Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Türk kültüründe renkler en eski dönemlerden itibaren önemli kavramlar olmuştur. Gerek inanışlarda gerek sosyal hayatta gerekse şahıs ve yer adlarında oldukça sık kullanılan renkler, çeşitli inanışların ya da doğrudan kültürün etkisiyle gerçek anlam değerlerinin dışında yeni anlam alanları kazanmışlardır. Bu bağlamda renk adları da bazı duygu değerlerinin dildeki temsilcisi olmuştur. Renk adlarının kazandığı bu duygu değerleri kültürün aktarımında da önemli rol oynamıştır. Atasözleri Türk toplumunun geçmişten bugüne yaşadığı tecrübeleri ve bu tecrübeleriyle birlikte öğütlerini yansıtan dil öğeleridir. Bu çalışmada Türkiye Türkçesindeki atasözleri taranmış ve renk adlarının geçtiği sözler tespit edilmiştir. Bu sözler duygu değeri bağlamında ele alınarak Türk düşünce dünyasında renklerin yansıması tespit edilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte renk adlarının birbirleriyle olan ilişkisi de değerlendirilmiştir. Böylece atasözleri özelinde renklerden hareketle kültürdeki renk dünyası anlaşılmaya çalışılmıştır.
Öz Her kültür, kendi toplum hayatı içerisinde önem verdiği kavramları kelime boyutunda dilin söz varlığı içerisinde yaşatır. Hem yazılı hem de sözlü olarak Türkçe söz varlığında çokça kullanılan akrabalık adları, Türk kültürü içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Yani, Türkler akrabalık kurumuna önem verdikleri için akrabalık bildiren kelimeleri yazılı ve sözlü dilde geniş bir şekilde kullanmaktadır. Tam tersi bir bakış açısıyla dilde akrabalık bildiren kelimelerin çok ve çeşitli olması Türklerin akrabalık kurumuna verdiği önemi de göstermektedir. Bir kelimenin söyleyen, dinleyen ya da okuyan üzerinde bıraktığı duygusal etkiye duygu değeri denmektedir. Toplumun hayata bakış açısını ve yaşayışını gösteren atasözleri içerisinde akrabalık adlarının kullanımı birçok yerde duygu değeri bakımından bilgiler sunmaktadır. Bu çalışmada söz varlığının önemli bir üyesi olan ve Türkiye Türkçesi atasözleri içerisinde yer alan akrabalık adlarına semantik olarak yaklaşılacak ve onların duygu değerleri ele alınacaktır. Abstract Every culture, within its social life, lays emphasis on the concepts of language within the vocabulary of words. The kinship names which are widely used both in written and verbal terms in Turkish have an important place in Turkish culture. The Turkish people use words that express kinship broadly in written and verbally because they attach importance to the kinship institution. Kinship names are very diverse and the variety shows the importance that the Turks give to the kinship institution. It is called connotation that influence the emotion of teller, listener or reader. The use of kinship terms among the proverbs that show society's life are providing information in terms of emotion value in many proverbs. In this study, kinship terms which are an important member of the vocabulary and which are included in the Turkish proverbs will be approached semantically and their emotional values will be discussed.
TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ATASÖZLERİNDE EVCİL VE VAHŞİ HAYVANLARA YÜKLENEN DUYGU DEĞERLERİ VE ÖNEMİ - DOÇ. DR. İLKNUR MANGIR KARAGÖZ ANI KİTABI, 2020
Tabiatla iç içe yaşayan ve Orta Asya'dan dünyanın pek çok yerine savaş, göç vb. nedenlerle göç eden zengin bir medeniyet ve kültüre sahip Türkler bozkır kültürüne bağlı olarak avcılıkla geçinmiş bunun yanı sıra aynı zamanda yerleşik hayatın bir gereği olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşmış, konargöçer hayatın bir gereği olarak hayvanlarla iç içe yaşamış, onları evcilleştirmiş onlardan çeşitli şekillerde faydalanmıştır. Türkler bazı hayvanları sevmiş, hürmet ve sevgi göstermiş, inançlarının bir gereği olarak dini ve kutsal bir misyon yüklemiş hatta sembolleştirmiş, bazı hayvanlara ise mesafeli yaklaşmış, bazılarını dışlamış, bazılarını hem övmüş hem eleştirmiş, bazılarına olumlu duygu değeri yüklerken bazılarına da olumsuz duygu değeri yüklemiştir. Türkçenin ilk yazılı kaynaklarından Göktürk Yazıtlarından Karahanlı dönemi eserlerinden Kutadgu Bilig, Atabetü'l-Hâkâyık ve Divanü Lügati'-t Türk'den başlayarak Dede Korkut Hikâyeleri ve Velet İzbudak'ın Kitâb-ı Atalar (Süleymaniye Ktp. Fatih nr. 3543, vr. 115b-136a) adlı eserden yola çıkarak hazırlamış olduğu 15. yüzyıla ait 697 atasözünü kapsayan Atalar Sözü adlı kitaptan günümüze Türklerin sözlü edebiyat ürünlerinden atasözlerinde evcil ve vahşi hayvanlara yaklaşımlarını ve yükledikleri duygu değerlerini ölçünlü Türkiye Türkçesi ve ağızlarda ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada mesele art ve eş zamanlı yöntemle tasvirî bir şekilde ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Çalışmada ölçünlü Türkiye Türkçesine ait 1510 ve ağızlara ait 994 olmak üzere toplam 2504 atasözü üzerinde durulmuş ve değerlendirme yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkiye Türkçesi, atasözü, evcil hayvan, vahşi hayvanlar, duygu değeri. Giriş Dil içi dünya görüşünün bir tezahürü olarak atasözleri ait oldukları milletin kültürünü, karakterini, dünya görüşünü, mizah duygusunu, ahlaki görüşünü, töre ve geleneklerini, gözlem gücünü, düşünme tarzını, ifade gücünü ve deneyimlerini ortaya koyar ve yansıtır. Türkçenin ilk yazılı belgelerinden Göktürk Yazıtları'nda yazıtların amacına, içeriğine ve kısıtlı yer imkânına göre sınırlı olarak yalnızca 3 atasözüne yer verilmiştir (Aksan, 2014b: 148). Tonyukuk yazıtında yer alan ve uzaktan bir işin içine girilmeden gerçeğin anlaşılamayacağını, dış görünüşün yanıltıcı olabileceğini anlatan atasözünde boğaya yer verildiğini görüyoruz (Aksan, 2014b: 149). Toruk būkalı semiz būkalı ırakda bilser semiz būka, toruk būka tiyin bilmez ermiş. (T 5-6) (Anlamı: Zayıf boğa ile semiz boğayı uzaktan bilseler (bilmek zorunda kalsalar) semiz boğa mı zayıf boğa mı diye bilemezlermiş) (Ercilasun, 2016: 596-597). Dîvânu Lugâti'-Türk'te genel olarak hayvanla ilgili olarak yer verilen kişi alası içtin yılkı alası taştın (kişi(nin) alacası içte, hayvan(ın) alacası dışta) ve kişi sözleşü, yılı yıdlaşu (kişi konuşarak, hayvan koklaşarak) atasözleri günümüze anlamlarını koruyarak küçük ses ve şekil bilgisi değişiklikleri ile ulaşmıştır (Ercilasun, 2020: 178, 198). Tekrar edilenler hariç 266 saw'a yani atasözüne yer verilen Dîvûnu Lugâti't-Türk'te Türklerin 11. yüzyılda atasözlerinde pek çok hayvan adına yer verdikleri görülmektedir (Ercilasun, 2020: 53).
2013
Bu arastirmanin amaci, Ilkogretim 1-5. Siniflar Programi nda yer alan degerler dogrultusunda Turkce derslerinde deger egitiminde hangi atasozlerinin kullanilabilecegini belirlemektir. Bu amaca ulasabilmek icin Ilkogretim Programi nda hangi degerlere yer verildigi ve Turkce derslerinde deger ogretiminde hangi atasozlerinin kullanilabilecegi belirlenmeye calisilmistir. Arastirmada nitel arastirma tekniklerinden dokuman incelemesi teknigi kullanilmistir. Arastirmanin birinci boyutunda, Ilkogretim Programi icinde yer alan hangi derslerin ogretim programinda, ogrencilere kazandirilmasi ve gelistirilmesi beklenen degerlerin yer aldigi belirlenmistir. Bu baglamda analiz birimi olarak secilen deger dogrultusunda Ilkogretim Programi analiz edilmistir. Arastirma kapsaminda; adil olma, aile birligine onem verme, bagimsizlik, bilimsellik, caliskanlik, dayanisma, duyarlilik, durustluk, estetik, hosgoru, misafirperverlik, saglikli olmaya onem verme, saygi, sevgi, sorumluluk, temizlik, vatanseverl...
ÖZET Kültür toplumun değerlerini kuşaktan kuşağa aktaran bir hafıza niteliğindedir. Kökleri aynı olan toplumlar her ne kadar çeşitli nedenlerle farklı coğrafyalarda yaşasalar da ortak geçmişin izlerini kültüründe yaşatırlar. Kültürde yer alan ögeler yüzyıllar boyu bazı küçük değişikliklere uğrasa da toplumun hafızası içerisinde yaşamaya devam eder. Bu bağlamda atasözleri Türk dünyası için oldukça önemlidir. Türk dünyasının ortak geçmişinin izlerini bu sözlerde bulmak mümkündür. Atasözleri dil içerisinde pratik faydalarının yanısıra en önemli işlevini kültürü saklayıp aktarmasıyla yapmaktadır. Kısaca Atasözleri Türk toplumunun geçmişten bugüne yaşadığı tecrübeleri ve bu tecrübeleriyle birlikte öğütlerini yansıtan dil ögeleridir. Atasözleri içerisinde kültüre ait farklı ögeleri bulundurur. Bu ögelerden birisi de sayılardır. Bu sözler içerisinde yer alan sayı adları sıradan matematiksel ögeler değillerdir. Her bir sayının bir anlam alanı ve bu kültüre sahip kişiler tarafından bilinen değeri bulunmaktadır. Atasözlerinde yer alan sayı adlarındaki anlamlar yüzyılların birikimini gösteren önemli delillerdir. Bu çalışmada Türkçenin farklı lehçelerinden tespit edilmiş olan atasözleri ele alınarak bu atasözlerindeki sayılar ve onların anlam alanları ve duygu değerleri incelenecektir. Abstract: Culture is like a memory that transfers the social value between generations. Societies that are from same root sustain the common scars in their culture much as live in different places because of various reasons. Even though the different elements in culture have undergone some minor changes for centuries, they continue to live in the memory of society. Proverbs are important for Turkish world in this context. It is possible to find common scars in Turkish proverbs. The proverbs, in addition to their practical benefits in language, do their most important function by storing and transmitting the culture. Shortly proverbs are language items that contain advices and experiences from past to present. Proverbs contain the several culture elements. One of these elements is Numbers. The Numbers in Turkish proverbs are not ordinary mathematical elements. Each number has semantic field, and a value known by people who are in this Culture. The meanings of the numbers in the proverbs are important evidence showing the accumulation of centuries. In this article proverbs that are from different dialects in Turkish will be analysed and their semantic fields will be evaluated.
2020
Renkler insan dusuncesinde ve duygularinda ve dogal olarak dilde onemli bir yer tutmaktadir. Turkce ister agiz edebiyatinda isterse de yazili edebiyatta renk ifade eden kelimelerle zengindir. Bu kelimeler Turkcenin sozluklerinde ve abidelerinde ozel bir yer almakta ve zengin semantik ozellikler tasimaktadir. Somut orneklerle bu renk nuanslarinin semantik, islevsel ve gramer ozelliklerinin uzerine Turkoloji’de kiymetli arastirmalar olsa da ayri ayri yontemlerle bu meselenin daha derinden islenmesine ihtiyac duyulmaktadir. Makalede ak, al, kara, sari, gok, yesil, boz, doru, yagiz renklerine ayrica dikkat cekilmis ve bu konuya aciklik getirilmeye calisilmistir.
Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty, 2021
2023
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de halk biliminin bir disiplin olarak kabul edilmesi ilk olarak “halkın kim olduğu” sorusunu ve tanımlama çabasını beraberinde getirmiştir. 19. yüzyıldan itibaren, milleti oluşturan toplumsal gruplar halk olarak tanımlanırken halkın fiziksel olarak köylerde olduğu yönündeki kabul halk bilimcileri araştırma alanı olarak köylere yöneltmiştir. Türk halk bilimi tarihinde halkın kim olduğu birçok araştırmacı tarafından tanımlanmıştır. Atasözleriyle ilgili referans kaynaklarının büyük bölümünün tarandığı bu çalışma, içinde köy, köylü, şehir, şehirli sözcüklerinin geçtiği Anadolu sahası Türk atasözlerine odaklıdır. Yazılı kaynaklardan tespit edilen örneklerden hareketle, yazının temel amacı sözlü bellekte halkın iki temel dinamik olan “köylü” ve “şehirli” kimliği üzerinden nasıl tanımlandığını ortaya koymaktır. Mekân olarak köy ve şehirdeki imkânlar, fiziksel şartlar ile sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler kaçınılmaz olarak toplumsal rol, sorumluluk ve kimlikleri de etkilemektedir. Sözlü anlatım türlerinden biri olan atasözlerinin uzun gözleme dayanması, halkın deneyiminin ürünü olmasının yanı sıra bilgece söylenmiş özlü anlatımlar olması yönüyle atasözlerinde köylü ve şehirli algısının tespiti önemlidir. Bu bakımdan köy, köylü, şehir ve şehirlinin nasıl tanımlandığı, köylü ve şehirli arasındaki ilişkinin olumlu veya olumsuz bakış açısıyla nasıl vurgulandığı ve atasözlerinde niceliksel olarak hangisinin ön planda olduğu gibi sorular yanıtlanmıştır. Çalışmanın neticesinde, atasözlerinde fiziksel, mecazi veya temsilî bir mekân olarak köyün şehre göre bariz biçimde öne çıktığı görülmüş; olumlu, olumsuz ve nötr özellikleriyle köy algısının çok boyutlu bir görünüm taşıdığı anlaşılmıştır. Bu sınıftaki atasözlerinin halk biliminin araştırma konularını ve Türk kültürünün kodları ile köy arasındaki yakın ilişkiyi yansıttığı tespit edilmiştir. Öte yandan, “şehir” veya “kent” sözcüklerinin geçtiği az sayıdaki atasözü, sözlü bellekte şehrin yaşam kalitesi ve düzeniyle hiyerarşik olarak köyden daha yukarıda konumlandırıldığını göstermiştir. Diğer taraftan, “köylü” kelimesinin; başta cehalet olmak üzere terbiye veya anlayış noksanlığı, manipülasyona açıklık, sosyal statüde düşüklük, sahtekârlık ve güvensizlik gibi durumlarla ilgili mesajlar vermek amacıyla sıkça kullanıldığı ve bu açıdan “köylü”den; insanların karakter, kimlik, tutum ve dünya görüşüne dair olumsuzluk veya eksiklikleri ifade etmede sıkça yararlanıldığı anlaşılmıştır. Bu görünümün, 19. yüzyılda halk bilimi araştırmalarındaki köye yönelen dikkatle ve halkın nasıl tanımlandığıyla da örtüştüğü belirlenmiştir.
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2018
ÖZ: Söz edimleri kuramı J. L. Austin tarafından ortaya koyulmuş bir dil felsefesi kuramıdır. Bu kurama göre bir şey söylendiğinde aynı zamanda bir şey yapılmış olur. Söylenen her söz muhatabının duygu ve düşünce dünyasında birtakım değişiklikler gerçekleşmesine neden olur. Bu değişiklikler ise düzsöz edimi, edimsöz edimi ve etkisöz edimi adı verilen üç boyutta gerçekleşir. Atasözleri ve deyimler farklı boyutlardaki toplumların/toplulukların kendi kültürlerini yaşattıkları ve bunları geleceğe aktardıkları dil unsurlarıdır. Bu sözler içerisinde toplumların/toplulukların hayata bakış açılarını ve düşüncelerini bulmak mümkündür. Bu sözler aynı zamanda ait oldukları toplumların kendilerini ve diğer toplumları tanımlama araçlarıdır. Bu nedenle toplum ifade eden kelimelerde birtakım duygu değeri bulunmaktadır. Yine atasözleri ve deyimlerde söylenen sözlerle bu toplumlar tanımlanmakta, bu toplumlarla ilgili çeşitli öğütler verilmektedir. Dolayısıyla bu sözler içerisinde toplum ya da topluluk ifade eden kelimeler sıkça kullanılır. Atasözleri ve deyimlerin bu özelliklerine söz edimleri bağlamında bakıldığında ne türden edimlerin gerçekleştiği buna bağlı olarak hangi duygu ve düşünce değişimlerinin gerçekleştiği önem dikkate değerdir. Atasözleri ve deyimlerde geçen toplum/topluluk adlarının duygu değerleri de bu edimlere anlamsal katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada öncelikle Türkiye Türkçesi atasözleri ve deyimlerinde geçen toplum ve topluluk bildiren adlar tespit edilmiştir. Daha sonra bu kelimelerin duygu değerleri olumlu/olumsuz ya da yansız/nötr bağlamında ele alınmıştır. Duygu değerinin etkisiyle Austin'in söz edimleri kuramı bağlamında bu sözlerdeki edimler incelenmiş, bunların toplumun kendisini ve ötekisini tanımlamadaki konumu gösterilmiştir. Bu sözlerde geçen düzsöz edimleri, edimsöz edimleri ve etkisöz edimleri ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Söz Edimleri Kuramı, Austin, atasözleri, deyimler, duygu değeri. ABSTRACT: The theory of speech acts is a theory of language philosophy introduced by J. L. Austin. According to this theory, when something is said, something is done at the same time. Every word that is said will cause some changes in the addressee's emotions and thoughts. These changes take place in three dimensions, namely the locutionary act, the illocutionary act and the perlocutionary act. Proverbs and idioms are the elements of language in which societies/communities of different sizes sustain their own cultures and transfer them to the future. In these proverbs and idioms, it is possible to find the perspectives and thoughts of societies/communities. They are also the * Dr. Öğretim Üyesi-Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü/Nevşehir-erkanhirik@gmail.com
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Figuras & Negócios, 2024
Viipurin Suomalaisen Kirjallisuusseuran toimitteita
Journal of Strength and Conditioning Research, 2010
Evolutionary Anthropology, 2024
Entre Mares. Emplazamiento, infraestructuras y organización de los puertos romanos (Hispania Antigua, Serie Arqueológica, 15), 2024
De los temas a las preguntas. En Cómo convertirse en un hábil investigador., 2001
Revista Educación y Futuro, 2018
Nature genetics, 2010
Arquivos de Neuro-Psiquiatria, 1991
International Journal of Science and Research (IJSR), 2016
Journal of South American Earth Sciences, 2018
Jurnal Pendidikan dan Perhotelan (JPP)
Journal of South Asian Association of Pediatric Dentistry, 2022