Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content

Melih Arslan

The Roman mansio or way station and Byzantine bishopric of Parnassos in Cappadocia is chiefly known through inscriptions and bishops’ lists and identified with the small Turkish village of Parlasan/Değirmenyolu. It came as a surprise when... more
The Roman mansio or way station and Byzantine bishopric of Parnassos in Cappadocia is chiefly known through inscriptions and bishops’ lists and identified with the small Turkish village of Parlasan/Değirmenyolu. It came as a surprise when a salvage excavation unearthed a large building with sumptuous floor mosaics beyond the outskirts of the village. Previous excavation reports misrepresented the building as a basilica church, when it was in fact an apsed hall and may be identified as the reception unit of an elite residence, as this article shows. A large central room had an elevated apse where the landlord would have sat. An animal mosaic in front of the apse is comparable to similar compositions in fourth-to-sixth-century urban palaces but avoids any reference to pagan mythology and employs stylistic features that are otherwise known from church floors. A mosaic inscription identifies the reception unit as belonging to the bishop and thus as part of the episcopal palace. This dis...
The present study examines two gold amulet capsules (unopened) and four gold sheets (lamellae), inscribed in Greek, that were recovered from rescue operations of gravefields at ancient Juliopolis in Bithynia. The finds ,which come from... more
The present study examines two gold amulet capsules (unopened) and four gold sheets (lamellae), inscribed in Greek, that were recovered from rescue operations of gravefields at ancient Juliopolis in Bithynia. The finds ,which come from three separate Chamosoria (rock-carved cistern) tombs (118, 139, and 190) and one chamber tomb (138) from the 2nd and 3rd centuries CE, spotlight the Judaeo-Christian inscriptions addressed to the monotheistic God on each of the four unrolled gold "scrolls," presented here as first editions. Based upon the absence of specified diseases and named persons on the gold tablets, as well as the remarkable invocation of Dionysus as Baccheus of Nysa alongside the Hebrew ABRAÔTH on the largest of the metal plaques, it is suggested that these talismans, which were deposited with the dead, served as "passports" for the deceased in the manner of the classical "Orphic"-Dionysian gold tablets. Inherent Jewish and Christian elements found on the sheets further bind the group of diverse finds to a common religio-magic textual milieu.
Sıklıkla ihmal edilse de “büyülü amuletler” grubunun da dahil olduğu yarı değerli taşlar üzerindeki amuletler, yalnızca kişisel dini uygulamalar için değil, aynı zamanda dolaylı olarak Roma İmparatorluk Dönemi’nde Doğu Akdeniz... more
Sıklıkla ihmal edilse de “büyülü amuletler” grubunun da dahil olduğu yarı değerli taşlar üzerindeki amuletler, yalnızca kişisel dini uygulamalar için değil, aynı zamanda dolaylı olarak Roma İmparatorluk Dönemi’nde Doğu Akdeniz şehirlerindeki ritüel uzmanlarının birbirleriyle olan bağlantıları noktasında da önemli kanıtlar sağlar. Bu çalışma, Anadolu’daki Türk müze ve koleksiyonlarında bulunan altı objeyi tanıtmaktadır. İki sihirli taştan biri, Isis’in Harpokrates’i teselli ettiği bir ikonografi sunmaktadır. İkinci sihirli taş üzerinde, bir aslan üzerinde Kronos / Satürn’ün olduğu ve nadir bulunan büyülü motifler taşıyan bir sahne betimlenmiştir. Sihirli olmayan diğer iki taştan birinde Harpokrates’i taçlandıran Hermes / Merkür yer alır. Diğer örnek ise Serapis’e övgü yazan dört yüzlü taş boncuktur.
Burada ele alınan definenin Kırıkkale ili, Keskin ilçesi sınırları içinde, Kapulukaya Baraj Gölü yakınlarında bir testicik içerisinde bulunmuş olduğu söylenmişti. Bu define 1991 yılı Temmuz ayı içerisinde değerli koleksiyoner Sayın Yüksel... more
Burada ele alınan definenin Kırıkkale ili, Keskin ilçesi sınırları içinde, Kapulukaya Baraj Gölü yakınlarında bir testicik içerisinde bulunmuş olduğu söylenmişti. Bu define 1991 yılı Temmuz ayı içerisinde değerli koleksiyoner Sayın Yüksel ERİMTAN tarafından bir eski eser satıcısından satın alınmıştır.
Definenin Yeri ve Tanımı: Define, Muğla İli, Fethiye İlçesi, Kargı Köyü, Büyük Çalıştepe Mevkii'nde bir kaçak kazı sonucu bulunmuştur. Bayram GÖCER isimli bir şahıs bu defineyi 2.8.1974 yılında Fethiye Müzesine satmıştır. Söz konusu... more
Definenin Yeri ve Tanımı: Define, Muğla İli, Fethiye İlçesi, Kargı Köyü, Büyük Çalıştepe Mevkii'nde bir kaçak kazı sonucu bulunmuştur. Bayram GÖCER isimli bir şahıs bu defineyi 2.8.1974 yılında Fethiye Müzesine satmıştır. Söz konusu define pişmiş toprak bir gözyaşı (Unguenterium) kabı içersinde 61 adet olarak bulunmuştur. Definedeki sikkeler M.Ö. 167-88 yılları arasında Rodos'ta darp edilmişlerdir. Sikkelerin tamamı gümüş drahmidir. Ağırlıkları: 2,80 ve 3,15 gr., çapı: 14 ve 15,5 mm., kalınlıkları: 3 ve 3,5 mm. arasında değişmektedir.
Bu define, 19 adet gümüş sikkeden oluşmuştur. Tüm sikkelerin tipleri aynı olmakla birlikte, çok farklı kalıp özellikleri taşımaktadır. Likya'nın en erken sikke darplarından olan bu tipteki sikkeler, Likya'ya özgü olup, 9.50 gr.... more
Bu define, 19 adet gümüş sikkeden oluşmuştur. Tüm sikkelerin tipleri aynı olmakla birlikte, çok farklı kalıp özellikleri taşımaktadır. Likya'nın en erken sikke darplarından olan bu tipteki sikkeler, Likya'ya özgü olup, 9.50 gr. ağırlıktadır. Stater olarak isimlendirilen bu birimdeki sikkelerin, ön yüzünde sağa bazen sola yürüyen yaban domuzu ve arka yüzde ise, kare çukur içerisinde deniz kaplumbağası betimlenmiştir.
The hoard consists of 19 silver staters of an unidentifiable Lycian dynast. As such they represent an important group of examples from the early coinage of Lycia. The hoard was acquired by Fethiye Museum in 1992 after it was confiscated... more
The hoard consists of 19 silver staters of an unidentifiable Lycian dynast. As such they represent an important group of examples from the early coinage of Lycia. The hoard was acquired by Fethiye Museum in 1992 after it was confiscated by the police during an operation against antiquities' smugglers. This group of coins may have belonged to a larger hoard that was quickly dispersed after discovery. So, for example, another group of 5 similar coins was also acquired by Fethiye Museum as a result of the same operation.
The hoard was found in a pottery vase in the vicinity of the Kapulukaya dam in the Keskin district of the province of Kırıkkale. This hoard was bought by Mr. Yüksel Erimtan, who is a private collector in Ankara.
Ankara'da Kültür Bakanlığı'ndan izinli özel koleksiyoner Sn. Cafer OKRAY Koleksiyonu'nda bulunan bu bronz define grubu 1997 yılı içerisinde Trakya'da bulunmuş ve aynı yıl içerisinde İstanbul Eski Eser Pazarı'nda satışa... more
Ankara'da Kültür Bakanlığı'ndan izinli özel koleksiyoner Sn. Cafer OKRAY Koleksiyonu'nda bulunan bu bronz define grubu 1997 yılı içerisinde Trakya'da bulunmuş ve aynı yıl içerisinde İstanbul Eski Eser Pazarı'nda satışa çıkartılmış olup, Ankaralı bir koleksiyonerin İstanbul'dan bu 21 adetlik grubu satın alıp, Ankara'da Cafer Okray'a satması nedeniyle bu defineden haberdar olduk. Bu defineden birkaç ay önce yine aynı kişi tarafından satın alınıp Cafer Okray Koleksiyonu'na satılmış iki sikke de bu defineden olmalıdır. Aynı yollarla Trakya'dan çıkmış iki küçük hellenistik define grubu (Posthumous Lysimachus'lar ve Yeni Stil Athena Tetradrahmilerinden oluşmuş) ve bunların haricinde yine bu bölgeden gelen Antik Trakya Greko-Romen Şehir Sikkeleri Okray Koleksiyonu'nu zenginleştirmiştir.
Burdur Müze Müdürlüğü tarafından 1995 yılında Dudu Özmen'den satın alınmış olan bu define, Burdur İli, Yeşilova İlçesi, Çeltek Köyü'nde (batı Pisidia, Kibyratis ve güney batı Phrygia sınırında, Phrygia'nın Eriza,... more
Burdur Müze Müdürlüğü tarafından 1995 yılında Dudu Özmen'den satın alınmış olan bu define, Burdur İli, Yeşilova İlçesi, Çeltek Köyü'nde (batı Pisidia, Kibyratis ve güney batı Phrygia sınırında, Phrygia'nın Eriza, Pisidia'nın Olbasa ve Palaipolis antik kentlerinin ortasına düşen bir yerde) bulunmuştur. Define 33 adet erken baskılı Side tetradrahmisinden oluşmaktadır. Side'nin M.Ö. 205 - 190 tarihli darpları olan bu definede 12 farklı magistrat (sikke basımından sorumlu yetkili memur) ismine rastladık. Sikkelerin arka yüzünde yeralan bu yetkili memur isim kısaltmaları bize bu sikkelerin 205 ile 190 tarihleri arasındaki 12 yıl süresinde basılmış olduklarını (genellikle sikke basımından sorumlu memurlar bir yıllığına göreve geliyorlardı) göstermektedir.
Bu define, 1993 yılında, Kırklareli'ye 2 km. uzaklıktaki Asilbeyli Köyü'nde bulunmuştur. Asilbeyli köyünde bir define bulunduğu haberi üzerine, Müze Müdürü Sn. Zülküf YILMAZ tarafından bir kazı ve temizlik çalışması yapılmıştır.... more
Bu define, 1993 yılında, Kırklareli'ye 2 km. uzaklıktaki Asilbeyli Köyü'nde bulunmuştur. Asilbeyli köyünde bir define bulunduğu haberi üzerine, Müze Müdürü Sn. Zülküf YILMAZ tarafından bir kazı ve temizlik çalışması yapılmıştır. Muhtemelen bir çömlek içerisinde saklanmış olan define sikkeleri tarım yapılırken çömleğin kırılmasıyla ortalığa dağılmıştır. Kırklareli Müze Müdürlüğünün yaptığı kazı çalışması sonucunda, 500 civarında bronz sikke toplanmıştır(1). Bunlardan 305 adet sikke, 204-509 envanter numarasıyla envanterlik olarak işlem görmüştür. Definenin, yaklaşık 190 civarında olan sikkeleri ise, kondisyonlarının çok bozuk olması nedeniyle müze tarafından etütlük olarak tasnif edilmiştir. Biz burada, definenin envanterliğe ayrılmış kısmını, yani 305 sikkeyi tanıtabiliyoruz. Çünkü defineden geriye kalan ve müze tarafından etütlüğe ayrılmış olan diğer sikkeleri Kırklareli Müzesinde çalıştığımız zaman içinde görememiş ve üzerinde çalışma olanağı bulamamıştık(2). Ancak, Asilbe...
Trapezus'un =Trabzon Coğrafi Konumu: Bir Pontos kenti olup, sınırları güney-doğuda Susurmena Sürmene ; doğuda Rhizaion'a Rize kadar uzanırdı(1) Yörenin doğusunda Kolkhis, güneyinde ise, Armenia Minor yer almaktadır. Trapezus... more
Trapezus'un =Trabzon Coğrafi Konumu: Bir Pontos kenti olup, sınırları güney-doğuda Susurmena Sürmene ; doğuda Rhizaion'a Rize kadar uzanırdı(1) Yörenin doğusunda Kolkhis, güneyinde ise, Armenia Minor yer almaktadır. Trapezus topografyası oldukça dağlık olduğundan Plinius(2) burasının mante vasto clausum = geniş dağ kütlesi tarafından hapseldiğini söylemekteydi. Buna karşın gemilerin demir atmaları için uygun limanlara sahip olan Trapezus sahilleri(3) balıkçılık açısından bereketliydi(4). Yörenin dağları ise, maden bakımından oldukça zengindi. Özellikle bakır madeni açısından zengin olan bu dağlar tarihin her döneminde yoğun olarak kullanılmıştı. Bu durum söz konusu dağların civarlarında yoğunlaşan antik yol güzergahları tarafından desteklenmektedir. Trapezus territorium'unu adeta bir örümcek ağı gibi saran, yörenin iç kesimindeki yol ağı her bir vadi boyunca Karadeniz istikametine doğru ilerlemekteydi. Buradan da limanlar vasıtasıyla öngörülen istikametlere taşınmaktaydı.
Kilikia'daki Aigeai (Adana İli - Yumurtalık İlçesi - Ayas Beldesi) şehrine ait ve Gordianus III'ün Caesarlığı'nda (imparator adayı - veliaht iken)) 238 yılının Nisan ve Temmuz ayları arasındaki bir dönemde bastırılmış olan bu... more
Kilikia'daki Aigeai (Adana İli - Yumurtalık İlçesi - Ayas Beldesi) şehrine ait ve Gordianus III'ün Caesarlığı'nda (imparator adayı - veliaht iken)) 238 yılının Nisan ve Temmuz ayları arasındaki bir dönemde bastırılmış olan bu ünik bronz sikke, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nce 1997 yılında satın alınmıştır. Müzemizin, 79 - 2/2 - 97 envanter numarasına kayıtlı olan bu ünik sikkemiz, 12.80 gr. ağırlığında, 28 mm. çapında ve 6 yönünde olup, triassaria olarak birimlendirilmektedir.
The coins which are the subject of this article were seized in 1992 at the Edirne Kapikule Border in the car of a Turkish citizen who was departing to smuggle the coins abroad. 135 bronze coins seized by customs officials are currently in... more
The coins which are the subject of this article were seized in 1992 at the Edirne Kapikule Border in the car of a Turkish citizen who was departing to smuggle the coins abroad. 135 bronze coins seized by customs officials are currently in Edirne Museum. The coins are for the most part minted by Cilician cities. The largest number is from Elaiussa Sebaste, and a large number is from the mints of Corycus and Seleucia on the Calycadnus. Other coins come from Tarsus, Hierapolis-Castabala, Soloi-Pompeiopolis, Selinus, Anazarbus, Anemurium, Aegeae, Mopsus, Flaviopolis. The composition of the group suggests that it may be a hoard, probably uncovered in the area of Elaiussa Sebaste in Cilicia Tracheia, and witnesses a regional pattern of coin circulation that can be observed in the behavior of excavation coins, museum collections and other hoards uncovered in the region. Only two coins, one from Apamaea in Phrygia and another from Aradus in Phoenicia witness a broader area of circulation. T...
Bu calismada Turkiye’deki muzelerde yanlis teshir edilen iki eser ele alinacaktir. Calismada degerlendirilen eserler Izmir Arkeoloji Muzesi ve Marmaris Arkeoloji Muzesi’nde yer alir. Eserlerden biri Mermer Roma Donemi Heykeli digeri ise... more
Bu calismada Turkiye’deki muzelerde yanlis teshir edilen iki eser ele alinacaktir. Calismada degerlendirilen eserler Izmir Arkeoloji Muzesi ve Marmaris Arkeoloji Muzesi’nde yer alir. Eserlerden biri Mermer Roma Donemi Heykeli digeri ise altin amulet olarak tanimlanmistir. Soz konusu eserlerin ikonografik olarak incelenmesi ve arastirilmasi neticesinde “Cocuk Harpokrates” heykeline ait tiplemeler oldugu anlasilmaktadir. Harpokrates’in Misir tanrilar panteonuna ait oldugu fakat bunun yaninda Yunan ve Roma inancinda da oldukca onemli bir yer tuttugu bilinmektedir. Calismamizda Misir kokenli bu cocuk tanrinin mitolojisi ve eserlerin ikonografik tasviri yapilacaktir. Soz konusu eserlere benzer ornekler verilerek bu eserleri Harpokrates olarak tanimlama nedenimiz gerekcelendirilecektir. Ne yazik ki Turkiye muzelerinde burada tanitimi yapilan eserler gibi pek cok eser yanlis bir tanimlama ile teshir edilmektedir. Bu calismanin muzelerimizdeki eserlerin yeniden farkli bir bakis acisi ile te...
The hoard is in the collection of Mr. Yüksel Erimtan who is a private collector of ancient cultural objects registered at the Anatolian Civifizations Museum in Ankara. The hoard which consists of 246 silver Roman coins was purchased in... more
The hoard is in the collection of Mr. Yüksel Erimtan who is a private collector of ancient cultural objects registered at the Anatolian Civifizations Museum in Ankara. The hoard which consists of 246 silver Roman coins was purchased in 1993 and registered in the inventory book. The 243 of 246 coins are denarii and three of them are antoninianii (see catalogue no. 239, 242, and 244). Those three antoninianii belong to Elagabalus, the last emperor represented in the treasure.
Soz konusu makale Ankara Erimtan Arkeoloji ve Sanat Muzesi Koleksiyonunda bulunan jasper tasli demir yuzuk uzerindeki Thebai’li Sfenks tasvirinden hareketle, Viyana Sanat Tarihi Muzesinde bulunan Thebai’li Sfenks Heykeli arasindaki yakin... more
Soz konusu makale Ankara Erimtan Arkeoloji ve Sanat Muzesi Koleksiyonunda bulunan jasper tasli demir yuzuk uzerindeki Thebai’li Sfenks tasvirinden hareketle, Viyana Sanat Tarihi Muzesinde bulunan Thebai’li Sfenks Heykeli arasindaki yakin iliskiyi ortaya cikarmayi amaclamaktadir. Her iki eserin de, Anadolu kokenli ve Roma Doneminden olmalari yaninda ikonografik benzerlikleri ve bu tip eserlerin dunya muzelerindeki diger benzerleri de bu calismada incelenmistir. Thebai’li Sfenks ve Oidipus Mitolojisi konusu da bu cercevede ele alinmistir. Sonuc olarak, Turkiye’de, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Muzesi’nde 1317 envanter numarasiyla kayitli yuzuk tasi ve Turkiye’den Ephesos oren yerinden, 1896 yilinda goturulmus, bugun Viyana Sanat Tarihi Muzesinde bulunan 1536 envanter numarali Thebai’li Sfenks Heykeli arasindaki ikonografik benzerlikten hareketle, Oidipus kompleksi diye bilinen, kral Oidipus mitolojisine kadar uzanan olaylara isik tutmak hedeflenmistir. Bu makalede, arkeolojik bir arastirmanin nerelere kadar uzandigi ve bazi uzak yerlerde bulunan iki eser arasinda aslinda cok yakin iliskiler oldugu gorulmustur
Ankara Roma Tiyatrosu'nda, 1982–1986 yıllarında Anadolu Medeniyetleri Müze Müdürlüğü tarafından kazı çalışmaları yapılmış olup bu çalışmalarda tiyatronun cavea, orkestra, sahne binasının büyük kısmı, doğu paradosun tamamı, batı... more
Ankara Roma Tiyatrosu'nda, 1982–1986 yıllarında Anadolu Medeniyetleri Müze Müdürlüğü tarafından kazı çalışmaları yapılmış olup bu çalışmalarda tiyatronun cavea, orkestra, sahne binasının büyük kısmı, doğu paradosun tamamı, batı paradosun da bir kısmı ortaya ...
This small collection of bronze coins forms an uniform group and probably represents a small hoard, since all of the coins are in a similar condition and have the same patina, although two examples are noticeably more worn on the obverse... more
This small collection of bronze coins forms an uniform group and probably represents a small hoard, since all of the coins are in a similar condition and have the same patina, although two examples are noticeably more worn on the obverse (cat. nos. 1 and 5). They were purchased as a single lot by the Antalya Archaeological Museum from a villager called Rasim Aynur in 1995. The coins were recorded by the present authors in the spring of 1997 as part of a project aimed at studying die numismatic collections in the museum.
The recent synthesis of Roman-period amulets by C. A. Faraone has highlighted the signifi-cance of such artefacts in strategies of personal and group protection and healing throughout Greek and Roman antiquity. A specific group of such... more
The recent synthesis of Roman-period amulets by C. A. Faraone has highlighted the signifi-cance of such artefacts in strategies of personal and group protection and healing throughout Greek and Roman antiquity. A specific group of such amulets, on semi-precious stones en-graved with images, intercultural words of power, and special signs, was created in late-Hellenistic Egypt, but spread into the eastern Mediterranean mainly in the Roman period. This paper publishes two such magical amulets, one in the Museum of Anatolian Civilizations and the other in the Erimtan Museum of Archaeology and Art, both in Ankara. The first car-ries a fine example of the cock-headed Anguipede figure on the obverse, and, on the reverse, three of the Judaic names of God most commonly found on amulets in this tradition. The sec-ond gem offers no iconography but an interesting Greek inscription, followed by three special signs, appealing to the goddess Gaia (Earth) to protect the wearer. The paper has two m...

And 130 more