XI. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu, 2019
Türkler, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren yazıyı kullanmış bir millettir. Türk... more Türkler, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren yazıyı kullanmış bir millettir. Türk dili, yazı dili olarak birden fazla alfabe kullanılarak diğer dünya dillerine göre örneğine az rastlanır bir özellikle tarihe mâl olmuş bir dildir. Türklere ait ilk yazılı belgelerden olan Bugut Yazıtı, 582 yılına tarihlendirilmiştir. Yazıtın özelliği, şuan için, Türklere ait ilk yazılı belge olması ile birlikte Soğdca yazılmış olmasıdır. Türkçe, sırasıyla Soğd, Köktürk, Uygur, Tibet, Brahmi, Arap, Kiril, Grek, Ermeni, Latin harfleriyle yazı dili olarak kullanılmıştır.Grek harfli Türkçe eserler üzerine çalışma yapmış olan araştırmacıların eserlerinde onlara dairverilen farklı tanımların ortak özelliği ve birleştikleri nokta,genellikle Türkçe dışında başka bir dil bilmeyen ve konuştukları Türkçeyi yazım için Grek harflerini kullanmayı tercih etmiş bir topluluk olmasıdır. Ağırlıklı olarak 18. ve 19. yüzyıllara ait olan Grek harfli Türkçemetin ve kitabelerin yazarlarına dair ilgili çalışmalarda dikkat çeken bir husus olarak kökenleri üzerine farklı görüşler ileriye sürülmesidir. Köken itibariyle Rum veya Türk asıllı olduklarına dair farklı iki görüşün hâkim olduğu Karamanlıların, önemli olan Türkçe konuştukları ve Türk dilini Grek Harfleri ile yazdıkları gerçeğidir. Grek harflerini kendi dillerine uyarlamakta başarılı olan Karamanlılar, Grek alfabesinde bulunmayan Türkçe sesleri çeşitli harf birleşimleri ve yeni semboller kullanmak suretiyle karşılamışlardır. Çalışmamızda Karamanlıların köken tartışmalarına ve bazı dil özelliklerine değinildikten sonra asıl olarak Samsun ili sınırlarında farklı ilçelerde bulunan Karamanlıca kitabelerin değerlendirilmesi yapılacaktır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde mübadele anlaşması üzerine Ortodoks inancına mensup olduklarından Rumlardan kabul edilip Samsundan gönderilmiş bu ahaliden geriye kalan eserler 20. Yüzyılın hemen başına aittir. Samsun ili sınırlarında 1907-1908 yıllarına ait Grek harfli Türkçe 3 adet çeşme kitabesi ve bir de “Kanun-ı Esasi Meydan Kitabesi” olmak üzere bu güne kadar tespit edilmiş 4 adet kitabe bulunmaktadır. Muhtelif çalışmalarda bazılarına yer verilmiş olan bu kitabelerdekelime ve kişi adlarında bazı hatalı okumalar tespit edilmiştir. Hatta fotoğrafı üzerinden yapılan okuma denemesinde Arap kökenli rakamlarla Rumî takvime göre verilen tarihin yüzler basamağındaki rakamın üzeri boyalı olduğundan tarihlendirilmesinde yüz yıllık bir hataya sebep olunduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmada söz konusu kitabelerin yeniden okunması, hataların düzeltilip değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Semiotical Analysis and Interpretation of a Story Named “Saatler” by Sabahattin Kudret Aksal, 2018
The purpose of this study is to specify how the Actants Model, a metaphorical analysis model prop... more The purpose of this study is to specify how the Actants Model, a metaphorical analysis model proposed by Greimas, will work in the case-register story, which is acknowledged as one of the literal text types and has a different structure from a typical narrative story. The story chosen for the analysis is Saatler by Sabahattin Kudret Aksal. The reason for choosing this story is that the contradictions of the story is highly involved and the contradictions have an important place in semiotic analysis. In the study, a discoursive and narrative analysis experiment is made according to the levels of semiological analysis. At the discoursive level, narrative persons, time and space are discussed; at the narrative level, the story is divided into sections and analyzed according to the situation and transformations of the subject and object. Thus, the structure of the text from the surface to the deep is revealed. As a result of this study it is revealed that the fiction of the narrative is based on contradictions and it is determined that meaning can be reached more easily when it is examined semantically. ÖZET Bu çalışmanın amacı; Greimas'ın önerdiği göstergebilimsel bir çözümleme modeli olan Eyleyenler Modeli'nin yazınsal metin türlerinden olan ve tipik anlatısal bir öyküden farklı yapıya sahip olan durum-kesit öyküsünde nasıl işleyeceğini belirlemektir. Çözümleme için seçilen öykü Sabahattin Kudret Aksal'ın Saatler adlı öyküsüdür. Bu öykünün seçilme amacı ise öyküde karşıtlıklara oldukça yer verilmiş olması ve karşıtlıkların göstergebilimsel çözümlemede önemli bir yer tutmasıdır. Çalışmada öykü göstergebilimsel çözümleme düzeylerine göre betisel ve anlatısal düzeyde çözümlenmeye çalışılmaktadır. Betisel düzeyde anlatı kişileri, zaman ve uzam ele alınmış; anlatısal düzeyde ise öykü kesitlere ayrılarak öznenin ve nesnenin durum ve dönüşümlerine göre çözümleme yapılmaktadır. Böylece metnin yüzeyden derine doğru yapılanış biçimi ortaya konmaktadır. Çalışmanın sonucunda da öykünün kurgusunun karşıtlıklara dayandırıldığı ve göstergebilimsel olarak incelediğinde anlama daha kolay ulaşılabildiği belirlenmiştir.
XI. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu, 2019
Türkler, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren yazıyı kullanmış bir millettir. Türk... more Türkler, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren yazıyı kullanmış bir millettir. Türk dili, yazı dili olarak birden fazla alfabe kullanılarak diğer dünya dillerine göre örneğine az rastlanır bir özellikle tarihe mâl olmuş bir dildir. Türklere ait ilk yazılı belgelerden olan Bugut Yazıtı, 582 yılına tarihlendirilmiştir. Yazıtın özelliği, şuan için, Türklere ait ilk yazılı belge olması ile birlikte Soğdca yazılmış olmasıdır. Türkçe, sırasıyla Soğd, Köktürk, Uygur, Tibet, Brahmi, Arap, Kiril, Grek, Ermeni, Latin harfleriyle yazı dili olarak kullanılmıştır.Grek harfli Türkçe eserler üzerine çalışma yapmış olan araştırmacıların eserlerinde onlara dairverilen farklı tanımların ortak özelliği ve birleştikleri nokta,genellikle Türkçe dışında başka bir dil bilmeyen ve konuştukları Türkçeyi yazım için Grek harflerini kullanmayı tercih etmiş bir topluluk olmasıdır. Ağırlıklı olarak 18. ve 19. yüzyıllara ait olan Grek harfli Türkçemetin ve kitabelerin yazarlarına dair ilgili çalışmalarda dikkat çeken bir husus olarak kökenleri üzerine farklı görüşler ileriye sürülmesidir. Köken itibariyle Rum veya Türk asıllı olduklarına dair farklı iki görüşün hâkim olduğu Karamanlıların, önemli olan Türkçe konuştukları ve Türk dilini Grek Harfleri ile yazdıkları gerçeğidir. Grek harflerini kendi dillerine uyarlamakta başarılı olan Karamanlılar, Grek alfabesinde bulunmayan Türkçe sesleri çeşitli harf birleşimleri ve yeni semboller kullanmak suretiyle karşılamışlardır. Çalışmamızda Karamanlıların köken tartışmalarına ve bazı dil özelliklerine değinildikten sonra asıl olarak Samsun ili sınırlarında farklı ilçelerde bulunan Karamanlıca kitabelerin değerlendirilmesi yapılacaktır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde mübadele anlaşması üzerine Ortodoks inancına mensup olduklarından Rumlardan kabul edilip Samsundan gönderilmiş bu ahaliden geriye kalan eserler 20. Yüzyılın hemen başına aittir. Samsun ili sınırlarında 1907-1908 yıllarına ait Grek harfli Türkçe 3 adet çeşme kitabesi ve bir de “Kanun-ı Esasi Meydan Kitabesi” olmak üzere bu güne kadar tespit edilmiş 4 adet kitabe bulunmaktadır. Muhtelif çalışmalarda bazılarına yer verilmiş olan bu kitabelerdekelime ve kişi adlarında bazı hatalı okumalar tespit edilmiştir. Hatta fotoğrafı üzerinden yapılan okuma denemesinde Arap kökenli rakamlarla Rumî takvime göre verilen tarihin yüzler basamağındaki rakamın üzeri boyalı olduğundan tarihlendirilmesinde yüz yıllık bir hataya sebep olunduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmada söz konusu kitabelerin yeniden okunması, hataların düzeltilip değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Semiotical Analysis and Interpretation of a Story Named “Saatler” by Sabahattin Kudret Aksal, 2018
The purpose of this study is to specify how the Actants Model, a metaphorical analysis model prop... more The purpose of this study is to specify how the Actants Model, a metaphorical analysis model proposed by Greimas, will work in the case-register story, which is acknowledged as one of the literal text types and has a different structure from a typical narrative story. The story chosen for the analysis is Saatler by Sabahattin Kudret Aksal. The reason for choosing this story is that the contradictions of the story is highly involved and the contradictions have an important place in semiotic analysis. In the study, a discoursive and narrative analysis experiment is made according to the levels of semiological analysis. At the discoursive level, narrative persons, time and space are discussed; at the narrative level, the story is divided into sections and analyzed according to the situation and transformations of the subject and object. Thus, the structure of the text from the surface to the deep is revealed. As a result of this study it is revealed that the fiction of the narrative is based on contradictions and it is determined that meaning can be reached more easily when it is examined semantically. ÖZET Bu çalışmanın amacı; Greimas'ın önerdiği göstergebilimsel bir çözümleme modeli olan Eyleyenler Modeli'nin yazınsal metin türlerinden olan ve tipik anlatısal bir öyküden farklı yapıya sahip olan durum-kesit öyküsünde nasıl işleyeceğini belirlemektir. Çözümleme için seçilen öykü Sabahattin Kudret Aksal'ın Saatler adlı öyküsüdür. Bu öykünün seçilme amacı ise öyküde karşıtlıklara oldukça yer verilmiş olması ve karşıtlıkların göstergebilimsel çözümlemede önemli bir yer tutmasıdır. Çalışmada öykü göstergebilimsel çözümleme düzeylerine göre betisel ve anlatısal düzeyde çözümlenmeye çalışılmaktadır. Betisel düzeyde anlatı kişileri, zaman ve uzam ele alınmış; anlatısal düzeyde ise öykü kesitlere ayrılarak öznenin ve nesnenin durum ve dönüşümlerine göre çözümleme yapılmaktadır. Böylece metnin yüzeyden derine doğru yapılanış biçimi ortaya konmaktadır. Çalışmanın sonucunda da öykünün kurgusunun karşıtlıklara dayandırıldığı ve göstergebilimsel olarak incelediğinde anlama daha kolay ulaşılabildiği belirlenmiştir.
Uploads
Papers by Esra AYDIN