Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

BOZKIR KÜLTÜRÜNÜN TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

Bozkır kültürü hakkında bilgi sahibi olmak hem ananelerimize bağlı kalmak hem de bu kültürün Türk Topluluklarına ne gibi etkileri olduğunu anlamak açısından önemlidir. Bu makalede Bozkır kavimlerinin Türk Tarihine nasıl etki ettiğini aktarmaya çalışacağız.

BOZKIR KÜLTÜRÜNÜN TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ OĞUZ ÜYÜMEZ* Bozkır kültürü hakkında bilgi sahibi olmak hem ananelerimize bağlı kalmak hem de bu kültürün Türk Topluluklarına ne gibi etkileri olduğunu anlamak açısından önemlidir. Bu makalede Bozkır kavimlerinin Türk Tarihine nasıl etki ettiğini aktarmaya çalışacağız. Öncelikle her kültürün kendine has bir özelliği olduğunu belirtmem gerek. Bu yüzden Bozkır kültürünün de diğer kültürlerden farklı yönleri bulunmaktadır. Bozkır Türklerinin yaşadıkları coğrafya, geniş bozkırlardır. Bozkır kelimesi, Divan-ı Lügat-it Türk’te, toprağı düz ve sert olan yer anlamında “tatırlıg yer”1 olarak kullanılmaktadır. Orta Asya çok açıkça tanımlanmış ve açıklanmış değildir; sözlüklerde bu coğrafya tanımlanırken temkinli ve çekingen davranılır.2 Buna rağmen Orta Asya dediğimiz zaman aklımıza “Bozkır Kültürü” gelir. Bu Kültür, Türkler arasındaki sosyal ve ekonomik yapıyı şekillendiren temel faktörlerin başındadır. Türkler Tarih boyunca, Bozkır Kültürüyle yoğurulmuş, doğa ile iç içe yaşamış ve çoğu ihtiyaçlarını tabiat anadan karşılamıştır. Orta Asya şiddetli karasal iklimin hüküm sürdüğü, gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının oldukça fazla olduğu bölgedir. Bu durum bölgede hayatını sürdüren toplumların kültür, giyim ve beslenme şekillerini de etkilemiştir. Bozkırların zor koşulları Türklerde özgüven ,güçlü bir irade oluşmasına ve dayanıklılığın artmasına mücadeleci bir karaktere sahip olmasında etkili olmuştur. Dolayısıyla Bozkır Türkleri kıyafetlerini yaygın olan koyun, kuzu, sığır, tilki gibi hayvanların derisinden ve yününden yaparlardı ve bu yaptıklarını Çin Bölgesine satarak geçimini sağlardı. Beslenme konusuna geldiğimiz zaman ise, Et, Türkler tarafından tüketilen yiyecekler arasında ilk sırayı almaktadır. Süt ve süt ürünleri de bozkır hayatının en temel besinlerini oluşturmuştur. Yoğurt, yağ, peynir bu hayatın en önemli ürünleri arasında yer almaktadır. Bozkır Kavimlerinde yaşayan toplumların ve Bozkır Kültürünün öğrenilmesi, Üniversitelerde ders olarak okutulması ve Türk Tarihi açısından önemi, geçmişte yaşayan ProtoTürklerin yani atalarımızın hangi coğrafyada ne şartlar altında yaşadığını ve hangi kültürler ile etkileşim halinde olduğunu bilmemiz açısından önemlidir. Lakin her topluluk kendi geçmişi hakkında bilgi sahibi olmayı ve hangi toplulukları etkilediğini bilmek ister. Çünkü geçmiş, geleceğin şekillenmesinde önemli bir yer tutar. Bu ders ve konu hakkında yeterli malumat edinildiği taktirde geçmiş ile bağlar sıkı sıkıya kurulur. 1Kaşgarlı Mahmud, 1985: I, 494. 2Jean Paul Roux, çev : Lale Arslan - Özcan, “ Orta Asya-Tarih ve Uygarlık ”, Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2014, s. 14. 1 Türkiye'de Türk Tarihi açısından son derece önemli olan Bozkır Kültürü ve Orta Asya Bölgesi tam maksadıyla öğrenildiği zaman aslında gelişen teknolojiye rağmen hala kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi kaybetmediğimizi görüyoruz. Çünkü Türk Kültürünün temeli Orta Asya’da sağlam olarak atılmıştır. Bu kültür doğal olarak etkileşimler ve Teknolojininde tesiriyle bazı değişimler sonucu günümüz Türk topluluklarının hayatında da yer tutmaktadır. Örneğin; Bozkırda yaşayan topluluklardan edinilen alışkanlıkların neticesinde, Türkiye’de göçebe yaşam tarzı bazı bölgelerde hâlâ devam etmektedir. Orta Asya; Şamanların ,Budistlerin, Zerdüştlerin, Yahudilerin ,Hristiyanların ,Müslümanların buluşma zeminini oluşturmuştur..3 Türkiye Cumhuriyetinde Müslümanlık Toplumun temel dinini oluştururken bazı Türk Toplulukları Şamanizmi uzun süre ayakta tutmuş ,Eski Türk Şamanizm geleneğini, Kuzey ve Orta Asya'nın bazı Türk topluluklarında günümüze kadar hâlâ sürdürmektedirler. Bizans kaynaklarının kayıtlarına göre; Türkler ’de ateşe de inanma söz konusu olmaktaydı. Ateşperestlik dininin menşei Eski İran ve Orta Asya’ya dayandırılmaktadır. M.Ö VII-M:Ö VI. yüzyıllarda Zerdüşt tarafından ortaya atılıp yayıldığı için bu inanç sistemine “ Zerdüştlük Dini “ adı verilmiştir4. Bu inanç sadece Batı Göktürklerde görülmüş ancak Türkler arasında fazla itibar görmemiştir.5 Mamafih, günümüz topluluklarının yine de Bozkır Kavimlerinde yaşayan toplumların dininden etkilendiği çıkarımını yapabiliriz. Bozkır kavimlerinden etkilenilmesi sonucu, günümüz Türk topluluklarında ve Türkiye’de Sosyal , Ekonomik ve Dini hayatın şekillendiğini de görebiliriz. Sonuç olarak; Bozkır Kavimleri ve Orta Asya, bazı toplulukları doğrudan veya dolaylı olarak etkilese de Türk toplumunda yaşayan insanları birincil olarak etkilemektedir. Bütün bu bilgiler ışığında Bozkır Kültürü ile ilgili çeşitli yayımların yapılması, Türk Kültürünün Dünya Topluluklarına ve Türk toplumlarına tanıtılması-öğretilmesi hem kültürler arası etkileşimi sağlayacak hem de Türklerin geçmişiyle olan bağını mütemadiyen canlı tutacaktır. Türk insanının ,düşünce tarzı, inancı, dünya görüşü, örf ve adetleri bozkırın izlerini derinlemesine taşımaktadır. 3Peter B. Golden , çev : Yahya Kemal Taştan“ Dünya Tarihinde Orta Asya ”, Ötüken Neşriyat, 2014, s. 17. 4L. Gan ( Çev: Eyüp Sarıtaş), “ Göktürkler ’de Gelenek ve Dini İnançlar”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi Sayı: IV, İzmir 2000, s. 661-374. 5İ. Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, İstanbul 1997,s.303 2