Cognitive Demand | M = 4.38, SD = 1.51, ω = .911 | M = 4.32, SD = 1.56, ω = .889 |
Oyun zihinsel anlamda çaba gerektiriyordu. The game was cognitively demanding. | .861 | – |
Oyunu oynarken bir hayli düşünmem gerekti. I had to think very hard when playing the game. | .839 | .846 |
Oyun bir sürü zihin jimlastiği gerektiriyordu. The game required a lot of mental gymnastics. | .846 | .823 |
Oyun çok fazla zihinsel efor gerektirmiyordu. This game doesn't require a lot of mental effort. | .643 | – |
Oyun zihinsel kaynaklarımı tümüyle kullanmamı sağladı. The game made me draw on all of my mental resources. | .763 | .776 |
Bu oyundaki mental zorluklar oyunu oynayış şeklimi etkiledi. The mental challenges in this game had an impact on how I played. | .636 | .650 |
Oyun beynimi harekete geçirdi. The game stimulated my brain.
| .798 | .814 |
Emotional Demand | M = 4.20, SD = 1.56, ω = .881 | (same) |
Oyun kalbime dokundu. The game tugged at my heartstrings. | .806 | (same) |
Oyun beni duygulandırdı. The game gave me the feels. | .830 | (same) |
Oyun beni etkiledi. I was moved by the game. | .730 | (same) |
Oyunun içeriğiyle güçlü bir duygusal bağ kurdum. I had a strong emotional bond with the game content. | .810 | (same) |
Oyun sırasında birçok beklemediğim duygu yaşadım. I had a lot of unexpected feelings during gameplay.
| .683 | (same) |
Controller Demand | M = 2.57, SD = 1.18, ω = ..800 | M = 2.45, SD = 1.22, ω = .806 |
Oyunun kontrolleri bana oldukça doğal geldi. The controls were very natural to me. | .765 | .781 |
Oyunun kontrollerine zaten alışkınmışım gibi hissettim. The game's controls were like second nature to me. | .692 | .701 |
Oyunun kontrollerini kullanmak kolaydı. The game controls were easy to handle for me. | .824 | .802 |
Oyunun kontrolleri hata yapmama sebep oldu. The game controls tripped me up.
| .541 | – |
Exertional Demand | M = 3.16, SD = 1.48, ω = .781 | M = 3.23, SD = 1.66, ω = .819 |
Oyundan sonra fiziksel olarak yorgun hissettim. I was physically exhausted after playing. | .826 | .837 |
Oyundan sonra gergin hissettim. I felt strained after playing. | .379 | – |
Oyundan sonra vücudumu bitkin hissettim. My body felt drained after gameplay. | .915 | .907 |
Oyun fiziksel olarak efor gerektiriyordu. The game was physically demanding.
| .548 | .546 |
Social Demand | M = 3.70, SD = 2.00, ω = .931 | (same) |
Sosyalleşme bu oyunun önemli bir parçasıydı. Socializing was an important part of playing this game. | .773 | (same) |
Oyunu oynarken diğer oyuncuların da oyunda olduğunun farkındaydım. While playing, I was aware of others in the game. | .865 | (same) |
Oyun başkalarıyla etkileşimde olmayı gerektiriyordu. I was compelled to interact with others in the game. | .872 | (same) |
Oyunu oynarken diğer oyunculara karşı sorumluluk sahibi hissettim. I felt obligated to others, while playing. | .834 | (same) |
Oyunda diğer oyuncuların olması oyunu nasıl oynadığımı etkiledi. Being around others in the game had an impact on how I played. | .874 | (same) |
Oyun oldukça sosyal olmamı gerektiriyordu. This game was socially demanding. | .752 | (same) |