Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
Alt ve Üst Sosyo- Ekonomik Düzeydeki Ailelerin Beş- Altı Yaş Çocuklarının Erken
Öğrenme Becerilerinin Bazı Değişkenler Yönünden İncelenmesi
Adalet Kandır
Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi
akandır@gmail.com
Maide Orçan
Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi
maideorcan@gmail.com
Özet
Bu araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden farklı sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beşaltı yaş çocuklarının erken öğrenme becerilerini bazı değişkenlere göre incelemek amacıyla yapılmıştır. Konya il
merkezinde Milli Eğitim okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden farklı sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beşaltı yaş çocukları araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne merkeze bağlı özel ve
resmi ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden altı yaşındaki çocuklar arasından 0,95 güven düzeyi, 0,05
hoşgörü miktarına göre tesadüfî küme örnekleme yoluyla seçilen, 162 çocuk araştırmanın örneklemini
oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, çocuğa ilişkin bilgileri içeren “Genel Bilgi Formu” ile Somwari (1977)
tarafından geliştirilen ve geçerlilik güvenilirlik çalışması Başaran (2006) tarafından yapılan “Erken Öğrenme
Becerileri Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Genel Bilgi Formu ile elde edilen veriler için frekans ve yüzdelik
dağılımlar kullanılmıştır. “Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği” ile elde edilen verilerin ise; Erken
Öğrenme Beceri Toplam puanı (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Alt Ölçek Toplam Puanlarının ortalama ve
standart sapma değerleri alınmış, cinsiyete göre EÖBTP ve Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Ölçek Toplam
Puanlarının arasında farklılık olup olmadığı ile sosyo-ekonomik düzeye göre cinsiyet ve okula başlama yaşı arasında
farklılık olup olmadığı Mann Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Bağımsız değişkenlerin ölçek toplam puanı ve alt
ölçek toplam puanları ile ilişkisi için ise korelasyon değerleri hesaplanmıştır.
Araştırma sonucunda; Alt sosyo-ekonomik düzey ailelerin anasınıfına devam eden kız çocuklarının
Düşünme Becerileri puanlarının, anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından
anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Anasınıfına devam eden alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki
ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanı
(EÖBTP), Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri alt toplam puanlarının arttığı saptanmıştır. Üst sosyo-ekonomik
düzeydeki ailelerin çocuklarının devam ettiği okullarda çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil ve
Sayı Becerileri puanlarının anlamlı düzeyde arttığı bulunmuştur. Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin
çocuklarının devam ettiği okullarda çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşının anlamlı derecede düşük olduğu
belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Erken Öğrenme Becerileri, Okul Öncesi Dönem, Okul Öncesi Eğitim
The Study of Pre-Learning Abilities of the Children in Five-Six Years of the Families with
Lower and Upper Socio-Economical Levels
Abstract
This study was performed to analyze the early learning abilities of the children of the families with different
socio-economical levels who attend pre-school education institutions using some variables. The five-six year of
children of the different socio-economical level families who attend to the National Education pre-school education
institutions in the Konya province constitutes the cosmos of the research.162 children that were selected among the
students attending kindergarten classes of private and public primary schools that are under the control of Provincial
1
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
Directorate of Education in Konya and were chosen through random classification sampling among the students with
0.95 of reliance level and 0.05 tolerant level constitute the sampling of the study.
For the data of the study, “The General Information Form” that was developed by Somwari (1977) and consist
of the information related to the children “The Evaluation Scale for Early Learning Skills” developed by Başaran
(2006) for validity and reliability were use.
The information obtained through General Information File was used for frequencies and percentage allocation.
“The Evaluation Scale of Early Learning Abilities” was used to obtain average and standard deviation value through
Total Scores of Early Learning Abilities and the presence of difference between the sex and the age of beginning to
school according to the socio-economical level was analyzed using Many Whitney U Test. The correlation scores
were computed for the relations between total measurement scores of independent variables and sub-measurement
scores.
At the end of the study, the girls of lower socio-economical levelled families who attend the kindergarten
classes were found to have significantly higher scores of Ability of Thinking than the boys attending the kindergarten
class. It was determined that Total Scores of Early Learning Abilities (EOTB) and sub-total scores of Thinking,
Language and Numeracy Abilities increased when the beginning age of the pre-school education lowered for the
children of families with lower and upper socio-economical levels. It was found that the scores of Language and
Numeracy Abilities increased when the beginning age of the pre-school education lowered for the children of
families with upper socio-economical levels. It was determined that the beginning age to start school was
significantly low for the children who attend the schools of upper socio-economical levels.
Key Words: Early Learning Skills, Pre-School Period, Pre-School Education
Giriş
Eğitim sisteminin bütünlüğü içersinde yer alan okul öncesi eğitim çocuğun doğumundan
itibaren ilkokula başladığı güne kadar olan yılları içine almakta ve her geçen gün önemi
artmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuğun formal eğitime geçme aşamasında önemli bir rol
oynamaktadır. 0–6 yaş arası yılları kapsayan okul öncesi yıllar kişiliğin oluşumu ve şekillenmesi,
temel bilgi ve becerilerin kazanılması ve geliştirilmesinde ileriki yıllara olan etkisi nedeniyle
yaşamın en kritik dönemleridir. Gelişimin kritik olduğu bu dönemde büyüme ve gelişimi
destekleyen deneyim fırsatlarının sağlanmasının gerekliliği bilinmektedir. Yapılan birçok
bilimsel araştırma, çok küçük yaşta eğitime başlanmasının nitelikli, sağlıklı bireyler yetiştirmek
açısından gerekliliğini ortaya koymaktadır (Başaran, 2006:1).
Çocuklarda gelişim ve öğrenme arasında bir paralellik söz konusudur ve çocuklardaki
gelişimin en iyi yolu öğrenme ile gerçekleşmektedir. Bu da çocukların merak etmesini sağlamak,
araştırma yapmalarına fırsat tanımakla mümkün olabilmektedir. Çocukların bilişsel gelişimine
katkıda bulunabilmek, onların soru sorma- cevaplama, araştırma yapma ve problem çözme
yeteneklerini ortaya koyabilmelerine olanak tanımakla mümkün olacaktır. Öğrenme becerilerinin
gelişimi, bilginin yapı taşlarını oluşturmaktadır. Çocuklardaki öğrenme becerilerinin ve
kavramların erken yaşlarda gelişmesi onlara aldıkları bilgiyi organize etme ve sınıflandırma
olanağı verir. Erken çocukluk döneminde, çocuklarda etkin olarak öğrenme becerilerinin gelişimi
üzerinde durulması, onların farklı yapısal deneyimler kazanmalarını da sağlamaktadır
(Charlesworth ve Radeloff, 1991:1; Jackman, 2005:145).
Çocuklar okul öncesi dönemde tüm yaşantılarını adeta birbiri üzerine koyarak biriktirir,
bunlar arasında ilişki kurmayı başarır. Bunun başarılabilmesi, bir yandan olgunlaşmaya bir
yandan da verilecek eğitime bağlıdır. Burada yetişkinin öğrenilen konular arasındaki ilişkilere
yönelik olarak vereceği destek çok önemlidir. Her öğrenme faaliyeti diğeriyle ilişkili olduğu için
öğretmeye önce çocuğun bildiği şeylerden başlanmalıdır. Konuları birbiriyle ilişki içersinde ele
2
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
alarak başlamak, kalıcı öğrenmeyi oluşturur. Bu yolla çocuk, eski bildikleriyle yeni öğrendikleri
arasında bağlantı kurmayı öğrenir. Böylece öğrenme daha anlamlı hale gelir ve daha kalıcı olur
(Oktay, 2002: 137).
Çocuklardaki öğrenme becerileri; düşünme becerisi, sayı becerisi ve dil becerisi gibi
bilişsel süreçleri içermekte ve bunlar birbirleri ile etkileşerek gelişmekte, böylelikle birbirlerini
tamamlamaktadırlar. Öğrenme becerileri de bu boyutlarda incelenmelidir. Öğrenme becerilerinin
gelişiminde bilişsel gelişimle ilişkili önemli diğer bir nokta da düşünme becerileri ile ilgilidir.
Çocuğun çevresini ve dünyayı anlamaya ve öğrenmeye başlamasıyla birlikte düşünme süreci de
başlamış olur. Bu, çocuğun bebeklikten yetişkinliğe kadar devam eden öğrenme yaşantısının da
başlaması demektir. Düşünme becerisi, çocuğun dünyayı anlamasında ve öğrenmesinde nesnel
sosyal çevresi ile ilgili bilgilerini edinmesini ve edindiği bilgileri kullanmasını sağlayan tüm
süreçleri içermektedir. Öğrenme becerisinin bir yönü olan düşünme becerisi çocukta algılama,
karışık sınıflama, problem çözme gibi yeteneklerinin erken gelişmesini sağlayan bir sürecin
başlangıcını oluşturur. Çocukta düşünme becerisi gözlemleme, düzenleme ve ilişkilendirme gibi
doğal yetenekleri temsil eder. Yapılan etkinliklerin sonuçlarını gözden geçirir, verilerin her gün
geri bildirimini alır ve verileri daha sistemli bir biçimde analiz edebilir. Çocuklarda öğrenme
becerilerinden kavramların yerleşmesi yavaş gelişen ve oldukça zor bir süreçtir. Çocuklar her gün
yeni bilgilerle donanırlar ve bu bilgileri ya var olan kavramlarla ilişkilendirirler ya da bunlara
karşı gelen kavramlar yaratırlar. Artan deneyimler ve sözcük dağarcığı ile çocuğun kavramları
zihninde farklılaşmaya başlar. Bu nedenle çocukta algısal uyarıcıları düzenleme yeteneği
geliştikçe, kavramlar ve düşünme arasındaki ilişki öğrenilmeye başlanır. Kavramlar öğrenme
becerilerini geliştirmek, problem çözmek ve düşünmeyi sağlamak için gereklidir. Kavramlar
somut ve soyut olabilirler. Erken çocukluk döneminde, kavramların gelişmesi somuttan soyuta
doğru bir gelişim gösterir. Yapılan araştırmalar; çocuğun kavramları öğrenirken daha çok
çevreden etkilendiği, kavramları daha çok model alma yoluyla öğrendiği üzerinde durmaktadır
(Copley, 2000: 4–43; Jackman, 2005: 156; NAEYC, 2002; Benson, 2007).
Çocukların erken öğrenme becerilerinden sayı kavramını kazanmaları; birbirine benzeyen
nesneleri sınıflara ayırmaları yani sınıflandırma becerisi, nesnelerin farklılıkları arasında bir
düzenleme yapma yani sıralama becerisi, sayısal eşitliği ifade eden bire bir eşleştirme kavramını
anlamaları ile yakından ilgilidir. Bu nedenle de okul öncesi öğretmenlerin bol miktarda sınıflama,
sıralama ve bire bir eşleme çalışmalarına yer vermesi ve çocukların bu becerileri kazanma
durumları objektif bir biçimde ölçekler kullanılarak değerlendirilmelidir. Erken çocukluk dönemi,
çocuğun etkin olarak öğrenme becerilerini edindiği ve temel kavramları kazandığı, gelişimin en
hızlı olduğu dönem olduğundan, çocuğun daha sonraki yıllarda kullanacağı matematiği
anlayabilmesi için bu dönemde, gerekli düşünme yöntemlerinin ve becerilerinin gelişmesi
gerekmektedir. Matematik ve diğer bilimlerin anlaşılmasında gerekli olan temel becerilerin bu
dönemde kazandırılmasıyla, çocuğun daha sonraki okul yaşamı için gerekli olan matematik
bilgisinin ve kavramlarının temeli oluşturulmaktadır. Bu durum çocuğun daha sonraki öğrenim
yaşantısını kolaylaştırarak başarıyı arttıracak, problem çözme becerilerini kazandırarak, üretken
ve verimli olmasını sağlayacaktır (Jackman, 2005: 141-151; Fromboluti ve Rinck, 2002,
http://teacherlink.ed.usu.edu/tlresources/reference/EarlyMath/06ThinkingMath.html;http://www.s
hirleys-preschool-activities.com/preschool-math-activities.html)
Çocukların öğrenme becerilerinin gelişiminde dilin etkisi de yadsınamayacak bir
gerçektir. Çocuklar dil sayesinde öğrendiklerini karşı tarafa aktarabilirler, kendi durumunu
3
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
değerlendirebilirler, düşüncelerini düzenleyebilirler, sonuca gidebilirler ve sonra da sebepleri
açıklayabilirler (Arı ve Gönen, 1988:5; Yavuzer, 1998:46).
Sonuç olarak; sayısal becerilere ilişkin kavramların kazanılması, düşünme ve dil
becerilerinin değerlendirilmesi çocuklardaki öğrenme becerilerinin gelişimi için büyük önem
taşımaktadır. Geleneksel eğitim yöntemleri, çocuktaki düşünme, dil ve sayı becerilerini
kazandırmada yetersiz kalmaktadır. Özellikle ezberciliği, problemleri bilinen yöntemlerle adım
adım çözmeyi teşvik eden yaklaşım çoğu zaman çocukların düşünme becerilerinin gelişimini
kısıtlamakta ve erken öğrenmelerine engel oluşturmaktadır. Her şeyden önce bu tarz yaklaşımlar
çocuğun var olan potansiyelini sonuna kadar kullanmasında ve düşünme becerilerinin
geliştirmesinde güçlükler yaratmaktadır.
Çocuğun eğitiminde rol alan herkesin çocuğu düşünmede özgür bırakacak, araştırıcı, soru
soran, sorun çözen, keşifler yapmaya istekli ve meraklı kılacak yöntemleri bilmesi ve uygulaması
gerekir. Ancak bu şekilde çocukların düşünme becerilerinin bir bütün olarak çalışması
sağlanabilir. Matematik ise çocukların erken öğrenmesinde ve düşünme becerilerinin
gelişmesinde son derece önemli ve gerekli bir araçtır. Zira yaşamın kendisi matematikseldir ve bu
çocukla birlikte yaşam boyu devam eder. Matematik çocukların erken öğrenme becerilerini,
olumlu yönde etkilediğinden dikkatle ele alınmalıdır. Bu onların aynı zamanda düşünme
becerilerinin de temelini oluşturacaktır.
Erken Öğrenme Becerilerinin çocukların yaşamlarına etkisi düşünülecek olursa, buna etki
eden etmenlerin de önemi artmaktadır. Bu noktadan hareketle bu araştırmada, çocuklarda erken
öğrenme becerileri bazı değişkenlere göre incelenmiştir.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırma, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden alt ve üst
sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin beş- altı yaş çocuklarının bazı değişkenlere göre erken
öğrenme becerilerini karşılaştırmalı olarak incelemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem
Araştırma genel tarama modelindedir.
Araştırmanın evrenini, Konya ili merkez ilçelerinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı
ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden beş–altı yaş çocukları oluşturmuştur.
Örneklemin oluşturulmasında, ilk olarak, ilköğretim okulları belirlenmiştir. Bunun için Konya il
ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden mevcut Konya il merkezi Selçuklu ilçesine bağlı okulların
listesi elde edilmiştir. Bu listeden, anasınıfına devam eden çocuk sayısı 50’nin altında olmayan
alt ve üst sosyo-ekonomik düzeyi temsil eden ilköğretim okulları arasından tesadüfî örnekleme
yöntemi ile okullar belirlenmiştir. Belirlenen okullara devam eden, daha önce Erken Öğrenme
Becerileri Destekleyici Programını almamış anasınıfı çocukları arasından tesadüfî olarak seçilen
162 çocuk örneklemi oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Genel Bilgi Formu ve
Başaran (2006) tarafından geçerlik güvenirliği yapılan“Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme
Ölçeği (Early Learning Skills-TELS)” kullanılmıştır. Genel Bilgi Formunda, çocuğa ilişkin
sorular yer almıştır.
Somwari (1977) tarafından geliştirilen Erken Öğrenme Becerileri Değerlendirme Ölçeği
ise; Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri alt bölümlerinden oluşmaktadır. Ölçeğin içinde her biri 18
er maddeden oluşmuş toplam 54 madde bulunmaktadır. Ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik
4
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
çalışmaları Kanada ve Amerika’da yapılmıştır. Ölçeğe 1978 yılında norm çalışması yapılmıştır.
Ölçeğin amacı; çocuğun öğrenme becerilerine ilişkin bireysel yeteneklerini ve eğitim
gereksinimlerini belirlemek, öğretmenlerin çocukların öğrenme becerilerinin geliştirilmesine
yönelik eğitim gereksinimlerine uygun bir eğitim programı hazırlanmasına ya da hazırlanan
eğitim programlarının değerlendirilmesine yardımcı olmaktır. Ölçeğe ilişkin geçerlik güvenirlik
sonuçları; Düşünme Alt Ölçeği için α=.76, Dil Alt Ölçeği için α= .51, Sayı Alt Ölçeği için α= .80
ve EÖBT tüm ölçek için α=.86’dır.
Araştırmada Genel Bilgi Formu ve Erken Öğrenme Beceri Ölçeği ile toplanan veriler,
SPSS 13 istatistik paket programı ile değerlendirilmiştir.
Genel Bilgi Formu ile toplanan çocukların cinsiyetlerine, okul öncesi eğitime devam
etmelerine, okul öncesi eğitime başlama yaşlarına ve sosyo-ekonomik düzeylerine ilişkin veriler
frekans ve yüzdelik dağılımlar halinde verilmiştir.
Erken Öğrenme Beceri Toplam puanları ile Düşünme, Dil ve Sayı alt ölçek puanlarının
ortalama ve standart sapma değerleri alınmış, sosyo-ekonomik düzeye göre cinsiyet ve okula
başlama yaşı arasında farklılık olup olmadığı Many Whitney U testi ile analiz edilmiştir.
Bağımsız değişkenlerin ölçek toplam puanları ve alt ölçek puanları ile ilişkisi için ise korelasyon
dağılımlarına bakılmıştır.
Bulgular ve Tartışma
İlköğretim okulları anasınıflarına devam eden alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki
ailelerin beş- altı yaş çocuklarının Erken Öğrenme Becerilerini karşılaştırmalı olarak incelemek
amacıyla yapılan bu araştırmada elde edilen bulgular; Çocuklara ve Ailelerine İlişkin Genel
Bilgilere İlişkin Tablo1 - Tablo 3 arasında, Sosyo-ekonomik Düzeye Göre Erken Öğrenme
Becerilerine Bazı Değişkenlerin Etkisine İlişkin Bulgular ise Tablo 4 - Tablo 8 arasında olmak
üzere aşağıda Tablo lar halinde verilmiştir.
Çocuklara ve Ailelerine İlişkin Genel Bilgiler
Tablo 1. Çocukların Cinsiyete Göre Dağılımı
Cinsiyet
n
Erkek
86
Kız
76
Toplam
162
%
53,1
46,9
100
Tablo 1’de, erkek çocukların % 53,1, kız çocukların ise %49,9 olduğu gözlenmektedir.
Buna göre çocukların cinsiyetlerine göre dengeli bir dağılım gösterdikleri söylenebilir.
Tablo 2. Çocukların Okul Öncesi Eğitime Devam Etme Sürelerine Göre Dağılımı
Okul Öncesi
n
%
Eğitime Devam
Etme Süreleri
İki yaşından
5
3,1
itibaren
5
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
Üç yaşından
itibaren
Dört yaşından
itibaren
Beş yaşından
itibaren
Altı yaşından
itibaren
Toplam
www.keg.aku.edu.tr
10
6,2
20
12,3
35
21,6
92
56,8
162
100
Tablo 2 incelendiğinde, çocukların %56,8’inin altı yaşından itibaren, %21,6’sının beş
yaşından itibaren,%12,3’ünün dört yaşından itibaren,%6,2’sinin üç yaşından itibaren, %3,1’inin
iki yaşından itibaren bir okul öncesi eğitim kurumuna devam ettikleri görülmektedir. Buna göre
çocukların büyük çoğunluğunun altı yaşından itibaren bir kurumda okul öncesi eğitim almaya
başladıkları söylenebilir.
Tablo 3. Çocukların Ailelerinin Sosyo-Ekonomik Düzeylerine Göre Dağılımı
SosyoEkonomik
n
%
Düzey
Üst
80
49,4
Alt
82
50,6
Toplam
162
100
Tablo 3 incelendiğinde, çocukların % 50,6’sının alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin,
% 49,4’ünün ise üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarından oluştuğu görülmektedir.
Bu bağlamda alt ve üst düzeydeki ailelerin çocuklarının dengeli bir dağılım gösterdikleri
söylenebilir.
Sosyo-ekonomik Düzeye Göre Erken Öğrenme Becerilerine Bazı Değişkenlerin
Etkisine İlişkin Bulgular
Tablo 4. Çocukların Cinsiyetine göre EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puan Karşılaştırmaları
Sıra
u
p
Cinsiyet
N
X
Ss
Ortalaması
Erkek
86 25,6 7,6
76,8
0,173
2863
Kız
76 27,1 7,3
86,8
EÖBTP
p0,05
Düşünme
Becerileri
Dil Becerileri
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
162
86
76
162
86
8,4
9,6
3,2
3,2
73,7
90,3
2600
0,024*
p0,05
7,8
2,4
80,5
3184
0,776
6
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
Sayı Becerileri
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
76
162
86
76
162
www.keg.aku.edu.tr
7,8
2,7
82,6
9,4
9,6
3,0
2,9
80,5
82,6
p0,05
0,778
p0,05
3184,
5
Tablo 4’e göre, anasınıfına devam eden çocukların Erken Öğrenme Becerileri Toplam
Puanları (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları (Alt Ölçek Puanları) cinsiyet
ayrımında incelendiğinde; sadece Düşünme Becerileri puanları açısından cinsiyetler arasındaki
fark anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Anasınıfına devam eden kız çocuklarının Düşünme Becerileri
puanları anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından anlamlı
düzeyde daha yüksek görülmektedir. Diğer puanlar açısından cinsiyetler arasında anlamlı
farklılık görülmemektedir (p>0,05).
Metin ve Dağlıoğlu (2004) “Bolu İl Merkezinde Anasınıfına Devam Eden Altı Yaş Grubu
Çocukların Günlük Yaşam Olaylarındaki Bazı Matematiksel Kavramlarla İlgili Başarı
Düzeylerinin İncelenmesi” konulu araştırmalarında, Bolu ilinde ilköğretim okullarının
anasınıflarına devam eden altı yaş grubu çocuklar üzerinde yürüttükleri araştırmalarının
sonucunda; eşleştirme, gruplama, serileme ve çıkarma işlemlerinde kızların, toplama işlemlerinde
erkeklerin daha başarılı olduğu ve ayırt etmede ise kız ve erkek çocukların benzer düzeyde başarı
gösterdikleri bulunmuştur. Buna göre matematik becerilerinin farklı yönlerinde kız ve erkek
çocukların başarılı olduğu söylenebilir.
Tablo 4’de Düşünme becerileri yönünden farkın anlamlı çıkması; toplumdaki geleneksel
anlayışın bazı konularda erkek çocuklar lehine ayrıcalık sunmasından dolayı, erkek çocuklarına
problem çözme, analiz, sentez yapma gibi bilişsel beceriler yönünden daha fazla deneyim ve
kendini ifade etme fırsatı verilmesine bağlanabilir.
E
k
o
n
o
Üst Sosyo-Ekonomik Düzey
Tablo 5. Sosyo-Ekonomik Düzey Ayrımında Çocukların Cinsiyetine Göre
Toplam Puan Karşılaştırmaları
SosyoSıra
ekonomik
Cinsiyet N Ortalama Ss
Ortalaması
düzey
Erkek 40
32,6
3,8
38,1
EÖBTP
Kız
40
32,8
4,4
42,9
Toplam 80
Erkek 40
11,1
1,9
36,6
Düşünme
Kız
40
11,8
2
44,4
Becerileri
Toplam 80
Erkek 40
9,8
1,5
40,3
Dil
Kız
40
9,8
1,4
40,7
Becerileri
Toplam 80
Erkek 40
11,6
1,8
41,4
Sayı
Kız
40
11,3
2,5
39,7
Becerileri
Toplam 80
EÖBTP
Erkek 46
19,6
4,3
38,3
EÖBTP ve Alt Ölçek
u
p
704,5
0,356
642,5
0,124
790,5
0,925
766
0,74
680,5
0,166
7
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
Düşünme
Becerileri
Dil
Becerileri
Sayı
Becerileri
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
36
82
46
36
82
46
36
82
46
36
82
www.keg.aku.edu.tr
20,7
3,3
45,6
6,1
7,1
2
2,3
36,3
48,1
1672
6
5,6
1,5
2
44,2
38,0
702,5
0,233
7,5
7,7
2,5
2,2
39,5
44,1
1817
0,385
0,025*
Tablo 5’de, anasınıfına devam eden çocukların cinsiyetler arasındaki EÖBTP ve Alt
Ölçek Toplam Puanlarının karşılaştırmaları sosyo-ekonomik düzeye göre incelendiğinde; üst
sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında anlamlı farklılık
görülmemektedir (p>0,05). Buna karşın alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının
cinsiyetleri arasında EÖBTP ve Alt Ölçek Puan karşılaştırmasına bakıldığında, Düşünme
Becerileri Toplam Puanları açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık görülmektedir
(p<0,05). Alt sosyo-ekonomik düzey ailelerinin kız çocuklarının Düşünme Becerileri Toplam
Puanlarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Diğer puanlar açısından cinsiyetler
arasında anlamlı farklılığa rastlanmamıştır (p>0,05). Buna göre, alt sosyo-ekonomik düzey aileler
tarafından geleneksel anlayışın etkisiyle kız çocuklarına daha fazla sorumluluk verilmesi ve
ailelerin kız çocuklardan daha fazla beklentilerinin olması bu sonucu etkilemiş olabilir. Ancak üst
sosyo-ekonomik düzey ailelerinin çocuk eğitimi konusuna alt sosyo-ekomik düzeydeki ailelere
göre daha fazla önem vermelerinden dolayı kız ve erkek çocuğa bakış açılarının aynı şekilde
olması ve çocuklarını daha erken yaşlarda okul öncesi eğitime başlatmaları nedeniyle üst sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının arasında cinsiyetler açısından anlamlı fark
bulunamadığı söylenebilir.
Haktanır (1994) “Yedi-On Yaşlarındaki Çocuklarda Sayı, Madde, Uzunluk, Miktar,
Ağırlık, Alan Ve Hacim Korunumu İlkesinin İncelenmesi” konulu araştırmasında Ankara il
merkezindeki farklı sosyo-ekonomik düzeydeki semtlerden 7–10 yaşlarındaki 240 çocuk tesadüfî
örnekleme yöntemiyle seçilmiş ve araştırmada “Kademeli Örnekleme Metodu” kullanılmıştır.
Araştırma sonuçları arasında, çocukların korunum ilkelerini anlamalarında sosyo ekonomik
düzey ve cinsiyetin etkili olduğu yer almaktadır.
Erdemir (2001) “12–30 Aylar Arasındaki Türk Çocuklarının Dil Yapılarının Anlamsal
Yönden İncelenmesi” konulu araştırmasında kız ve erkek çocuklar arasında alıcı dil gelişimi
açısından genel olarak bir farklılığa rastlanmamıştır.
Develi ve Orbay (2002) 4–6 yaş grubu çocuklarda sayı kavramının gelişim düzeylerini
saptamak üzere toplam 95 çocuk üzerinde çalışmışlardır. Araştırma sonuçları arasında cinsiyetler
arasında matematik kavramlarının gelişimi açısından bir farklılık bulunamamıştır.
Yukarıdaki araştırma sonuçları Tablo 6’da yer alan araştırma bulguları ile paralellik
göstermektedir.
8
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
Kaç Yaş İtibari
ile Okul Öncesi
Eğitime Devam
Ettiği
Tablo 6. Çocukların Okula Başlama Yaşı ile EÖBTP ve Alt Ölçek Toplam Puanlar Arasındaki
Korelasyon Dağılımları
Düşünme
Dil
Sayı
EÖBTP
Becerileri Becerileri Becerileri
r
-0,621
-0,555
-0,558
-0,549
p
0,000
0,000
0,000
0,000
N
162
162
162
162
Tablo 6’ya göre, anasınıfına devam eden çocuklarda okul öncesi eğitime başlama yaşı ile
EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları arasında anlamlı ters yönlü bir ilişkinin olduğu
görülmektedir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile EÖBTP arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki
görülmektedir (p= 0,0001<0,05 ve r= -0,621). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe,
EÖBTP’nın arttığı belirlenmiştir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Düşünme Becerileri puanı
arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (p= 0,000<0,05 ve r= -0,555). Okul
öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Düşünme Becerileri puanı artmaktadır. Okul öncesi
başlama yaşı ile Dil Becerileri puanı arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki görülmektedir (p=
0,000<0,05 ve r= -0,558). Okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil becerisi puanı
artmaktadır. Okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Sayı Becerileri puanı arasında ters yönlü
anlamlı bir ilişki görülmektedir (p= 0,0001<0,05 ve r= -0,549). Okul öncesi eğitime başlama yaşı
düştükçe, Sayı Becerileri puanı artmaktadır. Buna bağlamda daha erken yaşlarda kurumlarda okul
öncesi eğitim alan çocukların erken öğrenme beceri puanlarının arttığı söylenebilir. Okul öncesi
eğitimin erken yaşlardan itibaren verildiğinde çocukların bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor
gelişimlerini önemli derecede etkilediği ve yaşamları süresince kritik bir rol oynadığı
bilinmektedir. Bu doğrultuda Tablo 6’da yer alan okul öncesi eğitimi alma yaşının düştükçe
çocukların erken öğrenme beceri puanlarının yükselmesi beklenen bir sonuç olarak
değerlendirilebilir.
Kaç Yaş İtibari
ile Okul Öncesi
Eğitime Devam
Ettiği
Tablo 7. Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Çocukların Okul Öncesi Eğitime Başlama Yaşı Puan
Karşılaştırması
SosyoEkonomik
N
X
Ss
Sıra Ortalaması
U
p
Düzey
Üst SosyoEkonomik
Düzey
80
Alt SosyoEkonomik
Düzey
82
3,575
1,076
51,1
847,5
4,865
0,603
0,0001*
111,2
9
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
Toplam
www.keg.aku.edu.tr
162
Tablo 7 incelendiğinde, Üst ve Alt Sosyo-ekonomik düzey okullara devam eden çocuklar
arasında okul öncesi eğitime başlama yaşı açısından anlamlı farklılık görülmektedir
(p=0,0001<0,05). Üst sosyo-ekonomik düzey okullarda okul öncesi eğitime başlama yaşı anlamlı
derecede düşük görülmektedir. Bu durum üst sosyo-ekonomik düzey ailelerin okul öncesi eğitime
daha fazla önem vermelerinden kaynaklanabilir.
Güven ve Balat (2004) 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin matematik yeteneklerinin okul öncesi
eğitim alıp almamalarına ve kurumda veya aile yanında kalma durumlarına göre karşılaştırılması
konulu araştırmayı yürütmüşlerdir. Çocukların matematik yeteneklerini belirlemek için Erken
Matematik Yeteneği Testi 2 (EMYT) bireysel olarak uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarında,
grupların ortalamaları dikkate alındığında üst sosyo-ekonomik düzey çocukların en yüksek,
kurum bakımından olan çocukların ise en düşük ortalamaya sahip olduğu bulunmuştur.
Araştırmaya katılan birinci sınıf çocukların okul öncesi eğitimden yararlanma düzeylerine göre
EMYT–2 formu ortalamaları arasında fark anlamlı bulunmazken ikinci sınıfa devam eden
çocukların okul öncesi eğitimden yararlanma düzeylerine göre (EMYT–2) puan ortalamaları
arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Grupların sıra ortalamaları dikkate alındığında 3 yıl okul
öncesi eğitimden yararlanan çocuklar en yüksek, okul öncesi eğitimden yaralanmayan çocuklar
ise en düşük puan ortalamalarına sahip olmuşlardır. Bu sonuç Tablo 7 de yer alan araştırma
bulgularını destekler niteliktedir.
Üst SosyoEkonomik
Düzey
Alt SosyoEkonomik
Düzey
Kaç Yaş İtibari ile Okul
Öncesi Eğitime Devam Ettiği
Tablo 8. Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Çocukların Okula Başlama Yaşı ile EÖBTP ve Alt
Ölçek Toplam Puanlar Arasındaki Korelasyon Dağılımları
SosyoDüşünme
Dil
Sayı
Ekonomik
EÖBTP
Becerileri
Becerileri
Becerileri
Düzey
r
-0,167
-0,094
0,082
-0,267
p
0,140
0,406
0,470
0,016
N
80
80
80
80
r
-0,121
0,019
-0,073
-0,212
p
0,279
0,864
0,512
0,056
N
82
82
82
82
Tablo 8’e göre, anasınıfına devam eden çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı ile
Erken Öğrenme Becerileri Toplam Puanları ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri puanları
arasındaki ilişkiye sosyo-ekonomik düzey ayırımında bakıldığında; üst sosyo-ekonomik
10
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
düzeydeki ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Sayı ve Dil Becerileri
puanları arasında ters yönlü anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir (p=0,016<0,05 ve r= - 0,267).
Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarında okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe,
Dil ve Sayı Becerileri puanı artmaktadır. Bu durum üst sosyo-ekonomik düzeydeki okullarda
bulunan fiziksel donanım, uygulanan program ve kullanılan materyaller vb’nin daha yeterli
olabilmesinden ve yine üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının eğitimi konusunda
daha bilinçli olabilmesinden kaynaklanmış olabilir. Alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin
çocuklarının puanları ile okul öncesi eğitime başlama yaşı arasında anlamlı bir ilişki
görülmemektedir (p>0,05). Bu durum alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının büyük
çoğunluğunun erken yaşlardan ziyade altı yaşlarında ağırlıklı olarak anasınıflarına gitmelerinden
kaynaklanmış olabilir.
Sonuç ve Öneriler
Araştırma kapsamına, anasınıfına devam eden 86’sı erkek ve 76’sı kız olmak üzere
toplam 162 çocuk alınmıştır. Araştırmaya katılan çocukların % 50,6’sının alt sosyo-ekonomik
düzey ailelerin, % 49,4’ünün ise üst sosyo-ekonomik düzey ailelerin çocuklarından oluştuğu
görülmektedir.
Araştırma sonucunda; Anasınıfına devam eden çocukların Erken Öğrenme Becerileri
Toplam Puanları (EÖBTP) ile Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Puanları (Alt Ölçek Puanları)
cinsiyet ayrımında karşılaştırıldığında; sadece Düşünme Becerileri puanları açısından cinsiyetler
arasında anlamlı fark bulunmuştur. Anasınıfına devam eden kız çocuklarının Düşünme Becerileri
puanları, anasınıfına devam eden erkek çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarından anlamlı
düzeyde daha yüksek tespit edilmiştir. Anasınıfına devam eden çocukların cinsiyetler arasındaki
EÖBTP ve Alt Ölçek Puan karşılaştırmalarına sosyo-ekonomik düzeye göre bakıldığında; üst
sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri arasında anlamlı farklılık
görülmüştür. Aynı şekilde alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının cinsiyetleri
arasında puan karşılaştırmasına sosyo-ekonomik düzey ayrımında bakıldığında Düşünme
Becerileri puanları açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Alt sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarının kız çocuklarının Düşünme Becerileri puanlarının
anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmüştür. Anasınıfına devam eden çocuklarda okul öncesi
eğitime başlama yaşı ile EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanları arasında
anlamlı ters yönlü bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Okul öncesi eğitime başlama yaşı
düştükçe, EÖBTP, Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanlarının arttığı belirlenmiştir.
Anasınıfına devam eden çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşı ile Erken Öğrenme
Becerileri Toplam Puanları ve Düşünme, Dil ve Sayı Becerileri Alt Toplam Puanları arasındaki
ilişkiye sosyo-ekonomik düzey ayrımında bakıldığında; sadece üst sosyo-ekonomik düzeydeki
ailelerin çocuklarında okul öncesi eğitime başlama yaşı düştükçe, Dil ve Sayı Becerileri puanı
artmaktadır.
Bu sonuçlar doğrultusunda; sosyal dezavantajlı bölgelerde yaşayan ailelerin çocuk
gelişimi ve eğitimi konusunda bilinçlendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması, bu bölgelerde
okul öncesi eğitim kurumu sayılarının arttırılması, kurumsal eğitimin götürülemediği durumlarda
mobil (gezici) anaokullarından yararlanılması, özellikle okul öncesi öğretmenlerinin bu
11
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
bölgelerde yaşayan ailelerin ve çocukların eğitim gereksinimleri konusunda bilgilendirilmeleri
önerilebilir.
Kaynakça
Arı, M. ve Gönen, M. (1988). Dil Gelişimi ve Çocuk Kitapları. Ankara: Aşama Matbaası.
Başaran, N. (2006). “Erken Öğrenme Becerilerini Değerlendirme Aracının Tokat Örnekleminde
48–66 Aylık Türk Çocuklarına Uyarlanması”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara: G.Ü. Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Charlesworth, R. ve Radeloff J. D. (1991). Experiences in Math for Young Children. (Second
Edition). New York: Delmar Publishers Inc. Albany.
Copley, J. V. (2000). The Young Child and Mathemamatics. USA: National Association for
The Education of Young Children.
Develi, H. ve Orbay, K. (2002). “İşlem Öncesi Dönem Çocuklarında Sayı Kavramının Gelişimi”,
22.11.2007 tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır:
http://www.fedu.metu.edu.tr/ufbmek5/B_kitabi/pdf/matematik/bildiri/t222d.pdf
Erdemir, N. (2001). “12–30 Aylar Arasındaki Türk Çocuklarının Dil Yapılarının Anlamsal
Yönden İncelenmesi”. Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
Fromboluti, C. S. ve Rinck, N. (2002). Early Childhood: Where Learning Begins
Mathematics, Mathematical Activities for Parents and Their 2- To 5-Year-Old Children,
Thinking Mathematics, (Edited by Diane Magarity). Utah State University: The U.S.
Department of Educational Research and Improvement National Institute on Early Childhood
Development and Education. 22.11.2007 tarihinde aşağıdaki web adresinden alınmıştır:
http://teacherlink.ed.usu.edu/tlresources/reference/earlymath/06thinkingmath.html
Güven, Y. ve Bolat, G. U. (2004). “1. ve 2. Sınıf Öğrencilerinin Matematik Yeteneklerinin Okul
Öncesi Eğitim Alıp Almama ve Kurumda veya Aile Yanında Kalma Durumlarına Göre
Karşılaştırılması”, I. Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi Bildiri Özetleri, İstanbul: Ya-Pa
Yayınları,
Haktanır, G. (1994). “7–10 Yaşlarındaki Çocuklarda Sayı, Madde, Uzunluk, Miktar, Ağırlık,
Alan ve Hacim Korunumu İlkesinin İncelenmesi”, Doktora Tezi, Ankara: Ankara Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü.
Jackman, H. L. (2005). Early Education Curriculum: A Child’s Connection to the World.
(Third Edition). New York: Thomson Delmar Learning.
Metin, N. ve Dağlıoğlu, E. (2004). “Bolu İl Merkezinde Anasınıfına Devam Eden 6 Yaş Grubu
Çocukların Günlük Yaşam Olaylarındaki Bazı Matematiksel Kavramlarla İlgili Beceri
Düzeylerinin İncelenmesi”, Okul Öncesi Eğitim Kongresi Bildiri Özetler, İstanbul: Ya-Pa
Yayınları.
Oktay, A. (2002). Yaşamın Sihirli Yılları: Okul Öncesi Dönem. İstanbul: Epsilon Yayıncılık.
Yavuzer, H. (1998). Çocuk Psikolojisi. (Onbeşinci Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi.
_______(2002) “Mathematics through Play”. 22.11.2007 tarihinde aşağıdaki web adresinden
alınmıştır:
NAEYC, (2002). Mathematics through Play. 22.11.2007 tarihinde aşağıdaki web adresinden
alınmıştır: http://www.naeyc.org/ece/2002/09.asp
12
Kuramsal Eğitimbilim, 2 (1), 1-13, 2009
www.keg.aku.edu.tr
Benson, C. (2007). I Don’t Think I Can Do It; I Can’t Work It Out For Myself, The Importance
of Providing Primary Children with Thinking Skills for Their Future Lives. 22.11.2007 tarihinde
aşağıdaki web adresinden alınmıştır:
http://www.unesco.org/education/educprog/ste/pdf_files/connect/clarebenson.pdf
_______(2007). Preschool Math Activities, Preschool Math Activities And Numeracy Involves
Learning About Numbers, Counting And Quantity. 22.11.2007 tarihinde aşağıdaki web
adresinden alınmıştır:
http://www.shirleys-preschool-activities.com/preschool-math-activities.html
13