Hakemli Araştırma Makalesi
Türkiye’nin İslamofobi ile
Mücadele Çabaları: Yanıtlar,
Motivasyonlar ve Zorluklar
Guo Xin’gen*
Şanghay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi
Araştırma Görevlisi
*Guo Xin’gen, Şanghay Üniversitesi Liberal Sanatlar Fakültesi’nde Siyaset Bilimi alanında yüksek
lisans öğrencisi ve Şanghay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi’nde araştırma görevlisidir.
Araştırma alanları öncelikle Türkiye’nin Yumuşak Gücü üzerine odaklanmaktadır.
E-posta: markgxg@shu.edu.cn
ORCID: https://orcid.org/0009-0006-2318-2224
Geliş Tarihi: 5.3.2024
Kabul Tarihi: 27.4.2024
Atıf: Guo, X. (2024). Türkiye’nin Islamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve
Zorluklar. BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 5(3), 272-287.
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
ÖZ
Bu makale, Türkiye’nin İslamofobi ile mücadele sürecindeki yanıtlarını, motivasyonlarını ve
karşılaştığı zorlukları araştırmaktadır. Türk perspektifinden bakıldığında, İslamofobi, Türkiye
üzerinde tarihsel ve güncel olumsuz etkiler yaratmıştır. Buna yanıt olarak Türkiye, gerçeklik
ve algı olmak üzere iki boyutta adımlar atmaktadır. Pratik düzlemde Türkiye, ikili diplomasi,
çok taraflı diplomasi ve yabancı propaganda kombinasyonunu kullanmaktadır. Manevi
düzeyde ise, Türkiye ulusal imajını ve yumuşak gücünü vurgulamaktadır. Müslüman bir ülke
olarak Türkiye’nin İslamofobi ile mücadele çabaları, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını, Adalet ve
Kalkınma Partisi’nin ılımlı İslami niteliklerini ve İslam’ın tarihi ve kültürel geleneklerini öne
çıkarmaktadır. İslamofobi ile mücadelede Türkiye, İslamofobi’nin karmaşıklığı, basmakalıp
düşüncelerin yerleşmesi, diğer İslam ülkelerinden gelen engellemeler ve Avrupa’da sağ kanat
popülizminin yükselişi gibi birçok zorlukla da karşı karşıya kalmaktadır. Çin tarafından
önerilen Küresel Medeniyet Girişimi, İslamofobi ile mücadelede başka bir potansiyel alternatif
olabilir.
Anahtar Kelimeler: İslamofobi, Küresel Medeniyet Girişimi, medeniyet, medeniyetler
çatışması, Türkiye.
ABSTRACT
This paper explores Türkiye’s responses, motivations, and challenges in the process of
combating Islamophobia. From the Turkish perspective, Islamophobia has exerted historical
and contemporary negative impacts on Türkiye. In response, Türkiye takes steps from two
dimensions of reality and perception. At the practical level, Türkiye employs a combination
of bilateral diplomacy, multilateral diplomacy, and foreign propaganda. At the spiritual,
Türkiye emphasizes its national image and soft power. As a Muslim country, Türkiye’s
efforts to combat Islamophobia highlight the factors of Türkiye’s national interests, the
moderate Islamic attributes of the Justice and Development Party, and the historical and
cultural traditions of Islam. In the fight against Islamophobia, Türkiye also faces numerous
challenges, including the intricacy of Islamophobia, the entrenchment of stereotypes, the
obstruction from other Islamic countries, and the rise of right-wing populism in Europe. The
Global Civilization Initiative proposed by China may become another potential alternative to
addressing Islamophobia.
Keywords: civilization, clash of civilizations, Global Civilization Initiative, Islamophobia,
Türkiye.
273
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Giriş
İSLAMOFOBİ DÜNYADA UZUN BİR GEÇMİŞE sahiptir. Başlangıcından itibaren, Batı Hristiyan dünyası İslam’a karşı korku, nefret ve önyargı
beslemiştir. Yüzlerce yıl boyunca iki taraf arasındaki
karşılıklı saldırılar bu duyguları körüklemiş, Hristiyan medeniyeti ile İslam medeniyeti arasındaki
çağdaş etkileşime tehdit oluşturan köklü tarihi gerilimlere yol açmıştır. 21. yüzyılda, 11 Eylül terör saldırıları, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD
[DAEŞ] ) ortaya çıkışı ve Avrupa mülteci krizi gibi bir
dizi uluslararası olay, Batı Dünyası’nda anti-İslam ve
anti-Müslüman duyguları yeniden alevlendirmiştir.
Günümüzde İslamofobi’nin yeniden yükselişi, uluslararası toplumun kritik bir meselesi haline gelmiştir.
Son yıllarda İslamofobi sorununun
tırmanmasıyla Türkiye, İslam
dünyası içinde lider konumunu
benimseyerek İslamofobi ile
mücadele etme ve Müslümanların
çıkarlarını koruma sorumluluğunu
üstlenmiştir.
Türkiye, Avrupa ve Asya’nın kesişme noktasında
yer almakta olup, Batı ve Doğu kültürlerinin, Hristiyan ve İslam medeniyetlerinin birleşim noktası
olarak hizmet etmektedir. Türkler, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana İslamofobi’nin
hedefi olmuştur ki bu, sadece genişleyen bir imparatorluk gücünden kaynaklanan askeri korkudan
değil, aynı zamanda heterojen İslam medeniyetinden kaynaklanan kültürel korkudan da kaynaklanmaktadır. 21. yüzyılda, İslamcı köklere sahip Adalet
ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, ken274
disini Osmanlı İmparatorluğu’nun varisi, İslam’ın
son kalesi ve İslam medeniyetinin lideri olarak
görmektedir. Son yıllarda İslamofobi sorununun
tırmanmasıyla Türkiye, İslam dünyası içinde lider
konumunu benimseyerek İslamofobi ile mücadele
etme ve Müslümanların çıkarlarını koruma sorumluluğunu üstlenmiştir (Tol, 2019; Gürcan, 2019).
İslamofobi üzerine mevcut literatür, genellikle bu
olgunun tanımı, sonuçları ve belirli ülkelerde veya
bölgelerdeki tezahürleri üzerine yoğunlaşmaktadır.
Ancak, Türkiye’nin İslamofobi ile mücadele çabaları büyük ölçüde araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu
makale Türkiye’nin İslamofobi ile mücadeledeki
yanıtlarını, motivasyonlarını ve karşılaştığı zorlukları incelemeyi amaçlamaktadır. Makaledeki bulgular, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki rolüne ve
çağdaş dünyada medeniyetlerin etkileşimine daha
kapsamlı bir kavrayış sağlayarak literatüre katkıda
bulunacaktır.
Türk Perspektifinden İslamofobi’yi Anlamak
İngilizce bağlamda, “İslamofobi” terimi “İslam” ve
“fobi” kelimelerinden oluşan bir bileşik kelimedir.
İlk olarak 1923’te kullanılan bu terim, genellikle “İslam’a veya İslam’ı uygulayan insanlara karşı irrasyonel korku, hoşlanmama veya ayrımcılık” anlamına
gelir (Merriam-Webster, 2024). Birleşmiş Milletler’in açıklamasına göre, İslamofobi “Müslümanlara ve Müslüman olmayanlara karşı tehdit, taciz,
kötü muamele, kışkırtma ve yıldırma yoluyla korku,
önyargı ve nefreti içerir ve hem çevrimiçi hem de
çevrimdışı dünyada hoşgörüsüzlüğe, düşmanlığa
neden olur” (United Nations, 2024). 1997 yılında,
ırk ilişkileri ve sivil haklar üzerine odaklanan bir sivil toplum kuruluşu olan Runnymede Trust tarafından İslamofobi’nin çağdaş söylemde ortaya çıkışını
işaret eden “İslamofobi: Hepimiz için Bir Meydan
Okuma” başlıklı bir rapor yayımlandı. O zamandan
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Şekil 1. En Fazla Müslüman Nüfusa Sahip Ülkeler
Türkiye’nin Müslüman nüfusu dünya Müslüman nüfusunun %4.7’sini oluşturmaktadır ve yaklaşık 73,619,000
kişiyle Türkiye nüfusunun %98’i Müslümandır (Şekil: Pew Araştırma Merkezi, 2009).
beri, özellikle 2001’deki 11 Eylül saldırılarından
sonra, İslamofobi kavramı medya, vatandaşlar ve
Batı ülkelerindeki sivil toplum örgütleri tarafından
yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı (Bleich,
2012). Son yıllarda, İslamofobi'nin yayılması ve
sonucunda nefret, düşmanlık ve şiddetin normalleşmesi ile bazı uluslararası kuruluşlar ve egemen
devletler İslamofobi’nin potansiyel tehdidinin farkına varmaya başladı ve bunu siyasi gündemlerine
dahil etmeye başladı.
Türk perspektifinden bakıldığında, İslamofobi
olgusu Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar
izlenebilir. İslam İmparatorluğu’nun erken fetih ve
genişlemesiyle Batı Hristiyan medeniyeti, heterojen
bir medeniyetten kaynaklanan sık sık askeri istilalar ve kültürel şoklar yaşadı. Bu tür etkileşimler, o
zamanlar hala dezavantajlı olan Batılıları, hem somut güvenlik tehdidi hem de soyut manevi tehlike
karşısında savunmasız hissettirdi. Sonuç olarak,
Batı toplumları arasında İslam ve Müslümanlara
karşı sezgisel bir korku ve düşmanlık duygusu ortaya çıkmaya başladı. Batı ulus-devletleri yükselirken
ve Osmanlı İmparatorluğu gerilerken, bir zamanlar
Asya, Afrika ve Avrupa’ya hâkim olan güç giderek
“Avrupa’nın Hasta Adamı’’na dönüştü ve Hristiyan
medeniyeti ile İslam medeniyeti arasındaki pozisyonlar değişti. Batı’nın sömürgeci genişlemesi döneminde, Avrupamerkezcilik ve Oryantalizm gibi
yaygın argümanlar yoğun bir şekilde kullanıldı ve
sömürgeci ve emperyalist söylemler aracılığıyla İslam ve Müslümanlar şeytanlaştırıldı. Bu fikirlerle,
Batı dünyasında Müslümanların cahil, geri kalmış
ve barbar olarak algılanması yavaş yavaş gelişti.
Sonuç olarak, Hristiyanların Müslümanlara karşı
önceki korku ve düşmanlıkları ile kendini rasyonel
ve medeni olarak ilan eden Batı’nın cahil ve barbar
Doğu’ya karşı küçümseme ve ayrımcılığı zamanla
iç içe geçti ve zamanla Batı Hristiyan medeniyetinin Doğu İslam medeniyetine karşı olumsuz algıları kökleşti (He, 2013).
275
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Günümüze kadar, Türkiye’nin seküler bir
ulus-devlete geçiş yapmış olmasına rağmen ve
Türkler imparatorluk döneminde olduğu gibi Batı’ya ciddi askeri ve kültürel tehditler oluşturmasa
da, Batı toplumlarında kalıcı önyargılar devam etmektedir. Pew Araştırma Merkezi tarafından 2009
yılında yayınlanan küresel Müslüman nüfusu raporuna göre, Türkiye’nin Müslüman nüfusu dünya Müslüman nüfusunun %4.7’sini oluşturmaktadır ve yaklaşık 73 milyon 619 bin kişiyle Türkiye
nüfusunun %98’i Müslümandır (Pew Araştırma
Merkezi, 2009). Dolayısıyla, Türkiye’nin Batı’da
artan İslamofobi’den kaçınması doğal olarak zor
olurken, Batı’daki Müslümanlara yönelik olumsuz
algı da uluslararası arenada iki taraf arasındaki
etkileşimi derinden etkileyecektir. Örneğin, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) katılımı, İslamofobi’nin zararlı etkilerini örneklendiren tipik durumlardan biridir.
Türk ekonomisi büyüdükçe,
“kültürel olarak fazla farklı”
eleştirisi, Türkiye’nin Hristiyan
olmayan kimliği temelinde,
Türkiye’nin AB üyeliğine karşı ince
bir muhalefet haline gelmiştir ve
bu durum, katılımının önündeki
başlıca engel olarak kabul
edilmektedir.
1959 yılından bu yana Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ilişkiler kurmayı hedeflemiştir;
bu topluluk daha sonra AB’nin öncülü olmuştur.
1987 yılında Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik için resmi başvuruda bulundu.
Ardından, 1999 yılında Helsinki’de düzenlenen,
276
AB Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde
Türkiye’ye AB adayı statüsü verildi. Bununla birlikte, 2005 yılında müzakerelere başlanmasına rağmen, Türkiye’nin AB’ye katılımı hala beklemektedir. Uzun süren bu süreç, iki taraf arasında birçok
açıdan çelişkileri ve farklılıkları yansıtmaktadır ki
bu durum sadece ekonomik ve diğer maddi unsurları kapsamakla kalmaz, aynı zamanda din, kimlik
gibi psikolojik unsurları da içerir. Li tarafından düzenlenen materyallere göre, 1999 yılında Türk seçkinleri ile yapılan röportajlar, ekonomik sorunun
AB üyeliğine en büyük engel olarak görüldüğünü,
bunu dini sorunun izlediğini ortaya koymaktadır
(Li, 2008). Aslında, Türk ekonomisi büyüdükçe,
“kültürel olarak fazla farklı” eleştirisi, Türkiye’nin
Hristiyan olmayan kimliği temelinde, Türkiye’nin
üyeliğine karşı ince bir muhalefet haline gelmiştir
ve bu durum, katılımının önündeki başlıca engel
olarak kabul edilmektedir (Kirişci, 2008). 2006
yılında Eurobarometer tarafından yayınlanan bir
rapor, katılımcıların neredeyse %60’ının “Türkiye
ile Avrupa Birliği Üye Devletleri arasındaki kültürel farklar, onun AB’ye katılmasına izin vermeyecek kadar önemli” ifadesine tamamen veya eğilim
olarak katıldığını göstermektedir (Eurobarometer,
2006). İslamofobi olgusu, belirli bir ölçüde, kültürel çatışmanın bir tezahürüdür. Batı toplumlarında
İslamofobi şiddetlenirken, AB üye devletlerinde
İslam ve Müslümanlara yönelik olumsuz tutumlar
daha da kötüleşecek ve bu da “kültürel farklılıklar”
fikrini pekiştirecektir. Bu eğilim, kaçınılmaz olarak
Türkiye’nin katılım sürecini engelleyecektir.
Türkiye’nin İslamofobiye Yanıtları
İslamofobi’nin yayılmasıyla ilgili ciddi duruma yanıt olarak Türkiye, çoklu önlemleri içeren
bir “paralel izler” stratejisi benimsemiştir. Pratik
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Islam Işbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“Biz Türkiye olarak Islamofobi ile mücadeleye büyük önem veriyoruz ve bu konuda küresel dayanışmanın tesisi
için çalışıyoruz” demiştir (Fotoğraf: TCCB, 2022).
düzlemde Türkiye, İslamofobi ile mücadelenin
kurumsallaşmasını ve normalleşmesini teşvik
etmek için ikili diplomasi, çok taraflı diplomasi
ve yabancı propaganda kombinasyonunu kullanmaktadır. Manevi düzeyde ise, Türkiye, İslami
olmayan toplumlardaki basmakalıp düşünceleri
değiştirmeyi amaçlayarak ulusal imajını ve yumuşak gücünü vurgulamaktadır. Anti-İslamofobi
çekirdek hedefine odaklanarak, yukarıda bahsedilen iki ana hat birbirleriyle bağlantılı ve tamamlayıcıdır; bu da, “hem belirti hem de kök nedeni
tedavi etmek” yaklaşımını andırmaktadır.
Pratik düzlemde, öncelikle Türkiye, İslamofobi
olaylarının yaşandığı ilgili devletlerle ikili diplomatik faaliyetlerde ve müzakerelerde aktif ola-
rak yer almakta, onları İslamofobi ile mücadele
etmek için pratik adımlar atmaya teşvik etmektedir. Örneğin, aşırı sağcı ve anti-İslam aktivisti
Rasmus Paludan, Ocak 2023’te Danimarka’da bir
cami yakınında ve Türk Elçiliği dışında Kur’an’ı
yakarak Türk Hükûmeti'ni öfkelendirdi. Bunun
ardından Danimarka büyükelçisi Türk Dışişleri
Bakanlığı’na çağrıldı. Burada Türk yetkililer, nefret suçu oluşturan bu kışkırtıcı eylem için verilen
izni şiddetle kınadı ve “Danimarka’nın tutumu
kabul edilemez” dedi (Fraser & Tanner, 2023).
Türkiye’nin girişimleri sonucunda Danimarka,
Aralık’ta “tanınmış bir dini topluluk için öneme
sahip yazılara uygun olmayan muameleyi” yasaklayan yasayı yürürlüğe koydu (Altun, 2023).
277
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Benzer şekilde, İsveç’teki Kur’an yakma olaylarına
yanıt olarak Türkiye, NATO üyeliğini bir kaldıraç
olarak kullanarak İsveç üzerinde baskı uyguladı ve
İsveç’in ilgili konularda taviz vermesini ve İslamofobi ile mücadele önlemleri almasını teşvik etti. Bu
konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç kutsal kitabın yakılmasına ve yırtılmasına izin verdiği sürece
İsveç’in NATO’ya katılmasına izin vermeyeceğini
açıkça belirtti (Fraser & Tanner, 2023).
Ayrıca, çok taraflı diplomasi açısından, Türkiye
sık sık Birleşmiş Milletler (BM), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası platformlarda çalışmalar
yürütmekte, İslamofobi ile mücadele çabalarını kurumsallaştırmayı amaçlamaktadır. Örneğin, Türkiye’nin İİT ile etkin etkileşimleri sonucunda Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu, 2022’de 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak ilan eden
kararı kabul etti (Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2023). İİT Zirve Başkanı olarak Türkiye, 15
Mart 2019’da Yeni Zelanda’daki Christchurch cami
saldırıları sonrasında acil bir toplantı düzenleyerek,
İslamofobi, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tarafından körüklenen şiddetin artışını tartıştı (“Türkiye
OIC toplantısı çağrısında bulundu,” 2019).
AGİT çerçevesinde, kurucu üyelerinden biri
olarak Türkiye, AGİT bölgesinde artan İslamofobiye yönelik işbirliğinin güçlendirilmesi gerekliliğini
vurgulayarak, AGİT’in bu tür zorluklara etkili bir
şekilde yanıt verme kapasitesinin artırılması çağrısında bulundu (Republic of Türkiye Ministry of
Foreign Affairs, 2023).
15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen saldırıda hayatını
kaybedenlerin anısına çiçekler yerleştirildi. 15 Mart Uluslararası Islamofobi ile Mücadele Günü ilan edildi
(Fotoğraf: Xinhua, 2020).
278
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Son olarak Türkiye, İslamofobi ile mücadelede yabancı propaganda yoluyla mücadeleyi
kalıcılaştırıcı bir yaklaşım benimsemiştir. Yabancı propaganda, diplomatik faaliyetlere güçlü
bir destek sağlayarak diğer devletlere sinyallerin ve bilgilerin etkin bir şekilde iletilmesini
kolaylaştırır. Türk diplomatlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi de, basın toplantılarında, uluslararası toplantılarda, sosyal medyada
ve diğer kamu etkinliklerinde sürekli olarak
İslamofobi meselesini ele almıştır. Bu şekilde,
İslamofobi’nin artan yaygınlığını ve şiddetini
vurgulamaya, İslamofobi ile mücadelede küresel dayanışma çağrılarında bulunmaya ve Türkiye’nin bu mücadeledeki liderliğini savunmaya
çalışmaktadırlar. Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamofobi’nin, özellikle liberal demokrasilerde hızla yayılan ve Müslümanların günlük yaşamlarını bozma ve toplumların barışını
tehdit etme eğilimi geliştiren bir virüs kadar
tehlikeli olduğunu açıkça ifade etmiştir (Günerigök, 2021). Açık ifadeler ve düzenli propaganda yoluyla Türkiye, İslam dünyasındaki etkisini
ve temsilciliğini sürekli olarak genişletmektedir.
Manevi düzlemde Türkiye, İslam
ve Müslümanların uluslararası
imajını iyileştirmek için hem
terörle mücadele önlemleri
hem de medya stratejilerini
kullanmaktadır ve İslamofobi
ile ilişkili zihniyetleri ve
basmakalıp düşünceleri dağıtmayı
amaçlamaktadır.
Manevi düzlemde Türkiye, İslam ve Müslümanların uluslararası imajını iyileştirmek için
hem terörle mücadele önlemleri hem de medya
stratejilerini kullanmaktadır ve İslamofobi ile
ilişkili zihniyetleri ve basmakalıp düşünceleri
dağıtmayı amaçlamaktadır. Günümüz uluslararası toplumunda, Batı söyleminin egemenliği
altında şekillendirilen ve tahakküm altına alınan
uluslararası kamuoyu, açık önyargılar sergileyen
Batı merkezli ideolojilerle çevrilidir. Söylem gücündeki bu dengesizlik, birçok devletin küresel
meselelerde kendi görüşlerini yayma fırsatlarını
sınırlamaktadır. Çoğunlukla, bu ülkeler pasif bir
şekilde yanıt vermek zorunda kalırlar, yani “burnundan tutulup yönlendirilirler” ve İslamofobi
söz konusu modelin tipik bir ürünüdür. II. Dünya Savaşı öncesi dönemden Soğuk Savaş sonrası
döneme kadar Batı medyası, “imajlamak - tiplemek - çirkinleştirmek - şeytanlaştırmak – korkutmak” şeklindeki tümdengelim mantığını izlemiş,
İslam dünyasının özgün doğasından uzaklaşan
olumsuz bir imajı yeniden şekillendirip uydurarak Batı dünyasında İslamofobi’yi pekiştirmiştir
(Ma, 2008). Son yıllarda, İslam adına gerçekleşen
şiddet eylemleri, Londra metrosu bombalamaları gibi şiddet olaylarının tekrarlanmasına yönelik
endişeleri artırmış ve sonuç olarak Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğü ve dışlamayı şiddetlendirmiştir (Yılmaz, 2016). Buna yanıt olarak
Türkiye, İslam ile aşırılık, terörizm ve ayrılıkçılık arasında bağlantı olduğu yönündeki iddiaları
çürütmek amacıyla terör örgütleriyle mücadele
etmeye kararlıdır. Bu strateji, terörle mücadeleyi İslamofobi ile mücadele ile bütünleştirerek,
İslamofobi’nin göz ardı edilmesi ile terör tehditlerinin üreme ve yayılma potansiyeli arasındaki
olası bağlantıyı vurgular (Karaaslan & Guder,
2019). Ayrıca, Türkiye, Pakistan ve Malezya ile
işbirliği içinde ortak bir TV projesi başlatarak
kurumsallaştırılmış iletişim kanalları kurma konusunda proaktif adımlar atmıştır (Latif, 2019).
279
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Bu TV kanalı projesi, Türkiye’nin İslamofobi ile
mücadeledeki medya stratejisini temsil etmektedir.
BBC’ye benzer bir İngilizce medya platformu oluşturmayı amaçlayan bu proje; uluslararası toplumda
Türkiye’nin sesini duyurmak, ayrımcılığı ve önyargıyı ortadan kaldırmak ve İslam ve Müslümanlara
yönelik daha olumlu bir imajı teşvik etmek için bir
platform sağlamayı hedeflemektedir.
İkincisi, Türkiye, dünya çapında İslamofobi ve
Türk karşıtı duyguların yükselişiyle mücadele etmek
için kültür ve turizmi iki önemli araç olarak kullanarak yumuşak gücünden yararlanmaktadır (Uğurlu
& Dikme, 2017). İslam geleneği ile modernleşmenin
uyumlu karışımını sunarak, toplumunun çeşitliliğini ve kapsayıcılığını vurgulamaktadır. Gerçekte,
Adalet ve Kalkınma Partisi, 2002’de iktidara gelmesinden beri, Türkiye daha kapsamlı bir kamu diplomasisi geliştirmeye başlamış, kültürel aracı daha
fazla kullanmış ve bu da kültürel diplomasi alanında
yeni bir durum yaratmıştır (Donelli, 2019). Geçen
on yılda, Türkiye kültürel diplomasisini yüksek kül-
tür ve popüler kültür olmak üzere iki tamamlayıcı
düzeyde ilerletmiştir. Yüksek kültür düzeyinde,
Yunus Emre Enstitüsü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı
gibi kamu kurumları aracılığıyla Türk kültürünün
propagandası, eğitimi ve değişimi kolaylaştırılmaktadır. Popüler kültür düzeyinde Türkiye, Radyo ve
Televizyon Kurumu temelinde, Türkiye uluslararası
yayıncılık ve TV dizisi üretimini kullanarak Türk
vizyonunu yaymak, olumlu bir Türk imajı yaratmak
ve Türk kültürünü tanıtmak için çalışmaktadır (Donelli, 2019). Ayrıca turizm, Türkiye’nin yumuşak
gücünü artırma ve İslamofobi ile mücadele etme
konusunda başka önemli bir araçtır. AKP Hükûmeti'nin yönetim döneminde, özellikle hedef bölgelere yönelik yumuşak güç vurgusu içeren Türk
dış politikası yöneliminde benzeri görülmemiş
değişiklikler olmuştur ve bu etkili olmuştur: Veriler, yumuşak güç hedef bölgeleri ile bu bölgelerden gelen turist sayısı arasında pozitif bir korelasyon olduğunu göstermektedir (Şen, 2019).
Şekil 2. ABD'de FBI'a bildirilen Müslüman Karşıtı Suçlar
ABD'de 11 Eylül'den sonra müslüman karşıtı hareketler çoğalmaya başlamıştır (Şekil: CGTN, 2022).
280
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Türkiye’nin Yanıtlarının Ardındaki
Motivasyonlar
Özünde, Türkiye’nin İslamofobi ile mücadele
çabaları sadece propaganda ve pratik eylemlerden ibaret değildir; bunların ardında Türk
Hükûmeti'nin çeşitli stratejik düşünceleri bulunmaktadır. Genel olarak, Türkiye’nin yanıtları
Türkiye’nin ulusal çıkarlarına, AKP’nin ılımlı
İslami niteliklerine ve İslam’ın tarihi ve kültürel
geleneklerine dayanmaktadır.
Hem Batılı devletlerle ekonomik
ilişkileri istikrara kavuşturma
hem de iç ekonomik koşulları
iyileştirme temelinde, İslamofobi
ile mücadele, Türkiye’nin
ekonomik çıkarlarını koruma
konusunda kilit bir araç olarak
görünmektedir.
İlk olarak Türkiye, siyaset, ekonomi ve güvenlik alanlarında çoklu ulusal çıkarlarını koruma
zorunluluğu ile güdülenmiştir. Siyasi çıkarlar
açısından asıl mesele İslam dünyasında liderlik konusudur. İİT çerçevesinde, Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye gibi bazı güçlü devletler,
kendi ulusal çıkarlarına uygun olarak örgütün
gündemini şekillendirmeye çalışmış ve Suudi
Arabistan ile Türkiye arasındaki İslam dünyasının liderliği için rekabet önemli bir çekişme
alanı olmuştur (Liu & Zhao, 2019). Türkiye, İslamofobi kurbanı olan diğer Müslüman devletlerle benzer İslami dini ve kültürel gelenekleri
paylaşmaktadır. İİT’nin önemli bir üyesi olarak
Türkiye, Müslümanların çıkarlarını, onurunu
ve bağımsızlığını koruma sorumluluğunu taşımaktadır. İslamofobi ile küresel ölçekte yüksek
profilli ve görünür bir şekilde mücadele etmek,
Türkiye'nin İslam devletleri arasında etkisini ve
söylem gücünü artırmasına, uluslararası meselelerde daha fazla destek almasına ve İslam dünyasında liderlik oluşturmasına yarar sağlar.
Ekonomik çıkarlar açısından, İslamofobi ile
mücadele, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını bir
ölçüde korumaya yardımcı olabilir. İngiltere
ve ABD gibi birkaç Batı devleti, İslamofobi’nin
yaygın olduğu yerlerdir ve aynı zamanda Türkiye için önemli ticaret ortaklarıdır. Dünya Bankası’nın 2021 istatistiklerine göre, Türkiye’nin
başlıca ihracat ortakları arasında Almanya
(%8,57), Amerika Birleşik Devletleri (%6,54),
Birleşik Krallık (%6,08), İtalya (%5,09) ve Irak
(%4,94) bulunmaktadır; bunların dördü Batı
devletleridir. Türkiye’nin başlıca ithalat ortakları arasında ise ilk beş sıra içinde iki Batı devleti
bulunmaktadır: Almanya, %8 ile dördüncü sırada ve Amerika Birleşik Devletleri, %4,84 ile
beşinci sırada yer almaktadır (World Integrated
Trade Solution, 2021). İslamofobi’nin etkisi altında, Batılı yatırımcılar Türkiye ile ekonomik
faaliyetlerde bulunmanın potansiyel riskleri
konusunda kaçınılmaz olarak endişe duyacak
ve bu da Türkiye ile ticaret yapma isteklerini
azaltacaktır. Dahası, dış ortamın kötüleşmesi
ve heterodoks para politikaları nedeniyle Türk
ekonomisi ivme kaybetmektedir ve 2023’teki iki
yıkıcı deprem Türkiye’nin zaten kırılgan ekonomik durumunu daha da kötüleştirmiştir (World
Bank, 2023). Bu nedenle, hem Batılı devletlerle
ekonomik ilişkileri istikrara kavuşturma hem
de iç ekonomik koşulları iyileştirme temelinde,
İslamofobi ile mücadele, Türkiye’nin ekonomik
çıkarlarını koruma konusunda kilit bir araç olarak görünmektedir.
281
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Güvenlik çıkarları açısından, terörle mücadele ve İslamofobi ile mücadele birbiriyle bağlantılıdır. Her iki sorunu da ele almak için eş
zamanlı çabalar, dini düşmanlığı hafifletmeye,
terörizm için üreme alanını azaltmaya ve sonuç
olarak Türkiye’nin ulusal güvenliğini sürdürmeye yardımcı olur. İslamofobi’nin yayılması,
Hristiyan ve İslam medeniyetleri arasındaki
karşıtlığı derinleştirebilir ve sonunda şiddetin
aşırıcı eylemlerinin artmasına yol açabilir; bu
da her iki tarafı terörizm tuzağına düşürebilir. Böylece, İslamofobi ile mücadele, terörle
mücadele ile yakından ilgilidir; her ikisi de
güvenlik çıkarlarını korumanın bir parçasıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “terörizmin İslam ile
ilişkilendirilmesini şiddetle kınadı” ve Türkiye’nin hem terörizm ile hem de İslamofobi ile
mücadele ettiğini vurgulamaktadır (Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu, 2014).
İkincisi, Türkiye’nin İslamofobi’ye yanıtla-
rı, AKP’nin ılımlı İslami nitelikleri ile büyük
ölçüde şekillendirilmektedir. AKP, 2002 yılından bu yana iktidarda olup, Ortadoğu’daki en
etkili İslami siyasi partilerden biri haline gelmiştir. AKP’nin ideolojisi; doğası gereği, muhafazakarlık ve ılımlı İslamcılık kombinasyonu
ile şekillendirilmiştir ki bu, “Türk Modeli’nin”
bir biçimini oluşturur; yani “ılımlı İslami siyasi
güçler tarafından yönetilen seküler bir temel
üzerine kurulu istikrarlı demokratik sistem”
(Zan, 2012). Siyasi güç adamı Erdoğan’ın liderliğinde AKP, kültür ve değerlerinin kökünde
Panislamizm bulundurarak, çağdaş Türkiye’nin
yurt içi ve küresel vizyonunu gerçekleştirmek
için Osmanlı döneminin bazı başarılı tarihi
uygulamalarına dayanır (Dong, 2022). Sonuç
olarak, Türkiye’nin iç ve dış politikaları belirgin bir İslami yönelim sergiler ve İslamofobi
ile mücadele, partinin ideolojisiyle yakından
uyumlu hale gelir. Üstelik, İslamofobi ile müca-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “terörizmin Islam ile ilişkilendirilmesini şiddetle kınadı” ve Türkiye’nin hem terörizm ile
hem de Islamofobi ile mücadele ettiğini vurgulamaktadır (Fotoğraf: TCCB, 2014).
282
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
dele, partinin popülaritesine de fayda sağlayabilir. AKP’nin seçmen tabanı, genellikle “Kara
Türkler” olarak bilinen ve “Beyaz Türkler’in”
karşıtı olan, çoğunlukla şehir banliyölerinden
işçi sınıfı, yükselen muhafazakâr seçkinler ve
Güneydoğu’daki Kürt nüfusu içindeki dini aşırılık yanlılarından oluşur (Li & Robins, 2016).
Bu muhafazakâr ve marjinalleşmiş İslamcılar,
AKP’yi kendi çıkarlarının temsilcisi olarak görür ve tam destek verirler. İslamofobi ile mücadele ederek, AKP Hükûmeti Müslümanların
çıkarlarını koruma kararlılığını ve yeteneğini
gösterebilir, bu da seçmen tabanının arzularıyla uyumludur. Bu şekilde, parti sadece mevcut
destekçilerinin güvenini ve desteğini kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda İslamofobi’nin
sonuçlarından korkan diğer seçmenleri de çekerek destek tabanını genişletebilir.
İslam’ın şanlı tarihi ve kültürel
geleneklerini korumak için
İslamofobi ile mücadele, kritik bir
çıkış noktasıdır.
Üçüncüsü, Türkiye’nin çabaları, İslami tarihi ve kültürel mirası koruma üzerine kuruludur. Türkiye, üç kutsal mekânı barındıran,
Avrasya’da bir İslam imparatorluğu olarak hizmet vermiş zengin bir İslami tarihi ve kültürel mirasa sahiptir: Mekke, Medine ve Kudüs.
İmparatorluğun en yüksek yöneticisi olan Sultan, aynı zamanda İslam dünyasının en yüksek ruhani lideri olan Halife unvanını da taşır.
Sonuç olarak, Sultan genellikle İslam dünyasının hem yöneticisi hem de koruyucusu rolünü
üstlenir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, neredeyse bin yıl süren İslami
gelenek, sekülerleşme sürecinde yok olmamıştır. Aksine, sessizce uyuyakalmıştır ve İslami
canlanma süreciyle yeniden merkez sahneye
dönmüştür. Dolayısıyla, çağdaş Türk toplumunda hala önemli bir rol oynamaktadır. Yine
de İslamofobi saldırısı ve Batı medyasının propaganda kampanyası altında, İslami gelenekler genellikle Batı değerlerine bir tehdit olarak
algılanır. Bunlar sıklıkla terör, aşırılık ve şiddet
gibi olumsuz çağrışımlarla ilişkilendirilirken,
İslam’ın adalet, merhamet ve hoşgörü gibi pozitif değerleri seçici bir şekilde göz ardı edilir.
İslam ve Müslümanları şeytanlaştıran bu söylem, kültürel ırkçılığın ve hegemonyacılığın
tam bir tezahürüdür. İslamofobi, İslam’ı terörizmle ilişkilendirerek, çeşitli kültürlerin bir
arada var olmasını ciddi şekilde engellemektedir (Sevencan & Kazancı, 2021). Bu nedenle,
İslam’ın şanlı tarihi ve kültürel geleneklerini
korumak için İslamofobi ile mücadele, kritik
bir çıkış noktasıdır.
Türkiye İçin İleriye Dönük Zorluklar
Yukarıda belirtildiği gibi, Türkiye, uluslararası
platformlarda İslamofobi’ye karşı mücadele ihtiyacını sürekli vurgulamış ve bu süreci desteklemek
için özel önlemler almıştır. Ancak, Türkiye, birkaç faktörden ötürü stratejik hedefine ulaşmada
birçok zorlukla karşılaşacak gibi görünüyor. İlk
olarak, İslamofobi’nin karmaşık ve yaygın doğası,
bu sorunun çözümünü önemli ölçüde zorlaştırmaktadır. Çeşitli köklere sahip karmaşık ve çok
yönlü bir toplumsal olgu olarak İslamofobi, farklı
ülkelerde veya bölgelerde farklı dinamikler sergilemektedir ve bunun arkasında siyaset, ekonomi,
kültür, din gibi çeşitli etkenler bulunmaktadır. Bu
etkenler, durum değiştikçe iç içe geçmekte ve İslamofobi’yi giderek daha karmaşık hale getirmektedir.
283
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Günümüzde, kavramların sürekli evrimi ve gerçeklikteki keskin dönüşümleriyle birlikte İslamofobi, dini ayrımcılığı, ırkçılığı ve kültürel ırkçılığı
kapsayan büyük bir mesele haline gelmiştir (Çakmak, 2022). Bu bağlamda Türkiye, sorunun hem
belirtileriyle hem de kök nedenleriyle başa çıkmak
için “paralel izler” stratejisini benimsemiş olmasına rağmen, bu karmaşık toplumsal sorunun tüm
yönlerini kapsamlı bir şekilde ele alamamaktadır.
Günümüzde, Batı medyası hala
uluslararası söylem gücünü
elinde bulundurmaktadır ve
İslam ve Müslümanlar hakkında
basmakalıp düşünceler ve
olumsuz imajlar yaymak
için propaganda makinesini
kullanmaya devam etmektedir.
Ayrıca, İslamofobi tarafından oluşturulan
basmakalıp düşünceleri değiştirmek zordur. Batı’nın siyasi çevreleri, akademi ve medyasının
ortak manipülasyonu ile oluşturulan İslamofobi
olgusu uzun bir tarihe sahiptir ve Batı, muhalifleri küçümseyerek gerçekçi olmayan olumlu bir
öz imaj şekillendirmiştir (Ma, 2008). Kökenine
bakıldığında, İslamofobi büyük ölçüde Batı tarafından uydurulmuş bir söylem tuzağıdır. Kendi çıkarlarını sürdürmek amacıyla Batı, İslam ve
Müslümanlar hakkında olumsuz bir imaj öngörür
ve bu basmakalıp düşünceleri siyasal uygulamalarında pekiştirir, sonunda kendini gerçekleştiren
kehanetin mantıksal tuzağına düşer. Sonuç olarak
Müslümanlar, yasadışılık, suç, şiddet gibi çeşitli
olumsuz sosyal olgular için küresel “günah keçisi”
haline gelmiştir (Kaya, 2020). Günümüzde, Batı
284
medyası hala uluslararası söylem gücünü elinde
bulundurmaktadır ve İslam ve Müslümanlar hakkında basmakalıp düşünceler ve olumsuz imajlar
yaymak için propaganda makinesini kullanmaya
devam etmektedir. Buna karşılık Türkiye, bu tür
bir anlatıyı dengede tutacak nitelikte propaganda
yeteneklerine sahip değildir; bu durum, Batı’nın
söylem hegemonyasına meydan okumayı ve önyargıları ortadan kaldırmayı son derece zorlaştırmaktadır.
Buna ek olarak, İslamofobi ile mücadelede Türkiye’nin İslam dünyasında liderlik arayışı, bazı İslam devletlerinden dirençle karşılaşacaktır. İslam
dünyasında bölgesel dini liderlik mücadelesi, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki bölgesel liderlik mücadelesinin odak noktalarından biridir ve
Ortadoğu’daki karışıklıkların ardından ideolojik
ve jeopolitik çıkarlar üzerinde bu tür rekabetler
tırmanmaktadır (Liu & Zhao, 2019). Ayrıca, tüm
Müslüman devletler İslamofobi’ye karşı pratik eylemler uygulamaya geçirmemiştir. Batı ile karşılıklı bağımlılık ilişkisi olan bazı Müslüman devletler,
Batı’yı rahatsız edebilecek açıklamalar yapmaktan
çekinebilir ve bazıları, Birleşik Arap Emirlikleri
gibi, “anti-Müslüman çevreleri mali olarak destekleyebilir” (Kızıl, 2021). Dolayısıyla, İslam dünyası
içindeki zorluklar Türkiye için önemli bir engel
teşkil edecektir.
Son olarak, Avrupa’daki sağ popülizmin yükselişi, Türkiye’nin çabalarını derinden etkilemektedir. Avrupa’da aşırı sağ fikirleri kamuoyu desteği
kazanmaya başladıkça, bazı merkez sağ partiler,
marjinal seçmenlerinin sadakatini korumak amacıyla aşırı sağa yanaşmaya başlamıştır; benzer sebeplerle genellikle ırkçılık karşıtı girişimleri savunan merkez sol daha sessiz hale gelmiştir (Yinanç,
2017). Artan sağ kanat güçleri arka planında, Türkiye'nin İslamofobi ile mücadele çabaları arzu edilen sonuçları üretmekte zorlanacaktır.
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Küresel Medeniyet Girişimi, medeniyetler arası eşitlik, diyalog ve kapsayıcılık ilkelerini savunmanın
önemini vurgular (Şekil: Li Min/China Daily, 2022).
Çin’in Yanıtı: Küresel Medeniyet Girişimi
Çin’in perspektifinden bakıldığında, İslamofobi
Türkiye gibi Müslüman devletler için olduğundan
çok daha az tehdit oluştursa da Çin, “insanlık için
ortak bir gelecek topluluğu” fikrini savunmakta,
tüm devletleri kültürel çeşitliliğe saygı duymaya
ve İslamofobi’ye karşı çıkmaya çağırmaktadır. Çin
Hükûmeti, diplomatik kanallar aracılığıyla İslamofobi’ye karşı kesin muhalefetini sürekli olarak ifade
etmiştir. Örneğin, İslamofobi’yle Mücadele Uluslararası Günü’nde, Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, Çin'in dini ayrımcılık ve nefrete karşı tutarlı duruşunu tekrarlamış ve
dünyada yalnızca Müslüman topluluğu hedef alan
bir yasağı yürürlüğe koyan tek devlet olan Amerika
Birleşik Devletleri’nin İslamofobi’yi ortadan kaldır-
mak için pratik adımlar atması gerektiğini vurgulamıştır (Le, 2023). Kur'an yakma olaylarına yanıt
olarak Çin; İslamofobi’nin tüm biçimlerine karşı
güçlü kınamasını ve karşıtlığını açıkça iletmiş, medeniyetler arasında karşılıklı saygı, hoşgörü ve anlayışın uzun süredir savunucusu olduğunu vurgulamıştır (Xing & Li, 2023). 2022 yılında Çin, Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu’nun her yıl 15 Mart’ı İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü olarak belirlemesi kararını destekleyen ortak sponsorlardan biri
olmuştur; bu da, Çin’in medeniyetler arası diyalogu
ısrarla savunma ve sözde medeniyetler çatışmasına
karşı çıkma konusundaki tutarlı duruşunu canlı bir
şekilde göstermektedir (Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2022). Çin’in İslamofobi’ye karşı
tutumu ve yanıtı, yukarıda açıklandığı gibi, belirli
bir dereceye kadar Türkiye ile örtüşmektedir.
285
BRIq
•
Cilt 5 Sa yı 3 Yaz 2024
Daha geniş bir perspektiften bakıldığında,
Küresel Medeniyet Girişimi (KUG), İslamofobi
ile başa çıkma konusunda Çin’in bir yaklaşımı
olarak görülebilir. 15 Mart 2023’te Çin Devlet
Başkanı Xi Jinping tarafından önerilen Küresel
Medeniyet Girişimi, medeniyetler arası eşitlik,
diyalog ve kapsayıcılık ilkelerini savunmanın
önemini vurgular. Girişim, dünya genelindeki devletlerin “kültürel alışverişlerin yabancılaşmayı aşmasını”, “karşılıklı öğrenmenin
çatışmaları aşmasını” ve “bir arada yaşamanın
üstünlük duygularını aşmasını” savunur. Bu
fikirler, Çin’in medeniyet üzerine benzersiz
perspektifini tam anlamıyla yansıtır: Birlikte
uyum içinde farklılık. Dünya genelinde ülkeler, insanlar, inançlar, sistemler benzersiz birer
mozaiktir (Tangen, 2023). Kibir ve önyargı, İslamofobi gibi sonsuz çatışmalara yol açacaktır.
Ülkelerin açık fikirli olmaları ve farklılıkları
korurken ortak zemin aramaları gerekmektedir. Sadece bu şekilde insanlık parlak bir gelecek yaratabilir.
Sonuç
Büyük bir Müslüman devlet olarak Türkiye, İslamofobi tarafından ortaya konulan ciddi zorluklardan kaçınamaz ve AB’ye katılımı, ulusal
imajı gibi konularda bundan zarar görmektedir.
Ulusal çıkarlar, ideoloji, İslami gelenekler ve
diğer hususlar temel alınarak Türkiye, İslamofobi ile mücadele etmek için gerçeklik ve algı
olmak üzere iki boyutta hedeflenmiş önlemler
uygulamıştır, ancak bu çabalar birçok zorlukla
karşılaşmıştır. Şimdiye kadar, Türkiye’nin stratejisi önemli sonuçlar doğurmamıştır. Pratik
düzlemde İslamofobi’nin belirli olaylarıyla ilgilenilirken kimi ilerlemeler kaydedilmiş olsa
da manevi düzlemde hâlâ alınacak uzun bir yol
286
vardır. Çin atasözünde denildiği gibi, “Dağdaki hırsızı yakalamak kolaydır, ancak zihindeki basmakalıp düşünceyi yok etmek zordur.”
Öngörülebilir gelecekte, Türkiye İslamofobi’ye
karşı kararlı mücadelesini sürdürecektir ve iki
taraf arasındaki çatışma uzun bir süre devam
edecektir. Bu çatışmanın sonucu henüz görülememektedir.
Tarihi kökenlerine bakıldığında, İslamofobi’de vücut bulan Batı ve Doğu, Hristiyan medeniyeti ve İslam medeniyeti arasındaki ikiliklerde, Huntington tarafından ileri sürülen
“medeniyetler çatışması” kuramının izlerine
rastlamak zor değildir. Bu fikirler iç içe geçmiştir ve kolektif olarak İslamofobi’nin teorik
temellerini oluşturmuştur. Bu ikili karşıtlık
altında, iki medeniyet arasında aşılamaz bir
uçurum varmış gibi ele alınmaktadır. Özünde
İslamofobi, medeniyetler çatışması kavramı
dahilinde daha geniş Batı söyleminin bir yönü
olarak anlaşılabilir. İslamofobi sorununu kökten çözmek için, medeniyet kavramı ve kuramından başlamak, Batı söylem hegemonyasını
kırmak ve daha kapsayıcı bir medeniyet görüşü
inşa etmek ve teşvik etmek gereklidir. Erken
dönemde, 2005 yılında Türkiye, farklı kültürler
arasında karşılıklı saygıyı güçlendirmeyi amaçlayan “Medeniyetler İttifakı Girişimi’ni” İspanya ile birlikte başlatmıştı. Benzer şekilde, 2023
yılında Çin, kendi medeniyet görüşünü, yani
Küresel Medeniyet Girişimi’ni ortaya koydu.
İki ülkenin uygulamaları, önyargılı medeniyet
görüşlerini parçalamak ve kapsayıcı medeniyet
görüşleri inşa etmek için olumlu denemelerdir.
Uluslararası düzen hala Batı merkezli medeniyet görüşü tarafından tahakküm altına alınmış
olsa da yukarıda belirtilen çabalar umarız mevcut durumu daha büyük veya daha küçük ölçüde değiştirmeye katkıda bulunabilir.
Guo Xin’gen - Türkiye’nin İslamofobi ile Mücadele Çabaları: Yanıtlar, Motivasyonlar ve Zorluklar
Kaynakça
Altun, T. (2023). Türkiye to continue multidimensional diplomacy in 2024 to address
growing Islamophobia. Anadolu Agency. 27 Şubat 2024 tarihinde https://www.aa.com.
tr/en/politics/turkiye-to-continue-multidimensional-diplomacy-in-2024-to-address-growing-islamophobia/3095964 adresinden alındı.
Merriam-Webster. (2024). Islamophobia. In Merriam-Webster.com dictionary. 18 Ocak
2024 tarihinde https://www.merriam-webster.com/dictionary/Islamophobia adresinden alındı.
Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China. (2022). China-Arab Cooperation in New Era. Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China. 3 Şubat
2024 tarihinde https://www.mfa.gov.cn/zyxw/202212/t20221201_10983991.shtml adresinden alındı.
Bleich, E. (2012). Defining and Researching Islamophobia. Review of Middle East Studies,
46(2), 180–189. http://www.jstor.org/stable/41940895
Pew Research Center. (2009). Mapping the Global Muslim Population. Pew Research Center. 7 Şubat 2024 tarihinde https://www.pewresearch.org/religion/2009/10/07/mapping-the-global-muslim-population/ adresinden alındı.
BM/Martine Perret. (2024). International Day to Combat Islamophobia 15 March. 28 Nisan
2024 tarihinde https://www.un.org/en/observances/anti-islamophobia-day adresinden
alındı.
Quran burned in front of Denmark mosque, Turkish embassy. (2023). Al Jazeera. 27 Ocak
2024
tarihinde
https://www.aljazeera.com/news/2023/1/27/quran-burned-before-a-mosque-and-turkish-embassy-in-copenhagen adresinden alındı.
Cakmak, B. N. (2022). Islamophobia continues to spread like plague in West: Turkish president. Anadolu Agency. 25 Şubat 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/en/turkey/
islamophobia-continues-to-spread-like-plague-in-west-turkish-president/253586 adresinden alındı.
Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs. (n.d.). Türkiye and the Organization for
Security and Co-operation in Europe (OSCE). 20 Şubat 2024 tarihinde https://www.
mfa.gov.tr/turkey-and-the-organization-for-security-and-cooperation-in-europe-osce.
en.mfa adresinden alındı.
Donelli, F. (2019). Persuading through Culture, Values, and Ideas: The Case of Turkey’s Cultural Diplomacy. Insight Turkey, 21(3), 113-134. https://www.jstor.org/stable/26776106
Dong, M. Y. (2022). A Primary Exploration on Turkey’s Diplomacy of Geopolitical Aggressiveness. West Asia and Africa, (2), 141-155.
Eurobarometer. (2006). Eurobarometer 66.1 - Variable Report. Eurobarometer. 20 Şubat
2024 tarihinde https://www.gesis.org/en/eurobarometer-data-service/survey-series/
standard-special-eb/study-overview/eurobarometer-661-za-4526-sep-oct-2006 adresinden alındı.
Fraser, S. & Tanner, J. (2023). Erdogan: Sweden can’t join NATO if Quran-burning is allowed. AP News. 15 Ocak 2024 tarihinde https://apnews.com/article/nato-politics-sweden-government-turkey-recep-tayyip-erdogan-795fe9f6fd7ed4f0416fc1a78498dd9d
adresinden alındı.
Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs. (2023). No: 72, 15 March 2023, Press Release
Regarding 15 March the International Day To Combat Islamophobia [Press release]. 20
Şubat 2024 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/no_-72_-15-mart-islamofobiyle-mucadele-uluslararasi-gunu-hk.en.mfa adresinden alındı.
Shi Yu/China Daily. (2023). Significance of Global Civilization Initiative to world stability.
28 Nisan 2024 tarihinde https://global.chinadaily.com.cn/a/202304/12/WS6436070ba31057c47ebb9a43.html adresinden alındı.
Şen, O. (2019). Targeted soft power in Turkish new foreign policy and its impact on origins
of inbound tourists. Journal of Tourism Theory and Research, 5(1), 65-74. https://www.
researchgate.net/publication/331555163_Targeted_soft_power_in_Turkish_new_foreign_policy_and_its_impact_on_origins_of_in-bound_tourists
General Assembly of the United Nations. (2014). General Debate Turkey. General Assembly
of the United Nations. 10 Ocak 2024 tarihinde https://www.un.org/en/ga/69/meetings/
gadebate/24sep/turkey.shtml adresinden alındı.
Sevencan, S. & Kazanci, H. (2021). Islamophobia hinders coexistence of diverse cultures,
says Turkish official. Anadolu Agency. 17 Ocak 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/
en/turkey/islamophobia-hinders-coexistence-of-diverse-cultures-says-turkish-official/2324273 adresinden alındı.
Günerigök, S. (2021). Turkey taking leading role against Islamophobia: Erdogan. Anadolu
Agency. 27 Ocak 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/en/americas/turkey-taking-leading-role-against-islamophobia-erdogan/2369165 adresinden alındı.
Tangen, E. (2023). Global Civilization Initiative (GCI). Taihe Institute. 22 Şubat 2024 tarihinde http://www.taiheinstitute.org/Content/2023/11-13/1714280932.html adresinden
alındı.
Gürcan, Efe Can. (2019). Political geography of Turkey’s intervention in Syria: underlying
causes and consequences (2011-2016). Journal of Aggression, Conflict and Peace Research, 11(1), 1–10.
TCCB. (2022). We work to establish global solidarity in combating Islamophobia. 28 Nisan
2024 tarihinde https://www.tccb.gov.tr/en/news/542/140290/-we-work-to-establish-global-solidarity-in-combating-islamophobia- adresinden alındı.
He, J. Y. (2013). The Evolution of American Hegemony and Islamophobia. World Economics
and Politics, (4), 125-142.
The World Bank. (2023). Türkiye Overview. The World Bank. 15 Şubat 2024 tarihinde https://
www.worldbank.org/en/country/turkey/overview adresinden alındı.
Karaaslan, Y. S. & Guder, I. (2019). Turkey warns West against ignoring Islamophobia. Anadolu Agency. 5 Şubat 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/turkey-warns-west-against-ignoring-islamophobia/1424130 adresinden alındı.
Tol, G. (2019). Turkey’s Bid for Religious Leadership: How the AKP Uses Islamic Soft Power.
Foreign Affairs. 7 Şubat 2024 tarihinde https://www.foreignaffairs.com/articles/turkey/2019-01-10/turkeys-bid-religious-leadership adresinden alındı.
Kaya, A. (2020). Right-wing populism and Islamophobism in Europe and their impact on
Turkey-EU relations. Turkish Studies, 21(1), 1-28. https://www.tandfonline.com/doi/ab
s/10.1080/14683849.2018.1499431
Kirişci, K. (2008). Religion as an Argument in the Debate on Turkish EU Membership. In D.
Jung & C. Raudvere (Eds.), Religion, Politics, and Turkey’s EU Accession (pp. 19-39).
Palgrave Macmillan. https://doi.org/10.1057/9780230615403_2
Kizil, N. (2021). Turkey can successfully pioneer anti-Islamophobia fight: Experts. Daily
Sabah. 20 Ocak 2024 tarihinde https://www.dailysabah.com/politics/news-analysis/
turkey-can-successfully-pioneer-anti-islamophobia-fight-experts adresinden alındı.
Latif, A. (2019). Turkey, Pakistan, Malaysia unite to fight Islamophobia. Anadolu Agency. 18
Şubat 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/en/politics/turkey-pakistan-malaysia-unite-to-fight-islamophobia/1594471 adresinden alındı.
Le, X. M. (2023). China on the First International Day to Combat Islamophobia: U.S. Should
Take Practical Actions to Eliminate Islamophobia. China News Service. 17 Ocak 2024
tarihinde https://www.chinanews.com.cn/gn/shipin/cns-d/2023/03-15/news954011.
shtml adresinden alındı.
Li, B. Z. (2008). Turkey’s Basic Standpoint on the EU Membership. Chinese Journal of European Studies, (3), 125-142.
Li, B. Z. & Robins, P. (2016). Strong Governance and Vulnerability of Erdogan Regime in
Türkiye. Contemporary International Relations, (11), 31-39.
Li Min/China Daily. (2022). China-Arab ties enter new era. 29 Nisan 2024 tarihinde https://
www.chinadaily.com.cn/a/202212/17/WS639d2b9ea31057c47eba4dad.html adresinden alındı.
Turkey calls OIC meeting on Islamophobia after NZ attacks. (2019). Al Jazeera. 19 Ocak 2024
tarihinde https://www.aljazeera.com/news/2019/3/21/turkey-calls-oic-meeting-on-islamophobia-after-nz-attacks adresinden alındı.
Ugurlu, S. & Dikme, C. (2017). Turkey to use ‘soft power’ against rise of Islamophobia. Anadolu Agency. 21 Ocak 2024 tarihinde https://www.aa.com.tr/en/politics/turkey-to-use-soft-power-against-rise-of-islamophobia/954531 adresinden alındı.
United Nations. (2024). International Day to Combat Islamophobia 15 March. United Nations. 25 Şubat 2024 tarihinde https://www.un.org/en/observances/anti-islamophobia-day adresinden alındı.
World Integrated Trade Solution. (2021). Turkey trade balance, exports and imports by
country 2021. World Integrated Trade Solution. 13 Ocak 2024 tarihinde https://wits.
worldbank.org/CountryProfile/en/Country/TUR/Year/2021/TradeFlow/EXPIMP/
Partner/by-country adresinden alındı.
Xing, C. & Li, J. Z. (2023). China Strongly Condemns the Recurrence of Quran-burning
Incidents in Relevant Countries. China News Service. 22 Ocak 2024 tarihinde https://
www.chinanews.com.cn/gn/2023/07-13/10042282.shtml adresinden alındı.
Xinhua. (2020). Christchurch mosque gunman sentenced to life imprisonment
in New Zealand. 26 Nisan 2024 tarihinde http://www.xinhuanet.com/english/2020-08/27/c_139322077.htm adresinden alındı.
Yilmaz, I. (2016). The Nature of Islamophobia: Some Key Features. In D. Pratt & R. Woodlock (Eds.), Fear of Muslims? International Perspectives on Islamophobia (pp. 19-29).
Springer. https://link.springer.com/content/pdf/10.1007/978-3-319-29698-2.pdf
Liu, Z. M. & Zhao, Y. C. (2019). From Distant Coexisting to Dominance Competition: A
Logic Analysis of Turkey and Saudi Arabia’s Competition for Regional Leadership Since
the Middle East Turbulence. World Economics and Politics, (8), 39-61.
Yinanç, B. (2017). It is getting more difficult to fight Islamophobia in Europe: UN official
Gün Kut. Hurriyet Daily News. 21 Şubat 2024 tarihinde https://www.hurriyetdailynews.com/it-is-getting-more-difficult-to-fight-islamophobia-in-europe-un-official-gun-kut-116680 adresinden alındı.
Ma, L. R. (2008). Global Soft Environment Governance and Media Hegemony: From the
“Islamophobia” and “China Threat Theory”. Journal of Hui Muslim Minority Studies,
(3), 114-121.
Zan, T. (2012). “Turkey Mode”: Past and Present. Journal of Xinjiang Normal University
(Edition of Philosophy and Social Sciences), 33(2), 10-22.
287