Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Öz Köken bilim dil bilimin önemli çalışma alanlarından biridir ve günümüzde de gelişimini sürdüren kendine özgü yöntemleri vardır. Söz konusu yöntemler ile ses, kelime ve anlam bilim yasalarının gerekleri yerine getirildiğinde bir kelimenin köken bilim açısından analizi ve sentezi yapılabilir. Türk dilinin kelime varlığı üzerine yapılan köken bilim araştırmaları 19. yüzyılda başlayıp günümüze kadar devam etmiştir. Bu sahanın çeşitli dilerdeki temel ve çağdaş sözlüklerinde araştırma konumuz olan tep-fiili için sınırlı köken açıklamaları yapılmıştır. Bu çalışmamızın sonucunda incelediğimiz bu kelimenin köken bilgisi ve sahip olduğu anlamsal gelişim süreci için yeni bir açıklama önerdik. Anahtar Kelimeler: Köken Bilim, Anlam Bilim, Eski Türkçe. Abstract Etymology is one of the important fields of linguistics and it has its own methods. If you analyze a word according to etymology it is a must to look through a word in view of phonetics, morfology and semantics. The etymology of the verb tep-which is the topic on this research has not been explained enough in historical and comtemporary dictionaries. As a result of this work we tried to explain the etymology of this verb and its semantic development according to a new approach.
BAYTEREK Uluslararası Akademik Araştırmalar Dergisi, 2018
Kaynağını halkın geçmişinden, kültüründen ve bulundukları coğrafyadan alan halk efsaneleri, bir milletin kimliğini ve karakteristik özelliklerini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Şamanizm, Paganizm ve Animizm gibi inanışların izlerini taşıyan bu efsaneler, halkın erken dönemlerinde ki düşünce şeklini, çevre, doğa ile olan geleneksel bağlarını göstermektedir. Tüm halkların düşünce yapısında yer alan mitolojik yaratıklarla ilgili efsaneler ve inanışlar karakterlerin esrarengizliği ile bu halkların mitolojisinde özel yere sahiptirler. Mitolojik yaratıklardan biri olan Şüreli Tatar halk efsanelerin büyük öneme sahiptir. Büyük şair Abdullah Tukay’ın Şüreli isimli eseri ile tanıdığımız Şüreli Tatar halkı arasında halen bilinmekte onunla ilgili efsaneler hala anlatılmaktadır. Çalışmanın amacı Şürel hakkında bilgi vermek ile beraber Şüreli’ye benzeyen Türk Dünyası’ndaki diğer yaratıklara da değinmektir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2016
The Meriç Journal, 2021
The snake which occupies an important place in the prehistoric art of the Near East, plays a considerable role in the art of Göbekli Tepe too. It is found not only on the pillars, but also on the stone tablet. As one of animals that has been depicted in different forms, its depiction could have contributed to the artist’s perfection. Moreover, it is one of the rare animals that has been transformed, at the same time, into an element of decoration. In several representations, it presents a fantastic appearence but this appearence makes difficult to define this animal. For all these characteristics, this reptile seems to be linked to the plot of the man of Göbekli Tepe. Despite the frightening and dangerous chacarteristics that come from its nature, we dont see the elements that evoke evil and horror. Its downward movement, in several representations, could accentuate its relationship with the underground.
Göbekli Tepeyi Anlamak, 2020
Göbekli Tepeyi anlamak… Göbeklitepe kaç yaşında? Göbeklitepe en eskisi 12.000, en yenisi 10.000 yaşında olan tapınaklardan oluşuyor. 6'sı tamamen kazılmış 20 kadar tapınak radarlarla tespit edildi. Dairesel formdaki tapınaklardan en ihtişamlısı D Tapınağı. 12 T başlı dikilitaş, merkezde yerleştirilmiş 2 dikilitaşı çevreliyor. Göbeklitepe Nerede ve Nasıl Bulundu? Göbeklitepe Urfa kent merkezine 15 km uzaklıkta. 15 hektarlık yapay kireç taşı tepeler tamamen insan yapımı. Göbeklitepe kazıları 1995 yılında Klaus Schmidt tarafından başlatıldı. Şanlıurfa'da tarlasını sürerken bulduklarını Urfa Müzesi'ne teslim eden Şavak Yıldız, ezber bozan kazıların başlamasına neden oldu. Aslında 1964'te başlayan Çayönü kazıları ve 1978'de kazılan Nevali Çori Taş Çağı ile ilgili bildiklerimizi yeniden düşünmemiz gerektiğine dair bir çok ip ucu sağlamıştı ancak o dönemde istisna olarak değerlendirilip anlamlandırılamamıştı. Çayönü kazılarında Halet Çambel ilk defa çok geniş bir alanı kazmaya karar verdi. Bu kazılar içinde kült yapıları olan, sosyal tabakalaşmanın varlığını gösteren çeperdeki daha düşük kaliteli konutlar ile günümüz sosyal yapısına benzer bir yerleşim ortaya çıkardı. Tarımın olmadığı dönemde yerleşimlerin olması, toplumsal hiyerarşinin oluşmuş gözükmesi şaşırtıcıydı. Konya Çatalhöyük yerleşiminin de bu geniş çerçevede değerlendirilmesi gereği ortaya çıktı. Taş Çağı sanıldığından daha gelişmiş avcı-toplayıcı kültürlerle tanışmamıza neden oldu dahası Taş Çağı için telaffuz etmeyi dahi düşünmeyeceğimiz tapınak, inanç merkezi, hiyerarşi, tapınak, soyut düşünme kavramlarını kullanır olduk. Abdurrahman AKKURT 21.01. 2020 (OCAK)
DergiPark (Istanbul University), 2007
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi
Eski Uygur Türkçesinde “Tėp” Zarf-Fiilinin İşlevleri Üzerine Bir Değerlendirme , 2019
Edizioni della Normale, 2024
Vicatim n.2 , 2022
Review of Democracy, 2024
in Gideon Calder, Jurgen De Wispelaere and Anca Gheaus (eds) The Routledge Handbook on the Philosophy of Childhood and Children (Routledge, 2018), 282-293.
Museum & Society, 11(1) © 2013 ISSN 1479-8360, 2013
Acta Fisiátrica, 2008
Information Display, 2011
Journal of Biological Chemistry, 1995
The Cochrane library, 2014
Aksi Nyata Kurikulum Merdeka_Pembelajaran Teks Biografi Kelas X, 2024
Biomaterials, 2019
Journal of the American College of Cardiology, 2002
Journal of Cleaner Production, 2021