Vusala Musali
Prof. Dr. Vüsale Musalı - 1981 Bakü doğumlu. 1997-2001 yıllarında Bakü Devlet Üniversitesinde Lisans, 2001-2004 yıllarında aynı üniversitede Yüksek Lisans Eğitimi aldı. 2006 senesinde doktora tezini savundu.
2002 yılında Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak işe başladı. 2004-2011 yılları arasında Bakü Devlet Üniversitesinde Yard. Doç. Dr., 2012-2014 yılları arasında Doçent olarak görev yapmıştır.
2009-2014 yılları arasında AMEA Elyazmalar Enstitüsü "Metinlerin Yayına Hazırlanması" bölümünde çalışmıştır. 2014 yılı itibariyle T.C. Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi Çağdaş Türk lehçeleri ve Edebiyatları bölümünde öğretim üyesidir.
2012 yılında Doçent, 2017 yılında Profesör oldu.
Türk Tezkireciliği, Azerbaycan Sahası Tezkireciliği, Azerbaycan Edebiyatı, Türkiye - Azerbaycan Edebi İlişkileri konusunda araştırmalar yapmaktadır.
vusalemusali@kastamonu.edu.tr
tezkireshinas@gmail.com
2002 yılında Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak işe başladı. 2004-2011 yılları arasında Bakü Devlet Üniversitesinde Yard. Doç. Dr., 2012-2014 yılları arasında Doçent olarak görev yapmıştır.
2009-2014 yılları arasında AMEA Elyazmalar Enstitüsü "Metinlerin Yayına Hazırlanması" bölümünde çalışmıştır. 2014 yılı itibariyle T.C. Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi Çağdaş Türk lehçeleri ve Edebiyatları bölümünde öğretim üyesidir.
2012 yılında Doçent, 2017 yılında Profesör oldu.
Türk Tezkireciliği, Azerbaycan Sahası Tezkireciliği, Azerbaycan Edebiyatı, Türkiye - Azerbaycan Edebi İlişkileri konusunda araştırmalar yapmaktadır.
vusalemusali@kastamonu.edu.tr
tezkireshinas@gmail.com
less
InterestsView All (13)
Uploads
Ahmerov’un bu makalesi çerçevesinde basılmıştır.
Prof. Dr. Vüsale MUSALI
T.C. Kastamonu Üniversitesi
tezkireshinas@gmail.com
1992 yılından itibaren Türkiye’deki üniversitelerde Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümleri kurulmuş ve günümüzde on dokuz üniversitede bu bölümler faaliyet göstermektedir. Bölümlerin birçoğunda hem Azerbaycan Türkçesi hem de Azerbaycan edebiyatı lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında zorunlu ve seçmeli dersler olarak okutulmaktadır. Azerbaycan Türkçesi ve edebiyatının iyi bir şekilde öğretilebilmesi veya araştırılması, tez konularının belirlenmesi ve yazılmasında bu alanın kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri konu belirlemeden, literatür taraması aşamasına kadar ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar.
Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı ile ilgili literatür taraması yaparken edebiyat tarihlerine ulaşılmalı, şair ve yazarların eserleri belirlenmeli, konuyla ilgili çalışmalar takip edilmeli, eleştirel okumalar yapılmalıdır. Akabinde konunun incelemesi, özetlenmesi, analizi ve raporlanması gerçekleştirilmelidir. Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı ile ilgili literatür taraması gerçekleştiren araştırmacıların karşılaştıkları sorunları aşağıdaki şekilde sıralaya biliriz:
1. Aramayı nereden başlatacaklarını bilmemeleri;
2. Alanla ilgili yayımlanmış olan bibliyografya, şahsi bibliyografya, metodik bibliyografya, tavsiye bibliyografyalarından habersiz olmaları veya bu kaynaklara ulaşamamaları;
3. Edebiyat tarihlerinin kısıtlı sayıda şair ve yazarı ihtiva etmesi;
4. Bağımsızlık sonrasında şekillenen edebiyatın tam bir şekilde edebiyat tarihlerinde yer almaması;
5. Bağımsızlık sonrasında ortaya çıkan edebi süreci takip etme problemi;
6. Çağdaş şair ve yazarların isimlerinin belirlenmesi;
7. Şair ve yazarların eserlerinin takibinin kağlanmaması;
8. Şair ve yazarların isimleri belli olmadığı için katalog taramalarının gerçekleştirilememesi;
9. Kataloglarda doğru anahtar kelimelerle arama yapmamaları;
10. Yeni çıkan kitapların takip edilmemesi;
11. Edebi tenkit, edebiyat bilimi vs. ilgili makalelerin takibinin yapılamaması.
Azerbaycan edebiyatı üzerine araştırma yapan araştırmacıların literatür taraması yaptıkları zaman karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerini şöyle sıralaya biliriz:
1. Literatür taramasını Azerbaycan’daki kütüphanelerde yapmak, kütüphaneci ve bibliyograflardan yardım almak;
2. Azerbaycan Milli Kütüphanesinin edebiyatla ilgili her sene yayımladığı çeşitli bibliyografik kaynakları (Salname; Letopis; Yeni Kitaplar: Açıklamalı Bibliyografya; Medeniyet, incesanat, bedii edebiyat ve edebiyatşinaslık hakkında yeni edebiyat: Cari bibliyografik informasiya göstericisi; Bir yıllık Azerbaycan kitabiyatı; Azerbaycan Kitabı vs.) kullanmak;
3. Azerbaycan Milli Kütüphanesi tarafından hazırlanmış şair ve yazarlarla ilgili veri tabanlarının değerlendirmek;
4. Edebi süreci değerlendire bilmek için Azerbaycan’da yayımlanan akademik, edebi dergileri ve gazeteleri takip etmek;
5. Yeni yayımlanan edebiyat tarihlerinin takibi;
6. Anahtar kelimelerin doğru kullanımı vs.
Bildiride, Azerbaycan edebiyatı ile ilgili literatür taraması sırasında karşılaşılan problemler sıralanacak ve çözüm olarak Azerbaycan Milli Kütüphanesinin sunduğu bibliyografik hizmetler değerlendirilecektir.
Anahtar kelimeler: Azerbaycan, edebiyat, Araştırma, bibliyografya, sorun.
Key words: Azerbaijan, literature, research, bibliography, problem.
Ключевые слова: Азербайджан, литература, исследования, библиография, проблема.
PROBLEMS ENCOUNTERED IN CONTEMPORARY AZERBAIJANI LITERATURE RESEARCHES AND SUGGESTIONS FOR THEIR SOLUTIONS
Departments of Modern Turkish Dialects and Literatures have been established in Turkish universities since 1992, and today these departments operate in nineteen universities. Many departments teach Azerbaijani Turkish language and Azerbaijani literature as compulsory and elective courses in undergraduate, graduate, and doctoral programs. Resources in this area are essential for good teaching or research of Azerbaijani Turkish language and literature, and for identifying and writing dissertation topics. Master's and graduate students face serious difficulties, ranging from choosing a topic to searching for literature.
When conducting a literature review on modern Azerbaijani literature, it is necessary to have access to works on the history of literature, identify the works of poets and writers, follow researches on this topic and do critical readings. Subsequently, the subject should be studied, summarized, analyzed and reported. The problems faced by researchers conducting literary searches on modern Azerbaijani literature can be listed as follows:
1. They don’t know where to start searching;
2. They are unaware of or do not have access to bibliographies, personal bibliographies, methodological bibliographies, and advisory bibliographies published on the subject ((Salname; Letopis; Yeni Kitaplar: Açıklamalı Bibliyografya; Medeniyet, incesanat, bedii edebiyat ve edebiyatşinaslık hakkında yeni edebiyat: Cari bibliyografik informasiya göstericisi; Bir yıllık Azerbaycan kitabiyatı; Azerbaycan Kitabı vs.);
3. Literary histories include a limited number of poets and writers;
4. The post-independence literature is not fully included in the history of literature;
5. The problem of tracking the literary process that arose after independence;
6. Determination of the names of modern poets and writers;
7. Ignorance of the works of poets and writers;
8. Catalog scanning cannot be carried out because the names of poets and writers are not known;
9. Incorrect search by keywords in directories;
10. They don’t follow new books;
11. They can’t follow articles on literary criticism, etc.
We can list suggestions to solve the problems faced by Azerbaijani literature researchers while conducting a literature review as follows:
1. Conducting literary research in libraries of Azerbaijan and receiving assistance from librarians and bibliographers;
2. Use of various bibliographic resources published annually by the National Library of Azerbaijan for Literature;
3. Evaluation of databases on poets and writers prepared by the National Library of Azerbaijan;
4. Monitoring scientific, literary magazines and newspapers published in Azerbaijan in order to assess the literary process;
5. Tracking recently published literature histories;
6. Correct use of keywords, etc.
The article will list the problems that arose during the review of Azerbaijani literature and evaluate the bibliographic services offered by the National Library of Azerbaijan.
The social and cultural life, traditions and customs of Baku and nearby settlements on the coast of the Caspian Sea are very colorful. Despite the occupation of tsarist Russia, and then the Soviets, Baku residents tried to preserve their traditions and customs as much as possible. During the Soviet period, the Nowruz festival and religious ceremonies were banned in order to make people forget about national and religious affiliation. After Stalin's death, these prohibitions were somewhat relaxed. Despite Soviet censorship, closed borders prevented some customs and traditions from being forgotten. Some traditions have been naturally renewed due to migration, urbanization and other changes.
In Soviet times, the ethnography of Baku and its environs was not subjected to detailed study. After gaining independence, research in this area was limited to the book of Tevekkul Selimov. Rituals are an important tool for the transmission of social memory from generation to generation. Despite the development and progress of medicine in the 21st century, traditional medicine and religious magical practices continue to live. This article discusses the rituals and practices of removing the evil eye, suffering, fear, used by folk healers and ojakzadeh in Baku and the surrounding settlements, which have not been collected and studied. The compilation was made from the source persons from Baku and the surrounding settlements, and these materials were evaluated in the context of Turkish mythology and Turkish culture. Thus, in this study, an attempt was made to study and record part of the intangible cultural heritage of Baku and nearby settlements. As a result of our research, we have witnessed that many rituals are now forgotten and not practiced. Today, to avoid the evil eye, a simple peganum harmala incense is performed, and a childag ritual is performed to get rid of fear. The ritual of the end of ordeal is practiced only at condolence meetings in the form of shaking the tablecloth. Religion is also seen to permeate some magical rituals.
Keywords: Baku, the evil eye, fear, suffering, ritual.
Zümer Sûresi:9.
Eserleriyle kendi ismini bilim camiasına duyurmuş olan doğubilimci Prof. Dr. Nesib Göyüşov’un akademik yaşımını bir makaleye sığdırmak mümkün değildir. Onun eserlerini bilimsel açıdan değerlendirmek de biz öğrencilerinin haddi değildir. Amacımız, Hocamızın doğumunun 75. sene-i devriyesi münasebetiyle hayatı ve çalışmalarıyla ilgili bazı kesitleri arz etmektir.
Nesib Göyüşov 5 Eylül 1947 tarihinde Azerbaycan’ın Kelbecer ilçesinin Kilseli köyünde doğdu. İlk ve orta eğitimini Kelbecer’de aldı. 1965-1970 yılları arasında Bakü Devlet Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Fars dili ve edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Fakülteden mezun olduktan hemen sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmaları Enstitüsünde göreve başladı. 1980-1987 yılları arasında Elyazmaları Enstitüsünün sekreteri, 1987-1992 yılları arasında Yazılı Abidelerin Kataloglaştırılması Bölümünün başkanı, 1993-2009 yılları arasında Fars Dilli Elyazmalarının Tetkiki Bölümünde araştırmacı, 2009-2015 yılları arasında Metinlerin Yayına Hazırlanması Bölümünün başkanı olarak çalıştı. 2015 yılından şimdiye kadar Fars Dilli Elyazmalarının Tetkiki Bölümünün başkanı görevini yürütmektedir. 1974-1976 ve 1984-1987 yıllarında ise İran’da resmî tercüman olarak çalışmıştır.
Bu minvalla Azərbaycan ədəbiyyatında klassik ənənə qırılmadan davam etmişdir. Ədəbi məclislər bu ənənənin yaşaması üçün mərkəz rolunu yerinə yetirirdi.
Müasir Azərbaycan ədəbiyyatında klassik poeziya ənənələri öz mövcudluğunu davam etdirməkdədir. Bu şeiri yaşadanlar isə əsasən Bakı ədəbi mühitini təmsil edən şairlərdir. Klassik şeir, muğam Bakının ruhudur. Bakı ədəbi mühitini klassik şeirsiz təsəvvür etmək mümkün deyil.
Müasir Azərbaycan ədəbiyyatında klassik şeir ənənəsi üzərində araşdırmalarımız bizi bu şeiri yaşadanlarla söhbətlərə yönləndirdi. Hal-hazırda Azərbaycan Yazıçılar Birliyi Xəzər (Bakı) Bölməsi klassik şeir yazan gənc şairlərin ustad məktəbinə çevrilmişdir. Klassik şeirin bugünkü vəziyyəti, Bakı ədəbi mühiti, klassik ədəbiyyatın tədrisi və araşdırılmasındakı problemlərə işıq salmaq üçün Azərbaycan Yazıçılar Birliyi Xəzər Bölməsinin rəhbəri, şair Arif Buzovnalı ilə söhbətləşdik.
ÇAĞDAŞ TÜRK ARAŞTIRMACILARININ BİHZAD'LA İLGİLİ ÇALIŞMALARI ÜZERİNE
Özet
Kemâleddin Bihzâd, Timurlular ve Safevîler dönemlerinde yaşamış ünlü minyatür sanatçısı olarak Herat ve Tebriz'deki sultanlara ait minyatür atölyelerinde görev almış, meşhur eserlere minyatürler çekmiştir. Kemâleddin Bihzâd’ın sanatı dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı disiplinler açısından öğrenilmiştir. Bildiride Kemâleddin Bihzâd üzerine Türkiye’de yapılmış çalışmaları özetlemeğe ve değerlendirmeğe çalışılmıştır.
döneminde ortadan kaldırılmaya çalışılsa da bu anane günümüze
kadar devam etmektedir.
Sovyet sansürü ve özellikle de Stalinizm döneminde milli şairlerin
büyük bir kısmı kurşuna dizilmiş, bazıları sürgün edilmiş, edebî
meclisler ise kapanmıştı. Edebiyat şekilce milli, içerik itibariyle sosyalist
edebiyata dönüşmüştü. Klasik edebiyat türlerinden olan tevhid,
münacat, naat gibi dinî konulu türlerde eser vermek ise tamamen
yasaktı. Zira klasik şiirin dinî ve irfanî konuları ele alması Sovyet
ideolojisine ters düşüyordu. Bu da Sovyet hâkimiyeti yıllarında tüm
edebî meclislerin kapatılmasına sebep olmuştur.
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra edebi meclisler yenden
faaliyete geçmiştir. XX. yüzyılın sonu XXI. yüzyılın başlarında Bakü’de
Hacı Alemdar’ın “Aruz”, Hacı Abbas’ın “Hacı Mail”, Sona Hayal’in
“Maştağa Şairler” adlı şiir meclisleri var olmuş, aynı zamanda “Şefaî”,
“Kudsî” ve “Vahid” adlı kısa ömürlü edebî meclisler de faaliyet
göstermişlerdir. Günümüzde Bakü’de “Mecma‘u’ş-Şu‘arâ” edebî
meclisi ve Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin Hazar Şubesi genellikle
klasik edebiyat geleneğini devam ettiren ve aruz vezninde şiir yazan
şairlerin bir araya geldiği derneklerdendir. Bunun dışına Bakü
civarındaki kasabalarda faaliyet gösteren küçük meclisler de vardır.
Türkan kasabasında “Buta”, Maştağa kasabasında “Genç Kalem”,
Hırdalan şehrinde “Abşeron” edebî meclisleri bunlara dair birer
örnektirler.
Sovyetlerin baskı ve sansürünün olduğu zamanlarında bile
Azerbaycan şairleri klasik edebi geleneği devam ettirerek eserleri
yazarak saklamışlardır. Yumuşama döneminde bu eserler yavaş yavaş
gün ışığına çıkmaya başlamıştır. Örneğin, şair Cafer Remzi iki
kısımdan oluşan “Deyilen Söz Yadigârdır” adlı tezkiresinde
(1981,1987) Bakü ve civarında yaşayan şairlerin hayatı ve sanatı ile
120
beraber onların genellikle aruz ve kısmen de hece vezinlerinde
yazdıkları eserlerden numunelere de yer vermiştir.
Çağdaş Azerbaycan edebiyatında klasik edebî tür ve tarzlarda örnekler
kaleme alınmaktadır. Genellikle yukarıda isimlerini zikr ettiğimiz edebî
meclislerde yetişmiş şairler dinî-tasavvufî konuları ele almakta, divan
bağlamakta, tezkire tertip etmektedirler. Günümüzde gazel, kaside,
mesnevi gibi nazım şekilleri de kullanılmaktadır. Nazmın yanı sıra
klasik nesir türlerini ihtiva eden eserler de güncelliğini tam olarak
kaybetmemiştir. Şöyle ki günümüz Azerbaycan edebiyatında tevhid,
münacat, naat, hiciv, mersiye gibi nazım türünde yazılmış olan eserler
haricinde tezkire ve seyahatname gibi klasik nesir türünün özelliklerine
sahip eserlerle de karşılaşmaktayız. Örneğin, “Mecma‘u’ş-Şu‘arâ”
meclisine katılan şairlerin hayatı, sanatı ve şiirlerinden örnekleri
kapsayan “Tezkire-i Şahin” (2006), “Genç Kalem” meclisine katılan
şairlerin şiirlerini kapsayan “Genç Kalem” (2010), Azerbaycan Yazarlar
Birliği’nin Hazar Şubesi’nin toplantılarına katılan ve klasik geleneği
takip eden şairlerin eserlerinden numuneleri ihtiva eden “Hazar
Tezkiresi” (2017) gibi eserler yayınlanmıştır. Bu husus, çağdaş
Azerbaycan edebiyatında tezkirecilik geleneğinin devam ettiğinin bir
göstergesidir.
Edebiyat tarihlerinin ortaya çıkmasından sonra tezkirelerin tür olarak
günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediği meselesi gündeme
getirilmektedir. Bildirimizde, Çağdaş Azerbaycan edebiyatındaki
tezkireler değerlendirilmeye tabi tutulacak, bu eserlerin Azerbaycan
edebiyat tarihlerinin yazılmasındaki rolü tartışılacaktır. Çalışmamıza
kadar XX-XXI. yüzyıllarda kaleme alınmış tezkireler esasında çağdaş
Azerbaycan edebiyatı değerlendirilmesi yapılmamıştır.
(In the Case of Baba Pünhan)
Although there are many famous poets in Azerbaijani literature such as Nasimi, Kishvari, Habibi, Khatai, Fuzuli, Vaqif, Vidadi and Sabir, today there are still poets who continue the classical tradition. Today Azerbaijani poets use both aruz and syllabic meter, and at the same time give good examples of free poetry. When we carefully study the history of Azerbaijani literature, we notice that the classical literary tradition was not abandoned even in the most severe Soviet period. Classical poetry has been continuously brought to our days by Azerbaijani poets.
The traditions of classical poetry in Azerbaijan are preserved, especially in Baku. Back in 1860, a literary collection (Majma al-shuara) was established in Baku, in which more than thirty poets took part. At this literary meeting, both imitative and response poems to the poems of classical Azerbaijani poets were written, and young poets were given lessons in classical literature, as well as methods of poetize. The charter of the literary assembly called "Turkish Voice", created in Baku in the 1910s, contains articles which say that the principle of this institution is Turkish patriotism and that Turkishness will find strength and contribute to the development of Turkish literature. Thus, Azerbaijani poets tried to build classical poetry on Turkism and simplify the language. In the poems of the poets represented in this collection, the discussion was mainly about the homeland, nation and social issues.
Nowadays, a literary assembly ("Majma al-Shuara") and the Khazar branch of the Writers' Union of Azerbaijan operate in Baku. These clubs unite poets who today write with aruz. Two tazkiras were compiled, which included the biographies and works of poets from these collections.
Baba Punhan (1948-2004) was one of the poets who gave works in the form of satire in simple Azeri Turkish in the Aruz meter. Baba Punhan collected his poems in five books. The topics of his poems are the Karabagh problem, degeneration and social issues. Although Baba Punhan used aruz in his poems, he brought innovation to the classical tradition in terms of subject matter and language. He wrote his satirical poems in a language understandable to the public.
In the paper that we will present at the symposium, we strive to assess the current status of the classical Azerbaijani poetic tradition, which has been going on for centuries, and to explore the life and art of Baba Punhan, who gave poems in satirical form and in aruz meter.
Osmanlı kaynaklarını araştırdığımızda XV. yüzyıldan XX. yüzyılın ortalarına kadar çok sayıda Azerbaycan şairi, âlimi ve sanatçısının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşadığını görürüz. Bu bilim insanları çeşitli sebeplerle Osmanlı’ya gelmişlerdir. Bunlardan bazıları Fatih ve Sultan Selim döneminde Osmanlı’ya getirilmiş, bazılar cazibe merkezi olan İstanbul’da bulunmak istemiş, kimileri de sosyal ve politik nedenlerden dolayı buraya muhaceret etmişlerdir. Anadolu sahası tezkireleri üzerinde yürüttüğümüz araştırmalar sırasında bu kaynaklarda ismi geçen 69 şairden 18’inin XIX. yüzyılda yaşadığı ortaya çıkmıştır. Söz konusu şairlerin büyük bir kısmı hakkında Azerbaycan edebiyatı tarihlerinde bilgi geçmemektedir. XIX. yüzyılda İstanbul’a yerleşmiş olan Azerbaycan kökenli şairlerden biri de Ahmed Feyzi Efendi’dir (1842-1910). Makalede, uzun süre İstanbul’da muallimlik yapmış, Tercüman-ı Hakikat ve Malumat gazeteleri yazarlarından olmuş muhacir Azerbaycan şairi Feyzi Efendi’nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri araştırılmaya tabi tutulmuştur.
After the collapse of the Soviet Union and the proclamation of
independence of the Turkic republics, a period of development began on
the wave of scientific and cultural ties between Turkey and Azerbaijan.
The Department of Contemporary Turkish Dialects and Literature,
established in Turkish universities since 1992, played an exceptional
role in this process. Today, 19 universities in Turkey have departments
of contemporary Turkish dialects and literatures. In many of these
departments, Azerbaijani Turkish and literature is taught as compulsory
and as optional courses in undergraduate, graduate and doctoral
programs. Sources in this area are necessary for teaching or researching
the Azerbaijani Turkish and literature in good a shape, for defining and
writing dissertation topics. The most important difficulties here are the
lack of textbooks, unawareness of the sources published in Azerbaijan,
or difficulties with access to these sources, the inability to follow new
publications etc.
This article, first of all, lists the problems that arise in the study and
teaching of the Azerbaijani Turkish and literature, and identifies the
difficulties. Then, in order to solve the difficulties that researchers and
students working in this field face when accessing resources, information
is provided on electronic libraries that will satisfy the information needs
for studying the Azerbaijani Turkish and literature. In addition, the article
explains how to access recently published books, collected information
on virtual dictionaries, encyclopedias and anthologies, e-books, websites,
audiobooks and databases.
Keywords: Azerbaijan, language, literature, digital, electronic
sources.
Ahmerov’un bu makalesi çerçevesinde basılmıştır.
Prof. Dr. Vüsale MUSALI
T.C. Kastamonu Üniversitesi
tezkireshinas@gmail.com
1992 yılından itibaren Türkiye’deki üniversitelerde Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümleri kurulmuş ve günümüzde on dokuz üniversitede bu bölümler faaliyet göstermektedir. Bölümlerin birçoğunda hem Azerbaycan Türkçesi hem de Azerbaycan edebiyatı lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında zorunlu ve seçmeli dersler olarak okutulmaktadır. Azerbaycan Türkçesi ve edebiyatının iyi bir şekilde öğretilebilmesi veya araştırılması, tez konularının belirlenmesi ve yazılmasında bu alanın kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri konu belirlemeden, literatür taraması aşamasına kadar ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar.
Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı ile ilgili literatür taraması yaparken edebiyat tarihlerine ulaşılmalı, şair ve yazarların eserleri belirlenmeli, konuyla ilgili çalışmalar takip edilmeli, eleştirel okumalar yapılmalıdır. Akabinde konunun incelemesi, özetlenmesi, analizi ve raporlanması gerçekleştirilmelidir. Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı ile ilgili literatür taraması gerçekleştiren araştırmacıların karşılaştıkları sorunları aşağıdaki şekilde sıralaya biliriz:
1. Aramayı nereden başlatacaklarını bilmemeleri;
2. Alanla ilgili yayımlanmış olan bibliyografya, şahsi bibliyografya, metodik bibliyografya, tavsiye bibliyografyalarından habersiz olmaları veya bu kaynaklara ulaşamamaları;
3. Edebiyat tarihlerinin kısıtlı sayıda şair ve yazarı ihtiva etmesi;
4. Bağımsızlık sonrasında şekillenen edebiyatın tam bir şekilde edebiyat tarihlerinde yer almaması;
5. Bağımsızlık sonrasında ortaya çıkan edebi süreci takip etme problemi;
6. Çağdaş şair ve yazarların isimlerinin belirlenmesi;
7. Şair ve yazarların eserlerinin takibinin kağlanmaması;
8. Şair ve yazarların isimleri belli olmadığı için katalog taramalarının gerçekleştirilememesi;
9. Kataloglarda doğru anahtar kelimelerle arama yapmamaları;
10. Yeni çıkan kitapların takip edilmemesi;
11. Edebi tenkit, edebiyat bilimi vs. ilgili makalelerin takibinin yapılamaması.
Azerbaycan edebiyatı üzerine araştırma yapan araştırmacıların literatür taraması yaptıkları zaman karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerini şöyle sıralaya biliriz:
1. Literatür taramasını Azerbaycan’daki kütüphanelerde yapmak, kütüphaneci ve bibliyograflardan yardım almak;
2. Azerbaycan Milli Kütüphanesinin edebiyatla ilgili her sene yayımladığı çeşitli bibliyografik kaynakları (Salname; Letopis; Yeni Kitaplar: Açıklamalı Bibliyografya; Medeniyet, incesanat, bedii edebiyat ve edebiyatşinaslık hakkında yeni edebiyat: Cari bibliyografik informasiya göstericisi; Bir yıllık Azerbaycan kitabiyatı; Azerbaycan Kitabı vs.) kullanmak;
3. Azerbaycan Milli Kütüphanesi tarafından hazırlanmış şair ve yazarlarla ilgili veri tabanlarının değerlendirmek;
4. Edebi süreci değerlendire bilmek için Azerbaycan’da yayımlanan akademik, edebi dergileri ve gazeteleri takip etmek;
5. Yeni yayımlanan edebiyat tarihlerinin takibi;
6. Anahtar kelimelerin doğru kullanımı vs.
Bildiride, Azerbaycan edebiyatı ile ilgili literatür taraması sırasında karşılaşılan problemler sıralanacak ve çözüm olarak Azerbaycan Milli Kütüphanesinin sunduğu bibliyografik hizmetler değerlendirilecektir.
Anahtar kelimeler: Azerbaycan, edebiyat, Araştırma, bibliyografya, sorun.
Key words: Azerbaijan, literature, research, bibliography, problem.
Ключевые слова: Азербайджан, литература, исследования, библиография, проблема.
PROBLEMS ENCOUNTERED IN CONTEMPORARY AZERBAIJANI LITERATURE RESEARCHES AND SUGGESTIONS FOR THEIR SOLUTIONS
Departments of Modern Turkish Dialects and Literatures have been established in Turkish universities since 1992, and today these departments operate in nineteen universities. Many departments teach Azerbaijani Turkish language and Azerbaijani literature as compulsory and elective courses in undergraduate, graduate, and doctoral programs. Resources in this area are essential for good teaching or research of Azerbaijani Turkish language and literature, and for identifying and writing dissertation topics. Master's and graduate students face serious difficulties, ranging from choosing a topic to searching for literature.
When conducting a literature review on modern Azerbaijani literature, it is necessary to have access to works on the history of literature, identify the works of poets and writers, follow researches on this topic and do critical readings. Subsequently, the subject should be studied, summarized, analyzed and reported. The problems faced by researchers conducting literary searches on modern Azerbaijani literature can be listed as follows:
1. They don’t know where to start searching;
2. They are unaware of or do not have access to bibliographies, personal bibliographies, methodological bibliographies, and advisory bibliographies published on the subject ((Salname; Letopis; Yeni Kitaplar: Açıklamalı Bibliyografya; Medeniyet, incesanat, bedii edebiyat ve edebiyatşinaslık hakkında yeni edebiyat: Cari bibliyografik informasiya göstericisi; Bir yıllık Azerbaycan kitabiyatı; Azerbaycan Kitabı vs.);
3. Literary histories include a limited number of poets and writers;
4. The post-independence literature is not fully included in the history of literature;
5. The problem of tracking the literary process that arose after independence;
6. Determination of the names of modern poets and writers;
7. Ignorance of the works of poets and writers;
8. Catalog scanning cannot be carried out because the names of poets and writers are not known;
9. Incorrect search by keywords in directories;
10. They don’t follow new books;
11. They can’t follow articles on literary criticism, etc.
We can list suggestions to solve the problems faced by Azerbaijani literature researchers while conducting a literature review as follows:
1. Conducting literary research in libraries of Azerbaijan and receiving assistance from librarians and bibliographers;
2. Use of various bibliographic resources published annually by the National Library of Azerbaijan for Literature;
3. Evaluation of databases on poets and writers prepared by the National Library of Azerbaijan;
4. Monitoring scientific, literary magazines and newspapers published in Azerbaijan in order to assess the literary process;
5. Tracking recently published literature histories;
6. Correct use of keywords, etc.
The article will list the problems that arose during the review of Azerbaijani literature and evaluate the bibliographic services offered by the National Library of Azerbaijan.
The social and cultural life, traditions and customs of Baku and nearby settlements on the coast of the Caspian Sea are very colorful. Despite the occupation of tsarist Russia, and then the Soviets, Baku residents tried to preserve their traditions and customs as much as possible. During the Soviet period, the Nowruz festival and religious ceremonies were banned in order to make people forget about national and religious affiliation. After Stalin's death, these prohibitions were somewhat relaxed. Despite Soviet censorship, closed borders prevented some customs and traditions from being forgotten. Some traditions have been naturally renewed due to migration, urbanization and other changes.
In Soviet times, the ethnography of Baku and its environs was not subjected to detailed study. After gaining independence, research in this area was limited to the book of Tevekkul Selimov. Rituals are an important tool for the transmission of social memory from generation to generation. Despite the development and progress of medicine in the 21st century, traditional medicine and religious magical practices continue to live. This article discusses the rituals and practices of removing the evil eye, suffering, fear, used by folk healers and ojakzadeh in Baku and the surrounding settlements, which have not been collected and studied. The compilation was made from the source persons from Baku and the surrounding settlements, and these materials were evaluated in the context of Turkish mythology and Turkish culture. Thus, in this study, an attempt was made to study and record part of the intangible cultural heritage of Baku and nearby settlements. As a result of our research, we have witnessed that many rituals are now forgotten and not practiced. Today, to avoid the evil eye, a simple peganum harmala incense is performed, and a childag ritual is performed to get rid of fear. The ritual of the end of ordeal is practiced only at condolence meetings in the form of shaking the tablecloth. Religion is also seen to permeate some magical rituals.
Keywords: Baku, the evil eye, fear, suffering, ritual.
Zümer Sûresi:9.
Eserleriyle kendi ismini bilim camiasına duyurmuş olan doğubilimci Prof. Dr. Nesib Göyüşov’un akademik yaşımını bir makaleye sığdırmak mümkün değildir. Onun eserlerini bilimsel açıdan değerlendirmek de biz öğrencilerinin haddi değildir. Amacımız, Hocamızın doğumunun 75. sene-i devriyesi münasebetiyle hayatı ve çalışmalarıyla ilgili bazı kesitleri arz etmektir.
Nesib Göyüşov 5 Eylül 1947 tarihinde Azerbaycan’ın Kelbecer ilçesinin Kilseli köyünde doğdu. İlk ve orta eğitimini Kelbecer’de aldı. 1965-1970 yılları arasında Bakü Devlet Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Fars dili ve edebiyatı bölümünde eğitim gördü. Fakülteden mezun olduktan hemen sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmaları Enstitüsünde göreve başladı. 1980-1987 yılları arasında Elyazmaları Enstitüsünün sekreteri, 1987-1992 yılları arasında Yazılı Abidelerin Kataloglaştırılması Bölümünün başkanı, 1993-2009 yılları arasında Fars Dilli Elyazmalarının Tetkiki Bölümünde araştırmacı, 2009-2015 yılları arasında Metinlerin Yayına Hazırlanması Bölümünün başkanı olarak çalıştı. 2015 yılından şimdiye kadar Fars Dilli Elyazmalarının Tetkiki Bölümünün başkanı görevini yürütmektedir. 1974-1976 ve 1984-1987 yıllarında ise İran’da resmî tercüman olarak çalışmıştır.
Bu minvalla Azərbaycan ədəbiyyatında klassik ənənə qırılmadan davam etmişdir. Ədəbi məclislər bu ənənənin yaşaması üçün mərkəz rolunu yerinə yetirirdi.
Müasir Azərbaycan ədəbiyyatında klassik poeziya ənənələri öz mövcudluğunu davam etdirməkdədir. Bu şeiri yaşadanlar isə əsasən Bakı ədəbi mühitini təmsil edən şairlərdir. Klassik şeir, muğam Bakının ruhudur. Bakı ədəbi mühitini klassik şeirsiz təsəvvür etmək mümkün deyil.
Müasir Azərbaycan ədəbiyyatında klassik şeir ənənəsi üzərində araşdırmalarımız bizi bu şeiri yaşadanlarla söhbətlərə yönləndirdi. Hal-hazırda Azərbaycan Yazıçılar Birliyi Xəzər (Bakı) Bölməsi klassik şeir yazan gənc şairlərin ustad məktəbinə çevrilmişdir. Klassik şeirin bugünkü vəziyyəti, Bakı ədəbi mühiti, klassik ədəbiyyatın tədrisi və araşdırılmasındakı problemlərə işıq salmaq üçün Azərbaycan Yazıçılar Birliyi Xəzər Bölməsinin rəhbəri, şair Arif Buzovnalı ilə söhbətləşdik.
ÇAĞDAŞ TÜRK ARAŞTIRMACILARININ BİHZAD'LA İLGİLİ ÇALIŞMALARI ÜZERİNE
Özet
Kemâleddin Bihzâd, Timurlular ve Safevîler dönemlerinde yaşamış ünlü minyatür sanatçısı olarak Herat ve Tebriz'deki sultanlara ait minyatür atölyelerinde görev almış, meşhur eserlere minyatürler çekmiştir. Kemâleddin Bihzâd’ın sanatı dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı disiplinler açısından öğrenilmiştir. Bildiride Kemâleddin Bihzâd üzerine Türkiye’de yapılmış çalışmaları özetlemeğe ve değerlendirmeğe çalışılmıştır.
döneminde ortadan kaldırılmaya çalışılsa da bu anane günümüze
kadar devam etmektedir.
Sovyet sansürü ve özellikle de Stalinizm döneminde milli şairlerin
büyük bir kısmı kurşuna dizilmiş, bazıları sürgün edilmiş, edebî
meclisler ise kapanmıştı. Edebiyat şekilce milli, içerik itibariyle sosyalist
edebiyata dönüşmüştü. Klasik edebiyat türlerinden olan tevhid,
münacat, naat gibi dinî konulu türlerde eser vermek ise tamamen
yasaktı. Zira klasik şiirin dinî ve irfanî konuları ele alması Sovyet
ideolojisine ters düşüyordu. Bu da Sovyet hâkimiyeti yıllarında tüm
edebî meclislerin kapatılmasına sebep olmuştur.
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra edebi meclisler yenden
faaliyete geçmiştir. XX. yüzyılın sonu XXI. yüzyılın başlarında Bakü’de
Hacı Alemdar’ın “Aruz”, Hacı Abbas’ın “Hacı Mail”, Sona Hayal’in
“Maştağa Şairler” adlı şiir meclisleri var olmuş, aynı zamanda “Şefaî”,
“Kudsî” ve “Vahid” adlı kısa ömürlü edebî meclisler de faaliyet
göstermişlerdir. Günümüzde Bakü’de “Mecma‘u’ş-Şu‘arâ” edebî
meclisi ve Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin Hazar Şubesi genellikle
klasik edebiyat geleneğini devam ettiren ve aruz vezninde şiir yazan
şairlerin bir araya geldiği derneklerdendir. Bunun dışına Bakü
civarındaki kasabalarda faaliyet gösteren küçük meclisler de vardır.
Türkan kasabasında “Buta”, Maştağa kasabasında “Genç Kalem”,
Hırdalan şehrinde “Abşeron” edebî meclisleri bunlara dair birer
örnektirler.
Sovyetlerin baskı ve sansürünün olduğu zamanlarında bile
Azerbaycan şairleri klasik edebi geleneği devam ettirerek eserleri
yazarak saklamışlardır. Yumuşama döneminde bu eserler yavaş yavaş
gün ışığına çıkmaya başlamıştır. Örneğin, şair Cafer Remzi iki
kısımdan oluşan “Deyilen Söz Yadigârdır” adlı tezkiresinde
(1981,1987) Bakü ve civarında yaşayan şairlerin hayatı ve sanatı ile
120
beraber onların genellikle aruz ve kısmen de hece vezinlerinde
yazdıkları eserlerden numunelere de yer vermiştir.
Çağdaş Azerbaycan edebiyatında klasik edebî tür ve tarzlarda örnekler
kaleme alınmaktadır. Genellikle yukarıda isimlerini zikr ettiğimiz edebî
meclislerde yetişmiş şairler dinî-tasavvufî konuları ele almakta, divan
bağlamakta, tezkire tertip etmektedirler. Günümüzde gazel, kaside,
mesnevi gibi nazım şekilleri de kullanılmaktadır. Nazmın yanı sıra
klasik nesir türlerini ihtiva eden eserler de güncelliğini tam olarak
kaybetmemiştir. Şöyle ki günümüz Azerbaycan edebiyatında tevhid,
münacat, naat, hiciv, mersiye gibi nazım türünde yazılmış olan eserler
haricinde tezkire ve seyahatname gibi klasik nesir türünün özelliklerine
sahip eserlerle de karşılaşmaktayız. Örneğin, “Mecma‘u’ş-Şu‘arâ”
meclisine katılan şairlerin hayatı, sanatı ve şiirlerinden örnekleri
kapsayan “Tezkire-i Şahin” (2006), “Genç Kalem” meclisine katılan
şairlerin şiirlerini kapsayan “Genç Kalem” (2010), Azerbaycan Yazarlar
Birliği’nin Hazar Şubesi’nin toplantılarına katılan ve klasik geleneği
takip eden şairlerin eserlerinden numuneleri ihtiva eden “Hazar
Tezkiresi” (2017) gibi eserler yayınlanmıştır. Bu husus, çağdaş
Azerbaycan edebiyatında tezkirecilik geleneğinin devam ettiğinin bir
göstergesidir.
Edebiyat tarihlerinin ortaya çıkmasından sonra tezkirelerin tür olarak
günümüz ihtiyaçlarına cevap vermediği meselesi gündeme
getirilmektedir. Bildirimizde, Çağdaş Azerbaycan edebiyatındaki
tezkireler değerlendirilmeye tabi tutulacak, bu eserlerin Azerbaycan
edebiyat tarihlerinin yazılmasındaki rolü tartışılacaktır. Çalışmamıza
kadar XX-XXI. yüzyıllarda kaleme alınmış tezkireler esasında çağdaş
Azerbaycan edebiyatı değerlendirilmesi yapılmamıştır.
(In the Case of Baba Pünhan)
Although there are many famous poets in Azerbaijani literature such as Nasimi, Kishvari, Habibi, Khatai, Fuzuli, Vaqif, Vidadi and Sabir, today there are still poets who continue the classical tradition. Today Azerbaijani poets use both aruz and syllabic meter, and at the same time give good examples of free poetry. When we carefully study the history of Azerbaijani literature, we notice that the classical literary tradition was not abandoned even in the most severe Soviet period. Classical poetry has been continuously brought to our days by Azerbaijani poets.
The traditions of classical poetry in Azerbaijan are preserved, especially in Baku. Back in 1860, a literary collection (Majma al-shuara) was established in Baku, in which more than thirty poets took part. At this literary meeting, both imitative and response poems to the poems of classical Azerbaijani poets were written, and young poets were given lessons in classical literature, as well as methods of poetize. The charter of the literary assembly called "Turkish Voice", created in Baku in the 1910s, contains articles which say that the principle of this institution is Turkish patriotism and that Turkishness will find strength and contribute to the development of Turkish literature. Thus, Azerbaijani poets tried to build classical poetry on Turkism and simplify the language. In the poems of the poets represented in this collection, the discussion was mainly about the homeland, nation and social issues.
Nowadays, a literary assembly ("Majma al-Shuara") and the Khazar branch of the Writers' Union of Azerbaijan operate in Baku. These clubs unite poets who today write with aruz. Two tazkiras were compiled, which included the biographies and works of poets from these collections.
Baba Punhan (1948-2004) was one of the poets who gave works in the form of satire in simple Azeri Turkish in the Aruz meter. Baba Punhan collected his poems in five books. The topics of his poems are the Karabagh problem, degeneration and social issues. Although Baba Punhan used aruz in his poems, he brought innovation to the classical tradition in terms of subject matter and language. He wrote his satirical poems in a language understandable to the public.
In the paper that we will present at the symposium, we strive to assess the current status of the classical Azerbaijani poetic tradition, which has been going on for centuries, and to explore the life and art of Baba Punhan, who gave poems in satirical form and in aruz meter.
Osmanlı kaynaklarını araştırdığımızda XV. yüzyıldan XX. yüzyılın ortalarına kadar çok sayıda Azerbaycan şairi, âlimi ve sanatçısının Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşadığını görürüz. Bu bilim insanları çeşitli sebeplerle Osmanlı’ya gelmişlerdir. Bunlardan bazıları Fatih ve Sultan Selim döneminde Osmanlı’ya getirilmiş, bazılar cazibe merkezi olan İstanbul’da bulunmak istemiş, kimileri de sosyal ve politik nedenlerden dolayı buraya muhaceret etmişlerdir. Anadolu sahası tezkireleri üzerinde yürüttüğümüz araştırmalar sırasında bu kaynaklarda ismi geçen 69 şairden 18’inin XIX. yüzyılda yaşadığı ortaya çıkmıştır. Söz konusu şairlerin büyük bir kısmı hakkında Azerbaycan edebiyatı tarihlerinde bilgi geçmemektedir. XIX. yüzyılda İstanbul’a yerleşmiş olan Azerbaycan kökenli şairlerden biri de Ahmed Feyzi Efendi’dir (1842-1910). Makalede, uzun süre İstanbul’da muallimlik yapmış, Tercüman-ı Hakikat ve Malumat gazeteleri yazarlarından olmuş muhacir Azerbaycan şairi Feyzi Efendi’nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri araştırılmaya tabi tutulmuştur.
After the collapse of the Soviet Union and the proclamation of
independence of the Turkic republics, a period of development began on
the wave of scientific and cultural ties between Turkey and Azerbaijan.
The Department of Contemporary Turkish Dialects and Literature,
established in Turkish universities since 1992, played an exceptional
role in this process. Today, 19 universities in Turkey have departments
of contemporary Turkish dialects and literatures. In many of these
departments, Azerbaijani Turkish and literature is taught as compulsory
and as optional courses in undergraduate, graduate and doctoral
programs. Sources in this area are necessary for teaching or researching
the Azerbaijani Turkish and literature in good a shape, for defining and
writing dissertation topics. The most important difficulties here are the
lack of textbooks, unawareness of the sources published in Azerbaijan,
or difficulties with access to these sources, the inability to follow new
publications etc.
This article, first of all, lists the problems that arise in the study and
teaching of the Azerbaijani Turkish and literature, and identifies the
difficulties. Then, in order to solve the difficulties that researchers and
students working in this field face when accessing resources, information
is provided on electronic libraries that will satisfy the information needs
for studying the Azerbaijani Turkish and literature. In addition, the article
explains how to access recently published books, collected information
on virtual dictionaries, encyclopedias and anthologies, e-books, websites,
audiobooks and databases.
Keywords: Azerbaijan, language, literature, digital, electronic
sources.
(on the basis of corpus and tezkires)
SUMMARY
Azerbaijani poet Imadaddin Nasimi gained popularity in almost
the whole East thanks to his poetry. To date, scientific-critical texts
of the poet’s works have been prepared in our country, monographs,
articles and samples of imaginative literature about him have been
written, and the film “Nasimi” has been shot. It is also worth noting
that the life and work of Nasimi were covered in poetic tazkiras, and
based on his many poems, imitative poems were written by
different poets. Thus, Nasimi was able to create a literary school
after himself and influenced Turkic literature.
Our report is devoted to imitative poems to Nasimi poems in
Turkish literature. We were based on materials from sources such as
an anthology of imitative poems entitled “Majma an-nazair”, which
was compiled in the 16th century by Nazmi from Edirne and
“Tazkira-yi Shuara-yi Amid”, written at the beginning of the 20th
century by Ali Emiri. With this, we tried to illustrate the poet’s
influence on Ottoman literature and emphasize how popular he was.
Keywords: Nasimi, Ottoman literature, affect, tezkire
Uğurlu rəhbər və mövzu seçimi;
Mənbə və qaynaqlarla iş;
Yeni araşdırma metodları;
Araşdırmaları harada və necə nəşr etdirməli?
Respublika və Beynəlxalq səviyyəli jurnallar?
SSCİ, AHCI İndeksləri humanitar elmlər üçün nə qədər səmərəlidir?
Beynəlxalq elmi dövriyyəyə necə daxil olmaq olar?
Tədqiqatçı olmağın əsas meyarları;
Özümüzü filoloq kimi necə yetişdirə bilərik?
Beynəlxalq Elmi Sosyal Şəbəkələr;
Elektron kitabxanalar
Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Şiir, Nevvâb, Karabağ, Yazma Eser, Ehlibeyt.