Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
BATI BALKANLAR AB YOLUNDA İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları Yayın No: 267 A A N L A Ş M S A N K A A R . 0 0 1 5 3 I I ’ N N L I Y I 2 19 6 5 BATI BALKANLAR AB YOLUNDA 19 6 5 İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları Yayın No: 267 Bu çalı ma, İKTİSADİ KALKINMA VAKFI’ndan Uzman Yardımcısı Yeliz AHİN tarafından hazırlanmı tır. İSTANBUL, ARALIK 2013 19 6 5 İKTİSADİ KALKINMA VAKFI Esentepe Mahallesi, Harman Sokak TOBB Plaza, No: 10, Kat: 7-8, 34394 Levent, İstanbul Tel: (212) 270 93 00 Faks: (212) 270 30 22 E-posta: ikv@ikv.org.tr İKTİSADİ KALKINMA VAKFI’nın ismi belirtilerek alıntı yapılabilir. ISBN: 978-605-5984-59-5 Yayına Hazırlık ve Baskı Genel Yönetmen: Gürhan Demirba Genel Yönetmen Yardımcısı: Eser Soygüder Yıldız Görsel Yönetmen: Yavuz Karaka Editör: Tolga Çatal Sayfa Tasarım: ahin Bingöl Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mah. 34204, Bağcılar – İSTANBUL Tel: 0212 440 24 24 Ay egül, Kasim, Remziye ve Ali’ye… 4 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR ......................................................................................................................................6 TABLOLAR VE EKİLLER LİSTESİ ........................................................................................................7 ÖNSÖZ ..................................................................................................................................................8 GİRİ .................................................................................................................................................... 10 HIRVATİSTAN’IN AB YOLCULUĞUNDA MUTLU SON.................................................................... 18 KARADAĞ: YOLSUZLUK VE ÖRGÜTLÜ SUÇLARLA MÜCADELE, AB YOLUNDA SORUN TE KİL EDİYOR ........................................................................................... 26 SIRBİSTAN: BİR ZAMANLARIN PARYA DEVLETİ, MÜZAKERELERE BA LAMAYA HAZIRLANIYOR.............................................................................. 32 MAKEDONYA: İSİM ANLA MAZLIĞI SEBEBİYLE ÇIKMAZA GİREN AVRUPA-ATLANTİK BÜTÜNLE MESİNİN GÖLGESİNDE ............................................................... 42 ARNAVUTLUK: ADAY ÜLKE İLAN EDİLMEYİ BEKLİYOR ................................................................. 50 BOSNA-HERSEK: AB ÜYELİĞİ SÜRECİNDE BÖLGENİN GERİSİNDE KALMA RİSKİYLE KAR I KAR IYA ........................................................... 58 KOSOVA: AB İLE BÜTÜNLE ME YOLUNDA EN GERİDE .............................................................. 66 SON SÖZ ............................................................................................................................................. 76 KAYNAKÇA ......................................................................................................................................... 78 5 KISALTMALAR AB ABD AET AGİT TÜRKÇE Avrupa Birliği Amerika Birle ik Devletleri Avrupa Ekonomik Topluluğu Avrupa Güvenlik ve İ birliği Te kilatı ESDP GKRY Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Sözle mesi Avrupa Parlamentosu Avrupa Topluluğu Birle mi Milletler Birle mi Milletler Güvenlik Konseyi Yeniden Yapılanma, Kalkınma ve İstikrara Yönelik Topluluk Yardımı Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası Güney Kıbrıs Rum Yönetimi GSYİH HLAD HLDAP Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla Yüksek Düzey Katılım Diyaloğu Katılım Sürecine İli kin Yüksek Düzey Diyalog IA ICTY Geçici Anla ma Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi IMF NATO OÇA ODIHR Uluslararası Para Fonu Kuzey Atlantik Antla ması Örgütü Ohri Çerçeve Anla ması Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi SAA SAP STM İstikrar ve Ortaklık Anla ması İstikrar ve Ortaklık Süreci İstikrar-Ortaklık İzleme Mekanizması UAD UNMIK Uluslararası Adalet Divanı Birle mi Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti Yugoslavya Federal Cumhuriyeti AİHM AİHS AP AT BM BMGK CARDS YSFC YFC 6 İNGİLİZCE European Union United States of America European Economic Community Organisation for Security and Cooperation in Europe European Court of Human Rights European Convention on Human Rights European Parliament European Community United Nations United Nations Security Council Community Assistance for Reconstruction, Development and Stabilisation European Security and Defence Policy Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus Gross Domestic Product High Level Accession Dialogue High Level Dialogue on the Accession Process Interim Agreement International Criminal Tribunal for the former Yugoslavia International Monetary Fund North Atlantic Treaty Organization Ohrid Framework Agreement Office for Democratic Institutions and Human Rights Stabilisation and Association Agreement Stabilisation and Association Process Tracking Mechanism for Stabilisation-Association International Court of Justice United Nations Interim Administration Mission in Kosovo Socialist Federal Republic of Yugoslavia Federal Republic of Yugoslavia TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ Tablo 1: IPA fonlarının Batı Balkan ülkeleri arasında yıllara göre dağılımı (milyon avro) .......................... 12 Tablo 2: HLDAP kapsamında Bosna-Hersekli yetkililere sunulan Yol Haritası........................................... 63 Tablo 3: Kasım 2013 itibarıyla, Batı Balkan ülkelerinin AB ile bütünle me sürecindeki son durum ........ 76 ekil 1: AB geni lemesindeki ba lıca a amalar ........................................................................................... 14 ekil 2: Batı Balkan ülkelerinde ki i ba ı milli gelirin AB ortalamasına oranı (2008-2012) ........................ 16 7 ÖNSÖZ Avrupa Birliği son yıllarda hızlı deği imlere sahne oldu. AB halen, dünyadaki bölgesel entegrasyon hareketleri arasında en geli mi ve en fazla supranasyonel/ulusüstü özelliklere sahip giri im olarak “sui generis” dediğimiz kendine özgü yapısını koruyor. Bunun yanında, son yıllarda gerek anayasal gerekse ekonomik krizler ya asa da geni leme sürecini devam ettiriyor. Geni leme sürecinde son olarak, Hırvatistan’ın 1 Temmuz 2013 itibarıyla AB’ye üye olmasına tanıklık ettik. 2004 ve 2007 geni lemelerini takip eden süreçte, AB’nin geni leme politikası da evriliyor ve deği iyor. Özellikle 2004’te on yeni üyenin girmesi ile bir “büyük patlama (big bang)” ya ayan AB, 2007’de Bulgaristan ve Romanya’nın üyeliği ile yeni üyeleri hazmetme sorunu ile kar ıla mı tı. AB ortalamasının altında bir refaha sahip olan ve yolsuzluk gibi yapısal sorunlarını çözemeyen bazı ülkelerin AB üyesi olması, beraberinde uyum ve bütünle me sorunlarını getirdi. “Acaba bazı ülkeler hazır olmadan, AB üyeliği standartlarını kar ılamadan, siyasi saiklerle mi üyeliğe kabul edildiler?” sorusu zihinleri me gul etti. Ya anan sorunlar, 2005’te Anayasal Antla ma’nın Fransa ve Hollanda’da halk oylamasında reddedilmesi ile ortaya çıkan anayasal kriz ve 2008 küresel krizinin AB’deki dalgaları ile birle ince, AB’deki geni leme yorgunluğu da körüklendi. AB yetkilileri ve özellikle Üye Devlet temsilcileri, yeni üyelikler konusunda daha temkinli hareket etmeye ba larken, geni leme politikası kapsamında ve Kopenhag Kriterleri esasında daha ayrıntılı bir denetim ve takip mekanizması olu turuldu. Bu doğrultuda, müzakerelerde öncelikle 23 ve 24’üncü fasıllar olan “Yargı ve Temek Haklar” ile “Özgürlük, Adalet ve Güvenlik” fasıllarının öncelikle açılmasına yönelik yeni bir yakla ım benimsendi. 1987’de AT/AB’ye ba vuruda bulunan, 1999’dan beri resmi aday ülke olan ve 2005’te katılım müzakerelerine ba layan Türkiye gibi, Batı Balkan ülkeleri de AB’nin geni leme politikasının hedef ülkelerini olu turuyor. Hırvatistan, AB’ye üye olarak diğer ülkeler arasından sıyrıldı; ancak geride kalan Batı Balkan ülkelerini AB yolunda nice zorluklar bekliyor. Bu ülkeler AB’nin sıkı denetim ve gözetimine tabi olsa da, AB süreci ile uluslararası toplumun kabulünü kazanma, refah düzeyini artırma ve istikrarlı demokratik rejimler kurma fırsatını yakalamı durumdalar. AB süreci, Batı Balkanlar için hem bir sınav hem de bir ödül olmaya devam ediyor. Elinizdeki bu çalı mada, AB’ye aday ya da potansiyel aday olan Batı Balkan ülkelerinin AB yolculuklarını detaylı bir ekilde bulacaksınız. AB’nin en önemli alanlarından birini olu turan geni leme politikası kapsamında bu ülkelerin yerine getirmesi gereken kriterler, sorunlu alanlar ve kaydedilen ilerlemeyi içeren bu yayınımızın, konu ile ilgili önemli bir kaynak eser olmasını temenni ediyoruz. Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Ba kanı 8 “The prospect of membership of the EU is real, and we will not regard the map of the Union as complete until you have joined us”1 Chris Patten 1 Avrupa Komisyonu’nun Dı İli kilerden Sorumlu Üyesi Chris Patten’in, Selanik Zirvesi’nden önce, 18 Haziran 2003 tarihinde yaptığı açıklamadan bir alıntı: “AB üyeliği perspektifi gerçektir ve biz, Birliğin haritasını, siz aramıza katılıncaya kadar tamamlanmı saymayacağız.” 9 GİRİŞ Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin (YSFC) dağılması ve bunu takiben ya anan sava lar Avrupa Birliği (AB) için büyük bir ba arısızlık öyküsü olarak akıllara kazınırken, Avrupa sahnesine yedi yeni devlet2 çıkardı. Önceleri, istikrarın ve barı ın tesisi gibi alçakgönüllü hedeflere dayalı olarak ekillenen AB’nin Batı Balkanlar’a3 yönelik politikası, bugün bölge ülkelerinin AB ile bütünle mesini öngören iddialı bir gündemle ilerliyor. Sava ın yarattığı yıkım ile komünist ekonomik ve siyasi mirasın küllerinden yükselen Hırvatistan’ın, 1 Temmuz 2013 itibarıyla AB ailesine katılması; bir dönem Avrupa’nın kaçakçılık üssü olarak anılan Karadağ’ın Haziran 2012’de AB ile katılım müzakereleri yürütmeye ba laması; bundan 14 yıl önce NATO tarafından bombalanan Sırbistan’ın Ocak 2014’e kadar katılım müzakerelerine ba layacak olması; Kosova’nın AB ile bütünle me yolunda ilk adımı atması; Aralık 2009 tarihi itibarıyla üç Batı Balkan ülkesi, Aralık 2010 tarihi itibarıyla da iki Batı Balkan ülkesi vatanda larının Schengen Alanı’nda vizeden muaf bir ekilde dola maya ba laması, üphesiz kat edilen yolu gösteriyor. Buna kar ılık, be yıldır katılım müzakerelerine ba lamaya hazır olduğu teyit edilmesine rağmen, Avrupa-Atlantik kurumları ile bütünle mesi AB üyesi kom usu Yunanistan’ın de facto blokajı altında olan Makedonya’da yava layan reform ivmesi ve yükselen milliyetçilik; Bosna-Hersek’te siyasilerin, ülkenin AB yolunda ilerlemesini kısa vadeli çıkarlarına kurban etmesi, Batı Balkanların AB yolculuğu ile ilgili a ırı iyimser bir tablo çizmeyi önlüyor. BÖLGESEL YAKLAŞIMDAN, İSTİKRAR VE ORTAKLIK SÜRECİNE: AB’NİN BATI BALKANLAR POLİTİKASI AT/AB’nin4 bütünle mesinin kö e ta ı kabul edilen Maastricht Antla ması yolunda önemli adımların atıldığı bir dönemde, YSFC’nin dağılma süreci ve bunu takiben ya anan sava lar, AT/AB’yi hazırlıksız yakaladı. 1991’de, dönemin Lüksemburg Dı i leri Bakanı ve AT Konseyi Ba kanı Jacques Poos “Avrupa’nın saatinin geldiğini”5 ilan ettiğinde, AT’nin Bosna-Hersek’teki sava a müdahale edecek ortak dı politikadan yoksun olu u, ABD öncülüğünde NATO’nun müdahalesini gerekli kıldı. Yugoslavya’nın dağılma sürecindeki sava larla büyük bir yıkımdan geçerek bağımsızlıklarını ilan eden ülkelerde barı , siyasi istikrar ve refahı sağlamanın yanı sıra bu coğrafyayı AB için bir istikrarsızlık kaynağı ve tehdit olmaktan çıkarmak zorunluluğu, AB’nin Batı Balkanlar’a yönelik politikasının geli mesinde itici güç oldu. Ba ka bir deyi le, 1990’lı yıllarda Dayton/Paris ve Erdut Barı Anla maları’nın uygulanması ile çatı ma sonrası barı ve istikrarın tesisiyle bölge ülkeleri arasında uzla ının sağlanması amaçları, AB’nin Batı Balkanlar’a yönelik politikasının temelini olu turdu. AB, Batı Balkan ülkelerinde komünizm sonrası geçi in sağlanması ile çatı ma sırasında ve sonrasında barı ın tesisi olmak üzere, iki zorlu sürecin gerçekle tirilmesi için uygun politika araçlarının bulunması görevini üstlendi. YFSC’nin küllerinden doğan ülkeler Slovenya, Hırvatistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Kosova’dır. Batı Balkanlar, coğrafi bakımdan, YSFC’den ayrılarak bağımsızlığını kazanan Slovenya dı ındaki ülkeleri ve Arnavutluk’u kapsamaktadır. 4 AB, 1993’te Maastricht Antla ması’nın yürürlüğe girmesine kadar Avrupa Topluluğu (AT) adıyla anılmaktaydı. 5 Lüksemburg Dı i leri Bakanı ve dönemin AB Bakanlar Konseyi Ba kanı Jacques Poos’un Avrupa Parlamentosu’na hitaben yaptığı konu mada söylediği, akıllara kazınan cümle: “Avrupa’nın saati gelmi tir, Amerikalıların değil… Eğer Avrupalılar tarafından çözülebilecek bir sorun varsa, bu da Yugoslav sorunudur.” (This is the hour of Europe , not the hour of the Americans... If one problem can be solved by the Europeans, it is the Yugoslav problem) 2 3 10 AB, Nisan 1997’de bölgedeki ülkelerin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi Avrupa değerlerini benimsemelerini ve bölge ülkeleri arasında uzla ma ve i birliğini geli tirerek, bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla ülkeleri siyasi ve ekonomik bakımdan AB’ye yakınla tırarak bir çıpa görevi görecek te vikleri öngören ko ulluluk (conditionality) politikasını içeren “bölgesel yakla ımı” (regional approach) geli tirdi. Kopenhag Kriterlerini yerine getirmeleri ko uluyla, üyelik vaadinde bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin aksine, Batı Balkan ülkelerine Birliğe üyelik perspektifi telaffuz edilmiyor, bunun yerine ticari imtiyazlar ve mali yardım gibi ödüllerle AB ile akdi ili kiler geli tirme olanağı sunuluyordu. Böylelikle, bölgede çatı ma sonrası istikrarın ve refahın sağlanması amaçlanıyordu. AB’nin Batı Balkanlar politikasının temelini te kil eden bölgesel yakla ım, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Makedonya ve Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ni (Sırbistan, Karadağ ve Kosova) kapsamaktaydı. ICTY ile i birliği, yerinden edilmi ki ilerin geri dönü ü, insan hakları ve azınlık haklarının korunması ve bölgesel i birliğinin sağlanması ko ulları, bölgesel yakla ımın merkezinde yer almaktaydı. 1999 yılında bu kez Kosova krizinin patlak vermesi ve Mart-Haziran 1999’da Belgrad’ın NATO tarafından bombalanmasıyla, kar ı kar ıya kaldığı mülteci akını ve bölgede istikrarın bir kez daha tehlikeye girmesi nedeniyle bölgesel yakla ımın ba arısız olması, AB’yi bölgede barı ve istikrarı sağlama yönündeki çabalarını yoğunla tırmak zorunda bıraktı. Mayıs 1999’da Avrupa Komisyonu, Batı Balkanlar’ın kalkınması için hukukun üstünlüğü, demokratik ve istikrarlı kurumların olu turulması ve serbest piyasa ekonomisine geçi i öngören ve bu ko ullar yerine getirildiğinde üyelik perspektifinin bulunduğu iddialı bir vizyon belirledi. İstikrar ve Ortaklık Süreci (Stabilisation and Association Process-SAP) olarak adlandırılan bu sürecin sonunda Kopenhag Kriterlerinin yerine getirilmesi halinde, ülkelerin AB ile daha yakın i birliğini öngören İstikrar ve Ortaklık Anla ması (Stabilisation and Association Agreement-SAA) imzalayabileceği belirtildi. Tüm Batı Balkan ülkelerinin özel durumları göz önünde bulundurularak hazırlanacak SAA’lar, bölgenin AB yapılarıyla bütünle mesini; bölgede demokrasi, hukukun üstünlüğü ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasını ve bölgesel i birliğinin geli tirilmesini; bölge ile AB arasında ticaret, yatırım ve giri imciliğin geli tirilmesini ve gerekli ko ullar sağlandığında bir serbest ticaret alanının kurulmasını; adalet ve içi leri alanlarında i birliğini amaçlamaktaydı6. Haziran 2000 tarihli Feira Zirvesi’nde, Batı Balkan ülkelerinin AB üyeliğine “potansiyel aday ülke” oldukları belirtilerek, üyelik perspektifleri ilk kez telaffuz edildi7. 2000 yılının Ocak ayında Hırvatistan’da, Eylül ayında ise Federal Yugoslavya’da8 yapılan seçimlerde demokratik hükümetlerin i ba ına gelmesiyle AB, SAP’a hız verme kararı aldı. Kasım 2000’de Hırvatistan’ın ba kenti Zagreb’de bir araya gelen 15 AB üyesi ülkenin ve Arnavutluk, Hırvatistan, YFC, Bosna-Hersek ve Makedonya’nın liderleri, SAP’a bağlılıklarını yineledi9. Batı Balkan ülkeleri, SAP kapsamında siyasi ve ekonomik reformları yerine getirme, örgütlü suçlarla mücadele etme ve bölgesel i birliğine ağırlık verme taahhüdünde bulunurken, AB ise Batı Balkan ülkelerinin “Avrupalı geleceği”nden bahsederek, bu ülkelerde siyasi 6 “The Stabilisation and Association Process”, Summaries of EU legislation Europa, http://europa.eu/legislation_summaries/enlargement/western_balkans/r18003_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 7 “Presidency Conclusions: Santa Maria da Feira European Council, No. 200/1/00”, 19-20 Haziran 2000, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/00200-r1.en0.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 8 Federal Yugoslavya, 1992 ve 2003 yılları arasında varlığını sürdürmü tür. 9 AB Konseyi, “Zagreb Summit Final Declaration”, http://www.consilium.europa.eu/ueDocs/cms_Data/docs/pressdata/ en/er/Declang4.doc.html, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 11 ve ekonomik reformların yerine getirilmesi için yeni bir mali yardım aracı olan Yeniden Yapılanma, Kalkınma ve İstikrara Yönelik Topluluk Yardımı’nı (CARDS) devreye soktu10. 2000-2006 döneminde bütçesi 4,650 milyar avro olarak belirlenen CARDS, Batı Balkanlar’da yeniden yapılanma, istikrar, uzla ma ve yerinden edilmi ki ilerin geri dönü ü, kurumsal reformlar ve AB’nin temel değerleri olan demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının korunması ilkelerinin benimsenmesi ile i leyen bir serbest piyasa ekonomisi olu turulması ve bölge ülkeleri arasında i birliğinin sağlanmasını amaçlamaktaydı. 2007 yılında Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (Instrument for Pre-Accession Assistance-IPA) CARDS’ın yerini aldı. Batı Balkan ülkelerinin yanı sıra Türkiye ve İzlanda’yı da kapsayan IPA fonları, geçi dönemi desteği ve kurumsal yapılanma, sınır ötesi i birliği, bölgesel kalkınma, insan kaynağı geli imi ve kırsal kalkınma olmak üzere be bile enden olu uyor. AB ayrıca, Batı Balkan ülkelerinde ticareti canlandırarak ekonomik yeniden yapılanmaya katkıda bulunmak üzere, söz konusu ülkelerin tarım ve sanayi ürünlerinin AB pazarına eri imini kolayla tıracak imtiyazlı tercihler sistemini ba lattı. Ko ulluluk prensibine dayalı olan SAP kapsamında, sürece dâhil olan her ülkenin kaydettiği ilerleme yıllık olarak raporlanmaktaydı. Tablo 1: IPA fonlarının Batı Balkan ülkeleri arasında yıllara göre dağılımı (milyon avro) Ülke 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Hırvatistan 141,2 146,0 151,2 153,5 156,5 156,1 93,5 Karadağ 31,4 32,6 34,5 33,5 34,1 35,0 34,5 Sırbistan 189,7 190,9 194,8 197,9 201,8 202,0 208,3 Makedonya 58,5 70,2 81,8 91,6 98,0 101,8 113,2 Arnavutluk 61,0 70,7 81,2 94,1 94,4 94,5 95,3 Bosna-Hersek 62,1 74,8 89,1 105,3 107,4 107,8 108,8 Kosova 68,3 184,7 106,1 67,3 68,7 68,8 71,4 Kaynak: Avrupa Komisyonu Geni leme Genel Müdürlüğü, http://ec.europa.eu/enlargement/instruments/ overview/index_en.htm 11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi’ne yönelik terör saldırıları ve bunu takiben, 2003’te Irak’taki sava ın etkisiyle ABD’nin ilgisinin Avrupa’dan uzakla ması, AB’nin bölgedeki sorumluluğunu daha da artırdı. Ayrıca, Aralık 2002’de Kopenhag Zirvesi’nde 10 yeni ülkeye AB’ye katılım tarihi verilmesi, Batı Balkan ülkelerinin dı arıda bırakılmı lık hissini artırmı tı. Tüm bu geli meler ya anırken, AB Konseyi Dönem Ba kanı Yunanistan’ın giri imiyle, Haziran 2003’te Batı Balkan ülkelerinin de katılımıyla Selanik Zirvesi gerçekle tirildi. Batı Balkan ülkelerinin geleceğinin AB içerisinde olduğunun teyit edildiği Selanik Zirvesi, dönemin Dı İli kilerden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Chris Patten’in sözleriyle “AB üyeliği perspektifinin gerçek olduğu” ve “Batı Balkanlar Birliğe katılmadan AB haritasının tamamlanmayacağı” eklinde iki önemli mesaj içermekteydi11. Zirvede, SAP’ın geni leme politikası çerçevesinde olduğu teyit edilip bu kapsamda yapılması gerekenler somut bir ekilde ortaya koyulurken, 10 Dimitar Bechev, “Between Enlargement and CFSP: The EU and the Western Balkans”, LSE Avrupa Dı Politika Konferansı için hazırlanmı tebliğ, 2-3 Haziran 2004, London School of Economics. 11 “The Thessaloniki Summit: A milestone in the European Union’s relations with the Western Balkans”, AB Basın Bildirisi, 18.06.2003, http://europa.eu/rapid/press-release_IP-03-860_en.htm, Eri im Tarihi 25.09.2013. 12 Selanik Zirvesi, dönemin Dış İlişkilerden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Chris Patten’in sözleriyle “AB üyeliği perspektifinin gerçek 13 olduğu” ve “Batı Balkanlar Birliğe katılmadan AB haritasının tamamlanmayacağı” şeklinde iki önemli mesaj içermekteydi. Şekil 1: AB genişlemesindeki başlıca aşamalar AB üyeliği Katılım müzakerelerinin tamamlanması Katılım müzakerelerine ba lanması Aday ülke statüsü verilmesi Üyelik ba vurusu aday ülkeler için hazırlanan katılım ortaklığı anla malarına benzer ekilde her Batı Balkan ülkesinin özel gereksinimlerine göre Komisyon tarafından belirlenecek ve yerine getirilmesi gereken öncelikleri içeren Avrupa Ortaklığı (European Partnership) belgelerinin hazırlanması, buna kar ılık bu ülkelerin AB’nin belirlediği öncelikleri üstlenmek üzere Eylem Planları hazırlamaları gerektikleri kabul edildi12. Ayrıca dı politika alanında i birliğinin güçlendirilmesi karara bağlanırken, AB liderleri hukukun üstünlüğünün sağlanması, sınır güvenliği, yasa dı ı göç, örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele konusunda ilerleme kaydedilmesi artıyla, Batı Balkan ülkelerinin vatanda larına vize serbestliği verilmesini taahhüt ettiler. SAP kriterlerini ba arıyla tamamlayan ülkeler, AB ile SAA imzalayabilecek ve SAA’yı uygulamakta ba arılı oldukları kaydedildiğinde, AB’ye üyelik ba vurusunda bulunabileceklerdi (Bkz. ekil 1). AB İÇİ GELİŞMELER VE GÜNCEL DURUM AB’de ya anan iç geli meler de Batı Balkan ülkelerinin AB ile bütünle me sürecini etkiledi. Mayıs 2004’te sekizi eski Doğu Bloku’ndan olmak üzere on ülkenin; Ocak 2007’de ise iki eski Doğu Bloku ülkesinin AB’ye katılması, AB içerisinde geni leme ile ilgili tartı maya yol açtı. 15 üyesi bulunan AB’nin kısa sürede farklı siyasi kültürden, idari ve ekonomik yapıdan gelen 12 ülkeyi kapsayacak ekilde geni lemesi, sonraki geni leme dalgaları için aslında 1993 Kopenhag AB Konseyi kararlarında mevcut bir kavram olan “hazmetme kapasitesi” (absorption capacity) kavramının sorgulanmasına yol açtı. Bir diğer deyi le, “geni lemenin Birliğin yeni üyeleri hazmetme kapasitesine bağlı olduğu” daha sık dile getirilmeye ba landı. Kısa sürede 15 Üye Devletten, 27 Üye Devlete geni leyen AB’de, geni leme yorgunluğu (enlargement fatigue) kendini gösterdi. Geni leme yanlısı Üye Devletler ve geni lemeye üpheyle yakla an Üye Devletler arasındaki görü ayrılıkları, 2005 yılında AB Anayasa taslağının Fransa ve Hollanda’da yapılan referandumlarda reddedilmesinde de etkili oldu. 2008 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan küresel mali krizin etkileri ve bunu takiben birçok Avro Alanı ülkesini etkisi altına alan borç krizi, Birliğin en önemli politika alanlarından biri olan geni lemenin AB’nin öncelikleri arasında alt sıralara gerilemesine neden oldu. 12 Selanik Zirvesi Sonuç Bildirgesi’ne, http://ec.europa.eu/enlargement/enlargement_process/accession_process/how_ does_a_country_join_the_eu/sap/thessaloniki_summit_en.htm İnternet adresinden ula ılabilir. 14 Gerek bazı devletlerin yeterli düzeyde hazır olmadan Birliğe üye olması, gerekse geni lemenin limitleri konusunda beliren soru i aretleri, Üye Devletlerin çıkarlarını temsil eden Konsey’in bu politikanın uygulanmasında giderek daha fazla söz sahibi olmasına yol açtı; Cristophe Hillion’ın sözleriyle, geni leme politikası adeta “millile ti”13. Avrupa Komisyonu, tüm bu olumsuz geli melere rağmen, AB’nin Batı Balkanlar’da dönü üm için itici güç olmaya devam etmesi için ülkelerin AB üyelik perspektifini her fırsatta dile getirdi. GİDEREK AĞIRLAŞAN ÜYELİK KOŞULLARI: “KOPENHAG ARTI KRİTERLERİ” Batı Balkan ülkeleri için Birliğe üyelik kriterleri, 1993 Kopenhag Zirvesi’nde belirlenen siyasi ve ekonomik kriterlere ek olarak, bölgesel i birliği, ICTY ile eksiksiz i birliği ve yerinden edilmi ki ilerin geri dönü ünün garanti edilmesi gibi ko ulları da içeriyor. Bu nedenle bunlar, Kopenhag Artı Kriterleri (Copenhagen Plus Criteria)14 olarak da adlandırılıyor. Buna ek olarak, 2004 ve 2007 yıllarındaki geni leme dalgasıyla AB’ye üye olan bazı ülkelerin sorunları da, sırada bekleyen ülkeler için oyunun kurallarını zorla tırdı. Yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanında yeterli düzeyde ilerleme kaydetmeden AB üyesi olan Bulgaristan ve Romanya’dan sonra Avrupa Komisyonu, artık hukukun üstünlüğü ve iyi yöneti ime özel önem atfediyor. Hırvatistan’ın katılım müzakerelerinde ya anan zorluklardan da ders alan Komisyon, katılım müzakerelerine teknik uyumun en yüksek olduğu ve nispeten kolay fasıllardan değil; hukukun üstünlüğü ile ilgili konuları kapsayan “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” fasıllarından ba lama kararı aldı. Buna ek olarak, gerekli reform ve yasaların kabul edilmesinden çok; bu yasa ve reformların uygulanmasına önem veriliyor. Reformların uygulanması ayrıca, Komisyon tarafından büyük bir titizlikle takip ediliyor. Önem kazanan hususlardan biri de, iki anla mazlıkların çözümlenmesi oldu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Birliğe, Kıbrıs meselesi çözüme kavu madan, tek yanlı olarak üye olmasının ardından, üyeliğini Türkiye’nin katılım müzakerelerinde ilerlemesini sekteye uğratmak için kullanmasından ders alan AB, ikili anla mazlıkların AB üyeliğinden önce çözümlenmesine de özel bir önem atfetmeye ba ladı. AB’nin ekonomik krizle imtihanı, i leyen piyasa ekonomisi olarak nitelendirilemeyecek kadar kırılgan olan, yüksek i sizlik oranları, dü ük rekabet gücü ve kayıt dı ı ekonominin büyüklüğü ile karakterize edilen ve adeta “periferinin periferisi”15 ya da “süper-periferi”16 olarak nitelendirilen Batı Balkan ülkelerinde ekonomik yöneti imin güçlendirilmesi gerekliliğinin de önemini artırdı. Halen, Hırvatistan dı ındaki Batı Balkan ülkeleri, AB üyeliğine ba vuran en fakir ülkeler olarak öne çıkıyor (Bkz. ekil 2). 13 Cristophe Hillion, “The Creeping Nationalisation of the EU Enlargement Policy”, Swedish Institute for European Policy Studies, SIEPS 2010:6, http://www.wider-europe.org/sites/default/files/attachments/events/SIEPS%20report.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 14 Rosa Balfour ve Corina Stratulat, “Between Engagement and Cold Feet: Ten Years of the EU in the Western Balkans”, The European Future of the Western Balkans: Thessaloniki @10 (2003-2013), der. Eviola Prifti, ISS, s.19-25, http://www.iss. europa.eu/uploads/media/Thessalonikiat10.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 15 Dimitar Bechev, “The Periphery of the Periphery: The Western Balkans and the Euro Crisis”, European Council on Foreign Relations Policy Brief No: 60, Ağustos 2012, http://ecfr.eu/page/-/ECFR60_WESTERN_BALKANS_BRIEF_AW.pdf, Eri im Tarihi:25.09.2013. 16 Will Bartlett ve Ivana Prica, “The Deepening Crisis in the European Super-periphery”, 1-3 Temmuz 2013 tarihli “Beyond Austerity vs Growth: The Future of the European Political Economy” ba lıklı konferansta sunulan tebliğ, http://speri.dept. shef.ac.uk/wp-content/uploads/2013/06/Bartlett-Prica-paper-SPERI-conference.pdf, Eri im Tarihi:25.09.2013. 15 Şekil 2: Batı Balkan ülkelerinde kişi başı milli gelirin AB ortalamasına oranı (2008-2012) Kaynak: Eurostat 2004-2008 döneminde yüksek büyüme oranları kaydeden Batı Balkan ekonomileri, 2008 yılının son çeyreği itibarıyla küresel mali krizin etkilerini oldukça sert biçimde hissetti. 20102011 döneminde kısa süren bir toparlanmanın ardından, ekonomileri büyük ölçüde AB’ye bağlı olan Batı Balkan ülkeleri, Avro Alanı borç krizinin etkisiyle 2012 yılında tekrar daralmaya teslim oldu17. Öte yandan, AB’de küresel krizin ve Avro Alanı borç krizinin a ılması doğrultusunda ekonomik yöneti imin güçlendirilmesi amacıyla kapsamlı düzenlemeler hayata geçirildi. Avrupa Komisyonu, aday ve potansiyel aday ülke konumunda bulunan Batı Balkan ülkelerinin bu düzenlemelerin gerisinde kalmamaları için yeni araçlar geli tirdi. Komisyon’un Ekim 2013’te açıkladığı 2013-2014 Geni leme Stratejisi dâhilinde, geni leme politikası kapsamındaki ülkelerin makroekonomik ve mali program ile yapısal ve rekabetçi reform programlarını içeren ulusal ekonomik reform stratejisi hazırlamaları gerekiyor18. Bu zorlu ko ullar, Avrupa Komisyonu’nu geni leme ivmesini canlı tutmak için elindeki araçları geli tirerek, Batı Balkan ülkelerinin içerisinde bulunduğu zorlukların üstesinden gelebilmek için yeni giri imler ve araçlar geli tirmeye itti. Bu doğrultuda, 2011 yılında hukukun üstünlüğüne öncelik veren yeni yakla ımı geli tiren Komisyon, son dönemde, söz konusu ülkelerin içerisinde bulunduğu özel durumu göz önünde bulundurarak, birçok deği ik giri im ba lattı. Bir yandan Türkiye ile katılım müzakerelerindeki durağanlığı a mayı amaçlayan ve müzakere sürecini tamamlayıcı nitelikteki Pozitif Gündem giri imi ba latılırken, Batı Balkan ülkelerinden Makedonya ile ülkenin katılım müzakerelerine Yunanistan’ın muhalefeti nedeniyle ba layama- 17 Milica Uvalic, “The Economic Development of the Western Balkans since Thessaloniki”, The European Future of the Western Balkans: Thessaloniki @10 (2003-2013), der. Eviola Prifti, ISS, s.73-82, http://www.iss.europa.eu/uploads/media/Thessalonikiat10.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 18 Avrupa Komisyonu, “Communication from the Commission to the European Parliament and the Council Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, 16.10.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 16 masına rağmen ülkede reformların sürdürülmesi için HLAD; Bosna-Hersek’te yargı konusundaki sorunların a ılabilmesi için yargı konusunda yapısal diyalog ve ülkeyi üyelik ba vurusuna hazırlamak için HLDAP ba latıldı. Kosova’nın, yargı, örgütlü suçlarla ve yolsuzlukla mücadele alanındaki performansını geli tirmesi içinse Kosova ile hukukun üstünlüğü alanında yapısal diyalog hayata geçirildi. Avrupa Komisyonu, 16 Ekim 2013 tarihinde açıkladığı 2013-2014 Geni leme Stratejisi’nin temasını hukukun üstünlüğü, ekonomik yöneti imin güçlendirilmesi, demokratik kurumların güçlendirilmesi, temel hakların korunması ve kom ularla iyi ili kiler kurulması olmak üzere “temel konuların öncelikle ele alınması” (fundamentals first) yakla ımı olarak belirledi. Bu doğrultuda, hukukun üstünlüğüne öncelik veren yeni yakla ım uygulanmaya devam edecek, gerekli AB ajansları ile i birliği güçlendirilecek ve 2014-2020 mali döneminde IPA’nın yerini alacak olan IPA II fonları kapsamında hukukun üstünlüğü alanındaki reformlar desteklenmeye devam edecek. Ekonomik yöneti imi güçlendirmek için aday ve potansiyel aday ülkelerin, makroekonomik ve mali programın yanı sıra yapısal reformlar ve rekabet planını içeren ulusal ekonomi stratejilerini Komisyon’a sunmaları gerekecek. Demokratik kurumların i leyi inin güçlendirilmesi amacıyla Komisyon, kamu yönetimi reformuna daha fazla önem atfetmeye ba layacak ve sivil toplumun demokratik süreçlere katılımını destekleyecek. Temel haklar alanında Komisyon, ülkelerin ifade özgürlüğü ve ba ta Roman kökenli vatanda lar olmak üzere azınlıkların haklarının korunması ve savunmasız kesimlerin ayrımcılığa kar ı korunması için gerekli mekanizmaların geli tirilmesi amacıyla, IPA çerçevesinde bir “Roman aracı” olu turulması; geni leme politikası kapsamındaki ülkelerle yürütülen siyasi diyalogda ifade özgürlüğünün te vik edilmesi ve 2014 itibarıyla ara tırmacı gazeteciliğin geli tirilmesi için bu alanda bir mükemmellik ödülü verilmeye ba lanmasını öngördüğünü açıkladı. Komisyon son olarak, kom ularla iyi ili kiler ve ikili anla mazlıkların çözümü için aday ve potansiyel aday ülkeleri desteklemeye devam etme taahhüdünde bulundu19. 19 a.g.y. 17 HIRVATİSTAN’IN AB YOLCULUĞUNDA MUTLU SON20 3 Ekim 2005 tarihinde, Türkiye ile e zamanlı olarak katılım müzakerelerine ba layan Hırvatistan, 1 Temmuz 2013 tarihinde resmen AB üyesi oldu. Hırvatistan’ın AB üyeliği, AB’nin tarihindeki en zorlu krizle mücadele etmeye çalı tığı bir anda gerçekle tiği için, 2004 ve 2007 geni leme dalgalarındakinin aksine ihti amlı kutlamalara ve büyük co kuya sahne olmadı. Kutlamaların buruk geçmesinin arka planında, bir yanda Avro Alanı borç krizinin getirdiği belirsizliklerin üstesinden gelme ve AB ekonomisini yeniden büyüme ivmesine sokma çabaları, diğer yanda ise Hırvat ekonomisinin içinde bulunduğu durumun yarattığı belirsizlik bulunuyor. Öte yandan bunda, Hırvatistan’ın, 1981’de Yunanistan’ın Birliğe katılmasından bu yana AB’ye ilk kez tek ba ına katılan bir aday ülke olmasının da payı var. Bu olumsuz tabloya rağmen Hırvatistan’ın AB üyeliği, Hırvatistan, AB ve Batı Balkanlar için tarihi bir an… Her eyden önce, AB üyeliği Hırvatistan’ın geçirdiği tarihi dönü ümü doğruluyor. Yirmi yıl kadar önce Yugoslavya’nın dağılması sürecinde ya anan sava larla çalkalanan Hırvatistan, AB üyelik süreci sayesinde bugün AB üyeliğinin yükümlülüklerini üstlenmeye hazır, istikrarlı bir demokrasi haline geldi. HIRVATİSTAN’IN AB YOLCULUĞU Haziran 1991’de Federal Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, Ağustos 1991 ve Ocak 1992 tarihleri arasında Federal Yugoslavya ile sava an ve topraklarının üçte birinde ayrılıkçı Sırplar tarafından kurulan Krajina Cumhuriyeti Ağustos 1998’de ülkeye entegre edilen Hırvatistan’ın AB üyeliği, ülkede siyasi, ekonomik ve kimliksel bir dönü ümün sonucu. 1995-1999 döneminde bağımsız Hırvatistan’ın kurucusu kabul edilen Franjo Tudjman’ın liderliğindeki Hırvatistan, AB ile ili kilerinde en kötü dönemini ya amaktaydı ve ili kiler neredeyse fiilen donma noktasına gelmi ti. Tudjman’ın otoriter ve milliyetçi yönetim ekli, Krajina’da ve Bosna-Hersek’te i lenen sava suçu zanlılarını ICTY’ye göndermekte tereddüt etmesi, AB tarafından ele tirilmekte; buna kar ılık Zagreb, Brüksel’i Yugoslavya’nın dağılma sürecindeki sava larda etkin bir politika izlememekle ele tirmekte ve Hırvatistan’ı Batı Balkanlar’ın bir parçası olarak kabul ettiği için AB’ye üpheci yakla maktaydı21. Hırvatistan’ın dönü ümü, ülkede demokratik seçimlerin yapıldığı Ocak 2000’de ba ladı. Demokratik hükümetin i ba ına gelmesiyle hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, i leyen demokratik kurumların olu turulması ve Hırvatistan’ın ekonomik ve siyasi izolasyonunun sonlandırılması için önemli adımlar atılmaya ba landı. Kasım 2000’de AB ile Batı Balkan ülkeleri arasında İstikrar ve Ortaklık Süreci’nin ba lamasının ardından Hırvatistan, 29 Ekim 2001’de AB üyelik ba vurusu yolunda bir ön adım sayılan SAA’yı imzaladı. ICTY ile i birliği konusunda ya anan sorunlar, SAA’nın AB Üye Devletleri tarafından onaylanmasını yava lattı. Generaller Ante Gotovina ve Janko Bobetko’nun ICTY tarafından zanlı ilan edilmesi, ancak Zagreb’in “Anavatan Sava ı’nın en büyük kahramanları” kabul edilen Gotovina ve Bobetko’nun ICTY’ye gönderilmesinde tereddüt etmesi ve Bobetko’nun ICTY’ye gönderilmeden vefat etmesi, Gotovina’nın ise 2005 yılına kadar yakalanamaması, Ekim 2001’de imzalanan SAA’nın onay sürecinin askıya alınmasına yol açtı. 20 Söz konusu makale, Temmuz-Ağustos 2013 tarihli (183 sayılı) İKV Dergisi’nde ve “İKV Değerlendirme Notu 70-Temmuz 2013” ba lıklı yayında da yayımlanmı tır. 21 Dejan Jovic, “Croatia and the European Union: A long delayed journey”, https://dspace.stir.ac.uk/bitstream/1893/869/1/ Jovic,%20JSEB,%20Vol%208,%20No%201,%20April%202006.pdf, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 18 Hırvatistan’ın AB üyeliği, Hırvatistan, AB ve Batı Balkanlar için tarihi bir an… Yirmi yıl kadar önce Yugoslavya’nın dağılması sürecinde yaşanan savaşlarla çalkalanan Hırvatistan, bugün AB üyeliğinin yükümlülüklerini üstlenmeye hazır 19 istikrarlı bir demokrasi haline geldi. Zagreb’in 21 ubat 2003’te AB’ye üyelik ba vurusunda bulunmasının ardından, Avrupa Komisyonu, 20 Nisan 2004’te Hırvatistan’ın üyelik ba vurusuna ili kin olumlu görü bildirdi ve Hırvatistan’ın Kopenhag Siyasi Kriterleri ile İstikrar ve Ortaklık Süreci ko ullarını yerine getirdiğini teyit ederek, ülke ile katılım müzakerelerine ba lanmasını önerdi. Komisyon, Hırvatistan’ın hukukun üstünlüğünü garanti altına alan kurumlara ve i leyen bir demokrasiye sahip olduğunu ve temel hakların korunduğunu, ICTY ile i birliğinin yeterli düzeyde olduğunu ancak sava zanlısı General Gotovina’nın Lahey’e gönderilmesi gerektiği ve azınlık hakları, yerinden edilmi ki ilerin yerle tirilmesi, yargı reformu, yolsuzlukla mücadele ve bölgesel i birliği alanlarında ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirtti. Bununla birlikte, Komisyon, Hırvatistan’ın i leyen bir piyasa ekonomisine sahip olduğunu ve üyelik yükümlülüklerini orta vadede yerine getirebilecek kapasiteye sahip olacağını da kaydetti22. 17-18 Haziran 2004 tarihlerindeki AB Liderler Zirvesi’nde, Hırvatistan aday ülke ilan edilerek, ülkenin ICTY ile i birliğini sürdürmesi halinde, 2005 yılının ilkbaharında katılım müzakerelerinin ba layabileceği bildirildi23. Ancak, AB Dı i leri Bakanları Hırvatistan’ın sava suçu zanlısı General Gotovina’nın yakalanması için Lahey’deki Eski Yugoslavya Sava Suçları Mahkemesi’yle i birliği yapmadığı gerekçesiyle, 17 Mart 2005’te ba laması öngörülen müzakerelerin ertelenmesine karar verdi. Zagreb, ICTY Ba savcısı Carla Del Ponte’nin ülkenin uluslararası mahkeme ile yeterli düzeyde i birliği yaptığını onaylamasının ardından Ankara ile aynı tarihte (3 Ekim 2005) katılım müzakerelerine ba ladı. Ekim 2005’te Hırvatistan’ın AB müktesebatına uyumunu belirlemek üzere ba latılan tarama (screening) süreci Ekim 2006’da sona erdi. Bu süreçte, General Gotovina’nın Aralık 2005’te İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları’nda yakalanarak Lahey’deki ICTY’ye teslim edilmesiyle, Zagreb’in üyeliği yolunda büyük bir engel de ortadan kalkmı oldu. İronik bir ekilde, adalete teslim edilmesi süreci Hırvatistan’ın AB ile entegrasyonunda ciddi anlamda gecikmelere neden olan General Gotovina’nın suçlu olduğu yönünde verilen karar, Kasım 2012’de bozuldu ve Gotovina serbest bırakıldı24. İKİLİ ANLAŞMAZLIKLARIN “AVRUPALILAŞTIRILMASI” VE KAYBEDİLMİŞ BİR YIL Birliğe üye olan ülkelerin, AB üyeliği için sırada bekleyen kom ularıyla olan anla mazlıklarını AB platformuna ta ıması, yaygın bir uygulama olarak kar ımıza çıkıyor. Bilindiği üzere, bugün GKRY, Türkiye ile ikili anla mazlıklarını bir veto unsuru olarak kullanarak altı faslı tek yanlı olarak blokajı altında tutuyor. AB’nin, ko ulluluk politikasını dengeli bir ekilde uygulamayarak, GKRY’yi Kıbrıs meselesi çözümlenmeden Birliğe kabul etmekle Kıbrıs meselesinin çözümünü zorla tırdığı ve büyük bir hata yaptığı, bugün önde gelen AB siyasetçileri tarafından kabul edilen bir gerçek25. Bu nedenle, özellikle GKRY’nin üyeliğinden sonra, ülkelerin AB yolunda birbirilerini engellemelerini önlemek amacıyla, AB’ye katılım sürecinde ikili anla mazlıkların üyelikten önce çözülmesi, AB tarafından üzerinde durulan önemli noktalardan biri haline geldi. Hırvatistan’ın AB üyelik sürecinde de bu konuda kimi aksaklıklar ya andı. 22 “Croatia: Commission recommends opening of accession negotiations”, AB Basın Odası, http://europa.eu/rapid/ pressReleasesAction.do?reference=IP/04/507&format=HTML&aged=1&language=EN&guiLanguage=en, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 23 AB Konseyi, “17-18 June 2004 Brussels European Council Presidency Conclusions”, http://www.consilium.europa.eu/ uedocs/cmsUpload/81742.pdf, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 24 “Hague war court acquits Croat Generals Gotovina and Markac”, BBC, 16.11.2012, http://www.bbc.co.uk/news/worldeurope-20352187, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 25 “Merkel admits Greek Cyprus’ EU entry was mistake”, Today’s Zaman, 07.07.2007, http://www.todayszaman.com/news116054-merkel-admits-greek-cyprus-euentry-was-mistake.html, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 20 Üyelik müzakerelerinde hızla ilerleyen Hırvatistan’ın AB yolculuğu, Aralık 2008 ve Eylül 2009 tarihleri arasında, 2004 yılında AB üyesi olan kom usu Slovenya’nın iki ülke arasında bağımsızlıklarını ilan etmelerinden itibaren süregelen Adriyatik Denizi kıyılarındaki sınır anla mazlığını veto unsuru olarak kullanması sebebiyle, durma noktasına geldi. Bilindiği üzere, Yugoslavya’nın dağılmasıyla bağımsızlıklarını ilan eden Slovenya ve Hırvatistan’ın Adriyatik sınırları, kesin olarak tayin edilmemi ti. Adriyatik Denizi’nde 1.700 kilometrelik kıyı uzunluğuna sahip Hırvatistan, anla mazlığın Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) çözümlenmesini isterken, Slovenya ise hakkaniyet ve tarihi sebepler gibi gerekçelerin göz önünde bulundurulmayacağını iddia ederek konunun UAD’de çözülmesine kar ı çıkıyordu. Diğer yandan, Hırvatistan’ın Adriyatik Denizi’ni Birle mi Milletler Deniz Hukuku Sözle mesi’ne (UNCLOS) dayanarak münhasır ekonomik bölge ilan etmesi, AB tarafından da ele tirilmekteydi. Ljubljana ise Zagreb’in AB’ye verdiği haritalarda Piran Koyu’nu kendi egemenlik sahasında gösterdiği gerekçesiyle, Aralık 2008’de müzakereye açılması beklenen 10 fasıldan dokuzunu bloke etti ve be fasıl yerine, sadece üç faslın geçici olarak kapatılmasına izin verdi. Böylece, Aralık 2008’e gelindiğinde, Hırvatistan ile yürütülen müzakerelerde 11 fasıl Slovenya tarafından bloke edilmi ti. 35 müzakere faslından 22’si müzakereye açılmı , ancak sadece yedi fasıl geçici olarak müzakereye kapatılabilmi ti. Müzakerelerdeki tıkanıklık sürerken, Brüksel de Zagreb’i, ICTY Ba savcısı Serge Brammertz’in, Krajina bölgesindeki Sırplara kar ı i lenen suçlardaki rolü nedeniyle General Ante Gotovina’ya kar ı açılan dava ile ilgili Hırvat makamlardan istediği belgelerin verilmemesi sebebiyle Lahey’deki ICTY ile yeterli düzeyde i birliği yapmadığı gerekçesiyle ele tirmekteydi26. Temmuz 2009’da, merkez sağ görü lü Ba bakan Ivo Sanader’in istifa etmesiyle göreve gelen Jadranka Kosor, Slovenya ile sınır sorununun çözümü için daha ılımlı bir siyaset izledi. Kasım 2009’da AB Konseyi Dönem Ba kanı İsveç’in arabuluculuğu ve AB üyesi diğer ülkelerin Ljubljana ve Zagreb arasındaki anla mazlığın sadece tarafları ilgilendiren ikili bir konu olduğu ve aralarında çözülmesi gerektiği yönündeki baskıları üzerine taraflar, AB’nin anla mazlığın hakemlik yoluyla çözülmesi önerisini kabul etti. Böylece, Slovenya’nın blokajı altında olan müzakere fasıllarının da serbest kalmasıyla, ülkenin AB üyeliği yolundaki engeller kalkmı oldu. BALKANLAR’IN YAYGIN SORUNU: YOLSUZLUK Hırvatistan ile AB arasındaki müzakerelerin yargının bağımsızlığı ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda zorlu geçtiği bir gerçek. Bu konuda, AB’nin 2004 geni leme dalgasının devamı niteliğindeki 2007 geni lemesi ile henüz yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanında gerekli ko ulları yerine getirmeden Birliğe üye olan Bulgaristan ve Romanya’nın üyeliğinden ders aldığı a ikâr… Bilindiği üzere, Bulgaristan ve Romanya’nın AB üyeliğinin üzerinden altı yıl geçmesine rağmen iki Balkan ülkesinin bu alanlardaki performansı halen katılım sonrası izleme aracı “İ birliği ve Tahkik Mekanizması” (Cooperation and Verification Mechanism-CVM) kapsamında değerlendiriliyor. Bu nedenle, AB özellikle bu alanları kapsayan “Yargı ve Temel Haklar” (23’üncü fasıl) ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” (24’üncü fasıl) fasıllarına ayrı bir önem atfediyor27. 26 “EU concerned over Croatia war crimes co-operation”, EU Observer, 06.02.2009, http://euobserver.com/15/27560, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 27 “Croatia cleared for EU membership in 2013”, BBC News, 10.06.2011, http://www.bbc.co.uk/news/worldeurope-13725558, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 21 Hırvatistan, bu alandaki en önemli imtihanını, hiç üphesiz, 2010 yılında hakkında büyük çaplı yolsuzluk iddiaları bulunan eski Ba bakan Ivo Sanader’in adalete teslim edilmesi sürecinde verdi. Sanader’in Kasım 2012’de, ba bakanlığı sırasında 2008 yılında Macar enerji irketi MOL’dan Hırvat enerji irketi INA’nın yönetim hakları kar ılığında 10 milyon avro tutarında rü vet almaktan ve 1991-1995 sava ı sırasında Dı i leri Bakanı Yardımcısı olduğu dönemde Avusturyalı Hypo Bank’tan 545 bin avro tutarında rü vet aldığı gerekçesiyle sava sırasında haksız kazanç elde etmekten 10 yıl hapis cezasına çarptırılması, Hırvatistan’ın yolsuzlukla mücadele alanındaki çabalarında ne kadar ciddi olduğunu da ortaya koydu28. Yolsuzluğun yaygın bir sorun olduğu Batı Balkanlar için, bu derece üst düzey bir kamu görevlisinin yolsuzluk iddiaları nedeniyle cezaya çarptırılması, büyük önem ta ımaktaydı. AB ÜYELİĞİNE DOĞRU Hırvatistan’ın 30 Haziran 2011 tarihinde, 35 fasılda yürütülen katılım müzakerelerini tamamlamasının ardından, Avrupa Komisyonu, 12 Ekim 2011’de Hırvatistan’ın üyelik ko ullarını sağladığına kanaat getirerek, Birliğe katılmasına ili kin olumlu görü bildirdi. Hırvatistan’ın 1 Temmuz 2013’te AB’ye katılımı, 1 Aralık 2011’de AP’de ve 5 Aralık 2011’de AB Konseyi’nde onaylandı. Hırvatistan Cumhurba kanı Ivo Josipović ve dönemin Ba bakanı Jadranka Kosor, 9 Aralık 2011 tarihli AB Liderler Zirvesi’nde AB’ye Katılım Antla ması’nı imzaladı. 22 Ocak 2012’de Hırvatistan’ın AB’ye katılımına ili kin gerçekle tirilen referanduma katılanların yüzde 66’sı ülkenin AB üyeliği için “evet” dedi29. Katılım Antla ması, 9 Mart 2012 tarihinde, Hırvatistan Parlamentosu’nda oybirliği ile onaylandı. Hırvatistan’ın AB üyelik kriterlerine uyumu, üyelik tarihine kadar Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan “Kapsamlı İzleme Raporları” aracılığı ile değerlendirilmeye devam edildi. Avrupa Komisyonu, 2012-2013 Geni leme Strateji Belgesi kapsamında, 10 Ekim 2012 tarihinde sunduğu Kapsamlı İzleme Raporu’nda, Hırvatistan’ın Birliğe üye olmadan önce rekabet politikası, adalet, özgürlük ve güvenlik ile yargı ve temel haklar alanlarında belirlenen on önceliği yerine getirmesi gerektiğini açıkladı. Zagreb’in bu öncelikli eylemleri yerine getirmesiyle, Avrupa Komisyonu, Mart 2013’te açıkladığı son İzleme Raporu’nda Hırvatistan’ın AB üyeliği için hazır olduğunu teyit etti ve 1 Temmuz’da AB’nin 28’inci üyesi olmasına ye il ı ık yaktı. Hırvatistan’ın Birliğe üye olabilmesi için Katılım Antla ması’nın 27 AB üyesi devletin ulusal karar alma süreçlerine göre onaylanması gerekmekteydi. Bu süreçte Hırvatistan, artık faaliyette olmayan Ljubljanska Banka’nın (LB) Hırvat mudilerine olan borcunun ödenmesine ili kin anla mazlık nedeniyle, AB üyesi kom usu Slovenya ile tekrar kar ı kar ıya geldi. Ancak, 11 Mart 2013 tarihinde Sloven ve Hırvat yetkililer arasında LB sorununun çözümüne yönelik mutabakat zaptının imzalanması ve Slovenya Parlamentosu’nun nihayet 2 Nisan 2013 tarihinde Hırvatistan’ın Katılım Antla ması’nı onaylaması ile bu engel de ortadan kalkmı oldu. Son olarak, 7 Haziran 2013 tarihinde Hırvatistan’ın Katılım Antla ması’nın Alman Parlamentosu’nun üst kanadı Bundesrat’ta onaylanmasıyla, Katılım Antla ması’nın onay süreci tamamlandı30. 28 “Croatian Ex-PM Sanader Jailed for Ten Years”, Balkan Insight, 20.11.2012, http://www.balkaninsight.com/en/article/ croatia-jails-sanader-for-10-years-over-graft, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 29 “Hırvatlar, dü ük katılım oranına rağmen ‘Evet’ dedi”, SETimes, 23.01.2012. http://www.setimes.com/cocoon/setimes/ xhtml/tr/features/setimes/features/2012/01/23/feature-01, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 30 “Bundesrat unanimously ratifies Croatia’s EU accession treaty“, dailytportal.hr, http://daily.tportal.hr/266691/ Bundesrat-unanimously-ratifies-Croatia-s-EU-accession-treaty.html, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 22 HIRVATİSTAN’IN ÜYELİĞİ İLE AB’DE NELER DEĞİŞECEK? Hırvatistan’ın 10 yıl süren AB üyeliği serüveninin ba arılı bir ekilde sonuçlanması, ülkede reformların yava layacağı anlamına gelmiyor. Aksine, Hırvatistan’ın bugünden sonra yapması gerekenlerin listesi de bir hayli uzun… Bunların ba ında hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki çabaların sürdürülmesi, yapısal reformlara ağırlık verilmesi, bankacılık sektörünün düzenlenmesi ve mali konsolidasyona gidilmesi yer alıyor. Hırvatistan’ın üyeliğinin ilk altı ayı için, AB yapısal fonlarından 450 milyon avro alması öngörüldü. 2014-2020 mali dönemi için ise Hırvatistan’a sekiz milyar avro tutarında fon ayrılmasına karar verildi. Bu fonların, reformların uygulanmasında kullanılması öngörülüyor31. 2008’den bu yana mali krizle mücadele eden AB’nin varolu sal bir krizle kar ı kar ıya olduğu ve gelecekteki kurumsal yapısı ile ilgili belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde, Hırvatistan’ın üyeliğinin AB açısından ideal bir zamanda gerçekle tiğini söylemek oldukça güç... AB üyeliği, Avro Alanı borç krizinin etkilerini bertaraf etme, büyümeyi canlandırma ve AB genelinde özellikle genç nüfus içerisinde rekor düzeye ula an i sizlikle mücadele çabalarının sürdüğü bir dönemde Hırvatistan halkında da beklenen co kuyu yaratmamı a benziyor. Hırvatistan, AB ortalamasının yüzde 61’i oranında ki i ba ına milli gelir ile AB’nin Bulgaristan ve Romanya’dan sonra en fakir ülkesi konumunda bulunuyor. Ayrıca yüzde 20’lere varan i sizlik, kayıt dı ı ekonominin geni payı ve Yunanistan, İtalya, Portekiz ve İspanya’yı bile aratan olumsuz ekonomik performans, Hırvatistan ekonomisi ile ilgili endi eleri artırıyor. Hırvatistan, 2013 yılı itibarıyla resesyonda geçirdiği dördüncü yılı da geride bıraktı. 2009 yılından bu yana kümülatif olarak neredeyse yüzde 12 oranında daralma kaydeden Hırvat ekonomisinin, ancak 2014 yılında toparlanmaya ba layacağı tahmin ediliyor32. Rekor düzeye ula an genç i sizliği de Hırvatistan için büyük bir endi e kaynağı olarak öne çıkıyor. Hırvatistan, 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 52,1 oranında genç i sizliği ile Yunanistan ve İspanya’dan sonra bu oranın en yüksek olduğu ülke oldu. 2008 yılında 4,2 milyar avro değerinde kaydedilen doğrudan yabancı yatırımlar da, 2012 yılında 624 milyon avroya geriledi33. Hırvatistan’ın kredi derecesi, önde gelen kredi derecelendirme kurulu larından Standard&Poor’s ve Moody’s tarafından “çöp” (junk) tabir edilen en dü ük seviyeye indirildi34. 31 Avrupa Komisyonu Bölgesel Politika Genel Müdürlüğü “Welcome to Croatia as the new European Member State”, 01.07.2013, http://ec.europa.eu/regional_policy/newsroom/detail.cfm?id=826&LAN=EN&lang=en, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 32 AB Hırvatistan Delegasyonu, “Spring 2013 forecast: The EU economy - slowly recovering from a protracted recession”, 06.05.2013, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=4784, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 33 “Croatia’s economy: Coming in”, The Economist, 25.05.2013, http://www.economist.com/news/europe/21578424new-european-union-member-old-economic-worries-coming, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 34 “Croatia: Moody’s downgrades to junk”, Andrew MacDowall, Financial Times, 01.02.2013, http://blogs.ft.com/beyondbrics/2013/02/01/croatia-moodys-downgrades-to-junk/#axzz2Y9deNmSK, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 23 AB açısından incelendiğinde ise, Hırvatistan’ın AB üyeliği ile AB ailesi 28 Üye Devlete geni ledi. Hırvatistan’ın üyeliği ile AB’nin nüfusu 4,4 milyon artarak, 508 milyona ula tı35. Hırvatça, AB’nin 24’üncü resmi dili oldu. Hırvatistan da diğer Üye Devletler gibi Avrupa Komisyonu’na bir komisyon üyesi gönderiyor. Avrupa Komisyonu Ba kanı José Manuel Barroso tarafından 25 Nisan 2013 tarihinde Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi olarak atanan Hırvatistan Ba bakan Yardımcısı ve Avrupa İ leri Bakanı Neven Mimica, AP’nin ve AB liderlerinin onayının alınmasından sonra, 1 Temmuz 2013’te görevine resmen ba ladı. Hırvatistan’ın AP’de 12 sandalyesi bulunuyor. Hırvatistan halkı tarafından 14 Nisan 2013 tarihinde, AP’de görev yapmak üzere seçilen ve gözlemci olarak AP oturumlarına katılan be i Hıristiyan Demokrat Grup, be i Sosyal Demokrat Grup, biri Muhafazakâr Grup ve biri Avrupa Birle ik Solu/Kuzey Ye il Solu Konfederal Grubu mensubu 12 parlamenter, 1 Temmuz 2013’te görevlerine ba ladı. Lizbon Antla ması uyarınca AP üyelerinin sayısı 766’dan 751’e gerileyeceği için, Hırvat AP üyelerinin sayısı da Mayıs 2014’te gerçekle mesi öngörülen AP seçimlerinden sonra 11’e dü ecek. AB Konseyi’nde nitelikli çoğunluk karar alma usulünde Hırvatistan; İrlanda, Danimarka, Litvanya, Slovakya ve Finlandiya ile e it değerde, yedi oy, elde etti. Ayrıca, bir düzenlemenin nitelikli çoğunluk ile kabul edilebilmesi için 15 Üye Devletin onayı ve toplam 352 oydan, lehte en az 260 oy artı aranacak36. Hırvatistan, yakınsama kriterlerini yerine getirdiğinde, Avro Alanı’na katılacak ve ortak para birimini kullanmaya ba layacak. Hırvatistan’ın, 26 üyeli Schengen Alanı’na katılabilmesi için de bazı ko ulları yerine getirmesi gerekiyor. Bu kapsamda Hırvatistan, Schengen Alanı’na katılım yolunda, 1 Nisan 2013 tarihi itibarıyla ülkeyi ziyaret edecek Türk vatanda larına vize uygulamaya ba ladı37. HIRVATİSTAN’IN AB ÜYELİĞİ: AB VE BATI BALKANLAR İÇİN TARİHİ BİR AN Hırvatistan’ın AB üyeliği, Hırvatistan için olduğu kadar, AB ve Batı Balkanlar için de tarihi bir an olarak öne çıkıyor. 20 yıl kadar önce Yugoslavya’nın çökü üyle kanlı bir sava a sahne olan Hırvatistan’ın bugün AB üyeliğinin yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır istikrarlı bir demokrasi olması, Hırvatistan için elbette büyük bir dönüm noktası. Hırvatistan, Slovenya’dan sonra Eski Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanan ülkeler arasında AB’ye katılan ikinci ülke ve AB üyesi ilk Batı Balkan ülkesi olma özelliği ta ıyor. AB’nin geni leme politikası, son dönemde, Üye Devletlerde AB’nin üye sayısının bir anda 15’ten 27’ye yükseldiği, 2004 ve 2007 geni leme dalgalarının yarattığı “geni leme yorgunluğunun” etkili olması ve AB’deki politika yapıcıların Avro Alanı borç krizine çözüm aramakla me gul olmaları nedeniyle, Birliğin gündeminde alt sıralara gerilemi ti. Ayrıca AB’nin içerisinden geçmekte olduğu zorlu ekonomik ko ullar ve Avro Alanı’nı ku atan belirsizlik de AB projesinin ba arısının giderek daha fazla sorgulanmasına ve AB’nin cazibesini yitirdiği yorumlarına yol açmı tı. AB’ye üpheyle yakla anlar “AB geni lemesinin sonunun geldiğini” ilan ederken, Hırvatistan’ın üyeliği tüm bu iddiaları bir nebze çürüten bir geli me oldu. 35 “Croatia within the EU in figures”, Eurostat, 25.06.2013, http://epp.eurostat.ec.europa.eu/cache/ITY_PUBLIC/125062013-AP/EN/1-25062013-AP-EN.PDF, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 36 AB Konseyi, “EU welcomes 28th member state - Croatia”, 26.06.2013, http://www.consilium.europa.eu/homepage/ highlights/eu-welcomes-28th-member-state-croatia?lang=en, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 37 T.C. Zagreb Büyükelçiliği, “Hırvatistan’a Seyahat Edecek Vatanda larımızın Dikkatine, 29.03.2013”, Büyükelçilik Duyurusu, http://zagreb.be.mfa.gov.tr/ShowAnnouncement.aspx?ID=181954, Eri im Tarihi: 02.07.2013. 24 AB, Hırvatistan’ın üyeliği ile kurulu amaçları arasında yer alan Avrupa’da, barı ve istikrarın sağlanması hedefini tamamlamaya bir adım daha yakla tı. Aynı zamanda, Ekim 2012’de “Avrupa’da barı , uzla ma, demokrasi ve insan haklarının ilerletilmesindeki rolünden dolayı”38 layık görüldüğü Nobel Barı Ödülü’nü hak ettiğini de, bir kez daha kanıtladı. AB’ye üyelik perspektifinin, Birliğe üye olmayı bekleyen ülkelerde hukukun üstünlüğü, demokratikle me, temel haklar ve azınlık hakları gibi hayati öneme sahip alanlarda oldukça maliyetli reformların uygulanmasını sağladığı ve bir dönü üm aracı görevi gördüğü de bir kez daha teyit edildi. Öte yandan, Hırvatistan’ın AB’nin Batı Balkan ülkelerinin Avrupalı geleceğini teyit ettiği Selanik Zirvesi’nin onuncu yılına denk gelen üyeliği, AB’ye katılımın bo bir vaat değil; gerekli ko ullar ve reformlar yerine getirildiğinde oldukça gerçekçi ve ula ılabilir olduğunu da ortaya koydu. Hırvatistan, özellikle AB üyeliğini uzak bir ihtimal olarak gördükleri için maliyetli reformları uygulamakta tereddüt eden Batı Balkan ülkeleri için gerekli ko ulları yerine getirdiklerinde, AB üyeliğiyle ödüllendirileceklerinin bir kanıtı niteliğinde… Tüm bunlara rağmen, Türkiye ile e zamanlı olarak müzakerelere ba layan bir ülkenin katılım müzakerelerini tamamlayarak Birliğe resmen üye olması, bunun kar ısında AB ile uzun süredir çok daha kapsamlı bir ili ki içerisinde olan Türkiye’nin üyelik sürecinin bazı Üye Devletlerin siyasi blokajları nedeniyle durma noktasına gelmesinin AB’deki politika yapıcıları ciddi ekilde dü ünmeye te vik etmesi gerekiyor. Bir yanda ekonomik zorluklarla kar ı kar ıya olan 4,4 milyon nüfuslu Hırvatistan ve diğer yanda ise son dönemde gösterdiği hızlı ekonomik büyüme ile yabancı yatırımcıların göz bebeği haline gelen 76 milyon nüfuslu Türkiye’nin arasında çok fazla ortak nokta yok. Bu iki ülkeyi AB ile üyelik müzakerelerine aynı tarihte ba lamaları bir araya getiriyor ve Hırvatistan’ın geçen süre zarfında üye olması, ancak Türkiye’nin müzakerelerinin sonuçlanmaması ayırıyor. Geçen sekiz yıllık dönemde Türkiye’nin katılım müzakerelerinde ba lıkların yarıya yakınının bazı Üye Devletlerin tek yanlı blokajı nedeniyle açılamaması ve Türkiye’nin üyeliğinin AB’deki bazı siyasiler tarafından iç siyasette daha fazla puan elde etme kaygısıyla kullanılması, ister istemez Ankara’da bir hayal kırıklığı yaratıyor. Türkiye ile AET/AB arasında Türkiye’ye AB ile bütünle me yolunu açan Ankara Anla ması’nın imzalanmasının 50’nci yılını geride bıraktığımız 2013 yılında, Hırvatistan’ın AB üyeliğinde mutlu sona ula ması, ba ta Türkiye olmak üzere diğer aday ve potansiyel aday ülkeler kadar, AB için de ciddi ve dü ündürücü bir konu olarak öne çıkıyor. 38 “AB, 2012 Nobel Barı Ödülü’nü alıyor”, AB Türkiye Delegasyonu Basın Duyurusu, 10.12.2012, http://www.avrupa.info. tr/tr/resource/news-archiv/news-single-view/article/ab-2012-nobel-baris-oedueluenue-aliyor.html, Eri im Tarihi:02.07.2013. 25 KARADAĞ: YOLSUZLUK VE ÖRGÜTLÜ SUÇLARLA MÜCADELE AB YOLUNDA SORUN TEŞKİL EDİYOR Avrupa’nın en genç ülkelerinden Karadağ, bağımsızlığını sava madan kazanması bakımından diğer Batı Balkan ülkelerinden ayrılıyor. 1992’de YSFC’nin dağılma sürecinden 2003 yılına kadar Yugoslavya Federal Cumhuriyeti (YFC) olarak bilinen ve Sırbistan, Karadağ ile Kosova’yı kapsayan federasyon içerisinde yer alan Karadağ, 2003 yılında AB arabuluculuğunda imzaladığı Belgrad Anla ması ile Sırbistan’la bir “devlet birliği” çatısı altında birle ti. Karadağ, 3 Haziran 2006’da yüzde 86’lık bir katılım oranıyla gerçekle en referandumda, halkın yüzde 55,5’inin ülkenin bağımsızlığı yönünde oy kullanması ile Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Karadağ’ın Sırbistan’dan sorunsuz bir ekilde ayrılmasında, AB’nin “yumu ak gücü” (soft power) büyük rol oynadı. Avrupa-Atlantik kurumlarla bütünle meyi öncelik olarak belirleyen Podgorica yönetimi, 12 Haziran 2006’da AB ile diplomatik ili ki kurdu. Karadağ, Sırbistan’la devlet birliği içerisindeyken, AB ile SAA’ya yönelik müzakerelere ba lamı ; ancak Sırbistan’ın Lahey’deki ICTY ile i birliği yapmayı reddetmesi sebebiyle, AB, müzakereleri askıya almı tı. AB Bakanlar Konseyi, 24 Temmuz 2006’da Karadağ ile SAA’ya yönelik müzakereleri devam ettirme kararı aldı. AB Konseyi, 22 Ocak 2007’de yayımlanan Avrupa Ortaklığı ile ülkenin yerine getirmesi gereken artları ve öncelikleri ortaya koydu. Avrupa Ortaklığı’nda Karadağ’ın kısa vade öncelikleri; AB standartlarına uygun ve toplumun tüm kesimlerinin uzla ısına dayanan yeni bir anayasanın kabul edilmesi, bağımsız bir devletin sahip olması gereken devlet kurumlarının kurulması, yargı sisteminin ve kamu yönetiminin reforme edilmesi, örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadelede ilerleme kaydedilmesi ve ICTY ile ko ulsuz i birliğinin sağlanması olarak belirlenmi ti39. 15 Ekim 2007’de AB ile İstikrar ve Ortaklık Anla ması’nı imzalayan Karadağ, 15 Aralık 2008 tarihinde AB üyeliği ba vurusunda bulundu. AB Konseyi, Makedonya ve Sırbistan ile birlikte Karadağ vatanda larına 19 Aralık 2009 tarihinde, Schengen Alanı’na doksan günü a mayan ziyaretlerinde vize muafiyeti tanıdı. MÜZAKERELERE BAŞLAMA KOŞULU: YEDİ KİLİT ÖNCELİK Avrupa Komisyonu Karadağ’ın üyelik ba vurusuna dair görü ünü, 9 Kasım 2010’da açıkladı. Komisyon görü ünde, mevcut anayasal ve yasal çerçevenin AB standartları ile uyumlu olduğu teyit edilirken, demokratik kurumların i leyi indeki eksikliklere ve yasaların uygulanmasındaki sorunlara dikkat çekildi. Parlamento’nun yürütmeyi denetleme kapasitesinin yetersiz olması, yargıda kuvvetler ayrılığı ilkesine tam olarak uyulmaması ve kamu yönetiminin zayıf ve siyasile mi olması, Komisyon’un ele tirileri arasında yer alıyordu. Hukukun üstünlüğü ile yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanında gerekli yasal çerçevenin büyük ölçüde mevcut olduğuna dikkat çeken Komisyon, söz konusu yasal çerçevenin uygulanmasında büyük sorunlarla kar ıla ıldığının ve yolsuzluğun birçok alanda yaygın bir uygulama olmaya devam ettiğinin altını çizdi. Örgütlü suçlarla mücadelede, Podgorica’nın kabul ettiği yasalara kar ılık, özellikle kara para aklama ve uyu turucu kaçakçılığı alanlarının endi e kaynağı olmaya devam ettiği belirtildi. 39 “2007/49/EC: Council Decision of 22 January 2007 on the principles, priorities and conditions contained in the European Partnership with Montenegro”, http://eur-lex.europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexplus!prod!DocNumber&lg =en&type_doc=Decision&an_doc=2007&nu_doc=49, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 26 İnsan haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ve cinsiyet e itliğinin sağlanması gibi konularda gerekli yasal çerçevenin mevcut olduğunu not eden Komisyon, uygulamadaki eksikliklere de dikkat çekti. Komisyon, Podgorica’nın ICTY ile i birliği konusundaki performansını överken, Karadağ’ın bölgesel istikrarın sağlamasında oynadığı yapıcı rolden övgüyle bahsetmekte ve Karadağ’ı bölgedeki diğer ülkelere örnek göstermekteydi. Tüm bu tespitler ı ığında Komisyon, Karadağ’a aday ülke statüsü verilmesini önerdi; ancak, ülkenin katılım müzakerelerine ba layabilmesi için yedi öncelikli alandaki artları yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Bunlar; seçim yasasının anayasayla uyumlu hale getirilmesi; yargının idari kapasitesi ve bağımsızlığının güçlendirilmesi; yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele; medya özgürlüğünün artırılması; sivil toplum kurulu larıyla i birliğinin ilerletilmesi; ayrımcılığın önlenmesi ve Podgorica’nın kenar mahallelerindeki mülteci kampının kapatılması için sürdürülebilir çözümler bulunmasını kapsamaktaydı. Komisyon’un görü ünde ayrıca parlamentonun yürütme üzerinde etkin kontrol sağlayamadığı ve ülkenin i leyen bir piyasa ekonomisi olma yönünde önemli adımlar atması gerektiği belirtilmekteydi40. Avrupa Komisyonu’nun, Karadağ’ın üyelik başvurusuna ilişkin 7 Kasım 2010 tarihli Görüşünde belirlediği “Yedi Kilit Öncelik” 1. Seçimler için mevcut yasal çerçevenin AGİT/ODIHR ve Venedik Komisyonu’nun tavsiyeleri ı ığında geli tirilmesi; Parlamento’nun yasama ve gözetim rolünün güçlendirilmesi. 2. Kamu yönetimi reformu için genel idari prosedüre ve kamu çalı anlarına ili kin yasaların tadil edilmesi, İnsan Kaynakları İdaresi Otoritesi ve Devlet Denetim Kurumu’nun güçlendirilmesi ba ta olmak üzere kamu kurumlarında profesyonelliğin artırılması, siyasile menin önüne geçilmesi ve terfi ve atamalarda effaf ve performansa dayalı yakla ımın güçlendirilmesi için gerekli adımların atılması. 3. Hâkim ve savcı konseylerinin üyelerinin atamalarının politik olmayan bir ekilde performansa dayalı bir biçimde yapılması ve hakim ve savcıların bağımsızlık, özerklik, etkinlik ve hesap verebilirliğinin artırılması suretiyle hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi. 4. Yolsuzlukla mücadelede yasal çerçevenin iyile tirilmesi ve hükümetin yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının uygulanması; her düzeydeki yolsuzluk davalarına ili kin soru turma, yargılanma ve mahkûmiyet kararı verilmesi süreçlerinde sağlam bir sicil kaydı olu turulması. 5. Örgütlü suçlarla mücadelenin tehditlerin değerlendirilmesi ve proaktif soru turmalar, bölgesel ve AB’deki ortaklarla artırılmı i birliği, cezai istihbaratın etkili bir ekilde değerlendirilmesi ve ceza infaz kapasitesinin artırılması ve koordinasyonun artırılmasına dayalı olarak güçlendirilmesi; bu alanda somut bir sicil kaydı olu turulması. 6. Basın özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hakarete ili kin içtihadına uyum sağlanması ve sivil toplum ile güçlendirilmi i birliği yapılması suretiyle güçlendirilmesi. 7. Ayrımcılıkla mücadele alanında AB standartları ve uluslararası standartlara uygun hukuki çerçevenin ve politika çerçevesinin uygulanması; ba ta Romanlar olmak üzere yerinden edilmi ki ilerin yasal statüsünün garanti altına alınması ve haklarının korunması; bu kapsamda Konik kampının kapatılması için sürdürülebilir bir stratejinin kabul edilerek uygulamaya koyulması. Kaynak: Commission Opinion on Montenegro’s application for membership of the European Union. 40 Momčilo Radulović, “Montenegro’s journey towards EU accession”, The Western Balkans and the EU: The hour of Europe, der. Jacques Rupnik, Institute for Security Studies, Paris: ISS, 2011, s.79-93. 27 14 Aralık 2010 tarihinde, Komisyon’un Karadağ’ın üyelik ba vurusuna ili kin görü ünü değerlendiren AB Genel İ ler Konseyi, Karadağ’ın Kopenhag Siyasi Kriterleri ve SAP ko ullarını yerine getirmekte ilerleme kaydettiğini teyit ederken; ülkenin ba ta yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele olmak üzere Komisyon tarafından belirlenen yedi öncelikli alanda ilerleme kaydetmesi gerektiğinin altını çizdi. AB Genel İ ler Konseyi, Komisyon’u Karadağ’ın 2011 yılı İlerleme Raporu’nda yedi kilit önceliği yerine getirmekteki performansını değerlendirmeye davet ederken,41 16-17 Aralık 2010 tarihli AB Liderler Zirvesi’nde Genel İ ler Konseyi Kararları kabul edilerek, Karadağ’a AB aday ülke statüsü verildi42. Avrupa Komisyonu, 12 Ekim 2011 tarihinde, 2011-2012 Geni leme Paketi kapsamında sunduğu Karadağ’ın 2011 Yılı İlerleme Raporu’nda, AB Genel İ ler Konseyi Kararları uyarınca, Podgorica’nın yedi kilit önceliği yerine getirmekteki performansına ili kin bulgularını açıkladı. Komisyon, Karadağ’ın yargı reformu, seçim sistemi reformu, basın özgürlüğü, örgütlü suçlar, yolsuzluk ve ayrımcılıkla mücadele alanlarını kapsayan yedi öncelikli alanda yeterli düzeyde ilerleme kaydettiğine kanaat getirerek, Karadağ ile katılım müzakerelerine ba lanmasını önerdi. Buna kar ılık, Podgorica’nın hukukun üstünlüğü alanında, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele konularında temiz bir sicil kaydı olu turmak amacıyla reform çabalarına hız vermesi gerektiğinin önemini vurguladı43. Komisyon’un 2011-2012 Geni leme Stratejisi kapsamında, aynı tarihte benimsediği “yeni yakla ım” ise, hukukun üstünlüğünün öneminin aday ve potansiyel aday tüm ülkeler için artırıldığını açıklamasıydı. Yeni yakla ım, katılım müzakerelerine “Bilim ve Ara tırma” gibi nispeten kolay olarak nitelendirilen, aday ülkelerin uyum düzeyinin yüksek ve AB müktesebatının az olduğu alanlarla ba lamak yerine; maliyetli reformlar gerektiren “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” fasılları ile ba lanmasını öngörmekteydi. Yeni yakla ıma göre, söz konusu fasıllar, katılım müzakerelerinin ba ında açılacak, bu alanlardaki geli meler müzakereler tamamlanıncaya kadar izlenecek ve bu fasıllar müzakerelerde en son kapatılan fasıllar olacaktı. “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet Özgürlük ve Güvenlik” alanlarına öncelik veren yeni yakla ımın, ilk olarak Karadağ’ın katılım müzakerelerinde uygulanması öngörülmekteydi44. 9 Aralık 2011 tarihindeki AB Liderler Zirvesi’nde, İsveç, Hollanda ve Fransa ba ta olmak üzere bazı Üye Devletlerin Podgorica’nın yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki performansıyla ilgili çekinceleri nedeniyle, Karadağ ile katılım müzakerelerine ba lanması yönünde bir karar alınamadı. Komisyon’u, Karadağ’ın yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanlarındaki ilerlemesi ba ta olmak üzere hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanındaki reformların uygulanmasını gözlemlemekle görevlendiren liderler, katılım müzakerelerine ba lanması konusundaki kararın, Komisyon’un bu konularda Mayıs 2012’de sunacağı raporun ardından, Haziran 2012’de alınmasına karar verdi. 41 “Council Conclusions on Enlargement/Stabilisation and Association Process 3060th General Affairs Council Meeting Brussels, 14 December 2010”, http://www.esiweb.org/pdf/montenegro_European%20Council%203060th%20General%20Affairs%20Council%20meeting%20conclusions.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 42 “Montenegro Becomes Formal EU Candidate”, Balkan Insight, 17.12.2010, http://www.balkaninsight.com/en/article/ montenegro-becomes-formal-eu-candidate, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 43 Avrupa Komisyonu, “Montenegro 2011 Progress Report”, 12.10.2011, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2011/package/mn_rapport_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 44 Avrupa Komisyonu, “Enlargement Strategy and Main Challenges 2011-2012”, 12.10.2011, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2011/package/strategy_paper_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 28 22 Mayıs 2012 tarihinde Karadağ’ın reformları uygulamadaki performansını değerlendiren raporunu açıklayan Avrupa Komisyonu, Podgorica’nın parlamentonun i leyi inin güçlendirilmesi, kamu idaresinde profesyonelle menin sağlanması ve siyasile menin önlenmesi ile basın özgürlüğünün artırılması alanlarında ilerleme kaydettiğini teyit etti. Karadağ’ın üyelik artlarını yeterli düzeyde yerine getirdiğini belirten Komisyon, katılım müzakerelerine ba lanması yönündeki tavsiyesini yineledi. Buna kar ılık, Podgorica’ya ba ta yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele olmak üzere hukukun üstünlüğü ile ara tırmacı gazeteciliğe imkân sağlayan güvenli bir ortam olu turulması için çabalarını artırması çağrısında bulundu45. AB liderlerinin Komisyon’un olumlu görü ünü benimsemesinin ardından, Danimarka Dönem Ba kanlığı’nın son günlerinde, 29 Haziran 2012 tarihinde gerçekle en Bakanlar Düzeyinde Katılım Konferansı’nda Karadağ ile katılım müzakerelerine resmen ba landı. Komisyon’un yeni yakla ımına uygun olarak müzakerelerde öncelikli olarak ele alınacak “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” fasıllarında tarama sürecine 2012 yılı ilkbaharında ba landı. Karadağ, 2012 yılında, katılım müzakerelerinde nispeten kolay olarak nitelendiren “Bilim ve Ara tırma” ile “Eğitim ve Kültür” fasıllarını açtı ve geçici olarak kapattı. Tüm fasılların tarama süreci ise Haziran 2013’te tamamlandı. Komisyon, Haziran 2013’te Karadağ’ın “Yargı ve Temel Haklar” ile “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” fasıllarına ili kin eylem planları kabul etmesinin ardından, bu fasılların açılmasını tavsiye etti. Komisyon, bu iki fasıla ili kin kabul edilen eylem planlarının uygulanmasının, müzakerelerin genel gidi atının da hızını belirleyeceğini dile getirirken, müzakerelerde hukukun üstünlüğüne büyük önem atfettiğini de bir kez daha yinelemi oldu. Eylül 2013’te Konsey tarafından müzakere pozisyon belgesini sunmaya davet edilen Karadağ, bu iki fasıla ili kin müzakere pozisyon belgesini Ekim 2013’te sundu. Komisyon, 16 Ekim 2013 tarihinde açıkladığı İlerleme Raporu’nda, Karadağ’ın “Kamu Alımları”, “ irketler Hukuku”, “Fikri Mülkiyet Hukuku”, “Bilgi Toplumu ve Medya”, “Vergilendirme” ve “İ letme ve Sanayi Politikası” fasıllarında müktesebat uyumunun ileri düzeyde olduğunu belirterek, bu fasılların açılması tavsiyesinde bulundu. Komisyon, ayrıca “Malların Serbest Dola ımı”, “Yerle me Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestîsi”, “Tarım ve Kırsal Kalkınma”, “Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı” ile “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” fasıllarında açılı kriterlerinin de belirlendiğini belirtti46. AB YOLUNDAKİ EN ÖNEMLİ ENGEL: YOLSUZLUK VE ÖRGÜTLÜ SUÇLARLA MÜCADELE Karadağ, 1 Temmuz 2013 tarihinde AB üyesi olan Hırvatistan’ın ardından AB üyeliğine en yakın Batı Balkan ülkesi olarak görülüyor. Karadağ’ın bölgedeki diğer ülkelere kıyasla “az sorunlu” bir ülke olması, bu ihtimali güçlendiriyor. Buna kar ılık, Haziran 2012’de katılım müzakerelerine ba layan Karadağ’ın önünde yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanında ciddi sorunlar bulunuyor. 45 Avrupa Komisyonu, “Report from Commission to the European Parliament and the Council on Montenegro’s progress in the implementation of reforms”, 22.05.2012, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2012/montenegro_spring_report_en.pdf, Eri im Tarihi: 10.09.2013. 46 Avrupa Komisyonu, “Montenegro 2013 Progress Report”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/ package/brochures/montenegro_2013.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 29 Söz konusu sorunlar, sosyalist sistemin mirası ve Yugoslavya’nın dağılması sürecinde ya anan güç bo luğunun birle iminin ortaya çıkardığı bir durum. Karadağ’a Milošević Yugoslavyası ile aynı çatıda bulunduğu dönemde, Hırvatistan ve Bosna-Hersek’te ya anan katliamlar nedeniyle uygulanan uluslararası yaptırımlar, ülkede benzin ve sigara kaçakçılığının ve örgütlü suçların yaygınla masına yol açmı tı. Yaptırımlar döneminde, 630 bin nüfuslu bu Batı Balkan ülkesinin ekonomisinin, sigara kaçakçılığı gelirine dayalı olduğu, bugün önemli siyasiler tarafından da kabul ediliyor. 1991 yılından bu yana kısa aralıklar dı ında ülkede Ba bakanlık görevini sürdüren ve Ekim 2012’de 7’nci kez Ba bakan seçilen Milo Ðukanović ba ta olmak üzere, üst düzey devlet yetkilileri arasında ve özelle tirmelerde iltimas ve yolsuzluğun yaygın olduğu biliniyor. Ðukanović, son olarak, akrabalarının üst düzey yönetici konumunda olduğu Karadağ’ın en büyük bankası Prva Banka’nın adının karı tığı üst düzey yolsuzluk ve usulsüzlük olayları ile gündeme gelmi ti. Ünlü dı politika dergisi Foreign Affairs’ın, Mayıs-Haziran 2012 sayısında Karadağ’ı, Venezuela, Gine-Bissau, Ukrayna, Burma/Myanmar ve AB üyesi Bulgaristan’ın yanında “mafya devlet”47 kategorisinde ele alması ise büyük bir tartı maya yol açtı. AB’nin yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki sorunlarına rağmen Bulgaristan ve Romanya’nın Birliğe katılımından aldığı dersler, hukukun üstünlüğünün önemini daha da artırdı. Komisyon’un 2012-2013 Geni leme Stratejisi’nin temasını “hukukun üstünlüğü” olarak belirlemesi ve AB yetkililerinin her fırsatta “hukukun üstünlüğünün geni leme politikasının kalbinde yer aldığını” vurgulamaları, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele alanında gerekli reformları uygulamanın bir alternatifi olmadığının bir göstergesi. Nitekim Komisyon’un bu yıl da, yargının bağımsızlığını güçlendiren anayasa deği ikliği paketinin uygulanması ve adli sistemin güçlendirilmesi ile örgütlü suçlarla mücadele alanında ilerlemeye gerek duyulduğuna dikkat çekmesi, Podgorica’nın bu alanda daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini gösteriyor. Tüm bunların ı ığında, Karadağ’ın AB üyeliği yolunda ilerlemesi, yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki reformları uygulamasına doğrudan bağlı olacağa benziyor. 47 Moisés Naím, “Mafia States:Organized Crime Takes Office”, Foreign Affairs, Mayıs-Haziran 2012, http://www.foreignaffairs.com/articles/137529/moises-naim/mafia-states, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 30 Karadağ’ın AB üyeliği yolunda ilerlemesi, yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki reformları uygulamasına 31 doğrudan bağlı olacağa benziyor. SIRBİSTAN: BİR ZAMANLARIN PARYA DEVLETİ, MÜZAKERELERE BAŞLAMAYA HAZIRLANIYOR Federal Yugoslavya’nın dağılmasını takip eden sava lardan sorumlu kabul edilen ve 1990’lı yılların neredeyse tamamını uluslararası camiadan izole olmu bir ekilde geçiren Sırbistan’a, 28 Haziran 2013 tarihinde AB ile katılım müzakerelerine ba lamak için bir tarih verilmesi, ülkenin geçirdiği büyük dönü ümün sonucu. AB’nin ko ulluluk politikasının baarılı bir ekilde uygulaması, ülkede 10 yıl önce hayal bile edilemeyecek bir deği im yarattı. Sırbistan’ın, bölge ülkelerine kıyasla geride ba ladığı ve ini li çıkı lı bir seyir izleyen AB yolculuğunda, Sırp kimliğinin be iği olarak adlandırılan Kosova konusunda yapıcı bir tutum takınması da bunu doğruluyor. SIRBİSTAN’IN AB YOLCULUĞUNDA 2000’LERİN İLK YILLARI: BİR İLERİ İKİ GERİ… Sırbistan’ın AB ile ili kileri incelendiğinde, ülkenin AB yolundaki ilerleyi inin ini li çıkı lı bir seyir izlediği görülüyor. Demir perde ülkelerinde otoriter rejimler yıkıldığında, Slobodan Milošević iktidarı altında geçen; sava , ekonomik daralma ve baskı ile karakterize edilen 10 yıl boyunca, Sırbistan AB’den uzakla mı tı. Bu nedenle, Sırbistan’ın dönü ümü ancak Sırbistan halkının oylarıyla ülkenin yüzünü Batı’ya dönme ve uluslararası izolasyonunu sonlandırma yönündeki kararlılıklarını göstermeleriyle, 2000 yılındaki seçimlerde ilk kez demokratik bir hükümetin iktidara gelmesiyle ba ladı. Sırbistan’ın uluslararası topluma yeniden entegre olması ve AB yolunda ilerlemesi, ülkenin yakın tarihinde yaptığı hatalarla yüzle mesini ve bu mirastan kurtulmasını gerektiriyordu. Bu zorlu süreç, ülkenin ekonomik olarak yeniden yapılandırılması, yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele ile siyasi reformların yanında, Belgrad’ın birkaç yıl öncesine kadar sava tığı kom ularıyla ili kilerini normalize etmesi ve ülkede sava kahramanı olarak kabul edilen, ancak ICTY tarafından aranan zanlıların Lahey’e teslimini gerektirmekteydi. Milošević sonrası dönemde, Avrupa-Atlantik entegrasyonu öncelikli bir hedef olarak kabul edilse de Sırbistan’ın AB entegrasyon süreci düzenli bir ekilde ilerlemedi. Milošević sonrası dönemde i ba ına gelen siyasiler, AB üyeliğinin siyasi ko ullarından çok, teknik ko ullarını yerine getirmeye odaklandı. Sırbistan’ın AB ile ili kilerinde ya anan sorunlar, aslında Belgrad’ın yeniden “normalle mesinin”, uluslararası sistemdeki yerini yeniden tanımlama ve kimliğini yeniden olu turma sürecinde ya anan sancıların bir yansımasıydı. Bu dönemde Sırbistan’ın AB ile ili kileri, Sırp sava suçlularının teslim edilmesi konusunda Lahey’deki ICTY ile i birliği yapmayı reddetmesi, kom usu Bosna-Hersek’teki Sırp entitesinin (Republika Srpska-RS) ayrılıkçı politikalarını desteklemesi ve bağımsızlığını tanımadığı Kosova’nın kuzeyindeki Sırpları destekleyerek bölgede istikrarı tehdit etmesiyle gölgelendi. Belgrad’ın Brüksel ile ili kilerinin ini li çıkı lı bir seyir izlemesinin ve bölgedeki diğer ülkelere kıyasla geride kalmasının altında yatan en önemli neden, Belgrad’ın, çatı ma sonrası bir devlet ve hükümet kurulması, kapsamlı siyasi ve ekonomik reformlar ve Karadağ ile Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasının etkileriyle me gul olmasıydı48. Belgrad’ın ICTY ile i bir- 48 Jovan Teokarevic, “Ten Years of post-Milosevic transition in Serbia: Problems and prospects”, The Western Balkans and the EU: The hour of Europe, der. Jacques Rupnik, Institute for Security Studies, Paris, ISS, 2011, s.59-78. 32 liği konusundaki isteksizliği ve ICTY’nin tarafsızlığı ile ilgili endi eler, AB üyelik perspektifinin oldukça uzak bir ihtimal olarak görülmesi ve bu maliyetli reformları gerçekle tirmenin siyasi bedelini kar ılamayacağı dü üncesi de ICTY ile i birliği konusunda sorunlar ya anmasında etkili oldu. ICTY İLE İŞ BİRLİĞİ KOŞULU: BRÜKSEL’E GİDEN TÜM YOLLAR, LAHEY’DEN GEÇER 21 Haziran 2003 tarihli Selanik Zirvesi’nde potansiyel aday ülke ilan edilen Sırbistan, SAP kapsamına dâhil edildi. Ekim 2005’te ise Sırbistan ile AB üyeliği için ön ko ul kabul edilen SAA’ya yönelik müzakerelere ba landı. Sava suçlularının yakalanarak Lahey’deki ICTY’ye teslim edilmesi için Mahkeme ile i birliği yapılması, ülkenin AB ile bütünle me sürecinde ilerleyebilmesi için yerine getirmesi gereken en önemli ko ullardan biriydi. Bu süreçte, Sırbistan’ın AB ile ili kileri Srebrenica’daki katliamdan sorumlu Bosnalı Sırp General Ratko Mladić ba ta olmak üzere, sava suçu zanlılarının yakalanarak ICTY’ye teslim edilememesi nedeniyle, defalarca sekteye uğradı. AB, Sırbistan ve Hırvatistan ba ta olmak üzere bölge ülkelerinin, sava suçlularının yakalanması ve teslim edilmesi konusunda ICTY ile i birliği kriterini kar ılamaktaki ba arısını, ICTY Ba savcısı tarafından hazırlanan periyodik raporlar aracılığıyla değerlendirmekteydi. AB’nin ko ulluluk ilkesi uyarınca, ICTY ile i birliği konusunda gerekenler yapıldığında AB ile bütünle me yolunda ileriki safhaya geçilirken, Belgrad’ın gereken i birliğini yapmadığı tespit edildiğinde ise AB ile bütünle me yolunda bir sonraki adıma geçilmesi mümkün olmamaktaydı. Belgrad’ın sava suçu zanlılarını yakalamakta tereddüt etmesi ve ICTY ile i birliği konusunda ya anan sorunlar, Sırbistan’ın mevcut değerler sistemini deği tirerek, AB’nin temelinde yer alan değerleri benimsemek istemediği eklinde yorumlanmakta ve ülkenin ne ölçüde Avrupalı olduğu konusunda soru i aretlerine yol açmaktaydı49. ICTY ve AB yetkilileri arasında Belgrad’ın ICTY tarafından aranan sava suçu zanlılarını yakalayacak kaynaklara sahip olduğu, buna kar ılık gerekli siyasi iradeyi göstermediği nedeniyle bu konuda adım atmadığı dü üncesi hâkimdi50. SAA müzakerelerinin ilerleyebilmesi için, Belgrad’ın Mladić’i Mart 2006’ya kadar yakalaması ve Lahey’deki ICTY’ye teslim etmesi gerekiyordu. Belgrad’ın taahhüt ettiği üzere, Mladić’i yakalayamaması ve ICTY’ye teslim edememesi üzerine, AB, Belgrad ile yürüttüğü SAA müzakerelerini, 3 Mayıs 2006 tarihinde askıya aldığını açıkladı51. Belgrad’ın “ICTY ile eksiksiz i birliği” ko ulunu yerine getirmekte tereddüt etmesinin arka planında, SAA’nın Belgrad tarafından AB yolunda önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmesine rağmen, AB üyelik perspektifinin oldukça uzak görülmesi ve iktidarda olan Vojislav Koštunica hükümetinin toplumun ICTY’yi tarafsızlıktan uzak ve Sırplara kar ı ayrımcılık yapan bir mahkeme olarak gören kesiminin oylarını kaybetme endi esi içerisinde olması 49 Vladimir Pavicevic, “The Western Balkans and the EU: Revising EU policies towards Serbia”, Issue Paper on EU policy toward the Western Balkans - Regional Perspective: Case studies - Bosnia and Herzegovina, Serbia, Croatia, Kosovo, Heinrich Böll Stiftung, Haziran 2009, s.14-17, http://www.rs.boell.org/downloads/hbs-brochure-western-balkan%281%29.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 50 “Belgrade under increased pressure to hand over war crimes suspects”, Xinhua, 20.01.2006, http://english.people. com.cn/200601/20/eng20060120_236852.html, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 51 “EU’s Rehn halts SAA talks with Serbia-Montenegro over Mladic”, SETimes, 03.05.2006, http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/newsbriefs/setimes/newsbriefs/2006/05/03/nb-01, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 33 vardı. Ba ka bir deyi le, ICTY ile i birliği yapılması siyasi elitler tarafından oldukça maliyetli görülürken, bu ko ulun sağlanmasının beklenen getiriyi sağlamayacağı dü üncesi etkili olmu tu52. Srebrenica katliamından sorumlu Bosnalı Sırp generallerden Maldić’in sağ kolu Zdravko Tolimir’in 2007 yılında ICTY’ye teslim edilmesinin ardından ICTY Ba savcısı Carla Del Ponte’nin Belgrad’ın Mahkeme ile yeterli düzeyde i birliği yaptığı yönünde görü bildirmesi üzerine, 13 Haziran 2007’de, SAA müzakerelerine yeniden ba landı53. Belgrad ile Brüksel arasındaki SAA müzakereleri 10 Eylül 2007 tarihinde tamamlanarak, SAA 7 Kasım 2007’de parafe edildi. Ancak, Anla ma’nın imzalanması Hollanda ve Belçika’nın, Sırbistan’ın ICTY ile i birliği konusundaki performansıyla ilgili çekinceleri nedeniyle aksadı. SAA, AB ile Sırbistan arasında 29 Nisan 2008 tarihinde Lüksemburg’da imzalandı. Anla ma’nın imzalanması kararının arkasında, Hollanda ve Belçika’nın çekincelerine kar ın, diğer AB ülkelerinin Sırbistan’da 11 Mayıs 2008 tarihinde yapılacak seçimlerde AB yanlısı güçlerin destek kaybetmesi ve a ırı milliyetçilerin oy kazanması olasılığını önlemek istemeleri etkili oldu. Buna kar ılık, Anla ma’nın onay süreci ve uygulanması, Belgrad’ın geri kalan sava suçlularının adalete teslim edilmesi sürecinde ICTY ile tam anlamda i birliği yapmasına bağlı olacaktı. SAA, nihayet 1 Eylül 2013 tarihinde yürürlüğe girdi. ICTY tarafından arananlar listesinin üst sıralarında yer alan Bosnalı Sırp lider Radovan Karadžić’in 21 Ağustos 2008 tarihinde yakalanmasının ardından, SAA’nın onay ve yürürlüğe girme sürecinin hızlandırılmasını bekleyen Belgrad, umduğu ödülü alamadı. AB Bakanlar Konseyi, Karadžić’in 13 yıl sonra yakalanmasını bölgede uzla ının sağlanması açısından tarihi bir an olarak nitelendirirken, Mladić’in ve Hırvatistan’da sava zamanı kurulan Krajina Cumhuriyeti’nin lideri Goran Hadžić’in halen yakalanmamı olmasını ele tirdi54. SAA’nın ticari hükümlerini kapsayan Geçici Anla ma, 7 Aralık 2009’da ICTY Ba savcısı Serge Brammertz’in Sırbistan’ın ICTY ile yeterli düzeyde i birliği yaptığı yönünde görü bildirmesinin ardından, 1 ubat 2010’da yürürlüğe girdi. Öncesinde Sırbistan, 21 Aralık 2009’da AB üyeliği için resmi olarak ba vuruda bulundu; ayrıca Aralık 2009 tarihinde biyometrik pasaport sahibi Sırbistan vatanda ları için, Schengen Alanı’na yapacakları 90 günü geçmeyen ziyaretlerde vize muafiyeti sağlandı. Sava suçu zanlılarının ICTY’ye teslim edilmesi konusu, 26 Mayıs 2011’de Mladić’in, 5 Temmuz 2011’de ise Hadžić’in yakalanarak Lahey’e gönderilmesine kadar, Belgrad’ın AB yolunda ilerlemesini ciddi anlamda sekteye uğrattı. Avrupa Komisyonu, 2011-2012 Geni leme Stratejisi kapsamında, 12 Ekim 2011 tarihinde açıkladığı Sırbistan’ın üyeliğine ili kin görü ünde, Belgrad’ın bölgesel uzla ının sağlanması ve ICTY ile i birliği alanında kaydettiği ilerlemelerden övgüyle bahsederek, Sırbistan’a aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etti55. Bu kararda, Mladić ve Hadžić’in aynı yıl yakalanarak ICTY’ye teslim edilmesi büyük rol oynamı tı. 52 Frank Schimmelfennig, “EU political accession conditionality after the 2004 enlargement: Consistency and effectiveness”, Journal of European Public Policy, C. 15, No: 6, 2008, s.918-937. 53 “Serbia and EU resume formal talks”, The New York Times, 13.06.2007, http://www.nytimes.com/2007/06/13/world/ europe/13iht-serbia.4.6128921.html, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 54 Elitsa Voucheva, “No EU reward for Serbia’s Karadzic capture”, EU Observer, 22.07.2008, http://euobserver.com/enlargement/26525, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 55 Avrupa Komisyonu, “Commission Opinion on Serbia’s application for membership of the European Union”, 12.10.2011, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2011/package/sr_rapport_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 34 35 KOMŞULARLA İYİ İLİŞKİLER Sırbistan’ın AB yolunda ilerleyebilmesinin bir diğer ko ulu olan bölgesel i birliği de, yakın tarihiyle yüzle mesini ve son 20 yıl içerisinde sava tığı kom ularıyla iyi kom uluk ili kileri kurmasını gerektirmekteydi. Sırbistan’ın AB ile ili kilerinde kar ıla tığı en önemli zorluklardan biri de, ülkenin sınırlarının nerede bittiğini kabullenmekte zorlanmasına dayanmaktaydı56. Bu anlayı tan hareketle, Belgrad’ın Bosna-Hersek’teki iki kurucu entiteden biri olan RS’nin lideri Milorad Dodik’in Dayton Barı Anla ması ile kurulan düzeni zayıflatmaya çalı ma çabalarını desteklemesi ve bağımsızlığını tanımadığı Kosova’nın kuzeyindeki paralel yapıları finanse etmesi sorun yaratıyordu. Buna kar ılık, Belgrad yakın tarihte, Batı Balkanlar’da uzla ının sağlanması yolunda önemli adımlar atmaya ba ladı. Sırbistan Parlamentosu, 13 saat süren tartı manın ardından 31 Mart 2010 tarihinde, Srebrenica soykırımına ili kin bir bildirge kabul etti. ICTY ve uluslararası toplum tarafından soykırım olarak tanınan Srebrenica olaylarına bildirgede, daha yumu atılmı ekilde yer verilerek “Parlamento’nun Temmuz 1995’te Srebrenica’da Bo naklara kar ı i lenen suçları iddetle kınadığı” ifade edilse de bu, Belgrad için büyük bir adımdı57. Dönemin Cumhurba kanı Tadić, Kasım 2010’da, 1991 yılındaki üç aylık ku atma sırasında 260 ki inin hayatını kaybettiği Hırvatistan’ın Vukovar kentinde düzenlenen anma törenine katılarak, burada i lenen suçlar için özür dileyen ilk Sırp lider oldu. Bu adımlar, AB yetkilileri tarafından memnuniyetle kar ılanırken, Sırbistan’ın bölgede uzla ının sağlanmasına bağlılığı konusunda olumlu geli meler olarak not edildi58. SIRBİSTAN’IN AB İLE BÜTÜNLEŞMESİNDE KOSOVA FAKTÖRÜ Sırbistan’ın AB yolunda ele alması gereken zorluklardan bir diğeri de, 17 ubat 2008’de bağımsızlığını ilan eden ve hâlihazırda 100’den fazla devlet tarafından tanınmı olan Kosova ile ili kilerini normalize etmesi olarak öne çıkıyor. Bilindiği üzere, Pri tine’nin bağımsızlık bildirisini tanımayan Belgrad, Ekim 2008’de Pri tine’nin bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuka uygun olup olmadığı yönünde UAD’den tavsiye niteliğinde görü bildirmesini istemi ti. UAD, 22 Temmuz 2010 tarihli görü ünde, Pri tine’nin bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuka aykırı olmadığına hükmetmi ti. AB, Mart 2011’de Sırbistan ve Kosova arasında ili kileri normalle tirmek amacıyla her iki tarafın halkının günlük hayatını kolayla tırmayı amaçlayan teknik bir diyalog ba lattı. AB arabuluculuğunda yürütülen diyalogda, ki ilerin serbest dola ımı, diplomaların kar ılıklı tanınması, tapu ve kadastro kayıtlarının payla ılması, bölgesel i birliği ve entegre sınır yönetimi gibi birçok teknik konuda anla malar akdedilmesine kar ın anla maların uygulanması, Belgrad’ın tereddüt etmesi nedeniyle aksadı. Sırbistan’ın varılan anla mayı uygulamayı reddetmesi ile Temmuz 2011’de Kosova silahlı kuvvetlerinin, Sırpların yoğun olarak ya adığı Kosova’nın kuzeyindeki sınır kapılarının kontrolünü yeniden sağlamak istemeleri üzerine, silahlı çatı malar ya andı. Vladimir Pavicevic, a.g.m., s.14. Elizabeth Pond, “Serbia Reinvents Itself”, Survival, Ağustos-Eylül 2013, C.55, No.4, s.17-18. 58 Jovan Teokarevic, a.g.m., s.71. 56 57 36 Avrupa Komisyonu’nun Ekim 2011’de aday ülke statüsü verilmesini önerdiği Sırbistan ile üyelik müzakerelerine ba lanabilmesi için yerine getirmesi gereken tek kilit önceliği, Kosova ile ili kilerin normalle tirilmesi ve AB arabuluculuğunda yürütülen Belgrad-Pri tine diyaloğunda ilerleme kaydedilmesi olu turuyordu59. Aralık 2011’deki AB Liderler Zirvesi’nde aday ülke statüsünü almayı bekleyen Belgrad, Almanya ve Avusturya’nın vetosuyla kar ıla tı. Avusturya ve Almanya, Sırbistan’ın diyalog kapsamında varılan anla maları uygulamakta tereddüt etmesi ve Kosova’nın kuzeyindeki Sırpları kı kırttığı gerekçesiyle ülkenin adaylığı konusundaki kararın Mart 2012 AB Liderler Zirvesi’ne ertelenmesini istedi. Bunun üzerine çabalarını artıran Belgrad, Pri tine ile ili kilerin normalle tirilmesi yolunda önemli adımlar attı. ubat 2012 sonunda Pri tine ile Belgrad arasında Kosova’nın bölgesel platformlarda temsil edilmesine ve iki ülke arasında entegre sınır yönetimine ili kin iki ayrı anla ma imzalandı. Sırbistan, Kosova’nın bağımsızlığını tanımadığı için, Kosova’nın bağımsız bir ülke olarak ulusal sembolleri ile katıldığı uluslararası platformlara katılmamakta direnmekteydi. Yapılan anla ma ile bölgesel platformlarda Kosova’nın ismine “*” i areti ve “İ bu ibare Kosova’nın statüsüne halel getirmez ve 1244 Sayılı BMGK Kararı ile Kosova’nın Bağımsızlık Bildirisine ili kin Uluslararası Adalet Divanı Kararı’na uygundur” dip notu eklenmesi üzerinde uzla ma sağlandı. Bu olumlu geli meler, Belgrad’a Mart 2012’de, AB aday ülke statüsünü kazandırdı. Sırbistan’da Mayıs 2012’de gerçekle en seçimler, 2004 yılından bu yana ülkenin Cumhurba kanı olan AB yanlısı Boris Tadić’in yenilgisi ile sonuçlanırken, Milošević rejiminde önemli görevlerde bulunan bir dönemin a ırı milliyetçi siyasilerini tekrar iktidara getirdi. Ancak, beklenenin aksine, Lahey’de yargılanmakta olan sava suçu zanlısı Vojislav Šešelj’in kurduğu Sırp Radikal Partisi’nin eski Ba kanı Tomislav Nikolić’in Cumhurba kanı ve bir dönem Milošević’in sözcülüğü görevini üstlenen Ivica Dačić’in Ba bakan seçilmesi, ülkenin AB ile bütünle me sürecini tehlikeye atmadı. Hatta tam tersine, en hassas konularda uzla ı sağlanması, bir zamanlar a ırı milliyetçi görü leri ile tanınan bu ki iler döneminde gerçekle ti. Bunda, AB’nin ko ulluluk politikasını doğru ekilde uygulamasının payı büyüktü. Avrupa Komisyonu, 10 Ekim 2012 tarihinde açıkladığı İlerleme Raporu’nda, Belgrad’ın katılım müzakerelerine ba layabilmesi yönünde bir öneri getirmesinin, ülkenin Pri tine ile ili kilerini belirgin ve sürdürülebilir bir ekilde iyile tirmesi ve normalle tirmesine bağlı olacağını vurguladı60. Böylece Komisyon, Belgrad’ın bu ko ul sağlanıncaya kadar katılım müzakerelerine ba lamasının mümkün olmayacağını bir kez daha teyit etmi oldu. 59 Avrupa Komisyonu, “Commission Opinion on Serbia’s application for membership of the European Union”, 12.10.2011, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2011/package/sr_rapport_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 60 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the Progress Report on Serbia”, 10.10.2012, http://europa.eu/rapid/press-release_ MEMO-12-770_en.htm?locale=en, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 37 Önceleri yalnızca teknik konuları kapsayan Belgrad-Pri tine diyaloğunun, Ekim 2012 itibarıyla Ba bakanlar düzeyine yükseltilmesinin ardından, Sırbistan Ba bakanı Ivica Dačić ve Kosova Ba bakanı Hashim Thaçi, 19 Ekim 2012’de ilk kez AB Dı i leri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın arabuluculuğunda bir araya geldi61. Belgrad ve Pri tine’nin AB yolunda ilerleme hedefleri, aralarındaki anla mazlıklara kar ın her iki tarafın da müzakere masasına oturmaya ikna olmasında belirleyici bir faktör oldu. AB Konseyi, Aralık 2012’de, Avrupa Komisyonu’nu ve Yüksek Temsilci Ashton’ı, 2013 yılı ilkbaharında sunulmak üzere, Belgrad-Pri tine diyaloğunda varılan ilerlemeyi ve Sırbistan’ın katılım müzakerelerine ba laması için belirlenen Kosova ile ili kilerini sürdürülebilir bir ekilde iyile tirmesi ve normalle tirmesi önceliğini yerine getirmekteki ba arısını değerlendiren ortak bir rapor hazırlamakla görevlendirdi. Konsey, Sırbistan ile katılım müzakerelerine ba lanması konusundaki kararı, Haziran 2013 Zirvesi’nde bu raporun tespitleri ı ığında verecekti62. Benzer ekilde, Kosova için de ortak bir rapor kaleme alınacak ve Kosova’nın AB ile bütünle me sürecinde a ama kaydetmesi buna bağlı olacaktı. Böylece AB, gerek Pri tine’nin gerekse Belgrad’ın AB ile bütünle me sürecinde ilerlemesi için Belgrad-Pri tine diyaloğunda ilerleme kaydedilmesi yönünde bir ko ul belirlemi oldu. Yüksek Temsilci Ashton’ın arabuluculuğunda gerçekle en diyalog kapsamındaki görü melerde, Pri tine yönetiminin me ruiyetini tanımayı reddeden etnik Sırpların yoğun olarak ya adığı ve Belgrad tarafından finanse edilen paralel kurumlarla yönetilen Kuzey Kosova’nın idaresi konusundaki görü meler oldukça zorlu geçti. Diyalog kapsamındaki görü melerde anla maya varılamaması üzerine Yüksek Temsilci Ashton, 16 Nisan 2013 tarihinde açıklaması gereken raporunu, taraflara aralarındaki görü ayrılıklarını bir kenara bırakmak için fırsat tanımak üzere, 22 Nisan’a erteleme kararı aldı. 19 Nisan 2013’te, görü melerin 10’uncu turunda, Dačić ve Thaçi arasında anla maya varılarak, ili kilerin normalle tirilmesi ile ilgili bir uzla ı metni parafe edildi. Varılan anla ma, tarihi bir ba arı ve AB ile bütünle me perspektifinin AB’ye üye olmayı bekleyen ülkelerde dönü ümü sağlama gücünü bir kez daha teyit eden bir geli me olarak kayda geçerken, Belgrad anla madaki yapıcı tutumu sayesinde katılım müzakerelerine ba lama tarihiyle ödüllendirildi. 22 Nisan 2013 tarihinde Yüksek Temsilci ve Komisyon tarafından açıklanan ortak raporda, Sırbistan’ın Kosova ile ili kilerini belirgin ve sürdürülebilir ekilde iyile tirmesi ve normalle tirmesi olarak belirlenen kilit önceliği ba arıyla yerine getirdiği belirtilerek, Belgrad ile katılım müzakerelerine ba lanması önerildi63. 27-28 Haziran 2013’te gerçekle en AB Liderler Zirvesi’nde, Sırbistan ile katılım müzakerelerine ba lanması ve ilk Hükümetler Arası Konferans’ın Ocak 2014’e kadar gerçekle tirilmesi kararı alındı64. Yeni yakla ım doğrultusunda, “Yargı ve Temel Haklar” ve “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” fasıllarının tarama sürecine de Eylül 2013’te ba landı. 61 Toby Vogel, “Dačić, Thaçi meet in Brussels”, European Voice, 19.10.2012, http://www.europeanvoice.com/article/2012/ october/dacic-thaci-meet-in-brussels/75452.aspx, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 62 AB Konseyi, “Council Conclusions on Enlargement and Stabilisation and Association Process 3210th General Affairs Council meeting”, 10.12.2012, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/EN/genaff/134234.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 63 Avrupa Komisyonu, “Serbia and Kosovo*: Historic agreement paves the way for decisive progress in their EU perspectives”, 22.04.2013, http://europa.eu/rapid/press-release_IP-13-347_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 64 Toby Vogel, “Serbia gets OK for membership talks with EU”, European Voice, 28.08.2013, http://www.europeanvoice. com/article/2013/june/serbia-gets-ok-for-membership-talks-with-eu/77715.aspx, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 38 19 Nisan 2013’te, Dačić ve Thaçi arasında varılan anlaşma, tarihi bir başarı ve AB ile bütünleşme perspektifinin AB’ye 39 üye olmayı bekleyen ülkelerde dönüşümü sağlama gücünü bir kez daha teyit eden bir gelişme olarak kayda geçerken, Belgrad, anlaşmadaki yapıcı tutumu sayesinde katılım müzakerelerine başlama tarihiyle ödüllendirdi. Bu geli meler, Komisyon’un, 2013 Yılı Geni leme Paketi’nde Sırbistan ile ilgili oldukça olumlu bir söylem benimsemesine yol açtı. Komisyon, 2013 yılını Sırbistan’ın AB ile bütünle mesi yolunda “tarihi bir yıl” olarak ilan ederken, Belgrad ile Pri tine arasında ili kilerin normalle tirilmesine ili kin varılan anla madan övgüyle söz etti. Buna kar ılık Komisyon, AB ile ili kilerinde yeni bir safhaya geçen Sırbistan’ın, yargı reformunun hayata geçirilmesi, yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele, bazı kurumların bağımsızlığı, basın özgürlüğü, ayrımcılıkla mücadele ve azınlık haklarının korunması alanlarında yapması gerekenler bulunduğuna dikkat çekti65. Üye Devletlerin çoğunun Sırbistan ile katılım müzakerelerine daha erken bir tarihte ba lanmasını desteklemelerine rağmen, Almanya’nın Sırbistan’ın Kosova ile ili kilerin normalle tirilmesine ili kin varılan anla mayı uygulayıp uygulamayacağı konusundaki endi eleri, Sırbistan’a Ocak 2014 tarihinin verilmesinde etkili oldu. Bu süreçte, Kosova ile 19 Nisan 2013 tarihinde varılan anla manın uygulanması büyük önem ta ıyor. 65 Avrupa Komisyonu, “Communication from the Commission to the European Parliament and the Council: Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, 16.10.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 40 41 MAKEDONYA: İSİM ANLAŞMAZLIĞI SEBEBİYLE ÇIKMAZA GİREN AVRUPA-ATLANTİK BÜTÜNLEŞMESİNİN GÖLGESİNDE 9 Kasım 2005 tarihinden beri AB aday ülke statüsünde olan Makedonya’nın AB yolundaki ilerlemesi, Avrupa Komisyonu’nun 2009 yılından bu yana her yıl katılım müzakerelerine ba lanması yönünde olumlu görü bildirmesine rağmen, Yunanistan’ın AB Konseyi’ndeki vetosu nedeniyle tıkanmı durumda… AB üyeliği perspektifinin zayıflaması ile yava layan reform ivmesi hükümetin otokratik eğilimlerini güçlendirirken; buna bağlı olarak yükselen milliyetçilik de Makedonya’da oldukça kırılgan etnik dengeyi tehdit ediyor. Bu durum, Makedonya’nın AB’nin yörüngesinde kalmaya devam etmesi için daha gerçekçi bir politika olu turmasının önemini artırıyor. MAKEDONYA AB YOLUNDA Makedonya, AB ile 9 Nisan 2001’de SAA imzaladı. SAA’nın ticari konuları kapsayan hükümleri 1 Haziran 2001 tarihinde; diğer hükümleri ise onay sürecinin tamamlanmasının ardından 1 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece, Makedonya bölge ülkeleri arasında bu anla mayı ilk kez imzalayan ve anla manın en erken yürürlüğe girdiği ülke oldu. SAA müzakerelerinin kısa sürede tamamlanmasında, Kosova krizinin patlak vermesi nedeniyle nüfusunun dörtte biri Arnavutlardan olu an Makedonya’da, istikrarın korunması ve Üsküp’ün Kosova krizi sırasında oynadığı yapıcı rolün ödüllendirilmek istenmesi amaçları etkili oldu. Ancak, 2001 yılında Makedonlar ve ülkede ya ayan Arnavutlar arasında ya anan çatı malar, Makedonya’da istikrarı ciddi anlamda riske attı. Makedonya, AB ile imzaladığı SAA’nın yürürlüğe girmesini beklemeden, 22 Mart 2004 tarihinde AB’ye üyelik ba vurusunu iletti. Avrupa Komisyonu, 9 Kasım 2005’te Makedonya’nın üyelik ba vurusuna cevaben açıkladığı görü ünde, Makedonya’nın hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı gösteren, istikrarlı kurumlara sahip, i leyen bir demokrasi olduğunu teyit etti. Ülkenin SAA’dan kaynaklanan yükümlülüklerini ve Makedonlar ile Arnavut azınlık arasında silahlı çatı maları sonlandıran Ohri Çerçeve Anla ması’nın (OÇA) gerektirdiği yasal çerçeveyi büyük ölçüde tamamladığını belirtti. Ülkenin OÇA’nın uygulanması; seçim yasası reformu, yargı ve polis reformu ve yolsuzlukla mücadele alanında çabalarını artırması gerektiğini belirten Komisyon, Makedonya’nın i leyen bir piyasa ekonomisi olma yolunda önemli adımlar attığını ve orta vadede üyeliğin gerekliliklerini yerine getirmeye hazır hale geleceğini belirterek, Makedonya’ya aday ülke statüsünün verilmesini önerdi66. 15-16 Aralık 2005 tarihlerinde Komisyon’un önerisi üzerine hareket eden AB liderleri, Makedonya’ya aday ülke statüsü verilmesini onayladı. Avrupa Komisyonu ise 2009 yılında, Makedonya’nın Kopenhag Siyasi ve Ekonomik Kriterlerini ve SAP’ın gereklerini yerine getirdiğini belirterek, katılım müzakerelerine ba lanmasını tavsiye etti67. Ancak, Makedonya ile halen katılım müzakerelerine ba lanmı değil. Makedonya’nın Yunanistan ile çözüme kavu turamadığı isim anla mazlığı, bu tıkanıklığın en önemli sebebi olarak gösteriliyor. 66 Avrupa Komisyonu, “Analytical Report for the Opinion on the application from the Former Yugoslav Republic of Macedonia for EU membership”, 09.11.2005, http://ec.europa.eu/enlargement/archives/pdf/key_documents/2005/package/ sec_1425_final_analytical_report_mk_en.pdf, Eri im Tarihi:25.09.2013. 67 Avrupa Komisyonu, “The Former Yugoslav Republic of Macedonia 2009 Progress Report”, 14.10.2009, http://ec.europa. eu/enlargement/pdf/key_documents/2009/mk_rapport_2009_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 42 43 1991 yılında Eski Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Makedonya’nın güneyindeki kom usu Yunanistan, ülkenin “Makedonya” ismini kullanmasının kendi kuzey topraklarındaki Makedonya Bölgesi üzerinde hak iddiası ta ıyabileceği gerekçesiyle, ülkenin NATO üyeliğine ve AB ile katılım müzakerelerine ba lamasına kar ı çıkıyor. Balkan Sava ları kadar eskiye giden Makedonya sorunu, “Osmanlı Makedonyası” olarak adlandırılan ve bugünkü Makedonya (Vardar Makedonyası), Bulgaristan (Pirin Makedonyası) ve Yunanistan (Ege Makedonyası) topraklarının bir bölümünü kapsayan bölgenin, bu ülkeler arasında bölü türülmesine dayanıyor. Ülkenin “Makedonya” ismini kullanması, Yugoslavya’nın parçalanması sürecinde Makedonya’nın bağımsızlığını ilan etmesi ile Yunanistan tarafından bir tehdit olarak algılanmaya ba landı. Ülkenin bağımsızlığının uluslararası camia tarafından tanınması ve uluslararası kurulu lara üye olması da Yunanistan’ın tek taraflı vetosu nedeniyle engellenirken, 1993 yılında BM platformunda, ülkenin “Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya” (Former Yugoslav Republic of Macedonia- FYRoM) olarak tanınması eklinde geçici bir formül geli tirilmesiyle kriz a ıldı. Hâlihazırda Makedonya, ba ta ABD, Rusya, Çin ve Türkiye olmak üzere 130’u a kın ülke tarafından anayasal ismiyle “Makedonya Cumhuriyeti” olarak tanınıyor. Ancak Yunanistan’ın tutumu nedeniyle AB ile BM, IMF ve AGİT gibi uluslararası kurulu lar, Yunanistan’ın kullandığı terminolojiyi benimsemi durumda. Yunanistan, 1990’lı yılların ilk yarısında Makedonya’ya ambargo uyguladığı gibi, ekonomisi AT/AB yardımlarına muhtaç olan Makedonya’nın bu yardımlardan yararlanmasını da engelledi. Bu tutumu nedeniyle diğer Üye Devletler tarafından AB’nin “kara koyunu” ilan edilen Yunanistan, AT Adalet Divanı’na68 sevk edilmenin e iğine dahi geldi. Nihayet, ABD’nin araya girmesi ve 1995 yılında Birle mi Milletler çerçevesinde Atina ve Üsküp arasında Geçici Anla ma’nın (Interim Accord) imzalanmasıyla, Yunanistan’ın ülkeyi “Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti” olarak tanıyarak; ülkeye uygulanan ambargoyu ve ülkenin uluslararası kurulu lara üyeliği üzerindeki blokajını kaldırmayı kabul etmesiyle de ili kiler normalle me sürecine girdi. Temmuz 2006’da Makedonya Ba bakanı seçilen Nikola Greuvski’nin, Üsküp Havalimanı’na Yunanistan’ın tarihi mirasının bir parçası olarak kabul ettiği Büyük İskender’in ismini vermesi ve Üsküp’teki devlet ve hükümet binalarının önüne antik çağ heykelleri yerle tirilmesi gibi bazı sembolik giri imler, Yunanistan’ın bu konudaki hassasiyetini artırdı. Yunanistan, Geçici Anla ma’nın ihlal edildiği gerekçesiyle Makedonya’ya kar ı ahin bir siyasi söylem izlemeye ba ladı69. İsim sorununa kalıcı bir çözüm bulunması yönünde BM Özel Temsilcisi Matthew Nimetz’in arabuluculuğunda devam etmekte olan görü melerden bir sonuç alınamaması, durumun ciddiyetini artırdı. İsim sorunu konusunda Üsküp, Atina ile ikili ili kilerinde kullanılmak üzere bir isim ve diğer ülkelerle ili kilerinde ve ulusal düzeyde kullanılmak üzere farklı bir isimden olu an “çift isim formülünü” destekliyor. Çift isim formülüne olumlu yakla mayan Atina ise Makedonya isminin önüne coğrafi bir niteleme sıfatı eklenerek olu turulacak bir formülü destekliyor. BM arabuluculuğundaki görü meler kapsamında “Kuzey Makedonya 68 Avrupa Topluluğu Adalet Divanı, 2009 yılında imzalanan Lizbon Antla ması ile Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) adını almı tır. 69 International Crisis Group, “Macedonia’s Name: Breaking the Deadlock”, Policy Brief No: 52, 12.01.2009, Pri tine/ Brüksel, http://www.crisisgroup.org/~/media/Files/europe/b52_macedonias_name___breaking_the_deadlock.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 44 Hâlihazırda Makedonya, başta ABD, Rusya, Çin ve Türkiye olmak üzere 130’u aşkın ülke tarafından anayasal ismi 45 olan “Makedonya Cumhuriyeti” olarak tanınıyor. Ancak Yunanistan’ın tutumu nedeniyle AB ile BM, IMF ve AGİT gibi uluslararası kuruluşlar, Yunanistan’ın kullandığı terminolojiyi benimsemiş durumda. Cumhuriyeti”, “Makedonya Cumhuriyeti (Üsküp)” gibi birçok formül önerilmesine kar ın taraflar arasında görü birliğine varılamadı. Hâlihazırda masada “Yukarı Makedonya Cumhuriyeti” teklifi bulunuyor. NATO’nun 2-3 Nisan 2008 tarihli Bükre Zirvesi’nde Atlantik İttifakı’na katılım tarihi verilmesini bekleyen Üsküp, katılım ko ullarını kar ılamasına rağmen, Yunanistan’ın isim sorununu öne sürmesi nedeniyle NATO’ya katılım tarihi alamadı. Zirve kararlarında, isim sorununa taraflarca kabul edilebilir bir çözüm bulunur bulunmaz Makedonya’ya katılım tarihi verileceği belirtildi. Bu söylem, 2010 yılı NATO Lizbon Zirvesi ve 2012 yılında gerçekle en ikago Zirvesi’nde de devam etti. Makedonya, Geçici Anla ma’nın uygulanması konusunda taraflar arasında ortaya çıkan bir farklılık ya da anla mazlığın taraflardan biri tarafından UAD’ye ta ınabileceğini öngören 21’inci Maddesi uyarınca, konuyu 17 Kasım 2008 tarihinde UAD’ye iletti. UAD, 5 Aralık 2011 tarihli kararında, Yunanistan’ın, Makedonya’nın “Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti” olarak NATO’ya katılımını bloke etmesinin Geçici Anla ma’nın hükümlerini ihlal ettiğine hükmetti. Buna kar ılık Makedonya’nın, Yunanistan’ın NATO ve AB üyeliği üzerindeki blokajını kaldırmasının talep edilmesi yönündeki isteğini ise kabul etmedi. UAD kararı, taraflar üzerinde bağlayıcı olmasına ve tarafların temyiz hakkı bulunmamasına rağmen, UAD’nin kararı uygulatma gücü bulunmuyor70. Kısacası, isim sorunu konusunda bir uzla maya varılmadığı takdirde, Makedonya’nın AB ve NATO üyeliği mümkün görünmüyor. Yunan politika yapıcılar, ülkeyi borç krizinden çıkarmakla me gulken; isim sorunu gündemin alt sıralarına gerilemi görünüyor. AVRUPA-ATLANTİK KURUMLARI İLE BÜTÜNLEŞME SÜRECİNDEKİ TIKANIKLIĞIN İÇ SİYASETE YANSIMALARI Atina’nın, Üsküp’ün Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünle mesi üzerindeki de facto blokajı, Üsküp’ün AB üyeliği için gerekli olan reformları gerçekle tirmesini zorla tırmanın yanı sıra, ülkede milliyetçi söylemleri ve hükümetin otokratik eğilimlerini de artırıyor. Oldukça kırılgan bir etnik dengeye sahip Makedonya’da, Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünle me hedefi tüm unsurları ortak bir paydada birle tiriyor. Artık ikili bir anla mazlık olmaktan çıkan isim sorunu ve Atina’nın tek yanlı blokajı, AB geni leme politikasının varolu amacı olan “Avrupa’da istikrar ve barı ın sağlanması” hedefini de, ciddi anlamda tehlikeye atıyor. Bunun yanı sıra Makedonya Hükümeti’nin bazı adımları, isim sorununun çözümünü zorla tırıyor. Hükümet tarafından desteklenen ve ba kent Üsküp’e neo-klasik mimari tarzda birçok heykel, anıt, müze, tiyatro ve kamu binası gibi yapılar yapılmasını öngören “Üsküp 2014 Kentsel Dönü üm Projesi” ile kendini gösteren “antikle tirme politikası” (antiquisation policy), gerek ülkedeki Makedonlar ve en büyük azınlık konumundaki Arnavutlar arasındaki pamuk ipliğine bağlı etnik dengeyi, gerekse ülkenin Yunanistan ile olan ikili ili kilerini tehdit ediyor. 70 Sinisa Jakov Marusic, “Experts Dampen Macedonian Ruling Euphoria”, Balkan Insight, 05.12.2011, http://www.balkaninsight.com/en/article/macedonia-hague-reactions, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 46 Bu olumsuz tablo kar ısında, AB’nin Makedonya nezdindeki çekim gücünü devam ettirmesi ve AB’ye üyelik perspektifinin reformlar için bir itici güç olmayı sürdürmesi için harekete geçen Avrupa Komisyonu, 15 Mart 2012 tarihinde, Üsküp ile “Yüksek Düzey Katılım Diyaloğu” (High Level Accession Dialogue-HLAD) adlı bir giri im ba lattı71. Söz konusu giri im, müzakerelerin Yunanistan’ın AB Konseyi’ndeki blokajı sebebiyle resmi olarak ba latılamamasına kar ın, ülkenin AB perspektifini güçlendirmeyi ve gerekli reformların gerçekle tirilmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu bağlamda HLAD’ın, Komisyon’un Mayıs 2012’de Türkiye’nin katılım müzakerelerini canlandırmak üzere ortaya koyduğu “Pozitif Gündem” ile aynı mantığa dayandığını söylemek mümkün. HLAD, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve etnik ili kiler, seçim sistemi reformu, kamu yönetimi reformu, serbest piyasa ekonomisinin güçlendirilmesi ve kom ularla iyi ili kiler konularını kapsıyor. HLAD kapsamında, Eylül 2013 itibarıyla, Mart 2012, Mayıs 2012, Eylül 2012 ve Nisan 2013 tarihlerinde olmak üzere dört üst düzey toplantı ve birçok teknik toplantı düzenlendi. Komisyon’un geçtiğimiz ilkbaharda sunduğu rapora göre, 2013 yılında, 2012 yılı sonunda HLAD kapsamında belirlenen konularda kabul edilen eylem planı ve stratejilerin uygulanmasına ağırlık verilmesi planlanıyor72. Avrupa Komisyonu, Geni leme Stratejisi kapsamında, Ekim 2012’de, 2009 yılından bu yana her yıl olduğu gibi Makedonya ile katılım müzakerelere ba lanmasını önerdi; ancak bu kez Komisyon’un söylemindeki büyük deği iklik dikkat çekiciydi. Komisyon, 2012 yılında, önceki yılların aksine, isim sorununun katılım müzakerelerine bir engel olu turduğunu ifade etmeyerek, katılım müzakerelerine resmen ba lanmasının soruna taraflarca kabul edilebilir siyasi bir çözüm bulunması için gerekli ko ulların yaratılmasına katkıda bulunacağının altını çizdi ve isim sorununun katılım müzakerelerinin ilk safhasında çözümlenmesi ihtiyacını dikkate alan bir müzakere çerçevesi sunmayı önerdi. Komisyon’un söylemindeki bu deği iklik, isim sorunu çözülmeden de katılım müzakerelerine ba lanabileceği sinyalini vermesine ve Makedonya’nın AB ile bütünle me sürecindeki tıkanıklığın a ılabileceğine dair umut verici bir geli me olarak görülmesine kar ın, süreçte bir geli me kaydedilmedi. 13-14 Aralık 2012 tarihli AB Liderler Zirvesi’nde, Makedonya ile katılım müzakerelerine ba lanması konusundaki kararın Haziran 2013 AB Zirvesi’nde alınması dü üncesiyle, Komisyon, Makedonya’nın HLAD kapsamındaki reformları uygulama ve kom ularla iyi ili kiler kurma konusundaki performansını değerlendiren bir rapor hazırlamak ve 2013 ilkbaharında AB Konseyi’ne sunmakla görevlendirildi. Bununla birlikte, Aralık 2012’de iktidar ile muhalefet arasında ya anan siyasi kriz, Makedonya’nın AB ile bütünle me yolundaki çabalarında aksaklığa yol açtı. 24 Aralık 2012 tarihinde, 2013 yılı bütçesinin parlamentoda onaylanması sırasında, Üsküp 2014 Kentsel Dönü üm Projesi konusunda ya anan tartı maların ardından, bütçenin, muhalefetin genel kurul salonundan çıkarılmasından sonra kabul edilmesi üzerine, muhalefet parlamentoyu boykot etme kararı aldı. Muhalefet, 24 Mart 2013 tarihinde gerçekle ecek erken yerel seçimleri de boykot edeceğini açıkladı. Hükümetin krizde uzla macı bir tavır takınmak yerine, parlamento 71 “Macedonia EU integration in ‘new phase’: Commissioner”, AFP, 15.03.2012, http://www.eubusiness.com/news-eu/ macedonia-enlarge.fpc, Eri im Tarihi:25.09.2013. 72 Avrupa Komisyonu, “Report from the Commission to the European Parliament and the Council-The Former Yugoslav Republic of Macedonia: Implementation of reforms within the framework of the High Level Accession Dialogue and promotion of good neighbourly Relations”, 16.04.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/mk_spring_report_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 47 usul kurallarında tartı mayı kısıtlayıcı deği iklikler getirerek cevap vermesi, krizin derinle mesine yol açtı. Komisyon’un 2013 ilkbaharında Konsey’e sunacağı raporun arifesinde gerçekle en siyasi kriz, AB ile katılım müzakerelerine ba lamayı bekleyen ülkenin temel demokratik standartlara bağlılığının sorgulanmasına yol açtı. Bu siyasi krizle birlikte, 2006 yılından bu yana ülkeyi yöneten koalisyonun büyük ortağı merkez sağ görü lü İç Makedon Devrimci ÖrgütüMakedonya’nın Ulusal Birliği İçin Demokratik Parti (VMRO-DPMNE) ile ana muhalefet partisi Sosyal Demokratlar Birliği (SDSME) arasında siyasi diyalog bulunmaması, ülkedeki siyasi hayat ile ilgili öne çıkan bir eksiklik oldu. Siyasi kriz nedeniyle AP, Komisyon’un İlerleme Raporu ile ilgili kabul etmeyi planladığı ilke kararın tarihini erteleme kararı alırken, Avrupa Komisyonu’nun Geni lemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle ise Makedonya’ya gerçekle tirmeyi planladığı ziyaretleri iptal etti. Kriz, Füle, AP Eski Ba kanı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Jerzy Buzek ve AP Makedonya Raportörü Richard Howitt’in çabaları sayesinde a ıldı. 1 Mart 2013 tarihinde iktidar ve muhalefet arasında varılan anla ma ile iktidar partisi, genel seçimlerin tarihinin belirlenmesi ve ülkede demokratik hakların tartı maya açılmasını ve 24 Aralık olayları ile ilgili bir soru turma komisyonun kurulmasını onayladı73. Avrupa Komisyonu, 16 Nisan 2013 tarihinde sunduğu raporda, ya anan siyasi krize rağmen Makedonya’nın HLAD kapsamında kabul edilen reformları uygulamayı sürdürdüğünü, Bulgaristan ve Yunanistan ile ikili ili kilerin iyile tirilmesi yolunda adımlar attığını ifade ederek, Makedonya ile katılım müzakerelerine ba lanmasını tavsiye etti74. Bu olumlu değerlendirmeye kar ılık, beklenenin aksine Makedonya’nın katılım müzakerelerine ba laması konusunun 27-28 Haziran 2013 tarihlerinde bir araya gelen AB liderlerinin gündemine alınmaması, Üsküp’te hayal kırıklığına neden oldu. İsim sorunu, ku kusuz ki, ülkenin AB üyeliği yolunda gerçekle tirmesi gereken reformları yerine getirmekteki performansına gereken ilginin gösterilmemesine yol açıyor. Avrupa Komisyonu’nun 2012 yılı İlerleme Raporu’nda seçim yasası, ifade özgürlüğü, hakaretin suç kapsamından çıkarılması gibi konularda yasaların kabul edilmesi ve toplumlar arası diyaloğun güçlendirilmesi amacıyla OÇA’nın gözden geçirilmesi olumlu geli meler olarak not edildi. Buna kar ılık, siyasi kriterlerden özellikle ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü alanlarında uygulama konusunda ilerlemeye ihtiyaç duyulduğuna da dikkat çekildi. Hükümet ile muhalefet arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi ve sivil toplumla hükümet arasındaki isti arenin kuvvetlendirilmesi gerektiği de altı çizilen ba lıklar arasında yer aldı. Makedonya’nın AB gündemindeki bir diğer konuyu da, ülkede azınlık haklarının korunması olu turuyor. 1999 Kosova Sava ı’nın da etkisiyle Makedonya’da hükümet güçleri ve nüfusun yakla ık dörtte birini olu turan Arnavutların olu turduğu Ulusal Kurtulu Ordusu (National Liberation Army-NLA) arasında, 2001 yılında çatı malar ya anmı ve ülke sivil sava ın e iğine gelmi ti. AB ve ABD’nin araya girmesiyle, Makedonya Hükümeti ve etnik Arnavut yetkililer arasında, 13 Ağustos 2001 tarihinde OÇA’nın imzalanmasıyla ate kes sağlanmı tı. 73 Sinisa Jakov Marusic, “EU Brokers End to Macedonia Election Crisis”, Balkan Insight, 01.03.2013, http://www.balkaninsight.com/en/article/macedonian-leaders-strike-election-deal-end-crisis, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 74 Avrupa Komisyonu, “Report from the Commission to the European Parliament and the Council-The Former Yugoslav Republic of Macedonia: Implementation of reforms within the framework of the High Level Accession Dialogue and promotion of good neighbourly Relations”, 16.04.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/mk_spring_report_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 48 OÇA, parlamentoda azınlıkların korunması için kurallar getirmekte; etnik Arnavutların anayasal statülerinin yükseltilmesine, mahalli idarelerin sınırlarının ve yetkilerinin yeniden belirlenmesine ili kin hükümler içermekteydi. 12’nci yılını geride bırakan OÇA’nın uygulanması, AB tarafından da yakından takip ediliyor75. Ancak OÇA, Arnavutlar ve diğer azınlıklar tarafından farklı nedenlerle ele tirilmeye devam ediliyor. Arnavutlar, OÇA ile tanınan hakların yeterli olmadığını ve Anla ma’nın gözden geçirilmesi gerektiğini savunurken, diğer etnik gruplar OÇA’nın yalnızca Arnavut azınlığın haklarını garanti altına almasından kaynaklanan ikâyetlerini ifade ediyor76. Bu anlamda, Üsküp’ün OÇA için ba lattığı gözden geçirme süreci halen devam ediyor. Arnavut azınlığı temsil eden ve 2008’den bu yana VMRO-DPMNE’nin koalisyon ortağı olan Demokratik Bütünle me Birliği (DUI) arasındaki ili kiler de, Ba bakan Gruevski’nin Makedon milliyetçiliğini ön plana çıkaran politikaları nedeniyle gerilmi durumda. Makedonlar ve etnik Arnavutlar arasındaki çatı maları sona erdiren OÇA’nın imzalanmasından 10 yılı a kın süre geçmesine rağmen, Mart 2013’te NLA eski Kumandanı Talat Xhaferi’nin Savunma Bakanı olarak atanması üzerine gerçekle en çatı malar, Makedonya’daki etnik dengenin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koydu. NASIL BİR MAKEDONYA POLİTİKASI? Makedonya’nın, katılım müzakerelerine ba lamak için tarih almadan AB’nin bekleme odasında geçirdiği bir yılın daha sonuna gelinirken, AB’nin bu konudaki politikasını ciddi anlamda gözden geçirmesi gerekiyor. Ülkenin içerisinde bulunduğu kırılgan istikrar ortamı, AB’nin reformlar için itici güç olmaya devam etmesi ve hükümetin otokratik eğilimlerini frenlenmesi bakımından üyelik müzakerelerinin ba latılmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Avrupa Komisyonu, 16 Ekim 2013’te Makedonya’nın siyasi ve ekonomik kriterleri yeterli düzeyde kar ıladığını teyit ederek, be inci kez Makedonya ile katılım müzakerelerine ba lanmasını önerdiğinde, bu konudaki kararını daha fazla geciktirmesinin gerek Makedonya, gerekse AB için doğurabileceği tehlikeli sonuçlara dikkat çekti. Komisyon, bu doğrultuda bir karar verilmemesinin, AB geni leme politikasının kredibilitesi hakkında soru i aretleri olu turduğunu ve AB perspektifine ili kin belirsizliğin de ülkedeki reform çabalarında hız kaybına yol açtığını ifade etti77. Komisyon’un da belirttiği gibi, Makedonya’da istikrarın sürmesi ve ülkenin demokratikle me alanında ilerlemesi, katılım müzakerelerinin ba latılmasıyla mümkün olabilir. AB’nin isim sorununun çözümü konusunda gerek Üsküp’e, gerekse Atina’ya çözüme yönelik görü melere daha ciddi yakla maları için baskı uygulaması gerekiyor. Konunun, Atina ile Üsküp arasında ikili bir anla mazlık olmaktan çıkıp, AB ve NATO’nun Batı Balkanlar’a yönelik politikalarının sınandığı bir test halini alması, sorunun çözümünün aciliyetini artırıyor. AB’nin yörüngesinden uzakla an içe dönük ve milliyetçi bir Makedonya’nın, Yunanistan ba ta olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerin istikrarını tehdit edeceği de göz önünde bulundurulursa, isim sorununa bir çözüm bulunmasının her iki tarafa da yarar sağlayacağı a ikâr. 75 Amanda Paul, “Macedonia’s EU, NATO dreams: Forever deadlocked?”, Today’s Zaman, 20.03.2011, http://www.todayszaman.com/columnist-238662-macedonias-eu--nato-dreams--forever-deadlocked.html, Eri im Tarihi:25.09.2013. 76 Miki Trajkovski, “Ohrid agreement faces criticism, 11 years later”, SETimes, 22.08.2012, http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/features/setimes/features/2012/08/22/feature-03, Eri im Tarihi:25.09.2013. 77 Avrupa Komisyonu, “Communication from the Commission to the European Parliament and the Council: Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, 16.10.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 49 ARNAVUTLUK: ADAY ÜLKE İLAN EDİLMEYİ BEKLİYOR 2003 Selanik Zirvesi kapsamında “potansiyel aday ülke” kabul edilen Arnavutluk, 12 Haziran 2006’da AB ile SAA imzaladı ve 1 Nisan 2009 tarihinde Hırvatistan ile birlikte NATO üyesi oldu. Arnavutluk, 28 Nisan 2009 tarihinde, AB Konseyi Dönem Ba kanlığı’nı üstlenen Çek Cumhuriyeti’ne, AB’ye üyelik ba vurusunu resmen ilettiğinde, Avrupa Komisyonu, Arnavutluk’un üyelik ba vurusuna ili kin görü ünü 28 Haziran 2009’da yapılacak seçimlerden sonra açıklayacağını bildirdi. Komisyon’un bu kararı almasında, ülkede o zamana kadar gerçekle en seçimlerin hiçbirinin AGİT tarafından tam anlamıyla özgür ve âdil bir ortamda gerçekle tirilmi olarak kabul edilmemesinin payı büyüktü78. Avrupa Komisyonu’nun 9 Kasım 2010’da açıkladığı Arnavutluk’un üyelik ba vurusuna ili kin görü ünde, ülkede demokratik kurumların i leyi inde sorunlar bulunduğuna, parlamentonun hükümeti etkin bir ekilde denetleyemediğine ve hükümet ile muhalefet arasında yapıcı bir diyalog ortamı bulunmadığına dikkat çekilerek, siyasi kutupla manın kamu kurumlarında da etkili olduğu belirtildi. Hukukun üstünlüğü alanında ise yargının bağımsızlığı, effaflığı ve hesap verebilirliği konusundaki sorunlar ile yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele alanında ilerleme kaydedilmesi gerektiği vurgulandı. Sağlık sektöründe rü vetin yaygın bir uygulama olduğuna ve yargıda yolsuzluğun özellikle mülk haklarının tazmininde yaygın olduğu ve yolsuzluk iddialarına kar ı etkin bir soru turma sistemi bulunmadığı tespitlerine de yer verilmekteydi. Örgütlü suçlarla mücadeleye yönelik yasa ve kurumların mevcut olduğu ancak, uygulamaların yetersiz olduğu ve suç örgütlerinin ülke içindeki faaliyetlerinin yurt dıındaki etkilerinin de büyük bir endi e kaynağı olduğu belirtiliyordu79. İnsan hakları ve azınlık haklarının korunması alanında ise gözaltına alınan ki ilere yapılan kötü muamele, medyanın siyasi baskılara veya i dünyası tarafından manipülasyona açık olması ve aile içi iddetin yaygın olması ele tirilmekteydi. Ayrıca, dezavantajlı gruplara mensup bireylerin ayrımcılığa tabi tutulması ve cinsiyet e itliğinin garanti altına alınmaması, endi e verici olarak nitelendiriliyordu. Azınlık haklarını garantileyecek bir yasal çerçeve bulunmamasına ve mevcut yasaların uygulanmasındaki aksaklıklara dikkat çekilen Komisyon görü ünde, azınlıkların nüfusuna ili kin veri bulunmaması da ele tirilmekteydi. Ekonomik kriterler bazında ise, Arnavutluk’un rekabetçi baskılara dayanabilecek i leyen bir piyasa ekonomisine sahip olduğu ancak kamu borcunun makro-finansal zafiyete yol açabileceği belirtilmekteydi. Cari açık, yüksek i sizlik oranı, küçük i letmelerin mali kaynağa eri iminin güç olması, altyapı yetersizliği ve kayıt dı ı ekonominin boyutu da Komisyon tarafından ele tirilen ba lıklar arasındaydı. Komisyon, Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etmezken, Tiran ile müzakerelere, Arnavutluk’un Kopenhag Siyasi Kriterlerine tam uyum sağladığı zaman ba lanabileceğini belirterek, özellikle demokratik kurumların istikrarı ve hukukun üstünlüğü ile demokrasi alanlarında ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurguladı ve SAA kapsamında ülkedeki ge- 78 “Albania submits bid for European Union membership”, Deutsche Welle, 28.04.2009, http://www.dw.de/albaniasubmits-bid-for-european-union-membership/a-4212124, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 79 Avrupa Komisyonu, “Commission Opinion on Albania’s application for membership of the European Union”, 09.11.2010, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2010/package/al_opinion_2010_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 50 li meleri izlemeye devam edeceğini belirtti. Böylece Komisyon, Tiran’ın 12 öncelikli alanda yerine getirmesi gerekenleri belirlerken, Brüksel’in Tiran’a sunduğu yapılacaklar listesi, parlamentonun düzgün bir ekilde i lemesinin sağlanması; kamu denetçisinin atanması; seçim yasasının ve kamu yönetiminin reforme edilmesi; yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadelenin güçlendirilmesi ve insan hakları ve azınlık haklarının korunmasının desteklenmesini içermekteydi. Arnavutluk’un yerine getirmesi gereken 12 kilit öncelik 1. Parlamentonun tüm siyasi gruplar arasında yapıcı ve devamlı bir diyalog ortamına dayalı düzgün bir ekilde i lemesinin sağlanması; 2. Parlamentoda bekleyen ve güçlendirilmi çoğunluk gerektiren reformların kabul edilmesi; 3. Kamu denetçisinin (ombudsman) atanması ve parlamentoda Anayasa Mahkemesi ve yüksek mahkemelere yapılan atamalarda tartı ma ve oylama sürecinin düzenli bir ekilde ilerlemesinin sağlanması; 4. Seçim usullerine ili kin mevcut yasal çerçevenin AGİT/ODIHR tavsiyeleri ı ığında gözden geçirilmesi ve deği tirilmesi; 5. Seçimlerin AB standartlarına ve uluslararası standartlara uygun bir ekilde gerçekle tirilmesinin sağlanması; 6. Kamu hizmet kanununun tadil edilmesi dâhil olmak üzere, kamu idaresi reformu kapsamında gerekli adımların atılması, kamuda profesyonelliğin artırılması, siyasile menin önlenmesi ve terfilerde performansa dayalı effaf bir yakla ımın güçlendirilmesi için Kamu İdaresi Departmanı’nın güçlendirilmesi; 7. Yargı kurumlarının bağımsızlığını, etkinliğini ve hesap verebilirliğini sağlayacak bir yargı reformu stratejisinin kabul edilmesi ve uygulanması yoluyla hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi; 8. Hükümetin yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının etkili bir ekilde uygulanması; yargıçlar, bakanlar ve parlamento üyelerinin dahil olduğu vakalar ba ta olmak üzere soru turmaya engel durumların ortadan kaldırılması; tüm düzeydeki yolsuzluk vakalarının proaktif bir ekilde soru turulması, dava edilmesi ve mahkum edilmesi sürecinde somut bir sicil kaydı olu turulması; 9. Örgütlü suçlarla mücadelenin, tehdit değerlendirmesi ve proaktif bir soru turma süreci, bölgesel ortaklar ve AB ile artırılmı i birliği ve icra makamları ile yakın i birliğine dayalı olarak güçlendirilmesi ve bu alanda somut bir sicil kaydı olu turulması; 10. Payda larla isti are sürecinin ardından AİHM içtihadına uygun olarak hazırlanacak ulusal mülkiyet hakları stratejisi ve eylem planının kabul edilerek uygulanması; 11. Ba ta kadın, çocuk ve Roman kökenli vatanda lar olmak üzere insan haklarının korunmasının güçlendirilmesi için somut adımlar atılması ve ayrımcılıkla mücadeleyi hedefleyen politikaların etkin bir ekilde uygulanmasının sağlanması; 12. Gözaltında bulunanlara yapılan muamelenin iyile tirilmesi için ek önlemler alınması; kötü muamele vakalarının adli takibinin güçlendirilmesi ve kamu denetçisinin bu alandaki tavsiyeleri-nin uygulanmasının güçlendirilmesi. Kaynak: Commission Opinion on Albania’s application for membership of the European Union, http:// ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2010/package/al_opinion_2010_en.pdf 51 Arnavutluk’un bu 12 kilit önceliği yerine getirmesi ve aday ülke statüsü elde etmesi, ülkedeki siyasi kriz nedeniyle sekteye uğradı. Neredeyse üç yıldır aday ülke statüsü almayı bekleyen Arnavutluk’un AB üyeliğinin önünde halen büyük engeller bulunuyor. Kısa zaman öncesine kadar bunların ba ında ülkedeki ba lıca iki siyasi parti olan Sali Beri a liderliğindeki Demokrat Parti (DP) ve Edi Rama liderliğindeki Sosyalist Parti (SP) arasındaki siyasi kutupla ma ve Beri a ile Rama arasındaki iktidar mücadelesi gelmekteydi. Beri a ve Rama arasındaki bu mücadele, ülkenin demokratik kurumlarının i leyi ini de ciddi anlamda tehdit etmekteydi. BERİŞA VE RAMA ÇEKİŞMESİNDE SON PERDE 1990’lı yıllarda komünist rejimin dü mesinden bu yana Arnavutluk’ta siyasi hayatı karakterize eden özellik olan en önemli iki siyasi parti arasındaki güç mücadelesi, ülkenin AB yolunda ilerlemesine en büyük engel olarak ortaya çıkıyor. Bunun yanında siyasilerin ülkedeki bağımsız kurumları da aralarındaki mücadeleye alet etmesi, bunlara zarar vermekle kalmayıp ülkenin AB üyeliğinin temelinde yer alan değerlere ne ölçüde sahip olduğuna ili kin soruları da beraberinde getiriyor. Arnavutluk’un halen aday ülke ilan edilmeyi beklemesinde, ülkede Haziran 2009 seçimlerini takiben ya anan ve Kasım 2011’de çözümlenen siyasi kriz etkili oldu. 28 Haziran 2009 genel seçimlerini takiben DP ve SP arasındaki rekabet daha da derinle erek, ülkede büyük bir siyasi kriz ya anmasına neden oldu. Rama liderliğindeki SP, Beri a liderliğindeki DP’nin önde tamamladığı seçimlere hile karı tırıldığını iddia ederek, parlamentoyu boykot etme kararı aldı. AGİT seçim gözlemcileri seçimlerde bazı eksikliklere rastlanmasına kar ın, seçimlerin temel demokratik standartları kar ıladığını teyit etti. SP’nin parlamentodaki oturumları boykot ettiği neredeyse iki yıllık süre boyunca, Arnavutluk’un AB hedefi doğrultusunda yerine getirmesi gereken reformların kabul edilmesi için gerekli çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle ülkenin AB gündemi de büyük ölçüde aksadı. Bu süreçte Tiran, AB üyeliği yolunda ilerleyebilmesi için Komisyon tarafından belirlenen 12 kilit önceliğin yerine getirilmesine yönelik gerekli adımları atamadı. Ocak 2011’de hükümet kar ıtı binlerce protestocunun hükümeti istifaya çağırması ve erken seçim istemiyle sokağa dökülmesi ile ülkedeki siyasi gerilim tırmanırken, göstericiler ve polis arasındaki çatı malarda dört ki i hayatını kaybetti80. 8 Mayıs 2011 tarihinde siyasi kutupla manın tırmandığı bir ortamda gerçekle en yerel seçimlerde, oyların sayılması sürecinde ya anan aksaklıklar ve ba kent Tiran’da bazı oy pusulalarının yanlı sandıklara atılması gibi tartı malı olaylar, ülkenin demokratik kurumlarının güvenirliğiyle ilgili soru i aretlerini artırdı. Siyasi kriz, Arnavutluk’un 2011 Yılı İlerleme Raporu’na da oldukça olumsuz ekilde yansıdı. Komisyon, 2010 yılında olduğu gibi, 2011 Yılı İlerleme Raporu’nda da Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etmedi. Kopenhag Siyasi Kriterlerini yerine getirmekte sınırlı ilerleme kaydeden Tiran, Komisyon tarafından belirlenen alanlarda da oldukça kısıtlı ilerleme kaydetmi ti. Ya anan siyasi çıkmazın ülkede önemli reformların kabul edilmesini ve uygulanmasını engellediğini belirten Komisyon, seçim reformu ve kamu yönetimi reformu konusunda gerekli adımların atılmadığını kaydetti ve yargı sisteminin iyile tirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Basın özgürlüğünün kısıtlandığı yönünde endi elere de yer veren Komisyon, yolsuzlukla mücadele alanında sınırlı ilerleme kaydedildiğini belirtti81. 80 Besar Likmeta, “Albania Activists Protest Fatal Riot Verdict”, Balkan Insight, 11.02.2013, http://www.balkaninsight.com/ en/article/albania-activists-protest-deadly-riot-verdict, Eri im Tarihi:25.09.2013. 81 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the 2011 Progress Report on Albania”, 12.10.2011, http://europa.eu/rapid/pressrelease_MEMO-11-686_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 52 1990’lı yıllarda komünist rejimin düşmesinden bu yana Arnavutluk’ta siyasi hayatı karakterize eden özellik olan en önemli iki siyasi parti arasındaki güç mücadelesi, ülkenin AB yolunda ilerlemesine en büyük engel olarak ortaya çıkıyor. 53 SİYASİ KRİZDEN ÇIKIŞ YOLU AB’nin baskısı altında, Kasım 2011’de Beri a ve Rama arasında anla ma sağlanması ile siyasi çıkmaz sona ererken, DP ve SP parlamentoda siyasi diyaloğu sürdürme kararı aldı. İktidar ve muhalefet arasında varılan uzla ı, AB ile bütünle me yolunda atılması gereken gecikmi adımların da atılmasına zemin hazırladı. Komisyon tarafından belirlenen 12 önceliğin yerine getirilmesi için bir eylem planı kabul edilerek, seçim reformu, parlamento usul kuralları ve kabul edilmeyi bekleyen diğer yasaların kabul edilmesi için bir takvim olu turuldu82. Bu süreçte, iktidar ile muhalefet arasındaki diyalogda önceki döneme kıyasla büyük ölçüde iyile me ya ansa da, Haziran 2012’de cumhurba kanlığı seçiminde bu uzla ı ortamı büyük ölçüde bozuldu. DP ve SP arasında adaylar üzerinde uzla ma sağlanamazken, muhalefetin seçimi boykot etmesi üzerine parlamentoda yapılan gizli oylamada DP’nin desteklediği aday olan İçi leri Eski Bakanı Bujar Nisahni, Cumhurba kanı seçildi83. Cumhurba kanlığı seçimi sürecinde ya anan sorunlar, siyasi uzla ının ne kadar kırılgan olduğunu da gözler önüne serdi. Arnavutluk’ta siyasi partiler arasındaki diyaloğun yeniden tesis edilmesi, Avrupa Komisyonu tarafından Arnavutluk’un son bir yılda AB üyeliği yolunda attığı adımları değerlendiren 2012 Yılı İlerleme Raporu’na da olumlu bir ekilde yansıdı. Raporda, Kasım 2011’de siyasi partiler arasında uzla ının sağlanmasının siyasi kriterlerin yerine getirilmesi yönünde sağladığı olumlu etkiden söz edilirken, söz konusu uzla ının 12 kilit öncelikten parlamentonun düzgün bir ekilde i leyi i, sürüncemede olan yasaların kabul edilmesi, kamu denetçisinin atanması, devlet kurumlarına yapılacak atamaların oylanması ve seçim yasasının deği tirilmesi olmak üzere dördünün yerine getirilmesine imkân sağladığı belirtildi. Tiran’ın kamu yönetimi reformu ve tutuklulara yapılan muamele konusundaki öncelikleri de yerine getirme yolunda adımlar attığını kaydeden Komisyon, diğer önceliklere ili kin ilerleme kaydedildiğini doğruladı. Komisyon, kaydedilen ilerleme kar ısında Tiran’a yargı ve kamu yönetimi reformu ile parlamentonun usul kurallarının gözden geçirilmesinin tamamlanması ko uluyla aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etti84. Buna kar ılık, Tiran’ın bir sonraki a amaya geçerek katılım müzakerelerine ba layabilmesi için tüm kilit öncelikleri eksiksiz yerine getirmesi gerekmekteydi. Bu kapsamda, 2013 yılı genel seçimleri de bu konuda verilecek karar açısından belirleyici bir test niteliğinde olacaktı 85. Arnavutluk’un, Komisyon’dan ko ullu da olsa adaylık statüsü verilmesi tavsiyesini elde etmesi, Arnavut yetkililer tarafından memnuniyetle kar ılandı86. 82 Corina Stratulat ve Gjergji Vurmo, “Opportunity knocks: Can the EU help Albania to help itself?”, European Policy Centre, 22.03.2012, http://www.epc.eu/documents/uploads/pub_1432_opportunity_knocks.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 83 Benet Koleka, “Albania elects new president, opposition sidelined”, Reuters, 11.06.2012, http://www.reuters.com/article/2012/06/11/us-albania-president-idUSBRE85A1EB20120611, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 84 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the 2012 Progress Report on Albania”, 12.10.2011, http://europa.eu/rapid/pressrelease_MEMO-11-686_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 85 a.g.y. 86 “Albania candidacy hinges on reforms, elections”, SETimes, 12.10.2012, http://setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/ en_GB/features/setimes/features/2012/10/12/feature-01, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 54 AB İÇİN TEST NİTELİĞİNDEKİ 2013 SEÇİMLERİ AB yetkililerinin Arnavutluk’taki demokratik kurumların i leyi i ve ülkenin AB üyeliği yolunda ilerlemesi açısından bir test olarak gördüğü 23 Haziran 2013 genel seçimleri87, Arnavutluk’ta siyasi hayatı karakterize eden çatı macı ortamın ve partiler arası dinamiklerin deği meye ba ladığını gösterir nitelikte oldu. AGİT, 23 Haziran 2013 genel seçimlerinin birkaç iddet vakası dı ında, partiler arasındaki güvensizliğin kendini hissettirmesine kar ın, genel anlamda barı çıl, temel haklara saygı duyulan ve rekabetçi bir ortamda gerçekle tiğini açıkladı88. AB, Haziran 2013 seçimlerinin genel anlamda olumlu bir ortamda gerçekle mesini memnuniyetle kar ılarken, seçim sonrası sürecin uluslararası standartlara uygun ekilde yürütülmesi çağrısında bulundu89. Seçimlerde, muhalefette bulunan SP’nin ba ında bulunduğu Avrupalı Arnavutluk İttifakı’nın galip gelmesi ile sekiz yıllık DP iktidarı da sona erdi. 2000-2011 yılları arasında Tiran Belediye Ba kanı olarak görev yapan Edi Rama, Arnavutluk Ba bakanı oldu. YOLSUZLUK VE ÖRGÜTLÜ SUÇLAR Komünizmden demokratik düzene geçi ve zayıf devlet kurumlarıyla bağda tırılan Batı Balkanlar’ın yaygın sorunlarından yolsuzluk ve örgütlü suçlar, Arnavutluk’un “A il topuğu” olarak kar ımıza çıkıyor. Arnavutluk’un, Uluslararası effaflık Örgütü’nün (Transparency International) 2012 Yılı Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde (Corruption Perceptions Index) 176 ülke arasında 113’üncü sırada yer alarak 2012 yılında Avrupa’da yolsuzluğun en yaygın olduğu ülke olması da durumun ciddiyetinin bir göstergesi niteliğinde90. Arnavutluk’ta yolsuzlukla mücadele alanında, AB standartlarına uyumlu yasal çerçeve mevcut olsa da, yasaların uygulanması konusunda sıkıntı ya anıyor91. Özellikle üst düzey kamu yetkililerinin adının karı tığı yolsuzluk vakalarının soru turulmaması, yaygın bir uygulama olarak göze çarpıyor. Arnavutluk’un ele alması gereken konulardan bir diğerini ise örgütlü suçlarla mücadele olu turuyor. İnsan ve uyu turucu kaçakçılığı ile kara para aklama faaliyetleri bu alanda sorun olu turmaya devam ederken, suç örgütlerinin ba ındaki ki ilerin devlet kurumları ile bağlantılarının olması ve faaliyetlerini bazı paravan irketler aracılığıyla yürütmeleri, ilgili ki ilerin tespit edilmesini zorla tırıyor92. Arnavutluk’un yeni Ba bakanı Edi Rama, yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele konusunda kararlı görünse de ülkede bu konuda somut bir sicil kaydı olu turulması, AB’nin de desteğine bağlı olacak. 87 Avrupa Komisyonu, “EU-Albania: Elections will be crucial test of democracy”, 25.02.2013, http://europa.eu/rapid/ press-release_MEMO-13-138_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 88 “Albania’s elections active and competitive, but mistrust between political forces tainted the environment, international observers say”, AGİT Basın Duyurusu, 23.06.2013, http://www.osce.org/odihr/elections/103062, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 89 “Statement by EU High Representative Catherine Ashton and Commissioner Štefan Füle on the parliamentary elections in Albania”, AB Basın Duyurusu, 25.06.2013, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_Data/docs/pressdata/EN/ foraff/137608.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 90 Besar Likmeta, “Albania Ranked Europe’s Most Corrupt Country”, Balkan Insight, 06.12.2012, http://www.balkaninsight.com/en/article/albania-ranked-most-corrupt-country-in-europe, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 91 Ron Nahzi, “The EU and Albania’s common fight”, European Voice, 10.09.2013, http://www.europeanvoice.com/article/2013/september/the-eu-and-albania-s-common-fight/78128.aspx, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 92 a.g.m. 55 ADAY ÜLKE STATÜSÜ ALMASI YAKIN 16 Eylül 2013 tarihinde göreve ba layan Ba bakan Edi Rama, 17 Eylül 2013’te Brüksel’de temaslarda bulundu. AB yetkilileri, Ekim 2012’de ko ullu olarak AB adaylığı tavsiyesi alan Tiran’ın, yılsonuna kadar aday ülke statüsü elde edebileceği görü ünde olmakla birlikte, reform ivmesini sürdürmesi ve özellikle örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele alanında somut bir sicil kaydı olu turulması yönündeki çabaları güçlendirmesi gerektiğini belirtiyor93. Avrupa Komisyonu, 16 Ekim 2013 tarihinde, Tiran’ın merakla beklediği 2013 Yılı Geni leme Paketi kapsamında, Arnavutluk’a örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki çabalarını sürdürmesi ko uluyla, aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etti. Buna kar ılık Komisyon, ülkenin katılım müzakerelerine ba layabilmesi için kamu yönetimi reformunun sürdürülmesi, yargının bağımsızlığı, etkinliliği ve hesap verebilirliğinin güçlendirilmesi, örgütlü suçlarla ve yolsuzlukla mücadele alanında somut bir sicil kaydı olu turulması ve ba ta Roman kökenli vatanda lar olmak üzere ayrımcılıkla mücadele alanındaki politikaların uygulanması için gerekli önlemleri alması gerektiğine dikkat çekti94. Komisyon’un Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesini tavsiye etmesi ve Komisyon’un bu yöndeki tavsiyesinin AB Konseyi’nde kabul edilmesi, gerek AB, gerekse Arnavutluk için önem ta ıyor. Bu tavsiyenin Aralık 2013 AB Liderler Zirvesi’nde onaylanmasıyla Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesi, gerekli reformlar yerine getirildiği takdirde, AB’nin de verdiği taahhütleri yerine getirdiğini ve AB’nin içerisinde bulunduğu zorlu ekonomik duruma kar ın halen geni leme politikasının kredibilitesini koruduğunu teyit eden bir geli me olacak. Aday ülke statüsü, Arnavutluk’ta reform ivmesinin hızlanmasına da katkıda bulunacak. 93 Cillan Donelli, “Albania could be EU candidate ‘this year’”, New Europe, 17.09.2013, http://www.neurope.eu/article/ albania-could-be-eu-candidate-year, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 94 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the 2013 Progress Report on Albania”, 16.10.2013, http://europa.eu/rapid/pressrelease_MEMO-13-888_en.htm, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 56 57 BOSNA-HERSEK: AB ÜYELİĞİ SÜRECİNDE BÖLGENİN GERİSİNDE KALMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA Haziran 2003’te Selanik Zirvesi kapsamında “potansiyel aday” ülke kabul edilen Bosna-Hersek, 16 Haziran 2008 tarihinde AB ile SAA imzaladı. 1 Temmuz 2008 tarihi itibarıyla Bosna-Hersek, SAA’nın ticari hükümlerini kapsayan IA’dan da yararlanıyor. SAA’nın yürürlüğe girebilmesi için ise ülkenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Sejdić-Finci Kararı’nı uygulaması gerekiyor. AİHM’nin, üç kurucu halk olan Bo nak, Bosnalı Hırvat ve Bosnalı Sırplara üst düzey kamu görevlerine seçilebilme hakkı tanıyan Bosna-Hersek Anayasası’nın Avrupa İnsan Hakları Sözle mesi’ni (AİHS) ihlal ettiğini belirten kararından bu yana neredeyse dört yıl geçmesine kar ın, Bosna-Hersekli siyasiler arasında halen AİHM kararının nasıl uygulanacağı konusunda ayrılıkların devam etmesi, AB’ye üyelik ba vurusunda bulunmayı bekleyen Bosna-Hersek’in AB ile bütünle me sürecini ciddi anlamda tehlikeye atıyor. AB ve Avrupa Konseyi yetkililerinin, Bosna-Hersek Anayasası’nın AİHM’nin 22 Aralık 2009 tarihli Sejdić-Finci Kararı doğrultusunda tadil edilmezse, 2014 yılında gerçekle ecek genel seçimleri uluslararası standartlara uygun bir ekilde gerçekle mi kabul etmeyecekleri eklindeki ifadeleri de durumun ciddiyetini yansıtıyor95. SİYASİ KRİZLERİN GÖLGESİNDE Bosna-Hersek, 1992-1995 sava ını sona erdiren Dayton Barı Anla ması ile kurulan iki entite olan Bosna-Hersek Federasyonu (Federacija Bosne i Hercegovine-FBiH) ve Bosnalı Sırpların olu turduğu Bosna Sırp Cumhuriyeti’nden (Republika Srpska-RS) olu uyor. Buna ek olarak, Bo nak, Bosnalı Hırvat ve Bosnalı Sırplar, üç kurucu halk olarak tanınıyor. Dayton düzeni ile olu turulan fazlasıyla karma ık idari yapı nedeniyle Bosna-Hersek, alı ılmı ın dı ında bir ülke… Bosna-Hersek’te aynı anda 1.200 yargıç ve savcı, 760 milletvekili, 180 bakan, 14 ba bakan ve be cumhurba kanı görev yapıyor96. Dayton Anla ması ile kurulan düzen nedeniyle ortaya çıkan sorunlar, devlet kurumlarını tehdit ediyor ve zaman zaman kendini bir yöneti im krizi olarak gösteriyor. Nitekim Bosna-Hersek, 3 Ekim 2010 seçimlerini takiben, Dayton sonrası dönemdeki en derin siyasi krize tanıklık etti. Seçimlerden sonraki 15 ay boyunca devlet düzeyinde hükümetin kurulamaması, ülkede merkezi kurumların i leyi ini sekteye uğratmakla kalmayıp, AB ile 2008 yılında imzalanan SAA’nın yürürlüğe girebilmesi için yerine getirmesi gereken reformları da büyük ölçüde aksattı. Siyasi istikrarsızlık sürerken, Bosna-Hersek’i olu turan iki entiteden RS’nin lideri Milorad Dodik’in Bosna-Hersek Devlet Savcılığı ve Mahkemesi’nin me ruiyetini Bosnalı Sırplara karı ayrımcılık yaptıkları gerekçesiyle kabul etmemesi ve Nisan 2011’de yargının otonom kurumlara devredilmesine yönelik bir referandum düzenlenmesi çağrısında bulunması, ülkenin geçirdiği siyasi krizin daha derinle mesine yol açtı. RS’nin ileride ülkeden ayrılmak üzere bir referanduma kadar giderek ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyecek bu hamlesi, AB Dı i leri ve Gü95 Avrupa Komisyonu, “Commissioner Füle and Secretary General Jagland urge Bosnia and Herzegovina to implement the Sejdić-Finci judgement of the European Court of Human Rights”, 16.04.2013, http://eeas.europa.eu/delegations/council_europe/press_corner/all_news/news/2013/20130416_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 96 Erhan Türbedar, “Barı ının 15. Yıldönümünde Bosna-Hersek:Dayton Barı Anla ması’nın Neticelerinin Değerlendirmesi”, TEPAV Değerlendirme Notu, Aralık 2010, http://www.tepav.org.tr/upload/files/1292831752-6.Barisinin_15._Yildonumunde_Bosna_Hersek.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 58 59 flickr/Brenda Annerl venlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın araya girmesiyle güç de olsa önlenebildi. Avrupa Komisyonu, RS’nin endi elerine cevap vermek ve bağımsız, etkili, tarafsız ve hesap verebilir bir yargı sistemi kurmak amacıyla, Haziran 2011’de Bosna-Hersek ile yargı alanında yapısal diyalog ba lattı. Bosna-Hersek’teki siyasi kriz, 28 Aralık 2011’de siyasi partiler arasında devlet düzeyinde hükümetin kurulması üzerinde anla maya varılmasıyla sona erdi. ubat 2012’de Bosnalı Hırvat siyasetçi Vjekoslav Bevanda’nın liderliğinde hükümetin kurulmasıyla, reform sürecinde de yol kat edilmeye ba landı ve SAA’nın ko ulları arasında yer alan nüfus sayımı yasası ve devlet yardımı yasası kabul edildi97. Ancak yeni hükümetin kurulmasının ardından altı ay bile geçmeden hükümetin tekrar siyasi krize sürüklenmesi nedeniyle, bu reform ivmesi, yerini tekrar siyasi istikrarsızlığa bıraktı. Ya anan siyasi istikrarsızlıklar, AB yolunda gerçekle tirilmesi gereken reformları gündemin alt sıralarına iterken, ülkedeki siyasiler arasındaki ayrılıklar, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2012 Yılı İlerleme Raporu’nda, siyasilerin ülkenin kurumları ve gelecekteki istikametine dair ortak bir görü ten yoksun oldukları nedeniyle ele tirildi98. SEJDİĆ-FİNCİ KARARI Dayton Barı Anla ması ile hazırlanan Bosna-Hersek Anayasası, Bosna-Hersek devlet kurumlarından Üçlü Cumhurba kanlığı Konseyi ve parlamentonun alt kanadı olan Halklar Meclisi’nin üyelerinin üç kurucu halk olan Bo nak, etnik Sırp ve Hırvatlar arasından seçilmesini öngörüyor. Anayasaya göre, kendini bu üç halkın dı ında gören azınlıkların bu iki göreve seçilebilme hakkı bulunmuyor. Bosnalı Roman Dervo Sejdić ve Bosnalı Musevi Jakob Finci’nin Bosna-Hersek’e kar ı açtıkları iki davayı birle tiren AİHM, 22 Aralık 2009 tarihinde, Bosna-Hersek Anayasası’nın Üçlü Cumhurba kanlığı ve Halklar Meclisi’ne seçilmek üzere aday olmak isteyenlere etnik kökene dayalı ayrımcılık yaptığına hükmederek, bu iki göreve seçilecek adayların etnik kökenine ve inancına bakılmaksızın e it muameleye tabi tutulmaları gerektiğinin altını çizdi 99. Karar’a göre Bosna-Hersek, AİHS’nin ayrımcılığı yasaklayan 14’üncü Maddesi’ni, 1 Numaralı Protokol’ün serbest seçim hakkına ili kin 3’üncü Maddesi ile 12 Numaralı Protokol’ün ayrımcılığı genel olarak yasaklayan 1’inci Maddesi’ni ihlal etmekteydi100. AİHM, Bosna-Hersek Anayasası’nın AİHS ile tam uyumunu sağlayacak ekilde tadil edilmesi gerektiğine hükmetti; ancak ne yazık ki, AİHM kararının açıklanmasının ardından neredeyse dört yıl geçmi olmasına rağmen, halen anayasanın AİHS ile tam uyumumun sağlanması yolunda gerekli adımlar atılamadı. 97 SAA’nın yürürlüğe girebilmesi için devlet yardımı ve nüfus sayımı yasasının kabul edilmesi ve anayasanın AİHM’nin Sejdić-Finci kararı doğrultusunda tadil edilmesi gerekmekteydi. 98 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the 2012 Progress Report on Bosnia and Herzegovina”, 10.10.2012, http://europa. eu/rapid/press-release_MEMO-12-764_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 99 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, “Case of Sejdić And Finci v. Bosnia and Herzegovina Judgement” 22.12.2009, Strazburg, http://hudoc.echr.coe.int/sites/eng/pages/search.aspx?i=001-96491#{%22itemid%22:[%22001-96491%22]}, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 100 a.g.y. 60 Siyasi istikrarsızlıklar, AB yolunda gerçekleştirilmesi gereken reformları gündemin alt sıralarına iterken, ülkedeki siyasiler 61 arasındaki ayrılıklar, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2012 Yılı İlerleme Raporu’nda, siyasilerin ülkenin kurumları ve gelecekteki istikametine dair ortak bir görüşten yoksun oldukları nedeniyle eleştirildi. AB ÜYELİĞİ VE SEJDİĆ-FİNCİ KARARI AB, AİHM’nin Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanmasına büyük önem atfediyor. AB Dı i leri Konseyi’nin 21 Mart 2011 tarihli karar metninde vurgulandığı gibi, Bosna-Hersek’in AİHM kararının uygulanması ve anayasanın AİHS ile uyumlu hale getirmesi yolunda inandırıcı adımlar atması, ülkenin SAA/IA kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirebilmesi bakımından kilit öneme sahip. Bunun yanında, ülkenin AB’ye gerçekçi bir üyelik ba vurusunda bulunabilmesi için SAA/IA’dan kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde tatmin edici bir sicil kaydı olu turması gerekiyor101. Böylece, Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanması, Bosna-Hersek için SAA’nın yürürlüğe girmesi yolunda yerine getirmesi gereken bir önko ul olmakla kalmayıp, ülkenin AB’ye “gerçekçi” bir üyelik ba vurusunda bulunabilmesi için de önko ul haline geldi. Anayasanın Sejdić-Finci Kararı doğrultusunda tadil edilmesi gerektiği Bosna-Hersekli siyasiler tarafından kabul edilse de, bunun nasıl yapılacağı konusunda uzla ma sağlanamıyor. Avrupa Komisyonu’nun Geni lemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle, 27 Haziran 2012 tarihinde Bosna-Hersek ile Katılım Sürecine ili kin Yüksek Düzey Diyalog (High Level Dialogue on the Accession Process-HLDAP) ba lattı. Söz konusu giri imle, AB üyeliğinin gereklilikleri, metodolojisi ve atılması gereken somut adımların Bosna-Hersekli yetkililere aktarılmasıyla, ülkenin 2012 yılı sonuna kadar AB’ye gerçekçi bir üyelik ba vurusunda bulunması amaçlanmaktaydı102. Avrupa Komisyonu’nun Geni lemeden Sorumlu Üyesi Füle’nin ev sahipliğinde bir araya gelen Bosna-Hersekli siyasi parti ba kanları ve yetkililer, 2012 yılı sonuna kadar AB’ye gerçekçi bir üyelik ba vurusunda bulunabilmek üzere yapılması gerekenleri ve sürelerini içeren Yol Haritası üzerinde anla maya vardı. Bosna-Hersekli yetkililer, Yol Haritası uyarınca, 2012 yılı Kasım ayı sonuna kadar anayasanın Sejdić-Finci Kararı doğrultusunda tadil edilmesi taahhüdünde bulunurken, 31 Ekim 2012’ye kadar AB kurumları ile ileti imin tüm yetkili kurum ve otoritelerin görü ü alınarak tutarlı ve tek sesli bir ekilde sürdürülmesi adına etkin bir koordinasyon mekanizması olu turulması için yetkili merciler arasında gerekli diyaloğu ba latmayı ve ayrıca AB ile uyum sürecinde gerekli yasa ve mevzuatın kabul edilmesi ve uygulanması için gerekli tüm düzeylerde idari kapasitenin güçlendirilmesi ve iyile tirilmesi amacıyla gerekli adımları atmayı kabul etti. Bosna-Hersekli yetkililer son olarak, Avrupa Komisyonu tarafından “Kamu Alımları” ve “Çevre” fasıllarıyla ilgili yöneltilecek sorulara, 31 Ekim 2012 tarihine kadar cevap verilmesi taahhüdünde de bulundu103. 101 AB Konseyi “Council Conclusions on Bosnia and Herzegovina 3078th Council Meeting (Foreign Affairs)”, 21.03.2011, http://consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/missionPress/files/BosnieHEN21031101.pdf , Eri im Tarihi: 25.09.2013. 102 Avrupa Komisyonu, “Launching the High Level Dialogue on the Accession Process of Bosnia and Herzegovina”, 26.06.2012, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-489_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 103 Avrupa Komisyonu, “Joint Conclusions from the High Level Dialogue on the Accession Process with Bosnia and Hercegovina and the Road Map for BiH’s EU membership application”, 27.06.2012, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO12-503_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 62 Tablo 2: HLDAP kapsamında Bosna-Hersekli yetkililere sunulan Yol Haritası 31 Ağustos 2012 SAA’nın yürürlüğe girebilmesi amacıyla Bosna-Hersek Parlamentosu’nun Anayasa’nın Sejdić-Finci Kararı doğrultusunda tadil edilmesi için teklif vermesi için son tarih 2012 Eylül ayının ilk yarısı Yol haritasının ara dönem gözden geçirilmesi 7 Ekim 2012 Bosna-Hersek yerel seçimleri 10 Ekim 2012 Bosna-Hersek 2012 Yılı İlerleme Raporu’nun Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilmesi 31 Ekim 2012 Kamu Alımları ve Çevre fasıllarında Avrupa Komisyonu tarafından yöneltilen sektörel soruların Bosna-Hersek tarafından cevaplanması için son tarih Kasım 2012 HLDAP kapsamında ikinci toplantı 30 Kasım 2012 Anayasa’nın Sejdić-Finci Kararı ile uyumla tırılmak üzere tadil edilmesi için belirlenen son tarih. SAA’nın yürürlüğe girmesi ko uluyla, AB’ye gerçekçi bir üyelik ba vurusunda bulunulması Kaynak: Joint Conclusions from the High Level Dialogue on the Accession Process with Bosnia and Hercegovina and the Road Map for BiH´s EU membership application, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO12-503_en.htm Bosna-Hersek Parlamentosu’ndaki siyasi partilerin çeli kili teklifler vermesi ve SejdićFinci Kararı’nın uygulanması için uzla maya varamamaları nedeniyle, teklif, Yol Haritası ile belirlenen 31 Ağustos 2012 tarihine kadar kabul edilemedi104. Bosna-Hersek’in Yol Haritası’nın ilk tarihine uymaması ise AB tarafından endi eyle kar ılandı. Avrupa Komisyonu, 10 Ekim 2012 tarihinde, Bosna-Hersek’in AB yolunda son bir yılda kat ettiği ilerlemeyi değerlendirdiği İlerleme Raporu’nda oldukça karamsar bir tablo çizdi. Ülkenin siyasi kriterleri yerine getirmekte sınırlı ilerleme kaydettiğini belirten Komisyon, AB ile ilgili konularda bir koordinasyon mekanizmasının olu turulmamı olmasını ele tirirken, Sejdić-Finci Kararı’nın gecikmeksizin uygulanması gerektiğine dikkat çekti105. Anayasanın Yol Haritası’nda öngörüldüğü ekilde, AİHM kararı doğrultusunda tadil edilmemesi üzerine Bosna-Hersek, 2012 yılında AB üyeliği ba vurusunda bulunamadı. Bu durum kar ısında, Avrupa Komisyonu’nun Geni lemeden Sorumlu Üyesi Füle, HDLAP kapsamında 11 Nisan 2013 tarihinde yapılması öngörülen toplantıyı iptal etme kararı aldı. Avrupalı yetkililer arasında halen, Bosna-Hersek’teki siyasilerin kendi partilerinin veya mensup oldukları etnik grubun çıkarlarını gözettikleri ve yalnızca üç kurucu halka yarar sağlayan mevcut düzenin sürmesinden çıkar sağladıkları için Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanmasını geciktirmeye çalı tıkları görü ü yaygın106. Bu durumda, Bosna-Hersek’in Komisyon tarafından sunulan Yol Haritası’nı uygulamak dı ında bir alternatifi bulunmuyor. 104 Elvira M. Jukic, “EU Urges Bosnia to Continue Work on ‘Road Map’”, Balkan Insight, 12.09.2012, http://www.balkaninsight.com/en/article/eu-prolongs-bosnia-s-time-to-finish-homework, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 105 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the 2012 Progress Report on Bosnia and Herzegovina”, 10.10.2012, http://europa. eu/rapid/press-release_MEMO-12-764_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 106 Avrupa Komisyonu, “Commissioner Füle and Secretary General Jagland regret the lack of progress in implementing the Sejdić-Finci judgement”, 08.04.2013, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-316_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 63 Avrupa Komisyonu, Bosna-Hersek’e Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanması konusundaki kısır döngünün a ılması doğrultusunda destek olabilmek için son bir hamlede bulundu. Temmuz 2013’te Bosna-Hersekli siyasi parti liderlerine hitaben bir mektup kaleme alan Füle, Bosna-Hersekli siyasetçilere AİHM kararının uygulanması konusunda 1 Ekim 2013’e kadar bir geli me ya anmamasının mali sonuçları olacağını ve ülkeye sağlanan katılım öncesi mali yardımı mevcut düzeyiyle sürdürmenin mümkün olmayacağını açıkça ortaya koydu. Füle’nin davetlisi olarak 1 Ekim 2013 tarihinde, Brüksel’de, HLDAP kapsamında gerçekle en üçüncü toplantıda bir araya gelen Bosna-Hersekli siyasi parti liderleri, 10 Ekim 2013 tarihine kadar AİHM kararının uygulanması ve AB konularında tek bir koordinasyon mekanizması kurulması için gerekenleri yapma taahhüdünde bulundu107. Buna kar ılık, Bosna-Hersekli siyasetçilerin bu tarihe de riayet etmemeleri nedeniyle, Komisyon, Bosna-Hersek’in IPA kapsamında alacağı yardımın yüzde 54’üne denk gelen 47 milyon avroluk kısmının askıya alınması için gerekli i lemleri ba lattı108. Avrupa Komisyonu’nun 2013 Yılı Geni leme Paketi’ni açıklamasından birkaç gün önce ya anan bu geli meler, Bosna-Hersek’in AB ile bütünle me yolunda bölgenin gerisinde kalma ihtimalini güçlendirirken, İlerleme Raporu’nun tonunu da büyük ölçüde belirledi. 2013 yılı Bosna-Hersek’in AB yolunda “sınırlı ilerleme” kaydettiği bir yıl olarak takvimlerdeki yerini alırken, Komisyon, 16 Ekim 2013 tarihinde Geni leme Paketi kapsamında açıkladığı 2013-2014 Geni leme Stratejisi’nde de ülkenin AB üyeliği yolunda ilerlemesinin “çıkmaza girdiğini” ifade ederek, Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanması gerektiğini bir kez daha vurguladı 109. AB’nin 2004 ve 2007 geni lemelerinden aldığı dersler ve gerekli reformların kabul edilmesinden çok reformların uygulanmasına giderek daha fazla önem verdiği göz önünde bulundurulduğunda, Bosna-Hersek’in AB yolunda ilerlemesinin kestirme bir yolu olmadığı görülüyor. Bosna-Hersekli siyasilerin kısa vadeli siyasi ve etnik çıkarlarını bir kenara bırakıp, tüm vatanda lara yarar sağlayacak AB hedefi etrafında, Sejdić-Finci Kararı’nın uygulanması için harekete geçmesi, Bosna-Hersek’in AB ile bütünle me sürecinde bölgedeki diğer ülkelerin gerisinde kalmaması için büyük önem ta ıyor. AB KOŞULLULUĞUNUN LİMİTLERİ Bosna-Hersek’te AB ile bütünle me sürecinde siyasilerin söylemleri ile reform ivmesi arasındaki makasın giderek büyümesi, AB ko ulluluğunun limitlerini de ortaya koyuyor. Ülkenin kısa vadede AB’ye üyelik perspektifi olmadığını gören siyasi elitler, AB üyeliği hedefini kendi kısa vadeli siyasi çıkarlarından vazgeçmeye değer bulmuyor. Bir diğer deyi le, AB’nin art ko tuğu, ba ta anayasa reformu olmak üzere, oldukça maliyetli reformların hayata geçirilmesinin kar ılığında elde edilecek kazanımlar oldukça geni bir zamana yayılmı olacağından, Bosna-Hersekli siyasileri, gerekli reformları bir an önce yerine getirmek için harekete geçirmekte etkili olmuyor. 107 “BiH: Agreement on how to come to solution on pressing issues”, Avrupa Komisyonu Basın Bildirisi, 01.10.2013, http:// europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-840_en.htm, Eri im Tarihi: 12.10.2013. 108 Elvira M. Jukic, “EU Threatens Bosnia Sanctions Over Rights Failure”, Balkan Insight, 11.10.2013, http://www.balkaninsight.com/en/article/eu-might-sanction-bosnia-by-cutting-10-million-funds, Eri im Tarihi: 12.10.2013. 109 Avrupa Komisyonu, “Communication from the Commission to the European Parliament and the Council: Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, 16.10.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 64 2012’de AB’ye üyelik ba vurusunda bulunmayı planlayan Bosna-Hersek, bu hedefi halen gerçekle tiremedi. Bosna-Hersek, ancak Sejdić-Finci Kararı’nı uygulamaya koyması halinde SAA’nın yürürlüğe girmesiyle, AB’ye üyelik ba vurusunda bulunabilecek. Bunula birlikte, AB üyeliği yolunun ba ında bulunan Bosna-Hersek’in yapması gerekenlerin listesi de bir hayli uzun. Bu yolda yerine getirmesi gereken en zorlu ko ullardan biri Dayton Barı Anla ması’nın uygulanmasını denetleyen ve oldukça geni yetkilere sahip Yüksek Temsilcilik (Office of the High Representative-OHR) makamının kaldırılması olacak. OHR’nin 2007 yılında dolan görev süresi, Bosna-Hersek’te ya anan istikrarsızlık nedeniyle defalarca uzatılmı tı. OHR’nin kaldırılması, Bosna-Hersek’in devlet kurumlarını güçlendirmeye ve ülkenin yönetiminin tüm sorumluluğunu almaya hazır olduğunun göstergesi niteliğinde olacak110. 110 “BiH’s EU bid plan is overly ambitious, some say”, SETimes, 24.03.2012, http://www.setimes.com/cocoon/setimes/ xhtml/en_GB/features/setimes/features/2012/03/24/feature-02, Eri im Tarihi: 25.09.2013 65 KOSOVA: AB İLE BÜTÜNLEŞME YOLUNDA EN GERİDE Avrupa’nın en genç ve en yeni devleti Kosova, Batı Balkan ülkeleri arasında AB ile bütünle me yolunda en geride yer alıyor. 17 ubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Kosova’nın bağımsızlığının AB Üye Devletlerinden Romanya, Slovakya, İspanya, GKRY ve Yunanistan tarafından tanınmaması, AB’nin Kosova’ya yönelik politikasında tek sesli konu masını engelliyor. Ülkenin Sırbistan tarafından tanınmaması ve Sırbistan tarafından desteklenen Kuzey Kosova’da kontrolü sağlayamaması sorun te kil ederken, son dönemde ya anan bazı olumlu geli meler, zayıf devlet kurumları, örgütlü suçlar ve yolsuzluk konusunda sorunları bulunan Kosova’nın AB ile ili kilerinde yol almaya ba ladığını gösteriyor. AB arabuluculuğunda yürütülen Belgrad-Pri tine diyaloğunda Kosova ile Sırbistan arasındaki ili kilerin normalle tirilmesine ili kin anla maya varılması ve Kosova’nın AB üyeliği yolunda ilk adım olarak kabul edilen SAA’ya yönelik müzakerelere ba laması da olumlu bir deği im ya andığını ortaya koyuyor. SAVAŞTAN BAĞIMSIZLIĞA KOSOVA 23 Mart 1999 tarihinde, aylarca süren çatı maların ardından NATO askerlerinin BM kararı olmaksızın askeri müdahalede bulunması ve Sırbistan’ı bombalamasının ardından, 10 Haziran 1999’da BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) kabul edilen 1244 Sayılı Karar ile Kosova’da çatı malar sona erdi. 1244/99 Sayılı BMGK Kararı, YFC’nin111 Kosova toprakları üzerindeki egemenliğini teyit ederken, Kosova toprakları, Kosova’nın nihai statüsü üzerinde anla maya varılıncaya kadar Birle mi Milletler Kosova Geçici Yönetimi (UNMIK) denetimine bırakılmaktaydı. UNMIK, benimsediği “nihai statüden önce standartlar” yakla ımı uyarınca, ülkenin nihai statüsünü tayin edecek sürece ba lanabilmesi için i leyen demokratik kurumlar, serbest dolaım, yerinden edilmi ki ilerin yerle tirilmesi, i leyen piyasa ekonomisi ve Belgrad ile normalle tirilmi bir diyalog gibi bazı ko ulların yerine getirilmesini art ko maktaydı112. Ancak, nihai statü sürecinin ba latılmasının gecikmesi nedeniyle, Mart 2004’te Kosova’da Kosovalı Arnavutlar ve Kosovalı Sırplar arasında iddetin tırmanması üzerine, BM, Norveçli diplomat Kai Eide’yi Kosova’daki duruma ili kin bir rapor hazırlamakla görevlendirdi. Eide’nin nihai statü görü melerine ba lanması yönündeki tavsiyesinin BMGK’de onaylanmasının ardından, Finlandiya Eski Cumhurba kanı Martti Ahtisaari, BM Özel Temsilcisi olarak atandı. Ahtisaari’nin Kosova’nın nihai statüsüne ili kin hazırladığı plan, 14 ay boyunca Sırp ve Kosovalı yetkililer arasında görü ülse de taraflar arasında uzla ma sağlanamadı. Bunun üzerine Ahtisaari Planı, Mart 2007’de BMGK’ye ta ındı. Ahtisaari Planı’nda Kosova’nın bağımsız olması tavsiye edilmekteydi. Plan, Rusya’nın vetosu nedeniyle kabul edilmezken, görü melerin AB, ABD ve Rusya troykası tarafından yürütülmesine karar verildi. Troyka gözetimindeki görü melerde Sırp ve Kosovalı yetkililer arasında anla maya varılamamasının ardından, Troyka nihai raporunu, Aralık 2007’de BMGK’ye iletti. Rapor üzerinde nihai bir karara varılması a amasında, 17 ubat 2008 tarihinde, Kosova bağımsızlığını ilan etti. Sırbistan, Kosova’nın bağımsızlık ilanını 111 Sırbistan, 2003 yılına kadar YFC adı altında anılmakta, 2003-2006 yılları arasında ise Sırbistan-Karadağ olarak adlandırılmaktaydı. 112 James Ker-Lindsey ve Spyros Economides, “Standards before Status before Accession: Kosovo’s EU Perspective”, Journal of Balkan and Near Eastern Studies, C.14 No.1, s.77-92. 66 tanımayı reddetti. AB üyesi devletlerden İspanya, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve GKRY de Kosova’nın bağımsızlık ilanını tanımadıklarını açıkladı. Kosova’nın bağımsızlık ilanını tanımayan Sırbistan, Ekim 2008’de, Pri tine’nin bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuka uygunluğu konusunda UAD’den isti ari görü talep etti. UAD, 22 Temmuz 2010 tarihli görü ünde, Kosova’nın bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuku ihlal etmediğine hükmetti. UAD kararı, Pri tine tarafından bir zafer olarak nitelendirilirken, Belgrad’ın UAD’yi Kosova’nın statüsüne ili kin tartı maları yeniden ba latmak için bir araç olarak kullanma umutları da zarar gördü. UAD’de aradığını bulamayan Sırbistan, bu kez BM Genel Kurulu’na yöneldi ve 28 Temmuz 2010’da Kosova’nın statüsüne ili kin görü melerin yeniden ba latılmasını talep eden bir karar taslağını BM Genel Kurulu’na sundu. Batılı devletlerin oldukça tepkisini çeken karar, yumu atılarak AB’nin de desteğiyle 9 Eylül 2010 tarihinde BM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kabul edilen karar metninde113, UAD’nin Pri tine’nin bağımsızlık bildirisinin uluslararası hukuka uygun bulan isti ari görü üne atıfta bulunulurken, AB’nin, Belgrad ile Pri tine arasında tarafların halklarının hayatını kolayla tırmayı ve AB yolunda ilerlemelerini sağlamayı amaçlayan bir diyaloğa arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu açıklaması memnuniyetle kar ılandı114. Halen, AB üyesi 28 devletten 23’ü Kosova’nın bağımsızlığını tanırken, Kosova’nın bağımsızlığı İspanya, Slovakya, Romanya, Yunanistan ve GKRY tarafından tanınmıyor. Kosova, hâlihazırda 100’ü a kın devlet tarafından da tanınmı durumda115. Buna ek olarak, Sırbistan’ın Kosova’nın kuzeyinde ya ayan ve Pri tine kurumlarının me ruiyetini tanımayı reddeden etnik Sırplara ve paralel kurumlara destek vermesi, Pri tine’nin ülkenin tüm toprakları üzerinde egemenliğini etkin bir ekilde kullanmasını engelliyor. KOSOVA-AB İLİŞKİLERİ Kosova-AB ili kilerinin tarihine bakıldığında, diğer Batı Balkan ülkelerinin aksine, 2000 yılında gerçekle en Zagreb Zirvesi sonuç bildirgesinde yalnızca be Batı Balkan ülkesini (Hırvatistan, Makedonya, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek ve Arnavutluk) SAP kapsamına alırken, Kosova’ya açık bir AB perspektifi sunulmadığı görülmekteydi. Bu durum, o dönemde Kosova’nın statüsünün belirsizliğini koruması ve Kosova’nın temsiline ili kin sorunlardan kaynaklanıyordu116. 2002 yılında söz konusu be ülke AB ile SAA imzalama doğrultusunda yol alırken, AB, Kosova ile İstikrar-Ortaklık İzleme Mekanizması (Tracking Mechanism for Stabilisation-Association- STM) adlı aracı uygulamaya koydu. Kosova için özel olarak olu turulan bir mekanizma olan STM ile Kosovalı yetkililerin AB’deki mevkida larıyla bir araya gelmesi ve AB standartları konusunda bilgilendirilmeleri ve ülkenin idari kapasitesinin artırılması amaçlanmaktaydı. Diğer yandan STM, Kosova’nın statüsü konusunda karara varılıncaya kadar, ülkenin SAP ve Kopenhag Siyasi Kriterlerine uyum konusunda ilerleme kaydetmesini de amaç 113 BM Genel Kurulu’nun 64/298 sayılı kararına, http://www.unmikonline.org/Documents/GA64298.pdf İnternet adresinden ula ılabilir. 114 Veton Surroi, “ICJ advisory opinion on Kosovo: The beginning of a new road”, ISS Opinion, European Union Institute for Security Studies, Eylül 2010, http://www.iss.europa.eu/uploads/media/The_ICJ_advisory_opinion_on_kosovo_-_the_beginning_of_a_new_road_01.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 115 Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan devletlerin güncel listesi için http://www.kosovothanksyou.com İnternet adresi ziyaret edilebilir. 116 Augustin Palokaj, “Short analyses of public policies: ‘What went wrong?’ Kosovo-EU Relations: The History of Unfulfilled Aspirations?” Kosovo Foundation for Open Society, 2013, http://kfos.org/wp-content/uploads/2013/04/Kosovo-EURelations-The-History-of-Unfulfilled-Aspirations.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 67 edinmi ti117. Avrupa Komisyonu, Nisan 2005’te yayımladığı tebliğ ile diğer Batı Balkan ülkelerine sunulan AB perspektifinin Kosova’ya da açık olduğunu teyit etti118. AB’nin Kosova’ya yönelik politikası, BMGK’nin 1244/99 Sayılı Kararı’nın uygulanması ve ülkenin demokrasi, insan hakları ve azınlık hakları, hukukun üstünlüğü ve piyasa ekonomisi ba ta olmak üzere AB değerlerine bağlılığını artırmayı amaçlıyordu. 2005 yılında AB Konseyi tarafından yetkilendirilen Avrupa Komisyonu’nun Geni lemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile Ortak Dı ve Güvenlik Politikası (ODGP) Yüksek Temsilcisi Javier Solana, AB’nin Kosova’da gelecekteki rolü ve katkılarına ili kin raporlar hazırladı. İlki Haziran 2005’te, ikincisi ise Aralık 2005’te sunulan raporlarda, Kosova’nın bir AB perspektifine sahip olduğu teyit edilirken, AB’nin, statüsü göz önünde bulundurulmaksızın uluslararası toplumun Kosova’nın geleceğine yönelik çabalarında önemli bir rol oynamaya devam edeceği ancak bunun UNMIK’in devamı niteliğinde bir “EUMIK” misyonu olu turulması anlamına gelmediği açıkça belirtilmekteydi. AB’nin polis ve hukukun üstünlüğüne ili kin yükümlülükler alabileceği ve bu kapsamda Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (ESDP) kapsamındaki araçlardan yararlanabileceği kaydedilmekteydi119. Uluslararası toplumun Kosova’nın statüsüne ili kin çabalarına öncülük eden AB, Kosova’nın bağımsızlığını ilanının ardından, be AB üyesi devletin ülkeyi tanımayı reddetmesine rağmen, bunun Kosova ile ili ki kurulmasına bir engel te kil etmediğini belirtti. AB’nin Kosova’daki çabalarının kar ısına çıkan ba lıca zorluklar UNMIK’in yetkilerini devretmesi ve etnik Sırpların yoğun olarak ya adığı Kosova’nın kuzeyindeki paralel kurumların ele alınması oldu. AB, hâlihazırda Kosova’daki mevcudiyetini AB hukukun üstünlüğü misyonu (EULEX) ve aynı zamanda AB Kosova Ofisi ba kanlığını üstlenen AB Kosova Özel Temsilcisi aracılığıyla sürdürüyor. ubat 2008’de kurulan ve Ortak Savunma ve Güvenlik Politikası (OSGP) kapsamındaki en büyük ölçekli sivil misyon olan EULEX, UNMIK kadar geni yetkilere sahip olmamakla birlikte; Kosova yetkililerine çokuluslu ve bağımsız bir yargı sisteminin, polisin ve gümrük hizmetinin geli tirilmesinde destek vermeyi hedefliyor. Bir diğer deyi le, EULEX, Kosovalı yetkililere i leyen devlet kurumlarının tesis edilmesi için gerekli kapasitenin olu turulması için destek veriyor. EULEX’in öncelikli hedefleri arasında Kosova’da yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele edilmesi yer alıyor120. Görev süresi 14 Haziran 2014 tarihine kadar uzatılan EULEX’in, Kosovalı yetkililer toplumun tüm kesimlerinin hukukun üstünlüğü ilkesinden yararlanmasını garanti edecek deneyimi kazanıncaya kadar görevini sürdürmesi öngörülüyor121. 117 FRIDE, “The EU’s Challenge in Kosovo”, Democracy Backgrounder, Mayıs 2007/08, http://www.fride.org/download/ BGR_Challenges_EU_Kosovo_ENG_may07.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 118 Avrupa Komisyonu, “Communication from The Commission A European Future for Kosovo”, 20.04.2005, http://eeas. europa.eu/delegations/kosovo/documents/eu_kosovo/com_2005_156_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 119 Hylke Dijkstra, “The Planning and Implementation of the Rule of Law Mission of the European Union in Kosovo”, Journal of Intervention and Statebuilding, 2011, C.5, No.2, s.193-210. 120 “EULEX Kosovo: EU Rule of Law Mission in Kosovo”, AB Konseyi Basın Bildirisi, Ekim 2012, http://eeas.europa.eu/ csdp/missions-and-operations/eulex-kosovo/pdf/12102012_factsheet_eulex-kosovo_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 121 a.g.y. 68 Avrupa Komisyonu, Ekim 2009’da Kosova’nın AB ile ili kilerinde yeni bir a amaya geçmesi için ülkenin gerekli artları sağlaması ko uluyla, vatanda ları için vizesiz seyahate ve Kosova ile kapsamlı bir ticaret anla ması yapılmasına imkân sağlayacak bir sürecin ba latması önerisinde de bulundu122. Batı Balkan ülkeleri arasında vatanda ları Schengen Alanı’na seyahatlerde vize muafiyetinden yararlanmayan tek ülke konumunda bulunan Kosova ile Avrupa Komisyonu arasında vize muafiyetine yönelik diyalog, 19 Ocak 2012’de ba latıldı123. Haziran 2012’de Pri tine’ye vize yol haritası verildi. Ancak, Kosova’ya verilen vize serbestliğine yönelik yol haritasının, diğer be Batı Balkan ülkesine verilen yol haritalarıyla kıyaslandığında, büyük farklar içerdiği görülüyor. AB’nin Batı Balkanlar’a yönelik izlediği vize serbestliği süreci, konuya ili kin mevcut literatürde bir ba arı hikâyesi olarak vurgulanıp, sürecin “katı ama âdil” bir ekilde yürütüldüğü tekrarlanırken, Kosova, AB’nin bu alandaki ba arısının sınandığı bir ülke olarak öne çıkıyor. AB’nin Kosova’nın tanınmasına ili kin ortak bir görü e sahip olmaması nedeniyle Avrupa Komisyonu’nun Kosova ile vize serbestliği sürecini ba latamaması, kom u Batı Balkan ülke vatanda ları vizeden muaf bir ekilde AB topraklarında dola ırken, Kosova’nın Balkanlar’ın orta yerinde gettola maya (ghetto) terk edildiği eklinde de yorumlanıyor124. AB ile Kosova arasında henüz bir SAA imzalanmadı, ancak Komisyon, Mart 2012’de Kosova’nın SAA müzakerelerine ba lamaya hazırlık düzeyini ölçmek amacıyla bir fizibilite çalı ması ba lattı. Fizibilite çalı masının bulgularını Ekim 2012’de, 2012-2013 Geni leme Stratejisi kapsamında açıklayan Komisyon, AB üye devletlerinin statüsüne ili kin ortak bir pozisyon benimseyemediği Kosova ile SAA imzalanmasının hukuka aykırı olmadığına kanaat getirdi. Kosova’nın SAA müzakerelerine ba lamaya büyük ölçüde hazır olduğunu belirten Komisyon, hukukun üstünlüğü, kamu yönetimi, azınlık hakları ve ticaret alanında belirlenen kısa vadeli öncelikler yerine getirildiği takdirde, SAA müzakerelerine ba lanmasını tavsiye etti125. AB Genel İ ler Konseyi, Aralık 2012’de, Yüksek Temsilci Ashton ve Komisyon’u AB arabuluculuğunda yürütülen Belgrad-Pri tine diyaloğundaki ilerlemeleri ve Pri tine’nin Komisyon tarafından belirlenen kısa vadeli öncelikleri yerine getirmekteki performansını değerlendiren ortak bir rapor hazırlamakla görevlendirdi126. Ashton ve Komisyon tarafından 2013 ilkbaharında sunulan raporun bulguları, Haziran 2013 AB Liderler Zirvesi’nde Kosova ile SAA müzakerelerine ba lanması kararının verilmesinde belirleyici olacaktı. AB Genel İ ler Konseyi, buna ek olarak Sırbistan ile katılım müzakerelerine ba lanabilmesi için de benzer bir ko ul kabul etti. Belgrad’ın katılım müzakerelerine ba layabilmesi, Pri tine ile ili kilerini belirgin ve sürdürülebilir ekilde normalle tirmesine bağlı olacak ve bu konudaki karar, Komisyon ve Yüksek Temsilci tarafından 2013 yılı ilkbaharında sunulan rapor ı ığında Haziran 2013 Liderler Zirvesi’nde verilecekti. AB Genel İ ler Konseyi’nin kararı, 13-14 Aralık 2012 tarihli AB Liderler Zirvesi’nde kabul edildi. 122 “Kosovo-Fulfilling its European Perspective”, AB Basın Duyurusu, 14.10.2009, http://europa.eu/rapid/press-release_ IP-09-1516_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 123 Avrupa Komisyonu, “Commission launches dialogue with Kosovo on visa free travel”, 19.01.2012, http://europa.eu/ rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/12/32, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 124 Melih Özsöz, Batı Balkan Ülkelerinde Vize Serbestliği Süreci: Vize Kolayla tırma, Geri Kabul, Yol Haritası ve Vize Serbestliği, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları No: 261, ubat 2013, İstanbul, s.125. 125 Avrupa Komisyonu, “Key findings of the Feasibility Study for a Stabilisation and Association Agreement between the European Union and Kosovo”, 12.10.2012, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-768_en.htm, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 126 AB Konseyi, “Council Conclusions on Enlargement and Stabilisation and Association Process 3210th General Affairs Council meeting”, 10.12.2012, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/EN/genaff/134234.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 69 BELGRAD-PRİŞTİNE DİYALOĞU: TEKNİK KONULARDAN KUZEY KOSOVA’YA 9 Eylül 2010’da kabul edilen 64/298 Sayılı BM Genel Kurulu Kararı’na dayalı olarak Belgrad ve Pri tine arasında AB arabuluculuğunda Mart 2011’de ba latılan teknik diyalog, “her iki tarafta halkın günlük ya amını zorla tıran engellerin ortadan kaldırılması, i birliğinin artırılması ve Belgrad ve Pri tine’nin AB yolunda ilerlemesini”127 amaçlıyordu. Diyalog kapsamında, nispeten daha az tartı malı olarak nitelendirilen ve gerek Kosovalı Arnavutların gerekse Kosovalı Sırpların günlük hayatını olumsuz etkileyen resmi belgeler, ula ım, ticaret ve telekomünikasyon gibi konuların ele alınması öngörülüyordu. Ele alınan konular her ne kadar teknik konular olarak nitelendirilse de, aslında statü konusunda oldukça hassas yönler içermekteydi128. Bu nedenle diyalog, aslında ba tan beri siyasiydi. Diyaloğa teknik konularla ba lanması, taraflar arasında güvenin tesis edilmesiyle siyasi sorunların daha kolay çözümlenebileceği mantığına dayanıyordu. Diyalog kapsamında gerçekle en görü melerde, Belgrad ve Pri tine heyetleri arasında nüfus ve kadastro kayıtlarının payla ılması, ki ilerin serbest dola ımı, diplomaların ve gümrük damgalarının kar ılıklı tanınması ve entegre sınır yönetimi gibi konularda anla maya varıldı. Ancak, Belgrad’ın diyalog kapsamında varılan anla maları uygulamakta tereddüt etmesini takiben Kosova Polisi’nin Kosova’nın kuzeyinde otoriteyi sağlamak istemesi üzerine, Kosovalı Sırplar ve Kosova Polisi arasında Temmuz 2011’de Kosova’nın kuzeyinde ya anan çatı malar, diyaloğun limitlerini ortaya koydu. Bu geli me üzerine Avrupa Komisyonu, Ekim 2011’de açıkladığı Geni leme Stratejisi’nde, Sırbistan’ın ancak Belgrad-Pri tine diyaloğunda varılan anla maları uygulaması ko uluyla aday ülke statüsü elde edebileceğini ve katılım müzakerelerine ba lamasının Pri tine ile ili kilerini normalle tirmesine bağlı olacağını açıkça ortaya koydu. AB Konseyi’nde Sırbistan’ı anla maları uygulama konusunda yeterince kararlı bulmayan ba ta Almanya olmak üzere bazı Üye Devletler, Sırbistan’a aday ülke statüsü verilmesi konusundaki kararı Mart 2012 Zirvesi’ne erteledi. Bu karar, Belgrad’ı Pri tine ile müzakere masasına tekrar oturtmakta etkili oldu. Ekim 2012’de Avrupa Komisyonu, Sırbistan’ın AB ile bütünle me sürecinde ilerleyebilmesinin Kosova ile sürdürülebilir ve “normal” ili kiler kurulması ko uluna bağlı olduğunu bir kez daha teyit etti. Ekim 2012 itibarıyla diyalog, ba bakanlar seviyesine yükseltilirken, görü meler AB Dı i leri ve Güvenlik Temsilcisi Catherine Ashton’ın arabuluculuğunda gerçekle meye ba ladı. Böylece, ba larda teknik konularla yola çıkan diyalog, artık taraflar arasında ili kilerin kademeli olarak normalle tirilmesini hedefleyen siyasi bir süreç haline gelirken, görü melerde sıra, tartı maların odağında yer alan Kuzey Kosova konusuna gelmi ti. 127 “EU facilitated dialogue: A positive start Brussels, 8-9 March 2011”, AB Basın Bildirisi, 09.03.2011, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/cfsp/119697.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 128 Stefan Lehne, “Kosovo and Serbia: Toward a Normal Relationship”, Policy Outlook, Carnegie Endowment for International Peace, Mart 2012, http://carnegieendowment.org/files/Kosovo_and_Serbia.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 70 71 Kosova topraklarının yakla ık yüzde 10’unu olu turan ve Ibar Nehri’nin kuzeyinde bulunan Zvecan, Zubin Potok, Leposavic ve Mitrovica’nın kuzeyinde ya ayan yakla ık 40 bin Kosovalı Sırp, Pri tine kurumlarının me ruiyetini tanımıyor ve Kuzey Kosova, Pri tine’nin kontrolünde bulunmuyor. Kosova’da ya ayan yakla ık 130 bin ki ilik Sırp nüfusunun üçte birini olu turan Kuzey Kosova’daki Sırplar, 1999’da sava ın sona ermesinden bu yana, Belgrad tarafından finanse edilen ve paralel kurumlar veya paralel yapılar (parallel structures) olarak nitelendirilen kurumlarla yönetiliyor. Paralel kurumlar, belediye, sağlık hizmetleri veren hastaneler, okullar, polis ve mahkemelerden olu uyor. Kuzey Kosova’nın Kosova’ya yeniden entegre edilmesi ve Kuzey Kosova’daki Sırpların haklarının korunması, diyalog kapsamındaki en zorlu konular olarak ortaya çıkmaktaydı. Diyalog kapsamında gerçekle en çetin görü meler ve Yüksek Temsilci Ashton’ın diplomatik çabaları sonucu “İli kilerin Normalle tirilmesine ili kin Prensipleri Düzenleyen Birinci Anla ma” Sırbistan Ba bakanı Ivica Dačić ve Kosova Ba bakanı Hashim Thaçi tarafından parafe edildi. Kuzey Kosova’nın yönetimi ve ili kilerin normalle tirilmesi konusunda tarihi bir uzla ı niteliğinde olan anla manın parafe edilmesinde, ku kusuz ki AB ko ulluluğu etkili oldu. Aralık 2012’de toplanan AB Liderler Zirvesi, Sırbistan ile katılım müzakerelerine ve Kosova ile SAA’ya yönelik müzakerelere ba lanmasına yönelik kararın diyalog kapsamındaki geli meler göz önünde bulundurularak Yüksek Temsilci ve Komisyon tarafından sunulacak ortak raporlar ı ığında, Haziran 2013 AB Liderler Zirvesi’nde verileceğini açıklamı tı. Taraflar arasında anla maya varılamaması üzerine Yüksek Temsilci, 16 Nisan 2013’te açıklaması öngörülen raporları ertelemi ti. Yüksek Temsilci ve Komisyon tarafından 22 Nisan 2013 tarihinde açıklanan ortak raporda, Kosova’nın SAA müzakerelerine ba layabilmesi için belirlenen kısa vadeli öncelikleri yerine getirdiği ve ili kilerin normalle tirilmesine yönelik Yüksek Temsilci Ashton arabuluculuğunda yürütülen üst düzey Belgrad-Pri tine diyaloğunda varılan anla maların uygulanması konusunda yeterli düzeyde i birliği yaptığı ifade edilerek, SAA müzakerelerinin ba latılması tavsiye edildi129. GÜNCEL GELİŞMELER VE ZORLUKLAR Yüksek Temsilci Ashton’ın arabuluculuğundaki Belgrad-Pri tine diyaloğunda ili kilerin normalle tirilmesi doğrultusunda uzla ının sağlanması, Kosova’ya AB yolunda ilerleme imkânı sağladı. Ashton ve Komisyon’un ortak raporu doğrultusunda, 27-28 Haziran 2013 tarihli AB Konseyi, Kosova ile SAA müzakerelerine ba lanmasına karar verdi. Bu karar, Avrupa Komisyonu’nun 16 Ekim 2013 tarihinde açıkladığı 2013 Yılı Geni leme Paketi’nde memnuniyetle kar ılandı ve 2013 yılı Kosova’nın AB ile bütünle me sürecinde “tarihi bir yıl” olarak nitelendirildi130. Kosova ile AB arasındaki SAA müzakerelerine 28 Ekim 2013 tarihinde ba landı. 129 Avrupa Komisyonu ve AB Dı i leri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, “Joint Report to the European Parliament and the Council on Kosovo’s* progress in addressing issues set out in the Council Conclusions of December 2012 in view of a possible decision on the opening of negotiations on the Stabilisation and Association Agreement”, 22.04.2013, http:// ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/ks_spring_report_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 25.09.2013. 130 Avrupa Komisyonu, “Communication from the Commission to the European Parliament and the Council: Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, 16.10.2013, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17.10.2013. 72 Kosova’nın bağımsızlığının beş Üye Devlet tarafından tanınmaması SAA imzalanmasına kısa vadede bir engel oluşturmasa da, 73 uzun vadede Birliğe üye olmaya yaklaştıkça bir pürüz olarak daha da önem kazanacağa benziyor. Müzakerelerin, 2014 yılı ilkbaharına kadar tamamlanması; SAA taslağının 2014 yazında parafe edilerek daha sonra Konsey’e ve AP’ye onaylanması için iletilmesi öngörülüyor131. SAA, Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan be Üye Devletin vetosuna takılmamak için, yalnızca AB tarafından imzalanacak. Bilindiği üzere, Lizbon Antla ması ile tüzel ki ilik kazanan AB, uluslararası anla malar akdedebilme yetkisini elde etmi ti. Kosova’yı tanımayan be üye ülkenin hassasiyetlerini de göz önünde bulunduran Komisyon, Kosova’nın AB yolunda daha da geri kalmasını önlemek için böyle bir formül seçti. Bu olumlu geli melere rağmen, Kosova’nın önünde uzun ve zorlu bir süreç bulunuyor. Öncelikle kurulu süreci henüz tamamlanmamı bir devlet (unfinished state) olan Kosova’nın iyi i leyen istikrarlı devlet kurumlarına sahip olması, ba ta örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadele olmak üzere hukukun üstünlüğü ve demokratikle me alanlarındaki ko ulları yerine getirmeden AB üyeliği yolunda adım atması zor görünüyor. Bunun yanında, her ne kadar Kosova’nın bağımsızlığının be Üye Devlet tarafından tanınmaması SAA imzalanmasına kısa vadede bir engel olu turmasa da, uzun vadede Birliğe üye olmaya yakla tıkça bir pürüz olarak daha da önem kazanacağa benziyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Makedonya’nın AB ile katılım müzakerelerine ba lama konusunda ya adığı duruma benzer bir senaryonun önlenmesi için, bu sorunun çözümlenmesi büyük önem te kil ediyor. 131 Avrupa Komisyonu, “EU starts the Stabilisation and Association Agreement negotiations with Kosovo”, 28.10.2013, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-938_en.htm, Eri im Tarihi: 28.10.2013. 74 75 SON SÖZ “Batı Balkan ülkelerinin geleceğinin AB içerisinde olduğunun” teyit edildiği Selanik Zirvesi’nin 10’uncu yılında kar ımıza çıkan tablo, oldukça karma ık (Bkz. Tablo 2). Bir yanda Hırvatistan’ın Temmuz 2013’te AB üyesi olması; yakın tarihinde çok zorlu bir dönemi geride bırakan Sırbistan’ın geçirdiği dönü üm sayesinde AB ile katılım müzakerelerine ba lamaya hazırlanması; Avrupa’nın en genç ülkelerinden Karadağ’ın katılım müzakerelerinde ilerlemesi; siyasi krizlere sahne olan Arnavutluk’un aday ülke statüsü alma yolunda adımlar atması ve AB’nin en genç ülkesi Kosova’nın AB ile akdi ili kiler kurma yolunda ilk adımı atarak SAA müzakerelerine ba laması… Diğer yanda ise Makedonya’da isim sorunu nedeniyle çıkmaza giren AB süreci nedeniyle reform ivmesinin durma noktasına gelmesi ve milliyetçiliğin yükseli e geçmesinin uyandırdığı endi e ve siyasilerin kısa vadeli çıkarları nedeniyle bölgenin gerisinde kalma riskiyle kar ı kar ıya kalan Bosna-Hersek… Tablo 3: Kasım 2013 itibarıyla, Batı Balkan ülkelerinin AB ile bütünleşme sürecindeki son durum SAA imzalanması Üyelik ba vurusu Aday ülke statüsü Müzakerelere ba lanması Müzakerelerin tamamlanması AB üyeliği Haziran 2004 Ekim 2005 Haziran 2011 Temmuz 2013 Hırvatistan Ekim 2001 ubat 2003 Karadağ Ekim 2007 Aralık 2008 Aralık 2010 Haziran 2012 Sırbistan Nisan 2008 Aralık 2009 Mart 2012 Ocak 2014 (öngörülen) Makedonya Nisan 2001 Mart 2004 Aralık 2005 Arnavutluk Haziran 2006 Nisan 2009 Bosna-Hersek Haziran 2008 Kosova (Ekim 2013’te SAA’ya yönelik müzakerelere ba landı) 76 bakınca, Batı Balkanların AB yolundaki ilerlemesi konusunda fazla iyimser olunamıyor. Buna kar ılık son 10 yılda kaydedilen ilerlemeler, AB geni leme politikasının güçlü yönlerini de ortaya koyuyor. AB’nin içinde bulunduğu zorlu ekonomik ko ullar, bazı Üye Devletlerde yükselen popülist akımlar ve geni leme yorgunluğu ile ilgili tartı malar, Batı Balkan ülkelerinin AB yolunda ilerleme isteğini azaltmamı a benziyor. Hırvatistan’ın Temmuz 2013’te AB’nin 28’inci üyesi olmasından sonra, diğer Batı Balkan ülkelerinin 2020’ye kadar AB üyesi olması öngörülmüyor. Katılım müzakerelerine Haziran 2012’de ba layan ve bölgedeki diğer ülkelere kıyasla daha az soruna sahip Karadağ’ın AB üyeliği için sıradaki ülke olması beklenirken, Mart 2012’de aday ülke statüsü alan Sırbistan ise bağımsızlığını tanımadığı Kosova ile ili kilerini normalle tirme yolunda attığı büyük adım sayesinde AB üyelik sürecinde bir sonraki etaba geçmeye ve Ocak 2014’e kadar katılım müzakerelerine ba lamaya hazırlanıyor. 2009’dan beri müzakerelere ba lamayı bekleyen Makedonya’nın AB üyelik süreci Yunanistan’ın tek taraflı blokajı nedeniyle tıkanmı durumda. Eğer Yunanistan’ın AB Konseyi’ndeki vetosu devam ederse, Makedonya bölgedeki ülkelere kıyasla nispeten önde ba ladığı AB yolculuğunda daha da geri sıralarda yer alacak. AB ile bütünle me süreci siyasi kriz nedeniyle gölgelenen Arnavutluk ise nihayet AB tarafında belirlenen 12 öncelikli alanda üzerine dü enleri yerine getirip aday ülke statüsü almaya yakla tı. 2012 yılında AB’ye üyelik ba vurusunda bulunma planı suya dü en Bosna-Hersek’in de AB yolunda ilerlemek için anayasasını Sejdić-Finci Kararı doğrultusunda tadil etmek ba ta olmak üzere, kabul etmesi gereken uzun bir reform listesi bulunuyor. AB ile SAA müzakerelerine ba layan Kosova’nın da yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadelede ilerleme kaydetmesi ve yargı ve seçim sitemini reforme etmesi gerekiyor. Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan be AB Üye Devletinin ülkenin AB ile bütünle me sürecinde ilerlemesini bloke etmemeleri konusunda ise diğer Üye Devletlere büyük bir i dü eceğe benziyor. Görüldüğü üzere, Batı Balkanlar, AB’nin geni leme takviminin önemli bir unsurunu olu turuyor; olu turmaya da devam edecek. Bu noktada, bu coğrafyada yer alan ülkelerin AB üyeliğinin gerçekle mesinde, hukukun üstünlüğü, demokratik kurumların düzgün ekilde i lemesi, temel hakların ve azınlık haklarının korunması, ekonomik yöneti imin güçlendirilmesi ve ikili anla mazlıkların çözümü en önemli konular olarak öne çıkıyor. Diğer tarafta ise Avrupa coğrafyasının bütününü kapsayan bir siyasi birlik olu turulabilmesi için, Batı Balkanlar’ın süratle AB standartlarına ula ması gerekiyor. 77 KAYNAKÇA • • • • • • • • • • • • • • • 78 AB Hırvatistan Delegasyonu (2013, 6 Mayıs) “Spring 2013 forecast: The EU economyslowly recovering from a protracted recession”, http://www.delhrv.ec.europa. eu/?lang=en&content=4784, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. AB Konseyi (2000) “Zagreb Summit Final Declaration”, http://www.consilium.europa.eu/ ueDocs/cms_Data/docs/pressdata/en/er/Declang4.doc.html, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. AB Konseyi (2004) “17-18 June 2004 Brussels European Council Presidency Conclusions”, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cmsUpload/81742.pdf, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. AB Konseyi (2011, 21 Mart) “Council Conclusions on Bosnia and Herzegovina 3078th Council Meeting (Foreign Affairs)”, http://consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/missionPress/ files/BosnieHEN21031101.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. AB Konseyi (2012, 10 Aralık) “Council Conclusions on Enlargement and Stabilisation and Association Process 3210th General Affairs Council meeting”, http://www.consilium.europa. eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/EN/genaff/134234.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. AB Konseyi (2013, 26 Haziran) “EU welcomes 28th member state-Croatia”, http:// www.consilium.europa.eu/homepage/highlights/eu-welcomes-28th-member-statecroatia?lang=en, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “AB 2012 Nobel Barı Ödülünü alıyor”, AB Türkiye Delegasyonu Basın Duyurusu, 10 Aralık 2012, http://www.avrupa.info.tr/tr/resource/news-archiv/news-single-view/article/ab-2012nobel-baris-oedueluenue-aliyor.html, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Albania candidacy hinges on reforms, elections”, SETimes, 12 Ekim 2012, http://setimes. com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/features/setimes/features/2012/10/12/feature-01, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Albania submits bid for European Union membership”, Deutsche Welle, 28 Nisan 2009, http://www.dw.de/albania-submits-bid-for-european-union-membership/a-4212124, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Albania’s elections active and competitive, but mistrust between political forces tainted the environment, international observers say”, AGİT Basın Duyurusu, 23 Haziran 2013, http://www. osce.org/odihr/elections/103062, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (2009, 22 Aralık) “Case of Sejdić And Finci v. Bosnia and Herzegovina Judgement”, Strazburg, http://hudoc.echr.coe.int/sites/eng/pages/search. aspx?i=001-96491#{%22itemid%22:[%22001-96491%22]}, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2005, 20 Nisan) “Communication from The Commission: A European Future for Kosovo”, http://eeas.europa.eu/delegations/kosovo/documents/eu_kosovo/ com_2005_156_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu, (2005, 9 Kasım) “Analytical Report for the Opinion on the application from the Former Yugoslav Republic of Macedonia for EU membership”, http://ec.europa.eu/ enlargement/archives/pdf/key_documents/2005/package/sec_1425_final_analytical_report_ mk_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2009, 14 Ekim) “The Former Yugoslav Republic of Macedonia 2009 Progress Report”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2009/mk_ rapport_2009_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2010, 9 Kasım) “Commission Opinion on Albania’s application for membership of the European Union”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_ documents/2010/package/al_opinion_2010_en.pdf; Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. • • • • • • • • • • • • • • Avrupa Komisyonu (2011, 12 Ekim) “Commission Opinion on Serbia’s application for membership of the European Union”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_ documents/2011/package/sr_rapport_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2011, 12 Ekim) “Key findings of the 2011 Progress Report on Albania”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-11-686_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2011, 12 Ekim) “Montenegro 2011 Progress Report”, 12.10.2011, http:// ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2011/package/mn_rapport_2011_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 10 Ekim) “Key findings of the 2012 Progress Report on Bosnia and Herzegovina”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-764_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 10 Ekim) “Key findings of the 2012 Progress Report on Serbia”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-770_en.htm?locale=en, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 12 Ekim) “Key findings of the Feasibility Study for a Stabilisation and Association Agreement between the European Union and Kosovo”, http://europa.eu/ rapid/press-release_MEMO-12-768_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 19 Ocak) “Commission launches dialogue with Kosovo on visa free travel”, http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/12/32, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 22 Mayıs) “Report from Commission to the European Parliament and the Council on Montenegro’s progress in the implementation of reforms”, http:// ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2012/montenegro_spring_report_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu, (2012, 26 Haziran) “Launching the High Level Dialogue on the Accession Process of Bosnia and Herzegovina”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-489_ en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2012, 27 Haziran) “Joint Conclusions from the High Level Dialogue on the Accession Process with Bosnia and Hercegovina and the Road Map for BiH’s EU membership application”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-12-503_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 25 ubat) “EU-Albania: Elections will be crucial test of democracy”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-138_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 8 Nisan) “Commissioner Füle and Secretary General Jagland regret the lack of progress in implementing the Sejdić-Finci judgement”, http://europa.eu/ rapid/press-release_MEMO-13-316_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 16 Nisan) “Report from the Commission to the European Parliament and the Council-The Former Yugoslav Republic of Macedonia: Implementation of reforms within the framework of the High Level Accession Dialogue and promotion of good neighbourly Relations”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/ mk_spring_report_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 16 Nisan) “Commissioner Füle and Secretary General Jagland urge Bosnia and Herzegovina to implement the Sejdić-Finci judgement of the European Court of Human Rights”, http://eeas.europa.eu/delegations/council_europe/press_corner/ all_news/news/2013/20130416_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. 79 • • • • • • • • • • • • • • 80 Avrupa Komisyonu (2013, 22 Nisan) “Serbia and Kosovo*: historic agreement paves the way for decisive progress in their EU perspectives”, 22.04.2013, http://europa.eu/rapid/pressrelease_IP-13-347_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 16 Ekim) “Communication from the Commission to the European Parliament and The Council: Enlargement Strategy and Main Challenges 2013-2014”, http:// ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/strategy_paper_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 17 Ekim 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 16 Ekim) “Key findings of the 2013 Progress Report on Albania”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-888_en.htm, Eri im Tarihi: 17 Ekim 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 16 Ekim) “Montenegro 2013 Progress Report”, http://ec.europa. eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/package/brochures/montenegro_2013.pdf, Eri im Tarihi: 17 Ekim 2013. Avrupa Komisyonu (2013, 28 Ekim) “EU starts the Stabilisation and Association Agreement negotiations with Kosovo”, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-938_en.htm, Eri im Tarihi: 28 Ekim 2013. Avrupa Komisyonu Bölgesel Politika Genel Müdürlüğü (2013, 1 Temmuz) “Welcome to Croatia as the new European Member State”, http://ec.europa.eu/regional_policy/ newsroom/detail.cfm?id=826&LAN=EN&lang=en, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. Avrupa Komisyonu ve AB Dı i leri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi (2013, 22 Nisan) “Joint Report to the European Parliament and the Council on Kosovo’s* progress in addressing issues set out in the Council Conclusions of December 2012 in view of a possible decision on the opening of negotiations on the Stabilisation and Association Agreement”, http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/key_documents/2013/ks_spring_report_2013_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Balfour, Rosa ve Stratulat, Corina (2013) “Between engagement and cold feet: ten years of the EU in the Western Balkans”, The European future of the Western Balkans: Thessaloniki @10 (2003-2013), der. Eviola Prifti, ISS, s. 19-25, http://www.iss.europa.eu/uploads/media/ Thessalonikiat10.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Bartlett, Will ve Prica, Ivana (2013, 1-3 Temmuz) “The Deepening Crisis in the European Super-periphery”, Beyond Austerity vs Growth: The Future of the European Political Economy ba lıklı konferansta sunulan tebliğ, http://speri.dept.shef.ac.uk/wp-content/ uploads/2013/06/Bartlett-Prica-paper-SPERI-conference.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Bechev, Dimitar (2004, 2-3 Haziran) “Between Enlargement and CFSP: the EU and the Western Balkans”, LSE Avrupa Dı Politika Konferansı için hazırlanmı tebliğ, London School of Economics, http://www.lse.ac.uk/internationalRelations/centresandunits/EFPU/ EFPUconferencepapers2004/Bechev.doc, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Bechev, Dimitar (2012, Ağustos) “The periphery of the periphery: The Western Balkans and the Euro crisis”, European Council on Foreign Relations Policy Brief, No.60, http://ecfr.eu/ page/-/ECFR60_WESTERN_BALKANS_BRIEF_AW.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Belgrade under increased pressure to hand over war crimes suspects”, Xinhua, 20 Ocak 2006, http://english.people.com.cn/200601/20/eng20060120_236852.html, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “BiH: Agreement on how to come to solution on pressing issues”, Avrupa Komisyonu Basın Bildirisi, 1 Ekim 2013, http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-13-840_en.htm, Eri im Tarihi: 12 Ekim 2013. “BiH’s EU bid plan is overly ambitious, some say”, SETimes, 24 Mart 2012, http://www. setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/features/setimes/features/2012/03/24/ feature-02, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. • • • • • • • • • • • • • • • • “Bundesrat unanimously ratifies Croatia’s EU accession treaty“, dailytportal.hr, 7 Haziran 2013, http://daily.tportal.hr/266691/Bundesrat-unanimously-ratifies-Croatia-s-EU-accessiontreaty.html, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Council Conclusions on Enlargement/Stabilisation and Association Process 3060th General Affairs Council Meeting Brussels, 14 December 2010”, http://www.esiweb.org/ pdf/montenegro_European%20Council%203060th%20General%20Affairs%20Council%20 meeting%20conclusions.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Croatia Cleared for Membership in 2013”, BBC News, 10 Haziran 2011, http://www.bbc. co.uk/news/world-europe-13725558, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Croatia within the EU in figures”, Eurostat, 25 Haziran 2013, http://epp.eurostat.ec.europa. eu/cache/ITY_PUBLIC/1-25062013-AP/EN/1-25062013-AP-EN.PDF, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Croatia: Commission recommends opening of accession negotiations”, AB Basın Odası, http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/04/507&format=HTML&aged =1&language=EN&guiLanguage=en, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Croatia: Moody’s downgrades to junk”, Andrew MacDowall, Financial Times, 1 ubat 2013, http://blogs.ft.com/beyond-brics/2013/02/01/croatia-moodys-downgrades-tojunk/#axzz2Y9deNmSK, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Croatia’s economy: Coming in”, The Economist, 25 Mayıs 2013, http://www.economist. com/news/europe/21578424-new-european-union-member-old-economic-worries-coming, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Croatian Ex-PM Sanader Jailed for Ten Years”, Balkan Insight, 20 Kasım 2012, http://www. balkaninsight.com/en/article/croatia-jails-sanader-for-10-years-over-graft, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. Dijkstra, Hylke (2011) “The Planning and Implementation of the Rule of Law Mission of the European Union in Kosovo”, Journal of Intervention and Statebuilding, C.5, No.2, s. 193-210, DOI: 10.1080/17502977.2011.566481. Donelli, Cillan (2013, 17 Eylül) “Albania could be EU candidate ‘this year’”, New Europe, http://www.neurope.eu/article/albania-could-be-eu-candidate-year, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “EU concerned over Croatia war crimes co-operation”, EU Observer, 6 ubat 2009, http:// euobserver.com/15/27560, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “EU facilitated dialogue: A positive start Brussels, 8-9 March 2011”, AB Basın Bildirisi, 9 Mart 2011, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/cfsp/119697. pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “EULEX Kosovo: EU Rule of Law Mission in Kosovo”, AB Konseyi Basın Bildirisi, Ekim 2012, http://eeas.europa.eu/csdp/missions-and-operations/eulex-kosovo/pdf/12102012_ factsheet_eulex-kosovo_en.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “EU’s Rehn halts SAA talks with Serbia-Montenegro over Mladic”, SETimes, 3 Mayıs 2006, http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/newsbriefs/setimes/ newsbriefs/2006/05/03/nb-01, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Experts Dampen Macedonian Ruling Euphoria”, Balkan Insight, 5 Aralık 2011, http://www. balkaninsight.com/en/article/macedonia-hague-reactions, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. FRIDE (2007, 8 Mayıs) “The EU’s Challenge in Kosovo”, Democracy Backgrounder, http:// www.fride.org/download/BGR_Challenges_EU_Kosovo_ENG_may07.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. 81 • • • • • • • • • • • • • • • • • 82 “Hague war court acquits Croat Generals Gotovina and Markac”, BBC, 16 Kasım 2012, http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-20352187, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Hırvatlar, dü ük katılım oranına rağmen ‘Evet’ dedi”, SETimes, 23 Ocak 2012. http://www. setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/tr/features/setimes/features/2012/01/23/feature-01, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. Hillion, Cristophe (2010) “The Creeping Nationalisation of the EU Enlargement Policy”, Swedish Institute for European Policy Studies, SIEPS C.6, http://www.wider-europe.org/sites/ default/files/attachments/events/SIEPS%20report.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. International Crisis Group (2009, 12 Ocak) “Macedonia’s Name: Breaking the Deadlock”, International Crisis Group Policy Brief, http://www.crisisgroup.org/~/media/Files/europe/ b52_macedonias_name___breaking_the_deadlock.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Jakov Marusic, Sinisa (2013, 1 Mart) “EU Brokers End to Macedonia Election Crisis”, Balkan Insight, http://www.balkaninsight.com/en/article/macedonian-leaders-strike-election-dealend-crisis, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Jovic, Dejan (2006, Nisan) “Croatia and the European Union: a long delayed journey”, https://dspace.stir.ac.uk/bitstream/1893/869/1/Jovic,%20JSEB,%20Vol%208,%20No%20 1,%20April%202006.pdf. Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. Jukic, Elvira M. (2012, 12 Eylül) “EU Urges Bosnia to Continue Work on ‘Road Map’”, Balkan Insight, http://www.balkaninsight.com/en/article/eu-prolongs-bosnia-s-time-to-finishhomework, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Jukic, Elvira M. (2013, 11 Ekim) “EU Threatens Bosnia Sanctions Over Rights Failure”, Balkan Insight, http://www.balkaninsight.com/en/article/eu-might-sanction-bosnia-by-cutting-10million-funds, Eri im Tarihi: 12.10.2013. Ker-Lindsay, James ve Economides, Spyros (2012), “Standards before Status before Accession: Kosovo’s EU Perspective”, Journal of Balkan and Near Eastern Studies, C.14 No.1, s.77-92, DOI: 10.1080/19448953.2012.656939. Koleka, Benet (2012, 11 Haziran) “Albania elects new president, opposition sidelined”, Reuters, http://www.reuters.com/article/2012/06/11/us-albania-presidentidUSBRE85A1EB20120611, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Kosovo*-Fulfilling its European Perspective”, AB Basın Duyurusu, 14 Ekim 2009, http:// europa.eu/rapid/press-release_IP-09-1516_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Lehne, Stefan (2012, Mart) “Kosovo and Serbia: Toward a Normal Relationship”, Policy Outlook, Carnegie Endowment for International Peace, http://carnegieendowment.org/files/ Kosovo_and_Serbia.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Likmeta, Besar (2012, 6 Aralık) “Albania Ranked Europe’s Most Corrupt Country”, Balkan Insight, http://www.balkaninsight.com/en/article/albania-ranked-most-corrupt-country-ineurope, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Likmeta, Besar (2013, 11 ubat) “Albania Activists Protest Fatal Riot Verdict”, Balkan Insight, http://www.balkaninsight.com/en/article/albania-activists-protest-deadly-riot-verdict, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Macedonia EU integration in ‘new phase’: Commissioner”, AFP, 15 Mart 2012, http://www. eubusiness.com/news-eu/macedonia-enlarge.fpc, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Merkel admits Greek Cyprus’ EU entry was mistake”, Today’s Zaman, 7 Temmuz 2007, http://www.todayszaman.com/news-116054-merkel-admits-greek-cyprus-euentry-wasmistake.html, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. “Montenegro Becomes Formal EU Candidate”, Balkan Insight, 17 Aralık 2010, http://www. balkaninsight.com/en/article/montenegro-becomes-formal-eu-candidate, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. • • • • • • • • • • • • • • • Nahzi, Ron (2013, 10 Eylül) “The EU and Albania’s common fight”, European Voice, http://www.europeanvoice.com/article/2013/september/the-eu-and-albania-s-commonfight/78128.aspx, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Naím, Moisés (2012, Mayıs-Haziran) “Mafia States:Organized Crime Takes Office”, Foreign Affairs, http://www.foreignaffairs.com/articles/137529/moises-naim/mafia-states, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Özsöz, Melih (2013, ubat) “Batı Balkan Ülkelerinde Vize Serbestliği Süreci: Vize Kolayla tırma, Geri Kabul, Yol Haritası ve Vize Serbestliği”, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları No:261, İstanbul. Palokaj, Augustin (2013) “Short analyses of public policies: ‘What went wrong?’ KosovoEU Relations: The History of Unfulfilled Aspirations?”, Kosovo Foundation for Open Society, http://kfos.org/wp-content/uploads/2013/04/Kosovo-EU-Relations-The-History-ofUnfulfilled-Aspirations.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Paul, Amanda (2011, 20 Mart) “Macedonia’s EU, NATO dreams: Forever deadlocked?”, Today’s Zaman, http://www.todayszaman.com/columnist-238662-macedonias-eu--natodreams--forever-deadlocked.html, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Pavicevic, Vladimir (2009, Haziran) “The Western Balkans and the EU: Revising EU policies towards Serbia”, Issue Paper on EU policy toward the Western Balkans-Regional Perspective: Case studies-Bosnia and Herzegovina, Serbia, Croatia, Kosovo, Heinrich Böll Stiftung, s. 14-17, http://www.rs.boell.org/downloads/hbs-brochure-western-balkan%281%29.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Pond, Elizabeth (2013, Ağustos-Eylül) “Serbia Reinvents Itself”, Survival, C.55, No.4, s. 7-30, DOI:10.1080/00396338.2013.823038. “Presidency Conclusions: Santa Maria da Feira European Council, No.200/1/00”, 19-20 Haziran 2000, http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ ec/00200-r1.en0.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Radulović, Momčilo (2011) “Montenegro’s journey towards EU accession”, The Western Balkans and the EU: the hour of Europe, der. Jacques Rupnik, Institute for Security Studies, Paris: ISS, s.79-93. Schimmelfennig, Frank (2008) “EU political accession conditionality after the 2004 enlargement: consistency and effectiveness”, Journal of European Public Policy, C.15, No.6, s. 918-937, DOI: 10.1080/13501760802196861. “Serbia and EU resume formal talks”, The New York Times, 13 Haziran 2007, http://www. nytimes.com/2007/06/13/world/europe/13iht-serbia.4.6128921.html, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “Statement by EU High Representative Catherine Ashton and Commissioner Štefan Füle on the parliamentary elections in Albania”, AB Basın Duyurusu, 25 Haziran 2013, http://www. consilium.europa.eu/uedocs/cms_Data/docs/pressdata/EN/foraff/137608.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Stratulat, Corina ve Vurmo, Gjergji (2012, 22 Mart) “Opportunity knocks: can the EU help Albania to help itself?”, European Policy Centre Policy Brief, 22.03.2012, http://www.epc.eu/ documents/uploads/pub_1432_opportunity_knocks.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Surroi, Veton (2010, Eylül) “ICJ advisory opinion on Kosovo: the beginning of a new road”, ISS Opinion, European Union Institute for Security Studies, http://www.iss.europa.eu/ uploads/media/The_ICJ_advisory_opinion_on_kosovo_-_the_beginning_of_a_new_road_01. pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. T.C. Zagreb Büyükelçiliği, (2013, 29 Mart) “Hırvatistan’a Seyahat Edecek Vatanda larımızın Dikkatine”, Büyükelçilik Duyurusu, http://zagreb.be.mfa.gov.tr/ShowAnnouncement. aspx?ID=181954, Eri im Tarihi: 2 Temmuz 2013. 83 • • • • • • • • • • 84 Teokarevic, Jovan (2011) “Ten Years of post-Milosevic transition in Serbia: problems and prospects”, The Western Balkans and the EU: the hour of Europe, der. Jacques Rupnik, Institute for Security Studies, Paris, ISS, 2011, s.59-78. “The stabilisation and association process”, Summaries of EU legislation Europa, http:// europa.eu/legislation_summaries/enlargement/western_balkans/r18003_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “The Thessaloniki Summit: a milestone in the European Union’s relations with the Western Balkans”, AB Basın Bildirisi, 18 Haziran 2003, http://europa.eu/rapid/press-release_IP-03860_en.htm, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Trajkovski, Miki (2012, 22 Ağustos)“Ohrid agreement faces criticism, 11 years later”, SETimes, http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/features/setimes/ features/2012/08/22/feature-03, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Türbedar, Erhan (2010, Aralık) “Barı ının 15. Yıldönümünde Bosna-Hersek: Dayton Barı Anla ması’nın Neticelerinin Değerlendirmesi”, TEPAV Değerlendirme Notu, http://www. tepav.org.tr/upload/files/1292831752-6.Barisinin_15._Yildonumunde_Bosna_Hersek.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Uvalic, Milica (2013) “The economic development of the Western Balkans since Thessaloniki”, The European future of the Western Balkans: Thessaloniki @10 (2003-2013), der. Eviola Prifti, ISS, s.73-82, http://www.iss.europa.eu/uploads/media/Thessalonikiat10.pdf, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Vogel, Toby (2012, 19 Ekim) “Dačić, Thaçi meet in Brussels”, European Voice, http://www. europeanvoice.com/article/2012/october/dacic-thaci-meet-in-brussels/75452.aspx, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Vogel, Toby (2013, 28 Ağustos) “Serbia gets OK for membership talks with EU”, European Voice, http://www.europeanvoice.com/article/2013/june/serbia-gets-ok-for-membershiptalks-with-eu/77715.aspx, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Voucheva, Elitsa (2008, 22 Temmuz) “No EU reward for Serbia’s Karadzic capture”, EU Observer, http://euobserver.com/enlargement/26525, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. “2007/49/EC: Council Decision of 22 January 2007 on the principles, priorities and conditions contained in the European Partnership with Montenegro”, http://eur-lex. europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexplus!prod!DocNumber&lg=en&type_ doc=Decision&an_doc=2007&nu_doc=49, Eri im Tarihi: 25 Eylül 2013. Bundan 20 yıl önce kanlı savașlara sahne olan ve siyasi istikrarsızlık, zayıf devlet kurumları ve ekonomik geri kalmıșlıkla karakterize edilen Batı Balkan ülkeleri, bugün AB ile bütünleșme yolunda farklı hızlarda yol alıyor. AB’nin 15 üyeden 27 üyeye genișlediği 2004 ve 2007 genișleme dalgalarının ardından, AB içerisinde genișleme konusunda hararetli tartıșmaların yașandığı ve genișleme yorgunluğunun etkisini hissettirdiği bir dönemde patlak veren küresel mali kriz ve Avro Alanı borç krizi, genișlemeyi AB’nin öncelikleri arasında alt sıralara iterken, sırada bekleyen ülkeler için Birliğe üyelik șartlarını daha da zorlaștırdı. Söz konusu olumsuz koșullara rağmen, Hırvatistan, Temmuz 2013’te bu zorlu süreci tamamlayarak, AB ailesinin 28’inci üyesi oldu. Yugoslavya’nın kanlı dağılma sürecinden sorumlu tutulan ve yakın tarihe kadar “parya devlet” olarak nitelendirilen Sırbistan, Kosova ile ilișkilerini normalleștirme yolunda tarihi bir anlașmaya imza atarak, katılım müzakerelerine bașlama tarihi elde etti. 2012’de katılım müzakerelerini yürütmeye bașlayan Karadağ ise müzakerelerde yol almaya devam ediyor. Arnavutluk, Avrupa Komisyonu tarafından katılım müzakerelerine bașlaması için belirlenen 12 kilit önceliğin büyük bölümünü yerine getirerek, aday ülke statüsü almaya yaklaștı. Avrupa’nın en genç devleti Kosova ise, AB’nin, statüsüne ilișkin ortak bir tutum benimseyememesine rağmen, AB üyeliği yolunda ilk adımı atarak, Ekim 2013’te AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlașması müzakerelerine bașladı. Bu gelișmeler, șüphesiz genișleme politikasının dönüștürücü gücünü kanıtlıyor. Buna karșılık, Yunanistan’ın tek yanlı vetosu nedeniyle AB ile katılım müzakerelerine bașlayamadan AB’nin bekleme odasında bir yılı daha geride bırakan Makedonya’da yavașlayan reform ivmesi ve Bosna-Hersek’in, siyasilerin kısa vadeli çıkarları nedeniyle, AB üyelik bașvurusunda bulunması için belirlenen koșulları yerine getirmeden bir yılı daha geride bırakması, genișleme politikasının kredilibitesini ve bașarısını ciddi anlamda sınıyor. Sırada bekleyen Batı Balkan ülkelerinin AB üyelik hedefi doğrultusunda gerçekleștirmeleri gereken nice reform ve kat etmeleri gereken zorlu ve uzun bir yol bulunuyor. Batı Balkan ülkelerinin AB ile bütünleșme yolunda karșılaștıkları zorlukları ve bugüne kadar kaydettikleri ilerlemeyi değerlendiren “Batı Balkanlar AB Yolunda” bașlıklı bu yayın, genișleme politikasının gündeminde önemli bir yere sahip olan Batı Balkan ülkelerini mercek altına almak isteyen tüm okurlar için önemli bir bașvuru kaynağı olacaktır.