Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

HASSÂN B. SÂBİT

2020, Tarihte Müslümanlarr

1 TARİHTE MÜSLÜMANLAR 9 786257 236294 ISBN: 978-625-7236-28-7 TAKIM CİLT ISBN: 978-625-7236-29-4 9 786257 236287 TARİHTE MÜSLÜMANLAR 1 Tarihte Müslümanlar Proje Yürütücüsü ve Genel Koord natör Prof. Dr. İrfan AYCAN Ed törler Prof. Dr. Mehmet ÖZDEMİR (7-10. yy.) Prof. Dr. Seyfett n ERŞAHİN (18-21. yy.) Prof. Dr. Mustafa DEMİRCİ (11-13. yy.) Prof. Dr. Eyüp BAŞ (14-17. yy.) Prof. Dr. Fat h ERKOÇOĞLU (14-17. yy.) Doç. Dr. Nurullah YAZAR (11-13. yy.) Doç. Dr. Mustafa Necat BARIŞ (7-10. yy.) Dr. Öğr. Üyes Mehmet Ak f FİDAN (18-21. yy.) Sert f ka No: 44396 ISBN 978-625-7236-28-7 (Tk) 978-625-7236-29-4 (1.c) Baskı: Ayrıntı Basımev Ankara - Sert f ka No: 13987 İlet ş m Adresler C nnah Cd. Kırkpınar Sk. 5/4 06690 Çankaya Ankara tel.-faks: 0312. 439 01 69 www.ottoyay n.com otto@ottoyay n.com facebook.com/otto.yay nlar tw tter.com/ottoyay n TARİHTE MÜSLÜMANLAR 159 2.5.2.5. HASSÂN B. SÂBİT (Ö. 60/680) Ömer Acar Tam adı, Ebû Abdurrahman Hassân b. Sabit el-Münzir el-Hazrecî elEnsârî’dir. Ayrıca Ebü’l-Hüsâm, Ebü’l-Mudarrib ve Şâ’iru’n-Nebî künyeleri ile tanınmaktadır. Medine’de dünyaya gelen şair, Hazrec kabilesinin Neccaroğulları boyuna mensuptur. Kesin olmamakla birlikte Hz. Peygamber’den 7-8 yıl önce dünyaya gelmiştir. Babası Sabit, kendisi gibi şair olup, kabilenin önde gelenlerindendir. Annesi Furey’a sonradan İslamiyet’le müşerref olmuştur. Hassân, ayrıca Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalip’in annesiyle uzaktan akrabadır. 150 yaşında öldüğü rivayet edilen babası Sabit gibi uzun yaşadığı, ömrünün 60 yılını cahiliyede, diğer 60 yılını İslamiyet’te geçirdiği kaydedilir. 104 yaşında öldüğü de rivayet edilmiştir. Kesin olmamakla birlikte, İkinci Akabe Biatı’ndan sonra (622’de) Müslüman olmuştur. Hz. Ömer zamanında gözlerini kaybettiği ve Muâviye’nin hilafetinin sonlarına doğru (680) Medine’de vefat ettiği bilinmektedir. Medineli şair, çölde büyümediği için “şehirli Arap şairlerin en fasihi” olarak nitelenmiştir. Cahiliye döneminde kendi kabilesi ile düşmanları olan Evs kabilesi arasındaki söz savaşlarına şiirleriyle dâhil olan Hassân’ın, ayrıca komşu bölgelerdeki saraylarda para karşılığı şiir söylediği ve geçimini bu yolla temin ettiği; bilhassa Gassânî meliki için söylediği meşhur Lâmiyye’si sayesinde İslamiyet’i seçtikten sonra da devam eden bir ihsana nail olduğu kaydedilir. Hassân’ın İslam’a girmesiyle birlikte, Müslümanlar şöhreti Arabistan sınırlarını aşan güçlü bir şaire kavuşmuşlardır. Hassân, İslam’ı savunma adına başta Hz. Peygamber’in amcaoğlu ve sütkardeşi el-Hâris olmak üzere, Abdullah b. ez-Ziba’râ, Amr b. el-Âs ve Darrâr b. el-Hattâb gibi şairlere cevap vermiştir. İslam’a dil uzatan şairlerin aynı zamanda Hz. Peygamber’in kabilesine mensup olmaları nedeniyle Hassân, çok titiz bir üslupla Hz. Peygamber’i dışta tutmayı başararak, bu şairlere ve onların mensup oldukları Kureyş’e gereken cevapları vermiştir. Kureyşli olmayan şair, Kureyş’in şeceresi ve tarihine dair bilgileri Hz. Ebû Bekir’den almıştır. Kaynaklara göre en büyük hizmeti, Elçiler Yılı’nda esirlerini kurtarmak için şair ve hatipleriyle Hz. Peygamber’in karşısına dikilen 70-80 kişilik Benî Temîm heyetine karşı okuduğu şiirle hem onları susturması hem de İslam’a girmelerine vesile olmasıdır. Bu olay üzerine Hz. Peygamber Hassân için mescitte şiirleriyle İslam’ı müdafaa etmek amacıyla kullanacağı bir minber yaptırmıştır. TARİHTE MÜSLÜMANLAR 160 Şiirleri genellikle sade olduğu için beğenilen Hassân, Nâbiğa’nın jüri başkanlığını yaptığı şiir müsabakasında, A’şâ ve Hansâ’dan sonra üçüncü seçilince, Nâbiğa’ya tepki göstermiş, ondan ve babasından daha iyi şair olduğunu söyleyerek meclisi terk etmiştir. Hassân’ın şiirlerinin özellikle Hz. Peygamber’in vefatından sonra eski gücünü kaybettiği edebiyat otoriteleri tarafından dile getirilmiştir. Bazı bilginler, Hz. Osman’ın vefatından sonra ortaya çıkan çeşitli fırka ve hiziplerin kendi davalarını haklı göstermek adına Hassân’ın şöhretinden istifade ederek onun adına şiir uydurduklarını, bahsedilen gerilemenin bununla ilgili olabileceğini kaydetmektedirler. Şiirleriyle İslam’ı savunan Hassân’ın parlak şahsiyetini gölgeleyen bazı hadiseler de vuku bulmuştur. Şöyle ki Hz. Âişe’nin maruz kaldığı İfk hadisesine inananlardan biri olan Hassân, hadisenin ayetle açıklığa kavuşturulmasına rağmen, mağdur Safvân’ın kılıç darbesinden kurtulamamıştır. İfk hadisesi nedeniyle bazı kaynaklara göre kırbaç cezası da çeken Hassân’ın içine düştüğü bu tatsız durum karşısında Hz. Peygamber, İslam’a yaptığı hizmetleri göz önünde bulundurarak Mukavkıs’ın gönderdiği cariyelerden birini Beyraha kasrıyla birlikte ona bağışlamıştır. Bu cariyeden, kendisi gibi şair olan oğlu Abdurrahman dünyaya gelmiştir. Hassân’ın şahsiyetiyle ilgili bir başka husus da korkak bir kişiliğe sahip olduğu ve bu yüzden hiçbir savaşa katılmadığı iddiasıdır. İbn İshak’ın rivayetine göre Hassân, Hendek Savaşı’na katılmayıp kadın ve çocuklarla birlikte korunaklı bir kulede saklanmış; Hz. Peygamber’in halası Safiye, kuleye yaklaşan bir Yahudiyi öldürmesini ondan istediği hâlde, korktuğu için bu işi yapamayacağını söylemiştir. Ancak bazı araştırmacılar Hassân’ın hamasi şiirlerine ve Ebü’l-Mudarrib (Savaşçı) lakabına binaen, bu rivayetin zayıf olduğunu ifade etmişlerdir. Birden fazla neşredilen divanının en meşhur baskısı, pek çok yönden diğerlerinden üstün olan Velîd Arafât neşridir. Onun verdiği bilgiye göre, divanda fahriyye, gazevat, medih, hiciv, mersiye, hatıra vb. temalarda toplam 208 parça şiir mevcuttur. Uhud Savaşı’nı tasvir eden şiiri ile Hz. Hamza’nın şehadetini etkileyici bir üslupla anlatan mersiyesi çok meşhurdur. Ayrıca Hz. Osman için söylediği ağıt da çok beğenilmiştir. Dilimizde en çok beğenilen ve nakledilen şiirleri arasında, Hz. Peygamber’i övdüğü şu dizeleri zikredebiliriz: “Senden iyisini gözlerim görmedi asla Senden güzelini doğurmadı hiç bir ana Her ayıp ve kusurdan pak yaratıldın Sanki dilediğin gibi yaratıldın.” TARİHTE MÜSLÜMANLAR 161 KAYNAKÇA ‘Abdulcebbâr el-Matlabî, “Hassân b. Sâbit fî Me‘âyîri’n-Nakd”, el-Mevrid, S. 4, 1980, s. 202-228. Ali Kemaluddin el-Fehâdî, “Şahsiyyetu’r-Rasûl (s.a.s) fî Şi‘ri Hassân b. Sâbit”, Âdâbu’r-Râfideyn, S. 24, 1992, s. 296. Ateş, A., “Hassân b. Sâbit”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1987, V, 343-347. Elmalı, H., “Hassân b. Sâbit”, DİA, İstanbul 1997, XVI, 399-402. Hazer, D., “Hz. Muhammed’in Şairi Hassân b. Sâbit’in Şiirlerinde Övülen ve Yerilen Değerler”, İslâmî İlimler Dergisi, C. 1, S. 1, s. 85-116. Kızılcık, A., “Muhadram Şairlerden Hassân b. Sâbit’in İslâmî Döneme Ait Şiirlerinde Tema”, Nüsha, Yıl: 6, Sayı: 20, Kış 2006, s. 77-84. Özdemir, A., “Peygamber Şairi Hassân b. Sâbit ve Divanı”, İstem, Yıl: 2, Sayı: 4, 2004, s. 203-220. Suleymân b. Sâlih el-Hurâşî, Hassân b. Sâbit lem Yekun Cebânen, Dâru Taybe, Riyad 1992. Türkmen, M., “Hassân b. Sâbit el-Ensârî”, E.Ü.İ.F. Dergisi, Sayı: 2, Kayseri 1985, s. 407-414. Velîd Arafât, Dîvânu Hassân b. Sâbit, Dâru Sâdır, Beyrut 1974, I-II. 2.5.2.6. EBÜ’L-ESVED ED-DÜELÎ (Ö. 69/688) Ömer Acar Asıl ismi Zâlim b. Amr b. Sinan’dır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 85 yaşlarında öldüğüne dair rivayet doğru kabul edilirse, nübüvvetten birkaç yıl önce doğmuş olmalıdır. Baba tarafından Kinaneoğullarının Düil boyuna, anne tarafından ise Abdüddâr kabilesine mensup olan Ebü’l-Esved’in ismi, kabilesi, künyesi vb. hususlarla ilgili birbiriyle çelişen nakiller bulunmaktadır. İslamiyet’in ortaya çıkışından kısa bir süre önce doğmasına rağmen, adı sahabiler arasında zikredilmemiştir. Ebü’l-Ferec, sahabe olduğunda ısrar ederek, Bedir Savaşı’na katıldığını ileri sürmüşse de, genel kabule göre, tabiinden olan Ebü’l-Esved, Hz. Peygamber’in vefatından hemen önce Müslüman olmuş ve onu hiç görmemiştir. Siyaset ve ilim sahasında öne çıkmaya başlaması Hz. Ömer zamanındadır. Bu dönemde Basra’ya geldiği ve kendi adına bir mescit inşa ettirdiği belirtilmektedir. Bazı kaynaklar Hz. Ömer’in onu Basra’ya vali tayin ettiğini, bazıları ise halka gramer öğretmek üzere Basra’ya gönderildiğini kaydet-