Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Temel öznesi birey olan ve diğer bilimlerle en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisat bilimidir. İktisadın diğer bilimlerle ilişkisi geçmişten günümüze kadar eleştirilir olmuştur. Eleştiri konusunun odak noktası iktisadın diğer bilim... more
Temel öznesi birey olan ve diğer bilimlerle en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisat bilimidir. İktisadın diğer bilimlerle ilişkisi geçmişten günümüze kadar eleştirilir olmuştur. Eleştiri konusunun odak noktası iktisadın diğer bilim dallarıyla olan ilişkisinde araç-amaç sınırının korunamaması olmuştur. İktisat biliminin diğer disiplinlerle ilişkisi sadece iktisat bilimine değil iktisat eğitimine de yansımıştır. Çalışmanın amacı, iktisadın doğa ve sosyal bilimleri ile olan ilişkisini inceleyip bu ilişkilerin iktisat eğitimine olan yansımasını değerlendirmektir. Çalışmanın sonucuna göre iktisadın diğer bilim dallarıyla olan ilişkisi araç bağlamı korunabilirse iktisat bilimi ve iktisat eğitimine pozitif katkı sağlayacağı yönündedir.
Temel öznesi birey olan ve diğer bilimlerle en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisat bilimidir. İktisadın diğer bilimlerle ilişkisi geçmişten günümüze kadar eleştirilir olmuştur. Eleştiri konusunun odak noktası iktisadın diğer bilim... more
Temel öznesi birey olan ve diğer bilimlerle en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisat bilimidir. İktisadın diğer bilimlerle ilişkisi geçmişten günümüze kadar eleştirilir olmuştur. Eleştiri konusunun odak noktası iktisadın diğer bilim dallarıyla olan ilişkisinde araç-amaç sınırının korunamaması olmuştur. İktisat biliminin diğer disiplinlerle ilişkisi sadece iktisat bilimine değil iktisat eğitimine de yansımıştır. Çalışmanın amacı, iktisadın doğa ve sosyal bilimleri ile olan ilişkisini inceleyip bu ilişkilerin iktisat eğitimine olan yansımasını değerlendirmektir. Çalışmanın sonucuna göre iktisadın diğer bilim dallarıyla olan ilişkisi araç bağlamı korunabilirse iktisat bilimi ve iktisat eğitimine pozitif katkı sağlayacağı yönündedir.
Enerji, günümüz modern üretim yapısı içerisinde en çok ihtiyaç duyulan üretim faktörlerinden biri olarak ülke ekonomileri içinde önemli bir konuma sahiptir. Doğalgaz da enerji kaynakları arasında önemli bir yenilenebilir enerji türüdür.... more
Enerji, günümüz modern üretim yapısı içerisinde en çok ihtiyaç duyulan üretim faktörlerinden biri olarak ülke ekonomileri içinde önemli bir konuma sahiptir. Doğalgaz da enerji kaynakları arasında önemli bir yenilenebilir enerji türüdür. Doğalgaz kolay depolanabilir ve taşınabilir olması gibi birçok avantaja sahiptir. Bu yüzden de ülkeler tarafından tercih edilmektedir. Doğalgaz çevre dostu olan bir enerji türüdür. Türkiye’de doğalgaz tüketimi son yıllarda artış eğilimindedir. Bu çalışmada Türkiye’nin ekonomik büyüme ve doğalgaz tüketimi arasındaki ilişki 1986 ve 2018 arasındaki yıllık veriler kullanılarak incelenmiştir. İlk önce değişkenlerin durağan olup olmadıklarını belirlemek için ADF (Augmented Dickey-Fuller) ve PP (Philips Perron) birim kök testleri yapılmıştır. Ekonomik büyüme ve doğalgaz tüketimi arasındaki uzun dönemli ilişki ARDL sınır testi ile incelenmiştir. Sonuçlara göre değişkenler arasında uzun dönemli ilişki bulunmuştur. Sonunda doğalgaz tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi VECM (Vector Error Correction Model) Granger Nedensellik Analizi ile test edilmiştir. Doğalgaz tüketimi ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli VECM Granger nedensellik ilişkisi çift yönlü olarak yoktur.
Temel öznesi insan olan ve diğer sosyal bilimlerle belki de en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisattır. İktisat sadece sosyal bilimlerle değil doğa bilimleriyle de etkileşim içindedir. İktisadın doğa bilimleriyle olan etkileşimi... more
Temel öznesi insan olan ve diğer sosyal bilimlerle belki de en çok ilişkiye sahip olan bilim dalı iktisattır. İktisat sadece sosyal bilimlerle değil doğa bilimleriyle de etkileşim içindedir. İktisadın doğa bilimleriyle olan etkileşimi daha çok bilimsel kesinlik kazanma çabasından dolayı ortaya çıkmıştır. Ancak iktisat psikoloji, sosyoloji, tarih gibi insanın sosyolojik durumunu ön plana çıkaran bilim alanlarından uzaklaştığı düşünüldüğü için eleştirilmektedir. Literatürde iktisadın diğer bilimlerle olan ilişkisi araç bağlamında kalmak üzere iktisatçılar tarafından da desteklenmiştir. Bu ilişki iktisat bilimi kadar iktisat eğitimi açısından da beklenen bir durumdur. İktisat eğitiminde diğer bilim dallarına yer verilmesi iktisat öğrencilerinin olayları kavraması ve analiz etmesi açısından önemlidir. Bu bakımdan iktisat eğitiminin amacına ulaşabilmesi için matematik, ekonometri, istatistik alanlarının yanında iktisadi düşünceler tarihi, psikoloji, sosyoloji alanlarına da artan oranda önem verilmesi gereklidir. Bu çalışmada iktisadın diğer bilim dallarıyla olan ilişkisinde iktisat eğitiminin rolünün değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı, iktisadın doğa ve sosyal bilimleriyle olan ilişkisi ve her bilim dalı için bu ilişkinin yoğunluğunu incelemektir. Çalışmada iktisadın diğer bilim dallarıyla ilişkisinin iktisat eğitimine olan yansımaları da ele alınmıştır. Sosyal bir bilim olan iktisadın fizikten matematiğe, tarihten psikolojiye kadar birçok bilim dalıyla ilişki içinde olduğu görülmüştür. İktisat ile diğer bilimler arasındaki bu ilişkinin, eğer araç-amaç sınırı doğru tanımlanabilirse iktisat eğitimine pozitif anlamda katkısı olabileceği beklenmektedir. Buna göre, iktisadın yapısı itibariyle diğer bilimlerle araç bağlamında ilişki halinde olmasının iktisat biliminin gelişimi ve iktisat eğitimi sürecinin etkinliği için olumlu katkı sağlayabileceği öngörülmektedir.
19. yüzyılda ticari anlamda kullanılmaya başlanan petrol, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası siyasetin önemli bir gündem maddesi olmuştur. Petrolün kullanımı daha çok ulaştırma sektöründe ana yakıt ve kimya endüstrisinde... more
19. yüzyılda ticari anlamda kullanılmaya başlanan petrol, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası siyasetin önemli bir gündem maddesi olmuştur. Petrolün kullanımı daha çok ulaştırma sektöründe ana yakıt ve kimya endüstrisinde ham madde olarak gerçekleşmektedir. Siyasi ve ticari anlamda bu denli önemli olan petrol, 1973 yılında küresel anlamda yaşanan ekonomik krizin temel sebeplerinden biri olmuştur. Petrol ile ilgili tartışmalar son dönemde artmakla birlikte petrolün tükeneceği yönündeki senaryolar, küresel düzeyde ülkeleri alternatif enerji üretim yollarına sevk etmiştir. Buna; yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, elektrik, rüzgâr, jeotermal enerji kaynakları örnek gösterilebilir. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitli avantajlarının yanında teknolojik anlamda ciddi bir kurulum maliyeti söz konusudur. Bu çalışmada, 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan süreçte petrol ve alternatif enerji kaynaklarına yönelik seyrin betimsel analizinin gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda bölümde yıllara göre petrol tüketimi ile birlikte, doğal gaz, kömür, nükleer, hidroelektrik, güneş, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve diğer kaynakların, biyoyakıt enerji tüketimleri, elektrik üretimi ve petrol fiyatlarına yer verilmiş olup petrol ile aralarındaki ilişkiye dikkat çekilmektedir.