Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Ekte Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bulduğum kitabeyi yayına hazırladım. Kitabeyi yayınalmöadan sizden yorumlar kısmında vardığım sonuçları dikkatinize sunuyorum. Düiünceleriniz veyahut gözden kaçırdığım husular varsa bana bildirmenizi rica ederim...
Ottoman modernization and its reflection on Public monuments like hayfa railwaystation monument and Damscus Telgraph monument.
e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi
Muhammed Tahir el-Kürdî el-Mekkî el-Hattat: Hayatı ve Eserleri MUHAMMED TAHIR EL-KURDÎ EL-MEKKÎ EL-HATTAT: HIS LIFE AND WORKS2016 •
Muhammed Tahir el-Kürdî (1900-1980), 20. yüzyılda yaşamış önemli bir ilim adamı, hattat ve tarihçidir. Defalarca tabedilip tüm İslam ülkelerine dağıtılan ve “Mekke Mushafı” diye meşhur olan Kur’an-ı Kerim nüshasının müstensihi olma şerefine nail olmuştur. Suudi Arabistan’da çeşitli devlet kademelerinde görev yapmasının yanı sıra hat sanatı ve tarihi ile ilgili çok sayıda eser telif etmiş ve hat okullarında dersler vermiştir. Eserleriyle ve tedris faaliyetiyle hat sanatının Suudi Arabistan’da yayılmasına katkıda bulunmuş olan el-Kürdî, Arap harflerine yönelik eleştirilere, yazdığı eserlerle cevap vermiş ve Mekke’nin tarihi ile ilgili eserler kaleme almıştır. Bu çalışmada, Muhammed Tahir el-Kürdî’nin hayatı ve eserleri, hat sanatına yaptığı katkı açısından kısaca değerlendirilmiştir.
Saltuklu Beyliği’nin önde gelen şehirlerinden biri olmasına rağmen, bugün Erzurum’da, Saltukoğulları’ndan kalan tarihî yapılar sınırlı sayıdadır: Bunlardan Üç Kümbetler, Sultan Melik Mescidi, Erzurum Kale Mescidi, Emir Şeyh ve Mehdi Abbas Türbeleri’nin kitabeleri şimdiye kadar maalesef bulunamamıştır. Micingirt Kalesi kitabesi, Tepsi Minare (Saat Kulesi) üzerinde noktasız kufi hatla yazılan kitabe ve Ulu Cami (Atabey Camisi) kitabesi ise araştırmacılar tarafından kayıt altına alınmıştır. Söz konusu kitabeler, bu bildiri aracılığıyla gözden geçirilmiş, yapılan çalışmalar karşılaştırılmış ve metinler; bağlama, dil ve üslup özelliklerine göre yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca, Ulu Cami’deki tamir kitabelerinden birinde bulunan ve daha önce ilgililerce anlaşılamayan bir ifade, nispeten okunarak dikkatlere sunulmuştur. Although it was one of the prominent cities of Saltukids, Erzurum, today, has limited number of historical structures remained from Saltukids: among those Three Domes, Sultan Melik Masjid, Erzurum Castle Masjid, Emir Sheikh and Mehdi Abbas Tombs have not been found yet. However, Micingirt Castle Epigraph, an epigraph written in Cufic calligraphy without dots which is located on Tepsi Minaret (Clock Tower) and Ulu Mosque (Atabey Mosque) have been registered by the researchers. Afore-mentioned epigraphs were analysed within this study, the studies which were carried out were compared and the passages were re-organized according to the characteristics of connection, language and style. Besides, a phrase, which was found in epigraphs related to renovation of Ulu Mosque and was not able to be understood by the relevant people, was comparatively read and presented to attention.
2016 •
Çalışmanın güncellenmiş ve eklemeler yapılmış baskısı için bkz. / For the published copy of the study, see: https://play.google.com/store/books/details/Bekir_Altun_Tarihsel_ve_G%C3%BCncel_Boyutlar%C4%B1yla_Selefi?id=vhl-EAAAQBAJ https://www.academia.edu/80363589/Tarihsel_ve_G%C3%BCncel_Boyutlar%C4%B1yla_Selefilik_Vehhabilik_ve_T%C3%BCrkiyede_Selefilik Selefîlik-Vehhabîlik, toplumu bid’atlerden temizlemek, sahih İslam’ı tekrar ihya etmek amacıyla Dir’iyye’de, Muhammed b. Abdülvehhab ve Muhammed b. Suud arasında 1744 yılında yapılan anlaşma neticesinde ortaya çıkmıştır. Muhammed b. Abdüvehhab’ın dinî konulardaki bid’at, cihad, iyiliği emretme gibi fikirleri, Necd bölgesinde yeni kurulan bu siyasî yapının faaliyetlerinin dayanak noktası haline gelmiştir. Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılması sonucu Hicaz bölgesinden çekilmek zorunda kalmış ve Arap Yarımadası, Vehhabîler’in kontrolü altına girmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’de Selefî-Vehhabî doktrinlerin bir kısım etkisi görülse de davetçi Abdullah Yolcu’nun, 1986’da Türkiye’ye gelişine kadar Vehhabîlerin herhangi bir faaliyetinden bahsetmek mümkün değildir. Abdullah Yolcu Türkiye’deki faaliyetlerine 1992 yılında kurduğu Guraba Yayınevi’nde Vehhabî âlimlerinin eserlerini tercüme etmekle başlamıştır. 1992 yılından günümüze kadar Türkiye’de Vehhabî davetçilerin sayısı her geçen gün artmıştır. Bu davetçiler Türkiye genelinde yayınevleri, dernekler, Kur’an kursları ve medreseler açarak buralarda yaptıkları ders ve sohbetlerde Selefî-Vehhabî akidesini öğretmektedirler.
Öz: Osmanlı Devleti, ilk kez Mısır'ın fethinden sonra Hadım Süleyman Paşa ile Osmanlı topraklarına katılan Yemen'in elde tutulması için I. Dünya Savaşı'na kadar yoğun bir çaba harcamıştır. Ele geçirilişinden bir süre sonra Zeydilere karşı tutunamayan Osmanlı Devleti bölgeden çekilmiştir. Ne var ki 19. yüzyıl siyasi ve askeri olaylarının doğurduğu endişelerle birlikte Osmanlı Devleti Yemen'de tekrar harekete geçmek zorunda kalmıştır. Bu kapsamda Sultan Abdülmecid zamanında Tevfik Paşa'nın gerçekleştirdiği askeri harekât son derece önemlidir. Tevfik Paşa, bölgenin nazik durumu karşısında Osmanlı üst makamlarının bölgeye ehemmiyet vermesine ön ayak olmuş ve Yemen'deki Osmanlı askeri faaliyetlerinin gerçekleş-tirilmesinde önemli bir görev üstlenmiştir. Osmanlı Devleti'nin bölgede böyle bir teşebbüse kalkışmasında Kızıldeniz ve Arap Yarımadası'nın güvenli hale getirilmesi de etkili olmuştur. Mekke ve Medine gibi kutsal toprakların güvenliği ve Osmanlı Devleti'nin sınırları içinde yer alan Müslüman ahali arasında düzenin devam ettirilmesi bakımından da Yemen'in kontrol altına alınması gerekli görülmüştür. Bu araştırma ile Kıbrıslı Tevfik Paşa üzerinden Osmanlıların gerçekleştirdikleri askeri faaliyetler tetkik edilmeye çalışılacak-tır. Hadisenin gelişmesinde Kıbrıslı Tevfik Paşa son derece önemli bir noktada olduğu için olayların gelişimi onun üzerinden ele alınacaktır. Bunun yanında meseleyi daha iyi kavrayabilmek için yer yer devrin genel siyaseti ve Osmanlı Devleti'nin bölge üzerindeki politikalarına da yer verilecektir. Abstract: After the conquest of Egypt, the Ottoman State had firstly through Hadım Suleiman Pasha, made an intense effort for the retention of the territory of Yemen within Ottoman territory until the outbreak of World War I. After a while, the Ottomans had withdrawn substantially from the region being unable to stand up to the Zaid. However, the Ottoman state was forced to move back into the action in the Yemen due to the concerns raised by the political and military events of the 19 th century. Within this context, the military action undertaken by Muavin Tevfik Pasha during the reign of Sultan Abdulmecid, was extremely important. Muavin Tevfik Pasha understood that the important Ottoman authorities attached importance to the region and he had taken on an important task to realise them through military operations. The reason for attempting such an undertaking was the Ottoman concern to secure the Red Sea and the Arabian Peninsula. The control of Yemen was necessary, in terms of the security of the Holy lands of the Hejaz, Mecca and Medina and the continuation of the relationship of the ruler and Muslim community within the boundaries of Ottoman territory with this duty. The military operations undertaken by Muavin Tevfik Pasha on behalf of the Ottoman state are investigated in this article and as Muavin Tevfik Pasha had a very important role in the development of these events, the article focuses on him. In addition there is included a description of the wider politics of the period and also of the policy of the Ottoman state in this region, in order to more completely understand this issue.
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S. 96, Güz 2017.
Ü. Gülsüm POLAT- Osmanlı'dan Cumhuriyete Yemen ile İlişkiler (1911-1938) (Relations with Yemen From Ottoman Empire to The Republic of Turkey (1911-1938)Eyüp Sabri Paşa'nın Tarih-i Vehhabiyan Eseri Işığında Osmanlı Mütefekkirlerinin Vehhabilik Telakkisi
Eyüp Sabri Paşa'nın Tarih-i Vehhabiyan Eseri Işığında Osmanlı Mütefekkirlerinin Vehhabilik Telakkisi2019 •
4. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Kitabı
4. Şehir Tarihi Yazarları Kongresi Kitabı2018 •
Harput Araştırmaları Dergisi
Yeni Bilgiler Işığında Harputlu Şâir Rahmî Efendi ve Sare Hatun (Sarahatun) Camii İçin Yazdığı Kaside2020 •
Marmara Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi
Kızıldeniz'de İnsan ve Silah Kaçakçılığı 1890-1910 - Human and Gun Smuggling in the Red Sea (1890-1910)2019 •
Kitaplara vakfedilen bir ömre tuhfe: İsmail Erünsal’a armağan
I. Mahmûd’un (ö. 1754) Kütüphaneleri ve Tarih Manzumeleri2014 •
II. ULUSLARARASI NEVŞEHİR TARİH VE KÜLTÜR SEMPOZYUMU (2-3-4 Mayıs 2016)
Fakir Baykurt'un Eşekli Kütüphaneci Romanına Yansıyan Ürgüp2016 •
TALİD Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi
Çağdaş İslâmî Akımlar Literatürü2018 •
X. Uluslararası Üsküdar Sempozyumu
Tarih Düşürme Geleneğinin İzinde Üsküdar’ın Kaybolmuş Yapıları2018 •
RESTORASYON KONSERVASYON ÇALIŞMALARI
A MONUMENT FROM MEDIEVAL TO PRESENT: MARDİN ULU CAMİ (GRAND MOSQUE) - Ortaçağ’dan Günümüze Bir Anıt: Mardin Ulu Cami-2018 •