Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
ĠLK TUNÇ ÇAĞDA MEZOPOTAMYA VE SÜMERLER’DE COĞRAFĠ, ETNĠK ve SĠYASĠ YAPI HAZIRLAYAN BARIġ NAZLI Anahtar Kelimeler: Güney Mezopotamya, Sümerler, Uruk, Kolonizasyon, KentleĢme. YER ve TARĠH ADIYAMAN 2021 1 İÇİNDEKİLER SÜMERLER ve KURULUġU………………………………………………………………..3 COĞRAFĠ SINIRLARI…………………………..…………………………………………..4 POLĠTĠK ĠLĠġKĠLERĠ…………………………………………………........……………....4 KRALLAR ve ÖNEMLĠ ĠCRAATLAR…………………………………………………….5 Er Sülaleler 1Devri…………………………………………………………………… 4 Er Sülaleler Devri II…………………………………………………..……………...6 Kral GılgamıĢ………………………………………………………………………..... 6 KiĢ Krallığı…………………………………………………………………………….. 6 Er Sülaleler Devri III………………………………………………………………… 6 I. Ur Sülalesi…………………………………………………………………………... 6 II. Uruk Sülalesi………………………………………………………………………. 7 I. LagaĢ Sülalesi …………..…………………………………………………….. …..7 Kral Urugakina………………………………………………..……………………....7 III. Uruk Sülalesi………………………………………………………………..........7 III. Ur Sülalesi…………………………………………………………………………8 KAYNAKÇA………………………………………………………………………………..9 Anahtar Kelimeler: Güney Mezopotamya, Sümerler, Uruk, Kolonizasyon, KentleĢme. 2 SÜMERLER ve KURULUġU Sümerlerin Güney Irak’ın yerli halkı mı olduğu, yoksa buraya sonradan mı geldikleri kesin olarak bilinmemektedir. Sümerler, 4. binyılın 2. yarısında Irak’ın güneyini yurt edinmiĢlerdir. Ġlk iskan El-Obeid çağında baĢlamıĢtır. Bu dönemden sonraki çağda ilk Ģehir devleti toplulukları Uruk döneminde ortaya çıkar. Uruk kültürü kısa sürede Mezopotamya’ya yayılır. Kültürlerin Güney Mezopotamya’dan kuzey ve batı yönünde geniĢlemesi “Uruk Yayılımı” olarak adlandırılmıĢtır. Bu yayılım dünyanın bilinen en erken kolonizasyon hareketidir. Kolonizasyon hareketi kültürler arası etkileĢim için oldukça önem arz eder. Bunun sonucunda teknolojik ve kültürel geliĢim, çok tanrılı inanç ve yazının icadı gibi oldukça önemli geliĢmeler görülür. Neolitik köy toplumundan kentli topluma geçiĢ sürecinde Mezopotamya’da dört büyük kültür önemli rol oynamıĢtır. Neolitik Devrim’den itibaren kuzeyde Hassuna, Samarra ve Halaf ile güneyde Obeid kültürleri görülür. Obeid ile baĢlayan Uruk ile devam eden bu süreçte Sümer kentlerinin ortaya çıkmasında tarımsal artı ürünün depolanması, kuru tarımdan sulu tarıma geçiĢ ve insanların ortak çıkarlar elde etmek için siyasal örgütlenmesinin büyük etkileri olmuĢtur. Sümerler, ilk siyasal örgütlenme ve devletli topumun görüldüğü kültürdür. Güney Mezopotamya maddi kültürünün Yakındoğu’ya yayılımına zemin hazırlayan El-Obeid kültürü, Uruk kent-devletinin çıkmasına yol açmıĢtır. KentleĢme devriminin Ģafağı olarak nitelenen El-Obeid dönemi, devletleĢme yolunda ilerleyen karmaĢık toplumun ortaya çıkıĢı açısından belirleyicidir. El-Obeid kültürünü, Proto Sümerliler olarak nitelendirebiliriz. Uruk döneminde; uzun mesafeli ticaret-takas ağları, siyasal örgütlenme-devletleĢme ve kültürler arası etkileĢimin oraya çıkması Uruk kültürünün hızlı bir Ģekilde yayılmasına neden olmuĢtur. Mezopotamya tarihinin en zor ve en sık sorulan ve en zor sorusu olan “Sümerler kimlerdir” sorusu, “Sümer problemi” olarak nitelendirilir. Sümerlerin kim olduğu sorusuna yanıt ararken konuĢtukları dile baktığımızda Sümerce kendine özgü yanlarıyla tek örnektir. Sümerler, Hint-Avrupa veya Sami kökenli dil grupları ile akraba değildirler. 3 COĞRAFĠ SINIRLARI Mezopotamya coğrafyası, AĢağı ve Yukarı Mezopotamya olarak iki farklı ekolojik ve kültürel bölgeden oluĢur. Sümerler medeniyetin doğuĢuna tanıklık eden AĢağı Mezopotamya’da1 tarih sahnesine çıkmıĢlardır. Sümerlerin çekirdek bölgesi Güney Mezopotamya’dır. Mezopotamya; kuzeyde Toros Dağları, güneyde Basra Körfezi, doğuda Zagros Dağları, batıda da Suriye Çölü tarafından çevrelenen bölgedir. Sümerler Mezopotamya’nın güneyinde Dicle ne Fırat nehirleri arasındaki günümüzde Bağdat Ģehrinden Basra Körfezi’ne kadar olan bölgede yaĢamıĢlardır. Mezopotamya denilen bu coğrafyayı vücuda getiren Dicle ve Fırat nehirleridir. Dicle ve Fırat nehirleri Türkiye sınırlarından çıktıktan sonra yaklaĢık olarak 700 kilometre yol alarak Basra Körfezi’ne dökülürler. Dicle ve Fırat nehirlerinin bataklık deltasının bulunduğu bölge düz alüvyonlu bir ovadır. Güney Mezopotamya’daki iklim Ģartlarının elveriĢliliği, kuzeye nazaran daha yoğun bir Ģekilde iskan edilmesine sebep olmuĢtur. Dicle ve Fırat nehirlerinin birbirlerine en çok yaklaĢtığı yer olan Bağdat Ģehridir. Sümer Ģehirlerinin büyük bir kısmı bugünkü Irak devleti sınırları içerisindedir. Sümer Ģehirleri Fırat ve Dicle nehirlerinin kıyısına kurulmuĢlardır. Günümüzde nehirden uzakta bulunan bazı Sümer Ģehirlerinin kurulduğu sırada nehir kıyısında olduğu tespit edilmiĢtir. POLĠTĠK ĠLĠġKĠLERĠ Erken Hanedanlar döneminde Sümerler Güney Mezopotamya’da, etrafı surlarla çevrili ve kendi yöneticilerine sahip devletlerde yaĢadılar. Bu bölgede neredeyse bütün kentler surlarla çevrilmiĢtir. YaklaĢık olarak 18’i büyük, 35 Ģehir ve kasaba bulunuyordu. Sümerlerde yazılı olmayan ve rahip tarafından belirlenen kurallara herkes uymak zorundadır. Teokratik-sosyalizm ile yönetilen Sümer toplumu soylular, sıradan vatandaĢlar ve kölelerden oluĢmaktaydı. Sümer kentleri geliĢtikçe çekim merkezi haline dönüĢtü ve çevresinden göç almaya baĢladı. Kentlere gelenler, artan iĢgücünü ihtiyacını karĢılıyorlardı. Er Hanedanlar döneminden itibaren artan çekiĢmeler ve rekabet, askeri ve siyasal bir gücün geliĢmesine yol açmıĢtır. Bu süreç yönetimde değiĢime neden olmuĢtur. Rahip kral yerini asker krala bırakır. 1 Güney Mezopotamya. 4 Kentlerdeki savunma endiĢesi yüzünden, benzer kıyafetler giyen ve silah taĢıyan askeri bir güç oluĢturulmuĢtur. Sürekli bulunan bir orduları yoktur. Her Sümerli asker sayılır ve savaĢ zamanı herkes savaĢırdı. Dini otoriteden bağımsız olan, askeri gücü elinde tutan siyasal öğeler ön plana çıkmıĢtır. Bunlar yönetimi tekelinde tutmak ve çocuklarına aktarmak için sülale yönetimini oluĢturmuĢlardır. Sümer kentlerinden bazılarının siyasal ve dinsel yönden önem kazandığı zaman, diğer kentlere baskı yaptıkları bilinmektedir. III. Ur Sülalesi, Ur-Nammu ve onu izleyen yaklaĢık yüzyıllık bir dönemin sonucunda Mezopotamya’nın en önemli siyasal gücü haline gelmiĢtir. Ur-Nammu bölgesinde tek egemen güç olmak için fetihler yapmıĢtır. Doğuda Elam ülkesi ve kuzeyde Assur kenti üzerinde kontrolü sağlamıĢtır. Mari, Tuttul, Ebla ve Akdeniz kıyısındaki Biblas ketleriyle siyasal iliĢkiler kurmuĢtur. Dönemin en büyük krallarından olan ġulgi zamanında yayılma ve egemenlik politikası yürütülmüĢtür. ġulgi, Akkad kralı Naram-Sin gibi kutsal bir kiĢilik olarak kabul edilmiĢtir. III. Ur Sülalesi, ġulgi’den sonra yerine geçen Amar-Sin ve ġu-Sin gibi krallar döneminde de varlığını korumuĢtur. Ancak bu dönemimden sonra, Suriye’den Amurruların göçü, doğudan da Elam akınları ile Ur kenti yıkılmıĢtır. Bu olaylar Mezopotamya’daki Sümer egemenliğini sona erdirmiĢtir. KRALLAR ve ÖNEMLĠ ĠCRAATLARI Mezopotamya’da hegemonya kumuĢ bütün sülaleler tufan öncesi ve tufan sonrası olarak ikiye ayrılmıĢtır. Welt Blundell 444 Sümer Kral Listesine göre tufandan önce Eridu, Battibira, Larak, Sippur ve Suruppak kentleri arasında bir egemenlik mücadelesi olmuĢtur. Suruppak sülalesinden 10. Kral UtnapiĢtim zamanında tufan olmuĢtur. Sümer Kral Listeleri tarihsel doğruluğu tartıĢmalı ve mitolojiyle harmanlanmıĢ birçok kral-kahramanı ele alır. Tufandan sonraki ilk üç Sümer Hanedanı KiĢ, Uruk ve Ur Hanedanlarıdır. Er Sülaleler Devri I (M.Ö. 3000-2700) Er Sülaleler I. dönemi hakkında pek az bilgi vardır. Tufandan önce yaĢadıkları tespit edilmiĢtir. Bu devirde adı geçen kral yoktur. Yalnızca Sümer Kral Listelerinde adı geçen Eridu, Suruppak, Larak, Battibira ve Sippar Ģehirleri vardır. 5 Er Sülaleler Devri II (M.Ö. 2700-2500) Bu devrin en büyük özelliği din ve devlet iĢlerinin birbirinden ayrılmıĢ olmasıdır. Tufan’dan sonraki sülaleler lisesinin baĢındaki I. KiĢ ve Ur Sülalelerininde bu devirde yaĢadığı anlaĢılmıĢtır. Er Sülaleler II döneminde Güney Mezopotamya’da birçok Ģehir devleti vardır. Kral GılgamıĢ (M.Ö. 2650/2600) GılgamıĢ, yaygın olarak Uruk’un 5. önemli kralı kabul edilmektedir Babası kendinden önce kral olan, sonra tanrılaĢtırılan Lugalbanda, annesi tanrıça Ninsun’dur. Yarı tanrı yarı insan olarak bilinen GılgamıĢ, yarı efsanevi bir karakter olarak karĢımıza çıkmaktadır. Sümerler ve Akkadlar mitolojilerinde geçen, Mezopotamya’da yaĢanan ölümsüzlüğü arayan bir kralın hikâyesi olan GılgamıĢ Destanı, yarı insan olağanüstü özellikleri olan bir kralın mücadelesini anlatır. Tarihteki ilk yazılı mitolojik destan olarak kabul edilir. GılgamıĢ Destanı, günümüze kadar ulaĢabilen en eski mitolojik metindir. Destan, 12 kil tabletten oluĢur. KiĢ Krallığı I. KiĢ Sülalesinden 23 kralın varlığını biliyoruz. Sümer Kral Listelerinde krallıkların ilki ve en eskisi KiĢ Krallığıdır. Bilinen ilk kralı Messilim’dir. 13. Sırada yer alan Kral Etana önemlidir. Sümer Kral Listelerinde Etana “bütün ülkeleri istikrara kavuĢturan” kiĢi ve “göğe yükselen adam” olarak nitelendirilmiĢtir. Listenin 22. kralı Mebaragesi’nin, Elam’daki Aratta kentine sefer yaptığı ve Mebaragesi ile oğlu Agga’nın, GılgamıĢ ile savaĢtığı bilinmektedir. Er Sülaleler Devri III (M.Ö. 2500-2350) Bu devirde hangi kral bütün Sümer Ģehirlerine hakim olursa, krallığının tescili için baĢtanrı Enlil’in kült merkezi olan Nippur Ģehrine gidip baĢrahibin elinden krallık asasını alıp krallık tacını giymesi gerekiyordu. Ancak o zaman Sümer kentlerinin büyük kralı ünvanını alıyordu. I. Ur Sülalesi Sümer Kral Listeleri bu sülaleye ait beĢ kral ismi vermektedir. MeĢ-anni-padda, Aanni-padda, MeĢ-kiag-nanna, Elulı ve Balulu. IV. Kral Elulu, Uruk’u fethetmiĢ ve oğlunu oraya vali tayin etmiĢtir. 6 II. Uruk Sülalesi Bu sülaleyi kuran En-SakıĢınna’nın yerine oğlu Lugal KiniĢhedudu geçtiğinde oda babası gibi KiĢ Kralı2 ünvanını almıĢtır. Lugal KiniĢhedudu’nun, LagaĢ Ensisi Entemena ile yaptığı anlaĢma ele geçmiĢtir. I. LagaĢ Sülalesi (M.Ö. 2530-2350) LagaĢ Sülalesi’nin kurucusu Ur-NanĢe ilk defa taĢ üzerine Çivi yazısı kullanmıĢtır. UrNanĢe, KiĢ Kralı ünvanını almıĢtır. LagaĢ Sülalesinin III. kralı meĢhur “Akbabalar Steli”ni yaptıran I. Eannatum’dur. Eannatum yazdırmıĢ olduğu kitabelerde Ur, Uruk ve Kubabbarı zaptettiğini ve KiĢ Kralı ünvanını aldığını anlatır. Sülalede ilk Lugal3 ünvanını taĢıyan odur. Kral Urugakina Er Sülaleler III Devri’nin sonlarında (M.Ö. 2375) LagaĢ kentindeki Ur-NanĢe Sülalesi’ni devirerek iktidara gelen Urugakina halkın ızdırabına tercüman olmuĢ ve devlete karĢı isyan etmiĢtir. Mezopotamya tarihinde Urugakina Ġhtilali olarak bilinir. Urugakina Ġhtilali LagaĢ halkını rahiplerin zulmünden kurtaran bir hareket olarak yorumlanır. Dünya tarihine ilk ihtilal olarak geçmiĢtir. Kendisinin bıraktığı tabletlerde, ihtilalden önceki durumu ve yaptığı devrimin getirdiği yenilikleri anlatır. Bu tabletler dünya hukuk tarihinin ilk yazılı kanunları olarak kabul edilir. Urugakina sosyal düzeni yeniden kurmak ve sarsılan adalet otoritesini kurtarmak amacı ile bu reformu yapmıĢtır. III. Uruk Sülalesi LagaĢ kenti Urugakina Ġhtilali’nin sarsıntılarını geçirirken, komĢu Ģehir olan Umma kentinde bir rahibin oğlu Lugalzagesi, Urugakina reformundan ilham alarak Umma Kral Sülalesini devirip iktidarı ele geçirmiĢ, hemen sonrasında Uruk kentini de egemenliği altına almıĢtır. Urugakina’nın 25. Senesinde LagaĢı fethederek, Urugakina’yı esir alır. Böylelikle III. Uruk Sülalesinin kurucusu olur. Lugalzegesi 25 yıllık bir hakimiyetten sonra, Agadeli Sargon tarafından mağlup edilmiĢtir. Agadeli Sargon’un M.Ö. 2350’lerde kurduğu devletle birlikte Mezopotamya’da yeni bir devir baĢlar. Bu dönemden sonra Sümerler üstünlüğünü kaybeder. 2 3 Büyük Kral. Kral. 7 III. Ur Sülalesi III. Ur Sülalesi’nin kurduğu devlete yeni Sümer Devleti denir. Mezopotamya tarihinin Rönesans Devri olarak da bilinir. III. Ur Sülalesi, Ur-Namu tarafından kurulmuĢtur. Ur-Namu Sümer ve Akkad Ülkeleri’nin Kralı ünvanını almıĢtır. Ur-Namu Akkad modelini benimseyerek bölgede tek egemen güç olmak için fetihler yapmıĢtır. Ur-Namu hakimi olduğu topraklarda bozulan toplum düzenini yeniden sağlamak için kendi adıyla anılan kanunlar çıkarmıĢtır. Bu sülalenin 2. ve en büyük krallarından olan ġulgi, okur-yazar politikası gütmüĢtür. Bu kral döneminde tabletlerde yaklaĢık 250 katip adı tespit edilmiĢtir. ġulgi babasının baĢlattığı Ziggurat’ı tamamlatmıĢ ve babası için anıt mezar inĢa ettirmiĢtir. III. Ur Sülalesi, ġulgi’den sonra Amar-Sin ve ġu-Sin döneminde de varlığını sürdürmüĢtür. IV. ġu-Sin, “Martu duvarı” adı verilen Babilonya’daki büyük su kanalından 26 saat mesafede bir kale duvarı yaptırmıĢtır. Bu dönemin sonlarına doğru Suriye’den Amurruların göçü, doğudan da Elam akınları devleti zayıflatmıĢ ve sülalenin yönetimi son bulmuĢtur. Bu olaydan sonra Mezopotamya’daki Sümer egemenliği sona ermiĢtir. 8 KAYNAKÇA BÜLBÜL, C. 2010, “Amurru Göçleri ve Amurruların Eski Önasya Tarihindeki Rolleri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, Sayı 48, Cilt 29, ss. 28-49. CRAWFORD, H. 2004, Sümer ve Sümerler, ArkadaĢ Yayınevi, Ankara. ÇIVGIN, Ġ. 2014, “ M.Ö. 5-6. Binyıllarda Mezopotamya ve Çevresinde Kültürel Temas ve EtkileĢim”, Gaziantep Üniversitesi Journal of Social Sciences, Sayı 13, Cilt 2, ss.359-404. HOOKE, S. H. 1991, Ortadoğu Mitolojisi, Ġmge Kitapevi, Ankara. KALKAN, E. 2015, Uruk Yayılım Kuramları, Ege Yayınları, Ġstanbul. KOÇYĠĞĠT, ġ. 2018, “GılgamıĢ ve Oğuz Kaan Destanlarının KarĢılaĢtırılması”, Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, Sayı 8, Cilt 4, ss. 298-306. KÖROĞLU, K. 2006, Eski Mezopotamya Tarihi, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul. KRAMER, S. N. 1999, Tarih Sümer’de Başlar, Kabalcı Yayınevi, Ġstanbul. LANDSBERGER, B. 1943, “Sümerler”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Sayı 5, Cilt 2, ss. 90-102. LANDSBERGER, B. 1944, “Mezopotamya’da Medeniyetin DoğuĢu”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Sayı 3, Cilt 2, ss. 419-437. MEMĠġ, E. 2007, Eski Çağda Mezopotamya, Ekin Kitapevi, Ankara. OATES, J. 2004, Babil, ArkadaĢ Yayınevi, Ankara. TEKĠN, M. 2014, “Eski Mezopotamya’ Coğrafi ve Etnik Yapı”, Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, Sayı 2, Cilt 9, ss.111-125. 9