Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content

İbrahim Bahadır

Günümüz Alevileri incelenirken en göze çarpan, dini önderler ile ritüellerdeki çeşitlilik ve ekletik görünümdür. Bu durum yer yer araştırıcıları zora sokmakta, hatta iyi niyetlide olsa yanlış yorumlarla savrulmalarına neden olmaktadır.... more
Günümüz Alevileri incelenirken en göze çarpan, dini önderler ile ritüellerdeki çeşitlilik ve ekletik görünümdür. Bu durum yer yer araştırıcıları
zora sokmakta, hatta iyi niyetlide olsa yanlış yorumlarla savrulmalarına neden olmaktadır. Fakat bu farklılaşmanın gerçek nedeni, ya da hangi tarihsel döneme ait olduğuna dair yeterince araştırmaya odaklanılmayışı da dikkat çekicidir. Bu anlamda günümüz uygulamalarının hangi dönemin ürünü olduğuna dair yeterince fikir üretilemediği gerçeği ortada durmaktadır. Bu durumun Alevi tarihinin farklı dönemlerini biraz daha dikkatli inceleme ihtiyacı çok daha önem kazanmaktadır. Bu tarihsel dönemleri ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki Hacı Bektaş Veli’nin Suluca Karahöyüğe gelişi ve faaliyetleri. İkincide Osmanlı-Safevi rekabetinin sonucu olarak Hacı Bektaş tekkesine verilen misyondur. Bu iki tarihsel dönem Alevilerin homojenleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Anadolu ve Balkan’lardaki otonom bir şekilde yaşayan Alevi gruplar Hacı Bektaş’ın ismi ve tekesinin otoritesi altında bir homojenleşme süreci başlatıldığını söylemek mümkündür. Bu durum aynı zamanda onların tek
merkezden daha iyi kontrol edilme siyasetinde en önemli nedeni olacaktır. Bu bildiride bu tarihsel dönemler mercek altına alınacaktır.
Alevilikte dini hiyerarşinin yapılanmasında cemaatin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil, sahip oldukları niteliklere göre değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak, cemlerde, belirli bir cinsiyet ayrımı... more
Alevilikte dini hiyerarşinin yapılanmasında cemaatin bireyleri, cinsiyet özelliklerine göre değil, sahip oldukları niteliklere göre değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak, cemlerde, belirli bir cinsiyet ayrımı gözetilmemektedir. Kadın erkek birlikte ibadet eder. Bunun yanı sıra, kadın evliyalara duyulan saygı, dini önderliğin sadece erkeklere ait olmadığını göstermektedir. Alevilikte Hz Ali'nin karısı Fatma'ya duyulan saygı ve hürmetin altında da yine aynı gerekçe yatmaktadır. Kadınlar, bir anlamda Fatma Ana'nın yaşayan temsilcileri olarak görülürler. Yukarıdaki temel düşünceden hareketle bu makalede, kadının Alevi Bektaşi inancındaki yeri, çeşitli yorumlar eşliğinde ele alınmıştır.
ABSTRACT
In Alevite belief, the structure of religious hierarchy was built according to the quality of religious members, not for their sexuality. Asa result of this approach, there was no sexual separation in cemevleri where Alevite members worship. There, woman and men worship together. Besides this, showing respect to woman dervishes obviously indicated that the religious leadership didn't only belong to men. That is the reason why a great respect and high regard is shown to Mother Fatma, Hz. Ali's wife in Alevite belief. in one meaning, woman look as if the representatives of Mother Fatma. Following the basic thought mentioned above, in this article, the position the woman have in Alevite Bektashian Belief is determined by the help of various explanations.