View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk
brought to you by
CORE
provided by Adnan Menderes University
ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2012; 13(2) : 31 - 34
Olgu Sunumu
ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ İLE BAŞVURAN BİR 22 q11.2 DELESYONU
Defne ENGÜR1, Bilin ÇETİNKAYA ÇAKMAK1, Ayvaz AYDOĞDU2, Serap TETİK3, Berent
DİŞÇİGİL4, Gökay BOZKURT5, Münevver KAYNAK TÜRKMEN1
ÖZET
22q11.2 delesyon sendromu, 4000-6000 canlı doğumda bir görülür. Klinik bulguları değişkenlikler göstermekle
beraber, konjenital kalp hastalığı, damak anomalileri, dismorfik yüz görünümü, timus hipoplazisi, hipokalsemi
ve öğrenme güçlüğü sıklıkla gözlenir. Otuz üç yaşındaki sağlıklı annenin, ikinci gebeliğinden, ikinci yaşayan
olarak, 37. gebelik haftasında, sezaryen ile 3400 g ağırlığında doğan, solunum sıkıntısı nedeniyle ilk gününde
ünitemize sevk edilen kız hastanın fizik muayenesinde vücudunda yaygın ödem ve kutis marmoratus mevcuttu.
Kulakları düşük yerleşimliydi. Ağız küçüktü ve ağladığında ağız kenarı sağa kayıyordu. İnlemesi, bilateral
subkostal çekilmeleri, takipnesi, burun kanadı solunumu ve hepatomegalisi mevcuttu. Femoral nabızları zayıf
olarak alınıyordu. Laboratuar incelemelerinde hipokalsemi, metabolik asidoz, böbrek fonksiyon testlerinde
bozulma, ürik asit yüksekliği hiperkalemi saptandı. Akciğer grafisinde timus gölgesi izlenmedi.
Trombositopenisi ve periferik yaymasında dev trombositleri vardı. Parathormon düzeyi normaldi.
Ekokardiyografik incelemesinde kesintili arkus aorta tip B saptanan olguya operasyon öncesi prostaglandin
infüzyonu başlandı. FISH çalışmasında 22q11.2 delesyonu saptandı.
Kesintili arkus aorta olguları yenidoğan döneminde metabolik asidoz, hepatomegali, ödem, çoklu organ
yetmezliği bulguları ile seyredebilir. Kesintili arkus aorta tanısı alan yenidoğanlarda, eşlik eden tipik yüz
görünümü, timus yokluğu, hipokalsemi, trombositopeni ve dev trombositler gibi bulgular varlığında 22q11
delesyonu akla getirilmeli ve cerrahi ekip bu yönde bilgilendirilmelidir.
Anahtar sözcükler: Kesintili arkus orta, 22q11 delesyon, konjenital kalp hastalığı, yenidoğan
A 22 q11.2 Deletion Case with Multiorgan Failure
SUMMARY
The 22q11.2 deletion syndrome is a genetic disorder seen inone out of every 4,000-6000 live births. The effects of
the deletion can include a variety of physical findings, such as heart problems, cleft palate, facial dysmorphism,
tymic hypoplasia, hypocalcemia, immune deficiency, developmental issues, including learning difficulties. The
case was the second born child of 33 year old healthy mother by Caesarian section at 37 weeks of gestation. Birth
weight of the baby girlwas 3400 g. She was referred to our unit on her first day due to respiratory distress. She had
diffuse edema, cutis marmoratus and low set ears. Her oral orifice was small and the mouth was pulled downward
on one side while crying. She was tachypneic, grunting. She had cyanosis, retractions, nasal flaring and
hepatomegaly. Femoral pulses were weak. She had hypocalcemia, metabolic acidosis, hyperuricemia,
hyperkalemia, abnormal renal function tests. Thymic shadow was absent on chest x-ray. Thrombocytopenia and
giant thrombocytes were seen on peripheral blood smear. PTH level was normal. Interrupted aortic arch type-B
was detected by echocardiographic examination and prostoglandin infusion was started. 22q11.2 deletion was
detected by FISH examination. Interrupted aortic arch cases may be present with metabolic acidosis, edema,
hepatomegaly and multiorgan failure during newborn period. 22q11 deletion should be considered in interrupted
aortic arch cases with accompanying features such as characteristic facial appearance, thymic aplasia,
hypocalcemia, giant thrombocytes and surgical team should be informed.
Key words: Interrupted aortic arch, 22q11 deletion, congenital heart defects, newborn
22q11.2 delesyon sendromu, tanımlanmış en
sık kromozomal delesyon sendromudur. 4000-6000
canlı doğumda bir görülür. Klinik bulguları
değişkenlikler göstermekle beraber, konjenital kalp
hastalığı, damak anomalileri, dismorfik yüz
görünümü, timus hipoplazisi, hipokalsemi ve
öğrenme güçlüğü sıklıkla gözlenir. Bu olgularda
ilerleyen yaşlarda davranışsal bozukluklar ve
nöropsikiyatrik hastalıklara yatkınlık olabilir.
22q11.2 delesyonlu olguların %75'inde
kardiyovasküler bir anomali vardır. En sık gözlenen
kardiak anomaliler; Fallot tetralojisi, trunkus
arteriosus, kesintili arkus aorta (KAA) tip B,
perimembranöz ventriküler septal defekt (VSD) ve
aortik ark anomalileridir 1,2.
Bu makalede kliniğimize çoklu organ
yetmezliği tablosunda başvuran, kesintili arkus aorta,
hipokalsemi, akciğer grafisinde timus yokluğu,
trombositopeni, periferik yaymada dev trombositler
ve tipik yüz bulguları olan, genetik analizinde 22q11.2
delesyonu saptanan bir yenidoğan sunulmuştur.
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlılığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
3
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlılığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
4
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
5
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
1
2
31
Çoklu Organ Yetmezliği İle Başvuran Bir 22 q11.2 Delesyonu
OLGU SUNUMU
Otuz üç yaşındaki sağlıklı annenin, ikinci
gebeliğinden, ikinci yaşayan olarak, 37. gebelik
haftasında, sezaryen ile 3400 g ağırlığında doğan,
solunum sıkıntısı nedeniyle 24. saatinde ünitemize
sevk edilen kız hastanın öyküsünden anne baba
arasında akrabalık olmadığı, annenin gebeliğinin ilk
haftalarından itibaren düzenli izlemlerinin yapıldığı,
vitamin ve demir tedavisi dışında başka bir ilaç
kullanmadığı ve gebeliğinde herhangi bir enfeksiyon
hastalığı geçirmediği ve 3 yaşındaki kız kardeşinin sağ
ve sağlıklı olduğu öğrenildi. Epikrizinden,
doğduğunda ağlamasının zayıf olması ve
hipotonisitesinin gözlenmesi nedeniyle izleme
alındığı, izleminde solunum sıkıntısının artığı, genel
durumunun giderek bozulduğu, vücudunda yaygın
ödem geliştiği, tremorunun gözlendiği ve kalsiyum
tedavisi verildiği öğrenildi. Olgu ünitemize kabul
edildiğinde, genel durumu kötüydü. Vücudunda
yaygın ödem ve kutis marmoratus mevcuttu. Vücut
ağırlığı 3270 g (75-90 persentil), boy 47 cm (2550
persentil) ve baş çevresi 35 cm (75-90 persentil) idi.
Ön fontanel 2x2 cm açıklıkta, kulakları düşük
yerleşimli, kulak kepçesinde kıvrım artışı ve kıllanma
vardı. Ağız küçüktü ve ağladığında ağız kenarı sağa
kayıyordu. İnlemesi, bilateral subkostal çekilmeleri,
takipnesi (72/dk), burun kanadı solunumu mevcuttu.
Mezokardiak odakta 2/6 sistolik üfürümü vardı,
femoral nabızları zayıf olarak alınıyordu. Karın
bombeliği artmış, barsak sesleri hipoaktifti.
Karaciğeri kosta altında midklavikular hatta 3 cm sert
olarak ele geliyordu. Dış genital organlar kız
görünümündeydi.
Akciğer grafisinde pulmoner vaskularitede
azalma vardı, timus gölgesi izlenemedi. Olgu mekanik
ventilatörde izleme alındı. Kan gazı incelemesinde
metabolik asidozu vardı. Hemogramında, ortalama
trombosit hacmi 9.8 fl idi. Periferik yaymasında dev
trombositleri vardı. Kan biyokimyasında BUN:72
mg/dl, kreatinin:1,6 mg/dl, ürik asit:10.7 mg/dl, AST:
884 İU, ALT: 3690 İU, glukoz: 55 mg/dl, K: 6,6
mmol/l, kalsiyum: 8,1 mg/dl, ALP: 193 U/L, PTH: 3
pg/ml idi. Üre, kreatinin, ürik asit yüksekliği,
hiperkalemi, idrar çıkışının olmaması, yaygın ödemi
nedeniyle böbrek yetmezliği düşünüldü. Renal
ultrasonografide patoloji saptanmadı. 10 cc/kg serum
fizyolojik infüzyonu yapıldı, 100 cc/kg/gün olacak
şekilde total parenteral nütrisyon, furosemid ve
allopürinol tedavileri başlandı. Bikarbonat ve
kalsiyum desteği verildi. Karaciğer fonksiyon
testlerinde ve pıhtılaşma testlerinde bozulma olan
olguya taze donmuş plazma verildi.
Ekokardiyografik incelemesinde kesintili arkus
aorta (KAA) tip B, 6 mm VSD, 1cm sol sağ şantlı
sekundum ASD, 3 mm sağ sol şantlı PDA saptandı.
Hafif mitral yetmezlik ve sistolik işlevlerde bozulma
vardı (FS %25). Olguya PGE1 ve dopamin infüzyonu
başlandı. İzleminde diurezi arttı ve periferik dolaşımı
32
düzeldi, ödemi azaldı. Olgu, kesintili arkus aorta tip B
tanısıyla operasyon için sevkedildi.
Resim 1. Periferik yaymada dev trombositler.
Resim 2. Akciğer grafisinde timus yokluğu.
TARTIŞMA
Kardiak nöral krest hücreleri, 4-6. gebelik
haftasında, arka beyinden faringeal arklara doğru göç
eder. Göç eden hücrelerin doğru yapılanması 22q11.2'
deki genler tarafından kodlanan sinyaller yardımıyla
gerçekleşir. Özellikle TBX-1 geni, kesintili arkus
aorta tip B de dahil olmak üzere, 22q11.2 delesyonlu
olgularda görülen çeşitli bulgulardan sorumludur 3.
22q11.2 delesyonlu olguların %75-81'inde
kardiyovasküler bir anomali vardır. Bununla beraber,
kardiak anomalinin ağırlığı bireyler arasında farklılık
göstermektedir. En sık gözlenen kardiak anomaliler;
Fallot tetralojisi, trunkus arteriosus, kesintili arkus
aorta tip B, perimembranöz VSD ve aortik ark
anomalileridir. Aortik ark anomalileri tek başına
olabileceği gibi kalbin diğer yapısal anomalileri ile
beraber de gözlenebilir 4. 22q11.2 delesyonlu 343
olgunun incelendiği bir çalışmada, kardiak anomali
sıklığı %77 olarak saptanmış, en sık görülen kardiak
anomaliler, Fallot tetralojisi (%30), VSD (%17), KAA
tip B (%15) olarak bulunmuştur 5. Ancak, konjenital
kalp hastalığı tanısı alan pediatrik populasyona
Engür ve Ark.
bakıldığında, Fallot tetralojisi tanısı alan 8 hastadan
birinde 22q11.2 delesyonu saptanırken, kesintili arkus
aorta tip B tanısı alan 2 hastadan birinde bu delesyon
vardır 4. Van Mierop'a göre KAA olgularının %68'inde
22q11.2 delesyonu saptanmıştır 5.
Bizim olgumuzun ekokardiyolojik
incelemesinde KAA tip B, VSD, ASD, PDA saptandı.
KAA, transvers ark'ta ya da aortik istmusta tam kesinti
ya da açık olmayan fibröz yapı ile karakterizedir.
Aortik arktaki kesintinin yerine göre 3 tipe ayrılır. Tip
A da, kesinti, sol subklavian arterin distalinde, en sık
gözlenen tip B de kesinti sol kommon karotid ve sol
subklavian arter arasında, en nadir formu olan tip C de
ise innominate ve sol kommon karotid arterler
arasındadır 6. KAA, çeşitli kardiak anomalilerle
beraber izlenebilir, çoğu olguya izole VSD eşlik eder
2,4
.
KAA olguları, yenidoğan döneminde, metabolik
asidoz, hepatomegali, ödem, çoklu organ yetmezliği
bulgularıyla seyredebilir 7. Bizim olgumuzda da
yaygın ödem, metabolik asidoz, böbrek yetmezliği,
karaciğer enzim yüksekliği, pıhtılaşma testleri
bozukluğu vardı.
KAA yenidoğan döneminde duktusa bağımlı bir
konjenital kalp hastalığıdır ve cerrahi girişim
yapılmadığı zaman mortalitesi oldukça yüksektir 8.
Operasyon öncesi tedavinin hedefleri, vücudun alt
bölümünün perfüzyonunun sağlamak, böbrek
fonksiyonlarını düzeltmek, asidozu azaltmak, duktus
düzeyinde pulmoner/sistemik rezistans oranını
artırmak olmalıdır. Prostoglandin, mekanik
ventilasyon ve dopamin infüzyonu tedavinin temelini
oluşturur 8. Bizim olgumuzda da mekanik ventilasyon
ve dopamin tedavisine ekokardiyografik inceleme
sonrası PGE1 infüzyonu eklendi. Bu tedavilerle, genel
durumu düzelen olgu cerrahi için sevk edildi.
Operasyon öncesi 22q 11.2 delesyonu tanısı
henüz kesinleşmemiş KAA'lı olgular için, ortalama
trombosit hacmi (MPV) ve periferik yayma
incelemeleri izlemde yol gösterici olabilir. Naqvi ve
ark. çalışmasında kardiyak cerrahi yapılacak 166
hastada MPV ve 22q11.2 delesyonu araştırılmış, 22
çocukta delesyon saptanmıştır 9. Delesyon saptanan
grupta ortalama MPV saptanmayanlara göre anlamlı
oranda yüksek bulunmuştur (10.9 fL ve 8.6 fL,
p<0.001). KKH olan çocuklarda 10'un üzerinde
saptanan MPV değerinin 22q11.2 delesyonu için
özgüllüğünün %89.7 olduğu belirtilmiştir 9. Bu bulgu,
cerrahi sırasında verilecek kan ürünlerinin, ölümcül
olabilen, transfüzyonla ilişkili graft versus host
hastalığını önlemek için ışınlatılması kararında etkili
olabilir ve hipokalsemik nöbetlerin önlenmesi için
serum kalsiyum düzeylerinin yakından izlenmesi
açısından klinisyenleri uyarabilir. Bizim olgumuzda
MPV değerinin 9.8 fL olarak bulunmasına karşın,
periferik yaymasında dev trombositler gözlenmiştir.
Daha önce merkezimizde izlenmiş, trombositopenisi
ve dev trombositleri olan bir başka 22q11.2 delesyonlu
olguda, MPV değeri 10.9 olarak saptanmıştır 10. Bu tür
olgularda MPV değerinin periferik yayma
bulgularıyla beraber değerlendirilmesi gerektiğini
düşünmekteyiz.
Olgumuzda ağlarken ortaya çıkan yüz asimetrisi
vardı. Bu bulgunun depresör anguli oris kasında
hipoplazi nedeniyle geliştiği düşünüldü. Akçakuş ve
ark. tarafından depressör anguli oris kasında hipoplazi
olan bir 22q11 delesyon olgusu bildirilmiştir 11.
Literatürde 22 q11 delesyonlu olguların %2-33 'üne bu
bulgunun eşlik ettiği bildirilmektedir 12.
KAA tip B tanısıyla operasyon için sevkedilen
olgumuzda eşlik eden bulguları nedeniyle ile 22q11.2
delesyonu olabileceği düşünülerek, cerrahi ekip
bilgilendirildi, cerrahi sırasında ışınlatılmış kan
ürünleri kullanılması sağlandı, Operasyondan sonra
sonuçlanan FISH çalışması ile tanımız doğrulandı.
22q11.2 delesyonu, çoğunlukla de novo olarak
görülmesine karşın, ebeveynlerde karakteristik
fenotipik özellikler bulunmadan delesyon olabilir ya
da somatik mozaisizm gözlenebilir. Bu nedenle bir
ç o c u k t a 2 2 q 11 d e l e s y o n u s a p t a n d ı ğ ı n d a
ebeveynlerinin de incelenmesi ve bir sonraki gebelik
için prenatal tanı imkanı sunulması gerekmektedir 13.
Olgumuz genetik bölümünce izleme alındı. Aileye
genetik danışmanlık verildi.
SONUÇ: Kesintili arkus aorta tip B tanısı alan
yenidoğanlarda, eşlik eden tipik yüz görünümü, timus
yokluğu, hipokalsemi, trombositopeni ve dev
trombositler gibi bulgular varlığında, 22q11
delesyonu mutlaka akla getirilmelidir. Cerrahi ekibin
bu yönde bilgilendirilmesi, bu olgulara cerrahi
sırasında verilecek kan ürünlerinin ışınlatılması ve
cerrahi sonrasındaki izlem planı açısından önemlidir.
KAYNAKLAR
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Botto LD, May K, Fernhoff PM, Correa A, Coleman K,
Rasmussen SA, Merritt RK, O'Leary LA, Wong LY,
Elixson EM, Mahle WT, Campbell RM. A Populationbased study of the 22q11.2 deletion: Phenotype,
incidence, and contribution to major birth defects in the
population. Pediatrics 2003;112:101-7.
Goldmuntz E, Driscoll DA, Emanuel BS, McDonaldMcGinn D, Mei M, Zackai E, Mitchell LE. Evaluation
of potential modifiers of the cardiac phenotype in the
22q11.2 deletion syndrome. Birth Defects Res A Clin
Mol Teratol 2009;85:125-9.
Takao A, Nakazawa M, Shimizu N, Matsuoka R. Role
of TBX1 in human del22q11.2 syndrome. Lancet
2003;362(9393):1366-73.
Earing M, Ackerman MJ, Driscoll DJ. Cardiac
Phenotype in the chromosome 22q11.2 microdeletion
syndrome. Pediatr Cardiol 2002;15:119-23.
Van Mierop LH, Kutsche LM. Interruption of the aortic
arch and coarctation of the aorta: Pathogenetic
relations. Am J Cardiol 1984;54:829-34.
Fujii I, Ueno Y, Kurano R, Goto Y. Interrupted aortic
arch type C associated with DiGeorge sydrome in
22q11.2 deletion: First case detected in Japan. Pediatr
Int 2005;47:698-700.
Tokel K, Varan B, Saygılı A, Tarcan A, Gürakan B,
33
Çoklu Organ Yetmezliği İle Başvuran Bir 22 q11.2 Delesyonu
8.
9.
10.
11.
12.
13.
Mercan S. Multiorgan failure due to coarctation of the
aorta: Management and outcome of five neonates.
Pediatric Emergency Care 2002;18:E8-10.
Mishra PK. Management strategies for interrupted
aortic arch with associated anomalies. Eur J
Cardiothorac Surg 2009;35:569-76.
Naqvi N, Davidson SJ, Wong D, Cullinan P, Roughton
M, Doughty VL, Franklin RC, Daubeney PE.
Predicting 22q11.2 deletion syndrome: A novel method
using the routine full blood count. Int J Cardiol
2011;150(1):50-3.
Türkmen M, Unuvar T, Tosun A, Aydoğdu A, Ulucan H,
Giray Ö. 22q 11 delesyonu, Bir vaka takdimi. Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005;48:320-3.
Akçakuş M, Güneş T, Kurtoğlu S, Cetin N, Ozkul Y,
Narin N, Atabek ME, Uğraş R. Asymetric crying facies
associated with congenital hypoparathyroidism and
22q11 deletion. Turk J Pediatr 2004;46:191-3.
Shapira M, Borochowitz ZU. Asymmetric crying
facies. NeoReviews 2009;10:e502-9
Mc Donald-Mc Ginn DM, Zackai EH. Genetic
counseling for the 22q11.2 deletion. Dev Disabil Res
Rev 2008;14:69-74
YAZIŞMA ADRESİ
Uzm. Dr. Defne ENGÜR
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk
Sağlılığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji
Bilim Dalı, AYDIN, TÜRKİYE
E-Posta
: defneka@hotmail.com
Geliş Tarihi
Kabul Tarihi
: 31.05.2011
:19.08.2011
34