Selçuk University International Relations Bachelor Degree (2011-2016),Selçuk University International Relations Master's Degree (2016-2018),Ankara Social Science University International Relations Scholar Ship(2018- ),International Islamic University Malaysia PhD student(2019 -)
This study discusses the formation and development of cybersecurity studies since the creation of... more This study discusses the formation and development of cybersecurity studies since the creation of the Internet. Although the origin of cybersecurity studies dates back to the 1970s, hacking, malicious software, computer intrusions, and espionage attacks that took place in the 1980s led cybersecurity studies to form in the area of computer science. By the 1990s, the Internet began to be used widely, and an increase in the level of attacks in cyberspace began to occur. This period was a major reason for the growth in writing on software and network security. Network security has become a key priority for governments and many industries. Cybersecurity studies have become a priority area in security studies with the increasing complexity of cyber threats towards 2000s. States and some supranational organizations have started to create cybersecurity strategies. The security of critical infrastructure and computer networks has begun to emerge as a highpriority area. It has been observed that the transition from classical security policies to modern security policies, which should be established in the information age, has begun. Cybersecurity studies were taken more seriously after the 2007 Estonian attacks, especially in the 2010s. In this period, the intensity of attacks on critical infrastructures and the occurrence of some physical attacks caused cybersecurity to deepen and become an issue on an international scale. Cybersecurity studies continue to be shaped by being influenced by many different disciplines, regardless of any discipline, with the important discussions and cyber incidents that have taken place in recent years. Therefore, the studies were handled from a multidisciplinary perspective.
The expanding structure of cyberspace has caused threat elements to diversify and increase. The i... more The expanding structure of cyberspace has caused threat elements to diversify and increase. The increase in its borders and the actors has led to rapid spread and transformation of threats in this domain. Unlike the real world, the fact that it has no borders led to a very controversial situation on the legal rules that can or should be applied in this area. Therefore, countries develop legal regulations to ensure cybersecurity within their cyberspace. These legal regulations have emerged as an important situation in the evaluation of countries in the cybersecurity indexes. At this point, it will be examined how a medium-sized country like Malaysia takes place at the top of these indices based on legal regulations.
Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde bircok konu ve olgunun aslinda belli su-reclerde yasadigi kir... more Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde bircok konu ve olgunun aslinda belli su-reclerde yasadigi kirilma noktalari onun baslangici kabul edilmektedir. Cevre sorunlarini da hem sosyal hem de fen bilimleri kapsaminda ele aldigimiz takdirde baslangic noktasinin aslinda Sanayi Devrimi oldugunu belirtebiliriz. Lakin Uluslararasi Kamuoyu ve dunya siyaseti icinde yer almasi kureselles-meye paralel olarak 1960-1970 yillari arasina denk dusmektedir. Bu sorun-larin cikis noktasini kuresellesme surecine ve yasanan bir takim onemli so-runlara paralel bir sekilde baglamis bulunmaktaysak bile sorunlarin insanlar ile yasit bir sekilde cereyan ettigini, aniden ortaya cikmis bir olgu olmadigini ifade edebiliriz. Insanlik yasadigi surece cevreye bir sekilde zarar vererek gelmistir. Lakin Sanayi devrimi baslangici olarak kabul edilmesinde temel etken etkileri cok daha fazla olmustur. Ve ilk olarak cevre sorunlarinin poli-tiklesmesi, kaynaklarin nasil kullanilacagi konusunda yapilan uluslararasi sozlesmel...
Son yillarda sik kullanilan kavramlardan biri kuresellesmenin neyi ifade ettigi ve surec olarak n... more Son yillarda sik kullanilan kavramlardan biri kuresellesmenin neyi ifade ettigi ve surec olarak ne zaman belirginlesmeye basladigi en cok tartisilan konulardan birisidir. Keza kavramsal tartismalara ilave olarak bu surecin siyasal, ekonomik ve kulturel boyutlarinin da neler oldugu konusunda bazi tanimlamalar yapilma ihtiyaci dogmaktadir. Kuresellesme ile birlikte en cok tartisilan konulardan biri, dunyanin kucuk bir koye donuserek bireylerin tek tiplesmeye basladigidir. Yani evrensel bir kulturun varligindan bahsedilmektedir. Kuresellesme ile tartisilan konulardan bir digeri ise kuresellesme ile birlikte yerellesme hareketlerinin artmasiyla meydana gelen yerel kultur farkindaliginin ortaya cikmasidir. Tum bu tartismalar isiginda makalede evrensel bir kulturun varligi konusunda literaturdeki tartismalar dogrultusunda inceleme yapilacaktir.
Covid-19 İle Mücadelede Güney Asya’da Siber Güvenlik Ve İnsan Hakları, 2020
Çin'in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü tüm dünyaya yayılarak büyük... more Çin'in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü tüm dünyaya yayılarak büyük bir salgın krizine sebebiyet vermiştir. Virüsün ortaya ilk çıktığı günlerden pandemiye dönüşmesine kadarki süreçte binlerce insan hayatını kaybederken milyonlarca insan ise virüsle enfekte olmuş durumdadır. Covid-19 ile mücadede yöntemleri bir çok ülkede farklı yöntemlerle sürdürülse de devam etmektedir. Bazı ülkelerde ileri teknolojiler ve siber teknolojiler kullanılarak Covid-19 pandemisi ile mücadele edilmektedir. Bunlara Güney Kore, Singapur, Çin ve Tayvan örnek verilebilir. Bu ülkelerde, siber teknolojiler kullanılarak yapılan mücadelede olumlu sonuçlar alınırken diğer taraftan bu siber teknolojilerin kullanımı esnasında birçok insan hakları ihlalinin yapıldığına yönelik iddialar ortaya atılmıştır. Söz konusu ihlaller üzerindeki tartışmalar sürmektedir. Bazı ülkelerde ise bu teknolojilere sahip olunmadığından dolayı sürecin kontrolü daha çok başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlık pandemi ile mücadele sırasındaki temel hak ve hürriyetlerden insanların yoksun kalması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu ülkelere ise Endonezya ve Filipinler örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada genel anlamda Asya ve Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin pandemi sürecinde ne gibi siber güvenlik teknolojileri kullandığı ve bunların insan hakları bağlamında ne gibi sorunlar ortaya çıkardığı incelenecektir.
Küreselleşme Evrensel Bir Kültür Mü Oluşturdu?, 2018
Özet Son yıllarda sık kullanılan kavramlardan biri küreselleşmenin neyi ifade ettiği ve süreç ola... more Özet Son yıllarda sık kullanılan kavramlardan biri küreselleşmenin neyi ifade ettiği ve süreç olarak ne zaman belirginleşmeye başladığı en çok tartışılan konulardan birisidir. Keza kavramsal tartışmalara ilave olarak bu sürecin siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarının da neler olduğu konusunda bazı tanımlamalar yapılma ihtiyacı doğmaktadır. Küreselleşme ile birlikte en çok tartışılan konulardan biri, dünyanın küçük bir köye dönüşerek bireylerin tek tipleşmeye başladığıdır. Yani evrensel bir kültürün varlığından bahsedilmektedir. Küreselleşme ile tartışılan konulardan bir diğeri ise küreselleşme ile birlikte yerelleşme hareketlerinin artmasıyla meydana gelen yerel kültür farkındalığının ortaya çıkmasıdır. Tüm bu tartışmalar ışığında makalede evrensel bir kültürün varlığı konusunda literatürdeki tartışmalar doğrultusunda inceleme yapılacaktır. Abstract One of the most frequently used concepts in recent years is one of the most debated topics about what globalization means and when it begins to become evident in the process. In addition to conceptual debates, there is a need for some definitions of what the political, economic and cultural dimensions of this process are. With globalization, one of the most controversial issues is that the world has become a small ringleader and the individuals become uniformized. In other words, the existence of a universal culture is mentioned. Another issue argued with globalization is the emergence of local culture awareness, which has come to the fore with the increasing localization movements with globalization. In the light of all these discussions, a review will be made in the literature on the existence of a universal culture. GİRİŞ Sosyal bilimler içinde bazı kavram ve olgular üzerinde net bir tanıma ulaşmak kolay olmamaktadır. Bunun en belirgin örneklerinden birisi de şüphesiz küreselleşme kavramıdır. Bu noktada, kavramın ne ifade ettiği konusunda birçok farklı görüş bulunmakla birlikte ne zaman ortaya çıktığı konusunda da farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Küreselleşme kavramı esasen 1960'larda kullanılmaya başlayan yeni bir kavramdır. Her ne kadar ifade ettiği durumların çok eski tarihlere dayandığı belirtilmekle beraber aslında yeni bir olgu olduğu ve kavramsallaştırılma tarihinin yeni olduğu söylenebilir. Kavram üzerinde yapılan tartışmalar en çok hangi anlamda kullanıldığı ve süreç olarak ne zaman ortaya çıkmaya başladığı konularında yoğunlaşmaktadır. Chanda (2009) ve onun gibi düşünen kesimler kavramın günümüzde çağrıştırdığı manasıyla aslında çok eski tarihlerden beri var olduğunu ifade etmektedirler. Keza bu eski olarak adlandırılan tarihi M.Ö. 4 binli yıllara götürmek mümkündür. Bu yaklaşımı benimseyen yazarlara göre, küreselleşme kavramı içinde taşıdığı mana bakımından, bahsedildiği gibi yeni bir kavram ve durum değildir. Kavramın belirttiği ve anlatmak istediği durumlar zaten eskiden beri var olmuştur. İlk tacirlerin ortaya çıkması ve ilk misyoner faaliyetlerinin ortaya çıkması ile farklı toplumlar birbiri ile iletişim içine girerek birbirlerinden etkilenmeye başlamıştır. Eski imparatorluklar ve devletlerin kendi aralarında yaptıkları sınır ötesi ticaretlerin ise küreselleşmenin ilk saç ayağı olan ekonomik boyutunu ortaya çıkarmaya başladığı ifade edilebilir. İpek yolu, baharat yolu ve ardından gelen coğrafi keşifler ile artan ekonomik faaliyetlerin Sanayi Devrimi ile daha ucuza mal edilen eşyaların daha fazla bölgeye taşınmaya başlamasıyla başlayan bir süreç olarak değerlendirilebilir. Diğer taraftan, bir takım düşünülere göre ise kavram modern dönemin ortaya çıkarttığı bir olgudur. Küreselleşme, teknolojinin hızla gelişmesiyle artan iletişim imkânları ile ülkelerin sahip olduğu sınırların esnemeye başlaması sonucu dünyanın bir yerinde meydana gelen olayların, anında başka bölgelerdeki insanları olumlu veya olumsuz şekilde etkilemesi olarak görülebilir (Kıvılcım, 2013: 222). Bu süreçte küreselleşmenin daha çok iletişim ile
ÖZET Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde birçok konu ve olgunun aslında belli süreç-lerde yaşadığ... more ÖZET Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde birçok konu ve olgunun aslında belli süreç-lerde yaşadığı kırılma noktaları onun başlangıcı kabul edilmektedir. Çevre sorun-larını da hem sosyal hem de fen bilimleri kapsamında ele aldığımız takdirde baş-langıç noktasının aslında Sanayi Devrimi olduğunu belirtebiliriz. Lakin Uluslara-rası Kamuoyu ve dünya siyaseti içinde yer alması küreselleşmeye paralel olarak 1960-1970 yılları arasına denk düşmektedir. Bu sorunların çıkış noktasını küre-selleşme sürecine ve yaşanan bir takım önemli sorunlara paralel bir şekilde bağ-lamış bulunmaktaysak bile sorunların insanlar ile yaşıt bir şekilde cereyan ettiğini, aniden ortaya çıkmış bir olgu olmadığını ifade edebiliriz. İnsanlık yaşadığı sürece çevreye bir şekilde zarar vererek gelmiştir. Lakin Sanayi devrimi başlangıcı ola-rak kabul edilmesinde temel etken etkileri çok daha fazla olmuştur. Ve ilk olarak çevre sorunlarının politikleşmesi, kaynakların nasıl kullanılacağı konusunda ya-pılan uluslararası sözleşmeler ile birlikte 1960'lı yıllarda başlamıştır. Bu süreçten sonra devletlerin ve örgütlerin yaklaşımları ile mesele daha çok politik bir hal alarak gündemdeki yerini almıştır. Çalışmanın asıl amacı da çevre sorunlarının politikleşmesi ile birlikte Uluslararası İlişkiler disiplini içine dâhil olmasını ele alacaktır. Ardından disiplin içerisinde doğrudan sorunlara yaklaşan Yeşil Teori ve diğer teorilerin bakış açısı incelenecektir. ABSTRACT In social sciences and natural sciences, many points and facts are considered to be the starting point of the breaks that they actually experienced in certain processes. If we are dealing with environmental problems both within social and scientific sciences, we can say that the starting point is actually the Industrial Revolution .
Özet: Uluslararası İlişkiler disiplini her geçen gün yeni teori, düşünce ve yaklaşımlar ile birli... more Özet: Uluslararası İlişkiler disiplini her geçen gün yeni teori, düşünce ve yaklaşımlar ile birlikte gelişmekte olmasına rağmen, disiplin içerisindeki hâkim görüşe göre devlet uluslararası alanda ana aktördür. Modern Sistemin değişmesi ile birlikte, bireyler, sivil toplum kuruluşları, NGO'lar ve STK'lar gibi birçok aktör de uluslararası ilişkiler sistemine katılmış ve sistemde söz sahibi olmaya başlamışlardır. Uluslararası ilişkilerin anarşik olması ve sürekli olarak değişmesi, uluslararası sistemde meydana gelen gelişmelerinde artık disiplin içerisinde incelenmesine ve yeni bir başlık açılmasına neden olmuştur. Özellikle Soğuk Savaş Sonrası, teknolojinin de hızla gelişmesi ve uluslararası sistem içerisindeki aktörler tarafından bu gelişmelerin savunma ve saldırı çerçevesinde kullanılmaya başlaması ile birlikte Uluslararası İlişkiler disiplini de içerisinde bulunduğu durumlara göre teknolojik gelişmeleri disiplin içerisinde incelemeye ve araştırmaya başlamıştır. Ayrıca bu durum disiplinin daha fazla özgünleşmesine katkı sağlamıştır. İnternetin yaygınlaşması ve teknolojik gelişmeler yeni bir alan olarak Siber Uzay kavramını literatüre kazandırmıştır ve bu durum güvenlik kavramının daha fazla göz önünde bulunmasına neden olmuştur. Siber Uzayın kavramının Uluslararası İlişkiler Disiplininin bir parçası olmasıyla birlikte yeni düşünceler de ortaya çıkmıştır. Özellikle Soğuk Savaş dönemi içerisinde önemli bir yere sahip olan Realist Teori/Realizm, sorunlara çözüm bulamaması ve yeni teknolojik gelişmelerin ortaya çıkması ile birlikte etkisini yitirmeye başlamıştır. Bu duruma rağmen uluslararası ilişkiler teorilerini etkilemeyi başarmış olan Realizmin, Siber Uzay'ı nasıl yorumladığı ve bu konuda ki temel argümanlarının artık kabul görüp görmediği konusu tartışılmaya başlanmıştır. Realizm üzerindeki tartışmalar yeni gelişmeler ile birlikte yeni argümanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmada Realizmin sistemdeki değişiklikleri nasıl açıkladığı ve bu değişimleri ifade edip-edemediği konusu üzerinde durulacaktır. Çalışmanın temel amacı Realizmin argümanlarını Siber Uzay çerçevesinde değerlendirmek, bu argümanların geçerliliğini irdelemek olacaktır.
The subject of this presentation is the EU’s cyber security policy. Cyber security gets more impo... more The subject of this presentation is the EU’s cyber security policy. Cyber security gets more important with advancements in information and communications technology. The thesis starts with the traditional definition of security and gives a comprehensive explanation of cyber security. The conceptual framework of this thesis is securitization, a concept developed by the Copenhagen School, especially by Ole Wæver and Barry Buzan. In this study, phishing, malware, botnets, denial of service and social engineering attacks are discussed as cases of the types of cyber attacks. In addition, cyber attacks of APT (Advanced Persistent Threat) are examined. Cyber-attacks on the German parliament, Estonia and TV5 Monde are examined as examples of cyber attacks that affected the European Union. “Cybersecurity Strategy of the European Union” is the basis of the EU's cyber security policy. This thesis throughly examines the major goals and policies/actions that this strategy outlines. In this context, “cyber security objectives of the EU”, its “strategic priorities and actions”, and its “roles and responsibilities” are analyzed in detail. The major argument of this presentation that the EU can only have an effective cyber security policy through a comprehensive approach which involves cooperation with the academia, member states and the private sector (NGOs and multinational companies).
In the ever-evolving landscape of the digital age, Malaysia has been at the forefront of fortifyi... more In the ever-evolving landscape of the digital age, Malaysia has been at the forefront of fortifying its cybersecurity measures to safeguard its citizens, businesses, and critical infrastructure from the ever-increasing threats in cyberspace. This situation causes Malaysia to rank first in international cyber security indexes. In this exclusive interview with Dr Mahyuddin bin Daud, a prominent cybersecurity expert and cyber law academician, we delve into the nation's resolute efforts and strategic initiatives to enhance its cyber resilience. It shows invaluable insights into the challenges faced, the progress made, and the vision that propels Malaysia's commitment to securing its digital future. This interview, conducted by Kamil Tarhan, promises to shed light on the crucial role played by Malaysia in the global cybersecurity arena.
This study discusses the formation and development of cybersecurity studies since the creation of... more This study discusses the formation and development of cybersecurity studies since the creation of the Internet. Although the origin of cybersecurity studies dates back to the 1970s, hacking, malicious software, computer intrusions, and espionage attacks that took place in the 1980s led cybersecurity studies to form in the area of computer science. By the 1990s, the Internet began to be used widely, and an increase in the level of attacks in cyberspace began to occur. This period was a major reason for the growth in writing on software and network security. Network security has become a key priority for governments and many industries. Cybersecurity studies have become a priority area in security studies with the increasing complexity of cyber threats towards 2000s. States and some supranational organizations have started to create cybersecurity strategies. The security of critical infrastructure and computer networks has begun to emerge as a highpriority area. It has been observed that the transition from classical security policies to modern security policies, which should be established in the information age, has begun. Cybersecurity studies were taken more seriously after the 2007 Estonian attacks, especially in the 2010s. In this period, the intensity of attacks on critical infrastructures and the occurrence of some physical attacks caused cybersecurity to deepen and become an issue on an international scale. Cybersecurity studies continue to be shaped by being influenced by many different disciplines, regardless of any discipline, with the important discussions and cyber incidents that have taken place in recent years. Therefore, the studies were handled from a multidisciplinary perspective.
The expanding structure of cyberspace has caused threat elements to diversify and increase. The i... more The expanding structure of cyberspace has caused threat elements to diversify and increase. The increase in its borders and the actors has led to rapid spread and transformation of threats in this domain. Unlike the real world, the fact that it has no borders led to a very controversial situation on the legal rules that can or should be applied in this area. Therefore, countries develop legal regulations to ensure cybersecurity within their cyberspace. These legal regulations have emerged as an important situation in the evaluation of countries in the cybersecurity indexes. At this point, it will be examined how a medium-sized country like Malaysia takes place at the top of these indices based on legal regulations.
Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde bircok konu ve olgunun aslinda belli su-reclerde yasadigi kir... more Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde bircok konu ve olgunun aslinda belli su-reclerde yasadigi kirilma noktalari onun baslangici kabul edilmektedir. Cevre sorunlarini da hem sosyal hem de fen bilimleri kapsaminda ele aldigimiz takdirde baslangic noktasinin aslinda Sanayi Devrimi oldugunu belirtebiliriz. Lakin Uluslararasi Kamuoyu ve dunya siyaseti icinde yer almasi kureselles-meye paralel olarak 1960-1970 yillari arasina denk dusmektedir. Bu sorun-larin cikis noktasini kuresellesme surecine ve yasanan bir takim onemli so-runlara paralel bir sekilde baglamis bulunmaktaysak bile sorunlarin insanlar ile yasit bir sekilde cereyan ettigini, aniden ortaya cikmis bir olgu olmadigini ifade edebiliriz. Insanlik yasadigi surece cevreye bir sekilde zarar vererek gelmistir. Lakin Sanayi devrimi baslangici olarak kabul edilmesinde temel etken etkileri cok daha fazla olmustur. Ve ilk olarak cevre sorunlarinin poli-tiklesmesi, kaynaklarin nasil kullanilacagi konusunda yapilan uluslararasi sozlesmel...
Son yillarda sik kullanilan kavramlardan biri kuresellesmenin neyi ifade ettigi ve surec olarak n... more Son yillarda sik kullanilan kavramlardan biri kuresellesmenin neyi ifade ettigi ve surec olarak ne zaman belirginlesmeye basladigi en cok tartisilan konulardan birisidir. Keza kavramsal tartismalara ilave olarak bu surecin siyasal, ekonomik ve kulturel boyutlarinin da neler oldugu konusunda bazi tanimlamalar yapilma ihtiyaci dogmaktadir. Kuresellesme ile birlikte en cok tartisilan konulardan biri, dunyanin kucuk bir koye donuserek bireylerin tek tiplesmeye basladigidir. Yani evrensel bir kulturun varligindan bahsedilmektedir. Kuresellesme ile tartisilan konulardan bir digeri ise kuresellesme ile birlikte yerellesme hareketlerinin artmasiyla meydana gelen yerel kultur farkindaliginin ortaya cikmasidir. Tum bu tartismalar isiginda makalede evrensel bir kulturun varligi konusunda literaturdeki tartismalar dogrultusunda inceleme yapilacaktir.
Covid-19 İle Mücadelede Güney Asya’da Siber Güvenlik Ve İnsan Hakları, 2020
Çin'in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü tüm dünyaya yayılarak büyük... more Çin'in Hubei Eyaletindeki Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 virüsü tüm dünyaya yayılarak büyük bir salgın krizine sebebiyet vermiştir. Virüsün ortaya ilk çıktığı günlerden pandemiye dönüşmesine kadarki süreçte binlerce insan hayatını kaybederken milyonlarca insan ise virüsle enfekte olmuş durumdadır. Covid-19 ile mücadede yöntemleri bir çok ülkede farklı yöntemlerle sürdürülse de devam etmektedir. Bazı ülkelerde ileri teknolojiler ve siber teknolojiler kullanılarak Covid-19 pandemisi ile mücadele edilmektedir. Bunlara Güney Kore, Singapur, Çin ve Tayvan örnek verilebilir. Bu ülkelerde, siber teknolojiler kullanılarak yapılan mücadelede olumlu sonuçlar alınırken diğer taraftan bu siber teknolojilerin kullanımı esnasında birçok insan hakları ihlalinin yapıldığına yönelik iddialar ortaya atılmıştır. Söz konusu ihlaller üzerindeki tartışmalar sürmektedir. Bazı ülkelerde ise bu teknolojilere sahip olunmadığından dolayı sürecin kontrolü daha çok başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlık pandemi ile mücadele sırasındaki temel hak ve hürriyetlerden insanların yoksun kalması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu ülkelere ise Endonezya ve Filipinler örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada genel anlamda Asya ve Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin pandemi sürecinde ne gibi siber güvenlik teknolojileri kullandığı ve bunların insan hakları bağlamında ne gibi sorunlar ortaya çıkardığı incelenecektir.
Küreselleşme Evrensel Bir Kültür Mü Oluşturdu?, 2018
Özet Son yıllarda sık kullanılan kavramlardan biri küreselleşmenin neyi ifade ettiği ve süreç ola... more Özet Son yıllarda sık kullanılan kavramlardan biri küreselleşmenin neyi ifade ettiği ve süreç olarak ne zaman belirginleşmeye başladığı en çok tartışılan konulardan birisidir. Keza kavramsal tartışmalara ilave olarak bu sürecin siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarının da neler olduğu konusunda bazı tanımlamalar yapılma ihtiyacı doğmaktadır. Küreselleşme ile birlikte en çok tartışılan konulardan biri, dünyanın küçük bir köye dönüşerek bireylerin tek tipleşmeye başladığıdır. Yani evrensel bir kültürün varlığından bahsedilmektedir. Küreselleşme ile tartışılan konulardan bir diğeri ise küreselleşme ile birlikte yerelleşme hareketlerinin artmasıyla meydana gelen yerel kültür farkındalığının ortaya çıkmasıdır. Tüm bu tartışmalar ışığında makalede evrensel bir kültürün varlığı konusunda literatürdeki tartışmalar doğrultusunda inceleme yapılacaktır. Abstract One of the most frequently used concepts in recent years is one of the most debated topics about what globalization means and when it begins to become evident in the process. In addition to conceptual debates, there is a need for some definitions of what the political, economic and cultural dimensions of this process are. With globalization, one of the most controversial issues is that the world has become a small ringleader and the individuals become uniformized. In other words, the existence of a universal culture is mentioned. Another issue argued with globalization is the emergence of local culture awareness, which has come to the fore with the increasing localization movements with globalization. In the light of all these discussions, a review will be made in the literature on the existence of a universal culture. GİRİŞ Sosyal bilimler içinde bazı kavram ve olgular üzerinde net bir tanıma ulaşmak kolay olmamaktadır. Bunun en belirgin örneklerinden birisi de şüphesiz küreselleşme kavramıdır. Bu noktada, kavramın ne ifade ettiği konusunda birçok farklı görüş bulunmakla birlikte ne zaman ortaya çıktığı konusunda da farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Küreselleşme kavramı esasen 1960'larda kullanılmaya başlayan yeni bir kavramdır. Her ne kadar ifade ettiği durumların çok eski tarihlere dayandığı belirtilmekle beraber aslında yeni bir olgu olduğu ve kavramsallaştırılma tarihinin yeni olduğu söylenebilir. Kavram üzerinde yapılan tartışmalar en çok hangi anlamda kullanıldığı ve süreç olarak ne zaman ortaya çıkmaya başladığı konularında yoğunlaşmaktadır. Chanda (2009) ve onun gibi düşünen kesimler kavramın günümüzde çağrıştırdığı manasıyla aslında çok eski tarihlerden beri var olduğunu ifade etmektedirler. Keza bu eski olarak adlandırılan tarihi M.Ö. 4 binli yıllara götürmek mümkündür. Bu yaklaşımı benimseyen yazarlara göre, küreselleşme kavramı içinde taşıdığı mana bakımından, bahsedildiği gibi yeni bir kavram ve durum değildir. Kavramın belirttiği ve anlatmak istediği durumlar zaten eskiden beri var olmuştur. İlk tacirlerin ortaya çıkması ve ilk misyoner faaliyetlerinin ortaya çıkması ile farklı toplumlar birbiri ile iletişim içine girerek birbirlerinden etkilenmeye başlamıştır. Eski imparatorluklar ve devletlerin kendi aralarında yaptıkları sınır ötesi ticaretlerin ise küreselleşmenin ilk saç ayağı olan ekonomik boyutunu ortaya çıkarmaya başladığı ifade edilebilir. İpek yolu, baharat yolu ve ardından gelen coğrafi keşifler ile artan ekonomik faaliyetlerin Sanayi Devrimi ile daha ucuza mal edilen eşyaların daha fazla bölgeye taşınmaya başlamasıyla başlayan bir süreç olarak değerlendirilebilir. Diğer taraftan, bir takım düşünülere göre ise kavram modern dönemin ortaya çıkarttığı bir olgudur. Küreselleşme, teknolojinin hızla gelişmesiyle artan iletişim imkânları ile ülkelerin sahip olduğu sınırların esnemeye başlaması sonucu dünyanın bir yerinde meydana gelen olayların, anında başka bölgelerdeki insanları olumlu veya olumsuz şekilde etkilemesi olarak görülebilir (Kıvılcım, 2013: 222). Bu süreçte küreselleşmenin daha çok iletişim ile
ÖZET Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde birçok konu ve olgunun aslında belli süreç-lerde yaşadığ... more ÖZET Sosyal bilimler ve fen bilimlerinde birçok konu ve olgunun aslında belli süreç-lerde yaşadığı kırılma noktaları onun başlangıcı kabul edilmektedir. Çevre sorun-larını da hem sosyal hem de fen bilimleri kapsamında ele aldığımız takdirde baş-langıç noktasının aslında Sanayi Devrimi olduğunu belirtebiliriz. Lakin Uluslara-rası Kamuoyu ve dünya siyaseti içinde yer alması küreselleşmeye paralel olarak 1960-1970 yılları arasına denk düşmektedir. Bu sorunların çıkış noktasını küre-selleşme sürecine ve yaşanan bir takım önemli sorunlara paralel bir şekilde bağ-lamış bulunmaktaysak bile sorunların insanlar ile yaşıt bir şekilde cereyan ettiğini, aniden ortaya çıkmış bir olgu olmadığını ifade edebiliriz. İnsanlık yaşadığı sürece çevreye bir şekilde zarar vererek gelmiştir. Lakin Sanayi devrimi başlangıcı ola-rak kabul edilmesinde temel etken etkileri çok daha fazla olmuştur. Ve ilk olarak çevre sorunlarının politikleşmesi, kaynakların nasıl kullanılacağı konusunda ya-pılan uluslararası sözleşmeler ile birlikte 1960'lı yıllarda başlamıştır. Bu süreçten sonra devletlerin ve örgütlerin yaklaşımları ile mesele daha çok politik bir hal alarak gündemdeki yerini almıştır. Çalışmanın asıl amacı da çevre sorunlarının politikleşmesi ile birlikte Uluslararası İlişkiler disiplini içine dâhil olmasını ele alacaktır. Ardından disiplin içerisinde doğrudan sorunlara yaklaşan Yeşil Teori ve diğer teorilerin bakış açısı incelenecektir. ABSTRACT In social sciences and natural sciences, many points and facts are considered to be the starting point of the breaks that they actually experienced in certain processes. If we are dealing with environmental problems both within social and scientific sciences, we can say that the starting point is actually the Industrial Revolution .
Özet: Uluslararası İlişkiler disiplini her geçen gün yeni teori, düşünce ve yaklaşımlar ile birli... more Özet: Uluslararası İlişkiler disiplini her geçen gün yeni teori, düşünce ve yaklaşımlar ile birlikte gelişmekte olmasına rağmen, disiplin içerisindeki hâkim görüşe göre devlet uluslararası alanda ana aktördür. Modern Sistemin değişmesi ile birlikte, bireyler, sivil toplum kuruluşları, NGO'lar ve STK'lar gibi birçok aktör de uluslararası ilişkiler sistemine katılmış ve sistemde söz sahibi olmaya başlamışlardır. Uluslararası ilişkilerin anarşik olması ve sürekli olarak değişmesi, uluslararası sistemde meydana gelen gelişmelerinde artık disiplin içerisinde incelenmesine ve yeni bir başlık açılmasına neden olmuştur. Özellikle Soğuk Savaş Sonrası, teknolojinin de hızla gelişmesi ve uluslararası sistem içerisindeki aktörler tarafından bu gelişmelerin savunma ve saldırı çerçevesinde kullanılmaya başlaması ile birlikte Uluslararası İlişkiler disiplini de içerisinde bulunduğu durumlara göre teknolojik gelişmeleri disiplin içerisinde incelemeye ve araştırmaya başlamıştır. Ayrıca bu durum disiplinin daha fazla özgünleşmesine katkı sağlamıştır. İnternetin yaygınlaşması ve teknolojik gelişmeler yeni bir alan olarak Siber Uzay kavramını literatüre kazandırmıştır ve bu durum güvenlik kavramının daha fazla göz önünde bulunmasına neden olmuştur. Siber Uzayın kavramının Uluslararası İlişkiler Disiplininin bir parçası olmasıyla birlikte yeni düşünceler de ortaya çıkmıştır. Özellikle Soğuk Savaş dönemi içerisinde önemli bir yere sahip olan Realist Teori/Realizm, sorunlara çözüm bulamaması ve yeni teknolojik gelişmelerin ortaya çıkması ile birlikte etkisini yitirmeye başlamıştır. Bu duruma rağmen uluslararası ilişkiler teorilerini etkilemeyi başarmış olan Realizmin, Siber Uzay'ı nasıl yorumladığı ve bu konuda ki temel argümanlarının artık kabul görüp görmediği konusu tartışılmaya başlanmıştır. Realizm üzerindeki tartışmalar yeni gelişmeler ile birlikte yeni argümanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmada Realizmin sistemdeki değişiklikleri nasıl açıkladığı ve bu değişimleri ifade edip-edemediği konusu üzerinde durulacaktır. Çalışmanın temel amacı Realizmin argümanlarını Siber Uzay çerçevesinde değerlendirmek, bu argümanların geçerliliğini irdelemek olacaktır.
The subject of this presentation is the EU’s cyber security policy. Cyber security gets more impo... more The subject of this presentation is the EU’s cyber security policy. Cyber security gets more important with advancements in information and communications technology. The thesis starts with the traditional definition of security and gives a comprehensive explanation of cyber security. The conceptual framework of this thesis is securitization, a concept developed by the Copenhagen School, especially by Ole Wæver and Barry Buzan. In this study, phishing, malware, botnets, denial of service and social engineering attacks are discussed as cases of the types of cyber attacks. In addition, cyber attacks of APT (Advanced Persistent Threat) are examined. Cyber-attacks on the German parliament, Estonia and TV5 Monde are examined as examples of cyber attacks that affected the European Union. “Cybersecurity Strategy of the European Union” is the basis of the EU's cyber security policy. This thesis throughly examines the major goals and policies/actions that this strategy outlines. In this context, “cyber security objectives of the EU”, its “strategic priorities and actions”, and its “roles and responsibilities” are analyzed in detail. The major argument of this presentation that the EU can only have an effective cyber security policy through a comprehensive approach which involves cooperation with the academia, member states and the private sector (NGOs and multinational companies).
In the ever-evolving landscape of the digital age, Malaysia has been at the forefront of fortifyi... more In the ever-evolving landscape of the digital age, Malaysia has been at the forefront of fortifying its cybersecurity measures to safeguard its citizens, businesses, and critical infrastructure from the ever-increasing threats in cyberspace. This situation causes Malaysia to rank first in international cyber security indexes. In this exclusive interview with Dr Mahyuddin bin Daud, a prominent cybersecurity expert and cyber law academician, we delve into the nation's resolute efforts and strategic initiatives to enhance its cyber resilience. It shows invaluable insights into the challenges faced, the progress made, and the vision that propels Malaysia's commitment to securing its digital future. This interview, conducted by Kamil Tarhan, promises to shed light on the crucial role played by Malaysia in the global cybersecurity arena.
Uploads
years. Therefore, the studies were handled from a multidisciplinary perspective.
cybersecurity arena.
years. Therefore, the studies were handled from a multidisciplinary perspective.
cybersecurity arena.