Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Önder Duman

    Önder Duman

    Cumhuriyet'in ilanından 1945'e kadar Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarı altında bir tek parti yönetimi yaşanmıştır. Bu dönemde partide neredeyse tüm kararlar Genel Başkan Atatürk ve sonrasında... more
    Cumhuriyet'in ilanından 1945'e kadar Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarı altında bir tek parti yönetimi yaşanmıştır. Bu dönemde partide neredeyse tüm kararlar Genel Başkan Atatürk ve sonrasında İnönü'nün başkanlığındaki bir çekirdek kadro tarafından alınmıştır. Genel başkanla beraber genel başkan vekili ve genel sekreterin de içinde bulunduğu bu çekirdek kadronun belirleyici olma hali özellikle seçim dönemlerinde milletvekillerinin tespitinde çok daha belirgin biçimde görülmüştür. Türkiye'de milletvekilleri 1939 seçimlerine kadar ön yoklama, seçim yapılmaksızın Ankara'da parti genel merkezinde belirlenmiş ve aday listeleri seçmenlerin önüne konmuştur. İnönü'nün cumhurbaşkanı olduktan sonraki ilk seçim olan 1939 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ilk defa ülkenin belli yerlerinde aday tespitinde yoklama mahiyetinde bir uygulama ile partililerin, ikinci seçmenlerin fikrini almış, aday listelerini bu doğrultuda hazırlamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde bir ilk olan bu uygulama sonraki dönemlerde kurumsallaşacak ön seçimler açısından önemli bir deneyim olmuştur.
    Agustos 1914 basinda Almanya ile ittifak anlasmasi yapan ve sefer-berlik ilân eden Osmanli Devleti, dogu bolgesindeki askeri birliklere lojistik destek saglamak uzere Karadeniz su yolundan yararlanmak istemistir. Agustos-Kasim 1914... more
    Agustos 1914 basinda Almanya ile ittifak anlasmasi yapan ve sefer-berlik ilân eden Osmanli Devleti, dogu bolgesindeki askeri birliklere lojistik destek saglamak uzere Karadeniz su yolundan yararlanmak istemistir. Agustos-Kasim 1914 doneminde buyuk gemilerle askeri personel, erzak ve muhim-mat sevk edilmis, ancak Rusya’nin savasa girmesi ve Karadeniz’de Osmanli gemilerini batirmaya baslamasiyla bu sevkiyata ara verilmistir. Deniz yolunun kapanmasi uzerine 3. Ordu birliklerine karayoluyla lojistik destek saglanmaya calisilmissa da pek yeterli olmamis ve birlikler erzak ve muhimmat sikintisi yasamaya baslamistir. Bu durumda Osmanli Hukumeti cozumu kayiklarla sevkiyat yapmakta bulmustur. 1915-1916 yillari arasinda Kastamonu, Sinop ve Samsun’dan yuklenen kayiklar Rus savas gemilerinin tehdidine ragmen surekli olarak erzak ve muhimmat tasimistir. Kayiklar savas yillarinda lojistik unsurlarin yani sira Dogu Karadeniz’deki Rus isgaliyle birlikte kacan sivil halkin bati kiyilarina tasinmasin...
    ... 1 Nedim İpek, “Atatürk Döneminde Türkiye'nin Nüfus Siyaseti”, Beşinci Uluslar aras› Atatürk Kongresi (8-12 Aral›k 2003), C: I ... Yaşar Nabi Nay›r, Balkanlar ve Türklük, 1936.; Bilâl Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yay›nevi,... more
    ... 1 Nedim İpek, “Atatürk Döneminde Türkiye'nin Nüfus Siyaseti”, Beşinci Uluslar aras› Atatürk Kongresi (8-12 Aral›k 2003), C: I ... Yaşar Nabi Nay›r, Balkanlar ve Türklük, 1936.; Bilâl Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yay›nevi, İstanbul 1986.; Önder Duman, “Atatürk Döneminde ...
    ... Söz konusu bölgede Bulgaristan, Romanya, Sırbistan ve Karadağ gibi ulus devletlerin kurulması ve bunların homojen bir nüfus yaratmak amacıyla ... Bütün bu prensip kararlar Türkiye Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü... more
    ... Söz konusu bölgede Bulgaristan, Romanya, Sırbistan ve Karadağ gibi ulus devletlerin kurulması ve bunların homojen bir nüfus yaratmak amacıyla ... Bütün bu prensip kararlar Türkiye Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın 10 Mayıs 1935 tarihli Bükreş ziyaretinde tekrar müza-kere ...
    ... Sadâ (Vicdan Sesleri) (1908), Samsun Ticaret Odası Gazetesi (1910), Şems-ül Maarif Mecmuası ... lânlar genellikle devlet dairelerinin satış ve alım ilânları ile kişilere ait zayi ilânlarından ... işini bırakacak bütün zamanını şehrin... more
    ... Sadâ (Vicdan Sesleri) (1908), Samsun Ticaret Odası Gazetesi (1910), Şems-ül Maarif Mecmuası ... lânlar genellikle devlet dairelerinin satış ve alım ilânları ile kişilere ait zayi ilânlarından ... işini bırakacak bütün zamanını şehrin işine vakfedecek asrî, müdrik ve muktedir, işgüzâr bir ...
    Translation of the word “worship” into Turkish and more specifically the subject of Turkish Azan had been busy the the country’s agenda frequently during the constitutional period, II. After the proclamation of the Republic, within the... more
    Translation of the word “worship” into Turkish and more specifically the subject of Turkish Azan had been busy the the country’s agenda frequently during the constitutional period, II. After the proclamation of the Republic, within the change and transformation made on the basis of westernization this isuue was discussed in this regard and the Azan had been read in Turkish between 1932-1950. By the rule of Democrat Party a turn had been made. While this turn had been described by some groups as an objection to Atatürk's reforms, this characterization had been shared by the some military coup members after May 27, 1960, and thus the demands for Turkish Azan had come up again. The press had organized serious campaigns in favor of this demand that had voiced loudly by the leader of the National Union Committee, Cemal Gürsel and in the shadow of the military coup, the public had been tried to be won. However, when it was understood that the majority of the people did not have a requ...
    Öz:Ermeni diasporası 24 Nisan 1965'te 1915 olaylarının 50. yıldönümünü gerekçe göstererek küresel ölçekte ilk defa pek çok anma etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda başta Lübnan, ABD, Fransa, Yunanistan ve Güney Amerika ülkeleri... more
    Öz:Ermeni diasporası 24 Nisan 1965'te 1915 olaylarının 50. yıldönümünü gerekçe göstererek küresel ölçekte ilk defa pek çok anma etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda başta Lübnan, ABD, Fransa, Yunanistan ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere Ermenilerin yaşadığı hemen her yerde gösteri ve yürüyüş, dini anma törenleri, anıt dikme, sergi ve konser gibi etkinlikler düzenlenmiştir. Ermeni diasporası tüm bu etkinliklerle sözde soykırım iddialarını dünya kamuoyunun gündemine sokmaya çalışmıştır. Propagandalarda çoğunlukla " mağdur Ermeni " " zalim Türk'e karşı " imajı çizilmiş, 1915 olayları ile II. Dünya Savaşı sırasında Hitler Almanyasınca Yahudilere uygulanan sistematik kıyım eş tutulmuş, hatta Hitlerin Osmanlı Devleti'ni rol modeli olarak aldığı iddia edilmiştir. Türkiye tüm bu propaganda faaliyetlerine karşı Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda bazı tedbirler almaya çalışmışsa da, bunlar olumlu manada sonuç vermemiş ve dolayısıyla diasporanın eylemlerine set çekilememiştir. Abstract: On April 24, 1965, Armenians throughout the world held memorial services to commemorate the 50th anniversary of the 1915 so-called genocide. At the same time, the Armenian diaspora organized a number of simultaneous demonstrations, religious memorials, exhibitions and concerts as well as monuments particularly in Lebanon, the USA, France, Greece and South American countries. Through all of these activities, the Armenian diaspora aimed to put claims about the so-called genocide on the world's agenda. The Armenian propaganda was mostly based on the image of the Armenian victim victimized by the cruelty of Turks. The events of 1915 and the systematic massacre of Jews in Hitler's Germany during the World War II were considered equal, and it was claimed that the Armenian genocide in the Ottoman Empire inspired Hitler. Turkey's endeavors to counter this propaganda under the coordination of the Ministry of Foreign Affairs failed and the diaspora activities could not be ended. Giriş Bir ulusun veya inanç grubunun anayurt dışında kalan kısmı için kullanılan diaspora kavramına ilk olarak eski Yunan'da tesadüf edilmektedir. Kavramın daha sonraki dönemlerde en yaygın kullanım konusu ise M.Ö. 586'daki " Babil Esaretinden " sonra tüm dünyaya dağılan Yahudiler olmuştur. Günümüzde dünyanın pek çok yerinde diaspora toplulukları mevcut olmakla birlikte, Yahudiler gibi " kavimsel kimliklerini " kaybetmeden, var olmaya devam
    Research Interests:
    Öz:Ermeni diasporası 24 Nisan 1965'te 1915 olaylarının 50. yıldönümünü gerekçe göstererek küresel ölçekte ilk defa pek çok anma etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda başta Lübnan, ABD, Fransa, Yunanistan ve Güney Amerika ülkeleri... more
    Öz:Ermeni diasporası 24 Nisan 1965'te 1915 olaylarının 50. yıldönümünü gerekçe göstererek küresel ölçekte ilk defa pek çok anma etkinliği gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda başta Lübnan, ABD, Fransa, Yunanistan ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere Ermenilerin yaşadığı hemen her yerde gösteri ve yürüyüş, dini anma törenleri, anıt dikme, sergi ve konser gibi etkinlikler düzenlenmiştir. Ermeni diasporası tüm bu etkinliklerle sözde soykırım iddialarını dünya kamuoyunun gündemine sokmaya çalışmıştır. Propagandalarda çoğunlukla " mağdur Ermeni " " zalim Türk'e karşı " imajı çizilmiş, 1915 olayları ile II. Dünya Savaşı sırasında Hitler Almanyasınca Yahudilere uygulanan sistematik kıyım eş tutulmuş, hatta Hitlerin Osmanlı Devleti'ni rol modeli olarak aldığı iddia edilmiştir. Türkiye tüm bu propaganda faaliyetlerine karşı Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda bazı tedbirler almaya çalışmışsa da, bunlar olumlu manada sonuç vermemiş ve dolayısıyla diasporanın eylemlerine set çekilememiştir. Abstract: On April 24, 1965, Armenians throughout the world held memorial services to commemorate the 50th anniversary of the 1915 so-called genocide. At the same time, the Armenian diaspora organized a number of simultaneous demonstrations, religious memorials, exhibitions and concerts as well as monuments particularly in Lebanon, the USA, France, Greece and South American countries. Through all of these activities, the Armenian diaspora aimed to put claims about the so-called genocide on the world's agenda. The Armenian propaganda was mostly based on the image of the Armenian victim victimized by the cruelty of Turks. The events of 1915 and the systematic massacre of Jews in Hitler's Germany during the World War II were considered equal, and it was claimed that the Armenian genocide in the Ottoman Empire inspired Hitler. Turkey's endeavors to counter this propaganda under the coordination of the Ministry of Foreign Affairs failed and the diaspora activities could not be ended. Giriş Bir ulusun veya inanç grubunun anayurt dışında kalan kısmı için kullanılan diaspora kavramına ilk olarak eski Yunan'da tesadüf edilmektedir. Kavramın daha sonraki dönemlerde en yaygın kullanım konusu ise M.Ö. 586'daki " Babil Esaretinden " sonra tüm dünyaya dağılan Yahudiler olmuştur. Günümüzde dünyanın pek çok yerinde diaspora toplulukları mevcut olmakla birlikte, Yahudiler gibi " kavimsel kimliklerini " kaybetmeden, var olmaya devam