Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

9. Uluslararası Ankara Bilimsel Araştırmalar Kongresi

2023, Spor Toto Teşkilat Başkanlığının Spor Faaliyetlerine Katkısı Üzerine Bir Analiz

Bu çalışmanın amacı, Spor Toto Teşkilat Başkanlığının spor faaliyetlerine katkısı üzerine bir analiz ortaya koymaktır. Araştırmanın kapsamı, Spor Toto Teşkilat Başkanlığının yayınladığı veriler ışığında, spor faaliyetlerine yapmış olduğu kurumsal katkısını ortaya koymaktır. Bu çalışmanın yöntemi olarak, SWOT analizi tercih edilmiştir. Organizasyonların iç ve dış çevresinin kapsamlı bir değerlendirmesini sağladığından yöntem olarak kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına bakıldığında; teşkilatın finansal gücünü ve yatırım kapasitesini, 2004'ten 2017'nin ilk çeyreğine kadar hazineye sağlanan 18 Milyar 141 Milyon Türk Lirası ve inşa edilen 2547 spor tesisi ile vurgulamaktadır. Bu, teşkilatın ekonomik olarak sağlam bir temele sahip olduğunu ve spor altyapısını güçlendirme konusunda önemli adımlar attığını göstermektedir. Bu katkılar, sporun markalaşmasını ve ticarileşmesini desteklerken, amatör sporun gelişimine ve genç yeteneklerin keşfedilmesine olanak tanımaktadır. Bununla birlikte, kaynak dağılımı, yönetim ve izleme, ve sürdürülebilirlik gibi zayıf yönler, teşkilatın içsel zorlukları olarak öne çıkmaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek, teşkilatın şeffaflığını ve genel performansını artırarak, spor faaliyetlerine olan katkısını daha da güçlendirecektir. Fırsatlar açısından, spor turizmi, uluslararası etkinlikler, genç nüfus ve spor eğitimi gibi alanlarda büyüme ve gelişme potansiyeli bulunmaktadır. Bu fırsatlar, teşkilatın stratejik planlamasında dikkate alınmalı ve Türkiye'nin spor alanındaki profilini yükseltmek için kullanılmalıdır. Karşılaşılan tehditler ise, ekonomik dalgalanmalar, hükümet politikalarındaki değişiklikler, yasal düzenlemeler ve sporun politikleşmesi gibi dışsal faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu tehditler, teşkilatın istikrarını ve başarısını olumsuz etkileyebilecek unsurlardır ve dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye EDITORS Prof. Dr. Pınar ALTIOK GÜREL Dr. Kenan BEŞALTI Volume-1 ISBN: 978-1-955094-86-3 www.ankarakongresi.org Copyright © Liberty ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye EDITORS Prof. Dr. Pınar ALTIOK GÜREL Dr. Kenan BEŞALTI 30.12.2023 by Liberty Academic Publishers New York, USA ALL RIGHTS RESERVED NO PART OF THIS BOOK MAY BE REPRODUCED IN ANY FORM, BY PHOTOCOPYING OR BY ANY ELECTRONIC OR MECHANICAL MEANS, INCLUDING INFORMATION STORAGE OR RETRIEVAL SYSTEMS, WITHOUT PERMISSION IN WRITING FROM BOTH THE COPYRIGHT OWNER AND THE PUBLISHER OF THIS BOOK. © Liberty Academic Publishers 2023 The digital PDF version of this title is available Open Access and distributed under the terms of the Creative Commons Attribution-Non Commercial 4.0 license (http://creativecommons. org/licenses/by-nc/4.0/) which permits adaptation, alteration, reproduction and distribution for noncommercial use, without further permission provided the original work is attributed. The derivative works do not need to be licensed on the same terms. ISBN: 978-1-955094-86-3 www.ankarakongresi.org CONGRESS ID CONGRESS TITLE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX DATE and PLACE December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye ORGANIZATION IKSAD INSTITUTE iksadinstitute.org iksad.org.tr iksadyayinevi.com ORGANIZING BOARD Prof. Dr. Salih ÖZTÜRK Prof. Dr. Muhittin ELİAÇIK Assoc. Prof. Dr. Özlem ÜLGER Elvan CAFAROV Assoc. Prof. Dr. Gönül SAMEDOVA COORDINATORS Gönül EDEŞLER Neslihan BALCI NUMBER of ACCEPTED PAPERS - 886 NUMBER of REJECTED PAPERS - 70 PARTICIPANT COUNTRIES Türkiye-421, Albania-5, Algaria-34, Azerbaijan-28, Bangladesh-3, Bosnia and Herzegovina-1, Bulgaria-2, Colombia-1, Congo-1, Egypt-1, Ethiopia-1, Philippines-1, Georgia-6, Hungary-1, India-124, Indonesia-50, Iran-6, Iraq-3, Kazakhstan-8, Kyrgyzstan-3, Kosovo-2, Macedonia-3, Malaysia-4, Moldova-1, Morocco-45, Nigeria-57, Oman-1, Pakistan-36, Poland-1, Portugal-1, Romania-4, Russia-4, Saudi Arabia-3, Senegal-2, Serbia-2, Sudan-1, Suudi Arabistan-1, Tunisia-4, Ukraine-5, United Kingdom-1, Uzbekistan-5, Vietnam-2, West Africa-1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org SCIENCE BOARD Prof. Dr. Emine KOCA, Hacı Bayram Veli University Prof. Dr. Umran TURKYILMAZ, Hacı Bayram Veli University Prof. Dr. Fatma KOÇ, Hacı Bayram Veli University Prof. Dr. Mustafa ÜNAL, Erciyes University Prof. Dr. Nadezhda KHAN, Karagandy State University Prof. Dr. Necati DEMİR, Gazi University Assoc. Prof. Dr. Ali Korkut ULUDAĞ, Atatürk University Assoc. Prof. Dr. Emine Gül CANSU ERGÜN, Başkent University Assoc. Prof. Dr. Ferit GÜRBÜZ, Hakkari University Assoc. Prof. Dr. Hacı Bekir ÖZERKAN, Gazi University Assoc. Prof. Dr. Halil AKMESE, Necmettin Erbakan University Assoc. Prof. Hare KILIÇASLAN, Karadeniz Technical University Assoc. Prof. Dr. Mehmet Özkan TİMURKAN, Atatürk University Assoc. Prof. Dr. Mustafa GÜLEÇ, Ankara University Assoc. Prof. Dr. Pınar GÜL, Atatürk University Assoc. Prof. Dr. Ümran TURKYILMAZ, Gazi University Dr. ABHISHEK GUPTA, Chaudhary Charan Singh University Dr. Arzuhan Burcu GÜLTEKİN, Ankara University Dr. Bouthaina SAYAD, University of Blida Dr. Ceylan GÜNDEĞER, Aksaray University Dr. Çağla GÜR, Uluslararası Kıbrıs University Dr. Didem DEMİRALP, Hacı Bayram Veli University Dr. Dilek Şura ÖZDEN DİNÇ, Yüksek İhtisas University Dr. Esra Eylem KARATAŞ, Yıldız Teknik University Dr. Ferit SÖNMEZ, Abant İzzet Baysal University Dr. Feruza MUSAEVA, Uzbekistan Language Institute Dr. Fidan QASIMOVA, Azerbaijan National Academy of Sciences Dr. Fulya KİNCAL, Kırklareli University Dr. Gülcan DEMİROĞLU TOPÇU, Ege University Dr. Güller ŞAHİN, Kütahya University of Health Sciences Dr. Hatice Gül ÖNDER, Ankara Hacı Bayram Veli University Dr. İhsan Seyit ERTEM, Gazi University Dr. Jale COŞKUN, İstanbul Aydın University Dr. Kerem ASMAZ, Yıldız Teknik University Dr. Leyla ÇİMEN, Gaziantep Islamic Science and Technology University Dr. Malik YILMAZ, Atatürk University Dr. Mehmet Fırat BARAN, Siirt University Dr. Mehmet KARAKILCIK, Çukurova University Dr. Mehmet YARDIMCI, Tekirdağ Namık Kemal University Dr. Mehmet YILDIZ, Ankara University Dr. Murat EYVAZ, Gebze Technical University Dr. Mustafa Hicabi BÖLÜKDEMİR, Gazi University Dr. Özcan EKİCİ, Dicle University Dr. Polat YÜCEKAYA, Çanakkale Onsekiz Mart University Dr. Pratibha, Kishhanlal State College ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Dr. Recep AKKAYA, Cumhuriyet University Dr. Roopali Sharma, Amity University Uttar Pradesh Noida Dr. Sadiye KAYAARSLAN, Kırıkkale University Dr. Semra KOCATAŞ, Cumhuriyet University Dr. Shrawani SHAGUN, Mody University Dr. Şaban KARAGİGLİOĞLU, Sinop University Dr. Şerife YILDIZ, Selçuk University Dr. Şeyda Ferah ASLAN, Çanakkale Onsekiz Mart University Dr. Tamanna SAXENA, Amity University Uttar Pradesh Noida Dr. Tenzile RUSTEMHANLI, Azerbaijan National Academy of Sciences Dr. Yalçın KAYALI, Ankara University Dr. Yusuf GENÇ, Sakarya University Dr. Zeynullina AYMAN, S. Toraygirov Pavlodar University Mohamed El Malki, Mohamed First University ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX CONGRESS PROGRAM December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye Zoom Meeting ID: 897 0755 8402 Zoom Passcode: 262728 Join Zoom Meeting https://us02web.zoom.us/j/89707558402?pwd=am51SWNKY0FlNk5Cck1TSHcvdDBPUT09 PARTICIPANT COUNTRIES (42): Türkiye, Albania, Algaria, Azerbaijan, Bangladesh, Bosnia and Herzegovina, Bulgaria, Colombia, Congo, Egypt, Ethiopia, Philippines, Georgia, Hungary, India, Indonesia, Iran, Iraq, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Kosovo, Macedonia, Malaysia, Moldova, Morocco, Nigeria, Oman, Pakistan, Poland, Portugal, Romania, Russia, Saudi Arabia, Senegal, Serbia, Sudan, Tunisia, Ukraine, United Kingdom, ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Önemli, Dikkatle Okuyunuz Lütfen  Kongremizde Yazım Kurallarına uygun gönderilmiş ve bilim kurulundan geçen bildiriler için online (video konferans sistemi üzerinden) sunum imkanı sağlanmıştır.  Online sunum yapabilmek için https://zoom.us/join sitesi üzerinden giriş yaparak “Meeting ID or Personal Link Name” yerine ID numarasını girerek oturuma katılabilirsiniz.  Zoom uygulaması ücretsizdir ve hesap oluşturmaya gerek yoktur.  Zoom uygulaması kaydolmadan kullanılabilir.  Uygulama tablet, telefon ve PC’lerde çalışıyor.  Her oturumdaki sunucular, sunum saatinden 5 dk öncesinde oturuma bağlanmış olmaları gerekmektedir.  Tüm kongre katılımcıları canlı bağlanarak tüm oturumları dinleyebilir.  Moderatör – oturumdaki sunum ve bilimsel tartışma (soru-cevap) kısmından sorumludur. Dikkat Edilmesi Gerekenler- TEKNİK BİLGİLER  Bilgisayarınızda mikrofon olduğuna ve çalıştığına emin olun.  Zoom'da ekran paylaşma özelliğine kullanabilmelisiniz.  Kabul edilen bildiri sahiplerinin mail adreslerine Zoom uygulamasında oluşturduğumuz oturuma ait ID numarası gönderilecektir.  Katılım belgeleri kongre sonunda tarafınıza pdf olarak gönderilecektir  Kongre programında yer ve saat değişikliği gibi talepler dikkate alınmayacaktır IMPORTANT, PLEASE READ CAREFULLY  To be able to attend a meeting online, login via https://zoom.us/join site, enter ID “Meeting ID or Personal Link Name” and solidify the session.  The Zoom application is free and no need to create an account.  The Zoom application can be used without registration.  The application works on tablets, phones and PCs.  The participant must be connected to the session 5 minutes before the presentation time.  All congress participants can connect live and listen to all sessions.  Moderator is responsible for the presentation and scientific discussion (question-answer) section of the session. Points to Take into Consideration - TECHNICAL INFORMATION  Make sure your computer has a microphone and is working.  You should be able to use screen sharing feature in Zoom.  Attendance certificates will be sent to you as pdf at the end of the congress.  Requests such as change of place and time will not be taken into consideration in the congress program. ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org -KONSER26.12.2023 09.00 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday, Session-1 Ankara Time 1000 : 1200 Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi, Adres: Sağlık, A.Adnan Saygun Cd., 06430 Çankaya/Ankara HEAD OF SESSION: Ayten Beylerova AUTHOR(S) Ayten BEYLEROVA ORGANISATION Azerbaijan National Academy of Sciences Sevinc SEFEROVA Azerbaijan National Academy of Sciences Nurbanu KORKMAZ Ağrı İbrahim Çeçen University Perihan GÖZÜM Çankırı Karatekin University Leading researcher of "Keshikchidagh" State historical and cultural reserve Chief fund custodian of the “Keshikchidagh” State hirtorical and cultural reserve Director of the “Keshikchidagh” State historical and cultural reserve Director of the "Avey" State Historical-Cultural Reserve Unnab PASHSHANOVA Firuze MAMMADOVA Musa MURSAGULIYEV Saadat ALIYEVA A.K. Khamidov Teacher of the State Pedagogical Institute TOPIC TITLE CULTURAL CONNOTATION AS A LINGUOCULTUROLOGICAL CATEGORY AZERBAIJANI LITERARY LANGUAGE AND AUXILIARY NOUNS A COMPARATIVE ANALYSIS OF FIGURATIVE COMPREHENSION IN THE INDIVIDUALS WITH VARIOUS GENETIC DISORDERS THE CRIME OF CHILD ABUSE AND MOBBING USED IN THIS PROCESS ART SAMPLES OF KESIKCHIDAGH ARCHEOLOGY OF KESHIKCHIDAGH IMPORTANT RESULTS OBTAINED FROM THE RESEARCH CONDUCTED IN THE KAZAKH REGION OF AZERBAIJAN PRAGMATIC FEATURES OF INTERROGATIVE SENTENCES IN THE UZBEK LANGUAGE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday, Session-2 Ankara Time 1300 : 1500 Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi, Adres: Sağlık, A.Adnan Saygun Cd., 06430 Çankaya/Ankara HEAD OF SESSION: Prof. Dr. Memet ŞAHİN AUTHOR(S) İsmail ÜLGER Mustafa ÖZDEMİR Yeliz TAŞÇI Hatice ÖZSOLAK İsmail ÜLGER Mustafa ÖZDEMİR Yeliz TAŞÇI Hatice ÖZSOLAK Ahmet YEŞİLTAŞ Ali ÖTELEŞ İlker KÖPRÜ Salih Hakan YETGİN Memet ŞAHİN Abdullah KARGIN Memet ŞAHİN Abdullah KARGIN Kübra DOĞAN Cihandar HASANHANOĞLU ORGANISATION TOPIC TITLE Erciyes University EFFECT OF MENTHA LONGIFOLIA SUPPLEMENTATION TO QUAIL DIET ON LIVE WEIGHT Erciyes University EFFECT OF EPILOBIUM HIRSUTUM SUPPLEMENTATION TO THE DIET ON QUAIL LIVE WEIGHT Seçil Kauçuk San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarsus University Gaziantep University Gaziantep University Baskent University Gökçe UZGÖREN İstanbul Gelisim University Arzu BERBER Ali Emrah ŞAHİN Gülçin Ebru YILDIRIM Ahi Evran University Bolu Abant Izzet Baysal University Alper Uğur ATLI Kahramanmaras Sutcu İmam University EFFECT OF DIFFERENT CARBON BLACK ON THE RHEOLOGICAL, THERMAL, MECHANICAL AND SURFACE PROPERTIES OF EPDM RUBBERS INTERVAL GENERALIZED SET VALUED PYTHAGOREAN NEUTROSOPHIC QUADRUPLE NUMBERS GENELLEŞTİRİLMİŞ KÜME DEĞERLİ NÖTROSOFİK BEŞLİ SAYILAR HAZARDOUS MOVEMENT ANALYSIS AND SAFE BEHAVIOR ACTIVITY CARD (TEHAGUDEK) READING THE SPATIAL REFLECTIONS OF REGULATIONS REGARDING SHORT-TERM RENTALS IN TURKEY THROUGH THE LAW No. 7464 A CASE STUDY IN DETERMINING PURCHASING AND CONSUMPTION PREFERENCES: ORGANIC PRODUCTS AND GEOGRAPHICALLY INDICATED PRODUCTS THE POLITICAL ACTIVITIES OF DEMOCRATIC PARTY 9TH TERM AFYON DEPUTIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday, Session-3 Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi, Adres: Sağlık, A.Adnan Saygun Cd., 06430 Çankaya/Ankara Ankara Time 1500 : 1700 HEAD OF SESSION: Prof. Dr. Sedat YAZICI AUTHOR(S) ORGANISATION İlkim Benay ÖZENBAŞ Murat SAĞLAM Ege University Melike ÖZYURT Pelin DERINALP Gaziantep University Abdurrahman KÜLTÜR Karadeniz Teknik University Berdieva Zebo URALOVNA Termez branch of Tashkent Medical Academy Atamuratova Munira MAKHAMADIEVNA Tashkent medical academy Sedat YAZICI Bartin University Aslı YAZICI Bartin University Saidmuradova Sakhiba Jalmuradovna Aziz İLHAN Dilek YAMAN KILIÇ Ayşe KINALI Teacher of the State Pedagogical Institute İnonu University M.E.B. TOPIC TITLE EVALUATION OF THE SCIENTIFIC CREATIVITY LEVELS OF GIFTED INDIVIDUALS USING THE CREATIVE SCIENTIFIC ASSOCIATIONS MODEL AN INVESTIGATION OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS' ATTITUDES TOWARDS ARTIFICIAL INTELLIGENCE INSTRUMENTALIZATION OF MUSIC IN PROCESSES OF SOCIAL CHANGE: PAIN-FREE ARABESQUE OBJECTIVE AND SUBJECTIVE FOUNDATIONS OF ARTISTIC MIGRATIONS IN CURRENT UZBEK POETRY THE CONTENT AND MEANS OF DEVELOPING PRAGMATIC COMPETENCE IN MEDICAL STUDENTS MORAL DILEMMAS, MORAL OVERRIDINGNESS AND PLURALISM ONTOLOGICAL DETERMINANTS OF MORAL CHARACTER THE STORY OF ARTISTIC PSYCHOLOGY IN THE WORKS OF NAZAR ESHONKUL TRENDS OF DATA COLLECTION TOOLS AND ANALYSIS METHODS OF CURRENT SCIENTIFIC RESEARCH IN MATHEMATICS EDUCATION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-1 HEAD OF SESSION: Kenan BAŞ AUTHOR(S) ORGANISATION Muhammed Buğra DİNÇ Özlem ALTUNSU SÖNMEZ Selcuk University Khalis BEHBUDZADE Hamit COŞKUN Bolu Abant İzzet Baysal University Safiye ATA DOĞAN Ege University Kadriye MÜLAYIM Ayşe GÜNSEL Kocaeli University Oğuzhan KÜÇÜKGÜR Muhammet DÜŞÜKCAN Firat University Hüseyin KOÇAK Murat GENCER Hüseyin KOÇAK Şükriye ÜNAL TOKPUNAR Afyon Kocatepe University Kenan BAŞ Ağrı İbrahim Çeçen University Naiba SHAMSHIYEVA Senior Lecturer Aida GULIYEVA Military Institute TOPIC TITLE INVESTIGATION OF FACTORS AFFECTING DIVORCE: BOLU SAMPLE INVESTIGATION OF THE POSITIVE RELATIONSHIP BETWEEN COGNITIVE FLEXIBILITY AND HAPPINESS: THE MEDIATOR ROLE OF TIME MANAGEMENT EXAMINATION OF VIOLENCE AGAINST WOMEN PREVENTION AND INTERVENTION PROGRAMS IN THE FRAMEWORK OF ADDICTION THE EFFECT OF GLASS CEILING SYNDROME PERCEPTION ON ORGANIZATIONAL CYNICISM (INVESGATION OF STUDIES ON GENERATION CONFLICTS IN FAMILY BUSINESSES USING CONTENS ANALYSIS) THE ROLE OF THE MEDIA IN THE ASSISTANCE PROCESS DURING THE AUGUST 17, 1999 MARMARA EARTHQUAKE AND THE FEBRUARY 6, 2023 KAHRAMANMARAŞ EARTHQUAKES POSTMODERN ÇOCUKLUK PARADİGMASININ OLUŞUMU SOCIAL STUDIES TEACHERS' OPINIONS ON THE CONCEPT OF DIVORCE SOCIAL CONFLICTS: ITS ROLE IN THE MANAGEMENT OF SOCIETY AGAINST THE BACKGROUND OF GLOBALIZATION TRENDS IN MODERN TIMES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-2 HEAD OF SESSION: Berkay KARAÇOR AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Hacımurat DEMIR Burak AKTEPE Aksaray University Gazi University INFLUENCE OF SURROUNDING BUILDINGS ON THE CROSS-VENTILATION OF A GENERIC BUILDING Bursa Uludağ University Mertay Machinery Design Center DESIGN AND PRODUCTION OF SUTURE PADS Bursa Uludağ University Mertay Machinery Design Center MOLD DESIGN FOR RTV-2 SILICONE SIMULATOR WITH 3D PRINTER David SETIADHI Behzad AKBARI Mevlüt Okan AYDIN Kadir ÇAVDAR David SETIADHI Behzad AKBARI Mevlüt Okan AYDIN Kadir ÇAVDAR Berkay KARAÇOR Mustafa ÖZCANLI Çağrı ÇELİKTOPUZ Berkay KARAÇOR Mustafa ÖZCANLI Metin Mustafa ELÇİM ----- Burhan Necati KIZILOĞLU Yaşar OSTOVAN Sivas University of Science and Technology Şeyda ÖZKAYA Mehmet ENGİN Ege University Usman MAHMUD Mohammed HASSAN Abubakar ADO Abubakar Abdulkadir BICHI Armaya’u Zango UMAR Al-Qalam University Bayero University Yusuf Maitama Sule University INVESTIGATION OF FATIGUE ANALYSIS IN DIFFERENT DESIGNS AND MATERIALS OF COMMERCIAL VEHICLE BRAKE DISCS A CASE STUDY: EXAMINING VIBRATION ANALYSIS OF LEAF SPRINGS WITH DESIGN OPTIMIZATION EXAMINATION OF CO-KRIGING METHOD TO OBTAIN AERODYNAMIC DATA SET FOR GENERIC FIGHTER AIRCRAFT SINGLE WAVE-LENGTH BASED OXYGEN SATURATION ESTIMATION USING MOBILE CAMERA UNDER IN-VITRO CONDITIONS A FREE DATA REDUNDANCY METHOD FOR SENTIMENT CLASSIFICATION IN MOVIEREVIEW USING ENSEMBLE MACHINE LEARNING APPROACH ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-3 HEAD OF SESSION: Taner TAŞDEMIR AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Gülsüm TARIM Büşra ÇEBİTÜRK Aleyna İrem KARA Tahsin CAN Borsan R&D Center- PVC/HFFR CABLES WITH SEA SHELL AND SNAIL SHELL POWDER ADDITIVE Selin İLERİ Pınar KÖYMEN ÇAĞAR Ege University Hasan Kalyoncu University EVALUATION OF BIOMATERIALS APPLICATIONS IN FURNITURE IN THE CONTEXT OF SUSTAINABILITY ARCHITECTURAL READINGS OF GAZİANTEP TRADITIONAL STREETS Istanbul Technical University LANDSCAPE ARCHITECTURE DEPARTMENTS AND DISASTER STUDIES IN TURKEY Taner TAŞDEMIR Kemal ÜÇÜNCÜ Artvin Çoruh University Karadeniz Technical University Birsen Uzun Aydın Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA Istanbul Technical University Ümmühan Berşan OZGAN Hilal Tuğba ÖRMECİOĞLU Akdeniz University ANALYSIS OF ANTHROPOMETRIC DATA OF TURKISH FURNITURE INDUSTRY EMPLOYEES SPATIO-TEMPORAL CHANGE OF THE NORTH AEGEAN COASTAL AREA IN THE CONTEXT OF LANDSCAPE ARCHITECTURE ARCHITECTURE SHAPED BY CRAFTSMANSHIP: WEAVING AND TRADITIONAL KIZILCABÖLÜK HOUSES Ayda UĞUR Tülay KARADAYI YENİCE Nebahat KALKAN Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-4 HEAD OF SESSION: K.R.Padma AUTHOR(S) K.R.Padma K.R.Don ORGANISATION Erciyes University Özkar Special Education Application Center Şehit Yiğitcan Çiğa Special Education Application Center Sri Padmavati Mahila VisvaVidyalayam (Women’s) University Adeniregun Kehinde ADESOJI --- Popoola OLADAYO Kehinde Adesoji ADENIREGUN Valley View University Kehinde Adesoji ADENIREGUN Olufemi Oyerinde OYESEGUN Adeleke University Fi̇li̇z ÖZKAN Nurcan UZDİL Serkan KARAKAYA Bülent KÖSEOĞLU Alao Christiana ADEOLA Adeniregun,Kehinde ADESOJI Oladimeji Olanrewaju ADEDIPUPO Mahua Nandy PAL Debashis DE Samarjit ROY Olha PANCHENKO Halyna PAVLYSHYN Kateryna KOZAK Mamoon ur RASHEED Syed Ali Raza NAQVI Haroon RASHEED Obafemi Awolowo University TOPIC TITLE TEACHERS' SELF-EFFICIENCY, STIGMATIZATION for ATTENTION DEFICIT HYPERACTIVITY DISORDER and ATTITUDES against UNWANTED CLASS BEHAVIORS EVOLVING PUBLIC OPINIONS REGARDING THE COVID-19 PANDEMIC IN VIEW OF THE OMICRON VARIANT'S PROGRESSION NHISUSERS SATISFACTION WITH QUALITYOF HEALTH CARE SERVICES: A CASE STUDY OF UNIVERSITY OF MEDICAL SCIENCE, ONDO STATE THE TREATMENT OUTCOME OF TUBERCULOSIS UNDER DOTS CLINIC AT LAUTECH TEACHING HOSPITAL OSOGBO, NIGERIA; A THREE YEAR RETROSPECTIVE STUDY BETWEEN 2012 AND 2014 HEALTHCARE PROFESSIONALS’ PERCEPTION OF INFORMATION TECHNOLOGY INFUSION IN HEALTHCARE DELIVERY: A CASE STUDY OF OSUN STATE HOSPITALS, NIGERIA ADHERENCE ATTITUDE OFPE OPLELIVING WITH HIV/ AIDS TOHIGHL YACTIVE ANTIRETROVIRAL THERA PYINLAUTECH TEACHING HOSPITAL, OSOGBO, NIGERIA Maulana Abul Kalam Azad University QUANTUM NEURAL NETWORK FOR HEALTHCARE APPLICATION Horbachevsky Ternopil National Medical University HUMORAL IMMUNITY AGAINST PERTUSSIS IN SCHOOL-AGED CHILDREN DURING THE PANDEMIC OF COVID-19 Α-AMYLASE, Α-GLUCOSIDASE, HPLC ANALYSIS, AND ASSESSMENT OF DIFFERENT EXTRACTION PARAMETERS ON HEALTH-PROMOTING PHYTOCHEMICAL CONSTITUENT, TPC, AND TFC OF DRIED PHLOMIS STEWARTII METHANOLIC EXTRACT Government College University ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-5 HEAD OF SESSION: Mohammad HOJJATI AUTHOR(S) Zeda ERDIAN Christine WULANDARI Pitojo BUDIONO Eny PUSPASARI Kaviyapriya S Kavya S Madhumitha S Natchatra P K A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Lakshana Sri S.S Lohitha C Namratha M Narala Dhathri A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA K Kishore Mukesh Matthew Raj A Ramanathan PL Naveen Krishnan R Lohith S.S A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Nithyashree U R Nimmakayala SARANYA Nellupudi Pujitha REDDY A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Priyadharshini A Priyadharshini S Jeevalakshmi S Keerthana Devi M A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Kishore Shyam V Midde Rajesh YADAV Mohamed Fayas A Nithesh Kumar S Midde Rakesh YADAV A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Mohammad HOJJATI Samira SHAHBAZI Hamed ASKARI Mina MAKARI ORGANISATION TOPIC TITLE Universitas Lampung GENDER-BASED WASTE MANAGEMENT STUDY IN ANTICIPATING WATER QUALITY DEGRADATION AS FOREST ECOSYSTEM SERVICES IN THE WAY BETUNG WATERSHED RMK Engineering College NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE RMK Engineering College CRITICAL ROLE OF NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE AND FOOD INDUSTRY RMK Engineering College AN EMINENT ROLE OF SENSORS IN FOOD INDUSTRY RMK Engineering College ROLE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN SMART AGRICULTURE RMK Engineering College BIOMIMICRY AND NANOSCIENCE - AN OVERVIEW RMK Engineering College ENGINEERING APPLICATIONS OF SMART POLYMERS University of Khuzestan EFFECT OF DIELECTRIC BARRIER DISCHARGE COLD PLASMA AND GAMMA IRRADIATION ON THE QUALITY ATTRIBUTES OF PISTACHIO NUTS (PISTACIA VERA L.) ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-6 HEAD OF SESSION: Moses Adeolu AGOI AUTHOR(S) ORGANISATION Moses Adeolu AGOI Solomon Abraham UKPANAH Oluwanifemi Opeyemi AGOI Lagos State University of Education Moses AdeoluAGOI Solomon Abraham UKPANAH Lagos State University of Education Ahmet Gürkan YÜKSEK Alperen TOPÇU Ahmet Utku ELİK Abdullah KARTAL Ahmet Gürkan YÜKSEK Alperen TOPÇU Ahmet Utku ELİK Abdullah KARTAL Chandrakant NAIKODI Shiva Prasad M S Yuvaraja K G Veeresh R Thimmaraja H Chandrakant NAIKODI Shiva Prasad M S Prathibha GOUDA Pooja K M Roopa P C Sharmila Dr. Chandrakant Naikodi Shiva Prasad MS Anusha Fasiha BANU Jayanth M.JADHAV K.A. CHANDPEER Irina Nikolayevna IVACHENKO Mustafaeva Roza RUSTEMOVNA TOPIC TITLE THE EFFICACY OF INTELLIGENT TRANSPORTATION SYSTEM: IMPLICATION ON MODERN DAY ROAD TRAFFIC MANAGEMENT DIGITAL PRESERVATION TECHNOLOGY: THE DERIVATIVE DIGITIZATION FOR OUR MODERN DAY ENTERPRISE ARCHITECTURE Sivas Cumhuriyet Üniversitesi COMPARISON OF OBJECT DETECTION METHODS OF AGV ROBOT SYSTEMS BASED ON MACHINE LEARNING ON LIDAR DATA Sivas Cumhuriyet Üniversitesi AN INNOVATIVE APPROACH TO IMPROVE THE GUIDANCE TRACKING METHODS OF AUTOMATED GUIDED VEHICLE (AGV) SYSTEMS WITH EXPERT SYSTEM APPROACHES Davangere University IMPACT OF AI ON BIG DATA ANALYTICS Davangere University GENERATIVE AI FOR HADOOP FRAMEWORK Davangere University LITERATURE REVIEW ON LATEST DEVELOPMENT IN BIG DATA ANALYTICS KubSU BIOTECHNICAL APPROACH IN CLOTHING DESIGN FOR CHILDREN AND TEENAGERS WITH ENDOCRINE PATHOLOGIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-7 HEAD OF SESSION: Yılmaz ŞAHİN AUTHOR(S) Selin COŞKUN Vahit YİĞİT Kübra ARICIOĞULLARI Vahit YİĞİT ORGANISATION Suleyman Demirel University Suleyman Demirel University Yılmaz ŞAHİN Mevlüt ALBAYRAK Ataturk University Ahmed Hamza ALPAY Bayburt University İlker ŞİMŞEK Özgür KUZUKIRAN Çankırı Karatekin University Halit ÇELİK Büşra GÜRÇAY Yunus Emre KABAN Sakarya University of Applied Sciences Emre BÖLEN Aksaray University Ahmet Bahadır ŞIMŞEK Nilay ALTUNTAŞ Gümüşhane University TOPIC TITLE DISEASE BURDEN OF TYPE 2 DIABETES IN TURKEY BURDEN OF CORONARY ARTERY DISEASE IN TURKEY INVESTIGATION OF THE USABILITY OF CHEMOMETRIC ANALYSIS SUPPORTED VIBRATIONAL SPECTROSCOPY IN THE DIAGNOSIS OF BRAIN TUMORS INTERGENERATIONAL SOLIDARITY IN TERMS OF CRITICAL GERONTOLOGY THE USE OF CHITOSAN AND CHITOSAN NANOPARTICLES IN WASTE WATER TREATMENT THE EFFECT OF PHYSICAL ACTIVITY ON NEUROPLASTICITY AB INITIO CALCULATIONS ON THE ELECTRONIC AND THERMOELECTRIC PROPERTIES OF AL2Co PRIORITIZATION OF WEARABLE HEALTH TECHNOLOGIES SELECTION FACTORS WITH BWM METHOD ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-1 HEAD OF SESSION: Selver YILDIZ BAĞDOĞAN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Levent AKSU Balıkesir University MONEY AND BANKING (FINANCE) CRISES Aybegüm GÜNGÖRDÜ BELBAĞ Sedat BELBAĞ Bartin University Ankara Hacıbayram Veli University Taner AKÇACI Pınar KARAOĞLAN Gaziantep University Taner AKÇACI Fatma Büşra KURT Gaziantep University Kahramanmaraş Sütçü İmam University Yunus EYLİK Sabahattin ÇETİN BARÜ Selver YILDIZ BAĞDOĞAN Bursa Uludağ University Tuba ALBAYRAK Yozgat Bozok University Hazel ASLAN Nurperihan TOSUN Sivas Cumhuriyet University INTENTION TO PURCHASE REMANUFACTURED PRODUCTS: A THEMATIC ANALYSIS APPROACH GENDER EQUALITY'S FUNCTION AND SIGNIFICANCE FOR A SUSTAINABLE ECONOMIC DEVELOPMENT THE ROLE OF LOGISTICS PERFORMANCE INDEX AND AVERAGE TIME TO CLEAR EXPORTS THROUGH CUSTOMS (DAYS) OF EXPORTS IN INCREASING EXPORT PERFORMANCE ETHE IMPACT OF LOGISTICS CAPABILITIES ON CUSTOMER SATISFACTION AND INTENTION TO REUSE IN E-COMMERCE HAPPINESS LEVELS OF COUNTRIES PREDICTION WITH RANDOM FOREST AND SUPPORT VECTOR MACHINES ALGORITHMS HALAL CERTIFICATION TODAY AND ITS IMPACT ON THE ECONOMY EVALUATION OF EUTHANASIA TOURISM WITHIN THE SCOPE OF MEDICAL TOURISM ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-2 HEAD OF SESSION: Aziz Serkan ARSLAN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Muhammed Emin TUT Kırıkkale University INVESTIGATION OF ATTEMPTED BRIBERY CRIME PROVIDED IN THE TURKISH CRIMINAL CODE NO. 5237 Tekincan Akif KARAARSLAN Kırıkkale University PREMIUM CONCEPT IN LIFE INSURANCE Ali Tanju SARIGÜL Sezgi DEMIRKALE Hasan Kalyoncu University Zeynep YILDIRIM Kütahya Dumlupınar University Aziz Serkan ARSLAN Kırıkkale University Halil İbrahim SARICA Mutlu SESLİ Tokat Gaziosmanpaşa University AN EVALUATION ON THE EFFECTIVENESS OF SANCTIONS IN STALKING ODGURMIŞ REPRESENTING THE PEOPLE IN KUTADGU BİLİG SOME PROBLEMS IN PRACTICE REGARDING EXCEPTIONAL RELEASE BASED ON EXECUTIVE AND BANKRUPTCY LAW EXAMINING THE EFFECT OF TOKAT GAZİOSMANPAŞA UNIVERSITY STUDENTS' POLITICAL SOCIALIZATION ON THEIR DEMOCRATIC ATTITUDES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-3 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) ORGANISATION Gafarova Parvin MUHAMAD Azerbaijan State Pedagogical University Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Mehmet Can YILMAZ Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Numan DEMİRCİOĞLU Tanay Berke DEMİRCİ Zafer KAZAK Turgut PURA Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Özgürcan ÇETİN Syeda Zahra BANOORI Fahad MASOOD Wajid Ullah KHAN Tamara ALAKBAROVA Istanbul Gedik University TOPIC TITLE CRITERIA-BASED DIAGNOSTICS OF PREPARATION FOR THE APPLICATION OF NEW EDUCATIONAL AND PEDAGOGICAL TECHNOLOGIES DEVELOPMENT OF A GAMIFICATION APPLICATION THAT SUPPORTS MULTIPLAYER AND FAST KEYBOARD USE Istanbul Gedik University A POWERFUL TOOL IN CYBERSECURITY FOR DETECTING OPEN PORTS: THUNDERGADGET Karabuk University ERROR DETECTION SYSTEM FOR TEXTILE PRODUCTS Istanbul Gedik University A REMOTE ACCESS TOOL FOR EFFICIENT SERVER MANAGEMENT Abasyn University A COLOUR IMAGE STEGANOGRAPHY FOR DIGITAL IMAGES USING AES ALGORITHM Azerbaijan University of Technology IMPACT OF QUANTUM CRYPTOGRAPHY ON THE SECURITY OF AUTHENTICATION METHODS IN CYBERPHYSICAL SYSTEMS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-4 HEAD OF SESSION: Rismen SINAMBELA AUTHOR(S) ORGANISATION Emine Gül CANSU ERGÜN Baskent University Feriha Afrah BOUKHELKHAL Naceur SELMANE Ali CHEKNANE Feriha Afrah BOUKHELKHAL Naceur SELMANE Ali CHEKNANE S. DAHRI A. JABAR L. BAHMAD L.B. DRISSI R. Ahl LAAMARA University of Laghouat University of Laghouat Mohammed V University in Rabat Rismen SINAMBELA Indonesian Christian University Fahad ROSHAN Ausnain Naveed KHAN Ahlem CHEBEL Abdelouahab BENRETEM Ivan DOBREV University of Azad Jammu & Kashmir Badji-Mokhtar-Annaba University TOPIC TITLE A “BLACK TO TRANSMISSIVE” ELECTROCHROMIC COPOLYMER IMPACT OF VARIATION IN THE BAND GAP AND THE THICKNESS OF CZTSSE ABSORBER LAYER ON SOLAR CELL PERFORMANCE STUDY OF SOLAR CELL BASED TWO ABSORBER LAYERS CZTS AND CZTSSE STUDYING THE TWO-DIMENSIONAL COMPOUND Ca(InP)2: A COMPREHENSIVE DFT STUDY OF ELECTRONIC, THERMODYNAMIC, THERMOELECTRIC AND OPTICAL PROPERTIES SOLAR PANEL-NATIONAL POWER PLANTS (PLN) HYBRID SYSTEM DESIGN USING IoTBASED CADIO ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) TECHNO-ECONOMICAL ANALYSIS OF A REMOTE AREA IN NORTHERN PAKISTAN ADVANCED CONTROL STRATEGIES FOR DOUBLY FED INDUCTION GENERATOR COUPLED TO A WIND TURBINE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-5 HEAD OF SESSION: Muhammad Sultan MUBAROK AUTHOR(S) Dimas Jaya TRI SAMUDRA Wildan MAHARODDIN Alya Puspita SURYANTO NASUROPAH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI Julia Dwi ARSITA Pradiva Dwi MAHARANI Haniyatunnafiyah Muhammad Sultan MUBAROK Hani HIDAYAH Rifqa Rosyita AMMALIAH Dwiki SYAEFUL Firmansyah Muhammad Sultan MUBAROK Nailatul THISANIA Nailus SYARIFAH Nidya PUTRI Putri Maulida YANI Muhammad Sultan MUBARAK Zahrotul KAROMAH Lailatul SUCI KHATI Reihan Kurniawan HUSODO Jivan PRAMANA Shinta Dewi RISMAWATI Muhammad Sultan MUBAROK Navila BUNGA SAFIRA Olga VALENTINA Lailah Nur AZIZAH Eva Zulmi MEILAWATI Muhammad Sultan MUBAROK ORGANISATION TOPIC TITLE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE ROLE OF COMMUNITY IN THE ISLAMIC ECONOMY UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan MAQASHID SYARIAH AS THE GOAL OF ISLAMIC ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan COMPARISON OF THE ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM AND THE SOCIALIST ECONOMIC SYSTEM UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan PROHIBITION OF USURY IN ISLAMIC ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE ROLE OF GOVERNMENT IN REALIZING A FAIR ISLAMIC ECONOMY UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan MAKNA,TUJUAN DAN FUNGSI KEBIJAKAN MONETER ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Artini Fatikhatu YAA SIINTA Nok KARIMA Sabita KHADIQOH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI Michelle Prajna PRAMESWARI Sheylomitha Suryaning PUTRI Rizki Ananda SAFITRI Muhammad Sultan MUBAROK UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan PAMALI DYNAMICS AND SOCIAL CHAGE I THE MODERN ERA DEMAND AND SUPPLY ANALYSIS ON DIGITAL-BASED UMKM BEFORE THE COVID19 PANDEMIC ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-6 HEAD OF SESSION: Hatun Özlem GÜNEY AUTHOR(S) ORGANISATION Krishna BHATTACHARJEE Rakhal DAS The ICFAI University Abdullah AYDIN Mus Alparslan University Abdullah AYDIN Mus Alparslan University Nwaokolo M. A. Okorie C. E Federal University Ephesus O. FATUNMBI Adebowale M OBALALU Augustine University Hatun Özlem GÜNEY University of Dicle Hatun Özlem GÜNEY University of Dicle TOPIC TITLE EXTENSION OF FIXED POINT THEOREM FOR A FAMILY OF CONTRACTIVE MAPPINGS IN COMPLETE EXTENDED B-METRIC SPACE STATISTICAL NORM ROUGH CONVERGENCE ON BANACH LATTICE RIESZ ALGEBRAS STATISTICAL ORDER ROUGH CONVERGENCE ON RIESZ ALGEBRAS NUMERICAL SIMULATION OF THE IMPACT OF RELAPSE ON CHRONIC CARRIERS ON THE TRANSMISSION DYNAMICS OF HEPATITIS B THERMAL AND VELOCITY SLIP EFFECTS ON THE STAGNATION-POINT FLOW OF NANOFLUID INDUCED BY A POROUS EXTENDING SHEET FEKETE-SZEGÖ PROBLEM FOR A SUBCLASS OF ANALYTIC FUNCTIONS RELATED TO GREGORY COEFFICIENTS A NEW SUBCLASS OF BI-UNIVALENT FUNCTIONS CONNECTED WITH THE MILLER-ROSS-TYPE POISSON DISTRIBUTION RELATED TO VAN DER POL NUMBERS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-7 HEAD OF SESSION: Elif KAGA AUTHOR(S) ORGANISATION Elif KAGA Afyonkarahisar Health Sciences University Öykü KILIÇ Seda ERSUS Ege University Nurten CENGİZ Adana Alparslan Türkeş Science and Technology University Aslı ABDULVAHİTOĞLU Nurten CENGİZ Adana Alparslan Türkeş Science and Technology University SYNERGISTIC CYTOTOXIC EFFECTS OF COMBINATION OF CISPLATIN AND PARTHENOLIDE ON BREAST CANCER CELLS EFFECTS OF DIFFERENT HARVEST PERIODS ON THE COMPOSITION OF RUBYGEM STRAWBERRY USE OF META-ANALYSIS IN FOOD RESEARCH: PAST, PRESENT, AND FUTURE TRENDS EXPLORING THE RELATIONSHIP BETWEEN FATTY ACIDS AND BIODIESEL FUEL QUALITY THROUGH SPSS REGRESSION ANALYSIS Nesrin ÇAKICI Rabia EROĞLU Çanakkale Onsekiz Mart University CAMPYLOBACTER (CAMPYLOBACTERIOSIS) Nesrin ÇAKICI Çanakkale Onsekiz Mart University Gaziantep Islamic Science and Technology University Gaziantep Islamic Science and Technology University SHIGA TOXIN PRODUCING Escherichia coli (STEC) IN FOOD Üyesi Zeynep BAL Tuba Enise BENLİ Zeynep BAL Tuba Enise BENLİ TOPIC TITLE THE ROLE OF THE MIDWIFE IN THE EVALUATION OF NONSTRESS TEST FETAL HEALTH CONCERNS DURING THE PRENATAL PERIOD ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-1 HEAD OF SESSION: Serkan ISLAK AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Mert LÜYE Samet LEYMUNÇİÇEĞİ Berat Fırat DALĞIÇ Koluman Automotive Industry Inc. IMPROVEMENT STUDY OF AN AIR CHANNEL DESIGN WITH THE HELP OF FINITE ELEMENT ANALYSIS Rabia KIRKGEÇİT Muhammet Vahittin KAÇMIŞ R&D Specialist, R&D Center Directorate, Gemciler Güven Metal Industry and Trade Inc. THE IMPACT OF DIFFERENT APPROACHES ON THE MECHANICAL PROPERTIES IN THE PRODUCTION OF CuNi12Zn24 MATERIAL Serkan ISLAK Kastamonu University Serkan ISLAK Kastamonu University Abdurrahman KARABULUT Afyon Kocatepe University Abdurrahman KARABULUT Afyon Kocatepe University Can ÖZER Mehmet Arif ADLI Gazi University CURRENT APPROACHES ON HIGH ENTROPY ALLOYS CHARACTERIZATION OF Cu-AlNC COMPOSITES PRODUCED BY PM INVESTIGATION OF THE EFFECT OF THE TRACTOR DRIVER SEAT DAMPING SYSTEM ON THE DRIVER DESIGN OF THE MECHANISM THAT ALLOWS THE REAR COVER OF THE TRUCK TO BE USED AS A LIFT DESIGN AND ANALYSIS OF A MORPHING AILERON ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-2 HEAD OF SESSION: Betül KÜÇÜK DEMIR AUTHOR(S) ORGANISATION Belgin UZUN Zeynep ALTAY Sakarya University Belgin UZUN Zehra KARABAĞ Sakarya University Səadət QULİYEVA ADPU Mesut DURGUN Cem ASLAN Gazi University Betül KÜÇÜK DEMİR Bilge ÖZTÜRK Bayburt University Betül KÜÇÜK DEMIR Cansu TUTKUN Bayburt University Aslıhan KUŞÇUOĞLU Tokat Gaziosmanpaşa University Kadir BODUR Bartin University TOPIC TITLE OPINIONS OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS INVOLVED IN THE ERASMUS + INTERSCHOOL EXCHANGE PARTNERSHIPS PROJECT ON EDUCATIONAL ACTIVITIES AND PROGRAM PROCESS INVESTIGATION OF TEACHER CANDIDATES' OPINIONS ON THE IMPORTANCE OF ANCESTOR SEEDS, WHICH ARE OUR NATIONAL WEALTH, AND THEIR INCLUSION IN THE EDUCATIONAL PROGRAM EDUCATION MANAGEMENT AND INTEGRATION REVIEW OF CURRENT GRADUATE THESIS ON STUDENTS WITH ATTENTION DEFICIT AND HYPERACTIVITY DISORDER IN TURKEY THE IMPORTANCE OF ARGUMENTATION APPROACH IN MATHEMATICS AND SCIENCE EDUCATION THE IMPORTANCE OF PRESCHOOL MATHEMATICS EDUCATION IN THE DEVELOPMENT OF 21ST CENTURY SKILLS AN EXAMINATION OF THE OPINIONS OF RELIGIOUS CULTURE AND MORAL KNOWLEDGE TEACHER CANDIDATES ABOUT THE FIELD TRIP-OBSERVATION METHOD IN TERMS OF SPECIAL TEACHING METHODS COURSE OUTCOMES TANGIBLE AND INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE USE AS EDUCATIONAL MATERIAL: EXAMPLE OF AMASRA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-3 HEAD OF SESSION: Özlem CEYHAN AUTHOR(S) ORGANISATION Şirin ATASOY Hülya ŞAHİN Gönül Bayezit GÜVEN Dalaman State Hospital Muğla Provincial Health Directorate Seda AKUTAY Özlem CEYHAN Erciyes University Seda AKUTAY Erciyes University Hatice ÖZSOY Burdur Mehmet Akif Ersoy University Hilal ALTUNDAL DURU Çankırı Karatekin University Hilal ALTUNDAL DURU Çankırı Karatekin University Sevgi AKSOY Sevcan TOPÇU Ghadeer Hameed Kadhim ALDUHAIDAHAWI Sevcan Toptaş KILIÇ Ege University Çankırı Karatekin University TOPIC TITLE INVESTIGATION OF THE ARRIVAL AND EXAMINATION CONDITIONS OF PATIENTS WHO MADE AN APPOINTMENT FROM THE CENTRAL PHYSICIAN APPOINTMENT SYSTEM AT THE APPOINTMENT TIME POSTOPERATIVE NURSING CARE PROCESS AFTER RIGHT BELOW KNEE AMPUTION: CASE REPORT DIGITAL TRANSFORMATION IN NURSING EDUCATION: SHAPING FUTURE HEALTH PROFESSIONALS WITH ARTIFICIAL INTELLIGENCE A REVIEW OF DOCTORAL THESES ON INADVERTENT PERIOPERATIVE HYPOTHERMIA IN THE FIELD OF NURSING COMPASSION, SELF-COMPASSION AND COMPASSIONATE CARE IN NURSES THERAPEUTIC COMMUNICATION AND ITS IMPORTANCE IN NURSING SELF-CARE MANAGEMENT IN CHRONIC KIDNEY DISEASE ASSESSMENT OF DEPRESSION AMONG BESE PEOPLE IN IRAQ/NACAF CITY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-4 HEAD OF SESSION: Muhammad SHULTHONI AUTHOR(S) Fenti FEBRİANİ Khorisatul AMANAH Sulis SAPUTRA SELFI NIRMALASARI Dyah Ayu NAWANG WULAN Putri Anindi NURUL AINI Muhammad Sultan MUBAROK MUFLIKHA Milati KHANIFAH Riska YULIYANTI Shinta Dewi RISMAWATI Muhammad Sultan MUBAROK Windi Rizki FEBRIANINGTYAS Azzah FITHRIYANA Devita Dwi MARTAYANI Muhammad Sultan MUBAROK Agilia FEBIANTI Nely HIKMAWATI Zidan KAFABIH Muhammad Sultan MUBAROK Lina Nur AFIFAH Shinta Dyah PERMATASARI Putri Perdana YULIANA BAHAR Mesayu Zahrani NISAK Muhammad Sultan MUBAROK Nur KHOLIFAH Dewi Nurul ALFIANAH Nabila Maydina MA FAROTUL JANNAH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI ORGANISATION TOPIC TITLE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE INTERACTION OF ETHICS AND AESTHETICS IN HUMAN DECISION-MAKING UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ISLAMIC ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE ROLE OF FISCAL POLICY IN ISLAMIC ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE SCOPE OF ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan MULTIDIMENSIONAL TAWHID AS A PHILOSOPHY & ISLAMIC ECONOMIC FORMULATION UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan CHARACTERISTICS IN THE ISLAMIC ECONOMY UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ISLAMIC ECONOMIC PRINCIPLES AND THEIR IMPLEMENTATION IN EVERYDAY LIFE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Nala Atina SAROFAH Nanda KRISTIANA Widia Reza VALENTINA Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad Taufiq ABADI Muhammad SHULTHONI Malfaliya NABILA Septiana INTAN P Nala MAGHFIROH Muhammad Sultan MUBAROK UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ECONOMIC BEHAVIOR FROM AN ISLAMIC PERSPECTIVE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan APPLICATION OF ISLAMIC ECONOMIC VALUES AND PRINCIPLES IN FACING THE CHALLENGES OF THE GLOBALIZATION ERA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-5 HEAD OF SESSION: Zohaib Hassan SAIN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Ramazan ERDEM Akdeniz University TEXTILE DESIGNING CONCEPTS AND THE EXPERIMENTS OF INNOVATION-ORIENTED FASHION DESIGNERS Institute of Science and Technology SEARCH ENGINE OPTIMIZATION: A DIGITAL MARKETING GIANT AND NEED OF TIME Jain Deemed to be University ROLE OF BIG DATA IN INDIAN BANKING OPERATIONS Associate Professor Dr.C.VIJAI Dr.M.S.R.MARIYAPPAN Mr.M.ELAYARAJA Yashvanth M Shivani SINGH Shalini R Srdjan SEGIC University UNIONBelgrade Banking Academy Anas M. SALAH Sanusi GARBA Muhammed Sani BABAKATUN Abdu-Gusau Polytechnic Əsgərova Bahar HÜSEYNAĞA QIZI Gözəlova Nərminə VASIF QIZI Azerbaijan State Oil and Industry University Özgür DEMIRBAŞ Şenay SADIÇ Antalya Bilim University Zohaib Hassan SAIN Superior University Zohaib Hassan SAIN Superior University MOVEMENT OF THE PRICES OF GRAINS AND ENERGY AT THE BEGINNING OF THE 21ST CENTURY AND THE USE OF GRAINS AND ENERGY AS A POLITICAL TOOLS IMPACT OF SOCIAL MEDIA IN RAISING AWARENESS DURING NIGERIA'S ELECTION BY ANALYSING DATA FROM FACEBOOK AND TWITTER DATA SCIENCE FOR SMALL BUSINESSES TOWARDS SHARING ECONOMY: CHARACTERISTICS OF PEER TO PEER PLATFORMS CHATGPT'S IMPACT: RESHAPING EDUCATION'S LANDSCAPE REIMAGINING THE ACADEMIC ELEARNING'S RISE IN HIGHER EDUCATION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-6 HEAD OF SESSION: Dipankar CHOWDHURY AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Nazlı Irmak GİRİTLİOĞLU Semiha ERİŞEN Yildiz Technical University ISOLATION OF PLANT-DERIVED EXOSOMELIKE NANOPARTICLES AND IMAGING WITH FE-SEM Józef Pilsudski University ASSESSMENT AND COMPARISON OF THE FREQUENCY OF HIGH PROCESSED FOOD AND FAST FOOD CONSUMPTION AMONG POLISH AND GREEK STUDENTS Patrycja WIDŁAK Marzena MALARA Anna KUK Aspasia Dania Georgia Panagiotakou Georgia Papoulia Mansi Punit Kumar TRIPATHI Vinay DWIVEDI University Institute of Biotechnology SINGLE CELL PROTEIN: EXPLORING DIVERSE SOURCES FOR SUSTAINABLE FOOD PRODUCTION THE POTENTIAL OF Diosypros peregrina FRUIT PREPARATION TO ALTER THE IMMUNE RESPONSE IN NON-SMALL CELL LUNG CANCER (NSCLC) BY MEANS OF DENDRITIC CELL-MEDIATED ANTIGEN PRESENTATION AND T HELPER (TH) CELL DIFFERENTIATION Nawaneetan SRIRAMAN Ankita SARKAR Soham NASKAR Nitika MAHAJAN Koustav SARKAR SRM Institute of Science and Technology Abdurrahman, U D Sherifat, J. L Ibrahim, U. B Utono, Y.A Kamaluddeen, A College of Basic and Advanced Studies SOME CONCEPTS OF BEEKEEPING PRACTICES (APICULTURE) Dipankar CHOWDHURY Serampore College EVOLUTION OF A PAIR OF RANDOM INHOMOGENEOUS WAVE SYSTEMS OVER INFINITEDEPTHWATER ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-7 HEAD OF SESSION: Hammou ANARGHOU AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE FRIH Bariza Mekhadmi NOURELHOUDA Melik RANDA Echahid Hamma lakhder University EXAMINATION OF ESSENTIAL OILS EXTRACTED FROM PITURANTHOS AROMATIC PLANTS AND THEIR BIOACTIVE POTENTIAL Benue State University TOXICOLOGICAL EFFECTS OF HELIOTROPIUM INDICUM LEAF EXTRACTS ON ALBINO RAT TISSUES New Vision University REINFECTION RATES FOLLOWING CIED REIMPLEMENTATION POST- DEVICE PRIMARY INFECTION Sultan Moulay Slimane University GLYPHOSATE-BASED HERBICIDE AND MEMORY : UNRAVELING OXIDATIVE STRESS IN ADULT MICE Sultan Moulay Slimane University CONTRIBUTION OF GIS TECHNIQUES IN THE SPATIAL DISTRIBUTION AND EVALUATION OF GROUNDWATER IN THE PROVINCE OF KHENIFRA – MOROCCO Confluence University of Science and Technology Osara ACUTE (ONE-HOUR) INHALATION TOXICOLOGICAL STUDY OF CASHEW (ANACARDIUM OCCIDENTALE L.) NUT FUMES ON ALBINO WISTAR RATS AND COCKEREL CHICKENS Adeniyi B. M Kyenge B.A Adah C.A Ogungbemi K Samoh T. F Onyekachi Emmanuel ANYAGWA Fatema Aliasger RAMPURAWALA Kulsum FATIMA Taymaa GHARIB Hammou ANARGHOU Hafsa Malqui Said IHBOUR Mohamed NAJIMI Fatiha Chigr Youssef El HAMMIOUI Abdessamad HILALI El Mustapha AZZIRGUE Mhamed KHAFFOU El hassan ABBA Oladipe T.T. Falola O.O. Abayomi A. T. Emeje P.1. Ajayi A. ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-1 HEAD OF SESSION: Nail ALTUNAY AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Seadet HUMBETOVA Shamo TAPDIQOV Samira MAMMADOVA Master Jamila GULIYEVA Fariz AKHMED Azerbaijan Republic Minstry of Science and Education THE EFFECT OF MAGNETITE NANOPARTICLES ON THE ADSORPTION BEHAVIOR OF POLY-N-VINYLPYRROLIDONE ADDED CONCRETE Hatice TAŞPINAR Nail ALTUNAY Adil ELIK Sivas Cumhuriyet University Nail ALTUNAY Adil ELIK Sivas Cumhuriyet University Seda AĞÇAM Gül ÖZYILMAZ A.TUNCAY ÖZYILMAZ Hatay Mustafa Kemal University Cem Barış OLÇEŞER Hande UÇAK MERDOL Olkan AKARKAN Özge KARATAŞ Viking Cleaning and Cosmetics Paz.San.Tic. A.Ş., R&D Center Günay Mustafayeva Institute of Additive Chemistry Ümit ÇALIŞIR Baki ÇİÇEK Siirt University Balıkesir University Baki ÇİÇEK Ümit ÇALIŞIR Balıkesir Üniversitesi Siirt Üniversitesi Sahra DANDIL Oznur DURSUN Caglayan ACIKGOZ Bilecik Şeyh Edebali University INVESTIGATION AND OPTIMIZATION OF SUGAR-BASED DEEP EUTECTIC SOLVENTS FOR EXTRACTION OF SULFADIAZINE FROM HONEY SAMPLES PRIOR TO SPECTROPHOTOMETRIC ANALYSIS GREEN AND CHEAP SONICATION ASSISTED CLOUD POINT MICROEXTRACTION FOR EXTRACTION OF ALLURA RED (E129) FROM BEVERAGES SAMPLES PRIOR TO ITS SPECTROPHOTOMETRIC DETERMINATION OPTIMIZATION OF WORKING CONDITIONS OF GLUCOSE BIOSENSORS CONSTRUCTED BY COPOLYMER FILM OF PYRROLE AND NMETHYLPYRROLE DEVELOPMENT OF LIQUID SOAP FORMULATIONS TO REDUCE THE POTENTIAL FOR SKIN IRRITATION SYNTHESIS OF SOME NEW REPRESENTATIVES OF DITHIOL DERIVATIVES AND STUDY OF THEIR TRIBOLOGICAL PROPERTIES SYNTHESIS OF SOME ORIGINAL DISULPHIDE-CONTAINING SCHIFF BASES AND CHARACTERIZATION WITH FT-IR AN ALTERNATIVE METHOD FOR METAL REMOVAL FROM VARIOUS WATERS: COMPETITIVE EXTRACTION OF SOME ORIGINAL METHOXY SUBSTITUTED BENZOTHIOATE COMPOUNDS PERFORMANCE OF PUMPKIN WASTE IN MERCURY REMOVAL ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-2 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) Nacide KIZILDAĞ ÖZDAL Bahar MERYEMOĞLU Hüsniye AKA SAĞLIKER Hüseyin KESKİNBAŞ Hüsniye AKA SAĞLIKER Nacide KIZILDAĞ ÖZDAL Hatice KARABODUK Çağlar ADIGÜZEL Fatma Gökçe APAYDIN Suna KALENDER Yusuf KALENDER Funda ÖZBEK Mehmet Erkan UZUNHISARCIKLI Mehmet Ufuk ÖZBEK Dr. Murat EKICI Ronak NAEEMAEE Ali Osmay GÜRE Seçil DEMIRKOL CANLI ORGANISATION Cukurova University Osmaniye Korkut Ata University EFFECTS OF INCREASING DOSES OF SILVER NANOPARTICLES ON SOIL NITROGEN MINERALIZATION Osmaniye Korkut Ata University Cukurova University ETHNOBOTANICAL INVESTIGATION OF OSMANİYE PROVINCIAL CENTER Gazi University OXIDATIVE STRESS CAUSED BY NICKEL OXIDE NANOPARTICLES IN RAT PANCREAS TISSUE Gazi University POLLEN MORPHOLOGY OF THE GENUS LAVATERA L. (MALVACEAE) IN TÜRKİYE Bilkent University Skopos Global Ltd. Atasehir Hacettepe University DETERMINATION OF ROBUST PROGNOSTIC BIOMARKERS IN PROXIMAL COLORECTAL CANCER Yasin ALATAŞ Mustafa COŞKUN Adıyaman Üniversitesi Ezgi DAĞ TAŞKESENLIGIL Yağmur ÜNVER Atatürk University TOPIC TITLE THE POTENTIAL EFFECTS OF THE INSECTICIDE FLUPYRADIFURONE ON CARBOHYDRATE AND LIPID LEVELS OF THE GREATER WAX MOTH Gallerıa mellonella L. CLONING OF CTLA-4F2A GENE INTO THE pVAX1-GMCSF ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-3 HEAD OF SESSION: Emine ATMACA AUTHOR(S) Hasan COŞKUN Vehbi CEYLAN ORGANISATION Tokat Gaziosmanpaşa University Carchemish District Mufti's Office Ali Kemal ACAR M.E.B Mehmet Sefa DURSUN Bartin University Mujkan MEMMEDZADE Azerbaijan State Academy of Physical Education and Sports Emine ATMACA Akdeniz University Emine ATMACA Akdeniz University Olgun KÜÇÜK Mevlüt Can KOÇAK Dr. Mustafa İNCE Karabük University Eray DİRİCAN Ali KÜÇÜKLER Erciyes University TOPIC TITLE FOLK BELIEFS IN BARAK TURKMEN (KARKAMIS EXAMPLE) RELIGIOUS EDUCATION in the FAMILY in REPUBLICAN ERA THOUGHT THE IMPACT OF THE CONCEPTS OF THE WORLD AND SOUL ON THE EARLY UNDERSTANDING OF SUFISM EDUCATIVE IDEAS IN HEROIC EPICS RUSSIAN KARAITES AND MARRIAGE RITUALS TURK-KARAI ETHNIC IDENTITY: “KARAİMI İ ÇUFUT (ÇUFT) KALE V KRIMU” BROCHURE HAJİ SERAYA SHAPSHAL A QUALITATIVE RESEARCH ON THE COMPARISON OF GERMAN AND TURKISH CULTURE IN THE CONTEXT OF CULTURE INDUSTRY SOCIO-CULTURAL AND ECONOMIC ASPECTS OF THE SATI TRADITION IN INDIA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-4 HEAD OF SESSION: Ardiyansah ILHAM AUTHOR(S) Emiliana RACHMA Adelia AYUMARISKA Afiyatul SAKINAH Muhammad Sultan MUBAROK Ade GUNAWAN Tsania UMAIRO Wulan OKTAVIANI Elma NURKHANIFAH Muhammad Sultan MUBAROK Ria Anisatus SHOLIHAH Ridwan Abu DJIBRAN Rizkafaiza Rafi Alkaf ASY SYAFI Riema Ainun NISSA Hendri Hermawan ADİNUGRAHA Nur Khiba SANIA Minkhatul MAULA Ardiansyah ILHAM Hendri Hermawan ADINUGRAHA Ardiyansah ILHAM Nur Khiba SANIA Minkhatul MAULA Hendri Hermawan ADINUGRAHA Rizkafaiza Ridwan Abu DJIBRAN Rafi Alkaf ASY SYAFI Riema Ainun NISSA Hendri Hermawan ADINUGRAHA ORGANISATION TOPIC TITLE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan INTRODUCTION TO THE PHILOSOPHY OF SCIENCE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan IBN KHALDUN'S THEORIES OF ISLAMIC ECONOMIC PHILOSOPHY UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE DANGERS OF METHANOL AND ALCOHOL CONSUMPTION UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan SCIENCE EXPLANATION OF THE PROHIBITION OF BLOWING ON FOOD AND DRINKS WHEN THEY ARE HOT UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan HEALTH EXPERTS' OPINIONS ABOUT BLOWING ON FOOD AND DRINKS WHEN THEY ARE HOT UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ALCOHOL FOR HEALT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Anggi PERMATASARI Hilda SAFITRI Rina Tri ASTUTI Triana Dani MAULANA Hendri Hermawan ADINUGRAHA Nailis SUROOYA Khulaelatudil AZZAH Muhammad Hadziq Ulil ABSHOR Muhammad Satrio JULIYANTO Hendri Hermawan ADINUGRAHA UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE DANGERS OF HAVING SEX DURING MENSTRUATION UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan WHY IS DOG SALIVA UNCLEAN? ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-5 HEAD OF SESSION: Rafi PRASOJO AUTHOR(S) Ihya ULUMUDIN Siska AFRIANI Dhea ZAQIRA Muhammad Sultan MUBAROK Laila AMELIYA Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK Rafi PRASOJO Angga Candra WİNATA Rafid Nouval AQİL Lutfiyanti Hendri Hermawan ADINUGRAHA Nur NABILA Firda NADYARAHMA Muh FATKHURROZI Gita Oktavia ROSITA Lutfiyanti Rafi PRASODJO Angga Candra WINATA Rafid Naufal AQIL Hendri Hermawan ADINUGRAHA Adhi Riza AULIA Shafa Nissa AUDIA Asmitiya MEILINDA Karomatul IZZAH Muhammad Sultan MUBAROK Ade GUNAWAN Farkhan huzein Muthia husna qolby Arifal anugerahana putra Hendri Hermawan ADİNUGRAHA Rafid Naufal AQIL MIKO IBNU Ibrahim FARKHAN Huzein ORGANISATION TOPIC TITLE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan PROPERTY OWNERSHIP IN ISLAM UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan FEASIBILITY STUDY ANALYSIS OF PURING FABRIC IN PAKISPUTIH VILLAGE KEDUNGWUNI SUBDISTRICT UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE EFFECT OF RICE PRICES AS A TRIGGER FOR INFLATION IN INDONESIA UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan FUEL PRICE HIKES CAUSE INFLATION IN INDONESIA UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan SCIENTIFIC CLASSIFICATION OF PORK IS HARAM UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ABDURRAHMAN WAHID (GUSDUR) THOUGHTS: ISLAMIC STUDIES AND PEOPLE'S ECONOMICS UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan MUSLIM WOMEN ARE REQUIRED TO COVER THEIR PRIVATE PARTS: A LITERATURE REVIEW UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ECONOMIC THOUGHT OF MUSLIM SCIENTISTS CRITICAL ALTERNATIVE SCHOOL ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-6 HEAD OF SESSION: Asim MANSHA AUTHOR(S) ORGANISATION Jessica Erhun Osunbor Hiba SHAHID Syed Ali RAZA NAQVI Government College University Faisalabad Neda TABASSUM Qazi Inamur RAHMAN Integral University Amir AHMAD Atul SHUKLA Nadimullah Sanjana YADAV Saimah KHAN Fiza JAHANGIR Wazeeha Zubair ANSARI Pushpanjali MAURYA Adeeba MERAJ Saimah KHAN TOPIC TITLE OVERVIEW STUDY OF ON-SITE WASTEWATER MANAGEMENT SYSTEMS AND THE INVESTIGATION OF WHY THEY COLLAPSE ANTIOXIDANT, ENZYME INHIBITION AND TOXICOLOGY STUDIES OF METHANOL EXTRACTS OF SELECTED MEDICINAL PLANTS g-C3N4/MnO2 NANOCOMPOSITE AS A PHOTOCATALYST FOR ENHANCED PHOTOCATALYTIC ACTIVITY Integral University STATE-OF-THE-ART TECHNOLOGIES IN WASTEWATER TREATMENT Integral University USAGE OF ACTIVATED CARBON FOR WASTEWATER TREATMENT Fatima AKRAM Asim MANSHA Government College University Faisalabad Memoona QADRI Asim MANSHA Government College University Faisalabad Maryam HAIDER Asim MANSHA Government College University Faisalabad COMPUTATIONAL INSIGHTS OF GEOMETRIC AND ELECTRONIC PROPERTIES OF PYROVANADATES (V2O7-type) COMPUTATIONAL PREDICTION OF STABILITY, ELECTRONIC AND PHOTOCATALYTIC PROPERTIES OF AWO4 TYPE TUNGSTATES (A= Si, Ge, Sc, Hf and Fe) DENSITY FUNCTIONAL THEORY-BASED INVESTIGATIONS OF OPTOELECTRONIC PROPERTIES OF AZrO3-type (A=Cr, Mn) and AZrO4-type (A=Si, Ge, Sc) ZIRCONATES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 26.12.2023, Tuesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-7 HEAD OF SESSION: Nabila SHER AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Firdausi Murtala DANMUSA Abubakar SANI Umaru Musa Yar'adua University PHYTOCHEMICAL ANALYSIS AND ANTIBACTERIAL ACTIVITY OF MENTHA SPICATA (SPEARMINT) Saba MUNAWAR Ameer Fawad ZAHOOR Asim MANSHA Bushra PARVEEN Government College University Faisalabad SYNTHESIS OF NATURAL PRODUCTS AND THEIR DERIVATIVES VIA STEGLICH ESTERIFICATION Saima SHAHEEN Nabila SHER Hafsa ZAFAR Gulnaz BEGUM Sosan RAUF Khyber Girls Medical College Idoko ALEXANDER Parker Joshua ELIJAH Njoku Obioma UZOMA Ejike David IFEANYI Caritas University Sadaf SAEED Muhammad HAROON Ameer Fawad ZAHOOR Azhar RASUL Shah FAISAL Prasannakumar J K Mallikarjuna H R Krishnakumar T K Thriveni M G Shivakumara Swamy G M EFFECT OF LIPID-BASED MULTIPLE MICRONUTRIENTS SUPPLEMENTATION IN UNDERWEIGHT PRIMIGRAVIDA PREECLAMPTIC WOMEN ON MATERNAL AND PREGNANCY OUTCOMES: RANDOMIZED CLINICAL TRIAL ACUTE TOXICITY AND HEPATO-RENAL PROTECTION OF LIME JUICE, HONEY AND THEIR FLAVONOID-RICH FRACTIONS IN HIGH FAT-DIET INDUCED OBESE RAT MODEL Government College University SYNTHESIS, IN VITRO, AND IN SILICO STUDIES OF SOME INDOLE-TRIAZOLE HYBRIDS AS A POTENT ANTICANCER AGENT Bapuji Institute of Engineering and Technology SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION OF NANOFIBERS OF MANGOWOOD BY TEMPO OXIDATION Dr. Abubakar SANI Umar Rabiu BELLO Umaru Musa Yar'adua University I. El-KABASSI A. BROURI Moulay Ismail University PHYTOCHEMICAL SCREENING AND ANTIMICROBIAL ACTIVITIES OF LEAVES EXTRACTS OF DODONAEA VISCOSA LINN A COMPARATIVE STUDY OF STATE OF CHARGE ESTIMATION IN LITHIUM-ION BATTERIES USED IN ELECTRIC VEHICLES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-1 HEAD OF SESSION: Hilal KAHRAMAN AUTHOR(S) ORGANISATION Burak ATEŞSAÇAN Burdur State Hospital Esra KÜÇÜKGÖZ Sibel KANAT Göknur TERZİ GÜLEL Ondokuz Mayis University Haqverdiyev Bəxtiyar DAVID Kərimova Rəna CABBAR Yevlakh District Central Hospital Fuat İNCE Suleyman Demirel University Hilal KAHRAMAN Ayser DÖNER Hatice YÜCELER KAÇMAZ Erciyes University Bilal KOVAN Istanbul University Gül DOĞAN Hülya İPEK Hitit University Hülya İPEK Gül DOĞAN Hitit University TOPIC TITLE EVALUATION OF THE INCIDENCE OF VENOUS INSUFFICIENCY IN PATIENTS WITH THROMBOPHLEBITIS DETERMINATION OF ANTIBIOTIC RESISTANCE OF ESCHERICHIA COLI ISOLATES OBTAINED FROM MILK AND DAIRY PRODUCTS IN ELDERLY PATIENTS WITH ABDOMINAL SURGICAL PATHOLOGY THE IMPORTANCE OF STUDYING THE "SOPHISTICATION INDEX" INDICATOR ANALYSIS OF DOCUMENTS ON HISTORY OF MEDICINE IN THE STATE ARCHIVES: A QUALITATIVE STUDY NURSING CARE PLAN OF A PATIENT WITH LUNG CANCER AND PNEUMONECTOMY SURGERY ACCORDING TO DOROTHEA ELIZABETH OREM'S SELF-CARE THEORY: A CASE REPORT EFFECT OF SCATTER CORRECTION PARAMETER IN 99m-Tc MAA IMAGING ON RADIOEMBOLIZATION TREATMENT GASTRIC TRICHOBESOAR PRESENTING WITH AN EPIGASTRIC MASS IN CHILDHOOD: A CASE REPORT CRYSTALLIZED PHENOL IN THE TREATMENT OF PILONIDAL SINUS DISEASE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-2 HEAD OF SESSION: Atılgan ATILGAN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Duran GÜLER Ege University ARTIFICIAL INTELLIGENCE APPLICATIONS IN BEEKEEPING Sena YILDIZ Erdal AĞLAR Emine KÜÇÜKER Yüzüncü Yıl Üniversitesi Siirt Üniversitesi ROOTSTOCK AND TRAINING SYSTEMS IN INDENSITY PLANTING DETERMINATION OF SOIL SALT LOAD FOR SOME HORTICULTURAL PLANTS GROWN UNDER DIFFERENT WATER QUALITY AND DIFFERENT IRRIGATION METHODS CONDITIONS IN ANKARA DETERMINATION OF BIOGAS ENERGY POTENTIAL OF VEGETABLE WASTES IN GREENHOUSE AGRICULTURE M. Sevba ÇOLAK Ahmet ÖZTÜRK Ankara University Atılgan ATILGAN Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Berna EFE Sabahaddin ÜNAL Hacer MİNTAŞ Erdal Eren YELER Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Abant İzzet Baysal Üniversitesi MORPHOLOGICAL AND AGRONOMIC CHARACTERISTICS OF COCK'S-FOOT (Dactylis glomerata) GENOTYPES UNDER SEMI-ARID CONDITIONS Namuk ERGÜN İsmail SAYİM Sinan AYDOĞAN Melih BİLİR Gülden ÇETİN ÖZKAN Emre KARAHAN Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü DETERMINATION OF THE YIELD PERFORMANCE OF SOME WINTER FEED BARLEY (HORDEUM VULGARE L.) GENOTYPES IN THE CENTRAL ANATOLIA REGION İsmail KOCABAŞ Haydar KÜPLEMEZ Mehmet Uğur YILDIRIM Ercüment Osman SARIHAN Uşak University Recep Tayyip Erdoğan University EFFECTS OF DIFFERENT VINEGAR TREATMENTS ON YIELD AND YIELD COMPONENTS OF FENUGREEK (Trigonella foenum-graecum L.) WITH LIMITED IRRIGATION CONDITIONS Assist. Haydar KÜPLEMEZ Mehmet Uğur YILDIRIM Ercüment Osman SARIHAN Recep Tayyip Erdoğan University Uşak University IN VITRO REGENERATION OF LENTIL (Lens culinaris); PROTOCOLS AND CHALLENGES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-3 HEAD OF SESSION: Mustafa GÜMÜŞ AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Orçun ÇAĞALAYANSUNDUR Metin Vehbi SAYIN Abdurrahman BOYACI Nişantaşı University THE EFFECT OF TRADITIONAL AND SUSPENSION STRENGTH TRAINING ON SELECTED MOTORIC SKILLS IN INDIVIDUALS PERFORMING REGULAR EXERCISE Mehmet Ali ÜZGÜ Vehbi ŞAHIN Begüm Zülal TAN Ayşegül YIĞIT Büşra EFE Mustafa DEMIRBAŞ İsmail Üzeyir SUCU Didem ÇATALBAŞ Gazi University Selcuk University INVESTIGATION OF MENTAL TOUGHNESS AND STRESS COPING LEVELS OF STUDENTATHLETES Gökhan ACAR Kayhan SERİN Gökhan ACAR Kayhan SERİN Mustafa GÜMÜŞ Yonca GÜNEYLİ Uşak University Burdur Mehmet Akif Ersoy University Uşak University Burdur Mehmet Akif Ersoy University Zonguldak Bülent Ecevit University Zonguldak National Education Directorate Hasan OSMANOĞLU Sirnak University Furkan Emre GÜL Önder DAĞLIOĞLU Gaziantep University AN ANALYSIS ON THE CONTRIBUTION OF THE SPORTS TOTO ORGANIZATION PRESIDENCY TO SPORTS ACTIVITIES SPORTS CORRUPTION: THE THREATS WITHIN THE BETTING INDUSTRY ATTITUDES OF MIDDLE SCHOOL STUDENTS TOWARDS PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS LESSONS BASED ON GRADE LEVEL BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF STUDIES ON SPORTS MARKETING THE EFFECT OF PLYOMETRIC TRAINING PROGRAM ON ANAEROBIC POWER AND ISOKINETIC MUSCLE STRENGTH IN YOUNG SWIMMERS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-4 HEAD OF SESSION: Mourad KEDDAM AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Sriram.R DevI.R R. SRINIVASAN Mohamed Ashik ALI.M Akash.M Bharath Institute of Higher Education and Research SHORT REVIEW ABOUT ACROBIOSYSTEMS BEEN INVOLVED IN THE FIGHT AGAINST COVID-19? K. Pooja B.PHARM E.ELAVARASI Bharath Institute of Higher Education and Research HYPERTENSION AND IT’S TREATMENT Bharath Institute of Higher Education and Research AN OVERVIEW OF CORPORAL PUNISHMENT AND CRIMINAL ACTIVITY TSMU INVOLVEMENT OF THE CLINICAL PHARMACIST IN THE TREATMENT OF OBESITY WITH DIETARY SUPPLEMENTS Bharath Institute of Higher Education and Research PRACTICES IN THE PHARMACEUTICAL INDUSTRY K.DHANUSHA Amirtha LAKSHMI.B Ayisha SIDDIQKHA.A M.K.VIJAYALAKSHMI Dr.R.SRINIVASAN Tamaz TCHUMBURIDZE Nino NEMSITSVERIDZE Tamar CHIKVILADZE Ioseb TOMADZE Lizi TOMADZE S. KEERTHIGA V. VARALAKSHMI R. DEVI R. SRINIVASAN Mourad KEDDAM Brahim BOUMAALI --- Zahra Nait ABDELLAH Mourad KEDDAM Chinedu HAPPINESS UZOAGULU Obioma UZOMA NJOKU Ugochi OLIVIA NJOKU Anthony AMAECHI ATTAMA University of Nigeria CHARACTERIZATION OF BORONIZED LAYERS AND MODELLING KINETICS WITH THE INTEGRAL DIFFUSION MODEL ON A LOW- ALLOY STEEL PLASMA PASTE-BORIDING OF AISI 316 STEEL: CHARACTERIZATION OF BORIDE LAYERS AND BORON ACTIVATION ENERGY CALCULATION EFFECT OF THE METHANOL FRACTION OF CUMINUM CYMINUM LEAVES ON ACETAMINOPHEN-INDUCED HEPATOTOXICITY IN WISTAR RATS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-5 HEAD OF SESSION: Ajesh CHAUHAN AUTHOR(S) Tukhtamushova A.U Ungarova S.I ORGANISATION Tashkent State Technical University Zaira Zaman CHOWDHURY University of Malaya Shama PARVEEN Rahmuddin KHAN Zeenat IQBAL M. Aamir MIRZA School of Pharmaceutical Education and Research FORMULATION DEVELOPMENT AND EVALUATION OF IN SITU GEL OF LEVOFLOXACIN AND DEXAMETHASONE Iram SHAHZADI Anam SHAHZADI University of Management and Technology The University of Lahore SYNTHESIS OF CURCUMA LONGA DOPED CELLULOSE GRAFTED HYDROGEL FOR CATALYSIS, BACTERICIDIAL AND INSILICO MOLECULAR DOCKING ANALYSIS Galgotias University ENVIRONMENTAL POLLUTION AND SOLUTION: SOCIO-ECONOMIC IMPACT Tbilisi State Medical University THE SCIENTIFIC TALKS OF MANIFESTATION OF SOME PECULIARITIES, MECHANISM ACTION AND TOXICITIES OF CISPLATIN IN CANCER CHEMOTHERAPY AND IN GENERAL Babita GUPTA Rishabha MALVIYA Prem Shankar MISHRA Sonali SUNDRAM Nana GORGASLIDZE Nodar SULASHVILI Luiza GABUNIA Shafiga TOPCHIYEVA Igor SENIUK Ajesh CHAUHAN R.VIDHYALAKSHMI K.RAJAGANAPATHY R.SRINIVASAN IITM College Bharath Institute Of Higher Education And Research TOPIC TITLE ENVIRONMENTAL ASPECTS OF MAKING BIODEGRADABLE HYDROGEL FILMS NANO ENHANCED SURFACE ENGİNEERED BİOCHAR COMPOSITES FOR REMOVAL OF COPPER (II) AND SUNSET YELLOW DYE IN SINGLE SOLUTE SYSTEM: EQUILIBRIUM ISOTHERM AND KINETICS ANALYSIS ROLE OF AI IN PHARMA PROFESSION PSYCHOPHARMACOLOGY: INVESTIGATING THE LINK BETWEEN THE MIND AND BODY IN PHARMACY INVESTING THE MIND-BODY LINK IN PHARMACY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-6 HEAD OF SESSION: Chennai YASSMINE AUTHOR(S) ORGANISATION Sara LEBRAZI Mouhcine FADIL Marwa CHRAIBI Kawtar FIKRI BENBRAHIM Sidi Mohamed Ben Abdellah University Saddaqat ALI Majid MUNEER Mazhar IQBAL Government College University Assala MARIR Mounia GUERGOURI Rafik BENSEGUENI Ammar Khelifa BAGHDOUCHE University of Constantine 1 Rohan SETHI Rhea SHARMA IIM ROHTAK Chetana SHEWALE Aman UPAGANLAWAR --- Minh-Thu Nguyen NGOC Thien-Phuc NGUYEN Thanh-Dung NGUYEN Nguyen Trung Truc High School Can Tho University Chennai YASSMINE Ouassaf MEBARKA University of Biskra Anna IYAJI Lawrence U EZEANYIKA Chioma Assumpta ANOSIKE Uzochukwu Gospel UKACHUKWU University of Nigeria Nsukka University of Freiburg TOPIC TITLE PHENOTYPIC, MOLECULAR, AND SYMBIOTIC CHARACTERIZATION OF THE RHIZOBIAL SYMBIONTS OF ACACIA CYANOPHYLLA GROWN IN DIFFERENT REGIONS IN MOROCCO: MULTIVARIATE APPROACH TOXICITY AND MUTAGENICITY EVALUATION OF REACTIVE ORANGE 122 DYE AQUEOUS SOLUTIONS TREATED BY THE ADVANCED OXIDATION PROCESSES (AOPS) NEW BIS-SUBSTITUTED TETRAZINES FOR DSSCS: ELECTROCHEMICAL, OPTICAL AND THEORETICAL STUDIES LIVING WITH A RARE REALITY: NAVIGATING THE CHALLENGES OF RARE DISEASES IN INDIA NAVIGATING APOPTOSIS: EXPLORING THE POTENTIAL OF NATURAL AND HERBAL DRUGS AS CASPASE INDUCERS IN CANCER THERAPY EVALUATION OF ANTIMICROBIAL ACTIVITY AND ANALYSIS OF BIOACTIVE PHYTOCHEMICAL COMPOUNDS OF STEM BARK OF PELTOPHORUM PTEROCARPUM (DC.) BACKER EX K. HEYNE BY GAS CHROMATOGRAPHY-MASS SPECTROMETRY COMBINED PHARMACOPHORE MODELING, 3D-QSAR, MOLECULAR DOCKING AND MOLECULAR DYNAMICS STUDY ON INDOLYL-ARYL-SULFONE DERIVATIVES AS NEW HIV1 INHIBITORS ANTI-ASTHMATIC POTENTIALS OF ALLIUM SATIVUM BULBS AND ZINGIBER OFFICINALE RHYZOMES IN EXPERIMENTALLY-INDUCED ASTHMA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-7 HEAD OF SESSION: Kaoutar MOULAKHNIF AUTHOR(S) Taoufyk AZZEDDINE Mahfoud AGUNAOU Lahoucine BAHSIS Amina OUAHBI Youness BOUHAJ Abdeslam EL BOUARI Omar TANANE Kaoutar MOULAKHNIF Hanane Ait OUSALEH Said SAIR Abdessamad FAIK Abdeslam El BOUARI Abubakar Mustapha GAFAI Nura Suleiman GWARAM Aminu MUSA Abubakar LAWAL Ramsha MUNIR Ameer Fawad ZAHOOR Asim MANSHA ORGANISATION University Cadi Ayyad HASSAN II University TOPIC TITLE SELECTIVE ONE-POT, THREE-COMPONENT SYNTHESIS OF POLYFUNCTIONALIZED 4HPYRAN DERIVATIVES IN THE PRESENCE OF A NICKEL CATALYST SUPPORTED BY A VERY EFFICIENT POLYSACCARIDE SYNTHESIS AND CHARACTERIZATIONS OF A NOVEL HETEROGENEOUS CATALYST DERIVED FROM SARDINE SCALES AND EGGSHELL FOR BIODIESEL PRODUCTION Hassan II University SILICA GEL BASED BINARY SALTS FOR THERMOCHEMICAL ENERGY STORAGE Umaru Musa Yar’adua University EVALUATION OF HYDROQUINONE CONTENT IN SOME SKIN LIGHTENING COSMETICS AVAILABLE IN KATSINA, NIGERIA Government College University Faisalabad SYNTHETIC APPLICATIONS OF GILMAN REAGENT Ayoub EL ALOUA Prof Dr, Omar TANANE Hassan II- University Lawal A. Galadanchi K.M Ibrahim M. Federal University of Technology Owerri TOUGHZAOUI Abdelilah CHEDADI Oussama OUAMMOU Abdelkrim MORADI kamal Sidi Mohamed Ben Abdellah University CHARACTERIZATION OF THE FOUNDRY PROCESS FOR COMPLEX CASTINGS FOR ALL INDUSTRIES EXPLORING WATER LILY LEAVES AND ALOE VERA EXTRACTS AS GREEN INHIBITORS FOR MILD STEEL CORROSION: ELECTROCHEMICAL ASSESMENT IN ACIDIC ENVIROMENT (H2SO4) COMPUTATIONAL STUDIES OF 2,4DIMETHYL-[4,5-BITHIAZOL]-2-YL AMINO DERIVATIVES AS TRPV4 ANTAGONIST USING3D-QSAR, PHARMACOKINETICS, AND MOLECULAR DOCKING STUDIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-1 HEAD OF SESSION: Fatih SEYİS AUTHOR(S) Sevda ADIGÖZƏLOVA ORGANISATION Vegetable Scientific Research Institute Ömer ELİTOK Suleyman Demirel University Aysel ÖZCAN AYKUTLU Emine YURTERİ Fatih SEYİS Aysel ÖZCAN AYKUTLU Emine YURTERİ Fatih SEYİS Nuray ÖZTÜRK Beşir YÜKSEL Süleyman AKBULUT İsmail BAYSAL Recep Tayyip Erdogan University Recep Tayyip Erdogan University Düzce University İzmir Kâtip Çelebi University Huriye KURTULUŞ Gamze SAVACI Kastamonu University Sevim İnanç ÖZKAN Artvin Çoruh University Sevim İnanç ÖZKAN Artvin Çoruh University TOPIC TITLE THERAPEUTIC AND PREVENTIVE PROPERTIES OF VEGETABLE PECTINS GEOLOGY AND MINERALOGICAL CHARACTERISTICS OF THE MANGANESE MINERALISATIONS IN THE VICINITY OF ILISU AND YASSIÇAL VILLAGES (AMASYA): PRELIMINARY STUDY Stachys annua subsp. annua var. annua BİTKİSİNİN FARKLI KISIMLARINDA TESPİT EDİLEN AROMA BİLEŞENLERİ AROMATIC COMPONENTS PRESENT IN DIFFERENT PARTS of Origanum vulgare subsp. viride HEMIPTERA SPECIES IN FOREST NURSERIES IN THE WESTERN BLACK SEA REGION OF TÜRKİYE EFFECTS OF DIFFERENT LAND USE TYPES ON SOME SOIL PROPERTIES, ORGANIC CARBON AND NITROGEN STOCKS IN SAMSUN VEZİRKÖPRÜ REGION ASSESSMENT OF FOREST PARKS FROM THE PERSPECTIVE OF FORESTRY POLICY (THE EXAMPLE OF TRABZON FOREST REGIONAL DIRECTORATE) EVALUATION OF FOREST CRIMES COMMITTED IN TRABZON FOREST REGIONAL DIRECTORATE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-2 HEAD OF SESSION: Semra KILIÇ KARATAY AUTHOR(S) Hakan Emre ZIYAGIL ORGANISATION Niğde Ömer Halisdemir University Semra KILIÇ KARATAY Aksaray University Taha YEŞİL Güven MERAL Yıldırım Beyazıt University Merve YILDIRIM Giresun University Şeyma ŞEN Ankara Yıldırım Beyazıt University Kübra Nur DEMIRAL Ankara Yıldırım Beyazıt University Muratcan SARI Emel KOÇ Gazi University Ali SAĞLAM Ankara Yıldırım Beyazıt University TOPIC TITLE EFFECTS OF LISTENING TO MUSIC ON THE HUMAN SOUL AN EXAMPLE OF OUR INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE KARAMAN PROVINCE CUMHURİYET NEIGHBORHOOD PATH EXAMPLES CULTURAL TRANSFER IN CARTOONS: EMİRAY ENVIRONMENTAL INSPECTOR FICTIONAL UNIVERSE (METAVERSE) AND NFT ARISTOTLE’S UNDERSTANDING HAPPINESS A CRITICAL PERSPECTIVE AGAINST THE IDEA OF ENLIGHTENMENT CONSERVATISM ADVERTISEMENT IN JEAN BAUDRILLARD’S PHILOSOPHY THE PRIMACY OF SEMANTICS OVER PRAGMATICS IN JOHN AUSTIN'S COMMAND THEORY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-3 HEAD OF SESSION: Samyiah Hani AJEEL AUTHOR(S) ORGANISATION Merve AYDOĞDU ÇELİK Tekirdağ Namık Kemal University Coffi Martinien ZOUNHIN TOBOULA Dèkandé Sylvestre TCHAGNONHOU Jérémie DOVONOU Shuaeeb, A. I. Bello, M. R. Idris, U. S. B. Laka, A. U. Saifullahi, M Djibo Hamani University TOPIC TITLE ARTIFICIAL INTELLIGENCE AND THE FUTURE OF TEACHING: A GOOGLE BARD EXPERIMENT REORIENTING TEACHER TRAINING FOR 21ST-CENTURY EDUCATION: A DECADELONG EXPLORATION OF ENGLISH LANGUAGE PEDAGOGY AT BENIN’S TEACHER EDUCATION COLLEGE Federal University of Technology Minna AWARENESS OF DIGITAL ECO-LITERACY CONCEPTS AMONG PRE-SERVICE SCIENCE TEACHERS OF THE FEDERAL UNIVERSITY OF TECHNOLOGY MINNA Saifullahi M. Bunkure Y. I. Pius E. N Federal University of Technology Bayero University EFFICACY OF SCAFFOLDING INSTRUCTIONAL STRATEGY IN ENHANCING SECONDARY SCHOOL PHYSICS STUDENTS’ MOTIVATION IN MALUMFASHI LOCAL GOVERNMENT, KATSINA STATE, NIGERIA Galina MAMUS Viktor SOPIHA Taras SOROKA Andrii URUSKYI Ternopil Volodymyr Hnatiuk National Pedagogical University EDUCATION'S ADVANCEMENT THROUGH SMART APPROACHES - UNVEILING NEW DEVELOPMENT OPPORTUNITIES Aliou SENE Cheikh FAYE Assane Seck University of Ziguinchor Samyiah Hani AJEEL --- Jean-Marc GNONLONFOUN --- PROBLEM OF TEACHER ATTRITION: WHAT ALTERNATIVE AND/OR COMPLEMENTARY PROFESSIONS TO THE TEACHING PROFESSION IN SENEGAL PROFESSIONAL ETHICS AND ITS IMPACT ON EVALUATING THE JOB PERFORMANCE OF THE EDUCATIONAL INSTITUTION IN EDUCATIONAL INSTITUTIONS EXPLORING THE DETERMINANTS OF FAILURE AMONG TECHNICAL AND VOCATIONAL STUDENT-TEACHERS IN BENIN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-4 HEAD OF SESSION: Habib Benzaama AUTHOR(S) ORGANISATION Serife OZATA Ahi Evran University TEDJARI Abdelmalek Farouk ABBAOUI Messaoud REDJEM Ali University of M'sila Melik SAMI Khelil SARA Mohamed Khider Biskra University Melik SAMI Khelil SARA Mohamed Khider Biskra University S.NOSHIN M.HASEEB A. AHMAD Billel HAMZA Amir SLAMENE Mohammed Yassine MAZARI Ilies MRABET Habib BENZAAMA Mohamed MOKHTARI Amir SLAMENE Billel HAMZA Fatna TELLI Ilies MRABET Mohammed Yassine MAZARI Mohamed MOKHTARI Habib BENZAAMA TOPIC TITLE REVEALING THE PRACTICAL DYNAMICS: INTERNET OF THINGS (IOT) APPLICATIONS IN CULTURAL HERITAGE PRESERVATION ADDITIONAL ANALYZES FOR MEASURING THE GAP IN ATTRACTIVENESS AND ATTENDANCE: BIOLOGICAL BUILDING BLOCKS: INTEGRATING BIODEGRADABLE AND BIOBASED MATERIALS FOR SUSTAINABLE ARCHITECTURAL FUTURES BIO-MATERIALS REVOLUTION: A COMPREHENSIVE REVIEW ON INNOVATIONS FOR SUSTAINABLE ARCHITECTURAL INTEGRATION --- INFLUENCE OF FLY ASH ON MECHANICAL PROPERTIES OF LIGHT WEIGHT CONCRETE University of Abou Beckr Belkaid National Polytechnic School of Oran Maurice Audin PREDICTING CRACK PROPAGATION UNDER HIGH CYCLIC LOADING USING XFEM TECHNIQUE University of Abou Beckr Belkaid National Polytechnic School of Oran Maurice Audin ENHANCING STRUCTURAL INTEGRITY: GEOMETRIC ANALYSIS AND REINFORCEMENT OF ALUMINUM 2024T3 STRUCTURES USING XFEM ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-5 HEAD OF SESSION: Alamgir HASAN AUTHOR(S) Feyzullah ÖZEL Mehmet Tahir DENIZ Mehmet İshak YÜCE ORGANISATION Gaziantep University İstanbul Beykent University Şermin KOÇYİĞİT Dicle University Ayhan Öner YÜCEL Aydın Adnan Menderes University Luka LULIĆ Mislav STEPINAC --- Gülçin TEKİN Yıldız Technical University Gülçin TEKİN Yıldız Technical University Alamgir HASAN Abul KALAM AZAD University of Rajshahi TOPIC TITLE EVALUATING THE AGING TENDENCY OF BITUMINOUS BINDERS MODIFIED WITH OLIVE POMACE WASTE MECHANICAL AND PHYSICAL PROPERTIES OF CHOPPED BASALT FIBERS AND CEMENT COMPOSITES AGGREGATE ORIENTATION DISTRIBUTION EVALUATION OF ASPHALT MIXTURES USING HARMONIC FUNCTIONS EXPERIMENTAL CHARACTERIZATION OF THE MECHANICAL PROPERTIES OF EXISTING UNREINFORCED MASONRY BEHAVIOR OF DYNAMIC VIBRATION ABSORBER UNDER HARMONIC EFFECTS GENERAL FORMULATION OF AXIALLY LOADED VISCOELASTIC RODS THE EFFECTS OF CONSTRUCTION NOISE ON WORKERS IN RAJSHAHI CITY, BANGLADESH ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-6 HEAD OF SESSION: Rosy DHALL AUTHOR(S) ORGANISATION Miss Ayushi RAJ Rahul KATHAYAT Indian Institute of Management Rohtak Rosy DHALL Mikul Simran SIKKA Gandhinagar University Muskan SINGH Nitya SINGH Siddharth GUPTA Pancham DUA Priyank ANAND Shivansh DHAR Khushi ARORA Professor S. POORANI L.R.K. KRISHNAN TOPIC TITLE SELF ORGANIZATION IN RURAL COMMUNITIES OF INDIAN SOCIETY FT. GRAM VIKAS EXPLORING VARIED LEADERSHIP STRATEGIES: A COMPARATIVE EXAMINATION OF APPROACHES TO LEADERSHIP STYLES Indian Institute A SYSTEMS PERSPECTIVE ON SELFORGANISATION OF KUDUMBASHREE Indian Institue of Management SELF ORGANIZATION: DHARANI FAM COOPERATIVE PVT. LTD. VIT Business School Sara BERNARDO Anna Carolina BOECHAT Universidade Católica Portuguesa Isha MORE Indian Institute of Management Rohtak M.U. SA’AD N.B. UDOEKANEM O.A KEMIKI U.J. ADAMA Federal University of Technology Minna Zaynab CHRIHA Sabahattin Zaim University CHANGING LANDSCAPE IN EMPLOYEE ENGAGEMENT AND RETENTION PATTERNS INCLUSIVE FUTURES: EMPLOYER BRANDING TO PROMOTE THE EMPLOYABILITY OF WORKERS WITH DOWN SYNDROME SELF ORGANIZATION IN RURAL PLATFORMS FACTORS INFLUENCING THE CHOICE OF THE STRATEGIES ADOPTION IN FACILITIES MANAGEMENT BY UNIVERSITY IN NORTH EAST REGION OF NIGERIA THE IMPACT OF LEADERSHIP STYLES ON EMPLOYEE MOTIVATION: INSIGHTS FROM MOROCCAN COMPANIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-7 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) Bilge KONAL Mehmet Ertuğrul UÇAR ORGANISATION Eskisehir Anadolu University Enes GÜLER Trabzon University Temel Alper KARSLI Afyon Kocatepe University Damla ÇAKCAK Şeymanur EFENDIOĞLU Sevda KARTAL Figen GÜRSOY Ankara University Özlem KAÇKİN Harran University Özlem KAÇKİN Harran University Okan Nurettin OKUR Selçuk University TOPIC TITLE RELATIONSHIPS BETWEEN NARCISSISM AND AGGRESSION INVESTIGATION OF THE EFFECT OF PSYCHOEDUCATION ON STUDENTS' ABILITY TO COPE WITH THE SENSE OF HOPELESS AFTER THE 2023 KAHRAMANMARAŞ EARTHQUAKE THE RELATIONSHIP BETWEEN MENTALIZATION AND PSYCHOLOGICAL RESILIENCE THE IMPORTANCE OF SEXUAL EDUCATION IN PREVENTING SEXUAL ABUSE IN CHILDREN WITH SPECIAL NEEDS POSITIVE INTERVENTIONS IN PROTECTING, DEVELOPING AND IMPROVING MENTAL HEALTH PSYCHOTHERAPEUTIC INTERVENTIONS FOR THE TREATMENT OF BORDERLINE PERSONALITY DISORDER EXAMPLE OF TRAGEDY IN THE CONTEXT OF JULIAN JAYNES'S BICAMERAL MIND HYPOTHESIS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-1 HEAD OF SESSION: Mehmet Ali KAPAR AUTHOR(S) ORGANISATION Mustafa KOÇ İstanbul University Əbiyeva RÜBABƏ AMEA Hazel BEKTAŞ Giresun University Mehmet Ali KAPAR Karamanoğlu Mehmetbey University Mehmet Ali KAPAR Karamanoğlu Mehmetbey University Selahattin SATILMIŞ Aksaray University Ayten MEHDİYEVA Azerbaijan State Pedagogical University Banu Didar DEMİR ARAR Nevşehir Hacı Bektaş Veli University TOPIC TITLE PORTRAITS OF WOMEN STREET VENDORS IN İSTANBUL (1936): A STUDY ON WOMEN'S POVERTY FROM THE HISTORY OF AVIATION RELATIONS BETWEEN THE REPUBLIC OF AZERBAIJAN AND TURKEY (1991-2018) THE EXAMPLE OF CENSORING APPLICATIONS IN THE ARMISTICE PERIOD: ALEMDÂR NEWSPAPER ABDULLAH B. HUZAFE'S SENDING TO THE SASANİAN SULTAN (KISRA) HUSSREV PERVINZ II AND HIS DIPLOMATIC ACTIVITIES THERE A PORTRAIT OF A DIPLOMAT COMPANION: 'ALA B. HADRAMI AND HIS DIPLOMATIC ACTIVITIES 1887 ZEYTUN (SÜLEYMANLI) FIRE AND DİSASTER MANAGEMENT OUTBREAK OF THE REFORMATION MOVEMENT IN THE NETHERLANDS ALLOCATION OF LAND GRANTS IN THE OTTOMAN EMPIRE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-2 HEAD OF SESSION: Naeema ARZEEN AUTHOR(S) ORGANISATION Gabriela GROSSECK Ramona BRAN West University of Timisoara Alfian Glad WALANGARE Christar Arstilo RUMBAY Manado Independent School Zahra FAYAZBAKHSH University of Tehran Rabiu Musa ISAH Bayero University Naeema ARZEEN Saima ARZEEN Roomana ZEB Brno University of Technology Stenny Anto K Shinto THOMAS CHRIST University Afsa MUBASHAR Sammina MAHMOOD University of Education Abubakar SHEHU Abubakar Abdullahi SULEIMAN Al-kasim Yahaya KAJURU Ahmadu Bello University TOPIC TITLE DIGITAL COMPETENCE AND ASSESSMENT STRATEGIES: INSIGHTS FROM ROMANIAN HIGHER EDUCATION HARMONIZING MINDS: MUSIC MOVES FROM ENTERTAIMENT SUBJECT TO PSYCHOLOGICAL IMPACT THE ISSUE OF JUSTICE AND ITS RELATIONSHIP WITH THE DESIRED GOVERNMENT; BASED ON THE OPINIONS OF AYATOLLAH MUTAHHARI EFFECT OF LIGHT AT NIGHT ON BLOOD LEVEL OF LUTEINIZING HORMONE, FOLLICLE STIMULATING HORMONE AND TESTOSTERONE IN MALEWISTAR RATS THE ROLE OF GENDER, AGE AND EDUCATION IN THE EMOTIONAL RESPONSES OF PARENTS OF CHILDREN WITH INTELLECTUAL DISABILITIES THRIVING THROUGH GRIT: UNRAVELLING THE IMPACT ON STUDENT WELL-BEING GROWTH MODULATING EFFECT OF SELECTED PLANT SPECIES ON EGG PLANT (SOLANUM MELONGENA L.) IRRIGATED WITH POLLUTED WATER FROM RAVI RIVER, PAKISTAN EXAMINING THE NEXUS BETWEEN MEDIA AND DEMOCRACY IN THE FACE OF PROTESTS IN NIGERIA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-3 HEAD OF SESSION: Major Gheorghe GIURGIU AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Aigerim ALIAKBAROVA Laura BAITLEUOVA Al-Farabi Kazakh National University TEACHING ENGLISH TO MEDICAL STUDENTS IN KAZAKHSTAN: COMPARATIVE ANALYSIS OF SYLLABUSES ALTINSOY Kazım Ersin ALTINSOY Murat ALTINSOY Kazım Ersin ALTINSOY Murat Major Gheorghe GIURGIU Prof dr Manole COJOCARU Psychologist Daniela BOBOC Fatma HAMMAMI Khaoula REKIK Amal CHAKROUN Fatma SMAOUI Chakib MARRAKCHI Makram KOUBAA Mounir Ben JEMAA Fatma HAMMAMI Khaoula REKIK Amal CHAKROUN Fatma SMAOUI Chakib MARRAKCHI Makram KOUBAA Mounir Ben JEMAA Igor PANTIC Jovana Paunovic PANTIC Filip MILOSEVIC Nina GATARIC Svetlana MILOSEVIC Jelena CUMIC Shreya Shrinivas NAIR Bhavita Shaileshkumar SUTHAR Shruti Nair MBBS Lakshmi VENKATESH Rashi JHA Ramakrishna Prasad M.D. Gaziantep Islam Science and Technology University Istanbul Haseki Training And Research Hospital Gaziantep Islam Science and Technology University Istanbul Haseki Training And Research Hospital ACUTE HEPATITIS ASSOCIATED WITH TRIBULUS TERRESTRIS (PUNCTURE VINE) TEA: A CASE REPORT ACUTE HEPATITIS ASSOCIATED WITH SEAWEED (ALGAE) TEA: A CASE REPORT Titu Maiorescu University NEUROPEPTIDES AND THE MICROBIOTAGUT-BRAIN AXIS IN AUTISM Hedi Chaker University Hospital THE BENEFIT OF IMAGING DURING HERPES SIMPLEX VIRUS ENCEPHALITIS Hedi Chaker University Hospital TUBERCULOSIS WITH CENTRAL NERVOUS SYSTEM INVOLVEMENT: A DIAGNOSTIC CHALLENGE University of Belgrade SUPPORT VECTOR MACHINE LEARNING FOR EVALUATION OF TWO-DIMENSIONAL SIGNALS IN CELLULAR PHYSIOLOGY: FOCUS ON STRUCTURAL ALTERATIONS IN CELL NUCLEI David Tvildiani Medical University INNOVATIONS IN CARDIOVASCULAR HEALTH: EXPLORING THE INTERSECTION OF 3D PRINTING, COMPUTATIONAL MODELLING, AND AI ADVANCEMENTS David Tvildiani Medical University IMPLANTABLE SOFT BIOELECTRONICS IN CARDIOLOGY: A REVOLUTIONIZING INTEGRATION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-4 HEAD OF SESSION: Irina-Ana DROBOT AUTHOR(S) ORGANISATION Shabnum ARA Punit SHUKLA Aashaq Hussain ZARGAR Nirwan University Irina-Ana DROBOT Technical University Muhammad FAISAL Allama Iqbal Open University Muhammad FAISAL Allama Iqbal Open University Vadim LAVRIVSKY Zaporizhzhia National University ARSENI Igor SOSNA Alexandr State University of Moldova Zohra YOUSAF Ayesha KIRAN Amna YOUSAF Muzzamal HUSSAIN Government College University Ayushi SINGH Sparsh YADAV Nalinesh SINGH Galgotias University Le Thi MINH Thu Dau Mot University TOPIC TITLE EMPOWERING THE FUTURE: ANALYZING WOMEN'S LEADERSHIP IN MANJU KAPUR'S 'DIFFICULT DAUGHTERS' AND THE STRUGGLE FOR FREEDOM IN A MODERN SOCIETY DREAM INTERPRETATION ACCORDING TO DIFFERENT TIMES DR FAISAL EXAMPLED THE INVARIANTBASED STEREO MATCHING (ISM) ALGORITHM LEARNED IN HUMAN RIGHTS RECOMMENDATIONS IN PAKISTAN RESEARCH WRITING HELP: THAT HOW TO IMPROVES OFFERS POINT BY POINT COMPOSING INVESTIGATION, INCLUDING STYLE, LANGUAGE STRUCTURE, AND SIMULATED INTELLIGENCE DEVICES AS AN EXPLORATION PHILOSOPHICAL REPRESENTATION OF THE PHENOMENON LAWYER ETHICS THE OPERATION OF THE PRINCIPLES OF REASONABLENESS, FAIRNESS AND THE RULE OF LAW IN JUDICIAL PROCEEDINGS PATRIARCHY AS A MEANS OF VIOLATING WOMEN’S RIGHTS: RADICAL FEMINISM SUSTAINABLE AGRICULTURE: LEGAL AND BUSINESS IMPLICATIONS FOR PROMOTING ENVIRONMENTAL STEWARDSHIP AND FOOD SECURITY LEGAL IMPLICATION OF VOLUNTARY CARBON CREDITS: INTERNATIONAL EXPERIENCE AND RECOMMENDATION FOR VIETNAM ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-5 HEAD OF SESSION: Jenni K Alex AUTHOR(S) ORGANISATION ChemsEddine BOUKHEDIMI University of TiziOuzou Vayu TEWARI Central University of Punjab Zubair Ahmad PARREY Arif Billah DAR Shri Mata Vaishno Devi University THOMAS, EKAOBONG AKAN AKWA IBOM STAT Muquddas KHAN Iffat Ambreen ZHEJIANG University Malaysia University China Wajahat ALI Shakeel JAVAID Aligarh Muslim University ERMELINDA SATKA FRANÇESKA SHLLAKU SAJMIR REKA South East European University Jenni K ALEX Beetu SEBASTIAN Newman College Thodupuzha Kamal Adekunle ADEWUNMI --- TOPIC TITLE EXAMINATION OF THE NEXUS BETWEEN INBOUND TOURISM AND THE PERCEIVED RISKS IN ALGERIA HARMONIZING CONSCIOUS CAPITALISM WITH LEGAL FRAMEWORKS FOSTERING SUSTAINABLE BUSINESS PRACTICES AND SOCIAL RESPONSIBILITY INVESTMENT PROPERTIES OF PRECIOUS METALS AND MINING STOCKS: EVIDENCE FROM WAVELET QUANTILE CORRELATION EXAMINING THE LEGAL FRAMEWORK FOR CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY AS A VERITABLE TOOL IN CONSUMER PROTECTION IN NIGERIA LEADERSHIP STYLE AND IMPLEMENTATION OF MARKETING STRATEGIES IN SMALL AND MEDIUM ENTERPRISES SMES IN MALAYSIA OPTIMIZING FERMATEAN FUZZY TRANSPORTATION PROBLEMS: A NEW SCORE FUNCTION APPROACH DIGITALIZATION OF SERVICES: THE IMPACT ON TOURISM SECTOR IN ALBANIA ECOTOURISM REALITIES IN KERALA: ASSESSING THE ENVIRONMENTAL TRADEOFFS INTEREST RATE DEREGULATION AND THE PERFORMANCE OF DEPOSIT MONEY BANK IN NIGERIA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-6 HEAD OF SESSION: Zülkif YALÇIN AUTHOR(S) ORGANISATION Elif AVCI Zülkif YALÇIN Munzur University Savaş GÜLAÇTI Zülkif YALÇIN Munzur University Fatih EROĞLU Rahmi YÜCEL Bolu Abant İzzet Baysal University Fatih EROĞLU Rahmi YÜCEL Bolu Abant İzzet Baysal University Pınar KOÇ Amasya University Pınar KOÇ Amasya University Selma TUFAN Ayten AKATAY Çanakkale 18 Mart University TOPIC TITLE ACCOUNTING BOOK SYSTEMS AND ACCOUNTING SCHOOLS IN THE HISTORICAL DEVELOPMENT OF ACCOUNTING HISTORICAL DEVELOPMENT OF ACCOUNTING SYSTEMS AND THE REFLECTION OF FINANCIAL STATEMENT EVOLUTION TO DAY EVALUATION OF THE EFFECT OF BLOCKCHAIN TECHNOLOGY ON ACCOUNTING AND AUDITING IN TERMS OF TECHNOLOGY RESISTANCE EVALUATION OF THE EFFECT OF BLOCKCHAIN TECHNOLOGY ON ACCOUNTING AND AUDITING IN TERMS OF TECHNOLOGY READİNESS INDEX ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN TECHNOLOGICAL INNOVATIONS AND ENVIRONMENTAL DEGRADATIONS IN THE FRAMEWORK EKC HYPOTHESIS IN TURKIYE ANALYSIS OF THE EFFECT OF COVID-19 ON THE GLOBAL FOOD SECURITY EXAMINING THE EFFECT OF ETHICS PERCEPTION ON ORGANIZATIONAL JUSTICE PERCEPTION UNDER VARIOUS FACTORS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-7 HEAD OF SESSION: Pınar ALTIOK GÜREL AUTHOR(S) ORGANISATION Fatma KOÇ Ercan YAVUZ Siirt University Ankara Hacı Bayram Veli University Kemal AKSU Tufan SÜREN Siirt University Ankara Hacı Bayram Veli University Ercan KARABEY Uğur UĞRAK Ali Rıza İNCE Sivas Cumhuriyet University University of Health Sciences Pınar ALTIOK GÜREL Aydın Adnan Menderes University Meziyet NARİN Balikesir University Erdinç CESUR Sakarya University of Applied Sciences TOPIC TITLE THE EFFECT of TRANSFORMATIONAL LEADERSHIP on NEPOTISM: AN APPLICATION FOR FOOD and BEVERAGE BUSINESSES DETERMINING CONSUMER PERCEPTION OF ROBOTS USED IN FOOD AND BEVERAGE SERVICE IN TERMS OF SOCIETAL GENDER PERSPECTIVE A RESEARCH ON SERVICE QUALITY AND CUSTOMER CHARACTERISTICS IN THERMAL FACILITIES NEW PRODUCT OF THE POST-DIGITAL CONSUMPTION PARADIGM: “DIGITAL PERSONA” TOURISM POTENTIAL OF SAVAŞTEPE YAZÖREN CAVE EVALUATION OF THE EFFECTS OF DIGITALIZATION ON THE SKILLS AND COMPETENCIES OF INSURANCE PROFESSIONALS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-1 HEAD OF SESSION: Olivera PRESI AUTHOR(S) ORGANISATION Tanko, LINUS University of Abuja Sidra BANO Dr Irfan BASHIR Dr Afshan NASEEM University of Management and Technology Ms. Vandana Gaur VASHISHT DIET Tanko, A. BENJAMIN Kaduna State College of Education Diffang, Abel DAYO Mansur SHEHU University of Abuja Adriana DERVISHAJ Olivera PRESI University of Tirana Mohd SUALH Zahid ALI Aligarh Muslim University Mansur SHEHU Diffang, Abel DAYO University of Abuja TOPIC TITLE FOSTERING PHYSICAL ACTIVITIES FOR PRESCHOOL CHILDREN THROUGH THE INTRODUCTION OF IKULU INDIGENOUS GAMES SIGN LANGUAGE CHALLENGES for INCLUSIVNESS AT HIGHER EDUCATION INSTITUTES DE-MOTIVATING FACTORS IN LEARNING ENGLISH IN DELHI SCHOOLS IMPACT OF TRAINING ON MANAGERS AND EDUCATORS TOWARDS THE IMPLEMENTATION OF EARLY CHILDHOOD CARE EDUCATION IN KADUNA STATE, NIGERIA INFORMATION AND COMMUNICATION TECHNOLOGY: A PANACEA IN ADDRESSING TEACHING AND LEARNING PEDAGOGY IN 21ST CENTURY NIGERIA DISCOURSE AND INTERACTION EXPLORED THROUGH VARIOUS NARRATIVES AS A USEFUL TECHNIQUE IN TEACHING EFL A COMPARATIVE APPROACH TO ETHICAL TEACHINGS ON PEACE AND VIOLENCE THE IMPACT OF PSYCHOSOCIAL SUPPORT ON PSYCHO-TRAUMA AND PSYCHOSOCIAL ADJUSTMENT AMONG CHILDREN LIVING IN IDPS CAMPS IN KATSINA STATE NORTH WESTERN REGION OF NIGERIA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-2 HEAD OF SESSION: Richa JAIN AUTHOR(S) Khadija ELKHALLOUFY Khalid HILAL Ahmed KAJOUNI ORGANISATION Khadija Elkhalloufy, Khalid Hilal, Ahmed Kajouni Richa JAIN Govt. P. G. College Imane RAHIL Ghizlane RAHIL Mustapha OUJAOURA Walid BOUARIFI Bensatallah TAYEB Zidour MOHAMED Tahar Hassaine DAOUADJI --- University of Tiaret Jeevankumar N.SANDEEP Central University of Karnataka Ahmed El IDRISSI Brahim El BOUKARI Jalila El GHORDAF Sultan Moulay Slimane University Anouar BEN-LOGHFYRY Abderrahim CHARKAOUI Youness El YAZIDI Hassan II University TOPIC TITLE A SOLUTION SEMIGROUP TO A CONFORMABLE PARTIAL DIFFERENTIAL EQUATION RAINBOW CONNECTION NUMBER OF THE ENHANCED POWER GRAPH MACHINE LEARNING APPROACH FOR AUDIO VIOLENCE DETECTION IN SURVEILLANCE CAMERAS A NONLOCAL MODEL FOR FREE VIBRATION ANALYSIS OF CHIRAL SINGLE-WALLED CARBON NANOTUBES UNDER SHOCK SIGNIFICANCE OF OHMIC HEATING AND MELTING HEAT TRANSMISSION IN A CYLINDRICAL FILM FLOW OF THE SECONDGRADE COMPOSITE NANOFLUID WELL-POSEDNESS AND ANALYTICITY FOR THE 3D FRACTIONAL BOUSSINESQ EQUATIONS WITH CORIOLIS FORCE IN VARIABLE EXPONENT FOURIER-BOSOVMORREY SPACES A BILEVEL MODEL INVOLVING FRACTIONAL DERIVATIVE FOR IMAGE DENOISING ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-3 HEAD OF SESSION: Yusuf, S. AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Megha PANDEY Banaras Hindu University CONDITIONAL CONSTRAINED AND UNCONSTRAINED QUANTIZATION FOR PROBABILITY DISTRIBUTIONS Ghizlane RAHIL Imane RAHIL Mustapha OUJAOURA Walid BOUARIFI ---- EXPLORING HUMAN MOTION ANALYSIS THROUGH THE LENS OF COMPUTER VISION AND DEEP LEARNING Yusuf, S. Okeke, E. N Federal University Wukari David, I. J. Okeke E. N. Franklin L. Federal University Wukari Nityanand C SULOCHANA Gulbarga University Renukadevi S. DYAVANAL Jyoti V. CHANNADASAR Karnatak University Abhilash. L.NANDEPPANAVAR C. SULOCHANA Gulbarga University SURVIVAL ANALYSIS OF CERTAIN COVARIATES INFLUENCING BREAST CANCER TREATMENT: A CASE STUDY OF NORTH EASTERN NIGERIA ARDL INFERENCE OF SOME MICROECONOMIC VARIABLES ON NIGERIAN STOCK PRICE IRREVERSIBILITY ANALYSIS OF TRI-HYBRID NANOFLUID FLOW IN A ROTATING FRAME WITH PARTIAL SLIP EFFECT FURTHER RESULTS ON UNIQUENESS OF MEROMORPHIC FUNCTIONS CONCERNING WEIGHTED SHARING ANALYSIS OF HEAT AND MASS TRANSFER OF MAGNETO-BIOCONVECTIVE POWELL EYRING NANOFLUID WITH NONLINEAR THERMAL RADIATION AND CHEMICAL REACTION, ACTIVATION ENERGY OVER A STRETCHING SHEET ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-4 HEAD OF SESSION: Hajar BHAR AUTHOR(S) ORGANISATION Sonica SINGHI IGNOU Gazi Abu HORAIRA Rabiul ISLAM Md. Salman SOHEL Muhammad Khairun IKHSAN Muhammad Birrul ALIM Ilham IMAMUDIN Rochmatulloh ALAIKA Wempi APRILLA MAULANASYAH Para WIBANGGA Universiti Utara Malaysia University of Jember Hajar BHAR Sidi Mohamed Ben Abdellah University M. Mesut BADUR Ural Federal University Tassnim AHME Sudan University Hamid FARRICHA Olena BUDIAKOVA Narhiz HUSEINOVA Hassan II university Iram ZAHRA Kyiv National University University Tehran TOPIC TITLE DYNAMIC IMPACT OF US MONETARY POLICY SHOCKS ON INDIAN MACRO-FINANCIAL VARIABLES UNDER REGIMES OF MULTIPLE INDICATORS AND REPO RATE THE ECONOMIC IMPACTS OF REMITTANCES ON POVERTY AND INEQUALITY IN BANGLADESH ECONOMIC GROWTH AND POVERTY IN INDONESIA HARMONIZING FINANCIAL INNOVATION AND ETHICAL IMPERATIVES: A DYNAMIC NEXUS THE IMPACT OF EFFECTIVE TAXATION AND GLOBALIZATION ON INCOME INEQUALITY IN POST-COMMUNIST COUNTRIES IMPACT OF ENVIRONMENTAL SCANNING IN SUDAN (TELECOMMUNICATION COMPANIES) ENERGY CHALLENGES IN WEST AFRICA MODELS OF THE SMART KPIS IN THE SMART ECONOMY THE ROLE OF TREATIES IN PROMOTING INVESTMENT AND IMPLICATIONS FOR TRADE BETWEEN IRAN AND PAKISTAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-5 HEAD OF SESSION: Saniye TEKEREK AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Alperen ÇANKAYA Fatih AKTAŞ Salih KARAASLAN Seyfi POLAT Nureddin DİNLER Gazi University ANALYSIS OF FOUR DIFFERENT FUELS IN A SINGLE CYLINDER HCCI ENGINE BY USING MATLAB SIMULATION Tuncay DIKICI Bilal KURŞUNCU Igdir University Bartin University INVESTIGATION OF THE EFFECT OF DIFFERENT NANO FLUIDS ON MACHINABILITY IN MILLING OF INCONEL 718 SUPERALLOY USING MINIMUM QUANTITY OF LUBRICATION METHOD (MQL) Serkan SONCU Kadir ÇAVDAR Fatma Yıldız ÇAVDAR Bursa Uludağ University FCB R&D Eng. Service Tic. and San. Ltd. Ltd. DIRECT FLUORINATION TECHNIQUE AND INDUSTRIAL PROCESS FEATURES Saniye TEKEREK Süleyman YILMAZ Kahramanmaraş Sütçü İmam University Tuğçe KINAY AKYÜZ İlkay AKYÜZ Yasin ÖZGÜRLÜK Bartin University Parvin ABBASOVA Azerbaijan University of Technology Semahat GÜRSOY Nursel YALÇIN Arzu UĞURLU KARA Fahri Alp ERDOĞAN Mehmet N. UĞURAL Murat SAĞBAŞ Gazi University National Defense University Istanbul KulturUniversity PRODUCTION OF BORON REINFORCED (30%) CuO NANOCOMPOSITES USING HYDROTHERMAL METHOD, INVESTIGATION OF THEIR STRUCTURAL, OPTICAL AND RADIATION ABSORPTION PROPERTIES SELECTION OF POWDER SPRAY GUN IN ELECTROSTATIC POWDER COATING SYSTEMS COMPARISON OF RISK ASSESSMENT ALGORITHMS FOR CYBERPHYSICAL SYSTEMS CHATGPT IN THE WORLD OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE: SECURITY CONCERNS DETECTION OF THE PROBLEMS EXPERIENCED BY ARMIES DURING THE DIGITAL TRANSFORMATION PROCESS AND SOLUTION SUGGESTIONS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-6 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) ORGANISATION Ahmet SÜRAL Önder DAĞLIOĞLU Gaziantep University Yener AKSOY Hakan KARADUMAN Ondokuz Mayıs University Yener AKSOY Fatih KARAKAŞ Ondokuz Mayıs University Mehmet ASLAN Önder DAĞLIOĞLU Gaziantep University Nurettin KONAR Bandırma Onyedi Eylül University Nurettin KONAR Bandırma Onyedi Eylül University Emrullah YILDIRIM Cengiz AKARÇEŞME Gazi University TOPIC TITLE THE EFFECT OF DIFFERENT STRENGTH TRAINING ON ISOKINETIC MUSCLE STRENGTH IN SWIMMERS INVESTIGATION OF THE ASSERTIVENESS STATUS OF STUDENTS STUDYING IN DIFFERENT FACULTIES OF DIFFERENT UNIVERSITIES ACCORDING TO DEPARTMENT VARIABLES CONGO TRADITIONAL WRESTLING AND COMPARISON WITH OIL WRESTLING THE EFFECT OF PLYOMETRIC TRAINING PROGRAM ON DYNAMIC BALANCE SCORES IN YOUNG BASKETBALL PLAYERS RELATIVE AGE EFFECT IN ELITE MARATHON RUNNERS BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF POSTGRADUATE THESES PUBLISHED ABOUT THE TABLE TENNIS SPORT EFFECT OF SLIDE TRAININGS ON SPRINT PERFORMANCE IN TEAM SPORTS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 27.12.2023, Wednesday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-7 HEAD OF SESSION: Yunus ÖNAL AUTHOR(S) ORGANISATION Şule EKIZ Yunus ÖNAL İnönü University Gülcan GEYIK Hitit University Emine Çağla KIVRAK Özgün YÜCEL Hasan SADIKOĞLU Yıldız Technical University Gebze Technical University Cihangir AKBÜBER Berrin AKIN AKBÜBER Mesut ESEN HABAŞ Mehmet Rüştü Başaran Science and Art Center Aylin BOLAT Turgut ŞEKERLER Marmara University Kübra SAĞLAM Turgut ŞEKERLER Marmara University Erkan ÖNER Ergül Belge KURUTAŞ Meltem GÜNGÖR İlter DEMIRHAN Erkan ÖNER Ergül Belge KURUTAŞ Meltem GÜNGÖR DEMIRHAN Adıyaman University Kahramanmaraş Sütçü İmam University Sanko University Harran University Adıyaman University Kahramanmaraş Sütçü İmam University Sanko University Harran University TOPIC TITLE USE AND CHARACTERIZATION OF BORONBASED FLAMMABLE MATERIAL IN PVC MIXTURES SYNTHESIS, CHARACTERIZATION AND SWELLING BEHAVIOR OF CARRAGEENAN-GRAFT-POLY(ETHYLENE GLYCOL DIMETHACRYLATE) COPOLYMER AERODYNAMIC DESİGN AND COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS (CFD) ANALYSIS OF A SUPERSONIC ROCKET AND ROCKET ENGINE COMBUSTION CHAMBER A METHOD PROPOSAL FOR THE INTEGRATION OF SCIENCE AND ART IN SCIENCE AND ART CENTER EDUCATION ACTIVITIES: SCIENTIFIC FICTION CHILDREN'S BOOKS WRITING STUDIES IN SILICO INVESTIGATION OF THE ANTIOBESITY EFFECTS OF RUMEX PULCHER L. SPECIES EXTRACT IN-SILICO INVESTIGATION OF THE ANTIOBESITY EFFECTS OF URTICA DIOICA L. SPECIES EXTRACT PROTECTIVE EFFECT OF COENZYME Q10 ON REMOTE TISSUE (KIDNEY) DAMAGE INDUCED BY LIVER ISCHEMIA AND REPERFUSION AN EVALUATIN OF 8-ISOPROSTAGLANDIN CONCENTRATIONS IN CHILDREN-WHOSTUTTER ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-1 HEAD OF SESSION: Georgiana DEAK AUTHOR(S) ORGANISATION Raf Raf Shakil ANSARI Sharda University Ram Prataap YADAV Veena Batra KUSHWAHA Sunil Kumar SRIVASTAV Ajai Kumar SRIVASTAV DDU Gorakhpur University Georgiana DEAK University of Agricultural Sciences Archana RAO Sunil kumar SRIVASTAVA Gorakhpur University Krishma CHAUDHARY Sunil Kumar SRIVASTAVA Gorakhpur University Nikahat FATMA S.k. SRIVASTAV Mizanur RAHMAN Dalia KHATUN Sumon HOSSAIN Yeamin HOSSAIN Gorakhpur University University of Rajshahi TOPIC TITLE UNLEASHING BEASTS: A CRITICAL EXPLORATION OF TOXIC MASCULINITY IN ‘ANIMAL’ PROTECTIVE EFFECTS OF JAMUN (Syzygium cumini) SEED AND ORANGE (Citrus sinensis) PEEL EXTRACTS AGAINST LEAD INDUCED ALTERATIONS IN KIDNEY BIOMARKERS OF RATS TRIXACARUS CAVIAE INFESTATION IN A PET GUINEA PIG AND SUCCESSFUL TREATMENT WITH OFF-LABEL ORAL AFOXOLANER (NEXGARD) AND A REVIEW OF LITERATURE PESTICIDES AND ASSOCIATED HEALTH RISKS BOTANICAL PESTICIDE (NERIUM INDICUM) EFFECT ON BIOLOGICAL SYSTEM OF MAMMAL EFFECT OF PESTICIDE ON REPRODUCTIVE PHYSIOLOGY OF MAMMALS REPRODUCTIVE FEATURES OF THE CATFISH EUTROPIICHTHYS VACHA (HAMILTON, 1822) IN THE GANGES RIVER IN RELATIONSHIP TO EMERGING CLIMATE CHANGE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-2 HEAD OF SESSION: Iram Liaqat AUTHOR(S) Iram Liaqat ORGANISATION Government College University Froilan D. MOBO Bicol University Poornakala, T. P. PONMANICKAM Ayya Nadar Janaki Ammal College Roheela YASMEEN Lahore Garrison University MARINE ISOLATES QUORUM SENSING INHIBITION AFFECTS BIOFILM FORMATION NAVIGATING TRADITIONS: AN ETHNOGRAPHIC EXPLORATION OF ILOKANO FISHERMEN IN ZAMBALES POLYPHAGOUS PEST PAPAYA MEALYBUG (Paracoccus marginatus) AND ITS BIOCHEMICAL ANALYSIS OF WAXY SECRETION ASSESSMENT OF GARLIC EFFECTS ON GROWTH OF BROILER CHICKEN FSBEI "Russian State University ANIMAL PHYSICAL PERFORMANCE MONITORING SYSTEMS Semlalia, Cadi Ayyad University UNCOVERING THE EFFECTS OF DROUGHT ON VARIOUS PARAMETERS: A FOCUS ON THE ASSIF EL MAL BASIN IN THE HIGH ATLAS OF MARRAKECH College of Basic and Advanced Studies SOME CONCEPTS OF BEEKEEPING PRACTICES (APICULTURE) Kopylova Maria DMITRIEVNA Getmantseva Varvara VLADIMIROVNA Salma KABILI Ahmed ALGOUTI Saloua AGLI Said MOUJANE Abdurrahman, U D Sherifat, J. L Ibrahim, U. B Utono, Y.A Kamaluddeen, A TOPIC TITLE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-3 HEAD OF SESSION: Harish KUMAR AUTHOR(S) ORGANISATION Polya YORDANOVA University of Veliko Tarnovo Richa JAIN Rajiv Gandhi National University Harish KUMAR Heera Lal KHATRI SCERT Delhi Sándor FÖLDVÁRI Debrecen University Sri Padma KANTA MISHRA Deepak Bansal Indian Institute of Finance Greater Noida Umar FAROOQ Arif Billah DAR Shri Mata Vaishno Devi University Arif Billah DAR Umar FAROOQ Shri Mata Vaishno Devi University Sonika SHARMA Shri Mata Vaishno Devi University Irene Eliza SABU Government College Kottayam TOPIC TITLE OIL AND GAS PROJECTS IN AREAS OF ALASKA - POSITIVE ECONOMIC IMPACTS AND NEGATIVE CONSEQUENCES THE INSURGENCE OF E-COMMERCE COMPANIES IN INDIA HOLISTIC DEVELOPMENT THROUGH BHARTIYA ANCIENT PRACTICES THE WINE TRADE BETWEEN THE POLISHLITHUANIAN COMMONWEALTH AND THE HUNGARIAN KINGDOM IMPACT OF GEOPOLITICAL EVENTS ON GLOBAL OIL PRICES: AN ANALYTICAL REVIEW ECOLOGICAL FOOTPRINT AND ENVIRONMENTAL KUZNETS CURVE: AN ANALYTICAL PERSPECTIVE ON INDIA’S SUSTAINABLE FUTURE GREEN TECHNOLOGY AND GROWTHENVIRONMENT NEXUS IN EMERGING ASIAN ECONOMIES: EVIDENCE FROM DISAGGREGATE ECOLOGICAL FOOTPRINTS REVISITING THE NEXUS BETWEEN NATURAL RESOURCE ABUNDANCE AND ECONOMIC GROWTH: EVIDENCE FROM G20 COUNTRIES BEYOND STEREOTYPES: EXPLORING GENDER IDENTITIES AND HOUSEHOLD DYNAMICS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-4 HEAD OF SESSION: Erman Salih İSTIFLI AUTHOR(S) ORGANISATION Erman Salih İSTIFLI Cukurova University Refik Yasin ŞİMŞEK Meltem UZUNHİSARCIKLI Yusuf KALENDER Gazi University Ebrar KARAKAYA Özge RENCÜZOĞULLARI Istanbul Kultur University Emre KARAKAYA Hayrettin SAYGIN Ali Osman ADIGÜZEL Ondokuz Mayis University Sultan ÇIKRIK Tahir ATICI Gazi University Sultan ÇIKRIK Gazi University TOPIC TITLE DIFFERENTIAL DOCKING AND MOLECULAR DYNAMICS ANALYSES OF MOLNUPIRAVIR (EIDD-2801): INSIGHTS INTO UNEXPLORED MECHANISMS OF ACTION ON INFLUENZA AND SARS-CoV-2 PROTEIN TARGETS SUBACUTE TOXIC EFFECT OF ABAMECTIN ON RAT LUNG TISSUE AND THE PROTECTIVE ROLE OF MELATONIN INVESTIGATION OF THE EFFECTS OF OLEANDRIN ON HEPG2 HEPATOCELLULAR CARCINOMA CELLS PSYCHROPHILIC/PSYCROTOLERANT BACTERIA BIODIVERSITY OF KAÇKAR MOUNTAINS AND THE BIOTECHNOLOGICAL POTENTIAL OF THIS DIVERSITY INVESTIGATION OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS’ AWARENESS OF NATURE AND THEIR BEHAVIOR TOWARD NATURE BIOLOGY PRE-SERVICE TEACHERS’ OPINIONS ABOUT THE BIOLOGY TEACHING FIELD KNOWLEDGE TESTS IN THE SCOPE OF THE BIOLOGICAL LITERACY COURSE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-5 HEAD OF SESSION: Deepak KUMAR CHAUHAN AUTHOR(S) ORGANISATION Azer ÖZAD DÜZGÜN Yahye Mohamud MUMIN Gumushane University Zahra REZAPOUR Mahnoosh YAFTIAN Islamic Azad University Amal ELRHERABI Abdnim RHIZLAN Mohamed BNOUHAM Mohammed First University Dehbi FATMA Reda Mohamed HAMOU Menaouer BRAHAMI National Polytechnic School of Oran Dehbi FATMA Reda Mohamed HAMOU BRAHAMI MENAOUER Muhammad ARMGHAN KHALID Bushra NIAZ Farhan SAEED Hafiz Muhammad JUNAID SAQIB Jaswant Singh RAJPUT Abhishek KUMAR VERMA Central University of Punjab Abhishek KUMAR VERMA Deepak KUMAR CHAUHAN Central University of Punjab National Polytechnic School of Oran Government College University TOPIC TITLE STUDY OF VIRULENCE FACTOR GENES AND BIOFILM FORMATION OF UROPATHOGENIC E. coli AFLATOXIN CONTAMINATION IN FOOD CROPS: A GLOBAL CHALLENGE FOR FOOD SAFETY AND HUMAN HEALTH EXAMINING THE HEALING POTENTIAL OF AQUEOUS EXTRACT FROM LAVANDULA STOECHAS IN SUBCHRONICALLOXAN INDUCED DIABETES BEYOND CONVENTIONAL METHODS: A FUTURISTIC APPROACH TO HEPATITIS DETECTION WITH FEEDFORWARD NEURAL NETWORKS UNLOCKING PRECISION IN INFECTIOUS DISEASE DETECTION: HARNESSING THE POWER OF LSTM FOR HEPATITIS DIAGNOSIS UTILIZATION OF RED BEETROOT POMACE AND ITS EMERGING POTENTIAL FOR THE DEVELOPMENT OF FUNCTIONAL FOOD PRODUCT FOOD SECURITY: ISSUE CHALLENGES AND OPPORTUNITIES IN INDIA THE EVOLUTION OF FOOD SECURITY POLICIES IN INDIA: A CRITICAL EXAMINATION OF THE NATIONAL FOOD SECURITY ACT, 2013 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-6 HEAD OF SESSION: Hande BAKIRHAN AUTHOR(S) Hande BAKIRHAN ORGANISATION Hasan Kalyoncu University Gaziantep University Kahramanmaraş Istiklal University Hande BAKIRHAN Kahramanmaraş Istiklal University Büşra GÜRÇAY Havva SERT Sakarya University of Applied Sciences Aybike AYYILDIZ Zeynep PARLAK ÖZER Hasan Kalyoncu University Hatice GÜLMEZ Nezihe OTAY LÜLE Hasan Kalyoncu University Gaziantep University Gamze HASEKİOĞLU Yahya BOZKURT Marmara University Ayser DÖNER Hilal KAHRAMAN Hatice YÜCELER KAÇMAZ Erciyes University Belkız KARTAL Nezihe OTAY LÜLE TOPIC TITLE OMEGA-3 INPUTS DURING PREGNANCY AND ITS EFFECTS ON FETA HEALTH HEALTH PROTECTIVE ROLE OF WHITE TEA WITH ITS BIOACTIVE COMPONENTS EFFECT OF PLANT-BASED DIET ON MIGRAINE CLINICAL FINDINGS ALTERNATIVE TREATMENT METHOD USED IN DIABETES TREATMENT: ANTIDIABETIC HERBS INVESTIGATION OF ANTHROPOMETRIC MEASUREMENTS, HEDONIC HUNGER LEVELS AND SLEEP QUALITY OF FEMALE NURSES WORKING IN DIFFERENT SHIFTS ATTENTION DEFICIT AND HYPERACTIVITY DISORDER AND NUTRITION IN CHILDREN A NEW LOOK AT OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY: DIVERSITY MANAGEMENT IN OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY USE OF COMPLEMENTARY AND INTEGRATIVE TREATMENT METHODS IN COLORECTAL CANCER PATIENTS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-7 HEAD OF SESSION: Nura Suleiman GWARAM AUTHOR(S) Mohammed ROUBI Dalli MOHAMMED Salah-eddine AZIZI Marouane AHERKOU Nadia GSEYRA Asmau A. I. Aliyu D. M. Samaila M. B. ORGANISATION TOPIC TITLE Mohammed First University PHYTOCHEMICHAL, ANTIOXIDANT, AND ANTICANCER ASSESSMENTS OF ATRIPLEX HALIMUS EXTRACTS: IN SILICO AND IN VITRO STUDIES Umaru Musa Yaradua Univeristy Nura Suleiman GWARAM Umaru Musa Yar’adua University Mohammed ELHOURRI Zakya M'HAMDI Mostafa ETTARCHOUCH Mohamed SABRI Ali AMECHROUQ Moulay Ismail University Solomon Matthias GAMDE Haruna Mallah AYUBA Bingham University Karu Asiya Usman MUSA Nura Suleiman GWARAM Muhammad Saleh SALGA Umaru Musa Yar’adua University Muhammad TUKUR Abubakar SANI Umaru Musa Yar’adua University Doha DOUGHRI Boubker MEHDAOUI Abdeslam El BOUARI Zineb MOUJOUD Hanane Ait OUSALEH Said SAIR Abdeslam El BOUARI Omar TANANE University Hassan II Hassan II University of Casablanca INFLUENCE OF CARBOXYMETHYLATION ON THE HYDROLYSIS OF CROSSLINKED POTATO STARCH DRUG DISCOVERY APPROACH FOR THE DEVELOPMENT OF ANTICHOLINESTERASE INHIBITORS FOR TREATMENT OF ALZHEIMER DISEASE COMPOSITION OF THE ESSENTIAL OIL OF THE LEAVES OF ARTEMISIA HERBA ALBA ASSO (ASTERACEAE) AND ITS INSECTICIDAL ACTIVITY ON CALLOSOBRUCHUS MACULATUS FABRICIUS (COLEOPTERA: BRUCHIDAE) PROTECTIVE EFFECT OF MORINGA OLEIFERA SEED OIL AGAINST TRAMADOLINDUCED TOXICITY IN WISTAR RATS SOLVENT ASSISTED MECHANOCHEMICAL SYNTHESIS, ANTIMICROBIAL AND ANTIOXIDANT STUDIES OF Cu2+, Cr2+, Ni2+, Mn2+ METAL COMPLEXES OF SOME LIGANDS DERIVED FROM L-HISTIDINE AND L-ALANINE PHYTOCHEMICAL SCREENING AND ANTIBACTERIAL ACTIVITY OF VERNONIA AMYGDALINA LEAVE’S EXTRACTS OPTIMIZING THE STRUCTURE AND DIELECTRIC FEATURES OF SPINEL LITHIUM FOR ENERGY STORAGE IN BATTERIES BLENDED METAKAOLIN AND CLAY BRICK WASTE AS ALUMINOSILICATE SOURCES IN SUSTAINABLE GEOPOLYMER BINDERS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-1 HEAD OF SESSION: Muhammad Waseem FAZAL AUTHOR(S) Kavin Venthan Ravi SUDHA Prathish M S R NIKHIL Kavin Sarvesh S P A.VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Jency Jovita S M Ramya P Kamaly B Samyuktha R S A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Karumuri THANMAI Mittapalli Lokeswar REDDY Pantrangi RUTHVIK Pathakottu Gowtham REDDY A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA BOUZAOUIT Azzedine GAHGAH Mounir RAHAI Lias ORGANISATION TOPIC TITLE R.M.K. Engineering College NANOTECHNOLOGY IN FOOD SAFETY R.M.K. Engineering College NANO MATERIALS IN ANCIENT AND CURRENT SCENARIO - AN OVERVIEW R.M.K. Engineering College SHAPE MEMORY ALLOYS University of Skikda THE STUDY OF THE POLLUTION INFLUENCE ON THE OPERATING PARAMETERS OF AN AXIAL FAN THE DISTINCTIONS IN CLASSIFICATION, ADVANTAGES, DISADVANTAGES AND TOXICITY BETWEEN NATURAL AND MANUFACTURED DYES ZnCo-C DECORATED ELECTRO-SPUN NANOFIBERS FOR ELECTRO-CATALYTIC WATER SPLITTING PREDICTION OF PERMEABILITY OF HETEROGENEOUS CARBONATE RESERVOIRS USING DATA-DRIVEN METHODS Mohini Ramdas THORAT --- Muhammad Waseem FAZAL COMSATS University Islamabad Madi YESMUKHAMBET Alin YEGEUBAYEVA Masoud RIAZI Nazarbayev University Hassan BOUHSISS A.En-NAJI Abdelkrim KARTOUNI M. El GHORBA Hassan II University SINGLE NOTCH EFFECT IN TENSILE PLATES Umaru Musa Yar'adua University COMPARATIVE STUDY OF PHYSICOCHEMICAL, MICROBIAL AND HEAVY METAL ANALYSIS OF BOREHOLE WATER AND SACHET WATER IN BATAGARAWA LOCAL GOVERNMENT AREA, KATSINA Haruna Abbas ADAMU Zainab Ahmad MUHAMMAD ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-2 HEAD OF SESSION: Prakashraj P. KUMAVAT AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Serap BÜLBÜL Abdullah Gül University EDUCATION AND ECONOMIC DEVELOPMENT: EFFECTS OF AGRICULTURAL EMPOYMENT C.VIJAI J.SRIDEVI M.ELAYARAJA P.ANITHA St.Peter’s Institute THE USE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN THE BANKING INDUSTRY Dania MOHSIN University of Lucknow Teuta XHINDI Anisa QENANAJ European University of Tirana Prakashraj P. KUMAVAT Anandkumar BRAHMBHATT Sankalchand Patel University Gobezu Gotoro GOTA S.S. SODHA Gujarat University Naoual MAMDOUH El hassania RAHOU Mouna HAJJAJ Jaouad LAAMIRE Amine HAMDOUNE Mohammed ALAMI CHENTOUFI AIT ALLA Aniss Naoual MAMDOUH Olena BONDARENKO Ihor PONOMARENKO MACROECONOMIC DYNAMICS OF NONPERFORMING ASSETS IN INDIAN BANKS: AN AUTOREGRESSIVE DISTRIBUTED LAG APPROACH THE IMPACT OF MONETARY POLICY ON ECONOMIC STABILITY: THE CASE OF THE BANK OF ALBANIA EVALUATING THE INFLUENCE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) ON MANAGEMENT PRACTICES IN HEALTHCARE: AN IN-DEPTH ANALYSIS OF DECISION-MAKING PROCESSES AND PATIENT OUTCOMES COMPREHENSIVE ANALYSIS OF FINANCIAL MANAGEMENT OF MICROFINANCE BUSINESS: CAMEL RATING METHOD Hassan1 University FROM DIGITAL TRANSFORMATION TO ORGANIZATIONAL TRANSFORMATION: WHAT ROLE FOR INNOVATION? University Hassan I ECONOMIC EVALUATION OF OBSTACLES AND OPPORTUNITIES: IMPACT OF GENDER INEQUALITIES ON EDUCATION IN MOROCCO State University of Trade and Economics FORMATION OF THE SMART CITY BRAND ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-3 HEAD OF SESSION: Esat AYYILDIZ AUTHOR(S) ORGANISATION Fatma YILMAZ ÖZGAN Didem YILMAZ Erciyes University Esat AYYILDIZ Kafkas University Ebrar AYYILDIZ Kafkas University Didem DEMIRALP AHBV University Sunay DENIZ Balıkesir University TOPIC TITLE A VIEW OF THE RAMAYANA EPIC FROM A FEMINIST PERSPECTIVE A STUDY OF THE PHILOSOPHICAL UNDERPINNINGS IN THE LITERARY WORKS OF AMĪN AL-RAYḤĀNĪ NAZIM HIKMET’S INFLUENCE ON MAHMŪD DARWĪSH’S POEMS ART IN PHILOSOPHICAL CONTEXTARISTOTLE’S CONCEPT OF TRAGEDY THE REFLECTIONS OF THE WORDS RELATED TO WORSHIP IN KUTADGU BİLIG IN THE DIALECTS OF TURKISH TÜRKİYE EFFECTS OF IMPAIRMENT BASED APHASIA THERAPY ON SEMANTIC CATEGORIES Ayşegül ÖZCAN VURAL Gülmira KURUOĞLU Eleonora Lütviq qızı BABAYEVA Azerbaijan University of Languages THE PROBLEM OF UNTRANSLATABILITY Sinem SÖYLER Pamukkale University FANTASTIC THEORY OF TZVETAN TODOROV Münür ALICI Mustafa Derviş DERELİ Erciyes University Necmettin Erbakan University ANALYSIS OF AHMET CEVDET PASHA'S OPINIONS IN TERMS OF SOCIOLOGY OF RELIGION Dokuz Eylül University ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-4 HEAD OF SESSION: Güvenç DOĞAN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Emre SÖYLEMEZ Suna TOKGÖZ YILMAZ Ankara University GENDER IMBALANCE IN SPEECH LANGUAGE PATHOLOGY AND AUDIOLOGY: A CLOSER LOOK AT EDITORIAL BOARDS Özlem ARAT Dilek AKYÜZLÜ Ankara University MIRNAS DETERMINE THE TIME OF DEATH? Ayşe GEDİKÇİ ÖNDOĞAN Selcuk University Özlem İÇÖZ Hacettepe University Elif Azize ÖZŞAHİN DELİBAŞ Zeynep ACUNGİL Tokat Gaziosmanpaşa University Merve SOLMAZ Abdülaziz ERTAŞ Afyonkarahisar Health Sciences University Güvenç DOĞAN Hitit University Güvenç DOĞAN Selçuk KAYIR Hitit University Nəsibə Niyaz qızı Hacıyeva Ganja State University DIGITALIZATION IN HEALTH COMMUNICATION AND THE USE OF SOCIAL MEDIA PLATFORMS VARIABLES AFFECTING VERBAL LANGUAGE PERFORMANCE IN BILATERAL COCHLEAR IMPLANT USERS EFFECT OF RESVERATROL ON KIM-1 LEVEL INDICATING NEPHROTOXICITY-INDUCED RENAL DAMAGE IN AN EXPERIMENTAL EPILEPSY MODEL OUTSOURCING IN HEALTH SERVICES: AREAS OF OUTSOURCING IN CITY HOSPITALS IMPORTANCE OF INSPECTION: CEFTRIAXONE ALLERGY BIPHASIC ANAPHYLAXIS AFTER USING BEES AS A TRADITIONAL TREATMENT METHOD: CASE REPORT THE IMPORTANCE OF USING RESORTCLIMATE RESOURCES IN THE KARABAKH REGION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-5 HEAD OF SESSION: Feryat ALKAN AUTHOR(S) ORGANISATION İdris TOYRAN Nursel YALÇIN Gazi University Ömer AYDINLIOĞLU Fikriye ÇELİK Sivas Cumhuriyet University Aydın YEŞİLYURT Akdeniz University Feryat ALKAN Muş Alparslan V Hacer AKER Sinan BİÇİCİ Selcuk University TOPIC TITLE EVALUATION OF DATA SHARED ON SOCIAL MEDIA IN TERMS OF SECURITY AND PRIVACY SEX SELLS: INVESTIGATION OF VIEWER REACTIONS TO AUTOMOBILE ADVERTISEMENTS THROUGH RECEPTION ANALYSIS HERMENEUTICS AND SPIRITUAL SCIENCE IN DIFFERENT DISCIPLINES: A COMPILATION ON SIMILAR AND DIFFERENT ASPECTS IN THE CONTEXT OF THINKERS A STUDY ON THE REASONS FOR SOCIAL MEDIA USE BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF POSTGRADUATE RESEARCH TRENDS IN SOCIAL MEDIA ADVERTISING ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-6 HEAD OF SESSION: Vikas Dattatray DHUMAL AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Sènakpon Socrate Sosthène TOBADA Mahuton Géoffroy DJESSOU Université André Salifou de Zinder SEMIOTICS OF LOVE IN THE SONGS OF GBEZE IN BENIN Vikas Dattatray DHUMAL Popatrao Kisanrao Thorat College Khutbav Gökçenaz GAYRET Trabzon University Gökçenaz GAYRET Trabzon University Hazar Faruk GÜVEN Yunus MAVIŞ Mardin Artuklu University CONNECTIONS AND CULTURAL EXCHANGES OF INDIAN OCEAN WITH GULF PATRIARCHAL AND RACIST REPERCUSSIONS IN MAGGIE GEE’S THE WHITE FAMILY CLASS CONFLICT AND MORAL REFORM IN SAMUEL RICHARDSON’S PAMELA THE IMPLEMENTATION AND LITERARY IMPACT OF THE STREAM OF CONSCIOUSNESS TECHNIQUE IN VIRGINIA WOOLF'S 'THE STRING QUARTET' Dipak Kumar MANDAL Manish TIWARI Sukhdev SINGH Karem Abdellatif AHMED MOHAMED HSS, NIT Patna FRACTURED HUMAN SUBJECTS: THE UNHEARD CRIES OF DALIT WOMEN King Khalid University OPTIMIZING SPEAKING SKILLS THROUGH BACKCHANNELLING STRATEGIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-7 HEAD OF SESSION: Abderraouf GHERISSI AUTHOR(S) Sabrina HAOUES Mohamed Athmane YALLESE Salim BELHADI Alper UYSAL J Divya BHARATHI R Vishnu CHITHRA Dr A KAMARAJ ORGANISATION TOPIC TITLE May 8th 1945 University IMPACT OF CUTTING PARAMETERS ON TANGENTIAL CUTTING FORCES (FZ) WHEN DRY MACHINING GFRP Mepco Schlenk Engineering College DESIGNING OF 8-TAP FIR FILTER USING QCA DESIGNER FOR SPEECH PROCESSING Abderraouf GHERISSI University of Tabuk Shekhar JHA Dhiren PATEL Indus University MECHANICAL SOLAR PANEL CLEANING SYSTEM LOW-COST ENERGY HARVESTER USING FLUTTERING WIND BELT Deep GHOSH Poojan PATEL Dhiren PATEL Indus University DESIGN AND DEVELOPMENT OF GLUEING MACHING FOR LOST FOAM CASTING Khanjan VYAS Bhargav PATEL Dhiren PATEL Indus University Meltem ERYILDIZ Istanbul Beykent University Madi YESMUKHAMBET Alin YEGEUBAYEVA Masoud RIAZI Nazarbayev University OPTIMIZING PRINTING PARAMETERS TO ENHANCE SURFACE ROUGHNESS AND DIMENSIONAL ACCURACY OF 3-D PRINTED IMPELLER OF INVESTMENT CASTING DESIGNING AND ANALYZING TOPOLOGYOPTIMIZED BONE PLATES FOR FEMUR FRACTURES PREDICTION OF PERMEABILITY OF HETEROGENEOUS CARBONATE RESERVOIRS USING DATA-DRIVEN METHODS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-1 HEAD OF SESSION: Sevda KOÇ AKRAN AUTHOR(S) ORGANISATION İlknur YILMAZ Mehmet Emin USTA Sakarya University Elvan YALÇINKAYA İnci NALBANTOĞLU Erciyes University M.E.B. Nuray KILIÇARSLAN Melek BABA ÖZTÜRK Ondokuz Mayıs University Buse YALABIK SARI Emine Huma KARADAYI Nida BAYINDIR Eskisehir Osmangazi University Sevda KOÇ AKRAN Siirt University Bahri KAYMAK Melek BABA ÖZTÜRK Ondokuz Mayıs University Resul ÖZDERE M.E.B. TOPIC TITLE THE OPINIONS OF SCHOOL ADMINISTRATORS IN THE CONTEXT OF INCLUSIVE EDUCATION VALUES EDUCATION IN THE VILLAGE INSTITUTE SOCIAL STUDIES CURRICULUM SOCIAL STUDIES EDUCATION: OUT-OFSCHOOL HISTORY TEACHING: A METASYNTHESIS STUDY DETERMINATION OF LESSON PREPARATION APPROACHES OF PUBLIC AND PRIVATE SCHOOL TEACHERS INVESTIGATION OF TEACHER CANDIDATES' ATTITUDES TOWARDS ONLINE EXAMS PERCEPTION OF ATATURK AMONG FACULTY OF EDUCATION STUDENTS: A COMPARATIVE ANALYSIS EXAMINING THE RELATIONSHIP BETWEEN GIFTED STUDENTS' EXAM ANXIETY AND THEIR PERCEIVED SOCIAL SUPPORT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-2 HEAD OF SESSION: Meeta SAXENA AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Abderrahim ABIDOUCHE Hicham KADDOURI Adil BEKRAOUI Said HAMDAOUI Abdelouahad Ait MSAAD Mohamed Saidi HASSANI ALAOUI Sidi Mohammed Ben Abdellah University SIMULATION STUDY OF THE EFFECT OF INSULATION ON THE COOLING NEEDS OF AN INDUSTRIAL BUILDING IN MOROCCO Radhiyah M. ALJARRAH Ali M. ALJAWDAH University of Kufa MANUFACTURING OF A GAS SENSOR FROM NANOSTRUCTURED ZIRCONIUM DIOXIDE MEMBRANES AND THE EFFECT OF DOPING WITH SILVER NANOPARTICLES Mohamed SADIK Zineb YAMKANE Soukaina ELKHOUAD Reda MOUBAH Meryem MOUTATAOUIA Hassan LASSRI Hassan II University PROCESSING, STRUCTURAL AND MORPHOLOGICAL ANALYSIS OF M-TYPE HEXAFERRITE CA0.5LA0.5FE12O19 Meeta SAXENA Sophia College Fatima MELLAL Bannai RIADH Hassen Ait ATMANE Khemis Miliana University Mouloud ABARAGH Elmostafa HROUR Jamal GUERROUM Sultan Moulay Slimane University Adiche SARRA Toumi DJILALI Larbi MHAMED R. P. CHITTE R.G. AMBHORE A. S. GANGURDE O. R. ROKADE S.Y. GHOLAP University of Ibn Khaldoun KTHM College RADIATION INDUCED CONDUCTIVITY IN DOPED PS: PVC POLYBLEND WAVE DISPERSION CHARACTERISTICS OF POROUS FG PLATES RESTING ON ELASTIC FOUNDATIONS VIA A QUASI-3D HSDT RELATIVISTIC ELASTIC SCATTERING OF A HYDROGEN ATOM (1S−2S) BY ELECTRON IMPACT IN THE PRESENCE OF A CIRCULARLY POLARIZED LASER FIELD. PF/QV AND PV/QF DROOP CONTROL STAREGIES FOR PARALLEL DISTRIBUTED GENERATION INVERTERS IN AC MICROGRID ASSESSMENT OF NOISE POLLUTION LEVEL DURING GANESH FESTIVAL AT SELECTED AREAS IN NASHIK CITY -A REVIEV ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-3 HEAD OF SESSION: Driss BRIA AUTHOR(S) ORGANISATION Assem AKHANOVA Aliya SARYBAYEVA Kazakh-Turkish University B. ZAIDI B. HADJOUDJA B. CHOUIAL University of Batna 1 R.BOUSSETTA O.MOMMADI A.EL-MOUSSAOUY A.EL-MIAD KERKOUR University Mohamed I R.BOUSSETTA O.MOMMADI A.EL-MOUSSAOUY A.EL-MIAD KERKOUR University Mohamed I Tarik TOUISS Driss BRIA University Mohamed I Tarik TOUISS Driss BRIA University Mohamed I Maksimova KSENIA Leonov SERGEY Merkher YULIA Moscow Institute of Physics and Technology TOPIC TITLE THE IMPORTANCE OF USING CONTENTLANGUAGE INTEGRATED LEARNING METHODS IN MOLECULAR PHYSICS STUDY OF ELECTRICAL PROPERTIES OF POLYCRYSTALLINE SILICON THIN FILMS: ANNEALING AND HYDROGENATION EFFECTS THE EFFECT FIELD ELECTRIC ON DIAMAGNETIC SUSCEPTIBILITY IN A GAAS TOROIDALE QUANTUM DOT THE IMPACT OF GEOMETRICAL CONFINEMENT AND EXTERNALLY APPLIED ELECTRIC AND MAGNETIC FIELDS ON THE ELECTRONIC ENERGY LEVELS IN A GAAS QUARTER TORUS QUANTUM DOT DEFECT-INDUCED LOCALIZATION IN PHOTONIC COMB-LIKE WAVEGUIDES: A STUDY OF BANDGAP ENGINEERING FOR ELECTROMAGNETIC FILTERING MANIPULATING ELECTROMAGNETIC WAVE PROPAGATION IN PERIODIC CYLINDRICAL WAVEGUIDES: INSIGHTS FROM A PERFECT SYSTEM MECHANOBIOLOGICAL MARKERS IN BREAST CANCER CELL LINES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-4 HEAD OF SESSION: Burcu KOCARIK GACAR AUTHOR(S) ORGANISATION Gürel BOZMA Nazmiye GÖNÜL BİLGİN Zonguldak Bulent Ecevit University Kübra Nur CANBAY Gül ÖZKAN KIZILIRMAK Gazi University Burcu KOCARIK GACAR Manisa Celal Bayar University Abdisalam Osman DIROW Hasan BULUT Ondokuz Mayıs University Özen TAŞTAN Bülent ÇELİK Gazi University Ayhan GÜLEÇ Vedat SAĞLAM Samsun Ondokuz Mayıs University Kübra TAŞÇI Yüksel ÖNER Ondokuz Mayıs University TOPIC TITLE APPROXIMATION WITH TWO-DIMENSIONAL GADJIEV IBRAGIMOV KANTOROVICH TYPE OPERATORS IN A MOBILE DOMAIN APPLICATION OF GRAPH THEORY ON ARTIFICIAL INTELLIGENCE BIG DATA AND MACHINE LEARNING: DECISION TREE EXAMPLE FORECASTING GDP OF SOMALIA USING TIME SERIES EXPONENTIAL SMOOTHING AND REGRESSION ANALYSIS INVESTIGATION OF STATISTICAL TESTS USED IN HEALTH SCIENCES RESEARCH USING TEXT MINING COMPARISON OF SAMPLING METHODS WITH REAL DATA EVALUATION OF UNIVERSITY STUDENTS IN TERMS OF AGGRESSION LEVELS ACCORDING TO SOME DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-5 HEAD OF SESSION: Ender EMİR AUTHOR(S) ORGANISATION Ender EMİR Istiklal University Gözde ARSLAN KÜÇÜKKAYA Adnan TOPUZ Zonguldak Bülent Ecevit University Alp EREN Bozkurt Burak ÖZHAN Dennis FLANAGAN Manisa Celal Bayar University Lugano University Müzeyyen Nur KAPLAN Özlem EMANET Yıldız Technical University Bekir AKGÜL İlhan DANACI Fuat ERDEN Sivas University of Science and Technology Mustafa Bozdemir Kırıkkale University Mustafa Bozdemir Kırıkkale University Onur MURATAL Rıdvan YAMANOĞLU Toyota Automotive University of Kocaeli TOPIC TITLE INVESTIGATION OF THE EFFECT OF SUPPORT STRUCTURE GEOMETRY ON RESIDUAL STRESS IN ADDITIVE MANUFACTURING INVESTIGATION OF THE FLUIDIZED BED AND MICROWAVE DRYING OF CHICKEN BREAST MEAT APPLIED WITH DIFFERENT PRE-TREATMENTS INVESTIGATION OF THE MINI DENTAL IMPLANT BEHAVIORS FOR DIFFERENT BONE TYPES UNDER VERTICAL LOAD NUMERICAL ANALYSIS OF THE EFFECTS OF PRODUCT LAYOUT AND AIR VELOCITY ON TEMPERATURE DISTRIBUTION IN COLD STORAGE FACILITIES THE EFFECT OF MICRO ALLOYING ON THE THERMOELECTRIC PROPERTIES OF INVAR 36 SYSTEMATIC DESIGN METHODS FOR ART AND ENGINEERING THE EFFECT OF PROPELLANT POWDER TECHNOLOGY ON FIREARM DESIGN POWDER PROPERTIES AND POWDER PRODUCTION TECHNIQUES FOR POWDER METALLURGICAL PROCESSES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-6 HEAD OF SESSION: Abhishek K. SINGH AUTHOR(S) ORGANISATION Aigerim ZHAMPETOVA International University Jimmy, AKOH Adebayo, BADEJI Lead City University Ibadan Abhishek K. SINGH UPES University Olawale Oyemade OYEKANMI Oluwatosin Thomas IDOWU Tai-Solarin College of Education Seema SHUKLA Babita PANDEY Babasaheb Bhimrao Ambedkar University Ajayi, Olayemi T. Adeniji, Adebukola T. Lead City University Ajayi, Olayemi T. Adeniji, Adebukola T. Lead City University Kanışay MUKTAROVA Kyrgyzstan-Türkiye Manas University Kanışay MUKTAROVA Kyrgyzstan-Türkiye Manas University TOPIC TITLE THE TURKISH YOUTH’S ENGAGEMENT IN POLITICS SCENOGRAPHY AS A VERITABLE TOOL FOR PROMOTION AND PRESERVATON OF CULTURE: AN EVALUTION OF ODODO’S HARD CHOICE IN PEFORMANCE THE ROLE OF DIGITAL MEDIA IN ENVIRONMENTAL ADVOCACY: A CRITICAL ANALYSIS (IN SPECIAL REFERENCE TO THE SELECTED RURAL PART OF NORTHERN INDIA) IMPACT OF NAIRA REDESIGN ON NIGERIA ECONOMY: SOCIAL STUDIES BINOCULAR DIGITAL WELL-BEING OF HOMELESS INDIAN PARENT’S KIDS IN AN AGE OF MOBILE CONNECTIVITY: AN EXPLORATORY STUDY ARTISTIC CATALYSTS: LEVERAGING FINE AND APPLIED ART FOR SUSTAINABLE DEVELOPMENT GOALS MARINE CONSERVATION IN FRAMES: ARTISTIC EXPRESSIONS FOR SUSTAINABLE OCEANS AND SEAS WAYS OF REFLECTION OF GENDER ROLES IN ADVERTISEMENTS: THE CASE OF KYRGYZSTAN PERSUASION TECHNIQUES USED BY INFLUENCERS ON SOCIAL MEDIA: THE CASE OF KYRGYZSTAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1400 : 1600 Session-3 Hall-7 HEAD OF SESSION: Duško VEJNOVIĆ AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Miranda Sabriu BEXHETI --- Miranda Sabriu BEXHETI --- Ashok KUMAR ATRI RKSD College INDIA AND THE CHANGING WORLD Christar Arstilo RUMBAY Lince SIHOMBING Elisamark SITOPU Institute Agama Kristen Negeri PROFLECTION OF CHRISTIAN RELIGIOUS EDUCATION MANAGEMENT AND THE PHILOSOPHY OF STATE LEADERS IN MINAHASA, INDONESIA Christar Arstilo RUMBAY Lince SIHOMBING Elisamark SITOPU Institute Agama Kristen Negeri LOCAL EMIC OF MINAHASA, INDONESIA MOVES TO GLOBAL CHRISTIAN LEADERSHIP Christar Arstilo RUMBAY Demsy JURA Institute Agama Kristen Negeri Duško VEJNOVIĆ Predrag OBRENOVIĆ University of Banja Luka Syeda Nada QADRI Rukhsar KHAN Aligarh Muslim University HUMAN RIGHTS AND THEIR ROLE IN SHAPING INTERNATIONAL RELATIONS THE PALESTINIAN-ISRAEL CONFLICT AND THE GLOBAL AFFAIRS MINAHASAN CULINARY TRADITION MOVES TO CHRISTIAN RELIGIOUS EDUCATION THEOLOGY BOSNIA AND HERZEGOVINA AT THE CROSSROADS - CIVIL OR MULTIETHNIC STATES POWER STRUGGLES: ANALYZING THE GEOPOLITICS OF RENEWABLE ENERGY TRANSITION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-1 HEAD OF SESSION: Ibrahim CHOUIDIR AUTHOR(S) Monisha.S ORGANISATION R.M.K. Engineering College Shri Nivethika.E R.M.K. Engineering College Enobong Jeremiah EFFIONG Editi Etim PAUL Itoro Akpan SAMPSON Udeme Udofia INYANG Akwa Ibom State Polytechnic DEMONSTRATION OF BURNOUT-TIME FOR DIFFERENT COLOURS OF LIGHT EMITTING DIODE (LED) USING 12VOLT POWER SUPPLY University of M’Sila SEVERAL TECHNIQUES OF SIGNAL PROCESSING BASED ROTOR BARS FAULT DETECTION AND LOCALIZATION OF INDUCTION MACHINE University of Tlemcen ENHANCING PEROVSKITE SOLAR CELL PERFORMANCE BASED ON FASNI3 USING SCAPS-1D DEVICE SIMULATION Kumaraguru College of Technology SMART ELECTRICITY THEFT MONITORING SYSTEM University of Belhadj Bouchaib INSIGHT INTO THE OPTOELECTRONIC PROPERTIES OF BROMIDE PEROVSKITE Ibrahim CHOUIDIR Djala Eddine KHODJA Benaissa WISSEM Rahmoun KHADIDJA Cheknane ALI Ramdani Mohammed CHERIF Soufi HADJER K.ANUSHA K.KARTHIKA K.SAMPATH D.Mohana GEETHA Koodalarasan M Mekhalef BENHAFSA LEILA Maouhoubi IBRAHIM TOPIC TITLE GUARDIAN BANDS - SMART TRACKING FOR CHILD SAFETY USING IOT THEME: IMPROVING THE SAFETY OF ELECTRIC RICKSHAWS BY USING GPS TRACKING, AI MAPPING, AND BATTERY OVERHEATING DETECTION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-2 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Ali Can YILMAZ Cukurova University EFFECTS OF 1-PENTANOL HEAVY ALCOHOL ADDITION TO SUNFLOWER BIODIESEL ON MOTOR PERFORMANCE AND EMISSIONS Karabuk University FRESH VENTILATION SYSTEM Karabuk University THE EFFECT OF THE STENT USED IN HEART ATTACKS ON THE ARTERY İskenderun Technical University AERODYNAMIC SHAPE OPTIMIZATION OF AIRFOILS: A BRIEF LITERATURE REVIEW Mustafa BUĞDAY Dingambaye BIENVENU Abdelkerim Mahamat SAMIT Agameylis JUMANAZAROV Hassaballah ABDERAHIM Halil YELKEN Zeynep DUR Zeynep ESEN Emir TUNA Öznel ELİBOL Mustafa BUĞDAY Veysel EROL Ahmet ŞUMNU Yüksel ERASLAN Mustafa GEN Yüksel ERASLAN Ahmet ŞUMNU --- Mehmet Senan YILMAZ Bolu Abant İzzet Baysal University Aykut YILDIRIM Orhan Erdal AKAY Kahramanmaraş Sütçü İmam University COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS (CFD) INVESTIGATION AND VALIDATION OF NACA 642-015 AIRFOIL SYMBIOSIS-BASED RELATIONSHIPS AND INDUSTRIAL SYMBIOSIS DEVELOPMENT OF AN ENGINE-DRIVEN PATIENT TRANSFER LIFT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-3 HEAD OF SESSION: Şevki KIRALP AUTHOR(S) ORGANISATION Elif TÜRK Giresun University Murat AKTAŞ Muş Alparslan University Murat AKTAŞ Muş Alparslan University Şevki KIRALP Cyprus International University Şeyma KIŞLAK Şevket YAVUZ Çanakkale Onsekiz Mart University İbrahim Çağrı ERKUL Osmaniye Korkut Ata University Burak BERKTAŞ Meltem KILIÇ Kahramanmaraş Sütçü İmam University TOPIC TITLE A NEW TECHNIQUE TO ENHANCE THE QUALITY OF LOCAL GOVERNANCE IN TURKEY: CROWDSOURCING THE NATIONAL FRONT (FRONT NATIONAL-FN) AND IMMIGRATION POLICY THE FREEDOM PARTY OF AUSTRIA (FPÖ) AND THE MIGRANT ISSUE THE UN SECURITY COUNCIL RESOLUTIONS ON THE CYPRUS ISSUE BETWEEN 1974-1979 GLOBAL IMAGE BULDING: MIGRATION, IDENTITIES and THE “OTHER” IN GLOBAL MEDIA SCOTLAND'S QUEST FOR INDEPENDENCE UNDER THE LEADERSHIP OF HUMZA YOUSAF THE IMPACT OF THE FINANCIAL LEASING SEKTOR ON ECONOMIC GROWTH IN TURKEY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-4 HEAD OF SESSION: Muhittin ELİAÇIK AUTHOR(S) ORGANISATION Dolunay Şenol Günce DEMİR Kırıkkale Üniversitesi Dolunay Şenol Günce DEMİR Kırıkkale Üniversitesi Muhittin ELİAÇIK Kırıkkale Üniversitesi Nihal KOŞ Hande ALBAYRAK Kocaeli Üniversitesi Fatma GÜNERİ İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Fatma GÜNERİ İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Samet KULAOĞLU Harun CEYLAN Sakarya Üniversitesi Yalova Üniversitesi TOPIC TITLE STUDYING SENSITIVE ISSUES WITH VULNERABLE GROUPS WITHIN THE FRAMEWORK OF SOCIOLOGICAL PERSPECTIVE: THE CASE OF VIOLENCE AGAINST WOMEN STUDY PERPETRATORS OF DOMESTIC PHYSICAL VIOLENCE AGAINST WOMEN ETYMOLOGICAL ANALYSIS OF THE CONCEPTS OF HONOR AND DIGNITY SOCIAL WORK PROFESSION IN THE EMPLOYMENT PROCESS: AN ASSESSMENT OF THE DIFFICULTIES EXPERIENCED EVALUATION OF THE CASE CALLED "TINA'S WORLD" IN THE BOOK NAME “CHILD RAISED AS A DOG ” WITH SOCIAL SERVICE PERSPECTIVE REWIEW OF EARTHQUAKE AND DISASTER POLICIES IN TÜRKİYE WITH SOCIAL SERVICE PERSPECTIVE WOMEN IN THE ELDERLY POPULATION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-5 HEAD OF SESSION: Prerna Pravin PITRUBHAKTA AUTHOR(S) Bedabati DASGUPTA Nasiha RAHMAN Eakub SARKER Nureja AKHTAR Arupjyoti KONWAR Dare IBIYEYE Smart MICHAEL Opeyemi AJIBOYE Abisayo AKALA Oluwatosin ADESIDA Adewale AGBO-ADEDIRAN Prerna Pravin PITRUBHAKTA Vaishnavi Arjun WAGHMARE Vasudha Chandrashekhar PATIL Shloke BURMAN Sanskar BHAISARE Santhosh Sarathy J M Barka OUTBAKAT Mohamed El GHAROUS Kamal El OMARI Khalil El MEJAHED Yuwvaranni.S Vaijayanthi.M Chamundeeswari. M ORGANISATION TOPIC TITLE University of Science and Technology DEVELOPMENT OF ANTIDIABETIC FORMULATION “SUDHADIPTI” -IT’S INHIBITORY EFFECT ON Α-AMYLASE AND ΑGLUCOSIDASE Federal College of Forestry DEVELOPMENT AND OPTIMIZATION OF A MODIFIED MANUAL PINEAPPLE PEELING AND CORING MACHINE College Nashik IMPACT OF CLIMATE CHANGE ON INDIAN AGRICULTURE SECTOR Indian Institute of Management Rohtak SELF-ORGANISATION IN RURAL PLATFORM SYSTEMS– SRI MAHILA GRIHA UDYOG LIJJAT PAPPA Mohammed VI Polytechnic University OCP S.A. HOW DOES PHOSPHOGYPSUM AFFECT FABA BEAN YIELD AND HEAVY METAL CONTENTS? St.Joseph’s College Sahil CHOUHAN Anju THAPA Souvik Roy CHOUDHURY Central University of Jammu Bishir Asma'u DARMA Umaru musa yaradua university FORMULATIONOF BIO BRICK USING EGGSHELL DERIVED CALCIUM OXIDE NANOPARTICLE WITH AGRICULTURAL WASTE - A COST EFFECTIVE AND CONSTRUCTIVE BIOMASS MANAGEMENT DIGITAL TRANSFORMATION IN SUPPLY CHAIN MANAGEMENT: A STUDY OF AGRICULTURE SECTOR SCREENING OF CASSIA OCCIDENTALIS FOR ANTI-TYPHOID ACTIVITY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-6 HEAD OF SESSION: Kamel GUIMEUR AUTHOR(S) ORGANISATION Joseph Chisom OKOYE University of Nigeria Samia El-RABBAT Ashraf HAIDER Osman El-MAGHRABY Tanta University Y. KELLOUCHE A. ALLANI I.M. ZIANE BOUZIANE Y. CHETBANI University of KhemisMiliana Cheikh Abdoul Aziz Sy SADIO Cheikh FAYE University of Ziguinchor Emeka Solomon FIDELIS University of Abuja Mira MERAD Kamel GUIMEUR Houda BOUTALBI Hanane BEDJAOUI Usman ALI Umar Ijaz AHMED Sami ULLAH Abdul RAZZAQ Halima YAHAYA Yusuf ALHASSAN Ahmed Wopa WURIE TOPIC TITLE ENHANCING SUSTAINABLE AGRICULTURE: A COMPREHENSIVE ANALYSIS OF SOIL MICROBIAL DIVERSITY IN ORGANIC FARMING T-2 TOXIN PRODUCTION AND TRICHOTHECENES (A+B) FROM EGYPTIAN FUSARIUM STRAINS DETECTED BY LCMS/MS QQQ AND ITS ANTITUMOR ACTIVITY ON MCF7 PLASTICITY INDEX AND SOIL COMPACTION PARAMETERS MODELING USING ARTIFICIAL NEURAL NETWORKS EVALUATION OF EXTREME FLOW CHARACTERISTICS IN THE CASAMACE WATERSHED UPSTREAM OF KOLDA USING THE IHA/RVA METHOD THE EFFECTS OF CASSAVA FARMING HOUSEHOLDS’ LIVELIHOOD INCOME ON THE ADOPTION OF SUSTAINABLE AGRICULTURAL PRACTICES (SAPS) IN IMO STATE, NIGERIA University of Biskra ASSESSING SOIL PHYSICAL PROPERTY ALTERATIONS WITH THE APPLICATION OF DATE-PALM WASTE COMPOST MNS University TECHNICAL AND ENVIRONMENTAL EFFICIENCY OF COTTON PRODUCTION IN PUNJAB, PAKISTAN Nigerian Defense Academy ISOLATION AND MOLECULAR CHARACTERIZATION OF BACTERIA ASSOCIATED WITH SPOILAGE OF TOMATOES IN KADUNA METROPOLIS AND USE OF SELECTED BOTANICAL EXTRACT IN THEIR MANAGEMENT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 28.12.2023, Thursday Ankara Time 1630 : 1830 Session-4 Hall-7 HEAD OF SESSION: Stanislava STATEVA AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Afsa MUBASHAR Sammina MAHMOOD University of Education GROWTH MODULATING EFFECT OF SELECTED PLANT SPECIES ON EGG PLANT (Solanum melongena L.) IRRIGATED WITH POLLUTED WATER FROM RAVI RIVER, PAKISTAN Arieta Camaj IBRAHIMI Aferdita Camaj ISA Hata Dibrani SOPJANI Shyhrete MURIQI University “Haxhi Zeka” OCCURRENCE OF AFLATOXIN M1 IN CHEESE SAMPLES FOUND IN MARKETS IN KOSOVO DURING 2022 Edejon, Chiamaka CYNTHIA A.E. AGWU Okoro, John CHUKWUMA University of Nigeria Priya JASWAL S. K SINHA National Institute of Technology Muhammad SAFDAR Syed Mohsan Raza SHAH University of Education Fatima REHMAN Shamsa RANA Ahmed Faiz AKBAR Government College University Hassan YASAR Nasir NADEEM Muhammad Haseeb RAZA Muhammad Nawaz Sharif University Stanislava STATEVA Agricultural Academy EXTENSION NEEDS OF FAMERS IN THE SUSTAINABLE PRODUCTION OF FUTURE SMART FOODS (NEGLECTED AND UNDERUTILIZED SPECIES) IN AGBANI AGRICULTURAL ZONE, ENUGU STATE, NIGERIA APPLICATION OF SURFACE MODIFIED COIR GEOTEXTILES IN RURAL ROADS UNVEILING ADAPTIVE COMPONENTS FOR ENVIRONMENTAL HETEROGENEITY IN IPOMOEA CARNEA JACQ EFFECT OF NITRIC OXIDE AND HYDROGEN PEROXIDE ON GROWTH, PHYSIOLOGICAL AND BIOCHEMICAL ATTRIBUTES OF WHEAT (TRITICUM AESTIVUM L.) PLANT UNDER CADMIUM STRESS AGRICULTURE MECHANIZATION FARM PERFORMANCE AND FOOD AVAILABILITY IN COTTON-WHEAT CROPPING SYSTEM IN PUNJAB, PAKISTAN APPLICATION OF BIOTECHNOLOGICAL METHODS IN LONG-TERM STORAGE OF PLANT GENETIC RESOURCES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-1 HEAD OF SESSION: Ebru ARIKAN ÖZTÜRK AUTHOR(S) Burcu ACAR DEMİRCİ Mehmet ENGİN Osman DEMİRCİ Osman DEMİRCİ Sezai TAŞKIN Burcu ACAR DEMİRCİ Abdurrahman YILMAZ Jale YILMAZKAYA SÜNGÜ Elşen Veli VELIEV ORGANISATION Manisa Celal Bayar University Ege University IN SILICO AND IN VITRO BASED ANALYSES OF THERMAL BEHAVIOR OF BREAST TISSUE Manisa Celal Bayar University DESIGN, CONTROL AND CONDITION MONITORING OF A BATTERY ENERGY STORAGE SYSTEM Kocaeli University DEBYE MASS OF GLUONS IN MODIFIED NON-COVARIANT GAUGES İbrahim DÜZGÜN Selami AÇIKEL Gumushane University Okşan TANDOĞAN Namık Kemal University Erdem KAYA Ebru ARIKAN ÖZTÜRK Muhlis ÖZDEMIR Sadik Alper YILDIZEL Kemal ARMAGAN Sadik Alper YILDIZEL Kemal ARMAGAN TOPIC TITLE Gazi University Karamanoğlu Mehmetbey University Karamanoğlu Mehmetbey University EXAMINATION OF THE INFLUENCE OF ERBIUM ADDITION ON THE CRYSTAL DIMENSIONS AND LATTICE PARAMETER IN BSCCO HIGH-Tc SUPERCONDUCTOR CHILD-FRIENDLY CITY INITIATIVES IN THE WORLD AND IN TURKEY INVESTIGATION OF MOTORCYCLE ACCIDENTS THAT OCCURRED IN TURKEY STUDIES ON THE USE OF SEA WATER IN CONCRETE PRODUCTION INVESTIGATIONS THE POTENTIAL OF USING WASTEWATER IN CONCRETE PRODUCTION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-2 HEAD OF SESSION: Hayrettin ZENGIN AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Perihan Hazel KAYA Selcuk University PARTICIPATION BANKING AND TÜRKİYE Perihan Hazel KAYA Selcuk University DEVELOPMENT OF PARTICIPATION BANKING IN THE WORLD Hayrettin ZENGIN Sakarya University REVIEW OF BUSINESS EDUCATION STUDIES Mustafa ERBİR Kayseri University Betül TEKİN Umut EROĞLU Çanakkale Onsekiz Mart University Emine KARAÇAYIR Karamanoğlu Mehmetbey University Elif AÇIK University of Kocaeli Abdullah ASLAN Sait BARDAKÇI Sivas Cumhuriyet University THE EFFECT OF MARKETİNG COMMUNICATION EXPENDITURES ON PROFITABILITY IN TEXTILE ENTERPRISES BIOMETRIC ANALYSIS OF STUDIES ON GAMIFICATION IN THE FIELD OF BUSINESS ADMINISTRATION THE RELATIONSHİP BETWEEN PARTICIPATION INDEKS AND GOLD PRICES IN TURKEY THE EFFECT OF JOB CRAFTING ON JOB SATISFACTION EXAMINING THE ORGANIZATIONAL CLIMATE PERCEPTIONS OF PUBLIC ECONOMIC ENTERPRISE EMPLOYEES IN TERMS OF VARIOUS VARIABLES: SİVAS PROVINCE EXAMPLE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-3 HEAD OF SESSION: Birsen ALTAY AUTHOR(S) ORGANISATION Ömer DULKADİR Karabuk University Fatma OKUR ÇAKICI Ali TOSUN Karamanoğlu Mehmetbey University Emine KARAKAPLAN ÖZER Adıyaman University Hasan Saltuk DURAK Duzce University Birsen ALTAY Emel GÜVEN Emel GÜVEN Birsen ALTAY Havva DEĞİRMENCİ TARAKCI İbrahim YIKILMAZ Ondokuz Mayıs University Ondokuz Mayıs University Hittite University University of Kocaeli TOPIC TITLE RANKING OF LOW-LEVEL MANAGER SELECTION CRITERIA IN THE READY-WEAR INDUSTRY WITH ANALYTICAL HIERARCHY PROCESS (AHP): KARABÜK SAMPLE EVALUATION OF THE CIVIL SOCIETY FACTOR IN THE CONTEXT OF DEMOCRATIC CITIZENSHIP/ PARTICIPATORY DEMOCRACY: A LOCAL STUDY THE LAST TEN YEARS OF REMOTE WORKING LITERATURE: A BIBLIOMETRIC ANALYSIS THE RELATIONSHIP BETWEEN WORKPLACE BULLYING AND ORGANIZATIONAL SUCCESS DISCRIMINATION AGAINST DISABLED PEOPLE IN BUSINESS LIFE OBSTACLES TO THE EMPLOYMENT OF DISABLED PEOPLE PROFESSIONAL LOVE: PASSIONATE CAREER JOURNEY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-4 HEAD OF SESSION: S. Meral ÇAKICI AUTHOR(S) ORGANISATION S. Meral ÇAKICI Piri Reis University M. Akif YENİKAYA Onur OKTAYSOY Kafkas University Hakkı ÇİFTÇİ Cukurova University Engin KARAKIŞ Sivas Cumhuriyet University Sabahattin ÇETIN Ramazan YILMAZ Halil KARLI Yunus Emre TOPCU Bartin University Gülay DEMIR Sivas Cumhuriyet University Gülay DEMIR Sivas Cumhuriyet University TOPIC TITLE CAPITAL ACCUMULATION UNDER COLLATERALIZED BORROWING INDUSTRY 4.0 AND THE WORKFORCE OF THE FUTURE: AN EVALUATION FROM THE TÜRKİYE PERSPECTIVE EVALUATION OF TURKBİRDEV (TURKIC UNION STATES) IN TERMS OF SOCIOECONOMIC, ENVIRONMENTAL AND INSTITUTIONAL INDICATORS DEVELOPING ECONOMIES IN EUROPE AND ASIA ANALYSIS ACCORDING TO INVESTMENT CONDITIONS THE ASSESSMENT OF THE LEADING TECHNOLOGIES WITHIN THE SCOPE OF DIGITAL TRANSFORMATION IN LOGISTICS EVALUATION OF ALBARAKA TÜRK KATILIM BANK WITH MEREC AND COPRAS METHODS: A COMPREHENSIVE ANALYSIS MULTI-CRITERIA DECISION MAKING IN BANKING: SCIENTIFIC MAPPING ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-5 HEAD OF SESSION: Necat AĞCA AUTHOR(S) ORGANISATION Necat AĞCA Kemal DOĞAN Hatay Mustafa Kemal University Ayşe ULUSOY Atılgan ATILGAN Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Bhawana PAL Scholar at XIM University Chokri BAYOUDH Afifa MAJDOUB Messaoud MARS Ameilia Zuliyanti SIREGAR M.BASYUNI Zulkifli NASUTION Putri Chandra AYU Syeda Sabika Zahra NAQVI Syed Mohsan Raza SHAH Laiba HAMEED Aiza HANIF Syeda Sabika Zahra NAQVI Syed Mohsan Raza SHAH Zaheer ABBAS Farah BUKHARI Sanaz ALAMDARI Ahmad Farhad TALEBI Aida HAJI TAHERI Arefe ABASIAN IRESA-University of Sousse University of Sumatera Utara Universityof Education Universityof Education Semnan University TOPIC TITLE EVALUATION OF GROUNDWATER POLLUTION IN TERMS OF TOTAL SALT, TOTAL DISSOLVED SOLID, AMMONIUM, NITRATE, PHOSPHATE AND DISSOLVED OXYGEN IN DÖRTYOL PLAIN (TURKEY) USE OF INORGANIC AND ORGANIC FERTILIZER IN AGRICULTURE: EFFICIENCY, ENVIRONMENTAL IMPACTS AND SUSTAINABLE AGRICULTURE WATERSHED PROJECT OF NABARD AS A TOOL FOR CLIMATE CHANGE MITIGATION IN RAINFED FARMING – A CASE STUDY AT BANKURA, WESTBENGAL, INDIA OPTIMIZING IN VITRO REGENERATION PROTOCOLS OF TUNISIAN LOCAL PEARS (Pyrus communis L) AND FIGS (Ficus carica L) CULTIVATING Trigona itama BEES IN MANGROVES IN BAGAN KUALA VILLAGE, NORTH SUMATRA LEAF STRUCTURAL AND FUNCTIONAL MODIFICATION OF IPOMOEACARNEA J ACQ. AN INVASIVE PLANTS PECIES, UNDERDIVERSESALINITYGRADIENT STRUCTURALAND FUNCTIONAL MODIFICATIONIN CYMBOPOGONJ WARANCUSA (JONES) SCHULT. INHABITING HOT HYPERSALINE DESERT GREEN SYNTHESIZE OF ZINK OXIDE NANOPARTICLES USING HERBAL CELL EXTRACT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-6 HEAD OF SESSION: Ayşegül ILGAZ AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Girne Amerikan University INVESTIGATION OF FACTORS AFFECTING DAILY LIFE IN PATIENTS WITH BACK PAIN Girne Amerikan University THE EFFECT OF PHYSICAL ACTIVITY LEVEL OF UNIVERSITY STUDENTS ON DEPRESSION, ANXIETY, STRESS AND EMOTIONAL EATING Zehra TAŞKIN Zafer SOYDAN Nişantaşı University THE EFFECT OF CERVICAL CHIROPRACTIC SPINAL MANIPULATION ON PAIN LEVEL AND QUALITY OF LIFE IN ADULT INDIVIDUALS WITH FIBROMYALGIA Makbule Buse DUNDAR SARI Health Sciences University Furkan DURSUN Ayşegül ILGAZ Akdeniz University Ayşegül ILGAZ Akdeniz University Seyhan ÇANKAYA Selda ÖZEL OKUR Selcuk University Rigina RAKHMATOVA Seher SEÇKİN Mehmet MİÇOOĞULLARI Seher SEÇKİN Rigina RAKHMATOVA Mehmet MİÇOOĞULLARI A CONSERVATIVE METHOD FOR THE TREATMENT OF CARIOUS PRIMARY TEETH IN PEDIATRIC DENTISTRY: HALL TECHNIQUE ORAL AND DENTAL HEALTH LITERACY LEVEL AND AFFECTING FACTORS THE EFFECT OF URINARY INCONTINENCE ON SOCIAL INCLUSION IN ELDERLY INDIVIDUALS MIDWIFESHIP DURING PERINATAL LOSS AND GRIEF ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 0900 : 1100 Session-1 Hall-7 HEAD OF SESSION: Neslihan BALCI AUTHOR(S) ORGANISATION Ramazan ÖZPINAR Bekir DİREKCİ Akdeniz University Ercan GÜNAY Bekir DİREKCİ Akdeniz University Çiğdem SAYLAM KIRCIOĞLU Begüm ÖZ Çanakkale Onsekiz Mart University Begüm ÖZ Elif GÜLTEKİN Merve ÇÖLLÜ SAMIKIRAN Çanakkale Onsekiz Mart University Refik TURAN Aksaray University Refik TURAN Aksaray University TOPIC TITLE TEACHING METHODS AND TECHNIQUES IN OTTOMAN TURKISH BOOKS FROM 1950 TO THE PRESENT EXAMINATION OF THE 5TH GRADE TURKISH TEXTBOOK AND THE 5TH GRADE LEARNING OUTCOMES OF THE TURKISH CURRICULUM IN TERMS OF ANALYTICAL THINKING SKILLS LIFELONG LEARNING GENERAL DIRECTORATE EXAMINATION OF WESTERN MUSIC INSTRUMENTAL EDUCATION COURSE PROGRAMS IN THE FIELD OF MUSIC AND PERFORMING ARTS APPROACHES OF FLUTE PLAYERS TO DIAPHRAGM BREATHING A COMPARATIVE STUDY ON THE TEACHING PROFESSIONAL KNOWLEDGE COURSES TAUGHT IN THE FIELD TEACHING PROGRAMS OF THE FACULTIES OF EDUCATION AND PEDAGOGICAL FORMATION PROGRAMS A STUDY ON THE NUMERICAL DEVELOPMENT IN SOCIAL STUDIES TEACHING UNDERGRADUATE PROGRAMS AND QUOTAS OF EDUCATION FACULTIES IN TURKEY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-1 HEAD OF SESSION: Z. Zareen ZOHARA AUTHOR(S) ORGANISATION Angela THOMAS Janethree GANEHIARACHCHI Sona SUBASH Tbilisi State Medical University R.ROSHINI --- Nawar MOUSTARHFIR Ibtissam YOULYOUZMARFAK Hassan First University Radhika M - Md. Nowshad MAHMUD Farjana FARDAUS Jashore University of Science and Technology Khaoula JOUNAIDI Meryem HAMDOUNE Khaoula ELBARBI Asmaa GHAFILI AbdEllah GANTARE Hassan First University Z. Zareen ZOHARA Abdul Jaffar Azad AJEETH REHMAN Z. Faizal KHAN Sujogya KUMAR PANDA Bury st Edmunds Shaqra University Utkal University TOPIC TITLE A REVIEW ON THE REALM OF ROBOTIC SURGERY ASSISTED WITH ARTIFICIAL INTELLIGENCE BREAST CANCER PREDICTION USING AI TECHNOLOGY DEBRIEFING DURING PROCEDURAL SIMULATION TO MANAGE A CRITICAL SITUATION OPTİMİZİNG BLOOD TRANSFUSION PREPAREDNESS: A COMPREHENSIVE DATABASE AND MOBILE APPLICATION APPROACH FOR STREAMLINING DONOR COORDINATION IN EMERGENCY HEALTHCARE SITUATIONS PREVALENCE OF ANEMİA AND ITS ASSOCIATED RISK FACTORS AMONG FEMALE STUDENTS OF JASHORE UNİVERSITY OF SCIENCE AND TECHNOLOGY, BANGLADESH PROSPECTS FOR ADVANCED NURSING PRACTICE IN MOROCCO: A LITERATURE REVIEW IMPACT OF INTERMITTENT FASTING IN THE PREVENTION OF CANCER: WILL INTERMITTENT FASTING BE THE FUTURE OF CANCER MANAGEMENT- A SHORT REVIEW ANTI-STAPHYLOCOCCAL (BIOFILM) ACTIVITY OF TETRADENIA RIPARIA LEAVES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-2 HEAD OF SESSION: HELLALI Lallouani AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Periaman SIRUMAPEA Charles OP. MARPAUNG Rismen SINAMBELA Universitas Kristen Indonesia PLANNING AND ECONOMIC ANALYSIS OF OFFGRID SOLAR POWER PLANT TECHNIQUES IN THE ONAN RUNGGU SAMOSIR DISTRICT AREA, NORTH SUMATRA University of Laghouat A NUMERICAL STUDY OF A NOVEL SOLAR CELL STRUCTURE BASED CZTSe/CIGS BILAYERS: SIMULATION AND OPTIMIZATION University of Laghouat OPTIMIZATION OF SOME PHYSICAL PARAMETERS TO ENHANCE THE PERFORMANCE OF SILICON HETEROJUNCTION SOLAR CELLS Anurag University Vels Univerity EDGE COMPUTING ASSISTED INTELLIGENT HEALTHCARE MONITORING SYSTEM FOR ELDERLY PEOPLE University of Msila SCALAR CONTROL OF DOUBLE STATOR INDUCTION MACHINE BASED ON TYPE-1 FUZZY LOGIC REGULATORS Ibrahim CHOUIDIRA Djala Eddine KHODJA University of M’Sila REDUCTION OF POWER QUALITY PROBLEMS USING SHUNT ACTIVE FILTERS BASED ON THE HYSTERESIS CURRENT CONTROLLER Ibrahim CHOUIDIRA Djala Eddine KHODJA University of M’Sila FAULT TOLERANT OPERATION BASED ON DIRECT TORQUE CONTROL FOR INDUCTION MACHINE WITH BROKEN BARS Shavina Goyal THE MEDIATING ROLE OF ON-THE-JOB EMBEDDEDNESS BETWEEN SELECTED TALENT MANAGEMENT PRACTICES AND TURNOVER INTENTION AMONG HEALTHCARE PROFESSIONAL IN ETHIOPIA Naceur SELMANE Feriha Afrah BOUKHELKHAL Mohammed Madanı TAOUTI Sarah GUENOU Ali CHEKNANE Naceur SELMANE Feriha Afrah BOUKHELKHAL Ali CHEKNANE Fakhereddine KHEMLOUL Nilgun BAYDOGAN S. SATHEESKUMARAN K. SASIKALA N. Sharath BABU Kumar NEERAJ HELLALI Lallouani MOUSSA Oussama Saad Belhamdi AKKA Ali Samuel Bekele Tadesse Shavina Goyal ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-3 HEAD OF SESSION: Ghazala YUNUS AUTHOR(S) ORGANISATION V. VENKATASUBRAMANIAN Government Polytechnic College K.THAMIZHMARAN Government Polytechnic College S. Sathya AGILA V THIYAGARAJAN Sri Sivasubramaniya Nadar College of Engineering Riyadh ROUABHI Abdelghafour HERIZI Salim DJERIOU Lallouani HELLALI Fayssal.OUAGUEN Ghazala YUNUS Mohammed KUDDUS Chakib EL FISSI S. BARBARA A. BROURI TOPIC TITLE QUALITY COMMUNICATION FOR MOBILE AD HOC NETWORKS USING SERVICE ORIENTATED DISTRIBUTED EFFICIENT COMMUNICATION USING ENCRYPTION AND DECRYPTION INNOVATIVE CONFIGURATION OF MODULAR MULTILEVEL INVERTER PERTAINING TO ELECTRIC TRACTION DRIVES ROBUST SLIDING MODE CONTROL OF MECHANICAL POWER PRODUCED BY AN INDUCTION MOTOR (IM) University of Hail Hassan II university ENSAM, Moulay Ismail University APPLICATION OF BIOSENSORS IN BEVERAGES INDUSTRY HOW TO ENSURE ENERGY EFFICIENCY? COMPARISON OF WIND TURBINE GENERATING TECHNOLOGIES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-4 HEAD OF SESSION: Nida BAYINDIR AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Eyvazova Ülviyyə CƏLAL QIZI --- THE IMPORTANCE OF EXTRA-CLASS AND EXTRA-SCHOOL ACTIVITIES IN THE FORMATION OF STUDENTS' MANAGEMENT HABITS ON THE SUBJECT OF PHYSICS Qədimli Fidan FIZULI QIZI ADPU İsmet KAYMAK --- Zeliha GÖKÇE Rumeysa GENÇ Sibel ÇİLOĞLU Deniz Beste Çevik KILIÇ Emircan KARAKUŞ Nida BAYINDIR Serkan BOYRAZ Ertan ALTINSOY Yalçın DİLEKLİ Serkan BOYRAZ Ertan ALTINSOY Yalçın DİLEKLİ Erciyes University Balıkesir University Eskisehir Osmangazi University Aksaray University Aksaray University CONCEPT OF SUSTAINABLE DEVELOPMENT AND ITS IMPACT ON AZERBAIJAN EDUCATION BILINGUAL EDUCATION PRACTICE: WESTERN THRACE EXAMPLE 6TH GRADE STUDENTS' USE OF RESFEBE: MATTER AND HEAT BILSEM TEACHERS’ VIEWS ON STEM EDUCATION DETERMINATION OF PROSPECTIVE TEACHERS' COMPETENCIES IN TEACHING INTELLIGENCE GAMES THE USE OF REFLECTIVE THINKING IN THE CLASSROOM FROM THE PERSPECTIVES OF TEACHERS DESIGNING CRITICAL THINKING ACTIVITIES: OPINIONS OF TEACHER CANDIDATES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-5 HEAD OF SESSION: Kübra YENEL AUTHOR(S) Murat BALCI Nur Melike ŞİMŞEK Aykut MERT Kardelen İNCEOĞLU Recep AKDEMIR Şeref YÜKSEL Hakan AYHAN Yasin CEYLAN Asiye CANPOLAT Yusuf ÇERI ORGANISATION TOPIC TITLE Istanbul Aydin University DYSCALCULIA IN CHILDREN WITH LEARNING DISABILITIES M.E.B. A CASE STUDY TO INCREASE THE ACADEMIC SUCCESS OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS Kübra YENEL Manisa Celal Bayar University Mücahit YENİCE M.E.B. Esra ÖZKILIÇ Ibn Haldun University Ahmet YILMAZ Ibn Haldun University Gurbet KIZILTAN M.E.B. Gurbet KIZILTAN M.E.B. OPINIONS OF TEACHER CANDIDATES ON THE ECONOMIC FOUNDATIONS OF TURKISH EDUCATION SYSTEM COPING WITH STRESS AND PERCEIVED SOCIAL SUPPORT LEVELS IN PREDICTING RESILIENCE AMONG HIGH SCHOOL STUDENTS ANALYZING SIYASATNAMA IN THE CONTEXT OF EDUCATIONAL LEADERSHIP AN EXAMINATION OF SADI SHIRAZI'S WORKS BUSTAN AND GULISTAN IN TERMS OF EDUCATIONAL LEADERSHIP RELIGIOUS EDUCATION IN CATHOLIC SCHOOLS: THE CASE OF THE USA LIFE OF JAMES MICHAEL LEE AND HIS CONTRIBUTIONS TO THE SCIENCE OF RELIGIOUS EDUCATION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-6 HEAD OF SESSION: Gülçin RAY AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Hüseyin DURMAZ Konya City Hospital THE EFFECT OF CROSS CLAMP DURATION AND LACTATE LEVEL ON MORTALITY IN ISOLATED CORONARY BYPASS SURGERY Ege University AUDITORY ATTENTION IN CHILDREN Azerbaijan Medical University BASE MATERIALS Ceren BODUR Deniz TUZ Jale ZEYNALOVA Parvana MAHMUDOVA Erengül PEKTAŞ Bedriye Gizem TEKIN 25 Aralık State Hospital Veysi OKUMUŞ Siirt University Veysi OKUMUŞ Siirt University Zehra ATALAR ŞAHİN Birsen AYDIN KILIÇ Şirin ÇETİN Meryem ÇETİN Havza District Health Directorate Amasya University Gülçin RAY Abdullah RAY İbrahim KÜRTÜL Gamze TAŞKIN ŞENOL Gulnara Mammadova İrada Mammadkhanova Fikriyye Balakishieva Gultekin Javadova RHINOCEREBRAL MUCORMYCOSIS: CASE REPORT DETERMINATION OF ANTIMICROBIAL AND α-AMYLASE INHIBITOR ACTIVITIES OF Boletus edulis WATER AND HEXANE EXTRACTS PRODUCTION OF Α-AMYLASE BY SOLID STATE FERMENTATION FROM Geobacillus pallidus VO13 THE ROLE AND IMPORTANCE OF HEMATOLOGIC PARAMETERS IN ADULTS WITH TYPE 2 DIABETES: A SINGLE-CENTER RETROSPECTIVE STUDY Bolu Abant İzzet Baysal University AGE- AND GENDER-RELATED CHANGES IN THE HAND SKELETON OF ADOLESCENTS: A PRELIMINARY STUDY Azerbaijan Medical University CERVICAL INFECTION ASSOCIATED WITH HUMAN PAPILLOMAVIRUS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1130 : 1330 Session-2 Hall-7 HEAD OF SESSION: Sümeyra TOPAL AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Ayşe Sena KILINÇKIRAN Ayşe Sonay TÜRKMEN Karamanoğlu Mehmetbey University A NEW DISTRACTION METHOD FOR CHILDREN DURING PAINFUL PROCEDURES: WIND ROSE Ayşe Sena KILINÇKIRAN Ayşe Sonay TÜRKMEN Eda CAN KÖKMEN Nurşen Özgür AKIN Turgay KARADAĞ Eda CAN KÖKMEN Gülmira KURUOĞLU Karamanoğlu Mehmetbey University NURSING APPROACHES IN ORAL MUCOSITIS Dokuz Eylül University Ministry of Education THE IMPACT OF DYSLEXIA ON READING FLUENCY SKILLS S. Seda BAPOĞLU DÜMENCI Tarsus University Buket Tan YAVUZ Polen ÇINGILOĞLU Figen GÜRSOY Ankara University Sümeyra TOPAL Kahramanmaraş Istiklal University Gülüzar SADE Gülbahtiyar DEMİREL Tarsus University Cumhuriyet University Gülbahtiyar DEMİREL Gülüzar SADE Cumhuriyet University Tarsus University Dokuz Eylül University VOCABULARY DEVELOPMENT OF CHILDREN DIAGNOSED WITH EPILEPSIA EXAMINATION OF CLINICAL CHILD DEVELOPMENT SPECIALISTS' VIEWS ON TAKING DEVELOPMENTAL HISTORIES ANALYSIS OF NEWS ABOUT PEER BULLYING IN NEWSPAPERS PUBLISHED IN TURKEY PEDIATRIC PATIENT WITH EARTHQUAKEEXPOSED TYPE 1 DIABETES MELLITUS: A CASE REPORT THE RELATIONSHIP OF PAIN LEVELS PERCEIVED BY WOMEN IN ACTIVE LABOR AND SOME VARIABLES WITH THEIR ANXIETY LEVELS THE RELATIONSHIP BETWEEN PREGNANT WOMEN'S SELF-PERCEPTION AND SELFESTEEM ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-1 HEAD OF SESSION: Armel MBON AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Armel MBON Université Marien NGOUABI Amin AMIRDABBAGHIAN Universiti Malaya Xhiljola ABDIHOXHA Barleti University Anisa TRIFONI Florinda BORICI Satwika BAPANAPALLI Sriya SOMANATHAM Hasini JAGANNADAM Harathi KALLEM Navya Sree AZMEERA University “Aleksandër Moisiu” BRINGING UP A CHILD BY HAND: INVESTIGATING MRS. JOE GARGERY’S WAYS IN CHARLES DICKENS’S GREAT EXPECTATIONS IDEOLOGICAL PERCEPTIONS IN SELECTED PERSIAN TRANSLATIONS OF GEORGE ORWELL’S ANIMAL FARM EXPLORING DIVERGENT APPROACHES AND COMPARISONS BETWEEN TRANSLATION AND MEDIATION STUDIES ASSESSMENT CRITERIA OF ENGLISH WRITING AT THE TERTIARY LEVEL IIM ROHTAK SUPERSTITIONS IN INDIA TÜRK TARİHİNDE HÜKÜMDARLIK ALAMETLERİ: İSLAMİYET ÖNCESİ-SONRASI SÜREÇTE DEVAMLILIK VE DEĞİŞİM Hakan ERCAN Erdem YILMAZ Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Geetika GUPTA Deemed University Idriz KOVAÇI Argjenda ISMAJLI Alberta TAHIRI Jehona RAMA Samire DERNJANI University of Applied Sciences in Ferizaj SIGNS OF SOVEREIGNTY IN TURKISH HISTORY: CONTINUITY AND CHANGE IN THE PRE-ISLAMIC AND POST-ISLAMIC PERIODS ETHNO-TECHNOLOGICAL TRADITIONS AND PRACTICES IN INDIA: ITS RELEVANCE IN THE PRESENT SCENARIO CLASSIFICATION OF CULTURAL HERITAGE IN KOSOVO ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-2 HEAD OF SESSION: Abbas KHAN AUTHOR(S) ORGANISATION Wali MUHAMMAD Abbas KHAN Sajjad HUSSAIN Abdul Wali Khan University C.RAJESHKUMAR K.RUBASOUNDAR S.Siamala DEVI Sri Krishna College of Technology Abderrahim GUETTECHE Salah Eddine BENSEBTI Mohamed Nacer GUETTECHE Abdelhafid CHABANE Université Constantine 1 Jorge Andrés Sierra DEL RIO John Miranda GONZALEZ Institución Universitaria Issengaliyeva G.A. Kopenbayev T.A. Bisembin A. M. Aktobe Regional University Rismen SINAMBELA Indonesian Christian University TOPIC TITLE DESIGN OF Z-SCHEME HETEROJUNCTION Fe2O3/gC3N4/ MoS2 TERNARY NANOCOMPOSITE FOR PHOTOCATALYTIC WATER SPLITING TO PRODUE HYDROGEN GAS PREDICTIVE ANALYSIS USING MACHINE LEARNING TECHNIQUES IN HEALTH CARE MONITORING SYSTEM USING SOFTWARE DEFINE RADIO GRANULATED SLAG FROM EL HADJAR AS AN ADDITIVE IN CONCRETE ANALYSIS OF THE MECHANICAL PROPERTIES OF AN ASTM A706 GRADE 60W STEEL BY TORSIONAL DEFORMATION THE IMPACT OF AUTOMOTIVE CATALYTIC CONVERTERS ON REDUCING EMISSIONS INTO THE ATMOSPHERE SOLAR PANEL - NATIONAL POWER PLANTS INDONESIA (PLN) HYBRID SYSTEM DESIGN USING IoT-BASED CADIO ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) Zeineb MZOUGHI Manel SFAR Houda LAZREG Didier Le CERF Hatem DHAOUADI Hatem MAJDOUB University of Monastir SUPERCRITICAL EXTRACTION TECHNOLOGY IN ORANGE PEELS POLYSACCHARIDES: CHEMICAL CHARACTERIZATIONS AND BIOLOGICAL ACTIVITIES A. BAKDID Industrial Engineering and Seismic Engineering INVESTIGATING ENERGY LOSS IN ROTATING MACHINES DUE TO UNBALANCE ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-3 HEAD OF SESSION: Naveen.K.S AUTHOR(S) ORGANISATION Naveen.K.S. Sivaraj.P Annamalai University Manoj Kumar BHATNAGAR Dharmendra KUMAR Institute of Archaeology Naveen.K.S Annamalai University Jamal GUERROUM Mohamed AL-HATTAB L’houcineMOUDOU Omar BAJJOU Youssef LACHTIOUI mouloud ABARAGH Saloua FILALI Zayneb MIRAOUI Abdelkader NASSER Khalid BOUZIANE Taoufik AALOUCH Iliass El MRABTI Abdelhamid TOUACHE Abderrahim CHAMAT Abdelhadi El HAKIMI TOPIC TITLE DESIGN AND DEVELOPMENT OF TWIN WHEEL MULTI CROP SEED SOWING MACHINE SCREENING OF CORROSION INHIBITORS FOR PRESERVING COPPER METAL AND ITS ALLOY ANTIQUITIES DESIGN AND DEVELOPMENT OF TWIN WHEEL MULTI CROP SEED SOWING MACHINE Sultan Moulay Slimane University Mohamed 5 University University of South Africa FIRST-PRINCIPLES STUDY OF ELASTIC AND THERMO-PHYSICAL PROPERTIES OF KESTERITE-TYPE CU2ZNSNS4 -- EFFECT OF MARBLE POWDER SUBSTITUTION ON THE PHYSICAL PROPERTIES OF CONCRETE Sidi Mohamed Ben Abdellah university NUMERICAL PREDICTION OF THE FORMING LIMIT CURVE OF A LOW CARBON STEEL SHEET Girma DEJENE Venkata Ramayya ANCHA Addisu BEKELE Jimma University H. El HAROUACHI M. ELGETTAFI M. LOUTOU Mohammed Premier University NREL PHASE VI WIND TURBINE BLADE TIP WITH S809 AIRFOIL PROFILE WINGLET DESIGN AND PERFORMANCE ANALYSIS USING COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS ELABORATION OF GEOPOLYMER CONCRETE USING SEAWATER AND SAND-WASTE MATERIAL: SYNTHESIS, MICROSTRUCTURE, AND MECHANICAL BEHAVIOR ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-4 HEAD OF SESSION: Nülüfer ERBİL AUTHOR(S) ORGANISATION Mehmet KOCA Serdar DENİZ Malatya Turgut Özal Üniversitesi Hatice Nur NEFES PALA Nülüfer ERBİL Hatice Nur NEFES PALA Nülüfer ERBİL Gizem YILDIZ Nülüfer ERBİL Esra GÜLER Nülüfer ERBİL Leyla EMİRİK Nülüfer ERBİL Leyla EMİRİK Nülüfer ERBİL Ordu University Ordu University Ordu University Ordu University Ordu University Ordu University Safarova Samira Gibleliyeva Nurlana Azerbaijan Medical University Nijat Taghizade Cambridge University and Maxer Institute TOPIC TITLE SATISFACTION LEVELS OF PREGNANTS WHO PARTICIPATED IN THE PREGNANCY INFORMATION CLASS TRAINING THE EFFECT OF TECHNOLOGY ON WOMEN'S HEALTH CURRENT INDICATORS ON WOMEN'S HEALTH IN THE WORLD AND IN TÜRKİYE USE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN WOMEN'S HEALTH AND NURSING BARRIERS TO WOMEN'S ACCESS TO HEALTH CARE, SOLUTIONS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH PROFESSIONALS EFFECTS OF MIGRATION ON WOMEN'S LIFE AND REPRODUCTIVE HEALTH EFFECTS OF GLOBALIZATION ON WOMEN'S HEALTH MOLECULAR GENETIC VIEW IN PATIENTS WITH CERVICAL INTRAEPITHELIAL NEOPLASIA OF THE CERVIX AND MICROINVASIVE CERVICAL CANCER MACHINE LEARNING-BASED CLASSIFICATION OF IRIS FLOWER SPECIES: A COMPREHENSIVE ANALYSIS OF THE IRIS FLOWER DATASET ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-5 HEAD OF SESSION: Abdurrahman GÜNDAY AUTHOR(S) ORGANISATION Halil Yaşar ÜSTÜNEL Oğuzhan TİMUR Cukurova University Duhan CENGIZER Oğuzhan TIMUR Cukurova University Cemal POLAT Oğuzhan TİMUR Çukurova University Emrecan SERİN Oğuzhan TİMUR Çukurova University Helin BOZKURT Oğuzhan TİMUR Çukurova University Abdinasir A. FARAH Oğuzhan TİMUR Çukurova University Abdurrahman GÜNDAY İsrafil TAŞCI Bursa Uludağ University TOPIC TITLE EFFECTS OF POWER QUALITY PROBLEMS ON INDUSTRIAL PLANTS AND MITIGATION SOLUTIONS MINIMIZING THE ELECTRICITY BILL BY USING LOAD SHIFTING AND PHOTOVOLTAIC PANELS MULTIPORT DC-DC CONVERTER ADVANTAGES AND APPLICATIONS-REVIEW DEVELOPMENT OF ELECTRICAL INSULATION MONITORING TECHNOLOGY GENERAL REVIEW OF AC-DC SMART GRID CONTROL, CURRENT STATUS AND FUTURE PERSPECTIVES REVIEW ANALYSIS OF WIRELESS TECHNOLOGIES USED IN WIRELESS BATTERY MANAEGEMENT SYSTEMS ANALYSIS OF THE CHANGE IN PEAK EMISSION WAVELENGTH WITH DOPANT RATIO AND TEMPERATURE VARIATION IN Ga1-xAlxAs LEDs ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1400: 1600 Session-3 Hall-6 HEAD OF SESSION: Mehmet Burak ATEŞ AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Bayramova Naila ILHAM --- Özlem SARIHAN Mehmet Burak ATEŞ Selcuk University Ayşegül BULUT Mehmet Burak ATEŞ Selcuk University Serap KILIÇ ALTUN Mehmet EMİN AYDEMİR Harran University Arda Selin TUNÇ Ankara University KELOID FIBROMA IN A CAT Arda Selin TUNÇ Ankara University USE OF CYTOLOGY IN THE FEMALE GENITAL TRACT IN CATTLE Bilge Kaan TEKELIOĞLU Cukurova University CURRENT APPROACHES TO RABIES; 2023 Bilge Kaan TEKELIOĞLU Cukurova University FELINE PANLEUCOPENIA BIOLOGICAL CHANGES: THE ADAPTATION FORCE OF LIVESTOCK PROMISING RECENT DEVELOPMENTS FOR CAT WITH FELINE INFECTIOUS PERITONITIS (FIP): PATHOGENESIS, FINDINGS, DIAGNOSIS AND TREATHMENT OPTIONS IMMUNOTHERAPY FOR HEPATOCELLULAR CARCINOMA AND ITS APPLICATION IN VETERINARY PRACTICE EVALUATION OF FOOD ADDITIVES ON THE PRODUCT LABELS OF PACKAGED FLAVORED MILKS AND MILK DESSERTS IN HALAL FOOD STATUS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-1 HEAD OF SESSION: Bilal KARGI AUTHOR(S) Bilal KARGI ORGANISATION Ankara Yıldırım Beyazıt University Özcan IŞIK Sivas Cumhuriyet University Özcan IŞIK Sivas Cumhuriyet University Kurtuluş MERDAN Gumushane University Kurtuluş MERDAN Gumushane University Havva ARABACI University of Trakya TOPIC TITLE EVIDENCE OF TURKEY FALLING INTO THE MIDDLE INCOME TRAP MEASURING THE PERFORMANCE OF AMERICA'S LEADING BANKS WITH ENTROPY-WASPAS DECISION MODEL COMBINATIVE DISTANCE-BASED ASSESSMENT (CODAS) METHOD: A BIBLIOMETRICS ANALYSIS ECONOMIC EVALUATION OF BORON MINERALS, A STRATEGIC MINE, FROM THE PERSPECTIVE OF TÜRKİYE ECONOMIC AND SOCIAL DIMENSIONS OF SIRVILTURE IN TURKEY TRADITIONAL ACCOUNTING AND SUSTAINABLE ACCOUNTING ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-2 HEAD OF SESSION: Ayşe Tuğba GÜROĞLU AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE Ozgun ONEN Coskun FIRAT Tuba Okutucu OZYURT Istanbul Technical University THERMAL CHALLENGES IN MANAGING SOLAR BATTERIES FOR OFF-GRID PHOTOVOLTAIC SYSTEMS Rabia TOPRAK Karamanoğlu Mehmetbey University Ayşe Tuğba GÜROĞLU Manisa Celal Bayar University Çağatay BAHADIR Önder GÜLER Istanbul Technical University Mehmet Samet TEMEL Mustafa Anıl REŞAT Serdar ÖZYURT Ankara Yıldırım Beyazıt University Serdar ÖZYURT Ankara Yıldırım Beyazıt University Galip Atakan ZENGİNER Gazi University Begüm UZUNOKUR Gencay SARIIŞIK Harran University Abilov Rashad Saffan oglu Azerbaijan Research and Design Institute for Energy İbrahim Ali Khudiyev --- A DUAL-BAND MICROSTRIP ARRAY ANTENNA DESIGNED FOR SATELLITE APPLICATIONS AT X-BAND COATOMICALLY GOLDIE*-LIFTING MODULES POWER GENERATION EFFECT OF LIGHTNING DAMAGES ON WIND TURBINE BLADES AND LIGHTNING PROTECTION PERFORMANCE OF AN OFDM SYSTEM WITH INCREASED ERROR PERFORMANCE AND DEGRADED IFFT SIZE UNDER CHANNEL ESTIMATION ERRORS PERFORMANCE OF POWER PERMUTATION MODULATION OVER RICIAN FADING CHANNELS UAV TRAECTORY WITH SPECTRUM SENSING FOR DATA RATE IN COGNITIVE RADIO NETWORK PERFORMANCE ANALYSIS OF MACHINE LEARNING ALGORITHMS IN HYBRID POWER GENERATION FORECASTING SCIENTIFIC BASIS OF THE DESIGN AND REHABILITATION OF AGBULAQ SMALL WATER POWER STATION THE COST SAVINGS OF AI-CONTROLLED ELECTRICITY SOURCES ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-3 HEAD OF SESSION: Shouket Ahmad KOUCHAY AUTHOR(S) Mohd ABDULLAH C Ramesh Kumar REDDY Mert CRUMPTON Kasım ÖZACAR ORGANISATION Mahatma Gandhi Institute of Technology Karabuk University Shouket Ahmad KOUCHAY Islamic University Madinah Chandrakant Naikodi Shiva Prasad M S Kavya R Keerthiraj D V Kruthika K Manoj M Davangere University Avinash KUMAR Mangalayatan University Saptadeepa KALITA Sharda University Younes FAYAND Reza FAYAND University of Tabriz Özge ÖZ DÖM Ankara Yıldırım Beyazıt University TOPIC TITLE AUTOMATION TOOL FOR CUSTOMER COMPLAINTS A VIRTUAL REALITY ASSISTED LANGUAGE AND CULTURE LEARNING APPLICATION THE IMPACT OF IMAGE PROCESSING TECHNIQUES TO SECURE IOT AN ENHANCED INTEGRATION OF CHATGPT WITH HADOOP ECOSYSTEM FORWARD HUNTING FOR MALWARE AND RANSOMWARE DETECTION TO DECREASE RISK A NOVEL PERIODONTAL DISEASE GRADE CLASSIFICATION METHODOLOGY USING CONVOLUTIONAL NEURAL NETWORK A REVIEW OF THE TYPES OF CYBERBULLYING METHODS ON SOCIAL NETWORKS USING DEEP LEARNING ALGORITHMS SOCIAL MEDIA: ALTERNATIVE “PLACE” FOR NEW SOCIAL MOVEMENTS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-4 HEAD OF SESSION: Dastan BEGALIYEV AUTHOR(S) ORGANISATION TOPIC TITLE MOHAMMAD Ahmad ZURU Abdullahi Abdu MUHAMMAD Chika MUSA Musa SHUAIBU Ishaka Mohammad MOHAMMAD Adamu Garga Usmanu Danfodiyo University PRODUCTION AND COMPRESSION OF BIOGAS FROM COW DUNG Moldir ALMATKYZY Dinara NADIRKHANOVA Masoud RIAZI Nazarbayev University Rehab K. Al-SHEMARY University of Baghdad Dastan BEGALIYEV Masoud RIAZI Youssef ADNAN Brahim EL IBRAHIMI Nada Kheira SEBBAR Hassan OUACHTAK Abdelaziz AIT ADDI Nazarbayev University Ibn Zohr University Pooja RASAL Gaurav KASAR Vithai Pandit Deore Institute Joy CHATTERJE Rajiv Kumar DWIVEDI Anil VASHISHT Amity University Madhya Joy CHATTERJEE Rajiv Kumar DWIVEDI Anil VASHISHT Amity University Madhya Armela MAZRREKU Belinda HOXHA Marilda OSMANI Basanja SHTYLLA Glejdis HAJDINI University of Elbasan CRUDE OIL VISCOSITY PREDICTION THROUGH RADIAL BASIS FUNCTION NETWORKS (RBFNS) AND MULTIPLE LINEAR REGRESSION (MLR) INTEGRATION MICROWAVE SYNTHESIS OF SCHIFF BASE FROM MEDICATION AND 8HYDROXYQUINOLINE / 1,10PHENANTHROLINEAS A CO-LIGAND WITH COMPLEXES: CYTOTOXIC, ANTIBACTERIAL, AND DNA INTERACTION EFFICACY DRILLING STICK SLIP PREDICTION USING MACHINE LEARNING UTILIZATION OF EXTRACTS FROM BIOMASS WASTE AS AN ECO-FRIENDLY AND EFFECTIVE INHIBITOR FOR CARBON STEEL CORROSION IN 1M HYDROCHLORIC ACID STUDY OF PROTECTIVE EFFECTS OF ELLAGIC ACID IN EXPERIMENTALLY INDUCED NEUROPATHIC PAIN IN RATS ANALYSIS OF ONLINE AND TRADITIONAL PHARMACIES IN KOLKATA, WEST BENGAL, FROM THE CONSUMERS' PERSPECTIVE AN ANALYSIS OF THE VARIABLES INFLUENCING THE PREFERENCES OF INDIVIDUALS FOR OVER-THE-COUNTER MEDICATIONS EVALUATION OF RENEWABLE SOURCES AS A FEEDSTOCK FOR BIODIESEL PRODUCTION ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-5 HEAD OF SESSION: Erika Dwi SEPTIANI AUTHOR(S) Alzena NASYWA SHAKIRA M. Tegar ABDILLAH AKBAR Risqi Khoirina FIRDA Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad Taufiq ABADI Muhammad SHULTHONI Zulfatus SAROYA Anisa KAMILA Tri Ayu WIDYASTUTI Achmad Tubagus SURUR Muhammad Sultan MUBAROK Dina LUTFIYANA Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK Syamsuddin Erika Dwi SEPTIANI Septiana Mufidah Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK Syamsuddin Intan Athiyatul MAULA Dian NOFITASARI Karina Atha NABILA Muhammad Sultan MUBAROK ORGANISATION TOPIC TITLE UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ISLAMIC ECONOMIC PARADIGM UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ISLAMIC ECONOMY WITH ITS GOAL AS A BENEFIT OF MANKIND IN INDONESIA UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan CASE STUDY ANALYSIS ON THE OMAH SANTRI ONLINE SHOP UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ANALYSIS OF BUSINESS FEASIBILITY STUDY ON “DASUKI” PATTERN CUTTING SERVICES UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan BUSINESS FEASIBILITY STUDY ANALYSIS ON TOFU MSMES IN BONDANSARI VILLAGE (CASE STUDY OF PAK NUR'S TOFU BUSINESS) UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan THE ROLE OF ZAKAT IN ISLAMIC ECONOMIC AXIOLOGY Khoirum Rodhiatul IFA UIN K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan KUNAL GUPTA SACHIN VASHISTH AKASH SHARMA Symbiosis Law School COOPERATIVE DIGITALIZATION ON IMPROVING SERVICE QUALITY AND ENVIRONMENTALLY FRIENDLY FINANCIAL PERFORMANCE AT KSPPS BMT ALHIKMAH SEMESTA BEYOND BORDERS: CLIMATE REFUGEES AND THE SHIFTING LANDSCAPE OF DEMOCRACY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org 29.12.2023, Friday Ankara Time 1630: 1830 Session-4 Hall-6 HEAD OF SESSION: Sanjeev GUPTA AUTHOR(S) ORGANISATION Sanjeev GUPTA GLA University Talha USMAN University of Technology and Applied Sciences Rayan Ikram ADDOUN University M’hamed Bougara of Boumerdes Zainab IQBAL Muhammad KAMRAN Muhammad SALEEM Thal University Bhakkar Muhammad AWAIS T. SALAHUDDIN Mirpur University of Science and Technology Muzamal HUSSAIN Muhammad Nawaz NAEEM University of Sahiwal James, Tolulope O. Ibitokun, T. V. Abdullahi ABUBAKAR Ishaq, O.O James, Tolulope. O Shamsudden A SHAYAU Udomboso, C. G B. SHEHU TOPIC TITLE GENERALIZED SYSTEM OF EXTENDED NONLINEAR VARIATIONAL INEQUALITIES IN HILBERT SPACE WEIGHTED INTEGRALS TRANSFORMS OF BESSEL AND WHITTAKER FUNCTIONS AND THEIR NUMERICAL ESTIMATES POLYNOMIAL STABILIZATION OF THE WAVE EQUATION WITH VENTCEL’S BOUNDARY CONDITIONS UTILIZING FUZZY SETS IN TRANSPORTATION OPTIMIZATION: TACKLING INTRICATE CHALLENGES, IMPROVING PRECISION, AND PROPELLING DECISION-MAKING WITHIN LOGISTICAL PLANNING NUMERICAL SIMULATION AND COMMUNICATION FOR NONLINEAR THERMAL AND SOLUTAL SYSTEM OF UNSTEADY NON-NEWTONIAN WITH NATURAL CONVECTION FREQUENCY SPECTRA OF CHIRAL SINGLEWALLED CARBON NANOTUBES: CONJUNCTION OF WAVE PROPAGATION WITH NON-LOCAL ELASTICITY THEORY Kebbi State University CO- INTEGRATION AND VECTOR ERROR CORRELATION MODELS OF COVID-19 AND GDP Kebbi State University BACK PROPAGATION NEURAL NETWORK (BPNN) APPROACH IN FORECASTING NIGERIA'S GROSS DOMESTIC PRODUCT (GDP) İsmail TOPCU Ethem İlhan SAHIN Alanya Alaaddin Keykubat University Türkeş Science and Technology University INVESTIGATION OF MECHANICAL BEHAVIOR CAUSED BY LIQUID BORIDING APPLIED TO GG35 AND AISI 1035 STEELS İsmail TOPCU Alanya Alaaddin Keykubat University INVESTIGATION OF MECHANICAL PROPERTIES OF AL MATRIX CERAMIC COMPOSITE MATERIALS WITH NI REINFORCEMENT ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org PHOTO GALLERY ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org CONTENTS AUTHORS PRESENTATION TITLE NO Volume Ayten BEYLEROVA CULTURAL CONNOTATION AS A LINGUOCULTUROLOGICAL CATEGORY 1-2 1 Sevinc SEFEROVA AZERBAIJANI LITERARY LANGUAGE AND AUXILIARY NOUNS 3-4 1 Nurbanu KORKMAZ A COMPARATIVE ANALYSIS OF FIGURATIVE COMPREHENSION IN THE INDIVIDUALS WITH VARIOUS GENETIC DISORDERS 5 1 Perihan GÖZÜM THE CRIME OF CHILD ABUSE AND MOBBING USED IN THIS PROCESS 6-7 1 Unnab PASHSHANOVA Firuze MAMMADOVA ART SAMPLES OF KESIKCHIDAGH 8-11 1 Musa MURSAGULIYEV ARCHEOLOGY OF KESHIKCHIDAGH 12-16 1 Saadat ALIYEVA IMPORTANT RESULTS OBTAINED FROM THE RESEARCH CONDUCTED IN THE KAZAKH REGION OF AZERBAIJAN 17-21 1 A.K. Khamidov PRAGMATIC FEATURES OF INTERROGATIVE SENTENCES IN THE UZBEK LANGUAGE 22-25 1 EFFECT OF MENTHA LONGIFOLIA SUPPLEMENTATION TO QUAIL DIET ON LIVE WEIGHT 26-32 1 EFFECT OF EPILOBIUM HIRSUTUM SUPPLEMENTATION TO THE DIET ON QUAIL LIVE WEIGHT 33-39 1 Ali ÖTELEŞ İlker KÖPRÜ Salih Hakan YETGİN EFFECT OF DIFFERENT CARBON BLACK ON THE RHEOLOGICAL, THERMAL, MECHANICAL AND SURFACE PROPERTIES OF EPDM RUBBERS 40-46 1 Memet ŞAHİN Abdullah KARGIN INTERVAL GENERALIZED SET VALUED PYTHAGOREAN NEUTROSOPHIC QUADRUPLE NUMBERS 47-54 1 İsmail ÜLGER Mustafa ÖZDEMİR Yeliz TAŞÇI Hatice ÖZSOLAK İsmail ÜLGER Mustafa ÖZDEMİR Yeliz TAŞÇI Hatice ÖZSOLAK Ahmet YEŞİLTAŞ ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Memet ŞAHİN Abdullah KARGIN Kübra DOĞAN GENERALIZED SET VALUED NEUTROSOPHIC FIVE NUMBERS 55-62 1 Cihandar HASANHANOĞLU HAZARDOUS MOVEMENT ANALYSIS AND SAFE BEHAVIOR ACTIVITY CARD (TEHAGUDEK) 63-64 1 Gökçe UZGÖREN READING THE SPATIAL REFLECTIONS OF REGULATIONS REGARDING SHORTTERM RENTALS IN TURKEY THROUGH THE LAW No. 7464 65-66 1 Arzu BERBER Ali Emrah ŞAHİN Gülçin Ebru YILDIRIM A CASE STUDY IN DETERMINING PURCHASING AND CONSUMPTION PREFERENCES: ORGANIC PRODUCTS AND GEOGRAPHICALLY INDICATED PRODUCTS 67-68 1 Alper Uğur ATLI THE POLITICAL ACTIVITIES OF DEMOCRATIC PARTY 9TH TERM AFYON DEPUTIES 69-79 1 İlkim Benay ÖZENBAŞ Murat SAĞLAM EVALUATION OF THE SCIENTIFIC CREATIVITY LEVELS OF GIFTED INDIVIDUALS USING THE CREATIVE SCIENTIFIC ASSOCIATIONS MODEL 80-81 1 Melike ÖZYURT Pelin DERINALP AN INVESTIGATION OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS' ATTITUDES TOWARDS ARTIFICIAL INTELLIGENCE 82-83 1 Abdurrahman KÜLTÜR INSTRUMENTALIZATION OF MUSIC IN PROCESSES OF SOCIAL CHANGE: PAINFREE ARABESQUE 84-85 1 Berdieva Zebo URALOVNA OBJECTIVE AND SUBJECTIVE FOUNDATIONS OF ARTISTIC MIGRATIONS IN CURRENT UZBEK POETRY 86-89 1 Atamuratova Munira MAKHAMADIEVNA THE CONTENT AND MEANS OF DEVELOPING PRAGMATIC COMPETENCE IN MEDICAL STUDENTS 90-93 1 Sedat YAZICI MORAL DILEMMAS, MORAL OVERRIDINGNESS AND PLURALISM 94-97 1 Aslı YAZICI ONTOLOGICAL DETERMINANTS OF MORAL CHARACTER 98-102 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Saidmuradova Sakhiba Jalmuradovna THE STORY OF ARTISTIC PSYCHOLOGY IN THE WORKS OF NAZAR ESHONKUL 103 1 Aziz İLHAN Dilek YAMAN KILIÇ Ayşe KINALI TRENDS OF DATA COLLECTION TOOLS AND ANALYSIS METHODS OF CURRENT SCIENTIFIC RESEARCH IN MATHEMATICS EDUCATION 104-118 1 Muhammed Buğra DİNÇ Özlem ALTUNSU SÖNMEZ INVESTIGATION OF FACTORS AFFECTING DIVORCE: BOLU SAMPLE 119-120 1 Khalis BEHBUDZADE Hamit COŞKUN INVESTIGATION OF THE POSITIVE RELATIONSHIP BETWEEN COGNITIVE FLEXIBILITY AND HAPPINESS: THE MEDIATOR ROLE OF TIME MANAGEMENT 121-127 1 Safiye ATA DOĞAN EXAMINATION OF VIOLENCE AGAINST WOMEN PREVENTION AND INTERVENTION PROGRAMS IN THE FRAMEWORK OF ADDICTION 128-133 1 Kadriye MÜLAYIM Ayşe GÜNSEL THE EFFECT OF GLASS CEILING SYNDROME PERCEPTION ON ORGANIZATIONAL CYNICISM 134-135 1 Oğuzhan KÜÇÜKGÜR Muhammet DÜŞÜKCAN (INVESGATION OF STUDIES ON GENERATION CONFLICTS IN FAMILY BUSINESSES USING CONTENS ANALYSIS) 136-147 1 Hüseyin KOÇAK Murat GENCER THE ROLE OF THE MEDIA IN THE ASSISTANCE PROCESS DURING THE AUGUST 17, 1999 MARMARA EARTHQUAKE AND THE FEBRUARY 6, 2023 KAHRAMANMARAŞ EARTHQUAKES 148-154 1 Hüseyin KOÇAK Şükriye ÜNAL TOKPUNAR FORMATION OF THE POSTMODERN CHILDHOOD PARADIGM 155-161 1 Kenan BAŞ SOCIAL STUDIES TEACHERS' OPINIONS ON THE CONCEPT OF DIVORCE 162-164 1 Naiba SHAMSHIYEVA Senior Lecturer Aida GULIYEVA SOCIAL CONFLICTS: ITS ROLE IN THE MANAGEMENT OF SOCIETY AGAINST THE BACKGROUND OF GLOBALIZATION TRENDS IN MODERN TIMES 165 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org INFLUENCE OF SURROUNDING BUILDINGS ON THE CROSSVENTILATION OF A GENERIC BUILDING 166-174 1 DESIGN AND PRODUCTION OF SUTURE PADS 175-176 1 MOLD DESIGN FOR RTV-2 SILICONE SIMULATOR WITH 3D PRINTER 177-178 1 Berkay KARAÇOR Mustafa ÖZCANLI Çağrı ÇELİKTOPUZ INVESTIGATION OF FATIGUE ANALYSIS IN DIFFERENT DESIGNS AND MATERIALS OF COMMERCIAL VEHICLE BRAKE DISCS 179-198 1 Berkay KARAÇOR Mustafa ÖZCANLI Metin Mustafa ELÇİM A CASE STUDY: EXAMINING VIBRATION ANALYSIS OF LEAF SPRINGS WITH DESIGN OPTIMIZATION 199-212 1 Burhan Necati KIZILOĞLU Yaşar OSTOVAN EXAMINATION OF CO-KRIGING METHOD TO OBTAIN AERODYNAMIC DATA SET FOR GENERIC FIGHTER AIRCRAFT 213-225 1 Şeyda ÖZKAYA Mehmet ENGİN SINGLE WAVE-LENGTH BASED OXYGEN SATURATION ESTIMATION USING MOBILE CAMERA UNDER INVITRO CONDITIONS 226-235 1 A FREE DATA REDUNDANCY METHOD FOR SENTIMENT CLASSIFICATION IN MOVIEREVIEW USING ENSEMBLE MACHINE LEARNING APPROACH 236 1 PVC/HFFR CABLES WITH SEA SHELL AND SNAIL SHELL POWDER ADDITIVE 237-250 1 Selin İLERİ Pınar KÖYMEN ÇAĞAR EVALUATION OF BIOMATERIALS APPLICATIONS IN FURNITURE IN THE CONTEXT OF SUSTAINABILITY 251-262 1 Ayda UĞUR Tülay KARADAYI YENİCE ARCHITECTURAL READINGS OF GAZİANTEP TRADITIONAL STREETS 263-264 1 Nebahat KALKAN Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA LANDSCAPE ARCHITECTURE DEPARTMENTS AND DISASTER STUDIES IN TURKEY 265-266 1 Taner TAŞDEMIR Kemal ÜÇÜNCÜ ANALYSIS OF ANTHROPOMETRIC DATA OF TURKISH FURNITURE INDUSTRY EMPLOYEES 267-268 1 Hacımurat DEMIR Burak AKTEPE David SETIADHI Behzad AKBARI Mevlüt Okan AYDIN Kadir ÇAVDAR David SETIADHI Behzad AKBARI Mevlüt Okan AYDIN Kadir ÇAVDAR Usman MAHMUD Mohammed HASSAN Abubakar ADO Abubakar Abdulkadir BICHI Armaya’u Zango UMAR Gülsüm TARIM Büşra ÇEBİTÜRK Aleyna İrem KARA Tahsin CAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Birsen Uzun Aydın Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA SPATIO-TEMPORAL CHANGE OF THE NORTH AEGEAN COASTAL AREA IN THE CONTEXT OF LANDSCAPE ARCHITECTURE 269-289 1 Ümmühan Berşan OZGAN Hilal Tuğba ÖRMECİOĞLU ARCHITECTURE SHAPED BY CRAFTSMANSHIP: WEAVING AND TRADITIONAL KIZILCABÖLÜK HOUSES 290-296 1 Fi̇li̇z ÖZKAN Nurcan UZDİL Serkan KARAKAYA Bülent KÖSEOĞLU TEACHERS' SELF-EFFICIENCY, STIGMATIZATION for ATTENTION DEFICIT HYPERACTIVITY DISORDER and ATTITUDES against UNWANTED CLASS BEHAVIORS 297 1 K.R.Padma K.R.Don EVOLVING PUBLIC OPINIONS REGARDING THE COVID-19 PANDEMIC IN VIEW OF THE OMICRON VARIANT'S PROGRESSION 298 1 Adeniregun Kehinde ADESOJI NHISUSERS SATISFACTION WITH QUALITYOF HEALTH CARE SERVICES: A CASE STUDY OF UNIVERSITY OF MEDICAL SCIENCE, ONDO STATE 299 1 Popoola OLADAYO Kehinde Adesoji ADENIREGUN THE TREATMENT OUTCOME OF TUBERCULOSIS UNDER DOTS CLINIC AT LAUTECH TEACHING HOSPITAL OSOGBO, NIGERIA; A THREE YEAR RETROSPECTIVE STUDY BETWEEN 2012 AND 2014 300 1 Kehinde Adesoji ADENIREGUN Olufemi Oyerinde OYESEGUN HEALTHCARE PROFESSIONALS’ PERCEPTION OF INFORMATION TECHNOLOGY INFUSION IN HEALTHCARE DELIVERY: A CASE STUDY OF OSUN STATE HOSPITALS, NIGERIA 301 1 Alao Christiana ADEOLA Adeniregun,Kehinde ADESOJI Oladimeji Olanrewaju ADEDIPUPO ADHERENCE ATTITUDE OFPE OPLELIVING WITH HIV/ AIDS TOHIGHL YACTIVE ANTIRETROVIRAL THERA PYINLAUTECH TEACHING HOSPITAL, OSOGBO, NIGERIA 302 1 Mahua Nandy PAL Debashis DE Samarjit ROY QUANTUM NEURAL NETWORK FOR HEALTHCARE APPLICATION 303 1 Olha PANCHENKO Halyna PAVLYSHYN Kateryna KOZAK HUMORAL IMMUNITY AGAINST PERTUSSIS IN SCHOOL-AGED CHILDREN DURING THE PANDEMIC OF COVID-19 304 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Mamoon ur RASHEED Syed Ali Raza NAQVI Haroon RASHEED Α-AMYLASE, Α-GLUCOSIDASE, HPLC ANALYSIS, AND ASSESSMENT OF DIFFERENT EXTRACTION PARAMETERS ON HEALTHPROMOTING PHYTOCHEMICAL CONSTITUENT, TPC, AND TFC OF DRIED PHLOMIS STEWARTII METHANOLIC EXTRACT 305 1 Zeda ERDIAN Christine WULANDARI Pitojo BUDIONO Eny PUSPASARI GENDER-BASED WASTE MANAGEMENT STUDY IN ANTICIPATING WATER QUALITY DEGRADATION AS FOREST ECOSYSTEM SERVICES IN THE WAY BETUNG WATERSHED 306 1 NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE 307 1 CRITICAL ROLE OF NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE AND FOOD INDUSTRY 308 1 AN EMINENT ROLE OF SENSORS IN FOOD INDUSTRY 309 1 ROLE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN SMART AGRICULTURE 310 1 BIOMIMICRY AND NANOSCIENCE - AN OVERVIEW 311 1 ENGINEERING APPLICATIONS OF SMART POLYMERS 312 1 Mohammad HOJJATI Samira SHAHBAZI Hamed ASKARI Mina MAKARI EFFECT OF DIELECTRIC BARRIER DISCHARGE COLD PLASMA AND GAMMA IRRADIATION ON THE QUALITY ATTRIBUTES OF PISTACHIO NUTS (PISTACIA VERA L.) 313 1 Moses Adeolu AGOI Solomon Abraham UKPANAH Oluwanifemi Opeyemi AGOI THE EFFICACY OF INTELLIGENT TRANSPORTATION SYSTEM: IMPLICATION ON MODERN DAY ROAD TRAFFIC MANAGEMENT 314-319 1 Kaviyapriya S Kavya S Madhumitha S Natchatra P K A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Lakshana Sri S.S Lohitha C Namratha M Narala Dhathri A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA K Kishore Mukesh Matthew Raj A Ramanathan PL Naveen Krishnan R Lohith S.S A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Nithyashree U R Nimmakayala SARANYA Nellupudi Pujitha REDDY A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Priyadharshini A Priyadharshini S Jeevalakshmi S Keerthana Devi M A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Kishore Shyam V Midde Rajesh YADAV Mohamed Fayas A Nithesh Kumar S Midde Rakesh YADAV A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Moses AdeoluAGOI Solomon Abraham UKPANAH DIGITAL PRESERVATION TECHNOLOGY: THE DERIVATIVE DIGITIZATION FOR OUR MODERN DAY ENTERPRISE ARCHITECTURE 320 1 Ahmet Gürkan YÜKSEK Alperen TOPÇU Ahmet Utku ELİK Abdullah KARTAL COMPARISON OF OBJECT DETECTION METHODS OF AGV ROBOT SYSTEMS BASED ON MACHINE LEARNING ON LIDAR DATA 321-327 1 Ahmet Gürkan YÜKSEK Alperen TOPÇU Ahmet Utku ELİK Abdullah KARTAL AN INNOVATIVE APPROACH TO IMPROVE THE GUIDANCE TRACKING METHODS OF AUTOMATED GUIDED VEHICLE (AGV) SYSTEMS WITH EXPERT SYSTEM APPROACHES 328-332 1 333 1 GENERATIVE AI FOR HADOOP FRAMEWORK 334 1 LITERATURE REVIEW ON LATEST DEVELOPMENT IN BIG DATA ANALYTICS 335-339 1 Chandrakant NAIKODI Shiva Prasad M S Yuvaraja K G Veeresh R Thimmaraja H Chandrakant NAIKODI Shiva Prasad M S Prathibha GOUDA Pooja K M Roopa P C Sharmila Chandrakant Naikodi Shiva Prasad MS Anusha Fasiha BANU Jayanth M.JADHAV K.A. CHANDPEER IMPACT OF AI ON BIG DATA ANALYTICS Irina Nikolayevna IVACHENKO Mustafaeva Roza RUSTEMOVNA BIOTECHNICAL APPROACH IN CLOTHING DESIGN FOR CHILDREN AND TEENAGERS WITH ENDOCRINE PATHOLOGIES 340-343 1 Selin COŞKUN Vahit YİĞİT DISEASE BURDEN OF TYPE 2 DIABETES IN TURKEY 344-352 1 Kübra ARICIOĞULLARI Vahit YİĞİT BURDEN OF CORONARY ARTERY DISEASE IN TURKEY 353-359 1 Yılmaz ŞAHİN Mevlüt ALBAYRAK INVESTIGATION OF THE USABILITY OF CHEMOMETRIC ANALYSIS SUPPORTED VIBRATIONAL SPECTROSCOPY IN THE DIAGNOSIS OF BRAIN TUMORS 360-365 1 Ahmed Hamza ALPAY INTERGENERATIONAL SOLIDARITY IN TERMS OF CRITICAL GERONTOLOGY 366-370 1 İlker ŞİMŞEK Özgür KUZUKIRAN THE USE OF CHITOSAN AND CHITOSAN NANOPARTICLES IN WASTE WATER TREATMENT 371-377 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Halit ÇELİK Büşra GÜRÇAY Yunus Emre KABAN THE EFFECT OF PHYSICAL ACTIVITY ON NEUROPLASTICITY 378-382 1 Emre BÖLEN AB INITIO CALCULATIONS ON THE ELECTRONIC AND THERMOELECTRIC PROPERTIES OF AL2Co 383-389 1 Ahmet Bahadır ŞIMŞEK Nilay ALTUNTAŞ PRIORITIZATION OF WEARABLE HEALTH TECHNOLOGIES SELECTION FACTORS WITH BWM METHOD 390-405 1 Levent AKSU MONEY AND BANKING (FINANCE) CRISES 406-436 1 Aybegüm GÜNGÖRDÜ BELBAĞ Sedat BELBAĞ INTENTION TO PURCHASE REMANUFACTURED PRODUCTS: A THEMATIC ANALYSIS APPROACH 437-440 1 Taner AKÇACI Pınar KARAOĞLAN GENDER EQUALITY'S FUNCTION AND SIGNIFICANCE FOR A SUSTAINABLE ECONOMIC DEVELOPMENT 441-449 1 Taner AKÇACI Fatma Büşra KURT THE ROLE OF LOGISTICS PERFORMANCE INDEX AND AVERAGE TIME TO CLEAR EXPORTS THROUGH CUSTOMS (DAYS) OF EXPORTS IN INCREASING EXPORT PERFORMANCE 450-460 1 Yunus EYLİK Sabahattin ÇETİN ETHE IMPACT OF LOGISTICS CAPABILITIES ON CUSTOMER SATISFACTION AND INTENTION TO REUSE IN E-COMMERCE 461-467 1 Selver YILDIZ BAĞDOĞAN HAPPINESS LEVELS OF COUNTRIES PREDICTION WITH RANDOM FOREST AND SUPPORT VECTOR MACHINES ALGORITHMS 468 1 Tuba ALBAYRAK HALAL CERTIFICATION TODAY AND ITS IMPACT ON THE ECONOMY 469-476 1 Hazel ASLAN Nurperihan TOSUN EVALUATION OF EUTHANASIA TOURISM WITHIN THE SCOPE OF MEDICAL TOURISM 477-478 1 Muhammed Emin TUT INVESTIGATION OF ATTEMPTED BRIBERY CRIME PROVIDED IN THE TURKISH CRIMINAL CODE NO. 5237 479-484 1 Tekincan Akif KARAARSLAN PREMIUM CONCEPT IN LIFE INSURANCE 485-486 1 Ali Tanju SARIGÜL Sezgi DEMIRKALE AN EVALUATION ON THE EFFECTIVENESS OF SANCTIONS IN STALKING 487-488 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Zeynep YILDIRIM ODGURMIŞ REPRESENTING THE PEOPLE IN KUTADGU BİLİG 489-495 1 Aziz Serkan ARSLAN SOME PROBLEMS IN PRACTICE REGARDING EXCEPTIONAL RELEASE BASED ON EXECUTIVE AND BANKRUPTCY LAW 496-501 1 Halil İbrahim SARICA Mutlu SESLİ EXAMINING THE EFFECT OF TOKAT GAZİOSMANPAŞA UNIVERSITY STUDENTS' POLITICAL SOCIALIZATION ON THEIR DEMOCRATIC ATTITUDES 502-503 1 Gafarova Parvin MUHAMAD CRITERIA-BASED DIAGNOSTICS OF PREPARATION FOR THE APPLICATION OF NEW EDUCATIONAL AND PEDAGOGICAL TECHNOLOGIES 504-507 1 Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Mehmet Can YILMAZ DEVELOPMENT OF A GAMIFICATION APPLICATION THAT SUPPORTS MULTIPLAYER AND FAST KEYBOARD USE 508-518 1 Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Numan DEMİRCİOĞLU Tanay Berke DEMİRCİ A POWERFUL TOOL IN CYBERSECURITY FOR DETECTING OPEN PORTS: THUNDERGADGET 519-528 1 Zafer KAZAK ERROR DETECTION SYSTEM FOR TEXTILE PRODUCTS 529 1 A REMOTE ACCESS TOOL FOR EFFICIENT SERVER MANAGEMENT 530-531 1 A COLOUR IMAGE STEGANOGRAPHY FOR DIGITAL IMAGES USING AES ALGORITHM 532 1 Tamara ALAKBAROVA IMPACT OF QUANTUM CRYPTOGRAPHY ON THE SECURITY OF AUTHENTICATION METHODS IN CYBERPHYSICAL SYSTEMS 533-535 1 Emine Gül CANSU ERGÜN A “BLACK TO TRANSMISSIVE” ELECTROCHROMIC COPOLYMER 536 1 Feriha Afrah BOUKHELKHAL Naceur SELMANE Ali CHEKNANE IMPACT OF VARIATION IN THE BAND GAP AND THE THICKNESS OF CZTSSE ABSORBER LAYER ON SOLAR CELL PERFORMANCE 537 1 Feriha Afrah BOUKHELKHAL Naceur SELMANE Ali CHEKNANE STUDY OF SOLAR CELL BASED TWO ABSORBER LAYERS CZTS AND CZTSSE 538 1 Turgut PURA Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN Özgürcan ÇETİN Syeda Zahra BANOORI Fahad MASOOD Wajid Ullah KHAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org S. DAHRI A. JABAR L. BAHMAD L.B. DRISSI R. Ahl LAAMARA STUDYING THE TWO-DIMENSIONAL COMPOUND Ca(InP)2: A COMPREHENSIVE DFT STUDY OF ELECTRONIC, THERMODYNAMIC, THERMOELECTRIC AND OPTICAL PROPERTIES 539 1 Rismen SINAMBELA SOLAR PANEL-NATIONAL POWER PLANTS (PLN) HYBRID SYSTEM DESIGN USING IoT-BASED CADIO ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) 540 1 Fahad ROSHAN Ausnain Naveed KHAN TECHNO-ECONOMICAL ANALYSIS OF A REMOTE AREA IN NORTHERN PAKISTAN 541 1 Ahlem CHEBEL Abdelouahab BENRETEM Ivan DOBREV ADVANCED CONTROL STRATEGIES FOR DOUBLY FED INDUCTION GENERATOR COUPLED TO A WIND TURBINE 542 1 THE ROLE OF COMMUNITY IN THE ISLAMIC ECONOMY 543-544 1 MAQASHID SYARIAH AS THE GOAL OF ISLAMIC ECONOMICS 545 1 COMPARISON OF THE ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM AND THE SOCIALIST ECONOMIC SYSTEM 546 1 PROHIBITION OF USURY IN ISLAMIC ECONOMICS 547 1 THE ROLE OF GOVERNMENT IN REALIZING A FAIR ISLAMIC ECONOMY 548-549 1 MAKNA,TUJUAN DAN FUNGSI KEBIJAKAN MONETER 550-551 1 PAMALI DYNAMICS AND SOCIAL CHAGE I THE MODERN ERA 552 1 553 1 Dimas Jaya TRI SAMUDRA Wildan MAHARODDIN Alya Puspita SURYANTO NASUROPAH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI Julia Dwi ARSITA Pradiva Dwi MAHARANI Haniyatunnafiyah Muhammad Sultan MUBAROK Hani HIDAYAH Rifqa Rosyita AMMALIAH Dwiki SYAEFUL Firmansyah Muhammad Sultan MUBAROK Nailatul THISANIA Nailus SYARIFAH Nidya PUTRI Putri Maulida YANI Muhammad Sultan MUBARAK Zahrotul KAROMAH Lailatul SUCI KHATI Reihan Kurniawan HUSODO Jivan PRAMANA Shinta Dewi RISMAWATI Muhammad Sultan MUBAROK Navila BUNGA SAFIRA Olga VALENTINA Lailah Nur AZIZAH Eva Zulmi MEILAWATI Muhammad Sultan MUBAROK Artini Fatikhatu YAA SIINTA Nok KARIMA Sabita KHADIQOH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI Michelle Prajna PRAMESWARI Sheylomitha Suryaning PUTRI Rizki Ananda SAFITRI Muhammad Sultan MUBAROK DEMAND AND SUPPLY ANALYSIS ON DIGITAL-BASED UMKM BEFORE THE COVID-19 PANDEMIC ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Krishna BHATTACHARJEE Rakhal DAS EXTENSION OF FIXED POINT THEOREM FOR A FAMILY OF CONTRACTIVE MAPPINGS IN COMPLETE EXTENDED B-METRIC SPACE 554 1 Abdullah AYDIN STATISTICAL NORM ROUGH CONVERGENCE ON BANACH LATTICE RIESZ ALGEBRAS 555-560 1 Abdullah AYDIN STATISTICAL ORDER ROUGH CONVERGENCE ON RIESZ ALGEBRAS 561-566 1 Nwaokolo M. A. Okorie C. E NUMERICAL SIMULATION OF THE IMPACT OF RELAPSE ON CHRONIC CARRIERS ON THE TRANSMISSION DYNAMICS OF HEPATITIS B 567 1 Ephesus O. FATUNMBI Adebowale M OBALALU THERMAL AND VELOCITY SLIP EFFECTS ON THE STAGNATION-POINT FLOW OF NANOFLUID INDUCED BY A POROUS EXTENDING SHEET 568 1 Hatun Özlem GÜNEY FEKETE-SZEGÖ PROBLEM FOR A SUBCLASS OF ANALYTIC FUNCTIONS RELATED TO GREGORY COEFFICIENTS 569-572 1 Hatun Özlem GÜNEY A NEW SUBCLASS OF BI-UNIVALENT FUNCTIONS CONNECTED WITH THE MILLER-ROSS-TYPE POISSON DISTRIBUTION RELATED TO VAN DER POL NUMBERS 573-578 1 Elif KAGA SYNERGISTIC CYTOTOXIC EFFECTS OF COMBINATION OF CISPLATIN AND PARTHENOLIDE ON BREAST CANCER CELLS 579-584 1 Öykü KILIÇ Seda ERSUS EFFECTS OF DIFFERENT HARVEST PERIODS ON THE COMPOSITION OF RUBYGEM STRAWBERRY 585-586 1 Nurten CENGİZ USE OF META-ANALYSIS IN FOOD RESEARCH: PAST, PRESENT, AND FUTURE TRENDS 587-592 1 Aslı ABDULVAHİTOĞLU Nurten CENGİZ EXPLORING THE RELATIONSHIP BETWEEN FATTY ACIDS AND BIODIESEL FUEL QUALITY THROUGH SPSS REGRESSION ANALYSIS 593-594 1 Nesrin ÇAKICI Rabia EROĞLU CAMPYLOBACTER (CAMPYLOBACTERIOSIS) 595-600 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Nesrin ÇAKICI SHIGA TOXIN PRODUCING Escherichia coli (STEC) IN FOOD 601-606 1 Zeynep BAL Tuba Enise BENLİ THE ROLE OF THE MIDWIFE IN THE EVALUATION OF NONSTRESS TEST 607-613 1 Zeynep BAL Tuba Enise BENLİ FETAL HEALTH CONCERNS DURING THE PRENATAL PERIOD 614-618 1 Mert LÜYE Samet LEYMUNÇİÇEĞİ Berat Fırat DALĞIÇ IMPROVEMENT STUDY OF AN AIR CHANNEL DESIGN WITH THE HELP OF FINITE ELEMENT ANALYSIS 619-620 1 Rabia KIRKGEÇİT Muhammet Vahittin KAÇMIŞ THE IMPACT OF DIFFERENT APPROACHES ON THE MECHANICAL PROPERTIES IN THE PRODUCTION OF CuNi12Zn24 MATERIAL 621-622 1 Serkan ISLAK CURRENT APPROACHES ON HIGH ENTROPY ALLOYS 623-630 1 Serkan ISLAK CHARACTERIZATION OF Cu-AlNC COMPOSITES PRODUCED BY PM 631-635 1 Abdurrahman KARABULUT INVESTIGATION OF THE EFFECT OF THE TRACTOR DRIVER SEAT DAMPING SYSTEM ON THE DRIVER 636-643 1 Abdurrahman KARABULUT DESIGN OF THE MECHANISM THAT ALLOWS THE REAR COVER OF THE TRUCK TO BE USED AS A LIFT 644-651 1 Can ÖZER Mehmet Arif ADLI DESIGN AND ANALYSIS OF A MORPHING AILERON 652-653 1 Belgin UZUN Zeynep ALTAY OPINIONS OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS INVOLVED IN THE ERASMUS + INTERSCHOOL EXCHANGE PARTNERSHIPS PROJECT ON EDUCATIONAL ACTIVITIES AND PROGRAM PROCESS 654-674 1 Belgin UZUN Zehra KARABAĞ INVESTIGATION OF TEACHER CANDIDATES' OPINIONS ON THE IMPORTANCE OF ANCESTOR SEEDS, WHICH ARE OUR NATIONAL WEALTH, AND THEIR INCLUSION IN THE EDUCATIONAL PROGRAM 675-693 1 Səadət QULİYEVA EDUCATION MANAGEMENT AND INTEGRATION 694-698 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Mesut DURGUN Cem ASLAN REVIEW OF CURRENT GRADUATE THESIS ON STUDENTS WITH ATTENTION DEFICIT AND HYPERACTIVITY DISORDER IN TURKEY 699-700 1 Betül KÜÇÜK DEMİR Bilge ÖZTÜRK THE IMPORTANCE OF ARGUMENTATION APPROACH IN MATHEMATICS AND SCIENCE EDUCATION 701-707 1 Betül KÜÇÜK DEMIR Cansu TUTKUN THE IMPORTANCE OF PRESCHOOL MATHEMATICS EDUCATION IN THE DEVELOPMENT OF 21ST CENTURY SKILLS 708-715 1 Aslıhan KUŞÇUOĞLU AN EXAMINATION OF THE OPINIONS OF RELIGIOUS CULTURE AND MORAL KNOWLEDGE TEACHER CANDIDATES ABOUT THE FIELD TRIP-OBSERVATION METHOD IN TERMS OF SPECIAL TEACHING METHODS COURSE OUTCOMES 716-717 1 Kadir BODUR TANGIBLE AND INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE USE AS EDUCATIONAL MATERIAL: EXAMPLE OF AMASRA 718-721 1 Şirin ATASOY Hülya ŞAHİN Gönül Bayezit GÜVEN INVESTIGATION OF THE ARRIVAL AND EXAMINATION CONDITIONS OF PATIENTS WHO MADE AN APPOINTMENT FROM THE CENTRAL PHYSICIAN APPOINTMENT SYSTEM AT THE APPOINTMENT TIME 722-731 1 Seda AKUTAY Özlem CEYHAN POSTOPERATIVE NURSING CARE PROCESS AFTER RIGHT BELOW KNEE AMPUTION: CASE REPORT 732-740 1 Seda AKUTAY DIGITAL TRANSFORMATION IN NURSING EDUCATION: SHAPING FUTURE HEALTH PROFESSIONALS WITH ARTIFICIAL INTELLIGENCE 741-748 1 Hatice ÖZSOY A REVIEW OF DOCTORAL THESES ON INADVERTENT PERIOPERATIVE HYPOTHERMIA IN THE FIELD OF NURSING 749-761 1 Hilal ALTUNDAL DURU COMPASSION, SELF-COMPASSION AND COMPASSIONATE CARE IN NURSES 762-770 1 Hilal ALTUNDAL DURU THERAPEUTIC COMMUNICATION AND ITS IMPORTANCE IN NURSING 771-780 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Sevgi AKSOY Sevcan TOPÇU SELF-CARE MANAGEMENT IN CHRONIC KIDNEY DISEASE 781-782 1 Ghadeer Hameed Kadhim ALDUHAIDAHAWI Sevcan Toptaş KILIÇ ASSESSMENT OF DEPRESSION AMONG BESE PEOPLE IN IRAQ/NACAF CITY 783 1 Fenti FEBRİANİ Khorisatul AMANAH Sulis SAPUTRA THE INTERACTION OF ETHICS AND AESTHETICS IN HUMAN DECISIONMAKING 784 1 ISLAMIC ECONOMICS 785 1 THE ROLE OF FISCAL POLICY IN ISLAMIC ECONOMICS 786-787 1 THE SCOPE OF ECONOMICS 788 1 MULTIDIMENSIONAL TAWHID AS A PHILOSOPHY & ISLAMIC ECONOMIC FORMULATION 789-790 1 CHARACTERISTICS IN THE ISLAMIC ECONOMY 791-792 1 ISLAMIC ECONOMIC PRINCIPLES AND THEIR IMPLEMENTATION IN EVERYDAY LIFE 793-794 1 ECONOMIC BEHAVIOR FROM AN ISLAMIC PERSPECTIVE 795 1 Malfaliya NABILA Septiana INTAN P Nala MAGHFIROH Muhammad Sultan MUBAROK APPLICATION OF ISLAMIC ECONOMIC VALUES AND PRINCIPLES IN FACING THE CHALLENGES OF THE GLOBALIZATION ERA 796 1 Ramazan ERDEM TEXTILE DESIGNING CONCEPTS AND THE EXPERIMENTS OF INNOVATIONORIENTED FASHION DESIGNERS 797-804 1 C.VIJAI M.S.R.MARIYAPPAN Mr.M.ELAYARAJA SEARCH ENGINE OPTIMIZATION: A DIGITAL MARKETING GIANT AND NEED OF TIME 805-811 1 Yashvanth M Shivani SINGH Shalini R ROLE OF BIG DATA IN INDIAN BANKING OPERATIONS 812 1 SELFI NIRMALASARI Dyah Ayu NAWANG WULAN Putri Anindi NURUL AINI Muhammad Sultan MUBAROK MUFLIKHA Milati KHANIFAH Riska YULIYANTI Shinta Dewi RISMAWATI Muhammad Sultan MUBAROK Windi Rizki FEBRIANINGTYAS Azzah FITHRIYANA Devita Dwi MARTAYANI Muhammad Sultan MUBAROK Agilia FEBIANTI Nely HIKMAWATI Zidan KAFABIH Muhammad Sultan MUBAROK Lina Nur AFIFAH Shinta Dyah PERMATASARI Putri Perdana YULIANA BAHAR Mesayu Zahrani NISAK Muhammad Sultan MUBAROK Nur KHOLIFAH Dewi Nurul ALFIANAH Nabila Maydina MA FAROTUL JANNAH Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad SHULTHONI Nala Atina SAROFAH Nanda KRISTIANA Widia Reza VALENTINA Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad Taufiq ABADI Muhammad SHULTHONI ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Srdjan SEGIC MOVEMENT OF THE PRICES OF GRAINS AND ENERGY AT THE BEGINNING OF THE 21ST CENTURY AND THE USE OF GRAINS AND ENERGY AS A POLITICAL TOOLS 813 1 Anas M. SALAH Sanusi GARBA Muhammed Sani BABAKATUN IMPACT OF SOCIAL MEDIA IN RAISING AWARENESS DURING NIGERIA'S ELECTION BY ANALYSING DATA FROM FACEBOOK AND TWITTER 814 1 Əsgərova Bahar HÜSEYNAĞA QIZI Gözəlova Nərminə VASIF QIZI DATA SCIENCE FOR SMALL BUSINESSES 815-818 1 Özgür DEMIRBAŞ Şenay SADIÇ TOWARDS SHARING ECONOMY: CHARACTERISTICS OF PEER TO PEER PLATFORMS 819 1 Zohaib Hassan SAIN CHATGPT'S IMPACT: RESHAPING EDUCATION'S LANDSCAPE 820 1 Zohaib Hassan SAIN REIMAGINING THE ACADEMIC ELEARNING'S RISE IN HIGHER EDUCATION 821 1 Nazlı Irmak GİRİTLİOĞLU Semiha ERİŞEN ISOLATION OF PLANT-DERIVED EXOSOME-LIKE NANOPARTICLES AND IMAGING WITH FE-SEM 822 1 Patrycja WIDŁAK Marzena MALARA Anna KUK Aspasia Dania Georgia Panagiotakou Georgia Papoulia ASSESSMENT AND COMPARISON OF THE FREQUENCY OF HIGH PROCESSED FOOD AND FAST FOOD CONSUMPTION AMONG POLISH AND GREEK STUDENTS 823-824 1 Mansi Punit Kumar TRIPATHI Vinay DWIVEDI SINGLE CELL PROTEIN: EXPLORING DIVERSE SOURCES FOR SUSTAINABLE FOOD PRODUCTION 825 1 Nawaneetan SRIRAMAN Ankita SARKAR Soham NASKAR Nitika MAHAJAN Koustav SARKAR THE POTENTIAL OF Diosypros peregrina FRUIT PREPARATION TO ALTER THE IMMUNE RESPONSE IN NON-SMALL CELL LUNG CANCER (NSCLC) BY MEANS OF DENDRITIC CELLMEDIATED ANTIGEN PRESENTATION AND T HELPER (TH) CELL DIFFERENTIATION 826 1 Abdurrahman, U D Sherifat, J. L Ibrahim, U. B Utono, Y.A Kamaluddeen, A SOME CONCEPTS OF BEEKEEPING PRACTICES (APICULTURE) 827 1 Dipankar CHOWDHURY EVOLUTION OF A PAIR OF RANDOM INHOMOGENEOUS WAVE SYSTEMS OVER INFINITEDEPTHWATER 828 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org EXAMINATION OF ESSENTIAL OILS EXTRACTED FROM PITURANTHOS AROMATIC PLANTS AND THEIR BIOACTIVE POTENTIAL 829 1 TOXICOLOGICAL EFFECTS OF HELIOTROPIUM INDICUM LEAF EXTRACTS ON ALBINO RAT TISSUES 830-831 1 REINFECTION RATES FOLLOWING CIED REIMPLEMENTATION POSTDEVICE PRIMARY INFECTION 832 1 GLYPHOSATE-BASED HERBICIDE AND MEMORY : UNRAVELING OXIDATIVE STRESS IN ADULT MICE 833 1 CONTRIBUTION OF GIS TECHNIQUES IN THE SPATIAL DISTRIBUTION AND EVALUATION OF GROUNDWATER IN THE PROVINCE OF KHENIFRA – MOROCCO 834 1 Oladipe T.T. Falola O.O. Abayomi A. T. Emeje P.1. Ajayi A. ACUTE (ONE-HOUR) INHALATION TOXICOLOGICAL STUDY OF CASHEW (ANACARDIUM OCCIDENTALE L.) NUT FUMES ON ALBINO WISTAR RATS AND COCKEREL CHICKENS 835 1 Seadet HUMBETOVA Shamo TAPDIQOV Samira MAMMADOVA Master Jamila GULIYEVA Fariz AKHMED THE EFFECT OF MAGNETITE NANOPARTICLES ON THE ADSORPTION BEHAVIOR OF POLY-NVINYLPYRROLIDONE ADDED CONCRETE 836-837 1 Hatice TAŞPINAR Nail ALTUNAY Adil ELIK INVESTIGATION AND OPTIMIZATION OF SUGAR-BASED DEEP EUTECTIC SOLVENTS FOR EXTRACTION OF SULFADIAZINE FROM HONEY SAMPLES PRIOR TO SPECTROPHOTOMETRIC ANALYSIS 838-847 1 Nail ALTUNAY Adil ELIK GREEN AND CHEAP SONICATION ASSISTED CLOUD POINT MICROEXTRACTION FOR EXTRACTION OF ALLURA RED (E129) FROM BEVERAGES SAMPLES PRIOR TO ITS SPECTROPHOTOMETRIC DETERMINATION 848-856 1 Seda AĞÇAM Gül ÖZYILMAZ A.TUNCAY ÖZYILMAZ OPTIMIZATION OF WORKING CONDITIONS OF GLUCOSE BIOSENSORS CONSTRUCTED BY COPOLYMER FILM OF PYRROLE AND NMETHYLPYRROLE 857-867 1 FRIH Bariza Mekhadmi NOURELHOUDA Melik RANDA Adeniyi B. M Kyenge B.A Adah C.A Ogungbemi K Samoh T. F Onyekachi Emmanuel ANYAGWA Fatema Aliasger RAMPURAWALA Kulsum FATIMA Taymaa GHARIB Hammou ANARGHOU Hafsa Malqui Said IHBOUR Mohamed NAJIMI Fatiha Chigr Youssef El HAMMIOUI Abdessamad HILALI El Mustapha AZZIRGUE Mhamed KHAFFOU El hassan ABBA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Cem Barış OLÇEŞER Hande UÇAK MERDOL Olkan AKARKAN Özge KARATAŞ DEVELOPMENT OF LIQUID SOAP FORMULATIONS TO REDUCE THE POTENTIAL FOR SKIN IRRITATION 868-869 1 Günay Mustafayeva SYNTHESIS OF SOME NEW REPRESENTATIVES OF DITHIOL DERIVATIVES AND STUDY OF THEIR TRIBOLOGICAL PROPERTIES 870 1 Ümit ÇALIŞIR Baki ÇİÇEK SYNTHESIS OF SOME ORIGINAL DISULPHIDE-CONTAINING SCHIFF BASES AND CHARACTERIZATION WITH FT-IR 871-875 1 Baki ÇİÇEK Ümit ÇALIŞIR AN ALTERNATIVE METHOD FOR METAL REMOVAL FROM VARIOUS WATERS: COMPETITIVE EXTRACTION OF SOME ORIGINAL METHOXY SUBSTITUTED BENZOTHIOATE COMPOUNDS 876-882 1 Sahra DANDIL Oznur DURSUN Caglayan ACIKGOZ PERFORMANCE OF PUMPKIN WASTE IN MERCURY REMOVAL 883-886 1 Nacide KIZILDAĞ ÖZDAL Bahar MERYEMOĞLU Hüsniye AKA SAĞLIKER EFFECTS OF INCREASING DOSES OF SILVER NANOPARTICLES ON SOIL NITROGEN MINERALIZATION 887-892 1 Hüseyin KESKİNBAŞ Hüsniye AKA SAĞLIKER Nacide KIZILDAĞ ÖZDAL Hatice KARABODUK Çağlar ADIGÜZEL Fatma Gökçe APAYDIN Suna KALENDER Yusuf KALENDER Funda ÖZBEK Mehmet Erkan UZUNHISARCIKLI Mehmet Ufuk ÖZBEK Dr. Murat EKICI ETHNOBOTANICAL INVESTIGATION OF OSMANİYE PROVINCIAL CENTER 893-902 1 OXIDATIVE STRESS CAUSED BY NICKEL OXIDE NANOPARTICLES IN RAT PANCREAS TISSUE 903-904 1 POLLEN MORPHOLOGY OF THE GENUS LAVATERA L. (MALVACEAE) IN TÜRKİYE 905-906 1 Ronak NAEEMAEE Ali Osmay GÜRE Seçil DEMIRKOL CANLI DETERMINATION OF ROBUST PROGNOSTIC BIOMARKERS IN PROXIMAL COLORECTAL CANCER 907 1 Yasin ALATAŞ Mustafa COŞKUN THE POTENTIAL EFFECTS OF THE INSECTICIDE FLUPYRADIFURONE ON CARBOHYDRATE AND LIPID LEVELS OF THE GREATER WAX MOTH Gallerıa mellonella L. 908-917 1 Ezgi DAĞ TAŞKESENLIGIL Yağmur ÜNVER CLONING OF CTLA-4F2A GENE INTO THE pVAX1-GMCSF 918-922 1 Hasan COŞKUN Vehbi CEYLAN FOLK BELIEFS IN BARAK TURKMEN (KARKAMIS EXAMPLE) 923-944 1 Ali Kemal ACAR RELIGIOUS EDUCATION in the FAMILY in REPUBLICAN ERA THOUGHT 945-946 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Mehmet Sefa DURSUN THE IMPACT OF THE CONCEPTS OF THE WORLD AND SOUL ON THE EARLY UNDERSTANDING OF SUFISM 947-954 1 Mujkan MEMMEDZADE EDUCATIVE IDEAS IN HEROIC EPICS 955-958 1 Emine ATMACA RUSSIAN KARAITES AND MARRIAGE RITUALS 959-966 1 Emine ATMACA TURK-KARAI ETHNIC IDENTITY: “KARAİMI İ ÇUFUT (ÇUFT) KALE V KRIMU” BROCHURE HAJİ SERAYA SHAPSHAL 967-979 1 Olgun KÜÇÜK Mevlüt Can KOÇAK Dr. Mustafa İNCE A QUALITATIVE RESEARCH ON THE COMPARISON OF GERMAN AND TURKISH CULTURE IN THE CONTEXT OF CULTURE INDUSTRY 980-991 1 Eray DİRİCAN Ali KÜÇÜKLER SOCIO-CULTURAL AND ECONOMIC ASPECTS OF THE SATI TRADITION IN INDIA 992-993 1 INTRODUCTION TO THE PHILOSOPHY OF SCIENCE 994-995 1 IBN KHALDUN'S THEORIES OF ISLAMIC ECONOMIC PHILOSOPHY 996-997 1 THE DANGERS OF METHANOL AND ALCOHOL CONSUMPTION 998 1 SCIENCE EXPLANATION OF THE PROHIBITION OF BLOWING ON FOOD AND DRINKS WHEN THEY ARE HOT 999 1 HEALTH EXPERTS' OPINIONS ABOUT BLOWING ON FOOD AND DRINKS WHEN THEY ARE HOT 1000 1 ALCOHOL FOR HEALT 1001 1 THE DANGERS OF HAVING SEX DURING MENSTRUATION 1002 1 Emiliana RACHMA Adelia AYUMARISKA Afiyatul SAKINAH Muhammad Sultan MUBAROK Ade GUNAWAN Tsania UMAIRO Wulan OKTAVIANI Elma NURKHANIFAH Muhammad Sultan MUBAROK Ria Anisatus SHOLIHAH Ridwan Abu DJIBRAN Rizkafaiza Rafi Alkaf ASY SYAFI Riema Ainun NISSA Hendri Hermawan ADİNUGRAHA Nur Khiba SANIA Minkhatul MAULA Ardiansyah ILHAM Hendri Hermawan ADINUGRAHA Ardiyansah ILHAM Nur Khiba SANIA Minkhatul MAULA Hendri Hermawan ADINUGRAHA Rizkafaiza Ridwan Abu DJIBRAN Rafi Alkaf ASY SYAFI Riema Ainun NISSA Hendri Hermawan ADINUGRAHA Anggi PERMATASARI Hilda SAFITRI Rina Tri ASTUTI Triana Dani MAULANA Hendri Hermawan ADINUGRAHA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Nailis SUROOYA Khulaelatudil AZZAH Muhammad Hadziq Ulil ABSHOR Muhammad Satrio JULIYANTO Hendri Hermawan ADINUGRAHA Ihya ULUMUDIN Siska AFRIANI Dhea ZAQIRA Muhammad Sultan MUBAROK Laila AMELIYA Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK WHY IS DOG SALIVA UNCLEAN? 1003 1 PROPERTY OWNERSHIP IN ISLAM 1004 1 FEASIBILITY STUDY ANALYSIS OF PURING FABRIC IN PAKISPUTIH VILLAGE KEDUNGWUNI SUBDISTRICT 1005 1 THE EFFECT OF RICE PRICES AS A TRIGGER FOR INFLATION IN INDONESIA 1006 1 Rafi PRASOJO Angga Candra WİNATA Rafid Nouval AQİL Lutfiyanti Hendri Hermawan ADINUGRAHA Nur NABILA Firda NADYARAHMA Muh FATKHURROZI Gita Oktavia ROSITA Lutfiyanti Rafi PRASODJO Angga Candra WINATA Rafid Naufal AQIL Hendri Hermawan ADINUGRAHA Adhi Riza AULIA Shafa Nissa AUDIA Asmitiya MEILINDA Karomatul IZZAH Muhammad Sultan MUBAROK Ade GUNAWAN Farkhan huzein Muthia husna qolby Arifal anugerahana putra Hendri Hermawan ADİNUGRAHA FUEL PRICE HIKES CAUSE INFLATION IN INDONESIA 1007 1 SCIENTIFIC CLASSIFICATION OF PORK IS HARAM 1008 1 ABDURRAHMAN WAHID (GUSDUR) THOUGHTS: ISLAMIC STUDIES AND PEOPLE'S ECONOMICS 1009-1010 1 MUSLIM WOMEN ARE REQUIRED TO COVER THEIR PRIVATE PARTS: A LITERATURE REVIEW 1011 1 Rafid Naufal AQIL MIKO IBNU Ibrahim FARKHAN Huzein ECONOMIC THOUGHT OF MUSLIM SCIENTISTS CRITICAL ALTERNATIVE SCHOOL 1012 1 Jessica Erhun Osunbor OVERVIEW STUDY OF ON-SITE WASTEWATER MANAGEMENT SYSTEMS AND THE INVESTIGATION OF WHY THEY COLLAPSE 1013 1 Hiba SHAHID Syed Ali RAZA NAQVI ANTIOXIDANT, ENZYME INHIBITION AND TOXICOLOGY STUDIES OF METHANOL EXTRACTS OF SELECTED MEDICINAL PLANTS 1014 1 Neda TABASSUM Qazi Inamur RAHMAN g-C3N4/MnO2 NANOCOMPOSITE AS A PHOTOCATALYST FOR ENHANCED PHOTOCATALYTIC ACTIVITY 1015 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Amir AHMAD Atul SHUKLA Nadimullah Sanjana YADAV Saimah KHAN Fiza JAHANGIR Wazeeha Zubair ANSARI Pushpanjali MAURYA Adeeba MERAJ Saimah KHAN STATE-OF-THE-ART TECHNOLOGIES IN WASTEWATER TREATMENT 1016 1 USAGE OF ACTIVATED CARBON FOR WASTEWATER TREATMENT 1017 1 Fatima AKRAM Asim MANSHA COMPUTATIONAL INSIGHTS OF GEOMETRIC AND ELECTRONIC PROPERTIES OF PYROVANADATES (V2O7-type) 1018 1 Memoona QADRI Asim MANSHA COMPUTATIONAL PREDICTION OF STABILITY, ELECTRONIC AND PHOTOCATALYTIC PROPERTIES OF AWO4 TYPE TUNGSTATES (A= Si, Ge, Sc, Hf and Fe) 1019 1 Maryam HAIDER Asim MANSHA DENSITY FUNCTIONAL THEORY-BASED INVESTIGATIONS OF OPTOELECTRONIC PROPERTIES OF AZrO3-type (A=Cr, Mn) and AZrO4-type (A=Si, Ge, Sc) ZIRCONATES 1020 1 Firdausi Murtala DANMUSA Abubakar SANI PHYTOCHEMICAL ANALYSIS AND ANTIBACTERIAL ACTIVITY OF MENTHA SPICATA (SPEARMINT) 1021 1 Saba MUNAWAR Ameer Fawad ZAHOOR Asim MANSHA Bushra PARVEEN SYNTHESIS OF NATURAL PRODUCTS AND THEIR DERIVATIVES VIA STEGLICH ESTERIFICATION 1022 1 Saima SHAHEEN Nabila SHER Hafsa ZAFAR Gulnaz BEGUM Sosan RAUF EFFECT OF LIPID-BASED MULTIPLE MICRONUTRIENTS SUPPLEMENTATION IN UNDERWEIGHT PRIMIGRAVIDA PRE-ECLAMPTIC WOMEN ON MATERNAL AND PREGNANCY OUTCOMES: RANDOMIZED CLINICAL TRIAL 1023-1024 1 Idoko ALEXANDER Parker Joshua ELIJAH Njoku Obioma UZOMA Ejike David IFEANYI ACUTE TOXICITY AND HEPATO-RENAL PROTECTION OF LIME JUICE, HONEY AND THEIR FLAVONOID-RICH FRACTIONS IN HIGH FAT-DIET INDUCED OBESE RAT MODEL 1025 1 Sadaf SAEED Muhammad HAROON Ameer Fawad ZAHOOR Azhar RASUL Shah FAISAL Prasannakumar J K Mallikarjuna H R Krishnakumar T K Thriveni M G Shivakumara Swamy G M SYNTHESIS, IN VITRO, AND IN SILICO STUDIES OF SOME INDOLE-TRIAZOLE HYBRIDS AS A POTENT ANTICANCER AGENT 1026 1 SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION OF NANOFIBERS OF MANGOWOOD BY TEMPO OXIDATION 1027 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Dr. Abubakar SANI Umar Rabiu BELLO PHYTOCHEMICAL SCREENING AND ANTIMICROBIAL ACTIVITIES OF LEAVES EXTRACTS OF DODONAEA VISCOSA LINN 1028 1 I. El-KABASSI A. BROURI A COMPARATIVE STUDY OF STATE OF CHARGE ESTIMATION IN LITHIUM-ION BATTERIES USED IN ELECTRIC VEHICLES 1029 1 Burak ATEŞSAÇAN EVALUATION OF THE INCIDENCE OF VENOUS INSUFFICIENCY IN PATIENTS WITH THROMBOPHLEBITIS 1030 1 Esra KÜÇÜKGÖZ Sibel KANAT Göknur TERZİ GÜLEL DETERMINATION OF ANTIBIOTIC RESISTANCE OF ESCHERICHIA COLI ISOLATES OBTAINED FROM MILK AND DAIRY PRODUCTS 1031-1032 1 Haqverdiyev Bəxtiyar DAVID Kərimova Rəna CABBAR IN ELDERLY PATIENTS WITH ABDOMINAL SURGICAL PATHOLOGY THE IMPORTANCE OF STUDYING THE "SOPHISTICATION INDEX" INDICATOR 1033-1038 1 Fuat İNCE ANALYSIS OF DOCUMENTS ON HISTORY OF MEDICINE IN THE STATE ARCHIVES: A QUALITATIVE STUDY 1039-1048 1 Hilal KAHRAMAN Ayser DÖNER Hatice YÜCELER KAÇMAZ NURSING CARE PLAN OF A PATIENT WITH LUNG CANCER AND PNEUMONECTOMY SURGERY ACCORDING TO DOROTHEA ELIZABETH OREM'S SELF-CARE THEORY: A CASE REPORT 1049-1060 1 Bilal KOVAN EFFECT OF SCATTER CORRECTION PARAMETER IN 99m-Tc MAA IMAGING ON RADIOEMBOLIZATION TREATMENT 1061-1062 1 Gül DOĞAN Hülya İPEK GASTRIC TRICHOBESOAR PRESENTING WITH AN EPIGASTRIC MASS IN CHILDHOOD: A CASE REPORT 1063-1064 1 Hülya İPEK Gül DOĞAN CRYSTALLIZED PHENOL IN THE TREATMENT OF PILONIDAL SINUS DISEASE 1065-1066 1 Duran GÜLER ARTIFICIAL INTELLIGENCE APPLICATIONS IN BEEKEEPING 1067-1072 1 Sena YILDIZ Erdal AĞLAR Emine KÜÇÜKER ROOTSTOCK AND TRAINING SYSTEMS IN INDENSITY PLANTING 1073-1081 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org M. Sevba ÇOLAK Ahmet ÖZTÜRK DETERMINATION OF SOIL SALT LOAD FOR SOME HORTICULTURAL PLANTS GROWN UNDER DIFFERENT WATER QUALITY AND DIFFERENT IRRIGATION METHODS CONDITIONS IN ANKARA 1082-1090 1 Atılgan ATILGAN DETERMINATION OF BIOGAS ENERGY POTENTIAL OF VEGETABLE WASTES IN GREENHOUSE AGRICULTURE 1091-1100 1 Berna EFE Sabahaddin ÜNAL Hacer MİNTAŞ Erdal Eren YELER MORPHOLOGICAL AND AGRONOMIC CHARACTERISTICS OF COCK'S-FOOT (Dactylis glomerata) GENOTYPES UNDER SEMI-ARID CONDITIONS 1101-1102 1 Namuk ERGÜN İsmail SAYİM Sinan AYDOĞAN Melih BİLİR Gülden ÇETİN ÖZKAN Emre KARAHAN DETERMINATION OF THE YIELD PERFORMANCE OF SOME WINTER FEED BARLEY (HORDEUM VULGARE L.) GENOTYPES IN THE CENTRAL ANATOLIA REGION 1103-1104 1 İsmail KOCABAŞ Haydar KÜPLEMEZ Mehmet Uğur YILDIRIM Ercüment Osman SARIHAN EFFECTS OF DIFFERENT VINEGAR TREATMENTS ON YIELD AND YIELD COMPONENTS OF FENUGREEK (Trigonella foenum-graecum L.) WITH LIMITED IRRIGATION CONDITIONS 1105-1114 1 Haydar KÜPLEMEZ Mehmet Uğur YILDIRIM Ercüment Osman SARIHAN IN VITRO REGENERATION OF LENTIL (Lens culinaris); PROTOCOLS AND CHALLENGES 1115-1120 1 Orçun ÇAĞALAYANSUNDUR Metin Vehbi SAYIN Abdurrahman BOYACI THE EFFECT OF TRADITIONAL AND SUSPENSION STRENGTH TRAINING ON SELECTED MOTORIC SKILLS IN INDIVIDUALS PERFORMING REGULAR EXERCISE 1121-1122 1 Mehmet Ali ÜZGÜ Vehbi ŞAHIN Begüm Zülal TAN Ayşegül YIĞIT Büşra EFE Mustafa DEMIRBAŞ İsmail Üzeyir SUCU Didem ÇATALBAŞ INVESTIGATION OF MENTAL TOUGHNESS AND STRESS COPING LEVELS OF STUDENT-ATHLETES 1123-1124 1 Gökhan ACAR Kayhan SERİN AN ANALYSIS ON THE CONTRIBUTION OF THE SPORTS TOTO ORGANIZATION PRESIDENCY TO SPORTS ACTIVITIES 1125-1132 1 Gökhan ACAR Kayhan SERİN SPORTS CORRUPTION: THE THREATS WITHIN THE BETTING INDUSTRY 1133-1134 1 Mustafa GÜMÜŞ Yonca GÜNEYLİ ATTITUDES OF MIDDLE SCHOOL STUDENTS TOWARDS PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS LESSONS BASED ON GRADE LEVEL 1135-1143 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Hasan OSMANOĞLU BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF STUDIES ON SPORTS MARKETING 1144-1155 1 Furkan Emre GÜL Önder DAĞLIOĞLU THE EFFECT OF PLYOMETRIC TRAINING PROGRAM ON ANAEROBIC POWER AND ISOKINETIC MUSCLE STRENGTH IN YOUNG SWIMMERS 1156-1157 1 SHORT REVIEW ABOUT ACROBIOSYSTEMS BEEN INVOLVED IN THE FIGHT AGAINST COVID-19? 1158 1 HYPERTENSION AND IT’S TREATMENT 1159 1 AN OVERVIEW OF CORPORAL PUNISHMENT AND CRIMINAL ACTIVITY 1160 1 INVOLVEMENT OF THE CLINICAL PHARMACIST IN THE TREATMENT OF OBESITY WITH DIETARY SUPPLEMENTS 1161-1162 1 PRACTICES IN THE PHARMACEUTICAL INDUSTRY 1163 1 Mourad KEDDAM Brahim BOUMAALI CHARACTERIZATION OF BORONIZED LAYERS AND MODELLING KINETICS WITH THE INTEGRAL DIFFUSION MODEL ON A LOW- ALLOY STEEL 1164 1 Zahra Nait ABDELLAH Mourad KEDDAM PLASMA PASTE-BORIDING OF AISI 316 STEEL: CHARACTERIZATION OF BORIDE LAYERS AND BORON ACTIVATION ENERGY CALCULATION 1165 1 Chinedu HAPPINESS UZOAGULU Obioma UZOMA NJOKU Ugochi OLIVIA NJOKU Anthony AMAECHI ATTAMA EFFECT OF THE METHANOL FRACTION OF CUMINUM CYMINUM LEAVES ON ACETAMINOPHENINDUCED HEPATOTOXICITY IN WISTAR RATS 1166 1 Tukhtamushova A.U Ungarova S.I ENVIRONMENTAL ASPECTS OF MAKING BIODEGRADABLE HYDROGEL FILMS 1167 1 Zaira Zaman CHOWDHURY NANO ENHANCED SURFACE ENGİNEERED BİOCHAR COMPOSITES FOR REMOVAL OF COPPER (II) AND SUNSET YELLOW DYE IN SINGLE SOLUTE SYSTEM: EQUILIBRIUM ISOTHERM AND KINETICS ANALYSIS 1168 1 Shama PARVEEN Rahmuddin KHAN Zeenat IQBAL M. Aamir MIRZA FORMULATION DEVELOPMENT AND EVALUATION OF IN SITU GEL OF LEVOFLOXACIN AND DEXAMETHASONE 1169 1 Sriram.R DevI.R R. SRINIVASAN Mohamed Ashik ALI.M Akash.M K. Pooja B.PHARM E.ELAVARASI K.DHANUSHA Amirtha LAKSHMI.B Ayisha SIDDIQKHA.A M.K.VIJAYALAKSHMI Dr.R.SRINIVASAN Tamaz TCHUMBURIDZE Nino NEMSITSVERIDZE Tamar CHIKVILADZE Ioseb TOMADZE Lizi TOMADZE S. KEERTHIGA V. VARALAKSHMI R. DEVI R. SRINIVASAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Iram SHAHZADI Anam SHAHZADI SYNTHESIS OF CURCUMA LONGA DOPED CELLULOSE GRAFTED HYDROGEL FOR CATALYSIS, BACTERICIDIAL AND INSILICO MOLECULAR DOCKING ANALYSIS 1170 1 Babita GUPTA Rishabha MALVIYA Prem Shankar MISHRA Sonali SUNDRAM ENVIRONMENTAL POLLUTION AND SOLUTION: SOCIO-ECONOMIC IMPACT 1171 1 Nana GORGASLIDZE Nodar SULASHVILI Luiza GABUNIA Shafiga TOPCHIYEVA Igor SENIUK THE SCIENTIFIC TALKS OF MANIFESTATION OF SOME PECULIARITIES, MECHANISM ACTION AND TOXICITIES OF CISPLATIN IN CANCER CHEMOTHERAPY AND IN GENERAL 1172-1195 1 Ajesh CHAUHAN ROLE OF AI IN PHARMA PROFESSION 1196 1 R.VIDHYALAKSHMI K.RAJAGANAPATHY R.SRINIVASAN PSYCHOPHARMACOLOGY: INVESTIGATING THE LINK BETWEEN THE MIND AND BODY IN PHARMACY INVESTING THE MIND-BODY LINK IN PHARMACY 1197 1 Sara LEBRAZI Mouhcine FADIL Marwa CHRAIBI Kawtar FIKRI BENBRAHIM PHENOTYPIC, MOLECULAR, AND SYMBIOTIC CHARACTERIZATION OF THE RHIZOBIAL SYMBIONTS OF ACACIA CYANOPHYLLA GROWN IN DIFFERENT REGIONS IN MOROCCO: MULTIVARIATE APPROACH 1198 1 Saddaqat ALI Majid MUNEER Mazhar IQBAL TOXICITY AND MUTAGENICITY EVALUATION OF REACTIVE ORANGE 122 DYE AQUEOUS SOLUTIONS TREATED BY THE ADVANCED OXIDATION PROCESSES (AOPS) 1199 1 Assala MARIR Mounia GUERGOURI Rafik BENSEGUENI Ammar Khelifa BAGHDOUCHE NEW BIS-SUBSTITUTED TETRAZINES FOR DSSCS: ELECTROCHEMICAL, OPTICAL AND THEORETICAL STUDIES 1200 1 Rohan SETHI Rhea SHARMA LIVING WITH A RARE REALITY: NAVIGATING THE CHALLENGES OF RARE DISEASES IN INDIA 1201 1 Chetana SHEWALE Aman UPAGANLAWAR NAVIGATING APOPTOSIS: EXPLORING THE POTENTIAL OF NATURAL AND HERBAL DRUGS AS CASPASE INDUCERS IN CANCER THERAPY 1202 1 Minh-Thu Nguyen NGOC Thien-Phuc NGUYEN Thanh-Dung NGUYEN EVALUATION OF ANTIMICROBIAL ACTIVITY AND ANALYSIS OF BIOACTIVE PHYTOCHEMICAL COMPOUNDS OF STEM BARK OF PELTOPHORUM PTEROCARPUM (DC.) BACKER EX K. HEYNE BY GAS CHROMATOGRAPHYMASS SPECTROMETRY 1203 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Chennai YASSMINE Ouassaf MEBARKA COMBINED PHARMACOPHORE MODELING, 3D-QSAR, MOLECULAR DOCKING AND MOLECULAR DYNAMICS STUDY ON INDOLYL-ARYL-SULFONE DERIVATIVES AS NEW HIV1 INHIBITORS 1204 1 Anna IYAJI Lawrence U EZEANYIKA Chioma Assumpta ANOSIKE Uzochukwu Gospel UKACHUKWU ANTI-ASTHMATIC POTENTIALS OF ALLIUM SATIVUM BULBS AND ZINGIBER OFFICINALE RHYZOMES IN EXPERIMENTALLY-INDUCED ASTHMA 1205-1206 1 Taoufyk AZZEDDINE Mahfoud AGUNAOU Lahoucine BAHSIS SELECTIVE ONE-POT, THREECOMPONENT SYNTHESIS OF POLYFUNCTIONALIZED 4H-PYRAN DERIVATIVES IN THE PRESENCE OF A NICKEL CATALYST SUPPORTED BY A VERY EFFICIENT POLYSACCARIDE 1207 1 Amina OUAHBI Youness BOUHAJ Abdeslam EL BOUARI Omar TANANE SYNTHESIS AND CHARACTERIZATIONS OF A NOVEL HETEROGENEOUS CATALYST DERIVED FROM SARDINE SCALES AND EGGSHELL FOR BIODIESEL PRODUCTION 1208 1 Kaoutar MOULAKHNIF Hanane Ait OUSALEH Said SAIR Abdessamad FAIK Abdeslam El BOUARI SILICA GEL BASED BINARY SALTS FOR THERMOCHEMICAL ENERGY STORAGE 1209 1 Abubakar Mustapha GAFAI Nura Suleiman GWARAM Aminu MUSA Abubakar LAWAL EVALUATION OF HYDROQUINONE CONTENT IN SOME SKIN LIGHTENING COSMETICS AVAILABLE IN KATSINA, NIGERIA 1210-1221 1 Ramsha MUNIR Ameer Fawad ZAHOOR Asim MANSHA SYNTHETIC APPLICATIONS OF GILMAN REAGENT 1222 1 Ayoub EL ALOUA Omar TANANE CHARACTERIZATION OF THE FOUNDRY PROCESS FOR COMPLEX CASTINGS FOR ALL INDUSTRIES 1223 1 Lawal A. Galadanchi K.M Ibrahim M. EXPLORING WATER LILY LEAVES AND ALOE VERA EXTRACTS AS GREEN INHIBITORS FOR MILD STEEL CORROSION: ELECTROCHEMICAL ASSESMENT IN ACIDIC ENVIROMENT (H2SO4) 1224 1 TOUGHZAOUI Abdelilah CHEDADI Oussama OUAMMOU Abdelkrim MORADI kamal COMPUTATIONAL STUDIES OF 2,4DIMETHYL-[4,5-BITHIAZOL]-2-YL AMINO DERIVATIVES AS TRPV4 ANTAGONIST USING3D-QSAR, PHARMACOKINETICS, AND MOLECULAR DOCKING STUDIES 1225 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Sevda ADIGÖZƏLOVA THERAPEUTIC AND PREVENTIVE PROPERTIES OF VEGETABLE PECTINS 1226-1227 1 Ömer ELİTOK GEOLOGY AND MINERALOGICAL CHARACTERISTICS OF THE MANGANESE MINERALISATIONS IN THE VICINITY OF ILISU AND YASSIÇAL VILLAGES (AMASYA): PRELIMINARY STUDY 1228-1235 1 Aysel ÖZCAN AYKUTLU Emine YURTERİ Fatih SEYİS Stachys annua subsp. annua var. annua BİTKİSİNİN FARKLI KISIMLARINDA TESPİT EDİLEN AROMA BİLEŞENLERİ 1236-1241 1 Aysel ÖZCAN AYKUTLU Emine YURTERİ Fatih SEYİS AROMATIC COMPONENTS PRESENT IN DIFFERENT PARTS of Origanum vulgare subsp. viride 1242-1248 1 Nuray ÖZTÜRK Beşir YÜKSEL Süleyman AKBULUT İsmail BAYSAL HEMIPTERA SPECIES IN FOREST NURSERIES IN THE WESTERN BLACK SEA REGION OF TÜRKİYE 1249-1268 1 Huriye KURTULUŞ Gamze SAVACI EFFECTS OF DIFFERENT LAND USE TYPES ON SOME SOIL PROPERTIES, ORGANIC CARBON AND NITROGEN STOCKS IN SAMSUN VEZİRKÖPRÜ REGION 1269-1278 1 Sevim İnanç ÖZKAN ASSESSMENT OF FOREST PARKS FROM THE PERSPECTIVE OF FORESTRY POLICY (THE EXAMPLE OF TRABZON FOREST REGIONAL DIRECTORATE) 1279-1285 1 Sevim İnanç ÖZKAN EVALUATION OF FOREST CRIMES COMMITTED IN TRABZON FOREST REGIONAL DIRECTORATE 1286-1291 1 Hakan Emre ZIYAGIL EFFECTS OF LISTENING TO MUSIC ON THE HUMAN SOUL 1292-1299 1 Semra KILIÇ KARATAY AN EXAMPLE OF OUR INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE KARAMAN PROVINCE CUMHURİYET NEIGHBORHOOD PATH EXAMPLES 1300-1308 1 Taha YEŞİL Güven MERAL CULTURAL TRANSFER IN CARTOONS: EMİRAY ENVIRONMENTAL INSPECTOR 1309-1316 1 Merve YILDIRIM FICTIONAL UNIVERSE (METAVERSE) AND NFT 1317-1326 1 Şeyma ŞEN ARISTOTLE’S UNDERSTANDING HAPPINESS 1327-1328 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Kübra Nur DEMIRAL A CRITICAL PERSPECTIVE AGAINST THE IDEA OF ENLIGHTENMENT CONSERVATISM 1329-1330 1 Muratcan SARI Emel KOÇ ADVERTISEMENT IN JEAN BAUDRILLARD’S PHILOSOPHY 1331-1332 1 Ali SAĞLAM THE PRIMACY OF SEMANTICS OVER PRAGMATICS IN JOHN AUSTIN'S COMMAND THEORY 1333-1334 1 Merve AYDOĞDU ÇELİK ARTIFICIAL INTELLIGENCE AND THE FUTURE OF TEACHING: A GOOGLE BARD EXPERIMENT 1335-1349 1 Coffi Martinien ZOUNHIN TOBOULA Dèkandé Sylvestre TCHAGNONHOU Jérémie DOVONOU REORIENTING TEACHER TRAINING FOR 21ST-CENTURY EDUCATION: A DECADE-LONG EXPLORATION OF ENGLISH LANGUAGE PEDAGOGY AT BENIN’S TEACHER EDUCATION COLLEGE 1350 1 Shuaeeb, A. I. Bello, M. R. Idris, U. S. B. Laka, A. U. Saifullahi, M AWARENESS OF DIGITAL ECOLITERACY CONCEPTS AMONG PRESERVICE SCIENCE TEACHERS OF THE FEDERAL UNIVERSITY OF TECHNOLOGY MINNA 1351 1 Saifullahi M. Bunkure Y. I. Pius E. N EFFICACY OF SCAFFOLDING INSTRUCTIONAL STRATEGY IN ENHANCING SECONDARY SCHOOL PHYSICS STUDENTS’ MOTIVATION IN MALUMFASHI LOCAL GOVERNMENT, KATSINA STATE, NIGERIA 1352 1 Galina MAMUS Viktor SOPIHA Taras SOROKA Andrii URUSKYI EDUCATION'S ADVANCEMENT THROUGH SMART APPROACHES UNVEILING NEW DEVELOPMENT OPPORTUNITIES 1353-1354 1 Aliou SENE Cheikh FAYE PROBLEM OF TEACHER ATTRITION: WHAT ALTERNATIVE AND/OR COMPLEMENTARY PROFESSIONS TO THE TEACHING PROFESSION IN SENEGAL 1355 1 Samyiah Hani AJEEL PROFESSIONAL ETHICS AND ITS IMPACT ON EVALUATING THE JOB PERFORMANCE OF THE EDUCATIONAL INSTITUTION IN EDUCATIONAL INSTITUTIONS 1356-1362 1 Jean-Marc GNONLONFOUN EXPLORING THE DETERMINANTS OF FAILURE AMONG TECHNICAL AND VOCATIONAL STUDENT-TEACHERS IN BENIN 1363 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Serife OZATA REVEALING THE PRACTICAL DYNAMICS: INTERNET OF THINGS (IOT) APPLICATIONS IN CULTURAL HERITAGE PRESERVATION 1364-1374 1 TEDJARI Abdelmalek Farouk ABBAOUI Messaoud REDJEM Ali ADDITIONAL ANALYZES FOR MEASURING THE GAP IN ATTRACTIVENESS AND ATTENDANCE 1375 1 Melik SAMI Khelil SARA BIOLOGICAL BUILDING BLOCKS: INTEGRATING BIODEGRADABLE AND BIO-BASED MATERIALS FOR SUSTAINABLE ARCHITECTURAL FUTURES 1376-1377 1 Melik SAMI Khelil SARA BIO-MATERIALS REVOLUTION: A COMPREHENSIVE REVIEW ON INNOVATIONS FOR SUSTAINABLE ARCHITECTURAL INTEGRATION 1378 1 INFLUENCE OF FLY ASH ON MECHANICAL PROPERTIES OF LIGHT WEIGHT CONCRETE 1379 1 PREDICTING CRACK PROPAGATION UNDER HIGH CYCLIC LOADING USING XFEM TECHNIQUE 1380 1 ENHANCING STRUCTURAL INTEGRITY: GEOMETRIC ANALYSIS AND REINFORCEMENT OF ALUMINUM 2024T3 STRUCTURES USING XFEM 1381 1 Feyzullah ÖZEL Mehmet Tahir DENIZ Mehmet İshak YÜCE EVALUATING THE AGING TENDENCY OF BITUMINOUS BINDERS MODIFIED WITH OLIVE POMACE WASTE 1382-1393 1 Şermin KOÇYİĞİT MECHANICAL AND PHYSICAL PROPERTIES OF CHOPPED BASALT FIBERS AND CEMENT COMPOSITES 1394-1404 1 Ayhan Öner YÜCEL AGGREGATE ORIENTATION DISTRIBUTION EVALUATION OF ASPHALT MIXTURES USING HARMONIC FUNCTIONS 1402 1 Luka LULIĆ Mislav STEPINAC EXPERIMENTAL CHARACTERIZATION OF THE MECHANICAL PROPERTIES OF EXISTING UNREINFORCED MASONRY 1403 1 Gülçin TEKİN BEHAVIOR OF DYNAMIC VIBRATION ABSORBER UNDER HARMONIC EFFECTS 1404-1411 1 S.NOSHIN M.HASEEB A. AHMAD Billel HAMZA Amir SLAMENE Mohammed Yassine MAZARI Ilies MRABET Habib BENZAAMA Mohamed MOKHTARI Amir SLAMENE Billel HAMZA Fatna TELLI Ilies MRABET Mohammed Yassine MAZARI Mohamed MOKHTARI Habib BENZAAMA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Gülçin TEKİN GENERAL FORMULATION OF AXIALLY LOADED VISCOELASTIC RODS 1412-1419 1 Alamgir HASAN Abul KALAM AZAD THE EFFECTS OF CONSTRUCTION NOISE ON WORKERS IN RAJSHAHI CITY, BANGLADESH 1420 1 Miss Ayushi RAJ Rahul KATHAYAT SELF ORGANIZATION IN RURAL COMMUNITIES OF INDIAN SOCIETY FT. GRAM VIKAS 1421 1 Rosy DHALL Mikul Simran SIKKA EXPLORING VARIED LEADERSHIP STRATEGIES: A COMPARATIVE EXAMINATION OF APPROACHES TO LEADERSHIP STYLES 1422 1 Muskan SINGH Nitya SINGH Siddharth GUPTA Pancham DUA Priyank ANAND Shivansh DHAR Khushi ARORA A SYSTEMS PERSPECTIVE ON SELFORGANISATION OF KUDUMBASHREE 1423 1 SELF ORGANIZATION: DHARANI FAM CO-OPERATIVE PVT. LTD. 1424 1 S. POORANI L.R.K. KRISHNAN CHANGING LANDSCAPE IN EMPLOYEE ENGAGEMENT AND RETENTION PATTERNS 1425 1 Sara BERNARDO Anna Carolina BOECHAT INCLUSIVE FUTURES: EMPLOYER BRANDING TO PROMOTE THE EMPLOYABILITY OF WORKERS WITH DOWN SYNDROME 1426 1 Isha MORE SELF ORGANIZATION IN RURAL PLATFORMS 1427 1 M.U. SA’AD N.B. UDOEKANEM O.A KEMIKI U.J. ADAMA FACTORS INFLUENCING THE CHOICE OF THE STRATEGIES ADOPTION IN FACILITIES MANAGEMENT BY UNIVERSITY IN NORTH EAST REGION OF NIGERIA 1428 1 Zaynab CHRIHA THE IMPACT OF LEADERSHIP STYLES ON EMPLOYEE MOTIVATION: INSIGHTS FROM MOROCCAN COMPANIES 1429 1 Bilge KONAL Mehmet Ertuğrul UÇAR RELATIONSHIPS BETWEEN NARCISSISM AND AGGRESSION 1430-1440 1 Enes GÜLER INVESTIGATION OF THE EFFECT OF PSYCHOEDUCATION ON STUDENTS' ABILITY TO COPE WITH THE SENSE OF HOPELESS AFTER THE 2023 KAHRAMANMARAŞ EARTHQUAKE 1441-1450 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Temel Alper KARSLI THE RELATIONSHIP BETWEEN MENTALIZATION AND PSYCHOLOGICAL RESILIENCE 1451-1452 1 Damla ÇAKCAK Şeymanur EFENDIOĞLU Sevda KARTAL Figen GÜRSOY THE IMPORTANCE OF SEXUAL EDUCATION IN PREVENTING SEXUAL ABUSE IN CHILDREN WITH SPECIAL NEEDS 1453-1460 1 Özlem KAÇKİN POSITIVE INTERVENTIONS IN PROTECTING, DEVELOPING AND IMPROVING MENTAL HEALTH 1461-1467 1 Özlem KAÇKİN PSYCHOTHERAPEUTIC INTERVENTIONS FOR THE TREATMENT OF BORDERLINE PERSONALITY DISORDER 1468-1480 1 Okan Nurettin OKUR EXAMPLE OF TRAGEDY IN THE CONTEXT OF JULIAN JAYNES'S BICAMERAL MIND HYPOTHESIS 1481-1482 1 Mustafa KOÇ PORTRAITS OF WOMEN STREET VENDORS IN İSTANBUL (1936): A STUDY ON WOMEN'S POVERTY 1483-1490 1 Əbiyeva RÜBABƏ FROM THE HISTORY OF AVIATION RELATIONS BETWEEN THE REPUBLIC OF AZERBAIJAN AND TURKEY (19912018) 1491-1492 1 Hazel BEKTAŞ THE EXAMPLE OF CENSORING APPLICATIONS IN THE ARMISTICE PERIOD: ALEMDÂR NEWSPAPER 1493-1507 1 Mehmet Ali KAPAR ABDULLAH B. HUZAFE'S SENDING TO THE SASANİAN SULTAN (KISRA) HUSSREV PERVINZ II AND HIS DIPLOMATIC ACTIVITIES THERE 1508-1513 1 Mehmet Ali KAPAR A PORTRAIT OF A DIPLOMAT COMPANION: 'ALA B. HADRAMI AND HIS DIPLOMATIC ACTIVITIES 1514-1520 1 Selahattin SATILMIŞ 1887 ZEYTUN (SÜLEYMANLI) FIRE AND DİSASTER MANAGEMENT 1521-1532 1 Ayten MEHDİYEVA OUTBREAK OF THE REFORMATION MOVEMENT IN THE NETHERLANDS 1533-1539 1 Banu Didar DEMİR ARAR ALLOCATION OF LAND GRANTS IN THE OTTOMAN EMPIRE 1540-1545 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Gabriela GROSSECK Ramona BRAN DIGITAL COMPETENCE AND ASSESSMENT STRATEGIES: INSIGHTS FROM ROMANIAN HIGHER EDUCATION 1546 1 Alfian Glad WALANGARE Christar Arstilo RUMBAY HARMONIZING MINDS: MUSIC MOVES FROM ENTERTAIMENT SUBJECT TO PSYCHOLOGICAL IMPACT 1547 1 Zahra FAYAZBAKHSH THE ISSUE OF JUSTICE AND ITS RELATIONSHIP WITH THE DESIRED GOVERNMENT; BASED ON THE OPINIONS OF AYATOLLAH MUTAHHARI 1548 1 Rabiu Musa ISAH EFFECT OF LIGHT AT NIGHT ON BLOOD LEVEL OF LUTEINIZING HORMONE, FOLLICLE STIMULATING HORMONE AND TESTOSTERONE IN MALEWISTAR RATS 1549 1 Naeema ARZEEN Saima ARZEEN Roomana ZEB THE ROLE OF GENDER, AGE AND EDUCATION IN THE EMOTIONAL RESPONSES OF PARENTS OF CHILDREN WITH INTELLECTUAL DISABILITIES 1550 1 Stenny Anto K Shinto THOMAS THRIVING THROUGH GRIT: UNRAVELLING THE IMPACT ON STUDENT WELL-BEING 1551 1 Afsa MUBASHAR Sammina MAHMOOD GROWTH MODULATING EFFECT OF SELECTED PLANT SPECIES ON EGG PLANT (SOLANUM MELONGENA L.) IRRIGATED WITH POLLUTED WATER FROM RAVI RIVER, PAKISTAN 1552 1 Abubakar SHEHU Abubakar Abdullahi SULEIMAN Al-kasim Yahaya KAJURU EXAMINING THE NEXUS BETWEEN MEDIA AND DEMOCRACY IN THE FACE OF PROTESTS IN NIGERIA 1553 1 Aigerim ALIAKBAROVA Laura BAITLEUOVA TEACHING ENGLISH TO MEDICAL STUDENTS IN KAZAKHSTAN: COMPARATIVE ANALYSIS OF SYLLABUSES 1554 1 ALTINSOY Kazım Ersin ALTINSOY Murat ACUTE HEPATITIS ASSOCIATED WITH TRIBULUS TERRESTRIS (PUNCTURE VINE) TEA: A CASE REPORT 1555-1556 1 ALTINSOY Kazım Ersin ALTINSOY Murat ACUTE HEPATITIS ASSOCIATED WITH SEAWEED (ALGAE) TEA: A CASE REPORT 1557-1558 1 Major Gheorghe GIURGIU Prof dr Manole COJOCARU Psychologist Daniela BOBOC NEUROPEPTIDES AND THE MICROBIOTA-GUT-BRAIN AXIS IN AUTISM 1559 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Fatma HAMMAMI Khaoula REKIK Amal CHAKROUN Fatma SMAOUI Chakib MARRAKCHI Makram KOUBAA Mounir Ben JEMAA Fatma HAMMAMI Khaoula REKIK Amal CHAKROUN Fatma SMAOUI Chakib MARRAKCHI Makram KOUBAA Mounir Ben JEMAA THE BENEFIT OF IMAGING DURING HERPES SIMPLEX VIRUS ENCEPHALITIS 1560-1561 1 TUBERCULOSIS WITH CENTRAL NERVOUS SYSTEM INVOLVEMENT: A DIAGNOSTIC CHALLENGE 1562-1563 1 Igor PANTIC Jovana Paunovic PANTIC Filip MILOSEVIC Nina GATARIC Svetlana MILOSEVIC Jelena CUMIC SUPPORT VECTOR MACHINE LEARNING FOR EVALUATION OF TWODIMENSIONAL SIGNALS IN CELLULAR PHYSIOLOGY: FOCUS ON STRUCTURAL ALTERATIONS IN CELL NUCLEI 1564-1565 1 Shreya Shrinivas NAIR Bhavita Shaileshkumar SUTHAR Shruti Nair MBBS INNOVATIONS IN CARDIOVASCULAR HEALTH: EXPLORING THE INTERSECTION OF 3D PRINTING, COMPUTATIONAL MODELLING, AND AI ADVANCEMENTS 1566 1 Lakshmi VENKATESH Rashi JHA Ramakrishna Prasad M.D. IMPLANTABLE SOFT BIOELECTRONICS IN CARDIOLOGY: A REVOLUTIONIZING INTEGRATION 1567 1 Shabnum ARA Punit SHUKLA Aashaq Hussain ZARGAR EMPOWERING THE FUTURE: ANALYZING WOMEN'S LEADERSHIP IN MANJU KAPUR'S 'DIFFICULT DAUGHTERS' AND THE STRUGGLE FOR FREEDOM IN A MODERN SOCIETY 1568 1 Irina-Ana DROBOT DREAM INTERPRETATION ACCORDING TO DIFFERENT TIMES 1569-1575 1 Muhammad FAISAL DR FAISAL EXAMPLED THE INVARIANT-BASED STEREO MATCHING (ISM) ALGORITHM LEARNED IN HUMAN RIGHTS RECOMMENDATIONS IN PAKISTAN 1576 1 Muhammad FAISAL RESEARCH WRITING HELP: THAT HOW TO IMPROVES OFFERS POINT BY POINT COMPOSING INVESTIGATION, INCLUDING STYLE, LANGUAGE STRUCTURE, AND SIMULATED INTELLIGENCE DEVICES AS AN EXPLORATION 1577 1 Vadim LAVRIVSKY PHILOSOPHICAL REPRESENTATION OF THE PHENOMENON LAWYER ETHICS 1578 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ARSENI Igor SOSNA Alexandr THE OPERATION OF THE PRINCIPLES OF REASONABLENESS, FAIRNESS AND THE RULE OF LAW IN JUDICIAL PROCEEDINGS 1579-1583 1 Zohra YOUSAF Ayesha KIRAN Amna YOUSAF Muzzamal HUSSAIN PATRIARCHY AS A MEANS OF VIOLATING WOMEN’S RIGHTS: RADICAL FEMINISM 1584 1 Ayushi SINGH Sparsh YADAV Nalinesh SINGH SUSTAINABLE AGRICULTURE: LEGAL AND BUSINESS IMPLICATIONS FOR PROMOTING ENVIRONMENTAL STEWARDSHIP AND FOOD SECURITY 1585 1 Le Thi MINH LEGAL IMPLICATION OF VOLUNTARY CARBON CREDITS: INTERNATIONAL EXPERIENCE AND RECOMMENDATION FOR VIETNAM 1586 1 ChemsEddine BOUKHEDIMI EXAMINATION OF THE NEXUS BETWEEN INBOUND TOURISM AND THE PERCEIVED RISKS IN ALGERIA 1587 1 Vayu TEWARI HARMONIZING CONSCIOUS CAPITALISM WITH LEGAL FRAMEWORKS FOSTERING SUSTAINABLE BUSINESS PRACTICES AND SOCIAL RESPONSIBILITY 1588-1589 1 Zubair Ahmad PARREY Arif Billah DAR INVESTMENT PROPERTIES OF PRECIOUS METALS AND MINING STOCKS: EVIDENCE FROM WAVELET QUANTILE CORRELATION 1590 1 THOMAS, EKAOBONG AKAN EXAMINING THE LEGAL FRAMEWORK FOR CORPORATE SOCIAL RESPONSIBILITY AS A VERITABLE TOOL IN CONSUMER PROTECTION IN NIGERIA 1591 1 Muquddas KHAN Iffat Ambreen ZHEJIANG LEADERSHIP STYLE AND IMPLEMENTATION OF MARKETING STRATEGIES IN SMALL AND MEDIUM ENTERPRISES SMES IN MALAYSIA 1592 1 Wajahat ALI Shakeel JAVAID OPTIMIZING FERMATEAN FUZZY TRANSPORTATION PROBLEMS: A NEW SCORE FUNCTION APPROACH 1593 1 ERMELINDA SATKA FRANÇESKA SHLLAKU SAJMIR REKA DIGITALIZATION OF SERVICES: THE IMPACT ON TOURISM SECTOR IN ALBANIA 1594 1 Jenni K ALEX Beetu SEBASTIAN ECOTOURISM REALITIES IN KERALA: ASSESSING THE ENVIRONMENTAL TRADE-OFFS 1595 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Kamal Adekunle ADEWUNMI INTEREST RATE DEREGULATION AND THE PERFORMANCE OF DEPOSIT MONEY BANK IN NIGERIA 1596-1605 1 Elif AVCI Zülkif YALÇIN ACCOUNTING BOOK SYSTEMS AND ACCOUNTING SCHOOLS IN THE HISTORICAL DEVELOPMENT OF ACCOUNTING 1606-1612 1 Savaş GÜLAÇTI Zülkif YALÇIN HISTORICAL DEVELOPMENT OF ACCOUNTING SYSTEMS AND THE REFLECTION OF FINANCIAL STATEMENT EVOLUTION TO DAY 1613-1618 1 Fatih EROĞLU Rahmi YÜCEL EVALUATION OF THE EFFECT OF BLOCKCHAIN TECHNOLOGY ON ACCOUNTING AND AUDITING IN TERMS OF TECHNOLOGY RESISTANCE 1619-1624 1 Fatih EROĞLU Rahmi YÜCEL EVALUATION OF THE EFFECT OF BLOCKCHAIN TECHNOLOGY ON ACCOUNTING AND AUDITING IN TERMS OF TECHNOLOGY READİNESS INDEX 1625-1630 1 Pınar KOÇ ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN TECHNOLOGICAL INNOVATIONS AND ENVIRONMENTAL DEGRADATIONS IN THE FRAMEWORK EKC HYPOTHESIS IN TURKIYE 1631-1634 1 Pınar KOÇ ANALYSIS OF THE EFFECT OF COVID19 ON THE GLOBAL FOOD SECURITY 1635-1638 1 Selma TUFAN Ayten AKATAY EXAMINING THE EFFECT OF ETHICS PERCEPTION ON ORGANIZATIONAL JUSTICE PERCEPTION UNDER VARIOUS FACTORS 1639-1640 1 Fatma KOÇ Ercan YAVUZ THE EFFECT of TRANSFORMATIONAL LEADERSHIP on NEPOTISM: AN APPLICATION FOR FOOD and BEVERAGE BUSINESSES 1641-1651 1 Kemal AKSU Tufan SÜREN DETERMINING CONSUMER PERCEPTION OF ROBOTS USED IN FOOD AND BEVERAGE SERVICE IN TERMS OF SOCIETAL GENDER PERSPECTIVE 1652-1669 1 Ercan KARABEY Uğur UĞRAK Ali Rıza İNCE A RESEARCH ON SERVICE QUALITY AND CUSTOMER CHARACTERISTICS IN THERMAL FACILITIES 1670-1681 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Pınar ALTIOK GÜREL NEW PRODUCT OF THE POST-DIGITAL CONSUMPTION PARADIGM: “DIGITAL PERSONA” 1682-1704 1 Meziyet NARİN TOURISM POTENTIAL OF SAVAŞTEPE YAZÖREN CAVE 1705-1709 1 Erdinç CESUR EVALUATION OF THE EFFECTS OF DIGITALIZATION ON THE SKILLS AND COMPETENCIES OF INSURANCE PROFESSIONALS 1710-1711 1 Tanko, LINUS FOSTERING PHYSICAL ACTIVITIES FOR PRESCHOOL CHILDREN THROUGH THE INTRODUCTION OF IKULU INDIGENOUS GAMES 1712-1719 2 Sidra BANO Irfan BASHIR Afshan NASEEM SIGN LANGUAGE CHALLENGES for INCLUSIVNESS AT HIGHER EDUCATION INSTITUTES 1720 2 Ms. Vandana Gaur VASHISHT DE-MOTIVATING FACTORS IN LEARNING ENGLISH IN DELHI SCHOOLS 1721 2 Tanko, A. BENJAMIN IMPACT OF TRAINING ON MANAGERS AND EDUCATORS TOWARDS THE IMPLEMENTATION OF EARLY CHILDHOOD CARE EDUCATION IN KADUNA STATE, NIGERIA 1722-1729 2 Diffang, Abel DAYO Mansur SHEHU INFORMATION AND COMMUNICATION TECHNOLOGY: A PANACEA IN ADDRESSING TEACHING AND LEARNING PEDAGOGY IN 21ST CENTURY NIGERIA 1730 2 Adriana DERVISHAJ Olivera PRESI DISCOURSE AND INTERACTION EXPLORED THROUGH VARIOUS NARRATIVES AS A USEFUL TECHNIQUE IN TEACHING EFL 1731 2 Mohd SUALH Zahid ALI A COMPARATIVE APPROACH TO ETHICAL TEACHINGS ON PEACE AND VIOLENCE 1732 2 Mansur SHEHU Diffang, Abel DAYO THE IMPACT OF PSYCHOSOCIAL SUPPORT ON PSYCHO-TRAUMA AND PSYCHOSOCIAL ADJUSTMENT AMONG CHILDREN LIVING IN IDPS CAMPS IN KATSINA STATE NORTH WESTERN REGION OF NIGERIA 1733 2 Khadija ELKHALLOUFY Khalid HILAL Ahmed KAJOUNI A SOLUTION SEMIGROUP TO A CONFORMABLE PARTIAL DIFFERENTIAL EQUATION 1734 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Richa JAIN RAINBOW CONNECTION NUMBER OF THE ENHANCED POWER GRAPH 1735 2 Imane RAHIL Ghizlane RAHIL Mustapha OUJAOURA Walid BOUARIFI MACHINE LEARNING APPROACH FOR AUDIO VIOLENCE DETECTION IN SURVEILLANCE CAMERAS 1736 2 Bensatallah TAYEB Zidour MOHAMED Tahar Hassaine DAOUADJI A NONLOCAL MODEL FOR FREE VIBRATION ANALYSIS OF CHIRAL SINGLE-WALLED CARBON NANOTUBES UNDER SHOCK 1737 2 Jeevankumar N.SANDEEP SIGNIFICANCE OF OHMIC HEATING AND MELTING HEAT TRANSMISSION IN A CYLINDRICAL FILM FLOW OF THE SECOND-GRADE COMPOSITE NANOFLUID 1738 2 Ahmed El IDRISSI Brahim El BOUKARI Jalila El GHORDAF WELL-POSEDNESS AND ANALYTICITY FOR THE 3D FRACTIONAL BOUSSINESQ EQUATIONS WITH CORIOLIS FORCE IN VARIABLE EXPONENT FOURIERBOSOV-MORREY SPACES 1739 2 Anouar BEN-LOGHFYRY Abderrahim CHARKAOUI Youness El YAZIDI A BILEVEL MODEL INVOLVING FRACTIONAL DERIVATIVE FOR IMAGE DENOISING 1740 2 Megha PANDEY Mrinal Kanti Roychowdhury CONDITIONAL CONSTRAINED AND UNCONSTRAINED QUANTIZATION FOR PROBABILITY DISTRIBUTIONS 1741 2 Ghizlane RAHIL Imane RAHIL Mustapha OUJAOURA Walid BOUARIFI EXPLORING HUMAN MOTION ANALYSIS THROUGH THE LENS OF COMPUTER VISION AND DEEP LEARNING 1742-1746 2 Yusuf, S. Okeke, E. N SURVIVAL ANALYSIS OF CERTAIN COVARIATES INFLUENCING BREAST CANCER TREATMENT: A CASE STUDY OF NORTH EASTERN NIGERIA 1747 2 David, I. J. Okeke E. N. Franklin L. A MODIFIED AILAMUJIA DISTRIBUTION: PROPERTIES AND APPLICATION 1748 2 Nityanand C SULOCHANA IRREVERSIBILITY ANALYSIS OF TRIHYBRID NANOFLUID FLOW IN A ROTATING FRAME WITH PARTIAL SLIP EFFECT 1749 2 Renukadevi S. DYAVANAL Jyoti V. CHANNADASAR FURTHER RESULTS ON UNIQUENESS OF MEROMORPHIC FUNCTIONS CONCERNING WEIGHTED SHARING 1750 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Abhilash. L.NANDEPPANAVAR C. SULOCHANA ANALYSIS OF HEAT AND MASS TRANSFER OF MAGNETOBIOCONVECTIVE POWELL EYRING NANOFLUID WITH NONLINEAR THERMAL RADIATION AND CHEMICAL REACTION, ACTIVATION ENERGY OVER A STRETCHING SHEET 1751 2 Sonica SINGHI DYNAMIC IMPACT OF US MONETARY POLICY SHOCKS ON INDIAN MACROFINANCIAL VARIABLES UNDER REGIMES OF MULTIPLE INDICATORS AND REPO RATE 1752 2 Gazi Abu HORAIRA Rabiul ISLAM Md. Salman SOHEL THE ECONOMIC IMPACTS OF REMITTANCES ON POVERTY AND INEQUALITY IN BANGLADESH 1753 2 Muhammad Khairun IKHSAN Muhammad Birrul ALIM Ilham IMAMUDIN Rochmatulloh ALAIKA Wempi APRILLA MAULANASYAH Para WIBANGGA ECONOMIC GROWTH AND POVERTY IN INDONESIA 1754-1762 2 Hajar BHAR HARMONIZING FINANCIAL INNOVATION AND ETHICAL IMPERATIVES: A DYNAMIC NEXUS 1763 2 M. Mesut BADUR THE IMPACT OF EFFECTIVE TAXATION AND GLOBALIZATION ON INCOME INEQUALITY IN POST-COMMUNIST COUNTRIES 1764 2 Tassnim AHME IMPACT OF ENVIRONMENTAL SCANNING IN SUDAN (TELECOMMUNICATION COMPANIES) 1765 2 Hamid FARRICHA ENERGY CHALLENGES IN WEST AFRICA 1766 2 Olena BUDIAKOVA Narhiz HUSEINOVA MODELS OF THE SMART KPIS IN THE SMART ECONOMY 1767 2 Iram ZAHRA THE ROLE OF TREATIES IN PROMOTING INVESTMENT AND IMPLICATIONS FOR TRADE BETWEEN IRAN AND PAKISTAN 1768 2 ANALYSIS OF FOUR DIFFERENT FUELS IN A SINGLE CYLINDER HCCI ENGINE BY USING MATLAB SIMULATION 1769-1775 2 INVESTIGATION OF THE EFFECT OF DIFFERENT NANO FLUIDS ON MACHINABILITY IN MILLING OF INCONEL 718 SUPERALLOY USING MINIMUM QUANTITY OF LUBRICATION METHOD (MQL) 1776-1788 2 Alperen ÇANKAYA Fatih AKTAŞ Salih KARAASLAN Seyfi POLAT Nureddin DİNLER Tuncay DIKICI Bilal KURŞUNCU ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Serkan SONCU Kadir ÇAVDAR Fatma Yıldız ÇAVDAR DIRECT FLUORINATION TECHNIQUE AND INDUSTRIAL PROCESS FEATURES 1789-1790 2 Saniye TEKEREK Süleyman YILMAZ PRODUCTION OF BORON REINFORCED (30%) CuO NANOCOMPOSITES USING HYDROTHERMAL METHOD, INVESTIGATION OF THEIR STRUCTURAL, OPTICAL AND RADIATION ABSORPTION PROPERTIES 1791-1806 2 Tuğçe KINAY AKYÜZ İlkay AKYÜZ Yasin ÖZGÜRLÜK SELECTION OF POWDER SPRAY GUN IN ELECTROSTATIC POWDER COATING SYSTEMS 1807-1813 2 Parvin ABBASOVA COMPARISON OF RISK ASSESSMENT ALGORITHMS FOR CYBERPHYSICAL SYSTEMS 1814-1816 2 Semahat GÜRSOY Nursel YALÇIN CHATGPT IN THE WORLD OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE: SECURITY CONCERNS 1817-1831 2 Arzu UĞURLU KARA Fahri Alp ERDOĞAN Mehmet N. UĞURAL Murat SAĞBAŞ DETECTION OF THE PROBLEMS EXPERIENCED BY ARMIES DURING THE DIGITAL TRANSFORMATION PROCESS AND SOLUTION SUGGESTIONS 1832-1833 2 Ahmet SÜRAL Önder DAĞLIOĞLU THE EFFECT OF DIFFERENT STRENGTH TRAINING ON ISOKINETIC MUSCLE STRENGTH IN SWIMMERS 1834-1835 2 Yener AKSOY Hakan KARADUMAN INVESTIGATION OF THE ASSERTIVENESS STATUS OF STUDENTS STUDYING IN DIFFERENT FACULTIES OF DIFFERENT UNIVERSITIES ACCORDING TO DEPARTMENT VARIABLES 1836-1839 2 Yener AKSOY Fatih KARAKAŞ CONGO TRADITIONAL WRESTLING AND COMPARISON WITH OIL WRESTLING 1840-1844 2 Mehmet ASLAN Önder DAĞLIOĞLU THE EFFECT OF PLYOMETRIC TRAINING PROGRAM ON DYNAMIC BALANCE SCORES IN YOUNG BASKETBALL PLAYERS 1845-1849 2 Nurettin KONAR RELATIVE AGE EFFECT IN ELITE MARATHON RUNNERS 1850-1854 2 Nurettin KONAR BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF POSTGRADUATE THESES PUBLISHED ABOUT THE TABLE TENNIS SPORT 1855-1859 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Emrullah YILDIRIM Cengiz AKARÇEŞME EFFECT OF SLIDE TRAININGS ON SPRINT PERFORMANCE IN TEAM SPORTS 1860-1861 2 Şule EKIZ Yunus ÖNAL USE AND CHARACTERIZATION OF BORON-BASED FLAMMABLE MATERIAL IN PVC MIXTURES 1862 2 Gülcan GEYIK SYNTHESIS, CHARACTERIZATION AND SWELLING BEHAVIOR OF CARRAGEENAN-GRAFTPOLY(ETHYLENE GLYCOL DIMETHACRYLATE) COPOLYMER 1863-1872 2 Emine Çağla KIVRAK Özgün YÜCEL Hasan SADIKOĞLU AERODYNAMIC DESİGN AND COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS (CFD) ANALYSIS OF A SUPERSONIC ROCKET AND ROCKET ENGINE COMBUSTION CHAMBER 1873 2 Cihangir AKBÜBER Berrin AKIN AKBÜBER Mesut ESEN A METHOD PROPOSAL FOR THE INTEGRATION OF SCIENCE AND ART IN SCIENCE AND ART CENTER EDUCATION ACTIVITIES: SCIENTIFIC FICTION CHILDREN'S BOOKS WRITING STUDIES 1874-1875 2 Aylin BOLAT Turgut ŞEKERLER IN SILICO INVESTIGATION OF THE ANTI-OBESITY EFFECTS OF RUMEX PULCHER L. SPECIES EXTRACT 1876-1877 2 Kübra SAĞLAM Turgut ŞEKERLER IN-SILICO INVESTIGATION OF THE ANTI-OBESITY EFFECTS OF URTICA DIOICA L. SPECIES EXTRACT 1878-1879 2 Erkan ÖNER Ergül Belge KURUTAŞ Meltem GÜNGÖR İlter DEMIRHAN PROTECTIVE EFFECT OF COENZYME Q10 ON REMOTE TISSUE (KIDNEY) DAMAGE INDUCED BY LIVER ISCHEMIA AND REPERFUSION 1880-1884 2 Erkan ÖNER Ergül Belge KURUTAŞ Meltem GÜNGÖR DEMIRHAN AN EVALUATIN OF 8ISOPROSTAGLANDIN CONCENTRATIONS IN CHILDRENWHO-STUTTER 1885-1890 2 Raf Raf Shakil ANSARI UNLEASHING BEASTS: A CRITICAL EXPLORATION OF TOXIC MASCULINITY IN ‘ANIMAL’ 1891 2 Ram Prataap YADAV Veena Batra KUSHWAHA Sunil Kumar SRIVASTAV Ajai Kumar SRIVASTAV PROTECTIVE EFFECTS OF JAMUN (Syzygium cumini) SEED AND ORANGE (Citrus sinensis) PEEL EXTRACTS AGAINST LEAD INDUCED ALTERATIONS IN KIDNEY BIOMARKERS OF RATS 1892 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Georgiana DEAK TRIXACARUS CAVIAE INFESTATION IN A PET GUINEA PIG AND SUCCESSFUL TREATMENT WITH OFF-LABEL ORAL AFOXOLANER (NEXGARD) AND A REVIEW OF LITERATURE 1893 2 Archana RAO Sunil kumar SRIVASTAVA PESTICIDES AND ASSOCIATED HEALTH RISKS 1894 2 Krishma CHAUDHARY Sunil Kumar SRIVASTAVA BOTANICAL PESTICIDE (NERIUM INDICUM) EFFECT ON BIOLOGICAL SYSTEM OF MAMMAL 1895 2 Nikahat FATMA S.k. SRIVASTAV EFFECT OF PESTICIDE ON REPRODUCTIVE PHYSIOLOGY OF MAMMALS 1896 2 Mizanur RAHMAN Dalia KHATUN Sumon HOSSAIN Yeamin HOSSAIN REPRODUCTIVE FEATURES OF THE CATFISH EUTROPIICHTHYS VACHA (HAMILTON, 1822) IN THE GANGES RIVER IN RELATIONSHIP TO EMERGING CLIMATE CHANGE 1894 2 Iram Liaqat MARINE ISOLATES QUORUM SENSING INHIBITION AFFECTS BIOFILM FORMATION 1898 2 Froilan D. MOBO NAVIGATING TRADITIONS: AN ETHNOGRAPHIC EXPLORATION OF ILOKANO FISHERMEN IN ZAMBALES 1899 2 Poornakala, T. P. PONMANICKAM POLYPHAGOUS PEST PAPAYA MEALYBUG (Paracoccus marginatus) AND ITS BIOCHEMICAL ANALYSIS OF WAXY SECRETION 1900 2 Roheela YASMEEN ASSESSMENT OF GARLIC EFFECTS ON GROWTH OF BROILER CHICKEN 1901 2 Kopylova Maria DMITRIEVNA Getmantseva Varvara VLADIMIROVNA ANIMAL PHYSICAL PERFORMANCE MONITORING SYSTEMS 1902 2 Salma KABILI Ahmed ALGOUTI Saloua AGLI Said MOUJANE UNCOVERING THE EFFECTS OF DROUGHT ON VARIOUS PARAMETERS: A FOCUS ON THE ASSIF EL MAL BASIN IN THE HIGH ATLAS OF MARRAKECH 1903 2 Abdurrahman, U D Sherifat, J. L Ibrahim, U. B Utono, Y.A Kamaluddeen, A SOME CONCEPTS OF BEEKEEPING PRACTICES (APICULTURE) 1904 2 Polya YORDANOVA OIL AND GAS PROJECTS IN AREAS OF ALASKA - POSITIVE ECONOMIC IMPACTS AND NEGATIVE CONSEQUENCES 1905 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Richa JAIN THE INSURGENCE OF E-COMMERCE COMPANIES IN INDIA 1906 2 Harish KUMAR Heera Lal KHATRI HOLISTIC DEVELOPMENT THROUGH BHARTIYA ANCIENT PRACTICES 1907 2 Sándor FÖLDVÁRI THE WINE TRADE BETWEEN THE POLISH-LITHUANIAN COMMONWEALTH AND THE HUNGARIAN KINGDOM 1908-1909 2 Sri Padma KANTA MISHRA Deepak Bansal IMPACT OF GEOPOLITICAL EVENTS ON GLOBAL OIL PRICES: AN ANALYTICAL REVIEW 1910-1914 2 Umar FAROOQ Arif Billah DAR ECOLOGICAL FOOTPRINT AND ENVIRONMENTAL KUZNETS CURVE: AN ANALYTICAL PERSPECTIVE ON INDIA’S SUSTAINABLE FUTURE 1915 2 Arif Billah DAR Umar FAROOQ GREEN TECHNOLOGY AND GROWTHENVIRONMENT NEXUS IN EMERGING ASIAN ECONOMIES: EVIDENCE FROM DISAGGREGATE ECOLOGICAL FOOTPRINTS 1916 2 Sonika SHARMA Arif Billah Dar REVISITING THE NEXUS BETWEEN NATURAL RESOURCE ABUNDANCE AND ECONOMIC GROWTH: EVIDENCE FROM G20 COUNTRIES 1917 2 Irene Eliza SABU BEYOND STEREOTYPES: EXPLORING GENDER IDENTITIES AND HOUSEHOLD DYNAMICS 1918 2 Erman Salih İSTIFLI DIFFERENTIAL DOCKING AND MOLECULAR DYNAMICS ANALYSES OF MOLNUPIRAVIR (EIDD-2801): INSIGHTS INTO UNEXPLORED MECHANISMS OF ACTION ON INFLUENZA AND SARS-CoV-2 PROTEIN TARGETS 1919 2 Refik Yasin ŞİMŞEK Meltem UZUNHİSARCIKLI Yusuf KALENDER SUBACUTE TOXIC EFFECT OF ABAMECTIN ON RAT LUNG TISSUE AND THE PROTECTIVE ROLE OF MELATONIN 1920-1921 2 Ebrar KARAKAYA Özge RENCÜZOĞULLARI INVESTIGATION OF THE EFFECTS OF OLEANDRIN ON HEPG2 HEPATOCELLULAR CARCINOMA CELLS 1922-1923 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Emre KARAKAYA Hayrettin SAYGIN Ali Osman ADIGÜZEL PSYCHROPHILIC/PSYCROTOLERANT BACTERIA BIODIVERSITY OF KAÇKAR MOUNTAINS AND THE BIOTECHNOLOGICAL POTENTIAL OF THIS DIVERSITY 1924-1925 2 Sultan ÇIKRIK Tahir ATICI INVESTIGATION OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS’ AWARENESS OF NATURE AND THEIR BEHAVIOR TOWARD NATURE 1926-1927 2 Sultan ÇIKRIK BIOLOGY PRE-SERVICE TEACHERS’ OPINIONS ABOUT THE BIOLOGY TEACHING FIELD KNOWLEDGE TESTS IN THE SCOPE OF THE BIOLOGICAL LITERACY COURSE 1928-1929 2 Azer ÖZAD DÜZGÜN Yahye Mohamud MUMIN STUDY OF VIRULENCE FACTOR GENES AND BIOFILM FORMATION OF UROPATHOGENIC E. coli 1930-1933 2 Zahra REZAPOUR Mahnoosh YAFTIAN AFLATOXIN CONTAMINATION IN FOOD CROPS: A GLOBAL CHALLENGE FOR FOOD SAFETY AND HUMAN HEALTH 1934 2 Amal ELRHERABI Abdnim RHIZLAN Mohamed BNOUHAM EXAMINING THE HEALING POTENTIAL OF AQUEOUS EXTRACT FROM LAVANDULA STOECHAS IN SUBCHRONICALLOXAN INDUCED DIABETES 1935 2 Dehbi FATMA Reda Mohamed HAMOU Menaouer BRAHAMI BEYOND CONVENTIONAL METHODS: A FUTURISTIC APPROACH TO HEPATITIS DETECTION WITH FEEDFORWARD NEURAL NETWORKS 1936 2 Dehbi FATMA Reda Mohamed HAMOU BRAHAMI MENAOUER UNLOCKING PRECISION IN INFECTIOUS DISEASE DETECTION: HARNESSING THE POWER OF LSTM FOR HEPATITIS DIAGNOSIS 1937 2 Muhammad ARMGHAN KHALID Bushra NIAZ Farhan SAEED Hafiz Muhammad JUNAID SAQIB UTILIZATION OF RED BEETROOT POMACE AND ITS EMERGING POTENTIAL FOR THE DEVELOPMENT OF FUNCTIONAL FOOD PRODUCT 1938 2 Jaswant Singh RAJPUT Abhishek KUMAR VERMA FOOD SECURITY: ISSUE CHALLENGES AND OPPORTUNITIES IN INDIA 1939 2 Abhishek KUMAR VERMA Deepak KUMAR CHAUHAN THE EVOLUTION OF FOOD SECURITY POLICIES IN INDIA: A CRITICAL EXAMINATION OF THE NATIONAL FOOD SECURITY ACT, 2013 1940 2 Belkız KARTAL Nezihe OTAY LÜLE OMEGA-3 INPUTS DURING PREGNANCY AND ITS EFFECTS ON FETA HEALTH 1941-1948 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Hande BAKIRHAN HEALTH PROTECTIVE ROLE OF WHITE TEA WITH ITS BIOACTIVE COMPONENTS 1949-1953 2 Hande BAKIRHAN EFFECT OF PLANT-BASED DIET ON MIGRAINE CLINICAL FINDINGS 1954-1959 2 Büşra GÜRÇAY Havva SERT ALTERNATIVE TREATMENT METHOD USED IN DIABETES TREATMENT: ANTIDIABETIC HERBS 1960-1966 2 Aybike AYYILDIZ Zeynep PARLAK ÖZER INVESTIGATION OF ANTHROPOMETRIC MEASUREMENTS, HEDONIC HUNGER LEVELS AND SLEEP QUALITY OF FEMALE NURSES WORKING IN DIFFERENT SHIFTS 1967-1968 2 Hatice GÜLMEZ Nezihe OTAY LÜLE ATTENTION DEFICIT AND HYPERACTIVITY DISORDER AND NUTRITION IN CHILDREN 1969-1982 2 Gamze HASEKİOĞLU Yahya BOZKURT A NEW LOOK AT OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY: DIVERSITY MANAGEMENT IN OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY 1983-1984 2 Ayser DÖNER Hilal KAHRAMAN Hatice YÜCELER KAÇMAZ USE OF COMPLEMENTARY AND INTEGRATIVE TREATMENT METHODS IN COLORECTAL CANCER PATIENTS 1985-1992 2 Mohammed ROUBI Dalli MOHAMMED Salah-eddine AZIZI Marouane AHERKOU Nadia GSEYRA PHYTOCHEMICHAL, ANTIOXIDANT, AND ANTICANCER ASSESSMENTS OF ATRIPLEX HALIMUS EXTRACTS: IN SILICO AND IN VITRO STUDIES 1993 2 Asmau A. I. Aliyu D. M. Samaila M. B. INFLUENCE OF CARBOXYMETHYLATION ON THE HYDROLYSIS OF CROSSLINKED POTATO STARCH 1994-2009 2 Nura Suleiman GWARAM DRUG DISCOVERY APPROACH FOR THE DEVELOPMENT OF ANTICHOLINESTERASE INHIBITORS FOR TREATMENT OF ALZHEIMER DISEASE 2010 2 Mohammed ELHOURRI Zakya M'HAMDI Mostafa ETTARCHOUCH Mohamed SABRI Ali AMECHROUQ COMPOSITION OF THE ESSENTIAL OIL OF THE LEAVES OF ARTEMISIA HERBA ALBA ASSO (ASTERACEAE) AND ITS INSECTICIDAL ACTIVITY ON CALLOSOBRUCHUS MACULATUS FABRICIUS (COLEOPTERA: BRUCHIDAE) 2011 2 Solomon Matthias GAMDE Haruna Mallah AYUBA PROTECTIVE EFFECT OF MORINGA OLEIFERA SEED OIL AGAINST TRAMADOLINDUCED TOXICITY IN WISTAR RATS 2012 2 Asiya Usman MUSA Nura Suleiman GWARAM Muhammad Saleh SALGA SOLVENT ASSISTED MECHANOCHEMICAL SYNTHESIS, ANTIMICROBIAL AND ANTIOXIDANT STUDIES OF Cu2+, Cr2+, Ni2+, Mn2+ METAL COMPLEXES OF SOME LIGANDS DERIVED FROM L-HISTIDINE AND L-ALANINE 2013 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Muhammad TUKUR Abubakar SANI PHYTOCHEMICAL SCREENING AND ANTIBACTERIAL ACTIVITY OF VERNONIA AMYGDALINA LEAVE’S EXTRACTS 2014 2 Doha DOUGHRI Boubker MEHDAOUI Abdeslam El BOUARI OPTIMIZING THE STRUCTURE AND DIELECTRIC FEATURES OF SPINEL LITHIUM FOR ENERGY STORAGE IN BATTERIES 2015 2 Zineb MOUJOUD Hanane Ait OUSALEH Said SAIR Abdeslam El BOUARI Omar TANANE Kavin Venthan Ravi SUDHA Prathish M S R NIKHIL Kavin Sarvesh S P A.VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Jency Jovita S M Ramya P Kamaly B Samyuktha R S A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA Karumuri THANMAI Mittapalli Lokeswar REDDY Pantrangi RUTHVIK Pathakottu Gowtham REDDY A. VIJAYALAKSHMI V. NIRMALA BLENDED METAKAOLIN AND CLAY BRICK WASTE AS ALUMINOSILICATE SOURCES IN SUSTAINABLE GEOPOLYMER BINDERS 2016 2 NANOTECHNOLOGY IN FOOD SAFETY 2017 2 NANO MATERIALS IN ANCIENT AND CURRENT SCENARIO - AN OVERVIEW 2018 2 SHAPE MEMORY ALLOYS 2019 2 BOUZAOUIT Azzedine GAHGAH Mounir RAHAI Lias THE STUDY OF THE POLLUTION INFLUENCE ON THE OPERATING PARAMETERS OF AN AXIAL FAN 2020 2 Mohini Ramdas THORAT THE DISTINCTIONS IN CLASSIFICATION, ADVANTAGES, DISADVANTAGES AND TOXICITY BETWEEN NATURAL AND MANUFACTURED DYES 2021 2 Muhammad Waseem FAZAL ZnCo-C DECORATED ELECTRO-SPUN NANO-FIBERS FOR ELECTROCATALYTIC WATER SPLITTING 2022 2 Madi YESMUKHAMBET Alin YEGEUBAYEVA Masoud RIAZI PREDICTION OF PERMEABILITY OF HETEROGENEOUS CARBONATE RESERVOIRS USING DATA-DRIVEN METHODS 2023 2 Hassan BOUHSISS A.En-NAJI Abdelkrim KARTOUNI M. El GHORBA SINGLE NOTCH EFFECT IN TENSILE PLATES 2024 2 COMPARATIVE STUDY OF PHYSICOCHEMICAL, MICROBIAL AND HEAVY METAL ANALYSIS OF BOREHOLE WATER AND SACHET WATER IN BATAGARAWA LOCAL GOVERNMENT AREA, KATSINA 2025 2 Haruna Abbas ADAMU Zainab Ahmad MUHAMMAD ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Serap BÜLBÜL EDUCATION AND ECONOMIC DEVELOPMENT: EFFECTS OF AGRICULTURAL EMPOYMENT 2026-2035 2 C.VIJAI J.SRIDEVI M.ELAYARAJA P.ANITHA THE USE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN THE BANKING INDUSTRY 2036-2042 2 Dania MOHSIN MACROECONOMIC DYNAMICS OF NONPERFORMING ASSETS IN INDIAN BANKS: AN AUTOREGRESSIVE DISTRIBUTED LAG APPROACH 2043 2 Teuta XHINDI Anisa QENANAJ THE IMPACT OF MONETARY POLICY ON ECONOMIC STABILITY: THE CASE OF THE BANK OF ALBANIA 2044-2053 2 Prakashraj P. KUMAVAT Anandkumar BRAHMBHATT EVALUATING THE INFLUENCE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) ON MANAGEMENT PRACTICES IN HEALTHCARE: AN IN-DEPTH ANALYSIS OF DECISION-MAKING PROCESSES AND PATIENT OUTCOMES 2054 2 Gobezu Gotoro GOTA S.S. SODHA COMPREHENSIVE ANALYSIS OF FINANCIAL MANAGEMENT OF MICROFINANCE BUSINESS: CAMEL RATING METHOD 2055 2 Naoual MAMDOUH El hassania RAHOU Mouna HAJJAJ Jaouad LAAMIRE Amine HAMDOUNE FROM DIGITAL TRANSFORMATION TO ORGANIZATIONAL TRANSFORMATION: WHAT ROLE FOR INNOVATION? 2056 2 Mohammed ALAMI CHENTOUFI AIT ALLA Aniss Naoual MAMDOUH ECONOMIC EVALUATION OF OBSTACLES AND OPPORTUNITIES: IMPACT OF GENDER INEQUALITIES ON EDUCATION IN MOROCCO 2057 2 Olena BONDARENKO Ihor PONOMARENKO FORMATION OF THE SMART CITY BRAND 2058 2 Fatma YILMAZ ÖZGAN Didem YILMAZ A VIEW OF THE RAMAYANA EPIC FROM A FEMINIST PERSPECTIVE 2059-2060 2 Esat AYYILDIZ A STUDY OF THE PHILOSOPHICAL UNDERPINNINGS IN THE LITERARY WORKS OF AMĪN AL-RAYḤĀNĪ 2061-2068 2 Ebrar AYYILDIZ NAZIM HIKMET’S INFLUENCE ON MAHMŪD DARWĪSH’S POEMS 2069-2076 2 Didem DEMIRALP ART IN PHILOSOPHICAL CONTEXTARISTOTLE’S CONCEPT OF TRAGEDY 2077-2081 2 Sunay DENIZ THE REFLECTIONS OF THE WORDS RELATED TO WORSHIP IN KUTADGU BİLIG IN THE DIALECTS OF TURKISH TÜRKİYE 2082-2083 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Ayşegül ÖZCAN VURAL Gülmira KURUOĞLU EFFECTS OF IMPAIRMENT BASED APHASIA THERAPY ON SEMANTIC CATEGORIES 2084-2088 2 Eleonora Lütviq qızı BABAYEVA THE PROBLEM OF UNTRANSLATABILITY 2089-2092 2 Sinem SÖYLER FANTASTIC THEORY OF TZVETAN TODOROV 2093-2094 2 Münür ALICI Mustafa Derviş DERELİ ANALYSIS OF AHMET CEVDET PASHA'S OPINIONS IN TERMS OF SOCIOLOGY OF RELIGION 2095-2096 2 Emre SÖYLEMEZ Suna TOKGÖZ YILMAZ GENDER IMBALANCE IN SPEECH LANGUAGE PATHOLOGY AND AUDIOLOGY: A CLOSER LOOK AT EDITORIAL BOARDS 2097-2099 2 Özlem ARAT Dilek AKYÜZLÜ MIRNAS DETERMINE THE TIME OF DEATH? 2100-2105 2 Ayşe GEDİKÇİ ÖNDOĞAN DIGITALIZATION IN HEALTH COMMUNICATION AND THE USE OF SOCIAL MEDIA PLATFORMS 2106-2113 2 Özlem İÇÖZ VARIABLES AFFECTING VERBAL LANGUAGE PERFORMANCE IN BILATERAL COCHLEAR IMPLANT USERS 2114-2118 2 Elif Azize ÖZŞAHİN DELİBAŞ Zeynep ACUNGİL EFFECT OF RESVERATROL ON KIM-1 LEVEL INDICATING NEPHROTOXICITYINDUCED RENAL DAMAGE IN AN EXPERIMENTAL EPILEPSY MODEL 2119-2123 2 Merve SOLMAZ Abdülaziz ERTAŞ OUTSOURCING IN HEALTH SERVICES: AREAS OF OUTSOURCING IN CITY HOSPITALS 2124-2125 2 Güvenç DOĞAN IMPORTANCE OF INSPECTION: CEFTRIAXONE ALLERGY 2126-2127 2 Güvenç DOĞAN Selçuk KAYIR BIPHASIC ANAPHYLAXIS AFTER USING BEES AS A TRADITIONAL TREATMENT METHOD: CASE REPORT 2128-2129 2 Nəsibə Niyaz qızı Hacıyeva THE IMPORTANCE OF USING RESORTCLIMATE RESOURCES IN THE KARABAKH REGION 2130-2132 2 İdris TOYRAN Nursel YALÇIN EVALUATION OF DATA SHARED ON SOCIAL MEDIA IN TERMS OF SECURITY AND PRIVACY 2133-2146 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Ömer AYDINLIOĞLU Fikriye ÇELİK SEX SELLS: INVESTIGATION OF VIEWER REACTIONS TO AUTOMOBILE ADVERTISEMENTS THROUGH RECEPTION ANALYSIS 2147-2148 2 Aydın YEŞİLYURT HERMENEUTICS AND SPIRITUAL SCIENCE IN DIFFERENT DISCIPLINES: A COMPILATION ON SIMILAR AND DIFFERENT ASPECTS IN THE CONTEXT OF THINKERS 2149-2156 2 Feryat ALKAN A STUDY ON THE REASONS FOR SOCIAL MEDIA USE 2157-2161 2 Hacer AKER Sinan BİÇİCİ BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF POSTGRADUATE RESEARCH TRENDS IN SOCIAL MEDIA ADVERTISING 2162-2174 2 Sènakpon Socrate Sosthène TOBADA Mahuton Géoffroy DJESSOU SEMIOTICS OF LOVE IN THE SONGS OF GBEZE IN BENIN 2175 2 Vikas Dattatray DHUMAL CONNECTIONS AND CULTURAL EXCHANGES OF INDIAN OCEAN WITH GULF 2176 2 Gökçenaz GAYRET PATRIARCHAL AND RACIST REPERCUSSIONS IN MAGGIE GEE’S THE WHITE FAMILY 2177-2183 2 Gökçenaz GAYRET CLASS CONFLICT AND MORAL REFORM IN SAMUEL RICHARDSON’S PAMELA 2184-2191 2 Hazar Faruk GÜVEN Yunus MAVIŞ THE IMPLEMENTATION AND LITERARY IMPACT OF THE STREAM OF CONSCIOUSNESS TECHNIQUE IN VIRGINIA WOOLF'S 'THE STRING QUARTET' 2192 2 Dipak Kumar MANDAL Manish TIWARI Sukhdev SINGH FRACTURED HUMAN SUBJECTS: THE UNHEARD CRIES OF DALIT WOMEN 2193 2 Karem Abdellatif AHMED MOHAMED OPTIMIZING SPEAKING SKILLS THROUGH BACKCHANNELLING STRATEGIES 2194 2 Sabrina HAOUES Mohamed Athmane YALLESE Salim BELHADI Alper UYSAL J Divya BHARATHI R Vishnu CHITHRA Dr A KAMARAJ IMPACT OF CUTTING PARAMETERS ON TANGENTIAL CUTTING FORCES (FZ) WHEN DRY MACHINING GFRP 2195 2 DESIGNING OF 8-TAP FIR FILTER USING QCA DESIGNER FOR SPEECH PROCESSING 2196-2204 2 Abderraouf GHERISSI MECHANICAL SOLAR PANEL CLEANING SYSTEM 2205 2 Shekhar JHA Dhiren PATEL LOW-COST ENERGY HARVESTER USING FLUTTERING WIND BELT 2206 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Deep GHOSH Poojan PATEL Dhiren PATEL DESIGN AND DEVELOPMENT OF GLUEING MACHING FOR LOST FOAM CASTING 2207 2 Khanjan VYAS Bhargav PATEL Dhiren PATEL OPTIMIZING PRINTING PARAMETERS TO ENHANCE SURFACE ROUGHNESS AND DIMENSIONAL ACCURACY OF 3-D PRINTED IMPELLER OF INVESTMENT CASTING 2208 2 Meltem ERYILDIZ DESIGNING AND ANALYZING TOPOLOGY-OPTIMIZED BONE PLATES FOR FEMUR FRACTURES 2209 2 Madi YESMUKHAMBET Alin YEGEUBAYEVA Masoud RIAZI PREDICTION OF PERMEABILITY OF HETEROGENEOUS CARBONATE RESERVOIRS USING DATA-DRIVEN METHODS 2210 2 İlknur YILMAZ Mehmet Emin USTA THE OPINIONS OF SCHOOL ADMINISTRATORS IN THE CONTEXT OF INCLUSIVE EDUCATION 2211-2222 2 Elvan YALÇINKAYA İnci NALBANTOĞLU VALUES EDUCATION IN THE VILLAGE INSTITUTE SOCIAL STUDIES CURRICULUM 2223-2236 2 Nuray KILIÇARSLAN Melek BABA ÖZTÜRK SOCIAL STUDIES EDUCATION: OUT-OFSCHOOL HISTORY TEACHING: A METASYNTHESIS STUDY 2237-2238 2 Buse YALABIK SARI Emine Huma KARADAYI Nida BAYINDIR DETERMINATION OF LESSON PREPARATION APPROACHES OF PUBLIC AND PRIVATE SCHOOL TEACHERS 2239-2240 2 Sevda KOÇ AKRAN INVESTIGATION OF TEACHER CANDIDATES' ATTITUDES TOWARDS ONLINE EXAMS 2241-2253 2 Bahri KAYMAK Melek BABA ÖZTÜRK Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN PERCEPTION OF ATATURK AMONG FACULTY OF EDUCATION STUDENTS: A COMPARATIVE ANALYSIS 2254-2262 2 Resul ÖZDERE EXAMINING THE RELATIONSHIP BETWEEN GIFTED STUDENTS' EXAM ANXIETY AND THEIR PERCEIVED SOCIAL SUPPORT 2263-2264 2 Abderrahim ABIDOUCHE Hicham KADDOURI Adil BEKRAOUI Said HAMDAOUI Abdelouahad Ait MSAAD Mohamed Saidi HASSANI ALAOUI SIMULATION STUDY OF THE EFFECT OF INSULATION ON THE COOLING NEEDS OF AN INDUSTRIAL BUILDING IN MOROCCO 2265 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Radhiyah M. ALJARRAH Ali M. ALJAWDAH MANUFACTURING OF A GAS SENSOR FROM NANOSTRUCTURED ZIRCONIUM DIOXIDE MEMBRANES AND THE EFFECT OF DOPING WITH SILVER NANOPARTICLES 2266 2 Mohamed SADIK Zineb YAMKANE Soukaina ELKHOUAD Reda MOUBAH Meryem MOUTATAOUIA Hassan LASSRI PROCESSING, STRUCTURAL AND MORPHOLOGICAL ANALYSIS OF M-TYPE HEXAFERRITE CA0.5LA0.5FE12O19 2267-2268 2 Meeta SAXENA RADIATION INDUCED CONDUCTIVITY IN DOPED PS: PVC POLYBLEND 2269 2 Fatima MELLAL Bannai RIADH Hassen Ait ATMANE WAVE DISPERSION CHARACTERISTICS OF POROUS FG PLATES RESTING ON ELASTIC FOUNDATIONS VIA A QUASI3D HSDT 2270 2 Mouloud ABARAGH Elmostafa HROUR Jamal GUERROUM RELATIVISTIC ELASTIC SCATTERING OF A HYDROGEN ATOM (1S−2S) BY ELECTRON IMPACT IN THE PRESENCE OF A CIRCULARLY POLARIZED LASER FIELD. 2271 2 Adiche SARRA Toumi DJILALI Larbi MHAMED PF/QV AND PV/QF DROOP CONTROL STRATEGIES FOR PARALLEL DISTRIBUTED GENERATION INVERTERS IN AC MICROGRID 2272 2 R. P. CHITTE R.G. AMBHORE A. S. GANGURDE O. R. ROKADE S.Y. GHOLAP ASSESSMENT OF NOISE POLLUTION LEVEL DURING GANESH FESTIVAL AT SELECTED AREAS IN NASHIK CITY -A REVIEV 2273 2 Assem AKHANOVA Aliya SARYBAYEVA THE IMPORTANCE OF USING CONTENT-LANGUAGE INTEGRATED LEARNING METHODS IN MOLECULAR PHYSICS 2274-2283 2 B. ZAIDI B. HADJOUDJA B. CHOUIAL STUDY OF ELECTRICAL PROPERTIES OF POLYCRYSTALLINE SILICON THIN FILMS: ANNEALING AND HYDROGENATION EFFECTS 2284 2 R.BOUSSETTA O.MOMMADI A.EL-MOUSSAOUY A.EL-MIAD KERKOUR THE EFFECT FIELD ELECTRIC ON DIAMAGNETIC SUSCEPTIBILITY IN A GAAS TOROIDALE QUANTUM DOT 2285 2 R.BOUSSETTA O.MOMMADI A.EL-MOUSSAOUY A.EL-MIAD KERKOUR THE IMPACT OF GEOMETRICAL CONFINEMENT AND EXTERNALLY APPLIED ELECTRIC AND MAGNETIC FIELDS ON THE ELECTRONIC ENERGY LEVELS IN A GAAS QUARTER TORUS QUANTUM DOT 2286 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Tarik TOUISS Driss BRIA DEFECT-INDUCED LOCALIZATION IN PHOTONIC COMB-LIKE WAVEGUIDES: A STUDY OF BANDGAP ENGINEERING FOR ELECTROMAGNETIC FILTERING 2287 2 Tarik TOUISS Driss BRIA MANIPULATING ELECTROMAGNETIC WAVE PROPAGATION IN PERIODIC CYLINDRICAL WAVEGUIDES: INSIGHTS FROM A PERFECT SYSTEM 2288 2 Maksimova KSENIA Leonov SERGEY Merkher YULIA MECHANOBIOLOGICAL MARKERS IN BREAST CANCER CELL LINES 2289 2 Gürel BOZMA Nazmiye GÖNÜL BİLGİN APPROXIMATION WITH TWODIMENSIONAL GADJIEV IBRAGIMOV KANTOROVICH TYPE OPERATORS IN A MOBILE DOMAIN 2290-2307 2 Kübra Nur CANBAY Gül ÖZKAN KIZILIRMAK APPLICATION OF GRAPH THEORY ON ARTIFICIAL INTELLIGENCE 2308-2309 2 Burcu KOCARIK GACAR BIG DATA AND MACHINE LEARNING: DECISION TREE EXAMPLE 2310-2316 2 Abdisalam Osman DIROW Hasan BULUT FORECASTING GDP OF SOMALIA USING TIME SERIES EXPONENTIAL SMOOTHING AND REGRESSION ANALYSIS 2317-2326 2 Özen TAŞTAN Bülent ÇELİK INVESTIGATION OF STATISTICAL TESTS USED IN HEALTH SCIENCES RESEARCH USING TEXT MINING 2327-2328 2 Ayhan GÜLEÇ Vedat SAĞLAM COMPARISON OF SAMPLING METHODS WITH REAL DATA 2329-2334 2 Kübra TAŞÇI Yüksel ÖNER EVALUATION OF UNIVERSITY STUDENTS IN TERMS OF AGGRESSION LEVELS ACCORDING TO SOME DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS 2335-2336 2 Ender EMİR INVESTIGATION OF THE EFFECT OF SUPPORT STRUCTURE GEOMETRY ON RESIDUAL STRESS IN ADDITIVE MANUFACTURING 2337-2345 2 Gözde ARSLAN KÜÇÜKKAYA Adnan TOPUZ INVESTIGATION OF THE FLUIDIZED BED AND MICROWAVE DRYING OF CHICKEN BREAST MEAT APPLIED WITH DIFFERENT PRE-TREATMENTS 2346-2347 2 INVESTIGATION OF THE MINI DENTAL IMPLANT BEHAVIORS FOR DIFFERENT BONE TYPES UNDER VERTICAL LOAD 2348-2353 2 Alp EREN Bozkurt Burak ÖZHAN Dennis FLANAGAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Müzeyyen Nur KAPLAN Özlem EMANET NUMERICAL ANALYSIS OF THE EFFECTS OF PRODUCT LAYOUT AND AIR VELOCITY ON TEMPERATURE DISTRIBUTION IN COLD STORAGE FACILITIES 2354-2355 2 Bekir AKGÜL İlhan DANACI Fuat ERDEN THE EFFECT OF MICRO ALLOYING ON THE THERMOELECTRIC PROPERTIES OF INVAR 36 2356-2364 2 Mustafa Bozdemir SYSTEMATIC DESIGN METHODS FOR ART AND ENGINEERING 2365-2370 2 Mustafa Bozdemir THE EFFECT OF PROPELLANT POWDER TECHNOLOGY ON FIREARM DESIGN 2371-2375 2 Onur MURATAL Rıdvan YAMANOĞLU POWDER PROPERTIES AND POWDER PRODUCTION TECHNIQUES FOR POWDER METALLURGICAL PROCESSES 2376-2383 2 Aigerim ZHAMPETOVA THE TURKISH YOUTH’S ENGAGEMENT IN POLITICS 2384 2 Jimmy, AKOH Adebayo, BADEJI SCENOGRAPHY AS A VERITABLE TOOL FOR PROMOTION AND PRESERVATON OF CULTURE: AN EVALUTION OF ODODO’S HARD CHOICE IN PEFORMANCE 2385 2 Abhishek K. SINGH THE ROLE OF DIGITAL MEDIA IN ENVIRONMENTAL ADVOCACY: A CRITICAL ANALYSIS (IN SPECIAL REFERENCE TO THE SELECTED RURAL PART OF NORTHERN INDIA) 2386 2 Olawale Oyemade OYEKANMI Oluwatosin Thomas IDOWU IMPACT OF NAIRA REDESIGN ON NIGERIA ECONOMY: SOCIAL STUDIES BINOCULAR 2387-2401 2 Seema SHUKLA Babita PANDEY DIGITAL WELL-BEING OF HOMELESS INDIAN PARENT’S KIDS IN AN AGE OF MOBILE CONNECTIVITY: AN EXPLORATORY STUDY 2402-2403 2 Ajayi, Olayemi T. Adeniji, Adebukola T. ARTISTIC CATALYSTS: LEVERAGING FINE AND APPLIED ART FOR SUSTAINABLE DEVELOPMENT GOALS 2404-2405 2 Ajayi, Olayemi T. Adeniji, Adebukola T. MARINE CONSERVATION IN FRAMES: ARTISTIC EXPRESSIONS FOR SUSTAINABLE OCEANS AND SEAS 2406-2407 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Kanışay MUKTAROVA WAYS OF REFLECTION OF GENDER ROLES IN ADVERTISEMENTS: THE CASE OF KYRGYZSTAN 2408 2 Kanışay MUKTAROVA PERSUASION TECHNIQUES USED BY INFLUENCERS ON SOCIAL MEDIA: THE CASE OF KYRGYZSTAN 2409 2 Miranda Sabriu BEXHETI HUMAN RIGHTS AND THEIR ROLE IN SHAPING INTERNATIONAL RELATIONS 2410-2416 2 Miranda Sabriu BEXHETI THE PALESTINIAN-ISRAEL CONFLICT AND THE GLOBAL AFFAIRS 2417-2422 2 Ashok KUMAR ATRI INDIA AND THE CHANGING WORLD 2423 2 Christar Arstilo RUMBAY Lince SIHOMBING Elisamark SITOPU PROFLECTION OF CHRISTIAN RELIGIOUS EDUCATION MANAGEMENT AND THE PHILOSOPHY OF STATE LEADERS IN MINAHASA, INDONESIA 2424 2 Christar Arstilo RUMBAY Lince SIHOMBING Elisamark SITOPU LOCAL EMIC OF MINAHASA, INDONESIA MOVES TO GLOBAL CHRISTIAN LEADERSHIP 2425 2 Christar Arstilo RUMBAY Demsy JURA MINAHASAN CULINARY TRADITION MOVES TO CHRISTIAN RELIGIOUS EDUCATION THEOLOGY 2426 2 Duško VEJNOVIĆ Predrag OBRENOVIĆ BOSNIA AND HERZEGOVINA AT THE CROSSROADS - CIVIL OR MULTIETHNIC STATES 2427-2428 2 Syeda Nada QADRI Rukhsar KHAN POWER STRUGGLES: ANALYZING THE GEOPOLITICS OF RENEWABLE ENERGY TRANSITION 2429 2 Monisha.S GUARDIAN BANDS - SMART TRACKING FOR CHILD SAFETY USING IOT 2430 2 Shri Nivethika.E THEME: IMPROVING THE SAFETY OF ELECTRIC RICKSHAWS BY USING GPS TRACKING, AI MAPPING, AND BATTERY OVERHEATING DETECTION 2431 2 Enobong Jeremiah EFFIONG Editi Etim PAUL Itoro Akpan SAMPSON Udeme Udofia INYANG DEMONSTRATION OF BURNOUT-TIME FOR DIFFERENT COLOURS OF LIGHT EMITTING DIODE (LED) USING 12VOLT POWER SUPPLY 2432 2 Ibrahim CHOUIDIR Djala Eddine KHODJA SEVERAL TECHNIQUES OF SIGNAL PROCESSING BASED ROTOR BARS FAULT DETECTION AND LOCALIZATION OF INDUCTION MACHINE 2433 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Benaissa WISSEM Rahmoun KHADIDJA Cheknane ALI Ramdani Mohammed CHERIF Soufi HADJER K.ANUSHA K.KARTHIKA K.SAMPATH D.Mohana GEETHA Koodalarasan M ENHANCING PEROVSKITE SOLAR CELL PERFORMANCE BASED ON FASNI3 USING SCAPS-1D DEVICE SIMULATION 2434 2 SMART ELECTRICITY THEFT MONITORING SYSTEM 2435 2 Mekhalef BENHAFSA LEILA Maouhoubi IBRAHIM INSIGHT INTO THE OPTOELECTRONIC PROPERTIES OF BROMIDE PEROVSKITE 2436 2 Ali Can YILMAZ EFFECTS OF 1-PENTANOL HEAVY ALCOHOL ADDITION TO SUNFLOWER BIODIESEL ON MOTOR PERFORMANCE AND EMISSIONS 2437-2445 2 FRESH VENTILATION SYSTEM 2446-2451 2 THE EFFECT OF THE STENT USED IN HEART ATTACKS ON THE ARTERY 2452-2460 2 AERODYNAMIC SHAPE OPTIMIZATION OF AIRFOILS: A BRIEF LITERATURE REVIEW 2461-2469 2 Mustafa GEN Yüksel ERASLAN Ahmet ŞUMNU COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS (CFD) INVESTIGATION AND VALIDATION OF NACA 642-015 AIRFOIL 2470-2479 2 Mehmet Senan YILMAZ SYMBIOSIS-BASED RELATIONSHIPS AND INDUSTRIAL SYMBIOSIS 2480-2486 2 Aykut YILDIRIM Orhan Erdal AKAY DEVELOPMENT OF AN ENGINEDRIVEN PATIENT TRANSFER LIFT 2487-2496 2 Elif TÜRK A NEW TECHNIQUE TO ENHANCE THE QUALITY OF LOCAL GOVERNANCE IN TURKEY: CROWDSOURCING 2497-2498 2 Murat AKTAŞ THE NATIONAL FRONT (FRONT NATIONAL-FN) AND IMMIGRATION POLICY 2499-2509 2 Murat AKTAŞ THE FREEDOM PARTY OF AUSTRIA (FPÖ) AND THE MIGRANT ISSUE 2510-2519 2 Şevki KIRALP THE UN SECURITY COUNCIL RESOLUTIONS ON THE CYPRUS ISSUE BETWEEN 1974-1979 2520-2521 2 Mustafa BUĞDAY Dingambaye BIENVENU Abdelkerim Mahamat SAMIT Agameylis JUMANAZAROV Hassaballah ABDERAHIM Halil YELKEN Zeynep DUR Zeynep ESEN Emir TUNA Öznel ELİBOL Mustafa BUĞDAY Veysel EROL Ahmet ŞUMNU Yüksel ERASLAN ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org GLOBAL IMAGE BULDING: Şeyma KIŞLAK Şevket YAVUZ MIGRATION, IDENTITIES and THE “OTHER” IN GLOBAL MEDIA 2522-2535 2 İbrahim Çağrı ERKUL SCOTLAND'S QUEST FOR INDEPENDENCE UNDER THE LEADERSHIP OF HUMZA YOUSAF 2536-2537 2 Burak BERKTAŞ Meltem KILIÇ THE IMPACT OF THE FINANCIAL LEASING SEKTOR ON ECONOMIC GROWTH IN TURKEY 2538-2539 2 Dolunay Şenol Günce DEMİR STUDYING SENSITIVE ISSUES WITH VULNERABLE GROUPS WITHIN THE FRAMEWORK OF SOCIOLOGICAL PERSPECTIVE: THE CASE OF VIOLENCE AGAINST WOMEN STUDY 2540-2545 2 Dolunay Şenol Günce DEMİR PERPETRATORS OF DOMESTIC PHYSICAL VIOLENCE AGAINST WOMEN 2546-2551 2 Muhittin ELİAÇIK ETYMOLOGICAL ANALYSIS OF THE CONCEPTS OF HONOR AND DIGNITY 2552 2 Nihal KOŞ Hande ALBAYRAK SOCIAL WORK PROFESSION IN THE EMPLOYMENT PROCESS: AN ASSESSMENT OF THE DIFFICULTIES EXPERIENCED 2553-2558 2 Fatma GÜNERİ EVALUATION OF THE CASE CALLED "TINA'S WORLD" IN THE BOOK NAME “CHILD RAISED AS A DOG ” WITH SOCIAL SERVICE PERSPECTIVE 2559-2560 2 Fatma GÜNERİ REWIEW OF EARTHQUAKE AND DISASTER POLICIES IN TÜRKİYE WITH SOCIAL SERVICE PERSPECTIVE 2561-2562 2 Samet KULAOĞLU Harun CEYLAN WOMEN IN THE ELDERLY POPULATION 2563-2569 2 Bedabati DASGUPTA Nasiha RAHMAN Eakub SARKER Nureja AKHTAR Arupjyoti KONWAR Dare IBIYEYE Smart MICHAEL Opeyemi AJIBOYE Abisayo AKALA Oluwatosin ADESIDA Adewale AGBO-ADEDIRAN Prerna Pravin PITRUBHAKTA Vaishnavi Arjun WAGHMARE Vasudha Chandrashekhar PATIL DEVELOPMENT OF ANTIDIABETIC FORMULATION “SUDHADIPTI” -IT’S INHIBITORY EFFECT ON Α-AMYLASE AND Α-GLUCOSIDASE 2570 2 DEVELOPMENT AND OPTIMIZATION OF A MODIFIED MANUAL PINEAPPLE PEELING AND CORING MACHINE 2571-2592 2 IMPACT OF CLIMATE CHANGE ON INDIAN AGRICULTURE SECTOR 2593 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Shloke BURMAN Sanskar BHAISARE Santhosh Sarathy J SELF-ORGANISATION IN RURAL PLATFORM SYSTEMS– SRI MAHILA GRIHA UDYOG LIJJAT PAPPA 2594 2 M Barka OUTBAKAT Mohamed El GHAROUS Kamal El OMARI Khalil El MEJAHED HOW DOES PHOSPHOGYPSUM AFFECT FABA BEAN YIELD AND HEAVY METAL CONTENTS? 2595 2 Yuwvaranni.S Chamundeeswari. M Dharani K Jashmeena S Rithika G FORMULATIONOF BIO BRICK USING EGGSHELL DERIVED CALCIUM OXIDE NANOPARTICLE WITH AGRICULTURAL WASTE - A COST EFFECTIVE AND CONSTRUCTIVE BIOMASS MANAGEMENT 2596 2 Sahil CHOUHAN Anju THAPA Souvik Roy CHOUDHURY DIGITAL TRANSFORMATION IN SUPPLY CHAIN MANAGEMENT: A STUDY OF AGRICULTURE SECTOR 2597 2 Bishir Asma'u DARMA SCREENING OF CASSIA OCCIDENTALIS FOR ANTI-TYPHOID ACTIVITY 2598 2 Joseph Chisom OKOYE ENHANCING SUSTAINABLE AGRICULTURE: A COMPREHENSIVE ANALYSIS OF SOIL MICROBIAL DIVERSITY IN ORGANIC FARMING 2599 2 Samia El-RABBAT Ashraf HAIDER Osman El-MAGHRABY T-2 TOXIN PRODUCTION AND TRICHOTHECENES (A+B) FROM EGYPTIAN FUSARIUM STRAINS DETECTED BY LC-MS/MS QQQ AND ITS ANTITUMOR ACTIVITY ON MCF7 2600 2 Y. KELLOUCHE A. ALLANI I.M. ZIANE BOUZIANE Y. CHETBANI PLASTICITY INDEX AND SOIL COMPACTION PARAMETERS MODELING USING ARTIFICIAL NEURAL NETWORKS 2601 2 Cheikh Abdoul Aziz Sy SADIO Cheikh FAYE EVALUATION OF EXTREME FLOW CHARACTERISTICS IN THE CASAMACE WATERSHED UPSTREAM OF KOLDA USING THE IHA/RVA METHOD 2602 2 Emeka Solomon FIDELIS THE EFFECTS OF CASSAVA FARMING HOUSEHOLDS’ LIVELIHOOD INCOME ON THE ADOPTION OF SUSTAINABLE AGRICULTURAL PRACTICES (SAPS) IN IMO STATE, NIGERIA 2603 2 ASSESSING SOIL PHYSICAL PROPERTY ALTERATIONS WITH THE APPLICATION OF DATE-PALM WASTE COMPOST 2604 2 TECHNICAL AND ENVIRONMENTAL EFFICIENCY OF COTTON PRODUCTION IN PUNJAB, PAKISTAN 2605 2 Mira MERAD Kamel GUIMEUR Houda BOUTALBI Hanane BEDJAOUI Usman ALI Umar Ijaz AHMED Sami ULLAH Abdul RAZZAQ ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Halima YAHAYA Yusuf ALHASSAN Ahmed Wopa WURIE ISOLATION AND MOLECULAR CHARACTERIZATION OF BACTERIA ASSOCIATED WITH SPOILAGE OF TOMATOES IN KADUNA METROPOLIS AND USE OF SELECTED BOTANICAL EXTRACT IN THEIR MANAGEMENT 2606 2 Afsa MUBASHAR Sammina MAHMOOD GROWTH MODULATING EFFECT OF SELECTED PLANT SPECIES ON EGG PLANT (Solanum melongena L.) IRRIGATED WITH POLLUTED WATER FROM RAVI RIVER, PAKISTAN 2607 2 Arieta Camaj IBRAHIMI Aferdita Camaj ISA Hata Dibrani SOPJANI Shyhrete MURIQI OCCURRENCE OF AFLATOXIN M1 IN CHEESE SAMPLES FOUND IN MARKETS IN KOSOVO DURING 2022 2608 2 Edejon, Chiamaka CYNTHIA A.E. AGWU Okoro, John CHUKWUMA EXTENSION NEEDS OF FAMERS IN THE SUSTAINABLE PRODUCTION OF FUTURE SMART FOODS (NEGLECTED AND UNDERUTILIZED SPECIES) IN AGBANI AGRICULTURAL ZONE, ENUGU STATE, NIGERIA 2609-2610 2 Priya JASWAL S. K SINHA APPLICATION OF SURFACE MODIFIED COIR GEOTEXTILES IN RURAL ROADS 2611 2 Muhammad SAFDAR Syed Mohsan Raza SHAH UNVEILING ADAPTIVE COMPONENTS FOR ENVIRONMENTAL HETEROGENEITY IN IPOMOEA CARNEA JACQ 2612 2 Fatima REHMAN Shamsa RANA Ahmed Faiz AKBAR EFFECT OF NITRIC OXIDE AND HYDROGEN PEROXIDE ON GROWTH, PHYSIOLOGICAL AND BIOCHEMICAL ATTRIBUTES OF WHEAT (TRITICUM AESTIVUM L.) PLANT UNDER CADMIUM STRESS 2613 2 Hassan YASAR Nasir NADEEM Muhammad Haseeb RAZA AGRICULTURE MECHANIZATION FARM PERFORMANCE AND FOOD AVAILABILITY IN COTTON-WHEAT CROPPING SYSTEM IN PUNJAB, PAKISTAN 2614 2 Stanislava STATEVA APPLICATION OF BIOTECHNOLOGICAL METHODS IN LONG-TERM STORAGE OF PLANT GENETIC RESOURCES 2615 2 Burcu ACAR DEMİRCİ Mehmet ENGİN Osman DEMİRCİ IN SILICO AND IN VITRO BASED ANALYSES OF THERMAL BEHAVIOR OF BREAST TISSUE 2616-2625 2 Osman DEMİRCİ Sezai TAŞKIN Burcu ACAR DEMİRCİ DESIGN, CONTROL AND CONDITION MONITORING OF A BATTERY ENERGY STORAGE SYSTEM 2626-2636 2 Abdurrahman YILMAZ Jale YILMAZKAYA SÜNGÜ Elşen Veli VELIEV DEBYE MASS OF GLUONS IN MODIFIED NON-COVARIANT GAUGES 2637-2642 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org İbrahim DÜZGÜN Selami AÇIKEL EXAMINATION OF THE INFLUENCE OF ERBIUM ADDITION ON THE CRYSTAL DIMENSIONS AND LATTICE PARAMETER IN BSCCO HIGH-Tc SUPERCONDUCTOR 2643 2 Okşan TANDOĞAN CHILD-FRIENDLY CITY INITIATIVES IN THE WORLD AND IN TURKEY 2644-2659 2 Erdem KAYA Ebru ARIKAN ÖZTÜRK Muhlis ÖZDEMIR INVESTIGATION OF MOTORCYCLE ACCIDENTS THAT OCCURRED IN TURKEY 2660-2661 2 Sadik Alper YILDIZEL Kemal ARMAGAN STUDIES ON THE USE OF SEA WATER IN CONCRETE PRODUCTION 2662-2667 2 Sadik Alper YILDIZEL Kemal ARMAGAN INVESTIGATIONS THE POTENTIAL OF USING WASTEWATER IN CONCRETE PRODUCTION 2668-2671 2 Perihan Hazel KAYA PARTICIPATION BANKING AND TÜRKİYE 2672-2681 2 Perihan Hazel KAYA DEVELOPMENT OF PARTICIPATION BANKING IN THE WORLD 2682-2691 2 Hayrettin ZENGIN REVIEW OF BUSINESS EDUCATION STUDIES 2692-2702 2 Mustafa ERBİR THE EFFECT OF MARKETİNG COMMUNICATION EXPENDITURES ON PROFITABILITY IN TEXTILE ENTERPRISES 2703-2708 2 Betül TEKİN Umut EROĞLU BIOMETRIC ANALYSIS OF STUDIES ON GAMIFICATION IN THE FIELD OF BUSINESS ADMINISTRATION 2709-2710 2 Emine KARAÇAYIR THE RELATIONSHİP BETWEEN PARTICIPATION INDEKS AND GOLD PRICES IN TURKEY 2711-2716 2 Elif AÇIK THE EFFECT OF JOB CRAFTING ON JOB SATISFACTION 2717-2718 2 Abdullah ASLAN Sait BARDAKÇI EXAMINING THE ORGANIZATIONAL CLIMATE PERCEPTIONS OF PUBLIC ECONOMIC ENTERPRISE EMPLOYEES IN TERMS OF VARIOUS VARIABLES: SİVAS PROVINCE EXAMPLE 2719-2720 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Ömer DULKADİR RANKING OF LOW-LEVEL MANAGER SELECTION CRITERIA IN THE READYWEAR INDUSTRY WITH ANALYTICAL HIERARCHY PROCESS (AHP): KARABÜK SAMPLE 2721-2733 2 Fatma OKUR ÇAKICI Ali TOSUN EVALUATION OF THE CIVIL SOCIETY FACTOR IN THE CONTEXT OF DEMOCRATIC CITIZENSHIP/ PARTICIPATORY DEMOCRACY: A LOCAL STUDY 2734-2745 2 Emine KARAKAPLAN ÖZER THE LAST TEN YEARS OF REMOTE WORKING LITERATURE: A BIBLIOMETRIC ANALYSIS 2746-2755 2 Hasan Saltuk DURAK THE RELATIONSHIP BETWEEN WORKPLACE BULLYING AND ORGANIZATIONAL SUCCESS 2756-2757 2 Birsen ALTAY Emel GÜVEN DISCRIMINATION AGAINST DISABLED PEOPLE IN BUSINESS LIFE 2758-2765 2 Emel GÜVEN Birsen ALTAY OBSTACLES TO THE EMPLOYMENT OF DISABLED PEOPLE 2766-2773 2 Havva DEĞİRMENCİ TARAKCI İbrahim YIKILMAZ PROFESSIONAL LOVE: PASSIONATE CAREER JOURNEY 2774-2782 2 S. Meral ÇAKICI CAPITAL ACCUMULATION UNDER COLLATERALIZED BORROWING 2783-2787 2 M. Akif YENİKAYA Onur OKTAYSOY INDUSTRY 4.0 AND THE WORKFORCE OF THE FUTURE: AN EVALUATION FROM THE TÜRKİYE PERSPECTIVE 2788-2798 2 Hakkı ÇİFTÇİ EVALUATION OF TURKBİRDEV (TURKIC UNION STATES) IN TERMS OF SOCIOECONOMIC, ENVIRONMENTAL AND INSTITUTIONAL INDICATORS 2799-2806 2 Engin KARAKIŞ DEVELOPING ECONOMIES IN EUROPE AND ASIA ANALYSIS ACCORDING TO INVESTMENT CONDITIONS 2807-2815 2 Sabahattin ÇETIN Ramazan YILMAZ Halil KARLI Yunus Emre TOPCU THE ASSESSMENT OF THE LEADING TECHNOLOGIES WITHIN THE SCOPE OF DIGITAL TRANSFORMATION IN LOGISTICS 2816-2822 2 Gülay DEMIR EVALUATION OF ALBARAKA TÜRK KATILIM BANK WITH MEREC AND COPRAS METHODS: A COMPREHENSIVE ANALYSIS 2823-2828 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Gülay DEMIR MULTI-CRITERIA DECISION MAKING IN BANKING: SCIENTIFIC MAPPING 2829-2838 2 Necat AĞCA Kemal DOĞAN EVALUATION OF GROUNDWATER POLLUTION IN TERMS OF TOTAL SALT, TOTAL DISSOLVED SOLID, AMMONIUM, NITRATE, PHOSPHATE AND DISSOLVED OXYGEN IN DÖRTYOL PLAIN (TURKEY) 2839-2849 2 Ayşe ULUSOY Atılgan ATILGAN USE OF INORGANIC AND ORGANIC FERTILIZER IN AGRICULTURE: EFFICIENCY, ENVIRONMENTAL IMPACTS AND SUSTAINABLE AGRICULTURE 2850-2864 2 Bhawana PAL WATERSHED PROJECT OF NABARD AS A TOOL FOR CLIMATE CHANGE MITIGATION IN RAINFED FARMING – A CASE STUDY AT BANKURA, WESTBENGAL, INDIA 2865-2868 2 Chokri BAYOUDH Afifa MAJDOUB Messaoud MARS OPTIMIZING IN VITRO REGENERATION PROTOCOLS OF TUNISIAN LOCAL PEARS (Pyrus communis L) AND FIGS (Ficus carica L) 2869 2 Ameilia Zuliyanti SIREGAR M.BASYUNI Zulkifli NASUTION Putri Chandra AYU CULTIVATING Trigona itama BEES IN MANGROVES IN BAGAN KUALA VILLAGE, NORTH SUMATRA 2870 2 Syeda Sabika Zahra NAQVI Syed Mohsan Raza SHAH Laiba HAMEED Aiza HANIF LEAF STRUCTURAL AND FUNCTIONAL MODIFICATION OF IPOMOEACARNEA J ACQ. AN INVASIVE PLANTS PECIES, UNDERDIVERSESALINITYGRADIENT 2871 2 Syeda Sabika Zahra NAQVI Syed Mohsan Raza SHAH Zaheer ABBAS Farah BUKHARI STRUCTURALAND FUNCTIONAL MODIFICATIONIN CYMBOPOGONJ WARANCUSA (JONES) SCHULT. INHABITING HOT HYPERSALINE DESERT 2872 2 Sanaz ALAMDARI Ahmad Farhad TALEBI Aida HAJI TAHERI Arefe ABASIAN Rigina RAKHMATOVA Seher SEÇKİN Mehmet MİÇOOĞULLARI Seher SEÇKİN Rigina RAKHMATOVA Mehmet MİÇOOĞULLARI GREEN SYNTHESIZE OF ZINK OXIDE NANOPARTICLES USING HERBAL CELL EXTRACT 2873 2 INVESTIGATION OF FACTORS AFFECTING DAILY LIFE IN PATIENTS WITH BACK PAIN 2874-2875 2 THE EFFECT OF PHYSICAL ACTIVITY LEVEL OF UNIVERSITY STUDENTS ON DEPRESSION, ANXIETY, STRESS AND EMOTIONAL EATING 2876-2877 2 Zehra TAŞKIN Zafer SOYDAN THE EFFECT OF CERVICAL CHIROPRACTIC SPINAL MANIPULATION ON PAIN LEVEL AND QUALITY OF LIFE IN ADULT INDIVIDUALS WITH FIBROMYALGIA 2878-2886 2 Makbule Buse DUNDAR SARI A CONSERVATIVE METHOD FOR THE TREATMENT OF CARIOUS PRIMARY TEETH IN PEDIATRIC DENTISTRY: HALL TECHNIQUE 2887-2888 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Furkan DURSUN Ayşegül ILGAZ ORAL AND DENTAL HEALTH LITERACY LEVEL AND AFFECTING FACTORS 2889-2899 2 Ayşegül ILGAZ THE EFFECT OF URINARY INCONTINENCE ON SOCIAL INCLUSION IN ELDERLY INDIVIDUALS 2900-2906 2 Seyhan ÇANKAYA Selda ÖZEL OKUR MIDWIFESHIP DURING PERINATAL LOSS AND GRIEF 2907-2916 2 Ramazan ÖZPINAR Bekir DİREKCİ TEACHING METHODS AND TECHNIQUES IN OTTOMAN TURKISH BOOKS FROM 1950 TO THE PRESENT 2917-2928 2 Ercan GÜNAY Bekir DİREKCİ EXAMINATION OF THE 5TH GRADE TURKISH TEXTBOOK AND THE 5TH GRADE LEARNING OUTCOMES OF THE TURKISH CURRICULUM IN TERMS OF ANALYTICAL THINKING SKILLS 2929-2944 2 Çiğdem SAYLAM KIRCIOĞLU Begüm ÖZ LIFELONG LEARNING GENERAL DIRECTORATE EXAMINATION OF WESTERN MUSIC INSTRUMENTAL EDUCATION COURSE PROGRAMS IN THE FIELD OF MUSIC AND PERFORMING ARTS 2945 2969 2 Begüm ÖZ Elif GÜLTEKİN Merve ÇÖLLÜ SAMIKIRAN APPROACHES OF FLUTE PLAYERS TO DIAPHRAGM BREATHING 2970-2984 2 Refik TURAN A COMPARATIVE STUDY ON THE TEACHING PROFESSIONAL KNOWLEDGE COURSES TAUGHT IN THE FIELD TEACHING PROGRAMS OF THE FACULTIES OF EDUCATION AND PEDAGOGICAL FORMATION PROGRAMS 2985-2993 2 Refik TURAN A STUDY ON THE NUMERICAL DEVELOPMENT IN SOCIAL STUDIES TEACHING UNDERGRADUATE PROGRAMS AND QUOTAS OF EDUCATION FACULTIES IN TURKEY 2994-3004 2 Angela THOMAS Janethree GANEHIARACHCHI Sona SUBASH A REVIEW ON THE REALM OF ROBOTIC SURGERY ASSISTED WITH ARTIFICIAL INTELLIGENCE 3005-3006 2 R.ROSHINI BREAST CANCER PREDICTION USING AI TECHNOLOGY 3007 2 Nawar MOUSTARHFIR Ibtissam YOULYOUZMARFAK DEBRIEFING DURING PROCEDURAL SIMULATION TO MANAGE A CRITICAL SITUATION 3008 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Radhika M OPTİMİZİNG BLOOD TRANSFUSION PREPAREDNESS: A COMPREHENSIVE DATABASE AND MOBILE APPLICATION APPROACH FOR STREAMLINING DONOR COORDINATION IN EMERGENCY HEALTHCARE SITUATIONS 3009 2 Md. Nowshad MAHMUD Farjana FARDAUS PREVALENCE OF ANEMİA AND ITS ASSOCIATED RISK FACTORS AMONG FEMALE STUDENTS OF JASHORE UNİVERSITY OF SCIENCE AND TECHNOLOGY, BANGLADESH 3010-3011 2 Khaoula JOUNAIDI Meryem HAMDOUNE Khaoula ELBARBI Asmaa GHAFILI AbdEllah GANTARE PROSPECTS FOR ADVANCED NURSING PRACTICE IN MOROCCO: A LITERATURE REVIEW 3012 2 Z. Zareen ZOHARA Abdul Jaffar Azad AJEETH REHMAN Z. Faizal KHAN IMPACT OF INTERMITTENT FASTING IN THE PREVENTION OF CANCER: WILL INTERMITTENT FASTING BE THE FUTURE OF CANCER MANAGEMENT- A SHORT REVIEW 3013 2 Sujogya KUMAR PANDA ANTI-STAPHYLOCOCCAL (BIOFILM) ACTIVITY OF TETRADENIA RIPARIA LEAVES 3014 2 Periaman SIRUMAPEA Charles OP. MARPAUNG Rismen SINAMBELA PLANNING AND ECONOMIC ANALYSIS OF OFFGRID SOLAR POWER PLANT TECHNIQUES IN THE ONAN RUNGGU SAMOSIR DISTRICT AREA, NORTH SUMATRA 3015 2 A NUMERICAL STUDY OF A NOVEL SOLAR CELL STRUCTURE BASED CZTSe/CIGS BI-LAYERS: SIMULATION AND OPTIMIZATION 3016 2 OPTIMIZATION OF SOME PHYSICAL PARAMETERS TO ENHANCE THE PERFORMANCE OF SILICON HETEROJUNCTION SOLAR CELLS 3017 2 EDGE COMPUTING ASSISTED INTELLIGENT HEALTHCARE MONITORING SYSTEM FOR ELDERLY PEOPLE 30318 2 SCALAR CONTROL OF DOUBLE STATOR INDUCTION MACHINE BASED ON TYPE-1 FUZZY LOGIC REGULATORS 3019 2 3020 2 3020 2 Naceur SELMANE Feriha Afrah BOUKHELKHAL Mohammed Madanı TAOUTI Sarah GUENOU Ali CHEKNANE Naceur SELMANE Feriha Afrah BOUKHELKHAL Ali CHEKNANE Fakhereddine KHEMLOUL Nilgun BAYDOGAN S. SATHEESKUMARAN K. SASIKALA N. Sharath BABU Kumar NEERAJ HELLALI Lallouani MOUSSA Oussama Saad Belhamdi AKKA Ali Ibrahim CHOUIDIRA Djala Eddine KHODJA Ibrahim CHOUIDIRA Djala Eddine KHODJA REDUCTION OF POWER QUALITY PROBLEMS USING SHUNT ACTIVE FILTERS BASED ON THE HYSTERESIS CURRENT CONTROLLER FAULT TOLERANT OPERATION BASED ON DIRECT TORQUE CONTROL FOR INDUCTION MACHINE WITH BROKEN BARS ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Samuel Bekele Tadesse Shavina Goyal THE MEDIATING ROLE OF ON-THEJOB EMBEDDEDNESS BETWEEN SELECTED TALENT MANAGEMENT PRACTICES AND TURNOVER INTENTION AMONG HEALTHCARE PROFESSIONAL IN ETHIOPIA 3022-3039 2 V. VENKATASUBRAMANIAN QUALITY COMMUNICATION FOR MOBILE AD HOC NETWORKS USING SERVICE ORIENTATED DISTRIBUTED 3040-3037 2 K.THAMIZHMARAN EFFICIENT COMMUNICATION USING ENCRYPTION AND DECRYPTION 3048-3058 2 S. Sathya AGILA V THIYAGARAJAN INNOVATIVE CONFIGURATION OF MODULAR MULTILEVEL INVERTER PERTAINING TO ELECTRIC TRACTION DRIVES 3059 2 Riyadh ROUABHI Abdelghafour HERIZI Salim DJERIOU Lallouani HELLALI Fayssal.OUAGUEN ROBUST SLIDING MODE CONTROL OF MECHANICAL POWER PRODUCED BY AN INDUCTION MOTOR (IM) 3060 2 Ghazala YUNUS Mohammed KUDDUS APPLICATION OF BIOSENSORS IN BEVERAGES INDUSTRY 3061 2 Chakib EL FISSI HOW TO ENSURE ENERGY EFFICIENCY? 3062 2 S. BARBARA A. BROURI COMPARISON OF WIND TURBINE GENERATING TECHNOLOGIES 3063 2 Eyvazova Ülviyyə CƏLAL QIZI THE IMPORTANCE OF EXTRA-CLASS AND EXTRA-SCHOOL ACTIVITIES IN THE FORMATION OF STUDENTS' MANAGEMENT HABITS ON THE SUBJECT OF PHYSICS 3064-3068 2 Qədimli Fidan FIZULI QIZI CONCEPT OF SUSTAINABLE DEVELOPMENT AND ITS IMPACT ON AZERBAIJAN EDUCATION 3069-3073 2 İsmet KAYMAK BILINGUAL EDUCATION PRACTICE: WESTERN THRACE EXAMPLE 3074 2 Zeliha GÖKÇE Rumeysa GENÇ 6TH GRADE STUDENTS' USE OF RESFEBE: MATTER AND HEAT 3075-3078 2 Sibel ÇİLOĞLU Deniz Beste Çevik KILIÇ BILSEM TEACHERS’ VIEWS ON STEM EDUCATION 3079-3085 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Emircan KARAKUŞ Nida BAYINDIR DETERMINATION OF PROSPECTIVE TEACHERS' COMPETENCIES IN TEACHING INTELLIGENCE GAMES 3086-3093 2 Serkan BOYRAZ Ertan ALTINSOY Yalçın DİLEKLİ THE USE OF REFLECTIVE THINKING IN THE CLASSROOM FROM THE PERSPECTIVES OF TEACHERS 3094-3099 2 Serkan BOYRAZ Ertan ALTINSOY Yalçın DİLEKLİ DESIGNING CRITICAL THINKING ACTIVITIES: OPINIONS OF TEACHER CANDIDATES 3100-3105 2 DYSCALCULIA IN CHILDREN WITH LEARNING DISABILITIES 3106-3107 2 A CASE STUDY TO INCREASE THE ACADEMIC SUCCESS OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS 3108-3118 2 Kübra YENEL OPINIONS OF TEACHER CANDIDATES ON THE ECONOMIC FOUNDATIONS OF TURKISH EDUCATION SYSTEM 3119-3120 2 Mücahit YENİCE COPING WITH STRESS AND PERCEIVED SOCIAL SUPPORT LEVELS IN PREDICTING RESILIENCE AMONG HIGH SCHOOL STUDENTS 3121-3122 2 Esra ÖZKILIÇ ANALYZING SIYASATNAMA IN THE CONTEXT OF EDUCATIONAL LEADERSHIP 3123-3124 2 Ahmet YILMAZ AN EXAMINATION OF SADI SHIRAZI'S WORKS BUSTAN AND GULISTAN IN TERMS OF EDUCATIONAL LEADERSHIP 3125-3126 2 Gurbet KIZILTAN RELIGIOUS EDUCATION IN CATHOLIC SCHOOLS: THE CASE OF THE USA 3127-3128 2 Gurbet KIZILTAN LIFE OF JAMES MICHAEL LEE AND HIS CONTRIBUTIONS TO THE SCIENCE OF RELIGIOUS EDUCATION 3129-3130 2 Hüseyin DURMAZ THE EFFECT OF CROSS CLAMP DURATION AND LACTATE LEVEL ON MORTALITY IN ISOLATED CORONARY BYPASS SURGERY 3131 2 AUDITORY ATTENTION IN CHILDREN 3132-3136 2 BASE MATERIALS 3137 2 Murat BALCI Nur Melike ŞİMŞEK Aykut MERT Kardelen İNCEOĞLU Recep AKDEMIR Şeref YÜKSEL Hakan AYHAN Yasin CEYLAN Asiye CANPOLAT Yusuf ÇERI Ceren BODUR Deniz TUZ Jale ZEYNALOVA Parvana MAHMUDOVA ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Erengül PEKTAŞ Bedriye Gizem TEKIN RHINOCEREBRAL MUCORMYCOSIS: CASE REPORT 3138-3139 2 Veysi OKUMUŞ DETERMINATION OF ANTIMICROBIAL AND α-AMYLASE INHIBITOR ACTIVITIES OF Boletus edulis WATER AND HEXANE EXTRACTS 3140-3144 2 Veysi OKUMUŞ PRODUCTION OF Α-AMYLASE BY SOLID STATE FERMENTATION FROM Geobacillus pallidus VO13 3145-3149 2 Zehra ATALAR ŞAHİN Birsen AYDIN KILIÇ Şirin ÇETİN Meryem ÇETİN THE ROLE AND IMPORTANCE OF HEMATOLOGIC PARAMETERS IN ADULTS WITH TYPE 2 DIABETES: A SINGLE-CENTER RETROSPECTIVE STUDY 3150-3155 2 Gülçin RAY Abdullah RAY İbrahim KÜRTÜL Gamze TAŞKIN ŞENOL AGE- AND GENDER-RELATED CHANGES IN THE HAND SKELETON OF ADOLESCENTS: A PRELIMINARY STUDY 3156-3157 2 Gulnara Mammadova İrada Mammadkhanova Fikriyye Balakishieva Gultekin Javadova CERVICAL INFECTION ASSOCIATED WITH HUMAN PAPILLOMAVIRUS 3158 2 Ayşe Sena KILINÇKIRAN Ayşe Sonay TÜRKMEN A NEW DISTRACTION METHOD FOR CHILDREN DURING PAINFUL PROCEDURES: WIND ROSE 3159-3167 2 Ayşe Sena KILINÇKIRAN Ayşe Sonay TÜRKMEN NURSING APPROACHES IN ORAL MUCOSITIS 3168-3174 2 Eda CAN KÖKMEN Nurşen Özgür AKIN Turgay KARADAĞ THE IMPACT OF DYSLEXIA ON READING FLUENCY SKILLS 3175-3179 2 Eda CAN KÖKMEN Gülmira KURUOĞLU VOCABULARY DEVELOPMENT OF CHILDREN DIAGNOSED WITH EPILEPSIA 3180-3184 2 S. Seda BAPOĞLU DÜMENCI EXAMINATION OF CLINICAL CHILD DEVELOPMENT SPECIALISTS' VIEWS ON TAKING DEVELOPMENTAL HISTORIES 3185-3196 2 Buket Tan YAVUZ Polen ÇINGILOĞLU Figen GÜRSOY ANALYSIS OF NEWS ABOUT PEER BULLYING IN NEWSPAPERS PUBLISHED IN TURKEY 3197-3198 2 Sümeyra TOPAL PEDIATRIC PATIENT WITH EARTHQUAKE-EXPOSED TYPE 1 DIABETES MELLITUS: A CASE REPORT 3199-3202 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Gülüzar SADE Gülbahtiyar DEMİREL THE RELATIONSHIP OF PAIN LEVELS PERCEIVED BY WOMEN IN ACTIVE LABOR AND SOME VARIABLES WITH THEIR ANXIETY LEVELS 3203-3212 2 Gülbahtiyar DEMİREL Gülüzar SADE THE RELATIONSHIP BETWEEN PREGNANT WOMEN'S SELFPERCEPTION AND SELF-ESTEEM 3213-3221 2 Armel MBON BRINGING UP A CHILD BY HAND: INVESTIGATING MRS. JOE GARGERY’S WAYS IN CHARLES DICKENS’S GREAT EXPECTATIONS 3222 2 Amin AMIRDABBAGHIAN IDEOLOGICAL PERCEPTIONS IN SELECTED PERSIAN TRANSLATIONS OF GEORGE ORWELL’S ANIMAL FARM 3223 2 Xhiljola ABDIHOXHA EXPLORING DIVERGENT APPROACHES AND COMPARISONS BETWEEN TRANSLATION AND MEDIATION STUDIES 3224-3233 2 Anisa TRIFONI Florinda BORICI ASSESSMENT CRITERIA OF ENGLISH WRITING AT THE TERTIARY LEVEL 3234-3242 2 Satwika BAPANAPALLI Sriya SOMANATHAM Hasini JAGANNADAM Harathi KALLEM Navya Sree AZMEERA SUPERSTITIONS IN INDIA 3243 2 Hakan ERCAN Erdem YILMAZ SIGNS OF SOVEREIGNTY IN TURKISH HISTORY: CONTINUITY AND CHANGE IN THE PRE-ISLAMIC AND POSTISLAMIC PERIODS 3244-3245 2 Geetika GUPTA ETHNO-TECHNOLOGICAL TRADITIONS AND PRACTICES IN INDIA: ITS RELEVANCE IN THE PRESENT SCENARIO 3246 2 Idriz KOVAÇI Argjenda ISMAJLI Alberta TAHIRI Jehona RAMA Samire DERNJANI CLASSIFICATION OF CULTURAL HERITAGE IN KOSOVO 3247 2 Wali MUHAMMAD Abbas KHAN Sajjad HUSSAIN DESIGN OF Z-SCHEME HETEROJUNCTION Fe2O3/gC3N4/ MoS2 TERNARY NANOCOMPOSITE FOR PHOTOCATALYTIC WATER SPLITING TO PRODUE HYDROGEN GAS 3248 2 C.RAJESHKUMAR K.RUBASOUNDAR S.Siamala DEVI PREDICTIVE ANALYSIS USING MACHINE LEARNING TECHNIQUES IN HEALTH CARE MONITORING SYSTEM USING SOFTWARE DEFINE RADIO 3249 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Abderrahim GUETTECHE Salah Eddine BENSEBTI Mohamed Nacer GUETTECHE Abdelhafid CHABANE GRANULATED SLAG FROM EL HADJAR AS AN ADDITIVE IN CONCRETE 3250 2 Jorge Andrés Sierra DEL RIO John Miranda GONZALEZ ANALYSIS OF THE MECHANICAL PROPERTIES OF AN ASTM A706 GRADE 60W STEEL BY TORSIONAL DEFORMATION 3251 2 Issengaliyeva G.A. Kopenbayev T.A. Bisembin A. M. THE IMPACT OF AUTOMOTIVE CATALYTIC CONVERTERS ON REDUCING EMISSIONS INTO THE ATMOSPHERE 3252-3255 2 Rismen SINAMBELA SOLAR PANEL - NATIONAL POWER PLANTS INDONESIA (PLN) HYBRID SYSTEM DESIGN USING IoT-BASED CADIO ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) 3256 2 Zeineb MZOUGHI Manel SFAR Houda LAZREG Didier Le CERF Hatem DHAOUADI Hatem MAJDOUB SUPERCRITICAL EXTRACTION TECHNOLOGY IN ORANGE PEELS POLYSACCHARIDES: CHEMICAL CHARACTERIZATIONS AND BIOLOGICAL ACTIVITIES 3257 2 A. BAKDID INVESTIGATING ENERGY LOSS IN ROTATING MACHINES DUE TO UNBALANCE 3258 2 Naveen.K.S. Sivaraj.P DESIGN AND DEVELOPMENT OF TWIN WHEEL MULTI CROP SEED SOWING MACHINE 3259 2 Manoj Kumar BHATNAGAR Dharmendra KUMAR SCREENING OF CORROSION INHIBITORS FOR PRESERVING COPPER METAL AND ITS ALLOY ANTIQUITIES 3260-3266 2 Naveen.K.S DESIGN AND DEVELOPMENT OF TWIN WHEEL MULTI CROP SEED SOWING MACHINE 3267 2 Jamal GUERROUM Mohamed AL-HATTAB L’houcineMOUDOU Omar BAJJOU Youssef LACHTIOUI mouloud ABARAGH FIRST-PRINCIPLES STUDY OF ELASTIC AND THERMO-PHYSICAL PROPERTIES OF KESTERITE-TYPE CU2ZNSNS4 3268 2 Saloua FILALI Zayneb MIRAOUI Abdelkader NASSER EFFECT OF MARBLE POWDER SUBSTITUTION ON THE PHYSICAL PROPERTIES OF CONCRETE 3269-3278 2 Khalid BOUZIANE Taoufik AALOUCH Iliass El MRABTI Abdelhamid TOUACHE Abderrahim CHAMAT Abdelhadi El HAKIMI NUMERICAL PREDICTION OF THE FORMING LIMIT CURVE OF A LOW CARBON STEEL SHEET 3279 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Girma DEJENE Venkata Ramayya ANCHA Addisu BEKELE NREL PHASE VI WIND TURBINE BLADE TIP WITH S809 AIRFOIL PROFILE WINGLET DESIGN AND PERFORMANCE ANALYSIS USING COMPUTATIONAL FLUID DYNAMICS 3280 2 H. El HAROUACHI M. ELGETTAFI M. LOUTOU ELABORATION OF GEOPOLYMER CONCRETE USING SEAWATER AND SAND-WASTE MATERIAL: SYNTHESIS, MICROSTRUCTURE, AND MECHANICAL BEHAVIOR 3281 2 Mehmet KOCA Serdar DENİZ SATISFACTION LEVELS OF PREGNANTS WHO PARTICIPATED IN THE PREGNANCY INFORMATION CLASS TRAINING 3282-3293 2 Hatice Nur NEFES PALA Nülüfer ERBİL THE EFFECT OF TECHNOLOGY ON WOMEN'S HEALTH 3294-3295 2 Hatice Nur NEFES PALA Nülüfer ERBİL CURRENT INDICATORS ON WOMEN'S HEALTH IN THE WORLD AND IN TÜRKİYE 3296-3297 2 Gizem YILDIZ Nülüfer ERBİL USE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN WOMEN'S HEALTH AND NURSING 3298-3304 2 Esra GÜLER Nülüfer ERBİL BARRIERS TO WOMEN'S ACCESS TO HEALTH CARE, SOLUTIONS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH PROFESSIONALS 3305-3317 2 Leyla EMİRİK Nülüfer ERBİL EFFECTS OF MIGRATION ON WOMEN'S LIFE AND REPRODUCTIVE HEALTH 3318-3319 2 Leyla EMİRİK Nülüfer ERBİL EFFECTS OF GLOBALIZATION ON WOMEN'S HEALTH 3320-3326 2 Safarova Samira Gibleliyeva Nurlana MOLECULAR GENETIC VIEW IN PATIENTS WITH CERVICAL INTRAEPITHELIAL NEOPLASIA OF THE CERVIX AND MICROINVASIVE CERVICAL CANCER 3327-3330 2 Nijat Taghizade MACHINE LEARNING-BASED CLASSIFICATION OF IRIS FLOWER SPECIES: A COMPREHENSIVE ANALYSIS OF THE IRIS FLOWER DATASET 3331-3340 2 Halil Yaşar ÜSTÜNEL Oğuzhan TİMUR EFFECTS OF POWER QUALITY PROBLEMS ON INDUSTRIAL PLANTS AND MITIGATION SOLUTIONS 3341-3346 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Duhan CENGIZER Oğuzhan TIMUR MINIMIZING THE ELECTRICITY BILL BY USING LOAD SHIFTING AND PHOTOVOLTAIC PANELS 3347-3357 2 Cemal POLAT Oğuzhan TİMUR MULTIPORT DC-DC CONVERTER ADVANTAGES AND APPLICATIONS-REVIEW 3358-3365 2 Emrecan SERİN Oğuzhan TİMUR DEVELOPMENT OF ELECTRICAL INSULATION MONITORING TECHNOLOGY 3366-3370 2 Helin BOZKURT Oğuzhan TİMUR GENERAL REVIEW OF AC-DC SMART GRID CONTROL, CURRENT STATUS AND FUTURE PERSPECTIVES 3371 2 Abdinasir A. FARAH Oğuzhan TİMUR REVIEW ANALYSIS OF WIRELESS TECHNOLOGIES USED IN WIRELESS BATTERY MANAEGEMENT SYSTEMS 3372-3382 2 Abdurrahman GÜNDAY İsrafil TAŞCI ANALYSIS OF THE CHANGE IN PEAK EMISSION WAVELENGTH WITH DOPANT RATIO AND TEMPERATURE VARIATION IN Ga1-xAlxAs LEDs 3383-3384 2 Bayramova Naila ILHAM BIOLOGICAL CHANGES: THE ADAPTATION FORCE OF LIVESTOCK 3385-3389 2 Özlem SARIHAN Mehmet Burak ATEŞ PROMISING RECENT DEVELOPMENTS FOR CAT WITH FELINE INFECTIOUS PERITONITIS (FIP): PATHOGENESIS, FINDINGS, DIAGNOSIS AND TREATHMENT OPTIONS 3390-3403 2 Ayşegül BULUT Mehmet Burak ATEŞ IMMUNOTHERAPY FOR HEPATOCELLULAR CARCINOMA AND ITS APPLICATION IN VETERINARY PRACTICE 3404-3423 2 Serap KILIÇ ALTUN Mehmet EMİN AYDEMİR EVALUATION OF FOOD ADDITIVES ON THE PRODUCT LABELS OF PACKAGED FLAVORED MILKS AND MILK DESSERTS IN HALAL FOOD STATUS 3424-3432 2 Arda Selin TUNÇ KELOID FIBROMA IN A CAT 3433-3435 2 Arda Selin TUNÇ USE OF CYTOLOGY IN THE FEMALE GENITAL TRACT IN CATTLE 3436-3438 2 Bilge Kaan TEKELIOĞLU CURRENT APPROACHES TO RABIES; 2023 3439-3446 2 Bilge Kaan TEKELIOĞLU FELINE PANLEUCOPENIA 3447-3452 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Bilal KARGI EVIDENCE OF TURKEY FALLING INTO THE MIDDLE INCOME TRAP 3453-3465 2 Özcan IŞIK MEASURING THE PERFORMANCE OF AMERICA'S LEADING BANKS WITH ENTROPY-WASPAS DECISION MODEL 3466-3473 2 Özcan IŞIK COMBINATIVE DISTANCE-BASED ASSESSMENT (CODAS) METHOD: A BIBLIOMETRICS ANALYSIS 3474-3484 2 Kurtuluş MERDAN ECONOMIC EVALUATION OF BORON MINERALS, A STRATEGIC MINE, FROM THE PERSPECTIVE OF TÜRKİYE 3485-3493 2 Kurtuluş MERDAN ECONOMIC AND SOCIAL DIMENSIONS OF SIRVILTURE IN TURKEY 3494-3504 2 Havva ARABACI TRADITIONAL ACCOUNTING AND SUSTAINABLE ACCOUNTING 3505-3509 2 Ozgun ONEN Coskun FIRAT Tuba Okutucu OZYURT THERMAL CHALLENGES IN MANAGING SOLAR BATTERIES FOR OFF-GRID PHOTOVOLTAIC SYSTEMS 3510-3527 2 Rabia TOPRAK A DUAL-BAND MICROSTRIP ARRAY ANTENNA DESIGNED FOR SATELLITE APPLICATIONS AT X-BAND 3528-3533 2 Ayşe Tuğba GÜROĞLU COATOMICALLY GOLDIE*-LIFTING MODULES 3534-3538 2 Çağatay BAHADIR Önder GÜLER POWER GENERATION EFFECT OF LIGHTNING DAMAGES ON WIND TURBINE BLADES AND LIGHTNING PROTECTION 3539-3540 2 Mehmet Samet TEMEL Mustafa Anıl REŞAT Serdar ÖZYURT PERFORMANCE OF AN OFDM SYSTEM WITH INCREASED ERROR PERFORMANCE AND DEGRADED IFFT SIZE UNDER CHANNEL ESTIMATION ERRORS 3541-3547 2 Serdar ÖZYURT PERFORMANCE OF POWER PERMUTATION MODULATION OVER RICIAN FADING CHANNELS 3548-3553 2 Galip Atakan ZENGİNER UAV TRAECTORY WITH SPECTRUM SENSING FOR DATA RATE IN COGNITIVE RADIO NETWORK 3554-3555 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Begüm UZUNOKUR Gencay SARIIŞIK PERFORMANCE ANALYSIS OF MACHINE LEARNING ALGORITHMS IN HYBRID POWER GENERATION FORECASTING 3556-3568 2 Abilov Rashad Saffan oglu SCIENTIFIC BASIS OF THE DESIGN AND REHABILITATION OF AGBULAQ SMALL WATER POWER STATION 3569-3579 2 İbrahim Ali Khudiyev THE COST SAVINGS OF AICONTROLLED ELECTRICITY SOURCES 3580-3584 2 Mohd ABDULLAH C Ramesh Kumar REDDY AUTOMATION TOOL FOR CUSTOMER COMPLAINTS 3585-3594 2 Mert CRUMPTON Kasım ÖZACAR A VIRTUAL REALITY ASSISTED LANGUAGE AND CULTURE LEARNING APPLICATION 3595-3596 2 Shouket Ahmad KOUCHAY THE IMPACT OF IMAGE PROCESSING TECHNIQUES TO SECURE IOT 3597 2 Chandrakant Naikodi Shiva Prasad M S Kavya R Keerthiraj D V Kruthika K Manoj M AN ENHANCED INTEGRATION OF CHATGPT WITH HADOOP ECOSYSTEM 3598-3601 2 Avinash KUMAR FORWARD HUNTING FOR MALWARE AND RANSOMWARE DETECTION TO DECREASE RISK 3602 2 Saptadeepa KALITA A NOVEL PERIODONTAL DISEASE GRADE CLASSIFICATION METHODOLOGY USING CONVOLUTIONAL NEURAL NETWORK 3603 2 Younes FAYAND Reza FAYAND A REVIEW OF THE TYPES OF CYBERBULLYING METHODS ON SOCIAL NETWORKS USING DEEP LEARNING ALGORITHMS 3604 2 Özge ÖZ DÖM SOCIAL MEDIA: ALTERNATIVE “PLACE” FOR NEW SOCIAL MOVEMENTS 3605 2 MOHAMMAD Ahmad ZURU Abdullahi Abdu MUHAMMAD Chika MUSA Musa SHUAIBU Ishaka Mohammad MOHAMMAD Adamu Garga PRODUCTION AND COMPRESSION OF BIOGAS FROM COW DUNG 3606 2 Moldir ALMATKYZY Dinara NADIRKHANOVA Masoud RIAZI CRUDE OIL VISCOSITY PREDICTION THROUGH RADIAL BASIS FUNCTION NETWORKS (RBFNS) AND MULTIPLE LINEAR REGRESSION (MLR) INTEGRATION 3607 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Rehab K. Al-SHEMARY MICROWAVE SYNTHESIS OF SCHIFF BASE FROM MEDICATION AND 8HYDROXYQUINOLINE / 1,10PHENANTHROLINEAS A CO-LIGAND WITH COMPLEXES: CYTOTOXIC, ANTIBACTERIAL, AND DNA INTERACTION EFFICACY 3608-3625 2 Dastan BEGALIYEV Masoud RIAZI DRILLING STICK SLIP PREDICTION USING MACHINE LEARNING 3626 2 Youssef ADNAN Brahim EL IBRAHIMI Nada Kheira SEBBAR Hassan OUACHTAK Abdelaziz AIT ADDI UTILIZATION OF EXTRACTS FROM BIOMASS WASTE AS AN ECO-FRIENDLY AND EFFECTIVE INHIBITOR FOR CARBON STEEL CORROSION IN 1M HYDROCHLORIC ACID 3627 2 Pooja RASAL Gaurav KASAR STUDY OF PROTECTIVE EFFECTS OF ELLAGIC ACID IN EXPERIMENTALLY INDUCED NEUROPATHIC PAIN IN RATS 3628 2 Joy CHATTERJE Rajiv Kumar DWIVEDI Anil VASHISHT ANALYSIS OF ONLINE AND TRADITIONAL PHARMACIES IN KOLKATA, WEST BENGAL, FROM THE CONSUMERS' PERSPECTIVE 3629-3642 2 Joy CHATTERJEE Rajiv Kumar DWIVEDI Anil VASHISHT AN ANALYSIS OF THE VARIABLES INFLUENCING THE PREFERENCES OF INDIVIDUALS FOR OVER-THECOUNTER MEDICATIONS 3643-3650 2 EVALUATION OF RENEWABLE SOURCES AS A FEEDSTOCK FOR BIODIESEL PRODUCTION 3651 2 ISLAMIC ECONOMIC PARADIGM 3652-3653 2 ISLAMIC ECONOMY WITH ITS GOAL AS A BENEFIT OF MANKIND IN INDONESIA 3654 2 CASE STUDY ANALYSIS ON THE OMAH SANTRI ONLINE SHOP 3655-3658 2 Erika Dwi SEPTIANI ANALYSIS OF BUSINESS FEASIBILITY STUDY ON “DASUKI” PATTERN CUTTING SERVICES 3659-3663 2 Septiana Mufidah Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK Syamsuddin BUSINESS FEASIBILITY STUDY ANALYSIS ON TOFU MSMES IN BONDANSARI VILLAGE (CASE STUDY OF PAK NUR'S TOFU BUSINESS) 3664-3668 2 Armela MAZRREKU Belinda HOXHA Marilda OSMANI Basanja SHTYLLA Glejdis HAJDINI Alzena NASYWA SHAKIRA M. Tegar ABDILLAH AKBAR Risqi Khoirina FIRDA Muhammad Sultan MUBAROK Muhammad Taufiq ABADI Muhammad SHULTHONI Zulfatus SAROYA Anisa KAMILA Tri Ayu WIDYASTUTI Achmad Tubagus SURUR Muhammad Sultan MUBAROK Dina LUTFIYANA Muhammad Taufiq ABADI Muhammad Sultan MUBAROK Syamsuddin ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org Intan Athiyatul MAULA Dian NOFITASARI Karina Atha NABILA Muhammad Sultan MUBAROK THE ROLE OF ZAKAT IN ISLAMIC ECONOMIC AXIOLOGY 3669 2 Khoirum Rodhiatul IFA COOPERATIVE DIGITALIZATION ON IMPROVING SERVICE QUALITY AND ENVIRONMENTALLY FRIENDLY FINANCIAL PERFORMANCE AT KSPPS BMT ALHIKMAH SEMESTA 3670-3674 2 KUNAL GUPTA SACHIN VASHISTH AKASH SHARMA BEYOND BORDERS: CLIMATE REFUGEES AND THE SHIFTING LANDSCAPE OF DEMOCRACY 3675-3676 2 Sanjeev GUPTA GENERALIZED SYSTEM OF EXTENDED NONLINEAR VARIATIONAL INEQUALITIES IN HILBERT SPACE 3677 2 Talha USMAN WEIGHTED INTEGRALS TRANSFORMS OF BESSEL AND WHITTAKER FUNCTIONS AND THEIR NUMERICAL ESTIMATES 3678 2 Rayan Ikram ADDOUN POLYNOMIAL STABILIZATION OF THE WAVE EQUATION WITH VENTCEL’S BOUNDARY CONDITIONS 3679 2 Zainab IQBAL Muhammad KAMRAN Muhammad SALEEM UTILIZING FUZZY SETS IN TRANSPORTATION OPTIMIZATION: TACKLING INTRICATE CHALLENGES, IMPROVING PRECISION, AND PROPELLING DECISION-MAKING WITHIN LOGISTICAL PLANNING 3680 2 Muhammad AWAIS T. SALAHUDDIN NUMERICAL SIMULATION AND COMMUNICATION FOR NONLINEAR THERMAL AND SOLUTAL SYSTEM OF UNSTEADY NON-NEWTONIAN WITH NATURAL CONVECTION 3681 2 Muzamal HUSSAIN Muhammad Nawaz NAEEM FREQUENCY SPECTRA OF CHIRAL SINGLE-WALLED CARBON NANOTUBES: CONJUNCTION OF WAVE PROPAGATION WITH NON-LOCAL ELASTICITY THEORY 3682 2 James, Tolulope O. Ibitokun, T. V. Abdullahi ABUBAKAR Ishaq, O.O CO- INTEGRATION AND VECTOR ERROR CORRELATION MODELS OF COVID-19 AND GDP 3683 2 James, Tolulope. O Shamsudden A SHAYAU Udomboso, C. G B. SHEHU BACK PROPAGATION NEURAL NETWORK (BPNN) APPROACH IN FORECASTING NIGERIA'S GROSS DOMESTIC PRODUCT (GDP) 3684 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org İsmail TOPCU Ethem İlhan SAHIN İsmail TOPCU INVESTIGATION OF MECHANICAL BEHAVIOR CAUSED BY LIQUID BORIDING APPLIED TO GG35 AND AISI 1035 STEELS 3685-3691 2 INVESTIGATION OF MECHANICAL PROPERTIES OF AL MATRIX CERAMIC COMPOSITE MATERIALS WITH NI REINFORCEMENT 3692-3698 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Turkiye (THE PROCEEDINGS BOOK) https://www.ankarakongresi.org ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KÜLTÜRDİLBİLİMSEL BİR KATEGORİ OLARAK KÜLTÜREL KONOTASYON (YAN ANLAM) Doç. Dr. Ayten Beylerova Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi, Nesimi adına Dilbilim Enstitüsü, Çağdaş Azerbaycan dili bölümü ORCID: 0000-0002-7515-4229 ÖZET İlk kez terminolojik anlamda kullanılan “konotasyon” kavramına çeşitli açıklamalar ve tanımlar yapılmıştır. Geleneksel bakış açısına göre farklı yönlerden incelenen konotasyon (yan anlam), anlamın düzanlamsal yönüne yapılan bir eklentidir, yani dilsel bir birimin ek, ikincil anlamıdır. Ulusal kültürel konotasyon (yan anlam), konotasyonun ana kültürel bileşeni anlamına gelir. Bu bileşene dayanarak dil taşıyıcısı dil biriminin hangi kültürel mekana ait olduğunu anlar. Şöyle ki her milletin kültüründe hem ulusal hem de evrensel özellikler kendini gösterir. Din, zihniyet, örf ve gelenek bakımından farklı halkların dünyaya dair kendi görüşleri vardır. Bu nedenle dil birimlerinin kültürel yan anlamlarında özgünlük ve ulusallık gözlenmektedir. Ulusal kültürel yan anlam, halkların zihnindeki belirli tasavvur ve kavramlarla bağlantılı olup, konuşmacının konuşma konusuna yönelik tutumunu yansıtır. Herhangi bir dilin ulusal kültürel yan anlamlarını başarılı bir şekilde ortaya koyabilmek için hem öğrenilen dilin kültürüne hem de kişinin kendi ana kültürüne aşina olması gerekir. Kelimenin anlam tonlarından biri olan kültürel yan anlam doğrudan metinlerde ortaya çıkar. Kelimelerin anlamındakı kültürel yan anlamlar kültürdilbilimde incelenir. 21. yüzyılda ortaya çıkan, dilbilimin yeni bir yönü olan kültürdilbilim, dil ve kültür etkileşimini inceleyen bir bilimdir. Kültürdilbilimde, dil bir iletişim ve anlama aracı olduğu kadar bir milletin kültürel kodu olarak da incelenir. Araştırmacılar kültür hakkında bilgi aktarmanın dört yolunu belirlediler: kültürel semler, kültürel arka plan (geçmiş), kültürel kavramlar ve kültürel yan anlamlar. Bunlar kültürdilbilimin ana kavramlarıdır. Bu kavramlar aracılığıyla dil birimlerindeki kültürel bilgiler sunulabilmektedir. Anahtar kelimeler: Yan Anlam, Ulusal Kültürel, Anlambilim, Kültürdilbilim, Kültür CULTURAL CONNOTATION AS A LINGUOCULTUROLOGICAL CATEGORY ABSTRACT Various explanations and definitions have been given to the concept of "connotation", which was developed for the first time in a terminological sense. Connotation, studied from different aspects, according to the traditional point of view, is an addition to the denotative aspect of meaning, that is, it is an additional, secondary meaning of a linguistic unit. Cultural connotation means the main cultural component of connotation. On the basis of this component, the language bearer understands which cultural space the language unit belongs to. That is to say, both national and universal characteristics manifest themselves in the culture of every nation. Peoples who differ in religion, mentality, customs and traditions have their own views on the world. For this reason, uniqueness and nationalness are observed in the cultural connotations of language units. National-cultural connotation is connected with certain imaginations and concepts in the minds of peoples and reflects the speaker's attitude to the subject of speech. In order to successfully reveal the national-cultural connotations of any language, it is necessary to be familiar with both the culture of the studied language and one's native culture. The cultural connotation, which is one of the semantic shades of the word, is appears directly in texts. 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Cultural connotations in the semantics of words are studied in linguoculturology. Linguoculturology, a new direction of linguistics that emerged in the 21st century, is a science that studies the interaction of language and culture. In linguoculturology, language is considered as a means of communication and understanding, as well as the cultural code of a nation. Researchers have identified four ways to convey information about culture: cultural semes, cultural background, cultural concepts, and cultural connotations. These are the main concepts of linguoculturology. Through these concepts, cultural information in language units can be presented. Keywords: connotation, national-cultural, semantics, linguoculturology, culture 2 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AZERBAYCAN EDEBİ DİLİ VE YARDIMCI İSİMLER Doktor oğretim görevlisi Sevinc Seferova Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Nesimi adına Dilbilim Enstitüsü ORCID: 0000-0002-0626-4803 ÖZET Modern Azerbaycan dilinde konuşmanın yardımcı kısımlarının sınıflandırılması üzerine yaptığımız araştırma, aşağıdaki sonuçlara ulaşmamızı sağlıyor: 1. Konuşmanın yardımcı bölümlerinin sınıflandırılmasındaki çeşitlilik, araştırmalarının tarihine de yansır. 2. Çalışma, sendikalar aracılığıyla yönetimin gerçekten var olduğu sonucuna varmak için zemin sunuyor ve buradan Azerbaycan dilinde sendikaların olduğu sonucuna varmak mantıklıdır. 3. Modern Azericede bağlaçlar sözcüklerle yalın, zarf ve zarf hallerinde kullanılabilir. Bir ismin iyelik, duygulanım ve konum durumundaki sözcüklerle bağlaçlar ilişkilendirilemez. İyelik sözcükleri ile bağlaçlar kullanılamaz çünkü iyelik sözcükleri mantıksal olarak tek başına kullanılamaz. Yani benim için, sana göre, sadece ona vb. kombinasyonlar aslında bana yöneliktir, sana göre, sadece ona vb. şeklindedir. Ayrıca bu birleşimlerde sadece III. tip bağlaçlar gibi yalın durumdaki sıfat tamlamaları kullanılmaktadır. Etki durumunda fiil, kendisi ile nesnesi olduğu kelime arasına hiçbir kelimenin girmesine izin vermez. Yani fiil kontrolü güçlü olduğundan başka bir kontrol birimine ihtiyaç duyulmaz. Yerel durumda ise durum tamamen farklıdır. Böylece konuşmanın bir parçası olan beyitlerin dinamik hareketle daha çok ilişkilendirildiği yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Ancak yerel durum içeriğinde statik eylem önde olduğundan bu durum ekini alan kelimeler bağlaçlarla kullanılamaz. Anahtar kelimeler: edebi dil, yardımcı isimler, beyit, söz parçaları. AZERBAIJANI LITERARY LANGUAGE AND AUXILIARY NOUNS SUMMARY Our study on the classification of auxiliary parts of speech in the modern Azerbaijani language allows us to come to the following conclusions: 1. The diversity of auxiliary parts of speech classification is reflected in the historical research. 2. The research allows the conclusion that conjunctions are managed, leading to the logical conclusion that the Azerbaijani language contains conjunctions. 3. It is reasonable to deduce that these conjunctions can be utilized in the nominative, adverbial, and adverbial Conjunctions cannot be connected to nouns that are in the possessive, affective, or locative case. Conjunctions cannot be used with possessive words as they cannot logically be used independently. Therefore, the correct combinations are "myself", "yourself", "himself" etc. In such instances, only the conjunctions "for" and "as" are used with the III type of determining word combinations in the nominative case. In the case of influence, the verb does not allow any word to enter between itself and the word of which it is the object. That is, since the control with the verb is strong, there is no need for another control unit. 3 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In the local case, the situation is completely different. Subsequent research has evidently shown that couplets, as a part of speech, are more closely associated with dynamic-dynamic movement. However, when considering the locative case, use of conjunctions with words suffixed with the case is inappropriate due to the case suffix indicating a static action. Keywords: literary language, auxiliary nouns, couplets, parts of speech. 4 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A COMPARATIVE ANALYSIS OF FIGURATIVE COMPREHENSION IN THE INDIVIDUALS WITH VARIOUS GENETIC DISORDERS Asst. Prof. Nurbanu KORKMAZ Ağrı İbrahim Çeçen University, Faculty of Science and Letters, Department of English Language and Literature ORCID: 0000-0002-7254-781X Abstract Individuals with different genetic disorders have some kind of cognitive delays in their linguistic skills. Characteristics of these delays have arisen due to specific limitations both on intellectual development and adaptable behavior, notably based on conceptual, social and practical adaptive skills (Lacroix et al., 2010). The aim of the present study is to provide inside into how people with various genetic disorders, such as Williams syndrome and Down syndrome interpret figurative language. The second aim is to highlight the similarities and differences, if any, in figurative language perception levels between individuals with Williams syndrome and individuals with Down syndrome. In order to fulfill these aims, the research conducted on the two groups—those with DS and those with WS—will be reviewed and examined. Although previous studies show that individuals with Down syndrome or William syndrome perceive figurative language differently from their typical peers—that is, at a lower level—there hasn't been a precise comparison between those with the two conditions (Naylor and Herwegen, 2012; Korkmaz, 2021). Thus, it is believed that this study will contribute to the body of literature in this way. Keywords: Cognitive delays, genetic disorder, figurative comprehension, Down syndrome, Williams syndrome 5 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ÇOCUK İSTİSMARI SUÇU VE BU SÜREÇTE UYGULANAN MOBBİNG Dr. Perihan GÖZÜM T.C. Çankırı Karatekin Üniversitesi Kurşunlu Adalet MYO, Hukuk Bölümü ORCID: 0000-0003-1174-8500 ÖZET Çocuk istismarı suçu toplumumuzu derinden ilgilendiren en önemli sorunlarımızdan biridir. Ayrıca, önemsediğimiz bir konu olmakla, ivedi olarak çözüm üretilmesi gereken bir sorundur. Çocuk istismarı ve ihmali, çocuğa yöneltilmekte olan, toplumsal kuralların ve bunun yanında uzmanlara göre yapılması kesinlikle uygunsuz olan ve çocuğa çok zarar veren, ya da çocuğun gelişimini engellemekle birlikte, psikolojisini etkileyen her türlü davranışı kapsamaktadır. Halen hem ülkemizde hem de dünyada artarak devam eden ciddi bir sorundur. Bu istismarlar; fiziksel olarak kötü muamele, duygusal zorbalık, cinsel istismar veya ihmal biçiminde uygulanabilmekte olup, çocuğun dünyasında telafi edilemez boyutlara ulaşabilmektedir. Özellikle Cinsel İstismar sürecinde uygulanan mobbing… Mobbing esasında başlı başına, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek demektir. Peki burada akla gelen soru hangi davranışlar cinsel istismara girer? Cinsel istismarını aslında geniş ele almalıyız. Sadece tecavüzü değil, tüm bedensel teması içeren hareket istismar alanındadır. Örneğin, çocuğun okşanması, öpülmesi gibi hareketler istismar kapsamında olmaktadır. Cinsel istismar suçu tüm çocukları kapsamaktadır. Kanunda çocuklar için cinsel olarak istismarın suçu; basit ve nitelikli olarak ayrılmıştır. Basit istismar suçu çocuğun bedeninde uygunsuz cinsel arzular için cinsel ilişki boyutunda olmayan saldırıları kapsar. Çocuğa karşı yapılan tüm bu tacizlerin devamlı olması ve ani yada kesik şekilde oluşmuyor olması gerekir. Bunun haricinde sarkıntılık düzeyinde kalmış olan basit cinsel istismar suçu düzenlenmiştir ki, bu durum ise basit cinsel istismar suçunun en hafif şekli olarak nitelendirilmektedir. Eğer hareket ani ve kesik biçimde gerçekleşiyor ise bu durumda hareketin sarkıntılık düzeyinde olduğunu söylemek mümkündür. Ancak bu durumun cinsel taciz ile karıştırılmaması gerekir. Cinsel taciz boyutunda olan durumlarda herhangi bir temas hali mümkün değilken cinsel istismar durumunda sarkıntılık düzeyinde kalmış olsa bile bir temas mevcut olmaktadır. Öncelikle aile ve toplum bu konuda bilinçlendirilmedir. Çocuk eğer ailesinin yanında ve yaşantısında mutlu ve sağlıklı ise ve suçtan uzaklaştıkça da daha sağlıklı, mutlu toplumlar var olacaktır. Toplum sorunlarına çözüm bulundukça da çocuklarda böylece bu kötü ve hayatlarını etkileyen bu durumlardan uzaklaşacaktır. Çocuğun yetiştiği ailesi ve toplumun çocuğun aslında nasıl bir birey olacağını da ve geleceğini de şekillendirmesine vesile olmaktadır. Çocuk istismarı çocuğun geleceği ve toplum içinde çok büyük bir kaygı sebebidir. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Suç, İstismar, Mobbing THE CRIME OF CHILD ABUSE AND MOBBING USED IN THIS PROCESS ABSTRACT The crime of child abuse is one of the most important problems that deeply concerns our society. Moreover, it is an issue that we care about and it is a problem that needs to be solved urgently. 6 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Child abuse and neglect includes all kinds of behavior directed at the child, which is completely inappropriate according to social rules and also experts, and which causes great harm to the child or prevents the child's development, as well as affecting his/her psychology. It is a serious problem that continues to increase both in our country and around the world. These exploits; It can be applied in the form of physical maltreatment, emotional bullying, sexual abuse or neglect, and can reach irreparable levels in the child's world. Mobbing, especially applied during the process of Sexual Abuse... Mobbing essentially means psychological violence, pressure, siege, harassment, disturbing or distressing. So, the question that comes to mind here is which behaviors constitute sexual abuse? We should actually consider sexual abuse broadly. The act, which includes not only rape but also all physical contact, is in the field of abuse. For example, actions such as caressing and kissing the child are within the scope of abuse. The crime of sexual abuse covers all children. The law states that sexual abuse of children is a crime; divided into simple and qualified. The crime of simple abuse includes attacks that do not involve sexual intercourse for inappropriate sexual desires on the child's body. All this harassment against the child must be continuous and not occur suddenly or intermittently. Apart from this, the crime of simple sexual abuse, which remains at the level of molestation, has been regulated, which is described as the lightest form of the crime of simple sexual abuse. If the movement occurs suddenly and interruptedly, it is possible to say that the movement is at the level of harassment. However, this should not be confused with sexual harassment. While in cases of sexual harassment no contact is possible, in cases of sexual abuse there is contact even if it remains at the level of harassment. First of all, family and society should be made aware of this issue. If the child is happy and healthy with his family and in his life, and as he moves away from crime, healthier, happier societies will exist. As solutions are found to social problems, children will move away from these bad situations that affect their lives. The family and society in which the child grows up helps shape the kind of individual the child will become and his or her future. Child abuse is a cause for great concern for the child's future and society. Keywords: Child, Crime, Abuse, Mobbing 7 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KEŞİKÇİDAĞIN İNCƏSƏNƏT NÜMUNƏLƏRİ Unnab PASHSHANOVA Leading researcher of "Keshikchidagh" State historical and cultural reserve Firuze MAMMADOVA Chief fund custodain of the “Keshikchidagh” State hirtorical and cultural reserve ÖZET İslam dininin Azərbaycanda yayılması ilə əlaqədar təbii ki, xristianlıq tədricən zəiflədi. Tədqiqatçıların qənaətinə görə, məhz islamın yayıldığı dövrlərdə mağara-məbədlər albanların özlərini və dinlərini mühafizə etmək üçün sığınacağ yerinə çevrilmişdir. Müxtəlif dövrlərdə burada kütləvi yaşayışın olması da istisna deyildir. “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğunda yerləşən çoxsaylı mağara – məbəd komplekslərinin interyeri freskalarla zəngindir. Qafqaz Albanyasının xristian kahinlərinin sitayiş yeri olan bu mağara – məbəd komplekslərindəki freskalar sonradan “İncil”dən götürülmüş müxtəlif mövzular əsasında xristian dininin təbliği məqsədilə yaradılmışdır. Freskaların işlənməsində akvareldən geniş istifadə olunur. Ağ boyaq qarışdırılmış qeyri-şəffaf akvarel hələ qədim Misirdə və antik dövr incəsənətində, həmçinin orta əsrlərdə Avropa və Asiyada məlum idi. Təmiz ağ boyaq qarışdırılmamış akvarel XV əsrdən tətbiq olunmağa başlamışdır. XV-XVII əsrlərdən etibarən akvereldən qravüra, çertyoj, tablo və freska nümunələrinin rənglənməsində istifadə edilmişdir. Keşikçidağ mağaralar kompleksinin divarlarında əks olunmuş freskalarda təbii ki, ikincidən, yəni təmiz akvareldən istifadə olunmuşdur. Freskalarda əks olunan rəsmlərdə o dövrdə yaşayan rahiblərin məişəti və inancları öz əksini tapmışdır. Bu divar rəsmlərin özəlliyi ondadır ki, kim tərəfindən işlənməsindən asılı olmayaraq , bu əsərlər monumental divar boyakarlığının bariz nümunəsi kimi əhəmiyyət kəsb edir. Müxtəlif dövrlərdə xristianlığın təbliği ilə bağlı sözügedən mövzuya aid onlarla rəsm əsəri yaradılmışdır. Təbii ki, bunlardan ən möhtəşəmi Leonardo da Vinçinin yaradıcılığına məxsus olan “Sirli axşam” tablosudur. İtaliyanın Milan şəhərində SantaMariya-delle-Qratsiye monastrında 1945-1948-ci illərdə işlənmiş bu əsər Leonardonun bu günümüzə qədər saxlanılmış ən böyük ölçülü freskadır. Tədqiqatçıların son araşdırmalarına görə, bu əsərdə hətta müəyyən musiqi kodlarının olması bildirilir. Qoruq yarandığı vaxtdan etibarən bu abidələr üzərində ciddi elmi-tədqiqat işləri aparılmışdır. Həmin tədqiqat işlərinin nəticələri, mağara-məbədlər kompleksindəki freskaların işlənilmə tarixi (rənglərin keyfiyyət göstəricilərinə, suvaq materialına, eləcə də kompozisiyaların texniki və bədii üslub xüsusiyyətlərinə görə) XIX əsrin birinci yarısı - XX əsrin ortalarına aid olduğunu bir daha sübut edir. Həmin freskalardakı yazı nümunələri gürcü əlifbasına əsaslanır. Keşikçidağ mağaralar kompleksində çəkilən təsvirlər Çar hökumətinin Cənubi Qafqazda yeritdiyi siyasətlədə bağlı olmuşdur. Açar sözlər: xristianlıq, freska, rəsm əsəri ART SAMPLES OF KESIKCHIDAGH ABSTRACT Due to the spread of Islam in Azerbaijan, of course, Christianity gradually weakened. According to researchers, it was during the spread of Islam that caves and temples became a place of refuge for Albanians to protect themselves and their religion. It is not an exception to have mass living here in different periods. The interiors of numerous cave-temple complexes located in the "Keshikchidag" State Historical and Cultural Reserve are rich in frescoes. 8 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The frescoes in these cave-temple complexes, which are the place of worship of the Christian priests of Caucasian Albania, were later created for the purpose of promoting the Christian religion based on various themes taken from the "Bible". Watercolor is widely used in the development of frescoes. Opaque watercolor mixed with white paint was already known in ancient Egypt and ancient art, as well as in medieval Europe and Asia. Pure white paint unmixed watercolor has been used since the 15th century. Since the 15th-17th centuries, watercolor has been used in painting engravings, drawings, tableaus and frescoes. In the frescoes reflected on the walls of the Keshikchidagh caves complex, of course, the second, that is, pure watercolor, was used. The life and beliefs of the monks living at that time were reflected in the paintings reflected in the frescoes. The peculiarity of these wall paintings is that, regardless of who made them, these works are important as a clear example of monumental wall painting. Dozens of paintings related to the mentioned topic were created in different periods related to the propagation of Christianity. Of course, the most spectacular of them is the "Mysterious Evening" painting by Leonardo da Vinci. Painted between 1945 and 1948 at the Santa Maria delle Grazie monastery in Milan, Italy, this work is Leonardo's largest surviving fresco. According to the latest research of the researchers, it is reported that there are even certain musical codes in this work. Since the establishment of the reserve, serious scientific-research works have been carried out on these monuments. The results of those researches once again prove that the date of processing of the frescoes in the cavetemple complex (according to the quality indicators of colors, plaster material, as well as the technical and artistic style characteristics of the compositions) belongs to the first half of the 19th century - the middle of the 20th century. The writing patterns on those frescoes are based on the Georgian alphabet. The images painted in the Keshikchidagh caves complex were also related to the policy of the Tsarist government in the South Caucasus. Keywords: Christianity, fresco, painting. GİRİŞ Qoruq ərazisində on ildən artıqdır ki, tarixi-mədəni irsin öyrənilməsi istiqamətində davamlı olaraq elmi-tədqiqat işləri aparılmışdır. Bu tədqiqatlar bir daha sübut edir ki, burada təşəkkül tapan mədəniyyətlər müxtəlif tarixi dövrlərə aid olmaqla, fərqli dini –fəlsəfi dünyagörüşü əsasında zaman-zaman inkişafda olmuşdur. Bununla belə, burada inkişaf tapan mədəniyyətlərin daşıyıcıları bu ərazidə minilliklər boyu yaşamış, Qafqaz Albaniyası dövründə xristianlığı qəbul etmiş indiki yerli sakinlərin əcdadları hesab olunan türk mənşəli tayfalar olmuşlar. Tarixi məlumatlara görə Qafqazda təşəkkül tapan ən qədim dövlət qurumlarından olan Albaniyanın dövlətçilik tarixi e.ə IV-e.VII əsrlərini əhatə etmişdir (Xəlilov, 2017, s3). Albaniyada yaşayan əhalinin etnik tərkibi müxtəlif dillərdə danışan soylarından ibarət olmuşdur. Mənbələrdə sak, qarqar, kəngərli, peçeneq, çola, koman, ijmak, tərtər, hun, xəzər, suvar, mehrani, girdiman və s. haqqında məlumat verilir. Tədqiqatçıların fikrincə məhz islamın yayıldığı dövrlərdə mağara –məbədlər albanların özlərini və dinlərini mühafizə etmək üçün sığınacağa çevrilmişdir. Müxtəlif dövrlərdə burada kütləvi yaşayışın olması da istisna deyildir. GELİŞME XIX əsrdə Azərbaycanın çar Rusiyası tərəfindən istila edilməsi Alban Kilsəsinin taleyinə mənfi təsir göstərir. Belə ki, rus çarı I Nikolayın 11mart 1836-cı il tarixli qərarı və Peterburq Müqəddəs Sinodanın icraçılığı ilə Alban Həvari Kilsəsinin təsisatları Erməni Qriqoriyan kilsəsinin tabeçiliyinə verilir. Bununla da Alban katalikosluğunun müstəqil fəaliyyətinə son qoyulur. 9 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İslam dininin Azərbaycanda yayılması ilə əlaqədar təbii ki, xristianlıq tədricən zəiflədi. Tədqiqatçıların qənaətinə görə, məhz islamın yayıldığı dövrlərdə mağara-məbədlər albanların özlərini və dinlərini mühafizə etmək üçün sığınacağ yerinə çevrilmişdir. Müxtəlif dövrlərdə burada kütləvi yaşayışın olması da istisna deyildir. “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğunda yerləşən çoxsaylı mağara – məbəd komplekslərinin interyeri freskalarla zəngindir. Qafqaz Albanyasının xristian kahinlərinin sitayiş yeri olan bu mağara – məbəd komplekslərindəki freskalar sonradan “İncil”dən götürülmüş müxtəlif mövzular əsasında xristian dininin təbliği məqsədilə yaradılmışdır. Freskaların işlənməsində akvareldən geniş istifadə olunur. Ağ boyaq qarışdırılmış qeyri-şəffaf akvarel hələ qədim Misirdə və antik dövr incəsənətində, həmçinin orta əsrlərdə Avropa və Asiyada məlum idi. Təmiz ağ boyaq qarışdırılmamış akvarel XV əsrdən tətbiq olunmağa başlamışdır. XV-XVII əsrlərdən etibarən akvereldən qravüra, çertyoj, tablo və freska nümunələrinin rənglənməsində istifadə edilmişdir. Keşikçidağ mağaralar kompleksinin divarlarında əks olunmuş freskalarda təbii ki, ikincidən, yəni təmiz akvareldən istifadə olunmuşdur. Freskalarda əks olunan rəsmlərdə o dövrdə yaşayan rahiblərin məişəti və inancları öz əksini tapmışdır. Bu divar rəsmlərin özəlliyi ondadır ki, kim tərəfindən işlənməsindən asılı olmayaraq , bu əsərlər monumental divar boyakarlığının bariz nümunəsi kimi əhəmiyyət kəsb edir. Müxtəlif dövrlərdə xristianlığın təbliği ilə bağlı sözügedən mövzuya aid onlarla rəsm əsəri yaradılmışdır. Təbii ki, bunlardan ən möhtəşəmi Leonardo da Vinçinin yaradıcılığına məxsus olan “Sirli axşam” tablosudur. İtaliyanın Milan şəhərində SantaMariya-delle-Qratsiye monastrında 1945-1948-ci illərdə işlənmiş bu əsər Leonardonun bu günümüzə qədər saxlanılmış ən böyük ölçülü freskadır. Tədqiqatçıların son araşdırmalarına görə, bu əsərdə hətta müəyyən musiqi kodlarının olması bildirilir. Freska (ital.fresco-təzə,qurumamış,yaş), affresko (ital.affresco) - təzə suvaq üzərində çəkilmiş rəsm mənasını verir. Freska termini divar rəsmlərinin (boyakarlığının ) müxtəlif texnikalarda (yağlı boya ,akvarel) olan nümunələri üçün işlədilir. Keşikçidağ mağaralar kompleksinin divarlarında əks olunmuş freskalarda təbii ki, ikincidən, yəni təmiz akvareldən istifadə olunmuşdur. Sonradan onun üzərinə xüsusi şirə (lak) çəkilmişdir. Onu da qeyd etmək lazımdır ki, kompozisiyalardakı bəzi hissə və detallarda ( xüsusilə geyimlərdə) işıq-kölgə effektlərinin alınması üçün əlavə ağ boyaq tətbiq olunmuşdur. Freskalarda diqqət çəkən mövzulardan biri də məşhur “Sirli axşam”, yaxud “Məxvi axşam” mövzusundadır. Xristianlıqda məşhur olan və dərin fəlsəfi məna kəsb edən bu mövzu mağaraların birində divar səthində sönük, səliqəsiz və demək olar ki, tamamlanmamış şəkildə yerinə yetirilmişdir. Sözügedən mövzuya aid kompozisiyada obrazları, yəni İsa Məsihin tələbələrinin, məsləkdaşlarının sayı ənənəvi olaraq 12 deyil, daha azlıq təşkil edir. Çünkü mağaranın divar səthinin həcmi kiçik olduğundan, çoxfiqurlu kompozisiyalarda obrazları lazımı sayda vermək mümkün olmamışdır. Əks təqdirdə obrazlar çox kiçik ola bilərdi və bu da digər kompozisiyalardakı obrazlarla miqyas baxımından uyğunsuzluq təşkil edərdi. Kompozisiyada bir sırada verilmiş obrazların arxasında , bir qədər yuxarıda sonradan digər fiqurun təsvir edilməsinə cəhd göstərilsə də, lakin rəssam onu yalnız kontur xətləri ilə kifayətlənmişdir. Həmin fiqurun (yalnız kontur xətləri olan) ümumi kompozisiyada artıq, yəni yamaq kimi olduğunu hiss edən rəssam bu obrazı tamamlamamışdır. Çünki həmin fiqur kompozisiyanın ümumi qurluşunu pozur. Müxtəlif dövrlərdə xristianlığın təbliği ilə bağlı sözügedən mövzuya aid onlarla rəsm əsəri yaradılmışdır. Təbii ki, bunlardan ən möhtəşəmi Leonardo da Vinçinin yaradıcılığına məxsus olan “Sirli axşam” tablosudur. İtaliyanın Milan şəhərində SantaMariya-delle-Qratsiye monastrında 1945-1948-ci illərdə işlənmiş bu əsər Leonardonun bu günümüzə qədər saxlanılmış ən böyük ölçülü (460x880) freskadır. Tədqiqatçıların son araşdırmalarına görə, bu əsərdə hətta müəyyən musiqi kodlarının olması bildirilir. Qoruq yarandığı vaxtdan etibarən bu abidələr üzərində ciddi elmi-tədqiqat işləri aparılmışdır. 10 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Həmin tədqiqat işlərinin nəticələri, mağara-məbədlər kompleksindəki freskaların işlənilmə tarixi (rənglərin keyfiyyət göstəricilərinə, suvaq materialına, eləcə də kompozisiyaların texniki və bədii üslub xüsusiyyətlərinə görə) XIX əsrin birinci yarısı - XX əsrin ortalarına aid olduğunu bir daha sübut edir. Həmin freskalardakı yazı nümunələri gürcü əlifbasına əsaslanır. Keşikçidağ mağaralar kompleksində çəkilən təsvirlər Çar hökumətinin Cənubi Qafqazda yeritdiyi siyasətlədə bağlı olmuşdur. Bu fakt bir daha təsdiq edir ki, bu mağaralar freskaların işlənilməsindən xeyli əvvəllər mövcud idi. Bəzi boş qalmış yerlərdə müxtəlif forma və ölçülü xaçların təsvirləri çəkilib. Böyük ölçüdə təsvir edilən bu xaçlardan biri, Rus pravoslav kilsəsinə aiddir. Kompozisiyaların işlənilməsində müəyyən təcrübə və bacarıq diqqət çəksə də, ümumilikdə götürdükdə onlar qeyri-peşəkar səviyyədə yerinə yetirilmişdir. Kompozisiyalarda perspektiv qanunlarına riayət edilməmişdir. Məlumdur ki, freskalarda akvareldən geniş istifadə olunur. Təmiz ağ boyaq ilə qarışdırılmamış akvarel XV əsrdən tətbiq olunmağa başlanmışdır. XV-XVII əsrlərdən etibarən akvareldən qravüra, çertyoj, tablo və freskaların yaradılmasında istifadə etməyə başladılar. Sözügedən freskalarda ikinci – yəni təmiz akvareldən istifadə edilmişdir. Sonradan onların üzərinə xüsusi lak çəkilmişdir”. SONUÇ Digər abidələrdən köklü şəkildə fərqlənən, dünya mədəniyyəti üçün əvəzolunmaz tarixi və mədəni önəm daşıyan freska ilə işləməyin çətinliklərinə baxmayaraq onlarda müxtəlif mədəniyyətlərin bir yerdə cəmlənməsi nəticəsində beynəlmilləl mədəniyyət formalaşırdırır və dövrünə görə insan tərəfindən yaradılan ən muasir abidə hesab olunur. KAYNAKCA 1.Freska.Vikipediya. 2. Moisey Kalankatlı.”Alban tarixi” kitabı 3.M.Xəlilov. Albaniyanın tarixi, etnomədəni sərhədləri.Bakı.2016-cı il. B 4.Fəridə Məmmədova.Azərbaycanın Alban etno –mədəni irsi 5.İ.Hacıyev. 11 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KEŞİKÇİDAĞ ARXEOLOGİYASI. Musa MURSAGULIYEV Director of the “Keshikchidagh” State historical and cultural reserve ORCID: 0000-0003-4438-5252 ÖZƏT “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğunun ərazisi daş dövründən başlayaraq müasir dövrə qədər olan tarixi, memarlıq, dini abidələrlə yanaşı arxeoloji maddi-mədəniyyət nümunələri ilə də olduqca zəngindir. Qoruq yaradıldığı gündən etibarən Keşikçidağ mağaralar kompleksinin ərazisində ardıcıl olaraq elmi tədqiqat işlər aparlmış, qiymətli məlumatlar əldə edilmiş və son illər kurqan qəbirlərində arxeoloji qazıntılar geniş vüsət almışdır. Candargöl, Sarıyoxuş, Karvan dərəsi və s. yerlərdə aparılan arxeoloji tədqiqat işləri zamanı son tuncerkən dəmir dövrünə aid (e.ə. II minilliyin II yarısı-I minilliyin sonu) onlarla kurqan qazılmış və xeyli nadir artefaktlar aşkar edilmişdir. Kurqan qəbirlərinin bəziləri isə Keşikçidağ mağaralar kompleksinə yeni çəkilmiş yolun tikintisi zamanı aşkar edilmiş və qazıntısı aparılmışdır. Cari ildə isə arxeoloji qazıntılar Ceyrançöl düzənliyinin Qarasoy adlı sahəsində aparılmışdır. Qarasoy düzü Ceyrançöl alçaq dağlığının bir hissəsi olmaqla Acıdərə çayını qidalandıran Qarasoy çayı dərəsinin sol düzənlik və sağ alçaq dağlıq hissəsini əhatə edir. Kurqan çöllüyündən ibarət olan ərazidə kurqanlar bir-birindən 10-15 m aralı məsafədə olmaqla yerləşirlər. Böyük (diametrləri 20-25 m) və kiçik ölçülü (diametrləri 15-10 m) olan kurqanların demək olar ki, əksəriyyəti kromlexlərə malikdir. Kurqanları ətəyindən dairəvi əhatələyən və ilk baxışda aydın izlənilən bu kromlexlər böyük ölçülü kurqanlarda iri ölçülü qaya daşlarından, kiçik ölçülü kurqanlarda isə çay daşı və çarpanaq daşlardan qurulmuşdur. Hər iki halda əsasən düzbucaqlı formalı, uzunsov daşlardan istifadə edilmişdir. Kurqanların üst örtüyü isə bəzilərində tamamilə kiçik ölçülü çay daşlarından, bəzilərində isə çınqıl qarışıq torpaqdan ibarətdir. Ümumiyyətlə, kromlexlərin Günəşə olan ibtidai dini inamlarla əlaqədar olması və Günəş məbədi vəzifəsini daşıması haqqında da nəzəriyyələr mövcuddur. 2023-cü ilin arxeoloji qazıntıları zamanı Qarasoyda 2 kurqan qəbri qazılaraq tədqiq edilmişdir. Kurqanların qəbir kameralarından insan və heyvan skeletləri, gil qablar, pasta və şəvədən hazırlanmış muncuqlar, tunc qolbaqlar aşkar edilmişdir. . İnsan skeletlərinin aşkar olunma vəziyyətindən aydın olunmuşdu ki, mərhumlar qəbirlərdə üzü şərqə və qərbə olmaqla şimal-cənub istiqamətində, sol və sağ çiyinləri üstə, yarımbükülü formada dəfn olunmuşlar. Açar sözlər: qoruq, kurqan, Qarasoy. ARCHEOLOGY OF KESHIKCHIDAGH SUMMARY The territory of the “Keshikchidagh” State historical-cultural reserve is rich in historical, architectural and religious monuments from the Stone Age to the modern era, as well as archeological material-cultural examples. Since the day the reserve was created, scientific research has been carried out in the territory of the Keshikchidagh caves complex, valuable information has been obtained, and in recent years, archaeological excavations in the kurgan graves have been extensive. Jandargol, Sariyokush, Karvan valley, etc. During the archaeological research conducted in the places, dozens of barrows belonging to the late bronze-early iron period (second half of the second millennium BC-end of the first millennium BC) were excavated and many rare artifacts were discovered. Some of the kurgan graves were discovered and excavated, during the construction of the newly built road to the 12 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Keshikchidagh caves complex. In the current year, archaeological excavations were carried out in the area called Garasoy of the Jeyranchol plain. The Garasoy plain is a part of the Jeyranchol lowland and covers the left plain and the right lowland part of the Garasoy river valley, which feeds the Ajidara river. In the area consisting of the Kurgan desert, the kurgans are located at a distance of 10-15 meters from each other. Almost most of the large (diameter 20-25 m) and small (diameter 15-10 m) kurgans have cromlechs. These cromlechs, which surround the mounds in a circle from the bottom and are clearly visible at first glance, are built of large-sized rock stones in large-sized mounds, and of river stones and cobblestones in small-sized kurgans. In both cases, mostly rectangular-shaped, elongated stones were used. The top cover of the kurgans in some of them consists entirely of small-sized river stones, and in some of them, it is made of mixed soil with gravel. In general, there are also theories that cromlechs are related to primitive religious beliefs about the Sun and that they served as Sun Temples. During the archaeological excavations of 2023, 2 kurgan graves were excavated and studied in Garasoy. Human and animal skeletons, clay vessels, beads made of paste and agate and bronze bracelets were found in the burial chambers of the mounds. It was clear from the discovery of human skeletons that the deceased were buried in the graves in the north-south direction, with their faces to the east and west, with their left and right shoulders, in a semitwisted form. Keywords: reserve, mound, Garasoy. GİRİŞ Azərbaycan tarixi daş dövründən başlamış son dövrlərədək müxtəlif mədəniyyətlərə , sivilizasiyalara şahid olmuşdur. Tarixin ən qədim qatı olan Daş dövründən (Paleolit) bu torpaqlarda ilk insanlar yaşamışdılar. Dövrlər bir-birini əvəz etdikcə ilk insanlar da yığıcılıq və ovçuluqlan əkinçiliyə və maldarlığa keçmişlər. İbtidai icma qurluşunun ən sonuncu və yetkin mərhələsi isə Son Tunc dövründə özünü büruzə vermişdir. E.ə XIV-XII əsrləri əhatə etmiş Tunc dövründə əkinçilik, maldarlıq və sənətkarlıq bir-birindən ayrılmış , ayrı-ayrılıqda inkişaf etmiş sahələrə çevrilmişdir. Bu da əmək məhsullarının dəyişdirilməsinə - mübadilənin yaranmasına gətirib çıxarmışdır. Beləliklə e.ə I minilliyin əvvəllərində -dəmir dövründə ticarət sənətkarlıqdan ayrıldı, yəni üçüncü ictimai əmək bölgüsü baş verdi. Ticarətlə məşğul olan tacirlər təbəqəsi meydana gəldi. Beləliklə , əmək alətləri və bunun əsasında məhsuldar qüvvələrin inkişafı, böyük ictimai əmək bölgüsünün yaranması, xüsusilə mülkiyyətin əmələ gəlməsi ibtidai icma qurluşunun varlığına son qoydu. “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğunun ərazisi daş dövründən başlayaraq müasir dövrə qədər olan tarixi, memarlıq, dini abidələrlə yanaşı arxeoloji maddi-mədəniyyət nümunələri ilə də olduqca zəngindir. Keşikçidağ mağaralar kompleksi Ceyrançöl ərazisində, Qatardağ silsiləsində yerləşir. Ceyrançöl ərazisi başdan-başa qalın dördüncü dövr çaqıl daşı qatlarından və bunun altında yatan qırışıqda toplanmış yuxarı pliosen çöküntülərindən ibarətdir. Buradakı aparılmış arxeoloji tədqiqatlar paleolit dövrü insanlarının yaşayış tərzi, qidalanması, daşdan əmək alətlərinin hazırlanması üsullarının öyrənilməsi üçün zəngin material vermişdir. Ceyrançöldəki Saqqızlı alt paleolit yaşayış yerindən aşkar edilmiş vulkan mənşəli andezit daşından hazırlanmış çox iri və ağır çopper tipli alətin aşkar olunması maraq doğurur. Çünki belə alətlər Azıx mağarasının alt layında aşkar edilmişdir ki, bu da öz növbəsində Ceyrançöl ərazisində və bütövlükdə Azərbaycanın qərb bölgəsində qədim insanların məskunlaşma tarixinin daha qədim olmasını göstərir. Qoruq yaradıldığı gündən etibarən Keşikçidağ mağaralar kompleksinin ərazisində ardıcıl olaraq elmi tədqiqat işlər aparlmış, qiymətli məlumatlar əldə edilmiş və son illər kurqan qəbirlərində arxeoloji qazıntılar geniş vüsət almışdır. 13 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2021-ci ilin qış aylarında həyata keçirilmiş Keşikçidağda elmi tədqiqatlar və arxeoloji xilasetmə işləri zamanı Karvan və Qaltan dərəsi, “Keşikçidağda arxeoloji qazıntılar , yay məktəbi 1 və 2” adlı layihələr çərçivəsində isə Ceyrançuxur, Sarıyoxuş dərəsi 1 və 2 saylı kurqanlarda son tunc-erkən dəmir dövrünə aid zəngin artefaktlar aşkarlanmışdır. “Keşikçidağda elmi tədqiqatlar və arxeoloji xilasetmə” işləri zamanı rast gəlinən arxeoloji abidənin içərisində əraziyə kənardan gətirilmiş və qədim maldar əhalinin sakral xarakterli səcdəgahı olan sal daşlar o cümlədən tikilinin döşəməsinin mərkəzində ortası oyulmuş üçbucaq formalı sitayiş daşı yerləşdirilmişdir.Ehtimala görə, bu, ərazidəki ibadətgahın qalıqlarıdır. Aparılan arxeoloji qazıntı işlərinə əsasən kurqanlardan dəfni müşayət edən müxtəlif tipli keramik məmulat (dopu və küpələr), tuncdan müxtəlif ölçülü yarpaqvari xəncər tiyələri, azuqə qalıqları qeydə alınıb. Qoruq ərazində aparılmış xilasetmə işləri zərurətdən daha geniş tədqiqatların aparılmasına zəmin yaratmış və 2021-2022-ci illərdə arxeoloji qazıntı və Yay məktəbi adlı layihələr aparılmışdır. Bölgədə yüzilliklər boyu tikintidə istifadə olunmuş yaxınlıqdakı dağlardan gətirilmiş, əzəmətli və olduqca ağır çəkili, sərt qaltan daşlarından hazırlanmış qəbir sakral xarakter daşımış, o dövr insanının dini dünyagörüşündən xəbər vermişdir. Bu daşların daşınmasında da çox güman ki taxta arabalardan istifadə olunmuşdur. Kurqanın dəfn kamerasında 13 ədəd qara cilalı keramika məmulatı aşkarlanmışdır ki, bu saxsıların da ritual dəfn üçün nəzərdə tutulduğu ehtimal edilir. Ritual dəfn - məişətdə istifadə üçün deyil, yalnız dəfn adətini həyata keçirmək üçün hazırlanmış qablar idi və bu qabların üzərində o dünya üçün azuqəlik kimi düşünülmüş, fərqli hissələrə bölünərək bişirilmiş müxtəlif heyvan qalıqları aşkarlanmışdır. Dəfn kamerasının şərq tərəfində tayfa başçısının qəbri yerləşmişdir. Qəbir 4 tərəfdən ağac kəsmələrlə haşiyələnmiş, taxt üzərində tayfa başçısının skleti, yanında isə obsidiandan və çaxmaqdaşından ox ucluqları qoyulmuşdur. Ən maraqlı tapıntılardan biri də son Tunc dövrü üçün xarakterik olan tuncdan qılınc digəri isə tayfa başçısına məxsus olduğu ehtimal edilən, üzərində xüsusi işarələr olan steatit daşından hazırlanmış möhürdür və inanırıq ki, bu tapıntı Azərbaycan arxeologiyasına böyük zənginlik qatacaqdır. Keşikçidağda aşkarlanan bu əvəzsiz maddimədəniyyət nümunəsinin yazı və ya sadəcə insanların dini dünyagörüşləriylə bağlı olduğu mütəxəssislər tərəfindən araşdırılacaqdır. Digər kurqandan qəbilə başçısının yaxın silahdaşı olduğu və döyüşdə öldüyü ehtimal edilən insan skletinə rast gəlinmişdir ki, bunu da onun başından daxil olub çənəsindən çıxan tuncdan ox ucluğu bir daha sübut edir. Aparılan son qazıntılarda əsasən son tunc dövrünə aid edilən kromlek formalı kurqanlarda tədqiqat işləri aparılmış, tuncdan xəncərlər, obsidian , çaxmaqdaşı və tuncdan ox ucluqları, geyim aksessuarları, saxsıdan, əqiqdən muncuq, qadın skeleti, fraqmentləşmiş halda saxsı küp fraqmentləri, skiflərə məxsus tunc ox ucluğu, Aralıq dənizi hövzəsindən gətirildiyi ehtimal edilən balıqqulağı, fayans və pasta muncuqlar, üçbucaq şəkilli yonulmuş büt daşı və s. kimi artefaktlar aşkar edilmişdir. Qeyd edək ki, bu kurqan çox zəngin olmuş və öz dövründə yağmalanmışdır. Bunu kurqan qazılarkən ətrafa yayılan maddi-mədəniyyət nümunələri bir daha təsdiq edir. Bu abidələrin son tunc - erkən dəmir dövründə Azərbaycanda və ümumilikdə Cənubi Qafqazda geniş yayılmış Xocalı-Gədəbəy arxeoloji mədəniyyətinin son mərhələsinə aid olduğu ehtimal edilir. Aparılmış arxeoloji qazıntılar nəticəsində elmi dövriyyəyə “Keşikçidağ kurqanları” adlı termin daxil edilmişdir. GELİŞME “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğu ərazisində “Keşikçidağda elmi-arxeoloji qazıntılar və yay məktəbi - 3” adlı layihə çərçivəsində 2023-cü ilin 7 sentyabr-6 oktyabr tarixində qoruq ərazisində, Ceyrançöl düzündə arxeoloji tədqiqat işləri aparılmışdır. Arxeoloji qazıntılar AMEA-nın Arxeologiya, Etnoqrafiya və Antropologiya İnstitutu ilə “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğu arasında imzalanmış birgə memoranduma əsasən həyata 14 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org keçirilib. Qoruq ərazisində kurqan qəbirlərinin qazıntısına ötən illərdən başlanılmışdır. Candargöl, Sarıyoxuş, Karvan dərəsi və s. yerlərdə aparılan arxeoloji tədqiqat işləri zamanı son tunc-erkən dəmir dövrünə aid (e.ə. II minilliyin II yarısı-I minilliyin sonu) onlarla kurqan qazılmış və xeyli nadir artefaktlar aşkar edilmişdir. Kurqan qəbirlərinin bəziləri isə Keşikçidağ mağaralar kompleksinə və Qaltan silsiləsinin ən hündür nöqtəsinə yeni çəkilmiş yolun tikintisi zamanı aşkar edilmiş və qazıntısı aparılmışdır. Cari ildə arxeoloji qazıntılar “Keşikçidağ” Dövlət tarix-mədəniyyət qoruğu ərazisində, Ceyrançöl düzənliyinin Qarasoy adlı sahəsində, kurqan qəbirlərində aparılmışdır. Qarasoy düzü Ceyrançöl alçaq dağlığının bir hissəsi olmaqla Acıdərə çayını qidalandıran Qarasoy çayı dərəsinin sol düzənlik və sağ alçaq dağlıq hissəsini əhatə edir. Kurqan çöllüyündən ibarət olan ərazidə kurqanlar bir-birindən 10-15 m aralı məsafədə olmaqla yerləşirlər. Böyük (diametrləri 20-25 m) və kiçik ölçülü (diametrləri 15-10 m) olan kurqanların demək olar ki, əksəriyyəti kromlexlərə malikdir. Kurqanları ətəyindən dairəvi əhatələyən və ilk baxışda aydın izlənilən bu kromlexlər böyük ölçülü kurqanlarda iri ölçülü qaya daşlarından, kiçik ölçülü kurqanlarda isə çay daşı və çarpanaq daşlardan qurulmuşdur. Hər iki halda əsasən düzbucaqlı formalı, uzunsov daşlardan istifadə edilmişdir. Kurqanların üst örtüyü isə bəzilərində tamamilə kiçik ölçülü çay daşlarından, bəzilərində isə çınqıl qarışıq torpaqdan ibarətdir. Ümumiyyətlə, kromlexlərin Günəşə olan ibtidai dini inamlarla əlaqədar olması və Günəş məbədi vəzifəsini daşıması haqqında da nəzəriyyələr mövcuddur. Qarasoy kurqanları Keşikçidağ mağaralarının yerləşdiyi silsilənin aşağısında, cənub-qərb ətəyində yerləşən düzənlik boyunca uzanırlar. Qaltan silsiləsi ilə Qarasoy çayı dərəsi arasında olan sahə Qarasoy düzənliyidir. Buranın torpaq qatı nisbətən az qalınlığa malik qaratorpaq qatı olduğu üçün ərazi belə adlandırılır. Kurqanların hər ikisi böyük diametrə (18 m və 25 m) malik olub müasir yer səthindən 1,75 və 2,1 m hündürlüyə malik idilər. Kurqan kromlexləri əsasən iri ölçülü (60x80 sm, 50x90 sm, 70x100 sm) qaya və kirəçləşmiş qumdaşı materiallarından istifadə edilməklə qurulmuşdur. Çınqıl qarışıq torpaqdan ibarət kurqan örtüklərinin təxminən 1-1,5 dərinliyində, mərkəz hissədə orta və iri ölçülü (50x70 sm) əsasən dairəvi formaya malik qəbir kameralarının üst daş düzümü aşkar edilmişdir. Çarpanaq və qaya daşlarından ibarət sıx daş düzümləri əsasən şimal-cənub istiqamətində qurulmuşdur. Bu daşlar götürüldükdən sonra qəbir kameraları üzərində çox səliqəli və nizamlı düzülmüş plitə formasında ağır çəkiyə malik və iri ölçülü (70x90 sm; 1x1,2m) qaya daşları aşkar edilmişdir. Mərkəz hissədə hər iki kurqanaltı qəbir kameralarının torpağı bir qədər yumşaq olduğu üçün daşların kameranın içinə doğru çökməsi müşahidə edilmişdir. Daş plitələr tamamilə götürüldükdən sonra 1,75 və 2,1 m dərinliklərdə, müasir yer səthi ilə eyni səviyyədə kurqan kameraları aşkar edilmişdir. Hər iki qəbir kamerası düzbucaqlı formada, şimal-cənub istiqamətində qurulmuşdur. Bu istiqamətdə kameraların uzunluğu müvafiq olaraq 4-5 m, şərq-qərb istiqamətində eni isə 1,8-2 m idi. Qəbir kameralarının dərinliyi 2,25 m və 3,2 m idi. Kurqanların qəbir kameralarından insan və heyvan skeletləri, gil qablar, pasta və şəvədən hazırlanmış muncuqlar, tunc qolbaqlar aşkar edildi. İnsan skeletlərinin aşkar olunma vəziyyətindən aydın olurdu ki, mərhumlar qəbirlərdə üzü şərqə və qərbə olmaqla şimal-cənub istiqamətində, sol və sağ çiyinləri üstə, yarımbükülü formada dəfn olunmuşlar. İnsan skeletlərinin baş tərəfində orta və iri ölçülü gil qablar, ayaq sümükləri ətrafına isə pasta muncuqlar aşkar edilmişdir. Qarasoyda qazıntısı aparılan 1 və 2 saylı kurqanların hər ikisində oxşar dəfn adətinin və dəfn qaydasının şahidi oluruq. Bu oxşarlıq dəfn olunan şəxslərin istiqamət fərqini nəzərə almasaq, həm mərhumların kameranın müəyyən hissəsinə qoyulmasında, həm də qəbir avadanlığının düzülüşündə özünü göstərir. 15 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Hər iki kurqan kamerasında mərhumlar qəbir kamerasının cənub hissəsində yarımbükülü vəziyyətdə basdırılmış, ayaqları altında muncuqlar tökülmüş (muncuqların dağınıq vəziyyətdə aşkar edilməsi onların kamerada mərhumun ayaqları altında nizamlı formada deyil, sanki töküldüyünü, dar bir sahədə səpələndiyini deməyə imkan verir), baş hissələrinə gil qablar düzülmüş, kameranın şimal divarı yanında isə heyvan cəsədləri yerləşdirilmişdir. İnsan cəsədləri, gil qablar və heyvan cəsədləri qəbir kameralarında eyni səviyyədə, yanaşı qoyularaq basdırılmışdır. “Keşikçidağda elmi-arxeoloji qazıntılar və yay məktəbi - 3” adlı layihənin nəticələri uğurlu olmuş, bölgənin arxeoloji irsinin tədqiqində yeniliklərə imza atmağa şərait yaratmışdır. Layihənin elmi-tədqiqat tərəfi ilə yanaşı, maarifləndirmə, bölgənin tarixi-arxeoloji irsinin tanıdılması və təbliği baxımından da faydalılığı mühüm əhəmiyyət daşımışdır. Axeoloji işlərin gedişatı zamanı gənc könüllülərin, tələbələrin, rayon və bölgə ziyalılarının, müəllimlərin, muzey əməkdaşlarının arxeoloji sahəyə dəfələrlə səfərləri xüsusilə diqqətəlayiq bir hal kimi qiymətləndirilməlidir. Bu işin təşkilində yüksək təşkilatçılıq, bacarıqlılıq, peşəkarlıq və maddi-mədəni irsimizə diqqət başlıca olaraq Keşikçidağ tarix-mədəniyyət qoruğunun rəhbərliyinin və əməkdaşlarının üzərində cəmlənmişdir. S SONUÇ Ceyrançöldə, Qarasoy kurqanlarında aparılan arxeoloji qazıntılar bölgənin tunc dövrünün sonları və dəmir dövrünün başlanğıcına məxsus maddi mədəniyyətini öyrənmək baxımından çox əhəmiyyətlidir. Kurqanların sahəsi, strukturu, kurqanaltı qəbir kameralarının quruluşu, dəfn qaydası və əldə edilən artefaktların tipoloji, eyni zamanda analoji təhlili bu kurqanları son tunc - erkən dəmir dövrünə (e.ə. II minilliyin II yarısı - I minilliyin əvvəli) aid etməyə imkan verir. Ərazinin Xocalı-Gədəbəy mədəniyyətinin daşıyıcıları olan qədim sakinləri kurqan mədəniyyətinin bu arealda geniş yayılmasını təmin etmiş, dəfnlərini əsasən kurqan qəbrlərində icra etmişlər. Qarasoy düzündə çay yatağı boyunca gələcəkdə qazıntısı aparılacaq onlarla kurqan abidələri qeydə alınmışdır. KAYNAKCA 1. Daş dövrü arxeologiyası kitabı . 2. M..Mənsurov .Ceyrançöldə yaşayış düşərgələri. 3. Daş dövrü .(Vikipediya). 4. https://science.gov.az/az/news/open/26707 5. P. Qasımov. Sarıyoxuş kurqanları. 16 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AZERBAYCANIN QAZAX BÖLGESİNDE APARILMIŞ ARAŞTIRMALARDAN ELDE EDİLEN ÖNEMLİ SONUÇLAR Saadat Aliyeva Pedaqogika üzre felsefe doktoru, “Avey” Devlet Tarih-Kültürel koruma alanı müdüri Saadat Aliyeva Doctor of Philosophy, Director of the “Avey” State historical and cultural reserve ORCID: 0000-0002-5370-3178 ÖZET Azerbaycanın Qazax bölgesinde, “Avey” Devlet Tarih- Kültürel koruma alanında dünyaca önemli Damcılı mağara kampı henüz 1953-1956-cı yıllarda arkeoloq Memmedeli Hüseynov tarafından araştırma konusu olmuştur. Damcılı mağara kampı Azerbaycanda paleolitden orta yüzyıllara kadar kültürel ardıcıllığın soruşturulması için büyük potansiyeli olan bir alandır. Bu amaç için tarihi anıtı araştırmak için 2015 yılında Azerbaycan Milli Elmler Akademisinin Arxeoloji ve Etnoqrafi Enstitü, Japonyanın Tokyo Müze Enstitü və Kültürel Bakanlık yanında Kültürel İrsin Korunması, İnkişafı ve Restorasyonu üzre Devlet Hizmeti “Avey” Devlet Tarih- Kültürel koruma alanı arasında üç yanlı uluslarası memorandum imzalamıştır. 2016-cı yıldan şu alanda japonyalı və azerbaycanlı arkeologlar ortak elmi-araştırma işlerine başlamışlar. Bu araştırma projesinin amacı alanda son mezolit devrine aid meskenlerin və mezolitdən neolitə geçişin katmanlarının tespit edilmesi idi. Damcılı mağarasında 2016-cı başlanan kazılar Orta Paleolitdən başlanan və tüm devrleri kapsayan parlak kültürel ardıcıllığı meydana çıkarmıştır. 2017-2018-ci yılların kazıları belli etdi ki, alanın kronolijisi mezolit ve neolit devrlerini kapsayan ve şu devrlerde bulunan maddi kültür örnekleri gıda ürünleri üretiminin, bölgesel ekonominin yranmasını kanıtlayır. Daha derin katlardan bulunan keramik-granit kompleksleri mezolit devrinə ait edilmiştir. Şu anda şu imkanı açıklamak için artefaktların radiokarbon bilgilerinin toplanması ve analizi yürütülüyor. Bu gözlemler Damcılı ardıcıllığının mezolitneolit geçişinin tam anlaşılmasına ve onun Azerbaycanın bir bölgesində ilk defə bu katmanların bir-birini izlemesine önemli bilgilerin verilmesine imkanlar açıyor. 2019-2022-cı yıllarda kazılar zamanı alanda Orta Paleolitin ilk katmanlarının açılması da büyük şansdı. Damcılı mağarasında Orta Paleolit kompleksinin tam ve doğru araştırılması, Güney Kafkazda modern insanların yaranmasından önceki devrin kültürel dinamikasını daha iyi anlamaya yardım ediyor. Damcılı mağarasında Orta Paleolit kompleksinin kesin öğrenilmesi, elbette ki, Güney Kafkazda modern insanların yaranmasından önceki devrin kültürel dinamikasını daha iyi anlamaya yardım ediyor. Güney Kafkazda neolit devrine ait araştırmalar son on yılda bir döneme başlamışdır. Uluslararası ekspedisiya tarafından Damcılı mağara kampında aparılan araştırmalar şu gelişime katkıda bulundu. Anahtar kelimeler: koruma alanı, mağara, tarihi anıt, araştırmalar. 17 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org IMPORTANT RESULTS OBTAINED FROM THE RESEARCH CONDUCTED IN THE KAZAKH REGION OF AZERBAIJAN ABSTRACT In 1953-1956,archaeologist Mammadali Huseynov involved the world-important Damjili cave camp, located in the territory of the Avey State historical-cultural reserve, in the territory of the “Avey” State Historical and Cultural Reserve, in the Gazakh region of Azerbaijan. Damjili cave camp is an area with great potential for researching the sequence from the Paleolithic to the Middle Ages in Azerbaijan. For this purpose, in 2015, a tripartite international memorandum was signed by the Institute of Archeology and Ethnography of the National Academy of Sciences of Azerbaijan, the Museum University of Tokyo of Japan and “Avey” State Historical and Cultural Reserve of the State Service of Conservation, Development and Rehabilitation of Cultural Heritage under the Ministry of Culture. Since 2016, Japanese and Azerbaijani archaeologists began joint research activities in the same area. The aim of this research project was to reveal the settlements of the late Mesolithic period and the layers of the transition from the Mesolithic to the Neolithic in the area. Excavations in the Damjili cave since 2016 have revealed a striking cultural sequence that dates from the Middle Paleolithic and covers all periods. Excavations in 2017-2018 years showed that the area's chronology covers the Mesolithic and Neolithic periods, and the material and cultural samples found during these periods confirm the formation of food production and regional economies. The ceramic-granite complexes found in deeper layers belong to the Mesolithic period. These observations allow for a clear understanding of the Mesolithic-Neolithic transition of the Damjili sequence, and let us told that which will significantly contribute to the substitution of these layersfor the first time, in one of the region of Azerbaijan. In 2019-2022 yearstThe discovery of the earliest strata of the Middle Paleolithic area during excavations was also a great success. The precise study of the Middle Paleolithic complex in the Damjili cave is, of course,it helps to better understand the cultural dynamics of the era before the emergence of modern people in the South Caucasus. In the last ten years, research on the Neolithic period in the South Caucasus has entered a new stage. The research conducted by the international expedition in the Damjili cave camp contributed to this development. Keywords: reserve, cave, monument, researches. GİRİŞ Ülkemizin toprakları yeteri sayda tarihi, mimarlık və arkeolojik anıt açısından zengindir. Tarihi geçmişi Alt Paleolitik dönemine kadar uzanan bu toprakların hər santiminde bir tarih yaşamaktadır. Eski dönem tarihimizi yaşatan bölgelerimiz arasında Qazax bölgesi öne çıkıyor. Bu arazide tarihi dönemleri kapsayan yeterince anıt bulunmaktadır. Bu tür anıtların sırasında Qazax bölgesinde yerleşmekde olan Damcılı mağarası, Daş Salahlı yaşam yeri ve Avey dağını göstere biliriz. Azerbaycanda ilk taş dönemine ait anıt Damcılı mağarası 65 yıl önce tespit edildi. Damcılı mağarası Avey dağının doğu eteklerinde Daş Salahlıya yakşalık 3 km, Qazaxın yaklaşık 20 km kuzeybatısında yer alan büyük bir kaya sığınağıdır. Sığınma alanının genişliyi yaklaşık 70 m, ve derinliyi ise 7 m civarındadır. Mağaranın en derin kısmı kuzey kesiminde yerleşmektedir, o Damcılı vadisinin başına denk gelmektedir.Burada Salahlı nehrinin bir kolu güneye doğru akarak Kür nehrinin sağ yakasında gelişmekde olan ovada kayboluyor. Çatlaklar pınar suyu kaynaklarını kireçtaşlı duvarlarda tutar. 18 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Mağaranın adı “Damcılı”, “Su damlası” anlamına gelen kelimeden oluşmuştur. Milatdan önceki bin yıllıklarda atalarımız burada mesken salmışlar ve yerleşik hayata geçmişler. Mağara Orta paleolitikten Mezolitike, Neolitikten Kalkolitike, Bronz çağına və Orta Çağa kadar uzanan stratiqrafik dizilimi iyi korumuşdur. Kazılarımız bu uzun dönemin kültürel gelişimini incelememize olanak sağladı. GELİŞME Azerbaycanın Qazax bölgesinde, “Avey” Devlet Tarih- Kültürel koruma alanında dünyaca önemli Damcılı mağara kampı henüz 1953-1956-cı yıllarda arkeoloq Memmedeli Hüseynov tarafından araştırma konusu olmuştur.1953-cü yılın sonbaharında Rusyadan davet edilmiş paleolitik dönem uzmanı S.N.Zamyatnin və yerel arkelog Memmedeli Hüseynov aramaya çıkarak Avey dağında Damcılı pınarı etrafında keşif amaçlı kazı işleri aparmışlar. 1950-53 yıllarında Damcılı mağarasında M. Hüseynov ve Zamyatin, 1955-58 yıllarında M.Hüseynovun yaptığı kazılar başarılı olmuş ve kültürel katmanlar tespit edilmişdir. Bu çalışmalardan burada arkeolojik dönemler yani orta paleolitik, üst paleolitik, mezolitik və neolitik kalıntıların karışık şekilde olduğu sonucuna varmışlardır. Damcılı mağara kampı Azerbaycanda paleolitden orta yüzyıllara kadar kültürel ardıcıllığın soruşturulması için büyük potansiyeli olan bir alandır. Tarihi anıtı yeniden araştırmak için 70 yıl sonra yəani 2015 yılında Azerbaycan Milli Elmler Akademisinin Arkeoloji ve Etnoqrafi Enstitü, Japonyanın Tokyo Müze Enstitü və Kültürel Bakanlık yanında Kültürel İrsin Korunması, İnkişafı ve Restorasyonu üzre Devlet Hizmeti “Avey” Devlet Tarih- Kültürel koruma alanı arasında üç yanlı uluslarası memorandum imzalamıştır. 2015-cı yılında Tokio Üniversitesi tarafından ingilisce olaraq yayınlanan Azerbaycan ve Japonya arkeoloqlarının ortaklaşa yürütdükleri keşif amaçlı çalışmaların raporunda Güney Kafkasyada ilk neolitik (yeni taş devri milatdan önce 7-ci bin yılında M.Ö. 6-cı bin yılınadək) kültürü, yabancı kökenli qıda üreticisi ekonomiye sahib daha eski yerel mezolitik (orta taş devri M.Ö. 12-ci bin yılında M.Ö. 8-ci yüz yıllar arası) toplulukları tarafından yaratıldığına inanılıyor. Ancak Mezolitik toplulukların arkeolojik manzarası hala belirsiz. Bir dönem azerbaycanlı araştırmacılar bölgede Damcılı ve Daş Salahlı gibi Mezolitik nesneleri keşf etmişler ki bu da dünya arkeoloqları arasında ciddi ilgi uyandırmıştı. 2016-cı yıldan şu alanda japonyalı və azerbaycanlı arkeologlar ortak elmi-araştırma işlerine başlamışlar. Bu araştırma projesinin amacı alanda son mezolit devrine aid meskenlerin və mezolitdən neolitə geçişin katmanlarının tespit edilmesi idi. Damcılı mağarasında 2016-cı yılında başlanan kazılar Orta Paleolitdən başlanan və tüm devrleri kapsayan parlak kültürel ardıcıllığı meydana çıkarmıştır. 2017-2018-ci yılların kazıları belli etdi ki, alanın kronolijisi mezolit ve neolit devrlerini kapsayan ve şu devrlerde bulunan maddi kültür örnekleri gıda ürünleri üretiminin, bölgesel ekonominin yranmasını kanıtlayır. Daha derin katlardan bulunan keramik-granit kompleksleri mezolit devrinə ait edilmiştir. Şu anda şu imkanı açıklamak için artefaktların radiokarbon bilgilerinin toplanması ve analizi yürütülüyor. Bu gözlemler Damcılı ardıcıllığının mezolitneolit geçişinin tam anlaşılmasına ve onun Azerbaycanın bir bölgesində ilk defa bu katmanların bir-birini izlemesine önemli bilgilerin verilmesine imkanlar açıyor. Böylece 2016-2018-ci yılların sezonluk kazıları Mezolitik katmanların açılması yerel Mezolitik avcıtoplayıcı topluluklar ile Güney Kafkasyadakı en eski Neolitik çiftçiler arasındakı ilişkinin anlaşılmasına yönelik ilk fırsatı sağladı. Benzer şekilde Orta Paleolitik eserlerin bulunması Batı Azerbaycanın tarih öncesi ve Neandertal tarihinə ilişkin görüşümüzü genişletdi. 2019-cu yıl sezonu çok verimli geçdi ve mağaranın büyük arkeolojik potansiyelini keşfetmemize yardımcı olacak ek kanıtlar elde etmemizi sağladı. 19 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Özellikle Neolitik ve Mezolitik katmanlara ait önemli bilgilər M.Ö. 7. bin yılın sonu 6.bin yıla kadar olan döneme aittir ve bizim için asıl dönem olarak kabul ediliyor. Öncelikle bu sezonda kazı alanlarının genişletilmesi sergi koleksiyonumuzu bu dönemlere ait artefktlar-eserler fauna ve botanik örneklerle zenginleştirdi. Bu kalıntıların her biri en az iki dönemi kapsayan dört stratiqrafik aşamadan çıkarıldığını belirtmek önemlidir. Radiokarbon veriler fazlar arasında önemli bir zaman ayrımı göstermiyor, bu da araştırma açısından kötü bir konumda olduğumuzu gösteriyor, bir alanda mezolitik avcı toplumunun neolitik tarım toplumuna dönüşümüne tanık oluyoruz. Şu andaki yorumumuz Mezolitik avcıtoplayıcı topluluklardan Yakın Doğudakı Neolitik çiftçilere doğru Mezolitikten Neolitike geçişin ikincisinden önemli bir nüfus göçüne katkıda bulunduğu yönündedir. Damcılı mağarasının stratiqrafik kompleksleri bu açıdan gelecekte yapılacak değerlendirmelere büyük katkı sağlayacakdır. Hem Neolitik həm də Mezolitik çağlarda taş binaların və üstü kapalı taş fırınların keşfi büyük önem taşıyor. Bu arkeolojik özellikler mağaranın o dönemdeki kullanım işlevlerini anlamak için önemli kanıtlar sunmaktadır. Bu arkeolojik özellikler mağaranın o dönemdeki işlevlerini anlamak için önemli kanıtlar sağlıyor. Bu sorun Neolitik için daha da çekici, çünki Neolitik alanlardakı önceki çalışmalar yalnızca bozkırlardakı sıcak habitatlardan toplanmıştı, dolayısıyla Neolitik toplulukların varoluş çeşitliliyini elimizdeki tüm olası doğal araçları kulanarak inceleme fırsatını kaybettik. Kuşkusuz Damcılı mağarası gibi küçük Kafkasyanın dağlıq bölgeleri Neolitik toplulukların yaşadığı alanlar arasında yer almış sadece dağlarda Neolitik tepe yerleşimlerinden çok sayıda obsidiyen ve geyik boynuzundan hazırlanmış buluntular ele geçmişdir. Neolitik mağaraların modern tepelerin ve mezolitik mağara yerleşimlerinin hassas restorasyonu və kullanımı sahip olduğumuz veri kümelerinin yardımı ile en iyi şekilde incelenebilecek ilginç bir konudur. 2019-2022 yıllarda kazılar zamanı alanda Orta Paleolitikin ilk katmanlarının açılması da büyük şansdı. Bu yıllarda Avey Devlet Tarih ve Kültürel Koruma alanında yerleşen Damcılı mağara kampında Azərbaycan və Japonyalı uluslararası arkeolojik keşif gezisi daha geniş və çeşitli araştırmalara başladı. Araştırma socunda bronz, neolitik, mezolitik və orta paleolitik dönemlere ait tabakalar keşfedildi. Rezerv alanında yapılan uluslararası keşif yıllarında farklı dönemlere ait aletler, hayvan kemikleri, bitki tohumları dönemi tam olarak bilinmeyen çok sayıda kutu mezar keşf edildi. Mezolitik döneme ilişkin daha yüksek bilimsel sonuçlar elde edilmişdir. Burada kayaların alt kısmında 3 metreye kadar uzanan kazı çalışmaları yapıldı. Daha sonra orta paleolitik çağa ait edilen 100-ün üzerinde çakmaktaşı və obsidyen aletler elde edilmişdir. SONUÇ Damcılı mağara kampında yapılan araştırmalar sonucunda bölgede orta çağ, bronz, kalkolitik neolitik, mezolitik və orta paleolitik katmanlar keşif edildi. Azerbaycan topraklarında Qobustandan sonra ilk kez Damcılı kampında sağlam bir mezolitik katman kayd edildi. Bu çalışmaların temel amacı bölgedeki neolitik kültürün kökeni sorusunu açıklığına kavuşturmaktır. Damcılı kampınta bozulmamış bir mezolitik kültür katmanının bulunması Azərbaycan topraklarında neolitik kültürün (temel olarak Şomutepe kültürünün) yabancı kültürel etkiler ve Doğu Asyadan bölgeye göç dinamikleri içerisinde yerel Mezolitik kültür temelinde gelişdiyini düşünmek için neden vermektedir. Damcılı mağarasında Orta Paleolitik kompleksinin tam ve doğru araştırılması, Güney Kafkazda modern insanların yaranmasından önceki devrin kültürel dinamikasını daha iyi anlamaya yardım ediyor. Damcılı mağarasında Orta Paleolit kompleksinin kesin öğrenilmesi, elbette ki, Güney Kafkazda modern insanların yaranmasından önceki devrin kültürel dinamikasını daha iyianlamaya yardım ediyor.Güney Kafkazda neolit devrine ait araştırmalar son on yılda bir döneme başlamışdır. 20 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Uluslararası ekspedisiya tarafından Damcılı mağara kampında aparılan araştırmalar şu gelişime katkıda bulundu. Gelecekteki araştırmalar ve bulnmuş yeni alanlar sonuçların güçlendirilmesine olanak sağlıyor KAYNAKCA 1. Hüseynov M. (2010) Azərbaycanın Son Paleoliti. Bakı.Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası. 2. Nişiaki, Y., F.Quliyevvə S.Kadovaki (2015a) Cənubi Qafqazda ən erkən Keramika Neolitinin xronoloji kontekstləri: Qərbi Azərbaycanın Göytəpə və Hacı Elamxanlı təpə əraziləri üçün radiocarbon məlumatlar.Amerika arxeologiya Jurnalı 119(3): 279–294. 3. Nişiaki, Y., F.Quliyev, S.Kadovaki, V.Ələkbərov, T.Miki, S.Səlimbəyov, C.Akaşivə S.Arayi (2015b) Cənubi Qafqazda Neolit keramikasının əvvəlində mədənivə social-iqtisadi dəyişikliklərin tədqiqi – 2013-cü ildə Hacı Elamxanlı təpədə aparılmış qazıntılar. Azərbaycan. Amerika Şərq Tədqiqatları Məktəblərinin Bülleteni. 374:1-28. 4. Nişiaki, Y., A. Zeynalov, M. Mənsurov, C.Akaşi, S. Arayi, K.Şimoqama və F .Quliyev(2019) Cənubi Qafqazın Mezolit-Neolit siması: 2016–2017 –ci illərdə Damcılı mağarasında qazıntılar, Qərbi Azərbaycan. Asiyanın Arxeoloji Araşdırmaları 19: 21 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org PRAGMATIC FEATURES OF INTERROGATIVE SENTENCES IN THE UZBEK LANGUAGE Associate Professor A.K. Khamidov Termiz state pedagogical institute, doctor of philosophy in philology Abstract Linguistic factors alone are not enough for the speech realization of language units and the realization of the speech goal. In most cases, pragmatic factors interact with grammatical and lexical means. Pragmatic factors are of great importance in the realization of most of the thoughts expressed by interrogative sentences, in bringing the intended goal of the speaker to the listener. This linguistic phenomenon is observed both in ordinary interrogative sentences and in rhetorical interrogative sentences. Keywords: pragmatics, pragmalinguistics, interrogative sentences, speech, intention. Until the middle of the last century, the term pragmatics was used in various fields of science, including sociology, psychology, philosophy, and semiotics. As a result, the scope covered by this term became very wide and multifaceted. Therefore, when examining the issue of the emergence and development of pragmatics specific to linguistics, it is necessary to determine its relation to linguistics and the scope of its tasks. In this regard, the following comments of Y. G. Kotorova are relevant: "The relationship between pragmatics and linguistics can be interpreted in three ways: 1) pragmatics is a separate field closely related to linguistics; 2) pragmatics is a part of linguistics; 3) pragmatics is a phenomenon related to a specific part of linguistics" [1:98-115]. The term pragmatics "was used even before Socrates, and later philosophers such as J. Locke and E. Kant adopted it from Aristotle" [2:37]. Pragmatics in science was formed in the 70s of the 19th century in America, and Ch. Peirce and Ch. Morris contributed to its introduction into science. Pragmatics is defined in the "National Encyclopedia of Uzbekistan" as follows: "Pragmatics is manifested through the speech process, which encompasses the social activity of a person, through a specific communication situation. Linguistic pragmatics does not have a clear form, appearance; its scope includes many issues related to the speaking subject, the addressee, and their communication-intervention situation" [3:164]. Thus, pragmatics was formed as a new practical branch of linguistics [4:14], which studies the problems of language related to the speech process, speech situation, and the communicative intention of speech participants. In this regard, it is appropriate to cite the following comments of M. Ernazarova, who compared linguistic pragmatics and pragmalinguistics and distinguished their common and different aspects: "The object of study of any paradigm of linguistics, whether it is traditional or modern, is language. As long as pragmatic linguistics or linguistic pragmatics is considered as a branch of linguistics, its object of study should be sought in a system consisting of linguistic unity and structure" [5:77]. It is understood that pragmatics is directly related to the communication process. Some features of the communication system have been studied in Uzbek linguistics. In particular, S. Mominov studied the social characteristics of communication behavior, which is a component of the communication system or one of its edges [6:20]. Professors Sh. Safarov and G. Toirova studied that this system is momentary, i.e. instantaneous, and researched some of its elements [2:285]. In general, Sh. Safarov's following comments about the communication system and the role of pragmatics in it are relevant: "... if we exclude the effect of speech act from the scope of pragmalinguistic analysis, then don't we make the communication system blunt?! 22 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Communication is done in order to influence the speaker, to encourage him to act in response! The purpose of speech communication is two-level, i.e. information exchange and communicative pragmatic purpose are realized in the speech act. In the first, the purpose of the speaker is to convey or receive information" [2:79]. Since pragmatics is directly related to the communication system, the place of interrogative sentences among the types of speech according to the purpose of expression is very important in the emergence of speech intention. After all, with the help of interrogative sentences, the speaker not only receives the information he is interested in from the listener, but also can express goals such as objections, suggestions, commands in cooperation with non-linguistic factors. Interrogative sentences are defined in textbooks and manuals as follows: "An interrogative sentence expressing an appeal to know something unknown" [7:100]. In this definition, it can be understood that interrogative sentences are included in the speech in order to obtain new information of interest to the speaker from the listener. In fact, even in such places, non-linguistic tools cooperate with linguistic tools. That is, the speaker chooses words suitable for the speech situation and the age, gender, and mental state of the listener to form an interrogative sentence. The following points can be made about the further division of interrogative sentences into types: "According to their main feature (task), interrogative sentences are divided into two types: 1) interrogative sentences that require an answer or pure so more words; 2) interrogative sentences or rhetorical interrogatives that do not require an answer" [8:104]. In fact, these two types of interrogative sentences are used in two different speech situations. Below, we will try to analyze the role of non-linguistic (pragmatic) tools in expressing the lexical-grammatical nature of interrogative sentences, in realizing the function of speech intention. For example, in the following interrogative sentences used in the story "The Thief" by Abdulla Qahhor, the main goal is not to get an answer from the listener on the matter of interest to the speaker, of course: Yo‘qolmasdan ilgari bormidi? Qanaqa ho‘kiz edi? (Did it exist before it disappeared? What kind of ox was it?) Ola ho‘kiz... (particoloured ox..) Yaxshi ho‘kizmidi yo yomon ho‘kizmidi? Was it a good ox or a bad one? Qo‘sh mahali... (During plowing) Yaxshi ho‘kiz birov yetaklasa, keta beradimi? (Will a good ox follow if someone leads it? Bisotimda hech narsa yo‘q... (Nothing I had except it) O‘zi qaytib kelmasmikan?.. Birov olib ketsa, qaytib kela ber, deb qo‘yilmagan ekanda! Nega yig‘lanadi? A? Yig‘lanmasin! (Won't you come back by yourself?... Even though it wasn't written that if someone takes you, come back! Why are you crying? Don't cry!) If the reader who is not familiar with the text of the story is presented with the abovementioned passage for reading, the questioning of Grandfather Kain gives the impression that the person asking him does not have the ability to deal. But for the reader who is aware of the worldview of the Uzbek people at the time the story was written, the attitude of officials and ordinary people, "Did it exist before it disappeared?", "Was it a good ox or a bad ox?", "A good ox is led by someone." , will he go?", "I won't come back by myself?", "Why is he crying?" such questions are surprising and not unusual. It should be considered normal for that time that the officials consider themselves superior to the common people and talk with them openly. When asking these questions, Amin is not expecting an answer to any of them and is not interested in the answers given. It is only intended to pretend that he is seriously interested in the matter and thereby extort something as a bribe from Grandfather Kain. The above-mentioned pragmatic factors are leading in the interrogative sentences that express questions without linguistic purpose. 23 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org It is understood that in some types of interrogative sentences, non-linguistic factors may be more important for speech intention than linguistic factors. The influence of pragmatic factors can also be felt in the grammatical means used in the sentence. For example, in the last interrogative sentence in the above-mentioned passage, Amin Kabul, embodied as an official in the text of the story, should ask a question in the form of an address to Grandpa. It is known that the meaning of respect can be expressed through the Uzbek person-number forms, depending on the speech situation: "The person-number forms of the verb are not used only in their meanings, but instead can be used in other meanings... The plural form of the second person, while expressing the meaning of referring to several persons, is used for the unity of the second person and expresses the meaning of respect or contempt for a person" [9 :350]. Based on his social status, Amin cannot appreciate grandfather Kain, but he cannot appreciate the great age difference. Therefore, the ingenious creator Abdulla Qahhor finds an unexpected solution to the problem. Amin said to Grandfather Qabul, "Why is he crying?" addresses in the form The intended purpose of this interrogative sentence comes out with the help of the inappropriate use of the passive participle. In this interrogative sentence, I am sure that Grandfather Kain did not believe him or not. As a result, the speech goal of the speaker was revealed thanks to the introduction of the "extra" grammatical form and the cooperation of pragmatic factors. In general, textbooks and manuals provide information about the speech realization of interrogative sentences under the influence of pragmatic factors. This is especially evident in rhetorical interrogative sentences. For example, "a rhetorical question does not require an answer, the answer is hidden in itself and is known to everyone. A rhetorical interrogative sentence can express the following meanings: 1) affirmation: What is missing in this country?; 2) negation: Do you go to the cure for the calamity and sorrow that arose from yourself?; 3) surprise: What is this?!; 4) anxiety: Won't you leave me?; 5) anger: What is the goal, the goal?; 6) suspicion: Maybe the cotton was not opened well?; 7) strong excitement: Shall we crush to Tokay, father? [10:218]. In all of the cited examples, the inevitability of cooperation of pragmatic factors is felt. Because relations such as denial, anxiety, suspicion, anger, and strong excitement cannot arise without the cooperation of non-verbal factors. Pragmatic factors such as a specific speech situation and the appropriate mood of the dialogue participants are required for the realization of these relations. Pure interrogative sentences can also be mixed with pragmatic factors depending on the speech situation. For example, the hero of Abdulla Qahhor's story "The Patient" asks Abduganiboy Sotiboldi the following questions when he comes to ask for a loan to treat his wife: "Did you bring anything to Devonai Bahavuddin?" What about Gavsulazam? These interrogative sentences are, in fact, pure interrogative sentences that require an answer from the listener. But in this text, the interrogative sentence is used to describe the artistic image of Abduganiboy, who is depicted as a stingy, heretical rich man. In order not to pay a hard-working worker who works for a small child, the purpose of asking whether he has conducted activities that are useless for the patient, but dry the poor man's lips, is to pretend to feel sorry for the patient, to distract Sotiboldi from the main goal (rich receiving money) was a distraction. Without the cooperation of pragmatic tools, the creator would not have achieved the above speech intention with the help of interrogative sentences alone. It is understood that the question is used not only for the purpose of obtaining new information from the listener in the speech process. Interrogative sentences also serve the highest purpose of language use - "to clearly and fluently convey one's thoughts to the listener in oral or written form." In other words, by means of interrogative sentences, the speaker not only receives information from the listener, but also conveys new information to him. 24 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org For example, "What time is it?" through an interrogative sentence, at first glance, it seems that only the speaker is interested in what time it is at the same time. At the same time, this interrogative sentence contains additional information that the time is important for the speaker (the person asking the question) and that the listener has the opportunity to know what time it is. This additional information is expressed using pragmatic factors. Interrogative sentences are important syntactic tools for the formation of speech both in dialogic speech and in monologic speech. It is difficult to form a monologic speech without rhetorical interrogatives, just as dialogic speech cannot be imagined without pure interrogatives. Pragmatic factors are of great importance in the realization of the speech goal of the speaker through interrogative sentences. In some places, the meaning expressed through non-linguistic factors in relation to the content of the question also proves the above points. Reference 1. Которова Е.Г., Прагматика в кругу лингвистических дисциплин: проблемы дефиниции и классификации // Russian Journal of Linguistics, 2019 Vol. 23 No. 1, – P.98115. 2. Сафаров Ш. Прагмалингвистика. – Тошкент: ЎзМЭ, 2008. – 318 б. 3. Ўзбекистон Миллий энциклопедияси. 7-жилд. – Тошкент: ЎзМЭ, 2004. – 462 б. 4. Ҳакимов М. Ўзбек тилида матннинг прагматик талқини: Филол. фан. докт. ... дисс. – Тошкент, 2001. – 247 б. 5. Ernazarova M., Grammatik ma’no lisoniy va pragmatik omillar yaxlitligida, Filol. fan. dokt... diss. – Samarqand. 2018. – 242 b. 6. Мўминов С. Ўзбек мулоқот хулқининг ижтимоий-лисоний хусусиятлари: Филол. фан. докт... дисс. автореф. – Тошкент, 2000. – 20 б. 7. Ҳожиев А., Тилшунослик терминларининг изоҳли луғати, – Тошент: ЎзМЭ. 2001. – 164 б. 8. Mahkamov N., Ermatov I., Tilshunoslik terminlarining izohli lug‘ati, – Toshkent: Fan. 2013. – 144 b. 9. Турсунов У., Мухторов Ж., Раҳматуллаев Ш., Ҳозирги ўзбек адабий тили. – Тошкент: Ўзбекистон. – – 399 б. 10. Mengliyev B.R., Xoliyorov O‘., Abdurahmonova N., O‘zbek tilidan universal qo‘llanma, – Toshkent: Akademnashr, 2018, 6-nashr. – B.218. (– 222 b.) 25 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EFFECT OF MENTHA LONGIFOLIA SUPPLEMENTATION TO QUAIL DIET ON LIVE WEIGHT İsmail ÜLGER Department of Animal Sciences, Faculty of Agriculture, Erciyes University Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0000-0003-3606-0737 Mustafa ÖZDEMİR Department of Animal Sciences, Faculty of Agriculture, Erciyes University Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0000-0001-6160-2484 Yeliz TAŞÇI Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0009-0008-3481-1983 Hatice ÖZSOLAK Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0009-0004-0176-9716 ABSTRACT Due to the increase in the world population and insufficient feed raw materials, the search for alternative feed sources has begun. The ration used in livestock farming affects many productivity parameters of the animal. This study was carried out to investigate the effect of adding Mentha longifolia to the diet on quail live weights. 45 male and 45 female quails were used in the study. KM, HK, HY, HS, TSBM, ADF, NDF and ADL values of Mentha longifolia plant added to the diet were determined. In the study, quails were divided into 3 groups (control, 0.5g/kg, 1g/kg). Among the groups, the group with the highest quail live weight was the group in which 0.5 g/kg ML was added to the ration. In addition, it was determined that the live weight was the lowest in the quails in the control group. As a result of the study, it was seen that adding Mentha longifolia to the ration could cause live weight increase in quails. Bıldırcın REMİNE MENTHA LONGIFOLIA TAKVİYESİNİN CANLI AĞIRLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ÖZET Dünya nüfusunun artması ve yem ham maddesinin yetersiz kalması nedeniyle alternatif yem kaynakları arayışları başlamıştır. Hayvancılıkta kullanılan rasyon, hayvanın birçok verim parametresini etkilemektedir. Bu çalışma Mentha longifolia’nın rasyona ilavesinin bıldırcın canlı ağırlıkları üzerine etkisini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 45 erkek ve 45 dişi bıldırcın kullanılmıştır. Rasyona eklenen Mentha longifolia bitkisinin KM, HK, HY, HS, TSBM, ADF, NDF ve ADL değerleri belirlenmiştir. Çalışmada bıldırcınlar 3 gruba (kontrol, 0,5g/kg, 1g/kg) ayrılmıştır. Gruplar arasında bıldırcın canlı ağırlığının en yüksek ölçüldüğü grup rasyona 0,5 g/kg ML ilavesinin yapıldığı gruptur. Bunun yanı sıra kontrol grubunda bulunan bıldırcınlarda canlı ağırlığın en düşük olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda rasyona Mentha longifolia ilavesinin bıldırcınlarda canlı ağırlık artışına neden olabileceği görülmüştür. 26 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 1. INTRODUCTION Due to increasing feed prices and insufficient feed resources, the search for alternative feed sources has begun. Poultry has high quality animal protein and different rations can be used to increase profitability in production (Reda et al., 2021). A balanced ration that will meet all the needs of the animal is seen as the basis of successful production (Sebola et al., 2018). Natural feed additives can be used to eliminate the effects of ration deficiencies (Reda et al., 2021). Mentha longifolia (ML); The Mentha genus is one of approximately 25-30 species belonging to the Lamiaceae (Labiatae) family (Sohrab & Daur, 2018). It has been reported that ML has positive effects on cold, fever, sinusitis, cough, bronchitis, intestinal colic, indigestion, nausea and vomiting, anorexia and menstrual disorders (Mokaberinejad et al., 2012). Furthermore, muscle relaxant and calcium channel blocking activities of ML have been previously reported (Nunes Guedes et al., 2004). It is thought that ML may help improve the immune system and fight against secondary infections (Okut et al., 2017). Quail meat and eggs are a good source of animal protein because they have lower fat and cholesterol rates than other poultry products (Sabow, 2020). Quail has high adaptability, fast growth rate, high resistance to diseases and high productivity (Ali et al., 2012). Since quail production requires minimal space, a large flock can be raised even without large lands (Ali et al., 2012; Mnisi & Mlambo, 2018). With the increase in population in the world, more animals have begun to be raised to meet the increasing food needs. For this reason, limited feed resources are seen as a limitation in animal breeding. It may be possible to increase production by adding different heme raw materials to the ration. This study was carried out to evaluate the effect of ML added to quail rations on live weight gain. 2. MATERIAL AND METHOD The quails used as animal material in this research were the breeding quails found in the chicken coop belonging to the Department of Animal Science in Kayseri Talas Area Research and Application Area. A total of 90 adult quails, 45 females and 45 males, were included in the experiment. Although there were any problems during the trial, 15 female and 15 male quails were kept in separate cages as spares. The trial was carried out at Erciyes University, Faculty of Agriculture, Department of Animal Science, Poultry Research and Trial Unit. The trial room has an artificial lighting system. Lighting was provided with fluorescent lamps and was adjusted to 16 hours of light and 8 hours of darkness during the experiment. Groups 1 2 3 Total Table 1. Treatment groups and ration contribution rates Ration Count of Aninam Non-additive group 3 x10 0.5 g/kg ML added group 1 g/kg ML added group Total 30 3 x10 30 3 x10 30 90 Calculation of live weight and weight gains The animals were weighed individually at the beginning and at the end of the experiment and their CAs were determined. Weighings were made on a scale sensitive to 0.01 grams. Live weight gain (LWG) was calculated from the difference between weighings. 27 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Determination of Dry Matter (%) The dry matter (DM) contents of the samples of silage materials were determined by the following formula by weighing again after keeping approximately 500 g of wet sample in an oven at 60°C for 48 hours (AOAC, 1990). % = + + − − × 100 Determination of Crude Fat (%) In the experiment, crude oil contents of silage materials were determined using the Ankom brand XT15 model device according to the petroleum ether extraction method. After the filter bags were tared, 1.5 g of sample was placed inside and the mouth of the filter bag was closed with a hot seal, leaving a distance of approximately 4 mm. After the bags were kept in the oven at 105 ⁰C for three hours, they were placed in a desiccator and subjected to cooling. After the cooling process, they were weighed and placed in the chamber of the oil analysis device. After the appropriate temperature and time setting was made, the device was operated. After the extraction process was completed, the bags were kept in the oven at 105 oC for 1530 minutes, then taken into the desiccator and weighed again after cooling. Crude oil (HY) results were calculated with the data obtained according to the formula below. 2− 3 × 100 1 % = W1: Sample weight W2: Sample and bag weight after drying before extraction W3: Weight of sample and bag after drying after extraction Crude Ash Determination (%) Approximately 3 g of the feed sample was placed in pre-burned, desiccator-cooled and tared crucibles and weighed, and the crucibles were burned until the sample reached a color ranging from light gray to white, without charring. The combustion process was carried out at 550 ⁰C (Figure 2.5) by gradually increasing the temperature (AOAC, 1990). Raw ash (HK) values were re-weighed after the combustion process and calculated according to the formula below. % = + + ℎ − − × 100 Determination of Total Digestible Nutrients (DTDN) (%) Total digestible nutrients content was calculated using the formula below according to Chandler (1990). = 105.2 − 0.68 × % Determination of Neutral Detergent Fiber (NDF) (%) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Neutral detergent solution was added to the Ankom A2000 device (Figure 2.6) and analyzed. As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the neutral detergent fiber (NDF) ratios were calculated according to the formula below. 28 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org % = 100 × $ − & % × % W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Dry weight after extraction C1: Blind bag weight Determination of Acid Detergent Fiber (ADF) (%) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Acid detergent solution was added to the Ankom A2000 device (Figure 2.6) and analyzed. As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the acid detergent fiber (ADF) ratios were calculated according to the formula below. % = 100 × $ − & % × % W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Dry weight after extraction C1: Blind bag weight Determination of Acid Detergent Lignin (ADL) (%) The samples, whose acid detergent fiber ratio was determined, were shaken in 72% sulfuric acid for 30 minutes and then kept for 3 hours. After waiting, the samples were washed using tap water until the pH levels were neutral. Samples with neutral pH levels were kept in acetone for 3 minutes and then left to dry in an oven at 105 ⁰C for 3-5 hours. After the dried samples were weighed, the acid detergent lignin (ADL) ratio was calculated according to the following formula (Goering and Van Soest, 1970). ' % = $ − W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Weight of sample and bag after drying W: Blind weight DM: Dry matter ratio % & × × ( × 100 Determination of Hemicellulose (%) (HS) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Afterwards, the bags were shaken in petroleum ether 10 times and kept for 10 minutes, and this process was repeated 2 times. After the petroleum ether evaporated, it was analyzed on the Ankom A2000 device (Figure 2.6). As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. 29 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org After the bags taken from the oven were cooled in the desiccator, they were weighed again and burned in a muffle furnace at 600 ⁰C for 2 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the hemicellulose ratios were calculated according to the formula below. ) % = % − % Statistical calculations The data obtained was made using One-way ANOVA in the SPSS 2021 (2010) statistical program and the Duncan test was applied to determine the differences between the averages. 3. RESULTS AND DISCUSSION DM, CA, CF, HS, DTDN, ADF, NDF and ADL values of the BH plant added to the ration in the study are given in Table 2. Table 2. DM, CA, CF, HS, TSBM, ADF, DTDN and ADL values of BH plant KM % 84,61 TSBM 679,15 HK % 8,68 NDF 38,31 HY % 5,05 ADF 36,00 HS % 2,31 ADL 13,00 DM, Dry matter. CA,Crude ash. CF, Crude fat. HS, Hemicellulose. DTDN, Determination of Total Digestible Nutrients. ADF, Acid Detergent Fiber. NDF, Neutral Detergent Fiber. ADL, Acid Detergent Lignin. Study treatment groups are given in table 1. Quail live weights were measured between the control group and the groups fed with 0.5% and 1% rations. Live weight SEM P Table 3. Live weight and variance table Control 0,5 g/kg (%) 1 g/kg (%) 31,00 33,33 29,33 0,57 6,43 12,41 0,941 In the study, no statistical difference was found between the live weights of the treatment groups. Among the groups, the group in which quail live weight was measured the highest was the group in which 0.5 g/kg ML was added to the ratio. In addition, it was observed that the control group had the lowest live weight. In the study conducted by Zaki et al. (2004), in which the effect of ML contribution to the ration of broiler chickens on productivity was investigated, 5 groups (control, 25, 100, 150 and 200 g/kg) were created and it was reported that the 4th group (150g/kg) reached the highest live weight at the end of the 5th week. In the same study, it was reported that all groups in which ML was added to the diet had higher body weights than the control group. In the study conducted by Durrani et al. (2008), in which the effect of MV added to the ration at different doses was investigated on broiler chickens, it was reported that the body live weight in the groups (5g/kg, 10g/kg, 15g/kg) with ML added to the ration was statistically higher than the control group. In the study conducted by Ajmal et al. (2023), which investigated the performance of broiler chickens on feeding natural stress inhibitors during heat stress in the summer months, it was reported that the final live weight in the groups in which ML, yoghurt and garlic were added to the ration was higher than the control group. 30 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 4. CONCLUSION Due to high feed prices and insufficient resources, the search for alternative feed raw materials continues all over the world. The ration used in animal feeding can affect many productivity parameters. One of the most important parameters in meat production is live weight. While studies show that ML added to the ration can increase live weight, different studies are needed to determine the amount of effect and the appropriate amount to add to the ration. REFERENCES Ajmal, A. S., Hussain, Z., Jalees, M. M., Shafi, J., Manzoor, S., & Haq, A. (2023). Performance of broiler birds on feeding natural anti stressors in summer during heat stress. Asian Journal of Agriculture and Biology, 2, 1–7. https://doi.org/10.35495/ajab.2022.024 Ali, M. A., Hmar, L., Devi, L. I., Prava, M., Lallianchhunga, M. C., & Tolenkhomba, T. C. (2012). Effect of age on the haematological and biochemical profile of Japanese quails (Coturnix coturnix japonica). International Multidisciplinary Research Journal, 2(8). Durrani, F. R., Chand, N., Durrani, Z., & Akhtar, S. (2008). Hematological, biochemical, immunomodulatory and growth promoting effect of feed added wild mint(Mentha longifolia) in broiler chicks. Sarhad J. Agric, 24(4), 661–664. Mnisi, C. M., & Mlambo, V. (2018). Canola meal as an alternative dietary protein source in quail ( Coturnix coturnix ) diets – A review. Acta Agriculturae Scandinavica, Section A — Animal Science, 68(4), 207–218. https://doi.org/10.1080/09064702.2019.1679873 Mokaberinejad, R., Zafarghandi, N., Bioos, S., Dabaghian, F. H., Naseri, M., Kamalinejad, M., Amin, G., Ghobadi, A., Tansaz, M., Akhbari, A., & Hamiditabar, M. (2012). Mentha longifolia syrup in secondary amenorrhea: a double-blind, placebo-controlled, randomized trials. DARU Journal of Pharmaceutical Sciences, 20(1), 97. https://doi.org/10.1186/2008-2231-20-97 Nunes Guedes, D., Silva, D. F., Barbosa-Filho, J. M., & Almeida de Medeiros, I. (2004). Endothelium-dependent hypotensive and vasorelaxant effects of the essential oil from aerial parts of Mentha x villosa in rats. Phytomedicine, 11(6), 490–497. https://doi.org/10.1016/j.phymed.2004.04.002 Okut, N., Yagmur, M., Selcuk, N., & Yildirim, B. (2017). Chemical composition of essential oil of Mentha longifolia L. subsp. longifolia growing wild. Pakistan Journal of Botany, 49(2), 525–529. Reda, F. M., El-Saadony, M. T., El-Rayes, T. K., Farahat, M., Attia, G., & Alagawany, M. (2021). Dietary effect of licorice (Glycyrrhiza glabra) on quail performance, carcass, blood metabolites and intestinal microbiota. Poultry Science, 100(8), 101266. https://doi.org/10.1016/j.psj.2021.101266 Sabow, A. B. (2020). Carcass characteristics, physicochemical attributes, and fatty acid and amino acid compositions of meat obtained from different Japanese quail strains. Tropical Animal Health and Production, 52(1), 131–140. https://doi.org/10.1007/s11250-01901991-2 Sebola, N. A., Mlambo, V., Mokoboki, H. K., Hugo, A., & Muchenje, V. (2018). Comparison of meat quality parameters in three chicken strains fed Moringa oleifera leaf meal-based diets. Journal of Applied Poultry Research, 27(3), 332–340. https://doi.org/10.3382/japr/pfy001 Sohrab, S. S., & Daur, I. (2018). Identification of a monopartite begomovirus associated with yellow vein mosaic of Mentha longifolia in Saudi Arabia. 3 Biotech, 8(2), 92. https://doi.org/10.1007/s13205-018-1120-7 31 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SPSS, 2010. SPSS for Windows, Version 17, SPSS Inc. Chicago, IL, USA. Zaki, M. M., Arabia, S., & Al-Sultan, S. I. (2004). Use of Habek Mint ( Mentha longifolia ) in Broiler Chicken Diets. International Journal Of Poultry Science, 3(10), 629– 634. 32 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EFFECT OF Epilobium hirsutum SUPPLEMENTATION TO THE DIET ON QUAIL LIVE WEIGHT İsmail ÜLGER Department of Animal Sciences, Faculty of Agriculture, Erciyes University Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0000-0003-3606-0737 Mustafa ÖZDEMİR Department of Animal Sciences, Faculty of Agriculture, Erciyes University Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0000-0001-6160-2484 Yeliz TAŞÇI Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0009-0008-3481-1983 Hatice ÖZSOLAK Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0009-0004-0176-9716 Ahmet YEŞİLTAŞ Graduate School of Natural and Applied Sciences, Erciyes University Kayseri Sugar R&D Center, Kayseri Sugar Factory ORCID: 0009-0000-1229-9730 ABSTRACT As the world population increases, the need for animal protein also increases. Due to limited resources, there is competition between human food and animal feedstuffs. For this reason, studies on alternative feed sources have been increasing recently. This study was carried out to investigate the effect of using the Epilobium hirsutum plant in the diet on quail live weight. In the study, 45 female and 45 male quails were used and the photoperiod was adjusted to 16 hours of light and 8 hours of darkness. In addition to the KM, HK, HY, HS, TSBM, ADF, NDF, and ADL values of the Epilobium hirsutum plant, live weight gain was observed in the 3 groups (control, 0.5%g/kg, 1%g/kg). While there was no statistically significant difference between the groups in quail live weights, it was observed that the control group reached the highest live weight among the groups. As a result of the study, it is seen that more studies are needed to use the Epilobium hirsutum plant in the diet. REMLERE Epilobium hirsutum İLAVESİNİN BILDIRCIN CANLI AĞIRLIĞINA ETKİSİ ÖZET Dünya nüfusunun artması ile birlikte hayvansal protein ihtiyacı da artmaktadır. Sınırlı kaynakların olması nedeniyle insan besinleri ve hayvansal yem maddeleri arasında rekabet olmaktadır. Bu nedenle alternatif yem kaynakları ile ilgili çalışmalar son dönemde artmaktadır. Bu çalışma Epilobium hirsutum bitkisinin rasyonda kullanılmasının bıldırcın canlı ağırlık üzerine etkisinin araştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. 33 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışma 45 dişi ve 45 erkek bıldırcın kullanılmış olup fotoperiyot 16 saat aydınlık 8 saat karanlık olacak şekilde ayarlanmıştır. Epilobium hirsutum bitkisinin bitkisinin KM, HK, HY, HS, TSBM, ADF, NDF ve ADL değerlerinin yanı sıra oluşturulan 3 grupta (kontrol, %0,5g/kg, %1g/kg) canlı ağırlık artışı gözlemlenmiştir. Bıldırcın canlı ağırlıklarında gruplar arasında istatistiksel olarak önemli farklılık bulunmazken, gruplar arasındaki en yüksek canlı ağırlığa kontrol grubunun ulaştığı görülmüştür. Çalışma sonucunda Epilobium hirsutum bitkisinin rasyonda kullanmak için daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğu görülmektedir. 1. INTRODUCTION Epilobium hirsutum L. (EH), one of the largest parts of the Onagraceae family, consisting of approximately 200 species, is widely distributed worldwide (Michael 2010). It can grow in different humid and barren lands such as the Mediterranean region, Europe, Asia and Africa (Karakurt et al., 2013). The roots, stems and leaves of the EH plant are used for medicinal purposes (Pakravan et al., 2012) and have been reported to have antinociceptive, antiinflammatory, antioxidant, antimicrobial and antitumor effects (Sheikh et al., 2017). Japanese quail is the smallest species of poultry raised for meat and egg production (Ebrahimi et al., 2019). It also has significant potential in poultry production due to its early sexual maturity, fast growth rates, low living space and low feed requirements (Devi et al., 2010; ElBahr et al., 2021). Therefore, quail can be considered as a poultry that can be produced for meat. In addition, quail meat can be preferred by people due to its low fat and cholesterol content (Abou-Kassem et al., 2019). Meat yield, carcass components, and meat quality parameters in animals may vary with factors such as age, gender and ration (Abou-Kassem et al., 2019). For this reason, the ration consumed by animals has an important place in their life. Recently, interest in alternative feed sources has been increasing (Ülger and Özdemir, 2023). The poultry industry is one of the largest food industries in the world (Chowdhury and Morey, 2019). This may be due to its advantages such as increased nutritional quality, palatability, low fat content, short production time, low production cost, rapid economic gain, and meat production suitable for all segments of society (Zampiga et al., 2018). To meet this increase, there is a trend towards alternative feed sources. Human-animal food competition can also be reduced by adding alternative feed sources to the ration. This study was carried out to determine the effect of EH addition to quail diets on live weight. 2. MATERIAL AND METHOD The quails used as animal material in this research were the breeding quails found in the chicken coop belonging to the Department of Animal Science in Kayseri Talas Area Research and Application Area. A total of 90 adult quails, 45 females and 45 males, were included in the experiment. Although there were any problems during the trial, 15 female and 15 male quails were kept in separate cages as spares. The trial was carried out at Erciyes University, Faculty of Agriculture, Department of Animal Science, Poultry Research and Trial Unit. The trial room has an artificial lighting system. Lighting was provided with fluorescent lamps and was adjusted to 16 hours of light and 8 hours of darkness during the experiment. Groups 1 2 3 Total Table 1. Treatment groups and ration contribution rates Ration Count of Aninam Non-additive group 3 x10 0.5 g/kg ML added group 3 x10 1 g/kg ML added group 3 x10 34 Total 30 30 30 90 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Calculation of live weight and weight gains The animals were weighed individually at the beginning and at the end of the experiment and their CAs were determined. Weighings were made on a scale sensitive to 0.01 grams. Live weight gain (LWG) was calculated from the difference between weighings. Determination of Dry Matter (%) The dry matter (DM) contents of the samples of silage materials were determined by the following formula by weighing again after keeping approximately 500 g of wet sample in an oven at 60°C for 48 hours (AOAC, 1990). % = + + − − × 100 Determination of Crude Fat (%) In the experiment, crude oil contents of silage materials were determined using the Ankom brand XT15 model device according to the petroleum ether extraction method. After the filter bags were tared, 1.5 g of sample was placed inside and the mouth of the filter bag was closed with a hot seal, leaving a distance of approximately 4 mm. After the bags were kept in the oven at 105 ⁰C for three hours, they were placed in a desiccator and subjected to cooling. After the cooling process, they were weighed and placed in the chamber of the oil analysis device. After the appropriate temperature and time setting was made, the device was operated. After the extraction process was completed, the bags were kept in the oven at 105 oC for 1530 minutes, then taken into the desiccator and weighed again after cooling. Crude oil (HY) results were calculated with the data obtained according to the formula below. % = 2− 3 × 100 1 W1: Sample weight W2: Sample and bag weight after drying before extraction W3: Weight of sample and bag after drying after extraction Crude Ash Determination (%) Approximately 3 g of the feed sample was placed in pre-burned, desiccator-cooled and tared crucibles and weighed, and the crucibles were burned until the sample reached a color ranging from light gray to white, without charring. The combustion process was carried out at 550 ⁰C (Figure 2.5) by gradually increasing the temperature (AOAC, 1990). Raw ash (HK) values were re-weighed after the combustion process and calculated according to the formula below. + ℎ − % = × 100 + − Determination of Total Digestible Nutrients (DTDN) (%) Total digestible nutrients content was calculated using the formula below according to Chandler (1990). = 105.2 − 0.68 × % 35 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Determination of Neutral Detergent Fiber (NDF) (%) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Neutral detergent solution was added to the Ankom A2000 device (Figure 2.6) and analyzed. As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the neutral detergent fiber (NDF) ratios were calculated according to the formula below. % = 100 × $ − & % × % W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Dry weight after extraction C1: Blind bag weight Determination of Acid Detergent Fiber (ADF) (%) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Acid detergent solution was added to the Ankom A2000 device (Figure 2.6) and analyzed. As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the acid detergent fiber (ADF) ratios were calculated according to the formula below. % = 100 × $ − & % × % W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Dry weight after extraction C1: Blind bag weight Determination of Acid Detergent Lignin (ADL) (%) The samples, whose acid detergent fiber ratio was determined, were shaken in 72% sulfuric acid for 30 minutes and then kept for 3 hours. After waiting, the samples were washed using tap water until the pH levels were neutral. Samples with neutral pH levels were kept in acetone for 3 minutes and then left to dry in an oven at 105 ⁰C for 3-5 hours. After the dried samples were weighed, the acid detergent lignin (ADL) ratio was calculated according to the following formula (Goering and Van Soest, 1970). ' % = $ − W1: Bag tare weight W2: Sample weight W3: Weight of sample and bag after drying 36 % & × × ( × 100 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org W: Blind weight DM: Dry matter ratio Determination of Hemicellulose (%) (HS) The tares of the bags used in the analysis were taken and 1 g of sample was put into them. The bags are sealed with a hot seal approximately 4 mm from the mouth. Afterwards, the bags were shaken in petroleum ether 10 times and kept for 10 minutes, and this process was repeated 2 times. After the petroleum ether evaporated, it was analyzed on the Ankom A2000 device (Figure 2.6). As a result of the analysis, the bags were removed from the device and left to dry in acetone for 3 minutes. After drying, it was kept in the oven at 105 ⁰C for 2-4 hours. After the bags taken from the oven were cooled in the desiccator, they were weighed again and burned in a muffle furnace at 600 ⁰C for 2 hours. Afterwards, the bags were put back into the desiccator and cooled, and the hemicellulose ratios were calculated according to the formula below. ) % = % − % Statistical calculations The data obtained was made using One-way ANOVA in the SPSS 2021 (2010) statistical program and the Duncan test was applied to determine the differences between the averages. RESULTS AND DISCUSSION DM, CA, CF, HS, DTDN, ADF, NDF and ADL values of the BH plant added to the ration in the study are given in Table 2. Table 2. DM, CA, CF, HS, TSBM, ADF, DTDN and ADL values of BH plant KM % 49,49 TSBM 68,92 HK % 8,22 NDF 53,36 HY % 1,91 ADF 49,75 HS % 3,60 ADL 20,57 DM, Dry matter. CA,Crude ash. CF, Crude fat. HS, Hemicellulose. DTDN, Determination of Total Digestible Nutrients. ADF, Acid Detergent Fiber. NDF, Neutral Detergent Fiber. ADL, Acid Detergent Lignin. Study treatment groups are given in table 1. Quail live weights were measured between the control group and the groups fed with 0.5% and 1% rations. Live weight SEM P Table 3. Live weight and variance table Control 0,5 g/kg (%) 1 g/kg (%) 44,00 38,00 27,33 19,15 18,77 18,18 0,821 In the study conducted, no statistically significant difference was observed in quail live weight measurements between the control, 0.5 g/kg, and 1g/kg groups. In addition, it was observed that the highest live weight among the groups was reached in the control group, and as the EH supplementation increased in the ration, live weight decreased. 37 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In this study, which was carried out by creating a control group by adding Epilobium hirsutum to the diet at two different rates (0.5 mg and 6 mg), the raw nutritional analysis of Epilobium hirsutum and its effect on the live weights of quails were focused on. In the study, it was determined that the addition of Epilobium hirsutum to the diet did not significantly affect the live weights of the experimental groups at the end of the trial (P>0.05). In a study conducted on fish, they reported that it did not affect live weights (Pakravan et al., 2012). They reported that it did not affect the live weight of shrimp fed with a diet containing medicinal plants (Yu et al., 2008). It was similar to previous studies. The live weights of the control groups at the end of the trial were found to be higher than the live weights of the groups to which Epilobium hirsutum was added to the diet. CONCLUSION As the world's population increases, nutritional needs also increase. The use of limited resources has difficulty meeting the needs of the increasing population. It is a problem that the resources that would be used for human nutrition are used for animal nutrition. Therefore, it is very important to use alternative feed sources. More studies are needed to find the effective dose of EH used in the study conducted as an alternative feed source. REFERENCES Abou-Kassem, D. E., El-Kholy, M. S., Alagawany, M., Laudadio, V., & Tufarelli, V. (2019). Age and sex-related differences in performance, carcass traits, hemato–biochemical parameters, and meat quality in Japanese quails. Poultry Science, 98(4), 1684–1691. https://doi.org/10.3382/ps/pey543 Chowdhury, E. U., & Morey, A. (2019). Intelligent Packaging for Poultry Industry. Journal of Applied Poultry Research, 28(4), 791–800. https://doi.org/10.3382/japr/pfz098 Devi, K. S., Gupta, B. R., Prakash, M. G., Qudratullah, S., & Reddy, A. R. (2010). Genetic studies on growth and production traits in two strains of Japanese quails. Tamilnadu Journal of Veterinary and Animal Sciences, 6(5), 223–230. Ebrahimi, K., Dashab, G. R., Faraji-Arough, H., & Rokouei, M. (2019). Estimation of additive and non-additive genetic variances of body weight in crossbreed populations of the Japanese quail. Poultry Science, 98(1), 46–55. https://doi.org/10.3382/ps/pey357 El-Bahr, S. M., Shousha, S., Khattab, W., Shehab, A., El-Garhy, O., El-Garhy, H., Mohamed, S., Ahmed-Farid, O., Hamad, A., & Sabike, I. (2021). Impact of Dietary Betaine and Metabolizable Energy Levels on Profiles of Proteins and Lipids, Bioenergetics, Peroxidation and Quality of Meat in Japanese Quail. Animals, 11(1), 117. https://doi.org/10.3390/ani11010117 Karakurt, S., Semiz, A., Celik, G., Gencler-Ozkan, A. M., Sen, A., & Adali, O. (2013). Epilobium hirsutum alters xenobiotic metabolizing CYP1A1, CYP2E1, NQO1 and GPx activities, mRNA and protein levels in rats. Pharmaceutical Biology, 51(5), 650–658. https://doi.org/10.3109/13880209.2012.762404 Michael GS. 2010. Disversity and classification of flowering plants: Eudicots. In Plant systematics. 2nd ed. Waltham (MA): Academic Press; p. P353. Pakravan, S., Hajimoradloo, A., & Ghorbani, R. (2012). Effect of dietary willow herb, Epilobium hirsutum extract on growth performance, body composition, haematological parameters and Aeromonas hydrophila challenge on common carp, Cyprinus carpio. Aquaculture Research, 43(6), 861–869. https://doi.org/10.1111/j.1365-2109.2011.02901.x 38 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Sheikh, N. A., Desai, T. R., & Tirgar, P. R. (2017). Evaluation of iron chelating and antioxidant potential of Epilobium hirsutum for the management of iron overload disease. Biomedicine & Pharmacotherapy, 89, 1353–1361. https://doi.org/10.1016/j.biopha.2017.02.079 Ülger, İ., & Özdemir, M. (2023). Atık Kırmızı ve Beyaz Üzüm Posalarının Alternatif Kaba Yem Kaynağı Olarak Silolanmasının Besin Madde Kompozisyonu ve Silaj Kalite Özellikleri Üzerine Etkileri. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 6(1), 792–805. https://doi.org/10.47495/okufbed.1160833 Yu, Ming-Chao, Zhuo-Jia Li, Hei-Zhao Lin, Guo-Liang Wen, and Shen Ma. (2008)."Effects of dietary Bacillus and medicinal herbs on the growth, digestive enzyme activity, and serum biochemical parameters of the shrimp Litopenaeus vannamei." Aquaculture international 16: 471-480. Zampiga, M., Laghi, L., Petracci, M., Zhu, C., Meluzzi, A., Dridi, S., & Sirri, F. (2018). Effect of dietary arginine to lysine ratios on productive performance, meat quality, plasma and muscle metabolomics profile in fast-growing broiler chickens. Journal of Animal Science and Biotechnology, 9(1), 79. https://doi.org/10.1186/s40104-018-0294-5 39 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EPDM KAUÇUKLARIN REOLOJİK, TERMAL, MEKANİK VE YÜZEY ÖZELLİKLERİNE FARKLI KARBON SİYAHI ETKİSİ Ali ÖTELEŞ Seçil Kauçuk San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarsus ORCID: 0009-0002-2140-0292 İlker KÖPRÜ Seçil Kauçuk San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarsus ORCID: 0000-0002-0038-0635 Salih Hakan YETGİN Tarsus Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0002-6068-9204 ÖZET Bu çalışmada karbon siyahı dolgu malzemesinin EPDM kauçuğun reolojik, termal, mekanik ve yüzey özelliklerine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla, ASTM standardına göre N220, N339, N550 olarak adlandırılan farklı gradelerdeki karbon siyahları ile EPDM hamurlar 1.5 lt’lik laboratuvar tipi mini banbury kullanılarak hazırlanmış ve sonrasında preste 180 oC ve 20 dakika boyunca vulkanize edilerek test plakaları elde edilmiştir. Pres öncesi reometri (MDR) ve Mooney viskozite testleri ile EPDM kauçuğun reolojik ve akışkanlık özellikleri incelenmiştir. Mekanik özelliklerin belirlenmesi için çekme testi ve kalıcı deformasyon testi, fiziksel özelliklerin belirlenmesi için yoğunluk ve Shore A sertlik testleri, EPDM kauçuğunda mevcut olan katkıların dağılımı için ise dispersiyon analizi yapılmıştır. Yapılan testler sonucunda, karbon siyahı dolgu malzemelerinin farklı tanecik boyutu ve topaklanma mekanizmaları nedeniyle EPDM kauçuğun reolojik, termal ve mekanik değerleri incelenmiştir. Anahtar kelimeler: EPDM, Karbon siyahı, Topaklanma, Reoloji, Mekanik özellikler EFFECT OF DIFFERENT CARBON BLACK ON THE RHEOLOGICAL, THERMAL, MECHANICAL AND SURFACE PROPERTIES OF EPDM RUBBERS ABSTRACT In this study, the effect of carbon black material on the rheological, thermal, mechanical and surface properties of EPDM rubber was examined. For this purpose, EPDM rubbers with different grades of carbon black called N220, N339, N550 according to the ASTM standard were turned into dough using a 1.5 liter laboratory type mini banbury, and then vulcanized in the press at 180 oC and 20 minutes, and test plates were obtained. Rheological and fluidity properties of EPDM rubbers were examined using pre-press rheometer (MDR) and Mooney viscosity tests. Tensile tests and permanent deformation tests were performed to determine mechanical properties and density and hardness tests were performed to determine physical properties and dispersion analysis was performed to distribute the additives in EPDM rubber. As a result of the tests, rheological, thermal and mechanical values of EPDM rubber were examined due to the different particle sizes and agglomeration mechanisms of carbon black filling materials. Keywords: EPDM, Carbon black, Agglomeration, Rheology, Mechanical properties 40 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 1. Giriş Kauçuk ve kauçuk benzeri malzemeler genellikle elastomerler olarak adlandırılmaktadırlar. Kauçuk malzemelerin, lastik endüstrisi için mükemmel bir seçim olmasını sağlayan önemli özellikleri vardır. Kauçuk malzemeler, yüksek mekanik dayanıma sahiptir ve mükemmel elastikiyete, iyi aşınma direncine, düşük göreceli maliyete ve iyi dinamik mekanik özelliklere sahip olacak şekilde birleştirilebilmektedirler. Kauçuktan imal edilen parçalar otomotiv (sızdırmazlık, burç), inşaat (çatı kaplama, dilatasyon derzleri) ve elektrik/elektronik (izolatörler) gibi farklı uygulama alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır [1-4]. Otomobil sektörünün en çok tercih ettiği kaçuklardan birisi Etilen Propilen Dien Monomer (EPDM) kauçuğudur. EPDM kauçuğu, etilen, propilen ve bir dienin terpolimeridir. EPDM oksidasyona ve hava koşullarına karşı olağanüstü direnç gösterirken ve aynı zamanda mükemmel düşük sıcaklık özelliklerine sahiptir. EPDM, elastomerler arasında en düşük yoğunluğa sahiptir (~0,85 g/cm3) [5-6]. Bu nedenle büyük miktarda dolgu maddesi ve yağ ile doldurulabilmektedirler [3]. Sırasıyla yaklaşık 0,25 W/m/K ve -50 oC ısı iletkenliğine ve cam geçiş sıcaklığına sahiptir, bu da EPDM kauçuğunun uygun bir ısı yalıtkan bağlayıcısı olarak kullanımına olanak sağlamaktadır [5]. Uzun raf ömrü ve mükemmel düşük sıcaklık özellikleri de EPDM'nin iki önemli özelliğidir. Kauçuk hamurunun hazırlanması esnasında istenilen performans değerlerinin elde edilebilmesi için çeşitli katkı maddelerinin ilave edilmesi önem taşımaktadır. Kauçuk hamuruna, doğal veya sentetik kauçuğun yanında, proses yardımcıları, plastikleştiriciler, yumuşatıcılar, kükürt ve peroksit gibi vulkanizasyon ajanları, antioksidantlar, özel amaçlar için aşındırıcı, şişirici, renklendirici gibi ajanlar ile inert dolgu malzemeleri ve maliyet azaltıcı katkılar uygun oranlarda ilave edilmektedir. Siyah ve beyaz olarak renkleri baz alınarak sınıflandırılan dolgu maddeleri içerisinde karbon siyahı siyah dolgu maddeleri grubunda, kalsiyum karbonat, sillika, kil, talk ve çinko oksit ise beyaz dolgu maddeleri grubunda yer almaktadır [7]. Karbon siyahı iyi elektriksel özellikler, yaşlanma direncine katkı sağlaması ve mekanik özellikleri iyileştirmesi açısından EPDM kauçuğuna farklı oranlarda ilave edilmektedir. Karbon siyahının katkı miktarının yanında tane büyüklüğü ve yüzey alanı da EPDM kauçuğun özelliklerine etki eden en önemli parametrelerdir. Tane büyüklüğünün azalması kauçuk ürünlerin özelliklerinin iyileşmesi anlamına gelmektedir. Yüzey alanı da tane büyüklüğü ile ilişkilidir. Tane büyüklüğünün azalması yüzey alanını artırmaktadır [8-9]. Bu çalışmada da ticari olarak kullanım alanı bulan farklı tane büyüklüğüne ve yüzey alanına sahip karbon siyahı katkılı EPDM kauçukların reolojik, mekanik ve fiziksel özellikleri incelenmiştir. 2. Deneysel Yöntem Bu çalışmada, ticari olarak piyasada kullanılan bir EPDM kauçuğu kullanılmıştır. EPDM kauçuğu üretiminde kullanılan katkılar ve oranları hacimsel olarak Tablo 1’de verilmiştir. Farklı partikül boyutlarına sahip karbon siyahı (N550, N339 ve N220) ilaveli EPDM kauçukları 1.5 lt’lik laboratuvar tipi mini banbury ile hamur haline getirilmiştir. Üretilen EPDM kauçuk numunelerin reometre testleri, Seçil Kauçuk A.Ş. firmasında bulunan Alpha MDR 2000 marka rheometre cihazında ASTM D 5289 standardına uygun olarak yapılmıştır. Test 200 oC ve 5 dakikada yapılmıştır. Hamur ürünler preste 180 oC ve 20 dakika boyunca vulkanize edilerek test plakaları elde edilmiştir. ASTM D638 standardına uygun olarak hazırlanan numuneler ile çekme testleri gerçekleştirilmiştir. Testler, Zwick marka Z020 model bir çekme test cihazında yapılmıştır. Çekme testleri 200 mm/dakika çekme hızında gerçekleştirilmiştir. Sertlik testleri DIN 53505 standardına uygun olarak yapılmış sertlikler Shore A cinsinden ölçülmüştür. Sertlik ölçümlerinde her bir test numunesi üzerinden en az 10 sertlik ölçümü yapılmıştır. 41 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yoğunluk testleri ISO 1183 standardı kullanılarak Arşimet prensibine göre yapılmıştır. Kalıcı deformasyon testleri 100 oC’de 22 saat ve %25 oranında sıkıştırma ile DIN 53517 standardına göre yapılmıştır. Aglomerasyon sayısı ve büyüklüğüne bağlı olarak 1-10 arasında değişen dispersiyon kalitesi ölçümleri ISO 11345 standardına göre yapılmıştır. EPDM Karbon siyahı Beyaz dolgu Yağ Çinko oksit Stearik asit Sülfür MBT TMTD Tablo 1. EPDM kauçukların formülasyonu EPDM/N550 EPDM/N339 100 100 50 50 20 20 40 40 4 4 2 2 1 1 0.5 0.5 1 1 EPDM/N220 100 50 20 40 4 2 1 0.5 1 3. Deneysel Sonuçlar EPDM/N550, EPDM/N339 ve EPDM/N220 kauçuklara uygulanan dispersiyon testlerine ait görüntüler Şekil 1’de verilmiştir. EPDM kauçukların içerisinde mevcut olan karbon siyahı ve diğer dolgu parçacıklarının dağılımını belirlemek için yapılan dispersiyon testi sonuçları ise Tablo 2’de verilmiştir. Dispersiyon oranları incelendiğinde EPDM kauçukların %89-94 bandında olduğu gözlenmiştir. Şekil 1’deki dispersiyon analiz görüntüleri ve Tablo 2’deki test sonuçlarına göre EPDM/N550 kauçuğunda %5.77 beyaz bölge görülmektedir. Bu beyaz alan karışımdaki beyaz dolgu malzemelerinin diğer bileşenlerle homojen bir şekilde karışıp karışmadığı hakkında yorum yapmamıza imkan sağlamaktadır. Bu oran EPDM/N339 ve EPDM/N220 kauçukları için sırasıyla 6.98 ve 10.78 olarak elde edilmiştir. Dispersiyon oranı % olarak ne kadar yüksekse karışımdaki tüm bileşenler o oranda iyi dispers olmuştur. Beyaz alan % olarak ne kadar küçükse ve ortalama aglomer boyutları ne kadar küçükse karışımdaki beyaz dolgular o kadar homojen dağılmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda EPDM/N550 kauçuğu, %5.77 beyaz alan, %94.23 dispersiyon ve 3.41 ortalama aglomer boyutu ile dispersiyon test sonuçlarında en başarılı EPDM kauçuğu olmuştur. Tablo 2. Dispersiyon test sonuçları. EPDM/N550 EPDM/N339 EPDM/N220 X Y Z White area, % 2.20 1.84 1.13 9.85 9.66 9.04 83.50 80.06 69.20 5.77 6.98 10.78 42 Dispersion, % 94.23 93.02 89.22 Average Agg. Size, [um] 3.41 3.54 3.98 Agg. Size Std. Dev [um] 3.31 3.48 4.25 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org (a) EPDM/N550 (b) EPDM/N339 Şekil 1. Dispersiyon görüntüleri (c) EPDM/N220 MDR testi hamurların viskozite, pişmeye başlama ve pişirme süresi hakkında bilgi vermektedir. Viskozite ve ts₂ değerleri, pişirme öncesi proseslerdeki işleme bilgisini verdiği gibi t₉₀ değeri de pişirme sisteminde ne kadar kalması gerektiğinin bilgisini vermektedir. Bu nedenle kauçuk sektöründe en çok kullanılan ve yararlanılan test parametreleridir [10]. Tablo 3’de farklı oranlarda farklı tanecik boyutlarına sahip karbon siyahı EPDM kauçuğa eklenerek reolojik ve fiziksel testler sonrası elde edilen sonuçları verilmiştir. Tablo incelendiğinde, minimum tork (ML) ve maksimum tork (MH) değerlerinin EPDM/N550 kauçuğunda en yüksek EPDM/N339 kauçuğunda ise en düşük olduğu belirlenmiştir.. Hamurun ilk pişme zamanı (scorch time, ts2) ve hamurun maksimum pişmeye ulaştığı zaman (t90), EPDM/N550’de en düşüktür. Shore A sertlik sonuçları değerlendirildiğinde ise EPDM/N550’de en yüksek olup EPDM/N339’da ve EPDM/N220’de sertlik değerlerinin daha düşük olduğu belirlenmiştir. Yırtılma dayanımları incelendiğinde sertlik değeri gibi EPDM/N550’de en yüksek olup EPDM/N339’da ve EPDM/N220’de yırtılma değerlerinin daha düşük olduğu belirlenmiş fakat % elastikiyet sonuçları incelendiğinde aralarında kayda değer bir değişiklik olmadığı belirlenmiştir. Tablo 3. Reolojik ve fiziksel test sonuçları EPDM/N550 EPDM/N339 ML (dNm) 1.64 1.25 MH (dNm) 14.43 12.47 MH-ML 12.79 11.22 ts2 (min) 0.34 0.38 t90 (min) 1.16 1.24 Yırtılma dayanımı, N/mm 42.46 39.11 Yoğunluk (g/cm3) 1.11 1.07 Sertlik (Shore A) 64 59 Elastikiyet, % 58.54 60.77 43 EPDM/N220 1.39 12.65 11,26 0.37 1.30 39.95 1.09 59 59.05 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 2-a’da farklı tanecik boyutlarına sahip karbon siyahlarının mooney viskozite sonuçları verilmiştir. Ekstrüzyon ile üretimde akmaya karşı gösterilen direnci ifade eden mooney viskozite değerlerinin EPDM/N550’de en yüksek EPDM/N339’da ise en düşük olduğu belirlenmiştir. Tanecik boyutuna bağlı olarak mooney viskozite sonuçları incelendiğinde, EPDM/N220 kauçuğun mooney viskozitesi EPDM/N550 kauçuğuna göre %20 oranında düştüğü görülürken EPDM/N339 kauçuğuna göre %5,3 oranında arttığı belirlenmiştir. Şekil 2-b’de ise Eşitlik 1 ile hesaplanan kür indeksi veya kür oranı indeksi olarak adlandırılan CRI sonuçları verilmiştir. Genel olarak ifade edilen, CRI değeri ne kadar büyük ise hamurun kürleşmesinin o kadar hızlı olduğudur. Karbon siyahı tanecik boyutuna bağlı olarak CRI değerlerinin arttığı görülmektedir. Bu artış EPDM/N339 kauçuğunda, EPDM/N550 kauçuğuna göre %4,89 düştüğü görülürken EPDM/N220 kauçuğuna göre %7,53 oranında arttığı görülmektedir. *+ = %,, -./ 0-12 (1) a) b) Şekil 2. a) Mooney viskozite ve b) CRI sonuçları Şekil 3’te çekme testi sonrası elde edilen kopma mukavemeti ve kopma uzaması sonuçları verilmiştir. Kopma mukavemeti karbon siyahının tanecik boyutuna bağlı olarak EPDM/N550’de 16,6 MPa ölçülürken EPDM/N339 ve EPDM/N220’de 14,8 MPa ölçülmüştür. EPDM/N550 kauçuğun kopma mukavemetinin EPDM/339 ve EPDM/220 kauçuklarına göre %11 oranında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Şekil 3-b’de verilen kopma uzaması sonuçları incelendiğinde ise tanecik boyutuna bağlı olarak EPDM/N220’de %417 uzama ölçülürken EPDM/N339’da %378, EPDM/N550’de ise %375 olarak ölçülmüştür. 44 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Şekil 3. a) Kopma mukavemeti ve b) kopma uzaması sonuçları Şekil 4’te ise karbon siyahının tanecik boyutuna bağlı olarak üretilen EPDM kauçuklara ait kalıcı deformasyon oranlarındaki ve aşınma miktarlarındaki değişim verilmiştir. Kauçuk ürünlerin sızdırmazlık özelliklerinin belirlenmesinde önemli bir parametre olan kalıcı deformasyon testleri sonucunda tanecik boyutunun küçülmesi ile kalıcı depormasyona karşı direncin azaldığı gözlemlenmiştir. Bu testte EPDM/N550 en iyi kalıcı deformasyona karşı direnç göstererek %12,34 deformasyona uğrarken EPDM/N339 %13,96 ve EPDM/N220 %14,55 deformasyona uğramıştır. Kalıcı deformasyon değerlerinin artmasının, EPDM kauçuğun elastikiyetini kaybetmesi ve kolay deforme olması anlamına geldiği belirtilmiştir [11]. Aşınma sonuçları değerlendirildiğinde ise en düşük aşınma miktarının EPDM/550 kauçuğunda elde edildiği görülmektedir. Artan karbon siyahı boyutuna bağlı olarak EPDM kauçuğun aşınmaya dirençli hale geldiği gözlenmiştir. a) b) Şekil 4. a) Kalıcı deformasyon ve b) aşınma sonuçları 4. Sonuçlar Farklı tane boyutu ve yüzey alanına sahip karbon siyahı ilaveli EPDM kauçukların reolojik, fiziksel ve mekanik özelliklerinin incelendiği çalışma sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. EPDM/N550 kauçuğu, %5.77 beyaz alan, %94.23 dispersiyon ve 3.41 ortalama aglomer boyutu ile dispersiyon test sonuçlarında en başarılı EPDM kauçuğu olmuştur. Minimum tork (ML) ve maksimum tork (MH) değerlerinin EPDM/N550 kauçuğunda en yüksek EPDM/N339 kauçuğunda ise en düşük olduğu belirlenmiştir. EPDM/N220 kauçuğun mooney viskozitesi EPDM/N550 kauçuğuna göre %20 oranında düştüğü görülürken EPDM/N339 kauçuğuna göre %5,3 oranında arttığı belirlenmiştir. 45 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EPDM/N550 kauçuğun kopma mukavemetinin EPDM/339 ve EPDM/220 kauçuklarına göre %11 oranında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Kalıcı deformasyon testleri sonucunda tanecik boyutunun küçülmesi ile kalıcı depormasyona karşı direncin azaldığı gözlemlenmiştir. KAYNAKLAR [1] Vishwesh Mishra, Effect of carbon black and graphene on the performance of EPDM rubber composites: A short review. IOP Conf. Series: Materials Science and Engineering 1116, 012004, 2021. [2] Keshav C. Arote , Prof. V D Wakchaure, The effect of carbon black filler on mechanical properties of EPDM rubber component. International Engineering Research Journal (IERJ), 2, 2720-2722, 2015. [3] Jieyun Tu, Xinghui Shi, uanrong Jing, Huimin Zou, Jakub Kadlcak, Zhanfu Yong, Susu Liu, Guangyong Liu. Relationships of tensile strength with crosslink density for the high-carbon black-filled EPDM compounds with various softeners. Polymer Engineering Science, 61, 2213–2221, 2021. [4] Seung-Wook Han, Nak-Sam Choi, Sang-Ryeoul Ryu, Dong-Joo Lee. Mechanical property behavior and aging mechanism of carbon-black-filled EPDM rubber reinforced by carbon nano-tubes subjected to electro-chemical and thermal degradation. Journal of Mechanical Science and Technology, 31(9), 4073~4078, 2017. [5] James Lindsay White, Kwang-Jea Kim, Thermoplastic and Rubber Compounds: Technology and Physical Chemistry, Hanser Gardner Publisher Inc., Cincinnati, 2008. [6] R.J. Young and P. A. Lovell, “Introduction to Polymers,” Springer-Science Bus. Media, 53, 443, 1989. [7] Filiz Özdin, Karbon siyahı Etilen-Propilen-Dien (EPDM) doğal kauçuk (NR) karışımlarının elektriksel özelliklerinin incelenmesi, Hitit Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2019. [8] M. Edge, N. S. Allen, R. G. Sanchez, C. M. Liauw, S. J. Read and R. B. Whitehouse . The influence of cure and carbonblack on the high temperature oxidation of natural rubber I. Correlation of physico-chemical changes. Polymer Degradation and Stability, 64, 2, 197-205, 1999. [9] Nicolas Candau, Jean-Luc Bouvard, Edith Peuvrel-Disdier, Rudy Valette, Noëlle Billon. Effect of stretching on the network structure of carbon black filled EPDM rubbers. 16ème Conférence Elastomery (Elastomery 2015), 3-5 November, Tours-France. [10] Gasim Altundal, Tuğçe Görmüşer, Metin Kuru, Esra Çetin, İlyas Uygur. S-SBR (Solution Stiren Bütadien Kauçuk) Bazlı Kauçuk Karışımlarına Farklı Karbon Siyahlarının Etkisi. Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 10, 1865-1872, 2022. [11] Dikmen Küçük S., Tozluoğlu A., Güner Y., Arslan, R., Sertkaya S., Mechanical, rheological and aging properties of nano-fibrillated cellulose/EPDM composites”, AÇÜ Orman Fakültesi Dergisi 23:1, 11-22, 2022. 46 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ARALIK GENELLEŞTİRİLMİŞ KÜME DEĞERLİ PİSAGOR NÖTROSOFİK DÖRTLÜ SAYILAR Prof. Dr. Memet ŞAHİN Gaziantep University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Mathematics ORCID: 0000-0002-1066-1641 Asistant Prof. Dr. Abdullah KARGIN Gaziantep University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Mathematics ORCID: 0000-0003-4314-5106 ÖZET Bu çalışmada aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü küme ve aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Aralık Genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerin ve aralık değerli Pisagor nötrosofik kümelerin bir genelleştirilmiş hali olan bu yeni küme hem genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerin hem de Pisagor nötrosofik kümelerin özelliklerini sağlamaktadır. Böylece hem genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümeler için hem de Pisagor nötrosofik kümeler için yeni bir yapı elde etmiş olduk. Ayrıca, aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için bazı operatörler (İyimser ∪, Kötümser ∪, Ortalama ∪, İyimser ∩, Kötümser ∩, Ortalama ∩) tanımlandı. Böylece, aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar karar verme uygulamalarında da kullanılabilir hale geldi. Anahtar Kelimeler: Nötrosofik Küme, Aralık Değerli Nötrosofik Küme, Nötrosofik Dörtlü Küme, Aralık Genelleştirilmiş Küme Değerli Nötrosofik Dörtlü Küme, Pisagor Nötrosofik Küme, Aralık Değerli Pisagor Nötrosofik Küme INTERVAL GENERALIZED SET VALUED PYTHAGOREAN NEUTROSOPHIC QUADRUPLE NUMBERS ABSTRACT In this study, interval generalized set-valued Pythagorean neutrosophic quadruple sets and interval generalized set-valued Pythagorean neutrosophic quadruple numbers are defined and their basic properties are given. This new set, which is a generalization of interval generalized neutrosophic quadruple sets and interval-valued Pythagorean neutrosophic sets, satisfies the properties of both generalized neutrosophic quadruple sets and Pythagorean neutrosophic sets. Thus, we have obtained a new structure for both generalized neutrosophic quadruple sets and Pythagorean neutrosophic sets. Additionally, some operators (Optimistic ∪, Pessimistic ∪, Average ∪, Optimistic ∩, Pessimistic ∩, Average ∩) were defined for interval generalized set-valued Pythagorean neutrosophic quadruplets. Thus, interval generalized set-valued Pythagorean neutrosophic quaternary numbers became available in decision-making applications. Keywords: Neutrosophic Sets, Interval Valued Neutrosophic Sets, Neutrosophic Quadruple Set, Interval Generalized Set Valued Neutrosophic Quadruple Sets, Pythagorean Neutrosophic Sets, Interval Valued Pythagorean Neutrosophic Sets 47 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GİRİŞ Nötrosofik mantık ve nötrosofik kümeden oluşan nötrosofik teori [1] 1998 yılında Florentin Smarandache tarafından tanımlandı. Nötrosofik küme teorisinde her elemana ait T, I ve F fonksiyonları (sırası ile üye olma fonksiyonu, belirsizlik fonksiyonu ve üye olmama fonksiyonu) bulunur. Bu fonksiyonlar birbirlerinden bağımsız olarak tanımlanmıştır. Bundan dolayı nötrosofik kümeler diğer kümelere (Bulanık Kümeler, Sezgisel Bulanık Kümeler) göre karar verme uygulamalarında daha objektif sonuçlar verebilmektedir. Bundan dolayı hemen hemen bütün bilim dallarındaki karar verme problemlerinde nötrosofik mantık ve nötrosofik kümeler kullanılmaktadır. 2005 yılında Zhang ve ark. tarafından aralık değerli nötrosofik kümeler [2] tanımlandı. Böylece karar verme uygulamalarında sonucun bir aralık ile verilebilmesi daha objektif sonuçlar elde etmeye olanak sağlamıştır. 2015 yılında nötrosofik dörtlü küme ve sayılar [3] Smarandache tarafından tanımlandı. Nötrosofik dörtlü küme, nötrosofik kümelerde olduğu gibi T, I ve F bileşenlerine sahipken; nötrosofik kümelerin aksine, bilinen kısma ve bilinmeyen kısma sahiptir. Bu nedenle, nötrosofik dörtlü kümeler, nötrosofik kümelerin bir genellemesidir. Jansi ve ark. 2019 yılında Pisagor nötrosofik kümeleri [4] tanımladı. Pisagor nötrosofik kümelerde nötrosofik kümelerden farklı olarak 0 ≤ T2 + I2 + F2 ≤ 1 şartı vardır. Bundan dolayı, Pisagor nötrosofik kümeler, nötrosofik kümelerin özel bir halidir. 2020 yılında genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayılar [5] Şahin ve ark. tarafından tanımladı. 2022 yılında aralık genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayılar [6] Kargın ve Şahin tarafından tanımladı. Bu yeni yapı sayesinde nötrosofik dörtlü küme teorisi uygulama alanında da kullanılabilir hale geldi. 2023 yılında Broumi ve ark. aralık değerli Pisagor nötrosofik kümeleri [7] tanımladı. Böylece, hem Pisagor nötrosofik sayıların hem de aralık değerli nötrosofik sayıların özelliklerini sağlayan bir yapı elde edildi. Şahin ve ark. 2022 yılında Pisagor nötrosofik dörtlü kümeleri ve küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü kümeleri [8] tanımlandı, temel özellikleri verildi. Şahin ve Kargın 2023 yılında genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü kümeleri [9] tanımladı. Böylece Pisagor nötrosofik dörtlü kümeler karar verme uygulamalarında kullanılabilir hale geldi. Bu çalışmanın Ön Bilgiler Bölümünde, çalışmada kullanılacak temel tanım ve özelliklere yer verildi. Araştırma ve Bulgular Bölümünde aralık küme değerli genelleştirilmiş Pisagor nötrosofik dörtlü küme ve aralık küme değerli genelleştirilmiş Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Aralık nötrosofik dörtlü kümelerin ve Pisagor nötrosofik kümelerin bir genelleştirilmiş hali olan bu yeni küme hem aralık nötrosofik dörtlü kümelerin hem de Pisagor nötrosofik kümelerin özelliklerini sağlamaktadır. Böylece hem nötrosofik dörtlü kümeler için hem de Pisagor nötrosofik kümeler için yeni bir yapı elde etmiş olduk. Ayrıca, bu çalışmada aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için bazı operatörler (İyimser ∪, Kötümser ∪, Ortalama ∪, İyimser ∩, Kötümser ∩, Ortalama ∩) tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Sonuç Bölümünde ise çalışmada elde edilen sonuçlar ve gelecek çalışmalar için öneriler verildi. ÖN BİLGİLER Tanım 2.1: [10] 6 bir evrensel küme olsun. ∀8 ∈ 6, 0 ≤ : 8 + +: 8 + : 8 ≤ 3 olmak üzere, : : 6 → =0,1? , +: : 6 → =0,1? ve : : 6 → =0,1? fonksiyonları ile 6 üzerinde bir A tek değerli nötrosofik küme; 48 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org = @〈8, : 8 , +: 8 , : 8 〉: 8 ∈ 6C şeklinde tanımlanır. Burada : 8 , +: 8 , : 8 sırasıyla 8 ∈ 6’in doğruluk, kararsızlık ve yanlışlık derecesidir Tanım 2.2: [4] 6 bir evrensel küme olsun. ∀8 ∈ 6, 0 ≤ : 8 & + +: 8 & + : 8 & ≤ 2 olmak üzere, TE : X → =0,1? , IE : X → =0,1? ve FE : X → =0,1? fonksiyonları ile 6 üzerinde bir P Pisagor nötrosofik küme; I = @〈8, : 8 , +: 8 , : 8 〉: 8 ∈ 6C şeklinde tanımlanır. Burada : 8 , +: 8 , : 8 sırasıyla 8 ∈ 6’in doğruluk, kararsızlık ve yanlışlık derecesidir. Tanım 2.2 den anlaşılacağı üzere Pisagor nötrosofik küme, nötrosofik kümelerin özel bir halidir. Tanım 2.3: [7] bir evrensel küme olsun. aralık değerli Pisagor nötrosofik kümesi aşağıdaki gibi tanımlanır. = @< : K LN M , LO M P , K+LN M , +LO M P , = LN M , LO M ? >, ∈ C. Burada, N → =0,1?, LO : → =0,1? üyelik fonksiyonu, L: N +L : → =0,1?, +LO : → =0,1? belirsizlik fonksiyonu, N → =0,1?, LO : → =0,1? ise üye olmama fonksiyonu şeklinde tanımlanır. L: Ayrıca, & & & 0 ≤ LN + +LN + +LN ≤ 2 & & & 0 ≤ LR + +LR + +LR ≤ 2 eşitsizlikleri sağlanmalıdır. Tanım 2.4: [9] X bir küme ve P(X), X’ in kuvvet kümesi olsun. 0 ≤ ST & + +ST & + ST & ≤ 2 olmak üzere (U = 1,2,3, … , W), bir IST genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü küme IST = XY(ST , 'ST ST , ST +ST , , ZST ST [: (ST , 'ST , ST , ZST ∈ I 6 ; U = 1,2,3, … , W] şeklindedir. Burada ST , +ST ve ST tek değerli nötrosofik mantıktaki aynı kullanıma sahiptir ve genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı ILT = Y(ST , 'ST ST , ST +ST , Z ST [ şeklindedir. Burada, (ST bilinen kısım olarak adlandırılır ve Y'ST ST , ST `ST , ST ST , Z ST [ bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Ayrıca, genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılardan oluşan genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü küme IST = XILT : U = 1,2,3, … , W] olacak şekilde ifade edilir. Tanım 2.4’ de görüldüğü üzere, genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayıların özel bir halidir. 49 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Araştırma ve Bulgular Tanım 3.1: X bir küme ve P(X), X’ in kuvvet kümesi olsun. & & & 0 ≤ N aT + + N aT + N aT ≤ 2 0 ≤ O aT & + + O aT & + O aT & ≤ 2 olmak üzere (U = 1,2,3, … , W), bir Ia aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü küme Ia = XY(aT , 'aT = N aT , O aT ?, aT =+ N aT , + O aT ?, ZaT = N aT , O aT ?[: (aT , 'aT , aT , ZaT ∈ I 6 ] şeklindedir. Burada N aT , O aT , + N aT , + O aT , N aT , O aT fonksiyonları aralık değerli Pisagor nötrosofik mantıktaki aynı kullanıma sahiptir ve bir IS aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı IS = (S , 'S = NS , OS ?, S =+ NS , + OS ?, ZS = N S , OS ? şeklindedir. Burada, (S bilinen kısım olarak adlandırılır ve 'S = N S , OS ?, S =+ N S , + OS ?, ZS = NS , OS ?) bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Açıklama 3.2: Tanım 3.1’ de görüldüğü üzere, aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayıların özel bir halidir. Örnek 3.3: IS = @ , b, c, d, C, @b, cC=0.4, 0.6?, @ , dC=0.1,0.4?@b, C=0.2,0.6? bir aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayıdır. Burada, 0 ≤ 0.4& + 0.1& + 0.2& ≤ 2 0 ≤ 0.6& + 0.4& + 0.6& ≤ 2 eşitsizliği sağlanır. Ayrıca bu sayıda @ , b, c, d, C bilinen kısma göre @b, cC kümesi =0.4, 0.6? doğruluk değeri aralığına; @ , dC kümesi =0.1, 0.4? belirsizlik değeri aralığına; @ , dC kümesi =0.2, 0.6? yanlışlık değeri aralığına sahiptir. Bu gösterim ile genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar karar verme uygulamalarında kullanılabilir. Tanım 3.4: & & & 0 ≤ NSf + + NSf + NSf ≤ 2 0 ≤ OSf & + + OSf & + OSf & ≤ 2 ve & & & 0 ≤ NS2 + + NS2 + NS2 ≤ 2 0 ≤ OS2 & + + OS2 & + OS2 & ≤ 2 olmak üzere ISf = Y(Sf , 'Sf g NSf , OSf h, Sf g+ NSf , + OSf h, ZSf g NSf , OSf h[ ve IS2 = Y(S2 , 'S2 g NS2 , OS2 h, S2 g+ NS2 , + OS2 h, ZS2 g NS2 , OS2 h[ 50 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İki aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı olsun. i) Aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için Ortalama ∪ işlemi ISf ∪i IS2 = N O Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N N N N + N Sf + + N S2 N Sf + S2 N Sf + S2 N = , + = , = Sf,2 Sf,2 Sf,2 2 O 2 O 2 O O O + + + + + OS2 S S S S S f 2 f 2 f O O O = , + = , = Sf,2 Sf,2 Sf,2 2 2 2 şeklindedir. ii) Genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için Ortalama ∩ işlemi ISf ∩i IS2 = N O Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N N N N + N Sf + + N S2 N Sf + S2 N Sf + S2 N = , + = , = Sf,2 Sf,2 Sf,2 2 O 2 O 2 O O O + + + + + OS2 S S S S S f 2 f 2 f O O O = , + = , = Sf,2 Sf,2 Sf,2 2 2 2 şeklindedir. Sonuç 3.5: Tanım 3.4’ deki ISf ∪i IS2 = N O Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ ve ISf ∩i IS2 = N O Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ İşlemlerinin sonuçları da birer aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayıdır. Çünkü, & & & 0 ≤ NSf + + NSf + NSf ≤ 2 0 ≤ OSf & + + OSf & + OSf & ≤ 2 ve & & & 0 ≤ NS2 + + NS2 + NS2 ≤ 2 0 ≤ OS2 & + + OS2 & + OS2 & ≤ 2 olduğunda N N N N + NS + + N S2 Sf + S2 Sf + S2 + f + ≤2 0≤ 2 2 2 O O O O + OS + + OS2 Sf + S2 Sf + S2 0≤ + f + ≤2 2 2 2 eşitsizlikleri de sağlar. 51 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 0≤ 0≤ Tanım 3.6: ve olmak üzere 0≤ 0≤ ISf = Y(Sf , 'Sf g N & N & Sf + + Sf + O & O & Sf + + Sf + N & N & S2 + + S2 + O & O & S2 + + S2 + N Sf , O Sf h, & Sf ≤ 2 O & Sf ≤ 2 N & S2 ≤ 2 O & S2 ≤ 2 N N O N Sf g+ Sf , + Sf h, ZSf g Sf , O Sf h[ IS2 = Y(S2 , 'S2 g NS2 , OS2 h, S2 g+ NS2 , + OS2 h, ZS2 g NS2 , OS2 h[ İki aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı olsun. i) Aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için İyimser ∪ işlemi ISf ∪j IS2 = N O Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N k X NSf , N S2 ], + N Sf,2 = UWX+ NSf , + N S2 ], N Sf,2 = UWX NSf , N S2 ] Sf,2 = O k X OSf , OS2 ], + OSf,2 = UWX OSf , OS2 ], OSf,2 = UWX OSf , OS2 ] Sf,2 = şeklindedir. ii) Genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için İyimser ∩ işlemi ISf ∩j IS2 = N O Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N k X NSf , N S2 ], + N Sf,2 = UWX+ NSf , + N S2 ], N Sf,2 = UWX NSf , N S2 ] Sf,2 = O k X OSf , OS2 ], + OSf,2 = UWX OSf , OS2 ], OSf,2 = UWX OSf , OS2 ] Sf,2 = şeklindedir. ve Sonuç 3.7: Tanım 3.6’ deki Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g N Sf,2 , O ISf ∪j IS2 = N O Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ Sf,2 , + Sf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g N Sf,2 , O Sf,2 h[ ISf ∩j IS2 = Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ işlemlerinin sonuçları da birer aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayıdır. Çünkü, & & & 0 ≤ NSf + + NSf + NSf ≤ 2 0 ≤ OSf & + + OSf & + OSf & ≤ 2 ve & & & 0 ≤ NS2 + + NS2 + NS2 ≤ 2 0 ≤ OS2 & + + OS2 & + OS2 & ≤ 2 olduğunda 0≤ 8X NSf , N S2 ] & + UWX+ N Sf , + N S2 ] & + UWX N Sf , NS2 ] & ≤ 2 0≤ 8X OSf , OS2 ] & + UWX+ OSf , + OS2 ] & + UWX OSf , OS2 ] & ≤ 2 eşitsizlikleri de sağlar. ve N O 52 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tanım 3.8: ve olmak üzere 0≤ 0≤ 0≤ 0≤ ISf = Y(Sf , 'Sf g N & N & Sf + + Sf + O & O & Sf + + Sf + N & N & S2 + + S2 + O & O & S2 + + S2 + N Sf , O Sf h, & Sf ≤ 2 O & Sf ≤ 2 N & S2 ≤ 2 O & S2 ≤ 2 N N O N Sf g+ Sf , + Sf h, ZSf g Sf , O Sf h[ IS2 = Y(S2 , 'S2 g NS2 , OS2 h, S2 g+ NS2 , + OS2 h, ZS2 g NS2 , OS2 h[ İki aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı olsun. i) Aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için Kötümser ∪ işlemi ISf ∪a IS2 = N O Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N UWX N Sf , NS2 ], + N Sf,2 = k X+ N Sf , + N S2 ], NSf,2 = k X N Sf , NS2 ] Sf,2 = O UWX OSf , OS2 ], + OSf,2 = k X OSf , OS2 ], OSf,2 = k X OSf , OS2 ] Sf,2 = şeklindedir. ii) Genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar için Kötümser ∩ işlemi ISf ∩a IS2 = N O Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ şeklinde tanımlanır. Burada, N UWX N Sf , NS2 ], + N Sf,2 = k X+ N Sf , + N S2 ], NSf,2 = k X N Sf , NS2 ] Sf,2 = O UWX OSf , OS2 ], + OSf,2 = k X OSf , OS2 ], OSf,2 = k X OSf , OS2 ] Sf,2 = şeklindedir. Sonuç 3.9: Tanım 3.8’ deki ISf ∪a IS2 = N O Y(Sf ∪ (S2 , 'Sf ∪ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∪ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∪ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ ve ISf ∩a IS2 = N O Y(Sf ∩ (S2 , 'Sf ∩ 'S2 g Sf,2 , Sf,2 h, Sf ∩ S2 g+ NSf,2 , + OSf,2 h, ZSf ∩ ZS2 g NSf,2 , OSf,2 h[ işlemlerinin sonuçları da birer aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayıdır. Çünkü, & & & 0 ≤ NSf + + NSf + NSf ≤ 2 0 ≤ OSf & + + OSf & + OSf & ≤ 2 ve & & & 0 ≤ NS2 + + NS2 + NS2 ≤ 2 0 ≤ OS2 & + + OS2 & + OS2 & ≤ 2 olduğunda 0≤ UWX NSf , N S2 ] & + k X+ NSf , + N S2 ] & + k X NSf , N S2 ] & ≤ 2 0≤ UWX OSf , OS2 ] & + k X+ OSf , + OS2 ] & + k X OSf , OS2 ] & ≤ 2 eşitsizlikleri de sağlar. ve 53 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SONUÇ Bu çalışmada aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayı ve aralık genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü sayılar tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Genelleştirilmiş küme değerli Pisagor nötrosofik dörtlü kümelerin ve aralık Pisagor nötrosofik kümelerin genelleştirilmiş bir hali olan bu yeni kümeler hem aralık nötrosofik dörtlü teorinin hem de aralık değerli Pisagor nötrosofik teorinin özelliklerini sağlamaktadır. Özellikle uygulama alanında kullanılabilecek bu kümeler sayesinde araştırmacılar bu çalışmadaki operatörler sayesinde karar verme problemlerine yeni çözümler bulabilir. Ayrıca araştırmacılar bu çalışmadan faydalanarak farklı karar verme metotlarını bu kümeler üzerinde uygulayabilir. KAYNAKLAR [1] Smarandache F. (1998) Neutrosophy: Neutrosophic Probability, Set and Logic, Rehoboth, Amer. Research Press [2] H. Wang, F. Samarandache, Y.Q. Zhang and R. Sunderraman, Interval neutrosophic sets and Logic: Theory and Applications in Computing, Hexis, Phoenix, AZ, 2005. [3] Smarandache F. (2015) Neutrosophic quadruple numbers, refined neutrosophic quadruple numbers, absorbance law, and the multiplication of neutrosophic quadruple numbers, Neutrosophic Set and Systems, 10, 96 -98 [4] Jansi R, Mohana K, Smarandache F (2019) Correlation measure for Pythagorean neutrosophic sets with T and F as dependent neutrosophic components. Neutrosophic Sets Syst 30:202–212 [5] Şahin, M., Kargın, A., & Kılıç, A. (2020). Generalized set valued neutrosophic quadruple sets and numbers. Quadruple Neutrosophic Theory and Applications, 1(2), 23-40. [6] Şahin M., Kargın A., (2022). Interval Generalized Set Valued Neutrosophic Quadruple Sets and Numbers. Neutrosophic Algebraic Structures and Their Applications. Chapter Nine [7] Broumi, S., Sundareswaran, R., Shanmugapriya, M., Chellamani, P., Bakali, A., & Talea, M. (2023). Determination of various factors to evaluate a successful curriculum design using interval-valued Pythagorean neutrosophic graphs. Soft Computing, 1-20. [8] Şahin, M., Kargın, A., & Omar, A. (2022). Pisagor Nötrosofik Dörtlü Sayılar ve Küme Değerli Pisagor Nötrosofik Sayılar, Başkent 3. Uluslararası Multidisipliner Bilimsel Çalışmalar Kongresi, 23-25 Eylül 2022, Ankara [9] Kargın, A., Şahin, M. (2023). Genelleştirilmiş Küme Değerli Pisagor Nötrosofik Sayılar, MAS 18th International European Conference on Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences, August 14-15, 2023 / Ankara, Türkiye [10] Wang, H., Smarandache, F., Zhang, Y., & Sunderraman, R. (2010). Single valued neutrosophic sets. Multispace and Multistructure.4, 410-413. 54 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GENELLEŞTİRİLMİŞ KÜME DEĞERLİ NÖTROSOFİK BEŞLİ SAYILAR Prof. Dr. Memet ŞAHİN Gaziantep University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Mathematics ORCID: 0000-0002-1066-1641 Asistant Prof. Dr. Abdullah KARGIN Gaziantep University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Mathematics ORCID: 0000-0003-4314-5106 Kübra DOĞAN Gaziantep University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Mathematics ORCID: 0000-0003-0141-6078 ÖZET Bu çalışmada genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli küme ve genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar ve bunlar üzerinde bazı operatörler tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerden ve genelleştirilmiş dört bölümlü nötrosofik kümelerin bir genelleştirilmiş hali olan bu yeni küme hem genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerin hem de dört bölümlü nötrosofik kümelerin özellikleri sağlamaktadır. Böylece hem genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerde hem de dört bölümlü nötrosofik kümelere yeni bir yapı elde etmiş olduk. Bu yapı elde edilirken, nötrosofik beşli küme ve nötrosofik beşli sayıdaki bilinmeyen kısımdaki T, I, F deki reel sayılar yerine kümeler alındı. Böylece küme değerli nötrosofik beşli kümelerin yeni bir genelleştirilmiş hali elde edildi. Ayrıca, genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için bazı karar verme operatörleri tanımlandı ve özellikleri verildi. Anahtar Kelimeler: Nötrosofik Küme, Nötrosofik Dörtlü Küme, Nötrosofik Beşli Küme, Genelleştirilmiş Küme Değerli Nötrosofik Dörtlü Küme, Genelleştirilmiş Küme Değerli Nötrosofik Beşli Küme GENERALIZED SET VALUED NEUTROSOPHIC QUINTUPE NUMBERS ABSTRACT In this study, generalized set valued neutrosophic quintuple set and generalized set valued neutrosophic quintuple number and some operators on them are defined and their basic properties are given. This new set, which is a generalization of generalized neutrosophic quadruple sets and quadripartitioned neutrosophic sets, provides the properties of both generalized neutrosophic quadruple sets and quadripartitioned neutrosophic sets. Thus, we have obtained a new structure for both generalized neutrosophic quadruple sets and quadripartitioned neutrosophic sets. While obtaining this structure, sets were taken instead of the real numbers in T, I, F in the unknown part of the neutrosophic quintuple number and the neutrosophic quintuple number. Thus, a new generalization of set-valued neutrosophic quintuple sets was obtained. Additionally, some decision operators for generalized set-valued neutrosophic quinary numbers are defined and their properties are given. Keywords: Neutrosophic Sets, Neutrosophic Quadruple Set, Neutrosophic Quintuple Sets, Generalized Set Valued Neutrosophic Quadruple Sets, Generalized Set Valued Neutrosophic Quintuple Sets 55 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 1. GİRİŞ 1998 yılında nötrosofik mantık ve nötrosofik küme kavramlarından oluşan nötrosofik teoriyi [1] Florentin Smarandache ele almıştır. Nötrosofik küme teorisinde her bir elemanın üyelik fonksiyonu T, belirsizlik fonksiyonu I, üyelik olmama fonksiyonu F, ile oluşturulur. Bu fonksiyonlar birbirinden bağımsız tanımlanmıştır. Nötrosofik mantıkta tüm olası durumlar incelenmektedir ve bunun sonucu olarak nötrosofik küme teorisi neredeyse tüm bilim dallarında ve hemen hemen bütün karar verme yöntemlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Smarandache ayrıca nötrosofik dörtlü küme ve sayıları [2] 2015’te tanımlamıştır. Nötrosofik dörtlü kümeler, nötrosofik kümelerdeki gibi T, I, F bileşenlerine sahiptir. Fakat nötrosofik kümelerden ayıran yanı bilinen kısma ve bilinmeyen kısma sahiptir. 2019 yılında Şahin ve Kargın küme değerli nötrosofik dörtlü sayıları [3] tanımladı. Küme değerli nötrosofik dörtlü sayıları, nötrosofik dörtlü sayılardan ayıran yönü a, b, c, d reel veya kompleks sayılar yerine birer küme olmasıdır. Başka bir deyişle bir X kümesi üzerindeki bir küme değerli nötrosofik dörtlü sayı (A, BT, CI, DF) şeklindedir (A, B, C, D ∈ P(X)). 2020 yılında Şahin ve ark. genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayıları [4] tanımladı. Bu yeni yapı üzerine tanımlanan bazı karar verme operatörleri sayesinde nötrosofik dörtlü küme teorisi uygulama alanında da kullanılabilir hale geldi. 2022 yılında Şahin ve ark. nötrosofik beşli sayılar, nötrosofik beşli kümeleri [5] ve bunlar üzerindeki bazı işlemler tanımlandı. Bu çalışmanın Ön Bilgiler Bölümünde, çalışmada kullanılacak temel tanım ve özelliklere yer verildi. Araştırma ve Bulgular Bölümünde küme değerli genelleştirilmiş nötrosofik beşli küme ve küme değerli genelleştirilmiş nötrosofik beşli sayılar tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerin ve nötrosofik beşli kümelerin bir genelleştirilmiş hali olan bu yeni küme hem genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü kümelerin hem de nötrosofik beşli kümelerin özelliklerini sağlamaktadır. Ayrıca, bu çalışmada genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için bazı operatörler (İyimser ∪, Kötümser ∪, Ortalama ∪, İyimser ∩, Kötümser ∩, Ortalama ∩) tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Sonuç Bölümünde ise çalışmada elde edilen sonuçlar ve gelecek çalışmalar için öneriler verildi. 2. ÖN BİLGİLER Tanım 2.1: [6] 6 bir evrensel küme olsun. ∀8 ∈ 6, 0 ≤ a 8 + +a 8 + a 8 ≤ 3 olmak üzere, a : 6 → =0,1? , +a : 6 → =0,1? ve a : 6 → =0,1? fonksiyonları ile 6 üzerinde bir A tek değerli nötrosofik küme; = @〈8, a 8 , +a 8 , a 8 〉: 8 ∈ 6C şeklinde tanımlanır. Burada a 8 , +a 8 , a 8 sırasıyla 8 ∈ 6’in doğruluk, kararsızlık ve yanlışlık derecesidir. Tanım 2.2: [2] Bir nötrosofik dörtlü sayı (l% , l& T, l$ I, lm F) şeklinde gösterilir. Burada; T, I ve F bileşenleri nötrosofik mantıktaki doğruluk, belirsizlik ve yanlışlık fonksiyonlarıdır. Bunun yanı sıra l% , l& , l$ , lm ∈ ℝ veya l% , l& , l$ , lm ∈ ℂ. Ayrıca, bir nötrosofik dörtlü küme NDK = {(l% , l& T, l$ I, lm F): l% , l& , l$ , lm ∈ ℝ veya l% , l& , l$ , lm ∈ ℂ} şeklinde gösterilir. Burada, (l% , l& T, l$ I, lm F); bir sayıyı, fikri, objeyi vb. temsil eder. “l% ” bilinen kısım ve (l& T, l$ I, lm F) ise bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Bundan dolayı nötrosofik dörtlü kümeler nötrosofik kümelerden daha genel bir yapıya sahiptir. 56 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tanım 2.3: [3] N bir küme ve P(N), N kümesinin kuvvet kümesi olsun. Bir küme değerli nötrosofik dörtlü sayı (p% , p& T, p$ I, pm F) şeklinde gösterilir. Burada; T, I ve F bileşenleri nötrosofik mantıktaki doğruluk, belirsizlik ve yanlışlık fonksiyonlarıdır. Bunun yanı sıra p% , p& , p$ , pm ∈ P N . Ayrıca, bir küme değerli nötrosofik dörtlü küme KDNK = {(p% , p& T, p$ I, pm F): p% , p& , p$ , pm ∈ P N } şeklinde gösterilir. Burada, p% bilinen kısım ve (p& T, p$ I, pm F) bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Tanım 2.4: [4] X bir küme ve P(X), X’ in kuvvet kümesi olsun. A genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü küme pST = XY(ST , sST ST , *ST +ST , ST ST [: (ST , sST , *ST , ST ∈ I 6 ; U = 1,2,3, … , W] şeklin tanımlanır. Burada j , +j t j her zamanki nötrosofik mantık araçlarına sahiptir ve genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü sayı pLT = Y(ST , sST ST , *ST +ST , ST ST [ şu şekilde tanımlanır. Nötrosofik dörtlü sayıda olduğu gibi bir sayı, bir fikir, bir nesne vb. olabilecek herhangi bir varlığı temsil eden bir genelleştirilmiş nötrosofik dörtlü sayı için yani, Y(ST , sST ST , *ST +ST , ST ST [ için, (ST bilinen kısım olarak adlandırılır ve YsST ST , *ST +ST , ST ST [ bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Tanım 2.5:=u? N bir küme ve P(N), N kümesinin kuvvet kümesi olsun. Bir küme değerli nötrosofik beşli sayı (p% , p& T, p$ U, pm C, pv F) şeklinde gösterilir. Burada; T, U, C ve F bileşenleri dört parçalı nötrosofik mantıktaki doğruluk, bilinmezlik, çelişki ve yanlışlık fonksiyonlarıdır. Bunun yanı sıra p% , p& , p$ , pm , pv ∈ P N . Ayrıca, bir küme değerli nötrosofik beşli küme KNBK = {(p% , p& T, p$ U, pm C, pv F):p% , p& , p$ , pm , pv ∈ P N } şeklinde gösterilir. Burada, (p% , p& T, p$ U, pm C, pv F); bir sayıyı, fikri, objeyi, topluluğu vb. temsil eder. “p% ” bilinen kısım ve (p& T, p$ U, pm C, pv F) ise bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Tanım 2.5:=u? s% = (p%% , p% & T, p% $ U, p% m C, p% v F) ve s& = (p&% , p& & T, p& $U, p& m C, p& v F) iki küme değerli nötrosofik beşli sayı olsun. ∪, ∩,\ işlemleri i) p% ∪ p& = (p%% ∪ p&% , (p% & ∪ p& & )T, (p% $ ∪ p& $ )U, (p% m ∪ p& m )C, (p% v ∪ p& v )F) ii) p% ∩ p& = (p%% ∩ p&% , (p% & ∩ p& & )T, (p% $ ∩ p& $ )U, (p% m ∩ p& m )C, (p% v ∩ p& v)F) iii) p% \ p& = (p%% \ p&% , (p% & \p& & )T, (p% $ \ p& $ )U, (p% m \ p& m )C, (p% v \ p& v )F) şeklinde tanımlanır. 3. GENELLEŞTİRİLMİŞ KÜME DEĞERLİ NÖTROSOFİK BEŞLİ KÜMELER Tanım 3.1: X bir küme ve P(X), X’ in kuvvet kümesi olsun. Bir genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli küme pST = XY(ST , sST ST , *ST `ST , ST ST , ST ST [: (ST , sST , *ST , ST , ST ∈ I 6 ; U = 1,2,3, … , W] şeklinde tanımlanır. 57 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Burada j , `j , j t j bilinen nötrosofik beşli kümelerdeki anlamlarına sahiptir ve genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayı pLT = Y(ST , sST ST , *ST `ST , ST ST , ST ST [ şeklinde tanımlanır. (ST bilinen kısım olarak adlandırılır ve YsST ST , *ST `ST , ST ST , ST ST [ bilinmeyen kısım olarak adlandırılır. Not 3.2: Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik dörtlü saylarda bulunan , +, yani doğruluk, belirsizlik ve yanlışlık yerine genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümelerde farklı olarak + yerine ` ve yani bilinmezlik ile çelişki olarak ikiye ayrılmıştır. Tanım 3.3: pSf T = XY(Sf T , sSf T Sf T , *Sf T `Sf T , Sf T Sf T , Sf T Sf T [: (Sf T , 'Sf T , Sf T , Sf T , ZSf T ∈ I 6 ] = XpLfT : U = 1,2,3, … , W]. pS2 T = XY(S2 T , sS2 T S2 T , *S2 T `S2 T , S2 T S2 T , S2 T S2 T [: (S2 T , 'S2 T , S2 T , S2 T , ZS2 T ∈ I 6 ] = XpL2T : U = 1,2,3, … , W]. genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler olsun ve pLfT , pL2T genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar olsun. i) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için “Ortalama ∪ " ve “Ortalama ∩ " işlemleri pL y z ∪ i pL { | = (Sy z ∪ (S{ | , YsSy z ∪ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∪ *S{ | [`},~z,| , Y Sy z ∪ S{ | [ },~z,| , S y z ∪ S { | },~z,| ) pL y z ∩ i pL { | = (Sy z ∩ (S{ | , YsSy z ∩ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∩ *S{ | [`},~z,| , Y Sy z ∩ S{ | [ },~z,| , S y z ∩ S { | },~z,| ) şeklinde tanımlanır. Burada, (W, = 1,2; k ∈ @1,2, … , WC) `Sy z + `S{ | Sy z + S{ | , `},~z,| = , },~z,| = 2 2 •€y ••€{ ‚€y •‚€{ z | z | , = . },~z,| = },~ z,| & & ii) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler için “Ortalama ∪ " ve “Ortalama ∩ " işlemleri pSf T ∪i pS2 T = XpLfT ∪i pL2T : U = 1,2,3, … , W] pSf T ∩i pS2 T = XpLfT ∩i pL2T : U = 1,2,3, … , W] şeklinde tanımlanır. Örnek 3.4: A=ƒ B=ƒ @ , b, dC, @b, c, d, C0,3 , @ , cC0,2 , @ , c, C0,5, @ C0,7 , @ , d, C, @ , bC0,6, @d, C0,4, @ , c, C0,2, … @ , b, c, d, C0,1 @ , b, cC, @ , d, C0,5 , @cC0,4 , @b, c, d, C0,1, @d, C0,7 , @ , c, dC, @ , b, cC0,4, @ , C0,4, @b, c, dC0,4, … @ , c, C0,1 58 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org iki genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümesi için ∪i s = ve 0,3 + 0,5 0,2 + 0,4 0,5 + 0,1 , @ , cC ∪ @cC , @ , c, C ∪ @b, c, d, C ,⎫ 2 2 2 ⎪ 0,7 + 0,7 ⎪ @ C ∪ @d, C 2 0,6 + 0,4 0,4 + 0,4 0,2 + 0,4 ⎬ @ , d, C ∪ @ , c, dC, @ , bC ∪ @ , b, cC , @d, C ∪ @ , C , @ , c, C ∪ @b, c, dC , ⎪ 2 2 2 0,1 + 0,1 ⎪ @ , b, c, d, C ∪ @ , c, C ⎭ 2 ⎧ @ , b, dC ∪ @ , b, cC, @b, c, d, C ∪ @ , d, C ⎪ ⎪ ⎨ ⎪ ⎪ ⎩ =ƒ @ , b, c, dC, @ , b, c, d, C0,4, @ , cC0,3, @ , b, c, d, C0,3, @d, C0,7 , @ , c, d, C, … @ , b, cC0,5, @ , d, C0,4, @ , b, c, d, C0,3, @ , b, c, d, C0,1 ∩i s 0,3 + 0,5 0,2 + 0,4 0,5 + 0,1 ⎧ @ , b, dC ∩ @ , b, cC, @b, c, d, C ∩ @ , d, C , @ , cC ∩ @cC , @ , c, C ∩ @b, c, d, C ,⎫ 2 2 2 ⎪ ⎪ 0,7 + 0,7 ⎪ ⎪ @ C ∩ @d, C 2 = ⎨ @ , d, C ∩ @ , c, dC, @ , bC ∩ @ , b, cC 0,6 + 0,4 , @d, C ∩ @ , C 0,4 + 0,4 , @ , c, C ∩ @b, c, dC 0,2 + 0,4 , ⎬ ⎪ ⎪ 2 2 2 0,1 + 0,1 ⎪ ⎪ @ , b, c, d, C ∩ @ , c, C ⎩ ⎭ 2 @ , bC, @d, C0,4, @cC0,3, @, c, C0,3, @ C0,7 , @ , dC, =ƒ … @ , bC0,5, @ C0,4, @cC0,3, @ , c, C0,1 Şeklinde bulunur. Tanım 3.5: pSf T = XY(Sf T , sSf T Sf T , *Sf T `Sf T , Sf T Sf T , Sf T Sf T [: (Sf T , 'Sf T , Sf T , Sf T , ZSf T ∈ I 6 ] = XpLfT : U = 1,2,3, … , W]. pS2 T = XY(S2 T , sS2 T S2 T , *S2 T `S2 T , S2 T S2 T , S2 T S2 T [: (S2 T , 'S2 T , S2 T , S2 T , ZS2 T ∈ I 6 ] = XpL2T : U = 1,2,3, … , W]. genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler olsun ve pLfT , pL2T genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar olsun. i) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için “İyimser ∪ " ve “İyimser ∩ " işlemleri pLyz ∪İ pL{ | = (Sy z ∪ (S{ | , YsSy z ∪ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∪ *S{ | [`},~z,| , Y Sy z ∪ S{ | [ },~z,| , S y z ∪ S { | },~z,| pLyz ∩İ pL{ | = (Sy z ∩ (S{ | , YsSy z ∩ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∩ *S{ | [`},~z,| , Y Sy z ∩ S{ | [ },~z,| , S y z ∩ S { | },~z,| şeklinde tanımlanır. Burada, W, = 1,2; k, 1 ∈ @1,2, … , WC olmak üzere 8X Sy z , S{ | ], `},~z,| = UWX`Sy z , `S{ | ] , },~z,| = UWX Sy z , S{ | ], },~z,| = UWX Sy z , S{ | ] },~z,| = şeklindedir. 59 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ii) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler için “İyimser ∪ " ve “İyimser ∩ " işlemleri pSf T ∪İ pS2 T = XpLfT ∪İ pL2T : U = 1,2,3, … , W]. pSf T ∩İ pS2 T = XpLfT ∩İ pL2T : U = 1,2,3, … , W]. Şeklinde tanımlanır. @ , b, dC, @b, c, d, C0,3 , @ , cC0,2 , @ , c, C0,5, @ C0,7 , @ , d, C, @ , bC0,6, @d, C0,4, @ , c, C0,2, … @ , b, c, d, C0,1 Örnek 3.6: A=ƒ B=ƒ @ , b, cC, @ , d, C0,5 , @cC0,4 , @b, c, d, C0,1, @d, C0,7 , @ , c, dC, @ , b, cC0,4, @ , C0,4, @b, c, dC0,4, … @ , c, C0,1 iki genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümesi için ∪İ s @ , b, dC ∪ @ , b, cC, @b, c, d, C ∪ @ , d, C 8X@0,3, 0,5C] , @ , cC ∪ @cC UWX@0,2, 0,4C]`, ⎧ ⎫ ⎪ ⎪ @ , c, C ∪ @b, c, d, C UWX@0,5, 0,1C] , @ C ∪ @d, C UWX@0,7, 0,7C] = 8X@0,6, 0,4C] , @d, C ∪ @ , C UWX@0,4, 0,4C]`,⎬ ⎨ @ , d, C ∪ @ , c, dC, @ , bC ∪ @ , b, cC ⎪ ⎪ @ , c, C ∪ @b, c, dC UWX@0,2, 0,4C] , @ , b, c, d, C ∪ @ , c, C UWX@0,1, 0,1C] ⎩ ⎭ @ , b, c, dC, @ , b, c, d, C0,5, @ , cC0,2, @ , b, c, d, C0,1, @d, C0,7 , @ , c, d, C, =ƒ … @ , b, cC0,6, @ , d, C0,4, @ , b, c, d, C0,2, @ , b, c, d, C0,1 ve ∩İ s @ , b, dC ∩ @ , b, cC, @b, c, d, C ∩ @ , d, C 8X@0,3, 0,5C] , @ , cC ∩ @cC UWX@0,2, 0,4C]`, ⎧Ž • ,⎫ ⎪ ⎪ @ , c, C ∩ @b, c, d, C UWX@0,5, 0,1C] , @ C ∩ @d, C UWX@0,7, 0,7C] = 8X@0,6, 0,4C] , @d, C ∩ @ , C UWX@0,4, 0,4C]`, ⎬ ⎨ @ , d, C ∩ @ , c, dC, @ , bC ∩ @ , b, cC ⎪ ⎪ @ , c, C ∩ @b, c, dC UWX@0,2, 0,4C] , @ , b, c, d, C ∩ @ , c, C UWX@0,1, 0,1C] ⎩ ⎭ @ , bC, @d, C0,5, @cC0,2, @, c, C0,1, @ C0,7 , @ , dC, =ƒ … @ , bC0,6, @ C0,4, @cC0,2, @ , c, C0,1 Şeklinde bulunur. Tanım 3.7: pSf T = XY(Sf T , sSf T Sf T , *Sf T `Sf T , Sf T Sf T , Sf T Sf T [: (Sf T , 'Sf T , Sf T , Sf T , ZSf T ∈ I 6 ] = XpLfT : U = 1,2,3, … , W]. pS2 T = XY(S2 T , sS2 T S2 T , *S2 T `S2 T , S2 T S2 T , S2 T S2 T [: (S2 T , 'S2 T , S2 T , S2 T , ZS2 T ∈ I 6 ] = XpL2T : U = 1,2,3, … , W]. genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler olsun ve pLfT , pL2T genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar olsun. i) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için “Kötümser ∪ " ve “Kötümser ∩ " işlemleri pL y z ∪ a pL { | = (Sy z ∪ (S{ | , YsSy z ∪ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∪ *S{ | [`},~z,| , Y S y z ∪ S { | },~z,| 60 Sy z ∪ S { | [ },~z,| , ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org pL y z ∩ a pL { | = (Sy z ∩ (S{ | , YsSy z ∩ sS{ | [ },~z,| , Y*Sy z ∩ *S{ | [`},~z,| , Y S y z ∩ S { | },~z,| Şeklinde tanımlanır. Burada, W, = 1,2; k, 1 ∈ @1,2, … , WC olmak üzere },~z,| },~z,| = = UWX 8X S y z , S { | ], `},~z,| = S y z , S { | ], },~z,| = Sy z ∩ S { | [ },~z,| , 8X`Sy z , `S{ | ] , 8X Sy z , S{ | ] şeklindedir. ii) Genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayılar için “Kötümser ∪ " ve “Kötümser ∩ " işlemleri pSf T ∪a pS2 T = XpLfT ∪a pL2T : U = 1,2,3, … , W]. pSf T ∩a pS2 T = XpLfT ∩a pL2T : U = 1,2,3, … , W]. şeklinde tanımlanır. @ , b, dC, @b, c, d, C0,3 , @ , cC0,2 , @ , c, C0,5, @ C0,7 , @ , d, C, @ , bC0,6, @d, C0,4, @ , c, C0,2, … @ , b, c, d, C0,1 Örnek 3.8: A=ƒ B=ƒ @ , b, cC, @ , d, C0,5 , @cC0,4 , @b, c, d, C0,1, @d, C0,7 , @ , c, dC, @ , b, cC0,4, @ , C0,4, @b, c, dC0,4, … @ , c, C0,1 iki genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümesi için ∪a s @ , b, dC ∪ @ , b, cC, @b, c, d, C ∪ @ , d, C UWX@0,3, 0,5C] , @ , cC ∪ @cC 8X@0,2, 0,4C]`, ⎧ ⎫ ⎪ ⎪ @ , c, C ∪ @b, c, d, C 8X@0,5, 0,1C] , @ C ∪ @d, C 8X@0,7, 0,7C] = 8X@0,4, 0,4C]`, ⎬ ⎨ @ , d, C ∪ @ , c, dC, @ , bC ∪ @ , b, cC UWX@0,6, 0,4C] , @d, C ∪ @ , C ⎪ ⎪ @ , c, C ∪ @b, c, dC 8X@0,2, 0,4C] , @ , b, c, d, C ∪ @ , c, C 8X@0,1, 0,1C] ⎩ ⎭ @ , b, c, dC, @ , b, c, d, C0,3, @ , cC0,4, @ , b, c, d, C0,5, @d, C0,7 , @ , c, d, C, =ƒ … @ , b, cC0,4, @ , d, C0,4, @ , b, c, d, C0,4, @ , b, c, d, C0,1 ∩a s @ , b, dC ∩ @ , b, cC, @b, c, d, C ∩ @ , d, C UWX@0,3, 0,5C] , @ , cC ∩ @cC 8X@0,2, 0,4C]`, ⎧ ⎫ ⎪ ⎪ @ , c, C ∩ @b, c, d, C 8X@0,5, 0,1C] , @ C ∩ @d, C 8X@0,7, 0,7C] = 8X@0,4, 0,4C]`, ⎬ ⎨ @ , d, C ∩ @ , c, dC, @ , bC ∩ @ , b, cC UWX@0,6, 0,4C] , @d, C ∩ @ , C ⎪ ⎪ @ , c, C ∩ @b, c, dC 8X@0,2, 0,4C] , @ , b, c, d, C ∩ @ , c, C 8X@0,1, 0,1C] ⎩ ⎭ @ , bC, @d, C0,3, @cC0,4, @c, C0,5, @ C0,7 , @ , dC, =ƒ … @ , bC0,4, @ C0,4, @cC0,4, @ , c, C0,1 şeklinde bulunur. 61 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SONUÇ Bu çalışmada genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli sayı ve genelleştirilmiş küme değerli nötrosofik beşli kümeler tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Ayrıca bu yeni yapı için bazı operatörler (İyimser ∪, Kötümser ∪, Ortalama ∪, İyimser ∩, Kötümser ∩, Ortalama ∩ tanımlandı ve temel özellikleri verildi. Özellikle uygulama alanında kullanılabilecek bu kümeler ve operatörler sayesinde araştırmacılar bu çalışmadaki operatörler sayesinde karar verme problemlerine yeni çözümler bulabilir. Ayrıca araştırmacılar bu çalışmadan faydalanarak farklı karar verme metotlarını bu kümeler üzerinde uygulayabilir. KAYNAKLAR [1] Smarandache F. (1998) Neutrosophy: Neutrosophic Probability, Set and Logic, Rehoboth, Amer. Research Press [2] Smarandache F. (2015) Neutrosophic quadruple numbers, refined neutrosophic quadruple numbers, absorbance law, and the multiplication of neutrosophic quadruple numbers, Neutrosophic Set and Systems, 10, 96 -98 [3] Şahin, M., Kargın A. (2019), Neutrosophic triplet groups based on set valued neutrosophic quadruple numbers, Neutrosophic Set and Systems, 30, 122 – 131 [4] Şahin, M., Kargın, A., & Kılıç, A. (2020). Generalized set valued neutrosophic quadruple sets and numbers. Quadruple Neutrosophic Theory and Applications, 1(2), 23-40. [5] Şahin M., Kargın A., Doğan K. (2022) Nötrosofik Beşli Sayılar ve Küme Değerli Nötrosofik Beşli Sayılar, Başkent 3. Uluslararası Multidisipliner Bilimsel Çalışmalar Kongresi, 23-25 Eylül 2022, Ankara, Türkiye [6] Wang, H., Smarandache, F., Zhang, Y., & Sunderraman, R. (2010). Single valued neutrosophic sets. Multispace and Multistructure.4, 410-413. 62 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TEHLİKELİ HAREKET ANALİZİ VE GÜVENLİ DAVRANIŞ ETKİNLİK KARTI (TEHAGÜDEK) Dr. Cihandar HASANHANOĞLU Başkent Üniversitesi ORCID: 0000-0002-6489-1645 ÖZET Dünyada her gün işe bağlı yaklaşık 3000 ölümlü iş kazası meydana geldiği değişik kaynaklardan ve bu konuda uluslararası otoriter kuruluşların bilgi ve değerlendirmelerinden anlaşılmaktadır. Yaşanan iş kazalarının analizi ve değerlendirmelerinden anlaşılıyor ki söz konusu bu vakaların % 96-98'inde kazaya sebep olan unsur insana bağlı güvenli olmayan yani tehlikeli hareket ve davranışlardır. “Davranış bazlı İSG yaklaşımı" zaman alan bir uygulamadır. Yönetimin İSG politikaları ve görünür dirayeti ile bağlantılı bu husus en az üç, dört yıllık "yönetimin taahhüttünü" gerektirir. İSG kararlılık politikaları ve uygulama alışkanlığı ile sürdürebilirlik yaklaşımına bağlı olarak zamanla oluşacak güvenlik iklimi sabırla takip edilmesi gereken bir süreçtir. Çünkü gerçekte yaratılmaya çalışılan "İSG davranışından "İSG alışkanlığı’’na geçiştir. Bu güvenli davranışların her seferinde tekrarlanabiliyor olması, alışkanlık haline getirilmesi ve içselleştirilmesi demektir. Gerçekte tasarlanan ve uygulama alanına aktarılan bu sürecin doğru yönetilmesi ve planlanan zamana uygun yönetilmesidir. Burada çalışanların kişisel farklılıkları, gözlem çalışmalarının etkinliği, risklerin etkin tanımlanma durumu ve kuşkusuz yönetimin yüzde yüz desteği rol oynamaktadır. Söz konusu bu çalışmada; işletmelerde insan hatasından kaynaklı meydana gelen çeşitli vaka ve olaylardan hareketle ‘’Tehlikeli Hareket Analizi Ve Güvenli Davranış Etkinlik Kartı ‘’ düzenlenmiş ve söz konusu bu kartın uygulaması ile ilgili görüş ve yaklaşımlar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada yöntem olarak çok tehlikeli iki ayrı işletmede 2020-2023 yılları arasında meydana gelen olaylar irdelenmiş ve kaza sebep ve kök neden analizleri yapılarak saha gözlemine dayalı ‘’Tehlikeli Hareket Analizi Ve Güvenli Davranış Etkinlik Kartı ‘’ tutulması ve çalışanın davranış değişikliğine yol açacağı düşünülen kartın iş yaşamına etkisi değerlendirilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: İş Güvenliği, Kök sebep analizi, İş Kazaları, Güvenli hareket, Güvenlik bilinci HAZARDOUS MOVEMENT ANALYSIS AND SAFE BEHAVIOR ACTIVITY CARD (TEHAGUDEK) SUMMARY It is understood from various sources and the information and evaluations of international authoritative organizations that approximately 3000 work-related fatal occupational accidents occur every day in the world. It is understood from the analysis and evaluation of occupational accidents that occur in 96-98% of these cases, the factor that causes the accident is human-related unsafe, that is, dangerous actions and behaviors. "Behavior-based OHS approach" is a time-consuming practice. This issue, which is related to the OHS policies and apparent acumen of the management, requires at least three or four years of "management commitment". The safety climate that will develop over time depending on the OHS determination policies and implementation habits and sustainability approach will be followed patiently. It is a process that needs to be done. 63 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Because what is actually being tried to be created is the transition from "OHS behavior" to "OHS habit". This means that safe behaviors can be repeated every time, become a habit and be internalized. This process, which is actually designed and transferred to the application area, is managed correctly and in accordance with the planned time. Personal differences of the employees, the effectiveness of observation studies, the effective identification of risks and, of course, the 100% support of the management play a role here. In this study; Based on various cases and events that occurred due to human error in businesses, the "Dangerous Movement Analysis and Safe Behavior Activity Card" was prepared and opinions and approaches regarding the application of this card were tried to be put forward. As a method in the study, the events that occurred between 2020 and 2023 in two very dangerous separate businesses were examined and accident cause and root cause analyzes were made, a "Dangerous Movement Analysis and Safe Behavior Activity Card" based on field observation was kept and the card, which is thought to lead to a change in the employee's behavior, was prepared at work. Its impact on life has been tried to be evaluated. Keywords: Occupational Safety, Root cause analysis, Work Accidents, Safe movement, Security awareness 64 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TÜRKİYE’DE KISA SÜRELİ KİRALAMALARA YÖNELİK REGÜLASYONLARIN MEKÂNSAL İZDÜŞÜMLERİNİ 7464 SAYILI KANUN ÜZERİNDEN OKUMAK Arş. Gör. Gökçe UZGÖREN İstanbul Gelişim Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü ORCID: 0000-0002-5335-3817 Özet Kısa süreli kiralama platformlarından biri olan Airbnb aracılığıyla turizm amaçlı kiralanan konutların sayıca ve ölçek olarak giderek artması, platformun konut piyasası üzerindeki olumsuz etkilerine dair tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu olumsuz etkilerin temel nedeni; (a) platform kullanımının giderek ticarileşmesi ve profesyonelleşmesi ile (b) yasal düzlemde bir belirsizlik ortamının var olması olarak ele alınmaktadır. Birçok kent Airbnb karşıtı kentsel ve toplumsal hareketleri takiben, platforma yönelik regülasyonları yürürlüğe koymuştur. Bu çalışmada da, bir kısa süreli kiralama (KSK) platformu olan Airbnb’ye yönelik Türkiye’de getirilen regülasyonların evrimini analiz etmek ve 7464 sayılı “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un mekânsal izdüşümlerini ortaya koymak amaçlanmaktadır. Türkiye’de her ne kadar, Airbnb platformu kitlesel bir fenomen hâline gelmeden önce de kısa süreli kiralamalara yönelik düzenlemeler mevcutsa da, bu düzenlemeler doğrudan Airbnb’ye yönelik geliştirilmediğinden, Airbnb’nin kentlerdeki hareketini muğlak ve parçacıl bir şekilde kapsamaktaydı (bkz. 3572, 5490, 1774 sayılı kanunlar). Airbnb gibi kısa süreli kiralamaların farklı kanunlarda parçacıl şekilde ele alınmasını takiben, 25 Ekim 2023 tarihinde 7464 sayılı kanun kabul edilmiştir. Söz konusu kanun, “konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin genel esaslara, izin belgesi düzenlenmesine, idari yaptırımlara ve turizm amaçlı kiralanan konutların tabii olacağı mevzuata ilişkin hükümleri” kapsamaktadır. Kanun, Airbnb aracılığıyla kiralanan evlerin kentlerdeki arzını kontrol altına almak ve platformun ticarileşmesi ve profesyonelleşmesinin önüne geçmek, böylece konut piyasası üzerindeki negatif etkilerini (kira fiyatlarının artışı, uzun süreli kiralanabilir konut stokunu azaltması, soylulaştırma, yerinden edilme vb.) azaltmak üzere; (i) izin belgesi, (ii) kimlik bildirimi, (iii) vergi olmak üzere üç temel kategori üzerinden platformu regüle etmeyi öngörmektedir. Bu kapsamda çalışmada, öncelikle ilk defa bir kanunda sözü geçen “turizm konutu” ifadesi tartışılmış, ardından söz konusu düzenlemelerin olası mekânsal izdüşümleri ortaya konmuştur. Kanun ile getirilen düzenleme ve kısıtlamaların Airbnb iş modeline dâhil olan farklı aktörleri (Airbnb ev sahipleri, bireysel yatırımcılar, şirketler, büyük sermaye grupları vb.) farklı biçimlerde etkileyebileceği noktalar İstanbul özelinde mekânsal olarak politik ekonomi yaklaşımı ile ele alınmıştır. Çalışmanın, yasalarda ihmâl edilen bir yön olarak mekânsal boyuta vurgu yapması bakımından literatüre katkı sunduğu düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Kısa Süreli Kiralamalar (KSK), Konut Piyasası, Kısa Süreli Kiralama Düzenlemesi READING THE SPATIAL REFLECTIONS OF REGULATIONS REGARDING SHORT-TERM RENTALS IN TURKEY THROUGH THE LAW No. 7464 Abstract The increasing number and scale of housing units rented for tourism purposes through Airbnb, a short-term rental platform, has led to debates on the platform's adverse impacts on housing markets. 65 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The main reasons for these adverse impacts are considered to be (a) the increasing commercialization and professionalization of the use of the platform and (b) the existence of an environment of uncertainty at the legal level. Many cities have enacted regulations against the platform following urban and social movements against Airbnb. This study aims to analyze the evolution of regulations on Airbnb as a short-term rental (STR) platform in Turkey and to reveal the spatial implications of the Law No. 7464, titled "Renting of Houses for Tourism Purposes and Amendments to Certain Laws". Although there were regulations on short-term rentals in Turkey before the Airbnb platform became a widespread phenomenon, these regulations were not developed directly for Airbnb. They thus covered Airbnb's movement in cities in a vague and fragmented manner (see Laws No. 3572, 5490, 1774). Following the fragmented treatment of short-term rentals such as Airbnb in different laws, Law No. 7464 was adopted on October 25, 2023. This law covers "provisions on the general principles regarding the renting of dwellings for tourism purposes, the issuance of permits, administrative sanctions and the legislation governing dwellings rented for tourism purposes". To control the supply of homes rented through Airbnb in cities and to prevent the commercialization and professionalization of the platform, thereby reducing its negative effects on the housing market (increasing in rental prices, decreasing in long-term rentable housing stock, gentrification, displacement, etc.), the law envisages to regulate the platform through three main categories: (i) permission certificate, (ii) identity reporting, (iii) tax. In this context, the study first discusses the term "tourism housing", which is mentioned in the law for the first time, and then presents the possible spatial reflections of these regulations. The spatial implications of the regulations and restrictions introduced by the law that may affect different actors involved in the Airbnb business model (Airbnb hosts, individual investors, companies, large capital groups, etc.) in different ways are discussed through Istanbul with a political economy approach. The study is considered to contribute to the literature in terms of emphasizing the spatial dimension as a neglected aspect of the laws. Keywords: Short-Term Rentals (STRs), Housing Market, Short-Term Rental Regulations 66 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A CASE STUDY IN DETERMINING PURCHASING AND CONSUMPTION PREFERENCES: ORGANIC PRODUCTS AND GEOGRAPHICALLY INDICATED PRODUCTS Assoc. Prof. Dr. Arzu BERBER Ahi Evran University, Agricultural Faculty, Department of Agricultural Economics ORCID: 0000-0003-0788-6281 PhD Candidate Ali Emrah ŞAHİN Bolu Abant Izzet Baysal University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Department of Economics ORCID: 0000-0001-6872-1398 Gülçin Ebru YILDIRIM Ahi Evran University, Agricultural Faculty, Department of Agricultural Economics Graduate Student ORCID: 0009-0004-9577-0522 ABSTRACT Nowadays, as consumers become more conscious, their purchasing behavior is significantly affected. As a result of this situation, products produced with conventional agricultural products; Considering its negative effects on human, animal and environmental health, it has caused producers and consumers to need alternative production systems. Thus, consumer demands for geographically indicated food products produced with the organic farming system, which is included in the alternative production system, have increased. This study aims to determine the factors affecting Kırşehir Ahi Evran University Students' tendency to purchase organic and geographically indicated food and products and to measure how effective these factors are. The variables used in the study are supporting environmental protection, sustainable environmental responsibility, organic product experience, environmental friendliness of products and social image factors. The main material of the research consists of information obtained from the surveys conducted with Kırşehir Ahi Evran University students in November 2023. By examining relevant domestic and foreign sources, survey questions that best express the subject were prepared. Before the survey was implemented, a pilot survey was conducted and the survey form was reshaped by making necessary adjustments. The sample volume of the research was determined by the finite population method. Within the scope of the study, a survey was conducted with 268 students from the faculties in Kırşehir Ahi Ev-ran University Bağbaşı Campus. According to the results of the research, it was found that 70% of the participants had knowledge about organic products, 73% could prefer organic products, 60% said organic products were healthy and 63% were nutritious. It was concluded that 48% of the participants had information about geographically indicated products, 51% said that these products were of high quality, 49% said that they were healthier, 53% said that they were more reliable, 60% said that geographically indicated products contributed to the local economy, and 70% said that they contributed to the local producer. Keywords: Consumer preference, geographically indicated product, Kırşehir, purchasing behavior 67 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SATIN ALMA VE TÜKETİM TERCİHLERİNİN BELİRLENMESİNDE BİR ÖRNEK OLAY : ORGANİK ÜRÜN VE COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLER ÖZET Günümüzde tüketicilerin her geçen gün bilinçlenmesi sonucunda satın alma davranışlarının da önemli ölçüde etkilendiği görülmektedir. Bu durum sonucunda konvansiyonel tarım ürünleri ile üretilen ürünlerin; insan, hayvan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak üreticilerin ve tüketicilerin alternatif üretim sistemlerine ihtiyaç duymalarına sebep olmuştur. Böylece alternatif üretim sistemine dahil olan organik tarım sistemi ile üretilen ve coğrafi işaretli gıda ürünlerine olan tüketici talepleri artmıştır. Bu çalışmayla Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğrencilerinin organik ve coğrafi işaretli gıda ve ürün satın alma eğilimlerini etkileyen faktörlerin neler olduğunu tespit etmek ve bu faktörlerin ne derece etkili olduğunu ölçmek amaçlanmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenler çevre korumayı destekleme, sürdürülebilir çevre sorumluluğu, organik ürün deneyimi, ürünlerin çevre dostu olması ve sosyal imaj faktörleridir. Araştırmanın ana materyalini, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencileri ile 2023 Kasım ayında yapılan anketlerden oluşan bilgiler oluşturmaktadır. İlgili yerli ve yabancı kaynaklar incelenerek, konuyu en iyi şekilde ifade eden anket soruları hazırlanmıştır. Anket uygulanmadan önce pilot anket çalışması yapılmış, gerekli düzenlemeler yapılarak anket formu yeniden şekillendirilmiştir. Araştırmanın örnek hacmi, sonlu ana kütle yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışma kapsamında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Bağbaşı Kampüsünde bulunan fakültelerdeki 268 öğrenci ile anket yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların organik ürünler hakkında %70inin bilgisinin olduğu, %73ünün organik ürünleri tercih edebileceği, %60ının organik ürünlerin sağlıklı %63ünün besleyici olduğuna ulaşılmıştır. Katılımcıların %48i coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi sahibi olduğu, %51i bu ürünlerin kaliteli, %49u daha sağlıklı olduğu, %53ü daha güvenilir olduğu ve %60ı coğrafi işaretli ürünlerin yerel ekonomiye , %70i ise yerel üreticiye katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Tüketici tercihi, coğrafi işaretli ürün, Kırşehir, satın alma davranışı 68 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org DEMOKRAT PARTİ 9. DÖNEM AFYON MİLLETVEKİLLERİNİN SİYASAL FAALİYETLERİ Alper Uğur ATLI Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ORCID: 0000-0003-1383-8454 ÖZET Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratikleşme sürecini son derece sancılı geçirmiştir. Madalyonun bir yüzünde bir an evvel demokrasiye geçiş hevesi ve hazırlıkları varken diğer yüzünde genç cumhuriyetin temelini zayıflatmama kaygıları mevcuttur. İşte bu politik atmosferde ilk somut hamle 1924’te ikincisi ise 1930’da atılmış ve bu bağlamda başarılı olamamış iki parti kurulmuştur. Ancak nihayet başarıya ulaşan ve Türk siyasi tarihinin önemli bir dönemeci olarak kabul edilecek olan Demokrat Parti ise 1946 yılında kurulmuştur. Demokrat Parti, CHP içinden çıkan dört politikacı tarafından kurulmuştur. Bu dört kişilik oluşumun kurduğu Demokrat Parti yine 1946 yılında ilk seçimine katılmıştır. Açık oy gizli tasnif usulünün kullanıldığı bu seçimin galibi her ne kadar CHP olsa da bu seçim halkın gözünde “tartışmalı” bir konuma yerleşmiştir. Ancak dört yıl sonra yani 1950 yılında yapılan seçimin 1946’dakine oranla daha dürüst bir usulle tatbik edildiğine inanılmıştır. Bu seçimde DP büyük bir zaferle kazanan taraf olmuştur. Öyle ki buna “beyaz ihtilal” denmiştir. DP’nin göreve gelmesiyle bir anlamda çok partili sistem de fiilen hayat geçmiştir. Bu çalışma da 14 Mayıs 1950 seçimleriyle başlayan dört yıllık siyasi dönemi kapsamaktadır. DP’nin ilk yılları, 1950 seçimlerine giden süreç ve DP’nin meclisteki ilk dönemine kısaca değinilmiştir. Bunun yanı sıra Afyon Milletvekillerinin 1950 zaferinin devamında gelen ilk dört senede ortaya koymuş oldukları siyasal faaliyetler incelenmiş ve nihayet söz konusu milletvekillerinin memlekete önemli katkılarda bulunduklarına kani olunmuştur. Anahtar Kavramlar: Afyon Milletvekilleri, Demokrat Parti, 1950 Genel Seçimleri, Faaliyetler. THE POLITICAL ACTIVITIES OF DEMOCRATIC PARTY 9TH TERM AFYON DEPUTIES ABSTRACT The Republic of Türkiye has gone through an extremely painful democratization process. While on one side of the coin there is enthusiasm and preparations for the transition to democracy as soon as possible, on the öter side there are concerns about not weakining the foundations of the young republic. In this political atmosphere, the first concrete move was made in 1924 and the second in 1930, and in this context, two unsuccessful parties were established. However, the Democratic Party, which would finally achieve success and be considered an important turning point in Turkish political history, was founded in 1946. The Democratic Party was founded by four politicians from the CHP. The Democratic Party, founded by this four person formation, participated in its first election in 1946. Even though the winner of the election, in which open ballot and secret classification methods were used, was CHP, this election was placed in a “controversial” position in the eyes of the public. However, it was believed that the election held in 1950 was conducted in a more honest manner than in 1946. In this election, DP won with a great victory. So that it was called the “white revolution”. With the DP taking office, in a sense, the multi-party system actually came to life. 69 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This study covers the four-yar political periyod that started with the May 14, 1950 elections. The first years of the DP, the process leading to the 1950 elections, and the DP’s first term in the parliament are briefly mentioned. In addition, the political activities of the Afyon MP’s in the first four years following the 1950 victory were examined and it was finally concluded that these MP’s made significant contributions to the country. Keywords: Afyon Deputies, Democratic Party, 1950 General Elections, Activities. GİRİŞ Bir ülkenin emin adımlarla geleceğe doğru ilerleyebilmesi için demokrasinin olmazsa olmaz bir koşuldur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, türlü zorluklar içinde kurulmuş genç bir cumhuriyettir. Kuşkusuz onun demokrasi ile de taçlanması gerekir. Bu uğurda yol yürünmesi fikrinde olanların başında da Atatürk gelmektedir. O, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumluluğunu omuzlarında taşıyordu hem toplumun hassasiyetlerini gözetiyor hem de çağdaşlaşma yolunda hızla ilerlemesi gerektiğini biliyordu. Bu sebeple hassas bir dengenin üzerinden politika yapıyordu. Nihayet Demokrat Parti’den önce vukua gelen iki muhalif parti girişimi onun yaşadığı dönemde gerçekleşmiştir. O, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumluluğunu omuzlarında taşıyordu hem toplumun hassasiyetlerini gözetiyor hem de çağdaşlaşma yolunda hızla ilerlemesi gerektiğini biliyordu. Aradan yıllar geçti ve demokrasi talepleri de iyiden iyiye artı. Artık çok partili sisteme geçilmeliydi. 1946 yılında CHP’nin içindeki muhalif seslerin sahipleri tarafından Demokrat Parti kuruldu ve aynı yıl yapılan seçimlere katıldı. Sandıklar açıldığında DP daha ilk seçiminde yenilgi ile tanıştı ancak her ne kadar kazanan CHP olsa da bu seçim halkın gözünde “şaibeli” bir konuma yerleşti. Çünkü seçimde açık oy-gizli tasnif yöntemi kullanılıyordu. Oy veren seçmenin gerçek iradesini sandığa yansıtıp yansıtmadığı, yanıtlanması gereken bir soru olarak ortada duruyordu. Derken aradan dört yıl geçti ve bir sonraki genel seçim vakti gelip çattı ve bu seçimin kazananı DP oldu. Çalışmamızda ele aldığımız konu da DP ile başlayan ve 1950 seçimleriyle devam eden süreçtir. Bu gaye ile, DP’nin kuruluşu, ilk yılları ve 1950 genel seçimleri süreci değerlendirildi. Asıl hedef bölgemiz olan “Afyon” şehrindeki 1950 seçimleri süreci de incelendi. 1950-1954 yılları arasında görev yapmak üzere Afyon ilinden seçilen dokuz DP’li mebusun meclis faaliyetleri araştırıldı. Yine söz konusu mebusların biyografileri de irdelendi. Aynı zamanda Afyon milletvekillerine ve siyasetine dair yerel gazetelerde çıkan haberler çerçevesinde ilin siyasi iklimi de değerlendirildi. Çalışma, “IX. Dönem Afyon Milletvekillerinin meclis faaliyetleri” ana konusunun etrafında şekillendi ve onunla bağlantılı olan genel bilgilere de alan açıldı. Siyasi geçmiş üzerine bilgiler veren kitaplardan ve anılardan faydalanıldı. Yine Afyon’un yerel gazetelerinden olan, Demokrat Afyon, Güven, Kocatepe, Olacak, Sadakat Gazeteleri araştırıldı. Mebusların TBMM etkinliklerine ışık tutmak ve vekillerin biyografilerini yazabilmek içinse Tercüme-i hal kağıtları, TBMM Albümü ve çeşitli eserler azami şekilde irdelendi. 1. TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI VE SERBEST CUMHURİYET FIRKASI Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Kazım Karabekir yolbaşçılığında 1924 yılının 17 Kasım’ında kuruldu. Karabekir, meselenin başlangıcını izah ederken kendisinin parti başkanlığına; Rauf beyin ikinci adamlığa yani genel başkan yardımcılığına; Ali Fuat Paşa’nın ise genel sekreterlik anlamına gelen katib-i umumiliğe getirildiğini izah etmektedir1. 1 Kazım KARABEKİR, Paşaların Kavgası İnkılap Hareketlerimiz, Yayına Hazırlayan Faruk ÖZERENGİN, (İstanbul: Emre Yayınları, 1991), 320. 70 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası mevcut iktidarı denetleme görevini yerine getirecek iken, uç rejim karşıtlarının toplanma alanı olarak kabul edildi. Bu, partiyi kuranların dilemediği etmediği bir tarafa doğru gidilmesi manası taşıyordu. Buna ek olarak da dini hassasiyetlerin propaganda aracı olarak kullanıldığı Şeyh Sait İsyanı, partinin kapanma nedenleri arasında yer aldı.2 Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurucu önderi ise Fethi Okyar idi. Parti 1930 senesinin 12 Ağustos’unda kuruldu. Fethi Bey, CHP’nin karşısında siyaset yapabilecek bir muhalefet partisinin liderliği için son derece uygun bir isimdi. Nerede nasıl hareket edileceğinin farkında bir kadar da yetkin bir karakter yapısını haizdi3. Ancak gözetim altında etkinlik yapacak bir parti görünümündeki Serbest Cumhuriyet Fırkası bilhassa Batı Anadolu’da çok dikkat çekmiş ve bu da İsmet Paşa’yı tedirgin etmişti. SCF’li politikacıların 1930 Yerel Seçimlerinde iktidar tarafından haksız muameleye maruz bırakıldıklarına yönelik savlarını Meclis kürsüsünde dillendirmeleri, ilişkilerin daha da gergin bir duruma gelmesini beraberinde getirdi. Fethi Bey, 1930 senesinin 17 Kasım’ında partisini feshetti.4 2. DEMOKRAT PARTİ VE 1950 GENEL SEÇİMLERİ Atatürk’ün arzusu bu tek parti yönetiminin ilanihaye sürmesi değildi. Sonuçta muvaffak olunamamış olsa da Atatürk hayatta iken 1924 yılında Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası ve ondan altı yıl sonra da Serbest Fırka’nın kurulmuş olması gerçeği bunu destekler. Nihayet bu istek ancak ikinci dünya savaşının sonunda başka koşullar altında hayata geçmişti5. CHP’nin tek başına iktidarı, halkın özgür iradesi üzerinde ezici bir his uyandırıyordu. Toprak ağalarının gücü küçük üreticiler üzerinde baskı yaratıyordu. İşçiler, mesleklerinden doğan grev yapma, sendika kurma, toplu pazarlık ya da sözleşme yapma gibi haklardan yoksundular. Bu gruba tüccar, sanayici ve memurları da dahil etmek mümkündü6. 1945 senesinin 7 Haziran’ında CHP’nin grup başkanlığına sunulan bir takrir, çok partili yeni rejime yönelik atılan ilk adımdı. Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan’dan oluşan bu dörtlü yapı “memlekette demokratik yöntemlerin, geniş çapta uygulanması”nı istediler7. Nihayet CHP’deki dörtlü takrir muhalefeti artık kurumsallaşma yolunda ilk adımı atmışlardı. Muhalefeti yepyeni bir aşamaya, partileşmeye, taşıdılar ve 7 Ocak 1946 günü resmi müracaatlarını da yaparak Demokrat Parti’yi kurdular. DP’nin kurulmuş olması yalnızca demokrasi sevdalılarını değil aynı zamanda da CHP’lileri mutlu etmişti. Çünkü CHP böylelikle muhalif seslerden arınmış oluyordu8.DP’nin 1946 tarihli tüzüğü, parti teşkilatlarının gücünü arttırıyor ve genel merkezin teşkilat üzerindeki denetim yetkisini zorlaştırıyordu. DP’deki teşkilat üyelerinin delegelik vasıtasıyla muhafaza ettikleri siyaset belirleme gücü CHP’dekine nazaran hayli fazlaydı9. Bu arada DP kontrollü bir muhalefet görünümü çizmiyordu. Bunu gören iktidar önlem almaya başlamıştı. Önce 1946 yılında bir erken seçim yapılmasını sağlamıştı10. Seçimin galibi yine CHP olmuştu. 2 Şükran GÜRAY, Çok Partili Hayata Geçiş Süreci ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kısa Bir Değerlendirilmesi, Cilt: 125, Sayı: 247, 2020, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Sayfa: 418. 3 Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU, Politikada 45 Yıl, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2018), 93. 4 Barış ERTEM, Siyasal Bir Muhalefet Denemesi Olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası, Cilt: 1, Sayı: 2, 2010, ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Sayfa: 88. 5 Necdet EKİNCİ, Türkiye’de Çok Partili Düzene Geçişte Dış Etkenler, (Ankara: Gece Kitaplığı, 2016), 292. 6 Tevfik ÇAVDAR, Türkiye’nin Demokrasi Tarihi, (Ankara: İmge Kitabevi, 2019), 16. 7 Şevket Süreyya AYDEMİR, Menderes’in Dramı, (İstanbul: Remzi Kitabevi, 1989), 126. 8 Mahmut GOLOĞLU, Demokrasiye Geçiş 1946-1950, (İstanbul: Kaynak Yayınları, 1982), 42. 9 Cemil KOÇAK, Türkiye’de İki Partili Siyasi Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950) İktidar ve Demokratlar Cilt 2, (İstanbul: İletişim Yayıncılık, 2012), 71. 10 Necdet EKİNCİ, Türkiye’de Çok Partili Düzene Geçişte Dış Etkenler, (Ankara: Gece Kitaplığı, 2016), 280. 71 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 7 Ocak 1947’de DP’nin ilk Büyük Kongresi toplandı. Kongrede konuşan Bayar, “Hürriyet Misakı” ismiyle anılan bir program ortaya koydu. Bu sıralarda 1946 seçimlerinde yaşandığı söylenen usulsüzlükler, DP mensuplarının boykot ettikleri meclis toplantıları derken hava iyiden iyiye ısınıyordu.11Bulunan çare ise “12 Temmuz Beyannamesi” idi. “12 Temmuz Beyannamesi”, İnönü’nün politik hayatındaki önemli artılardan biri olarak görülebilir12. İnönü bu beyanname ile sertlikten yana tutum sergileyen ve hem içeride ve dışarıda değişen şartlara uygun davranmayan Recep Peker’i13 de görevden almıştı. DP’nin 20 Haziran 1949 tarihli 2. Kongresinde kabul edilen “Milli and” ile politik yolu netleşen DP artık kurumsallaşmış ve iktidar olmaya hazır bir parti izlenimi veriyordu14. DP’nin siyasi iktidar erkine sahip olma konusundaki hevesi belirginleşmişti. 1946 seçimlerinde, açık oy-gizli tasnif usulüyle sandığa gidilmişti ki bu neticeler adına akıllarda hep soru işaretleri bırakan bir uygulama olmuştu. 1950 seçimlerinde ise sistem değişmiş ve gizli oy-açık tasnif usulüne dönülmüştü. Şüphesiz bu uygulamanın olumlu yönde değişmesi de CHP’lilerin girişimi sayesindeydi15. Ayrıca DP seçim çalışmalarında, CHP döneminde yaşanan kıtlık ve fakirliğin DP’nin gelişiyle sona ereceği savı öne çıkarılmıştı16. Yine DP, köylülerin resmi görev yapanların nezdinde saygın bir konumda olacaklarını ifade etmişti17. Yine DP, demokrasinin gereklerinden birinin de grev hakkı olduğunu, iktidara gelmeleri halinde muhakkak bu hakkında işçilere tanınacağını savunmuştu18. Çağlayangil anılarında, 1950 seçimlerine gidilen süreçte kendisinin de Yozgat valiliği vazifesini yürüttüğünü söylüyordu. Çağlayangil o dönemde İsmet Paşa’nın, valilerin seçime karışmalarını istemediğini söylüyordu19. Yani DP’nin güçlenişi ve başarı merdivenlerini yavaş yavaş çıkıyor oluşu, CHP’nin önderini de birtakım hususlarda dikkatli olmaya itiyordu. Türkiye, “gizli oy, açık tasnif” usulüne uygun olarak “eşit ve tek dereceli” şekilde demokratik sayılabilecek ilk seçimini yaptı20. 1950 yılında otoriter tek parti yönetimi seçimler sonucunda barışçıl bir şekilde başka bir partiye devredilmişti21. 3. IX. DÖNEM AFYON MİLLETVEKİLLERİNİN BİYOGRAFİLERİ Abdullah Güler 1894 senesinde Afyon Sandıklı’da dünyaya geldi.22 1930-1933 yıllarında Sandıklı Belediye Başkanlığı yaptı. DP Afyon listesinden milletvekili adayı oldu. 11 Sinan MEYDAN, Yüzyılın Kitabı, (İstanbul: İnkılap Yayınevi, 2018), 93. Hüseyin ŞEYHANLIOĞLU, Türk Siyasal Muhafazakarlığının Kurumsallaşması ve Demokrat Parti, (Ankara: Kadim Yayınları, 2011), 181. 13 Necdet EKİNCİ, Türkiye’de Çok Partili Düzene Geçişte Dış Etkenler, (Ankara: Gece Kitaplığı, 2016), 284. 14 Hüseyin ŞEYHANLIOĞLU, Türk Siyasal Muhafazakarlığının Kurumsallaşması ve Demokrat Parti, (Ankara: Kadim Yayınları, 2011), 186. 15 İlber ORTAYLI, Türkiye’nin Yakın Tarihi, (İstanbul: Timaş Yayınları, 2012), 93. 16 Recep BÜYÜKTOLU, Milletvekili Genel Seçimlerinde DP’nin Seçim Propagandaları (1946-1957), (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021), 142-143. 17 Recep BÜYÜKTOLU, Milletvekili Genel Seçimlerinde DP’nin Seçim Propagandaları (1946-1957), (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021), 144. 18 Recep BÜYÜKTOLU, Milletvekili Genel Seçimlerinde DP’nin Seçim Propagandaları (1946-1957), (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021), 149-150. 19 İhsan Sabri ÇAĞLAYANGİL, Anılarım, Yayına Hazırlayan: Tanju CILIZOĞLU, (İstanbul: Güneş Yayınları, 1990), 109. 20 Türkiye İstatistik Kurumu, Milletvekili Genel Seçimleri 1923-2011, (Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası, 2012), 12. 21 Kasım Gülek, Democracy Takes Root in Turkey, Foreign Affairs, Vol. 30, No. 1 (USA: Council on Foreign Relations, 1951), 135. 22 TBMM Arşivi,1537 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 3. 12 72 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Gerçekleştirilen seçimde 80931 oy ile Afyonkarahisar mebusu seçildi. Buna ilişkin seçim tutanağını ise 1950 yılının 17 mayısında aldı. 22 Mayıs 1950’de Meclise katıldı23. Tarım Komisyonu, Tutanakları İnceleme ve Geçici Dilekçe komisyonlarında çalıştı. Milletvekilliği sonrasında Abdullah GÜLER, 1 Haziran 1954-30 Nisan 1956 tarihleri arasında, Merkez Bankası Murakıplığında bulundu24. Ölüm Tarihi: 28.04.1978.25 Ahmet Veziroğlu, 1901 yılında Afyon’un Dinar ilçesinde hayata gözlerini açmıştır. Veziroğlu Rüştiye okulu mezunudur. Yüksek tahsile sahip olmayan Veziroğlu yönünü ticarete çevirmiş ve Dedeoğlu Un Fabrikatörü olarak iş hayatında yer almıştır. Bunun yanında manifaturacılık işiyle de ilgilenmiştir. Siyasi kariyerinde Dinar Belediye Başkanlığı da vardır. Az düzeyde Almanca bilmektedir. Ahmet Veziroğlu hem 8. Hem de 9. Dönem Afyon milletvekili olarak seçilmiştir.26 Veziroğlu, TBMM’nin 1339 sicil numaraları üyesi olarak görev yaptı.271983 yılının 4 Ocak günü vefat etti.28 Ali İhsan Sabis, 1882 senesinde İstanbul’da doğmuştur.29 Harb akademisinden mezundur. Almanca, Fransızca ve az düzeyde İngilizce bilmektedir.30 İstanbul’da oturduğu yer: şişli, teşvikiye cami arkasındaki sokak, no:4.31 Harb Hatıralarım, Balkan Harbinde Neden Mağlup Olduk? Kitaplarının yazarıdır.32 1950 seçimlerinde Afyon DP listelerinde aday gösterildi. Gerçekleşen seçimde 89275 oy alarak DP’den Afyonkarahisar ve Denizli’den mebus seçildi. 27 Mayıs 1950’de Afyonkarahisar Milletvekilliğini Tercih etti.331950 senesinin 17 mayısında tutanağını alıp, 22.5.1950’de Meclise katıldı34. Milli Savunma Komisyonunda çalışan Ali İhsan Sabis, İstanbul’da 9 Aralık 1957’de vefat etti35. Avni Tan 1890 senesinde, Kayseri-Tosya’da doğmuştur. Tıp mezunu bir operatör doktordur.36Fransızca, Almanca ve Arapça bilmektedir.37 Afyonkarahisar’da serbest tabiplik yaptığı sırada Afyon DP listesinde namzet oldu. Yapılan seçimde 80410 oyla Afyonkarahisar’dan mebus seçildi. 17.05.1950’de seçim tutanağını aldı ve 1950 senesinin 22 mayısında Meclise katıldı38. Dr. Tan parlamenterlik görevi sırasında Sağlık ve Sosyal Yardım, Gümrük ve Tekel ve Geçici Dilekçe komisyonlarında çalıştı. 23 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 3.; TBMM Arşivi,1537 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 24 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 3. 25 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 26 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 27 TBMM Arşivi,1339 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 28 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 29 TBMM Arşivi,1540 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 10. 30 TBMM Arşivi,1540 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 31 TBMM Arşivi,1540 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 32 TBMM Arşivi,1540 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 33 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 10,11,12. 34 TBMM Arşivi,1540 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 35 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 10-11-12. 36 TBMM Arşivi,1541 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 13. 37 TBMM Arşivi,1541 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 38 TBMM Arşivi,1541 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 73 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Emir ve Seyis Erleri Hakkındaki Geçici Komisyonda görev aldı. Yasama görevi IX. Dönemin bitiminde sona erdi. 21 Mayıs 1961’de vefat etti39. Bekir Oynağanlı, 1912 yılında Afyon’un Şuhut İlçesinde dünyaya gelmiştir.40 Uzun yıllar tarımla uğraştı.41 1946’da D.P.’den siyasete atıldı. 1 Ocak 1946’da belediye seçimlerine katıldı ve neticesinde Şuhut Belediye Başkanı oldu. Bu vazifesi 18 Nisan 1949 tarihine dek sürdü. Bu tarihte İl Genel Meclisi Üyesi oldu. 1950 seçimlerinde Afyon DP listesinden aday oldu. Gerçekleştirilen seçimde 79827 oy alarak Afyonkarahisar mebusu seçildi. 22 Mayıs 1950 tarihinde de Meclise katıldı. Dilekçe, Gümrük ve Tekel komisyonlarında çalıştı. Gümrük Kanunu için kurulan Geçici Komisyonda görev aldı. Dilekçe kararlarının Genel Kurulda görüşülmesi için iki önerisi vardır. Yasama görevi bittikten sonra 1954-1960 yılları arasında İl Genel Meclisi Üyeliği yaptı. 17 Kasım 1963’te Şuhut Belediye Başkanlığına yeniden seçildi. 13 Temmuz 1987’de vefat etti42. Gazi Yiğitbaşı 1898 senesinde Afyon’un Bolvadin İlçesinde doğmuştur.43 1938’den itibaren dört yıl boyunca Belediye Meclis Üyeliğinde bulundu. 1943 öncesinde C.H.P. 1946’dan sonra da DP’de çalıştı. DP’nin Bolvadin Teşkilatının İdare Kurulunda görev yaptı. Yiğitbaşı, 1946 seçimlerinden sonra DP Afyon İdare Kurulu Başkanlığına seçildi. Bu görevde iken Afyon DP listesinden aday oldu.44 Gerçekleştirilen seçimde 78827 oy alarak Afyonkarahisar’dan mebus seçildi. 1950 yılının 22 mayısında ise Meclise katıldı. Tutanağı 05.06.1950’de onaylandı.45 Dilekçe, Ticaret, Tekel ve ayrıca Gümrük komisyonlarında vazife yaptı. Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu için kurulan geçici komisyonda görev aldı. 10. Dönemde de yeniden parlamenter seçilen Yiğitbaşı, 1961 yılının 12 nisanında Yassıada’da hayata gözlerini yumdu46. Kemal Özçoban 1908 senesinde Afyon’da doğmuştur. Fransızca bilmektedir.47 İlköğrenimini Afyonkarahisar’da tamamlayıp aynı yerin ortaokulundan 1927’de mezun oldu. Özel dersler alıp 1934’te Afyonkarahisar Lisesinde mezuniyet sınavlarına girerek lise diploması aldı.48 Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine49 girmiştir. Özçoban, yapılan seçimde 82808 oy aldı. Seçim tutanağını 1950 senesinin 17 mayısında aldı. 39 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 15. 40 TBMM Arşivi,1541 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 6. 41 TBMM Arşivi,1541 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 6. 42 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 6-7. 43 TBMM Arşivi,1543 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 542; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 20. 44 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 20-21. 45 TBMM Arşivi,1543 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı 46 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 20-21. 47 TBMM Arşivi,1338 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 54.; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 8-9. 48 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 8. 49 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 8. 74 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Aynı yılın 22 Mayıs’ında ise Meclise geldi. Anayasa, Milli Eğitim ve tutanakları inceleme komisyonlarında görev aldı. Anayasa Komisyonunun katipliğinde bulundu. 1 Mart 1969’da 08.431.67 sicil numarası ile emekliye ayrıldı.50 3 Nisan 2004 tarihinde hayata gözlerini yumdu.51 Salih Zeki Torfilli, 1895 yılında İstanbul’da doğmuştur. Torfilli, Fatih rüştiyesini bitirmiştir.52 Sonrasında Beyrut Amerikan Koleji ve Illinois üniversitesinde okudu.53 Çiftçilik yaptı. 1950 seçimlerinde Afyon DP listesinden aday gösterildi54. Bu seçimde 80751 oy alarak Afyonkarahisar’dan mebus seçildi. 22.05.1950’de parlamentoya katıldı55. Tekel, Gümrük ve Tarım komisyonlarında çalıştı. Tütün ve Müskirattan Alınacak Vergiler, Gıda ve Tarım Teşkilatı için kurulan geçici komisyonlarda görev aldı. Tarım Komisyonu Katipliğinde bulundu.56 Torfilli, 1970 yılının 31 temmuzunda vefat etti.57 Süleyman Kerman 1896 yılında Afyon Emirdağı’nda doğmuştur. 1926 yılında Emirdağ Belediye Meclis Üyeliğine, aynı yıl İl Genel Meclis Üyeliğine, 1928’de ise aynı belediyenin Başkanlığı’na seçildi. On yıl kadar bu görevi yürüttü. Hayır topluluklarında bulunda. 1946’da DP’ye katıldı.58 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerde 79761 oyla Afyonkarahisar’dan milletvekili seçildi59. 22 Mayıs’ta Meclis’e katıldı. 5 Haziran 1950’de seçim tutanağı onaylandı. Ticaret, Ekonomi, Geçici Dilekçe ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanun geçici komisyonlarında vazife yaptı. Vekillikten sonra Emirdağ’da ticaretle uğraştı.60 11 Ekim 1970’te61 Emirdağ’da ölen Kerman, aynı ilçe kabristanında toprağa verildi62. 4. IX. DÖNEM AFYON MİLLETVEKİLLERİNİN MECLİS FAALİYETLERİ 1950 yılında seçilen Afyon milletvekilleri, genel olarak hem iline hem de ülkesine ilişkin sorunlarla yakından ilgilenen çalışkan milletvekilleriydi. Ancak dokuz vekilin arasından iki kişinin meclis faaliyetlerine rastlanılmamıştır. Bu isimler Abdullah Güler ve Salih Zeki Torfilli’dir. Ahmet Veziroğlu TBMM’de iki soru sormuştur ve yirmi yedi kez de söz almıştır ancak kanun teklifi vermemiş, önerge sunmamıştır. Eski bir komutan olan tecrübeli isim Ali İhsan Sabis ise sekiz kez kanun teklifi vermiş, otuz bir soru sormuş, beş kez önerge vermiş ve yirmi iki defa da söz almıştır. Tıp doktoru olan Avni Tan, bir kez kanun teklifi vermiş, sekiz kez söz almıştır, soru sormamış ya da önerge vermemiştir. 50 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 8-9. 51 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 52 TBMM Arşivi,1542 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı; Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 16. 53 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 54 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 16-17. 55 TBMM Arşivi,1542 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı 56 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 16-17. 57 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 58 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 4-5. 59 TBMM Arşivi,1538 NSD, Tercüme-i Hal Kâğıdı. 60 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 4-5. 61 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541. 62 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 4-5. 75 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bekir Oynağanlı bir soru sormuş, iki kere önerge vermiş ve on altı kez söz almıştır fakat kanun teklifi vermemiştir. Gazi yiğitbaşı bir kanun teklifi vermiş, on kez soru sormuş, on kez söz almış ve fakat önerge vermemiştir. En aktif milletvekillerinden olan Kemal Özçoban ise iki kez kanun teklifi vermiş, kırk dokuz kez de söz almıştır. Ancak soru sormamış ve önerge sunmamıştır. Süleyman Kerman ise, üç soru sormuş, dört kez söz almıştır. Fakat önerge sunmamış ve kanun teklifi vermemiştir63. 1950’de milletvekili seçildikleri sırada, Abdullah Güler 56, Ahmet Veziroğlu 49, Ali İhsan Sabis 68, Avni Tan 60, Bekir Oynağanlı 38, Gazi Yiğitbaşı 52, Kemal Özçoban 42, Salih Torfilli 55, Süleyman Kerman 54 yaşında idi64. Buna göre ortalama yaşları 52,6 idi65. 5. AFYON’DA 1950 GENEL SEÇİMLERİ Afyon genel seçimlere giderken DP, CHP ve MP aday adayları sahneye çıkmaya başlamıştı. Örneğin DP listelerinden mebus adayı olmak isteyen kimselerin isimleri şu gazete haberinde verilmişti: “DP’ye Milletvekilliği adaylığını koyan on yedi kişinin isimlerini yazıyoruz: Bekir Oynağanlı, Münür Turunç, Kemal Özçoban, A. Sami Onur, Tevfik Özerdem, Mümtaz Hıdır, Cemal Tunca, Halit Aktan, Ahmet Veziroğlu, Faruk Tezcan, Salih Torfilli, Avni Tan, Cevad Gülay, Süleyman Kerman, Abdullah Güler, Gazi Yiğitbaşı, A. İhsan Sabis”66 Şüphe yok ki, yıllarca rakipsiz bir şekilde iktidarı elinde bulundurmuş olan CHP’nin listelerinden de aday olmak isteyen çok sayıda şahsiyet vardı onların adları ise bu habere yansımıştı: “Bu sabaha kadar CHP’sinden Milletvekilliğine adaylığını koyanların listesini aşağıya yazıyoruz: Eski Afyon Valilerinden Fahrettin Kiper, Avukat Kemal Aşkar, avukat Necip Etemoğlu, Malul Subay Ömer Altunay, Bolvadin Belediye Bşk. Hasan Türkmen, Dinar Belediye Bşk. Ali Veziroğlu, Emirdağı Parti Başkanı Ömer Sezer, Doktor Saip Kırelli, Eski Zıraat Bankası Md. Rifat Bayatlı, Burdur Erkek Sanat Ens. Md. Muharrem Gündüz, Emirdağından Seydi Boz, Kaymakam Murat, Emekli Kur. Yarbay Şemsettin Şener, Ulaştırma Bakanlığı Hukuk müşaviri Übeyit Çerçel, C. savcısı Emin, Sandıklı Belediye Başkanı Ahmet Gevrek, Rahmi Çelebi, (Ali Taşkapılı henüz koymamıştır)”67 Yukarıda verilen listelerin içinden seçilen dokuzar namzet, partilerinden aday gösterildiler. Ancak seçimlere katılan diğer bir parti de DP’nin siyasasını beğenmeyip ayrılan ve 1948 yılında yeni bir oluşuma merhaba diyen Millet Partisi idi. Onların adaylarının da dahil olduğu listeler şu şekilde ilan edilmiştir: “Halk Partisinin, Millet Partisinin ve Demokrat Parti’nin Afyon namzet listesi şudur: Demokrat Parti Listesi: Ali İhsan Sabis, Kemal Özçoban, Avni Tan, Süleyman Kerman, Bekir Oynağanlı, Ahmet Veziroğlu, Gazi Yiğitbaşı, Salih Torfilli, Abdullah Güler. Millet Partisi Aday Listesi: Mümtaz Hıdır, Hasan Dinçer, Halil Hilmi Bozca, Hüseyin Tiryaki, Mehmet Arpacı, Ziya Canafe, Ali Başaran, Mehmet Aşkar, Şahin Laçin. Halk Partisi Listesi: İsmail Hakkı Caltacıoğlu, Ali Taşkapulu, Necip Etemoğlu, Kemal Aşkar, Ahmet Aksoy, Bekir Berkol, Hasan Türkmen, Ömer Sezer, Ali Veziroğlu68” 63 Fehmi AKIN, Afyonkarahisar Milletvekilleri Yaşam Öyküleri ve Meclisteki Faaliyetleri, (İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2009), 450. 64 Kazım ÖZTÜRK, Türk Parlamento Tarihi TBMM – IX. Dönem 1950-1954, (Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998), 3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-20. 65 TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980, s. 541-542. 66 “D.P. ye Adaylığını Koyanlar.”, Kocatepe, Afyon, Yıl:3 Sayı:119, Doğan Basımevi, 07 Nisan 1950, s.1. 67 “CHP’den Adaylığını Koyanlar.”, Kocatepe, Afyon, Yıl:3 Sayı:119, Doğan Basımevi, 07 Nisan 1950, s.1. 68 “DP., M.P. ve C.H.P sinin Afyon milletvekili adayları”, Sadakat, Afyon, Yıl:2 Sayı:472, Sadakat Basımevi, 25 Nisan 1950, s. 1. 76 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Nihayet seçimler yapılmış ve Türkiye genelinde olduğu gibi Afyon’da da ipi DP göğüslemiştir. Çünkü seçim sistemine göre bir ilde en çok oyu alan parti aynı zamanda da oradaki tüm mebusları kazanıyordu. 6. (1950-1954) AFYON SİYASETİ’NİN YEREL GAZETELERDEKİ AKİSLERİ Siyasi çekişmeden ziyade hizmet talebinde olan bir yazı adeta halktan seçilmiş bir temsilci tavrıyla yazılmıştır. Parti içi çekişmenin had safhaya ulaştığından sitem eden bu yazı, toparlanma olmadığı taktirde şehre yazık olacağının altını kalın puntolarla çiziyordu69. Siyaset rüzgarlarının sert estiği Afyon’da, kongre konusunda yerel gazetelerin sessiz kalması beklenemezdi. Afyon DP İl Kongresi’nden hemen önce delegeleri uyaran bir yazıda, bütün delegelerin bağımsız hareket etmelerine lüzum olduğu vurgulanmıştı. Kongrenin çetin geçeceğine dair bir tahmin yürütülüyordu70. DP, bir sonraki seçime giderken kendi içinde bir oylama yapmıştı. Buna göre bazı mebus adayları elenmişti. Kaybetmenin vermiş olabileceği kızgınlıkla partiye zarar vereceklerinden korkulduğu da açıktı. Bu kişilere, olası ihanetleri halinde, partiye midelerinden bağlı oldukları suçu isnat edileceği de şimdiden bildiriliyordu71. Güler’in diğer milletvekillerine göre daha az aktif olduğu söylenebilir. Bunun doğal sonucu olarak da hakkında çıkan haber sayısı nispeten azdı. Bunlardan birinde politik bir arabuluculuk görevi gördüğü ve Sandıklı Belediye Meclisi’ndeki bir anlaşmazlıkla ilgilendiği anlatılmıştır72. Avni Tan, tıp doktoru şapkasıyla sağlık konulu bir radyo programına başlamıştı. Köylünün sağlığı ismini taşıyan programın gün, saat ve içerik bilgilerini içeren bir haber veriliyordu73. Ek olarak da bu konuşmaların artık gazetede yayınlanacağı okuyuculara iletiliyordu74. Milletvekili Ali İhsan Sabis’in aleyhine olabilecek ve onun özel hayatıyla ilgili bir haber yapılmıştı. Habere göre Sabis, kiracılarını evlerinden çıkarabilmek için binanın demir parmaklıklarını ve suları kestirmişti75. Sabis’i kesinlikle köşeye sıkıştıracak olan bir haberde onun öfke kontrolüne sahip olmadığına işaret edilmektedir. Haberde Sabis’in bir ilçede sinirlerine hâkim olamayıp, bazı seçmenlere hakaretamiz bir söz ettiği belirtilmekteydi76. Milletvekili Gazi Yiğitbaşı’nın sorunsuz bir liderlik örneği gösterdiğinden bahsedilen bir haber yapılmıştır. Haberde Yiğitbaşı’nın Afyon’daki kongreyi başarılı bir şekilde yönettiği ve kongrenin de olaysız geçtiği ifade edilmiştir77. Özçoban’ın İl İdare Kurulu üzerindeki etkili olmaya gayret ettiğine ilişkin iddia gazetece öne sürülmüştü. Ayrıca, Özçoban’ın şehrin valisi ile Afyon’un köylerini dolaştığı ve bunun iyi karşılanmadığı da eklenmişti78. 69 “Şehrimiz D.P.’nin iç savaşı.”, Güven, Afyon, Yıl:1 Sayı:8, Güven Matbaası, 21 Temmuz 1953, s.1. “Demokrat Parti İl Kongresi Münasebeti ile.”, Güven, Afyon, Yıl:1 Sayı:105, Güven Matbaası, 18 Kasım 1953, s.1. 71 “Siyasi Olgunluk Göstermek Lazımdır.”, Güven, Afyon, Yıl:1 Sayı:220, Güven Matbaası, 1 Nisan 1954, s.1. 72 “Aptullah Güler Gitti.”, Kocatepe, Afyon, Yıl:4 Sayı:228, Güven Matbaası, 09 Şubat 1951, s.1. 73 “Avni Tan Radyoda Konuşacak.”, Sadakat, Afyon, Yıl:5 Sayı:1363, Kanaat Matbaası, 23 Nisan 1953, s. 1. 74 “Memleket ve Şehir Haberleri.”, Sadakat, Afyon, Yıl:5 Sayı:1378, Temiz İş Basımevi, 14 Mayıs 1953, s. 1. 75 “Ali İhsan Sabis’in Marifetleri.”, Kocatepe, Afyon, Yıl:6 Sayı:750, Güven Matbaası, 07 Nisan 1953, s.1. 76 “Sabis’in İltifatı.”, Kocatepe, Afyon, Yıl:4 Sayı:388, Güven Matbaası, 01 Eylül 1951 s.1. 77 “Yeni teşekkül eden idare kurulu muhitte memnuniyetle karşılanıyor”, Demokrat Afyon, Afyon, Yıl:1 Sayı:65, İkaz Basımevi Afyon, 01 Ağustos 1952, s. 1. 78 “Harcanmak ve Kazanmak”, Demokrat Afyon, Afyon, Yıl:1 Sayı:49, İkaz Basımevi Afyon, 16 Temmuz 1952, s. 1. 70 77 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Genel seçimlere gidilirken yapılan deneme sonuçları habere yansımıştır. Bir kez daha mebus olmak için namzet olan eski vekillerden en çok oyu Yiğitbaşı (545) almıştı. Onu takip eden isim Oynağanlı olmuş (352), Özçoban ise 195 oy almıştı79. SONUÇ Bu çalışma, 1950 ile 1954 yılları arasında TBMM’de görev almış dokuz Afyon Milletvekilinin meclis çalışmaları ana konusu etrafında vücut bulmuştur. Beri yandan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kurulan muhalefet partilerini, Demokrat Parti’yi de incelemiştir. Milletvekillerinin özgeçmişleri, Afyon yerel gazetelerinde çıkan haberleri ve onlara ilişkin birtakım sayısal veriler de yine makalenin sütunlarından olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu önderi olan Mustafa Kemal Atatürk, çok partili hayata geçişin bir an evvel sağlanmasını dilemiştir. Nitekim 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası; 1930 yılında da Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuş bu partilerin ancak ömürleri uzun olmamıştır. 1946’da Bayar, Menderes, Köprülü ve Koraltan önderliğinde Demokrat Parti kurulmuştur. Muhalefet görevini alan DP’nin ilk büyük kongresi 1947 yılında gerçekleşmiş ve burada Hürriyet Misak-ı kabul edilmiştir. Yine aynı sene “12 Temmuz Beyannamesi” ilan edilmiştir. Bu çerçevede sertlikten yana olan Başbakan Peker görevden alınmıştır. Beyanname her iki partide de bulunan radikalleri memnun etmemiştir. Temmuz 1948’de DP’nin muhalefeti yetersiz bulanlar Millet Partisi’ni kurmuştur. 1949’da DP’nin ikinci kongresi yapılmış ve burada da Milli And kabul edilmiştir. Bu esnada İsmet Paşa’da yumuşama sinyalleri göstermiş, örneğin açıkça valilerin siyasete karışmaması gerektiğini vurgulamıştır. DP’nin galibiyeti ile sonlanan 1950 seçimleri ile CHP, iktidar bayrağını ihtilafa mahal vermeden DP’ye teslim etmiştir. Bu olgun tavır, adil geçen seçim sonuçlarıyla birlikte siyaset tarihinde önemli bir dönemeç olarak kabul edilebilir. Sonuç olarak, DP 1950 ile başlayan zafer yolculuğuna Afyon’u da dahil etmiştir. O dönemde şehrin mecliste temsil edilme vazifesini haiz olan vekillerin adları sıkı sıkı yerel gazetelere konu olmuştur. “Milletin vekili” nihayet halkın sorunlarını dile getirmek ve onların çözümüne ilişkin çözüm önerileri üretmekle vazifeli olan kimsedir. O halde bir mebusun birinci alamet-i farikası da olsa olsa onun çalışkanlığıdır. Bu tezin birincil amacı da Afyon Milletvekillerinin somut veriler çerçevesinin içinde kalınarak onların faaliyetlerini anlatmaktır. Kanımız o ki, 1950-1954 yılları arasında Afyon milletvekilleri eliyle ehemmiyetli çalışmalar yapılmıştır. KAYNAKÇA AKIN, Fehmi. Afyonkarahisar Milletvekilleri Yaşam Öyküler ve Meclisteki Faaliyetleri, İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2009. AYDEMİR, Şevket Süreyya. Menderes’in Dramı, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1989 BÜYÜKTOLU, Recep. Milletvekili Genel Seçimlerinde DP’nin Seçim Propagandaları (1946-1957), Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. ÇAĞLAYANGİL, İhsan Sabri. Anılarım, Yayına Hazırlayan: Tanju Cığızoğlu, İstanbul: Güneş Yayınları, 1990. ÇAVDAR, Tevfik. Türkiye’nin Demokrasi Tarihi, Ankara: İmge Kitabevi, 2019. EKİNCİ, Necdet. Türkiye’de Çok Partili Düzene Geçişte Dış Etkenler, Ankara: Gece Kitaplığı, 2016. 79 “D.P. Mebus Adayları.”, Güven, Afyon, Yıl:1 Sayı:217, Güven Matbaası, 29 Mart 1954, s.1. 78 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ERTEM Barış. Siyasal Bir Muhalefet Denemesi Olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası, Cilt: 1, Sayı: 2, 2010, ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Sayfa aralığı: 71-92. GOLOĞLU, Mahmut. Demokrasiye Geçiş 1946-1950, İstanbul: Kaynak Yayınları, 1982. GÜLEK, Kasım. Democracy Takes Root in Turkey, Foreign Affairs, Vol. 30, No. 1, Council on Foreign Relations, USA, 1951. GÜRAY Şükran. Çok Partili Hayata Geçiş Süreci ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın Kısa Bir Değerlendirilmesi, Cilt: 125, Sayı: 247, 2020, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Sayfa aralığı: 405-420. KARABEKİR Kazım. Paşaların Kavgası İnkılap Hareketlerimiz, Yayına Hazırlayan Faruk ÖZERENGİN, İstanbul: Emre Yayınları, 1991. KARAOSMANOĞLU, Yakup Kadri. Politikada 45 Yıl, İstanbul: İletişim Yayınları, 2018. KOÇAK, Cemil. Türkiye’de İki Partili Siyasi Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950) İktidar ve Demokratlar Cilt 2, İstanbul: İletişim Yayıncılık, 2012. MEYDAN, Sinan. Yüzyılın Kitabı, İstanbul: İnkılap Yayınevi, 2018. ORTAYLI, İlber. Türkiye’nin Yakın Tarihi, İstanbul: Timaş Yayınları, 2012. ÖZTÜRK, Kazım. Türk Parlamento Tarihi TBMM-IX. DÖNEM 1950-1954, Ankara: TBMM Vakfı Yayınları, 1998. ŞEYHANLIOĞLU, Hüseyin. Türk Siyasal Muhafazakarlığının Kurumsallaşması ve Demokrat Parti, Ankara: Kadim Yayınları, 2011. TBMM Arşivi, TBMM Albümü 1920-2010, 2. Cilt 1950-1980. TBMM Arşivi, Tercüme-i Hal Kağıtları -Abdullah Güler’in 1537 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Ahmet Veziroğlu’nun 1339 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Ali İhsan Sabis’in 1540 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Avni Tan’ın 1541 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Hamdi Bekir Oynağanlı’nın 1539 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Gazi Yiğitbaşı’nın 1543 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Kemal Özçoban’ın 1338 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Salih Zeki Torfilli’nin 1542 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı -Süleyman Kerman’ın 1538 Numaralı Tercüme-i Hal Kâğıdı TURAN, Şerafettin. Türk Devrim Tarihi 4. Kitap, Ankara: Bilgi Yayınevi, 1999. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU. Milletvekili Genel Seçimleri 1923-2011, Ankara: Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası, 2012. Yerel Gazeteler -Demokrat Afyon Gazetesi, 1952, 1953, 1954. -Güven Gazetesi, 1953, 1954 -Kocatepe Gazetesi, 1950, 1951, 1952, 1953. -Olacak Gazetesi, 1950. -Sadakat Gazetesi, 1950, 1953, 1954. 79 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ÖZEL YETENEKLİ BİREYLERİN BİLİMSEL YARATICILIK DÜZEYLERİNİN YARATICI BİLİMSEL ÇAĞRIŞIMLAR MODELİ TEMELİNDE BELİRLENMESİ İlkim Benay ÖZENBAŞ Ege Üniversitesi/ Eğitim Bilimleri Enstitüsü ORCID: 0000-0001-8971-8331 Doç. Dr. Murat SAĞLAM Ege Üniversitesi/ Eğitim Fakültesi ORCID: 0000-0002-5116-5513 ÖZET Bilimsel yaratıcılık, yeni problem durumlarını keşfedebilen, problemlere fikir veya çalışma yoluyla yeni ve farklı çözümler üretmeyi destekleyen bir beceridir. Bilimsel yaratıcılık düzeylerinin ve süreçte işe koşulan unsurların keşfedilmesi, bu becerilerin geliştirilmesi yolunda önemli bir adımdır. Alanyazında bilimsel yaratıcılık çoğunlukla yaratıcı ürün bağlamında değerlendirilirken, fen eğitimi alanında önemli bir rol oynayan çağrışım ve analojilerin yaratıcılık sürecindeki kullanımının değerlendirilmesi göz ardı edilmiştir. Bu çalışmanın amacı özel yetenekli öğrencilerin bilimsel yaratıcılık düzeylerinin süreç bağlamında belirlenmesidir. Çalışmada sunulan nicel veriler karma çalışmanın bir parçası olarak tarama yoluyla toplanmıştır. Uygun örneklemeyle, Kars, Iğdır ve Erzurum illeri bilim ve sanat merkezlerinde, 5. ve 6. sınıflarda öğrenim gören özel yetenekli 125 öğrenciyle çalışılmıştır. Çalışmada “Yaratıcı Bilimsel Çağrışımlar Testi (Y-BÇT)” kullanılmıştır. Test, çağrışımlar (8 soru), analojik muhakeme (7 soru) ve analojik problem çözme (4 soru) alt boyutlarından oluşmaktadır. Testin puanlayıcı ve puanlama güvenirliği kabul edilebilirdir. Alt boyutlara ait ortalamaların karşılaştırılabilmesi için her bir toplam puan ilgili soru sayısına bölünmüştür. Testin bütününden alınan puan alt boyutlardan alınan puanların toplamıdır. Öğrenciler genel toplam içerisinde (M= 3,539, SD= 1,025) en iyi performansı sırasıyla analojik muhakeme (M=1,604, SD: 0,521), çağrışımlar (M= 0,986, SD: 0,327) ve analojik problem çözme (M=0,950, SD: 0,498) alt boyutlarında göstermiştir. Bulgulara göre, analojik muhakeme bölümünden alınan yüksek puanlar, öğrencilerin analojik muhakemenin bileşenleri olan kodlama, haritalama, ilişki kurma, çıkarım yapma konusunda diğer alanlara görece daha başarılı olduklarını göstermektedir. Çağrışımlar bölümündeki düşük puanlar, uzak kavramlar arasında bilimsel bağlamda ilişki kurma yeteneklerinin düşük olduğunu, analojik problem çözmedeki düşük puanlar, analojik muhakemedeki becerileri transfer ve uygulama boyutlarında yeteri kadar kullanamadıkları sonucunu göstermektedir. Bu sonuç öğrencilerin, eski problem durumlarından yola çıkarak yeni problem durumlarına çözüm üretmeleri konusunda yetersiz kaldıklarını göstermektedir. Bu beceri alanlarının daha fazla gelişime ihtiyacı olduğu söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Bilimsel yaratıcılık, Fen eğitimi, Özel yetenekli bireyler EVALUATION OF THE SCIENTIFIC CREATIVITY LEVELS OF GIFTED INDIVIDUALS USING THE CREATIVE SCIENTIFIC ASSOCIATIONS MODEL ABSTRACT Scientific creativity is an aptitude that enables the exploration of novel problem scenarios and facilitates the generation of innovative and diverse solutions through the generation of ideas or through practical efforts. 80 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Understanding the various degrees of scientific ingenuity and the constituent components employed in the procedure is a crucial step in cultivating these aptitudes. The assessment of scientific creativity often focuses on the creative outputs found in literature. However, the examination of the utilization of connotations and parallels, which hold significance in the realm of science education, has been overlooked in the assessment of the creative process. The objective of this study is to assess the levels of scientific creativity exhibited by gifted students within the framework of the process. The provided quantitative data was obtained from a survey conducted as a component of a mixed research study. A study was conducted on 125 gifted students who were enrolled in scientific and art centers in Kars, Iğdır, and Erzurum. The students were in the 5th and 6th grades. In the study, the "Creative Scientific Associations Test" utilized as a measurement instrument. The test comprises three subscales: associations (8 questions), analogical reasoning (7 questions), and analogical problem solving (4 questions). The test has acceptable interrater and intrarater reliability. By dividing the total score for each subscale by the quantity of pertinent questions, one can compare the averages of the subscales. The total score of the exam is the aggregate of the scores acquired from the individual subscales. Within the overall total (M =3.539, SD=1.025), the students achieved the highest scores in analogical reasoning (M =1.604, SD=0.521), associations (M =0.986, SD =0.327), and analogical problem solving (M =0.950, SD= 0.498) in their respective subscales. The findings indicate that students who achieve high scores in the analogical reasoning part demonstrate more proficiency in coding, mapping, building links, and making inferences. These skills are important for analogical reasoning and surpass those required in other domains. Low scores in the association section suggest a limited capacity to establish connections between distant concepts in a scientific context. Similarly, low scores in analogical problem solving indicate a lack of proficiency in utilizing analogical reasoning skills in the transfer and application domains. This outcome indicates that pupils lack the ability to generate answers to novel problem situations by drawing upon previous problem situations. These skill categories require additional refinement. Keywords: Scientific Creativity, Science Education, Gifted Individual 81 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN YAPAY ZEKAYA İLİŞKİN TUTUMLARININ İNCELENMESİ Melike ÖZYURT Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü ORCID: 0000-0003-0537-2244 Pelin DERİNALP Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep Eğitim Fakültesi, Yabancı Diller Bölümü ORCID: 0000-0003-4527-9343 Özet Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin yapay zekaya ilişkin tutumlarını çeşitli değişkenler açısından incelemek ve öğrencilerin yapay zekayı hangi amaçla kullandıklarını tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda öğrencilerin yapay zekaya ilişkin tutumları cinsiyet, okul türü, sınıf düzeyi, dijital araçları günlük kullanım süresi, yapay zeka hakkında bilgi sahibi olma ve kullanma değişkenleri bağlamında incelenmiştir. Daha önce yapay zeka kullanan öğrencilerin ise bu teknolojiyi hangi amaçla kullandıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın deseni betimsel tarama olarak belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemini 2023-2024 eğitim öğretim yılında Gaziantep ili merkez ilçelerinde öğrenim görmekte olan 425 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Dördü özel, on ikisi devlet olmak üzere toplam 16 okulun öğrencileri resmi izinler sonrası, araştırmaya gönüllülük esasına bağlı olarak katılım sağlamıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Suh ve Ahn (2022) tarafından geliştirilen ve araştırmacılar tarafından Türkçeye uyarlanan “Yapay Zeka Öğrenci Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek üç boyut ve 26 maddeden oluşmaktadır ve beşli likert tipindedir. Verilerin toplanmasında Google formlardan yararlanılmıştır. Bu formda ölçek maddelerinin yanı sıra cinsiyet, okul, yapay zekayı kullanım amacı gibi bilgilerin edinilmesine yönelik sorulara da yer verilmiştir. Araştırma verilerinin analizi öncesinde normallik sınaması yapılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiş ve veri analizinde parametrik testler uygulanmıştır. Öğrencilerin yapay zekaya ilişkin tutumları ve yapay zekayı kullanım amaçları betimsel analiz yapılarak incelenmiştir. Öğrencilerin yapay zekaya ilişkin tutumlarının cinsiyet, okul türü, yapay zekaya ilişkin bilgi sahibi olma ve yapay zekayı daha önce kullanma durumları gibi değişkenler bağlamında analizinde bağımsız gruplar t-testinden yararlanılmıştır. Sınıf düzeyi ve dijital araçları günlük kullanım süresi değişkenlerine ilişkin analizlerde ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanılmıştır. Yapılan uygulamada ölçeğin Cronbach’s alfa güvenirlik katsayısı .938 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ortaokul öğrencilerinin yapay zekaya ilişkin tutumlarının genel olarak olumlu olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin yapay zekaya ilişkin tutumlarının erkek öğrenciler, özel okul gidenler, daha önce yapay zekayı duymuş olanlar, daha önce yapay zekayı kullanmış olanlar lehine anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Bununla birlike öğrencilerin yapay zekaya ilişkin tutumlarının sınıf düzeyine ve dijital araçları günlük kullanım sürelerine göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Daha önce yapay zeka kullanan öğrencilerin ise bu teknolojiyi çoğunlukla eğitsel, eğlence ve gündelik işlere yardımcı olması amaçlarıyla kullandıkları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: yapay zeka, tutum, eğitimde yapay zeka kullanımı 82 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AN INVESTIGATION OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS' ATTITUDES TOWARDS ARTIFICIAL INTELLIGENCE Abstract The aim of this study is to examine secondary school students’ attitudes towards artificial intelligence (AI) in terms of various variables and to determine the purposes for which students use AI. For this purpose, students' attitudes towards AI were examined in the context of gender, school type, grade level, daily usage time of digital tools, familiarity with the AI concept and using it. The study attempted to determine for what purposes the students who used AI before used this technology. A quantitative research method was used in the study. The research design was determined as a descriptive survey. The study sample consists of 425 secondary school students studying in the central districts of Gaziantep province in the 2023-2024 academic year. Students from a total of 16 schools, four private and twelve public schools, participated in the study voluntarily after obtaining official permissions. The "Artificial Intelligence Student Attitude Scale" developed by Suh and Ahn (2022) and adapted into Turkish by the researchers was used as a data collection tool. The scale consists of three dimensions and 26 items and is a five-point Likert type. Google Forms were used to collect the data. In this form, in addition to the scale items, questions were included to obtain information such as gender, school, and purpose of using artificial intelligence. Before the analysis of the research data, a normality test was performed. It was determined that the data showed normal distribution and parametric tests were applied in data analysis. Students' attitudes toward artificial intelligence and their purposes for using artificial intelligence were analyzed through descriptive analysis. Independent groups t-test was used to analyze students' attitudes towards artificial intelligence in the context of variables such as gender, school type, familiarity with the artificial intelligence concept, and using artificial intelligence before. One-way analysis of variance (ANOVA) was used to analyze the variables of grade level and daily use of digital tools. In the application, the Cronbach's alpha reliability coefficient of the scale was determined as .938. As a result of the research, it was determined that secondary school students' attitudes towards AI were generally positive. In the study, it was also found that students' attitudes towards AI differed significantly in favor of male students, those who attended private schools, those who had heard of AI before, and those who had used AI before. However, it was revealed that students' attitudes towards AI did not significantly differ according to their grade level and daily usage time of digital tools. It was seen that the students who had used AI before mostly used this technology for educational purposes, recreation and entertainment, and daily life activities. Keywords: artificial intelligence, attitude, use of artificial intelligence in education 83 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TOPLUMSAL DEĞİŞME SÜREÇLERİNDE MÜZİĞİN ARAÇSALLAŞTIRILMASI: ACISIZ ARABESK Arş. Gör. Abdurrahman KÜLTÜR Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü ORCID: 0000-0001-8183-0302 ÖZET Arabesk müzik ortaya çıktığı günden beri hem basında hem de akademik alanda tartışılan önemli konulardan birisi olmuştur. Arabesk müziği ortaya çıkaran etkenler 1950’li yıllara kadar götürülebilir. 1950’li yıllardan tarımdaki makineleşme ile kırsalda işsiz ve sermayesiz kalan kesim çareyi kente göç etmekte aramış ve hızlı bir şekilde İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere göç etmeye başlamışlardır. Özellikle İstanbul’a doğru akan hızlı göç dalgaları şehirde altyapıdan eğitime, sağlıktan barınmaya kadar birçok sorunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle konut sayısı kısıtlı olan İstanbul’a yoğun göç gecekondu yerleşimlerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Gecekondu mahalleleri genellikle kentin merkezinden uzakta, kentin çevresinde göç eden taşralı ve yoksul kesimin yerleştiği bölgeler olmuştur. Bu bölgelerde merkezden uzakta sadece günlük ihtiyacını karşılamak üzere pratiklerini şekillendiren gecekondu ahalisi aynı zamanda eğlence için kentte yer alan orta sınıfın eğlence anlayışına da entegre olamamıştır. Bunun bir sonucu olarak kendi eğlence ya da sanat türünü ortaya çıkarmak zorunda kalmış ve arabesk müziğin şekillenmesine sebep olmuştur. arabesk sadece bir müzik türü olmakla kalmamış, üreticisi ve dinleyicisini anlatan, onun yaşamı hakkında bilgi veren, bireysel ve toplumsal hayatını şekillendiren ve onlar hakkında bilgi veren bir kavram haline gelmiştir. Hatta bu tür o kadar güçlü hale gelmiştir ki bir süre sonra devletin müdahalesiyle dahi karşılaşmıştır. Devletin müdahalesi sonucu ortaya çıkan “acısız arabesk” türü bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu kavramın nasıl ortaya çıktığı, ortaya çıkmadan önce nasıl bir tarihsel süreçten geçtiği, devletin müdahalesinin sebepleri ve amaçları, yeni türün akıbeti bu çalışmada ele alınmaktadır. İlk olarak arabeskin ortaya çıktığı 1970’li ve 1980’li yıllardaki sosyal ve siyasal ortama değinilecek, daha sonra arabeski ortaya çıkaran göç, kent, kentleşme, gecekondu ve dolmuş kültürü gibi kavramlar ele alınarak arabeskin tarihi hakkında bilgi verilecektir. Son olarak da acısız arabeskin ortaya çıkışı ve devletin bu süreçte nasıl bir rol oynadığı ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Müzik, Arabesk, Acısız Arabesk, Özal Dönemi. INSTRUMENTALIZATION OF MUSIC IN PROCESSES OF SOCIAL CHANGE: PAIN-FREE ARABESQUE ABSTRACT Arabesque music has been one of the significant topics debated both in the media and in academic circles since its emergence. The factors that led to the emergence of this genre can be traced back to the 1950s. With the mechanization of agriculture until the 1950s, the rural population, unemployed and capital-less, sought a solution by migrating to urban areas, rapidly starting to move to major cities such as Istanbul, Ankara, and Izmir. Especially the swift migration waves towards Istanbul led to the emergence of various problems in the city, ranging from infrastructure to education, health, and housing. Particularly, the limited number of residences in Istanbul resulted in the emergence of shantytown settlements. Shantytown neighborhoods were generally areas where the rural and impoverished population, migrating around the city, settled, usually far from the city center. 84 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The inhabitants of these areas, who shaped their practices only to meet their daily needs away from the city center, also could not integrate with the middle class's entertainment understanding in the city. As a result, they had to create their own form of entertainment or art, leading to the shaping of arabesque music. Arabesque has not only become a music genre but also a concept that describes its producer and audience, providing information about their lives, shaping individual and social life, and informing about them. This genre has become so powerful that it even faced the intervention of the state for a while. The "pain-free arabesque" genre, which emerged as a result of state intervention, is the subject of this study. The study addresses how this concept emerged, the historical process it went through before its emergence, the reasons and purposes of state intervention, and the fate of the new genre. Initially, the social and political environment of the 1970s and 1980s when arabesque emerged will be discussed. Then, concepts such as migration, urbanization, shantytowns, and minibus culture, which played a role in the emergence of arabesque, will be addressed, providing information about the history of arabesque. Finally, the emergence of pain-free arabesque and the role of the state in this process will be discussed. Keywords: Music, Arabesque, Pain-Free Arabesque, Özal Period. 85 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org OBJECTIVE AND SUBJECTIVE FOUNDATIONS OF ARTISTIC MIGRATIONS IN CURRENT UZBEK POETRY Berdieva Zebo Uralovna Termez branch of Tashkent Medical Academy, Department "Uzbek and foreign languages" Annotation The article explores the metaphorical image and its spestified nature, the objective and subjective foundations of artistic migrations in modern Uzbek poetry as a problem the main tendentias of National Poetry, the attitude of the creative person to the universe and social being, and the role he plays in it. Current Uzbek poetry has an objective and subjective basis of the ideological-aesthetic activation of artistic migrations, which directly speaks of the time in which the creator lives, the socio-literary environment, the poet's philosophical concept, the way of artistic perception of the universe, his attitude to reality and his connection with the inner “i”, the fact that Uzbek literature from the 70s In addition, the story, do not forgive, the open statement of the feeling does not flood the reader. Man is mysterious by nature, revenge on the unknown and beauty. The artistic movement performs the same function in literature. In this article, the poem is about the bridesmaid, the bridesmaid's adornment, and the bridesmaid's bridesmaid's Majesty's adornment further and evokes pleasure. Keywords: metaphor, metaphorical image, artistic displacement, istiora ideological aesthetic renewal, objective and subjective, meditative. Hozirgi oʻzbek sheʼriyatida badiiy koʻchimlarning gʻoyaviy-estetik jihatdan faollashuvining obyektiv va subyektiv asoslari mavjud boʻlib, u bevosita ijodkor yashayotgan davr, ijtimoiyadabiy muhit, shoirning falsafiy konsepsiyasi, olamni badiiy idrok tarzi, voqelikka boʻlgan munosabati va ichki “men”i bilan bogʻliq. XX asrning 70-yillaridan bugunga qadar boʻlgan oʻzbek adabiyoti murakkab, qarama-qarshi ijodiy yoʻlni bosib oʻtdi. Ijodkorga soʻz erkinligi berilmagan davrlarda, oʻz fikrlarini ochiq ifodalash taqiqlab qoʻyilganda u oʻz-oʻzidan majozga murojaat qiladi. Qolaversa, voqea, kechinma, tuygʻuning ochiq bayoni kitobxonni toʻlqinlantirmaydi. Inson tabiatan sirli, nomaʼlum narsalarga va goʻzallikka oʻch. Badiiy koʻchim adabiyotda ayni shu vazifani bajaradi. Agar taʼbir joiz boʻlsa, sheʼr kelinchak boʻlsa, koʻchim uning ziynati, zero kelinchakning kelinlik malohatini uning ziynati yanada orttiradi va zavq uygʻotadi. Rauf Parfi, Asqar Mahkam, Nodira Afoqova, Halima Ahmedova ijodini birlashtirib turuvchi nuqta, ularning koʻngil shoiri ekanligi, oʻz botiniga yuz burgan va inson qalbini sheʼrga aylantira olganliklarida. Ular ijodida koʻchim darajasida qoʻllanilgan metaforik obrazlar tabiatdagi mavjud barcha yaratiqlarning va еr osti va ustidagi hamma narsalarning insonga, uning hayotiga aloqadorlikda tasvirlanishidadir. Borliq va undagi mavjud voqelikning inson hayotiga koʻchirilishi lirik qahramon tabiatini, ruhiyatida kechayotgan evrilishlarni, ichki dunyosiga qarama-qarshi qutblarni, feʼl-u sajiyasiga xos fazilat va illatlarni ochib berishda asosiy badiiy tasviriy vosita hisoblanadi. Bu sheʼrlarda lirik qahramonning “men”iga daxldor, uning sezimlarga kuchli taʼsir koʻrsatgan ijtimoiy hayotdagi voqea-hodisalar metafora vositasida sheʼr maʼnosini kuchaytirish bilan birga uning fikr qamrovini kengaytiradi. Sheʼrning taʼsirchanligini oshiradi, voqelikning mohiyatini toʻlaqonli namoyon qiladi. Shoir antomaziya metaforalardan shoir davr manzaralari va insonlar hayotini, shuningdek, tarix haqiqatlarni berishda foydalanadi. A.Mahkam ijodida bunday metaforalar tarixiy shaxslar va asar qahramonlari nomini keltirish asosida yaratilgan. 86 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ”Boborahim Mashrabning onaizoriga qasida” (100-b), “Alisher Navoiyning soʻnggi kunlari” (216-b), “Shukur Burhon marsiyasi” (219-b), “Mahmud Qoshgʻariyning devoni hoshiyasiga bitiklar” (227-b), “Termiz avliyolari” (436-b), “Koʻhna Urganch” (437-b). “Afrosiyob” (193b), “Nuh toʻfoni yoxud...” “203-b), “Jaloliddin Rumiyning Odami” (145-b), “Bahouddin Naqshband deydi” (450-b), “Mahbub ul qulub” (Mansuri Xalloj haqida) 447-b), “Naqshband qasidasi”( 474-b), “Dukchi eshon” (472-b), “Tumoringni solib qoʻyningga (Mashrab haqida, 456-b), Batlon chizigʻi ( A. Qodiriy, Usmon Nosir, Choʻlpon haqida, 232-235-b), “Tavajjuh” dostoni (Mirza Bobur, Shayboniyxon, Alisher Navoiy haqida, 252-301-b)... Asqar Mahkam ijodida oʻtmishga, xalqning yaqin va uzoq tarixiga, millatning sharafga burkangan davrlariga, ulugʻ ajdodlarga murojaati, ularga yukinishi bejiz emas. Chunki, “istioralarda xalq ruhi oʻzining yana ham chuqurroq ifodasini topadi, ular irqlar va qabilalarning his qilish hamda tafakkuridagi tafovutni hamma narsadan ham koʻra toʻgʻriroq va haqqoniyroq tasvirlaydi. Ranglar metaforasidan esa shoira Halima Ahmedova nafaqat tabiat manzaralarini yaratish, balki inson ruhiy olamidagi evrilishlarni qizil (jigarrang), sariq ranglar vositasida tasvirlab, ular orqali inson umri bosqichidagi muhabbat, ayriliq, sogʻinch, afsus tuygʻulari ifodasini berishda foydalangan. Halima Ahmedova lirikasida ranglar ( yashil , oq , pushti , sariq , moviy , qora va h.k. ), dov — daraxtlar qushlar , maysa — oʻsimliklar, tuproq, shabboda ramzi asarlari badiiyatining muhim xususiyatlaridan biri. Shu maʼnoda yolgʻiz yashil rangining mazmun qirralarini koʻzdan kechirish kifoya. Kitobning nomi ham “Yashil” deya atalishi bejiz emas. U shoiraning dunyoqarashi bilan bogʻliq holda olam va odamni, voqelikni , jamiyat hodisalarini badiiy idrok va ifoda qilishdagi falsafiy — estetik prinsiplaridan voqif etadi . Bir soʻz bilan aytganda, Haq ishqining maʼno jilolarini, ruhiy dunyo shevalarini tushuntiruvchi badiiy konsepsiyani anglatadi. Shoira lirikasidagi yashil rang har bir sheʼrda yangi-yangi maʼnolarni anglatishiga koʻra nufuzlidir . (Yam-yashil daryo , yashil nigoh, ishqday yashil, yalpizlar xayoli yam-yashil, yam-yashil nafas tafti, xayol kengliklari yam-yashil, “qachonlardir men ham yam-yashil edim, daryoga talpingan jilgʻaday yashil”, “Va yana kimdir aytgan edi : avval va oxirni toʻldirar yashil”, “Yashil sogʻinch bilan tirikman bu chogʻ” , “Havvoning yam-yashil tomirlarida” , “Suvlardan ajralib qolgan sogʻinchni, Yupatib toʻldirdim yam-yashil hisga” va h.k.) Anglashiladiki, ezgulik, adolat zamiridagi mehr-oqibat tuygʻularidan goʻzallik balqib chiqayotir.. Inson feʼl-atvorida namoyon boʻlguvchi aynan ana shu mehr-muhabbatdan koʻra odamiylik xususiyatlarini, shaxslik darajasini oʻzaro farqlash mumkin. Bu lahza koʻnglimning yamoqlariga Oshiq etgim kelar har bir yaproqda. Xaël kengliklari yashar va qoʻngʻir, Sogʻinch bogʻlarida mudraydi kunlar. Shoira oniy lahzada ruhida yuz berayotgan hislarning suratini chizadi, bu kechinma ijtimoiylikdan xoli, faqat uning oʻzigagina daxldor. Ketma-ket qoʻllangan metaforalar, jonlantirilgan tabiat bilan uygʻunlashib ketgan va bir butunlik kasb etgan “men” kitobxonning sezgilarini uygʻotib yuboradi. “koʻnglimning yamoqlari” – eski, yirtilgan, yoʻqotishlarga uchragan, lekin qayta va qayta tiklashga urinib koʻrilgan, vaqt oʻzining izlarini qoldirib boʻlgan, shularning hammasiga qarama-qarshi yashashga urinayotgan – bu taʼriflar yuqoridagi birikmaning ochqichlari. Ruhiy va moddiy ikki tashqi jihatidan bir-biriga aslo oʻxshamaydigan narsa oʻzaro oʻxshatilmoqda. Lirik qahramonning qalbi muhabbatga toʻla va ayni lahzada ham har bir yaproq bilan dillashmoqchi. 87 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Biru Borning nigohi shunchalar sehrli, moʻjizakorki, u qaygʻu bilan baxtni yarashtiradi; ajal koʻzlarini qamashtiradi; lirik qahramonni oʻzidan oʻzini adashtiradi. Va yana ham muhimi, u mulki borliqqa, barru bahrlarga yashillik – hayot, tiriklik, yashnoqlik bagʻishlayotir. Haq nigohi sirli tanish ovozga aylanadi (“...tanish bir ovoz chorlaydi: Halima qaydasan, kelgin, kela qol. Mana shu ovozga aylanar xokisor umrim” ) . Yuqoridagi tahlillardan koʻrish mumkinki, shoira sheʼriyatida ijtimoiy hayotda roʻy bergan voqea-hodisalar koʻchim darajasidagi metaforik obrazlar orqali yanada taʼsirchan, jozibali va ishonarli tasvirlashga erishilgan. Sheʼriyatda badiiy koʻchimlar mavqeyi shu darajada kuchaydiki, ularning maʼno tovlanishlarini anglab yеtish, murakkab metaforik obrazlar tabiatini toʻgʻri tushunish oddiy sheʼrxonga ancha qiyinlashib qoldi. Poetik koʻchimlarga asoslangan obrazlar yaratish hozirgi sheʼriyatimizda qanchalar rivojlangan boʻlmasin, uning ildizlari realistik poeziyada oʻtgan asrning 20-yillariga borib taqaladi. Fitrat, Botu, Choʻlpon, Hamza kabi koʻplab shoirlar suronli yillarning dagʻdagʻasida oʻzlarini muhofaza qilish maqsadida poetik koʻchimlarga asoslangan obrazlarga murojaat etishgan edi. Poetik koʻchimlarga murojaat etish realistik oʻzbek sheʼriyati uchun xos hodisa boʻlib, bu tamoyil oʻtgan asrning 30-50-yillarida biroz pasaydi. Kommunistik mafkuraning zoʻravonlik siyosati poetik maʼnoni yaratib ifodalash anʼanasiga qarshi turdi. Natijada ana shu yillarda poetik koʻchimlar oʻrnini yalangʻoch sheʼriyat egallaydi. Shunga qaramasdan, 60-yillarda sheʼriyatimizga kirib kelgan Erkin Vohidov, Abdulla Oripov, Rauf Parfi singari ijodkorlar poetik koʻchimlarga asoslangan obrazlarga murojaat qila boshladilar. Rauf Parfi sheʼriyatida badiiy koʻchimlar oʻta betakror va individual xarakter kasb etadi. Biroq bu badiiy koʻchim uchun tanlangan narsa bilan uning hayotiy vazifasini uzviy-mantiqiy bogʻliqlikda tasvirlashga intiladi. U bir sheʼrida zangori osmonning uzoq chetlarida kezinayotgan bulut obraziga murojaat qiladi. Ammo bulut shunchaki aytilsa, uning poetik koʻchimga aloqasi boʻlmasligi mumkin. Uni poetik obrazga aylantirish uchun shoir bulut soʻzi oldidan “yiqilgan” sifatdoshini muhim belgi sifatida keltiradi. Darhaqiqat, osmonning bir chetida ayro holda turib qolgan bulutga nisbatan “yiqilgan” soʻzi nihoyatda mos keladi. Bu narsa badiiy koʻchimga asos boʻlgan narsaning tashqi alomatini tashkil etadi. Koʻchimli obrazning hayotiyligini oshirish maqsadida shoir unga ikkinchi belgi xususiyatni qoʻshadi. Bu uning yigʻlashidir. Haqiqatan ham osmonning bir chetida “yiqilgan” bulut oʻzining gʻaribligidan yigʻlashi tabiiy. Ushbu holat bulutning tabiiy holati hamda vazifasini toʻla ifodalaydi: Moviy osmon etaklarida, Uxlab yotar yiqilgan bulut. Tanholikda ertaklaridan, Ayrilmish ul, bagʻrida sukut. Baxtli edi kezib falakda, Axir toʻyib-toʻyib yigʻlardi. Ruhi boʻm-boʻsh, boʻshliq yurakda, Oh, yiqilgan bulut uxlardi... Maʼlum boʻladiki, poetik koʻchim shoir hayotidagi istalgan narsalar asosida yuzaga kelavermaydi. U mohiyat eʼtibori bilan hayotiy mantiq qonuniyatlariga boʻysunishi lozim. Boshqacha aytganda, poetik koʻchim hayotiy mantiq bilan badiiy mantiqni yaxlit birlikda bogʻlovchi koʻprik hisoblanadi. Poetik koʻchimlarni bunday hayotiy asosda tanlash va ularni salmoqli gʻoyaviy-badiiy vazifa yuklash ijodkordan katta mahorat talab etadi. R. Parfi bu jamiyatdan oʻz zamondoshlari ichida alohida oʻrin egallaydi. 88 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Alloh odamzodni aql va til bilan jami mavjudotdan ulugʻ qilib sharafladi, shu maqom, yuksaklik bois uni еrda oʻz xalifasi qildi, shu sharaf bois inson yеrning gultoji, gavhari “durri yatimi” etdi. Har kimning ona tili esa uning muqaddas meʼroji, asli, oʻzligi, mohiyati oʻzini namoyish qilish imkoni, komil axloqi, qalbiga nur kirgizuvchisi, uni balolardan toʻsguvchisi, ruhiy quvvat manbai, ijtimoiy munosabatlarga kirguvchi, haq — huquqini talab qilguvchi aloqa vositasi. Hazrat Navoiy aytganlaridek, ona tili – soʻz: Maʼdani inson guhari soʻzdurur Gulshani odam samari soʻzdurur. Ona tili oʻz sohibining hamisha najotkori, maʼdani, gavhari, najoti, uni Allohga yaqinlashtirguvchi zikr va munojot, iltijolarini nurga aylantirib vohid etguvchi ruhiy qudrat, ilohiy hodisa. Rauf Parfi hayoti va ijodi davomida ona tilimiz sofligi, uning ravnaqi, boyligi, davlat maqomi olishi uchun kurashgan, jonfido ijodkor. Uning adabiy merosida ona tilimizga muhabbat, fasohat, zarofat, soʻzlarni koʻz gavharidek asrash, zargardek qoʻllash, maʼno tovlanishlari – billurlanishini amalda isbotlashi izohsiz sharafdir. Rauf Parfi har bir sheʼr matni iqlimiga qarab, fikr, his-tuygʻuga monand soʻz tanlaydi. Shoir ona tilimizning boy leksik, semantik, morfologik, sintaktik xususiyatlaridan oʻta sinchkovlik, nuktadonlik, zariflik bilan foydalanadi. Shoir ona tilida millat, ajdod ruhi yashashini, soʻzda cheksiz qudrat, ruh borligini teran biladi. Ijodi esa – buning yorqin misoli. Hali ona tilimizda davlat maqomi berilmagan, milliy ozodlik va mustaqillik bir shirin xayol, orzu, xavotir boʻlgan 1965-yilda shoir “Ona tilim” nomli uch sonet guldastasidan iborat muhabbatnoma – hasratnoma yozgandi. 1. Ulugʻ Turkistonim, oltin dalalar, Oftob sochqi sochar bosh uzra balqib U sening tilingda aytar allalar, Qonim, ona tilim, oh, xoqon xalqim. “Ulugʻ Turkiston” – necha ming yillar dunyoning eng nurli goʻshasi boʻlgan ona yurt, Vatan; “Oltin dalalar” – tabiiy hosildor, barakatli, nima eksa unadigan, bir bugʻdoy urugʻi yеtti yuz boʻladigan, bugʻdoyzorlari tillarang tovlanadigan zamin; 365-366 kunidan kamida 270 – 280 kuni quyoshli boʻladigan, hamisha nurga toʻla Ona Turkiston; Quyosh nuri shu qadar hayotbaxsh tiriklik manbaiki, turkiy til ham, oftob tili – nuriga oʻxshab “alla” aytgandek ilohiy sinoat. Ona tili – turkiylarning, jami bani basharning tomirda oqar qoni, tiriklik, quvvat manbai, xalq, millat timsoli, yuzi. Hozirgi oʻzbek sheʼriyatida badiiy koʻchimlarning gʻoyaviy-estetik jihatdan faollashuvining obyektiv va subyektiv sabablari mavjud. Oʻrta asr Sharq mumtoz sheʼriyati, tasavvuf adabiyoti, jadid lirikasi, shoʻro davri sheʼriyati va mustaqillik davridagi koʻngil sheʼriyati istiora, majoz turli davrlarda adabiyotning asosiy tamoyiliga aylanishi mumkinligini koʻrsatadi. Bu adabiyotning oʻz ichki qonuniyati, tarixiy-ijtimoiy muhit, ijodkorning individual uslubi, qolaversa, muallifning ruhiyatida kechayotgan evrilish, voqelikni qabul qilishdagi nuqtai nazari bilan bogʻliq. Foydalanilgan adabiyotlar 1. Афоқова Н. Аросат фасли. – Бухоро, “Бухоро” нашриёти., 2004,-Б.23. 2. Афоқова Н. Бизнинг эра. Тошкент:Ижодпресс, 2010.-Б.72. 3. Аҳмедова Ҳ. Яшил. ОъзбекистонНашриёт-матбаа ижодий уйи, 2016.-Б.168. 4. Воҳидов Э. Изтироб. – Тошкент:Ўзбекистон, 1992. – Б.217. 5. Парфи Р. Сайланма. Тошкент:Академнашр, 2013.-Б.432. 6. Маҳкам Асқар.Ҳақ.Сайланма. Душанбе, Адиб, 1998.-Б.284. 7. Машраб шеъриятидан.-Тошкент:Ўзбекистон, 1979.-Б.128. 89 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org THE CONTENT AND MEANS OF DEVELOPING PRAGMATIC COMPETENCE IN MEDICAL STUDENTS Atamuratova Munira Makhamadievna Teacher of Termez branch of Tashkent medical academy Abstract In this article, information is provided about the interrelationships of pragmatic competence and communicative competence in English language teaching, especially for medical students. Competence is the ability to use and apply in practice all theoretical knowledge, practical skills and qualifications acquired within the scope of this discipline. Communicative competence is the perfect ability to learn English in order to communicate in society. Many students in medical institutions are non-native speakers of English, so the traditional way of teaching English means that students learn grammar, vocabulary and terminology related to their future professional field, and while they focus on grammar, reading medical literature and listening skills, but actually learning medical terms is easy by reading, their main problem is speaking and communicating, however, the fear of making mistakes, students struggle to acquire practical oral or written communication skills, and using language is largely neglected. If both students and teachers realize the importance of pragmatic competence and are active in developing their pragmatic competence, they can make certain improvements in the teaching and learning process of English, as well as their pragmatic and communicative competence. It will be possible to increase competence. In order to apply pragmatic competence in practice, first of all, it is necessary to distinguish between language form and language function in learning and teaching English. Teachers should not limit themselves to teaching students only a large amount of vocabulary and grammar; instead, they should develop some situations to provide opportunities for students to use their language skills. And students should use all opportunities to apply what they have learned, linguistic or pragmatic knowledge. Keywords: pragmatic competence, communicative competence, component, context. Increasing the quality of teaching the young generation in foreign languages, fundamentally improving the system of training qualified personnel who can freely communicate in foreign languages, and training mature specialists who meet the international educational standards by mastering foreign languages are important in our country. is one of the main goals implemented in the field of education. The English language is being studied based on certain goals in a number of fields across our country. Also, ESP (English for Specific Purpose) was formed as a separate direction of teaching English as a foreign language, and this direction took a leading place in teaching English with the purpose of increasing professional education along with significant development. It is very important to get acquainted with the main ideas, theoretical views and concepts of several scientists who have conducted a number of researches to study the concept of ESP. When it comes to the history of ESP, there are not exactly any programs or approaches to learning professional skills for students who are not English majors, but the main factor in teaching English is a particular system in teaching English. based on the development of programs and complexes. Nowadays, a number of changes and innovations taking place in the educational process have an impact on the processes of learning foreign languages. We must admit that it is impossible to learn English without grammar, vocabulary and other language skills, but the goal can be achieved by organizing classes using modern methods and technologies rather than traditional methods. 90 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Before discussing the specifics and challenges of teaching English to non-specialists, it may be wise to examine and acknowledge theories and opinions about ESP. The definition presented by Dudley-Evans is clearly influenced by the concepts of Stevens (1988), although, unlike the "Common English" of various ESPs, he significantly enriched it by removing the absolute characteristic and increasing the number of variables reviewed and implemented. The division of ESP into absolute and variable features is particularly useful in dealing with arguments about what English is, aimed at representatives of specific fields. From the definition, we can see that the language taught in English language teaching should be related to a certain field, but it is not necessarily aimed at a certain age. It is required to use additional resources for teaching English to students; to increase their interest in English through auxiliary educational means, to conduct each lesson in an interactive, i.e. active-student, way through new pedagogical technologies and innovative methods. . In this case, it is appropriate for the teacher to organize the lessons based on innovative and interactive approaches. Such innovative methods include the implementation of students' ability to communicate in English in their groups and the use of other resources during the learning process, including online resources of the Internet or various language training programs to communicate outside the classroom. . Through this, students can develop their language skills, because they will have the opportunity to apply their knowledge and skills to topics they understand and are interested in in an English language environment. We can observe many advantages and conveniences of teaching English using modern technologies. Currently, special attention is paid to the field of medicine. Therefore, modern medicine, like other areas of development, requires professional and linguistic skills. In terms of studying special scientific literature in the field of medicine and exchanging international experiences, the demand for English is also very high in this field. Taking into account the above points, it is possible to develop pragmatic competence in teaching English to medical students on the basis of modern innovative technologies. To understand the essence of pragmatic competence, let's first analyze what the concept of pragmatics is. Pragmatics and pragmatic competence are defined in the book “Novyy slovar metodicheskix terminov i ponyatiy (teoriya i praktika obucheniya yazykam)” by E.G.Azimov and A.N.Shukin as follows: Pragmatics is derived from the Greek word “pragma”, meaning “action”, “work ” means, and its dictionary meaning is determined by the practical content of the action. Pragmatics is the branch of linguistics that studies the functioning of language forms in speech, that is, it studies the relationship between speech, speaker, and context. In linguistics, the ability to use language effectively in context is called pragmatic competence. Pragmatic competence is basically the main direction of general communicative competence. Language learning is a process of developing pragmatic competence. Different scientists have different opinions on the definition of pragmatic competence. Pragmatic competence is the ability to understand the intentions of the speakers, to interpret their feelings and attitudes, to distinguish speech acts such as “asking”, “offering” and “threatening”. He also has the necessary knowledge to react correctly in communicative situations. Pragmatic competence is understand, constructing, and conveying meanings that are correct and appropriate to the social and cultural conditions in which communication occurs. Pragmatic competence teaching has been widely considered and widely studied as an integral part of language learning and teaching. Many students in medical institutes are non-native speakers of English, so the traditional way of teaching English means that students learn grammar, vocabulary and terminology related to their future professional field. 91 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org While they focus on grammar, reading medical literature and listening skills, but actually learning medical terms is easy by reading, their main problem is speaking and communicating, but see Because of the fear of making mistakes, students struggle to acquire practical oral or written communication skills, and language use is largely neglected. It is even more important for medical students to learn how to interact with the wider medical community and learn to join associations and societies in their specialty that will help them present their research within their community. However, a number of measures taken in the field of foreign language development in our country show those teachers of English in Uzbekistan are regularly improving their professional competences and teaching students the correct grammar or vocabulary. They are teaching communication instead of achieving therefore, it is very important to start mastering and applying pragmatics in English language classes in Uzbekistan, as well as using new innovative integrative pedagogical technologies, especially by learning from English language teachers. If both students and teachers realize the importance of pragmatic competence and are active in developing their pragmatic competence, they can make certain improvements in the teaching and learning process of English, as well as their pragmatic and communicative competence. It will be possible to increase competence. In order to apply pragmatic competence in practice, first of all, it is necessary to distinguish between language form and language function in learning and teaching English. Teachers should not limit themselves to teaching students only a large amount of vocabulary and grammar; instead, they should develop some situations to provide opportunities for students to use their language skills. And students should use all opportunities to apply what they have learned, linguistic or pragmatic knowledge. Secondly, when teaching English, teachers should pay attention to the context. No matter what the teacher teaches, the context must be taken into account. In the above example, we saw that the same sentence can have different meanings and functions in different contexts. Teachers should help students understand the important role of context in language use. Thirdly, teachers should develop students’ sensitivity to cultural differences in English language teaching. People from different cultures can understand the same word differently. Subjects of learning a foreign language do not have many opportunities to use natural and real language. If we do not provide them with sufficient socio-cultural and sociolinguistic information, we will increase their difficulties in understanding and producing politeness in the target language. This opinion given by Safont Jorda reaffirms the need to focus on pragmatic understanding and production in the language classroom in order to develop pragmatic competence. In conclusion, it can be said that the main responsibility of teachers is to develop students' sensitivity to cultural differences in English language teaching, which helps students to develop their pragmatic competence. A low level of pragmatic competence makes students prone to pragmatic failure in communication, especially in English. This, in turn, as we mentioned above, shows that the development of students' ability to understand and produce the language in different social contexts is very important for effective communication in English. References 1. Сластенин В.А. и др. Педагогика Учеб. пособие для студ. высш. пед. учеб. заведений / В. А. Сластенин, И. Ф. Исаев, Е. Н. Шиянов; Под ред. В.А. Сластенина. М.: Издательский центр "Академия", 2002 - 576 с. 92 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2. Н. В. Кузьмина, Э. А. Максимова, Е. Н. Жаринова Понятие знаний и компетенций учителя иностранного языка: монография / АНО ВО «Смольный институт Российской академии образования», Санкт-Петербургская общественная научноисследовательская организация «Общественная академия акмеологических наук». — Санкт-Петербург: Изд-во НУ «Центр стратегических исследований», 2019. — 111 с. 3. Леонтьев, А. А. Язык и речевая деятельность в общей и педагогической психологии // Избр. психологические труды / А. А. Леонтьев. – М.: Воронеж, 2001; 4. А.С.Белкин, В.В.Нестеров Педагогическая компетенность. Екатеринбург: Центр «Учебная книга», 2003; Антропова Л.Г. Психология и педагогика: Учеб, пособие. Челябинск: Челяб. гос. ун-т, 2006. 283 с. 5. Дондокова Р.П. Сущностная характеристика и структура коммуникативной компетентности // Вестник Бурятского Государственного университета. 1.1. 2012 — С. 19 Электроннқй ресурс: — URL: file:///C:/Users/LinK/Downloads/suschnostnayaharakteristika-i-struktura-kommunikativnoy-kompetentnosti.pdf. Дата обращения: 29.09.2019; 6. Г.И.Щукина Проблема познавательного интереса в педагогике. - Москва : Педагогика, 1971. — 351 с. 7. Азимов Э.Г., Щукин А.Н. Новый словарь методических терминов и понятий (теория и практика обучения языкам). – Москва: Издательство ИКАР, 2009. –c. 245. 448 с. 8. Makhamadievna A. M. Effective Teaching English Language to Non-Linguistic Students by Using Project Based-Learning //The Peerian Journal. – 2022. – Т. 6. – С. 48-51. 9. Makhamadievna A. M. MODERN METHODOLOGY OF CULTURAL ASPECT INTEGRATION IN TEACHING FOREIGN LANGUAGE //CURRENT RESEARCH JOURNAL OF PEDAGOGICS. – 2023. – Т. 4. – №. 03. – С. 19-23. 93 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AHLAKİ İKİLEMLER, AHLAKİ ÜSTÜNLÜK VE ÇOĞULCULUK Prof. Dr. Sedat YAZICI Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ORCID: 0000-0002-7393-0722 ÖZET Ahlaki ikilemler deneysel ve teorik ahlak çalışmalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yaygın kullanımına karşın ahlaki ikilemlere yönelik herhangi bir geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmamıştır. Dahası, ahlaki ikilemlere yönelik farklı eleştiriler dile getirilmiştir. Bu bildiride ahlaki ikilemlere yönelik şimdiye kadar işaret edilmeyen bir sorunu ele alacağım. Bu sorunun daha genel çerçevesini sunmak üzere ahlaki üstünlük sorununu inceleyeceğim. Ahlaki üstünlük, ahlaki değerler ile diğer değerlerin çakışması durumunda ahlaki değerlerin daha üstün geldiğini savunan bir görüştür. Bu düşünce Aristoteles ve Kant başta olmak üzere birçok düşünür tarafından savunulmuştur. Ahlaki çoğulculuk ise, ahlak alanında birden fazla yüksek değere sahip olduğumuzu, örneğin özgürlük ve eşitlik gibi, bu değerlerin çakışması durumunda aralarında her zaman önceden belirlenmiş bir hiyerarşik öncelik yapamayacağımızı savunan bir düşünceyi ifade eder. Bu düşünce, değerlerin çakışması durumunda hangi değer yönünde üstünlük tanınacağının bağlama ve duruma göre sezgisel olarak belirlenebileceğini savunur. Bu bildiride göstermeye çalışacağım gibi, ahlaki ikilemler ele almaya çalıştığım bu soruna kördür. Ayrıca genel olarak ahlaki ikilem kullanımına yönelik ileri sürülen itirazlar ortaya konarak irdelenecektir. Anahtar kelimeler: ahlaki ikilemler, ahlaki çoğulculuk, ahlaki üstünlük, deneysel felsefe, uygulamalı felsefe. MORAL DILEMMAS, MORAL OVERRIDINGNESS AND PLURALISM Abstract Moral dilemmas are widely used in experimental and theoretical studies of morality. Despite its widespread use, no validity and reliability studies have been conducted on moral dilemmas. Moreover, different criticisms of moral dilemmas have been expressed. This presentation aims to tackle an overlooked issue with moral problems. To present the more general framework of this problem, I will consider the problem of moral overridingness. Moral overridingness is the view that moral values prevail when moral values conflict with other values. This idea has been defended by many philosophers, especially Aristotle and Kant. Moral pluralism, on the other hand, refers to the idea that we have more than one high value in the field of morality, such as freedom and equality, and that if these values conflict, we cannot always make a predetermined hierarchical priority between them. This idea holds that when values conflict, we can intuitively determine which side to give priority to, depending on the context and the situation. As I will try to show in this paper, moral dilemmas are blind to this problem. Keywords: moral dilemmas, moral pluralism, moral overridingness, experimental philosophy, applied philosophy. 1. Giriş Bazı ahlak felsefesi ve ahlak psikolojisi çalışmalarında ahlaki ikilemler kullanılmaktadır. Ancak ikilemlerin bu iki alanda kullanımı birbirinden farklıdır. Ahlak felsefecilerinin kullanımı daha çok düşünce deneyleri şeklinde olurken ahlak psikologları ikilemler aracılığıyla ahlaki yargıları incelemektedirler. Psikolojide ahlaki ikilem kullanımı Kohlberg’le birlikte yaygınlık kazanmaya başlamıştır. 94 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ancak, günlük yaşamda karşılaştığımız etik durumlara karşı ahlaki muhakememizi anlamayı yansıtan ikilemler bağlamdan soyutlanmış idealize edilmiş durumlar olarak ahlaki çoğulculuğu görmezden gelirler. Elbette ki insanların faydacı, deontolojik ve erdem ahlakı yaklaşımlarından hangisine daha eğilimli olduklarını ortaya koymak mümkündür. Deneysel bulgular aynı ahlaki içerikte hem deontolojik, hem de faydacı olabileceğimizi göstermektedir. Bu eğilimi belirleyen unsurlar arasında ahlaki ikilemlerde her bir seçeneğin ağırlığı, olumlu veya olumsuz oluşu, ikilemin makul olup olmadığı gibi durumlar gelmektedir. 2. Değer Çoğulculuğu Nedir? Çoğu değer kuramı ya tekçi (monist) bir değer anlayışına dayanır ya da farklı değerler arasında bir hiyerarşik değer sıralamasının yapılabileceğini varsayar. Örneğin, Kantçı ve yararcı tekçi ahlak kuramlarına karşın, John Rawls gibi kimi çağdaş siyaset felsefecileri hak ile iyinin çakışması durumunda hakkı önceleyen bir değer sıralaması yapmamız gerektiğini savunur. Buna karşın değer çoğulculuğu insanın birçok farklı değeri olduğunu, bazı durumlarda bunlar arasında kaçınılmaz olarak çatışma yaşanabileceğini ve bu çatışmaları çözecek nihai bir ilke veya üst değer belirlemenin mümkün olmadığını, dolayısıyla değer çatışmasının insan yaşamından tamamen elimine edilemeyeceğini savunur. Bir başka deyişle, her biri özsel olarak kendinde değere sahip olanlar arasında apriori olarak bir sıralama yapmamızı sağlayan bir ilke veya değer mevcut değildir. İnsan yaşamını yönlendiren birçok değer mevcuttur: Ahlaki, siyasi, ekonomik, hukuki, estetik, dini vs. Ahlaki çoğulculuk argümanı çeşitli nedenlere dayanmaktadır; bunlar arasında ahlaki değerlerin uyumsuzluğu ve kıyaslanamazlığı merkezde yer almaktadır. Çoğulcular, iyi bir yaşam sürmenin birçok yolu olduğunu, ancak bazı durumlarda bireylerin bazı iyilikleri, diğerlerinden vazgeçmeden takip etmelerinin imkansız olduğunu savunurlar. Değerlerin bu özelliği Isaiah Berlin tarafından şu sözlerle çok güzel ifade edilmiştir: “Eğer, benim inandığım gibi, insanların amaçları çoksa ve hepsi prensipte birbiriyle uyumlu değilse, o zaman çatışma ve trajedi olasılığı, gerek kişisel, gerekse toplumsal olarak insan yaşamından hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamaz. O halde mutlak iddialar arasında seçim yapma zorunluluğu insanlık durumunun kaçınılmaz bir özelliğidir” (Berlin, 1969, s. 169). Berlin'e göre ahlaki evrenin uyumlu olduğuna dair geleneksel ahlaki varsayım tamamen yanlıştır. Gerçek değerlerin uyumunun önceden garantisi yoktur. Aksine, içinde yaşadığımız gerçek dünya, ahlaki çatışmalar ve ikilemler durumunda yapmak zorunda olduğumuz seçimin, diğer tüm değerlerin üzerinde yer alan herhangi bir nihai değerle bağdaştırılamayacağını göstermektedir. Her biri eşit derecede önemli olan çok sayıda değer olduğundan, bunlardan birini seçmek diğerlerini feda etmek anlamına gelir. Değer çoğulculuğu görecilikle benzer düşünceyi paylaşıyor görünse de göreci olmayabilir de. Aksine, kimi değer çoğulculuğu akılcı sezgiciliğe dayanır ki temel değerlerin kendinde açık doğrular olduğunu varsayar. Burada tanımlamaya çalıştığımız değer çoğulculuğu bir toplumda veya farklı toplumlarda farklı farklı değer anlayışlarının olduğunu belirten sosyolojik bir durumu da tanımlamaz. Ondan öte, ama bu sosyolojik olguyu da içine alacak şekilde, aynı değer anlayışına sahip toplum veya bireylerin kaçınılmaz olarak yaşayabilecekleri, bir değer çatışması durumudur. Bu çatışma ahlaki, estetik, siyasi, dini veya ekonomik alana ait değerlerin birbiriyle çatışması durumu olabileceği gibi her bir değer türü içinde de olabilir. Dolayısıyla, değer çoğulculuğunun birinci anlamı farklı türde değerler arasındaki çatışmadan kaynaklanan bir durumu ifade eder. İkinci anlamı, aynı tür içindeki farklı değerlerin, örneğin özgürlük ile eşitlik arasında kaçınılmaz olarak ortaya çıkan çatışma durumunda bu değerler arasında tüm durumları kapsayan bir derecelendirme veya öncelik sıralaması yapamayacağımızı ifade eder. 95 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Isaiah Berlin (1969) birinci anlamda değer çoğulculuğunu savunur. İkinci anlamda değer çoğulculuğu üzerine bildiğimiz kadar sistematik bir inceleme mevcut değildir. 3. Ahlaki üstünlük görüşü Buna karşın, Aristoteles ve Kant gibi bazı düşünürler birinci anlamda değer çoğulculuğuna karşı çıkarak ahlaki değerlerin hukuki ve siyasi değerlere üstünlüğünü ve önceliğini savunur. Aristoteles, ahlak yasasının pozitif yasalardan daha geniş ve bağlayıcı olduğunu savunur. Ona göre yasal olan her şey adil değildir ve bir şeyin egemen erkin geçerli bir kararıyla yapılmış olması onu adil yapmaz (Aristoteles, 1990, s. 172.). Kant, ahlakın diğer değerler karşısında üstünlüğünü siyaset üzerinde yazılarında açıkça belirtir. Ona göre, siyaset ve ahlak farklı alanlara ait olmakla birlikte, siyasi alana ilişkin ilkeler ahlak ilkelerince belirlenmelidir. Kuramsal temelde siyasetle ahlak arasında herhangi bir çelişki olamaz. Ne var ki, eğer uygulamada ahlaki ilkelerle siyasi ilkeler arasında bir çelişki veya uzlaşmazlık ortaya çıkarsa ahlaki ilkeleri izlemeliyiz: “Gerçek siyasi sistem öncelikle ahlaka saygı duymadan tek bir adım atamaz. Siyaset zor bir sanat olmakla birlikte, hiçbir sanat onu ahlakla uzlaştırmamayı gerektirmez. Her ikisi çatıştığında, siyasetin ayıramadığını ahlak birleştirir” (Kant, 1991b, s. 125). Bu iki düşünürün savunduğu ahlaki üstünlük ahlaki değerlerin diğer değerlere göre daha üstün olma durumunu ifade eder. Bir de ahlak alanının kendi içinde farklı değerler arasında bir üstünlük durumu vardır ki, bildiğimiz kadarıyla bu konu doğrudan ele alan bir çalışma mevcut değildir. Ancak, dolaylı da olsa bazı değerlerin, örneğin saygı değerinin, diğer değerlere göre daha temel olduğunu veya ondan çıktığını savunan düşünürler de vardır. Kant ve Charles Larmore (2005, 1999) bu düşünürler arasında yer alır. 4. Ahlaki ikilemlerde değer çoğulculuğu ve üstünlük sorunu Görüleceği üzere ahlaki çoğulculuk ile değer çoğulculuğu iki karşıt görüşü yansıtmaktadır. Bu karşıtlık sorunu ahlaki ikilem kullanımına yansıyan bir meseledir. Sartre, mevcut ahlak yaklaşımlarının bu yaşanan somut ahlaki çatışmalara cevap veremeyeceğini savunurken öğrencisinin başından geçen bir ikilemi şöyle anlatır: “Öğrencim bir gün yanıma geldi. Düşmanla işbirliğine yanaştığı için annesi babasıyla bozuşmuştu. Ağabeyisi ise 1940’ta bir Alman saldırısında ölmüştü. Delikanlı, biraz ilkel ama soylu bir duyguyla, kardeşinin öcünü almak istiyordu. Gelgelelim, annesinin ondan başka kimsesi yok. Kocasının yarı ihanetinden ve büyük oğlunun ölümünden dolayı adamakıllı üzgün. Tek tesellisi küçük oğlu, tek dayanağı o şimdi. Genç adam için o anda seçilecek iki yol var: Birincisi, İngiltere’ye geçerek «Özgür Fransız Kuvvetleri»ne katılmak, yani annesinden ayrılmak; ikincisi, annesinin yanında kalarak onun yaşamasına yardım etmek, yani savaştan kaçmak” (Sartre, 1988, s. 72). Sartre’ın bu ikilemi aslında ahlaki çoğulculuğu yansıtmaktadır. Olayın her iki ucunda da hemen hemen aynı ağırlıkta bir değer seçimi yer almaktadır ki bu durum bahse konu genci gerçek anlamda bir ikilem içerisine sokmaktadır. Buna karşın Kant Eğitim Üzerine (1991) kitabında şöyle bir örnekten bahsederken kendi ikileminin cevabını da vermektedir. “Bir insan borcunu ödemesi gereken bir günde, gerçekten ihtiyacı olan bir insan görür de merhamet duygusuyla borçlu olduğu ve ödemesi gereken parayı ona verirse bu doğru mudur? Hayır! Bu yanlıştır, çünkü şefkatli olabilmek için bundan önce özgür olmamız gerekir. Yoksula parayı vererek değerli bir iş yapmış olurum, ancak borcumu ödeyerek yalnızca yapmam gerekeni yaparım” (Kant, 1991a, s. 103-4). Sağduyu ahlakı açısından bu ikilemin her iki yanında yatan değer benzer ağırlıkta olmasına karşın Kant etik kuramı çerçevesinde çoğulcu bir anlayışı değil, tekçi bir görüşü yansıtır. Ona göre her ne pahasına olursa olsun ahlak yasasına uyma ödevi her şeyin üzerindedir (Kant, 1995). 96 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ne var ki, gerçek hayatta insanların ahlaki ikilemler karşısında yaşadıkları ahlaki yargıları böyle bir tek yanlı bir eğilimi yansıtmaz. Yardımın kime yapılacağı, borçlu olduğumuz kişinin buna ihtiyacı olup olmaması bir yana benzer çatışma durumlarında bağlam ve içerikten bağımsız olarak her durumda aynı ahlaki eğilimin ortaya çıkacağını veya çıkması gerektiğini söylemek ahlak felsefesi açısından tutarlılık taşısa da ahlak psikolojisi açısından gerçekçi değildir. Ahlaki ikilemler zorunlu olarak bir seçim gerektirse de değerlendirici her iki tarafa bir değer atfeder. Yani, ikilem tümüyle bir karşıtlık veya çelişki olarak algılanmaz. Bu nedenle, uygulamalı çalışmalarda kullanılan ahlaki ikilemlerin bu durumu göz önünde bulundurarak makul, gerçekçi ikilemlerden yararlanmaları, ahlaki yargıların incelenmesini ya hep ya hiç olarak değil, dereceli bir değerlendirme tekniği ile araştırmaları önemlidir. 5. Sonuç Felsefe alanında ahlaki ikilemlerin iki farklı amaçla kullanıldığını unutmamak gerekir. Birincisi kuramsal tartışmalarda ahlak felsefecilerinin kendi pozisyonlarını savunmak veya karşı yaklaşımları zayıflatmak için düşünce deneyi olarak ikilem kullanımı. Bu tür ikilemler daha çok zor durumları tanımlarlar ve ikilem olmakla birlikte gerçek hayatta karşılaşma olasılığımızın uzak olduğu durumları tanımlarlar. Buna karşın, deneysel ve uygulamalı ahlak çalışmalarında kullanılan ikilemlerin çoğunun kuramsal çalışmalardan derlenmesi bu çalışmaların geçerlik ve güvenirliğini zedelemektedir. Bu ikinci kullanımında ikilemlerin ahlaki çoğulculuğa duyarlı olması, daha sahici ve gerçekleşmesi daha yüksek ikilemler olmaları son derece önemlidir. Ne var ki, uygulamalı ahlak ve ahlak psikolojisi çalışmaları bu durumu görmezden gelmektedir. Kaynakça Aristoteles, (1990). Politika. Tükçesi: Mete Tunçay, İstanbul: Remzi Kitapevi. Berlin, I. (1969). Four Esseays on Liberty. Oxford: Oxford University Press. Kant, I. (1991a). Education, çeviri: Annette Churton, The University of Michigan Press, ABD Kant, I. 1991b). Political Writings, trans. H. B. Nisbet, ed. By H. Reiss, Cambridge, Cambridge Uviversity Press. Kant, I. (1995). Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi, Türkçesi: I. Kuçuradi, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu. Sartre, J. P. (1988). Varoluşçuluk, Çeviri. Asım Bezirci, Say Yayınları: İstanbul. Larmore, Charles (1999). The moral foundations of political liberalism, Journal of Philosophy, 96 (12), 599-625. Larmore, Charles (2005). Respect for persons, The Hedgehog Review, Summer,66-76. 97 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AHLAKİ KARAKTERİN ONTOLOJİK BELİRLEYİCİLERİ Prof. Dr. Aslı YAZICI Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ORCID: 0000-0002-9410-8164 Özet Bir insanın kendi karakterini belirlemesi özgür seçim içerir, aksi söz konusu olsaydı diğer ahlaki seçimler gibi kendi karakterimizden de sorumlu olmazdık. Bu nedenle irade karakter oluşturmada önemli bir faktördür. Ancak, bu özgürlük koşuluna karşın, karakter yapılanması ve tezahürü birçok sosyal, politik, biyolojik ve psikolojik belirlenimlere maruzdur. Çünkü karakter boşlukta ortaya çıkmaz, sosyal bağlamda, diğer insan, kurum ve gruplarla olan ilişkilerde kendini gösterir. İnsanların karakterini anlamak ve etkili bir karakter eğitimi sağlamak için karakter etrafındaki yer alan olumlu ve olumsuz güçleri ayırt etmek gerekir. Bu bildirinin amacı karakter ontolojisi olarak adlandırdığımız bu koşulları tespit etmek ve tartışmaktır. Bu bağlamda, karakterin belirleyicileri olarak mizaç, eğitim, sosyal çevre, haz ve ihtiras, güç ve otoritenin etkilerini ele alacağız. Anahtar kelimeler: Karakter, karakter güçleri, karakter ontolojisi, eğilim ONTOLOGICAL DETERMINANTS OF MORAL CHARACTER Abstract Moral character is a matter of free will; otherwise, as with other moral decisions, we would not be accountable for our own behaviour. Hence, good will plays a crucial role in the development of one's character. However, despite this condition of freedom, character building and manifestation are subject to many social, political, biological and psychological determinations. Because character does not emerge in a vacuum, it manifests itself in the social context, in relationships with other people, institutions and groups. In order to understand people's character and provide effective character education, it is necessary to distinguish the positive and negative forces around the character. The purpose of this paper is to identify and discuss these conditions, which we call character ontology. In this context, we will discuss the effects of temperament, education, social environment, pleasure and ambition, power and authority as determinants of character. Keywords: Character, character strengths, character ontology, disposition 1. Giriş Bu bildiride karakter ontolojisi kapsamında ele alacağımız unsurlar arasında ilkin mizaç yer almaktadır. Mizaç özellikle karakter güçleri itibariyle karakterle ilgilidir, çünkü bazı insanlar doğaları gereği daha az veya daha fazla sabırlı, çalışkan, çevik, sevecen gibi karakter güçlerine sahiptir. İkincisi eğitimdir. Eğitim karakterin şekillenmesinde hem olumlu hem de olumsuz bir etkiye sahiptir. Eğitim dışında aile, arkadaş grubu, sivil toplum, iş ortamı gibi ortamlar karakter oluşumunu etkileyen unsurlar arasındadır. Bu bağlamda milletin karakteri ve kültürü insanların karakterini etkileyen en genel sosyal çevreyi oluşturur. Karakter bir eğilimdir ve bu eğilime direnç gösteren ve onunla çatışma halinde olan haz ve ihtiraslar karakter sefaleti yaratan durumlar arasındadır. Haz ve ihtiras karakteri sürekli tehdit eden güçlerdir. Karakteri en geniş çerçevede etkileyen güç veya otorite çeşitli şekilde kendini gösterebilir. Bu güç bazen devlet veya iktidarın bireylerinin üzerinde bir etki şeklinde, bazen de bireyin içinde bulunduğu yerel, kurumsal gücün etkisi şeklinde tezahür eder. Bu açıdan tıpkı toplumsal kültür gibi kurumsal kültür de insanların karakter eğilimlerini etkileyen faktörler arasında yer alır. 98 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Onun içindir ki bazı düşünürler karakter ile siyasi yapı arasında var olan karşılıklı etki ilişkisine dikkat çekmişlerdir. Politik güç ve devlet otoritesi olumlu veya olumsuz olarak karakteri doğrudan etkileyen unsurlar arasındadır. Şekil 1 bu unsurları göstermektedir. Şekil 1. Karakterin sosyo-ontolojik belirleyicileri 2. Mizaç, Erdem ve Eğitim Karakterle doğrudan ilişkili olan mizaç kavramının sözlük karşılığı “Huy, yaradılış, tabiat” anlamlarına gelmektedir (TDK, 1988). Ancak, mizaç ile karakter arasında yakın bir ilişki olmasına karşın birbirinden farklıdırlar. Mizaç daha çok insanın doğasıyla ilişkilidir, karakter ise ahlaki yapısıyla. Eric Fromm bu iki kavram arasındaki ayrımı şu şekilde açıklar: “Mizaç tepki biçimi ile ilgilidir, yapısaldır ve değişmez; karakter ise daha çok bir insanın yaşantıları ile, özellikle ilk çocukluk günlerindeki yaşantıları ile oluşmuştur; gerçeği kavramak ve yeni yaşantılar edinmekle bir dereceye kadar değişebilir. Sözgelişi, bir insanın öfkeli bir mizacı varsa eğer, tepki biçimi ‘hızlı ve kuvvetlidir’. Ama hangi konuda hızlı ve kuvvetli olduğu, ilişki kurma biçimine, yani karakterine bağlıdır. Yaratıcı, dürüst, sevgi dolu bir insansa, sevdiği zaman, bir haksızlıkta öfkelendiği zaman, yeni bir fikirden etkilendiği zaman hızı ve kuvvetli (şiddetli) bir tepki gösterecektir. Yıkıcı ya da sadist bir karakteri varsa, yıkıcılığında ya da zalimliğinde hızlı ve kuvvetli (şiddetli) olacaktır” (Fromm, 1999, s. 72). Mizacın büyük ölçüde doğuştan geldiği, bu nedenle de çok az ve oldukça zor değişeceği yaygın olarak kabul edilmektedir. Peki, Fromm’un yukarıda açıkladığı tepki verme biçimimizi belirlemesi dışında mizacın karakter üzerine başka ne gibi bir etkisi vardır. Mizacı geniş anlamda insanın yaradılış doğası olarak kabul edersek bu etkinin birçok bakımdan bariz olduğu görülecektir. Klasik İslam ve Osmanlı dönemi ahlakçılarının ikincil veya alt erdemler olarak adlandırdığı nitelikler modern psikolojide karakter güçleri olarak nitelendirilmektedir (Peterson, C. ve Seligman, 2004). Örneğin, çalışkanlık, sebat, sükûnet, gözü peklik, sıkıntıya katlanma, ağırbaşlılık, barışseverlik, öğrenme aşkı, liderlik, öz-düzenleme, umut gibi alt erdemler veya karakter güçlerinin erdem ve karakteri doğrudan etkileyen unsurlar olduğu görülecektir. 99 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yine bunların karaktere göre daha çok doğuştan gelen özellikler olduğu anlaşılacaktır. Dolayısıyla, karakter yapılandırmasının kendi irademize bağlı olduğunu yaygın olarak kabul ediyor olsak da, ki çoğu karakter felsefecisi böyle kabul eder, aslında karakteri doğuştan ve doğamız gereği belirleyen faktörler mevcuttur. Bu ve benzeri nedenlerdir ki Schopenhauer gibi bazı ahlak felsefecileri karakterin doğuştan geldiğini kabul eder. Ona göre “insanın iyilik ve kötülük anlayışı yüreğinde yer almaktadır. Bu yürek ise on da doğuştan verilmiştir.” (Schopenhauer, 2017, s. 140). Nasıl ki bencil insanın tabiatını pek değiştiremezsiniz insanların vicdanı da değişmeye müsait değildir: “İnsanların bilinçlerini aydınlatmak mümkündür; fakat kalp hep aynı kalır. Ahlak ile kişinin kimyası yani bedeni doğrudan bağlantılıdır. İnsanın bazı özellikleri doğuştandır, katidir. …Herkes, temelde her ne ise odur. Aynı, ‘Tanrı’nın inayeti’ …gibi” (s. 141). Schopenhauer ahlakın temelini tüm insanlarda ortak olan merhamet duygusuna dayandırırken bir yandan da insan tabiatının bu denli değişmez olduğunu savunmaktadır: “Kötü insanların içerindeki kötülük, bir yılanın zehirli dişlerinin ve zehir torbasının ona doğuştan verili olması gibidir. Kötülük insana doğuştan verilmiştir. Bu nedenle insanın kendisini değiştirme gibi bir alternatifi neredeyse hiç yoktur” (s. 133). Bu noktada Schopenhauer ile Thomas Aquainas arasında erdem ve iyiliğin bahşedilmesi düşüncesi arasında bir benzerlik bulunmaktadır. 3. Karakter ve Sosyal Çevre Genel olarak değerlerin kazanımı ile ilgili çevrenin etkisini en fazla vurgulayan yaklaşımlar arasında sosyal öğrenme kuramı gelmektedir. Sosyal öğrenme kuramı bilişsel yapıların anlamsız ve hayali olduğunu, davranışların kişinin sosyal çevresi ile olan ilişkisinde öğrenme sonucu ortaya çıktığını savunur. Bu kuramın öncülerinden olan Bandura’ya göre sosyal öğrenme model olarak kabul edilen kişilerin belli durumlara nasıl tepki verdiklerini taklit ederek ortaya çıkar (Bandura, 1977). Buna göre, he tür öğrenme gözlem ve taklit yoluyla gerçekleşir ve bireyler ilk rol modelleri olarak anne babalarını taklit ederek değerlerini oluştururlar. Sosyal öğrenme küçük yaşta aileden başlayarak en geniş anlamda yakın çevre ve toplumu kapsar. Bu anlamda sosyal çevre karşılıklı etkileşim içerisinde şekil 2’de gösterildiği üzere aile, okul, sivil toplum, piyasa, dini ve dini olmayan kurumlar ve piyasa olmak üzere geniş bir çevreyi kapsar. Şekil 2. Erdem, değer ve karakterin sosyal belirlenimleri Sanayi toplumunu ile kamusal eğitimin yaygınlaşması ve ulus devletin ortak değerler üzerine belirli bir etkisinin olduğu açıktır. Bu nedenle bazı düşünürler modern çoğulcu toplumda değerlerin elde edilmesinde okulun ve eğitimin daha merkezi bir rol oynadığın veya oynaması gerektiğini savunurlar (Kymlicka, 2022). Durkheim, bir asırdan fazla önce bu fikri savunan düşünürler arasında yer alır: 100 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org “Ahlâk kültürünün en önemli bölümü okul dışında bir yerde verilemez. Aile her ne kadar ahlaki açıdan gerekli duygusal donanımı ve daha genelinde en basit özel ilişkilerin temelinde bulunan duyguları tek başına oluşturup, sağlamlaştırma olanaklarına sahip görünse de, çocuğu toplumsal yaşama hazırlayabilecek bir şekilde oluştuğu söylenemez. Aile böyle bir işlevi yerine getirme olanaklarından yoksun bir organdır. Sonuç olarak okulu çalışmamızın merkezine yerleştirerek, söz konusu yaşlarda ahlâk kültürünün merkezinin de okul olması gerektiğini söylemiş oluyoruz” (Durkheim, 2004, s. 34). Günümüzde birçok değer yaklaşımcısı sivil toplum, aile ve piyasa değer kazanımında olumsuz etkilerini gidermek için yurttaşlık ve değer eğitiminin planlı ve programlı bir şekilde okullarda verilmesi gerektiğini savunur. 4. Karakter ve Haz İnsan akıllı varlık olduğu kadar duyuşsal bir varlık olduğundan doğal olarak doğuştan haz alma/acıdan kaçınma eğilimine sahiptir. Felsefe tarihinde bazı felsefeciler insanın doğuştan sahip olduğu bu eğilimi insan için neyin iyi veya neyin kötü olduğunu temellendirmek için merkeze almışlardır. Örneğin, hedonist geleneğin savunucuları olan felsefeciler ahlaki iyi değerini hazzı artıran/acıdan kaçınmayı sağlayan eylemlere atfederken ahlaki kötüyü hazzı azaltan/acıyı artıran eylemlere atfetmişlerdir. İnsanın haz alma/acıdan kaçınma eğilimi sadece ahlaki eylemin değeri ile ilgili değil, aynı zamanda ahlaki karakterinin yapılanmasıyla da yakından ilgilidir. Aristoteles erdem açıklamasında karakter erdemini veya ahlaki erdemi “ruhun akla uygun etkinliği” olarak tanımlarken doğrudan ve açıkça “karakter erdeminin ve karakter kötülüğünün hazlarla, acılarla” ilgili olduğunu belirtir (Aristoteles, 2012, s.149). Bu nedenler Aristoteles, çocukluktan itibaren yürütülecek karakter yapılandırmaya yönelik doğru eğitimin haz ve acılarla ilgili erdemli davranışlar geliştirmeyi amaçlaması gerektiğini söyler: “Demek ki karakter erdemi hazlarla ve acılarla ilgilidir; nitekim haz uğruna çirkin şeyler yapıyoruz, acı yüzünden de güzel şeylerden uzak duruyoruz. Bunun için, Platon’un da dediği gibi, bu şekilde bir yolunu bulup henüz çocuklukta gerektiği şeylerden haz alacak ve acı duyacak biçimde eğitilmek gerekir; doğru eğitim de budur.”10 Doğru bir eğitimde birisi sadece ne yapması gerektiğini öğrenmez aynı zamanda yapılması gerekenden haz alma ve yapılmaması gerekenden acı çekme alışkanlığını kazanmayı da öğrenir. Aristoteles’in erdem tanımını genel olarak değerlendirdiğimizde bir karakter gücü veya huy olan erdemin ruhun akla uygun bir tercihi sonucu ortaya çıkan eylemde orta yolu bulma eğilimi olduğu görülmektedir. Bu orta yollu bulma eğilimi salt akla dayalı bir eğilim değil aynı zamanda insanın tutkuları, duyguları, istekleri, hazları ve acıları ile de ilgili bir eğilimdir. Şu açıktır ki Aristoteles'in ahlaki eylem teorisinde, eylemler ile karakter durumları arasında yakın bir ilişki vardır: Eylemler, karakter durumlarını gösterir. Bu ilişki ve bağlantının kapsamına duyguların ve hazların da dahil olduğunu belirtmek önemlidir. Bir karakter durumunu sergileyen herhangi bir eylem, bazı hazların ve duyguların doğrudan veya dolaylı olarak sergilenmesini de içerecektir (Urmson, 1991) . Aristoteles için karakter durumları veya yerleşik mizaçlar, gösterdikleri hazlara ve duygulara göre ya ahlaki bir erdemdir ya da kusur/fazlalıktır. Başka bir deyişle, hem nasıl davranacağımıza hem de nasıl hissedeceğimize alışmamız açısından erdemli, ya da kötü veya kontrollü karakter kazanabiliriz. Dolayısıyla ahlaki erdemlerin kazanılmasında sadece eyleme alışma, eyleme yönelik kalıcı akla dayalı karakter güçleri yapılandırmak değil, aynı zamanda eyleme eşlik eden duygu, haz ve acıya da alışma merkezi rol oynar. 101 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 5. Güç ve Otorite Karakter bir kişinin “başkalarının ve kendisinin mutluluğunu etkileyen konulardaki ilgi ve bağlılığını, özellikle de ahlaki seçim konusunda, onun normal düşünce ve eylem kalıbıdır.” (Kupperman, 1991). Ancak, bir kişi aynı zamanda “güçlü bir şekilde baskılara, güçlü isteklere, zorluklara ve başkalarının ısrarcı beklentilerine karşı koyuyorsa o kişi güçlü bir karaktere sahiptir” (Kupperman, 1991). İnsanların mizaç ve karakter güçleri oldukça farklılık gösterir. Herkesten baskı ve adaletsizliklere aynı oranda tepki vermesi beklenemez. Böyle olsa bile, idari, siyasi, ekonomik, dini vs. güç ilişkisi insanların karakter dirençlerini ciddi bir şekilde etkiler. Bu etkileşme karşılıklı bir etkileşimdir ve karakter ahlakının kurumsal ve bireysel yaygınlığı ahlaki topluluğun oluşmasında son derece önemlidir. Karakter direncinin zayıf olduğu toplumlarda en büyük bedeli güçlü karaktere sahip olanlar ödeyecektir. Diğerleri için sahici bir karakter bağlılığı ve direnci zayıf olacağı gibi silik, ikiyüzlü, adaletsizliğe karşı durmayan ve hatta zalimlere sempatik eğilim gösteren bireyler ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda, Hz Muhammed’in “Sizden her kim bir kötülük veya çirkin bir şey görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirmeye çalışsın. Ona da gücü yetmezse kalbiyle onu hoş görmeyip kabullenmesin ki bu da imanın en zayıf derecesidir” (Müslim, İman 78) sözü karakter ve erdem ahlakı açısından önemli bir yöntem önerir. Bu yöntem güçlü karaktere sahip insanların gereksiz ve orantısız tepki göstererek zarar görmesini önler. İkincisi, karakter güçleri ve insanların durumu ve eylemin koşulları farklılaşsa da kötülüğe karşı herkesin yapacağı ve göstereceği bir davranış vardır. Kaynakça Aristoteles, (2012). Nikomakhos’a Etik, Türkçesi: S. Babür, İstanbul: BilgeSu. Bandura, A. (1977). Social Learning Theory, New Jersey: Prentice-Hall. Durkheim, E. (2004). Ahlâk Eğitimi, Türkçesi: Oğuz Adanır, İzmir: Dokuz Eylül Yayıncılık. Erich Fromm, Erdem ve Mutluluk, Türkçesi: Ayda Yörükan, Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları s. 72. Kamacı, S. (2021). Taşköprizade Ahmet Efendi'nin Ahlak Düşüncesindeki Erdem ve Karakter Güçleri, Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 6 (2), 168 – 189 Kant, I. (1995). Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi, Türkçesi: I. Kuçuradi, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu. Kupperman, J. (1991). Character, Oxford: Oxford University Press. Kymlicka, W. (2022). Çağdaş Siyaset Felsefesine Giriş, Türkçesi, E. Kılıç, İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları. Peterson, C. ve Seligman, M. E. P. (2004). Character Stregths and Virtues, Oxford: Oxford University Press. Schopenhauer, (2017). Merhamet. İstanbul: Dergah Yayınları TDK (1988). Türkçe Sözlük, Ankara: TDK Yayınları, Cilt I ve II. Urmson, J. O. (1991) Aristotle’s Ethics, Cambridge: Basil Blackwell. 102 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org THE STORY OF ARTISTIC PSYCHOLOGY IN THE WORKS OF NAZAR ESHONKUL Saidmuradova Sakhiba Jalmuradovna Teacher of the State Pedagogical Institute Annotation In the article, the writer Nazar Eshonkul notes that in his works it is possible to observe the events of artistic psychology, the peculiarity of psychological image, the artistic skills of the creator and the uniqueness of emotional speech. Nazar Eshonkul emphasizes in his theoretical works that literature, important human and divine qualities of creativity, literature and creativity are the work of the spirit, the spiritual issue. For example, he notes in his article" creativity and I", the first Talab of literature- "literature has always been on the side of goodness and has defended goodness, the spirit has begun to be on the side of goodness", and tries to describe in more detail the views of this issue, that is, creativity, literature is primarily a product of the divine and spiritual: The dictionary composition of the language of the leading images in the works is enormously indivudualized. Individualization is carried out by a number of means of speech characteristic, which, in addition to the content of the speech of the heroes, gives a deep psychological of the characters – tone, tepm, pause, intonation. Therefore, even to the speech of the protagonists and only their specific psychological characteristics, at the same time, the state of the soul at the same time, their mood, also becomes expressive. N.In Eshonkul's writing career, in his psychological skill, the heroes have a leading character in the system of interpretations of "heart dialectics", prints of the use of internal spiritual monologues, types of speech characteristics. Even then, he uses the method of sound intonation of images, the tone of which all the time performs a psychological task. Because subtle, subconscious deviations in sound, ottencas also reflect the deepest spiritual changes in the inner world of the hero. The artist in the story "the man who led the monkey"can also be observed during the suffering of the old man:" the income decreased, the demand for charity increased, the Tier people remembered the previous head with regret, they realized that he chose the right path. Well, tell me, here's what's good, what's bad. Lasa how to do it is different. One thought of the people and abused the law, the other thought of the law and devastated the people. I can not distinguish here which one is evil, which one is good, no. I could not even notice it in my lifetime". Through the eyes of the writer's valiant young man, the words of the old man, in his depressed state of affairs, with the help of his own characteristic, too, look into the world of this sad fate:"he stopped grumbling with alam. It was clear that he was angry, how disappointed, now, to say anything, jerking. He did not like those who did not approve of his opinion, apparently. All his life I dreamed that he was looking for what good is, what evil is, he could not find the answer, and I was horrified, even as I understood by the andak to his pictures, which he did not understand on that day; this suratlar-the thoughts about the life of a person who did not believe in himself, spent his life in vain with various scams and comforts, were fragments of his abstract obscene soul. Keywords: artistic skill, psychological image,aesthetic vision, mental senses,spiritual scientist, mind flow, of the characters – tone, tepm, pause, intonation, of internal spiritual monologues, abstract obscene soul. 103 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MATEMATİK EĞİTİMİNDE GÜNCEL BİLİMSEL ARAŞTIRMALARIN VERİ TOPLAMA ARAÇLARI VE ANALİZ YÖNTEMLERİNİN EĞİLİMİ Doç. Dr. Aziz İLHAN İnönü Üniversitesi ORCID: 0000-0001-7049-5756 Dilek YAMAN KILIÇ Milli Eğitim Bakanlığı ORCID: 0009-0006-2630-9753 Ayşe KINALI Milli Eğitim Bakanlığı ORCID:0000-0002-7163-433X ÖZET Matematik eğitiminde yürütülen bilimsel araştırmalardan açığa çıkan genel sonuçların gelecekte yapılacak çalışmalarda doğru kararlar alınmasına katkı sunması beklenmektedir. Buradan hareketle çalışmada eğitimcilere, araştırmacılara ve program yapıcılara yurtiçinde ya da yurtdışında matematik eğitiminde yapılan çalışmalarda veri toplama araçları olarak nelerin tercih edildiği ve veri analiz eğilimleri hakkında veri tabanlarına göre bilgi vermek amaçlanmıştır. Web of Science (WOS), Eric, ProQuest, TR Dizin ve Yök Tez veri tabanlarında 2018-2023 yıllarında yayınlanan doğrudan matematik eğitimi ile ilgili 322 bilimsel araştırmanın incelendiği bu çalışma nitel araştırma desenine sahip olup durum çalışması tercih edilmiştir. Çalışma verileri doküman analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, tablolar ve grafikler aracılığıyla sunulup frekans ve yüzdelere göre bilimsel araştırmaların eğilimleri yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında matematik eğitiminde yapılan bilimsel çalışmalarda nitel araştırma yöntemlerinin ve buna paralel olarak nitel veri analiz teknikleri ve veri toplama araçlarının daha çok tercih edildiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Matematik eğitimi, güncel araştırmalar, veri toplama araçları, veri analizi yöntemleri. TRENDS OF DATA COLLECTION TOOLS AND ANALYSIS METHODS OF CURRENT SCIENTIFIC RESEARCH IN MATHEMATICS EDUCATION ABSTRACT The results of scientific research in the literature constitute a broad framework resource for new studies to be written. It is expected that the general results of scientific research in mathematics education will contribute to making the right decisions in future studies. From this point of view, this study aims to provide information to educators, researchers, and curriculum makers about what is preferred as data collection tools and data analysis trends in studies conducted in mathematics education in Turkey or abroad according to databases. This study, which examined 322 scientific studies directly related to mathematics education published in Web of Science (WOS), Eric, ProQuest, TR Index and Yök Thesis databases in 2018-2023, has a qualitative research design and case study was preferred. The study data were evaluated by document analysis method. The findings were presented in tables and graphs and the trends of scientific research were interpreted according to frequencies and percentages. 104 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org As a result of the study, it was determined that qualitative research methods and parallel to this, qualitative data analysis techniques and data collection tools are more preferred in scientific studies in mathematics education both in Turkey and abroad. Keywords: Mathematics education, current research, data collection tools, data analysis methods. GİRİŞ Bilimsel araştırmaların sonuçları eğitim alanında ve diğer tüm bilim alanlarında, politikaları ve uygulamaları etkilemesi açısından önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla eğitim sistemi, bir ülkenin veya toplumun gelişmesinde, eğitim alanında yapılan tüm yeni araştırmalar ise eğitim sisteminin gelişmesi için oldukça önemli görülmektedir (Çepni & Küçük, 2002). Eğitim alanındaki araştırmaların sonuçları, yayınlanacak yeni çalışmalar açısından herhangi bir öğretim alanında üretilmiş hazır bilgi olarak değerli bir içerik kaynağı oluşturmakta ve kullanılabilmektedir (Karadağ, 2009). Eğitim-öğretim süreçlerini şekillendirmede önemli bir role sahip olan bu tür araştırmaların sayısında özellikle son zamanlarda büyük oranda bir artışın olduğu gözlenmektedir. Bu sebeple eğitim alanındaki araştırmacılar için temel kaynaklardan bir tanesi de eğitim alanında yayınlanmış ve literatüre geçmiş araştırmalardır. Bu araştırmalardan bir kısmı eğitim alanında yenilikçi yaklaşımlara temel ve eğilim oluştururken, bir diğer kısmı da alan yazını tarama ve değerlendirme yoluyla daha önce yapılan araştırma sonuçlarının güvenirliğini ortaya koymayı hedeflemektedir (Göktaş, vd. 2012). Araştırmacıların kendi alanlarında yayınlanmış akademik çalışmaları incelemeleriyle alan bilgilerinin değiştiği veya geliştiği düşünülebilir. Bununla birlikte herhangi bir alanda yapılan eğitim çalışmalarının değerlendirilip düzenlenmesi yeni çalışmalar yürütmek isteyenlere yol gösterici olacaktır. Bu bağlamda kullanılan bilimsel araştırma metodolojisinin istatistiklerinin düzenli bir şekilde güncellenmesi, araştırmacıların ilgili literatürü daha iyi anlayabilmeleri ve geliştirebilmeleri için gereklidir (Yücedağ & Erdoğan, 2011). İnsanlık tarihinin gelişimi ile birlikte ortaya çıkan matematik bilimi ve eğitimi, diğer bilimlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar ve günlük yaşantımıza anlam katar. Günlük hayatın soyutlaştırılmış bir hali olarak da tanımlanabilecek evrensel bir dil olan matematik, yaşamdaki problemlerin pratik bir şekilde çözümü için en önemli insan etkinliklerinden birisi olup hızla gelişen dünyamızda kişi, içinde bulunduğu toplum, bilimsel ve teknolojik gelişmeler için vazgeçilmez bir öğrenme alanıdır (Altun, 2006). Yaşantımızdaki olaylar arasında bağlam kurma, problemleri çözebilme, var olan durumu analiz etme, sentez yapabilme, analitik düşünme becerisi matematik alanı yardımıyla bireylere kazandırılmaktadır. Bir bireyde kritik ve yaratıcı düşünme becerileri gelişmeden akıl yürütme ya da muhakeme süreçleri gerçekleştirilemez. Matematiksel muhakeme ya da akıl yürütme ile farklı yaklaşımlar kazanılarak problemler daha kolay çözüme ulaşabilmektedir (Umay, 2003). Bu becerilerle bireyler günlük yaşantısında karşılaşabileceği problemleri, çeşitli açılardan yaklaşarak çözümleyebileceklerdir. Bu sebeple matematik eğitiminin bireyler için temel eğitimin vazgeçilmez ve önemli bir parçası olduğu ifade edilmiş ve vurgulanmıştır (Yücedağ & Erdoğan, 2011). Diğer alanlarda olduğu gibi matematik eğitimi alanındaki bilimsel yayınların sistemli bir şekilde değerlendirilmesi, matematik eğitimindeki var olan durumu görmek ve matematik eğitiminin gelecekteki gelişimi açısından fikir sahibi olmak noktasında son derece önemlidir (Ulutaş & Ubuz, 2008). Aynı zamanda herhangi bir alana yönelik bilimsel çalışmaların değerlendirilmesi, o alandaki hangi konuların daha çok çalışıldığı, hangi tür yeni ve özgün çalışmalara gereksinim olduğunu da açığa çıkarmaktadır (Karamustafaoğlu, 2009). 105 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Matematik eğitimi alanında tamamlanan bilimsel çalışmalar yeni yayın yazarken günümüzün niteliklerine uygun bir şekilde hareket edilmesine, var olan sıkıntıların giderilmesine ve gelecekte daha sağlıklı kararlar alınmasına önemli katkılar sunabilmektedir. Bununla beraber her yeni bilimsel çalışma daha sonraki araştırmalara yol göstermesinin yanı sıra öğretim süreçleri için çabalayan program yapıcılara da kaynak olabilecek bilgiler sunmaktadır. En genel anlamda bir milletin ihtiyaç duyduğu en önemli unsurlardan bir tanesi eğitim alanında yapılmakta olan bilimsel araştırmalardır (Kaya, 2022). Bir ülkenin refah düzeyinin yükseltilebilmesi için amaçlarına yön verebilecek eğitim ihtiyaçlarının belirlenerek, içinde bulunduğu çağın şartlarını kişilerin bugünü ve geleceği için verimli hale getirmelidir (MEB, 2020). Bu açıdan değerlendirildiğinde evrensel nesnelliğe sahip ve eğitim alanında giderek daha fazla küresel değişime uğrayan matematik alanına yönelik bilimsel çalışmaların takip ve analiz edilmesi matematik eğitiminde yapılacak iyileştirmelere ve oluşturulacak yenilikçi yaklaşımlara önemli düzeyde katkılar sağlamaktadır (Ersoy, 1997). Bu sebeple ülkemizdeki matematik eğitiminin etkileşim içinde olduğu unsurların tespit edilmesi için yapılan bilimsel çalışmaların analizi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Günümüzde yaşanılan değişimler göz önüne alındığında belirli zaman aralıklarıyla yapılacak izleme ve değerlendirme çalışmalarına gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda son yıllarda ciddi bir artışın görülmesi ilgili alanda alınan kararların sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesinde bu gibi çalışmaları zaruri kılmaktadır (Özsoy vd., 2017). Türkiye’de matematik eğitimi ve öğretimi konularında yapılan alan yazın taraması çalışmaları değerlendirildiğinde; farklı konularda ve eğitim kademelerinde gerçekleştirilen çok sayıda bilimsel araştırma olduğu görülmektedir. Örneğin Yücedağ ve Erdoğan, (2011), Çiltaş vd., (2012), Tatar vd., (2013), Kaya (2020), Tabak, (2019) teknoloji destekli matematik eğitimi ya da gerçekçi matematik eğitimi alanlarında; Aztekin ve Şener, (2015), Albayrak ve Çiltaş, (2017), Yenilmez ve Yıldız (2019) matematiksel modelleme konusunda; Arı ve Demir (2020) matematik okuryazarlığı noktasında içerik analizi araştırması yapmışlardır. Bu noktada yapılan önceki çalışmalar genellikle yurtiçi yayınlanmış araştırmaların genel eğilimlerini belirlemeyi hedeflemiştir. Bu çalışma ise farklı uluslararası dizinlerdeki yurtiçi ve yurtdışı hem tez hem de makale çalışmalarını analiz ettiğinden önceki bilimsel araştırmalara göre daha kapsamlı ve daha güncel olacağı, farklı bir bakış açısı kazandıracağı beklenmektedir. Nitekim bilimsel bir araştırma kapsamında, çalışmanın sorularını ve stratejisini belirledikten sonra uygun veri toplama yöntemlerinin neler olabileceğine karar verilmelidir (Kısa, 2020). Oldukça kritik olan bu aşamada uygun olmayan veri toplama araçları ile elde edilen veriye dayalı olarak yürütülen bir araştırma, gerçekleştirilecek bilimsel çalışmayı sorunlu ya da geçersiz kılabilir. Bu yüzden bilimsel araştırmanın sorusuna etkili bir şekilde cevap verebilecek uygun veriye ulaşabilmek oldukça önemli görülmektedir (Arseven, 2001). Uygun veriye ulaşabilmek ise amaçla uyumlu veri toplama araçlarının seçimi, bu veri toplama araçlarının etkili biçimde uygulanması ve uygun veri analizi ile mümkün olmaktadır (Gürbüz & Şahin, 2014). Araştırmanın Amacı Ve Alt Problemler Çalışmada eğitimcilere, araştırmacılara ve program yapıcılara yurtiçinde ya da yurtdışında matematik eğitiminde yapılan çalışmalarda veri toplama araçları olarak nelerin tercih edildiği ve veri analiz eğilimleri hakkında veri tabanlarına göre bilgi vermek amaçlanmıştır. Bu bağlamda şu alt problemlere yanıt aranmıştır: 1) Araştırma kapsamındaki çalışmalar; dizinlendikleri veri tabanlarına göre nasıl bir eğilim göstermektedir? 2) Araştırma kapsamındaki çalışmalar; tercih edilen veri toplama araçlarına göre nasıl bir yönelim göstermektedir? 106 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3) Araştırma kapsamındaki çalışmalar; kullanılan veri analiz yöntemlerine göre nasıl bir eğilim sergilemektedir? YÖNTEM Araştırmanın Deseni Bu araştırmada nitel araştırma yöntem ve teknikleri kullanılmıştır. Nitel araştırmalar, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamında gerçekçi ve bütüncül bir şekilde ortaya konulmasına yönelik bir sürecin izlendiği bilimsel araştırma türü olarak tanımlanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Web of Science, Eric, TR Dizin, YÖK Tez ve ProQuest veri tabanlarında 2018-2023 yılları aralığında yayınlanan matematik eğitimi ile ilgili bilimsel çalışmaların incelendiği bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması tercih edilmiştir. Bu doğrultuda verilerin toplanması ve değerlendirilmesinde doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Doküman incelemesi yöntemi, çalışma kapsamında araştırılan konu ile ilgili bilgiler barındıran yazılı belgelerin detaylı bir şekilde incelenerek bilimsel veriler sağlanmasıdır. Ayrıca araştırmada veri tabanları ve çalışma türleri önceden belirlenmiş, dolayısıyla ölçüt örnekleme yöntemi tercih edilmiştir (Büyüköztürk, vd. 2012). Bu kapsamda 163 ü tez, 159 u makale olmak üzere toplamda 322 bilimsel araştırma çalışma kapsamına dâhil edilmiştir. Veri Toplama Araçları Yayın Sınıflama Formu: Araştırmada veri toplama aracı olarak farklı dizinlerde literatür taraması gerçekleştirmek için “Yayın sınıflandırma formu” kullanılmıştır. Formda araştırmanın problemlerine göre dört kategoriden oluşan bir Microsoft Excel tablosu oluşturulmuştur. Bu kategoriler; çalışmanın künyesi, yayınlandığı dizin, veri toplama araçları ve veri analiz yöntemleri şeklindedir. Veri Toplama Süreci Araştırmada incelenecek çalışmaların belirlenmesinde ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak çalışmalar seçilmiştir. Araştırma kapsamındaki ölçütler TR Dizin, Yök Tez, Web of Science, Eric, ProQuest veri tabanlarının herhangi birinde yayınlanmış olması, başlıkta ya da anahtar sözcüklerde “Matematik Eğitimi” veya “Math Education” sözcüklerini içeren çalışmalar olması, matematik eğitimi alanına ilişkin olması, en az bir ölçme-değerlendirme formunu barındırması, kullanılan çalışmaların tam metinlerine erişim izni olması, Türkçe veya İngilizce dillerinde yayınlanması ve 2018-2023 yılları aralığında yayınlanmış olmasıdır. Yapılan tarama sonucu 388 çalışmaya ulaşılmış, ölçütlere uyan 163 ü tez, 159 u makale olmak üzere toplamda 322 bilimsel çalışma araştırmanın değerlendirme sürecine dâhil edilmiştir. Verilerin Analizi ve Yorumlanması Araştırmada veriler nitel araştırma desenlerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. İçerik analizi, belirli ölçütlere ya da kurallara dayalı kodlamalar ile bir metnin bazı sözcüklerinin daha küçük kategoriler ile özetlendiği sistematik, tekrarlanabilir bir teknik olarak ifade edilmektedir (Büyüköztürk, vd. 2012). Bu yöntem ile araştırma problemlerine karşılık gelen verilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Esas amaç, ulaşılan bilimsel verileri açıklayabilecek kavramlara ve bağlantılara ulaşabilmektir. Bu sürecin temelinde yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir şekilde organize ederek yorumlamak, en sonunda ise okuyucuya daha net bir anlayışla sunmaktır (Yıldırım & Şimşek, 2013). 107 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Araştırmanın Geçerlik ve Güvenirliği Bilimsel bir araştırmanın ölçütleri arasında uygulama süreçlerinin ve sonuçlarının inandırıcılığı yer almaktadır. Buna bağlı olarak bilimsel çalışmalarda geçerlik ve güvenirlik ölçütlerine yer verilmekte ve bu ölçütler değerlendirilmektedir. Ayrıca nitel çalışmalarda bu ölçütler nicel çalışmalara göre bazı farklılıklar gösterebilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Nitel çalışmalarda genellikle güvenirlik yerine tutarlılık, nesnellik yerine teyit edilebilirlik ölçütleri tercih edilmektedir. Bu araştırmada aktarılabilirlik için çalışmaya dâhil edilen bilimsel yayınların dâhil edilme süreçleri ayrıntılı bir şekilde betimleme yöntemi kullanılarak ifade edilmiştir. Bu noktada tutarlılığı sağlayabilmek için veri toplama formunun içeriği ile veri toplama ve analiz süreçleri, bilimsel çalışmalarda bulunduğu biçimde yorum katılmadan yürütülmüştür. Verilerin analizi sürecinde tarafsız davranmak amacıyla alan yazında bulunan benzer çalışmalardan faydalanılmıştır. Teyit edilebilirlik için ise araştırma kapsamında incelenen bilimsel çalışmaların listesi oluşturulup değerlendirilmiştir. Tüm bunların yanı sıra gerçekleştirilen analizlerin tutarlılığını artırmak amacıyla araştırmacılar arası kodlayıcı uyumu için kodlayıcılar arası güvenirlik formülü kullanılmıştır [Güvenirlik katsayısı = görüş birliği / (görüş birliği + görüş ayrılığı)] (Miles ve Huberman, 1994) Kodlayıcılar arasındaki güvenirlik % 98,2 olarak tespit edilmiştir. Görüş ayrılığı bulunan çalışmalardaki tutarlılığı artırmak için çalışmalar birlikte değerlendirilmiş ve anlaşmazlıklar düzeltilmiştir. Etik Hususlar Bu araştırma kapsamında “Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi” dâhilinde tüm kurallara uyulmuş, “Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler” kısmında ifade edilen fiiller gerçekleştirilmemiştir. Araştırma insan üzerinde herhangi bir uygulama içermediğinden etik kurul izni gerekmemektedir. BULGULAR Araştırmada ilk olarak çalışma kapsamına dâhil edilen bilimsel araştırmaların veri tabanlarına göre nasıl eğilim gösterdiği değerlendirilmiştir. Grafik 1 de elde edilen bulgular sunulmuştur. Grafik 1. Araştırma kapsamındaki bilimsel çalışmaların yer aldığı veri tabanlarına göre dağılımı 108 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Grafik 1 de incelenen bilimsel çalışmaların 105 tanesinin (%33) TR Dizin’de, 95 tanesinin (%29) YÖK Tez Merkezi’nde, 58 tanesinin (%18) ProQuest veri tabanında, 38 tanesinin (%12) ERIC te ve 26 tanesinin de (%8) Web of Science dizininde yer aldığı görülmektedir. Araştırmada çalışma kapsamına dâhil edilen bilimsel yayınların veri toplama araçlarına göre nasıl eğilim gösterdiği değerlendirilmiştir. Grafik 2 de elde edilen bulgular sunulmuştur. Grafik 2. Araştırma kapsamındaki bilimsel çalışmaların veri toplama araçlarına göre dağılımı Grafik 2 incelendiğinde, bilimsel yayınlarda kullanılan veri toplama araçlarının %25’inin test türünde olduğu (f=149), %16'sının ölçek kullanmayı tercih ettiği (f=96), %13’nün envanter/form ölçme araçlarını kullandığı (f=77), %11'inin görüşme tekniğine yöneldiği (f=66), %9'unun anket yaptığı (f=54), %7'sinin alternatif ölçme araçlarını kullandığı (f=41) ve %5’inin yayın sınıflama formu ile doküman incelemesi yaptığı (f=32) görülmektedir. Araştırmada çalışma kapsamına dâhil edilen bilimsel yayınların farklı dizinlerde veri toplama araçlarına göre nasıl eğilim gösterdiği değerlendirilmiştir. Grafik 3 te elde edilen bulgular sunulmuştur. 109 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Grafik 3. Çalışmaların farklı dizinlerde veri toplama araçlarına göre dağılımı Grafik 3’te dizinlere göre Tr Dizin’de en fazla tercih edilen veri toplama aracının ölçek (f=96) olduğu görülürken diğer tüm dizinlerde veri toplama aracı olarak en çok testler kullanılmıştır. Bu tercihleri sırasıyla Eric’te gözlem (f=13), WOS’ta anket ve ölçek (f=12), ProQuest’te gözlem ve görüşme (f=11), Yök Tez’de ölçek (f=55) ve Tr Dizin’de testler (f=35) izlemektedir. Tablo 1’de çalışmalarda tercih edilen veri toplama araçlarının veri tabanlarına göre açıklamalarına ilişkin elde edilen bulgular yer almaktadır. Tablo 1. Çalışmaların kullanılan veri toplama araçlarına ve veri tabanlarına göre sınıflandırılması Eric Araç Ölçek Alt Kategoriler Tutuma Yönelik Ölçekler Kaygıya/Endişeye/Korkuya Yönelik Ölçekler Algıya Yönelik Ölçekler Öz-Yeterlik/Öz-Yetkinlik/Öz Düzenleme İçerikli Ölçekler İnanca/İnanışa Yönelik Ölçekler Üst bilişsel/Biliş üstü Becerilerine Yönelik Ölçekler Motivasyona Yönelik Ölçekler Değerlendirme/Görüş/Form Derecelendirmeli Ölçekler Öğrenme Stratejisi/Yaklaşımı/Stiline Yönelik Ölçekler f 2 Proquest f 3 % 6 f 3 0 1 2 0 Tr Dizin Toplam % 8,1 f 3 % 1,95 f 32 % 5,34 0 3 1,6 1 0,65 5 0,83 0 0 3 1,6 0 3 0,5 0 1 1 0,39 2 1,3 5 0,83 0 0 0 2 0,77 3 1,95 5 0,83 0 0 1 1,39 1 0,39 2 1,3 4 0,66 0 2 4 1 1,39 7 2,7 2 1,3 12 2,01 0 1 2 0 2 0,77 0 3 0,5 0 0 0 1 0,17 1 1,56 1,56 0 110 % 4,17 Yök Tez f 21 1 % 3,12 WOS 1,39 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tanımlama/Hazır Bulunuşluk/Düzey Belirleme Ölçekleri Görüş/Farkındalık Ölçekleri Bağlılık/İlgi/Katılım/Güdülenme İçerikli Ölçekler TPAB İçerikli Ölçekler Ebeveyn/Veli/Aile İçerikli Ölçekler Bilgi/Beceriye Yönelik Ölçekler Diğer Ölçekler Başarı Testleri Test 0 0 0 0 0 0 1 0,39 0 0 0 2 0 0 0 0 1 2 0 0 9 0 4 8 8 16 14,1 1 0,17 0 1 0,17 0,77 0 2 0,33 2 0,77 0 2 0,33 0 2 0,77 0 3 0,5 0 1 11 1,39 15,3 0 8 39 3,08 15,1 1 3 19 1 16 86 0,17 2,67 14,4 2,8 1 0,39 0 3 0,5 1 0,17 5 0,83 Problem Kurma/Çözme Testleri 0 0 2 Uzamsal/Görselleştirme/Zihinsel Döndürme vb. Testler 0 0 0 Bilgi/Performans Testleri 0 2 Soru/Problem Testleri 1 Konu/Modül Testleri Mantıksal Düşünme/ Muhakeme Testleri /Akıl Yürütme/ 0 0 0 Düzey/Düşünme/Hazır Bulunuşluk/Okuryazarlık Testleri Yetenek/Beceri/Modelleme Testleri Tanı/Teşhis/Tespit Testleri Sayı Duyusu/Sayma Testleri Değerlendirme/Yorumlama/İspat Testleri Anlama/Algı/Yeterlilik Testleri Envanter / Form/ Ölçme Aracı 0 1,56 2 3,12 1 1,56 4 1 0 0,65 1,39 0 5 6,94 1 0,39 0 7 1,17 0 0 1 0,39 3 1,95 4 0,66 0 0 1 0,39 2 1,3 3 0,5 0 0 2 0,77 2 1,3 4 0,66 0 2 4 1,6 3 1,95 11 1,84 1,6 4 0,66 0,65 2 0,33 0 0,77 0,65 1,95 12,3 1 2,8 2 1 0,65 0 0 3 0 0 0 0 1 0,39 0 1 0,17 0 0 0 1 0,39 0 1 0,17 1 0,39 1 2 0,33 1 0,17 0 1 0 2 0 1 Kavrama/Kazanım/İşlem Testleri Standart Testler (TEOG, TIMSS, IQ, Raven, SPM vb) Diğer Testler 0 0 0 0 0 1 1,39 0 1 1,56 4 2 2,8 4 1,6 3 1,95 14 2,33 Soru Setleri/Formları 2 3,12 0 0 1 0,39 1 0,65 4 0,66 Kişisel Bilgi Formları 0 0 0 1 0,39 3 1,95 4 0,66 Görüş Formları 1 16 6,18 7 4,54 28 4,67 Yönergeli Formlar Problem Kurma/Çözme Envanterleri Bilgi/Performans/Etkinlik/Takip/ Tanılayıcı Formlar Değerlendirme Formları 0 0 0 0 0 0 0 1 0,39 1 0,65 2 0,33 0 0 1 1,39 7 2,7 5 3,25 13 2,17 0 1 1,39 3 1,6 3 1,95 8 8,33 0 0 0 1 0,39 2 1,3 3 0,5 0 0 0 1 0,39 0 1 0,17 0 0 0 1 0,39 0 1 0,17 0 0 1 3 1,6 9 13 2,17 Öğrenme Stili Envanteri Öz-Saygı/Kaygı/ Çoklu Zekâ vb. Envanterler İşlem/Beceri/Kavramsal Ölçme Araçları Diğer Envanter/Form/Ölçme Araçları 1 1,56 1,56 3 111 8 6 1 1,39 1,39 0,65 0 0 0 5,84 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Görüşme Doküman Gözlem Alternatif Ölçme Araçları Anket Yarı Yapılandırılmış 6 Klinik Mülakat 0 9,4 Odak Grup Tez/Makale/Ders Kitabı/Öğretim Programı Dokümanları PISA-SBS- TEOG -TIMSS vb. Veri Dokümanları Paralelkenar Belirleme Dokümanları/ Gazete Günlükler/AlanNotları Gözlem/Gözlem Notları/ 2 3,12 0 2 3,12 3 1 1,56 0 1 0 0 0 1 2 5 6,94 18 6,95 15 9,74 45 7,51 1 2 4 5,6 5 1,93 3 1,95 13 2,17 2 2,8 2 0,77 2 1,3 8 8,33 12 4,63 10 6,49 27 4,5 7 2,7 4 2,6 13 2,17 1 0,65 1 0,17 6 0 1,39 0 8 12,5 1 2 8 11,1 21 8,1 11 7,14 49 8,18 Şekil/Video/Programlar Kamera/Ses Kaydı/Resim/ vb. 5 7,81 2 4 3 4,17 13 5,02 12 7,79 35 5,84 Etkinlik Kağıtları 1 1,56 0 0 1 0,39 1 0,65 3 0,5 Çalışma Kağıtları 2 3,12 0 3 6 2,32 1 0,65 12 2,01 Rubrik/Portfolyo/Kontrol Listeleri Öğretmen/Öğrenci/Yansıma Raporları Ders Planları 0 0 0 1 0,39 0 1 0,17 0 0 0 0 1 1,56 0 0 2 Zihin/Kavram Haritaları 4 6,25 0 1 Diğer Alternatif Ölçme Araçları 0 0 0 Tespit/Görüş Anketleri 10 15,6 12 24 10 64 100 50 100 72 4,17 1 0,65 1 0,17 0,77 1 0,65 4 0,66 2 0,77 1 0,65 8 8,33 1 0,39 2 1,3 3 0,5 13,9 17 6,56 5 3,25 54 9,01 100 259 100 154 100 599 100 1,39 Tablo1’de incelenen tüm veri tabanlarında en fazla kullanılan ölçek türünün tutum ölçeği (f=32) olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra motivasyona (f=12) yönelik ölçekler de ikinci sırada kullanılan ölçek türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Testler içerisinde birinci sırada başarı testleri (f=86) ardından yetenek, beceri, modelleme testleri (f=11); envanter, form, ölçme aracı kategorisinde en çok görüş formları (f=28), ikinci sırada bilgi, performans, etkinlik, takip, tanılayıcı formlar (f=13); görüşme türünde en fazla yarı yapılandırılmış formlar (f=45), gözlem türünde günlükler, alan notları, gözlem, gözlem notları (f=49) ve video, programlar, kamera, ses kaydı, resim, şekil vb. (f=35) sıkça kullanıldığı görülmektedir. Alternatif ölçme araçlarından en çok çalışma kâğıtlarının (f=12) tercih edildiği, anketlerinde (f=54) tüm veri tabanlarında yaygın bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Araştırmada çalışma kapsamına dahil edilen bilimsel yayınların veri analizine göre nasıl eğilim gösterdiği değerlendirilmiştir. Grafik 4 te elde edilen bulgular sunulmuştur. 112 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Grafik 4. Araştırma kapsamındaki bilimsel çalışmaların veri analizi dağılımı Çalışmalarda kullanılan veri analiz dağılımları Grafik 4’te yer almaktadır. Grafiğe göre, en fazla nitel veri analizlerinin (f=245) kullanıldığı görülmektedir. Bunu sırasıyla nicel kestirimsel (f=184) ve nicel betimsel (f=39) veri analizleri takip etmektedir. Araştırmada çalışma kapsamına dâhil edilen bilimsel yayınların dizinlere göre veri analizlerinin nasıl eğilim gösterdiği değerlendirilmiştir. Grafik 5 te elde edilen bulgular sunulmuştur. 113 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Grafik 5. Araştırma kapsamındaki bilimsel çalışmaların dizinlere göre veri analizi dağılımı Grafik 5’e göre WOS dizininde incelenen çalışmalarda en çok tercih edilen veri analiz yöntemi nicel kestirimsel iken diğer tüm dizinlerde nitel analiz yönteminin daha fazla tercih edildiği görülmektedir. WOS, Proquest, Yök Tez, Tr Dizin veri tabanlarında en az tercih edilen veri analiz yöntemi nicel betimsel yöntem olmuştur. Eric’te en az tercih edilen veri analiz yönteminin nicel kestirimsel yöntem olduğu görülmektedir. Çalışmalarda tercih edilen veri analizlerinin açıklamasına ilişkin bulgular Tablo 2’de sunulmuştur. 114 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 2. Çalışmaların kullanılan veri analiz yöntemlerine göre sınıflandırılması Yöntem Nicel Betimsel Nicel Kestirimsel Nitel Analiz Alt Kategoriler Frekans/Yüzde/ Çizelge Ortalama/Standart Sapma Grafikle Gösterim Diğer t-Testi Korelasyon Anova/Ancova Manova/Mancova Non Parametrik Testler Faktör Analizi Yapısal Eşitlik Modeli Diğer İçerik Analizi Betimsel Analiz Tematik Analiz Söylem/Semantik/Karşıl aştırmalı Sistematik Analiz Diğer Toplam f Eric % 0 ProQuest f % f 0 0 8 3,86 2 1,8 10 2,14 1 0,5 2 1,8 5 1,06 1 2 39 2 20 3 1 8 1 21 43 32 2 0,5 0,96 18,8 0,96 9,66 1,44 0,5 3,86 0,5 10,1 20,8 15,5 0,96 1 4 6 2 7 2 0 5 0 9 36 24 5 0,9 3,6 5,4 1,8 6,3 1,8 8,1 32,4 21,6 4,5 4 20 60 9 43 6 1 19 1 45 100 83 15 0,85 4,28 12,8 1,92 9,18 1,28 0,22 4,05 0,21 9,62 21,4 17,7 3,22 2 0,96 2 1,8 5 1,08 12 9 207 5,8 4,35 100 2 2 111 1,8 1,8 100 20 22 468 4,27 4,7 100 f WOS % 2 4 0 0 1 7 3 2 14 6 3 0 0 0 0 5 8 13 4 6 0 2 4 2 9 1 0 5 0 3 5 5 3 6,5 10,9 10,9 6,5 1 5 8 3 4 0 0 1 0 7 8 9 1 1 2,2 0 4 2 46 8,6 4,3 100 0 7 54 10 16 26 8 0 2 2 50 4 4 100 4,3 8,6 4,3 19,6 2,2 10,9 1,9 9,3 14,8 5,6 7,4 1,9 12,9 16,7 1,9 12,9 100 Yök Tez % Tr Dizin f % 4,5 Tablo 2 incelendiğinde, nicel betimsel analiz yöntemleri içerisinden frekans, yüzde ve çizelge (f=10) kullanımının en fazla olduğu görülmektedir. Nicel kestirimsel analizde t-testi (f=50) ile Anova/Ancovanın (f=43) sık kullanıldığı görülmektedir. Gerek nitel analiz gerekse tüm veri analizleri içerisinde en çok tercih edilen analizin içerik analizi (f=100) olduğu, yine nitel analizler içerisinde de betimsel analizin (f=83) araştırmacılar tarafından sıklıkla kullanıldığı söylenebilir. SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER Bu çalışma kapsamında ulusal ve uluslararası veri tabanlarında matematik eğitimi alanında yapılan çalışmalarda veri toplama araçları olarak nelerin tercih edildiği ve veri analiz eğilimleri hakkında araştırmacıların fikir edinmelerine yardımcı olacak bilimsel veriler detaylı bir şekilde sunulmuştur. Bu doğrultuda, 2018-2023 yılları arasında matematik eğitimi alanında ERIC, ProQuest, TR Dizin, Web of Science ve YÖK Tez veri tabanlarında yer alan bilimsel çalışmaların metodolojileri incelenmiş, içerik analizi yapılmış, elde edilen bulgular grafik ve tablolar halinde sunulmuştur. Öncelikle araştırma kapsamındaki çalışmaların dizinlendikleri veri tabanlarına göre nasıl bir dağılım gösterdikleri değerlendirilmiştir. İnceleme kapsamında en çok çalışma TR Dizin veri tabanından, en az çalışma ise Web of Science veri tabanından alınmıştır. İncelenen çalışmalar yurtiçi veri tabanlarında (Yök Tez Merkezi ve TR Dizin) ve yurtdışı veri tabanlarında (ERIC, Web of Science ve ProQuest) değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında ulaşılan verilerin matematik eğitimi alanında yapılan çalışmalar için veri analiz ve veri toplama araçları incelenirken geleceğe dönük kapsamlı ve çok yönlü bir bakış açısı sunacağı düşünülmektedir. 115 Toplam f % ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışmalarda veri toplama araçları olarak çoğunlukla envanterler, ölçekler, testler, formlar ve ölçme araçları kullanmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmacıların çoğunlukla başvurduğu veri toplama aracı; görüşme kategorisi başlığı altında yer alan yarı yapılandırılmış görüşmeler olmuştur. Veri toplamak amacıyla tutum ölçekleri başta olmak üzere yetenek, beceri, başarı, modelleme testleri; ders kitabı, anketler, gözlem notları, öğretim programı dokümanları, tez, makale, kamera ses kaydı gibi alternatif ölçme araçları da kullanılmıştır. Tek bir veri toplama aracının kullanımından ziyade birden fazla veri toplama aracının kullanıldığı bilimsel yayınlara eğilim son dönemlerde artmaktadır. Bunun sebebi olarak bilimsel yayınlarda birden fazla değişkenin değerlendirilmesinin kabul görmesi, aynı zamanda öğretim süreçlerinde başarının birçok farklı nedene bağlı olması olarak düşünülebilir. Bu bulgular Baki vd., (2011); Çiltaş vd., (2012); Ulutaş ve Ubuz, (2008) un yaptığı çalışmaların sonuçlarıyla da paralellik göstermektedir. Türkiye’de ise matematik eğitiminde yapılan çalışmalar incelendiğinde, veri toplama araçları için çoğunlukla anketlerin, başarı testlerinin ve ölçeklerin kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca İncikabı vd., (2017); Sevencan, (2019); Tereci ve Bindak, (2019)’ın günümüze yakın zamanda yapılan çalışmalarında görüşme formlarının ön planda olduğu görülmektedir. Yapılan bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşmelerin fazla sayıda tercih edildiğinin belirlenmesi de bu araştırmaların içerikleriyle benzeşmektedir. Bu bakımdan son yıllarda gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında matematik eğitiminde yapılan çalışmaların nitel yaklaşımlar üzerinde yoğunlaştığı söylenebilir. Çalışmanın diğer bulgusu, incelenen bilimsel yayınların veri analiz açıklamalarından elde edilmiştir. Bilimsel yayınlar değerlendirildiğinde veri analizi kısmında araştırmaların genel yapıları gereği nitel kavramların ön plana çıktığı görülmektedir. En çok tercih edilen nitel analizler içerisinde betimsel analiz ve içerik analizlerinin ön planda olduğu belirlenmiştir. Bunun sebebi alan yazında derinlemesine bilginin önemsenmesi, kişi görüşlerinin sürece yansıması ve önemsenmesi olabilir. Nitekim Kaya (2022)’nın 2015-2020 yılları arasındaki Tr Dizin’de yayımlanmış olan matematik eğitimi ile ilgili makaleleri incelediği çalışmasında on çalışmadan neredeyse dördünün nicel çalışmalar olduğu, ortalama altısının ise nitel araştırmalardan oluştuğu belirtilmiştir. Çiltaş vd., (2012) ’ne göre, araştırmacılar Türkiye’de durum tespiti tarzında betimsel çalışmalara ağırlık vererek genel bir durum belirleme gayreti içerisindedir. Nicel betimsel analizlerde yüzde, frekans, çizelge, standart sapma ve ortalama; nicel kestirimsel analizlerde ise t-testi kullanımı öne çıkmaktadır. Bu bulgular, Çiltaş vd., (2012), Yaşar ve Papatğa, (2015), Tereci ve Bindak, (2019) vb. matematik eğitimi üzerine yapılmış araştırma bulguları ile benzerdir. Dolayısıyla, çalışmaların tasarım sürecinin iyi kurgulanması analiz tekniklerinden yararlanmak ve daha geçerli, güvenilir sonuçlar elde edebilmek için önemlidir. Araştırmanın sonucunda, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında matematik eğitiminde yapılan bilimsel çalışmalarda nitel araştırma yöntemlerinin ve buna paralel olarak nitel veri toplama araçları ve veri analiz tekniklerinin daha çok tercih edildiği belirlenmiştir. Sınırlılıklar Ve Öneriler Çalışma 2018-2023 yılları arasındaki araştırma kapsamına dâhil edilen bilimsel yayınlarla sınırlı tutulmuştur. Bu sınırlılıkların önüne geçebilmek için veri tabanları taranırken araştırmacılar işbirliği çerçevesinde çalışılmış, ulusal ve uluslararası alanda en çok kabul gören bilimsel yayın veri tabanları tercih edilmiştir. Ayrıca bilimsel yayınlara maksimum düzeyde ulaşabilmek için üniversitelerin ağ tabanları kullanılmış, böylece ücretli yayınlara ücret ödemeden ulaşılabilme olanağı sağlanmıştır. Bu çalışma ile matematik eğitimi alanında bilgi sahibi olmak isteyen, çalışma yapmayı planlayan bu alanla ilgili eğitimin tüm paydaşlarına katkı sunma amaçlanmaktadır. 116 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Günümüzdeki teknolojik ya da bilimsel gelişimlerin ve değişimlerini hızı dikkate alındığında gelecekteki bu tarz bilimsel çalışmalarda, ölçüt olarak daha geniş bir yıl aralığının içerik analizinin yapılması büyük bir bakış açısı kazandırma noktasında önerilebilir. Bu bakış açısını güçlendirmek adına yaygın olan diğer ulusal ve uluslararası veri tabanları değerlendirilebilir. Bu tarz araştırmalara kongre ve sempozyum çalışmaları da dahil edilerek kapsam genişletilebilir. Matematik eğitiminde gerçekleştirilen ulusal ve uluslarararası projeler bir diğer araştırma konusu olarak değerlendirilebilir. KAYNAKLAR Arı, A., & Demir, B. (2020). Analysis of thesis in Turkey between the years 20082020 on mathematics literacy. Sakarya University Journal of Education, 10(3), 667-685. Arseven, A. D. (2001). Alan Araştırma Yöntemi:(ilkeler, teknikler, örnekler). Gül Yayınevi. Albayrak, E., & Çiltaş, A. (2017). Türkiye’de matematik eğitimi alanında yayınlanan matematiksel model ve modelleme araştırmalarının betimsel içerik analizi. Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 2017(9), 258-283. Altun, M. (2006). The development in mathematics teaching. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 19(2), 223-238. Aztekin, S., & Taşpınar-Şener, Z. (2015). Türkiye’de matematik eğitimi alanındaki matematiksel modelleme araştırmalarının içerik analizi: Bir meta-sentez çalışması. Eğitim ve Bilim,40(178), 139-161. Büyüköztürk, S., Kılıç-Çakmak, E., Akgün, O. E., Karadeniz, S., & Demirel, F. (2012). Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi. Çepni, S., & Küçük, M. (2002). Fen bilgisi öğretmenlerinin eğitim araştırmaları hakkındaki düşünceleri. V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Ankara. Çiltaş, A. (2017). Türkiye’de matematik eğitimi alanında yayınlanan matematiksel model ve modelleme araştırmalarının betimsel içerik analizi. Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 9(1), 258-283. Çiltaş, A., Güler, G., & Sözbilir, M. (2012). Türkiye'de matematik eğitimi araştırmaları: Bir içerik analizi çalışması. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 12(1), 565-580. Ergene, Ö. (2020). Matematik eğitimi alanında ölçek geliştirme ve ölçek uyarlama makaleleri: Betimsel içerik analizi. Yaşadıkça Eğitim, 34(2), 360-383. Ersoy, Y. (1997). Okullarda matematik eğitimi: Matematikte okur-yazarlık. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 13(1), 115-120. Göktaş, Y., Hasançebi, F., Varışoğlu, B., Akçay, A., Bayrak, N., Baran, M., & Sözbilir, M. (2012). Türkiye'deki eğitim araştırmalarında eğilimler: bir içerik analizi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 12(1), 443-460. Gül, Ş., & Sözbilir, M. (2015). Fen ve matematik eğitimi alanında gerçekleştirilen ölçek geliştirme araştırmalarına yönelik tematik içerik analizi. Eğitim ve Bilim, 40(178), 85102. Gürbüz, S., & Şahin, F. (2014). Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık. İnceoğlu, G. (2009). Matematik eğitimi ve matematik öğretimi alanında yapılan tezlerin bir değerlendirilmesi. Education Sciences, 4(3), 1046-1052. İncikabı, L., Serin, M. K., Korkmaz, S., & İncikabı, S. (2017). Türkiye’de 2009-2014 yılları arasında yayımlanan matematik eğitimi çalışmaları üzerine bir araştırma. Adıyaman Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 7(1), 1-19. https://doi.org/10.17984/adyuebd.325368. 117 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Karadağ, E. (2009). Eğitim bilimleri alanında yapılmış doktora tezlerinin tematik açıdan incelemesi. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 10(3), 75-87. Karamustafaoğlu, O. (2009). Fen ve teknoloji eğitiminde temel yönelimler. Kastamonu Eğitim Dergisi, 17(1), 87-102. Kaya, D. (2022). Tr dizinli dergilerde yayımlanmış matematik eğitimi makalelerindeki yöntemsel eğilimler. Milli Eğitim Dergisi, 51(235), 2487-2512. Kısa, N. (2020). Bilimsel araştırmalarda kullanılan veri toplama araçları (2. Baskı). (Ed: Cemaloğlu, N.). In Bilimsel araştırma teknikleri ve etik, (pp. 103-134) Pegem Akademi Yayıncılık. Miles, M. B., & Huberman, A. M. (1994). Data management and analysis methods. Sage Publications. Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] (2020). TIMSS 2019 Türkiye ön raporu. Ankara: Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi. http://timss.meb.gov.tr/ adresinden 28.09.2023 tarihinde edinilmiştir. Özsoy, G., Özmutlu, E. B., & Gündüz, S. N. (2017). İlkokul matematik eğitimi alanındaki araştırma eğilimlerinin lisansüstü tezlere dayalı olarak değerlendirilmesi. Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 7(2), 199-219. Tabak, S. (2019). Türkiye’de “gerçekçi matematik eğitimi”ne ilişkin araştırma eğilimleri: Tematik içerik analizi çalışması. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 20(2) , 481-526. Tatar, E., Kağızmanlı, T. B., & Akkaya, A. (2013). Türkiye’deki teknoloji destekli matematik eğitimi araştırmalarının içerik analizi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 35(1) , 33-45. Türkdoğan, A., Güler, M., Bülbül, B. Ö., & Danişman, Ş. (2015). Türkiye’de matematik eğitiminde kavram yanılgılarıyla ilgili çalışmalar: Tematik bir inceleme. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(2), 215-236. https://doi.org/10.17860/efd.26545. Ulutaş, F., & Ubuz, B.(2008). Matematik eğitiminde araştırmalar ve eğilimler: 2000 ile 2006 yılları arası. İlköğretim Online, 7(3), 614-626. Umay, A. (2003). Matematiksel muhakeme yeteneği. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(1), 234-243. Yaşar, Ş., & Papatğa, E. (2015). İlkokul matematik derslerine yönelik yapılan lisansüstü tezlerin incelenmesi. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5(2), 113-124. Yenilmez, K., & Yıldız, Ş. (2019). Matematiksel modelleme ile ilgili lisansüstü tezlerin tematik içerik analizi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20(1), 1-22. Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2013). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. (9. Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık. Yücedağ, T., & Erdoğan, A. (2011). 2000-2009 yılları arasında matematik eğitimi alanında Türkiye’de yapılan çalışmaların bazı değişkenlere göre incelenmesi. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(2), 825-838. 118 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BOŞANMAYA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ: BOLU ÖRNEĞİ1 Muhammed Buğra DİNÇ Selçuk Üniversitesi, Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Anabilim Dalı ORCID: 0009-0001-8567-5802 Doç Dr. Özlem ALTUNSU SÖNMEZ Selçuk Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü ORCID: 0000-0002-6553-5351 Özet Evlilik, bireylerin yaşamlarında aldıkları en önemli kararlardan biridir ve bazen boşanma ile de sonuçlanabilmektedir. Toplumumuzda istenmeyen durum olarak görülen boşanma eylemi son yıllarda artış göstermiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı verileri incelendiğinde Türkiye genelinde boşanan çift sayısının 180.954, Bolu’da ise 582 olduğu görülmektedir. Ülkemizde son yıllarda görülen boşanma sayılarındaki artış bu sorunun daha kapsamlı araştırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda etkin çözümler geliştirilmesi açısından yapılacak çalışmalar oldukça önem taşımaktadır. Boşanma olgusunun engellenebilmesi veya azaltılabilmesi için öncelikle tarafların boşanma nedenlerinin bilinmesi gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda görüldüğü üzere boşanmanın nedenleri arasında; aldatma, kötü davranma, onur kırıcı davranış, eşin terk etmesi, psikolojik sorunlar, şiddetli geçimsizlik, cinsel sorunlar ve ekonomik durum gibi birçok etmen bulunmaktadır. Bu problemlerin temelinde ise eşler arasındaki iletişimsizlik görülmektedir. Evlilik birliği içerisinde taraflar arasındaki iletişim becerilerini geliştirmek ve olumlu iletişim bağları kurmak önem arz etmektedir. Boşanma evlilikteki sorunların bitmesinde bir çözüm olarak görülse de aile içinde bulunan bireylere olan etkisi değişkenlik göstermekte ve bazen çözüm olmak yerine yeni sorunların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Boşanma sonucunda eşler kadar ve hatta onlardan çok daha fazla çocukların etkilendiği bilinmektedir. Bu araştırma da Bolu ilinde boşanma davası bitmiş 100 rapor üzerinden boşanmaya etki eden faktörler incelenmiştir. Çalışma sonucunda Bolu ilinde boşanmalar üzerinde en etkili faktörün 'şiddetli geçimsizlik' ikinci sırada ‘onur kırıcı davranış’ ve üçüncü sırada da ‘aldatma’ olduğu ve aileler içerisinde boşanmalardan en çok zarar gören kişilerin ise çocuklar olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Boşanma, boşanma nedenleri, aile içi iletişim INVESTIGATION OF FACTORS AFFECTING DIVORCE: BOLU SAMPLE 2 Abstract Marriage is one of the most important decisions individuals make in their lives, and sometimes it can result in divorce. Divorce is considered an undesirable situation in our society and it has increased in recent years. When Turkish Statistical Institute’s 2022 data is examined, it is seen that the number of divorced couples in Turkey is 180,954 and 582 in Bolu. The increases number of divorces in our country in recent years reveals the necessity of more comprehensive research on this problem. In this context, studies to develop effective solutions are become very important. In order to prevent or reduce the divorce phenomenon, firstly the reasons for divorce must be known. 1 Bu çalışma, Muhammed Buğra Dinç’in Doç. Dr. Özlem ALTUNSU SÖNMEZ danışmanlığındaki yüksek lisans tezinden türetilmiştir. 2 This study is derived from Muhammed Buğra DİNÇ’in master’s dissertation under the supervision of Assoc. Dr. Özlem Altunsu Sönmez. 119 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org As a result of studies conducted before inidicated that the reasons for divorce are many factors such as cheating, maltreatment, dishonorable behavior, abandonment by the spouse, psychological problems, severe incompatibility, sexual problems and economic situation. The basis of these problems lies in the lack of communication between spouses. It is important within the mariage is to improve communication skills and establish positive communication bonds among the spouses. Although divorce is seen as a solution to the problems in marriage, its effects on the individuals in the family varies and sometimes, instead of being a solution, it paves the way for new problems. It is known that children are affected as much as the spouses or even more than the spouses as a result of divorce. In this research, the factors affecting divorce were examined through 100 completed divorce cases in Bolu province. As a result of the study, it was determined that the most effective factor on divorces in Bolu province was 'severe discord', secondly 'disgraceful behaviour' and thirdly 'cheating' and the people who suffered the most from divorces within families were children. Keywords: Divorce, reasons for divorce, family communication 120 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BİLİŞSEL ESNEKLİK İLE MUTLULUK ARASINDA POZİTİF İLİŞKİNİN İNCELENMESİ: ZAMAN YÖNETİMİNİN ARACI ROLÜ1 Khalıs BEHBUDZADE Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ORCID: 0000-0002-5509-8717 Prof. Dr. Hamit COŞKUN Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi ORCID: 0000-0001-5624-7975 Özet Farklı düşünme veya değişik seçenekleri kolayca göz önünde bulundurma olarak tanımlanan bilişsel esneklik konusunda son yıllarda araştırmalar yapılmaktadır. Bilişsel esneklik becerilerinin geliştirilmesinin mutluluk üzerinde olumlu yönde etkileri mevcuttur. Bu tür düşünmenin mutlulukla pozitif ilişkili olduğuna dair araştırma bulguları olmasına rağmen, bilişsel esneklik ile mutluluk arasında rol oynayan alan aracı değişkenler henüz aydınlatılmamıştır. Bilişsel esnekliği yüksek olan bireylerin, zaman yönetme becerileri daha iyi olabilir. Bu durum daha fazla mutlulukla ilişkilendirilebilmektedir. Bu araştırmada zaman yönetiminin bu ilişkide ne derece aracı olacağı ilk kez incelenmektedir. Bu sebeple “Bilişsel Esneklik Envanteri”, “Boş Zaman Yönetimi Ölçeği”, ve “Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu” kullanılarak bu etki araştırılmıştır. Verilerin çevrimiçi toplandığı pilot çalışmaya 100 kişi katılmıştır. Aracı değişkenlerin rolünün belirlenmesi için Hayes PROCESS Macro 4 kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre bilişsel esneklik ile mutluluk ilişkisinde zaman yönetiminin tam bir aracı değişken olduğu bulunmuştur. Bu bulgu, her esnek olan bireyin mutlu olmadığını; aksine esnek olan ve zamanı yöneten bireylerin daha mutlu olduğuna işaret etmektedir. Zaman yönetimi becerilerini geliştirmek, bireylerin bilişsel esnekliklerini artırarak mutluluk düzeylerini yükseltmektedir. Zaman yönetimi becerileri bireylerin yaşamlarında düzen ve denge sağlamakta ve dolayısı ile mutluluklarını da artırmaktadır. Zaman yönetimi becerilerini geliştirmek, bireylerin bilişsel esnekliklerini ve mutluluk düzeylerini artırmak için etkili bir strateji olmaktadır. Araştırmanın bulguları literatür ışığında tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Bilişsel esneklik, mutluluk, zaman yönetimi INVESTIGATION OF THE POSITIVE RELATIONSHIP BETWEEN COGNITIVE FLEXIBILITY AND HAPPINESS: THE MEDIATOR ROLE OF TIME MANAGEMENT ABSTRACT Recent research has delved into cognitive flexibility, defined as the ability to think differently or consider various options easily. Developing cognitive flexibility has shown positive effects on happiness. While existing research indicates a positive relationship between this type of thinking and happiness, the mediating variables that operate between cognitive flexibility and happiness remain unclear. Individuals with high cognitive flexibility may possess enhanced time management skills, potentially contributing to greater happiness. This study, for the first time, aims to explore the extent to which time management acts as a mediator in this relationship. 1 Bu çalışma Khalis Behbudzade`nin Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ‘Yüksek Lisans Tezi’nden üretilmiştir. Etik Kurul Raporu var – (Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Protokol Numarası: 2023/95-Tarih: 02.03.2023) ORCID Kimliği: 0000-0001-5624-7975, 0000-0002-5509-8717. 121 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org To achieve this, the impact was assessed using the "Cognitive Flexibility Inventory," "Leisure Management Scale," and "Oxford Happiness Scale Short Form" in a pilot study involving 100 participants who provided data online. The Hayes PROCESS Macro 4 was employed to ascertain the role of mediating variables. According to the research findings, time management emerged as a complete mediating variable in the link between cognitive flexibility and happiness. This discovery challenges the notion that every flexible individual is inherently happy. Instead, it highlights that individuals who exhibit flexibility in their thinking and effectively manage their time tend to experience higher levels of happiness. Enhancing time management skills elevates individuals' happiness levels by augmenting their cognitive flexibility. Time management skills foster order and balance in individuals' lives, consequently contributing to increased happiness. This discovery challenges the notion that every flexible individual is inherently happy. Instead, it highlights that individuals who exhibit flexibility in their thinking and effectively manage their time tend to experience higher levels of happiness. Enhancing time management skills elevates individuals' happiness levels by augmenting their cognitive flexibility. Time management skills foster order and balance in individuals' lives, consequently contributing to increased happiness. Improving time management skills stands as an effective strategy to enhance both cognitive flexibility and happiness levels in individuals. The research findings were thoroughly discussed in alignment with existing literature. Keywords: Cognitive flexibility, happiness, time management GİRİŞ VE KURAMSAL ÇERÇEVE Mutluluk, genellikle insanların tüm isteklerinin yerine getirilmesi olarak tanımlanır. Ancak daha kapsamlı bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde, mutluluk genel bir memnuniyet hali olarak ortaya çıkmaktadır (Diener ve Ryan, 2009). Mutluluğun belirleyicileri %50 oranında genetik faktörler ve kişilik özellikleri olurken, %40 oranında ilişkiler ve %10 oranında ise sosyodemografik değişkenlere mutluluk üzerinde etkilidir (Eryılmaz, 2016). Mutluluğu etkileyen faktörler arasında ise cinsiyet, yaş, gelir düzeyi, eğitim ve medeni durum yer almaktadır. Erek kuramına göre, bireyler ihtiyaçları karşılandığında ve hedeflerine ulaştığında mutlu olurlar (Lyubomirsky, 2001). Etkinlik kuramına göre ise, mutluluğu amaçlar değil, amaçları gerçekleştirirken yapılan etkinlikler artırır (Ryan ve Deci, 2000). Uyum kuramı ise insanların uyum kabiliyetleri nedeniyle hem mutluluğa hem de mutsuzluğa alıştıklarını ileri sürer. Bilişsel esneklik, çeşitli perspektiflerden düşünme ve ortama uyum sağlama yeteneğini ifade eder. Bu esneklik, yeni fikirleri kabul etme, sorunları çözme ve hızlı değişen bir dünyada uyum sağlama konusunda büyük bir avantaj sunabilir. Bilişsel olarak esnek olan insanlar durumlara farklı açılardan yaklaşabilmektedirler. Bilişsel davranışçı yaklaşım açısından değerlendirildiğinde ruhsal sorunların kaynağında bilişsel katılık, ruhsal sağlığın kaynağında ise bilişsel esneklik bulunmaktadır (Canas vd., 2006; Beck, 2018). Son üç yılda gerçekleştirilen araştırmalar, bilişsel esnekliğin bireylerde olumlu duyguları ve yaşamdan keyif alma durumunu artırdığını ve bunlar arasında orta düzeyde bir ilişki olduğunu göstermektedir (Özhan ve Boyacı, 2021; Sağar, 2022; Sarıkan, 2023; Töre ve Öğe, 2021). Ayrıca, kadınların psikolojik iyi oluş ve bilişsel esneklik düzeylerinin yüksek olduğunu gösteren bulgular da mevcuttur (Konuk, 2021). Bu çalışmalar literatürde çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiş olup, demografik değişkenlerin rolünün bulunmadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte, literatürde bilişsel esneklik ile mutluluk arasında aracı değişkenleri inceleyen bir çalışma bulunmamaktadır. Zaman yönetimi bireyin zamana göre kendisini yönetme becerisidir. Zaman yönetiminin amacı stresi azatlmak ve oluşan baskıyı kontrol etmekdir. Zaman yönetimi bireyin performansını yükseltmekte ve amaca en hızlı bir şekilde varmasına yardımcı olmaktadır. 122 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Zaman yönetiminde esas prensip öncelikli işlere önem verilmesi ve tüm çabaların bu yönde yoğunlaştırılmasıdır (Güçlü, 2001). Liste yapılır ve listede ilk olarak en önemli işlere öncelik verilir. Zamanın etkin kullanılması için zaman planlaması ve zaman analizi yapılır ve ertelemeden kaçınılır. Zaman yönetiminde planları değiştirmede esnek olmak gerekli şartlılıklardan biridir. Zaman yönetiminde bir diğer önemli nokta zaman tuzaklarına karşı tedbirler alınmasıdır (Sabuncuoğlu ve Paşa, 2002; Tutar, 2011). AMAÇ Bilişsel esneklik ile mutluluk arasında potansiyel bir aracı değişken olarak zaman yönetimi gösterilebilir. Zamanı etkili bir şekilde yönetebilmek için belirli bir esneklik düzeyine sahip olmak önemlidir. İyi zaman yönetimi becerisine sahip olan bireylerin, zamanı kötü yönetenlere kıyasla daha mutlu olabileceği düşünülebilir. Bu bakış açısından, zaman yönetiminin bilişsel esneklik ile mutluluk arasında bir bağlantı oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Ancak, bilişsel esneklik ile mutluluk arasında zaman yönetiminin kısmen veya tamamen bir aracı rol oynayıp oynamadığı kesin olarak bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı, bilişsel esneklik ile mutluluk arasında zaman yönetiminin aracılık rolünü ve derecesini incelemektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde araştırma sorusu şu şekilde oluşmaktadır: 1. Bilişsel esneklikle mutluluk arasındaki ilişkide zaman yönetiminin aracı rolü var mıdır? Araştırmanın hipotezi: H1: Bilişsel esneklik ve mutluluk ilişkisinde zaman yönetiminin aracı rolü vardır. KAPSAM Bu araştırma üniversite öğrencilerinden oluşan bir örneklem ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması için birtakım ölçekler ve demografik bilgi formu kullanılmıştır. Veriler çevrimiçi olarak toplanmıştır. Araştırmada ilişkisel, regresyon ve aracılık analizleri yapılmıştır. YÖNTEM 2.1 Araştırmanın Modeli Bu araştırma öğrencilerin bilişsel esneklik ve mutluluk düzeyleri arasındaki ilişkide zaman yönetiminin aracı rolünü incelemek amacıyla gerçekleştirilmekte olup, ilişkisel tarama modelinde bir araştırmadır (Çokluk, Şekercioğlu, Büyüköztürk, 2014). Araştırmada bağımsız değişken olarak bilişsel esneklik yer alırken, mutluluk bağımlı değişken olmaktadır. Aracı değişken ise zaman yönetimidir. Araştırmanın modeli Şekil 1`de belirtilmiştir. Zaman yönetimi Mutluluk Bilişsel esneklik Şekil 1. Araştırmanın Modeli 123 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2.2 Evren ve Örneklem Örneklemini Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde öğrenim gören 100 psikoloji öğrencisi oluşturmaktadır. Örnekleme çevrimiçi olarak “google forms” uygulaması vasıtasıyla ulaşılmıştır. 2.3. Veri Toplama Araçları Araştırmada “Demografik Bilgi Formu”, “Bilişsel Esneklik Envanteri”, “Boş Zaman Yönetimi Ölçeği” ve “Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu” kullanılmıştır. 2.3.1. Demografik Bilgi Formu Demografik Bilgi Formu`nda öğrencilerin cinsiyet ve yaşlarına ilişkin sorular sorulmuştur. 2.3.2. Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu Hills ve Argyle (2002) bu ölçeği mutluluğu ölçmek için geliştirmişlerdir. Ölçeğin Türkçe`ye uyarlamasını Doğan ve Çötok (2011) yapmıştır. Ölçek tek boyutludur ve 7 maddeden ibarettir. Veriler girilirken 1 ve 7. maddelerde ters kodlama yapılmaktadır Ölçek beşli likert tipindedir. Test tekrar test güvenirliği .88 olan Oxford Mutluluk Ölçeği kısa formunun iç tutarlılık katsayısı ise .74 olarak belirtilmiştir (Doğan ve Sapmaz, 2012). 2.3.3. Bilişsel Esneklik Envanteri Ölçeği Dennis ve Vander Wal (2010) geliştirmişlerdir. Türkçe`ye uyarlamasını ise Doğan ve Sapmaz (2013) yapmıştır. Ölçek 20 maddeden ibarettir ve 5`li likert tipindedir. Alt boyutlardan alternatifler alt boyutu 13 maddeden, kontrol alt boyutu ise 7 madeden oluşmaktadır. Ölçeğin Cronbach alpha katsayısı .89 olarak belirlenmiştir. 2.3.4. Boş Zaman Yönetimi Ölçeği Bu ölçek Wei-Ching Wang v.d. (2011) tarafından geliştirilmiştir. Türkçe`ye uyarlamasını Akgül ve Karaküçük (2015) yapmıştır. Ölçek 15 maddeli ve 5`li likert tipindedir. Ölçek “Amaç belirleme ve yöntem”, “Değerlendirme”, “Boş zaman tutumu” ve “Programlama” olmak üzere 4 alt boyuttan ibarettir. “Programlama” alt boyutundaki ifadeler olumsuz ifadelerdir. Ölçeğin cronbach alpha katsayısı .83`tür. 2.4. Verilerin Toplanması Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinin Etik Kurulu onayı alındıktan sonra veriler toplanmaya başlanmıştır. Katılımcılara Bilgilendrilmiş Onam metni sunulmuş ve kabul eden katılımcılarla araştırmaya devam edilmiştir. “Google forms” vasıtasıyla çevrimiçi olarak 100 kişiye ulaşılmıştır. 2.5. Verilerin Analizi İlişki gücünü tespit etmek için korelasyon analizi kullanılmıştır. Modeli test etmek ve aracı değişken analizi yapmak için ise Hayes PROCESS Macro kullanılmıştır. Analizler SPSS 22.0 vasıtasıyla yapılmıştır. BULGULAR Araştırmanın bulguları cinsiyet açısından değerlendirildiğinde örneklemin büyük bir bölümünün kadın katılımcılardan oluştuğu belirlenmiştir (79 % kadın, 21 % erkek; M = 1.21, sd = .409) Korelasyon analizi sonucu, bilişsel esneklikle mutluluk arasında zayıf ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Bilişsel esneklik ve mutluluk arasındaki bu ilişki anlamlı değildir (r = .188, p > .05). Bilişsel esneklik ve boş zaman yönetimi arasında orta düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r = .382, p < .001). Boş zaman yönetimi ve mutluluk arasında orta düzeyde pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir (r = .420, p < .001). Modelin mutluluk üzerindeki varyansları açıklama gücü % 24`tür (R2 = .2441, Mse = 18.57, F(2, 97) = 15.6654, p =.00001). 124 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1. Modelin Mutluluğu Açıklama Gücüne İlişkin Bulgular BEE  BZYÖ  OMÖ R-sq MSE F p .2441 18.5789 15.6654 .00001 Bilişsel esnekliğin mutluluk üzerindeki toplam etkisi anlamlı olarak bulunmuştur (B = .12, se = .04, LLCI = .04, ULCI= .21, p = .0062). Bilişsel esnekliğin mutluluk üzerindeki direkt etkisi ise anlamsıza dönmüşmüştür (B = .01, se = .05, LLCI = -.07, ULCI= .11, p = .6949). Bu durum zaman yönetiminin modeldeki tam aracılık rolüne işaret etmektedir (Tablo 2). Tablo 2. Bilişsel Esnekliğin Mutluluk Üzerindeki Toplam ve Direkt Etkisi Toplam etki Etki se LLCI ULCI BEE  OMÖ .1237 .0443 .0359 .2115 Direkt etki Etki se LLCI ULCI BEE  OMÖ .0181 .0461 -.0734 .1096 Bilişsel esnekliğin mutluluk üzerindeki dolaylı etkisine ilişkin analiz bulguları da zaman yönetiminin aracılık rolünü belirtmektedir (B = .10, se = .03, LLCI = .05, ULCI= .18) TARTIŞMA ve SONUÇ Bilişel esneklik ve zaman yönetimi düzeylerindeki artış mutluluk düzeyinde artışa neden olmaktadır. Bunun yanı sıra bilişsel esneklikteki artışın zaman yönetimi düzeyinde de artışa neden olduğu bulunmuştur. Bu çalışma ilişkisel bir tasarımdadır. İleride yapılacak çalışmalarda bilişsel esneklik, zaman yönetimi ve mutluluk arasındaki ilişkinin nedensel doğasını anlamak için deneysel yöntemler kullanılabilir. Çalışmanın bulguları bilişsel esneklik ve mutluluk arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak ve insanların yaşamlarında mutluluğu artırmak için zaman yönetimi becerilerine odaklanmanın önemini vurgulamaktadır. Zaman yönetimi becerileri, bireylerin günlük yaşamlarını organize etmelerine ve amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Model incelendiğinde zaman yönetiminin bilişsel esneklik ve mutluluk arasındaki ilişkide tam aracı rolünde olduğu bulunmuştur. Bilişsel esneklik mutluluk için tek başına yeterli bir faktör değildir. Zaman yönetimi bilişsel esnekliği desteklemekte ve artırmaktadır. Sonuç olarak esnek ve zamanı etkili bir şekilde yöneten bireyler daha mutludurlar. KAYNAKÇA Akgül, B. M., & Karaküçük, S. (2015). Free time management scale: Validity and reliability analysis Boş zaman yönetimi ölçeği: Geçerlik-güvenirlik çalışması. Journal of Human Sciences, 12(2), 1867-1880. Beck, J. S. (2018). Bilişssel Davranışçı Terapi temelleri ve ötesi. Nobel Yayıncılık. Canas, J. J., Fajardo, I., & Salmeron, L. (2006). Cognitive flexibility. International encyclopedia of ergonomics and human factors, 1(3), 297-301. 125 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çokluk, Ö., Şekercioğlu, G., & Büyüköztürk, Ş. (2012). Sosyal bilimler için çok değişkenli istatistik: SPSS ve LISREL uygulamaları. Pegem Akademi. Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The" what" and" why" of goal pursuits: Human needs and the self-determination of behavior. Psychological inquiry, 11(4), 227-268. https://doi.org/10.1207/S15327965PLI1104_01 Dennis, J. P., & Vander Wal, J. S. (2010). The cognitive flexibility inventory: Instrument development and estimates of reliability and validity. Cognitive therapy and research, 34, 241-253. Diener, E. and Ryan, K. (2009). Subjective well-being: A general overview. South African Journal of Psychology, 39(4), 391-406. Doğan, T., & Çötok, N. A. (2011). Oxford mutluluk ölçeği kısa formunun Türkçe uyarlaması: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk psikolojik danışma ve rehberlik dergisi, 4(36), 165-172. Doğan, T., & Sapmaz, F. (2012). Oxford mutluluk ölçeği Türkçe formunun psikometrik özelliklerinin üniversite öğrencilerinde incelenmesi. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 25(4), 297-304. doi: 10.1007/s10902-005-4754-1. Eryılmaz, A. (2016). Herkes için Mutluluğun Başucu Kitabı. Pegem Akademi Güçlü, N. (2001). Zaman yönetimi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 25(25), 87-106. Hills, P., & Argyle, M. (2002). The Oxford Happiness Questionnaire: a compact scale for the measurement of psychological well-being. Personality and individual differences, 33(7), 1073-1082. https://doi.org/10.1016/S0191-8869(01)00213-6 Konuk, S. N. (2021). Yetişkinlerde bilişsel esneklik, belirsizliğe tahammülsüzlük ve psikolojik iyi oluş puanlarının duygu düzenleme güçlüğü üzerindeki etkisinin incelenmesi (Yüksek Lisans Tezi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü). Lyubomirsky, S. (2001). Why are some people happier than others? The role of cognitive and motivational processes in well-being. American psychologist, 56(3), 239. https://doi.org/10.1037/0003-066X.56.3.239 Özhan, M. B., & Boyacı, M. (2021). Üniversite öğrencilerinde bilişsel esneklik ve iyi oluş (perma) arasındaki ilişki: Bir yapısal eşitlik modellemesi. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, (67), 346-362. Sabuncuoğlu Z. ve Paşa, M. (2002). Zaman yönetimi. Ezgi Kitabevi Yayınları. Sağar, M. E. (2022). Ergenlerde okulda öznel iyi oluşun yordayıcıları: Duygu düzenleme, başa çıkma ve bilişsel esneklik. Ege Eğitim Dergisi, 23(2), 133-149. https://doi.org/10.12984/egeefd.1060883 Sapmaz, F., & Doğan, T. (2013). Bilişsel esnekliğin değerlendirilmesi: Bilişsel Esneklik Envanteri Türkçe versiyonunun geçerlik ve güvenirlik çalışmaları. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 46(1), 143-161. https://doi.org/10.1501/Egifak_0000001278 Sarıkan, S. (2023). Üniversite öğrencilerinin duygusal zeka, bilişsel esneklik ve psikolojik iyi oluş düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Töre, E. ve Öge, R. M., (2021). Okul psikolojik danışmanlarının boş zaman memnuniyeti ile bilişsel esneklikleri arasındaki ilişki. Uluslararası Avrasya Eğitim ve Kültür Dergisi , 6 (13). Tutar, H. (2011). Zaman Yönetimi. Seçkin Yayıncılık. 126 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Wang, W. C., Kao, C. H., Huan, T. C., & Wu, C. C. (2011). Free time management contributes to better quality of life: A study of undergraduate students in Taiwan. Journal of happiness studies, 12, 561-573. 127 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BAĞIMLILIK ÇERÇEVESİNDE KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEME VE MÜDAHALE PROGRAMLARININ İNCELENMESİ Safiye ATA DOĞAN Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Madde Bağımlılığı Tezli Yüksek Lisans Programı Öğrencisi ORCID: 0000-0002-9755-4709 ÖZET Şiddetin bir türü olan kadına yönelik şiddet, çeşitli nedenlerle meydana gelen ve toplumlarda süregelen önemli bir sorundur. Bu sorunun çözümlenmesi noktasında ülkelerde farklı önleme ve müdahale programları uygulanmaktadır. Bağımlılık da biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden süregelen bir olgu olarak kadına yönelik şiddetin var olmasında önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatür taraması yoluyla ulaşılan yerli ve yabancı kaynaklarda, bağımlı olan erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddeti önleme ve şiddete karşı müdahale programlarının arasındaki benzerlik ve farklılıklar incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, tüm bunlardan yola çıkarak bir yol haritası sunabilmektir. Alanyazındaki araştırmalar, önleme ve müdahale planlarının çok boyutlu ve entegre olarak hazırlanması gerektiğini işaret etmektedir. Tüm paydaşların konuya dahil edilerek geleneksel toplumsal cinsiyet normlarının dönüştürmesi, kadınların psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesi, yasal düzenlemeler getirilmesi, önleme programlarının ilk ergenlik dönemine kadar indirgenerek geliştirilip uzmanlar tarafından uygulanması, erkek partnerin şiddet davranışını ve bağımlılığını önlemeye ve sağaltmaya yönelik programların geçmiş travmaları da baz alarak hazırlanıp süreklilik halinde uygulanması öneriler arasındadır. Anahtar Kelimeler: Bağımlılık, Madde kullanımı, Şiddet, Kadına yönelik şiddet EXAMINATION OF VIOLENCE AGAINST WOMEN PREVENTION AND INTERVENTION PROGRAMS IN THE FRAMEWORK OF ADDICTION ABSTRACT Violence against women, a type of violence, is an important problem that occurs for various reasons and persists in societies. Different prevention and intervention programs are implemented in countries to solve this problem. Addiction, as a biological, psychological and social phenomenon, is an important factor in the existence of violence against women. In the domestic and foreign sources accessed through literature review, the similarities and differences between violence prevention and intervention programs against violence inflicted by addicted men on women were examined. The aim of this study is to provide a road map based on all these. Research in the literature indicates that prevention and intervention plans should be prepared in a multidimensional and integrated manner. Among the recommendations are the transformation of traditional gender norms by involving all stakeholders, empowering women psychologically, socially and economically, introducing legal regulations, developing and implementing prevention programs down to the early adolescence period and implementing them by experts, preparing and implementing programs to prevent and cure the violent behavior and addiction of the male partner based on past traumas and implementing them in continuity. Keywords: Addiction, Substance use, Violence, Violence against women 128 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GİRİŞ Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” durumu şeklinde tanımlanmaktadır (WHO, 2014). Kadına yönelik şiddet ise, büyük bir insan hakları ihlali olmasının yanı sıra yaygın bir halk sağlığı sorunudur. Kadınların, çocukların ve ailelerin fiziksel ve zihinsel sağlığı ile esenliği üzerinde kısa, orta ve uzun vadeli önemli etkileri vardır. Kadın cinayetlerinin %38 ila %40'ının birlikte oldukları kişiler tarafından işlendiği tahmin edilmektedir (WHO, 2018). Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaşandığı ataerkil toplumlarda, kadına yönelik şiddetin daha yaygın olduğu ve toplum tarafından normalize edildiği görülmektedir. Aslında biyolojik, psikolojik ve toplumsal olan bu nedenlerle oluşan kadına dair şiddetin, başta kadınlar olmak üzere toplumun bütününe zarar verdiği aşikardır. Şiddet fiziksel, ekonomik, cinsel, psikolojik, siber ve sözel başta olmak üzere pek çok çeşitte olabilmektedir. Kadına yönelik şiddetin tek bir nedeni yoktur. Tatlılıoğlu ve Küçükköse (2015), yaptıkları bir araştırmada şiddete neden olan sorunlar arasında alkol ve madde kullanımının olduğundan bahsetmektedirler. Yapılan başka bir meta-analiz çalışmasında ise, eşleri alkol içen kadınların yakın partner şiddeti yaşama olasılığı, eşleri alkol içmeyen kadınlara göre daha yüksek olarak saptanmıştır. Çalışmada eşlerin alkol tüketimi, yakın partner şiddeti ile ilişkili en sık bildirilen faktör olarak belirtilmiştir. Yakın partner şiddeti, eşin psikoaktif madde kullanımı ile anlamlı bir şekilde ilişkili görülmüştür (Semahegn vd., 2019). Bolivya’da yapılan bir araştırmada ülkedeki psikiyatri hastanelerindeki yatışların ana nedeninin madde bağımlılığı (%30) olduğu belirtilmiştir. Ayrıca trafikte ölümlerin ve aile içi şiddetin en önemli risk faktörü olarak alkol tüketimi sorumlu tutulmuştur (%90). Ülkede her iki kadından neredeyse biri (%47) eşinden şiddet görmektedir. Epidemiyolojik verilerdeki eksikliklere rağmen, araştırmada ruh sağlığı çalışanlarının sayılarının artırılması ve görevinde uzman kişilere devredilmesinin altı çizilmiştir (Jaen-Varas vd., 2014). Pakistan’da yapılan bir çalışmada, kadınların yaklaşık %31'i (120) yaşam boyu fiziksel aile içi şiddet bildirmiştir. Kocalar ve kayınpederler sırasıyla %70 (84) ve %30 (36) vakada faildir. Kadınların söz dinlememesi ve tartışması en yaygın şiddet etkenleri olarak görülürken, bunu kocanın uyuşturucu bağımlılığı, evlilik dışı ilişki ve kısırlık izlemektedir. Vakaların %24'ünde (29) tıbbi bakım gerektirecek kadar şiddetlidir. Sadece %2 (2) kadın sosyal ve adli yardım istemiştir (Bibi vd., 2014). Bu noktada söz konusu ülkede, kadınların yardım isteme davranışının oldukça az olduğu göze çarpmaktadır. Türkiye’de yapılan bir derleme çalışmasında, kadına yönelik şiddeti etkileyen faktörlerin başında, genç yaşta evlilik, düşük eğitim düzeyi, alkol kötüye kullanımı ve bireysel düzeyde çocukluk travması veya istismar öyküsü olduğunu ortaya koyulmuştur (Tekkas & Betrus, 2020). Avrupa Komisyonu (2010), kadına yönelik şiddetin olası nedenlerinden 12'sini incelerken, yanıt verenlerin %95'inin alkolizmin en sık belirtilen neden olduğunu, %92'sinin de uyuşturucu bağımlılığını bir neden olarak gördüğünü tespit etmiştir. Yine Amerika Birleşik Devletleri'nde de alkol ve ilgili durumlara ilişkin Ulusal Epidemiyolojik Araştırma, alkol ve kokain kötüye kullanımının eşler tarafından uygulanan şiddetle en güçlü şekilde ilişkili olduğunu bulmuştur (Smith vd., 2012; Tekkas & Betrus, 2020). DÜNYA’DA BAĞIMLILIKLA MÜCADELE ÇALIŞMALARININ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE KESİŞİM NOKTALARINA DAİR ÇALIŞMALAR BM, kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla 1997 yılında fon oluşturarak 2010 yılı sonuna kadar 24 ülkeye 317 program ve 60 milyon dolar ile destek vermiştir (T. İ. H. İ. Komisyonu, 2011). 129 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bunun yanı sıra pek çok ülke ulusal düzeyde projeler geliştirmiş, yasal düzenlemeler getirmiş ve fon ayırmıştır. Türkiye’de de sığınma evleri, ŞÖNİM, 6284 no’lu kanun hayata geçirilmiştir. Yapılan araştırmalarda, bütün bu destek ve düzenlemelere rağmen hala eksikler olduğu ve şiddetin süregeldiği tespit edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesinde en umut verici ve etkili yaklaşım olarak 'toplumsal cinsiyet dönüştürücü' yaklaşımlar önermektedir. Bunlar, davranışın cinsiyetlendirilmiş boyutlarına açıkça odaklanan ve kalıplaşmış cinsiyet rollerine meydan okuyan ve erkekler ile kadınlar arasında cinsiyete dayalı adil ilişkileri teşvik eden önleme programlarını içerir (Taft vd., 2019). Pek çok araştırmada, kadına yönelik şiddete neden olan sorunlardan birinin de alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı olduğu görülmektedir. Bu nedenle bağımlılığı önleme ve müdahale programları, kadına yönelik şiddeti önleme programlarıyla entegre edilebilmektedir. Orchowski ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırma (2018), önleme programlarında cinsel şiddet ve alkol kullanımının kesişim noktalarına değinmektedir. Üniversiteli erkeklere yönelik bir önleme programının pilot çalışmasında, üç oturumluk Cinsel Saldırı ve Alkol Geribildirim ve Eğitim Programı (SAFE- Sexuality and Alcohol Feedback and Education Program) 25 erkek öğrenciye verilmiştir. 1. Oturum, alkol kullanımı, cinsel aktivite, alkolle ilgili cinsel sonuçlar, rızanın anlaşılması gibi konuların motive edici bir görüşme tarzında bireysel olarak verilen 90 dakikalık bir incelemesini içermektedir. 2. Oturum, sosyal normlar, empati, erkeklik, rıza müdahalesine odaklanan, 2,5 saatlik grup tabanlı bir cinsel saldırı önleme çalıştayıdır. 3. Oturum, önceki konuları gözden geçiren ve seyirci müdahale becerilerinin aktif uygulamasını içeren 90 dakikalık bir destekleyici grup oturumudur. İki aylık çalışma sonuçları alkol kullanımı ve cinsel şiddet için umut vericidir; fakat örneklemin küçük olması, sürenin kısa olması ve karşılaştırma grubunun olmaması sınırlılıklarıdır. Daha geniş çaplı ve sınanmış önleme programlarına ihtiyaç olduğu görülmektedir. Easton ve arkadaşlarının yaptıkları bir araştırmada (2018), davranışsal çift terapisi (BCT) ve aile içi şiddet odaklı çift terapisi (DVFCT) yaklaşımlarını süzgeçten geçirmiş ve entegre bir tedavi yaklaşımını sunan madde kötüye kullanımı- aile içi şiddet terapisini (SADV) sunmuşlardır. SADV, madde kullanımına, yakın partner şiddetine ve ikisi arasındaki ilişkiye odaklanan bir bilişsel davranışçı terapi yaklaşımıdır. Araştırmada alkol bağımlısı ve yakın partnerine şiddet uygulayan erkeklere SADV uygulanmış ve kontrol grubundaki katılımcılara kıyasla alkol kullanımı ve agresif davranışlarda önemli bir düşüş olup olmadığı incelenmiştir. 12 seansın her birinde, hedeflenen iki uyumsuz davranış olarak madde kullanımı ve saldırganlığa odaklanılmıştır. Aşağıdaki konular 12 hafta boyunca ele alınmıştır: (1) madde kullanım ve saldırganlık kalıplarını anlama, (2) madde kullanımı ve saldırganlık için yüksek riskli durumları belirleme, (3) alkol kullanma isteği ve kontrolü kaybetme dürtüsüyle başa çıkma, ( 4) madde kullanımı ve önemli kişilerle çatışmalarla ilgili problem çözme becerileri, (5) olumsuz ruh hallerini yönetme, (6) öfke farkındalığı, (7) önemli kişilerle ilgili öfke yönetimi, (8) iletişim becerileri eğitimi I (önemli kişilerle sözsüz beceri eğitimi), (9) iletişim becerileri eğitimi II (önemli kişilerle sözlü beceri eğitimi), (10) problem çözme becerileri, (11) eleştiriyle başa çıkma ve (12) madde kullanımı ve saldırganlık için acil durum planlaması. Çiftler modülü ise şunları içermektedir: (a) ilişki partnerleri arasında şefkatli davranışları fark etmek, (b) ailelerde hoş davranışları arttırmak, (c) bir partnerle sağlıklı iletişim becerilerini arttırmak ve (d) problem çözme ve çatışma çözme becerileri. Her hafta farklı bir temel konu ele alınmış ve tüm terapi seansları üç temel bileşenden oluşturulmuştur. İlk 20 dakika, katılımcının oturumlar arası dönemde bağımlılık ve saldırganlık deneyimiyle ilgili bir kontrol içermektedir. İdrar toksikolojisi ve alkolmetre ekranları alınmış ve katılımcıya geri bildirim verilmiştir. Seansın ikinci 20 dakikası, bir önceki hafta atanan uygulama egzersizini kapsamakta ve bunlar gözden geçirilmektedir. 130 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Uygulama alıştırmasının bir kısmı, rol oynama senaryoları yoluyla daha sağlıklı davranışların uygulanmasını ve terapistin, katılımcının davranış değişikliğini şekillendirmeye yardımcı olmak için sözlü ödüller vermesini içermektedir. Seansın son 20 dakikası ise, seans içi pratik yapmayı ve seanslar arası dönemde evde tamamlamak için yeni bir egzersizin belirlenmesini içermektedir. Oturum her zaman sözlü ödüller, teşvikler ve katılımcılara günlük olarak yapılması gereken değiştirme planlarının hatırlatılmasıyla sona ermiştir: “Öfkeyle dokunmak yok, bağırmak yok/ bağırmak yok/ isim takmak yok, tehdit yok/ taciz etmemek, kullanımı azaltmak ve/veya madde kullanımından kaçınmak, alıştırma egzersizlerini tamamlamak ve madde kullanımına geçişin saldırganlığa geçişle aynı olmadığını vurgulamak” gibi. Sonuç olarak, SADV bireysel terapi yaklaşımının, yakın partner şiddetine eşlik eden alkol bağımlısı erkekler arasında 12 haftalık tedavi boyunca madde kullanımını ve maddeye bağlı şiddeti azaltmada orta düzeyde etkili olduğunu tespit edilmiştir. Yakın partner istismarı ve madde kullanımı arasındaki bağlantıyı araştıran bir diğer araştırmada, yol modelleri yaklaşımı ile müdahale alanları belirlenmiştir. Daha önce yakın partner istismarı suçunu bildirmiş olan 28-52 yaşlarındaki heteroseksüel erkeklerle yapılan 37 görüşmenin analizi yapılmıştır. Erkekler, İngiltere'nin iki bölgesindeki alkol ve uyuşturucu servislerinden alınmıştır. Madde kullanımıyla ilgili yakın partner istismarına giden yolların üç gruplaması oluşturulmuştur: 1) Kural Aşan Yol (n = 11); 2) Yerleşik Madde Kullanım Yolu (n = 13); ve 3) İlişki Güvensizliği Yolu (n = 13). Her bir yol, örneğin genelleştirilmiş şiddet, akıl sağlığı veya kıskançlığın temel özellikleri, çocukluk çağı istismarı ve travmasının türleri ve zamanlaması dahil olmak üzere farklı bireysel arka plan faktörlerine göre oluşturulmuştur. Program, madde kullanımıyla ilgili yakın partner istismarının davranış, biliş ve duygu öğelerini ele almak için bilişsel davranışçı terapiden, diyalektik davranışçı terapiden ve davranışsal yaklaşımlardan yararlanmıştır. Araştırmada bu yollara göre yakın partner istismarı ve alkol ilişkisinin değiştiği gözlenmiştir (Gilchrist vd., 2022). Program yenilikçi ve başarılı olmakla birlikte, genişletilerek ve daha derinlemesine ele alınarak uyarlanabilir. Madde kullanımı, şiddetin yanında riskli cinsel davranışları da tetiklemektedir. Hatcher ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada (2022), “madde bağımlılığı, şiddet ve AIDS sendromu (SAVA)” olarak adlandırılan sorunlar dizisi ele alınmıştır. 2454 Afrikalı heteroseksüel erkekten %91,8’i bir veya daha fazla riskli seks türü bildirmiştir. Katılımcıların çoğunluğu bir veya daha fazla SAVA durumu olduğunu belirtmiştir (1783 kişi, %71,6). Araştırmada yapısal eşitlik modeli, toplumsal cinsiyet normlarının şiddeti öngördüğünü ve bunun da alkol kötüye kullanımını öngörerek hem kadına yönelik şiddeti hem de riskli cinsel ilişkiyi artırdığını göstermiştir. Bu araştırma da önleme ve müdahale planlarının çok boyutlu ve birlikte hazırlanması gerektiğini düşündürmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER Kadına yönelik şiddetin yaygınlığı, yapılan yerli ve yabancı çalışma ve araştırmalarda yüksek rakamları işaret etmektedir. Bu sebeple önemli bir halk sağlığı sorunu olan şiddeti önlemek için, ilgili kurumların geleneksel toplumsal cinsiyet normlarını dönüştürmesi, şiddet döngüsünün anlaşılması, tüm paydaşların konuya dahil edilmesi ve kadınların sosyal, bireysel ve ekonomik yönden güçlendirilmesi gerekmektedir. Yasal düzenlemeler toplumsal cinsiyet eşitliğini içerecek boyutta olmalı, kadınlar tarafından hukuki haklar bilinmeli ve yardım isteme davranışında artış olması için teşvik sağlanmalıdır. Araştırmaların bazı sınırlılıklarına rağmen, genel olarak erkek partnerin alkol ve madde kullanım bozukluğunu kadına yönelik şiddetin önemli risk etmenlerinden biri olarak belirtmişlerdir. Konuya ilişkin hizmetler için bütüncül bir bakış açısıyla stratejiler tasarlaması ve uygulaması elzemdir. Her iki sorunu önlemeye yönelik önleme ve müdahale programlarında birbiri ile uyumlu yaklaşımların entegre edilmesi başarılı sonuçlar vermektedir. 131 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Sadece kadına yönelik çalışmalar yerine erkek partnerin şiddet davranışını ve bağımlılığını önlemeye ve sağaltmaya yönelik programların olması, cinsiyet eşitliğini de gözeten bir durumdur. Önleme programlarının ilk ergenlik dönemine kadar indirgenerek geliştirilip uygulanması, olası zararları en aza indirgeyebilir. Ayrıca bilişsel davranışçı müdahalelerin kapsamının, şiddet uygulayan ve alkol- madde kullanım bozukluğu olan erkeklerdeki geçmiş travmaları da baz alarak genişletilmesi de yarar sağlayacaktır. Tüm bunların sağlanabilmesi için, hükümetler ve sivil toplum kuruluşları arasında uzun vadeli iş birlikleri olmalıdır. Programların devlet eliyle ekonomik anlamda desteklenmesi, alanında uzman çalışanların yer alması ve programın süreklilik halinde olması, kalıcı etkiler yaratmasını kolaylaştıracaktır. KAYNAKÇA Bibi, S., Ashfaq, S., Shaikh, F., & Qureshi, P. M. A. (2014). Prevalence, instigating factors and help seeking behavior of physical domestic violence among married women of Hyderabad, Sindh. Pakistan journal of medical sciences, 30(1), 122. http://dx.doi.org/10.12669/pjms.301.4533 Easton, C. J., Crane, C. A., & Mandel, D. (2018). A randomized controlled trial assessing the efficacy of cognitive behavioral therapy for substance - dependent domestic violence offenders: an integrated substance abuse - domestic violence treatment approach (SADV). Journal of marital and family therapy, 44(3), 483-498. https://doi.org/10.1111/jmft.12260 Gilchrist, E., Johnson, A., Thomson, K., Stephens-Lewis, D., Henderson, J., Gadd, D., Radcliffe, P., Halliwell, G. & Gilchrist, G. (2022). Substance use and intimate partner abuse (IPA): A descriptive model of the pathways between substance use and IPA perpetration for men. Journal of Family Violence, 1-14. https://doi.org/10.1007/s10896-022-00395-5 Hatcher, A. M., Gibbs, A., McBride, R. S., Rebombo, D., Khumalo, M., & Christofides, N. J. (2022). Gendered syndemic of intimate partner violence, alcohol misuse, and HIV risk among peri-urban, heterosexual men in South Africa. Social Science & Medicine, 295, 112637. https://doi.org/10.1016/j.socscimed.2019.112637 Jaen-Varas, D., Ribeiro, W. S., Whitfield, J., & Mari, J. J. (2014). Mental health and psychiatric care in Bolivia: what do we know?. International Journal of Mental Health Systems, 8(1), 1-7. http://www.ijmhs.com/content/8/1/18 Orchowski, L. M., Barnett, N. P., Berkowitz, A., Borsari, B., Oesterle, D., & Zlotnick, C. (2018). Sexual assault prevention for heavy drinking college men: Development and feasibility of an integrated approach. Violence against women, 24(11), 1369-1396. https://doi.org/10.1177/1077801218787928 Semahegn, A., Torpey, K., Manu, A., Assefa, N., Tesfaye, G., & Ankomah, A. (2019). Are interventions focused on gender-norms effective in preventing domestic violence against women in low and lower-middle income countries? A systematic review and metaanalysis. Reproductive health, 16(1), 1-31. https://doi.org/10.1186/s12978-019-0726-5 T. İ. H. İ. Komisyonu, Kadına ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddet İnceleme Raporu, 24. Dönem 2. Yasama Yılı (2011) https://www.tbmm.gov.tr/Files/Komisyonlar/insanHaklari/docs/2012/raporlar/29_05_2012.pd f Taft, A., Wilson, I., Laslett, A. M., & Kuntsche, S. (2019). Pathways to responding and preventing alcohol‐related violence against women: why a gendered approach matters. Australian and New Zealand journal of public health, 43(6), 516-518. doi: 10.1111/1753-6405.12943 Tekkas Kerman, K., & Betrus, P. (2020). Violence against women in Turkey: A social ecological framework of determinants and prevention strategies. Trauma, Violence, & Abuse, 21(3), 510-526. https://doi.org/10.1177/1524838018781104 132 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org World Health Organization. (2014). Global status report on violence prevention 2014. World Health Organization. (2018). United Nations inter-agency working group on violence against women estimation and data. Violence against women prevalence estimates. 133 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org CAM TAVAN SENDROMU ALGISININ ÖRGÜTSEL SİNİZME ETKİSİ Kadriye MÜLAYİM Sosyal Bilimler Enstitüsü Enstitü/Fakülte/Yönetim ve Organizasyon Tezli Yüksek Lisans, Kocaeli Üniversitesi ORCID: 0009-0002-8620-3222 Prof. Dr. Ayşe GÜNSEL İşletme Fakültesi/İşletme Anabilim Dalı/ Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli, Türkiye ORCID: 0000-0002-4427-7322 ÖZET Günümüz dünyasında değişen sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler sonucu kadının işgücüne katılım oranı günden güne artış göstermektedir. Kadınların işgücüne katılımı her geçen gün artış gösterse de gelişmiş ülkelerde dahi eşitlik sağlanamamış ve kadınlar iş dünyasında da cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmışlardır. Kadınların işgücüne katılımının artmasıyla yönetici pozisyonuna gelmesi de gündeme gelmiştir. Gerek dünyada gerekse Türkiye’ de kadınların işgücüne katılmaları ve yönetim seviyelerine yükselmelerinde önlerinde birçok engel vardır. Kadınların yönetici pozisyonlarında ilerlemelerini engelleyen faktörler literatürde cam tavan kavramıyla ilişkilendirilmektedir. Çalışmanın ilk kısmında kadınların işgücüne katılımının tarihsel gelişimi ve güncel durumu, kadınların yönetim becerileri, cam tavan sendromu ve cam tavan sendromuna neden olan faktörler bireysel, örgütsel ve toplumsal olarak üç başlık altında incelenmektedir. Örgütsel sinizm ise kişinin çalıştığı örgüte yönelik olumsuz bir tutum olarak tanımlanan, günden güne artış gösteren ve örgütleri olumsuz etkileyen bir kavramdır. Çalışmanın ikinci kısmında sinizm kavramı, sinizm tarihçesi, örgütsel sinizmi oluşturan üç ana alt boyut, ve örgütsel sinizmin neden ve sonuçları incelenmektedir. Çalışmanın üçüncü kısmında ise cam tavan sendromunun örgütsel sinizme etkisi araştırılmıştır. Araştırmanın Kocaeli Üniversiyesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Etik Kurulu’nun 23.04.2022 tarihli E-10017888-100-221521 sayılı "Cam Tavan Sendromu Algısının Örgütsel Sinizme Etkisi" başlıklı yüksek lisans tez çalışması kapsamında onayı bulunmaktadır. Bu kapsamda İstanbul’da Telekomünikasyon sektöründe çalışan 300 kişiden anket yönetimi ile veri toplanmıştır. Anket 5’li Likert tipi ölçek şeklinde sunulmuştur. Elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. Araştırmada kadınların yükselmelerinin önünde engeller olduğu bu sebeple cam tavan sendromu algısına sahip oldukları ve bu sendromun örgütsel sinizme pozitif yönde bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kadın Yöneticiler; Cam Tavan Sendromu; Sinizm; Örgütsel Sinizm THE EFFECT OF GLASS CEILING SYNDROME PERCEPTION ON ORGANIZATIONAL CYNICISM ABSTRACT As a result of the changing social, economic and cultural changes in today's world, the participation rate of women in the workforce increases day by day. Although women's participation in the workforce has increased day by day, even in developed countries, equality has not been achieved and women have been subjected to gender discrimination in the business world. It is also on the agenda that women come to the position of manager with increasing participation in the labor force. In both Turkey and in the world, there are many obstacles for women to join the workforce and rise to management levels. 134 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Factors that prevent women from moving forward in executive positions are associated with the concept of glass ceilings in the literature. In the first part of the study, the historical development and current status of women's participation in the workforce, women's management skills, glass ceiling syndrome and factors causing glass ceiling syndrome are examined under three headings individually, organizationally and socially. Organizational cynicism is a concept that is defined as a negative attitude towards the organization in which a person works, which increases day by day and affects organizations negatively. In the second part of the study, the concept of cynicism, the history of cynicism, the three main sub-dimensions that make up organizational cynicism, and the causes and consequences of organizational cynicism are examined. In the third part of the study, the effect of glass ceiling syndrome on organizational cynicism was investigated. The research has the approval of Kocaeli University Social and Human Sciences Ethics Committee within the scope of the master's thesis study titled "The Effect of Glass Ceiling Syndrome Perception on Organizational Cynicism" dated 23.04.2022 and numbered E-10017888-100-221521. In this context, data was collected through survey management from 300 people working in the Telecommunication sector in Istanbul. The survey is presented in the form of a Likert type scale with 5’. The data obtained were analyzed with SPSS program. In the study, it was concluded that women have obstacles in front of their rise, therefore, they have a perception of glass ceiling syndrome and this syndrome has a positive effect on organizational cynicism. Keywords: Women Managers; Glass Ceiling Syndrome; Cynicism; Organizational Cynicism 135 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AİLE İŞLETMELERİNDE KUŞAK ÇATIŞMALARI ÜZERİNE YAPILAN ÇALIŞMALARIN İÇERİK ANALİZİ YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ Oğuzhan KÜÇÜKGÜR Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ORCID: 0000-0002-9344-7244 Doç. Dr. Muhammet DÜŞÜKCAN Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ORCID: 0000-0001-5742-1787 Özet Aile işletmeleri zaman geçtikçe işletmeye yeni dahil olan kuşaklar tarafından sahiplenilmekte ya da mutlak istihdam seçeneği olarak görülmektedir. Yeni kuşakların işletmeye dahil olması beraberinde pek çok sorunu gündeme getirmektedir. Bu sorunlardan biri de yaşanan kuşak çatışmalarıdır. Yaşanan kuşak çatışmaları işletmeyi büyüme ve gelişme açısından olumsuz yönde etkilediği gibi süreklilik ve sürdürülebilirlik faktörlerini de olumsuz anlamda etkilemektedir. İşletmeyi, faaliyetlerini durdurma veya sonlandırma derecesine kadar sürükleyen aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu bu kadar önem taşımasına karşın yapılan çalışmaları incelediğimizde sınırlı sayıda çalışma yapıldığı görülmüştür. Bu durum göz önünde bulundurularak aile işletmelerinde kuşak çatışmalarıyla ilgili yayımlanmış olan yüksek lisans ve doktora tezleri Ulusal Tez Merkezi’nden yararlanılarak elde edilen bilgiler ışığında incelenmiştir. Yapılan bu araştırmayla gelecekte aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine yapılacak araştırmalara yol gösterici özellikte olması amaçlanmıştır. “Aile işletmeleri ” terimi kullanılarak ulaşılan 209 adet çalışma incelenerek, aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine yayımlanmış olan 12 adet çalışmanın var olduğu görülmüştür. Bu çalışmalar içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. İncelenen çalışmalardan elde edilen sonuçlar tablo haline getirilerek, çalışmanın adı, yazarı, tez türü, araştırma yöntemi, yayımlandığı yıl ve üniversite gibi çalışmalara dair genel bilgilere yer verilmesinin yanı sıra çalışmaların anahtar kelimeleri, uygulama alanları, kullanılan yabancı kaynak sayısı oranı, çalışma grubu ve örneklem büyüklüğü gibi daha detaylı bilgilere de yer verilmiştir. Ayrıca araştırmada ele alınan çalışmaların kelime sayısı, sayfa sayısı, kaynakça sayısı, “aile işletmeleri” ve “kuşak çatışmaları” kavramlarının kullanılma sıklığı gibi biçimsel özelliklerine de yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Aile işletmesi, Kuşak Çatışması, İçerik Analizi INVESGATION OF STUDIES ON GENERATION CONFLICTS IN FAMILY BUSINESSES USING CONTENS ANALYSIS Abstract As time goes by, family businesses are taken over by new generations who join the business or are seen as an absolute employment option. The involvement of new generations in the business brings up many problems. One of these problems is generation conflicts. Generational conflicts not only negatively affect the business in terms of growth and development, but also negatively affect continuity and sustainability factors. Although the issue of generation conflicts is so important in family businesses that drag the business to the point of stopping or terminating its activities, when we examined the studies, it was seen that there were a limited number of studies. Considering this situation, master's and doctoral theses published on generation conflicts in family businesses were examined in the light of the information obtained by using the National Thesis Center. 136 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This research is intended to be a guide for future research on generation conflicts in family businesses. By examining 209 studies accessed using the term "family businesses", it was seen that there were 12 studies published on the subject of generation conflicts in family businesses. These studies were examined using the content analysis method. The results obtained from the studies examined are tabulated, and general information about the studies such as the name of the study, author, thesis type, research method, year of publication and university are included, as well as the keywords of the studies, their application areas, the ratio of the number of foreign sources used, the study group and the sample. More detailed information such as size is also included. In addition, formal characteristics of the studies examined in the research, such as the number of words, number of pages, number of bibliographies, and the frequency of use of the concepts of "family businesses" and "generation conflicts" are also included. Keywords: Family business, Conflict of Generations, Content Analysis 1. GİRİŞ Aile işletmeleri kavramı, aile içerisinde bulunan bireylerin aile için kazanç elde etmek ve aile işşletmesinin yönetilmesini sağlamak üzere tek çatı altında toplandıkları işletme türüdür (Ateş, 2003:4-5). Kuşak kavramı ise ortak bir çağda o çağın gerektirmiş olduğu şartları yaşamış, aynı yıllarda doğmuş ve sorumluluk yönünden ortak birçok noktası bulunan kişilerden oluşan yapının adıdır (Strauss ve Howe, 1997:63). Çatışma kavramını incelediğimizde bireylerin kendi aralarında herhangi bir olay veya durumdan kaynaklı yaşamış olduğu zıtlık veya herhangi bir sebepten ötürü yaşamış olduğu anlaşmazlık çatışma kavramının geniş anlamını, bireylerin birbirleriyle yapmış oldukları tartışma ise çatışma kavramının dar anlamını ifade etmektedir (Yörükoğlu, 2000:24). Tanımlanan bu üç kavramı bir bütün olarak düşündüğümüzde aile işletmeleri açısından geçmişten günümüze kadar önemli sorunlardan biri olan aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu karşımıza çıkmaktadır. Kuşaklar arasında idari konularda alınan kararlarda söz sahibi olma isteği, kuşakların birbirine ters düşen yaşam tarzları, yöneticilik anlayışlarının uyumsuzluğu gibi yaşanan sebeplere bağlı olarak aile işletmelerinde kuşak çatışmaları sorunu yaşanmaktadır (Aykan, 2008). Ulusal Tez Merkezi’nden sağlanan bilgilerden yararlanarak aile işletmeleri üzerine yapılan 209 adet araştırmanın var olduğu, bu çalışmaların içerisinde konu bakımından liderlik konusu üzerine 14 çalışma, sürdürülebilirlik ile ilgili 16 çalışma ve kurumsallaşma üzerine 60 adet çalışma yapıldığı görülmüştür. Aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine ise sadece 12 adet çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Çalışmalar finansal yapıya etkileri, yönetim sorunları, liderlik çatışmaları, kurumsallaşma, yönetim devri ve sürdürülebilirlik gibi konular ile ilişkilendirilmiştir. Aile işletmelerinin geleceği açısından büyük önem taşımasına rağmen konuya dair sınırlı sayıda çalışmanın var olduğu görülmektedir. Literatürdeki bu eksikliğin gidewrilmesi adına aile işletmelerinde kuşak çatışmaları üzerine araştırmaların ele alındığı bu çalışmadan yararlanarak ilişkilendirilen konu çeşidi artırılabilir ve daha fazla sayıda çalışmaya yer verilebilir. Araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Gelecekte gerçekleştrirlecek akademik çalışmalara araştırılan içeriği sınıflandırmak veya sınıflandırılan içerik hakkında yorumda bulunmak amacıyla kullanılan akademik araştırma yöntemi içerik analizi olarak tanımlanmaktadır (Suri ve Clarke, 2009; Tavşancıl ve Aslan, 2001). Araştırmanın başlangıcında aile işletmelerinde kuşak çatışmaları kavramı literatürden elde edilen bilgiler ışığında kavramsal olarak ele alınacaktır. 137 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışma, sırasıyla araştırmanın amacı, araştırmanın yöntemi ve modeli, araştırılan çalışmaların başlığı, uygulama alanları, araştırma yöntemi, tez türü, kaynakça sayısı, araştırma yılı, çalışma grubu, anabilim dalı, örneklem büyüklüğü, üniversite, anahtar kelimeleri, sayfa sayısı, veri analiz yöntemi, kelime sayısı, “aile işletmeleri” ve “kuşak çatışmaları” terimlerinin kullanılma sıklığı ve kullanılan yabancı kaynak sayısı oranının yer aldığı verilerin analizi ve bulgular, sonuç ve değerlendirme, son olarak da kaynakça başlıklarından oluşmaktadır. 1. AİLE İŞLETMELERİNDE KUŞAK ÇATIŞMALARI Aile şirketlerinde işletmenin kurulması faaliyetini gerçekleştiren işletme sahibi aile bileğinden, günümüz mevcut işletmenin başındaki aile üyesine kadar geçen zaman aşımında işletmenin başlangıç, büyüme, değişim, gelişim süreçleri yaşadığı gibi nesilden nesle aktarım sürecinde de aile bireylerinin şirketin maddi ve manevi varlıkları ve işletmenin kendisi de farklılaşmaktadır. Bu farklılaşmalar sonucu 3 grupta inceleyeceğimiz birinci kuşak aile işletmeleri, ikinci kuşak aile işletmeleri ve üçüncü kuşak aile işletmeleri meydana gelmektedir (Ateş, 2005:26). Birinci Kuşak Aile İşletmeleri: Bu kuşakta işin teknik kısmında oldukça beceri sahibi kişilerle olan diyalog açısından başarılı liderlik özellikleri yönünden sonradan gelen değil kendiliğinden meydana gelen bir başarıya sahip risklere karşı çekinmeden cesur bir duruşla sorumluluk alabilen yapıdadırlar (Ağca ve Kızıldağ, 2009:195, Ateş , 2005:49) İkinci Kuşak Aile İşletmeleri: Şirketin maddi varlıklarının büyük oranına sahip ve bu varlıkların yönetilmesine söz hakkına sahip kardeşlerden oluşan yapılardır (Ateş, 2005:29). Görev tanımı ve konum olarak geçmiş kuşaklarla aralarında farklılaşma söz konusudur. Bu kuşaktaki bireyler kendinden önceki kuşakların yönlendirmesini ve müdahale etmesini istememekle birlikte değişen düzene ayak uydurmakta ve risklere açık olma düşüncesinde olumlu düşünmekte, aynı zamanda kendi kararları doğrultusunda ilerlemek istemektedirler.(Salvato, 2004:68) Üçüncü Kuşak Aile İşletmeleri: Büyüyüp gelişme evresini tamamlamış, bu kuşak döneminde çalışanların hep beraber hareket etmesi gerektiğinin önerildiğini gözlemlenmiştir. Süreklilik, sürdürülebilirlik ve şirketin gelecek nesillere aktarımının gerçekleşebilmesi için şirket değişen piyasa şartları, pazar koşulları, rekabet stratejileri gibi pek çok konuda değişimi dikkate alması gereklidir. Sektörde sözü geçen konumda olan bu kuşakta.Şirket belli bir saygınlığa ulaşmış konumdadır. Artık parasal konulardaki gereksinim düşüş göstermekte olup daha çok toplum yararına manevi yönden önemli sosyal sorumluluk projeleri gibi temalar şirketin gündemindedir (Karpuzoğlu, 2002:108). Aile şirketlerinde karar mercii aşamasındaki üst idari kısımda bulunan kişilerin ölçüsü belli olmayan üstlenilmiş görevi ve müdahale hakları bulunmaktadır. Bir kısım aileler geçmişte olduğu gibi bugün de çocuklarının büyümediğini, olgun bir birey olarak görmediğini ve nadiren yaşanan konu olsa da çocuklarını rekabet edecek birey olarak algılamaları çocuklarının kendilerine sunmuş olduğu fikirlerin kabul edilmemesinin nedeni olarak gösterilebilir (Argüden, 2007). Aile işletmelerinde patronun bir sonraki kuşağa yetki devri konusunda ve yeni kuşağın yönetime hazırlanmasında yeni kuşak bireyler arasından seçim söz konusu olduğunda seçimi kişinin öncelikle yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerine bakıldığı, seçilecek kişinin beceri, eğitim ve gelişmişlik düzeyi gibi özelliklerinin gözardı edildiği görülmektedir. Bundan dolayı kuşaklararası çatışmalar kaçınılmaz olmaktadır (Kırım, 2001:42). 138 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3. ARAŞTIRMANIN AMACI Bu araştırmanın amacı; aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine yapılan çalışmaları konusu üzerine gelecekte yapılacak olan araştırmalara yol gösterici olmak, ışık tutmaktır. 4. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE YÖNTEMİ Araştırma yöntemi olarak içerik analizi yöntemi kullanılan bu çalışmada; Ulusal Tez Merkezi’nden yararlanarak öncelikle “aile işletmeleri” ile ilgili lisansüstü tezlere ulaşılmıştır. Ulaşılan çalışmalar içerisinde “aile işletmelerinde kuşak çatışmaları” konusu üzerine yayımlanmış çalışmalar içerik olarak detaylı biçimde irdelenmiştir. Araştırma modeli olarak (Karadal, Eser ve Saygın, 2014) ve (Erdem, 2017)’den yararlanılmıştır. 5. ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEMİ Araştırmanın evrenini Ulusal Tez Merkezi’nden yararlanarak ulaşılan aile işletmeleri konusu üzerine yayımlanmış 209 adet çalışma oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise ulaşılan 209 adet çalışma içerisinde aile işletmelerinde kuşak çatışmaları üzerine yayımlanmış 12 adet lisansüstü tez oluşturmaktadır. 6. VERİLERİN ANALİZİ VE BULGULAR Çalışma gerçekleştirilecek kavrama dair verilerin elde edilmesinden önce ve verilerin elde edildikten sonra bazı durumların neden meydana geldiğini saptamak amacıyla programlı ve düzenli olarak doğru veriler elde etemek ve bu verileri durumlara uygun halde yorumlayabilmek araştırmanın başarı ölçütü ile doğru orantılıdır (Yin, 2003:21-22; Karasar, 2000:22). Akademik çalışma, belirsiz bir durumu açıklığa kavuşturmayı ve bunu öğrenme aşamasına getirmeyi amaçlar (Karasar, 2000:22). Araştırmacılar, betimsel analiz aracılığı ile literatürden sağlamış oldukları verilerden yola çıkarak veriler içersindeki bilgileri açığa çıkarma amacı yönünde hareket etmektedirler (Özdemir, 2010:328). Çalışmada, aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine lisansüstü tezler esas alınarak, araştırma evreninin tamamını incelemek suretiyle Karadağ (2010) esasına uygun olacak şekilde tespit edilen örneklem veya durumlarda, üzerinde çalışılacak olan doküman, insan, işletme vb. denek veya materyallerin üzerinde nitelikleri açısından betimlenmesinin gerçekleştirilmesi hedeflenir (Karadağ, 2010:62). Buradan hareketle aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine yayımlanmış yüksek lisasns ve doktora tezlerine Ulusal Tez Merkezi aracılığı ile erişim sağlanarak çalışmalar detaylı biçimde farklı yöntemler kullanılarak irdelenmiştir. Tablo 1’de Araştırma kapsamındaki yüksek lisans ve doktora tezlerine yer verilmiştir. 139 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1. Araştırmaya dahil edilen lisansüstü tezler Çalışmanın Çalışmanın Tez Anabilim Araştırma Üniversite Yıl Adı Yazarı Türü Dalı Yöntemi Çalışma 1. Aile İşletmelerinde Kuşak İstanbul Çatışmalarının Finansal Nazlı Yüksek Anket Gelişim İşletme 2015 Yapıya Etkileri: İtalyanNakıpoğlu Lisans Nicel Üniversitesi Türk Aile İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama Çalışma 2. Aile İşletmelerinde Ali Berkay Yüksek Atılım Mülakat İşletme 2023 Karşılaşılan Kuşak Tan Lisans Üniversitesi Nicel Çatışmaları Çalışma 3. Aile Yarı İşletmelerinde Kuşak Bilecik Yapılandırılmış Çatışması ve Yönetim Yüksek Şeyh Anıl Taflan İşletme 2022 Görüşme Sorunlarının Lisans Edebali Metodu İncelenmesi: Nitel Bir Üniversitesi Nitel Araştırma Çalışma 4. Çok Kuşaklı Kartopu Aile İşletmelerinde Fitnat Nazlı Örnekleme Marmara Yaşanan Çatışmaların Sayğan Doktora İşletme 2021 Yöntemiyle Üniversitesi Kurumsal Mantıklar Yağız Görüşme Çerçevesinde Analizi Nitel Çalışma 5. Büyük Ölçekli Aile İşletmelerinde Nesiller Gebze Arası Liderlik Anket Yüksek Yücel Engin Teknik İşletme 2020 Çatışmasında Duygusal Lisans Nicel Üniversitesi Sahiplik ve Lider -Üye Arasındaki Etkileşim Algısı Çalışma 6. Türk Aile İşletmelerinde Derinlemesine İstanbul Kurumsallaşma Nil Seda Yüksek Mülakat ve Arel İşletme 2018 Çabalarında Kuşaklar Keser Lisans Görüşme Üniversitesi Arası Çatışmanın Rolü Nitel Uygulama Alanları Literatür Çalışma 7. Aile Tarama İşletmelerinde Birinci Yüksek Yaşar Modeli Nesilden İkinci Nesle Mert Ergün İşletme 2017 Lisans Üniversitesi (Doküman Geçiş Sürecinde Analizi) Yaşanan Sorunlar Nitel 140 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışma 8. Aile İşletmelerinde İkinci Kuşaktan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri: (Sorunların Birinci Kuşağın Görüşleriyle Tespit Edilmesine Yönelik Bir Alan Araştırması Çalışma 9. Aile İşletmelerinde Nessiller Arası Liderlik Çatışması ve Nesiller Arası Yönetim Devri Çalışma 10. Aile İşletmelerinde Kurumsallaşmanın Gerçekleşmesi İle Sürdürülebilirliğin Sağlanmasında Kuşaklar Arası Farklılıklar Çalışma 11. Aile İşletmelerinde Kuşak Çatışmalarından Kaynaklanan Yönetim Sorunları: Bursa İli Örneği Çalışma 12. Aile İşletmelerinde Kuşak Çatışmasından Kaynaklanan Yönetim Sorunları: Gaziantep Örneği Ahmet İlhan Doktora Hasan Kalyoncu Üniveristesi İşletme 2016 Anket Nicel Yaşar Üniveristesi İşletme 2016 Literatür Tarama Modeli (Doküman Analizi) Nitel Meral Selçuk Doktora Erdinerçelebi Üniveristesi İşletme 2012 Anket Nicel İlknur Tekatan Yüksek Lisans Süreyya Özekin Elalmış Yüksek Lisans Atılım Üniversitesi İşletme 2011 Anket Nicel Halil Onur Karuserci Yüksek Lisans Gaziantep Üniveristesi İşletme 2008 Anket Nicel Tablo 1 incelendiğinde araştırma kapsamında değerlendirilen lisansüstü çalışmaların büyük bir kısmının tez türü olarak yüksek lisans olduğu görülmektedir. Çalışmaların 9 adedi yüksek lisans tezi 3 adedi ise doktora tezinden oluşmaktadır. Araştırma kapsamındaki çalışmaların tümü işletme anabilim dalı başlığı altında yer almaktadır. Çalışmaları yıl açısından incelediğimizde tarihi en eski çalışma 2001 yılında yapılan “Çok Kuşaklı Aile İşletmelerinde Yaşanan Çatışmaların Kurumsal Mantıklar Çerçevesinde Analizi” adlı çalışmanın olduğu, tarihi en yakın çalışmanın ise 2023 yılında yapılan “Aile İşletmelerinde Karşılaşılan Kuşak Çatışmaları” adlı çalışmadır. Araştırma yöntemi olarak çalışmalarda en fazla anket yöntemi kullanıldığı görülmektedir. Bu bağlamda en fazla nicel araştırma yöntemlerine yer verildiği sonucuna ulaşabiliriz. Çalışmalardan 7’sinin nicel araştırma yöntemlerinden 5 adedinin ise nitel araştırma yöntemlerinden yararlandığı görülmektedir. Çalışmaları incelediğimizde 6 adet anket, 2 adet literatür tarama modeli, 2 adet görüşme yöntemi, 1 adet mülakat yöntemi ve 1 adet ise görüşme ve mülakatın birarada kullanıldığı araştırma yöntemlerinden yararlanıldığı görülmektedir. Çalışmalarda aile işletmelerinde kuşak çatışmaları kavramı yönetim sorunları kavramı ile (Çalışma 3,11,12) toplam 3 adet çalışma içerisinde ilişkilendirilmiştir. 141 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Liderlik çatışması kavramı ise (Çalışma 5 ve 9) toplam 2 adet çalışma içerisinde ilişkilendirilmiştir. İlişkilendirilen diğer kavramların ise finansal yapı, kurumsal mantıklar çerçevesi, duygusal sahiplik, lider-üye arasındaki etkileşim algısı, kurumsallaşma, kuşaklar arası geçiş süreci, yönetim devri ve sürdürülebilirlik olduğu görülmektedir.Tablo 2’de çalışmaların biçimsel özelliklerine yer verilmiştir. Tablo 2. Çalışmaların biçimsel özelliklerine dair bilgiler Çalışma 1 Çalışma 2 Çalışma 3 Çalışma 4 Çalışma 5 Çalışma 6 Çalışma 7 Çalışma 8 Çalışma 9 Çalışma 10 Çalışma 11 Çalışma 12 Sayfa Sayısı Kelime Sayısı Aile İşletmeleri Sıklığı 107 106 80 148 102 148 108 217 95 474 122 58 20.637 25.589 25.019 36.510 26.587 31.703 25.486 47.157 29.681 87.807 27.561 13.213 200 79 194 234 319 163 282 729 262 606 250 129 Kuşak Çatışmaları Sıklığı 12 22 11 1 3 33 1 1 3 1 20 12 Araştırmada ele alınan çalışmalara ilişkin biçimsel özelliklere yer verilen Tablo 2 incelendiğinde en fazla kelime ve sayfa sayısının 474 sayfa ve 87.807 kelime ile Çalışma 10’a ait olduğu görülmektedir. En az kelime ve sayfa sayısının ise 58 sayfa ve 13.213 kelime ile Çalışma 12 olduğu görülmektedir. “Aile İşletmeleri” kavramının kullanım sıklığının “kuşak çatışmaları” kavramının kullanım sıklığına göre oldukça fazla olduğu sonucuna ulaşabiliriz. “Aile İşletmeleri” kavramının en fazla Çalışma 8’de (729 adet) en az ise Çalışma 2’de (79) adet kullanıldığı görülmektedir. “Kuşak Çatışmaları” kavramını ise en fazla Çalışma 6’da (33 adet) en az ise Çalışma (4,7,8 ve 10)’da kullanıldığı görülmektedir. Tablo 3’de çalışmalara ait anahtar kelimeler, uygulama alanları ve çalışma grubuna ilişkin bilgiler yer almaktadır. 142 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışma 1 Çalışma 2 Çalışma 3 Çalışma 4 Çalışma 5 Çalışma 6 Çalışma 7 Tablo 3. Çalışmaların anahtar kelimeleri, uygulama alanları ve çalışma grubu Anahtar Kelimeler Uyguluma Alanları Çalışma Grubu Türkiye’de bulunan aile şirketleri Aile İşletmeleri, ile İtalya’da bulunan aile Yönetim ve şirketlerinde yaşanan kuşak Türk ve İtalyan aile işletmeleri. Organizasyon, Kuşak çatışmalarının şirketlerin finansal Çatışmaları. durumuna etkileri incelenmiştir. Kuşak çatışmalarında karşılıklı Aile İşletmeleri, beklentilerin ve anlaşmazlıkların Yönetim, Kuşak Ankara ilinde faaliyet gösteren neler olduğunun analaşılması ve Çatışmaları, aile işletmeleri bu durumun şirketin gelişmesine Motivasyon, İletişim. nasıl etki ettiğinin incelenmesi. Kuşak Çatışması, Samsun, Aile Kuşak Çatışmasını ve beraberinde Samsun’da farklı iş kollarında var İşletmeleri, Yönetim getirdiği sorunlar incelenmiştir. olan mikro aile şirketleri. Sorunları. Türkiye’de faaliyet gösteren, 1960 Aile İşletmeleri, Ticari ve aile mantıklarının aile yılı ve öncesinde kurulan, en az Çatışma, Kurumsal bireyleri arasında yaşanan üçüncü kuşağa geçmiş, büyük Mantık, Ticari Mantık, çatışmalara nasıl etki ettiği ölçekli aile işletmelerinde yönetim Aile Mantığı. incelenmiştir. kurulu üyeliği yapan aile üyeleri. Türkiye genelinde hizmet ve Kuşaklar arasında yaşanan liderlik sanayi iş kolunda işletmeye sahip Aile İşletmeleri, çatışmasında lider-üye kavramı ile olan, 1. Kuşak işletmeyi kuran Duygusal Sahiplik, duygusal sahiplik kavramının lider veya kurulan işletmenin Liderlik Çatışması, birbirinden etkilenmesi arasındaki devamlılığını sağlayan 2. kuşak Lider-Üye Etkileşimi bağlantıya dair algılar liderin var olduğu büyük ölçekte (LÜE). incelenmiştir. olan aile şirketleri oluşturmaktadır. Türk Aile Şirketlerinde kurumsallaşma kavramının sebepleri ve nesiller arası çatışmaların etkisi, şirketin hali Dokumacılık, yapı işleri, eğitim Aile İşletmeleri, hazırda bulunan kurumsallaşma ve öğretim, ithalat- ihracat, Kuşak Çatışmaları, seviyesi, kurumsallaşmaya kıymetli eşyalar vb. iş kollarında Kurumsallaşma. karşı tavır ve davranışları ayrıca faaliyette bulunan aile şirketleri. yaşanan kuşak çatışmalarının kendine özgü örnekleri incelenmiştir. Kurucu olan 1. kuşaktan Kurucu olan 1. Kuşaktan işletmenin devamını sağlayan 2. İşletmenin devamını kuşağa geçme aşamasında liderlik sağlayan 2. kuşağa geçme Aile İşletmeleri, teorileri ve işletmeye yeni kuşağın aşamasında liderlik teorileri ve Liderlik, Nesiller dahil olmasıyla gündeme gelen işletmeye yeni kuşağın dahil Arası Aktarım, Birinci liderlik çatışmaları kavramı ile olmasıyla gündeme gelen liderlik Nesilden İkinci Nesle ilgili Türkiye’de geçmişten çatışmaları kavramı ile ilgili Geçiş. günümüze varana kadar Türkiye’de geçmişten günümüze gerçekleştirilen alan ve iş koluna varana kadar gerçekleştirilen alan ait çalışmalar incelenmiştir.. ve iş koluna ait çalışmalar. 143 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çalışma 8 Çalışma 9 Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep şehirlerinde bulunan Aile İşletmeleri, İkinci aile şirketlerinde, kurucu kuşaktan Kuşak, İkinci sonra gelen 2. neslin işletmede yer Kuşaktan almasıyla meydana gelen ikinci Kaynaklanan Sorunlar. ikinci nesilden kaynaklanan problemler incelenmiştir. Tekstil malzemeleri iş kolunda yer alan, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep şehirlerinde Ticaret ve Sanayi Odası tescilli, kurucu kuşak ile 2. kuşağın bir arada bulunduğu aile şirketlerinde kurucu kuşak şirket sahipleri. Kuşaklar arasında yaşanan liderlik çatışması ve yönetim devri kavramları ile ilgili gerçekleştirilen araştırmalar incelenmiştir. Kuşaklar arasında yaşanan liderlik çatışması ve yönetim devri kavramları ile ilgili gerçekleştirilen alan çalışmaları.. Aile İşletmesi, Yönetim Devri, Nesiller Arası Çatışma, Liderlik. Çalışma 10 Anahtar kelime yoktur. Çalışma 11 Aile İşletmeleri, Yönetim Sorunları, Kuşak Çatışması, Kurumsallaşma, Yetki Devri. Çalışma 12 Aile İşletmesi, Kuşak Çatışması, Yönetim Sorunları. Geçmişleri minimum 20 yıl olan Aile şirketlerinin sağlanan ve minimum 20 adet iş görene kurumsallaşma sonucu sahip Kayseri, Ankara, Eskişehir sürdürülebilirliklerinin elde ve Konya illerinde faaliyet edilmesinde nesiller arası gösteren Sanayi Odası’na kayıtlı farklılıklar incelenmiştir. aile şirketleri. Aile işletmelerinin genel özelliklerini, kuşak çatışmalarını Bursa’da faaliyet gösteren aile ve bu çalışmaların sonucunda işletmelerinin yönetici, üst ortaya çıkan yönetim sorunları yönetim temsilcileri ve çalışanları. incelenmiştir. Gaziantep’te bulunan aile Gaziantep’te bulunan farklı şirketlerinde kurucu kuşaktan ölçütlerdeki aile işletmelerinde sonra yeni kuşakların işletmede çalışan idareci ve şirkette etkin yer almasıyla meydana gelen şekilde görev alan patronlar. yönetim problemleri incelenmiştir. Tablo 3 incelendiğinde Çalışma 10’da anahtar kelime olmadığı görülmektedir. Uygulama alanı incelendiğinde ise aile iişletmelerinde kuşak çatışmaları kavramının ilişkilendirilme sıklığı olarak en fazla yönetim kavramı, yönetim kavramından sonra en sık ilişkilendirilen kavramın ise liderlik çatışması kavramı olduğu sonucuna ulaşılabilmektedir. Araştırma kapsamında ele alınan çalışmaların çalışma grubu incelendiğinde 5 adedi ülke geneli (Çalışma 4,5,6,7,9), 6 adedi il bazlı (Çalışma 2,3,8,10) ve 1 adedi ise uluslararası araştırma alanı tercihinde bulunduğu (Çalışma 1) görülmektedir. Tablo 4’de çalışmalara ait analiz yöntemi, kaynakça sayısı ve örneklem büyüklüğü gösterilmektedir. 144 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 4. Çalışmaların analiz yöntemi, kaynakça sayısı ve örneklem büyüklüğü Kullanılan Analiz Kaynakça Yabancı Örneklem Yöntemi Sayısı Kaynak Sayısı Büyüklüğü Oranı (%) Frekans Analizi, T-testi, Çalışma 1 ANOVA, Crosstabs, 27 0.93 115 Güvenirlilik Analizi. Çalışma 2 Betimsel Analiz. 152 28.29 10 Çalışma 3 İçerik Analizi. 113 33.04 10 Çalışma 4 İçerik Analizi. 76 65.79 9 Korelasyon Analizi, Regresyon Analzi, Faktör Çalışma 5 219 84.47 137 Analzi, Hipotez Testleri, Güvenirlilik Analizi. Çalışma 6 Betimsel Analiz. 87 48.28 15 Çalışma 7 İçerik Analizi. 111 47.75 35 Betimsel Analiz, Faktör Analizi, Frekans Analizi, Çalışma 8 Yüzde Analizi, Mann 129 48.84 251 Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi. Çalışma 9 İçerik Analizi. 87 21.84 19 Tanımlayıcı İstatistikler, TTesti, Tek Yönlü Varyans Analizi, Açımlayıcı Faktör Çalışma 10 726 58.54 331 Aanalizi, Korelasyon Analizi, Regresyon Analizi, Yapısal Eşitlik Modeli. Çalışma 11 Betimsel Analiz. 93 39.78 35 Çalışma 12 Betimsel Analiz. 44 38.64 127 Tablo 4 incelendiğinde analiz yöntemi olarak araştırma kapsamında ele alınan çalışmalardan 4 adedi içerik analizi yöntemini (Çalışma 3,4,7,9) 4 adedi ise betimsel analiz yöntemini (Çalışma 2,6,11,12) kullandığı görülmektedir. Geriye kalan diğer çalışmalar ise (Çalışma1,5,8,10) birden çok analiz yöntemi kullandıkları görülmektedir. Çalışmaları kaynakça sayısı bakımından incelediğimizde en fazla kaynakça sayısına sahip araştırmanın Çalışma 10 (726 adet) olduğu, en az kaynakça sayısına sahip araştırmanın ise Çalışma 1 olduğu (27 adet) olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Kullanılan yabancı kaynak sayısı oranının en düşük yüzdesi Çalışma 1’e (0.93), Kullanılan yabancı kaynak sayısı oranının en fazla yüzdesi ise Çalışma 5’e (84.47) aittir. Çalışmalar incelendiğinde en fazla örneklem büyüklüğüne sahip araştırmanın Çalışma 10 (331), en az örneklem büyüklüğüne sahip araştırmanın ise Çalışma 4 (9) olduğu görülmektedir. 145 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 7. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Aile işletmelerinde kuşak çatışmaları kavramı yeni kuşakların yetki ve yönetim anlamında işletmenin başına geçmesiyle sık sık gündeme gelen konulardan biri olmaktadır. Kuşaklar arası çatışmayı, eski kuşak ve yeni kuşak açısından ortak bir konu olarak değerlendirdiğimizde yönetimde söz sahibi olma isteği, alınacak kararlarda farklı bakış açısına sahip olma ve yaşam tarzında yaşanan farklılıklar gibi sebepler çatışmanın meydana gelmesinde rol oynamaktadır. Hatta aile işletmeleri açısından faaliyetlerini durdurma veya sonlandırmaya kadar götürebilecek bir kavram olarak nitelendirilebilir. Araştırmada Ulusal Tez Merkezi aracılığıyla aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine yayımlanan çalışmalara “aile işletmeleri” kavramı taratılarak ulaşılmıştır. Aile işletmeleri ile ilgili yapılan çalışmalar içerisinde aile işletmelerinde kuşak çatışmaları konusu üzerine lisansüstü 12 adet çalışmanın var olduğu görülmüştür. Aulaşılan 12 adet yüksek lisans ve doktora tezinde çalışmaların adı, yazarı, tez türü, üniversite, anabilim dalı, yılı ve araştırma yöntemi gibi çalışmalara dair genel bilgilerin yanı sıra sayfa sayısı, kelime sayısı “aile işletmeleri” ve “kuşak çatışmaları” kavramlarının kullanılma sıklıkları gibi biçimsel özelliklere de yer verilmiştir. Ayrıca çalışmaların yabancı kaynak sayısı yüzde oranları, anahtar kelimeleri, çalışma grubu, uygulama alanları, analiz yöntemi, kaynakça sayısı ve örneklem büyüklüğü gibi detaylı bilgilere de yer verilmiştir. Aile işletmelerinde kuşak çatışmaları kavramı ile ilgili değerlendirilen 12 adet araştırmanın akademik olarak incelenmek amacıyla “stylistic, sematic ve lexical” niteliklerinin değerlendirilmesi ve daha fazla ilişkilendirilmiş konu ve çalışmaya yer verilmesi amaçlanmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu ve çalışmaların gerçekleştirildiği üniversitelerce geçerliliği ve güvenilirliği kabul edildiğinden dolayı yapılan çalışmalarda amaç eleştirme değil gelecekte yapılacak çalışmalara ışık tutmak ve yön vermektir. KAYNAKÇA AĞCA, V. K. (2009, ). ‘‘Aile İşletmelerinde Nesiller Arasında Girişimcilik Özellikleri Farklılaşıyor Mu?’’, . 4.Aile İşletmeleri Kongresi, İstanbul, ss.194-206 . Ateş, Ö. ((2003), ). Aile Şirketlerinde Değişim ve Süreklilik Anlayışı. Basılmamış doktora tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara. . ATEŞ, Ö. (2005, ). Aile Şirketleri:Değişim ve Süreklilik, . Ankara Sanayi Odası, Yayın No.56, 1.Baskı, Ankara . Aykan, E. ((2008). ). Aile İşletmelerinin Çatışma Nedenleri ve Çatışma Yönetimi Stratejileri: Kayseri İlinde Bir Uygulama, . 3.Aile İşletmeleri Kongresi, İstanbul.. Çelen, Y. ((2019). ). Kuşak Çatışması ve İşletmelere Etkileri . (Master’s thesis, Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Elalmış, S. Ö. ((2011). ). Aile İşletmelerinde Kuşak Çatışmalarından Kaynaklanan Yönetim Sorunları Bursa İli Örneği. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Engin, Y. ((2021). ). Büyük ölçekli aile işletmelerinde nesiller arası liderlik çatışmasında duygusal sahiplik ve lider-üye arasındaki etkileşim algısı . (Master's thesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü). . Erdem, A. T. ((2017). ). Kurumsal Girişimcilik Üzerine Yapilan Çalişmalarin İçerik Analizi Yöntemiyle İncelenmesi. . EUropean Journal of Managerial Research (EUJMR), (1), 1-8. . Erdirençelebi, M. ((2012). ). Aile işletmelerinde kurumsallaşmanın gerçekleşmesi ile sürdürülebilirliğin sağlanmasında kuşaklar arası farklılıklar. . Yayınlanmamış Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya. Ergün, M. ((2017). ). Aile işletmelerinde birinci nesilden ikinci nesle geçiş sürecinde yaşanan sorunlar . (Master's thesis, Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). . 146 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İlhan, A. ((2016). ). Aile işletmelerinde ikinci kuşaktan kaynaklanan sorunlar ve çözüm önerileri:(Sorunların birinci kuşağın görüşleriyle tespit edilmesine yönelik bir alan araştırması) . (Doktora Tezi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Karadağ, E. ((2010). ). Eğitim bilimleri doktora tezlerinde kullanılan araştırma modelleri: Nitelik düzeyleri ve analitik hata tipleri . Karadal, H. E. ((2014). ). Kaynak bağımlılığı üzerie yapılan çalışmaların içerik analizi yöntemiyle incelenmesi. . Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 6(2). . Karasar, N. ((2000). ). Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, Bilimsel Araştırma Yöntemi. . Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.1(1), 49-71. . KARPUZOĞLU, E. (2002,). Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma, . Hayat Yayıncılık, İstanbul. Karuserci, H. O. ((2008). ). Aile işletmelerinde kuşak çatışmasından kaynaklanan yönetim sorunları: Gaziantep örneği. . Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans, Gaziantep. . Keser, N. S. ((2018). ). Türk aile işletmelerinde kurumsallaşma çabalarında kuşaklar arası çatışmanın rolü . (Master's thesis, İstabul Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Kırım, A. ((2001). ). Aile Şirketlerinin Yönetimi, . İstanbul, ss.14-44. Nakıpoğlu, N. ((2015). ). Aile İşletmelerinde Kuşak Çatışmalarının Finansal Yapıya Etkileri: İtalyan-Türk Aile İşletmeleri Üzerine Bir Uygulama . (Master's thesis, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Özdemir, M. ((2010). ). Nitel veri analizi: Sosyal bilimlerde yöntembilim sorunsalı üzerine bir çalışma. . Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(1). . SALVATO, C. (2004, ). ‘‘Predictors of Entrepreneurship in Family Firms’’, . The Journal of Private Equity, Summer, Vol.7, No.3, pp.68-76 . Strauss, W. &. ((1991) ). Generations: Thehistory of America‟sfuture. . New York, NY: William Morrow. . Suri, H. a. ((2009). ). Advancements in research systhesis methods: From a methodologically inclusive perspective. . Review of Educational Research, V.79/1, pp.395430. . Taflan, A. ((2022). ). Aile işletmelerinde kuşak çatışması ve yönetim sorunlarının incelenmesi: nitel bir araştırma . (Master's thesis, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü). Tan, B. A. ((2023). ). Aile İşletmelerinde Karşılaşılan Kuşak Çatışmaları. (Master’s thesis, Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). Tavşancıl, E. v. ((2001). ). İçerik analizi ve uygulama örnekleri. . Epsilon Yayınları: İstanbul. . Tekatan, İ. ((2016). ). Aile işletmelerinde nesiller arası liderlik çatışması ve nesiller arası yönetim devri . (Master's thesis, Yaşar Üniveristesi Sosyal Bilimler Enstitüsü) . TELLİ DANIŞMAZ, A. ((2019). ). SOSYAL BİLİMLERDE PRESENTEEISM'İ İNCELEYEN ARAŞTIRMALARIN BETİMSEL İÇERİK ANALİZİ. . Journal of International Social Research, 12(65). . Y., A. ((2007).). Aile Şirketlerinde Kuşak Değişimi, . http://www.kobifinans.com.tr/tr/bilgi_merkezi/020603/11564 (20.07.2007). . Yağız, F. N. ((2021). ). Çok Kuşaklı Aile Işletmelerinde Yaşanan Çatışmaların Kurumsal Mantıklar Çerçevesinde Analizi . (Doctoral dissertation, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Turkey)). . Yin, R. ((2003). ). Case study research:Design and methods. Sage p ublications. . Yörükoğlu, A. ((2000) ). Çocuk Ruh Sağlığı. . Yirmi beşinci Basım. Ankara: Özgür Kitapevi. . 147 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 17 AĞUSTOS 1999 MARMARA DEPREMİ VE 6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMLERİNDEKİ YARDIMLAŞMA SÜRECİNDE MEDYANIN ROLÜ Prof. Dr. Hüseyin KOÇAK Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi ORCID: 0000-0003-2648-4384 Doktorant Murat GENCER Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi ORCID: 0000-0001-6417-2272 ÖZET Depremler, günlük yaşamda ortaya çıkan ve gerçekleştiği bölgedeki insanların, grupların ve toplumların yaşam biçimini büyük ölçüde etkileyen afetlerdir. Depremler her ne kadar jeolojik faaliyetler olarak görülse de sonuçları itibariyle toplumsal olaylardır. Nitekim depremlerin; can ve mal kayıplarına neden olması; ekonomik, psikolojik ve toplumsal sorunlar doğurması toplumsal etkilerini ortaya koymaktadır. Bu noktada depremlerin toplumsal boyutlarının üzerinde durulması gereklidir. Depremler meydana geldikleri bölgelerde oldukça büyük sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunların çözümünde toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemli etkisinin olduğu düşünülmektedir. Arama kurtarma faaliyetlerinden barınmaya, fiziksel ihtiyaçlardan psikolojik desteğe kadar birçok yardıma ihtiyaç duyulmaktadır. Zaman içerisinde kitle iletişim araçlarının gelişim göstermesiyle birlikte deprem bölgesine yapılacak yardımların planlanmasında medya da aktif biçimde kullanılmaktadır. 1999 Marmara Depremi’nde insanlar geleneksel medya araçları vasıtasıyla deprem bölgesinden haber almış, bölgede ne tür ihtiyaçların olduğunu öğrenmiş ve bu doğrultuda hareket etmiştir. Bu depreme dair bireylerin aldığı bilgiler televizyon, gazete ve radyo gibi araçların sunduğu imkânlar ile sınırlı kalmıştır. 2023 Kahramanmaraş Depremleri’nde ise bireyler sosyal medya platformlarından depreme dair anlık bilgi alma fırsatı yakalamış ve bu durum yardımların daha hızlı ve koordine biçimde bölgeye ulaşmasını sağlamıştır. Ancak bazı durumlarda yalan veya yanlış bilginin aktarımı da söz konusu olmuştur. Bu çalışmada, deprem sonrasındaki yardımlaşma sürecinde medyanın rolüne odaklanılmaktadır. Marmara Depremi’nde geleneksel medyanın, Kahramanmaraş Depremleri’nde ise sosyal medyanın yardımlaşmadaki işlevi değerlendirilip karşılaştırma yapılmaktadır. Konu sosyolojik perspektifle ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Deprem, medya, dayanışma, sosyal yardım. THE ROLE OF THE MEDIA IN THE ASSISTANCE PROCESS DURING THE AUGUST 17, 1999 MARMARA EARTHQUAKE AND THE FEBRUARY 6, 2023 KAHRAMANMARAŞ EARTHQUAKE ABSTRACT Earthquakes are disasters that occur in daily life and greatly affect the way of life of people, groups and societies in the region where they occur. Although earthquakes are seen as geological activities, they are social events in terms of their consequences. As a matter of fact, earthquakes; causing loss of life and property; The fact that it creates economic, psychological and social problems reveals its social effects. At this point, it is necessary to focus on the social dimensions of earthquakes. 148 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Earthquakes can cause major problems in the regions where they occur. It is thought that social solidarity and cooperation have an important effect in solving these problems. A lot of help is needed, from search and rescue activities to shelter, from physical needs to psychological support. With the development of mass media over time, the media is also actively used in planning aid to the earthquake region. During the 1999 Marmara Earthquake, people received news from the earthquake region through traditional media tools, learned what kind of needs there were in the region, and acted accordingly. The information individuals received regarding this earthquake was limited to the means provided by media such as television, newspapers and radio. During the 2023 Kahramanmaraş Earthquakes, individuals had the opportunity to receive instant information about the earthquake from social media platforms, and this enabled aid to reach the region faster and in a coordinated manner. However, in some cases, lies or misinformation have also been transmitted. This study focuses on the role of the media in the mutual aid process after the earthquake. The function of traditional media in cooperation in the Marmara Earthquake and of social media in the Kahramanmaraş Earthquake is evaluated and compared. The subject is discussed from a sociological perspective. Keywords: Earthquake, media, solidarity, social assistance. GİRİŞ Depremler, meydana geldikleri bölgelerde gündelik yaşamı sekteye uğratan önemli afetlerden biridir. Bu bölgelerde can kayıplarına, yaralanmalara, ekonomik kayıplara, psikolojik ve toplumsal sorunlara yol açan depremler; bireyleri, grupları ve toplumları olumsuz etkilemektedir. Nitekim Türkiye’de bulunduğu konum itibarıyla depremlerle sık sık karşı karşıya kalan bir ülkedir. Türkiye’de son yüzyıl içerisinde 7 Mw büyüklüğü ve üzerinde 20 depremin meydana gelmesi bu durumu açıklar niteliktedir. Depremler sonucunda Türkiye’nin ağır bedeller ödediğini söylemek mümkündür. Bu bedellerin telafi edilmesinde ve deprem sonucunda açılan yaraların sarılmasında toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın önemli bir yeri olduğu düşünülmektedir. Deprem sonrası yardımlaşma ve dayanışma süreçlerinde medyanın da aktif biçimde kullanılması söz konusudur. Bu nedenle çalışmada 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri’ndeki yardımlaşma sürecinde medyanın rolüne odaklanılmaktadır. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi oldukça büyük bir bölgeyi etkilemiş, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, yaralanmasına veya maddi kayba uğramasına neden olmuştur. Deprem sonucunda birçok toplumsal ve psikolojik sorun baş göstermiştir. İlk aşamada arama kurtarma başta olmak üzere beslenme, barınma, tıbbi yardım gibi birçok ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaçların karşılanması noktasında topyekûn biçimde harekete geçilmiş ve yardımlar iletilmeye çalışılmıştır. İhtiyaçların belirlenmesi, yardımların toplanması, koordine edilmesi ve dağıtılması noktasında geleneksel medya araçlarından elde edilen bilgiler doğrultusunda hareket edilmiştir. Kahramanmaraş Depremleri ise 2023 yılında meydana gelmiş ve Marmara Depremi’nde olduğu gibi oldukça geniş bir coğrafyayı etkilemiştir. Sonuçları bakımından “Asrın Felaketi” olarak da adlandırılan depremlerde binlerce kişi yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır. Ortaya çıkan ağır kayıplar nedeniyle bu depremler Cumhuriyet tarihinin en ağır depremleri konumuna gelmiştir. Kayıpların büyüklüğü yapılacak yardımların da ne derecede önemli olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü yapılacak en ufak yardımın bile bir kişinin hayatını kurtarabilmesi söz konusudur. Depremin ilk anından itibaren insanlar sosyal medya vasıtasıyla depremzedelere yardımcı olmaya çalışmış ve sosyal medya bu süreçte etkin biçimde kullanılmıştır. 149 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Marmara Depremi’nde ve Kahramanmaraş Depremleri’nde yardımlaşma aşamasında medyanın aynı amaçlar doğrultusunda farklı biçimlerde kullanıldığı görülmektedir. Çalışmada, Marmara Depremi sonrasında yardım amaçlı olarak aktif biçimde kullanılan geleneksel medya ile Kahramanmaraş Depremleri sonrasında kullanılan sosyal medyanın karşılaştırması yapılmaktadır. Bu noktada medyanın deprem sonrasındaki rolü değerlendirilirken, geleneksel medya ve sosyal medyanın bu süreçteki avantaj ve dezavantajları üzerinde durulmaktadır. Konu sosyolojik perspektifle ele alınmaktadır. 1. DEPREMLER Depremler, gündelik yaşamda meydana gelerek bireyleri, grupları ve toplumları etkileyen önemli afetlerdir. Depremler meydana geliş biçimleri olarak tektonik, volkanik ve çöküntü gibi kaynaklara dayanması nedeniyle jeolojik olaylar olarak ifade edilse de aynı zamanda önemli toplumsal olaylardır. Nitekim deprem sonucunda can kayıpları, ekonomik kayıplar, psikolojik sorunlar ve toplumsal sıkıntılar yaşanabilmektedir. Bu durumlar depremlerin toplumsal yönlerini ortaya koymaktadır. Deprem, “tektonik kuvvetlerin veya volkan faaliyetlerinin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucunda ortaya çıkan enerjinin sismik dalgalar hâlinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü kuvvetle sarsması olayı” (AFAD, 2014: 58) olarak tanımlanmaktadır. Farklı bir ifadeyle yerkabuğu içerisinde meydana gelen kırılmalar sonucunda ani biçimde oluşan titreşimin dalgalar halinde yayılması ile geçtiği bölgeleri ve yeryüzünü sarsması olayına deprem denilmektedir (Koçak, 2004: 17). Deprem, insanoğlunu en çok etkileyen afetlerden biridir. Yıkıcı etkileri nedeniyle gerek doğa üzerinde gerek insanlar üzerinde büyük tahribatlara neden olmaktadır (Haçin, 2014: 39). Türkiye’de bulunduğu coğrafi bölge itibarıyla önemli depremlerin gerçekleştiği bir ülke konumundadır. Anadolu Plakası üzerinde yer alan Türkiye’de 20. yüzyılın başından günümüze kadar 7 Mw büyüklüğünün üzerinde yirmi deprem meydana gelmiştir. 1900-2023 arası periyot incelendiğinde can ve mal kaybına neden olan 269 adet deprem olduğu saptanmıştır. Bu durum Türkiye’nin depremden büyük zarar gören ülkeler içerisinde olmasına neden olmuştur. Meydana gelen depremler içerisinde can kaybı ve hasar oranı göz önünde bulundurulduğunda, en büyük etkiyi gösteren depremler sırasıyla 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri, 27 Aralık 1939 Erzincan Depremi ve 17 Ağustos 1999 Marmara Depremidir (SBB, 2023: 6). Son yüzyıl içerisinde meydana gelen önemli depremlerden olan Marmara ve Kahramanmaraş Depremleri oldukça büyük toplumsal etkiler bırakmıştır. Bu depremler sonucunda binlerce kişi yaşamını yitirmiş, kaybolmuş, yaralanmış ve mallarını kaybetmiştir. Ayrıca insanlar beslenme, barınma, temizlik, sağlık gibi birçok alanda sorunlar yaşamış; psikolojik anlamda büyük sıkıntılarla baş etmek durumunda kalmıştır. İki depremin de büyüklüklerinin fazla olması ve geniş bir coğrafyayı etkilemesi yapılacak yardımların oldukça değerli olduğunu göstermiştir. Depremin ilk anından itibaren arama kurtarma faaliyetleri, yiyecek ve içecek temin edilmesi, barınma alanlarının kurulması, tıbbi yardımların aktarılması gibi birçok yardım bölgelere iletilmiştir. Bu süreçte medyanın da aktif biçimde kullanıldığı düşünülmektedir. Bu doğrultuda konu bağlamında öncelikle Marmara ve Kahramanmaraş depremlerine değinilmesi gerekmektedir. 2. MARMARA DEPREMİ Türkiye’de meydana gelen önemli depremlerden birisi 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’dir. Saat 03.02’de meydana gelen deprem geniş bir coğrafyayı etkilemiştir. 7.4 Mw büyüklüğünde oluşan depremden Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Bursa, Yalova, Eskişehir, Bolu, Tekirdağ ve Zonguldak illeri etkilenmiştir (Özmen, 2000). Depremi araştırmak üzere görevlendirilen Meclis Araştırma Komisyonu Raporunda, resmi kayıtlar doğrultusunda 17.840 kişinin yaşamını yitirdiği, 43.953 kişinin ise yaralandığı belirtilmiştir. 150 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ayrıca deprem neticesinde 285.211 meskenin ve 42.902 işyerinin hasar aldığı ifade edilmiştir. Resmi olmayan veriler ise 50 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, 100 bine yakın kişinin ise yaralandığı aktarılmıştır (TBMM, 2010). DPT (1999: 2), yaşanan depremin 1999 yılı Türkiye nüfusunun %23’lük kesiminin yaşadığı bölgede meydana geldiğini belirtmiştir. Ayrıca depremde can veya mal kaybına uğrayan ve ağır biçimde etkilenen kesimin ise toplam nüfus içerisindeki payı %6 olarak ifade edilmiştir. Deprem sonrasında haberleşme, ulaşım, enerji ve endüstri altyapısında da büyük oranda zarar oluşmuş; ülke ekonomisi de bu depremden payını fazlasıyla almıştır (Koçak, 2010: 361). Deprem sonucunda ortaya çıkan bilançonun bu derece ağır olması depremle baş edebilme sürecini olumsuz etkilemiştir. Depremin büyüklüğü ve etki alanı bu olumsuzlukta temel faktör olarak görülmüştür. Depremin ilk anından itibaren arama kurtarma ekipleri başta olmak üzere diğer ihtiyaçların bölgeye gönderilmesi hayati önem taşımıştır. Bu nedenle koordine bir biçimde yardımların ulaştırılması gerekli görülmüştür. Ancak bu süreçte bazı aksaklıklar da meydana gelmiştir. Bozkurt (1999: 18), depremin ilk günlerinde ulaştırma ve telekomünikasyon konusunda sıkıntılar olduğunu, kamu idaresinin hantal kaldığını ifade etmiştir. Bu durum esasında ulaşım ve iletişimin deprem sonrasındaki süreçte önemini göstermiştir. Ancak aksaklıklara rağmen milletin yardımsever ve fedakâr davranışlar sergilediği, devletle ve orduyla dayanışma sağlayarak faydada bulunduğu ifade edilmiştir (Kolukırık ve Tuna, 2009: 294). Medyanın da bu süreçte birtakım etkilerinin olduğunu söylemek mümkündür. Marmara Depremi sonrasında medyaya yansıyan içeriklerin tek boyutlu, moral verme amaçlı oluşturulduğu ve Türk toplumunun fedakârlıkları ile yardımseverliğinin işlendiği görülmüştür. Ayrıca dünyanın her yerinden kurtarma ekiplerinin ve tıbbi yardımların gönderildiği belirtilmiştir. Resmi kurumlar ve uzmanlar tarafından yapılan açıklamaların halkın moral gücünü olumlu etkilediği görülmüştür. Temel problem ise yardımlaşma formlarına dair haberlerin somut örnekler oluşturup oluşturmadığı hususundadır (Kolukırık ve Tuna, 2009: 294). Medya, Marmara Depremi’nden etkilenen bölgelerin kayıpları ve ihtiyaçları konusunda haber ulaştıran en önemli iletişim aracı konumundadır. Depremden etkilenen Kocaeli, Yalova, Sakarya gibi illerin kriz merkezi yönetiminde yer alan kişilerin kendileri de depremzede olduğu için ancak 7-8 saat sonra faaliyete geçilebilmiştir. Telefon, cep telefonu veya telsiz sistemleri gibi araçlar ise tamamen devre dışı kalmıştır. Medya bu süreçte kamu kurumlarına ve yetkililerine ilk bilgiyi ulaştırmıştır. Ayrıca bölgelerde ihtiyaç duyulan yardımların cinsi, miktarı, hangi bölgenin ihtiyaç duyduğu medya aracılığıyla aktarılmıştır. Yardımların organize edilmesi hususunda da hangi kurumlarla iletişime geçilmesi gerektiği belirtilerek kurumların numara ve adresleri medyada yayınlanmıştır. Yardım kampanyaları için hesap numaraları bu kanallar vasıtasıyla iletilmiştir (Genç, 2008: 168). Ancak yardımların yeterli depremzedeye ulaştırılamaması ve iletişimin tam olarak sağlanamaması geleneksel medyanın yetersiz kaldığı noktaları göstermiştir (Şahinsoy, 2017: 16). Neticede Marmara Depremi büyük yıkıma neden olan, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, yaralandığı, yakınlarını kaybettiği veya maddi zarara uğradığı bir deprem olarak kayıtlara geçmiştir. Deprem sonrasında Türk halkı yardım ve dayanışma hassasiyetini gösterip ilk günden itibaren imkânları ölçüsünde bölgeye yardımda bulunmuştur. İçinde bulunulan koşullar bu yardımların belirlenmesinde, sağlanmasında, organize edilmesinde ve dağıtımında etkili olmuştur. Bu süreçte telefon ve diğer iletişim araçlarının kesilmesi nedeniyle iletişim ve haberleşmede medya aktif biçimde kullanılmıştır. Bu noktada medyanın olumlu bir işlevinin olduğu görülmüştür. Ancak bu işlev teknolojinin gelişimine bağlı olarak medya araçlarının sınırlı kalmasıyla doğru orantılı olmuştur. Geleneksel medya araçları olan gazete, dergi ve televizyon vasıtasıyla depreme dair bilgi edinilmiştir. 151 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu araçların sosyal medyaya nazaran daha yavaş bilgi aktarımı sağladığı fakat spekülasyon ve asparagas bakımından daha net bilgi aktardığı düşünülmektedir. 3. KAHRAMANMARAŞ DEPREMLERİ Kahramanmaraş Depremleri, 2023 yılında dünya üzerinde meydana gelen ve sonuçları bakımından oldukça büyük etkiye sahip olan önemli afetlerden biridir. Depremlerin aynı gün içerisinde, aynı bölgede meydana gelmesi ve büyüklüklerinin fazla olması nedeniyle depremlerin bilançosu da oldukça ağır olmuştur. Henüz ilk depremin yaraları sarılmaya çalışılırken benzer büyüklükte ikinci bir deprem daha meydana gelmiştir. Bu durum can kaybının, yaralanmaların ve maddi hasarın daha da artmasına neden olmuştur. Meydana gelen ilk depremin 6 Şubat 2023 tarihinde 7.7 Mw büyüklüğünde olduğu kaydedilmiştir. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan deprem saat 04.17’de yerin 8.6 km derinliğinde gerçekleşmiştir. İkinci deprem ise aynı tarihte 7.6 Mw büyüklüğünde oluşmuştur. Bu depremin ise saat 13.24’te yerin 7 km derinliğinde olduğu kayda geçmiştir. Depremler Kahramanmaraş ilinin yanı sıra Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Elazığ illerinde de şiddetli biçimde hissedilmiştir. 11 ili etkileyen bu depremler can kayıplarına ve ağır hasarlara sebebiyet vermiştir (AFAD, 2023: 1). Bu 11 ilde yaşayan nüfusun 2022 verilerine göre 14.013.196 olduğu ve bu sayının nüfusun %16.4’lük kısmına denk geldiği belirtilmiştir. Bu bireylerin 13.553.283’ünün (%96.7) il ve ilçe merkezlerinde yaşadığı tespit edilmiş, kalan nüfusun (%3.3) ise belde ve köylerde ikamet ettiği aktarılmıştır. Ayrıca bölgedeki 1.738.035 kişinin geçici koruma altındaki göçmenler olduğu ifade edilmiştir (SBB, 2023: 6). AFAD’ın belirttiği resmi rakamlara göre Kahramanmaraş Depremleri sonucunda 50.783 kişi yaşamını yitirmiş, 115.353 kişi ise yaralanmıştır. Yıkılan bina sayısının ise 37.984 olduğu tespit edilmiştir. Bu rakamlar Türkiye’de son yüzyılda meydana gelen en büyük deprem olan Erzincan Depreminde (Mw: 7.9) yaşanan kayıplardan daha fazladır (AFAD, 2023). Depremin ilk anından itibaren insanların deprem bölgesine yardımda bulunmaya başladığı görülmüştür. Bu yardımlar ilk saatlerde enkaz altında bulunan bireylere ulaşılması (arama kurtarma) yönünde olurken ilerleyen saatlerde ihtiyaçların belirlenmesi ve yardımların koordine edilmesi ile sürmüştür. Bu süreçte haberleşme ve iletişim alanında sosyal medyanın etkili biçimde kullanıldığı görülmüştür. Sosyal medya, kişilerin ve kurumların iletişim ihtiyaçlarını giderirken aynı zamanda diğer kişilerle ve gruplarla etkileşimini sağlayan ve bu doğrultuda bilgi paylaşımını daha kolay hale getiren bir alandır (Koçyiğit, 2023: 83). Nitekim Kahramanmaraş Depremleri sonrasında da sosyal medyanın bu yönü bir kez daha görülmüştür. Depremin ilk anından itibaren sosyal medyanın ve özellikle Twitter (yeni adıyla X) uygulamasının aktif biçimde kullanıldığı göze çarpmıştır. Kullanıcılar deprem bölgesindeki bireylerle irtibat kurma ve yardımda bulunma noktasında Twitter’ı aktif olarak kullanmışlardır. Argın’da (2023: 152) çalışmasında Twitter kullanıcılarının depreme yönelik yardımlaşma ve dayanışma çağrılarında bulunduklarını ifade etmiştir. Bu noktada “#Deprem”, “#Enkazaltındayım” tarzında hashtaglar vasıtasıyla paylaşımların yapıldığı ve yardım çağrılarının aktarıldığı belirtilmiştir. Bu noktada Twitter’ın yardımlaşma ve dayanışma sürecinde önemli bir rolünün olduğu vurgulanmıştır. Şahin ve Zengin Demirlik de (2023: 330) çalışmalarında afet ve kriz iletişimi aşamasında sosyal medyanın etkin bir işlev gördüğünü belirtmiştir. Sosyal medya bu gibi durumlarda hedef kitleye hızlı ve etkin biçimde mesaj iletimi sağlamaya destek vermektedir. Hem Türkiye’de hem de dünya çapında, sosyal medyanın afet ve kriz iletişimi sorunları hususunda çözüm sunabileceği ifade edilmiştir. Bu noktada AFAD’ın da herhangi bir afet sürecinde halka hızlı ve etkili biçimde erişmek için resmi sosyal medya kaynaklarını kullanıp sorunları çözebileceği aktarılmıştır. Ata da (2023: 626), sosyal medyanın afet haberciliğindeki bilgilendirme işlevinde katkısının olduğunu belirtmiştir. 152 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Sosyal medyada paylaşılan içeriklerin geniş bir kitleye ulaşması neticesinde depremle ilgili konularda bilgilendirme yapılması sağlanmıştır. Sosyal medyanın deprem sonrası dönemdeki yardımlaşma ve dayanışma süreçlerinde olumlu bir etkisinin olduğu gözlemlenmiştir. Ancak bu süreçte bazı olumsuzlukların da yer aldığını söylemek mümkündür. Bozkurt ve Demir’de (2023: 30) bu düşünceye benzer şekilde, sosyal medyanın depremlerde kullanılmasının büyük bir avantaj sağladığını ancak afetlerle ilgili provokasyon ile sürecin sekteye uğradığını belirtmiştir. Bu noktada sosyal medyanın olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz yanlarının olduğu da vurgulanmıştır. Özellikle deprem sonrası süreçte kaynakları sorgulanmadan paylaşılan teyitsiz bilgiler veya kasıtlı olarak paylaşılan yanlış bilgiler nedeniyle karışıklıklar ortaya çıkmıştır. Deprem sonrasında haberleşme, yardımlaşma ve bilgi paylaşımında başı çeken Twitter, dezenformasyonun yayılması noktasında da başı çeker vaziyettedir (Koçyiğit, 2023: 83). Coşkun’da (2023: 1176) çalışmasında, Kahramanmaraş Depremleri sonrasında sosyal medya üzerinden yalan ve yanlış haberlerin sıklıkla paylaşıldığı sonucuna ulaşmıştır. Sosyal medya kullanıcılarının bu paylaşımları yaparken bilinçli ya da bilinçsiz olarak hareket ettikleri tespit edilmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Çalışmada, Cumhuriyet tarihi içerinde meydana gelen ve etkileri bakımından oldukça büyük sonuçlar doğuran iki deprem olan 1999 Marmara Depremi ve 2023 Kahramanmaraş Depremleri’ndeki yardımlaşma ve dayanışma sürecinde meydanın rolüne odaklanılmaktadır. Marmara Depremi’nin gerçekleştiği dönemde kullanılan geleneksel medya ile Kahramanmaraş Depremleri döneminde kullanılan sosyal medyanın yardımlaşma sürecinde avantaj ve dezavantajları üzerinde durulmaktadır. Bu noktada iki medya türünün de belirli olumlu ve olumsuz yanlarından söz etmek mümkündür. Marmara Depremi’nin meydana geldiği 1999 yılında henüz sosyal medyanın aktif olmadığı, geleneksel medyanın kullanıldığı görülmektedir. Deprem sonrası iletişim ve haberleşme noktasında geleneksel medya araçları (gazete, televizyon, radyo gibi) kullanılmıştır. Deprem bölgesinin ihtiyaçları, hangi bölgenin ne tür ihtiyaçları olduğu, yardımların koordine edilmesi ve ulaştırılması noktasında geleneksel medya araçlarından bilgi alındığı belirtilmiştir. Bölgede telefon ve diğer iletişim araçlarının kesilmesi, medya araçlarının rolünün önemini ortaya koymuştur. 2004 yılında sosyal medyanın kullanılmaya başlanması ile bireyler içerik tüketmenin yanı sıra aktif biçimde içerik üretir hale gelmiştir. Bu durum 2023 Kahramanmaraş Depremleri sonrasında da oldukça işlevsel biçimde kullanılmıştır. Depremin meydana geldiği ilk andan itibaren başta Twitter olmak üzere birçok sosyal medya mecrası, kullanıcılar tarafından yardımlaşma için seferber hale getirilmiştir. İnsanlar anlık olarak bölgeden bilgiler almış ve yardımlarını bu bilgilere göre şekillendirmiştir. Marmara Depremi ve Kahramanmaraş Depremleri’ne bakıldığında her iki deprem sonrasında da medyanın aktif bir rolünün olduğu görülmektedir. Marmara Depreminde kullanılan geleneksel medyanın bilgiye erişim noktasında sosyal medyaya nazaran daha yavaş kaldığı söylenebilmektedir. Sosyal medya, Kahramanmaraş Depremleri örneğinde olduğu gibi, bölgeden anlık bilgi alma fırsatı sunmaktadır. Ayrıca geleneksel medyanın bölgesel bazda bakıldığında daha geniş çaplı bölgeleri (il, ilçe, kasaba vb.) kapsayan bilgiler sunduğu görülürken, sosyal medyada daha küçük bölgelere (bina, sokak, mahalle vb.) dair bilgiler alındığı gözlemlenmektedir. Ancak geleneksel medyanın bilgi aktarım konusunda daha yavaş olmasına rağmen daha net ve doğru bilgilerin sunulmasına imkân sağladığı bilinmektedir. Sosyal medyada ise bireylerin anlık içerik üretebilmesi sonucunda birçok asparagasın ve spekülasyonun yayıldığı, etkileşimi arttırmak için yalan veya teyitsiz bilgi verildiği aktarılmaktadır. Bu durumun, korku ortamının ve güvensizliğin yayılmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. 153 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Neticede her iki medya türünün de birtakım avantaj ve dezavantajları barındırdığı görülse de deprem sonrasındaki süreçte önemli işlev gördükleri söylenebilmektedir. KAYNAKÇA AFAD (2014). Açıklamalı Afet Yönetimi Sözlüğü. T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı: Ankara. Argın, Y. (2023). Doğal Afetlerde Sosyal Medya Kullanımı: 2023 Kahramanmaraş Depremi Özelinde Twitter Örneği. İnsanat Sanat Tasarım Ve Mimarlık Araştırmaları Dergisi, 3(1), 140-165. Ata, F. (2023). Afet Haberciliği: Kahramanmaraş Merkezli Depremler Sürecinde Sosyal Medyaya Yönelik Bir Değerlendirme. TRT Akademi, 8(18), 606-629. Bozkurt, V. (1999). Deprem ve Toplum. İstanbul: Alfa Yayıncılık. DPT (1999). Depremin Ekonomik ve Sosyal Etkileri Muhtemel Finansman İhtiyacı Kısa- Orta ve Uzun Vadede Alınabilecek Tedbirler. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Ankara. Genç, F. (2013). Kriz İletişimi: Marmara Depremi Örneği. Selçuk İletişim, 5(3), 161175. Haçin, İ. (2014). 1939 Erzincan Büyük Depremi. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 30: 37-70. Koçak, H. (2004). Bir Doğal Afet Olarak Depreme Hazırlıklı Olma Bilinci ve Katılım: ABD, Japonya ve Türkiye (Afyon İli Örneği), Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi. Koçak, H. (2010). Doğal Yıkım Olaylarının Zararlarının Azaltılmasında Yerel Halkın ve Yöneticilerin Duyarlılığının Önemi: Şili ve Haiti Örnekleri. Mülkiye Dergisi, 34(268), 353-363. Koçyiğit, A. (2023). Olağanüstü Hallerde Sosyal Medyada Dezenformasyonla Mücadele ve Kriz İletişimi: Kahramanmaraş Depremi Üzerine Bir Analiz. Kastamonu İletişim Araştırmaları Dergisi(10), 68-86. Kolukırık, S., ve Tuna, M. (2009). Türk Medyasında Deprem Algısı: Marmara Depremi Örneği. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 8(28), 286-298. Özmen, B. (2000) 17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depreminin Hasar Durumu (Rakamsal Verilerle), TDV/DR 010-53, Türkiye Deprem Vakfı, 132 sayfa. SBB (2023). 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Mart 2023. Şahin, D., & Zengin Demirbilek, E. (2023). Doğal Afet ve Kriz Yönetiminde Sosyal Medyanın Etkisi: Kahramanmaraş Merkezli Deprem Felaketi Üzerine Bir İnceleme. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi(51), 322-333. Şahinsoy, K. (2017). Kriz Yönetimi Açısından Geleneksel ve Sosyal Medya. İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi, 9(4), 1-19. TBMM (2010). Meclis Araştırması Komisyonu Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Yayınları Açık Erişim Koleksiyonu, Yasama Yılı 4, Dönem 23, Sıra Sayısı 549. 154 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org POSTMODERN ÇOCUKLUK PARADİGMASININ OLUŞUMU Prof. Dr. Hüseyin KOÇAK Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi ORCID: 0000-0003-2648-4384 Doktorant Şükriye ÜNAL TOKPUNAR Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi ORCID: 0000-0002-9535-245X ÖZET Modern çocukluk paradigması çocukluğun fark edilmesini sağlayarak çocukların yetişkinlerden ayrı olarak değerlendirmesini sağlamıştır. Çocuk; özel ilgi, duygusal yaklaşım ve rasyonel eğitim çerçevesinde yeniden tanımlanmıştır. Modern çocukluk paradigması içerisinde çocukluk toplumsallaşma süresinde daha pasif karakterli bir yapıya bürünmüştür. Ancak 1980’li yıllardan sonra neo-liberal politikaların ortaya çıkması, 1990’lı yıllarda küreselleşmenin etkisinin artış göstermesi ile toplumsal yapı içerisinde farklılıklar meydana gelmiştir. Çocukluk sosyolojisinde 1980’li yıllara kadar çocuk daha pasif karakterli olarak değerlendirilirken 1980’li yıllar sonrasında çocuğun toplumsal yaşamda daha aktif olması gerektiği vurgulanmaktadır. Postmodern paradigma içerisinde ise aktif ve pasif ayrımı eleştiriye tabi tutularak çocuğun değişken yapısına vurgu yapılmıştır. Postmodernizmin kökeninde, şimdiki zamanda var olan her şeyin temelinin farklı olduğu, bu nedenle geçmişle bağ kurulmaması gerektiği ileri sürülmektedir. Bunun yanı sıra, postmodern çocukluk paradigmasında ebeveynlerin çocuklar üzerinde sağladığı otoritenin giderek sarsıldığı ele alınmaktadır. Elektronik medya ve dijital araçların gelişim göstermesiyle birlikte çocukların yetişkin dünyalarına erişimi daha kolay hale gelmektedir. Modern çocukluk anlayışında yetişkin ve çocuk kategorileri birbirinden farklı değerlendirilmekte ve çocukluk evresi yetişkinliğe hazırlık olarak görülmektedir. Postmodern çocukluk paradigmasında dijital kültürün de etkisiyle çocuk ve yetişkinin iki farklı kategori olarak değerlendirilmesi mümkün olamamaktadır. Postmodern yapı içerisinde sanal ağlar, dijital oyunlar, gelişmiş iletişim teknolojileri, sosyal medya gibi unsurlar hem çocukluğun hem de yetişkin dünyasının benzeşmesini sağlamaktadır. Neoliberal politikaların daha fazla yer aldığı postmodern yapıda, insanlar hızla yaşayıp hızla tüketen, maddi değerleri önceleyen, fiziksel beceriler yerine dijital dünyada iş gören becerilerin ön plana çıktığı yeni bir çocukluk anlayışı görülmektedir. Dijital teknolojiler aracılığıyla çocukların erken yaşlarda yetişkinlere özgü bilgilere (şiddet, cinsellik, tüketim, suç gibi) erişerek yetkinleştirilmiş çocukluk yaşaması postmodern paradigma çerçevesinde tartışılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çocukluk, Postmodern Çocukluk Paradigma, Modern Çocukluk Paradigması FORMATION OF THE POSTMODERN CHILDHOOD PARADIGM ABSTRACT The modern childhood paradigm has enabled childhood to be recognized and children to be evaluated separately from adults. The child has been redefined within the framework of special attention, emotional approach and rational education. Within the modern childhood paradigm, childhood has become more passive in the socialization process. However, with the emergence of neo-liberal policies after the 1980s and the increase in the impact of globalization in the 1990s, differences have occurred in the social structure. 155 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In the sociology of childhood, while the child was considered to be more passive until the 1980s, it is emphasized that the child should be more active in social life after the 1980s. Within the postmodern paradigm, the distinction between active and passive was criticized and the variable structure of the child was emphasized. In the origin of postmodernism, it is argued that the origin of everything that exists in the present is different, and therefore no connection with the past should be established. In addition, in the postmodern childhood paradigm, it is discussed that the authority of parents over children is gradually being shaken. With the development of electronic media and digital tools, children's access to the adult world is becoming easier. In the modern understanding of childhood, the categories of adult and child are considered different from each other and childhood is seen as a preparation for adulthood. In the postmodern childhood paradigm, with the influence of digital culture, it is not possible to evaluate children and adults as two different categories. Within the postmodern structure, elements such as virtual networks, digital games, advanced communication technologies, and social media ensure that both the child and adult worlds are similar. In the postmodern structure, where neoliberal policies take place more, there is a new understanding of childhood in which people live fast and consume fast, prioritize material values, and emphasize skills that work in the digital world instead of physical skills. The postmodern paradigm will be discussed within the framework of the postmodern paradigm, in which children experience a competent childhood by accessing adult-specific information (such as violence, sexuality, consumption, crime) at an early age through digital technologies. Keywords: Childhood, Postmodern Childhood Paradigm, Modern Childhood Paradigm GİRİŞ 19. yüzyılda Batı Avrupa’da geleneksel ailenin modern aileye dönüşümü çekirdek aile oluşumunu sağlamıştır. Fransız devrimi ve endüstriyel devrimin yarattığı sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler, iş bölümü, büyük ölçekli kentleşme ve kuşaklar arası ailenin parçalanması çocukluğun tarihsel gelişimini etkilemiştir. Çocukluk giderek yetişkin dünyasından ayrılmış, ayrı bir yaşam evresi olarak görülmüş, yetişkinliğe erişim için eğitim ve hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. Çocukların masumiyetini korumak için çocuklar, yetişkin yaşamının sırlarından uzak tutulmak istenmiştir. Bu nedenle çocuklara özgü kıyafet, özel oyuncaklar ve çocukluk hakkında bir literatür geliştirilmiştir. Çocukluk yavaş adımlarla yetişkinlerin dünyasından izole edilmiş ve korunmak istenmiştir (Mook, 2007: 141). Bu bildiride de modern çocukluk düşüncesinde özerk konumda olan çocukluk anlayışı ile birlikte postmodern çocukluk yaklaşımında erken yetişkinliğe erişim konusu ele alınmıştır. Modern dönemde politik özgürleşme, cinsel özgürleşme, üretici güçlerin özgürleşmesi, kadınının, çocuğun, bilinçdışı itkileri özgürleşmesi, sanatın özgürleşmesi, tüm temsil ve karşıtemsil modellerinin göklere çıkarılması söz konusudur. Artık hiçbir şey sona ererek ya da ölümle yok olmuyor, hızla çoğalarak simülasyon salgını ile yok olmaktadır (Baudrillard, 1995: 9-11). Bu nedenle 20. yüzyılın başlarından ortasına kadar ebeveynler çocukların güvenliğini korumak için çok daha fazla çaba sarf etmişlerdir. Modern çekirdek aile yapısında çocuklar için duygu ve değerler faydalı olarak görülmüştür. Bugüne kadar görülmeyen derecede çocuk merkezlilik yansıtılmıştır. Ebeveynler çocuklarına karşı fazla korumacı davranışlar sergilenmiştir. Eşler ve anneler çocuklardaki duygusallığı karşılama adına alınan sorumlulukları nedeniyle giderek daha fazla yük altına girmeye başlamıştır. Çocuk psikologları tarafından aktif olarak onaylanan korumacı tavır ebeveynler tarafından benimsenmiştir. Örneğin medya aracılığıyla daha fazla sesini duyurmayı başaran profesyonellerin (psikolog, çocuk gelişim uzmanları vs.) ebeveynleri yönlendirdiği söylenebilmektedir (Mook, 2007: 144-145). 156 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Modern dönemde oluşan özgürleşme düşüncesi ve modern çocukluk düşüncesinin değişimi postmodern çocukluk anlayışı oluşmasına zemin hazırlamıştır. MODERN DÖNEMDE ÇOCUKLUK ANLAYIŞI Modernite, 17. yüzyılda premodern dünyanın otokrasisine karşı bir isyan olarak ortaya çıkmıştır. Akılcılık, hümanizm, demokrasi, bireycilik, romantizm kök salmış farklı zamanlarda ve farklı yerlerde gelişmiş modern fikirlerdir (Elkınd, 1995: 17). Aries, 17. yüzyılın çocukluk düşüncesindeki dönüşümler için önemli olduğunu vurgulamıştır. Önceki yüzyıllarda çocukluk anlayışında eksiklikler olsa da J. Locke ve J. Rousseau’nun düşünceleriyle bir dereceye kadar duyarlılık sağlandığı söylenmektedir. Çocukluğu yetişkinlik için bir hazırlık aşaması olarak görmek yerine, çocukluk yaşamın kendi başına değer verilmesi gereken bir aşama olarak görülmelidir. 18. yüzyılın ikinci yarısında karakterize edilen hümanizm, çocukluğun ayrı bir yaşam evresi olarak görülmesine yardımcı olmuştur. Ancak 19. yüzyıldaki ilerleme düşüncesi, hem çocukluğun ayrı bir yaşam evresi olarak tanımlanmasını hem de yaşam içerisinde çocukluk evresinin en iyi olduğu görüşünü de desteklemektedir. Bu düşüncenin altında yatan temel unsur, çocukluğa ve çocuklara yönelik tutumların uzun vadede sekülerleşmesidir. Çocuk yetiştirmek ayrı bir uğraşa dönüşerek dinin etkisi giderek azalmıştır. Toplum ve geniş aile, ahlaki meselelerin hakemleri olma rolünü kaybetmişlerdir (Cunningham, 2021: 45). İlerleme düşüncesiyle gelişim gösteren insan yaşamı, çocukluğun tarihi ile paralel ilerlememiştir. Örneğin, insanların maddi olanaklarının artış göstermesi ile çocuk daha çok korunmuş ve ebeveynleri için sevgi nesnesine dönüşmüştür. Çocukluğa karşı oluşan bu ilgi çocukların toplumsal yaşam, çalışma hayatı, eğitim ve öğretim olmak üzerine üç farklı alanda etkisini göstermiştir. Modern çocuk tipi ve çocukluk imgesi büyük ölçüde orta sınıf çocukluk ideolojisi ile şekillenmektedir. Bu ideolojiyle çocuğun hak ve ayrıcalıkları gözetilmiş, yetiştirilmesine özen gösterilmiş ve sonraki yaşamı planlanmıştır. 17. ve 18. Yüzyılda, çocuk evin yatırım ve gelecek sigortası olma özelliğini yitirerek, evin içerisinde mutluluk kaynağı, neşesi ve ilgi odağı olmuştur. Ulus-devlet için çocuklar ülkenin geleceği olarak görülmüştür (İnal, 2007: 86). Çocukların aile içinde ekonomik gücü sağlayıcı yardımcı faktör olarak görülmesi giderek azalmıştır. Modern çocukluk anlayışı üç önerme çerçevesinde incelenebilmektedir. İlk olarak, modern çocukluk anlayışında iyimser ilerleme görüşü bulunmaktadır. Çocuğa karşı aile içinde ve dışında koruyucu ilgi artmıştır. Çocuğun aile içinde emek gücü olarak algılanmasından vazgeçilmiştir. Çocuğun neşe kaynağı olarak görülmeye başlanması, çocuk haklarına daha fazla önem verilmesi gibi konular modern çocukluk düşüncesinde mutlak bir zenginleşme olarak görülmüştür. İkincisi önermede ise, modern çocukluk anlayışının ussal(akılcı) bir bakış açısı içerisinde şekillenip devam ettiği düşüncesi hakimdir. 19. yüzyıldan itibaren çocukların nasıl daha iyi yetiştirilebileceğine ilişkin bilimsel çaba, kuram ve geliştirilen uygulamalar, geleneksel çocukluk anlayışına ilişkin karşıt görüşü oluşturmaktadır. Pediatri alanında, modern dönemde çocukluk üzerine çalışmaların gelişim göstermesiyle, modern çocukluk anlayışının bilimsel temelli olduğu öne sürülmektedir. Son olarak, modern çocukluk anlayışının demokratik ilke ve değerler üzerine kurulu olduğu düşülmektedir (İnal, 2007: 18). Tüm bunlardan hareketle modernitenin normatif çocukluk anlayışı ortaya çıkmaktadır. Normatif çocukluk anlayışı sosyoloji ve psikoloji alanında yapılandırmacı çocukluk gelişimi teorileri üzerine kurulmuştur. İşlevselci sosyalleşme ve kültürel yeniden üretim teorilerinden beslenmektedir. Gelişim psikolojisinin genişlemesi, belli bir pazarda çocukluğa yönelik ürünler ve yasal belgelerde tercüme edilmiştir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çocukluk dönemi düzenlemelerinde normatif çocukluk anlayışından hareket edilmektedir. 157 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çocukluğa atfedilen kırılganlık ve masumiyet özellikleri yeni çocukluk çalışmalarında eleştirilmektedir. Bu eleştiride çocukların korunma ihtiyacından ziyade çocukların sosyal açıdan küçümsenemeyeceği vurgulanmaktadır. Çocuklara yüklenen bu nitelikler modern yaşamın ve normatif yapının birer parçasıdır. Bu yapı yirminci yüzyıla gelinceye kadar farklılık göstermiştir. Örneğin ulusal ve uluslararası düzeyde çıkan birçok yasal belge çocukların yaşamlarını düzenlemiştir. Bu belgeler çocuk ve yetişkin arasındaki ilişkiyi standartlaştırmıştır. 1989 yılında onaylanan insan hakları belgesi belirli bir çocuk modelinin siyasi ve kültürel küreselleşmenin en önemli ifadelerinden biri haline gelmiştir (Baraldi & Cockburn, 2018: 36-37). Böylelikle çocuk toplumsal yaşamda görünür olmaya başlamış, yasalar ve resmi belgelerle yaşamları daha düzenli hale getirilmiştir. Modern zamanlarda çocuklar, ebeveynlerin çalışma hayatına dahil olmasıyla, zamanlarının büyük çoğunluğunu kreş ve eğitim kurumlarında geçirmektedir. Ebeveynler çocukların akademik gelişimleriyle yakından ilgilenmektedir. Bu nedenle modern zamanda çocukların boş zamanları da dahil olmak üzere yaşamları planlanmaktadır. Bu planlama, modernleşmenin ilerleme düşüncesine endekslenerek oluşturulmaktadır. Çocuğun yaşamı her ne kadar planlanmış olsa da medya, modern çocuğun yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. Modern çocuklukta bu durum medyalaştırılmış çocukluk olarak adlandırılmaktadır. Çocukların gündelik yaşamında cep telefonları, tablet, internet, bilgisayar oyunları gibi sanal mecralara ulaşmayı sağlayan araçlar doğal olarak karşılanmaktadır (Tanja, 2010: 14). Ebeveynlerin çocukların etkinliklerini planlamaları ve çocukların birçoğunun benzer bir plan döngüsünden geçtiği düşünüldüğünde, modern çocukluğun geçmiş dönem çocukluklara göre daha homojen hale geldiği söylenebilmektedir. POSTMODERN DÖNEMDE ÇOCUKLUK ANLAYIŞI Postmodernizm; Roland Barthes, Michel Foucault, Jacques Derrida, Jean-François Lyotard, Jean Baudrillard gibi post-yapısalcı düşünür tarafından kavramsallaştırılmıştır. Postmodernist düşünürler, 18. yy. aydınlanmasının vaat ettiği kamusal huzur, mutluluk, toplumsal ilerleme, kişisel özgürlük söylemlerinin hepsiyle alay etmektedir. Bu beklentilerin boş fanteziden oluştuğu hatta tahakküm kurma ve köleleştirmenin araçsallaşmış hali olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca modernistlerin ufuklarının daraldığı ve enerjilerinin düştüğü vurgulanmaktadır (Berman, 2013: 18). Jamenson, postmodernizm yeni bir düzenin veya kültürün oluşumunda başat rol oynamadığını sadece kapitalizmin değişime uğraması sonucu sistematik bir başka modifikasyonun yansıması neticesinde oluşan bir süreç olduğunu belirtmektedir. Postmodernizmin, modernizm ve realizmin kalıntılarının bir ürünü olduğunu, bunlara karşı gösterdiği direnç neticesinde varlığını devam ettirdiğini belirtmektedir. Ayrıca şimdiki zamanda gerçekleşen her şeyin eski köklerinden farklı olduğunu gösterme girişimi içinde olan postmodernizm, insanlardan geçmişe ait bağlarını tamamen koparmalarını istemektedir. Geçmiş ve şimdi arasında bir karşılaştırmanın mümkün olmadığını da ileri sürmektedir. Artık “derinde yatan bir mantığın” bulunmadığı düşüncesi hâkimdir. (Jameson, 2011: 13-14). Postmodernizm bu düşünceden hareketle şimdinin çoğul doğuşlarını yoğun biçimde belgelendirmeye çabalamaktadır. Bugüne değin tüm doğuşların birbirinden bağımsız olduğunu vurgulamaktadır. Krishan Kumar, postmodernizmi “modernliğin ölü bedeni üzerinde icra edilen cenaze törenleri, cesedin teşhir edilmesi” olarak görmektedir (Kumar, 2013: 87). Postmodernizmin modernizmden tamamen bir kopuş yaşamadığı görüşü genel anlamda desteklenmektedir. Karakaş’ın (2006: 951) ifadesiyle “modernitenin üzerinde asalak konumda kalan postmodernite, modernitenin başarı ve açmazlarıyla yaşamakta ve bundan beslenmektedir” Postmodernizm; yerelle evrenseli, eski ile yeniyi, geleneksel ile moderni aynı kalıbın içerisine yerleştirerek şekillendirmektedir. 158 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Modernizm de akla yönelme, lineer ilerleme, düzen özelliklerine sahipken postmodernizm de irrasyonellik, belirsizlik, düzensizlik hâkimdir (Kumar, 2013: 132). İlermeci düşünceye karşı çıkan postmodernizm, tarihsel süreklilik ve bellek duygusunu yok sayarak tarihin içinden bulup çıkardığı her şeyi bugünün boyutuyla incelemektedir. Öte yandan, daha önce var olan düşünce yapısı eleştirilerek yeniden üretime tabi tutmaktadır (Harvey, 2019: 71-72). Bu yeniden üretim süreci birçok alanı sarıp sarmalamaktadır. Postmodern durum “hâla sabit, cansız, diyalektik, olmayandır, bereketli yaşam dolu ve diyalektik olan zaman ise eleştirel toplumsal teorizasyonun açıklayıcı bağlamı olmayı sürdürmektir” (Soja, 2017: 20). Postmodernizm, modernizmin ilerlemeci, kalkınmacı yaklaşımlarını, bireyi ve mekânı sınırlandırdığı ve belli kalıplara sıkıştırdığı için reddetmekte ve evrensel birey mitine, gelişme, eşit olma kavramlarına karşı çıkmaktadır (Aslanoğlu, 1998: 107-109). Postmodernizm genel geçerlilik iddiası taşıyan meta anlatıların yerine mini anlatıları, açık seçikliğin yerine, çok anlamlılığı ve çoğulculuğu, bütünleşme ve homojenleşme yerine parçalanmayı yeğleyen durumu simgelemektedir. Tüm verili olarak kabul edilen şeyleri reddeden doğasıyla standartlaşmış, kalıplaşmış, katılaşmış mekân düzenlemelerine karşı çıkmaktadır (Göka, 2001: 190). Büyük ve orta düzey burjuvazinin çocuklarına eklektik bir yaşam çözümlemesi sunmaktadır. Bu yaşam ne modern ne de geleneksel yaşam tarzıyla biçimlenmektedir. Toplumsal dayanışma, tarih bilinci, ahlaki değerler, eşitlik gibi modern yaşamın sunduğu ana karakterlere karşı çıkmaktadır. Meta anlatıları, otoriter düşünce biçimini, özgürlükçü ideolojileri reddeder ve ötekileştirir (İnal, 2007: 89). Bu atmosfer içerisinde çocuklar postmodern paradigmanın konu aldıkları unsurlar etrafında şekillenmeye devam etmektedir. Batı merkezli modern çocukluk paradigması, postmodern çocukluk paradigmasına evrilerek çocukluk sosyolojisine ilişkin yeni yorumlar ortaya koymaktadır. Modernitede kadın-erkek, kadın-çocuk, çocuk-yetişkin gibi ikilikçi yaklaşımların olduğunu görmek mümkündür. Modernist paradigmada üst anlatıların ve ikilikçi düşünme yöntemlerinin çocuğu anlamada yetersiz kaldığı düşülmektedir. Ancak günümüz çocuklarına bakıldığında, sadece oyun oynayan, apolitik, eğitimlerine sessizce devam eden, aile içinde yetişkin karşısında pasif konumlandırılan bireyler olarak görülmektedir. Bu nedenle modernitenin sona erip postmodern döneme geçildiğini söylemek yanlış olmayacaktır (Aydoğmuş Ördem, 2020: 34). Çocuk aktif konumda yer alarak tıpkı bir yetişkin gibi davranmaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelen değişim hem ebeveynleri hem de çocuğu etkisi altına almıştır. Modern çekirdek aile modeli ve modern çocuk örneği sarsılmakta olduğu söylenebilir. Postmodern ailede çocuk yetiştirme konusunda dışarıdan bakıcı alımı, eşit ebeveyn katılımının olduğu görülmektedir. Ebeveynler ve çocuklar için ev, yoğun yaşamlarında dinlenebilecek buluşma yeri haline gelmiştir. Öncesinde ailenin birincil değeri olan beraberliğin yerini bireysel üyelerin ihtiyaçlarının olduğu özerklik değeri almıştır (Mook, 2007: 148). Çocuklar, postmodern paradigmayla birlikte daha özerk bir yapı içerisinde şekillenmeye devam etmektedir. SONUÇ Modern çocukluk paradigmasının aile ve okul kaynaklı değerlere odaklı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Geleneksel aile modellerinde olduğu gibi çocuklar ekonomik değil psikolojik olarak ele alınmaktadır. Bu durum modern çocukluk paradigmasının temelini oluşturmaktadır. Ancak ebeveynlerin çocuklar üzerindeki kontrolü kaybetmesi modern çocukluk paradigmasının değişimine neden olmaktadır. Bu nedenle 20. yüzyıl sonu artık çocuğun yüzyılı olma fikri de sona ermiştir. Matbaanın kuruluşundan bu yana devam eden birçok endüstriyel gelişim ve bir dizi teknolojik gelişmeler modern çocukluk paradigmasının değişimine sebep olmuştur. İnternet ve medya çocukları etkisi altına almıştır. 159 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Çocuklara özgü oyunlar ve diğer faaliyetlerin boy göstermesi çocukların yetişkin dilini benimseyerek kendi dillerinden vazgeçmeleriyle sonuçlanmıştır. Postmodern paradigmada doğal ve evrensel çocuk tanımı kabul edilmemekte çünkü postmodernizmin kökenlerinde gerçekliğin reddi bulunmaktadır. Çocukluğun tarihsel ve toplumsal olarak inşa edildiği postmodern paradigma içerisinde vurgulanmaktadır. Yani çocukluk bir imaj olarak görülmektedir. Çocukluk sosyoloji içerisinde aktif ve pasif ayrımını eleştirerek çocukluğun değişken bir doğaya sahip olduğu dile getirilmektedir. Postmodern çocuklukta yetişkinlere yeni bir gerçeklik sunulmaktadır. Çağdaş çocukların reklamlara erişimi ve popüler kültür onları sadece hazcı tüketiciler olarak ilişkilerinin doğasını değiştirmektedir. Geleneksel aile değerlerine sahip olan aileler çocuklarda bir şeyleri değiştiğinin ve otoritelerinin sarsıldığının farkına varmaktadırlar. Bu paradigma çocukların kendilerini güçlü bir şekilde ifade etmelerine olanak sağlamaktadır. Kültürel olarak çeşitli bağlamlarda var olmalarına katkı sağlamaktadır. Bunun yanı sıra çocukların yaşamlarını anlamak için evrensel bir kalıp yerine çeşitli faktörleri ele almaktadır. Postmodern çocukluk geleneksel çocukluk kavramından farklı bir perspektif sunmaktadır. Çocukların yaşamlarını, tecrübelerini, çocukların toplum içerisindeki daha karmaşık şekilde ele almaktadır. Postmodern paradigmada çocuklar aktif , bilinçli, sosyal etkileşime açık varlıklar olarak ele alınmaktadır. Sonuç olarak bu bildiri içerinde modern çocukluk paradigması çocuğa bakış açısıyla postmodern paradigmanın bakış açısı birbirine uyuşmamaktadır. Bu bildiri içerisinde bu ayrım dikkate alınarak çocuk paradigmaları incelenmiştir. KAYNAKÇA Aslanoğlu, R. (1998). Kent Kimlik ve Küreselleşme (1. Baskı). Bursa: Ezgi Kitabevi. Aydoğmuş Ördem, Ö. (2020). Çocukluk Sosyolojisi Paradigmalar Paradokslar Eleştiriler. İstanbul: Çizgi Kitabevi. Baraldi, C., & Cockburn, T. (2018). Theorising Childhood. Switzerland: Palrave Macmillan. Berman, M. (2013). Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor (16. Baskı),(Ü. Altuğ, B. Peker Çev.). İstanbul: İletişim Yayınları. Cunningham, H. (2021). Children and Childhood in Western Society Since 1500 (3. Baskı). London and New York: Routledge. Elkind, D. (1999). Çocuk ve Toplum Gelişim ve Eğitim Üzerine Denemeler( Çev. D. Öngen . Ankara: Anadolu Üniversitesi Yayınları. Göka, Ş. (2001). İnsan ve Mekân (1. Baskı). İstanbul: Pınar Yayınları. Harvey, D. (2017). Asi Şehirler (2. Baskı), (A. D. Temiz Çev.). İstanbul: Metis Yayınları. İnal, K. (2007). Modernizm ve Çocuk Geleneksel, Modern ve Postmodern Çocukluk İmgeleri. Ankara: Sobil Yayınları. Jameson, F. (2011). Postmodernizm ya da Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı (1. Baskı) (N. Plümer, A. Gölcü Çev.). Ankara: Nirengi Kitabevi. Karakaş, M. (2006). Küreselleşme, Postmodernizm ve Kent. H. E.-U. Özcan içinde, Sosyoloji ve Coğrafya (s. 945-957). İstanbul: Kızılelma Yayınları. Kumar, K. (2013). Sanayi Sonrası Toplumdan Postmodern Topluma Çağdaş Dünyanın Yeni Kuramları (4. Baskı), (M. Küçük Çev.). Ankara: Dost Kitabevi Yayınları. Mook, B. (2007). The Changing Nature of Childhood: A Metabletic Study. Collection du Cirp, (1), 137-159, file:///C:/Users/sukri/OneDrive/Masa%C3%BCst%C3%BC/8.Mook.pdf(Erişim Tarihi: 26.09.2023). 160 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Soja, E. W. (2017). Postmodern Coğrafyalar (1.Baskı), (Y. Çetin Çev.). İstanbul: Sel Yayıncılık. Tanja, B. (2010). Modern Children and Their Well-Being: Dismantling an Ideal. S. Andresen, I. Diehm, U. Sander, & H. (Zeiegler içinde, Children and the Good Life New Challenges for Reserch on Children (s. 13-28). London: Springer Yayınları. 161 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN BOŞANMA KAVRAMINA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ Doç. Dr. Kenan BAŞ Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ORCID: 0000-0003-4253-2323 ÖZET Bu çalışmanın amacı boşanma konusu ile ilgili Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin görüşlerini ortaya koyabilmektir. Araştırma 2023-2024 eğitim öğretim güz yarıyılında Türkiye’de Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan bir ilde görev yapan, farklı cinsiyet ve yaş aralığında bulunan 30 Sosyal Bilgiler öğretmeni ile yürütülmüştür. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum ve ölçüt örnekleme yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanmış ve uzman görüşü alınmış olan yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yoluyla çözümlenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular incelendiğinde araştırmaya katılan katılımcılara, “Çiftler neden boşanır” sorusu sorulmuş ve elde edilen cevaplardan: Ekonomik sebepler, kültürel farklılıklar, aldatma, şiddet (Fiziksel ve Psikolojik), hakaret, sağlık sorunları (çocuk olmaması), ailelerin anlaşamaması, çiftlerin tam anlamıyla birbirlerini tanımadan evlilik kararını hızlı almaları, saygı ve sevgi eksikliği veya yitirilmesi, güven kaybı, kadının ekonomik özgürlüğü, çiftler arasındaki iletişim eksikliği, yoğun iş hayatı, kötü alışkanlıklar, (alkol, madde bağımlılığı, çeşitli uyarıcılar vs.) çocuk yetiştirmede kültürel, etnik ve inanç farklılıkları, çevre faktörü, uyum problemleri, cinsel doyumun sağlanamaması, sosyal medya kullanımının artması, sanal aldatmalar, vb. kategorileri elde edilmiştir. Katılımcıların, “Boşanmanın insanlar üzerindeki etkileri nelerdir?” Sorusuna vermiş oldukları cevaplar incelendiğinde: Psikolojik sorunlar, güvensizlik, sevgi-saygı eksikliği, sevmekten ve sevilmekten korkma, hayata karşı inancın sarsılması, depresyon, kaygı-korku-umutsuzluk, evliliğe karşı olumsuz duygular, yalnızlık hissi, özgüven eksikliği, çaresizlik, hafiflemek (özgürlüğün kıymetini anlama), kurtuluş, yeni bir hayatın başlangıcı, duygu durumunda bozulma, etiketlenme (Dul damgası) korkusu, yeni bir ilişkiye başlayamama, psikolojik rahatlama (boşalma), boşluk duygusu, topluma ve karşı cinse karşı önyargı olgusu, sosyal izolasyon, sinirlilik, travma ve özgüven artışı vb. kategorileri elde edilmiştir. Yine katılımcıların “Boşanma olgusunda çevre faktörünün etkisi nedir?” sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların: Aileler arasındaki uyuşmazlıklar, arkadaş çevresinden gelen olumsuz ve negatif telkinler, duygular, düşünceler ve davranışlar, toplumda evlilik kurumunun basitleştirilmesi, ve kültür olgusu, kategorileri etrafında şekillendiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte katılımcılar: Aldatma, sevgi ve saygı eksikliği, psikolojik ve akıl sağlığı ile ilgili sorunlar, ailevi sorunların dışa aktarılması, empati eksikliği, anlaşmalı (karşılıklı uzlaşma) boşanma, çocuk sahibi olamama, ekonomik nedenler, şiddet (fiziksel ve psikolojik) aile ve arkadaş desteği, tarafların ekonomik gücü, iletişim eksikliği, kategorilerini boşanmayı kolaylaştıran sebepler olarak görürken; Çocuğun olması, boşanma isteğinin tek taraflı olması, toplum baskısı, aile baskısı, duygusal zayıflık, duygusal bağlılık, ekonomik bağımsızlığın olmaması (özellikle kadınlar için), toplumda etiketlenme kaygısı (Dul damgası yeme, dışlanma, rahatsız edilme), nafaka ödeyememe endişesi, taraflardan birinin olumlu tutum ve davranışları, düzenin ve konforun bozulmasının istenmemesi ve iletişim sorunları kategorilerinin de boşanmayı zorlaştıran sebepler olarak görmüşlerdir. 162 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Son olarak katılımcıların boşanma olgusunu: Güneşli bir havada yağan yağmur, kırılan vazo, çıkmaz sokak, sigara izmaritinin son yudumda ağızda bıraktığı kötü son tat, ağır hasar almış bina, çürük elma, yolun sonu, sonu kötü biten roman, şekerli sakız, kirlenmiş havuz, yin yang sembolü, özgür uçan kuş, parçalanmış cam, kurumuş ağaç, antlaşma, savaş, puzzle ve kırılmış bardak metaforları ile açıkladıkları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler, Boşanma, Görüşler SOCIAL STUDIES TEACHERS' OPINIONS ON THE CONCEPT OF DIVORCE ABSTRACT The aim of this study is to reveal the opinions of Social Studies teachers regarding the issue of divorce. The research was conducted in the 2023-2024 academic fall semester with 30 Social Studies teachers of different genders and ages working in a province in the Eastern Anatolia Region of Turkey. Easily accessible case and criterion sampling methods, which are among the purposeful sampling methods, were used in the research. The interview method, one of the qualitative research methods, was used in the research. In the study, data were collected through a semi-structured interview form prepared by the researchers and expert opinion was taken. The data obtained was analyzed through content analysis. When the findings obtained from the study were examined, the participants in the study were asked the question "Why do couples divorce?" and the answers obtained were: Economic reasons, cultural differences, infidelity, violence (Physical and Psychological), insult, health problems (lack of children), families not getting along, couples not being able to get along. making the marriage decision quickly without knowing each other, lack or loss of respect and love, loss of trust, women's economic freedom, lack of communication between couples, busy business life, bad habits (alcohol, substance addiction, various stimulants, etc.) and belief differences, environmental factors, adaptation problems, lack of sexual satisfaction, increased use of social media, virtual deceptions, etc. categories were obtained. Participants asked, "What are the effects of divorce on people?" When their answers to the question are examined: Psychological problems, insecurity, lack of love-respect, fear of loving and being loved, loss of faith in life, depression, anxiety-fear-hopelessness, negative feelings towards marriage, feeling of loneliness, lack of self-confidence, helplessness, feeling light (losing freedom). understanding its value), salvation, the beginning of a new life, deterioration in emotional state, fear of being labeled (Widow stigma), inability to start a new relationship, psychological relief (emptying), feeling of emptiness, prejudice against society and the opposite sex, social isolation, nervousness, trauma and increased self-confidence etc. categories were obtained. Again, the participants asked "What is the effect of the environmental factor on the divorce phenomenon?" When the answers they gave to the question were examined, it was determined that they were shaped around the following categories: disagreements between families, negative and negative suggestions from friends, emotions, thoughts and behaviors, simplification of the institution of marriage in society, and the phenomenon of culture. However, the participants: Cheating, lack of love and respect, psychological and mental health problems, externalization of family problems, lack of empathy, consensual divorce, inability to have children, economic reasons, violence (physical and psychological) family and friends While we see support, economic power of the parties and lack of communication as reasons that facilitate divorce; Having a child, one-sided desire for divorce, social pressure, family pressure, emotional weakness, emotional dependence, lack of economic independence (especially for women), anxiety of being labeled in society (being branded a widow, being excluded, being disturbed), concern about not being able to pay alimony, anxiety of one of the parties 163 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org They also saw positive attitudes and behaviors, not wanting to disrupt order and comfort, and communication problems as reasons that make divorce difficult. Finally, the participants described the phenomenon of divorce as follows: Rain falling on a sunny day, a broken vase, a dead-end street, a bad aftertaste from a cigarette butt in the last sip, a heavily damaged building, a rotten apple, the end of the road, a novel with a bad ending, sugary gum, a dirty pool, It has been determined that they explain it with the metaphors of yin yang symbol, free flying bird, shattered glass, dried tree, treaty, war, puzzle and broken glass. Keywords: Social Studies, Divorce, Opinions 164 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SOCIAL CONFLICTS: ITS ROLE IN THE MANAGEMENT OF SOCIETY AGAINST THE BACKGROUND OF GLOBALIZATION TRENDS IN MODERN TIMES Lecturer Naiba SHAMSHIYEVA Military Institute named after Heydar Aliyev, "NATO/Partnership for Peace and Humanitarian Sciences" department ORCID: 0009-0002-2078-3332 Senior Lecturer Aida GULIYEVA Military Institute named after Heydar Aliyev, "NATO/Partnership for Peace and Humanitarian Sciences" department Abstract The article is devoted to the study of the specific characteristics of social conflicts, distinguished by their harmful effect on the formation of human relations in society. In the article, the authors touched on the issues related to the causes, genesis, development dynamics, and typology of social conflicts and clarified the methods and tools aimed at improving their management in current practice. The authors of the article note that as society develops, various events and processes are continuously taking place here. Among these processes, social conflicts are distinguished by their special weight. Social conflicts accompany the entire human history with consequences of varying degrees of severity. Conflicts in the social sphere mainly include conflicts occurring at the levels of social life. However, the conflict that appears in any area of the social sphere can contain the characteristics of other conflicts. The concept of conflict is danger, enmity, misunderstanding, attempt, despair, vindication, discord, etc. expresses negative feelings. Conflicts are usually valued as situations to be avoided. At the heart of any conflict, for any reason, there are opposite positions of the parties, opposite means and ways of achieving the goal in the current conditions, or the non-coincidence of interests, and desires. Unfortunately, social conflicts are often accompanied by arguments, mental-emotional tension, aggression, threats, and hostility. This leads to more hopelessness, pessimism, self-absorption, and, finally, moral degradation in people's moods and emotional lives, slows down their socialization process, and in some cases prevents it altogether. It is from this point of view that the study of social conflicts, which differ in terms of their impact on various areas of society, is of special relevance. Each social conflict is distinguished from the others due to its object and subject, its subject, the environment in which it occurs, the nature and type of factors of origin, and the effective and ineffective role it plays in social life. Every social conflict always goes through 3 stages: 1) Beginning; 2) Development; 3) End. The conflict, its causes, forms of manifestation, and means of regulation can only be possible during the comprehensive study of society and the investigation of the mutual relations between individuals and people. Conflicts simply need to be managed. Studying the essence, typology, dynamics, functions, and management of conflict in modern times is a must. If conflicts are not properly managed, they can lead to the deterioration of human relations in society, the socio-psychological environment, and the loss of people's position. At the end of the article, the rules and recommendations proposed by the authors on the settlement of social conflicts are reflected. Keywords: conflict, social conflict, socio-psychological environment, source of social conflict, structure of social conflict 165 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org INFLUENCE OF SURROUNDING BUILDINGS ON THE CROSS-VENTILATION OF A GENERIC BUILDING Hacımurat DEMIR Aksaray University, Engineering Faculty, Department of Mechanical Engineering ORCID: 0000-0002-4819-2633 Burak AKTEPE Gazi University, Directorate of Construction Works and Technical ORCID: 0000-0003-3144-2621 Abstract High levels of fossil fuel use result from an overreliance on fossil fuels for energy generation. It is now essential to develop alternative methods to decrease this excessive reliance on fossil fuels. Natural ventilation is one of these substitute techniques. Increased energy consumption results in higher carbon emissions and temperatures, negatively impacting the environment and human health. Therefore, it is important to consider the use of natural ventilation as an alternative method. The aim of this research was to assess the relationship between a group of generic buildings spaced at various distances from each other and the physics of the flow field around a cross-ventilated structure. Numerous turbulence models were used to solve the threedimensional stable Reynolds-averaged Navier-Stokes equation. At the beginning of the flow domain, a condition known as an atmospheric boundary layer was implemented. It was found that velocity distributions within a target building varied, with a small vortex in the windward facade in the k-ω SST model and no significant vortex in the Rk-ε model. All turbulence models showed a large recirculation region on the downstream building's leeward side, with weaker reverse flow over the upstream building roof. The windward wall of the upstream building experienced the highest pressure due to an air collision. Keywords: CFD, Natural Ventilation, Cross Ventilation, Atmospheric Boundary Layer 1. INTRODUCTION Excessive dependence on fossil fuels in energy production increases fossil fuel consumption in high amounts [1]. In order to reduce this excessive dependence on fossil fuels, it has become necessary to develop alternative methods and to turn to these methods. One of these alternative methods is natural ventilation [1]. Increasing energy consumption leads to an increase in carbon emission and temperature in parallel. This is a negative effect on the environment and human health. For this reason, the application and use of natural ventilation, which is an alternative method, is important for human and environment [2]. The replacement of polluted air with fresh air by replacing the air in a closed environment with outdoor air by natural forces and increasing indoor air quality and thermal comfort is briefly called ventilation [3, 4]. We can say that natural ventilation is a passive cooling method that is effective in improving the air conditions of the environment, environmentally friendly, and does not require cost [5, 6]. The ventilation process is divided into two categories: mechanical ventilation and natural ventilation [3]. In mechanical ventilation, systems operating with mechanical forces, such as air conditioners and fans are used [7]. In addition, natural forces such as wind forces are used in natural ventilation. The use of forced energy in mechanical ventilation increases energy consumption. In addition, natural ventilation can be analyzed under three main headings. These are unilateral ventilation, crossventilation, and chimney ventilation [8, 9]. 166 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In unilateral ventilation, there are one or more openings on the same facade wall, while there are openings on two opposite facades in the cross-ventilation system [10]. Among these facades, the facade facing the wind direction is called downwind facade, while the facade opposite to the wind is called the downwind facade [7]. By applying the cross-ventilation method, a negative pressure can be created indoors, so that wind flow from outdoors to indoors can be provided due to the pressure difference [4, 11, 12]. The most important criterion to be considered here is to place the upwind facade in a positive pressure area and the downwind facade in a negative pressure area for good ventilation. Thus, the wind can easily move from a positive pressure area to a negative pressure area [8]. The performance of natural ventilation in buildings can be measured using experimental methods, empirical formulas, simulation, and analytical methods. Among these methods, analyses based on the computational fluid dynamics (CFD) method are one of the most frequently used in recent years [13-15]. CFD models have been shown to have more advantages compared to other methods [16]. For example, in contrast to experiments such as Particle Imaged Velocimetry (PIV), CFD can provide data on the parameters at each point of the computational domain. In contrast to conventional methods, CFD allows customization of model scales, full control of boundary conditions, and complete flow field data. Thus, it provides more specific and efficient operation in terms of ventilation performance. For all these reasons, CFD methods have been used in most studies [13]. Moey et al. [7] investigated the effect of inlet opening size on cross ventilation, and turbulence was observed both inside and outside the building. According to the study, a total of three circulations were observed on the downwind façade, upwind façade and building roof. Turbulence was also observed at the top and bottom of the air flow passing through the building. The results show that it is in accordance with Bernoulli's principle. Moey et al. [1] investigated the effect of opening size on wind-driven cross ventilation and observed that small inlet openings and large outlet openings increase the velocity at the inlet and thus reduce the pressure inside the building and provide better ventilation. As a result, it was concluded that the opening ratio greatly affects the internal air flow. While the anisotropic turbulent characteristics and unsteady nature of outdoor urban flows are well documented, studies of complex indoor and outdoor flows, such as cross-ventilation flows in buildings, are lacking. [17]. This study focused on the effect of a group of generic buildings placed in various configurations on the physics of the flow field around a crossventilated building. In order to achieve this objective, a sequence of numerical simulations was conducted using several turbulence models. 2. METHODOLOGY 2.1. Building Geometry, Configurations and Computational Domain The target building geometry used in this investigation was derived from the reference example presented in the research conducted by Karava et al. [18] and was also utilized in the computational fluid dynamics analysis conducted by Ramponi and Blocken [13]. The target building model has dimensions of L x W x H =100x100x80mm3, representing a scale reduction of 1:200 and a full-scale size of 20x20x16m3. The building model features two identical openings positioned centrally on opposite walls, each measuring 46 mm x 18 mm (W x H). The entire building model had a uniform thickness of 2 mm across four side walls, ground, and ceiling. 167 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 1. Dimensions of target building model [13,18]. Figure 2. List of configurations investigated in this study. As seen in Figure 2, the target building was surrounded in front (upstream) and behind (downstream) by two buildings of the same dimensions, but without openings. The distance of upstream and downstream buildings from the target building varied as 0.25H (Configuration I), 0.50H (Configuration II) and 1.0H (Configuration III). Figure 3 depicts an isometric view of the rectangular computational domain that was created for this study. The length from the inlet plane to the model upstream building was 3H (240 mm), where H=80 mm, three times the model height, to prevent unwanted streamwise gradients. The length of the downstream building to the outlet plane was set to 15H (1200 mm), while 5H (400 mm) was set at the top and side of the domain. To achieve more precise outcomes in less computational time, a rectangular region of influence was created to enclose the geometries of buildings, as seen in Figure 4. Additionally, the flow around the buildings was resolved by generating a boundary layer mesh with 10 layers on all three buildings and the ground, with a first layer thickness of 0.0001 m. The computational grid consisted of approximately 5.2 million elements. 168 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 3. Schematic diagram of the computational domain. Figure 4. Mesh structure around the buildings. 2.2. Boundary Conditions The boundary conditions at the inlet plane were defined by a set of equations. The following equations define the condition of the Atmospheric Boundary Layer (ABL). An ABL file was interpreted for the creation of the velocity profile from the inlet. Equations (1) through (5) were then used to determine the necessary input boundary conditions. The following equations are utilized as user defined function (UDF) in FLUENT prior to the simulation in order to establish the velocity profile, turbulence dissipation rate (•), specific dissipation rate ∗ ) equation, shown in (‘) and turbulent kinetic energy (k). The ABL friction velocity (’:“” Equation 1, includes a reference velocity (uref) of 6.97 m/s, a reference height (zref), of 0.08 m, the Von Karman constant (–) and an aerodynamic roughness height (z0). Afterwards, the inlet ∗ velocity profile (u) was calculated through Eq. (2) with ’:“” . k, • and ‘were computed through Equations 3-5, respectively. The lateral and top walls of the flow domain were defined as zero specific shear stress, whereas the outlet was specified as a pressure outlet, and the entrance plane was defined as a velocity inlet. The inlet conditions were determined by the information in the ABL file, and included the magnitude of velocity, turbulent dissipation rate and turbulent kinetic energy. The ground was designated as a wall boundary and set with a no-slip condition. The value of roughness constant ( — ) was taken as 0.5, which led to a ground sand grain roughness height (k— ) of 0.0006 m when substituted into Equation 6 [13, 18-21]. 169 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Table 1. Equations for ABL condition. • ’˜™š . – ∗ ∗ $ ’:“” = ’:“” ›œ•ž (1) W K › + 1P = / kYŸ˜™š + Ÿ, [ ∗ Ÿ˜™š ’:“” ’= = W • Ÿ – Ÿ, (2) ‘ Ÿ = ¢k Ÿ + 1¡ k= ∗ ’:“” & £ ¢ – =0.42, z0 =0.025 mm, (3) k— = ¢ =0.09 9.793Ÿ, — (4) (5) (6) 2.3. CFD Solver Settings For the purpose of this investigation, a computational fluid dynamics (CFD) simulation was carried out with the assistance of ANSYS 2021 R2. Shear Stress Transport (SST) k-ω and Realizable k-ε (Rk-ε) turbulence models from the three-dimensional steady-state Reynoldsaveraged Navier-Stokes equation were applied. The discretized equations for pressurevelocity coupling were solved using the SIMPLE algorithm. For the spatial discretization, the Green-Gaussian node-based method was chosen to compute the gradient, and the secondorder upwind method was used for all other parameters. The solutions were initialized using a standard initialization scope for all zones, and convergence criteria was set to 1x10−4. 2.4. Validation of the Model In order to validate the simulation results, a comparison was carried out by comparing them with the results obtained by Ramponi and Blocken [13]. The model validation demonstrated that the velocity contour obtained from the simulation in this study closely resembled that of Ramponi and Blocken [13]. Therefore, the model validation can be considered successful, and the same solver settings were used for all cases in this study. Figure 5. Results of velocity contour: (a) this study (b) Ramponi and Blocken [13]. RESULTS In Figure 6, it was seen that the results of the velocity distributions given together with the streamlines obtained by using both turbulence models were different. Comparison of the streamlines revealed that all k-ω SST and Rk-ε cases inside the target building produced different velocity distributions. In k-ω SST, a small vortex occurred in the windward facade of upstream building while in Rk-ε it was not significant. 170 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Large recirculation region was observed on the leeward side of the downstream building for all turbulence models. Besides, k-ω SST showed a strong reverse flow over the upstream building roof compared to Rk-ε. As the distances of the upstream and downstream buildings from the target building increased, the flow structure inside the target building changed. The change inside the target building was different for each distance in the k-ω SST turbulence model but similar in the Rk-ε turbulence model. On the other hand, for all configurations, air entered the building through the leeward opening and then left through the windward opening. For k-ω SST configuration III, downdraft along the leeward facade entered through the leeward opening, then moved inside the building with an upward orientation, and then exited the building through the windward opening with a downward orientation. In Rk-ε Configuration III, two recirculation flows were formed in the upwind cavity and downwind cavity. Associated with the vortex in the upwind cavity, a strong updraft was observed near the leeward facade of the upstream building, and near the windward facade of the target building, a strong downdraft was observed. In the downwind cavity while the updraft air in front of the leeward facade entered the leeward opening. For all situations, the highest pressure occurred on the windward wall of the upstream building due to the impact of air colliding with the windward face, as seen in Figure. k-ω SST showed large negative values of Cp over the upstream building roof, which was associated with the presence of a roof separation and reattachment in this area. The predicted negative Cp by Rk-ε was much smaller than k-ω SST over the upstream building roof. As the distance to the target building increased, the negative pressure coefficient distribution within the urban canopy expanded in both turbulence models. Although there was no significant change in the Cp distribution within the target building for k-ω SST, the Cp value increased in Rk-ε. Similar distributions of Cp were obtained by k-ω SST and Rk-ε inside the downwind cavity, but Cp values by k-ω SST were much higher than Rk-ε near the downstream building wall inside the downwind cavity. 171 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 6. Airflow streamlines and velocity contours on the vertical center plane across the buildings. Figure 7. Pressure contours on the vertical center plane across the buildings. 172 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 4. CONCLUSION The purpose of this research was to investigate the impact that a collection of typical buildings arranged in a variety of configurations had on the physics of the flow field around a structure that made use of cross ventilation. It was necessary to carry out a series of numerical simulations using different turbulence models in order to accomplish this goal. The study compared velocity distributions and streamlines obtained using two turbulence models, the kω SST and Rk-ε. The results revealed differences in the velocity distributions inside the target building. Specifically, in the k-ω SST model, a small vortex occurred in the windward facade of the upstream building, while in the Rk-ε model, it was not significant. All turbulence models observed a large recirculation region on the leeward side of the downstream building. Rk-ε showed a weaker reverse flow over the upstream building roof compared to k-ω SST. The flow structure inside the target building changed as the distances between the upstream and downstream buildings from the target building increased. The windward wall of the upstream building experienced the highest pressure due to the impact of air colliding with its face. Additionally, the k-ω SST model indicated large negative values of Cp over the roof of the upstream building, which was associated with roof separation and reattachment. Both turbulence models showed an expansion of the negative pressure coefficient distribution within the urban canopy. 5. REFERENCES [1] Moey, L. K., Sing, Y. H., Tai, V. C., Go, T. F., & Sia, Y. Y. (2021). Effect of opening size on wind-driven cross ventilation. International Journal of Integrated Engineering, 13(6), 99-108. [2] Moey, L. K., Goh, K. S., Tong, D. L., Chong, P. L., Adam, N. M., & Ahmad, K. A. (2020). A review on current energy usage and potential of sustainable energy in Southeast Asia countries. Journal of Sustainability Science and Management, 15(2), 89-107. [3] Khan, N., Su, Y., & Riffat, S. B. (2008). A review on wind driven ventilation techniques. Energy and buildings, 40(8), 1586-1604. [4] Moey, L. K., Adam, N. M., Ahmad, K. A., & Abdullah, L. C. (2018). Wind tunnel study of different roof geometry configurations for wind induced natural ventilation into stairwell in tropical climate. Int. J. Eng. Res, 13(5), 2635-2647. [5] Moey, L. K., Alyazidi, S. M. S., Tai, V. C., Kai-Seun, J. W., Mathew, P. R., & Oumer, A. N. (2021, October). Effect of opening ratios with and without louvers in cross ventilation using CFD. In International Conference on Mechanical Engineering Research (pp. 579-594). Singapore: Springer Nature Singapore. [6] Sacht, H., & Lukiantchuki, M. A. (2017). Windows size and the performance of natural ventilation. Procedia Engineering, 196, 972-979. [7] Moey, L. K., Sing, Y. H., Tai, V. C., Go, T. F., & Ng, J. Y. (2022). Numerical investigation of inlet opening size on wind-driven cross ventilation. Journal of Mechanical Engineering and Sciences, 16(1), 8662-8672. [8] Wahab, I. A., Ismail, L. H., & Kadir, A. A. (2016). Opening design and position effect on building natural stack effect and cross ventilation. [9] Larsen, T. S. (2006). Natural ventilation driven by wind and temperature difference,” Department of Civil Engineering, Aalborg University. [10] Mohamed, M. F., King, S., Behnia, M., & Prasad, D. (2011). A study of singlesided ventilation and provision of balconies in the context of high-rise residential buildings. Australia, Universidad de New South Wales, Facultad de Ambiente Construido. 173 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [11] Ramponi, R., & Blocken, B. (2012). CFD simulation of cross-ventilation flow for different isolated building configurations: validation with wind tunnel measurements and analysis of physical and numerical diffusion effects. Journal of Wind Engineering and Industrial Aerodynamics, 104, 408-418. [12] Shirzadi, M., Mirzaei, P. A., & Naghashzadegan, M. (2018). Development of an adaptive discharge coefficient to improve the accuracy of cross-ventilation airflow calculation in building energy simulation tools. Building and Environment, 127, 277-290. [13] Ramponi, R., & Blocken, B. (2012). CFD simulation of cross-ventilation for a generic isolated building: Impact of computational parameters. Building and environment, 53, 34-48. [14] Moey, L. K., Adam, N. M., Ahmad, K. A., & Malaysia, P. (2017). Effect of venturi-shaped roof angle on air change rate of a stairwell in tropical climate. Journal of Mechanical Engineering, 4(4), 135-150. [15] Tominaga, Y., Akabayashi, S. I., Kitahara, T., & Arinami, Y. (2015). Air flow around isolated gable-roof buildings with different roof pitches: Wind tunnel experiments and CFD simulations. Building and Environment, 84, 204-213. [16] Van Hooff, T., & Blocken, B. (2010). Coupled urban wind flow and indoor natural ventilation modelling on a high-resolution grid: A case study for the Amsterdam ArenA stadium. Environmental Modelling & Software, 25(1), 51-65. [17] Shirzadi, M., Mirzaei, P. A., & Tominaga, Y. (2020, December). CFD analysis of cross-ventilation flow in a group of generic buildings: Comparison between steady RANS, LES and wind tunnel experiments. In Building Simulation (Vol. 13, pp. 1353-1372). Tsinghua University Press. [18] Karava, P., Stathopoulos, T., & Athienitis, A. K. (2011). Airflow assessment in cross-ventilated buildings with operable façade elements. Building and environment, 46(1), 266-279. [19] Blocken, B., Stathopoulos, T., & Carmeliet, J. (2007). CFD simulation of the atmospheric boundary layer: wall function problems. Atmospheric environment, 41(2), 238252. [20] Blocken, B., Carmeliet, J., & Stathopoulos, T. (2007). CFD evaluation of wind speed conditions in passages between parallel buildings—effect of wall-function roughness modifications for the atmospheric boundary layer flow. Journal of Wind Engineering and Industrial Aerodynamics, 95(9-11), 941-962. [21] Karava, P. (2008). Airflow prediction in buildings for natural ventilation design: wind tunnel measurements and simulation (Doctoral dissertation, Concordia University). 174 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org DESIGN AND PRODUCTION OF SUTURE PADS David SETİADHİ Bursa Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0002-1765-1294 Behzad AKBARİ Mertay Makine Tasarım Merkezi, Organize Sanayi Bölgesi ORCID: 0009-0006-1395-1296 Öğr. Gör. Dr. Mevlüt Okan AYDİN Bursa Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi ORCID: 0000-0002-8060-8803 Prof. Dr. Kadir ÇAVDAR Bursa Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-9126-0315 Abstract Products made of silicone material, called suture pads, which medical students use to learn the best way to suture the incisions on human skin, are generally imported products and are not manufactured in our country. In this study, the incisions with special shapes designed by the faculty members of the Faculty of Medicine were first collected on a pad. A design study was conducted to make this pad suitable for manufacturing. It was decided to machine the pad mold on a CNC machine using Cestamite material and create manufacturing data. After prototype production, some formal corrections were made. After the design was completed, a mold was made using a 3D printer. Both molds have been used to make pads and differences in the process have been noted. This study explains the design steps of a mold for producing a suture pad made of RTV-2 silicone and shares the experiences gained. RTV-2 silicone materials can cure at room temperature and take the exact shape of the mold. There are human skin-like fabrications made from RTV-2 silicone material in the literature. The classic method is to make silicone molds directly on human skin. However, in this study, a 3D printer was preferred for efficient mass production. RTV-2 silicone is used in the production of sutures for medical education, and molds have been developed using CNC and 3D printer manufacturing methods. Factors such as the wall thickness of the mold, the capabilities of the CNC machine, the print dimensions of the 3D printer and the pressure sensitivity values were taken into account. The design specification was prepared after considering these factors. The models have been revised several times and the best mold design used in the production of sutures has been introduced. Keywords: CNC machining, 3D printing, design rules, mold design, silicone SÜTUR PED TASARIMI VE İMALATI Özet Sütur pedi olarak isimlendirilen ve tıp öğrencilerinin üzerinde çalışarak insan derisinde oluşan kesiklerin dikişlerini en uygun şekilde yapmayı öğrendikleri, silikon malzemeden üretilen ürünler genelde ithal ürünler olup ülkemizde üretimi yoktur. 175 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu çalışmada öncelikle Tıp Fakültesi öğretim üyelerince tasarlanan özel formlar verilen kesikler bir ped üzerinde toplanmıştır. Ardından bu pedin imalata uygun hale getirilmesi için bir tasarım çalışması yapılmıştır. Devamında ped kalıbının kestamid malzeme kullanılarak CNC tezgahında işlenmesi kararı alınmış ve imalat datası oluşturulmuştur. Prototip imalatın ardından bazı şekilsel düzeltmeler yapılmıştır. Tasarıma son hali verildikten sonra bir kalıp da 3B yazıcı kullanılarak imal edilmiştir. Her iki kalıp da ped üretiminde kullanılmış ve süreçteki farklılıklar not edilmiştir. Bu çalışmada, RTV-2 silikon kullanılarak imal edilen sütur pedin üretiminde kullanılacak olan bir kalıbın tasarım aşamaları anlatılmış ve bu süreçte edinilen tecrübeler aktarılmıştır. RTV-2 silikon malzemeler oda sıcaklığında kürlenme ve kalıbın şeklini tam olarak alabilme gibi yeteneklere sahiptir. Literatürde RTV-2 silikon malzemeden insan derisi benzeri imalatlar mevcuttur. Klasik yöntemde, kalıplar doğrudan insan derisi üzerine tatbik edilen kalıp silikonu ile elde edilmekte ve ardından yine bu kalıp üzerine silikon tatbiki ve kürlenmenin ardından parçalar kullanılabilmektedir. Yöntem uygulanmakla birlikte bu tür kalıplarla üretim sayısı sınırlıdır. Bu çalışmada daha fazla sayıda imalat yapabilmek amacı ile kalıbın 3B yazıcı kullanılarak imalatı yöntemi tercih edilmiştir. Tıp eğitiminde kullanılacak olan sütur pedlerinin imalatında RTV-2 silikon tercih edilmiş ve bu üretimin gerçekleştirilmesi için bir kalıplar tasarlanmıştır. Kalıp tasarımı yapılırken CNC imalat ve 3B yazıcı ile imalat yöntemleri tercih edildiği için bazı tasarım kurallarına riayet edilmiştir. Örneğin; kalıbın et kalınlığının az olması, CNC tezgahın imalat yetenekleri, 3B yazıcının yazdırma boyutları ve yazdırma esnasındaki hassasiyet değerleri gibi. Tasarım yapılırken öncelikle CNC tezgah ve 3B yazıcının yetenekleri detaylı şekilde incelenmiş ve tasarım şartnamesi oluşturulmuştur. Tasarım sürecinde modeller çok kez revize edilmiş ve sonuçta en iyi kalıp tasarımı ortaya konulmuştur. Bu kalıplar sütur ped imalatında kullanılmaya başlanmıştır. Anahtar kelimeler: CNC imalat, 3B yazma, tasarım kuralları, kalıp tasarımı, silikon 176 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MOLD DESIGN FOR RTV-2 SILICONE SIMULATOR WITH 3D PRINTER David Setiadhi Bursa Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0002-1765-1294 Behzad Akbari Mertay Makine Tasarım Merkezi, Organize Sanayi Bölgesi ORCID: 0009-0006-1395-1296 Öğr. Gör. Dr. Mevlüt Okan Aydin Bursa Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi ORCID: 0000-0002-8060-8803 Prof. Dr. Kadir Çavdar Bursa Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-9126-0315 Abstract This study explains the design stages of a mold used in manufacturing a product made with RTV-2 silicone and provides the lessons learned. RTV-2 silicone materials can cure at room temperature and take the exact shape of the mold. For this reason, they are preferred in the production of kitchen appliances as well as artificial human skin and organs. There are human skin-like silicone fabrications in the literature. The classic method involves making molds by applying molding silicone directly to human skin. The parts can then be used after silicone has been applied to this mold and cured. Although the process is used, the number of productions with such molds is limited. In this study, the method of producing the mold using a 3D printer was preferred in order to be able to produce more products. When designing the mold, attention was paid to the design of the support surfaces in accordance with the 3D printer. However, the top sides remained constant, and the principle of “least material, least manufacturing time” was adopted. RTV-2 silicone was preferred in manufacturing the outer shell of a physical simulator for medical training, and a mold was developed for this manufacturing. Since the 3D manufacturing method was preferred when designing the mold, some rules were followed. For example, small wall thickness, print dimensions of the 3D printer and sensitivity values when printing. When designing the printer, the capabilities of the printer were first examined in detail and the design specification was created. The model was revised at least three times during the design process, and the best shape design was determined. Keywords: 3D printing, design rules, mold design, production 3B YAZICI İLE RTV-2 SİLİKONLU ÜRETİM İÇİN KALIP TASARIMI Özet Bu çalışmada, RTV-2 silikon kullanılarak imal edilecek olan bir ürünün üretiminde kullanılacak olan bir kalıbın tasarım aşamaları anlatılmış ve bu süreçte edinilen tecrübeler aktarılmıştır. RTV-2 silikon malzemeler oda sıcaklığında kürlenme ve kalıbın şeklini tam olarak alabilme gibi yeteneklere sahiptir. Bu nedenle mutfak malzemeleri, yapay insan derisi ve organları gibi imalatlarda tercih edilmektedirler. Literatürde insan derisi benzeri silikon imalatlar mevcuttur. 177 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Klasik yöntemde, kalıplar doğrudan insan derisi üzerine tatbik edilen kalıp silikonu ile elde edilmekte ve ardından yine bu kalıp üzerine silikon tatbiki ve kürlenmenin ardından parçalar kullanılabilmektedir. Yöntem uygulanmakla birlikte bu tür kalıplarla üretim sayısı sınırlıdır. Bu çalışmada daha fazla sayıda imalat yapabilmek amacı ile kalıbın 3B yazıcı kullanılarak imalatı yöntemi tercih edilmiştir. Kalıbın tasarımı esnasında üst yüzeyler sabit kalmakla birlikte destek yüzeylerin 3B yazıcıya uygun şekilde tasarımına dikkat edilmiş ve en az malzeme/en az imalat süresi prensibi benimsenmiştir. Tıp eğitiminde kullanılacak olan bir fiziki simülatörün dış kabuğunun imalatında da RTV-2 silikon tercih edilmiş ve bu üretimin gerçekleştirilmesi için bir kalıp tasarlanmıştır. Kalıp tasarımı yapılırken öncelikle 3B imalat yöntemi tercih edildiği için bazı kurallara riayet edilmiştir. Örneğin; et kalınlığının az olması, 3B yazıcının yazdırma boyutları ve yazdırma esnasındaki hassasiyet değerleri gibi. Tasarım yapılırken öncelikle yazıcının yetenekleri detaylı şekilde incelenmiş ve tasarım şartnamesi oluşturulmuştur. Tasarım sürecinde model en az üç kez revize edilmiş ve en iyi kalıp tasarımı ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: 3B yazma, tasarım kuralları, kalıp tasarımı, imalat 178 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org INVESTIGATION OF FATIGUE ANALYSIS IN DIFFERENT DESIGNS AND MATERIALS OF COMMERCIAL VEHICLE BRAKE DISCS Arş. Gör. Berkay KARAÇOR Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-5208-366X Prof. Dr. Mustafa ÖZCANLI Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-6088-2912 Çağrı ÇELİKTOPUZ Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0009-0003-3183-0699 ABSTRACT The most critical elements of the safety systems in a vehicle are found in the brake system. The brake disc, one of the elements of this system, is the system element that is most exposed to external factors. In this study, fatigue analysis was carried out with three different disc designs (solid, perforated, and slotted) and two different materials (structural steel and AISI 4340 steel), considering the brake disc design dimensions of light commercial vehicles. After designing the disk designs through a computer-aided design program, they were first subjected to static and then fatigue analysis with the help of ANSYS sub-module fatigue analysis. The results were made using the finite element method and are presented as total deformation, equivalent stress, safety factor, life, and damage values. In the total deformation results, the structural steel material perforated design disk has the lowest value with 0.018 mm deformation, while the AISI 4340 material solid design disk has the lowest value with 49.477 MPa in the equivalent stress result values. In terms of damage results, solid and perforated design discs made of AISI 4340 steel have reached a value of one-tenth of the closest design. In life cycle comparison, the AISI 4340 steel material solid disk design has 1.41 times more cycles than the closest value, the AISI 4340 steel material perforated disk design. In terms of safety factor values, the structural steel material solid disk design was 1.13 times higher than the structural steel material perforated disk design, which has the closest value. In the overall evaluation of the analysis results, it was understood that the solid disk design with AISI 4340 material was the most suitable solution in the design, taking into account fatigue. Keywords: Brake disc, Fatigue analysis, Materials, Different geometric design 1.INTRODUCTION Brake discs are a critical element of braking systems that serve to slow down the vehicle by converting kinetic energy into thermal energy. During the braking process, due to the heavy load on the brake discs, severe friction, fatigue cracks, and deformations occur between the brake discs and brake pads. This reduces the wear resistance of the material surface, causing brake noise (Aranke et al., 2019; Maleque et al., 2010). With the increase of continuous friction, which significantly negatively affects the braking performance of the vehicle (Zhu et al., 2023) There are reliability problems with brake discs throughout their life. It is stated that there are optimization and analysis methods that can increase the reliability of brake discs. An analytical model is created to describe the brake disc using random parameters and random process analysis (Zhang et al., 2019) 179 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In particular, the phenomenon of brake disc cracking is shown as an important problem that affects the safety of the brake system by deteriorating the mechanical properties of the brake disc throughout its life and causing unexpected fatigue (He et al., 2023). Residual tension in the brake disc is another important parameter affecting brake disc performance. It is stated that the residual stress occurring in the brake discs affects the braking performance by causing permanent deformation and thermal instability, especially during braking at high temperatures (Kim et al., 2023). Solutions to these and many similar errors are created using the finite element method throughout engineering. With the finite element model method, many engineering applications and new design structures can be analyzed. Designed models are analyzed with certain data inputs and predictions are made about the models without performing actual tests (Korba et al., 2021).In the finite element method, the entire problem area is divided into simpler parts called finite elements and the solution is achieved by minimizing the relevant error function. Programs such as ANSYS, which uses the FEM structure and is supported by fast analyzers, help designers quickly examine their designs and find the ideal solution (Jaiswal et al., 2016; R. Abhang & Bhaskar, 2014). With these types of programs that use the finite element method, innovative analysis solutions are presented by saving both cost and time (Reddy et al., 2013). The main purpose of fatigue analysis is to predict the reliable life of the brake disc and the damage that will occur to the brake disc. According to the numerical analysis results and the S-N curve of the material, the fatigue distribution on the brake disc surface is determined and the reliable life and damage of the brake disc are estimated. This method applies a reliable life analysis method for brake discs by analyzing the reliable life of the brake disc and the damage that may occur in a more systematic way (Luo et al., 2022; Zhou et al., 2020) In many studies in the literature, static, thermal and vibration analyzes have been carried out on brake discs. However, no fatigue analysis has been found, as in our current study, with different geometric designs and different materials. Bhanuprakash et al. aimed to study how the braking performance of the discs would change by changing the designs of the brake discs. They used three different materials and two different design styles in their work. They stated that the AISI 6150 material they used, with its less shear stress, deformation, stress, and better heat transfer rate, creates the ideal combination with the ventilated design with crossdrilled holes (Bhanuprakash et al., 2023). Mishra et al. designed brake discs with five different designs and compared the efficiency obtained from the brake discs as a result of thermal and static analysis. They determined that the combination with a deformation 1.37 times higher than the lowest total deformation amount, but with a value 2.15 times higher than that design in terms of heat flux, was the most ideal (Mishra et al., 2016).In their study, Lu et al. examined the brake radial crack formation that may occur in railway vehicle brakes in an emergency situation. When the propagation direction, propagation speed, initial location, and propagation life of radial cracks were analyzed, it was decided that braking safety should take into account the radial and thickness propagation of the crack. The analysis results show that reducing the limit size from 80 mm to 40 mm is a solution to prevent sudden breakage, which increases braking safety and affects the service life of the brake disc less(Lu et al., 2023). They performed thermal and static analysis on the brake discs they designed using 5 different design geometries They decided that the design, which is 0.09 kg lighter in weight and 29.3 °C less in temperature distribution than the main design, is the design that can be used without causing any problems in working conditions. However, in the new design, the stress value is 1.34 times higher and the deformation value is 1.58 times higher than in the main design (Hugar & Kadabadi, 2017). 180 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org When the literature studies were examined, it was determined that fatigue analysis simulations were not performed on brake discs. Therefore, the aim of this study is to obtain the most appropriate material and design combination by using 3 different geometric designs and 2 different materials in fatigue analysis. Total deformation, equivalent stress, and safety factor values obtained as a result of static analysis, as well as life, damage, equivalent alternating stress, and biaxially indicative values are also presented in the results. 2.MATERIAL In this search, structural steel and AISI 4340 were used as the material for the brake disc designs. While the characteristics of structural material were obtained from the ANSYS material library, the AISI 4340 material properties were taken from a previous study (Hagos, 2018). Material properties are displayed in Table 1. Table 1. Features of materials Density (kg/m³) Poisson ratio Tensile yield strength (MPa) Structural steel 7850 0.3 250 460 200 AISI 4340 7830 0.3 710 1110 205 Tensile ultimate strength (MPa) Young modulus (GPa) 3.METHOD In this study, the CATIA program was used as a computer-aided design program for brake disc designs. ANSYS Workbench program, which uses the finite element method, was chosen to perform fatigue analysis. Fatigue analysis values of the designs were obtained with the fatigue analysis module, which is a sub-module in ANSYS. The finite element method also used in ANSYS, includes numerical methods that use differential equations to solve most of the problems related to many fields such as aviation, automotive, space industry, and construction. The general applicability of the finite element process in many engineering disciplines for which mathematical solutions cannot be found can be determined by observing the strong similarities that exist between engineering problems. Through Finite Element Analysis (FEA), complex loading conditions can be analyzed as closely as possible to real conditions in analyzing parts with a wide variety of geometries and predicting fatigue life. Thus, it is possible to save time as well as part costs in production(Agrawal et al., 2022; Rao, 2011; Silori et al., 2015). In this study, it is aimed to calculate the fatigue data of three different brake discs in order to save time and cost in creating a prediction without performing actual tests. Figure 1 shows the first design version of the brake disc designs. 181 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) c) Figure 1. The CATIA view of a) solid b) perforated c) slotted brake disc design In this study, the disk design was made using the CATIA V5 R21 program, and three different geometric design visuals, namely solid, perforated, and slotted, made in the program are shown in Figure 2. The diameter of the designed discs is 288 mm. Other geometric dimensions of three different disc designs are given in Figure 2. 182 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) c) Figure 2. Different design geometries used and their dimensions of a) solid b) perforated c) slotted 183 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ansys 18.0 Workbench was used for fatigue analysis of the brake discs designed in this study. Brake discs designed in CATIA V5R21 were transferred to the ANSYS program and static analysis and fatigue analyzes were applied to the designs. The mesh version of the disk designs in ANSYS is given in Figure 3. Mesh statistics include 1116984 nodes and 310321 elements. Figure 3. Brake discs design mesh view The ANSYS images in Figure 4 are of boundary conditions. Brake discs are fixed from five points in total. Figure 4. Fixed support regions in brake disc design One of the most important points in finite element analysis is the correct application of the load to the part. In previous studies, taking into account the loads of light commercial vehicle designs and the loads they can carry, a force of 30000 N was applied as the brake pressing force, and analysis was carried out supports (Gurram et al., 2019). Figures 5 show the distribution of the loads applied to the design. 184 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Figure 5. Force distribution of brake disc of a) front view b) back view 4.RESULTS AND DISCUSSION The fatigue analysis results for the different geometric design brake discs are given in Table 2. When using structural steel material, the perforated design disc reaches the lowest deformation value with 0.0181 mm, using AISI 4340 material, the solid design disc has the lowest deformation value with 0.0225 mm. In the comparison made in the sense of equivalent stress, the solid disk design with both structural steel material and AISI 4340 material has the lowest equivalent stress values of 49.477 MPa and 51.241 MPa, respectively. In the comparison of safety factor values, the highest values were reached in the combinations mentioned formerly. While the damage values are the same in three different designs with structural steel material, when defined by AISI 4340 material, solid and perforated designs reach the same values, whilst the slotted disk design reaches 236.14 times higher than the other two designs. Although the life cycle result values were close to each other in both materials, the slotted design with AISI 4340 material showed the lowest cycle with 42347 cycles. In the way of biaxiality values, 0.99995 and 0.99982 were the highest values in solid disk design in both structural steel and AISI 4340 materials, respectively. The lowest values of equivalent alternating stress were found in the solid disk design for both materials, as 51.241 MPa for structural steel and 49.477 MPa for AISI 4340. 185 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Structural steel Total deformation (mm) Equivalent stress (MPa) Safety factor Damage Life (Cycle) Biaxiality indication Equivalent alternating stress Solid 0.0258 51.241 1.68 1000 1.00E+06 0.99995 51.241 Table 2. Results of analysis Perforated Slotted AISI 4340 Total 0.0181 0.0496 deformation (mm) Equivalent 57.57 71.588 stress (MPa) 1.49 1.2 Safety factor 1000 1000 Damage 1.00E+06 1.00E+06 Life (Cycle) Biaxiality 0.99986 0.99992 indication Equivalent 57.57 71.588 alternating stress Solid Perforated Slotted 0.0225 0.029 0.1065 49.477 55.776 349.1 1.32 100 1.00E+07 1.17 100 1.00E+07 0.187 23614 42347 0.99982 0.99975 0.99966 49.477 55.776 349.1 Figures 6 to 8 indicate the total deformation distribution values of two different materials with three different designs used in the study. a) b) Figure 6. Total deformation distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with solid design 186 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) a) Figure 7. Total deformation distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with perforated design a) b) Figure 8. Total deformation distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with slotted design 187 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figures 9 to 11 display the equivalent stress distribution values of two different materials with three different designs used in the study. a) b) Figure 9. Equivalent stress distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with solid design 188 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Figure 10. Equivalent stress distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with perforated design a) b) Figure 11. Equivalent stress distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with slotted design 189 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figures 12 to 14 show the safety factor values of two different materials with three different designs used in the study. a) b) Figure 12. Safety factor values of a) structural steel and b) AISI 4340 material with solid design 190 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Figure 13. Safety factor values of a) structural steel and b) AISI 4340 material with perforated design a) b) Figure 14. Safety factor values of a) structural steel and b) AISI 4340 material with slotted design 191 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figures 15 to 17 represent the damage values of two different materials with three different designs used in the study. a) b) Figure 15. Damage distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with solid design 192 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Figure 16. Damage distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with perforated design a) b) Figure 17. Damage distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with slotted design 193 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figures 18 to 20 represent the biaxiality indication distribution values of two different materials with three different designs used in the study. a) b) Figure 18. Biaxiality indication distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with solid design 194 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) Figure 19. Biaxiality indication distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with perforated design a) b) Figure 20. Biaxiality indication distribution of a) structural steel and b) AISI 4340 material with slotted design 195 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org As seen in Table 3, it can be determined that the solid disk design with AISI 4340 material is better than other combination designs in the way of fatigue sensitivity values. After this combination, the perforated disk design with AISI 4340 material has the second-best value. The lowest fatigue sensitivity value was found in the slotted design with AISI 4340 material. Considering all these results, it has been observed that solid design brake discs made with AISI 4340 material have lower maximum equivalent stress, equivalent alternative stress, and more cycles than those made with other combinations. Table 3. Comparisons of fatigue sensitivity results Loading History Material Designs 0.5 1.2 2 2.8 3 1.00E+06 1.00E+06 3.75E+05 1.25E+0567312 67312 Structural steel Perforated 1.00E+06 1.00E+06 2.5E+051.25E+05 1.25E+0543908 43908 1.25E+0519758 19758 Solid Life Cycle Values AISI 4340 Slotted 1.00E+06 1.00E+06- 1.25E+058.75E+05 19758 Solid 1.00E+07 1.00E+07 3.75E+06 - 2.5E+06 1.25E+067.09E+05 7.0879E+05 Perforated 1.00E+07 1.00E+078.75E+06 2.5E+061.25E+06 1.25E+065.02E+05 5.0235E+05 4.40E+05 1.00E+5862.64 1.00E+05862.64 Slotted 862.64 862.64 5.CONCLUSION Within the scope of this study, commercial vehicle brake discs were analyzed using two different materials and three different geometric designs in the fatigue analysis module in ANSYS. Considering that commercial vehicles generally travel longer distances than passenger vehicles, it was evaluated in the study that the lifespan of brake discs will also be an important issue. The effects of three different brake discs and two different materials on fatigue were compared in the way of equivalent stress, total deformation, safety factor, damage, life cycle, equivalent alternating stress, and biaxially indication. The outcomes were evaluated as follows.  The brake disc using perforated design structural steel material has the lowest deformation and is 1.24 times less deformation than the brake disc using solid design AISI 4340 materials, which is right after it in terms of deformation amount.  While the brake disc using solid design AISI 4340 materials reached the lowest equivalent stress value, it created a stress value 1.035 times less than the brake disc using solid designed structural steel material, which reached the second least equivalent stress value. 196 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  The solid design structural steel material combination with the highest safety factor value is 12.75% better than the perforated design structural steel material combination with the second highest safety factor value.  In terms of damage values, the solid and perforated design with AISI 4340 material showed 10 times less damage than the combination of solid, perforated, and slotted design with structural steel material.  Considering the life cycle values, the solid design with AISI 4340 material, which has the highest number of cycles, reached 1.412 times higher than the perforated design. When all combinations are evaluated, it turns out that the most suitable material and design combination for brake disc design is solid disc design with AISI 4340 material. In future studies, material and design combinations can be expanded and an alternative can be presented instead of the currently used design and materials, taking into account the cost. REFERENCES Agrawal, A. P., Ali, S., & Rathore, S. (2022). Finite element stress analysis for shape optimization of spur gear using ANSYS. Materials Today: Proceedings, 64, 1147–1152. https://doi.org/10.1016/j.matpr.2022.03.404 Aranke, O., Algenaid, W., Awe, S., & Joshi, S. (2019). Coatings for automotive gray cast iron brake discs: A review. Coatings, 9(9). https://doi.org/10.3390/coatings9090552 Bhanuprakash, C., Venkata Sai sudheer, S., Bangarraju, B., Naveen kumar, C., & Venu, M. (2023). A numerical investigation of disc brake by providing slots on rotor disc. Materials Today: Proceedings, xxxx. https://doi.org/10.1016/j.matpr.2023.05.702 Gurram, P., Komakula, S. A., & Kumar, G. V. (2019). Design and Analysis of Vented Disc Brake Rotor. International Journal of Applied Engineering Research, 14(9), 2228–2233. http://www.ripublication.com Hagos, T. (2018). Static Structural and Life Prediction Analysis of Feeder Table Head Shaft for Wonji-Shoa Sugar Factory Using ANSYS. Addıs Ababa Unıversıty. He, G., Pan, A., Wang, C., Ouyang, Z., Xu, X., Jiang, P., Zhang, Y., Jin, H., & Wu, W. (2023). Failure analysis of inner wall of X-10 brake discs for urban rail vehicles. Engineering Failure Analysis, 146(January), 107067. https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2023.107067 Hugar, D. S., & Kadabadi, P. U. B. (2017). Design and thermal analysis of disc brake for minimizing temperature. International Research Journal of Engineering and Technology(IRJET), 4(7). https://irjet.net/archives/V4/i7/IRJET-V4I7687.pdf Jaiswal, R., Jha, A. R., Karki, A., Das, D., Jaiswal, P., Rajgadia, S., Basnet, A., & Nath Barman, R. (2016). Structural and thermal analysis of disc brake using Solidworks and Ansys. International Journal of Mechanical Engineering and Technology (IJMET), 7(1), 67– 77. http://www.iaeme.com/ijmet/index.asp67http://www.iaeme.com/IJMET/issues.asp?JType=IJ MET&VType=7&IType=1JournalImpactFactor%0Awww.jifactor.comhttp://www.iaeme.com /currentissue.asp?JType=IJMET&VType=7&IType=1 Kim, Y., Sergey, K., Kim, H., Choi, K., & Lee, M. G. (2023). Residual stress development and thermo-elasto-plastic distortion in brake discs. Tribology International, 190(September), 109056. https://doi.org/10.1016/j.triboint.2023.109056 Korba, P., Huňady, R., Hovanec, M., Rácek, B., & Pavelka, P. (2021). Fatigue life analysis of an aircraft brake component to prevent damage and ensure operational safety. Engineering Failure Analysis, 129(April). https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2021.105653 197 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Lu, C., Shen, J., Fu, Q., & Mo, J. (2023). Research on radial crack propagation of railway brake disc under emergency braking conditions. Engineering Failure Analysis, 143(PA), 106877. https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2022.106877 Luo, J., Liu, J., You, Z., & Liu, X. (2022). Fatigue life prediction of brake discs for high-speed trains via thermal stress. Science Progress, 105(2), 1–25. https://doi.org/10.1177/00368504221102742 Maleque, M. A., Dyuti, S., & Rahman, M. M. (2010). Material selection method in design of automotive brake disc. WCE 2010 - World Congress on Engineering 2010, 3(May 2014), 2322–2326. Mishra, Y. H., Deulgaonkar, P. V. R., & Makasare, D. P. A. (2016). Design and optimisation of disc brake rotor ( for two wheeler ). 288. http://www.ijettjournal.org/archive/ijett-v8p231 R. Abhang, S., & Bhaskar, D. P. (2014). Design and analysis of disc brake. International Journal of Engineering Trends and Technology, 8(4), 165–167. https://doi.org/10.14445/22315381/IJETT-V8P231 Rao, S. (2011). The finite element method in engineering. Cambridge MA, Estados Unidos. Elsevier. Reddy, V. C., Reddy, M. G., & Gowd, G. H. (2013). Modeling and analysis of FSAE car disc brake using FEM. In International Journal of Emerging Technology and Advanced Engineering (Vol. 3, Issue 9, pp. 383–389). Silori, P., Shaikh, A., Nithin Kumar, K. C., & Tandon, T. (2015). Finite element analysis of traction gear using ANSYS. Materials Today: Proceedings, 2(4–5), 2236–2245. https://doi.org/10.1016/j.matpr.2015.07.243 Zhang, S., Han, Z., Hao, Q., Liu, Y., Sha, Z., Ma, F., & Yang, D. (2019). Fatigue life calculation of high-power disc brake under thermal-mechanical coupling. IOP Conference Series: Materials Science and Engineering, 692(1). https://doi.org/10.1088/1757899X/692/1/012022 Zhou, S., Guo, Z., & Bai, X. (2020). Fatigue fracture analysis of brake disc bolts under continuous braking condition. Engineering Failure Analysis, 115(May), 104588. https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2020.104588 Zhu, H., Lian, S., Jin, M., Wang, Y., Yang, S., Lu, Q., Tao, Z., & Xiao, Q. (2023). Review of research on the influence of vibration and thermal fatigue crack of brake disc on rail vehicles. Engineering Failure Analysis, 153(June), 107603. https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2023.107603 198 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A CASE STUDY: EXAMINING VIBRATION ANALYSIS OF LEAF SPRINGS WITH DESIGN OPTIMIZATION Arş. Gör. Berkay KARAÇOR Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-5208-366X Prof. Dr. Mustafa ÖZCANLI Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0001-6088-2912 Metin Mustafa ELÇİM Mühendislik Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği Bölümü ORCID: 0009-0002-1944-1546 ABSTRACT The function of leaf springs is to compensate for the impacts created by vertical vibration and unbalanced loads coming from the road to the vehicle, to store energy, and to provide a soothing ride with the possibility of a more pliable suspension system. In this study, vibration analysis of leaf springs was performed through finite element analysis. Modal analysis of the leaf spring, which was designed with the help of the CATIA (Computer Aided ThreeDimensional Interactive Application) program, was carried out using the finite element method. According to the results of the analysis performed by defining the structural steel material in the main case, AISI 5160 material was defined in 4 different cases, and design optimization was carried out in 4 different cases. The results were collected through ANSYS sub-module modal analysis, and total deformation, equivalent stress, weight, and safety factor values were also presented in the comparison. In the main case defined as structural steel material, the deformation amount was 0.16 mm and the equivalent stress value was 149.12 MPa. Among the other 4 different cases with AISI 5160 material, in case 3, the deformation amount increased by 37.1%, while the equivalent stress amount increased by 3.04%. In addition, the case 3 design was lighter in terms of spring weight by 20.72% compared to the main case design. When the mode results are examined, the frequency value in mode 6 in case 3 decreases by 1.12 times compared to the value in the main case, while the frequency value in mode 1 shows that the case 3 value is at the same rate higher than the main case. The results show that the most suitable design among the leaf spring design models in terms of weight reduction, frequency, and deformation values is the design in case 3. Keywords: Leaf spring, Finite element analysis, Modal analysis, Design optimization 1.INTRODUCTION The suspension system in vehicles serves to transfer all forces occurring between the chassis and the road and consists of components such as suspension arms, leaf springs, and shock absorbers. Among these components, leaf springs carry the weight of the vehicle's chassis and protect the chassis against high forces coming from the road, which contributes to the ride comfort of the vehicle (Kelebek et al., 2018). Leaf springs have been considered one of the most basic elements of the suspension system in vehicles since ancient times. While leaf springs are manufactured from flat leaves containing traditional steel called blades, multi-leaf springs consist of many different leaves of gradual length. The main leaf is the longest leaf shape and bends at both ends to form bow eyes (Khaleel et al., 2018). 199 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Leaf springs can compensate for load, brake torque, and drive torque as well as companion shocks. In normal operation, while the spring is compressed to absorb road shock, the leaf springs bend over each other and allow the suspension to move with a sliding movement (Aher et al., 2012). Leaf springs are exposed to different tension cycles that significantly affect driving and comfort. In this case, vibration and fatigue in leaf springs become important (Baviskar et al., 2014). Modal analysis is a universally used method that allows system dynamics to be found quickly and reliably in complex structures. In modal analysis, numerical predictions are made by measuring the mode shapes and frequencies of a structure (Rao & Venkatesh, 2015).The finite element method (FEM) allows us to theoretically predict specific problems and cases in engineering and science. It is especially used for experiments where there is no exact solution that can be expressed in a few mathematical figures. Therefore, numerical technique precedes analytical technique (Joshua Jacob & Deepak, 2017). The leaf spring has been handled in different ways and methods from ancient times to the present day. Singh et al. (Singh et al., 2006) studied to determine vibration levels as a function of trailer suspension in commercially used truck equipment at normal operating speeds. The work continued with thirty minutes of random vibration testing using a 30% high vibration spectrum, and side movements of the rack were shortened using fasteners. It has been observed that the vibration levels of the leaf spring suspension system are significantly higher than the vibration levels of the air suspension system. Aher and Sonawane (Aher et al., 2012) aimed to increase the load carrying capacity and lifespan of the light commercial vehicle by changing the existing multi-leaf spring. The leaf spring has been analyzed over its entire range from 1kN to 10kN. Bending stress and deflection results are targeted. The fatigue life of the steel leaf spring was also estimated. Rao and Venkatesh (Rao & Venkatesh, 2015) the main idea behind the work is to replace the existing steel material for multiple leaf springs with different composite materials of the same width, thickness, and load-carrying capacity. By using composite materials, the weight of the leaf spring suspension system has been reduced. The first five modes of modal analysis were used to estimate the theoretical values of the natural frequencies of all materials. Patnaik et al. (Patnaik et al., 2012) conducted on a monoparabolic leaf spring of a skid steer loader truck with a loading capacity of one ton. The leaf spring, which used the finite element method was realized by first discretizing the model and then applying boundary conditions. Maximum von mises stress and maximum displacement are the outputs considered in this analysis. Experiments were conducted with assorted designs to examine the behavior of parabolic leaf springs. Waghmare and Patil (Waghmare & Patil, 2013) predicted the deflection, voltage, and mode frequency of the leaf spring of an army jeep. In the analysis section, the finite element of the leaf spring was created, boundary conditions were decided, material properties were entered, and loads were applied according to the experiment. The resulting deformation, mode frequencies, and stresses were reported and examined. In the literature review, it was determined that vibration analysis and weight reduction in leaf springs were not made by considering different cases. So, in this study, structural steel and AISI 5160 materials were defined for leaf springs, and modal and static structural analysis was performed. Leaf spring using AISI 5160 material was discussed in four different cases. Thus, the strength, safety factor, and frequencies of leaf spring suspension in assorted designs were found theoretically. 200 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2.MATERIAL In this research, AISI 5160 and structural steel materials were used as leaf spring materials. AISI 5160 was taken from the material library (Matweb, 2023) Structural steel material properties were taken from the ANSYS library. The values of material features are indicated in Table 1. Table 1. Characteristics of materials Tensile Young's Density Poisson’s Ultimate Modulus (kg/m³) Ratio Strength (MPa) (GPa) Structural steel AISI 5160 Tensile Yield Strength (MPa) 7850 0.3 460 200 250 7850 0.29 958 205 530 3.METHOD In this research, a static structural and modal analysis module in ANSYS was used for static and vibration analysis, and CATIA V5 R21 was used to develop the leaf spring design. The 1135 mm long, 60 mm wide, and 9 mm thick leaf spring was designed using the CATIA program. The leaf spring design visual is seen in Figure 1. While structural steel material was used in the main case, a comparison was made using AISI 5160 material in case 1, case 2, case 3, and case 4. Figure 1. Leaf spring design in CATIA The changes in the design of the different cases that will be examined closely in the study are shown in Table 2. Main Design Case Design 1 Table 2. Thickness of leaf springs in different designs Second Third Fourth Fifth Sixth First Leaf Leaf Leaf Leaf Leaf Leaf (mm) (mm) (mm) (mm) (mm) (mm) 9 9 9 9 9 9 11 6 6 6 6 6 Seventh Leaf (mm) 9 6 Case Design 2 9 5 9 5 9 5 9 Case Design 3 13 5 5 5 5 5 13 Case Design 4 12 12 12 12 12 12 12 201 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The finite element method is needed because analytical strategies cannot cope with real, complex problems that may be encountered in engineering. Engineering electricity or the principle of extended elasticity are available to analytically program the stresses and lines in a bent beam, but neither would be very successful because of what is happening in a part of a car heating device with variable load (Joshua Jacob & Deepak, 2017). To carry out the experiment in the ANSYS program, the geometry mesh must first be created. Then, boundary conditions are determined and the analysis is interpreted according to the outputs. The leaf spring mesh structure modeled in CATIA V5 R21 is designed as shown in Figure 2. The mesh contains 41307 nodes and 8412 elements. Figure 2. Leaf spring design mesh view Figure 3 shows the boundary conditions that would keep the leaf spring suspension constant. The fixing points were selected by taking into account the points where the leaf springs are connected to the vehicle chassis. The analysis was carried out assuming that the fixed supports were taken from both end points of the leaf springs. Figure 3. Boundary conditions for design The experiments were carried out by applying a force of 3.5 tons. The force applied to the regions on the leaf spring is 35000 Newtons. The reason for choosing this force is because it has been applied in previous studies (Kong et al., 2014). Figure 4 shows the applied load regions. 202 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 4. Regions of applied force 4.RESULT AND DISCUSSION The results of analysis are presented in Table 3. The vibration and strength properties of leaf springs were examined using four different design optimizations in this search. Among the four designs used in the leaf spring design, the lowest deformation was found in the fourth case with 0.098 mm. This value is 1.63 times less than the main case. However, in terms of weight, it is almost twice as heavy as the other three case designs and 1.34 times heavier than the main case. Among three cases that are very close to each other in weight, it was found to be the third case with the lowest deformation with 0.218 mm. The amount of deformation in the third case is 1.36 times higher than the main case. When equivalent stresses were compared, the fourth case with high thickness was the lowest with 125.95 MPa, while the third case ranked second with 153.66 MPa. The equivalent stress value in the 4th case was found to be 1.23 times lower than the main case. In terms of safety factor values, the fourth case was 4 It gave the highest safety factor value of 2. There is a difference of 2.62 times the safety factor value between the 4th case and the main case. The second highest safety factor value of 3.44 was discovered in the third case. Table 3. Results of analysis Cases Main Case 1 Case 2 Case 3 Case 4 Mass (kg) 30.19 23.25 23.92 23.93 40.39 Total Deformation (mm) 0.16 0.237 0.225 0.218 0.098 Equivalent Stress (MPa) 155.65 156.72 167.84 153.66 125.95 Safety Factor 1.6 3.38 3.15 3.45 4.2 Figure 5 to Figure 9 indicates the total deformation distribution of the main and four different cases of leaf spring designs. 203 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 5. Total deformation of main design Figure 6. Total deformation of case 1 Figure 7. Total deformation of case 2 Figure 8. Total deformation of case 3 204 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 9. Total deformation of case 4 Figure 10 to Figure 14 indicates the equivalent stress distribution of the main and four different cases of leaf spring designs. Figure 10. Equivalent stress of main design Figure 11. Equivalent stress of case 1 205 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 12. Equivalent stress of case 2 Figure 13. Equivalent stress of case 3 Figure 14. Equivalent stress of case 4 Figure 15 to Figure 19 indicates the safety factor values of the main and four different cases of leaf spring designs. 206 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 15. The safety factor of main design Figure 16. The safety factor of case 1 Figure 17. The safety factor of case 2 Figure 18. The safety factor of case 3 207 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 19. The safety factor of case 4 Figures 20 to Figure 24 reflect the deformation distributions of the leaf spring designs in the main and four different states in the mode 1 state in the modal analysis. Figure 20. Modal deformation of main design mode 1 Figure 21. Modal deformation of case 1 at mode 1 Figure 22. Modal deformation of case 2 at mode 1 208 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 23. Modal deformation of case 3 at mode 1 Figure 24. Modal deformation of case 4 at mode 1 Figures 20 to Figure 24 reflect the deformation distributions of the leaf spring designs in the main and four different states in the mode 6 state in the modal analysis. Figure 25. Modal deformation of main design at mode 6 Figure 26. Modal deformation of case 1 at mode 6 209 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 27. Modal deformation of case 2 at mode 6 Figure 28. Modal deformation of case 3 at mode 6 Figure 29. Modal deformation of case 4 at mode 6 Table 4 represents the frequency values and deformation amounts in 6 different mode states as a result of modal analysis. In modal analysis, it is desired that the first natural frequency of the design is high and the final model frequency is low. Although the mode 1 frequency value in Case 4, where AISI 5160 material was used, had the lowest frequency value compared to the other 4 cases, the mode 6 frequency value had the highest frequency value compared to the other cases. When comparing the mode 6 frequency value, the frequency value in Case 2 reaches the lowest value. In Case 3, which had the second highest increase in safety factor value compared to the main case, the safety factor value increased by 2.15-times. The design optimization performed in case 3 compared to the main case by increasing the thickness of the main leaf and the last leaf caused a 1.12-times increase in the mode 1 frequency and a 1.13times increase in the total deformation value. 210 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Table 4. Modal analysis outcomes Main Case 1 Case 2 case Case 3 Case 4 Mode 1(Hz) 150.33 169.2 157.32 168.05 148.03 Total deformation (mm) 8.702 9.92 9.77 9.84 7.63 Mode 2(Hz) Total deformation (mm) 354.34 7.97 324.7 9.14 313.5 8.95 326.76 9.34 439.85 6.86 Mode 3 (Hz) 421.42 398.8 396.82 405.92 473.17 Total deformation (mm) Mode 4(Hz) 8.24 500.57 10.15 537.41 9.77 519.68 9.602 541.06 6.83 494.05 Total deformation (mm) 8.73 9.95 9.72 9.98 7.74 Mode 5 (Hz) 632.11 756.51 654.57 722.12 615.4 Total deformation (mm) Mode 6 (Hz) Total deformation (mm) 12.6 856.8 10.76 14.3 760.54 11.86 14.004 748.47 11.93 14.09 766.44 12.01 11.27 1037.1 8.02 5.CONCLUSION Within the scope of the study, static analysis and vibration analysis were carried out by defining two diverse materials for the leaf springs and making four different design optimizations. In design optimization, leaf spring designs were determined in different thicknesses and their effects on the results were observed. The results obtained are as follows.  In terms of weight, 29.84%, 26.21%, and 26.15% reductions were achieved in the first three cases compared to the main case. A weight increase of 33.78% was detected in the case.  While there was an increase of 1.48, 1.40, and 1.36 times in the first three cases, respectively, in the deformation values, there was a decrease of 1.63 times in the 4th case.  While a decrease of 1.013 and 1.23 times was observed in the equivalent stress values in the 3rd and 4th cases, respectively, 1.006 and 1.078 times increase in the values was discovered in the first two cases, respectively.  In the comparison of safety factor values, 2.11, 1.97, 2.16- and 2.62-times higher values were obtained in the four cases, respectively, compared to the main case.  In mode comparisons, the highest frequency increase in mode 1 compared to the main case was seen in case 1 (169.2 Hz).  In Mode 6 values, the lowest value was seen at 748.47 Hz in case 3. When all the results are evaluated, it is found that the design in case 3 stands out in the static analysis outcomes such as weight reduction, equivalent stress, total deformation, and safety factor, while in the modal analysis results, it is seen that the mode 1 value has the second highest frequency value and the mode 6 value has the lowest frequency value. REFERENCES Aher, V. K., Sonawane, P. M., & Pimpri, A. (2012). Static and fatigue analysis of multi leaf spring used ın the suspension system of lcv. International Journal of Engineering Research and Applications (IJERA), 2(August), 1786–1791. www.ijera.com 211 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Baviskar, V. R., Sarode, P. L., Wankhede, I. N., & Salunke, N. P. (2014). Static analysis of master leaf spring. International Journal of Research in Engineering and Technology, 03(20), 9–12. https://doi.org/10.15623/ijret.2014.0320003 Joshua Jacob, G., & Deepak, M. M. (2017). Design and analysis of leaf spring ın a heavy truck. International Journal of Innovative Technology and Research, 5, 7041–7046. http://www.ijitr.com Kelebek, O., Kuralay, N. S., & Karaoğlan, M. U. (2018). Design and analysis of mono-leaf spring ınstead of multi-leaves conventional leaf spring for heavy vehicles. Dokuz Eylul University-Faculty of Engineering Journal of Science and Engineering, 20(59), 201– 211. https://doi.org/10.21205/deufmd Khaleel, H. H., Sahlani, A. Al, Dhaher, N. H., & Baqer, N. M. (2018). Modeling and analysis of leaf spring using finite elements method. International Journal of Mechanical Engineering and Technology, 9(6), 48–56. Kong, Y. S., Omar, M. Z., Chua, L. B., & Abdullah, S. (2014). Fatigue life prediction of parabolic leaf spring under various road conditions. Engineering Failure Analysis, 46, 92– 103. https://doi.org/10.1016/j.engfailanal.2014.07.020 Matweb. (2023). AISI 5160 properties. https://www.matweb.com/search/datasheet_print.aspx?matguid=972ec49b746d47c2a31db406 e9213247 Patnaik, M., Yadav, N., & Dewangan, R. (2012). Study of a parabolic leaf spring by finite element method & design of experiments. International Journal of Modern Engineering Research (IJMER), 2(4), 1920–1922. Rao, P. S., & Venkatesh, R. (2015). Modal and harmonic analysis of leaf spring using composite materials. International Journal of Novel Research in Electrical and Mechanical Engineering, 5(3), 323–327. www.ijera.com Singh, J., Singh, S. P., & Joneson, E. (2006). Measurement and analysis of US truck vibration for leaf spring and air ride suspensions, and development of tests to simulate these conditions. Packaging Technology and Science, 19(6), 309–323. https://doi.org/10.1002/pts.732 Waghmare, P. B., & Patil, R. B. (2013). Static and modal analysis of leaf spring with eyes using fea packages. International Journal of Technical Research and Applications, 7(3), 71–77. 212 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org JENERİK SAVAŞ UÇAĞI AERODİNAMİK VERİ SETİ ELDE ETMEK İÇİN COKRİGİNG YÖNTEMİNİN İNCELENMESİ Araştırma Görevlisi Burhan Necati KIZILOĞLU Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uçak Mühendisliği Bölümü ORCID: 0000-0003-3817-7453 Dr. Öğr. Üyesi Yaşar OSTOVAN Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uçak Mühendisliği Bölümü ORCID:0000-0003-1261-722X ÖZET Bir hava aracının uçuş dinamiği, stabilite, kontrol ve uçuş performansı o hava aracı için önemli parametrelerdir. Bir hava aracının uçuş dinamikleri ve stabilitesinin belirlenmesinde aerodinamik veri setlerinden yararlanılır. Aerodinamik veri setleri Mach sayısı, hücum açısı gibi farklı uçuş koşullarında hava aracının kaldırma, sürükleme ve moment gibi aerodinamik katsayılarını içerir. Bu aerodinamik veri setleri farklı tür ve farklı doğruluktaki kaynaklardan elde edilmektedir. Bu kaynaklar doğruluk ve güvenilirlik sıralamasına göre uçuş testleri, büyük ve küçük ölçekli rüzgâr tüneli testleri, hesaplamalı akışkanlar dinamiği simülasyonları ve nümerik metotlar olarak sıralanır. Kullanılacak aerodinamik verinin doğruluğunun artması ile veri elde etmedeki gereken zaman ve hesaplama maliyetinin artması doğru orantılıdır. Aerodinamik veri setlerinin oluşturulmasında ise çoğunluklu hesaplamalı akışkanlar dinamiği simülasyonları ve rüzgâr tüneli testleri kullanılır. Sadece rüzgâr tüneli verilerinden aerodinamik veri seti oluşturulması son derece masraflı ve zaman alıcıdır. Bu noktada hava aracına ait aerodinamik veri setleri çoklu doğruluklu co-Kriging yöntemi kullanılarak daha az masraflı ve zamandan tasarruf edilerek oluşturulmuştur. co-Kriging yöntemi ile düşük ve yüksek doğruluktaki verileri kullanarak çoklu doğruluklu yeni veri seti oluşturulmuştur. Elde edilen veriler yüksek doğruluklu veriler için k- ω SST türbülans modeli kullanan hesaplamalı akışkanlar dinamiği simülasyonuyla ve düşük doğruluklu veriler için Vortex-Lattice Method (VLM) nümerik çözücü kullanılarak elde edilmiştir. Model olarak jenerik savaş uçağı kullanılmıştır. Yapılan co-Kriging veri birleştirme yönteminde yüksek doğruluklu veri sayısı arttıkça veri setindeki hata oranının azaldığı ve yüksek doğruluklu verilerin olmadığı yerde düşük doğruluklu verilerin sayısı artırıldığında tahminlerin iyileştiği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: çoklu-doğruluk, yüksek doğruluklu veri, düşük doğruluklu veri, veri birleştirme yöntemleri, co-Kriging, aerodinamik veri seti EXAMINATION OF CO-KRIGING METHOD TO OBTAIN AERODYNAMIC DATA SET FOR GENERIC FIGHTER AIRCRAFT ABSTRACT Flight dynamics, stability, control and flight performance are important parameters for the aircraft. These parameters are essential for the safety and controllability of the aircraft. Aerodynamic data sets are used to determine the flight dynamics and stability of an aircraft. Aerodynamic data sets include aerodynamic coefficients such as lift, drag and moment under different flight conditions such as Mach number, angle of attack. These aerodynamic data sets are obtained from different types of sources with different fidelity. 213 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org These sources are flight tests, large- and small-scale wind tunnel tests, computational fluid dynamics simulations (CFD) and numerical methods in order of accuracy and fidelity. The increase in the accuracy of the aerodynamic data to be used is directly proportional to the increase in the time and computational cost required to obtain data. Computational fluid dynamics simulations and wind tunnel tests are mostly used to generate aerodynamic data sets. Generating an aerodynamic dataset from wind tunnel data alone is extremely costly and time consuming. At this point, aerodynamic data sets of the aircraft were created using the multi-fidelity co-Kriging method in a less costly and time-saving manner. A new multifidelity data set was created using low and high-fidelity data with the co-Kriging method. The data obtained were obtained by computational fluid dynamics simulation using the k- ω SST turbulence model for high-fidelity data and by using the Vortex-Lattice Method (VLM) numerical solver for low-fidelity data. generic fighter jet was used as a model. In the coKriging data fusion method, it has been determined that as the number of high-fidelity data increases, the error rate in the data set decreases, and predictions improve when the number of low-fidelity data is increased where there is no high-fidelity data. Keywords: multi-fidelity, high-fidelity data, low-fidelity data, data fusion methods, coKriging, aerodynamic database INTRODUCTION Today, the defense industry is continuously advancing in the development and modernization of fighter aircraft, which are of strategic importance for air forces. In this context, determining and optimizing the aerodynamic performance of fighter aircraft plays a critical role for fighter aircraft. Modern fighter aircraft design and process involves complex and critical elements such as the ability to provide superiority in air combat and dogfighting events, to perform multiple missions and to defend against various threats. In this context, obtaining aerodynamic data sets, which play a key role in fighter aircraft design, forms the basis of a perfectionist design. Aerodynamic data sets are critical in determining the aerodynamic performance of an aircraft, improving stability and control criteria, increasing maneuverability, load carrying capacity analysis, range and flight speeds. Obtaining these data accurately and comprehensively increases the number of data. Increasing the number of data makes it easier to evaluate the performance of the aircraft and optimize the design. Aerodynamic data sets generally contain flight parameters such as drag coefficient, lift coefficient, yaw, pitch, roll moments of an aircraft in a matrix form according to different velocity and flight angle values. Aerodynamic data sets can be obtained from different sources or from a single source. Data sources have different fidelity values. In order of accuracy, flight tests, large and small scale wind tunnel tests, computational fluid dynamics simulations and numerical solvers are used to create aerodynamic data sets. High-fidelity data has higher precision and accuracy in results but requires more time to obtain. Low-fidelity data can be easily obtained but have low precision and accuracy. The choice of these data sources depends on the size and requirements of the project. Air vehicles designed and developed within the defense industry benefit from large or small scale wind tunnel test data. Data sets made using only wind tunnel tests are labor-intensive, expensive and timeconsuming. For this purpose, data fusion methods have been developed to obtain high-fidelity data sets by combining data from different sources. One of these methods is co-Kriging. With this method, a limited number of high-fidelity data and low-fidelity data that are easy and fast to obtain are used to obtain high-fidelity data. In this way, with the help of this method, the process of obtaining aerodynamic data set for the generic fighter jet used in our country has been made more effective and efficient. 214 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This method has been tested in the literature using different models and test cases and the efficiency of the method used has been discussed. [1] Lei He et al. tested the co-kriging method on the NACA0012 airfoil using Euler-CFD solver as a low-fidelity data source and Navier-Stokes-CFD solver as a high-fidelity data source. [2] Meysam Mohammadi Amin et al. combined the aerodynamic data required for return vehicles in all flight regimes using Euler-CFD for low-fidelity data and Navier-Stokes-CFD solver for high-fidelity data. [3] Ghoreishi and Allaire created a two-parameter test case for the NACA0012 airfoil with Mach number and angle of attack and estimated the aerodynamic forces using the co-Kriging method. XFOIL software was used for low-fidelity data while SU2 software was used for high-fidelity data. [4] Vinh Pham et al. tested the model using Clark Y airfoil for low computational cost using different numbers of high and low-fidelity data. They obtained highfidelity data using ANSYS Fluent environment and low-fidelity data using Potential Flow Method solver. [5] To compare with the Kennedy and O'Hagan (KOH) method and to test the accuracy of the data, Zhong-Haa Han et al. used the RAE2822 airfoil and obtained the data with low and high-fidelity using the Euler-DLR solver and the RANS-CFD solver, respectively. [6], [7] In another study, Zhong-Haa Han et al. re-selected the RAE2822 airfoil and combined the data from different sources using co-Kriging method to reduce the labor required to obtain the aerodynamic forces. He used Euler-CFD solver for low-fidelity data and Navier-Stokes-CFD solver for high-fidelity data. In his study for the same purpose, he tried to improve the same model using different data sources and used RANS-CFD solver for high-fidelity data and TLR-TAU solver code for low-fidelity data. [8] L. Parussini et al. tested the co-Kriging method on the Burger equation and Rayleigh-Bénard convection test problem. [9] Mengmeng Zhang et al. used the DC-1 aircraft as a reference to estimate the aerodynamic forces and coefficients of the aircraft using the co-Kriging method and combined the data obtained at different angle of attack and Mach number values using four different data sources with the co-Kriging method. These data sources are Vortex-Lattice method, Euler-CFD solver, RANS-CFD solver and empirical method from low-fidelity to high-fidelity. Using the Co-Kriging method, low-fidelity data were obtained using the Vortex-Lattice method solver in OpenVSP software and high-fidelity data were obtained using ANSYS Fluent k- ω SST solver. generic fighter jet model was used for the obtained data. MATERIAL AND METHOD In this study, co-Kriging method was used to create a high-fidelity data set. In order to apply the co-Kriging method, low and high-fidelity data are needed. To obtain this data, the generic fighter jet was used as a model. The generic model was scaled down to 1/90 and analyzed. The auxiliary fuel tank and under wing weapon stations were removed for basic analysis of the model. The required low and high-fidelity data were obtained using the Vortex-Lattice Method solver in the VSPAero plug-in of the OpenVSP software and the k- ω SST solver in the ANSYS Fluent program, respectively. For both fidelities, a flow velocity of 30 m/s and a density value calculated according to the altitude of Sivas province were used. Lift, drag and moment values were obtained between limit of -15 and +15 degrees angle of attack values. In order to obtain low-fidelity data, the generic fighter jet model was first opened in OpenVSP software. After the model was adjusted to the desired dimensions, the VSPAero plug-in was opened and the Vortex-Lattice Method solver was selected. The angle of attack, beta angle, Mach number and Reynolds number values of the model to be analyzed were entered in the relevant places. In this test case, Mach and Reynolds numbers were calculated by using the formulas in Equation 1 and Equation 2 for an angle of attack between -15 and +15 degrees, without any beta angle, corresponding to a flow velocity of 30 m/s. 215 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org * cℎ ’ b Wª d ’ b = * ¥ ¦ = = ¥ £§∗¨∗© «∗¥∗¬ (Eq. 1.) ¢ (Eq. 2.) Where V is the flow velocity, a is the speed of sound, ρ is the density of air, γ is the isentropic expansion factor, D is the model length, T is the temperature of air, R is the molar gas constant and μ is the dynamic viscosity of air. When all these values are substituted in Equation 1 and Equation 2, the Reynolds number value of the generic model is calculated as 310000 and the Mach number value is calculated as 0.088. Figure 1. Generic fighter jet model from four different angles in OpenVSP software In order to obtain high-fidelity data, the generic fighter jet model was imported into the ANSYS Fluent program. In order for the simulation to produce high-fidelity data and to better understand the effect on the walls of the model, the k-ω SST solver was used. In order to see the wall effects of the model correctly, the y+ value should be 1 or close to 1 and this increases the accuracy of the solution. When the y+ value is accepted as 1 for the generic model, the first layer thickness value is calculated as 0.0116 mm. Then the total boundary layer thickness corresponding to the Reynolds number of the model was calculated. The model air Reynolds value is in the region inside the turbulent flow. Using the formula in Equation 3, the boundary layer thickness was calculated as 4.904 mm. -= ,,$®¯∗° f ¨™ ± ²ª 5 ∗ 10v < Re < 5 ∗ 10´ (Eq. 3.) Using 0.0116 mm first layer thickness and 4.904 mm total layer thickness, 25 layers are needed when the growth rate between layers is chosen as 1.2. The aspect ratio for the mesh of the model is set to 35. The mesh type was selected as hexahedron and the mesh size was calculated and set as 0.42 mm. 216 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2. Created aircraft’s (left) and test section wall’s (right) inflation layers for Aspect Ratio equal 35. Figure 3. Created test case’s mesh After obtaining the low and high-fidelity data, these data need to be combined using the coKriging data fusion method. The co-Kriging model is based on the Kriging interpolation model and uses the relationship between the low and high-fidelity data and exploits this relationship for new data points. The data is written in a single matrix format as in Equation 4. µ 6 µ = ¶ · · ¸ = gµ· 8·% µ™ 6™ ⋯ µ· 8·~ ⋯ µ™ 8™% ⋯ µ™ 8™~ ⋯h © (Eq. 4.) For the prediction of high-fidelity data, a Gaussian model is created for both high-fidelity data and the relationship between them is calculated as a scaling parameter. This is expressed in Equation 5. º™ 8 = » ∗ º· 8 + º¼ 8 (Eq. 5.) ½™ = ¾̂ + c © (Eq. 6.) Equations 6, 7, 8 and 9 are used to estimate high-fidelity data. 0% − 1¾̂ 217 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org »½Â½·& ÷ 6· , 8 Ä c=Á & & À »½ ½· ÷ 6· , 8 + ½¼& ü 6™ , 8 Æ ¾̂ = 1© 0% µ/1© 0% 1 =Á ·& ÷ 6· , 6· »Â·& ÷ 6· , 6™ ÃY8 j , 8 Ç (Eq. 7.) »Â·& ÷ 6· , 6™ Ä »& ·& ÷ 6· , 6™ + ¼& ü 6™ , 6™ j Ç & [ = exp ∑~}Ì% Ë} 8} − 8} & (Eq. 8.) (Eq. 9.) Using the Co-Kriging data fusion method, different numbers of data obtained from the Vortex-Lattice Method in OpenVSP software and the k-ω SST solver in ANSYS Fluent were combined. The new high-fidelity data are compared with the previously obtained high-fidelity data. RESULT AND DISCUSSION The output of the co-Kriging data fusion method was obtained by using different numbers of high and low-fidelity data. The performance of the data fusion process was measured by using randomly selected data without any design of experiment (DoE) and the error rates were determined to find the best combination. The lift coefficient, drag coefficient and pitch moment coefficient, which vary according to the angle of attack, were tested. The test times of the data fusion method were compared and recorded. In the test, there are 31 lift coefficients, 31 drag coefficients and 31 pitch moment coefficients in the low-fidelity dataset created with the VLM method. In the high-fidelity dataset created with ANSYS Fluent, there are 17 lift coefficients, 17 drag coefficients and 17 pitch moment coefficients. However, not all high-fidelity data will be used, and the performance of the coKriging method was tested by using different numbers of high-fidelity data. Since using 2 high-fidelity data would result in linear interpolation so 6, 8 and 10 high accuracy data were tested respectively. On the other hand, 17 low-fidelity data will be used at first and the training of the method will be improved by increasing the number of low-fidelity data if necessary. The number of data to be estimated in each test was set to 1000 and applied. 218 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 4. Co-Kriging data fusion test using 6 high-fidelity and 17 low-fidelity lift coefficient data Figure 5. Co-Kriging data fusion test using 8 high-fidelity and 17 low-fidelity lift coefficient data 219 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 6. Co-Kriging data fusion test using 10 high-fidelity and 17 low-fidelity lift coefficient data Figure 7. Co-Kriging data fusion test using 6 high-fidelity and 17 low-fidelity drag coefficient data 220 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 8. Co-Kriging data fusion test using 6 high-fidelity and 24 low-fidelity drag coefficient data Figure 9. Co-Kriging data fusion test using 8 high-fidelity and 17 low-fidelity drag coefficient data 221 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 10. Co-Kriging data fusion test using 10 high-fidelity and 17 low-fidelity drag coefficient data Figure 11. Co-Kriging data fusion test using 6 high-fidelity and 17 low-fidelity moment coefficient data 222 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 12. Co-Kriging data fusion test using 8 high-fidelity and 17 low-fidelity moment coefficient data Figure 13. Co-Kriging data fusion test using 10 high-fidelity and 17 low-fidelity moment coefficient data Table 1 shows the error rate for all these data fusion operations against the increasing number of high-fidelity data. The time required for low-fidelity data, high-fidelity data and data fusion process is shown in Table 2. 223 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Table 1. Error rate table for using different numbers of high-fidelity data for each output parameter Error Rate (mean square error) Number of High and Low-fidelity Lift Coefficient Drag Coefficient Moment Coefficient Samples 6-17 0.01438000 0.00048358 0.00000261 8-17 0.01886000 0.00013174 0.00001452 10-17 0.02369763 0.00008919 0.00000004 Table 2. Time required to obtain low, high and multi-fidelity data Fidelity of Data Total Time (s) Time (second per data) Low-fidelity 584 18.83 High-fidelity 2.080.800 122.400 Multi-fidelity 8.79 0.0879 CONCLUSION High-fidelity data is required for the analysis and design of fighter jet aerodynamic performance. Obtaining high-fidelity data and creating an aerodynamic dataset from these data requires high computational power and time. The existence of multi-fidelity data fusion techniques shortens the process of obtaining high-fidelity data and speeds up the design and optimization processes. In this study, low-fidelity data obtained from OpenVSP and highfidelity data obtained from ANSYS Fluent were combined by applying co-Kriging method. The performance of the co-Kriging method was examined by using different amounts of highfidelity data (6, 8, 10) and it was observed that the method used with the increase in the number of high-fidelity data made predictions close to the actual values. In the absence of high-fidelity data, the predictions are biased towards low-fidelity data as the number of lowfidelity data increases. When the error rates for each test case were compared, it was observed that the error rate decreased with the increase in the number of data and the best value occurred when 10 high-fidelity data were used. When the production of high-fidelity data set, which is one of the objectives of the study, is examined, it is observed that the production cost per data is much reduced and the co-Kriging data fusion method is more efficient than the ANSYS Fluent method alone. At the same time, with this method, 41% of time was saved and high-fidelity data was obtained. REFERENCES [1] He, Lei et al. “Multi-Fidelity Aerodynamic Data Fusion with a Deep Neural Network Modeling Method.” Entropy (Basel, Switzerland) vol. 22,9 1022. 12 Sep. 2020, doi:10.3390/e22091022 [2] Meysam Mohammadi-Amin, Moein M. Entezari, Alireza Alikhani, An efficient surrogate-based framework for aerodynamic database development of manned reentry vehicles, Advances in Space Research, Volume 62, Issue 5, 2018, Pages 997-1014, ISSN 0273-1177, https://doi.org/10.1016/j.asr.2018.06.022. [3] Seyede Fatemeh Ghoreishi and Douglas L. Allaire. "Gaussian Process Regression for Bayesian Fusion of Multi-Fidelity Information Sources," AIAA 2018-4176. 2018 Multidisciplinary Analysis and Optimization Conference. June 2018. [4] Pham Vinh, Kim Mukyeom, Tyan Maxim, Lee Jae-Woo. Numerical Experience with Variable-fidelity Metamodeling for Aerodynamic Data Fusion Problems. J. Def. Acquis. Technol. 2019;1(1):1-8. https://doi.org/10.33530/jdaat.2019.1.1.1 224 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [5] Han, Zhong-Hua & Zimmermann, Ralf & Görtz, Stefan. (2010). A New Cokriging Method for Variable-Fidelity Surrogate Modeling of Aerodynamic Data. 48th AIAA Aerospace Sciences Meeting Including the New Horizons Forum and Aerospace Exposition. 10.2514/6.2010-1225. [6] Han, Zhong-Hua, Zimmermann, and Stefan Görtz. "Alternative cokriging method for variable-fidelity surrogate modeling." AIAA journal 50.5 (2012): 1205-1210. [7] Han, Zhong-Hua & Görtz, Stefan & Zimmermann, Ralf. (2013). Improving variable-fidelity surrogate modeling via gradient-enhanced kriging and a generalized hybrid bridge function. Aerospace Science and Technology. 25. 177–189. 10.1016/j.ast.2012.01.006. [8] Parussini, Lucia & Venturi, D. & Perdikaris, Paris & Karniadakis, George. (2017). Multi-fidelity Gaussian process regression for prediction of random fields. Journal of Computational Physics. 336. 36-50. 10.1016/j.jcp.2017.01.047. [9] Zhang, M., Jungo, A., & Bartoli, N. (2017). Disciplinary Data Fusion for MultiFidelity Aerodynamic Application. 6th CEAS Air & Space Conference Aerospace Europe, 953. 225 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org IN-VITRO KOŞULLARDA MOBİL KAMERA KULLARAK TEK-DALGABOYU ESASLI OKSİJEN DOYUMU KESTİRİMİ Şeyda ÖZKAYA Ege University, Biomedical Technologies ORCID: 0000-0002-3000-0883 Prof. Dr. Mehmet ENGİN Ege University, Electrical and Electronics Engineering ORCID: 0000-0002-2166-4522 ÖZET Kanser, dünya genelinde vaka sayıları hızla artan ve türüne göre ölümcül olabilen bir hastalıktır. Dolayısıyla, erken evre kanser teşhisi için görüntüleme teknolojilerinin geliştirilmesinin önemi giderek artmasıyla, geleneksel görüntüleme yöntemlerine alternatif, ekonomik ve hastaların radyasyon maruziyetinde kalmadığı optik görüntüleme yöntemlerine yönelimin önünü açmaktadır. Optik görüntüleme yöntemleriyle kanser tanılamasında ayırt edici özellikler olan hemoglobin derişimi ve buna bağlı oksijen doyumu değerleri kestirilebilmektedir. Bu çalışmada, doku hemoglobin derişimi ve buna bağlı Z& değerlerinin kestiriminde örselemesiz, tek-dalgaboyu esaslı (650 nm) lazer aydınlatma kullanılmıştır. Mobil telefon kamerası ile aydınlık ortamda görüntü alınması amaçlanmıştır. Oksijenli ve oksijensiz dokuların hemoglobin yapıları, saf-su ve soğurma özellikli boyalarla hazırlanan fantomlarla (in-vitro ortamlarla) taklit edilmiştir. Görüntülerin piksel değerleri üzerinden R Íf gözlem parametresi * = Í •Í hesaplanarak, fantom esaslı değerleriyle arasındaki ilişki incelenmiştir. Dolayısıyla, bu modelin, gerçek doku Z& ölçümlerinde kalibrasyon amacıyla kullanılabileceği düşünülebilir. Sonuç olarak, tek-dalgaboylu lazer ışık altında optik görüntüleme yöntemiyle yapılan Z& ölçümlerinin, mobil kamerayla aydınlık ortamda da yapılabileceği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Oksijen doyumu, Optik görüntüleme, Fantom, Lazer, Örselemesiz ölçümler f 2 SINGLE WAVE-LENGTH BASED OXYGEN SATURATION ESTIMATION USING MOBILE CAMERA UNDER IN-VITRO CONDITIONS ABSTRACT Cancer is a serious disease causes rapidly increasing number of cases and potentially fatal consequences worldwide. Thus, each year the need for developing the imaging technologies for early-stage cancer diagnosis is increasing. This paves the way for optical imaging methods, which are alternatives to traditional imaging methods that provide advantages such as affordability, non-invasiveness and preventing any radiation exposure on patients. With optical imaging methods, hemoglobin concentration and related oxygen saturation ( Z& values, which are distinctive features in cancer diagnosis, can be estimated. In this study, a non-invasive, single wavelength based (650 nm) laser illumination source was used to estimate tissue hemoglobin concentration and related Z& values. The aim is to take images in a bright environment with a mobile phone camera. The hemoglobin structures of oxygenated and oxygen-free tissues were mimicked with phantoms (in-vitro environments) prepared with distilled water and absorptive dye additives. 226 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The observation parameter R= Íf Íf •Í2 was calculated based on pixel values of the images, and it’s relationship between phantom-based values were examined. It can be considered that this model can be used for calibration purposes in real tissue oxygen saturation measurements. As a result, it’s seen that Z& measurements made by optical imaging method under singlewavelength laser can also be performed within a bright environment using a mobile camera. Keywords: Oxygen saturation, Optical imaging, Phantom, Laser, Non-invasive measurements 1. INTRODUCTION The importance of early diagnosis for cancer diseases which can be fatal depending on its type is increasing each day due to the rapid increasing case rate in Turkey and around the world. According to the World Health Organization (WHO), cancer is one of the four major NCDs with 9.3 million deaths recorded in 2019 yet the percentage of the countries worldwide that has the opportunity for providing cancer detection programs at primary health care level is alarming e.g. 38% of the countries have programs for colon cancer, where 59% for breast cancer, 20% for childhood cancers 62% for cervical cancer [1]. However, it is also seen that death rates due to cancer have started to decrease over the years after 2019, especially for some countries[2]. It can be interpreted that the gradual development of early-stage cancer diagnosis & treatment technologies and the increase in cancer awareness worldwide are important factors in reducing the death rates due to cancer. All these situations paves the way for the development of alternative imaging methods, such as studies based on optical imaging techniques, that can meet the increased need for cheaper, more practical, easily accessible and non-invasive imaging methods in the diagnosis of early-stage cancer. Biomedical optics and the techniques based on examining the optical properties of biological tissues have begun to attract great attention in cancer diagnosis studies [3]. Optical imaging (OI) techniques, which can be applied non-invasively for cancer diagnostics under a variety of test subject conditions (e.g., in vivo, ex vivo, in vitro, and in silico), do not require the use of ionizing radiation i.e. they don’t threaten the health or comfort of patients; instead, they’re performed by capturing images of tissues under a specific light source for analysis of the tissues' optical properties [4]–[7]. Hemodynamic analyzes such as tissue oxygen saturations ( Z&), oxy- and deoxy-hemoglobin concentrations (c)bZ& and cHb), which are characteristic features in the diagnosis of tumor structures in a biological tissue, can be carried out with OI methods, which allow the optical properties of various hemoglobin concentrations to be evaluated [8]–[10]. However, single wavelength laser-based optical imaging methods used in tumor diagnosis (e.g. breast tumor, melanoma,etc) by hemodynamic analysis are generally applied in a dark environment with relatively expensive imaging sensors e.g. CCD devices [9], [11], [12]. Therefore, the importance of this study is that it aims to demonstrate the effectiveness, advantages, applicability and potential of single wavelength laser-based optical imaging method under in-vitro conditions using a mobile camera in a bright environment, and to raise awareness for future studies by evaluating existing studies on new approaches that can reduce the possible disadvantages of technology by addressing issues that may lead to innovation for cancer diagnostics. 227 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2. MATERIALS AND METHODS 2.1. Background 2.1.1. Optical Properties of Tissue In Figure 1, the tissue-light interactions that may occur depending on the characteristics of the light incident on the tissue and the types of homogeneous or heterogeneously distributed chromophores with vary in particle sizes in a biological tissue with different optical properties and at different concentrations in the tissue are illustrated [13]. Figure 1: Possible light-tissue interactions Light can be absorbed, scattered, transmitted by chromophores in a diffuse median biological tissue. If the intensity of the scattered chromophore is high, light waves can be diffusively reflected from the tissue surface. To learn more about the structure and functionality of biological tissues, it is crucial to investigate their optical characteristics, particularly whether they have absorbers or scatterers. [14]. Specifically targeted tissues or their constituent parts (such as hemoglobin concentrations, tumor shapes, etc.) can be diagnosed in this way by examining optical pictures of the tissues acquired based on the optical properties of the chromophores under a light source [15]–[17]. 2.1.2. Hemodynamic Effects of Tumors on Biological Tissues It has been noted that in some types of cancer (blood cancer, skin cancer, breast cancer, bone cancer, cervical cancer, etc.), tumors can indirectly affect hemoglobin concentrations and oxygen saturations in the tissue[18]. Events (Such as increased oxygen consumption due to increased metabolic activity, change in hemoglobin production function, abnormal angiogenesis, irregular vascularization formation, tumor-induced internal bleeding, side effects of chemotherapy) occurring within the tissue as an indirect effect of tumors with a highly heterogeneous distribution of hypoxia levels reduce the oxygen levels in the tissue. It can create a hypoxic environment and cause anemia [12], [19]–[22] . This can cause hypoxia in distant organs through circulating tumor cells, especially in metastatic cancer types e.g. CTC [23]. 2.1.3. Optical Phantoms Artificial models known as optical phantoms are used in various fields (such as biomedical technologies, materials science, medicine, etc.) to increase the sensitivity and reliability of the system as well as to develop and test new imaging or measurement methods [24], [25]. While preparing optical phantoms, solution components should be selected to reflect the optical properties of the absorber (such as hemoglobin, tumor, melanin) and scatterer (such as collagen, calcification, lipid) chromophores within the tissue [26]–[32]. In this study, liquid phantoms with food dye-distilled water solutions were prepared to simulate oxy- and deoxyhemoglobin concentrations. 228 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The solution concentrations of these phantoms were prepared by taking a different study (In which images obtained through different imaging sensor e.g. CCD, in different light environment conditions, with different image processing scales e.g. gray-scale level images) as an example [33], in order to compare the effectiveness of our study. 2.2. Experimental Studies and Numerical Analysis In this study, a DC power supply (Energizer Max Alkaline 9v Bp1), a single wavelength class IIIa laser light source (MXD 1230 model, 650 nm), a driver circuit component for adjusting the laser power (the voltage between the output terminals was set to V ≌ 3 V), a diffuser (THORLABS Ø1", 50° Circle Pattern Engineering Diffuser), food dyes (PONCEAU 4R, BRILLANT BLUE), distilled water, syringes, an analytical balance to adjust the concentrations of food dyes in solutions prepared by mixing with distilled water, a solution container for liquid phantoms, a mobile phone camera (Xiaomi Mi 9-Lite was chosen as the phone model), MATLAB application was used to analyze the images. 2.3. ÏÐÑÒ and Hb Mimicking Liquid Optical Phantoms Liquid optical phantoms (distilled water- dye solutions) were prepared to mimic oxygenated and deoxygenated hemoglobin. Red (PONCEAU4R) and blue (BRILLANT BLUE) food dyes were mixed with distilled water in separate containers to form solutions. These liquid solutions of red and blue colors were then named as the red and blue components of the solutions prepared to mimic different hemoglobin concentrations. As it’s known that the concentration of pure water at an ambient temperature of about 23 ºC is approximately 1g/ml [34]. The concentration of the red component, PONCAU4R dye-water solution was set to 0,1.100& l/ where the concentration of the blue component BRILLANT BLUE dye-water solution was 0,5.100m l/ (Figure 2). Figure 2: From left to right, oxy-hemoglobin )bZ& and deoxy-hemoglobin )b phantoms (Phantom-1 and phantom-2 as100% Red and 100% Blue components respectively) Seven liquid phantoms with different dye-water concentrations, each with a volume of 15ml, were prepared in separate beakers. Then, 12 ml of each of these solutions were poured into the solution container through syringes and placed to the experimental setup to be examined. The percentages of oxy-hemoglobin and deoxy-hemoglobin (red and blue components) in these phantoms were set for phantom1, phantom 2, phantom 3, phantom 4, phantom 5, phantom6 and phantom 7 in terms of )bZ& oxy-hemoglobin (red component) percentages 100%, 0%, 80%, 70%, 60%, 50%, 40%, 20% respectively. 2.4. Experimental Setup A voltage of V ≌ 3 Volts was applied to the laser light source input terminals by connecting the power supply to the driver circuit component. The single wavelength (650nm) laser beams emitted from the light source passed through the diffuser and diffused to the liquid phantoms. Based on optical scattering properties that vary depending on oxygen saturation rate, phantom images under these light conditions were recorded by the mobile camera for analysis in later steps. 229 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org a) b) c) Figure 3: Experimental setup a) schematic representation; b-c) real view of the setup with liquid phantoms As shown in Figure 3, the laser was positioned so that the beam direction was approximately 28° (28.32°) from the vertical axis and at an angle of 62° (61.68°) to the phantom surface. The diffuser lens was placed 2.5cm in front of the laser, with its surface at 90° to the laser beam. The mobile camera was placed 12.8cm above the center of the top surface of the liquid phantom. 2.5. Camera Settings The mobile camera was put at a vertical distance of 12.8cm from the phantom solution container. The mobile camera was calibrated with manual shooting mode (Shutter speed s=1/30, pixels 48MP, white balance WB=5600, focus F=30, light sensitivity level ISO=200, anti-band filter 50Hz) for capturing optimal images to be examined. 2.6. Image Analysis The region of interests were parsed from RGB images of seven phantoms captured by mobile camera under laser light in a bright environment. Afterwards, the red and blue pixel brightness (+% , +& respectively) of these 3D (RGB) cross-sectional images were measured. Since the oxygen saturation Z& is correlated with the oxy-hemoglobin and deoxyÓÔi2 ∗ 100 an observation parameter can be set related hemoglobin values i.e. % Z& = ÓÔi2 •ÓÔ to the pixel brightness of a tissue [35] . Thus, the mean observation parameter based on the Íf pixel values of the cross-sectional images (*}™¦~ = Í •Í ) were measured. The relationship f 2 between the R values of seven phantoms have been mapped. With the help of this map, the observability of the oxygen saturation difference of tissues with a mobile camera using a single wavelength laser in a bright environment and the usability of these methods in tumor detection were discussed. Additionally, mathematical calibration models appropriate to the table obtained from the R map were examined using MATLAB. The usability of these mathematical models for calibration settings in tissue oxygen saturation measurements were evaluated. 3. RESULTS 3.1. Phantom Images The initial 3D (RGB) images (Before ROI parse process) taken by the mobile camera under single-wavelength (650nm) laser source within the bright environment were shown via below (Figure 4). 230 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 4: Initial RGB images of liquid phantom solutions from left to the right: phantom-1, phantom-2, phantom-3, phantom-4, phantom-5, phantom-6, phantom-7 3.2. Relations Between R, ÕÖ×Ò and Ø×Ò As seen on the graph created (Graph 1-a), with the ordinate represents the R parameter values where the abscissa is the oxygen saturation percentages of the phantoms, it was observed that the Rmean parameter increased almost linearly with respect to the different concentrations of phantoms i.e. mixed percentages of oxy-hemoglobin and deoxy-hemoglobin. Moreover, the slope of the graph where the mean R values are multiplied by 100 (*}™¦~ 810& in arbitrary unit) to relate the values with % Z& (Graph 1-b) also coincides with measurements in the study by Pahnvar et al. made with different image sensors in dark condition requirements and analysing 2D gray-scaled images. a) b) Graph 1: related to the %)bZ& a) the R parameters b) the *}™¦~ 810& (a.u.) values 3.3. Mathematical Fit Models In addition to the previous measurements, 3 different mathematical models of the relationship between *}™¦~ 810& (a.u.) and )bZ&(%) were created to be used in system calibration to examine their usability in future studies. Each model has different definitions as a function containing two variables: x and y, which denotes HbO2(%) and Rmean*100(a.u.) respectively. (Graph 2) a) b) c) Graph 2: Rmean*100(a.u.) vs. HbO2(%) fit models a)1st model: Fourier function; b) 2nd model: piecewise polynomial function c) 3rd model: Linear function First, a graphical regression model (Fourier) was created under x= [0,100] boundary conditions. Real values with this model defined by the function = , + % cos 8Ü + b% sin 8Ü + & cos 28Ü + b& sin 28Ü . As a result of the evaluation between, the coefficient of determination was found to be R2 = 0.999 ≈ 1. 231 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Second, in the model created with a piecewise polynomial function with smoothing parameter p=0.021686, the root mean squared error and determination coefficient were found (RMSE=0.535, R2=1). Third, for the first-degree polynomial model as a linear function ( = % 8 + & ), where y=0.8672x – 2.2043, the results RMSE ≈ 3.9 and R2=0.983 ≈ 1 were recorded. 4. DISCUSSIONS AND CONCLUSIONS By this study, the results show that there is no compulsory requirement for a dark environment in optical imaging-based studies using a single wave-length laser, hemodynamic analysis (e.g. Z& , )b, )bZ& ) or tumor diagnosis studies under in-vitro conditions i.e. imaging can be performed under single wavelength laser light in a bright environment, that there is no compulsory requirement for converting an image into gray-scale level i.e. image analysis can be made by 3D (RGB) images and that mobile cameras can be used as imaging devices. Additionally, since it’s known that the determination coefficients R2 (or NFI) equal to 1 are considered as perfect fit [36], and also known that an RMSE equals to 0 indicates as perfect fit between observed and model-based predicted values [37], according to the results obtained from this study it can be concluded that the mathematical models created for the calibration recommendation are perfectly fit (Estimations are very close to the real results). Therefore, it can be predicted that these findings may shed light on possible important approaches for future innovative studies, both in terms of more comfortable environmental light conditions and the use of cheaper and easily accessible experimental equipment such that a personal mobile phone camera. Thus, the aim of the study was achieved by finding the effectiveness of the methods performed in a bright environment as a different approach for the development of practical optical imaging-based methods that can be used in early-stage cancer diagnosis by obtaining interaction data between R, HbO& and SO& . 5. REFERENCES [1] “World Health Statistics 2023 - A visual summary.” Accessed: Dec. 17, 2023. [Online]. Available: https://www.who.int/data/stories/world-health-statistics-2023-a-visualsummary/ [2] “World health statistics 2023: monitoring health for the SDGs, sustainable development goals.” Accessed: Dec. 17, 2023. [Online]. Available: https://www.who.int/publications/i/item/9789240074323 [3] B. Gramatikov, “‘Handbook of biomedical optics’, edited by David A. Boas, Constantinos Pitris, and Nimmi Ramanujam,” Biomed Eng Online, vol. 11, no. 1, p. 7, 2012, doi: 10.1186/1475-925X-11-7. [4] H. Hou et al., “Optical imaging technologies for in vivo cancer detection in lowresource settings,” Curr Opin Biomed Eng, vol. 28, p. 100495, Dec. 2023, doi: 10.1016/J.COBME.2023.100495. [5] C. G. Hadjipanayis, H. Jiang, D. W. Roberts, and L. Yang, “Current and Future Clinical Applications for Optical Imaging of Cancer: From Intraoperative Surgical Guidance to Cancer Screening,” Semin Oncol, vol. 38, no. 1, p. 109, Feb. 2011, doi: 10.1053/J.SEMINONCOL.2010.11.008. [6] M. Xu, M. Alrubaiee, S. K. Gayen, and R. R. Alfano, “Optical Diffuse Imaging of an Ex Vivo Model Cancerous Human Breast Using Independent Component Analysis,” IEEE JOURNAL OF SELECTED TOPICS IN QUANTUM ELECTRONICS, vol. 14, no. 1, p. 43, doi: 10.1109/JSTQE.2007.912831. 232 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [7] J. E. Christopherjames, D. Devakumar, J. B. Jeeva, and M. Singh, “Monte Carlo simulation of handheld probes to detect non-invasive ductal carcinoma from diffuse optical reflectance signals,” Results in Optics, vol. 11, p. 100410, May 2023, doi: 10.1016/J.RIO.2023.100410. [8] R. Choe et al., “Differentiation of benign and malignant breast tumors by in-vivo three-dimensional parallel-plate diffuse optical tomography,” J Biomed Opt, vol. 14, no. 2, p. 024020, 2009, doi: 10.1117/1.3103325. [9] J. P. Culver et al., “Three-dimensional diffuse optical tomography in the parallel plane transmission geometry: Evaluation of a hybrid frequency domain/continuous wave clinical system for breast imaging,” Med Phys, vol. 30, no. 2, pp. 235–247, Feb. 2003, doi: 10.1118/1.1534109. [10] X. Chen et al., “In vivo real-time imaging of cutaneous hemoglobin concentration, oxygen saturation, scattering properties, melanin content, and epidermal thickness with visible spatially modulated light,” Biomedical Optics Express, Vol. 8, Issue 12, pp. 5468-5482, vol. 8, no. 12, pp. 5468–5482, Dec. 2017, doi: 10.1364/BOE.8.005468. [11] A. Corlu et al., “Three-dimensional in vivo fluorescence diffuse optical tomography of breast cancer in humans,” Optics Express, Vol. 15, Issue 11, pp. 6696-6716, vol. 15, no. 11, pp. 6696–6716, May 2007, doi: 10.1364/OE.15.006696. [12] L. Rey-Barroso, S. Peña-Gutiérrez, C. Yáñez, F. J. Burgos-Fernández, M. Vilaseca, and S. Royo, “Optical Technologies for the Improvement of Skin Cancer Diagnosis: A Review,” Sensors (Basel), vol. 21, no. 1, pp. 1–31, Jan. 2021, doi: 10.3390/S21010252. [13] Ş. Özkaya, A. Jahangeer, İ. Akkaya, and M. Engin, “Experimental Based Determination Of Optical Properties Of Tissue Mimicking Liquid Phantom,” in 6 th International Health Science And Life Congress. Proceeding Book., M. Polat and S. Dönmez, Eds., MAKÜ, 2023, pp. 911–920. Accessed: Nov. 07, 2023. [Online]. Available: https://drive.google.com/file/d/13Pgg-SWizvV81_GAflY90oTYJk6LsADE/view [14] S. M. Deniz, “Biyolojik Dokuların Esnek Saçılım Spektroskopisi Verilerine Göre Sınıflandırılması.” 2015. Accessed: Nov. 09, 2023. [Online]. Available: http://hdl.handle.net/11527/800 [15] S. K. GAYEN and R. R. ALFANO, “Emerging Optical Biomedical Imaging Techniques,” Optics and Photonics News, Vol. 7, Issue 3, pp. 16-, vol. 7, no. 3, pp. 16-, Mar. 1996, doi: 10.1364/OPN.7.3.000016. [16] L. V. Wang and H. Wu, “Biomedical optics : principles and imaging,” p. 362, 2007, [Online]. Available: https://www.wiley.com/enus/Biomedical+Optics%3A+Principles+and+Imaging-p-9780470177006 [17] J. L. Skytte, “2D Static Light Scattering for Dairy Based Applications.” Technical University of Denmark, 2014. Accessed: Nov. 09, 2023. [Online]. Available: https://orbit.dtu.dk/en/publications/2d-static-light-scattering-for-dairy-based-applications [18] “What Type of Cancer Causes Low Hemoglobin (Anemia)?” Accessed: Dec. 19, 2023. [Online]. Available: https://www.verywellhealth.com/anemia-and-cancer-797397 [19] J. M. Oh, H. M. Begum, Y. L. Liu, Y. Ren, and K. Shen, “Recapitulating Tumor Hypoxia in a Cleanroom-Free, Liquid-Pinning-Based Microfluidic Tumor Model,” ACS Biomater Sci Eng, vol. 8, no. 7, pp. 3107–3121, Jul. 2022, doi: 10.1021/ACSBIOMATERIALS.2C00207/SUPPL_FILE/AB2C00207_SI_002.MP4. [20] T. Hompland, C. S. Fjeldbo, and H. Lyng, “Tumor Hypoxia as a Barrier in Cancer Therapy: Why Levels Matter,” Cancers 2021, Vol. 13, Page 499, vol. 13, no. 3, p. 499, Jan. 2021, doi: 10.3390/CANCERS13030499. 233 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [21] N. Campillo et al., “Differential oxygenation in tumor microenvironment modulates macrophage and cancer cell crosstalk: Novel experimental settingand proof of concept,” Front Oncol, vol. 9, no. FEB, p. 422027, Feb. 2019, doi: 10.3389/FONC.2019.00043/BIBTEX. [22] “How does intra-tumour low oxygen levels relate to the clinical outcome after radiotherapy in breast cancer? | Research Communities by Springer Nature.” Accessed: Dec. 19, 2023. [Online]. Available: https://communities.springernature.com/posts/how-does-intratumour-low-oxygen-levels-relate-to-the-clinical-outcome-after-radiotherapy-in-breast-cancer [23] “Study Suggests Breast Cancer Spreads while Sleeping | Cancer.” Accessed: Dec. 19, 2023. [Online]. Available: https://www.labroots.com/trending/cancer/23115/studysuggests-breast-cancer-spreads-sleeping [24] A. Torricelli et al., “Determination of reference values for optical properties of liquid phantoms based on Intralipid and India ink,” Biomedical Optics Express, Vol. 5, Issue 7, pp. 2037-2053, vol. 5, no. 7, pp. 2037–2053, Jul. 2014, doi: 10.1364/BOE.5.002037. [25] B. W. Pogue and M. S. Patterson, “Review of tissue simulating phantoms for optical spectroscopy, imaging and dosimetry,” https://doi.org/10.1117/1.2335429, vol. 11, no. 4, p. 041102, Jul. 2006, doi: 10.1117/1.2335429. [26] T. O. McBride, B. W. Pogue, E. D. Gerety, S. B. Poplack, U. L. Österberg, and K. D. Paulsen, “Spectroscopic diffuse optical tomography for the quantitative assessment of hemoglobin concentration and oxygen saturation in breast tissue,” Appl Opt, vol. 38, no. 25, p. 5480, Sep. 1999, doi: 10.1364/AO.38.005480. [27] S. Srinivasan et al., “Interpreting hemoglobin and water concentration, oxygen saturation, and scattering measured in vivo by near-infrared breast tomography,” Proc Natl Acad Sci U S A, vol. 100, no. 21, pp. 12349–12354, Oct. 2003, doi: 10.1073/PNAS.2032822100/ASSET/909DF392-94AF-4ED0-9E2943822A08DC9/ASSETS/GRAPHIC/PQ2032822006.JPEG. [28] S. Tabassum et al., “Optical scattering as an early marker of apoptosis during chemotherapy and antiangiogenic therapy in murine models of prostate and breast cancer,” Neoplasia, vol. 23, no. 3, p. 294, Mar. 2021, doi: 10.1016/J.NEO.2021.01.005. [29] B. J. Tromberg et al., “Non-Invasive In Vivo Characterization of Breast Tumors Using Photon Migration Spectroscopy,” Neoplasia, vol. 2, no. 1–2, p. 26, 2000, doi: 10.1038/SJ.NEO.7900082. [30] Y. V. Nalawade, “Evaluation of breast calcifications,” Indian J Radiol Imaging, vol. 19, no. 4, p. 282, Nov. 2009, doi: 10.4103/0971-3026.57208. [31] S. van de Ven et al., “Diffuse Optical Tomography of the Breast: Initial Validation in Benign Cysts,” Mol Imaging Biol, vol. 11, no. 2, p. 64, 2009, doi: 10.1007/S11307-008-0176X. [32] A. , Godavarty et al., “Diagnostic imaging of breast cancer using fluorescenceenhanced optical tomography: phantom studies,” Journal of biomedical optics, 9(3), 488-496, 2004, Accessed: Nov. 11, 2023. [Online]. Available: https://www.spiedigitallibrary.org/journals/journal-of-biomedical-optics/volume-9/issue3/0000/Diagnostic-imaging-of-breast-cancer-using-fluorescence-enhanced-opticaltomography/10.1117/1.1691027.full?SSO=1 [33] A. Jalali Pahnvar, A. Isikhan, I. Akkaya, Y. Efteli, M. Engin, and E. Z. Engin, “Estimation of oxygen saturation with laser optical imaging method,” Istanbul University Journal of Electrical and Electronics Engineering, vol. 17, pp. 3137–3140, 2017, doi: 10.1109/TIPTEKNO.2016.7863082. 234 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [34] D. J. Vitello, R. M. Ripper, M. R. Fettiplace, G. L. Weinberg, and J. M. Vitello, “Blood Density Is Nearly Equal to Water Density: A Validation Study of the Gravimetric Method of Measuring Intraoperative Blood Loss,” J Vet Med, vol. 2015, pp. 1–4, Jan. 2015, doi: 10.1155/2015/152730. [35] P. Ghosh et al., “Oxygen-enhanced optoacoustic tomography reveals the effectiveness of targeting heme and oxidative phosphorylation at normalizing tumor vascular oxygenation,” Cancer Res, vol. 80, no. 17, p. 3542, Sep. 2020, doi: 10.1158/0008-5472.CAN19-3247. [36] L. Ding, W. F. Velicer, and L. L. Harlow, “Effects of Estimation Methods, Number of Indicators per Factor, and Improper Solutions on Structural Equation Modeling Fit Indices,” Struct Equ Modeling, vol. 2, no. 2, pp. 119–143, Jan. 1995, doi: 10.1080/10705519509540000/ASSET//CMS/ASSET/4C66F0F7-9473-48F2-97BAAAEDBBA0EF35/10705519509540000.FP.PNG. [37] J. Adamowski, H. Fung Chan, S. O. Prasher, B. Ozga-Zielinski, and A. Sliusarieva, “Comparison of multiple linear and nonlinear regression, autoregressive integrated moving average, artificial neural network, and wavelet artificial neural network methods for urban water demand forecasting in Montreal, Canada,” Water Resour Res, vol. 48, no. 1, Jan. 2012, doi: 10.1029/2010WR009945. 235 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A FREE DATA REDUNDANCY METHOD FOR SENTIMENT CLASSIFICATION IN MOVIEREVIEW USING ENSEMBLE MACHINE LEARNING APPROACH Usman Mahmud Al-Qalam University Mohammed Hassan Bayero University Abubakar Ado Yusuf Maitama Sule University Abubakar Abdulkadir Bichi Yusuf Maitma Sule University Armaya’u Zango Umar Al-Qalam University Abstract Sentiment Analysis is a Natural Language Processing domain related to the identification or extraction of user sentiments or opinions from written language. Although, there is a continued interests in understanding people’s interest through the contents they share online. However, the features generated from the sentiment dataset are of very high-dimension, characterized by irrelevant and redundant features that do not contribute to analyzing sentiment or opinion value. The existing approaches utilizes dimensional reduction techniques to minimize the features size by maintaining a subset of informative features. However, the existing feature reduction methods in cooperated into the sentiment analysis framework are still inefficient. Thus, a new approach should be investigated for efficient and effective sentiment analysis. Therefore, this paper proposed an approach that combines the techniques of Feature Selection based-Information Gain and Feature Hashing to overcome the drawbacks of the existing approaches. Experimental results show that the proposed approach outperformed the baseline and existing method (s) compared in almost all the analyzed cases. Keywords: Sentiment analysis, Feature selection, Feature hashing, Information gain 236 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org DENİZ KABUĞU VE SALYANGOZ KABUĞU TOZU KATKILI PVC/HFFR KABLOLAR Gülsüm TARIM Borsan Ar-Ge Merkezi ORCID: 0009-0007-0899-4280 Büşra ÇEBİTÜRK Borsan Ar-Ge Merkezi ORCID: 0009-0006-8453-4561 Aleyna İrem KARA Borsan Ar-Ge Merkezi ORCID: 0009-0006-8395-234X Tahsin CAN Borsan Ar-Ge Merkezi ORCID: 0009-0009-8887-1233 ÖZET Kablo yalıtım ve izolasyon malzemeleri, elektrik akımının güvenli bir şekilde iletilmesini sağlayan önemli birer bileşendir. Bu malzemelerin elektriksel, mekaniksel ve termal özellikleri belirli standartlara dayanmaktadır. Kablo yalıtım ve izolasyon malzemelerinin üretiminde yaygın olarak kullanılan termoplastik ve elastomer polimerler (PVC, PE, XLPE, EPR vb.) petrol fosil yakıtlarından elde edilmektedir. Bu polimerlerin avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır; bu polimerler maliyetleri yükselterek işletmelere yük olmaktadır, zehirli gaz salınımı yaparak çevreye zarar vermektedir ve kullanılan termoset malzemelerin geri dönüşümü mümkün olmadığı için çevresel atıklara neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu atıklarının kablo izolasyon ve yalıtım malzemelerine katkılandırılması durumunda, hem çevre sağlığı hem de maliyet açılarından dünyamıza olumlu katkı sağlayacağı tespit edilmiştir. Deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu gibi atık kabuklar; kalsiyum karbonat (CaCO3), magnezyum karbonat (MgCO3), silisyum dioksit (SiO2) gibi mineraller içermektedir. Bu minerallerin polimer matrislere katkısı ile biyoplastik kompozitler elde edilebilmektedir. Dünya çapında deniz kabuğu atıklarının kesin miktarlarını belirlemek zordur, ancak miktarının fazla olduğu ve giderek arttığı da kesindir. Kabuklara bağlı kalan etlerin çürümesi veya kabukların içerdiği tuzların H2S (hidrojen sülfür), NH3 (amonyak) gibi gazlara ayrışması nedeniyle kötü koku kaynağı haline gelebilmektedir. Bu çalışma, deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu atıklarının kablo yalıtım ve izolasyon malzemelerine katkı maddesi olarak kullanılması olasılığını literatür ışığında incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu atıklarının, matris olarak ise PVC, PE, TPU, PVA, TPE, PP gibi farklı polimerlerle ekstrüzyon yöntemiyle karıştırılması sonucunda elde edilen polimerik kompozitlerin mekanik, termal ve elektriksel özellikleri çeşitli kaynaklardan derlenmiştir. Atık içeriğinde bulunan kalsit ve diğer mineraller sayesinde kablo yalıtım malzemesinde mekanik özelliklere olumlu katkılar sağladığı belirlenmiştir. Ayrıca, atık kabuklarının yenilenebilir ucuz bir kaynak olması üretim maliyetlerini düşürürken çevreye olan etkilerini de azaltmıştır. 237 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu çalışma, biyoplastik kablo yalıtım ve izolasyon malzemelerinin üretimi ve karakterizasyonu konusunda literatüre güncel bilgiler sunmayı hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: Deniz kabuğu, salyangoz kabuğu, biyoplastik, kablo yalıtım ve izolasyon malzemeleri, ekstrüzyon PVC/HFFR CABLES WITH SEA SHELL AND SNAIL SHELL POWDER ADDITIVE ABSTRACT Cable insulation and insulation materials are important components that ensure the safe transmission of electric current. The electrical, mechanical and thermal properties of these materials are based on certain standards. Thermoplastic and elastomer polymers (PVC, PE, XLPE, EPR, etc.) commonly used in the production of cable insulation and insulation materials are obtained from petroleum fossil fuels. These polymers have advantages as well as disadvantages; These polymers burden businesses by increasing costs, harm the environment by releasing toxic gases, and cause environmental waste because the thermoset materials used cannot be recycled. As a result of the research, it has been determined that adding seashell and snail shell wastes to cable insulation and insulation materials will make a positive contribution to our world in terms of both environmental health and cost. Waste shells such as seashells and snail shells; It contains minerals such as calcium carbonate (CaCO3), magnesium carbonate (MgCO3) and silicon dioxide (SiO2). Bioplastic composites can be obtained by adding these minerals to polymer matrices. It is difficult to determine the exact amounts of shell waste worldwide, but it is certain that its amount is large and increasing. It can become a source of bad odor due to the rotting of meat remaining attached to the shells or the decomposition of the salts contained in the shells into gases such as H2S (hydrogen sulfide) and NH3 (ammonia). This study aims to examine the possibility of using seashell and snail shell wastes as additives to cable insulation and insulation materials in the light of the literature. For this purpose, the mechanical, thermal and electrical properties of polymeric composites obtained by mixing seashell and snail shell wastes with different polymers such as PVC, PE, TPU, PVA, TPE and PP as matrix by extrusion method have been compiled from various sources. It has been determined that the waste contributes positively to the mechanical properties of the cable insulation material, thanks to the calcite and other minerals it contains. In addition, the fact that waste shells are a cheap, renewable resource reduces production costs and reduces their impact on the environment. This study aims to provide up-to-date information to the literature on the production and characterization of bioplastic cable insulation and insulation materials. Keywords: Seashell, snail shell, bioplastic, cable insulation and insulation materials, extrusion 1.GİRİŞ Karbon ayak izi ve çevre kirliliği, son yıllarda gündemde olan ve insanlığın geleceğini tehdit eden iki önemli sorundur. Karbon ayak izi, her insanın ulaşım, ısınma, enerji tüketimi veya satın aldığı her türlü ürün neticesinde atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarını anlamına gelmektedir. Karbon ayak izinin artması, küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olarak, çevrenin dengesini bozmaktadır ve canlıların yaşamını zorlaştırmaktadır. Örneğin, karbon ayak izinin artmasıyla birlikte buzullar erimektedir, deniz seviyesi yükselmektedir, kuraklık ve seller artmaktadır, biyolojik çeşitlilik azalmaktadır ve hastalıklar yaygınlaşmaktadır. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) 2022 verilerine göre karbon ayak izi ve çevre kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri de sanayileşmedir. 238 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Sanayileşme, daha fazla enerji tüketimi, daha fazla fosil yakıt kullanımı, daha fazla üretim ve tüketim, daha fazla atık oluşumu gibi sonuçlar doğurmaktadır. Örneğin, Türkiye'de 19902019 yılları arasında sanayileşmenin hızlanmasıyla birlikte karbon ayak izi %146 oranında artmıştır (TÜİK, 2022). Fabrika bacalarından çıkan dumanlar, araç egzozları, kimyasal atıklar, katı atıklar gibi kirleticileri ortaya çıkarmaktadır ve bu kirleticiler hem insan sağlığını hem de doğal dengeyi tehdit etmektedir. Günümüzde aydınlatma ve elektrik iletiminde yaygın olarak plastik hammaddeler kullanılmaktadır. Kablo yalıtım, kılıf ve dolgu malzemesi olarak İstenilen mekanik özellikleri karşılaması sebebiyle polimerler (PE, PVC, PP, EVA, SİR, PTFE, PVC) malzemeler ve kimyasal katkı malzemeleri tercih edilmektedir. Bu polimer hammaddelerin çoğunun geri dönüşümü mümkün değildir, bu nedenle zararlı gaz salınımı, işletmeye maliyet ve çevreye atık olarak zarar vermektedir. Kablo yalıtım, kılıf ve dolgu malzemelerinde kullanılan plastikler ve kimyasal katkılar; yanıcı ve zehirli maddeler içermektedir. Bu nedenle, yangın durumunda yoğun duman, alev ve toksik gazlar oluşur. Bu da hem insan sağlığına hem de çevreye zarar vermektedir. Ayrıca atık olarak doğaya bırakıldıklarında çevre kirliliğine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olmaktadırlar. Doğanın temel olan fiziksel unsurları hava, su ve de toprak üzerinde bazı olumsuz etkilerin oluşması ile de ortaya çıkan, canlıların yaşam aktivitelerini olumsuz bir yönde etkilemekte olan çevre sorunları ise çevre kirliliği olarak nitelendirilmektedir. Her geçen yıl hızla artan plastik, biyolojik ve nükleer atıklar ekolojik dengeye zarar vermektedir ve atıklar çevre kirliliğinde önemli bir paya sahiptir. Çevre kirliliği ve karbon ayak izi, son yıllarda dünyanın en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. İklim değişikliği, küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik kaybı, hava ve su kirliliği gibi pek çok olumsuz etkiye neden olan bu sorunlar, insanların yaşam kalitesini ve gezegenin geleceğini tehdit etmektedir. Çevre kirliliğini etkileyen en önemli faktörler arasında endüstriyel atıklar gelmektedir. Bu nedenle, günümüzde çevre dostu malzemeler üretmeye ve kullanmaya yönelim artmıştır. Günümüzde çevre kirliliği ve karbon ayak izini azaltmak adına üretimde çevreci malzeme arayışına gidilmektedir. Atıkların uzaklaştırılması ve polimer kompozitlere dahil edilmesi (Yao ve arkadaşları, 2013; Moustafa ve arkadaşları, 2017) gibi farklı amaçlarla önemli araştırma çalışmaları yürütülmektedir. Çevre dostu malzemeler, atık miktarını azaltmaktadır, geri dönüştürülebilirliği sağlamaktır ve çevreye zarar vermemektir. Üretim tesislerinde hammadde olarak kullanılan plastiklerin ve kimyasal katkıların azaltılması çevre sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Kablo yalıtım ve izolasyon malzemeleri için alternatif kaynaklar araştırılmaktadır. Bu kaynaklardan biri de atık deniz kabuğu ve salyangoz kabuğudur. Deniz kabuğu veya basitçe kabuk olarak bilinen yumuşakçaların bir parçasıdır. Dünya çapında deniz kabuğu atıklarının kesin miktarlarını belirlemek zordur. Ancak deniz kabuğu atıklarının miktarının çok büyük olduğu ve giderek arttığı da kesindir. Dünya çapında her yıl yaklaşık 45.000 ton atık deniz kabuğu üretilmektedir. Kabuklara bağlı kalan etlerin çürümesi veya kabukların içerdiği tuzların H2S (hidrojen sülfür), NH3 (amonyak) gibi gazlara ayrışması nedeniyle kötü koku kaynağı haline gelebilmektedir. Bu çalışmanın amacı atık deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu tozlarının, polimerik kompozit malzemeler üzerinde mekanik, termal ve yapısal olarak etkisini değerlendirmektir. 2.ATIK OLARAK DENİZ KABUĞU VE SALYANGOZ KABUĞU Dünya balıkçılık ve su ürünleri üretimi, 2000–2019 döneminde %41 büyüme göstererek 2019 yılında 178 milyon tona ulaşmış ve 2000 yılına göre 52 milyon tonluk bir artışa karşılık gelmiştir ve toplam üretimin %13'ünü yumuşakçalar oluşturmaktadır. Kabuklular ise %9'unu oluşturmaktadır (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, İstatistik Yıllığı, 2021). Her yıl küresel olarak 8 milyon tona yakın atık yengeç, karides ve ıstakoz kabuğu üretilmektedir ve bu, toplam yengeç kütlesinin %60'ını oluşturmaktadır (Yan ve Chen, 2015). 239 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bununla birlikte, her yıl 10 milyon tonun üzerinde yumuşakça kabuğu üretilmektedir ve bunların %70'inden fazlası istiridye, deniztarağı ve midye kabuklarından oluşmaktadır (Summa ve arkadaşları, 2022). Yumuşakça kabukları, türe bağlı olarak canlı ağırlığın %6590'ını oluşturmaktadır (Summa ve arkadaşları, 2022). Özellikle midye, diğer kabuklu deniz ürünleri türleriyle karşılaştırıldığında üretim ve kabuk katkısı bakımından en büyük artışa sahiptir (Vélez-Henao ve arkadaşları, 2021). Önemli bir kısmı deniz kabuğu ve diğer gastropod kabuklarıyla da ilgilidir (Zhan ve arkadaşları, 2022). Bu nedenle kabuklar, atık haline gelmemesi gereken önemli bir yan üründür; daha ziyade potansiyellerinin en iyi şekilde kullanılması gereken yeni bir hammaddedir. Milyonlarca ton atık kabuk (deniz kabukları, yumurta kabukları, vb.) deniz ürünleri ve diğer besin maddeleri olarak tüketildikten sonra atılmaktadır. Bunlar arasında deniz kabukları, cockle kabukları, salyangoz kabukları, tarak kabukları, midye kabukları, istiridye kabukları, cowrie kabukları ve ayrıca Şekil 1'de gösterildiği gibi yumurta kabukları bulunmaktadır. Bu atık kabuk biyomalzemeleri salyangoz, istiridye, cockle ve diğerleri gibi yumuşakçaların dış iskeletleridir. Özellikle deniz ürünleri endüstrisi yılda milyonlarca ton atık kabuk üretmekte olup, bunun yaklaşık 10 milyon tonu sadece Çin'de üretilmektedir (Mo KH ve arkadaşları, 2018). Japonya'da yaklaşık 2 milyon ton atık kabuk kaydedilmiştir (Sawai, 2011) ve Fransa'da yılda 160.000 ton kabuklu deniz hayvanı yetiştiriciliğinden ve 45.000 ton balıkçılıktan kabuk üretilmektedir. 2014 yılında dünya çapında yumuşakça üretimi yaklaşık 16,1 milyon ton olmuştur (Silva HT ve arkadaşları, 2019). Gıda içeriği tüketildikten sonra atılan kabuklar, mikrobiyal ayrışma sırasında yoğun koku yayılması ve yığından ağır metallerin ayrışması ve sızması nedeniyle toprak ve hava kirliliğine neden olmaktadır (Nguyen DH ve arkadaşları, 2017). Afrika'da, miktarını tespit etmek zor olsa da, birkaç milyon ton atık kabuk nehir kıyılarına, topraklara, plajlara ve denizlere yığılmaktadır. Şekil 1. Organik Atık Kabuklar: (a) İstiridye; (b) Deniz Salyangozu; (c) Cockle; (d) Midye; (e) Salyangoz; (f) Yumurta Kabuğu; (g) Tarak; ve (h) Cowrie Atık kabuklar öncelikle denize veya çöp sahasına gönderilmektedir (Murphy ve arkadaşları, 2017). Daha sonra, özellikle de bertarafları kontrolsüzse, toprakları, suları ve deniz ekosistemlerini değiştirmektedir (Bonnard ve arkadaşları, 2020). Sonuç olarak, dünyanın her yerinde deniz kabuğu yığınları bulunabilir; bu yığınlar, kabuklara yapışan kalıntı dokuların ayrışması, kötü kokuların yayılması ve ayrıca görsel kirliliğin artması nedeniyle çevreye zarar vermektedir. 240 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Kabuklar yalnızca tüketim öncesi veya sonrası kalıntılar olarak değil, aynı zamanda hem balıkçılık hem de su ürünleri yetiştiriciliğinde genellikle düşük gelirli ülkelerdeki yetersiz koruma altyapısı nedeniyle hasat ve sınıflandırma kayıpları veya atıkları olarak imha edilmektedir (Ishangulyyev ve arkadaşları, 2019). Ayrıca kabuklar, su ürünleri üreticileri, işleme şirketleri, restoranlar veya bireysel tüketiciler tarafından çeşitli işleme aşamalarında da atık olarak çıkmaktadır. Yumuşakçalar ve kabuklular ile ilgili tüketim alışkanlıkları, tam kabuklu veya işlenmiş olarak satılıp servis edilebilmesi nedeniyle farklı ülkelerde farklılık göstermektedir. Kabuk atıkları bu nedenle çeşitli yerlerde üretilmektedir ve bu da büyük ölçekli bertarafı zorlaştırmaktadır. Atık kabuklar, taşımacılık maliyeti, fosil yakıtlar ve potansiyel uygulamalar dikkate alınarak, kaynakları ile işleme tesisleri arasındaki coğrafi mesafelere göre imha edilmelidir (de Alvarenga ve arkadaşları, 2012). Kabuklar esas olarak stabil kalsiyum karbonattan (CaCO3) oluşmaktadır. Kabukların ayrışması herhangi bir işlem yapılmadan mümkün değildir. Termal ayrışmaları 1000 °C'nin üzerinde yüksek sıcaklıklar gerektirmektedir, bu da yüksek enerji tüketimine ve sıklıkla sera gazı emisyonuna neden olmaktadır (Mo KH ve arkadaşları, 2018). Atık kabuklarının imhası ve taşınması bu nedenle büyük bir mali yük haline gelebilmektedir. 3.ATIK KABUKLARIN KULLANILDIĞI SEKTÖRLER 3.1.Heterojen Katalizörler Geleneksel katalizörlerle ilişkilendirilen nispeten yüksek üretim maliyeti ve metal liçi, araştırmacıların dikkatini heterojen katalizör uygulamaları için atık kabuklar vb. gibi ucuz ve yenilenebilir malzemelerden yararlanmaya ve geliştirmeye yöneltmiştir. Atık kabuklardan elde edilmiş heterojen katalizörlerin sentezi, akademisyenler tarafından büyük ilgi görmüştür (Shan ve arkadaşları, 2018). Atık deniz ve salyangoz kabuklarında CaO ana bileşen olduğu için, bu nedenle potansiyel bir heterojen alkali katalizördür ve biyo-dizel üretimi için atık bitkisel yağların transesterifikasyonu için uygulanabilir sonucuna varılmıştır. Biyodizel üretiminde homojen asit veya baz katalizörlerin kullanılması, ürün ve katalizör ayrıştırma konusunda zorluklara neden olmuştur (Kayode ve Hart, 2019). Bununla birlikte, katı katalizörü ayırmanın kolaylığı, dikkatleri alkali metal oksitler ( CaO, ZnO, MgO, vb.) gibi katı asit ve katı bazlara kaydırmıştır. İlginç bir şekilde, atık kabukların kalsine tozları çoğunlukla CaO ve az miktarda MgO, CuO ve SrO gibi diğer alkali metal oksitler bakımından zengindir . Bu bakış açısıyla, öğütülmüş atık salyangoz kabuğu ilk kez soya fasulyesi yağı ve metanolden ortam sıcaklığında biyodizel üretimi için heterojen katalizör hazırlamak için kullanılmıştır (Laskar ve arkadaşları, 2018). Sonuç olarak, Buasri ve arkadaşları (2013, 2015) midye, tarak, hamam böceği, istiridye ve piramidella atık kabuklarını kullanarak heterojen katalizör de hazırlamıştır. Kabuk türevi CaO katalizörler, metanol kullanılarak jatropha curcas yağı ve palmiye yağının transesterifikasyonu yoluyla biyodizel üretimi için test edilmiştir. Düşük maliyet avantajına ek olarak, biyodizel üretimi için kabuk türevli CaO katalizörünün katalitik aktivitesi, ayırma avantajına sahip tipik homojen katalizörleri ile benzerlik göstermiştir (Buasri ve arkadaşları, 2015; Kouzu ve Hiddaka, 2012). Buasri ve arkadaşları (2013) tarafından yapılan stabilite ve yeniden kullanılabilirlik testi, kabuk türevi katalizörün %90'dan fazla biyodizel üretimi ile üç test döngüsü boyunca katalitik aktiviteyi koruduğunu göstermiştir. Üç tekrarlama döngüsünden sonra biyodizel verimindeki düşüş, yüzey yapısındaki değişikliklere ve reaksiyon ortamındaki su bileşeni nedeniyle kalsiyum hidroksit oluşumuna bağlanmıştır(Hu ve arkadaşları, 2011). Homojen katalizörlerin aksine, kabuk türevi katalizörün ve yan ürün olan gliserolün, santrifüjleme yoluyla üretilen biyodizelden kolayca ayrılabileceği saptanmıştır. 241 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bir diğer uygulama alanı da biyokütlenin katalitik gazlaştırılması yoluyla hidrojen üretimidir. Metal oksit katalizör kullanımının biyokütle ve kömürün gazlaştırılmasından hidrojen üretimini iyileştireceği bildirilmiştir. Acharya ve arkadaşları (2010), CaO katalizörü varlığında hidrojen üretimi için talaşın buharla gazlaştırılmasının, CaO'suz gazlaştırmaya göre CO2 konsantrasyonunun %93,33 oranında azalmasına neden olduğunu gözlemlemiştir. CaO'nun atık kabuk türevli katalizörlerin ana bileşeni olduğu açıktır; bu nedenle, hidrojen üretimini artırmak için biyolojik kütlenin gazlaştırılmasını katalize etmek için kullanılabilir olduğu sonucuna varılmıştır. 3.2.Atık Su Arıtımı İçin Biyofiltre Ortamı Çalışmalar, deniz kabukları gibi kabuk materyallerininin, atık su arıtımında kullanılan titanyum dioksit (TiO2) gibi pahalı fotokatalizörlere düşük maliyetli bir alternatif olarak hizmet edebileceğini kanıtlamıştır. Atık kabuk türevi malzemelerin, atık su dekontaminasyonu ve filtrasyonu için biyo-ortam veya biyofiltre olarak hizmet edilebilirliği araştırılmıştır. Başka bir çalışmada, ezilmiş kabuklardan elde edilen şekilli tozun ısıl işlemi, CaCO'nun3 CaO'ya dönüşmesi nedeniyle gözenekli bir ağa sahip bir biyomalzeme oluşturmuştur. Gözenekli ağlar suyun kolay hareket etmesine izin verecek ve yeterli temas süresi ve verimli filtrasyon sağlamıştır. Ayrıca atık kabuğundan türetilen malzeme yüzeylerinin, biyofilmlerin (aerobik ve anaerobik mikroplar) tutunması ve büyümesi için elverişli olduğu saptanmıştır. Biyofilm oluşumu ve tutunmasının kolaylığı, atık su arıtımında kirleticilerin ayrıştırılmasına yardımcı olmak için gerekmektedir (Luo ve arkadaşları, 2013). Son araştırmalar, atık kabuk türevi malzemelerin kalsiyum iyonu bakımından zengin olmaları nedeniyle kırık tuğla ve zeolite kıyasla fosfor adsorpsiyonu için büyük potansiyele sahip olduklarını (Wang ve arkadaşları, 2013); mikroorganizma ve bitki gelişimini zenginleştirmek için uygun olduklarını göstermiştir (Shih ve Chang, 2015). Bu nedenle, zeolit ve TiO'ya kıyasla düşük maliyetli adsorbent olarak toz veya kaba formda kullanılabileceği raporlanmıştır. Fengtang Gelgit Nehri'nde atık su arıtımı için bir oksidasyon tankında biyofiltre ortamı olarak atık istiridye kabuğu ile yapılan benzer bir çalışma Luo ve arkadaşları (2013) tarafından rapor edilmiştir. Kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ), biyo-kimyasal oksijen ihtiyacı, amonyak azotu (NH3 -N), toplam fosfor (TP) ve TSS için ilgili ortalama giderim verimi 360 m3/gün kapasitede sırasıyla %80,05, %85,02, %86,59, %50,58 ve %85,32 olarak gerçekleşmiştir. Tsai ve arkadaşları (2011) tarafından, istiridye, sert istiridye ve tatlı su istiridyesinin ezilmiş ve kalsine edilmiş kabukları kullanılarak atık sudan bor geri kazanımı araştırılmıştır. İstiridye kabuğu, hem sert hem de tatlı su midyeleri için %90'a kıyasla 10 dakika içinde yaklaşık %95'lik bir geri kazanım verimliliği ile üstün performans göstermiştir. Tekstil endüstrisi, yüksek konsantrasyonlarda boya, yüzey aktif maddeler, mineral tuzlar ve asitler içeren tonlarca atık su üreten bilinen endüstrilerden biridir. Boyaların çevre üzerinde olumsuz etkileri vardır ve deşarjdan önce yeterince arıtılmazlarsa sucul yaşam için zehirli olabilmektedir. Adsorpsiyon ve filtrasyonun, oksidasyon, ters ozmoz, fotokatalitik bozunma, koagülasyon ve flotasyonun yanı sıra iyon değiştirme yöntemlerine kıyasla tekstil endüstrisinden kaynaklanan atık suların arıtılmasında etkili ve güvenilir bir teknik olduğu kanıtlanmıştır (Suteu ve arkadaşları, 2012). Hava, biyolojik yaşamın vazgeçilmez bir bileşenidir; bu nedenle, atmosfere yayılan gazın rahatsızlıktan kaçınmak için kokusuz ve zararsız olması gerekmektedir. Bu perspektifte, toz haline getirilmiş atık kabukları, atık su arıtma tesisleri, atık arıtma veya bertaraf tesisleri, boya üretimi, petrol rafinerileri, plastik ve reçine üretimi ve diğer tarımsal kimya endüstrileri gibi endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan egzoz gazındaki kokuyu gidermek için biyofiltre ortamı olarak aktif karbona alternatif olabilir sonucuna varılmıştır (Barbusinski ve arkadaşları, 2017). 242 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3.3.Çimento Katkısı, Beton Agregası Ve Seramik Malzemeler Çimento ve agrega gibi inşaat ve beton yapım malzemelerine olan talep, nüfus artışı ve altyapı ihtiyaçları nedeniyle sürekli artmaktadır. Çimento üretimi için sınırlı doğal agrega ve ham kireçtaşı, boksit, kil veya argilli kaya malzemelerine olan aşırı bağımlılığın, er ya da geç bu doğal kaynakların tükenmesine yol açacağı öngörülmektedir (Matias ve arkadaşları, 2014). Ayrıca, bu hammaddelerin kullanımı genellikle peyzajın zarar görmesi, ekosistemin bozulması (yani, tozlanma gibi toprak, su ve hava kirliliği) ve CaCO3, CaO, silika ve alümina gibi bileşiklerin çıkarma işlemi sırasında yüksek maliyet gibi istenmeyen çevresel sorunlara neden olmaktadır (Blankendaal ve arkadaşları, 2014; Soltanzadeh ve arkadaşları, 2018). Bununla birlikte, kırılmış atık kabukların, özellikle hafif ve düşük mukavemetli konstrüksiyonlar için kaba ve ince agregaların yerine kullanılabileceği, çünkü kabuk parçacıklarının gereksiz pullanmasının dayanıklılığı etkilediği bildirilmiştir (Nguyen ve arkadaşları, 2013; Varhen ve arkadaşları, 2017). Çimento üretiminde kullanılan hammaddelerden biri olan kalkerli kayadan elde edilen kireçtaşı ile kalsine edilmiş deniz kabuklarının bileşimi Tablo1 'de gösterilmektedir (Lertwattanaruk ve arkadaşları, 2012; Safi ve arkadaşları, 2015; Soltanzadeh ve arkadaşları, 2018). Bu bilgiler ışığında, atık kabukların en uygun kullanım alanlarından biri, kireçtaşı madenciliği ve işlenmesiyle ilgili enerji ve emisyon sorunları göz önünde bulundurulduğunda, çevresel açıdan çok ilginç olan çimento üretiminde dolgu maddesi olarak kullanılmasıdır. Atık kabukların çimento üretiminde kullanılmasına yönelik metodoloji Şekil 2'de gösterilmektedir. Ezilmiş ve ısıl işlem görmüş atık kabuklar, çimento üretiminde katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, 400ºC ile 700ºC arasında öğütülmüş ve kalsine edilmiş kabukların kalsit ve arago- nitten oluşan kristal yapısının kireçtaşı tozuna benzer yoğunluk ve mukavemete sahip olduğu gösterilmiştir (Lertwattanaruk ve arkdaşları, 2012; Safi ve arkadaşları, 2015). Tablo 1. Çimento İçin Kullanılan Kalsine Kireçtaşı Ve Kalsine Deniz Kabuklarının Bileşimleri Malzeme CaO SiO2 AlO23 FeO23 SO3 NaO2 KO2 MgO PO25 TiO2 Ateşleme kaybı 41.13 Kireçtaşı 53.08 4.27 0.73 0.26 0.01 0.03 0.13 0.25 0.09 0.02 Deniz 54.54 0.32 0.26 0.02 0.14 0.64 0.01 0.01 0.02 0.01 44.04 kabuğu Kaynak: (Lertwattanaruk ve arkadaşları, 2012; Safi ve arkadaşları, 2015; Soltanzadeh ve arkadaşları, 2018). 243 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 2. Çimento Üretiminde Katkı Maddesi Olarak Kullanılan Atık Kabukların Metodolojisi Lertwattanaruk ve arkadaşları (2012), inşaat amaçlı olarak, duvar ve sıva için çimento harcında %5-20 oranında öğütülmüş istiridye, midye, istiridye kabuğu ve hamam böceği kabuğunun kullanımını bildirmiş ve bunu geleneksel Portland Çimentosu ile karşılaştırılmıştır. Öğütülmüş kabuk ilavesinin geleneksel çimentoya kıyasla mukavemeti artırdığı, sertleşmeyle birlikte daha az büzülmeye neden olduğu, su ihtiyacını azalttığı ve harçların priz sürelerini uzattığı tespit edilmiştir. Öğütülmüş midye kabuğu konsantrasyonunun %15'ten fazla olması, üretilen çimentonun porozitesini ve geçirgenliğini azaltmıştır (Othman ve arkadaşları, 2013). Sonuç olarak, kendiliğinden yerleşen harç için kumun ezilmiş deniz kabukları ile değiştirilmesi Safi ve arkadaşları (2015) tarafından incelenmiştir. Ağırlıkça %0-100 ezilmiş deniz kabuğu-kum oranı araştırılmıştır. Mekanik özellikleri referans harçla karşılaştırılabilir olan kendiliğinden yerleşen beton için %100 kırılmış deniz kabuğu içeren harcın viskozitesinde iyileşme görülmüştür. Bununla birlikte, bu harçla basınç dayanımı ve elastik modülde hafif bir düşüş gözlenmiştir. Bu nedenle atık kabukların betonda çimento veya ince agrega yerine kısmi ikame olarak kullanılmasının mekanik özelliklere katkı sağladığı kanıtlanmıştır. Tablo 2’de kum ve kırılmış atık deniz kabuklarının fiziksel özelliklerini göstermektedir. Her ikisinin de nispeten benzer olduğu görülmektedir. 244 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 2. Kum ve kırılmış atık deniz kabuklarının fiziksel özellikleri Parametre Kum Ezilmiş deniz kabukları Özgül ağırlık 2.72 2.81 Su emilimi 0.86 0.80 İncelik modülü 3.62 4.93 Kaynak: (Safi ve arkadaşları, 2015) Öte yandan, çimentoya fiziksel ve mekanik işlemlerden sonra belirli miktarlarda atık deniz kabuğu tozu eklenmesi, kaynağa bağlı olarak daha iyi çekme dayanımı, eğilme dayanımı ve gelişmiş mekanik özelliklere sahip çimento ve beton üretimini desteklemektedir. Atık deniz kabuğu tozunun katkılı çimento üretiminde katkı maddesi veya dolgu maddesi olarak kullanılma olasılığı Soltanzadeh ve arkadaşları (2018) tarafından araştırılmış ve rapor edilmiştir. Bu çalışma, üretilen harmanlanmış çimento türlerinin deniz kabuğu tozunun harmanlanmış çimento üretmek için bir katkı maddesi olarak karlı bir şekilde kullanılabileceğini göstermektedir (Soltanzadeh ve arkadaşları, 2018). Deniz kabuğu tozu katkılı çimento ve beton malzemeleri yenilenebilir malzemelerdir ve bu nedenle sürdürülebilirliği artıracak ve ilgili üretim maliyetlerini azaltacak, aynı zamanda nihai betonun fiziksel özelliklerini ve yürürlüğe girmesini artıracaktır. Bu nedenle, öğütülmüş atık kabukların, çimento üretimi için genellikle kireçtaşı kayalarının kırılmasıyla elde edilen geleneksel kireçtaşının kısmi ikamesi olarak işlev göstermesi raporlanmıştır. Bu yöntemin yaygınlaştırılması halinde, doğal agrega ve kireçtaşı kaynaklarına yönelik madencilik faaliyetleriyle ilişkili sorunların azalması, ekolojik sorunları potansiyel olarak durdurması ve çimento üretimi için uygun maliyetli bir çözümü teşvik etmesi beklenmektedir. Atık kabuklar tehlikeli atık olarak kabul edilmese de, bu kabukların büyük miktarlarda uygunsuz bir şekilde atılması sıklıkla meydana gelmekte ve bu da önemli bir çevresel yükümlülüğe neden olmaktadır. Çevresel yükü azaltmak için, yukarıda vurgulanan çok sayıda işlemde hammadde olarak kullanılabilmektedir. Atık kabuklar doğal malzemelerdir ve ezilerek elde edilen tozları doğada biyo-seramiktir (Singamneni ve arkadaşları, 2018). Fayans, kupa, tuğla ve cam gibi geleneksel seramikler, metalik ve metalik olmayan elementler bakımından zengin kil ve boksit malzemelerinden üretilmektedir (Akella, 2012). Mikro-nano boyutlu istiridye kabuğu tozu ve düşük dereceli diyatomit ile üretilen seramikler Hao ve arkadaşları (2019) tarafından tanımlanmıştır. Üretilen gözenekli seramiklerin fiziksel ve mekanik özelliklerinin, sinterleme sıcaklığı ve istiridye kabuğu tozunun kütle oranının bir fonksiyonu olduğu bulunmuştur. En önemlisi, sinterleme işlemi sırasında, toz haline getirilmiş istiridye kabuğunun CaCO3 içeriği CaO'ya dönüşerek CO2 açığa çıkarması ve böylece nihai seramik için gözenek oluşturucu bir madde olarak işlev gördüğü belirtilmiştir. Hao ve arkadaşları (2019), bu özelliğin atık kabukları sinterleme sıcaklığını düşürmek ve seramiklerin gözenekli yapılarını rafine etmek için umut verici bir malzeme haline getirdiğini bildirmiştir. Alternatif uygulama alanları arasında, atık kabukların kâğıt üretiminde dolgu maddesi ve beyazlatıcı olarak kullanılan CaCO3 yerine daha ucuz bir kaynak olabileceği kâğıt endüstrisi yer almaktadır. 245 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 4.ATIK DENİZ KABUĞU VE SALYANGOZ KABUĞU TOZLARININ KABLO SEKTÖRÜ’NDE KULLANIMI Kablo yalıtım, kılıf ve dolgu malzemeleri, elektrik ve elektronik sektöründe yaygın olarak kullanılan önemli ürünlerdir. Bu malzemelerin ısıya, neme, aşınmaya, mekanik strese ve yangına karşı yüksek direnç göstermesi gerekmektedir. Kablo yalıtım, kılıf ve dolgu malzemelerinin üretiminde genellikle plastik veya kauçuk gibi sentetik polimerler kullanılmaktadır. Bu polimerlerin üretimi hem yüksek maliyetli hem de çevreye zararlıdır. Ayrıca, bu malzemelerin geri dönüşümü zor olduğu için plastik atık sorununa neden olurken diğer yandan yanıcı ve zehirli maddeler içermektedir. Bu nedenle, yangın durumunda yoğun duman, alev ve toksik gazlar oluşmaktadır. Bu durum insan sağlığına ve çevreye zarar vermektedir. Ayrıca atık olarak doğaya bırakıldıklarında çevre kirliliğine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olmaktadır. Doğada bol miktarda bulunan bir diğer potansiyel atık malzeme ise atık deniz ve salyangoz kabuklarıdır. Bu atıkların ortak bir özelliği, kalsiyum karbonat içermeleridir. Kalsiyum karbonat, ısıya, neme ve aşınmaya karşı yüksek direnç göstermektedir, elektriksel iletkenliği düşüktür ve yangın geciktirici etkiye sahiptir. Deniz kabuğunda kalsit haricinde kitin vb. organik polimer katkılar bulunmaktadır. Salyangoz kabuğunda ise kalsit haricinde MnO vb. metal katkılar bulunmaktadır. Literatür çalışmaları ışığında, her iki atık kabuğun kablo kılıf, yalıtım ve dolgularda katkılanması durumunda metal, seramik ve polimer katkılı kompozit malzeme elde edilmesi öngörülmektedir. Bu yönleriyle, atık kabuk tozları, kablo kılıf, yalıtım ve dolgu malzemesi üretiminde kullanılabilecek potansiyel bir katkı maddesi olarak görülmektedir. Günümüzde çevresel kirliliğin azaltılmasına yönelik bir argüman olarak malzemelerin doğru şekilde bertaraf edilmesi konusunda insan bilinci artmıştır. Özellikle endüstriyel atıkların yeniden kullanımı ve yenilenebilir kaynakların kullanımı konusunda yoğun çabalar sarf edilmektedir. Bu nedenle, son yıllarda ekonomik uygulanabilirlik, kullanım, maliyet ve çevresel etki açısından küresel trendleri karşılayan malzemelerin geliştirilmesinde bir artış yaşanmaktadır. Termoplastik veya termoset polimer matrisli kompozitlerde doğal elyafların veya atıkların takviye olarak kullanımına odaklanan çok sayıda deneysel çalışma ortaya çıkmıştır. Termoplastikler, ısıtıldıklarında yumuşayıp akışkan hale geldikleri için, yüksek sıcaklık uygulamalarında şekil bozulması veya erime görülmektedir. Ayrıca termoplastikler, moleküller arası kuvvetlerin zayıflığı nedeniyle çekme gerilmesine karşı daha az dirençlidir. Termoplastiklerin mekanik özellikleri, zincirdeki dallanmaların sayısı ve şekline bağlı olarak değişmektedir. Termosetler ise, kürleme işlemi sırasında kalıcı bir kimyasal bağ oluşturdukları için yüksek sıcaklıklara daha dayanıklıdır. Ancak bu durum termosetlerin geri dönüştürülmesini veya yeniden şekillendirilmesini imkânsız kılmaktadır. Termosetler, yoğun çapraz bağlı molekül yapısı nedeniyle çok sert ve sağlam olmalarına rağmen aynı zamanda kırılgandır. Bu nedenlerle termoset ve termoplastiklerin mekanik özelliklerinin iyileştirilmesi için kimyasal katkılara ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat bu katkılar genellikle kimyasallardan oluşmaktadır. Çevre kirliliği ve maliyet göz önüne alındığında polimerik kompozit malzemeler için organik katkıların kullanımına talep artmaktadır. 5.SONUÇ Bu makalenin amacı, özellikle sürdürülebilirlik ve enerji talebi açısından, mevcut ve potansiyel stratejileri gözden geçirerek kabuklu atıkların, yeniden kullanım olanaklarının değerlendirilmesi ve kablo sektöründe kullanımı adına bakış açısı sunmaktır. Bu çalışmada atık deniz ve salyangoz kabuklarının yeniden kullanımında ortaya çıkması muhtemel sonuçların ve problemlerin anlaşılmasına yardımcı olmak amacıyla önceki çalışmaları gözden geçirerek önemi ve durumu incelenmiştir. 246 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yapılan araştırmalar sonucunda açıklananların dışında, küçük ölçekli çalışmalar veya esas olarak laboratuvar deneylerine dayanan, bu incelemenin sınırlamaları olarak değerlendirilebilecek, bahsedilmeyen potansiyel biyomedikal uygulamalar gibi bir dizi başka atık kabuğu uygulama olanaklarının da mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, kabuk değerlemesi konusundaki diğer makalelerden farklı olarak, bu inceleme, açıklanan her atık kabuk yeniden kullanım stratejisi için sürdürülebilirlik zorluklarının eleştirel açıklamasının yanı sıra, atık kabuk tozlarının kablo kılıf, yalıtım ve dolgu malzemelerinde uygulamalarını küresel bir perspektifle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ekosistemimizin durumu göz önüne alındığında çevre dostu ve kolay ulaşılabilir hammadde arayışına gidilmektedir. Bu çalışmada kablo yalıtım, kılıf ve dolgu malzemelerinde kullanılan polimer hammadde ve diğer kimyasal katkıların yerine deniz ve salyangoz kabuğu tozlarının, belirli ölçülerde katkı malzemesi olarak kullanımı üzerine incelemeler yapılmıştır. Yapılan literatür araştırmaları sonucunda, salyangoz kabuğu ve deniz kabuğu tozunun polimerik kompozit karışıma katkılanması sonucunda ayrı ayrı farklı etkiler gösterdiği saptanmıştır. Salyangoz kabuğu tozu; asit ve alkali direnci, yüksek sıcaklık dayanımı, aşınma direnci, güçlü elektrik yalıtımı ve suya dayanıklılık özellikleri katmış olup, deniz kabuğu tozu ise; yumuşak doku, çevresel stres çatlama direnci, kimyasal direnç, sürünme direnci, aşınma direnci, üstün alev geciktiricilik, küf direnci ve antibakteriyel özellikler sağlamıştır. Hem deniz kabuğu hem de salyangoz kabuğu tozunun katkı olarak kullanılmasının kablo kılıf, yalıtım ve dolgu malzemesine üstün özellikler sağlaması öngörülmektedir. Atık kabukların hali hazırda reçetelerde kullanılan polimer ve kimyasal hammaddelere muadil oluşturması öngörülmektedir. Bu alanda yapılan literatür araştırması sonucunda, deniz ve salyangoz kabuğu tozu katkılı kablo kılıf, yalıtım ve dolgu malzemesi üretimi ile ilgili herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada sunulan çalışma, yenilikçi polimerik kompozit malzemeler alanında mevcut olan bilimsel ve teknolojik boşluğu doldurabilir niteliktedir. Deniz kabuğu ve salyangoz kabuğu tozu katkılı kablo kılıf, yalıtım ve dolgu malzemesinin, geleneksel malzemelere göre daha çevre dostu, daha dayanıklı, daha hafif ve daha ekonomik olması öngörülebilmektedir. Ayrıca atık kabuk tozlarının ulaşılabilir olması nedeniyle üretilecek malzemelerin üretim maliyetini düşürmesi, işletmelere ve kullanıcılara ekonomik açıdan fayda sağlaması beklenmektedir. Bununla birlikte atık deniz ve salyangoz kabuğu katkılı biyotemelli kabloların, elektrik-elektronik endüstrisinde kullanılması ve bu sayede, enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırması, temiz üretimi ve çevre dostu malzeme adı altında yeşil dönüşümü desteklemesi beklenmektedir. KAYNAKÇA Acharya B, Dutta A, Basu P (2010) An investigation into steam gasification of biomass for hydrogen enriched gas production in presence of CaO. International Journal of Hydrogen Energy 35: 1582–1589. Akella K (2012) Biomimetic designs inspired by seashells. Resonance 17: 573–591. Barbusinski K, Kalemba K, Kasperczyk D, et al. (2017) Biological methods for odor treatment: a review. Journal of Cleaner Production 152: 223–241. Barros M, Bello P, Bao M, Torrado J (2009) From waste to commodity: transforming shells into high purity calcium carbonate. J Clean Prod 17(3):400–407 Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü. Dünya Gıda ve Tarım—İstatistik Yıllığı 2021; Gıda ve Tarım Örgütü: Roma, İtalya, 2021; ISBN 978-92-5-134332-6. [ Google Akademik ] Blankendaal T, Schuur P, Voordijk H (2014) Reducing the environmental impact of concrete and asphalt: A scenario approach. Journal of Cleaner Production 66: 27–36. 247 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bonnard, M.; Boury, B.; Parrot, I. İstiridye Kabuğunun Kullanım Ömrünün Sonuna İlişkin Temel Bilgiler, Araçlar ve Gelecek Beklentileri: Sürdürülebilir Çözümlerin Eleştirel Bir Analizi. Çevre. Bilim. Teknoloji. 2020, 54, 26–38. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] Boro J, Deka D, Thakur AJ (2012) A review on solid oxide derived from waste shells as catalyst for biodiesel production. Renewable and Sustainable Energy Reviews 16: 904–910 Buasri A, Chaiyut N, Loryuenyong V, et al. (2013) Calcium oxide derived from waste shells of mussel, cockle, and scallop as the heterogeneous catalyst for biodiesel production. The Scientific World Journal, 2013: 460923. Available at: https://new.hindawi.com/journals/tswj/2013/460923/ (accessed 4 June 2019). Buasri A, Rattanapan T, Boonrin C, et al. (2015) Oyster and Pyramidella shells as heterogeneous catalysts for the microwave-assisted biodiesel production from Jatropha curcas oil. Journal of Chemistry 2015: 578625. Available at: https://new.hindawi.com/journals/jchem/2015/578625/ (accessed 4 June 2019). de Alvarenga, RAF; Galindro, BM; de Fatima Helpa, C.; Soares, SR İstiridye Kabuklarının Geri Dönüşümü: Yaşam Döngüsü Değerlendirmesini Kullanan Çevresel Bir Analiz. J. Çevre. Yönetici. 2012, 106, 102–109. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] Hao L, Gao W, Yan S, et al. (2019) Preparation and characterization of porous ceramics with low-grade diatomite and oyster shell. Materials Chemistry and Physics 235: 121741. Epub before print 1 September 2019. Hu S, Wang Y, Han H (2011) Utilization of waste freshwater mussel shell as an economic catalyst for biodiesel production. Biomass and Bioenergy 35: 3627–3635. Ishangulyyev, R.; Kim, S.; Lee, S. Gıda Kaybını ve İsrafını Anlamak—Neden Yiyecek Kaybediyoruz ve İsraf Ediyoruz? Yiyecekler 2019, 8, 297. [ Google Akademik ] [ CrossRef ][ Yeşil Versiyon ] Kayode B, Hart A (2019) An overview of transesterification methods for producing biodiesel from waste vegetable oils. Biofuels 10: 419–437. Laskar IB, Rajkumari K, Gupta R, et al. (2018) Waste snail shell derived heterogeneous catalyst for biodiesel production by the transesterification of soybean oil. RSC Advances 8: 20131–20142. Lertwattanaruk P, Makul N, Siripattarapravat C (2012) Utilization of ground waste seashells in cement mortars for masonry and plastering. Journal of Environmental Management 111: 133–141. Luo H, Huang G, Fu X, et al. (2013) Waste oyster shell as a kind of active filler to treat the combined wastewater at an estuary. Journal of Environmental Sciences 25: 2047– 2055. Matias D, Brito J, Rosa A, et al. (2014) Durability of concrete with recycled coarse aggregates: Influence of superplasticizers. Journal of Materials in Civil Engineering 26: 06014011. Mo KH, Alengaram UJ, Jumaat MZ, et al. (2018) Recycling of seashell waste in concrete: A review. Construction and Building Materials 162: 751–764 Morris, JP; Backeljau, T.; Chapelle, G. Su Ürünleri Yetiştiriciliğinden Kaynaklanan Kabuklar: Rahatsız Edici Bir Atık Ürün Değil, Değerli Bir Biyomateryal. Rev. Aquacult. 2019, 11, 42–57. [ Google Akademik ] [ CrossRef ][ Yeşil Versiyon ] Moustafa, H., Youssef, A. M., Duquesne, S., & Darwish, N. A. (2017). Characterization of bio‐filler derived from seashell wastes and its effect on the mechanical, thermal, and flame retardant properties of ABS composites. Polymer Composites, 38(12), 2788-2797. 248 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Murphy, JN; Kerton, Yumuşakça Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Balıkçılık Endüstrilerinden Kaynaklanan Atık Akımlarının FM Karakterizasyonu ve Kullanımı. Yakıtlar , Kimyasallar ve Okyanuslardan ve Su Kaynaklarından Gelen Malzemelerde ; Kerton, FM, Yan, N., Eds.; John Wiley & Sons, Ltd.: Chichester, Birleşik Krallık, 2017; s. 189–227. ISBN 978-1-119-11719-3. [ Google Akademik ] Nguyen DH, Boutouil M, Sebaibi N, et al. (2017) Durability of pervious con crete using crushed seashells. Construction and Building Materials 135: 137–150 Nguyen VH, Lee D-H, Baek S-Y, et al. (2018) Recycling different eggshell membranes for lithium-ion battery. Materials Letters 228: 504–508. Othman NH, Bakar BHA, Don MM, et al. (2013) Cockle shell ash replacement for cement and filler in concrete. Malaysian Journal of Civil Engineering 25: 201–211. Safi B, Saidi M, Daoui A, et al. (2015) The use of seashells as a fine aggregate (by sand substition) in self-compacting mortar (SCM). Construction Building Materials 78: 430– 438. Sawai J (2011) Antimicrobial characteristics of heated scallop shell powder and its application. Biocontrol Science 16: 95–102 Shan R, Lu L, Shi Y, et al. (2018) Catalysts from renewable resources for biodiesel production. Energy Conversion and Management 178: 277–289. Shih P-K, Chang W-L (2015) The effect of water purification by oyster shell contact bed. Ecological Engineering 77: 382–390. Silva HT, Mesquita-Guimarae J, Henriques B, et al. (2019) The potential use of oyster shell waste in new value-added by-product. Resources 8: 1–15 Silva HT, Mesquita-Guimarae J, Henriques B, et al. (2019) The potential use of oyster shell waste in new value-added by-product. Resources 8: 1–15. Singamneni S, Behera MP, Le Guen M, et al. (2018) Mechanism of bonding in seashell powder based ceramic composites used for binder-jet 3D printing. Bioceramics Development Applications 8: 108. Available at: https://www.omicsonline.org/openaccess/mechanism-of-bonding-in-seashell-powder-based-ceramic-composites-used-forbinderjet-3d-printing-2090-5025-1000108-98868.html (accessed 13 May 2019). Soltanzadeh F, Emam-Jomeh M, Edalat-Behbahani A, et al. (2018) Development and characterization of blended cements containing seashell powder. Construction and Building Materials 161: 292–304. Soltanzadeh F, Emam-Jomeh M, Edalat-Behbahani A, et al. (2018) Development and characterization of blended cements containing seashell powder. Construction and Building Materials 161: 292–304. Summa, D.; Lanzoni, M.; Castaldelli, G.; Fano, EA; Tamburini, E. Döngüsel Mavi Biyoekonomi Beklentisinde Çift Kabuklu Kabukların Atık Değerlendirilmesinde Eğilimler ve Fırsatlar. Kaynaklar 2022, 11, 48. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] Suteu D, Bilba D, Aflori M, et al. (2012) The seashell wastes as biosorbent for reactive dye removal from textile effluents. Clean – Soil, Air, Water 40: 198–205. Tokeshi, M.; Ota, N.; Kawai, T. Kabuk Taşıyan Yumuşakçalarda Karşılaştırmalı Morfometri Çalışması. J. Zool. 2000, 251, 31–38. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] Tsai H-C, Lo S-L, Kuo J (2011) Using pretreated waste oyster and clam shells and microwave hydrothermal treatment to recover boron from concentrated wastewater. Bioresource Technology 102: 7802–7806. Vélez-Henao, JA; Weinland, F.; Reintjes, N. Su Ürünleri Çift Kabuklu Kabuklu Deniz Ürünleri Üretiminin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi - Metodolojik Eğilimlerin Eleştirel Bir İncelemesi. Uluslararası J. Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi. 2021, 26, 1943–1958. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] 249 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Wang Z, Dong J, Liu L, et al. (2013) Screening of phosphate-removing substrates for use in constructed wetlands treating swine wastewater. Ecological Engineering 54: 57–65. Yan, N.; Chen, X. Sürdürülebilirlik: Deniz Ürünleri Atıklarını İsraf Etmeyin. Doğa 2015, 524, 155–157. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] [ PubMed ][ Yeşil Versiyon ] Yang, E. I., Yi, S. T., & Leem, Y. M. (2005). Effect of oyster shell substituted for fine aggregate on concrete characteristics: Part I. Fundamental properties. Cement and Concrete Research, 35(11), 2175-2182. Yao, Z. T., Chen, T., Li, H. Y., Xia, M. S., Ye, Y., & Zheng, H. (2013). Mechanical and thermal properties of polypropylene (PP) composites filled with modified shell waste. Journal of hazardous materials, 262, 212-217. Yao, Z., Xia, M., Li, H., Chen, T., Ye, Y., & Zheng, H. (2014). Bivalve shell: not an abundant useless waste but a functional and versatile biomaterial. Critical Reviews in Environmental Science and Technology, 44(22), 2502-2530. Yoon, G. L., Kim, B. T., Kim, B. O., & Han, S. H. (2003). Chemical–mechanical characteristics of crushed oyster-shell. Waste management, 23(9), 825-834. Zhan, J.; Lu, J.; Wang, D. Sürdürülebilir Kabuklu Su Ürünleri Yetiştiriciliğini Teşvik Etmek İçin Kabuk Atığının Yeniden Kullanımının İncelenmesi. Rev. Aquacult. 2022, 14, 477–488. [ Google Akademik ] [ CrossRef ] İnternet Siteleri Erişim Linkleri 1. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Sera-Gazi-Emisyon-Istatistikleri-19902020-45862 2.https://worldwide.espacenet.com/patent/search/family/047442875/publication/CN10 2863730A?q=C102863730A 3.https://bing.com/search?q=sanayile%c5%9fmenin+karbon+ayak+izi+ve+%c3%a7ev re+kirlili%c4%9fi+ile+alakas%c4%b1 250 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MOBİLYADA BİYOMALZEME UYGULAMALARININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ1 Selin İLERİ Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü ORCID: 0009-0007-0987-0642 Dr. Öğretim Üyesi Pınar KÖYMEN ÇAĞAR Ege Üniversitesi, Endüstriyel Tasarım ORCID: 0000-0001-7337-7931 Özet Küresel iklim değişikliği ve doğal kaynak rezervlerindeki tükenme riski gibi çevresel sorunlar, günümüzde sıklıkla gündeme gelmektedir. Söz konusu çevresel sorunlar pek çok alanı etkilediği gibi mobilya sektörünü de önemli derecede etkilemektedir. Çevresel sorunlara yönelik çözümler arasında, malzeme araştırmaları önemli yer tutmaktadır. Bu noktadaki en büyük adımlardan biri sürdürülebilir malzeme kullanımının yaygınlaştırılması ve endüstriyel üretime uygun yeni sürdürülebilir malzeme geliştirilme çalışmaları olmuştur. Mobilya sektörünün temel hammaddesi olan, işlenmemiş ağaç kullanılan sürdürülebilir ahşap malzeme, yerini daha az yoğunlukta ahşap içeren kompozitlere bırakmış ve böylece artan tüketici talebini karşılamak kolaylaşmıştır. Ancak bu sürdürülebilir malzeme uygulamaları bile mobilya sektörünün yüksek kullanıcı talebi için yeterli boyutta değildir. Gezegenimizde, yangın gibi doğal afetler, kuraklık gibi iklim değişiklikleri, hammaddesi ahşap olan endüstrilerden dolayı ağaç kesimi, ormanlık arazilerin imara açılması gibi çeşitli sebeplerle ormanlık alanlar her geçen gün azaltmaktadır. Bu durum, ekolojik sürdürülebilirlik açısından büyük risk yaratmaktadır. Bu nedenle, ahşaba alternatif malzemeler ile üretim ya da ahşabın daha az kullanıldığı kompozit üretimi, kaplama gibi tekniklerle üretim cazip hale gelmektedir. Endüstriyel ürün üretiminde biyomalzemeler, çeşitli sektörlerde olduğu gibi, mobilya sektöründe de aktif biçimde kullanılmakta olup ticari ürün olarak kullanıcıların hayatında yer almaktadır. Biyomalzemelerin mobilyada optimum şartlarda kullanımı için malzeme özellikleri incelenerek üretim süreçlerinin değerlendirilmesi gereklidir. Mobilyanın üretimi, montajı, konforlu kullanımı ve sürdürülebilir biçimde imhası veya geri dönüşümü için biyomalzemenin seçimi ve biyomalzemenin uygun biçimde üretilmesi önemlidir. Çalışma kapsamında, ahşap veya ahşap içeren kompozit yapı yerine kullanılabilecek, tarımsal ve deniz kaynaklı biyoplastikler ile canlı kaynaklı biyomalzemeler araştırılarak biyomalzeme kullanımının mobilya tasarımı üzerindeki etkileri irdelenecektir. Anahtar Kelimeler: Geleneksel mobilya, Endüstriyel tasarımda biyomalzeme, Üretimde biyomalzeme EVALUATION OF BIOMATERIALS APPLICATIONS IN FURNITURE IN THE CONTEXT OF SUSTAINABILITY Abstract Environmental problems such as global climate change and the risk of depletion of natural resource reserves are frequently brought to the agenda today. These environmental problems affect many areas and also significantly affect the furniture industry. Bu çalışma Ege Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı olarak, birinci yazara ait "Yüksek Lisans Tezi"nden üretilmiştir. 251 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Among the solutions to environmental problems, researches of material have an important value. One of the biggest steps at this point has been the widespread use of sustainable materials and the development of new sustainable materials suitable for industrial production. Sustainable wood, which was the basic material of the furniture industry and was previously used with high density of unprocessed wood, has been replaced by less dense wood composites, thus providing the increasing consumer demand more easily. However, even these sustainable material applications are not sufficient for the high user demand of the furniture industry. On our planet, forest areas are decreasing day by day due to various reasons such as natural disasters such as fire, climate changes such as drought, tree felling due to industries whose raw material is wood, and opening of forest lands for development. This situation creates a significant risk in terms of ecological sustainability. For this reason, production with alternative materials to wood or techniques such as composite and coating, where wood is used less, becomes attractive. In industrial product production, biomaterials are actively used in the furniture industry, as well as in various sectors, and take part in the lives of users as commercial products. In order to use biomaterials in furniture under optimum conditions, it is necessary to evaluate the production processes by examining the material properties. It is important to select the appropriate biomaterial and produce the biomaterial appropriately for the production, assembly, comfortable use and sustainable disposal or recycling of furniture. Within the scope of the study, agricultural and marine-based bioplastics and living-sourced biomaterials that can be used instead of wood, one of the sustainable traditional materials, will be investigated and the effects of biomaterial use on furniture design will be examined. Keywords: Traditional furniture, Biomaterials in industrial design, Biomaterials in manufacturing GİRİŞ Mobilya üretimi için ekonomik yöntemler ve ekolojik malzeme araştırmaları son yıllarda artış göstermektedir. Mobilya üretimindeki bu yönelimin temel nedeni sürdürülebilirlik hedeflerine dayanmaktadır. Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik olmak üzere üç ana başlıkta incelenmekte olan sürdürülebilirlik kavramı, doğaya verilen zararı minimize etmeyi hedeflemektedir (Güneş ve Demirarslan, 2020). Mobilya tarihinde, doğaya verilen zararı en aza indirme amacıyla mobilya üretiminin en temel hammaddesi olarak görülen ahşap kullanımında kısıtlama yöntemlerine başvurulmuştur. “Sanayi Devrimi” nin ardından mobilya üretiminde ahşap kullanımı, üretim kolaylığı gibi gerekçelerle bir süre için yerini plastik malzemeye bırakmıştır. Bununla birlikte, “Sanayi Devrimi” nden sonraki dönemde doğal kaynakların daha az kullanıldığı ahşap bazlı kompozit gibi hammaddeler mobilya üretiminde yer almıştır (Güneş ve Demirarslan, 2020). Ahşap bazlı mobilya malzemelerinin hammadde kaynağı olan ormanlar yangın, iklim değişikliklerine bağlı kuraklık, hammaddesi ahşap olan endüstrilerden dolayı ağaç kesimi ve ormanlık arazilerin imara açılması gibi sebeplerle azalarak günümüzde tükenme tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle ahşap malzeme kullanımına alternatif yeni ekolojik ve biyobazlı malzemelerin kullanılması gerekmektedir. Biyomalzeme tanımını Akgün (2020) “Biyomalzemeler, kökeni canlı bir yapıya sahip, doğadan türetilen maddelerdir” ifadesini kullanarak, canlı kökenli biyomalzemeleri ele alarak tanımlamıştır (Akgün, 2020). Literatürde ise biyomalzeme sentetik katkılı veya doğal malzemeleri içeren daha kapsamlı bir tanıma sahiptir (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). Mobilyada plastik malzeme yerine biyo bazlı malzemelerin kullanımı, çevresel sürdürülebilirlik ve biyobozunma gibi avantajlar yaratmaktadır. Biyobozunurluk; bir maddenin, bakteriler ve mantarlar gibi mikroorganizmaların biyolojik hareketi sonucu doğada özümlenme sırasında parçalanma (ayrışma) özelliğidir (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). 252 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Plastik malzeme petrol esaslıdır ve biyobozunur özelliğe sahip değildir. Plastiğin geri dönüşümü, özellikle de termoset polimerlerde oldukça zordur. Dünya genelinde, plastik malzemenin geri dönüşüm oranı düşüktür ve bu geri dönüşüm süreci, iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarına neden olmaktadır (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). Bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda, mobilya sektöründe ahşap yerine plastik kullanımının ekolojik denge bakımından çok doğru olmadığı, bunun yerine kompozit veya ahşap yerine kullanılabilen ya da ahşap üzerinde kaplanabilen özellikteki biyomalzemelerin kullanılabileceği düşünülmektedir. MOBİLYADA BİYOMALZEME UYGULAMALARI Günümüzde birçok malzeme bilimcinin, mimarın ve endüstriyel ürün tasarımcısının temeldeki ortak hedefi fosil kaynak kullanımını azaltarak karbon emisyonunu düşürmek olmuştur (Özdamar ve Ateş, 2018). Bu nedenle, kullanımı süregelen petrol esaslı plastikleri terk ederek sürdürülebilir hammaddeler olan biyoplastik ve biyomalzeme kullanımı ön plana çıkmıştır. Biyo bazlı malzemelerin ekolojik açıdan iki önemli avantajı olan doğada biyolojik bozunabilirlikleri ve düşük karbon emisyonuna sahip olmaları endüstriyel üretimde çevresel sürdürülebilirlik açısından üstünlük sağlamaktadır (Peng ve vd., 2023). Bununla birlikte, üretimde kullanılan atıkların yerelliği ile de biyomalzemeler sürdürülebilir çevreye destek olmaktadırlar. Biyomalzeme üretiminde mikrobiyal bazlı malzemelerin üretiminde kullanılan hammaddelerin çoğu, ilgili coğrafyada yerel/ bölgesel olarak temin edilebilen organik atıklardır (Alemu vd., 2022). Biyomalzemeler, ürünün kullanım ömrü tamamlandığında, doğal tahribat oluşturmadan imha edilebilen veya yeniden kullanılmak üzere işlevlendirilen ve bu sayede atık oluşturmayan malzemelerdir (Yılmaz, 2023). Biyomalzemelerin atık oluşturmama özelliği, gelişen mobilya endüstrisi için umut kaynağı olmakla birlikte, biyoplastikler üretim kolaylığı olan avantajlı sentetik hammaddelerdir. Biyoplastiklerin gelişen sanayi yöntemleriyle uyum gösteren ve atık oluşturmama özelliği sayesinde farklı alanlardaki üretim endüstrisini kolayca entegresini sağlamaktadır. Örneğin, nişasta bazlı biyoplastikler en yaygın kullanılanlar arasındadır ve üretilen tüm biyoplastiklerin ticari payının yaklaşık %50'sini oluşturarak gıda ambalajı, tıbbi malzeme ve biyomedikal ve tarım ürünleri endüstrileri dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde uygulama alanı bulmaktadır (Celletti v.d., 2022). Tüm bu endüstriyel alanlara ek olarak, biyoplastiklerin mobilya endüstrisinde plastik yerine kullanımları giderek artarak mobilyada plastik kullanımını baskılayıcı etki oluşturmaktadır. Okyanuslarda ciddi çevre kirliliğine sebep olan petrol esaslı plastik atıklara alternatif olarak, biyokompozitler, biyoplastikler mobilyada geleneksel malzeme kullanımının yerine geçen bir devrim niteliğindedir (Özdamar ve Ateş, 2018). Özellikle plastik malzemenin alternatifi olarak görülen biyoplastiklerin ekolojik avantajları, ekosistemi korumada oldukça etkilidir. Geleneksel mobilya malzemesi olan ahşaba yeni alternatif olarak gösterilen sentetik ve doğal biyomalzemelerin mobilyada ticari anlamda kullanımı henüz yaygınlaşmamasına rağmen çalışmalar devam etmekte, sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır. Biyolojik esaslı malzemeler doğada çeşitli alanlardaki atıklardan elde edilebilirken temelde, tarım kaynaklı atıklar, deniz kaynaklı atıklar ve canlı organizmalardan mantardan elde edilebilmektedir (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). Biyomalzemelerin çeşitli tasarımlardaki entegrasyonları üzerinden kullanım özellikleri Tablo verileriyle görselleştirilmiştir. 253 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1. Biyomalzemelerin Özellikleri ve Mobilya Üretimine Entegrasyonları (Alıcı ve Dalkılıç, 2022) Biyomalzeme Üretim Kaynağı Dokusal Özelliği Endüstriyel Ürün İsmi Methodu kalıplama yöntemi ile endüstriyel, deniz mobilya, mutfak tezgahı ve Deniz Taşı manuel ve istenilen form, renk ve doku kabukları dekoratif ögeler (Sea Stone) el işçiliği alternatifi mukavemeti düşük mantar kalıplama yöntemi ile masa lambası, avize ve sehpa Miselyum biyolojik miselyumu ve istenilen formda (3D yazıcı) gibi iç mekân donatı Esaslı yöntemler organik hafif, esnek, yumuşak ve elemanları Malzemeler atıklar dayanıklı oturma grubu ve yatak gibi endüstriyel mobilyaların döşemelerinde, ve Areca betel lastik, deri ve kauçuk gibi sandalye ve taburelerin Palm Leather biyolojik nut Palm malzemelere alternatifi oturma yüzeylerinde ve işlemler aydınlatma ve dekoratif öğelerde patates, iç mekânlarda ıslak hacimler nişasta, petrol esaslı plastiklere dışında, duvar yüzeyleri protein ve alternatif ve farklı renk, Parblex endüstriyel kaplamasında, mobilya, selüloz içeren doku ve ebatlarda Plastik işlemler aydınlatma ve aksesuar gibi yenilenebilir üretilebilme ve düşük suya iç mekân donatılarında ve kaynaklar. dayanım ambalaj malzemesi Shellwork Tomtex Totomoxtle endüstriyel ve biyolojik işlemler endüstriyel ve biyolojik işlemler geleneksel Yöntemler ve el işçiliği deniz ürünü atıkları deniz Ürünleri Kabukları, Kahve Telvesi mısır bitkisinin kabukları petrol esaslı plastiklere alternatif ve antibakteriyel saydamlık, sertlik ve ebat değişimi saksı, vazo, biblo gibi dekoratif nesnelerde, şeffafopaklık düzeyi ayarlanarak aydınlatma elemanlarında, sertlik-esneklik oranı uygun hale getirilerek sandalye tabure, bank vb. esnek, yumuşak, mukavemetli ve suya dayanıklı, renk, desen ve doku alternatifli deri, kauçuk veya plastik benzeri malzeme görselleri, ambalaj farklı renk alternatifi ve geniş yüzeylerde kullanım olanağı 254 sehpa, sandalye, dolap gibi mobilyaların kaplama ve detay işlemelerinde, aydınlatma, seperasyon elemanlarında, duvar ve dekoratif eşyalarda kaplama malzemesi ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1’de görüldüğü gibi biyomalzemelerin mobilya özelinde kullanımları dokusal özellikleri ve mekanik dayanımlarına göre farklılık göstermektedir. Örneğin Tablo 1’de yer alan palm leather deri ve kauçuk benzeri yumuşak bir biyomalzeme olmasına bağlı mobilya döşemelerinde kullanılabilirken Tablo 1’de bulunan totomoxtle farklı renk alternatifi ve geniş yüzeylerde kullanım olanağı ile mobilya kaplamasında ve detay işlemlerinde kullanılanımı uygundur. Mantar bazlı üretilen mobilya ürünleri için basınç ve çekme mukavemmeti, sertlik, elastikiyet, yoğunluk, boyutsal stabilite, yaşlanma, su emme gibi çeşitli testler kullanılarak hammaddenin mekanik özelliklerinden optimum boyutta yararlanılması amaçlanmaktadır (Attias, v.d., 2017). Attias, v.d.’nin (2017) savunduğu mobilyada mantar bazlı hammadde kullanımına bağlı oluşan mekanik ve fonksiyonel özellikler Tablo 2 verileriyle benzerdir. Tablo 2’de verildiği gibi, miselyum bazlı endüstriyle ürün üretebilmek için mantar türü çok önemli olup farklı mantar türlerinde mobilyanın özelleşen kısımlarında kullanımı mümkün olabilmektedir. Tablo 1’ de herhangi bir mantar türü belirtmeksizin miselyum bazlı ürünlerin aydınlatma elemanı ve sehpa gibi iç mekan donatı elamanı üretiminde yer alabileceği görülmesine karşın Tablo 2’ de kullanılan mantar türü ve bağlayıcı atığa bağlı olarak mobilyanın özelleşmiş kısımlarında kullanım özelliğine göre üretime dahili söz konusudur. Agrocybe aegerita türü mantar miselyumu sehpa, masa, oturak benzeri mobilya ürünlerinde kullanılırken Tablo 2’de Basidiomycetes mantar türü ile iç mekan akustik malzemesi üretilebilmektedir. Bu noktada, Alemu ve v.d.’ nin (2022) savunduğu gibi, biyomalzeme kalitesi büyük ölçüde diğer etkenlerden daha fazla olarak mantar türüne göre değişirken substratın besin içeriği, bozunabilirlik, dokusal ve yapısal özellikler ve uyumluluk da diğer etkenlerdir (Alemu ve v.d., 2022). Tablo 2’de farklı mantar türlerinin saman, çeşitli ağaç türlerine ait talaşlar, belirli bitkilerin lifleri ve tahıl sapları gibi tarım artıkları üzerinde büyüyebildiği görülmektedir. Tarım artıkları üzerindeki mantarın büyümesi sıcaklık ve nem şartları gibi uygun ortam koşulları bozulmadığı sürece sürmektedir. Mantarın tarım artıkları üzerinde büyümesini sağlayan kısmı olan miselyum, uygun ortam şartları ve uygun besinlerin bulunması durumunda ek enerji kullanımı olmaksızın sürekli olarak büyümeye devam etmektedir (Kutbay ve v.d., 2022). Miselyum biyo-kompozitlerinin mekanik özellikleri esas olarak miselyumun büyümesi ve substratın özellikleriyle ilgili olup bağlayıcı atık üzerindeki selüloz formuna bağlı olarak mantarın hif çapı ve yoğunluğunun değiştiği gözlemlenmektedir (Peng ve vd., 2023). Miselyumun mekanik dayanımının bu kadar yüksek oluşunda doğal atık üzerindeki büyüme biçimi etkili olmaktadır. Miselyum içe doğru büyümekte ve alt tabakanın iç liflerinin birbirine bağlanmasını sağlayarak doğal bir yapıştırıcı göreviyle birlikte dışarıya doğru büyüdüğünde dış koruma sağlayan yoğun bir mantar derisi tabakası oluşturmasıyla organik bir bütün oluşturmaktadır (Peng ve vd., 2023). Miselyumun üretim aşamaları aşağıda detaylı olarak ifade edildiği gibi kömür, petrol ve doğal gaz gibi herhangi çevresel olmayan kaynağın kullanımına başvurulmaması sebebiyle ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirliğe sahip bir hammaddedir. Tablo 2’de yer alan mobilya endüstrisinin farklı alanlarında kullanılan mantar türlerinin temelde aynı ve basit bir üretim biçimi var olmakla birlikte, Kutbay vd.’nin (2022) savunduğu gibi, miselyumun farklı doğrultularda uzayan ince lifli ve bağlayıcı yapısal formu sayesinde hızlı ve yoğun bir şekilde büyümektedirler. Ayrıca miselyumun bağlayıcı atık üzerinde büyümesini destekleyen selüloz, hemiselüloz ve lignin zenginliği önemliyken, mikromorfoloji, yapı, mekanik özellik, sürünme özelliği ve suya dayanıklılık gibi özellikler de bu maddelere bağlı değişmektedir (Peng ve vd., 2023). Genel olarak, miselyum, hücre dışı sindirim yaparak substratı oluşturan tarımsal atıklar gibi bağlayıcıların yüzeyindeki doğal lifler arasında birleştirici bir fonksiyonuna bağlı tamamen birbirine bağlanmış liflerden oluşan kompozitin eldesi birkaç gün gibi bir büyüme süreci gerektirirken miselyumun pasifize edilmesi de belirli bir sıcaklıkta birkaç saatlik kurutma süreci içermektedir (Attias ve v.d., 2017). 255 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 2’de sıklıkla yer alan plastik kalıp ile üretim methodu, biyomalzemenin kalıp üzerinde büyümeye devam etmesine engel olmak amacıyla tercih edilmektedir. Miselyum ile kimyasal bir etkileşim göstermediğinden ideal bir üretim ortamı olurken üretimde kullanılan mantar türü, substrat olarak kullanılan maddenin fiziksel ve kimyasal özellikleri, substrat ile miselyumun bir araya geliş biçimi, malzeme oluşum sürecindeki ortam üretim kalitesini doğrudan etkilemektedir (Kutbay ve v.d., 2022). Bu nedenle, Tablo 2’de mantar bazlı kompozitlerin geneli kalıp içerinde doğal bağlayıcı üzerinde büyümeyle gerçekleştirilirken P. ostreatus T.multicolor, Trametes sp, S. Commune, P.ostreatus, Basidiomycetes ve Agrocybe aegerita gibi birçok mantar türü plastik kalıp içerisinde büyütülerek plastik ile mantarın kimyasal bir etkileşimi engellenmektedir. Tablo 2. Mantar Türlerine Bağlı Miselyumun Mobilya Üretimine Entegrasyonu (Alıcı ve Dalkılıç, 2022), (Alemu ve vd., 2022). Miselyum Kullanım Mantarları Tür Üretim Methodu Bağlayıcı Atık Alanı İsimleri P. ostreatus plastik kalıp endüstriyel saman, kayın talaşı, pamuk T.multicolor içerisinde Tasarım lifleri geliştirme Trametes sp, S. plastik kalıp ekmek parçacıkları, muz kabuğu, kahve endüstriyel Commune içerisinde kalıntısı, strafor peletleri, çiçek, portakal Tasarım geliştirme kabuğu, havuç yaprağı, karton, talaş, saman mimari hidrojel ile karıştırılmış atık çekirdekler küresel plastik P.ostreatus kalıp İçerisinde birleştirme (belirtilmemiş) geliştirme elemanı petek kalıp mobilya Belirtilmemiş talaş ve tarımsal atıklar içerisinde oturma geliştirme elemanı L. edodes P. kalıp içerisinde talaş (belirtilmemiş), saman, mısır sapı ve mobilya ostreatus G. geliştirme pirinç kabuğu lucidum (CNC/3D baskı/ lazer kesimi) plastik kalıp iç mekânda Basidiomycetes pirinç samanı, kenevir özü, kenaf lifi, keten içerisinde akustik tüyü geliştirme malzemesi plastik kalıp tasarım ve -okaliptüs, meşe, çam, elma ve asma Agrocybe aegerita içerisinde mimarlık talaşlarında geliştirme Tarımsal atık kaynaklı mısır nişastası köpüğü raf olarak kullanılmıştır ve geri dönüştürülme, suda çözünebilme, toprak için gübre olma özelliklerine sahiptir (Yılmaz, 2023). Tarımsal atık kaynaklı bir başka çalışma pancar, mısır nişastası ve şeker kamışı gibi yalnızca yenilenebilir bitki bazlı kaynaklar kullanılarak yapılan bir plastik türünden tasarlanan sandalye tablası (Bknz. Şekil 1.) üzerine olup çalışmada kullanılan biyo bazlı polimer tamamen geri dönüştürülebilir ve organik özellikleri, endüstriyel bir işleme tabi tutulduğunda biyolojik olarak parçalanabilmektedir (URL 1). Mobilya endüstrisinde kullanılan biyoplastik örnekleri deniz artıklarından da üretilebilmektedir. 256 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Deniz kaynaklı bir biyomalzeme olan sea stone (deniz taşı); kalsiyum karbonat açısından zengin kabukların işlenip, öğütülüp ve doğal bağlayıcılarla karıştırılıp elde edilerek dayanıklı bir yüzey kaplaması olarak kullanılmaktadır (URL 2). Ek olarak, mobilya, mutfak tezgahı ve dekoratif ögelerin üretimde çevre dostu bir hammadde olarak sea stone (deniz taşı) kullanılabilmektedir (URL 3). Endüstriyel ürün tasarımında canlı organizma kaynaklı biyomalzeme kullanımları da mevcuttur. Örneğin, bakteri kullanılarak biyomalzeme ile mobilya tasarımı olarak Jannes Hülsen tarafından uygulanmış (Bknz. Şekil 2.) ve “Xylinum” bakterisi ile, taburede %100 biyolojik olarak parçalanabilen bir kaplama uygulaması yapılmıştır (Akgün, 2020). Tablo 1’ de görülen biyoplastiklerin birbirinden tamamen farklı endüstriyel işlem veya el işçiliği gerektirmesinden kaynaklı biyoplastiklerin üretim yöntemlerinden kısıtlı olarak bahsedilerek sonraki bölümde genel özelliklerinin avantajları değerlendirilecektir. Şekil 1. Tarımsal kaynaklı biyoplastik olarak pancar, mısır nişastası ve şeker kamışı gibi yenilenebilir bitki bazlı kaynaklar kullanılarak üretilen sandalye tablası (URL 4) Şekil 2. Tasarımcı Jannis Hülsen tarafından tasarlanan Xylinum bakterisinden üretilen malzeme ile tabure kaplaması (URL 5) Şekil 3. Danielle Trofe tarafından tasarlanan ve ticari ürüne dönüştürülen miselyum bazlı aydınlatma elemanları tasarımları (URL 6) 257 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 4. Ecovative Design tarafından ticari ürün olarak üretilen miselyum bazlı sehpa tasarımı (URL 7) Biyoplastiklerin ekolojik kazanımları haricinde negatif özellikleri de mevcuttur. Biyoplastik malzemenin zayıf noktalarından ilki neme karşı olan hassasiyeti, ikincisi ise mekanik dayanımlarının düşük olmasıdır. Atıkların kullanıldığı biyomalzemelerin kompozit üretimi ile malzeme ekolojik bir atıkla güçlendirilerek maliyeti, CO2 emisyonları ve mekanik dayanım zayıflıkları baskılanabilmektedir (Özdamar ve Ateş, 2018). Biyoplastiklerin katkı maddelerinin değişmesi ile farklı mobilya ürünlerinde kullanım örnekleri de mevcuttur. Örneğin, deniz kaynaklı bir biyomalzeme örneği olan shellwork, deniz kabukları ve mantarların hücre çeperi yapısından olan kitin ile sirkenin birleşiminden oluşan shellwork, sertlik- esneklik oranı değiştirilerek sandalye, tabure, bank gibi oturma mobilyaları hammaddesi olarak kullanılabilmektedir (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). Bunların dışında mobilya endüstrisinde ahşap yerine kullanılabilecek canlı kaynaklı biyomalzeme olarak bambuya da rastlanılmaktadır (Bknz. Şekil 5.). Çoğunlukla bir ağaç türü olarak bilinen bambu bitkisi, çok hızlı büyüyen bir çim olup uygun fiyatlı olması, hızla yenilenmesi ve büyük miktarlarda karbonu tutma yeteneği sayesinde mobilya endüstrisinde sıklıkla tercih edilmektedir (URL 8). Mobilya da döşeme olarak kenevir bitkisi de karşımıza çıkmaktadır. Kenevir; kağıt, tekstil, biyo-plastik, gıda ve biyo-yakıtın yanı sıra, endüstriyel ve inşaat ürünleri de dahil olmak üzere çeşitli ticari alanlarda kullanıldığı mobilya döşemesi için kenevir bazlı kumaş üretimleri yapılmaktadır (URL 8). Endüstriyel ürün tasarımında canlı organizma kaynaklı biyomalzemelerin ticari ürün haline getirilmesi mantar kaynaklı biyomalzemelerde daha sık rastlanmaktadır. Miselyumun üretimi tarımsal atıklarla beslenerek hızla büyümesi sonucunda biyokütlede depolanan karbonu tutabilir hale gelmesiyle olup endüstriyel biyoreaktörlerde yetiştirilerek de üretimi mümkün olabilmektedir (URL 8). Örneğin, mantar miselyumu ile tasarımcı Daniella Trofe tarafından (Bknz. Şekil 3.) masa lambası, avize ve sehpa gibi mantar bazlı iç mekan donatıları üretilerek ticari ürünler haline getirilmiştir (Alıcı ve Dalkılıç, 2022). Mantar bazlı hammadde ile üretilen ticari ürünlere ambalajlama, bina malzemesi, ısı ve yalıtım malzemesi, dekoratif ev ürünleri, deri, tekstil gibi endüstriyel alanlarda rastlamak mümkünken (Bknz. Şekil 6), Ecovative firması mobilya ürünlerini hızlı bir biçimde üretip ticari ürün olarak satışını yapmaktadır (Attias, v.d., 2017). Ecovative Design tarafından üretilen (Bknz. Şekil 4.) miselyum bazlı sehpa tasarımı da ahşap yerine mantar miselyumu kullanımı oluşan tasarımlardan olup sürdürülebilir bir mobilya tasarımı örneğidir. Miselyum kaynaklı ürünlerin kullanım süresi sona erdiğinde ekolojik döngüye doğrudan katılım özelliğine bağlı olarak endüstriyel üretimde hammadde olarak kullanımı desteklenmelidir. Miselyum ürünü, kullanım sonunda biyobozunma özelliği sayesinde çevredeki diğer mikroorganizmalara besin kaynağı olabilmektedir (Attias ve v.d., 2017). Ahşap ve kenevir gibi bazı biyomalzemeler ham halde kullanılabilirken miselyum genellikle diğer malzemelerle karıştırılarak faydalı kompozitler halinde kullanımı mümkün olmakatadır (URL 8). Mantar bazlı kompozitlerin hammaddesi olan miselyum, çeşitli endüstriyel ürünler için malzeme alternatifi olarak kullanılan, biyolojik olarak parçalanabilir bir biyo-kompozit hammaddedir (Attias, ve v.d., 2017). 258 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ahşap, düşük karbona sahip olan, üretimde farklı alternatifler sunan yenilenebilir bir malzmeme olup güçlü, hafif ve esnek esnek yapısal dokusu sebebiyle, son derece işlenebilir yapıda bulunmaktadır (URL 8). Şekil 5. Bambu ile üretilen mobilya tasarımları (Deng, v.d. ,2023). Şekil 6. Miselyum ile üretilmiş deri alternatifleriyle tasarlanmış çeşitli moda ürünleri ve çanta tasarımı (Amobonye, v.d., 2023, URL 9). Mantar bazlı kompozitlerin geleneksel malzemelerle karşılaştırılması için üretim yöntemleri incelendiğinde; miselyum ile kompozit malzeme üretim süreci temel olarak 4 farklı evreden oluşmakta olup bu evreler sürecin işleyiş sırasına göre; kültür oluşturma, saldırma, kalıplanma ve fırınlama aşamalarından oluşmaktadır (Kutbay ve v.d., 2022). Kültür oluşturma evresinde; bağlayıcı olarak kullanılacak olan miselyum için ortam koşulları hazırlanırken saldırma evresinde, miselyumun eklendiği substrat üzerinde gelişim göstermektedir. Kalıplama evresinde ise konulduğu kalıbın formunu almak üzere miselyumun saldırma işlemine sürdürerek eklendiği substratın tek parça görünümlü bir kompozit görünümüne ulaşması gözlemlenirken son evre alan fırınlama ile miselyum kurutularak aktifliğinin durdurulması ve mantar büyümesinin sona ermesi sağlanmaktadır (Kutbay ve v.d., 2022). Üretimde kullanılan farklı mantar türlerine bağlı olarak miselyumun mobilya endüstrisi için avantajlı olan fiziksel özellikler kazanması mümkün olabilmektedir. Örneğin; farklı formlarda yetişebilme, sert bir yüzey oluşturabilme ve yanmaya karşı direnç gösteren yapısı bulunan bazı türleri ile miselyum yalıtıcı bir biyomalzemedir (Kutbay ve v.d., 2022). Bu noktada, miselyum ile üretilen bir mobilya ürünün ahşap bazlı üretilen bir mobilya ürününden daha fonksiyonel hale gelmesi söz konusu olmaktadır. Ek olarak düşük yoğunlukları, termal iletkenlikleri, yanıcılıkları ve yüksek akustik absorpsiyonları ile miselyum kompozitleri mobilya endüstirinde ahşap hammaddeden daha fonksiyonel bir konuma getirmektedir (Nussbaumer, v.d., 2023). Mobilya endüstrisinde mantar bazlı ürünlerin avantajlarından bir diğeri de Tablo 2’ de görüldüğü talebe bağlı olarak farklı form ve yoğunluklarda üretilebilmesidir. Mantar bazlı kompozitler farklı geometrilerde ve düşük yoğunlukta kalıplanabildiği için pek çok çeşitlilikte ürün üretilebilmektedir (Alemu ve vd., 2022). 259 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Düşük yoğunluk ile üretim olanağını kalıp içerinde büyüme sağlarken uygulanması gereken miselyumun gelişim miktarını değiştirici stratejiler bulunmaktadır. Bu stratejiler arasında, mantarın gelişim göstereceği bağlayıcı atığın dizilim ve boyut değişiklikleri ile sağlanmaktadır. Bunlara ek olarak, kalıplama süresi de doğru orantılı olarak miselyum yoğunluğunu değiştirmektedir. Substrat parça boyutlarının uzun olması, rastgele diziliminde parçalar arasında çok boşluk olması miselyumun gelişim yoğunluğunu düşürürken kalıplama süresinin uzatılması miselyum yoğunluğunu artırmaktadır (Kutbay ve v.d., 2022). Düşük yoğunluk ile mantar üretimi için substratın kalıba orta kısmında büyük parça boyutlarıyla ve düzensiz, yüzeye yakın bölümlerde ise daha küçük ve sık olarak yerleşimi yüzeylerin daha küçük ve sık olarak yerleşimi yüzeylerin tam kapanması sağlanmaktadır (Kutbay ve v.d., 2022). Bu yönüyle mobilya üretiminde de büyük kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca mantarın büyümesinin durdurularak ticari ürün haline getirilebilmesi için Attias ve vd.’nin (2017) savunduğu gibi fırınlama işlemi gerekirken Tablo 1’de yer alan tarımsal ve deniz kaynaklı biyoplastikler için böyle bir durum söz konusu değildir. Miselyum üretimi için birkaç saatlik fırınlama işlemi sürecinde bir miktar enerji harcanmasına neden olsa da Tablo 1’de yer alan tarım ve deniz kaynaklı biyoplastiklerin üretimleri endüstriyel işlem veya zahmetli elle üretim süreci gerektirmektedir. Tablo 1 ve Tablo 2 içeriğinde yer alan biyomalzemeler üretim methodu, kullanılan sentetik veya doğal kaynak, bağlayıcı atık ve elde edilen mobilya ürünü ve veya mobilya üretimine katkıları karşılaştırılmıştır. Tablo 1 verilerine ve literatüre dayanarak farklı türdeki biyoplastiklerin mobilyanın özelleşmiş kısımlarında kullanımı görülmektedir. Tablo 2 verilerinde ise mantar bazlı üretilecek bir mobilya ürünün değişen mantar türüne göre farklı özellikleri oluşacağı bilinmektedir. Bu noktada, Tablo 2’de türü belirli olmayan bir mantar türünün talaş ve tarımsal artıklar üzerinde petek kalıp içerinde yetişerek oturma grubu mobilyası için yeterli mekanik dayanımı sağlayabilmektedir. Ayrıca Tablo 2’de Agrocybe aegerita mantar türü ile mobilya tasarımları üretmek mümkünken Ecovative Design isimli firma ve Tasarımcı Daniel Trofe bunu ticari ürün haline getirerek satışını gerçekleştirmektedir. Bir başka bir tasarım firması ise tarımsal atıktan sandalye tablası üreterek ticari ürün haline getirmiştir. SONUÇ Çalışma kapsamında, sentetik ve doğal biyomalzeme grupları araştırılarak mobilya tasarımı ve üretimi açısından değerlendirilmiştir. Mobilya tasarımında, geleneksel malzemelerden biri olan ahşap yerine veya ahşap üzerine kaplama olarak kullanılabilecek biyomalzeme alternatiflerinden deniz kaynaklı biyoplastikler, tarımsal kaynaklı biyoplastikler ve canlı kaynaklı biyomalzemeler irdelenerek değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, mobilyada biyomalzeme kullanımı; renk, doku ve tasarım çeşitliliği, mekanik dayanım, opaklık/şeffaflık oranında değişkenlik, sertlik/esneklik oranında değişkenlik, suya dayanım, geniş yüzeylerde kullanılabilme, yalıtım sağlayabilme ve antibakteriyel özelliğe sahip olma gibi fiziksel ve fonksiyonel çeşitliliğiyle, ahşap kullanımından daha avantajlıdır. Çalışmada iç mekan endüstriyel ürünlerinin Türkiye ve yurtdışındaki örnekleri incelenerek, kullanılan biyomalzeme türleri ve bu uygulamalarının mobilya ve sürdürülebilir çevre açısından etkileri değerlendirilmiş, sürdürülebilir mobilya üretimi uygulamalarına bir rehber oluşturulması amaçlanmıştır. Bu nedenle geleneksel malzeme ve biyomalzeme kullanımının mobilya tasarımı ve üretim yöntemi üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonuçlarına göre; mobilya üretiminde kullanılacak biyomalzemenin fonksiyonelliği doğrultusunda ürünün farklı kısımlarında farklı biyomalzemeler kullanılabilir. Bu durum, tek bir mobilya ürününde birden fazla biyomalzeme türünün tasarıma entegresinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Böylece farklı malzeme gruplarından elde edilen ürünün fonksiyonelliği, kullanım koşullarına uygunluğu optimum düzeyde olmaktadır. 260 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ayrıca seçilen biyomalzemenin mobilya ürünü üzerinde kullanılabilmesi için endüstriyel üretime uygunluğu veya el işçiliği ile üretiminin kolaylığı gibi faktörler avantaj yaratmaktadır. Bununla birlikte biyoplastikler için kullanılacak bağlayıcı atıklar yöresel kaynaklardan elde edildiği için bölgesel ulaşılabilirliği yüksektir. Buna bağlı olarak hammaddeye ulaşım kolaylığı sağlamaktadır. Çalışmada mobilyada geleneksel malzeme olan ahşap kullanımı yerine tercih edilebilecek biyomalzemelerin özellikleri ve üretim yöntemleri sürdürülebilirlik açısından değerlendirilerek gelecek çalışmalara katkı sağlayabilecek bir derleme yapılmıştır. Biyomalzemeler konusunda araştırma çalışmalarının yapılmaya devam etmesi, hem tasarım, hem üretim hem de sürdürülebilirlik açısından değerlidir. KAYNAKÇA Akgün, S. (2020). “İç Mekan ve Mobilya Kapsamında Akıllı Malzemelerin İncelenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İç Mimarlık Anabilim Dalı. Alemu, D., Tafesse,M., Mondal, A., (2022). ‘‘Mycelium-Based Composite: The Future Sustainable Biomaterial’’, International Journal of Biomaterials, vol. 2022, Article ID 8401528, 12 pages, 2022. https:/doi.org/10.1155/2022/8401528 Alıcı, N. ve Dalkılıç, B. (2022). Usage of bio-based materials in indoor members İç mekân donatı elemanlarında biyo-esaslı malzeme kullanımı. 5. 325-346. Amobonye, A., Lalung, J., Awasthi, M. K., & Pillai, S. (2023). Fungal mycelium as leather alternative: A sustainable biogenic material for the fashion industry. Sustainable Materials and Technologies, e00724. Attias, N., Danai, O., Ezov, N., Tarazi, E., ve Grobman, J. (2017). Developing novel applications of mycelium based bio-composite materials for design and architecture. Celletti, S., Fedeli, R., Ghorbani, M., Aseka, J. M., & Loppi, S. (2023). Exploring sustainable alternatives: Wood distillate alleviates the impact of bioplastic in basil plants. Science of the Total Environment, 900, 166484. Deng, W., Lin, H.,ve Jiang, M. (2023). Research on Bamboo Furniture Design Based on D4S (Design for Sustainability). Sustainability, 15(11), 8832. Güneş, S., ve Demiraslan, D. (2020). Sürdürülebilirlik ve Mobilya Tasarımında Çevreci Yaklaşımlar. Uluslararası İnsan ve Sanat Araştırmaları Dergisi, 5(6), 81-99. Kutbay, N. H., Yavuzcan, H. G. ve Aktaş, S. (2022). Mantarın Bağlayıcı Olarak Kullanıldığı Bir Kompozit Malzemenin Üretilmesi ve Tutuşma Süresi ile Su Alma Özelliklerinin Tespiti. Politeknik Dergisi, 25 (4), 1701-1711. DOI: 10.2339/politeknik.943738 Nussbaumer, M., Van Opdenbosch, D., Engelhardt, M., Briesen, H., Benz, J. P., & Karl, T. (2023). Material characterization of pressed and unpressed wood–mycelium composites derived from two Trametes species. Environmental Technology & Innovation, 30, 103063. Özdamar, E., Ateş, M. (2018). Rethinking sustainability: A research on starch based bioplastic. Peng, L., Yi, J., Yang, X., Xie, J., ve Chen, C. (2023). Development and characterization of mycelium bio-composites by utilization of different agricultural residual byproducts. Journal of Bioresources and Bioproducts, 8(1), 78-89. Yılmaz, K. (2023). İç Mekanda Geçicilik Kavramının Karbon Ayak İzine Etkilerini Biyomalzeme Kullanımı ile Azaltma, Modular Journal, 6 (1), 66-87. DOI: 10.59389/modular.1136468 261 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İNTERNET KAYNAKLARI [1]https://www.dezeen.com/2015/01/19/jean-louis-iratzoki-first-bioplastic-chair-alkipolymer/ [2]https://frameweb.com/article/best-of-waste-and-biomaterial-innovation-at-dutchdesign-week-2019 [3] https://www.trendhunter.com/trends/sea-stone [4]https://www.dezeen.com/2015/01/19/jean-louis-iratzoki-first-bioplastic-chair-alkipolymer/ [5] https://www.dezeen.com/2012/03/06/xylinum-by-jannis-hulsen/ [6] https://danielletrofe.com/the-work [7] https://grow.bio/blogs/grow-bio-blog/giy-mushroom-furniture-with-tom-sippel [8] https://www.ekoyapidergisi.org/en-populer-9-biyomalzeme-turu-ve-tasarimdakullanimi [9] https://www.ekoyapidergisi.org/en-populer-9-biyomalzeme-turu-ve-tasarimdakullanimi 262 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GAZİANTEP GELENEKSEL SOKAKLARININ MİMARİ OKUMALARI Ayda UĞUR Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık ORCID: 0000-0002-1223-2824 Doç. Dr. Tülay KARADAYI YENİCE Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Mimarlık, Mimarlık ORCID: 0000-0001-7063-6520 ÖZET Geleneksel sokakların fiziksel yapısını anlamak, mimari ve kültürel mirası koruma bilimsel çalışmalarının temel bir parçasıdır. Bu çalışma, geleneksel sokakların mimari okumalarıyla, onların tarihsel, sosyal ve estetik değerlerini kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, geleneksel sokakların mimari özelliklerini ve bu özelliklerin çağdaş kentsel planlama üzerindeki etkilerini analiz etmektir. Ayrıca bu sokakların şehir dokusu içindeki rolünü ve kültürel miras olarak önemini de ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışma, özellikle cumhuriyet dönemine kadar oluşan Gaziantep geleneksel sokaklarını ele almakta ve bu sokakların mimari özellikleri, malzeme kullanımı, yapısal biçimler ve estetik değerler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu sokakların kentsel doku içindeki yerleşim düzeni ve sosyal etkileşimlerle olan ilişkileri de incelenmektedir. Araştırma tarihsel dokümantasyon, mimari analiz ve alan çalışmalarını kapsayan karma bir metodolojiyi takip etmektedir. Seçilen sokaklar üzerinde detaylı gözlemler yapılmış ve bu gözlemler, tarihsel kaynaklarla karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Farklı dönemlerden kalan fotoğraf, gravür ve resimlerle günümüzdeki yapılaşmaların değerlendirilmeleri gibi. Geleneksel sokakların karmaşık, yapısal ve estetik özellikleri ortaya konmuştur. Bu sokakların, dar ve sıkı yapılandırılmış planları, yerel malzemelerle inşa edilmiş yapıları ve zengin süslemeleri, belirli bir tarihsel ve kültürel bağlamda şekillenmiştir. Bu sokakların toplumsal etkileşim ve yerel kimlik oluşturma üzerinde önemli bir rol oynadığı gözlemlenmiştir. Araştırma sonunda; geleneksel sokakların sadece mimari ve estetik değerleriyle değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel boyutlarıyla da dikkate alınması gerektiğini araştırılan literatür çalışmalarında vurgulamaktadır. Geleneksel sokakların korunması ve restorasyonu, bu nedenle, kentsel planlama ve tasarım süreçlerinde bütüncül bir yaklaşım gerektirmektedir. Sokakların mimari okunmaları bunlardan biridir. Gelecek çalışmalar, bu sokakların çağdaş şehir yaşamına entegrasyonu ve sürdürülebilir kalkınma ile uyumluluğu üzerinde yoğunlaşmalıdır. Anahtar Kelimeler: Mimari okuma, Geleneksel sokak, Şehirsel doku ARCHITECTURAL READINGS OF GAZİANTEP TRADITIONAL STREETS ABSTRACT Understanding the physical structure of traditional streets is a fundamental part of scientific studies of architectural and cultural heritage conservation. This study aims to comprehensively examine the historical, social and aesthetic values of traditional streets through architectural readings. The main purpose of this study is to analyze the architectural features of traditional streets and the effects of these features on contemporary urban planning. It also aims to reveal the role of these streets in the city fabric and their importance as cultural heritage. 263 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The study deals with the traditional streets of Gaziantep, which were formed until the republican period, and focuses on the architectural features, material use, structural forms and aesthetic values of these streets. The relationships of these streets with the settlement patterns and social interactions within the urban fabric are also examined. The research follows a mixed methodology encompassing historical documentation, architectural analysis and field studies. Detailed observations were made on the selected streets and these observations were analyzed by comparing them with historical sources. Such as evaluations of today's buildings with photographs, engravings and paintings from different periods. The complex, structural and aesthetic characteristics of traditional streets have been revealed. The narrow and tightly structured plans of these streets, structures built with local materials and rich decorations were shaped in a specific historical and cultural context. It has been observed that these streets play an important role in social interaction and local identity formation. At the end of the research; It is emphasized in the researched literature that traditional streets should be taken into consideration not only with their architectural and aesthetic values, but also with their social and cultural dimensions. The preservation and restoration of traditional streets therefore requires a holistic approach in urban planning and design processes. Architectural readings of the streets are one of them. Future studies should focus on the integration of these streets into contemporary city life and their compatibility with sustainable development. Keywords: Architectural reading, Traditional street, Urban texture 264 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TÜRKİYE'DEKİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMLERİ VE AFET ÇALIŞMALARI Arş. Gör. Nebahat KALKAN Lisansüstü Eğitim Enstitüsü /Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, İstanbul Teknik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-3993-9408 Prof. Dr. Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA Mimarlık Fakültesi/ Peyzaj Mimarlığı Bölümü, İstanbul Teknik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-2324-0731 ÖZET Günümüzde, Türkiye'de peyzaj mimarlığı bölümleri, hem peyzaj tasarımı ve planlaması hem de afet çalışmaları açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu bölümler, eğitimleri ve araştırmalarıyla hem doğal afetler öncesinde önlem almayı hem de afet sonrası toparlanma sürecini desteklemeyi hedeflemektedir. Türkiye'de birçok üniversite, Peyzaj Mimarlığı bölümleri üzerine eğitimler sunmaktadır. Bu programlar, genellikle peyzaj tasarımı ve planlaması, bitki bilimi, çevresel risk değerlendirmesi ve afet yönetimi gibi çeşitli konuları kapsar. Öğrencilere, peyzaj mimarlığı alanında sağlam bir temel ve afetlerle başa çıkma becerileri kazandırmak için dengeli bir müfredat sunulmaktadır. Sürdürülebilir peyzaj tasarımları, doğal afetlere karşı dirençli olmayı hedefler. Bununla birlikte, teknolojik gelişmelerin peyzaj mimarlığına entegrasyonu sayesinde, afetlerle başa çıkma ve toplumun afetlere hazırlıklı olması konusunda daha etkili çözümler bulunabilir. Bu çalışmada, 42 üniversite de bulunan Peyzaj Mimarlığı bölümlerinin ve bu bölümlerde verilen afet ile ilgili, lisans ve lisansüstü derslerin içerikleri ve ilgili çalışmaların nicelik-nitelikleri irdelenmiştir. Afet sonrası toparlanma sürecinde açık alanların restore edilmesi ve toplumun psikolojik olarak iyileştirilmesi için stratejiler geliştirilmiştir. Aynı zamanda afetlerle ilgili araştırma ve uygulama projelerine de katkıda bulunmaktadır. Bu projeler, afetlerin etkilerini azaltmaya yönelik yeni yöntemler ve teknolojiler geliştirmeyi amaçlar. Sonuç olarak, bu çalışma lisans ve lisansüstü seviyede eğitim programlarında yer alan dersler üzerinden hareketle, ülkemizdeki mevcut durumu ve peyzaj mimarlığı bölümlerinin afete yönelik çalışmalardaki katkısını irdelemekte, sorgulamakta ve sürdürülebilir yaşam alanları üretilmesine yönelik stratejiler sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Peyzaj Mimarlığı, Lisans ve Lisansüstü Eğitim, Afet, Türkiye. LANDSCAPE ARCHITECTURE DEPARTMENTS AND DISASTER STUDIES IN TURKEY ABSTRACT Today, in Turkey, the departments of landscape architecture play an important role in both landscaping design and planning as well as disaster studies. Through their education and research, these sections aim both to prevent natural disasters and to support the post-disaster recovery process. Many universities in Turkey offer courses in the departments of Landscape Architecture. These programs often cover a variety of topics such as landscape design and planning, plant science, environmental risk assessment, and disaster management. Students are offered a balanced curriculum to build a solid foundation in landscape architecture and disaster management skills. 265 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Sustainable landscape designs aim to be resilient to natural disasters. However, through the integration of technological developments into landscape architecture, more effective solutions can be found for disaster management and disaster preparedness of society. The study examined the contents of graduate and postgraduate courses on landscape architecture and disaster in 42 universities, as well as the qualifications of related studies. Furthermore, strategies have been developed for the restoration of open spaces and the psychological improvement of the community in the post-disaster recovery process. It also contributes to research and implementation projects related to disasters. These projects aim to develop new methods and technologies to mitigate the impact of disasters. As a result, this study, through courses in undergraduate and graduate-level educational programmes, offers strategies to evaluate, question, and create sustainable habitats for the contribution of the current state and landscape architecture departments in our country to disaster studies. Keywords: Landscape Architecture, Undergraduate and Graduate Education, Disaster, Turkey. 266 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TÜRKİYE MOBİLYA SANAYİ ÇALIŞANLARIN ANTROPOMETRİK VERİLERİNİN ANALİZİ Dr. Öğr. Üyesi Taner TAŞDEMİR Artvin Çoruh Üniversitesi ORCID: 0000-0001-6692-6656 Dr. Öğr. Üyesi Kemal ÜÇÜNCÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-6294-6112 Özet Antropometrik veriler, insan vücudu üzerinden alınan statik ve dinamik ölçülerledir. Her toplumun ve ırkın vücut ölçüleri birbirinden farklıdır. Türk insanının antropometrik verileri literatürde bulunmaktadır. Farklı sektörler ve meslek kollarında çalışanların vücut ölçüleri de birbirinden farklı olacağı için bu çalışma yapılmıştır. Çalışmanın ana evreni olarak Türkiye imalat sanayi sektöründeki mobilya endüstrisi alanında faaliyet gösteren çalışan sayısı 250’den fazla olan fabrikalardaki işçiler seçilmiştir. Örnek büyüklüğü, %95 güven düzeyi ve %5 hata payı ile yaklaşık 368 kişi olarak hesaplanmıştır. Çalışma 11 farklı fabrikada gerçekleştirilmiş ve toplam örneklem sayısı 411 olarak belirlenmiştir. Çalışanlardan 15 farklı antropometrik ölçü alınmıştır. Araştırmada antropometrik ölçümler için kullanılan aletler çelik şerit metre, mezura, kumpas ve cetveldir. Araştırmaya katılan çalışanların yaş ortalaması 33’tür. Katılımcıların ortalama kilosu 74.3kg’dır. Ortalama çalışma süresi 6.6 yıl olarak hesaplanmıştır. Çalışmaya konu olan katılımcıların boy ortalaması 1716.9 (Sd:63.9) mm, göz yüksekliği 1604.7 (Sd:68.7) mm ve omuz yüksekliği 1448.7 (Sd:59.1) mm olduğu belirlenmiştir. Dirsek yüksekliği 1070.4 (Sd:47.3) mm, el uzunluğu 192.0 (Sd:9.7) mm, ayak uzunluğu 257.4 (Sd:18,2) mm ve ayak genişliği de 100.2 (Sd:5.6) mm olarak belirlenmiştir. Türkiye mobilya sanayinde çalışanlar Portekizli işçilerden, Polonyalılardan, Türk orman işçilerinden ve Filipinli çalışanlardan daha uzun, İngilizler, Almanlar, İsveçliler, İranlılar ve Hollandalılardan daha kısadır. Antropometrik verilerin yaş ve doğum yerine göre farklılıklarının incelenmesi için ANOVA testi yapılmıştır. Bu testin sonucunda yaş grubunun antropometrik veriler üzerinde etkili bir faktör olduğu ancak doğum yerinin boy uzunluğu üzerinde etkili olmadığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Antropometri, Mobilya sanayi, Boy ANALYSIS OF ANTHROPOMETRIC DATA OF TURKISH FURNITURE INDUSTRY EMPLOYEES Abstract Anthropometric data are static and dynamic measurements taken on the human body. Body measurements of every society and race are different. Anthropometric data of Turkish people are available in the literature. This study was conducted because the body measurements of employees in different sectors and professions will differ from each other. Workers in factories with more than 250 employees operating in the furniture industry in the Turkish manufacturing industry were selected as the main population of the study. The sample size was calculated as approximately 368 people with a 95% confidence level and a 5% margin of error. The study was carried out in 11 different factories and the total number of samples was determined as 411. 15 different anthropometric measurements were taken from the employees. 267 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The tools used for anthropometric measurements in the research are steel tape measure, tape measure, caliper and ruler. The average age of the employees participating in the research is 33. The average weight of the participants was 74.3kg. The average working period was calculated as 6.6 years. It was determined that the average height of the participants in the study was 1716.9 (Sd: 63.9) mm, eye height was 1604.7 (Sd: 68.7) mm and shoulder height was 1448.7 (Sd: 59.1) mm. Elbow height was determined as 1070.4 (Sd: 47.3) mm, hand length was 192.0 (Sd: 9.7) mm, foot length was 257.4 (Sd: 18.2) mm and foot width was 100.2 (Sd: 5.6) mm. Workers in the Turkish furniture industry are taller than Portuguese workers, Poles, Turkish forest workers and Filipino workers, and shorter than the British, Germans, Swedes, Iranians and Dutch. ANOVA test was performed to examine the differences in anthropometric data according to age and place of birth. As a result of this test, it was determined that age group was an effective factor on anthropometric data, but place of birth did not have an effect on height. Keyword: Anthropometry, Furniture industry, Stature 268 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SPATIO-TEMPORAL CHANGE OF THE NORTH AEGEAN COASTAL AREA IN THE CONTEXT OF LANDSCAPE ARCHITECTURE Birsen UZUN AYDIN Master of Science Candidate, Graduate School, Landscape Architecture Program, Istanbul Technical University ORCID: 0000-0002-2324-0731 Assoc. Prof. Dr. Fatma Ayçim TÜRER BAŞKAYA Faculty of Architecture, Department of Landscape Architecture, Istanbul Technical University ORCID: 0000-0002-5930-9083 Abstract Coastal areas play a significant role in shaping urban environments and are home to valuable natural and cultural resources. In areas of rapid urbanization, characteristic landscape textures are under construction pressure. This study aims to reveal the spatio-temporal change of the zone between Behramkale-Altinoluk on the North Aegean coastline. In this context, it will be possible to reveal the land use differences from past to present due to cultural tourism and construction. The Behramkale-Altınoluk route has a rich historical background and still reflects the influences of various cultures that have inhabited it over time. The decision was made to designate the study area as the zone where various architectural textures have emerged and developed over time. The boundaries of the area were established according to the Integrated Coastal Zone Plans of the Ministry of Environment, Urbanization and Climate Change. This study consists of a five stage evaluation process. In the first stage, a literature study was conducted, focusing on the concepts of coast, coastal character, coastal patterns, the relationship between urban areas and the coast and temporal-spatial change within the scope of landscape architecture. The second phase of the study focused on exploring the historical and cultural attributes of Behramkale, Küçükkuyu and Altınoluk districts, and analyzing the variations in their characteristics. In the third part of the study, aerial photographs of the Behramkale-Altınoluk coastline for the years 2000, 2010 and 2023 were used and analyzed using ArcGIS 10.8.2 software to reveal spatio-temporal change. The fourth section evaluates impacts of physical changes on landscape character areas. The last part of the study aims to analyze the risks that characteristic landscape textures face for the future, conservation strategies, and their interpretation. This study initiates a discussion on the sustainability of the multi-layered coastal culture and landscape by analyzing the North Aegean Region. Keywords: North Aegean, Coastal Area, Coastal Character, Spatio-Temporal Change. KUZEY EGE KIYI BANDININ PEYZAJ MİMARLIĞI BAĞLAMINDAKİ ZAMANSAL-MEKANSAL DEĞİŞİMİ Özet Kentsel alanların rolünün belirlenmesinde önemli bir etkiye sahip olan kıyılar, doğal ve kültürel zenginliklere ev sahipliği yapmaktadır. Hızlı kentleşme alanlarında, karakteristik peyzaj dokuları yapılaşma baskısı altında bulunmaktadır. Bu çalışma, Kuzey Ege kıyı hattında yer alan Behramkale-Altınoluk arasındaki bölgenin zamansal ve mekansal değişimini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, kültürel turizme ve yapılaşmaya bağlı olarak geçmişten günümüze arazi kullanım farklılıklarının ortaya çıkarılması mümkün olabilecektir. Zengin bir tarihi geçmişe sahip olan Behramkale-Altınoluk hattı, günümüze kadar ev sahipliği yaptığı birden fazla kültürün izlerini taşımaya devam etmektedir. 269 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Zamanla farklı mimari dokuların oluşmaya başladığı hattın, çalışma alanı olarak seçilmesine karar verilmiştir. Alanın sınırları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’na göre oluşturulmuştur. Bu çalışma, beş aşamalı bir değerlendirme sürecinden meydana gelmektedir. İlk aşamada literatür çalışması yapılarak kıyı, kıyı karakteri, kıyı kullanım şekilleri, kent-kıyı ilişkisi ve peyzaj mimarlığı kapsamında zamansal-mekansal değişim kavramlarına odaklanılmıştır. İkinci aşamada, Behramkale, Küçükkuyu ve Altınoluk mahallelerinin tarihi ve kültürel özellikleri incelenerek mahalleler arasındaki doku farklılıkları değerlendirilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde, BehramkaleAltınoluk kıyı hattının 2000, 2010 ve 2023 yıllarına ait hava fotoğraflarından yararlanılarak zamana bağlı mekansal değişimi ortaya koymak amacıyla ArcGIS 10.8.2 yazılımı üzerinden analizler elde edilmiştir. Dördüncü bölümde, tespit edilen peyzaj karakter alanlarının fiziksel değişimlerden nasıl etkilendiği irdelenmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise karakteristik peyzaj dokularının geleceğe yönelik karşı karşıya olduğu riskler, koruma stratejileri, ve bunların yorumlanması hedeflenmiştir. Bu çalışma Kuzey Ege Bölgesi üzerinden incelemeler gerçekleştirerek çok katmanlı kıyı kültürü ve peyzajının sürdürülebilirliği üzerine bir tartışma başlatmaktadır. Anahtar kelimeler: Kuzey Ege, Kıyı Hattı, Kıyı Karakteri, Zamansal-Mekansal Değişim. 1.INTRODUCTION Coasts have always had a strategic importance in urbanisation thanks to their natural, cultural, economic and social characteristics. The International Geographic Data Committee (IGDC) states that coasts are one of the most important geographical features on the earth's surface. [1] The concept of coast is defined as a whole that touches the horizon line in the sea and the silhouette line on land and continues towards the air and underwater. For this reason, the coast is recognised as a three-dimensional space rather than a two-dimensional surface. Each coastal space has its own unique characteristics, different natural and topographical structure. The coasts, which consist of the points where the water meets the land, are constantly changing according to natural and human factors such as sea movements and wind. [2] Water has always been a fundamental component of human existence, dating back to the earliest civilizations. The significance of coastlines stems from their unique position between land and water, with the indispensable resource of water being a constant necessity for people. Throughout the course of history, societies have recognized the strategic value of coastal areas, leading them to establish primary settlements in these locations. Consequently, coastlines boast a rich and diverse heritage, characterized by multiple layers of historical and architectural influence, as they have served as the habitat for numerous civilizations. The enduring connection between cities and the coastline has persisted throughout history. Presently, numerous major cities, shipyards, and industrial areas have emerged in these regions, capitalizing on the accessibility to trade facilitated by coastal harbors. The coast has always been regarded as an appealing destination for regional residents, traders, and tourists, owing to its advantageous attributes. The dynamic nature of the coast has significantly influenced the growth and transformation of the cities with which it interacts. [4] The utilization of coastlines for various human activities has grown over time due to the favorable conditions they provide. Coasts are host to a range of functions including settlements, transportation, tourism, recreation, and industry. However, the increasing development of settlements and population pressure on coastal areas have led to pollution and issues such as haphazard construction and waste management. Additionally, while coasts hold significance for transportation due to their strategic position between land and sea, infrastructure like roads and harbors can act as boundaries, limiting people's interaction with water and contributing to environmental pollution. 270 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tourism, as an additional coastal activity, has the potential to adversely affect the overall character of a city by causing harm to the natural and social environment when conducted without proper planning. Simultaneously, there is an increased understanding of the positive impact of water on mental well-being, leading to better planning and development of recreational areas along the coastlines. To ensure a positive contribution to urbanization, it is essential to assess the capabilities and capacities of these coastal recreational areas. The rise in urbanization, a consequence of industrialization, has brought about detrimental effects on the coast due to industrial activities, including the utilization of coastal resources. The combination of these activities, coupled with unplanned growth, results in multiple damages being inflicted upon the coast. [2] Research conducted in the early 2000s indicated that around 60% of the global population and approximately 1/3 of Turkey's population reside in coastal areas. In 2015, studies by Turkish Statistical Institute revealed that this number had risen to 40 million individuals. Projections suggest that within the next 25 years, the percentage of people living on the coast will escalate to 75%. The coastline of Turkey spans 8,483 km primarily in the Aegean region. In terms of population density along the coast, Turkey ranks 17th among developing countries. The North Aegean region, which covers the study area, is located within the Mediterranean Basin. Sources indicate that the Mediterranean Sea has a size of approximately 2.5 million km2. It is positioned as an inland sea with coasts on three continents; Asia to the east, Europe to the north and Africa to the south. The Mediterranean Basin is also of great importance for tourism as one of the world's leading civilisation centres. Turkey is characterised as an Eastern Mediterranean country with its mathematical position. The Turkish coastline spans a total length of 8,333 km, with the Black Sea accounting for 20.34%, the Marmara Sea for 11.20%, the Aegean Sea for 33.66%, and the Mediterranean Sea for 20.07% of the coast. Approximately 12% of the coastal length of the Mediterranean Basin belongs to the Turkish coast. The most developed tourism types in the Mediterranean are coastal, cultural and cruise tourism. [7] The North Aegean Basin is situated in the northwestern region of Anatolia, encompassing latitudes between 40° and 38° north, and longitudes between 26° and 28° east. It comprises approximately 31.9% of Çanakkale province, 15.56% of Balıkesir province, 25.23% of İzmir province, and 11.36% of Manisa province. With a Mediterranean climate, the North Aegean Basin experiences dry and hot summers, along with wet and mild winters. Known for its rich agricultural potential, the region cultivates diverse plant varieties, fruits, and citrus fruits. Çanakkale, one of the most important provinces of the North Aegean region, is one of Turkey's coastal cities with a privileged geopolitical characteristic due to its location on more than one continent, just like Istanbul. With its 671 km long coastline, Çanakkale has maintained its strategic importance as the province with the second longest coastline in Turkey after Muğla. [9] Çanakkale, which has been home to many civilisations throughout history, has experienced many bright periods, including the Ancient Age. Çanakkale, which has a great importance in trade with its harbours today, attracts the attention of local and foreign tourists with its historical, touristic and cultural richness. As Çanakkale is an important tourism city, investments in tourism and recreation have increased over time. It is observed that the investments are mostly accommodation, second housing construction and food and beverage facilities. While hotels, food and beverage facilities are mostly located in the city centres, motels, hostels, camping areas and second residence use type investments increase in coastal areas. [10] According to the data at the end of 2020, the total number of hotels and pensions with tourism management and municipality certificates in Çanakkale province is 740. 271 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org In the distribution of facilities, Bozcaada has the highest number with 272 facilities, followed by Ayvacık-Küçükkuyu line with 179 facilities, Çanakkale centre with 103 facilities, Gökçeada, Gelibolu and Ezine. [11] Covering 15.56% of the North Aegean, Balıkesir province is located in an area of strategic importance with its proximity to the Çanakkale Strait in the west and the Istanbul Strait in the north. It has coasts to both the Marmara Sea and the Aegean Sea. According to the results of Address Based Population Registration System 2020, the population of Balıkesir reached 1,240,285. While Karesi District is the most populous district with 184,197 inhabitants, Marmara District has the lowest population with 9,973 inhabitants. The coasts of Balıkesir Province are 291 km long. According to 2022 data, the most touristic districts of the city are Altınoluk and Edremit. [12] The Behramkale-Küçükkuyu-Altınoluk coastal line, which has recently attracted great interest from local and foreign tourists, is analysed as the 4th and 5th regions in the Integrated Coastal Areas Plan Explanation Report and the Coastal Legislation and Planning Expert Assessment Report of the Ministry of Environment, Urbanisation and Climate Change. On this coastal line, which has the highest number of tourism facilities in Çanakkale, tourism facilities (hotels, bungalows, caravan parks, camping facilities) and residential areas are dominant in the sections between Behramkale and Küçükkuyu, while residential and second housing areas are much more dense on the Küçükkuyu-Altınoluk line. [13] This study aims to present the risks and conservation strategies by questioning the changes in the Behramkale-Altınoluk line, which has become one of the most important tourism and residential areas in recent years, where characteristic landscape textures have come under construction pressure. The study also examines how the identified urban and landscape textures are affected by spatio-temporal changes. The city and landscape are the result of historical processes and are in constant change. The city and the culture of the society work in synchronisation and adapt to each other. As a result of the constant flow and movement of people, the city can also move and transform. Each human community gives birth to a different culture. Different cultures build different cities according to their needs that may change over time. Temporal characteristics are defined as irreversible change and growth. [17] The physical design of cities is influenced by human beings and human activities. As a result, both spatial and temporal phenomena come to the fore in the design of cities. Cities are constantly transforming as a result of spatio-temporal changes. 2. MATERIALS AND METHOD Within the scope of this study, an initial literature review was conducted, focusing on concepts of coastline, coastal character, forms of coastal use, city-coast relationship, and temporal-spatial changes within the context of landscape architecture. Subsequently, a fivestage evaluation process was implemented, which included: “Examining the historical and cultural characteristics of Behramkale, Küçükkuyu, and Altınoluk settlements to determine the differences in texture among the settlements”, “Utilising aerial photographs from different years of the Behramkale-Altınoluk coastline to reveal temporal spatial changes through analyses conducted on the ArcGIS program”, “Examining how the identified urban textures are affected by physical changes”, and “Interpreting the risks faced by characteristic landscape textures in the future, protection strategies, and their interpretations”. The flowchart of the study’s methodology is depicted in Figure 1. 272 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 1. Stages of the Method 2.1 Study Area The coastal line covering the area between Behramkale and Altınoluk neighbourhoods in Ayvacık and Edremit districts of Çanakkale and Balıkesir provinces in the North Aegean Region was selected as the study area. Çanakkale province is located in the Marmara Region in northwestern Turkey. With a surface area of 9,817 km², Çanakkale is located on the continents of Asia and Europe. Just like Istanbul, it has a strait that divides the city in two. The neighbouring provinces of Çanakkale are Edirne, Tekirdağ and Balıkesir. Balıkesir, another province subject to the study, is bordered by the Dardanelles and the Aegean Sea from the west and the Bosphorus and the Sea of Marmara from the north. Although most of Balıkesir is located in the Marmara Region, it also has lands in the Aegean Region. 273 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2. The Study Area The study area starts from the ancient city of Assos, passes Kadırga Bay and follows the road under the villages of Büyükhusun, Kozlu, Sazlı, Kayalar, Ahmetçe, Arıklı, Nusratlı, Yeşilyurt and Küçükçetmi. The part of the line after Küçükkuyu continues until Altınoluk. In the Integrated Coastal Areas Plan, Küçükkuyu and Altınoluk are recognised as two intertwined settlements. [13] The distance boundary of the study area from the coast was determined according to the boundary in the Balıkesir-Çanakkale Provinces Integrated Coastal Areas Plan for 2023 of the Ministry of Environment, Urbanisation and Climate Change. Figure 2 shows the study area boundary covering Behramkale, Küçükkuyu and Altınoluk neighbourhoods. In the second stage of the research, the historical and cultural characteristics of the neighbourhoods included in the research area were examined. Behramkale and its surroundings are protected as an archaeological site due to the ancient city ruins on the coastal line. Thus, housing, second residences and hotels around Behramkale are much less common than in the Küçükkuyu-Altınoluk region in the rest of the line. In the region starting from Küçükkuyu and continuing uninterruptedly until Altınoluk neighbourhood, it is known that housing and second dwelling construction has increased rapidly over the years. In the second stage of the study, the characteristics and changes of the two different texture structures found on the line were revealed. 2.2 Data Set In the third stage of the study, in order to analyse the spatio-temporal change of BehramkaleAltınoluk line for approximately ten years, aerial photographs of the years 2000, 2010 and 2023 were obtained with Google Earth Pro software. Geographical Information Systems (GIS) technology and ArcGIS 10.8.2 software were used to analyse aerial photographs. ArcGIS is a geographic information system software that provides operations such as analysis, data management, display and storage of geographic data. [14] After the aerial photographs were imported into ArcMap extension of ArcGIS programme, the change of parameters was evaluated by controlled classification technique. The data entered into the programme were coordinated with the georeferencing command. 274 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Aerial images, satellite pictures, and historical data that have been inputted into the ArcGIS software lack coordinate details. Coordinate information is necessary to align and georeference raster data with the appropriate coordinate system. By georeferencing the data, they can be effectively analyzed and displayed in conjunction with other data at corresponding locations. [15] Controlled classification, also known as supervised classification, is a classification method in which a sufficient number of sample areas defined by the user on aerial photographs or satellite images are included. In this classification system, the user transfers the samples identified on the image to a file. After the features of the selected sample areas are applied to the image data, the cells with the most spectrally similar values are assigned to certain classes. The most important feature that distinguishes controlled classification from other methods is that the sample areas are determined by the user. The reliability of controlled classification varies according to variables such as the sample areas determined by the user, the size and number of samples collected, and the determination of the classes to be included in the samples. [16] How the identified urban and landscape textures are affected by spatio-temporal changes is analysed in the fourth part of the study. In this way, a discussion is initiated about the change and sustainability of coastal and landscape textures in the North Aegean Region. In the last stage, the possible risks that these textures may face in the future and protection suggestions against these risks are included. 3. RESULTS AND DISCUSSION In this part of the study, the historical and cultural characteristics of the settlements between Behramkale Village and Altınoluk Neighbourhood are examined and a comparison is made between the urban textures. These comparisons are supported by aerial photographs of the coastline from different years. By using aerial photographs of 2000, 2010 and 2023, timedependent spatial change was provided through ArcGIS programme. Figure 3. Data and References 275 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3.1. Ayvacık District Ayvacık, located 74 km from the city centre, is one of the 11 districts of Çanakkale province. There is Edremit district in the east, the Aegean Sea in the west, Ezine and Bayramiç districts in the north and Edremit Gulf in the south. There are 64 villages, 35 sub-village settlements and 1 town in the district. [18] The surface area of the district is 874 km² and it has a 78 km long coastline. The surface area of Ayvacık district covers 9% of Çanakkale. Ayvacık district, which consists of a mountainous and hilly terrain, is located on a volcanic plateau with an altitude of 273 metres. [19] The villages of Ayvacık district are grouped according to their locations. The forest villages on the foothills of the Ida Mountains on the north side are called Dere Kolu, the villages in the direction of Küçükkuyu on the southeast are called Yalı Kolu and the villages in the direction of Baba Burnu on the southwest are called Kıran Kolu. While the villages of Dere Kolu make a living with forestry and animal husbandry, Yalı Kolu is known as the part where olive cultivation is high. Since the people living in the part called Kıran Kolu receive much less rainfall than other regions, they make their living with small cattle breeding and carpet making instead of agriculture. [19] Ayvacık has been an important settlement in terms of trade from the past to the present. Economic and cultural relations with Lesbos Island, which is located opposite the district, continued until the exchange process in 1923. These relations have been effective in increasing the richness of the population structure of the region. Babakale and Assos harbours in Ayvacık have a very important place in maritime. Ayvacık district is a settlement of touristic interest due to its long coastline and the ancient settlements it contains. Tourism investments are mostly located around Küçükkuyu, Adatepe Village, Behramkale and Gülpınar. [19] According to the end of 2020 report of Çanakkale Provincial Directorate of Culture and Tourism, Ayvacık district has a total of 179 accommodation facilities, including 18 tourism business certificates, 55 municipality-certified hotels and 106 hostels. In the same report, an examination of the year 2010 reveals a total of 111 accommodation facilities, encompassing 9 hotels possessing tourism management certificates, 85 hotels with municipal certificates, and 17 hostels [11]. The total number of accommodation facilities in the district increased by 61.26% in the 10 years between 20102020. In the 2022 Briefing Report of Çanakkale Provincial Ministry of Agriculture and Forestry, the total population of the district is stated as 34,549 people. [20] According to the Turkish Statistical Institute report dated 31 December 2021, this number is recorded as 34,103 people. According to this report, 9,710 people live in the district centre and 24,393 people live in towns and villages. While 2.214 people live in the coastal part of Küçükkuyu town of Ayvacık, the total population is 10.604 people. The remaining 13.789 people live in the villages of Ayvacık. The report shows that the population living in the villages is higher than in the district centre and the town. The most populated village of Ayvacık is Gülpınar with 1.243 people, followed by Yukarıköy with 707 people and Behramkale with 652 people. [21] In the Analytical Research and Plan Explanation Report of Küçükkuyu Municipality, the population data of Ayvacık district for 2010 is stated as 30.027 people. Looking at the past population data, it is seen that the population of the district generally increased between 20102020. [22] 3.1.1. Behramkale Village Behramkale Village is located between the villages of Kıran Kolu of Ayvacık. It is 13 km away from Ayvacık district centre. Behramkale, which is the beginning of the study area, is located within the walls of the ancient city of Assos. 276 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org It is thought that the village was founded during the Ottoman Period. It is known that the Ancient City of Assos was founded in the Early Bronze Age or Early Bronze Age. Assos Ancient City was declared a Grade 1 Archaeological Site in 1982. Later, Behramkale Village was also declared an Urban Archaeological Site in 2000 and taken under protection. Today, new buildings are not allowed to be constructed and only the restoration of the registered buildings that are cultural assets is carried out. [23] The ancient city of Assos, located in Behramkale, is known as one of the areas that attract the attention of local and foreign tourists. According to the Museum and Ruins Statistics of Çanakkale Provincial Directorate of Culture and Tourism, the number of visitors, which was 85,914 people in 2005, was recorded as 90,323 people in 2010 and 145,380 people in 2019. While it is seen that this number was the busiest month in August 2020 with 29,044 people, it is known that it reached 82,843 people in total throughout the year. [24] The number of visitors, which increases every year, intensifies the tourism activities of Behramkale Village and its surroundings. Thus, the sale of housing also increases, resulting in a change in the social fabric. This change has caused traditional buildings to lose their originality and gain different functions such as accommodation facilities, cafes and shops. Behramkale Village and its immediate vicinity provide a conducive environment for human settlement due to its natural and cultural attributes. According to the population data from the Turkish Statistical Institute, the population of the village, which was 600 in 1965, continuously decreased to 480 by 1980; thereafter, it increased to 686 by 2000. This number is recorded as 667 in 2019 [25]. Behram Village has formed around the boundaries of the ancient city of Assos. Consequently, it is observed that the settlement areas are concentrated around the ancient city. At the same time, the settlement areas are increasing on the coastal strip where tourism facilities are generally located. Due to the village’s access to resources suitable for agricultural activities, agricultural lands also show intensity in the region. In 2005, the ratio of settlement areas was determined as 3.23%, while the natural vegetation cover has a ratio of 54.34%. In 2019, the settlement areas increased to a ratio of 7.77%. The natural vegetation cover, on the other hand, declined to a ratio of 49.71% in 2019. It is observed that the increase in construction between 2005 and 2019 is generally on the coastline [25]. Table 1: Change in Residential and Commercial Buildings by Years [26] Years Number of Residential Buildings Number of Private Workplaces 2009 365 73 2010 365 76 2013 369 86 2016 374 99 2019 441 231 2020 949 1726 2022 806 1404 According to the information obtained from the National Address Database presented in Table 1, the change in the number of residences and private businesses in Behramkale over the years is observed. 277 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The data on the number of residences includes occupied-vacant residences, lodgings, summer houses, and janitor apartments. The data indicates a general increase in the number of residences and businesses between the years 2009 and 2022. 3.1.2. Küçükkuyu Küçükkuyu is a tourism-oriented town affiliated with the Ayvacık district of Çanakkale. It is positioned at a distance of 90 km from Çanakkale and 125 km from Balıkesir. It is located 10 km from the Altınoluk Neighborhood situated to its west and 20 km from the ancient city of Assos. The town is composed of three neighborhoods, namely Gökçetepe, Mıhlı, and Sahil. Situated at the foothills of the Kaz Mountains, Küçükkuyu Town is one of the locations with the highest tourism potential within the province of Çanakkale, thanks to the archaeological sites in its vicinity, the Greek villages to its north, and the natural protected areas. The local population earns their livelihood through fishing and olive farming. Compared to the surrounding areas of Akçay and Altınoluk, maritime tourism is observed to a much lesser extent. Küçükkuyu establishes a direct relationship with the coast through its fishing shelter and the coastal strip accessible to pedestrians. There are tourism activities on the town’s coasts. With the declaration of the area to the west of Küçükkuyu center as the Küçükkuyu Tourism Center, the coastal strip extending to Ayvalık in the region is used for intense tourism activities. According to the Address-Based Population Registration System Results Report dated December 31, 2021, by the Turkish Statistical Institute, there are 5,425 people living in Gökçetepe Neighborhood, 2,965 people in Mıhlı Neighborhood, and 2,214 people in Sahil Neighborhood. According to this report, the population of Küçükkuyu in 2021 is observed to be 10,604 people. It is known that this number was 8,672 people in 2015 [27]. 3.2. Edremit District Edremit District is located in the Aegean Region, between the Edremit Gulf, which is the most important fishing area of the Northern Aegean, and the Kaz Mountains. It is bordered by the Aegean Sea, Ayvacık and Ezine districts to the west, Bayramiç and Yenice districts to the north, Havran District to the east, and Burhaniye District to the south. The district, which is affiliated with Balıkesir Province, is known to have an area of 708 km². While the number of neighborhoods is 47, there are no villages or towns. The district center is located at a height of 16 meters above sea level. Sarıkız Hill, located within the district boundaries, reaches a height of 1767 meters. Edremit District has a 35 km coastline. Edremit District, with its extensive olive groves, is characterized as an agricultural center. The district is home to the highly fertile Edremit Plain. The district boundaries encompass 39,926.5 hectares of forest area. The district is under the influence of the Mediterranean climate. The region’s vegetation has also formed in accordance with the climate. As the elevation from sea level increases, maquis and olive trees, red pine and black pine, fir, beech, and juniper trees are observed in sequence. Areas above 1700 meters consist of bare lands [28]. According to the report on the Population and Annual Population Growth Rate by Province/District Center, Town/Village by the Turkish Statistical Institute, in 2022, the total population of Balıkesir was determined to be 1,257,590 people and the annual population growth rate was 5.6%. The same report calculated the total population of Edremit as 167,901 people and the annual population growth rate as 19.3%. Looking at the data, a significant population increase is observed in Edremit District [29]. 278 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org According to the results of the Address-Based Population Registration System dated December 31, 2021, by the Turkish Statistical Institute, it is observed that the most populous neighborhood is Cennetayağı Neighborhood. Table 2 lists the most densely populated districts of Edremit. According to the table, Cennetayağı Neighborhood is followed by Altınkum, İkizçay, and Tuzcumurat neighborhoods. Ranking Table 2: Population of Edremit Neighborhoods [21] Neighborhood Name Population 1 Cennetayağı 14.833 2 Altınkum 12.617 3 İkizçay 11.042 4 Tuzcumurat 10.868 5 Cumhuriyet 9.522 6 Sarıkız 9.192 7 Hamidiye 8.027 8 Kadıköy 7.003 9 Altınoluk 6.832 10 Akçay 5.341 According to the 2020 List of Accommodation Facilities with Operation Certificates by the Balıkesir Provincial Directorate of Culture and Tourism, there are 19 facilities in Edremit District. The total number of rooms in these facilities is 1,136. According to the records, Edremit is the district with the most facilities in Balıkesir Province [30]. According to the 2023 data of the Turkey Tourism Promotion and Development Agency, there are 32 facilities with tourism operation certificates in Edremit District. The total number of camping areas, apartments, pensions, motels, and bungalow houses is stated as 168. There are 11 beach businesses in the district [31]. Looking at the data, it is observed that the number of facilities in the district has increased. 3.2.1.Altınoluk Altınoluk is a neighborhood affiliated with the Edremit District of Balıkesir Province. Altınoluk Neighborhood is located 25 km from Edremit, 112 km from Balıkesir, and 110 km from Çanakkale. Situated in the Edremit Gulf, Altınoluk is bordered by the Kaz Mountains to the north, the Edremit Gulf to the south, Akçay to the east, and Küçükkuyu to the west. It has a 21-kilometer highway extending to Güre. The neighborhood, with its 24-kilometer-long natural beaches, has become one of the significant tourism spots. In the settlement, agriculture and industry also come to the forefront besides tourism. Thanks to its numerous olive trees, it is known for its olives and olive oils. Although Altınoluk was a settlement affiliated with the Ayvacık district of Çanakkale until 1923, it was transformed into a neighborhood affiliated with Edremit in 2012. It is believed that the place where Altınoluk was established is around Küçüksu Stream. According to sources, it is said that the plague epidemic of the period divided the people into Narlı Village and Altınoluk. 279 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Altınoluk, located in Turkey, is in close proximity to densely populated metropolitan areas. As a result, it is one of the preferred destinations for the population living in crowded cities such as Istanbul, Izmir, and Ankara for weekends. The increase in second home construction in Turkey, which began in the 1960s, started in Altınoluk in the 1970s in the Iskele neighborhood. As a result, the settlement has become one of the places where tourism and second home use have increased in our country. The total area is 22,000 hectares. Of this area, 9,356 hectares are forested, 9,924 hectares are olive groves, and 2,720 hectares are designated as built-up areas. The total number of houses in the settlement is known to be approximately 59,000. [32] According to the 2021 Turkish Statistical Institute data, Altınoluk, with a population of 6,832, is the 9th most populous neighborhood in Balıkesir Province. The population of the settlement was 6,234 in 2016, this number increased to 6,600 in 2018, 6,690 in 2020, and 7,004 in 2022. [32] As a result of the population increase, the number of houses, second home use, commercial construction, and tourism activities are also increasing. Looking at the Annual Provincial-District Accommodation Tables of the Republic of Turkey Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Investments and Enterprises, while the number of foreign tourists staying in the settlement decreased between 2010-2019, the number of domestic and total tourists generally increased. When analyzing Table 3, it is determined that the annual occupancy rate data of the settlement is in an upward trend. Table 3: Annual Variations in Occupancy Rates of Accommodation Facilities in Altınoluk. [33] Years Number of Guests Staying at the Resorts Occupancy Rate Foreign Local Total Total (%) 2010 15 328 77 200 92 528 29,72 2013 16 850 97 520 114 370 31,29 2016 11 711 85 925 97 636 27,05 2019 4 006 148 644 152 650 38,20 The general characteristics of Ayvacık, Behramkale Village, Küçükkuyu Municipality, Edremit, and Altınoluk Neighborhood, which are within the study areas, have been examined. In the continuation of the study, the differences of the settlements have been mentioned according to the Integrated Coastal Areas Plan Explanation Report of the General Directorate of Spatial Planning of the Ministry of Environment, Urbanization, and Climate Change of the Republic of Turkey. 3.3. Integrated Coastal Zone Plans In the 1970s, when environmental awareness began to increase, the need to protect coastal areas came to the agenda. In the 1980s, significant developments occurred worldwide and in Turkey in terms of coastal areas. With the spatial planning approaches that emerged worldwide in the 1990s, coastal area management projects also gained importance. The Agenda 21 Document, which was the subject of the Rio Conference held in 1992, reveals new and comprehensive approaches to coastal area management [34]. 280 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The Integrated Coastal Areas Plan of Balıkesir - Çanakkale Provinces, which was approved by the Presidency on May 10, 2023, is a data report prepared in a geographic information systems environment that focuses on sectoral activities, social and economic issues, taking into account the coasts and their interaction areas. In the plan, a total of 1,356 km of coastline length, including 646 km in Balıkesir and 710 km in Çanakkale, is emphasized. The objectives of the Integrated Coastal Areas Plan, as stated in the report prepared by the Ministry [13], are as follows: I. To examine coastal regions, including their interaction areas, and to evaluate sectoral operations, social and economic issues with an integrated approach, II. To establish a connection between the functions and activities on the coasts and the targets directed towards the coast, III. To plan the facilities to be built, at the sub-regional level in priority areas, IV. To consider the protection of the coastal ecosystem and the use of natural resources, V. To make target, strategy, and action suggestions with the aim of achieving a balance between protection and use, VI. To guide the practices of institutions and organizations that have authority in coastal areas. In integrated coastal area management, coastal areas are considered together with the sea and land. As a result, beach strips, low-lying coasts, areas affected by tidal events, lagoons, and open seas should be considered as a whole resource. The basic understanding in determining the planning boundaries of the Integrated Coastal Areas of Balıkesir-Çanakkale Provinces (TR-22 Level-II Region) is the natural and ecological processes and human activities affecting the coastal areas. The plan is divided into 7 regions, taking into account similar characteristics, physical conditions of the land, existing uses, planned projects, and natural, legal, artificial boundaries. These regions are listed as 1. Region: Bandırma Region 2. Region: Karabiga Region 3. Region: Çanakkale Central Region 4. Region: Bozcaada Region 5. Region: Edremit-Körfez Region 6. Region: Ayvalık Region 7. Region: Gelibolu Historical Peninsula Region. The 7 main regions in the plan are divided into a total of 27 sub-regions. Areas that are expected to interact with these areas on the land side have been identified as a separate area and named as ‘Interaction Area’. The Behram and Sazlı sub-regions of the Bozcaada Region included in the Integrated Coastal Areas Plan and the Edremit sub-region of the Edremit-Gulf Region are included in the study area. The rest of the study focuses on the explanations related to these regions in the report. 281 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 4. Region 4 of the Integrated Coastal Zones Plan [13] The 4th Region of the Integrated Coastal Areas Plan includes the residential areas of Mahmudiye, Geyikli, Bozcaada, Behram, and Sazlı. Behram and Sazlı are also included in this study. The dominant use of the 4th Region consists of residences, but there are also tourism areas on the coasts. After residential areas, olive groves and forested areas come as the dominant use area. The south of the region, located on the slopes of Mount Ida, has a rich flora and fauna. Fishing and olive groves in the area play an important role in the regional economy. There are 10 fishing shelters in the region. One of them is the Behramkale fishing shelter. The ancient city of Assos and its surroundings located on the coasts of Behram Village are named as Behramkale Kadırga Bay Tourism Center. Thermal centers in the region also increase the tourism activities of the area. The interaction area of the region is spread over a very wide area. Ezine and Ayvacık districts are located in the interaction area. These district centers do not have an effective social and economic relationship with the coast. 282 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 5. Region 5 of the Integrated Coastal Zones Plan [13] The 5th Region of the Integrated Coastal Areas Plan includes the settlements of Ayvacık, Gülpınar, Küçükkuyu, Altınoluk, Güre, Zeytinli, Kadiköy, and Edremit. The dominant use of the region is made up of residential and secondary residential areas. The dominant use area outside of the settlements is agricultural areas. This region includes the Küçükkuyu Municipality and the villages connected to the district of Ayvacık in Çanakkale province, as well as a part of Balıkesir province. Edremit and Burhaniye are the most densely populated districts of the region. The most important natural and touristic value of the region is the Kaz Dağları National Park. The ancient city of Antrandos located in the district of Edremit is also important in terms of tourism. The Greek villages and archaeological sites around Küçükkuyu make significant contributions to cultural tourism. The Edremit Gulf located in the region is known as the most important fishing area of the Northern Aegean. Starting from the coasts of Küçükkuyu and extending to Altınoluk, Güre, Akçay, Zeytinli, Edremit, and Burhaniye, there is a high concentration of tourism facilities such as hotels and pensions, as well as secondary residences. In the north of Küçükkuyu Municipality, there are First Degree Natural Site Area, Archaeological Site Area, and Urban Site Area. Due to its proximity to Mount Ida National Park and ancient cities, it is considered one of the settlements with the highest tourism potential in Çanakkale. Küçükkuyu, with its fishing shelter and coastline, has direct communication with the coast. Altınoluk settlement is also an active coastal district with a fishing shelter. Altınoluk district is integrated with Küçükkuyu Municipality located in the west. In the east of Altınoluk, there is Mount Ida National Park. Altınoluk also hosts Şahinderesi Canyon and Antandros Ancient City. As a result, Altınoluk is a tourism center where sea and cultural tourism are seen together. 3.4. ArcGIS Supervised Classification Analyses In the study, for the aerial photographs belonging to the Google Earth Pro program dated December 2000, December 2010, and July 2023, four different land use classes were used: green areas, agricultural areas-olive groves, residential areas, and roads. 283 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3.4.1. Supervised Classification for the Year 2000 The result of the supervised classification of the aerial photograph of the study area is located in Figure 5. In the area between the Behramkale and Altınoluk settlements, in 2000, while there was mostly agricultural areas, olive groves, and natural vegetation spread, it is seen that construction has started in the Altınoluk and Küçükkuyu settlements. Due to the natural and archaeological sites around Behramkale, it is determined that there is still very little settlement in this area and it has started to cluster around the ancient city. Figure 6. Controlled Classified Aerial Photograph of the Study Area from the Year 2000. It is observed that settlements have started in the coastal areas located in the lower parts of Sazlı and Kozlu villages, which are located near Behramkale, due to tourism. It is known that these settlement areas consisted of small-scale beaches, prefabricated houses, and a 2-star motel in 2000. Küçükkuyu and Altınoluk, which are in the other part of the study area, are still separate settlements and have not yet merged along the coast. In the map for the year 2000, while it is seen that the settlements are concentrated on the Altınoluk side, it can be said that the Behramkale side still consists of natural vegetation, agriculture, and olive grove lands. 3.4.2. Supervised Classification for the Year 2010 The result of the supervised classification of the aerial photograph of the study area is located in Figure 6. In the analysis for the year 2010, it is observed that the settlements have increased on the coastline between Küçükkuyu and Altınoluk. Compared to the year 2000, it can be said that the construction around Behramkale has also increased in 2010. In addition, as it gets closer to the line that forms the boundary of the study area, it is seen that new settlement clusters are formed. It is determined that the part where the increase in construction is highest is the coastline. 284 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 7. Controlled Classified Aerial Photograph of the Study Area from the Year 2010. When looking at the supervised classified aerial photograph for the year 2010, it is observed that new roads have been opened and settlements have begun to be established around these roads. It is possible to say that the settlements are generally established in parts that were analyzed as natural vegetation in 2000. Looking at the research conducted in previous sections and the supervised classified aerial photographs for the years 2000-2010, it is determined that the regions remaining on the left and right of the study area differ in terms of texture and texture change. The area between Behramkale and Küçükkuyu, which is on the left of the field, is building up more slowly due to its site areas. The part between Küçükkuyu and Altınoluk, which is on the right of the field, is going through a much faster construction process and tends to merge along the coastline. 3.4.3. Supervised Classification for the Year 2023 The result of controlled classification of the aerial photograph of the study area in 2023 is given in Figure 7. Compared to 2000 and 2010, settlements have increased considerably in 2023. This increase has generally occurred in the coastal band. However, it is seen that the number of dwellings has also increased towards the areas close to the border of the study area. It is known that the settlement areas are used for tourism and second residences. Compared to previous years, natural vegetation, olive groves and agricultural areas have decreased. In addition, some areas where natural vegetation (maquis and herbaceous plants) existed in 2000 and 2010 have been transformed into agricultural areas or settlements. 285 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 8. Controlled Classified Aerial Photograph of the Study Area from the Year 2023. 4. CONCLUSIONS AND RECOMMENDATIONS Urban areas are in a constant state of change due to the influence of human factors and natural processes. As people’s needs and demands change over the years, urban areas undergo transformation. The relationship between the built and natural environment and humans is one of the main factors that form the cultural identity of settlements. In the study, the area between Behram Village, which belongs to Ayvacık District of Çanakkale Province, and Altınoluk Neighborhood, which belongs to Edremit District of Balıkesir Province, has been examined. This area is located in a multi-layered geography where people from different cultures have lived from prehistoric times to the present. The region's geographical advantages have made it a host to numerous civilizations throughout history. The region within the study boundaries has important features in terms of archaeological, natural, and historical aspects. Traces of the past lives of different cultures that have lived in this region are also found. In recent times, there has been a significant human influence that has had adverse effects on this transformation. The rapid expansion of construction activities has led to the depletion of natural resources. Especially during the summer months, the urban population seeks to escape the city by moving to nearby towns. The increasing population and housing demands have resulted in the erosion of traditional characteristics, landscape attributes, architectural elements, and social fabric of these settlements. The unregulated growth of the tourism industry is also known to contribute negatively to the urban transformation. In addition to tourism, there has been an observable increase in the number of accommodations and various commercial establishments like cafes and restaurants. The cultural and natural allure of the region has been attracting both domestic and international tourists, leading to a consistent rise in tourist activities over the years. This study, focusing on the area between the settlements of Behramkale and Altınoluk, is gradually losing its landscape textures and traditional features. The study aims to create awareness and protect the heritage values and architectural features of this area. The temporal spatial change of the area has been examined using Google Earth aerial photographs for the years 2000, 2010, and 2023. Supervised classification was performed in the ArcMap 10.8.2 software of the ArcGIS program to present the change analysis. 286 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org As a result of the analyses conducted within the framework of the study, the density of natural vegetation, olive grove areas, and agricultural lands in the region has decreased. During the 23-year period between 2000 and 2023, it has been observed that construction, especially in coastal areas, has increased significantly. Particularly in the area between the KüçükkuyuAltınoluk settlements, an increase in secondary housing use and tourist activities has been observed. In the area between Behramkale and Küçükkuyu, despite the presence of site areas, it is observed that construction has increased. Olive trees located on the coastline are cut down and the plots where the trees are located are used for hotel, beach, bungalow, caravan, and camping businesses. This situation continues in the villages in the region. It is observed that buildings abandoned years ago in the villages are now being sold at 4-5 times their value. The movement seen from the village to the city in the past has now started to shift from the city to the villages. Controlling the increase in tourism facilities and the number of houses is very important in terms of preserving the texture of the settlements and natural resources. In order to preserve the landscape character in coastal areas and ensure sustainability, settlements need to be analyzed and planned correctly. REFERENCES [1] Kurt, S., Karaburun, A. & Demirci, A. (2010). Coastline changes in Istanbul between 1987 and 2007. Scientific Research and Essays, 5(19), 3009-3017. [2] Karabey, H. (1978). Kıyı Mekanının Tanımı, Ülkesel Kıyı Mekanının Düzenlenmesi İçin Bir Yöntem Önerisi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi, 4(1), 91-116. [3] Celik, K. (2015). Importance Of Coastline Planning In Coastal Areas. The Journal of Global Engineering Studies, 2(1), 36–43. [4] Kum, N., Altınoluk, Ü. (2007). Urban coastal use, existing manipulative of Sarıçay coastal in Çanakkale and suggestion for future condition of this coastal. Yıldız Teknik University, İstanbul. [5] Ilgar, R. (2020). Integrated Coastal Areas Management: Çanakkale Sample. 3 th International Congress of Human Studies, 272-273. [6] Simav, Ö., Şeker, D.Z., Tanık, A. & Gazioğlu, C. (2015). Kıyı Etkilenebilirlik Göstergesi ile Türkiye Kıyıları Risk Alanlarının Tespiti. Harita Dergisi. [7] Zoğal, V., Baykal, F. (2020) Geçmişten Geleceğe Akdeniz Ülkelerinde Turizm. Journal Of Geography, (41). [8] T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. (2016). Kuzey Ege Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı. Retrieved from https://cevresehiriklimkutuphanesi.csb.gov.tr/ (Accessed on 16.12.2023) [9] Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Retrieved from https://canakkale.csb.gov.tr/cografyasi-i-5389. (Accessed on 8.12.2023) [10] Kasımoğlu, M. (2004). Çanakkale Yerleşmesi’nin Durum Raporu 2003. Çanakkale Kent Konseyi Yayınları. 216-268. [11] T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı. Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Retrieved from https://canakkale.ktb.gov.tr/TR-70507/bakanligimizdan-belgeli-konaklamatesisi-istatistikleri.html. (Accessed on 8.12.2023) [12] Balıkesir Büyükşehir Belediyesi. (2021). 2022-2024 Revize Stratejik Plan. Retrieved from https://www.balikesir.bel.tr/stratejik-plan-tr. (Accessed on 16.12.2023) 287 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [13] T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü, Balıkesir-Çanakkale İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Plan Açıklama Raporu. Retrieved from https://mpgm.csb.gov.tr/balikesir-canakkale-illeri-butunlesik-kiyi-alanlariplani-i-99833 (Accessed on 8.12.2023) [14] Doğan, S. Ş. (2019). Determination of Land Cover/ Land Use Changes with Geographic Information Systems and Remote Sensing Methods: Bingol City Center Example. Atatürk University, Erzurum. [15] Overview of Georeferencing, ESRI. Retrieved from https://pro.arcgis.com/en/pro-app/latest/help/data/imagery/overview-of-georeferencing.htm (Accessed on 12.12.2023) [16] Analyze Your Raster Data Through Pixel-Based Supervised Classification with ArcGIS Pro, ESRI. Retrieved from https://blog.esri.com.tr/arcgis-pro-ile-piksel-tabanlidenetimli-siniflandirma-araciligiyla-raster-verinizi-analiz-edin/ (Accessed on 11.12.2023) [17] Bekar, F. (2019). Spatio-Temporal Projection of Cultural Landscape: Case of Alanya. Istanbul Technical University, Istanbul. [18] T.C. Ayvacık Kaymakamlığı. Mahalli İdareler. Retrieved from http://www.canakkale-ayvacik.gov.tr/mahalli-idareler (Accessed on 13.12.2023) [19] Çetinkaya, İ. K. (2018). Kıyı Planlama Ve Peyzaj Karakter Analizi; AyvacıkÇanakkale Örneği. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. [20] Çanakkale İl Tarım ve Orman Bakanlığı. 2022 Yılı Brifing Raporu. Retrieved from https://canakkale.tarimorman.gov.tr/Menu/17/Brifing (Accessed on 13.12.2023) [21] Türkiye İstatistik Kurumu. 31 Aralık 2021 Tarihli Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (Adnks) Sonuçları. Retrieved from https://www.tuik.gov.tr/indir/duyuru/favori_raporlar.xlsx (Accessed on 13.12.2023) [22] Işık, M. (2021). Çanakkale İli Ayvacık İlçesi Küçükkuyu Beldesi 1/5.000 Ölçekli Nazım ve 1/1.1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Analitik Araştırma ve Plan Açıklama Raporu. Retrieved from https://www.kucukkuyu.bel.tr/wp-content/uploads/2021/10/5KUCUKKUYU-NIP-VE-UIP-PLAN-RAPORU-VE-PLAN-HUKUMLERI.pdf (Accessed on 13.12.2023) [23] Çeliker, İ. Ö. (2021). Dönüşümün Eşiğinde Bir Tarihi Kırsal Yerleşim: AyvacıkBüyükhüsun Köyü Koruma Önerisi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul. [24] T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı. Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Müze ve Örenyeri İstatistikleri. Retrieved from https://canakkale.ktb.gov.tr/TR-70505/muzeve-orenyerleri-istatistikleri.html. (Accessed on 14.12.2023) [25] Şahinoğlu, B. B. (2020). Korunan Alanlarda Arazi Kullanımında Meydana Gelen Zamansal Değişimin Uzaktan Algılama Yöntemiyle Behram Köyü Ve Yakın Çevresi Örneğinde İncelenmesi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. [26] Türkiye İstatistik Kurumu. Talep Yönetimi Bilgi Sistemi. Retrieved from https://ty.tuik.gov.tr (Accessed on 14.12.2023) [27] Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Küçükkuyu Mahallesi Balıkçı Barınağı Amaçlı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Açıklama Raporu. (2018). Retrieved from https://webdosya.csb.gov.tr/db/canakkale/duyurular/1000-par_-20180817082023.pdf (Accessed on 14.12.2023) [28] Edremit Belediye Başkanlığı. 2020-2024 Stratejik Plan. Retrieved from https://www.edremit.bel.tr/Kurumsal/StratejikP/ (Accessed on 15.12.2023) [29] Türkiye İstatistik Kurumu. 2022 Yılı İl Ve Ilçelere Göre Il/Ilçe Merkezi, Belde/Köy Nüfusu Ve Yıllık Nüfus Artış Hızı Raporu. 288 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [30] Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. 2020 Yılı İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri Listesi. Retrieved from https://balikesir.ktb.gov.tr/TR-271188/2020-yiliisletme-belgeli-konaklama-tesisleri-listesi.html (Accessed on 15.12.2023) [31] Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı. (2023) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Belgeli Konaklama Tesisleri. Retrieved from https://tga.gov.tr/search-hotel-general/ (Accessed on 15.12.2023) [32] Yalçın, Ü. (2023). Balıkesir–Altınoluk’taki İkinci Konutların Ekonomik Ve Sosyo-Kültürel Etkilerinin Değerlendirilmesine Yönelik Nitel Bir Araştırma. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi. [33] T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü. Yıllık İl-İlçe Konaklama Tabloları. Retrieved from https://yigm.ktb.gov.tr/TR-208783/yillikil-ilce-konaklama-tablolari.html (Accessed on 15.12.2023) [34] Gülbitti, M., Özüduru, B. H. (2020). An Evaluation of Integrated Coastal Zone Management Processes in Relation to Strategic Spatial Planning Processes in Turkey. Planlama Dergisi, 30(1), 36-53. 289 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ZANAATLE ŞEKİLLENEN MİMARİ: DOKUMACILIK VE GELENEKSEL KIZILCABÖLÜK EVLERİ Ümmühan Berşan OZGAN Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü ORCID: 0009-0002-6934-3688 Prof. Dr. Hilal Tuğba ÖRMECİOĞLU Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü ORCID: 0000-0002-0662-4178 Özet Bir yerin özgün karakterini ve kimliğini belirleyen en temel faktörlerden biri, o yerin geleneksel mimarisidir. Geleneksel mimari, coğrafya ve iklim gibi yerel özelliklere bağlı olarak çeşitlenir ve özgün nitelikler kazanır. Türkiye gibi geniş bir coğrafyada, yere uygun detaylandırma ve malzemelerin kullanımı her bölgede farklılık gösteren zengin bir geleneksel mimari miras ortaya çıkarmıştır. Bu miras, sadece yerel coğrafi koşullara göre şekillenmekle kalmamış, aynı zamanda köyden köye bile değişen gündelik yaşam ritüellerini ve bölgesel kültürleri yansıtarak özelleşmiş ve zenginlik kazanmıştır. Bu özelleşmenin temel belirleyicilerinden biri, bölgedeki üretim biçimleridir. Her bölgenin kendi özgün üretim yöntemleri, tarım uygulamaları ve zanaat geleneği, konut mimarisine yansıyarak geleneksel konutların mekânsal organizasyonu ve detaylarını özelleştirmiş; böylece bu yapıları sadece fiziksel varlıklar olmaktan öte, bir kültürün ve toplumsal tarihin taşıyıcısı haline getirmiştir. Bu bağlamda, bu çalışma, Denizli Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük köyündeki geleneksel konutlarda gözlemlenen özelleşme örneğine odaklanmaktadır. Özellikle el dokuması üretimiyle ünlü bu köyde, el dokumacılığı, köydeki kadınlar tarafından nesiller boyunca sürdürülen bir zanaat olarak kendini gösterir. Köydeki el dokumacılığı, genellikle yerel yün ve pamuk gibi doğal malzemelerin kullanılmasıyla karakterizedir. Bu malzemeler, geleneksel yöntemlerle elde hazırlanır ve ardından el tezgahlarında özenle dokunarak çeşitli tekstil ürünleri ortaya çıkarılır. Kızılcabölük'te el dokumacılığı sadece bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda köyün kültürel dokusunu ve toplumsal kimliğini yansıtan önemli bir unsurdur. Bu çalışmada dokumacılığın gündelik yaşamla bütünleşen yapısı ve buna bağlı olarak geleneksel ev tipolojisini nasıl etkilediğini anlamak amacıyla köyden seçilen tipik bir örnek üzerinden detaylı bir mimari inceleme ve değerlendirme yapılmıştır. Bu amaçla 1947 yılında inşa edilen iki katlı Hüseyin GÜREL evinin rölöveleri alınmış ve konutla ilgili sahipleriyle sözlü tarih çalışmaları yapılmıştır. Bu detaylı inceleme, sadece geleneksel mimariyi değil, aynı zamanda yaşam tarzını, üretim biçimlerini ve köy kültürünü anlamak adına kapsamlı bir bakış sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Geleneksel Mimari, Geleneksel Konut, Dokumacılık ARCHITECTURE SHAPED BY CRAFTSMANSHIP: WEAVING AND TRADITIONAL KIZILCABÖLÜK HOUSES Abstract The traditional architecture of a place is one of the fundamental factors that determine its unique character and identity. It varies depending on local characteristics such as geography and climate, getting individual qualities. In broad geography such as Turkey, using locally suitable detailing and materials has resulted in a rich traditional architectural heritage with adaptations in each region. 290 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This heritage not only shapes itself due to local geographical conditions but also becomes enriched by reflecting the daily life rituals and regional cultures that vary even from village to village. One of the key factors of this specialization is the modes of production in the region. Each region's unique production methods, agricultural practices, and traditional craftsmanship are reflected in the spatial organization and details of traditional dwellings, transforming them into carrier bags of a culture and societal history beyond being only physical edifices. In this context, this study focuses on the example of spatial adaptation observed in traditional houses in the village of Kızılcabölük, located in the Denizli-Tavas region. Particularly in this village renowned for hand-weaving which is a craft passed down through generations by the women, predominantly characterized by the use of natural materials such as local wool and cotton. This study examines how hand-weaving is deeply integrated into daily life and affects the traditional housing typology. Detailed architectural research was conducted on a typical housing, the two-story Hüseyin GÜREL house constructed in 1947. The surveys and oral history studies were carried out with the owners to understand the intertwining of weaving with daily life and its impact on the spatial organization of traditional housing. This would not only reveal characteristics of traditional architecture but also provide an insight into the lifestyle, production methods, and village culture. Keywords: Traditional Architecture, Traditional House, Weaving 1. Giriş Endüstri devriminden sonra tüm dünyayla birlikte Anadolu’da da gündelik yaşamı dönüştüren önemli gelişmeler yaşanmıştır. Çeşitli teknolojik gelişmeler, tarımsal faaliyetlerde yenilikler, kentleşme, sanayileşme gibi kavramların ortaya çıkışı hem toplumsal yapıyı etkilemiş hem de mekansal anlamda yeniliklere yol açmıştır. Kentsel alanda yeni şehirlerin kurulması eskilerin büyümesi şeklinde yaşanan bu değişim kırsal bölgelerde yapım teknolojisinden, mekân kurgusuna geleneksel mimarlıkta top yekun bir dönüşüme yol açmıştır (Altan vd., 2016). Günümüzde geleneksel kırsal mimari, köylerde bile yaygınlaşan betonarme mimari ile özgün karakterini ve yerelliğini kaybetmektedir. Ancak ülkemizde kırsal mimariyle ilgili bu tehlike kadar daha belirgin bir diğer tehlike ise kırsal alanların göç nedeniyle yerli nüfusunu kaybetmesi ve mevcut yapıların içerisinde oturanların taşınması bakımsız kalarak yıkılmalarıdır. Bu nedenle kırsal mimari örneklerinin acilen belgelenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu koşullar altında bu çalışmanın amacı, geleneksel kırsal yaşam tarzının etkisi altında şekillenen genel yaşam alanları ve özellikle barınma ihtiyacının somut bir ürünü olarak ortaya çıkan konutları incelemektir. Bu bağlamda, Denizli'nin Kızılcabölük kasabasında gerçekleştirilecek olan araştırma, geleneksel konut üretim süreçlerini detaylı bir şekilde analiz etmeyi ve özellikle bu kasabadaki Hüseyin Gürel evini belgeleyip incelemeyi amaçlamaktadır. Bu evlerdeki birçok mekan bölgedeki değişen yaşam koşulları nedeniyle anlamını kaybetmiştir. Bu mekanların en başında yöredeki değişen gündelik yaşam ve üretim biçimleri nedeniyle değişen giriş kat düzenleri yer almaktadır. Özellikle evin dış dünyayla ilişkisini kuran giriş katlarda dönüşüm yaşanmış; ilk dönüşüm de ulaşım araçlarının at arabalarından, traktör ve otomobillere dönüşmesiyle ahırın fonksiyonunu kaybetmesiyle ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde zemin katta bulunan geleneksel üretim biçimleriyle ilişkili diğer mekanlar, şıra yapma tekneleri, dokuma odaları vb. alanlarda depolama alanlarına dönüşmeye başlamıştır. 291 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2. Geleneksel Kırsal Konut Geleneksel kırsal konut mimarisinin belirgin karakteristik özelliklerini oluşturan unsurlar arasında, coğrafi konum ve iklimin yanı sıra gelenek ve görenekler, üretim ve tüketim biçimleri ile yöreye özgü kültür gibi önemli etkenler bulunmaktadır. Bu özellikler, kırsal yaşamın kendine özgü dokusunu ve toplumsal kimliğini oluşturarak mekanları benzersiz kılmaktadır. Bektaş (2001:23), sanayi öncesi Anadolu'daki kırsal mimarinin temel ilkelerini detaylı bir şekilde açıklamıştır. Bu ilkeler arasında öne çıkanlar şunlardır: "yaşama, doğaya, çevre koşullarına uygunluk; gerçekçilik, akılcılık; içten dışa çözüm; iç mekân ve dış mekân uyuşması; tutumluluk; kolaylık; ölçülerin insan bedeni temel alınarak oluşturulması; iklime uygunluk; gereçlerin en yakından seçilmesi ve esneklik." Bu ilkeler, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda yaşam tarzı, doğa ile uyum ve sürdürülebilirlik gibi önemli kavramları da kapsayarak kırsal konutların anlamını zenginleştirmektedir. Anadolu kırsal mimarisini şekillendiren önemli etkenler, Batur ve Gür'e (2005: 165) göre dört ana başlık altında toplanmaktadır. Bunlar, çevresel etmenler arasında iklim ve topoğrafyanın yanı sıra kültürel etkenleri içeren yaşama biçimi, çevre/mekan-konut kullanımı; sosyal etkenler kategorisinde ailenin büyüklüğü ve sosyo-ekonomik yapısı gibi unsurlar; bireysel etkenler arasında ise bireysel yaşama yoğunluğu ve benlik algısıdır. Dünya Vernaküler Mimarlık Ansiklopedisi’nin tanımına göre ise kırsal mimarlık; “[...] halk tarafından yapılmış tüm evler ve diğer yapıları kapsar. Seçilen çevrenin olanakları ve elde var olan malzemelerle, çoğunlukla konut sahibi ya da yerel yapı ustaları tarafından geleneksel tekniklerle inşa edilmiştir. Halk mimarlığının tüm formları belirli gereksinimleri karşılamaya yöneliktir; bu gereksinimlerin ardındaki kültürün, yaşam tarzının, ekonomik faaliyetin ve değerlerin izlerini taşır” (Çekül, 2012: 5). Geleneksel konut mimarisini tarihsel ve kültürel süreç içinde inceleyen çalışmalar, bölgesel konut anlayışı ve planlamasında kültür-mekan ilişkisini dünya görüşü, mahremiyet, din, sosyal yapı ile nesnel çevre ve kavramsal çevre ilişkisi ve etkileşiminin bir yansıması olarak değerlendirmektedir (Turgut, 1990; Çahantimur, 1997). Bu bağlamda, kırsal mimarinin öne çıkan unsurları, sadece fiziksel değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal dinamiklerle iç içe geçmiş bir yapıyı yansıtmaktadır. Bu çeşitli etkenler, kırsal konut mimarisinin oluşumunda birbiriyle etkileşim halinde bulunan dinamikleri ifade etmektedir. Bu bağlamda, Bektaş'ın belirttiği temel ilkeler, sadece mimari değil, aynı zamanda bu çeşitli etkenlerle uyum içinde olan bir yaşam tarzını da yansıtmaktadır. Bektaş'ın ortaya koyduğu temel ilkelerle birleştiğinde, Anadolu'nun kırsal mimarisi, geleneksel tekniklerle inşa edilmiş evlerin ötesinde, bir toplumun yaşam biçimini, kültürünü ve değerlerini yansıtan bir ifade şekline dönüşür. Bu çerçevede, kırsal mimari, sadece bireysel konutları değil, aynı zamanda bir toplumun kimliğini ve geçmişini yansıtan bir araştırma alanı haline gelir. 3. Kızılcabölük Geleneksel Yaşam Biçimi ve Konut Tipolojisi Kızılcabölük, Ege bölgesinin güneydoğusunda, Denizli'ye 50 km mesafede bulunan bir mahalle olarak öne çıkmaktadır. 1912'de Aydın-Karacasu-Muğla yol güzergahında kurulan Kızılcabölük kasabası, günümüzde Denizli’ye 50 km mesafede bulunan Tavas İlçesine bağlıdır. Tarihsel olarak, Kızılcabölük halkı geçmişte hayvancılıkla uğraşarak, oba denilen 78 bölükte dağınık bir yerleşim düzeninde göçebe yaşam sürdürmüştür. Ancak, Kavak Camii'nin inşası, göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçişin ilk adımlarını simgeler ve sonrasında yapılaşma cami etrafında yoğunlaşır (Naza Dönmez, 2003; Altan vd., 2021). 292 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yerleşik düzene geçişle birlikte halkın geçim kaynakları çeşitlenmiş; tekstil, küçük el sanatları, tarım ve hayvancılık önemli hale gelmiştir. Kasaba, Orta Asya'dan gelen göçmenler tarafından getirilen el dokuma geleneğini benimsemiş ve zamanla tekstil alanında büyük gelişim göstermiştir. El dokumasından makineleşmeye geçerken yaşanan değişim, üretim biçimlerinin dönüşümüyle birlikte kasabanın ve kasaba evlerinin yapısal değişimine yol açmıştır. Resim 1. Kavak Cami Ve Camiye Adını Veren Kavak Ağacı Günümüzde Kızılcabölük halkının geçim kaynakları, öncelikle tekstil olmak üzere tarım, hayvancılık ve küçük el sanatlarından oluşmaktadır. Kasaba, yaklaşık 500 tam otomatik, 1500 yarı otomatik ve 250 el dokuma tezgahı ile donatılmış olup, bu özellikleriyle önemli bir sanayi kasabası konumundadır. Kızılcabölük, Türkiye'nin ilk Tekstil Müzesine ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle el dokuma tezgahlarıyla üretilen özgün tekstil ürünleri, Kızılcabölüklü ustalar tarafından üretilmekte olup, bu ürünler Türkiye sınırlarını aşarak uluslararası alanda tanınmıştır. Kasaba, aynı zamanda Hollywood'un dünyaca ünlü yapımları, örneğin Troya ve Karayip Korsanları gibi filmler için kullanılan kostümlerin dikimi konusunda da bilinirlik kazanmıştır. Resim 2. Kızılcabölük tekstil müzesi Kızılcabölük'teki geleneksel kırsal konut yapıları, el tezgahları ve elde yapılan dokumacılığın öne çıkan unsurlarıyla şekillenmiştir. Bu konutlar genellikle bir veya en fazla iki katlıdır ve Anadolu genelinde yaygın olan dış sofalı, orta sofalı ve iç sofalı olmak üzere üç farklı plan tipolojisine sahiptir. Özellikle bazı konutlarda avlu yapısı belirgin bir şekilde ön plana çıkmaktadır. Bu evlerde alt katlar veya avlu içindeki mekanlar, dokuma tezgahları ve ip sarma makinelerinin bulunduğu atölyeler olarak düzenlenmiştir. Giriş katında yer alan avlu yapısında, ip boyama ve yıkama gibi dokumacılık işlemleri gerçekleştirilerek konut mekanı, üretim alanına dönüşmekte ve Bektaş'ın esneklik ilkesini yansıtan bir örneği sergilemektedir (Altan vd, 2021; Altan vd. 2016). Üst katta ise, geleneksel konutlarda olduğu gibi bireylerin yaşam alanları bulunmaktadır. Mekan-plan organizasyonunda sofalar, tüm mekanları birbirine bağlayarak odaların sofalar etrafında şekillenmesine olanak tanır. Sofalar, kullanıcılar için ana ve ortak yaşam mekanı olarak işlev görür. 293 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Kullanılan yapı malzemeleri genellikle kerpiç, taş ve ahşaptan oluşmaktadır. Kızılcabölük'ün geleneksel konut mimarisi, hem işlevsel hem de kültürel açıdan önemli bir zenginliğe sahiptir ve bu yapılar, bölgenin geçmişine ve yaşam tarzına dair değerli bilgiler sunmaktadır (Altan vd, 2021; Altan vd. 2016). 4. Hüseyin GÜREL Evi Resim 3. Sol: Ev sahibi Hüseyin gürel, Sağ: Vaziyet planı Kızılcabölük’te bulunan konut yapısı, … sokak … numarasında yer almakta olup, halen yaşamını sürdüren en yaşlı birey olan Hüseyin Gürel'e aittir. Bugün 84 yaşındaki Gürel'in yalnız başına yaşadığı bu evde önceki dönemlerde, Gürel'in amcası ve kendi ailesi olmak üzere iki aile tarafından paylaşılmıştır. Ev, geçmişte ortak mekanlarının tamamının dokuma faaliyetleri ile ilişkilendirildiği bir dönemde kullanılmıştır. Aile üyeleri, evin sofada bir araya gelerek iplik boyama, ip sarma, masır sarma, meyve-sebze serme ve kurulama gibi dokuma faaliyetlerini gerçekleştirmiştir. Bu ortak mekanda zaman geçirme, ailece ev tekstili ile uğraşma kültürü yaşanmıştır. 1947 yılında inşa edildiği belirlenen bu konut, bölgede canlı bir ekonomik faaliyet olan el dokumacılığına dayanan geleneksel bir plan tipolojisine sahiptir. Toplamda 2 kattan oluşan konut, bu katları birbirine bağlayan ahşap bir merdivene sahiptir. Ancak günümüzde alt katta bulunan el dokuma tezgahları (çekme tezgah), yarı otomatik tezgah ve ip sarma makinelerinin bulunduğu atölye atıl durumda olup depo olarak kullanılmaktadır. 294 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Resim 4. Sol: Zemin Kat Planı, Sağ:1.Kat Planı Plan tipolojisine göre, konut orta sofalı bir plana sahiptir ve giriş katında 4 oda ile 1 yöresel adı haney yada hayat olarak belirtilen bir sofa mekanı bulunmaktadır. Üst katta, alt kattaki plan tipi aynı şekilde tekrarlanırken sadece bazı öğelerin tekrarlanmadığı görülmektedir. Her odada bir adet ocak bulunmaktadır; ocaklar, ısınma ve yemek pişirme amaçlarıyla kullanılmaktadır. Önceden kalabalık bir yaşam tarzına uygun olarak, her odada bir ailenin ihtiyacını karşılayacak bütün birimler bulunmaktaydı. Musandıra, bu dönemin işlevine uygun olarak banyo olarak kullanılmaktaydı. Yüklük ise minder ve yatakların depolandığı bir alanı ifade etmekte olup, yüklük üzerinde kaldırım denilen bir ahşap raf bulunmaktadır. Her odada el işçiliğiyle yapılmış olan oymalıklar, raf görevini üstlenmekte olup, her odada farklı desenlerde işlenmiştir. Resim 5. Evden bazı fotoğraflar. Sol üst:Hayat Mekanından Avluya Bakış , Sağ üst:Yol Cephesi , Sol alt:Avludan Konuta Bakış , Alt orta:Avluda Bulunan Su Ahırı , Sağ alt: Giriş Kapısından Hayat Mekanına Bakış 295 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yapı, kerpiç ve taş olmak üzere iki farklı yapım malzemesi kullanılarak inşa edilmiştir. Alt kat, taş malzeme kullanılarak yapılmışken üst kat kerpiç malzeme ile devam etmektedir. Üst kat, 1980 yıllarında gerçekleştirilen bir tadilat sürecinden geçmiş ve bu süreçte çatı iskelesi, sıvalar gibi bazı öğelerde değişikliklere uğramıştır. Alt kattaki pencereler tamamen özgün olup, ev sahibi tarafından elle yapılmıştır. Avluda bulunan çamaşırhane, suyu ısıtmak ve ekmek yapmak amacıyla kullanılan bir adet ocak ve bir adet banyo içermektedir. Ayrıca, çamaşırhanenin yanında bir tuvalet ve iplerin çiğnenip taşla dövüldüğü “Su Ahırı” adı verilen dokumacılık için özelleşmiş bir mekan bulunmaktadır. Çamaşırhanenin üzeri düz damlıdır ve iplerin serilip kuruması için sırıklara takılarak ayrılmıştır. 5. Sonuç Günümüzde kırsal bölgelerin yaygın olarak geleneksel kimliklerinden ve sahip oldukları özgün yapılı kültürden koptukları gözlemlenmektedir. Bunda büyük etkisi olan betonarme ile yapılan yeni yapılaşmaların ise farklı kırsal bölgelerde hem kütle hem plan tipolojisi olarak birbirleriyle benzerlik göstermelerinin etkisi büyüktür. Bu durum, kırsal bölgelerin yakın gelecekte özgünlükleri kaybetme eğiliminde olduğunu işaret etmektedir. Bununla birlikte geleneksel mimari ve yerel karakteristik dokuların korunması ve belgelenerek gelecek nesillere aktarılması amacıyla çeşitli çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda Kızılcabölük kasabası incelendiğinde zanaatla şekillenen özgün bir konut tipolojisine sahip olduğu görülür. Her ev, doğal bir atölye olarak özgün bir karakter geliştirmiştir, bu da kasabanın yapılaşmasının zaman içerisinde geleneksel zanaata bağlı olarak geliştiğini ve bu nedenle evlerin benzersiz bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Bu çalışmanın kapsamında ele alınan ev, geç bir örnek olmasına rağmen bu şekilde tasarlanmıştır. Kullanıcılarının büyük kısmının ölmesiyle, dokumacılık faaliyetlerinin artık yapılmadığı bu ev her ne kadar özgün niteliklerini yer yer kaybetmiş olsa da, halen konut fonksiyonunu sürdürmekte ve birinci kat plan şemasını büyük ölçüde korumaktadır. Ancak, bir zamanlar atölye olarak kullanılan zemin kat için aynı durumu söylemek mümkün değildir. Dokumacılık faaliyetinin zemin katta sona erdiği ve avlu ile hayat kullanımının azaldığı gözlemlenmiştir. Bu durum, gündelik yaşamın ve geleneksel konut dokusunun özgün tipolojilerinin sürdürülebilmesi için dokumacılığın yaşatılmasının önemini vurgulamaktadır. Bu tür yerel zanaatların korunması, kültürel mirasın devamlılığını sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir. 6. Kaynakça Altan G., Er Akan E., Örmecı̇ oğlu HT. (2016) Geleneksel Üretı̇ m Bı̇ çı̇ mlerı̇ nı̇ n Kırsal Konutlar Üzerı̇ ndekı̇ Etkı̇ lerı̇ : Kızılcabölük Örneğı̇ , Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 9(43), 1040-1046. Altan G., Dikmen N., Er Akan E., (2021) Geleneksel Konutların Tipolojisi Üzerine Bir Araştırma: Kızılcabölük Örneği, Online Journal of Art and Design 9(1): 130-146. Batur, Afife ve Öymen Gür, Şengül (2005). Doğu Karadeniz’de Kırsal Mimari, Milli Reasürans T.A.Ş. Bektaş, C. (2001). Halk Yapı Sanatı, İstanbul.(Çekül, 2012: 5). Naza Dönmez, E. (2003). Denizli Kızılcabölük Camileri ve Alçı Süslemeleri. Sanat Tarihi Yıllığı, (16): 61-74. Röportaj: Hüseyin Gürel ile 16.09.2022 tarihinde yapılan görüşme. (Turgut,1990;Çahantimur,1997). 296 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TEACHERS' SELF-EFFICIENCY, STIGMATIZATION for ATTENTION DEFICIT HYPERACTIVITY DISORDER and ATTITUDES against UNWANTED CLASS BEHAVIORS Fı̇lı̇z ÖZKAN Erciyes University, Faculty of Health Sciences, Department of Public Health Nursing ORCID: 0000-0002-7286-3548 Nurcan UZDİL Erciyes University, Faculty of Health Sciences, Department of Mental Health and Disease Nursing Serkan KARAKAYA Özkar Special Education Application Center Bülent KÖSEOĞLU Şehit Yiğitcan Çiğa Special Education Application Center ABSTRACT Objective: This descriptive study was conducted to determine the stigmatization towards ADHD (Attention Deficit Hyperactivity Disorder), attitudes towards undesirable student behaviors in the classroom and self-efficacy levels of primary school teachers. Material-method: The study sample consisted of 307 teachers working in a province in Turkey during the 2021-2022 academic year. Data were collected using a teacher introduction form, ADHD Stigma Questionnaire (ASQ), Teacher Attitude Scale Towards Undesirable Intraclass Behaviors of Students (TASUIBS), General Self-Efficacy Scale (GSE) and an online survey. Findings: In the study, a statistically significant difference was determined between the mean ASQ scores and the teachers' length of service in the profession. There was a statistically significant and positive relationship between the mean ASQ score and the mean TASUIBS score at a very weak level (p<0.05). Moreover, a statistically significant relationship was observed between the mean GSE score and the mean TASUIBS and ASQ scores (p>0.05). In structural equation modeling, the effect of TASUIBS on the ASQ was statistically significant (β =0.163; p<0.001). Furthermore, TASUIBS predicted 2.7% of the ASQ. In addition, the level of knowledge about ADHD and meeting the needs of ADHD students explained 6.2% of the change in the GSE. Conclusion and Recommendations: TASUIBS had a significant effect on stigmatization. In the study, teachers' knowledge about ADHD was observed to affect general self-efficacy. It is recommended to conduct applied studies on attitudes towards undesirable student behaviors, stigmatization and self-efficacy in which information about ADHD can be presented. Keywords: Attention Deficit Hyperactivity Disorder, Stigma, Teacher Attitude, Self-Efficacy 297 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EVOLVING PUBLIC OPINIONS REGARDING THE COVID-19 PANDEMIC IN VIEW OF THE OMICRON VARIANT'S PROGRESSION Assistant Professor K.R.Padma Department of Biotechnology, Sri Padmavati Mahila VisvaVidyalayam (Women’s) University ORCID: 0000-0002-6783-3248 K.R.Don Department of Oral Pathology and Microbiology, Sree Balaji Dental College and Hospital, Bharath Institute of Higher Education and Research (BIHER) Bharath University ORCID: 0000-0003-3110-8076 Abstract More than 286 million cases and 5.4 million fatalities have been attributed to COVID-19 as of this report. Alpha, beta, gamma, delta, and now omicron COVID variants have all appeared on a regular basis. In most nations, including India, the present increase in cases is being driven by "omicron," which is set to substitute "delta" globally. This variety, which has more than 50 mutations, is phylogenetically quite distinct from other variants. The majority of respondents believed that they had at least a minimally negative impact on daily living, and they worried about the danger of infection at least once per week. When the omicron version first appeared, while the risk of infection and perceived negative influence both marginally declined, the likelihood of the end dramatically increased. People who contracted COVID-19 reported more unpleasant effects and increased concern about infection risk, but they also expressed greater optimism about the pandemic's eventual end. People who did not receive the vaccination were less likely to feel a negative influence and to be concerned about infection risk, but they were more pessimistic about the pandemic's likelihood of ending. The opinions vary greatly depending on the individuals and the surrounding circumstances. The purpose of this study is to compare how people felt about the COVID-19 pandemic before and after the omicron variant appeared. The development of omicron dramatically extended people's estimates of when the pandemic would finish, but it had no effect on how negatively individuals perceived the pandemic's impact on daily life or how concerned they were about infection risk. Keywords: COVID-19 pandemic, omicron COVID variants, Negative impact, Mutations, Fatalities. 298 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org NHISUSERS SATISFACTION WITH QUALITYOF HEALTH CARE SERVICES: A CASE STUDY OF UNIVERSITY OF MEDICAL SCIENCE, ONDO STATE Adeniregun Kehinde Adesoji ABSTRACT The Project focuse donthe NHISuser’s satisfaction with qualityof health careservicein University of Medical Science Teaching Hospital Complex (UNIMEDTHC) Ondo State. The objective soft his study were to examine the NHI Suserson NHIS scheme, assessthe level of satisfactionamong NHIS usersche meand determine the level of quality of healt hcare service in University of Medical science, (UNIMED) Ondo State. TotalenumerationwasusedtoselecttheNHISuser's238membersofStaffofUniversityofMedicalSci enceTeachingHospitalComplexandpatientswhowereusingthescheme,outofwhich210successful lyparticipatedinthestudy,giving88%responserate.Thedatacollectedwereanalyzedusingdescripti vestatistics,suchasfrequencycount,percentage,meanandstandarddeviation,ChiSquaretheaidofSt atisticalPackageforSocialSciences(SPSS)version25. Thefindingsoftheresearchrevealedthatthereexistaslightsatisfaction(χ2=33.49atPvalue0.006)am ongNHISusersasmeasuredbyNHISservicesinUniversityofMedicalScienceTeachingHospitalCo mplex(UNIMEDTHC)OndoState.. However,itwasconcludedthatdespitethefactthatpatientscontinuetopayoutofpocketcharges,theN HISappearstohavealowlevelofeffectiveness.Lowlevelsofsatisfactionwithregardtowaitingtimes, accessibilitytohealthcareservices,interpersonalrelationships,andenvironmentalfactorsresultinlo wlevelsofsatisfaction,whichinturnhaveanegativeimpactonthequalityofhealthcareservicesprovid edtoNHISusersintheresearcharea.Importantly,lowlevelsofsatisfactionandinvariablylowlevelsof NHISusersresultfromlowlevelsofqualityhealthcareservices.Provisionoffundtotheprogramforth edistributionofeffectivemedicationsandmodernequipmenttotheapprovedhealthcarefacilitiesino rdertoenablethemtoprovidequalityhealthserviceisherebyrecommended. Keywords:National Health Insurance Scheme, patient’s satisfaction and Healthcareservice 299 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org THE TREATMENT OUTCOME OF TUBERCULOSIS UNDER DOTS CLINIC AT LAUTECH TEACHING HOSPITAL OSOGBO, NIGERIA; A THREE YEAR RETROSPECTIVE STUDY BETWEEN 2012 AND 2014 POPOOLA OLADAYO Chıef Nursıng Offocer, Vırology Clınıc Unıosun Teachıng Hospıtal, Nursing Cert ADENIREGUN, Kehinde Adesoji School of Health Information Management, Obafemi Awolowo University Teaching Hospital ABSTRACT This study examined treatment outcome of tuberculosis under DOTS clinic in Lautech Teaching Hospital; a three year retrospective study. The objectives were to determine the factors that have led to treatment outcome of TB patients, to evaluate the challenges met during the cause of treatment and to evaluate the impact of TB treatment on Treatment outcome. The design of the study was retrospective cohort at Lautech Teaching Hospital, Osogbo using the population of adults TB patient that were registered and treated between 2012 and 2014 at Lautech Teaching Hospital Oshogbo. All adults’ male and female patients that were confirmed TB cases, registered and received treatment under Dot clinic at Lautech teaching hospital between the years 2012-2014. Ateka 2006 formula was used in calculating the sample size for the study which gave 209 patients folders. Data was collected using Abstraction form which is self-report form designed to elicit information on the study. Data was analyzed using SPSS and findings revealed that there were higher successful treatment outcome among the patients especially the male gender. However, the female gender were more enrolled into treatment than male gender under review within the period of the study. It was concluded that early presentation of cases, age, treatment adherence which is aided by family support especially close family members, accurate investigations and effective diagnosis strengthens the successful treatment outcome of Tuberculosis. Keywords: Treatment Outcome, Tuberculosis (TB), DOTS Clinic: DOTS (Directly Observed Treatment, Short-Course), Directly Observed Treatment and Retrospective. 300 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org HEALTHCARE PROFESSIONALS’ PERCEPTION OF INFORMATION TECHNOLOGY INFUSION IN HEALTHCARE DELIVERY: A CASE STUDY OF OSUN STATE HOSPITALS, NIGERIA ADENIREGUN, Kehinde Adesoji Adeleke University Professor OYESEGUN, Olufemi Oyerinde Professor of Health Education & Promotion, Dean, Faculty of Basic Medical Sciences, Adeleke University, Ede, Osun State, Former Deputy Vice-Chancellor, Clifford University ABSTRACT This study aimed to investigate the perception of healthcare professionals’ regarding information technology (IT) infusion into the healthcare sector in South West Nigeria. The objectives were to determine the level of IT infusion awareness among healthcare professionals, assess the available IT infrastructure in selected hospitals, and determine the expected impact of IT infusion on patient healthcare. A descriptive research design was employed, and the study population comprised registered healthcare practitioners in selected hospitals in Osun State. The sample size was 373, determined using Taro Yamane formula for sample size calculation, proportionate sampling was used to select the number each category of health care professionals. A self-developed structured questionnaire was used to collect data. The findings revealed the sociodemographic characteristics of healthcare professionals, familiarity with IT and its usage, factors related to IT infrastructure, perceptions of IT systems, and the impact of IT systems in healthcare. The regression analysis showed that factors related to IT infrastructure significantly influenced the perception of healthcare professionals on their impact. However, “knowledge” of IT use among healthcare professionals did not show a significant influence in this study. The findings contribute to understanding the factors influencing healthcare professionals' attitudes and interests toward IT infusion and provide valuable insights for interventions and policies aimed at optimizing their engagement and satisfaction. It was concluded that the significant influence of information technology infusion on the healthcare sector in hospitals in Osun state. Factors related to infrastructure and the impact on healthcare delivery were found to have a significant positive influence on the perception of healthcare professionals. However, knowledge of IT use among healthcare professionals alone did not have a significant influence on their perception. Keywords: healthcare professionals, information technology (IT), IT infusion, perception, awareness, IT infrastructure, and patient healthcare. 301 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ADHERENCEATTITUDEOFPEOPLELIVINGWITHHIV/AIDSTOHIGHLYACTIVE ANTIRETROVIRALTHERAPYINLAUTECHTEACHINGHOSPITAL,OSOGBO,NIG ERIA Alao Christiana Adeola Chief Nursing Officer, Lautech Teaching Hospita Adeniregun,Kehinde Adesoji SchoolofHealthInformationManagement,ObafemiAwolowoUniversityTeachingHospital Oladimeji Olanrewaju Adedipupo Department of Statistics, Federal Polytechnic, Ile-Oluji ABSTRACT ThestudyinvestigatedAdherenceattitudeofpeoplelivingwithHIV/AIDStoHighlyActiveAntiretro viraltherapyinLautechTeachingHospitalOsogbo.Thestudywascarriedoutusingsurveymethodwit hrandomsa1mplingtechniqueusinghartdrawnmethodinthecollectingofthedata. ThreehundredpeoplelivingwiththediseaseattendingclinicinLautechteachingHospitalweresampl edforthestudy.Amongthevariablesinvestigatedare:perceptionofpeoplewiththisdiseasetoHighly ActiveantiretroviralTherapyandContributingFactortononadherenceofHAARTamongpeoplelivingwiththedisease.Chisquarewasusedtoidentifysignificantdifferencesbetweengroups.Theresultofthedataanalysisrevea ledthatperceptionofpeoplehavechangedpositivelytoHighlyActiveAntiretroviraltherapyandadhe renceishighamongmales,amongstothersmaritalstatus,age,educationallevelandoccupationofpeo plearesignificantfactorthatfavouradherencetohighlyactiveantiretroviraltherapyandfactorsaffect ingadherencetoHighlyactiveantiretroviraltherapyare:waitingtime,drugsideeffect,andeconomicf actorsinthestudy.Theagesbetween26and50yearsaboveareseentobeprevalenceinthestudywhowa smarriedrespondents’withthetradingorbusinessoccupationleadinginthisregard.Basedonthesefin dings,itwasrecommendedamongothersthatthereshouldbeincreasedenlightenmentcampaignbyb othNGOsandconcernedGovernmentagenciesespeciallyinthetradingandbusinessareasandinfecte dindividualsshouldcooperateandformassociationsintheirdifferentlocationstowardsencouraging andsupportingadherencetoHighlyactiveantiretroviraltherapy. Keywords: Adherence, Attitude, People Living With HIV/AID Sand Highly Active Antiretroviral Therapy 302 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org QUANTUM NEURAL NETWORK FOR HEALTHCARE APPLICATION Mahua Nandy Pal MCKV Institute of Engineering Debashis De Maulana Abul Kalam Azad University of Technology Samarjit Roy Dr. Sudhir Chandra Sur Institute of Technology and Sports Complex Abstract Classical machine learning models are computationally expensive. Quantum Machine Learning (QML) can be used for successful implementation of an automated medical diagnosis system.The primary advantage of quantum machine learning (QML) over classical machine learning (CML) lies in its potential for exponential speedup in solving certain problems. Quantum computers, through principles like superposition and entanglement, can process information more efficiently than classical computers for specific tasks. Entanglement enables quantum bits or qubits to be correlated with each other.The application of QML in the healthcare domain is motivated by the potential to address complex computational challenges inherent in healthcare tasks. Quantum neural networks (QNNs) are a class of QML that operate on quantum states and is evaluated for all possible solutions in parallel with exponential speed up. Healthcare tasks often involve processing large and complex datasets, making them computationally intensive.In order to classify medically significant images, this research offers a smart and secure Internet of Healthcare Things (IoHT) application using a distributed quantum neural network (D-QNN). By jointly learning multiple distributed learning, the model can capture common patterns and relationships more effectively. We used the Gradient Descent algorithm, carried out the model optimization, and used the averaging of the local models to carry out the global aggregation. Ensuring the privacy of medical data is also essential for the successful implementation of an intelligent and effective medical service provider system. In addition to offering a wide range of model experiences, the federated machine learning model contributes to patient data privacy protection. We experimented with both quantum simulator and real quantum hardware. Using the online retinal image dataset, the suggested approach obtains encouraging accuracy in classifying the images as healthy or as affected. The task is challenging with respect to the minute sizes, complicated shapes, and uneven illumination of the images. The study highlights the promising developments in the field of distributed quantum machine learning over the next few decades. It is very important that harnessing quantum capabilities poses challenges, such as maintaining entanglement over extended periods i.e. coherence timing and minimizing errors through error correction techniques. As quantum computing technology advances, researchers are exploring ways to overcome these challenges and unlock the full potential of entanglement for practical quantum information processing. Keywords: Quantum Neural Network, Federated Learning, Retinal Images, Internet of Healthcare Things, Quantum Gradient Descent. 303 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org HUMORAL IMMUNITY AGAINST PERTUSSIS IN SCHOOL-AGED CHILDREN DURING THE PANDEMIC OF COVID-19 Dr. Olha Panchenko I.Horbachevsky Ternopil National Medical University, Department of Pediatrics no 2 ORCID: 0000-0003-4106-2235 Prof. Halyna Pavlyshyn I.Horbachevsky Ternopil National Medical University, Department of Pediatrics no 2 ORCID: 0000-0003-4106-2235 As. prof. Kateryna Kozak I.Horbachevsky Ternopil National Medical University, Department of Pediatrics no 2 ORCID: 0000-0002-5328-4647 ABSTRACT OBJECTIVUS. To assess the level of humoral immunity against pertussis toxin in schoolaged children with infectious diseases (except pertussis) during the COVID-19 pandemic as a possible marker of disease severity. METHODS. 124 children aged 6 to 18 years were examined: 62 patients with laboratoryconfirmed SARS-CoV-2 infection, 32 patients with other infectious diseases, and 30 children without any signs of the disease (control group). All children were tested for immunoglobulin G (Ig G) against pertussis toxin. The result was assessed as negative (no increase in the titer of Ig G to pertussis toxin), borderline and positive (there is an increase in the titer of Ig G to pertussis toxin). The level of temperature, spO2 and some laboratory indicators (C-reactive protein (CRP), erythrocyte sedimentation rate (ESR), D-dimer, cortisol, 25(OH)D, hemoglobin (Hb) and glucose levels, neutrophil count) were evaluated. RESULTS. The positive and borderline result for the presence of Ig G to pertussis toxin was in 75,86% of patients of the control group, 41,51% of children with COVID-19 and 50,00% with other infectious diseases (p=0,011, x2=8,98). In children with negative result of specific Ig G the levels of hyperthermia (p=0,001), neutrophil count (p=0,027), ESR (p=0,006), CRP (p=0,002), and D-dimer (p<0,001), glucosae (p=0,004), cortisol (p<0,001) were increased and spO2 (p=0,028), and 25 (OH)D (p<0,001) levels were decreased. CONCLUSIONS. The largest number of patients with negative Ig G to pertussis was in the group of SARS-Co-2 infection. Negative Ig G against pertussis were significantly accompanied with increase in proinflammatory markers, glucosae, cortisol, temperature levels and decrease in spO2 and 25(OH)D levels. Keywords: children, infection, severity, immunoglobulins G, pertussis, COVID-19. 304 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Α-AMYLASE, Α-GLUCOSIDASE, HPLC ANALYSIS, AND ASSESSMENT OF DIFFERENT EXTRACTION PARAMETERS ON HEALTH-PROMOTING PHYTOCHEMICAL CONSTITUENT, TPC, AND TFC OF DRIED PHLOMIS STEWARTII METHANOLIC EXTRACT Dr. Mamoon ur Rasheed Government College University Faisalabad Syed Ali Raza naqvi Government College University Faisalabad Dr. Haroon Rasheed Government College University Faisalabad Abstract Phlomis stewartii is a wild perennial woody plant used by the local population for diverse therapeutic purposes. The present work aimed at evaluating the impact of independent variables on extraction yields, phytochemical components, total phenolic contents, and total flavonoid contents of P. stewartii extract to screen out the possible sources for future novel antioxidants in foods and the pharmaceutical industry. Response surface methodology (RSM) based on three independent variables and Box-Behnken design (BBD) was used for optimizing the extraction conditions, including solvent concentration, extraction time, and speed in the range of (100 mL, 150 mL, 200 mL), (02 hours, 06 hours, 08 hours), and (100 rpm, 150 rpm, 200 rpm) respectively, in addition, to determine the trace bio-elements in P. stewartii. High-performance liquid chromatography (HPLC) was used to analyze the phytochemical profile of the extracts. The potent extracts were subjected to α- amylase, and α-glucosidase inhibitory activities, and IC50 vales of each extract were calculated. In conclusion, the outcome of this study clearly expressed that the efficiency of extraction yield, TPC, and TFC increase with increasing duration of extraction time and greater solvent concentration, which results in better results. HPLC analysis revealed the presence of pcoumaric, gallic acid, quercetin, salicylic acid, sinapinic acid, and vanillic acid. The in vitro assays demonstrated that the inhibition of alpha-amylase and alpha-glucosidase might be one of the mechanisms of action exhibited by the extract of this plant to control and prevent diabetes type II. This work indicates that P. stewartii has an important long-term antidiabetic effect that can be well-established to treat diabetes. The data collected from this work should be useful to further develop and apply this plant source. 305 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GENDER-BASED WASTE MANAGEMENT STUDY IN ANTICIPATING WATER QUALITY DEGRADATION AS FOREST ECOSYSTEM SERVICES IN THE WAY BETUNG WATERSHED Zeda Erdian Jurusan Kehutanan, Fakultas Pertanian, Universitas Lampung Christine Wulandari Jurusan Kehutanan, Fakultas Pertanian, Universitas Lampung Pitojo Budiono Jurusan Ilmu Pemerintahan, Fakultas Ilmu Sosial dan Ilmu Politik, Universitas Lampung Eny Puspasari Unit Pelaksana Teknis Daerah Taman Hutan Raya Wan Abdul Rachman ABSTRACT Waste and its management is now an increasingly urgent problem in Indonesia, because if not handled properly, it will result in changes in the environmental balance of water quality. The concept of carrying capacity and environmental capacity can be measured by the forest ecosystem services approach. Forest ecosystem services can be categorized into four types of benefits, namely provisioning, regulating, cultural and supporting benefits. Based on this, it is necessary to maintain water quality from waste, so that water is maintained and can be utilized by the community around the Way Betung watershed. The stability of water utilization is determined by the integrity and ability of the ecosystem and the maintenance of the community around the Way Betung watershed with a gender-based approach. Based on this, the role and involvement of men and women is very important in sustainable waste management. This study aims to determine the role of gender in waste management in anticipating the decline in water quality as a forest ecosystem service against the background of gender construction (patriarchal culture) in supporting Sustainable Development Goals with the 6th goal. The research was conducted in August 2023, with the research location in the Way Betung River Watershed. This research used a qualitative method through a descriptive approach, which is research that intends to describe a phenomenon. The data collection methods used are observation and interviews as a means of obtaining primary data, and documentation to obtain secondary data. Keywords: gender roles, waste management, forest ecosystem services, SDG's. 306 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE Kaviyapriya S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Kavya S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Madhumitha S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Natchatra P K RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Abstract Nanotechnology is an emerging technology which plays an eminent role in versatile fields already. Researches made in nanotechnology has revealed that it has immense potential to resolve the many challenges faced by the agricultural field and its conventional methods. Agriculture involves usage of high levels of agrochemicals which contaminates the nature of the soil and tends to pollute nearby water bodies and groundwater. Also, usage of agrochemicals contaminates the crops and leaves chemical residues in it making it harmful for human consumption. Therefore, alternative usage of nanotechnology in agriculture helps us resolve such environment threatening factors involved in conventional agriculture. The significant interests of nanotech in agriculture includes specific applications like nanofertilizers and nano-pesticides to trail products and nutrient levels to increase the crop productivity without causing any contamination of soil, water and protection against several pathogens and microbial diseases. The incorporation of nanotechnology in agriculture in the form of nano-fertilizers improves the absorption level of nutrients in the crops unlike the chemical fertilizers which tends to wear off due to external stimuli. Usage of these nanomaterials increases the crop yields by increasing the fertilizer nutrient availability in soil and nutrient uptake by the crops. Nano-pesticides suppresses crop diseases by acting directly on the phytopathogens through various mechanisms, including the production of reactive oxygen species. This paper gives an overview of the role of nanotechnology and nanomaterials in agriculture. Keywords: Nanotechnology; Nano-fertilizers; Nano-pesticides 307 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org CRITICAL ROLE OF NANOTECHNOLOGY IN AGRICULTURE AND FOOD INDUSTRY Lakshana Sri S.S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Lohitha C RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Namratha M RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Narala Dhathri RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala R.M.K. Engineering College, Tiruvallur District, Tamil Nadu Abstract Nanotechnology plays a critical role in many industries such as food, automobile, textile, electronics etc. This is due to the possibility of tailoring the structures of materials at small scales to achieve special properties. Using nanotechnology, materials can effectively be made stronger, lighter, more durable more reactive, more sieve-like or better electrical conductors, among many other traits. In our day-to-day life we have come across nanotechnology in various ways. Nanotechnology plays a key role in agriculture. It can increase crop productivity and some applications include nano formulations of agrochemicals for applying pesticides and fertilizers for crop improvement, nano sensors used in crop protection for the identification of disease and residues of agrochemicals, nano devices used in genetic engineering in plants etc. This technology plays a vital role in food processing and packaging. It increases the security of manufacturing, processing and shipping of food products through sensors for detecting pathogens and contaminants. This paper gives an overview of the role of nanotechnology in agriculture, food processing and packaging. Keywords: Nano technology; agriculture; food processing; food packaging 308 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AN EMINENT ROLE OF SENSORS IN FOOD INDUSTRY K Kishore RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Mukesh Matthew Raj A RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Ramanathan PL RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Naveen Krishnan R RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Lohith S.S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala R.M.K. Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Abstract In the modern technology sensors play a key role in all the industries to enhance the quality of the products. In food industry, chemical or bio sensors are used throughout the manufacturing process for the detection and identification of contaminants such as heavy metals, residual agrochemicals, toxic metabolites, food borne pathogen, food adulterants etc. The food quality and food safety can be identified by using sensors. In addition to that, it plays a vital role in food package (i.e) smart package/intelligent package also. This smart package includes many components such as Time Temperature Indicators (TTIs), Radio Frequency Identification (RFID) systems, ripeness indicators. RFID tag with variety of sensors used to identify the freshness of meat, packaged milk etc. In future software play a crucial role in sensors by analyzing process data, detecting events that need intervention, optimizing their processes and gathering insights about the factory processes. This paper gives an overview of various types of sensors used in food industry and food packaging and scope of future in the field. Keywords: Sensor; food processing; intelligent package; RFID; software 309 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ROLE OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE IN SMART AGRICULTURE Nithyashree U R RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Nimmakayala Saranya RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Nellupudi Pujitha Reddy RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr.A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala R.M.K. Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur district Abstract Agriculture is the fundamental source of national prosperity. It is an age old process and indeed it is improving boundlessly through sophisticated technological developments. The advancements of modern technology in agriculture cannot be overtired. A great example of this is Crop sensor. Proper application of fertilizers and pesticides is a huge issue in agriculture. The use of crop sensors makes it easier for farmers to apply chemicals in the right place, at the right time. Scientists have discovered solar powered Internet Of Things (IOT) sensor which helps in building modern green house. IOT participates in automatic and sustainable irrigation and also keeps a check on light, humidity, pressure and temperature. It has made our greenhouse smart by allowing weather stations to automatically adjust climatic conditions by using a set of instructions. In precision agriculture, Artificial Intelligence (AI) helps in detecting poor nutrition and diseases in plants. AI sensors can analyze weeds and decide which herbicide to apply within the field, without harming the actual produce. Developments like AI vacuum apparatus helps in harvesting mature apples from trees, which in turn helps in picking the right fruits. A recently developed multi-lingual plant disease and diagnostic app uses images of plants to detect diseases and also provides accurate diagnosis for that particular disease. These advancements favors in increased and supportable crop productivity ensuring overall well-being of the society. Keywords: Crop sensors, Internet of Things (IOT), smart greenhouse, precision agriculture, artificial intelligence (AI). 310 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BIOMIMICRY AND NANOSCIENCE - AN OVERVIEW Priyadharshini A RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Priyadharshini S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Jeevalakshmi S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Keerthana Devi M RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala R.M.K. Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Abstract In the present scenario, Nano science and Nano technology play a vital role. But using of nanomaterials is not a new one. Almost all the industries use nanotechnology to enhance the quality of their product. Most of the problems humans face today are also faced by other organisms. Over the course of evolution, many organisms gained more efficient ways to use their environment. The organisms that are alive today are the successful models or products of evolution. We could learn a lot from nature when it comes to solving our challenges in a sustainable way. Gecko feet are covered with nano-size hairs that use intermolecular forces (Van der Waals forces), allowing the lizards to stick firmly to surfaces. By replicating this, scientists have developed an adhesive (Gecko tape) that can seal wounds or patch a hole caused by a stomach ulcer. The adhesive is elastic, waterproof and made of material that breaks down as the injury heals. Based on the same concept gecko shoes are produced. This approach may provide better stability on rocky terrain and prevent slipping while you climbing or descending. The iridescence of peacock feathers is fascinating because of their range of colors and their brightness in a filament. Based on the nano photonic crystals are developed. Certain leaves (Ex. Lotus) have a particular surface structure that makes them difficult to get wet. Water beads up into little droplets due to nanosize ridges and wax coated hairs. This phenomenon is called the lotus effect. Based on this concept, Engineers are making clothing with nano coating to protect from stains. Keywords: Biomimicry, Nanomaterials, Gecko tape, Gecko shoe, Lotus effect. 311 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ENGINEERING APPLICATIONS OF SMART POLYMERS Kishore Shyam V RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Midde Rajesh Yadav RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Mohamed Fayas A RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Nithesh Kumar S RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Midde Rakesh Yadav RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. A. Vijayalakshmi RMK Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Dr. V. Nirmala R.M.K. Engineering College, Kavaraipettai, Tiruvallur District Abstract Smart polymers are a class of polymers that can undergo reversible physical or chemical changes in response to small external changes in the environmental conditions, such as temperature, pH, light, magnetic or electric field, ionic factors, biological molecules, etc. They have a wide range of applications in the biomedical field as delivery systems of therapeutic agents, tissue engineering scaffolds, cell culture supports, bio separation devices, sensors or actuators systems. Smart polymers are also used in everyday products such as biodegradable packaging. In engineering, smart polymers are used in the production of hydrogels, artificial muscles, and other sensors and actuators. They are also used in drug delivery systems, where they can improve the efficiency of drug delivery by responding to changes in temperature. Smart polymers are a promising area of research in engineering and biomedical fields due to their unique properties and potential applications. In this paper we are going to discuss about piezo electric polymer, conducting polymer and biodegradable polymer. Keywords: Smart polymer; Piezo electric polymer; conducting polymer; biodegradable polymer 312 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EFFECT OF DIELECTRIC BARRIER DISCHARGE COLD PLASMA AND GAMMA IRRADIATION ON THE QUALITY ATTRIBUTES OF PISTACHIO NUTS (PISTACIA VERA L.) Prof. Dr. Mohammad HOJJATI Department of Food Sciences and Technology, Agricultural Sciences and Natural Resources University of Khuzestan ORCID: 0000-0001-9873-0914 Assoc. Prof. Dr. Samira SHAHBAZI Nuclear Agriculture School, Atomic Energy Organization of Iran (AEOI) ORCID: 0000-0002-9923-7571 Hamed ASKARI Nuclear Agriculture School, Atomic Energy Organization of Iran (AEOI) ORCID: 0000-0003-2240-8827 Mina MAKARI Department of Food Sciences and Technology, Agricultural Sciences and Natural Resources University of Khuzestan ABSTRACT Pistachio is one of the most popular nuts in the world and is rich in nutrients. However, it contamination with molds can cause a quality reduction and significant economic losses to the producing countries. Hence, practical strategies should be put into account to maintain the physicochemical attributes of this valuable commodity. Recently, non-thermal processes have gained attention in the food industries as sterilization methods. In this study, the effects of the dielectric barrier discharge (DBD) cold plasma (0, 15, 30, 60, 90, 120, 150, and 180 s) under atmospheric pressure and γ-irradiation (0.5, 1, 1.5, 2, 4, and 6 kGy) treatments under unified conditions of temperature and relative humidity were assessed on the physicochemical features of the pistachio nuts. The results suggested that total phenolic content (TPC) was increased after 120 and 150 s of the plasma treatment and decreased after the plasma duration of 30 s. Antioxidant activity was slightly increased at duration times of 90, 120, and 180 s but remained unchanged at a duration time of 15 s. On the other hand, TPC showed the highest increase at γ-irradiation doses of 0.5 and 2 kGy. However, higher doses of γ-irradiation (6 kGy) reduced the TPC of samples. γ-irradiation led to an increment in the antioxidant activity of pistachio nuts but diminished it at a dose of 6 kGy. According to the results, the chlorophyll and carotenoid content was reduced after cold plasma treatment and γ-irradiation. Both treatments led to changes in the color parameters of pistachio nut samples and caused a darker color in the samples. Malondialdehyde content was enhanced with increasing plasma duration and doses of γ-irradiation in all samples. The solubility of proteins decreased after plasma treatment (150 and 180 s), whereas γ-irradiation elevated the solubility of the proteins. The intensity of protein bands decreased after plasma and γ-irradiation treatments. Cold plasma and γ-irradiation treatments showed positive or adverse effects on pistachio nut characteristics. Nevertheless, DBD cold plasma exposure times ≤ 120 s and γ-irradiation doses of ≤ 2 kGy displayed better maintenance of pistachio nuts quality attributes. Keywords: Pistachio, Non-thermal processing, antioxidant activity, Color, SDS-PAGE 313 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org THE EFFICACY OF INTELLIGENT TRANSPORTATION SYSTEM: IMPLICATION ON MODERN DAY ROAD TRAFFIC MANAGEMENT Moses Adeolu AGOI Lagos State University of Education ORCID: 0000-0002-8910-2876 Solomon Abraham UKPANAH Lagos State University of Education Oluwanifemi Opeyemi AGOI Obafemi Awolowo University Abstract Recent advances in computational technology have led to dynamic changes in road traffic management. These unprecedented innovations have impacted immensely on traffic monitoring gantry, thanks to intelligent transportation technology. The evoking technology aims to provide innovative services relating to road traffic management and the overall transportation modes so as to enable users to be better informed, more coordinated and make safer use of transport networks. According to the directive of European Union (2010), Intelligent Transportation System (ITS) is defined as systems in which information and communication technologies (ICT) are applied in the sphere of road transport which includes vehicle, infrastructure and users in mobility and transport management as well as the interfaces with other modes of transport. This paper is a descriptive survey of the impacts of intelligence transportation system (ITS) and it effects on modern day road traffic management. In order to collect vital information for the paper discussion, carefully formulated questionnaires were administered to respondents using online Google form questionnaire instrument. The gathered responses were subjected to reliability analysis. The paper concludes that ITS technology has the potentials to help reduce journey times and significantly increase the capacity of busy roads. Keywords: Road Traffic Management, Transportation System, ICT, Modern day. INTRODUCTION The problem of safety and mobility is paramount in road transportation but thanks for the intervention of computational technology which has dynamically improved road traffic management. 314 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This evoking intelligent transportation technology have impacted immensely on the unbearable effects of congestion on high ways resulting to time wastage in traffic queue and negative behavioral attitude of drivers including rude gestures, verbal insults and unsafe driving mannerism. Intelligent Transportation System (ITS) has the potentials that can provide the needed strategies for addressing the challenges in road traffic management and ensure that road users are adequately informed, more coordinated and make safer use of transport networks. If effectively integrated into the transportation system’s infrastructure, ITS can help improve transportation mobility and safety, and significantly increase the capacity of busy roads through the use of advanced sensors, communications and information processing technologies. LITERATURE REVIEW The directive of European Union (2010) sees Intelligent Transportation System as systems in which information and communication technologies (ICT) are applied in the sphere of traffic management which includes infrastructure, vehicle and it’s users in mobility and transport management alongside with other modes of transportation. According to Harris et al (1996), safety is the core aim of ITS, although emergency vehicle locator devices may not be used but is an important safety feature of ITS. Brand (1993) emphasize that the equipments used f o r s a f e t y p a r a d i g m must be flexible and remain effective to future advances in ITS technology. Gillen et al. (1999) explain that the value of some benefits including travel time may vary with ITS. Bristow et al. (1997) state that the success of some ITS applications depend on the behavioral response of road users. Underwood and Gehring (1994) opine that traveler’s behavior is influenced by their knowledge of the network, their previous experience, the behavior of some drivers and the availability of ITS equipments. Intelligent Transportation System Infrastructure Intelligent Transportation System is made up of thirteen major types of technology based systems. These include: 1. Crash Prevention and Safety 2. Road Weather Management 3. Roadway Operations and Maintenance 4. Transit Management 5. Arterial Management 6. Information Management 7. Incident Management 8. Traveler Information 9. Commercial Vehicle Operations 10. Intermodal Freight 11. Freeway Management 12. Emergency Management 13. Electronic Payment and Pricing Components of Intelligent Transportation System Intelligent Transportation System (ITS) is made up of nine major components. These include: 1. Traffic Signal Control Systems: These systems use in-pavement detectors to monitor the prevailing demand. 2. Freeway Management Systems: These systems use ramp metering techniques to follow up and regulate traffic is activities on major freeways. 315 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3. Transit Management: These include the use of computer-aided dispatch systems and Automatic Vehicle Location (AVL) technologies to help keep buses on schedule and improve service. 4. Electronic Fare Payment Technologies: These technologies have helped to reduce cash-handling costs for transit operators resulting from its reliable data collection 5. Electronic Toll Payment: This payment allows fast travelers exit through toll collection plazas without payment delay. 6. Incident Management Systems: These systems alert travelers on the stalled vehicles or accidents that are ahead on the road using dynamic message signs. 7. Traveler Information Services: These services utilize many modes of communication to allow travelers to access pre-trip and en route information so that they can ply the most efficient route that suit their needs. 8. Emergency Management Services: These services continually monitor roadway conditions from traffic control centers. 9. Railroad Grade Crossing Safety: This involves the use of signing systems to alert drivers of crossings and oncoming trains that are ahead. MATERIALS AND METHODS This paper adopts a descriptive survey of the impacts of intelligence transportation system (ITS) and its effects on modern day road traffic management. In order to collect vital information for the paper discussion, carefully formulated questionnaires were administered to respondents using online Google form questionnaire instrument. The gathered responses were subjected to reliability analysis. The result of 0.89 gave a good reliability index of the instrument. The entire exercise took place within 49 days before completion. RESULTS AND DISCUSSION 50 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 SA A D SD What is meant by intelligent transport system (ITS)? Answer:ITS is the application of sensing, control, analysis and communications technologies to ground transportation in order to improve mobility, efficiency and safety. 316 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The graph plotted in fig.1 shows that a very huge number of the correspondents agree with the statement that intelligent transportation system (ITS) is the application of sensing, control, analysis and communications technologies to ground transportation in order to improve mobility, efficiency and safety. The respondents further highlighted a list of ITS to include intelligent traffic management, fleet management, electronic toll collection, electric vehicle charging, and other wide range of mobility solutions. 60 50 40 30 20 10 0 SA A D SD What are the components of intelligent transportation system? Answer:ITS consist of three main components including intelligent roads, intelligent vehicles and communication infrastructure. The responses to the question posted in fig. 2 indicates that a significant number of the respondents are actually familiar with the ITS technology. The respondent out listed the three main components of ITS to include intelligent roads, intelligent vehicles and communication infrastructure. The respondents further added that intelligent geo-sensing technologies play a vital role in the various ITS components. 60 50 40 30 20 10 0 SA A D SD What is the purpose of traffic management? Answer:Traffic management is aimed at attaining maximum efficiency from the existing road network while minimizing the adverse impacts of traffic. 317 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The responses in fig.3 shows that a greater number of the respondents concur that the purpose of traffic management is to basically attain maximum efficiency attainable from the existing road network while minimizing the adverse impacts of road traffic. The respondents inferred that proposed traffic solutions are channeled toward the improvement of traffic conditions. 50 40 30 20 10 0 SA A D SD What are some of the impacts of ITS? Answer: ITS has made road transpotation system more efficient, secure, and safer through the use ICT and other control technologies. The responses in fig. 4 shows that the respondents generally agree that ITS has made road transportation system more efficient, secure, and safer through the use ICT and other control technologies. The respondents stated that ITS has the potential that can improve the attractiveness of transport medium, reduce the environmental impacts of transportation and correspondingly tackle daily rise in road congestion. 35 30 25 20 15 10 5 0 Ver low Low Moderate High Very high Please rate the impacts of intelligent transport system on modern day road traffic management? 318 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A very significant number of the respondents in fig.5 agree with the statement that ITS has greatly impacted on modern day road traffic management. According to the respondents, the ITS technology has aided goods and people inclusive to get to their destinations on time denoting that ITS has improved the speed of delivery systems. CONCLUSION We have discussed the basic concept of intelligence transportation system (ITS) and how it effects on modern day road traffic management. The paper inferred that ITS has the potentials that improves transportation mobility and safety through the use of its advanced communications technologies. The paper conclude that the integration of ITS technologies into the transportation system's infrastructure will help to dynamically relieve congestion, reduce journey times, improve safety and significantly increase the capacity of busy roads. RECOMMENDATION Traffic irregularity takes place when the capacity of a road system is insufficiently capable of handling the traffic flow and also when the road users which include drivers fail to mutually relate with each other in real time. This paper therefore recommends that road commission and other local transportation stakeholders should conduct a strategic assessment of innovative opportunities that will ensure the effective implementation of ITS applications with a strong focus on improving the efficiency of transportation networks. REFERENCES Brand, D. (1993). Intelligent Vehicle Highway System Benefits Assessment Framework. Transportation Research Record. Pp. 1-7. Bristow, A. L.; A. D. Pearman; et al. (1997). An Assessment of Advanced Transport Telematics Evaluation Procedures. Transport Reviews. Vol. 17(3). Pp. 177-205. Gillen, D. & J. Li (1999). Evaluation Methodologies for ITS Applications. Berkeley, California Path Program, Institute of Transportation Studies, University of California. Pp. 20. Harris, R.; R. Staats; et al. (1996). ITS Evaluation: A New Framework. 29th International Symposium on Automotive Technology and Automation, Florence, Italy. Rathi, A. K. & J. A. Harding (1997). Intelligent Transportation Infrastructure Deployment Analysis System. 3rd Adelaide International Conference of ITS Australia. Underwood, S. E. and S. G. Gehring (1994). Framework for Evaluating Intelligent Vehicle Highway Systems. Transportation Research Record. Pp. 16-22. 319 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org DIGITAL PRESERVATION TECHNOLOGY: THE DERIVATIVE DIGITIZATION FOR OUR MODERN DAY ENTERPRISE ARCHITECTURE Moses Adeolu AGOI Lagos State University of Education ORCID: 0000-0002-8910-2876 Solomon Abraham UKPANAH Lagos State University of Education Abstract The visible impacts of technology have cut across so many industries in the present day. Modern computing technologies are newly incorporated into human endeavors and we have seen the derivative effects of the use of digital objects in the recent times. The innovations brought by the inception of digitalization including preservation processes for trusted digital repository are able to preserve electronic materials for noticeable periods of time comparable to the traditional preservation methods. While traditional preservation practices are also developed, lack of consensus are raising questions on how to proceed with digital-based preservation processes. This paper is a descriptive survey of digital preservation technology. The paper explored a variety of digital repositories and the preservation architecture and finally, the paper discussed the major technologies for enabling trust in digital preservation architecture. Research questions and answers were given and collected from respondents using online Google form. The responses collated were subjected to reliability analysis by specialist. The paper concludes that there are so many new technologies that can help us build trust in digital preservation process and these technologies can be incorporated into operational digital preservation framework. Keywords: Digital preservation, Technology, Digital objects, Digitalization, Modern day. 320 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MAKİNE ÖĞRENMESİ TEMELLİ LİDAR VERİLERİ ÜZERİNDEN AGV ROBOT SİSTEMLERİNİN OBJE ALGILAMA YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Doç. Dr. Ahmet Gürkan YÜKSEK Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği ORCID: 0000-0001-7709-6360 Alperen TOPÇU Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yönetim Bilişim Sistemleri Ana Bilim Dalı ORCID: 0009-0002-6102-9766 Arş. Gör. Ahmet Utku ELİK Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği ORCID: 0009-0009-0298-9944 Abdullah KARTAL Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yapay Zeka ve Veri Bilimi ORCID: 0009-0009-7048-9095 ÖZET Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ağır işgücünde robotlar insanların yerini almaya başlamıştır. Bu robotlardan biri de tesislerde taşımacılık yükünü üstlenen Otomatik Yönlendirmeli Araçlardır (AGV). AGV’ler verilen komutlara göre aldıkları ağır yükleri istenilen noktaya bırakma görevini yapmaktadırlar. Taşımacılıkta gelinen bu noktayla birlikte AGV’lerin karşılaştığı birçok problem vardır. Bu problemlerden biri de objeleri tanıyıp takibini yapabilmesidir. Objeleri tanımasını sağlamak ve objelerin takibini yapabilmek için birçok farklı seçenek bulunmaktadır. Bunların en yaygınlarından bir tanesi de Işık Algılama ve Uzaklık Ölçümüdür (LİDAR). LİDAR, nesnelerin uzaklığını ve şeklini ölçmek için lazer ışınları yayar ve yansıyan ışınları algılar. LİDAR sensörler bu özellikleriyle AGV’lerin objeleri ve çevreyi algılama yeteneği, tehlikelerden kaçınması ve objelerin takibini yapabilmesi gibi birçok amaçla kullanılmaktadır. Bu çalışmadaki araştırma konumuz LİDAR sensörlerin AGV robotlar üzerindeki obje tanıma ve takibi üzerine olan yöntemleridir. LİDAR sensörler ile obje tanıma için birçok metot kullanılmaktadır. Her metodun kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. LİDAR’dan gelen verilerle objeleri algılarken kayıpların olmaması için hesaplamalar kontrollü bir şekilde yapılmalıdır. Makine öğrenmesi (ML) bu aşamada önemli bir rol oynamaktadır. Makine öğrenmesi verileri temsil etmek için farklı modeller ve algoritmalar sunar. Her yönteme göre farklı bir makine öğrenmesi algoritması uygulanmaktadır. Eklenen makine öğrenimiyle birlikte aracın objeleri algılama ve takip etme yeteneği önemli ölçüde arttırılabilir. Yapılacak olan proje ve kullanılacak olan LİDAR’a göre uygun olan metodu kullanmak gerekmektedir. Bu araştırmada LİDAR’ın obje algılama ve takibi üzerine olan ve yoğun tercih edilen yöntemler ve bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları karşılaştırılmıştır. Elde Edilen LİDAR verileri ile veritabanları oluşturulup (offline mod), Yapay Sinir Ağları (YSA) modellerinin eğitiminde kullanılacaktır. YSA beynimizdeki sinir hücrelerini taklit eden matematiksel modellerdir. YSA; sınıflandırma, regresyon, kümeleme, tahmin, tanıma ve optimizasyon gibi alanlarda kullanılabilir. Farklı YSA yaklaşımları ile performans analizleri üzerine yoğunlaşılacaktır. 321 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Daha sonrasında veritabanına erişim açılacak (online mod) ve dosyalar sunucuya erişim sağlayabilecektir. Rotalama problemi için karar destek sistemleri oluşturulacaktır. Anahtar Kelimeler: LİDAR, Makine Öğrenimi, Yapay Sinir Ağları, Karar Destek Sistemleri COMPARISON OF OBJECT DETECTION METHODS OF AGV ROBOT SYSTEMS BASED ON MACHINE LEARNING ON LIDAR DATA Abstract With the development of technology, robots have started to replace humans in heavy labor. One of these robots is Automated Guided Vehicles (AGV), which undertake the transportation load in facilities. AGVs carry out the task of dropping off the heavy loads they receive to the desired point according to the commands given. With this point reached in transportation, there are many problems faced by AGVs. One of these problems is the can to detect and track objects. There are many different options for detecting and tracking objects. One of the most common of these is Laser Imaging Detection and Ranging (LIDAR). LIDAR emits laser beams and detects reflected beams to measure the distance and shape of objects. With these features, LIDAR sensors are used for many purposes such as the can of AGVs to detect objects and the environment, avoid hazards and track objects. Our research topic in this study is the methods of LIDAR sensors on object recognition and tracking on AGV robots. Many methods are used for object detection with LIDAR sensors. Each method has its own advantages and disadvantages. When detecting objects with data from LIDAR, calculations must be done in a controlled manner to avoid losses. Machine learning (ML) plays an important role at this stage. ML offers different models and algorithms to represent data. A different ML algorithm should applied for each method. With the addition of ML, the vehicle's ability to detect and track objects can be significantly improved. It is necessary to use the appropriate method according to the project to be carried out and the LIDAR to be used. In this research, LIDAR methods on object detection and tracking and their advantages and disadvantages are compared. Databases will be created with the obtained LIDAR data (offline mode) and will be used in the training of Artificial Neural Network (ANN) models. ANNs are mathematical models that mimic the nerve cells in our brains. ANN can be used in areas such as classification, regression, clustering, prediction, recognition and optimization. We will focus on performance analysis with different ANN approaches. Afterwards, access to the database will be opened (online mode) and files will be able to access the server. Decision support systems will be created for the routing problem. Keywords: LIDAR, Machine Learning, Artificial Neural Network, Decision Support System I. GİRİŞ Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Otomatik Güdümlü Araçlar (Automatic Guided Vehicles AGV) çeşitli alanlarda kullanılmaya başlamıştır. İlk günlerden bu yana, AGV gelişmiş sürücü yardımı, yol güvenliği ve çarpışmadan kaçınma sağlamak için sürekli olarak geliştirilmektedir [1], [2], [3]. AGV robotlarda engelleri algılamak ve takibini yapabilmek otonom sistemin güvenliği büyük önem arz etmektedir. Bu görevi LİDAR gibi sensörler üstlenerek AGV’lerin engelleri algılamasını ve kaçmasını sağlamaktadırlar. LIDAR, yüksek ölçüm hassasiyetine sahip optik bir ölçüm aracıdır ve mobil platformlarda yaygın olarak kullanılmaktadır[4]. LiDAR, yüzeye yönlendirilen ve daha sonra yüzeyden yansıyan saniyede binlerce ışık demetinin gönderilmesi ve geri dönüş süresinin ölçülmesi yoluyla bir yüzey hakkında bilgi toplamak için kullanılabilen bir teknolojidir [5]. Lidar verileri otonom araçlar ve robotlar gibi çeşitli robotik sistemlerde çevre analizinde bilgi edinmek için kullanılmaktadır. 322 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Analiz ToF (time of flight – uçuş süresi) yöntemiyle yapılmaktadır. Bu yönteme göre lidar sensörleri gönderilen ve alınan lazer ışıkları arasındaki süreyi hesaplar. Işığın süresini bilerek sensör ile nesne arasındaki mesafeyi doğru şekilde ilişkilendirebilir. ToF 4 aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar ışığın gönderilmesi, yansıma, zaman ölçümü ve mesafe hesaplamadır. Bu analize bazı algoritmalar ekleyerek otonom aracın konum tespiti ve çevre analizi yapması sağlanabilir. SLAM (Simultaneous Localization and Mapping - Eş Zamanlı Konum Belirleme ve Haritalama) bu aşamada büyük önem arz etmektedir. SLAM, robotun hem konum belirlemesini hem de konumunu algılayıp çevresini haritalamasını sağlayan algoritmalardır. SLAM otonom araçların belirsiz ortamlarda etkili şekilde hareket etmesini ve çevresel değişiklikleri izlemesini sağlamaktadır. Eğer bir robot bazı özel geçiş noktalarını ya da bazı nesneleri geçici hedef olarak kullanacaksa, nesneleri tanımlama yetkinliğini içeren başka bir haritalama algoritmasına ihtiyaç vardır [6]. Bu sebeple obje algılama algoritmaları büyük önem taşımaktadır. Objeleri algılamak için farklı algoritmalar kullanılmaktadır. Bu çalışmada yaygın olarak kullanılan yöntemler inceleme yapılarak karşılaştırılmış ve avantaj ve dezavantajları incelenmiştir. II. METODOLOJİ Gelişmiş robotik uygulamalarında, yol planlama sorunu, özellikle büyük ölçüde özerklikle karakterize edilen robotlar veya düşmanca ortamlarda (uzay, su altı, nükleer, askeri vb.) çalışması gereken robotlar için kesinlikle çok zordur [7] . Yol planlama algoritmaları ile bu sorun çözülmektedir. Bu durumda da doğru iş için doğru algoritmayı seçme problemi baş göstermektedir. Araştırma literatür taraması kullanılarak gerçekleştirilecektir. III. GELİŞME Yol Planlama Algoritmaları Bir rotayı veya yolu planlamak ve yönlendirmek için bir süreç veya faaliyet olan navigasyon [8], otonom bir robotun kaybolmadan veya diğer nesnelerle çarpışmadan bir konumdan başka bir konuma güvenli bir şekilde hareket etmesi için doğru bir şekilde yapması gereken bir görevdir [9]. Mevcut küresel yol planlama algoritmaları temel olarak dinamik programlamaya dayalı arama tabanlı algoritmaları ve olasılığa dayalı örnekleme tabanlı yöntemleri içerir [10]. Dinamik Programlamaya Dayalı Arama Tabanlı Algoritmalar En İyi İlk Arama (BFS – Best-First Search) Algoritması Her bir adımda öncelik kuyruğunu kullanarak en iyi düğümü seçer ve heuristik fonksiyonu kullanarak düğümleri değerlendirir. Temel özellikleri aşağıdaki gibidir: 1. Heuristik Fonksiyon: Bu fonksiyon her bir düğümün durumunu ölçen tahmin sağlamaktadır. Algoritmanın düğümleri değerlendirmek ve öncelik belirlemek için kullanılır. Hedefe yakın olan düğümlere öncelik verilir. 2. Öncelik Kuyruğu: Algoritma öncelik kuyruğu kullanarak düğümleri sıralar. Düğümler Heuristik fonksiyonun değerine göre sıralanmaktadır. 3. Amaç Odaklı: Hedef düğümü bulma amacına yöneliktir. Hedefe giden en iyi yolu aramaktadır. 4. Gerçek Zamanlı Güncelleme: Gerçek zamanlı güncelleme yeteneğine sahiptir. Bu sayede önceden bilinmeyen durumlarla başa çıkabilmektedir. Dijkstra Arama Algoritması 323 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Geleneksel Dijkstra yönteminde, arama bölgesi genellikle eşmerkezli olarak genişler, bu nedenle her arama için birçok düğüm kontrol edilir ve arama süresi uzar [11]. Bu özellik nedeniyle, bu yöntem, başlangıç noktasından hedefe olan mesafenin uzun olması durumunda çözümün gerçek zamanlı olarak elde edilememesi gibi bir dezavantaja sahiptir [11]. Dijkstra algoritmasının önemli özelliklerinden birisi ziyaret edilmemiş noktaları da tarayabilmesidir. Bu noktalardan en yakın olanları ziyaret edilmiş noktalar olarak işaretlemektedir. Seçilen noktaların en kısa mesafeleri ve bu mesafelere ulaşmak için en kısa yol bilgisini kaydeder. A* Arama Algoritması A* algoritması yol bulma ve grafik geçişlerinde kullanılan en iyi algoritmalardan biridir. A* algoritması başlangıç noktasından bitiş noktasına en kısa yolu bulmak için kullanılmaktadır. Ancak, A* algoritması kusursuz bir algoritma değildir; birçok durumda, zorlu görevleri tamamlayabilmesi için ek bir algoritma veya çekirdek fonksiyonlarında bir ayarlama gerekebilir [12]. A* algoritması düğümler için 2 değer kullanmaktadır: 1.g(n): Başlangıç düğümünden düğüme n olan yolun maliyeti 2.h(n): Düğüm n’den hedef düğüme olan tahmin maliyet A* algoritmasının maliyet fonksiyonu f(n) şu şekilde hesaplanır: f(n) = g(n) + h(n) Şekil 1: A* algoritmasının en kısa yolu bulma algoritmasıyla objeyi algılaması [13]. D* Arama Algoritması D* algoritması bir robotun hedefe ulaşması esnasında dinamik olarak değişen ortamlarda yolunu güncellemesi için kullanılan algoritmadır. Bu algoritmanın temel amacı robotun engellere uyum sağlamasını sağlamaktır. D* algoritması geriye doğru olan arama yöntemlerini kullanmaktadır. Hedefe doğru ilerlerken uyum sağlamak için yolu dinamik olarak günceller. 324 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 2: D* algoritmasının dinamik olarak yolu hesaplaması [13]. Aramaya Dayalı Algoritmaların Karşılaştırılması A* algoritması Dijkstra yönteminin yaklaşımına dayanır, ancak hedefe olan mesafeyi göz önünde bulundurarak daha az arama yapar [11]. D*'nin A* ile sıfırdan planlama yapmaktan iki kata kadar daha verimli olduğu gösterilmiştir ve sahadaki robotik sistemler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır[14]. BFS algoritması ağırlıksız bir grafikler içinde hedef kaynağa yakın olduğu müddetçe kullanışlı olmaktadır. Dijkstra algoritması ise gerçek maliyetin belirleyici olduğu ve tüm durumlarda en kısa yolu bulma gerekliliği olduğu durumlarda kullanışlı olmaktadır. Olasılığa Dayalı Örnekleme Tabanlı Yöntemler Şekil 1.1: Geometrik planlayıcılardaki iki kategorinin sınıflandırılması ve bunların içindeki planlayıcılar Bununla birlikte, bu bölümün sonunda bahsedilecek olan üçüncü bir kategori daha vardır ki o da optimizasyon planlayıcılarıdır[15]. Olasılıklı Yol Haritası (PRM - Probabilistic Road Map) Çevresel belirsizlikleri ve karmaşıklıkları çözebilmek için tasarlanmış algoritmadır. Ortamın temsil edilmesi, olasılıklı noktaların oluşturulması, geçiş noktalarının bağlantıları, geçişlerin geçerliliğinin kontrolü, bağlantıların ağırlıklarının belirlenmesi ve yol planlaması olmak üzere 6 adımdan oluşmaktadır. Bu planlayıcı statik engeller (sabit çalışma alanları) arasında hareket eden hemen hemen her türden robot için çarpışmasız yollar hesaplayabilmektedir [15]. 325 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Hızla Araştıran Rasgele Ağaç (RRT - Rapidly Exploring Random Tree) RRT, başlangıç noktasından hedef noktasına olasılıksal şekilde yolun oluşturulmasını sağlayan ağaç yapısıdır. Algoritması rastgele noktalar ekleyip bu noktaları ağaç yapısına bağlayarak çalışır. Bu şekilde keşfedilmemiş bölgelere daha hızlı şekilde erişim sağlanmaktadır. Özellikle karmaşık olmayan ve düşük boyutlu ortamlarda etkili çalışmaktadır. Hızla Araştıran Rasgele Ağaç Yıldız (RRT* - Rapidly Exploring Random Tree Star) RRT*’ın temel özelliği iyileştirilmiş bir yol optimizasyonuna sahip olmasıdır. Bu yapının amacı oluşturulan ağaç yapısını geliştirmek ve daha kısa, daha az maliyetli yollar keşfetmektir. Bu optimizasyon özelliği daha uzun mesafelerde ve karmaşık ortamlarda etkili planlama sağlamaktadır. Bu yöntemlerin karşılaştırılmasına baktığımızda RRT daha hızlı keşifler yapması ve basit ortamlarda kullanılırken RRT* daha optimize edilmiş sonuçlar vermektedir. PRM ise olasılıklı bir yaklaşımla beraber belirsizliklere ve daha geniş yola odaklanmaktadır. IV. SONUÇ Bu çalışmada aktif olarak en çok kullanılan algoritmalar ve yapılar anlatılıp kıyaslanmıştır. Her bir algoritma belirli problemler için kullanılmaktadır. Algoritmalar içeresinde genel olarak kullanışlı ya da kullanışsız denilebilecek bir durum yoktur. Her algoritmanın kullanışlı olduğu ve uygun olduğu problemler, ortamlar ve senaryolar bulunmaktadır. Bu problemlere uygun olan algoritmayı kullanarak hem zaman hem maliyet hem de en kısa yol bulunabilir. V. GELECEK ÇALIŞMALAR Bu çalışmada tüm algoritmalar kıyaslanmamış olup en çok kullanılanlar anlatılıp kıyaslanmıştır. Gelecek çalışmalarda makine öğrenmesiyle birlikte bu algoritmaların nasıl daha verimli ve iyi sonuçlar verebileceği üzerine çalışabilir. VI. KAYNAKÇA [1] T. C. Folsom, “Energy and Autonomous Urban Land Vehicles”, IEEE Technology and Society Magazine, c. 31, sy 2, ss. 28-38, 2012, doi: 10.1109/MTS.2012.2196339. [2] F. Islam, M. M. Nabi, M. M. Farhad, P. Peranich, J. E. Ball, ve C. Goodin, “Evaluating performance of extended Kalman filter based adaptive cruise control using PID controller”, içinde Autonomous Systems: Sensors, Processing, and Security for Vehicles and Infrastructure 2021, SPIE, Nis. 2021, ss. 46-56. doi: 10.1117/12.2585688. [3] E. N. Johnson ve J. G. Mooney, “A Comparison of Automatic Nap-of-the-earth Guidance Strategies for Helicopters”, Journal of Field Robotics, c. 31, sy 4, ss. 637-653, 2014, doi: 10.1002/rob.21514. [4] Z. Ma, “SLAM research for port AGV based on 2D LIDAR”, masterThesis, 2019. Erişim: 19 Aralık 2023. [Çevrimiçi]. Erişim adresi: https://repositorio.iscteiul.pt/handle/10071/20314 [5] H. Shamayleh ve A. Khattak, “Utilization of LiDAR technology for highway inventory”, Eyl. 2003. [6] Ö. Alparslan ve Ö. Çetı̇ n, “Comparison of Object Detection and Classification Methods For Mobile Robots”, SAUJS, c. 25, sy 3, Art. sy 3, Haz. 2021, doi: 10.16984/saufenbilder.828841. 326 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [7] A. Gasparetto, P. Boscariol, A. Lanzutti, ve R. Vidoni, “Path Planning and Trajectory Planning Algorithms: A General Overview”, içinde Motion and Operation Planning of Robotic Systems: Background and Practical Approaches, G. Carbone ve F. Gomez-Bravo, Ed., içinde Mechanisms and Machine Science. , Cham: Springer International Publishing, 2015, ss. 3-27. doi: 10.1007/978-3-319-14705-5_1. [8] L. B. Mekler, “On the problem of oncogene of tumour viruses”, Acta Virol, c. 19, sy 6, ss. 501-508, Kas. 1975. [9] N. Sariff ve N. Buniyamin, “An Overview of Autonomous Mobile Robot Path Planning Algorithms”, içinde 2006 4th Student Conference on Research and Development, Haz. 2006, ss. 183-188. doi: 10.1109/SCORED.2006.4339335. [10] C. Zhang, J. Wang, J. Li, ve M. Yan, “2D Map Building and Path Planning Based on LiDAR”, içinde 2017 4th International Conference on Information Science and Control Engineering (ICISCE), Tem. 2017, ss. 783-787. doi: 10.1109/ICISCE.2017.167. [11] M. Noto ve H. Sato, “A method for the shortest path search by extended Dijkstra algorithm”, içinde Smc 2000 conference proceedings. 2000 ieee international conference on systems, man and cybernetics. “cybernetics evolving to systems, humans, organizations, and their complex interactions” (cat. no.0, Eki. 2000, ss. 2316-2320 c.3. doi: 10.1109/ICSMC.2000.886462. [12] D. Foead, A. Ghifari, M. B. Kusuma, N. Hanafiah, ve E. Gunawan, “A Systematic Literature Review of A* Pathfinding”, Procedia Computer Science, c. 179, ss. 507-514, 2021, doi: 10.1016/j.procs.2021.01.034. [13] “Common used path planning algorithms with animations.” Erişim: 19 Aralık 2023. [Çevrimiçi]. Erişim adresi: https://reposhub.com/python/deep-learning/zhm-realPathPlanning.html [14] A. Stentz ve M. Hebert, “A complete navigation system for goal acquisition in unknown environments”, Auton Robot, c. 2, sy 2, ss. 127-145, Haz. 1995, doi: 10.1007/BF00735431. [15] “A comparison among different sampling-based planning techniques”. Erişim: 19 Aralık 2023. [Çevrimiçi]. Erişim adresi: https://www.politesi.polimi.it/handle/10589/115922?mode=simple 327 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AN INNOVATIVE APPROACH TO IMPROVE THE GUIDANCE TRACKING METHODS OF AUTOMATED GUIDED VEHICLE (AGV) SYSTEMS WITH EXPERT SYSTEM APPROACHES Ahmet Gürkan YÜKSEK Sivas Cumhuriyet University, Computer Engineering ORCID: 0000-0001-7709-6360 Abdullah KARTAL Sivas Cumhuriyet University Artificial Intellligence and Data Science ORCID: 0009-0009-7048-9095 Ahmet Utku ELİK Sivas Cumhuriyet University, Computer Engineering ORCID: 0009-0009-0298-9944 Alperen TOPÇU Sivas Cumhuriyet University, Management Information Systems ORCID: 0009-0002-6102-9766 ABSTRACT In today's world, with the concepts and approaches of Industry 4.0, the processes of reducing human burden and automating systems have gained a different momentum. The use of AGV (Automated Guided Veichles) systems, one of the technologies emerging in this context, has become widespread in the industrial environment. This research aims to compare various object recognition and tracking algorithms used to increase the functionality of AGVs and optimize their planning. By using image processing and computer vision approaches, the study aims to develop algorithms on the perceived data to enable AGV systems to detect the ambient data in the best and fastest way. High-resolution camera images are one of the main sources of data that affect the accuracy and speed of algorithms, but they are also a significant barrier to detection speed. There are preferred approaches based on data processing methods by applying artificial intelligence techniques and advanced features. Artificial neural networks, deep learning and density-based algorithms are just a few of the methods analyzed in this context. Object detection algorithms work with techniques such as RGB (Red, Green, Blue) image processing, deep learning and image segmentation. These plays a critical role in enabling AGVs to identify obstacles in their environment and determine their routes. The research compares the performance of these algorithms in different industrial environments, emphasizing which algorithm is more effective in which conditions. In this way, it aims to provide a guiding resource for industrial users to help them make the right choices. The evaluation result focuses on how AGVs can be used effectively in various scenarios, highlighting in particular the accuracy, speed and practical applicability of object detection and tracking algorithms. In particular, the performance of these algorithms in complex and changing industrial environments will be analyzed and their functionality evaluated. In conclusion, this study aims to provide an in-depth perspective on the efficiency of AGVs and their role in automation processes. The comparative analysis of object detection and tracking algorithms will provide a valuable resource to help make better decisions for industrial applications. Keywords: Automated Guided Veichles, Line Tracking, Image Processing, Machine Learning 328 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 1.INTRODUCTION AGVs, autonomous vehicles designed for material handling and transportation within industrial settings, have experienced a surge in adoption due to Industry 4.0, smart factories, and automation processes. These intelligent machines navigate predefined paths, transport goods, and execute tasks without human intervention. Image processing serves as a critical enhancer of AGV capabilities, supporting functions like navigation, obstacle avoidance, and real-time decision-making. Leveraging cameras and sensors, AGVs perceive their surroundings and employ image processing algorithms to detect obstacles, recognize paths, and make navigational decisions in real time. Additionally, AGVs utilize image processing to create accurate maps of their operating environment, facilitating efficient navigation and adaptation to layout changes. This paper delves into a comparison of commonly employed line tracking methods with image processing in AGV vehicles. Among the best line following algorithms for a line follower robot are Viterbi path-based control, Bang-bang control, State-based control, and Fuzzy logic control algorithms. Specifically, this study focuses on comparing the Viterbi algorithm and the Fuzzy logic algorithm. 2.PRINCIPLES OF THE ALGORITHMS Typical solution for the line following robot is based on the local image analysis (single horizontal line) and application of numerous line direction estimators. The high contrast between floor background and line is assumed typically. Such assumption allows the line tracking with very good quality using trivial algorithms. Real cases are more complicated due to the degradation of line by intense riding of mobile robots. Dirty floor is also possible in industrial environments. The line is prepared with high contrast to the background (e.g. white on the black background or opposite), but the contrast is lowered due to the spatial noise related to floor. Lighting conditions also influent the contrast lowering, but the illumination of line by robot could be provided and the reduction of influence of environmental light source could be simply provided by the optical occlusion. The sensor of robot is floor looking and additional illumination from robot is located near to the sensor. The environmental light is blocked by the robot itself[1]. The Viterbi algorithm is the dynamic programming algorithm that could be applied for the line tracking. Acquired image is analyzed, starting from the bottom row. The pixels may correspond to the nodes (states) of the trellis. Appropriate transitions between nodes of two following rows are related to the possible transitions. This is defined by the Markov transition matrix and probabilities of transition could be assigned[2]. Viterbi algorithm could be applied for image processing using two approaches. First approach assumes direct relation between pixels and states. Second approach uses transformed image space using directional filtering for example, so tracklets could be processed. Viterbi algorithm uses two processing phases for particular starting row of pixels. The first phase uses forward processing and the second is backward for the best trajectory (best tracklets set) obtained from the first forward phase. Obtained result is the single tracklet related to the single starting pixel of the particular row. Such tracklets allows the robot motion control[3]. The researchs says Viterbi algorithm can work with the Monte Carlo approach. The Viterbi Algorithm is commonly used as a dynamic programming-based algorithm, focusing on finding the most probable path or state of the states within a specific model. It particularly determines the most probable outcome in a specific state using the states within a hidden Markov model and the transition probabilities between these states. 329 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org On the other hand, Monte Carlo Simulation is a statistical technique used to obtain a result through random trials and probabilities. It aims to achieve a probabilistic outcome through random sampling and a large number of repeated trials. Monte Carlo approach allows the estimation of the properties of algorithms because is unbiased. The comparison of algorithms is possible also for identical input images. The generator of images allows the testing for different controllable conditions, which is very important for the algorithm evaluation[3]. Fuzzy logic for autonomous vehicle control has gained significant popularity in the last decades due to its highly successful implementation at almost all fields. The most wellknown arguments supporting fuzzy controller are the ability to cope with imprecise information in heuristic rule based knowledge and sensor measurements, the interpolative nature of the fuzzy controllers, and the flexibility in the definition of non-linear control laws[4]. Moreover, the introduction of linguistic variable instead of complex mathematical equations has increased the fuzzy system reputation. Fuzzy inference system (FIS) is defined as a way of mapping an input space to an output space using fuzzy logic. A FIS tries to formalize the reasoning process of human language by means of fuzzy logic, which is by building fuzzy IF-THEN rules[4]. Most of fuzzy inferences are based on the analog sensors, for which the value of analog sensors will be used as the value of the universe of discourse of FIS. These values are then later used to create memberships function. A rule-based then used to yield in crisp value during defuzzification process suitable for the actuators. 3.COMPARISON OF ALGORITHMS The Viterbi algorithm is suited to decode low-rate convolutional codes[5]. The Viterbi Algorithm depends on the accurate determination of observed states and transition probabilities. If the data is incomplete or misleading, the results can be erroneous. Also when working with large datasets and complex models, the computational power requirement can increase. This can lead to increased time and resource usage. And the algorithm may be sensitive to noisy or external influences in some cases. Especially in environments with a low signal-to-noise ratio, accuracy may decrease. It may require complex modeling, which can make the use or implementation of the algorithm complex. But, Viterbi decoding is a dominant decoding technique for convolutional codes, and has advantage of highly satisfactory bit error rate performance, high speed operation, ease of implementation and low cost.[6] The Viterbi Algorithm determines the most likely outcome or path for many scenarios using the principle of dynamic programming. This ensures that the solution is optimal. The Viterbi Algorithm can be used in a wide range of applications, including line tracking, speech recognition, communication systems, genetic analysis, computer networks, and many more. Therefore, it has a wide range of applications. Even when working with large datasets, it generally operates efficiently in terms of time and resources. On the other hand, Fuzzy logic has advantages such as: capacity to represent inherent uncertainties of the human knowledge with linguistic variables; simple interaction of the expert of the domain with the engineer designer of the system; easy interpretation of the results, because of the natural rules representation; easy extension of the base of knowledge through the addition of new rules; robustness in relation of the possible disturbances in the system.[7] Fuzzy logic systems provide an easy interaction between domain experts and system designers. This allows experts to transfer their knowledge more directly to the system and improve its performance. 330 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Adding new rules or variables makes it easier to expand the knowledge base, increasing the system's flexibility and adaptability. Fuzzy logic systems can better cope with noisy or uncertain data, making the system more robust against disturbances. And its disadvantages are: incapable to generalize, or either, it only answers to what is written in its rule base; not robust in relation the topological changes of the system, such changes would demand alterations in the rule base; depends on the existence of a expert to determine the inference logical rules;[7] Fuzzy logic systems may encounter some challenges in generalization. They may only have the ability to respond to pre-existing rules. They may struggle to deal with new, unforeseen situations and may require the addition of specific rules for these situations. They are typically built upon a specific rule base, which means they can be sensitive to topological or structural changes in the system. Changes to the rule base may be necessary to improve the system's performance or address a different problem. Such changes can have significant impacts on the system and may require retraining the system. These disadvantages can vary depending on the application areas of fuzzy logic and the complexity of the systems. In some cases, fuzzy logic systems may be less flexible or more complex for a specific application, while in other cases, these disadvantages may be less pronounced. Therefore, it is important to consider these disadvantages during the system design and implementation phase. 4.CONCLUSIONS The Viterbi algorithm is a reliable path tracking algorithm for AGVs. It is effective in various scenarios due to its ability to provide optimal solutions and its broad range of applications. It enables AGVs to follow a specific route and find the most suitable path. However, it may require high computational power when working with large datasets and complex models. Additionally, in cases of missing or misleading data, the results can be deceptive. Fuzzy Logic stands out with its capacity to represent uncertainties in human knowledge. This allows AGVs to respond more flexibly and reliably in various conditions (such as changes in floor conditions and lighting). Yet, it may be dependent on the rule base under specific circumstances and may generally be limited in its ability to respond to existing rules. Moreover, it can be sensitive to adapting to changes in the system and may require constant input from experts. Considering the benefits and drawbacks of these algorithms and methodologies, a proper evaluation is necessary for the correct utilization of AGV systems. While both algorithms have certain advantages, the preferred choice may vary depending on application scenarios and system requirements. REFERENCES [1] P. Mazurek, “Line estimation using the Viterbi algorithm and track-before-detect approach for line following mobile robots”, içinde 2014 19th International Conference on Methods and Models in Automation and Robotics (MMAR), Sep. 2014, pn. 788-793. doi: 10.1109/MMAR.2014.6957456. [2] P. Mazurek, “Directional Filter and the Viterbi Algorithm for Line Following Robots”, in Computer Vision and Graphics, L. J. Chmielewski, R. Kozera, B.-S. Shin, and K. Wojciechowski, Ed., in Lecture Notes in Computer Science. Cham: Springer International Publishing, 2014, pn. 428-435. doi: 10.1007/978-3-319-11331-9_51. 331 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [3] G. Matczak and P. Mazurek, “Tracklet-Based Viterbi Track-Before-Detect Algorithm for Line Following Robots”, in Proceedings of the 9th International Conference on Computer Recognition Systems CORES 2015, R. Burduk, K. Jackowski, M. Kurzyński, M. Woźniak, and A. Żołnierek, Ed., in Advances in Intelligent Systems and Computing. Cham: Springer International Publishing, 2016, pn. 649-658. doi: 10.1007/978-3-319-262277_61. [4] “Applications of fuzzy logic: towards high machine intelligence quotient systems | Guide books | ACM Digital Library”. Access: 20 Dec. 23. [Online]. Access address: https://dl.acm.org/doi/book/10.5555/265799 [5] “Viterbi Algorithm - an overview | ScienceDirect Topics”. Access: 20 Dec. 23. [Online]. Access address: https://www.sciencedirect.com/topics/engineering/viterbialgorithm [6] K. Gupta, P. K. Ghosh, R. N. Piplia, and A. Dey, “A Comparative Study of Viterbi and Fano Decoding Algorithm for Convolution Codes”, AIP Conf. Proc., c. 1324, pg 1, pn. 34-38, Nov. 10, doi: 10.1063/1.3526231. [7] J. Vieira, F. M. Dias, and A. Mota, “Neuro-Fuzzy Systems: A Survey”. 332 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org IMPACT OF AI ON BIG DATA ANALYTICS Dr. ChandrakantNaikodi DoS in Computer Science, Davangere University Shiva Prasad M S DoS in Computer Science, Davangere University Yuvaraja K G DoS in Computer Science, Davangere University Veeresh R DoS in Computer Science, Davangere University Thimmaraja H DoS in Computer Science, Davangere University Abstract The convergence of artificial intelligence (AI) and big data analytics is revolutionizing the way organizations extract insights and make decisions from vast amounts of data. AI is empowering big data analytics to transcend traditional limitations, enabling businesses to uncover hidden patterns, make proactive predictions, and optimize operations in real-time. This confluence is driving transformative advancements in various industries, from healthcare to finance to manufacturing. AI is impacting big data analytics in several key areas such as Data Preparation and Integration, Exploratory Data Analysis, predictive modeling, Real-Time Analytics. The impact of AI on big data analytics is transforming various industries like healthcare, finance, manufacturing, retail. The convergence of AI and big data analytics is driving a new era of data-driven decision-making, transforming industries and shaping the future of business. As AI techniques continue to evolve, the impact on big data analytics will only grow, enabling organizations to extract even greater value from their data and achieve unprecedented levels of success. 333 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GENERATIVE AI FOR HADOOP FRAMEWORK Dr. Chandrakant Naikodi DoS in Computer Science, Davangere University Shiva Prasad M S DoS in Computer Science, Davangere University Prathibha Gouda DoS in Computer Science, Davangere University Pooja K M DoS in Computer Science, Davangere University Roopa P C DoS in Computer Science, Davangere University Sharmila DoS in Computer Science, Davangere University Abstract This paper we will study and analyses a “Generative AI for Hadoop Framework” Hadoop is a popular framework for distributed processing of large datasets across clusters of computer. Generative AI, a subfield of artificial intelligence, focuses on creating models that can generate new data samples that are similar to the training data. This technology has shown promising results in various domains, including image generation, text generation, and music composition. By leveraging generative AI techniques within the Hadoop framework, we can enhance the capabilities of data analysis and processing. We discuss the potential application, challenges,and benefits of incorporating generative Al algorithm into a Hadoops ecosystem.Generative AI models can be trained on existing datasets to learn the underlying patterns and generate new synthetic data that closely resembles. In this abstract we explore the concept of using generative AI within the Hadoop framework. 334 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org LITERATURE REVIEW ON LATEST DEVELOPMENT IN BIG DATA ANALYTICS Dr. Chandrakant Naikodi DoS in Computer Science, Davangere University Shiva Prasad MS DoS in Computer Science, Davangere University Anusha DoS in Computer Science, Davangere University Fasiha banu DoS in Computer Science, Davangere University Jayanth M.jadhav DoS in Computer Science, Davangere University K.A. Chandpeer DoS in Computer Science, Davangere University Abstract: Big data refers to datasets that are not only big, but also high in variety and velocity, which makes them difficult to handle using traditional tools and techniques. Due to the rapid growth of such data, solutions need to be studied and provided in order to handle and extract value and knowledge from these datasets. This literature review explores recent advancements in big data analytics. Covering diverse domains such as machine learning, data mining, and cloud computing, it analyzes emerging trends, challenges, and applications. The synthesis of current research provides insights into scalable algorithms, real-time processing, and the integration of artificial intelligence. Additionally, it discusses the evolving role of big data in decision-making processes, highlighting the impact on industries such as healthcare, finance, and e-commerce. This review aims to contribute to a comprehensive understanding of the latest developments in big data analytics and their implications for future research and practical implementations. 1. Introduction A comprehensive review of the latest accomplishments and trends in this quickly developing discipline may be found in a literature review on big data analytics. Large volumes of data must be processed and analyzed in the multidisciplinary field of big data analytics in order to yield insightful knowledge. The purpose of the literature review is to summarize previous studies, highlight important discoveries, and pinpoint knowledge gaps that should inform future research projects. Due to the daily acquisition of enormous volumes of data, big data analytics has become a significant trend for numerous enterprises. These gathered data may have crucial information that is essential to resolving a variety of issues, including fraud, marketing, cyber security, and healthcare. Big businesses like Facebook and Google use analytics to examine their massive amounts of data for business evaluations and choices. Such evaluations and choices affect both current and emerging technologies. 335 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Today's promising technologies have increased user reliance on digital gadgets, which is adding to the ever-increasing amount of data that is generated every second. Data analysis techniques commonly employ new methods such as artificial intelligence (AI), machine learning, association rule learning, classification tree analysis, genetic algorithms, regression analysis, sentiment analysis, and social network analysis. These techniques also have an impact on how data are analyzed [1]. The concepts of complexity and the six V's of big data characteristics—volume, velocity, variety, variability, veracity, and value—are used by big data analytics. As a result of its acceptance, modern data analytics calls for new methods for managing massive amounts of data. Massive data from multiple sources further complicates the analytical process. As a result, the input contributes to the development of a powerful analytical process and makes decision-making easier with straightforward analysis and precise forecast outcomes [2]. The analytical process can be enhanced by the flexibility, scalability, and good performance provided by Hadoop, Spark, MapReduce, SAS, and Rapid Miner [3] [4]. It appears that big data performance is improving in a positive way; by the end of 2018, 60% of businesses were predicted to have Hadoop clusters operational. Big data analytics is expected to surpass traditional data analysis in the near future, providing additional assistance in handling massive amounts of data and prompt responses. Predictive analytics is the ability to gather, store, process, and analyze vast amounts of data in a variety of formats while providing users with actionable insights that have a significant influence across multiple domains[5][6]. In order to turn enterprises into competitive forces, predictive analytics is also necessary for providing insights through people capacity, infrastructure, and data management [7]. Furthermore, intelligent security can profit from predictive analytics on security log data by developing a plan to anticipate, stop, and lessen future cyber attacks [8]. This crucial aspect of big data analytics might assist companies in finding untapped markets. The function is still in its early stages, though, and further development is welcome. 2. Literature Review Big data is defined by IBM's big data analytics division as the magnitude of a dataset that exceeds the capacity of typical databases [9]. The dataset is generated at enormous scales and has high velocity, variety, and volume. Using a variety of methods, including machine learning, predictive analytics, data mining, statistics, text analytics, and deep learning analytics, the generated big data assists analysts, researchers, and businesspeople in making wise decisions. Gandomi et al. states that, Big data is the result of combining several different elements, including data kind and time. Large volumes of complex, varied, and fast-moving data are referred to as "big data," and managing, storing, distributing, and analyzing this type of information requires sophisticated techniques and technologies. A practically comprehensive characterization of big data was published by one of the reviewed research in the literature. Big data volumes are characterized by Gandomi and Haider [10] as a combination of variables like time and data kind. The reason is that, regrettably, everything that could be interpreted as big data now does not accurately represent its genuine definition in the future. According to Zhang et al. [11], big data is sometimes oversimplified to mean just a lot of data when it actually includes additional elements that make it more complex and give it distinct qualities that set it apart from other types of data. Ultimately, the six V's and complexity comprise the comprehensive definition we examine. Using databases and data analysis, big data analytics seeks to offer an alternative to conventional solutions. To make sense of and capitalize on the value of the raw big data, the solution also seeks to analyze it. 336 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org These findings suggest that the foundational study of big data solutions is essential for next digital applications. According to Gani et al. [12]. Their big data definition has taken advantage of these traits. The large data problems for big data techniques are illustrated through an explanation and discussion of each of these aspects. They described how their method makes various data forms and update rates visible so that their behavior may be observed. They claimed that in order to optimize search performance with a reasonable time-space index tradeoff, big data requires a technique applied to the big data features. These big data characteristics are what we refer to as the indirect hurdles in big data analytics deployment in our work. The following defines the six V's and complexity big data challenges. Volume: Describes the enormous amount of large data that comes from an infinite number of sources, including games, Netflix, Facebook material, and Google. It also relates to the massive expansion of applications and social media user addiction. Such data must be handled by hardware and software applications, which make it difficult to evaluate and store. Variety: Variety is associated with transdisciplinary data, which are generally gathered from various sources, formats, and types. These data come from social networks, company records, satellite photos, mobile devices, sensors, or other sources. Typically, these data come in three different formats: unstructured, semi-structured, and structured. Veracity: The accuracy and veracity of the gathered big data are referred to as veracity. For instance, data manipulation or corruption may happen throughout the real-time data collection process. Thus, in order to remove any unnecessary information, data staging— which entails cleaning, manipulating, filtering, or normalizing data—is required? Large data volumes make it tough to stage the data, which makes cleaning the data more complex as well. Velocity: Describes the rate at which data are generated and the analysis process moves along. When streaming real-time data—whether from an online transaction, social network, video, audio, or map visualization—velocity is essential. Value: Value plays a crucial role in big data analysis to ascertain the significance and analytical use of the facts that are found. Variability: Variability is the term used to describe variations in data flow that can happen when the flow is hard to maintain. The inconsistent, rising data load utilization of social media is another factor contributing to this data flow. 3. Big Data Sources Big data's exponential expansion has produced a wide range of datasets from many contexts and locations. These dataset’s huge dimensionality, variability, and complex properties provide numerous new obstacles to traditional data analytics. The limitations of the traditional method and the three forms of data—structured, unstructured, and semistructured—mean that new data analytics is required to process and evaluate data dynamically. Well-organized data that is simple to read and locate is referred to as structured data. Unstructured data are essentially all vague and undefined information that becomes more challenging to acquire with the need for sophisticated instruments. Text files, documents, emails, text messages, and posts on social media are examples of unstructured data. Unorganized data, or semi-structured data, are harder to find, evaluate, and store than structured data. Be aware that software, like Hadoop (e.g., server or mobile application log files), is needed for structured data. The classification of combining many big data sources for analytics techniques—text, visual, audio, network, and geographic analytics—is shown in Figure 1. 337 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 1: Big Data Sources for Analytics Techniques 4. Conclusion We provided an overview of the definition of big data in this study based on a number of recent studies, wherein big data is defined as the combination of three variables: volume, diversity, and velocity. We concentrate on the advantages of big data analytics, which can be divided into five categories: text, audio, video, network, and geographic analytics. A few examples are provided to show the true benefits of big data analytics. Numerous industries, including education, the military, healthcare, politics, business, agriculture, banking, and marketing, stand to benefit from big data analytics. Our primary goals are to deepen our understanding of big data analytics and to pinpoint potential techniques, resources, and application areas for such analytics. References Gani, A. Siddiqa, S. Shamshirband, and F. Hanum, "A survey on indexing techniques for big data: taxonomy and performance evaluation," Knowledge and Information Systems, vol. 46, no. 2, pp. 241-284, 2016. M. M. Najafabadi, F. Villanustre, T. M. Khoshgoftaar, N. Seliya, R. Wald, and E. Muharemagic, "Deep learning applications and challenges in big data analytics," Journal of Big Data, journal article vol. 2, no. 1, p. 1, February 24 2015. C.-W. Tsai, C.-F. Lai, H.-C. Chao, and A. V. Vasilakos, "Big data analytics: a survey," Journal of Big Data, journal article vol. 2, no. 1, p. 21, October 01 2015.7 A. Oussous, F.-Z. Benjelloun, A. Ait Lahcen, and S. Belfkih, "Big Data technologies: A survey," Journal of King Saud University - Computer and Information Sciences, 2017/06/12/ 2017. A.-L. Beall. (2018). Hadoop survey results reveal use cases, needs and trends. A. Gonçalves, F. Portela, M. F. Santos, and F. Rua, "Towards of a Real-time Big Data Architecture to Intensive Care," Procedia Computer Science, vol. 113, pp. 585-590, 2017. S. Akter, S. F. Wamba, A. Gunasekaran, R. Dubey, and S. J. Childe, "How to improve firm performance using big data analytics capability and business strategy alignment?," International Journal of Production Economics, vol. 182, pp. 113-131, 2016/12/01/ 2016. 338 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org K. Kambatla, G. Kollias, V. Kumar, and A. Grama, "Trends in big data analytics," Journal of Parallel and Distributed Computing, vol. 74, no. 7, pp. 2561-2573, 2014/07/01/ 2014. IBM. (2017, november). Big Data Analytics. A. Gandomi and M. Haider, "Beyond the hype: Big data concepts, methods, and analytics," International Journal of Information Management, vol. 35, no. 2, pp. 137-144, 2015/04/01/ 2015. X. Zhang et al., "Social computing for mobile big data," Computer, vol. 49, no. 9, pp. 86-90, 2016. A. Gani, A. Siddiqa, S. Shamshirband, and F. Hanum, "A survey on indexing techniques for big data: taxonomy and performance evaluation," Knowledge and Information Systems, vol. 46, no. 2, pp. 241-284, 2016. 339 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BIOTECHNICAL APPROACH IN CLOTHING DESIGN FOR CHILDREN AND TEENAGERS WITH ENDOCRINE PATHOLOGIES Associate Professor Irina Nikolayevna Ivachenko Candidate of Technical Sciences, KubSU Mustafaeva Roza Rustemovna KubSU Abstract The increasing role of digital technologies and information space predetermine the development of customisation in clothing production, which takes into account gender and age changes in human figures, their changing lifestyles due to the widespread endocrine diseases, especially in the child population. Decrease in the main indicators and criteria of physical development of children and teenagers, increase in the number of chronic diseases actualize research based on the modern understanding of homeostatic regulation, energy imbalance, which creates prerequisites for the growth of the population with excess body weight and endocrine pathologies. The article describes innovative technologies in anthropometric studies of children and adolescents, issues of peculiarities of calculation of thermal insulation of clothes. The results of research have been reflected in programs, patents and database registration. Keywords: clothing, design, children and teenagers, research, anthropometric measurements, thermal insulation, heat exchange, body mass index. The current state of the issue of clothing design leads to the increasing role of individual characteristics of the consumer, contributes to the improvement of the quality of human life [1,2]. In connection with the customisation of production the need for a comprehensive study of the features of the biological system, its homeostatic potential, characterised by stability, ability to resist external influences and to manage the internal environment of an organism [3]. The central link in biotechnical research, which creates perfect compatibility of a biobject with a technical system, is anthropometric research, which is conducted directly on the human body and establishes patterns and variability of the parameters of organism development, and features of functioning of interrelated physiological systems and harmony of their formation [4]. Anthropometric researches are the foundation for scientific directions entering the field of necessary information parameters for design [5]. The criteria for assessing the health of children and teenagers is the level of physical development. In the designer's practice it is anthropometric researches. Fat deposition is an informative object of research, because parameters and topography reflect not only external changes in physique, but also the internal state of the organism (endocrine, metabolic). The specificity of fat deposition topography was revealed in all the research groups. Anthropometric research of population figures with deviations from the typical physique are always a necessary topic. The research has been reflected in two databases for determining anthropometric data and typical dimensional features (Fig. 1), in a programme for determining the dependence of basic dimensional features on physiological data of teenagers using the support vector method, and in three computer programmes for determining the harmony of development and body types of children and teenagers. 340 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org On the basis of structuring the information obtained as a result of research and filling the design module, a capsule wardrobe of teenage clothes for each type of subcutaneous fatty tissue is developed, and information about the elements included in its composition is systematised. Figure 1 - Fragment of the calculation results and characterization of teenage girls' physiques The method of phased modelling was used in the research of the issues of compiling the wardrobe of teenage girls with excess body weight, which involves a phased transition from theoretical analysis and identification of significant data sources, the development of a basic assortment of products of teenage capsule wardrobe to software programs and modules, to their mathematical models. The balanced contraction combines mathematical models of heat exchange features of overweight children and teenagers with their homeostatic and adaptive potential. The study considers and analyses the conditions of mathematical simulation models of heat and mass exchange in the system "human-clothing-environment". 341 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2 - Fragment of the program window of output information and selection of variants of compositional and constructive solution of the selected product The feature of heat exchange in overweight children and teenagers is the function of the fat layer, which performs additional thermal heat protection. For winter conditions of clothing exploitation have been conducted experiments and the reduction of thermal insulation level has been calculated taking into account the body mass index, which makes it possible to balance the parameters of the underclothing space, coordinated with the distribution of subcutaneous fat tissue, has been chosen structural elements and rational memberships. For clothes which exploitation under conditions of high temperatures, has been developed the calculation of integral thermal index, which is most relevant for the southern climatic region All calculations involve bioparameters of body mass index, physical activity coefficient, internal environment of the organism and surrounding climatic conditions. The results are reflected in two programs, which are registered and confirmed their novelty. Were developed experimental samples of the technical system, have been conducted tests and expert wearings. So for children and teenagers with excessive body weight the industrial sample of increased comfort is developed, registered No 134608. The optimal construction of the school dress of increased comfort combines mathematical models of heat and mass exchange in the system "human-clothing-environment" with traditional methods of clothing construction. Sensory analysis confirmed that appearance was more important than heat insulation for these children. Were noted comfort in movement, recovery of skin disorders, and lifestyle changes. There is an improvement in mood, desire to create, to transform there's lifestyle by switching to positive life scenarios. 342 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Literature 1. Kopylova, M. D. Development of a collection of women's and children's clothing in the style of family look / M. D. Kopylova, V. V. Getmantseva, E. G. Andreeva // 2 International World women conference: The book of full texts, Baku, 11-12 February 2021. Volume 2. - Baku: Baku Girls University, 2021. - С. 476-483. 2. Certificate of state registration of database No. 2022620541 Russian Federation. Elements of children's capsule wardrobe: No. 2022620374: avv. 02.03.2022: published 15.03.2022 / M. D. Kopylova, V. V. Getmantseva; applicant Federal State Budgetary Educational Institution of Higher Education "A.N. Kosygin Russian State University. A.N. Kosygin Russian State University". 3. Kopylova, M.D. Algorithm of work of the customised enterprise in the conditions of industrial production / M.D. Kopylova, V.V. Getmantseva, E.G. Andreeva // Optimization and Modelling in Automated Systems: Proceedings of the International Youth Scientific School, Voronezh, 16-18 September 2020. - Voronezh: Voronezh State Technical University, 2021. - С. 95-97. 4. On the quality of printed orthopaedic products correcting posture / V.S. Belgorodskiy, E.G. Andreeva, M.A. Guseva, V.V. Getmantseva // Fundamental and applied scientific research in the field of inclusive design and technology: experience, practice and prospects: Collection of scientific papers of the International Scientific and Practical Conference. Getmantseva // Fundamental and applied scientific research in the field of inclusive design and technology: experience, practice and prospects: Collection of scientific papers of the International Scientific and Practical Conference, Moscow, 24-26 March 2021. Volume Part 2. - Moscow: Federal State Budgetary Educational Institution of Higher Education "Kosygin Russian State University (Technology. Design. Art)", 2021. - С. 14-18. 5. Kopylova, M. D. Development of the conceptual model of the method of designing children's customised capsule collections in the conditions of mass production / M. D. Kopylova, V. V. Getmantseva, E. G. Andreeva // Design and Technology. - 2021. - № 8384(125-126). - С. 43-50 343 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TÜRKİYE’DE TİP 2 DİYABET HASTALIK YÜKÜ Selin COŞKUN Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü ORCID: 0000-0001-7714-457X Prof. Dr. Vahit YİĞİT Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü ORCID: 0000-0002-9805-8504 ÖZET Diyabet hastalığı, insanların en üretken dönemlerini etkileyen ve yaşam beklentisini azaltan küresel bir halk sağlığı sorunudur. Bu araştırmada küresel salgın boyutuna gelen ve dünyadaki tüm diyabetlerin %90’ından fazlasını oluşturan Tip 2 diyabet hastalığı ele alınmış ve hastalığın önemi ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda Tip 2 diyabetin artan yükü, dünya çapında sağlık hizmetlerinde büyük bir endişe kaynağı yaratmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'de Tip 2 diyabetin küresel epidemiyolojisini analiz etmeyi amaçlamıştır. Araştırmada hastalık yükü engelliğe bağlı yaşam yılı (Disability Adjusted Life YearsDALY) yaklaşımına göre tanımlayıcı bir araştırma yapılmıştır. Çalışmada Tip 2 diyabet hastalık yükü verileri Global Burden of Disease Collaborative Network ve Global Burden of Disease (GBD) 2019 veri tabanından alınmıştır. Tip 2 diyabet hastalık yükü 2019 yılında en yüksek Doğu Akdeniz ve Afrika, en düşük ise Batı Pasifik Bölgesinde görülmüştür. Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükü ise Küresel düzeyde ortalamanın üzerinde olduğu belirlenmiştir. 1990 yılında 100.000 kişide 1141,59 iken bu rakam 2019 yılına gelindiğinde 869,94 olarak gerçekleşmiş ve 1990-2019 yılları arası hastalık yükünün %31 oranında düştüğü saptanmıştır. Ayrıca, Türkiye'de Tip 2 diyabet hastalık yükünün 50 yaş ve üstünde küresel düzeyin üzerinde seyir gösterdiği tespit edilmiştir. Bulunan sonuçlara göre, Türkiye'de Tip 2 diyabet hastalığının kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Türkiye’de artan Tip 2 diyabet trendinin önüne geçilmesi adına sağlık politika belirleyicilerinin hastalık yükü çalışmalarını da dikkate alarak kaynak tahsisinde bulunmalarının faydalı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelime: Tip 2 Diyabet, Hastalık Yükü, DALY DISEASE BURDEN OF TYPE 2 DIABETES IN TURKEY ABSTRACT Diabetes is a global public health problem that affects people's most productive periods and reduces life expectancy. In this research, Type 2 diabetes disease, which has reached the size of a global epidemic and accounts for more than 90% of all diabetes in the world, has been addressed and the importance of the disease has been tried to be revealed. At the same time, the rising burden of Type 2 diabetes mellitus is a major concern in healthcare worldwide. This research aimed to analyze the global epidemiology of type 2 diabetes in Turkey. A descriptive study was conducted based on the disability adjusted life years (DALY) approach of the burden of disease. In the study, burden of disease data of Type 2 diabetes mellitus was taken from Global Burden of Disease Collaborative Network and Global Burden of Disease (GBD) 2019 database. The burden of Type 2 diabetes mellitus disease was highest in Eastern Mediterranean and Africa and lowest in the Western Pacific region in 2019. The burden of Type 2 diabetes in Turkey has been determined to be above the Global average. 344 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org While it was 1141.59 per 100,000 people in 1990, this figure became 869.94 in 2019, and it was determined that the burden of disease decreased by 31% between 1990 and 2019. In addition, ıt has been determined that the burden of Type 2 diabetes in Turkey is above the global level for those aged 50 and over. According to the results, it was determined that Type 2 diabetes is more common in women than men in Turkey. In order to prevent the increasing Type 2 diabetes trend in Turkey, it is thought that it would be useful for health policymakers to allocate resources by taking into account the Burden of Disease studies. Keywords: Type 2 Diabetes Mellitus, Burden of Disease, DALY GİRİŞ Toplumun gelişmesiyle birlikte farklı hastalık türleri, çeşitli sağlık problemleri de beraberinde gelmektedir. Mortalite ve morbidite oranlarını küresel bir halk sağlığı sorunu haline getirmekte aynı zamanda sosyal ve ekonomik yönden bir sorun yaratmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde; bulaşıcı/bulaşıcı olmayan hastalıkların çoğalması, kaza ve yaralanmaların yaygınlaşması, yaşam süresinin artması ve bebek ölüm hızlarının düşmesi gibi sebepler ülkelerin hem ekonomik yükünü hem de hastalık yükünü arttırmaktadır (Yiğit, 2020: 187). Hastalık yükü kavramı, belirli hastalıklar, sağlık problemleri, yaralanmalar ile ilgili risk faktörleri hakkında tahminler yapmaya ve standart parametrelere göre ülkeleri karşılaştırmaya imkân tanımaktadır. Karar vericiler için kanıta dayalı veriler sağlamakta ve müdahalelerin halk sağlığı üzerindeki etkisini ve maliyetle ilgili verileri değerlendirmektedir (Acar ve Aslan, 2021: 66). Diyabet hastalığı da hastalık ve ekonomik yükü fazla olan hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küresel diyabet prevalansı, 2019 yılı Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF)'nun verilerine göre yaklaşık 463 milyon 20-79 yaş arası yetişkinin diyabet hastası olduğunu bildirmesiyle pandemik oranlara ulaşmıştır. Küresel olarak diyabet bireylere, ulusal sağlık sistemlerine ve ülkelere büyük bir ekonomik yük getirmektedir. Diyabet hastalığının yükü tahmin edildiği üzere çok büyüktür; küresel sağlık harcamalarının yaklaşık %10'u (760 milyar ABD doları) diyabet için harcanmaktadır. Coğrafi olarak, tüm diyabetlerin yaklaşık %79'u düşük ve orta gelirli ülkelerden oluşmaktadır. Hastalık prevalansının %9,3’e yükseldiği bildirilmiştir ve bu önemli artışın yanı sıra, komorbiditeler ve komplikasyonlar da artış göstermektedir (Kovacs vd., 2021: 1; Naeem, 2015: 5). Etiyolojiye ve patofizyolojiye dayalı olarak, iki genel diyabet formu tanımlanmaktadır. Bunlar; Tip 1 ve Tip 2 diyabettir. İkincisi tüm vakaların yaklaşık %90’ını (Kotwas vd. 2021: 1) oluşturmakta olduğundan araştırmamızda Tip 2 diyabet hastalığına odaklanılmaktadır. Tip 2 diyabet, insan yaşamı ve sağlık harcamaları üzerinde önemli bir etkisi olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Tip 2 diyabet, bireyin yaşam kalitesi üzerinde doğrudan olumsuz bir etkiye sahiptir ve bir bütün olarak topluma ekonomik bir yük getirmektedir. Hastalık yükü çalışmaları, belirli bir hastalığın yaşam kalitesi ve ekonomik maliyetler bakımından etkisini tahmin etmeyi amaçlar. Bu araştırmaların sonuçları sağlık politika karar aşamasında yaygın olarak kullanılmaktadır (Janssen vd., 2020: 1759). GBD'de diyabet hem bir hastalık hem de metabolik bir risk faktörü olarak kabul edilir. Bu çalışmada, bir hastalık olarak yüküne odaklanıyoruz. Hastalık yükü çalışmaları, belli bir sürede yaş, cinsiyet ve bölgeye göre risk faktörleri, hastalıklar ve yaralanmalara bağlı erken ölüm ve sakatlıklar bakımından toplumun genel sağlık durumlarını ölçmektedir (Yiğit ve Kalender, 2022: 435). Bu bilgiler ışığında araştırmanın amacı, Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükünü; yaş gruplarına, yıllara, cinsiyete ve risk faktörlerine göre tespit etmek ve Tip 2 diyabet hastalık yükünü küresel düzeyde karşılaştırmaktır. 345 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org YÖNTEM Araştırmanın amacı, Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükünü; yıllara, yaş gruplarına, cinsiyete ve risk faktörlerine göre belirlemektir. Bu araştırmanın diğer amacı ise Tip 2 Diyabet hastalık yükünü küresel düzeyde karşılaştırmaktır. Tip 2 diyabet hastalık yükü DALY yaklaşımı ile analiz edilmiştir. Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri Enstitüsü (IHME) tarafından yönetilen GBD veri setinden tanımlayıcı epidemiyolojik veriler alınmıştır. GBD 2019, epidemiyolojik benzerliklere ve coğrafi yakınlıklara dayalı olarak Türkiye’de dahil olmak üzere 195 ülkeyi bölgelere ayırmış; seçilen her ülke için ulusal hastalık yükü tahminleri oluşturulmuştur. GBD, prevalans, insidans, ölümler ve DALY gibi hastalık ölçümlerinin yıllık bazlı tahminlerini üretmektedir. DALY, erken ölüm nedeniyle kayıp yaşam yılları (YLL) ile engellilik nedeniyle kaybedilen yaşam yıllarının (YLD) toplamı şeklinde hesaplanmaktadır (Khan vd., 2020: 107). Bu çalışmada veriler cinsiyete, yaş grubu aralıklarına ve yaşa göre standartlaştırılmış oranlar kullanılarak hesaplanmıştır. Tip 2 diyabet yükü, küresel ve Dünya Bankası (DB) sınıflamasına göre bölgeler bazında Türkiye verileri ile kıyaslanmıştır. Diğer taraftan çalışmada, Tip 2 diyabet hastalık yükünü analiz etmek için ülkeler Sosyo-Demografik İndeks (SDI)’e göre gruplandırılarak oluşturulmuştur. SDI, ülkelerin veyahut diğer coğrafi bölgelerin kalkınma düzeylerini tanımlayan özet bir ölçüttür ve 0 ila 1 arasında bir değer almaktadır (Yiğit ve Kalender, 2022: 439). BULGULAR Araştırmamızda Tip 2 diyabet hastalık yükü, küresel, Sosyo-Demografik İndeks, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Dört Dünya Kıtası ve Dünya Bankası sınıflamasına göre bölgesel olarak ve Türkiye karşılaştırması şeklinde Tablo 1’de sunulmuştur. Bulunan verilere göre DB bölgelerinde Tip 2 diyabet hastalık yükü 1990 yılında 100.000 kişide 1154,62 kişi ile en yüksek ‘Latin Amerika ve Karayipler’ bölgesinde olduğu tespit edilmiş ve bu durumun 2019 yılında da devam ettiği görülmektedir. Sosyo-demografik indeks sınıflamasına göre 1990 yılında 100.000 kişide en yüksek 920,91 kişi ile Düşük SDI’ye sahip ülkelerde olduğu bulunmuştur. 2019 yılına gelindiğinde ise Düşük-Orta SDI’ye sahip ülkelerde en yüksek oranda olduğu saptanmıştır. DSÖ bölgelerinde ise 1990 yılında Tip 2 diyabet hastalık yükünün 100.000 kişide 994,65 kişi ile en yüksek ‘Afrika’ bölgesinde olduğu; 2019 yılında ise en yüksek ‘Doğu Akdeniz Bölgesi’nde görüldüğü tespit edilmiştir. DB Gelir Düzeyleri bakımından 1990 yılında en yüksek 999,63 kişi ile ‘Düşük Gelir’ düzeyinde olduğu; 2019 yılında ise 1108,31 kişi ile en yüksek ‘Alt Orta Gelir’ düzeyinde olduğu bulunmuştur. Dört Dünya Kıtası’na bakıldığında 1990 yılında en yüksek 920,59 kişi ile ‘Afrika’ kıtasında görüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükü ise Küresel düzeyde ortalamanın üzerinde olduğu belirlenmiştir. 1990’da 100.000 kişide 1141,59 iken bu rakam 2019 yılına gelindiğinde 869,94 olarak gerçekleşmiş ve 1990-2019 yılları arası hastalık yükünün %31 oranında düştüğü saptanmıştır. 346 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1. Küresel Tip 2 Diyabet Hastalık Yükü (1990-2019) 1990 2019 Bölge/Ülke % Değişim DALYs DALYs Küresel 628,33 801,55 0,22 Sosyo Demografik Indeks (SDI) Düşük SDI 920,91 1064,45 0,13 Düşük-Orta SDI 756,32 1049,75 0,28 Orta SDI 719,82 915,14 0,21 Yüksek-Orta SDI 534,06 610,16 0,12 Yüksek SDI 483,95 584,69 0,17 Dünya Bankası Bölgeleri Doğu Asya ve Pasifik 544,58 624,21 0,13 Avrupa ve Orta Asya 458,92 563,40 0,19 Latin Amerika ve Karayipler 1154,62 1265,51 0,09 Kuzey Amerika 589,87 748,27 0,21 Güney Asya 738,48 1069,92 0,31 Sahra Altı Afrika 996,54 1147,69 0,13 Dünya Sağlık Örgütü Bölgesi Afrika Bölgesi 994,65 1142,90 0,13 Doğu Akdeniz Bölgesi 755,61 1229,76 0,39 Avrupa Bölgesi 459,76 565,64 0,19 Amerika Bölgesi 840,28 1023,75 0,18 Güneydoğu Asya Bölgesi 790,21 1081,57 0,27 Batı Pasifik Bölgesi 478,04 526,67 0,09 Dünya Bankası Gelir Düzeyleri Dünya Bankası Yüksek Gelir 508,27 601,65 0,16 Dünya Bankası Düşük Gelir 999,63 1050,91 0,05 Dünya Bankası Alt Orta 759,95 1108,31 0,31 Gelir Dünya Bankası Üst Orta 589,03 684,35 0,14 Gelir Dört Dünya Kıtası Afrika 920,59 1133,24 0,19 Asya 601,51 775,49 0,22 Amerika 840,28 1023,75 0,18 Avrupa 459,20 542,56 0,15 Türkiye 1141,59 869,94 -0,31 *DALYs: Disability-Adjusted Life Years; SDI, Sosyo-Demografik Index; 100.000 kişiye düşen Türkiye’nin 1990-2019 yılları arasında Tip 2 diyabet hastalığına ilişkin YLL, YLD ve DALY yüklerini gösteren grafik Şekil 1’de sunulmuştur. Bu veriler doğrultusunda, Tip 2 diyabet hastalığının 100.000 kişiye düşen erken ölüm sebebiyle kaybedilen yaşam yılının (YLL) 1990 yılında 481,96 iken 2019 yılına gelindiğinde 430,82’ye düşmüştür. 347 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bir diğer veri, 100.000 kişiye düşen engelliliğe bağlı yaşam yıllarının (YLD) 1990’da 210,24 iken 2019 yılında bu oran 516,44 seviyesine çıkmıştır. YLL ve YLD’nin toplamı olan ve aynı zamanda hastalık yükü olarak ifade edilen DALY oranı ise 1990’da 100.000 kişide 692,20 iken 2019 yılında 947,26 seviyelerine yükselmiştir. Şekil 1.Türkiye’de Tip 2 Diyabet Hastalığının YLL, YLD ve DALY Yükleri (1990-2019) Şekil 1’de ülkemizde Tip 2 diyabet hastalığı sağlık sonuç göstergelerinin trendleri verilmiştir. Buna göre 100.000 kişiye düşen Tip 2 diyabet hastalık yükü olan DALY eğilimi artış göstermiştir. Tip 2 diyabet nedeniyle bireylerin sağlığını bozan fakat ölüme sebebiyet vermeyen YLD oranı en yüksek 2015 yılında gerçekleşmiştir. Erken ölümün bir ölçütü olan YLL ise 1990 yılından sonra 2010 yılında en fazla artış gözlenmiş sonrasında düşme eğilimi göstermiştir. Şekil 2. Türkiye’de Tip 2 Diyabet Hastalığının İnsidans ve Prevalans Trendi (1990-2019) Şekil 2’de Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalığının 100.000 kişiye düşen insidans ve prevalans oranları sunulmuştur. Buna göre, insidans eğilimlerinin çok değişmediği gözlenmiş; aksine prevalans oranlarında ise dalgalanmaların meydana geldiği ve yükselme eğiliminde olduğu tespit edilmiştir. 348 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 3. Bölgelerin 2019 Yılı Tip 2 Diyabet Hastalığı DALY Oranları Şekil 3’te görüldüğü üzere çeşitli bölgelerin engelliliğe göre ayarlanmış yaşam yılı (DALY) oranları verilmiştir. Buna göre, bölgeler bazında en fazla DALY oranı Afrika bölgesinde; en az ise Avrupa bölgesinde olduğu görülmektedir. Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükünün ise Küresel düzeyde ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir. Şekil 4. Bölgelerin 2019 Yılı Tip 2 Diyabet Hastalığı Ölüm Oranları Şekil 4’te bölgelerin 2019 yılına ait 100.000 kişiye düşen ölüm oranları, Sosyo-demografik indeks ve DB gelir düzeyleri verilmiştir. Buna göre, en fazla Tip 2 diyabet hastalığının ölüme sebep olduğu bölge Afrika bölgesi olduğu tespit edilmiştir. Sosyo-demografik indeks sınıflamasına göre 2019 yılında 100.000 kişide %95 güven aralığında en yüksek 32 oranı ile Düşük SDI’ye sahip ülkelerde olduğu belirlenmiştir. 349 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 5. Türkiye’de Tip 2 Diyabet Hastalık Yükünün Yaşa Göre Dağılımı Türkiye’de Tip 2 Diyabet hastalığı sağlık sonuç göstergelerinden, 100.000 kişiye düşen DALY oranlarının yaş gruplarına göre dağılımı Şekil 5’te sunulmuştur. Buna göre, bu hastalık ilerleyen yaşlarda daha fazla görüldüğü özellikle 70 yaş ve üzerinde arttığı saptanmıştır. Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükünün 50 yaş ve üstünde küresel düzeyin üzerinde seyir gösterdiği tespit edilmiştir. 14,000 12,000 11,966 11,631 10,266 10,000 11,011 11,198 9,593 8,000 6,000 4,000 2,000 0 Toplam Global - DALYs (Disability-Adjusted Life Years) Kadın Erkek Turkey - DALYs (Disability-Adjusted Life Years) Şekil 6. Türkiye ve Küresel Düzeyde Tip 2 Diyabet Hastalık Yükünün Cinsiyete Göre Dağılımı Şekil 6’da Türkiye’de Tip 2 Diyabet hastalık yükünün cinsiyete göre dağılımının, küresel düzeyde karşılaştırılması verilmiştir. Bulunan sonuçlara göre, Tip 2 diyabet hastalığının Türkiye’de kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Küresel düzeyde kıyaslandığında erkeklerde Tip 2 diyabet oranının benzer seviyelerde olduğu görülmektedir. Kadınlarda ise küresel düzeyle karşılaştırıldığında Türkiye’de daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu doğrultuda, Tip 2 diyabetin Küresel düzeyde DALY yükü en fazla erkeklerde görülürken; Türkiye’de ise bu durum farklı olarak kadınlarda daha yüksek olduğu saptanmıştır. 350 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TARTIŞMA VE SONUÇ Küresel olarak, dünya nüfusunun yaklaşık %6.28’inin Tip 2 diyabet hastalığından etkilendiği tahmin edilmektedir (Khan vd., 2020: 108). Küresel hastalık yükü (GBD, 2019) çalışmalarına bakıldığında, Tip 2 diyabet hastalığı için ölçülen DALY yükünün genellikle yükselişte olduğu görülmektedir. Türkiye’de Tip 2 diyabet hastalık yükünün, küresel düzeyde ortalamanın üzerinde seyrettiği ancak 1990-2019 yılları arası %31 oranında düşüş sergilediği tespit edilmiştir. Aynı zamanda Tip 2 diyabete bağlı DALY yükleri incelendiğinde, DALY yükünün kadınlarda erkeklere kıyasla biraz daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Türkiye’de DALY yükü, kadınlarda ve erkeklerde 100.000 nüfus başına sırasıyla 11.966 ve 11.198’dir. Ülkemizde Tip 2 diyabetin oluşturduğu engelliliğe bağlı yükün (YLD), 1990-2019 yılları arasında giderek arttığı gözlenmiştir. Bu YLD ölçümü, diğer analiz edilen bölgeler için de benzerlik göstermektedir (Costa vd., 2017; Kotwas vd., 2021). Tip 2 diyabet prevalansı, sosyo-ekonomik gelişmeye uygun bir dağılım paterni gösterdiği, gelişmiş ülkelerde daha düşük mortalite ve DALY oranlarının olduğu bildirilmektedir. Aynı zamanda ölümler ve hastalık yükündeki eşitsizlikler, gelişmiş ülkelerde daha iyi klinik tedaviler daha yüksek sağlık hizmeti kalitesine bağlanabilirken; gelişmekte olan ülkelerde önemli sayıda diyabetli hasta tedavi ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Ayrıca, ilaç ve tedavinin yüksek maliyeti veya mevcut olmayışı, diyabetin önlenmesi ve yönetimi için tutarlı kılavuzların olmaması gelişmekte olan ülkeler için diğer zorluklardır (Khan vd., 2020:108; Kovacs, 2021: 7). Araştırmamızda Tip 2 diyabet hastalık yükü, küresel, Sosyo-Demografik İndeks, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Dört Dünya Kıtası ve DB sınıflamasına göre bölgesel ve Türkiye karşılaştırması olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Bu araştırma sonuçlarının Tip 2 diyabetin Türkiye’deki hastalık yükü hakkında bir fikir vermesi bakımından önemli olduğu düşünülmektedir. Bildiğimiz kadarıyla bu çalışma, GBD 2019 çalışmasından elde edilen veriler kullanılarak Türkiye Tip 2 diyabet küresel hastalık yükü, YLL, YLD, DALY, prevalans ve insidans oranlarını karşılaştıran ilk makaledir. Bu doğrultuda, Tip 2 diyabet ile yaşayan insan sayısını ve komplikasyonlarını belirlemek; sınırlı kaynakları en verimli şekilde tahsis etmek, önleyici tedbirler geliştirmek ve hastalık yükünü azaltmayı hedefleyen halk sağlığı müdahalelerinin yönünü belirlemek amacıyla politika yapıcılar ve sağlık hizmeti sağlayıcıları için oldukça önem arz etmektedir. Tip 2 diyabet hastalık yükü için doğrulanmış algoritma yaklaşımları kullanılarak epidemiyolojik sonuçlar üretilmesine, modellemeler üzerinden hastalığın gelecekteki yüküne yönelik tahminler elde edilmesine gereksinim bulunmaktadır. Dolayısıyla ileride yapılacak benzer çalışmalarda bu yöntemlerin ve algoritmaların kullanılması önerilmektedir. Diyabet hastalığının dünya genelinde artan mali yükü ülkemiz için de önemli ve öncelikli olarak ele alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yükselen maliyetlerin ilerleyen yıllarda yönetilmesi daha zor bir sorun haline geleceği öngörülmektedir. Bu sebeple kanıta dayalı bilgiler doğrultusunda, Tip 2 diyabet hastalığının uzun süreli yönetimini mümkün kılacak sağlık politikaların geliştirilmesi, sosyo-ekonomik etkisinin ölçülmesi ve hastalık yükünün hesaplanması önem arz etmektedir. Bu araştırma, Türkiye’de artan Tip 2 diyabet trendinin önüne geçilmesi adına öncelikli ve acilen ele alınması gereken en önemli halk sağlığı problemleri arasında olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Bu bilgiler ışığında, sağlık politika belirleyicilerinin hastalık yükü çalışmalarını da dikkate alarak kaynak tahsisinde bulunmalarının faydalı olacağı düşünülmektedir. 351 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KAYNAKÇA Acar, Z. & Aslan, E. (2021). The Burden and Cost in Urinary Incontinence. The New Journal of Urology,16 (1), 79-88. Costa, A. F., Flor, L. S., Campos, M. R., Oliveira, A. F. D., Costa, M. D. F. D. S., Silva, R. S. D., ... & Schramm, J. M. D. A. (2017). Carga do diabetes mellitus tipo 2 no Brasil. Cadernos de Saúde Pública, 33, e00197915. Global Health Data Exchange. (2022). GBD 2019 Data. Seattle, United States of America: Institute for Health Metrics and Evaluation (IHME). http://ghdx.healthdata.org/gbdresults-tool International Diabetes Federation (IDF) Diabetes Atlas. 9th ed. (2019). (Erişim Tarihi: 13.10.2022, https://www.diabetesatlas. org/). Janssen, L. M. M., Hiligsmann, M., Elissen, A. M. J., Joore, M. A., Schaper, N. C., Bosma, J. H. A., ... & Evers, S. M. A. A. (2020). Burden of disease of type 2 diabetes mellitus: cost of illness and quality of life estimated using the Maastricht Study. Diabetic Medicine, 37(10), 1759-1765. Khan, M. A. B., Hashim, M. J., King, J. K., Govender, R. D., Mustafa, H., & Al Kaabi, J. (2020). Epidemiology of type 2 diabetes–global burden of disease and forecasted trends. Journal of epidemiology and global health, 10(1), 107. Kotwas, A., Karakiewicz, B., Zabielska, P., Wieder-Huszla, S., & Jurczak, A. (2021). Epidemiological factors for type 2 diabetes mellitus: evidence from the Global Burden of Disease. Archives of Public Health, 79(1), 1-7. Kovács, N., Nagy, A., Dombrádi, V., & Bíró, K. (2021). Inequalities in the global burden of chronic kidney disease due to type 2 diabetes mellitus: an analysis of trends from 1990 to 2019. International Journal of Environmental Research and Public Health, 18(9), 4723. Naeem, Z. (2015). Burden of diabetes mellitus in Saudi Arabia. International journal of health sciences, 9(3), 5-6. Yiğit A. (2020). Hastalık Yükü: Kavramsal Bir Çerçeve, Sağlık Yönetiminde Güncel Tartışmalar, Editör: Eke. E., Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. Yiğit, V. & Kalender, S. (2022). Türkiye’de Multipl Skleroz Hastalık Yükü, Sağlık Bilimleri Alanında Uluslararası Araştırmalar III, Editör: Derin. D. Ö., Konya: Eğitim Yayınevi. 352 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TÜRKİYE’DE KORONER ARTER HASTALIK YÜKÜ Kübra ARICIOĞULLARI Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü ORCID: 0000-0002-4141-1215 Prof. Dr. Vahit YİĞİT Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü ORCID:0000-0002-9805-8504 ÖZET Koroner arter hastalığı; kalbi besleyen koroner arterlerin, kalbin ihtiyaç duyduğu yeterli kanı taşıyamaması sebebiyle ortaya çıkan önemli bir sağlık sorunudur. Bu çalışmanın amacı en çok öldüren hastalık olarak nitelendirilen koroner arter hastalığının hastalık yükü küresel ve ulusal düzeyde tespit etmektir. Araştırmada ele alınan koroner arter hastalığı DALY(hastalık yükü) yaklaşımı ile analiz edilmiş ve koroner arter hastalık yükü verileri Global Burden of Disease (GBD) 2019 veri tabanından alınmıştır. GBD insidans, prevalans, DALY ve ölümler gibi parametrelerini yıllık olarak tahminlerini sunmaktadır. Koroner arter hastalık yükü, küresel, Dünya Bankası, Sosyo-Demografik İndeks (SDI), Dünya Sağlık Örgütü Bölgeleri, Dünya Bankası Gelir Düzeyleri sınıflamasına göre bölgeler bazında kıyaslamalar yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda 2019 yılında koroner arter hastalık yükü en yüksek Doğu Akdeniz Bölgesi en düşük ise Kuzey Amerika olarak tespit edilmiştir. Türkiye’de ise koroner arter hastalık yükünün küresel düzeydeki ortalamadan daha düşük olduğu saptanmıştır. 1990 yılında 100.000 kişide 4,790.1 iken 2019’da bu değer 2,128.4 olarak gerçekleşmiş %55,57 oranında düştüğü saptanmıştır. Bu çalışma Türkiye’de koroner arter hastalığının öncelikli dikkate alınması gereken en önemli halk sağlığı problemleri arasında olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Bu sebeple sağlık politika belirleyicilerinin politika oluşturma sürecinde hastalık yükü çalışmalarını da göz önünde bulunmalarının faydalı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı, Hastalık Yükü, DALY BURDEN OF CORONARY ARTERY DISEASE IN TURKEY ABSTRACT Coronary artery disease; It is an important health problem that occurs because the coronary arteries that feed the heart cannot carry enough blood that the heart needs. The aim of this study is to determine the disease burden of coronary artery disease, which is described as the disease that kills the most, at global and national levels. The coronary artery disease discussed in the study was analyzed with the DALY (disease burden) approach, and the coronary artery disease burden data were taken from the Global Burden of Disease (GBD) 2019 database. GBD provides annual estimates of parameters such as incidence, prevalence, DALYs and deaths. Comparisons were made on a regional basis according to the burden of coronary artery disease, global, World Bank, Socio-Demographic Index (SDI), World Health Organization Regions, and World Bank Income Level classification. As a result of the study, it was determined that the burden of coronary artery disease was highest in the Eastern Mediterranean Region and lowest in North America in 2019. In Turkey, the burden of coronary artery disease was found to be lower than the global average. While it was 4,790.1 per 100,000 people in 1990, this value was 2,128.4 in 2019 and was found to have decreased by 55.57%. 353 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This study provides evidence that coronary artery disease is among the most important public health problems that should be taken into consideration as a priority in Turkey. For this reason, it is thought that it would be beneficial for health policy makers to consider disease burden studies in the policy-making process. Keywords: Coronary Artery Disease, Burden of Disease, DALY GİRİŞ Tüm toplumlarda mortalite ve morbidite hem küresel bir halk sağlığı sorunu hem de sosyal ve ekonomik bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Küresel olarak birçok ülkede, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar ile kaza ve yaralanmaların giderek yaygınlaşması ülkelerin hem hastalık yükünü hem de ekonomik yükünü artırmaktadır (Yiğit, 2020:187). Koroner arter hastalığı (KAH) tüm dünyada önemli oranda mortalite ve morbidite sebebi olup küresel kardiyovasküler hastalık yükünün en önemli bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 verilerine göre ülkemizdeki ölümlerin %39.1’i dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin ise %40.5’ini koroner arter hastalıkları oluşturmaktadır (TÜİK,2019). Koroner arter hastalığı(KAH), vücutta koroner arterlerin genel olarak damar sertliği yani ateroskleroz sebebiyle tıkanması veya daralmasıdır. İleri yaş veya orta yaş hastalığı olarak bilinen bu hastalık, bireyin yaşam kalitesini önemli seviyede etkilemektedir. KAH, bireyin hastaneye başvurma gereksinimi, semptomları, uzun tedavi süresi ve beraberinde yaşanan zorluklar nedeniyle kişinin günlük hayatını ve yaşam kalitesini yüksek düzeyde etkilemektedir (Akgün, 2015). Hastalık yükü çalışmaları, sağlık politikasında önceliklerin belirlenmesi ve sağlık sonuçlarının değerlendirilmesi açısından sağlık politika belirleyicilerine birer rehber niteliğindedir. Bu bağlamda en çok ölüme neden olan koroner arter hastalığının, hastalık yüküne yönelik küresel boyuttaki endişeler dikkate alındığında koroner arter hastalığına yönelik politikaların etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için hastalık ile ilgili belirli bir zaman diliminde, yaş, cinsiyet, bölge ve risk faktörüne ilişkin mortalite ve morbidite bilgileri oldukça önem arz etmektedir (Yiğit ve Kalender, 2022: 437). Bu araştırmanın amacı, koroner arter hastalığının hastalık yükünü; yıllara, küresel ve bölgesel düzeyde saptamaktır. Bunun yanında bu araştırmanın bir diğer gayesi ise koroner arter hastalık yükünü küresel düzeyde kıyaslamaktır. GEREÇ VE YÖNTEM 1990'ların başlarından önce, küresel hastalık yükü, yaralanmalar ve risk faktörleri hakkında kapsamlı, bilimsel ve sistematik bir bilgi kaynağı yoktu. Bu açığı kapatmak için Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü 1991 yılında Küresel Hastalık Yükü (GBD) çalışmasını başlatmıştır. GBD, belirli bir tarih için yaş, cinsiyet, ülkeler ve bölgelere göre hastalıklar, yaralanmalar ve risk faktörlerine bağlı sağlık kaybının karşılaştırmalı büyüklüğünü ölçmek maksadıyla bilimsel olarak yapılan bir çalışmadır. Bu araştırmada koroner kalp hastalığının, hastalık yükü ile ilişkili tüm sonuçlar GBD 2019 küresel ve Türkiye bazında veriler kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma verileri Global Burden of Disease Collaborative Network ve Global Burden of Disease (GBD) 2019’dan elde edilmiştir. Elde edilen veriler neticesinde koroner arter hastalık yükü ile ilgili tanımlayıcı istatistiki analizler yapılmıştır. Bu kapsamda Türkiye’de koroner arter hastalık yükü, ölümler, insidans, prevalans, YLL, YLD ve DALY ölçüm parametreleri ile analiz edilmiştir. 354 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BULGULAR Koroner arter hastalık yükü, küresel düzeyde, sosyo demografik indeks, Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası Gelir Düzeyleri sınıflamasına bölgeler bazında ve Türkiye karşılaştırması Tablo 1’de sunulmuştur. Tablo 1: Koroner Arter Hastalığı Küresel Hastalık Yükü (1990-2019) 1990 2019 Bölge/Ülke Değişim(%) DALYs DALYs Küresel 3,143.3 2,243.5 -28,63 SDI Düşük SDI 2,908.6 2,606.4 -10,39 Düşük-Orta SDI 3,040.6 2,831.9 -6,86 Orta SDI 2,755.6 2,476.0 -10,15 Yüksek-Orta SDI 3,692.5 2,346.5 -36,46 Yüksek SDI 2,833.5 1,188.0 -58,07 Dünya Bankası Bölgeleri Doğu Asya ve Pasifik 1,908.9 1,731.4 -9,3 Avrupa ve Orta Asya 4,006.4 2,380.3 -40,59 Latin Amerika ve Karayipler 2,793.5 1,631.3 -41,6 Orta Doğu ve Kuzey Afrika 6,279.6 4,409.1 -29,79 Kuzey Amerika 3,235.8 1,569.0 -51,51 Güney Asya 3,552.7 3,205.3 -9,78 Sahra Altı Afrika 2,419.3 2,080.1 -14,02 Dünya Sağlık Örgütü Bölgeleri Afrika Bölgesi 2,413.5 2,066.3 -14,39 Doğu Akdeniz Bölgesi 5,477.2 4,635.7 -15,36 Avrupa Bölgesi 4,002.6 2,369.3 -40,81 Amerika Bölgesi 3,071.3 1,613.1 -47,48 Güneydoğu Asya Bölgesi 3,241.1 2,875.6 -11,28 Batı Pasifik Bölgesi 1,829.9 1,653.7 -9,63 Dünya Bankası Gelir Düzeyleri Dünya Bankası Yüksek Gelir 2,866.9 1,195.8 -58,29 Dünya Bankası Düşük Gelir 2,643.3 2,344.9 -11,29 Dünya Bankası Alt Orta Gelir 3,761.7 3,346.3 -11,04 Dünya Bankası Üst Orta Gelir 2,917.3 2,117.5 -27,42 Türkiye 4,790.1 2,128.4 -55,57 Yukarıdaki tablo incelendiğinde hastalık yükü olarak ifade edilen DALY 1990 yılında 100.000 kişide %95 güven aralığında 6279,5 ile en yüksek Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde olduğu tespit edilmiştir. 1990 yılında koroner arter hastalık yükü Batı Pasifik ile Doğu Asya ve Pasifik ülkelerinde diğer ülkelere kıyasla daha düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. 1990 yılında Türkiye’de ise koroner arter hastalık yükünün küresel düzeydeki ortalamadan daha yüksek olduğu 2019 yılında ise bu hastalık yükü küresel düzeydeki ortalamadan daha düşük olduğu saptanmıştır. 1990 yılında 100.000 kişide 4,790.1 iken 2019’da bu değer 2,128.4 olarak gerçekleşmiş %55,57 oranında düştüğü saptanmıştır. Koroner arter hastalık yükü 2019 yılında ise çalışma kapsamındaki tüm ülke ve bölgelerde 1990 yılına nazaran bir düşüş olduğu tespit edilmiştir. 355 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bununla birlikte 2019 yılında DALY değeri en yüksek Doğu Akdeniz ardından Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde olduğu belirlenmiştir. Şekil 1. Küresel Düzeyde ve Türkiye’de 1990-2019 Yılları Arasında Koroner Arter Hastalığının Yükü 6.000 4.790 100.000 kişiye düşen nüfus 5.000 4.000 3.000 2.128 2.000 1.000 0 Bölgeler 1990 - DALYs (Disability-Adjusted Life Years) 2019 - DALYs (Disability-Adjusted Life Years) Şekil 1 incelendiğinde koroner kalp hastalığının 1990 yılında Türkiye’deki hastalık yükü küresel düzeydeki ortalamanın üstünde iken 2019 yılına geldiğimizde ortalamanın altına düşmüştür. Ülkemizde koroner kalp hastalığı 1990 yılında 100.000 kişide 4790 iken bu rakam 2019 yılında 2128 olarak gerçekleşmiş ve 1990-2019 arası hastalık yükünün %55,57 oranında düştüğü belirlenmiştir. Şekil 2. Türkiye’de 1990-2019 Yılları Arasında Koroner Arter Hastalığının YLL, YLD ve DALY Yükler 3.500 2.934 2.881 2.500 2.270 2.052 2.000 2.198 1.981 1.500 1.000 500 72 DALYs (Disability-Adjusted Life Years) Yıllar YLDs (Years Lived with Disability) 356 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 54 0 1990 100.000 kişiye düşen nüfus 3.000 YLLs (Years of Life Lost) ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Türkiye’nin 1990-2019 yıllarını kapsayan koroner arter hastalığına ilişkin YLL, YLD ve DALY yükleri şekil 2’de sunulmuştur. Buna göre koroner kalp hastalığının 100.000 kişiye düşen erken ölüm sebebiyle kaybedilen yaşam yılının (YLL) 1990 yılında 2881 iken 2019 yılına 2198’e düşmüştür. 100.000 kişiye düşen, engelliğe bağlı yaşam yıllarının (YLD) 19902019 yılları arasında engellilik seviyesinin 54-72 değerleri arasında olduğu tespit edilmiştir. YLL ve YLD toplamı olan ve hastalık yükü olarak ifade edilen DALY ise 1990 yılında 100.000 kişide 2934 iken 2019 yılında 2270’e düşmüştür. Şekil 3. Türkiye 1990-2019 Yılları Arası Ölüm, İnsidans ve Prevalans Verilerinin Trendleri 100.000 kişiye düşen nüfus 4.000 3.423 3.500 3.000 2.500 2.384 2.000 1.500 1.000 346 274 500 122 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 0 124 Deaths Yıllar Incidence Prevalence Şekil 3’de Türkiye’de koroner arter hastalığının 1990-2019 yılları arasındaki ölüm, insidans ve prevalans değerleri verilmiştir. Koroner arter hastalığı sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı 1990 yılında 100.000 kişide 124 iken bu rakam 2019 yılında 122 olarak gerçekleşmiştir. 1990-2019 yılları arasında hastalığın insidansı 100.000 kişide 274-346 iken prevalansı ise yaklaşık 100.000 kişide 2384-3423 arasında bir değer olarak gerçekleşmiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ Bu çalışmada 1990'dan 2019'a kadar küresel, Dünya Bankası, Sosyo-Demografik İndeks (SDI), Dünya Sağlık Örgütü Bölgeleri, Dünya Bankası Gelir Düzeyleri sınıflamasına göre bölgeler ve Türkiye için koroner arter hastalığına bağlı prevalans, insidans, ölümler ve engelliliğe ayarlı yaşam yıllarını (DALY'ler) raporlanmıştır. Çalışmamızın önemli bir bulgusu, koroner arter hastalığının hastalık yükünün son yirmi yılda birçok bölgede azalmış olmasıdır. Bunun nedeni, halk sağlığı girişimleri ile birlikte sigara tüketimi, obezite ve egzersiz gibi yaşam tarzı faktörleri ile ilgili farkındalığının artmış olması olabilir. Küresel düzeyde koroner arter hastalığının DALY oranı azalmış olsa da bu hastalık hala dikkat çekici boyuttadır. Bu sebeple nüfusun risk faktörlerine maruz kalmasını azaltmak, yüksek riskli popülasyonlarda KAH riskini azaltmak ve bunları sağlamak için önleme ve kontrol programları uygulanmalıdır. Alan yazında koroner arter hastalığının ulusal ve küresel ölçekte hastalık yükünün araştırılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yapılmıştır. 204 ülkede koroner arter hastalık yükü ve buna atfedilebilir risk faktörlerinin incelendiği bir çalışmada 2019'da bu hastalığın, dünya çapında 197.2 milyon prevalans, 9,1 milyon ölüm ve 182 milyon DALY'ye neden olduğu tespit edilmiştir. 357 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2019'da KAH'nın küresel prevalansı ve ölüm oranları, tüm yaş gruplarında erkekler arasında daha yüksek olarak tespit edilmiş, ölüm oranı ise her iki cinsiyet için de en fazla 70 ve üzeri yaş grubunda görülmüştür. Bununla birlikte yaşa göre standardize edilmiş DALY oranları ile SDI arasında negatif bir ilişki bulunmuştur. Küresel olarak, yüksek sistolik kan basıncı (%54,6), yüksek düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (%46,6) ve sigara kullanımı (%23,9) KAH'ye atfedilebilen DALY'lere en fazla neden olan faktörler arasında yerini almışlardır (Safiri vd.,2012). Ahmadi vd.(2023) tarafından MENA ülkeleri baz alınarak yapılan çalışmada koroner kalp hastalığının yaşa göre standardize edilmiş prevalans ve insidans oranının azaldığı saptanmış olsa da, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki bu azalma oranının küresel düzeydeki orandan daha düşük olduğu belirlenmiştir (Ahmadi vd., 2023). Koroner arter hastalığının birincil korumada fiziksel aktivitenin rolü olduğu tespit edilmiştir (Sattelmair vd., 2011; Li ve Siegrist, 2012). Yapılan çalışmalarda, fiziksel aktivitenin %20%30 daha düşük KAH riski ile ilişkili olduğu konusunda bir sonuca varılmıştır. Başka bir epidemiyolojik çalışmada, fiziksel hareketsizliğin dünya çapında bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların (BOH) yükleri üzerindeki etkilerini değerlendirilmiş ve fiziksel hareketsizliği koroner arter hastalığı için yaklaşık %6.0 hastalık yükü oluşturduğu tespit edilmiştir (Lee vd., 2012). Bu çalışmalar doğrultusunda koroner arter hastalığını önlemede fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bununla birlikte KAH yükü ve risk faktörleri ile ilgili çalışmaların sayıca az olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu araştırma sonuçlarının koroner arter hastalığının Türkiye’de ve küresel düzeyde hastalık yükü hakkında fikir vermesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte bu araştırma Türkiye’de koroner arter hastalığının öncelikli ele alınması gereken en önemli halk sağlığı problemleri arasında olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Bu nedenle halk sağlığı uzmanları ve sağlık politika belirleyicilerinin hastalık yükü çalışmalarını da dikkate alarak önleyici program geliştirmeleri ve uygulamaları konusunda kaynak tahsisinde bulunmalarının faydalı olacağı düşünülmektedir. KAYNAKLAR Ahmadi, M., Ahadi, S., Khadembashiri, M. A., Khadembashiri, M. M., Mahalleh, M., AziziKia, H., ... & Sari, A. A. (2023). Burden of ischemic heart disease in the Middle East and North Africa (MENA) and attributable risk factors: An epidemiological analysis from 1990 to 2019. IJC Heart & Vasculature, 101316. Akgün İ (2015). Koroner Arter Hastalığı Nedeni ile Kardiyovasküler Cerrahi Uygulanan Hastalarda Gelişen Enfeksiyonların Mikrobiyolojik Açıdan Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Gaziantep. https://data.tuik.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 10.06.2022) Lee IM, Shiroma EJ, Lobelo F, Puska P, Blair SN, Katzmarzyk PT; Lancet Physical Activity Series Working Group. Effect Of Physical İnactivity on Major Non Communicable Diseases Worldwide: An Analysis of Burden of Disease And Life Expectancy. Lancet. 2012;380(9838): 219-29. Safiri, S., Karamzad, N., Singh, K., Carson-chahhoud, K., Adams, C., Nejadghaderi, S. A., Almasi-hashiani, A., Sullman, M. J. M., Mansournia, M. A., Bragazzi, N. L., Kaufman, J. S., Collins, G. S., & Kolahi, A. (2022). Burden Of İschemic Heart Disease And İts Attributable Risk Factors İn 204 Countries And Territories,1990– 2019. 420–431. Sattelmair J, Pertman J, Ding EL, Kohl HW 3rd, Haskell W, Lee IM. Dose Response Between Physical Activity And Risk Of Coronary Heart Disease: A Meta Analysis. irculation. 2011;124(7):789-95. 358 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yiğit A. (2020). Hastalık Yükü: Kavramsal Bir Çerçeve, Sağlık Yönetiminde Güncel Tartışmalar, Editör: Eke. E., Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. Yiğit, V. & Kalender, S. (2022). Türkiye’de Multipl Skleroz Hastalık Yükü, Sağlık Bilimler Alanında Uluslararası Araştırmalar III, Editör: Derin. D. Ö., Konya: Eğitim Yayınevi. 359 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BEYİN TÜMÖRLERİNİN TANISINDA KEMOMETRİK ANALİZ DESTEKLİ TİTREŞİM SPEKTROSKOPİSİNİN KULLANILABİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ Yılmaz ŞAHİN Atatürk University, Vocational School of Health Services ORCID: 0000-0003-2998-8879 Mevlut ALBAYRAK Atatürk University, Vocational School of Health Services ORCID: 0000-0001-8673-6577 ÖZET Titreşim spektroskopisi, moleküllerin titreşim ve rotasyon hareketlerini inceleyerek, bu hareketlerin belirli frekanslardaki titreşim spektrumlarını analiz etme yöntemidir. Bu spektrumlar, molekülün kimyasal yapısı hakkında bilgi sağlar ve farklı bileşiklerin farklı titreşim özelliklerine sahip olduğunu gösterir. Beyin tümörleri, beynin içinde veya yakınında oluşan anormal hücrelerin birikmesiyle oluşan kitlelerdir. Bu tümörlerin erken teşhis edilmesi ve doğru bir şekilde sınıflandırılması, tedavi planlaması ve hastalığın seyrini belirlemede önemlidir. Titreşim spektroskopisi, kanserli hücrelerin metabolik aktiviteleri ve kimyasal bileşimlerindeki değişiklikleri tespit edebilme potansiyeline sahiptir. Özellikle kızılötesi (infrared) spektroskopi, bu alanda yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Kızılötesi ışık, moleküllerin titreşim enerjilerini uyarır ve bu titreşimlerin spektrumları analiz edilerek kanserli dokular ile normal dokular arasındaki farklar belirlenebilir. Beyin tümörlerinin teşhisinde titreşim spektroskopisi, kanserli dokuların karakteristik özelliklerini belirleyebilir ve sağlıklı dokulardan ayırt edebilir. Bu yöntem, invaziv olmayan bir şekilde kullanılabilir ve hızlı sonuçlar elde edilebilir. Ancak, titreşim spektroskopisi tek başına bir teşhis yöntemi olarak kullanılmamakta, genellikle diğer görüntüleme yöntemleri (örneğin manyetik rezonans görüntüleme) ve biyopsi sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmektedir. Böylece teşhisin doğruluğunu, tekrarlanabilirliğini ve hızını artırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, beyin tümörü teşhisinde böyle bir yöntemi kullanmak ve yeni gelişmelerin teşhis yolunda titreşim spektroskopisinin potansiyel bir araç olarak kullanılabileceğini fakat histopatolojinin her zaman altın bir standart olarak önemli olarak devam edeceğini göstermektir. Anahtar Kelimeler: Titreşim Spektroskopisi, Beyin Tümörü, Kemometrik Analiz, Tanı INVESTIGATION OF THE USABILITY OF CHEMOMETRIC ANALYSIS SUPPORTED VIBRATIONAL SPECTROSCOPY IN THE DIAGNOSIS OF BRAIN TUMORS ABSTRACT Vibration spectroscopy is a method of analyzing molecules' vibrational and rotational movements and analyzing the vibrational spectra of these movements at specific frequencies. These spectra provide information about the molecule’s chemical structure and show that different compounds have different vibrational properties. Brain tumors are masses formed by the accumulation of abnormal cells in or near the brain. Early diagnosis and correct classification of these tumors is essential in planning treatment and determining the course of the disease. Vibration spectroscopy can detect changes in cancer cells' metabolic activities and chemical composition. Infrared spectroscopy is a widely used method in this field. 360 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Infrared light stimulates the vibrational energies of molecules, and by analyzing the spectra of these vibrations, the differences between cancerous and normal tissues can be determined. Vibration spectroscopy in diagnosing brain tumors can identify the characteristic features of cancerous tissues and distinguish them from healthy tissues. This method can be used noninvasively and results can be obtained quickly. However, vibration spectroscopy is not a stand-alone diagnostic method; it is usually evaluated with other imaging methods (e.g. magnetic resonance imaging) and biopsy results. Thus, it aims to increase the accuracy, repeatability and speed of diagnosis. Thus, it aims to increase the accuracy, repeatability and speed of diagnosis. This study aims to use such a method in brain tumor diagnosis and to show that new developments can use vibration spectroscopy as a potential tool in diagnosis, but histopathology will always remain important as a gold standard. Keywords: Vibration Spectroscopy, Brain Tumor, Chemometric Analysis, Diagnosis INTRODUCTION Brain Tumors Nervous system tumors are one of the most common types of cancer in the world [1]. A brain tumor is an abnormal, uncontrolled growth of the typical cell structure in the brain. Brain tumors can be benign (benign) and malignant (malignant). Benign or malignant tumors can cause increased intracranial pressure. This situation can result in brain damage and be lifethreatening. During the resection of brain tumors, the main goal for the surgeon is to preserve the function of the brain tissue to the maximum extent and prevent recurrence. This requires high-precision mapping of the tumor-brain interface [2]. Sometimes, the resection cannot be completed entirely and tumor recurrence may be inevitable. This situation may become more complicated due to the structure of the tumor and its proximity to other organs. Latest techniques such as vibration spectroscopy, positron emission tomography (PET), and MR spectroscopy are among the tissue interrogation techniques to unravel the brain-tumor interface. Diagnostic Methods of Brain Tumors According to a 2019 estimate by the World Health Organization (WHO), cancer is the first or second cause of death before the age of 70 in 112 countries and the third or fourth in 23 other countries [3]. Early diagnosis and treatment strategy are critical regarding the average 5-year patient survival rate and quality of lifeThree main methods to detect tumors are tumor markers, imaging, and histopathology. These are essential for the detection of tumor markers. It is also sensitive to some benign diseases and is important for early tumor monitoring in terms of molecular biology [3], [4]. Current clinical methods of cancer diagnosis have the problems of long diagnosis time, severe trauma, a high rate of wrong decision-making, and relying heavily on doctors' subjective experience. Tissue and cell carcinogenesis is a complex process affecting the content and structure of nucleic acids, proteins, and other biological macromolecules [5]. Therefore, there are differences in the morphology and composition of normal tissue/cell and cancerous tissue/cell at the molecular and/or cellular levels. These differences can be detected optically through different intensities, peak positions, and widths [6]. MATERIAL AND METHODS Vibration Spectroscopy Vibrational Spectroscopy is a type of spectroscopy that analyzes vibrations within a material or molecule. Vibrations are characteristic of the molecular structure and cause a spectroscopic “fingerprint” in polyatomic molecules. 361 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Therefore, the spectrum of vibrational energies can be used to characterize a molecular structure or changes in this structure due to external factors (e.g., radiation, chemicals). Vibrational energies fall within the electromagnetic spectrum's mid-infrared (IR) region and are usually studied through IR absorption spectroscopy. Following Herschel's discovery of IR radiation in 1800, initial applications of Infrared absorption spectroscopy were limited to astronomy and astrophysics [7]. There are two important methods of vibrational spectroscopy. These are infrared spectroscopy and Raman spectroscopy. A schematic image of Raman spectroscopy for tumor diagnosis is shown in Figure 1. Figure 1. Schematic representation of Raman spectroscopy and Raman figures for cancer diagnosis [8]. Infrared spectroscopy is divided into three regions: near, intermediate and far, according to wavelength, wave number and frequency. The reason why midrange range infrared spectroscopy is now most commonly referred to as Fourier transform infrared (FTIR) spectroscopy is that most instruments include an interferometer in which a Fourier transform is used to convert the resulting data into the frequency domain [9]. Each sample component, such as proteins, vibrates at a different wavelength, allowing the distinctive fingerprint to be produced [10]. Uses of Vibration Spectroscopy Vibrational spectroscopy has become a standard technique in scientific and industrial work for assessing the composition and molecular structure of many sample types as a precise and non-destructive method [11] [12]. Applications of vibrational spectroscopy have increased over the last few decades, including in industrial and optical systems. Vibrational spectroscopy allows data to be obtained from intact tissues, including human subjects, in a non-destructive and label-free manner. Through this method, many parameters such as tissue development, disease progression, monitoring of the effects of drugs, and treatment effectiveness can be observed [13]. 362 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Cancer Diagnosis There are a variety of tools in clinical use that support and guide cancer diagnosis. It begins with a clinical examination, which allows a clinician to sift through the patient and determine whether any masses are palpable. Based on this, blood tests are performed to look for specific tumor markers in the blood, such as PSA and CA125 [14]. These tools are neither specific nor sensitive but can supplement clinical examination and increase levels of suspicion. Next comes radiological imaging in plain X-rays, ultrasound, or CT scans. This can enable visualization of any tumors and metastases. To complete this, biopsy is the gold standard. This is often necessary to enable the patient to make an informed decision before surgery and allows the oncologist to target chemotherapy in the case of metastatic disease. Vibration Spectroscopy in the Diagnosis of Brain Tumors Detection of a brain tumor is tricky due to its appearance, size, shape, and structure. Today, tumor segmentation methods are very advanced in analyzing and detecting tumors in MRI images. However, further development is still needed to segment and classify the tumor area accurately. Existing studies have limitations and difficulties in determining the substructures of the tumor region and classifying healthy and unhealthy images. Brain tumors are difficult to both diagnose and altogether remove during surgery. High-grade tumors can be infiltrating, and there is always the risk of eliminating important structures during surgery when removing the tumor. It is thought that approximately 75% of tumor resections leave behind a viable tumor [15]. Vibrational spectroscopy has the potential to provide an intraoperative method of tumor diagnosis that will allow the tissue to determine whether it is genuinely tumorous and improve the ability to resect malignancy. In recent years, several articles have emerged demonstrating the usefulness of vibrational spectroscopy in research on animals and the human brain [16]. Chemometric Analysis Due to mixed signals from various chemical compositions, the spectra of biological materials observed by both Raman and FT-IR spectroscopy are typically complex. Additionally, the relative abundance of components of interest may vary depending on heterogeneity, donor individuality, and experimental conditions. Therefore, vibration spectra of biological materials should be evaluated based on multivariate statistical methods. Chemometrics is the extraction of information from chemical data using multivariate statistical data. Since the development of the discipline in the late 1960s and 1970s, Spectroscopic data have been the central subject of chemometric research [17]. RESULTS In a study by Kast et al., GBM, necrosis, or infiltrated GBM was diagnosed in forty brain tissue sections, primarily thanks to the concentrations of Raman spectral bands (1004, 1300:1344, and 1660 cm−1) corresponding to lipid and protein content. The aim was to understand the boundaries between gray matter, white matter, and diseased tissue to develop a new method for rapid and non-destructive imaging of brain tissue for cancer diagnosis. The resulting Raman imaging maps corresponded to adjacent H&E-stained sections. Thus, various regions of the brain tissue could be successfully distinguished [18]. In the study by Kalkanis et al., discriminant function analysis (DFA) was used to distinguish normal brain tissue from glioblastoma multiforme (GBM) and necrosis. Ninety-five regions from 40 tissue samples were analyzed. Accuracy was achieved at 99.6% and 97.8%, respectively. (Figure 2). [19]. 363 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2. Graph of discriminant function analysis scores CONCLUSION Accurate detection of brain tumors remains challenging due to the variable size, shape, structure, and appearance of the tumor. With all the essential aspects and the limitations and difficulties of the latest studies, the concept of conducting new research, such as vibration spectroscopy, in a short time and in the right direction will be helpful in both the diagnosis and determination of treatment effectiveness of brain tumors. All obtained results show that combined Raman and FTIR spectroscopy and chemometric analysis methods can be used as an alternative method with high potential in brain tumor diagnosis. Additionally, these analyses allow us to record and analyze information about how molecules and cellular components change throughout treatment. REFERENCES [1] C. Hardwidge and S. Hettige, “Tumours of the central nervous system,” Surg., vol. 30, no. 3, pp. 155–161, Mar. 2012, doi: 10.1016/j.mpsur.2011.12.008. [2] N. Sanai and M. S. Berger, “GLIOMA EXTENT OF RESECTION AND ITS IMPACT ON PATIENT OUTCOME,” Neurosurgery, vol. 62, no. 4, pp. 753–766, Apr. 2008, doi: 10.1227/01.neu.0000318159.21731.cf. [3] X. Luo, J. Liu, H. Wang, and H. Lu, “Metabolomics identified new biomarkers for the precise diagnosis of pancreatic cancer and associated tissue metastasis,” Pharmacol. Res., vol. 156, p. 104805, Jun. 2020, doi: 10.1016/J.PHRS.2020.104805. [4] K. Inamura and Y. Ishikawa, “MicroRNA In Lung Cancer: Novel Biomarkers and Potential Tools for Treatment,” J. Clin. Med. 2016, Vol. 5, Page 36, vol. 5, no. 3, p. 36, Mar. 2016, doi: 10.3390/JCM5030036. [5] Q. Yafeng, L. Yuhong, and L. Dameng, “拉曼光谱技术在肿瘤诊断上的应用研究进展,” 激光与光电子学进展, Vol.57, Issue 22, pp. 220001, vol. 57, no. 22, pp. 220001--1, Nov. 2020, doi: 10.3788/LOP57.220001. [6] Z. Movasaghi, S. Rehman, and I. U. Rehman, “Raman Spectroscopy of Biological Tissues,” http://dx.doi.org/10.1080/05704920701551530, vol. 42, no. 5, pp. 493–541, Sep. 2007, doi: 10.1080/05704920701551530. 364 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org [7] G. H. Rieke, “History of infrared telescopes and astronomy,” Exp. Astron., vol. 25, no. 1–3, pp. 125–141, Aug. 2009, doi: 10.1007/s10686-009-9148-7. [8] Y. Qi, Y. Liu, and J. Luo, “Recent application of Raman spectroscopy in tumor diagnosis: from conventional methods to artificial intelligence fusion,” PhotoniX, vol. 4, no. 1, p. 22, Jul. 2023, doi: 10.1186/s43074-023-00098-0. [9] W. Querido, S. Kandel, and N. Pleshko, “Applications of Vibrational Spectroscopy for Analysis of Connective Tissues,” Molecules, vol. 26, no. 4, p. 922, Feb. 2021, doi: 10.3390/molecules26040922. [10] H. J. Butler et al., “Using Raman spectroscopy to characterize biological materials,” Nat. Protoc., vol. 11, no. 4, pp. 664–687, Apr. 2016, doi: 10.1038/nprot.2016.036. [11] E. A. Taylor and E. Donnelly, “Raman and Fourier transform infrared imaging for characterization of bone material properties,” Bone, vol. 139, p. 115490, Oct. 2020, doi: 10.1016/j.bone.2020.115490. [12] A. BOSKEY and N. PLESHKOCAMACHO, “FT-IR imaging of native and tissue-engineered bone and cartilage,” Biomaterials, vol. 28, no. 15, pp. 2465–2478, May 2007, doi: 10.1016/j.biomaterials.2006.11.043. [13] N. Shanas et al., “Clinical application of near infrared fiber optic spectroscopy for noninvasive bone assessment,” J. Biophotonics, vol. 13, no. 4, Apr. 2020, doi: 10.1002/jbio.201960172. [14] A. M. Lutz, J. K. Willmann, F. V Cochran, P. Ray, and S. S. Gambhir, “Cancer Screening: A Mathematical Model Relating Secreted Blood Biomarker Levels to Tumor Sizes,” PLoS Med., vol. 5, no. 8, p. e170, Aug. 2008, doi: 10.1371/journal.pmed.0050170. [15] T. Hollon, S. Lewis, C. W. Freudiger, X. Sunney Xie, and D. A. Orringer, “Improving the accuracy of brain tumor surgery via Raman-based technology.,” Neurosurg. Focus, vol. 40, no. 3, p. E9, Mar. 2016, doi: 10.3171/2015.12.FOCUS15557. [16] K. Gajjar et al., “Diagnostic segregation of human brain tumours using Fourier-transform infrared and/or Raman spectroscopy coupled with discriminant analysis,” Anal. Methods, vol. 5, no. 1, pp. 89–102, 2013, doi: 10.1039/C2AY25544H. [17] R. G. Brereton et al., “Chemometrics in analytical chemistry—part II: modeling, validation, and applications,” Anal. Bioanal. Chem., vol. 410, no. 26, pp. 6691–6704, Oct. 2018, doi: 10.1007/s00216-018-1283-4. [18] R. Kast et al., “Identification of regions of normal grey matter and white matter from pathologic glioblastoma and necrosis in frozen sections using Raman imaging,” J. Neurooncol., vol. 125, no. 2, pp. 287–295, Nov. 2015, doi: 10.1007/s11060-015-1929-4. [19] S. N. Kalkanis et al., “Raman spectroscopy to distinguish grey matter, necrosis, and glioblastoma multiforme in frozen tissue sections,” J. Neurooncol., vol. 116, no. 3, pp. 477–485, Feb. 2014, doi: 10.1007/s11060-013-1326-9. 365 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ELEŞTİREL GERONTOLOJİ AÇISINDAN KUŞAKLARARASI DAYANIŞMA Dr. Öğr. Üyesi Ahmed Hamza ALPAY Bayburt Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Sağlık Bakım Hizmetleri Bölümü, Yaşlı Bakımı Pr. ORCID: 0000-0002-8781-6939 Özet Yaşlanma çalışmalarındaki gelişme için kurumsal politikaların sadece biz olacağımız değil aynı zamanda eleştirel sistemin varlığına öncülük etmesi gereklidir. Bu doğrultuda benlikle ilgili bağlantılarda daha fazlasını keşfetme ve niteliğini karakterize etme; sosyal yapıya ilişkindir. Eleştirel gerontolojide yaşam kalitesinin düşüşüne karşı mücadelede yeni bir çözüm için alıntılar kullanılır. Kuşaklararası dayanışmada zorlu çevrelerle başa çıkma becerisinin karakterize edilmesi bireysel konuşlandırma ile çok iyi uyum sağlar. Kültürel beklentilerde sosyal sorumluluğun bir kombinasyonunun kullanılması argümanımız için anahtar olacaktır. Eleştirel gerontoloji her bireyin özünden doğan bir araştırma için potansiyel bir metodoloji sunmaktadır. Eleştirel gerontolojide olumlu imajlar kullanma eğilimi, özel yetenek için önemli bağlar, kuşaklararası dayanışma için ilişkilendirilen davranışlar; önemli hareket etme yetenekleri sağlar. Yaşlanma sorunlarının yalnızca dayanışma eylemlerini nereye yönlendirdiğini; metinle etkileşime geçip kayda değer sosyal bir boyut sağlayan olayların doğal akışındaki boyutlar ortaya koyacaktır. Kuşaklararası dayanışma algoritmasındaki bir iyileştirme; benzer deneyimlere katlanan daha sorumlu bir iletişimin gerçekleştiği bir ayrıcalıktır. Kuşaklararası dayanışma; sorumluluk işlevleriyle, desteğin ebeveynlik davranışlarında, kuşakları yakınlaştıran aktarımların aksiyomatik özelliklerindeki organik tasarımlardır. Kuşaklararası dayanışma motivasyonları, ahlaki failliğin birçok fırsat sunması değil; insanların gönüllü olarak sunacağı fikirleri yeniden düşünmenizdir. Yaşlanan bir toplumla yüzleşmek yalıtılmış bireyler olarak değil; psikolojik motivasyonu tanımlamamıza rehberlik eden itici bir güçtür. Eleştirel gerontoloji ilerleyen yaşın hangi anlatıları özdeşleştirmesi gerektiğini uyandırabilir. Bu çalışmada kuşaklararası dayanışma, eleştirel gerontoloji ekseninde analiz edilecektir. Anahtar Kelimeler: Başa Çıkma Becerisi, Eleştirel Gerontoloji, Kuşaklararası Dayanışma, Yaşlanma. INTERGENERATIONAL SOLIDARITY IN TERMS OF CRITICAL GERONTOLOGY Abstract It is necessary for the development in aging studies that institutional policies lead not only to the existence of us but also to the existence of a critical system. In this direction, it is about discovering more about the self-related connections related to the social structure and characterizing their quality. In critical gerontology, quotations are used for a new solution in the fight against the decline in the quality of life. Intergenerational solidarity is characterized by the ability to cope with challenging environments well matched to individual deployment. Using a combination of social responsibility in cultural expectations will be key to our argument. Critical gerontology offers a potential methodology for research that emerges from the essence of each individual. The tendency to use positive images, important ties for special talent, and behaviors associated with intergenerational solidarity provide important acting abilities in critical gerontology. Issues of aging in the natural flow of events that interact with the text and provide a significant social dimension will drive solidarity actions. 366 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org It is an improvement in the algorithm of intergenerational solidarity, a privilege in which a more responsible communication takes place, enduring similar experiences. Organic designs in the axiomatic features of transfers that bring generations closer, in parenting behaviors of support with responsibility functions, are intergenerational solidarity. It is not because moral agency offers many opportunities that you rethink the ideas that people voluntarily submit, but because intergenerational solidarity motivates. A driving force that guides us to define psychological motivation is the confrontation with an aging society. Critical gerontology can awaken what narratives advancing age should identify with. In this study, intergenerational solidarity will be analyzed on the axis of critical gerontology. Keywords: Coping Skill, Critical Gerontology, Intergenerational Solidarity, Aging. 1. GİRİŞ İnsanın yaşam akışını anlamak için doğumdan ölüme kadar olan süreci düşünmek gerekir (Lazarus ve Lazarus, 2006: 12). 65 yaş ve üzeri bireyler nüfusun giderek artan bir bölümünü oluşturmaktadır. Ve birçok politika kararı için bu kesime ilişkin güvenilir verilere acilen ihtiyaç duyulmaktadır (Ziniel, 2008: 2-3). Yaşlanmanın öne çıkmasının sevindirici bir sonucu, yaşlı bireyler ve daha sonraki yaşamlar üzerine yapılacak çalışmaların entelektüel ve daha ilgi çekici hâle gelmesidir. Ancak bu dikkat pek çok sosyal bilimcinin yaşlanmayla ilgili öne sürdüğü varsayımların çoğunun, çağdaş yaşlanmaya ilişkin anlayışların sınırlı olduğunu gösterdi (Higgs & Jones, 2009: vii). Bu sınırlılıkta, psikolojik ve sosyolojik kararsızlık kavramsallaştırmaları iç içe geçmiş olup; sosyal bir olguya ilişkin eş zamanlı katılıma ve çelişkili algılara vurgu yapılmaktadır (Guo, 2011: 53). Eleştirel gerontoloji uygulamalarını denetlemeyi farklı kılan şey, toplumların karşılaştığı sosyal ve sağlık sorunlarını (BurackWeiss & Brennan, 2008: 2) benlik ve kültür gibi kavramların etkisinde daha ayrıntılı olarak incelemektir (Medeiros, 2014: 1). Değişim teorisi, kuşaklararası alışverişlerde, daha fazla sosyal ve ekonomik kaynağa sahip bireylerin bu alışverişler üzerinde daha fazla kontrole sahip olması nedeniyle güç kavramını öncelikli bir şekilde vurgular (Mandayam, 2004: 24). Yetişkin çocukların temel yaşam akışı geçişleriyle bağlantılı ebeveyn bakımı, aile desteği literatüründe oldukça yaygındır. Araştırmalar, genç yetişkinlerin genellikle ebeveynlerle daha az yüz yüze temas, daha az somut yardım ve ebeveynlere daha az mali destek ile bağlı olduğunu bulmuştur (Guo, 2011: 20). Yaşlanma çalışmalarındaki gelişme için kurumsal politikaların sadece biz olacağımız değil aynı zamanda eleştirel sistemin varlığına öncülük etmesi gereklidir. Bu doğrultuda benlikle ilgili bağlantılarda daha fazlasını keşfetme ve niteliğini karakterize etme; sosyal yapıya ilişkindir. 2. METODOLOJİ Yaşam doyumu ve hayata yönelimin bireyin iyi oluşunun belirlenmesinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir (Parashar & Aleem, 2022: 219). Yaşlanan toplumlarda sosyal güvenliğin geleceği nedir? Sayıları giderek artan yaşlılar, yaşlılık tüketimleri için kamunun sağladığı emeklilik gelirine güvenebilecek mi? Peki bu emeklilik yardımları yaşam beklentisi artmaya devam eden bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar büyük olacak mı? Geniş bir literatür, mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin gelecekteki gelişimi hakkında bazı niteliksel -hatta niceliksel- tahminler sağlama çabasıyla bu soruları salt ekonomik bir perspektiften ele almıştır (Galasso, 2006: xv). Bu sorular felsefi olduğu kadar metodolojik düzeyde de tartışılıyor. Günümüzde nicel ve nitel araştırmalara ilişkin önemli tartışmalar bulunmaktadır. Ayrıca her bir çalışma türünün yaşlanma olgusuna ne gibi katkılar sağlayabileceğine ilişkin bir anlayışa sahip olmak da önemlidir. Bu nedenle, örneğin görüşmeler ve doğrudan gözlem, her iki tür araştırmada da kullanılabilir. 367 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Nicel çalışmalarda, görüşmeler veya doğrudan gözlem yoluyla elde edilen bilgiler genellikle istatistiksel analize tabi tutulurken; nitel araştırmalarda bu tür bilgiler bu prosedürlere tabi tutulmaz, daha ziyade temalara göre sınıflandırılır. Eleştirel gerontolojinin daha yüksek başarıya nasıl yol açtığını belirlemek için yaşlı bireylerin etnografik çalışmaları gibi ayrıntılı nitel araştırmalara ihtiyaç vardır (Ayiro, 2012: 22). Eleştirel gerontolojide yaşam kalitesinin düşüşüne karşı mücadelede yeni bir çözüm için alıntılar kullanılır. Kuşaklararası dayanışmada zorlu çevrelerle başa çıkma becerisinin karakterize edilmesi bireysel konuşlandırma ile çok iyi uyum sağlar. 3. ELEŞTİREL GERONTOLOJİ Benliğin tanımları aynı zamanda "düzenli semboller"in nasıl devreye gireceğini de etkiler. Semboller dili (sözlü ve yazılı); jestleri, görüntüleri, hareketleri, eserleri içerebilir. Örneğin bir dansçı, kendisinin bazı yönlerini ortaya çıkarmak için ifadesel hareketi kullanarak bir anlatıyı gerçekleştirebilir. Aynı şey, resim, heykel ve diğer sanatsal formlarda kullanılan semboller aracılığıyla kendisinin bazı yönlerini anlatabilen bir sanatçı için de geçerlidir (Medeiros, 2014: 3). Çalışmanın konusu kuşaklararası dayanışmadan bahsedecek olursak; bu dayanışmada iyi oluşun bireyin yaşam doyumu ve hayata yönelimi için tamamlayıcı bir değişken olduğu görülmektedir. Olumlu duyguları, hisleri ve tutumları dikkate almak, yaşam kalitesini daha iyi hâle getirebilir ve insanların acılarını hızla tedavi edebilir (Parashar & Aleem, 2022: 219). Gerontoloji yaşam kalitesi açısından henüz birleşik bir teorinin ortaya konulabileceği bir aşamada değildir. Ancak gerontolojiyi oluşturan çeşitli disiplinlerde benzer temaların ortaya çıktığı görülmektedir (Aldwin & Gilmer, 2004: 4). Wilson (2003), psikolojik kararsızlığın, kararsızlığın ölçümüyle ilgili konuları incelemek için uygun olmasına rağmen; sosyolojik yönün, aidiyet duygularını yapısal düzenlemelerdeki köklerine bağlayan konuları incelemek için ayarlandığını savundu (Guo, 2011: 53). Sosyal katılım ve aidiyet duygusunun önemine rağmen bu kavramları inceleyen araştırmalar eksiktir. Araştırmalar ayrıca sosyal katılımın depresyonla ilişkili olduğunu gösterdi. Ancak aidiyet duygusu ile psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkiyi gösteren kanıtlar eksiktir (Park, 2018: 7). Eleştirel gerontoloji, yaşlılığın kurumsal tıbbi ihtiyaçları yoluyla ve bunlar aracılığıyla inşa edilmesine ilişkin bir dizi önemli ve anlamlı noktaya değinmiştir. Ve kapsamını kimlik tartışmalarına kadar genişletmiştir. Aslında Green (1993), eleştirel gerontolojinin hem bireysel hem de grup yaşlanmasına uygulanan 'tutarsız bir teori alanı' olduğunu ileri sürmektedir. Bu durum, son yıllarda yaşamın ilerleyen dönemlerinde yaşanan hızlı değişimlere yönelik açıklamalar geliştirme çabalarına engel olmaktadır. Tallis (2005), eleştirel gerontolojinin kaygıları ile yaşam beklentisi ve kalitesindeki hızlı artışların tıp bilimindeki ilerlemelerle güçlü bir şekilde ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Kanıtlar, herhangi bir yaştaki yaşlı bireylerde hastalık ve engellilik düzeylerinin düştüğünü gösteriyor. Bu, sağlığın teşviki ve geliştirilmesinin, koruyucu hekimliğin ve tıbbi bakımın etkinliğine bir övgüdür. Yaşlı bireyler sadece daha uzun değil, aynı zamanda daha iyi bir durumda yaşıyorlar (Higgs & Jones, 2009: ix-x). Kültürel beklentilerde sosyal sorumluluğun bir kombinasyonunun kullanılması argümanımız için anahtar olacaktır. Eleştirel gerontoloji her bireyin özünden doğan bir araştırma için potansiyel bir metodoloji sunmaktadır. 4. KUŞAKLARARASI DAYANIŞMA Kuşaklararası dayanışmaya ilişkin teorik çerçevelerin kökleri ekonomi, sosyoloji, antropoloji ve psikoloji gibi çeşitli disiplinlere dayanmaktadır. Bireysel düzeyde ilişkiyi tartışan mikrososyal bir perspektiften, bu alışverişleri etkileyen toplumsal yapılar açısından aynı ilişkiyi daha geniş bir düzeyde tartışan makro-sosyal bir perspektife kadar uzanırlar. Mikro-sosyal teoriler, sosyal değişim ve sosyal yapılandırmacı perspektifleri içerir. 368 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ve makro-sosyal teoriler, yaşlanmanın politik ekonomisini ve yaşlanma teorilerini içerir (Mandayam, 2004: 21). Yaşı nedensel bir değişken olarak ele almak cazip gelse de elde edilen farklılıkların iki kuşağın farklı nesiller olarak doğup büyüdüğü zamandan ziyade yaşın açıklanacağına güvenmek mümkün değildir. Kesitsel araştırmalar bazen bize olası yaş farklılıkları hakkında değerli ipuçları verebilse de bu farklılıkların kronolojik yaşla bir ilgisi olduğunu kanıtlayamaz (Lazarus & Lazarus, 2006: 39). Ebeveynliğe geçiş ve sonraki çocukların doğumu da kuşaklararası desteği etkiler. Bunun etkisi genellikle yetişkin çocukların cinsiyetine ve kendi çocuklarının yaşına bağlıdır (Guo, 2011: 20). Değişim teorisinin kuşaklararası dayanışmanın anlaşılmasına katkısı; yetişkin çocuklar ile ebeveynleri arasındaki duygusal, sosyal veya finansal kaynakları açıklama yeteneği açısından benzersizdir. Bu teoriye dayanan kuşaklararası dayanışma üzerine yapılan çalışmalar, bu özel aile içi karşılıklı gelir, servet ve ayni hizmet alışverişinde temel bir motivasyonu vurgulamaktadır (Mandayam, 2004: 24). Yetişkin çocuklar ile yaşlı ebeveynler arasındaki coğrafi yakınlık, kuşaklararası desteği belirleyen ayrılmaz faktörlerden biridir. Mesafe genel olarak destek alışverişini engeller. Yetişkin çocuklarla ebeveynler arasında daha uzak yaşam mesafesi ve çocuklar tarafından sağlanan daha düşük düzeyde araçsal ve sosyal destek ile ilişkilidir (Bao, 2016: 53). Yalnızlık hissi yaşlı yetişkinler arasında bilişsel gerilemeye ve ölüm oranlarının artmasına neden olabilir (Park, 2018: 6). Sağlıktaki düşüşler, aile üyelerine veya huzurevlerine yaklaşma olasılığının artmasının ana nedeni gibi görünüyor (Ziniel, 2008: 54). Kuşaklararası dayanışma; sorumluluk işlevleriyle, desteğin ebeveynlik davranışlarında, kuşakları yakınlaştıran aktarımların aksiyomatik özelliklerindeki organik tasarımlardır. 5. TARTIŞMA VE SONUÇ Yüksek kaliteli sosyal ilişkileri sürdürmeyi zorlaştıran faktörler; emeklilik, yer değiştirme, hastalık ve yaşlı bir yetişkinin yaşayabileceği psikolojik sorunlardır (Youdin, 2016: 79). Bu nedenle, eleştirel gerontolojide ikamet yeri memnuniyetinin ölçülmesi ve izlenmesi (Insch ve Florek, 2008: 139); duygusal dayanışma, bir aile üyesinin diğer bir aile üyesine karşı olumlu duygularının doğası ve kapsamı olarak tanımlanır (Mandayam, 2004: 27). Kuşaklararası ilişkiler birçok biçim alır. Mevcut çalışmaların çoğu sevgi, bağlanma, karşılıklı destek ve aile yükümlülükleri gibi aile ilişkilerinin destekleyici ve uyumlu yönlerini vurgular (Guo, 2011: 49). Eleştirel gerontolojide olumlu imajlar kullanma eğilimi, özel yetenek için önemli bağlar, kuşaklararası dayanışma için ilişkilendirilen davranışlar; önemli hareket etme yetenekleri sağlar. Yaşlanma sorunlarının yalnızca dayanışma eylemlerini nereye yönlendirdiğini; metinle etkileşime geçip kayda değer sosyal bir boyut sağlayan olayların doğal akışındaki boyutlar ortaya koyacaktır. Kuşaklararası dayanışma algoritmasındaki bir iyileştirme; benzer deneyimlere katlanan daha sorumlu bir iletişimin gerçekleştiği bir ayrıcalıktır. Kuşaklararası dayanışma motivasyonları, ahlaki failliğin birçok fırsat sunması değil; insanların gönüllü olarak sunacağı fikirleri yeniden düşünmenizdir. Yaşlanan bir toplumla yüzleşmek yalıtılmış bireyler olarak değil; psikolojik motivasyonu tanımlamamıza rehberlik eden itici bir güçtür. Eleştirel gerontoloji ilerleyen yaşın hangi anlatıları özdeşleştirmesi gerektiğini uyandırabilir. KAYNAKLAR Aldwin, C. M., & Gilmer, D. F. (2004). Health, Illness, and Optimal Aging : Biological and Psychosocial Perspectives. Thousand Oaks, Calif: SAGE Publications, Inc. Ayiro, L. P. (2012). A Functional Approach to Educational Research Methods and Statistics : Qualitative, Quantitative, and Mixed Methods Approaches. Lewiston, N.Y.: Edwin Mellen Press. 369 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bao, L. (2016). Intergenerational support and well-being of older adults in changing family contexts. A Dissertation Submitted to the Faculty of the Graduate School of the University of Maryland in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of Doctor of Philosophy. Burack-Weiss, A. & Brennan, F. (2008). Gerontological Supervision. New York: Routledge. Galasso, V. (2006). The Political Future of Social Security in Aging Societies. Cambridge, Mass: The MIT Press. Guo, M. (2011). Intergenerational relations between chinese rural elders and their adult children: A multifaceted perspective. A Dissertation Presented to the Faculty of the USC Graduate School University of Southern California in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy (Social Work). Higgs, P. & Jones, I. R. (2009). Medical Sociology and Old Age. London: Routledge. Insch, A. ve Florek, M. (2008). A great place to live, work and play: Conceptualising place satisfaction in the case of a city's residents. Journal of Place Management and Development, 1(2), 138-149. Lazarus, R. S., & Lazarus, B. N. (2006). Coping with Aging. Oxford: Oxford University Press. Mandayam, G. S. (2004). Intergenerational exchange in transnational families: Asian indian experience in the united states. A Dissertation Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy, Arizona State University. Medeiros, K. de. (2014). Narrative Gerontology in Research and Practice. Springer Publishing Company. Parashar, D. & Aleem, S. (2022). Indian Journal of Positive Psychology. 13(3), 216221. Park, I. (2018). Role of social engagement and sense of belonging of assisted living residents: A descriptive study. A Dissertation Submitted in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of Doctor of Philosophy (Nursing), The University of Michigan. Youdin, R. (2016). Psychology of Aging 101. New York: Springer Publishing Company. Ziniel, S. I. (2008). Cognitive aging and survey measurement. A Dissertation Submitted in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of Doctor of Philosophy (Survey Methodology) in the University of Michigan. 370 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KİTOSAN VE KİTOSAN NANO PARTİKÜLLERİN ATIKSU ARITIMINDA KULLANIMI Doktor Öğretim Üyesi İlker ŞİMŞEK Çankırı Karatekin Üniversitesi, Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tibbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü, Çevre Sağlığı Programı ORCID: 0000-0001-9181-9879 Doçent Dr. Özgür KUZUKIRAN Çankırı Karatekin Üniversitesi, Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Veterinerlik Bölümü, Laborant ve Veteriner Sağlık Programı ORCID: 0000-0001-9294-2801 ÖZET Nüfus artışı ve buna bağlı olarak endüstriyel, tarımsal ve evsel faaliyetlerdeki artış sonucunda inorganik ve organik kirleticiler artan miktarlarda atıksulara karışmaktadır. Bu kirleticilerin atıksudan uzaklaştırılması amacıyla membran prosesi, adsorpsiyon, diyaliz, osmoz ve biyolojik yöntemler gibi bir dizi yöntem kullanılmaktadır. Kullanılacak yöntemler kirleticinin türüne bağlı olarak değişmektedir. Adsorbsiyon yöntemi ağır metal gibi inorganik kirleticilerin atıksulardan uzaklaştırılması için en fazla kullanılan yöntemdir. Etkin bir adsorbanın erişilebilir geniş yüzey alanına sahip olması gerekir. Pratik uygulamalar için adsorbanların düşük maliyetli ve geri dönüştürülebilir olması gerekir. Kitosan, kitinin alkalin deasetillenmiş türevinden üretilen bir biyopolimerdir ve kabukluların dış iskeletinden elde edilir. Kitosan amino ve hidroksil grupları açısından zengindir, bu da ona birçok kirletici maddeye karşı güçlü bir adsorpsiyon kapasitesi kazandırır. Kitosandan, boncuklar, tabakalar, ince filmler ve membranlar dâhil olmak üzere farklı formların oluşturulması adsorbsiyon açısından büyük bir avantajdır. Kitosanın doğal formunda kullanılmasındaki temel sorun, fiziksel veya kimyasal modifikasyonlarla iyileştirilebilen düşük adsorpsiyon kapasitesidir. Son zamanlarda nano malzemeler, geniş yüzey alanı ve ısıya veya kimyasallara dayanıklılık özellikleri ve ayrıca su ortamlarındaki kirleticilerin uzaklaştırılmasında yüksek emme kapasitesi nedeniyle büyük ilgi görmektedir. Bu nano malzemelerden biri de mükemmel fiziko-kimyasal özelliklere sahip, insanlara zararsız doğal bir madde olan nano kitosandır. Kitosan nanopartiküller geniş yüzey alanları, yüksek adsorpsiyon kapasiteleri ve çevre dostu olmalarından dolayı en iyi nano adsorbanlar arasındadır. Kitosan nanopartiküllerin atıksu arıtımında kitosan ve türevlerine göre daha başarılı olduğu ve metal iyonları ve bazı boyalar için daha yüksek giderim verimi sağladığı görülmüştür. Bu derlemede kitosan ve nano kitosanın atıksu arıtımında kullanılması ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Arıtma, Atıksu, Kitosan, Nanopartikül THE USE OF CHITOSAN AND CHITOSAN NANOPARTICLES IN WASTE WATER TREATMENT ABSTRACT As a result of population growth and the associated increase in industrial, agricultural and domestic activities, inorganic and organic pollutants are increasingly entering wastewater. A number of methods such as membrane process, adsorption, dialysis, osmosis and biological methods are used to remove these pollutants from wastewater. The methods to be used vary depending on the type of pollutant. Adsorption is the most widely used method for the removal of inorganic pollutants such as heavy metals from wastewater. 371 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org An effective adsorbent must have a large accessible surface area. For practical applications, adsorbents should be low cost and recyclable. Chitosan is a biopolymer produced from the alkaline deacetylated derivative of chitin and is derived from the exoskeleton of crustaceans. Chitosan is rich in amino and hydroxyl groups, which gives it a strong adsorption capacity against many pollutants. The formation of different forms of chitosan, including beads, sheets, thin films and membranes, is a great advantage in terms of adsorption. The main problem with using chitosan in its natural form is its low adsorption capacity, which can be improved by physical or chemical modifications. Recently, nanomaterials have attracted great interest due to their large surface area and resistance to heat or chemicals, as well as their high sorption capacity for the removal of pollutants in aquatic environments. One of these nanomaterials is nano chitosan, a natural substance with excellent physico-chemical properties and harmless to humans. Chitosan nanoparticles are among the best nano adsorbents due to their large surface area, high adsorption capacity and environmental friendliness. It has been observed that chitosan nanoparticles are more successful than chitosan and its derivatives in wastewater treatment and provide higher removal efficiencies for metal ions and some dyes. In this review, the use of chitosan and nano chitosan in wastewater treatment will be discussed. Keywords: Treatment, Wastewater, Chitosan, Nanoparticle 1. GİRİŞ Tatlı su, insanların ve yeryüzündeki canlıların sürdürülebilir gelişimi için temel bir gerekliliktir. Dünya çapında temiz içme suyu sağlamak ciddi bir zorluk olduğundan, kullanılabilirliği dünya çapında önde gelen bir çevre sorunu haline gelmiştir (Al Sharabati ve ark., 2021). Sular, endüstriyel, tarımsal ve evsel faaliyetler sonucunda inorganik ve organik kirleticiler tarafından kirletilmektedir. Yaygın kirleticilerden bazıları fenoller, boyalar, deterjanlar, böcek ilaçları, pestisitler ve ağır metallerdir. Üretim kaynağına bağlı olarak atık sulardaki kirleticiler değişmektedir (Bhatnagar ve Sillanpaa, 2009). Kirletici maddelerin bileşimine ve konsantrasyonuna bağlı olarakta suyun fiziksel (renk, sıcaklık ve bulanıklık) ve biyokimyasal (kimyasal ve biyolojik oksijen talebi, pH ve sertlik) özellikleri farklılık göstermektedir (Khoerunnisa ve ark., 2021). Hızlı kentleşme ve sanayileşme nedeniyle arıtılmamış veya yetersiz arıtılmış atık suyun çevreye deşarjı, su kirliliğinin ana nedenlerinden biri olarak görülmektedir (Al Sharabati ve ark., 2021). Doğal su kaynaklarının kirlenmesini önlemek amacıyla, kirleticilerin giderilmesi için atık suyun arıtılması esastır. Kirleticilerin su ve atık sudan uzaklaştırılması için genellikle koagülasyon, membran prosesi, adsorpsiyon, diyaliz, köpük flotasyonu, osmoz, fotokatalitik bozunma ve biyolojik yöntemler gibi bir dizi yöntemler kullanılmaktadır. Kullanılacak prosesin türü kirleticinin niteliğine bağlıdır (Bhatnagar ve Sillanpaa, 2009). Adsorpsiyon, ileri su arıtımında umut verici ve sürdürülebilir bir yaklaşımdır. Bunun temel nedeni düşük maliyeti, tasarımının basitliği, kullanım kolaylığı, çevre dostu özellikleri ve atık sudan farklı kirleticilerin uzaklaştırılmasında yüksek verimliliktir (Al Sharabati ve ark., 2021). Biyopolimerler (örneğin kitosan, aljinat ve selüloz) hayvan ve bitki kökenli doğal polimerik malzemelerdir. Bunlar arasında kitosan, çeşitli su arıtma uygulamaları için çok umut verici, toksik olmayan, biyouyumlu ve biyolojik olarak parçalanabilen bir malzeme olarak bilinmektedir (Khoerunnisa ve ark., 2021). Kitosan kitinin alkali ortamda N-deasetilasyon reaksiyonuyla elde edilen bir aminopolisakkarittir (Moussout ve ark., 2018). Kitin sudaki kirleticilerin uzaklaştırılmasında kullanılan, adsorpsiyon kapasitesi oldukça yüksek (110-100 gr/Kg-1) bir adsorbandır. Kitosanın bu yüksek adsorpsiyon kapasitesi, kirleticilere bağlanabilen amin ve hidroksil gruplarının fazla olması nedeniyledir. 372 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bol miktarda bulunan, düşük maliyetli, toksik olmayan kitosan, kimya, ilaç, gıda, tekstil, kozmetik, biyoteknoloji, kağıt, tarım ve atık su arıtma endüstrilerinde ağır metal ve boya iyonlarını atık sulardan uzaklaştırmak amacıyla kullanılmaktadır (Razavi ve ark., 2017). Ancak asidik ortamlarda çözünürlüğünün, mekanik mukavemetinin ve adsorpsiyon kapasitesinin düşük olması ve seçiciliğinin olmaması gibi pratik kullanımını engelleyen bazı dezavantajlar bulunmaktadır. Bu nedenle kitosan'ın fizikokimyasal özelliklerini geliştirmek için çeşitli fiziksel ve kimyasal modifikasyon yöntemleri uygulanmaktadır (Ghadi ve ark., 2021). Son zamanlarda nano malzemeler, geniş yüzey alanı ve ısıya veya kimyasallara dayanıklılık özellikleri ve ayrıca sucul ortamlardaki kirleticilerin uzaklaştırılmasında yüksek emme kapasitesi nedeniyle büyük ilgi görmüştür. Bu nano malzemelerden biri de mükemmel fiziko-kimyasal özelliklere sahip, insanlara zararsız doğal bir madde olan nano kitosandır (Razavi ve ark., 2017). Bu derlemede kitosan ve nano kitosanın atıksu arıtımında kullanılması ele alınacaktır. 2. KİTOSAN Kitin, selülozdan sonra dünyada bulunan en yaygın nitrojenli doğal polisakarittir ve 1→4 bağlantılı 2 asetamido-2-deoksi-β-d-glikopiranozun bir homopolimeridir. Biyosfer, esas olarak kabuklu hayvanların (örneğin karides, yengeç, ıstakoz, kerevit, kril ve midye) dış iskeletinde ve iç yapısında bulunan çok fazla miktarda kitin içerir (Chandra ve ark., 2023). Kitosan, kitinin alkalin deasetillenmiş türevinden üretilen bir biyopolimerdir. Kitosanın, şelasyon davranışı, kimyasal yapı, kimyasal stabilite, biyolojik uyumluluk, çok iyi oksidasyon-redüksiyon potansiyeli, toksik olmama, yüksek reaktivite, yüksek kirletici afinitesi gibi özellikleri bulunmaktadır (Haripriyan ve ark. 2022). Kitosan bu özelliklerinden dolayı tarım, su ve atık arıtma, yiyecek ve içecek, kozmetik ve tuvalet malzemeleri ve biyofarmasötikler gibi alanlarda çok fazla uygulama potansiyeli bulunmaktadır (Chandra ve ark., 2023).Kitosan, aktif iyon değiştirici ve kompleksleşme bölgeleri olarak hizmet edebilen (Mahmoud ve ark., 2015) amin (-NH2) ve hidroksil (-OH) grupları açısından zengindir (Benettayeb ve ark., 2023). Kitosanın amin ve hidroksil grupları, atık sulardaki bir renk molekülünün veya metal iyonlarıyla bir şelasyon oluşturarak reaksiyona girebildiklerinden dolayı önemlidir (Ali ve ark., 2020). Kitosan yüksek hidrofilikliği ve ağır metal adsorpsiyon kabiliyetinden dolayı atıksu arıtımı için kullanılabilir bir ürün haline gelmektedir (Kahraman, 2017). Kitosanın başlıca avantajları arasında düşük maliyetli olması, çevre dostu olması ve doğal olarak bol miktarda bulunması gelmektedir (Kahraman, 2017). Kitosan, dünyada selülozdan sonra en popüler ikinci polisakkarittir (Şahbaz ve ark., 2019). Kitosan, boncuklar, tabakalar, ince filmler ve membranlar dahil olmak üzere farklı formların oluşturulmasına olanak tanır ve bu, adsorbsiyon kabiliyetini iyileştirmede büyük bir avantaj sağlar (Balakrishnan ve ark., 2023). Kitosan biyolojik olarak parçalanabilir olduğundan ek çevre kirliliğine neden olmaz (Benettayeb ve ark., 2023). Kitosan kullanımının sınırlamaları arasında asidik ortamda çözünürlüğünün düşük olması, yüksek sıcaklığa dayanamaması, gözeneksiz yapısı ve küçük yüzey alanı yer almaktadır. Bu sınırlamalar, bu tür gelecek vaat eden malzemelerin maksimum verimliliği elde edilebilmesinin önüne geçmekte ve bu da metal kirleticiler için yetersiz adsorpsiyon kapasitesi ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle kitosan'ın adsorpsiyon kapasitesini arttırmak için çeşitli kimyasal modifikasyonlar yapılması zorunludur. Bu modifikasyonlar ile farklı ortamlarda stabilitenin arttırılması, spesifik bir molekülün hedeflenmesi, donör grupların eklenmesi yoluyla adsorpsiyon kapasitesinde artış gibi birçok önemli özelliği elde etmek mümkün olabilmektedir (Hussain ve ark., 2020). Bu modifikasyonlarla kitosan atıksu arıtımında birkaç döngüde yeniden üretilebilip ve yeniden kullanılabilmektedir (Benettayeb ve ark., 2023). 373 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Modifiye edilmiş kitosan, kimyasal/fiziksel işleme dayalı olarak aşılanmış, çapraz bağlı, kimyasal olarak ikame edilmiş bir yapıya sahip olabilir. Modifikasyonlar arasında tiyollenmiş kitosan, fosforile kitosan, N-ftaloitlenmiş kitosan, kitosan-glutaraldehit çapraz bağlı polimer vb. yer alır. Değiştirilen tüm yapılar, çevre dostu, düşük maliyetli ve enerji verimliliği yüksek, kirleticilerin uzaklaştırılmasında daha iyi performans gösteren kitosan elde etmek için uygulanmaktadır (Sheth ve ark., 2021). Kitosanın atık su arıtma verimliliğini artırmak amacıyla (Mohan ve ark., 2023), ultraviyole ışınlama, plazma ışınlama ve püskürtme, elektron ışını ışınlama ve ultrasonik teknikler kullanılarak fiziksel olarak modifiye edilebilir. Bu teknikler genellikle çok büyük yüzey alanına sahip (Mahmoud ve ark., 2015) kitosan nanokompoziti, kitosan hidrojel, kitosan membranı, kitosan filmi, kitosan süngeri, kitosan nanopartikülü, kitosan mikrosferi ve kitosan pulları gibi çeşitli hibrit malzemelerle sentezlenmiştir. Ancak bunların büyük atık su arıtma tesislerinde verimlilikleri belgelenmemiştir (Mohan ve ark., 2023). 3. NANOKİTOSAN Ayırma işleminde kullanılan geleneksel mikro boyutlu desteklerle karşılaştırıldığında, nano boyutlu adsorbanlar, yüksek spesifik yüzey alanı, küçük boyutu ve metal iyonları için daha yüksek kapasite sergilemesini sağlayabilecek kuantum boyutu etkisi nedeniyle iyi bir performansa sahiptir. Araştırmalar, kitin ve kitosanın kolaylıkla jellere, membranlara, nano liflere, boncuklara, mikro parçacıklara, nano parçacıklara, yapı iskelelerine ve süngerlere dönüştürülebildiğini ortaya koymaktadır (Sivakami ve ark., 2013). Kitosan nano partikül (nanokitosan)'leri, atık su arıtımında kullanım için temel kriterleri karşılayan nano adsorbanlar olarak sınıflandırılabilir. Nanokitosan kimyasal olarak inert olabilir ve morfolojileri çeşitli karmaşık koşullara dayanıklıdır (Benettayeb ve ark., 2023). Nanokitosanın kitosan ve türevlerine göre daha başarılı olduğu ve metal iyonları için daha yüksek giderim verimi sağladığı görülmektedir. Bunun nedeni parçacıkların nano boyutuna, daha büyük adsorpsiyon yüzeylerine ve daha fonksiyonel gruplara bağlı olabilir (Ghadi ve ark., 2021). Mikron boyutundaki muadilleriyle karşılaştırıldığında nanokitosan, süspansiyondaki kirleticiler için verimli ve yüksek adsorpsiyon kapasitesine izin veren yüksek yüzey temas alanı nedeniyle pıhtılaşma ve flokülasyon işlemlerinde daha fazla tercih edilir (Khoerunnisa ve ark., 2021). Nanokitosan sadece yüzey alanının ve adsorpsiyon kapasitesinin gelişmesiyle kalmaz, aynı zamanda fonksiyonel grupların varlığı da onu seçici kılar (Benettayeb ve ark., 2023). Nanokitosanların sentezi iyonotropik jelasyon, mikroemülsiyon, sol jel ve termal ayrışma gibi çeşitli teknikler kullanılarak gerçekleştirilebilir. Öte yandan ultrasonikasyon da daha ince parçacıkların hazırlanmasında ümit verici bir tekniktir. Ultrasonikasyon yönteminin kullanıldığında ortalama boyutu 283 nm olan kitosan nanopartiküllerinin üretildiği yakın zamanda rapor edilmiştir (Khoerunnisa ve ark., 2021). Adsorpsiyon proseslerinde kullanılan adsorbanın geri dönüşümü endüstride ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır (Şahbaz ve ark., 2019). Nano boyutlu adsorbanların geri kazanılmasındaki zorluk ve yeniden kullanılabilirliğin zayıf olması, adsorpsiyonu endüstriler için istenmeyen hale getirmektedir (Balakrishnan ve ark., 2023). Bu amaçla son yıllarda yapılan çalışmalarda adsorban olarak manyetik polimerik parçacıklar kullanılmaktadır. Manyetik özellikleri nedeniyle parçacıklar, harici bir manyetik alan uygulanarak kısa sürede proses ortamından kolaylıkla ayrılabilir. Atık su arıtımında manyetik ayırma teknolojisi ile adsorpsiyon prosesini birleştiren adsorbanların kullanımı verimli, hızlı ve ekonomik bir yöntem ortaya koymaktadır. Üstelik bu teknolojinin en büyük avantajı geride herhangi bir kirletici madde bırakmamasıdır. Fe3O4-kitosan mikro ve nanopartikülleri, düşük üretim maliyetleri ve yüksek giderim verimlilikleri nedeniyle atık sulardan boyanın giderimi için oldukça umut vericidir (Şahbaz ve ark., 2019). 374 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Mevcut araştırmanın sonuçları, nanokitosanların 16 ve 24 mg/l dozajlarının, tüm uygulamalarda maksimum giderim için optimum dozajlar olduğunu göstermiştir. Bu davranış nano kitosan'ın yük yoğunluğu karakterine dayalı olarak açıklanabilir. Diğer pıhtılaştırıcılarla karşılaştırıldığında nanokitosan yüksek yük yoğunluğuna sahiptir. Polimer adsorpsiyonu arttığında polimerin yük yoğunluğu artmaktadır. Dolayısıyla bu, parçacıkların hızla kararsızlaştığı anlamına gelir. Öte yandan, atık su arıtma yüzdesinde nanokitosanın 32 ve 40 mg/l dozajlarına kadar ciddi bir düşüş yaşandığı belirtilmiştir. Bu zayıf performans, aşırı polimerin koloidal yüzeyler üzerinde adsorbe edilmesi ve yeniden stabilize edilmiş kolloidler üretmesi olgusundan kaynaklanıyor olabilmektedir. Ayrıca, nano kitosanın en küçük boyutunun (~ 10 nm), maksimum alım kapasitesi sergileyen ve dolayısıyla atık suyun en yüksek arıtma yüzdesini sergileyen etkin bölgelerin en büyük yüzey alanına sahip olduğu belirtilmektedir (Abuo Kana ve ark., 2013). Demir oksit (Fe3O4) nanopartikülleri, organik kirleticileri ve ağır metalleri sulu ortamdan uzaklaştırmak için etkili bir adsorban olarak kullanılmıştır. Bu nedenle Fe3O4 yüzeyinde bulunan hidroksil grupları ile kitosan'ın amin ve hidroksil grupları arasındaki hidrojen bağı yoluyla kitosan ve demir oksitin birleşimi, kitosanı asidik ortamda daha stabil hale getirir ve yapısını güçlendirir. Son zamanlarda, modifiye kitosan adsorbanları, metil oranj, metilen mavisi gibi organik materyallerin ve florür iyonları, kadmiyum ve altı değerlikli krom gibi inorganik maddelerin uzaklaştırılmasında kullanılmaktadır (Asgari ve ark., 2020). Manyetik kitosan nanokompozitleri, amin işlevselleştirilmiş manyetit nanopartikülleri temelinde sentezlenmektedir. Bu nanokompozitler Pb2+, Cu2+ ve Cd2+'nın sudan uzaklaştırılması için çok verimli, hızlı ve kullanışlı bir araç sağlar. Sentezlenen manyetik kitosan nanokompozitlerinin ağır metal iyonlarının gideriminde geri dönüştürülebilir bir araç olarak kullanılabileceği öne sürülmüştür (Bhatnagar ve Sillanpaa, 2009). Ortaya çıkan kitosan bazlı nanomalzemeler arasında manyetik kitosan ve CH/GO (grafen oksit), kitosan-silika kompozitleri ve diğer kitosan kaplı malzemeler yer almaktadır. Bu biyosorbentlerin Cr(VI), As(III), As(IV), Cd(II), Pb(II), Ni(II), Cu(II), vb.'nin uzaklaştırılması için birden fazla uygulaması vardır. Grafenin kitosan ile kombinasyonu sadece mekanik özellikleri arttırmakla kalmaz, aynı zamanda kitosan içindeki hidrojel, grafenin immobilizasyonu için bir matris görevi görür. Bu nanokompozitler, su arıtma için ağır metal iyonlarını ve boyaları uzaklaştırmada daha iyi işlev görmektedir (Bhatt ve ark., 2023). Nano formdaki kitosan, çeşitli uygulamalar için kullanılmıştır. Örneğin, nano biyo-kompozit formundaki kitosan asitli toprakta ağır metallerin immobilizasyonu için, kitosan – çinko oksit nanoparçacığı ve kitosan/silika/çinko oksit nanokompoziti boya adsorpsiyonu için, kitosan/organokil biyo nanokompozitlerinin organik-inorganik hibridi ağır metal krom, çapraz bağlı karboksimetil kitosan/poli(vinil alkol) kil nanokompozitleri antimikrobiyal aktiviteler için kullanılmaktadır (Kumar ve ark., 2020). SONUÇ Nüfus ve endüstriyel üretimin artmasıyla yeraltı ve yerüstü suları kirlenmektedir. Bu kirliliği azaltmak için atık suyun arıtılarak ortamlara verilmesi gerekir. Bu amaçla çeşitli arıtma sistemleri kullanılmaktadır. Kitosan gibi biyoploimerler şelasyon yapabilmesi, kimyasal yapısı, biyolojik uyumluluğu, toksik olmaması, yüksek kirletici afinitesi gibi özelliklerinin olması ucuz ve bol bulunması nedeniyle adsorpsiyon gibi ileri arıtma sistemlerinde kullanılmaktadır. Kitosanın zayıf kaldığı durumlarda ise modifiye edilmiş kitosan ve nano formları kullanılmaktadır. Bu yeni nano teknolojilerin gelişmesi ile daha verimli daha uygun kitosan formları ve bileşikleri ortaya çıkacaktır. 375 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KAYNAKLAR Abuo Kana M.T.H., Radı M., Elsabee M.Z. (2013). Wastewater Treatment Wıth Chıtosan Nano-Partıcles. International Journal of Nanotechnology and Application (IJNA) ISSN 2277-4777 Vol. 3, Issue 2, 39-50. Ali N., Khan A., Nawaz S., Bilal M., Malik S., Badshah S., Iqbal H.M.N. (2020). Characterization and deployment of surface-engineered chitosantriethylenetetramine nanocomposite hybrid nano-adsorbent for divalent cations decontamination. International Journal of Biological Macromolecules, 152, 663–671. Al Sharabati M., Abokwiek R., Al-Othman A., Tawalbeh M., Karaman C., Oroojı Y., Karimi F. (2021). Biodegradable polymers and their nano-composites for the removal of endocrine-disrupting chemicals (EDCs) from wastewater: A review. Environmental Research, 202, 111694. Asgari E., Sheikmohammadi A., Yeganeh J. (2020). Application of the Fe3O4chitosan nano-adsorbent for the adsorption of metronidazole from wastewater: Optimization, kinetic, thermodynamic and equilibrium studies. International Journal of Biological Macromolecules, 164, 694–706. Balakrishnan A., Appunni S., Chınthala M., Jacob M.M., Vo D-V.N., Reddy S.S., Kunnel E.S. (2023). Chitosan‑based beads as sustainable adsorbents for wastewater remediation: a review. Environmental Chemistry Letters, 21:1881–1905. Bhatnagar A., Sillanpaa M. (2009). Applications of chitin- and chitosan-derivatives for the detoxification of water and wastewater — A short review. Advances in Colloid and Interface Science, 152, 26–38. Bhatt P., Joshı S. Uper Bayram G.M., Khatı P., Sımsek H. (2023). Developments and application of chitosan-based adsorbents for wastewater treatments. Environmental Research, 226, 115530. Benettayeb A., Seihoub F.Z., Pal P., Ghosh S., Usman M., Chıa C.H., Usman M., Sıllanpää M. (2023). Chitosan Nanoparticles as Potential Nano-Sorbent for Removal of Toxic Environmental Pollutants. Nanomaterials, 13, 447. Chandra D., Molla Md. T.H., Bashar Md. A., Islam Md. S., Ahsan Md. S. (2023). Chitosan‑based nano‑sorbents: synthesis, surface modification, characterisation and application in Cd (II), Co (II), Cu (II) and Pb (II) ions removal from wastewater. Scientific Reports, 13:6050. Ghadi A., Mahjoub S., Zıyarı M. (2021). Investigation of removal efficiency of Cr (VI) from industrial wastewater using chitosan and synthesized chitosan nanoparticles. J. Nanoanalysis., 8(1): -9. Haripriyan U., Gopinath K.P., Arun J. (2022). Chitosan based nano adsorbents and its types for heavy metal removal: A mini review. Materials Letters, 312-131670. Hussain M.S., Musharraf S.G., Bhanger M.I., Malik M.I. (2020). Salicylaldehyde derivative of nano-chitosan as an efficient adsorbent for lead(II), copper(II), and cadmium(II) ions. International Journal of Biological Macromolecules, 147, 643–652. Kahraman H.T. (2017). Development of an adsorbent via chitosan nano-organoclay assembly to remove hexavalent chromium from wastewater. International Journal of Biological Macromolecules, 94, 202–209. Khoerunnisa F., Yolanda Y.D., Nurhayati M., Zahra F., Nasır M., Opaprakasıt P., Choo M-Y. Ng E-P. (2021). Ultrasonic Synthesis of Nanochitosan and Its Size Effects on Turbidity Removal and Dealkalization inWastewater Treatment. Inventions, 6, 98. Kumar J., Arland S., Gour P. (2020). Mercury removal from simulated waste water by chitosan nano composite embedded with leaf extract of Brassica Gongylodes. Materials Today: Proceedings 26, 728–739. 376 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Mahmoud E.M., Abou Kana M.T.H., Hendy A.A. (2015). Synthesis and implementation of nano-chitosan and its acetophenonederivative for enhanced removal of metals. International Journal of Biological Macromolecules, 81, 672–680. Mohan K., Rajan D.K., Rajarajeswaran J., Dıvya D., Ganesan A.R. (2023). Recent trends on chitosan based hybrid materials for wastewater treatment: A review. Current Opinion in Environmental Science & Health, 33:100473. Moussout H., Ahlafı H., Aazza M., El Akılı C. (2018). Performances of local chitosan and its nanocomposite 5%Bentonite/Chitosan in the removal of chromium ions (Cr(VI)) from wastewater. International Journal of Biological Macromolecules, 108, 1063–1073. Razavi A., Rezaei H., Shahbazı A. (2017). Removal of Congo red from aqueous solutions using nano-chitosan. Environmental Resources Research Vol. 5, No. 1. Sheth Y., Dharaskar S., Khalid M., Sonwane S. (2021). An environment friendly approach for heavy metal removal from industrialnwastewater using chitosan based biosorbent: A review. Sustainable Energy Technologies and Assessments, 43, 100951. Sivakami M.S., Gomathi T., Venkatesan J., Joeng H., Kım S., Sudha P. N. (2013). Preparation and characterization of nano chitosan for treatment wastewaters. International Journal of Biological Macromolecules, 57, 204– 212. Şahbaz D. A., Yakar A., Gündüz U. (2019). Magnetic Fe3O4-chitosan micro- and nanoparticles for wastewater treatment. Particulate Science And Technology, VOL. 37, NO. 6, 732–740. 377 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org FİZİKSEL AKTİVİTENİN NÖROPLASTİSİTE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Halit ÇELİK Sakarya University of Applied Sciences, Faculty of Health Sciences, Department of Nursing ORCID: 0000-0002-1329-5923 Büşra GÜRÇAY Sakarya University of Applied Sciences, Faculty of Health Sciences, Department of Nursing ORCID: 0000-0001-5443-2691, Tel No: 0539 969 1175 Yunus Emre KABAN Sakarya University of Applied Sciences, Faculty of Health Sciences, Department of Nursing ORCID: 0000-0003-4771-9832 ÖZET Geçmişte nöroplastisite sadece çocukluk döneminde görülürken günümüzde yapılan araştırmalar yetişkinlerde dış uyarıcılara bağlı olarak nöroplastisitenin devam edebileceğini göstermektedir. Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar nöroplastisitenin her yaşta mümkün olduğunu ve fiziksel aktivitenin nöroplastisiteye olan katkısını vurgulamıştır. Nöroplastisite kavramı, nöronlardan iyon kanallarına, sinapslardan kortikal haritalara kadar farklı seviyelerde incelenmiştir. Öğrenme ve yönlendirmenin merkezi sinir sistemi hücreleri arasındaki bağlantıları değiştirebildiği, nöral bağlantıların kuvvetlenip zayıflayabileceği veya yeni bağlantıların oluşabileceği literatürde yer almaktadır. Fiziksel aktivite, enerji harcamayı gerektiren bedensel hareketleri içerirken fiziksel egzersiz planlı, yapılandırılmış ve belirli bir amaç doğrultusunda gerçekleştirilen aktiviteleri ifade etmektedir. Düşük ve orta şiddetteki fiziksel aktivitelerin motor korteks üzerinde nöroplastisiteyi artırma potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. Literatürdeki araştırmalar düzenli egzersizin özellikle motor korteks üzerinde nöroplastisiteyi artırıcı etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda fiziksel aktivitenin, özellikle düzenli şekilde yapılan egzersizin, nöroplastisite üzerinde olumlu bir etkisi olduğu ve bu etkinin motor fonksiyonları iyileştirme potansiyeli taşıdığı belirtilmektedir. Ayrıca egzersizin nörotrofik faktör salınımını olumlu yönde etkilemesinin, kan akımını artırmasının ve hipokampüste nörogenezisi ortaya çıkarmasının da dolaylı olarak nöroplastisiteye olan katkısı literatürde vurgulanmıştır. Sonuç olarak, bu derleme çalışmasında nöroplastisite ve fiziksel aktivitenin karşılıklı etkileşimi vurgulanarak düşük ve orta şiddetteki fiziksel aktivitenin nöroplastisite üzerinde olumlu bir etki sağlayabileceğini, nöroplastisitenin evrimini ve fiziksel aktivitenin bu süreç üzerindeki etkilerini ele almak amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Fiziksel aktivite, nöroplastisite, nörogenezis THE EFFECT OF PHYSICAL ACTIVITY ON NEUROPLASTICITY ABSTRACT While in the past neuroplasticity was only seen in childhood, current research shows that neuroplasticity can continue in adults depending on external stimuli. Studies especially on animals have emphasized that neuroplasticity is possible at all ages and the contribution of physical activity to neuroplasticity. The concept of neuroplasticity has been studied at different levels, from neurons to ion channels, from synapses to cortical maps. It is reported in the literature that learning and orientation can change the connections between central nervous system cells, neural connections can be strengthened or weakened, or new 378 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org connections can be formed. While physical activity includes physical movements that require energy expenditure, physical exercise refers to activities that are planned, structured and performed for a specific purpose. It is known that low and moderate intensity physical activities have the potential to increase neuroplasticity on the motor cortex. Research in the literature shows that regular exercise has a neuroplasticity-enhancing effect, especially on the motor cortex. In this context, it is stated that physical activity, especially regular exercise, has a positive effect on neuroplasticity and that this effect has the potential to improve motor functions. In addition, the indirect contribution of exercise to neuroplasticity by positively affecting neurotrophic factor release, increasing blood flow and revealing neurogenesis in the hippocampus has been emphasized in the literature. As a result, this review study aims to emphasize the mutual interaction of neuroplasticity and physical activity, and to discuss the possibility that low and moderate intensity physical activity can have a positive effect on neuroplasticity, the evolution of neuroplasticity, and the effects of physical activity on this process. Keywords: Physical activity, neuroplasticity, neurogenesis 1. GİRİŞ Çok eskiye dayanmayan yıllarda nörobilim ve nörolojik tıp plastisitenin sadece çocukluk yıllarında mümkün olduğu, yetişkinlerde yeni nöral bağlantı gelişiminin kısıtlı bir şekilde olduğu görüşü savunuluyordu. Günümüzde ise yapılan hayvan ve insan çalışmalarına dayanarak yetişkinlerde nöroplastisite gelişiminin dışardan gelen girdilerle birlikte mümkün olabileceğini görmekteyiz (1, 2). Nöroplastisite kavramı literatürde sıkça kullanılan fakat genelde tanımı yapılmayan bir kavramdır. Bu kavram genellikle “beynin yeniden şekillenmesi” olarak ifade edilen; nöral yapı/işlev değişiklerini ifade eder. İfade edilen bu kavram öğrenme ve yönlendirme yoluyla merkezi sinir sistemi hücreleri arasındaki bağlantıların kuvvetlenmesi veya zayıflaması, yeni bağlantıların oluşması veya eski bağlantıların kaybolması; başka bir deyişle bu nöral bağlantıların değişikliğe uğraması olarak tanımlanabilir (3). Nöroplastisite nöronlara, iyon kanallarından sinapslara, kortikal haritalara kadar birbiri ile bağlantılı olan ve sinir sisteminde bulunan farklı seviye ve organizasyonlarda incelenmiştir (4). Örnek olarak, çağrışımsal öğrenme, nörotransmiter salınımında meydana gelen değişikliklere sebep olabilir ve bu daha sonra serebral korteks içindeki yapısal değişikliklerle sonuçlanan bir dizi nörokimyasal olayı tetikleyebilir. Bu yapısal değişiklikler, zaman zaman kortikal haritaların genişlemesine yol açabilir. Duyusal kortikal haritaların yeniden düzenlenmesi, davranışsal düzeyde ölçülen algısal yeteneklerdeki değişikliklerle ilişkilendirilmiştir (5). 2. FİZİKSEL AKTİVİTE VE NÖROPLASTİSİTE Fiziksel aktivite, enerji harcamayı gerektiren ve iskelet kasları tarafından gerçekleştirilen herhangi bir bedensel hareket olarak tanımlanmaktadır. Fiziksel egzersiz ise fiziksel aktivitenin özel bir alt kategorisi olarak kabul edilir. Fiziksel egzersiz; planlı, yapılandırılmış, tekrarlayan ve belirli bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilen fiziksel aktiviteyi ifade eder. Fiziksel egzersiz, fiziksel uygunluğun bir veya daha fazla bileşeninin geliştirilmesi veya sürdürülmesini amaçlayan bir süreç olarak tanımlanır (6). Antrenman ve fiziksel aktivitenin nöral yaralanma sonrasında motor fonksiyonları eski haline getirme becerisi uzun zamandır bilinmektedir. Söz konusu tespit, rehabilitasyonun ve özellikle de nöro-rehabilitasyonun klinik disiplinler olarak yerleşmesine yol açmıştır. 379 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Doğuştan gelen fizyolojik ve anatomik plastisite, inme sonrası motor fonksiyonda önemli kazanımların temelini oluşturan önemli süreçlerdir ve göreve özel egzersizler ve genel aerobik egzersiz kombinasyonu, inme sonrası rehabilitasyon için hala altın standart tedavidir (7). Geçmiş yıllarda insanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, fiziksel aktivitenin nöroplastisiteye olumlu etkileri olduğunu ve bu etkilerin genellikle bilişsel işlevlerde iyileşmeye yol açtığını göstermiştir. Fiziksel egzersizin sinir sistemlerinde deneyime bağlı değişiklikleri destekleyen süreçleri etkilediği gözlemlenmektedir. Bu nedenle, ekstra stimülasyon veya aktivite, egzersiz sonrası nöroplastisiteyi artırma olasılığını yükseltmektedir (8). Bu konuda literatürdeki örneklere baktığımız zaman fiziksel aktivitenin nöroplastisite üzerinde olan etkisini her geçen gün daha da etkin şekilde kanıtlanmaktadır. Budde ve ark. fiziksel aktivitenin nöroplastisite üzerinde bir etkisinin olduğunu ve bu etkinin farklı taleplere cevap verebilme kapasitesini yükselttiğini belirtmiştir (9). McDonnell ve ekibi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, 18-60 yaş arasındaki sağlıklı yetişkinler üç farklı gruba ayrılmıştır. Gruplardan birincisine düşük şiddette, 30 dakika süren bisiklet egzersizi, ikincisine orta şiddette, 15 dakika süren bisiklet egzersizi ve üçüncü gruba ise kontrol grubu olarak belirlenen bisiklet egzersizleri uygulanmıştır. Araştırmacılar, egzersiz öncesinde, hemen sonrasında, 5 dakika ve 10 dakika sonrasında BDNF (Beyinden Türetilen Nörotrofik Faktör) ayrıca kortizol seviyelerini ölçmüşlerdir. Sonuçlar, üç grupta da egzersizin ardından, 5 ve 10 dakika sonrasında serum BDNF düzeylerinin giderek azaldığını göstermiştir. Ayrıca, düşük şiddette egzersiz yapanlarda serum kortizol düzeyinin egzersizden hemen sonra hızla arttığını, 5 dakika sonrasına kadar artma sürecinin devam ettiğini, 10 dakika sonra ise azaldığını ortaya koymuşlardır. Diğer taraftan, orta şiddette egzersiz ve kontrol gruplarında kortizol düzeylerinin, BDNF gibi, egzersizden sonraki dönemlerde azaldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, düşük şiddette egzersiz yapmanın, orta şiddette egzersiz ve kontrol gruplarına kıyasla motor korteksteki nöroplastisiteyi artırdığı ve tek bir aerobik egzersiz programının bile motor kortikal nöroplastisiteyi teşvik ettiği öne sürülmüştür (10). Genç yetişkinlerde yapılan akut egzersiz çalışmaları, orta-düşük şiddetteki aerobik egzersizin az bir seviyesinin dahi transkranyal manyetik stimülasyona verdiği yanıtı artırabileceğini gösterse de yüksek yoğunluklu aerobik egzersizlerin insan motor korteksindeki transkranyal manyetik stimülasyonun neden olduğu nöroplastisitenin kolaylaştırılmasını engellediği ve her zaman ortaya çıkan bir nöroplastisite paradigmasına cevap veremeyebileceğini göstermektedir (11). Buradaki bilgilerden yapacağımız çıkarım; düşük ve orta şiddette yapacağımız fiziksel aktivitenin nörotrofik faktörleri uyarıp nöroplastisiteye destek sağlarken, yüksek şiddette yapılan egzersizin vücut tarafından bir stres faktörü gibi tanımlanıp, nöroplastisitenin önüne geçen inflamatuar stokinlerin salınımına neden olduğu saptanmıştır. Yüksek ağırlıklı egzersiz fiziksel olarak uygunluk seviyesine katkıda bulunsa da nörogenezizi artırmada yararlı olmadığını söyleyebiliriz. Bu söylem yapılan hayvan çalışmalarında da kanıtlanmıştır (9). Yapılan çalışmalarda yapılan egzersizin, nörotrofik faktör salınımına, kan akımını hızlanmasına ve özellikle hipokampusta ortaya çıkan nörogenezin dolaylı olarak nöroplastisiteye katkıda bulunduğunu ortaya koymuşlardır. Bu katkının bazal gangliyonlar ile talamik ve kortikal bağlantılarının arasındaki iletişimin artmasına da ayrar sağladığını belirmişlerdir (12). Vilela ve ark. yaptığı çalışmada ise düzenli şekilde yapılan aerobik ve kuvvetlendirme egzersizinin sıçanlarda uzamsal hafızada artış, hipokampüsteki sinaptik protein oranında yükseliş ve nörotrafik iletişimin arttığı ifade edilmiştir (13). 380 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3.SONUÇ Literatürdeki pek çok çalışma, fiziksel aktivitenin nöroplastisite üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir. Fiziksel aktivitenin, özellikle düşük ve orta şiddette yapılan egzersizlerin, nöroplastisiteyi destekleyen nörotrofik faktörlerin salınımını artırdığı ve sinir sistemlerinde deneyime bağlı değişikliklere yol açtığı gözlemlenmiştir. Bu etkiler, motor fonksiyonlarda iyileşme ve bilişsel işlevlerde artış gibi olumlu sonuçlarla ilişkilidir. Özellikle nöro-rehabilitasyon alanında, fiziksel aktivitenin nöroplastisiteyi artırma potansiyeli önemli bir araştırma ve tedavi alanı olmuştur. İnme sonrası rehabilitasyon için uygulanan göreve özel egzersizler ve genel aerobik egzersiz kombinasyonu, motor korteksteki nöroplastisiteyi teşvik etmek ve fonksiyonları eski haline getirmek konusunda etkili bir strateji olarak öne çıkmaktadır. Ancak, yapılan çalışmalarda yüksek yoğunluklu egzersizin nöroplastisite üzerindeki etkileri incelenirken, düşük ve orta şiddetteki egzersizlerin daha olumlu sonuçlar doğurduğu gözlemlenmiştir. Bu bağlamda, nöroplastisiteyi artırmak amacıyla düzenli fiziksel aktivitenin özellikle düşük ve orta şiddetteki egzersizlere odaklanması gerektiği önemli bir bulgudur. Sonuç olarak, fiziksel aktivitenin nöroplastisite üzerindeki olumlu etkileri, sağlık profesyonelleri ve araştırmacılar için önemli bir ilgi alanını oluşturmaktadır. Bu bağlamda, gelecekte yapılacak daha kapsamlı araştırmaların, nöroplastisite mekanizmalarını anlamak ve bu bilgiyi klinik uygulamalara entegre etmek adına önemli katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir. KAYNAKLAR 1. Merzenich M, deCharms RC. The mind-brain continuum. Boston, MA: MIT Press; 1996. 2. Swain RA, Thompson RF. In search of engrams. Annals of the New York Academy of Sciences. 1993;702:27-39. 3. Merzenich MM, Van Vleet TM, Nahum M. Brain plasticity-based therapeutics. Front Hum Neurosci. 2014;8:385. 4. Bavelier D, Neville HJ. Cross-modal plasticity: where and how? Nat Rev Neurosci. 2002;3(6):443-52. 5. Mark R. Rosenzweig SMB, Arnold L. Leiman. Biological Psychology. 3 ed. Sunderland: Sinauer Associates; 2002. 6. WHO. Global recommendations on physical activity for health 2010 [cited 2023. 1:[Available from: https://www.who.int/publications/i/item/9789241599979. 7. Taub E, Uswatte G, Elbert T. New treatments in neurorehabilitation founded on basic research. Nat Rev Neurosci. 2002;3(3):228-36. 8. Hötting K, Röder B. Beneficial effects of physical exercise on neuroplasticity and cognition. Neurosci Biobehav Rev. 2013;37(9 Pt B):2243-57. 9. Budde H, Wegner M, Soya H, Voelcker-Rehage C, McMorris T. Neuroscience of Exercise: Neuroplasticity and Its Behavioral Consequences. Neural Plast. 2016;2016:3643879. 10. McDonnell MN, Buckley JD, Opie GM, Ridding MC, Semmler JG. A single bout of aerobic exercise promotes motor cortical neuroplasticity. J Appl Physiol (1985). 2013;114(9):1174-82. 11. Smith AE, Goldsworthy MR, Wood FM, Olds TS, Garside T, Ridding MC. Highintensity Aerobic Exercise Blocks the Facilitation of iTBS-induced Plasticity in the Human Motor Cortex. Neuroscience. 2018;373:1-6. 12. Petzinger GM, Fisher BE, McEwen S, Beeler JA, Walsh JP, Jakowec MW. Exercise-enhanced neuroplasticity targeting motor and cognitive circuitry in Parkinson's disease. Lancet Neurol. 2013;12(7):716-26. 381 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 13. Vilela TC, Muller AP, Damiani AP, Macan TP, da Silva S, Canteiro PB, et al. Strength and Aerobic Exercises Improve Spatial Memory in Aging Rats Through Stimulating Distinct Neuroplasticity Mechanisms. Mol Neurobiol. 2017;54(10):7928-37. 382 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AB INITIO CALCULATIONS ON THE ELECTRONIC AND THERMOELECTRIC PROPERTIES OF AL2CO Emre BÖLEN Opticianry Program, Department of Medical Services and Techniques, Vocational School of Health Services, Aksaray University ORCID: 0000-0001-8171-0757 Abstract Developing technology and increasing human population rapidly increase energy consumption and this situation leads to the emergence of new energy sources. Moreover, these new energy sources can be produced in an environmentally friendly and efficient manner at a low cost. In this respect, thermoelectric materials could meet this need. Today, thermoelectric materials have an important place in terms of efficiently converting unusable heat energy into electrical energy. Al2CO is novel direct-gap semiconductor material, and it has two different polymorphs. The crystal structure of Al2CO stable hexagonal structure and it has direct-gap semiconductors extremely important for thermoelectricity. In this study, the structural, electronic, electronic transport, and thermoelectric performance of the new semiconductor Al2CO compound were examined. Finally, the figure of merit (ZT) values calculated for Al2CO and evaluated. Keywords: Al2CO, Ab initio calculations, electronic transport, thermoelectric materials 1. INTRODUCTION The widespread use of technological devices and their use by more people with the increasing population significantly increases the global energy need. This situation triggers the search for new energy sources. However, considering the climate crisis, these new energy sources must be environmentally friendly. In this context, thermoelectric materials come to the fore due to their properties. Today, thermoelectric materials have an important place in terms of efficiently converting unusable heat energy into electrical energy. Generally, the efficiency of thermoelectric (TE) materials can be determined by the thermoelectric figure of merit (ZT) value, and the formula is; & σT º = k™ + kN where S and σ are the Seebeck coefficient and electrical conductivity and kN and k™ are the lattice and electronic thermal conductivity, respectively. Today, the research of thermoelectric materials with high ZT values has become extremely important. Aluminum oxycarbide, Al2CO is a thermally stable and novel direct-gap semiconductor material [1] and it was first reported by Forster et al. [2] and it is confirmed via single crystal observations. Furthermore, Yokokawa et al. [3] reported two different polymorphs for Al2CO, Dluzewski et al [4] investigated structure via X-Ray diffraction and, Amma et al. [5] investigated the crystal structure of Al2CO. Majid et al. [1] calculated the electronic properties of Al2CO and showed that it has a direct band gap of 1.77 eV. These results make Al2CO a wide-gap semiconductor. The direct-gap semiconductors are extremely important for thermoelectricity [6] and this respect to investigating the thermoelectric performance of Al2CO is becoming critical. In this study, the structural, electronic, and thermoelectric properties of the Al2CO compound were theoretically examined with ab initio based calculations. The results obtained in the calculations shed light on the thermoelectric performance of the Al2CO compound. 383 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2. COMPUTATIONAL METHODS All calculations have been performed within the full-potential all-electron density-functional theory code exciting [7]. Ab initio based theoretical calculations of the structural, electronic band structures have been performed using the Perdew-Burke-Ernzerhof exchangecorrelation functional [8] and transport coefficients have been calculated within the linearized Boltzmann equation in the relaxation-time approximation [9]. Moreover, the hybrid functional HSE06 [10] functional was implemented in exciting code [11] for a more precise of the electronic band gap value of Al2CO. Electronic Muffin-tin radii of 1.45 for both C and O, and for Al 1.65 are employed. 16 × 16 × 16 k-points mesh were for the ground-state calculations, and a dense mesh of 40 × 40 × 40 k-points were used, to obtain reliable tensor components of the electronic transport coefficients with Perdew–Burke–Ernzerhof exchangecorrelation functional. 3. RESULTS AND DISCUSSIONS 3.1 Crystal Structure Bulk Al2CO has a hexagonal crystal structure. It has a SiC type structure and the Al atoms are in the Si site and the C and O atoms are in the carbon site. The calculated lattice parameters for Al2CO a=b=3.48 Å, and c=4.08 Å. The lattice parameters of Al2CO are theoretically calculated by Majid et al. [1] and according to these results a=b=3.38 Å and c =4.08 Å. As you see the lattice parameter c is perfectly matching, however the lattice parameters a and b are slightly different and this stems from the method and calculation parameters used. The crystal structure of the Al2CO is illustrated in Figure 1. Figure 1. a) Top view of unit cell Al2CO Top view b) Side view of Al2CO c) Top view of 3×3×3 supercell Al2CO, d) Side view of 3×3×3 supercell Al2CO In Figure 1, green, brown, and red balls represent Al, C and O atoms, respectively. 3.2 Electronic and Transport Properties The electronic band structure is very important for transport properties and therefore to understand on the electronic band structure of the bulk Al2CO, we calculated electronic properties along the high symmetry directions in the Brillouin Zone. The electronic band structure of Al2CO is shown in Fig. 2. 384 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2. The electronic band structure of Al2CO. According to calculation results with PBE exchange-correlation functional is Al2CO is a semiconductor with a direct band gap value of 1.66 eV. Majid et al [1] calculated the band gap value as 1.77 eV for Al2CO. This result is quite close to our result. To calculate the band gap value more accurately, we also performed the calculations with HSE06 exchangecorrelation functional. With HSE06, the band gap value was calculated as 3.59 eV. This value shows that Al2CO has a much larger band gap value. According to relaxation time approximation, the transport coefficients calculated are obtained depending on the relaxation time value. Therefore, the relaxation value must be known to calculate the exact value of transport coefficients, such as electrical conductivity. In this study, the relaxation time value was chosen as 10 fs to obtain the electrical conductivity value exactly. All calculations were made for a temperature value of 300 K. The result for electrical conductivity is presented in Fig. 3 385 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 3. The Electrical conductivity of Al2CO as a function of chemical potential. The electrical conductivity of Al2CO as a function of chemical potential for different axes are presented in Fig. 3. In the Fig. 3, the °° , Âää , and ›› , represent the electrical conductivity values in the x, y, and z directions, respectively. Since the electrical conductivity values in the x and y directions are the same, only the value in the y direction appears in the Figure. As you see from Fig. 3, generally the electrical conductivity of Al2CO is in much higher in p type region (negative values of chemical potential) than in n-type region (positive values of chemical potential). Furthermore, the electrical conductivity is in x and y direction higher than z direction in p-type region however, in n-type region electrical conductivity in z direction is higher than x and y direction. Additionally, there is a huge difference between the electrical conductivity values in the x,y and z directions in the p-type region. This shows that the electrical conductivity in Al2CO is significantly direction dependent. The tabulated Seebeck coefficients of Al2CO as a function of chemical potential for different axes are presented in Fig. 4 386 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 4. The Seebeck coefficient (S) of Al2CO as a function of chemical potential. Sxx, Syy and Szz represents, x-axis, y-axis, and z-axis respectively. The Seebeck coefficient of Al2CO as a function of chemical potential at 300 K for different axes is presented in Fig. 4. Since the Seebeck values in the x and y directions are the same, only the value in the y direction appears in the Fig. 4. There is not a significant difference observed between the Seebeck coefficients on different axes. In addition, the Seebeck values calculated in both the p-type and n-type regions are very close to each other. The calculated the maximum value of Seebeck coefficient is nearly 2625 VK-1 at 300 K. In terms of thermoelectric performance, the calculated Seebeck coefficient values are high, and therefore, high ZT can be expected. Finally, the figure of merit (ZT) was calculated at 300 K to investigate the thermoelectric performance of Al2CO. 387 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 5. Thermoelectric figure-of-merit ZT versus chemical potential for Al2CO. ZTxx, ZTyy and ZTzz represents, x-axis, y-axis, and z-axis respectively. The ZT value of Al2CO as a function of chemical potential at 300 K for different axes is presented in Fig. 5. Since the ZT values in the x and y directions are the same, only the value in the y direction appears in the Fig. 5. As can be seen, the calculated maximum ZT value is nearly 0.0034 and this value is quite small. This means that the thermoelectric performance of Al2CO is quite low. However, it should be considered that this calculation is made only for 300 K temperature. Finally, there is no significant difference between n-type and type regions and different directions in terms of ZT value. 4. CONCLUSION In conclusion, we have theoretically investigated the structural, electronic, and thermoelectric properties of Al2CO based on Density Functional Theory and Boltzmann Transport Theory calculations. Our findings show good agreement with previous studies on the structural parameters of Al2CO. Electronic band structure calculations show that the bulk Al2CO is a wide-semiconductor, and the direct band gap value is 3.59 eV. The electrical conductivity of Al2CO is relatively high, and it is larger in the p-type region than the n-type region. Moreover, electrical conductivity in Al2CO is significantly direction dependent. The calculated Seebeck value is relatively high for thermoelectric performance and is almost same value in n-type region and p-type region at low at 300 K. Finally, it has been understood that the ZT value calculated for Al2CO is quite low and therefore its thermoelectric performance is low. Acknowledgments Computing resources used in this work were provided by the National Center for High Performance Computing of Turkey (UHEM) under grant number 1016592023. 388 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org REFERENCES [1] Majid A., Ahsan S. A., Alkhedher M., Akhtar S., “A Density Functional Theory Study on Al2CO-Based Diluted Magnetic Semiconductor”, J. Supercond. Nov. Magn., (2023). [2] Foster L. M., Long G., and Hunter M. S., “Reactions Between Aluminum Oxide and Carbon. The AI,03-A14C3 Phase Diagram,” J. Am. Ceram. Soc., 39 ,1, (1956) [3] Yokokawa H., Dokiya M., Fujishige M., Kameyama T., Ujiie S., Fukuda K., “Phase relations associated with the Aluminum Blast Furnace: Aluminum Oxycarbide Melts and Al-C-X (X=F, Si) Liquid Alloys”, J. Am. Ceram. Soc. 65, C40, (1982). [4] Dluzewski P. A., Gorecka J., Kozlowskş M., Paszkowicz W., Yamaguchi A.,”Transmission electron microscopy and X-ray diffraction studies of Al2CO microcrystals” Mater. Chem. and Phys., 81, 2, (2003). [5] Amma, E. L., Jeffrey G. A., “Study of the wurtzite-Type compounds. V. Structure of Aluminium Oxycarbide, Al2CO; Short-Range Wurtzite-Type Superstucture”, J. Chem. Phys., 34, 252, (1961). [6] Sofo J. O., Mahan G. D., “Optimum band gap of a thermoelectric material”, Phys. Rev. B, 49, 7 (1994). [7] Gulans A., Kontur S., Meisenbichler C., Nabok D., Pavone P., Rigamonti S., Sagmeister S., Werner U., Draxl C., “exciting: a full-potential all-electron package implementing density-functional theory and many-body perturbation theory” J.Phys.: Condes.Matter, 26,363202, (2014). [8] Perdew J. P., Burke K., and Ernzerhof M., “Generalized approximation made simple”, Phys. Rev. Lett. 77, 3865 (1996). [9] Scheidemantel T. J., Ambrosch-Draxl C., Thonhauser T., Badding J. V., and Sofo J. O., “Transport coefficients from first-principles calculations”, Phys. Rev. B 68, 125210, (2003). [10] Krukau,A. V., Vydrov,O. A., Izmaylov,A. F., Scuseria, G. E., “Influence of the exchange screening parameter on the performance of screened hybrid functionals”, J. Chem.Phys.,125, 22410, (2006). [11] Vona C., Nabok D., Draxl C., “Electronic structure of (organic-)inorganic metal halide perovskites: The dilemma of choosing the right functional”, Adv. Theory Simul. 5, 2100496, (2022). 389 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GİYİLEBİLİR SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ SEÇİM FAKTÖRLERİNİN BWM YÖNTEMİ İLE ÖNCELİKLENDİRİLMESİ Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Bahadır ŞİMŞEK Gümüşhane Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü, Sağlık Yönetimi Anabilim Dalı ORCID: 0000-0002-7276-2376 Nilay ALTUNTAŞ Gümüşhane Üniversitesi lisansüstü eğitim enstitüsü Özet Giyilebilir sağlık teknolojilerinin hızla genişleyen pazarı, çeşitli zorlukları beraberinde getirmiştir. Benzer ürünler arasında ayrım yapma zorluğu, hem sağlık hizmeti sağlayıcıları hem de tüketiciler için üstesinden gelinmesi gereken bir husustur. Değerlendirme kriterlerini ve ilgili ağırlıklarını belirleme süreci, bu zorluğun üstesinden gelmek için çok önemli bir aşamadır. Değerlendirme kriterlerinin kişi özelinde değişkenlik göstermesi genel bir değerlendirme kriter setinin belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu noktada bir bireyin veya bir organizasyonun yeni bir teknolojiyi benimsemesi ve kullanması üzerinde etkili olan faktörleri kapsayan "Teknoloji Kabul Faktörleri" değerlendirme kriterleri olarak kabul edilebilir. Bu faktörler, kullanılabilirlik, fayda, güvenlik, erişilebilirlik ve fiyat gibi unsurları içererek, giyilebilir sağlık teknolojilerinin kullanıcı odaklı bir değerlendirme sürecine tabi tutulmasını sağlar. Benzer durum kriter ağırlıkları içinde geçerlidir. Herkesin bireysel ihtiyaçları ve tercihleri farklı olduğundan, genel bir ağırlık seti belirlemek her zaman mümkün ve mantıklı olmayabilir. Ancak, uzmanların görüşlerine dayalı olarak belirlenen ağırlık seti daha makul bir yaklaşımdır. Çalışmanın odak noktası, giyilebilir sağlık teknolojileri seçim kriterlerinin göreceli önemlerini belirlemektir. Bu amaçla, teknoloji kabul faktörlerinden türetilen seçim kriterleri, üç uzmanın görüşleri dikkate alınarak Best Worst Method (BWM) ile ağırlıklandırılmıştır. Kriterlerin göreceli önemi belirlenen ağırlıklarının ortalaması hesaplanarak tespit edilmiştir. Buna göre kriterlerin sıralanması Kullanabilirlik> Fayda> Güvenlik> Erişilebilirlik> Fiyat olarak tespit edilmiştir. Giyilebilir sağlık teknolojileri seçiminde, kullanılabilirlik ve fayda kriterleri tüm uzmanlar için belirleyici olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, sağlık profesyonellerinin teknolojinin etkili kullanılabilirliğine ve sağlık üzerindeki olumlu etkilerine odaklandığını göstermektedir. Güvenlik ve erişilebilirlik kriterleri orta seviyede önem taşırken, fiyat kriteri genelde daha düşük bir öncelik seviyesine sahiptir. Anahtar Kelimeler: Giyilebilir Sağlık Teknolojileri, Teknoloji Kabul Faktörleri, Çok Kriterli Karar Analizi, BWM Yöntemi. PRIORITIZATION OF WEARABLE HEALTH TECHNOLOGIES SELECTION FACTORS WITH BWM METHOD Abstract The rapidly expanding market for wearable health technologies has brought with it several challenges. The challenge of differentiating between similar products is a challenge for both healthcare providers and consumers. The process of identifying evaluation criteria and their respective weights is a crucial stage in overcoming this challenge. The variability of evaluation criteria on an individual basis makes it difficult to determine a general set of evaluation criteria. 390 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org At this point, "Technology Acceptance Factors", which cover the factors that influence an individual or an organization to adopt and use a new technology, can be considered as evaluation criteria. These factors include elements such as usability, utility, safety, security, accessibility and price, allowing wearable health technologies to be subjected to a useroriented evaluation process. The same is true for criteria weights. Since everyone's individual needs and preferences are different, it may not always be possible or logical to determine a general set of weights. However, a weight set based on the opinions of experts is a more reasonable approach. The focus of the study is to determine the relative importance of the selection criteria for wearable health technologies. For this purpose, the selection criteria derived from the technology acceptance factors were weighted using the Best Worst Method (BWM), taking into account the opinions of three experts. The relative importance of the criteria was determined by calculating the average of the determined weights. Accordingly, the ranking of the criteria was determined as Usability > Utility > Safety > Accessibility > Price. In the selection of wearable health technologies, usability and utility criteria stand out as decisive for all experts. This shows that healthcare professionals focus on the effective usability of the technology and its positive impact on health. Safety and accessibility criteria are of medium importance, while the price criterion generally has a lower priority level. Keywords: Wearable Health Technologies, Technology Acceptance Factors, Multi-Criteria Decision Analysis, BWM Method. Giriş Giyilebilir sağlık teknolojileri, sağlık alanında önemli bir evrim geçirmiş ve modern tıp pratiğinde kapsamlı bir rol oynamaktadır. Bu teknolojiler, kullanıcıların sağlık durumlarını izleyebilmelerini sağlayan, genellikle vücuda giyilebilen veya takılabilen teknolojik cihazları ifade eder (Dunn, Runge ve Snyder, 2018). Giyilebilir sağlık teknolojilerinin tarihçesi, ilk başta basit adımları sayma işlevselliği ile başlamış olsa da, zaman içinde giderek çeşitlenmiştir. Bu evrim süreci, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, daha sofistike sensörlerin, biyo-izleme sistemlerinin ve tıbbi görüntüleme teknolojilerinin entegrasyonunu içermiştir (Scheid, Reed ve West, 2023). Giyilebilir cihazlar, önceleri fitness takibi ve aktivite izleme amacıyla kullanılırken, günümüzde kronik hastalıkların yönetimi, hasta takibi, teşhis süreçlerinde destek ve tedaviye yönelik stratejilerin uygulanmasında kritik bir rol oynamaktadır (Mehta ve Sharma, 2023). Sağlık sektöründeki giyilebilir teknolojiler, hastaların sağlık durumlarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanımasıyla ön plana çıkmaktadır. Hasta takibi konusunda gerçek zamanlı veri sağlama kapasitesi, doktorlara ve sağlık profesyonellerine hastalarının durumu hakkında daha kapsamlı ve anlamlı bilgiler sunma imkânı tanır (Fioranzato ve diğerleri, 2021; Leenen ve diğerleri, 2020). Teşhis ve tedavi süreçlerindeki katkıları, doğru ve zamanında veri alımını sağlayarak hastalıkların daha hızlı teşhis edilmesine ve daha etkili tedavi stratejilerinin belirlenmesine olanak tanır (H. S. Kang ve Exworthy, 2022). Bu bağlamda, giyilebilir sağlık teknolojileri, sağlık sektörünün daha önce mümkün olmayan bir hassasiyet ve kişiselleştirilmiş bakım sağlama potansiyelini artırmıştır. Bu teknolojiler, hasta odaklı sağlık hizmetlerinin önemli bir parçası haline gelerek modern tıbbın sınırlarını genişletmiş ve hastaların kendi sağlıklarına daha etkin bir şekilde katılımını teşvik etmiştir (Mamdiwar ve diğerleri, 2021). Kronik hastalıkların artması, sağlık hizmetlerinin maliyetinin artması ve teknoloji ürünlerinin daha erişilebilir ve kullanımı daha kolay hale gelmesi nedeniyle giyilebilir sağlık teknoloji pazarı son yıllarda önemli bir büyüme kaydetmiştir. 391 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Pazarın 2021-2028 yılları arasında yaklaşık üç kat artarak 115,8 milyar ABD dolarından 380 milyar ABD dolarına yükselmesi beklenmektedir (Elshafeey, Mhaimeed, Al Ani ve Elshazly, 2021). Giyilebilir sağlık teknolojileri pazarının hızla genişlemesine paralel olarak aynı amaca hizmet eden ürünlerin sayısının artması çeşitli zorlukları da beraberinde getirmiştir. Bu zorlukların en belirgin olanı, pazardaki benzer ürünleri birbirinden ayırt etme güçlüğüdür. Hem sağlık hizmeti sağlayıcıları hem de tüketiciler için en uygun teknolojiyi ayırt etme önemli bir zorluktur. Bu zorluğun üstesinden gelebilmede değerlendirme kriterlerinin ve kriter ağırlıklarının belirlenmesi kritik bir aşamadır. Bu aşama karar sürecinin daha bilinçli ve etkili hale getirmek açısından önemlidir. Herkesin beklentileri, sağlık ihtiyaçları ve tercihleri farklı olduğu için, genel bir değerlendirme kriter seti belirlemek mümkün olmayabilir. Bu noktada bir bireyin veya bir organizasyonun yeni bir teknolojiyi benimsemesi ve kullanması üzerinde etkili olan faktörleri kapsayan "Teknoloji Kabul Faktörleri" çözüm olabilir. Bu faktörler, kullanıcının bir giyilebilir sağlık teknolojisini benimsemesini etkileyen temel unsurları içerir ve bu unsurlar genellikle teknik özelliklerden çok daha geniş bir perspektifi temsil eder. Özellikle, kullanılabilirlik, fayda, güvenlik ve fiyat gibi teknoloji kabul faktörleri, ürünler arasında ayrım yapma ve kullanıcıların bireysel ihtiyaçlarına uygun en iyi çözümleri seçme konusunda önemli bir rehberlik sunar. Bu faktörler, değerlendirme kriterlerinin belirlenmesinde sağladıkları açıklık ve anlamla, pazardaki çeşitliliği daha iyi anlamamıza ve kullanıcı odaklı bir değerlendirme süreci oluşturmamıza olanak tanır. Değerlendirme kriteri olarak teknoloji kabul faktörlerin benimsenmesi, giyilebilir sağlık teknolojilerinin seçimi sürecini daha geniş bir bağlamda ele almayı sağlar. Kriterlerin göreceli öneminin tayin edilmesi, giyilebilir sağlık teknolojileri seçimi sürecinde karar vericilere netlik sağlamak ve daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmak açısından kritik bir adımdır. Herkesin bireysel ihtiyaçları ve tercihleri farklı olduğundan, genel bir ağırlık seti belirlemek her zaman mümkün ve mantıklı olmayabilir. Ancak, uzmanların görüşlerine dayalı olarak belirlenen ağırlık seti daha makul bir yaklaşım olabilir. Çünkü uzmanlıkları ve alanlarındaki deneyimleri çerçevesinde değerlendirme yapacakları varsayıldığında, uzmanlar tarafından belirlenen ağırlık seti bir anlam taşıyabilir. Bu ağırlık seti, sadece kullanıcılara değil, aynı zamanda üreticilere, sağlık profesyonellerine ve diğer paydaşlara rehberlik sağlar. Ağırlık seti, giyilebilir sağlık teknolojilerinin geliştirilmesi, pazarlanması ve entegrasyonunda stratejik kararlar almak isteyenlere, hangi faktörlere öncelik verilmesi gerektiği konusunda bilgi sağlar. Bu, hem sektördeki aktörlerin rekabet avantajını artırabilir hem de son kullanıcıların ihtiyaçlarına daha iyi hizmet etmeyi mümkün kılar. Bu nedenle, ağırlık seti belirlemenin, giyilebilir sağlık teknolojilerinin evrimini şekillendirmede önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Bu çalışmada giyilebilir sağlık teknolojileri seçim kriterlerinin göreceli önemleri çok kriterli karar analizi ile belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla teknoloji kabul faktörlerinden türetilen seçim kriterleri üç uzmanın görüşlerinin Best Worst Method (BWM) ile işlenmesiyle elde edilen ağırlıkların ortalaması hesaplanarak kriterlerin göreli önemleri tayin edilmiştir. Bu önceliklendirmenin, hem endüstriyel uygulamalarda hem de bireysel ve sağlık profesyonellerinin karar verme süreçlerine değerli katkı sağlaması beklenmektedir. Çalışmanın devamı şu şekilde organize edilmiştir. Bölüm 2’de araştırmayla ilgili çalışmaları sunar. Bölüm 3 metodoloji detaylı olarak anlatır. Bölüm 4 uygulama sürecini raporlarken Bölüm 5 çalışmanın sonuçlarını sunar. İlgili Çalışmalar Bu bölümde çalışmanın temelini oluşturan konularla ilgili çalışmalara yer verilmektedir. 392 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Giyilebilir Sağlık Teknolojileri Literatürü Giyilebilir sağlık teknolojilerinin sağlık sektöründeki geçmişini, gelişimini ve evrimini anlamak için mevcut literatürü ve önemli bulguları gözden geçirmek çok önemlidir. Giyilebilir sağlık teknolojileri, potansiyel klinik uygulamaları, benimsenme faktörleri, elektronik sağlık kayıtlarıyla entegrasyonları ve hasta sağlığı yönetimi üzerindeki etkilerine odaklanan kapsamlı araştırmalara konu olmuştur. Dunn vd. (2018), mevcut ve gelecekteki giyilebilir teknolojiler ve bunların klinik uygulamalara yönelik ilerlemeleri hakkında kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Yazarlar, bu teknolojilerin fizyolojik parametreleri izleme ve sağlık hizmeti sunma potansiyelini tartışmakta ve sağlık sektöründeki önemlerini vurgulamaktadır. Binyamin ve Hoque (2020), giyilebilir sağlık izleme teknolojisinin benimsenme niyetini açıklamak için Birleşik Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisini (UTAUT2) genişletmiştir. Bu çalışma, bu teknolojilerin benimsenmesinin itici güçlerini anlamanın önemini vurgulamakta ve sağlık hizmetleri ortamlarında kabul edilmelerini etkileyen faktörlere ışık tutmaktadır. Dinh-Le vd (2019), giyilebilir sağlık teknolojisinin elektronik sağlık kayıtlarıyla entegrasyonu üzerine bir kapsam incelemesi gerçekleştirerek, bu teknolojilerin sağlık kuruluşlarında uygulanması ve iş akışları hakkında değerli bilgiler sağlamıştır. Bu çalışma, giyilebilir sağlık teknolojilerini uygulamalarına dahil etmek isteyen kuruluşlar için temel bir kaynak niteliğindedir. Ranganathan vd. (2021), yaşlı yetişkinlerin giyilebilir sağlık cihazlarını kullanımını ve sağlık verilerini sağlayıcılarla paylaşma isteklerini araştırmaktadır. Çalışmada, teknoloji öz yeterliliği, sağlık koşulları ve demografik faktörler arasında önemli ilişkiler tespit edilmiş ve yaşlı nüfus için giyilebilir sağlık teknolojileri tasarlanırken ve uygulanırken bu faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Cheung vd. (2019), tüketicilerin giyilebilir sağlık teknolojisini benimsemesini incelemekte ve sağlık özelliklerinin benimsemeyi yönlendirmedeki rolünü vurgulamaktadır. Bu çalışma, kişiselleştirilmiş sağlık takibi için teknolojiden yararlanmaya yönelik artan ilgiyle uyumlu olarak, giyilebilir sağlık teknolojisinin bireylerin refahını artırma potansiyelinin altını çizmektedir. Kim ve Yoon (2020), dijital sağlık hizmetlerinde sürekli glikoz izleme sistemlerinin kullanımından çıkarılan dersleri tartışarak, bu teknolojilerin bireylerin günlük yaşamda sağlıklarını izlemelerini sağlamadaki dönüştürücü potansiyelini vurgulamaktadır. Bu durum, giyilebilir sağlık teknolojilerinin bireylerin sağlıklarını proaktif bir şekilde yönetmelerini sağlamadaki pratik etkilerinin altını çizmektedir. Andreu-Pérez vd. (2015) giyilebilir sensörlerden akıllı implantlara kadar yaygın sağlık hizmetlerinin evrimine ilişkin kapsamlı bir genel bakış sunarak kişiselleştirilmiş ve yaygın sağlık hizmetlerine geçişi vurgulamaktadır. Bu derleme, giyilebilir sağlık teknolojilerinin gidişatı ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmeti sunma potansiyelleri hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Giyilebilir sağlık teknolojilerine ilişkin literatür, bu teknolojilerin gelişimi, benimsenme faktörleri, sağlık sistemleriyle entegrasyonu ve hasta sağlığı yönetimi üzerindeki potansiyel etkilerine ilişkin zengin bir anlayış sunmaktadır. Bu bulgular, giyilebilir sağlık teknolojilerinin sağlık hizmeti sunumunda devrim yaratma ve bireyleri sağlıkları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmaları için güçlendirme konusundaki dönüştürücü potansiyelinin altını çizmektedir. BWM Yöntemi İlgili Çalışmalar Best Worst Method (BWM), çok kriterli karar verme ve kriter ağırlık katsayılarını tanımlama için güçlü bir araçtır (Pamučar, Ecer, Cirovic ve Arlasheedi, 2020). BWM, yapılandırılmış bir ikili karşılaştırma sistemine dayanır ve kriter ağırlıklarını elde etmek için diğer çok kriterli karar verme yöntemlerine göre daha az ikili karşılaştırma gerektirir (Haseli, Sheikh, Wang, Tomaskova ve Tirkolaee, 2021; Rezaei, 2020). 393 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Karmaşık karar problemlerinde, çok sayıda ikili karşılaştırmanın yükünü azaltmak için Parsimonious Best Worst Method (P-BWM) önerilmiştir (Moslem, 2023). BWM, çok kriterli grup karar verme problemleri için hesitant bulanık best worst yöntemi (HFBWM) gibi belirsiz durumlara genişletilmiştir (Ali ve Rashid, 2019). Ek olarak, BWM yöntemi, en iyi ve en kötü kriterler aracılığıyla faktörlerin tutarlı bir yapısal karşılaştırmasını sağlar (Marziyeh Sadat, Seyed Azim, Mehdi, Hamidreza ve Jafar, 2023). Wang vd. (2020), BWM'nin, özellikle kalitatif değişkenler için karmaşık karar verme süreçlerini ele alma konusunda etkili olduğu göstermiştir. Guo ve Qi (2021) tarafından farklı uzmanların en iyi ve en kötü kriterlerini değerlendirdiği grup karar verme bağlamında kullanılmıştır, böylece bilgi eksikliği önlenmiştir. BWM, bulanık mantık (Majumder, Balas, Paul ve Baidya, 2021), sezgisel bulanık boyut analizi (Pérez-Domínguez, David, Picón, López ve Yohana, 2021) gibi çeşitli yaklaşımlarla da entegre edilebilmektedir. Best Worst Method (BWM) yöntemi basit, anlaşılır ve tutarlı sonuçlar sağlaması nedeniyle çeşitli alanlarda sıklıkla tercih edilmektedir (kamu sağlık sistemlerinde tedarikçi değerlendirmesi (Yazdani, Torkayesh ve Chatterjee, 2020), tedarik zinciri yönetiminde grup karar alma (Haseli ve diğerleri, 2021) ve sürdürülebilir ulaşım değerlendirmesi (Broniewicz ve Ogrodnik, 2021), demiryolu rotası seçiminde (Vilke, Petrović ve Tadić, 2022), yol taşıma yakıtları ve araçlarının seçiminde (Kügemann ve Polatidis, 2022) ). Araştırmacılar BWM yöntemini esas olarak çok sayıda faktörün göreli önemini tayin etmede kullanmaktadır. İlgili okuyucular sıralanan örnekleri inceleyebilir. Lüks konut binalarının kalitesini etkileyen faktörlerin ağırlıklandırılması (Marziyeh Sadat ve diğerleri, 2023), teknolojik hizmet platformlarının performans değerlendirmesindeki kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesi (C. Zhang, Hu, Qin ve Song, 2023), çatışma yönetiminde temel olasılık atamasının optimal ağırlığının belirlenmesi (Zhou, Cui, Mi, Zhang ve Kang, 2022), yükseköğretim kurumlarında performans ölçümü için kriterlerin ve göstergelerin göreceli ağırlığının belirlenmesi (Hashemi Petrudi, Ghomi ve Mazaheriasad, 2022), tekstil endüstrisinde tedarikçi seçimi kriterlerinin ağırlıklarının belirlenmesi (Paul, Chakraborty ve Chakraborty, 2022), tedarik zinciri yönetiminin işlevlerinin ağırlıklarının belirlenmesi (Gunduz, Demir ve Paksoy, 2021), küçük-orta ölçekli bir kağıt üreticisinde tedarikçi seçim faktörlerinin değerlendirilmesi (Kurniawan ve Puspitasari, 2021). Teknoloji Ürünü Seçim Teknoloji ürünlerinin seçilmesi sürecinde, en uygun teknolojinin seçildiğinden emin olmak için çeşitli karar verme kriterlerini göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Farklı sektörlerde teknoloji seçimindeki kilit faktörleri belirlemek için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Kheybari vd. (2021) biyoyakıt üretim teknolojisinin seçiminde en kritik kriterler olarak hava kirliliği, arazi kullanım değişikliği ve insan uzmanlığının önemini vurgulamıştır. Benzer şekilde, Dal ve Kızılaslan (2022) kırmızı et endüstrisinde üretim teknolojisi seviyesinin belirlenmesinde kalite, hijyen ve modern koşulların en temel kriterler olduğu sonucuna varmıştır. Bu bulgular, teknoloji seçiminde çevresel ve kalite ile ilgili faktörlerin önemini vurgulamaktadır. Beeram vd. (2020), çok kriterli karar verme yöntemlerini kullanarak santrifüjsüz şeker endüstrisi için sürdürülebilir meyve suyu çıkarma teknikleri üzerine bir çalışma yürütmüştür. Araştırma, teknoloji seçiminde sürdürülebilirlik kriterlerinin önemini vurgulayarak, şeker kamışı suyunun çıkarılması için sürdürülebilir bir kırma teknolojisi belirlemiştir. Çalışmada en iyi meyve suyu çıkarma teknolojisini belirlemek için TOPSIS, PROMETHEE ve VIKOR olmak üzere üç çok kriterli karar verme yöntemi kullanılmış ve bu teknolojinin sıcak su kullanmadan elektrikle çalışan tek yatay kırıcı (SHEN) olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, şeker endüstrisi için teknoloji seçiminde sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğinin önemini ortaya koymaktadır. 394 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Buna ek olarak, Lee vd. (2011) birden fazla teknoloji adayını çeşitli kriterlere göre değerlendirecek ve birden fazla uzman tarafından değerlendirilecek sağlam bir teknoloji değerlendirme çerçevesine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır. Bu durum, teknoloji seçiminde farklı uzmanlıkların katkısını içeren kapsamlı ve sistematik bir yaklaşımın öneminin altını çizmektedir. Benzer şekilde, Kang ve diğerleri (2012) yeni ürün geliştirme için teknoloji seçiminin karmaşıklığını ve birden fazla teknoloji adayını birden fazla kritere göre değerlendirebilen sağlam bir karar verme çerçevesinin kritik rolünü vurgulamıştır. Bu çalışmalar, teknoloji seçiminde farklı kriterleri ve uzman girdilerini dikkate alan yapılandırılmış ve kapsamlı bir yaklaşımın gerekliliğini vurgulamaktadır. Aka (2023) hızlı prototiplemede 3D yazıcı teknolojisi seçimi üzerine doğruluk, karmaşık tasarım, yüzey kalitesi, kullanım kolaylığı, verim, malzeme maliyeti ve ekipman maliyeti gibi kriterleri dikkate alan bir çalışma yürütmüştür. Bu, teknik özellikler ve maliyet hususları da dahil olmak üzere teknoloji seçiminde yer alan çok çeşitli kriterleri göstermektedir. Orjuela (2023), temel araştırma, üretim hacmi, ihraç edilen değer, ihraç edilen miktar ve ihracatın birim değeri gibi kriterleri göz önünde bulundurarak Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) aracılığıyla tarımsal zincirler için teknolojik boşlukları analiz etmiştir. Bu, tarım zincirleri için teknoloji seçiminde yer alan sektöre özgü kriterleri vurgulamaktadır. Teknoloji ürünlerinin seçimi, çevresel etki, sürdürülebilirlik, kalite, yenilik, teknik özellikler ve maliyet hususları da dahil olmak üzere çeşitli kriterlerin kapsamlı bir değerlendirmesini içermektedir. Çok kriterli karar verme yöntemlerini ve uzman girdisini içeren yapılandırılmış ve sistematik bir yaklaşım, belirli sektör ihtiyaçları için en uygun teknolojinin seçilmesini sağlamak için gereklidir. Teknoloji Kabul Faktörleri Giyilebilir sağlık teknolojisinin benimsenmesi ve kullanımı, teknik özelliklerin ötesine geçen çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Teknoloji kabul faktörleri veya Teknoloji kabul modeli olarak bilinen bu faktörler, kullanıcıların bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak en iyi çözümlerin seçimine rehberlik etmede önemli bir rol oynamaktadır. Kullanılabilirlik, fayda, güvenlik ve fiyat, giyilebilir sağlık teknolojisinin benimsenmesini etkileyen temel unsurlar arasında yer almakta ve önemli değerlendirme kriterleri haline gelmektedir (Cheung ve diğerleri, 2019). Araştırmalar, çaba beklentisi, fiyat değeri, hükümetin sağlık politikası ve güven gibi faktörlerin giyilebilir sağlık izleme teknolojisinin benimsenmesinde önemli itici güçler olduğunu göstermiştir (Binyamin ve Hoque, 2020). Ayrıca, Asadi vd. (2019) giyilebilir sağlık cihazlarının benimsenmesinin belirleyicilerini tahmin etmek için dış değişkenleri içeren genişletilmiş teknoloji kabul modeli önermiştir. Teknoloji kabul modeli, akıllı giyilebilir sağlık cihazlarının tüketici tarafından benimsenmesini araştırmak için sağlık inançları, sağlık bilgilerinin doğruluğu, uyumluluk ve işlevsel uyumluluk gibi sağlık ve teknoloji özelliklerini içerecek şekilde genişletilmiştir (Rehman, Ahmad, Akhter ve Aljarallah, 2022). Asadi vd. (2019) giyilebilir teknolojinin benimsenmesine katkıda bulunan önceki çalışmaları ve göstergeleri Tablo 1’deki gibi raporlamıştır. 395 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 3 Giyilebilir teknolojilerin benimsenmesine yönelik ilgili çalışmalar Çalışma Teknoloji Göstergeler (Dehghani, 2018) Akıllı Saat Algılanan Fayda, Algılanan Kullanım Kolaylığı, Olanak Sağlayan Teknolojiler, İşlevsellik, Tamamlayıcı Ürünler, Sürekli Kullanım Niyeti (Gu, Wei ve Xu, 2016) Giyilebilir Cihaz Performans Beklentisi, Hedonik Motivasyon, Mahremiyet Kaygısı, Kolaylaştırıcı Koşullar, Hedonik, Güven, Çaba Beklentisi (Yang, Yu, Zo ve Choi, 2016) Giyilebilir Cihaz Hedonik Motivasyon, Sosyal Etki, Risk, İşlevsellik, Algılanan Kullanım Kolaylığı, Görsel Çekicilik, Algılanan Kullanım Kolaylığı, Marka Adı, Algılanan Kullanışlılık (M. Zhang, Luo, Nie ve Zhang, 2017) Giyilebilir Cihaz Sağlık İnancı, Algılanan Kolaylık, Sağlık İnancı, Algılanan Fayda, Algılanan Güvenilirlik, Tüketici Yenilikçiliği, Algılanan Yorumlanabilirlik (Li, Wu, Gao ve Shi, 2016) Giyilebilir Cihaz Algılanan Gizlilik Riski (Bilgi Duyarlılığı, Algılanan Prestij, Yasal Koruma, Kişisel Yenilikçilik Yasama), Algılanan Fayda (Algılanan Bilgilendiricilik, İşlevsel Uyum), Benimseme Niyeti, Fiili Benimseme (Basoglu, Ok ve Daim, 2017) Akıllı Gözlük Karmaşıklık, Öz Yeterlilik, Yararlılık, Sağlık Kaygısı, Kullanım Kolaylığı, Risk, Niyet, Dış Etki (Rauschnabel ve Hedonik Motivasyon, Algılanan Kullanım Kolaylığı, Akıllı Gözlük Ro, 2016) Algılanan Fayda (Canhoto ve Arp, 2017) Giyilebilir Fitness Cihazları (Potnis, Demissie ve Deosthali, 2017) Giyilebilir Cihaz Algılanan Çaba, Faydacı Faydalar, Cinsiyet, Fizyolojik Özellikler, Sosyal Etki, Hedonik Kolaylaştırıcı Koşullar, Sosyal Etki, Güven, Performans Beklentisi Teknoloji Riski, Algılanan Fayda, Mahremiyet, Hedonik (Kalantari ve Rauschnabel, Akıllı Gözlük Motivasyon, İmaj, Algılanan Kullanım Kolaylığı, 2018) Normlar Kaynak: (Asadi ve diğerleri, 2019) Özetle, giyilebilir sağlık teknolojisinin benimsenmesi ve kullanımı; kullanılabilirlik, fayda, güvenlik ve fiyat gibi çok sayıda faktörden etkilenmektedir. Bu faktörler, sağlık, inşaat, konaklama ve eğitim gibi çeşitli alanlarda kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve giyilebilir teknolojinin benimsenmesinin itici güçleri ve zorlukları hakkında değerli bilgiler sağlamıştır. Metodoloji Giriş bölümünde belirtildiği gibi bu çalışma, büyüyen giyilebilir teknoloji pazarında benzer amaçlara hizmet eden çok sayıda ürün arasından en uygun olanının ayırt edilebilmesine odaklanmaktadır. Özellikle en uygun teknoloji ürününü ayırt edilebilmesine imkân tanıyan değerlendirme kriterlerinin ve kriter ağırlıklarının belirlenmesi amaçlanmaktadır. 396 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu amaçla kriterlerin belirlenmesi ve kriterlerin ağırlıklarının belirlenmesi olmak üzere çalışmamızın metodolojisi iki aşamalıdır. Kriterlerin Belirlenmesi Bu çalışmanın metodolojik temeli, giyilebilir sağlık teknolojileri arasında etkili bir seçim yapabilmek için belirlenen kriterlerin anlamlı bir şekilde değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu değerlendirme sürecinde, 'Teknoloji Kabul Faktörleri' olarak adlandırdığımız belirli kriterleri seçim kriterleri olarak benimsemeyi tercih edilmiştir. Bu kriterler, kullanıcının bir teknolojiyi kabul etmesini etkileyen temel unsurları içermektedir. Çalışmanın 2.4 Teknoloji Kabul Faktörleri alt başlıklı bölümünde değinildiği gibi bu faktörler araştırmaya uygun olarak değişkenlikler arz edebilmektedir. Bu çalışmada teknoloji seçiminde etkili olan bu faktörler olarak kullanılabilirlik (K1), fayda (K2), güvenlik (K3), erişilebilirlik (K4) ve fiyat (K5) kriterleri ele alınmıştır. Kullanılabilirlik, bir teknolojinin kullanımının kolaylığı ve etkililiği ile ilgiliyken, fayda, kullanıcıların teknolojiden sağladığı avantajların algısıdır. Güvenlik, kişisel sağlık bilgilerinin ve verilerinin güvenliği konusundaki endişeleri içerirken, erişilebilirlik, teknolojinin geniş bir kullanıcı kitlesi için ulaşılabilir olma derecesini ifade eder. Fiyat ise teknolojinin maliyetini belirtir. Bu kriterlerin seçimindeki tercihimiz, giyilebilir sağlık teknolojilerinin sadece teknik özelliklerle değil, aynı zamanda kullanıcı deneyimi, güvenlik ve ekonomik faktörlerle bir bütün olarak değerlendirilmesinin önemini vurgular. Bu, teknolojinin sadece üreticiler tarafından değil, aynı zamanda sağlık profesyonelleri ve nihai kullanıcılar tarafından benimsenmesini sağlamak adına kapsamlı bir değerlendirme sürecini içermemizi sağlamaktadır. Kriterlerin Ağırlıklarının Belirlenmesi Kriterlerin göreceli önemini belirleme sürecinde, ağırlıkların doğru bir şekilde tespit edilmesi önemli bir adımdır. Bu adım, değerlendirme kriterlerinin birbirleri arasındaki ilişkileri ve önem sıralamalarını belirleme konusunda kritik bir rol oynar. Herkesin bireysel tercih ve ihtiyaçları farklı olduğundan, herkese hitap eden genel bir ağırlık seti belirlemenin zorluğu açıktır. Ancak, bu noktada uzman görüşlerine dayanan bir ağırlık seti belirlemenin önemli olduğunu savunabiliriz. Her ne kadar bireylerin kişisel değerlendirmeleri farklılık gösterse de uzmanların bu kriterleri değerlendirirken kendi uzmanlık alanları çerçevesinde objektif bir değerlendirme yapacakları varsayılabilir. Uzmanlar, sahip oldukları bilgi birikimi, deneyim ve sektörel uzmanlıkları doğrultusunda, teknoloji kabul faktörlerine daha anlamlı ve sektöre özgü bir perspektif getirebilirler. Bu nedenle, uzmanlar tarafından belirlenen ağırlık seti, değerlendirme kriterlerine sektörel uzmanlık ve derinlik katma potansiyeline sahiptir. Bu çerçevede görüşüne başvurulan uzmanlar hakkında tanımlayıcı bilgiler Tablo 2’de sunulmuştur. Uzman görüşü için Gümüşhane Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu 2023/6 sayılı toplantısında etik kurul onayı alınmıştır. Uzman U1 U2 U3 Tablo 4 Uzmanlar Hakkında Bilgiler Meslek Açıklama Odyolog 18 yıllık meslek tecrübesi Sağlık Teknisyeni 23 yıllık meslek tecrübesi Medikal Malzeme Ürün Satıcısı 10 yıllık meslek tecrübesi 397 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Uzmanların beş kritere yönelik görüşleri çok kriterli karar analizi tekniklerinden Best Worst Method ile değerlendirilerek her bir uzman açısından kriter ağırlıkları bulunmuştur. Ardından kriter ağırlıklarının ortalamaları dikkate alınarak genel değerlendirmeye esas kriter ağırlıkları hesaplanmıştır. Best Worst Method (BWM Rezaei (2015) tarafından önerilen yöntem ikili karşılaştırmalar esasına dayanır. Bu yöntemde uzman görüşlerine göre belirlenen en kötü ve en iyi kriter diğerleriyle ikili olarak karşılaştırılarak kriterlerin göreceli önemleri belirlenmektedir. BWM yönteminin adımları aşağıda verilmektedir. Adım 1: Değerlendirilecek kriterler belirlenir. n kriter sayısını göstermek üzere, kriter kümesi şöyledir. {C1, C2, …, Cn} Adım 2: En kötü kriter ve en iyi kriter belirlenir. Adım 3: En iyi kriter tüm kriterlerle ikili karşılaştırılır. AB = (aB1, aB2, …, aBn) Tüm kriterler en kötü kriterle ikili karşılaştırılır. AW = (a1w, a2w, … , anw) İkili karşılaştırmalar 1-9 ölçeğinde yapılır. 1: eşit derecede önemli, 3: orta derecede daha önemli, 5: yüksek derecede önemli 7: çok daha yüksek derecede önemli, 9: son derece daha önemli olarak değerlendirilir. Adım 4: Kriterler açısından optimal ağırlıkların belirlemesinde bütün j’ler için maksimum mutlak fark aza indirilmelidir. Bu nedenle en başta |wB - aBjwj| ve |w – ajWwW| farklarının maksimumunu minimuma çeviren doğrusal programlama modeli yapılmalıdır. Doğrusal programlama modelini yapabilmek için problemde min-max modeli oluşturulmalıdır. min max j {| ÜB – BjÜj|, |Üj – jwÜw|} ∑å Üå = 1 Bütün j’ler için Üj ≥ 0 Yapılan min max modeli doğrusal programlama modeline çevrilmektedir. UW æ |ÜB – BjÜj| ≤ æ, tüm j’ler için |Üj – jwÜw|≤ æ, tüm j’ler için ∑å Üå = 1 Bütün j’ler için Üå ≥ 0 Tutarlılık oranını ve optimal kriter ağırlıklarını ( w1, w2, … , wn) hesaplamak için kullanılan æ ‘ye ulaşmak amacıyla UW æ ve bütün j’ler için Üå ≥ 0 doğrusal programlama modeli hesaplanmalıdır. Adım 5: Karşılaştırmaların tutarlılığını ve sonuçların güvenilirliğini kontrol etmek amacıyla tablo 3’te yer alan tutarlılık indeksi hesaplanır. Tablo 5 BWM yöntemi tutarlılık endeks değerleri 1 2 3 4 5 6 7 8 aBW TE 9 0,00 0,44 1,00 1,63 2,30 3,00 3,73 4,47 5,23 Tutarlılık Oranı = æ/ Tutarlılık İndeks Değeri Tutarlılık oranı sıfıra yaklaştıkça artmakta ve bire yaklaştıkça azalmaktadır. 398 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Uygulama Çalışmanın uygulama aşamasında her bir uzmandan en iyi ve en kötü kriteri belirlemeleri istenmiştir. Ardından en iyi kriteri tüm kriterlerle ve tüm kriterleri en kötü kriterle ikili karşılaştırma yapması istenmiştir. Uzman görüşleri BWM ile ağırlıklandırılmıştır (Tablo 4-6). Hesaplanan ağırlıkların ortalaması hesaplanarak kriterlerin nihai ağırlıkları tayin edilmiştir (Tablo 7). Tablo 6 Uzman 1'e Göre Kriter Ağırlıklarının Hesaplanması En İyi Kriter Kullanabilirlik Kriterler ↔ En Kötü En Kötü Kriter Fiyat Kullanabilirlik Fayda Tutarlılık Oranı 0.222 Güvenlik Eşik Değeri 0.306 Erişilebilirlik Fiyat En İyi ↔ Kriterler Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Kullanabilirlik 1 3 5 7 Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Ağırlıklar 52.46% 21.17% 12.70% 9.07% Fiyat 9 7 5 3 1 Fiyat 9 Fiyat 4.60% Tablo 7 Uzman 2'ye Göre Kriter Ağırlıklarının Hesaplanması En İyi Kriter Kullanabilirlik Kriterler ↔ En Kötü En Kötü Kriter Fiyat Kullanabilirlik Fayda Tutarlılık Oranı 0.222 Güvenlik Eşik Değeri 0.306 Erişilebilirlik Fiyat En İyi ↔ Kriterler Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Kullanabilirlik 1 3 3 5 Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Ağırlıklar 46.93% 18.81% 18.81% 11.29% Fiyat 9 5 5 5 1 Fiyat 9 Fiyat 4.16% Tablo 8 Uzman 3'e Göre Kriter Ağırlıklarının Hesaplanması En İyi Kriter Fayda Kriterler ↔ En Kötü En Kötü Kriter Erişilebilirlik Kullanabilirlik Fayda Tutarlılık Oranı 0.167 Güvenlik Eşik Değeri 0.306 Erişilebilirlik Fiyat En İyi ↔ Kriterler Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Kullanabilirlik 2 1 3 9 Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik Ağırlıklar 25.23% 41.68% 16.82% 3.66% Fiyat 7 9 7 1 5 Fiyat 4 Fiyat 12.61% 399 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Uzman görüşlerinin ağırlıklandırma sürecini özetleyen tablolar incelenirse şu tespitler yapılabilir.  Her uzmanın kriterlere farklı öncelikler verdiği görülmektedir. Bu durum, uzmanların sahip olduğu farklı uzmanlık alanları ve deneyimleri, değerlendirme kriterlerini etkileyebilir.  Uzman 1 ve Uzman 2'nin en iyi ve en kötü kriter tercihlerinin aynı olmasına rağmen, ikili karşılaştırma tercihlerinin farklılık göstermesi, her uzmanın kendi profesyonel bakış açısını ve deneyimini yansıtan öznel bir değerlendirme sürecini ortaya koymaktadır.  Uzman 3, giyilebilir sağlık teknolojileri seçimindeki kriterlere Uzman 1 ve Uzman 2'den farklı bir değerlendirme sunmuştur. Bu farklı değerlendirmeler, uzmanların sahip olduğu farklı mesleki geçmiş, deneyim ve önceliklere dayanmaktadır. Uzman 3'ün değerlendirmesi, özellikle müşteri memnuniyetine vurgu yapmasıyla dikkat çekmektedir. Bu durum, ürün satıcılarının müşteri odaklı yaklaşımlarının, giyilebilir sağlık teknolojilerinin seçiminde önemli bir faktör olabileceğini öne sürebilir.  Uzmanların ikili karşılaştırmalarının ne düzeyde tutarlı olduğunu gösteren tutarlılık oranı eşik değerden düşüktür. Bu ikili karşılaştırmaların tutarlı olduğunu göstermektedir. Ağırlıklar U1 U2 U3 Ortalama Tablo 9 Ağırlıkların Birleştirilmesi Kullanabilirlik Fayda Güvenlik Erişilebilirlik 52.46% 21.17% 12.70% 9.07% 46.93% 18.81% 18.81% 11.29% 25.23% 41.68% 16.82% 3.66% 41.54% 27.22% 16.11% 8.01% Fiyat 4.60% 4.16% 12.61% 7.12% Ağırlıkların birleştirildiği Tablo 7 incelediğinde, uzmanların giyilebilir sağlık teknolojileri seçimindeki tercihlerinin ortaya çıkartılabildiği gözlemlenmektedir. Öncelikle, "Kullanabilirlik" kriteri tüm uzmanlar için belirleyici bir faktör gibi görünmektedir, çünkü bu kriterin ortalamadaki ağırlığı %41.54 ile en yüksek seviyededir. Bu durum, giyilebilir sağlık teknolojilerinin etkili bir şekilde kullanılabilir olmasının, uzmanlar için kritik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca teknolojinin günlük yaşantıya sorunsuz bir şekilde entegre edilmesi, kullanıcı deneyimini artırma ve sağlık profesyonelleri ile kullanıcılar arasında daha etkili bir etkileşim sağlama ihtiyacını yansıtır. Kullanılabilirlik, hem sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırma potansiyeli hem de hastaların teknolojiyi güvenle ve etkili bir şekilde kullanmalarını destekleme açısından kritik bir öneme sahiptir. "Fayda" kriteri de genelde yüksek bir ağırlığa sahiptir, özellikle Uzman 3 için bu kriterin ağırlığı %41.68 ile oldukça belirgindir. Bu durum, sağlık profesyonelleri için teknolojinin sağlık üzerindeki olumlu etkilerine odaklanmanın önemli olduğunu düşündürebilir. "Güvenlik" ve "Erişilebilirlik" kriterleri ortalamada orta seviyelerde ağırlıklara sahiptir. Bu, uzmanların genelde bu faktörlere önem verdiklerini ancak diğer kriterlere göre biraz daha düşük bir öncelik atadıklarını göstermektedir. "Fiyat" kriteri, tüm uzmanlar için belirli bir öneme sahiptir, ancak genel ağırlık ortalaması diğer kriterlere göre daha düşüktür. Bu durum, maliyetin uzmanlar için bir faktör olduğunu, ancak diğer kriterlere göre biraz daha düşük bir öncelik düzeyine sahip olduğunu göstermektedir. Fiyat kriterinin, giyilebilir sağlık teknolojileri seçiminde daha düşük bir öncelik seviyesine sahip olmasının birkaç olası nedeni vardır. İlk olarak, sağlık profesyonelleri genellikle hastalarının sağlığına odaklanır ve teknolojinin bu sağlık durumlarına olan etkileri üzerinde daha fazla vurgu yapabilir. Bu durum, teknolojinin sağlık sonuçlarına olan katkısının, maliyet faktöründen daha belirleyici olabileceğini gösterir. İkinci olarak, giyilebilir sağlık teknolojileri genellikle uzun vadeli yatırımlar olarak düşünülebilir. 400 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu tür teknolojilerin uzun süreli etkileri ve hasta sonuçları göz önüne alındığında, maliyetin başlangıçta ön planda olmasının yanı sıra, uzun vadeli faydalar ve etkiler de göz önüne alınabilir. Bu durum, uzmanların daha geniş bir perspektife sahip olmalarını ve teknolojinin değerini uzun vadeli sağlık sonuçlarına dayalı olarak değerlendirmelerini sağlayabilir. Sonuç Bu çalışma, giyilebilir sağlık teknolojilerinin seçiminde etkili olan faktörlerin belirlenmesi ve önceliklendirilmesi amacıyla Best Worst Method (BWM) yöntemini kullanmıştır. Elde edilen sonuçlar, sağlık profesyonellerinin bu teknolojilere yönelik değerlendirmelerini anlamak ve sağlık hizmetlerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmek adına önemli bir katkı sunmaktadır. Analiz sonuçlarına göre, “Kullanabilirlik” kriteri en önemli kriter olarak tespit edilmiştir. Bu durum, teknolojinin günlük yaşantıya sorunsuz bir şekilde adapte edilebilmesi ve sağlık profesyonelleri ile kullanıcılar arasında etkili bir etkileşim sağlanabilmesi için kullanılabilirliğin vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. Uzmanlar genellikle "Güvenlik" ve "Erişilebilirlik" kriterlerine orta düzeyde önem vermektedir. Bu durum, sağlık profesyonellerinin teknolojinin güvenilirliği ve kolay erişilebilirliği konularında dengeli bir değerlendirme yapma eğiliminde olduklarını göstermektedir. "Fiyat" kriteri ise genelde belirli bir öneme sahiptir, ancak diğer kriterlere göre daha düşük bir öncelik düzeyine işaret etmektedir. Çalışmanın dikkat çeken bir bulgusu, "Fiyat" kriterinin giyilebilir sağlık teknolojilerinin seçiminde genellikle daha düşük bir öncelik seviyesine sahip olmasının çeşitli nedenlere dayanabileceğidir. Bu nedenler arasında, sağlık profesyonellerinin öncelikle hastalarının sağlığına odaklanması ve teknolojinin sağlık sonuçlarına olan etkilerini vurgulamaları yer almaktadır. Ayrıca, giyilebilir sağlık teknolojilerinin uzun vadeli yatırımlar olarak değerlendirilmesi, maliyetin başlangıçta önemli olmasının yanı sıra, uzun vadeli faydaların da dikkate alınmasını gerektirebilir. Sonuç olarak, bu çalışma, giyilebilir sağlık teknolojilerinin seçim sürecindeki faktörlerin önceliklendirilmesine yönelik önemli bir çerçeve sunmaktadır. Sağlık profesyonelleri, bu bulguları kullanarak teknoloji seçimlerini daha bilinçli bir şekilde yapabilir ve bu teknolojilerin sağlık hizmetleri üzerindeki etkilerini daha iyi değerlendirebilirler. Gelecekteki araştırmalar, bu alandaki dinamikleri daha iyi anlamak ve teknoloji seçim süreçlerini optimize etmek için daha fazla içgörü sağlamak adına bu çalışmanın bulgularını genişletebilir. Kaynakça Ali, A. ve Rashid, T. (2019). Hesitant fuzzy best‐worst multi‐criteria decision‐making method and its applications. International Journal of Intelligent Systems, 34(8), 1953–1967. doi:10.1002/int.22131 Andreu-Pérez, J., Leff, D., Ip, H. M. D. ve Yang, G. (2015). From Wearable Sensors to Smart Implants-–Toward Pervasive and Personalized Healthcare. Ieee Transactions on Biomedical Engineering. doi:10.1109/tbme.2015.2422751 Asadi, S., Abdullah, R., Safaei, M. ve Nazir, S. (2019). An Integrated SEM-Neural Network Approach for Predicting Determinants of Adoption of Wearable Healthcare Devices. Mobile Information Systems, 2019, 1–9. doi:10.1155/2019/8026042 Basoglu, N., Ok, A. E. ve Daim, T. U. (2017). What will it take to adopt smart glasses: A consumer choice based review? Technology in Society, 50, 50–56. doi:10.1016/j.techsoc.2017.04.005 401 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Beeram, S., M, S., Raj, S. ve K.S, R. (2020). Selection of sustainable juice extraction techniques for non‐centrifugal sugar industry using multi‐criteria decision‐making methods. Journal of Food Process Engineering, 43(7). doi:10.1111/jfpe.13415 Binyamin, S. S. ve Hoque, M. R. (2020). Understanding the Drivers of Wearable Health Monitoring Technology: An Extension of the Unified Theory of Acceptance and Use of Technology. Sustainability. doi:10.3390/su12229605 Broniewicz, E. ve Ogrodnik, K. (2021). A Comparative Evaluation of Multi-Criteria Analysis Methods for Sustainable Transport. Energies, 14(16), 5100. doi:10.3390/en14165100 Canhoto, A. I. ve Arp, S. (2017). Exploring the factors that support adoption and sustained use of health and fitness wearables. Journal of Marketing Management, 33(1–2), 32–60. doi:10.1080/0267257X.2016.1234505 Çevik Aka, D. (2023). 3D Printer Technology Selection in Rapid Prototyping: A Spherical Fuzzy AHP Approach. Business and Economics Research Journal. doi:10.20409/berj.2023.428 Cheung, M. L., Chau, K. Y., Lam, M. H. S., Tse, G., Ho, K. Y., Flint, S. W., … Lee, K. Y. (2019). Examining Consumers’ Adoption of Wearable Healthcare Technology: The Role of Health Attributes. International Journal of Environmental Research and Public Health, 16(13), 2257. doi:10.3390/ijerph16132257 Dal, B. ve Kızılaslan, H. (2022). TR83 Bölgesi’nde Kırmızı Et Sanayiinde Faaliyet Gösteren İşletmelerin Üretim Kararlarının AHS ve TOPSİS Yöntemleri ile Değerlendirilmesi. Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 10(11), 2165–2172. doi:10.24925/turjaf.v10i11.2165-2172.5364 Dehghani, M. (2018). Exploring the motivational factors on continuous usage intention of smartwatches among actual users. Behaviour & Information Technology, 37(2), 145–158. doi:10.1080/0144929X.2018.1424246 Dinh-Le, C., Chuang, R., Chokshi, S. ve Mann, D. (2019). Wearable Health Technology and Electronic Health Record Integration: Scoping Review and Future Directions. JMIR mHealth and uHealth, 7(9), e12861. doi:10.2196/12861 Dunn, J., Runge, R. ve Snyder, M. (2018). Wearables and the Medical Revolution. Personalized Medicine. doi:10.2217/pme-2018-0044 Elshafeey, A., Mhaimeed, O., Al Ani, J. ve Elshazly, M. B. (2021). Chapter 15 Wearable devices and machine learning algorithms for cardiovascular health assessment. S. J. Al’Aref, G. Singh, L. Baskaran ve D. Metaxas (Ed.), Machine Learning in Cardiovascular Medicine içinde (ss. 353–370). Academic Press. doi:https://doi.org/10.1016/B978-0-12820273-9.00015-4 Fioranzato, M., Comoretto, R. I., Lanera, C., Pressato, L., Palmisano, G., Barbacane, L. ve Gregori, D. (2021). Improving Healthy Aging by Monitoring Patients’ Lifestyle through a Wearable Device: Results of a Feasibility Study. International Journal of Environmental Research and Public Health, 18(18), 9806. doi:10.3390/ijerph18189806 Gu, Z., Wei, J. ve Xu, F. (2016). An Empirical Study on Factors Influencing Consumers’ Initial Trust in Wearable Commerce. Journal of Computer Information Systems, 56(1), 79–85. doi:10.1080/08874417.2015.11645804 Gunduz, M. A., Demir, S. ve Paksoy, T. (2021). Matching functions of supply chain management with smart and sustainable Tools: A novel hybrid BWM-QFD based method. Computers & Industrial Engineering, 162, 107676. doi:10.1016/j.cie.2021.107676 Guo, S. ve Qi, Z. (2021). A Fuzzy Best-Worst Multi-Criteria Group Decision-Making Method. IEEE Access, 9, 118941–118952. doi:10.1109/ACCESS.2021.3106296 402 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Haseli, G., Sheikh, R., Wang, J., Tomaskova, H. ve Tirkolaee, E. B. (2021). A Novel Approach for Group Decision Making Based on the Best–Worst Method (G-BWM): Application to Supply Chain Management. Mathematics, 9(16), 1881. doi:10.3390/math9161881 Hashemi Petrudi, S. H., Ghomi, H. ve Mazaheriasad, M. (2022). An Integrated Fuzzy Delphi and Best Worst Method (BWM) for performance measurement in higher education. Decision Analytics Journal, 4, 100121. doi:10.1016/j.dajour.2022.100121 Kalantari, M. ve Rauschnabel, P. (2018). Exploring the Early Adopters of Augmented Reality Smart Glasses: The Case of Microsoft HoloLens (ss. 229–245). doi:10.1007/978-3319-64027-3_16 Kang, H.-Y., Lee, A. H. I., Chang, C.-C. ve Kang, M.-S. (2012). A Model for Selecting Technologies in New Product Development. Mathematical Problems in Engineering, 2012, 1–17. doi:10.1155/2012/358129 Kang, H. S. ve Exworthy, M. (2022). Wearing the Future—Wearables to Empower Users to Take Greater Responsibility for Their Health and Care: Scoping Review. JMIR mHealth and uHealth, 10(7), e35684. doi:10.2196/35684 Kheybari, S., Mahdi Rezaie, F. ve Rezaei, J. (2021). Measuring the Importance of Decision-Making Criteria in Biofuel Production Technology Selection. IEEE Transactions on Engineering Management, 68(2), 483–497. doi:10.1109/TEM.2019.2908037 Kim, H.-S. ve Yoon, K.-H. (2020). Lessons From Use of Continuous Glucose Monitoring Systems in Digital Healthcare. Endocrinology and Metabolism. doi:10.3803/enm.2020.675 Kügemann, M. ve Polatidis, H. (2022). Methodological Framework to Select Evaluation Criteria for Multi-Criteria Decision Analysis of Road Transportation Fuels and Vehicles. Energies, 15(14), 5267. doi:10.3390/en15145267 Kurniawan, V. R. B. ve Puspitasari, F. H. (2021). A Fuzzy BWM Method for Evaluating Supplier Selection Factors in a SME Paper Manufacturer. IOP Conference Series: Materials Science and Engineering, 1071(1), 012004. doi:10.1088/1757899X/1071/1/012004 LEE, A. H. I., KANG, H.-Y. ve CHANG, C.-C. (2011). AN INTEGRATED INTERPRETIVE STRUCTURAL MODELING–FUZZY ANALYTIC NETWORK PROCESS–BENEFITS, OPPORTUNITIES, COSTS AND RISKS MODEL FOR SELECTING TECHNOLOGIES. International Journal of Information Technology & Decision Making, 10(05), 843–871. doi:10.1142/S0219622011004592 Leenen, J. P. L., Leerentveld, C., van Dijk, J. D., van Westreenen, H. L., Schoonhoven, L. ve Patijn, G. A. (2020). Current Evidence for Continuous Vital Signs Monitoring by Wearable Wireless Devices in Hospitalized Adults: Systematic Review. Journal of Medical Internet Research, 22(6), e18636. doi:10.2196/18636 Li, H., Wu, J., Gao, Y. ve Shi, Y. (2016). Examining individuals’ adoption of healthcare wearable devices: An empirical study from privacy calculus perspective. International Journal of Medical Informatics, 88, 8–17. doi:10.1016/j.ijmedinf.2015.12.010 Majumder, P., Balas, V. E., Paul, A. ve Baidya, D. (2021). Application of improved fuzzy best worst analytic hierarchy process on renewable energy. PeerJ Computer Science, 7, e453. doi:10.7717/peerj-cs.453 Mamdiwar, S. D., R, A., Shakruwala, Z., Chadha, U., Srinivasan, K. ve Chang, C.-Y. (2021). Recent Advances on IoT-Assisted Wearable Sensor Systems for Healthcare Monitoring. Biosensors, 11(10), 372. doi:10.3390/bios11100372 403 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Marziyeh Sadat, M., Seyed Azim, H., Mehdi, N., Hamidreza, R. ve Jafar, A. (2023). Evaluation of factors affecting the quality of luxury residential buildings using the fuzzy BWM method. Annals of Civil and Environmental Engineering, 7(1), 007–013. doi:10.29328/journal.acee.1001049 Mehta, S. ve Sharma, D. (2023). Wearable technology in healthcare engineering. Emerging Nanotechnologies for Medical Applications içinde (ss. 227–248). Elsevier. doi:10.1016/B978-0-323-91182-5.00005-X Moslem, S. (2023). A Novel Parsimonious Best Worst Method for Evaluating Travel Mode Choice. IEEE Access, 11, 16768–16773. doi:10.1109/ACCESS.2023.3242120 Orjuela, W. A., Andrade, J. M., Hembuz, G. D. ve Quintero, S. (2023). Analysis of Technological Gaps for Agricultural Chains Through the Analytical Hierarchical Process – AHP. TEM Journal, 1550–1558. doi:10.18421/TEM123-36 Pamučar, D., Ecer, F., Cirovic, G. ve Arlasheedi, M. A. (2020). Application of Improved Best Worst Method (BWM) in Real-World Problems. Mathematics, 8(8), 1342. doi:10.3390/math8081342 Paul, V. K., Chakraborty, S. ve Chakraborty, S. (2022). An integrated IRN-BWMEDAS method for supplier selection in a textile industry. Decision Making: Applications in Management and Engineering, 5(2), 219–240. doi:10.31181/dmame0307102022p Pérez-Domínguez, L., David, L.-C., Picón, L. A. R., López, R. R. ve Yohana, S.-M. K. (2021). Suppliers selection based on intuitionistic fuzzy dimensional analysis. Journal of Intelligent & Fuzzy Systems, 40(2), 1805–1815. doi:10.3233/JIFS-189187 Potnis, D., Demissie, D. ve Deosthali, K. (2017). Students’ intention to adopt Internetbased personal safety wearable devices: Extending UTAUT with trusting belief. First Monday. doi:10.5210/fm.v22i9.7808 Ranganathan, C., Katthula, V. ve Moustakas, E. (2021). <i>Too Old for Technology?</I> Use of Wearable Healthcare Devices by Older Adults and Their Willingness to Share Health Data With Providers. Health Informatics Journal. doi:10.1177/14604582211058073 Rauschnabel, P. A. ve Ro, Y. K. (2016). Augmented reality smart glasses: an investigation of technology acceptance drivers. International Journal of Technology Marketing, 11(2), 123. doi:10.1504/IJTMKT.2016.075690 Rehman, I. H., Ahmad, A., Akhter, F. ve Aljarallah, A. (2022). A Dual-Stage SEMANN Analysis to Explore Consumer Adoption of Smart Wearable Healthcare Devices. Journal of Global Information Management, 29(6), 1–30. doi:10.4018/JGIM.294123 Rezaei, J. (2015). Best-worst multi-criteria decision-making method. Omega, 53, 49– 57. doi:10.1016/J.OMEGA.2014.11.009 Rezaei, J. (2020). A Concentration Ratio for Nonlinear Best Worst Method. International Journal of Information Technology & Decision Making, 19(03), 891–907. doi:10.1142/S0219622020500170 Scheid, J. L., Reed, J. L. ve West, S. L. (2023). Commentary: Is Wearable Fitness Technology a Medically Approved Device? Yes and No. International Journal of Environmental Research and Public Health, 20(13), 6230. doi:10.3390/ijerph20136230 Vilke, S., Petrović, I. ve Tadić, F. (2022). Evaluation and Selection of the Railroad Route between Rijeka and Zagreb. Applied Sciences, 12(3), 1306. doi:10.3390/app12031306 Wang, C.-N., Tsai, H.-T., Ho, T.-P., Nguyen, V.-T. ve Huang, Y.-F. (2020). MultiCriteria Decision Making (MCDM) Model for Supplier Evaluation and Selection for Oil Production Projects in Vietnam. Processes, 8(2), 134. doi:10.3390/pr8020134 404 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Yang, H., Yu, J., Zo, H. ve Choi, M. (2016). User acceptance of wearable devices: An extended perspective of perceived value. Telematics and Informatics, 33(2), 256–269. doi:10.1016/j.tele.2015.08.007 Yazdani, M., Torkayesh, A. E. ve Chatterjee, P. (2020). An integrated decisionmaking model for supplier evaluation in public healthcare system: the case study of a Spanish hospital. Journal of Enterprise Information Management, 33(5), 965–989. doi:10.1108/JEIM09-2019-0294 Zhang, C., Hu, Z., Qin, Y. ve Song, W. (2023). Performance evaluation of technological service platform: A rough Z-number-based BWM-TODIM method. Expert Systems with Applications, 230, 120665. doi:10.1016/j.eswa.2023.120665 Zhang, M., Luo, M., Nie, R. ve Zhang, Y. (2017). Technical attributes, health attribute, consumer attributes and their roles in adoption intention of healthcare wearable technology. International Journal of Medical Informatics, 108, 97–109. doi:10.1016/j.ijmedinf.2017.09.016 Zhou, L., Cui, H., Mi, X., Zhang, J. ve Kang, B. (2022). A novel conflict management considering the optimal discounting weights using the BWM method in Dempster-Shafer evidence theory. Information Sciences, 612, 536–552. doi:10.1016/j.ins.2022.08.112 405 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org PARA VE BANKACILIK (FİNANS) KRİZLERİ Doç. Dr. LEVENT AKSU1 Balıkesir Üniversitesi, Burhaniye MYO, Pazarlama Bölüm Başkanı ORCID 0000-0002-2298-0762 ÖZET Ekonomik krizlerin ortaya çıkışındaki temel sebep; ekonomik karar alıcıların, ilgili ekonomik kurumların ve yapılarının ayaklarının yere sağlam basmaması, gelecek ilgili öngörülerle birlikte plan-program-projeksiyon yeteneklerinin olmayışından veya kifayetsiz olmasından kaynaklanmaktadır. Türkiye’de ve dünyada neden çok sık krizlerle karşı karşıya kalındığını ele alıp incelerken, makro ekonomik anlamda sebep ve sonuçlarını analiz etmek için bu kitabı yazmayı amaçladım. Ülkemiz bu ekonomik krizlerden çok zarar görmüş, sosyal, ekonomik, siyasi, toplumsal, hukuki sıkıntıları çok kısa süreçte, sık aralıklarla yaşamış ve toplumun üstünde karabasan gibi bir etki yapmıştır. Her ekonomik kriz dönemi ülkemizde yüz binlerce kişiyi işsiz bırakırken, daha geniş çapta makro ekonomik sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Ekonomik kriz; “makro ekonomik yapıda şartlar gereği beklenilen veya bir anda vuku bulan ekonomik dengesizliklerin bir sonucu olarak makro ekonomik açıdan ülke ekonomisinin temel dengelerini alt-üst eden, mikro ekonomik açıdan ise, kişileri ve firmaları ekonomik anlamda sarsacak hatta yıkabilecek süreçlerin ve sonuçların ortaya çıkması sonucu toplumsal ve ekonomik anlamda depresyon ve çöküntülerin meydana gelmesi” demektir. Ekonomik krizler genellikle kırılgan ekonomilerde ortaya çıkan bir durumdur. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, kırılganlık durumu ekonomik piyasaların yapılarındaki sapmalardan, açıkların ortaya çıkmasından, trendlerde meydana gelen istikrarsızlık durumundan ve süreçlerdeki dengesizlikten kaynaklanırken, ekonomik kriz ise, kırılganlık ile ekonomik yapılarda sıkça karşılaşılan şokların etkileşimi sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Krizler, İktisadi Büyüme, İktisadi Açıklar, Makro Ekonomik Denge, Bankacılık Krizleri, Para Krizleri, İkiz Krizler, Para Politikaları ve Sistemleri, Resesyon, Depresyon, Devalüasyon, Enflasyon. MONEY AND BANKING (FINANCE) CRISES ABSTRACT The main reason for the emergence of economic crises; The fact that the feet of the economic decision makers, the relevant economic institutions and their structures are not firmly on the ground, is due to the lack of inadequacy of the plan-program-projection capabilities together with the future predictions. I aimed to write this book in order to analyze the causes and consequences in terms of macroeconomics, while examining why we are faced with crises so often in Turkey and in the world. Our country has suffered a lot from these economic crises, has experienced social, economic, political, social and legal troubles in a very short time, at frequent intervals, and has had a nightmare effect on the society. While every period of economic crisis left hundreds of thousands of people unemployed in our country, it brought with it wider macroeconomic difficulties. 1 Not: Bu çalışma; Doç. Dr. LEVENT AKSU’nun EKONOMİK KRİZLER VE AÇIKLAR (2020). İKSAD International Publishing House, 1. Baskı, Ankara adlı çalışmasının belli bölümlerinden alınmıştır. 406 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Economic crisis; “As a result of the economic imbalances that are expected or suddenly occurred due to the conditions in the macro-economic structure, the processes and results that upset the basic balances of the country's economy in terms of macroeconomics and that can shake or even destroy individuals and companies economically in terms of microeconomics it means the occurrence of economic depression and depressions. Economic crises often occur in fragile economies. However, it should be noted that while fragility is caused by deviations in the structures of economic markets, the emergence of deficits, instability in trends and instability in processes, economic crisis is a situation that arises as a result of the interaction of fragility and shocks frequently encountered in economic structures. Keywords: Economic Crises, Economic Growth, Economic Deficits, Macroeconomic Balance, Banking Crises, Currency Crises, Twin Crises, Monetary Policies and Systems, Recession, Depression, Devaluation, Inflation. 1. GİRİŞ Aslında krizlerin ortaya çıkmasındaki temel neden, para politikasının yetersizlikleri ve aksaklıklarının bir yerde kilitlenmesidir. Özellikle 1950’lerden itibaren dünyada paraya yön veren kurum ve kuruluşlar, krizin ortaya çıkmasında temel aktör durumundadır. Uluslararası tek para statüsünde olan US dolar, 1913 yılında FED’in kuruluşundan itibaren altın ve gümüş karşılığında banknot olarak basılırken, 1971 yılından itibaren borç senedi şeklinde (currency) basılmıştır. Her borç senedi faiz karşılığı basıldığından, devamlı olarak bu borcun döndürülebilmesi için ilave banknot basma ihtiyacı hasıl olmuştur. Devamlı olarak banknot basılmıştır. Böylece para dediğimiz (money) altın ve gümüş karşılığı basılan değerli para sistemi terk edilmiş, yerine borç senedi şeklinde (faizli sistem) uygulamaya konulmuştur. Paradaki bu aksaklık, sistem gereği bir oyuncuyu oyun dışına çıkartılması esasına dayalıdır. İflaslar ve krizler bu sistemin kaçınılmaz sonucudur. Dünyadaki uluslararası para sisteminde tek para olarak görülen US dolarındaki değişmeler, karşılıksız olarak basılması nedeniyle, doların emisyon hacmindeki sınırsız artışlar, dünya ekonomik krizlerindeki temel unsur olarak karşımıza çıkmaktadır (Aksu, 2020:17). Piyasalarda fiyat istikrarının sağlanması temel para politikalarının başında gelmektedir. Para arzının piyasalarda oynadığı rol ve yerine getirdiği fonksiyonlar itibariyle enflasyon oranları, faiz oranları ve iktisadi büyüme üzerine yapılan ampirik çalışmalarda ciddi etkileri tespit edilmiştir. Para arzının genişlediği dönemlerde tüketim kalıplarında bir artış meydana gelir. Talebin genişlemesi fiyatlar üzerinde artırıcı etki oluşturarak, fiyatların yükselmesine, sonuçta enflasyon sürecinin ortaya çıkmasına neden olur. Fiyat istikrarı ile finansal istikrar arasında, enflasyon oranı ile faiz haddi arasında, döviz kurları ile ödemeler dengesi bilançosu arasında, üretim düzeyi ile potansiyel düzey arasındaki ilişkide, işsizliğin düzeyi ile doğal işsizlik arasında, iktisadi büyüme ile GSMH açığı arasında, ekonomik açıklar ile bütçe dengesi arasında, tüketici güven endeksi ile hoşnutsuzluk endeksi arasında olduğu gibi pek çok ilişkide para politikasının bire bir ilişkisi veya etkisi vardır (Özatay, 2013:3; aktaran bknz: Aksu, 2020:18). Para, ekonomide işlevsel bir anahtar rolündedir. Kapitalizmin anahtar argümanı olan para ekonominin tüm yapısı üzerinde ne kadar etkilidir? Para arzı piyasada mı belirlenir, yoksa piyasa dışında mı belirlenir? Bu sorular çok tartışılır. Para arzının kontrolü sadece Merkez Bankası tarafından mı belirlenir? Yoksa başka ekonomi aktörleri para arzı üzerinde etkili midir? Şöyle bir analiz yapıldığında para arzı hem içsel hem de dışsal etkilere sahiptir. Yani para arzı hem içeriden hem de dışarıdan etkilenmektedir. ABD hükümeti, Ağustos 1971 yılında doların (altın) karşılığını kaldırınca, dünya ülkeleri arasında bir itibari para basma (fiat para sistemine geçiş) emsal niteliği kazanmıştır. 407 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Devletler bastıkları kâğıt paraların karşılığını gösteren değerlerinin olmadığını (herhangi bir değerli maden veya unsura bağlı olmadan basılmasını) ilan etmesiyle birlikte, karşılıksız olarak para basılması geleneksel bir para sistemi (fiat para politikası) haline gelmiştir2 (Melvin ve Norrbin, 2016:25-39; Mill, 2019:42-44; Eğilmez 2020:53). Bununla birlikte sayısı az olmasına karşın, bazı devletler milli parasının karşılığı olarak petrolü, bazısı da hazinesindeki altını ve gümüşü teminat olarak göstermiştir. Ancak bu durum birkaç ülkeyi geçmemektedir. Aslında kapitalizmin aksak yanı olan para basımı ve para arz süreci bütün devletler için sancılı para politikalarının uygulanmasına sebep olabilmektedir. Fazla para arzının piyasaya sunumu ekonomik krizleri tetikleyebilmektedir. Bu durum enflasyonu artırırken, beraberinde fiyat istikrarını bozmaktadır. Bunun tersi durumunda ise para arzındaki daralma piyasalarda durgunluk ve stagflasyon yaratabilmektedir (Aksu, 2020:1819). Şunu net olarak belirtmek gerekir ki, kapitalizmin yapısı sebebiyle krizler ve balonlar kaçınılmaz sonuçtur. Giderek daha fazla yoğunlaşan sermaye birikimi, artan üretim ve uluslararası ölçekte rekabetin şiddetlenmesi sonucunda ortalama kar haddindeki azalma eğilimi ekonomik krizle sonuçlanmaktadır. Krizden kurtulunabilmesi için, sistemin çarklarının dönmesi ve kar hadlerinin yükseltilmesi gerekir. 1960 ve 1970’lerde kar haddindeki azalmayı, finansal sermaye üzerinden elde edilen kar artışlarıyla, ekonomik sistemin döndürülmesi sağlanmıştır (Sönmez, 2013:65-66; aktaran bknz: Aksu, 2020:20). Aslında günümüzde yaşanan tüm krizler neoliberal politikaların çelişkilerini ve açmazlarını gözler önüne sererken, kapitalizmin zayıflıklarını ve kırılgan özelliklerini tüm küresel ekonomi sahnesinde açık açık göstermiştir. İnsanoğlu, bu “kriz oyununun” sahneye konulduğu 1825’lerden 2020’ye kadar hep kendini acı ve dram yüklü bir oyunun içinde bulmuştur. Toplumlar her seferinde piyon olarak bu oyunu seyrederken, hep acı çeken ve kaybeden taraf olmuştur. Kapitalist sistem, insanın efendisine para kazandırdığı “modern kölelik sistemi” olarak görülmüştür. Para kazanmak ve sahibi olmak kapitalist çarkın işlemesi için olmazsa olmaz bir durumdur (Aksu, 2020:20-21). Gelecekte krizleri önleyebilmek için uluslararası sistemin uyumunu sağlayacak yapısal değişmeler önemlidir. Mevcut krizin etkilerini iyileştirme yolunda alınacak acil tedbirler ve teşvikler olmadan bu mümkün değildir. Alınacak önlemler uzun vadeli yapısal değişikliklerle uyum içinde olmalıdır. Uluslararası toplum toparlanma sürecine girmek istiyorsa, ekonomiyi canlandırmak için sadece önlemler almaya odaklanmak da yetmeyebilir. Temelden köklü değişiklikler için adım atılmazsa, kriz kaçınılmaz olacaktır. Mevcut durumu stabilize edecek kısa vadeli önlemlerinde, krizin tekrarlanmasını önleyecek uzun vadeli önlemlerinde küresel nitelikte olması gerekir. Bir ülkede meydana gelen bir arıza genele sirayet edebilmektedir. En önemlisi, krizin tüm ülkeler ve tüm toplum kesimleri üzerindeki etkilerine önem verilmelidir. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin refahının artması, gittikçe bütünleşme eğilimine giren dünya ekonomisindeki arızaları, bunalımları ve ekonomik atakları ortadan kaldırmakla birebir alakalıdır. Aksi takdirde ne ekonomik ilerleme sağlanabilir ne de adil gelir dağılımı olabilir (Stiglitz, 2017:40-41). 2. KAVRAMSAL ANALİZ Ekonomik krizler, bir ülkenin yapısal durumundan kaynaklandığı gibi, dengesiz iktisat politikalarının uygulanmasından da kaynaklanabilmektedir. Ülkenin yapısal durumundan ortaya çıkan krizler ekonominin durumu ile yakından ilişkilidir. Küresel ekonomik krizler entegrasyon düzeyine bağlı olarak birçok ülkeyi etkilemektedir. Her ülke krizlerden aynı ölçüde ve şiddette etkilenmemektedir. 408 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ülkelerin ekonomik ve siyasi yapısı ve sağlamlığı, siyasi yönetimin başarısı ve/veya başarısızlığı, piyasaları örgütleme, düzenleme ve denetleme, sistemde oluşan arızaların zamana ve parasal baskıya rağmen önlemini acilen alma gibi durumların ekonomik mekanizmanın işleyişinde önemli olmaktadır. Bu bağlamda krizlerde asıl belirleyici unsur, ülkelerin kendi (kurumsallaşma) iradeleri olmaktadır (Sağlam, 2009:197; aktaran bknz: Kalaycı, Aytekin ve İzgi, 2010:17; aktaran bknz: Aksu, 2020:60-61). Kurumsallaşmanın yetersizliği o ülkenin içinde bulunduğu durumu göstermektedir. Geçiş ekonomisi içerisinde bulunan bir ekonomik yapıda bir takım kriz emarelerinin olması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Genelde yerel ekonomilerden uluslararası ekonomilere entegrasyon veya uyumsuzluk sorunundan kaynaklanmaktadır. Geçiş döneminde üç farklı kriz aşaması ve maliyeti olup2, bunlar daha büyük kriz ve kaoslara sebebiyet verebilmektedir. Ekonomik krizler, konjonktürel olanlar ve iktisadi yapının örgütlenmesinden (geçiş ekonomisinden) kaynaklanan nedenler olarak ikiye ayrılır (Akalın, 2002:374-375). İktisadi örgütlenmedeki çöküşün yarattığı durum ekonomik krizin ilk aşamasını oluştururken, aslında bu durum geçiş ekonomisinin bir sonucudur. Bir ekonomik krizin uygulama aşamasının üç farklı safhası bulunmaktadır (Akalın, 2002:374; aktaran bknz: Aksu, 2020: 61);  İlk aşamada, kamu kâğıtlarını finanse eden mali sektörün, enflasyonist ve devalüasyonist sarmalı içerisinde, negatif faiz uygulaması nedeniyle iflas etmesidir.  İkinci aşamada, sürekli yükselen reel faiz yükünün artması nedeniyle iç borç stoğunun döndürülememesidir.  Üçüncü aşamada ise, borçların ödenebilmesi için hiperenflasyona başvurulması veya moratoryum (borçları ödememe durumunun) ilan edilmesidir. Ekonomik krizler incelendiğinde krizlerin pek çok nedeni bulunmaktadır. Para politikalarındaki hatalar, makro ekonomik hedeflerdeki tutarsızlıklar ve hedeflemedeki başarısızlıklar, piyasalarda meydana gelen bozulmalar ve zamanında bu dengesizliklere karşı önlemler ortaya konmaması, kamu maliyesi politikalarındaki uygulamadan ve programdan kaynaklanan hatalar, bankacılık ve finans sistemlerindeki kırılganlıklar ve uygulamada karşılaşılan yanlışlar, ekonomik açıkların yol açtığı sorunlar ve açıkları önleyici politikaları uygulamada yetersiz kalınması, uluslararası ekonomik sistemlerde görülen dengesizlikler ve kırılganlıklar, kamu kesimindeki popülist politikalar, toplam borç stokundaki artışlar ve borçların sürdürülebilir politikalarındaki yanlışlar, finansal serbestleşmeler (Tunay, 2014:90; aktaran bknz: Aksu, 2020:39). Geçiş ekonomisinden kaynaklanan bir iktisadi örgütlenmenin yarattığı israf nedeniyle kısmen veya tamamen çökmesinden kaynaklanabilmektedir. Bir ülkenin ekonomik sistemlerinde yani üretim tarzının kısmen veya tamamen değiştirilerek büyük bir dönüşümün olmasında iki temel neden bulunmaktadır. Birinci neden, ekonomik sistemde büyük bir çöküntü veya krizin etkisiyle, diğer neden ise, siyasal devrimler aracılığıyla olur (Akalın, 2002:16-17). Bu bağlamda bugün yaşanılan ekonomik krizin bir konjonktür krizi olmadığını, geçici olduğunu sanmak veya teğet geçeceğini düşünmek ekonomiyi gerçek anlamda bilmemek demektir (Aksu, 2020:60-61). 2 Geçiş ekonomi sürecinin üç aşamalı kriz emareleri ve maliyetleri mevcuttur. 1- Bu aşamada krizin ayak sesleri duyulmakta, ciddi bir maliyet sorunu yaratmakta, iktisadi örgütlenmedeki çöküşler nedeniyle maliyetin şiddetini arttırmaktadır. Uluslararası ekonomik sisteme adaptasyon sorunu rekabet edilebilirliği düşürmekte, verimsiz ve etkin olmayan bir üretim sistemini getirmesi sonucu büyümeyi düşürmekte ve üretim hacmi daralmaktadır. 2Bu aşamada iktisadi kaos süreci ortaya çıkmaktadır. Bunun getirdiği büyük bir maliyet bulunmaktadır. Aslında bu maliyet iktisadi örgütlenmenin çökmesiyle, yerine yeni bir ekonomik sistemin kurulması için harcanan maliyettir. 3- Bu aşamada krizin en büyük maliyetlerinden olan zaman ve öğrenme maliyeti olup, uluslararası piyasaları tanıma, uyum sağlama, müdahalede bulunma vb. gibi çok büyük maliyetleri içinde barındırmaktadır (Akalın, 2002:374). 409 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Edwards ve Frankel’a (2002) göre para krizi; “ulusal paranın ciddi şekilde değer kaybetmesidir” (Edwards ve Frankel, 2002:1-76). Burkart ve Coudert (2000:25) tarafından yapılan bir diğer tanıma göre; “para döviz kurunda keskin bir çöküş, hükümetin devalüasyon ilan etmesi, resmi döviz kurunu değiştirmesi, sermaye akımlarının girişini sınırlandırması ve birkaç saat hatta birkaç gün için para piyasalarını kapatması ve işlemlerine son vermesidir.” (Aksu, 2020:98). Para krizi (currency crisis), literatürde döviz krizi olarak da ifade edilmektedir. Döviz kurundaki ani bir hareket ve sermaye hareketlerindeki keskin bir değişme sonucu ortaya çıkmaktadır. Merkez Bankasının da aşırı döviz artışına karşı döviz rezervlerini piyasaya sürerek dövizin artışını engellemeye çalışması sonucunda, Merkez Bankasının rezervlerinde meydana gelen azalmayla ortaya çıkan krizler “para (döviz) krizi” olarak nitelendirilmektedir (Yay, Yay ve Yılmaz, 2001:20; aktaran bknz: Turgut, 2007:36; Göksu, 2015:20). Bu bağlamda para (döviz) krizleri ise; milli bir paranın devalüasyona uğradığında, kurlar üzerinde baskı kurulduğunda, değişim değeri spekülatif bir saldırıyla karşı karşıya kalındığında, milli para cinslerinden, yabancı para cinsinden aktiflere kaydırdıklarında, sabit kur sistemini benimsemiş ve döviz kurunu çıpa olarak kullanan ekonomilerde, para otoritelerinin ülkenin uluslararası rezervlerini büyük ölçüde tüketerek veya faiz oranlarını yükselterek, milli paranın değerini korumak zorunda oldukları ortamlarda (devalüasyon durumunda) ortaya çıkmaktadır (Takan ve Boyacioğlu, 2015:540; aktaran bknz: Aksu, 2020:99). Bugün devletler istediği miktarda karşılıksız olarak para basabilmektedir. Bu kadar rahat olmalarının nedeni paraya karşılık gösterecek bir teminatı gerekli görmemeleridir. Bu durum para krizlerinin ortaya çıkmasında temel neden olarak görülmektedir. Günümüzde çevrilemez itibari (fiat) kâğıt para politikası, bir kâğıdın üzerinde yazan miktarın piyasaya tahvil ihracı ile birlikte sürülmesiyle ortaya çıkan karmaşık süreci içermektedir. Kâğıt para politikalarındaki aksaklık süreci, hükümetlerin Merkez Bankasına verdikleri tahvile karşılık dönem sonunda faiz ödemesi için yeniden para basması, emisyon hacmini ister istemez arttıracaktır (Eğilmez, 2020:53-54; aktaran bknz: Aksu, 2020:118-119). Bu durum enflasyonu artırırken, servetlerin erimesine ve gelir dağılımının bozulmasına sebep olacaktır (Çelik, 2015:127-128). Fiat (itibari) para politikasının artık çevrilemez olduğunu göstermektedir (Mill, 2019:42-44). Aslında bu para sistemi karşılığı bulunmadığı için oluşturulan algoritma parayı elektronik bir ağ sisteminde fiber optik kablo ağıyla yol alan fotonların oluşturduğu sistemde yazan sayısal değerlerden başka bir şey değildir. Aslında para bu sistematik yapısıyla çöküşe geçmiştir ve 2020 yılı itibariyle yeni bir para sistemine (elektronik-sibersanal para sistemine) geçişin önemli adımları beklenmektedir” (Aksu, 2020:118-121). Para arzı ve para stoku, itibari (fiat) para politikası nedeniyle, para otoriterlerinin yalın kararıyla ve altın karşılığı değil, parasal ve reel sektörlerle, kamu sektörünün finansman ihtiyacına göre belirlenmektedir (Parasız, 1992:250-251; aktaran bknz: Aksu, 2020:121). Para ve döviz krizleri genel olarak spekülatif hareketler ve şoklar, faiz oranlarındaki aşırı ve dengesiz dalgalanmalar, uluslararası rezervlerdeki düşüşler, ulusal paraya olan güven kayıpları, dövizlerde meydana gelen dalgalanmalar, nominal döviz kurunun kaybının belli bir eşik değeri geçmesi sonucunda, bu oran %10 ila %25 arasında değer kaybı sonucu oluşan şoklar ile sabit kur rejiminin uygulandığı ülkelerde devalüasyon oranlarında hızlı yükseliş ve esnek kur sisteminin uygulandığı ülkelerde ise, döviz kurunun ortalama değerinden aşırı sapmalar göstermesi, ulusal paranın aşırı değer kaybına uğraması, para otoritesinin (Merkez Bankasının veya hükümetin) döviz üzerindeki kontrolünü kaybetmesi üzerine aşırı ölçüde döviz rezervleri kullanmak veya faiz oranlarını yükseltmek şeklinde ortaya çıkan durumlara “para krizleri” ve “döviz krizleri” denilmektedir (Drees ve Pazarbaşıoğlu, 1995:1-70, Gavin and Hausman, 1996:1-34; Goldstein and Turner, 1996:1-67, Kaminsky and Reinhardt, 410 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 1996:1-30, Frankel ve Rose, 1996:2; Cumperayot ve Kouwenberg, 2013:153; aktaran bknz:Özçelebi, 2018:8). 3. PARA VE BANKACILIK KRİZLERİN NEDENLERİ VE KAYNAKLARI Akalın, çalışmasında ekonomik (para ve bankacılık) krizlerin kaynaklarını altı maddede açıklamıştır (Akalın, 2002:375-377): 1Ülke ekonomisinin ideolojiler bağlamında özellikle piyasa ekonomisine uyumlu liberalizm, muhafazakarlık ve sosyal demokrasi konusunda yeterince bilgi birikim ve deneyim düzeyine sahip olunmamasıdır. 2İktisadi yapının karma ekonomi (kamu + özel) niteliğinde olması, devletçiliğin getirdiği aşırı hantallaşma ve özel sektörün ise kar edeceği sektörleri belirleyerek, başka alanlarda üretim yapmaması, bütün yükün devletin üretim sistemi üzerinde olması, rant ekonomisine yol açmasına, ekonomik çöküş ve yetersizliklere ilaveten kontrolün siyasi karar mekanizmasında olması reel üretimin bir türlü akılcı adımlarla gerçekleştirilememesidir. 3Siyasi popülizmin kamu açıklarına, enflasyona ve borçlanmaya yol açmasıdır. 4Sosyal ahlak kodunun kalkınma ve istikrar için elverişsizliğidir. 5Dış piyasaların özellikle AB ülkelerinin ve gümrük birliğinin, rekabet gücü olmayan kırılgan bir ekonomiye sahip olan ülkemiz üzerinde devalüasyon ve dış açık baskısı yaratmasıdır. 6Yanlış para ve maliye politikalarının uygulanmasıdır. Kibritçioğlu (2001:2) ve Doğan (2009:26) çalışmalarına göre, para (döviz) krizlerinin 5 nedeni olduğunu belirtmişlerdir (Aktaran bknz: Aksu, 2020: 104); • Zayıf makroekonomik göstergeler ve hatalı iktisat politikaları, • Finansal altyapının yetersizliği, • Ahlaki risk (moral hazard) ve asimetrik bilgi olgusu, • Piyasadaki kreditörlerin ve uluslararası finans kuruluşlarının hatalı his ve ön sezgileri, • Siyasal suikast, beklenmedik olaylar, tesadüfler ve terörist saldırılar gibi faktörlerdir. Takan ve Boyacioğlu, (2015:540; aktaran bknz: Aksu, 2020:100) çalışmasında para krizlerinin nedenlerini 3 başlık altında incelemişlerdir. • Para krizi ortak bir nedenden kaynaklanıyor olabilir. Örneğin, ileri batı ülkelerindeki temel ekonomik kaymalar, yeni gelişen piyasalarda krize neden olabilmektedir. 1980 ve 1990’larda ABD’de faiz oranlarındaki keskin artış, Latin Amerika ülkelerinde borç krizlerinde önemli bir etken olmuştur. • Bir ülkedeki krizin, ticaret ve sermaye piyasalarındaki bağlantılarından dolayı, başka bir ülkenin makroekonomik durumunu ve piyasalarını olumsuz etkileyebilmektedir. • Yatırımcılar, fon yönlendiricileri veya borç verenlerin, diğer ülkelerin temel göstergelerini inceleyip, yeniden değerlendirmeleri sonucu, portföylerinin riskini azaltmaya yöneltmeleridir. Aşağıda belirttiğimiz etkenlerin bir veya birkaçı para krizlerinin ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Yabancı kaynaklı ekonomik ajanlarca ulusal paraya karşı yıkıcı ve bozucu çabalar sonucunda spekülatif bir saldırı yaratılarak, ulusal paradan kaçma ve yabancı (döviz) parayı tercih etme isteği, döviz kuru üzerinde baskı oluşturması, üç önemli sonuç yaratır. Merkez Bankasının elindeki rezervlerini azaltır, büyük bir devalüasyona neden olur ve faiz oranlarının yükselmesiyle sonuçlanan 3’lü bir “sıcak sac ayağı” yaratır. Para ve banka krizlerinin kaynaklarını ise beş maddede belirtmek mümkündür (Takan ve Boyacioğlu, 2015:541; Yay, Yay ve Yılmaz, 2001:21; Akdiş, 2006:83; Orhan, 2006:8; aktaran bknz: Aksu, 2020:101); 411 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  Sürdürülemez makroekonomik politikalar, hatalı politikalar ve ani şoklar,  Finansal yapıda zayıflık ve bankaların riskli faaliyetlerde bulunması, bankalar arası ve diğer mali kurumlarla artan rekabeti ve kamu bankalarının yönetimlerinin elde ettikleri yüksek oranlı karları belirli çevreler için kötü kullandırmalarıdır.  Asimetrik yanlış bilgilenme olgusu ve Ahlaki (ters) risklerin, krediler ve muhasebesinde açık pozisyon oluşturması.  Döviz kurunun yanlış tespit edilmesi, piyasadaki kreditörlerin ve uluslararası finans kurum ve şirketlerin hatalı önsezi ve yanlış taktik uygulamaları,  Politik istikrarsızlık, siyasal iktidarların devrilmesi, savaş ve mücadelelerin yayılması ve en önemlisi totaliter rejimlerde tek adam uygulamaları. Finansal liberalizasyon sürecinde bankacılık krizleri ile ödemeler dengesi krizleri arasında yakın bir korelasyon saptanmıştır. 1990-2000 yılları arasında ortaya çıkan 26 krizin 18’inde finansal sektörlerini 5 yıl ve daha öncesinde serbestleştirdikleri saptanmıştır. Ödemeler dengesi krizlerinde %71’inde, bankacılık krizlerinde %67’sinde finansal liberalizasyonun mevcut olduğu, mevcut para arzı M2’nin kriz öncesinde %20 artış gösterdiği saptanmıştır (Kaminsky ve Reinhart 1999:480; aktaran bknz: Barışık, 2015:122). 1977-1999 dönemleri arasında gelişmekte olan ülkelerde, sağlam temelli olmayan finansal liberalizasyon (mevzuatı ve düzenleme-denetlemenin yetersiz olduğu) ile finansal krizler arasında pozitif bir ilişki olduğu aşikardır. Finansal liberalizasyonun bu ülkelerde bozucu ve yıkıcı etkileri olduğu ampirik çalışmalarda kanıtlanmıştır (Wyplozs, 2001:22). Şekil 1: Finansal Krizlerin Oluşumu Kaynak: Frederich S. Mishkin, (2004). “The Economic of Money, Banking and Financial Markets”, Pearson Addison Wesley, 7. Edith, s.193’deki şekilden alınmıştır. Ekonomik krizler içerisinde, temel çıkış sebepleri ve yol açtığı yıkıcı etkilerin büyüklüğü açısından en önemlisi finansal (sistem) krizlerdir. Finansal krizler, son 30-40 yıl içerisinde dünya ekonomisinin başını ağrıtan bir ekonomik kriz türüdür. Bunda etken olan faktör, dünya hızlı bir teknolojik dönüşüm içerisindeyken, finans sistemlerinin teknolojik ağlarla karmaşık bir ilişki içerisinde olmasıdır. Bir ülkenin piyasasında meydana gelen bir sorunun, yayılması ve geçişkenliği diğer ülkelerin piyasalarına ulaşması teknolojik dönüşüm ile birlikte hızlıca etkilemektedir. 412 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Finansal krizlerin bulaşıcılığı 3 yolla olmaktadır; 1- Dış Ticaret Kanalı, 2- Finansal Kanal, 3Küresel Sistemin Birbirine Bağlı Intercom Kanalları. Son dönemlerde dünyanın değişik bölge ve ülkelerinde görülen finansal tabanlı krizler finansal sistemin işleyişi ve düzenlemeleri açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Finansal krizlerin neyi kapsadığı konusu tartışmalı olmakla birlikte, genel olarak dört tür finansal kriz olduğu belirtilmektedir. Bunlar; para krizi (döviz krizi), bankacılık krizi, sistematik finansal kriz ve dış borç krizidir (Kaminsky ve Reinhart, 1999:473; Aksu, 2020:36-65). Hyman Minsky (1996:357-368), finansal kırılganlığın ve mali yapının zayıflığının kapitalist ekonomilerin temel özelliklerinden biri olduğunu belirtir. Bu kırılganlığın şiddeti arttıkça finansal krizler kaçınılmaz olur. Piyasalarda kredi daralması, kırılganlık derecesini ve sürecini belirlemektedir. Varlık fiyatlarında hızlı ve spekülatif artış, kredi hacmindeki genişleme sonucu olduğunu belirtir. Finansal krizlerin reel sektör krizlerine etki yaptığı kanallar; faiz oranı kanalı, servet etkisi ve belirsizlikleri, sermaye maliyeti ve kredi kanalı aktarım mekanizmalarıdır. Bu kanalların reel (üretim) sektöre olan olumsuz etkileri ancak uzun dönemde giderilebilmektedir (Aksu, 2020:47). Asimetrik (eksik) bilgi, ahlaki tehlike (moral hazard) ve ters seçimi (adverse selection) de beraberinde getirerek, finansal kriz olasılığını arttırmaktadır. Teoriye göre kriz, ters seçim ve ahlaki risk problemlerinin kötüleştiği bir durumda ortaya çıkmaktadır. Asimetrik bilgi, finansal işlemden önce ters seçim ve finansal işlem sonrasında ise ahlaki risk olmak üzere iki önemli sorunu yaratmaktadır. Finansal sistemin temel niteliklerini açıklamadaki üstünlüğü teorinin başarısını ortaya koymaktadır. Asimetrik bilgi yaklaşımına göre, finansal sistemin nitelikleri şunlardır (Mishkin, 1991:69-108, Mishkin, 1994:1-48; Şen, 2006:2; Kahraman, 2009:28; Yazıcı ve Yazıcı, 2011:38-40): - Hisse senedi ihracı, işletme faaliyetlerinin birincil finansman yöntemi değildir. - Sadece büyük ve güçlü firmalar finansman yöntemi olarak hisse senedi ihracına yönelebilirler. - Finans sektörü en yoğun şekilde regülasyona tabi ve bulaşıcılığa sahip olan sektörlerin başında gelir. - Hane halkı, kişi, işletme ve kurumların (fon arz eden-fon talep eden) en önemli finansman kaynağı bankalardır (aracılardır). - Borç sözleşmeleri, borçluya ciddi ölçüde kısıtlamalar getiren yasal düzenlemeler olup, en önemli özelliği teminat koşulunu içermekle birlikte, kredilerdeki risk durumu geriye ödemeler konusunda asimetrik bilgiden kaynaklı olarak ciddi boyutlardadır. Bankacılık sisteminde eksik ve yanlış bilgilenmeyle oluşan, “asimetrik bilgi sistemi”3 finansal piyasalarda alınan kararlarda yanılma, ters seçim (adverse selection) ve ahlaki çöküntü (moral hazard) ile ortaya çıkmaktadır (Şen, 2006: Kahraman, 2009:28; Paksoy ve Yöntem, 2014:119; Bulut ve Demirel, 2015:261-262). Bankalar, kredi almak isteyenlerin (fon talep edenlerin) güvenilirlik ve geriye ödeyebilme gücünü ayırt edemediklerinden tüm müşterilerine aynı bakış açısıyla, aynı piyasa faiz oranını uygulaması sonucunda, “asimetrik bilgi probleminin” finans dünyasında yaşanmasına neden olur. Finans sektöründe rol alan aktörler ve fon arzı verenler, herhangi bir olumsuz durumda, hükümetlerin kendilerini kurtarmak zorunda olduklarını düşünmelerinden dolayı, her türlü riskli ve açık pozisyonları almaya başlar. Aslında hatanın doğduğu yer burasıdır. Köprüden önce son çıkış bu nokta değildir. 3 Asimetrik bilgi sistemi, finansal bir sözleşmedeki tarafların sahip oldukları bilginin farklı, yanlış ve eksik olması halinde ortaya çıkar. Bu sistemde borç alan, borç verene göre daha avantajlıdır. Çünkü borç alanlar, üstlenmek istedikleri yatırım projeleri hakkında borç verenden daha fazla bilgiye sahiptirler. Bu durumda borç veren, borçlunun güvenilirliği hakkında bir belirsizlikle karşılaşır (Şen, 2006:1-2). 413 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Eksik bilgilenme ve kötü tercihler noktasında bankaların dikkatli olması gereklidir. Açık ve riskli pozisyonlar artarak, yabancı yatırımcı için kriz beklentisinin doğmasına neden olur. Ahlaki risk, tasarruf sahiplerinin, mevduatın devlet güvencesinde olduğu mantığı ile hareket etmelerine neden olabileceğinden bu risk daha da artmaktadır. Bankalar, bilançoların kötüleşmesi ile sermayelerinde önemli bir yıpranma ve daralma meydana gelir. Bu durumda, kredi vermeyi (fon arz etmeyi) durdurmak zorunda kalırlar, sermaye artırımına gitme yolunu tercih ederler, Buna mukabil bilançoları ciddi boyutlarda kötüleşen bir bankanın (finansal aracının) makul bir maliyetle sermaye artırımına gitmesi zor olduğu için kredi (fon) vermeyi daraltmak zorunda kalırlar. Bu aşamada, bilançoların kötüleşmesi fon arzı verenler üzerinde olumsuz etki yapacağından, bankacılık paniğine sebep olabilmektedir. Fon arzı verenler mevduatlarını çekme noktasında sisteme olan güvenilirlik kaybedilmişse, bankanın iflası kaçınılmaz olur. Fon talep edenler kredi tayınlamasıyla4 karşılaşır. Bu durum üretim üzerinde daralmayı getirir. Asimetrik bilgi sistemiyle bu durum tüm ekonomik sisteme sirayet edebilmektedir (Şen, 2006:1-2, Paksoy ve Yöntem, 2014:119). Bankacılık faaliyetleri kısa süreli borç almayı ve uzun vadeli borç vermeyi içermekte olup, bu nedenle faiz oranlarındaki ciddi yükselişler, net varlık değerleri üzerinde doğrudan bir azalmaya neden olur (Paksoy ve Yöntem, 2014:119). Ayrıca para krizlerinin sistematik finansal krizlere neden olma olasılığı oldukça yüksek görünmektedir (Delice, 2003:63). Literatürde finansal krizler, dört grupta sınıflandırılmaktadır. Bunlar;  Bir ülke parasına yapılan spekülatif atağın devalüasyonla sonuçlandığı veya parasal otoritenin yerel parayı savunmak zorunda kaldığı parasal kriz,  Banka iflaslarının, bankaların yükümlülüklerini ödemeyi askıya almasına neden olması veya kamu otoritesini büyük hacimli yardımlarla bu durumu önlemeye çalışması durumunda yaşanan bankacılık krizleri,  Piyasanın etkin işleyiş mekanizmasını bozarak finansal piyasalarda şiddetli bir yıkıma neden olan sistemik finansal krizler (Feldstein, 1996:5-6; Mishkin, 2001:5-11),  Bir ülkenin dış borcunu ödeyememesi halinde ortaya çıkan dış borç krizidir (Şen, 2006:1-2). Mishkin (1999:6), asimetrik bilgi sorununun artışına ve finansal krize neden olan faktörleri dört maddede belirtmiştir;  Finansal piyasalarda önemli bir yer tutan bankaların, riskli krediler nedeniyle bilançolarında aşırı bozulmalar, kredi balonlarının artması, finansal istikrarsızlık göstergelerinin görülmeye başlanması,  Oluşan finansal kriz nedeniyle, kredi tayınlaması ve faiz oranlarında artış meydana gelir. Faiz oranlarındaki artış ile parasal fonlar kredi tayınlamasına bağlı olarak yüksek faizli ve geriye ödeme riski bulunan kredi taleplerini karşılamaya yönelir, banka bilançolarını negatif olarak etkileyerek, iflasın eşiğine getirir.  Finansal piyasalarda artan belirsizlik nedeniyle asimetrik bilgi problemi, ters seçim ve ahlaki çöküntü sorunlarını daha da artırır. Hem yatırımlarda ciddi boyutlarda düşme ve buna bağlı olarak üretimde (iktisadi büyüme) daralma söz konusu olacaktır. Bu piyasalardaki belirsizlik durumu, piyasalardaki başarısızlıktan, resesyon (durgunluk) durumundan ve akılcı üretim tarzını benimsememesinden kaynaklanabileceği gibi, hükümetin gelecekle ilgili öngörülerindeki hatalı ve belirsizlik içeren politikalarından kaynaklanabilmektedir. 4 Asimetrik bilgi sistemi sonucunda meydana gelen ters seçim problemi, kredi tayınlamasına yol açar. Kredi tayınlaması, borçluların daha yüksek faiz oranları ödemeye razı oldukları durumda bile kredi bulamamaları durumudur (Şen, 2006:4). 414 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  Finansal olmayan kurumların, üretim ve imalat sanayi kuruluşlarının net varlıklarında ciddi aşınmalar ve bilançolarında ciddi kötüleşmeler, ters seçim ve ahlaki çöküntü sorunlarının ağırlaşmasına neden olarak, piyasalarda ve makroekonomik yapıda ciddi istikrarsızlıklar ve uzun vadede çözülebilecek sorunları yaratır. Bankacılık sistemi, bir ekonomide mali kaynak arayanlar ile sunanların isteklerini karşılamak üzere mali aracılık yaparlar, bu sistemin temeli fon sunanlar ile fon arayanların bilgi eksiklerini ve belirsizliği gidermek, asimetrik bilginin en aza indirilmesini sağlatmaktır (Ersel, 2009:15; Aksu, 2019:143-147). Bankacılık Sisteminin İçinde Bulunduğu Riskler ve Olası Zararlar (Akgüç, 2012:31-37); bankacılık sistemi yaptığı tüm işlemlerde belirli riskleri taşımaktadır. Dolayısıyla bankacılık sisteminin zarara uğrama olasılığı yüksektir. Her girişimde belirli riskler bulunmakla birlikte, finansal aracılık yapan bankaların ve kuruluşların karşılaştığı riskler ve zararlar çok çeşitli ve kapsamlıdır. Aslında bu risklere karşı zamanında önlem alınmalı ve krize dönüşmeden gerekli tedbirler uygulanmalıdır. Bu riskleri madde olarak belirtmek mümkündür (Akgüç, 2012:31-37):  Kredi Riski,  Likidite Riski,  Piyasadaki Likidite Risk Durumu,  Yatırım Riski,  Faaliyet Riski,  Döviz Kuru Riski,  Faiz Oranı Riski,  Transfer Riski,  Politik Risk,  Piyasa Riski,  İşlemin Sonuçlandırılmaması Riski,  İşlemi Sonuçlandırma Öncesi Risk,  Hile, Dolandırıcılık, Yolsuzluk Riski,  Yönetim Riski,  Mevzuata İlişkin Yetersiz Bilgi Riski,  Yasal Düzenlemelere Uyulmama Riski,  İtibar Riskinden oluşur. 415 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 2: Finansal Krizin Dünya ve Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri Kaynak: Kibritçioğlu, 2011, s.6’daki şekilden alınmıştır. Banka davranışlarına etki eden yapısal formlar (tamamlayıcılar), makro ekonomik yapılar, piyasa yapısı, para birimi yapısı, düşünsel yapı gibi hem birbirleriyle hem de çeşitli kurum ve aktörlerle etkileşim içinde olan yapılardan meydana gelirler. Bu haliyle, yapısal formları muhafazakâr (konservatif) veya fırsatçı (opportunist) davranışlarını birbirleriyle pekiştirerek, bankacıların karar ve eylemlerini etkiler veya aktörlerden etkilenirler (Bakır, 2015:34). Piyasa aktörleri ise, fertlerden (bankacılar, Merkez Bankası başkanları, para birimi ve politikaları yöneticileri, bürokratlar, politikacılardan) ve örgütsel yapılardan (bankalar, bürokratik yapılar, para sistemleri ve kurumları, devlet kurumları, işçi sendikaları, mesleki kuruluşlar ve kolektif gruplardan) meydana gelirken, finansal piyasalarda kriz nasıl oluşmaktadır? Bu noktada, yapıların, kurumların ve aktörlerin karşılıklı etkileşimleri, çeşitliliği ve karmaşıklığı önem arz edecektir. Çok boyutlu ve karmaşık ilişkiler kümesinde meydana gelen bir arıza genele sirayet ederek, sistemi kilitlemekte ve krizi tetiklemektedir. Burada asıl aktör “para” ve “paranın hareketleri” dir. Burada aktörlerin karar alıcı özelliği ile formel ve enformel kurumsal düzenlemeler ve uygulamalar arasındaki gelgitler, bankacılık krizlerini tetikleyen başlıca unsurlardandır (Aksu, 2020:92). Tasarruf oranları yatırım oranlarından yüksek olduğunda, ulusal bankalar hem yurt içinde hem de yurt dışında kayda değer fonları, yatırım hisselerini ve kârlı ortaklık fırsatlarını arayış içine girerler. “Fırsatçılık” adı altında ulusal bankalar, kendi ülkelerindeki piyasalarda veya yurt dışındaki piyasa ve bankalarla birlikte yüksek riskli yatırımlarla karlılıklarını arttırmaya çalışırlar. Yüksek riskli kredi verme ve spekülatif amaçlı yatırımlara odaklanmada yapısal bir neden sunarak, fırsatçı banka davranışına yol açar. Bu fırsatçı bankalar, yatırım bankacılığı üzerine kurulu iş modeli, yüksek kazançlı prim kültürü ve kurumsal yönetim uygulamaları ile diğer aktör seviyesindeki kolaylaştırıcı koşulların fırsatçı banka davranışlarıyla pekiştirilmesi sonucunda, yabancı bankaların batık kredilerine açık hale gelmektedir. 416 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bankalar, borçlanacakları (fon arz eden) yabancı yatırımcıların güvenine ihtiyaç duymaktadır. Buna ihtiyatlı bankacılık denilmektedir (Bakır, 2015:30-36). Riskli ve fırsatçı bankacılık hareketleri, batık kredi ve geri dönüşü olmayan kredi uygulamaları sonucunda bir anda ortaya çıkan, kendi banka bilançolarında bozulmaya neden olan, sonra genele yayılarak finansal sektörlere ve piyasalara sirayet eden, “domino” etkisi yaratan, ikiz krizi de oluşturan, geçişken bir yapıyı içinde barındıran bir kriz türüdür (Aksu, 2020:92-93). Bankacılık krizleri, finansal sisteme olan güvenin ve desteğin kaybolmasıyla, tasarruf sahiplerinin mevduatlarını geri çekmek için bankalara hücum etmesiyle ortaya çıkmaktadır. Fon veren mevduat sahiplerinin bankaya hücum etmelerindeki nedenler arasında ise, ekonomik durgunluk durumu, bankacılık bilançolarında bozulmalar, verilen kredilerin geri dönmemesi, hızlı verilen kredi büyüme sürecindeki aksamalar ve piyasalardan gelen kötü haberler, finansal kurum veya varlıkların aniden değerlerinin büyük bir kısmını kaybettiği durumlarda bankanın kefalet ve garanti verdiği müşterilerinin (fon alanların) yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve bankaların iflas etmeleri sayılabilmektedir (Turgut, 2007:37; Erarslan, 2014:16-17; Takan ve Boyacioğlu, 2015:539; aktaran bknz: Aksu, 2020:93). Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinde yaşanan krizlerin temel ortak özelliği; kriz öncesinde hızlı bir ekonomik kalkınma sürecinden geçmiş olmalarıdır. Krizlerin ülkelerdeki maliyetine bakıldığında, pek çok bankacılık krizinde kamu sektörünün yüklendiği maliyetlerin GSMH’ nın %10-15’i civarında olduğu görülmektedir. Bankacılık krizlerinin etkileri ise; iktisadi büyümeyi yavaşlatma, fon arzının (tasarrufların) verimli alanlara yönelmesini engelleme, iç para politikasının yönetiminde kamu otoritesinin hareket kabiliyetini ve alanını sınırlandırma ve parasal krizlerin meydana gelme riskini artırma yanında birçok krizin ortaya çıkmasında, krizin sektörler ve ülkeler arasında yayılmasında tetikleyici rolü bulunmaktadır (Goldstein ve Turner, 1996:5-7). ABD hükümeti, Ağustos 1971 yılında doların (altın) karşılığını kaldırınca, dünya ülkeleri arasında bir itibari para basma (fiat para sistemine geçiş) emsal niteliği kazanmıştır. Amerikan parasal genişlemesi, emtialarda devasa balonlara neden olmuştur. FED, faiz oranlarını %14 oranında arttırınca, bu durum altın, varlık ve petrolün düşmesiyle sonuçlanmıştır. Devletler, bastıkları kâğıt paraların karşılığını gösteren değerlerinin olmadığını (herhangi bir değerli maden veya unsura bağlı olmadan basılmasını) ilan etmesiyle birlikte, karşılıksız olarak para basılması geleneksel bir para sistemi (fiat para politikası) haline gelmiştir5 (Rosier, 1991:97; Melvin ve Norrbin, 2016:25-39; Mill, 2019:4244; Eğilmez 2020:53; aktaran bknz: Aksu, 2020:93-94). Bankacılık krizleri tüm ekonomik birimlere ve yapıya etkisi nedeniyle diğer üretim birimlerinde, sektörlerde ve ticari kurumlarda yaşanan krizlerden konum itibariyle daha önem arz etmektedir. Çünkü bankacılık krizi, geçişken özelliği nedeniyle, diğer piyasalara, sektörlere ve küreselleşme sonucunda diğer ülkelerdeki finans piyasalarına çok kolayca sirayet edebilmektedir. Bankalar, krizler sonucunda önemli miktarda mevduat kapanışları veya piyasa argümanlarını fonlama kabiliyetini kaybetmesiyle işlevlerini kaybeder. 5 Eğilmez’e göre (2020), kâğıt paranın taşıdığı değere karşılık gerçek değeri yalnızca kâğıt ve mürekkep değeridir. Dolayısıyla birkaç kuruşa veya liraya mal edilen kâğıt para, üzerinde taşıdığı değerle ilgisi olmayan bir değer taşır. Bu tür paralara “fiat para” denilmektedir. Fiat kavramı sözcük olarak, “öyle olması gereken” anlamına gelmektedir. Yani kâğıt paranın üzerindeki değer, yalnızca hükümet veya yasalar öyle dediği için var olan değerdir, başka karşılığı yoktur (Eğilmez, 2020:53). Kâğıt para aslında bir devletin gücünü ve var olma simgesini gösteren, uluslararası arenadaki bir ekonomik bayraktır. 417 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu durum bankaların ciddi bir likidite problemi ile borçlarını ödeyememe durumu karşısında, bankaların kontrolü devlet tarafından bir kayyum heyetinin atanmasıyla, bankaların iflasıyla ve başka bir büyük bankanın (genelde devlet bankalarının) bünyesine katılımıyla sonuçlanmaktadır (Karacan, 1996:128; aktaran bknz: Aksu, 2020:94). Kriz literatüründe “ikiz kriz” olarak adlandırılan sistemde, kimi zaman para krizi bankacılık krizine yol açarken, kimi zaman da bankacılık krizi para krizine sebebiyet verebilmekte, Türkiye’de 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sürecinin meydana gelmesinde “ikiz kriz” etkisi vardır (Varlık, 2009:165). Her iki krizin birbirini tetiklemesi ve eş zamanlı olarak yayılmaları daha önce ifade edilen “ikiz kriz” olgusunun küreselleşen ekonomi süreci içerisindeki ülkelere daha kolay ve daha hızlı bir şekilde yayılması, “geçişken ve yayılma etkisinin” önemine işaret etmektedir. Bir ekonomide ikiz kriz durumu olması halinde ülke dışına kaynak çıkışının maliyeti bir bankacılık krizinin üç katına eşit durumdadır. Yine, bir ikiz kriz sürecinde ortaya çıkan rezerv kaybı, bir para krizindeki rezerv kaybının ortalama üç katına eşittir (Erdoğan, 2006:21; Aksu, 2020:102). Şekil 3: İkiz Krizler: Para ve Bankacılık Krizleri Kaynak: Kaminsky ve Reinhart (1999), s.473’deki şekilden alınmıştır. Kaminsky ve Reinhart (1998:31-36) 1970-1995 yıllarını kapsayan çalışmasında 20 ülkeyi incelemişler, 5 tanesi ileri endüstrileşmiş ülke, 15 tanesi gelişmekte olan ülkenin verilerini analiz etmişlerdir. Bu ülkelerde 76 para krizi ve 26 bankacılık krizi saptamışlardır. Bu çalışma doğrultusunda finansal liberalleşmeyi belirleyen altı önemli gösterge belirlemişlerdir; • Reel Faiz Oranları, • Kredi Büyümesi, • Kredi Büyümesi / GSYIH, • M2 Para Arzı Büyümesi, • Borç Verme-Mevduat Faiz Oranı Marjı, • Kredi Büyümesi / US Rezerv Parası. Eichengreen, Rose ve Wyplosz (1995:249-312) çalışmalarında, para krizlerinin nedenini; enflasyon oranı, istihdam büyümesi, mevcut para miktarı / GSYIH, sermaye kontrolleri, hükümet kayıpları, geçmiş yabancı döviz krizleri, bulaşıcılık durumları olarak 7 maddede açıklamışlardır. 418 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Frankel ve Rose (1996:351-366) çalışmalarında, para krizine neden olan faktörleri 7 maddede açıklamışlardır; imtiyazlı borçlar / toplam borç stoku, kamu sektörü borcu / toplam borç stoku, doğrudan yabancı yatırım / toplam borç stoku, reel döviz kurunun aşırı değerlenmesi, toplam para rezervleri / ithalat, yabancı ülkedeki faiz oranı, kredi hacminin büyümesi olarak faktörler belirlemişlerdir. Milesi-Ferretti ve Razin (1998:1-54) çalışmalarında, para krizine neden olan faktörleri 10 maddede açıklamışlardır; Toplam para rezervleri / İthalat, Toplam para rezervleri / M2 Para arzı, Ticari dönemler, OECD büyümesi, resmi transfer ödemeleri, ülkenin açıklık durumu, yabancı ülkelerin reel faiz oranları, reel döviz kurunun aşırı değerlenmesi, imtiyazlı borçlar, DYY / GSYIH şeklindedir. Kaminsky ve Reinhart (1996:23) çalışmasına göre, para krizlerinin bankacılık krizlerini izleme oranı, %56 iken, %44’ünün finansal serbestleşme politikaları ardından, %12’sinin finansal serbestleşme sürecinden önce yaşanmış olduğu görülmektedir. Öte yandan, bankacılık krizlerinin %13’ü para krizini izlerken, bu krizlerin %10’unun finansal serbestleşmeden sonra, %1’inin de serbestleşmeden önce gerçekleştiği görülmektedir. Tablo 1: 1970-1995 Döneminde Çeşitli Ülkelerde Para ve Bankacılık Krizleri ile Finansal Serbestleşme Politikaları Arasında Öncelik Sıralaması Para Krizleri Tarafından Takip Bankacılık Krizleri Tarafından Takip Edilen Bankacılık Krizlerinin Krizler Edilen Para Krizlerinin Yüzdesi Yüzdesi Arasındaki dönem Finansal Serbestleşme Finansal Serbestleşme Toplam Toplam Önce Sonra Önce Sonra 12 aylık 3 1 1 24 4 20 36 aylık 13 3 10 56 12 44 Kaynak: Kaminsky and Reinhart, 1996: 23’deki tablodan alınmıştır. Bir para krizinin kendiliğinden gerçekleşme olasılığı %29 iken, bankacılık sektöründeki sorunlara bağlı olarak gerçekleşme olasılığı %46’dır. Bankacılık krizinin ileri boyutlara ulaşmasında son 24 ay içerisinde bir para krizinin olma şartına bağlı olarak gerçekleşme durumu %22’dir. Para krizlerinin kendiliğinden gerçekleşme olasılığı, bankacılık krizine bağlı olarak gerçekleşme olasılığından daha düşüktür. Genellikle para krizlerine, bankacılık krizleri eşlik etmektedir (Barışık, 2015:128). İkiz kriz, bankacılık krizinin gerçekleşmesinden itibaren 48 saat içerisinde yaşanabilecek bir kriz durumudur. Bankacılık krizlerinde %67’sinde finansal liberalizasyonun mevcut olduğu, mevcut para arzı M2’nin kriz öncesinde %20 artış gösterdiği saptanmıştır. 1970-95 arasında yaşanan toplam 26 bankacılık ve 76 para krizi deneyimini incelemiştir. Ulaşılan bulgulara göre; 1970-79 yıllan arasında 26 para krizi ve sadece 3 bankacılık krizi göze çarparken; 1980-95 döneminde 50 para krizi ve 23 bankacılık krizi gözlemlenmektedir. Üstelik 1970-79 yılları arasında sadece bir ülkede iki kriz birlikte olmuş; 1980-95 döneminde ise on sekiz ülkede ikiz krizler görülmüştür (Kaminsky ve Reinhart, 1999:480). Aşağıda ikiz krizlerin ekonomik maliyeti gösterilmiştir. 419 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 2: İkiz Krizlerin Ekonomik Maliyeti İKİZ KRİZLERİN EKONOMİK MALİYETİ MALİYETİN ÖLÇÜSÜ KRİZİN MALİYETİ (% GSMH) REZERV KAYBI (%) REEL DÖVİZ KURUNDAKİ DEĞİŞİM (%) BANKACILIK KRİZİ İKİZ KRİZ OLMA DURUMUNDA TEK BAŞINA OLMA DURUMUNDA 13,30 5,10 PARA KRİZİ İKİZ KRİZ OLMA DURUMUNDA TEK BAŞINA OLMA DURUMUNDA 25,40 8,30 25,70 26,60 Kaynak: Kaminsky ve Reinhart, 1999:480’deki tablodan alınmıştır. Aktaran bknz: Barışık, 2015:128’deki tablodan alınmıştır. Tablo 3: Bankacılık Krizleri ile Para Krizlerinin Meydana Geliş Göstergeleri PARA (DÖVİZ) KRİZLERİ BANKACILIK KRİZLERİ YÜKSEK FREKANSLI GÖSTERGELER *Reel Döviz Kuru *Reel Döviz Kuru *Bankacılık Krizi *Hisse Senedi Fiyatları *Hisse Senedi Fiyatları *M2 Çarpanı *İhracat *Üretim (GSMH) *M2 / Uluslararası Rezervler *İhracat DÜŞÜK FREKANSLI GÖSTERGELER *Cari İşlemler Açığı / GSMH *Kısa vadeli Sermaye *Sermaye Girişleri / GSMH *Cari İşlemler Açığı / Yatırımlar *Cari İşlemler Açığı / Yatırımlar Kaynak: Ural, 2003:13’deki tablodan alınmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar 18 civarında bankacılık krizi yaşanmıştır. Bunlardan en büyük beşi refah seviyesi yüksek ülkelerde meydana gelmiştir. İspanya (1977), Norveç (1987), Finlandiya (1991), İsveç (1991), Japonya (1992). Diğer bankacılık krizlerine örnek olarak Almanya (1977), Kanada (1983), ABD (1985), İzlanda (1985), Danimarka (1987), Yeni Zelanda (1987), Avustralya (1989), İtalya (1990), Yunanistan (1991), Fransa (1994), İngiltere’de (1974, 1991, 1995) yaşanan krizler gösterile bilinir (Erarslan, 2014:1718). Yaşanan beş büyük banka krizi çok büyük ve etkileri uzun dönemli olmuştur. Örneğin 1992’de yaşanan Japon bankacılık krizinin, ekonomik yapı üzerinde negatif etkileri görülmüş, ekonomi likidite tuzağına düşmüş, varlık değerlerinde ciddi değer kayıpları görülmüş ve 1990’ları resesyon süreciyle boğuşarak geçirmiştir. Bu dönemde işsizlik artmış ve üretimde ciddi daralmalar olmuştur (Aksu, 2020:95). Bankacılık krizlerinin nedenlerini belirtmek gerekirse (Takan ve Boyacioğlu, 2015:541; aktaran bknz: Aksu, 2020:95-96);  İçsel ve Dışsal Makroekonomik İstikrarsızlık,  Kredilerde Genişleme, Varlık Fiyatlarında Çöküş, Sermaye Akımlarında Dalgalanmalar,  Banka Aktif ve Pasiflerinde Vade Uyumsuzluğu,  Yetersiz Finansal Serbestleşme,  Kredilendirmede Hükümet Müdahaleleri ve İlişkili Kredilendirme, 420 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  Muhasebe ve Kamuyu Aydınlatmada Yetersizlik,  Döviz Kuru Sistemleri,  Mevduat Munzam Karşılık Oranlarının Yüksek Olması,  Zayıf mali bünyeye sahip bankalar,  Tasarruf Mevduatının Sigortaya Tabi Tutulmaması,  Likidite Yetersizliği,  Sisteme Girişin Kolay Olması Sonucunda Sektörde Çok Sayıda Küçük Bankanın Ortaya Çıkması,  Sermaye Yetersizliği sayılabilmektedir. Takan ve Boyacioğlu çalışmasında (2015:545-546; aktaran bknz: Aksu, 2020:96), Türk bankacılık sistemini krize götüren nedenleri 7 maddede belirtmişlerdir;  Ekonominin genel yapısından kaynaklanan sorunlar ve kırılganlıklar, yüksek enflasyon, faizlerin piyasa güçleri tarafından kontrolünü engellerken, siyasi etkilerin yanında yüksek enflasyon ister istemez yüksek faizi gerektirmesi, bankaların halkın elindeki tasarrufları çekebilmek için faiz artırımına gitmesi, öz kaynakları eritmekte, aktif / pasif dengesini bozmakta, bankaların reel net kar marjlarını düşürmektedir. Bunun yanında kamu açıkları büyük boyuttadır, döviz girişini sağlamak için dışarıdan borçlanmayı teşvik eden açık pozisyon alma durumları bankalara yüksek maliyetler getirmektedir.  Bankacılık sisteminin oligopolistik olması, sisteme kamu bankalarının hakimiyeti ve grup bankalarının çokluğundan dolayı sistem oligopolistik bir yapı oluşturmaktadır.  Kaynak maliyetinin yüksek olması, özellikle mevduata dayalı ticari bankalarda yüksek faiz oranları ile yasal sorumlulukların getirdiği yüksek kaynak maliyetleriyle faaliyette bulunması.  Kredi portföyü kalitesinin dağılımı, teminat yapısı, takipteki kredilerin oranı ve kredi kalitesinin izlenmesi.  Bankaların açık pozisyon alma sorunu, döviz cinsinden (özellikle US dolar olarak) aktif / pasif kıymetler arasındaki fark, pasif kıymetlerin lehine ortaya çıkıyorsa, bankalar açık pozisyon durumundadır. Eldeki döviz, altın, menkul değerler ve varlıkların, aynı cinsten bankaların yükümlülüklerini yerine getirememesi veya karşılayamamasıdır.  Bankacılık sektöründe gereğinden fazla istihdam oranına sahip olunmasıdır. Özellikle 2001 krizi sonrası çok banka kapanırken, çok sayıda bankacı işsiz kalmıştır.  Bankacılık faaliyetlerinde asıl işlevinin dışına çıkılmasıdır. Bankalar, hazine bonosu, devlet tahvili alım-satım işlemi yaparken, işlevinden uzaklaşmaktadır. Bugün bankalar, gayrimenkul ipotek zengini olup, emlakçılık ve komisyonculuk yapmaktadır. Verdikleri kredilerin karşılıksız çıkması da veya şartlar gereği geri dönmemesi de bankacılığı zarara uğratan hatta krize neden olan etkenlerdendir. Bunun yanında zor kazandıkları (yerli-yabancı) paraları çok ucuz bir şekilde halka vermeleridir. Türk bankacılık sisteminde krizlerin önlenebilmesi için alınması gereken önlemleri şöyle özetlemek mümkündür (Aksu, 2020:97-98);  Bankaların piyasada işlem görmesi, halka açılma oranının arttırılması ve banka evliliklerinin-birleşmelerin önü açılmalıdır.  Yüksek riskle çalışan ve açık pozisyonlarda faaliyet gösteren bankalara daha yüksek miktarda sermaye zorunluluğu getirilmelidir.  Mali sistemin şeffaflaşması, muhasebe uygulamalarının sağlıklı hale getirilmesi gereklidir. 421 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  Bankalar bilançolarını her ay düzenli olarak açıklamalı, düzenleme ve denetleme yetkisi BDDK gibi siyasi kurumlardan alınarak, tarafsız ve güvenilir kurumlar tarafından inceleme ve gerekirse uyarma gibi, sürecin her aşamasında riskli hareketlerin ve pozisyonların oluşumuna engel olunması gereklidir.  Bankacılık faaliyetlerinin dışına çıkılmasını önlemek, bu tarz görevi yapan bankalar uyarılmalı, devam ederse faaliyetine son verilmelidir. Asli görevlerinin yapılmasını sağlatmak gerekir.  Kurumsallaşma sektörün her noktasında bir düzenlemeye ve denetlemeye tabi tutulmalıdır.  Küreselleşme nedeniyle dış finans piyasalarıyla ilişki geliştirirken macera ve yüksek riskli hareketlerin yapılmasının önüne geçilmesi gereklidir.  Yabancı sermayeli bankaların çalışmasında vergi oranlarının düzenlenmesi ve sermaye-kar çıkışlarının kontrolü gereklidir.  Sıcak para girişlerinin önüne geçilmelidir. Giren sıcak paranın piyasadan kolay çıkmasına izin verilmemelidir.  Mali sistemdeki ahlaki çöküşü önleyici tedbirlerle önüne geçilmelidir.  Borsada tescil ve işlem ücretlerinin azaltılması gereklidir.  Yabancı bankaların oranı ve mevduat miktarı tüm bankacılık sistemi içinde %25-30’u asla geçmemelidir.  Bankacılık sektörünün liberalleşmesi konusunda dikkatli adımlar atılmalı, hatta bu durumda izlenecek politikalar belirlenmeli, yapılacak işlemler denetleme, düzenleme ve incelemeye tabi tutulmalıdır.  Her ülkenin ulusal veya özel bankasına sektörün içine gel denilmemelidir. Yabancı menşeili bankaların geçmiş çalışmaları incelenmeli, para giriş ve çıkışlarının iyi denetlenmesi gereklidir. Krizler meydana geldikçe, yeni nedenler ortaya çıktıkça, buna bağlı olarak krizlerin yeni argümanları ile sebep-sonuç ilişkileri belirlendikçe, yeni tip kriz modelleriyle en son krizler analiz edilmeye, tedbirler geliştirmeye ve metotlar oluşturulmaya çalışılmıştır (Işık, Duman ve Korkmaz, 2004:48). 1980-2000’li yıllar arasında yaşanan finansal krizleri anlamak, analiz edip, yorumlamak için geliştirilen kriz modelleri birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil kriz modelleri olarak üç gruba ayrılmıştır (Oktar ve Dalyancı, 2010:5). Aslında dördüncü bir grup krize konu oluşturacak balon süreci ve modeli önümüzdeki süreçte oluşturulacaktır. Kriz kapıdadır. Birinci nesil kriz modelleri 1980’li yıllarda yaşanan borç krizlerini açıklamaya çalışmıştır. İkinci nesil kriz modelleri, 1992 yılında yaşanan Avrupa Döviz Kuru Mekanizması (ERM) krizini açıklamakta yetersiz kalması üzerine ortaya atılmıştır (Yılmaz, Kızıltan ve Kaya, 2005:92). Buna mukabil ikinci kriz modelleri 1997 yılında Asya ülkelerinde başlayan, ilk olarak Tayland’da ortaya çıkan, daha sonra Singapur ve Hong Kong gibi bölgenin güçlü ülkelerine yayılma gösteren krizi açıklamakta ve analiz etmede yetersiz kalmıştır. Bunun üzerine krizlerin yayılma (sirayet etme) ve bulaşma etkilerini içeren üçüncü nesil kriz modelleri oluşturulmuştur (Erarslan, 2014:25). Dördüncü nesil kriz modelleri ise, gelişmekte olan ülkelerde görülmesi beklenen dışsal etkilerin yoğun olduğu bir büyük kriz beklenmektedir. Bunun yanında ülkemizde aşırı konut yapımı balon olmaya müsait bir krizin adımlarını oluştururken, dünyada ortaya çıkabilecek kripto para, sanal para, Bitcoin sistemi paraların aşırı şişmesiyle balon bir durumun süreçlerini göstermektedir. Covid-19 pandemi sürecinde bütün dünyada ekonominin uzun bir süre durması birçok ekonomi küçülürken, dünya ekonomisi resesyona ve stagflasyon süreçlerine girmeye başlamıştır. Üçüncü nesil modellerde, öz sermaye kısmının sadece borç kalemini dikkate alınırken, dördüncü nesil modellerde varlık kalemleri de dikkate alınmaktadır. 422 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Açığa Satışlara getirilen kısıt Mevduat güvencelerinin arttırılması IMF ile Stand-by Anlaşması Kamulaştırma Sermaye enjeksiyonu Likit olm. varlık.doğrudan / dolaylı şekilde alımı Banka borç.tam kamu garanti Teminat Swapları Yabancı Para Swap İşlemler. Başlatılması ya da arttırılması Yurtiçi piy. Likidite imkan. ilişkin düz. Faiz İndirimleri Likidite desteği ÜLKELER Tüm döviz (para) krizlerini açıklayabilen bir kriz modeli geliştirilememiştir. Geliştirilen modeller üç grupta incelenmektedir (Oktar ve Dalyancı, 2010:5). Aşağıdaki tabloda ülkelerin kriz karşısında aldıkları önlemler ve yöntemleri belirtilmiştir. Tablo 4: Kriz Karşısında Ülkelerin Aldıkları Önlemler ABD * * * * * * * * * * * AB Bölgesi * * * * * * * * * Almanya * * * * * * * * * Arjantin * * Avusturalya * * * * * * * * Britanya * * * Çek * * * Cumhuriyeti Çin * * Endonezya * * * * * Fransa * * * * * * * Güney Kore * * * * * * İngiltere * * * * * * * * * * İsviçre * * * * * * * İtalya * * * * * * * * * * İzlanda * * * * * * Japonya * * * * * * * Macaristan * * * Meksika * * * Rusya * * * * * * * Türkiye * * * Kaynak: TCMB, Finansal İstikrar Raporu, Kasım 2008, s.4’deki tablodan alınmıştır. Ayrıca bknz. Bülent Doğru, (2012), s.385’deki tablodan alınmıştır. Not: (*) Uygulanan iktisat politikalarını göstermektedir. Son yıllarda Krugman tarafından geliştirilen çevresel faktörlere dayalı dördüncü nesil döviz (para) krizi modelleri de oluşturulmaya başlanmıştır (Aksu, 2020:114).  Birinci Nesil Döviz (Para) Krizi Modelleri,  İkinci Nesil Döviz (Para) Krizi Modelleri,  Üçüncü Nesil Döviz (Para) Krizi Modelleri,  Dördüncü Nesil Döviz (Para) Krizi Modelleri. 423 * * ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 5: 1970-1995 Döneminde Çeşitli Ülkelerde Para ve Bankacılık (İkiz) Krizlerinin Bulguları ve Göstergeleri Bulgular Göstergeler Kritik Yorumlar şok işareti Aşırı ödünç 1. M2 Çarpanı Pozitif Finansal ve sermaye işlemlerinin alma 2. Ulusal değişken serbestleştirilmesi, kredi hacmini genişleterek para konjonktürü Krediler/GSMH, Pozitif ve bankacılık krizi yaratmaktadır. 3.Ulusal ve değişken uluslararası finansal Dummy serbestleşme değişken: 4 Banka Banka mevduatları Negatif Banka panikleri ardından para ve bankacılık krizleri Panikleri yaşamaktadır (Goldfajn ve Valdes,1995). Para Aşırı M1 oranı Pozitif Gevşek para politikaları para krizlerine, zayıf Politikaları bankacılık sektörü ise, bankacılık krizlerine neden olmaktadır. Cari İşlemler İhracat, Negatif Reel döviz kurunun aşırı değerlenmesi ve zayıf dış Sorunları İthalat Pozitif sektör para krizinin önemli bir nedenidir. Ticaret hadleri Negatif Bankacılık sektöründe kredi kalitesini düşmesi, iş Reel döviz kuru Negatif alanlarında başarısızlık yaratır, rekabet kayıplarına neden olur, bankacılık sektörünün kriz duyarlılığını artırır. İhracat, ticaret hadleri ve reel döviz kurunda negatif şoklar ve ithalatta pozitif şoklar finansal kriz bulgusudur. Sermaye Rezervler Negatif Yüksek uluslararası faizler para krizini başlatarak işlemleri M2/rezervler Pozitif sermaye akımlarını kaçırır. Sürdürülemez düzeye Sorunları Reel faiz oranlarının Pozitif gelen yabancı borç yükü, sermaye kaçışını artırır, farklılaştırılması kısa vadeli borç dışsal şoklara karşı kriz Dünya faiz oranları Pozitif duyarlılığını artırır ve para krizi derin bir bankacılık Yabancı borçlar Pozitif krizine dönüşür. Sermaye akımları Pozitif Kısa vadeli yabancı Pozitif borçlar Büyüme Üretim oranı Negatif Resesyon ve varlık balonunun sönmesi, finansal hızının Ulusal reel faiz oranı Pozitif kriz yaratır (Colomiris ve Gorton, 1991), yavaşlaması Borç/ mevduat oranı Pozitif Yüksek faiz ekonomiyi yavaşlatır, bankacılık Borsada fiyatlar Negatif sektörünü kırılganlaştırır, Borç/mevduat oranında artış kredi kalitesini düşürür. Kaynak: Kaminsky and Reinhart 1996: 15’deki tablodan alınmıştır. Reel sektör krizleri aslında finans krizinin bir sonucu olarak ortaya çıkan kriz süreçleridir. Kapitalist üretim sürecinin, reel sektörde meydana gelen krizi anlamakta ve yorumlamakta sıkıntı çektiği bir gerçektir. Sistem herhangi bir nedenle (gelir düşmesi, üretim maliyetleri artışı, talep ve tercihlerde değişim, enflasyonist etki vb.), eksik tüketim ve düşük taleple karşılaştığında, toplam çıktı (toplam arz) seviyesinde sürekli bir açık oluşur. 424 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Fazla olan arz miktarı fiyatların düşmesine sebep olurken, maliyetlerin altında seyreden satışlar şirketlerin iflaslarıyla sonuçlanacak bir süreci ortaya çıkarır. Bu durum zaten krize zemin hazırlarken, piyasalarda ciddi daralma yaratacaktır (Shaikh, 1978:219-241). Bir ekonomide dinamik denge analizi makro ekonomik dengenin sağlanmasıyla mümkün olur. Makro ekonomik denge analizi, toplam arzın toplam talebe eşit olduğu noktada meydana gelir. Makro ekonomik denge için dört piyasada dengenin birlikte kurulması gerekir. Genelde konjonktürel dalgalanmalarda bu dört piyasadaki gelişmeler ve trendler dikkate alınmaktadır (Unay, 2001:17; aktaran bknz: Aksu, 2020:55). Bu dengelerde meydana gelen bozulmalar ekonomi hastalıklarına (enflasyon, devalüasyon, stagflasyon, depresyon, vb.) neden olmakta, en nihayetinde krizlere ve kaoslara (çöküşlere) doğru yol almaktadır. • Mal ve hizmet piyasasında denge, • Emek piyasasında denge, • Para piyasasında denge, • Mali piyasalarda dengedir. Şekil 4: İktisadi Açıkların Büyüme ve Makro Ekonomik Yapı Üzerindeki Etkileri BÜTÇE AÇIĞI VERGİ KESİNTİSİ TASARRUF AÇIĞI SIKI PARA POLİTİKASI VE YÜKSEK FAİZ ORANI BORÇLANMA VE DIŞ SERMAYE İHTİYACI ARTIŞI KAYNAK DARBOĞAZI VE ERİŞİM SORUNU MİLLİ PARANIN AŞIRI DEĞER KAZANMASI DÜŞÜK YATIRIMLAR, VERİMSİZ ÜRETİMLER, PLANSIZ UYGULAMALAR İTHALATIN ARTMASI, İHRACATIN AZALMASI VE DÜŞÜK REKABET DÜŞÜK KARLILIK DIŞ TİCARET AÇIĞI İKTİSADİ DARALMA VE KÜÇÜLME SÜRECİ AÇIKLARIN POZİSYONUNLARINDA ARTIŞ YÜKSEK KIRILGANLIK, KONJONKTÜRDE CİDDİ DALGALANMALAR, EKONOMİK DENGESİZLİKLER Kaynak: Aksu, 2020:158’deki şekilden alınmıştır. 425 DEPRESYON, RESESYON, İKTİSADİ KRİZ VE KAOS SÜRECİ ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 4. Sonuçlar ve Analizler Türkiye ekonomisinin genel yapısı kırılgan ve dengesiz özelliklere sahiptir. Bunun nedeni, dışa bağımlılık ve ciddi borç stokuna sahip olmaktır. • Türkiye ekonomisinde meydana gelen bir sıkıntı veya arıza genel yapıya kolaylıkla sirayet edip diğer yapılarda da sıkıntı ortaya çıkartabilmektedir. Yani bir ekonomik açık veya bir sektörde meydana gelen arıza, diğer açıkların (krizlerin) ortaya çıkmasına da vesile olmaktadır. • Türkiye ekonomisinin üretememe ve verimsizlik sorunu ciddi boyutlardadır. Bu durum GSMH açığına (çıktı açığına) sebep olmaktadır. Sonuçta, etkin olmayan ve verimsiz bir üretim tarzı, ekonomisinde krizler ve açıklar yaşaması normaldir. • Türkiye ekonomisinde bütçe dengesi çok önemli bir argümandır. Son çeyrek asırda bütçe açığı çok büyük boyutlarda olup, alarm vermektedir. Finansal bağımsızlığımız olmadığı müddetçe, kalkınmamız ve büyümemiz hep düşe kalka olacaktır. • Cari açık, kapanmaz bir şekilde her yıl katlanarak açık vermektedir. Üretmeyen bir ekonomi ithal eder, bizim üretim modelimiz, dışarıdan ithal edip, montajlayıp, satmak üzerine kuruludur. Ancak bazı sektörlerde yerli üretim %70’leri geçmektedir. Örneğin, savunma sanayimiz ile imalat (motor) sanayimiz gibi. Bu durum sevindiricidir. • Bankacılık sektörü, kapitalist ekonomi sisteminin en önemli aktörüdür. Çünkü kaynaklar ve tasarruflar buradan reel sektörlere dağıtılır. Bu sektörün yanlış politikaları iktisadi büyüme üzerinde çok önemli sorunlar meydana getirir. Bir ülkenin ekonomik yapısı ile bankacılık faaliyetleri arasında yakın bir ilişki vardır. Bir ülkenin ekonomisinde meydana gelebilecek olumlu veya olumsuz gelişmeler tüm bankacılık sistemini yakından etkilemektedir. İstikrarlı ve güvenli bir ortam olmadığı zamanlarda, tasarrufların mâli kesime ve yatırımlara yönelmesinde her zaman sorunlar yaşanmaktadır. Böyle ortamlarda banka, asıl fonksiyonlarını yerine getirmekte güçlüklerle karşılaşmaktadır. Ayrıca, bankacılık ve finans sektörlerinin ağırlıklı olarak yabancı sermayedarların kontrolü altında olması ekonomik yapı için ciddi riskler taşımaktadır. Özellikle Türk bankacılık sisteminin %78-80’i yabancı sermayenin kontrolünde olması, ekonomik kriz geçişlerinde sektörün daha kırılgan olmasına ve milli ekonomik yapıda ciddi sıkıntıların ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir. Bu bildiride elde edilen en önemli sonuç; ekonomin herhangi bir noktasında açık verildiği durumlarda diğer açıklar üzerinde belirgin olarak arttırıcı ve krizler üzerinde uyarıcı şok etkisi yaptığı tespit edilmiştir. Dünya finans sisteminde ortaya çıkan ekonomik sorunlara karşı bankacılık sisteminin koruyucu refleksler gösterememesi, ayrıca bu konularla ilgili olarak risklere ve krizlere karşı tedbir alıcı, milli menfaatler doğrultusunda koruyucu ve bu durumlar karşısında refleks geliştirici uygulama, düzenleme ve milli ekonomi politikalarının hayata geçirilmesindeki yetersizlikler ve olumsuz şartlar bankacılık sisteminin istenilen seviyelere erişmesinde ciddi engellerdir (Aksu, 2019:142-145). Son madde olarak Mart 2020’den itibaren dünya ekonomisi hiç bu kadar sarsılmamış ve tabiri caizse şiddetli bir deprem yaşamamıştır. Bu durum, dünya ekonomisindeki büyük dönüşüm ve değişimin habercisidir. Ciddi bir resesyon sürecine giren dünya ekonomisinde ortalama küçülme oranı %5-6’lar mertebesindedir. Bizim ülkemizde bu oran -%9.9’dur. Herkes birbirini izlemekte, daha fazla kaynaklardan ve pazardan pay kapma derdinde, tabiri caizse günü kurtarmaya çalışmaktadır. Asıl sorulması gereken soru, bu büyük buhran, büyük bir dünya savaşını getirecek midir? (Aksu, 2020:195). Çünkü her küresel kriz ve kaos kendi dünya savaşını yaratmaktadır. 426 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KAYNAKÇA AKALIN, Güneri, (2002). Türkiye’de Ekonomi-Politik Kriz ve Piyasa Ekonomisine Geçiş, Akçağ Yayınları,1. Baskı, Ankara. AKDİŞ, Muhammet, (2006). Global Finansal Sistem, Finansal Krizler ve Türkiye, Beta Basım-Yayın, İstanbul. AKGÜÇ, Öztin, (2012). Bankaların Finansal Tablolarının Analizi, Arayış Basım ve Yayıncılık, 2. Baskı, İstanbul. AKGÜN, Evin, (2015). Krizi Anlamak, Ekin Yayınevi, 1. Baskı, Bursa. AKINCI, Merter & YILMAZ, Ömer, (2012). “Türkiye Ekonomisinde Üçüz Açık Hipotezinin Geçerliliği: Sınır Testi Yaklaşımı” İMKB Dergisi, 13(50): s.1-29. AKINCI, Merter; AKINCI, Gönül, Y. & YILMAZ, Ömer, (2016). “Dördüz Açıklar: Ütopya mı, Yoksa Gerçek mi?”, Paradoks Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, Cilt:12, Sayı:1, Ocak 2016, s.22-47. AKSU, Levent, (2006). “Atatürk Dönemi (1923-1938) Para ve Kambiyo Politikası”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Sayı:160, Şubat 2006, İstanbul, s.1-23. AKSU, Levent, (2013). “Türkiye’de İktisadi Büyümenin Kaynakları”, T.C. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Kasım 2013, Balıkesir. AKSU, Levent, (2014). “Türkiye’de 1960-2009 Yıllarını Kapsayan Dış Ticaret Politikalarının İktisadi Büyüme Üzerindeki Etkilerinin Ekonometrik Analizi”, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Haziran 2014, Cilt:16, Sayı:1, s.375-426. AKSU, Levent, (2014a). “Türkiye’de Kamu Maliyesi Politikalarının İktisadi Büyüme Üzerindeki Etkilerinin Ekonometrik Analizi”, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2014, Cilt:16 Sayı:2, s.65-98. AKSU, Levent, (2016). “Türkiye’de Beşerî Sermayenin Önemi: İktisadi Büyüme ile İlişkisi, Sosyal ve Stratejik Analizi”, İktisat Politikası Araştırmaları Dergisi, (Journal of Economic Policy Researches) Cilt/Volume:3, Sayı/Issue:2, Yıl/Year: 2016, s.68-129. AKSU, Levent, (2017). “Türk Ekonomisinde Yurt içi Tasarrufların ve Sabit Sermaye Yatırımlarının İktisadi Büyümeye Etkisinin; Ekonomik, Sosyal ve Stratejik Analizleri”, İktisat Politikası Araştırmaları Dergisi, (Journal of Economic Policy Researches), Cilt/Volume:4, Sayı/Issue:2, Yıl/Year:2017, s.83-134. AKSU, Levent, (2018). İktisadi Büyüme, İktisat Okullarının Bakış Açısı ve Türkiye, İKSAD Publishing House, I. Baskı, Türkiye-USA. s.1-194. AKSU, Levent, (2018a). “Türkiye’de Bilim ve Teknoloji ile İktisadi Büyüme İlişkilerinin; Sosyal, Ekonomik ve Stratejik Analizi”, Social Sciences Studies Journal, Volume:4, Issue:20, pp. 2635-2670. AKSU, Levent, (2019). “Türk Bankacılık Sistemi ile İktisadi Büyüme Arasındaki Nedensellik İlişkisi”, Sosyal, Beşerî ve idari bilimlerde yenilikçi Yaklaşımlar, (içinde), (editör: Hale Künüçen, Yılmaz Seçgin, Xatire Quliyeva), Temmuz 2019, Ekin Yayınevi, Bursa, s.142-169. AKSU, Levent, (2019a). “Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyeti’ne Makro Ekonomi Politikaları”, (içinde) Academic Studies on Social and Education Sciences, (editör: Mehmet Dalkılıç), Gece Kitaplığı Yayınları, Ankara-New York, Türkiye. AKSU, Levent, (2020). “Para Arzı, Enflasyon ve Faiz Oranları ile İktisadi Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği”, (içinde), Sürdürülebilir Kalkınma İşletme, Finans ve Ekonomi: Teorik ve Ampirik Katkılar, (editör: Salih Öztürk), İKSAD Publishing House, s.115-218. AKSU, Levent, (2020). Ekonomik Krizler ve Açıklar, İKSAD International Publishing House, 1. Baskı, Ankara. AKSU, Levent, (2021). 21. Yüzyılda Türkiye’nin Ekonomik, Sosyal ve Stratejik Analizleri, İKSAD International Publishing House, 1. Baskı, Ankara. 427 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org AKSU, Levent, (2022). PARA VE BANKA, İKSAD International Publishing House, 1. Baskı, Ankara. AKSU, Hayati, & BAŞAR, Selim, (2009) “Türkiye için İkiz Açıklar Hipotezinin Tahmini: Bir Sınır Testi Yaklaşımı”, Ankara Üniversitesi, SBF Dergisi, 64(4), s.1-14. ALKAN, Levent A. (2009). Küresel Sistemik krizin Anatomisi, Scala Yayıncılık, 1. Baskı, Ekim 2009, İstanbul. ALVAREDO, Facundo; CHANCEL, Lucas, PIKETTY, Thomas, SAEZ, Emmanuel, & ZUCMAN, Gabriel, (2019). Dünya Eşitsizlik Raporu 2018 (World Inequality Report 2018), Çevirmen: Hande Koçak Cimitoğlu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, I. Baskı, No:4385, İstanbul, s.1-364. ATAMTÜRK, Burak, (2012). “Finansallaşma ve Kriz”, Türkel Minibaş’a Armağan, Kriz, Kalkınma ve Türkiye ekonomisi Seçme Yazılar, (Derleyen: Emine Tahsin), Derin Yayınları, İstanbul. AY, Ahmet; KARAÇOR, Zeynep, MUCUK, Mehmet & ERDOĞAN, Savaş, (2004). “Bütçe Açığı- Cari İşlemler Açığı Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği (1992-2003)”, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (12), s.75–82. BAKIR, Caner, (2015). Kriz Bankacılığı, Küresel Finansal Krizde Banka Davranışları ve Dayanıklılık, Koç Üniversitesi Yayınları, 1. Baskı, No:65, İstanbul. BARIŞIK, Salih, (2015). “Kriz Kuramları ve Kriz Modelleri”, İktisadi Krizler ve Türkiye Ekonomisi (İçinde), Prof.Dr. İlker Parasız’a Armağan, (editörler: Nadir Eroğlu, İlhan Eroğlu, Halil İbrahim Aydın), Orion Kitabevi, 1. Baskı, Ankara, s.109-136. BARRO, Robert, J. (1974). “Are Government Bonds Net Wealth?”, Journal of Political Economy, Volume:82, No:6, pp.1095-1117. BARRO, Robert, J. (1989). “The Ricardian Approach to Budget Deficits”, Journal of Economic Perspectives, Volume:3, No:2, Spring 1989, pp.37-54. BAŞKAN, Serap, (2010). “2008 Finansal Krizi ve Banka Kredilerinin Kriz Dönemlerinde Yeniden Yapılandırılmasında Türkiye Örneği”, yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı, İstanbul 2010, s.1-146. BDDK, (Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu), (2008). Finansal Piyasalar Raporu, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Sayı:12, Aralık 2008, Ankara, s.1-62. BEGG, David; FISCHER, Stanley, & DORNBUSCH, Rudiger, (2010), İktisat, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 8. Baskı, İstanbul. BERBER, Metin, (2006). İktisadi Büyüme ve Kalkınma, Derya Kitabevi, Üçüncü Basım, Trabzon. BERKE, Burcu; TEMİZ, Dilek & KARAKURT, Eda, (2015). “Üçüz Açık ve Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneği”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İİBF Dergisi, Ağustos 2015, 10(2), s.67-89. BERNANKE, Ben S. (1983). “Nonmonetary effects of the financial crisis in the propagation of the Great Depression”, The American Economic Review, Volume:73, Issue:3, pp.257-276. BERNHEIM, B. Douglas, (1988). “Budget Deficits and the Balance of Trade”, Tax Policy and the Economy, Volume:2, pp.1-31. BISWAS, Basudeb; TRIBEDY, Gopal & SAUNDERS, Peter, (1992). “Further Analysis of the Twin Deficits”, Contemporary Economic Policy, Volume:10, No:1, pp.104107. BİLGİLİ, Faik & BİLGİLİ, Emine, (1998). “Bütçe Açığının Cari İşlemler Üzerindeki Etkileri: Teori ve Uygulama”, MPRA Paper No. 80866, posted 20 August 2017, İşletmeFinans Dergisi, (146), s.4–16. 428 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BİLİCİ, Nurettin, (2016). “Borç Krizleri veya Borç Kerizleri (!)”, International Journal of Public Finance, Volume: 1, Issue: 1 | (2016), pp.109-121. BOCUTOĞLU, Ersan, (2012). İktisadi Düşünceler Tarihi, Murathan Yayınevi, 1. Baskı, Trabzon. BOCUTOĞLU, Ersan, (2015). “İktisadi Konjonktür Teorileri”, İktisadi Krizler ve Türkiye Ekonomisi (İçinde), Prof.Dr. İlker Parasız’a Armağan, (editörler: Nadir Eroğlu, İlhan Eroğlu, Halil İbrahim Aydın), Orion Kitabevi, 1. Baskı, Ankara, s.39-67. BOLAT, Süleyman; DEĞİRMEN, Süleyman & ŞENGÖNÜL, Ahmet, (2014). “Does Triple Deficits Have (Un)Stable Causality for the EU Members? Evidence from Bootstrapcorrected Causality Tests”, Procedia Economics and Finance, Elsevier, Volume:16, (May 2014), pp.603-612. BRENNER, Robert, (20159. Ekonomide Hızlı Büyüme ve Balon, İletişim Yayınları, 2. Baskı, No:1274, İstanbul. BRUNNERMEIER, Markus K. (2008). BUBBLES, New Palgrave Dictionary of Economics, Second Edition, 2008, BUCH, Claudia M. & HEINRICH, Ralph P., (1999). "Twin Crises and the Intermediary Role of Banks", International Journal of Finance and Economics, Volume:4, Issue:4, pp.313-323. BULUT, Erol, & DEMİREL, Baki, (2015). Uluslararası Parasal İktisat, Pelikan Yayıncılık, Ankara. BURKART, Oliver, & COUDERT, Virginie, (2000). “Currency Crises in the Emerging Economies”, Banque de France Bulletin Digest, October 2000, No:82, pp.21-32. CANSIZ, Harun, (2006). “Türkiye’de Devlet Bütçelerinin Değişen Hedefi: Faiz Dışı Fazla Kavramı”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, Cilt: VIII, Sayı:1, 2006. CUMPERAYOT, P. & KOUWENBERG, R. (2013). “Early Warning Systems for Currency Crises: A Multivariate Extreme Value Approach”, Journal of International Money and Finance, Volume:36, (Supplement C), pp.151-171. ÇELİK, Kenan, (2015). Makro İktisada Giriş, Celepler Matbaacılık Yayın, 6.Baskı, Trabzon. ÇETİN, Artuğ, (2020). Nomisma Bağımsız ve Milli Para Sistemi, Alfa Basım Yayın, 3. Baskı, Aralık 2020, İstanbul. ÇİĞDEM, Gülgün, (2014). Küresel Ekonomik Kriz ve Etkileri, Umuttepe Yayınları, 1. Baskı, Kocaeli. DALY, Vincent & SIDDIKI, Jalal, (2009).” The twin deficits in OECD countries: Cointegration Analysis with Regime Shifts”, Applied Economics Letters, 2009, Volume:16, No:11, pp.1155-1164. DEĞİRMEN, Süleyman & ŞENGÖNÜL, Ahmet, (2011). “Türkiye’de Net Özel Tasarruf-Yatırım Açığının Belirleyicileri”, Ercan UYGUR (editör), “Türkiye’de Tasarruflar”, Türkiye Ekonomi Kurumu, Ankara. DELİCE, Güven, (2003). “Finansal Krizler: Teorik ve Tarihsel Bir Persfektif”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:20, s.57-81. DE MASİ, Paula, R. (1997). “IMF Estimates of Potential Output: Theory and Practice”. Staff Studies for the World Economic Outlook, Washington, WP/97/177, December 1997, pp.1-14. DEMİRGÜÇ-KUNT, Aslı, & DETRAGIACHE, Enrica, (1997). “The Determinants of Banking Crisis in Developing and Developed Countries”, IMF Staff Paper, 45 (1), pp.8591. 429 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org DEMİRLİOĞLU, Lale, (2016). “Finansal Piyasalar”, Finansal Kurumlar ve Finansal Krizlerin Ekonomik Etkileri (içinde), (editörler: Melih Özçalık ve Mert Soysal), Ekin Yayınevi, Bursa, s.15-30. DEWALD, William, G. & ULAN, Michael, (1990). “The Twin-Deficit Illusion”, Cato Journal, Volume:9, No:3, pp.689-707. DOĞAN, Seyhun, (2009). “Küreselleşme, Finans Kriz Olgusu ve İstikrar”, içinde “Güncel Ekonomik Sorunlar: Global Kriz” (editör: Sadi Uzunoğlu), Literatür Yayınları, İstanbul, No:581, s.17-46. DOĞRU, Bülent, (2015). Türkiye’nin Yakın Dönem Ekonomik Krizleri, Hiperlink Yayınları, 1. Baskı, İstanbul. DORNBUSCH, Rudiger; FISHER, Stanley & STARTZ, Rudiger, (2007). Makro Ekonomi, çev: Salih AK, Gazi Yayınları, Ankara. DORNBUSCH, Rudiger; (2001). “A Primer on Emerging Market Prices” paper presented at the NBER Conference on Preventing Currency Crises in Emerging Markets, No:8326, June 2001, pp.1-14. DPT (Devlet Planlama Teşkilatı), (2007). Ekonomik ve Sosyal Göstergeler (19502006), Ankara. DREES, Burkhard, & PAZARBAŞIOĞLU, Ceyla, (1995). “The Nordic Banking Crises: Pitfalls in Financial Liberalization?”, IMF Working Papers No: 95/61., pp.1-70. EDWARDS, S.& FRANKEL Jeffrey A. (2002). “Preventing Currency Crises in Emerging Markets. Does the Current Account Matter?”, (editor) University of Chicago Press, pp.1-20. EDWARDS, Sebastian, (2002). “Does the Current Account Matter?”, NBER Working Paper, pp. 21-76. EĞİLMEZ, Mahfi, (2015). Küresel Finans Krizi, Remzi Kitabevi, 11. Baskı, İstanbul. EĞİLMEZ, Mahfi, (2012). «İkiz Açık, Üçüz Açık», http:// www.mahfiegilmez.com /2012/10/ikiz-ack-ucuz-ack. html (05.04.2017). EĞİLMEZ, Mahfi & KUMCU, Ercan (2015), Ekonomi Politikası Teori ve Türkiye Uygulaması, Remzi Kitabevi, Sekizinci Basım, İstanbul. EĞİLMEZ, Mahfi, (2018). Değişim Sürecinde Türkiye, Remzi Kitabevi, 6.Baskı, İstanbul. EĞİLMEZ, Mahfi, (2020). Türkiye Ekonomisi, Remzi Kitabevi, 1.Baskı, İstanbul. EICHGREEN, Barry; ROSE, Andrew, K. & WYPLOZS, Charles, (1995). “Exchange Market Mayhem: The Antecedents And Aftermath of Speculative Attacks”, Economic Policy, Volume 10, Issue 21, 1 October 1995, pp.249–312 ENDERS, W. & LEE, B.S. (1990). “Current Account and Budget Deficits: Twins or Distant Cousins”, The Review of Economics and Statistics, Volume:72, No:3, pp.373–381. ERARSLAN, Cemil, (2014). Küresel Finansal Krizin Evrimi, Mortgage Krizinden Avrupa Borç Krizine, Der Yayınları, 2. Baskı, İstanbul. ERDOĞAN, Bülent, (2006). “Gelişmekte Olan Ülkelerde Finansal Krizler ve Finansal Kriz Modelleri”, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Şubat 2006, Kahramanmaraş. ERSEL, Hasan, (2009). “Bankaların Bilgilendirme İşlevi Işığında Banka İktisatçısı”, (içinde) Krizler, Para ve İktisatçılar (Hazırlayan: Ercan Kumcu), Remzi Kitabevi, 3. Baskı, İstanbul, s.15-27. FELDSTEIN, Martin, & HORIOKA, Charles, (1980). “Domestic Saving and International Capital Flows”, The Economic Journal, Vol:90, No:358 (Jun., 1980), pp. 314329. 430 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org FELDSTEIN, Martin, S. (1986). “The Budget Deficit and The Dollar” NBER Working Paper, No:1898, pp. 1-60. FELDSTEIN, Martin S., (1999).“Self-Protection for Emerging Market Economies”, NBER Working Paper Series, No: 6907, January 1999, pp.1-25. FIDRMUC, Jarko, (2003). ‘The Feldstein-Horioka Puzzle and the Twin Deficits in Selected Countries’, Economics of Planning, Volume:36, No:2, pp.135–152. FISHER, Irwing, (1933). “The debt-deflation theory of Great Depressions”, Econometrica, 1, pp.337-357. FISCHER, Stanley & EASTERLY, William, (1990). “The Economics of the Government Budget Constraint”, The World Bank Research Observer, Vol: 5, No: 2, pp.127142. FISCHER, Stanley, (1988). “Real Balances, the Exchange Rate, and Indexation: Real Variables in Disinflation”, Quarterly Journal of Economics, Volume:103, Issue:1, pp.110128. FISHER, Paul, G.; MAHADEVA, Lavan & WHITLEY, John, D. (1996). “The Output Gap and Inflation: Experience at the Bank of England”, In BIS Model Builders Meeting, Basel. pp.1-25. FRANKEL Jeffrey A., & ROSE, Andrew K. (1996). “Currency Crashes in Emerging Markets: An Emprical Treatment”, Bound of Governor’s of the Federal Reserve System, International Finance Discussions, pp.1-534. FRANKEL Jeffrey A., & WEI, Shang-Jin, (2004). “Managing Macroeconomic Crises”, National Bureau of Economic Research (NBER), Working Paper Series, No:10907, November 2004, pp.1-86. GAVIN, Michael, & HAUSMAN., Ricardo (1996). “The Roots of Banking Crises: The Macroeconomic Context.” In Banking Crises in Latin America, edited by Ricardo Hausman and Liliana Rojas-Suarez. Baltimore, MD: John Hopkins Press, pp. 1-34. GOLDSTEİN, Morris, & TURNER, Philip, (1996). “Banking Crises in Emerging Economies: Origins and Policy Options”, BIS Economic Papers, No:46, pp.1-67. GOLDSTEİN, Morris, & TURNER, Philip, (1999), Bankacılık Krizleri: Kökenler ve Politika Seçenekleri, (Çev. Karacan, A. İ.), Dünya Yayınları, İstanbul. GOLDSTEİN, Morris; KAMINSKY, Gracelia & REINHART, Carmen, (2000). “Assessing Financial Vulnerability: An Early Warning System for Emerging Markets”, Institute for International Economics, Washington Peterson Institute, June 2000, pp.1-134. GOLDSTEİN, Morris, & XIE, Daniel, (2009). “The Impact of the Financial Crisis on Emerging Asia”, Peterson Institute for International Economics Working Paper No. 09-11, October 1 2009, pp.1-47. GÖKSU, Gökhan, (2015). “Türkiye’de Yaşanan Finansal Kriz Dönemlerinde Uluslararası Brüt Sermaye Hareketlerinin Analizi”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Başkent Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muhasebe ve Finansman Doktora Programı, Ankara, 2015. HAYEK, Friedrich Von August, (1933). Monetary Theory and the Trade Cycle. 1933 Reprint. Translated by N. Kaldor and H. M. Croome. New York: Augustus M. Kelley, (1966). USA. HAYEK, Friedrich Von August, (1937). Monetary Nationalism and International Stability, London: Longmans, Green- The Graduate Institute of International Studies, Geneva, Publication. HAZLITT, Henry, (1978). “The Inflation Crisis, and How to Resolve it.”, Mises Institute, Arlington House, New York, 1978, pp.1-192. 431 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org HIGGINS, M. & KLITGAARD, T. (1998). “Viewing the Current Acoount Deficit As a Capital Inflow”, Current Issues In Economics and Finance, Volume:4, No:13, pp.1-6. HODRICK, Robert, J., & PRESCOTT, Edward, C. (1997). “Postwar U.S. Business Cycles: An Empirical Investigation”, Journal of Money, Credit and Banking, Volume:29, Issue:1, pp. 1-16. HOLMES, Mark, J. (2011). “Threshold Cointegration And The Short-Run Dynamics Of Twin Deficit Behaviour”, Research in Economics, Volume:65, No:3, September 2011, pp. 271-277. IMF (International Monetary Fund) (2002). “Eye of The Storm”, Finance and Development, December 2002, Volume:39, No:4, Washington, USA. IŞIK, Nihat; ALAGÖZ, Mehmet, & YILDIRIM, Metin, (2006). 1990 Sonrası Türkiye’de Yaşanan Krizler:1994, 2000 ve 2001 Krizleri, Halil Seyidoğlu ve Rıfat Yıldız (Ed), Ekonomik Kriz Öncesi Erken Uyarı Sistemleri, makale derlemesi Arıkan Yayınevi, İstanbul., 2006, s.237–262. KAHRAMAN, Serpil, (2009). “Finansal Krizler VE Krizlerin Öngörülebilirliği”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, İstanbul, 2009. KALKINMA BAKANLIĞI, (2014). 10. Kalkınma Planı 2014-2018, Türkiye’de Cari İşlemler Açığı, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, s.1-127. KALAYCI, İrfan; AYTEKİN, Barış, & İZGİ, Berna Balcı, (2010). “Krizin İktisadı İktisadın Krizi”, Halil Seyidoğlu’na Armağan: Finansal Kriz Yazıları, 1. Baskı, Derleyen: İrfan Kalaycı, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım, s.3-24. KAMINSKY, Graciela, & REINHART, Carmen M. (1996). “The Twin Crises: The Causes of Banking and Balance-of-Payments Problems.” International Finance Discussion Papers, No. 544, Board of Governors of the Federal Reserve System, pp.1-30. KAMINSKY, Graciela; LIZONDO, Saul, & REINHART, Carmen M. (1998). “Leading Indicators of Currency Crises”, IMF Staff Papers, March 1998, Volume:45, No:1, pp.1-48. KAMINSKY, Graciela, & REINHART, Carmen M. (1999)., "The Twin Crises: The Causes of Banking and Balance-of-Payments Problems." American Economic Review, Volume:89, Issue:3, pp.473-500. KARA, Hakan; ÖĞÜNÇ, Fethi, ÖZLALE, Ümit, & SARIKAYA, Çağrı, (2007). “Estimating the Output Gap in a Changing Economy”, Southern Economic Journal, Volume:74, Issue:1, pp.269-289. KARACAN, Ali İhsan, (1996). Bankacılık ve Finans, Finans Dünyası Yayınları, İstanbul. KARAÇOR, Zeynep; ALPTEKİN, Volkan, & GÖKMENOĞLU, Korhan, (2012). Finansal Kriz Üzerine Öngörülebilirlik ve Politikalar, Çizgi Kitabevi, 1. Baskı, Konya. KARLUK, Rıdvan S., (2007), Cumhuriyetin İlanından Günümüze Türkiye Ekonomisi’nde Yapısal Dönüşüm, Beta Basım Yayım, 11. Baskı, İstanbul. KAYKUSUZ, Murat, (2014). Geçmişten Günümüze Finansal Krizler (1619-2014), Ekin Yayınları, 1. Baskı, Bursa. KAZGAN, Gülten, (2012). Türkiye Ekonomisinde Krizler (1929-2009), İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul. KINDLEBERGER, Charles P. (1988). “The Financial Crises of the 1930s an 1980: Similarities and Differences”, Kyklos, Volume:41, Issue:2, pp. 171–176. KINDLEBERGER, Charles P. & ALIBER, Robert Z. (2017). Çılgınlık, Panik ve Çöküş, Finansal Krizler Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Baskı, No:2819, İstanbul. 432 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KITCHIN, Joseph, (1923). “Cycles and Trends in Economic Factors”, Review of Economic Statistics, Volume:5, pp.10–16. KİBRİTÇİOĞLU, Aykut, (2001). “Türkiye’de Ekonomik Krizler ve Hükümetler”, Yeni Türkiye Dergisi, Ekonomik Kriz Özel Sayısı, Eylül Ekim 2001, Yıl:7, Sayı:41, s.174182. KİBRİTÇİOĞLU, Aykut, (2010). “Effects of Global Financial Crises On Turkey”, MPRA Paper, No:29470, September 2010, pp.1-23. KİBRİTÇİOĞLU, Aykut, (2011). “The Components And Complexıty Of The Global Economıc Crisis Of 2006-2011”, MPRA Paper, No:33515, July 2011, pp.1-10. KLEIN, Lawrence R. (1947). The Keynesian Revolution. New York: Macmillan (II ed., 1966). USA. KONDRATIEFF, Nikolai, (1926). “About the Question of the Major Cycles of the Conjecture”,(Die langen Wellen der Konjunktur). Archiv fuer Sozialwissenschaft und Sozialpolitik, Volume:56, Issue:3, pp.573–609. KÖSE, Nezir, & TOGAY, Selahattin, (2010). “Küresel Ekonomik Krizin Türkiye’de Reel Sektöre Yansımaları”, Milli Prodüktivite Merkezi (MPM), Verimlilik Raporu, Nisan 2010, Ankara. KÖYLÜOĞLU, Burak, (2018). “2018 Ekonomik Krizinin Görsel Bir Analizi”, https://www.stratejivefinans.com/2018-ekonomik-krizinin-gorsel-bir-analizi; erişim tarihi: 06.08.2020. KRUGMAN, Paul R., (1979). “A Model of Balance-of-Payments Crises”, Journal of Money, Credit and Banking, Volume:11, Issue:3, (August 1979), pp.311-325. KRUGMAN, Paul & OBSTFELD, Maurice, (1994). International Economics: Theory and Policy, Third Edition. Harper Collins. New York, United States. KRUGMAN, Paul R., (2001). “Crises: the Next Generation?”, Paper prepared for Razin Conference, Tel Aviv University, March 2001, pp.1-27. KRUGMAN, Paul R., (2008). “The Return of Depression Economics and the crises of 2008”, New York Times, 14 Kasım 2008. KRUGMAN, Paul, R.; OBSTFELD, Maurice, & MELITZ, Marc, J. (2009). International Economics: Theory and Policy, Nine Edition, New York: Pearson, USA.pp.1736. KRUGMAN, Paul R., (2015). Bunalım Ekonomisinin Geri Dönüşü ve Küresel Kriz, Literatür Yayıncılık, 7. Baskı, (Çeviren: Neşenur Domaniç), İstanbul. KUZNETS, Simon, (1930). “Secular Movements in Production and Prices”, Their Nature and their Bearing upon Cyclical Fluctuations. Boston: Houghton Mifflin. MELVIN, Michael & NORRBIN, Stefan C., (2016). “Uluslaraarası Para ve Finans”, Nobel Yayınları, 8. Baskı, Ankara. MILESI-FERRETTI, Gian Maria, & RAZIN, Assaf, (1998). “Current Account Reversals Currency Crises: Empirical Regularities”, National Bureau of Economic Research, Working Paper, No:6620, June 1998, pp.1-54. MILL, Alfred, (2019). EKONOMİ 101, Herkes İçin Ekonomi, Say Yayınları, 2.Baskı, İstanbul. MINSKY, Hyman P. (1996). “Uncertainty and The Institutional Structure of Capitalist Economies”, Journal of Economic Issues, Volume:30, pp.357-368. MISHKIN, Frederic Selma, (1991). “Asymmetric Information and Financial Crises; A Historical Perspective”, in Hubbard, R.G. (edi.) Financial Markets and financial Crises, University of Chicago Press, Chicago, pp.69-108. MISHKIN, Frederic Selma, (1994). “Preventing Financial Crises: An International Perspective”, NBER Working Papers Series, Working Paper No. 4636, pp.1-48. 433 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MISHKIN, Frederic Selma, (1999). “Global Financial Instability: Framework, Events, Issues,", Journal of Economic Perspective, Volume:13, Issue:4, pp.3- 20. MISHKIN, Frederic Selma, (2001). “Financial Policies and the Prevention of Financial Crises in Emerging Market Countries”, NBER Working Paper Series, 8087, January, Cambridge, pp.1-42. MISHKIN, Frederic Selma, (2004). The Economic of Money, Banking and Financial Markets, Pearson Addison Wesley, 7. Edith, USA. OBSTFELD, Maurice, (1994). “The Logıc Of Currency Crıses”, NBER Workıng Paper Serıes, Working Paper No. 4640, February 1994, pp.1-64. OBSTFELD, Maurice, (1995). “Models of currency crises with self-fulfilling features”, National Bureau of Economic Research Working Paper, No:5285, Cambridge, Mass., October 1995, pp.1-24 OBSTFELD, Maurice, (1996). “Models of currency crises with self-fulfilling features”, European Economic Review, Volume:40, Issues:3–5, April 1996, pp. 1037-1047. OKTAR, Suat, & DALYANCI, Levent, (2010). “Finansal Kriz Teorileri ve Türkiye Ekonomisinde 1990 Sonrası Finansal Krizler”, Marmara Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Yıl 2010, Cilt:29, Sayı:2, s.1- 22. ORHAN, Melin, (2006). “Krizinin Türk Toplumu Üzerindeki Etkileri”. İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2006, İstanbul. ÖRNEK, İbrahim, (2008). “Yabancı Sermaye Akımlarının Yurtiçi Tasarruf ve Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Örneği”, Ankara Üniversitesi, SBF Dergisi, Sayı:63-2, s.199-217 ÖZATAY, Fatih, (2016). Finansal Krizler ve Türkiye, Doğan Kitap Yayınları, 5. Baskı, İstanbul. ÖZGÜVEN, Ali, (2001). “İktisadi Krizler”, Yeni Türkiye dergisi, Ekonomik Kriz Özel Sayısı I, Cilt:1, Yıl:7, Sayı:41, Eylül-Ekim 2001, s.56-63. PAKSOY, Mustafa H. & YÖNTEM, Tuğçe, (2014). “Küresel Krizden Çıkarılacak Dersler”, Küresel Finans Krizinden Borç Krizine; Nedenleri Etkileri ve Beklentiler (içinde), (editörler: Erşan Sever ve Murat Demir), Ekin Yayın Dağıtım, 1. Baskı, Nisan 2014, s.115137. PARASIZ, İlker, (1992). Para Banka ve Finansal Piyasalar, Ezgi Kitabevi, 4. Baskı, Bursa. PARASIZ, İlker, (2011). 1929 Dünya Büyük Ekonomi Krizi, Ezgi Kitabevi, Bursa. PIKETTY, Thomas, (2014). KAPİTAL, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, (çeviren: Hande Koçak), No:3144, 1. Baskı, İstanbul. ROSIER, Bernard. (1991). İktisadi Kriz Kuramları, Çeviren: Nurhan Yentürk, İletişim Yayınları, Cep Üniversitesi, No:11, İstanbul. ROUBINI, Nouriel, & MIHM, Stephen, (2017). Kriz Ekonomisi, Dünya Ekonomisinin Çöküşü ve Geleceği, Pegasus Yayınları, 2. Baskı, Nisan 2017, İstanbul. SAĞLAM, Erdal, (2008). Türkiye’nin Kriz Deneyimi, Remzi Kitabevi, İstanbul. SAVRAN, Sungur, (2013). “Kapitalizmde Kriz: İktisat Teorisinde Bir Ufuk Taraması”, Kriz ve Türkiye, Aşınan Teoriler içinde (Editör: Hale Balseven-Fuat Ercan), Phoenix Yayınevi, Ankara, s.39-52. SEVER, Erşan & DEMİR, Murat, (2014). “Finansal Liberalleşme ve Küresel Ekonomik Kriz İlişkisi Üzerine Bir İnceleme”, Küresel Finans Krizinden Borç Krizine; Nedenleri Etkileri ve Beklentiler (içinde), (editörler: Erşan Sever ve Murat Demir), Ekin Yayın Dağıtım, 1. Baskı, Nisan 2014, s.1-32. 434 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SHAIKH, Anwar, (1978). “An Introduction to the History of Crisis Theories. In US Capitalism in Crisis”, New York: Union for Radical Political Economy, Monthly Review Press, pp. 219–241. SÖNMEZ, Sinan, (2013). “Liberal Paradigma ve Küresel Kriz”, Kriz ve Türkiye, Aşınan Teoriler içinde (Editör: Hale Balseven-Fuat Ercan), Phoenix Yayınevi, Ankara, s.5370. STIGLITZ, Joseph E., (2017). Küresel Kriz, Parasal ve Mali Reform Önerileri, Akılçelen Kitapları, 1. Baskı, Ankara. SÜREKÇİ, Dilek, (2011). “Türkiye’de Üçüz Açıklar Olgusunun Analizi: Dinamik Bir Yaklaşım”, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt:18, Sayı:1, s.51-69. SÜSLÜ, Bora & BALMUMCU, Özgür, (2015). “Türkiye Ekonomisi İçin Tasarruf Açığı ve Para Politikası”, Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, Volume:11, No:25, pp.1-15. ŞAHİN, Dilek, (2015). “İkiz Açık Hipotezinin Geçerliliği: Türkiye Örneği (19952013)”, Yönetim ve Ekonomi, Cilt 22, Sayı:1, s.49-59. ŞEN, Ali, (2006). “Asimetrik Bilgi- Finansal Kriz İlişkisi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:14, s.1-24. ŞEN, Ali, (2006). “Parasal Krizlere Neden Olan Faktörler: Türkiye Analizi,” Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, Sayı:9, Mayıs 2006, s.1-2 TAKAN, Mehmet, & BOYACİOĞLU, Melek Acar, (2015). Bankacılık Teori, Uygulama ve Yöntem, Nobel Yayıncılık, 7. Baskı, Ankara. TUNAY, K. Batu, (2014). Ekonomik Döngüler, Krizler, Durgunluklar ve Türkiye’ye Dair Tespitler, Nobel Yayınları, 1. Baskı, Ankara. TURGUT, Ahmet, (2007), Türleri, Nedenleri ve Göstergeleriyle Finansal Krizler TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi Cilt 20 Sayı 4-5 Kasım 2006 / Şubat 2007 Krizleri, s.3546. UNAY, Cafer, (2001). Ekonomik Konjonktür, Ekin Kitabevi Yayınları, 6. Baskı, Bursa. UNAY, Cafer, (2000). Genel İktisat, Ekin Kitabevi, 2. Baskı, Bursa. URAL, Mert, (2003). “Finansal Krizler ve Türkiye”, Dokuz Eylül Üniversitesi, İİBF Dergisi, Cilt:18, sayı:1, s.11-28. VARLIK, Cemil, (2002). " Enflasyon Hedeflemesi: İkiz Krizler: Para Krizleri İle Bankacılık Krizleri Arasındaki Bağlantılar," Ekonomik Yaklaşım Dergisi, Ekonomik Yaklaşım Derneği, Cilt. 13, Sayı:42-43, s.159-180. YAY, Turan; YAY, Gülsün Gürkan, & YILMAZ, Ensar, (2001). Küreselleşme Sürecinde Finansal Krizler ve Finansal Düzenlemeler. İstanbul: İTO Yayınları, Yayın No.2001/47.s.1-194. YAY, Gülsün, Gürkan & TAŞTAN, Hüseyin, (2007). “İkiz Açıklar Olgusu: Frekans Alanında Nedensellik Yaklaşımı”, İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Ekim 2007, Cilt:37, s.87-111. YAY, Gülsün, Gürkan, (2001). “1990’lı Yıllardaki Finansal Krizler ve Türkiye Krizi”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:42, s.1234-1248. YAZICI, Ayla, & YAZICI, Resül, (2011). “Küresel Finans Kriziyle Gündeme Gelen Uluslararası Finansal Yapıda Yeniden Yapılandırmanın Olası Temel Dinamikleri”, Küresel Ekonomi Sorunlar ve Çözüm Önerileri (içinde) (editörler; Hüseyin Altay ve Ali Şen), Detay Yayıncılık, No:415, Ankara. YILMAZ, Ömer; KIZILTAN, Alaattin, & KAYA, Vedat, (2005). “İktisadi Kriz Kuramları, Finansal Küreselleşme ve Para Krizleri”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 24, Ocak- Haziran 2005, s.77-96. 435 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Elektronik Adresler: http://iktisat.biz/2015/06/cikti-acigi-nedir/; (erişim tarihi:05.04.2017). https://www.tutor2u.net/economics/reference/the-output-gap;(erişim tarihi:05.04.2018). https://en.wikipedia.org/wiki/Deficit_spending#Structural_and_cyclical_deficit; erişim tarihi: 06.06.2020 www.metinberber.com/kullanici_dosyalari/file/ist3.doc; (erişim tarihi: 05.04.2017). www.teacongress.org/papers2012/KARACOR-ALPTEKIN-AKAR.pdf. Erişim tarihi:06.09.2018). https://vergidosyasi.com/2018/06/12/vergi-acigi-kavrami/;erişim tarihi:10.06.2020. https://www.tepav.org.tr/upload/files/haber/14303841717.Dr._Halit_Suicmez_in_Sunumu.pdf; (erişim tarihi: 05.04.2018). https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/64886/mod_resource/content/0/17%20Ser maye%20Maliyeti.pdf erişim tarihi:06.11.2019). http:// www.mahfiegilmez.com/2012/10/ikiz-ack-ucuz-ack. Html (erişim tarihi: 29.05.2018). https://www.yatirimkredi.com/finansal-krizlerin-reel-sektor-krizlerinedonusmesi.html erişim tarihi: 17.07.2020. www.apbs.mersin.edu.tr/files/kyaman/Scientific_Meetings_002.pdf.(erişim tarihi:05.09.2018). www.kisi.deu.edu.tr/yasar.uysal/raporlar/turkiyedeTasarrufacikArkaPlan/erişim tarihi:05.04.2018). http://www.econ.metu.edu.tr/erc/2001series/0106.pdf, (21.08.2018). http://iei.uv.es/~rdomenec/saving.pdf (Erişim Tarihi: 25/03/2014). http://www.iso.org.tr/haberler/diger-haberler/iso-turkiye-imalat-pmi-mayis-2020raporu-ile-turkiye-sektorel-pmi-raporu-aciklandi/; erişim tarihi: 01.06.2020. http://www.econstor.eu/bitstream/10419/2414/1/31357541X.PDF,(Erişim Tarihi: 05.09.2018). https://vergidosyasi.com/2018/06/12/vergi-acigi-kavrami/;erişim tarihi:10.06. 2020. http://www.akademiktisat.net/calisma/tr_iktisat_genel/19702005_butce_fyuzer.htm; erişim tarihi: 15.06. www.kalkinma.gov.tr.; www.tuik.org.tr.; www.ekodialog.com.tr.; www.maliye.gov.tr. ; www.tek.org.tr. ; www.tcmb.org.tr. ; www.oecd.org. ; www.dpt.gov.tr, ; www.tr.undp.org ; www.worldbank.org, ; www.imf.org, www.econturk.org. www.hazine.gov.tr, www.ekonomi.gov.tr (Grafikler www.kalkinma.gov.tr. ; www.tuik.org.tr. www.tcmb.org.tr. Adreslerinden alınmıştır). 436 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org YENİDEN ÜRETİLMİŞ ÜRÜN SATIN ALMA NİYETİ: TEMATİK ANALİZ YAKLAŞIMI Doç. Dr. Aybegüm GÜNGÖRDÜ BELBAĞ Bartın Üniversitesi ORCID:0000-0001-8704-0045 Doç. Dr. Sedat BELBAĞ Ankara Hacıbayram Veli Üniversitesi ORCID: 0000-0002-4136-2468 Özet Yeniden üretilmiş ürünlere ilişkin tüketici davranışlarının analiz edilmesi, pazarlama literatüründe yeni bir konudur. Yeniden üretim, kalitelerini yeni bir ürünün standartlarına yükseltmek için kullanılmış ürünlerin yeni parçalarla onarılması veya güncellenmesi sürecidir. Yeniden üretim, tüketicilere daha düşük fiyatlar, kaynakların kullanılabilirliği ve sürdürülebilir ürünler gibi birçok fayda sağlar. Yeniden üretilmiş bir ürün çoğu durumda yeni bir ürünün mükemmel bir ikamesi olmasına rağmen, tüketicilerin yeniden üretilmiş ürün satın alma istekliliğinin genellikle yeni ürünlere göre daha düşük olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle bu çalışma, yükselen bir pazar olan Türkiye'deki genç yetişkin tüketiciler arasında yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetinin etkenlerini incelemektedir. Çalışmada, tematik analiz yaklaşımını kullanarak 20 genç yetişkin tüketici üzerinde niteliksel araştırma yapılmıştır. Temalar, uyarıcı-organizma-tepki çerçevesine dayanmaktadır. Nitel veri üzerinde yapılan analiz, ekonomik durgunluk, ürün özellikleri ve satıcı özelliklerinin (dış etkenler) çerçevenin uyarıcı aşamasını oluşturduğunu göstermektedir. İkinci olarak, çerçevenin organizma aşaması; algılanan COVID-19 tehdidi, algılanan yeşil faydalar, modası geçmiş ürünleri kullanma korkusu, güvenilirlik, güvensizlik ve ürün bilgisinden (iç faktörler) oluşmaktadır. Tepki ise, yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetini oluşturmaktadır. Anahtar kelimeler: Yeniden üretilmiş ürünler, tematik analiz, uyarıcı-organizma-tepki çerçevesi, yeniden üretim. INTENTION TO PURCHASE REMANUFACTURED PRODUCTS: A THEMATIC ANALYSIS APPROACH Abstract Analyzing consumer behavior regarding the remanufactured products is a new topic in the marketing literature. Remanufacturing is a process of repairing or updating used products with new parts to improve their quality to the standards of a new product. Remanufacturing provides many benefits such as lower prices, availability of resources, and sustainable products for consumers. Although a remanufactured product is a perfect substitute for a new product in most cases, consumers' willingness to purchase remanufactured products is usually reported to be lower than new products. Therefore, the current study examines the drivers of the intention to purchase remanufactured products among young adult consumers in an emerging market, Turkey. We conducted qualitative research on 20 young adult consumers by using the thematic analysis approach. Our themes were based on stimulus-organismresponse framework. Analysis on the qualitative data shows that economic recession, product characteristics, and seller characteristics (external drivers) constitute the environmental stimuli phase of the framework. 437 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Secondly, the organism phase of the framework consists of the perceived threat of COVID19, perceived green benefits, fear of using out of fashion products, reliability, distrust, and product knowledge (internal drivers). Response constitutes the intention the purchase remanufactured products. Keywords: Remanufactured products, thematic analysis, stimulus-organism-response framework, remanufacturing. 1. GİRİŞ Döngüsel ekonominin bazı örneklerine bakıldığında karşımıza paylaşım ekonomisi, ortaklaşa tüketim; geri dönüştürülmüş, yenilenmiş, yeniden üretilmiş ürünler gibi kavramlar çıkmaktadır (Camacho-Otero ve diğerleri, 2018). Bunlar içerisinden yeniden üretilmiş ürünlere yönelik tüketici bakış açısından yapılan çalışmalar oldukça yenidir (ayrıntılı literatür taraması için bknz. Belbağ & Belbağ, 2023). Yeniden üretim, kullanılmış ürünlerin yeni parçalarla onarılarak veya güncellenerek yeni bir ürünün kalite standardına yükseltilmesidir (Thierry vd., 1995). Böylelikle hem yeni bir ürün kalitesinde bir ürüne kavuşan tüketiciler, bunu yeni ürüne nazaran daha ucuza elde edecek hem de sürdürülebilirliğe ve döngüsel ekonomiye katkıda bulunacaklardır. Yeniden üretim kavramı, kapalı döngü tedarik zinciri literatüründe sıklıkla işlenmiş olup tüketici davranışı literatüründe oldukça yenidir. Türkiye’deki beyaz eşya ve elektrik/elektronik sektörü temsilcileri, Türkiye'deki tüketicilerin, yeniden üretilmiş ürün satın alma konusunda isteksiz olduklarına inanmaktadır (Erol vd., 2010). Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deki genç yetişkin tüketicilerin yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetine etki eden faktörleri incelemektir. 2. LİTERATÜR TARAMASI Yeniden üretim, işletmeler (özellikle orijinal parça üreticileri-OEM) ve yeniden kullanım, onarım ve geri dönüşüm gibi diğer tersine tedarik zinciri yönetimi uygulamaları için çok önemli bir kurtarma seçeneğidir. Yeniden üretim, malzemeleri geri kazanarak, enerji kullanımını azaltarak ve çöplüklere atılması ya da yakılması önlenen ürün sayısını azaltarak kullanılmış ürünlerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaktadır (Guide vd., 2000). Birçok işletme, geleneksel üretim sisteminde çeşitli nedenlerden kaynaklanan ürün iadelerini ele almak için bunu kullanmaktadır. Müşteriler, garanti süresi içerisinde ürünün kırılması veya işlevselliğini kaybetmesi durumunda, ürünü üretici firmaya iade edebilmektedir. İade edilen ürünlerin tamiri mümkün değilse, bu ürünlerin yeniden üretimde kullanılmak üzere parçalarına ayrılması gerekmektedir. Yeniden üretim, tüketicilere daha düşük fiyatlar, kaynakların kullanılabilirliği ve sürdürülebilir ürünler gibi birçok fayda sağlar. Yeniden üretilmiş bir ürün, çoğu durumda yeni bir ürünün mükemmel bir ikamesi olmasına rağmen, tüketicilerin yeniden üretilmiş ürün satın alma isteği, ürün bilgisi eksikliği, algılanan risk, algılanan yeşil ya da finansal faydalar gibi çeşitli faktörler nedeniyle genellikle yeni ürünlere göre daha düşüktür (Wang vd., 2013; Wang & Hazen 2016; Abbey vd, 2019; De Silva vd., 2021). 3. YÖNTEM Mevcut çalışma, nitel olarak gerçekleştirilmiş ve kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Türkiye’de yaşayan 20 genç tüketiciyle derinlemesine, yarı-yapılandırılmış online görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılara yeniden üretilmiş ürünlerle ilgili farkındalıkları, satın alımları ve satın alım kararlarını etkileyen faktörlere yönelik sorular sorulmuştur. Nitel verinin analizinde Braun ve Clarke (2006)’nin tematik analizinden faydalanılmıştır. Tematik analizde uyarıcı-organizma-tepki modelinden faydalanılmıştır. 438 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 4. BULGULAR Çalışmadan tepki (response), yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetini oluşturmaktadır. Çevresel uyarıcılar (environmental stimuli) ise ekonomik durgunluk, ürün özellikleri ve satıcı özellikleridir. Organizma yani içsel duygusal etkenler ise, algılanan COVID-19 tehdidi, algılanan yeşil faydalar, modası geçmiş ürünleri kullanma korkusu, güvenilirlik, güvensizlik ve ürün bilgisinden oluşmaktadır. Çevresel uyarıcılar, organizmayı etkilerken; organizma ise tepkiyi etkilemektedir. Katılımcıların çoğunluğu yeniden üretilmiş ürün kavramının farkında olmakla birlikte, yeniden üretilmiş ürünleri yenilenmiş ya da ikinci el ürünlerle karıştıran tüketiciler de bulunmaktadır. Yeniden üretilmiş ürünler ekonomik durgunlukla birlikte daha da önem kazansa da tüketiciler, yeniden üretilmiş ürünleri bu durumdan bağımsız olarak da fiyat hassasiyetleri nedeniyle tercih edebilmektedir. Katılımcıların çoğunluğu yeniden üretilmiş ürünlerin garanti, ürün güncellemeleri, indirimli fiyatlar ve çevreye olumlu etkileri gibi bazı özelliklerini bilmektedir. Fakat bazı tüketiciler, bu ürünleri modası geçmiş olarak nitelemektedir. COVID-19’un bulaşma olasılığı nedeniyle yeniden üretilmiş ürünleri almaktan çekinen tüketiciler de bulunmaktadır. Ürün özelliklerine bakıldığında yeniden üretilmiş tüketici elektroniği ürünlerini kullanabileceğini belirten tüketiciler, daha kişisel ve tene değen ürünlerde yeni ürünleri tercih edeceklerini belirtmişlerdir. Satıcı özelliklerine bakıldığında ise, tüketiciler yeniden üretilmiş ürünlerin de orijinal üreticiler tarafından üretilmesini istemektedir. Tüketiciler ayrıca bu ürünlere yönelik olarak performans riski algılamakta ve bu ürünlerin güvenli olmayabileceğini düşünmektedir. Algılanan riskler, tüketicide bu ürünlere yönelik bir güvensizlik de oluşturmaktadır. 5. SONUÇ Bu çalışmanın amacı, Türkiye'deki genç yetişkin tüketicilerin yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetine etki eden faktörleri incelemektir. Bu amaçla, 20 genç yetişkin tüketiciyle derinlemesine, online görüşmeler yapılarak nitel bir analiz yürütülmüş ve elde edilen veri, tematik analizle uyarıcı-organizma-tepki çerçevesinden incelenmiştir. Çalışmaya göre, çevresel uyarıcılar (ekonomik durgunluk, ürün özellikleri ve satıcı özellikleri), organizmayı (algılanan COVID-19 tehdidi, algılanan yeşil faydalar, modası geçmiş ürünleri kullanma korkusu, güvenilirlik, güvensizlik ve ürün bilgisi); organizma da tepkiyi (yeniden üretilmiş ürünleri satın alma niyetini) etkilemektedir. KAYNAKÇA Abbey, J. D., Kleber, R., Souza, G. C. & Voigt, G. (2019). Remanufacturing and consumers' risky choices: Behavioral modeling and the role of ambiguity aversion. Journal of Operations Management, 65(1), pp. 4-21. Belbağ, A. G., & Belbağ, S. (2023). Remanufactured products: A systematic review from the consumer perspective. Journal of Remanufacturing, 1-35. Braun, V., & Clarke, V. (2006). Using thematic analysis in psychology. Qualitative research in psychology, 3(2), 77-101. Camacho-Otero, J., Boks, C., and Pettersen, I. N. (2018). Consumption in the circular economy: A literature review, Sustainability, 10(8), 2758. De Silva, M., Wang, P. & Kuah, A.T. (2021). Why wouldn’t green appeal drive purchase intention? Moderation effects of consumption values in the UK and China, Journal of Business Research, 122, 713-724. Erol, I., Velioğlu, M. N., Şerifoğlu, F. S., Büyüközkan, G., Aras, N., Çakar, N. D. & Korugan, A. (2010). Exploring reverse supply chain management practices in Turkey. Supply Chain Management: An International Journal, 15(1), 43-54. 439 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Guide Jr, V. D. R., Jayaraman, V., Srivastava, R. & Benton, W. C. (2000) Supplychain management for recoverable manufacturing systems. Interfaces, 30(3), 125-142. Thierry, M., Salomon, M., Van Nunen, J. & Van Wassenhove, L. (1995). Strategic issues in product recovery management. California Management Review, 37(2), pp. 114-136. Wang, Y., Wiegerinck, V., Krikke, H. & Zhang, H. (2013). Understanding the purchase intention towards remanufactured product in closed-loop supply chains: An empirical study in China, International Journal of Physical Distribution & Logistics Management, 43(10), 866-888. Wang, Y. & Hazen, B. T. (2016). Consumer product knowledge and intention to purchase remanufactured products. International Journal of Production Economics, 181, 460-469. 440 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GENDER EQUALITY'S FUNCTION AND SIGNIFICANCE FOR A SUSTAINABLE ECONOMIC DEVELOPMENT Prof. Dr. Taner AKÇACI Gaziantep University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, International Trade and Logistics ORCID: 0000-0002-5343-0894 Pınar KARAOĞLAN Gaziantep University, Social Sciences Institute, International Trade and Logistics ORCID :0009-0004-2217-6557 ABSTRACT Since the dawn of time, the value and foundation of equality has preoccupied the thoughts of individuals and civilizations alike. Inequalities based on race, religion, ethnic identity, gender, sexual orientation, and other variables are an ongoing issue. Because women make up half of humanity and males make up the other half, gender inequality has been the most experienced sort of inequality from its inception. If this inequality, which stifles social progress, is not addressed, it may become a rising issue that undermines the world's peace, prosperity, and development levels. Gender equality is not only a human right, but it is also a prerequisite for a peaceful, developed, and sustainable planet. Gender equality is gaining importance as a component that should be included in all aspects of social, environmental, and economic sustainability. Supporting women and girls will not only maintain society's peace, prosperity, and development levels, but will also establish a solid foundation for a long-term economic model. There are several advantages for society as a whole when women hold leadership positions. Long-term societal growth depends on empowering women and guaranteeing fair opportunity for all sexual categories. Women are disproportionately affected by social issues, and career success is not prioritized as much. It is recognized that sustainable development is not possible without attaining gender equality and women's empowerment. If government policies support them, women can now contribute to the political, social, economic, and environmental domains. Given that women comprise about half of the country's population, it is imperative to provide them with the necessary authority to fully engage in all national development activities. Keywords: Sustainable Economy, Gender Equality, Humanity SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR EKONOMİK KALKINMA İÇİN TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN İŞLEVİ VE ÖNEMİ ÖZET İnsanlığın doğuşundan bu yana eşitlik konusu, bireylerin ve medeniyetlerin kafasını meşgul eden bir değer ve temel olmuştur. Irk, din, etnik kimlik, cinsiyet, cinsel yönelim ve diğer faktörlere dayalı eşitsizlikler bir sorun olarak her zaman mevcuttur. Kadınlar insanlığın yarısını, erkekler ise diğer yarısını oluşturduğu için toplumsal cinsiyet eşitsizliği insanlığın yaratıldığı ilk andan itibaren en sık yaşanan eşitsizlik türü olmuştur. Toplumsal ilerlemeyi durduran bu eşitsizlik önüne geçilmediği takdirde giderek büyüyen ve dünya toplumun barış, refah ve gelişmişlik düzeylerini tehdit eden daha büyük bir sorun haline dönüşebilecektir. Cinsiyet eşitliği yalnızca bir insan hakkı değil aynı zamanda barışçıl, gelişmiş ve sürdürülebilir bir dünya için gerekli bir temeldir. 441 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Toplumsal cinsiyet eşitligi sosyal, çevresel ve ekonomik olarak sürdürülebilirligin her alaninda önemle değerlendirilmesi gereken bir unsur olarak değer kazanmaktadir. Kadınların ve kız çocuklarının desteklenmesi toplumların barışı, refahı ve gelişmişlik düzeylerini sağlayabilmesinin yanı sıra sürdürülebilir bir ekomomi modeli açısından da önemli bir temel oluşturulacaktır. Tüm cinsel kategoriler için eşit fırsatların sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi, toplumun uzun vadeli gelişimi açısından kritik öneme sahiptir. Sosyal sorunlar kadınları yoğun bir şekilde etkiliyor ve kariyer gelişimine aynı öncelik verilmiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi sağlanmadan sürdürülebilir kalkınmanın mümkün olmadığı kabul edilmektedir. Kadınlar artık devlet önlemlerinin onları teşvik etmesi durumunda siyasi, sosyal, ekonomik ve çevresel alanlarda katkıda bulunabiliyor. Birçok sektör için seçilen ve bu sektörlere dahil olan yalnızca erkekler olursa, ulusumuzdaki ilerleme sürdürülemez. Kadınların ülke nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturduğu bir gerçektir ve kadınların tüm ulusal kalkınma girişimlerine aktif olarak katılmalarını sağlamak çok önemlidir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Ekonomi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İnsanlık INTRODUCTION Gender equality is a fundamental human right. Women have the right to live with dignity and without fear. Gender equality is also a prerequisite for increasing development and eliminating poverty: empowered women improve the health and productivity of entire families and communities, improving possibilities for future generations. Nonetheless, despite overwhelming evidence indicating the importance of women's empowerment in fulfilling human rights, alleviating poverty, fostering development, and tackling the world's most pressing crises, gender equality remains an unfulfilled promise. Gender equality will be accomplished only when men and women have equal opportunities, rights, and responsibilities in all aspects of life. This entails participating equally in the allocation of power and influence, as well as having equal possibilities for financial independence, education, health care, and achievement of goals. Gender equality necessitates women's empowerment, with an emphasis on detecting and redressing power disparities and allowing women more control in managing their own lives. When women are empowered, entire families and future generations benefit. On the other hand; like most holy grails, sustainability as a firm’s most dependable route to financial high performance has seemed a goal always beyond reach. The problem is simple. Businesses are rarely obliged to pay for the full toll their operations take on the world. Because many of these impacts have been hard to gauge with any precision or to assign to individual businesses with fairness their costs have remained external to businesses’ accounting. That means it’s generally cheaper for consumers to buy a product that has a worse impact on the environment than the equivalent product that does less harm. But what if we could get to the point where the lowest-priced T-shirt was also the one doing the least harm to the planet and society? As the effects of recent crises fade and global demand, trade, and investment accelerate, governments will be able to exit crisis mode and steer the globe in a more sustainable direction. But what should they do? The United Nations Development Programme's World Economic Situation and Prospects Monthly Briefing identifies four important categories: Economic diversification, reduce the rise in inequalities, make financial sustainability a priority, iinstitutions should be improved. With the active engagement of the population, the development of these four vital areas can also become effective. Women's active participation in social equality will make this simpler in this setting. 442 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The purpose of this research is to shed light on the Function and Importance of Gender Equality for a Sustainable Economy. In a society where women make up half of the population, gender equality's contribution to a sustainable economy and boosting societal wellbeing is undeniably significant. Four elements that are the basis of economic development; Diversifying the economy, preventing the increase in inequalities, improving institutions and sustaining financing will only become important with the active participation of women. 1. The Notion and Significance of Sustainable Economic Development Economic development occurs at the local, regional, and national levels as well as in developed and developing economies. Whatever the subject, the classic definition of economic development is the growth of wealth as indicated by indicators like employment, GDP, tax base, and per capita income. Although the terms "economic development" and "economic growth" are sometimes used synonymously, there are important differences between the two that have been known for decades and are crucial to the idea of triple bottom line economic development. (Blakely& Bradshaw 2002). There has been substantial economic advancement and strong economic growth in the 50 years following World War II. Human society was simultaneously threatened by declining resources in developed nations and growing population pressure in developing nations. Global economic growth invariably highlights the grave issue of ecological and environmental impact in both developed and developing nations. The past fifty years of experience have taught us that ecological awareness, sustainable resource use, and environmental conservation and preservation are all necessary for achieving economic growth. The most important social, environmental, and economic concern for future economic growth is sustainability. Organization on the capacity of the environment to satisfy requirements both now and in the future (Wang, 1993). When economic growth and development are distinguished, the former usually refers to changes in the size of the economy, while the latter refers to either qualitative improvements in societal conditions brought about by economic activity or changes in the structure of the economy that facilitates economic growth. The idea that structural economic development precedes economic growth and that economic growth before enhanced well-being (development) is the source of the confusion surrounding the terms. The idea that development and growth are inextricably linked, however, has generated a lot of discussion. Questions about growth and development generally fall into three related but separate categories, as explained below: those that examine the connection between economic growth and human well-being, those that examine the function of natural capital in maintaining economies, and those that examine the mechanism through which economic development takes place (Diener and others, 2010). In the 1990s, one of the buzzwords was sustainability. The Brundtland report gave sustainability and sustainable development a boost and increased their popularity. "Development that meets the needs of the present without compromising the ability of future generations to meet their own needs" is how it defined sustainable development. This concept provides a good description of both the social/psychological and intragenerational equity dimensions. The Brundtland report also emphasized "the idea of limitations imposed by the state of technology and social organization on the environment's ability to meet present and future needs" and "the essential needs of the world's poor, to which overriding priority should be given. "The Brundtland study sparked discussion on the impact of current activities on future generations as well as the environmental effects of industrialization. Furthermore, the report reignited curiosity on the ecological or physical limitations on economic expansion. 443 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Consequently, sustainability and sustainable development started to emerge in various settings and became a clear objective in numerous domestic and international policy-focused organizations (Creaco & Querini, 2003). According to the Brundtland Commission Report (WCED, 1987), sustainable development calls for a rate of global economic growth and a distribution of assets and income that would enable developing nations to achieve a sizable increase in disposable income per capita as a prerequisite for reducing poverty. Policy declarations to this effect usually refer to a plan that raises the poor's standards of living to those of the well-to-do and to the levels of consumption and investment that are currently seen in industrialized nations. Such policy declarations seem to be based on the idea that there are no real boundaries to material progress and never will be in the eyes of society. Natural resources, human-made capital, and labor are examples of the several components of production that are seen to be interchangeable, meaning that the absence of one does not significantly affect the productivity of another (Goodland,1991). The natural resources on Earth are finite. The needs of future generations in terms of consumption are important to sustainable development. To ensure that both current and future generations have good living conditions, sustainable development advocates for the responsible use of natural resources. Economic decisions made by firms, customers, and society (rules and regulations) form the foundation of a sustainable economy. Sustainable economic growth is defined as balanced growth that isn't predicated on depletion of resources or debt. The utilization of renewable resources and effective recycling can lead to economic sustainability. The carrying capacity of the environment is a long-term issue that should concern all people and future generations. Each economic decision-maker's viewpoint on sustainable development is examined in this section (UN,2015). There are approximately 140 developing nations in the world today, according to the UN, and they are all trying to find ways to meet their development requirements. However, given the growing threat posed by climate change, it is imperative that current development do not have an adverse impact on future generations. There must be an effort made. In an effort to ensure that everyone has a better and more sustainable future, the UN has implemented an action plan consisting of 17 goals for sustainable development. This 17-point action plan outlines steps that member nations of the United Nations must do by 2030 to address a variety of global issues, such as poverty, inequality, climate change, environmental degradation, peace, and justice (United Nations, 2016). 444 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 1: UN, Sustainable Development Goals Source: UN. https://un.org./ (2015) The process of enhancing the potential to meet human needs both now and in the future through the coordinated and harmonious use of natural resource exploitation, investment direction, technological development direction, and institutional change or reform is known as sustainable economic development. Long-term efficiency and effectiveness of economic development are compromised by sustainability. We must discover new ways to live economically, both in terms of production and consumption, if we are to pursue sustainable development. It challenges us to aim for ever-higher efficiency levels, generating more with less resources and less waste. Developing new production techniques, utilizing more recyclable resources, and creating recyclable or regenerative output components are all necessary in the fight against pollution. To determine how to improve the production process, we must investigate the ways in which commodities are made, sold, delivered, and discarded. We also need to take into account the effects of economic development on biological and natural systems. Only in concert with pluralistic institutions, technological advancements, and the market economy can economic progress be realized (Guitian & Mundell, 1996). A sustainable development can only be achieved if societies benefit equally from education, business, health, technical and social opportunities. According to the UN sustainable development goals report; In 2022, 289 million youth worldwide, or roughly one in four, (23.5%) were not in school, work, or training (NEET). This is still greater than pre-pandemic levels and above the baseline of 22.2% from 2015, even though it is slightly lower than the peak in 2020. Young people in Central and Southern Asia, Northern Africa, and Western Asia continue to face the worst circumstances across all regions, with NEET rates of 31.4 and 28.8 percent, respectively. Over a quarter of young people in sub-Saharan Africa are currently unemployed, underemployed, or not in school or training, marking the region with the largest rate increase between 2015 and 2022. It is concerning to see that in 2022, young women were still more than twice as likely (32.1%) as young males (15.4%) to not be enrolled in school, working, or receiving training. In order to address the long-term effects on young women's economic potential and future possibilities, efforts to lower youth NEET rates must be increased (UN, 2023). 445 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Figure 2: UN, Share of youth not in education, employment or training by sex, 2022 (percentage) Source: UN. https://un.org./ (2023) 2. Women's Role in A Sustainable Economic Development Model The promotion of gender equality is now universally acknowledged to be a crucial element of any successful plan for both economic and human development. As an illustration, World Bank (2003) reports: “There is now a shared understanding within the development community that development policies and actions that fail to take gender inequality into account and fail to address disparities between males and females will have limited effectiveness and serious cost implications.” World Bank (2003) All 17 of the United Nations' development goals involve gender equality. Because women's and men' participation must be equal for sustainable development to be accomplished. Active resistance to gender equality and chronic underinvestment are key factors in slow progress and, in some cases, reversals of gains already made. An intervention focused on employment generation may, for example, support job creation for all. But without a gender focus, it may fail to address biased social norms and childcare needs that prevent women from participating in the labour force. The resulting employment benefits, if any, will inevitably not accrue equitably. Without explicit gender equality objectives and a requisite budget, the programme may exacerbate existing gender inequality instead of mitigating it. In this critical midpoint moment of the SDGs, financing for development must prioritize policies and programmes committed to closing gender gaps and empowering women and girls. Gender equality must be costed as a separate but synergistic objective in achieving all global goals (DESA, 2023). Gender equality was highlighted in particular in the UN's fifth development goal. Un underlined that in order to spur action for gender equality, these nine Article 5 targets need to be set (Global Goals,2023) • Put an end to discrimination of any kind against women and girls worldwide. • Get rid of all forms of violence against women and girls in both public and private settings, including sexual and other forms of exploitation as well as trafficking. • Get rid of all harmful customs, including female genital mutilation and child, early, and forced marriage. • Acknowledge and appreciate unpaid caregiving and home labor by offering public services, building infrastructure, enacting social protection laws, and, when suitable for the country, encouraging shared responsibility among family members and the household. 446 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org • Guarantee women's equal access to leadership opportunities and full and effective involvement in political, economic, and public life decision-making at all levels. • Guarantee women's equal access to leadership opportunities and full and effective involvement in political, economic, and public life decision-making at all levels. • As agreed, upon in accordance with the Beijing Platform for Action, the International Conference on Population and Development's Programme of Action, and the conclusion documents of their review conferences, ensure that everyone has access to sexual and reproductive health as well as reproductive rights. • Implement changes in compliance with national legislation to grant women equal rights to economic resources, including ownership and control of land and other property, financial services, inheritance, and natural resources. • Increase the promotion of women's empowerment through the use of enabling technology, particularly information and communications technology. • Adopt and fortify sensible laws and policies that are enforced in order to advance gender equality and the empowerment of all women and girls. In order to fulfill the goals of sustainable development, a few prerequisites must be met. The following societal segments can be empowered in order to fulfill these requirements (Awan, 2013):  Females  Youngsters  Indigenous people and their communities  Youth.  Non-governmental group  Local government  Labor unions and employees  Industry and business.  Plantation owners.  Institutions for science and technology. How might growth and development be impacted by gender equality? Globally, women are less likely than men to have access to better economic prospects. They frequently face limitations with regard to their access to education, property ownership, earnings for their labor, financial prospects, and ability to shape family and societal decision-making. Considering that women make up almost half of the population and have greater economic potential than men, it is likely that failures at the macroeconomic level also reflect this lack of opportunity for individual people. A cursory inspection suggests that the wealthiest nations are also those where women and men have more equal access to economic possibilities. There appears to be a correlation between the status of women in society and their level of development. It will take time for women to actively contribute to the development of the planet. Since they constitute up half of the global population, women have the potential to significantly impact society. The benefits of women in leadership roles for society as a whole are considerable. Ensuring equitable opportunities for all sexual categories and empowering women are critical to the long-term development of society. Social issues heavily impact women, and career advancement is not given the same priority. It is acknowledged that without achieving gender equality and women's empowerment, sustainable development is not feasible. Women can now make contributions in the political, social, economic, and environmental spheres if state measures encourage them. Progress in our nation won't be sustained if men are the only ones chosen for and involved in many sectors. 447 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org It is a fact that women make up around half of the population of the nation, and it is crucial to empower them to actively participate in all national development initiatives (Girdhar, & Girdhar, 2022). There are still injustices against women. They have restricted access to resources including land, credit, and training. They are unable to receive what they are due despite their significant contributions to a variety of life domains, including workers, knowledge providers, entrepreneurs, and caregivers in the home and community sectors (Williams, 2006). CONCLUSION The complete and equal participation of women in the economy is still a dream. In comparison to 90.6 percent of men of prime working age, less than two thirds (61.4%) of women of prime working age (ages 25 to 54) were employed globally in 2022. In 2019, women received just 51 cents in labor income for every $1 earned by males. Put otherwise, women's portion of total earned labor income in 2019 was a meager 34%. Gender labor income differences are sustained throughout life by employment differentials, occupational segregation, and the greater probability that women will work part-time jobs and take time off from their careers to take care of family members. Closing gender gaps in the workforce and raising wages are two steps that need to be taken to accelerate development. Women's ability to manage their finances and accumulate savings is essential to their economic agency. However, many women encounter barriers while attempting to open a bank account outside of wealthy nations. Compared to 74.2 percent of men, only 68.5 percent of women in developing countries had access to a financial account in 2021; nevertheless, the average The difference of 5.7 percentage points is less than what was seen a decade ago that is, 9.6 percentage points. Mobile money and digitization are contributing to the decline in gender inequality. As an illustration, in 16 of the 21 sub-Saharan African Women were equally or more likely to have a mobile money account in nations where over 20% of adults have one.in 2021, than men to only own a mobile money account. Absence of identity, a cell phone, or proximity to women's participation in the formal financial system is nevertheless hampered by bank branches and a lack of financial awareness. Programs for financial inclusion and the digitization of cash payments can contribute to greater financial usage and accessibility and enhance the lives of women. In Turkey, 62.5 percent of women own a bank account, as opposed to 85.3 percent the gender difference has shrunk from 29 percentage points in 2017 to 23 percentage points in 2021 among men. Many developing nations today find themselves in remarkably comparable circumstances to those of Western Europe around a century ago. The development challenges faced by today's developing nations are the same as those that the world's developed nations overcame a century or two ago: female education, women's political, legal, and marital rights, equal opportunities for employment outside the home for men and women, lower fertility and lower child mortality rates. There appears to be a correlation between the status of women in society and their level of development. Injustices against women persist. Land, credit, and training are among the resources to which they have limited access. Despite making important contributions to a range of life domains, such as workers, knowledge providers, entrepreneurs, and caregivers in the home and community sectors, they are unable to obtain what is due. Human factor is the main determinant of economic progress. The importance of investing in human capital is emphasized by the theory of human capital. Raising everyone's level of living by providing them with equal access to resources, healthcare, and educational opportunities regardless of gender should therefore be the main objective of development. 448 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org REFERENCES 1. Awan, A. G. (2013). Relationship between environment and sustainable economic development: A theoretical approach to environmental problems. International Journal of Asian Social Science, 3(3), 741-761. 2. Goodland, R. (1991). Environmentally sustainable economic development: Building on Bruntland. 3. Blakely, E. J., & Bradshaw, T. K. (2002). Planning local economic development: Theory and practice (3rd ed.). Thousand Oaks, CA: Sage 4. Diener, E., Helliwell, J. F., & Kahneman, D. (2010). International differences in well-being. New York, NY: Oxford University Press. 5. Creaco, S., & Querini, G. (2003). The role of tourism in sustainable economic development. 6. Wang, Yu-Yun, 1993, “Economies of Small-Scale Efficiency,” in Stochastic Processes: Applications in Mathematical Economics-Finance, ed. by Wolfgang Runggaldier (Pisa: Giardina Editori e Stampatori). 7. Guitian, M. & Mundell, R. (1996). Inflatation and Growth in China, . IMF e Library. Access address: https://www.elibrary.imf.org/search?f_0=author&q_0=Mr.+Manuel+Guiti%C3%A1n 8. UN. (2015). Sustainable Development Goals. https://sdgs.un.org/goals 9. United Nations, (2016). Sustainable Development Goals, Access address: https://www.un.org/sustainabledevelopment/sustainable-development-goals/ 10. United Nations, (2023). Sustainable Development Goals Report, 2023 Access address: https://unstats.un.org/sdgs/report/2023/The-Sustainable-Development-Goals-Report2023.pdf 11. DESA, (2023). Sustainable Development Goals, Gender Snapshot, Access address: https://unstats.un.org/sdgs/gender-snapshot/2023/GenderSnapshot.pdf 12. Global Goals, (2023). Gender Equality. Achieve Gender Equality and Empower All Women and Girls. Access address: https://www.globalgoals.org/goals/5-gender-equality/ 13. World Bank (2003a). Gender Equality and the Millennium Development Goals. Washington, D.C., April. 14. Girdhar, S., & Girdhar, M. K. (2022). An Initiative of Women Empowerment for Sustainable Economic Development. Journal of Women Empowerment and Studies (JWES) ISSN: 2799-1253, 2(05), 11-21. 15. Williams, M. (2006) “Why Feminist economists should pay more attention to the coherence between the World Bank and the WTO” in E. Kuiper and D. K. Barker(eds.) Feminist Economics and The World Bank -History, Theory and Policy, Routledge, New York. 449 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİNİN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNDEKİ ROLÜ Prof. Dr. Taner AKÇACI Gaziantep University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, International Trade and Logistics ORCID: 0000-0002-5343-0894 Res. Assist. Fatma Büşra KURT Kahramanmaraş Sütçü İmam University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, International Trade and Logistics ORCID: 0000-0003-4528-9381 ÖZET Uluslararası Ticaret ülkelerin ekonomik gelişmesinde vazgeçilmez bir noktada yer almaktadır. Özellikle ihracat ülkeye döviz girdisi ve refah artışına katkıda bulunmaktadır. Bu noktada ihracat performansını arttırmak ülkelerin ana hedeflerinin başında yer almaktadır. Ancak küreselleşmenin etkisiyle rekabet koşulları gün geçtikçe artmakta ve firmaların küresel piyasalarda rekabet edebilmeleri giderek zorlaşmaktadır. Bu noktada doğru ürünü doğru zamanda doğru yerde bulundurmak firmalar için önemli bir avantaj sağlayabilmektedir. Bu durumu sağlayabilmek için de lojistik olanakların güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı da lojistik performans göstergeleri ile ihracat performansı arasındaki ilişkiyi incelmektir. Lojistik Performans göstergeleri, Dünya Bankası tarafından 2007 yılından bu yana iki yılda bir yayınlanan ve altı alt temel göstergeden oluşan bir göstergedir. Bu alt göstergeler bir ülkenin, gümrük ve sınır işlemlerinin etkinliğini, ticaret ve ulaştırma altyapısının kalitesini, uluslararası taşımacılığın düzenlenmesinin kolaylığını, lojistik hizmetlerin kalitesini ve yetkinliğini, sevkiyatların takibini ve izlenmesini, sevkiyatların planlanan zamanda yapılmasını ölçmektedir. Bu alt göstergelerden alınan ağırlıklı ortalama ise lojistik performans endeksini oluşturmaktadır. Araştırmanın bir diğer değişkeni olan ihracat performansını ölçmek için ise ihracat miktarı ve değerleri kullanılmaktadır. 20072022 yılları arasında alınan bu verilere korelasyon analizi yapılmıştır. Korelasyon analizi sonucunda, lojistik performans endeksini oluşturan alt göstergelerin ağırlıklı ortalaması ile ihracat performansı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Ancak lojistik hizmetlerin yeterliliği ve kalitesi, gönderilerin takip edilebilirliği ve izlenebilirliği, ticaret ve ulaştırma altyapısının kalitesi ve rekabetçi fiyatlarla gönderileri düzenleme kolaylığının ihracat değerleri ile arasında ise bir ilişki olduğu bulunmuştur. Gelecekteki çalışmalar bu göstergelerin ithalata etkisine de odaklanabilir. Ayrıca ekonomik büyüme ile ilişkisi de incelenebilir. Bu çalışma yalnızca Türkiye’nin verilerinden oluşmaktadır. Ülkeler çeşitlendirilebilir ve ülke grupları kullanılarak analizler genişletilebilir. Anahtar Kelimeler: Lojistik Performans Endeksi, İhracat Performansı, Lojistik ve Ulaşım Altyapısı THE ROLE OF LOGISTICS PERFORMANCE INDEX ON EXPORT PERFORMANCE Abstract International Trade is an indispensable point in the economic development of countries. Especially exports contribute to the country's foreign exchange inflow and increase welfare. Increasing export performance is one of the main goals of countries. 450 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org However, with the effect of globalization, competitive conditions are increasing day by day and it is becoming increasingly difficult for companies to compete in global markets. At this point, having the right product in the right place at the right time can provide a significant advantage for companies. In order to achieve this situation, logistics facilities need to be strengthened. The aim of this study is to examine the relationship between logistics performance indicators and export performance. Logistics Performance indicators are an indicator that has been published by the World Bank every two years since 2007 and consists of six sub-basic indicators. These sub-indicators measure ease of arranging competitively priced shipments, quality of trade and transport-related infrastructure, competence and quality of logistics services, efficiency of customs clearance process, frequency with which shipments reach consignee within scheduled or expected time, ability to track and trace consignments. The weighted average taken from these sub-indicators constitutes the logistics performance index. Export amounts and values are used to measure export performance, which is another variable of the research. These data, taken between 2007 and 2022, were used for correlation analysis. According to the results of the correlation analysis, A relationship was not found between the weighted average of sub-indicators constituting the logistics performance index and export performance. However, a relationship was found between export performance and ability to track and trace consignments, quality of trade and transport-related infrastructure, ease of arranging competitively priced shipments, and competence and quality of logistics services. Future studies may also focus on the impact of these indicators on imports. Additionally, its relationship with economic growth can also be examined. This study consists only of Turkey's data. Countries can be diversified and analyses can be expanded using country groups. Keywords: Logistics Performance Index, Export Performance, Logistics and Transportation İnfrastructure GİRİŞ Günümüzde, uluslararası ticarette ülkeler arasındaki rekabet sürekli olarak artmaktadır. Ekonomik, sosyal ve teknolojik olarak yaşanan hızlı gelişmelere daha hızlı uyum sağlayan ülkelerin rekabet etme gücünün artması beklenilmektedir. Günümüzdeki rekabet koşulları mal ve hizmet sağlayıcılarını en hızlıyı ve en kaliteliyi yakalamaya mecbur bırakmaktadır. Bu noktada da ne kadar hızlı ve kaliteli ürün elde edilirse tüketicilerin zihinlerinde yer edinme ihtimali artmaktadır. Lojistik ise bu ürünlerin en hızlı ve kaliteli ulaştırılmasını sağlayan kritik unsurlardan birisidir ve lojistik yönetimi rekabet üstünlüğünü sağlayan faaliyetler arasında yer almaktadır. Bu yüzden lojistik sürekli iyileştirilmesi gereken bir süreç olarak değerlendirilebilmektedir (Pınar ve Diken, 2020: 1385). Ayrıca birçok sektörde önemli bir faaliyet alanı oluşturmaktadır. Bu faaliyetlerin önemli maliyet alanları da bulunmaktadır. Bu noktada lojistik performansın arttırılmasını birçok ülke kalkınma ve büyüme hedeflerinden birisi olarak belirlemişlerdir. Buradan hareketle ekonomik kalkınmada, ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesinde ek olarak doğrudan yabancı yatırımları çekmede güçlü bir lojistik performansının etkisi bulunmaktadır. Uluslararası ticarette de lojistik faaliyetler ürünlerin taşınması ve depolanmasında oldukça önemli bir noktadadır. Ekonomik büyümenin önündeki engeller kapsamında ise lojistik hizmet kalitesinin yetersizliği ve maliyetlerin yüksek olması sayılabilir. Ülkeler bu noktada hem uluslararası ticaretini geliştirmede hem de uluslararası rekabet sağlamada etkin lojistik faaliyetleri geliştirmesi ve bunu lojistik stratejileri içerisine dahil etmeleri gerekmektedir (Manavgat ve Demirci, 2021: 1857). 451 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Dünya ekonomisinde meydana gelen değişimler özellikle lojistik sektörünü de olumlu şekilde etkilemiştir. Pazar alanlarının gün geçtikçe genişlemesi ve dünya ülkelerinin ürettikleri ürünleri ticari partnerlerine ve yeni bulacakları partnerlere ulaştırma istekleri, lojistik sitemlerin de gelişmesine sebep oluştur. Uluslararası firmalar tedarik zincirinde çeşitlilik sağlamak istemektedir. Lojistik, tedarik zincirinin her aşamasında yer alarak uluslararası şirketlerin başarılarına başarı katmaktadır. Dolayısıyla dünya ekonomisinde söz sahibi olan gelişmiş ülkelerde olduğu kadar gelişmekte olan ülkelerde de lojistik çok büyük öneme sahiptir (Karaköy ve Üre, 2019: 576). Bu nedenle ülkelerin lojistik hizmetlerini geliştirmeleri durumunda tedarik zincirlerinde etkinlikleri artabilir. Bunun sonucunda ise küreselleşme ile birlikte artan rekabet koşullarına uyum sağlanabilir. Küreselleşme sonucunda artan rekabet sonucunda lojistik uluslararası ticarette en önemli konulardan biri haline gelmiştir. Gelişmekte olan ülkeler özellikle küresel pazarlardan aldıkları paylarını arttırmak için lojistik performanslarını arttırmaları oldukça önemlidir. Üretim maliyetlerini azaltma noktasında da lojistik faaliyetlerinin geliştirilmesinin oldukça yüksek bir etkisi vardır. Böylelikle kolay, hızlı, ucuz ve güvenilir bir şekilde ürünlerin taşınması sağlanabilmektedir. Ülkelerin zamanında ve düşük bir maliyetle ithalat ve ihracatlarını gerçekleştirmede liman ve gümrüklerin etkinliği, lojistik hizmetleri, ticaretle ilgili altyapıları ve bilgi sistemleri gibi lojistikle ilgili bütün unsurlar yüksek bir öneme sahiptir (Ofluoğlu vd., 2018: 93). Günümüzde uluslararası ticaret, taşınacak malın niteliğine göre depolama, paketleme, sevkiyat gümrükleme işlemleri ve diğer katma değerli işlemler için karmaşık lojistik ağının organizasyonunu ve senkronizasyonunu gerektirmektedir. Bu stratejik düğümler arasındaki yeterli hizmet kapasitesinde lojistik altyapısının ve ulaştırma sistemlerinin önemli bir katkısı bulunmaktadır. Bu noktada lojistik altyapılarını geliştirmek isteyen ülkeler bu alanlarda pek çok iyileştirme yapmıştır. Lojistik merkezlerinin ve dağıtım noktalarının kurulması bu iyileştirmelere örnek verilebilir. Lojistik altyapılarının gelişmişliği yatırım kararlarının bir belirleyicisi olarak uluslararası yatırımcıları ülkeye çekme fırsatı sunmaktadır. Tüm bu gelişmelerin sonucunda maliyetlerin azalmasıyla birlikte mal ticareti önemli ölçüde gelişmiştir (Puertas vd., 2014: 468; Bayraktutan ve Özbilgin, 2015: 96). Ülkelerin ekonomik gücünü belirlemede önemli bir rol oynayan uluslararası ticaret teknolojinin ve ticaret ağının gelişmesiyle birlikte hız kazanmıştır. Dünya rekabetinde yer almak isteyen ülkeler uluslararası ticarette daha güçlü olmak için ihracatı teşvik etmektedir. Uluslararası ticaretin karmaşık ağ yapısından dolayı etkin bir performans gücü gerekmektedir. Etkin bir performans gücü ülkelerin gelişmesini sağlayabilmektedir. Ülkelerin gelişim düzeyleri ise lojistik performans ile paralel olarak gelişmektedir (Meşin ve Cura, 2022: 140). Bir diğer açıdan küresel piyasalarda daha fazla pay alabilmede ve ekonomik olarak büyüme oranlarını arttırmada dış ticaretin payı oldukça önemlidir. Dış ticareti arttırmada ise katma değerli ve sürdürülebilir ürünlerle birlikte çeşitliliğin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca dış ticareti arttırmada dolaylı olarak lojistiğin de önemi artmaktadır (Erkan, 2014: 46). Artan rekabet ve küreselleşmeyle birlikte ürün ve hizmetlerin daha düşük bütçe ile taşınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle firmaların lojistik faaliyetlerini etkili, verimli ve planlı şekilde yönetmeleri durumunda rekabet avantajlarını arttırmaları söz konusu olmaktadır. Lojistik sektöründe de yaşanan olumlu gelişmeler sayesinde uluslararası ticaretin gelişimi giderek artmaya başlamıştır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ise lojistik performansları doğrultusunda artmaktadır. Lojistik Performans ise itibaren Dünya Bankası tarafından Lojistik Performans Endeksi (LPE) ile ölçülmeye başlanmıştır (Balta ve Cura, 2022: 18). Lojistik Performans Endeksi Dünya Bankasının 2007 yılından bu yana yayınlamış olduğu ve 6 alt göstergeden oluşan değişkenlerin bir ortalamasının alınması ile oluşturulmaktadır. Bu altı alt gösterge ise şunlardır: 452 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org  Zamanlama: Planlanan zamanda sevkiyatları yapabilme yeteneği  Gümrükler: Gümrükler ve sınırlardaki işlemlerinin etkinliği  Lojistik Yetkinlik: Lojistik hizmetlerin yeterliliği ve kalitesi  Yük İzleme: Gönderilerin takip edilebilirliği ve izlenebilirliği  Altyapı: Ticaret ve ulaştırma altyapısının kalitesi  Rekabetçi fiyatlar: Rekabetçi fiyatlarla gönderileri düzenleme kolaylığı Lojistik Performansın ölçülmeye başlanmasından beri ne yazık ki ülkemizde beklenen gelişme gösterilememiştir. Rekabet içerisinde olunan bölgedeki diğer ülkelerin lojistik performansları artarken Türkiye 2007’ye göre 13 basamak gerilemiştir Bu noktada bu gerilemenin sebepleri dört başlıkta açıklanabilir (Görgün, 2020: 243):  Lojistik personellerinin yeterli düzeyde eğitime sahip olmaması ve lojistik hizmet kalitesinin düşük düzeyde olması  Avrupa Birliği’nin ulaştırma alanında yapmış olduğu haksız uygulamalar ve kurumlarındaki koordinasyon eksiklikleri.  Altyapılardaki eksiklikler  Gümrük kurumlarındaki işlemlerin yeterli düzeyde hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmemesi Ülkeler arasındaki karşılıklı ilişkiler geliştiği ve dünya ticaret hacminin arttığı her geçen günle birlikte ülkelerin birbirlerine olan bağımlılıkları artmaktadır. Etkin kaynak kullanımı, küresel pazarlarda etkin bir rol oynamak ve maliyetlerin düşürülmesi için lojistik hizmet kalitesi giderek artan bir öneme sahip olmuştur. Lojistik performansı bu noktada ülkelerin, gelişmişliğinin bir belirleyicisi olmasının yanı sıra gelişmişlik düzeylerinin ölçülmesinde de bir araç olarak kullanılmaktadır. Günümüzde ülkeler, bölgeler ve kentler lojistik altyapı gelişmişliğine göre de sıralanmaktadır (Bayraktutan ve Özbilgin, 2015: 96). Bu çalışmanın amacı da lojistik performans endeksinin ihracat performansı arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Bu amaca ulaşmak için dünya bankasının yayınlamış olduğu Lojistik Performans Endeksi ve ihracat değerleri kullanılmaktadır. 2007-2022 yılları arasındaki veriler alınarak bu verilere korelasyon analizi yapılmıştır. Bu çalışmada ilk olarak literatür taraması verilerek araştırmanın çerçevesi belirlenmiştir. Daha sonra verilere ilişkin bulgular değerlendirilerek sonuç verilmiştir. 2. Literatür Taraması ve Araştırma Çerçevesi Felipe ve Kumar (2012), çalışmalarında ticaretin kolaylaştırılmasının ticaret kazanımları üzerine etkisini Orta Asya ülkeleri üzerinde araştırmaktadırlar. Ticaretin kolaylaştırılmasını Dünya Bankasının yayımladığı Lojistik Performans Endeksi ile ölçmektedir. Buna göre, Lojistik Performans Endeksinin iyileştirilmesi sonucunda ticarette önemli kazanımlar olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Hausman vd. (2013), Bu makalede lojistik performansın küresel ikili ticaret üzerindeki etkisini incelemektedir. Araştırma, lojistik performansındaki (zaman, maliyet ve güvenilirlik) belirli iyileştirmelerin artan ticaret üzerindeki etkisini kalibre etmektedir. Bulgular, lojistik performans üzerinde doğrudan veya dolaylı etkisi olan kamu ve özel kurumları, ülkelerinin günümüzün küresel ekonomisinde rekabet etme yeteneğini geliştirmek için lojistik performansın en ilgili yönlerini değiştirmeye odaklanmaya teşvik edebilir. Ayrıca, lojistik ölçümlerimiz doğrudan operasyonel performansla ilgili olduğundan, ülkeler bu ölçümleri lojistiği iyileştirmeye yönelik eylemleri hedeflemek ve ilerlemelerini izlemek için kullanabilir. Martí vd. (2014), Bu makalenin amacı, bu bileşenlerin her birinin gelişmekte olan ekonomilerdeki ticaret üzerindeki etkisini bir yerçekimi modeli kullanarak analiz etmektir. 453 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ayrıca çalışmada, 2007 yılında yayınlanan ilk LPE verileri ile en son yayınlanan LPE verileri karşılaştırılarak, beş bölgeye (Afrika, Güney Amerika, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Doğu Avrupa) ayrılan gelişmekte olan ülkelerde lojistikteki olası gelişmeler de tespit edilmeye çalışılmaktadır. Elde edilen sonuçlar, LPE'nin herhangi bir bileşenindeki iyileştirmelerin, bir ülkenin ticaret akışlarında önemli bir büyümeye yol açabileceğini ortaya koymaktadır. Puertas vd. (2014), Bu makale, AB’ ye üye Devletler adına olası ilerlemeleri belirlemek amacıyla 2005–2010 döneminde AB ihracatına ilişkin lojistik performansın önemini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Lojistik Performans Endeksi (LPE) ve bileşenleri kullanılarak ticareti kolaylaştırmanın karakteristik vekil değişkenleri olarak çeşitli yerçekimi denklemleri tahmin edilmektedir. Örnekleme yanlılığının neden olabileceği olası heterojenliği önlemek için Heckman tarafından önerilen iki aşamalı model kullanılmıştır. 26 AB ülkesinin tamamı için iki aşamalı Heckman modelini kullanan yerçekimi modellerinin tahminleri, hem 2005 hem de 2010'da lojistiğin ihracatçı ülkeler için ithalatçı ülkelerden daha önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. LPE'nin bileşenlerine bakıldığında, Avrupa ülkelerindeki zayıf iç talep ve yeni uluslararası pazar arayışlarına paralel olarak, Yetkinlik ve İzleme son yıllarda daha fazla önem kazanmıştır. Bensassi vd. (2015), Bu makale, açıklayıcı değişkenler olarak özellikle lojistik ve ulaşım altyapısı göstergelerini içeren artırılmış bir ticaret modeli tahmin etmektedir. Model, 2003– 2007 dönemi verileriyle 19 İspanya bölgesinden 64 destinasyona (45 ülke ve 19 İspanya bölgesi) ikili ihracat kullanılarak tahmin edilmektedir. Bulgular, lojistiğin mal ticaret akışlarının analizi için gerçekten önemli olduğunu gösteriyor ve bölgesel düzeyde lojistik önlemlerin önemini vurguluyor. Özellikle lojistik tesislerin sayısı, büyüklüğü ve kalitesi ihracat akışlarını olumlu yönde etkilemektedir. Wang vd. (2018), Bu çalışmanın amacı, yeşil lojistik ve uluslararası ticaret arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Heckman'ın iki aşamalı prosedürü, 2007–2014 arasındaki dönemde 113 ülke ve bölgenin verileriyle özellikle yeşil lojistik değişkenleri içeren artırılmış bir yerçekimi modelini tahmin etmek için kullanılır. Bulgular, ihracatçı ve ithalatçı ülkelerin Lojistik Performans Endeksinin (LPE) ticaret hacmi ile pozitif ilişkili olduğunu ve ihracatçı ülkelerin LPE'sinin ticaret olasılığını pozitif yönde etkilediğini göstermektedir. Tüm örneklem dikkate alındığında, ihracatçı ülkelerin yeşil lojistik performansı, ihracat olasılığını ve hacmini olumlu yönde etkilemektedir. Wang ve Choi (2018), Bu makale, lojistik performansın uluslararası ticaret hacmini nasıl etkilediğini analiz etmekte ve 2010, 2012 ve 2014 yıllarında 43 ülkeden panel verileriyle bir yerçekimi modeli kullanarak gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasındaki farklı etkileri karşılaştırmaktadır. Bulgular, Lojistik Performans Endeksinde (LPE) bir iyileşme olduğunda ihracat hacmi üzerinde ithalat hacminden daha fazla etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Gelişmiş ülkelerin ticaret hacimleri üzerinde ise gelişmekte olan ülkelerin ticaret hacimlerinden daha güçlü bir etkiye sahiptir. Buvik ve Takele (2019), Bu makale, ticaret lojistiğinin Afrika ülkelerinin ihracatındaki rolünü eleştirel bir şekilde incelemektedir. Afrika ülkelerinin ticaret lojistiğinin performansı, Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi (LPE) ve bileşenleri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma, 2016 yılında dünyadaki ülkelerin performans istatistiklerine dayalı olarak yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılan metodolojik yaklaşım hem tanımlayıcı hem de çıkarımsal veri analizinin bir kombinasyonudur. Afrika ülkelerinin uluslararası ticaretteki lojistik performansları LPE medyan değerleri kullanılarak özetlenmiştir. Ticaret lojistiği performansının ihracat üzerindeki etkisi, uluslararası ticaretin yerçekimi modeline dayalı olarak araştırıldı. Tahmin için, sıfır ikili ticareti dahil etmek için Heckman seçim yaklaşımı uygulandı. 454 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu çalışmanın yerçekimi modeli tahminlerinden elde edilen kanıtlar, LPE bileşenlerinden herhangi birinde bir iyileşmenin Afrika ülkelerinin ihracatında önemli bir büyümeye yol açabileceğini göstermektedir. Bu, daha sonra küresel ticarette Afrika mal ihracatı payını artırabilir. Yerçekimi modeli sonuçları, karayla çevrili ülkelerin kıyı komşularına göre daha düşük ticaret akışlarına sahip olduğunu da göstermektedir. Karaköy ve Üre (2019), Yüksek gelirli ve orta gelirli ülkelerde lojistik performans endeksinin, büyüme oranları ve yatırımlarla ilişkisinin ne düzeyde olduğu ilgi çekicidir. Çalışmada bu değişkenler arasındaki ilişki nedensellik analizi ile ortaya konulmuştur. Katrakylidis ve Madas (2019), Bu çalışmanın nihai amacı, ülkelerin lojistik performansı, uluslararası ticareti ve ekonomik büyümesi arasındaki nedensel ilişkileri araştırmaktır. Bulgular hem lojistik performansın hem de uluslararası ticaretin büyümede itici güç olduğunu göstermektedir. Ayrıca, uluslararası ticaret üzerindeki lojistik sektörünün etkisinin doğrudan olmadığını ekonomik büyüme yoluyla etkilediği ortaya koyulmuştur. Mendes dos Reis vd. (2020), Bu makale, 2012'den 2018'e kadar Arjantin, Brezilya, ABD ve bunların ticaret ortakları arasında soya fasulyesi ihracatında lojistik performansın rolünü belirlemeyi amaçlamaktadır. Sonuçlar, ticareti farklı şekilde etkileyebileceği için LPI'yi göstergeleri boyunca analiz etmenin gerekli olduğu sonucuna varmaktadır. Kaplan ve Bozyiğit (2021), Bu çalışmanın temel motivasyonu, Türkiye'nin lojistik performansının dış ticaret üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla Türkiye'nin dış ticaretinde en büyük paya sahip 24 ülkeye ait 2007-2016 yılı verileri kullanılmıştır. Yedi regresyon analizinin sonuçları, hizmet kalitesi dışındaki tüm lojistik performans göstergelerinin Türkiye'nin dış ticaretini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Suroso (2022), Bu çalışma, lojistik performans endeksinin tüm göstergelerinin hurma yağı ve hurma bazlı ürünler üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Bir panel veri regresyon yaklaşımı kullanılarak, bu çalışmada palmiye yağı ve hurma bazlı ürünlerin önde gelen ihracatçıları olarak Endonezya ve Malezya'yı incelemek için genişletilmiş yerçekimi modeli uygulanmıştır. Sonuçlar, tüm Lojistik Performans Endeksi göstergelerinin Endonezya ve Malezya'da hurma yağı ve hurma bazlı ürün ihracatını etkilediğini ortaya koyuyor. Górecka vd. (2022), Bu makale, 28 AB Üye Devletine odaklanarak, lojistik performansın ikili enerji ticareti üzerindeki etkisini araştırmayı amaçlamıştır. Araştırmanın amacına ulaşmak için, bu makale, hangi lojistik unsurların belirli bir tür enerji ürünü, yani katı, sıvı veya gaz ticaretine en duyarlı olduğunu belirlemek için lojistik performansın altı alt bileşeninin standart çekim denklemine dahil edildiği bir yapısal çekim modeli geliştirmiştir. Tüm lojistiğin performans alt bileşenlerinin oldukça önemli olduğunu ve sıvı enerji ürünlerinin ihracatı üzerinde olumlu etkiler gösterdiğini gösterirken, katı ve gaz ürünleri için, enerji emtiaları daha karmaşık ve maliyeti daha yüksek olduğunda önemsiz görünmektedir. Nakliye ve depolama ve dolayısıyla aynı sınırı paylaşan ülkelerin enerji ticaretini olumlu yönde etkiler. Ding vd. (2023), Bu makale, buzdağı nakliye maliyet modeline dayalı olarak lojistik performans ile ihracat rekabetçiliği arasındaki ekonomik ilişkiyi araştırıyor ve Çin'in LPI'sine göre daha ileri ampirik analizler yapıyor. Lojistik performans endeksinin ihracat düzeyi ile %1 gibi anlamlı bir düzeyde pozitif bir sıra korelasyonuna sahip olduğunu göstermektedir. Yukarıdaki literatür ışığında bu çalışmanın modeli ve hipotezleri şu şekildedir: 455 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 1. Araştırmanın Modeli H1: Lojistik Performans Endeksinin İhracat Performansı ile anlamlı bir ilişkisi vardır. H1a: Lojistikte zamanlamanın İhracat Performansı ile anlamlı ve pozitif bir ilişkisi  vardır. H1b: Lojistikte gümrüklerin İhracat Performansı ile anlamlı ve pozitif bir ilişkisi  vardır. H1c: Lojistik yetkinliğin İhracat Performansı ile anlamlı ve pozitif bir ilişkisi vardır.  H1d: Lojistik yüklerin izlenebilirliğinin İhracat Performansı ile anlamlı ve pozitif bir  ilişkisi vardır. H1e: Lojistik altyapının İhracat Performansı ile anlamlı ve pozitif bir ilişkisi vardır.  H1f: Lojistikte rekabetçi fiyatlar belirlemenin Endeksinin İhracat Performansı ile  anlamlı ve pozitif bir ilişkisi vardır. Oluşturulan bu hipotezleri test edebilmek için bir sonraki başlık altında metodolojik altyapı verilerek bulgular tartışılmaktadır. Metodoloji Bu çalışmada bağımsız değişken olarak Dünya Bankasının iki yılda bir olacak şekilde 2007 yılından beri yayınlamış olduğu Lojistik Performans Endeksi (LPE) ve LPE’ nin altı alt göstergesi yer almaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkenini ise ihracat performansı oluşturmaktadır. İhracat Performansını ölçmek için ise Dünya Bankasından 2015 sabit fiyatları ile yayınlanmış olan ihracat değerleri kullanılmaktadır. Lojistik Performans Endeksi iki yılda bir yayınlandığı için yedi seriye sahiptir. Bu nedenle ihracat değerlerinin de ağırlıklı ortalaması alınarak yedi seriye indirgenmiştir. Türkiye’nin 2007 ile 2022 yılları arasındaki ihracat değerleri ve lojistik performans endeksi verilerine ilişkin analizlerin bulguları ve tartışması bir sonraki başlık içerisinde yer almaktadır. Bulgular ve Tartışma Bu çalışmada kullanılan verilere ilişkin zaman akışı grafiği ve korelasyon analizleri bu başlık altında incelenmektedir. 456 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 1. İhracat rakamlarının zaman yolu grafiği Serilerin zaman akışı içerisindeki eğilimleri hakkında gözlemsel olarak fikir sahibi olabilmek ihracat değerlerinin grafiklerini görmek gerekmektedir. Buna göre şekil 1 içerisinde ihracat rakamlarının zaman içerisindeki değişimine bakıldığında bu rakamların yıllar içerisinde artarak devam ettiği görülmektedir. Şekil 2. Lojistik Performans Endeksi serilerinin zaman yolu grafiği Lojistik Performans Endeksinin zaman yolu grafiği değerleri yukarıda yer almaktadır. Lojistik Performans Endeksinin alt temel göstergeleri de şekil içerisinde yer almaktadır. Genel olarak yıllar içerisinde artış yaşanmadığını söylemek mümkündür. Ancak 2010-2018 yılları arasında artışlar olsa da 2018 yılında tekrar eski seviyesine döndüğü görülmektedir. 2022 yılında açıklanan son lojistik performans endeksinde de bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Aşağıdaki tablo içerisinde korelasyon analizi yer almaktadır. 457 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 1. Korelasyon Analizi İhracat LPE Rekabetçi Lojistik Yük Gümrükler Altyapı Zamanlama Performansı Ortalama Fiyatlar Yetkinlik İzleme Gümrükler 1.000000 İhracat -0.090683 Performansı Altyapı 1.000000 0.681952 0.426976 1.000000 0.799673 -0.120743 0.800003 1.000000 0.592783 0.356597 0.746752 0.447438 1.000000 0.826348 0.023955 0.657339 0.621688 0.522772 1.000000 Zamanlama 0.043598 -0.096466 0.437611 0.488353 0.359963 0.080866 Yük İzleme 0.798952 0.311045 0.770221 0.670419 0.433277 0.884464 -0.059737 1.000000 LPE Ortalama Rekabetçi Fiyatlar Lojistik Yetkinlik 1.000000 Yukarıda araştırma verilerinin korelasyon analizi görülmektedir. Korelasyon katsayısı -1 ile +1 değerleri arasında bir değer almaktadır. Bu değer 0’a yaklaştıkça iki değişken arasında herhangi bir ilişki olmadığı ya da çok zayıf bir ilişki olduğu yorumu yapılabilir. Korelasyon sayısı ne kadar 1’e yaklaşırsa iki değişken arasındaki ilişkinin varlığı da o derecede artmaktadır (Köklü vd., 2006). Buna göre ihracat değerleri ile lojistik performans göstergelerinin ortalaması arasında herhangi bir ilişki olmadığı yorumu yapılabilir. İhracat değerlerinin gümrüklerin etkinliği ve zamanlama ile de herhangi bir ilişkisinin olmadığı görülmektedir. Lojistik altyapılar ile ihracat değerleri arasında ise orta şiddette bir korelasyon ilişkisi bulunmaktadır. İzlenebilirlik, hizmetlerin kalitesi ve fiyatlandırmanın ihracat değerleri ile ise zayıf bir korelasyon ilişkisi bulunmaktadır. Buna göre H1 hipotezi ile H1a ve H1b alt hipotezleri desteklenmezken diğer alt hipotezler desteklenmiştir. Sonuç Lojistik uluslararası ticarette bir aracı rolü üstlenmektedir. Lojistiğin uluslararası ticaretteki etkisi ise birçok çalışmada incelenmektedir. Bu çalışmada da lojistiğin ihracat ile ilişkisine odaklanılmıştır. Bu ilişkiyi incelemek için verilere korelasyon analizi yapılmıştır. Korelasyon analizinde kullanılan veriler ise dünya bankasından alınmıştır. Sonuç olarak, Türkiye’nin Lojistik performans Endeksinin İhracat değerleri ile ilişkisinin incelendiği bu çalışmada Lojistik Performansı Endeksinin alt göstergelerinin ortalaması ile ihracat değerleri arasında herhangi bir ilişki bulunamazken Lojistik hizmetlerin yeterliliği ve kalitesi, gönderilerin takip edilebilirliği ve izlenebilirliği, ticaret ve ulaştırma altyapısının kalitesi, rekabetçi fiyatlarla gönderileri düzenleme kolaylığının ihracat değerleri ile arasında ise bir korelasyon ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre ihracat değerlerini arttırmak isteyen ülkelerin lojistik altyapılarını güçlendirmeleri ve bu altyapılarda kaliteyi arttırmaları gerekmektedir. Ayrıca fiyatlandırma noktasında da rekabetçi fiyatlar belirlenmesi durumunda da ihracata olumlu katkılar sağlanabilir. 458 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KAYNAKLAR Balta, D, Cura, F. (2022). Uluslararası Ticarette Lojistik Performansın İhracat Performansına ve Firma Performansına Etkisi: Konya İlinde Bir Uygulama. Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 22 (1), 17-29. DOI: 10.30976/susead.1087150 Bayraktutan, Y. & Özbilgin, M. (2015). Lojistik Maliyetler ve Lojistik Performans Ölçütleri. Maliye Araştırmaları Dergisi, 1(2), 95-112. https://dergipark.org.tr/en/pub/finance/issue/61458/917876 adresinden alınmıştır. Bensassi, S, Márquez-Ramos, L, Martínez-Zarzoso, I, Suárez-Burguet, C. (2015). Relationship between logistics infrastructure and trade: Evidence from Spanish regional exports, Transportation Research Part A: Policy and Practice, Volume 72, Pages 47-61, ISSN 0965-8564, https://doi.org/10.1016/j.tra.2014.11.007. Buvik, A, S, Takele, T, B. (2019). The role of national trade logistics in the export trade of African countries, Journal of Transport and Supply Chain Management, 13 (1), https://hdl.handle.net/10520/EJC-1c0d2354b1. Ding T, Zhu W, Zhao M. (2023). Does Cross-Border Logistics Performance Contribute to Export Competitiveness? Evidence from China Based on the Iceberg Transport Cost Model. Sustainability. 2023; 15(1):490. https://doi.org/10.3390/su15010490 Erkan, B. (2014). Türkiye’de Lojistik Sektörü ve Rekabet Gücü. Assam Uluslararası Hakemli Dergi, 1(1), 44-65. Felipe, J, Kumar, U. (2012). The Role of Trade Facilitation in Central Asia, Eastern European Economics, 50:4, 5-20, DOI: 10.2753/EEE0012-8775500401 Görgün, M. R. (2020). Lojistik Performans Kriterlerinin Sağlanmasında Türk Lojistik Sektörünün Durumu. Ekev Akademi Dergisi, 0 (81), 229-246. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/sosekev/issue/72156/1161482. Górecka, A, K, Pavlić Skender, H, Zaninović, P, A. (2022). Assessing the Effects of Logistics Performance on Energy Trade. Energies 2022, 15, 191. https://doi.org/10.3390/en15010191. Hausman, W, H, Lee, H, L, Subramanian, U. (2013). The Impact of Logistics Performance on Trade. Prod Oper Manag, 22: 236-252. https://doi.org/10.1111/j.19375956.2011.01312.x. Kaplan, Z, Bozyiğit, S. (2021). The effect of Turkey's logistics performance on Turkey's foreign trade. International Journal of Trade and Global Markets, 14(1), 48-61. https://doi.org/10.1504/IJTGM.2021.113346. Karaköy, Ç, Üre, S. (2019). Yüksek ve orta gelirli ülkelerde büyüme ve lojistik performans endeksi arasındaki ilişki. Al-Farabi, 4, 575-580. Katrakylidis, I, Madas, M. (2019). International trade and logistics : an empirical panel investigation of the dynamic linkages between the logistics and trade and their contribution to economic growth. International Journal of Economics and Business Administration, 7(4), 3-21. Köklü, N., Büyüköztürk, Ş. & Çokluk Bökeoğlu, Ö. (2006). Sosyal Bilimler için İstatistik. Ankara: Pegem Yayınları. Manavgat, G, Demirci, A. (2021). Lojistik Performans Endeksi Tutarlılığının Sıralı Lojistik Regresyon Modeliyle İncelenmesi. Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, 16 (64), 18561871. DOI: 10.19168/jyasar.934418. Martí, L, Puertas, L, García L. (2014). The importance of the Logistics Performance Index in international trade, Applied Economics, 46:24, 2982-2992, DOI: 10.1080/00036846.2014.916394. 459 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Mendes dos Reis J, G, Sanches Amorim P, Sarsfield Pereira Cabral J, A, Toloi R, C. (2020). The Impact of Logistics Performance on Argentina, Brazil, and the US Soybean Exports from 2012 to 2018: A Gravity Model Approach. Agriculture. 2020; 10(8):338. https://doi.org/10.3390/agriculture10080338. Meşin, K, Cura, F. (2022). Türkiye Dış Ticaretinin Lojistik Performans Çerçevesinde Değerlendirilmesi. Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 22 (2), 139-149. DOI: 10.30976/susead.1148908. Ofluoğlu, N, Ö, Kalaycı, C, Artan, S, Bal, H, Ç. (2018). Lojistik Performansındaki Gelişmelerin Uluslararası Ticaret Üzerindeki Etkileri: AB ve MENA Ülkeleri Örneği. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9 (24), 92-109. https://dergipark.org.tr/en/pub/gumus/issue/40078/416260 adresinden alınmıştır. Pınar, A, Diken, A. (2020). Lojistik Performans Endeksi Kapsamında Lojistik Üslerin Türkiye Ekonomisine Etkisi Üzerine Bir İnceleme. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19 (39), 1384-1406. DOI: 10.46928/iticusbe.758630. Puertas, R, Martí, L, García, L. (2014). Logistics performance and export competitiveness: European experience. Empirica 41, 467–480 (2014). https://doi.org/10.1007/s10663-013-9241-z Suroso, A, I. (2022). The Effect of Logistics Performance Index Indicators on Palm Oil and Palm-Based Products Export: The Case of Indonesia and Malaysia. Economies 2022, 10, 261. https://doi.org/10.3390/economies10100261. Wang D-F, Dong Q-L, Peng Z-M, Sar, K, Tarasov A. (2018). The Green Logistics Impact on International Trade: Evidence from Developed and Developing Countries. Sustainability. 2018; 10(7):2235. https://doi.org/10.3390/su10072235. Wang, M, L, Choi, C, H. (2018). How logistics performance promote the international trade volume? A comparative analysis of developing and developed countries, International Journal of Logistics Economics and Globalisation, 7 (1), 49-70. https://doi.org/10.1504/IJLEG.2018.090504. 460 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org E-TİCARETTE LOJİSTİK YETENEKLERİN MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ VE YENİDEN KULLANMA NİYETİNE ETKİSİ Yunus EYLİK BARÜ Lisansüstü Enstitüsü ORCID: 0009-0007-0581-2509 Doç. Dr. Sabahattin ÇETİN BARÜ İ.İ.B.F. Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü ORCID: 0000-0001-9686-1806 ÖZET Lojistik yeteneklerin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanım niyeti üzerindeki etkisi iş dünyasında önemli bir yer tutmaktadır. Zamanında teslimat, proaktif sorun çözme ve kaliteli hizmet gibi etkin lojistik faaliyetler, müşteri memnuniyetine olumlu katkıda bulunur. Müşterilerin siparişlerini zamanında ve iyi durumda teslim almaları, genel deneyimlerini iyileştirerek memnuniyeti ve işletmeye olan güveni artırır. Bir işletmenin lojistik açısından müşteri beklentilerini sürekli olarak karşılama veya aşma becerisi, sadakatin artmasına yol açabilir. Memnun müşterilerin tekrar müşteri olma olasılığı daha yüksektir ve bu da uzun vadeli iş başarısı için çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı e-ticaret işletmelerinin lojistik yeteneklerinin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyeti üzerine etkisinin analiz edilmesidir. Çalışma kapsamında e-ticaret deneyimi olan tüketicilerden anket yöntemi ile 382 veri toplanmıştır. Elde edilen veriler yapısal eşitlik modeli yardımı ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre lojistik yetenek müşteri memnuniyetini ve yeniden kullanma niyetini anlamlı bir biçimde etkilemektedir. Ayrıca müşteri memnuniyeti bireylerin yeniden kullanma niyetini de anlamlı bir biçimde etkilemektedir. E-ticaret işletmeleri için müşteri memnuniyetinin sağlanması önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü müşteri memnuniyeti lojistik yetenek ve yeniden kullanma niyeti arasında aracı etkiye de sahiptir. Etkili lojistik kabiliyetleri sorunsuz ve güvenilir hizmet sağlayarak müşteri memnuniyetinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Bu durum müşterilerin belirli bir işletmenin hizmetlerini veya ürünlerini yeniden kullanma niyetlerini olumlu yönde etkileyecektir. Özellikle e-ticaret işletmeleri için lojistik hizmetlerin iyileştirilmesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması müşterilerin sadakatinin atması ve yeniden kullanma davranışı sergilemelerinde etkili bir faktör olarak ön plana çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: E-Ticaret, Lojistik Yetenek, Müşteri Memnuniyeti, Yeniden Kullanma Niyeti THE IMPACT OF LOGISTICS CAPABILITIES ON CUSTOMER SATISFACTION AND INTENTION TO REUSE IN E-COMMERCE ABSTRACT The impact of logistics capabilities on customer satisfaction and re-use intention has a significant position in the business world. Efficient logistics operations, such as timely delivery, proactive issue resolution, and high-quality service, make a positive contribution to customer satisfaction. When customers receive their orders promptly and in good condition, it improves their overall experience and enhances their satisfaction and trust in the business. The organisation's capacity to consistently meet or surpass customer expectations in logistics can lead to increased loyalty. Satisfied customers are more likely to return to the business, which is essential for long-term success. 461 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The aim of this study is to examine how the logistics capabilities of e-commerce enterprises impact customer satisfaction and intention to reuse. The study surveyed 382 consumers with e-commerce experience to collect the necessary data. The data was analysed using a structural equation model. The aim of this study is to examine how the logistics capabilities of ecommerce enterprises impact customer satisfaction and intention to reuse. Based on the results, it was found that logistics capability has a significant influence on both customer satisfaction and reuse intention. Furthermore, it is of noteworthy importance that individual intentions to reuse are significantly influenced by customer satisfaction. Therefore, for ecommerce businesses, guaranteeing customer satisfaction must be considered a vital aspect. This is due to the fact that customer satisfaction functions as a mediator between logistics capability and reuse intention. Henceforth, it can be surmised that the provision of efficient logistics capabilities plays a crucial role in shaping customer satisfaction by means of offering seamless and dependable service. Improving a business's logistics capability and ensuring customer satisfaction can increase customer loyalty and reuse behaviour, which has a positive impact on customer intention to reuse its products or services. This is particularly relevant to e-commerce companies. Improving a business's logistics capability and ensuring customer satisfaction can increase customer loyalty and reuse behaviour, which has a positive impact on customer intention to reuse its products or services. Keywords: E-commerce, Logistics, Customer Satisfaction, Reuse Intention. GİRİŞ Dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte işletmeler faaliyetlerini geleneksel ortamdan internet ortamına taşımışlardır. E-ticaret sayesinde insanlar arzu ettikleri ürünlere daha uygun koşullarda ulaşma imkanına sahip olmuşlardır (Çelik, 2021). E-ticaretin gelişimi tüketici davranışlarını, ekonomik büyümeyi ve küresel ticareti önemli ölçüde etkilemiştir. E-ticaret, daha geniş bir ürün seçeneği sunarak ve tüketici harcamalarını önemli ölçüde etkileyerek tüketim kalıplarında değişikliklere yol açmıştır (Karpunina vd., 2021). E-ticaret tüketiciler için daha düşük arama maliyetlerini ve firmalar için işlem maliyetlerinin düşmesini (AlMaliki, 2021; Ansón vd., 2019; Kraemer vd., 2005) sağlayarak hem tüketici hem de işletmeye fayda sağlamaktadır. E-ticaretin büyümesi tüketici davranışlarını ve tercihlerini de etkilemiş, online alışveriş dünya çapında önemli bir alışveriş yöntemi haline gelmiş ve tüketici tercihlerini önemli ölçüde etkilemiştir (Aljarbou, 2023). Bununla birlikte, e-ticarette tüketicilerin çevrimiçi perakendecilere yönelik kabulünü ve sadakatini etkileyebilecek zorluklar da tespit edilmiştir (Lee vd., 2017). Müşteri memnuniyetinin sağlanması bu zorluklardan biridir. Müşteri memnuniyeti, müşteri sadakatini ve yeniden satın alma niyetini etkileyen e-ticaretin önemli bir yönüdür (Yang ve Peterson, 2004). Algılanan değer, memnuniyet ve sadakat gibi faktörler, çevrimiçi işletmelerin başarısını belirlemede önemli bir rol oynamaktadır (Yang ve Peterson, 2004). Ayrıca, teslimat hızı ve güvenilirlik gibi faktörleri içeren lojistik hizmet kalitesi, e-ticarette müşteri memnuniyetini önemli ölçüde etkilemektedir (Dong, 2021). Güven, memnuniyet ve sadakat, çevrimiçi işletmelerin başarısının değerlendirilmesi için kritik öneme sahiptir (Al-Adwan ve Al-Horani, 2019). E-ticaret için önemli bir diğer konu ise firmaların sahip olduğu lojistik yeteneklerdir. Lojistik yetenek, lojistik faaliyetleri gerçekleştirmek için firmaların sahip olduğu kaynakları kullanabilme becerisi olarak tanımlanmaktadır (Yorulmaz ve Birgün, 2016). Bir firma, lojistik yeteneklerinin tüm potansiyelini kullanarak yüksek düzeyde müşteri memnuniyetine ulaşabilir (Fernandes v.d.,2018). E-ticaret işletmeleri lojistik kabiliyet oluşturduklarında, hizmet seviyesinin iyileşmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini etkiler (Feng ve Zhao, 2008). 462 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Müşterilerin memnuniyet düzeyleri de tüketicilerin aynı firmadan tekrar alış-veriş yapmasına sebep olabilir. Bu çalışmada Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret işletmelerinin lojistik yeteneklerinin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyeti üzerine etkisi ele alınarak incelenmiştir. YÖNTEM Araştırma Modeli ve Hipotezler E-ticaret faaliyetleri son dönemde ciddi artış göstermektedir. Hemen hemen her ürünün satın alınabileceği internet adresleri mevcuttur. E-ticaret işletmelerinin sayısının artması işletmeler arasındaki rekabeti de beraberinde getirmektedir. İşletmelerin en önemli amaçlarından biri pazar paylarını arttırmak ve bunu sürdürülebilir kılmaktır. Dolayısıyla müşterilerin verilen hizmetten memnun kalması işletmelerin sürdürülebilir olması ve rekabetçi pozisyonu kazanmaları açısından büyük önem arz etmektedir. Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret işletmelerinin lojistik yeteneklerinin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyeti üzerine etkisinin analiz edilmesidir. Araştırma kapsamında oluşturulan model şekil 1’de verilmektedir. Müşteri Memnuniyeti H1 H3 Lojistik Yetenek H2 Yeniden Kullanma Niyeti Şekil 1. Araştırma Modeli Araştırma kapsamında geliştirilen hipotezler şöyledir: H1: Lojistik yetenek müşteri memnuniyetini etkilemektedir. H2: Lojistik yetenek yeniden kullanma niyetini etkilemektedir. H3: Müşteri memnuniyeti yeniden kullanma niyetini etkilemektedir. Örnekleme, Veri Toplama ve Analiz Tekniği Çalışmanın kapsamında Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret işletmelerinin hizmetlerinden yaralanmış tüketicilerden veri toplanması amaçlanmıştır. Bu çerçevede veri toplama aşamasında maliyet ve zaman kısıtlarından dolayı kolayda örnekleme yöntemi kullanılmış ve Kocaeli ilinde yaşayan 382 katılımcıdan veri elde edilmiştir. Çalışmada veri elde etmek amacıyla üç ölçekten yararlanılmıştır. Lojistik yetenek ölçeği Fernandes v.d. (2018)’nin çalışmasından, müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyeti ölçeği ise Li v.d. (2023)’nin çalışmasından alınmıştır. 463 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org BULGULAR Güvenilirlik ve Geçerlilik Analizi Araştırma modelinde yer alan faktörlerin faktör yükleri, birleşik güvenilirlikleri (CR) ve çıkarılan ortalama varyans (AVE) değerleri Tablo 1’de gösterilmektedir. Araştırmada kullanılan tüm değişkenlerin faktör yüklerinin 0,40’tan yüksek (Çokluk v.d., 2014: 220), CR test sonuçlarının 0,70’ten, AVE değerlerinin 0,50’den (Hair, 1998;612) yüksek olması beklenmektedir. Tablo 1. Güvenilirlik ve Geçerlilik Analizi Sonuçları Boyutlar Faktör Yükleri CR AVE ,907 ,914 Lojistik Yetenek ,882 0,953 0,802 ,903 ,872 ,908 0,972 0,852 ,932 ,929 Müşteri Memnuniyeti ,932 ,917 ,919 ,911 0,966 0,852 ,922 Yeniden ,917 Kullanma Niyeti ,931 ,934 Tablo 1’de görüldüğü gibi araştırma değişkenlerinin faktör yükleri, CR ve AVE değerleri kabul edilebilir değerlerin üzerinde çıkmıştır. Korelasyon Analizi Araştırma kapsamında incelenen; lojistik yetenek, müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyeti değişkenleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amacıyla Pearson korelasyon katsayıları incelenmiştir. Sonuçlar Tablo 2’de verilmiştir. ,90 1 4,09 1,03 ,870** 4,17 1,0 ,886** *p<,05, **p<,01 464 Yeniden Kullanma Niyeti Lojistik Yetenek 4,06 Müşteri Memnuniy eti Standart Sapma Lojistik Yetenek Müşteri Memnuniyeti Yeniden Kullanma Niyeti Ortalama Tablo 2. Korelasyon Analizi Sonuçları ,870** 1 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tablo 2’deki sonuçlar incelendiğinde lojistik yetenek ile müşteri memnuniyeti (r=.870, p<.01), lojistik yetenek ile yeniden kullanma niyeti (r=.886, p<.01) ve müşteri memnuniyeti ile yeniden kullanma niyeti (r=.870, p<.01) arasında pozitif yönlü yüksek bir ilişki olduğu belirlenmiştir (Pallant, 2001). Yapısal eşitlik modellemesi sonuçları Araştırma hipotezleri doğrultusunda kurulan modelin sınanması için yapılan yapısal eşitlik modellemesi analiz sonucunda elde edilen model değerleri ve bunların kabul eşik değerleri Tablo 3'te verilmiştir. CFI GFI AGFI IFI TLI RMSEA SRMR Tablo 3. Model Değerleri ve Kabul Eşik Değerleri Model değeri Mükemmel uyum Kabul edilebilir uyum 2,912 0 ≤ χ2 /df ≤ 3 3 χ2 /df ≤ 5 ,978 .95 ≤ CFI ≤ 1 .90 ≤ CFI  .95 ,916 .95 ≤ GFI ≤ 1 .90 ≤ GFI.95 ,883 .90 ≤ AGFI ≤ 1.00 .85 ≤ AGFI .90 .88 .95 ≤ IFI ≤ 1 .90 ≤ IFI .95 ,973 .95 ≤ TLI ≤1 .90 ≤ TLI .95 ,071 .00 ≤ RMSEA ≤ .05 .05 RMSEA ≤ .08 ,0187 .00 ≤ SRMR ≤ .05 .05 SRMR ≤ .10 Sonuç modeli için kabul edilebilir uyum indeksleri Tablo 3'te sunulmuştur. Tablo 4 incelendiğinde model uyumunun .05 anlamlılık düzeyinde mükemmel uyum gösterdiği belirlenmiştir. Müşteri Memnuniyeti 0,87*** 0,54*** Lojistik Yetenek 0,41*** Yeniden Kullanma Niyeti Şekil 2. Sonuç Modeli Şekil 2'de gösterildiği gibi, lojistik yeteneği müşteri memnuniyeti (β=0.87) ve yeniden kullanma niyeti (β=0.41) anlamlı bir biçimde etkilemektedir. Aynı şekilde müşteri memnuniyetinin yeniden kullanma niyeti (β=0.54) üzerinde anlamlı doğrudan bir etkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Araştırma amaçları doğrultusunda hipotezlerin desteklenme durumu Tablo 4’te gösterilmektedir. 465 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Hipotezler H1 H2 H3 Tablo 4. Hipotez Kabul Durumları Etki Yönü Lojistik Yetenek Müşteri Memnuniyeti Lojistik Yetenek Yeniden Kullanma Niyeti Müşteri Memnuniyeti Yeniden Kullanma Niyeti Kabul Durumu Evet Evet Evet SONUÇ Bu çalışmanın amacı Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret işletmelerinin lojistik yeteneklerinin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyetine etkisi analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre lojistik yetenekler hem müşteri memnuniyetini hem de yeniden kullanma niyetini pozitif yönlü anlamlı bir biçimde etkilemektedir. Benzer bir biçimde müşteri memnuniyeti de tüketicilerin e-ticaret platformlarını yeniden kullanma niyetlerini anlamlı bir biçimde etkilemektedir. Lojistik yetenekler firmaların lojistik hizmet kalitelerini arttırarak müşteri memnuniyetini sağlamaktadır. Sonuçlar önceki çalışmaları desteklemektedir (Feng ve Zhao, 2008, Fernandes v.d., 2018). Müşteri memnuniyeti, müşterilerin e-ticaret platformlarını yeniden kullanma niyetini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Birçok çalışma, e-ticaret bağlamında müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanım niyeti arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Örneğin, Ginting v.d. (2023) e-ticarette müşteri memnuniyetinin yeniden satın alma niyeti üzerindeki olumlu ve anlamlı etkisini vurgulamıştır. Ayrıca, Bao & Zhu (2021) sistem kalitesi, bilgi kalitesi ve hizmet kalitesinin kullanıcı memnuniyetinin öncülleri olduğunu ve bunların da yeniden kullanım niyetini etkilediğini vurgulamıştır. Bulgular önceki çalışmaları desteklemektedir. Bu çalışma, Türkiye'deki e-ticaret işletmelerinin lojistik yeteneklerinin müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyetine olan etkilerini analiz edilmiş ve literatürde daha önce yapılmış çalışmalara uygun sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçlar çerçevesinde e-ticaret işletmeleri lojistik yeteneklerini artırmak için süreçleri iyileştirebilir, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilir ve lojistik operasyonlarını optimize edebilirler. Bu sayede müşteri memnuniyeti arttırılarak müşterilerin platformları yeniden kullanmalarını sağlayabilir. E-ticarette müşteri memnuniyeti ile ilgili lojistik yeteneklerin yanı sıra diğer faktörlerin (örneğin, ürün kalitesi, fiyatlandırma politikaları, güven) müşteri memnuniyeti ve yeniden kullanma niyetine etkisini de inceleyen karmaşık bir model oluşturabilir. KAYNAKLAR Al-Adwan, A. and Al-Horani, M. (2019). Boosting customer e-loyalty: an extended scale of online service quality. Information, 10(12), 380. https://doi.org/10.3390/info10120380 Aljarbou, A. (2023). The impact of electronic commerce on consumer satisfaction and consumer preferences for retail stores in saudi arabia. International Journal of Marketing Studies, 15(1), 90. https://doi.org/10.5539/ijms.v15n1p90 Al-Maliki, S. (2021). Increasing non-oil revenue potentiality through digital commerce: the case study in ksa. Journal of Money and Business, 1(2), 65-83. https://doi.org/10.1108/jmb-07-2021-0022 Ansón, J., Boffa, M., & Helble, M. (2019). Consumer arbitrage in cross‐border e‐commerce. Review of International Economics, 27(4), 1234-1251. https://doi.org/10.1111/roie.12424 466 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bao, Z. and Zhu, Y. (2021). Why customers have the intention to reuse food delivery apps: evidence from china. British Food Journal, 124(1), 179-196. https://doi.org/10.1108/bfj03-2021-0205 Çelik, K. (2021). The effect of e-service quality and after-sales e-service quality on esatisfaction. Business & Management Studies: An International Journal, 9(3), 1137–1155. Çokluk, Ö., Şekercioğlu, G. Ve Büyüköztürk, Ş. (2014). Sosyal Bilimler İçin Çok Değişkenli İstatistik Spss ve Lisrel Uygulamaları, Ankara: Pegem Akademi. Dong, Z. (2021). Construction of mobile e-commerce platform and analysis of its impact on e-commerce logistics customer satisfaction. Complexity, 2021, 1-13. https://doi.org/10.1155/2021/6636415 Feng, X., & Zhao, Q. (2008, October). Logistics capability construction based on customer satisfaction. In 2008 IEEE International Conference on Service Operations and Logistics, and Informatics (Vol. 2, pp. 1616-1620). IEEE. Fernandes, D. W., Moori, R. G., & Filho, V. A. V. (2018). Logistic service quality as a mediator between logistics capabilities and customer satisfaction. Revista de Gestão, 25(4), 358-372. Ginting, Y., Miran, I., & Yusriadi, Y. (2023). Repurchase intention of e-commerce customers in indonesia: an overview of the effect of e-service quality, e-word of mouth, customer trust, and customer satisfaction mediation. International Journal of Data and Network Science, 7(1), 329-340. https://doi.org/10.5267/j.ijdns.2022.10.001 Hair, J. Joseph F., Ralf E. Anderson, Ronald L. Tatham, William C. B. (1998). Multivariate Data Analysis, Englewood Cliffs. New Jersey: Prentice-Hall, Inc. Karpunina, E., Isaeva, E., Galieva, G., Sobolevskaya, T., & Rodin, A. (2021). Ecommerce as a driver of economic growth in russia., 1622-1633. https://doi.org/10.1007/9783-030-69415-9_179 Kraemer, K., Gibbs, J., & Dedrick, J. (2005). Impacts of globalization on e-commerce use and firm performance: a cross-country investigation. The Information Society, 21(5), 323340. https://doi.org/10.1080/01972240500253350 Lee, Y., Yang, S., & Johnson, Z. (2017). Need for touch and two-way communication in e-commerce. Journal of Research in Interactive Marketing, 11(4), 341-360. https://doi.org/10.1108/jrim-04-2016-0035 Lin, X., Mamun, A. A., Yang, Q., & Masukujjaman, M. (2023). Examining the effect of logistics service quality on customer satisfaction and re-use intention. PloS one, 18(5), e0286382 Pallant, J. (2005). SPSS survival manual: A step by step guide to data analysis using SPSS for windows. Allen & Unwin. Yang, Z. and Peterson, R. (2004). Customer perceived value, satisfaction, and loyalty: the role of switching costs. Psychology and Marketing, 21(10), 799-822. https://doi.org/10.1002/mar.20030 Yorulmaz, M., & Birgün, S. (2016). Lojistik Yetenekler Üzerine Literatür Araştırması ve Deniz Ulaştırma Lojistiği Hizmet Yeteneklerinin Belirlenmesi.Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 25, Mart 2016, s. 313-331 467 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ÜLKELERİN MUTLULUK DÜZEYLERİNİN RASSAL ORMAN VE DESTEK VEKTÖR MAKİNELERİ ALGORİTMALARI İLE TAHMİNİ Doç. Dr. Selver YILDIZ BAĞDOĞAN Bursa Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü ORCID: 0000-0003-0616-8691 ÖZET Çalışmada ülkelerin mutluluk düzeylerinin tahmin edilmesinde en iyi makine öğrenmesi algoritmasının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, bireylerin hayat memnuniyetlerini ölçen 149 ülkeye ait World Happiness Report 2021 verileri kullanılmıştır. Çalışmada hedef değişken olarak ülkelerin mutluluk skorları dikkate alınmıştır. Öznitelik değişkenleri olarak kişi başına düşen GSYİH, sosyal destek, sağlıklı yaşam beklentisi, hayat hakkında seçim yapma özgürlüğü, cömertlik eğilimi (bağış yapma sıklığı) ve yolsuzluk algısı olmak üzere altı değişken dikkate alınmıştır. Verilerin analiz edilmesinde Makine Öğrenmesi algoritmalarından Rassal Orman ve Destek Vektör Makineleri ile regresyon modelleri tahmin edilmiştir. Veriler R ile analiz edilmiş ve veri setinin %80’i eğitim ve %20’si test verisi olarak ayrılmıştır. Çalışma sonucunda ülkelerin mutluluk düzeylerinin tahmin edilmesinde R2 değeri en yüksek ve hata değerleri (RMSE, MAE, ME, MPE) en düşük bulunduğu için Rassal Orman algoritmasının en iyi tahmin sonucuna sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca Rassal Orman algoritmasına göre mutluluğu açıklamada en önemli öznitelik değişkeninin kişi başına düşen GSYİH olduğu elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Dünya Mutluluk Raporu, Makine Öğrenmesi, Rassal Orman, Destek Vektör Makineleri HAPPINESS LEVELS OF COUNTRIES PREDICTION WITH RANDOM FOREST AND SUPPORT VECTOR MACHINES ALGORITHMS ABSTRACT The study aimed to determine the best machine learning algorithm in predicting the happiness levels of countries. For this purpose, World Happiness Report 2021 data from 149 countries measuring individuals' life satisfaction was used. The happiness scores of the countries were taken into account as the target variable in the study. Six variables were considered as attribute variables: GDP per capita, social support, healthy life expectancy, freedom to make choices about life, generosity tendency (frequency of donating) and perception of corruption. In analyzing the data, regression models were estimated with Random Forest and Support Vector Machines, which are Machine Learning algorithms. The data was analyzed with R and 80% of the data set was divided as training data and 20% as test data. As a result of the study, it was found that the Random Forest algorithm had the best prediction result since the R2 value was found to be the highest and the error values (RMSE, MAE, ME, MPE) were found to be the lowest in predicting the happiness levels of the countries. In addition, according to the Random Forest algorithm, it was found that the most important attribute variable in explaining happiness is GDP per capita. Keywords: World Happiness Report, Machine Learning, Random Forest, Support Vector Machines 468 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org GÜNÜMÜZDE HELAL SERTİFİKALANDIRMA VE EKONOMİYE ETKİSİ Tuba ALBAYRAK Yozgat Bozok Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi ORCID: 0000-0002-3745-8352 ÖZET ABD’de Müslüman tüketiciler 1960 lı yıllarda bir araya gelerek İslam hukukuna uygun gıda arayışına girdikleri için helal sertifikasyon sistemi ortaya çıkmıştır. Malezya ve Endonezya gibi Müslüman ülkelerde helal sertifikasyon sistemi bilimsel yayınlarıyla öne çıkmıştır. Avrupa’da ise 44 milyon Müslüman bulunmaktadır. Müslümanların yanı sıra, veganlar ve Musevilerin tercih ettiği helal sertifikasyon sistemi sadece gıda sektöründe değil, turizm kozmetik, ilaç, medikal ürünler, giyim sektöründe de tercih edilmektedir. Türkiye’de ise Helal Akreditasyon Kurumu (HAK), 30920 sayılı yönetmelik ile çerçevesi çizildiği üzere, helale yönelik ulusal ve uluslararası kabul görmüş teknik kriterlere göre bir ürün proses, hizmet, sistem, kişi veya kuruluşa yönelik helal uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten kuruluşları talep etmeleri halinde akredite edebilmektedir. Helal sertifikası, İslam dininin geçerli olduğu ülke veya bölgelerde, ürünlerin tüketim için uygun olduğunu garanti etmektedir. Bu belge, Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ISO 22000 standartlarını temel alarak hizmet veren yönetim sistemlerine verilir. Helal sertifikasyon sistemi çevre yönetimi sistemi, ISO 22005, Yem ve gıda zincirinde izlenebilirlik gibi konuları kapsamlı şekilde içinde barındırmaktadır. Bu çalışmanın amacı ürün standartlaşmasında ihracatta sertifikasyon önemini vurgulamaktır. Ayrıca tüketicilerin satın alma davranışlarında ürün içeriğini İslam hukukuna uygun olduğu görmek istemesi sonucunda helal pazarın küresel ekonomide büyümesi irdelenmiştir. Çalışma sonucunda helal sertifika sisteminin son zamanlara etkili şekilde tercih edilmesinin nedenleri, ekonomide yeri ve kapsamı değerlendirmiştir. Anahtar Kelimeler: Helal sertifikasyon sistemleri, ekonomik değer, İslam hukuku HALAL CERTIFICATION TODAY AND ITS IMPACT ON THE ECONOMY ABSTARCT In the USA, the halal certification system emerged as Muslim consumers came together in the 1960s to seek food in accordance with Islamic law. In Muslim countries such as Malaysia and Indonesia, the halal certification system has come to the fore scientifically. In Europe, there are 17 million Muslims. In addition to Muslims, vegans and Jews prefer the halal certification system not only in the food sector, but also in tourism cosmetics, pharmaceuticals, medical products and clothing. In Turkey, the Halal Accreditation Agency (HAK), as outlined in Regulation No. 30920, can accredit organizations that carry out halal conformity assessment activities for a product process, service, system, person or organization according to national and internationally accepted technical criteria for halal. Halal certification guarantees that products are suitable for consumption in countries or regions where the Islamic religion is valid. This certificate is issued to management systems that provide services based on the Food Safety Management System ISO 22000 standards. Halal certification system includes issues such as environmental management system, food safety system in a comprehensive manner. The aim of this study is to emphasize the importance of certification in exports in product standardization. In addition, the growth of the halal market in the economy has been examined as a result of consumers' desire to see that the product content is in accordance with Islamic law in their purchasing behavior. 469 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org As a result of the study, the reasons for the effective preference of the halal certification system in recent times, its place and scope in the economy were evaluated. Keywords: Halal certification systems, economic value, Islamic law 1. GİRİŞ Helal sertifikasyon sistemleri özellikle Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkelerde ve gayrimüslim ülkelerde yaşayan Müslüman tüketicilerde küresel ekonominin vazgeçilmez, hayati bir unsur haline gelmiştir. Ürünler üzerinde yer alan helal logoları sadece dini bir mesele değildir. Müslümanların yaşam tarzına dönüşmekle beraber ticaret alanında kalite güvencesini temsil etmektedir. Helal sertifikalı ürün kavramı, ilk akla geldiği gibi sadece gıda ya da helal kesim ile sınırlı değildir. Kozmetik, Turizm, Tekstil, Eczacılık ürünleri, besin takviyeleri, gıda katkı maddeleri, Bankacılık ve finans sektörleri gibi birçok alanda “helal sertifikalı” ürünler hem Müslüman tüketiciler tarafından hem de diğer dinlere mensup kişiler tarafından da tercih edilmektedir. Bugün dünya nüfusunun %23'ünü oluşturan Müslümanlar, 1,7 milyar olarak tahmin edilmekte ve dünyadaki diğer tüm inanç temelli gruplardan daha hızlı bir şekilde büyümektedir. Yılda yaklaşık 2,3 trilyon $ (İslami finans hariç) değerinde olduğu tahmin edilen küresel Helal endüstrisi, şu anda en hızlı büyüyen pazarlardan biridir. Aynı zamanda, küresel pazar büyümesinin yıllık yüzde 20'lik bir orana ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bulgular, hızla büyüyen küresel helal pazarını yönlendiren üç ana faktör olduğunu göstermektedir. Birincisi, yılda %1,8 oranında artan Müslüman nüfus, ikincisi, artan ekonomik gelişme ve dolayısıyla Müslümanlar arasında artan satın alma gücü ve sonuncusu ise Müslüman olmayan ülkelerde potansiyel helal pazarının ve helal endüstrisi yönlendiricilerin ortaya çıkmasıdır (Azam, 2020). Helal endüstrisini yönlendiren ülkeler Müslüman tüketicilere ait bilgi ve araştırmalarını derinleştirmeleri, verileri düzenli olarak güncellemeleri ve ürün satış ve tanıtımının yanı sıra kullanılmayan pazar nişlerinden yararlanmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın bulguları ve önerileri, ilgili alanlarda gelecekteki araştırmacılar ve akademisyenlerin yanı sıra Helal Endüstrisi alanlarında stratejik kararlarını vermeleri için politika yapıcılar için kaynak olma niteliğindedir (Zakaria, 2008; Url 1). Tanım olarak "helal" Arapça bir terim olup izin verilebilir veya yasal anlamına geldiği belirtilmektedir. İslam hukukuna göre helal ekonomi, İslam hukukundan etkilenen sektörlerden oluşur ve temel ürün ve hizmetleri içerir. Helal ekonomi aynı zamanda "İslam ekonomisi" olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmada helal ekonomi kapsamına dahil olan sektörleri belirlemek ve istatistiki verilerle durum analizi yapılmasına çalışılmıştır. Helal ekonomi sektörleri arasından helal gıda, helal ilaç, helal kozmetik, tesettür giyim, İslami finans, İslami eğitim, helal seyahat ve turizm, helal medya ve rekreasyonun gibi sektörlerin ekonomik performanslarını değerlendirilmiştir. Helal ekonomi sektörlerinin altında yatan ilkeler Kur'an'dan (Allah'ın kelamını içeren Müslümanların kutsal kitabı) ve Hadis'ten (Peygamber Muhammed'in (sav) sözleri ve gelenekleri) türetilmiştir. Her bir sektör normalde farklı olsa da, ortak inanç temelli değerler onları içsel bir bütün olarak bir araya getirmekte ve sektöre göre şeriata uygunlukta farklılık gösteren aynı etik tüketici tabanına hizmet etmektedir. Bu çalışmada helal ekonomi büyüklüğünü Müslüman tüketicilerin ürün ve hizmetlere yönelik harcamaları, ticareti yapılan helal ürünler ve İslam İşbirliği Teşkilatında ürün ve hizmetler genelinde yapılan yatırımlar göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılmıştır. 470 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org “Ekonomik büyümenin birlikte hareket ettiğimizde sürdürülebilir olduğuna inanıyoruz.” Felsefesi ile hareket eden İslam Ticareti Geliştirme Merkezinin (the Islamic Centre for Development of Trade -ICDT) İslam İşbirliği Teşkilatının ekonomik kalkınma, ticaret ve yatırıma odaklanan önemli kurumlardan biridir. ICDT Küresel helal endüstri istatistiki verilerini yıllık raporlarında kullanmaktadır (Muyassaroh ve ark., 2021). Birleşmiş Milletlerden sonra dünyanın en büyük ikinci hükümetler arası örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İslam'ın önemli bir rol oynadığı dört kıtada yer alan 57 devletin oluşturduğu bir ittifaktır. Fas Krallığı'nın başkenti Rabat'ta 25 Eylül 1969'da kurulan İİT' nin temel amacı, Müslüman dünyasının ortak sesi olmak ve Müslümanları temsil eden bir kuruluş olmaktır. Merkezi Suudi Arabistan Krallığı'nın Cidde kentindedir. Ümmeti onurlandırmak ve Üye Devletler ile dünyanın geri kalanı arasında uluslararası barışı teşvik etmek suretiyle İİT, Müslüman dünyasındaki tüm konuların korunmasını sağlamak için tek bir organ haline gelmiştir (Al-Harran ve Low, 2010; Url, 2). İslam İşbirliği Teşkilatı kapsamında belirtilen bazı amaç ve ilkelerinde 1. Madde şunları içerir: - Üye devletlerarasında, kardeşlik ve dayanışma bağlarını güçlendirmeyi, adalet, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk temelinde devletlerarası ilişkileri teşvik etmeyi ve küresel barış, güvenlik ve uyumu sağlamayı hedeflemektedir. - İslam içi ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirmek; - Sürdürülebilir ve kapsamlı bir insani kalkınma odaklı ekonomik bütünleşmenin sağlanması ve bunun sonucunda bir İslam Ortak Pazarı oluşturulmasını sağlamak, -Üye Devletlerde ekonomik kalkınmayı sağlayarak ekonomik refah düzeyini yükseltmektir. Türkiye İİT’ ye kuruluşundan itibaren üyedir. İslam İşbirliği Teşkilatı ekonomik kalkınma, ticaret ve yatırım konularına odaklanmıştır. 2022 yılı İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) Helal Ekonomi raporuna göre, İİT üye devletlerinin 2021 yılında gıda, moda, ilaç ve kozmetik ürünlerini kapsayan helal ekonomi ürünlerinde 63 milyar $ ticaret açığı kaydettiğini, ihracatın 275 milyar $ eşit olduğunu ve toplam ithalatın 338 milyar $ olduğunu yazmıştır. Türkiye, Endonezya ve Malezya helal ekonomi ürünleri ihracatında ilk 20'ye girebilmiştir. Helal pazar veya helal sertifikalı ürünlerin endüstrisi, küresel pazarda en çok gelecek vaat eden sektörlerden birisidir. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, İİT ülkeleri için büyük bir fırsat sunan, önemli bir satın alma gücüne sahip, müthiş bir ekonomik güçtür. Bununla birlikte, genç karar alıcıların sosyal, çevresel ve etik kaygılara giderek daha fazla odaklanması, helal standartlarının Müslüman tüketici tabanının ötesinde daha geniş bir kitleye hitap edeceğini göstermektedir. 2.HELAL SERTİFİKASYON SİSTEMLERİNİN UYGULANDIĞI SEKTÖERLER 2.1. Helal Gıda, Helal İlaç, Helal Kozmetik Sektörleri İslam hukuku, çeşitli ürün ve hizmetlerde 'helal' terimiyle tanımlanır ve bunları şeriat hukukuna göre izin verilebilir olarak sınıflandırır. Bu kurallar gıdaların yanı sıra ilaç ve kozmetik gibi diğer ilgili sektörlere de uygulanmakta ve ürünlerin üretim sürecinde helal bileşenler kullanılmaktadır. Çoğunluğu Müslüman olan tüm ülkeler, yerel olarak üretilen veya ithal edilen tüm ürünlerin helal olmasını sağlamak için yasalar koymuştur, bu nedenle ithal edilen ürünler için helal sertifikası alınması zorunludur. 2.2. Tesettür Giyim Sektörü Kuran-ı Kerim ve Hadisler, vücudu tamamen örten uzun giysiler, şeffaf olmayan kumaşlar ve bol kesimler gibi Müslüman giyiminin ortak unsurlarını içeren İslami değerleri takip ederek tesettürü korumanın önemini vurgulamıştır. Buna ek olarak, 'alçakgönüllü, mütevazı' kavramının birçok farklı yorumu bulunmaktadır. 471 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Günümüzde tekstil ve giyim sektöründeki üreticiler ve imalatçılar, helal malzemelerle sürdürülebilir ve etik uygulamalar kullanarak tesettür giyim sektörüne son modaya uygun ürünler üretmektedirler. Bu ürünler dünya genelindeki Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar arasında giderek artan bir ilgi ve önem kazanmaktadır (Url 3). 2.3. İslami Finans Kuran'da ve hadislerde belirtildiği gibi şeriat hukukunun standartlarına uygunluk ve bağlılık, adil ve adil ticari ilişkileri ve helal işlemleri sağlayan İslami finans için de geçerlidir. İslami finans kapsamına giren tüm hizmetler, faiz ve tefecilik (riba) olmaksızın gerçekleşir. Ticari işlemlerle ilgili tüm önemli tedbirlerin helal olması ve işlemin konusu, miktarı, kalitesi, teslimat süresi ve ödeme koşulları dahil olmak üzere tanımlanmış İslami prensip ve uygulamalara uygun olması gerekir. 2.4. İslami Eğitim Sektörü Bilgi ve eğitim İslam'da merkezi bir rol oynamaktadır. Müslüman dünyasındaki eğitim tarihine bakıldığında Kuran’ı okuyup anlamak, yorumlamak ve hayata uyarlamak için Kuran dersleri ve Kuran’ın yazıldığı dil olan Arapça öğretilerine odaklanmıştır. Örnek olarak dünyanın en eski ve sürekli faaliyet gösteren eğitim kurumu olan MS 859 yılında Fas'ın Fez kentinde kurulan Karaviyyin Üniversitesi İslam dünyasında önemli bir örnek teşkil etmektedir. 3. HELAL EKONOMİYE GENEL BAKIŞ VE İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’NIN EKONOMİK FIRSATLARINI GÜÇLENDİRENLER YÖNLERİ Helal ekonomi olarak bilinen İslami ekonomi, İslami etik ve hukukun etkilediği bir dizi sektörden oluşur. Bu sektörler arasında helal gıda, tesettür giyim, helal eczacılık, helal kozmetik, helal seyahat ve turizm, İslami finans, İslami eğitim ve helal medya ve rekreasyon yer alır. Helal ekonomi, Müslüman tüketicilerin helal ürün ve hizmetlere olan talebinin artmasıyla küresel ekonomide önemli bir yer edinmiştir. Bununla birlikte, Ukrayna krizi, Afrika Serbest Ticaret anlaşması ve iklim değişikliği gibi olaylar ve teknolojinin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri ve iç ticaret üzerinde karmaşık bir etkisi olacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, Makroekonomik zorluklara rağmen küresel helal ekonomisi, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler için hem tüketici hem de hükümet açısından çeşitli büyüme etkenleriyle benzersiz bir fırsat alanı sunuyor (Azam ve Abdullah, 2020). Müslüman tüketici harcamaları 2021 yılında birçok farklı ürün ve hizmette 2 trilyon $ tutarında küresel ekonomik fırsat yaratmıştır. Büyük ekonomik krizler (COVID-19 salgını ve Ukrayna'daki kriz gibi) tedarik zinciri süreçlerini büyük ölçüde etkilemiş olsa da, İİT üyesi ülkeler helal ürünlerin eve daha yakın bir yerden tedarik edilmesi için fırsatlar belirlemiştir. İİT üyesi ülkeler ithalata daha bağımlı hale gelirken, Müslüman tüketici harcamalarının 20232024 yıllarında tüm helal ekonomi sektörlerinde %11,5 oranında artacağı tahmin edilmektedir. “Türkiye Yüzyılı” çerçevesinde alternatif pazar arayışlarını hızlandıran Türkiye 2025 yılı için 300 milyar dolarlık ihracat hedefini ortaya koymuştur. 197 ülkeye ihracat yapan Türkiye, alternatif sektörlerle birim başı geliri artırmaya yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda en önemli potansiyel alanlardan birisi olan helal pazar Türkiye’nin ihracat hedefini yakalamada önemli rol oynamaktadır (Bonne ve Win, 2007). Endekste üst sıralarda yer alan ülkeler hem küresel hem de İslam İşbirliği Teşkilatının içinde yatırım ve ticaret faaliyetlerini çekme konusunda güçlü bir performans sergilemektedir. Bu sıralamalarda ülke ekonomisinin büyüklüğü ülkenin sıralamasını etkilememektedir. 472 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Endeks sıralamada eğer bir ülke diğer ülkelerle karşılaştırıldığında iyi puan alıyorsa; yatırım ve ticareti teşvik etmek ve kolaylaştırmak için önlemler alarak lojistik ve diğer altyapının iyileştirilmesi, çeşitli ekosistemleri iyileştirmek, ikili ya da çok taraflı anlaşmalar yaparak sıralamada ilk sıralarda yer almaktadırlar. Bu durumda küresel ölçekte güçlü ilk beş ülke şu şekilde değerlendirilmektedir (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). Tablo1: Sektörlere göre en iyi 5 ülke HELAL GIDA 1 HELAL TESETTÜR SEYAHAT GİYİM Malezya 2 Endonezya HELAL MEDYA VE REKREASYON İSLAMİ FİNANS HELAL İLAÇ HELAL YÜKSEKÖĞRETİM KOZMETİK Bahreyn Türkiye Mısır Malezya Türkiye Birleşik Arap Emirlikleri Birleşik Arap Emirlikleri Birleşik Arap Emirlikleri Bangladeş Bahreyn Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri Suudi Arabistan Ürdün Malezya İran Malezya Türkiye Türkiye Mısır Malezya Malezya Suudi Arabistan 3 Türkiye Türkiye 4 Suudi Arabistan Tunus 5 Birleşik Arap Emirlikleri Malezya Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri Endonezya Türkiye Birleşik Arap Azerbaycan Emirlikleri Birleşik Arap Emirlikleri Bahreyn Suudi Arabistan Kaynak: 2022 yılı İslam İşbirliği Teşkilatının Helal Ekonomi raporu 3.1. Malezya Malezya, Ticaret ve Yatırım Endeksi'nde birincilik elde ederek, İslam ekonomisinde önemli bir aktör olarak konumunu pekiştirmiştir. Ülke, tesettür modası dışında tüm sektörlerde ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Malezya, güçlü bir İslami finans endüstrisi ve özel sermaye, risk sermayesi ve egemen varlık fonları gibi unsurları içeren güçlü bir yatırımcı ekosistemine sahip olarak, dünyanın önde gelen helal ekonomi ekosistemini oluşturma hedefiyle uzun süredir çaba sarf etmektedir. Malezya, aynı zamanda 2008 yılında Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (MITI) bünyesinde Helal Sanayi Geliştirme Kurumu (HDC) adında bir kalkınma ajansı kurarak helal sanayi kapasitesini artırmayı ve yabancı yatırım çekmeyi amaçlamaktadır. Ülkenin liberal ticaret politikaları ve bölgesel ve ikili ticaret anlaşmalarına odaklanması, helal gıda, ilaç ve kozmetik ihracatında istikrarlı bir büyüme elde etmesini sağlamıştır. Malezya, şu anda çeşitli bölgesel ticaret bloklarının bir parçasıdır ve yedi ikili Serbest Ticaret Anlaşması ile (Avustralya, Şili, Hindistan, Japonya, Yeni Zelanda, Pakistan ve Türkiye ile) üyedir (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). 3.2. Birleşik Arap Emirlikleri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Ticaret ve Yatırım Endeksi'nde ikinci sırada yer almaktadır. Ülke, İslami ve küresel finans merkezi olarak tanınıyor ve küresel bir turizm ve iş merkezi olma konusunda kendini kanıtlamıştır. 2013 yılından bu yana BAE, Dubai'nin İslam Ekonomisinin Başkenti girişimiyle inovasyon odaklı bir ekonomi geliştirme çabalarını desteklemektedir. BAE, küresel Helal Ticaret ve Pazarlama Merkezi (HTMC) ile İslami ekonomi ekosistemini güçlendirmeye devam etmektedir. Helal akreditasyonunda da etkili olan BAE, helal sertifikalarının karşılıklı tanınmasına yönelik entegre bir Arap sisteminin oluşturulmasına öncülük etmektedir. 473 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ticarete odaklanan BAE, MENA ve Güneydoğu Asya'daki ideal stratejik konumundan yararlanarak helal ürünler için önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Ülke, çeşitli çok taraflı ve ikili ticaret anlaşmalarına taraf olmuş ve Hindistan, Endonezya ve Türkiye gibi ülkelerle büyük kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşmalarının yürürlüğe konulmasına çalışmaktadır. Ayrıca, Ürdün ve Mısır ile endüstriyel ortaklık anlaşmaları imzalanarak, ilaç ve tekstil gibi kilit sektörlerde üretimi ve ticareti teşvik etmektedir (Grim ve Karim, 2011). MENA kavramı, Orta Doğu (Middle East) ve Kuzey Afrika (North Africa) kelimelerinin kısaltmalarından oluşturulmuştur. MENA Bölgesi de, Kuzey Afrika’da Fas’tan başlayarak Orta Doğu’ya doğru uzanır. MENA Bölgesi, Cezayir, Bahreyn, Mısır, Iran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas, Amman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen'den oluşmaktadır (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). 3.3. Suudi Arabistan Suudi Arabistan, İslami finans endeksindeki güçlü performansı ve yönetilen varlık olarak 826 milyar $ ile İİT Helal Ticaret ve Yatırım Endeksi sıralamasında 3. sırada yer alıyor. Ayrıca, helal gıda alanında yapılan devasa endüstriyel yatırımlar ve bileşenleri için yürürlüğe konan yeni düzenleyici gereklilikler ile helal gıda için Suudi Arabistan giderek daha da önemli bir merkez haline geliyor. Suudi Arabistan'ın ekonomiyi çeşitlendirmek için ortaya koyduğu 2030 Vizyonu kapsamında da bu dönüşümün bir parçası olarak ülke, Ulusal Helal Stratejisi'ni başlatarak helal düzenleme, Ar-Ge, üretim, ihracat ve lojistik alanlarında küresel bir liderlik hedefliyor. 2030 hedeflerinin arasında eğitim, eğlence ve turizm gibi petrol dışı sektörlere yatırım yapmayı planlamaktadır (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). 3.4. Türkiye İİT Helal Ticaret ve Yatırım Endeksi sıralamasında 4. sırada yer alan Türkiye, neredeyse tüm sektörlerde yüksek puanlar alırken, helal ilaç ve tesettür giyim sektörlerinde lider konumdadır. . Son yıllarda ülke, ihracatını artırmak ve uluslararası yatırım çekmek amacıyla helal sektörü de dahil olmak üzere önemli adımlar atmıştır. Türkiye, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEK) ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) gibi uzmanlaşmış kurumlarla güçlü işbirliği bağları kurmak ve dış ticaret ve yatırımı kolaylaştırmak için çalışmalar yapmıştır. Ayrıca Türkiye 15'i İİT üyesi ülkelerle olmak üzere 22'den fazla ticaret anlaşması imzalayarak ticari ilişkilerini geliştirmiştir ve günümüzde Avrasya'nın en büyük ticaret merkezi olarak kabul edilmektedir. Türkiye, helal uygunluk alanında Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kurarak helal uygunluk değerlendirmelerinde yer alan kuruluşlara akreditasyon hizmetlerini ulusal ve uluslararası platformda sunmaktadır. Türkiye ayrıca İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'nün (SMIIC) standartlarını benimsemektedir. İkinci Akreditasyon Kurumu ise İstanbul'da Türkiye liderliğinde kurulum aşamasındadır (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). 3.5. Bahreyn Bahreyn Krallığı, gelişmiş İslami finans ekosistemi ve Müslüman dostu seyahat ve medya alanlarındaki lider konumuyla İİT Helal Ticaret ve Yatırım Endeksi'nde 5. sırada yer almaktadır. Ülke, İslami finansa odaklanan ve fintech düzenlemelerine ileriye dönük bir yaklaşım benimseyen öncü bir ülkedir. 2019 yılında bir kripto para borsasına lisans vererek İİT ülkeleri arasında ilk olan Bahreyn, dijital bankacılık, blok zinciri, yapay zeka ve diğer fintech alanlarında faaliyet gösteren şirketlere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu şirketlerin çoğu Bahreyn'in lider fintech merkezi olan Bahreyn fintech Bay'de yer almaktadır. 474 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Finans ve teknoloji kelimelerinin birleşimi olan ve finansal teknolojiyi anlatan fintech, özel yazılımlar ve algoritmalar kullanarak hem işletmelerin hem de tüketicilerin finansal operasyon süreçlerini daha hızlı ve iyi yönetmesine yardımcı olmak için kullanılmaktadır. Bahreyn bu konuda birçok İTT üyesi ülkelerin önünde yer almaktadır. Bahreyn'in güçlü performansı, son derece elverişli yatırım ortamından kaynaklanmaktadır. Ülke, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en açık ekonomilerden biri olarak kabul edilmekte ve Yatırım Özgürlüğü açısından İİT üye devletleri arasında en yüksek puanı almaktadır. Bahreyn, çoğu sektörde %100 yabancı mülkiyete izin vererek uluslararası yatırımcıları çekmektedir. Ayrıca, bölgedeki en yüksek doğrudan yabancı yatırım stoku/GSYİH oranlarından birine sahiptir. Ticaret alanında da Bahreyn'in ABD, Singapur ve Çin ile 22 serbest ticaret anlaşması dahil olmak üzere 40'tan fazla ülke ile ikili ve ekonomik anlaşmalara sahiptir ve Arap Serbest Ticaret Anlaşması'na taraf olan 17 Arap ülkesine gümrüksüz erişim imkanı sağlamaktadır (The 2022 Annual OIC Halal Economy Report). 4. SONUÇ Sonuç olarak; Helal sertifikasyon sistemleri sektörel olarak farklı alanlarda gelişim göstermiştir. Ülke bazında helal sertifikasyonda sektör sıralaması incelendiğinde her ülkenin gelişiminin ve öncelliklerinin farklı olduğu görülmektedir. Türkiye özelinde sertifikasyon sistemi incelendiğinde birçok alanda ilk üç sırlamasında olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum Türkiye’nin helal sertifikasyona verdiği önem ve ticari anlaşmalara/yurtdışı yatımcılara verdiği önemi göstermektedir. İlereiye dönük gelişmelerine katkı sağlayacak önerler ise; İTT üye ülkelerinin akreditasyon kuruluşları uluslararası düzeyde bir araya gelerek toplantılar yapmaları önemlidir. Küresel seviyede uyumlaştırılmış bir helal akreditasyon sisteminin planlanması, uygulanması ve yaygınlaştırılmasına yönelik çok taraflı ve ikili işbirliği imkanlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalara başlanmalı ve tüm üye ülkelere değerlendirme raporları gönderilmelidir. KAYNAKÇA Azam, M. S. E., & Abdullah, M. A. (2020). Global halal industry: realities and opportunities. IJIBE (International Journal of Islamic Business Ethics), 5(1), 47-59. Al-Harran, S. and Low, K. C. (2010). Marketing of halal products: The way forward. The Halal Journal, pp. 44–46. Bonne K. ve Win V. (2007). “Religious Values Informing Halal Meat Procuction and the Control and Delivery of Halal Credence Quality.” Agricaltural and Human Values, 25, 3547. Grim, B. J. and Karim, M. S. (2011). The Future of the Global Muslim Population: Projections for 2010–2030. Washington, DC: Pew Research Center’s Forum on Religion and Public Life. Muyassaroh, N., Slamet, F., & Sakti, M. (2021). Potential of halal industry areas to improve national economic growth. In Halal Development: Trends, Opportunities and Challenges (pp. 75-80). Routledge. The 2022 Annual OIC Halal Economy Report (2022). 2022 Yıllık İİT Helal Ekonomi Raporu Zakaria, Z. (2008). "Tapping into the world halal market: some discussions on Malaysian laws and standards." Shariah Journal 16(3):603-616. Erişilen internet kaynakları Url 1:https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/iit-helal-expo-2023e-500u-askin-firmaninkatilmasi-bekleniyor/3016735 (Erişim Tarihi: 19/12/2023) 475 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Url 2: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ticaret-bakani-bolat-islam-ulkeleriyleticaretimizi-yuzde-35lere-cikarmayi-hedefliyoruz/3063055 (Erişim Tarihi: 19/12/2023) Url 3: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ihracatin-yeni-kapilari-helal-expo-ileacilacak/2990820 (Erişim Tarihi: 19/12/2023) 476 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MEDİKAL TURİZM KAPSAMINDA ÖTANAZİ TURİZMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Hazel ASLAN Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ORCID: 0009-0002-9852-7929 Dr. Öğr. Üyesi, Nurperihan TOSUN Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ORCID: 0000-0001-6548-3099 ÖZET Son yıllarda tıp ve teknolojide meydana gelen hızlı ilerlemeler sonucunda ölüm kavramı farklı bir boyut kazanmıştır. Yaşamın son evresindeki hastalara uygulanan tıbbi işlemler sonucunda hastaların yoğun bakımlarda daha uzun yaşamaları sağlanmış ve beklenen yaşam süresi uzatılmıştır. Bu gelişmeler son yıllarda Ötanazi kavramınında tartışılmasına yol açmıştır. Günümüzde insanlar sağlık hizmeti alabilmek için başka ülkelere seyahat ederken artık Ötanazi hizmeti almak içinde seyahat gerçekleştirmektedirler. Bir seyahat olan ölüm turizmi hizmeti kişiye kendi ölüm anını planlama ve acılarına son verme imkanı sunmaktadır. Seküler dünyada acı ve ölüm mümkün olduğunca ertelenmesi gereken bir durum olarak sunulmasına rağmen acı yada ağrı dayanılmaz hale geldiğinde ancak insanlar hızlı bir ölümü seçmektedir. Bireyi merkeze koyan modern dünya, insanın kendi kaderini kendisinin çizdiği anlayışını benimsemekte ve insanlar bedenleriyle ilgili bir kararda bu perspektifle hareket etmektedir. Modern toplumlarda bilim ve teknolojideki gelişmeler neticesinde ölüm; üstesinden gelinmesi gereken, düzen bozan ve keyif kaçıran bir unsurdur. Kişinin huzurlu bir ortamda sevdiği insanlarla geçen son vakitlerinin barış ve huzur içinde bir yaşam sonu istediğinden ileri gelmektedir. İlk başlarda tıp, sosyoloji ve din bilimlerinin ilgi odağı olan ötanazi kavramı, son yıllarda turizm sektörünün de gündemine tartışmayı getirmiştir. Turizm faaliyeti, sonrasında kişinin yeniden ikamet ettiği yere geri dönüşünü içermektedir. Ötanazi turizmi ise kişinin yaşamını son vermek istemesiyle yapmış olduğu turizimdir ve dönüşü yoktur. Ötanazi Turizmi, İntihar turizmi olarak karşımıza çıksa da temelde birbirinden farklı yanları bulunmaktadır. İntihar turizminin temelinde psikolojik veya sosyolojik olumsuzluk yatarken, Ötanazi turizminde fiziksel ve sağlık sıkıntıları yer alır. Hastanın acı içerisinde geçirdiği son anlarından ticari kazanç elde etmek maksadıyla ölümün turizm olarak değerlendirilmesi uzun yıllar tartışmaları beraberinde getirecektir. Anahtar Kelimeler: Ötanazi, Ölüm Turizmi, İntihar Turizmi EVALUATION OF EUTHANASIA TOURISM WITHIN THE SCOPE OF MEDICAL TOURISM ABSTRACT As a result of rapid advances in medicine and technology in recent years, the concept of death has gained a different dimension. As a result of medical procedures applied to patients at the end of life, patients in intensive care units have been enabled to live longer and life expectancy has been extended. These developments have led to discussion of the concept of Euthanasia in recent years. Nowadays, while people travel to other countries to receive health services, they now travel to receive euthanasia services. Death tourism service, which is a travel, offers people the opportunity to plan their own death and end their suffering. 477 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Although pain and death are presented as a situation that should be postponed as much as possible in the secular world, people choose a quick death only when the pain becomes unbearable. The modern world, which puts the individual at the center, adopts the understanding that people determine their own destiny, and people act with this perspective when making a decision regarding their bodies. Death in modern societies as a result of developments in science and technology; It is a disruptive and unpleasant element that must be overcome. It stems from the fact that a person wants to spend his last time with the people he loves in a peaceful environment and have a peaceful end of life. The concept of euthanasia, which was initially the focus of attention of medicine, sociology and religious sciences, has also brought discussion to the agenda of the tourism sector in recent years. Tourism activity includes the return of the person to his/her place of residence. Euthanasia tourism is tourism done by a person who wants to end his life and there is no return. Although Euthanasia Tourism appears as Suicide Tourism, it has fundamentally different aspects. While the basis of suicide tourism lies in psychological or sociological negativity, Euthanasia tourism includes physical and health problems. Considering death as tourism in order to gain commercial profit from the last painful moments of the patient will bring about discussions for many years. Keywords: Euthanasia, Death Tourism, Suicide Tourism 478 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA DÜZENLENEN RÜŞVET SUÇUNA TEŞEBBÜS İNCELEMESİ Muhammed Emin TUT Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ORCID: 0000-0003-4530-7666 ÖZET Bu çalışmamızın konusunu rüşvet suçuna teşebbüsü oluşturmaktadır. Teşebbüs failin gerçekleştirmek istediği sonucu elinde olmayan nedenlerle gerçekleştirememesi durumu olarak tanımlayabiliriz. Failin eylemini elinde olmayan nedenlerle sonuç gerçekleşmemiş olsa da teşebbüs aşamasında kalan suçlarda fail icra hareketlerine başlamıştır. Failin bu aşamaya kadar yapmış olduğu icrai hareketler nedeniyle cezalandırılmayacak olması durumunda toplumun adalet duygusu zedeleneceğinden dolayı kanun koyucu bu eylemleri cezasız bırakmamıştır. Türk Ceza Kanunumuzda da genel veya özel düzenlemeler ile cezalandırma yoluna gidilmiştir. Rüşvet suçu kamu idaresi görevini yerine getiren veya kamu idaresi ile muhatap olan kişilerin işleyebileceği bütün toplumu ilgilendiren önemli bir suçtur. Devlet ile vatandaş arasında kamu hizmetlerini sağlanması noktasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Devlet ile vatandaş arasında güven duygusunun zedelenmemesi için devlet vatandaşlarını sağlamış olduğu hizmetlerde adalet ve eşitlik ilkelerini gözetmek zorundandır. Devletlerin var oluşundan günümüze kadar devlet ile vatandaş arasında güven duygusunun sarsacak eylemlere cevaz verilmemiştir. Devletler bu kapsamda cezalandırma yoluna gitmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 252 düzenlenen rüşvet suçu yönünden 6352 sayılı yasa ile kanun koyucu Rüşvet suçu yönünden teşebbüs hükümlerini özel olarak düzenleme yoluna gitmiştir. Kanun koyucu teşebbüse ilişkin özel bir düzenleme yaparak suçun failini müstakilen cezalandırmaya amaçlamıştır. Bu kapsamda bu çalışmamızda teşebbüse ilişkin temel ilkeler, kanun koyucu tarafından rüşvet suçuna verilen önem nedeniyle özel norm olarak düzenlenen rüşvet suçuna teşebbüs değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Rüşvet, Teşebbüs, Suç, Ceza INVESTIGATION OF ATTEMPTED BRIBERY CRIME PROVIDED IN THE TURKISH CRIMINAL CODE NO. 5237 ABSTRACT The subject of this study is attempted bribery. We can define attempt as the situation where the perpetrator cannot achieve the result he wants to achieve due to reasons beyond his control. Even if the result was not realized due to reasons beyond the perpetrator's control, the perpetrator started enforcement actions in crimes that remained at the attempt stage. The legislator did not leave these actions unpunished because the society's sense of justice would be damaged if the perpetrator was not punished for the executive actions he had committed up to this stage. In our Turkish Penal Code, punishment has been introduced with general or special regulations. The crime of bribery is an important crime that concerns the whole society and can be committed by people performing public administration duties or dealing with public administration. There is a close bond between the state and the citizen in terms of providing public services. In order not to damage the sense of trust between the state and the citizen, the state must observe the principles of justice and equality in the services it provides to its citizens. 479 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Since the existence of states, actions that would undermine the sense of trust between the state and the citizen have not been permitted. States have resorted to punishment in this context. In terms of the crime of bribery regulated in Article 252 of the Turkish Penal Code No. 5237, with Law No. 6352, the legislator has chosen to specifically regulate the provisions of attempt in terms of the crime of bribery. By making a special regulation regarding the attempt, the legislator aimed to punish the perpetrator of the crime independently. In this context, in this study, we will try to evaluate the basic principles regarding the attempt and the attempt to commit the crime of bribery, which is regulated as a special norm due to the importance given to the crime of bribery by the legislator. Keywords: Bribery, Attempt, Crime, Punishment I.GİRİŞ Suç işleme düşüncesi içerisinde bulunan fail bu karar aşamasından sonra elverişli icrai hakaretlere başlaması ancak sonuca ulaşamaması durumunda her ne kadar sonuç gerçekleşmemiş olsa toplumlar failin bu hareketini cezasız bırakmak istememişlerdir. Türk Ceza Hukukumuzda da failin bu hareketini suça teşebbüs olarak tanımlanmış ve ceza mevzuatımda yer verilmiştir. Genel itibariyle cezai düzenlemelerimizde istisnaları bulunmakla birlikte failin fikir aşaması cezalandırma yoluna gidilmemiştir. Failin elverişli icra hareketlerine başlaması ancak elinde olmayan nedenlerle sonuca gidememesi cezalandırılmıştır. Kanun koyucu bazı suçlar açısından da failin eyleminin toplum açısından yaratmış olduğu etki derecesine göre özel düzenlemeler yapmıştır. Rüşvet suçu insanoğlunun örgütlenip devlet yapılarını oluşturmasından beri toplumsal yapıyı derinden etkileyen bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Örgütlenmenin sonucu olarak ortaya çıkan devletlerin oluşmasından günümüze kadar rüşvet suçu ile her çağda etkin bir şekilde mücadele edilmeye çalışılmıştır. Kamu kudretini elinde bulunduran yasa, yürütme ve yargı erklerince tarihsel süreçte kamunun kendisine sağlamış olduğu kolaylıktan istifade ederek bundan haksız bir çıkar sağlamaya çalışmışlardır. Aynı şekilde rüşvet verme eylemini gerçekleştiren kişilerde bunu iş bitirme noktasında bir kolaylık olarak görmüşlerdir. İlkçağdan günümüze kadar toplumların adalet duygusunu zedeleyen bu tip davranışlar toplumca ve devletçe hoş görülmemiş ve cezalandırma fonksiyonu devreye sokulmuştur. Bu kapsamda Çalışmamız konusunu oluşturacak olan rüşvet suçu açısından da 5237 sayılı TCK’nın 252/4. Maddesinde rüşvete teşebbüs özel norm olarak düzenlenmiştir. II. TEŞEBBÜS Teşebbüs suç işleme düşüncesi içerisinde olan kişinin suç işleme kararı sonrasında icra hareketlerine başladıktan sonra neticeye ulaşamaması olarak tanımlanmıştır.1 Teşebbüs aşamasında kalmış eylemler için fail her ne kadar sonuca ulaşamamış olsa da failin o aşamaya kadar yapmış olduğu eylemleri nedeniyle toplumsal barış ve düzen bozulacağından cezalandırma yoluna gidilmiştir. 25237 sayılı TCK’nın 35. Maddesinde ise teşebbüs “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.” Şeklinde düzenlenmiştir. Öğreti teşebbüs aşamasında kalmış suçlar suç yolu kavramı ile açıklanmıştır. Suç yolu aşamaları suç işleme fikri, hazırlık aşaması ve icra hareketleri olarak belirtilmiştir. 1 Koca, Mahmut, Üzülmez İlhan, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 15. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 2022, s.416 2 Demirbaş, Timur, Ceza Genel Hükümleri, Seçkin Yayıncılık, 17. Baskı, Ankara, 2022, s.495 480 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İstisnası bulunmakla birlikte(TCK 220.maddesi suç işlemek amacıyla örgüt kurma) Türk Ceza kanunumuz uyarınca bir suçun teşebbüs aşamasında kalması için icrai hareketlere başlanılması gerekmektedir. Kanunu metinde de belirtildiği üzere teşebbüs aşamasında kalan suçtan bahsedebilmemiz için failin düşünce aşamasını ve hazırlık aşamasını geçtikten sonra doğrudan icra hareketlerine başlaması ve yine failin elinde olmayanlar nedenlerden dolayı eylemini sonlandıramaması gerekmektedir.3 Teşebbüs aşamasında kalmış suçlar yönünden failin icra hareketi ile hazırlık hareketinin net olarak ayrılması failin cezalandırılması noktasında büyük önem taşımaktadır. 4 Failin teşebbüs aşamasında kalmış eyleminin cezalandırılmasına ilişkin çeşitli teoriler öğretide benimsenmiştir. Objektif Teori uyarınca failin icrai hareketleri sonucunda kanun tarafından korunan yarar ve ortaya çıkan tehlike önem arzetmektedir.5 Bu görüşe göre her ne kadar fail eyleminden sonuç elde edememişse de toplumsal olarak tehlike ortaya çıktığı için failin cezalandırılması gerekmektedir. Subjetif Teori, objektif teoriye zıt bir görüş olarak ileri sürülmüştür. Burada failin yapmış olduğu eylem nedeniyle ortaya çıkan tehlikeden ziyade failin iradesi cezalandırması gerektiği savunulmuştur.6 Etki Teorisi, Objektif ve Subjektif Teorinin karması olarak benimsenmiştir. Objektif teori teşebbüsün cezalandırması noktasında ortaya çıkan tehlikeye göre cezalandırma yoluna gidileceği için sınırlı uygulama alanı bulabilecek iken sübjektif teori ise teşebbüsün cezalandırılması noktasında genişletici etki yapmaktadır. Bu kapsamda failin iradesi nedeniyle toplumsal barışın bozulup bozulmamasına etkisi(sübjektif teori), yine failin eylemine maruz kalan kişi yönünden ortaya çıkan tehlikeye bakılarak fail cezalandırma yoluna gidilecektir.7 Teşebbüs aşamasında kalan bir suçtan bahsedebilmemiz için kasten işlenebilen bir suç olması gerekmektedir. Tamamlanmış suçlar yönünden kast hangi anlama gelmekteyse teşebbüs aşamasında kalmış suçlar yönünden de aynı anlama gelmektedir.8 Teşebbüs aşamasında kalmış suçların cezalandırılması için kanun metninde de belirtildiği üzere failin “işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlaması gerekmektedir. Elverişli hareket failin eylemi ve failin kullanmış olduğu araçların sonuca ulaşılabilmesi için yeterli uygunlukta bulunması gerekmektedir.9 Failini eylemi ve aracı neticenin gerçekleşmesi açısından yeterli olmaması durumunda “işlenemez suç” durumu ortaya çıkacak dolayısıyla fail cezalandırılmayacaktır.” 3 Özbek, Doğan, Bacaksız, Ceza Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 13. Baskı, Ankara,2022 s.465 4 Koca, Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler,, s.423 5 Öztürk, Bahri, Erdem Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, 22.Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2022, 360 6 CENTEL Nur, Zafer Hamide ,Çakmut Özlem, Türk Ceza Hukuku Giriş, Beta Yayınevi, 11.Baskı, İstanbul, 2022, s.457 7 Özbek, Doğan, Bacaksız, Ceza Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 13. Baskı, Ankara,2022 s.467 8 “teşebbüste aranan kast, icrasına başlanmış cürmü (suçu) teşebbüs derecesinde bırakma kastı olmayıp, söz konusu suçu tamamlamaya yönelmiş kasttır. Bu itibarla teşebbüs kastından söz edilemez. Tamamlanmış suç için ayrı, teşebbüs derecesinde kalmış suç için ayrı bir kast düşünülemez.” Yargıtay CGK 04.06.1990, 5-101/156, YKD Kasım 1990, ARTUK, Mehmet Emin - GÖKCEN, Ahmet - ALŞAHİN, Mehmet Emin - ÇAKIR, Kerim, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 11. Baskı, Ankara/2017, s605 9 Özgen İzzet, Ceza Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 18. Baskı, Ankara,2022 s.571 481 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org III. RÜŞVET SUÇUNA TEŞEBBÜS Rüşvet suçu yönünden teşebbüs kavramını inceleyecek olursak rüşvet suçunu teşebbüsün oluşup oluşmayacağına ilişkin öğretide genel kabul bu suçun tarafların anlaşması ile tamamlanacağı için tarafların anlaşamaması durumunda teşebbüs aşamasında kalacağı belirtilmiştir.10 Rüşvet suçu açısından genel kural menfaatin temin edilmesi ile birlikte suç tamamlanmaktadır.11 Rüşvet suçu yönünden kanun koyucu 252/3. Maddesinde “ Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.” Şeklinde düzenleme yaparak rüşvet suçu açısında hazırlık hareketi olarak kabul edilen rüşvet anlaşması durumunda rüşvet suçunun tamamlanmış gibi cezalandıracağı belirtilmiştir. Bu durumda rüşvet anlaşmasının yapıldığı anın net olarak belirlenmesi gerekmektedir. Yani tarafların anlaşması önem arz etmektedir. Rüşvet suçunu ilişkin 6352 sayılı yasa ile yapılan değişikli sonrasında TCK’nın 252/4. Maddesi “Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.” Şeklinde teşebbüse ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme kapsamında faailin eylemi teşebbüs aşamasında kalması durumunda artık TCK’nın 35. Maddesi kapsamında indirim yapılmaksızın bu özel düzenleme kapsamında indirim yoluna gidilecektir.12 Bununla birlikte 6352 sayılı yasa öncesinde suç işleyen fail yönünden 5237 sayılı yasanın 35. Maddesi ile 6352 sayılı yasa ile eklenen 252/4. Maddesi kapsamında lehe yasa karşılaştırması yapılması gerekmektedir.13 Rüşvet suçuna teşebbüse ilişkin özel bir durumda kamu görevlisi rüşvet teklifi yaptığında karşı tarafın kamu görevlisini yakalatmak amacıyla rüşvet anlaşmasını kabul etmesi durumunda da gerçekte bir anlaşma olmadığı için teşebbüse ilişkin hükümler uygulanacaktır. 14 Yargıtay 5.Ceza Dairesinin de bu yönde kararları bulunmaktadır.15 10 Artuk, Gökcen, Yenidünya, Ceza Özel Hükümler (2013),s.1051, Özbek, Doğan, Bacaksız, Ceza Özel Hükümler s.1137 11 Özbek, Veli Özer, Doğan, Koray, Bacaksız, Pınar, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara 2022 s.1136 12 Tezcan Durmuş, Erdem M.Ruhan, Önok R.Murat, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara, 2008. s.889 13 “….hırsızlık yapmak için karakol komutanın kendilerine göz yumması için rüşvet teklifinde bulunduğu, Karakol komutanının bu teklifi kabul etmemekle beraber suçüstü yapılması için kabul etmiş görüntüsü vermesi üzerine sanığın yakalanmış olması karşısında, olayda rüşvet anlaşmasının sağlanmadığı, eylemin rüşvet vermeye teşebbüs suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 35. maddesi ve hükümden önce 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 87. maddesi ile TCK'nın 252. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle 252/4. maddesi de değerlendirilerek lehe yasa karşılaştırması yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,,…” Yargıtay 5.C.D. E.2016/4789, K.2017/5293, 11/12/2017 14 Özgenç İzzet , İrtikap,Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları 15 “…Suç tarihinde Aydınlar köyü çevresinde kaçak kazı faaliyetinde bulunan sanığın, ... Jandarma Karakol Komutanı olan mağdura devriyeleri azaltıp rahat kazı yapmalarını sağlaması karşılığında rüşvet teklif ettiği, mağdurun suçun ortaya çıkmasını sağlama amacıyla teklifi kabul etmiş gibi davranarak sanığın verdiği 3.000 TL'yi aldığı ve hemen sonrasında adli ve idari mercileri bilgilendirerek soruşturma başlatılmasını sağladığı somut olayda 5237 sayılı TCK'nın rüşveti düzenleyen 252. maddesinin 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 87. maddesi ile değişik 4. fıkrasında suç için özel teşebbüs hükmünün düzenlendiği ve suç tarihinin de yasa değişikliğinden önce olduğu gözetilerek, özel ve genel teşebbüs hükümlerine göre uygulama yapılıp lehe olan hükmün belirlenmesi “Yargıtay 5.C.D. E.2016/898, K.2020/11908, 09/07/2020 482 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Rüşvet suçuna teşebbüsten bahsedebilmemiz için bir diğer durum ise ilgili kamu görevlisinin rüşvet karşılığı yapılması talep edilen işin görev ve yetki alanına girmesi gerekmektedir. Kamu görevlisinin görev ve yetki alanına girmemesi durumunda 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan kamu görevlisinin onur, şeref ve saygınlığa saldırı niteliğindeki hakaret suçunu oluşacaktır. 16Yine benzer şekilde haklı bir hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde eylemin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması nedeniyle kamu görevlisine hakaret suçunu oluşacaktır. Rüşvet anlaşması ile suç tamamlanacağı için rüşvet anlaşması yapıldıktan sonra rüşvet veren konumda bulunan failin yarar sağlama aşamasına geçmemesi ve yine rüşvet alan konumunda bulunan kamu görevlisinin rüşvete konu işi yapmaması durumunda tarafların vazgeçmeleri durumunda gönüllü vazgeçme hükümleri uygulama alanı bulmayacaktır. Çünkü tarafların anlaşması ile suç tamamlanmıştır. SONUÇ ve DEĞERLENDİRME 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun 35. Maddesinden Teşebbüs hükümleri genel hükümler kısmında düzenlemiştir. Yukarıda gerekçesini açıkladığımız üzere kanun koyucu kişilerin suç teşkil eden eylemeleri nedeniyle her ne kadar neticeye ulaşamamış olsalar da eylemleri nedeniyle toplumsal barışın ve huzurun bozulmaması yine kişilerin eylemleri nedeniyle suçun mağduru konumundaki kişiler yönünden de bir tehlike ortaya çıkması nedeniyle için cezai düzenleme yapma yoluna gitmiştir. Bu bakımdan Teşebbüs eylemlerinin cezalandırması cezai genişletici bir etki doğurmuştur. İnsanoğlunun var olduğu günden beri örgütlenme yoluyla kamu idaresini oluşturmuştur. Kamu idaresi de toplumun içerisinde bulunan bireylerini bireysel ihtiyaçlarını veya toplumsal barışını ve refahını arttırmaya çalışmıştır. Kamu idaresi ile ilişki içerisinde bulunan bireyler veya kamu idaresini yürütmekte olan kamu görevlileri zaman içerisinde haksız çıkar sağlamaya çalışmışlardır. Böyle bir durumunda ortaya çıkmaması ve kamu idaresine olan güveninin sarsılmaması için kanun koyucular caydırıcı düzenlemeler yapmıştır. Rüşvet suçu da bu noktada kamu idaresine olan güveninin sarsılmaması için son derece önemli bir suçtur. Türk Ceza Kanunumuzun 35. Maddesinde teşebbüs suçuna ilişkin genel hükümler kısmında failin eylemi nedeniyle“…meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre… Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” Hükmüne yer verilmiş iken rüşvet suçu yönünden ise eylemin teşebbüs aşamasında kalması durumunda yarı oranında indirim yapılır şeklinde düzenleme yapmak suretiyle hakime takdir hakkı tanınmamıştır. Rüşvet suçunun önemi toplumsal kangrene yol açabilecek bir durum olması , caydırıcılığın artırılması nedeniyle rüşvet suçu yönünden özel teşebbüs hükümleri düzenlenmiştir. KAYNAKLAR ARTUK M.Emin, GÖKCEN Ahmet, YENİDÜNYA A.Caner, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 13.Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2013, ARTUK, Mehmet Emin - GÖKCEN, Ahmet - ALŞAHİN, Mehmet Emin - ÇAKIR, Kerim, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 11. Baskı, Ankara/2017, 16 menfaat teklifinde bulunulan şikayetçi infaz koruma memurunun sanığın koğuşunu değiştirme görev ve yetkisinin bulunmaması sebebiyle rüşvet vermeye teşebbüs suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı fakat sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan kamu görevlisinin onur, şeref ve saygınlığa saldırı niteliğindeki hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile rüşvet vermeye teşebbüs suçunu oluşturduğu kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur. Yargıtay 5.C.D. E.2020/5764, K.2023/7161,06/06/2023 483 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org CENTEL Nur, Zafer Hamide ,Çakmut Özlem, Türk Ceza Hukuku Giriş, Beta Yayınevi, 11.Baskı, İstanbul, 2022, Demirbaş, Timur, Ceza Genel Hükümleri, Seçkin Yayıncılık, 17. Baskı, Ankara, 2022, Koca, Mahmut, Üzülmez İlhan, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 15. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 2022 Özbek Veli Özer, Doğan Koray, Bacaksız Pınar –,Ceza Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 13. Baskı, Ankara Özbek, Veli Özer, Doğan, Koray, Bacaksız, Pınar, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara 2022.s. Özgen İzzet, Ceza Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, 18. Baskı, Ankara,2022 Öztürk, Bahri, Erdem Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza Hukuku ve Güvenlik Tedbirleri Hukuku, 22.Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2022, Tezcan Durmuş, Erdem M.Ruhan, Önok R.Murat, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara, 2008, Özgenç İzzet , İrtikap,Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları,2.Baskı,Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2013, 484 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org HAYAT SİGORTALARINDA PRİM KAVRAMI Araştırma Görevlisi Tekincan Akif KARAARSLAN Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Deniz Hukuku Ana Bilim Dalı, Kırklareli ORCID: 0000-0001-5594-0380. ÖZET Hayat Sigortası sözleşmesi tarafların birbirlerine karşılıklı taahhütlerini içeren ve tam iki taraflı borç doğuran borçlar hukuku sözleşmesidir. Mezkûr sözleşmesinin tarafı sigorta ettiren ve sigortacıdır. Sigorta ettiren, sözleşme ile yaşamında gerçekleşecek olaylara ilişkin teminat almak istediği riski sigortacıya devrederken bu devir karşılığında sigorta primi ödemekle yükümlü olmaktadır. Sigortacı ise sözleşme ile üstlendiği riski taşımak ve sigorta süresi içerisinde ölüm ya da sigorta süresi sonunda kadar hayatta kalma ihtimallerinde, özetle riziko gerçekleştiğinde sigorta bedelini ödemekle yükümlü olmaktadır. Bu nedenle Hayat sigortalarında prim, sigorta sözleşmesinin temel unsurlarından biri olmakta ve sigortacılık açısından önem arz etmektedir. Zira prim, sigortacının sigortalıya sağlamayı taahhüt ettiği güvencenin karşılığıdır. Güvencenin karşılığından oluşturmasından ötürü primin ödenmesi hem sigortacı hem de sigorta ettiren/sigortalı açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmaktadır; Sigortacılar, sigorta ettirenlerin ödediği primleri bir havuzda biriktirmekte ve buradan ödeme yapmaktadırlar. Bu nedenle, sigortacılar yeterli miktarda prim toplayamadıklarında sigorta sözleşmesi ile üstlendikleri ödemeyi yapamama tehlikesi ile karşılaşmaktadırlar. Sigorta ettiren/sigortalı bakımından ise primleri zamanında ödenmesi önemli bir rol oynamakta prim ödeme tarihlerinin kaçırılması veya geciktirilmesi durumunda kimi durumlarda himayeyi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilmekte bazı durumlarda da teminatın kapsamının azalmasına olmaktadır. Hayat sigortalarının da dahil olduğu, genel sigortacılıkta prim aktüerya adı verilen matematik ve istatistiki bilimler kullanılarak farklı olasılıklar dahilinde hesaplanmaktadır. Türk Hukukunda ise sigorta primleri sigortacı tarafından serbest olarak belirlenmektedir. Hesaplanan bu prim türü ise kural olarak sabit bir prim şeklinde olmaktadır. Teknik açıdan bakıldığında sigorta primi Safi prim ve İdare masrafları olarak iki kısma ayrılmakta, safi prim kavramı sözleşme ile teminat altına alınan rizikonun gerçek oluşturmaktadır. Bu kısmın tespitinde, sigortalanan rizikonun gerçekleşme ihtimali sigorta bedeli ve sigorta sözleşmesinin süresi dikkate alınmaktadır. Tespit edilen bu safi prim miktarına ise idare masrafları ve vergiler de eklenerek brüt prim miktarına ulaşılmakta belirlenen bu prim ahde vefa ilkesi gereği sözleşme süresi boyunca geçerli olmaktadır. Sigorta priminin belirlenmesinde farklı olasılıklar söz konusu olsa da temel kural primin rizikoya uygunluğu ilkesidir. Sigortacı rizikonun özellikleri göz önüne alınarak uygun primi belirlemekte ve primin yüksek yahut düşük olmasını engellemektedir. Anahtar Kelimeler: Hayat Sigortası, Riziko, Prim PREMIUM CONCEPT IN LIFE INSURANCE ABSTRACT Life insurance contract is a law of obligations contract that includes mutual commitments of the parties to each other and creates a full bilateral debt. The parties to the aforementioned contract are the policyholder and the insurer. The policyholder transfers to the insurer the risk that he/she wants to obtain coverage for the events that will occur in his/her life, and is obliged to pay the insurance premium in return for this transfer. 485 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The insurer, on the other hand, is obliged to bear the risk assumed by the contract and to pay the insurance amount in case of death during the insurance period or survival until the end of the insurance period, in short, when the risk occurs. For this reason, the premium in life insurance is one of the basic elements of the insurance contract and is important in terms of insurance. This is because the premium is the equivalent of the assurance that the insurer undertakes to provide to the insured. The payment of the premium has important consequences for both the insurer and the policyholder/insured since it constitutes the equivalent of the assurance; insurers accumulate the premiums paid by policyholders in a pool and make payments from there. Therefore, when insurers fail to collect sufficient premiums, they face the danger of not being able to make the payment they undertook with the insurance contract. For the policyholder/insured, timely payment of premiums plays an important role, and if the premium payment dates are missed or delayed, they may face the danger of losing the protection in some cases, and in some cases, the scope of the coverage may be reduced. In general insurance, including life insurance, premiums are calculated within different probabilities by using mathematical and statistical sciences called actuarial sciences. In Turkish Law, insurance premiums are determined freely by the insurer. As a rule, this calculated premium is in the form of a fixed premium. From a technical point of view, the insurance premium is divided into two parts as pure premium and administrative expenses, and the concept of pure premium constitutes the actual risk covered by the contract. In determining this part, the probability of realisation of the insured risk, the insurance price and the duration of the insurance contract are taken into consideration. Administrative expenses and taxes are added to this pure premium amount and the gross premium amount is reached, and this premium is valid for the duration of the contract in accordance with the principle of fidelity. Although there are different possibilities in determining the insurance premium, the basic rule is the principle of appropriateness of the premium to the risk. The insurer determines the appropriate premium by considering the characteristics of the risk and prevents the premium from being high or low. Keywords: Life Insurance, Risk, Premium. 486 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ISRARLI TAKİP SUÇUNDA YAPTIRIMIN ETKİNLİĞİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME1 Doç. Dr. Ali Tanju SARIGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ABD Öğretim Üyesi ORCID: 0000-0002-4112-0311 Sezgi DEMİRKALE Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Kamu Hukuku ABD ORCID: 0000-0003-0368-229X ÖZET 12.05.2022 tarihinde Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen “Israrlı Takip Suçu” diğer ülkelerdeki gibi Türkiye’de de kadına yönelik şiddetin bir türü olarak kabul edilmiştir. İstatistikler ve somut olaylar incelendiğinde suçun genel olarak kadına yönelik işlendiğinin kabulü sonucuna ulaşılmaktadır. 2021-2025 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı’na göre; 100 kadından 30’u hayatı boyunca en az bir defa ısrarlı takip suçuna maruz kalmıştır. Israrlı takip suçu mağduru kadınların yüzde 19’u telefonla aranmış, yüzde 8’i e-posta, mektup veya kısa mesajla, yüzde 6’sı sosyal medya üzerinden rahatsız edilmiştir. Buna ek olarak yüzde 6’sının faili ise iş yerine veya yaşadıkları yere gelerek ısrarlı takip suçunu işlemiştir. Şikâyete tabi bir suç olan ısrarlı takip suçunun basit halinin yaptırımı altı aydan iki yıla kadar, nitelikli halinin yaptırımı ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. Israrlı takip suçunun düzenlenme amacı, mağdurun kendisinin ve yakınlarının güvenliği için ciddi huzursuzluk ve endişe duymasını engellemenin yanında ağır sonuçları olan başka suçların meydana gelmesini önlemektedir. Halihazırdaki yaptırımlarla bunun çok da mümkün olmayacağı açıktır. Sivil toplum örgütlerinin (kadıncinayetleri.org) araştırmalarına göre, 2010-2020 yılları arasında öldürülen ve medyaya yansıyan kadın sayısı 2534 olmuştur. Yalnızca barışma isteğinin reddedilmesi, boşanma isteği, erkeğin reddedilmesi, kadının karar ve tercihlerinin reddedilmesi gibi ısrarlı takibin unsurlarını da kapsayan nedenlerle öldürülen kadınların sayısı 451’dir. 6’sı 56-70 yaş arasında, 74’ü 41-55 yaş arasında, 213’ü 26-40 yaş arasında, 116’sı 19-25 yaş arasında ve 31’i 13-18 yaş arasındadır. Ayrıca 123 kadın öldürülmeden önce resmi makamlara başvuru yapmıştır. Çalışmamızda, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ısrarlı takip suçunun yaptırımları incelenmiş, yaptırımların ve soruşturma/kovuşturma şartlarının somut istatistiklere göre Türkiye’deki sosyolojik verilerle ne derece uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Israrlı Takip Suçu, Türk Ceza Kanunu, Kadına Yönelik Şiddet AN EVALUATION ON THE EFFECTIVENESS OF SANCTIONS IN STALKING ABSTRACT The "Crime of Persistent Stalking", regulated in the Turkish Penal Code on 12.05.2022, has been accepted as a type of violence against women in Turkey, as in other countries. When statistics and concrete events are examined, it is concluded that the crime is generally committed against women. 2021-2025 Combating Violence Against Women IV. 1 Bu çalışma, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ‘Yayın Şartı’ gereği, Yüksek Lisans Tezinden üretilmiştir. 487 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org According to the National Action Plan; 30 out of 100 women have been subjected to stalking at least once in their lives. 19 percent of women who were victims of persistent stalking were harassed by phone, 8 percent were harassed by e-mail, letter or text message, and 6 percent were harassed via social media. In addition, the perpetrators of 6 percent committed the crime of stalking by coming to their workplace or living place. The sanction of the simple crime of stalking, which is a crime subject to complaint, is imprisonment from six months to two years, and the sanction of the aggravated version is imprisonment from one year to three years. The purpose of regulating the crime of persistent stalking is to prevent the victim from feeling serious unrest and concern for the safety of himself and his relatives, as well as to prevent the occurrence of other crimes with serious consequences. It is clear that this will not be possible with the current sanctions. According to research by non-governmental organizations (kadıncinayetleri.org), the number of women killed and reported in the media between 2010 and 2020 was 2534. The number of women killed for reasons that include elements of persistent pursuit such as rejection of the request for reconciliation, request for divorce, rejection of the man, rejection of the woman's decisions and preferences is 451. 6 of them are between the ages of 56-70, 74 of them are between the ages of 41-55, 213 of them are between the ages of 26-40, 116 of them are between the ages of 19-25 and 31 of them are between the ages of 13-18. Additionally, 123 women applied to official authorities before they were killed. In our study, the sanctions of the crime of stalking regulated in the Turkish Penal Code were examined and the extent to which the sanctions and investigation/prosecution conditions were compatible with the sociological data in Turkey was evaluated according to concrete statistics. Keywords: Stalking, Turkish Penal Code, Violence Against Women 488 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KUTADGU BİLİG’DE HALKI TEMSİL EDEN ODGURMIŞ Arş Gör. Zeynep YILDIRIM Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü ORCID: 0000-0003-4431-9374 ÖZET Kutadgu Bilig, 1070 yılında Karahanlı hükümdarına sunulmuş bir eserdir. Eserin yazarı Yusuf Has Hacip’tir. Kitap, Türk İslam sentezi ile kaleme alınmış, bilinen ilk nasihatname olması bakımından değerli bir eserdir. Eserin muhtevası da oldukça kıymetlidir. İslamiyet’e giren Türk milletinin İslami öğretilerle kadim Türk devlet geleneğini bir arada nasıl harmanlandığı gösteren eser, Küntogdı, Aytoldı, Ögdülmiş ve Odgurmış’ın etrafında gelişen bir örgüye sahiptir. Küntogdı hükümdardır, Aytoldı ve Ögdülmiş hükümdarın hizmetinde olan devlet görevlileridir. Odgurmış ise sade yaşamı tercih ederek, halktan soyutlanan bir insandır, en nihayetinde halktan biridir. Hükümdar, Odgurmış’ın varlığından, Odgurmış’ın arkadaşı Ögdülmiş vasıtası ile haberdar olur ve onu toplum içinde yaşamaya ve sahip olduğu derin bilgisiyle insanlara yol göstermeye davet eder. Fakat Odgurmış hükümdarın davetini kabul etmez. Hükümdarın hizmetine girmek için kendi bilgisini yetersiz bulan Odgurmış, töre ve usul bilmeden böyle bir hizmete girmenin devletin menfaatine olmayacağının bilinciyle hareket eder. Odgurmış’ın bu tavrı haddini bilmek, liyakate değer vermek ve işin ehline verilmesi düsturlarının halk nezdindeki tezahürleridir. Odgurmış’a karşı derin bir saygı geliştiren hükümdar, onu hizmet için zorlamaz ve huzuruna geldiğinde ona muhabbetle yaklaşır, verdiği öğütler karşısında irkilir, hükümdarlığın tam manasını ve sorumluluklarının bilincini Odgurmış’ın nasihatleri ile kavrar. Odgurmış’un hükümdara verdiği öğütler, halkın hükümdarlığı nasıl kavradığının bir göstergesidir. Hükümdarlık, Odgurmış’a göre, dünya ve ahiret saadeti için gereklidir fakat ilahi güç karşısında sorumlulukları çok ağırdır. Anahtar Kelimeler: Kutadgu Bilig, Hükümdar, Adalet, Odgurmış. ODGURMIŞ REPRESENTING THE PEOPLE IN KUTADGU BİLİG ABSTRACT Kutadgu Bilig is a work presented to the Karakhanid ruler in 1070. The author of the work is Yusuf Has Hacip. It is a valuable work as it is the first known advice book written with a Turkish-Islamic synthesis. The content of the work is also very valuable. The work, which shows how the Turkish nation who converted to Islam blended Islamic teachings and the ancient Turkish state tradition, has a structure that develops around Küntogdı, Aytoldı, Ögdülmiş and Odgurmış. Küntogdı is the ruler, Aytoldı and Ögdülmiş are state officials in the service of the ruler. Odgurmış, on the other hand, is a person who isolates himself from the public by preferring a simple life; ultimately, he is one of the people. The ruler becomes aware of Odgurmış's existence through Odgurmış's friend Ögdülmiş and invites him to live in society and guide people with his deep knowledge. But Odgurmış does not accept the invitation of the ruler. Odgurmış, who finds his own knowledge insufficient to serve the ruler, acts with the awareness that it would not be in the interest of the state to enter such a service without knowing the customs and procedures. This attitude of Odgurmış is the manifestation of the principles of knowing one's place, valuing merit and giving the job to competent people in the eyes of the public. 489 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The ruler, who develops a deep respect for Odgurmış, does not force him to serve, and when he comes to him, he approaches him with conversation, is startled by the advice he gives, and comprehends the full meaning of rulership and the awareness of his responsibilities with Odgurmış's advice. The advice that Odgurmış gave to the ruler is an indication of how the people understood the sovereignty. According to Odgurmış, sovereignty is necessary for happiness in this world and the hereafter, but its responsibilities in the face of divine power are very heavy. Keywords: Kutadgu Bilig, Sovereign, Justice, Odgurmış. GİRİŞ Türk İslam kültürünün ilk aşamasını oluşturan on birinci yüzyıl, Türk tarihinde askeri ve siyasi gelişmelerin yaşandığı bir devir olmakla birlikte kültür tarihi açısından da önemli bir devreye işaret etmektedir. Karahanlılar, Gazneliler ve Selçukluların tarih sahnesine çıkmasının ardından Doğu İslam dünyasında Türk İslam sentezi düşünsel ürünler verilmeye başlanmış ve Bozkır Türk kültürü, İslam medeniyeti ile zenginleşmiştir (Kafesoğlu, 1970: 1). Doğu Türkistan’da, Fars Edebiyatının tesiriyle yazılmış en eski klasik Türk eseri, “Balasagun”lu Yusuf’un (1069-1070) yazdığı “Kutadgu Bilig”tir. Eser Karahanlılar ailesinden olup, Kaşgar’da saltanat süren, Tafgaç Buğra Karahan Ebu Ali Hasan Bin Süleyman Arslan Karahan adına yazılmıştır. Yusuf bu eseriyle, Kaşgar sarayında “Has Haciplik” makamına erişmiştir. Kutadgu Bilig, saadet veren ilim ya da padişahlara layık ilim manasında gelmektedir (Köprülü, 1980: 165). Kutadgu Bilig de siyasi ahlak ile Fars İslam yönetim sanatı birleştirilmiştir. Kitabın her iki dünyayı da hedeflediği görülmektedir. Yazarın amacı, Türk hükümdarlık ve bilgelik geleneğinin Arap ya da Fars gelenekleriyle karşılaştırılabilecek kadar, hatta ondan bile iyi olduğunu ve aynı zamanda bir İslam toplumuna onlar kadar uygun olduğunu göstermektir (Black, 2010: 170). Kutadgu Bilig’in ne çeşit bir eser olduğu, ona sonradan nesir ve nazım olarak eklenen önsözlerde belirtilmiştir. Buna göre eser, Edebü’l-mülük, Ayin ü’l-memleke veya Pendname-i mülük, türünde yazılmış ve Türkler arasında esere “Kutadgu Bilig” denmiştir. Kitapta, memleket ve şehirlerin idaresi, idarecilerin bilmesi gerekli şeyler, hakimiyetin gerekleri ve şartları, devletin ayakta kalma ve çöküş sebepleri bildirilmiştir (İnalcık, 1966: 259 vd.). Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig’te toplumu hükümdar, devlet ricali ve halk kitlesi olarak üç kısma ayırmıştır (Köprülü, 1980: 169). Hükümdarlık tek bir kişiyle (Küntogdı) temsil edilmiştir. Devlet ricalini; vezir, kumandan, hacib, kapıcıbaşı, elçi, katip, hazinedar, aşçıbaşı, içkici başından oluşan hizmetkarlar oluşturmuştur. Fakat hükümdar ve devlet ricalini yöneticiler olarak birlikte değerlendirmek de mümkündür. Yöneticiler ve yönetilenler şeklinde bir ayrım yapıldığında tebaayı yani halk kitlesini oluşturan; ehl-i beyt, alimler, tabipler, efsuncular, rüya yorumcuları, müneccimler, şairler, çiftçiler, satıcılar, hayvan yetiştiricileri, esnaflar, fakirler gibi farklı toplumsal iş kolları vardır (Hacip, 2022: 148-269). Dolayısıyla farklı toplumsal sınıflardan ve iş kollarından bahseden bu kitap, ileri bir toplumsallaşmanın ve şehirleşmenin yaşandığı bir evrenin ürünüdür. Kutadgu Bilig’de ortaya konulan topluluk, idare edenlerle türlü iş ve meslek erbabının bir araya gelmesiyle teşekkül etmiştir. Toplumda farklı iş kolları sayılmakla birlikte, peygamberin soyundan olması hasebiyle, Hz. Ali’nin neslinden gelenlere ayrı bir başlık açılmış ve özel bir değer verilmiştir. Fakat toplumda kimse için hukuki ve ictimai bir farktan bahsedilmemiştir. Hint, Çin, Yunan ve Mısır gibi yerleşik toplumlardan ayrılan Türk toplumunun, sınıflardan değil fakat birbirini tamamlayan ve hayatın ahengini sağlayan zümrelerden kurulu olduğu Kutadgu Bilig’den anlaşılmaktadır (Kafesoğlu, 1970: 10). 490 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Kutadgu Bilig, bir siyasetnamedir. Siyasetnamede Yusuf, dört kavramı, dört figür ile sembolize ederek Türk hükümdara öğütlerini sunmuştur ve Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglardan oluşmaktadır. Adaleti temsil eden Küntogdı, devleti temsil eden Aytoldı, aklı temsil eden Ögdülmiş ve kanaati (akıbet1) temsil eden Odgurmış eserin ana karakterleridir. Bir de Odgurmış’ın yardımcı/ talebesi/ müridi olan Kumaru vardır. Kumaru’nun diğer dört figür kadar eserde tesiri yoktur. Kitap baştan sona bu figürlerin karşılıklı diyaloglarından meydana gelmiştir. Yusuf, çeşitli meseleler hakkında felsefi, ahlaki ve toplumsal görüşler ileri sürmüş, nasihatler vermiştir (Köprülü, 1980: 167). Eserin olay örgüsüne kısaca değinmek gerekir. Adaleti temsil eden Küntogdı kitapta hükümdar olan kişidir. Küntogdı, törenin yerini tutar ve sözleri kanunun sözleridir (Kafesoğlu, 1970: 8). Aytoldı devlet hizmetine girmeyi çok istemektedir. Bir yakını vasıtasıyla o dönemin has hacibi ile tanışır ve hacip kendisini hükümdarın huzuruna çıkarır. Hükümdar, Aytoldı’dan hoşlanır ve kendisini vezir yapar. Bir süre sonra Aytoldı ölür ve geriye tek oğlu Ögdülmiş’i bırakır. Hükümdar, Ögdülmiş’in yetişmesini ve eğitimini üstlenir. Akıllı ve bilgili olan Ögdülmiş, hükümdarın gözüne girerek bir süre sonra vezir olur. Ögdülmiş’i çok seven ve onu kaybetmekten korkan hükümdar, ona yardım edebilecek ve gerekirse onun yerini alacak akıllı ve bilgili bir kişi daha arar. Bu amaçla Ögdülmiş, arkadaşı Odgurmış’ı hükümdara tavsiye eder. Hükümdar bu kişiyi kendi hizmetine almak istese de, başarılı olamaz. Odgurmış, insanlardan uzak bir yerde ibadetine devam etmek ister. Daha sonra, Ögdülmiş de devlet hizmetinden çekilip kendini tamamen ibadete vermek ister; ancak, Odgurmış buna karşı çıkar ve herkesin yerinde kalmasını ve topluma en iyi hizmeti bu şekilde verebileceklerini söyler. Bir süre sonra, Odgurmış ölür ve geride müridi Kumaru’yu bırakır. Vezirleri ve Odgurmış’ın öğütleri sayesinde hükümdar, iyi kanunlar yaparak memleketi düzene koyar ve ülke refaha kavuşarak halk mutlu bir yaşam sürer (Doğan, 2002: 128-129). Kutadgu Bilig’de diğer siyasetnamelerden farklı olarak, siyaset sanatının yanında devlet felsefesi ve siyasi anlayış ortaya konulmuştur (Adalıoğlu, 2013: 249). Devlet, hükümdarın kuvvet ve kudretinden, otoritesinden başka bir şey değildir. Siyaset ise, hükümdarın bu otoritesini koruma ve kuvvetlendirme ve bunun vasıtalarını, yani askeri ve parayı halkın hoşnutsuzluğuna sebep olmadan sağlama yoludur. Halkın huzursuzluğu ve hoşnutsuzluğu otoriteyi tehlikeye düşüren, fakirliğe yol açan bir durumdur. Hükümdar bundan olabildiği kadar kaçınmalıdır Bu da, ancak adil olmakla mümkündür. Adalet esas itibariyle, halkın üzerinden zulmü gidermek, kuvvetlinin zayıfı ezmesine meydan vermemek, tebaanın can ve malını emniyette bulundurmak şeklinde anlaşılır. Hakimiyet adalete sıkı sıkıya bağlı bir kavram olarak meydana çıkar. Başka deyimle, iyi bir siyaset hükümdarın şahsi meziyetlerine gelir dayanır. Hükümdar insaflı, yumuşak ve af edici karakterde ise, adil bir hükümet kurmak mümkündür (İnalcık, 1966: 259 vd.). Hükümdar Küntogdı, adaleti temsil eder. Küntogdı, dürüst, cana yakın, sözü doğru, gözü ve gönlü zengin, bilgili, akıllı, uyanık, kötüler için ateş ve düşmanlar için afet bir karaktere sahiptir. İşini bilgi ile yapan ve siyaset yaparken kendi menfaatini düşünmeyen himmet ve mürüvvet sahibi olan hükümdar Küntogdı’nın, güneş ve ay gibi parlayarak dünyayı aydınlattığı (Hacip, 2022: 41-42) vurgulanır. Hükümdar, töreye sıkı sıkıya bağlıdır. Töre’nin malzemesi, Orta Asya cemiyetinde toplumsal-siyasi düzende hakim örfi hukuktur, yosun’dır. Fakat yosun, kurucu Kagan’ın iradesi ile töre halini alır. Hükümdar, kendi emirlerini ona ekler ve ili yeni düzenine koyar. Töre hükümdarı bağlayan objektif hukuk kaideleri mecmuasıdır. Türk devlet geleneğinde törenin o kadar ehemmiyetli bir yer tutması, onun kabileler arasında çok titiz bir şekilde gözetilen örfi hukuka dayanmasından ileri gelmiş olmalıdır. 1 Kafesoğlu, Odgurmış’ı akıbet olarak nitelemiştir (Kafesoğlu, 1970: 8). 491 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Adalet, hükümdarın bir bağışlama fiili değil, törenin doğru ve tarafsız bir şekilde uygulanmasıdır (İnalcık, 1966: 259 vd.). Töreye uymayan hükümdar sadece bu dünyada değil, öldükten sonra da huzur bulamayacaktır. Böylece hükümdar, töreyi uygulamalı ve iyi kanunlar koymalıdır (Doğan, 2002: 132). Hükümdarın sorumlulukları ve görevleri vardır. İnsanlar hükümdara karşı sınırlı sorumluluklar üstlenirken, hükümdar tek başına herkesin sorumluluğunu üstlenir. Hükümdar yönettiği halka yetmeye çalışır ama yetemediği noktada hükümdarlığını kaybedeceğinin farkında olduğundan kendisine yardım edecek kimselere de müracaat eder. Hükümdar gücü ve kudretiyle merkezdedir ama var oluşunu sadece güç ve kudret ile sürdüremez; akıl, bilgi, anlayış ve adalet ile hükümdar kendisine verilen emanetin bekçiliğin yapar ve halka karşı sorumluluklarını yerine getirir (Gedizli, 2022: 15). Kutadgu Bilig’de bilgiye önemli bir yer ayrılmıştır hatta bilgi ve bilmek fiili adeta “kutsanmıştır”. Bilginin manasını bakılıp öğrenilmelidir. Bilgili olan insanın kendisini koruması mümkündür. Alimler bilgisizliğin ilacına sahiptir. Anlayış bir “yulardır”. İnsan onu elinde tutarsa dilediğine ulaşır ve bütün arzularına kavuşur; anlayışın insana faydası çoktur; kişi bilgi öğrendikçe saygın olur (Hacip, 2022: 29). Bu nedenle, Kutadgu Bilig’de yönetenlerin akıllı ve bilgili kişiler olması gerektiği vurgulanmıştır. Yusuf’a göre, bilginin değerini ancak bilgili insanlar takdir edecek ve böylece ülke sorunlarının çözümünde bilgiye başvuracaklardır (Doğan, 2002: 139). Adalet ise hükümdarın oturduğu tahtın üçayağı olarak sembolize edilmiştir. Bıçak, şeker ve acı ot sembolleriyle hükümdar, adaleti tesis eder. Bu ayaklardan birisinin olmaması ya da aksak olması durumunda tahtın dengede kalması mümkün olmaz. Bıçak, kararların alınmasındaki netliği ifade eder, hak arayan kişinin işinin uzatılmadan nihayete erdirilmesini içerir. Hükümdarın kapısına gelip adaleti bulan insan, sevinir, yüzü güler ve memnuniyetle ayrılır, bu durum şeker ile sembolize edilir. Acı ot (Hint otu) ise, adalet sağlanması neticesinde, zulüm edenlerin ve zorbaların cezalandırılmasıdır. Hükümdar adaleti sağlarken, kanun karşısında herkesi bir görür ve kimseye karşı iltimaslı davranmaz. Kitapta hükümdar Küntogdı, bu şekilde davranışın doğru olduğunu ve doğruluğun da “beyliğin gereği” olduğunu belirtir (Hacip, 2022: 67). O halde hükümdar, bilgece bir doğruluktan yana tavır alırsa beyliği devam eder. Hükümdar, yönetimde mutlaka adaletli olmak zorundadır; adaletli yönetim hükümdarlığın devam etmesi için gereklidir. Yusuf Has Hacib, devleti adaletle, adaleti de akıl ve bilgiyle açıklayarak devlet işlerinde adalet ve doğruluğun, akıl ve bilginin önemini çok net bir şekilde vurgulamıştır. Kısaca o, devlet ve adalet kavramlarını çoğu zaman biri birinin yerine kullanarak ‘adaletsiz devlet yaşayamaz’ düsturunu dimağlara kazımıştır. Buna paralel olarak yöneticilerin sahip olması gereken vasıflar; iyilik, doğruluk, ahlaklı olmak vb. erdemler de eserde önemli bir yer tutar (Arı, 2019: 555). Yönetim, ilişkisel bir olgudur ve yöneten ve yönetilen ilişkisi üzerinden şekillenir. Yöneten hükümdar yönetilen tebaadır / halktır. Kutadgu Bilig’de Türk devlet geleneğini aksettiren esas, halka karşı hükümdarın vazifeleri sayılırken ortaya çıkar (İnalcık, 1966: 259 vd.). Zira hükümdar halka karşı sorumluluklarını yerine getirirse, halktan da hükümdarlığına karşı beklenti içine girebilir. Halkın hükümdar üzerinde hakları vardır. Memleketin para ayarını korumak, halkı adil kanunlarla idare etmek; birinin diğeri üzerine tahakküm kurmasına fırsat vermeden halkı korumak ve güvenliği sağlamak, hükümdarın yerine getirmesi zorunlu olan görevleridir. Eğer hükümdar bu sorumluluklarını yerine getirirse, halktan kendi hakkını isteyebilir. Hükümdarın halk üzerindeki hakları ise, emirlere hürmet etmek ve bu emirleri sorgusuz sualsiz yerine getirmek, vergileri ödemek ve dosta ve düşmana karşı hükümdarla aynı safta yer almaktır (Hacip, 2022: 327). Hükümdar ve halk karşılıklı bir ilişki içindedir, bu ilişki biçimi ile hükümdar ve halkın edimleri birbirine bağlıdır. 492 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Hükümdar ve Odgurmış Kutadgu Bilig’de kanaati ve akıbeti temsil eden Odgurmış aslında halkı temsil etmektedir. Odgurmuş’un adı, “uyandırılmış, uyanık” manalarına gelir (Çağatay, 1967: 45). Odgurmış sosyal yaşamın işleyişinde doğrudan ya da tanımlanmış bir sorumluluk almayan fakat bütün işleyişin merkezinde bulunan “sade vatandaş”tır. Durduğu yerin farkında olan ve haddini bilmenin görünen yüzü olan Odgurmış, kendi kendine yetmenin ve başkasına yük olmamanın erdemine sahiptir. Sadeliği, dürüstlüğü ve temizliği ile Odgurmış, Türk milletindeki “irfanı” sergilemektedir (Gedizli, 2022: 17). Kitapta Odgurmış, kendi başına, ibadetle geçen münzevi bir yaşamı seçmiştir. Hükümdar Odgurmış’a yazdığı mektupla onu köy veya şehir içinde yaşamaya davet eder. Hükümdara göre, insanın tek başına yapacağı ibadetler namaz ve oruçtur, diğer ibadetler toplum içinde yaşanarak yapılabilir. Odgurmış, köy veya şehir hayatında ibadet etmesi için davet edilmektedir. Bu şekilde insanlara faydalı olunabilir, muhtaçlara yardım edilebilir ve insanlara hizmet etmek de bir ibadettir. Namaz ve oruç bireysel menfaatler içindir ama insanların iyisi kendi menfaatini bırakıp zahmet yüklenerek başkalarının faydasını ister (Hacip, 2022: 205). İslam anlayışına göre, kişi ancak toplumda denenme sonucunda gerçek bir Müslüman olur. Çünkü sosyal yasama önem veren İslamiyet, dünyayı bir sınanma yeri olarak görür ve kişilerin sevap-günah dengesine birbirlerine nasıl davrandıklarına göre karar verir. Eserde hem Küntogdı hem de Ögdülmiş, Odgurmış’ın dağa çıkıp insanlardan uzaklaşarak aslında dini yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğine, kişinin toplumda denenmesi gerektiğine işaret ederler. Kişi ancak çalışması karşılığında edindiği zenginlikleri yardıma muhtaçlar için sarf ederek ve cemiyetin diğer üyelerine iyilik yaparak kendisini kanıtlar ve o oranda Tanrı’ya yakınlaşır (Doğan, 2002: 148). Odgurmuş’a hükümdar tarafından yapılan bu davet, insanın toplumsallığına ilişkin kuvvetli bir vurguyu barındırmaktadır. İnsanın kemale erişmesi için toplumsal yaşamın içinde olması ve bu şekilde hem kendini hem de toplumdaki diğerlerini kemale eriştirmesi mümkündür. Toplumdaki bireyler birbirlerine organizmanın parçaları gibi bağlıdır. Birinin iyi olması, diğerlerinin de iyi olmasına sebep olacağı gibi kötü olanın da bütünü etkileyeceği kabul edilmiştir. Odgurmuş, sahip olduğu bilgisi ile köy / kent yaşamının içinde diğerleriyle ilişkiye geçerek hem kendi ibadetlerinin sevap derecesini arttıracak hem diğerlerinin de menfaatini gözetecektir. Hükümdar, Odgurmış’ın toplum içinde yaşamasını iyilikle ilişkilendirir. Hükümdar iyi olursa halk da iyi olur. Halkın iyi olması, yalnızca halkın kendi içindir. İnsan, başkalarına faydalı olan ve onların işlerini gören kimsedir. İnsan iyiyi sever. İyi olan da halka faydalı olan ve bundan dolayı halka zevk veren şeylerdir. İyi insan ise, halka karşı şefkatli olur Hükümdar, Odgurmış’ı davet ederken kendi menfaatini düşünmez. Odgurmış’ın gelmemesinin hükümdara bir zararı olmayacaktır fakat gelirse, bu durum kendisinin faydasına olacaktır. Gelmesi, kendisinin olduğu kadar halkın menfaati için de gereklidir, zira insanlar iyi insanlara bakarak doğru yola gelir, yolunu düzeltir (Hacip, 2022: 206). Fakat Odgurmış hükümdarın davetini kabul etmez. Bütün iyilik ve kötülüğü, fakirlik ve zenginliği sadece Tanrı’dan bilen Odgurmış, özgür bir insan olarak hükümdara verdiği cevapla yöneten yönetilen ilişkisini göstermektedir. Odgurmış hükümdardan dört istekte bulunur. İstekleri ölümsüz bir hayat, ihtiyarlığı olmayan bir gençlik, sıhhat içinde zenginlik ve hiçbir zaman fakir ve malsız kalmamaktır. Hükümdarın bu istekleri karşılaması durumunda Odgurmış, hükümdara canını bile feda edeceğini belirtir. Fakat hükümdar da beşer olduğu için elbette bu istekleri karşılayamayacaktır. O halde hükümdar, bu istekleri karşılamayacağına göre Odgurmış, hükümdarı kendisinden üstün görmemekte ve hükümdara kulluk etmeyi doğru kabul etmemektedir (Hacip, 2023: 230). 493 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Odgurmış, hükümdarın kendisini devlet hizmeti için çağırması durumunda da kendisinin yeterli bilgiye sahip olmadığını ve memleket hizmetinde istifade edilecek bir tarafının olmadığını belirtir. Devlet hizmetinde başkalarının (Öğdülmiş) daha faydalı olacağını belirten Odgurmış, kendisini iyiliğinden dolayı çağırıyorsa, hükümdara kendisinin iyi olmasını salık vermiştir (Hacip, 2022: 232-233). Odgurmış, kendisi ile hükümdar arasında adeta elçi olan Öğdülmiş ile yaptığı sohbette, hükümdarın davetini kabul etmemesinin nedenini, insanlardan uzaklaşmış olmasıyla birlikte töre ve usulü bilmemesine bağlar. Töre bilmeden devlet hizmetine girmeyi kendisine yakıştıramayan Odgurmış, hükümdarın, halkın idaresini belirli bir töre ve usule göre yürüttüğünü, bu şekilde memlekete hakim olup akilane hareketleri ile emirlerini dinlettiğini belirtir. Tıpkı akıl ve cesaretiyle idare işini yapan hükümdar gibi hükümdarın hizmetkârları da töre ve usule vakıf olmalılardır ki, hükümdarın kudreti yükselsin, düşmanlarının karşısında galip olabilsin. Bu kanun ve törenin bir gereği iken, Odgurmış’a göre kendisinin devlet hizmetine töre ve usulü bilmeden girmesi, töreyi bozmak demektir (Hacip, 2022: 242-243). Odgurmuş daha sonra hükümdarın yanına ziyarete gider ve hükümdar Odgurmış’ı sevinç içinde ve güler yüzle karşılar. Odgurmuş, saadet, büyüklük ve beylik hakkında hükümdarı uyarır ve bunların geçici olduğunu ve asıl meselenin her daim iyilikle yönetmek olduğunu belirtir. Odgurmuş, hükümdara bir dizi tavsiye verir. Kendisinden önce hükümdar olanlar gibi ölümün hükümdara uğrayacağını belirten Odgurmış, iyilik yaptıysa ölümden korkmamasını, fakat boşa bir ömür geçirdiyse de gece gündüz af dilemesini ister. Doğru olup, doğruluk üzerine hükmetmesi gereken hükümdar, memlekette gece aç kalan bir kimse için Tanrı karşısında hesap verecektir. Bu bilinçle hükümdar, saray ve tahtın geçici olduğunu bilerek hareket etmelidir (Hacip, 2022: 300-307). Odgurmuş, hükümdara fazlaca sorumluluk yükler. Ona göre hükümdar milletin, memleketin bozulmasından ve düzelmesinden azade değildir. Hükümdar nizamın bekçisidir. “Halk bozulursa, hükümdar onu düzene koyar, eğer beyler bozulursa onu kim düzeltir. Sen kendi davranışlarını doğrult ve tavrını düzelt, halkın hareketi kendiliğinden düzene girer. Sen kendine yakışan şeyler yapmak istersen, yakışmayan şeylerden uzaklaş” (Hacip, 2022: 308). Odgurmuş hükümdarı, bilgelik ve iyilik üzerine olmasını öğütler. Uyanık olmak, düşman edinmemek, harama el uzatmamak, insanlara karşı merhametli olmak, başkalarının zararını istememek, şarap içmemek ve fesada katılmamak da hükümdara verilen öğütlerdendir. Beylik (hükümdarlık) kanun ile ayakta durur. Hükümdar kılıç ve sopa ile kanunu uygulamalıdır. Hükümdar kendi menfaatini değil, halkın menfaatini aramalıdır. Çünkü hükümdarın menfaati halkın menfaatinin içindedir. Hükümdar insanlara faydalı ve cömert olmalıdır. Halk, Tanrı’nın hükümdarın boynuna yüklediği bir emanettir. Bu emanetin hesabını Tanrı’nın soracak olduğunun bilinciyle hükümdar hareket etmelidir (Hacip, 2022: 311-316). Odgurmuş hükümdar üzerinde büyük bir tesir bırakır. Hükümdar, Odgurmış’ın nasihatleri karşısında irkilir ve ağlar, hükümdarlık ağır gelir, kendisini ziyan içinde bulur. Odgurmış hastalanır ve ölüm vakti gelir. Odgurmış’ın hasta olduğunu öğrenen hükümdar oldukça üzülür ve Odgurmış’ı hükümdar adına ziyaret etmesi, hatırını sorması ve onu teselli etmesi için Ögdülmiş gönderir. Ögdülmiş geldiğinde Odgurmış, çoktan ölmüştür. Odgurmış’ın ölümünden Ögdülmiş derinden etkilenir. Hükümdar sarayından çıkarak, başsağlığı dilemek için Ögdülmiş’in yanına gelir ve çok iyi sözlerle öğüt verip, Odgurmış’ı hayırla yad eder (Hacip, 2022: 362-365). SONUÇ Bu çalışmada hükümdar Küntogdı ile bizce halkı / tebaayı temsil eden Odgurmış arasındaki ilişki incelenmiştir. Hükümdar, Tanrı'nın lütfunu kazanmış sevgili ve mutlu kullarıdır. Saltanatın temeli adalettir. 494 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Hükümdar, saltanat denilen bu nimetin şükrünü, bedelini, halka karşı göstereceği adaletle ödemelidir. Hükümdarda bulunması gereken başlıca meziyet ve erdemler; merhamet, cömertlik, şefkat; hakkı ve adaleti yerine getirmek, acele emir ve karar vermemek, çabuk öfkelenmemek vb. huylardır. Hükümdarın kaçınması gereken hal, tavır ve davranışlar; zulüm, cimrilik, kibir, gurur gibi kötü huylardır. Halka zulmetmenin mülkü ve devleti temelinden sarsıp yıkabileceği gerçeği her zaman hatırlatılır (Arslan, 2014: 107). Adalet, devletin temeli olarak ele alınmıştır. Kitapta sıklıkla hükümdarın adalet üzerine hükmetmesi vurgulanır. Adalet yöneten yönetilen ilişkisinin temeline yerleştirilmiştir. Yönetilen halkı temsil eden Odgurmış karakteri, kitapta önemli ve anlamlı bir yer tutar. Odgurmış, kendi başına yaşayan birisi olarak, hükümdarın toplum içinde yaşama ve bir anlamda devlet hizmetine girme davetine karşı çıkarak, kendi istediği gibi bir yaşam sürmeye devam eder. Odgurmış’ın bu isteksizliği karşısında hükümdar zor kullanmaz ve ona saygı duyar. Hükümdar bilge bir insandır, zaman zaman Aytoldı ve Ögdülmiş’ten nasihat alan, onlarla sohbet eden birisi olmasına karşılık, Odgurmış ile bir araya geldiğinde ondan duyduğu nasihatler karşısında adeta korku içinde kalır. Odgurmış bir devlet görevlisi ya da hükümdarın hizmetkarı değildir. O diğerlerinden farklı olarak, hükümdarı daha gerçekçi bir şekilde uyarmış ve ona ölümlü olduğunu hatırlatmıştır. Diğerleri devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini noktasında söylemlerde bulunurken, Odgurmış hükümdarı ahiret hayatı ve ilahi azap noktasında uyarmıştır. Hükümdar’ın Odgurmış’a gösterdiği muhabbet, saygı, hastalığına üzülmesi ve öldüğünde arkadaşı olan Ögdülmiş’e başsağlığına gitmesi, hükümdarın halkına gösterdiği saygı ve halkına sahip çıkma olarak nitelendirilmelidir. Hükümdar, Odgurmış’ın ölümü ile üzülen Ögdülmiş’e metanet dolu bir konuşma yaparak sarayına yani devletin başına geri döner. Bu durum, yönetilenler ölse de devletin baki olduğunu ve idarenin devam ettiğinin bir göstergesidir. KAYNAKÇA Hacip, Yusuf Has (2022), Kutadgu Bilig, (Çev. Mehmet Gedizli), İstanbul: Kapı Yayınları. Adalıoğlu, Hasan Hüseyin (2013), Bir Siyasetnâme Olarak "Kutadgu Bilig", Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 34, 237-253. Arı, Ahmet (2019), Kutadgu Bilig’in Türk Kültür Tarihindeki Yeri ve Gelecek Tasavvurumuzdaki Rolü Üzerine, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, S. 23, ss. 543-560 Arslan, Mahmut (2014), Eski Türk Devlet Anlayışı ve Kutadgu - Bilig. Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty, Sayı 1, Cilt 1, ss. 100-111. Black, Antony (2010), Siyasal İslam Düşüncesi Tarihi, (Sevda Çalışkan, Hamit Çalışkan, Çev.), Ankara: Dost Kitabevi Yayınları. Çağatay, Saadet (1967), Kutadgu Bilig’de Odgurmış’ın Kişiliği . Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, C. 15, ss. 39-49. Doğan, Nejat (2002), Kutadgu Bilig’in Devlet Felsefesi I. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı, 12, ss. 127-158. Gedizli, Mehmet (2022), Kutadgu Bilig, “Önsöz” ss.11-18, İstanbul: Kapı Yayınları. İnalcık, Halil (1966); “Kutadgu Bilig’de Türk ve İran Siyaset Nazariye ve Gelenekleri”, Reşid Rahmeti Arat İçin, Ankara, s. 259-271. Kafesoğlu, İbrahim (1970), Kutadgu Bilig ve Kültür Tarihimizdeki Yeri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı, 1. ss. 1-38. Köprülü, Orhan Fuad (1980), Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul: Ötüken Neşriyat. 495 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org İCRA VE İFLAS KANUNUNA DAYALI İLAMSIZ TAHLİYE YOLUNA İLİŞKİN UYGULAMADAKİ BAZI SORUNLAR Doç. Dr. Aziz Serkan ARSLAN Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Usul İcra İflâs Hukuku Anabilim Dalı ORCID: 0000-0001-7703-3044 ÖZET Türk Borçlar Kanunu’nun 299.maddesinde kira sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Söz konusu maddeye göre kira sözleşmesi; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere kira sözleşmesi, malın mülkiyetinde herhangi bir değişiklik olmadan kiracının onu kullanmasını veya ondan yararlanmasını içerir. Buna karşılık kiracı da belirli bir miktar bedel ödemekle yükümlüdür. Kira sözleşmesindeki diğer bir sorumluluk ise kiraya verenin söz konusu şeyi kiracıya teslim etmesidir. Bu şey bir ücret karşılığında kiraya verenin teslim edeceği eşya veya taşınır olabileceği gibi taşınmaz da olabilir. Kiracının bu bedeli ödememesi durumunda veya sözleşmenin sona erdiği durumlarda söz konusu kira sözleşmesinin türüne göre belirli imkanlar kanun koyucu tarafından kiraya verene tanınmıştır. Türk Borçlar Kanunun da kiraya verene kiralanan malın tahliyesine ilişkin sağlanan yollar haricinde İcra İflas Kanununda ayrı bir düzenlemeye gidilerek ilamsız olarak borcun ödenmesi ile birlikte tahliye imkânı sağlayan düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler İcra İflas Kanunu’nun 269-276.maddeleri arasında yer almaktadır. Bu düzenlemelerde kanun koyucu kira sözleşmesinin türlerinden olan adi kira, hasılat kirası ve konut ile çatılı işyeri kiraları arasında herhangi bir ayrıma gitmemiş ve hepsini kapsayacak bir düzenleme getirmiştir. İcra ve İflas Kanununda düzenlenen ilamsız icra yolu ile tahliye yolunda kira sözleşmesinin türü anlamında bir ayrıma gidilmemiştir ancak başvuru olarak ikili bir ayrıma gidilmiştir. Bu ayrımlardan ilki İcra ve İflas Kanunu’nun 269. maddesinde düzenlenen ödemede temerrüde düşülmesidir. İkincisi ise yine aynı kanunun 272. maddesinde düzenlenen sürenin bitmesidir. Bu iki durumda da ilamsız tahliye yoluna başvurularak kiralananın tahliyesi istenebilecektir. Günümüzde İİK hükümlerine dayalı tahliye davalarının sayısı her geçen gün artmakla birlikte, bu davalarda zorunlu arabuluculuk sürecinin de uygulanmaya başlaması pratikte başka soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Anahtar Kelimeler: Tahliye, Kiracı, İcra İflas Kanunu SOME PROBLEMS IN PRACTICE REGARDING EXCEPTIONAL RELEASE BASED ON EXECUTIVE AND BANKRUPTCY LAW ABSTRACT The rental agreement is defined in Article 299 of the Turkish Code of Obligations. According to the said article, the rental agreement; “A rental agreement is a contract in which the lessor undertakes to leave the use of something or the benefit from it along with use to the lessee, and the lessee undertakes to pay the agreed rental fee in return.” As can be understood from this definition, it includes using or benefiting from the property without any change in the ownership of the property through a rental agreement. In return, the tenant is obliged to pay a certain amount. Another responsibility in the lease agreement is that the lessor delivers the thing in question to the tenant. 496 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This thing may be a commodity or a movable property, or it may be an immovable property, which the lessor will deliver for a fee. In case the lessee does not pay this fee or in cases where the contract is terminated, certain opportunities are granted to the lessor by the legislator, depending on the type of the lease contract in question. Apart from the ways provided in the Turkish Code of Obligations for the evacuation of the property rented to the lessor, a separate regulation has been made in the Execution and Bankruptcy Law, providing the possibility of evacuation with the payment of the debt without a judgment. These regulations are included in Articles 269-276 of the Execution and Bankruptcy Law. In these regulations, the legislator did not make any distinction between ordinary rent, revenue rent, and residential and roofed workplace rents, which are among the types of lease agreements, and introduced a regulation that would cover all of them. There is no distinction made in terms of the type of lease agreement for eviction through execution without judgment, regulated in the Execution and Bankruptcy Law, but a twofold distinction has been made in terms of application. The first of these distinctions is the default in payment regulated in Article 269 of the Enforcement and Bankruptcy Law. The second is the expiry of the period regulated in Article 272 of the same law. In these two cases, the evacuation of the rented property may be requested by resorting to eviction without judgment. Some problems that arise in matters such as mediation in eviction cases based on EBL provisions, which are increasing in number today, negatively affect the trial process. Keywords: Eviction, Tenant, Enforcement and Bankruptcy Law I. GİRİŞ İcra ve iflas kanununda düzenlenen ilamsız icra kural olarak para ve teminat alacakları için başvurulan bir yöntemdir. Bu kuralın tek istisnası kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesidir. Esasen Türk hukukunda kiralananın tahliyesi konusunda ikili bir ayrım vardır. Buna göre taşınmaz Türk Borçlar Kanunu’nun kiraya ilişkin hükümleri ile tahliye ettirilebileceği gibi İcra ve İflas Kanunu’nun ilamsız tahliyeye ilişkin hükümleri yolu ile de tahliye ettirilebilir. Kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesi iki sebepten birisine istinaden istenebilir. Bunlar İİK’nın m. 269 ile 276 maddeleri arasında düzenlenen kira bedelinin ödenmemesi ve kira süresinin sona ermesi sebepleridir. II. 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE TAŞINMAZIN TAHLİYE SEBEPLERİ Türk Borçlar Kanunu m.299 ve devamı hükümleri gereğince kiraya verenin şartları oluşmuşsa kiralananın tahliyesi için dava açması mümkündür. Tahliye davasının açılacağı yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesidir. Bu davada basit yargılama usulü uygulanacaktır. Tahliye davasının açılabilmesi için TBK hükümlerine göre gerekli sebepler ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan ilki kiraya verenden kaynaklı sebeplerle tahliye durumlarıdır. İkincisi ise kiracı kaynaklı sebeplerdir. Bunları ayrıntı olarak belirtmek gerekirse; 1Kiraya Verenden Kaynaklı Tahliye Sebepleri aKonut ve İşyeri İhtiyacı Nedeniyle Tahliye: Türk Borçlar Kanunu’nun 350.maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. Kiraya veren kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu için zorunluluk hali varsa tahliye davasını bir ay içinde açabilecektir. bKiralananın Yeniden İnşası ve İmarı: Türk Borçlar Kanunu’nun 350.maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Burada yeniden inşa ve imarın gerekli olması ile bu düzenlemeler yapılırken söz konusu konutun kullanılmasının imkânsız olması şartları varsa tahliye davası bir ay içinde açılabilecektir. 497 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org cKiralananı Sonradan Edinen Kişinin İhtiyacı: Türk Borçlar Kanunu’nun 351.maddesinde bu husus düzenlenmiştir. Sonradan kiralananı edinen kişi; kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu için konut gerekliliği veya işyeri gerekliliği varsa edinme tarihinden itibaren bir ay içinde durumu yazılı olarak kiracıya bildirmesi durumunda altı ay içinde tahliye davası açabilir. 2Kiracıdan Kaynaklanan Sebeplerle Tahliye: Bu sebepler TBK m.352 de düzenlenmiştir. Bunlar; aKiracının Yazılı Olarak Sonradan Kiralananı Boşaltma Taahhüdü Nedeni1 Tahliye taahhütnamesi TBK m. 352 hükmünde düzenlenmiş olup, bu taahhüt konut ve iş yeri kiralarına ilişkin kira sözleşmeleri bakımından geçerlidir. bKiracının Kira Bedelinin Ödenmemesi Sonucunda İki Haklı İhtar Alması cKiracının veya Birlikte Yaşadığı Eşinin Aynı İlçe veya Belde Belediye Sınırları İçinde Oturmaya Elverişli Konutunun Olması Halidir. III. 2004 SAYILI İCRA İFLAS KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE TAŞINMAZIN TAHLİYE SEBEPLERİ İcra İflas Kanununda mahkeme kararına ihtiyaç bulunmaksızın ilamsız takip ile kira alacağının ödenmemesi veya sürenin bitmesi halinde tahliye talep edilebileceği düzenlenmiştir Kiralayan adi kira, konut ve çatılı işyeri kirası ile hasılat kirası türlerinde ödenmemiş kira bedeli varsa İİK m.269-271 hükümlerine göre ilamsız tahliye yolu ile takip yapılabilecektir. Kira sözleşmesi süresinin sona ermesi sebebiyle ilamsız tahliye yolu 272.275.maddeleri arasında düzenlenmiştir. 1. Kira Bedelinin Ödenmemesi Sebebine Dayalı İlamsız Takip Kira bedelinin ödenmemesi kira sözleşmesinin feshine imkân veren bir sebeptir. Kira bedelinin ödenmemesi halinde, kiralayan borçlu kiracıdan hem kira bedelinin ödenmesi hem de bu bedelin ödenmemesi karşısında taşınmazdan tahliyesini ister. Bu takibin safhaları takip talebi, ödeme emri ve kesinleşmesi ile tahliye şeklinde ilerler2. Ödenmeyen kira nedeniyle ilamsız takip yolu ile taşınmazın tahliyesinde alacaklı kiralayan, borçlu kiracısının kira bedelini ödemesi ve bu arada taşınmazdan tahliyesi için icra dairesine başvurarak bir takip talebinde bulunur. Takip talebi esas itibariyle İİK.m.58’deki kayıtları da içerir ancak İİK m. 269’un ilk fıkrası gereğince takip talebinde ödenmeyen kiralar nedeniyle tahliye istendiği hususunun açıkça belirtilmesi gereklidir3. Yargıtay ilgili dairelerin vermiş olduğu pek çok kararda tahliye yoluna gidilebilmesi için mutlaka takip talebinde ayrıca ve açıkça tahliye isteminde bulunulma şartı aramıştır.4 Alacaklı tarafın takip talebi ile birlikte ödenmeyen kiraların ispatına ilişkin belge sunma zorunluluğu yoktur. Takibin alacaklı tarafı kiraya verendir ve eğer kiraya veren birden fazla ise tahliye talebi kiraya veren alacaklıların hepsinin birden ayrıca ve açıkça talep etmesi ile mümkün olacaktır. Takibin diğer tarafı ise borçlu kiracıdır. Birden fazla kiracı var ise tahliyeye ilişkin talebin zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle hepsine birden yöneltilmesi zorunludur5. 1 Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 11. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara-2023, s. 423; Aral, Fahrettin / Ayrancı, Hasan: Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 16. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara-2023 s. 294. 2 Atalı, Murat/ Ermenek, İbrahim/ Erdoğan, Ersin: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara-2020, s. 384. 3 Keleş, Şanver: Kiralanan Taşınmazların İlamsız Tahliyesi, Turhan Kitabevi, Ankara-2009, s. 4. 4 Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2017/13162 Esas, 2017/10909 Karar. 5 Yılmaz, Ejder: İcra İflas Kanunu Şerhi, Yetkin Yayınevi, Ankara- 2016, s. 1258. 498 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Kira sözleşmesi yabancı para cinsinden yapılmış ise hangi tarihteki kur üzerinden ödenmemiş kiraların talep edileceği alacaklı tarafından gösterilebilir. Faiz talebi ise gerek yabancı paralar için gerekse Türk parası için işlemeye başladığı gün belirtilerek talepte yer alabilir. Takip talebi üzerine icra dairesince düzenlenen ödeme emrine “ a) 20’nci maddedeki kayıtlar, b) Alacaklı ayrıca talep ettiğinde 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 260 ve 288’inci maddelerinde yazılı ihtar, c) Ödeme emrine yedi gün içinde itiraz edilebileceği ancak 818 sayılı Kanunun 260’ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühlet sonunda fesih hakkı tanıdığı durumda itiraz müddetinin üç gün olduğu, d) Kira sözleşmesini veya varsa sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, e) (c) bendindeki süreler içinde İcra ve İflas Kanununun 62’nci maddesi hükmü çerçevesinde borca itiraz edilmez ve 818 sayılı Kanunun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı süre içinde borç (Ek ibare: RG-16/4/2013-28620)ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına yatırılmazsa (Mülga ibare : RG-16/4/2013-28620) (…), kesinleşen kira alacağı için alacaklının haciz talep edebileceği ve icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılmasını isteyebileceği, yazılır.” Bu kayıtları taşıyan ödeme emrini alan borçlu yedi gün içinde İİK m.62 hükümleri çerçevesinde itirazı var ise bunu icra dairesine bildirir. Kendisine içinde tahliyeyi barındıran ödeme emrine itiraz etmeyen kiracının durumu İİK 269. maddesinin a fıkrasında düzenlenmiştir: “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” Bu maddeye göre itiraz edilmez ve ihtarda verilen kanunun öngörmüş olduğu sürelerde ödeme yapılmazsa, ihtar sürelerinin bitiminden itibaren altı ay içinde alacaklı olan kiraya verenin talebi ile icra mahkemesi tarafından tahliye kararı verilir.6 Borçlunun süresi içinde ödeme emrine itiraz etmesi durumunda, borçlunun itirazının dayandığı sebeplere göre itirazın kaldırılması iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre borçlu itirazında kira sözleşmesini ve varsa sözleşmede kendisine ait olduğu iddia edilen imzayı reddetmişse, alacaklı, noterlikçe re’sen düzenlenmiş veya imzası tasdik edilmiş bir sözleşmeye dayanıyorsa icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ihtar süresi içinde paranın ödenmemesi nedeniyle kiralananın tahliyesini isteyebilir. Bu durumda borçlunun kira sözleşmesine ve şartlarına ilişkin karşı iddialarını aynı değerdeki belgelerle ispat etmesi gerekir (İİK.m.269b/I, II). Kira sözleşmesini reddeden borçlu, bu itiraz sebepleriyle bağlıdır. Bu itirazın doğru olmadığı belirlendikten sonra ödeme, takas ve sair itirazlarda bulunamaz. Takibin yukarıda belirtilen belgelere dayanmaması sebebiyle alacaklı genel hükümler dairesinde sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açmaya zorunlu kalırsa, ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanunu m. 260 ve 288’de yazılı ihtar yerine geçer. Alacaklı, bu tahliye davasını kazanırsa, borçlu yazılı kira sözleşmesindeki imzasını haksız yere inkâr ettiği için para cezasına mahkûm edilir (İİK.m.269b/V). Borçlu itirazında kira sözleşmesini reddetmeyip kiranın ödendiğini veya diğer bir nedenle istenemeyeceğini bildirmiş ya da kendisinin kiralayanda alacağı bulunduğunu ileri sürerek takas itirazında bulunmuş ise, itiraz nedenlerini noterlikçe re’sen düzenlenmiş veya imzası onanmış ya da alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge ile ispatlamak zorundadır. Senet ya da makbuzun alacaklı tarafından inkâr edilmesi halinde imza incelemesine ilişkin İİK.m.68 hükmü kıyasen uygulanır (İİK.m.269c/I, II). 6 Keleş, s.157-175. 499 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Borçlu itirazını bu belgelerden biriyle ispat edemezse, icra mahkemesi, borçlunun itirazının kaldırılmasına ve taşınmazı tahliye etmesine karar verir. İcra mahkemesinin bu kararı temyiz edilebilir (İİK.m.363/3). Ancak, bu temyiz takibi durdurmaz. Alacaklı (kiralayan), kira alacağı için borçlu kiracının mallarının haczedilmesini isteyebilir; yalnız bu karar kesinleşmedikçe haczedilen mallar satılamaz (İİK.m.364/III). İcra mahkemesinin tahliyeye ilişkin bölümünün icra edilebilmesi için kararın onanmasını beklemeye gerek yoktur; yalnız tahliye için kararın borçluya tefhimi veya tebliğinden itibaren 10 gün geçmesi gerekir. Borçlu tahliye kararı hakkında İİK m.36 hükmünden yararlanabilir (İİK.m.269c/III). Belirtilen bu özellikler dışında, genel haciz yoluna ilişkin hükümler, kira bedelinin ödenmemesi sebebine dayanan ilâmsız tahliye takibi hakkında da kıyas yolu ile uygulanır. (İİK.m.269d) 2. Kira Süresinin Sona Ermesi Sebebine Dayalı İlamsız Takip Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre, kiralayanın kira süresinin sona ermesi halinde geçerli bir sebep olmaksızın kiracıyı taşınmazdan çıkarma hakkı yoktur. Kiracı taşınmazı boşaltmak istemezse, kira süresi aynı şartlarla bir yıl daha uzatılmış sayılır. Şayet kiracı, kira sözleşmesinin yapılmasından sonraki bir zamanda, kira süresi sona erince taşınmazı tahliye edeceğine dair (ayrı) bir yazılı tahliye taahhüdünde bulunursa, bu yazılı tahliye taahhüdüne binaen kiracının taşınmazdan tahliyesi istenebilir. Yazılı tahliye taahhüdünün boş olarak düzenlenmesi, tarihin sonradan atılması, aile konutu olarak yazılı tahliye taahhüdüne dayalı kiralananın tahliyesi yoluna gidebilmek için aile konutunun tespiti davası açılıp açılmayacağı hususlarının açıklığa kavuşturulması zorunludur. Tahliye taahhüdünün adi yazılı şekilde yapılması zorunludur. Tahliye taahhüdünün boş ancak altı kiracı tarafından imzalı olarak verilmesi halinde yazılı delille aksi kanıtlanmadığı sürece tahliye taahhüdünden kiracının kiralananı belirli bir tarihte boşaltmayı taahhüt ettiği ve kiracının bu taahhüdü özgür iradesiyle verdiği kabul edilerek geçerli sayılmaktadır. Tahliye taahhüdünün belirli bir tarihi içermesi zorunludur. Bu tarihin kiralananın teslimi ve kira sözleşmesinin yapılmasından sonra olması gerekmektedir. Bunların sonradan ilave edildiği hususunda ispat yükü yine imzalı taahhütte bulunan kiracıdadır. Bu şekilde geçerli bir yazılı tahliye taahhüdü bulunan kiralayan, kira süresinin sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde yazılı tahliye taahhüdü ve kira sözleşmesini icra dairesine vererek ilamsız tahliye takibi yapabilir. Bunun üzerine icra dairesi, kiracıya bir tahliye emri gönderir. Kiracı bu tahliye emrine yedi gün içinde itiraz ederse, tahliye takibi durur. Bunun üzerine, kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Kiralayanın itirazın kaldırılması için imzası ikrar edilmiş veya noterlikçe düzenlenmiş ya da noterlikçe onaylanmış bir kira sözleşmesine (veya yazılı tahliye taahhüdüne) dayanması gerekir. SONUÇ Kira sözleşmesi, bir şeyin kullanılmasıyla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı ve kiracının da kullanma ve yararlanma karşılığında kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kira sözleşmesinde kiraya veren ve kiracı olmak üzere iki taraf vardır. İlamsız icra yoluyla taşınmazların tahliyesi İİK’nın 269 ve devamı maddelerinde adi ve hasılat kiralarında kiracının kira borcunu ödememesi nedenine dayanılarak, tahliye mukavelenamesi nedeniyle kiracının tahliyesi ise İİK m.272 ve devamında düzenlenmiştir. Her iki sebebe dayanılarak başlatılan icra takibinde de yetkili icra dairesi, taraflar ve tahliye işlemi ortak olmakla birlikte, takip talebinin içeriği, ekleri, itiraz nedenleri ve itirazın kaldırılması açısından farklar bulunmaktadır. 500 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KAYNAKÇA Aral, Fahrettin/ Ayrancı, Hasan: Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 16. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara-2023. Atalı, Murat/ Ermenek, İbrahim/ Erdoğan, Ersin: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara-2020. Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 11. Baskı, Yetkin Yayınevi, Ankara2023. Keleş, Şanver: Kiralanan Taşınmazların İlamsız Tahliyesi, Turhan Kitabevi, Ankara2009. Yılmaz, Ejder: İcra İflas Kanunu Şerhi, Yetkin Yayınevi, Ankara-2016. 501 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNİN SİYASAL TOPLUMSALLAŞMALARININ DEMOKRATİK TUTUMLARI ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Halil İbrahim SARICA Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Kamu Yönetimi ABD ORCID: 0000 0002 3466 752X Doç. Dr. Mutlu SESLİ Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler ORCID: 0000 0002 1009 0041 ÖZET Toplumsallaşma, genellikle bireyin topluma aidiyetini ifade ederken, siyasi toplumsallaşma ise öğrenme süreciyle ilişkilendirilmektedir. Siyasal toplumsallaşma, bireylerin siyasi yönelimlerini, tutumlarını ve davranışlarını kazandıkları özel bir toplumsallaşma süreci ve türüdür. Siyasal toplumsallaşma sürecinde özellikle yeni tecrübelerin, tutumların, ilgilerin edinildiği gençlik evresi dikkat çekmektedir. Siyasal toplumsallaşma süreci, genellikle genç yaşlarda, özellikle de üniversite döneminde yoğunlaşmaktadır. Üniversite dönemi, genç bireylerin siyasi bilinçlerini geliştirdiği, farklı dünya görüşleriyle tanıştığı ve demokratik değerlere duyarlılıklarını artırdığı bir dönem olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bireylerin eğitim ve öğretim hayatı boyunca demokrasi kültürünün öğretilmesi ve desteklenmesi oldukça önemlidir. Özellikle üniversite öğrencileri, toplumun geleceğini şekillendirecek olan genç nesildir ve bu sebeple bu grup bireylerin siyasal toplumsallaşmalarını ve demokratik tutumlarını anlamak, siyasal toplumsallaşmanın ve demokratik değerlerin yaygınlaştırılması ve sürdürülmesi açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda araştırmada üniversite öğrencilerinin siyasal toplumsallaşmalarının demokratik tutumları üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden biri olan tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini temsil eden örneklemi 2023-2024 eğitimöğretim yılında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde okumakta olan öğrenciler 395 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verilerini toplamak için Özkılıçcı ve Mamatoğlu (2021) tarafından geliştirilen Siyasal Toplumsallaşma Ölçeği ve Sincar, Şahin ve Beycioğlu (2019) tarafından geliştirilen Demokratik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; ailenin farklılıklara saygı, duyarlı davranma, gücü yüceltme ve toplumsal sorumluluk değişkenlerini etkilemediği; arkadaşın duyarlı davranma ve toplumsal sorumluluk değişkenlerini etkilemediği fakat farklılıklara saygı ve gücü yüceltme değişkenlerini etkilediği; medyanın farklılıklara saygı ve duyarlı davranma değişkenlerini etkilemediği fakat gücü yüceltme ve toplumsal sorumluluk değişkenlerini etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kavramlar: Toplumsallaşma, Siyasal Toplumsallaşma, Demokratik Tutum. 502 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org EXAMINING THE EFFECT OF TOKAT GAZİOSMANPAŞA UNIVERSITY STUDENTS' POLITICAL SOCIALIZATION ON THEIR DEMOCRATIC ATTITUDES ABSTRACT Socialization typically refers to an individual's sense of belonging to society, while political socialization is linked to the process of learning. Political socialization represents a distinct process and type of socialization through which individuals acquire their political orientations, attitudes, and behaviors. The phase of youth, particularly marked by the acquisition of new experiences, attitudes, and interests, stands out in the process of political socialization. Political socialization usually intensifies at a young age, notably during the university years. The university period is acknowledged as a time when young individuals develop their political consciousness, encounter diverse worldviews, and enhance their sensitivity to democratic values. Hence, teaching and supporting the culture of democracy throughout individuals' educational lives is highly important. Especially among university students, who represent the young generation shaping the future of society, understanding the political socialization and democratic attitudes of this group is crucial for the dissemination and sustenance of political socialization and democratic values. In this context, the research aims to examine the influence of university students' political socialization on their democratic attitudes. The survey model, a quantitative research method, was employed in this study. The sample representing the population consisted of 395 students enrolled at Tokat Gaziosmanpaşa University during the 2023-2024 academic year. The research data were collected using the Political Socialization Scale developed by Özkılıçcı and Mamatoğlu (2021) and the Democratic Attitude Scale developed by Sincar, Şahin, and Beycioğlu (2019). The study's findings reveal that within the research scope: family did not impact variables of respect for differences, sensitive behavior, glorification of power, and societal responsibility; friends did not influence sensitive behavior and societal responsibility variables but affected respect for differences and glorification of power variables; the media did not influence respect for differences and sensitive behavior variables but affected glorification of power and societal responsibility variables. Keywords: Socialization, Political Socialization, Democratic Attitude. 503 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org YENİ TƏLİM VƏ PEDAQOJİ TEXNOLOGİYALARIN TƏTBİQƏ HAZIRLANMASININ KRİTERİYAYÖNÜMLÜ DİAQNOSTİKASI dosenti Gafarova Parvin Muhamad Azərbaycan Dövlət Pedaqoji Universitetinin, Biologiya və onun tədrisi texnologiyası kafedrasının ORCID: 0009-0002-9696-3540 Xülasə Respublikamızda müasir dövrdə sosial-iqtisadi proseslərin inkişaf istiqamətlərini xarakterizə edən başlıca xüsusiyyətlərdən biri də informasiyanın rolunun əhəmiyyətli surətdə artmasıdır. Təhsil sisteminin təlim-tərbiyə, idarəetmə, qiymətləndirmə və s. fəaliyyət növlərinin təkmilləşdirilməsində informasiyanın rolu böyükdür. Həmçinin təhsil sistemi inkişafın başlıca istiqamətlərini xarakterizə edir. Təhsil sistemində informasiyalardan istifadəyə kortəbii surətdə yanaşma yüksək səviyyədə subyektivliyə gətirir və informasiya cəmiyyətinin inkişaf tendensiyaları ilə ziddiyyət təşkil edir. Baxılan problemin həlli təhsil prosesinə müasir pedaqoji texnologiyaların tətbiqi nəticəsində mümkündür. Pedaqoji diaqnostikanı belə müasir texnologiyalara aid etmək olar. Şagirdlərin biliyinin inkişaf mərhələsinə müxtəlif faktorlardan bu və ya digər formada alimlər, tədqiqatçılar münasibət bildirmişlər. Pedaqoji diaqnostikanın məqsədi, onun fəaliyyətinin mahiyyətini əks etdirən pedaqoji informasiya yolu ilə həyata keçirilir. Diaqnostika nəticəsində informasiyanı almaq üçün aşağıdakı prinsiplərə istinad olunur: 1. Diaqnostik praqnozvermə istiqamətliliyi prinsipi 2. Pedaqoji kommunikativlik prinsipi 3. Sosial normativ xarakterlilik prinsipi 4. Elmilik prinsipi 5. Peşəkarlığın məqsədəmüvafiqlik prinsipi 6. Fasiləsizlik prinsipi 7. Tamlıq prinsipi 8. Ardıcıllıq prinsipi Pedaqoji diaqnostikanın texnologiyasının işlənilməsi prosesində təcrübi nəzəri metodlardan istifadə edilir. Onlara sorğu, müşahidə, müsahibə, anketləşdirmə, təbii və diaqnostik eksperiment, modelləşdirmə və s. daxil edilir. Bu halda diaqnostikanın subyektlərindən alınan informasiyanın etibarlılıq səviyyəsi mühüm əhəmiyyət kəsb edir. Deməli, təlimdə pedaqoji diaqnostikanın metodlarından düzgün və yaradıcı şəkildə istifadənin əhəmiyyəti təkzibolunmazdır (müşahidə, müsahibə, anket sorğusu, testləşdirmə, pedaqojipsixoloji eksperiment və s.). Məktəbli müvəffəqiyyətinin diaqnostikası baxımından biliyin yoxlanılmasının şifahi, yazılı və test formalarından səmərəli istifadə olunmalıdır. Bu da onu göstərir ki, təhsil sitemində təlimə yararlılığın və intellektual inkişafın diaqnostikası düzgün müəyyənləşdirilməlidir. Açar sözlər: diaqnostik qiymətləndirmə, məktəb, sinif, müəllib, şagird CRITERIA-BASED DIAGNOSTICS OF PREPARATION FOR THE APPLICATION OF NEW EDUCATIONAL AND PEDAGOGICAL TECHNOLOGIES Abstract One of the main features characterizing the development directions of socio-economic processes in our republic in the modern era is the significant increase in the role of information. Training, management, assessment, etc. of the education system. 504 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org The role of information in improving activities is great. Also, the education system characterizes the main directions of development. Spontaneous approach to the use of information in the educational system leads to a high level of subjectivity and contradicts the development trends of the information society. The solution of the considered problem is possible as a result of the application of modern pedagogical technologies to the educational process. Pedagogical diagnostics can be attributed to such modern technologies. In one way or another, scientists and researchers have commented on the stage of development of students' knowledge from various factors. The purpose of pedagogical diagnostics is implemented through pedagogical information that reflects the essence of its activity. The following principles are used to obtain information as a result of diagnostics: The principle of diagnostic predictive orientation 2. The principle of pedagogical communicativeness 3. The principle of social normative character 4. Scientific principle 5. The principle of professionalism 6. The principle of continuity 7. The principle of completeness 8. The principle of consistency Experimental theoretical methods are used in the process of developing the technology of pedagogical diagnostics. They include survey, observation, interview, questionnaire, natural and diagnostic experiment, modeling, etc. is included. In this case, the level of reliability of the information received from the subjects of diagnostics is of great importance. Therefore, the importance of the correct and creative use of pedagogical diagnostic methods in training (observation, interview, questionnaire, testing, pedagogical-psychological experiment, etc.) is undeniable. In terms of diagnosing school success, oral, written and test forms of knowledge testing should be used effectively. This also shows that the diagnosis of educational suitability and intellectual development should be correctly defined in the educational system. Keywords: diagnostic assessment, school, class, teacher, student Respublikamızda müasir dövrdə sosial-iqtisadi proseslərin inkişaf istiqamətlərini xarakterizə edən başlıca xüsusiyyətlərdən biri də informasiyanın rolunun əhəmiyyətli surətdə artmasıdır. Təhsil sisteminin təlim-tərbiyə, idarəetmə, qiymətləndirmə və s. fəaliyyət növlərinin təkmilləşdirilməsində informasiyanın rolu böyükdür. Həmçinin təhsil sistemi inkişafın başlıca istiqamətlərini xarakterizə edir. Təhsil sistemində informasiyalardan istifadəyə kortəbii surətdə yanaşma yüksək səviyyədə subyektivliyə gətirir və informasiya cəmiyyətinin inkişaf tendensiyaları ilə ziddiyyət təşkil edir. Baxılan problemin həlli təhsil prosesinə müasir pedaqoji texnologiyaların tətbiqi nəticəsində mümkündür. Pedaqoji diaqnostikanı belə müasir texnologiyalara aid etmək olar. Şagirdlərin biliyinin inkişaf mərhələsinə müxtəlif faktorlardan bu və ya digər formada alimlər, tədqiqatçılar münasibət bildirmişlər. Rus tədqiqatçısı Uşinski yazmışdır ki, “Əgər pedaqogika insanı hərtərəfli tərbiyə etmək istəyirsə, onda hər şeydən əvvəl onu hərtərəfli öyrənməlidir”. O, müəllimlərə məsləhət görmüşdür ki, şagirdlərinizi, onların ətraf mühitini, fiziki və daxili təbiətini nə qədər mümkündürsə çox öyrənsinlər. Suxomlinski bu problemin həllinə daha hərtərəfli və dərin yanaşmış və qeyd etmişdir ki, uşağı hərtərəfli öyrənmək pedaqogikanın nəzəri və praktik sahələrinin başlıca kəsişmə nöqtəsidir. Sonrakı müəllimlər və tədqiqatçılar da pedaqoji prosesdə uşağın hərtərəfli və dərindən öyrənilməsinə diqqət yönəltmişlər. 505 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Göründüyü kimi, bütün zamanlarda mütərəqqi pedaqoqlar pedaqoji prosesdə şagirdlərin hərtərəfli öyrənilməsinə geniş yer vermişdir. Onların bu fikirləri müasir pedaqogika elmində pedaqoji diaqnostikanın mahiyyətinin əsasını təşkil etmişdir. Pedaqoji diaqnostika termini isə pedaqogika elminə keçən əsrin sonuncu onilliyində daxil olmuşdur. Təhsil sahəsində tətbiq olunan ənənəvi nəzarət metodlarından fərqli olaraq pedaqoji diaqnostika təhsil sisteminin fəaliyyətin nəticələrinin müntəzəm olaraq izlənilməsini nəzərdə tuturdu ki, bu da onun yekun olaraq müqayisəli təhlilinə imkan verir. Praktik olaraq təhsil müəssisəsi üçün hazırlanan hər bir diaqnostik metodika pedaqoji diaqnostika üçün də müvəffəqiyyətlə istifadə oluna bilər. Pedaqoji diaqnostikanın məqsədi, onun fəaliyyətinin mahiyyətini əks etdirən pedaqoji informasiya yolu ilə həyata keçirilir. Diaqnostika nəticəsində informasiyanı almaq üçün aşağıdakı prinsiplərə istinad olunur: 1. Diaqnostik praqnozvermə istiqamətliliyi prinsipi 2. Pedaqoji kommunikativlik prinsipi 3. Sosial normativ xarakterlilik prinsipi 4. Elmilik prinsipi 5. Peşəkarlığın məqsədəmüvafiqlik prinsipi 6. Fasiləsizlik prinsipi 7. Tamlıq prinsipi 8. Ardıcıllıq prinsipi Pedaqoji diaqnostikanın texnologiyasının işlənilməsi prosesində təcrübi və nəzəri metodlardan istifadə edilir. Onlara sorğu, müşahidə, müsahibə, anketləşdirmə, söhbət, təbii və diaqnostik eksperiment, modelləşdirmə aid edilir. Pedaqoji diaqnostika termini, pedaqogikaya keçən əsrin axırıncı on illiyində daxil olmuşdur. Təhsil sahəsində tətbiq olunan ənənəvi nəzarət metodlarından fərqli olaraq öyrənilməsini nəzərdə tutur ki, bu da onun nəticələrinə, müqayisəli təhlilinə imkan verir. Praktik olaraq təhsil müəssisəsi üçün hazırlanan hər bir diaqnostik metodika pedaqoji diaqnostika üçün əhəmiyyətli olar. Pedaqoji diaqnostikanın məqsədi, onun fəaliyyətinin mahiyyətini əks etdirən pedaqoji informasiya təyin olunur. Pedaqoji informasiya dedikdə, biz diaqnostika, proqnoz vermə, məqsədəmüvafiq, pedaqoji, kommunikativ, interaktiv, sosial normativ xarakterlə şərtlənən və ümumtəhsil məktəblərində təhsil fəaliyyəti nəticəsində onun subyektlərə tərbiyəvi təsir edən inkişafını nəzərdə tutur. Diaqnostika nəticəsində informasiyanı almaq üçün diaqnostikanın nə kimi prinsiplərə əsaslanması barədə yuxarıda məlumat verilmişdir. İnnovasiyalı metod və texnologiyalardan istifadəni arzulamaq azdır, bunu reallaşdırmaq üçün yüksək peşəkarlığa nail olmaq lazımdır. Ona görə də müəllimin, yaxud kollektivin hər şeydən əvvəl yeni texnoloji təcrübənin tətbiqinə peşəkarlıqla yanaşması məsləhət görülür. Bu baxımdan, şəxsiyyətyönümlü təlim sistemi əsasında qurulan metodika daha səciyyəvidir. Əgər müəllim metodikada əks olunan bütün parametrləri icra etmişsə, o, yeni təhsil texnologiyasından, indiki halda şəxsiyyətyönümlü təlimdən istifadə etməyə hazır ola bilər. Müəllim üçün təzə olan metodikanın tətbiqində təhsil müəssisəsi rəhbərinin mövcud innovasiyaya münasibəti də çox vacib faktordur. Təəssüflə qeyd etmək lazımdır ki, bir çox müəllim yeniliklərin tətbiq edilməsi ilə işlədiyi halda, onun fəaliyyətini yenə də köhnə ölçülərlə qiymətləndirirlər. Məktəb rəhbərləri yeni təlim metodları ilə işləyən müəllimlərin dərsini dinləmək üçün yeni yanaşmaları yüksək səviyyədə mənimsəməlidir. Əgər məktəb rəhbərləri bir çox parametrlərə görə dərsin təhlilinə hazır deyilsə, onda o yeni metodlarla tanış olmalı, bu növ fəaliyyət üçün şəxsi hazırlığını artırmalıdır. 506 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Pedaqoji diaqnostikanın texnologiyasının işlənilməsi prosesində təcrübi nəzəri metodlardan istifadə edilir. Onlara sorğu, müşahidə, müsahibə, anketləşdirmə, təbii və diaqnostik eksperiment, modelləşdirmə və s. daxil edilir. Bu halda diaqnostikanın subyektlərindən alınan informasiyanın etibarlılıq səviyyəsi mühüm əhəmiyyət kəsb edir. Deməli, təlimdə pedaqoji diaqnostikanın metodlarından düzgün və yaradıcı şəkildə istifadənin əhəmiyyəti təkzibolunmazdır (müşahidə, müsahibə, anket sorğusu, testləşdirmə, pedaqojipsixoloji eksperiment və s.). Məktəbli müvəffəqiyyətinin diaqnostikası baxımından biliyin yoxlanılmasının şifahi, yazılı və test formalarından səmərəli istifadə olunmalıdır. Bu da onu göstərir ki, təhsil sitemində təlimə yararlılığın və intellektual inkişafın diaqnostikası düzgün müəyyənləşdirilməlidir. ƏDƏBİYYAT 1. Ağayev Ə. Təlim prosesi: Ənənə və müasirlik. Bakı, 2006. 2. Kazımov N., Həşimov Ə. Pedaqogika. Bakı, 1996. 3. Kərimov Y. Təlim metodları. Bakı, 2007. 4. Mehrabov A. Azərbaycan təhsilinin müasir problemləri. Bakı, 2007. 5. Nəzərov A., Mollayeva E. Müasir dövrün təhsil problemləri. (Mühazirə xülasələri) Dərs vəsaiti, Bakı, 2011. 507 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ÇOK KULLANICILI VE HIZLI KLAVYE KULLANIMINI DESTEKLEYEN OYUNLAŞTIRMA UYGULAMASININ GELİŞTİRİLMESİ Dr. Öğr. Üyesi Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-3405-6497 Mehmet Can YILMAZ İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0009-0004-9448-3505 Özet Oyunlaştırma, oyun felsefesinin ve mekaniklerinin, oyun-dışı bağlamlarda motivasyonu artırmak ve kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek amacıyla kullanılması anlamına gelmektedir. Oyunlaştırma, oyunsal düşünceyi ve oyun mekaniklerini iş, eğitim veya diğer uygulama alanlarında kullanarak etkileşimi arttırmayı ve katılımcılara daha çekici bir deneyim sunmayı hedeflemektedir. Temel bir oyunlaştırma stratejisi katılımcılar arası rekabettir. Kazanılan ödülleri diğer katılımcılar tarafından görülebilir yapmak veya katılımcılar arasında liderlik sıralaması yapmak katılımcıları rekabete özendirme yollarıdır. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, bilgisayarlar vazgeçilmez araçlarımız haline gelmiştir. Bilgisayar kullanımının yaygınlaştığı bu dönemde, hızlı klavye kullanımı sadece zaman tasarrufu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda etkin iletişimin temel taşlarından birini de oluşturur. Hızlı klavye kullanımının önemi, iş dünyasından günlük iletişime kadar birçok alanda kendini gösterir. Tebeşir Macerası, oyunlaştırma prensipleriyle öne çıkan bir bilgisayar oyunu olarak tasarlanmıştır. Unity oyun motoru ile geliştirilmiş, kelime becerilerini hız ve beceriyle test eden, geliştiren ve oyunculara eğlenceli bir deneyim sunan özel bir bilgisayar oyunudur. Unity oyun motorunda yazılmış ve Photon Unity Networking (PUN) kütüphanesini kullanarak çok kullanıcılı bir oyun haline getirilmiştir. Hızlı klavye kullanımını odak noktasına alarak kelime becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bu oyun, oyunculara interaktif bir öğrenme deneyimi sunmaktadır. Oyuncular, ilerleyen karakteri kontrol ederken ekrana hızlıca yazmaları gereken kelimelerle karşılaşırlar. Bu sıra dışı öğrenme yöntemi, geleneksel eğitimden ayrılarak öğrencilere kendi gelişimlerini kontrol etme ve eğlenirken öğrenme fırsatı tanımaktadır. Oyunun temel amacı, mümkün olan en uzun mesafeyi kat ederek en fazla kelimeyi yazmaktır. Oyuncular, birbirleriyle hızlı yazma becerilerini kullanarak rekabet ederler. Tebeşir Macerası, bu rekabetçi unsurları, çoklu kullanıcı etkileşimiyle birleştirerek oyunculara sürekli bir motivasyon kaynağı sağlamaktadır. Çevrimiçi puan tablosu sayesinde oyuncular, kendi skorlarını geliştirme amacıyla diğer oyuncularla rekabet edebilirler. Oyuncular aynı zamanda birlikte oynamak için lobiler oluşturabilir ya da katılabilirler. Tebeşir Macerası, eğitimde oyunlaştırma ve teknolojiyi birleştirerek öğrencilere öğrenmeyi daha çekici ve etkili hale getirmenin bir yolu olarak öne çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: oyunlaştırma, hızlı klavye kullanımı, interaktif öğrenme, çoklu kullanıcı etkileşimi 508 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MULTIPLAYER AND FAST KEYBOARD USAGE SUPPORTED GAMIFICATION APPLICATION: CHALKVENTURE Astract Gamification refers to the use of game philosophy and mechanics in non-game contexts to increase motivation and encourage users to solve problems. It aims to enhance interaction and provide a more engaging experience by incorporating playful thinking and game mechanics into areas such as work, education, or other applications. A fundamental gamification strategy involves fostering inter-participant competition, achieved through making earned rewards visible to other participants or establishing leadership rankings. In today's rapidly advancing technological era, computers have become indispensable tools, with widespread computer use highlighting the importance of fast keyboard skills not only for time efficiency but also as a cornerstone of effective communication."Chalk Adventure" is a computer game designed with gamification principles, developed using the Unity game engine. It serves as a special computer game that tests and enhances word skills with speed and proficiency, offering players an enjoyable experience. Developed in the Unity game engine and transformed into a multiplayer game using the Photon Unity Networking (PUN) library, the game focuses on improving word skills by emphasizing fast keyboard usage, providing players with an interactive learning experience. Players encounter words they need to quickly type on the screen while controlling the advancing character. This unconventional learning method diverges from traditional education, allowing students to control their own progress and learn while having fun.The main objective of the game is to cover the longest distance by typing the most words. Players compete by utilizing their fast typing skills. "Chalk Adventure" combines these competitive elements with multiplayer interaction to provide players with a continuous source of motivation. Through an online leaderboard, players can compete with others to improve their scores. Additionally, players can create or join lobbies to play together. By merging gamification with technology, "Chalk Adventure" stands out as a way to make learning more appealing and effective for students in the field of education. Keywords: Gamification, Touch Typing, Chalkventure, Interactive Learning, Multi-User Interaction 1. Giriş Oyunlaştırma, oyun felsefesinin ve mekaniklerinin, oyun-dışı bağlamlarda motivasyonu artırmak ve kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek amacıyla kullanılmasıdır (Deterding, Dixon, Khaled, Nacke, 2011; Werbach, 2014; Werbach ve Hunter, 2012). Bu konsept, oyun tasarım unsurlarının oyun bağlamının ötesindeki durumlarda kullanılmasını içerir, bu da etkileşimi artırarak katılımcılara daha çekici bir deneyim sunmayı hedefler (Deterding, O’Hara, Sicart, Dixon ve Nacke, 2011; Deterding, Sicart, Nacke, O’Hara ve Dixon, 2011). Oyunlaştırmada temel bir strateji, katılımcılar arası rekabettir. Kazanılan ödüllerin diğer katılımcılar tarafından görülebilir olması veya katılımcılar arasında liderlik sıralaması yapmak, katılımcıları rekabet ortamına çekmenin etkili yollarıdır (Werbach ve Hunter, 2012). Rekabetin, kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek ve hedeflere ulaşmaya yönlendirmek açısından önemli bir rolü vardır. Ayrıca, oyunlaştırmanın etkili bir şekilde kullanılabilmesi için kullanıcıların duygusal bağ kurmalarını sağlamak önemlidir. Kullanıcıların oyunlaştırılmış deneyimle bir bağlantı kurmaları, onların daha fazla katılım göstermelerini ve hedeflere ulaşmaya çalışmalarını teşvik edebilir (Werbach ve Hunter, 2012). Gelişen teknoloji ve dijitalleşen dünya, oyunlaştırma kavramını iş, eğitim, sağlık ve pazarlama gibi farklı alanlarda benzersiz bir etki aracı olarak öne çıkarmaktadır. 509 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Oyunlaştırma, oyun tasarımının temel prensiplerini kullanarak insanları motive etmeyi ve katılımlarını artırmayı amaçlayan bir stratejidir. Çalışma ortamlarında, oyunlaştırma iş performansını artırmak ve çalışanları motive etmek için kullanılmaktadır. Örneğin, performans tabanlı ödüller ve liderlik sıralamalarını içeren bir sistem, çalışanları hedeflere ulaşmaya teşvik etmektedir. Salesforce'un "Badgeville" uygulaması, iş süreçlerini oyunlaştırarak satış temsilcilerinin motivasyonunu artırmak için başarı rozetleri ve ödüller sunmaktadır (Deterding vd., 2011). Eğitimde oyunlaştırma, öğrencileri motive etmek ve öğrenme sürecini eğlenceli hale getirmek için yaygın olarak kullanılır. Duolingo, dil öğrenimini oyunlaştırarak kullanıcılara seviye atlamada ödüller sunar ve düzenli pratikleri teşvik etmektedir. Bunun sonucunda, öğrenciler dil becerilerini geliştirirken eğlenceli bir deneyim yaşarlar (Hamari vd., 2016). Sağlık uygulamalarında oyunlaştırma, bireyleri sağlıklı alışkanlıklar edinmeye ve egzersiz yapmaya teşvik etmek için kullanılır. Örneğin, Fitbit gibi aktivite takip cihazları, kullanıcılara günlük hedeflere ulaşmaları için ödüller ve teşvikler sunarak fiziksel aktiviteyi artırır (Johnson vd., 2016). Müşteri sadakatini artırmak için pazarlamada oyunlaştırma stratejileri de kullanılmaktadır. Starbucks'ın "Star Rewards" programı, müşterilere alışverişleri karşılığında yıldızlar kazanma ve ödüller kazanma şansı sunarak müşteri bağlılığını artırmaktadır (Hofacker vd., 2016). Oyunlaştırma, birçok alanda kullanıcılara benzersiz ve etkili bir motivasyon sağlama potansiyeli taşımaktadır. İş, eğitim, sağlık ve pazarlama gibi farklı sektörlerdeki başarı öykülerinden alınan dersler, oyunlaştırmanın katılımcıları çeşitli düzeylerde etkileyebilecek güçlü bir strateji olduğunu göstermektedir. Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, teknoloji ve bilgisayar kullanımı artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu bağlamda, hızlı klavye kullanımı, bireylerin bu teknolojik döneme ayak uydurabilmesi ve etkin iletişim kurabilmesi için kritik bir beceri haline gelmiştir. Hızlı klavye kullanımı, metin girişi sırasında sağladığı zaman tasarrufu ile dikkat çekmektedir. Klavyeyi hızlı ve etkili bir şekilde kullanabilen bireyler, belgeleri daha hızlı yazabilir, e-postalarını daha çabuk düzenleyebilir ve diğer metin tabanlı görevleri daha kısa sürede tamamlayabilir. Bu durum, iş verimliliğini artırarak iş süreçlerini daha etkili kılar. İş dünyasında hızlı ve doğru klavye kullanımı, profesyonellik ve etkili iletişim becerileri ile özdeşleştirilir. Toplantı notları alırken, hızlı bir şekilde raporlar hazırlarken veya iş arkadaşlarına hızlı yanıtlar verirken, bu beceri iş dünyasında güvenilir bir imaj oluşturur. Hızlı klavye kullanımı, bilgi akışını hızlandırarak iş birliği ve iletişimi güçlendirir. Ayrıca, hızlı klavye kullanımı yazım hatalarını azaltmaya yardımcı olmaktadır. Hızlı bir şekilde yazabilen bireyler, yazarken daha dikkatli olma eğilimindedirler ve bu da yazım hatalarını minimize etmektedir. Kalem yerine bilgisayarla yazanlar, gözleriyle harf ve işaretleri aramayıp, gözleriyle yazacağı metni ya da ekranı izleyebilir; böylece konsantrasyonu bozulmaz, daha verimli çalışır. (Bayer, 2011). Hızlı bir şekilde klavye kullanmak iletişimdeki doğruluğu artırarak profesyonel etkileşimleri güçlendirmektedir. Hızlı klavye kullanımı, bilgisayar tabanlı işlerde ve dijital iletişimde daha rahat ve etkin bir şekilde hareket etmeyi sağlamakla birlikte bireylere dijital çağın hızına ayak uydurma avantajı kazandırmaktadır. Hızlı klavye kullanımı, evde, okulda ve işte çocuklar ve yetişkinler için faydalı olabilecek değerli bir beceridir. Hızlı klavye kullanımı kursları önerilmektedir (Connelly, Gee ve Walsh, 2007). Düzenli pratik, hızlı klavye kullanımını geliştirmenin anahtarıdır. Yavaşça ilerleyerek ve sürekli olarak pratik yaparak, bu beceri güçlendirilebilir ve dijital iletişimde önemli bir avantaj elde edebilmektedir. Son araştırmalar 4., 5. ve 6. sınıflardaki çocuklar arasında hızlı klavye kullanımı ve yazma becerilerinin gelişimi arasında olumlu bir ilişki olduğunu göstermiştir (van Weerdenburg, Tesselhof, van der Meijden, 2019). 510 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Tebeşir Macerası, hızlı klavye kullanımını geliştirirken öğrencilere eğlenceli bir öğrenme deneyimi sunan ve bunu oyunlaştırmanın temel prensipleriyle harmanlayan özgün bir bilgisayar oyunu olarak tasarlanmıştır. Bu oyun, katılımcılara hızlı klavye kullanımıyla meydan okuyarak kelime dağarcıklarını genişletmeye teşvik ederken, çok oyunculu etkileşim ve rekabet unsurlarıyla öğrenme sürecini daha çekici ve motivasyon dolu hale getirmeyi amaçlamaktadır. 1.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi Tebeşir Macerası, öğrencilerin klavye becerilerini geliştirmek ve aynı zamanda eğlenceli bir öğrenme deneyimi yaşamalarını sağlamak amacıyla tasarlanmış bir bilgisayar oyunudur. Bu oyun, özellikle hızlı klavye kullanımı ve kelime dağarcığını genişletme üzerine odaklanarak öğrencilerin öğrenme sürecini etkileşimli ve rekabetçi bir ortamda desteklemeyi hedeflemektedir. Oyunun ana amacı, oyuncuların klavye becerilerini geliştirmelerini teşvik etmek ve bu becerileri eğlenceli bir oyun aracılığıyla pratik yaparak pekiştirmelerini sağlamaktır. Her seviyede, oyuncuların hız, doğruluk ve reaksiyon sürelerini geliştirmeleri için farklı zorluklar sunulmaktadır. Bu süreç, oyuncuların kelime dağarcığını zenginleştirirken aynı zamanda klavye üzerinde daha hızlı ve etkili olmalarına yardımcı olmaktadır. Tebeşir Macerası oyununun hedefleri, özellikle öğrencilerin dikkatini çekmek, öğrenme sürecini daha etkili kılmak ve sıkıcı olabilecek klavye pratiklerini eğlenceli bir deneyime dönüştürmek üzerine odaklanmıştır. Oyun, geleneksel öğrenme yöntemlerinden farklı olarak etkileşimli bir ortam sunmaktadır ve bu ortamda öğrenme deneyimini rekabetçi bir atmosferle birleştirir. Bu sayede, öğrenciler sadece kendilerini geliştirme fırsatı bulmazlar, aynı zamanda diğer oyuncularla rekabet ederek öğrenme motivasyonunu artıracaktır. Tebeşir Macerası, öğrencilerin klavye becerilerini geliştirme sürecini oyunlaştırarak öğrenmeyi daha etkili, interaktif ve eğlenceli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede, öğrencilerin klavye kullanımı becerilerini artırmaları ve kelime dağarcıklarını genişletmeleri, daha keyifli bir deneyim yaşamaları ve öğrenme sürecinin daha etkili hale gelmesi beklenmektedir. 2. YÖNTEM Tasarım tabanlı araştırma; kuramsal temele dayanan eğitim tasarımlarının biçimlendirici olarak araştırılmasıdır (Cobb, Confrey, diSessa, Lehrer ve Schauble, 2003; Collins vd., 2004). Bu çalışma, oyunun hikayesinin geliştirme sürecinde modelleme ve uygulamaya dönüştürme amacını taşıyan bir tasarım tabanlı araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Tasarım tabanlı araştırma yöntemi, öğrenme-öğretme sürecini etkilediği düşünülen konuların döngüsel bir bakış açısıyla geliştirilmesini hedefler. Bu tür araştırmalar, öğrenme-öğretme sürecine yönelik kuramsal bakış açılarına dayalı, uygulamalı çözümler ortaya koymayı amaçlar ve ürün, süreç, program veya politika geliştirmeyi hedefler Bu çalışmanın odak noktası, tebeşir macerasının eğitim amaçlarına uygun tasarımıyla bir bilgisayar oyunu geliştirmektir. Bu süreçte, oyunun hikayesi tasarım tabanlı araştırma yöntemi kullanılarak şekillendirilmiş ve geliştirilmiştir. Oyunun eğitsel hedeflere uygunluğu gözetilerek, bilgisayar oyunun tasarımı ve uygulanması konusunda pratik bir çözüm elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma, klavye kullanımına yeni başlayan veya klavye kullanmaya alışık olmayan bireylerin becerilerini geliştirmelerini amaçlayan bir eğitim uygulaması olarak tasarlanmıştır. Özellikle klavyeyle tanışmamış kişilere yönelik olarak geliştirilen bu uygulama, temel klavye kullanım becerilerini öğrenmek isteyenlere yönelik oyunlaştırma yöntemi ile interaktif bir öğrenme deneyimi sunmayı hedeflemektedir. 511 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 3. OYUN UYGULAMASI Bilgisayar oyunları günümüzde eğitimden eğlenceye kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. "Tebeşir Macerası," Unity oyun motoru ile geliştirilmiş, kelime becerilerini hız ve beceriyle test eden, geliştiren ve oyunculara eğlenceli bir deneyim sunan özel bir bilgisayar oyunu olarak bu trendi takip etmektedir. Tebeşir Macerası, oyuncuların sürekli ileri koşan bir karakteri kontrol etmelerini ve ekrana hızlıca yazmaları gereken kelimelerle karşılaşmalarını sağlamaktadır. Oyunun temel dinamiği, oyuncuların hızlı klavye kullanım becerilerini test etmek ve geliştirmek üzerine odaklanmıştır. Oyuncular, hızla artan zorluğa karşı rekabet ederek, kelime dağarcıklarını genişletirken aynı zamanda hızlı yazma becerilerini pekiştirmektedirler. Oyuncular, karakteri ileri yönde otomatik olarak koşturur ve ekranın üst kısmında beliren kelimeleri hızlıca klavye kullanarak yazmalıdır. Her kelimenin yazılması için sınırlı bir süre vardır; bu süre içinde kelime yazılmazsa karakter düşer. Oyuncular, doğru ve hızlı kelime yazma becerilerini kullanarak yüksek puanlar elde etmeye çalışırlar. Kullanıcı doğru kelimeleri belirli bir zaman sınırı içerisinde yazamazsa oyuncu yavaşlamaya başlar. Oyuncu yavaşlamaya devam ederse tebeşir çizgisinden düşerek oyunu kaybeder. Oyuncunun oyunu kaybetmemesi için kelimeleri hızlı ve doğru bir şekilde yazması yeterlidir. Unity oyun motorunda kullanıcının zamanla hızlanmasını sağlayan örnek kod aşağıdaki gibidir: private void Update() { // Karakterin hızını yavaşça artır currentMoveSpeed += 0.01f; currentMoveSpeed = Mathf.Clamp(currentMoveSpeed, initialMoveSpeed, maxMoveSpeed); // Maksimum hız sınırlaması rb.velocity = new Vector2(currentMoveSpeed, rb.velocity.y); // Karakterin koşu animasyonunu kontrol et if (rb.velocity.x != 0) { animator.SetBool("IsRunning", true); } else { animator.SetBool("IsRunning", false); } animator.SetBool("IsFalling", !IsGrounded()); } Unity oyun motorunda kullanıcı girdisini doğru kelimeyle eşleştiren örnek kod aşağıdaki gibidir: void Update() { Debug.Log("userInput: " + userInput); Debug.Log("correctWord: " + correctWord); if (!string.IsNullOrEmpty(Input.inputString)) { char key = Input.inputString[0]; if (key == '\b' && userInput.Length > 0) 512 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org { userInput = userInput.Substring(0, userInput.Length - 1); } else if (key != '\r' && key != ' ') { userInput += key; } UpdateUserInputText(userInput); string cleanedUserInput = userInput.Trim(); string cleanedCorrectWord = correctWord.Trim(); if (cleanedUserInput == cleanedCorrectWord) { userInput = ""; UpdateUserInputText(userInput); scoreManager.IncreaseCorrectWordCount(); correctWord = GetRandomWord(); UpdateWordText(correctWord); testParticleSystem.Play(); ActivateSpeedBoost(); // Her doğru kelime yazıldığında hız artışını başlat } } } Bu kod, kullanıcının klavye girişini takip eden ve doğru bir kelime yazıldığında belirli eylemleri gerçekleştiren bir mekanizmayı kontrol etmektedir. Özetle, kullanıcı herhangi bir tuşa bastığında, girilen karakterler bir kelime oluşturur. Eğer bu oluşturulan kelime, bilgisayar tarafından belirlenmiş bir doğru kelimeyle eşleşirse, oyun belirli ödüller ve hız artışı gibi özel eylemleri tetiklemektedir. Ayrıca, kullanıcının girişini ve doğru kelimeyi takip ederek bu bilgileri konsola yazdırır, kullanıcı girişini günceller ve doğru kelime sayısını artırır. Oyunun temel amacı, mümkün olan en uzun mesafeyi kat ederek en fazla kelimeyi yazmaktır. Oyuncular, yeni rekorları kırmak için hızlı yazma becerilerini kullanmalıdır. Oyunun sonunda oyuncuların puanları kaydedilir ve online puan tablosunda diğer oyuncuların skorlarıyla karşılaştırılır. Bu rekabetçi unsurlar, oyuncular arasında sürekli bir motivasyon kaynağı sağlamaktadır. 3.1. Çok Kullanıcılı Sistem (Multiplayer System) Unity oyun motorunda photon engine kullanılarak skor tablosunu oluşturan örnek kod aşağıdaki gibidir: private void UpdateScoreboard() { if (PhotonNetwork.InRoom) { string scoreboard = "Skor Tablosu:\n"; if (PhotonNetwork.PlayerList != null) { // LINQ kullanarak oyuncuları skorlarına göre sırala var sortedPlayers = PhotonNetwork.PlayerList.OrderByDescending(player => GetPlayerScore(player)); foreach (Player player in sortedPlayers) 513 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org { string playerName = player.NickName; int playerScore = GetPlayerScore(player); ExitGames.Client.Photon.Hashtable customProps = PhotonNetwork.LocalPlayer.CustomProperties; if (IsPlayerDead(player)) { scoreboard += "<color=red>" + playerName + ": " + playerScore + "</color>\n"; } else { scoreboard += playerName + ": " + playerScore + "\n"; } } } scoreboardText.text = scoreboard; secondScoreboardText.text = scoreboardText.text; ThirdScoreboardText.text = scoreboardText.text; } } Bu kod, Unity oyun geliştirme ortamında yazılmış ve Photon Unity Networking (PUN) kütüphanesini kullanarak çok oyunculu bir oyunun skor tablosunu güncelleyen bir fonksiyon içermektedir. Kod, oyuncunun Photon ağında bir oda içinde olup olmadığını kontrol etmektedir. Bu fonksiyon, oyun içindeki çok oyunculu bir deneyimde skorları düzenli bir şekilde göstermektedir ve ölü oyuncuları vurgulamaktadır. Skorlar, oyuncuların sıralamasına göre düzenlenmekte ve bu bilgiler UI elemanlarına yerleştirilmektedir. Oyuncular, birbirleriyle oynamak için lobiler oluşturabilir ve bu lobilere katılabilirler. Bu sayede oyuncular arasında bir rekabet ortamı oluşmaktadır. Oluşan rekabet ortamı, oyuncuların hızlı klavye kullanımını öğrenmelerine ve geliştirmelerine sebep olmaktadır. Tebeşir macerası, çok oyunculu sistem için photon ağını kullanmaktadır. Photon, Unity oyun geliştiricilerinin oyunlarına çok oyunculu özellikler eklemelerini sağlayan bir bulut tabanlı ağ hizmetidir. Oyun geliştiricileri, Photon'u kullanarak oyunlarını çevrim içi çok oyunculu bir deneyime dönüştürebilirler. Bu ağ hizmeti, oyun içindeki oyuncular arasında veri iletişimini sağlamaktadır. Oyuncuların etkileşimde bulunmasını, birbirleriyle iletişim kurmalarını ve oyun içindeki değişiklikleri diğer oyuncularla senkronize etmelerini mümkün kılmaktadır. Unity oyun motorunda oyuncuların photon ağına bağlanmasını sağlayan örnek kod aşağıda yer almaktadır. public void OnClickConnect() { if (PhotonNetwork.IsConnected) { SceneManager.LoadScene("Lobby"); buttonText.text = "Bağlanıyor..."; } else if (usernameInput.text.Length >= 1) { 514 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org PhotonNetwork.NickName = usernameInput.text; buttonText.text = "Bağlanıyor..."; PhotonNetwork.ConnectUsingSettings(); }} Bu fonksiyonun temel amacı, oyuncunun Photon ağına bağlanmasını sağlamak ve eğer zaten bağlıysa oyun içinde ilerlemesini sağlamaktır. Ayrıca, kullanıcı bir isim girip girmediğini ve ismin minimum uzunlukta olup olmadığını kontrol etmektedir. Tebeşir Macerası, sınıf gibi ortamlarda eğitim süreçlerine de dahil edilebilir bir uygulamadır. Sınıf lideri bir lobi oluşturabilir. Öğrenciler lobiye katılır. Lider, oyun zorluğunu belirler ve oyun başlar. Oyunlaştırma prensiplerini kelime becerileriyle birleştirerek oyunculara heyecan dolu bir bilgisayar oyunu deneyimi sunar. Oyunun online puan tablosu gibi motivasyon unsurları, oyuncuların sürekli olarak hızlı klavye kullanımını geliştirmeye teşvik etmektedir. Bu oyunlaştırma prensipleri, öğrenmeyi eğlenceli ve motive edici hale getirmektedir. Tebeşir Macerası, eğitimde oyunlaştırma ve teknolojiyi birleştirerek öğrencilere öğrenmeyi daha çekici ve etkili hale getirmenin yeni bir yolunu açmaktadır. Oyunun interaktif yapısı, öğrencilere kendi gelişimlerini kontrol etme ve eğlenirken öğrenme fırsatı tanımaktadır. Hızlı klavye kullanımı, sadece oyun içinde değil, aynı zamanda günlük yaşamda da gerekli bir beceri olduğu için Tebeşir Macerası, öğrencilerin bu beceriyi geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Oyuncular, birbirleriyle oynamak için lobiler oluşturabilmekte ve bu lobilere katılabilmektedirler. Lobi oluşturulduktan sonra yalnızca lobi sahibinin gördüğü ekran Şekil 1’de yer almaktadır. Şekil 1. Lobi oluşturulduktan sonraki ekran Oyun esnasında kullanıcının gördüğü ekran Şekil 2’de yer almaktadır. Şekil 2. Oyun esnasında kullanıcının gördüğü ekran 515 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Oyun esnasında, kullanıcının gördüğü ekranın sağ üst köşesinde, o zamana kadar doğru yazdığı kelime sayısı ve WPM (Words Per Minute-Dakikada Kaç Kelime) değeri gösterilmektedir. WPM, kullanıcının bir dakika içinde kaç kelime yazabildiğini ölçen ve yazma hızını değerlendirmek için kullanılan bir terimdir. Bu özellik, oyuncuların klavye becerilerini geliştirmelerini ve yazma hızlarını takip etmelerini sağlayarak, öğrenme sürecini daha etkili ve motive edici hale getirmektedir. Bu sayede, kullanıcılar kendi ilerleme seviyelerini gözlemleyebilir ve yazma hızlarını sürekli olarak geliştirebilirler. Oyun bittiğinde kullanıcıların gördüğü ekran Şekil 3’de gösterilmektedir. Şekil 3. Oyun bittiğinde kullanıcıların ekranı Tebeşir Macerası, kelime becerilerini eğlenceli bir oyunlaştırma deneyimiyle birleştirerek, öğrencilerin hızlı klavye kullanımını geliştirmelerine olanak tanımaktadır. Bu oyun, eğitimde oyunlaştırma ve teknolojiyi başarıyla birleştirerek öğrenmeyi daha çekici ve etkili hale getiren bir örnek sunmaktadır. 4.TARTIŞMA VE SONUÇ Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi ve dijitalleşmenin yaygınlaşması, iş, eğitim, sağlık ve pazarlama gibi farklı alanlarda inovasyonu tetiklemiştir. Bu bağlamda, oyunlaştırma ve hızlı klavye kullanımı gibi kavramlar, bu değişen ortamda önemli bir rol oynamaktadır. Tebeşir Macerası bu konudaki gelişmelerin anlaşılmasına ve uygulanmasına olanak tanımaktadır. Oyunlaştırma, iş performansını artırmak, eğitimi daha etkili hale getirmek, sağlıklı alışkanlıklar edinmeye teşvik etmek ve müşteri sadakatini artırmak gibi birçok alanda kullanılabilen güçlü bir motivasyon aracıdır. Çalışma ortamlarında, öğrenci sınıflarında, sağlık uygulamalarında ve pazarlama stratejilerinde oyunlaştırma, kullanıcıları çeşitli düzeylerde etkileme potansiyeline sahiptir. Bu stratejiler, katılımcılara ödüller, liderlik sıralamaları ve rekabet gibi unsurlarla sürekli motivasyon sağlayarak istenilen davranışları teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Hızlı klavye kullanımı ise dijital çağın vazgeçilmez becerilerinden biri haline gelmiştir. İş dünyasında, hız ve doğrulukla yazma becerisi, profesyonellik ve etkili iletişimle özdeşleştirilir. Aynı zamanda, bilgisayar tabanlı işlerde ve dijital iletişimde rahat ve etkin bir şekilde hareket edebilmek için önemlidir. Hızlı klavye kullanımının kazandırdığı zaman tasarrufu, iş verimliliğini artırırken, yazım hatalarını azaltma özelliği ile iletişim doğruluğunu güçlendirir. 516 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu örnekler, oyunlaştırma ve hızlı klavye kullanımının, gelişen teknolojik çağda bireylerin ve kurumların başarılı olmalarına yardımcı olan önemli stratejiler olduğunu göstermektedir. İş dünyasında rekabet avantajı sağlamaktan, eğitimde öğrencileri motive etmeye ve dijital iletişimde etkili olmaya kadar birçok alanda bu stratejilerin kullanımı, başarıya giden yolda önemli bir etken olarak öne çıkmaktadır. Tebeşir Macerası, oyunlaştırma prensiplerini hızlı klavye kullanımıyla birleştirerek öğrencilere eğlenceli bir öğrenme deneyimi sunan özgün bir bilgisayar oyunu olarak geliştirilmiştir. Oyun, öğrencilerin hızlı klavye kullanımını geliştirmelerine ve kelime dağarcıklarını genişletmelerine olanak tanımaktadır. Ayrıca, çok oyunculu etkileşim ve rekabet unsurlarıyla öğrenme sürecini daha çekici ve motivasyon dolu hale getirmektedir. KAYNAKÇA Bilişim 2014, 5-7 Şubat 2014, Mersin Üniversitesi, Mersin https://www.academia.edu/6169090/Oyunlastirma_Oyun_Felsefesi_ve_Egitim_Gamification Bozkurt, A. & Genç-Kumtepe, E. (2013). Oyunlaştırma, Oyun Felsefesi ve Eğitim: Gamification. Akademik Cobb, P. (2001). Supporting the improvement of learning and teaching in social and institutional contex S. Carver ve D. Klahr (Eds.), Cognition and instruction: Twenty-five years of progress Connelly, V., Gee, D., & Walsh, E. (2007). A comparison of keyboarded and handwritten compositions and the relationship with transcription speed. Deterding, S., Dixon, D., Khaled, R., Nacke, L. (2011). From Game Design Elements to Gamefulness: Creating Interactive Entertainment. In Proceedings of the 15th international academic MindTrek conference: Envisioning future media environments Hamari, J., Koivisto, J., & Sarsa, H. (2014). Does Gamification Work? – A Literature Review ofEmpirical Studies on Gamification. In proceedings of the 47th Hawaii International Conferenceon System Sciences, Hawaii, USA, January 6-9, 2014.Bayer, Y. (2011). Neden F Klavye?. URL: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18821348.asp. Hamari, J., Koivisto, J., Sarsa, H. (2016). Does Gamification Work? – A Literature Review of Empirical Studies on Gamification. In 2014 47th Hawaii International Conference on System Sciences Hofacker, C. F., de Ruyter, K., Lurie, N. H., Manchanda, P., Donaldson, J. (2016). Gamification and Mobile Marketing Effectiveness. Journal of Interactive Marketing, Johnson, D., Deterding, S., Kuhn, K. A., Staneva, A., Stoyanov, S., Hides, L. (2016). Gamification for health and wellbeing: A systematic review of the literature. Internet Interventions, Koumpis, A., & Renals, S. (2003). An investigation of typing speed on miniature QWERTY keyboards. Speech Communication, Van Gent, P., & Van Ness, J. F. (2006). How fast can you type? A study into alphanumerical entry speed on different devices. International Journal of Human-Computer Interaction, Van Weerdenburg, M., Tesselhof, M., & van der Meijden, H. (2019). Touch‐typing for better spelling and narrative‐writing skills on the computer. Journal of Computer Assisted Learning Werbach, Kevin, and Dan Hunter. For the Win: How Game Thinking Can Revolutionize Your Business.Philadelphia: Wharton Digital Press, 2012. Zichermann, Gabe; Cunningham, Christopher (Ağustos 2011). "Introduction". Gamification by Design:Implementing Game Mechanics in Web and Mobile Apps. 517 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Ziefle, M., & Bay, S. (2005). How older adults meet complexity: Aging effects on the usability of different mobile phones. Behaviour & Information Technology. 518 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SİBER GÜVENLİKTE AÇIK PORTLARI BULAN GÜÇLÜ BIR ARAÇ: THUNDERGADGET Dr. Öğr. Üyesi Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-3405-6497 Numan DEMİRCİOĞLU İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0009-0007-6421-0073 Tanay Berke DEMİRCİ İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0009-0005-8926-3695 Özet Dijital çağın hızla evrim geçirdiği günümüzde, bilgisayar sistemleri arasındaki iletişimi sağlayan kapılar, belirli numaralardaki "portlar" olarak adlandırılmaktadır. Bu portlar, çeşitli servislerin ve uygulamaların etkileşimde bulunmasına olanak tanımaktadır. Ancak, bu kapıların güvenliği, bir bilgisayar sistemini savunmasız hale getirebilecek birçok potansiyel tehdidi barındırmaktadır. İşte tam bu noktada devreye giren "port taraması" kavramı, dijital dünyanın güvenlik haritasını çıkarmak adına kritik bir öneme sahiptir. Port taraması, bilgisayar sistemlerindeki belirli portların durumunu belirleme sürecidir. Bu süreç, bilgisayar korsanları tarafından potansiyel zafiyetleri keşfetmek ve güvenlik açıklarını sömürmek amacıyla kullanılabilirken, aynı zamanda güvenlik uzmanları tarafından da sistemin savunma mekanizmalarını güçlendirmek için benzer şekilde değerlendirilebilir. Temelde, port taraması, bir sistemin haritasını çıkarmak ve açık kapıları belirlemek adına dijital bir yolculuktur. Port taraması, ilk bakışta tehlikeli bir siber saldırı aracı gibi algılanabilir, ancak aslında bir sistemin güvenlik durumunu değerlendirmek ve güçlendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu, ağ yöneticilerine, hangi servislerin çalıştığını anlama ve gerektiğinde düzenleme veya kapatma olanağı tanımaktadır. Aynı zamanda, bilgisayar korsanlarının potansiyel hedefleri belirlemesine ve erişim noktalarını tespit etmelerine de olanak tanımaktadır. Port taraması, ağ güvenliğinin temel bir unsuru olarak, dijital dünyadaki savaşta stratejik bir harita çıkartma işlevi görmektedir. Günümüzde, dijital güvenlik, bilgisayar sistemlerinin vazgeçilmez bir önceliği haline gelmiştir. Port taraması, bu bağlamda, bir sistemin güvenlik durumunu değerlendirerek potansiyel zafiyetleri önceden belirleme imkanı sunmaktadır. Açık portların tespiti, erişim kontrolünün sağlanmasında ve yetkisiz erişimleri önlemede kritik bir rol oynamaktadır. Sürekli izleme ve güncelleme ile birleştirildiğinde, bilgisayar sistemlerinin karşılaştığı güvenlik tehditlerine karşı etkili bir savunma stratejisi oluşturulabilir. Port taraması, güvenlik duvarlarının ardındaki dünyayı keşfetmenin ve güvenliği sağlamanın anahtarıdır. Bu noktada, ThunderGadget adlı güvenlik aracı, port taraması süreçlerini otomatikleştirerek daha hızlı ve etkili hale getirmektedir. Açık portları tespit ederek potansiyel güvenlik risklerini azaltan ThunderGadget, güvenlik uzmanlarına, ağ yöneticilerine ve kurumlara dijital güvenlik stratejilerini güçlendirmede güvenilir bir çözüm sunmaktadır. ThunderGadget, siber tehditlere karşı etkin bir savunma sağlayarak dijital güvenliğin önemli bir müttefiki konumunda bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Siber güvenlik,saldırı, port taraması,ThunderGadget 519 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A POWERFUL TOOL IN CYBERSECURITY FOR DETECTING OPEN PORTS: THUNDERGADGET Abstract In today's rapidly evolving digital age, the gateways facilitating communication between computer systems are referred to as "ports," each identified by specific numbers. These ports allow various services and applications to interact. However, the security of these ports harbors numerous potential threats that could render a computer system vulnerable. This is where the concept of "port scanning" comes into play, holding critical importance in mapping the security landscape of the digital world. Port scanning is the process of determining the status of specific ports in computer systems. While this process can be used by hackers to discover potential vulnerabilities and exploit security flaws, it can also be assessed by security professionals to strengthen the defense mechanisms of a system. Essentially, port scanning is a digital journey to map a system and identify open doors. At first glance, port scanning may be perceived as a dangerous tool for a cyber-attack; however, it is actually used to assess and enhance the security of a system. It provides network administrators with the ability to understand which services are running and allows for modification or closure when necessary. Simultaneously, it enables hackers to identify potential targets and detect access points. Port scanning serves as a fundamental element of network security, playing a strategic role in mapping out a battlefield in the digital war. In today's context, digital security has become an indispensable priority for computer systems. Port scanning, in this regard, allows for the evaluation of a system's security status, anticipating potential vulnerabilities. The detection of open ports is critical in establishing access control and preventing unauthorized access. When combined with continuous monitoring and updates, an effective defense strategy against security threats faced by computer systems can be formulated. At this point, the security tool ThunderGadget automates port scanning processes, making them faster and more efficient. By detecting open ports and reducing potential security risks, ThunderGadget provides a reliable solution for strengthening digital security strategies for security experts, network administrators, and organizations. Positioned as a key ally in providing effective defense against cyber threats, ThunderGadget plays a crucial role in ensuring digital security. Keywords: cyber security, attack, port scanning, ThunderGadget 1. GİRİŞ Dijital çağın hızla evrim geçirdiği günümüzde, bilgisayar sistemleri arasındaki iletişimi sağlayan kapılar, belirli numaralardaki "portlar" olarak adlandırılmaktadır (Samedov & Çiftçi, 2011). Bu portlar, çeşitli servislerin ve uygulamaların etkileşimde bulunmasına olanak tanımaktadır. Ancak, bu kapıların güvenliği, bir bilgisayar sistemini savunmasız hale getirebilecek birçok potansiyel tehdidi barındırmaktadır. İşte tam bu noktada devreye giren "port taraması" kavramı, dijital dünyanın güvenlik haritasını çıkarmak adına kritik bir öneme sahiptir. Port taraması, bilgisayar sistemlerindeki belirli portların durumunu belirleme sürecidir (Kara, 2022; Gümüş, 2008). Bu süreç, bilgisayar korsanları tarafından potansiyel zafiyetleri keşfetmek ve güvenlik açıklarını sömürmek amacıyla kullanılabilirken, aynı zamanda güvenlik uzmanları tarafından da sistemin savunma mekanizmalarını güçlendirmek için benzer şekilde değerlendirilebilmektedir. Temelde, port taraması, bir sistemin haritasını çıkarmak ve açık kapıları belirlemek adına dijital bir yolculuktur. Port taraması, ilk bakışta tehlikeli bir siber saldırı aracı gibi algılanabilir, ancak aslında bir sistemin güvenlik durumunu değerlendirmek ve güçlendirmek amacıyla kullanılmaktadır. 520 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu, ağ yöneticilerine, hangi servislerin çalıştığını anlama ve gerektiğinde düzenleme veya kapatma olanağı tanımaktadır. Aynı zamanda, bilgisayar korsanlarının potansiyel hedefleri belirlemesine ve erişim noktalarını tespit etmelerine de olanak tanımaktadır. Port taraması, ağ güvenliğinin temel bir unsuru olarak, dijital dünyadaki savaşta stratejik bir harita çıkartma işlevi görmektedir (Kara, 2022). Günümüzde, dijital güvenlik, bilgisayar sistemlerinin vazgeçilmez bir önceliği haline gelmiştir. Port taraması, bu bağlamda, bir sistemin güvenlik durumunu değerlendirerek potansiyel zafiyetleri önceden belirleme imkanı sunmaktadır. Açık portların tespiti, erişim kontrolünün sağlanmasında ve yetkisiz erişimleri önlemede kritik bir rol oynamaktadır. Sürekli izleme ve güncelleme ile birleştirildiğinde, bilgisayar sistemlerinin karşılaştığı güvenlik tehditlerine karşı etkili bir savunma stratejisi oluşturulabilir. 2. PORT TARAMA İŞLEMİNİN TEMEL PRENSİPLERİ Port taraması, bilgisayarlar arasındaki iletişimde kullanılan belirli portların durumunu kontrol etme işlemidir. Portlar, bir bilgisayarın dış dünya ile iletişim kurmasına izin veren numaralı kapılardır. Bu kapılar, çeşitli ağ servislerine (web sunucuları, e-posta sunucuları, dosya paylaşım servisleri vb.) erişim sağlar. Port taraması, bir bilgisayar sistemini inceleyerek hangi portların açık (open), kapalı (closed) veya filtrelenmiş (filtered) olduğunu belirleme sürecidir. Açık portlar, sistemdeki belirli servislere erişime izin verirken, kapalı portlar erişimi reddeder. Filtrelenmiş portlar ise genellikle güvenlik duvarları tarafından engellenmiş veya filtrelenmiş portlardır. Bu tür bir tarama, bilgisayar ağlarının güvenliği için önemlidir çünkü sistem yöneticilerine potansiyel güvenlik açıkları hakkında bilgi sağlar. Eğer gereksiz açık portlar varsa veya belirli bir port güvenlik nedeniyle kapatılmalıysa, bu tarama sonuçlarına dayanarak düzeltici önlemler alınabilir. Port taraması, güvenlik duvarlarının ardındaki dünyayı keşfetmenin ve güvenliği sağlamanın anahtarıdır. 2.1 TCP ve UDP Protokollerinin Rolü Dijital iletişim, günümüzde bilgisayarlar arasında veri transferini sağlayan temel protokoller üzerine inşa edilmektedir. Bu protokollerin en önemli temsilcileri arasında Transmission Control Protocol (TCP) ve User Datagram Protocol (UDP) yer almaktadır. TCP ve UDP, bilgisayar ağlarında güvenilir ve hızlı veri iletimini sağlayan temel iletişim protokolleridir (Taner & Öcal, 2014). TCP, güvenilir veri iletimini amaçlayan bir iletişim protokolüdür. Veri transferi sırasında paketlerin sırasını korur, kaybolan veya hatalı paketleri yeniden göndermekte ve iletişimin güvenilirliğini sağlamaktadır. Bu özellikleri nedeniyle genellikle web tarayıcıları, e-posta istemcileri ve dosya transferi gibi uygulamalarda tercih edilmektedir. Diğer yandan, UDP, hızlı ancak güvenilirliği daha az olan bir iletişim protokolüdür. UDP, veri paketlerini doğrudan iletim noktasına ileterek, iletişimdeki gecikmeyi azaltmaktadır. Bu özellikleri sayesinde, video akışı, sesli görüşmeler ve online oyun gibi uygulamalarda sıkça kullanılmaktadır. Ancak, hata kontrolü ve veri bütünlüğü konularında TCP'ye kıyasla daha az katı yapıya sahip olmaktadır. Port taraması, dijital güvenlik açısından önemli bir konsepttir ve TCP ve UDP'nin bu alandaki kritik rolü unutulmamalıdır. Port taraması, bir bilgisayar veya ağdaki açık portları belirleyerek güvenlik açıklarını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu, siber saldırganların bilgisayar sistemlerine girmek için potansiyel zayıf noktaları tespit etmelerine yardımcı olan bir tekniktir. Sonuç olarak, TCP ve UDP, dijital iletişimin temel taşlarıdır ve farklı ihtiyaçlara yönelik avantajları bulunmaktadır. Bu protokoller, güvenilir veri iletiminden hızlı iletişime kadar çeşitli senaryolara uygun olarak kullanılmaktadır. 521 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Bu noktada, port taramasının dijital güvenlik stratejilerindeki önemini anlamak, bilgisayar sistemlerini korumak için önleyici bir yaklaşımın temelini oluşturmaktadır. 2.2 Açık ve Kapalı Portlar Bilgisayar güvenliğinin temelini oluşturan ağ portları, bilgisayarlar arasında veri transferini sağlamaktadır (Karadoğan, 2016). Bu portlar, bilgisayar sistemlerinin dış dünya ile iletişim kurmasını sağlayan kapılardır ve açık ile kapalı olmak üzere iki temel durumu içermektedir. 2.2.1 Açık Portlar Açık portlar, bir bilgisayarın dış dünyayla etkileşimde bulunmasını sağlayan kritik noktalardır ve belirli bir uygulama veya servisin bilgisayar üzerinde çalıştığını göstermektedirler. Bu portlar, gelen veri trafiğine yanıt vererek bilgisayarlar arasında iletişimi mümkün kılmaktadır (Kara, 2022). Açık portların bu işlevselliği, birçok çevrimiçi hizmetin ve uygulamanın sorunsuz bir şekilde çalışmasına olanak tanır. Ancak, açık portlar potansiyel güvenlik riskleri taşıyabilir ve bilgisayar sistemlerini savunmasız bırakabilirler. Saldırganlar, açık bir portu hedef alarak bilgisayar sistemine sızma girişiminde bulunabilirler. Bu nedenle, güvenlik uzmanları ve sistem yöneticileri, açık portların düzenli olarak izlenmesi, değerlendirilmesi ve gerektiğinde kapatılması gerektiğine vurgu yapmaktadırlar. Güçlü bir güvenlik politikası ve etkili güvenlik önlemleri, açık portların potansiyel tehlikelerini en aza indirgeme konusunda önemli bir rol oynamaktadır. 2.2.2 Kapalı Portlar Kapalı portlar, bilgisayar sistemlerinin dış dünya ile etkileşimini sınırlayan güvenlik kalkanlarıdır. Bu noktalar, sunucunun veya ağın bir isteği alsa da, bu bağlantı noktasında hizmetin dinlemediğini ifade etmektedir (Kara, 2022). Kapalı portlar, bilgisayar sistemini potansiyel tehditlere karşı koruma altına alarak bir güvenlik duvarı görevi görmektedirler. Bu önleyici özellikleri sayesinde, bilgisayar sistemleri, gizliliklerini ve bütünlüklerini koruma konusunda ek bir güvenlik katmanı kazanmaktadır. Ancak, doğru konfigürasyon olmadan kapalı portlar bile güvenlik açıkları yaratabilmektedir. Yanlış yapılandırılmış bir güvenlik duvarı veya hatalı port yönetimi, saldırganlara zayıf noktalar sunabilir. Bu nedenle, kapalı portların sadece fiziksel kapalı olmanın ötesinde, etkili bir güvenlik stratejisiyle birlikte doğru şekilde yapılandırılması hayati önem taşımaktadır. 2.3 Port Tarama Yöntemleri 2.3.1 TCP Connect Taraması Bu tarama yöntemi, bilgisayar sistemine gerçek bir TCP bağlantısı kurmaya çalışmaktadır. Eğer bağlantı başarılı olursa, port açıktır. Bu yöntem, güvenlik duvarları tarafından fark edilme olasılığı daha düşük olduğu için sıkça tercih edilmektedir. 2.3.2 SYN/ACK/FIN Taraması Bu yöntem, TCP/IP protokolündeki SYN, ACK ve FIN sinyallerini kullanarak açık portları belirlemektedir. Saldırganlar, bu tarama tekniği ile hedef sistemdeki potansiyel açık portları tespit edebilmektedirler (Aydın, 2005). Ancak, etkili bir güvenlik önlemi olarak, sistemler bu tür SYN/ACK/FIN taleplerine nasıl yanıt vereceklerini bilmelidirler. 522 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org 2.3.3 UDP Taraması UDP, bağlantısız ve güvenilir bir iletişim protokolü olduğu için tarama daha zorlaşmaktadır. UDP taraması, hedef sistemdeki açık UDP portlarını belirlemek için kullanılmaktadır. Özellikle ses ve video iletimi gibi uygulamalarda kullanılan UDP, siber saldırıların hedefi olabilmektedir. 2.3.4 Banner Grabbing Bu tarama yöntemi, hedef sistemde çalışan servislerin banner bilgilerini elde etmeye odaklanılmaktadır. Servislerin sağladığı bu banner bilgileri, sürümler veya konfigürasyon hakkında değerli bilgiler içerebilmekte ve bu bilgiler siber saldırganlar için potansiyel bir hedef olabilmektedir. 3. THUNDERGADGET UYGULAMASI VE GELİŞTİRİLMESİ ThunderGadget, red team operasyonları ve pentest senaryolarında kullanılmak üzere tasarlanmış bir port tarama aracı olarak geliştirilmiştir. Bu araç, hedeflenen makine üzerinde açık olan portları tespit etmek için geliştirilmiştir. ThunderGadget, hedef sistemdeki ağ güvenliği konusunda saldırganların zayıf noktaları tespit etmelerine yardımcı olmaktadır. 3.1 ThunderGadget’ın Geliştirilmesi Günümüzde birçok Pentester Kali Linux işletim sistemi üzerinde testlerini gerçekleştirmektedirler. Bu geliştilen araç hem Windows işletim sistemleri üzerinde hem de Kali Linux işletim sistemi üzerinde stabil ve doğru sonuç verecek şekilde çalışabilmesi için tasarlanmıştır. ThunderGadget Python kodlama dilinde yazılmıştır, içerisinde Socket ve Threading kütüphaneleri kullanılmaktadır. Socket kütüphanesini açık portlardaki taramaları yapmak için Threading kütüphanesini ise kullanılan cihaz üzerindeki çekirdeklerin uygulamaya yönlendirilerek aracın daha hızlı bir şekilde tarama yapabilmesini sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Siber güvenliğin gelişmesi ile birçok port tarama aracı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada geliştirilen port tarama aracı ise diğerlerinden farklı olarak sade ve kolay kullanım arayüzüne sahiptir. Uygulamaya giriş yapıldığında taramak istenilen hedef IP adresinin girilmesi isteniyor daha sonrasında belirli port aralığında tarama yapmak isteyen kullanıcılar 'e' parametresini kullanarak port aralığı girişi de yapabilmektedirler. 523 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 1. “common_ports” kümesi Şekil 1’de geliştirilen aracın başlangıç kısmında Red Team operasyonları ve pentest senaryolarında ciddi önem taşıyan portlardan “common_ports” kümesi yer almaktadır. Şekil 2. Belirtilen hedef ve port üzerinde bir bağlantı oluşturma Şekil 2’de ilgili kodların açıklamalarına aşağıda yer verilmiştir:  socket.create_connection((target, port), timeout=1) ile belirtilen hedef ve port üzerinde bir bağlantı oluşturmaya çalışılmıştır, socket modülü kullanılarak bir TCP bağlantısı oluşturulmaktadır. timeout=1 parametresi, bağlantı kurma işlemine maksimum 1 saniye süre tanımaktadır.  with ifadesi: with ifadesi, socket.create_connection işlemi sırasında oluşabilecek hataları düzgün bir şekilde ele almak için kullanılmaktadır. Eğer bir hata oluşursa, işlev except bloğuna geçmektedir.  open_ports.append((port, common_ports.get(port, "Port Tanımlanmadı"))): Açık bir port bulunduğunda, open_ports listesine bu portun numarasını ve bir açıklama ekler. 524 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org common_ports adlı bir sözlük kullanılıyor gibi görünüyor, ancak bu kodun içinde tam olarak nasıl tanımlandığı görünmemektedir. Eğer bu sözlük tanımlıysa, get fonksiyonu ile portun açıklamasını almakta, eğer tanımlı değilse, "Port Tanımlanmadı" ifadesini eklemektedir.  except (socket.error, socket.timeout): socket.error veya socket.timeout türündeki hataları ele almaktadır. Eğer bir hata oluşursa, bu blok çalışır ve program hatayı görmezden (pass) gelmektedir. Şekil 3. Main fonksiyonu Şekil3’de görüldüğü üzere def main() kodu ile main adlı bir fonksiyon tanımlanmıştır. Genellikle bir programın başlangıç noktası olarak kullanılmaktadır. Aşağıda Şekil 3’te yer alan kodların açıklamalarına yer verilmektedir:  target = input("Taramak İstediğiniz IP Adresini Giriniz: "): Kullanıcıdan taramak istediği IP adresini girmesini ister ve bu girişi target adlı bir değişkene atamaktadır.  user_input = input("Port Aralığı Belirlemek İstiyor Musunuz? (e/h): ").lower(): Kullanıcıdan port aralığını belirlemek isteyip istemediğini sormak için bir soru sorar ve kullanıcının girişini küçük harfe çevirerek user_input adlı bir değişkene atamaktadır.  if user_input == 'e':: Kullanıcının port aralığı belirlemek isteyip istemediğini kontrol eden bir if koşulu. Eğer kullanıcı ‘e’ (evet) girerse bu bölüm çalışacaktır.  start_port = int(input("Başlangıç Portunu Giriniz: ")): Başlangıç portunu kullanıcıdan alır ve bu değeri start_port adlı bir değişkene atar.  end_port = int(input("Bitiş Portunu Giriniz: ")): Bitiş portunu kullanıcıdan alır ve bu değeri end_port adlı bir değişkene atamaktadır.  ports_range = range(start_port, end_port + 1): Belirlenen başlangıç ve bitiş portları arasındaki port aralığını oluşturur ve bu aralığı ports_range adlı bir değişkene atamaktadır.  else: Eğer kullanıcı port aralığı belirlemek istemiyorsa bu bölüm çalışacaktır.  ports_range = range(1, 4000): Varsayılan olarak, 1 ile 4000 arasındaki portları taramak için bir port aralığı oluşturur ve bu aralığı ports_range adlı bir değişkene atamaktadır. 525 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 4. Port taraması için oluşturulacak iş parçacıklarını saklamak için kullanılacak kodlar Şekil 4’te verilen kodların açıklamalarına aşağıda yer verilmiştir:  threads = []: Bir liste oluşturulur. Bu liste, her bir port taraması için oluşturulacak iş parçacıklarını (threads) saklamak için kullanılacaktır.  open_ports = []: Açık portların bilgilerini saklamak için bir liste oluşturulur. Her bir açık portun bilgisi, (port, service) tuple'ı şeklinde open_ports listesine eklenmektedir.  for port in ports_range: Belirtilen port aralığındaki her port için bir döngü başlatılmaktadır.  thread = threading.Thread(target=port_scan, args=(target, port, open_ports)): Her bir port için bir iş parçacığı oluşturulur. target parametresi, iş parçacığı tarafından çalıştırılacak fonksiyonu (port_scan) belirtmektedir. args parametresi, fonksiyona iletilen argümanları içermektedir.  threads.append(thread): Oluşturulan iş parçacığı, threads listesine eklenmektedir.  thread.start(): İş parçacığı başlatılmaktadır. Her bir iş parçacığı, belirli bir port üzerinde tarama yapacak şekilde tasarlanmıştır.  for thread in threads: Oluşturulan iş parçacıklarının tamamlanmasını beklemek için bir döngü başlatılmaktadır.  thread.join(): Her bir iş parçacığının tamamlanmasını beklemektedir. Bu, programın tüm iş parçacıklarının bitmesini beklemesini sağlamaktadır.  print("Açık Portlar:"): Tarama işlemi tamamlandıktan sonra kullanıcıya açık portların listeleneceği bir başlık yazdırılmaktadır.  for port, service in open_ports: open_ports listesindeki her bir açık portun bilgisini almak için bir döngü başlatılmaktadır.  print(f"Port {port}: {service}"): Her bir açık portun bilgisi ekrana yazdırılmaktadır. Bu bilgide port numarası ve portun servis adı yer almaktadır.  if __name__ == "__main__": Programın doğrudan çalıştırılıp çalıştırılmadığını kontrol etmektedir. Eğer program doğrudan çalıştırılıyorsa, main() fonksiyonunu çağırarak programın ana mantığını başlatmaktadır. Bu, Python'da bir modül olarak kullanıldığında bu kod bloğunun otomatik olarak çalıştırılmasını engellemektedir. 526 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Şekil 5. Açık portlar Şekil 5’te tarama yapılan cihazdan farklı olarak başka bir sanal cihazın IP adresi üzerindeki taramanın sonucunda açık portlar verilmektedir. common_ports kısmında bulunmayan portlar dışındaki portları “Port Tanımlanmadı” olarak geri döndürülmektedir. 4. TARTIRŞMA VE SONUÇ Günümüzde Siber Güvenlik sektöründe herhangi bir port taraması yapmak için farklı araçlardan yararlanılmaktadır. En çok tercih edilen port tarama araçlarına Nmap, Netcat, Advanced Port Scanner gibi araçları örnek gösterilmektedir. Temel olarak baktığımızda hepsi aynı işlevde kullanılmakta fakat hepsinin kendisine özgü kullanımı vardır. Port taraması ilk bakışta çok önem verilmese de aslında ağ güvenliğindeki açıkları bulmakta önemli bir role sahiptir. Geliştirilen bu araçta sade bir arayüz tasarlanmıştır. Herhangi bir parametre eklenmemiş sadece kullanıcının port aralığı girmesi ve port aralığı belirlemesi için bir bölüm oluşturulmuştur. Geliştirilen bu araçta piyasadaki birçok araç gibi TCP protokolü kullanılmıştır. Araç sade bir arayüze sahip olması ve herhangi bir parametre girişi gerektirmiyor oluşu diğer araçlardan farkını ortaya koymaktadır. Ayrıca kullanıcı port aralığı belirlemek istiyorsa belirleyebilmektedir. Threading kütüphanesi sayesinde hızlı bir şekilde taramayı gerçekleştirebilmektedir. Windows ve Linux üzerinde çalışabilmektedir. Araç içerisinde herhangi bir parametre yoktur, aracı geliştirmek isteyen birisi kesinlikle farklı işlevler ekleyip parametreler koyabilir. Eksik olarak belirlenen ve gelecek çalışmalara yöne verebilecek bir diğer yönü ise “argparse” kütüphanesinin eksikliğidir, kullanıcı dostu olması yönünden argparse kütüphanesi eklenebilir. Aracın içerisine zafiyet taramasının eklenmesi farklı bir boyut katacaktır. Araştırmacılar ve bu alana ilgi duyan kullanıcılar için araca eklenebilecek UDP taraması ve SYN, ACK, FIN gibi farklı TCP paket türleriyle tarama özelliği eklenebilir. İşletim sistemlerini belirleme özelliğinin Raporlama yaparken sadece bir raporlama yapmaktadır ancak daha detaylı raporlama geliştirilmelidir. Tarama sonuçlarını kaydetme özelliği, tarama aktivitelerini gizleme veya maskeleme gibi işlemler, ilerleme durumu göstergeleri ve istatistikler gibi işlemler araca eklenebilmektedir. Yine farklı şekilde güvenlik açıkları veya potansiyel tehditler hakkında analiz sağlama özelliği de geliştirilen bu araca eklenebilmektedir. Gelişen modern dünyada her geçen gün farklı alanlar oluşmakta ve gereksinimler değişmektedir. Bu gereksinimlere güvenlik araçlarının eklenmesi her ne kadar hızlıda olsa bazı konularda eksikleri devam etmektedir. Bilgisayar sistemlerinin ve yazılımlarının esnek yapısı, kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun olarak özelleştirilmesini ve eksikliklerin giderilmesini sağlamaktadır. Açık kaynaklı yazılımların genellikle bu esnek yapıya sahip olması, kullanıcı topluluğunun yazılımı geliştirmesine, yeni modüller eklemesine veya hataları düzeltmesine olanak tanımaktadır. 527 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Kaynakça Aydın, M. A. (2005). Bilgisayar Ağlarında Saldırı Tespiti için İstatistiksel Yöntem Kullanılması (Doctoral dissertation, Fen Bilimleri Enstitüsü). (Aydın, M. A. 2005) Gümüş, Ç. (2008). Bilişim suçlarıyla mücadelede polisin eğitimi/Training of the police against cyber crime. Kara, Ş. (2022). Siber güvenlik analizi için yeni bir siber saldırı simülatörü geliştirilmesi= Design and implementation of a new cyber attack simulator for cyber security analysis. Karadoğan, İ. (2016). Ağ iletişiminde veri gizleme tabanlı bilgi güvenliği uygulamaları/Data hiding based information security applications on network communication. Samedov, R., & Çiftçi, A. (2011). Çift Yedeklenmiş Arıza-Kaldırılabilir Bilgisayar Kontrol Sistemleri Tasarımında Standart Bilgisayar Portlarının Kullanımı. Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 11(1), 31-40. Taner, C., & Öcal, F. (2014). Bilgisayar Ağları ders Notları. 528 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ERROR DETECTION SYSTEM FOR TEXTILE PRODUCTS Zafer KAZAK Karabuk University, Graduate School of Education, Department of Computer Engineering ORCID: 0009-0000-8312-9413 Abstract With the rapid spread of technology, works done with human power and talent in the industry are replaced by smart machines. The textile industry also has a high market share in world trade. Fabric quality control processes are of vital importance for manufacturers. This paper presented therefore examines the application of advanced computer image processing techniques to solve the problem of automatic defect detection of textile products. Today, technology plays a very important role in fabric production in the textile industry. Quality products in line with demand and rapidly changing economic conditions increase the importance of ready-made clothing manufacturers in producing products of the right quality. It is also important to identify resources to minimize production errors and improve and maintain process performance. Thanks to our system, the mistakes created by the manual quality control process have been avoided and the work efficiency has increased by 60%. It is seen that the error rate has decreased to 1%. A new flaw detection scheme consisting of a single symmetric real value Gabor filter, a double symmetric real value Gabor filter and a smoothing filter is proposed. Real-time tests are performed using the defect detection system. The calculations required for the operations were performed in the c# software environment and the results were displayed instantly. The experimental results obtained further confirm the effectiveness and robustness of the proposed detection scheme. Keywords: Textile, quality control, defect detection, image processing 529 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org VERİMLİ SUNUCU YÖNETİMİ İÇİN BİR UZAKTAN ERİŞİM ARACI Öğr. Gör. Dr. Turgut PURA İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-4108-8518 Dr. Öğr. Üyesi Şenay KOCAKOYUN AYDOĞAN İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0000-0002-3405-6497 Özgürcan ÇETİN İstanbul Gedik Üniversitesi ORCID: 0009-0002-2104-8313 Özet Bu çalışma, uzaktan erişim aracı (RAT) uygulamasının geliştirilmesini ele almaktadır. Kullanıcının sunucuyu uzaktan yönetmesini sağlayan bu uygulama, Golang, XAMPP ve MySQL teknoloji yığını üzerine inşa edilmiştir. Web uygulamasına gömülü bir kabuk içermekte ve kullanıcının eriştiği sunucu/masaüstünden 10 saniyede bir ekran görüntüsü alıp gönderme özelliğine sahiptir. Ayrıca, sunucu sağlığını izleme yeteneği de bulunmaktadır. Uzaktan erişim araçları, kullanıcıların uzak sunucuları veya cihazları yönetmelerini sağlayan güçlü araçlardır. Ancak, bu tür araçlar genellikle karmaşık yapıya sahiptir ve güvenlik riskleri barındırabilir. Bu çalışma, kullanıcı dostu bir arayüz ve sağlam güvenlik önlemleri ile güçlendirilmiş, profesyonel ve yenilikçi bir uzaktan erişim aracı tasarlamayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Golang, XAMPP ve MySQL teknoloji yığını kullanılarak geliştirilen bir uzaktan erişim aracının işlevselliğini ve güvenilirliğini artırmaktır. Uygulamanın kullanıcıya sunulan uzaktan yönetim özellikleri arasında, gömülü kabuk, periyodik ekran görüntüsü alımı ve sunucu sağlığını izleme bulunmaktadır. Geliştirilen uzaktan erişim aracı, Golang dilinde yazılmıştır ve web uygulaması olarak XAMPP ile entegre edilmiştir. MySQL veritabanı, kullanıcı bilgilerini ve sunucu sağlık verilerini depolamak için kullanılmıştır. Uygulama, güvenlik açısından SSL/TLS protokollerini kullanarak iletişim sağlar. Çalışma sonucunda elde edilen uzaktan erişim aracı, etkili bir şekilde sunucu yönetimini ve kullanıcı deneyimini kolaylaştıran bir yapıya sahiptir. Gömülü kabuk, periyodik ekran görüntüsü alımı ve sunucu sağlığını izleme özellikleri, uygulamayı profesyonel ve yenilikçi kılmaktadır. Bu çalışma, güvenli ve kullanıcı dostu bir uzaktan erişim aracının başarıyla geliştirilebileceğini göstermektedir. Gelecekteki çalışmalarda, uygulamanın özelliklerinin genişletilmesi ve daha fazla güvenlik önleminin eklenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Uzaktan, erişim, sunucu, mysql, veritabanı A REMOTE ACCESS TOOL FOR EFFICIENT SERVER MANAGEMENT Asbtract This study addresses the development of a remote access tool (RAT) application. This application, which allows the user to manage the server remotely, is built on Golang, XAMPP and MySQL technology stack. It contains a shell embedded in the web application and has the ability to take and send screenshots every 10 seconds from the server/desktop the user accesses. There is also the ability to monitor server health. Remote access tools are powerful tools that allow users to manage remote servers or devices. However, such tools often have a complex structure and may pose security risks. 530 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This study aims to design a professional and innovative remote access tool, powered by a user-friendly interface and robust security measures. The aim of this study is to increase the functionality and reliability of a remote access tool developed using Golang, XAMPP and MySQL technology stack. Remote management features of the application offered to the user include embedded shell, periodic screenshot taking and server health monitoring. The developed remote access tool is written in Golang language and integrated with XAMPP as a web application. MySQL database was used to store user information and server health data. The application communicates using SSL/TLS protocols for security. The remote access tool obtained as a result of the study has a structure that facilitates effective server management and user experience. The embedded shell, periodic screenshot taking and server health monitoring features make the application professional and innovative. This study shows that a secure and user-friendly remote access tool can be successfully developed. In future work, it is recommended to expand the features of the application and add more security measures. Keywords: Remote, access, server, mysql, database 531 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A COLOUR IMAGE STEGANOGRAPHY FOR DIGITAL IMAGES USING AES ALGORITHM Syeda Zahra Banoori Department of Computing, Abasyn University Fahad Masood Department of Computing, Abasyn University Wajid Ullah Khan Department of Computing, Abasyn University Abstract Steganography is the technique which is utilized to protect data from unauthorized access. Confidential messages, images, audio files &amp; videos can all be concealed behind the cover image. It can be used in wide range of fields including medicine, military correspondence and much more. To increase the security of the transmission, we have added a mechanism for transmitting messages from the sender to the recipient. In our suggested method the main goal is to use the Least Significant bit (LSB) technique to conceal the hidden message within the cover image. The suggested strategy is based on the blue channel of the RGB colour model. The RGB images blue channel contains a hidden message, which is less perspective to the human visual system. For the encryption purpose secret message is encoded using the Advanced Encryption Standard (AES) algorithm, also apply XOR operation on all the encrypted bits which provides multiple security layers making it incredibly hard for an attacker to acquire the real secret information. So, the secret message is protected and kept secret. Attackers use steganalysis to determine whether image contains concealed data and recover that data. The proposed technique verified from two methods. RS steganalysis and Pixel Difference Histogram Steganalysis. Peak Signal to Noise Ratio(PSNR), Mean Square Error(MSE), RMSE(Root Mean Square Error), MAE (Mean Absolute Error), NCC (Normalized Cross-Correlation) &amp; SSIM (Structural Similarity Index) are utilized to measure algorithm efficiency, a better-quality image is indicated by a higher PSNR score. 532 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org KVANT KRIPTOQRAFIYASININ KIBERFIZIKI SISTEMLƏRDƏ AUTENTIFIKASIYA ÜSULLARININ TƏHLÜKƏSIZLIYINƏ TƏSIRI Tamara Ələkbərova Azərbaycan Texnologiya Universiteti ORCID: 0009-0008-5274-9909 Xülasə Kvant kriptoqrafiyası, klasik kriptoqrafiya üsullarının təhlükəsizlik prinsiplərini müəyyən qədər dəyişdirən bir tədqiqat sahəsidir. Yeni bir yanaşma sahəsindən biri olan kvant hesablaması çox mürəkkəb məsələləri belə həll etməyimizdə inqilab etməyi planlayan və çox sürətlə inkişaf edən sahələrdən biridir. Kvant kriptoqrafiyası, quantum mexanizmasının əsas xüsuiyyətlərindən istifadə edərək maksimum təhlükəsiz kommunikasiya yaratmaq və bu yaradılmış əlaqəni şifrələmək üçün nəzərdə tutulan yeni bir yanaşma sahəsidir. Bu kriptoqrafiyada olan əsas aspektlərdən biri klassik üsullarla şifrələnmə zamanı deşifrə edilməsi mümkün olan məsələlərin bir çoxunu həll etməkdir. Bu tezisdə Kvant kriptoqrafiyasının kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarına təsir aspektləri təhlil edilmişdir. Araşdırılan təsir aspektlərinə nümunə olaraq qubitlərin xüsusi koqnitiv vəziyyətlərindən istifadə edərək anonimliyin təmin etməsi üsulu, Kvant Açarının Paylanmasının (Quantum key Distribition) kriptoqrafiyada rolu, quantum kriptoqrafiyası vasitəsi ilə qubitlərin istifadə edildikləri müstəqil alqoritmlər vasitəsi ilə təhlükəsizlik səviyyəsinin müəyyən edilməsi üsulu, post-kvant kriptoqrafiyasının mövcud təhlükəsizlik səviyyəsi, post-kvant kriptoqrafiya protokollarının kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarının təhlükəsizliyin qorunmasında olan əhəmiyyəti və bloqçeyn texnologiyasının kvant kriptoqrafiyası ilə birgə istifadə olunması vasitəsi ilə bloqçeyn bazası əsasında autentifikasiya və şifrələmə protokollarının təhlükəsizlikdə olan əhəmiyyəti analiz edilmişdir. Bu təhlillərdən istifadə edərək kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarına təsir edən kriptoqrafik metodların quantum texnologiyası ilə əlaqəsi araşdırılmış və bu üsullar vasitəsi ilə təhlükəsizliyin təmin edilməsinə olan müsbət və mənfi tərəfləri qeyd edilmişdir. Açar sözlər: kvant kriptoqrafiyası, qubitlər, bloqçeyn texnologiyası, post-kvant kriptoqrafiya protokolları IMPACT OF QUANTUM CRYPTOGRAPHY ON THE SECURITY OF AUTHENTICATION METHODS IN CYBERPHYSICAL SYSTEMS Summary Quantum cryptography is a field of research that somewhat changes the security principles of classical cryptographic methods. As a new approach, quantum computing is one of the fastest growing fields that plans to revolutionize the way we solve even the most complex problems. Quantum cryptography is a new field of approach intended to create maximally secure communication using the basic properties of the quantum mechanism and to encrypt this created connection. One of the main aspects of this cryptography is to solve many of the problems that can be deciphered when encrypting with classical methods. In this thesis, aspects of impact of Quantum cryptography on authentication methods in cyberphysical systems are analyzed. As an example of the aspects of influence investigated, the method of providing anonymity using the special cognitive states of qubits, the role of Quantum Key Distribution in cryptography, the method of determining the level of security by means of independent algorithms in which qubits are used by means of quantum cryptography, the existing security of post-quantum cryptography level, the importance of 533 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org authentication methods of post-quantum cryptography protocols in protecting security in cyber-physical systems, and the importance of blockchain-based authentication and encryption protocols in security through the use of blockchain technology together with quantum cryptography were analyzed. Using these analyses, the connection of cryptographic methods affecting authentication methods in cyber-physical systems with quantum technology was investigated and the positive and negative aspects of ensuring security by means of these methods were noted. Keywords: quantum cryptography, qubits, blockchain technology, post-quantum cryptography protocols Giriş Kibernetika və informasiya texnologiyalarının sürətlə istifadə edildiyi bugünkü rəqəmsal dünyada, məlumatların təhlükəsizliyi digər bir sözlə kriptoqrafiya daim əsas məqamını qoruyur. Bu əsas məqamın ən yeni versiyalarından biri isə "kvant kriptoqrafiyası"dır. Kvant kriptoqrafiyası quantum mexanizminin prinsipləri əsasında məlumatların təhlükəsiz şəkildə ötürülməsi üçün inkişaf etdirilməkdə olan bir sahədir. Kvant kriptoqrafiyasının əsas məqsədi üçüncü tərəflər vasitəsilə məlumatlara müdaxilə edilməsinin həmçinin yarana biləcək təhlükəsizlik çatışmazlıqlarının qarşısını almaqdır. Bu kriptoqrafiya üsulu qubitlərin yaradılması və kvant mexanikasının müstəqil prinsiplərinin istifadəsi nəticəsində klassik kriptoqrafiya standartlarından üstün bir təhlükəsizlik səviyyəsi təmin edir. Tezisin əsas məqsədi kriptologiya sahəsinin əsas hissələrindən biri olan kvant kriptoqrafiyası haqqında məlumat vermək və kvant kriptoqrafiyasının kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarına əsas təsir aspektləri təhlil etməkdir. Metod Kvant kriptoqrafiyasının kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarına təsir edən əsas aspektləri aşağıda göstərilmişdir. Qubitlərin xüsusi koqnitiv vəziyyətlərindən istifadə edərək anonimliyin təmin etməsi üsulu Bu texnologiyalar, kvant mexanikası prinsiplərinə əsaslanan bir çox qubit sisteminin istifadə edildiyi unikal metodları təklif edir. Bu metodlara misal olaraq Qubitlərin Superpozisiyası, Quantum Entanglement (Kvant Dolaşıqlığı), Quantum Superdense Coding(Super sıx kodlama), Quantum Money (Kvant pul) üsullarını göstərmək olar. Göstərilən protokolların hər biri, qubitlərin xüsusi koqnitiv vəziyyətlərindən istifadə edərək məlumatların təhlükəsiz və anonim bir şəkildə ötürülməsini təmin etməyə nail olmağı hədəfləyir. Anonimlik təmin edən bu kvant kriptoqrafik prinsiplər, klassik kriptoqrafiyanın prinsiplərinə qarşı daha sərfəlidir və yeni nəsil təhlükəsizlik tədbirlərinin inkişafına nail olur. Kvant Açar Paylaşımı (Quantum Key Distribution QKD) - kriptoqrafiyanın kvant texnologiyasından istifadə edən və məlumatları təhlükəsiz bir şəkildə ötürməyə nail olan bir protokoldur. İşləmə prinsipi adımları isə qubitlərin hazırlanması , qubitlərin ölçülməsi, açarın yaradılması , qubitlərin monitoringi, qubitlərin göndərilməsi və qubitlərin qəbul edilməsidir. Quantum kriptoqrafiyası vasitəsi ilə qubitlərin istifadə edildikləri müstəqil alqoritmlər vasitəsi ilə təhlükəsizlik səviyyəsinin müəyyən edilməsi üsulu- Bu üsul təhlükəsizlik səviyyəsinin müəyyən edilməsində əsas rol oynayır. Bu alqoritmlər, kvant prinsiplərindən istifadə edərək məlumatın təhlükəsiz şəkildə ötürülməsini və şifrələnməsini təmin etmək üçün hazırlanmış texnologiyalardır. Quantum kriptoqrafiyasında istifadə olunan bəzi əsas müstəqil alqoritmlər BB84 Protokolu, E91 Protokolu və B92 protokoludur. İstifadə olunan qubitlər, onların müstəqil vəziyyətlərinin qarışıq vəziyyətlərində olmasına imkan verir, bu da məlumatın üçüncü tərəflər tərəfindən müdaxilə edilməsinə qarşı əlavə bir təhlükəsizlik səviyyəsini yaratmış olur. 534 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org Post-kvant kriptoqrafiyasının mövcud təhlükəsizlik səviyyəsi: Post-kvant kriptoqrafiyası, kvant kriptoanaliz təhdidindən müdafiyə olunan kriptoqrafik protokolların və alqoritmlərin inkişafını təşkil edir. Post-kvant kriptoqrafiyasının mövcud təhlükəsizlik səviyyəsini təmin etmək üçün istifadə olunan alqoritm və protokollara nümunə olaraq post-kvant şifrələmə (post-quantum encryption), post-kvant açar paylaşımı (pk-qkd), hash bazalı şifrələmə alqoritmləri, lattice bazlı kriptoqrafiya, kod bazalı şifrələmə alqoritmlərini göstərmək olar. Bu alternativ yanaşmalar, post-kvant dünyada daha güclü təhlükəsizlik təmin etmək üçün kriptoqrafik protokolların inkişafında çıxış yolları olaraq nəzərdə tutulurlar. Bloqçeyn texnologiyasının kvant kriptoqrafiyası ilə birgə istifadə olunması vasitəsi ilə bloqçeyn bazası əsasında autentifikasiya və şifrələmə protokollarının təhlükəsizlikdə olan əhəmiyyəti- Bloqçeyn texnologiyasının kvant kriptoqrafiyası ilə birgə istifadəsi, məlumat təhlükəsizliyini daha yüksək səviyyəyə çatdırmağa və post-kvant təhlükəsizlik məsələlərinin həllini təmin etməyə nail olmağa kömək edir. Birgə istifadənin təhlükəsizlikdə olan əsas əhəmiyyətinə post-kvant bloqçeyn protokolları:, kvant təhlükəsiz hash funksiyaları, smart kontraktların təhlükəsizliyi, kvanta davamlı imza sxemləri, kvanta davamlı kriptoqrafiya, açar paylaşımı üçün qkd (quantum key distribution) aiddir. Nəticə Kvant kriptoqrafiyası üsulu qubitlərin istifadə edilməsi və superpozisiya prinsipləri əsasında fəaliyyət göstərməklə kiberhücumlarına qarşı daha effektiv müdafiə təmin edir. Göstərilən autentifikasiya üsulları təhlükəsizliyi maksimum dərəcədə artırmağa və mövcud olan texnologiyaların sürətli bir şəkildə inkişafına imkan verir. Bu üsulların birgə tətbiqi, kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarının daha effektiv və etibarlı təhlükəsizlik tədbirləri ilə təmin edilməsinə imkan verir. Kvant kriptoqrafiyasının kiberfiziki sistemlərdə autentifikasiya üsullarına təsiri, məlumatın müstəqil vəziyyətlərdə daha təhlükəsiz şəkildə ötürülməsini, hücumlara qarşı daha dayanıqlı olmağını və təhlükəsiz açar paylaşımını təmin etməsini əhatə edir. Bu üsullar isə kiber təhlükəsizlik sahəsində daha yüksək səviyyədə müdafiə imkanı yaradır. Ədəbiyyat 1. V. B. Dang, F. Farahmand, M. Andrzejczak and K. Gaj, "Implementing and Benchmarking Three Lattice-Based Post-Quantum Cryptography Algorithms Using Software/Hardware Codesign," 2019 International Conference on Field-Programmable Technology (ICFPT), Tianjin, China, 2019, pp. 206-214 2. L. K. Grover, “A fast quantum mechanical algorithm for database search,” Proc. of 28th STOC, pp. 212-219, 1996. 3. S. Pirandola, U. L. Andersen, L. Banchi, M. Berta, D. Bunandar, R. Colbeck, D. Englund, T. Gehring, C. Lupo, C. Ottaviani, J. L. Pereira, M. Razavi, J. Shamsul Shaari, M. Tomamichel, V. C. Usenko, G. Vallone, P. Villoresi, and P. Wallden, "Advances in quantum cryptography," Adv. Opt. Photon. 12, 1012-1236 (2020) 535 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org A “BLACK TO TRANSMISSIVE” ELECTROCHROMIC COPOLYMER Assoc. Prof. Dr. Emine Gül CANSU ERGÜN Baskent University, Department of Electrical and Electronics Engineering ORCID: d0000-0002-3941-4345 Abstract Electrochromic polymers (ECP) can change their colors, reversibly, upon applied potentials. In order to take place for certain applications such as displays, smart windows, optical sensors etc., electrochromic behavior must be stable upon many switching between neutral and oxidized states. Among the electrochromic polymers, black to transmissive ECPs have serious attention since they can be used in electrochromic windows, e-papers, car-rear views, etc. Black to transmissive ECPs absorb the whole visible range of the optical spectrum in the neutral state and change their colors to a transmissive state upon oxidation. Design of new conjugated structures via molecular engineering have been continuously in progress for achieving black ECPs. On the other hand, electrochemical copolymerization is a fast and easy way to obtain black electrochromes. When suitable electrochromic polymers are combined in the same polymer backbone via electrochemical techniques, the resulting copolymer can have complementary optical behavior and may exhibit an optical absorption of the whole visible spectrum. In the light of this information, this study reports a “black to transmissive ECP”, prepared by electrochemical copolymerization of two conjugated units, showing different colors in the neutral states of those homopolymers. The electrochemical and optical properties of the resulting copolymer were revealed, and the obtained results were discussed. Moreover, an electrochromic device of this copolymer was constructed, and the device performance was shown. Keywords: Electrochromic polymers, black to transmissive electrochromic, electropolymerization. 536 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org IMPACT OF VARIATION IN THE BAND GAP AND THE THICKNESS OF CZTSSE ABSORBER LAYER ON SOLAR CELL PERFORMANCE Feriha Afrah BOUKHELKHAL University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0009-0006-7997-9283 Naceur SELMANE University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0000-0001-5070-5357 Ali CHEKNANE University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0000-0002-4949-7412 Abstract The ingredients used in today's thin film photovoltaic technology, such as CuInGaSe2 (CIGS) and CdTe, are costly, scarce, and poisonous (In, Ga, and Te) (Cd). Thus, research into novel solar-absorbing materials made of inexpensive, readily available, and ecologically benign ingredients from earth's wastes is imperative. Copper-Zinc Tin Sulphide/Selenium Cu2ZnSn (S, Se)4 (CZTSSe) is thought to be the best substitute for CdTe and CIGS among them. A photovoltaic solar cell based on CZTSSe must be optimised through modelling in order to increase its performance. In this work we studied the Impact of variations in the band gap and the thikness of absorber layer on solar cell perfermance based CZTSSe using a simulator (1-D SCAPS). the obtained results show that optimal values of performance of our structure solar cell: η, Jsc, Voc and FF are: 12,60 %, 34,69mA/cm2, 0,56V, and 64,18%, respectively. Keywords:Solar cell , CZTSSe, optimization , absorber layer , 1-D SCAPS. 537 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org STUDY OF SOLAR CELL BASED TWO ABSORBER LAYERS CZTS AND CZTSSE Feriha Afrah BOUKHELKHAL University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0009-0006-7997-9283 Naceur SELMANE University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0000-0001-5070-5357 Ali CHEKNANE University of Laghouat, Electronic department ORCID: 0000-0002-4949-7412 Abstract Modern thin-film photovoltaic technology relies on expensive, rare, and toxic (In, Ga, and Te) (Cd) materials like CuInGaSe2 (CIGS) and CdTe. Therefore, it is critical to conduct research into new solar-absorbing materials composed of easily accessible, reasonably priced, and environmentally safe components from the planet's wastes. Of these, Copper-Zinc Tin Sulphide/Selenium Cu2ZnSn (S, Se)4 (CZTSSe) is considered to be the most effective replacement for CdTe and CIGS. To improve performance, a CZTSSe-based photovoltaic solar cell has to be modelled and tuned. In this study we simulated the solar cell-based tow absorber layers using a simulator (1-D SCAPS). the obtained results show that optimal values of efficiency of our structure solar cell: η=26%. Keywords: CZTS, CZTSSe, optimization ,two absorber layer , 1-D SCAPS . 538 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org STUDYING THE TWO-DIMENSIONAL COMPOUND Ca(InP)2: A COMPREHENSIVE DFT STUDY OF ELECTRONIC, THERMODYNAMIC, THERMOELECTRIC AND OPTICAL PROPERTIES S. Dahri LPHE-MS, Science Faculty, Mohammed V University in Rabat A. Jabar LPHE-MS, Science Faculty, Mohammed V University in Rabat LPMAT, Faculty of Sciences Aïn Chock, Hassan II University of Casablanca L. Bahmad Laboratory of Condensed Matter and Interdisciplinary Sciences (LaMCScI), Faculty of Sciences, Mohammed V University L.B. Drissi LPHE-MS, Science Faculty, Mohammed V University in Rabat R. Ahl Laamara LPHE-MS, Science Faculty, Mohammed V University in Rabat ABSTRACT In this work, we investigate the electronic, optical, thermoelectric and thermodynamic properties of Ca(InP)2 by means of detailed theoretical calculations. Ca(InP)2 is a twodimensional material, also known as calcium-indium phosphide, and is classified as a semiconductor. Its crystal structure is determined by the growth conditions and manufacturing parameters used. Typically, a hexagonal arrangement is observed, with regular atomic layers of calcium (Ca), indium (In) and phosphorus (P). Ca(InP)2 is a compound with promising applications in materials science and electronics. Using density functional theory (DFT) with the generalized gradient approximation (GGA) and the modified Becke-Johnson approximation (mBJ), we define the band structure, density of states and optical properties of Ca(InP)2. Our results reveal that Ca(InP)2 exhibits a direct bandgap at the Γ point of the Brillouin zone, making it well suited for optoelectronic applications. In addition, we are analysing optical properties such as dielectric function, absorption coefficient, conductivity and extinction coefficient. And for the thermodynamic properties, including the heat capacity and Debye temperature, we are also calculating the compound's thermal behavior. The results of this study reveal the fundamental characteristics of Ca(InP)2 and offer valuable insights into its potential use in electronic and optoelectronic devices. A thorough knowledge of its electronic, optical and thermodynamic properties can inform future experimental research and contribute to the design of new materials for a wide range of technological applications. 539 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org SOLAR PANEL - NATIONAL POWER PLANTS INDONESIA (PLN) HYBRID SYSTEM DESIGN USING IoT-BASED CADIO ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) Rismen Sinambela Engineering Lecturer, Master of Electrical Engineering, Indonesian Christian University ABSTRACT The increasing need for renewable energy and monitoring energy efficiency in power generation systems inspired this research. This research aims to design and implement a hybrid system for Solar panels with National Power Plants (PLN) using CADIO Artificial Intelligence (AI) technology based on the Internet of Things (IoT). This hybrid system integrates renewable energy sources from Solar panels with the existing PLN network to optimize the use of energy sources, increase electricity supply transmission, and reduce carbon emissions. This research includes system design involving the integration of IoT devices for real-time monitoring and automatic control in order to maximize energy efficiency. In addition, CADIO AI technology is used to manage data and make intelligent decisions in the allocation of energy resources. The research methodology includes system design stages, Solar panel and PLN data collection, data analysis to measure hybrid system performance and system functionality testing. The results of this research provide important insights for the development of smarter and more sustainable renewable energy systems. In addition, this research also provides a foundation for further research in the field of integrating AI and IoT technology in energy infrastructure. Thus, the IoT-based CADIO AIbased solar panel - State Electricity Company hybrid system has great potential to support a more sustainable and environmentally friendly energy transformation in the future. Keywords: solar panel, IoT, CADIO, renewable energy, hybrid system 540 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org TECHNO-ECONOMICAL ANALYSIS OF A REMOTE AREA IN NORTHERN PAKISTAN Fahad Roshan Department of Electrical Engineering, University of Azad Jammu & Kashmir Dr. Ausnain Naveed Khan Department of Electrical Engineering, University of Azad Jammu & Kashmir ABSTRACT Pakistan is currently confronted with severe energy deficiency issues and the urgent need to mitigate air pollution by reducing harmful gas emissions. This research emphasizes the implementation of renewable energy resources as a viable solution to address these challenges. The study focuses on the Administration Building KAC at the University of Azad Jammu & Kashmir, presenting a comprehensive analysis of load estimation and cost assessment for the installation of an optimized hybrid model of renewable energy resources. Using the Hybrid Optimization Model for Electric Renewables (HOMER) Pro software, various scenarios are generated to evaluate the most cost-effective and environmental friendly system to power the building. The findings underscore the significance of effective planning at the national and grassroots levels in curbing energy deficiency and promoting sustainable practices. The proposed hybrid model serves as an optimal solution to meet the building's energy needs while minimizing pollutant emissions. 541 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org ADVANCED CONTROL STRATEGIES FOR DOUBLY FED INDUCTION GENERATOR COUPLED TO A WIND TURBINE Ahlem CHEBEL Laboratory: Electromechanical Engineering, Badji-Mokhtar-Annaba Abdelouahab BENRETEM Laboratory: Electromechanical Engineering, Badji-Mokhtar-Annaba Ivan DOBREV DynFluid Laboratory, Arts et Métiers-Paris Tech, 151 Abstract This research explores advanced control strategies applied to a Doubly Fed Induction Generator (DFIG) coupled with a wind turbine, aiming to enhance the overall performance of the wind energy conversion system. Focused on optimizing power generation and grid integration, the study employs cutting-edge control techniques, with a particular emphasis on novel applications of fuzzy logic. The investigation delves into the intricate dynamics of the DFIG-wind turbine system, addressing challenges related to variable wind conditions and grid disturbances. By leveraging fuzzy logic control, the research aims to create a responsive and adaptive control framework capable of efficiently managing the generator's operation. Key objectives include the minimization of power fluctuations, improvement of grid stability, and maximization of energy capture from varying wind speeds. The study evaluates the effectiveness of fuzzy logic in mitigating the impact of uncertainties and disturbances, offering insights into the system's robustness and reliability. Through simulations and real-world case studies, this research contributes valuable knowledge to the field of wind energy control systems, paving the way for more resilient and adaptive solutions in the transition towards sustainable and reliable power generation Keyword: Wind Turbine, Fuzzy Logic, fuzzification. 542 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org THE ROLE OF COMMUNITY IN THE ISLAMIC ECONOMY DIMAS JAYA TRI SAMUDRA Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0009-0008-6957-8464 WILDAN MAHARODDIN Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0009-0007-9114-1472 ALYA PUSPITA SURYANTO Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0009-0006-9690-219X NASUROPAH Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0009-0004-3111-0031 MUHAMMAD SULTAN MUBAROK Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0000-0002-6168-0439 MUHAMMAD SHULTHONI Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0000-0002-3470-4335 Abstract This paper aims to explain the role of society in islamic economics by formulating the following questions: First, What is the role and contribution of society in the Islamic social finance sector, in particular through the practice of ZIS, in reducing poverty,increasing community economic empowerment, and supporting sustainability society in Muslim society? Society plays a significant role in the Islamic social finance sector, particularly through the practice of ZIS, in reducing poverty, increasing community economic empowerment, and supporting social sustainability in Muslim society. Here's an overview of the role and contribution of society in this sector: (1.) Collecting and Distributing, (2.)Promoting Economic Empowerment, (3.) Mobilizing Social and Philanthropic Funds, (4.) Raising Awareness, (5.) Monitoring Fund Usage, (6.) Community Solidarity. In summary, society's involvement in the Islamic social finance sector, particularly through the practice of ZIS, is instrumental in reducing poverty, enhancing community economic empowerment, and promoting social sustainability in Muslim communities. 543 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org This active engagement not only benefits individuals and less fortunate communities but also reinforces the values of solidarity and social justice within Muslim society. Keywords: Trustworthy, Social responsibility, Islamic Economy, Society as economic steward 544 ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IX December 26-29, 2023 / Ankara, Türkiye WEB: www.ankarakongresi.org E-MAIL: bilgi@ankarakongresi.org MAQASHID SYARIAH AS THE GOAL OF ISLAMIC ECONOMICS JULIA DWI ARSITA Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID:0009-0008-7015-5194 PRADIVA DWI MAHARANI Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID:0009-0007-4698-4956 KHANIYATUNNAFIYAH Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0009-0005-3516-4405 MUHAMMAD SULTAN MUBAROK Faculty of Economics and Islamic Business, State Islamic University K.H. Abdurrahman Wahid Pekalongan ORCID: 0000-0002-6168-0439 Abstract This research aims to investigate the implementation of maqashid syari'ah as the main guide in achieving Islamic economic goals. By analyzing concepts such as maslahah (benefit), adl (justice), and israf (prevention of waste), this research demonstrates how the application of maqashid sharia can provide a strong foundation for creating an inclus