I am a passionate researcher interested in sea power, maritime trade, world maritime history, and history of economics. I am also working on sustainability, tourism studies and yachting in Turkey. Address: İstanbul
Öz
Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletler... more Öz Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletlerin askerî güçleri için hayati olarak değerlendirilmiştir. Deniz kuvvetlerinin özellikle stratejik noktalara konuşlanıp lojistik faaliyetlerini hangi yöntemlerle yürütmüş olduğu ise, uluslararası askerî denizcilik tarihinde dikkate değer bir husustur. Bu minvalde denizaşırı bölgelerde aktif olarak söz sahibi olmak isteyen devletlerin ileri üs kurma, buradaki yerel halk ve yönetim ile ilişki kurma ya da ulusal gemilerini sevk etme gibi lojistik stratejileri olmuştur. Bahsi geçen yöntemlerle gerçekleştirdikleri tedarik, uzak sularda güçlü kalma gayesiyle yapılmaktaydı. Bu çalışmada, modern donanmalar tarafından Osmanlı Devleti sınırlarında gerçekleştirilen lojistik faaliyetlerin nasıl yerine getirildiği sorusu cevaplanmaya çalışılmış ve ortaya çıkarılan sonuçlar Birinci Dünya Savaşı öncesinde deniz lojistiğinin jeostrateji çerçevesinde açıklanabilmesini sağlamıştır. Zira coğrafi olarak stratejik noktalarda konumlanan deniz kuvvetlerinin bu sularda mevcudiyetini korumaya yetkin olması gerekiyordu. Bu çalışmayla Osmanlı Devleti’ne ait suların jeostratejik önemi modern donanmalar çağının erken dönemlerinde bir kez daha kanıtlanmış, sularında bulunan yabancı donanma unsurlarının sayısı arttıkça Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların ağırlaştığı görülmüştür.
Abstract In the 19th century, the concepts of geostrategy and logistics were considered vital for the military forces of the states and especially naval forces paid great attention to the terms with the specific influence of contemporary strategists. Thus, the efforts to establish forward naval bases, the necessity of establishing relations with the local people and the rulers where the navy was located, or the supply methods with the support of the national auxiliary ships were conceived with the aim of keeping the states strong in distant waters. In particular, the methods and how the naval forces carried out their logistics activities in distant strategic waters are significant issues in the field of international naval history. In this study, the question of how the logistics efforts were carried out by the early modern navies in the waters of the Ottoman Empire before the First World War was tried to be answered. The results of this study presented a new method for explaining naval logistics with the concept of geostrategy. The geostrategic importance of the Ottoman waters during the early modern naval age was proven once again, and that as the number of foreign navy vessels in these waters increased, as did the political and economic pressures on the Ottoman Empire.
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları-Recent Period Turkish Studies, 2022
The necessity to have the political, military, and economic power to protect its national rights ... more The necessity to have the political, military, and economic power to protect its national rights and interests at sea has been one of the critical issues since the establishment of the Turkish state. In Atatürk’s words, the Turks did not accomplish significant naval operations in the era of the modern navy, and this situation revealed the need for a strong Turkish navy. Given that strengthening only the naval force would not be enough, steps were taken to develop the Turkish maritime political, economic, and cultural aspects. In this article, the Turkish maritime in the Early Republican Period is discussed in the light of periodicals, maritime reports, archive documents, and secondary sources. As a result of this study, which aims to evaluate maritime in detail with political, naval, economic, and cultural efforts, the importance attributed to the Turkish maritime under the leadership of Atatürk is examined, and its transformation into a national maritime power is revealed.
Öz Bu çalışmada, Bayburt'un ilçelerinden biri olan Aydıntepe, bölgenin sahip olduğu kültür, meden... more Öz Bu çalışmada, Bayburt'un ilçelerinden biri olan Aydıntepe, bölgenin sahip olduğu kültür, medeniyet ve ekonomi yapıları çerçevesinde incelenmiştir. Aydıntepe, diğer adı ile Hart, Bayburt'un kültür ve ekonomi yapısından ayrı düşünülemeyeceği için bulunduğu bölge ile birlikte değerlendirilmiştir. Çalışmada, Bayburt hakkında yazılmış telif eserlerin dikkate alınmasının yanı sıra bölge yerleşimleri ziyaret edilmiş ve ziyaretler esnasında ortaya çıkan gözlemler, yapılan görüşmeler ve elde edilen sonuçlar bu çalışmaya yansıtılmıştır. Coğrafi konum itibariyle Doğu Karadeniz içerisinde yer alan Aydıntepe, Eski Tunç Çağı'ndan bu yana birçok kültüre ev sahipliği yapmış, Selçuklular öncülüğünde Türklerin Anadolu'da yerleştiği ilk bölgelerden biri olmuş ve yüzyıllardır Türkler tarafından yönetile gelmiş bir bölgedir. Bu yazının ana teması, ilçenin tarihi ve tarihi yapıları, bugün ziyaret edilebilecek yerleri, günümüze kadar yaşamış sosyal ve kültürel öğeleri ile birlikte bölgenin geçmişten bugüne bütünsel iktisadi değerlendirmesidir. İlçenin iktisadi yapısı değerlendirilirken nüfus verileri dikkate alınmış ve bu nüfusun bölgede hâlihazırda kurulu iktisadi yapıdaki gücüne yer verilmiştir.
Abstract Aydıntepe, one of the districts of Bayburt, is studied within the scope of culture, civilisation and economy as part of culture and economy of Bayburt due to the fact that Aydıntepe, in other name Hart, cannot be separated from its own territorial progress. Besides researches conducted on Bayburt as a mean of sources for this study, personal visits ended up with various observations and interviews are also taken into account. Hart, geographically located in the Eastern Black Sea Region has been welcomed many culture since Bronze Age, it was one of first settlement areas in Anatolia for Seljuks and has been ruled by Turks for many centuries. Hart's history and historical structures, social and cultural factors that are existed up until today and economical history are main concerns of this study. Economical aspects are investigated by population data reveals its importance within today's regional economy and its foundations.
ÖZ Bugünün mirası geçmişten gelen etkileşimlerin tarihi sonucudur. Şehir tarihleri bu mirasa dahi... more ÖZ Bugünün mirası geçmişten gelen etkileşimlerin tarihi sonucudur. Şehir tarihleri bu mirasa dahil öğeleri şehirler bağlamında ortaya çıkarır ve bugünü doğru okuma şansı vererek kültürel değerleri gerçek bağlantısında algılamamıza yardımcı olur. Tarih bilimi araştırmacıları şehir tarihi yazımında çok sayıda ve çeşitli kaynaklardan yararlanır. Bu yazılı kaynaklardan biri olan seyahatnameler şehrin maddi ve manevi kültürel mirasını yazılı bir şekilde ortaya çıkarmak suretiyle o mirası sürdürülebilir kılmakla birlikte, ilk turizm hareketlerini ihtiva etmesinden dolayı turizm tarihi araştırmalarında da önemli kaynaklardandır. Bu çalışma, bugünün kültürel mirası ile bugün artık unutulan ya da yok olan diğer kültürel değerlerin şehir turizmi bağlamında yorumlanması suretiyle Bursa hakkında yazılmış üç seyahatnameyi inceleyerek şehir turizmine farklı bir anlayış kazandırmayı amaç edinir. Bu sayede, çoğu zaman klişeleşmiş şehir yönetimi ile sektörel yönetimi çeşitlendirebilecek bir güç de yaratabilir. Bu amaç ışığında, disiplinlerarası kazanımların artmasını sağlayacak Osmanlı şehir tarihi çalışmalarının turizm araştırmalarına ve pratikte turizm uygulamalarına yapacağı katkılar da ifade edilmiştir.
Abstract
Heritage of today is the result of accumulated historical development. Urban histories bring urban heritage out and assist researcher to comprehend cultural values in their unique and true existence. Urban historians conduct their researches through several references. Travelbook, which is one of those references, on one hand reveals the city to sustain the existence of culture and on the other hand embodies tourism movements as an utmost important reference for travel history. This study analyses three travelbooks written on Bursa to interpret cultural heritage of today in order to help generating new consciousness for urban tourism. Moreover, it is another aim of this study to diversify both urban management and industrial management tools for tourism product development. This paper underlines possible contributions of Ottoman urban history studies into tourism practices and tourism research by interdisciplinary approach.
Bahri yapının kendi idamesi için gerçekleştirilen lojistik faaliyetler ve bu faaliyetlerin sürekl... more Bahri yapının kendi idamesi için gerçekleştirilen lojistik faaliyetler ve bu faaliyetlerin sürekliliği, onu yöneten teşkilat yapısından ve denetleyen hukuki zeminden ayrı düşünülemez. Bu nedenle lojistik faaliyetlere ilişkin yapılacak bir çalışma, doğrudan bahriye kurumunun organizasyon yapısını, kanunnamelerini, resmi karar ve talimatlarını içermektedir. Bahriye kurumunun kendi ihtiyaçlarını belirlemesinden satın alma ya da üretim kararına, satın alma ya da üretim yoluyla tedarik edilen bu ihtiyaçların dağıtım ve depolanmasından tüketimine kadar tüm unsurlar, bu çalışmada lojistik faaliyet alanları kapsamında malzeme temini ve kullanımına ilişkin örneklerle ortaya çıkarılmıştır. Burada ifade edilen lojistik faaliyet alanları; (1) ikmal malzemeleri, (2) destek personel ve işgücü, (3) bakım ve onarım faaliyetleri, (4) sağlık hizmetleri ve malzemeleri, (5) intikal ve ulaştırma ve (6) altyapı ve inşaat başlıkları altında sınıflandırılarak açıklanmıştır. Osmanlı bahriye lojistiği; gemileri, Tersâne-i Âmireyi, taşra teşkilatını ve bağlısı depo ve ambarları içererek makro seviyede bir bakış açısıyla Bahriye kurumunun tamamını kapsam içerisine almak suretiyle ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada modern Osmanlı Bahriyesinin lojistik faaliyetleri değerlendirilirken büyük ölçüde kullanılan belge ve dokümanlar, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Deniz Müzesi Komutanlığına bağlı eski Deniz Tarihi Arşivi ile Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivinden elde edilmiş olup ayrıca ilgili dönemdeki bahriye kanunnameleri ve talimatları ile telif eserler dikkate alınmıştır.
International Symposium on Historical Approach for Measuring and Protecting of World Oceans and Waters, 2019
After remarkable progress on naval mapping by Pîrî Reis, there was a span of silence until modern... more After remarkable progress on naval mapping by Pîrî Reis, there was a span of silence until modernisation of Ottoman navy. Several attempts on measuring Ottoman waters took part during the nineteenth century by Ottomans, Russians, Austrians and British. This study will mostly focus on the era of mid-nineteenth century and onwards by dwelling upon such attempts along with the necessities, revealed procedures and underlined expenses of measuring Ottoman waters. Ottoman naval officers continued either to realise their own measuring and mapping activities or to be accompanied by ships of afore-mentioned countries. Apart from exclusively external or jointly concluded measuring efforts, Ottoman naval officers were rewarded by the Sultans of the period for several individual works of them such as plotting province of Trabzon, mapping İstanbul and Çanakkale Straits or measuring coasts between Çanakkale and Gulf of Thessaloniki. All foreign ships carrying a group of people had to be accompanied by an Ottoman naval officer by rule and expenses of the officer were paid by the Treasury of Ottoman Navy. Occasionally Ottoman ships such as Peleng-i Bahri, Ahter, Gülsefid, Tir-i Zafer, Cay-ı Ferah were assigned as fellow to non-Turkish flag ships during the measurement activities. Relatively small amount of archival documents reveal some information about this expenditure for surveys for Black Sea and İstanbul Strait. Addition to surveying, mapping and measuring activities, Ottomans realised to publish charts in their own premises called Matba'a-i Bahriyye instead of purchasing prepared charts from abroad. This attempt needed several monitoring actions at national and international levels together with further training. Therefore, new students were chosen to be employed by Print Office and were provided an ongoing education. Charts published by Ottoman Navy Print House were on sale for both foreign countries and national officers together with captains of commercial ships. However, archival documents reveal that charts and maps of Atlantic Ocean, Indian Ocean, and Mediterranean were continuously kept being purchased from England throughout the nineteenth century. Naval equipment together with British charts and maps became necessary to carry on ships as inventory especially after 1870. This study will also deal with such obligatory together with international concerns applied by Ottoman navy to see Ottomans' viewpoint about international necessities. Furthermore, telegraph lines started to be utmost important for prompt communication, they needed to be determined before being damaged by inappropriate anchorage. Such charting took part for Ottomans just after putting signs on the available charts to point out the undefined Mediterranean islands. This study attempts to develop the present-day understanding on measurement of Ottoman Seas together with the endeavours for mapping and printing them. Besides, specialised education on cartography and its results will also be discussed as for progressing steps about institutional change in the light of archival documents collected from Turkish Naval History Archives.
II. International Academic Research Congress (INES-2017) / Alanya -Turkey / 18-21 October / Full Text Book , 2017
MARŞLAR TARİHİ ÜZERİNE BİR DENEME:TÜRK DENİZ KUVVETLERİ
A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF... more MARŞLAR TARİHİ ÜZERİNE BİR DENEME:TÜRK DENİZ KUVVETLERİ A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF TURKISH NAVY Funda SONGUR Pîrî Reis Üniversitesi fsongur@pirireis.edu.tr Y. Barbaros BÜYÜKSAĞNAK Pîrî Reis Üniversitesi ybbuyuksagnak@pirireis.edu.tr
ÖZET: Donanma, üç tarafı denizlerle çevrili Türk yurdu için çok değerli bir kurumdur. Onun kıymetli tarihi içerisinde yaşadığı zaferlere, simgeleşmiş gemilerine ve okullarına ithaf edilen pek çok marş yazılıp bestelenerek günümüzde milli deniz tarihinin anlatımına vesile olmuştur. Her marş, ardında yatan gizli tarih içerisinde o dönemde yaşananların bıraktığı derin izler ile bu izlerin toplumsal bir ortaklık çerçevesinde aktarılabilmesi amacını taşır. Bu sebeple marşlar, yazıldığı kurumların zaferleri ya da kayıplarının hatırlanması için önemli bir kültürel miras öğesidir ki Türk milleti için oldukça büyük öneme sahip marş algısı aynı zamanda donanma bilincini ortaya çıkarma hususunda yardımcı olmaktadır. Zira birlik simgesi olan marşlar, kurum üyelerinde ortaklık hissi ile yarattığı duygu durumu bağlamında bütünlüğün oluşması için esas teşkil eder. Bu çalışma, Türk Deniz Kuvvetleri’nde öne çıkan marşlardan bazılarının tarihini irdelemek, verdiği mesajların altını çizmek, yazım ve besteleme esnasında ortaya çıkan tarihsel durumu analiz etmek suretiyle bugün hala aktarılmaya devam eden bahri anıların detaylı olarak gün ışığına çıkarılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma, toplumsal dönüşümün şekillendirdiği ve bugün sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Internet sayfasından dinleyerek elde edebileceğimiz Deniz Kuvvetleri marşlarının tarihsel değerlendirmesini içermektedir. Araştırmada birincil ve ikincil kaynaklar kullanılmış olmakla birlikte emekli Deniz Kuvvetleri mensupları ile konu kapsamında mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Tarih biliminin yazılı kaynakları yanında sözlü tarih ile elde edilen bilgiler geçmişe daha farklı bir ışık tutar. Sözlü tarih uygulaması sırasında elde edilen bilgiler, hatıra vefikirlerin bugüne aktarılmasında yardımcı olur. Bu çalışmanın konusu olan marşlar emekli donanma mensuplarında, onların eğitimlerinin ilk evresinden başlamak üzere tüm çalışma hayatları boyunca, bıraktığı etkiler bağlamında da dikkate alınmıştır.
Anahtar sözcükler: Deniz Kuvvetleri, donanma, bahriye, marş.
ABSTRACT: The Navy is an invaluable institution for Turkey surrounded by sea on three sides. Many of the anthems dedicated to victories, symbolic ships and schools were written and composed which became means for narratives of national maritime history. Secret history of each anthem along with its societal participation aims to convey deep traces of life experiences specific to era written in. For this reason, anthems are important cultural heritage elements for remembering triumphs or losses of the institutions. The perception of anthem, which has rather great importance for Turkish nation, also helps to reveal the navy consciousness. Yet marches, which are the symbols of unity, constitute the basis for the formation of integrity in the context of participation between the members of the institution. The aim of this study is to bring into daylight the naval memories in detail which are still being conveyed today by examining the history of some of the prominent anthems in the Turkish Naval Forces, underlining the messages they give and analyzing the historical situation that emerged during writing and composing. This study includes the historical evaluation of the naval anthems shaped by social transformation and can only be obtained from website of Turkish Naval Forces Command. Primary and secondary sources are used in the study together with interviews conducted with retired naval personnel. In addition to the written sources, the information obtained by oral history holds a different light to past. The information gathered during the practice of oral history helps to convey the memories and ideas to present. Anthems as main concern of this study are also taken into account in the context of their effects on retired Navy members during their entire working life, beginning with the initial phase of their training in military schools. Keywords: navy, fleet, march, naval songs.
International Academic Research Congress Full Text Book, 2017
ÖZET: Dünya denizciliğinde yaşanan dönüm noktalarından biri aynı zamanda bir deniz tutkunu olan ... more ÖZET: Dünya denizciliğinde yaşanan dönüm noktalarından biri aynı zamanda bir deniz tutkunu olan Sultan Abdülaziz’in padişahlık dönemine (1861-1876) isabet etmiştir. Özellikle teknolojik dönüşümün çok hızlı olduğu bu dönemde gemi inşasından seyir esaslarına, denizci eğitiminden kurumsal teşkilatlanmaya kadar çeşitli değişimler yaşanmıştır. Modern deniz tarihi bu nedenle teknoloji, finans ve operasyon yönetimi konularını kapsamak zorundadır. Bu çalışmada, Osmanlı bahriyesi için de başlamış olan dönüşüm donanmaya ait gemiler özelinde ve arşiv kayıtları çerçevesinde incelenmektedir. Kırım Harbi ile başlayan zırhlı gemilerin önemi ve bu zırhlı gemi fikrinin çok kısa bir zaman diliminde yaygınlaşması sonrası buhar ve zırhlının eş anlı faydası Batı donanmalarının omurgasını oluştururken, Osmanlı Devleti ileri seviyede deniz gücüne sahip diğer ülkeleri takip etmeye özen göstermiştir. Sinop baskını sonrası yok olmaya yüz tutmuş donanma Sultan Abdülaziz zamanında yeni bir inşa sürecine girmiştir. Teknolojik olarak yetersiz kalan Osmanlı bu yeni inşa sürecini daha çok İngiltere ve Fransa’dan gemi ve ateşli silahlar satın almak suretiyle yönetmeye çalışmıştır. Eğitim alanında gerçekleşen ilerici adımların yetersiz kalması ve deniz gücünün donanma dışı diğer alanlarında yaşanan eksiklik neticesinde, Osmanlı donanması dönemin en büyük donanmalardan biri olarak sayılsa dahi, bir yıkım ile karşı karşıya kalmıştır. 1867 yılında kaptanpaşalık teşkilatının son bulması ile oluşan Bahriye Nezareti kurumsal olarak modern yapılanmayı yakalama çabası içerisinde olan bir Osmanlı Devletini karşımıza çıkarmaktadır. Hız ve dayanıklılık unsurlarının beklentileri özetlediği buharlı gemilerde yaşanan en büyük problemin kaliteli kömür olduğu bu dönemde, Osmanlı Devleti de büyüyen donanması karşısında kaliteli kömüre ulaşmak durumundaydı. Diğer taraftan, 1870 yılında Rusya’nın Paris Barış Antlaşmasını feshettiğini bildirmesi ile Karadeniz tarafsızlığı yok olmuş, Sultan Abdülaziz bir Karadeniz sorunu ile de karşı karşıya kalmıştı. Siyasi havanın çok hızlı değişim gösterdiği bu dönemde Avrupa genelinde yaşanan dönüşüm devletleri deniz gücünü kuvvetlendirme çabası içerisine ittiği kadar Osmanlı Devleti de bu yönde kendini göstermiştir.
Anahtar sözcükler: Osmanlı, bahriye, deniz gücü, zırhlı.
Ottoman Navy During The Reign of Abdülaziz
ABSTRACT: One of the milestones of world seafaring coincides with the era of Sultan Abdülaziz (1861-1876) who was passionate about sea. Especially technological change was swift as thought in ship construction, navigation rules, seaman training, institutional organisation. Modern maritime history therefore has to include technology, finance and operation management issues. Ottoman navy transformation is reviewed in this study particularly specific to ships and archive documents. Armoured ships importance began with Crimean War and expanded within a very short time of period. When simultaneous advantage of steam and armour became main subject for western navies, Ottoman Empire followed carefully those states who were at advance level in sea power. Ottoman navy tended to fade away after Sinop invasion came into a new era with Sultan Abdülaziz. Technologically insufficient Ottoman Empire tried to manage new formation by buying ships and firearms from England and France. Ottoman Empire was faced with destruction due to the fact that insufficient progressive steps in naval training and deficiency within other areas of sea power even though the empire was listed as one of the big navies. The year 1867 brought new institutional organisation showing improvement in modernisation efforts of Ottoman navy. The most important problem for steamed ships was to find qualified coal in the era in which speed and strength were key expectations. Therefore, transformed Ottoman navy also had to reach qualified coal. Besides political conjuncture in the era, as in Black Sea neutrality process in 1870, evolved fast. Transformation of Europe in general forced states to strengthen their sea power as it did for Ottoman Empire.
Özet: Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur ilkesinin devletleri etkilediği XIX. yüzyıl, denizc... more Özet: Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur ilkesinin devletleri etkilediği XIX. yüzyıl, denizcilik alanında başta teknoloji olmak üzere birçok gelişim ve kurumsal değişimin tecrübe edildiği bir yüzyıl olmuştur. Avrupa devletleri için en karmaşık, Osmanlı Devleti için ise en uzun yüzyıl olarak bilinen bu dönemde Osmanlı deniz gücünün durumu, devletin kendisini dünya siyasi tarihi içerisinde konumlandırdığı yeri işaret etmektedir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin deniz gücü, Beşiktaş’ta bulunan Deniz Tarihi Arşivi belgelerinden hareketle en çok tartışma konusu olan II. Abdülhamid dönemi özelinde incelenecektir. Donanmanın imkân ve kabiliyetleri ilgili döneme ait gemilerin jurnal kayıtları, liman defterleri ve Bahriye Nezareti teşkilat kayıtları araştırılarak ortaya çıkarılacaktır. Dönemin bahri kuvvetlerinin mevcut teknolojik değişimlere uyum sağlama becerisi; bu arşiv kaynakları kapsamında donanmaya ait gemilerin harekât becerisi, eğitim, organizasyon yapısı, lojistik ihtiyaçlarının temini ve bakım-tutum faaliyetleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. Teknoloji alanında hareketliliğin özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla süreklilik arz etmesi ve bu yüzyılın sonuna kadar yeniliklerin kesintisiz yaşanması devletlerin güçlü finansal kaynaklara sahip olmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda Osmanlı Donanması’nın mali durumu araştırma kapsamına alınacaktır. Sultan II. Abdülhamid Dönemi Donanması’nın değerlendirileceği bu araştırmada daha önce incelenmemiş arşiv belgeleri ışığında yeni temel bilgilere ulaşmak hedeflenmektedir. Bu kapsamda modern donanma tarihi literatüründe önem kazanan diplomatik ve stratejik karar mekanizmaları araştırmaya dâhil edilmiş olup Osmanlı Devleti’nin 1876 ile 1908 yılları arasında uyguladığı bahri politikaları Bahriye Nezareti’nin teşkilat yazışmalarını içeren arşiv belgelerinde irdelenecektir. Osmanlı Devleti’nin tüm yüzyıla damgasını vuran denge politikası donanma stratejilerinin belirlenmesinde de etkili olmuştur. Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde yaşanan Osmanlı-Yunan Harbi donanmanın yeniden yapılanmasında etkili olmuş ve deniz tarihi kapsamında denge politikasının var olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda donanma stratejileri ve uluslararası ilişkilerin yeniden şekillendiği II. Abdülhamid Dönemi, Osmanlı deniz tarihi içerisinde takip edilmesi gereken izler bırakmıştır.
Anahtar kelimeler: II. Abdülhamid, donanma, teknoloji, lojistik, askeri tarih. TECHNOLOGY, LOGISTICS AND STRUCTURE OF OTTOMAN NAVY DURING THE REIGN OF ABDULHAMID II
Abstract: The doctrine of those who dominate seas also dominate the world affected states in the nineteenth century. In this century, many developments were experienced not only within technology but also in all other areas of maritime field together with institutional change. Ottoman sea power refers the country’s own positioning within world political history in nineteenth century, known as the most complicated century for European states and the longest for Ottomans. In this study, Ottoman sea power during the period of Abdülhamid II, the era most discussed, is considered relying on Turkish Naval Museum Archive in Beşiktaş. Capabilities of Ottoman Navy are revealed through logbooks, port books and correspondence within Ministry of Navy. The ability of Navy to adapt to technological changes is evaluated through operational capability of naval ships, education and training, organisational structure, procurement of needs, logistics, and maintenance and repair activities. Constant change of naval technology especially starting from the second half of the nineteenth century forced states to have powerful financial status. In this regard, Ottoman monetary status is in the scope of this research. This study aims to achieve original information along with new archive documents never analysed before. Diplomatic and strategic decision mechanisms as modern naval history concepts are included in order to call attention to Ottoman naval politics between 1876 and 1908 as perceived within Ministry correspondence. Ottoman balance policy, which is marked all the century, also affected the determination of naval strategies. Ottoman-Greek War had influence on reorganisation and restructure of Ottoman Navy and had shown that balance policy existed within naval history. Concordantly the period of Abdülhamid II, at when naval strategies and international relations were reshaped, left traces in Ottoman naval history essentially to be followed.
Keywords: Abdülhamid II, navy, technology, logistics, military history.
CIEPO-23, Comité International des Etudes Pré-Ottomanes et Ottomanes, 2018
Osmanlı Donanması içerisinde tüm idari, mali ve askeri işler yanında bazı hukuki görevler, çeşitl... more Osmanlı Donanması içerisinde tüm idari, mali ve askeri işler yanında bazı hukuki görevler, çeşitli vezirlik görevleri ve eyalet yöneticiliği gibi ilave vazifeler de uzun bir süre kaptanpaşa tarafından yürütülmüş, 1867 yılında Bahriye Nezareti'nin kurulmasıyla kaptanpaşalık teşkilatı lağvedilmiştir. 1876 yılında kaptanpaşalığın yeniden canlandırılmasına ilişkin çabalar olduysa da bu girişimler başarısız kalmış ve imparatorluk dağılana kadar Bahriye Nezareti bürokratik yapı içerisindeki yerini korumuştur. 1867 yılından 1909 yılına kadar köklü bir değişime uğramamış olan teşkilat, 1909 yılından savaşın ilk yıllarına kadar bir kaç kez değiştirilmiş olsa da komodorluklar tüm dönem boyunca bu yapı içerisinde var olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Bahriye Nezareti'nin kuruluş yılından 1914 yılına kadar geçen dönemde mevcut teşkilat yapıları içerisinde komodorlukların ve komodorların durumunu bu yıllara ait arşiv kayıtları ışığında ortaya çıkarmaktır. Donanmaya ait gemilerin mevkileri tespit edilerek komodorlukların birbirleri içerisindeki öncelikleri ve önem dereceleri işaret edilmeye çalışılacaktır. Osmanlı Donanması'na bağlı komodorlukların tamamı üzerinde yapılacak bir çalışmanın denizcilik tarihi alanında mevcut bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Özellikle komodorluklara ait defter kayıtları, bahriye salnameleri ve Bahriye Nezareti Muhasebe ve Mektubi Kalemi evraklarından hareketle komodorluklar ile nezaret arasındaki ilişkiler, komodorların görev ve sorumluluk süreçleri açıklanmaya çalışılacaktır. İzmir, Preveze, Selanik ve İşkodra Komodorlukları başta olmak üzere Osmanlı Bahriye Teşkilatı'nda bulunan komodorluklar incelenecek olup komodorların liyakatleri, yönetim becerileri, bahriye hazinesi ile ilişkileri, iaşe ve diğer ihtiyaç teminlerini kapsayan lojistik faaliyetleri araştırma kapsamına alınacaktır. Bahriyenin en yetkili kurumu olan kaptanpaşalık teşkilatı kaldırılıp yerine tüm askeri ve idari tek yetkili unsur olarak Bahriye Nazırı geldiğinde temel işlerin yürütülmesi için teşkilat içerisinde yeni daireler oluşturulmuş ve liman işleri için liman reislikleri görevlendirilmiştir. Liman reislikleri ise büyük ölçüde komodorluklara bağlı kaldığından komodorluklar donanmanın esas faaliyetlerinin araştırıldığı alanlarda önem kazanmıştır. Bu nedenle komodorlukların savaş ve barış zamanlarında mevcut halinin incelenmesinin Osmanlı Donanması'nın imkân ve kabiliyetleri hakkında daha doğru sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Bu çalışmada komodorlukların Bahriye Nezareti ile iletişimi yanı sıra birimin yönetim hususları, lojistik gelişmişlikleri ve komodorların yeterlikleri mercek altına alınacaktır.
International Tourism and Hospitality Management Conference, 2015
Heritage is the historical result of past interactions. Urban history reveals components of that ... more Heritage is the historical result of past interactions. Urban history reveals components of that heritage in the context of a city and helps us to perceive cultural values in their unique connections. Historians have several kinds of references that are used to study urban history. Travelbooks and yearbooks, two of those historical sources, are deliberately emphasised in this study. They introduce not only tangible and intangible cultural heritage of a city as possible tools for sustainability and diversity, but also are essential references in tourism research for particularly historical academic views. Cultural heritage of today together with those lost or almost forgotten can be interpreted through urban history sources within its own methodology but in favour of urban tourism. The outcome is incomparable data for related territory. Besides, it can generate possibilities to enhance not only cliché methods for urban management but also understandings of business leaders. This paper,therefore, underlines distinctive studies of Ottoman Urban History as interdisciplinary input within tourism literature and for possible contributions in improvement of city tourism practices.Urban history studies are considered along with theperception of cultural heritage. The city Bursa is used as a case study in order to exemplify aims of this paper in wider conceptions for urban tourism research and practices. Introduced and evaluatedtravelbooksand yearbooks are hence written about Bursa. Travelbooksare especially chosen from those written by European travellers within nineteenth century. As a result, evaluation also captures perceptions of travellers in mentioned period. Yearbooks of the same era, on the other hand, are also introduced within the concept of urban tourism and cultural heritage.
Bursa’nın fethedildiği tarihten günümüze kadar Türklerin idaresi altında geçirdiği yüzyıllar için... more Bursa’nın fethedildiği tarihten günümüze kadar Türklerin idaresi altında geçirdiği yüzyıllar içinde kentin değişimini izlemek, çeşitli kaynaklar aracılığıyla gerçekleşebilir. Bu çalışmanın ana kaynağı olan seyahatnameler, bu değişimin devlet kontrolü olmayan gözler aracılığıyla görüntüsünü yansıtmak için yapılmıştır. Geniş bir zaman aralığında altmıştan fazla seyyahın Bursa’ya ilişkin gözlemlerinin aktarıldığı bu çalışma, Bursa’nın zaman içinde değişen yönleri kadar değişmeyen yönleri olduğunu da bize göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, Bursa’ya dair yazılan gezi notları ışığında yapılacak akademik çalışmaların kentin tarihi yanında, günümüzde kentin gelişimi üzerine faydalı bilgiler de aktaracağını kanıtlama gayesi taşımaktadır.
The main aim of this thesis is to show the needs, importance and the requirements of sustainable ... more The main aim of this thesis is to show the needs, importance and the requirements of sustainable tourism development through the key players of the industry. Furthermore, this study discusses a five-star-quality that needs to be considered not only in the sectors of the tourism industry, but also for the overall industrial activities as well as for its environmental and social components. With an in-depth interview analysis, conducted in Antalya, Turkey, the stakeholders are identified and the fundamental issues are discussed. Sustainable tourism development, in this study, is comprehensively studied with the Stakeholder Theory and the Collaborative Approach as tools. Political, economic and social pressures on the stakeholders in developing countries are vital; however sharing a common target may create more responsibility and consequently result in the successful realization of the goals of all the interest groups. Thus, the effect of Corporate Social Responsibility is taken into account as a fundamental issue. Consequently, this thesis is concluded with some personal reflections on regional and national tourism development.
Osmanlı’nın Dâhi Devlet Adamı Ahmed Cevdet Paşa, 2021
Ahmed Cevdet Paşa, birçok rolü uhdesinde barındıran ve Osmanlı Devleti’nin fırtınalı 19. yüzyıl t... more Ahmed Cevdet Paşa, birçok rolü uhdesinde barındıran ve Osmanlı Devleti’nin fırtınalı 19. yüzyıl tarihinde yaşamış en önemli devlet adamlarından birisidir. Kendisi yalnızca devlet adamı olmayıp ardında pek çok eser bırakan bir tarihçidir, eğitimcidir, edebiyatçıdır, hukukçudur. Bu yazıda onun bahsi geçen çok yönlülüğünü de dikkate alarak denize ve denizciliğe bakışı anlaşılmaya ve metinlerinde görünür kılındığı ölçüde yansıtılmaya çalışılmıştır. Bunu yaparken en önemli kaynaklar Ahmed Cevdet Paşa’nın kendi eserleri olan ve özellikle tanık olduğu olayları anlattığı dönemin sosyal ve hukuki zeminini ön plana çıkaran Tezâkir ve II. Abdülhamid’in emriyle yazdığı siyasi olayları içeren Ma‘rûzât olmuştur. Bahsi geçen metinler Tanzimat Dönemi’ne ışık tutan önemli eserler olup her biri denizcilik çerçevesinde dikkatle incelenerek Paşa’nın denizciliğe bakışı ortaya çıkarılmak istenmiştir. Ahmed Cevdet Paşa, tarihçi yönünün getirdiği araştırmacı ve analitik düşünce yapısıyla Osmanlı Devleti’nin son dönemlerini Avrupa devletleri örnekleriyle değerlendirirken denizcilik kurum ve teşkilatlarını da incelemiştir. Dolayısıyla bu çalışmada, Cevdet Paşa’nın dolaylı olarak denizciliğe ilişkin sahip olduğu fikirlere değinilmiş olup dönemin devlet-deniz ilişkisi onun gözlerinden yansıtılmıştır. Daha çok yaşadığı döneme ilişkin denizcilik fikirleri ortaya çıkarılmak istendiğinden, Tarih-i Cevdet isimli eserinde kaleme aldığı denizcilik tarihi konuları kısıtlı bir çerçeveden aktarılmıştır.
Öz
Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletler... more Öz Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletlerin askerî güçleri için hayati olarak değerlendirilmiştir. Deniz kuvvetlerinin özellikle stratejik noktalara konuşlanıp lojistik faaliyetlerini hangi yöntemlerle yürütmüş olduğu ise, uluslararası askerî denizcilik tarihinde dikkate değer bir husustur. Bu minvalde denizaşırı bölgelerde aktif olarak söz sahibi olmak isteyen devletlerin ileri üs kurma, buradaki yerel halk ve yönetim ile ilişki kurma ya da ulusal gemilerini sevk etme gibi lojistik stratejileri olmuştur. Bahsi geçen yöntemlerle gerçekleştirdikleri tedarik, uzak sularda güçlü kalma gayesiyle yapılmaktaydı. Bu çalışmada, modern donanmalar tarafından Osmanlı Devleti sınırlarında gerçekleştirilen lojistik faaliyetlerin nasıl yerine getirildiği sorusu cevaplanmaya çalışılmış ve ortaya çıkarılan sonuçlar Birinci Dünya Savaşı öncesinde deniz lojistiğinin jeostrateji çerçevesinde açıklanabilmesini sağlamıştır. Zira coğrafi olarak stratejik noktalarda konumlanan deniz kuvvetlerinin bu sularda mevcudiyetini korumaya yetkin olması gerekiyordu. Bu çalışmayla Osmanlı Devleti’ne ait suların jeostratejik önemi modern donanmalar çağının erken dönemlerinde bir kez daha kanıtlanmış, sularında bulunan yabancı donanma unsurlarının sayısı arttıkça Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların ağırlaştığı görülmüştür.
Abstract In the 19th century, the concepts of geostrategy and logistics were considered vital for the military forces of the states and especially naval forces paid great attention to the terms with the specific influence of contemporary strategists. Thus, the efforts to establish forward naval bases, the necessity of establishing relations with the local people and the rulers where the navy was located, or the supply methods with the support of the national auxiliary ships were conceived with the aim of keeping the states strong in distant waters. In particular, the methods and how the naval forces carried out their logistics activities in distant strategic waters are significant issues in the field of international naval history. In this study, the question of how the logistics efforts were carried out by the early modern navies in the waters of the Ottoman Empire before the First World War was tried to be answered. The results of this study presented a new method for explaining naval logistics with the concept of geostrategy. The geostrategic importance of the Ottoman waters during the early modern naval age was proven once again, and that as the number of foreign navy vessels in these waters increased, as did the political and economic pressures on the Ottoman Empire.
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları-Recent Period Turkish Studies, 2022
The necessity to have the political, military, and economic power to protect its national rights ... more The necessity to have the political, military, and economic power to protect its national rights and interests at sea has been one of the critical issues since the establishment of the Turkish state. In Atatürk’s words, the Turks did not accomplish significant naval operations in the era of the modern navy, and this situation revealed the need for a strong Turkish navy. Given that strengthening only the naval force would not be enough, steps were taken to develop the Turkish maritime political, economic, and cultural aspects. In this article, the Turkish maritime in the Early Republican Period is discussed in the light of periodicals, maritime reports, archive documents, and secondary sources. As a result of this study, which aims to evaluate maritime in detail with political, naval, economic, and cultural efforts, the importance attributed to the Turkish maritime under the leadership of Atatürk is examined, and its transformation into a national maritime power is revealed.
Öz Bu çalışmada, Bayburt'un ilçelerinden biri olan Aydıntepe, bölgenin sahip olduğu kültür, meden... more Öz Bu çalışmada, Bayburt'un ilçelerinden biri olan Aydıntepe, bölgenin sahip olduğu kültür, medeniyet ve ekonomi yapıları çerçevesinde incelenmiştir. Aydıntepe, diğer adı ile Hart, Bayburt'un kültür ve ekonomi yapısından ayrı düşünülemeyeceği için bulunduğu bölge ile birlikte değerlendirilmiştir. Çalışmada, Bayburt hakkında yazılmış telif eserlerin dikkate alınmasının yanı sıra bölge yerleşimleri ziyaret edilmiş ve ziyaretler esnasında ortaya çıkan gözlemler, yapılan görüşmeler ve elde edilen sonuçlar bu çalışmaya yansıtılmıştır. Coğrafi konum itibariyle Doğu Karadeniz içerisinde yer alan Aydıntepe, Eski Tunç Çağı'ndan bu yana birçok kültüre ev sahipliği yapmış, Selçuklular öncülüğünde Türklerin Anadolu'da yerleştiği ilk bölgelerden biri olmuş ve yüzyıllardır Türkler tarafından yönetile gelmiş bir bölgedir. Bu yazının ana teması, ilçenin tarihi ve tarihi yapıları, bugün ziyaret edilebilecek yerleri, günümüze kadar yaşamış sosyal ve kültürel öğeleri ile birlikte bölgenin geçmişten bugüne bütünsel iktisadi değerlendirmesidir. İlçenin iktisadi yapısı değerlendirilirken nüfus verileri dikkate alınmış ve bu nüfusun bölgede hâlihazırda kurulu iktisadi yapıdaki gücüne yer verilmiştir.
Abstract Aydıntepe, one of the districts of Bayburt, is studied within the scope of culture, civilisation and economy as part of culture and economy of Bayburt due to the fact that Aydıntepe, in other name Hart, cannot be separated from its own territorial progress. Besides researches conducted on Bayburt as a mean of sources for this study, personal visits ended up with various observations and interviews are also taken into account. Hart, geographically located in the Eastern Black Sea Region has been welcomed many culture since Bronze Age, it was one of first settlement areas in Anatolia for Seljuks and has been ruled by Turks for many centuries. Hart's history and historical structures, social and cultural factors that are existed up until today and economical history are main concerns of this study. Economical aspects are investigated by population data reveals its importance within today's regional economy and its foundations.
ÖZ Bugünün mirası geçmişten gelen etkileşimlerin tarihi sonucudur. Şehir tarihleri bu mirasa dahi... more ÖZ Bugünün mirası geçmişten gelen etkileşimlerin tarihi sonucudur. Şehir tarihleri bu mirasa dahil öğeleri şehirler bağlamında ortaya çıkarır ve bugünü doğru okuma şansı vererek kültürel değerleri gerçek bağlantısında algılamamıza yardımcı olur. Tarih bilimi araştırmacıları şehir tarihi yazımında çok sayıda ve çeşitli kaynaklardan yararlanır. Bu yazılı kaynaklardan biri olan seyahatnameler şehrin maddi ve manevi kültürel mirasını yazılı bir şekilde ortaya çıkarmak suretiyle o mirası sürdürülebilir kılmakla birlikte, ilk turizm hareketlerini ihtiva etmesinden dolayı turizm tarihi araştırmalarında da önemli kaynaklardandır. Bu çalışma, bugünün kültürel mirası ile bugün artık unutulan ya da yok olan diğer kültürel değerlerin şehir turizmi bağlamında yorumlanması suretiyle Bursa hakkında yazılmış üç seyahatnameyi inceleyerek şehir turizmine farklı bir anlayış kazandırmayı amaç edinir. Bu sayede, çoğu zaman klişeleşmiş şehir yönetimi ile sektörel yönetimi çeşitlendirebilecek bir güç de yaratabilir. Bu amaç ışığında, disiplinlerarası kazanımların artmasını sağlayacak Osmanlı şehir tarihi çalışmalarının turizm araştırmalarına ve pratikte turizm uygulamalarına yapacağı katkılar da ifade edilmiştir.
Abstract
Heritage of today is the result of accumulated historical development. Urban histories bring urban heritage out and assist researcher to comprehend cultural values in their unique and true existence. Urban historians conduct their researches through several references. Travelbook, which is one of those references, on one hand reveals the city to sustain the existence of culture and on the other hand embodies tourism movements as an utmost important reference for travel history. This study analyses three travelbooks written on Bursa to interpret cultural heritage of today in order to help generating new consciousness for urban tourism. Moreover, it is another aim of this study to diversify both urban management and industrial management tools for tourism product development. This paper underlines possible contributions of Ottoman urban history studies into tourism practices and tourism research by interdisciplinary approach.
Bahri yapının kendi idamesi için gerçekleştirilen lojistik faaliyetler ve bu faaliyetlerin sürekl... more Bahri yapının kendi idamesi için gerçekleştirilen lojistik faaliyetler ve bu faaliyetlerin sürekliliği, onu yöneten teşkilat yapısından ve denetleyen hukuki zeminden ayrı düşünülemez. Bu nedenle lojistik faaliyetlere ilişkin yapılacak bir çalışma, doğrudan bahriye kurumunun organizasyon yapısını, kanunnamelerini, resmi karar ve talimatlarını içermektedir. Bahriye kurumunun kendi ihtiyaçlarını belirlemesinden satın alma ya da üretim kararına, satın alma ya da üretim yoluyla tedarik edilen bu ihtiyaçların dağıtım ve depolanmasından tüketimine kadar tüm unsurlar, bu çalışmada lojistik faaliyet alanları kapsamında malzeme temini ve kullanımına ilişkin örneklerle ortaya çıkarılmıştır. Burada ifade edilen lojistik faaliyet alanları; (1) ikmal malzemeleri, (2) destek personel ve işgücü, (3) bakım ve onarım faaliyetleri, (4) sağlık hizmetleri ve malzemeleri, (5) intikal ve ulaştırma ve (6) altyapı ve inşaat başlıkları altında sınıflandırılarak açıklanmıştır. Osmanlı bahriye lojistiği; gemileri, Tersâne-i Âmireyi, taşra teşkilatını ve bağlısı depo ve ambarları içererek makro seviyede bir bakış açısıyla Bahriye kurumunun tamamını kapsam içerisine almak suretiyle ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada modern Osmanlı Bahriyesinin lojistik faaliyetleri değerlendirilirken büyük ölçüde kullanılan belge ve dokümanlar, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Deniz Müzesi Komutanlığına bağlı eski Deniz Tarihi Arşivi ile Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivinden elde edilmiş olup ayrıca ilgili dönemdeki bahriye kanunnameleri ve talimatları ile telif eserler dikkate alınmıştır.
International Symposium on Historical Approach for Measuring and Protecting of World Oceans and Waters, 2019
After remarkable progress on naval mapping by Pîrî Reis, there was a span of silence until modern... more After remarkable progress on naval mapping by Pîrî Reis, there was a span of silence until modernisation of Ottoman navy. Several attempts on measuring Ottoman waters took part during the nineteenth century by Ottomans, Russians, Austrians and British. This study will mostly focus on the era of mid-nineteenth century and onwards by dwelling upon such attempts along with the necessities, revealed procedures and underlined expenses of measuring Ottoman waters. Ottoman naval officers continued either to realise their own measuring and mapping activities or to be accompanied by ships of afore-mentioned countries. Apart from exclusively external or jointly concluded measuring efforts, Ottoman naval officers were rewarded by the Sultans of the period for several individual works of them such as plotting province of Trabzon, mapping İstanbul and Çanakkale Straits or measuring coasts between Çanakkale and Gulf of Thessaloniki. All foreign ships carrying a group of people had to be accompanied by an Ottoman naval officer by rule and expenses of the officer were paid by the Treasury of Ottoman Navy. Occasionally Ottoman ships such as Peleng-i Bahri, Ahter, Gülsefid, Tir-i Zafer, Cay-ı Ferah were assigned as fellow to non-Turkish flag ships during the measurement activities. Relatively small amount of archival documents reveal some information about this expenditure for surveys for Black Sea and İstanbul Strait. Addition to surveying, mapping and measuring activities, Ottomans realised to publish charts in their own premises called Matba'a-i Bahriyye instead of purchasing prepared charts from abroad. This attempt needed several monitoring actions at national and international levels together with further training. Therefore, new students were chosen to be employed by Print Office and were provided an ongoing education. Charts published by Ottoman Navy Print House were on sale for both foreign countries and national officers together with captains of commercial ships. However, archival documents reveal that charts and maps of Atlantic Ocean, Indian Ocean, and Mediterranean were continuously kept being purchased from England throughout the nineteenth century. Naval equipment together with British charts and maps became necessary to carry on ships as inventory especially after 1870. This study will also deal with such obligatory together with international concerns applied by Ottoman navy to see Ottomans' viewpoint about international necessities. Furthermore, telegraph lines started to be utmost important for prompt communication, they needed to be determined before being damaged by inappropriate anchorage. Such charting took part for Ottomans just after putting signs on the available charts to point out the undefined Mediterranean islands. This study attempts to develop the present-day understanding on measurement of Ottoman Seas together with the endeavours for mapping and printing them. Besides, specialised education on cartography and its results will also be discussed as for progressing steps about institutional change in the light of archival documents collected from Turkish Naval History Archives.
II. International Academic Research Congress (INES-2017) / Alanya -Turkey / 18-21 October / Full Text Book , 2017
MARŞLAR TARİHİ ÜZERİNE BİR DENEME:TÜRK DENİZ KUVVETLERİ
A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF... more MARŞLAR TARİHİ ÜZERİNE BİR DENEME:TÜRK DENİZ KUVVETLERİ A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF TURKISH NAVY Funda SONGUR Pîrî Reis Üniversitesi fsongur@pirireis.edu.tr Y. Barbaros BÜYÜKSAĞNAK Pîrî Reis Üniversitesi ybbuyuksagnak@pirireis.edu.tr
ÖZET: Donanma, üç tarafı denizlerle çevrili Türk yurdu için çok değerli bir kurumdur. Onun kıymetli tarihi içerisinde yaşadığı zaferlere, simgeleşmiş gemilerine ve okullarına ithaf edilen pek çok marş yazılıp bestelenerek günümüzde milli deniz tarihinin anlatımına vesile olmuştur. Her marş, ardında yatan gizli tarih içerisinde o dönemde yaşananların bıraktığı derin izler ile bu izlerin toplumsal bir ortaklık çerçevesinde aktarılabilmesi amacını taşır. Bu sebeple marşlar, yazıldığı kurumların zaferleri ya da kayıplarının hatırlanması için önemli bir kültürel miras öğesidir ki Türk milleti için oldukça büyük öneme sahip marş algısı aynı zamanda donanma bilincini ortaya çıkarma hususunda yardımcı olmaktadır. Zira birlik simgesi olan marşlar, kurum üyelerinde ortaklık hissi ile yarattığı duygu durumu bağlamında bütünlüğün oluşması için esas teşkil eder. Bu çalışma, Türk Deniz Kuvvetleri’nde öne çıkan marşlardan bazılarının tarihini irdelemek, verdiği mesajların altını çizmek, yazım ve besteleme esnasında ortaya çıkan tarihsel durumu analiz etmek suretiyle bugün hala aktarılmaya devam eden bahri anıların detaylı olarak gün ışığına çıkarılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma, toplumsal dönüşümün şekillendirdiği ve bugün sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Internet sayfasından dinleyerek elde edebileceğimiz Deniz Kuvvetleri marşlarının tarihsel değerlendirmesini içermektedir. Araştırmada birincil ve ikincil kaynaklar kullanılmış olmakla birlikte emekli Deniz Kuvvetleri mensupları ile konu kapsamında mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Tarih biliminin yazılı kaynakları yanında sözlü tarih ile elde edilen bilgiler geçmişe daha farklı bir ışık tutar. Sözlü tarih uygulaması sırasında elde edilen bilgiler, hatıra vefikirlerin bugüne aktarılmasında yardımcı olur. Bu çalışmanın konusu olan marşlar emekli donanma mensuplarında, onların eğitimlerinin ilk evresinden başlamak üzere tüm çalışma hayatları boyunca, bıraktığı etkiler bağlamında da dikkate alınmıştır.
Anahtar sözcükler: Deniz Kuvvetleri, donanma, bahriye, marş.
ABSTRACT: The Navy is an invaluable institution for Turkey surrounded by sea on three sides. Many of the anthems dedicated to victories, symbolic ships and schools were written and composed which became means for narratives of national maritime history. Secret history of each anthem along with its societal participation aims to convey deep traces of life experiences specific to era written in. For this reason, anthems are important cultural heritage elements for remembering triumphs or losses of the institutions. The perception of anthem, which has rather great importance for Turkish nation, also helps to reveal the navy consciousness. Yet marches, which are the symbols of unity, constitute the basis for the formation of integrity in the context of participation between the members of the institution. The aim of this study is to bring into daylight the naval memories in detail which are still being conveyed today by examining the history of some of the prominent anthems in the Turkish Naval Forces, underlining the messages they give and analyzing the historical situation that emerged during writing and composing. This study includes the historical evaluation of the naval anthems shaped by social transformation and can only be obtained from website of Turkish Naval Forces Command. Primary and secondary sources are used in the study together with interviews conducted with retired naval personnel. In addition to the written sources, the information obtained by oral history holds a different light to past. The information gathered during the practice of oral history helps to convey the memories and ideas to present. Anthems as main concern of this study are also taken into account in the context of their effects on retired Navy members during their entire working life, beginning with the initial phase of their training in military schools. Keywords: navy, fleet, march, naval songs.
International Academic Research Congress Full Text Book, 2017
ÖZET: Dünya denizciliğinde yaşanan dönüm noktalarından biri aynı zamanda bir deniz tutkunu olan ... more ÖZET: Dünya denizciliğinde yaşanan dönüm noktalarından biri aynı zamanda bir deniz tutkunu olan Sultan Abdülaziz’in padişahlık dönemine (1861-1876) isabet etmiştir. Özellikle teknolojik dönüşümün çok hızlı olduğu bu dönemde gemi inşasından seyir esaslarına, denizci eğitiminden kurumsal teşkilatlanmaya kadar çeşitli değişimler yaşanmıştır. Modern deniz tarihi bu nedenle teknoloji, finans ve operasyon yönetimi konularını kapsamak zorundadır. Bu çalışmada, Osmanlı bahriyesi için de başlamış olan dönüşüm donanmaya ait gemiler özelinde ve arşiv kayıtları çerçevesinde incelenmektedir. Kırım Harbi ile başlayan zırhlı gemilerin önemi ve bu zırhlı gemi fikrinin çok kısa bir zaman diliminde yaygınlaşması sonrası buhar ve zırhlının eş anlı faydası Batı donanmalarının omurgasını oluştururken, Osmanlı Devleti ileri seviyede deniz gücüne sahip diğer ülkeleri takip etmeye özen göstermiştir. Sinop baskını sonrası yok olmaya yüz tutmuş donanma Sultan Abdülaziz zamanında yeni bir inşa sürecine girmiştir. Teknolojik olarak yetersiz kalan Osmanlı bu yeni inşa sürecini daha çok İngiltere ve Fransa’dan gemi ve ateşli silahlar satın almak suretiyle yönetmeye çalışmıştır. Eğitim alanında gerçekleşen ilerici adımların yetersiz kalması ve deniz gücünün donanma dışı diğer alanlarında yaşanan eksiklik neticesinde, Osmanlı donanması dönemin en büyük donanmalardan biri olarak sayılsa dahi, bir yıkım ile karşı karşıya kalmıştır. 1867 yılında kaptanpaşalık teşkilatının son bulması ile oluşan Bahriye Nezareti kurumsal olarak modern yapılanmayı yakalama çabası içerisinde olan bir Osmanlı Devletini karşımıza çıkarmaktadır. Hız ve dayanıklılık unsurlarının beklentileri özetlediği buharlı gemilerde yaşanan en büyük problemin kaliteli kömür olduğu bu dönemde, Osmanlı Devleti de büyüyen donanması karşısında kaliteli kömüre ulaşmak durumundaydı. Diğer taraftan, 1870 yılında Rusya’nın Paris Barış Antlaşmasını feshettiğini bildirmesi ile Karadeniz tarafsızlığı yok olmuş, Sultan Abdülaziz bir Karadeniz sorunu ile de karşı karşıya kalmıştı. Siyasi havanın çok hızlı değişim gösterdiği bu dönemde Avrupa genelinde yaşanan dönüşüm devletleri deniz gücünü kuvvetlendirme çabası içerisine ittiği kadar Osmanlı Devleti de bu yönde kendini göstermiştir.
Anahtar sözcükler: Osmanlı, bahriye, deniz gücü, zırhlı.
Ottoman Navy During The Reign of Abdülaziz
ABSTRACT: One of the milestones of world seafaring coincides with the era of Sultan Abdülaziz (1861-1876) who was passionate about sea. Especially technological change was swift as thought in ship construction, navigation rules, seaman training, institutional organisation. Modern maritime history therefore has to include technology, finance and operation management issues. Ottoman navy transformation is reviewed in this study particularly specific to ships and archive documents. Armoured ships importance began with Crimean War and expanded within a very short time of period. When simultaneous advantage of steam and armour became main subject for western navies, Ottoman Empire followed carefully those states who were at advance level in sea power. Ottoman navy tended to fade away after Sinop invasion came into a new era with Sultan Abdülaziz. Technologically insufficient Ottoman Empire tried to manage new formation by buying ships and firearms from England and France. Ottoman Empire was faced with destruction due to the fact that insufficient progressive steps in naval training and deficiency within other areas of sea power even though the empire was listed as one of the big navies. The year 1867 brought new institutional organisation showing improvement in modernisation efforts of Ottoman navy. The most important problem for steamed ships was to find qualified coal in the era in which speed and strength were key expectations. Therefore, transformed Ottoman navy also had to reach qualified coal. Besides political conjuncture in the era, as in Black Sea neutrality process in 1870, evolved fast. Transformation of Europe in general forced states to strengthen their sea power as it did for Ottoman Empire.
Özet: Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur ilkesinin devletleri etkilediği XIX. yüzyıl, denizc... more Özet: Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur ilkesinin devletleri etkilediği XIX. yüzyıl, denizcilik alanında başta teknoloji olmak üzere birçok gelişim ve kurumsal değişimin tecrübe edildiği bir yüzyıl olmuştur. Avrupa devletleri için en karmaşık, Osmanlı Devleti için ise en uzun yüzyıl olarak bilinen bu dönemde Osmanlı deniz gücünün durumu, devletin kendisini dünya siyasi tarihi içerisinde konumlandırdığı yeri işaret etmektedir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin deniz gücü, Beşiktaş’ta bulunan Deniz Tarihi Arşivi belgelerinden hareketle en çok tartışma konusu olan II. Abdülhamid dönemi özelinde incelenecektir. Donanmanın imkân ve kabiliyetleri ilgili döneme ait gemilerin jurnal kayıtları, liman defterleri ve Bahriye Nezareti teşkilat kayıtları araştırılarak ortaya çıkarılacaktır. Dönemin bahri kuvvetlerinin mevcut teknolojik değişimlere uyum sağlama becerisi; bu arşiv kaynakları kapsamında donanmaya ait gemilerin harekât becerisi, eğitim, organizasyon yapısı, lojistik ihtiyaçlarının temini ve bakım-tutum faaliyetleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. Teknoloji alanında hareketliliğin özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla süreklilik arz etmesi ve bu yüzyılın sonuna kadar yeniliklerin kesintisiz yaşanması devletlerin güçlü finansal kaynaklara sahip olmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda Osmanlı Donanması’nın mali durumu araştırma kapsamına alınacaktır. Sultan II. Abdülhamid Dönemi Donanması’nın değerlendirileceği bu araştırmada daha önce incelenmemiş arşiv belgeleri ışığında yeni temel bilgilere ulaşmak hedeflenmektedir. Bu kapsamda modern donanma tarihi literatüründe önem kazanan diplomatik ve stratejik karar mekanizmaları araştırmaya dâhil edilmiş olup Osmanlı Devleti’nin 1876 ile 1908 yılları arasında uyguladığı bahri politikaları Bahriye Nezareti’nin teşkilat yazışmalarını içeren arşiv belgelerinde irdelenecektir. Osmanlı Devleti’nin tüm yüzyıla damgasını vuran denge politikası donanma stratejilerinin belirlenmesinde de etkili olmuştur. Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde yaşanan Osmanlı-Yunan Harbi donanmanın yeniden yapılanmasında etkili olmuş ve deniz tarihi kapsamında denge politikasının var olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda donanma stratejileri ve uluslararası ilişkilerin yeniden şekillendiği II. Abdülhamid Dönemi, Osmanlı deniz tarihi içerisinde takip edilmesi gereken izler bırakmıştır.
Anahtar kelimeler: II. Abdülhamid, donanma, teknoloji, lojistik, askeri tarih. TECHNOLOGY, LOGISTICS AND STRUCTURE OF OTTOMAN NAVY DURING THE REIGN OF ABDULHAMID II
Abstract: The doctrine of those who dominate seas also dominate the world affected states in the nineteenth century. In this century, many developments were experienced not only within technology but also in all other areas of maritime field together with institutional change. Ottoman sea power refers the country’s own positioning within world political history in nineteenth century, known as the most complicated century for European states and the longest for Ottomans. In this study, Ottoman sea power during the period of Abdülhamid II, the era most discussed, is considered relying on Turkish Naval Museum Archive in Beşiktaş. Capabilities of Ottoman Navy are revealed through logbooks, port books and correspondence within Ministry of Navy. The ability of Navy to adapt to technological changes is evaluated through operational capability of naval ships, education and training, organisational structure, procurement of needs, logistics, and maintenance and repair activities. Constant change of naval technology especially starting from the second half of the nineteenth century forced states to have powerful financial status. In this regard, Ottoman monetary status is in the scope of this research. This study aims to achieve original information along with new archive documents never analysed before. Diplomatic and strategic decision mechanisms as modern naval history concepts are included in order to call attention to Ottoman naval politics between 1876 and 1908 as perceived within Ministry correspondence. Ottoman balance policy, which is marked all the century, also affected the determination of naval strategies. Ottoman-Greek War had influence on reorganisation and restructure of Ottoman Navy and had shown that balance policy existed within naval history. Concordantly the period of Abdülhamid II, at when naval strategies and international relations were reshaped, left traces in Ottoman naval history essentially to be followed.
Keywords: Abdülhamid II, navy, technology, logistics, military history.
CIEPO-23, Comité International des Etudes Pré-Ottomanes et Ottomanes, 2018
Osmanlı Donanması içerisinde tüm idari, mali ve askeri işler yanında bazı hukuki görevler, çeşitl... more Osmanlı Donanması içerisinde tüm idari, mali ve askeri işler yanında bazı hukuki görevler, çeşitli vezirlik görevleri ve eyalet yöneticiliği gibi ilave vazifeler de uzun bir süre kaptanpaşa tarafından yürütülmüş, 1867 yılında Bahriye Nezareti'nin kurulmasıyla kaptanpaşalık teşkilatı lağvedilmiştir. 1876 yılında kaptanpaşalığın yeniden canlandırılmasına ilişkin çabalar olduysa da bu girişimler başarısız kalmış ve imparatorluk dağılana kadar Bahriye Nezareti bürokratik yapı içerisindeki yerini korumuştur. 1867 yılından 1909 yılına kadar köklü bir değişime uğramamış olan teşkilat, 1909 yılından savaşın ilk yıllarına kadar bir kaç kez değiştirilmiş olsa da komodorluklar tüm dönem boyunca bu yapı içerisinde var olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Bahriye Nezareti'nin kuruluş yılından 1914 yılına kadar geçen dönemde mevcut teşkilat yapıları içerisinde komodorlukların ve komodorların durumunu bu yıllara ait arşiv kayıtları ışığında ortaya çıkarmaktır. Donanmaya ait gemilerin mevkileri tespit edilerek komodorlukların birbirleri içerisindeki öncelikleri ve önem dereceleri işaret edilmeye çalışılacaktır. Osmanlı Donanması'na bağlı komodorlukların tamamı üzerinde yapılacak bir çalışmanın denizcilik tarihi alanında mevcut bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Özellikle komodorluklara ait defter kayıtları, bahriye salnameleri ve Bahriye Nezareti Muhasebe ve Mektubi Kalemi evraklarından hareketle komodorluklar ile nezaret arasındaki ilişkiler, komodorların görev ve sorumluluk süreçleri açıklanmaya çalışılacaktır. İzmir, Preveze, Selanik ve İşkodra Komodorlukları başta olmak üzere Osmanlı Bahriye Teşkilatı'nda bulunan komodorluklar incelenecek olup komodorların liyakatleri, yönetim becerileri, bahriye hazinesi ile ilişkileri, iaşe ve diğer ihtiyaç teminlerini kapsayan lojistik faaliyetleri araştırma kapsamına alınacaktır. Bahriyenin en yetkili kurumu olan kaptanpaşalık teşkilatı kaldırılıp yerine tüm askeri ve idari tek yetkili unsur olarak Bahriye Nazırı geldiğinde temel işlerin yürütülmesi için teşkilat içerisinde yeni daireler oluşturulmuş ve liman işleri için liman reislikleri görevlendirilmiştir. Liman reislikleri ise büyük ölçüde komodorluklara bağlı kaldığından komodorluklar donanmanın esas faaliyetlerinin araştırıldığı alanlarda önem kazanmıştır. Bu nedenle komodorlukların savaş ve barış zamanlarında mevcut halinin incelenmesinin Osmanlı Donanması'nın imkân ve kabiliyetleri hakkında daha doğru sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Bu çalışmada komodorlukların Bahriye Nezareti ile iletişimi yanı sıra birimin yönetim hususları, lojistik gelişmişlikleri ve komodorların yeterlikleri mercek altına alınacaktır.
International Tourism and Hospitality Management Conference, 2015
Heritage is the historical result of past interactions. Urban history reveals components of that ... more Heritage is the historical result of past interactions. Urban history reveals components of that heritage in the context of a city and helps us to perceive cultural values in their unique connections. Historians have several kinds of references that are used to study urban history. Travelbooks and yearbooks, two of those historical sources, are deliberately emphasised in this study. They introduce not only tangible and intangible cultural heritage of a city as possible tools for sustainability and diversity, but also are essential references in tourism research for particularly historical academic views. Cultural heritage of today together with those lost or almost forgotten can be interpreted through urban history sources within its own methodology but in favour of urban tourism. The outcome is incomparable data for related territory. Besides, it can generate possibilities to enhance not only cliché methods for urban management but also understandings of business leaders. This paper,therefore, underlines distinctive studies of Ottoman Urban History as interdisciplinary input within tourism literature and for possible contributions in improvement of city tourism practices.Urban history studies are considered along with theperception of cultural heritage. The city Bursa is used as a case study in order to exemplify aims of this paper in wider conceptions for urban tourism research and practices. Introduced and evaluatedtravelbooksand yearbooks are hence written about Bursa. Travelbooksare especially chosen from those written by European travellers within nineteenth century. As a result, evaluation also captures perceptions of travellers in mentioned period. Yearbooks of the same era, on the other hand, are also introduced within the concept of urban tourism and cultural heritage.
Bursa’nın fethedildiği tarihten günümüze kadar Türklerin idaresi altında geçirdiği yüzyıllar için... more Bursa’nın fethedildiği tarihten günümüze kadar Türklerin idaresi altında geçirdiği yüzyıllar içinde kentin değişimini izlemek, çeşitli kaynaklar aracılığıyla gerçekleşebilir. Bu çalışmanın ana kaynağı olan seyahatnameler, bu değişimin devlet kontrolü olmayan gözler aracılığıyla görüntüsünü yansıtmak için yapılmıştır. Geniş bir zaman aralığında altmıştan fazla seyyahın Bursa’ya ilişkin gözlemlerinin aktarıldığı bu çalışma, Bursa’nın zaman içinde değişen yönleri kadar değişmeyen yönleri olduğunu da bize göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, Bursa’ya dair yazılan gezi notları ışığında yapılacak akademik çalışmaların kentin tarihi yanında, günümüzde kentin gelişimi üzerine faydalı bilgiler de aktaracağını kanıtlama gayesi taşımaktadır.
The main aim of this thesis is to show the needs, importance and the requirements of sustainable ... more The main aim of this thesis is to show the needs, importance and the requirements of sustainable tourism development through the key players of the industry. Furthermore, this study discusses a five-star-quality that needs to be considered not only in the sectors of the tourism industry, but also for the overall industrial activities as well as for its environmental and social components. With an in-depth interview analysis, conducted in Antalya, Turkey, the stakeholders are identified and the fundamental issues are discussed. Sustainable tourism development, in this study, is comprehensively studied with the Stakeholder Theory and the Collaborative Approach as tools. Political, economic and social pressures on the stakeholders in developing countries are vital; however sharing a common target may create more responsibility and consequently result in the successful realization of the goals of all the interest groups. Thus, the effect of Corporate Social Responsibility is taken into account as a fundamental issue. Consequently, this thesis is concluded with some personal reflections on regional and national tourism development.
Osmanlı’nın Dâhi Devlet Adamı Ahmed Cevdet Paşa, 2021
Ahmed Cevdet Paşa, birçok rolü uhdesinde barındıran ve Osmanlı Devleti’nin fırtınalı 19. yüzyıl t... more Ahmed Cevdet Paşa, birçok rolü uhdesinde barındıran ve Osmanlı Devleti’nin fırtınalı 19. yüzyıl tarihinde yaşamış en önemli devlet adamlarından birisidir. Kendisi yalnızca devlet adamı olmayıp ardında pek çok eser bırakan bir tarihçidir, eğitimcidir, edebiyatçıdır, hukukçudur. Bu yazıda onun bahsi geçen çok yönlülüğünü de dikkate alarak denize ve denizciliğe bakışı anlaşılmaya ve metinlerinde görünür kılındığı ölçüde yansıtılmaya çalışılmıştır. Bunu yaparken en önemli kaynaklar Ahmed Cevdet Paşa’nın kendi eserleri olan ve özellikle tanık olduğu olayları anlattığı dönemin sosyal ve hukuki zeminini ön plana çıkaran Tezâkir ve II. Abdülhamid’in emriyle yazdığı siyasi olayları içeren Ma‘rûzât olmuştur. Bahsi geçen metinler Tanzimat Dönemi’ne ışık tutan önemli eserler olup her biri denizcilik çerçevesinde dikkatle incelenerek Paşa’nın denizciliğe bakışı ortaya çıkarılmak istenmiştir. Ahmed Cevdet Paşa, tarihçi yönünün getirdiği araştırmacı ve analitik düşünce yapısıyla Osmanlı Devleti’nin son dönemlerini Avrupa devletleri örnekleriyle değerlendirirken denizcilik kurum ve teşkilatlarını da incelemiştir. Dolayısıyla bu çalışmada, Cevdet Paşa’nın dolaylı olarak denizciliğe ilişkin sahip olduğu fikirlere değinilmiş olup dönemin devlet-deniz ilişkisi onun gözlerinden yansıtılmıştır. Daha çok yaşadığı döneme ilişkin denizcilik fikirleri ortaya çıkarılmak istendiğinden, Tarih-i Cevdet isimli eserinde kaleme aldığı denizcilik tarihi konuları kısıtlı bir çerçeveden aktarılmıştır.
Uploads
Papers by Funda Songur
Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletlerin askerî güçleri için hayati olarak değerlendirilmiştir. Deniz kuvvetlerinin özellikle stratejik noktalara konuşlanıp lojistik faaliyetlerini hangi yöntemlerle yürütmüş olduğu ise, uluslararası askerî denizcilik tarihinde dikkate değer bir husustur. Bu minvalde denizaşırı bölgelerde aktif olarak söz sahibi olmak isteyen devletlerin ileri üs kurma, buradaki yerel halk ve yönetim ile ilişki kurma ya da ulusal gemilerini sevk etme gibi lojistik stratejileri olmuştur. Bahsi geçen yöntemlerle gerçekleştirdikleri tedarik, uzak sularda güçlü kalma gayesiyle yapılmaktaydı. Bu çalışmada, modern donanmalar tarafından Osmanlı Devleti sınırlarında gerçekleştirilen lojistik faaliyetlerin nasıl yerine getirildiği sorusu cevaplanmaya çalışılmış ve ortaya çıkarılan sonuçlar Birinci Dünya Savaşı öncesinde deniz lojistiğinin jeostrateji çerçevesinde açıklanabilmesini sağlamıştır. Zira coğrafi olarak stratejik noktalarda konumlanan deniz kuvvetlerinin bu sularda mevcudiyetini korumaya yetkin olması gerekiyordu. Bu çalışmayla Osmanlı Devleti’ne ait suların jeostratejik önemi modern donanmalar çağının erken dönemlerinde bir kez daha kanıtlanmış, sularında bulunan yabancı donanma unsurlarının sayısı arttıkça Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların ağırlaştığı görülmüştür.
Abstract
In the 19th century, the concepts of geostrategy and logistics were considered vital for the military forces of the states and especially naval forces paid great attention to the terms with the specific influence of contemporary strategists. Thus, the efforts to establish forward naval bases, the necessity of establishing relations with the local people and the rulers where the navy was located, or the supply methods with the support of the national auxiliary ships were conceived with the aim of keeping the states strong in distant waters. In particular, the methods and how the naval forces carried out their logistics activities in distant strategic waters are significant issues in the field of international naval history. In this study, the question of how the logistics efforts were carried out by the early modern navies in the waters of the Ottoman Empire before the First World War was tried to be answered. The results of this study presented a new method for explaining naval logistics with the concept of geostrategy. The geostrategic importance of the Ottoman waters during the early modern naval age was proven once again, and that as the number of foreign navy vessels in these waters increased, as did the political and economic pressures on the Ottoman Empire.
Abstract Aydıntepe, one of the districts of Bayburt, is studied within the scope of culture, civilisation and economy as part of culture and economy of Bayburt due to the fact that Aydıntepe, in other name Hart, cannot be separated from its own territorial progress. Besides researches conducted on Bayburt as a mean of sources for this study, personal visits ended up with various observations and interviews are also taken into account. Hart, geographically located in the Eastern Black Sea Region has been welcomed many culture since Bronze Age, it was one of first settlement areas in Anatolia for Seljuks and has been ruled by Turks for many centuries. Hart's history and historical structures, social and cultural factors that are existed up until today and economical history are main concerns of this study. Economical aspects are investigated by population data reveals its importance within today's regional economy and its foundations.
Abstract
Heritage of today is the result of accumulated historical development. Urban histories bring urban heritage out and assist researcher to comprehend cultural values in their unique and true existence. Urban historians conduct their researches through several references. Travelbook, which is one of those references, on one hand reveals the city to sustain the existence of culture and on the other hand embodies tourism movements as an utmost important reference for travel history. This study analyses three travelbooks written on Bursa to interpret cultural heritage of today in order to help generating new consciousness for urban tourism. Moreover, it is another aim of this study to diversify both urban management and industrial management tools for tourism product development. This paper underlines possible contributions of Ottoman urban history studies into tourism practices and tourism research by interdisciplinary approach.
Conference Presentations by Funda Songur
A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF TURKISH NAVY
Funda SONGUR Pîrî Reis Üniversitesi fsongur@pirireis.edu.tr
Y. Barbaros BÜYÜKSAĞNAK Pîrî Reis Üniversitesi ybbuyuksagnak@pirireis.edu.tr
ÖZET: Donanma, üç tarafı denizlerle çevrili Türk yurdu için çok değerli bir kurumdur. Onun kıymetli tarihi içerisinde yaşadığı zaferlere, simgeleşmiş gemilerine ve okullarına ithaf edilen pek çok marş yazılıp bestelenerek günümüzde milli deniz tarihinin anlatımına vesile olmuştur. Her marş, ardında yatan gizli tarih içerisinde o dönemde yaşananların bıraktığı derin izler ile bu izlerin toplumsal bir ortaklık çerçevesinde
aktarılabilmesi amacını taşır. Bu sebeple marşlar, yazıldığı kurumların zaferleri ya da kayıplarının hatırlanması için önemli bir kültürel miras öğesidir ki Türk milleti için oldukça büyük öneme sahip marş algısı aynı zamanda donanma bilincini ortaya çıkarma hususunda yardımcı olmaktadır. Zira birlik simgesi olan marşlar, kurum
üyelerinde ortaklık hissi ile yarattığı duygu durumu bağlamında bütünlüğün oluşması için esas teşkil eder. Bu çalışma, Türk Deniz Kuvvetleri’nde öne çıkan marşlardan bazılarının tarihini irdelemek, verdiği mesajların altını çizmek, yazım ve besteleme esnasında ortaya çıkan tarihsel durumu analiz etmek suretiyle bugün hala aktarılmaya devam eden bahri anıların detaylı olarak gün ışığına çıkarılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma, toplumsal dönüşümün şekillendirdiği ve bugün sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Internet sayfasından dinleyerek elde edebileceğimiz Deniz Kuvvetleri marşlarının tarihsel değerlendirmesini içermektedir. Araştırmada birincil ve ikincil kaynaklar kullanılmış olmakla birlikte emekli Deniz Kuvvetleri mensupları ile konu kapsamında mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Tarih biliminin yazılı kaynakları yanında sözlü tarih ile elde edilen bilgiler geçmişe daha farklı bir ışık tutar. Sözlü tarih uygulaması sırasında elde edilen bilgiler, hatıra vefikirlerin bugüne aktarılmasında yardımcı olur. Bu çalışmanın konusu olan marşlar emekli donanma mensuplarında, onların eğitimlerinin ilk evresinden başlamak üzere tüm çalışma hayatları boyunca, bıraktığı etkiler bağlamında da dikkate alınmıştır.
Anahtar sözcükler: Deniz Kuvvetleri, donanma, bahriye, marş.
ABSTRACT: The Navy is an invaluable institution for Turkey surrounded by sea on three sides. Many of the anthems dedicated to victories, symbolic ships and schools were written and composed which became means for narratives of national maritime history. Secret history of each anthem along with its societal participation aims
to convey deep traces of life experiences specific to era written in. For this reason, anthems are important cultural heritage elements for remembering triumphs or losses of the institutions. The perception of anthem, which has rather great importance for Turkish nation, also helps to reveal the navy consciousness. Yet marches,
which are the symbols of unity, constitute the basis for the formation of integrity in the context of participation between the members of the institution. The aim of this study is to bring into daylight the naval memories in detail which are still being conveyed today by examining the history of some of the prominent anthems in the Turkish Naval Forces, underlining the messages they give and analyzing the historical situation that emerged during writing and composing. This study includes the historical evaluation of the naval anthems shaped by social transformation and can only be obtained from website of Turkish Naval Forces Command. Primary and secondary sources are used in the study together with interviews conducted with retired naval personnel. In
addition to the written sources, the information obtained by oral history holds a different light to past. The information gathered during the practice of oral history helps to convey the memories and ideas to present. Anthems as main concern of this study are also taken into account in the context of their effects on retired Navy members during their entire working life, beginning with the initial phase of their training in military schools.
Keywords: navy, fleet, march, naval songs.
Anahtar sözcükler: Osmanlı, bahriye, deniz gücü, zırhlı.
Ottoman Navy During The Reign of Abdülaziz
ABSTRACT: One of the milestones of world seafaring coincides with the era of Sultan Abdülaziz (1861-1876) who was passionate about sea. Especially technological change was swift as thought in ship construction, navigation rules, seaman training, institutional organisation. Modern maritime history therefore has to include technology, finance and operation management issues. Ottoman navy transformation is reviewed in this study particularly specific to ships and archive documents. Armoured ships importance began with Crimean War and expanded within a very short time of period. When simultaneous advantage of steam and armour became main subject for western navies, Ottoman Empire followed carefully those states who were at advance level in sea power. Ottoman navy tended to fade away after Sinop invasion came into a new era with Sultan Abdülaziz. Technologically insufficient Ottoman Empire tried to manage new formation by buying ships and firearms from England and France. Ottoman Empire was faced with destruction due to the fact that insufficient progressive steps in naval training and deficiency within other areas of sea power even though the empire was listed as one of the big navies. The year 1867 brought new institutional organisation showing improvement in modernisation efforts of Ottoman navy. The most important problem for steamed ships was to find qualified coal in the era in which speed and strength were key expectations. Therefore, transformed Ottoman navy also had to reach qualified coal. Besides political conjuncture in the era, as in Black Sea neutrality process in 1870, evolved fast. Transformation of Europe in general forced states to strengthen their sea power as it did for Ottoman Empire.
Anahtar kelimeler: II. Abdülhamid, donanma, teknoloji, lojistik, askeri tarih.
TECHNOLOGY, LOGISTICS AND STRUCTURE OF OTTOMAN NAVY DURING THE REIGN OF ABDULHAMID II
Abstract: The doctrine of those who dominate seas also dominate the world affected states in the nineteenth century. In this century, many developments were experienced not only within technology but also in all other areas of maritime field together with institutional change. Ottoman sea power refers the country’s own positioning within world political history in nineteenth century, known as the most complicated century for European states and the longest for Ottomans. In this study, Ottoman sea power during the period of Abdülhamid II, the era most discussed, is considered relying on Turkish Naval Museum Archive in Beşiktaş. Capabilities of Ottoman Navy are revealed through logbooks, port books and correspondence within Ministry of Navy. The ability of Navy to adapt to technological changes is evaluated through operational capability of naval ships, education and training, organisational structure, procurement of needs, logistics, and maintenance and repair activities. Constant change of naval technology especially starting from the second half of the nineteenth century forced states to have powerful financial status. In this regard, Ottoman monetary status is in the scope of this research. This study aims to achieve original information along with new archive documents never analysed before. Diplomatic and strategic decision mechanisms as modern naval history concepts are included in order to call attention to Ottoman naval politics between 1876 and 1908 as perceived within Ministry correspondence. Ottoman balance policy, which is marked all the century, also affected the determination of naval strategies. Ottoman-Greek War had influence on reorganisation and restructure of Ottoman Navy and had shown that balance policy existed within naval history. Concordantly the period of Abdülhamid II, at when naval strategies and international relations were reshaped, left traces in Ottoman naval history essentially to be followed.
Keywords: Abdülhamid II, navy, technology, logistics, military history.
Travelbooks and yearbooks, two of those historical sources, are deliberately emphasised in this study. They introduce not only tangible and intangible cultural heritage of a city as possible tools for sustainability and diversity, but also are essential references in tourism research for particularly historical academic views. Cultural heritage of today together with those lost or almost forgotten can be interpreted through urban history sources within its own methodology but in favour of urban tourism. The outcome is incomparable data for related territory. Besides, it can generate possibilities to enhance not only cliché methods for urban management but also understandings of business leaders. This paper,therefore, underlines distinctive studies of Ottoman Urban History as interdisciplinary input within tourism literature and for possible contributions in improvement of city tourism practices.Urban history studies are considered along with theperception of cultural
heritage. The city Bursa is used as a case study in order to exemplify aims of this paper in wider conceptions for urban tourism research and practices. Introduced and evaluatedtravelbooksand yearbooks are hence written about Bursa. Travelbooksare especially chosen from those written by European travellers within nineteenth century. As a result, evaluation also captures perceptions of travellers in mentioned period. Yearbooks of the same era, on the other hand, are also introduced
within the concept of urban tourism and cultural heritage.
Books by Funda Songur
bu çalışma, Bursa’nın zaman içinde değişen yönleri kadar değişmeyen yönleri olduğunu da bize göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, Bursa’ya dair yazılan gezi notları ışığında yapılacak akademik çalışmaların kentin tarihi yanında, günümüzde kentin gelişimi üzerine faydalı bilgiler de aktaracağını kanıtlama gayesi taşımaktadır.
Jeostrateji ve lojistik kavramları, 19. yüzyılda çağdaş stratejistlerin de etkisiyle devletlerin askerî güçleri için hayati olarak değerlendirilmiştir. Deniz kuvvetlerinin özellikle stratejik noktalara konuşlanıp lojistik faaliyetlerini hangi yöntemlerle yürütmüş olduğu ise, uluslararası askerî denizcilik tarihinde dikkate değer bir husustur. Bu minvalde denizaşırı bölgelerde aktif olarak söz sahibi olmak isteyen devletlerin ileri üs kurma, buradaki yerel halk ve yönetim ile ilişki kurma ya da ulusal gemilerini sevk etme gibi lojistik stratejileri olmuştur. Bahsi geçen yöntemlerle gerçekleştirdikleri tedarik, uzak sularda güçlü kalma gayesiyle yapılmaktaydı. Bu çalışmada, modern donanmalar tarafından Osmanlı Devleti sınırlarında gerçekleştirilen lojistik faaliyetlerin nasıl yerine getirildiği sorusu cevaplanmaya çalışılmış ve ortaya çıkarılan sonuçlar Birinci Dünya Savaşı öncesinde deniz lojistiğinin jeostrateji çerçevesinde açıklanabilmesini sağlamıştır. Zira coğrafi olarak stratejik noktalarda konumlanan deniz kuvvetlerinin bu sularda mevcudiyetini korumaya yetkin olması gerekiyordu. Bu çalışmayla Osmanlı Devleti’ne ait suların jeostratejik önemi modern donanmalar çağının erken dönemlerinde bir kez daha kanıtlanmış, sularında bulunan yabancı donanma unsurlarının sayısı arttıkça Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların ağırlaştığı görülmüştür.
Abstract
In the 19th century, the concepts of geostrategy and logistics were considered vital for the military forces of the states and especially naval forces paid great attention to the terms with the specific influence of contemporary strategists. Thus, the efforts to establish forward naval bases, the necessity of establishing relations with the local people and the rulers where the navy was located, or the supply methods with the support of the national auxiliary ships were conceived with the aim of keeping the states strong in distant waters. In particular, the methods and how the naval forces carried out their logistics activities in distant strategic waters are significant issues in the field of international naval history. In this study, the question of how the logistics efforts were carried out by the early modern navies in the waters of the Ottoman Empire before the First World War was tried to be answered. The results of this study presented a new method for explaining naval logistics with the concept of geostrategy. The geostrategic importance of the Ottoman waters during the early modern naval age was proven once again, and that as the number of foreign navy vessels in these waters increased, as did the political and economic pressures on the Ottoman Empire.
Abstract Aydıntepe, one of the districts of Bayburt, is studied within the scope of culture, civilisation and economy as part of culture and economy of Bayburt due to the fact that Aydıntepe, in other name Hart, cannot be separated from its own territorial progress. Besides researches conducted on Bayburt as a mean of sources for this study, personal visits ended up with various observations and interviews are also taken into account. Hart, geographically located in the Eastern Black Sea Region has been welcomed many culture since Bronze Age, it was one of first settlement areas in Anatolia for Seljuks and has been ruled by Turks for many centuries. Hart's history and historical structures, social and cultural factors that are existed up until today and economical history are main concerns of this study. Economical aspects are investigated by population data reveals its importance within today's regional economy and its foundations.
Abstract
Heritage of today is the result of accumulated historical development. Urban histories bring urban heritage out and assist researcher to comprehend cultural values in their unique and true existence. Urban historians conduct their researches through several references. Travelbook, which is one of those references, on one hand reveals the city to sustain the existence of culture and on the other hand embodies tourism movements as an utmost important reference for travel history. This study analyses three travelbooks written on Bursa to interpret cultural heritage of today in order to help generating new consciousness for urban tourism. Moreover, it is another aim of this study to diversify both urban management and industrial management tools for tourism product development. This paper underlines possible contributions of Ottoman urban history studies into tourism practices and tourism research by interdisciplinary approach.
A STUDY ON HISTORY OF MARCHES:THE CASE OF TURKISH NAVY
Funda SONGUR Pîrî Reis Üniversitesi fsongur@pirireis.edu.tr
Y. Barbaros BÜYÜKSAĞNAK Pîrî Reis Üniversitesi ybbuyuksagnak@pirireis.edu.tr
ÖZET: Donanma, üç tarafı denizlerle çevrili Türk yurdu için çok değerli bir kurumdur. Onun kıymetli tarihi içerisinde yaşadığı zaferlere, simgeleşmiş gemilerine ve okullarına ithaf edilen pek çok marş yazılıp bestelenerek günümüzde milli deniz tarihinin anlatımına vesile olmuştur. Her marş, ardında yatan gizli tarih içerisinde o dönemde yaşananların bıraktığı derin izler ile bu izlerin toplumsal bir ortaklık çerçevesinde
aktarılabilmesi amacını taşır. Bu sebeple marşlar, yazıldığı kurumların zaferleri ya da kayıplarının hatırlanması için önemli bir kültürel miras öğesidir ki Türk milleti için oldukça büyük öneme sahip marş algısı aynı zamanda donanma bilincini ortaya çıkarma hususunda yardımcı olmaktadır. Zira birlik simgesi olan marşlar, kurum
üyelerinde ortaklık hissi ile yarattığı duygu durumu bağlamında bütünlüğün oluşması için esas teşkil eder. Bu çalışma, Türk Deniz Kuvvetleri’nde öne çıkan marşlardan bazılarının tarihini irdelemek, verdiği mesajların altını çizmek, yazım ve besteleme esnasında ortaya çıkan tarihsel durumu analiz etmek suretiyle bugün hala aktarılmaya devam eden bahri anıların detaylı olarak gün ışığına çıkarılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma, toplumsal dönüşümün şekillendirdiği ve bugün sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Internet sayfasından dinleyerek elde edebileceğimiz Deniz Kuvvetleri marşlarının tarihsel değerlendirmesini içermektedir. Araştırmada birincil ve ikincil kaynaklar kullanılmış olmakla birlikte emekli Deniz Kuvvetleri mensupları ile konu kapsamında mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Tarih biliminin yazılı kaynakları yanında sözlü tarih ile elde edilen bilgiler geçmişe daha farklı bir ışık tutar. Sözlü tarih uygulaması sırasında elde edilen bilgiler, hatıra vefikirlerin bugüne aktarılmasında yardımcı olur. Bu çalışmanın konusu olan marşlar emekli donanma mensuplarında, onların eğitimlerinin ilk evresinden başlamak üzere tüm çalışma hayatları boyunca, bıraktığı etkiler bağlamında da dikkate alınmıştır.
Anahtar sözcükler: Deniz Kuvvetleri, donanma, bahriye, marş.
ABSTRACT: The Navy is an invaluable institution for Turkey surrounded by sea on three sides. Many of the anthems dedicated to victories, symbolic ships and schools were written and composed which became means for narratives of national maritime history. Secret history of each anthem along with its societal participation aims
to convey deep traces of life experiences specific to era written in. For this reason, anthems are important cultural heritage elements for remembering triumphs or losses of the institutions. The perception of anthem, which has rather great importance for Turkish nation, also helps to reveal the navy consciousness. Yet marches,
which are the symbols of unity, constitute the basis for the formation of integrity in the context of participation between the members of the institution. The aim of this study is to bring into daylight the naval memories in detail which are still being conveyed today by examining the history of some of the prominent anthems in the Turkish Naval Forces, underlining the messages they give and analyzing the historical situation that emerged during writing and composing. This study includes the historical evaluation of the naval anthems shaped by social transformation and can only be obtained from website of Turkish Naval Forces Command. Primary and secondary sources are used in the study together with interviews conducted with retired naval personnel. In
addition to the written sources, the information obtained by oral history holds a different light to past. The information gathered during the practice of oral history helps to convey the memories and ideas to present. Anthems as main concern of this study are also taken into account in the context of their effects on retired Navy members during their entire working life, beginning with the initial phase of their training in military schools.
Keywords: navy, fleet, march, naval songs.
Anahtar sözcükler: Osmanlı, bahriye, deniz gücü, zırhlı.
Ottoman Navy During The Reign of Abdülaziz
ABSTRACT: One of the milestones of world seafaring coincides with the era of Sultan Abdülaziz (1861-1876) who was passionate about sea. Especially technological change was swift as thought in ship construction, navigation rules, seaman training, institutional organisation. Modern maritime history therefore has to include technology, finance and operation management issues. Ottoman navy transformation is reviewed in this study particularly specific to ships and archive documents. Armoured ships importance began with Crimean War and expanded within a very short time of period. When simultaneous advantage of steam and armour became main subject for western navies, Ottoman Empire followed carefully those states who were at advance level in sea power. Ottoman navy tended to fade away after Sinop invasion came into a new era with Sultan Abdülaziz. Technologically insufficient Ottoman Empire tried to manage new formation by buying ships and firearms from England and France. Ottoman Empire was faced with destruction due to the fact that insufficient progressive steps in naval training and deficiency within other areas of sea power even though the empire was listed as one of the big navies. The year 1867 brought new institutional organisation showing improvement in modernisation efforts of Ottoman navy. The most important problem for steamed ships was to find qualified coal in the era in which speed and strength were key expectations. Therefore, transformed Ottoman navy also had to reach qualified coal. Besides political conjuncture in the era, as in Black Sea neutrality process in 1870, evolved fast. Transformation of Europe in general forced states to strengthen their sea power as it did for Ottoman Empire.
Anahtar kelimeler: II. Abdülhamid, donanma, teknoloji, lojistik, askeri tarih.
TECHNOLOGY, LOGISTICS AND STRUCTURE OF OTTOMAN NAVY DURING THE REIGN OF ABDULHAMID II
Abstract: The doctrine of those who dominate seas also dominate the world affected states in the nineteenth century. In this century, many developments were experienced not only within technology but also in all other areas of maritime field together with institutional change. Ottoman sea power refers the country’s own positioning within world political history in nineteenth century, known as the most complicated century for European states and the longest for Ottomans. In this study, Ottoman sea power during the period of Abdülhamid II, the era most discussed, is considered relying on Turkish Naval Museum Archive in Beşiktaş. Capabilities of Ottoman Navy are revealed through logbooks, port books and correspondence within Ministry of Navy. The ability of Navy to adapt to technological changes is evaluated through operational capability of naval ships, education and training, organisational structure, procurement of needs, logistics, and maintenance and repair activities. Constant change of naval technology especially starting from the second half of the nineteenth century forced states to have powerful financial status. In this regard, Ottoman monetary status is in the scope of this research. This study aims to achieve original information along with new archive documents never analysed before. Diplomatic and strategic decision mechanisms as modern naval history concepts are included in order to call attention to Ottoman naval politics between 1876 and 1908 as perceived within Ministry correspondence. Ottoman balance policy, which is marked all the century, also affected the determination of naval strategies. Ottoman-Greek War had influence on reorganisation and restructure of Ottoman Navy and had shown that balance policy existed within naval history. Concordantly the period of Abdülhamid II, at when naval strategies and international relations were reshaped, left traces in Ottoman naval history essentially to be followed.
Keywords: Abdülhamid II, navy, technology, logistics, military history.
Travelbooks and yearbooks, two of those historical sources, are deliberately emphasised in this study. They introduce not only tangible and intangible cultural heritage of a city as possible tools for sustainability and diversity, but also are essential references in tourism research for particularly historical academic views. Cultural heritage of today together with those lost or almost forgotten can be interpreted through urban history sources within its own methodology but in favour of urban tourism. The outcome is incomparable data for related territory. Besides, it can generate possibilities to enhance not only cliché methods for urban management but also understandings of business leaders. This paper,therefore, underlines distinctive studies of Ottoman Urban History as interdisciplinary input within tourism literature and for possible contributions in improvement of city tourism practices.Urban history studies are considered along with theperception of cultural
heritage. The city Bursa is used as a case study in order to exemplify aims of this paper in wider conceptions for urban tourism research and practices. Introduced and evaluatedtravelbooksand yearbooks are hence written about Bursa. Travelbooksare especially chosen from those written by European travellers within nineteenth century. As a result, evaluation also captures perceptions of travellers in mentioned period. Yearbooks of the same era, on the other hand, are also introduced
within the concept of urban tourism and cultural heritage.
bu çalışma, Bursa’nın zaman içinde değişen yönleri kadar değişmeyen yönleri olduğunu da bize göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, Bursa’ya dair yazılan gezi notları ışığında yapılacak akademik çalışmaların kentin tarihi yanında, günümüzde kentin gelişimi üzerine faydalı bilgiler de aktaracağını kanıtlama gayesi taşımaktadır.