Geliş Tarihi : 31.03.2016
Kabul Tarihi: 14.12.2016
Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi
Journal Of Modern Turkish History Studies
XVI/33 (2016-Güz/Autumn), ss. 373-453.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA
TÜRKİYE’DE TURİZM VE PROPAGANDA
Erol EVCİN*
Öz
Türkiye’de Cumhuriyet’in ilk yılları itibariyle ivme kazanmaya başlayan turizm
faaliyetleri İkinci Dünya Savaşı’nın tüm dünyada yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle, savaşa
iili olarak girmemesine rağmen Türkiye’de de durma noktasına gelmiştir. Bununla birlikte
turizmde önde gelen Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de turizm faaliyetleri
gerek devlet gerekse gönüllü kuruluşlar aracılığıyla mevcut imkânlar doğrultusunda devam
ettirilmeye çalışılmıştır. Savaş yıllarında turizmin hâlâ düşünülüyor olması bir çelişkiye işaret
ediyor gibi gözükse de bir yandan propaganda ve istihbarat faaliyetlerindeki önemi, diğer
yandan savaş sırasında ortaya çıkan iktisadi sıkıntıların atlatılması için ciddi bir gelir kaynağı
olarak görülmesi turizmin dünya gündeminde yer almasına ve bu kaynaktan yararlanmak
üzere çalışmaların savaş boyunca da devam etmesine neden olmuştur.
Tüm dünyada uluslararası ilişkileri, siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel hayatı çok
yakından etkileyen İkinci Dünya Savaşı’nın bu kavramlar dâhilinde Türkiye’deki turizm
ve propaganda faaliyetlerine etkilerinin günümüze kadar ciddi bir şekilde incelenmemesi
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi açısından önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada; İkinci Dünya Savaşı yıllarında (1939-1945) Türkiye’de turizmin durumu
değerlendirilerek, gerçekleştirilen turizm, tanıtma ve propaganda faaliyetleri ele alınmış, bu
suretle savaşın söz konusu kavramlar çerçevesinde ülke sathında yarattığı müspet ve meni
etkiler ortaya koyulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Turizm, Turist, Propaganda, Seyahat, Konaklama.
TOURISM AND PROPAGANDA IN TURKEY
IN YEARS OF WORLD WAR TWO
Abstract
Tourism activities which gained speed by the irst years of the Republic in Turkey
had come to a halt due to the adverse effects of World War Two created all around the world
although Turkey didn’t enter the war actually. However, efforts were spent to continue
tourism activities in Turkey as in the leading European countries in the direction of present
*
Dr. Kültür ve Turizm Uzmanı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
(erol.evcin@kulturturizm.gov.tr).
373
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
possibilities by means of either the government or the volunteered institutions. Although
still thinking about tourism in war years seems a contradiction, considering tourism as an
important item in propaganda and intelligence activities, as well as a signiicant source of
income to overcome the inancial dificulties after the war has caused tourism to remain in the
world’s agenda and continuation of studies to beneit from this source during the war.
World War Two has very closely affected the international relations, political,
economical, social and cultural life all around the world, but its inluence on the tourism and
propaganda activities in Turkey is not examined seriously until today and this appears as an
important deicit with regards to the history of Republic of Turkey. In this study, the status
of tourism in Turkey in the years of World War Two (1939-1945) is assessed and realized
tourism, publicity and propaganda activities are handled and thus, the positive and negative
effects which the war created countrywide are put forth in the framework of the concepts in
question.
Keywords: World War Two, Tourism, Tourist, Propaganda, Travel, Accommodation.
Giriş
Başlıca taralarını Almanya, İtalya ve Japonya’nın oluşturduğu mihver
devletleri ile Fransa, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve Çin’in oluşturduğu mütteik devletler
arasında 1939-1945 yılları arasında meydana gelen savaş bütün dünyayı derinden
etkilemiştir.1 Ülkelerin iktisadi, sosyal ve kültürel hayatları üzerinde önemli
bir rol oynayan ve medeni anlayışlarını diğer ülkelere tanıtmak konusunda en
kestirme ve kuvvetli propaganda vasıtalarından birini oluşturan turizm de hiç
şüphe yok ki savaştan etkilenen başlıca unsurlar arasında yer almıştır.
Savaş yıllarında turizm faaliyetleri ile ön plana çıkmış ülkeler ya savaş
sahası hâline gelmiş ya da savaşan ülkeler ile çevrilmiş durumda idi. Savaşın
dünya sathında yarattığı askerî, siyasi, iktisadi ve sosyal buhranlar, birçok ülke
halkının yurt dışı bir yana yurt içindeki seyahat hareketlerini bile son derece
kısıtlamış, bu nedenle turizm hareketleri neredeyse durma noktasına gelmiştir.2
Urfa Milletvekili Hüseyin Sami Coşar söz konusu dönem itibariyle savaşın
turizm faaliyetlerine vurduğu darbeye değindiği bir yazısında: “Dört yıldır
artık fertler değil, silahlı milletler seyahat ediyor. Turizm durmadı, ölümün kanadında
gelişiyor…Motör çağında silahlı turizm aldı yürüdü.”3 diyerek mevcut durumu
değerlendirmiş ve dünyanın aldığı vahim duruma temas etmiştir.
1
2
3
Savaşın genel seyri ile ilgili olarak bkz.; Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1914-1995),
Timaş Yayınları, İstanbul, 2014, s.324 vd.
Hâzım Âtıf Kuyucak, “Turizm Nedir?”, Ulus, 21.3.1945, s.2.
Hüseyin Sami Coşar, “Dört Yıldır Gökler, Karalar, Denizler Seyyah Yasağı Tutuyor!..”,
Vakit, 07.08.1943, s.2.
374
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Bu duruma rağmen turizm ve bu vasıtayla yapılan propaganda
faaliyetlerinin savaş yıllarında da önemini koruduğu ve devam ettirilmeye
çalışıldığı görülmektedir. Bunun birinci nedeni iktisadidir. Turizm, Birinci
Dünya Savaşı sonrasında görüldüğü üzere savaştan büyük darbeler alarak çıkan
ülkelerin iktisadi kalkınmalarını temin eden önemli bir unsur olmuş, ödeme
dengelerinde oynadığı ciddi rol nedeniyle de birçok ülke tarafından gerek savaş
gerekse barış yıllarında diğer ülkelere karşı politik bir tehdit unsuru olarak
kullanılabilmiştir. Turizmin iktisadi getirilerinden daha büyük pay alabilmek
amacıyla ülkeler arasında mücadeleler yaşanabilmiş, anlaşmalar yapılabilmiş;
milletler ve ülkeler arasında uyandırdığı yakınlık veya uzaklık hissi ile turizm
devlet politikalarını doğrudan ilgilendiren bir konu hâlini almıştır. İkinci
Dünya Savaşı yıllarında mevcut koşullar nedeniyle gezme, görme ve dinlenme
amaçlı turizm anlayışı kalmasa da savaş içinde yer alan ya da yer almayan
bütün Avrupa devletleri turizm alanında savaş sonrası için ciddi hazırlıklarda
bulunma gereği hissetmiştir.4 Savaşın yarattığı bütün olumsuz etkilere rağmen
turizm savaş sırasında sarsılan ülke ekonomilerine canlılık kazandırmak
ve dünya halklarının birbirlerini tanımalarını ve kaynaşmalarını sağlamak
münasebetiyle dünya barışına hizmet etmek üzere dikkate alınan başlıca konular
arasında yer almış, savaş sonrasında bu kaynaktan olabildiğince istifade etmek
ABD ve Avrupa ülkeleri gibi Türkiye için de öncelikli hedelerden birini teşkil
etmiştir.5 Bu münasebetle Türkiye’de ve dünyada hüküm süren savaş koşulları
nedeniyle turizmin düşünülmesinin yersiz olarak kabul edilmesinin doğru bir
yaklaşım olmadığını vurgulayan BYUM Müdürü Nedim Veysel İlkin, gerek
ülkenin medeni çehresine sağlayacağı katkılar, gerekse iktisadi açıdan temin
edeceği kazançlar açısından turizmin savaş yıllarında da ele alınmasının önem
arz ettiğini ve bu çalışmaların savaş sonrasındaki dönem için ülkeye önemli bir
avantaj sağlayacağını dile getirmiştir.6
İkinci olarak, turizm vasıtasıyla yapılan propaganda, istihbarat ve
casusluk faaliyetleri turizmin savaş yıllarındaki stratejik özelliğine işaret etmiştir.
Örneğin savaş yıllarında turizm işlerinin Propaganda Vekâleti’ne devredildiği
Almanya’dan7 bu dönemde Romanya ve Yugoslavya’ya turist kisvesiyle ajanlar
gönderildiği, bunlar vasıtasıyla buralardaki hükümetlerin devrilip Alman dostu
4
5
6
7
Vedat Nedim Tör, “Turizm”, İktisadi Yürüyüş, 15.04.1940, S.9, s.5; Ayrıca bkz.; “TTOK’nın
1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu; Umumi Vaziyet İcrası”, S.30-200, Nisan 1942, s.6.
Konu ile ilişkili ayrıntılı bilgi için bkz.; Erol Evcin, “İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye
Turizminde Yarattığı Fırsatlar”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar
Dergisi, S.15, 2016, s.129-153.
Nedim Veysel İlkin, “Turizm”, Radyo, C.4, S.37, İkinci kânun 1945, s.3; İlkin’in görüşlerine
benzer ifadeler 1945 yılı bütçe görüşmeleri sırasında TBMM.’de Urfa Milletvekili Suut Kemal
Yetkin ile Afyonkarahisar Milletvekili Suad Yurdkoru tarafından da ısrarla vurgulanmış ve
BYUM bütçesinin bu görüşler doğrultusunda şekillendirilmesi gerektiği dile getirilmiştir
(“1945 Yılı Yedi Aylık Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe Komisyonu Raporu”, TBMM Tutanak
Dergisi, C.17, Dönem: 7, Toplantı: 2, 59. Birleşim 22/V/1945 ve 61. Birleşim, 24/V/1945).
Selâhaddin Çoruh, Turizm Çalışmalarımızın Geçmiş Günleri, Güven Matbaası, Ankara, 1974, s.3.
375
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
hükümetler teşkil edilmek istendiği bilinmektedir.8 Birinci Dünya Savaşı’ndan
önce liberal ülkelerde turistik işler özel teşebbüsler vasıtasıyla yürütülürken
savaşın başlamasıyla bahsi geçen çalışmaları kolaylaştırmak üzere devlet nüfuzu
her alanda olduğu gibi turizm işlerinde de hâkim bir rol oynamaya başlamış,9
İkinci Dünya Savaşı’na uzanan süreç içinde söz konusu faaliyetlerdeki devlet
otoritesi gitgide artmış ve özellikle Sovyet Rusya, Almanya ve İtalya gibi totaliter
rejime sahip ülkelerde propaganda faaliyetleri devletin elinde toplanmıştır.10
Bu dönemde Almanya’da Mittelrheinbahn (M.R.B.), İtalya’da Compagna Italia
Torismo (C.I.T.), Çekoslovakya’da CEDOK Travel Agency, Yugoslavya’da
Yugoslavian State Travel Agency (PUTNİK), SSCB’de Russian Travel Agency
(INTOURİST) olmak üzere birçok ülkede resmî bir turizm teşekkülü turizm ve
seyahat faaliyetlerini idare edip denetlemekte ve bu şekilde devletlerin konuya
ilişkin genel menfaatleri ön planda tutulmakta idi.11 Bu etkenler dışında, ülke
halklarının birbirini daha iyi tanımalarını ve yakınlaşmalarını sağlayan önemli
bir vasıta olması ve barışa duyulan özlemi dile getirmesi de turizmin önemini
İkinci Dünya Savaşı sırasında korumasına neden olmuştur.
Turizm faaliyetlerine elverişli ve özgün yapısı nedeniyle Türkiye’de
turistik tanıtıma ve propagandaya yönelik çalışmalar Cumhuriyet’in ilk
yıllarından itibaren ciddi bir şekilde ele alınmaya başlanmış ve bu konuda İkinci
Dünya Savaşı arifesine kadar önemli bir mesafe kat edilmiştir.12 Bununla birlikte
savaşın patlak vermesiyle jeostratejik açıdan mühim bir mevkide bulunan
Türkiye savaşa dâhil olması doğrultusunda gerek mütteik, gerekse mihver
bloğunda yer alan devletlerin baskılarına maruz kalmıştır. Buna rağmen savaşa
iili olarak girmemiş, ancak ortaya çıkan meni iktisadi koşulları tüm ağırlığıyla
yaşayarak savaştan ciddi bir şekilde etkilenmiştir.13 Bu suretle ülkede turizme
yönelik faaliyetler de ciddi bir darbe almıştır. Bunun yanı sıra bütün dünyayı ateş
çemberi içinde bırakan bu savaşın dışında kalmayı başaran Türkiye’nin izlediği
barışçıl ve demokrasi yanlısı politika ve bu yönde gerçekleştirdiği propaganda
ülkeyi dış tehditlerin yarattığı zararlı etkilerden büyük ölçüde korumuştur.14
Bu makalede İkinci Dünya Savaşı yıllarının yarattığı meni ve müspet
etkiler çerçevesinde Türkiye’de turizm, tanıtma ve turistik propaganda faaliyetleri
ele alınmıştır. Türkiye’de devletin teşvik ve gayretleriyle gerçekleştirilen bu
faaliyetler konusunda önemli bilgi ve belgeler ihtiva eden Başbakanlık Cumhuriyet
Arşivi’nden, konuya ilişkin kanuni düzenlemeleri ihtiva eden Resmî Gazete’den,
8
9
10
11
12
13
14
“Balkanlara Turist Gönderilmesinin Sebebi?”, Cumhuriyet, 10.5.1940, s.5.
Sadri Ertem, Propaganda, Propagandanın Psikolojik, Sosyolojik ve Teknik Şartları, C.2, Vakit
Matbaası, İstanbul, 1942, s.306.
Burhan Belge, “Propaganda ve Tesirleri”, Ayın Tarihi, S.75, 1-29 Şubat 1940, s.521.
Hans Haas, Turizm Bilgisi, Alâaddin Kıral Basımevi, Ankara, 1939, s.54-55.
Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz.; Erol Evcin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Yıllarında
Turizm ve Tanıtma Faaliyetleri”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk
Yolu Dergisi, S.55, Güz 2014, s.23-81.
Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi (1908-2002), İmge Kitabevi, Ankara, 2004, s.81.
Burhan Belge, “Propaganda ve Tesirleri”, Ayın Tarihi, S.75, 1-29 Şubat 1940, s.538.
376
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
kanun görüşmelerini içeren TBMM Zabıt Cerideleri’nden, turizm konusunu
işleyen ve ülkedeki turizm faaliyetlerini değerlendiren Cumhuriyet, Ulus, Vakit
ve Akşam gibi dönemin önde gelen basın organlarından, döneme ait diğer
süreli yayınlardan, savaş yıllarının turizme yönelik ciddi tehditlerine karşın
çalışmalarına devam eden Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun (TTOK)
faaliyet raporlarından ve büyük bir kısmı söz konusu döneme ait olan telif ve
tetkik eserlerden yararlanmak suretiyle iktisadi, siyasi, askerî, sosyal ve kültürel
duruma etkileriyle Türk turizm tarihi açısından önemli bir dönem incelenerek
aydınlatılmaya çalışılmıştır.
1. İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm Teşkilatı ve
Turizmi Etkileyen Kanuni Düzenlemeler
İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’de bütün olumsuzluklara
rağmen turizm faaliyetlerini teşvik etmeye, kolaylaştırmaya, zenginleştirmeye
ve hızlandırmaya yönelik teşkilatlanma çalışmalarının devam ettirildiği, bu
suretle bir kısım mevzuat düzenlemeleri yapıldığı ve bu konuda ciddi adımlar
atıldığı görülmektedir.
Söz konusu dönem itibariyle turizm teşkilatı, politikası, planlaması
konuları ve bunları uygulama yöntemleri ülkedeki yetkililer ve aydınlar
tarafından ele alınmış ve tartışılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’de turizm
altyapısının oluşturulması konusunda ikir önderliği yapan isimler arasında yer
alan Ticaret Vekâleti Turizm Müdürü Vedat Nedim Tör’ün savaş yıllarındaki
turizm faaliyetlerine ilişkin düşünceleri önem arz etmektedir. Tör: “Her
hareket davası gibi turizm de bir medeniyet davasıdır. İşte, bugün turizm davasının
devletçe ve milletçe ele alınmasını, medeni ve kültürel rüşdümüzün yeni bir ifadesi
olarak telakki etmekte hata yoktur.” diyerek söz konusu dönemde turizmin aldığı
öneme temas etmiş ve devlet işleyişinde turizme gereken ilginin gösterilmesi
hususundaki hassasiyetini dile getirmiştir.15 Ulaşım, konaklama, yeme içme
ve eğlenme ihtiyaçlarını gidermeye yönelik altyapı eksikliklerinin ve bu
konudaki belirsizliklerin vatandaşların seyahat etme isteklerini yitirmelerine
yol açtığını belirten Tör, savaş yıllarında iç ve dış turizme yönelik bir seyahat
hareketi yaratmak ve bu yöndeki talebi artırmak üzere millî turizm politikasının
oluşturulmasından söz etmiştir. Tör’e göre, turizmi politikalarına konu olarak
alan ülkeler onu müstakil bir mercie bağlamış, teşkilatlandırmış ve planlamış
durumda idi. Türkiye’de de şuurlu bir turizm politikası ancak turizm işleri
için gereken yetki ve sorumluluğa sahip müstakil bir organizasyon yaratılarak
mümkün olabilecekti.16 Nitekim ülkedeki turizm altyapısı eksikliğinden doğan
sıkıntıları yetkili bir isim olarak doğrudan yaşayan Turizm Müdürü Tör, bu
15
16
Vedat Nedim Tör, “Turizm: Servet ve Hareket Kaynağı”, Varlık ,Milliyetçi ve Memleketçi Fikir
Mecmuası, C.7, S.133, s.12.
Vedat Nedim Tör, “Millî Turizm Siyaseti 2”, İktisadi Yürüyüş, 01.05.1940, S.10, s.5; Vedat
Nedim Tör, “Millî Turizm Siyaseti 3”, İktisadi Yürüyüş, 15.05.1940, S.11, s.5.
377
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
dönemde çeşitli vesilelerle turizmin neredeyse bütün devlet daireleriyle ilgili
olduğuna, bu nedenle bütün devlet müesseselerinin işbirliğine ve muhtelif
cephelerden yürütülecek olan turizm faaliyetlerinin koordinasyonuna şiddetle
ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekmiş, bu ihtiyacın da turizm hareketinin
planlanması ve gelişmesi için ancak doğrudan Başvekâlet’e bağlı bir teşkilat
oluşturmak suretiyle çözülebileceğine temas etmiştir.17
Turizm teşkilatlanması konusunda Tör tarafından da belirtilen bu
ihtiyaçlara İkinci Dünya Savaşı yıllarında turizm vasıtasıyla gerçekleştirilen
siyasi, iktisadi ve askerî propaganda faaliyetleri de eklenmiştir. Nitekim dünya
sathındaki nüfuzunu artırmak isteyen devletlerin Birinci Dünya Savaşı’ndan
sonra propaganda faaliyetlerine daha çok önem vermeye başladıkları, hatta
bunun için bazı ülkelerin Vekâlet ihdasına gittikleri, İkinci Dünya Savaşı
yıllarında ise turizm ve propaganda faaliyetlerinin birbiriyle çok yakından
ilişkili kavramlar hâline dönüştüğü ve propaganda faaliyetlerinin adeta savaşın
silahsız şeklini aldığı görülmüştür. Bu nedenle savaş yıllarında Türkiye’de
de bu yöndeki çalışmalara ihtiyaç hissedildiği anlaşılmaktadır. Nihayetinde
söz konusu dönem itibariyle basın ve yayın işlerine yönelik bir kanun tasarısı
hazırlanmıştır. Bu tasarıda matbuat, radyo yayını (difüzyon) ve turizm işleri
birbirini tamamlayan ve birbiriyle yakın ilişkili işler olarak değerlendirilmiş,
savaş ve sonrası için büyük önem arz eden bu konuların birçok ülkede olduğu
gibi tek elden yönetiminde fayda görülmüştür.18
Bu gelişmeleri takiben 1940’ta devletin en yüksek icra makamı olan
Başvekâlet’e bağlı olarak Matbuat Umum Müdürlüğü teşkil edilmiş ve bu müdürlük
aracılığıyla basın, yayın ve telkin vasıtaları bir elde toplanmıştır. Bu suretle söz
konusu müesseselerin hep birlikte ahenk içinde ülke menfaatleri doğrultusunda
iç ve dış siyasetin emrinde olmak üzere faaliyet göstermesi hedelenmiştir.19
Umum Müdürlüğüne Selim Rauf Sarper’in getirildiği bu birimin teşkil edildiği
söz konusu dönem esas olarak dünyada devletlerin rejimleri ne olursa olsun
radyo, matbuat ve turizm işlerini tek bir sorumlu makamdan idare etmeye
başladıkları bir dönemdir.20 Bu müdürlüğün; memleket içinde ve dışında siyasi,
iktisadi, sosyal ve kültürel yayınları takip etmek, millî siyaset ve menfaatleri
zedeleyebilecek propagandaları karşılamak, rejimin iç ve dış siyaseti hakkında
kamuoyunu aydınlatmak ve yayın faaliyetlerinde bulunmak gibi temel
görevleri vardı. Ayrıca millî ahlâk ve kültür, haberlerin doğruluğu, yabancı
tahrikler ve propagandalar, devlet icraatının kamuoyuna doğru ve kontrollü bir
şekilde aktarılması ve matbuat kanunları bakımlarından iç yayınları; ülkelerin
dünya siyasetindeki eğilimleri, bunların iç siyasetlerine yansımaları, Türkiye ile
17
18
19
20
Vedat Nedim Tör, “Turizmde Koordinasyon Zaruriyeti”, İktisadi Yürüyüş, 01.06.1940, S.12, s.3.
“Matbuat Umum Müdürlüğü Layihası Ruznameye Alındı”, Ulus, 23.05.1940, s.2.
Hasan Reik Ertuğ, “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerine
Düşünceler I”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.148, Temmuz 1943, s.199.
“Yeni Matbuat Umum Müdürlüğü”, Vakit, 04.06.1940, s.2; Tayinlerle ilgili olarak ayrıca
bkz.; “Matbuat Umum Müdürlüğünde Tayinler”, Cumhuriyet, 05.06.1940, s.3.
378
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
münasebetleri ve kültür hareketleri bakımlarından dış yayınları takip etmekle
yükümlü idi. Söz konusu birimin bunlara ek olarak, uluslararası matbuat,
radyo yayın ve turizm teşekkülleri ile meslekî temaslarda bulunmak; radyo
yayınları vasıtasıyla halkın siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel ve bediî ihtiyaçlarını
karşılayacak programlar hazırlanmasını ve uygulanmasını sağlamak; ülke
içinde çekilen ilmlerin senaryolarını ve yurt dışından gelen ilmlerdeki Türkiye
sahnelerinin repertuvarlarını kontrol etmek; resim, gramofon plâkları ve
diğer bütün neşir vasıtalarını ülke menfaatleri doğrultusunda denetim altında
bulundurmak, halkı aydınlatmaya ve Türkiye’yi yabancı ülkelere tanıtmaya
yarayan her türlü faydalı yayın ve senaryolara destek olmak gibi dolaylı; iç ve dış
turizmin ülkenin millî siyaset ve iktisadi ihtiyaçlarına uygun ve ülkeye faydalı
olacak şekilde gelişmesine hizmet etmek, ülke içinde turizm işlerini düzenlemek
ve bunları denetim altında bulundurmak21 gibi doğrudan turizmle ilişkili
görevleri bulunmaktaydı. Nitekim bu amaçlara hizmet etmek üzere söz konusu
teşkilatın idaresi altında teşkil edilen birimlerden biri de Turizm Müdürlüğü
olmuştur.22 Bu müdürlük söz konusu görev ve sorumluluklar kapsamında daha
önce bağlı olduğu Ticaret Vekâleti’ndeki statüsünden çok daha geniş bir hizmet
alanına sahip olmuştur.
Bu iyi niyetli girişimlere rağmen, savaşın hızla yayılarak Türkiye’ye de
sirayet etme tehlikesi ve olayların takibinin başarılı bir şekilde yerine getirilerek,
ülkenin iç ve dış siyasetinin dünyaya gereği gibi aksettirilmesi konusundaki
aciliyet kadro imkânları kısıtlı durumda olan Matbuat Umum Müdürlüğü’nü
görevlerini yerine getirmek konusunda zaiyete uğratmıştır.23 Niğde Milletvekili
Cavit Oral 1942 mali yılı bütçe görüşmeleri sırasında iç ve dış propaganda
faaliyetlerinin devletler için arz ettiği öneme temasla Türkiye’nin savaş sırasında
ciddi bir propaganda akımıyla karşı karşıya kaldığını beyan etmiştir. Buna
karşılık propaganda çalışmalarıyla yükümlü Matbuat Umum Müdürlüğü’nün
yetki ve sorumluluk alanının beliren yeni ihtiyaçları gideremeyecek ölçüde dar
ve 1942 yılı itibariyle belirlenen 278.540 liralık bütçenin de yapılması gereken
esaslı çalışmalar için son derece yetersiz olduğunu vurgulamıştır. Öyleki bu tür
çalışmaların etkin ve organize bir şekilde yürütülebilmesi için bir Propaganda
Vekâleti teşkili konusunun bile düşünülmesi gerektiğine atıfta bulunmuştur. Her
ne kadar söz konusu dönem itibariyle bu öneri kabul görmese de24 bahsi geçen
21
22
23
24
“Başvekâlete Bağlı Matbuat Umum Müdürlüğü Teşkiline ve Vazifelerine Dair Kanun”,
Resmî Gazete, 28 Mayıs 1940, S.4520, Kanun No: 3817, Kabul Tarihi: 22.05.1940.
Turizm Müdürlüğü’nün Ticaret Vekâleti’ne bağlı olduğu dönemde Turizmi Teşvik
Kanun Layihası adıyla bir tasarının hazırlandığı görülmektedir. Turizm Müdürlüğü’nün
Matbuat Umum Müdürlüğü bünyesinde Başvekâlet’e bağlanmasıyla Umum Müdür Selim
Rauf Sarper yeniden incelenmek, düzenlenmek ve sunulmak üzere bir talep yazısıyla
Başvekâlet’ten bu layihanın iadesini istemiştir (BCA, D:101-58, FK:30..10.0.0, YN:22.127..2.,
26/04/1940); Söz konusu çalışmalar ancak 1950’de çıkan “Turizm Müesseselerini Teşvik
Kanunu” ile tamamlanabilmiştir.
Hasan Reik Ertuğ, “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerine
Düşünceler I”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.148, Temmuz 1943, s.201.
“Matbuat Umum Müdürlüğü Bütçesi”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.25, Devre: 6, İçtima:3, 62.
379
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
gelişmeler Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü’nün (BYUM) teşkili çalışmalarını
tetiklemiştir. Bu konudaki çalışmalara temas eden Yunus Nadi Abalıoğlu da
savaş sırasında Türkiye’ye yönelecek propagandalara karşı uyanık olunması ve
tedbir alınması için Matbuat Umum Müdürlüğü bünyesinde yürütülen radyo ve
turizm işlerinin Başvekâlet’e bağlanarak bir umum müdürlüğün çatısı altında
birleştirilmesi yönündeki çalışmaları yerinde ve faydalı bulmuş, turizmin devlet
tarafından acele, sistematik ve planlı bir şekilde ele alınmasıyla Türkiye için
ciddi faydalar temin edileceği konusunda görüş bildirmiştir.25
Nitekim bu süreç 22 Temmuz 1943 tarihi itibariyle yine Başvekâlet’e bağlı
olarak Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü’nün (BYUM) teşkiliyle sonuçlanmıştır.
BYUM kanunun gerekçeleri arasında savaşın gitgide genişlemesinin ve
takibinin daha da zorlaşmasının basın, yayın, turizm ve propaganda işlerinin
eldeki dar kadro ve yetkilerle sürdürülmesini güçleştirdiği belirtilmiştir.
Geçirilen üç senelik tecrübe döneminde gerek görevlerin ihtisas dairelerine ve
bu daire amirlerine gereği gibi dağıtılmamış bulunması ve gerekse bu görevlere
karşılık umum müdürlüğe ve teşkilat bölümlerine düşen yetkilerin açık bir
şekilde çerçevelendirilmemiş olması nedeniyle uygulamada birçok zorlukla
karşılaşıldığı da vurgulanmıştır. Buna karşılık matbuat, radyo ve turizm
hizmetlerinin önemi savaşın başlamasını takip eden süreç içinde her geçen gün
daha da artmış ve millî mevcudiyet açısından hayatî sayılabilecek bir konuma
yükselmişti.26 BYUM; basın, yayın ve telkin vasıtalarından faydalanarak
Türkiye’nin medeniyet ve kültür varlıklarını, sanat ve tabiat güzelliklerini, siyasi
olay ve gelişmeleri ülke içinde ve dışında doğru olarak tanıtmak ve yaymak,
Hükümet’in iç ve dış siyasetini, yurt ve dünya yayın vasıtalarına ve kamuoyuna
doğru olarak aksettirmek, yabancı ülkelerin basın ve yayın faaliyetlerini ve
olaylarını ülkenin ilgili makamlarının bilgisine sunmak ve halka ulaştırmak; ülke
menfaatleri için zararlı etkiler yapabilecek basın, yayın ve telkin faaliyetlerinin
mahiyeti hakkında halkı aydınlatmak ve bu gibi faaliyetleri denetlemekle
yükümlü idi. Bu birim ayrıca iç ve dış turizm faaliyetlerini idare, tanzim, teşvik
ve denetlemek gibi görevleri üstlenmişti.27
BYUM’nin birimleri arasında Turizm Dairesi de yer almaktaydı.
Müdürlüğüne turizm konusunda dönemin yetkin isimleri arasında yer alan
Süreyya Ergün’ün tayin edildiği28 bu dairenin başlıca görevleri; iç ve dış turizm
hareketlerinin millî menfaatlere uygun yolda gelişmesi ve yayılması için gereken
araştırmaları yapmak, resmî daire ve teşekküllerle hususi teşebbüsler ve turizm
25
26
27
28
İnikat, 25/V/1942.
Yunus Nadi, “Propaganda”, Cumhuriyet, 20.03.1940, s.1 ve 5.
“BYUM Vazife ve Teşkilatı Hakkında Kanun Layihası ve Muvakkat Encümen Mazbatası”,
TBMM Zabıt Ceridesi, C.4, Devre:7, İçtima F, 49. İnikat, 16/VII/1943.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Teşkilat, Vazife ve Memurları Hakkında Kanun”,
Kabul Tarihi: 16/07/1943, Kanun No:4475, Resmî Gazete, S.5462, 22 Temmuz 1943.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü’nde”, Ulus, 10.08.1943, s.2; “Basın ve Yayın Umum
Müdürlüğü”, Akşam, 13.8.1943, s.3; “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü”, Vakit, 13.08.1943, s.3.
380
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
sanat ve meslekleri arasında gaye ve iş birliği sağlamak, turizm hareketlerinin
önemini anlatacak yayınlar hazırlamak, Umum Müdürlüğün turizm ile ilgili işlerini
ve milletler arası turizm kurumlarıyla ilişkilerine ait işlemleri yürütmek idi.29
BYUM’nin İkinci Dünya Savaşı yıllarında merkezî Avrupa devletlerinin
propaganda teşkilatlarının tarz ve yöntemleri model alınarak, bir Propaganda
Vekâleti gibi büyük çaplı bir teşkilat ve yetki ile kurulduğu anlaşılmaktadır.30
Turizm işlerinin birçok ülkede devletin propaganda teşkilatı içinde yer aldığı bu
dönemde Almanya’da Propaganda ve Halkı Aydınlatma Vekâleti, yine propaganda
faaliyetlerine hizmet etmek üzere İtalya’da Popüler Kültür Vekâleti, Japonya’da
Hükümet Danışma Bürosu ve Eğitim Vekâleti’ne bağlı Düşünce İdare Bürosu,
SSCB’de Devlet Yayın Kuruluşu, İngiltere’de Enformasyon Vekâleti, ABD’de Savaş
Enformasyon Dairesi ve Stratejik Savaş Departmanı gibi kurum veya kuruluşlar
turizm işleri ile radyo, sinema ve edebiyat alanındaki çalışmaları yürütmekle
yükümlüydüler. Ayrıca basın ve yayın faaliyetlerini (gazete, aiş, broşür, pul,
karikatür vb.) yürütmek, simge ve slogan oluşturmak, miting düzenlemek gibi
işleri yapmakla da görevliydiler.31
Dünyadaki bu gelişmelerin de etkisiyle millî teşkilatlanma ile millî turizm
politikasının modern turizmin unsurları arasında yer aldığını ifade eden Turizm
Dairesi Müdürü Süreyya Ergün Türkiye’de turizm imkânlarını tayin eden
unsurların başında psikolojik faktörün bulunduğuna temas etmiş, bunun için de
ilk olarak ülkede bir turizm zihniyetinin yaratılması gerektiğine değinmiştir.32
Ergün, Türkiye’nin başlıca turizm cazibe merkezlerinin tabiat, tarih ve millî sanat
unsurlarına dayandığını ve bunların millî iftihar vesilesi olarak millî propaganda
için önem arz ettiğini ifade etmiştir.33 BYUM Müdürü Nedim Veysel İlkin ise
bu dönemde kaleme aldığı bir makalede turizm bakımından Türkiye’nin tarih,
coğrafya ve tabiat zenginliklerine temas ederek: “Turizm mevzuunu yalnız bir
inansman ve ekonomi mevzuu olarak değil, nihayet bilgi ve hamle mevzuu olarak
ele almağı yerinde bulduk.” demiştir. Bu suretle Umum Müdürlüğün turizm
faaliyetlerine yönelik bakış açısını dile getiren İlkin takiben: “ülkede turizm ikrinin
her gün biraz daha zihinlerde yer ettiğini, bölge bölge faaliyete geçen çalışmaların her
29
30
31
32
33
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Teşkilat, Vazife ve Memurları Hakkında Kanun”,
Kabul Tarihi: 16/07/1943, Kanun No:4475, Resmî Gazete, S.5462, 22 Temmuz 1943.
Almanya ve İtalya gibi mihver devletleri İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra turizmle
propagandayı birbirinden ayırmışlar, ancak Türkiye’de genel propaganda çalışmaları ile
turizm propaganda çalışmaları bir süre daha birbirine paralel olarak devam etmiştir (Turizm
Bilgisi ve Turizm Meselelerimiz, Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları
Birliği, Ankara, 1963, s.120-121).
Konu ile ilgili olarak bkz.; Sezer Akarcalı, İkinci Dünya Savaşı’nda İletişim ve Propaganda, İmaj
Yayınevi, Ankara, 2003.
Süreyya Ergün, “Turizm İmkânlarımız I”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.148, Temmuz 1943,
s.206-208.
Konuya ilişkin olarak bkz.; Süreyya Ergün, “Turizm İmkanlarımız II”, Siyasî İlimler
Mecmuası, S.149, Ağustos 1943; Süreyya Ergün, “Turizm İmkânlarımız III”, Siyasî İlimler
Mecmuası, S.150, Eylül 1943.
381
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
geçen yıl biraz daha genişleme belirtileri gösterdiğini” vurgulamıştır.34
BYUM’nin birimleri arasında yer alan Turizm Dairesi mülga Başvekâlet
Matbuat Umum Müdürlüğü bünyesindeki Turizm Müdürlüğü’nün görev alanını
biraz daha genişleterek ve daha büyük bir yetki çerçevesinde üstlenmiştir.35
Örneğin bu birim Basın, Yayın ve Turizm Enstitüsü kurmak hususunda yetkili
kılınmıştı. Nitekim bu yetki çerçevesinde yüksek dereceli bir ihtisas eğitimi
vermek ve basın, yayın ve turizm mesleklerinin tarihi ve geleceği konusunda
incelemelerde bulunmak üzere çalışmalara başlandığı görülmektedir.36 Buna
ek olarak söz konusu birimin bünyesinde bir İşbirliği Kurulu teşkil edilmiş ve
bu şekilde yapılacak çalışmalar konusunda devletin ilgili kurumları arasında
işbirliğinin tesisi ve verimliliğin artırılması hedelenmiştir. Bu dönemde BYUM
kanunu tasarı çalışmalarını ele alan aydınlardan biri olan Cumhuriyet gazetesi
yazarı Hasan Reik Ertuğ da bu konuda belirli bir bölgeye özel bir turistik önem
kazandırmak veya bu bölgenin mevcut turistik kıymetini ortaya çıkarmak
amacıyla ilk olarak nakil vasıtalarının hareket vakitlerinde ve ücret tarifelerinde
bu amacı gerçekleştirecek düzenlemelerin yapılması, yerel otel, gazino ve
eğlence yerlerinde turist ağırlayabilecek imkânların geliştirilmesi ve o yerin
turistik değeri hakkında kamuoyunun aydınlatılması gibi faaliyetlere öncelik
verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu amaca ulaşmak için de söz konusu
umum müdürlüğün Dâhiliye Vekâleti, devlet demir yolları, deniz yolları,
yerel belediye, Belediyeler Bankası gibi kurum ve kuruluşlar ile iş birliğinin
kaçınılmaz olduğunu dile getirmiştir.37
Yataklı Vagonlar Şirketi Türkiye Mümessili Hüsnü Sadık Durukal ise
turistlerin seyahat kararı almaları, seyahat programlarını hazırlamaları ve bunu
uygulamaya geçirmeleri aşamalarında seyahat müesseseleri ve acentelerinin
önemine vurguda bulunmuş ve bu faaliyetlerin nihayetinde teşebbüs kudret ve
kabiliyeti gerektiren bir teşkilat ve ihtisas işi olduğunu vurgulamıştır. Durukal;
ulaşım, konaklama, tarihî eserlerin korunması ve teşhiri, spor ve sanat çalışmaları,
tanıtıma yönelik yayın faaliyetleri ve mevzuat çalışmaları gibi turizm altyapısını
geliştirmeye yönelik işler konusunda Hükümet’in belediyelerin ve mahallî
turizm teşekküllerinin desteği olmaksızın seyahat teşekküllerinin kendilerinden
beklenilen faydaları sağlayamayacağına işaret etmiştir.38 Nitekim söz konusu
kanun çerçevesinde tesis edilen İşbirliği Kurulu bu gibi sorunlara çözüm bulmak
üzere faaliyet göstermek amacındaydı. Tör de konuya ilişkin olarak bahsi
geçen mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde Türkiye’deki turizm çalışmalarında
34
35
36
37
38
Nedim Veysel İlkin, “Turizm”, Radyo, C.4, S.37, İkinci kânun 1945, s.3; İlkin’in söylemlerini
ve turizm konusunu ele alan şu yazıya bkz.; Vâ-Nû, “Önümüzde Beliren Turizm Memleketi
Olmak Ümidi”, Akşam, 30.01.1945, s.3.
Hasan Reik Ertuğ, Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerinde
Düşünceler II”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.153, Birinci kânun 1943, s.484.
Süreyya Ergün, “Turizm Öğretimi”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.152, İkinci Teşrin 1943, s.456.
Hasan Reik Ertuğ, “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerinde
Düşünceler III”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.154, İkinci kânun 1944, 575-576.
Hüsnü Sadık Durukal, “Turizm Teşkilatının Ehemmiyeti”, Akşam, 20.05.1945, s.4.
382
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
hedefe hızlı, başarılı ve ahenkli bir şekilde ulaşmak ve mevcut imkânları en iyi
şekilde kullanmak amacıyla turizm bölge planlarının oluşturulması konusuna
temas etmiş, bu iş için de ilk olarak Marmara ve Ege bölgelerinin ele alınması
gerektiğini belirtmiştir.39 Nitekim 1944 yılı itibariyle İşbirliği Kurulu’nun
çalışmalarını desteklemek üzere BYUM’nin başkanlığında bir Bakanlıklararası
Turizm Komisyonu teşkil edilmiştir. Bu komisyonun bünyesine faaliyet gösteren
Tetkik Heyeti Bergama ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’nde turistik incelemelerde
bulunmuştur.40 Heyetin ilk incelemeleri İzmir valisi ile belediye reisinin de hazır
bulunduğu bir toplantıda değerlendirilmiş, bunların neticeleri ve bu doğrultuda
yapılacak çalışmalar ele alınmıştır.41 Komisyonun çalışmaları sonucunda
1945 yılı itibariyle, Bergama ve İzmir’deki turizm potansiyellerine ve turizm
altyapısındaki eksikliklere dair önemli tespitlerde bulunan ve mevcut sorunların
giderilmesine yönelik öneriler sunan kapsamlı bir rapor hazırlanmıştır. Bu
rapor Başbakanlık makamına sunulmuştur.42 Bu çerçevede yurt dışından ülkeye
davet edilecek misairlere, ülkeye gelecek turistlere ve yerli halka propaganda
amaçlı olarak Devlet Konservatuvarı sanatçıları tarafından Bergama’daki antik
tiyatrolarda klasik tiyatro temsillerinin sunulması da savaş sonrasındaki dönem
için planlanan çalışmalar arasında yer almıştır.43
Bu çalışmalardan anlaşıldığı üzere, Urfa Milletvekili Suat Kemal
Yetkin’in de belirttiği gibi BYUM kanunu ile iç turizm millî bir dava olarak
ortaya konulmuş ve umum müdürlük devletin diğer teşekkülleriyle işbirliği
yapabilecek konuma yükseltilmiştir. Davanın önemi ve büyüklüğü nispetinde
yapılacak işlerin güçlüklerle dolu olduğu görülse de bu gelişmeler Türk turizmi
konusunda yapılacak ciddi çalışmalar için yasal bir temel hazırlamıştır.44 Ancak
söz konusu süreç içinde yapılan bu mevzuat düzenlemelerine ve iyi niyetli
çalışmalara rağmen turizm faaliyetlerinin kendine özgü mecrasından çok basın
ve yayın çalışmalarının gölgesi altında kaldığı görülmüş ve turizm işlerinin
devlet tarafından bağımsız olarak ele alınmaması yapılan çalışmaların etki
derecesini düşürmüştür.45
Savaşın sonlarına doğru Celâleddin Ezine bir makalesinde Avrupalıların
ve Amerikaların Türkiye’yi tanımadıklarına, büyük bir inkılâp hareketi
geçirmesine rağmen Türkiye’nin yabancılar tarafından Mısır, İran ve Arabistan
gibi ülkelerle bir arada değerlendirildiğine işaret etmiştir. Turizm politikasının
hem propaganda hem de iktisadi siyasetle ilgili olduğuna vurguda bulunan
Ezine’nin idari teşkilattaki propaganda ve turizm şubelerini birleştirmek
39
40
41
42
43
44
45
Vedat Nedim Tör, “Kalkınma Endüstrisi: Turizm”, Hep Bu Topraktan, S.5, Mart 1945, s.61;
“Ege’de Turizm İşleri”, Akşam, 08.12.1944, s.6.
“İzmir Turizm Cemiyeti İdare Heyeti Kuruldu”, Vakit, 09.12.1944, s.4.
Söz konusu rapor için bkz.; Bergama Temsilleri ve Turizm İşleri/Bakanlıklararası Turizm
Komisyonu Raporu, Başbakanlık BYUM Yayınlarından: 9, Ankara, 1945.
Süreyya Ergün, “Bergama’da Turizm Tetkikleri”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.560, Aralık 1944,
s.510; “Bakanlıklararası Bergama Heyeti’nin Tetkikleri”, Radyo, 1 Şubat 1945, C.4, S.38, s.7.
Suut Kemal Yetkin, “İç Turizm Dâvası”, Ulus, 18.07.1943, s.1 ve 3.
Selâhaddin Çoruh, Turizm Çalışmalarımızın Geçmiş Günleri, Güven Matbaası, Ankara, 1974, s.2-3.
383
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
suretiyle bir Bakanlığın teşkilinin bile düşünülebileceğini ifade etmesi46 konuya
ilişkin ciddi tespitlerden birini teşkil etmektedir.
Demir, kara, deniz ve hava yolları nakliyatı, seyahat emniyeti ve
hizmetleri, liman ve teçhizatı işleri ile uğraşmakla yükümlü olmak üzere 1939’da
teşkil edilen Münakalat Vekâleti de ulaştırma ve bununla doğrudan ilgili turizm
faaliyetleri için esaslı bir yasal altyapı oluşturmuş, böylelikle bu konulardaki
çalışmalar daha planlı ve programlı bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır.47
Aynı yıl teşkil edilen Naia Vekâleti ise demir yolları ve limanlar inşaatı, şose
ve köprü işleri, iç seyahatlerde kullanılmak üzere nehirlerin ıslahı gibi görev
ve sorumluluklar üstlenmiştir.48 1940 yılı Ağustos ayında yürürlüğe giren bir
nizamname ile de Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti gümrük ve tarifelerle ilgili asli
vazifeleriyle birlikte gümrük memurlarının mesleki bilgilerini genişletecek ve
iş sahiplerini gümrük işlemleri hakkında aydınlatacak tedbirleri almak ve bu
hususta yayın faaliyetlerinde bulunmak, gümrük işlemleri bakımından yolcu
ve turizm hareketlerini kolaylaştıracak tedbirleri almak gibi turizmle yakından
ilgili görev ve sorumluluklar yüklenmiştir.49
Ayrıca savaş yıllarında ülkeye gelen turistlerin dövizleri polis tarafından
toplanmak suretiyle yolcu pasaportuna eklenmekte iken bu nedenle oluşan
zaman kaybını ve zorlukları engellemek üzere yapılan yeni bir düzenleme ile
yabancıların beraberlerinde getirdikleri paralar gümrüklerdeki döviz listelerine
kaydedilmeye başlanmış, böylece yolcular ikamet süreleri ne kadar olursa
olsun ülke dışına çıkarlarken bu vesikada belirtilen paralardan harcamadıkları
kısımları kambiyo murakabe mercilerinin vizesine gerek olmadan harice
çıkarabilme imkânına kavuşmuşlardır.50 Benzer şekilde çıkan bir karara göre,
ülke dışından gelen yabancılar beraberlerindeki kıymetli eşyaları Türk gümrük
kapılarında dolduracakları beyannamelere veya pasaportlarına kayıt ettirmek
suretiyle bunları ülke dışına çıkışlarında beraberlerinde götürebilme hakkına
sahip olmuşlardır.51 Bu dönemde yolcu, turist, eşya, Türk lirası, yabancı para,
döviz ve vergi işlemleri için gümrük kapılarında uygulamaya geçirilmek üzere
yeni düzenlemeler yapılmıştır. Yolcuların seyahat işlemlerini kolaylaştırmaya
yönelik bu düzenlemeler kapsamında örneğin kendilerine ait otomobilleri veya
diğer araçlarla tamamen turistik amaçlarla seyahat edenlerin triptik/gümrükten
46
47
48
49
50
51
Celâlettin Ezine, “Propaganda ve Turizm İçin Bir Bakanlık Kurmalıyız”, Cumhuriyet,
13.07.1945, s.2.
“Münakalât Vekâleti Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 31 Mayıs 1939,
S.4220, Kanun No:3613, Kabul Tarihi: 27/05/1939.
Naia Vekâleti Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 30 Mayıs 1939, S.4219,
Kanun No: 3611, Kabul Tarihi: 26/05/ 1939.
“Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinin Teşkilât ve Vazifelerine Dair Nizamnamenin Meriyete
Konulması”, Resmî Gazete, 22 Ağustos 1940, S. 4594, Kararname No: 2/14153; “Gümrük ve
Tekel Bakanlığı”, TTOK Belleteni, S.87, Mayıs 1949, ss.19.
“Yolcu Paraları Hakkında”, Resmî Gazete, 28 Nisan 1939, S.4195, Tamim No:8105/2530.
“Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki 12 Numaralı Kararnameye Ek Karar”, Resmî
Gazete, 28 Eylül 1939, S.4322, Kararname No: 12019.
384
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
geçiş karnesi52 ve muvakkat mualık53 işlemlerinin hızlı bir şekilde bitirileceği ve
yolculara her türlü iş ve işlemleri konusunda nezaket ve kolaylık gösterileceği
de belirtilmiştir.54
Bu dönemde yürürlükte olan yabancıların ikamet ve seyahatleri
hakkındaki kanunda da birtakım değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda
ikamet, misairlik veya herhangi bir maksatla bir yabancıyı yanına, evine ve
idaresi altındaki herhangi bir yere kabul eden hakiki ya da hükmi bir şahıs
24 saat zarfında en yakın polis veya jandarma karakoluna bu yabancının
kimlik bilgilerini bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Bu hüküm hiçbir menfaat
olmaksızın yedi günü geçmeyen özel misairlikleri de kapsayabilecekti.
Yabancıların girmelerinin veya ikamet etmelerinin yasaklandığı bölgelerin yanı
sıra belirli bölgelerde tek ve toplu hâlde ikamet ve seyahatler de İcra Vekilleri
Heyeti kararı ile yasaklanabilecek ve hatta bunun için zabitlerin izni de talep
edilebilecekti.55 Bu düzenleme de savaş yıllarında önem arz eden istihbarat
çalışmalarına katkı sağlamak ve yaygınlaşan casusluk faaliyetlerine karşı tedbir
almak üzere ülkedeki yabancı hareketlerini kontrol altında bulundurmaya
yönelik girişimler arasında yer almıştır.
Turizm faaliyetlerine doğrudan etki eden bu kanunlara ek olarak
ülkenin iktisadi yapısına ciddi anlamda müdahale eden Millî Korunma
Kanunu56 da söz konusu dönemde turizm faaliyetleri ile bağlantılı önemli
kanuni düzenlemeler içinde yer almıştır. Seferberlik ve devletin savaşa girmesi
gibi olağanüstü durumlarda devletin işleyişini takviye etmeye yönelik olarak
çıkarılan Millî Korunma Kanunu, millî müdafaa çalışmalarına hizmet etmek
üzere sosyal hayatta meydana getirdiği birtakım kısıtlamaların yanı sıra tarım,
sanayi ve ulaştırma gibi turizmle ilişkili olan diğer alanlarda da etkin bir devlet
52
53
54
55
56
Triptik/Gümrükten Geçiş Karnesi; kara yolu ile yapılan uluslararası yolculuklarda
taşıtların yabancı gümrüklerden geçişini sağlayan, kullanılan taşıta ve karne sahibine ait
bilgilerin yer aldığı, belirli bir geçerlik süresi olan belgeyi ifade etmektedir.
Muvakkat Mualık; turistlerin beraberlerindeki motorlu özel nakil vasıtalarını belirli bir
süre için gümrük resminden muaf olarak ithal edebilmelerini sağlayan uygulamayı ifade
etmektedir.
“Yolcuların Gümrük Kontrolü Hakkında Talimatname”, Resmî Gazete, 9 Şubat 1943, S.5326,
Tamim No:23793/3069, Tamim Tarihi: 30/07/1940; Söz konusu talimatnamede Türkiye’ye
gelen yolcuların döviz ve eşya kontrolleri hakkındaki maddelere ilişkin küçük çaplı
değişiklikler için bkz.; “Yolcuların Gümrük Kontrolü Hakkında Talimatnamede Yapılan
Değişiklik Hakkında Tamim”, Resmî Gazete, 27 Teşrin-i sani 1943, S.5567.
“Ecnebilerin Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki 3529 Numaralı Kanunun Bazı
Maddelerini Tadil Eden Kanun”, Resmî Gazete, 31 Temmuz 1940, S.4575, Kanun No: 3900,
Kabul Tarihi: 24/07/1940; Söz konusu kanuna ilişkin olarak bkz.; “Ecnebilerin Türkiye’de
İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki Kanunun 16 nci Maddesine Bir Fıkra İlâvesine ve 30
ncu Maddesinden 26 Rakamının Çıkarılmasına Dair Kanun Lâyihası ve Dâhiliye ve Adliye
Encümenleri Mazbataları”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.13, Devre: VI, İçtima:1, 72. İnikad 10/
VII/1940 ve 74. İnikad, 24/VII/1940; Hususi misairlerin de 24 saat içinde ilgili mercilere
bilgi vermeleri konusundaki kararname için ayrıca bkz.; BCA, S:16, DN:91, FK: 30.18..1.2,
YN:92.91..16.
“Millî Korunma Kanunu”, Resmî Gazete, 26 Kanunusani 1940, S.4417, Kanun No: 3780,
Kabul Tarihi: 18/01/1940.
385
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
müdahaleciliğini beraberinde getirmiştir.
Bu düzenlemelerin yanı sıra savaş döneminde TBMM Turizm Komitesi
de faaliyetlerini sürdürmüş ve bu süreçte komitede Kâzım Özalp, Hüseyin
Cahit Yalçın, Asım Us, Ahmet Şükrü Esmer, İbrahim Alâeddin Gövsa, Muhittin
Akyüz, Suat Hayri Ürgüplü, Osman Şevki Uludağ ve Ali Fuat Cebesoy gibi
birçok mebus bulunmuştur.57
Türkiye’de turizm faaliyetleri ile ilgili devlet teşkilatındaki bu çalışmaların
yanı sıra, 1943’teki 6. Kurultay’ında yeniden şekillenen nizamnamesinde
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin görevleri arasında: “gençlik, spor ve turizm
işleriyle meşgul olmak”58 ibaresinin yer alması da dikkat çekicidir. Böylece turizm
konusu parti programlarında da yer almaya başlamış ve gündemdeki yerini
korumaya devam etmiştir.
2. İkinci Dünya Savaş Yıllarında Türkiye’de Sivil Ulaştırma Faaliyetleri
Turizm, İkinci Dünya Savaşı öncesinde milyonlarca insanın her mevsimde
ve iklimde birbirleriyle buluşabildiği bir faaliyet alanı hâline gelmiş ve sadece
zenginlere yönelik bir zevk ve imtiyaz olmaktan çıkmıştı.59 Cumhuriyet’in ilk
yıllarından itibaren Türkiye de bu hareketlilikten olabildiğince yararlanmaya
çalışmıştır. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla savaşa her
an karışabilme tehlikesi ve bu nedenle seferberlik ilan edilmesi Türkiye’deki
ulaştırma faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Ülkedeki ulaşım altyapısı
ve araçlarının savaşa girilmesi durumunda yetersiz kalacağı anlaşılmaktadır.
Ancak ulaşım sisteminde Cumhuriyet’in ilk yıllarında atılan temellerin ve
yapılan altyapı çalışmalarının savaş yıllarında ülkeyi büyük çaplı bir ulaşım
sorununun yaşanmasından koruduğunu söylemek mümkündür.60
Devletçilik politikasının yoğun bir şekilde uygulandığı ulaştırma sektörü
savaş yıllarında müdahalelere daha da açık hâle gelmiş ve devletin tam
anlamıyla hâkimiyetine girmiştir. Savaşın başlamasıyla çıkarılan ve Hükümet’e
geniş yetkiler veren Millî Korunma Kanunu ile ülkenin büyük kısmında
uygulanan sıkıyönetim, devlet müdahaleciliğini kolaylaştırmıştır. Kanunun
özellikle Hükümet’in her türlü özel nakil vasıtalarının seferlerini düzenleyip
sınırlayabileceği, nakil ücretlerini belirleyeceği ve bu vasıtaların malzemelerini
ve ücretlerini vererek lüzum görülen yerlerde ve hizmetlerde çalıştırabileceği,
hatta bunları satın alabileceği yönündeki 36. maddesi61 ulaştırma alanında zaten
kısıtlı durumda olan özel teşebbüs faaliyetlerini daha da azaltmıştır. 1940’ta
57
58
59
60
61
“TBMM Turizm Komitesi”, TTOK Belleteni, S.26-81, Nisan 1940, s.12.
“CHP Nizamnamesinin Aldığı Yeni Şekil”, Ulus, 13.06.1943, s.2.
Falih Rıfkı Atay, “105 Yeni Tercüme”, Ulus, 03.11.1944, s.1.
İlhan Tekeli ve Selim İlkin, İktisadi Politikalarıyla ve Uygulamalarıyla İkinci Dünya Savaşı
Türkiyesi, C.2, İletişim Yayınları, İstanbul, 2014, s.394.
“Millî Korunma Kanunu”, Resmî Gazete, 26 Kânun-ı sani 1940, S.4417, Kanun No: 3780,
Kabul Tarihi: 18/01/1940.
386
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
çıkan bir kararname ile: “Hakiki veya hükmi şahıslara ait olup, hususi numara taşıyan
bilumum binek otomobillerle motosikletler ve tenezzühe mahsus motorlu deniz nakil
vasıtalarının seyrüseferden men edildiği ve ecnebi turistlere aid nakil vasıtalarının
memlekete girmelerinden itibaren ancak on beş gün müddetle seyrüsefer edebileceği”62
belirtilmiştir. Bu dönemde yapılan başka bir düzenleme ile özel şahıslara ait
birçok kara ve deniz taşıt vasıtası devletleştirilmiştir.63
1943’te çıkarılan Varlık Vergisi Kanunu64 ise deniz ticareti alanında
faaliyet göstermekte olan bazı özel şirketlerin vergi borçlarını ödeyememeleri
gerekçesiyle tasiyelerine ve gemilerin devlet bünyesine katılmalarına neden
olmuştur. Bu dönemde devlet imkânlarının millî müdafaa ihtiyaçlarına
kaydırılması ulaştırma hizmetlerinde gerekli yatırımları dışında yavaşlatmıştır.
Ulaştırma hizmetlerinde kullanılan araçların yenilenmesi konusunda sıkıntılar
yaşanmış, askerî ihtiyaçların giderilmesine öncelik verilmesi sivil ihtiyaçları
karşılama imkânını azaltmış, bu ihtiyaçlara yönelik hizmetlerin miktarı ve
kalitesi düşmüştür.65
Savaş yıllarında muharip ya da işgal altında bulunan ülkelerden
kaçanların bir kısmı da Türkiye’ye gelmiştir. Bunların arasında seçkin kişiler
olduğu gibi birtakım zararlı faaliyetlerde bulunanlar da vardı. Bu durum
siyasi, iktisadi ve askerî sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Savaşın başlamasıyla
birçok devletin ülkelerine gelen yabancıların seyahatlerini sınırladıkları ve
bu sınırlamaları savaş yıllarında gittikçe artırdıkları anlaşılmaktadır. Örneğin
bu dönemde Bulgaristan’dan transit geçebilmek için aylardır vize bekleyen
Türk vatandaşlarının varlığı bilinmekteydi. Buna karşılık seyahat faaliyetleri
1944 yılı itibariyle Türk Hükümeti tarafından konsoloslukların vizesi ile
Ankara’nın iznine tabi tutulmuştur.66 Bunun dışında savaş başlarında Romanya
Yahudilerinin Noel Yortusu ve yılbaşı kutlaması için 1939 yılı Aralık ayı ile 1940
yılı Ocak ayı arasında İstanbul’a gerçekleştirdikleri iki tenezzüh seyahati savaş
koşulları ve Yahudilere konulmuş sınırlamalar nedeniyle ancak İcra Vekilleri
Heyeti’nin izniyle mümkün olabilmiştir.67
Bu tür sıkıntılara rağmen Türkiye’de ülke içi ve ülkeler arası seyahat
faaliyetlerine hizmet etmek üzere ulaşım vasıtalarını geliştirmeye yönelik ciddi
çalışmalar da görülmektedir. Tör: “Turizm bölgelerinin yolları, bereket ve servet
62
63
64
65
66
67
“Benzin ve Sair Petrol Müştaklarile Müteharrik Bilûmum Kara ve Deniz Nakil Vasıtalarının
Seyriseferinin Tahdidi”, Resmî Gazete, 22 Teşrin-i sani 1940, S.4667, Kararname No: 2/14703,
Kararname Tarihi: 19/11/1940, Karar Sayısı: 75.
“Kullanımlarında Zaruret Bulunan Bazı Hususi Otomobillerle Bir Motosikletin Seyriseferi
Serbest Tutulan Otomobiller Arasına İlavesi Hakkında Kararname”, Resmî Gazete, 10
Kânun-ı evvel 1940, S.4682, Kararname No: 2/14803, 04/12/1940.
“Varlık Vergisi Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 12 Teşrin-i sani 1942, S.5255, Kanun
No: 4305, Kabul Tarihi: 11/11/1942.
As, a.g.e., s.458-459; “Aziz Ogan, “Turizm Bakımından Ölmüş Şehirlerden Priyen, Milet,
Didim, ve Heraklea”, TTOK Belleteni, S.39, Mart 1945, s.12-13.
Celâleddin Ezine, “Memleketimize Gelecek Ecnebiler”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos 1944, s.16.
BCA, S:12407, D:239-1, FK:30..18.1.2, YN:89.113..7, 30/11/1939.
387
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
yollarıdır.”68 diyerek yolların turizm sahasındaki önemine işaret etmiştir. 1939’da
Naia Vekâleti’nin kuruluş kanunu ile Şose ve Köprüler Reisliği teşkil edilmiş ve bu
birim devlet yolları ile birinci derecede önemli olan yol ağlarının programlarının
hazırlanması, devlet yolları ile büyük köprülerin yapımı ve bakımı, vilayetlerin
yol uygulamalarının denetlenmesi, özel idarelerin yol ve köprü projelerinin
onaylanması ve yapım ve koruma işlerinin denetlenmesiyle yükümlü
tutulmuştur. Yol İşleri Bölge Müdürlükleri’nin kurulmasına ilişkin bir hükmün
yer aldığı kanunda bu müdürlüklerin yerleri ile görev ve yetkilerine ilişkin
bir açıklama bulunmadığından69 yurt çapında kapsamlı bölge müdürlükleri
kurulamamış, sadece devlet yolu olan İran transit yolunda ve 1938 tarihli
İzmir Vilayeti Turistik Yolları’nın İnşası Kanunu’nun kabulüyle İzmir’de bölge
müdürlükleri oluşturulabilmiştir. Savaş sırasında ortaya çıkan ihtiyaçlar önce
İstanbul, sonra Mersin’de birer bölge müdürlüğünün daha kurulmasına neden
olmuştur. İlk aşamada devlet yolları ile askerî nitelikteki yolların yapımı ve
bakımı ile uğraşan bu müdürlüklere daha sonra vilayet yollarına dair faaliyetleri
yürütme yetkisi de verilmiştir. Savaş yılları içinde ulaşıma olan gereksinimin
artmasıyla yol çalışmalarına daha fazla ağırlık verme gereği duyulmuş, yeni
yol yapımı ve eski yolların kalitesinin yükseltilmesi için 1942 yılı Haziran
ayında Bayındırlık Vekâleti yetkili kılınmış ve 1943’ten itibaren savaş süresince
uygulamada kalan bir yol programı hazırlanmıştır.70
Savaş döneminde devletin yol politikası, yeni yolların yapımından
ziyade var olan ve işlek yolların gereken kısımlarının ve köprülerin tamiri
şeklinde olmuştur. Bu dönemde turizm açısından önem arz eden Ege bölgesi
yollarının bile ulaştırma faaliyetleri için yeterli durumda olduğunu söylemek
mümkün görünmemektedir.71 Bununla birlikte İzmir’in turistik yollarının yapım
faaliyetleri çerçevesinde şehri çevreleyen yollar dokuzar metre genişliğinde
inşa edilmiş, İzmir-Karşıyaka, Paralıköprü-Bornova-Alsancak-Paralıköprü,
Halkapınar-Bayraklı, Turan-Karşıyaka, Bostanlı-Karşıyaka ve Güzelyalıİnciraltı-Ilıca turistik yolları ilk aşamada tamamlanan güzergâhlar olmuştur.72
1939’da asfalt olarak inşasına başlanan Bursa-Mudanya yolu 1940’ta ulaşıma
açılmıştır.73 Ankara-İstanbul şosesi iki taraftan ulaşıma müsait hâle getirilmiş,
Ankara-Kızılcahamam-Gerede-Bolu-Adapazarı üzerinden ve yine AyaşBeypazarı-Nallıhan üzerinden İstanbul’a otomobille her mevsimde gidip gelmek
mümkün hâle gelmiştir.74 Londra-İstanbul-Bağdat yolunun şark kısmını teşkil
68
69
70
71
72
73
74
Vedat Nedim Tör, “Kalkınma Endüstrisi: Turizm”, Hep Bu Topraktan, S.5, Mart 1945, s.62.
“Naia Vekâleti Teşkilât ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 30 Mayıs 1939, S.4219,
Kanun No: 3611, Kabul Tarihi: 26/05/1939.
Karayolları Tarihi, T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, Pelin
Ofset, 2007, s.83-85.
Vedat Nedim Tör, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi İzmir ve Hinterlandı”, İktisadî Yürüyüş,
S.18, 5.9.1940, s.6.
İzmir’in Turistik Yollarının İnşası İlerliyor”, Akşam, 22.6.1942, s.3.
“TTOK’nın 26 Nisan 1941 Tarihinde Toplanan Senelik Umumi Heyetine Takdim Olunan
1940 Senesi Mesai Raporu”, TTOK Belleteni, S.28-192, Nisan 1941, s.6.
“TTOK’nın 17 Nisan 1943’te Senelik Umumi Heyetine Sunulan 1942 Senesi Raporu”, TTOK
388
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
eden Mersin-Tarsus-Ulukışla ve Tarsus-Payas-İskenderun yolları asfaltlanmış
ve her mevsimde motorlu vasıtaların işleyebileceği bir şekle sokulmuştur.75 1939
itibariyle 40.932 km olan yol uzunluğu 1945 itibariyle 805 km’si asfalt, geri kalanı
makadam, tesviye ve ham olmak üzere ancak 43.511 km’ye yükseltilebilmiştir.
Bu yolların büyük bir kısmı da henüz her mevsim geçit verir durumda değildi.
Savaş yıllarında millî müdafaa çalışmalarına hizmet etmek üzere gerekli olan
kara yolu ulaşımında yetersiz kalındığı, bunun yanı sıra yol yapımı ve bakımı
için öngörülmüş olan yol vergisinin de özellikle dar gelirli vatandaşları zor
durumda bıraktığı anlaşılmaktadır.76 Bu dönemde çıkan ek bir yasa çerçevesinde
alınan kararla yol vergisi %100’lük bir artışla 4 liradan 8 liraya çıkarılmıştır.77
Ülkede 1939’da nakliyat işlerinde kullanılan otomobil, minibüs ve otobüs gibi
motorlu araçların sayısı 11.362 iken 1946 yılı itibariyle bu sayı 10.245’e düşmüş,
yeni vasıta ve yedek parça ithalatında yetersizlik ile sivil hizmette kullanılan
vasıtaların bir kısmının askerî amaçlara tahsisi ülkedeki karayolu seyahati
imkânlarını kısıtlayan önemli etkenler arasında yer almıştır.78
Savaşın yarattığı siyasi ve iktisadi şartlar nedeniyle 1939’da yürürlüğe
giren bir kararname ile her türlü motorlu ve motorsuz deniz ve kara nakil
vasıtalarının ihracı yasaklanmıştır.79 Bu şekilde seyahat amacıyla kullanılacak
araçların hareketi kısıtlanmış oluyordu. Bu sorun TTOK’nın başvurusu üzerine
triptik ve gümrüklerden geçiş karneleriyle ülkeye giren turist otomobillerinin
serbestçe ihraç edilebileceklerine dair karar değişikliği ile giderilmiştir.80 Savaş
şartları ve triptik veren bazı yabancı kulüpler ile haberleşme imkânsızlığı
nedeniyle gümrük geçiş karnesi süreleri Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti
tarafından savaş sonuna kadar uzatılmıştır.81 Avrupa’da ve Asya’da uluslararası
vesika vermeye resmî olarak yetkili birçok kulübün kapanışı ve bu nedenle
verdikleri vesikalar konusunda taahhütlerini tutamayacak durumda olmaları82
75
76
77
78
79
80
81
82
Belleteni, S.32, Nisan 1943, s.6-7.
“TTOK’nın 21 Nisan 1945’te Toplanan Senelik Umumi Heyetine Sunulan 1944 Mesai Senesi
Raporu”, TTOK Belleteni, S.41, Mayıs 1945, s.5-6.
Karayolları Tarihi, T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, Pelin
Ofset, 2007, s.83-85.
“Şose ve Köprüler Kanununa Ek Kanun”, Resmî Gazete, 3 Haziran 1943, S.5420, Kanun No:
4427, Kabul Tarihi: 31/05/1943; Bu kanun yol yapım ve bakım işlerinde istenilen sonucun
alınamaması nedeniyle 1 Haziran 1945’te yürürlükten kaldırılmış, 4751 sayılı yasayla yol
vergisi tekrardan 4 lira olarak alınmaya başlanmıştır.
As, a.g.e., 258-259.
“Beynelmilel Siyasi Vaziyetin Aldığı Son Şekil Üzerine Memleket ve Harp İktisadiyatı
İcablarına Göre İhraç Maddelerimiz Hakkında Kararname”, Resmî Gazete, 8 Eylül 1939,
S.4305, Kararname No:2/11869, Kararname Tarihi: 04/09/1939.
“TTOK’nın 1939 Senesi Mesai Raporu”, TTOK Belleteni, S.26-181, Nisan 1940, s.4.
Bu kararın dayandırıldığı 3152 sayılı kanunun 2’nci maddesi için bkz.; “Gümrük Tarifesi
Hakkındaki 1449 Sayılı Kanuna Ek Kanun”, Resmî Gazete, 20 Nisan 1937, S.3585, Kanun No:
3152, Kanun Tarihi: 09/04/1937; “TTOK İdare Heyeti’nin 6 Aralık 1944’te Toplanan 1944
Senesi 20 nci İçtimaının Zaptı”, TTOK Belleteni, S.38, Şubat 1945, s.4.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’de turizm anlayışının yerleşmeye başlamasında
önemi rol oynayan TTOK’nın 1942’de bir nizamname değişikliğine gitme gereği hissettiği
anlaşılmaktadır. Buna göre; TTOK Nizamnamesi, kulübün mahiyetinin ve adının kuruma
389
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
nedeniyle dünya sathındaki gümrük idareleri mevcut olağanüstü koşulları
göz önünde bulundurarak savaş durumunun sonuna kadar Beynelmilel Turizm
İttifakı’na mensup kulüpleri sıkıştırmamıştır. Türkiye gümrük idareleri de
otomobil hareketleri konusunda denetim ve tedbirleri devam ettirmekle birlikte
ikamet sürelerini geçirmiş olup da imkânsızlıklar dolayısıyla memleketten
otomobillerini çıkaramamış olanların incelenmeleri için emniyet teşkilatı ve
TTOK ile işbirliği içinde olmuştur.83 Bununla birlikte savaşın son dönemlerinde
komşu ülkelerin otomobil kulüpleri ile haberleşme imkânının iyice azalması
üzerine TTOK tarafından gümrüklerde bazı araçların taahhütlerine keil
olunamayacağı bildirilmiştir.84 Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti savaş durumu
dolayısıyla ülke içinde yasal kalış süresini tamamlamış olduğu hâlde ülkeden
çıkmayan motorlu araçların imhasına gitme uygulamasından vazgeçip,
bunların gümrük resmine karşılık alıkonulmasını ve hatta bunlar arasında
kullanılabilecek nitelikteki araçların TTOK’ya verilmesini kabul etmiştir.85
Savaş, otomobil ve makine sanayiini harp sanayii hâline çevirince her ülke
ihracat kapılarını diğer ülkelere kapamış, benzin ve diğer petrol ürünleri savaşın
en önemli ihtiyaç malzemeleri içinde yer almıştır. Türkiye gibi makine sanayii
henüz kurulmakta olan, benzin ve diğer petrol ürünlerini hariçten temin etmek
zorunda kalan bir ülkede bu durum çeşitli sıkıntılara neden olmuş, ülkedeki
motorlu ulaşım vasıtaları kadrolarında ciddi boşluklar meydana gelmiştir. Bu
durum sadece benzin ve mazot gibi Rusya, Irak, Romanya ve ABD’den çeşitli
zorluklarla getirilen akaryakıtla çalışan motorlu nakil vasıtalarında değil,
kömürü Türkiye’den temin edilen Devlet Denizyolları İşletmesi’nin banliyö ve ana
hat postalarıyla Şirketi Hayriye’nin boğaz vapurlarında da ciddi sorunlara neden
olmuştur.86 Bu gibi nedenlerle 1939 yılı sonları itibariyle benzin iyatlarında
savaş öncesi döneme göre %10-15 arasında artış gözlemlenmiştir.87 Başvekâletin
8 Eylül 1941 tarihli kararnamesiyle yabancı turistlere bir defaya mahsus olmak
üzere 125 litre, şehirlerarası işleyen otobüslere ayda 300 litre benzin verilmesi,
Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki şehirlerde işleyen otobüslerin ise hareketten
menedilmeleri kararlaştırılmıştır.88 Savaşın son yılı 1945’te benzin iyatlarında
83
84
85
86
87
88
dönüştürüldüğü 1941 yılına ait yeni tüzüğünde daha önceki kanuni düzenlemelerle
kuruma verilmiş olan yetki çerçevesinde motorlu araçların ülkeye giriş ve çıkış işlemlerinin
şartları ve uygulama yöntemleri tanımlanmıştı (“TTOK’nın 29 Eylül 1941’de Tadil ve Tasdik
Olunan Nizamnamesi”, TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, s.3-6).
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d. s.6.
“TTOK’nın Umumi Heyeti’ne 27 Nisan 1946’da sunulan 1945 Senesi Raporudur”, TTOK
Belleteni, S.52, Mayıs 1946, s.3.
“TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
Kemal Aygün, “İstanbul’da Münakale Buhranının Sebepleri”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan
1943, s.20-21.
“TTOK’nın 1939 Senesi Mesai Raporu”, TTOK Belleteni, S.26-181, Nisan 1940, s.4.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…” a.g.d., s.6; Yabancı turist otomobillerine
verilecek benzin miktarına ilişkin tartışmalar savaşın ilerleyen süreçlerinde de devam
etmiştir. Örneğin, konu ile ilgili olarak Ticaret Vekâleti’nin akaryakıt ve madeni yağlar
ile ilgili talimatnamesi hakkında basına yansıyan 1944 yılına ait bir haber için bkz.; “Nakil
Vasıtalarına Ne kadar Benzin Verilecek?”, Cumhuriyet, 27.03.1944, s.2.
390
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
bir düşüş söz konusu olsa da özel otomobillerin serbest işlemelerine henüz
izin çıkmamıştır.89 İstanbul Emniyet 6. Şube Müdürü Kemal Aygün’ün de
vurguladığı üzere savaşın başlamasıyla bütün ülkelerde olduğu gibi İstanbul’da
da ulaştırma hizmetlerinde yetersizlik meydana gelmiş, ülkeye otomobil ve
yedek malzeme ithali hemen hemen imkânsız bir hâl almıştır.90 Savaş yıllarında
Bursalı otomobilcilerin şehre az sayıda lastik gönderilmesinden ötürü lastik
bulamamaktan yakınarak yaz mevsiminde başlayacak turist akını esnasında
çalışamayacaklarını ifade etmeleri ve söz konusu dönemde bu sorundan ötürü
bir kısım araçların garajlara çekilmesi durumun ciddiyetini göstermektedir.91
Savaşın son dönemlerinde Bulgaristan’ın SSCB tarafından işgali Avrupa
ile otomobil vasıtasıyla tesis edilen ulaşım faaliyetlerinin kesintiye uğramasına
yol açmıştır.92 Bununla birlikte savaş yıllarında Beynelmilel Gümrüklerden Geçiş
Karneleri ile Ayındeli (Cilvegöz) ve Kapıkule gümrük kapılarından Türkiye’ye
giren otomobil sayısı toplamı 597 olmuş, bu araçların çoğu ülkeye girdikleri yıl
içinde ülke sınırları dışına geri çıkmıştır.93 TTOK tarafından verilen Beynelmilel
Otomobil Vesikası sayısı da savaş yıllarında önemli oranda düşüş göstermiştir.94
Savaş yıllarında demir ve deniz yolları taşımacılığı da önem arz etmiş,
Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğü (DDYLUM) 27 Mayıs
1939’da kurulan Münakalat Vekâleti’ne bağlanmıştır.95 Savaş sırasında yapılan
demir yolu hattı 211 km ile sınırlı kalmakla birlikte,961938’de DDYLİUM
tarafından taşınan yolcu sayısı toplamı 23.402.134 iken savaş yıllarında her
yıl düzenli artışla 1945’e gelindiğinde bu sayının neredeyse iki katına çıktığı
görülmüştür.97 Savaşın Akdeniz’e yayılması üzerine deniz taşımacılığındaki
hareketlilik kara taşımacılığına kaymış, bu yıllarda kara yolu taşımacılığı
ciddi bir gelişme gösteremediği için demir yollarının görev yükü ve iş hacmi
artmıştır. Artan talebi karşılamak için idare tarafından vagon ve lokomotif satın
alınmak istenmişse de savaş sebebiyle fazla sayıda alım mümkün olmamıştır.
Bu yıllarda askerî amaçlı yük taşımacılığı daha fazla önem kazanmış, böylece
bazı yolcu trenleri iptal edilerek, yük treni sayısı artırılmış, bu da yolcu
taleplerinin karşılanamamasına yol açmıştır. Savaş yıllarında yıpranan demir
89
90
91
92
93
94
95
96
97
“TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
Kemal Aygün, “İstanbul’da Münakale Buhranının Sebepleri”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan
1943, ss.20-25.
Bursa Otomobilcileri Lastik İstiyorlar”, Cumhuriyet, 17.06.1941, s.3.
“TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
TTOK’nın 1939-1945 yılları arasındaki raporları konu hakkında ayrıntılı bilgi vermektedir.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., .4; “TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık
Raporu…”, a.g.d., s.6.
“Münakalât Vekâleti Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 31 Mayıs 1939,
S.4220, Kanun No:3613, Kabul Tarihi: 27/5/1939.
As, a.g.e., s.190-191.
İş Umum Müdürlüğü’nün istatistik yıllıklarına göre 1944 yılı itibariyle taşınan toplam
yolcu sayısı 44.176.534, 1945 yılı yedi aylık verilerine göre 29.179.436’dır (İsmail Yıldırım,
Cumhuriyet Döneminde Demiryolları (1923-1950), AKDTYK Atatürk Araştırma Merkezi
Yayınları, Ankara, 2001, s.176-177.
391
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
yolları işletme araçları ile personel sayısının artması masraları yükseltmiş, bu
nedenle tarife iyatları savaş yıllarında savaş öncesine göre 10 kat daha fazla
artış göstermiştir. Bununla birlikte yolcu tarifelerinde %70’lere varan turizmi
teşvik amaçlı indirimlerle bu zamların etkisinin en aza indirilmeye çalışıldığı
anlaşılmaktadır.98
Türkiye’de yataklı vagonlarla yapılan yolculuklara talebin artmasıyla
1941 yılı itibariyle Uluslararası Yataklı Vagonlar Şirketi’nin Anadolu hattına tahsis
edilen yataklı vagon sayısı 164’e çıkarılmıştır. Turizmi geliştirmek düşüncesiyle
turistik gruplar için ören yeri, fuar, sergi, kaplıca gibi yerlere gideceklere indirimli
biletler tahsis edilmiştir.99 DDYLİUM tarafından 1939’da yayınlanan bir tamimle
yolculukları kolaylaştırmak üzere gidiş-dönüş, halk ticaret ve aile yolcu biletlerinin
üzerinde alım ve geçerlilik işlemleri, numaraları, seyahat güzergâhları, tarih ve
saatleri, ücretleri gibi açıklayıcı bilgiler net bir şekilde yer almaya başlamıştır.100
Bu dönemde Uluslararası Yataklı Vagonlar Şirketi Genel Müdürlüğü, Ankara
Garı’ndaki İstasyon Gazinosu’nun işletme hakkını almıştır.101 Dünyadaki
buhrana rağmen ülke sathında demir yolu çalışmalarına devam edilmiş,
hatlar her geçen sene İran ve Irak sınırlarına doğru genişletilmiştir.102 Anadolu
içlerinde demir yolları seferlerinde aktarmalar azalmış ve Eskişehir, Karakuyu,
Baladuz’da vagon değiştirmeden Haydarpaşa’dan İzmir’e ve Eğridir’e doğru
gidip gelmek mümkün hâle gelmiştir.103 Devlet Demiryolları İşletmesi savaşın
yarattığı sorunlar nedeniyle 1942’de demir yolu ile yolcu nakline sınırlamalar
getirmiş, günübirlik yapılan seferler haftada dört güne indirilmiş, tenzilatlı bilet
uygulaması da yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni tarifeye göre Toros Ekspresi
haftada iki defa sefere başlamış, Diyarbakır’dan Irak’a giden demir yolu da
Bismil’e kadar ikmal edilerek seyahatlere açılmıştır.104 Ticaret ve millî müdafaa
amaçlı ulaştırma faaliyetlerinin mühim derecede artması nedeniyle Demiryolları
İdaresi ahaliye özel seyahatlerin azaltılmasını tavsiye etmiştir. Bununla birlikte
tarife ücretlerinde görülen artışa rağmen yolcu sayısı azalmamış, hatta bazı demir
yolu hatlarında, banliyölerde ve şehir tramvaylarında seyahat hareketlerinin
daima arttığı görülmüştür.105 1939’da İstanbul Tramvay Şirketi ile Beyoğlu ve
Galata arasındaki yeraltı (taht-el arz) demir yolunun imtiyaz hakkı ve tesisatı
Türk Anonim Şirketi’nin temsilcisi Mühendis M. Henri Speciael ile,106 1943’te
98
99
100
101
102
103
104
105
106
Yıldırım, a.g.e., s.178 ve 184.
As, a.g.e., 181-182.
“D.D/84 Numaralı Tarifenin Tadili ve Bu Tarife Mucibince Satılacak Biletler Hakkında”,
Resmî Gazete, 20 Teşrin-i evvel 1939, S.4341, Tamim No:1461.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.9.
“TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
“Dahili Havadisler”, TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, s.18.
“TTOK’nın 17 Nisan 1943’te Senelik Umumi Heyetine Sunulan 1942 Senesi Raporu”, TTOK
Belleteni, S.32, Nisan 1943, s.3.
“İstanbul Tramvay Şirketi’nin İmtiyaz Hakkı ile Bu Şirket Tesisatının Satın Alınmasına
Dair Olan Mukavelenin Tasdikı Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 20 Haziran 1939, S.4237,
Kabul Tarihi:12/06/1939, Kanun No:3642; “İstanbul Tünel Şirketinin İmtiyaz Hakkı ile Bu
392
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
ise İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi’nin imtiyaz hakkı ve tesisatı
ise Müdür M. S. Gormezano ile imza edilen mukavelelerle107 Naia Vekâleti
tarafından satın alınmıştır.
Savaş yıllarında Semplon ve Toros Ekspresleri ile Rumeli Konvansiyonel
Katarları uluslararası ve Devlet Demiryolları İdaresi yolcu ve banliyö trenleri ise
ülke içi taşımacılık hizmetlerinde bulunmuştur. Avrupa’daki savaş dolayısıyla
Semplon Ekspresi 28 Ekim 1940’tan ve Direct Orient Ekspress’i de 8 Nisan 1941’den
itibaren seyahatlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Konvansiyonel treni de Arda
ve Meriç üzerindeki köprülerin atılması yüzünden faaliyetlerini durdurmuştur.
Bu eksikliği gidermek üzere 14 Temmuz 1941’den itibaren Sirkeci-Kırklareli
arasında işlemek üzere yataklı bir servis konulmuştur.108 Savaş yıllarında
Trakya köprülerinin inşasının bitmesiyle 17 Haziran 1942 tarihi itibariyle
Edirne-İstanbul arasında doğrudan tren seferleri başlamış ve ilk Avrupa treni 19
Haziran’da Edirne’ye gelmiş ve karşılıklı seferler bu şekilde devam etmiştir.109
Sonrasında Sofya ve Bükreş ile doğrudan tren seferleri başlamıştır.110 Romen
ve Bulgar demir yolları mütehassısları Türk yetkililer ile İstanbul’da bir araya
gelerek Balkan demir yollarında yük ve yolcu nakliyatı ve ücret tarifeleri için
ortak bir tarife üzerinde anlaşmışlardır.111 Ayrıca Devlet Demiryolları İdaresi ile
Bulgar Demiryolları İdaresi arasında imzalanan mukaveleye göre bir ülkeden
diğer ülkeye gönderilen eşya vagonlarına karşılık olarak diğer ülke derhal aynı
sayıda vagonu teslim etmekle mükellef tutulmuştur.112 Yunanistan’ın Almanya
tarafından işgal edilmesiyle Türkiye’nin Avrupa ile kesilen demir yolu
bağlantısı 1941 Haziranı’nda imzalanan Türk-Alman Dostluk Paktı ile Yunan
arazisindeki Piythion - Suilingrat arasındaki 67 km’lik demir yolunun Devlet
Demiryolları tarafından işletilmeye başlanmasıyla tekrar sağlanmış ve 1945’e
kadar Türkiye’nin Avrupa ile demir yolu ulaşımı bu şekilde temin edilmiştir.113
Ancak Balkanlar’da savaşın şiddetlenmesi ve Sofya’nın bombalanması üzerine
1943 yılı sonlarında Rumeli demir yolu üzerinden gerçekleşen Avrupa yolcu
nakliyatının durma noktasına geldiği görülmüştür.114 Yapılan çalışmalara
rağmen Suriye-Filistin üzerinden Türkiye-Mısır doğrudan demir yolu seferleri
107
108
109
110
111
112
113
114
Şirket Tesisatının Satın Alınmasına Dair Olan Mukavelenin Tasdikı Hakkında Kanun”,
Resmî Gazete, 21 Haziran 1939, S.4238, Kanun No:3643, Kabul Tarihi:12/06/1939.
İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyaziyle Tesisatının Satın Alınmasına
Dair Mukavelenin Tasdikı ve Bu Müessesenin İşletilmesi Hakkında Kanun”, Resmî Gazete,
27 Temmuz 1943, S.5466, Kanun No:4483, Kabul Tarihi:19/07/1943.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.6.
“Edirne ve Avrupa ile Tren Seferlerinin Başlaması”, TTOK Belleteni, S.31-202, Ağustos 1942, s.20.
“TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
“Hava Postaları”, TTOK Belleteni, S.33, Temmuz 1943, s.18.
“Dahili Havadisler”, TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, s.18.
Yıldırım, a.g.e., s.178-179; Yunan kuvvetlerinin bu hat üzerinde hâkimiyet tesis ettikleri
dönemlerde, Yunanistan’ın husumet içinde bulunduğu Bulgaristan vatandaşlarının
Türkiye’ye giriş-çıkış işlemleri Kapıkule Sınır Kapısı üzerinden gerçekleşmiştir (BCA,
D:426829, FK:30..10.0.0, YN:243.645..9, 07/09/1944).
“TTOK’nın 15 Nisan 1944’te Senelik Umumi Heyetine Sunulan 1943 Senesi Raporudur”,
TTOK Belleteni, S.35, Nisan 1944, s.8.
393
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
ise savaş yıllarında mümkün olmamıştır.115 Söz konusu süre zarfında Hatay’ın
anavatana katılması, ülkedeki demir yollarının kuzeyden Erzurum’a kadar
ulaşması ve Irak hatlarına yaklaşması Türkiye’deki turistik seyahat sahasını
genişletmiştir.116
Söz konusu dönemde demir yolu hizmetlerinde çalışacak personelin
yetiştirilmesi doğrultusundaki örgün eğitim faaliyetleri de dikkat çekmektedir.
Bu çalışmalar kapsamında, 1940’ta Eskişehir’de açılan Demiryolları Sanat Çıraklık
Mektebi117 ile 1942’de lise düzeyinde Ankara’da açılan Demiryol Meslek Okulu
demir yolları fabrika, depo, hat ve işletmelerinde görev yapmak üzere memur
yetiştirmeye başlamıştır.118
1937’de kurulan Denizbank 1939’da lağvedilerek yerine Münakalat
Vekâletine bağlı olarak Devlet Demiryolları İşletme Umum Müdürlüğü (DDYİUM) ve
Devlet Limanları İşletme Umum Müdürlüğü (DLİUM) kurulmuştur. DDYİUM’nin
görevleri arasında Türkiye sahillerinde düzenli posta seferleri, kılavuzluk ve
römorkörcülük tekellerini işletmek, İstanbul civarı iç hatları ve Yalova hatlarını
işletmek, Van Gölü işletme tekelini yönetmek, deniz, göl, nehir ve kanallarda her
çeşit yük ve yolcu nakliyatı yapmak, gemi inşa, tamir ve havuzlarını işletmek;
DLİUM’nin görev ve sorumlulukları arasında ise seyahat gemilerine tatlı su
verilmesi, rıhtımların işletilmesi, ambarlar, antrepolar, umumi mağazalar, deniz
yolcu salonları, sundurmalar, Türkiye sahil ve limanlarında iskeleler, palamar
şamandıraları, fenerler, radyofarlar, deniz işaretleri ve can kurtarma istasyonları
tesisi ve bunların işletilmeleri gibi turizm faaliyetlerinin denize ait kısımları ile
ilgili hususlar yer almıştır.119 Bu iki kuruluş 1944’te Devlet Denizyolları ve Limanları
İşletme Umum Müdürlüğü (DDYLİUM) adı altında birleştirilmiş ve yeni idare
İskenderun ve Mersin limanlarını, kısmen belediye ve özel idarelerin, kısmen
de hakiki ve hükmi şahısların elinde bulunan Samsun, İzmir, Mudanya, Erdek,
Bandırma ve Edremit Liman ve İskeleleri’nin işletilmesini 1944 yılı Temmuz
ayı itibariyle eline almıştır. Yeni işletme bu süreç içinde Kıyı Emniyeti İdaresi’ni,
Şirket-i Hayriye’yi ve İstanbul Limanı’nın Galata Köprüsü’nden başlayarak
Hâliç’in sonuna kadar her iki taraf sahilinde yolcu taşıma işi için gemi işletme
hakkını elinde bulunduran Hâliç Vapurları Şirketi’ni de bünyesine katmıştır.
Şirket-i Hayriye vapurlarının ve Boğaziçi imtiyazının elde edilmesi Denizyolları
İdaresi’ne ciddi bir kazanç sağlamıştır. Böylece yeni yaptırılan yolcu gemileri
ile mevcut ilonun zenginleştirilmesi yoluna gidilmiştir.120 Denizyolları İdaresi
çoğunluğu İstanbul, Adalar ve Anadolu kıyısı olmak üzere ülke kıyıları arasında,
115
116
117
“TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
Vedat Nedim Tör, “Bursa’nın Hususi Meseleleri”, İktisadi Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.19.
“DDY Eskişehir Sanat Çırak Okulu’nun Açılışı”, Demiryollar Dergisi, C.16, S.187-188, Birinci
Teşrin 1940, s.182-183.
118 Haşim Başar, “Demiryol Meslek Okulu”, Demiryollar Dergisi, S.239-241, Ocak-Mart 1945, s.31.
119 Devlet Denizyolları ve Devlet Limanları İşletme Umum Müdürlüklerinin Teşkilat ve
Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 16 Haziran 1939, S.4234, Kanun No:3633, Kabul
Tarihi: 07/06/1939.
120 As, a.g.e., 464.
394
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Şirket-i Hayriye vapurları ise Boğaziçi’nde yolcu taşıma faaliyetlerine devam
etmişlerdir. Denizyolları İdaresi’nin istatistiklerine göre Boğaziçi’nde seyahat
eden yolcu sayısı savaş yıllarında sürekli artış göstermiş, 1941’de 11 milyon
olan yıllık seyahat eden yolcu sayısı 1944’te 14 milyona ulaşmıştır. Savaşın son
yıllarında İzmir ve Mudanya hatlarında yolcu nakliyatında artış görülmüş, 1945
yılı Mayıs ayında Mersin-İskenderun seferine başlayan Denizyolları İdaresi’nin
savaş tehlikesinden dolayı tatil edilen uzun hatlarda da bu süreç içinde gece
seferlerine başladığı anlaşılmaktadır.121 İstanbul’da yolculara kolaylık sağlamak
üzere yenilenen Galata Yolcu Salonu ise 1940 yılı Temmuz ayında hizmete
açılmıştır.122
Bu gelişmelere rağmen savaş ülke kıyılarında, Karadeniz ve Akdeniz’de
deniz yolları ile seyahatlerde de bazı sorunları beraberinde getirmiştir. Örneğin
1943’te Hopa-İstanbul güzergâhında deniz yolu ile seyahat eden Asım Us
ortalama 10-12 gün süren bu yolculuğun savaş hâlinin meydana getirdiği
zorluklar nedeniyle iki katı bir süreye çıktığına, Karadeniz’e çıkan posta
vapurlarının gündüz yol alıp, geceleri belli başlı iskelelerde durduklarına,
vapurların kömür tasarrufuna mecbur tutuldukları için hızlarını azalttıklarına
temas ederek, savaş koşulları içinde deniz yolu ile seyahat konusunda yaşanan
sıkıntılara temas etmiştir.123 Montrö Boğazlar Mukavelesi gereğince boğazlardan
serbestçe geçmek hakkına sahip olan ticaret gemileri Akdeniz ve Ege’de savaşın
yol açtığı durum nedeniyle savaş boyunca iilen bu hükümden yararlanamamıştır.
1940’ta İtalya’nın savaşa katılmasıyla Akdeniz’de deniz traiği tıkanmış, savaşın
Balkanlar’a doğru yayılmasıyla da Avrupa ile Türkiye arasındaki turistik ilişkiler
büyük ölçüde kesilmiş, İstanbul Limanı’na gelen yolcu vapuru ve kurvaziyer
sayısı oldukça azalmıştır.124 1941’de gerek Karadeniz gerekse Akdeniz vasıtası ile
yabancı ülkelere ulaşım yolları kesildiğinden deniz yoluyla ülke dışından hiçbir
yolcu gelmemiştir.125 Savaş nedeniyle Türkiye’nin etrafındaki denizlerde Alman,
İtalyan, İngiliz ve Rus gemi ve denizaltılarının, Denizyolları İdaresi’nin gerek
ülke kıyıları içinde gerekse ülke dışına sefer yapan Türk bandıralı gemilerini
Türk karasularında bile sıklıkla taciz ettikleri görülmüştür. Diğer taraftan Türk
gemileri kimi zaman da Ege, Karadeniz ve Akdeniz’e bırakılan mayınlardan
zarar görmüşlerdir.126 İstanbul Limanı ile Karadeniz ve Akdeniz Türk limanları
arasında ve Pire, İskenderiye, Marsilya arasında ulaşım tekrar 1944 yılı içinde
açılabilmiştir.127 Akdeniz’de savaşın 1945 yılı ortalarında neticelenmesi üzerine
121
122
123
124
125
126
127
“TTOK 1945 Senesi 8 inci İçtimaının Zaptı”, TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945, s.4-5.
Galata Yolcu Salonu’nun açılış haberi için bkz.; “Yeni Yolcu Salonu ve Atölyeler Merasimle
Açıldı”, Akşam, 12.7.1940.
Asım Us, “Karadeniz Yolculuğu”, TTOK Belleteni, S.38, Birinci kânun 1943, s.18.
“Turing Kulübün Yıllık Kongresi”, Cumhuriyet, 27.04.1941, s.2; Çelik Gülersoy ve diğerleri,
Ulusa Adanan Bir Cumhuriyet Anıtı, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu/1923, Fersa
Matbaacılık, Ankara, 2009, s.47-48.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.6.
As, a.g.e., 459-460.
“TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
395
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Kıbrıs’tan Türkiye’ye seyahat taleplerinin arttığı anlaşılmaktadır.128 Denizyolları
İdaresi Türkiye, Yunanistan, Mısır, Filistin Suriye ve Lübnan’ın başlıca limanları
arasında yolcu ve yük nakletmek üzere Doğu Akdeniz adı ile açtığı yeni bir hat
üzerinde ilk seferini 7 Ağustos 1945’te yaparak uluslararası deniz seyahatlerine
tekrar başlamıştır.129
Bu dönemde eğitim faaliyetlerine devam eden Âlî Deniz Ticaret Mektebi
öğrenim programında uzmanlaşmaya gitmiş, güverte ve kaptan sınıfı olmak
üzere iki uzmanlık sınıfı altında eğitim vermiştir. Okulu bitirenler 4 yıl gemilerde
çalışarak mülazım kaptan rütbesine ulaşabilmekte, bu rütbeden sonra isteyenler
asıl meslek diplomasına hak kazanmak üzere sınava tabi tutulmaktaydılar.130
Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü’nün (DHYUM) de İkinci
Dünya Savaşı yıllarında yük ve yolcu nakliyatında dikkate değer bir gelişme
gösterdiği görülmektedir. Kara yollarının henüz gelişmemiş olması, demir
yollarına göre daha ucuza mâl olması, halkın hava yolları ile yolculuğa
alışmaya başlaması ve yeni meydanların sivil havacılığa açılması bu konuda
etkili olmuştur. Millî Müdafaa ve Bayındırlık Vekâletleri’nin ardından 1939 yılı
itibariyle Münakalat Vekâleti’nin bünyesine dâhil edilen DHYUM131 böylelikle
hava yolları nakliyatı faaliyetinde bulunmak üzere devlet teşkilatı içindeki
esas yerini almıştır. 1939’da 3 adet D-Havilland Rapid, 4 adet D-Havilland 86
Ekspres ve 1 adet Dragon Rapid tipi uçak ile toplam 64 koltuk kapasiteli ilo
yapısı, savaş yıllarında iloya eklenen 6 adet D-Havilland Domini (ing) ve 5
adet Junkers-52 ile 19 uçak ve 185 koltuk kapasitesine ulaşmıştır. Bu dönemde
1940’taki düşüş dışında taşınan yolcu sayısında düzenli bir artış görülmüş ve
savaş süresince taşınan toplam yolcu sayısı 49.447’ye çıkmıştır. Bu yıllarda
Adana, Elazığ, Erzurum, Sivas, Afyon, Diyarbakır hatları işletmeye açılmıştır.
1944’ten itibaren Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Antalya, Adana, Gaziantep,
Urfa, Diyarbakır, Van, Malatya, Samsun, Sivas ve Erzurum hatlarında bağlantılı
seferlerin başladığı132 ve hava servislerinin kış ayları dışında düzenli olarak
işlediği anlaşılmaktadır.133 DHYUM 1943 ortalarından itibaren yurt dışına da
açılma planları yapmaya başlamış ve yeni uçak alımları için çeşitli irmalarla
temasa geçmiştir. Bahsi geçen yıl içinde merkezî Avrupa’dan haftada bir işleyen
Lufthansa Şirketi’nin Alman tayyareleriyle Türkiye’ye gelip gidenlerin toplam
128
129
130
131
132
133
“TTOK İdare Heyeti’nin 4 Temmuz’da Toplanan 1945 senesi 9 uncu İçtimaının Zaptı”,
TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945, s.8; TTOK 1945 Senesi 8 inci İçtimaının
Zaptı”, a.g.d., s.7.
“Doğu Akdeniz Hattı”, Cumhuriyet, 20.7.1945, s.4; “TTOK İdare Heyeti’nin 1 Ağustos 1945
Çarşamba Günü Toplanan 1945 Senesi 10 uncu İçtimaının Zaptı; TTOK’nın 1945 Senesi 8
inci İçtimaının Zaptı”, TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945, s.19.
As, a.g.e., 444-445.
“Münakalât Vekâleti Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 31 Mayıs 1939,
S.4220, Kanun No:3613, Kabul Tarihi: 27/05/1939.
Dünden Bugüne Türk Hava Yolları 1933-1983, Ankara, 1983, s.42-56; Ayrıca bkz.; “Hava
Postaları”, TTOK Belleteni, S.33, Temmuz 1943, s.18.
“TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
396
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
sayısı 600 civarında olmuştur.134 Savaş yıllarında hava güvenliğini sağlamak
üzere Trakya, Çanakkale ve İzmit’teki hava yasak bölgeleri Vekiller Heyeti’nin
bir kararnamesi ile genişletilmiş ve muhtelif ülkelerden Türkiye’ye gelecek ve
Türkiye’den yurt dışına çıkacak şirketlerin ya da özel izinli yabancı tayyarelerin
takip edecekleri yollar ve uçuş şartları daha sıkı bir kontrole tabi tutulmuştur.135
Bu dönemde DHYUM tarafından pilot muavinliğine tayin veya pilotluğa teri
şartları arasında Türk Hava Kurumu Turizm Brövesi veya Beynelmilel Hava Turizm
Brövesi’ne sahip olmak maddesinin de yer alması turizm faaliyetlerine verilen
önemi göstermesi açısından dikkat çekicidir.136
Söz konusu dönemde Türkiye’de seyahat faaliyetleri konusunda
görülen zaiyetler eleştiri konusu da olabilmiştir. Örneğin Burhan Felek “medeni
insanların başlıca ihtiyacı” olarak gördüğü seyahat faaliyetlerinde görülen
eksiklikleri sadece savaşa değil, bu konuda görülen kayıtsızlığa ve tembelliğe
de bağlamıştır. Örneğin tren vagonlarında kunduralarını çıkarıp yatanların
ve ayaklarını diğer yolcuların yüzüne dayayanların bulunduğuna, tütün
içenlere ayrı vagonlar ayrılması bir yana trenlerde içki içilmesine bile müsaade
edildiğine temas ederek vagonlarda görülen temizlik ve yemek hizmetlerinde
görülen zaiyetleri eleştirmiştir. Mazeretin kabul görmeyeceği bu gibi durumlara
karşı Demiryolları İdaresi’nin tedbir almasını tavsiye etmiştir. Benzer şekilde
Mudanya’dan İstanbul’a yaptığı seyahat sırasında vapurdaki izdiham ve
görevlilerin umarsızlığı Felek’in şikâyetine sebep olmuştur.137
Savaş yıllarında ulaştırma faaliyetleri konusunda ülkede görülen
gelişmelere paralel olarak 23 vilayet merkezinin birbiriyle şehirlerarası telefon
görüşmesi yapabilmesi ve 15 şehrin yabancı ülkelerle konuşabilmesi iletişim
konusunda da sağlanan önemli gelişmelere işaret etmektedir.138
3. İç Turizmde Hareketlilik ve Konaklama Faaliyetleri
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de savaş yıllarının uluslararası
turizm faaliyetleri ve hareketliliği savaş öncesi döneme göre önemli ölçüde
düşüş göstermiştir. Bununla birlikte turizmin ve turistik ağırlamanın önemli
ayaklarından biri durumunda olan konaklama faaliyetleri türlü sıkıntılara
ve eksikliklere rağmen139 savaş döneminde de devlet tarafından ele alınan
134
135
136
“TTOK 1943 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
“Hava Yasak Bölgeleri”, Ulus, 06.09.1940, s.2.
“Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü Memur ve Müstahdemlerinin Vazife ve
Salâhiyetleri ve İdare Muamelâtının Tedvir Sureti Hakkında Nizamname”, Resmî Gazete,
08/07/1944, S.5751, Kararname No3/1109.
137 Burhan Felek, “Seyahatlerimiz”, Cumhuriyet, 11.8.1942, s.3; Burhan Felek, “Seyahatlerimiz”,
TTOK Belleteni, S.32, Nisan 1943, s.37-38; Burhan Felek, “İç Turizm Davamız İçin Yardımcı
İntibalar”, Cumhuriyet, 18.09.1941, s.2.
138 “Cumhuriyet Türkiyesi’nin Münakale ve Muhabere İşleri”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci
kânun 1943, s.11.
139 Sadun G. Savcı, “Otelciliğimiz”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, ss.15.
397
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
çalışmalar içinde yer almıştır. Turizm Müdürü Tör: “Otel meselesi de yol meselesi
gibi umumi medeniyet davalarımız arasında ve başındadır.”140 diyerek söz konusu
dönem itibariyle konaklama faaliyetlerinin önemine dikkat çekmiş ve devletin
konuya gösterdiği hassasiyeti dile getirmiştir.
İtalya’nın savaşa girdiği 1940 yılı Haziran ayından itibaren Akdeniz’de
deniz seferleri ile kurvaziyer hareketliliğinin büsbütün durduğu ve savaş
sahasının Balkanlara yaklaşması nedeniyle Avrupa’nın şarkla turistik
münasebetlerinin kesildiği görülmüştür.141 Ancak ülkeler arasındaki ilişkilerin
kesilmesi muharip olmayan ülkelerde etkisini daha az göstermiş, örneğin ülke
dışında kaplıcalara gidemeyen birçok hasta, ülkesi dâhilinde tedaviye mecbur
kalmış, bu durum da ülke içinde seyahat ve konaklama hareketliliğine ve
turizmle doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ilgili millî müesseselerin etkinliğini
artırmalarına ve gelişmelerine yol açmıştır.142
Savaş yıllarında Türkiye’den ülke dışına ciddi bir turizm hareketi olmamış,
yabancı ülkelerden Türkiye’ye girenlerin ise daha çok devlet memurlarından,
bazı müteşebbis tacirlerden, Lehistan, Slovakya ve Romanya gibi Balkan ya
da İran, Irak ve Suriye gibi Ortadoğu ülkelerinden kaçan mültecilerden ibaret
olduğu görülmüştür. Örneğin 1940’ta Türkiye’de 15 gün kadar kalan ve ikamet
izni verilmediğinden dolayı Türkiye’den gelip geçen mültecilerin sayısı 15.000
civarında idi. Türkiye’ye akınları devam eden bu mültecilerin büyük bir kısmı
İstanbul ve Ankara’daki otellerde kalmışlar, bu mecburi turizm faaliyetinden
nakliyat vasıtaları kadar oteller de istifade etmişlerdir.143 Kaplıca turizminde
Avrupa’ya gösterilen ilgi barışın hüküm sürdüğü Türkiye’de Bursa şehrine
yönelmiş, bu münasebetle Bursa’ya gelen ziyaretçiler arasında Ermeniler,
Rumlar ve Almanya’nın baskısından kaçan Museviler büyük bir yekûn teşkil
etmiştir.144 İstanbul ve Bursa’yı kendilerine devamlı bir sayiye yeri olarak kabul
eden emlak ve servet sahibi Mısır asilzadelerinin de bu dönemde Türkiye’deki
seyahat ve konaklama faaliyetleri dikkat çekmiştir.145
Bu münasebetle ülke içindeki ulaşım ağında ve otellerde görülen
hareketlilik savaş öncesi dönemin en işlek senelerinden bile fazla olmuş,
bu nedenle İstanbul, Ankara, Bursa ve Yalova gibi yerlerde kalacak boş
bir oda bulunmadığı gibi buralara uzanan demir yolları da yolcu talebini
karşılayamayacak duruma gelmiştir. Örneğin İstanbul Belediye Başkanlığı’nın
verilerine göre, savaş süresince istimlâk edilen binalar ve hâlihazırda inşaat
hâlinde olan yapılar da dâhil olmak üzere otellerde, pansiyonlarda, evlerde
140
141
142
143
144
145
Vedat Nedim Tör, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi İzmir ve Hinterlandı”, İktisadi Yürüyüş,
S.18, 05.09.1940, s.6.
“TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.6.
“TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4 ve 6; “TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık
Raporu…”, a.g.d., s.9-10.
“Bursa’da Banyo Mevsimi Hararetli Geçiyor”, Akşam, 19.09.1940, s.6.
“TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.9-10.
398
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
yerleşen yabancıların sayısı da bunun sonucu olarak en verimli senelerden daha
fazla ve ikamet süreleri daha uzun olmuştur.146 Taşradan ve civar ülkelerden
taşınma, iltica, memuriyet veya sosyal etkinliklere iştirak için gerçekleşen bu
seyahat ve ikametlerin yanı sıra Halkevlerinin devlet tarafından teşvik edilen
tanıtım amaçlı yurt içi seyahat etkinlikleri de savaş öncesinde olduğu gibi savaş
yıllarında da ülke içindeki hareketliliği artıran unsurlar arasında yer almıştır.147
Türkiye’nin turistik değerleri konusundaki uzmanlığı ile tanınan Ernest
Mamboury’nin148 de belirttiği üzere savaşın ilk yıllarında yabancı ülkelerden
gelen turist akınının kesilmesine karşılık iç turizm faaliyetlerinin göze çarpar
bir şekilde arttığı görülmüştür. Dış turizmin esasını iç turizmde arayan Fransa,
İtalya ve Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de iç turizme yöneliş görülmüş, bu
alanda alınacak tedbirler memleketin imar, bayındırlık, iktisat işlerine, medeniyet
anlayışına ve refahına hizmet eden başlıca etkenler arasında sayılmıştır. Yabancı
ülkelere tedaviye ve dinlenmeye gitmek imkânsızlığından dolayı ülke içinde
beliren seyahat hareketliliği devlet tarafından desteklenmiş ve bu hareketlilik
savaş öncesine oranla ortalama üç katına çıkmış ve gerek İstanbul ve civarındaki
gerekse Bursa, Yalova ve İzmir’deki otellere talep de bu nedenle artmıştır.149
Seyahat hareketliliğin artması konusunda halkın gezme merakının ve geçmişe
oranla refah seviyesinin artmış olması da etkili olmuştur.150
Savaş yıllarında artan talebin beraberinde getirdiği %75 oranındaki iyat
artışlarına rağmen Bursa ve Yalova kaplıcaları ve otelleri revaçta olmuş, doluluk
nedeniyle buralarda açıkta kalan turistler görülmüştür.151 Bursa Belediye Reisi
Edip Rüştü Akyürek bu dönemde Vakit gazetesi muhabirine verdiği bir demeçte;
seyyah şehri olarak tanınan Bursa’nın turizm imkânlarını savaş şartları içinde
ele almak gerektiğini, bu suretle modern bir banyo şehri kurmanın zor olmakla
birlikte mevcut kaplıcaların ıslah edilme imkânlarının değerlendirildiğini,
yine bu şartlar içinde Bursa’da daha ucuz ulaşım ve konaklama imkânlarının
sağlandığını belirtmiştir.152 Gerek yerli ziyaretçiler gerekse Avrupa’daki savaş
nedeniyle seyahat imkânları kısıtlanan birçok yabancı için belli başlı bir turizm
merkezi hâlini alan Bursa’da Ticaret Vekâleti’nin desteği ile Bursa Kaplıcaları
Türk Anonim Şirketi’nin sermayesinin artırılması ve bu şekilde Çelik Palas
Oteli’nin 1940’tan itibaren genişletilmesi kararı alınmıştır.153 Bu otelin müdürü
Tayyar Akkeskin söz konusu dönemde Akşam gazetesi muhabirine verdiği
146 “TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.4,
147 BCA, D: 5. Büro, FK:490..1.0.0, YN: 846.349..1, 25/08/1941.
148 “Ecnebi Mütehassıs Gözüyle Bursa”, Vakit, 05.09.1943, s.1-2.
149 “TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
150 Vedat Nedim Tör, “Bursa’nın Hususi Meseleleri”, İktisadi Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.19.
151 “TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.9-10.
152 Akyürek söz konusu ropörtaj sırasında ayrıca şehirde iyi bir bando ve orkestra oluşturmak,
caz müziğe yer vermek, Ahmet Veik Paşa’nın kültürel mirasından yararlanmak suretiyle
şehir tiyatrosu oluşturmak ve bir resim-heykel galerisi açmak gibi turizme hizmet edecek
kısa vadeli hedelerinden bahsetmiştir (“Bursa Belediye Reisi ile Bir Konuşma”, Vakit,
19.02.1944, s.5).
153 “Ticaret Vekâleti’nin Güzel Bir Kararı”, Cumhuriyet, 25.03.1940, s.2.
399
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
bir röportajda Yalova’da alınan tedbirlere rağmen yoğun konaklama talebinin
tam olarak karşılanamadığını belirtmiş ve bu sorunu bitirmek için otelcilik
esas olmak üzere sayiye köyleri ile kaplıca şehirlerinde pansiyonculuk ikrinin
uyandırılmasının bölge turizminin geleceği için ciddi bir adım olacağını ifade
etmiştir.154 Özellikle kaplıca tedavisi amacıyla iç turizm potansiyeli yüksek olan
Bursa ve civarına yönelen turizm talebini karşılamak üzere Hükümet tarafından
bir takım tedbirler alındığı görülmektedir. 1939’da bir kanuni düzenleme ile
Yalova kazasında devlete ait olan sıcak ve soğuk su kaynaklarıyla kaplıcaların
ve bunlara ait binaların, tesisatın ve arazinin kullanım hakkı ve idaresi Sıhhat
ve İçtimai Muavenet Vekâleti’ne bağlı Yalova Kaplıcaları İşletme İdaresi’ne
devredilmiştir. Buna göre, bölgede mevcut veya yapılacak binalar ile araziler
bina, arazi ve iktisadi buhran vergilerinden muaf tutulacak, Vekâletçe belirlenecek
bölgelerde özel mesken, otel, pansiyon, kapalı eğlence yerleri, gazino, lokanta
ve dükkân inşa ve tesis etmek isteyenlere belirli şartlar dâhilinde ücretsiz olarak
arsa temini sağlanabilecekti.155
Buna ek olarak belediye otellerinin sınılara ayrılarak ücretlerinin
tespit edilmesi, tamamlanan Bursa-Mudanya asfalt yolunun İstanbul-Bursa
arasındaki yolculuğu 3,5 saate kadar düşürmesi,156 İstanbul-Mudanya ve
İstanbul-Yalova hatlarında faaliyete geçen hızlı vapurlar, ulaşım ücretlerinin
azaltılması, demir ve deniz yolları seferlerinin artırılması, Uludağ’ın tesisatının
yenilenmesi ve kaplıca idaresinin başına tanınmış tıp mütehassısı Prof. Dr.
Reşad Nihad Belger’in getirilmesi gibi tedbirler de savaş döneminde Bursa’daki
kaplıcalara rağbeti artıran etkenler arasında yer almıştır. Bu sayede Yalova ve
Bursa kaplıcaları yurt dışından gelecek turistlere bile ihtiyaç duymamış, olağan
masralarını yerli turistlerle kapatabilmiştir.157 Vilayetlerin en temel ihtiyaçlarını
karşılamak konusunda bile ihtiyatlı davranıldığı savaş döneminde Bursa’yı
barış döneminin yaratacağı turistik fırsatlara hazırlamak üzere çalışmalar
yapılması, şehirdeki plajların, kaplıcaların, dağ sporu faaliyetlerinin şehrin
geleceğine yön verecek turistik değerler olarak ele alınması158 dikkate değerdir.
Yürük Çelebi, “Kısa Mülakatlar, Dâhilî Turizm”, Akşam, 03.09.1940, s.2.
“Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve İçtimai
Muavenet Vekâleti’ne Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri Hakkında Kanun”,
Resmî Gazete, 4 Temmuz 1939, S.4249, Kanun No: 3653, Kabul Tarihi: 26/06/1939.
156 “Bursa’da Banyo Mevsimi Hararetli Geçiyor”, Akşam, 19.09.1940, s.6.
157 Vedat Nedim Tör, “Bursa’nın Hususi Meseleleri”, İktisadi Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.19.
158 Şevket Rado, “Sözün Gelişi, Sulh İçin Bursa”, Akşam, 14.05.1944, s.2. Burhan Felek bu dönemde
kaleme aldığı bir makalede Bursa’nın tarihi ve doğal güzellikleri, ulaşım kolaylıkları ve
turist çekebilme kapasitesiyle yapılacak planlı çalışmaların akabinde Fransa’nın Vichy
şehri gibi gözde bir turizm beldesi olabileceğini iddia etmiştir (Burhan Felek, “Bursa Bir
‘Vişi’ Olabilir”, Cumhuriyet, 30.09.1941, s.3; Burhan Felek, “Bursa Bir ‘Vişi’ Olabilir”, TTOK
Belleteni, S.31-202, Ağustos 1942, s.17-18); Bu konuda Tör de turistik altyapının yetersizliği ve
söz konusu dönemde dış turizme neredeyse tamamen kapalı durumda olması gibi sorunlar
nedeniyle dış münasebetler ve seyahat acentelerinin gayretleri ile Mudanya’ya senede
ancak birkaç turist vapurunun gelebildiğine temas etmiş, bununla birlikte tarihi eserleri,
kaplıcaları, tabii güzellikleri ve dağ sporlarına uygun koşulları ile Bursa şehrinin turistik
öneminin değerlendirilmesi ve tanıtılmasından yana görüş bildirmiştir (Vedat Nedim Tör,
154
155
400
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Yine bu dönemde Bursa, Çekirge, Uludağ ve civarında turistik ihtiyaçları
temin etmek, uygun yerlerde otel, köşk, gazino, lokanta, kır kahvesi, spor ve
av sahası, lunapark ve sinema gibi eğlence; prevantoryum ve sanatoryum gibi
sağlık turizmine hizmet edecek tesisler oluşturmak, mevcut tesislerden ise
etkin bir şekilde yararlanmak ve bunlara ulaşım vasıtaları temin etmek üzere
Bursa Turizm Türk Anonim Şirketi’nin teşkili için halka hisse arzına çıkıldığı
görülmektedir.159 Bursa ve Yalova’da kaplıca, şehir ve dağ otelleri için birtakım
iyileştirme çabalarına girişilse de belediyenin uygulamaya koyduğu basit
temizlik şartlarının bile yerine getirilmemesi, bu tesislerdeki denetim ve altyapı
yetersizlikleri, otel sahiplerinin veya müstecirlerinin turizm konusundaki bilgi
eksiklikleri bahsi geçen çabaların kısa vadede başarılı olmasını engellemiştir.160
Savaş yıllarında İstanbul’da Boğaziçi, Adalar, Florya ve İzmir mıntıkası
da iç turizm hareketliliğinin görüldüğü bölgeler arasında yer almıştır.161
İstanbul’da otelciler ve eğlence yerleri sahipleri tarafından 20 Ocak 1944 tarihi
itibariyle Ticaret Odası’nda bir toplantı düzenlemiş, savaştan sonra otellerin
almaları gereken şekil ve turist çekebilmek üzere eğlence mekânlarına düşen
görevler üzerinde görüşmelerde bulunulmuş ve bu konuda bir program
hazırlanması yönünde karar alınmıştır.162 İstanbul Belediyesi İktisat Müdürlüğü
de hayat pahalılığı nedeniyle ucuz otelleri himaye etmek amacıyla oda
iyatlarının %25 oranında artırılmasına izin vermiştir. Belediye Meclisi aldığı
yeni kararlar çerçevesinde bahsi geçen otelleri rahatlık, emniyet ve temizlik
bakımlarından sıkı şartlara ve kontrole tabi tutmuş, ancak bütün tedbirlere
rağmen uygulamalarda zaiyet görülmüştür.163 Bu şekilde İstanbul’da modern
bir yapıya sahip olan otellerin yanı sıra Belediye görevlileri tarafından denetlenen
bir kısım otellerde görüldüğü üzere temizlik ve sağlık standartlarının altında
olan konaklama tesislerinin sayısı da az değildi.164 Otelciler Cemiyeti Reisi Şevket
Ak savaşın konaklama faaliyetleri üzerinde yarattığı etkiye dair yaptığı bir
değerlendirmede İstanbul otellerine turist talebinin azalması nedeniyle otelcilik
sektörünün sıkıntılı bir dönem geçirdiğini ve bu sorunun esas olarak uluslararası
bir nitelik arz ettiğini belirtmiştir.165 Nitekim savaş döneminde iktisadi kriz içine
giren İstanbul’daki Tokatlıyan ve Perapalas Otelleri, şehirde yeni açılan Park Otel
ve Özipek Palas karşısında rekabet güçlerini yitirmiş ve bu nedenle faaliyetlerini
durdurmak zorunda kalmıştı.166 Savaş nedeniyle turizm hareketlerinin durma
159
160
161
162
163
164
165
166
“Turizm Bakımından Bursa Bölgesi”, İktisadi Yürüyüş, S.20, 01.10.1940, s.11)
BCA, DN: 6. Büro, FK.490..1.0.0, YN:1128.120..2, 05/10/1942.
Vedat Nedim Tör, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.22, 01.11.1940, s.12; Vedat
Nedim Tör, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.23, 16.11.1940, s.20; Vedat Nedim
Tör, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.24, 01.12.1940, s.13 ve 22.
Vedat Nedim Tör, “Bursa’nın Hususi Meseleleri”, İktisadi Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.19.
“Harb Sonrası İçin”, Cumhuriyet, 21.01.1944, s.3.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.9-10.
Sadun G. Savcı, “Otelciliğimiz”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, s.15.
“Kapanan Oteller”, Cumhuriyet, 08.10.1939, s.2.
Asım Us, “İstanbul’da Bir Şehir Oteli’ne İhtiyaç Var mıdır?”, Vakit, 18.10.1939, s.4; Savaş
yıllarında İstanbul’da turistik konaklama hizmetleri veren Pera Palas ve Park Otel’in
401
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
noktasına gelmesiyle bazı otellerin kapanması, bazılarının da kapanacağı
yolundaki belirtilerin artması nedeniyle TTOK tarafından Ticaret Vekâleti’ne
otellerin ödemekle yükümlü oldukları vergilerin ertelenmesi doğrultusunda
başvuruda bulunulduğu görülmektedir.167 İstanbul’da durum böyle iken
Trakya’nın turistik kasabalarından Vize’de işleyen tek turistik otel durumunda
olan Zafer Oteli ise bölgedeki turizm faaliyetlerine yönelik konaklama ihtiyacını
karşılamak konusunda önemli bir rol oynamaktaydı.168
Bu dönemde önemli turistik bölgelerde otel olarak inşa edilmiş binalarda
bile dikkat çekici eksiklikler görülüyordu. Örneğin Bergama, Kozak ve Gölcük’te
otel binalarında personelin yatacak ve temizlik yerleri, depo ve bodrum
katları, mutfak tesisatı ve servis mahallerinin düşünülmemiş olduğu, benzer
eksikliklerin Bursa Hususi İdaresi tarafından inşa edilmiş olan Yalova’daki
Termal Otel’de de bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu beldelerin belediye
reisleri tarafından da dile getirildiği üzere turistik tesislerde temizlik işlerinde
ve konforun temininde görülen eksiklikler, müşteri hizmetlerinin kontrolünde
ve teftiş işlemlerinde karşılaşılan uygulama zaiyetleri dikkat çeker bir durum
almıştı.169
Urfa Milletvekili Hüseyin Sami Coşar, müstesna bir turizm bölgesi olarak
değerlendirdiği Toroslar’a yaptığı bir gezi münasebetiyle burada iki kişilik bir
aileyi barındırabilecek küçük bir otelin bile bulunmamasına hayılanmıştır.
Bununla birlikte konaklama sorunlarının giderilmesi durumunda turizmin
bölgenin iktisadi hayatına önemli bir katkı sağlayabileceğini ifade etmiştir.170
1939’da anavatana katılan Hatay’ın da dinî, tarihî, iklimsel ve tabii özelliklerini
turistik açıdan değerlendirmeye yönelik faaliyetlere girişildiği dikkat
çekmektedir. Hatay ve İskenderun’da modern tesisata sahip, konforlu büyük
otellerin yanı sıra Soğukoluk, Beylân, Nergizlik, Harbiye, Şenköy ve Bityas gibi
yaylalarda turistleri memnun edecek nitelikte otel ve lokantalar tesis edilmiş ve
buralar asfalt şoselerle kasabalara bağlanmış durumda idi.171 Bu bölgenin tarihî
ve tabii güzellikleri, yolları ve mevcut otelleri ile söz konusu yıllar itibariyle
turizme müsait bir hâle gelmeye başladığı anlaşılmaktadır.172 Hatay’ın ilk valisi
Şükrü Sökmen Süer’in vilayetin ticaret ve turizm bakımından can damarlarını
167
168
169
170
171
172
aynı zamanda dünyanın önde gelen casuslarının buluştuğu mekânlar olması da dikkat
çekmekteydi (Süleyman Seydi, 1939-1945 Zor Yıllar! 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’de İngilizAlman Propaganda ve İstihbarat Savaşı, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti., Ankara, 2006, s.7-8).
Gülersoy ve diğerleri, a.g.e., s.44; “TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
“TTOK’nın Edirne Şubesi’nin 1939 Yılı Faaliyetini Gösteren Rapor”, S.27-185, Temmuz
1940, s.6-7.
Vedat Nedim Tör, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi İzmir ve Hinterlandı”, İktisadi Yürüyüş,
S.18, 05.09.1940, s.6.
Hüseyin Sami, “Toroslardan Bir Röportaj: Bürücek Yaylası”, Ulus, 23.07.1941, s.2.
Ali Enver Toksoy, “Turizm Bakımından Hatay”, İktisadi Yürüyüş, S.23, 16.11.1940, s.13 ve
22.
Burhan Belge, “İnsan ve Kültür: Hatay’ı Gezerken”, Ulus, 01.10.1939, s.2; Nurettin Artam,
“Soğukoluk’tan Defne Çağlayanlarına”, Ulus, 14.11.1941, s.4; Falih Rıfkı Atay, “Cenuptan
Birkaç İntıba, Antakya’da”, Ulus, 18.01.1941, s.5.
402
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
teşkil eden yolların iyi bir hâlde bulundurulması ve bu konuda yeni ihtiyaçların
tespit edilmesi konusundaki hassasiyeti bölgenin turistik değerlerine yönelik
farkındalığa işaret etmesi açısından önem arz etmektedir.173 CHP Seyhan Bölgesi
Müfettişi Hasan Reşit Tangut ise bu dönemde Hatay bölgesinin turistik mıntıka
ilan edilmesini, dış turizm faaliyetleri için ikamet ve pasaport kolaylıkları ve
vergi muaiyetleri tanınmasını konu alan bir turizm raporu hazırlamıştır. Bu
önerilere Başvekâlet Matbuat Umum Müdürlüğü tarafından verilen cevapta,
dış turizme yönelik bu taleplerin gerçekleştirilmesinin savaş durumu nedeniyle
mümkün olmadığı, ancak iç turizm konusunda emlak-ı milliyyeye intikal etmiş
binalarda otel ve gazino açılması, seyahat tarifelerinde indirim yapılması
gibi uygulamaların hayata geçirilebileceği, bunun için de gerekli çalışmaların
başlatıldığı bildirilmiştir.174
Tör, söz konusu dönem itibariyle ciddi bir özeleştiri ile Türkiye’nin otel
endüstrisi bakımından en geri ülkelerden biri olduğuna vurguda bulunmuştur.
Zira turistik açıdan büyük önem arz eden İzmir’de bile konaklama tesislerinin
yeterliliğinden söz etmek mümkün görünmemekteydi. Otel işletmenin ehliyet
isteyen bir meslek olduğunun anlaşılmasındaki öneme ve ülkenin iyi bir
otelcilik mektebine ihtiyaç duyduğuna temas eden Tör, bu suretle kapıcı, garson,
muhasebeci, oda hizmetçisi, çamaşırcı, aşçı gibi personel ile bütün otelcilerin
bu mektep vasıtasıyla yetiştirilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Ülke sathındaki
otel binalarının ise çoğunun evden, konaktan, apartmandan bozma yapılar
olduğuna temas ederek, planlı bir yapılaşma ve özgün bir mimari ile yapılacak
otellerin başlı başına bir cazibe merkezi olabileceği hakkında düşüncelerini
dile getirmiştir.175 Otelcilik işinin Türkiye’nin turizm konusundaki en önemli
meselelerinden biri olduğuna dikkat çeken Tör,176modern otelciliğin başlı
başına bir endüstri olduğuna atıla Türkiye’de turizm alanında faaliyet gösteren
özel teşebbüslerin ihtisas, teknik eksiklik ve sermaye yetersizliği yüzünden
başarılı olamadıklarına, devletin yapıcı, kurucu ve işletici olarak bu iktisadi
alanda da doğrudan işin işine girmesi gerektiğine vurguda bulunmuştur. Bu
şekilde devlet mevcut otelleri modern otelciliğin gereklerine göre düzenlemek,
tasnif etmek, bu konuda ihtisas elemanları yetiştirmek, yeni oteller kurmak ve
işletmek gibi çalışmalarla modern otelcilik konusunda birtakım yeniliklere kapı
açabilecekti.177
Bu konuya temas eden Cevat Nizami ise: “En eski abidelerin yanında en
rahat otelleri kurmak, mazinin lisanı olan taş ve sütun kümelerine keçi yollarından değil,
asfalt şoselerden en rahat nakil vasıtaları ile gitmeği temin etmek lazımdır. Bu işin de
bugün ayrı ve ileri bir tekniği vardır ve İtalya, Yunanistan ve Mısır bu tekniği çok ileri
götürmüşlerdir. Bizim de aynı yolu tutmamız kendimize bile yetmeyen iptidai vasıtalar
173 Sabih Alaçam, “Hatay Valisi ile Konuştuk”, Vakit, 17.04.1940, s.2.
174 BCA, DN: 6. Büro, FK.490..1.0.0, YN:1128.120..2, 20/07/1940.
175 Tör, “Kalkınma Endüstrisi: Turizm”, a.g.m., s.64-65.
176 Vedat Nedim Tör, “Otel, Lokanta ve Eğlence işleri”, İktisadi Yürüyüş, 15.06.1940, S.13, s.7.
177 Vedat Nedim Tör, “Turizmde Otel ve Lokanta”, İktisadi Yürüyüş, 01.07.1940, S.14, s.5.
403
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
ile memleket için mühim bir gelir kaynağı olabilecek turizmi inkişaf ettiremeyeceğimizi
anlamamız lazımdır.” diyerek turizm alanında yer edinmek isteyen Türkiye’de
konaklama ve nakil vasıtalarının modern dünyanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek
şekilde düzenlenmesi gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.178
Bu dönemde her ne kadar uygulamaya geçirilememiş olsa da otelcilik
eğitiminin de gündemde bulunduğu görülmektedir. Örneğin ABD’de “Lewis
Otelcilik Mektebi”ni tamamlayarak, Avrupa’nın belli başlı turistik otellerini
inceleyen Avni Berkel’in Akşam gazetesi muhabiri ile yaptığı söyleşi bu
konuda yol ve yön gösterici tespitleri içermektedir. Türkiye’de bir otelcilik
ve garson mektebinin açılması konusunda geç kalındığını belirten Berkel’in
teşkil edilecek bir mektep vasıtasıyla ülkede lokanta ve otel hizmeti ile lisan
öğretilmesi, hatta ihtiyaca binaen gece kursları ile küçük esnafa mesleklerinde
ilerlemelerini sağlayabilecek bir eğitim verilmesi konusundaki görüşleri önem
arz etmektedir.179 Benzer şekilde Raui Manyas’ın devletin ilgili mercilerine arz
ettiği, savaş sonrası turizm hazırlık çalışmaları kapsamında bir turizm sanayii
mektebinin teşkilinin gerekliliğine, İstanbul sokaklarında seil durumdaki bir
kısım çocukların da bu suretle eğitime tabi tutulup meslek sahibi yapılabileceğine
dair görüşleri de dikkate değerdir.180
Ergün’ün bu dönemde öne sürdüğü ciddi ikirlerden biri de işletmecilere
konaklama tesisleri konusunda yardımcı olmayı hedeleyen otelcilik kredisi
imkânı üzerine olmuştur. Buna göre ülkedeki şartlar dolayısıyla devlet
müdahalesinin daha geniş tutularak Avrupa ülkelerinin birçoğunda olduğu gibi
ferdi teşebbüslere de himaye ve teşvik imkânlarının tanınması gerekmekteydi.
Ticari krediler, işletme, ıslah ve tesis kredileri gibi tevzi usullerinin uygulamaya
geçirilmesi ile ülkedeki konaklama sektörünü rahatlatacak ve geliştirecek
fırsatların yaratılması mümkün olabilecekti.181 Bununla birlikte söz konusu
görüşün uygulamaya geçirilmesi savaş yıllarından sonraya kalacaktır.
Hükümet’in savaş yıllarında konaklama faaliyetlerine yönelik aldığı
önemli kararlardan biri de pansiyonların yabancı tebaa tarafından işletilmesi
konusunda 1942’de uygulamaya geçirilen yasak olmuştur.182 Bu kararın
ülkedeki yabancı propaganda ve istihbarat çalışmalarının önüne geçmek
ve sükûneti korumak üzere tedbir amaçlı verildiği anlaşılmaktadır. Yapılan
çalışmaların yetersizliği nedeniyle ülkenin bazı bölgelerinde otelciliğin hancılık
derecesine düştüğü, ülkeye gelen turistler için modern konaklama imkânlarını
sağlayamayan birçok şehir merkezinin bile olduğu TTOK’nın raporlarında dile
Cevat Nizami, “Türkiye’de Turizm ve Otelcilik”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos 1944, s.12-13.
“Türkiye’de Otelcilik ve Garson Mektebi Açılmalıdır”, Akşam, 01.07.1945, s.3.
BCA, S: 3, DN: 2. Büro, FK: 490..1.0.0, YN:571.2273..3., 03/11/1944.
Süreyya Ergün, Otelcilik ve Turizm Millî Kredisi, Başvekâlet Basın ve Yayın Umum
Müdürlüğü Yayınları 5, 1944, s.156 vd.
182 “TTOK’nın 17 Nisan 1943’te Senelik Umumi heyetine Sunulan 1942 Senesi Raporu”, TTOK
Belleteni, S.32, Nisan 1943, s.3.
178
179
180
181
404
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
getirilen şikâyetler arasında yer almıştır.183 Savaşın son dönemlerinde gerek
Dâhiliye Vekâleti ile bazı vilayetler, gerekse Sıhhiye Vekâleti otel ve termalizm
işleriyle iştigal etmiştir. Ancak imkânlarının genişliği münasebetiyle bu konuda
önemli çalışmalar yapan vilayet İstanbul olmuştur.184 Savaş öncesinde Hükümetçe
hiç olmazsa vilayet merkezlerinde medeni ihtiyaçları karşılayabilecek birer
otel inşa edilmesi doğrultusunda karar alınmış ve bu hususta vilayetlere
Dâhiliye Vekâleti tarafından birkaç kez tamim gönderilmiştir. Ancak konuya
ilişkin olarak İstanbul, Edirne ve İzmir’de hazırlanan projeler savaş dolayısıyla
uygulama aşamasına geçirilememiştir.185
4. Devletin ve Gönüllü Kuruluşların Tarihî Turizme Yönelik Faaliyetleri
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1939’da yayınladığı bir genelge ile: “Hangi
daireye ait olursa olsun Türk sanat ve medeniyetinin kıymetli belgeleri olmak itibariyle
memleketin malı ve muhafazaları herkesçe millî vazife telakki edilmesi lazım olan bu gibi
eserlere karşı gösterilecek ihmal ve lâkaydıyı hiçbir sebep maruz gösteremez”186 diyerek
tarihî eserlere verilmesi gereken önem hakkında ilgili makamları uyarmış ve
böylece tarihî eserlerin korunması konusundaki hassasiyet devletin en yetkili
mercii tarafından dile getirilmiştir.
Anıtları ve harabeleri ülkenin yer üstü madenleri olarak değerlendiren
Falih Rıfkı Atay ise Ulus gazetesi muhabiri ile yaptığı bir görüşme sırasında:
“bunlar tane tane, en zengin madenlerden daha iyi işletilebilecek hazinelerimizdir. Bunlar
bu memleketin döviz endüstrisi kaynağıdır. Türkiye gibi kat kat tarihler, medeniyetler
üstünde yaşayan sayısız ve çeşitli sanat ve kültür merkezleri, yıkıntıları, yapıları ile
dolu bir memleket, hiç olmazsa çocuklarımızın devrinde turizm endüstrisinden daha
kazançlı hiçbir endüstrisi olacağını iddia edemez. Bu tadını almadığımız bir şeydir. Bir
de tadını alanlara ve yemişini posasına kadar sömürmüş olanlara bakalım.”187 diyerek
dünyadaki örneklerine atıfta bulunmak suretiyle tarihî anıtların ve harabelerin
ülke turizmi ve iktisadı açısından önemine temas etmiştir.
Atay, bir başka makalesinde ülkedeki tarihî yapıların ve harabelerin
tespiti, orijinal şekilleriyle tamir ve tadili ile bunların müze olarak kullanılmak
suretiyle rahatlıkla korunabileceğine vurguda bulunmuştur. Bu doğrultuda Türk
kültür eserlerine olduğu gibi Anadolu coğrafyasındaki şark ve garp medeniyet
eserlerine de önem verilmesi gerektiğine değinmiştir. Takiben: “Anadolu pek
çeşitli bir anıtlar yurdu olmak bakımından, bizim için turizm aklımıza getirdiğimiz
bütün endüstrilerden fazla kazanç verecek bir servetler kaynağıdır.” 188 diyerek tarihî
eserlerin korunması ile turizm gelirlerinin artırılması arasındaki bağlantıyı dile
183 “TTOK 1943 Senesi Raporu”, a.g.d., s.5.
184 “TTOK 1945 Senesi Raporudur”, a.g.d., s.5.
185 TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.6.
186 Hasan Âli Yücel, “Eski Eserlerimiz ve Müzelerimiz”, Mimarlık, Yıl: 2, S.1, 1945, s.4.
187 Falih Rıfkı Atay, “Pazar Konuşması”, Ulus, 11.02.1945, s.2.
188 Falih Rıfkı Atay, “Bu Anıtlar Yurdunda”, Ulus, 02.06.1944, s.1 ve 2.
405
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
getirmiştir. Gerçekten de bu dönemde gerek devlet gerekse gönüllü kuruluşlar
aracılığıyla turizme hizmet etmek üzere gerçekleştirilen en önemli faaliyetler
belki de tarihî eserleri ve yapıları korumaya yönelik çalışmalar olmuştur. Başta
Maarif Vekaleti olmak üzere Vakılar Umum Müdürlüğü, valilikler ve belediyeler,
İstanbul Eski Eserleri Koruma Encümeni gibi resmî teşekküller tarafından
önemli tamir, restorasyon ve koruma çalışmalarına girişildiği görülmektedir.
Bu şekilde Anadolu sathında ilk olarak tarihî alan ve eserlerin keşif ve kayda
alınma çalışmalarına girişilmesi Türkiye’de tarihî turizm ve çağdaş müzecilik
altyapısının kuvvetlendirilmesi açısından atılan önemli bir adım olmuştur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren ciddi bir şekilde ele alınmaya başlanan
müzecilik faaliyetleri savaş yıllarında da üzerinde durulan kültürel ve turistik
çalışmalar arasında yer almıştır.189 1944 yılının Temmuz ayında kabul edilen bir
yasa ile Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü personeli Maarif Vekâleti’ne
bağlanmış ve yeniden teşkilatlandırılmıştır.190 Bu şekilde müzelerde ücretli ve
maaşlı çalışan sayısı önceki yıllara göre artış göstererek 454’e yükselmiş, Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi ile İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde yetişen gençlerin
müzelerin kadrolarına girmeye başlamaları ve yüksek mimarların bu kadrodaki
sayılarının artması bu alanda görülen nitelikli personel eksikliğini gidermeye
yönelik girişimler olmuştur.191
Tarihî eserlerin korunarak turizme kazandırılması söz konusu dönem
itibariyle devlet tarafından ciddiyetle ele alınan konular arasında yer almıştır. 15
Şubat 1945’te Ankara’da Maarif Vekili’nin riyasetinde tarihî anıtların korunması
ve tamiri için ülkedeki müze müdürleri, eski eser uzmanları ve kamuda görevli
mimarların katılımıyla bir toplantı düzenlendiği ve bu toplantıya Hükümet
tarafından büyük önem atfedildiği anlaşılmaktadır. Toplantıda anıtların tarihî
kıymeti, tamir ve koruma sistemleri, tescil ve tasnif ilkeleri, anıtların kurtarılması
için beş yıllık bir program oluşturulması, onarılacak anıtlar için proje ve keşif
çalışmalarının yapılması ve şartname düzenlenmesi, iane temini suretiyle
anıtları onarma çareleri, şehir imar planlarının maarif vekilinin onayından
geçirilmesi, müzelerin yıllık çalışma programları, tarihî mezarlıkların açık
müze hâline getirilmesi gibi ciddi konular ele alınmıştır. Toplantı neticesinde
bahsi geçen çalışmaların hayata geçirilmesi konusunda karar alınması192 tarihî
eserlerin korunması ve teşhir edilmesi konusunda yetkililer tarafından atılan
önemli bir adım olmuştur. Söz konusu toplantının yapıldığı Ankara şehri bu
dönemde Maarif Vekâleti’nin desteklediği müzecilik çalışmaları ile dikkatleri
üzerine çekmeye başlamıştır. Ankara Arkeoloji Müzesi bir şehir müzesi
Aziz Ogan, “Cumhuriyet Devrinde Müzelerimiz”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943,
ss.11-13.
190 “Devlet Memurları Aylıklarının Tevhid ve Teadülüne Dair Olan 3656 Sayılı Kanunla
Eklerine Bağlı Cetvellerin Maarif Vekilliği Kısımlarında Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun”, Resmi Gazete, 22 Temmuz 1944, S.5763, Kanun No: 4624, Kabul Tarihi: 18/07/1944.
191 Yücel, “Eski Eserlerimiz ve Müzelerimiz”, a.g.m., s.5.
192 “TTOK İdare Heyeti’nin 3 Mart’ta toplanan 1945 Senesi 3 üncü İçtimaının Zaptı”, TTOK
Belleteni, S.40, Nisan 1945, s.4.
189
406
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
olmaktan çıkarak, ülke ölçüsünde arkeolojik eserlerin toplandığı bir müze
olmuş, özellikle Hitit dönemine ait zengin koleksiyonları ile bütün dünya
müzeleri içinde üstünlük elde edecek bir konuma yükselmiştir. Türk etnolojik
hayatının ürünlerini bünyesinde barındıran Etnografya Müzesi ise kendi
alanında dünyanın sayılı müzelerinden biri hâline gelmiştir.193
Savaş yıllarında yine Maarif Vekâleti’nin çalışmalarıyla İstanbul’da
Eyüp’te bulunan Feridun Paşa Türbesi194 ile Bursa’daki Çelebi Mehmet Türbesi’nin
mühim kısımları restore edilmiş, Muradiye Türbesi’nin bulunduğu alanın
istimlaki yapılmış, Osman ve Orhan Gazi Türbeleri tamir edilmiş, Fatih Sultan
Mehmet’in Hocası Molla Hüsrev ve Molla Hayali’nin Zeynilerdeki mezarları
yaptırılmıştır.195 Ayrıca bu süreç içinde vekâletin talimatıyla TTOK yetkililerince
İngiliz, İtalyan, Alman ve Amerikan kültür mümessilleriyle bir görüşme
gerçekleştirilmiş ve harap durumda olan Bizans dönemine ait birkaç mühim
yapının savaş sonrasında restorasyonu konusunda mutabakat sağlanmıştır.196
Maarif Vekâleti ile Türk Tarih Kurumu arasındaki işbirliği neticesinde savaş
yıllarında yerli ve yabancı uzmanların eşliğinde Boğazköy, Alişar ve Alaca
kazılarında önemli neticeler elde edildiği ve Adliye Vekâleti ile yapılan anlaşma
ile 1909’dan önceki mahkeme sicillerinin 1941’den itibaren Maarif Vekâleti
emrine verilerek müzelerde kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır.197
TBMM’de Evkaf Umum Müdürlüğü’nün bütçe görüşmeleri sırasında
Türkiye’nin abideler ülkesi olduğuna, ancak bunları korumak üzere yapılan
çalışmaların yeterli olmadığına ve bu münasebetle ilk olarak ciddi bir tasnif
çalışmasının yapılması gerektiğine vurgu yapan Başvekil Şükrü Saraçoğlu
bunun için söz konusu müdürlüğün çalışmalara başlamış olduğunu belirtmiş
ve kısıtlı bütçe imkânlarına rağmen önemli sayıda abidenin bakım ve onarım
işlerini yapan müdürlüğün bütçe imkânlarının artırılması ile daha önemli işler
yapabileceği konusundaki düşüncelerini aktarmıştır.198 Nitekim bu dönemde
İstanbul’da Fatih, Davudpaşa, Mahmudpaşa, Muradpaşa199 Süleymaniye,
Beyazıt, Nuruosmaniye, Sultanahmet, Kadırga, Şemsipaşa Camileri ve
Yenicami; Diyarbakır’da Behram Paşa, Manisa’da Muradiye ve Akhisar
Yenicami, Afyon’da Gedik Paşa, Yozgat’ta Çapanoğlu, Kayseri’de Ahmet
Paşa, Beyşehir’de Eşrefoğlu, Antalya’da Murat Paşa, Bursa’da Muradiye ve
Hüdavendigar, İzmir’de Hisar ve Şadırvan Camileri, Sivas’ta Divriği Ulucami200
193 Hüseyin Orak, Türkiye Kılavuzu, İbrahim Horoz Basımevi, Ankara, 1946, s.217.
194 “TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
195 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.7; Bursa’daki Molla Hüsrev’in kabrinin tespiti ve bu
yerin satın alınması TTOK’nın önayak olmasıyla 1941’de mümkün olmuştu (“TTOK 1941
Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.10-11).
196 TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.8-9.
197 Yücel, “Eski Eserlerimiz ve Müzelerimiz”, a.g.m., s.3.
198 “Vakılar Umum Müdürlüğü 1944 Malî Yılı Bütçe Kanunu Layihası ve Bütçe Encümeni
Mazbatası”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.10, Devre VII, İçtima:1, 65. İnikat, 30/V/1944.
199 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.7.
200 “Dâhilî Havadisler”, TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, s.18-19; Konuya ilişkin ayrıca
407
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
gibi birçok tarihî eserin Vakılar Umum Müdürlüğü tarafından tamir ettirildiği
görülmektedir.
İstanbul savaş yıllarında Türkiye’de tarihî turizm faaliyetlerinin
yoğunlaştığı belli başlı bölgelerden birini teşkil etmiştir. Belediye Reisi ve Vali
Lüti Kırdar İstanbul halkına yaptığı bir konuşma sırasında İstanbul’un stratejik,
coğrai ve tabii açıdan olduğu gibi arkeolojik ve tarihî açılardan da dünyanın
en güzel şehirlerinden biri olduğuna değinerek, şehrin maddi kaynağa,
zamana, bilgiye ve ihtisasa ihtiyaç duyan imar işleri konusundaki sorunların
ve güçlüklerin savaş nedeniyle bir kat daha arttığına işaret etmiştir. Ancak
savaşa rağmen bu imar hareketlerini savaş sonuna ertelemek gibi bir yanlışa
düşmediklerine temas ederek, imar çalışmaları sırasında tarihî İstanbul’un
ortaya çıkarılması ve buranın bir turizm merkezi hâline getirilmesi, yeni
İstanbul’un çağın şehircilik esaslarına uygun olarak modern ve mamur bir
şehir hâline sokulması için çaba gösterdiklerini vurgulamıştır.201 Bu dönemde
Eminönü meydanının ve Unkapanı köprüsünün geliş-gidiş yönünde açılması,
Taksim meydanının genişletilmesi, Taksim Gazinosu’nun ikmali, İstanbul Şehir
ve İnkılâp Kütüphane ve Müzesi’nin yeni eserlerle zenginleştirilmesi İstanbul
Belediyesi’nin turizme hizmet eden çalışmaları içinde yer almıştır.202 İstanbul
Şehir Meclisi’nin 1945 yılı Mart ayı umumi toplantısında söz alan Ali Sami
Yen savaş durumunun kesin bir engel olmadıkça medeni ve sosyal ihtiyaçları
ortadan kaldırmadığını, savaş döneminde ve sonrasında bu ihtiyaçları gidermek
üzere tedbir alınmaya devam edildiğini ve İstanbul’da da bu türden imar ve
ıslah hareketlerinin sürdürüldüğünü belirterek,203 Belediyenin şehirdeki turizm
ve tanıtma faaliyetlerine ilişkin görüşlerini açıklamıştır. İstanbul Belediyesi’nin
çalışmalarıyla bakıma alınan 17. yüzyılın mühim mimari eserlerinden Mısır
Çarşısı’nın 1943 yılı içinde açılışı yapılmış, Gazanfer Ağa Medresesi Şehir
İnkılâp Müzesi olarak restore edilmiş, Haseki Nisa Hastanesi’nin eski dairesi
tamir edilmiş, Beşiktaş’taki Barbaros Meydanı ve Heykeli açılmış, Yıldız
Parkı temizlenmiş, Çadırköşkü etrafı halka açılmış ve Emirgan Korusu’nun
çevre düzenleme çalışmaları yapılmıştır.204 Fatih Tabhanesi ile Süleymaniye
Tıp Medresesi de bu dönemde İstanbul Belediyesi tarafından bakım ve tamiri
yapılan tarihî yapılar arasında yer almıştır.205 Mütareke döneminde Atatürk’ün
ikamet ettiği ve Millî Mücadele’nin planlarını yaptığı Şişli’deki evi 1942’de yine
belediyenin çalışmalarıyla Atatürk İnkılâbı Müzesi adıyla merasimle ziyarete
açılmıştır.206
bkz; “Cumhuriyet’in 20. Yılına Girerken Vakılar”, Ulus, 04.11.1942, s.2.
Sadun G. Savcı, “Yeni İstanbul’un Doğuşu”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, s.13-14.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.6-7.
“Şehir Meclisi Mart Umumi Toplantısı’nda Bay Ali Sami Yen’in Söylevi, TTOK Belleteni,
S.40, Nisan 1945, s.10.
204 TTOK 1943 Senesi Raporudur”, a.g.d., s.6-7.
205 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.7.
206 Yekta Ragıp Önen, “Baştanbaşa Tarih Olan Atatürk Müzesi’ni Ziyaret”, TTOK Belleteni,
S.31-202, Ağustos 1942, s.8-9.
201
202
203
408
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Savaş yıllarında turizm hareketlerinin durma noktasına gelmesiyle
gelirleri iyice azalan TTOK’nın turizm faaliyetlerinde daha önce oynadığı
etkin rolünü kaybettiği,207 bununla birlikte TTOK yetkililerinin turizme yönelik
çalışmalarını ve hizmetlerini devam ettirdiği ve bunların devlet tarafından
itibar gördüğü anlaşılmaktadır. TTOK Reisi Reşit Saffet Atabinen’in 13-21
Kasım 1943 tarihinde Ankara’da Cumhurreisi, Başvekil, CHP Genel Sekreteri,
Dâhiliye, Maliye, Münakalat, Maarif Vekilleri, Başvekâlet, Dâhiliye ve Maarif
Müsteşarları ile turizme ilişkin konular üzerinde geniş çaplı görüş alışverişinde
bulunması ve Türkiye’de turizm altyapısının geliştirilmesi konusunda ilgili
makamların yakın ilgisini görerek desteğini alması bunun bariz bir kanıtını
teşkil etmiştir.208 TTOK’nın bünyesindeki Piyer Loti Dostları Komitesi, Bursa,
Konya, Kayseri, Antalya, Çanakkale Kulüpleri ile Türk-Yunan Turizm Komitesi bu
dönemin etkin turizm çalışma gruplarını teşkil etmiştir. Daha önce feshedilen
İstanbul Muhipleri Cemiyeti ile benzer bir faaliyet alanına sahip olan ve Fransız
Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Gabriel’in Maarif Vekâleti ile resmî temasları
neticesinde 1940’ta TTOK’nın kadrosu içinde İstanbul’u Sevenler Grubu adıyla
teşkil edilen grup da söz konusu dönemde dikkate değer çalışmalar yapmıştır.
Bu grubun amacı: “Bilhassa İstanbul’da toplu bulunan kıymeti biçilmez Türk ve
Bizans tarihî ve mimari eserlerinin ve hatıralarının, İstanbul’un tabii bedayinin ve
manzaralarının ve eski mesirelerinin, ananevi İstanbul inceliğinin, sanatlarının ve
selikasının gerek Hükümet ve belediye, gerek İstanbul halkı tarafından muhafazası ve
himayesinin temini”209 idi. Savaş yılları boyunca TTOK’nın en yoğun ve başarılı
çalışmalara imza atan teşekkülü durumunda olan bu grubun çalışmalarıyla
turizm, tarih, arkeoloji, müzecilik, şehircilik ve mimari alanlarında mütehassıs
isimler tarafından İstanbul’a dair konferanslar verilmiş, tarihî eserleri ve yapıları
korumaya yönelik çalışmalar ve tanıtıcı yayınlar yapılmıştır.210 Yine TTOK ve
bünyesindeki İstanbul’u Sevenler Grubu’nun çalışmalarıyla Matbah Emini Hasan
Ağa’nın Galata Kulesi yakınındaki 1059 tarihli çeşmesi, Topkapı Sarayı ve
Bakırköy yolu üzerindeki Siyavuş Paşa Köşkü,211 Yedikule içinde bulunan Fatih
Sultan Mehmet dönemine ait çeşme, Galata Mevlevihanesi’nin çeşmesi, karakol
olarak kullanılan kütüphanesi ve burada medfun Kumbaracı Ahmet (Bonneval)
Paşa’nın kabri tamir edilmiş, İbrahim Müteferrika’nın Okmeydanı’nda ve
arkadaşı Abdullah Kırımi’nin Ayazpaşa’da açıkta kalmış kabirlerinin Galata
Mevlevihanesi’nin haziresine nakli ve çevre düzenlemesi yapılmıştır.212 Ayrıca
Vefa’da 18. yüzyıla ait Recai Efendi Sebili’nin, Beyazıt’ta Kaptan-ı Derya
İbrahim Paşa Camii Sebili’nin, Eyüp’te Nazır Mehmet Paşa Türbesi’ne bitişik
207
208
209
210
211
212
Gülersoy ve diğerleri, s.47.
“Reisimiz Reşit Saffet Atabinen’in 13-21/11/1943 Ankara Seyahatinde Mülakatları ve
Bunların Neticeleri Hakkında Rapordur”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, s.8-10.
“İstanbul’u Sevenler Grubu’nun Dâhilî Nizamnamesi”, TTOK Belleteni, 28-192, Nisan 1941, s.16.
Gülersoy ve diğerleri, s.52-53; Bu teşekkülün kuruluşunun, iç turizmi hareketlendirmek
konusunda diğer şehirlere de örnek olması gerektiği düşüncesini paylaşan haber için bkz;
Hikmet Münir, “Türkiye’de Dâhilî Turizm”, Vakit, 29.07.1940, s.3.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.10-11.
“TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.8-9.
409
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
sebilin, Hüsrev Paşa Kütüphanesi ile Mihrişah Sultan Sebili arasındaki metruk
türbenin bakım ve onarım işleri de söz konusu kurumun çalışmaları arasında
yer almıştır. Yine bu dönemde Beyazıt Camii’nin mimarı Üstat Kemalettin’in
mezarına, Fatih’in Okçubaşısı Musa Ağa’ya birer kitabe taşı, Ulubatlı Hasan’ın
şehit düştüğü yer olduğu düşünülen Edirnekapı ve Eğrikapı arasındaki yere
birer anıt taşı dikildiği anlaşılmaktadır.213 TTOK’nın bu faaliyetleri İstanbul ile
sınırlı kalmamış, örneğin söz konusu kurumun önayak olmasıyla Adana’da
Ramazanoğulları Konağı’nın belediye tarafından istimlâki gerçekleştirilmiştir.214
Vedat Nedim Tör’ün tespitlerine göre bu dönemde Efes, Sart ve
Afrodisyas’ın da dâhil olduğu Batı Anadolu bölgesindeki turistik mahaller,
çoğu yabancı olmak üzere binlerce ziyaretçiyi bölgeye çeken tarihî ve turistik
cazibesine rağmen söz konusu dönem itibariyle ulaşımı güç, mütehassıs
olmayan idarecilerin elinde, yabani otların ve dikenlerin istilasına uğramış,
bir iki bekçi ile korunmaya çalışılan alanlar durumuna düşmüşlerdi.215 Bu
sorunları gidermek üzere, halkın turizme önem verdiği Ege bölgesinde216
turistik faaliyetlere destek olmak üzere Ege mıntıkası vilayet ve belediyelerinin
iş birliğiyle 20 Kasım 1944 tarihinde merkezi İzmir’de olmak üzere Ege Turizm
Cemiyeti kurulmuş ve cemiyetin Merkez İdare Reisliğine Denizli Milletvekili Dr.
Behçet Uz seçilmiştir.217 Söz konusu cemiyet şifalı sular, tarih ve arkeoloji, oteller
ve eğlence yerleri ihtisas komisyonlarından oluşmaktaydı. Cemiyet temsilcileri
ile İzmir, Denizli, Muğla, Manisa ve Aydın Valileri arasında 1945 yılı Eylül
ayında cereyan eden bir toplantıda; vilayetlerin çevresindeki turistik yolları
ilgilendiren işler üzerinde çalışmak, turistler için ulaşım vasıtaları tedarik etmek
ve bunların işletilmesini sağlamak, turistlerin medeni ihtiyaçlarını karşılayacak
barınaklar ve oteller yapmak gibi kararlar alınmış ve bu kararların uygulanması
için çalışmalara başlanmıştır.218 Diğer yandan da TTOK tarafından İzmir ve
Afrodisyas’taki tarihî sütunlardan yararlanılarak İzmir’deki fuar alanında bir
müze binasının inşasına ön ayak olunmuştur.219
213 “TTOK 1943 Senesi Raporu”, a.g.d., s.6-7; Çelik Gülersoy, Türkiye Turing ve Otomobil
Kurumunun 50 Yılı, Kağıt ve Basım İşleri Anonim Şirketi, İstanbul, 1973, s.64.
214 “TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d.,s.10-11.
215 Vedat Nedim Tör, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi, Harabeler”, İktisadî Yürüyüş, S.19,
16.09.1940, s.5.
216 Vedat Nedim Tör, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi”, İktisadi Yürüyüş, C.2, S.17, 20 Ağustos 1940, s.12.
217 “İzmir Turizm Cemiyeti İdare Heyeti Kuruldu”, Vakit, 9.12.1944, s.4; Cemiyetin kuruluş
çalışmaları 1944 yılı Temmuz ayı itibariyle Afyon Milletvekili Suad Yurdkoru, Aydın
Milletvekili Adnan Menderes ve Agah Sırrı Levend, Denizli Milletvekili Naili Küçüka, İzmir
Milletvekili Mustafa Rahmi Köken, Manisa Milletvekili Haldun Sarhan ve Feyzullah Uslu,
Muğla Milletvekili Hasan Hüsnü Kitapçı tarafından Ege bölgesindeki turistik faaliyetleri
canlandırmak üzere hazırlanan ve milletvekillerine dağıtılan bir rapor ile başlamıştır (“Ege
Bölgesi Turistik Faaliyeti”, Vakit, 13.7.1944, s.6); Bu cemiyet Bakanlar Kurulu Kararı ile 1946
yılı itibariyle genel menfaatlere yararlı derneklerden sayılmıştır (Merkezi İzmir’de bulunan
Ege Turizm Derneği’nin Genel Menfaatlere Yarar Derneklerden Sayılması Hakkında
Karar”, Resmî Gazete, 16 Mayıs 1946, S.6308, Karar Sayısı: 3/4130).
218 Ege Bölgesinde Turizm Faaliyeti”, Cumhuriyet, 23.09.1945, s.3.
219 TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.10-11.
410
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Antik şehirlerden Priyen, Milet, Didim ve Hereklea söz konusu dönem
itibariyle Batı Anadolu’da İzmir’in turistik önemini artıran tarihî yerleşkeler
arasında yer almış ve bu yerleşkelere ilgi günden güne artmaya başlamıştır.220
Turizm potansiyeli yüksek olan Efes ve Bergama’da savaş yıllarında da hafriyat
ve restorasyon çalışmalarına devam edildiği anlaşılmaktadır.221 Ticaret Vekâleti
Turizm Müdürlüğü’nün 1939’dan itibaren bölgeye yaptığı yardımlarla bölgedeki
tarihî eserlerin bakım ve tamir işlerine girişilmiştir. Bergama’yı bütün dünya
için bir cazibe merkezi hâline getirmek ve devletin bu yöndeki çalışmalarını
desteklemek üzere 1944 yılı başlarında Bergama’yı Güzelleştirme Cemiyeti teşkil
edilmiş ve bu cemiyet Bergama’daki tarihî mekânların tamir ve tadil işleri başta
olmak üzere önemli çalışmalar yapmıştır.222 Reisicumhur İsmet İnönü’nün
Türk Tarih Kurumu Kongresi üyelerine 1943 yılı Kasım ayında verilen klasik
temsillerden biri vesilesiyle: “Bu klasikleri harpten sonra bütün dünyaya Bergama
tiyatrolarında göstereceğiz.” şeklindeki beyanatı bölgenin turistik potansiyelinin
değerlendirilmesi konusundaki çalışmalara ivme kazandırmış ve bu konudaki
esaslı sorumluklar da devlet desteğiyle söz konusu cemiyet tarafından
üstlenilmiştir.223
Trakya bölgesinde ise savaş yıllarında ciddi bir varlık gösteren Edirne
ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu 1944’te nizamname değişikliğine giderek
çalışma sahasını genişletmiştir.224 Edirne’nin eski kabristanlarında sanat ve
tarih bakımından kıymet arz eden kabir taşlarının müzelere kaldırılmasını
sağlayan bu kurum ile Edirne’nin eski milletvekillerinden Mahmut Nedim
Gündüzalp’in girişimiyle Ali Paşa Çarşısı’nın, Birgi’de Aydınoğlu Mehmet Bey
Camii ile Gebze’de Mimar Sinan’ın eseri Çoban Mustafa Paşa Camii’nin tamir
çalışmaları yapılmıştır.225 Mimar Sinan’ın eserleri olan Darü’l-Kurra ve Darü’lHadis Medreseleri’nde kurulan Edirne Etnografya ve Antikite Müzeleri söz konusu
dönem itibariyle tarihî özellikleriyle turistler için önemli bir ziyaret yeri hâline
gelmiştir.226
Bu dönemde İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren Adaları
Güzelleştirme Cemiyeti, Şehitlikleri İmar Cemiyeti, TTOK gibi teşekküllerin yanı sıra
Anadolu sathında Hatay Tarihî Eserleri Koruma Cemiyeti’,227 Konya Eski Eserleri
Sevenler Cemiyeti, Gaziantep Güzelleştirme Cemiyeti ve Eskişehir’i Güzelleştirme
220 Ogan, “Turizm Bakımından…”, a.g.m., s.12-13.
221 “Efes ve Bergama’daki Eski Eserler Restore Ediliyor”, Akşam, 01.04.1940, s.6; Ayrıca bkz.;
“İzmir’de Bulunan Eski Eserler”, Vakit, 25.03.1940, s.4; Asım Us, “Bergama’nın Arkeolojik
Kıymeti”, Vakit, 22.8.1941, s.1.
222 “Bergama’yı Güzelleştirme Derneği’nin Çalışmaları”, Vakit, 23.4.1945, s.4; Süreyya Ergün,
“Bergama’yı Sevenler Cemiyeti”, TTOK Belleteni, S.37, İlk kânun 1944, ss.30-31.
223 Süreyya Ergün, “Bergama’da Klasik Temsillere Doğru”, TTOK Belleteni, S.37, İlk kânun
1944, s.28-29.
224 “Edirne Eski Eserleri Sevenler Kurumu”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos 1944, s.19.
225 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.6.
226 TTOK Edirne Şubesi’nin 1939 Yılı Faaliyeti Raporu”, a.g.d., s.6-7.
227 “Hatay’da Tarihî Eserleri Koruma Cemiyeti”, Akşam, 01.04.1940, s.6.
411
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Cemiyeti gibi gönüllülük esasına dayalı olarak faaliyet gösteren birçok kuruluş
vardı. İzmir, Antalya, Konya, Sivas, Kastamonu, Adana ve Gaziantep bu tür
cemiyetlerin faaliyette bulunduğu diğer şehirler arasında idi.228 Bu sosyal
teşekküllerin devletin desteği ve işbirliği ile kuruldukları şehirlerdeki tarihî
eserleri gün yüzüne çıkarmak, korumak, müze ortamında teşhir etmek ve
şehrin altyapı eksikliklerini gidermek suretiyle turizme hizmet eden önemli
çalışmalarda bulundukları görülmüştür. Nitekim 1939’da Ticaret Vekâleti
tarafından bütçenin Turizm Umumî Masraları ve Turizm Teşekküllerine Yardım
kaleminden yapılan sariyat 20.000 TL iken,229 yalnızca yedi aylık olarak yapılan
1945 bütçesinde BYUM Yayın, Turizm ve Propaganda Giderleri kaleminin 143.452
TL230 olarak belirlendiği görülmektedir. Savaş yıllarında turizm faaliyetleri
için ayrılan bütçe tahsisatında görülen bu artış konuya gösterilen hassasiyeti
gösteren önemli bir delil teşkil etmektedir.
Bu dönemin önemli olaylarından biri de 1944 yılı itibariyle Çanakkale Zafer
ve Meçhul Asker Abidesi Proje Müsabakası olmuştur. Bu müsabakada birinciliği
Türk mimarisinin çağdaş bir örneği durumunda olan ve Yüksek Mimar Feridun
Kip, İsmail Utkular ve Doğan Erginbaş tarafından projelendirilen günümüzdeki
yapıt kazanmıştır.231 İnşasına ilerleyen yıllarda başlanan bu yapıt tarihî
özellikleriyle Türkiye’nin önemli bir turizm merkezi hâlini almaya başlamıştır.
5. Turizm Alanında Uluslararası İlişkiler ve Toplantılar
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, turizm konusundaki uluslararası faaliyet
alanı nedeniyle Türkiye’nin dünyaya açılımını sağlayan TTOK’nın çalışmaları
önem arz etmektedir. Bu nedenle söz konusu kurumun savaş dönemindeki
uluslararası faaliyetlerinin ele alınmasında fayda vardır.
Savaşın hemen öncesine bakacak olursak, 1939 yılı içinde New York
Sergisi için ABD’ye seyahat eden TTOK idarecilerinden Operatör Dr. Emin
Erkul’un bu dönemde Washington’da düzenlenen Turizm Kongresi’ne de iştirak
ettiği ve bu münasebetle Türk turizmi açısından faydalı tetkiklerde bulunduğu
görülmüştür.232 Savaş döneminde ise TTOK’nın uluslararası faaliyetleri zaiyete
uğramış, bu dönemde TTOK yetkilileri ile kurumun bünyesinde faaliyet gösteren
Türk-Yunan, Romen, Bulgar, Mısır, Macar ve Fransız/La Martin Komiteleri arasında
savaş ve sonrası turizm faaliyetleri hakkında ikir mübadelesi kapsamında
yapılabilen birkaç toplantının dışında ciddi bir faaliyet görülmemiştir.233 Öyle ki
228 TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d.,s.7.
229 “1939 Malî Yılı Hesabı Katî Kanunu”, Resmi Gazete, 11 Haziran 1943, S.5427, Kanun No:
4428, Kabul Tarihi: 02/06/1943.
230 “1945 Yılı (7) Aylık Kesin Hesap Kanunu”, Resmî Gazete, 9 Nisan 1952, S.8081, Kanun
No:5910, Kabul Tarihi: 02/04/1952.
231 Paul Bonatz, “Çanakkale Zafer ve Meçhul Asker Abidesi Proje Müsabakası Münasebetiyle”,
Mimarlık, Yıl:1, S.3, s.13, 20-23.
232 “TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7.
233 “TTOK 1943 Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
412
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
1944 yılı itibariyle Bulgar ve Mısır Komiteleri ile haberleşmek imkânı da kalmadığı
görülmektedir. Bu yüzden turistik amaçlı seyahatler için anlaşma hâlinde
olunan ülkelere otomobillerin giriş-çıkışları konusunda TTOK tarafından verilen
taahhütlerde bile sınırlamalara gidilmeye başlanmıştır. Nihayetinde TTOK’nın
bünyesinde yirmi yıldır faaliyetlerini sürdüren muhtelit turizm komiteleri de
savaştan sonraki şartlara göre yeni baştan teşkil edilmek üzere feshedilmiştir.234
Savaş yıllarında yabancı turizm teşkilatları ile iletişimin ciddi bir sıkıntıya
uğradığı görülmüştür. 1940 yılı Haziran ayından itibaren uluslararası alanda
faaliyet gösteren otomobil ve turing kulüplerinin merkezleriyle haberleşme
kesilmiş olup, ülkelerinin işgale uğraması nedeniyle de Norveç, Hollanda, Belçika,
Fransa, Çekoslovakya ve Polonya Otomobil Kulüpleri ile irtibat tamamen kesilmiş
durumda idi. Ancak TTOK tarafından Almanya, İngiltere, Mısır, Suriye, Irak
ve İran’daki bazı müesseselerle haberleşme sağlanabilmekteydi.235 Beynelmilel
Turizm İttifakı/BTİ (Alliance Internationale de Tourisme/AIT) ile Tanınmış
Otomobil Klöbleri Beynelmilel İttihadı/TOKBB (Association Internationale des
Automobile Clubs Reconnus / AIACR) gibi uluslararası turizm teşekkülleri ile
bu teşekküller nezdinde Türkiye’yi temsil etme yetkisine sahip TTOK arasında,
1939’dan beri küçük çaplı sorunlar görülmekle birlikte Münih vasıtasıyla
haberleşme sağlanabilmekte idi. Ancak 1944’te Türkiye’nin Almanya ile
münasebetlerinin kesilmesi üzerine Avrupa turizm teşekkülleri ile haberleşme
imkânı tamamen ortadan kalkmıştır.236 Savaş nedeniyle BTI ve TOKBB 1939 ve
1941 yıllarındaki olağan kongreleri de yapılamamıştır.237
TTOK’nın resmen mensup olduğu BTİ ile TOKBB’ye üye ülkelerde savaş
durumu dolayısıyla birtakım belirsizliklerin meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Savaş yıllarında Avrupa’da Almanya’nın hâkimiyet tesis etmesiyle merkezi
Brüksel’de olan BTİ’nin işleri Almanya’da Nazi Alman Otomobil Klubü
(DDAC)’nün tayin ettiği bir komiserin kontrolü altına girmiş, böylece bu
kuruluşla ilişkiler Münih şehri vasıtasıyla devam ettirilmeye başlanmıştır.
Merkezi Paris’te bulunan TOKBB de Avrupa kıtasında Almanların kontrolü
altına girmiştir. İngiltere Otomobil Kulübü’nün TOKBB’nin savaş sonuna kadar
merkezini masrafını karşılamak üzere Londra’ya nakletmek yönündeki tekliine
İsviçre ve İspanya gibi tarafsız ülkelerle birlikte Türk yetkililer de olumlu tepki
vermemiştir.238
234
235
236
237
“TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
“TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7; “TTOK 1943 Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
“TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.11; Söz konusu toplantılar
dışında 1940’ta Macaristan Hükûmeti, Türkiye ile Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve
Bulgaristan gibi Balkan ülkeleri arasında turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi konusunda
ikir alışverişinde bulunmak üzere Peşte’de bir Turizm Konferansı düzenlemeyi planladığını
beyan etmiş, bu teklif Ticaret ve Hariciye Vekâletleri tarafından uygun görülmekle
birlikte Başvekâletçe mevcut savaş durumunun yarattığı olumsuz şartlar nedeniyle kabul
edilmemiştir (BCA, D:41025, FK:30..10.0.0, YN:229.542.8, 28/04/1940).
238 “TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.9-10.
413
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Savaş yıllarında turizm konusunda ilk ciddi uluslararası toplantı 1940 yılı
Mayıs ayında İsviçre’nin başkenti Bern’de toplanan TOKBB Kongresi olmuştur.
Kongreye birliğe üye 27 ülkeden ancak Türkiye, Fransa, İtalya, Macaristan,
Yugoslavya, İspanya, Portekiz ve İsviçre delegeleri katılabilmişlerdir. Kongreye
Avrupa’daki durumun nezaketine rağmen Türkiye’nin katılımı dikkat çekmiş,
Türkiye adına TTOK Reisi Reşit Saffet Atabinen toplantıda hazır bulunmuştur.
İsviçre’de savaş nedeniyle seferberlik ilan edilmesiyle olumsuz şartlar altında
kalan toplantıda yeterli sayıda delege bulunmadığından bazı komisyonlar
çalışamamıştır. Umumi Heyet Reisi Vicomte de Rohan’ın öncülüğünde açılan
toplantıda Umumi Kâtip Colonel Peron, barışın akdine kadar TOKBB’nin
bekleme devresi geçirmekle beraber gayrı faal olamayacağından bahsetmiştir.
Kongrede römorklar, yayaların yürüyüş istikameti, yol emniyeti, gümrük
vesikalarının geçerlilik süresi meseleleri ve şartlar nedeniyle resmî kalış süreleri
içinde ülke dışına çıkamayan otomobillerin ülkede kalma süreleri hakkında
gümrük müsamahası ve bu hususta hükümetlerin dikkatinin çekilmesi gibi
konular gündeme gelmiştir. Türkiye delegesi ise toplantı sırasında savaşın
ilanından itibaren bağımsızlıklarını kaybeden ülkelerin otomobil kulüplerinden
verilen vesikaların Türkiye’de geçerli olmayacağını bildirmiştir.239 Toplantıda,
savaş koşullarından ötürü birtakım sıkıntılarla karşılaşan ülkeler arasındaki
ulaşım işleri ve zor durumda kalan cemiyetleri korumaya yönelik tedbirler de
ele alınmıştır.240 Toplantıyı takip eden süreç içinde TTOK ile TOKBB arasında
haberleşme tekrar 18 Eylül 1945 itibariyle TOKBB Reisi Vikont Dörohan’dan
alınan bir mektup vasıtasıyla sağlanabilmiş, bu mektupta birlik komitesinin
12 Kasım 1945’te Londra’da toplanacağı ve savaştan doğan durumun ve
olayların incelenmesi için umumi meclisin toplantı tarihinin tespit edileceği
bildirilmiştir.241
BTİ ile de, Almanya’nın 1940 yılı Mayıs ayında Belçika’yı işgal etmesinden
1945’e kadar geçen süre içinde kesilmiş durumda olan haberleşme ilk defa olarak
BTİ Umumi Kâtipliği’nden alınan 18 Temmuz 1945 tarihli bir tamim vasıtasıyla
tesis edilebilmiştir. Bu tamimde ittifak merkezi adresinin geçici olarak Brüksel’e
alındığı belirtilerek, BTİ’nin buhran yıllarındaki durumuna ve hâlihazırda
gümrüklerde yaşanan sıkıntılara değinilmek suretiyle TTOK’ya gümrük geçiş
karnesi hakkında Beynelmilel Gümrük Anlaşması’na devam edip edilmeyeceği
sorulmuştur.242
TTOK, mensup olduğu BTI, TOKBB gibi Beynelmilel Turizm Merkez
Konseyi (Conseil Central de Tourisme International) ile de ancak 1945 yılı Ekim ayı
itibariyle haberleşme imkânı bulabilmiştir. Bu uluslararası teşekküllerle yapılan
239 “Berne’de Toplanan AIACR Kongresi”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, s.11-12.
240 “TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7; Gülersoy ve diğerleri, s.47-48.
241 “TTOK İdare Heyeti’nin 4 Ekim 1945 Tarihinde Toplanan 12 nci İçtimaının Zaptı”, TTOK
Belleteni, S.44-45, Eylül-Ekim 1945, s.9.
242 “TTOK İdare Heyeti’nin 12 Eylül 1945 Tarihinde Toplanan 11 nci İçtimaının Zaptı”, TTOK
Belleteni, S.44-45, Eylül-Ekim 1945, s.4.
414
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
görüşmeler vesilesiyle savaş sonunda ülkelerin birbirleriyle münasebetlerini
kolaylaştırmak için seyahat ve ikamet şartlarını tespit ve yeni muvakkat kanun,
nizam ve tedbirler hakkında izahat alınmış, Türkiye’de geçerli usullere dair
de bilgi verilmiştir. Yine bu dönemde Türkiye’nin İngiltere ve ABD ile turistik
münasebetlerinin artırılması için TTOK tarafından bu ülkelerin temsilcileri ile
müşterek komiteler kurmak üzere temasa geçildiği görülmektedir.243
Şikago (Chicago)’da 1945’te düzenlenen ve Türkiye adına Devlet Hava
Yolları Umum Müdürlüğü’nün de iştirak ettiği Şikago Milletlerarası Havacılık
Konferansı’nda ise 52 devletin temsilcisi bir araya gelmiş ve bu konferans savaş
sonrasında daha da önem kazanacak olan hava ulaşım faaliyetleri için yol ve
yön gösterici bir etkinlik olmuştur.244 Konferans sonucunda uluslararası hava
taşımacılığının güvenli, düzenli ve ekonomik bir şekilde yapılması ve gelişmesi
için ülkeler arasında işbirliği sağlamak amacıyla Şikago Sözleşmesi olarak
adlandırılan Milletlerarası Sivil Havacılık Sözleşmesi (International Civil Aviation
Organization) imzalanmıştır.245 Türkiye’nin de taraf olduğu bu sözleşme 5
Haziran 1945’te TBMM tarafından onaylanmıştır.246 Kanunun gerekçesinde
Türkiye’nin henüz İstiklâl Savaşı içinde bulunduğu 1919’da Paris Konferansı’na,
ardından Roma Berlin ve Varşova’da imzalanan ve
hava nakliyatını
düzenleyen anlaşmalara iştirak etmediği belirtilerek, İkinci Dünya Savaşı’na
kadar Türkiye’nin hava yollarını yabancı havacılığa prensip olarak kapattığı
vurgulanmıştı. Ancak söz konusu dönem itibariyle havacılığın gösterdiği hızlı
gelişim ve kazandığı önem Türkiye için de hava yolları nakliyatı konusunda yeni
bir strateji belirlemeyi gerektirmişti. Gerek savaş döneminde ülke güvenliğinin
temini gerekse Uzakdoğu’ya giden İngiliz, Fransız ve Hollanda havayollarının
Türkiye’nin yaklaşımı nedeniyle seyahat ve aktarma güzergâhlarını Yunanistan
ve Mısır’a kaydırmış olmaları nedeniyle kaçırılan iktisadi kazanç Türkiye’nin
Şikago Sözleşmesi’ne taraf olmasında etkili olmuştu.247 Konferansta teşkil edilen
konseye Türkiye de delege olarak seçilmiştir. Sözleşmenin birinci maddesi: “Âkit
devletler, her devletin ülkesi üzerindeki egemenliğinin mutlak ve münhasır olduğunu
kabul ederler.” şeklinde olmuş, böylece devletlerin hava sahaları üzerindeki
egemenliğinin tam ve mutlak olduğu da artık devletler hukuku kaidesi hâlini
almıştır.248
243 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.8.
244 “TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
245 A. Tufan Yazman, “Havacılık Konferansı Nasıl Geçti, İktisadî Yürüyüş, C.6, S.124, 19 Şubat
1945, s.12-13.
246 “Şikago’da 7 Aralık 1944 Tarihinde Akit ve İmza Edilmiş Olan Milletlerarası Sivil Havacılık
Anlaşması ile Sivil Havacılık Sözleşmesi ve Bunların Eklerinin Onanması Hakkında
Kanun”, Resmî Gazete, 12 Haziran 1945, S.6029, Kanun No:4749, Kabul Tarihi: 05/06/1945.
247 “Şikago’da 7 Aralık 1944 Tarihinde Akit ve İmza Edilmiş Olan Milletlerarası Sivil Havacılık
Konvansiyonu…”, TBMM Tutanak Dergisi, C.18, Dönem VII, Toplantı:2, 69. Birleşim,
05.VI.1945.
248 Hikmet Belbez, “Hava Alanı Üzerinde Devletin Egemenliği ve Şikago Konvansiyonu”,
Siyasî İlimler Mecmuası, S.188, Mart 1945, s.670-671.
415
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Bu dönemde Türkiye’nin yakın ilişki içinde bulunduğu Balkan ülkeleri
ile gerçekleştirdiği turistik münasebetlere de kısaca değinmekte fayda vardır.
Savaş öncesinde Balkan ülkeleri arasında meydana gelen yakınlaşmalar Balkan
Konferansları’nı beraberinde getirmiş ve bu münasebetle söz konusu ülkeler
arasında turizm ilişkilerini geliştirmek üzere 1931’de merkezi İstanbul’da
bulunan Balkan Turizm Birliği teşkil edilmişti. Nihayetinde Balkan ülkeleri
arasındaki bu yakın ilişkiler, içinde Türkiye’nin de bulunduğu 1934 tarihli
Balkan Antantı’nı doğurmuştu. Bu suretle antantın resmî teşekkülleri, Balkan
ülkeleri arasındaki etkileşimin önemli bir ayağını teşkil eden turistik ilişkilerin
geliştirilmesi konusunda derhâl faaliyete geçmişlerdi. Ancak ciddi anlamda çaba
sarf edilmesine rağmen bu konuda yeterince başarılı olunamadığı görülmüştü.
Bu ilişkileri yakından ve etkin bir şekilde takip ve idare edecek ortak ve sürekli
bir teşekkül mevcut olmadığından dağınık olarak yürütülen çalışmalar başarılı
bir netice verememişti. Bununla birlikte 1939’da savaşın hemen öncesinde Balkan
Antantı Ekonomik Konseyi’nin bünyesinde Bükreş’te düzenlenen Turizm Daimi
Konseyi Toplantısı’na katılım sağlaması249 ve Türkiye ile Romanya arasındaki
turizm hareketlerini çoğaltmak amacıyla 14 Ekim 1939 tarihi itibariyle
Beyoğlu’nda Romen Turizm Oisi’nin hizmete girmesi konusundaki emekleri250
Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile turistik ilişkilerini geliştirmeye yönelik iradesini
ortaya koyan önemli birer gösterge olmuştur. Savaş devam ederken 1945’te
İstanbul’da toplanan Türk, Yunan, Bulgar Şimendiferler Kongresi de Balkan
ülkeleri arasında cereyan eden ciddi bir toplantı olmuştur. Bu kongre sonucunda
yalnızca tarifelere dair sorunlar halledilebilmiş ve Uzunköprü-Edirne arasında
bulunan Yunan yerleşim bölgesindeki (enclave) ulaşım güçlükleri henüz
kaldırılamamıştır. Nitekim bu sorun nedeniyle Bulgaristan ile Trakya üzerinden
doğrudan demir yolu ulaşımı ancak 1945 yılı sonlarında sağlanabilmiştir.251
Savaş sonrasındaki turizm hazırlıklarını tanzim etmek ve Türkiye,
Avrupa, Ortadoğu ve ABD arasındaki seyahatleri kolaylaştırmak amacıyla
1945 yılı Nisan ayında Kahire’de Orta Şark Turizm Konferansı düzenlenmiştir.
Bu konferansa Türkiye’yi temsilen Yataklı Vagonlar Şirketi Türkiye Mümessili
Hüsnü Sadık Durukal katılmıştır.252 Konferansta; doğu ile batı ülkeleri arasında
doğrudan ulaşımı sağlayan Semplon ve Toros ekspreslerinde şimendifer
idarelerinin radyo, soğuk hava ve duş tertibatı gibi konfor vasıtalarını temin
etmeleri, Hayfa-Trablus arasındaki 250 km’lik askerî hattın yolcu ve eşya
nakliyatına açılması, kara yollarının asfalt ve şoseye dönüştürülerek duraklama
yerlerinde konforlu otellerin ve eğlence yerlerinin faaliyete geçirilmesi ve kara
ve demir yolları vasıtasıyla geçişler sırasında sınırlarda pasaport ve gümrük
249 BCA, S:12407, D:239-1, FK:30..18.1.2, YN:89.113.7, 30/11/1939.
250 “Rumen Turizm Oisi Bugün Açılıyor”, Akşam, 14.10.1939, s.3; “Şehrimizde Rumen
Turizm Oisi Dün Açıldı”, Akşam, 15.10.1939, s.2; “Romen Turist Oisi Bu Sabah Açılıyor”,
Vakit,14.10.1939, s.1; “Romen Turizm Oisi Dün Merasimle Açıldı”, Vakit, 1 ve 3; “Rumen
Turizm Oisi Dün Açıldı”, Cumhuriyet, 15.10.1939, s.2.
251 “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.3.
252 “Turizm Konferansı”, Akşam, 08.04.1945, s.3.
416
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
işlemlerinin kolaylaştırılması yönünde kararlar alınmıştır. Ayrıca, Türkiye’den
geçecek hava vasıtalarının yolcularına ait bilet işlemlerinin kolaylaştırılması için
çeşitli Amerikan ve İngiliz hava teşkilatlarıyla anlaşma sağlanmıştır. Konferans
sırasında Mısırlı yetkililer, savaş nedeniyle seyahat faaliyetlerini durduran
Devlet Deniz Yolları İdaresi’ne ait İstanbul-İskenderiye vapurlarının taşıma
faaliyetlerine tekrar başlaması konusunda talepte bulunmuştur. Bu doğrultuda
Mısır’ın yanı sıra Suriye ve Filistin’in turizm faaliyetleri kapsamında savaş
sonrası için hazırlık çalışmaları dikkat çekmiştir. Bunun yanı sıra konferansta
görülen ilgi nedeniyle, ilgili makamlar ve turing kulüpleri vasıtasıyla doğu
ülkelerinde muhtelif dillerde Türkiye’yi tanıtıcı resimli aiş ve broşürlerin
dağıtılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır.253
1938’de Türkiye ile Letonya Cumhuriyeti arasında imzalanan
mukaveleye benzer şekilde254 1939’da Türkiye ile Litvanya arasında akdedilen
ve: “Seyrisefain, turizm ve seyyar ticaret memurları hususlarında Yüksek Âkid Taralar
karşılıklı olarak yekdiğerlerine en ziyade mazharı müsaade millet muamelesini bahşetmeği
taahhüt ederler.”255 ibaresini içeren Modüs Vivendi Anlaşması Türkiye’nin söz
konusu dönem itibariyle uluslararası alanda turizm faaliyetlerini geliştirmeye
yönelik olarak gerçekleştirdiği diplomatik ilişkiler arasında yer almıştır.
6. Yayın Faaliyetleri
İkinci Dünya Savaşı sırasında ağır iktisadi şartlara rağmen Türkiye’de
turizm, tanıtma ve propaganda konusunda yayın faaliyetlerine de devam
edildiği görülmektedir. Bu konuda dikkate değer çalışmaların toplandığı
kuruluş yine TTOK olmuştur.256 TTOK’nın savaş münasebetiyle azalan gelirleri
ile doğru orantılı olarak azalan yayın faaliyetleri her şeye rağmen Türkiye’nin
tanıtımı hususunda önemli bir rol üstlenmiştir.
Kurum ülkenin tarihî ve turistik değerlerini, eserlerini, resmî ve gayri
resmî faaliyetlerini tanıtan prospektüs, broşür, aiş gibi materyallerin basım
ve yayın işlerinin yanı sıra tanınmış yazar, tarihçi, edip, mimar ve şehir
plancılarının makalelerine yer vererek Türkiye’de turizm konusunu işleyen
ve savaş boyunca yayın hayatına devam eden TTOK Belleteni’ni neşrederek
önemli bir tanıtım ve propaganda faaliyeti gerçekleştirmiştir. Savaş yıllarında
Ticaret Vekâleti’nin talebi üzerine TTOK tarafından çeşitli dillerde bastırılan
prospektüsler, broşürler, Bursa ve İzmir aişleri gibi Türkiye’yi tanıtıcı
“Orta Şark Turizm Konferansı Kahire’de Toplandı”, Akşam, 02.05.1945, s.3.
“Türkiye-Letonya Ticaret Mukavelesinin Tasdikı Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 14 Nisan
1938, S.3882, Kanun No:3353, Kabul Tarihi: 08/04/1938.
255 “Türkiye ile Lituanya Arasında İmza Olunan İlişik Modüs Vivendi ile Ticaret ve Kliring
Anlaşmalarının Meriyete Konulması”, Resmî Gazete, 20 Eylül 1939, S.4315, Kararname
No:2/11752, Kararname Tarihi: 03/09/1939.
256 TTOK’nın savaşın yarattığı sıkıntılara rağmen yayın faaliyetlerindeki hizmetlerine örnek
olmak üzere bir haber için bkz.; “Turing Kulüb”, Cumhuriyet, 06.04.1940, s.5.
253
254
417
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
materyaller gerek İstanbul’daki yabancı konsolosluklar gerekse ülke dışındaki
Türk mümessillikleri vasıtasıyla özellikle Suriye, Mısır, Irak, İran, Bulgaristan
ve Romanya gibi civar ülkelere ve İzmir, Filibe, Kudüs, Milano, Selânik, Viyana,
Dresden, Leipzig, Peşte Zürih ve Budapeşte Beynelmilel Panayırları/Fuarları’na
gönderilerek teşhir edilmiştir. Bunlar ayrıca Türk limanlarına uğrayan yabancı
gemi mürettebatına dağıtılmış, Hükümet tarafından iştirak edilen sergilere,
Fransa, İngiltere, İtalya ve Balkanlardaki seyahat acentelerine, Londra’daki TTOK
mümessili General Osborne Mance’e imkânlar çerçevesinde gönderilmiştir.
TTOK tarafından turizme yönelik olarak verilen eğitici konferanslar savaş
yıllarında da devam etmiştir.257 1939 yılı seyahat ve turist gezdirme mevsiminin
kısmen buhranlı geçmesinden ötürü ülkeye turist akışının az olmasına rağmen
TTOK, Edirne’nin en işlek mevkilerinden biri olan Saraçlar Caddesi’nde açmış
olduğu büro vasıtasıyla turistlere çeşitli lisanlarda prospektüsler dağıtmış ve
onların gerekli ve acil ihtiyaçlarını lisan bilir genç üyeleri vasıtasıyla karşılamak
gibi faaliyetlerde bulunmuştur.258 Ayrıca Ticaret Vekaleti’nin talimatı gereği
Mısır ve Merkezî Avrupa sergileri ile İngiltere’deki Türk-İngiliz Enformasyon
Bürosu için projeksiyon diyapozitileri yaptırılmıştır.259 Savaşın son yılları
itibariyle Türkiye’nin temas hâlinde bulunduğu ülke sayısının azalması
nedeniyle tanıtım malzemelerinin dağıtım sahası da daralmıştır. Buna rağmen
Türkiye’de ve bazı komşu ülkelerdeki yabancı müesseselere TTOK aracılığıyla
turistik tanıtım malzemesi dağıtımı devam etmiştir.260 Bu yıllarda İhap Hulisi
Görey’in Ulus Meydanı’ndaki Atatürk Heykeli, Minarelerin Arasından İstanbul,
Bursa ve İzmir aişleri ile Ressam Tarık’ın Yalova ve Boğaziçi aişleri basım ve
dağıtımı yapılan dikkat çekici tanıtım materyalleri arasında yer almıştır.261
Cumhuriyet’in 20. yılı münasebetiyle İstanbul Belediyesi’nin desteğiyle yazar
Âbidin Daver’e hazırlatılan Güzelleşen İstanbul adlı renkli ve resimli broşür ise
İstanbul’un Cumhuriyet döneminde geçirdiği gelişmeleri yansıtan önemli bir
tanıtım malzemesi olmuştur.262
TTOK tarafından iç turizmi kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla
Türkçe olarak çıkarılan Türkiye’de Otomobilli Turizm Rehberi, Matbuat, Vakılar ve
Müzeler Umum Müdürlükleri’nin ülkenin tarihî ve tabii güzelliklerini gösteren
neşriyatı,263 Bursa Belediyesi tarafından neşredilen Bursa Rehberi264 dönemin
ciddi yayınları arasındadır. Matbuat Umum Müdürlüğü ise 1941 yılı sonlarında
Radyo Mecmuası’nın neşrine başlamıştır. Bu mecmua Süreyya Ergün’ün
turizmi ve turistik yerleri konu alan radyo programlarının neşrini de yaparak
257
258
259
260
261
262
263
264
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7-8; TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu, a.g.d., s.7;
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.10-11.
“TTOK Edirne Şubesi’nin 1939 Yılı Faaliyet Raporu”, a.g.d., s.6-7.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d.,s.9.
TTOK’nın 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d.,s.6-7; “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
Gülersoy ve diğerleri, a.g.e., s.44 ve 48.
“Güzelleşen İstanbul”, Akşam, 29.10.1943, s.4.
“TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.6.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.10.
418
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Türkiye’deki turizm ve propaganda çalışmalarına ciddi bir katkı sağlamıştır.
Umum Müdürlük diğer yandan ülkedeki ve dünyadaki siyasi, iktisadi, askeri,
sosyal ve kültürel hadiselere yer veren Ayın Tarihi ile ağırlıklı olarak tarihî,
turistik, sosyal ve kültürel konulara odaklanan La Turquie Kemaliste265 adlı
süreli yayınların neşrine de devam ettirmiştir. BYUM’nin desteğiyle Ernest
Mamboury’nin Fransızca olarak kaleme aldığı Adalar Rehberi266 gibi rehber
eserlerin yanı sıra Arif Müit Mansel’in tercüme ettiği Bizans Tarihi267 ile Edirne
ve Yöresi Eski Eserler Sevenler Kurumu’nun yayınları arasında çıkan Edirne
Tarihi,268 Abdülhak Şinasi Hisar’ın Boğaziçi Mehtapları,269 Beynelmilel Olimpiyat
Komitesi üyesi Dr. Carl Diem’ın Türk sporu ve tarihi için önem arz eden Asya’da
Cirit Oyunları ve Süvarilik adlı eseri, Ziya Emiroğlu’nun Türkiye’ye gelen Hollanda
Elçisi Collier’in Seyahatnamesi’ni Fransızcadan tercümesi270 ve Reşat Ekrem
Koçu’nun seyahatname tercümeleri271 söz konusu dönemde ülkenin tanıtım
faaliyetlerine katkı sağlayan kaynak eserler arasında yer almıştır. Süreyya
Ergün’ün Türkiye’deki otel durumuna, yabancı ülkelerdeki otelcilik anlayışına
ve mevzuatına, millî turizm planına dair görüş ve önerilerini içeren Otelcilik ve
Millî Turizm Kredisi adlı eseri de dönemin önemli inceleme ve araştırma eserleri
arasındadır. İstatistik Umum Müdürlüğü ise İtalya Turizm Teşkilatı İstatistik
Şei Marco Avancini’nin turizm ve otel istatistikleri ile değerlendirmelerini
ihtiva eden küçük çaplı bir eserini tercüme ettirip neşrederek ülkedeki turizm
yazın çalışmalarına katkı sağlamıştır.272
Hüseyin Cahit Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Ahmet Emin Yalman, Ahmet
Şükrü Esmer, Necmeddin Sadak ve Burhan Felek gibi mihver ve mütteik
devletlere propaganda amacıyla davet edilen yazarlar bu ülkelerde edindikleri
izlenimleri kamuoyuyla paylaşarak turizm edebiyatı bakımından önem arz
eden yazılar kaleme almışlardır.273 Bunun dışında Falih Rıfkı Atay, Celaleddin
Ezine ve Neşet Hâlil Atay gibi yazarların ABD’den Fransa’ya kadar dünyanın
çeşitli ülkelerine yaptıkları özel seyahatlerine ilişkin edebî ve turistik tanıtım
yazıları İstanbul matbuatında ilgi uyandırmıştır.274
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
BCA, FN:30.1.0.0, KN:104, DN:651, SN:4.
Ernest Mamboury, Les İles des Princes, İstanbul Guide Touristique, Maarif Matbaası,
İstanbul, 1943 .
Alexander Alexandroich Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, çev. Arif Müit Mansel,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1943.
Osman Nuri Peremeci, Edirne Tarihi, Edirne ve Yöresi Eski Eserler Sevenler Kurumu
Yayınları: 6, İstanbul, 1940.
Abdülhak Şinasi Hisar, Boğaziçi Mehtapları, Hilmi Kitabevi, İstanbul, 1942.
“TTOK 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu…”, a.g.d., s.11.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.9.
Marco Avancini, Turizm İstatistikleri, çev. Nüzhet Yalkut, Başvekâlet İstatistik Umum
Müdürlüğü, Ankara, 1941.
“TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.7-8; Bahsi geçen ülkelerin Türkiye’deki basın organları
ve yazarları vasıtasıyla propaganda yapmak konusundaki çalışmaları ve yerli yazarların
konuya ilişkin yaklaşımları ile ilgili olarak bkz.; Seydi, a.g.e., s.51 vd.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.9.
419
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Savaş döneminde Türk matbuatında aydınlar ve idareciler tarafından
turizme dair bol miktarda makale ve değerlendirme yazısının yer aldığı
görülmektedir. Bu yazarlar turizm, şehirlerin turizm potansiyelleri ve eski
eserlerin korunması hakkında makaleler, inceleme yazıları ve fıkralar yazarak
Türkiye’de turizmi bir dava olarak ele almışlardır.275 Bu şekilde, birçok ülkenin
belli başlı iktisadi kaynakları arasında yer alan turizm konusunda Türkiye’nin
mevcut durumu ve potansiyelleri değerlendirilmiş, bu potansiyellerden
yeterince yararlanılamamasının nedenleri hakkında kafa yorulmuş, bu sorunu
gidermek üzere çareler düşünülmüş, Hükümet’e, belediyelere ve halka
tavsiyelerde bulunulmuş ve bunlar kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu dönemde
Halkevleri dergilerinde de turizm konusuna temas edildiği ve bu yayınlarda
şehirlerin turizm potansiyellerini değerlendirmeye yönelik tavsiye ve telkinlerin
yer aldığı görülmektedir.276 Ayrıca dikkat çekici bir husus olarak, 1939 yılı
itibariyle Türkiye’ye iltihak eden Hatay’ın da turistik potansiyeli dikkatleri
çekmeye başlamıştır. Bu münasebetle Hatay’ın tabii ve tarihî güzelliklerinin
yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekebilecek nitelikte olduğuna dair matbuat
aracılığıyla tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmeye başlanmıştır.277
Ülke içinde; Büyükelçi Hamdullah Suphi Tanrıöver, Prof. Dr. Cemil
Topuzlu, İsmail Hami Danişmend, Burhan Felek, Abidin Daver, Kemal Emin
Bara, Dr. Carl Diem, Annemarie Von Gabain gibi mühim şahsiyetlerin, ülke
dışında ise Prof. Dr. Albert-Louis Gabriel ve Fransız siyasetçi Edouard Herriot
gibi yabancıların Türk kültürüne, turizmine ve turistik zenginliklerine temas
eden konferansları Türkiye’nin tanıtım faaliyetlerine katkı sağlamıştır.278
Savaş yıllarında yeni ve etkin bir propaganda aracı olarak radyo
yayınlarının ön plana çıktığı görülmektedir.279 Savaşan ülkelerin askerî ve
siyasi propagandalarına rağmen savaşa dâhil olmayan Türkiye iç ve dış politika
anlayışını, milli kültürünü ve birliğini koruma, kuvvetlendirme ve yayma vasıtası
olarak radyo yayınlarından yararlanma yoluna gitmiştir.280 Radyo Difüzyon
Müdürlüğü Urdu, Fars, Arap, Sırp, Hırvat, Bulgar, Yunan, Fransız ve İngiliz
lisanlarında günlük kısa dalga yayınlarıyla Türkiye’deki olayları bütün dünyaya
yaymak, milletlerarası meseleleri ve olayları incelemek, tartışmak, haber olarak
bildirmek gibi görevleri yerine getirmekteydi.281 1943 yılı Kasım ayında Türkiye’yi
275 TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.6-7; “TTOK 1945 Senesi Raporu”, a.g.d., s.5-6.
276 Konuya örnek olmak üzere birkaç örnek için bkz.; H.Ulusoy, “Niğde’nin Servetleri, Turizm
Bakımından Niğde”, Akpınar, Niğde Halkevi Dergisi, S.40, Birinci Teşrin 1939, s.12-15;
“Turizm Bakımından Manisa”, Gediz, Manisa Halkevi Dergisi, S.21, 24-26, 29, 30, 1939; H.
Mitat Karagülle, “Çukurova’nın Âtisi ve Turizm Bakımından da Önemi”, İçel, Mersin Halkevi
Dergisi, S.18, Temmuz 1939, s.1-2.
277 “Hatay Turizm Memleketi”, TTOK Belleteni, S.25-49, Ağustos 1939, s.10; Sabih Alaçam,
“Hatay Turistlere Bir Cennettir”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, s.16-17.
278 “TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7.
279 İzzettin Tuğrul Nişbay, “Radyo Harbi”, Radyo, C.3, S.30, 15 Mayıs 144, s.2.
280 Vedat Nedim Tör, “Radyo Savaşı’nda Türkiyemiz”, Radyo, C.1, S.5, 15 Nisan 1942, s.5.
281 Cemal Yorulmaz, “Devlet Radyosu’nun Teşkilatı ve Vazifeleri”, Radyo, C.2, S.13, 15 Birinci
kânun 1942, s.8.
420
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
tanıtmak üzere biri ABD’ye diğeri İngiltere’ye hitap eden iki konuşma saati programı
düzenlenmiştir. Gerek Basın Ataşelerinden gerekse dinleyicilerden alınan
mektuplardan söz konusu ülkelerde bu programların büyük bir rağbet gördüğü
ve ilgiyle takip edildiği anlaşılmaktaydı. Bu programlar için Türkiye’de ikamet
etmekte olan yabancılardan da yararlanılabilmekteydi. Örnek olarak İngiliz
Kültür Heyeti’nde görev yapan İngilizler Türkiye radyolarından yaptıkları yayın
vasıtasıyla kendi ülkelerine hitaben çeşitli konuşmalar gerçekleştirebiliyorlardı.
Bu konuşmalarda Türkiye’nin özelliklerinden, şehirlerin güzelliklerinden geniş
çaplı olarak bahsetmek suretiyle Türkler ile İngilizler arasındaki dostluğun
kuvvetlenmesine hizmet ediyorlardı.282 Bu dönemde Türk radyolarında yabancı
dillerde yayın yapıldığı gibi savaş hâlindeki devletlerin radyoları da çeşitli
yabancı dillerle birlikte günde birkaç defa Türkçe yayın da yapıyorlardı. Bu
yayınlarda Türkiye lehine haber ve söylemler işitilebilmekle birlikte aleyhte
propagandalar da bulunabiliyordu.283 Bunun dışında Türkiye Radyo Difüzyon
Postaları ile ABD’deki Columbia, National, Mutual Radyo Şirketleri ile New
York Times gazetesi, Londra BBC İdaresi ve United Press Ajansı muhabirleri
Türkiye’deki haberleri radyo haberleri neşriyatı ile ABD’ye iletmekteydiler.284
Söz konusu dönem itibariyle gazeteler ve radyolar gibi ilmler de ülkede
yaşanan olayları, ikir hareketlerini, ülkenin güzelliklerini, insanların yaşama
tarzlarını, gelenek ve göreneklerini, edebiyatını ve musikisini yayan ve tanıtan
bir vasıta olmuştur.285 Bu nedenle Matbuat Umum Müdürlüğü’nün bünyesinde
1940’ta kurulan Film Servisi 1945 yılı sonuna kadar Türkiye’nin siyasi, askerî,
sosyal, iktisadi ve turistik tanıtımına hizmet eden değişik konularda ve bir kısmı
sesli olmak üzere 71 ilm çekmiştir.286 Söz konusu birimin çalışmaları neticesinde
ayrıca sinemalarda gösterimde olan ilmlerden önce seyircilere ülkedeki olayları,
manzaraları, örf ve adetleri, imar ve inşa çalışmalarını yansıtan kısa tanıtım
ilmlerinin izlettirildiği ve bu propaganda hareketinin dünyada savaşın etkilerini
belirgin bir şekilde hissettirdiği söz konusu dönemde bile turizm faaliyetlerini
teşvik edici bir etki yarattığı anlaşılmaktadır.287 BYUM bünyesindeki Fotoğraf
Servisi tarafından savaşın sonuna kadar yerli ve yabancı matbuata ülkeyi tarihi
ve tabii özellikleri ile tanıtmak ve ülkedeki siyasi, iktisadi, askerî ve sosyal
olayları yansıtmak üzere dağıtılan çeşitli temalardaki fotoğraf sayısı ise 19 bin
civarında olmuştur. 288
282
283
284
285
286
287
288
Nezih Manyas, “İngiltere’ye ve Amerika’ya Yeni Neşriyatımız”, Radyo, C.4, S.38, 1 Şubat
1945, s.21.
“Yabancı Radyoların Türkçe Programları”, Radyo, S.1, C.1, 15 Birinci kânun 1941, s.15.
Nezih Manyas, “Ankara’dan Amerika’ya”, Radyo, S.1, C.1, 15 Birinci kânun 1941, s.24.
Sadrettin Celâl Antel, “Kültür Hizmetinde Sinema”, Ayın Tarihi, S.75, 1-29 Şubat 1940,
s.545-549; Nedim Veysel İlkin, “Sinema ve Filmciliğimiz”, Radyo, C.4, S.38, 1 Şubat 1945, s.3.
BCA, FN:30.1.0.0, KN:104, DN:651, SN:4.
Hikmet Münir, “Matbuat Umum Müdürlüğü Filmleri” , Vakit, 03.11.1941, s.2.
BCA, FN:30.1.0.0, KN:104, DN:651, SN:4.
421
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
7. Uluslararası Fuar, Sergi, Sportif Turizm ve Ağırlama Faaliyetleri
Savaş yıllarında, iç ve dış turizmi hareketlendiren vasıtalar
arasında önemli bir yere sahip olan sergi, fuar, kongre ve sportif müsabaka
faaliyetlerinin organizasyon ve propaganda çalışmalarında devletin turizm
teşkilatının doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili olması gerektiği konusu
gündemde kalmıştır.289 Nitekim ülkedeki ticari hayatı canlandıran, kültür ve
turizm faaliyetlerine katkı sağlayan bu etkinlikler için mevcut iktisadi şartlar
çerçevesinde devletin açık bir desteği görülmüştür.
Savaş yıllarında devletin iktisadi alandaki yetkilerini ve müdahaleciliğini
genişleten Millî Korunma Kanunu’nun getirdiği sınırlamalara rağmen
Cumhuriyet’in ilk yıllarına dayanan mazisiyle İzmir Enternasyonal Fuarı
Türkiye’de ticari, turistik ve kültürel mahiyette faydalı ve eğlenceli etkinliklerden
biri olmuştur. Fuar 1942 yılı itibariyle açılamamış, bu eksiklik düzenlenen
Kültürpark eğlenceleri ile giderilmeye çalışılmıştır. Bu etkinlik, dünyada savaş
devam ederken Türkiye’de barışın ve sükûnetin hüküm sürdüğünü göstermesi
açısından önem arz etmiş, bu durum Hükümet’in ülkedeki milletlerarası bir
etkinlikle savaşın yarattığı olumsuz etkileri gidermeye yönelik bir gayreti
olarak dikkat çekmiştir.290 Fuar; basının ilgisi, radyo yayınları, dağıtılan aiş,
broşür ve rehberler, tren ve deniz yollarında katılımcılar ve halk için uygulanan
tenzilatlı tarifeler ve halkın yakın ilgisi ile ciddi anlamda kurumsallaşma
kimliği göstermiştir.291 Prof. Dr. Suphi Nuri İleri: “Biz harp içinde sây ve
medeniyet yarattığımızı âleme iftiharla göstermiş oluyoruz.”292 diyerek savaşa
rağmen faaliyetlerini devam ettiren fuarın Türkiye’nin medeniyet yolundaki
çalışmalarına bir örnek ettiğini belirtmiştir. İzmir Belediye Reisi Dr. Behçet Uz
da 1941 yılı fuar hazırlıkları sırasında: “İzmir Fuarı’nın faydası elle tutulur bir
iktisat müessesi ve memleketin iç ve dışında turizm hareketi yaratan bir varlık olarak
yükselmekte bulunduğu noktasında herkes mütteiktir”293 diyerek fuarın ülkede
geniş bir turizm hareketi yarattığını ifade etmiştir.294 Ticaret Vekili Mümtaz
Ökmen: “fuarı yalnız İzmirliler için değil, vatanın inşa ve imarı için çırpınan bütün
inkılâp nesli için bir iftihar levhası” olarak gördüğünü belirterek, fuarın ticaret ve
turizmi teşvik edici ve kültürel mübadele kapsamında milletlerarası ilişkileri
geliştirici hizmetlerine atıfta bulunmuştur.295 Yunus Nadi ise savaş yıllarında
düzenlenmeye devam eden söz konusu fuarı: “dünyada eşsiz bir savaşın kan ve
ateşi içinde yüzerken Beynelmilel İzmir Fuarı’nın geçmiş yıllara bakarak daha mütekâmil
289
290
291
292
293
294
295
Vedat Nedim Tör, “Sergiler, Festivaller, Kongreler, Müsabakalar”, İktisadi Yürüyüş,
1.08.1940, S.6, s.19.
“Fuar Her Bakımdan Muvaffak Bir Eser”, Ulus, 05.09.1943, s.2.
Ekrem Yazman, “Fuarın Muhasebesi”, İktisadi Yürüyüş, 1 Ekim 1940.
Suphi Nuri İleri, “Türk ve Türkiye”, İktisadî Yürüyüş, C.2, S.18, 05.09.1940, s.4.
“İzmir Belediye Reisi Muhtelif İşler Hakkında Beyanatta Bulundu”, Ulus, 10.03.1940, s.2.
“İzmir Fuarı Dün Merasimle Kapandı”, Akşam, 21.9.1941, s.2.
“Mümtaz Ökmen Dış Ticaretimizin Ana Hatlarını İzah Ediyor”, Ulus, 21.08.1941, s.1 ve 5.
422
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
bir şekilde açılmasını takdire ve iftihara layık bir başarı” olarak değerlendirmiş
ve: “Dünyayı kasıp kavuran harbe karşı tam bir tezat ifadesi bir sulh eseri ve dost ve
düşman herkesin gıpta edeceği parlak bir faaliyet numunesi”296 olarak tanımlamıştır.
Asım Us ise fuar alanını sadece Türkiye için değil, Avrupa’daki büyük şehirler
için de kıymet teşkil edecek bir imar eseri olarak değerlendirmiştir.297 1945’te
fuarın açılış konuşmasında Belediye Reisi Reşat Leblebicioğlu, bütün dünyayı
sararak Türkiye sınırlarına kadar dayanan savaş sırasında üç kıtanın arasında
yer alan Türkiye’de söz konusu fuarın “emniyet, dostluk ve insani düşüncelerin bir
numunesi” olduğunu vurgulamıştır.298
Fuara katılımı teşvik etmek üzere yabancı ülkelerden fuarı ziyaret
edeceklerin pasaportları Türkiye sefaret ve konsolosluklarında ücretsiz olarak
vize ettirilmiş,299 fuarda satılan ürünler kazanç vergisinden, fuara iştirak edenler
ise belediye vergilerinden muaf tutulmuştur. Fuarda satılan yabancı ürünler
için yalnızca gümrük vergisi ödenmiş, satılan ürünler için tediye kolaylıkları
gösterilmiş, ürün teşhir edenlere veya ziyaretçilere birçok yabancı devlet ve şirket
ile Devlet Demir ve Deniz Yolları İdareleri tarafından %50-75 oranında tenzilat
sağlanmıştır.300 Fuar için halka tanınan bu seyahat kolaylıkları Anadolu’nun
dört bir yanından İzmir’e yoğun bir yönelişe ve iç turizmde hareketliliğe neden
olmuştur.301 Sergi Sarayı, İzmir Pavyonu; Fuar, Ada ve Akasyalar Gazinoları;
gül, nebatat, hayvanat ve çocuk bahçeleri, lunapark, açık hava tiyatrosu,
telefon köşkü gibi tesisleri; kültür, ziraat ve sağlık müzeleri, paraşüt kulesi,
atış poligonu, atlı spor ve tenis kulüpleri gibi yapıları ile fuar alanını içinde
barındıran Kültürpark’ın 1939’da ziyaretçi sayısı 624.580, bunlardan elde
edilen gelir 31.229 TL iken, bu rakamların 1943’te hızlı bir yükselişle 1.016.553
ziyaretçiye ve 50.827 TL’ye çıktığı görülmüştür.302 Fuarın içinde bulunduğu
Kültürpark’ın ikir öncülerinden Afyon Milletvekili Suad Yurdkoru 1944’te iç
turizm hareketliliğinde önemli bir unsur olduğunu belirttiği fuara bir ay içinde
140.000-180.000 kadar yerli ve yabancı ziyaretçi geldiğini, fuarda ürün teşhir
etmek, satmak, satın almak, eğlencelere iştirak etmek için gelen bu ziyaretçilerin
bir kısmının İzmir civarındaki tarihî merkezler ile istirahat ve sıhhat yerlerine
Yunus Nadi, “İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.29-195, Ağustos 1941, s.16-17.
Asım Us, “İzmir Fuarı Nasıl Vücut Buldu”, Vakit, 20.08.1941, s.1.
“İzmir Fuarı Güzel Bir Törenle Açıldı”, Ulus, 21.08.1945, s.4.
Örnek olarak, bu yönde yapılan çalışmalara katkı sağlamak üzere 1939’da çıkarılan
kararname ile fuara yabancı ülkelerden gelen ziyaretçilere fuarın açılışından 15 gün
öncesinden başlayıp kapanışından 15 gün sonrasına kadar ikamet hakkı tanıyan ücretsiz
vize verilmesi kararlaştırılmıştır. “Dokuzuncu İzmir Enternasyonal Fuarı’na Yabancı
Ülkelerden Gelecek Ziyaretçilere İkamet Hakkı Bahşedecek Şekilde Meccani Vize Verilmesi
Hakkında Kararname”, Resmî Gazete, 26 Nisan 1939, S.4193, Kararname Tarihi: 17/04/1939,
Kararname No: 2/10802.
300 “İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, s.19.
301 M.Günyüz, “Memlekette Dâhilî Turizm Hareketi”, 10.09.1941, Vakit, s.5; Ayrıca, 1941 İzmir
Fuarı nedeniyle iç turizmde görülen hareketlilik hakkında bkz; Asım Us, “İzmir Turizminin
Memleket Turizminde Oynadığı Rol”, Vakit, 19.08.1941, s.1 ve 6.
302 Süreyya Ergün, “Kültür-Park”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.163, Birinci Teşrin 1944, s.398-399;
296
297
298
299
423
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
gittiğini, bu şekilde turist kailelerinin ülkeye her sene ortalama 8-10 milyon
lira arasında bir gelir sağladığını belirterek fuarın turistik ve ticari katkılarına
vurguda bulunmuştur.303
Uluslararası önemine binaen sadece savaşın dışında kalan ülkelerin
değil, savaşın içinde bulunan ülkelerin bile söz konusu fuara katılma gereği
hissettiği anlaşılmaktadır.304 1939’da Almanya, Belçika, İngiltere, Fransa,
Yunanistan, İtalya, Polonya, Romanya, SSCB, İran ve Filistin olmak üzere 11
ülke tarafından açılan resmî pavyonlar ile fuara talep zirveye çıkmıştır. Yerli
katılımcı kuruluş sayısı 1947’ye kadar düzenli olarak artış göstermiş, 1943’e
kadar düşüş gösteren katılımcı ülke resmî pavyonu ve yabancı irma sayısı
bu yıldan itibaren tekrar artışa geçmiştir.305 Savaş yıllarında fuardaki ülke
pavyonlarında ideolojik propagandaya yönelik faaliyetler de dikkat çekmiştir.
Örneğin Almanya pavyonundaki sanayi ürünleri arasında, daha önce Ankara
Sergievi’nde teşhir edilen Yeni Alman Mimarisi Sergisi’nde yer alan Adolf
Hitler’in çalışma odası, Gençlik Teşkilatı Yurdu, Berlin’deki Savaş Akademisi
tasarımı, gamalı haçlı bayrakların dalgalandığı Nasyonal Sosyalist Parti Yıllık
Toplantı Merkezi fotoğraları ziyaretçilere sunuluyordu. Nazi Almanyası’nı
anlatan ilm gösterileri de Almanların fuar etkinlikleri arasında yer alıyordu.306
Yine SSCB pavyonunda sanayi ürünleri kadar komünizm prensiplerini ihtiva
eden duvar aişleri de görülmekteydi.307
Benzer bir yaklaşım yabancı ülkelerin Ankara’da açtıkları sergilerde de
gözlemlenmiştir. İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği Basın Dairesi tarafından
Ankara Halkevi salonlarında açılan Harp İçinde İngiltere Sergisi,308 Amerikan
Harp Haberler Bürosu tarafından Ankara Resim ve Heykel Galerisi’nde açılan
Amerikan Sanat ve Mimari Sergisi309 ve Ankara Sergievi’ndeki İsviçre Mensucat
Mamulâtı Örnekler Sergisi310 yabancı ülke yetkilileri tarafından Türkiye’de
düzenlenen propaganda amaçlı etkinliklere birer örnek teşkil etmiştir.
303 Suad Yurdkoru, “İzmir Enternasyonal Fuarı ve Ege Turizmi Üzerindeki Tesirleri”, Ulus,
13.7.1944, s.2. Tör ise bu konuda biraz daha kötümser bir bakış açısıyla bazı altyapı
eksikliklerinden dolayı İzmir Fuarı’ndan ve İstanbul Belediyesi tarafından her yıl
düzenlenen İstanbul Festivali’nden istenen verimin alınamadığına vurguda bulunmuş,
alternatif bir görüş olarak uluslararası kongre ve spor müsabakalarının da dâhil edilmesiyle
Türkiye’de Mısır, Suriye, Irak ve İran’ın iştirakiyle bir Şark Festivali organize edilmesinin
ülke turizmi için faydalı olacağını ifade etmiştir (Vedat Nedim Tör, “Sergiler, Festivaller,
Kongreler, Müsabakalar”, İktisadi Yürüyüş, 01.08.1940, S.6, s.19).
304 “Fuara İştirak Eden Yabancılar ve Eğlence Yerleri”, İktisadî Yürüyüş, C.2, S.17, 20 Ağustos
1940, s.22.
305 Gökhan Akçura, Türkiye Sergicilik ve Fuarcılık Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul,
2009, s.92-93 ve 97; 1943’teki fuarın önceki senelere göre daha başarılı olduğuna dair görüş
bildiren bir başka yazar için bkz.; Faruk Fenik, “İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci
kânun 1943, s.16-17.
306 Akçura, a.g.e., s.97.
307 Elvan Feyzioğlu, Büyük Bir Halk Okulu İzmir Fuarı, İZFAŞ Kültür Yayını, İzmir 2006, s.50.
308 “Harp İçinde İngiltere Sergisi”, Radyo, C. 4, S.39, 1 Mart 1945, s.16.
309 “Amerikan Sanat ve Mimari Sergisi”, Radyo, C.4, S.44, 1 Ağustos 1945, s.2.
310 “Sergiler”, Radyo, C. 4, S.37, II. Kânûn 1944, s.7.
424
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Bu dönemde Avrupa’da fuarlara olduğu gibi sergi etkinliklerine
de katılımın azaldığı görülmüştür. Avrupa’nın muhtelif ülkelerinde savaş
öncesinde her sene düzenlenen meşhur Paris Otomobil Sergisi bile savaşın
iktisadi hayata vurduğu darbe ve beraberinde gelen benzin sıkıntısı gibi
sorunlar nedeniyle savaş yıllarında düzenlenememiştir.311 Buna karşılık
Türkiye’de devlet imkânlarıyla veya yerel çalışmalarla organize edilen ulusal
ve uluslararası sergi faaliyetleri göze çarpmaktadır. 1940 yılı itibariyle Topkapı
Sarayı’nda ziyarete açılan eski elişleri ve resim salonları buna birer örnek teşkil
etmektedir. Bu yıllarda Halkevleri de bulundukları vilayetlerde düzenledikleri
resim ve fotoğraf sergileri gibi sanatsal etkinliklerle ülke propagandasına
kıymetli dokümanlar sağlamışlar ve bu yöndeki hareketlilik dönemin dikkat
çeken turistik faaliyetleri arasında yer almıştır.312 Yine bu dönemde devlet
erkânının desteğiyle bazı parçaları 16. yüzyıla kadar giden Türk milletinin
günlük hayatında kullandığı ev ve giyim eşyalarının sergilendiği Ankara Halkevi
Türk El İşlemeleri Sergisi,313 Türkiye’deki iktisadi gelişmeleri gözler önüne seren
Ankara Sergievi’ndeki Cumhuriyet Naia Sergisi,314sanatsal çalışmaları ihtiva eden
Devlet Resim ve Heykel Sergileri315 ile Güzel Sanatlar Birliği tarafından düzenlenen
Ankara Sanat Sergileri316 başkentte kültür, sanat ve iç turizme hizmet eden
etkinlikler arasında yer almıştır. Ankara İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Akşam
Kız Sanat Okulu’nun her ders yılı sonunda hazırladıkları Sanat Sergileri,317 Gazi
Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü öğrencilerinin açtığı Resim-İş Sergisi de bu
minvalde değerlendirilebilecek etkinlikler arasındadır.
1943’te açılan Londra Halkevi Sergisi’nde teşhir edilen eski Türk halıları,
tablolar, çiniler, kumaşlar ise İngiliz gençleri arasında büyük ilgi uyandırmıştır.
Söz konusu etkinlikte Türkiye’de maarif ve spor faaliyetlerinin gelişimini
gösteren graikler ile Karabük fabrikalarının büyük bir maketi de sergilenmiştir.318
Bu sergide 13-16 yaşları arasında Türk çocuklarının yaptığı sayısı 400’e yaklaşan
resim de Vedat Nedim Tör’ün girişimleri ve British Counsil’in desteği ile teşhir
edilmiştir. Çeşitli portrelerin, peyzajların, binaların, ev içinde gündelik hayat
sahnelerinin, tarihî olayların, natürmortların yer aldığı bu resim sergisi küçük
yeteneklerin batılı tarzdaki sanatsal yaklaşımlarına bir örnek teşkil etmiş ve
bu durum İngiltere’de Türkiye’ye yönelik olumlu bir algının oluşmasına katkı
sağlamıştır.319
311 “1941 Otomobilleri”, TTOK Belleteni, S.28-92, Nisan 1941, s.19.
312 “TTOK 1940 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d.,s.6-7.
313 “Ankara Halkevi Türk El İşlemeleri Sergisi”, Radyo, C.3, S.29, 15 Nisan 1944, s.8.
314 “Ankara Sergievi’ndeki Cumhuriyet Naia Sergisi”, Radyo, C.3, S.30, 15 Mayıs 1944, s.154-155.
315 “Sergiler”, Radyo, C. 4, S.37, II. Kânûn 1944, s.7.
316 “Sergiler”, Radyo, C.4, S.44, 1 Ağustos 1945, s.12-13.
317 “Ankara’da Sanat Sergileri”, Radyo, C. 3, S.32, 15 Temmuz 1945, s.7.
318 “Londra Halk1evinde Açılan Sergi”, S.33, Temmuz 1943, s.22.
319 “Londra Halkevi’nde Yozgat Ortaokul Talebesinin Resim Sergisi”, Ayın Tarihi, S.116, 1-31
Temmuz 1943, s.347-348; Harold Bowen, “Türk Çocuklarının Sergisi”, Ayın Tarihi, S.116,
1-31 Temmuz 1943, s.348-349.
425
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
Uluslararası anlamda büyük çaplı bir organizasyon olmasa da Batı
Anadolu’da Bergama Şenlikleri adı ile düzenlenen sosyal etkinlik savaş yıllarında
da bir gelenek hâlinde düzenlenmeye devam etmiştir.320 1941 yılı Ağustos ayında
Eminönü Halkevi’nde düzenlenen Millî Oyunlar Festivali Karadeniz sahili, Ege
mıntıkası, Kars, Erzurum, Urfa, Antep, Diyarbakır, Sivas, Konya ve Balıkesir
halkoyunları ekiplerini bir araya getirmiştir.321 Edirne’de her sene 6 Mayıs’ta
düzenlenen Sarayiçi Pehlivan Bayramı’nın da Trakya’nın dört bir yanından
gelen binlerce halkın ilgisiyle takip edildiği anlaşılmaktadır.322 Bu faaliyetler
münasebetiyle iç turizmde göze çarpan bir hareketlenmenin yaşandığı bu yıllar
ayrıca İstanbul’un fethinin 500. yılını kutlama ikrinin de ortaya çıktığı ve bu
yönde altyapı çalışmalarının yapıldığı bir dönem olmuştur.
Türk yetkililer savaş yıllarında yurt dışında düzenlenen uluslararası
tanıtım etkinliklerine de iştirak etmiştir. 1939’da Yunanistan’ın ev sahipliğinde
gerçekleşen ve ülke ürünlerini sergilemek üzere Türkiye, Almanya, İtalya,
Bulgaristan ve Finlandiya’dan temsilcilerin katıldığı 14. Beynelmilel Selânik
Fuarı,323 gitgide şiddetini artıran savaş koşullarına rağmen ertesi sene yine
Türkiye, Almanya, Bulgaristan ve Yugoslavya’nın katılımıyla gerçekleştirilen
15. Beynelmilel Selânik Fuarı bu etkinlikler arasındadır.324 1940’ta Peşte’de
düzenlenen panayıra da katılım sağlandığı, buradaki Türkiye pavyonunun
kral naibi, başvekil ve diğer vekillerle Peşte halkı tarafından ziyaret edildiği ve
beğeni topladığı anlaşılmaktadır.325 1940 yılı Eylül ayında ise Viyana’da Almanya
tarafından III. Beynelmilel Viyana Sergisi açılmış, Balkan devletleri dâhil olmak
üzere 14 devletin iştirak ettiği bu sergi Almanların iktisadi meselelere verdiği
önemi göstermiştir. Sergide ay yıldızlı lama ve Türkei yazısı eşliğinde girilen
Türk pavyonunda çiçeklerle süslenen cephede Atatürk’ün bir diyapozitii ve
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün büstü yer almıştır. Ziyaretçilerin ikramlar
eşliğinde yetkililerce gezdirildiği pavyonda özellikle Almanya’ya yapılan veya
yapılması muhtemel ihracat ürünleri ile Türkiye’deki turistik bölgelerin büyük
diyapozitileri, resimleri, tabloları ve Ankara’da Ulus meydanında bulunan
Atatürk abidesinin diyapozitii bulunmuştur. Pavyonda Türkiye’ye ait seçme
resim ve tablolardan oluşturulmuş bir resim albümü ziyaretçilere ücretsiz olarak
dağıtılmış ve bu albüm ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşmıştır. Türkiye bu
sergi vesilesiyle turistik ve iktisadi anlamda geniş çaplı bir propaganda yapma
imkânına kavuşmuştur.326
320 TTOK 1945 Senesi 8 inci İçtimaının Zaptı”, a.g.d., s.6.
321 “TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.5.
322 “TTOK Edirne Şubesi’nin 1939 Yılı Faaliyet Raporu”, a.g.d., s.6-7.
323 “Selânik Fuarı Açıldı”, Cumhuriyet, 25.09.1939, s.5.
324 “15. Selânik Beynelmilel Fuarı Açıldı”, Ulus, 23.09.1940, s.2.
325 “Peşte Panayırındaki Pavyonumuz Açıldı”, Ulus, 28.04.1940, s.2.
326 “Viyana Sergisinde Türk Pavyonu”, İktisadî Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.12-13; Ayrıca
bkz.; “Viyana Panayırı”, Akşam, 03.09.1940, s.2; “Viyana Panayırı’ndaki Standımız”, Vakit,
03.09.1940, s.2.
426
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Bu dönemde spor turizmine yönelik faaliyetler de dikkat çekmektedir.
Yunan Otomobil Kulübü tarafından düzenlenmekte olan Balkan Rallyesi savaş
nedeniyle 1939’da düzenlenememiş,327 buna karşılık TTOK Spor Komitesi
tarafından 1939 yılı Temmuzu’nda Mısır, Romen, Yunan ve Türk sporcuların
katılımıyla İstanbul’da bir atletizm müsabakası yapılmıştır. 1940 yılı Şubatı’nda
Balkan Güreş Birinciliği Müsabakaları’nın altıncısı Romen, Yugoslav, Yunan ve
Türk güreşçilerin katılımıyla İstanbul’da düzenlenmiş, aynı yılın Mart ayında
ise ilk defa olarak Heybeliada’da Balkan Kır Koşusu yapılmıştır.328 Turizm ve spor
imkânları bakımından gün geçtikçe dikkatleri üzerine çeken Uludağ’da3291943’te
Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü tarafından büyük çaplı bir kayak müsabakası
düzenlendiği ve buna özellikle yüksekokul gençlerinin yoğun ilgi gösterdiği
görülmüştür.330 Bu yıllarda Uludağ refüjleri tamir edilmiş ve Belediye Gazinosu
dağcılık ve turizm teşekküllerine tahsis edilmiştir.331 Uluslararası bir mahiyet arz
etmekle birlikte Türkiye’de gerçekleştirilen bu spor temasları sporcu, idareci ve
seyirci sıfatıyla ülkeye ciddi bir turist akışını beraberinde getirmiş ve bu suretle
ülke turizmine katkı sağlamıştır.
Türkiye; tabii güzellikleri, iklim özellikleri ve Avrupa’ya yakınlığı gibi
nedenlerle av ve balık meraklısı yabancı sporcuların da dikkatini çekmiştir. Bu
nedenle Türkiye’de avcılık sporunu geliştirmek ve Türkiye’ye gelmek isteyen
avcı turistlere av partileri organize etmek üzere savaş öncesinde Türkiye Avcılık
Acenteliği kurulmuş, ancak bu teşkilat savaşın uluslararası turizm faaliyetlerini
felce uğratmasıyla faaliyetlerini geçici olarak durdurmak zorunda kalmıştır.332
Bu konudaki dikkate değer diğer bir kuruluş yine savaşın ilk yıllarına kadar
faaliyetlerini devam ettiren İstanbul Avcılar ve Atıcılar Birliği olmuştur. Av
turizmi önemli bir potansiyele sahip olması nedeniyle savaşa rağmen Türkiye’de
gündemde kalmış, ancak bu konuda yapılması düşünülen çalışmalar niyetten
öteye geçememiştir. Beynelmilel Avcılar Cemiyeti Sekreteri Fransız Maksim
Dükrok savaş öncesinde Türkiye’ye gelmiş, Ankara’da ziyaretlerde bulunmuş ve
verdiği bir röportajda üyesi olduğu cemiyetin bıldırcın avlamak için Türkiye’ye
avcı turist çekebileceğini, ancak bunun için Hükümet’in maddi yardımına
ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti. Dükrok’un Bursa’da ava çıkması ve aynı
dönemlerde Alman avcıların da benzer şekilde Bursa’da avcılık faaliyetlerinde
bulunması bölge turizmi açısından olumlu gelişmeler olmuştu. Bu faaliyetleri
sekteye uğratan savaşa rağmen İstanbul’da, Konya’da ve Bursa’da av sahaları
oluşturmak üzere gerek idarecilerin gerekse av kulüplerinin çeşitli girişimlerde
bulundukları bilinmektedir. Hatta bu yıllarda Av Hayvanları Üretme İstasyonları
327 “TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.4.
328 “TTOK Spor Komitesinin Raporu”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, s.10.
329 Konuya temas eden birkaç haber için bkz.; “Uludağ’da Kış Hayatı”, Cumhuriyet, 4.3.1940,
s.5; Hıfzı Veldet, “Uludağ Cenneti ve Orman Kanunu”, Cumhuriyet, 08.01.1943, s.2.
330 “Uludağ’da Yapılan Kayak Müsabakaları”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan 1943, s.34.
331 TTOK 1944 Mesai Senesi Raporu”, a.g.d., s.7.
332 Turhan Ragıp Tamerler, “Türkiye’de Avcılık Turizmi”, TTOK Belleteni, S.37, İlk kânun 1944,
s.37-39.
427
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
tesisi konusunda Yugoslavya’dan istifade etmeye yönelik girişimler de
görülmüştür.333 Bu kapsamda Bursa’da Karacabey Harası, Abalyond Gölü’ndeki
Hâlilbey Adası ve Boğazköy Çiftliği Bursa Avcılık Kulübü tarafından turizme
kazandırılması öngörülen alanlar olarak önerilmiştir.334
Son olarak savaş döneminde ülkede gerçekleştirilen ağırlama
faaliyetlerine de birkaç örnekle değinmekte fayda vardır. Savaşın başladığı
1939’da İstanbul’a gelen Beynelmilel Tayyare Birliği başkanının eşi Prenses Bibesco
ile Paris Soir gazetesi muharrirlerinden Philippe Barrés, Romanya Turizm Oisi
Başkanı ile Yataklı Vagonlar Umum Müdürünün de içinde bulunduğu heyet, yine
savaş yıllarında Türkiye’ye geçici veya memur olarak gelen ya da İstanbul’dan
geçen birçok yabancı basın mensubu, bazı konsoloslar, ABD, İngiltere, Almanya
ve Macaristan’dan Türkiye’ye gelerek konferans veren yabancı bilim adamları
ve konser veren sanatçılar, Balkan Otomobil Kulübleri temsilcileri, Türk-Fransız
La Martin Kültür Cemiyeti üyeleri ile turizmle ilgili mühim şahsiyetler Türkiye
adına TTOK yetkilileri tarafından kabul edilerek ağırlanmışlardır. Bu vesileyle
söz konusu ziyaretçilerle Türk yetkililer arasında turizm meseleleri ve ülke
turizmi hakkında ikir alışverişinde bulunulmuştur.335
Bunların dışında, TTOK tarafından üniversite talebe ve muallimlerinden
oluşan 50 kişilik bir grubun incelemelerde bulunmak üzere Orta Avrupa’ya
otobüsle seyahat etmeleri sağlanmıştır.336 Bu faaliyet kurumun yurt dışında
gerçekleştirilen turizm, tanıtma ve eğitim çalışmalarına verdiği desteği
göstermesi açısından önem arz etmektedir. Bu dönemde savaşın yarattığı
olumsuz koşullar nedeniyle turist rehberlerinin büyük bir kısmının mesleklerini
bırakmak zorunda kalmaları337 ağırlama ve tanıtma faaliyetlerini de meni
yönde etkilemiştir. Bu yöndeki eksiklikler TTOK’nın çalışmalarıyla giderilmeye
çalışılmıştır.
Sonuç
Türkiye’de Cumhuriyet’in ilk yılları itibariyle ivme kazanmaya başlayan
turizm faaliyetleri İkinci Dünya Savaşı nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de sekteye uğramış ve ülke sathındaki turistik hareketliliğin hızı
kesilmiştir.
333
334
335
336
337
Rıza İlova, “Memlekette Av ve Turizm”, Avcı Avcılık, Atıcılık ve Balıkçılık Mecmuası, S.66,
İkinci Teşrin 1941, s.11-12.
Rıza İlova, “Memlekette Av ve Turizm”, Avcı Avcılık, Atıcılık ve Balıkçılık Mecmuası, S.67,
Birinci Kânun 1941, s.11-12.
Savaş yıllarında Türkiye’deki ağırlama faaliyetleri ile ilgili olarak bkz.; “TTOK 1939 Senesi
Mesai Raporu”, a.g.d., s.7; “TTOK 1942 Senesi Raporu”, a.g.d., s.7-8; “TTOK 1943 Senesi
Raporu”, a.g.d., s.8.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7.
“TTOK 1939 Senesi Mesai Raporu”, a.g.d., s.7.
428
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Savaş yıllarında turizm özellikle merkezî Avrupa’da ülkelerin ve
rejimlerin propaganda faaliyetleri kapsamında ele alınmıştır. Bu ülkelerde söz
konusu dönem itibariyle propaganda çalışmaları ile bağlantılı olarak turizm,
tanıtma, basın ve yayın işleri devletin temel ve öncelikli görevleri arasında
değerlendirilmiştir. Avrupa ülkelerinde görülen bu resmî teşkilatlanma
şekli Türkiye’de de etkisini belirgin bir şekilde hissettirmiştir. Savaşın ortaya
çıkardığı yeni ihtiyaçlar nedeniyle Türkiye’de de turizm ve propaganda
faaliyetleri doğrudan Başvekâlet’in görev ve sorumlulukları kapsamına dâhil
edilmiştir. Savaşın yarattığı güvenlik sorunları ve iktisadi sıkıntılar devletin
turizm ve propaganda çalışmaları ile ilişkili bütün alanlarda tek yetkili organ
hâline gelmesine yol açmış, buna karşılık özel sektörün bu yöndeki faaliyet alanı
gitgide daralmıştır.
Savaşın siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel alanlarda yarattığı bütün
olumsuzluklara rağmen Türkiye’de turizmin hâlâ düşünülüyor olması ve turizmi
geliştirmeye yönelik çeşitli faaliyetlere girişilmesi dikkat çekicidir. Turizm, söz
konusu dönem itibariyle ülke sathında hızlı bir şekilde teşkilatlandırılması
gereken bir medeniyet davası olarak görülmüştür. Türkiye’nin savaşa iili olarak
girmemesi bu davaya hizmet etmek üzere bir fırsat olarak telakki edilmiştir.
Turizm ve propaganda faaliyetleri savaşın yarattığı olumsuz etkileri yok edecek
ve savaş sonrasında ülkeye geniş çaplı iktisadi faydalar sağlayacak bir unsur
olarak savaş boyunca gündemdeki yerini korumuştur. Böylece söz konusu
dönemde Türkiye’yi gerek yurt insanına gerekse turistlere tanıtmaya yönelik
çalışmalar devlet teşkilatının, basın-yayın organlarının ve bir kısım gönüllü
kuruluşların başlıca iştigal konularından birini teşkil etmiştir. Bu münasebetle,
idareciler, aydınlar, ilim ve ikir adamları tarafından turizmin Türkiye için
önemine, bu konuda yapılan ve başarılı ülke örneklerinden hareketle yapılması
gereken çalışmalara temas edilmiştir. Bunun yanı sıra turizm, tanıtma ve
propaganda faaliyetlerindeki altyapı eksikliklerine, yöntem ve uygulama
yanlışlıklarına da dikkat çekilmiştir. Savaş yıllarında turizme yönelik resmî ilgi
ve irade Türkiye’de turizmin ana politika eksenlerinden biri hâline gelmeye
başladığına işaret etmiştir.
Savaşın tüm dünyayı çok yakından etkilemesi nedeniyle kısıtlanan
dış turizm faaliyetleri Türkiye’de yerini daha çok iç turizm hareketliliğine
bırakmıştır. Böylece ülke içinde sağlık turizmi yükselen bir değer olmuş, buna
yönelik tabii kaynakları ve hizmetleriyle Yalova ve Bursa’ya yönelen turistik
hareketlilik artmıştır. Bu dönemde yurt sathında kültür ve turizme hizmet etmek
üzere tarihî eserlerin ve yapıların tamiri, tadili ve müzecilik faaliyetleri devletin
imkânları çerçevesinde devam ettirilmiştir. İstanbul, İzmir ve Bursa gibi tarihî ve
tabii özellikleri ile ön plana çıkan şehirler idari organlar, belediyeler ve gönüllü
kuruluşlarca dikkate alınan başlıca turistik bölgeler arasında yer almıştır.
429
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
KAYNAKLAR
I. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
Yararlandığımız Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki belgelere ait klasör,
gömlek, belge, dosya, fon kodu, yer numaralarını içeren tam referans
bilgileri metin içindeki ilgili yerlerde verildiği için burada ayrıca
belirtilmemiştir.
II. Resmî Yayınlar
“1939 Malî Yılı Hesabı Katî Kanunu”, Resmi Gazete, 11 Haziran 1943, S.5427,
Kanun No: 4428, Kabul Tarihi: 02/06/1943.
“1945 Yılı (7) Aylık Kesin Hesap Kanunu”, Resmî Gazete, 9 Nisan 1952, S.8081,
Kanun No:5910, Kabul Tarihi: 02/04/1952.
“1945 Yılı Yedi Aylık Bütçe Kanunu Tasarısı ve Bütçe Komisyonu Raporu”,
TBMM Tutanak Dergisi, C.17, Dönem: 7, Toplantı: 2, 59. Birleşim
22/V/1945 ve 61. Birleşim, 24/V/1945.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Teşkilat, Vazife ve Memurları Hakkında
Kanun”, Kabul Tarihi: 16/07/1943, Kanun No:4475, Resmî Gazete, S.5462,
22 Temmuz 1943.
“Başvekâlete Bağlı Matbuat Umum Müdürlüğü Teşkiline ve Vazifelerine Dair
Kanun”, Resmî Gazete, 28 Mayıs 1940, S.4520, Kanun No: 3817, Kabul
Tarihi: 22/05/1940.
Belge, Burhan, “Propaganda ve Tesirleri”, Ayın Tarihi, S.75, 1-29 Şubat 1940,
ss.519-534.
“Benzin ve Sair Petrol Müştaklarile Müteharrik Bilûmum Kara ve Deniz Nakil
Vasıtalarının Seyriseferinin Tahdidi”, Resmî Gazete, 22 Teşrin-i sani 1940, S.4667,
Kararname No: 2/14703, Kararname Tarihi: 19/11/1940, Karar Sayısı: 75.
“Beynelmilel Siyasi Vaziyetin Aldığı Son Şekil Üzerine Memleket ve Harp
İktisadiyatı İcablarına Göre İhraç Maddelerimiz Hakkında Kararname”,
Resmî Gazete, 8 Eylül 1939, S.4305, Kararname No:2/11869, Kararname
Tarihi: 04/09/1939.
“BYUM Vazife ve Teşkilatı Hakkında Kanun Layihası ve Muvakkat Encümen
Mazbatası”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.4, Devre:7, İçtima F, 49. İnikat, 16/VII/1943.
“D.D/84 Numaralı Tarifenin Tadili ve Bu tarife mucibince Satılacak Biletler
Hakkında”, Resmî Gazete, 20 Teşrin-i evvel 1939, S.4341, Tamim No:1461.
430
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Devlet Denizyolları ve Devlet Limanları İşletme Umum Müdürlüklerinin
Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 16 Haziran 1939,
S.4234, Kanun No:3633, Kabul Tarihi: 07/06/1939.
“Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü Memur ve Müstahdemlerinin
Vazife ve Salâhiyetleri ve İdare Muamelâtının Tedvir Sureti Hakkında
Nizamname”, Resmî Gazete, 08/07/1944, S.5751, Kararname No:3/1109.
“Devlet Memurları Aylıklarının Tevhid ve Teadülüne Dair Olan 3656 Sayılı
Kanunla Eklerine Bağlı Cetvellerin Maarif Vekilliği Kısımlarında
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 22 Temmuz 1944,
S.5763, Kanun No: 4624, Kabul Tarihi: 18/07/1944.
“Dokuzuncu İzmir Enternasyonal Fuarı’na Yabancı Ülkelerden Gelecek
Ziyaretçilere İkamet Hakkı Bahşedecek Şekilde Meccani Vize Verilmesi
Hakkında Kararname”, Resmî Gazete, 26 Nisan 1939, S.4193, Kararname
Tarihi: 17/04/1939, Kararname No: 2/10802.
“Ecnebilerin Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki Kanunun 16 nci
Maddesine Bir Fıkra İlâvesine ve 30 ncu Maddesinden 26 Rakamının
Çıkarılmasına Dair Kanun Lâyihası ve Dâhiliye ve Adliye Encümenleri
Mazbataları”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.13, Devre: VI, İçtima:1, 72. İnikad,
10/VII/1940 ve 74. İnikad 24/VII/1940.
“Ecnebilerin Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkındaki 3529 Numaralı
Kanunun Bazı Maddelerini Tadil Eden Kanun”, Resmî Gazete, 31
Temmuz 1940, S.4575, Kanun No: 3900, Kabul Tarihi: 24/07/1940.
“Gümrük Tarifesi Hakkındaki 1449 Sayılı Kanuna Ek Kanun”, Resmî Gazete, 20
Nisan 1937, S.3585, Kanun No: 3152, Kabul Tarihi: 09/04/1937.
“Gümrük ve İnhisarlar Vekâletinin Teşkilât ve Vazifelerine Dair Nizamnamenin
Meriyete Konulması”, Resmî Gazete, 22 Ağustos 1940, S. 4594, Kararname
No: 2/14153.
“İstanbul Tramvay Şirketi’nin İmtiyaz Hakkı ile Bu Şirket Tesisatının Satın
Alınmasına Dair Olan Mukavelenin Tasdikı Hakkında Kanun”, Resmî
Gazete, 20 Haziran 1939, S.4237, Kabul Tarihi:12/06/1939, Kanun
No:3642.
“İstanbul Tünel Şirketinin İmtiyaz Hakkı ile Bu Şirket Tesisatının Satın Alınmasına
Dair Olan Mukavelenin Tasdikı Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 21
Haziran 1939, S.4238, Kanun No:3643, Kabul Tarihi:12/06/1939.
“İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyaziyle Tesisatının Satın
Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdikı ve Bu Müessesenin İşletilmesi
Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 27 Temmuz 1943, S.5466, Kanun
No:4483, Kabul Tarihi:19/07/1943.
431
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
“Kullanımlarında Zaruret Bulunan Bazı Hususi Otomobillerle Bir Motosikletin
Seyriseferi Serbest Tutulan Otomobiller Arasına İlavesi Hakkında
Kararname”, Resmî Gazete, 10 Kânun-ı evvel 1940, S.4682, Kararname
No: 2/14803, 04/12/1940.
“Matbuat Umum Müdürlüğü Bütçesi”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.25, Devre: 6,
İçtima:3, 62. İnikat, 25/V/1942.
“Merkezi İzmir’de bulunan Ege Turizm Derneği’nin Genel Menfaatlere Yarar
Derneklerden Sayılması Hakkında Karar”, Resmî Gazete, 16 Mayıs 1946,
S.6308, Karar Sayısı: 03/04130.
“Millî Korunma Kanunu”, Resmî Gazete, 26 Kânun-ı sani 1940, S.4417, Kanun
No: 3780, Kabul Tarihi: 18/01/1940.
“Münakalât Vekâleti Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 31
Mayıs 1939, S.4220, Kanun No:3613, Kabul Tarihi: 27/05/1939.
“Naia Vekâleti Teşkilât ve Vazifelerine Dair Kanun”, Resmî Gazete, 30 Mayıs
1939, S.4219, Kanun No: 3611, Kabul Tarihi: 26/05/1939.
“Şikago’da 7 Aralık 1944 Tarihinde Akit ve İmza Edilmiş Olan Milletlerarası
Sivil Havacılık Konvansiyonu…”, TBMM Tutanak Dergisi, C.18, Dönem
VII, Toplantı:2, 69. Birleşim, 05.VI.1945.
“Şikago’da 7 Aralık 1944 Tarihinde Akit ve İmza Edilmiş Olan Milletlerarası
Sivil Havacılık Anlaşması ile Sivil Havacılık Sözleşmesi ve Bunların
Eklerinin Onanması Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 12 Haziran 1945,
S.6029, Kanun No:4749, Kabul Tarihi: 05/06/1945.
“Şose ve Köprüler Kanununa Ek Kanun”, Resmî Gazete, 3 Haziran 1943, S.5420,
Kanun No: 4427, Kabul tarihi: 31/05/1943.
“Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki 12 Numaralı Kararnameye Ek
Karar”, Resmî Gazete, 28 Eylül 1939, S.4322, Kararname No: 12019.
“Türkiye ile Lituanya Arasında İmza Olunan İlişik Modüs Vivendi ile Ticaret
ve Kliring Anlaşmalarının Meriyete Konulması”, Resmî Gazete, 20 Eylül
1939, S.4315, Kararname No:2/11752, Kararname Tarihi: 03/09/1939.
“Türkiye-Letonya Ticaret Mukavelesinin Tasdikı Hakkında Kanun”, Resmî
Gazete, 14 Nisan 1938, S.3882, Kanun No:3353, Kabul Tarihi: 08/04/1938.
“Vakılar Umum Müdürlüğü 1944 Malî Yılı Bütçe Kanunu Layihası ve Bütçe
Encümeni Mazbatası”, TBMM Zabıt Ceridesi, C.10, Devre VII, İçtima:1,
65. İnikat, 30/V/1944.
“Varlık Vergisi Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 12 Teşrin-i sani 1942, S.5255,
Kanun No: 4305, Kabul Tarihi: 11/11/1942.
432
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
“Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve
İçtimai Muavenet Vekâleti’ne Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle
Devri Hakkında Kanun”, Resmî Gazete, 4 Temmuz 1939, S.4249, Kanun
No: 3653, Kabul Tarihi: 26/06/2939.
“Yolcuların Gümrük Kontrolü Hakkında Talimatname”, Resmî Gazete, 9 Şubat
1943, S.5326, Tamim No:23793/3069, Tamim Tarihi: 30/07/1940.
“Yolcuların Gümrük Kontrolü Hakkında Talimatnamede Yapılan Değişiklik
Hakkında Tamim”, Resmî Gazete, 27 Teşrin-i sani 1943, S.5567.
“Yolcu Paraları Hakkında”, Resmî Gazete, 28 Nisan 1939, S.4195, Tamim
No:8105/2530.
III. Gazeteler
“15. Selânik Beynelmilel Fuarı açıldı”, Ulus, 23.09.1940.
Abalıoğlu, Yunus Nadi, “Propaganda”, Cumhuriyet, 20.03.1940.
Alaçam, Sabih, “Hatay Valisi ile Konuştuk”, Vakit, 17.04.1940.
Artam, Nurettin, “Soğukoluk’tan Defne Çağlayanlarına”, Ulus, 14.11.1941.
Atay, Falih Rıfkı, “105 Yeni Tercüme”, Ulus, 03.11.1944.
___, “Bu Anıtlar Yurdunda”, Ulus, 02.06.1944.
___, “Cenuptan Birkaç İntıba, Antakya’da”, Ulus, 18.01.1941.
___, “Pazar Konuşması”, Ulus, 11.02.1945.
“Balkanlara Turist Gönderilmesinin Sebebi?”, Cumhuriyet, 10.05.1940.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü’nde”, Ulus, 10.08.1943.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü”, Akşam, 13.08.1943.
“Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü”, Vakit, 13.08.1943.
Belge, Burhan, “İnsan ve Kültür: Hatay’ı Gezerken”, Ulus, 01.10.1939.
“Bergama’yı Güzelleştirme Derneği’nin Çalışmaları”, Vakit, 23.04.1945.
“Bursa Belediye Reisi ile Bir Konuşma”, Vakit, 19.02.1944.
“Bursa’da Banyo Mevsimi Hararetli Geçiyor”, Akşam, 19.09.1940.
Bursa Otomobilcileri Lastik İstiyorlar”, Cumhuriyet, 17.06.1941.
“CHP Nizamnamesinin Aldığı Yeni Şekil”, Ulus, 13.06.1943.
Coşar, Ömer Sami, “Dört yıldır Gökler, Karalar, Denizler Seyyah Yasağı
Tutuyor!..”, Vakit, 07.08.1943.
433
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
____, “Toroslardan Bir Röportaj: Bürücek Yaylası”, Ulus, 23.07.1941.
“Cumhuriyet’in 20. Yılına Girerken Vakılar”, Ulus, 04.11.1942.
Çelebi, Yürük, “Kısa Mülakatlar, Dâhilî Turizm”, Akşam, 03.09.1940.
Durukal, Hüsnü Sadık, “Turizm Teşkilatının Ehemmiyeti”, Akşam, 20.05.1945.
“Doğu Akdeniz Hattı”, Cumhuriyet, 20.07.1945.
“Ecnebi Mütehassıs Gözüyle Bursa”, Vakit, 05.09.1943.
“Efes ve Bergama’daki Eski Eserler Restore Ediliyor”, Akşam, 01.04.1940.
“Ege Bölgesinde Turizm Faaliyeti”, Cumhuriyet, 23.09.1945.
“Ege Bölgesi Turistik Faaliyeti”, Vakit, 13.07.1944.
“Ege’de Turizm İşleri”, Akşam, 08.12.1944.
Ezine, Celâlettin, “Propaganda ve Turizm İçin Bir Bakanlık Kurmalıyız”,
Cumhuriyet, 13.07.1945.
Felek, Burhan, “Bursa Bir ‘Vişi’ Olabilir”, Cumhuriyet, 30.09.1941.
____, “İç Turizm Davamız İçin Yardımcı İntibalar”, Cumhuriyet, 18.09.1941.
____, “Seyahatlerimiz”, Cumhuriyet, 11.08.1942.
“Fuar Her Bakımdan Muvaffak Bir Eser”, Ulus, 05.09.1943.
Günyüz, M., “Memlekette Dâhilî Turizm Hareketi”, Vakit, 10.09.1941.
“Güzelleşen İstanbul”, Akşam, 29.10.1943.
“Harb Sonrası İçin”, Cumhuriyet, 21.01.1944.
“Hatay’da Tarihi Eserleri Koruma Cemiyeti”, Akşam, 01.04.1940.
“Hava Yasak Bölgeleri”, Ulus, 06.09.1940.
Hıfzı Veldet, “Uludağ Cenneti ve Orman Kanunu”, Cumhuriyet, 08.01.1943.
Hikmet Münir, “Matbuat Umum Müdürlüğü Filmleri” , Vakit, 03.11.1941.
______, “Türkiye’de Dâhilî Turizm”, Vakit, 29.07.1940.
İzmir’in Turistik Yollarının İnşası İlerliyor”, Akşam, 22.06.1942.
“İzmir Belediye Reisi Muhtelif İşler Hakkında Beyanatta Bulundu”, Ulus,
10.03.1940.
“İzmir Fuarı Dün Merasimle Kapandı”, Akşam, 21.09.1941.
“İzmir Fuarı Güzel Bir Törenle Açıldı”, Ulus, 21.08.1945.
“İzmir Turizm Cemiyeti İdare Heyeti Kuruldu”, Vakit, 09.12.1944.
“İzmir’de Bulunan Eski Eserler”, Vakit, 25.03.1940.
434
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
“Kapanan Oteller”, Cumhuriyet, 08.10.1939.
Kuyucak, Hâzım Âtıf, “Turizm Nedir?”, Ulus, 21.03.1945.
“Matbuat Umum Müdürlüğü Layihası Ruznameye Alındı”, Ulus, 23.05.1940.
“Matbuat Umum Müdürlüğünde Tayinler”, Cumhuriyet, 05.06.1940.
“Mümtaz Ökmen Dış Ticaretimizin Ana Hatlarını İzah Ediyor”, Ulus, 21.08.1941.
“Nakil Vasıtalarına Ne kadar Benzin Verilecek?”, Cumhuriyet, 27.03.1944.
“Orta Şark Turizm Konferansı Kahire’de Toplandı”, Akşam, 02.05.1945.
“Peşte Panayırındaki Pavyonumuz Açıldı”, Ulus, 28.04.1940.
Rado, Şevket, “Sözün Gelişi, Sulh İçin Bursa”, Akşam, 14.05.1944.
“Romen Turist Oisi Bu Sabah Açılıyor”, Vakit,14.10.1939.
“Romen Turizm Oisi Dün Merasimle Açıldı”, Vakit, 15.10.1939.
“Rumen Turizm Oisi Bugün Açılıyor”, Akşam, 14.10.1939.
“Rumen Turizm Oisi Dün Açıldı”, Cumhuriyet, 15.10.1939.
“Selânik Fuarı Açıldı”, Cumhuriyet, 25.09.1939, s.5.
Suad Yurdkoru, “İzmir Enternasyonal Fuarı ve Ege Turizmi Üzerindeki
Tesirleri”, Ulus, 13.07.1944.
“Şehrimizde Rumen Turizm Oisi Dün Açıldı”, Akşam, 15.10.1939.
“Ticaret Vekâleti’nin Güzel Bir Kararı”, Cumhuriyet, 25.03.1940.
“Turing Kulüb”, Cumhuriyet, 06.04.1940.
“Turing Kulübün Yıllık Kongresi”, Cumhuriyet, 27.04.1941.
“Turizm Konferansı”, Akşam, 08.04.1945.
“Türkiye’de Otelcilik ve Garson Mektebi Açılmalıdır”, Akşam, 01.07.1945.
“Uludağ’da Kış Hayatı”, Cumhuriyet, 04.03.1940.
Us, Asım, “Bergama’nın Arkeolojik Kıymeti”, Vakit, 22.08.1941.
___, “İstanbul’da Bir Şehir Oteli’ne İhtiyaç Var mıdır?”, Vakit, 18.10.1939.
___, “İzmir Fuarı Nasıl Vücut Buldu”, Vakit, 20.08.1941.
Vâ-Nû, “Önümüzde Beliren Turizm Memleketi Olmak Ümidi”, Akşam,
30.01.1945.
“Viyana Panayırı’ndaki Standımız”, Vakit, 03.09.1940.
“Viyana Panayırı”, Akşam, 03.09.1940.
“Yeni Matbuat Umum Müdürlüğü”, Vakit, 04.06.1940.
435
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
“Yeni Yolcu Salonu ve Atölyeler Merasimle Açıldı”, Akşam, 12.07.1940.
Yetkin, Suut Kemal, “İç Turizm Dâvası”, Ulus, 18.07.1943.
IV. Telif-Tetkik Eserler, Makaleler ve Raporlar
“1941 Otomobilleri”, TTOK Belleteni, S.28-92, Nisan 1941, ss.19.
Abalıoğlu, Yunus Nadi, “İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.29-195, Ağustos 1941,
ss.16-17.
Akarcalı, Sezer, İkinci Dünya Savaşı’nda İletişim ve Propaganda, İmaj Yayınevi,
Ankara, 2003.
Akçura, Gökhan, Türkiye Sergicilik ve Fuarcılık Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 2009.
Alaçam, Sabih, “Hatay Turistlere Bir Cennettir”, TTOK Belleteni, S.27-185,
Temmuz 1940, ss.16-17.
“Amerikan Sanat ve Mimari Sergisi, Radyo, C.4, S.44, 1 Ağustos 1945, ss.2.
“Ankara’da Sanat Sergileri”, Radyo, C. 3, S.32, 15 Temmuz 1944, ss.7.
Antel, Sadrettin Celâl, “Kültür Hizmetinde Sinema”, Ayın Tarihi, S.75, 1-29 Şubat
1940, ss.545-549.
Armaoğlu, Fahir, 20. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1914-1995), Timaş Yayınları, İstanbul,
2014.
Avancini, Marco, Turizm İstatistikleri, çev. Nüzhet Yalkut, Başvekâlet İstatistik
Umum Müdürlüğü, Ankara, 1941.
Aygün, Kemal, “İstanbul’da Münakale Buhranının Sebepleri”, TTOK Belleteni,
S.32, Nisan 1943, ss.20-25.
“Bakanlıklararası Bergama Heyeti’nin Tetkikleri”, Radyo, 1 Şubat 1945, C.4, S.38,
ss.7.
Başar, Haşim, “Demiryol Meslek Okulu”, Demiryollar Dergisi, S.239-241, OcakMart 1945, ss.31.
Belbez, Hikmet, “Hava Alanı üzerinde Devletin Egemenliği ve Şikago
Konvansiyonu”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.188, Mart 1945, ss.669-671.
Bergama Temsilleri ve Turizm İşleri/Bakanlıklararası Turizm Komisyonu Raporu,
Başbakanlık BYUM Yayınlarından: 9, Ankara, 1945.
“Berne’de Toplanan AIACR Kongresi”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940,
ss.11-12.
436
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Bonatz, Paul, “Çanakkale Zafer ve Meçhul Asker Abidesi Proje Müsabakası
Münasebetiyle”, Mimarlık, Yıl:1, S.3, ss.13-23.
Boratav, Korkut, Türkiye İktisat Tarihi (1908-2002), İmge Kitabevi, Ankara, 2004.
Bowen, Harold, “Türk Çocuklarının Sergisi”, Ayın Tarihi, S.116, 1-31 Temmuz
1943, ss.348-349.
Çavuş, Şenol ve diğerleri, Türk Turizm Tarihi Yapısal ve Sektörel Gelişim, İçinde:
Osman E. Çolakoğlu, “Türkiye’de Rehberliğin Gelişimi”, Detay
Yayıncılık, Ankara, 2009, s.169.
Çoruh, Selâhaddin, Turizm Çalışmalarımızın Geçmiş Günleri, Güven Matbaası,
Ankara, 1974.
“Cumhuriyet Türkiyesi’nin Münakale ve Muhabere İşleri”, TTOK Belleteni, S.34,
Birinci Kânun 1943, ss.10-11.
“Dâhilî Havadisler”, TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, ss.18-19.
“DDY Eskişehir Sanat Çırak Okulu’nun Açılışı”, Demiryollar Dergisi, C.16, S.187188, Birinci Teşrin 1940, ss.182-183.
Dünden Bugüne Türk Hava Yolları 1933-1983, Ankara, 1983.
“Edirne Eski Eserleri Sevenler Kurumu”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos 1944,
ss.19.
“Edirne ve Avrupa ile Tren Seferlerinin Başlaması”, TTOK Belleteni, S.31-202,
Ağustos 1942, ss.20.
Ergün, Süreyya, “Bergama’da Klasik Temsillere Doğru”, TTOK Belleteni, S.37,
İlk kânun 1944, ss.28-31.
_____, “Bergama’da Turizm Tetkikleri”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.560, Aralık
1944, ss.510-514.
_____, “Bergama’yı Sevenler Cemiyeti”, TTOK Belleteni, S.37, İlk kânun 1944,
ss.30-31.
_____, “Kültür-Park”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.163, Birinci Teşrin 1944, ss.396403.
_____, “Turizm İmkânlarımız I”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.148, Temmuz 1943,
ss.203-210.
_____, “Turizm İmkânlarımız II”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.149, Ağustos 1943.
_____, “Turizm İmkânlarımız III”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.150, Eylül 1943,
ss.332-341.
_____, “Turizm Öğretimi”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.152, İkinci Teşrin 1943,
ss.456-461.
437
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
_____, Otelcilik ve Turizm Millî Kredisi, Başvekâlet Basın ve Yayın Umum
Müdürlüğü Yayınları 5, 1944.
Ertem, Sadri, Propaganda, Propagandanın Psikolojik, Sosyolojik ve Teknik Şartları,
C.2, Vakit Gazete, Matbaa, Kütüphane, İstanbul, 1942.
Ertuğ, Hasan Reik, Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat
Kanunu Üzerinde Düşünceler II”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.153, Birinci
kânun 1943, ss.480-485.
____, “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerine
Düşünceler I”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.148, Temmuz 1943, ss.199-202.
____, “Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü Vazife ve Teşkilat Kanunu Üzerinde
Düşünceler III”, Siyasî İlimler Mecmuası, S.154, İkinci kânun 1944, ss.575581.
Evcin, Erol, “İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye Turizminde Yarattığı Fırsatlar”,
Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, S.15, 2016,
ss.129-153.
____, “Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Yıllarında Turizm ve Tanıtma Faaliyetleri”,
Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, S.55,
Güz 2014, ss.23-81.
Ezine, Celâleddin, “Memleketimize Gelecek Ecnebiler”, TTOK Belleteni, S.36,
Ağustos 1944, ss.16.
____, “Turizm ve Propaganda”, TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945,
ss.32-34.
Felek, Burhan, “Seyahatlerimiz”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan 1943, ss.37-38.
_____, “Bursa Bir ‘Vişi’ Olabilir”, TTOK Belleteni, S.31-202, Ağustos 1942, ss.1718.
Fenik, Faruk, “İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, ss.16-17.
Feyzioğlu, Elvan, Büyük Bir Halk Okulu İzmir Fuarı, İZFAŞ Kültür Yayını, İzmir
2006.
“Fuara İştirak Eden Yabancılar ve Eğlence Yerleri”, İktisadî Yürüyüş, C.2, S.17, 20
Ağustos 1940, ss.22.
Gülersoy Çelik ve diğerleri, Ulusa Adanan Bir Cumhuriyet Anıtı, Türkiye Turing
ve Otomobil Kurumu/1923, Fersa Matbaacılık, Ankara, 2009.
Gülersoy, Çelik, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun 50 Yılı, Kağıt ve
Basım İşleri Anonim Şirketi, İstanbul, 1973.
“Gümrük ve Tekel Bakanlığı”, TTOK Belleteni, S.87, Mayıs 1949, ss.19.
438
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Haas, Hans, Turizm Bilgisi, Alâaddin Kıral Basımevi, Ankara, 1939.
“Harp İçinde İngiltere Sergisi”, Radyo, C. 4, S.39, 1 Mart 1945, ss.16.
“Hatay Turizm Memleketi”, TTOK Belleteni, S.25-49, Ağustos 1939, ss.10.
“Hava Postaları”, TTOK Belleteni, S.33, Temmuz 1943, ss.18.
Hisar, Abdülhak Şinasi, Boğaziçi Mehtapları, Hilmi Kitabevi, İstanbul, 1942.
İleri, Suphi Nuri, “Türk ve Türkiye”, İktisadî Yürüyüş, C.2, S.18, 05.09.1940, ss.4.
İlkin, Nedim Veysel, “Turizm”, Radyo, C.4, S.37, İkinci kânun 1945, ss.3.
____, “Sinema ve Filmciliğimiz”, Radyo, C.4, S.38, 1 Şubat 1945, ss.3.
İlova, Rıza, “Memlekette Av ve Turizm”, Avcı Avcılık, Atıcılık ve Balıkçılık
Mecmuası, S.66, İkinci Teşrin 1941, ss.10-13.
____, “Memlekette Av ve Turizm”, Avcı Avcılık, Atıcılık ve Balıkçılık Mecmuası,
S.67, Birinci kânun 1941, ss.10-12.
“İstanbul’u Sevenler Grubu’nun Dâhilî Nizamnamesi”, TTOK Belleteni, 28-192,
Nisan 1941, ss.16-17.
“İzmir Fuarı”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, ss.19.
Karagülle, H. Mitat, “Çukurova’nın Âtisi ve Turizm Bakımından da Önemi”, İçel,
Mersin Halkevi Dergisi, S.18, Temmuz 1939, ss.1-2.
Karayolları Tarihi, T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Karayolları Genel
Müdürlüğü, Pelin Ofset, 2007.
“Londra Halkevinde Açılan Sergi”, TTOK Belleteni, S.33, Temmuz 1943, ss.22.
“Londra Halkevi’nde Yozgat Ortaokul Talebesinin Resim Sergisi”, Ayın Tarihi,
S.116, 1-31 Temmuz 1943, ss.347-348.
Mamboury, Ernest, Les İles des Princes, İstanbul Guide Touristique, Maarif
Matbaası, İstanbul, 1943.
Manyas, Nezih, “Ankara’dan Amerika’ya”, Radyo, S.1, C.1, 15 Birinci kânun
1941, ss.24.
______, “İngiltere’ye ve Amerika’ya Yeni Neşriyatımız”, Radyo, C.4, S:38, 1 Şubat
1945, ss.21.
Nişbay, İzzettin Tuğrul, “Radyo Harbi”, Radyo, C.3, S.30, 15 Mayıs 144, ss.2.
Nizami, Cevat, “Türkiye’de Turizm ve Otelcilik”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos
1944, ss.12-13.
Ogan, Aziz, “Cumhuriyet Devrinde Müzelerimiz”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci
kânun 1943, ss.11-13.
439
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
____, “Turizm Bakımından İzmir’in Önemini Arttıran Ölmüş Şehirlerden Priyen,
Milet, Didim, Heraklea”, TTOK Belleteni, S.39, Mart 1945, ss.12-13.
Orak, Hüseyin, Türkiye Kılavuzu, İbrahim Horoz Basımevi, Ankara, 1946.
Önen, Yekta Ragıp, “Baştanbaşa Tarih Olan Atatürk Müzesi’ni Ziyaret”, TTOK
Belleteni, S.31-202, Ağustos 1942, ss.8-9.
Peremeci, Osman Nuri, Edirne Tarihi, Edirne ve Yöresi Eski Eserler Sevenler
Kurumu Yayınları: 6, İstanbul, 1940.
Savcı, Sadun G., “Otelciliğimiz”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, ss.15.
____, “Yeni İstanbul’un Doğuşu”, TTOK Belleteni, S.34, Birinci kânun 1943, ss.1314.
Seydi, Süleyman, 1939-1945 Zor Yıllar! 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’de İngilizAlman Propaganda ve İstihbarat Savaşı, Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.,
Ankara, 2006.
Tamerler, Turhan Ragıp, “Türkiye’de Avcılık Turizmi”, TTOK Belleteni, S.37, İlk
kânun 1944, ss.37-39.
Tekeli, İlhan ve Selim İlkin, İktisadi Politikalarıyla ve Uygulamalarıyla İkinci Dünya
Savaşı Türkiyesi, C.2, İletişim Yayınları, İstanbul, 2014.
Toksoy, Ali Enver, “Turizm Bakımından Hatay”, İktisadi Yürüyüş, S.23,
16.11.1940, ss.13 ve 22.
Tör, Vedat Nedim, “Bursa’nın Hususi Meseleleri”, İktisadi Yürüyüş, S.21,
15.10.1940, ss.19.
___, “Kalkınma Endüstrisi: Turizm”, Hep Bu Topraktan, S.5, Mart 1945, ss.60-66.
___, “Millî Turizm Siyaseti 2”, İktisadi Yürüyüş, 01.05.1940, S.10, ss.5.
___, “Millî Turizm Siyaseti 3”, İktisadi Yürüyüş, 15.05.1940, S.11, ss.5.
___, “Otel, Lokanta ve Eğlence İşleri”, İktisadi Yürüyüş, 15.06.1940, S.13, ss.7.
___, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.22, 01.11.1940, ss.12.
___, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.23, 16.11.1940, ss.20.
___, “Oteller ve Kaplıcalar”, İktisadi Yürüyüş, S.24, 01.12.1940, ss.13 ve 22.
___, “Radyo Savaşında Türkiyemiz”, Radyo, C.1, S.5, 15 Nisan 1942, ss.5.
___,“Sergiler, Festivaller, Kongreler, Müsabakalar”, İktisadi Yürüyüş, 01.08.1940,
S.6, ss.19-20.
___, “Turizm Bakımından Bursa Bölgesi”, İktisadi Yürüyüş, S.20, 01.10.1940, ss.11.
___, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi İzmir ve Hinterlandı”, İktisadî Yürüyüş,
S.18, 05.09.1940, ss.6.
440
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
___, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi, Harabeler”, İktisadî Yürüyüş, S.19,
16.09.1940, ss.5.
___, “Turizm Bakımından Ege Bölgesi”, İktisadi Yürüyüş, C.2, S.17, 20 Ağustos
1940, ss.12.
___, “Turizm: Servet ve Hareket Kaynağı”, Varlık Milliyetçi ve Memleketçi Fikir
Mecmuası, C.7, S.133, ss.12-16.
___, “Turizm”, İktisadi Yürüyüş, 15.04.1940, S.9, ss.5.
___, “Turizmde Koordinasyon Zaruriyeti”, İktisadi Yürüyüş, 01.06.1940, S.12,
ss.3.
___, “Turizmde Otel ve Lokanta”, İktisadi Yürüyüş, 01.07.1940, S.14, ss.5.
“Turizm Bakımından Manisa”, Gediz, Manisa Halkevi Dergisi, S.21, 24-26, 29, 30,
1939.
“Reisimiz Reşit Saffet Atabinen’in 13-21/11/1943 Ankara Seyahatinde
Mülakatları ve Bunların Neticeleri Hakkında Rapordur”, TTOK Belleteni,
S.34, Birinci kânun 1943, ss.8-10.
“Sergiler”, Radyo, C. 4, S.37, II. Kânûn 1944, ss.7.
“Sergiler”, Radyo, C.4, S.44, 1 Ağustos 1945, ss.12-13.
“Şehir Meclisi Mart Umumi Toplantısı’nda Bay Ali Sami Yen’in Söylevi, TTOK
Belleteni, S.40, Nisan 1945, ss.10.
“Tarihi Abideler”, TTOK Belleteni, S.36, Ağustos 1944, ss.5.
“TBMM Turizm Komitesi”, TTOK Belleteni, S.26-81, Nisan 1940, ss.12.
“TTOK’nın 29 Eylül 1941’de Tadil ve Tasdik Olunan Nizamnamesi”, TTOK
Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, ss.3-6.
“TTOK İdare Heyeti’nin 3 Mart’ta toplanan 1945 Senesi 3 üncü İçtimaının Zaptı”,
TTOK Belleteni, S.40, Nisan 1945, ss.4-9.
“TTOK İdare Heyeti’nin 17 Mayıs’ta Toplanan 1945 senesi 8 inci İçtimaının
Zaptı”, TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945, ss.4-5.
“TTOK İdare Heyeti’nin 4 Temmuz’da Toplanan 1945 senesi 9 uncu İçtimaının
Zaptı “,TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos 1945, ss.7-9.
“TTOK İdare Heyeti’nin 1 Ağustos 1945 Çarşamba Günü Toplanan 1945 Senesi
10 uncu İçtimaının Zaptı, TTOK Belleteni, S.42-43, Temmuz-Ağustos
1945, ss.19-23.
“TTOK İdare Heyeti’nin 12 Eylül 1945 Tarihinde Toplanan 11 nci İçtimaının
Zaptı”, TTOK Belleteni, S.44-45, Eylül-Ekim 1945, ss.4-9.
441
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
“TTOK İdare Heyeti’nin 4 Ekim 1945 Tarihinde Toplanan 12 nci İçtimaının
Zaptı”, TTOK Belleteni, S.44-45, Eylül-Ekim 1945, ss.9-14.
“TTOK İdare Heyeti’nin 6 Aralık 1944’te Toplanan 944 Senesi 20 nci İçtimaının
Zaptı”, TTOK Belleteni, S.38, Şubat 1945, ss.3-8.
“TTOK Spor Komitesi’nin Raporu”, TTOK Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940,
ss.10.
“TTOK’nın 1939 Senesi Mesai Raporu”, TTOK Belleteni, S.26-181, Nisan 1940,
ss.4-11.
“TTOK’nın 26 Nisan 1941 Tarihinde Toplanan Senelik Umumi Heyetine Takdim
Olunan 1940 Senesi Mesai Raporu”, TTOK Belleteni, S.28-192, Nisan 1941,
ss.4-11.
“TTOK’nın 1941 Senesi İdare Heyeti Yıllık Raporu; Umumi Vaziyet İcrası”,
TTOK Belleteni, S.30-200, Nisan 1942, ss.6-14.
“TTOK’nın 17 Nisan 1943’te Senelik Umumi Heyeti’ne Sunulan 1942 Senesi
Raporu”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan 1943, ss.3-14.
“TTOK’nın 15 Nisan 1944’te Senelik Umumi Heyeti’ne Sunulan 1943 Senesi
Raporudur”, TTOK Belleteni, S.35, Nisan 1944, ss.3-13.
“TTOK’nın 21 Nisan 1945’te toplanan Senelik Umumi Heyeti’ne Sunulan 1944
Mesai Senesi Raporu”, S.41, Mayıs 1945, ss.4-10.
“TTOK’nın Umumi Heyeti’ne 27 Nisan 1946’da Sunulan 1945 Senesi Raporudur”,
TTOK Belleteni, S.52, Mayıs 1946, ss.5.
“TTOK’nın Edirne Şubesi’nin 1939 Yılı Faaliyetini Gösteren Rapor”, TTOK
Belleteni, S.27-185, Temmuz 1940, ss.6-8.
Turizm Bilgisi ve Turizm Meselelerimiz, Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve
Ticaret Borsaları Birliği, Ankara, 1963.
“Uludağ’da Yapılan Kayak Müsabakaları”, TTOK Belleteni, S.32, Nisan 1943,
ss.34.
Ulusoy, H., “Niğde’nin Servetleri, Turizm Bakımından Niğde”, Akpınar, Niğde
Halkevi Dergisi, S.40, Birinci Teşrin 1939, ss.12-15.
Us, Asım, “İzmir Turizminin Memleket Turizminde Oynadığı Rol”, Vakit,
19.08.1941, ss.1 ve 6.
__, “Karadeniz Yolculuğu”, TTOK Belleteni, S.38, Birinci kânun 1943, ss.17-18.
Vasiliev, Alexander Alexandroich, Bizans İmparatorluğu Tarihi, çev. Arif Müit
Mansel, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul,
1943.
442
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
“Viyana Sergisinde Türk Pavyonu”, İktisadî Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, ss.12-13.
“Yabancı Radyoların Türkçe Programları”, Radyo, S.1, C.1, 15 Birinci kânun
1941, ss.15.
Yazman, A. Tufan, “Havacılık Konferansı Nasıl Geçti”, İktisadî Yürüyüş, C.6,
S.124, 19 Şubat 1945, ss.12-13.
Yazman, Ekrem, “Fuarın Muhasebesi”, İktisadi Yürüyüş, 1 Ekim 1940.
Yıldırım, İsmail, Cumhuriyet Döneminde Demiryolları (1923-1950), AKDTYK
Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2001.
Yorulmaz, Cemal, “Devlet Radyosu’nun Teşkilatı ve Vazifeleri”, Radyo, C.2,
S.13, 15 Birinci kânun 1942, ss.8.ilm
Yücel, Hasan Âli, “Eski Eserlerimiz ve Müzelerimiz”, Mimarlık, Yıl: 2, S.1, 1945,
ss.3-6.
443
Erol EVCİN
EKLER
Savaş yıllarında turizm konusunu işleyen karikatürlerden örnekler
444
-Akşam, 01.08.1940, s.3.
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-Akşam, 01.08.1941, s.3.
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-Akşam, 27.08.1942, s.3.
-Vakit, 03.05.1941, s.1.
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
445
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
-1939’da İstanbul’da Romen Turizm Oisi’nin açılışına dair haber.
Akşam, 15.10.1939, s.2.
-Bursa kaplıcalarının gördüğü ilgiye dair bir haber.
Fotoğraf: Çelik Palas
Akşam, 19.09.1940, s.6.
446
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-1940’ta İzmir Fuarı’nın açılış töreni, Akşam, 19.09.1940, s.6.
-1941’de İzmir Fuarı’nın açılışına dair haber, Vakit, 20.08.1941, s.1.
447
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
-1940’taki Viyana Sergisi’nde Türk Pavyonu.
İktisadi Yürüyüş, S.21, 15.10.1940, s.12-13.
-1940’ta Milano Fuarı’nda açılan Türk Pansiyonu.
TTOK Belleteni, Temmuz 1940,S.27-185, s.26.
448
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-Ankara Radyoevi, Radyo, 01.12.1941, C.1, S.1, s.36.
-Ankara Havaalanı, İktisadi Yürüyüş, S.125, 1 Mart 1945, s.5.
449
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
- TTOK’nın
savaş yıllarındaki
anıtım aişlerinden
örnekler
450
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-1945’te DTCF’de açılan “6. Devlet Resim Heykel Sergisi” ve Ankara
Sergievi’ndeki “İsviçre Mensucat ve Mamulâtı Örnekler Sergisi”, Radyo, 1 II.
Kanun 1945, C.4, S.37, s.7.
451
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
Erol EVCİN
-1945’te Ankara Halkevi’nde açılan “Harp İçinde İngiltere Sergisi”,
Radyo, 1 Mart 1945, C.4, S.39, s.16.
452
İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Turizm ve Propaganda
ÇTTAD, XVI/33, (2016/Güz)
-Kızılcahamam-İstanbul arasındaki tarihî ve tabii güzellikleri tanıtmak
üzere çekilen ilmden görüntüler, Radyo, 1 Ocak 1946, C.5, S.49, s.21.
453