Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
Hacettepe University
Graduate School of Educational Sciences
The Journal of Educational Research
December-2015, Volume 1, Issue 1
Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Eğitim Araştırmaları Dergisi
Aralık-2015, Cilt 1, Sayı 1
http://dergipark.ulakbim.gov.tr/huner
http://dergipark.ulakbim.gov.tr/huner
Gönderim tarihi / Submitted at & Kabul tarihi / Accepted at: 07/10/15 & 02/12/15
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri1
Selma ŞENEL
2
Özet
Bu araştırmanın amacı; bireylerin hayatlarında kritik bir öneme sahip olan üniversiteye giriş sınavlarında
görme engelli öğrencilerin ne yaşadıklarını ve neler hissettiklerini belirlemektir. Çalışma grubu, 6 görme
engelli katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmada olgubilim deseni benimsenmiştir. Veriler araştırmacı
tarafından hazırlanmış, yarı-yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi
kullanılmıştır. Tecrübeli bir araştırmacıdan yardım alınarak kodlayıcılar arası görüş birliği yüzdesi
hesaplanmıştır. İki kodlayıcı arasında görüş birliği uyum yüzdesi %76 olarak bulunmuştur. Kodlayıcılar
arası kodlama uyuşmazlıkları tartışılarak giderilmiş, bu sayede kodlar ve temalar üzerinde birlik
sağlanmıştır. Görüşme kayıtlarının analizi sonucunda, sınav deneyimlerinin dört tema altında toplandığı
görülmüştür. Bunlar; “sınav görevlileri”, “psikolojik olgular”, “maddeler ve sunum” ve “sınav sistemi”dir.
Makalede; temaların tanımlamalarına, temaların altında yer alan kodlara, kodların frekanslarına ve ilgili
temalara ilişkin katılımcı görüşlerinden doğrudan alıntılara yer verilmiştir. Görme engellilere ilişkin
düzenlemelerin varlığı ve artışının üniversite giriş sınavına giren öğrenciler tarafından olumlu karşılandığı
gözlenmiştir. Öte yandan elde edilen sonuçlar literatürü destekler biçimde; yapılan düzenlemelerin
uygulamalarında sorunlar yaşanabildiğini göstermektedir.
Anahtar Sözcükler
Görme engelli öğrenciler, üniversite giriş sınavı, sınav deneyimi, olgubilim
Experiences of Visually Impaired Students in University Entrance Exam
Abstract
The aim of this study is to identify the experiences of the visually impaired students and to uncovertheir
feelings about university entrance examination that has a critical role in their lifetime. This
phenomenological research conducted with six visually impaired state university students and qualitative
data was collected with a semi-structured interview form prepared by the researcher. Content analysis is
used to analyze the data. For the reliability of the research, a second coder who is experienced in
qualitative researches was used and intercoder consistency rate is calculated as %76. Coding
discrepancies between coders were discussed and agreement was reached on final codes and themes.
According to results of the research, exam experiences of the students are gathered under four themes.
These are examiners, psychological cases, test items and presentation and testing system respectively.
Themes are defined, frequencies of codes of the themes are tabulated and statements of the participants
are quoted directly. Results of the study indicated that increase of test accommodations are welcomed
positively by visually impaired students however, as the literature supports, some problems may arise in the
practice of these accommodations.
Keywords
Visually impaired students, university entrance exam, exam experience, phenomenology
1
2
Bu çalışma IV. Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
Uzman, Balıkesir Üniversitesi, Bilgi İşlem Araştırma ve Uygulama Merkezi, Balıkesir, selmasenel@balikesir.edu.tr
1
Selma Şenel
Giriş
Dünya nüfusunun önemli bir oranını oluşturan özel gereksinimleri olan engelli bireyler de engelli
olmayan bireyler gibi iyi yaşama hakkına sahiptirler. Bu bireylerin ihtiyaçlarını dikkate alarak iyi
yaşamaları sağlamak adına, yasal düzenlemeler oluşturulmaktadır. Bu yasal düzenlemelerin
amacı, engelliliğin önlenmesi, engellilerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve
sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki
engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılmalarını sağlamak ve bu
hizmetlerin koordinasyonu için gerekli düzenlemeleri yapmaktır (Engelliler Hakkında Kanun,
2005). Engelli bireylere yönelik yasal düzenlemelerle, genel olarak; bağımsız yaşamı
sağlamanın amaçlandığı ifade edilebilir.
Eğitim, engelli bir bireyin bağımsız olarak yaşayabilmesi amacına hizmet edebilecek önemli bir
unsurdur. Bu önemi destekler biçimde dünyada olduğu gibi Türkiye’de de engellilerin eğitim
hakkıyla ilgili çeşitli yasal düzenlemeler mevcuttur (İnsan Hakları Beyannamesi,1949: madde 26;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1982: madde 42; Milli Eğitim Temel Kanunu, 1973; Özel Eğitime
Muhtaç Çocuklar Kanunu, 1983; Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 1997;
Engelliler Hakkında Kanun, 2005). Bu resmi belgelerde vurgulanan öğrencilerin benzer başarılar
elde etmesinden çok, belirlenen akademik standartlara ulaşma konusunda eşit fırsatlara sahip
olması gerektiğidir.
Eğitim sürecinin belirli zamanlarında gerçekleşen geniş ölçekli test uygulamalarıyla, öğrenciler
hakkında; diploma alma, bir üst sınıfa ya da bir üst eğitim kurumuna geçme gibi kararlar
verilmektedir (Almond, Lehr, Thurlow ve Quenemoen, 2002; ÖSYM [Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi], 2013). Yeteneklerine göre meslek seçimi ve istediği alanda eğitim alma
haklarının kısıtlanmaması için engelli öğrencilerin de kritik önemleri olan bu geniş ölçekli test
uygulamalarına katılmaları; bilgi, beceri ve yeteneklerinin engellerinden bağımsız olarak
belirlenebilmesi gerekmektedir.
Engelli öğrencilerin okul başarılarını belirlemek amacıyla geniş ölçekli değerlendirmelere dahil
olabilmeleri için dört yaklaşım söz konusu olabilmektedir. Bu yaklaşımlar testte ya da test
koşullarında düzenlemeler yapılması, portfolyo gibi alternatif değerlendirme yöntemleri
kullanılması, sınıf seviyesinin standartlarını gerçekleştiremeyecek durumdaki öğrenciler için
standartların düzenlenmesi ve yüksek zihinsel engeli olan öğrenciler için de alternatif başarı
standartlarının geliştirilmesi olarak sıralanabilir (Technical WorkGroup, 2006). Bu dört yaklaşım
içerisinden daha ziyade testte ve test koşullarında düzenlemeler yapıldığı görülmektedir
(Educational Test Service [ETS], 2013; Almond ve diğerleri, 2002; Milli Eğitim Bakanlığı [MEB],
2013). Düzenleme (accommodations) kavramı, engelli öğrencilerin yeteneklerinin
değerlendirilmesini sağlamak üzere test materyalinde veya test koşullarında değişiklikler
yapılmasını ifade etmektedir. Düzenlemeler ortak noktalar barındırmakla birlikte; düzenlemelerin
nasıl yapılacağıyla ilgili yasal düzenleme ve standartların eksikliğinden dolayı uygulamada aynı
ülkede dahi farklılıklar söz konusu olabilmektedir (Almond ve diğerleri, 2002; Koretz ve Barton,
2003).
Ulusal ya da uluslararası testlerde yapılan bazı düzenlemeler; okuyucu, işaretleyici gibi uzman
yardımı sağlanması, metin boyutlarının büyütülmesi, tek kişilik salonlarda sınav olma, daha uzun
sınav süresi verilmesi, bazı bölümlerin testten çıkarılması olarak listelenebilir (ETS, 2013; MEB,
2013; MEB, 2012; ÖSYM, 2013). Bunlara ek olarak bilgisayar tabanlı olarak uygulanan geniş
ölçekli testlerde ekran büyütme, seçilebilir arka plan ve önplan rengi, ergonomik klavye gibi
teknik düzenlemeler kullanılabilmektedir (ETS, 2013). Durum belirleme süreçlerinde kullanılan
düzenlemeler Çizelge 1’deki gibi özetlenebilir.
Dünyadaki görme engelli nüfusun 285 milyon (World HealthOrganization, 2012) ve Türkiye’de
görme engelli olan nüfusun toplam nüfustaki oranının %0.60 olduğu (Devlet İstatistik Enstitüsü,
2002) göz önüne alındığında, geniş ölçekli testlere katılan görme engelli bireylerin de dikkate
değer sayıda olduğu öngörülebilir. Literatürde; görme engelli öğrencilerin katıldığı geniş ölçekli
testlerdeki düzenlemelerle ilgili tek bir ‘nitel’ araştırmaya rastlanmıştır. Tavşancıl, Uluman ve
2
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
Furat (2012)’ın yaptıkları bu araştırmada görme engelli öğrencilerin üniversite giriş sınavlarında
genel olarak sınavın uygulama süreciyle ilgili sorun yaşadıkları belirtilmiştir. Yaşanan bu
sorunlar, kaynağına göre; sınavın uygulanış biçimi, süresi, yapıldığı ortam, ölçme aracı ve
okuyucu olmak üzere farklı başlıklar altında toplanabilmektedir. Görme engelli öğrenciler
okuyucu seçimi ve eğitimi ve sınavın elektronik ortama taşınmasına yönelik çalışmalar
yapılmasını önermişlerdir.
Çizelge 1. Durum Belirlemede Düzenleme Türleri
Çevre
•
Testi küçük bir gruba
ayrı bir yerde uygulama
•
Testi bir kişiye ayrı bir
yerde uygulama
•
Özel aydınlatma
sağlama
•
•
•
Sunum
•
•
•
•
Sorular arasındaki boşlukları
artırma ya da sayfa ya da satır
başına düşen madde sayısını
azaltma
•
Her oturumun süresini
belirleyerek, testi birkaç
oturumda uygulama
•
Her günkü oturum
süresini belirleyerek,
testi birkaç günde
uygulama
•
•
Seçeneklerin boyutlarını artırma
Okuma parçalarını her satırda bir
bütün cümle şeklinde sunma
•
Özel akustik/ses ortamı
sağlama
•
Anahtar kelimeleri ve ifadeleri
vurgulama
Alttestleri farklı sıralarda
alma imkânı verme
•
Testi en az uyaran
içeren bir yerde
uygulama
•
Cevap kâğıdında ipuçları (Oklar ve
dur işaretleri gibi) sunma
•
Sayfanın sabit durmasını sağlama
Testi sabah uygulamak
yerine öğleden sonra
uygulama ya da tam
tersi
Uyarlanmış ya da özel
mobilya sağlama
Zamanlama
•
•
Soruları ses kaydıyla sorma
Program
Yanıtlar
•
Yanıtları kitapçıklara işaretlemeye
izin verme
•
Daha sonra kelimesi kelimesine
incelemek üzere öğrenci yanıtlarını
ses kaydına alma
•
•
İşaretleyici kullanma
Esnek zaman sağlama
Testi tamamlamak için
verilen süreyi artırma
Test sırasında sıklıkla
ara verme
Yanıtların müsveddelerini temize
çekme imkânı sağlama
Kaynak: Elliott, Thurlow, Ysseldyke ve Erickson (1997)
Her testte bir ara verme
Diğer
•
•
Özel test hazırlama
•
Öğrencinin ihtiyaç
duyduğu ve bu başlıklar
altına girmeyen diğer
düzenlemeler
Görevle ilgili/odaklayıcı
mesajlar verme
Dünyada uluslararası, ulusal veya yerel düzeydeki geniş ölçekli test uygulamarına görme engelli
bireylerin katılımlarını sağlamak amacıyla, testlerde düzenlemeler yapıldığı ve bu amacı
sağlamak için geliştirilen yasa ve yönetmelikler üzerinde çalışmaların devam ettiği görülmektedir.
Amerika’daki ulusal ve yerel düzeydeki geniş ölçekli testlere, özel gereksinimli bireylerin dahil
edilmesi için çalışmalar yapılması (Almond ve diğerleri, 2002), Çin’de ilk defa 2014 yılında
görme engelli bireylerin üniversite giriş sınavlarına dahil edilmesine yönelik çalışmalar
başlatılması (Yao, 2014), Japonya’da üniversite giriş sınavlarında görme engelli öğrenciler için
dokunsal grafiklerin kullanımının denenmesi (Katoh, 2002); Hindistan’da fizik, kimya, biyoloji ve
matematik alanlarında görme engellilere özel sınavların düzenlenmesi (Higher Education in
India, 2011) bu yöndeki gelişmelerden örneklerdir.
Türkiye’de üniversiteye girmede lise notlarından elde edilen puanın katkısı olmakla birlikte temel
belirleyici unsur öğrencilerin üniversiteye giriş sınavlarından aldıkları puanlardır (ÖSYM, 2013).
Üniversiteye giriş sınavlarının kapsamı, sayısı ve adlandırması yıllar içerisinde birçok kez
değişime uğramıştır. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) olarak anılan üniversite
giriş sınavı sistemi 2010 yılında birinci aşaması “Yükseköğretime Geçiş Sınavı” (YGS) ve ikinci
aşaması “Lisansa Yerleştirme Sınavı” (LYS) olmak üzere iki aşamalı hale gelmiş olup 2014 yılı
itibariyle bu sistem devam etmektedir (ÖSYM, 2013).
3
Selma Şenel
Görme engelli öğrencilerin hayatlarının geri kalanına şekil verecek derecede büyük öneme sahip
olan üniversite giriş sınavlarında yaşadıklarını bilmek ve onları anlamak; gelecekte doğru
uygulanabilen, uygun düzenlemelerle görme engellilerin başarılarına ilişkin daha geçerli ve
güvenilir ölçmeler yapılmasını sağlayabilir. Bu araştırmayla görme engelli bireylerin üniversite
giriş sınavı deneyimlerinin ayrıntılı bir şekilde ortaya koyulmasının; yasal düzenlemelere, sınav
kılavuzlarına ya da görme engelli öğrencilerin akademik başarılarının belirlenmesine; test
uygulamalarında bazı standartlar geliştirilmesine ön ayak olması ve sahip oldukları engellerinin
başka engellere sebebiyet vermemesi noktasında katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu
doğrultuda bu araştırmanın amacı; üniversiteye giriş sınavlarında görme engelli öğrencilerin ne
yaşadıklarını ve neler hissettiklerini belirlemektir. Araştırmada ÖSYS’ye giren görme engelli
öğrencilerin sınav süreciyle ilgili kişisel anlayışları, deneyimleri ve hisleri açıklanmaya; durumun
görülemeyen boyutları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Yöntem
Araştırmanın Modeli
Araştırmanın deseni nitel araştırma yöntemleri içerisinden bireysel yaşantı tecrübelerinin
araştırılması, tanımlanması ve anlamlandırılmasını temel alan olgubilimdir (Bogdan ve Biklen;
2006; Marshall ve Rossman, 2011). Bu desende olguyu yaşayan kişilerin olgu ile aralarında bir
bağlantının olduğu varsayıldığından; araştırmada, deneyimleri tanımlamak ve yorumlamak için
engelli öğrencilerin deneyimlerine başvurulmuştur.
Katılımcılar
Görme engelli ve üniversite giriş sınavı deneyimi olan öğrencilere ilişkin örnekleme çalışması
yapmak mümkün olmadığından; çalışma grubu belirlenirken, gönüllülük ve ulaşılabilirlik esasları
temel alınmıştır. Öncelikle, orta büyüklükteki bir devlet üniversitesinin ilgili idari birimlerinden
araştırma amacı ve kapsamı ifade edilerek üniversitede eğitim gören 14 görme engelli
öğrencilerin demografik ve iletişim bilgileri alınmıştır. Araştırma amacı doğrultusunda, çalışma
grubunun belirlenmesinde öğrencilerin sınav deneyimi üzerinden en fazla 2 yıl geçmiş olması
öncelikli seçim kriteri olmuştur. Engel düzeyi %20’nin altında olan öğrenciler çalışma grubuna
dâhil edilmemiştir. Bu kriterlere uyan 10 öğrenci ile iletişime geçilerek araştırma amacı ve önemi
hakkında bilgi verilmiş, telefonda görüşülen öğrenciler arasından görüşme için gönüllü olan 6
öğrenciyle iletişime geçilerek görüşme saat ve yeri ayarlanmıştır. Olgubilim çalışmalarında
örneklem büyüklüğünün 10’u geçmemesi önerisine uygun bir çalışma grubu elde edilmiştir
(Yıldırım ve Şimşek, 2011).
Çizelge 2. Katılımcıların Demografik Bilgileri
Katılımcı
Yaş
Cinsiyet
Çalışma Durumu
Engel düzeyi
(iki göz için ayrı)
Program
derecesi
K1
32
E
Memur
%100,%100
Önlisans
K2
29
E
Memur
%100,%50
Önlisans
K3
21
K
Memur
%100,%100
Lisans
K4
20
K
Memur
%90,%90
Lisans
K5
19
E
Çalışmıyor
%70,%90
Lisans
K6
19
E
Çalışmıyor
%30,%30
Lisans
Veri Toplama Aracı
Araştırmada veriler araştırmacı tarafından, yarı-yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır.
Yarı yapılandırılmış görüşme, sosyal bilimlerde en yaygın kullanılan görüşme şeklidir (Dawson,
4
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
2007, s.28). Yarı yapılandırılmış görüşmede, görüşmenin bazı kısımları yapılandırılmış, bazı
kısımları da yapılandırılmamış ve bireyin serbest tepki vermesine olanak sağlayan sorulardan
oluşur. Özellikle ne tür tepkilerin alınacağı önceden öngörülmediği konularda açık uçlu sorular
yararlı olabilmektedir (Erkuş, 2011). Literatürde, benzer amaçlı bir araştırmaya rastlanmayıp
elde edilebilecek veriler konusunda öngörü söz konusu olmadığından yapılandırılmış görüşme
tercih edilmemiştir. Bunun yanında görüşmenin daha planlı ilerlemesi beklentisiyle,
yapılandırılmamış görüşme yerine veri toplama aracı olarak yarı-yapılandırılmış görüşme formu
oluşturulmuştur. Görüşmelerin, jest ve mimikler gibi sözel olmayan davranışların da
gözlenebilmesi ve her bir katılımcıyla yapılan görüşme sonucunda edinilen bilginin, diğer
katılımcılarla yapılan görüşmelerde doğrulanıp doğrulanmadığını gözlemleme şansı araştırmaya
güç katmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2011).
Form hazırlanırken daha önce lise giriş sınavında görme engelli öğrencilere gözetmenlik yapmış
bir öğretmenle ve bir kamu kuruluşunda çalışan, daha önce çok sayıda sınav deneyimi olmuş
görme engelli bir bireyle ön görüşmeler yapılmış ve konu ile ilgili alanyazın incelenmiştir.
Hazırlanan görüşme formu, ölçme ve değerlendirme alanından bir öğretim üyesine incelettirilmiş
ve öğretim üyesinin görüş ve önerileri doğrultusunda görüşme formunun son hali
oluşturulmuştur. Verilerin toplanması sürecinde, katılımcılarla yapılan görüşmelerde üzerinde
durulan bazı durumlar da durumu iyi analiz edebilmek adına görüşme maddelerine eklenmiştir.
İşlem
Görüşmeyi daha sonra tekrar inceleyebilmek ve önemli noktaları kaçırmamak için katılımcılardan
izin alınarak görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Ayrıca, görüşme esnasında görüşme formu
üzerinde notlar alınmıştır. Kayıt edilen görüşmeler, analiz edilmek üzere bilgisayar ortamına
yazılı olarak aktarılmış, gerekli görülen yerlere not düşülmüştür. Katılımcılara görüşme kayıtlarını
inceleyebilecekleri ve gerekli gördükleri yerleri düzeltebilecekleri bildirilmiştir. İnceleme talebini
ifade eden bir katılımcıyla iletişime geçilerek görüşme kayıtları kendisine okunmuştur. Kayıtlarda
araştırma amacına ilişkin bölümlerde bir değişiklik olmamış, katılımcı yalnızca görme engeliyle
ilgili bazı deneyimlerinin kayıtlardan silinmesini istemiştir.
Verilerin Analizi
Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılarak verilerin içinde saklı olabilecek gerçekler
ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Birbirine benzeyen deneyimler belirli kavramlar çerçevesinde bir
araya getirilmiş ve anlaşılır bir şekilde organize edilmeye çalışılmıştır. Araştırma konusunda
hâlihazırda kuramsal bir çerçeve olmadığından, kodlama verilerden elde edilen bilgilere göre
yapılmıştır. Araştırmacı verileri tekrar tekrar okuyarak, önemli olan yapıları ortaya çıkarmaya
çalışmıştır. Kategoriler ve temalar doğrudan verilerden üretildiğinden tümevarımcı bir analiz
gerçekleştirildiği ifade edilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2011).
Araştırma soruları düşünülerek görüşme kayıtlarının ilk okuma işlemi yapılmış, görüşme kayıtları
araştırma amacına hizmet etmeyecek bazı kelimelerden arındırılarak (çok sayıda ve anlamı
dışında kullanılan “yani, aslında“ gibi kelimelerden), biçimsel olarak düzenlenmiştir. Kodlama
aşamasında; ilk olarak görüşme kayıtları birkaç kez okunarak olası kodlarla ilgili notlar alınmıştır.
Her bir katılımcının görüşme kayıtları incelemeye alındığında; belirlenen kodlar kullanılarak ve
gerekli görülen yerlerde yeni kodlar eklenerek analiz yapılmıştır. Her katılımcıda, kod listesine
yeni eklenenler de not edilerek tüm katılımcıların görüşme kayıtları bu yöntemle tamamlanmıştır.
Oluşan tüm kodlar not edilmiş ve özenle incelenmiştir. Bazı kodlarda binişiklik olabileceği
endişeyle, bu kodların yapıldığı ifadeler tekrar gözden geçirilmiş, kodlar benzerlik ve
farklılıklarına göre yeniden düzenlenmiş, bazı kodlar birleştirilmiştir. Bu ilk çözümlemenin
ardından, tüm veriler tekrar okunmuş ve gözden kaçmış olan kodlamalar yapılmıştır. Bu
süreçlerin devam ettiği üç okuma yapılmıştır. Sonraki aşamada, kodlanan ifadeler özenle
incelenmiş; araştırma amacıyla ilgisi bulunmayan ifadeler ayıklanmıştır. Kodlar araştırma amacı
ve görüşme formuyla birlikte tekrar gözden geçirilip, daha özlü ifadelerle yeniden
yapılandırılarak, temalar oluşturulmuştur. Temaların kendi içinde anlamlı bir bütünlük
5
Selma Şenel
oluşturmasına ve araştırmanın verilerini açıklayabilme özelliğine sahip olmasına özen
gösterilmiştir.
Geçerlik ve Güvenirlik
İletişim içeriklerinin incelenmesini sağlayan içerik analizi sonuçlarının geçerli ve güvenilir olması
gerekmektedir. Farklı araştırmacıların, analiz sürecinde kodlama kuralları doğrultusunda yapılan
kodlamalar arasındaki ilişkinin incelenmesine dayanan araştırmacılar arası güvenirlik katsayısı
hesaplanmıştır. İçerik analizinde kodlamanın güvenirliği için en az iki kodlayıcının olması ve
kodlamaların birbirinden bağımsız olarak yapılması gerekir (Neundorf, 2002). Araştırmada eğitim
alanında doktora eğitimi almış bir araştırmacıdan yardım alınarak, “Güvenirlik = Görüş birliği /
(Görüş Birliği + Görüş Ayrılığı) x 100”formülü kullanılarak kodlayıcılar arası görüş birliği yüzdesi
hesaplanmıştır (Miles ve Huberman, 1994). İki kodlayıcı arasında görüş birliği uyum yüzdesi
%76 olarak bulunmuştur. İki kodlayıcı arasındaki kodlama uyuşmazlıkları, kodlama ve temalar
üzerinde anlaşma sağlanana kadar tartışılmıştır. Araştırmacı verileri, aynı kodlama kurallarına
göre altı ay sonra tekrar kodlamış zaman açısından güvenirlik katsayısı; 0,94 bulunmuştur
(Tavşancıl ve Aslan, 2001). Araştırmada geçerliği sağlamak adına tüm süreç, çalışma grubu
özellikleri, uygulama ortamları ayrıntılı olarak tanımlanmaya çalışılmış, genelleme yapmak
açısından sınırlayıcı olabilecek durumlar tartışılmıştır
Bulgular
Araştırmaya katılan görme engelli öğrencilerin görüşme kayıtlarının analizi sonucunda, sınav
deneyimlerinin dört tema altında toplandığı görülmüştür. Bunlar; sınav görevlileri, psikolojik
olgular, maddeler ve sunum ve sınav sistemidir. Temalar, kodlama güvenirliğinin sağlanması için
birlikte çalışılan araştırmacıyla tartışarak belirlenmiştir. Bu bölümde, bu temaların tanımlanması
yapılmış ve bu tanımlamaların altındaki kodlamaların frekansları verilmiş ve katılımcıların çarpıcı
ifadelerinden doğrudan alıntı yapılmıştır.
Çizelge 3. Analiz Sonucunda Oluşan Temalar ve Kodlamalar
Sınav Görevlileri
f
Psikolojik Olgular
Okuyucu nitelikleri
f
Sınav Sistemi
f
Maddeler
ve Sunum
f
1 Bilgisayarlı öneriler
4
7
Maddelerin
uygunluğu
8
8 Güven
Okuyucu seçimi
7 Çekingenlik
4 Sınav süresi
6
Lise eğitimi
5
Görevlilerle etkileşim
7 Kopya algısı
4 Sınav sistemi
5
Kitapçık
5
2
5
Muafiyet
maddeleri
4
6 Çevrenin önyargısı
2
3
Engelli
yeterlikleri
3
5 Endişe
4 Konsantrasyon
2 Sınav saati
Görevli davranışları
Sınav ortamı
Okuyucuya bağımlılık
Okuyucu davranışı
Yöntem önerisi
3
Bilgisayar-okuyucu
karşılaştırması
Sınav maliyeti
4 Psikolojik baskı
2
3
Görevlilerle iletişim
3 Stres
2 Örnek sınav
2
Katılımcı-görevli yakınlığı
2 Psikolojik çöküntü
1 Yasal dayanaklar
1
Görevlilerin rolleri
1 Yetersizlik hissi
1 Kopya
1
Görevlilerden beklenti
1
İtiraz ve taleplere yanıt
1
Görevli sayısı
1
Düzenlemelerdeki değişim
1
6
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
Çizelge 3’te analiz sonucunda oluşan temalar, temaları oluşturan kodlar ve kodların kayıtlardaki
frekansları verilmiştir. Kodların frekansının yüksek olması, katılımcıların deneyimlerindeki
öneminin resmetmektedir. Bu pencereden bakıldığında güven duygusu ve okuyucu niteliklerinin
geçirilen yaşantılarda yerinin büyük olduğu görülmektedir.
Şekil 1. Görüşme Kayıtları Kelime Bulutu
Nvivo nitel analiz yazılımında; görüşme kayıtlarındaki anlamlı kelimelerin frekanslarına göre
oluşturulan “kelime bulutu” incelendiğinde (Şekil 1); “okuyucu, zaman ve sorular” kelimeleri,
kelime bulutunun odağında ve frekansın yoğunluğunu ifade eder şekilde büyüktür. Bu sonuç,
görüşme kayıtlarının ana temalarını özetler biçimdedir. Çizelge 3’te de desteklendiği gibi;
görüşmeler okuyucu ve sınav görevlileri ile ilişkili konular üzerinde yoğunlaşmıştır. “Soru” köklü
kelimelerin, kelime bulutu içerisindeki konumu; maddelerin görüşmelerde öne çıktığını
göstermektedir.
Sınav Görevlileri
Bu tema; görme engelli öğrencilerin sınav görevlileri ile yaşadıkları olumlu ve olumsuz
deneyimleri ve bu deneyimleri etkileyen faktörleri ifade etmektedir. Görevlilerin sayısı,
öğrencilerin görevlilerden beklentileri, onlarla olan iletişimleri, görevlilerin rolleri, davranışları,
öğrenci ile öğretmenin yakınlığı ya da tanışıklığı, görevlilerle yaşadıkları etkileşimler, okuyucu
seçimi, okuyucuların nitelikleri, davranışları, okumalarının anlaşılması ve bilgisayar okuyucu
karşılaştırması bu temayı oluşturmaktadır.
Görüşmelerde tüm katılımcıların sınav görevlilerine ilişkin yaşantılarının odağında okuyucuların
olduğu gözlenmiştir. Öyle ki; bazı katılımcılar, sınavdaki başarılarının okuyucuya bağlı olduğunu
ifade etmişlerdir.
Benim burada ifade etmeye çalıştığım en önemli şey: kaderinizin birilerinin elinde
olması… Sizin bilgi ve birikiminizle alakalı değil kaderiniz o kişinin size okuması ile
alakalı, soruyu anlaşılabilir ifade edebilmesiyle alakalı… Bu bağımlılığı ortadan
kaldırmadığınız sürece engellilerin sınavlarında başarılı olabilmeleri mümkün değil. (K1)
Görüşme kayıtlarında okuyucuların; okuma becerisinin, okuma hızının, diksiyonunun ve
branşının önemini yansıtır ifadeler yer almaktadır:
Matematik öğretmeni olmayan bir kişi ne bileyim genel matematik değil de ikinci seviye
bir matematik okumakta zorlanabiliyor. (K3)
7
Selma Şenel
…kesinlikle branşının öğretmeninin okuması gerekiyor. (K4)
Sınav görevlilerinin negatif davranışları ve uzak tavırlarının olumsuz; rahatlatıcı tavırlarının ise
olumlu etkilerinin olabildiği görülmektedir. Görevlilerle olan etkileşimin öğrencilerin sınav
başarısındaki önemi katılımcıların ifadelerinde kendini göstermektedir.
…Bir okuyucu gelmişti bana… Elektrik falan diyorlar bilemiyorum her neyse ama ben
ikinci sınavda gerçekten çok rahatlamıştım. Biraz daha muhabbete dönük, yani daha
rahatlatıcıydı benim için. Okuyucu sayesinde rahatlayıp, doğru dürüst yaptım soruları.
Üniversiteyi kazanmamda büyük katkısı olmuştur kesinlikle. (K3).
Hiç gülmüyorlardı bile. Ben sınava girerken bu durum benim biraz etkilemişti. Böyle
hapishanedeymiş gibi... Normal olarak daha sıcak olmasını bekliyorsunuz çünkü
saatlerce dip dibe soru çözüyorsunuz. Hiçbir diyalog olmadı. Hiçbir şey söylemediler.
Sınavın bitti mi? Sınava başlayalım mı? Bu kadar. (K6)
Uykusunu alamaması gerekçesiyle her soruda en az iki defa üç defa esneyerek
okuyordu soruları… Bir de esnemek bulaşıcıdır derler ya, onun esnemesiyle siz de uyku
moduna geçiyorsunuz. (K1)
Katılımcılar, okuyucu yerine bilgisayarlı teknolojilerinin tercih edilmesine ilişkin farklı görüşler
sergilemişlerdir. Tüm katılımcılar okuyucu yerine bilgisayarlı teknolojilerle sınav olmayı tercih
etmese de, görme engelli bireylere bilgisayarlı teknolojilerle sınav olma şansının verilmesi
konusunda hemfikir oldukları gözlenmiştir.
Kendi adıma, bilgisayarlı tekniklerle sınav olsaydım çok daha başarılı olurdum
diyebiliyorum kesinlikle. (K1)
Okuyucuyla bilgisayar arasında tercih yapsam, herhalde okuyucuyu tercih ederim.
Çünkü okuyucunun insana verdiği, kişiye göre değişir de, belki bir rahatlık oluyor.
Karşısında bir insanın olmasının rahatlığı… (K3)
Sınav görevlileri temasındaki kodlar, kod frekansları ve görüşmeler esnasında en çok üzerinde
durulan konular göz önüne alındığında, önemli bir tema olduğu açıktır. Okuyucuların etkisi başat
olmak üzere, sınav görevlilerinin katılımcıların sınav deneyimleri açısından büyük önem taşıdığı
görülmektedir.
Psikolojik Olgular
Bu tema, katılımcıların sınav sürecinde deneyimledikleri; güvensizlik, çekingenlik, endişe, stres,
psikolojik baskı, psikolojik çöküntü, konsantrasyon bozukluğu, yetersizlik hissi gibi duygularla
birlikte; çevrenin; görme engelli bireylerin başarısız olduklarına ve sınav görevlilerinin
katılımcılara kopya verdiği düşüncesine ilişkin önyargısını içermektedir.
Görüşmelerde bu tema içerisinde en çok konuşulan konunun ‘güven’ olduğu görülmektedir
(Çizelge 3). Katılımcıların maddeleri görmedikleri ve işaretlemeleri kendileri yapmadıkları için
güvensizlik ve endişe hissetmekte oldukları gözlenmiştir:
Cevaplarımın birileri tarafından işaretlenmesi konusunda doğru mu işaretlendi yanlış mı
işaretlendi diye tereddütte kaldım. (K5)
Gözetmelere yemin ettirmiyorlar. ‘A dediğine A’yı işaretleyeceğime namusum ve şerefim
üzerine yemin ederim ya da and içerim’ gibi bir yemin yok. Benim A dediğimi B
işaretlediğini denetleyen bir mekanizma da yok.(K1)
Katılımcıların okuyucu ve işaretleyici ile soruları yanıtlarken çekindiği konular olduğu
gözlenmektedir. Öğrenciler okuyucuya soruları tekrar okutmaktan ya da sorulara yanlış yanıt
vermekten çekingenlik hissetmekte, strese girebilmektedirler (Stone ve Davey, 2011).
8
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
Türkçe dersinin sorularını Türkçe öğretmeni bize okurken ‘Yanlış yaparsam öğretmen
şöyle düşünür mü?’ durumu stres yaratıyor.(K3)
Bir şeyler konuştuklarını, bir şeyler işaretleştiklerini ben anlıyorum. Rahatsız oluyorum.
Acaba yanlış mı söyledim? Acaba şöyle miydi böyle miydi, beni mi eleştiriyorlar? diye
endişeleniyorum.(K4)
Bireylerin, görme engelli bireylerin başarısız olduklarına ilişkin önyargısı, görme engelli
bireylerde yetersizlik hissi yaratmaktadır. Bunun yanında, sınav görevlilerinin bu algıyı ifade
eden konuşmalar yapması, öğrencilerin sınav öncesinde psikolojik çöküntü yaşamalarına
sebebiyet vermektedir:
Sınava girdiğimde çok lüzumsuz, işe yaramayan, çok basit, girmek istemiş bunu da
sevindirelim demişler gibi giriyorum sınava. Aslında bütün görme engelliler o psikolojiyle
giriyor. Bilgi ve birikimine güvenerek girdiklerini düşünmüyorum.(K1)
Bunların sınava girmesine ne gerek var” gibi cümlelere şahit oldum… Otursunlar
evlerinde, okumalarına ne gerek var, çalışmalarına ne gerek var gibisinden düşünenler
oluyor… Sınav öncesinde insan mahvoluyor gerçekten. (K4)
Çevreden gelen bir diğer tepki, görme engelli bireylerin görevlilerden kopya aldıklarının iddia
edilmesidir. Sınav görevlilerinin, katılımcının bilgisi dışında işaretlemeler yapmasının
başarılarının kaynağı olarak görülmesi katılımcılar tarafından üzüntüyle karşılanmaktadır.
İyi puanlar alıp da bir yerleri kazandığımızda ‘Hımmm, devlet bunlara puan verdi’
deniyor ya da ‘Başına gelen öğretmenler doğru işaretlemişlerdir. Onlar yapmışlardır da
bunun haberi olmamıştır. Ya da buna söylemişlerdir cevabı bu da işaretletmiştir gibi’
damgalar vuruluyor… (K4)
İnsanlarda bir önyargı var. ‘Sen söylemek istemiyorsundur ama onlar sana yardım
etmişlerdir’ diyorlar mesela… (K6)
Katılımcılar sınav süresinden, okumanın yavaş ya da hızlı olmasından, maddelerin
uzunluğundan, üzerinde hissettikleri baskıdan kaynaklı konsantrasyon bozukluğu yaşadıklarını
ifade etmişlerdir:
Bir kelimeyi anlayamadığım için soruyu tekrar okutmak zorundayım. Yani siz takıldığınız
bir kelimeyi anında üç defa tekrar edebiliyorken biz bütün soruyu tamamen dinlemek
zorunda kalıyoruz ve bu sefer konsantrasyon sorunu ortaya çıkıyor. (K1)
Biri okuyor biri yazıyor. Bu durum insanın üzerinde bir baskı uyandırıyor zaten. (K4)
Maddeler ve Sunum
Bu tema katılımcıların görme engelli bireylerin başarılarının belirlenmesinde kullanılan
maddelerin tür ve uzunluk açısından uygunluğu, alınan lise eğitimi ve sınavın kapsamının
örtüşme düzeyi, hazırlanan kitapçığın ve muafiyet maddelerinin engelli bireyin yeterliklerine
uygunluğu gibi maddeler ve maddelerin sunumuna ilişkin yaşantı ve düşüncelerini içermektedir.
Görüşme kayıtlarının analizinde kod frekansı yüksek olan iki konunun maddelerin görme
engellilere uygunluğu ve lise eğitimi olduğu görülmüştür. Üniversite giriş sınavlarında
katılımcılara yöneltilen maddelerin seçiminde, görme engelli öğrencilerin aldıkları kaynaştırma
ortaöğretimde bu maddelerin ölçtükleri beceri ve kapsamın eğitimini aldıkları varsayımından
hareket edilmektedir. Katılımcıların üzerinde durdukları nokta ise, aldıkları lise eğitiminin
kendilerine ulaşma düzeyi ve yeterlik ve engellerine uygunluğudur. Katılımcıların özelikle
Matematik maddelerinde yaşadıkları sorunlar üzerinde durdukları görülmektedir. Ek olarak,
9
Selma Şenel
Türkçe maddelerinin uzunluğunun büyük puntoyla basılmış kitapçıkla sınava alınan
katılımcılarda göz yorgunluğuna neden olup, konsantrasyon sorununa sebebiyet verebileceği
belirtilmiştir.
Lise döneminde de gördüğümüz derslerle alakalı aslında sorular… Bu dersi görmedik
biz bu dersten niye soru çıkıyor deme şansımız yok. Ama işte eğitimi tamamen alabiliyor
muyuz? Orası sorun… (K1)
…aynı eğitimi görüyoruz, sorular farklı olacaktır diyemeyiz. Eğer bir değişiklik olacaksa
eğitimde değişiklik olsun. Eğitimde bir şekilde adalet olsun. Ne bileyim Matematik
eğitiminde eşitlenme olsun. Matematikte zorlanıyoruz. Çünkü sınıftaki eğitimin bizim
eğitimimize katkısı olmuyor... (K3)
…sırf matematikle ilgili soruları yapamadığım için, sözeli yapabildiğim için bu bölüme
geldim. Matematiği bizim yapabileceğimiz şekilde sorabilirler. Hiç sormasınlar
demiyorum ama hani Mat2’de integraldir, türevdir, logaritmadır… Zaten bunları bana
göstermiyorlar ki, kaynaştırma eğitimi gördük biz. Öğretmen de haklı ne kadar anlatabilir,
ne kadar yeterli olabilir. Birçok şey görsel. Geometriyi zaten hesaba katmıyorum. (K4)
Türkçe sorularında çok problem vardı. Çok uzun paragraflar kullanıyorlar… Gözümü
dinlendirmek için ara vermem metinden kopmama sebep oluyor. (K6)
Araştırmada, görme engel düzeyleri sınavda okuyucu yardımı gerektirmeyen katılımcıların
maddelerin sunumu ve maddeler hakkındaki düşüncelerinin olumlu olduğu görülmektedir.
Kendileri okuyabilen adaylar için sunulan punto büyüklüğü düzenlemesi katılımcıların istedikleri
doğrultudadır.
Punto büyüklüğü gerçekten benim için çok iyiydi. Ben çok rahat bir şekilde, hiç
zorlanmadan sınavımı tamamladım. (K6)
Sınav kitapçıklarında soru puntosunu devlet buna göre ayarlamış sanırım. Biraz daha
büyüktü. Puntoları biraz daha büyütmüşler daha okunur hale getirmişler. (K2)
Muafiyet maddelerinin belirlenme kriterleriyle ilgili de katılımcıların bilgi sahibi olmak istedikleri ve
muaf olarak seçilen ya da seçilmeyen maddelerin uygunluğu konusunda güven duymadıkları
görülmüştür. Muaf maddelerin seçimi için, görme engeline sahip bireylerin görev alması
gerektiğiyle ilişkili görüşlerle karşılaşılmıştır.
… muaf olduğumuz sorular neye göre belirleniyor bu da tartışılır… Yani gören birinin
görmeyen birinin konsantrasyonunun hangi soruda bozulabileceğini, hangi şekilde
soruyu algılayıp, hangisini algılayamayacağı ile ilgili verdikleri kararlar tartışılır… (K1)
Üniversite giriş sınavı klavuzunda (ÖSYM, 2013) muaf tutulan maddelere ilişkin bir açıklama yer
almakta olup, muaf tutulan maddelerin puanlanıp puanlanmayacağı, puanlanacaksa nasıl
puanlanacağına ilişkin bir açıklamanın yer almaması katılımcıların bu konuda haksızlığa
uğradığını düşünmesine yol açmaktadır.
Benim sorularla ilgili sıkıntım oluyordu. Yani şöyle bizi zaten şekilli sorulardan muaf
tutuyorlardı. Ama şu da bir gerçek ben şekilli soruları neden boş bırakmış sayılayım.
Onun yerine bana benim yanıtlayabileceğim bir soru sorabilir. (K4)
Sınav Sistemi
Sınav sistemi teması; sınavın yapıldığı saat, sınavın süresi, sınav ortamı, sınavın yöntemi,
sınavlardaki kopya davranışı, bireylerin sınav sistemi ile ilgili taleplerine aldıkları yanıtlar, sınav
uygulamalarının yasal dayanakları gibi konulardaki görüş ve önerileri kapsamaktadır. Sınava
okuyucuyla giren öğrencilerin sınav sistemiyle ilgili genel görüşlerinin, sınavda görme engelli
bireylerin başarısını ölçmenin amaçlanmadığı konusunda birleştiği görülmüştür.
10
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
ÖSYM’nin ölçme ve yerleştirme ya açılımı; isminin, engelliler açısından düşünüldüğünde
bağdaştığını düşünmüyorum..... Aslında başarımızı ölçmüyorlar da ölçülüyormuş gibi
yapılıyor diyebiliriz. (K1)
Katılımcılar sınava okuyucu ve işaretleyici ile beraber girmenin sebep olabileceği sorunlara karşı
yasal bir dayanağın olmadığı görüşünü ifade etmektedirler. Sınava ilişkin bir konuda itiraz
ettiklerinde, itirazlarına yanıt alamayanlar olduğu gibi, yanıt alan ve talepleri karşılanan
katılımcılar da vardır. Katılımcıların talep ya da itirazlarına aynı oranda dönüt alamamalarının
yanında yasal süreçlerdeki eksiklikler ve uygulamalarda yaşanan sorunlar konusunda çaresiz
hissettikleri gözlenmiştir.
ÖSYM’ye bir yazı yazsanız sizin A’dan Z’ye doğru yaptığınızı aksini iddia edemezler.
Yasal olarak da bir dayanak yok çünkü… (K1)
Engel düzeyi nispeten düşük olan katılımcılar; üniversite giriş sınavlarında son yıllarda
engellilere ilişkin düzenlemeler eklenmesini olumlu karşıladıkları ifade etmişlerdir.
Ben 2002, 2003, 2004, 2005 yıllarındaki üniversite sınavlarının hepsine girdim. Herhangi
bir soru puntosu değişmiyordu o zamanlar… Şimdi aldığımız puanlara baktığımız zaman
eskiden aldığımız puanlara göre biraz daha farkı vardır yani. (K2)
Kodlama frekansı incelendiğinde sınav sistemi temasındaki başat kodlamanın bilgisayarlı
önerilere ilişkin olduğu görülmektedir. Sınav sistemine ilişkin önerilerde görme engellilere ilişkin
teknolojilerin gelişmişliği, görme engelli bireylerin sınav sisteminde teknoloji kullanımına ilişkin
tercihleri ve bilgisayarlı teknolojilerin kullanımının avantajlarına değinmişlerdir. Bilgisayarlı
yöntemler dışındaki yönteme ilişkin önerilerin, Braille alfabesinin kullanılması üzerinde
yoğunlaştığı gözlenmiştir.
…Görme engelli teknolojileri çok fazla gelişmiş durumda şu anda. Benim şu an
kullandığım bilgisayarlar evde de işyerinde de, telefonum ona keza konuşan program
özelliğine sahip. Dolayısıyla bana Word belgesi ya da .doc olarak verilmiş olan bir soru
kitapçığını ben direkt olarak okuyabilme şansına sahibim. (K1)
Çok iyi bir okuyucu da olsa bilgisayar ortamındaki sentezleyicilerimiz kadar
algılayamayız biz. (K1)
En azından Braille gibi bir tercih sunulabilir ya da isteyenler bilgisayar sistemiyle sınava
girebilir. Bilemiyorum nasıl olur ama bilgisayarı denemek gerek kesinlikle. (K3)
Her sınava giren öğrencinin olduğu yerde bir taşınabilir bilgisayar olsa. Taşınabilir
bilgisayar olması da çok önemli değil, tablet de olabilir. Android tabletler bile bunu
destekler hale geldi Konuşma programları yüklenmiş olan tabletler var. Telefonlar da
destekliyor artık bu programları. 500 TL’lik bir tablet bugün bir engellinin girdiği sınavları
rahatlıkla 10 sene idare edebilir. 10 sene boyunca kullandığını düşünün yıllık 50 TL
yapar. Bir gözetmene verdiğiniz paradan daha azdır bu ücret. (K1)
Bilgisayarlı teknolojilerle ya da Braielle ilgili iki yöntem önerisinde de endişelerin her engellinin
bilgisayar teknolojilerini kullanma ya da Braille alfabesiyle okuyabilme becerisine sahip
olmaması konusunda olduğu görülmüştür. Engellilerin farklı yöntemlerle sınav olabilmeleri için
bu yöntemlere ilişkin donanımlara sahip olmaları gerekebilir (Thurlow, Lazarus,
AlbusveHodgson, 2010).
Bilgisayar becerilerine benim kadar sahip olamayan insanlar da mutlaka vardır. Onlara
da saygı duyuyoruz ama aslında bu yeteneğe sahip olmalılar. Yani bu yetenekle de
alakalı değildir. Kendinizi alıştırmakla alakalıdır. (K1)
11
Selma Şenel
…en etkili yöntem yine kendisinin okumasıdır.
Braille’ibilmiyor. (K3)
Ama her görme engelli de
Katılımcıların görüşmeler esnasında sınav sistemiyle ilgili açıklamalarında, ilk defa 2012’de
yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavı’ndaki (ÖMSS) (ÖSYM, 2012) örnek uygulamalardan
bahsetmişlerdir. ÖMSS grafik ve şekilli sorular içermemekte, büyük punto (16 veya 18 punto) ile
basılmış soru kitapçığı verilmesi, okuyucu ve/ya da işaretleyici atama, okuyucu ve/ya da işaretçi
atanan adaylara başkasının okuduğu soruları anlamanın güçlüğünden doğan bir dezavantaj
olmaması için sınav süresinin 2/3’ü kadar ek süre verme gibi düzenlemeler içermektedir.
ÖMSS’de yapılan düzenlemelerin; verilen ek sürenin oran olarak ÖSYS’den daha fazla olması
ve ÖSYS’de 16-18 yerine 14 punto düzenlemesi yapılması dışında büyük farklılık göstermemesi,
uygulanmalarda farklılıkların olabileceğini düşündürmektedir. Nitekim katılımcılar da bu yönde
açıklamalar yapmışlardır.
ÖMMS’de engel gruplarına özel sorular geliyor. Mesela bana şekilli sorular hiçbir şekilde
sorulmadı. Onun yerine 60 sorunun 60’ı da şekilsizdi... Farklı yöntemler kullanarak,
engel durumuna göre sorular sormuşlardı… (K4)
…ÖMSS’de bildiğim kadarıyla öyle yapmışlar. Görme engelliler için soruları kısa
tutmuşlar. Şekil ağırlıklı sorular yok… Yine orada okuyucu oluyor ama sorular sesli
olarak okunuyor. Sorular kısa tutuluyor. Bu LYS, YGS gibi sınavlarda da yapılabilir. (K5)
Sınavların birden fazla oturum halinde ve daha uzun süre verilerek yapılabileceğine ilişkin sınav
sisteminde zamanlama ve programa ilişkin görüşler de söz konusudur.
Verilen ekstra yarım saat ne kadar yetebilir tartışılır yani… (K6)
Bana kalırsa yine kendi alfabelerinden sınav yapılsın ama bir günde yapılmasın sınav.
Türkçe sınavı onlar için özel bir günde olsun. Kendi alfabelerinde rahat rahat o verdikleri
süre zamanda kendileri okuyarak yapsınlar daha rahat anlarlar. Eğer farklı günlerde
yapılmazsa da daha fazla zaman verilebilir. (K6)
Tartışma, Sonuç ve Öneriler
Araştırma bulguları, görme engellilere ilişkin düzenlemelerin varlığı ve artışının sınava giren
öğrenciler tarafından olumlu karşılandığını göstermektedir. Öte yandan elde edilen sonuçlar
literatürü destekler biçimde yapılan düzenlemelerin uygulamalarında ayrılıklar yaşanabildiğini
göstermektedir (Almond ve diğerleri, 2002; Koretz ve Barton, 2003; Laitusis ve diğerleri, 2012;
2011; Tindal, 1998; Tindal ve Haladyna, 2002). Yapılan bu araştırmayla uygulamadaki farklılık
ve sorunların giderilmesi için, standart şartlar sağlayan sınavların tasarlanması gerekliliği gün
yüzüne çıkmıştır.
Araştırma bulgularında öne çıkan temanın sınav görevlileri olduğu ifade edilebilir. Bulgulara
göre; katılımcılar başarılarının okuyucuya bağımlı olduklarını düşünmektedirler. Katılımcılar
görevlilerin davranışlarının, niteliklerinin, okuma becerilerinin, okuma hızının ve branşının sınav
başarılarını etkilediklerini ifade etmişlerdir. Görevlilerin rahatlatıcı tavırları ve desteği bireyi
olumlu yönde etkileyebildiği gibi; bazı davranışları da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Üniversite giriş sınavlarında görev alan okuyucu ya da işaretleyicilere görme engelli öğrencilerin
özellikleri ve sınav uygulamaları konusunda eğitim verilmesi bu olumsuz etkilerin ortadan
kaldırılmasında faydalı olabilir. Bunun yanında okuyucuların seçiminde branş, vurgu-tonlama,
diksiyon gibi özellikleri içeren okuyucu niteliklerinin de dikkate alınması gerekmektedir (Tavşancıl
ve diğerleri, 2012).
Diğer bir tema görme engelli bireylerin maruz kaldığı, sınav sürecinin psikolojik etkilerini ifade
eden “psikolojik olgular” temasıdır. Öğrencilerin, kendi işaretlemelerini yapamadıkları için
12
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
güvensizlik ve endişe hissettikleri, okuyuculara soruları tekrar okutmaktan ya da sorulara yanlış
yanıt vermekten çekindikleri görülmektedir. Bunun yanından okuyucuların maddeleri okuma
hızından, maddelerin uzunluğundan, üzerlerinde hissettikleri baskıdan kaynaklı konsantrasyon
bozukluğu yaşayabilmektedirler. Çevrenin görme engelli bireylerin başarısız olacağına ilişkin
önyargısı ve başarılarının görevlilerden aldıklarını iddia ettikleri kopyaya bağlanması da görme
engelliler açısından üzüntüyle karşılanmaktadır.
Araştırma sonucunda, görme engelli bireylerin sınav deneyimlerinde yer alan bir tema da
“maddeler ve sunum” dur. Katılımcıların muafiyet maddelerinin belirlenmesinde izlenen sürecin
ne olduğu ve doğruluğu üzerinde güven duymadıkları tespit edilmiştir. Üniversite giriş sınavı
kılavuzlarında; muaf tutulan maddeler, muaf maddelere eşdeğer olarak yazılan maddeler ve bu
maddelerin puanlamaya etkisi ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmesi bu güvensizliği ortadan kaldırabilir.
Buna ek olarak, muaf tutulan maddeler belirlenirken uzman yardımı alınabilir (Tavşancıl ve
diğerleri, 2012). Öğrenciler kendilerine yöneltilen maddelerin, lisede aldıkları varsayılan eğitimin
değerlendirmesini amaçladığı göz önüne alarak, maddelerin seçimine ilişkin yorum
yapamadıkları; daha çok ortaöğretimin kapsamı ve kendilerine uygulanan öğretim yöntemlerinin
sorgulanması gerektiğini düşünmektedirler. Maddelerin kendilerine uygunluğu konusunda endişe
eden görme engelli öğrenciler için, maddelerin öğrencilere uygunsuzluğunu gidermek adına,
testi onların yeterliklerine göre ayarlamak bir çözüm olarak görülebilir (Stone ve Davey, 2011).
Bu durum testin belli noktalarında testte bir önceki adımda gösterdikleri performansa göre
gelecek maddelere karar vermeyi gerektiren uyarlamalı testlere işaret etmektedir (Hendrickson,
2007).
Katılımcıların, sınav sisteminin geneli ve yöntemi ile ilgili görüş ve önerilerini “sınav sistemi”
teması resmetmiştir. Katılımcılarda üniversite giriş sınavında engelli öğrencilerin başarısının
ölçülmesinin amaçlanmadığı görüşü hâkimdir. Öğrenciler ‘diğer öğrencilerin yanında görme
engelliler de girebilir’ bakışıyla sınava alındıklarını düşünmektedirler. Bu durum sınavın görme
engelli adaylar için geçerliğini sorgulatacak önemli bir değerlendirmedir. Bunun yanında sınav
sürecinde oluşabilecek sorunlara karşı yasal düzenlemelerin eksikliğini ve bu konudaki
endişelerini dile getirmişlerdir.
Test ortamında sesli okuma, renk karşıtlığı, görsel sunumda değişiklikler yapılabilmesi, yazı
boyutunu büyütme gibi çok sayıda düzenlemenin yapılabildiği bilgisayar tabanlı testler, sayılan
avantajları sayesinde görme engellilerin mağduriyetlerini azaltabilir (Burch, 2002; Tindal, 2002;
Thompson, 2010). Bilgisayar tabanlı testlerde bir çok düzenleme, kağıt kalem testlerine göre çok
daha ucuza mal olmaktadır. Ek olarak, bilgisayar tabanlı testlerin bir kişinin okumasından daha
az utanma ve çekinmeye sebep olacağı ifade edilmektedir (Stone ve Davey, 2011). Bilgisayar
tabanlı testlerin bireyin yetenek düzeyine özgü maddeleri sunan türü olan bilgisayar ortamında
bireyselleştirilmiş testlerle adaylar testi daha az sürede bitirebildikleri ve kendilerine daha uygun
maddeler geldiği için motivasyonun yükseltilmesi sağlanabilecektir (Clark, 2004; Thompson,
2010). Katılımcıların bilgisayarlı sınav önerileri ve literatür birbirini destekleyen bir ilişki
göstermektedir. Üniversite giriş sınavında bilgisayar tabanlı testler kullanılarak, bilgisayar
teknolojisinin ve bireyselleştirilmiş ölçmenin görme engelliler için sağlayabileceği avantajlardan
faydalanılabilir.
Sınav sistemi temasında önemli bir yeri olan bilgisayarlı teknolojilerle ya da Braille okuyarak
sınav olma önerilerinin her ikisi için de tüm görme engelli adayların bu yöntemleri
uygulayabilecek becerilere sahip olmaması endişesi söz konusudur. Engelli öğrencilere
bilgisayarlı testler uygularken teknolojiye aşinalık ve teknolojiyi kullanma becerisi, erişilebilir
olmayan maddelerin kullanılmaması, yanıtları işaretlemek için farklı donanım seçeneklerinin
olması gibi hususlar göz önünde bulundurulmalıdır (Data Recognition Corporation, 2007).
Erişebilirlik seçeneklerini artırmak için ekran okuyucu ya da yenilenebilir Braille görselleri gibi
yardımcı teknolojiler sağlanabilir.
13
Selma Şenel
Kaynakça
Almond, P.J., Lehr, C., Thurlow, M.L. and Quenemoen, R. (2002). Participation in large-scale state
assessment and accountability systems. In G. Tindal & T. M. Haladyna, (Eds.) Large-scale
assessment programs for all students: Validity, Technical Adequacy, and Implementation (pp. 341370) Lawrence Erlbaum Associates, Publishers, Mahwah, New Jersey, 2002.
Burch, M. A. (2002). Effects of computer-based test accommodations on the math problem-solving
performance of students with and without disabilities. Dissertation Abstract.
Bogdan, R. C. and Biklen, S. K. (2007).Qualitative research for education: an introduction to theory and
methods (5th ed.). Boston: Allyn and Bacon, Inc.
Clark, L. (2004). Computerized adaptive testing: Effective measurement for all students. Technological
Horizons in Education Journal, 31(10), 14–16.
Data Recognition Corporation (2007). Study on the feasibility and cost of converting the state assessment
program
to
a
computer-based
or
computer-adaptive
format.
Retrieved
from:http://dc.statelibrary.sc.gov/handle/10827/5264 [27.10.2014]
Dawson, C. (2007). A practical guide toresearchmethods. Oxford, Spring Hill.
Devlet İstatistik Enstitüsü (2002). Türkiye özürlüler araştırması. Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası:
Ankara.
Hendrickson, A. (2007). An NCME instructional module on multistage testing. Educational Measurement:
Issues and Practice, 26, 44–52.
Higher Education in India (2011), CBSE to Set Special Test Paper for Visually Impaired Students,
Retrieved from: http://updates.highereducationinindia.com/2011/cbse-to-set-special-test-paper-for8290.php [25.11.2015]
Educational Test Service (2014). 2014-15 Bulletin supplement for test takers with disabilities or healthrelated
needs.
Georgia
Professional
Standards
Commission.
Retrieved
from:
http://gace.ets.org/s/pdf/14_15_registration_bulletin_supplement.pdf [24.12.2014]
Elliott, J.,Thurlow, M., Ysseldyke, J., and Erickson, R. (1997). Providing assessment accommodations for
students with disabilities in state and district assessments (Policy Directions No. 7). Minneapolis, MN:
University of Minnesota, National Center on Educational Outcomes. Retrieved from:
http://education.umn.edu/NCEO/OnlinePubs/Policy7.html [10.11.2013]
Engelliler Hakkında Kanun (2005) T.C. Resmi Gazete. 25868. 7 Temmuz 2005.
İnsan Hakları Beyannamesi (1949). T.C. Resmi Gazete, 7217, 27 Mayıs 1949.
Koretz, D. M.,andBarton, K. (2003). Assessingstudentswithdisabilities: issuesandevidence. Center
fortheStudy of Evaluation National Center forResearch on Evaluation, Standards, andStudentTesting.
University of California.
Katoh, H. (2002), Tactile graphics in Japanese university entrance examinations and their recognition by
th
the blind. In Proceedings of the 11 ICEVI World Conference, Noordwijkerhout, Netherlands,
Retrieved
from:
http://www.icevi.org/publications/ICEVI-WC2002/papers/11-topic/11-katoh.htm
[27.11.2015]
Laitusis, C.,Buzick, H., Stone, E., Hansen, E. and Hakkinen, M. (2012). Literature review of testing
accommodations and accessibility tools for students with disabilities. Educational Testing Service.
Princeton, NJ.
Marshall, C. and Rossman, G. B. (2011).Designing qualitative research (5th ed). Thousand Oaks, CA:
Sage.
Miles, M. B. and Huberman, M. A. (1994). An expanded source book qualitative data analysis. London:
Sage.
Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] (2012). Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi seviye belirleme sınavı başvuru
kılavuzu. Ankara.
Milli Eğitim Bakanlığı [MEB] (2013). Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi seviye belirleme sınavı başvuru
kılavuzu. Ankara.
Milli Eğitim Temel Kanunu (1973). T.C. Resmi Gazete,1739, 14 Haziran 1973.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi(2013). Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Kılavuzu.
Ankara.
Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1997). T.C. Resmi Gazete, 23011. 6 Haziran 1997
Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu (1983). T.C. Resmi Gazete, 2916, 12 Ekim 1983.
14
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
Stone E. and Davey, T. (2011).Computer-adaptive testing for students with disabilities: A review of the
literature. Research report. Educational Testing Service, Princeton, New Jersey.
Tavşancıl, E.,Uluman, M. ve Furat, E. (2012). Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavında
Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri. III. Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme
Kongresi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi. Bolu.
Tavşancıl, E. ve Aslan, A. E. (2001). Sözel, yazılı ve diğer materyaller için içerik analizi ve uygulama
örnekleri (1.Baskı). İstanbul: Epsilon Yayıncılık.
Technical Work Group (2006). Including students with disabilities in large-scale assessment: Executive
summary. Behavioral Research and Teaching, University of Oregon and American Institutes for
Research, Washington, D.C.
Thompson,
N.
A.
(2010).
Adaptive
testing:
Is
it
right
for
me?
Retrieved
from:www.assess.com/docs/Thompson_(2010)_-_Adaptive_Testing_Right.pdf. [26.10.2014]
Tindal, G. (2002). Accommodating mathematics testing using a videotaped, read-aloud administration.
Washington, DC: Council of Chief State School Officers.
Tindal,G. and Haladyna, T.M. (2002). Large-scale assessment programs for all students: validity, technical
adequacy, and ımplementation. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum Associates.
Tindal, G., Heath, B., Hollenbeck, K., Almond, P. and Harniss, M. (1998).Accommodating students with
disabilities on large-scale tests: An experimental study.Exceptional Children, 64(4), 439–450.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982). T.C. Resmi Gazete,2709, 7 Kasım 1982.
Weston, T. J. (2003). The validity of oral accommodation in testing: NAEP Validity Studies. Washington,
DC: National Center for Education Statistics.
World Health Organization (2012).Global data on visual impairments 2010. Switzerland. Retrieved
from:http://www.who.int/blindness/GLOBALDATAFINALforweb.pdf [26.10.2014]
Yao,
Y. (2014). New vision for university education?. China Daily.
http://www.chinadaily.com.cn/2014-05/22/content_17532200.htm [27.11.2015]
Retrieved
from:
Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri (6. Basım). Ankara: Seçkin
Yayınları.
Yazar Hakkında
Ankara Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı’nda doktora öğrencisidir. Balıkesir
Üniversitesi, Bilgi İşlem Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde uzman olarak çalışmaktadır.
Çalışma alanları arasında; madde tepki kuramı, ölçme ve değerlendirme uygulamalarında bilgi
ve iletişim teknolojilerinin kullanımı ve özel gereksinimli bireylere yönelik ölçme ve değerlendirme
uygulamaları yer almaktadır.
15
Selma Şenel
EXTENDED ABSTRACT
Experiences of Visually Impaired Students in University Entrance Exam
Selma ŞENEL
1
There are numerous accommodations in large scale assessments to increase the attendance of
visually impaired students and to uncover what they know independently from their disabilities.
In Turkey, accommodations for the educational environments and assessments of students with
disabilities were ruled with the legislations by the government; on the other hand it is highly
critical to observe the practical applications of these accommodations to evaluate their
effectiveness and interoperability. For this aim, this study intended to define the experiences of
the visually impaired students and to state what they feel in the university entrance examination
which plays a critical role in their lifetime. Voluntarism and accessibility are taken into account
while research group was constituted. Participants are six visually impaired state university
students whose disability rate is over 20% and experienced university entrance exam in last two
years. Data was collected with a semi-structured interview form prepared by the researcher.
Content analysis is used to analyze the qualitative data. Similar experiences are gathered and
organized around the specific concept frameworks. For the reliability of the research, a second
coder who is experienced in qualitative researches was used and intercoder consistency rate is
calculated as 76%. It is possible to state that study indicates sufficient reliability since intercoder
consistency rate is over than 70%. Coding discrepancies between coders were discussed and
agreement was reached on final codes and themes. Six months later, researcher recoded the
data with the same coding rules and coding reliability coefficient in terms of time was found .94.
According to results of the research, exam experiences of the students are gathered under 4
themes. These are examiners (readers, markers and other exam officials), psychological cases,
test items and presentation and testing system respectively. Themes are defined, frequencies of
codes of the themes are tabulated and statements of the participants are quoted directly.
“Examiners” theme expresses the whole positive and negative experiences visually impaired
students had with examiners. Number of examiners, expectation of students from examiners,
communication between theirselves, roles of examiners, behaviours of examiners, familiarity of
examiners and students, selection of readers, qualification of readers, clearence ofreadings and
comparation of computer and human readers are the codes that form first theme. The codes
were frequently related to influence of the reader and that seems qualifications, behaviours and
reading style of the reader is very crucial for the participants. The theme of “psychological
phenomena” consists of feelings like; insecurity, shyness, anxiety, stress, psychological stress,
psychological depression, lack of concentration, feelings of inadequacy participants feelduring
examand the emotional situations of prejudices of the social environment that people with
disabilities would be unsuccessful and idea that the examiners would help the participants. The
most contemplated topic was trust in second theme. The “items and presentation” theme is
consists of compliance of the the length and type of items used to measure the achievements of
people with disabilities, the harmony of high school education and the extent of examination, the
booklet, the relationship between exemption items and competences of the disabilities. The
theme of “exam system” consists of the idea and suggestions about university entrance exam
system. The codes of the theme are; accomodations for students with disabilities; the time, the
duration, the method and the environment of exam, copy behavior in the exam, the answers
strudents received for their request relating to the examination system and the legal basis of the
exam application.
Results of the study indicated that increase of test accommodations are welcomed positively by
visually impaired students however, as the literature supports, some problems may arise in the
1
Uzman, Balıkesir Üniversitesi, Bilgi İşlem Araştırma ve Uygulama Merkezi, Balıkesir, selmasenel@balikesir.edu.tr
16
Görme Engelli Öğrencilerin Üniversite Giriş Sınavı Deneyimleri
practice of these accommodations. Behaviours and qualification of readers is emerged as
another problem area according to the results of the study. Some other psychological factors are
also playing critical roles in students’ exam experience.
Some suggestions were made considering results of the study. First suggestion is related with
test items. Instead of exempting visually impaired students from some items, equaivalent items
may be used for them in exam. Another suggestion is compatible with latest technological
developments. With usage of computerized adaptive tests, students may encounter questions
proper with his/her handicap, more information about student’s ability may be gathered, various
accomodations may be represented and examination time may be decreased. Additionaly,
computerized adaptive tests may provide high student motivation. Another suggestion
involves assisting technologies like screen readers or refreshable Braille visuals that may used
to reach texts.
Planning in-service trainings about visually impaired students and exams for readers and
markers who serve in university entrance exam may hinder problems sourced from readers and
markers. Branches of the teachers may be taken into consideration in selection of readers and
determinations of their numbers. Additionally, an instructional guide may be prepared about how
items that visually impaired students exempt from scored. This instructional guide may place in
university entrance exam manual or may be read in the beginning of the examination.
This qualitative study has great value for being one of the first studies that aimed to identify the
potential problem areas that visually impaired students encounter by taking their direct thoughts
and feelings about university entrance exam. Results may be leading for designing and
developing/improvingtest accommodations for visually impaired students, additionaly results
may give ideas and clues to examiners about their behaviours and qualifications. On the other
hand results about exam system and presentation of items may concern decision-makers.
17