Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
AtTl AYDA siR YAY| N| ANıR . YEREI sÜRE[i YAY| N . lssN ,lo l9.168l HAKEMIj DERG| iıETişiM YAYNcluK A.Ş. ADlNA sAHiBi Tuğrul Paşd,oglu soRUM[U YAzl iŞıERi nÜouıi ıahır Siber zanıur YAY| N KURUIU Mchmet Ö. Alhan . Sıılılvi Ayilın . Ahmeı Demirel . Ahmct Insel CengizKülL . Cemll Koçah . Chistoph K. Neumann . Ohny Özel . S. Atşin Somcl . Ikya Şahin . Işıh Tondoğan . Fihra Yümaz YAY| N SEKRETERYASI Bahar Siber Zamur . Keıem Ünuvar , KAPAK TASAR| M| Cem Zaıınur | «PAK UYGULAMA Suat A)§ıı UYGU| AMA Nur8ııl Şimşeh MOMAJ §chiı Eyilmc2 OFSEI HAZ| RUK llcti şim Yayınlan BAsKl VE ci[T scn4 o/seİ Dergiye obone olmok için oşoğıdo belirfilen obonelik bedelini İlelişim Yoynlorü'nın ilgili bonko ııeyo PTT posto çeki hesobıno yoirmonız ve dekonfu (ıeyo fotokopisini| şu odrese gönderme niz yeıerlidir: ilefşim Yoyınlon Binbirdirek Meydonl sokok, lleıişim Hon, No: Coğoloğlu. Eminönü 34l22 lıtonbul Iel. O2l2 51 6 22 ioks 02l 2 5l 6 l 2 58 7/2 & emoil: brihtoplum@ileisim.com.l, Adınızı, odresinizi, posio kodunuaı ve oboneliğinizln hongi soyıdon boşlomoıını islediğinizi lüübn belidiniz. Abonelik Bedelleri Yuıriçi: 25,@ YTI,/ 25,000.000 AwupoOrtodoğu: 25 Euro AmerikoAwsfu rolyo: 30 Doloı n Hesop Nıımorolon: İş Bonkosı Coğoloğlıı Şubesi (Şube Kodu: lO95) T[ Hesop : 369 243 Dolor Hesop :3lZ6963 : 31 475 Euro Hosop Poslo Çeki HesoP No : 255 66l No No No lletişim Yayınlan Binbiİdirek Meydanı sol€ k llet§im Han No. 7 cağatoğlu 34122 lstanbul İe\ 212.5| 6 22 @41­62 . Fak: 212.5ı6 12 58 e­mai[: ileıisim@ileGiıtıcom.tr . web: ıııwwileti§im.com.tr İçindekiler 5­6 9­37 Sunuş Efsonede gizli gerçek Bir torih koynoğı olorok Seyyid Ali Suhon Vel6yetndmesi RlzA YıDlRlM 39­59 Osmonlı soroyındo ve Awupo siyosi sohnesinde Venedikli bir sınır diplomotı: "Mir­iVenedik oğlu" Alvise Griiti özuı,ı xuuıunn 61­82 Kodınlor, ioplum ve hukuk; 16. ve 17. yüzyıl Osmonlı toplumundo eşleri iorofındon te* edilen kodınlor Y^ HYA ARAZ 83­96 Heinrich Schlesinge/in ll. Mohmud porfeleri: Osınonh imporoltrgu'nao ."a"rrİl"şİ. ve hükümdor imgesi FUNDA BERKSOY 97,1 1 5 Osmonlı İmporohcrluğu'ndo ontisemitizmin Avrupolı kOkenleri üzerine bi* oç nol: EblizziyoTevfik ve Millet­i İsröiliye (l888) özGüR njREsAY 1 17 ­ 1 41 Kudüs'teki Erlöse* irche'nin oçılışı : l| . Wilhelm'in ikinci Doğu seyohotindeki dini motifler BAYRA^ ,I SOY TARTışrı4A/rırşrini 143­166 Geç Osmonlı döneminde oksidentolizm: Ahmei İhson, Poris'te sodece İsionbul'do "olmoyon"ı mı gördü? oKAY BEN§oY 167,170 Ör"tler 171,174 Absirocts ( l elel * )ır 'r Kudüs'teki Eflö* * irchCnin oçıIışı: ll. WiIheIm'in ikinci Doğu seyohoiindeki (I898l dini motifler BAYRA^ ^ soY 19. ynzyıl emperyolizminin tek icro gücünün ordu olmodığı bilinen bir ger­ çektk. Ticori temsilcilikler, okullor, misyonerler, hosioneler ve yetimhdneler bu omoçlo yoygın olorok kullonılmıştır. Siyosi birliğini l9. yüzyılın ikinci ycr rısındo tomomloyon Almonyo do, dünyo siyosetinde yer edinmek için bu iecrübeierden foydolonmışir. Kurduğu imporotorluğu Kıto Avruposı'ndo güçlendirmeyi hedefleyen Bismorck'ın oksine ll. Wilhelm, Almonyo'nın Weltpolitik izlemesi gerektiğine inonıyordu. Çeşi i onloşmozhklor sonundo Bismorck'ın l890'do istifo etmesiy| e, orlık koyserin önünde bu siyosetini uy­ gulomok için bir engel kolmomışlı. Welpolitil(ln önemli oyoklonndon biri Osmonlı Devlei'nde siyosi ve iicor? nüfuz elde elmekti. l882'den bu yono Almon suboylorı Osmonlı ordusundo görev olmoyo boşlomışh ve licoret de tedricen gelişme gösieriyordu. Ayrıco ll. Wilhelm, Osmonlı Devleti ile ilişki lerini güçlendirmek için her fırsotı değerlendiriyordu. Atolorının çobolorı so nucundo Sulion Abdüloziz döneminde, Kudüs'le Prusyo Krollığı'no Protesion kilisesi inşosı için hediye edilen oroziye bir kilise inşo etiirme ve oçılışıno kcı­ tlmo do bu onlomdo önemli bir hrsot olmuşfu. l893'te temeli olılon Erlöser­ '| iı7cAe (Kurtorıcı Kilisesi/Hz. İso Kilisesi)'nin inşoon 898'de tomomlondı. ll. Wilhelm, İstonbul'o uğrodıkton sonro, oçılışo şohsen kotıldı. Dini moiiflerin oğır bosiğı bu gezi, oslındo dış politikodo İngiltere, Fronso ve Rusyo'yo bolgede oçık bir meydon okumoydı. Çünkü bu ülkelerin himdyesinde olon­ lor d6hil olmok üzere, Filistin'deki her Hristiyon mezhebin temsilcileri ve Ya hudi yerleşimciler ziyoret edilmiş ve desiek vool| erinde bulunulmuşfu. Bu se yohot vesilesiyle, Almon emperyolizminin çorklorı, Filistin'de bu defo dini hossosiyeiler üzerinden Weltpolitik e hizmei için dönmüştü. Anohloı sözcilldor: Erlöserkirche, ll. Wilhelm, Almonyo, Filisiin, Osmonlı Devleti. 170 . Torlh ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 . Güz 2OO7 ­ Kış 2008 The Reliqious Molif3 of fie Second Eoıiem Joumey { l898l of Wlhe]m il which Took Ploce by iıleons of * ıe lıiouguıotion oi lhe Eıtö* r* irxhe in Jerusohm BAYRA^ ^ soY li is commonly ogreed thol the ormy wos not the only inslrument of the l9f cenfury imperiolism. Commerciol represenlotivos, schools, missionories, hoı pitols ond orphonoges were used for imperiolislic oims. Germony, who gcı İned her politico| unity during thg second holf of lhe !9fi cenfury, hos olso mode use of these experiences. Conlrory lo Bismorck, who wished io conso lidote the empire, thot he founded, in lhe conlinentol Europe, Wilhelm ll wos in lhe opinion thoi Germony wos lo pursue Wellpoliık. Due to cerioin incompotibility, Bismorck resigned in l89O ond lhere remoined no obscure for üe Koiser io proclice his politics. One of the impoıioni steps oİ the Welr polil* wos goining influence in ihe Oitomon Empira, bolh politicol ond coırı '| 882 onwords, ihe Germon officers wero hired in the Ofo merciol. From mon ormy ond lhe lrode wos developing groduolly. Moreover, Wilhelm ll wos using every opportunity for developing ihe relofons wiih ihe Otiomon Empire. During the reign of Suhon Abduloziz, due to the efforts of Koiser's onceslors, o piece of lond wos gronied io he Kingdom of Prussio in Jerusa lem lo build o prolestonl church. To build o church on this lond ond to oi­ iend the inougurcıtion ceremony wos o gr6ot opporiunity for Wilhelm ll's Ol tomon policy. The foundotion oi the Erlöserkhche ([he Church of the Rede '| 893 ond compleıed in 1 898. Wilhelm ll, ofter visiling ls emer) wos loid in tonbul, oltended to the opening ceremony personolly. The trovel, in which the religious motifs were dominonl, wos in foct on openly chollenga for Bri­ ioin, Fronce ond Russio in lhe region. Becouse, including the sacts which were under ihe protection of $ese greot powers, every Chrisiion secl ond Jewish seflers in Polestine wos visited ond support wos promised. By meons of lhis iourney, lhe wheels of Germon imperio| ism were revo| ved this time on religious senses to serye for lhe Weltpolitik. K.} ,ıio.&: Er| öserkirche, Wilhelm ll, Geımony, Polastine, Oiiomon Empire. 'l 74 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 ı Güz 2007 ­ Kış 2008 Kudtls'teki Erlöserkirche'nin oçılışı ll. WilheIm'in ikinci Doğu seyohotindekl ( l 89Sl JnT motifler­ BAYRAM soY* ­ Giriş 19. yuzyıhn son çeyreğinde, Avnıpa'da "hasta adam" olarak görülen Osman­ lı devleti ile Avnıpa'nın "genç" imparatorlugu Almanya arasında artarak de­ vam eden bir yakınlaşma olmuştur. Bu yakınlaşmanrn en belirgin özelliği, l888te tahta oturan Alman lrnparatoru Il. Wilhelm (l888­r9l8) ile II. Ab­ dtlhamid (1876­1909) arasındaki şahsi dostluktur.l Osmanlı devletini ilk defa l889'da ziyaret eden kayser, o kadar memnun kalmştır ki, adeta hrsat kollayarak ikinci seyahatini l898'de yapmış, üçüncüsünü de şanlann zorla­ masr sonucu, Birinci Dünya Savaşı srrasında, l9l7 de gerçekleştirmiştir.2 l'l 8ıı çdşııanın oıtoyo çbııoıındo cidd lalııı ohn ]hgıro 8enııq re Jon Sıefun Riclre/in qoğr do zilcedibn cıc| qini Aııoııı/don ilX Küüplıdti oJıno g.ri.hn | { er* qı UFol Honım'q va ktıoplıoııe çdışoıılonno, bilhoııo t"tuııofu §ınrııez 8ql6 çok miii.r.lİi.im, { "l Kın* oh Üniııırıiıtıi F.n­Ed.biyoi fohrli$i Tonh 8alıımtı. bo7cınsoyQ6iıoo.con 'nid, [. WŞı* n'o ldı lis* a,lddhi ğ/. lh& cüııı: 'lhıcJcı trci} ı cltııın FıçıııJann $ln| or iıe & h;yl h< rcİ* * ı* n Çn mıh.lil .obdğ ıot. SĞ.npdini Aırriloıo br .ih dırgn için rd&6loygin şohı kddir. O, goyti ihb,ği * ,vil€ n, iıiırıd ıdkin .dğ,, l,d&il,duı } ,q. ıqı olıpc* lİr hıoıdı.'Şİm ü.]lbd]rnıll, Srdr lJdırdün h@. Ali Vd$i Bqy, çı/. H. Sdİh caı, D.fgdh YqıJai, idaü/, l98a, ı. l37. Tcıih Vdıfr'nn 'An| (co Tdctlon' ç;.FĞ.in&, z ııq/l. 2mo & Gaadnı Qıiırcı.o ü İ| 9Jı Ahh sonFl 1l. AbAlhonid D6.,ğİi Tğt 9liğ' ıo.ıJlU AhdOtrındh tbırdtıı o4 dtnJo pi} "G6ddo dolq.ır e.€d.fin ıhlıai& ıcıışı} bir lc* ışm ıçlk d. Ç.rh.qğ, brdit Fl hdo olnco bil€, } ukondo ziküiğin h.r,,dü, lxz,,lg/ğn, dod g.r, rü6 VC$i 0.y o4ndo bllıln } qq/p )qonodğmh dohi F.piı.d.ırEd'ğini .öyleü. erıo ıoğ­ 'yb.6| ıığ,, y.ts{ ın olri, gĞıJ ldü.rl. ötj$.'öjndaı, lü tıaıocıı lk$oı şpıdoo bi bl 6iııııdm, ll, W ıe} n'in O..naılı doıı| clini zil,cıabd ho| * ındo g..d hlgi için bk 8edi N. şchiırvorbğlu, 'Al­ ııı< ııyo lnıpctbv ll. willıln'in Yuıdınrıaı ğıceki' | l| , ıloF lo,| ih üleıw6ı. c. l. S, 6, Tgn­ ltr'.ız 1972, ı.2o­27; ly'{ ı,ea, '&ıurıo ııptı* ıv ll. Wİıln'in Yuıdımızı M l | 2| , tloıa foih l,ianırc4 c 1, S. 7 , ğı* 1972, s. 8081 Fcrı,d İur, 1(iıeı ıM lııln'in İg.ıüutu ğ,cai ıc Şdc Koııı Hiiııo7ııııi, ldh a lqlnı, c l2, S. 73, Oc* l 99O, !. 39§/@; İhtıı P,­ ııc, 'l(orıcr ll. Wltıln'in Doğı C,ezii 8@nmJo Alnıoı hpcaoı1,6ı'nun OınaJı'p Yörn| iııi l 2 Dr., l. Ah&lıc pct tnçıın tj,'in', faih ııfdını, c, 20, s. l20, A.d* l993, .. 358­36l; co,i& b,ıd, 'Aı* tİpğdo. tr. WilEln'in ifürtu Brıi rrğrü', B* # fll* laihi üıllisi. S. &, y€lğ| :002, ı. 6066. ru lorih ve Toplum Yeni Yokloşımloı . Soy 6 o Güz2OOZ_Kş2OOS. l l7 Boyrom Soy lI. Abdulhamid ile 1I. Wilhelm arasrndaki şahsl dostluğun elbette prag­ matik gerekçeleri vardı. Osmanlr padişahı, drş siyasette izledigi denge po­ litikasını Almanya'ya dayandınyor, kayser de, Weltpolitlh (dünya siyaseti) için Osmanlı topraklarında barışçıl yollarla nüfuz kazanmanın araçlarrnı elde ediyordu.3 Osmanlı devleti, l894'ten sonra içeride ve dçarıda Ermeni olaylan nedeniyle çok zor duruma düşmüştü. Bu tarihten itibaren, 1878 Berlin Antlaşması'na istinaden, lngiltere'nin başını çektigi, Rusya ve Fran­ sa'nrn da gönülsüz olarak katıldığı, Ermeniler lehine yaprlacak reform baskrlarına maruz kalıyordu. Alman Dışişleri Bakanı (1897­1900) ve Şan­ sölyesi (1900­1909) Bülow'un ifadesiyle "güneşin altında kendine bir yer" arayan Almanya ise, bu hedefi için heı firsatta hanesine artr bir puan ka­ zandırmanın peşindeydi. lşte bu fırsatlardan birinde, atdlarınrn arzusu olan Kudüs'te bir Protesun kilisesinin inşasıyla, Il. Wilhelm bir taşla pek çok kuş ınırmayı amaçlamrştr: Alman Protestanlarını lngiliz himiyesinden tamamiyle kurtaracak, Alman KatolikleIine Kudüsle satın alrnan bir ara­ ziyi bağışlamak suretiyle onlar üzerindeki Fransız himayesini kırarak, fi ilen l87l'den bu yana uyguladığı himayeyi güçlendiıecek ve zor durum­ daki bir "dost"u ziyaret ederek güven uzeleyecekti. lşte, Osmanlı devle­ tindeki Alman nüfuzunu artrrarak, tarihi bir dönüm noktasr oluşturanl ll. Wilhelm'in ikinci doğu seyahati, bu amaçları gerçekleştirebilmek için planlandr. Bu çalışmada, böyle bir siyasi ortamda, Il. Wilhelm'in Kudüste inşa ettir­ diği Erlösefhirschdnin (Kuıtancr KilisesiAtz. lsa Kilisesi) açılışı vesilesiyle, l2 Ekim l898'de başlayarak, l Aralık 1898'de Berlin'e dönüşüyle tamamla­ nan, Osmanlr devletini ikinci defa ziyaretindeki dini motifler v€ bunlann ne anlama geldigi ele alrnacaktır Eılöse* irche'nin inşosı ve doğu §eyohofinin hozırlıklon Napolyon'un l799'da Filistin'e çrkmasından önceki üç asır boyunca Avnı­ palılar, buraya yeterince ilgi göstermemişlerdi. Ancak Napolyon'un l798'de başlayan Mrsrr seferi Filistin'de uzun soluklu bir etkiye sebep ol­ du. Haçtı seferlerinden yüzyıllar sonra Fransa, kusal topraklan "kAfir"ler­ 3 Bu konudo bk. İlber Orloylı, Ouılıınlı İııpoaorluğı'ndo Alrrıon Mfuzq İlaişim Yoynlorl, İslon, bııl, 1998. 1878 yllno kodor osmonİ ıoprok bıiıtnlogtnı sownmoııylo os.onlı Jevleıinin tbii mtiıte{ ili olon İngiltere'nin, Oımonlı deüeıinin l89O'lordon iliboren Almonyo'yo yonoşhosıno lep Oınonlı üvhıi üzerinde kgilıoro ih Mfuz kisi hokkındo Ç,oo bk. H . !ıı1rrcıın ,/, Nrırın "'nın 2004. tılü< p&hsi l?ful9l1, Phoenix Yoyınevi, Anioıo. 1 Onğı, l18. o.g.a., s.91. Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 o Güz 2OO7 ­ Kış 2008 ıl. wiıhelm'in ikinci Doğu seyohotindeki (l898} dini motifler den kurtarmanrn hazzınr yaşadı.s Aynca bu sefer, özelde Kudüs, genelde de Filistin hakkında, bölgenin tarihi, kültürü ve coğrafyasıyla ilgili çok sa­ yıda eserin kaleme alrnmasrna neden olmuş, bu da bölgeye Avnıpahın ilgi­ sini artrrmış ve yönlendirmişti.6 Mehmed Ali Paşa'nın Mısır ve Filistin'de Aırupalılara karşı hoşgörülü yaklaşımı, Fransa ve Rusya'nın bölgede siyasi faaliyetlerini aruırnasına sebep olunca, lngiltere de l838'de Kudüsteki ilk daiml konsolosluğunu açtı. Sonrasrnda, Prusya'nrn dindar Protestan Kralı lV Friedrich Wilhelm'in (18'+ 0­186l) girişimleri ve lngiltere'nin de deste­ ğiyle, l84r'de Kudüs'te bir Protestan Piskoposluğu kuruldu.7 Buradaki ibadetlerde esas ayin lngilizce yapılıyor, öğleden sonra ise Almanca icra ediliyordu.8 Elbette, güç farkı sebebiyle, bu piskoposluk Prusya'nın değil, lngiltere'nin Anglikan Kilisesinin himAyesindeydi. Bu sebepten, IV Fried­ rich Wilhelm'in rüyalanndan biri de, Kudüs'te bağımsız bir Alman Protes­ tan kilisesinin kurulmasıydı. Küdüsteki Alman Protestan kilisesinin kuruluş çabalan, 1869 1nlında Sü­ veş Kanalr'nrn açrlış törenine kaulan Prusya veliahdı Friedrich Wilhelm'in (Almanya lmparatoru III. Friedrich, 1888), Kudüs'ü de ziyaret ederek hacr olduğu döneme kadar geri götürülebilir. Bu ziyaret srrasrnda, Osmanlr Pad! 9hı Abdülaziz (1861­1876) ile görüşmeler sonucunda, önceden Johannes Tarikatinln hastanesine ev sahipıiği yapan, eski Kudüs'ün merkezindeki Muristan olarak adlandınlan arazinin batısı,9 gelişen Protestan cemaatine kilise yapılmak üzere, Prusya Krallığr'na hediye edildi.| o Böylece Müslü­ manlardan, Musevilerden, Katolik, Anglikan ve Doğu kiliselerinden sonra, Alman Protestan kilisesi de, l84l'den bu yana bünyesinde ibadet ettikleri Anglikan kilisesinden bağımsız olarak, Kudüste temsil edilebilecekti. Geri­ ye sadece kilisenin inşası kalryordu. Alax CcımJ, 'A 1.1* oıı tıe cİııiıion Coı* ıüıİıı bcir. in ılş .l. 6 (} ıoıığı M[. rıiduı, 1986. s. M &ı Hiı* ,rgrund Nltd, Sd to Poledinet dd Eoıannc Dğ,€ hFİgd h ıhc ı 9ıh rııfunıairlı,.d. Caı.ıQl, Pa Dorid Ku5} ııer, E. s2­3o3. | BıınJqı ıo.l.o'chnıicı Goı* ihıiın' o| qok z]s!dlc.hi.) liıoeııoı Benııer. Drg 5rra6/€rı Yol 7 lr *r Kronc. Eie & obıüig rclbiiic Dinenıiofi lqra,l.xliıfl & Voılog, | ıloı6ıı19. Ko:ışnvıı,, una Wlhskn . zml, ı. l39. CoımJ, 'Civiılion Cııııtihıioo', ı. 303,304. irkhnood Yotol, "Taç| on oı Pro| o­Ziııiıiı? The 'Gaııuı Cobıy' in rolo Otoıııon lloi[t,. Jdrıd oi P* diıu §[ıdaı, c. 28, S.4 (Yoz l999l, ı.,€ (8u mokole hllp://linkı.i.'or.orglsici?.i.i­O3Zl,9l9Xfr2B199922%2928l3M%3C40%3A­ TAPI 22CX3E2.0.CO%3B2­8 o&r.in&o ğni6 edlınigir). Alsğrrr­ 8 Jon Sıeftın Ri< hor, ab Obrrrğiro knseı Wil/r/ns ll, l 898. Eine ShJtıe zJr dtıJlırlr,n liıik oı, Wd* ıarın n../o6ılıua* a, Verlog Dr. l(oroa , Hoı$urg, | 997, ı. 1/6. 9 ı,luddon, FCFsço hosıolıo, lımorhorıe onlcın| orıno gelıır} tedir. §ıız konusu orozinin doğuıu Rum Poırildiği'ıE oiüi. Ychoılııo 8en­Arieh, hrusabn in tlp ı9ıh enuıy. fk old City, Sı. M,cnn'ı Pıe.t, N6w Yo* , l98,{ , s. 235. | Bıındon ıonıo lllc dd aıy oloı& zikndih.ehi..l l0 Rid €f, o.g.e., t. 1.16;0enrıer. ag.c., ı. l45. & Torih ve Toplum Yeni Yoklo9ımlor . Soyı 6 ı Güz 2007 ­ Kış 20O8 ı l l9 Boyıom Soy Çocukluğunda aldığı yoğun dinl eğitimden bahsedilse, Büyük Karl\n (Şarlman)| r misyonuyla eşleştirilerek, insanl boyuttan çıkanhp, tann­kral mertebesine yükseltilse de,]2 II. Wilhelm huktımranlıgı boyrınca dindar bir hükümdar profilinden ziyade, Weltpolitit peşinde koşan, pragmatist bir im­ parator özellikleri göstermiştir.l3 Hatta, tutarsızlık srnırlannr zorlayacak ka­ dar faydacı olan politikalan lngiltere'de, akrabası olan kraliyet mensuplan ile politik çewelerde o kadar itici görülmeye başlannrştr ki, IL Wilhelm'in ruh sağlığının yerinde olup olmadığı bile tanrşrlryordu.l1 Bütün bunlara rağmen, gerekçesi her ne olursa olsun, II. Wilhelm'in l888'de tahta çıktı­ ğnda Kudüste acilen yeni bir Protestan kilisesinin yapılmasrnr istemiş ol­ masr önemlidir.]s Bunu sağlamak için de, l889'daki lstanbul ziyaretinde Il. Abdülhamid ile Filistin'deki Alman protestan cemaatinin durumunu ve böyle bir kilisenin gerekliliğini göruşmüştü. Böylece, l869'da Prusya Kralh_ ğı'na hediye edilen arazide bir kilise ve külliyatı inşa edilebilmesi amacıyla, 1889'da Eıange lische ]mısalem­Stiftuıg (Protestan IEvanjelik] Kudüs Vakfj kuruldu. Vakıfta gerekli paranın toplanmasr ve resml işlemlerin tamamlan­ masıyla, 1893 plında Reformasyon Günü'nde| 6 de ilk temel taşr konularak inşata başlanıldı.| 7 Kilisenin miman Prof. Friedrich Adler,ı8 mümkün ol_ duğunca inşaat alanr civanndaki Haçlı Seferleri döneminde yaprlmış binala­ nn kalrntrlannr da kullanmak amacını gütmüştü. Gotik tarzda ve haç şek_ linde yapılan bina, şehrin en yüksek kulesine de sahip olacaktr.l9 ll hrtjn Hlrisliyon icProldorlnl kih yoluy| o birlefren fronk { 768­814) ve krolı, Kılsol Romo­Cormeo imporoloru (800­8l4). Botı Avnıpo'doki harıcn lombordiyo (Za­8l4 12 Bk. Benııer, o.g.e., ı. 57­64. l3 ll. Wilhelm'in Biiyük Korlln dini misyoııuno öfürırcsine rogırn, onunlo hiç uyuynoyon Koıqıwk'o miiieıeRirim. yoseti hoklındo beni uyoron hocoııı Doç. Dr. Gimeç l4 çnel si­ Bo konııdo bir deftdendirııt için bk. T. G. Oıe, ' The Winrton of C,6nııon/| ilr€ &ilish ioreign Poli< y Elie ond ılıe lnsı C,eman Bı6aıo(, Coındioıı Jq,nal ot Hirbıl, Arolk 20Ol. (Bu mokole wııw.ffndorticles.coml p/ortideı/mi_qo3686/iı_20ol l2/oi_n90l4658print odresinden temin edilmişıİ.} l5 Benner, o.g.e., s. 146. l6 3l ELim. ElelOt r ll. .| ohonn C,eorg, 16. yüryüldo Boıı Kilisesi'nde gerçkleşeıı dini refoıınlonn boş­ longıcını oıvııol omocrylo, SdlonF'do biJ günü Reformosyon Ginü ilön elmiş w bı.ı çleııek di­ ğet Prolodonlor !6ofndon do benimıeııerek kullonmoyo boşlonoıgır. &r wüıl'wfugi En laıpler in Poli* fno, 1868­1918, pv. Pe­ W. Kohlhorrırner Veılog, Sluqoa, 1973, ı, l57. | Bundon sonıo renphr in Poliisıino oloıo& zikredileceloir} ; Ri4ler, o.g.e., s. 1,17; 8en­Arieh, Ik dd aly, s.235;Benner, o.g.e., s. 17 Alex Cormel, Die siedlungan rız losh€ rn, 119, l8 Phnlon AJler çizıniş, oncoÜ bmd ıoşınln koyvlmos Grorh üsd6nmişlir, Richter, o.g.e., ı, 'l16­147. l9 &;o­^ Jre} l, ,e inşoolm yüriiıiilmesini Devla 8oş lvlimorl flE Old at/, ..235. l 20 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 . Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 ll. Wilholm'in ikinci DoğU seyohotindeki (l898| dini moıifler Erllserhirche'ıin inşaatr devam ederken, 27 Ağustos l897'de Protestan Kilise Şuraslnm Başkanı Barkhausen, o sırada Dışişleri Bakanı Vekili olan Büyukelçi Bülow'a, inşaatın tamamlanmaya yakın olduğunu ve 1898 1ıh için, açılış programının düşünülmeye başlanabilecegini yazdı. Bıı aynı za­ manda, Alman Dışişleri Bakanlığı ewakındaki, lI. Wilhelm'in 1898 Sonba_ hannda ikinci dogu seyahati planhdığına dair ilk atıftırD Barkhausen'in bu yazısr üzerine, lstanbulh yeni atanan Almanya Büyükelçisi Marschall von Bieberstein (r897­r9r2), 19 Kasım 1897de lI. AMülhamid taraftndan Yrl­ dız Köşkü'nde kabulünde, kayserin l898'de, al.rıntılan daha sonra belirle­ necek bir zaman diliminde, Kudüste inşa edilen kilisenin açılışına katrlma arzusunu pad§aha soyledi. U. Abdülhamid de, bundan memnun olacağrnı ve her türlü hazrrlıg yaptırabilmek ve "bir dost" nasrl ağırlanırsa, lI. Wil_ helm'i de oyle a$rlayabilmek için, gezi plinının en kısa zamanda kendisine bildirilmesini istedi.2| 1898 başlannda tam takvim belli olmasa da, ziyaret pl6nı ana haünyla belirlenmiş ve Osmanlr makamlanna bildirilm§ti. Kesin olan şey, II. Wil­ helm ve eşinin Filistin'e gitmeden önce lstanbul'da padişa} u ziyaret etmek istedikleriydi.22 Kutsal topraklara giden heyet ikiye bölünmüştü: Birinci grupta lstanbul'a uğrayacak kayseı ile maiyeti, ikinci grupta ise, deniz yo­ luyla doğrudan kutsal topraklara gidecek ve burada açılışa kaulacak olan kilise temsilcileriydi. Filistin seyahatinin organizasyonu için bir lngiliz te­ şebbüsü olan Thomos Cooh & Son ile anlaşılm§tı. Bu kuruluş, "her şey ü­ hil" paketini ilk defa hizmete sunan ve bunu bılyılk bir başnyla gerçekleş üren, dünya çaplndaki en muteber seyahat organizatöru idi. lsunbul ve Fi­ listin'den sonra Mısrı'a da gidilecekti. Ancak Msr seyahati tamamen turis­ tik amaçlıydı.23 2O J. lıpıius, A. M. 8oaholğ w F. Thimme (Ed.), Die Grüse Polilik & Euopai$hen Kobinslte 1871­1911: Stıftnlung &r Diplıınaiix;lan AL* ın * s Auswflnigen Aııılos tGPl, c. Xll/2, No. 3338, 20 Kosım 1897, " ıimgdi dipnol, Doutıthe Verlogşesellschqfi fur Poliiik und Geschichb G,m,B.H,, 8er| in. 1921, 3. 557. Benner oıcrindc, koyıerin ilk olorol 1897 boşlorın& kilisenin oglışıno kotlmoyı plonıııoyo boşlodÇını. oncol 1895­1896 yllonndoki Erıııeıi olqylonnın Av­ ­ıupo'do oluşıurduğu olumsuz hoıo no&oiyle, seyohaini l898'e ed€ lediğini yozrııoloodır. Bk, Benner, o.ge, s. 151­152. Holbı,ıki, 0enııeı'ln de gördüğünün onloşıldığı (s. 166) 8orlılıo­ uscn'in yulorıdo zilredilcn ınellubunJon plo çıkorok, ıoıtn kilir€ nin oçılıt pıogıomı oncol 1898 ylı iğnde mümkün olocoktı. Yoni, loyseı istese &, oçılış mııoıiıninin l89Z& yopı| mosı mtmhın değildi. 2l @, 22 Pt.nneı, o.g.e.,s. 168. 23 Lg,c,, s. l74­ 175. Seyohdin phn, .,edeniyle id,ol edihnişlir. c. Xl/2. tlo.3338,20 Kosım 1897, ı.557­558. Mlır bölümü, &ho ıonro, foşodo Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor Bunolımı ve biı onorşisin . Soy 6 ı Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 ıııilosı . l2l Boyrom Soy Seyoholin İstonbul günleri II. Wilhelm ile maiyeti Venedik'e kadar trenle, oradan da kendisini bekle­ yeı yatı Hohanzollern ile lstanbul'a gidecekti. 12 Ekim l898'de yola koyu­ lan heyet, 17 Ekimde Çanakkale de Osmanlı savaş gemileri ve kalabahk bir heyet urafından karşılandr24 ve l8 Ekim sabahı lstanbul'a ulaşıldı.2s Hohen­ zolle,ı.'in Dolmabahçe Sarayr'nrn önüne demir atrııasıyla, "çok yaşa" sesleri ll. AMülhamid misalirlerini şahsen karşıladıktan26 sonra, bir askeri bando Alman milli marşınr çaldı ve selAm­ lamak amacryla top anşlan yapıldı. Dolmabahçe Sarayı'nda ksa bir istira­ hattan sonra Yıldz Sarayı'na gidildi27 ve burada kayser ile beraberindekiler kendilerine tahsis edilmiş Merasfun Köşku/Şale Kasn na geçdler.2g Bir süre arasrnda kayser ile maiyeti karaya çıktı. dinlendikten sonra kayser, mihmandarlanyla birlikte Ayazpag'daki Alman sefaretine gitti. llk resmi göruşmeler de burada yapıldr ve her iki taraftan da heyetler huktrndarlara tanıştİnldı.29 Aynı gün, lstanbul'daki, lsviçrelileı dn­ hil olmak üzere, Alman kolonisini kabulılnde II. Wilhelm, Osmanlı ve Al­ manlann, din ve köken farkına ragmen büyük biı dayanışma içinde olduk­ lanna değinen bir konuşma yapmış ve buradaki topluluga, her zaman ken­ di him6yesinden emin olabileceklerini söylemiştir.rc lkdrn,7 rqİiniğ"vc l3l,ı / 3 ceıııoziyıhİın l316 (l9 Ekim l898| . Kcıys* ın ooiyaini to4ıh­ üzo16 oüukçq kdobdıL bk Oınonlı hcreii Çoıoll«Jc'ı,t ginniıli. Hoye$o ohn| ordon boaloı rıd şunlordı: Adliye Naan Aldurrotıııwı Poşo, ŞOroaı Daılel Reki §oid Poşo. Piyodo Mirolcyı Tohir Poşo, Hün[6r Y6ııeri Koııpl* iveııer Poşo, Oımon, lrloodin \€ Zirqd N6zn Sdim tlĞlhoıs Poro, Bedin SĞfrri levfik Poşo (§oroılız6de). 8u tonılqrıo heııe­ ıindeki zeırdo bi. ıııoğ, fulonn& horcııoh wrilnıesi koıoı| oştınlmışt. llem lorşılcıııoyo gilip, lıon & fili{ in s.yoldin& ll. Wilhelm'e cşlik c&ccl üılor etk&ıım ise, ikişcr miıli zqn w horcırdı wnlecehi. Boşbolonllk Gmonlı Arşivi lBoA} , imdc ııU5bsı (i.Hus) 68 l316/col0,ı, 26 Gmozi­ Poş, E* Onı Hoöiyc'&n Mrşir Ş* iı Fl€ vyel 1316 / l Teıriniıvıcl l3l4 { l2 Ekim l898l, Korşıbmıo gi&n ğet hotkındo oyııco bl. Şehswoıoğfu, o.g.m. (l ), ı. 25, i[d.rn gğz.lerio gijnıü 16 Teıriniswd l3l4 / 2 ccfıoziFlğhh l316 ll8 Ekim l898ll nüıhoslnln ust€ Vido­ neredeyıe loıomını bu zjyo.!a. oyırmırt. 8irinci ığy{ ğyo, ll. Willıolm. iınpoıotoriç Aı€ iw a tlohnzfun yaının ğtlkce resiırı| eri bosılmış, ziyoıol holı{ on& bilgi, lğrlerin özgegniri w osmoııll­Alııon ilişkilerinin ıoriheıi vgrilmiştiı. 26 Podişohın yınındo Sodıeom ildil Ril' Poşo, nfu.lor, r,^ öbeyn Mrşin Gozi Oımon Poşo, Scros, keı Rızo Poşo gibi da,Lt c* aıı vooü. Şe} ııuvoroğlı, o.g.m. | l| , ı.26,27. pl bop oskerleı dizilmiıi ve oldulço alileyi­ ci $irüniiprlordı. Bunıı yço* aıı podisoh, koyserc ııc kodor iyi oılodotinin olduğrnu (ibienioyi oııoçlcınışlı. Ridıtr, o.g.e,, ı. l l0. 27 Dolmobohp Soroyı'n& YıHız §oroy'no gidili* en 28 Richler, og.e., s. 68­70; Beoner, o,g,e., s. 24'| ,212. Şolo Kosn holJkındo bilgi için o,g.m.. ı. 397­400. 29 Şohsworoğlu, o.g.m. ('l| , ı. 27. 30 &ınrıq, q.g.e., s.213;İzq, o.g.m., s. 396. l 22 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 o Güz 2OO7 ­ Kış 20O8 bi. İzer, ll. wiıhelm'in İkinci Doğu seyohotindeki (l898| dini moıifler Yukanda, lI. Wilhelm'in ikinci doğu seyahatinde, Alman Protestanlan ile Alman Katoliklerini himayesi altrna alma niyetinden ve "bir dost"u ziyaret etmek istediğinden bahsedilmişti. tstanbul'da kayserin önüne bir himnye talebi de siyonistlerden geldi. Siyonistlerin lideri Viyanalr bir Alman Yahu_ disi olan gazeteci Theodor Herzl, 18 Ekim l898'de lI. Wilhelm ile Şale Kas­ n'nda görüşmüştür. Herzl'in amacr, Suriye ve Filistin'de Alman himiyesin­ de bir Yahudi "Arazi Birliği" kurulmasıydı. Yahudilere hiç sıcak bakmayan Bülow'un da hazır bulunduğu bu göruşmede,3ı Herzl amaçlann anlatrrken II. Wilhelm, Almanya'da bir sorun olarak görülen Yahudilerden kunulacağı için memnun olmuştu. Bu görüşme esnasrnda Herzl, bu göçün sebeplerin­ den birinin de antisemitizm olduğunu söylemesiyle kayser, müteşekkir ol­ malan için birçok sebep varken, Alman Yahudilerinin Hohenzollem hane­ danına hiç de hürmetkar olmadığnı, hatu monarşi karşıtr "Singer" d6hil olmak üzere, bütün muhalif panilerde yer aldıklannı söyledi. Bu diyaloga rağmen görüşme genel olarak Herzl açısından başanlıydr. Kayser son ola­ rak, kendisinden krsaca ne istediğini sorunca Herzl, padişah nezdinde ara­ buluculuk yaparak, Filistin ve Suriye'de Alman himayesinde bir "lmtiyazlı Şirkeı (A Chartered Company)" kurulması, dedi.32 Alman imparatoru ve Bülow, Yahudilerden kurtulma yaklaşımlannda Al­ manya da hiç de yalnız degillerdi. Meseln Kudüsteki Alman Konsolosu Paul von Tischendo{ siyonizrni ve Filistin'e Alman Yahudilerinin göçünü, ülke­ si için bir emniyet sübabı olarak görüyordu. Ona göre, Almanya'da btıyUk şehirlerdeki Yahudi yoğunluğu Sosyal Demokrat Parti'yi insan ve düşünce açısından besledikleri için, "gerçek siyasi tehlike" oluşturuyordu. Yahudile­ rln Filistin'e gitmesi Alman ekonomisi açısından da büyük kazanç olacaktr. Çünkü bunlaı Filistin deki en iyi Alman malı ithalatçısıfilar.33 II. Wilhelm'in n€ zarnan ve nerede Herzl'in teklifini padlşaha ilettiği bi_ linmemektedir. Ancak yapılan yorumlardan anlaşrlan, lI. Abdülhamid'in boyle bir yaklaşıma sen tepki vermesiyle kayserin konuyır daha ileriye taşı­ Bijlow, h€ r h6l& biJ iovrındoıı olso gcrelç hoıırolorındo bu 6lrlşırıe&n hiç bohseiıı€ rEMlr. Holıo Kudü.'ie* i kobulde de hozr bıılunmqııno w &j.crnin gozeblerinde doı,i iıim zikıoıııcden, İoyscrin biı siyonisl hcpl,i kohol etiği yozlmosıno @ııeo, ll. WilhĞlm in, Boiin S€ f iıi T6,frL Po­ şo oroolığrylo, ll. Abdii[ıorıiJ'in sipııizıııe koışı olduğunu iiğ.enJiği için, bü heyeli kobıılelme­ di5ini yozmohodır. Bernhord von Bülouı, funkııiirdiglaitan, c. l, Berlin: Veılog von Ullstein, 1930, ı. 254. | ,lerzl'i | obdü ve gödşrrE holkndo t* . Sioıııbnin Koıınısu Tlıeodoı tleızLin Honrolqı w Svfun lhdi;lhoınid, hoz. Ergun Gize, Boğ< ziçi Ycyınkıı; İıtnb.ıl, 1995, ı. 181­196 (8ıındon ıonıo IMı tleızl'in tlaııdon olorok ziİredleehirl; Ridıt6r, og.a, s. 213­217 ; Bonnor, o.g.e., ı. 215­2ü. lsoiolı FriaJmon, ünnıy, fu* ey ond Zaiın, ll97­I9l?,Iroıisdion Publishcr. i.tew Brun.­ wi;ı, 1998, ,. 67. Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soy 6 ı Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 . l23 8oyrom Soy maüğı veya padişahın l8 Ekim alçaınında lI. Wlhelm'in şreline verilen yemekte kaysere oyalayıcı bir cevap vererek, bir sonraki gün aleyhteki ka­ rıaatini bildirmiş olduğudur. lki hükümdann arasrnda her ne konuşulmuş olursa olsun, II. Wilhelm padighrn siyonizrne karşı olduğunu öğrendikten sonra, bir daha konuyu tanrşmamaya ve siyonistlere ümit Vermemeye Özen göstermiştir. Nitekim, aşagrda görüleceği gibi, Kudüste Herzl'i ikinci defa kabulünde çok muğlak bir tavır takınmışt]r. II. Abdülhamid şüphesiz bir antisemitist değildi, zaten lsl6m'da ukçı bir söylemle yapılan Yahudi duşmanhğı da yokıu. Padişhın Hıristiyanlrkuki geleneksel Yahudi düşmanlrğ benzeri bir yaklaşıma sahip oldugu da dılşıl­ nülemezdi. Bir imparator olarak, Hıristiyanlar kadar Yahudiler de hoşgö­ rüyle karşrlanan ıebaasrydr. Hatta sadakatleri yönünden değerlendirilirse, hiçbir milliyetçi aynlıkçı harekete soyunmamış olmalan itibanyla, Yahudi­ ler daha da makbuldüler. Fakat siyonizm, modem milliyetçilik anlayışrnı Yahudiler arasında yaygınlaştınyordu. Bu bağlamda II. Abdülhamid, impa­ ratorluğunu ayakta tutabilmek için antisiyonist, bir tavrr sergiliyordu.3s Ancak, Yahudilerin Avnıpa'da maruz kaldıklarr kötü muamelenin de far­ kında olan ll. Abdülhamid, bir orta yol bulmak amacıyla, Osmanh vatan­ daşlığına geçmeleri ve Osmanlr makamlarının belirlediği yerlere yerleşme­ leri şartryla, Yahudi göçünü kabul etmesine ragmen Herzl, amacı kutsal topraklarda bir Yahudi dpvleti kurmak olduğu için, bu teklifi kabul etme­ mişti.s Padişah, niyetlerinin farkında olduğu siyonistlerin Filistin'e göçü hakkında hatıratrnda şunlan yazmaktadrr: " lBlizim ıneırıleketimizde kifi Yahudi vardrr. Eğer Filistin'de Müslüman Arap unsurunun, fdikıyetini mu­ hafaza etmek istiyorsak, Yahudilerin yerleştirilmesi fikrinden vazgeçmeli­ yiz. Aksi takdirde yerleştirildikleri yerde çok kısa zamanda bütun kudreti elde edeceklerinden, dindaşlanmızın ölüm karannı imzalamş oluruz. (...) Siyonistler Filistin'de ya| nı ziraal yapmak değil, orada hükümet kurmak, siyasi temsilcilerini seçmek gibi şeyler de arzu ediyorlar. Bu haris tasawırr­ lannrn manisını gayet iyi anlıyorum. Likin siyonistler bu teşebbtrslerini kabul edeceğimi zannetmekle saflık ediyorlar. lmparatorluğumuz dnhilin_ de, halkımızın fenleri olarak ve Babıali'nin dirayetli hizmetkirlan olarak Yahudilere ne kadar krymet veriyorsam, Filistin'e dair kurdukları ta§ıyyur­ lara da o kadar düşmanın."37 34 l.nıl6f, ag.ğ., r. 25l. 35 A.g,c.,ı.252. Kf,.,d 3z ,Ü, n. Ab4jfanid, re Fliah lAa* :lai,l(.İııcı Ycyınkl, iıonbı.ıl, 198l , ı. 'İyoııİ,.ı/f,r Sıılton [ll,]Abdülhomil, o.g,e., ı.76­77. l24 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor ı Soy ı 6 ı G;iiz 2OO7 ­Kış 2OO8 v. ll. Wilhelm'in ikinci DoğU seyohoİnd€ kı (l898) dihi motiflel ll. Wilhelm'in Herzl'i kabulünden sonra, yukanda da bahsedildigl glbl, Il. Abdtılhamid kayserin şerefine bir ziyafet vermiştir.38 Kayser gördüğü ilgiden ve misafirperverlikten o kadar etkilenmişti ki, ikdam gazetesi şoyle dedigini yazryordu: "Her gün memnun oluyorum, her gün gördü­ ğüm şeyler teceddüd ertiği [yenilendiği] için, memnuniyetim de teced­ dud ediyor."39 19 Ekim sabah\ tarihi yanmadada at sıronda bir gezi yapılmış ve II. Wil­ helm öğle vakti de diplomatik misyonlan kabul etmiştir lmparatoriçe ise, Beylerbeyi Sarap ve Boğaziçi'ni gezmiştir. Ögleden sonra, kayser ile maiye­ ti, Almanlara ait bir gemi olan L­orelq \| e Karadeniz'e kadar uzanan biı Bo­ ğaz turu yapmıştır.o 20 Ekirnde ise, diplomatik ı,emaslardan sonra, Here­ ke'deki dokuma fabrikasına bir gezi düzenlenmiş, burada Il. Wlhelm'e el dokumasr halılar hediye edilmiştir. Ayrrca buradan Haydarpag'ya kadar uzanan bir seyahat de planlanmışu ki, Kadıköy de ikamet eden birçok lngi­ liz'in kayser ve eşine yaptrklan tezahüraür görülmeye degerdi.'r 2l Ekimde kayser ile eşi Alman Büyükelçiliği Dragornanı Eckhardtln rehberli$nde Ayasofua camiini ziyaret ettiler. Akşam da, dogunun çok eşli. liğine hiç de sıcak bakmayan lmparatoriçe Auguste Victoria, kocasrnrn ar­ zusu doğrultusunda padişahrn haremini ziyaret etti.a2 22 Ekim Auguste Victoria'nrn doğum günüydü ve bir imparatoriçeye 1akışır bir şekilde kut­ landı. Il. Wilhelm ile maiyetinin amk Filistin'e gitmek vakti geldiğinden, akşam üzeri vedalaşıldı ve gemilere geçildi. Gezinin lstanbul faslr genellikle çok başanh geçmişti. Il. Abdülhamid, Osmanlı devletinde uygulanan nere­ deyse bütün htkümranlık ritüellerini göstermişti: Resmigeçit, binaların bayrakla donanlmasr, havai fişk gOstenleri, Boğaziçi'nin aydınlatrlrnası ve muhteşem kabuller. lstanbul'da gerçekleşmeyen tek şey, 11. Wilhelm'in azrnhk mensuplannın ruhirıi liderleriyle resmen görüşmesiydi ki, zaten bu­ nu yapmamas istenrnişti.ı3 38 Bu lerin ilk ıofoslno pnsımışıır, lvtiinüde çorbodcı ziyob a suıııhn r* inİnğn lid63i ddli geel€ l{ ça§il vordr, lkd&n, 8 Tcşriıiewel l3l,ı / 4 c.flozi} €l6hn 1316 { 20 Ekim ıodıloro lodor i 898l. 39 ltdhn, 8 Tryiniıwol l3l,ı /,ı Gmcziyelthir 1316{ 2oEİim 1898} , ı. 1O Bı,nrtır, o.g.c., l. s. 254. ı.251. 1l' A.g.a., 12 f i hol, A.g..., s. 256. Irycıi ıonrosı liilow ile yçlığı bir gö.ürıııede impordoıiçe, horğn ,6ldnl€ kın& şr,ıJon ıöylanişliı: 'Aııon Tonnm! üzeılerinde çol laü dı.ııon Poris fuvolaleriyie, çol şiş­ rırcn kodlnlor, lalllor vc dldotda yipr re ço* ııllan çfirüniipılord.' Bübw, o,g.e,, ı. 251. 13 Bııır* r, o.g.c., ı. 257­258. Torih vo Topluın Yeni Yokloşımlor . Soyı ö o Güz 2OO7 ­ Kş 2OOS . 'l 25 Boyom Soy ll. Wilhelm kutsol loproklordo Açılışa katılmak üzere Reformasyon Günü'nden önce Kudüs'€ gelecek olan ismi bilinen, kilise mensubu veya kiliseyle ilişkili 500 kişi vardı. Kayserin maiyeti de bunlara dahil edildiğinde 29 Ekim'de lOO0 civannda Alman Ku­ düs'te olacaktr.'a Planlandığı üzere, lstanbul'dan 22 Ekim'de aynlan Il. Wil­ helm ile maiyeti, üç günlük bir yolculuk sonucunda, 25 Ekim'de öğleden sonra Hayfa limanrna ulaştılar 26 Ekim sabahı Hayfa'daki Alman konsolosluğunun bahçesinde Osmanh yetkilileri, Prot€ stan Templer cemaatif ile Alman Katolik cemaati, Il. Wil­ helm tarafından kabul edildileı Kayser buradaki topluluga hitaben yaptıgı konuşmada, Almanya dışında yaşayan Almanların kendi himiyesinden emin olabileceklerini sOyledi ve Filistin'deki Alman yerleşimcilerin bOlge­ nin zirai, iktisadi ve ktıltürel gelişmesine yaptıklan katkıya, takdirle işaret etti.ı6 Hayfa'dan Kudüs'e gidilecekti. Yolculuk için demiryolunu kullanma im­ k6nı vardı, ancak Il. Wilhelm özellikle at ve at arabalannl tercih etmişti. Ve_ rilmek istenen izlenim, modem bir Haçh Seferi idi. Haçlılar ya hayvanla, ya da yaya gelirlerdi, dolayısıyla aynı tarz uygulanacaktı..7 Bir de kayser, ülke­ yi ayrıntılanyla görmek istemişti. Hayfa'dan Kudus'e gidecek kafilenin bü­ yüklüğünü anlayabilmek için buıada bazı rakamlar vermek yerinde olacak­ nr. 230 çadır; l00 civannda araba; 12 eşya taşıyan araba; araba çeken, binek olarak kullanılan at ve kadr olmak üzere 1300 hayvan; lOO'den fazla araba­ cı; 6 aşçıbaşı; 6 aşçı yamağı; 60 gar§on; 10 idareci, 12 dragoman/tercüman 41 A.g.e.,..271. 45 Almon Templer cemoo| i l9,.yüzyılın o.tosındo Wi.llğnberg Krollığ!'ndo kurulmurfu. Templerler Proleslon kiliıesinin sofu lollorındon biriydi ve ilk Hdiliy;n yoşom lorzının conlondırılmosını onçloıno@ı. 1,1evcıl Proledon kilis€linin bozulnuş old;ğunu dijşüni| .oiord. B., ebepten kili­ ıe ile çoıışmıy'or ve ihroç edilmişlerdi. Bunun üzeıine, Tonnnın Krollıgı;nın IKingdon oİ tleğyen | Hıinmelsıaıo!]| yokındo lelror kuruleoğno ııe Osınonlı deılefinin dJ yokındo İıiıloco5ıno irıo­ oon Templerler, kendilerine vodedilmiş kutol toproklor o| an Filisıin'e "Tonnn,n dıllonnıni öncüle­ ri olorok çÇ4 elınişletdi. Aex Grmd, Tho Poliıicol Sigificonce of Geımon Seılieırıerıı in Polestine, 1868­1918", W Gnob (6d.), Geıınony lhe Uiİldla Eost, 1835­1939, Noleev Prinling ond Publishing E erp.ise. lrd., Te| ­Aviv, l Ş75, ı. 16. Tem| or cemoai hokiındo oyıntl, bilgi i;n !* . liexOo.fi.rı[ ,lenpbr in PoröJr,'rra, (tomo.nıl; Yehoshuo Ben.Arieh, ­bruıobm İn * . C"nn,y. Enor1aıe ol ll,r | ,l* aly, St. Morlin'! Pr$s, N€w Yo* . l 986, s. l 27­ l 3 l . | Bundon rcnro Iİe tlew C,,iyoloıof İkıedileceloir.} oıl llİ 6 O ünrer, o.g.e., s.275. Hoyfo'doli Almon kolonisi vo bıronın çlişimi holthdo ğy.,nilı bilgi için bi. Mohmolıd Yo* ol, lhih in ühe Lar­ Oııonlon Pefud l86İlİ14, A Muslm fown in fmnsiıi. on, Mll, lıi&n, 1998; Aytt| yozo., o,g.m ., ı. 10.51; Ayı yozor, "l9. Yüzy,ldo Yofo: Dtinüşüm sijr€ cin& 'Çoİ üühijİli,' 0ir Tçlum', ı* 4.ıniz nnyası, hi. Kudret Emiroğlu, okby Özol, b/ijP ozveren, siiho Unıol, çw. orhun Yok n, lldişim, islonhul, 2006, s, ı 85­ | 97, lenneı, o.g.a., s,276. l26 . Torlh vo Toplum Yeni Yokloşımlor ı Soyı 6 ı Giiz2OO7 ­ Kış 2OO8 ll. wilh€ lm'in ikinci Doğu seyohoıindeki (l898} dini motiffer vandı. Bütün bunlara ek olarak, kafileye Osmanlt yetkilileri ve Osmanlı mu­ hafız birliği refakat ediyordu. Padişah da,30 araba ve 90 atı hizmetlerine vermişti.4 Al,rıca, ll. Wilhelm'in maiyetindeki yaklaşık 100 kişinin her tür­ lü ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla, adam başına 60 frank, hizmetliler için de 50 frank tahsisat çıkanlmrşt9 ve II. Abdtılhamid tarafindan kayserin maiyetine taln edilen memur ve hademelerin seyahat, yiyecek ve bannma ihtiyaçlarını karşılamak üzere Fok şirketiyle, tahmini tutan 82.110 Frank­ lrk bir sözleşme yapılmrştı.s 26 Ekim'de yola koyulan kafile, geceyi Sezarya (Cdsarea) kalrntılannda ça­ dırlarda geçirdikten sonra yola devam etti. 27 Ekim de, yol üzerinde, Yafa ya­ knlanndaki Sarona Alman yerleşimi ziyaret edildi ve Il. Wilhelm burada yi­ ne alrşıldık destek ve takdir konuşrnasrnr yaptr. Akşm vakü Yafa'ya ulaşıldı ve Hatel du Pırc lle Kudüs Oteline yerleşildi. Şehir muhteşm bir şekilde ay­ dınlatılmşu. Akgm, Filistin deki bütün Templer cemaati (Yafa, Hayfa, Saro­ rıa ve Kudüsteki) ile bunlann lideri Christoph Hoffmann kabul edildi ve ay­ nı destek ve takdir konuşmalan tekrarlandr.s| II. Wilhelm'in bu açü destegi Templer cemaatinin havasn o kadar deg§tirmişti ki, kalserin seyahatinden sonra Osmanlr yerel otoritelerine karşı dahi, lngiliz konsolosluk raporlanna yansryacak derecede, küstahça dawanmaktan geri durmamışlardı.s2 Yafa'dan hareket edildikten kısa süre sonra bir Yahudi yerleşimi olan Mik­ veh'e vanldı ki, Herzl burada karylama heyednin başında bekliyordu. Kafile yanlarına ulaşınca Herzl, öğrencilere Prusya marşını çaldırdı. ll. Wilhelm onu görünce yanrna gitti ve aralannda krsa bir konuşma geçti. Kayseı Filis­ tin'in çok sıcak olduğunu, fakat gelecek vadettiğini söyledi. Bunun üzerine Herzl, bölgenin şu anda hasu olduğunu ileri sürdü. II. Wilhelm, çok suya ihtiyaç olduğunu vurgııladıktan sonra, "lstikbili olan bir ıllke" dedi. Bu kısa konuşmadan sonra kafile tekrar yola koyuldu.53 Herzl lstanbul'da yaptrğı şahsi göruşmeden sonra, Kudüste bir siyonist delegasyonu kayserin huzu­ 18 Rktıler, o.g.e., ı. 134­135;Lqırcı, o.g.e., s.276. 19 8oA l3ı6/s­72,23fu i.HUs 65 1316 / 1Teınmuz l3lf (l3 Teınmuz 1898} . 50 Bo* okonllk osıııonlı Arşifli, iro& Husası,34,9 cqİCziyelohir l3l6 { 25 Eıim !898]'don ndle­ den Volıdeııin Engin, ,,, AM'lhtnid ve Dş Polinko, YditeP€ Yoy,n.^ /i, istonbul, 200 5, s. 247. Yo­ pıloı bı.ı cmhşmo naicesinde, iiderııenin vodeıi go| diğin&, ,i* etin lern.ilcili onloşmodo bCirfildi, ği gibi, tjdğnonin Frcnsız ftongı olorok yopılmoındo ısror edince, kur ğişrıeıindeıı loynoklo­ non 55O5 kuruı l0 porıJıİ bir fo* orıoyo gkınryir, Buno ıoğrıEn onlorınodo belinildiği üzerc, ödemenin Fronsız fronkı olorok yopılmoıı lobüJl edilmirn. BOA, irode Dohiliye li.DH} 1402 l32018­06, /ı Receb l32o / 2a Eyliil l3l8 (7 Ekim l902). 5l Bgnrıer, a.g.a.,s. 52 Y &| 53 Thco&r 277,78, a.g.e., s. 225­226. thıJin llotırolon, s. 2O3; Ridıbr, o.g,e., s. 2l8; Prınıırı, o.g.a., s.279. Torih ve Toplum Yeni Yokloşımloı ı Soyı 6 ı Gnz2OO7 ­Kış 2OO8 . 127 8oyrom Soy runa çıkarmak istiyordu. Bu sebepten, hatırda kalmak amacryla, Kudüs'e varmadan önce de II. Wilhelm ile yolunu özellikle kesiştirmek istemişti. Nihayet, 29 Ekim'de Kudüs'e ulaşüı. Burada ilginç bir aynntıya dikkat çekelim. Eski bir lslam geleneğine göre, şehrin ana kaprsrndan ancak burayı fetheden hükümdar at sırtrnda girebilirdi. Bu sorunu aşmak için Yafa Kapı­ sr'nrn yanma surda bir gedik açülmış ve kayser ile kafile buradan içeri gir­ mişti.g lI. Wilhelm'in Kudtıs'e girmesi bir epiphaneiass karakteri arzediyor­ du. Yani tanrr, adeta kayserin şahsrnda insanlara görunüyordu. II. Wilhelm bu edadaydı.g Hayfa'dan bu yana uzun bir yolculuk yapan kafile, Yafa Ka­ prsr'nrn yanrnda açılan gedikten geçerken, en önde mrzraklr dört bedevi şeyhi vardı. Arkalannda Osmanlı muhafiz süvarileri, piyadeler ve Alman Kudüs konsolosluğu kavaslan geliyordu. Kafilenin bu ilk kıtası Alman Bü­ ynkelçi Marschall von Bieberstein ile Konsolos Tischendorf ile sona eriyor­ du. Kısa bir mesafe arayla, saltanat arabasrnda imparatoriçe ile nedimeleri ve erkek maiyeti öndeki grubu takip ediyordu. Kayser ise, doru atr Kur_ Jürst'ün üzerlnde, uzun beyaz pelerinli hnki renkli tropik üniforma, başında tolga ve adeta taştan yontulmuş yüzüyle, ciddi ve vakurdu. Il. Wilhelm'in arkasnda, Alman lmparatorluğu ve Prusya kralhk alAmetlerini taşıyanlar, Alman muhafız süvarileri, lrmiden taz| a maiyet arabasr ve son olarak fne Osmanlr ınuhafiz süvarileri geliyordu. Şehre girişten sonıa kafileyi, yakın zamanda atanan, Suriye Valisi Naam Paşa karşıladı.s7 Surda açılan bir ge­ dikten girmesi hdricinde II. Wilhelm, Haçh seferine komuta eden bir fatih edasıyla Kudüs'e girmişti. l]. Wilhelm ile maiyeti, şhre girdikten sonra, Yafa Kapısı'ndan yüruyerek Kamamey'Kutsal Mezar Kilis€ §i'ne gitüler. Heyeti Katolik cemaatinin başı Kar­ dinal Piaü58 kaşıladı. ortodoks Patriği Damianos ile Ermeni Patriği Veha­ bedyan ise, kayseri kilisenin içinde, mezheplerinin kusal kabul ettiği kendi yerlerinde karylaülar. Kutsal Mezar Kilisesihin ziyaret edilmesi kiliseler açı­ srndan çok önemliydi. Böylece II Wilhelm, hem Batı, hem de Dogu kiliseleri­ ni onurlandırmrş oluyordu. Ancak kilisenin hali, diğer Protesunlan olduğu gibi, kayseri de hayal krnkhgına uğratm§u. Baden Grandükü l. Friedrich'e 54 8en­Meh, Iİe l.,lew ary, .. 339. 55 Tonrınln inıondo ıeessomü/djdn.ıE§i, holol. 56 ll. wltıem cynco Doğ.ı'run yeni h6İnisi gorünliiıü voriyor oçıklıyordu. Orloylı, og.e., ı. 96. 57 58 Benııeı, o.g,e., s,283. w odoto tii| genin yeni h6İimi olduğUnu ll. Wlhelm, so&e Proledonlorın d€ il, Kololik Almnlonn do koyıari olduğunu gir5leric$ine, Kordinol Piovi'ye en yül< s€İ Amon nişonlordon biıi o| on Kırmzı Kortol Nişonı'nı vermişliı, Oıtdyh, o­g.e.,,.97. 128 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı ö o Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 ll. Wilhelm'in ikİnci DdU loyohoİndeki (l898) dini motİf€r çekdği bir telgrafta duygulannı şoyle dile getiriyotdu: .Daha önce çok pislik gördüm, aına bu kadar bülyuk bir yığını hiç görmemiştim."s9 A} ,rıca, bu kili­ sede mezhepler arasnda süregiden anlaşmazlıklar ile bölgeye has batıl inanç­ lann bir mücadele alanr hnline getirilmesi de hoşuna gitınemişü. Bu sebepten, Hıristiyan rnezhepler arasındaki kutsal yerlerle ilgili çanşma ve anlaşmazlı­ $n, ancak Osrnanh askerleri sayesinde önlenebildi$ne dair düşüncesini, ye­ rinde de görmuş oldu.e 9 Kasım l898'de Şam'dan kuzeni Rus Çan lI. Niko­ lai'ye yazdıgı mektubunda Hıristiyanlar arasındaki bu kavgayı söyle özetliyor­ du: "Kusal şhirden aynlırken, kişisel olarak Müslümanlara karş derin bir utanç duyuyorduın. Eğer buraya inançsu biri olarak gelseydim muhakkak ki Müslüman olurdum. KudOste anlaşıldgı şkliyle din [Hıristiyanlıkl, hiçbir zaman bir Müslümanın inidadrnı [Hırisğan olmasını] sağlayamaz. Bir ağa­ çın b,üiyümesini, yeni bir kuyunun açılmasrnr da sağlamaz. korkanm ki ku­ düsteki din, ruhbanlar tarafından politikanrn bir aleti ve aracı olarak kullanıl­ makta. Bu çok yanlrştır ve Hrristiyanlığa buyılk zarar vermektedir. Müslü­ manlar da, bunun hrl«ndalar ve bize ona göıt daı,ranryorlaı"6l Kayser ile beraberindekiler buradan hemen güneyindeki Erlöserhirschc\e geçtiler. Burada grubu Alman Eğitim Bakanı Bosse karşıladı ve eski $pelin önünde, mahallin ye Erlöscrkirsu.e"nin Filistin'deki Protestanlar ile Alman Protestanlan açsından önemini belirten kısa bir konqşma yaptı. Ancak Fi­ listin'deki durumdan hiç hoşnut kalmamış olan II. Wilhelm, "Sadece l6[la Doğu'ü hiçbir çy yapılamaz. Burada söz işe yaramaz, icraat gerekir. Uma­ nm Protestanlann, özellikle de sizin, yapacağı işlerle inancıınzın hakikatle­ ri güçlendirilir" dem§tir.ö2 Bu ziyaretlerden sonra, yakında olan Alman konsolosluğundı, Kudüs'ün ruhanl ve mülki önde gelenleri huzura kabul edilmişlerdir. Bu kabul esna­ sında lGrclik cemaatin Müdürü Rahip Schınidt'e L Dormi,tion de la Sainıe Vierge (Kutsal Bakire/ilz. Meryeın'in lstirahatgihı)63 arazisini, Alman Kato­ likleri adma Der Deutscheı Vcran yom Heitigm Landdye (Kutsal Topraklar Alman cemiyeti) bağşlandıgı müjdesi verilmiştir. kayser boylece, kendisi hrklı mezhepten olsa dahi, Alman Katoliklerine de önem veıdiğini göster­ 59 8ııvnt, o.g.ı,, ı.286­287. 6O Ridıhı, o.4a, s. l41­142. 61 kbh wlh.h',, n. on &n Zoraı, l89ı­l9l1, wolü.ı. fuz (.d.l, Vodog ull.ıein & co., 1920, ı, 65. } ,{ e[ıubıın ingilizcosi için l* . oynı ytr, ı. 316. { fundon ıoııJ khh wilıbhıı, ıol ziiıedilocehir.) 62 8ıııır, 63 BGflin, lt. ol; o.g.ı,, ı.2B7. Ge| ejr6ğa göİ9 Hz. | 4crpm ıonıuz uy{ uı.ıno hırodo hoşlomçıı. Aynco .ıoıı * şcn yaııği.nin | * ,üJ citl, 3. 31l . pniHigi odcıın & pnlndqıdı. 8cn.Aıielı, Ih Torih ve loplum Yeni Yokloşımlor o Soy ö ı Gnz2OO7 . Kış 2@8 . 1} 9 Boyroın Soy mek istemiştir. Kudüsteki ilk gtın ziyarederi şunu ortaya ko),muştu ki, Pro­ testanlaı Katolikler ve Yahudiler, Il. Wilhelm'e büytik ümitler bağlamışlar­ dı. Müslümanlar da ona çok saygr duyuyorlardı.4 Doğu Katoliklerinin Fransrz himiyesinde olması, II. wilhelm'in Alman Katoliklerinin korunmasrnı resmen üstlenmeye çalışması ve yukanda bah­ sedilen arazinin Alman katolik cemaatıne devıedilmesinin Fransa ile sür­ tüşm€ ye neden olması, başlı başna bir çalşrna konusudur. Ancak, arazinin dewi ve bunun yankünna kısaca değinmek gerekiyor. Alman D§işleri Ba­ kanhğı belgelerinde bu konu genişçe yer almaktadııös Osmanlı devletinde yaşayan Katolikler Fransa'nın himiyesi altrndaydılar, fakat 1878 Berlin Ant­ laşması'na göre, gerektiginde kendi ülkelerine da başwrma hakkrnı elde et­ m§lerdi. Buna rağmen Vatikan, hnld tek yetkili olarak Fransa'yı görüyor ve Katolik himAyesinin bölünmesini arzu etmiyordu. Ancak lstanbul'daki Al­ man Büyükelçisi Marschall von Bieberstein, kendi çabalanyla Franız himA­ yesine karşr mücadele başlatrnış ve sonunda Siyon dağındaki kutsal mekin­ lardan biri olaı La Dormition de Ia Sainte Vierge arazisinin satın alrnması müsaadesini Il. Abdülhamid den almıştır.e Marschall von Biebeıstein lstanbul da kendi çabalanyla Fransız himayesi ne karşr mücadele başlatrrken, Vatikan'ın ne derece önemli role sahip oldu­ ğunun farkındaydı. Çabalarınrn sonuç verebilmesi için Papa XllI­ Leo (1878­1903), ya Alman tarafını tutmalrydı, ya da tarafsz kalmalıfiı. Rapo­ rundan anlaşıldğ uzere, büyükelçiyi cesaıetlendten bir diğer nokta, aslın­ da papanrn da Doğu Katoliklerinin üzerindeki Fransız vesayetinden çok hoşnut olmamasıydı. Papa, himaye konusunda tek yetkili olmayr tercih et­ tiğini çeşitli vesilelerle onaya koymuştu, ancak bunu sağlamak için Osman­ lr makamlanyla doğrudan ilişkiye geçtiğine dair bilgi sahibi değildi büyü­ kelçi. Marschall von Bieberstein, papanın bu konuda, Fransa yerine Os­ manlürrn soz sahibi olmasrnr tercih edeceğini düşünüyordu.67 Almanlar, zaten Fransrzlara l7,t0 Kapitüıasyonu ile Katoliklere himaye hakkrnm ve­ rilmesini tanlnadrklanndan, Kudüs Katolik Piskoposlugu'nu kabul etme­ melerine de kimsenin itirazı olmaması gerektiğini ileri sürüyordu.6g Aynca s. 288. 65 @, c. Xl/2, Anhong: Die Orienııeiıe Koiser Wilhdms ll. und die Protehordshoge 1898­1899, 64 Benneı, o.g.e., s. 589_63g. 66 Richtlr, o.g.9, !. l55. c. Xl/2, M. 3356, 24 Şubd t898, ı. 593­594. 68 C,P, c. Al/2, No. 3354, 23 Ş,bot l89s, 5. 592; AyD| } € r, No, 335/, 25 Şub< ı 1898. ı. 595. i,lorsdıoll von Bieberslein, 3357 numorolı belgode, poponın ıiyoıi ııedenhrdon, hiöir zomon Frtnsdyo ionı bir odm omcyocogını, oııcol Kotliklerin himdy€sindeki d.ğişilJilJ€ ilgili fiih bir duırmjo do, bunu o., e* en lobul eJeıı moion ohco5n ileri sürınehedi.. Bkz, ğytıı yer, ı. 595. 67 @, l 30 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 , Güz 2OO7 ­ Kş 2008 ll, Wilhelm'in ikinci Doğu seyohofndeki { l898) dini mo| ifer Alman Katoliklerini himaye hakkı, l87l Versay Antlaşması'ndan beri fiilen Almanlar tarafindan elde edilmişti ve uygulanmaktaydı.69 Bu arada Vatikan, Marschall von Bieberstein'ın osmanhlan katolikler konusunda tekrar dev­ reye sokma iddiasını haklı çıkarırcasrna, Osmanh devletinden daimi bir diplomatik temsilcilik açmalan için talepte bulunmuştu.7o Bunun ortaya çıkması üzerine, Fransa'nın lstanbul Bllukelçiliği Binnci Dragomanı Ro­ uet, Hariciy€ Nazın Tevfik [okdayl Paşa (Kasım l8g5­Ağustos 1908) ile te­ masa geçerek, Vatikan'a diplomat gönderilip gönderilmeyeceğini sormuş ve gönderilmesi durumunda Fransa'nın buna kaşı olacagnı soylem§ti.7r Almanya, birliğini geç sağlaması ve dünya siyasetinde sonradan yer alma­ sı nedeniyle, rakip gördüğü büyük devletlerle her alanda mücadeleye girig mişti. Katoliklerin himayesi meselesi de, Marschall von Bieberstein'ın da yönlendirmesiyle, Fransa ile nüfuz mücadelesine dönüşmüştür. Nitekim Bülow, bu mücadelede bir adım daha atabilmek adına, adı geçen arazinin, bu amaca uygun olarak hazrr bulunan l20.00O Frank kaşrlıgında, satın alı­ narak Kudüsteki Katolik Alman cemaatine bağışlanmasrnı teklif etti.72 Do­ laylı olarak kayserin onap da alındıktan sonra, bu konudaki talep lstan­ bul'daki Alman Maslahatgüzan von Schölzer vasrtasıyla Hariciye Nazırı Tevfik Paşa'ya iletildi.73 Marschall von Bieberstein, padişahın huzuruna çık­ tıgında, bu arsa talebinin kayserin şahsi isteği olduğunu belinmesiyle Il. AMülhamid, konunun kendisine ileüıdiğini ve satış işlemlerinin tamam_ lanması için her şeyi yapacağını söyledi,7a Böylece, büyukelçinin rsrarlr ta­ kibi sonucu, Sadrazam Halil fufat Paş (1895­190I) ile Hariciye Nizın Tev­ fik Paş'nın da yardımlarıyla, padişahtan bu arazinin Almanlara satışrna olur alınmrş oldu.zs ll. Wilhelm, ikinci Doğu seyahatine başladıktan sonra, lstanbul'a dogru yol ahrken, arazinin satın alındrğına dair haber kendisine ulaştr. Bundan çok memnun kalan kayser, arnk padişaha şahsen teşkkür a, c.l,Jl/2, t$.3375, ı8 Eylül ı898, s.6ı8­6ı9; BOA" Ylldız Ercı Evroh (YEE| 13 1,1, 19Zil, hic.. l316 / 29 Ni.on l315 | l0 Mqıı l899). 8urodo zil@Jibn Oımonlı orşiv belgesine 1iire, Tur[En Poşo ll. Wilholm'i korşılomoyo giiiğin& yoplıklorı 6irüşncde oğrlıklı dorok Ghil nıeıele­ ıi korıuşulmuş, oncok Almon Kololilderin himay* i ııoıohıi gün&me geldiğinde koyıoı, Vofioy Arlloınosı'r{ o oluşon fiili dııruıdon bohıcımişıir. 70 Cf, 71 c. Xl| /2, GP. c. Xll/2, M. 3358.,| No.336l, 1898, s. 598. ^ non 16 Nhon 1898. ı. 6O3; Ayııı pr, No. 3362, 18 Niıon 1898, s, 604­ 605. 72 a, odı c. Xl/2,a.{ E.3368, 4 İloziıoıı 1898, .. 6lG6l l. ll. willbln, ıİjlov/un } ,ozdlğ bo aıro&o, geçn orozinin kandletini hi6ir şeliHc ilgilĞnJinmdiği, Mijrlümo.,loın bir iıircızı olmoyocok­ ıo olıoın yıpılobllccıgi, oncok iiroz vorıo kcıinliile tıcbtiis edilıvıcırpsi, nofunu (İjş.nüşlijr. 71 ü, c. X]l/2, t lo. 3369 , 23 Teırmuz l 898, ı. 6l l ­61 2. ğ, c.Xll/2,tlo.3378,7 Ekim l898, ı. 620_62l. 75 GP,c,Xll/2,No.3376,2Eliml898,s.619;Aynıyer,No.338O,]3Ekiml898,ı­621­622. 73 Torih ve Toplıım Yeni Yokloşımloı . Soy 6 o Güz 2OOZ ­ Kış 2OO8 . l 3l Boyrom Soy edebilecek ve arsayı da Kudüs'ü ziyaretl srrasında Alman Katoliklerine he­ diye edebilecekti.7 Alman Katoliklerine hediye edilen bu arazi üzerinde inş edilen kilise hakkında küçük bir parantez açmak yerinde olacaktır. Arazinin dewinden sonra, gerekli rnaddi destegin sağlanmasıla, l0 Ekim 1900'de kilisenin te­ meli atrlmrştır. Kilisenin plnnlan, Köln Piskoposluğu miman, Heinrich Re­ inhard tarafindan yapılmıştı ve Aachen Katedrali'ni andrnyordu. lnşaat 1906 1ılında hrnamlanmrş ve l0 Nisan l9lOda, yine Alrnan Katolik ve Protestanlannrn katılımıyla gösterişli bir tören sonrası kutsanarak hizmete girmiştir. Bu defa da, Bavyera ile Prusya pıens ve prensesleriyle birlikte 700 kişi Almanya'dan açılış için gelmişti.z Bu konu ile ilgili, son olarak, arazinin alınıp Alman Katoliklerine devre­ dilmesinden sonraki Vatikan'rn tawrna da değinmek gerekir. Papa, Vati­ kan'daki Prusya Ortaelçisi von Rotenhan'a, ars:ının sattn alınrp Alman Ka­ toliklerine dewedilmesine ve burada biı kilise yapılacağına memnun oldu­ Kato­ ğunu ifade etmiştiı Papaya göre, Almanya muhakkak ki, Filistindeki lik vatandaşlarrnı de Jacto himAye edecekti, buna hiçbir itirazı olamazdr. Ancak kendisinden de, 2O0 pldır devam eden ve bu süre zarhndaki hizmet­ lerinden dolayı, Kilise nin ancak şükran duyabileceği Fransz himiyesinin, son bulduğuna dair resmi bir açıklama da beklenmemeliydi. Çünkü Fransa, hili en fazla misyoneri gönderen, bunun için en iazla paıayı harcayan ül­ keydi ve Fransrz ruhbanı ile mümin halkı, misyonu ve geleneksel himiye hakkrnr bütün benlikleriyle destekliyorlardı. Papaya göre, bütün bunlar göz önünde bulundurulmalıydı.78 Alman Katoliklerinin himAyesi konusunda lI. Abdülhamid in düşüncesi ise şoyleydi: "Kaysere Filistin'de bulunan Alman Katoliklerini himaye hakkı verildi$nden dolap Fransa'nın ba$np çağırma­ sı buyük kabahktır. lmparatorluğumuzun hükümdan olan ben, bize ait her şeyi istediğim gibi kullanmak hakkına sahip değil miyim? Fransrzlar l. Fransuva zamanından beri Hrristiyanlann ve Hırisğan teşkiladannın h6­ misi olduklannı ileri sürüyorlarsa da, Almanlar gibi kuwetli bir milletin, 76 c,P, c. xll/z,tü.338l, l5 Ekim l898, 77 ' üı­Aıieh, Ihe | ,Icw Ciıy, ,. 341­34. tı"d.n b.ı H,.i.lir­lo.­ k t kdd . Bu kiliıenin inşoıındo Lopının oçılocoğı yOn&n, bOlse& ziyora edlen ıo| onn İilise binoındo kullo­ "diuiğın&n, İİlnıo.,­ İoaor, ,]lol ıutek boz"l ıorun| oı do /oşan.,şı,İ. Kili,.nin, H., Do* dun ıijrh€si il6 birl€r­ n* .lni anhrr.k o,­orl" doğJ yönündo kç;oç| lıno.ıno izin wrilmemiş vı kut ol oddedil€n loşlo­ ş.kH; d* oro yeılesıirilmeıiylo bu problemler oılmşir, BL, nİ d" d,şon&n .lyo.a "diĞbiİ€ .ek Ewokı (Y.A.­Red ll l 30,29 zilkodc l3l8 / 7 t,torı l3l7 tlaruzö BoA. Ylldız. Sod6ra, Resmİ Hakoni (i,DFE) ı 2 ı3ı9/zo{ ı, ı l. R* iül6hir l319 / izo iı"n lçoıl * sbA, iroJrbr oyıınıılı İJ | 28 İeınmuz l90ll. Bıııodo zİ| çedibn her i* i doıyodo do kiliıenin r.",* , ljlZ ffir,i p| orıkıı voıdır. 7S @, .. Xll/2,| * o. 339t l !. 622. 32 . 12 Teınınuu 1899, ı.638. , Soy 6 Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor ı Güz 2007 ­ Kış 2OO8 ll. Wilhelm'in ikinci Doğu ıeyohotindeki (l898} dini moıif| er başka bir devletin himiyesini kabul etmeyeceğini ve bilhassa Franszlann himdyesini hiç kabul etmeyeceklerini bilrneleri icap eder... Alman lGtolik­ lerini himaye hakkı doğrudan do§uya Alman lmparatoıluğuha ait olacağr aşiknrdır."zÇ Öyle görünüyor ki, Fransular, ihtiyatlı Vatikan desteği hariç, bu konuda yalnz kalmışlardı. Çünkü lngiltere Başbakanr ve Dışişleri Baka_ nı Lord Salisbury de (1895­1900), Alman Katoliklerin himiyesinin ancak Almanya'da olabileceğini düşünüyordu.rc Tekrar Kudüsteki II. Wilhelm ile maiyetinin durumuna dönecek olursak, kayser ile beraberindekiler için Kudüsteki ikametleri bolıınca kalabilecek­ leri bir çadır bölgesi kurulmuştu. Bu özel alanda 95 çadır ile üç prefabrik ahşap yapı vardı ve yerleşim alanı 150­200 adım boyundaydı.8| Kraliyet ai­ lesinin kalacağı ve kabullerin yapılacağr, her türlü lüksün düşünüldüğü bu çadrrlaı padişah tarafından temin edilrn§ti. Kudüsten de halı ve mobilyalar sağlanmıştı. Misafirlerin kalacağı prefabrik yapür ise, Almanya dan getiril­ mişti.82 Yorucu bir yolculuk ve ilk günkü ziyaretlerin sonrasında kayser ile beraberindekiler dinlenmek iğn çadır bölgesine çekildiler. 30 Ekim sabahı II. Wilhelm ile maiyeti, sakinlerinin çoğunluğu Hırist! yan olan Beytüllahim'i ziyaret etti. Burada da coşkuyla karşılandılar ve kili­ sede bir ayin icra edildi. Şunu eklemekte İayda var ki, II. Wilhelm, Ku_ düsteki Hıristiyan mezheplerin çatışma içinde olmasr ve perişan hallerini gordukten sonra, Beytüllahim'deki Protestan cemaatin durumundan çok memnun kalmış ve kutsal topraklardaki, dinl açıdan, ilk etkileyici izlenimi edindiğini söylem§ti. Ona göre Protestanlık bir sevgi diniydi ve bu anla­ mıyla ömek teşkil etmeliydi. Yalnızca Hrristiyanlarrn hayat tarzı Müslü­ manlan etkileyebilirdi.83 Beytrlllahim ziyaretinden sonra, Kudüs'e dönüşte bir Templer kolonisi olan Rephaim ziyaret edildi. Öğleden sonra ise, Zey­ tindağı'ndaki Rus manastrrrnda bir ayin yaplldı.84 II. wiıhelm, herkesin dostu olduğunu gösterircesine, her mezhebe uğruyor ve gönüllerini alıyor­ du. Emperyalizmin çarklan, Filistin'de bu defa dini hassasiyetler üzerinden Weltpolitlh'e hizrr.et etmek için dönüyordu. 3l Ekimdeki ErlOserhirche'nin aç ış merasimi, Il. Wilhelm'in ikinci Dogu seyahatinin zirve noktasıdrr. lmparatorluğun dinl boyutu hiç o gün oldugu 79 §rhon [ll,]Abdijlhaniı o,ga, s. l38. 80 GP, c.Xl/2,1,1o.3345,l2 Ekim l898, ı, 52. 8l Ridıleı. og.o., s. 136. 82 h\­fuieh, flg New ciıy, ..340. 83 Ridınr, ag.e., s. l42. B4 Pr,ıvıer, o,g.e., s.289­291 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 ı Gğz 2OOZ ­ Kış 2OO8 . 1 33 Boyrom Soy iki farklı ziyaret ala} ,l oluşmuş­ tu. Biri çadır bölgesinden hareket eden Il. Wilhelm ile maiyeti, diğeri de Fası­Lloyd oteli önünde toplanarak kiliseye hareket eden kilise heyetleriy­ di. IQyser, Kudüs'e girdiği gün tropik lıniformasıü modern bir Haçh Seferi kumandanr edasrnda iken, bu defa en gösterişli üniformasr olan hassa birli­ sinde kartal figurlu altrn tolgasr ve panldayan altrn­ ği üniformasıyla, tep€ gümüş kanşımr zrrhıyla arz­ı endam ediyordu. Çan sesleri eşli$nde II. Wil­ hem, eşi Auguste Victoria ile maiyeti, Erlöserhirsche'nin anahtar tesliminin yapılacağı batı kaprsına doğru ilerlediler. Bu arada din adamlan alalı da gel­ kadar belirgin olmam§trr.8s O günün sabahı n sonra kayser ve m§, yerlerini almışlardı. Kısa bir anahtar teslim törenind€ açılışa katılan heyet, ilahiler eşliğinde kilisenin içine girdiler.s Kilisenin içine girdikten sonra, resmi olarak açıklanan programda yer al­ mayan v€ aç rşa katılanlarda şaşkınlıga sebep olan bir şy oldu. II. Wilhelm kilise mihrabına doğru } ,trrudü, diz çöktü, dua etti ve ayaga kalkarak bir metin okumaya başladl. Metin, Kudüste bir kilise yaptrrmasrna fırsat verdi gi için Tanrı'ya şükürle başlıyoı atalarrnrn arzusunu gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti ifade ediyor ve Hıristiyan inancrna yaprlan ve yapıl_ ması gerekenleri anlatan maneü bir üslupla devam ederek, dua ile tamam­ lanryordu. Hazlr bulunanlar, kayserin okuması bitince, kendiliğinden "Amin" dediler.87 Artık ll. Wilhelm, atalannrn arzusunu yerine getirmiş ol­ ınanın ve hanedanınm mensup olduğu Protesanlığı onurlandrrmanın ver­ diği gururla gezisinin kalan krsmrnı tamamlayabilirdi. 1 Kasım sabahı Kudüs civanndaki bazı bahçeler ziyaret edildi, oradan tekrar Zeytindağı'na çıkıldı. Ögleden sonra, Suriye Yetimhanesi ziyaret edil­ di. Kayser ve şi yetimhanenin iyi durumundan çok etkilendiler. Bundan en çok imparatoriçe memnun oldu, çrlnktı bu yetimhane Au8uste Victoria'nn Berlin'deki vakfinın kanatlan altındafı.88 Bu arada Herzl ve siyonist delegasyon kayser tarafindan kabul edilmel bekliyorlardı. lI. Wilhelmln huzurunda okuyacaklan nutuk, önceden kont­ rol edilmek üzere ka} §erin rnaiyetinden August von Eulenburg'a verilmişti. Metni Elçilik Müşaüri Klehmet ile Bülow da görecekti. Onaylamadıkları şeylerin kayserin huzurunda dile gedrilmesi istenmiyordu. Nihayet 2 Ka­ sım'da, çadrr bOlgesinde siyonist delegasyon kabul edildi. Herzl nutkunda, 85 Richtr, 86 8€nner, o.g.a. s. 'l49; benııer, a.g.e., s.292. o.g.e., s. 292­291. İkclan guoleri ıod6 bir dille, kııoco ll. Wilhelm'in kiliıenin oglışını yopıığın&n bohıatın§ ve oynnt,yo girın€.niştir. 20 Teıiniewel l3i4 / l6 Cemozb/etohir l316 { l Kosım 1898). 87 * nııtr, o.g,e., s.296­298. 88 A,g.ı, ı.3ü­3O7. ] 34 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımloı . Soy 6 ı Güz 2OOZ ­ Kış 2008 ll. wilhğlm'in ikinci DoğU leyoho,indeki (l g98) dini moüifler lsrailoğullannın rüyasr olan, Siyon'da bir yun edinme arzulannı dile getir_ di. Siyonizm, Yahudi sorununu çözmel amaçlıyor ve Yahudilerdeki "millet şuurunu" uyandrrmaya çahşıyordu. Padighın menfaatlerine halel getiril­ meyecekti ve Osmanlı devleti de siyonizmden faydalanabilecekti. Amaçlan Suriye ve Filistin'de Alrrun himayesinde bir unrn topluluğu oluşturmaktı ve kayserden padigh nezdinde aracılık yapma lütfunda bulunmalan isteni­ yordu.89 Herzl'in nutku bittikten sonra kayser ona teşkkür etti ve bu konunun üzerinde çok uzun araştırmalar ve çalrşmalar yapılması gerektiğini söyledi. Ancak lstanbul'daki kadar srcak karşılamadrgı kesindi. Sonuç itibariyle Herzl ve siyonist delegasyona "ne evet, ne de hayır" denilmişti.m Bu göruş­ me, Alman basınrnda da yeterince yer bulamadı. Alman telgraf ajanslan, sa­ dece Filistin'de II. Wilhelm tarafından kabul edilen bir Yahudi heyetten bahsediyordu, Herzl'in ismi hiç zikredilmern§ti bile.9| 2 Kasrm sabahı, nihayet Kudüsteki lslnm dinine ait kutsal yerlein ziya­ retine srra gelmişti. Mescid­i Aksa ve Kubbetü's­Sahra ziyaret edilecekti. Kayseı ile maiyetini, Kudüs müftüsü ile Suriye valisi kaşlladılar. Mısır h! divinin kütüphanecisi Pıof. Moritz ile Filistin Protestan cemaatinin temsil_ cilerinden Paçnz Johann Ludwig Schneller de II. Wilhelm'e eşlik ediyorlar­ dı. lI. Wilhelm, gezdiği yerlerde gördü§ lslim dini mimarisi ve süslemeleri karşrsrnda adeta buyrllendi.u 2 ve 3 Kasrrn öğleden sonralannda da civar­ daki Alman yardım kuruluşlannrn okullan, yetimhaneleri, hastaneleri vs. ziyaret edildi. 3 Kasım akşam :üzeri Erlöserhirche'de yapılan son ayinden sonra, kayserin Kudüs programı da tamamlanmış oldu. ,1 Kasım sabahı Ku­ düsten Hayfala doğru yola çıkıldı, ancak bu defa seyahat modem imkinlar kullanıürak, trenle yapılacaktı.93 5 Kasım'da kafile deniz yoluyla Yafa'dan Be),rut'a geldi. Alman Katolikle­ rine Kudüste bağışlanan arazi, Fransrzlar tarafindan, Almanya'nın Fransa ile Vaükan arasrna girme çabası olarak yorumlandıgndan, bir sogukluga neden olmuştu. Beü,rut'taki Fransz nüfuzu sebebiyle, bu sogukluk burada neredelse elle tutulur bir haldeydi. Beü,rut ve civannda yapılan ziyareder_ den sonra, 7 Kasım sabahı demiryoluyla Şam'a dogru yola çıkıldr.9. 89 A.g.e., ı. 3o8­309. goden Grcndaih, ıı tol€pkini yineliyoıdu. $k. 90 Ilto&r Had'in Hdırdon, 9l Tltğ&r lbrJ'in Hohıdofl, 92 8eııneı, og.e., f& s. s, FrİJnd"€ l 5 Arollk l 898'& } cd,ğl bir ııĞ* fupo do ­ thrzlin tlaırdon, s.217­22O.­ l. dr 212­2l3; Frie4ııon, og.e., r. 80; B.nner, o.g.o., .. 3lO. 2l7 . s.3l4. 93 A.g.e,, s.3l7. 91 A.g.e., ı.3l7­3l9. Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soy 6 o Güz 2OOZ ­ Kş 200S . l 35 Boyom Soy Kayser, Muallaka kasabasında, yine Suriye valisi Nazrm Paşa, mülkl ve askeri erkan tarafindan kaşılandr ve akşam üzeri Şam'a girildi. Adeta bir bayram için süslenmiş gibi duran Şam, saraylan, camileri ve lncil'de tasür edilen hatıralanyla, II. Wilhelm'i bül,ulem§tiı Eski bir ticaret merkezi olan Şam, demiryolu bağlantılanyla bu özelliğini kaybetmemişti ve 300.000 ile ,100.000 arasında tahmin edilen nüfusun hAli vakti yerindeydi. Kudüsteki kaçılamanln maneıİ bir tarafı vardı, anclık Şam daki karşılama coşkusu o kadar fazt.aydı ki, kayser neredeyse duyduğu hazdan kendinden geçmişti. Böyle bir kaçılama merasimini hiç yaşmamış olmalıydı ki, karşılama he­ yetinin başı Şakir Paşa'ya; "Bir hükümdarın nasrl karşrlanacağrnr, benim Berlinlilerin de burada görmelerini isterdim" demişti.9s II. Wilhem'in Şam dan ve buradaki kaşılamadan ne kadar etkilendiğini lI. Nikolai'ya yazdığ mektuptan da anlamak mümkündür. Kayser bu mektu­ bunda duygulannı şoyle ifade ediyordu: "Doğu'daki en ilginç ve en güzel şe­ hir şüphesiz Şam'dır. (...) Sen Doğu'yu daha iyi bildiğin için, burada olmak­ tan çok hoşlanırdın. Burada kaçılanmamrz tek kelimeyle şaşırtrcıydı, şimdi_ ye kadar hiçbir ­gAwr­ hükümür böyle bir kutlamayla ve bu ölçekte sınrrsrz bir coşkuyla karşrlannamçnr. Çünkü ben, onlann padighı ve halifesinin bir dostuyı:m ve, her zaman sana da tavsiye ettiğim gibi, ona karşr açık ve dürust bir siyaset takip ettim."96 Şam daki kaşılama, halkrn coşkusu ve mi_ safiçerverli$ ile yetkililerin ilgisi lI. Wilhelm üzerinde öyle olumlu bir eüi oluşturmuştu ki, duygulannı okşayan olaylar kaşısrnda, her gün padişaha memnuniyetini ve şükranlannı bildiren bir telgraf çekilmesini istiyordu.97 ]I. Wilhelm, daha karşlamanrn verdiği sarhoşluğu atlatamadan, belediye sarayrnda şrefine verilen a§am yemegine katıldı ve burada da kendisine bir hoş geldin nutku söylendi. Bunun üzerine kayser ayağa kalkarak, eşi Augus­ kaşılama için teşekkür etti. Düşman­ lanna bile şövalyelik ruhunu öğreten, bütün zamanlarrn en civanmen hü­ te Victoria ve kendi adına bu coşkulu krlmdan Selahaddin Eynıbi'nin bulundugu şehirde olmaktan duyduğu bah­ tiyarlığı dile getirdikten sonra, şunlan söyledi: "Sultan Abdülhamid'e, gö9 teşkkür etme imk6nı bulduğumdan dolayı muı lulum. Majesteleri sultan ve halifelerine saygı duyan yeryüzündeki 3O0 mil­ yon Müslüman, şundan emin olabilirler ki; Alman kayseri her zaman onla_ nn dostu olacaktıı Majesteleri Sultan Abdülhamid'in sıhhatine içiyorurn.''9g terdiği bu misaiirp€ rverlige 95 96 97 98 A.g.e.,.. 319­321. kiefe Wilhdnı ll,, s. 66. İngilizcoıi için bl. oynı yer, s. 316. Bıil* ı, o,g.e., s.26O. 8enııeı, o,ga, s. 3 23, ll< &n g@ek!;in./I. 29 Teşrinievrel l 3l4125 Gm(zbtlöhir 3ım 1898| ,orihli nüshoıındo do, S€ lohoddin l 36 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor l 3l6 { l o Ko­ E} rublden bğhseden lıısını horiç bo loııuşmo oy­ . Soy 6 o Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 ll. wilhelm'in ikinci Doğu seyohotindeki (l898l dini moıiflel Yemekten hemen sonra Bülow basın mensuplarına, konuşma içeriğini kendisinin kontrol etmeden önce yayımlanmasını istemediğini bildirdi. Kendi ifadesiyle, bu konuşmanrn srnırsz destek olarak algılanıp, Turklende bir "ilhizyon" oluşturmasından endişe etmişti. A} Tıca, yönetimi alnnda mil­ yonlarca Müslüman olan lngiltere, Fransa ve Rusya'nın da şüphesini çek­ mek istemiyordu. Çünkü onun açısından Osmanlı devleti ile dostluk, han­ ratından yola çıkarak, ancak şöyle özetlenebilildi; bütün resmi görevleri bo­ yunca Türkiye ile dostluğu, amacrn bir aracr olarak görmüştü. Amacı ise si­ yasl bir yakınlaşmadan ziyade, Almanya için iktisadi ayncalıklar elde et­ mekti.tr Ancak, gecikmeyle de olsa, konuşrna metni müdahale edilmeden yayımlandı. Öyle anlaşılıyor ki Bülog bu endişesinde yalnz kalmıştı. U. Abdülhamid, şüphesiz II. Wilhem'in bu konuşmasından çok memnun olmuştu. lstanbul'daki Alman bü} .tıkelçiliği önde gelenleri Filistin gezisin­ de kaysere refakat ettiklerinden, lstanbul'daki Alman MaslahatgüzArı von SchOlzer'i ll Kasım'da huzura kabul eden padişah, II. Wilhelm'in bu dıl­ şüncelerinin kendisi için çok önemli olduğunu belirttikten sonra, bu beya­ natın, dostluklannr sarsmaya çalıgn bazı yabancr çewelerin çabalannr etki­ siz krlacak bir açrklama oldugunu söylemiştir.lm 1896 1ılından bu yana, özellikle Ermeni meselesinde büyük ülkelerin baskrına maruz kalan Os­ manh devleti, böylece Almanya'nın desteğini bütün dünyanın duyacağı şe_ kilde arkasına alarak, nefes alma frrsatrnı bulmuş oluyordu. Aslında ll. Wilhelm'in Şam'daki konuşması, Bülow'un yukarıdaki endişe­ lerini hakh çıkaracak boyuttaydı. Ancak buyUk devletler ve dış basın bu ko­ nuda sessiz kaldı. Bunda, lngiltere ve Fransa'nın bu srrada Faşoda'daki geri­ limle uğraşıyor olmasınrn ve bir savaşrn eşiğine gelmelerinin de etkisi bü­ yüktü. Bütün dünya nefesini tutmuş, iki büyuk güç arasındaki gerilimin va­ racağı noktayı merakla bekliyordu. nen verilmeltdir. Ayıco 8entıer, sonki btıi;n < li;nyo ll. Wilhelm'in progmoıizmini bilmiprmuş gibi, bu konuşmoyı şalyle &$rleıdiriyor: '§onıosyon. Bir Hırisliyon imporoü,ofu İJdmln h6mi­ ıil" Aıİndo bııno. beozer yor,ımlor o diinem Almoııyosı'ndo do yopılmıştı ve özellikle KudüJü Hıriıliyonlordoo çri olon Selohoddin b/yvbi'ye ll, Wilhelm'in btı derece ihifol elın6i € | eiirilmir­ li, Bi. Benner, o.g.e., ı. 323­326, 99 Pı;lwı, a.g.e., s.258­259. ll, Wlhelm'in bu konuşmosı ll. Abdllhonid'in poniılomid politikoıno &stek olorok do yorumlonm| şlür. Ridliğr, og.e., i, 87. l0o GP, c. Xll/2, No. 3346. Koım 1898, s. 5V­578. ?dişkn üzı çvreler&n kosleıtiğinin Fronso olduğu onloşılmoklodır. Çüniü londro'yo toyin olon Fronıız Büyükelçisi Poul Conbon (l890­1898l, vedo kobulünde Almon­Fronsız ilişkihrinin koınplikoıyonlorındon bohisle bunu iı, lismoro çolışmış, oncok ll. Abdtlhomiıl, doslu koy* fs güvendiğini riiyleyerek Combon'u so,mış w durumu do lelgroflo ll. Wlhdm'6 bildirınişlir. Bkz. oyııı 1er. s. 578. ll Torih vo Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 . Gtz2OO7 ­Kış 2@8 ı 137 Boyıom §oy Almonyo'yo üinüş ve seyohoiin pnkılorı Uzun süren bir dönüş yolculuğundan sonra, 26 Kasrm'da II. Wilhelm'in ço­ cuklan, generaller, bakanlar, saray erkanr ve ruhanl temsilciler kayser ve imparatoriçel Potsdam'da karşılaülar. l Arahkta da halkın coşkulu teza­ hüratlan arasında Berlin'e girdiler. Bu coşkulu karşılamay eleştirenler var­ dı. Normalde bu tür kalabal* lar, hanedanın evlilik törenlerinde, cenaze merasimlerinde ve kazanılan zaferlerden sonra toplanrrdı. Ancak bu defa bunlardan hiçbiri olmadrğına göre, bu kaşüma merasimi lüzumsuz bir ti­ yatro gösterisi olmakla itham edilmişti. Hatta l]. Wlhelm'in annesi, dul im­ paratoriçe, Berlin'de herkesin fes takrnası gerekebileceğinden bahsederek, dalga geğyordu.l0ı II. Wilhelrntn ikinci Doğu seyahatinin en çarpıcı değerlendirmesini Bu­ low yapnıştır. Alman dış§leri bakanrna göre, kayserin bu seyahati büyik bir başanydı. lstanbul ziyareti sırasında, iki hükümdar arasındaki dostluk daha da güçlendi ve II. Wilhelm Şam'daki konuşmasıyla, hem kendi, hem de Alman lmparatorluğu adına, lslim dünyasınrn desteğini ilelebet yanına aldı. Şarn uleması, ttım halkla birlikte, coşkuyla kaysere 3OO milyon Müslü­ man adına, sağlık dilekleri ve hayır dualannda bulundulaı lI. Wilhelm, Ku­ düsteki icraatlanyla atalannın ruhunu şad ederek, Protestan kilisesini dş dtnyada, şimdiye kadar ki en üst noktasrna ulaştıIdı. Ayrıca, lstirahatgih (Dormition) arazisini Alman Katoliklerine bağışlayarak, bunlann imparator­ luğa bağlılığını güçlendiıdi ve Fransrz himiyesine darbe vurdu. Alman­ ya'nrn sadece manevi hedefleri gerçekleşmedi, ayırr zamanda maddi kaza­ nımlar da oldu. Bu seyzhatle birlikte Osmanh devletinde Alman ticareti için önemli ufuklar da belirmişti.loz Bir diğer önemli nokta ise, hem II. Wil­ helm, hem de Bülofun anrk Osmanh devletini "hasta adam" değil, olsa ol_ sa "yaşlı adam" olduğunu dnşünmeleriydi. Ancak bu yaşlı adam da, hayat doluydu.ı03 Berlin'deki Osmanlr Sefareti de Almanya'daki memnuniyeti doğrulayan haberler aktarmştu. II. Wilhelm, ikinci doğu seyahatinden döndükten sonra Reichstag (Alman lmparatorluk Meclisi)'ın açılışrnda yaptrğı konuşmada ge­ zisine de de$nm§ ve lstanbul, Suriye ile Filistin de Almanlann yapuğı 9lş­ l0l l02 lO3 Eenırr, o.g.e., ı. 333­336. GP, c. Xll2, M. 3347, l5 Kosm 1898, ı, 578­579, Almonyo'nın ilk elçtoki nnddl kozonçlo­ n şiiyleydi: Hq/ddrpoşo Li.ııon| inro imt| /ozı, Kii,sbnceİsbnbul oroı l,elgıof honı < tlşııııe imliyo­ zı ııe Osınonlı doıbi ile Alm< ıı şi* aleıinin işbirliklerinin güsndiıihrıesi koron dınmışıı. Aynı } ,€ r, " sitEcidiPnol, .. 579. &;iefe Wiltplnıı ll., ı. 68; üilow, o.g.e., s. 252­253, l 38 . Torih ve Toplum Yeıi Yokloşımloı . Soyı 6 ı Güz 2OO7 _ Kış 2OO8 ll. wilholm'in ikinci Doğu seyohofindeki (l898) dini motifleı malardan ve bunlann Almanya'ya kazandırdığı itibardan övgüyle bahsetıniş­ ür. Aynca, atalannın vasiyeti olan Kudüste bir Protestan kilisesi inşasını ve açrlrşnı yapmrş olmanrn, gelecekte de Hıristiyan inancrna hizmet edebilmesi bakrmrndan, kendisi için bir teşvik nedeni olduğunu söylemiştir.tr Yine se­ faret tarafindan, kayser ve imparatoriçenin Osmanlı devletinde çok iyi ağır­ lanmasrnın, Alman basın ve kamuoyunda da çok olumlu bir hava oluşturdu­ ğu ve gazetelerin gayet dostane bir lisan kullandıg bildirilmiştir.lo5 Bü} ,ırk ulkelerden bu geziye farklı tepkiler gelmiştir. Fransa, II. Wilhelm'in seyaha­ tine çok şüpheyle yaklaşmıştır. Almanlann Filistin ve Suriye'yi sömürgeleş­ ürip Hayfa ve Akka'da limanlar kuracaklannı düşünmüşlerdir.ls Ayrıca, yukanda çok fazla aynntıya girilmeden bahsedilen, Katolik Almanlann hi mayesi konusu ile bunlara lstirahatgah arazisinin hediye edilmesi de, Fran­ sızlann Katolik himayesine bir darbe olarak algılandıgından, Fransa'da hoş karşünmamıştr.| 07 Almanya ile lngiltere arasrndaki ilişkileı özellikle II. Wilhelm'in politika­ lan nedeniyle, çok inişli çıkışlı bir seyir takip ediyordu. Bu seyahat srrasrn­ da ise iyi bir düzeyde oldugundan,lo8 lngilizler bu geziye sıcak yaklaşmış lardır. Hatu II. Wilhelm'in güVenliğine önem verecek kadar bu seyahatle il­ gilenmişlerdi. lngiltere'nin lstanbuı Büyükelçisi Sir Nicholas o'Conor ( 1898­1908), Beyrut lngiliz Konsolosu Drummonday'e, kayserin korunma­ sında çok hassas ve dikkatli dawanılmasını istemiş ve şüpheli bir durum görulmesi hnlinde derhal Alman meslektaşlarıfa inibata geçilmesi taliman­ nı vermişti.| O Ashnda hem Fransa, hem de lngiltere açısrndan bakıldıgm­ da, II. Wilhelm'in seyahatinden daha önemli bir gündemleri vardı: Faşoda Bunalımı. Soz konusu iki ulkeyi savaşın eşiğine getiren bu olalın, dikkatle­ rini kayserin gezisine yeterince yöneltmelerini engellediği söylenebilir. l04 Evroh (Y.A­Hus.) 8oAu Ylldz ArşM, sodör.' H!!o3ı Teşrini§6ni l31,118 Arolık l05 8oA, Y,d­Hus. l06 Coıııırıl, faııplar 39l l 09. in l898l. 29 R€ .eb Pdiıinq 39l 9l, 24 R€ ceb 1316 / 26 ^ ,l6ruzö l 31 6 / | Karıunuewol l 3l,| (| 3 Aıdıl l 898| . s. l 58; Fiedmoıı. o.g,a, s. 83. 107 GP, c. Xll/2,1.1o, 3387, 4 Ko.ım 1898, ı. 627­628; Aynı yer, No. 3389. 7 Kosım 1898, s. 628­629. fronszlo.h ll. Wilhelm'in Filistin'i ziyore| ind.n rohaızlık duyrrnlorı ve bu lonudo Vaikon'lo tmoslon ho&kındo tıl< . Ayı yer, No, 3370,7 4,1irl l898, s. 61 2,614; Aynı yer, No. 337l, 9 Eylül 1898, s, 6t4­6l5; Ayru yer, M. 3372, l l Eylül l898, .. 616. l08 ln, ingilbıdl dış po| iıikosının en ön€rnli en€€li ,Ğ ilirlll€ ,rin olduğ, daneınde bile ll. Wilh€ Müslümonlon do ingilıere'ye korş kullonobile< e6i bir unsur olcrok qilrtyo.du. lrlonbıJl'don Çor ll. Nikoloi'o 20 Eki,n l898'do pzdığ ııreloubundo, doho ance Petrhott oldı| lon oaok kororo di* ol çok€.ek, Mijdür,oılonn kendıhri için aımnli biı koz olduklonnı w gerehiğin& "t€f ionşmoyo meyilli güce [İngihere'yi l< oılediyor]" ko6ı kullonobilecekhrini yozmıştı. Bk. 8rb6 Wılhdns n., ı. 6'l. İngilizesi için bE, oyıı yeı, s, 3l,d. ii FF Püblic R€ cord office lFio), toreien osice lFo) 226 227,20 Ekfu 1898. Torih va Toplum Yeni Yokloşımlor . Soy 6 e Güz 2O0Z . Kış 2OO8 . l 39 §onuç 19. yuzyıl emperyalizminin tek icra gücünün ordu olmadı$, bilinen bir gerçektir. Ticari temsilciler, okullar, rnisyonerler, hastaneler ve yetimhane­ ler gibi birçok ayağı olduğunu, fazla geriye gitmeden, bu yüzyıl bütUn çıp laklıgıla ortaya koymaktadır. Siyasi birliğini geç tamamlayan Almanya da bu mücadelede kendine bir yer bulmak için önceki tecrubelerıden faydalan­ maktan geri kalmamıştır. Kurduğu imparatorluğu Kıta Awupaslnda güç­ lendirmeyi birinci hedef olarak belirleyen Bismarck, yayrlmacr Alman çev­ relerinin baskısr ve Almanya'nrn geleceğini Weltpolitik de gören II. Wil­ helm'in tahta çıkmasr sonucu, döneminin kapandığını anlayarak l89O'da is­ tifa etmek zorunda kalmıştı. Anrk kayserin önünde weıtPoıitiı. için hiçbir engel yoktu. l853ten bu yana Avnıpa'nrn "hasta adam"ı olarak görulen Osmanlı dev_ leti, 93 Horbi'ndeki yenilgisiyle, kadim müttefiki lngiltere nin de destegini kaybetmŞtl. Osmanlı devleıinin ortadan kalkmasrnr engelleyen en önemli nedenin, Büyük Devletler'in "pasta"yı paylaşma konusunda yagdıklan an­ laşmazlık oldugunu il biliyoruz. Söz konusu gtçlerin dayattığı reformlara direnmesiyle, adı "erteletme ushsr"na çıkan II. Abdulhamid'in denge politi­ kası da bunda etkiliydi şüphesiz. lI. Wilhelm'in Weltpolith'i ile tl. Abdulha­ mid'in müttefik aİayışlan örtüşünce, bu iki hükümdar arasında şahsı dosı luğa kadar uzanan bir ilişkinin başlaması hiç de şaşııuo degitdi. 1882 den bu yana zaten Osmanlı orıdulannda Almanlar görev yapıyor, iki ülke arasında ticaret de istikrarlı bir şkilde gelişiyordu. Bu ilişkiler çerç€ ­ vesinde Il. Wilhelm l889'da lstanbul'u ziyaret etmiş ve çok memnun al.rıl_ mıştı. Kayser, Osmanh devleti ile ilişkileri guçlendirmek için her frrsatr de­ ğerlendiriyordu. ll. Wilhelm tahta çıktıgında, atalarrnın çabalan sonucu AMülaziz döneminde, Kudüste Prusya Krallığı'na Protestan kilisesi inşsı için hediye edilen araziye, bir kilise inşa ettirmek de, önemli hedeflerinden­ di. t893 plında t€ meli atılan ErlEserhirche (Kurtarrcı Kilisesi/Hz. lsa Kilise­ si)'nin inşaatı l898'de tamamlanmştı. Kayser, neredeyse iple çektiği açılışa şahsen kat mak istiyordu. Bunun bir başka nedeni ise Almanya'nrn da, Os­ manlı devleti gibi çşidi mezhep ve dinden tebaaya sahip oluşuydu. Hohen­ zollem hanedanı Protestan olmasrna rağmen, ll. Wilhelm, içerde veya dışa­ nda, bütün tebaasının imparatoru olduğunu göstermek istiyordu. Erlöser­ hirche'nin açılışı bunun için biçilmiş bir kaftandı. tşte bu hedellerle plnnla­ nan ikinci Doğu seyahatindeki ilk durağın lstanbul oluşu olayı daha da bü_ yütmüş$. Buraü sadece eski bir dost ziyaret edilmemiş, karşıhklı güven de mzelenmişti. l40 . Torih ve Toplum Yeni Yokloşımlor . Soyı 6 o Güz 2OO7 ­ Kış 2OO8 Seyahatin merkez noktasının Filistin olduğu açıktı. Burada kayserin katı lırnıyla hizmete açı| an Erllserhirche ile Alman Protestanlannrn gücü dış sayetinden kur­ dünyada zirve noktasrna ulaşrnış ve Anglikan kilisesinin v€ (Kutsal Bakire/Hz. Mer­ tulmuş oldu. L4 Dormition de la Sainte Vierge in yem'in lstirahatgahr) satın alrnarak Kudtıs'teki Katolik Alman cemaatine hediye edilmesi ise, II. Wilhem'in himilik iddiasını güçlendirdiği gibi, Fransz himiyesine de ciddi bir darbe idi. Aynca kusal topraklardaki bütün mezheplerin ve dinlerin kusal yerleri ziyaret edilerek, herkese zeytin dalı uzatılm§tr. Şam'da yapuğı ve kendisini 300 milyon Müslürnanın dostu ilin ettiği konuşmasrÜ ve Kudüsteki icraaünyla lI. Wilhelrn, adeta Doğu'nun yeni hamisi ve hikimi rolünü oynuyor ve bundan da çok memnun görünü­ yordu. Dini motiflerin ağır basnğı bu gezi, aslında siyasi olarak .lngiltere, Fransa ve Rusya'ya açık bir meydan okumaydr. Bununla birlikte, siyonistle­ rin II. Wlhelm'e başvurarak Filistin'de Alman himiyesinde bir Yahudi top­ lulugu oluşturma talebi, Osmanlı devletinin böyle bir girişime hiç sıcak bakmadrğrnın öğrenilmesiyle, karşılrksz brrakrldı. Bu seyahat vesilesiyle, Alman emperyalizminin ğarklan, Filistin'de bu defa dini hassasiyetler üze­ rinden lVeltpolitik'€ hizmet etmek için dönmüştü. Torih ve Toplum Yoni Yokloşımlor . Soyı 6 ı Güz 20O7 ­ Kş ZOOS ı l 4l