Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
TASLAKTIR YAZARIN MÜSADESİ HARİCİNDE PAYLAŞMAYINIZ Suudi Ara ista ’ı Cidde Kentinde bir Türkçe Kitabe Mısır Valisi Kavala’lı Mehmet Ali Paşa’ ı Cidde’de Ha efi Camisinde bulunan kitabesi Dr. Mehmet Tütüncü Cidde kenti Suudi Arabistan'ın ve İsla aleminin kutsal kenti Mekke’ i giriş kapısıdır. Bütü dü yada Mekke’ yi ziyarete gele i sa lar ö e hava veya denizyoluyla Cidde’ye gelirler ve buradan karayoluyla Mekke’ye giderler. Cidde’de ay ı za a da Mekke’ i li a ke ti ol asıyla ti aret çok geliş iştir. Cidde Os a lı devri de üyük geliş eler göster iş ve Hi az eyaleti i idari aşke ti de ol uştur. Geçtiği iz gü lere Cidde’de yaptığı ız ziyarette izde kala eserleri ara a ve duru ları ı tespit etmek için bir ziyarette bulundum. Suudi Arabistan'daki şehirler arası da en iyi koru uş ve eski dokusu u koruya ir ke t olarak kal ıştır. Suudileri eski eserleri yıkıp yeri e ye ileri i i şa etme âdeti burada da uygulansa da e azı da şehir dokusu eski evleri hala koru uştur. Os a lı e luk devri de kala Ca ileri çoğu ye ile iştir. Bu camileri ziyaretimizde Caminin iri de her asılsa kal ış ir kita eye rastladı . Kitabeyi okumaya gayret ettiği de u u Türkçe ir kita e olduğu a laşıldı. Kita eyi çözümleyip tarihi çerçevesinde ele aldığı ızda ise oldukça ilgi ç ir kitabe olduğu ortaya çıktı. Bu akalede u kita e i ize a lat aya çalıştıkları ı yaz aya çalışa ağı . Kita e Os a lı devri i ilgi ç ir devri ve şahsiyeti Mısır Valisi Meh et Ali Paşa’ya ait. Ve Paşa ı Os a lı hayatı da ilginç ir evresi i a latıyor. Hanefi Camisi Resim 1 Cidde Şehri Haritası (Atef alshehri tarafından yapılmıştır) Al-Balad, The Historic Core of Jeddah: a Time Travelogue Yukardaki haritada 82 u aralı i a Ha efi Ca isidir. Surlarla çevrili eski şehri kuzeyinde El Zahab sokağı da ulu aktadır. Ca i ilk hali de değildir ve Suudi Ara ista ’daki Bütü a iler gi i aşta so a ye ile iştir. Fakat Ca i ye ile irke asıl olduysa a i i yapı kita esi atıl a ış ve kapısı ı üstü e yerleştiril iştir. Kita eyi ü ik yapan ise bu kitabenin Türkçe oluşudur. Cidde de rastladığı ız tek Türkçe kita e ol ası akı ı da ö e lidir. Bili diği gi i Cidde ve Mekke şehirleri Mekke Şerifleri idaresinde olduğu da Buralarda Türkçe kitabe bulmak i kâ sızdır. Resim 2 Eski Cidde Evleri Resim 3 Caminin yeniden yapıldıkta sonra şi diki hali Resim 4 Kitabenin ulu duğu Kapı ı görüntüsü Resim 5 Kitabe Kita e köşe ir er er levha üzeri e yazı eyitte oluş aktadır. Sade e fotoğrafı ı çeke ildiği iz içi ölçü alı a a ıştır. Rika bir hatla a i i yapı ı ı ver ektedir. Kita e i oku uşu (Kita e i oku ası da kara lık kala bazı oktalarda yardı ları da dolayı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi görevlisi Gülgün Yıl az ha ı efe diye urada teşekkür ederim) Vezni: mef ‘įlün mef ‘įlün mef ‘įlün mef ‘įlün 1a. Hanefį C mi’in yapdırdı düstūr-ı celįlü’ş-ş n 1b. O’dur akt r-ı Mısra d ver-i ferm n-dih-i zį-ş n 2a. Sad -yı n m u ş nı heft iklįme niş n verdi 2b. Ne mümkin olmasun zikr-i cemįli ‘ leme dest n 3a. Müşįr-i kişver-i himmet kerem-pįr -yı bį-minnet 3b. Mu‘įni Hazret-i ‘izzet k’anın evs fı bį-p y n 4a. Hüd p yende kılsun devlet ü ikb l ü nusretle 4b. O z t u nesl ü ens bın hem n m -d retü’d-devr n 5a. Ser-engüşt-i iş ret ile K şif yazdı t rįhin 5b.Hanefį mescidin büny d itdi saf-ı devr n sene 1240 158 157 67 425 171 261- 1239 Sene 1240 Kitabenin içeriği Kitabe Caminin ismini birinci satırda verdikten sonra onu yaptıran kişinin meziyetlerini sıralar. Fakat herhangi bir isim vermez. Yani Kitabeden yaptıran banisi ile ilgili birisim öğrenemiyoruz. Baninin meziyetlerini sayar bunlar arasında Mısırda Vezir olduğu, İsim ve şöhretinin her tarafta yayıldığını. Onu yaptıranın Hazreti İzzet Kaan yani Padişahın yardımcı olduğu yazılmakta ve Allah onun soyuna ahirete kadar devlet, ikbal ve Nusret dileklerinde bulunmaktadır. Son beyitte ise ebcetle tarih verilmektedir. Ayrıca tarih rakamla da yazılmıştır. 1240 tarihi ki 1824/1825 yıllarına eşittir. Bu şekilde 1824/25 yılında Mısırda Vezir olan kişi Mehmet Ali Paşadır ve Caminin onun tarafından yapılmış olduğunu dolaylı olarak öğreniyoruz. Hicaz Vahabilik isyanı ve Mehmet Ali Paşa Resim 6 Kavala’lı Mehmet Ali Paşa Necid’de 1744’te dinî bir hareket olarak ortaya çıkan ve Suûd ailesinin benimsemesiyle siyasî bir hüviyet kazanan Vehhâbîlik, 1750’lerden itibaren Hicaz bölgesi için tehlike oluşturmaya başladı ve Osmanlı Devleti’nin buradaki idarî düzenini sarstı. Bâbıâli, Vehhâbîler’le Mekke şerifleri arasındaki mücadelede şeriflere çevre valileri eliyle yardım etmeye çalıştı; fakat Vehhâbîler’in Haremeyn’i ele geçirmesine engel olamadı (1801). Şerif G lib ve Cidde Valisi Şerif Paşa Mekke’yi geri aldılarsa da şehir 1806’da tekrar el değiştirdi. Hicaz’a hâkim olan Vehhâbîler hutbelerde padişahın isminin okunmasını yasakladılar. Ayrıca dört mezhebe ait üst düzey görevler ilga edildi, memurlarının görevlerine son verildi ve yerlerine Vehhâbî görüşleri benimseyenler tayin edildi. Bu sırada Napolyon’un Mısır’ı işgalinin doğurduğu meselelerle uğraşan Osmanlı Devleti onlara karşı köklü bir tedbir alamadı. Bölgeyi yağmalayan ve hac yollarının emniyetini tehdit eden Vehhâbîler ancak Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa tarafından durdurulabildi (1818). Mehmed Ali Paşa, önce oğlu Tosun Paşa’yı, onun ölümünün ardından da diğer oğlu İbrâhim Paşa’yı Hicaz’a göndererek sekiz yıl süren bir mücadele sonunda Vehhâbîler’i Hicaz’dan çıkardı. Bu olay İstanbul’da sevinçle karşılandı. Gazi unvanı alan II. Mahmud, İbrâhim Paşa’yı Cidde sancağı ile birlikte Habeş eyaleti valiliğine ve Mekke şeyhülharemliğine getirdi (BA, Cevdet-Dahiliye, nr. 61, 10782). Böylece Hicaz bir anlamda Mısır valisinin vesayetine verilmiş oldu. Mısır orduları kumandanlığı da uhdesinde bulunan İbrâhim Paşa Cidde’de oturmuyordu; bölgenin yönetimi valilik veya muhafızlık yetkileri tanınan kumandanlara bırakılmıştı. Yakınlarını kumandanlığa getiren Mehmed Ali Paşa, Hicaz’ın idarî yapısında önemli değişikliklere gitmedi. Sadece şeriflerin Cidde gümrüğünden almakta oldukları payları kaldırarak bunları Mısır hazinesine devretti. Fakat bölgenin idaresi pek de kolay olmadı. Mısırlı memurlarla kabile reislerinin anlaşamamaları bazı isyanların çıkmasına yol açtı. Zevî Zeyd ailesinden Şerif Yahyâ isyan ettiği için, bu isyan Mısır’dan gönderilen askerî birliklerle bastırıldıktan sonra şeriflik Zevî Avn ailesinden İbn Avn’a (Muhammed b. Abdülmuîn) verildi (1827) Mehmed Ali Paşa bölgeyi, Mısır meselesinin büyük devletlerin araya girmesiyle halledilmesine kadar (1840) elinde tuttu; idare ancak bu tarihten sonra tekrar doğrudan Bâbıâli’nin kontrolüne geçti. Zekeriya Kurşun TDV IA Cilt 17 s. 428 Kitabenin Yorumlamasın ve Anlamlandırılması Kitabenin yazıldığı ve Caminin yapıldığı yıllarda Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa aynı Zamanda Hicaz’da da hükümdar vali olarak görev yapmaktaydı. Bastırılan Vahabi İsyanından sonra Hicaz’da Osmanlı İdaresi onu ve evlatlarını vali olarak atamış ve Hicaz’ı onlara teslim etmişti. Mısır valisinin bağımsız davranışlarından rahatsız olan Bâbıâlinin elinde yaptırım gücü yoktu. İşte bu ortamda bu Cami yapılmıştır. Vahhabi mezhebi destekli Suudi ayaklanmasını bastıran Mehmet Ali Paşa Cidde’de yaptırdığı camiye Osmanlı hanedanı ve kendisinin de tabi olduğu Hanefi Camisi adını vererek adeta zaferini perçinlemek istemiştir. Hanefi Mezhebinden olanlar için yapılmış olan bu Cami Cidde’de bulunan Askerler ve Hanefi mezhebine mensup kişiler için yapılmıştır. Cidde’nin en eski Camilerinden birisi Şafii Camisidir. Bu şekilde Hanefilikte Cidde sehrinin en önemli caddelerinden biriside Camisiyle görünür kılınmıştır. Fakat camiye yazılan Kitabenin içeriğinde de bazı mesajlar vardır. Kâşif adli bir Şair tarafından yazılan kitabede Mehmet Ali paşa hem kendi adını hem de Osmanlı Sultanının adını anmaktan imtina ediyor ve sanki kendisini Hicaz hâkimi gibi gösteriyor. Burada herhangi bir isim yazmayarak ima yoluyla kitabe kaleme alınmıştır. Osmanlı Sultanın sadece bir defa dolaylı olarak anıyor (Satır 3a Mu‘įni Hazret-i ‘izzet k’anın ) oncuda kendisinin meziyet ve vasıflarına dayanak olarak kullanıyor. Kitabede Mehmet Ali Paşa ilgili övgü ve meziyetler: Satır 1b. Odur Mısır diyarının hükümdarı Şanlı ferman veren Satır 2a. İsmi ve şöhreti yedi iklime duyuldu (Nişan verdi) Satır 3a Onun güzel ismi alemlere destan oldu 4a-4b. Onun şahsi nesli ve evlatları devran döndükçe Allah onları devlet ikbal ve zaferle yardımcısı olsun Cidde’de bulunan bu Kitabe Osmanlıya büyük sorunlar çıkararak 1840 yılında Mısırda bir Hanedanlık teşkil edecek olan Mehmet Ali Paşa’nın niyetlerini açığa vurduğu bir metin olmuştur. Osmanlı Sultanının adını dahi anmayarak kendisini üstün vasıf ve meziyetlere atfederek öven ve Hicaz’ın gerçek hakimi kendisi gibi gösteren bu Kitabe bu şekilde gelecekten haber veren bir metine dönüşmektedir. Kitabenin son beytinde ebcetle Tarih düşülmektedir. Yazdığı metnin son beytinde Başparmak işareti ile tarih düşüldüğü belirtilmektedir. Son mısra ise Hanefi Camisini devrin Asafı yani Vezirinin imar ettiği yazılmıştır. Son satırdaki harflerin ebcet harfiyle toplamı 1239 eder. Başparmak yani 1 rakamı da buna eklenince Caminin yapım tarihi 1240 ortaya çıkar. Bu da rakamla mısranın altına yazılmıştır.