Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

Savaş Kuramları.pdf

Büyükakıncı, Erhan (editör) Savaş Kuramları - Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar Adres Yayınları® / 43 1. Baskı: Eylül 2015 ISBN13: 978-975-250-046-4 © 2015, Adres Yayınları® Yayın Yönetmeni: Hasan Yücel Başdemir Sayfa Düzeni: Uluslararası Piri Reis Kültür Ajansı Kapak Tasarımı: Muhsin Doğan Baskı: Tarcan Matbaası Adres: Zübeyde Hanım Mah. Samyeli Sok. No: 15, İskitler, Ankara Telefon: (312) 384 34 35-36 | Faks: (312) 384 34 37 | Sertiika No: 25744 liberteyayıngrubu Adres: GMK Bulvarı No: 108/16, 06570 Maltepe, Ankara Telefon: (312) 230 87 03 | Faks: (312) 230 80 03 E-mail: info@liberte.com.tr | Web: www.liberte.com.tr Sertifika No: 16438 Adres Yayınları® Liberte Yayın Grubu’nun tescilli bir markasıdır. Erhan Büyükakıncı İstanbul’da doğan Erhan Büyükakıncı, orta öğrenimini Saint-Benoît Fransız Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Paris II (Panthéon-Assas) Üniversitesi’nde tamamladı ve halen akademik kariyerini 1994’ten beri çalışmakta olduğu Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde sürdürmektedir. 2002 yılında Uluslararası İlişkiler doçenti, 2008 yılında da aynı anabilim dalında profesör oldu. İstanbul, Marmara, Brüksel Hür Üniversiteleri ile Bişkek AGİT Akademisi, Harp Akademisi’nde de dersler vermiş ve araştırmaları desteklemiş olan Erhan Büyükakıncı, akademik çalışmalarını Uluslararası ilişkiler kuramları, dış politika analizi, uluslararası çatışmalar ve savaş çalışmaları ile Sovyet sonrası coğrafya, özellikle de Rus dış politikasına dair konularda yoğunlaştırdı. Değişen Dünyada Rusya ve Ukrayna (2005), Sovyetler Birliği’nin Dağılmasından Yirmi Yıl Sonra Rusya Federasyonu: Türk Dilli Halklar ve Türkiye ile İlişkiler (2012 - Doç. Dr. Eyüp Bacanlı ile birlikte) başlıklı edisyonlarının yanı sıra, Rusya, Ukrayna, Türk Dış Politikası, Orta Avrupa ve Orta Asya cumhuriyetleri ile savaş kuramlarına ilişkin birçok makalesi bulunmaktadır. Özden Selcen SARI Arş. Gör. / Doktora öğrencisiGalatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Editör Yardımcısı Ali Murat ÖZDEMİR Selcan SERDAROĞLU Prof. Dr. - Hacetepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. - Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Bilgehan ALAGÖZ Yard. Doç. Dr. Marmara Üniversitesi Ortadoğu Arş. Enst. Bilgehan EMEKLİER Öğr. Gör. Dr. - Celal Bayar Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Cem AADELİ Doç. Dr. Kıvılcım ROMYA BİLGİN Menent SAVAŞ CAZALA Yard. Doç. Dr İstanbul Üniversitesi SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Genelkurmay Başkanlığı Uluslararası İlişkiler Dairesi Yard. Doç. Dr. Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Yeliz KULALI Neyran AKYILDIZ Özgün ERLER BAYIR Dr. Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Pelin MUSABAY BAKİ Doktora öğrencisi Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası İlişkiler Bölümü / Dışişleri Bakanlığı mensubu Nihal ERGÜL EMEKLİER Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Tuğçe AFDAĞLI Doktora öğrencisi Yıldız Teknik Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Murat GÜNEYLİOĞLU Osman ERGÜL Arş. Gör. / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Hasan Deniz PEKŞEN Arş. Gör. – Okan Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Arzu TURGUT Öğr. Gör. - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. – Kırklareli Üniv. İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. – Esenyurt Üniversitesi İYBF Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Arş. Gör. – Kırklareli Üniv. İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora öğrencisi Yıldız Teknik Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Aslıhan TUAN Cem İ. SAVAŞ Gülayşe ÜLGEN TÜREDİ Zehra GÜRSOY Arş. Gör. - Özyeğin Üniversitesi SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü / Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Yener Kutsal YENİLMEZ Doktora öğrencisi Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü İÇİNDEKİLER SUNUŞ GİRİŞ XI 1 I. KIsIm KLASİK DÜŞÜNÜRLER VE TARTIŞMALAR: MUTLAK SAVAŞ VE STRATEJİK DÜŞÜNCE 6 1. sUN TZU 8 Zehra GÜRsOY . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 9 Düşünürün Hayatı, Yaşadığı Dönem ve düşünsel Zeminleri 9 Savaş Sanatı: Stratejik Düşünce ve Savaşı Kazanmak 11 2. TUKİDİDEs 34 Hasan Deniz PEKŞEN - murat GÜNEYLİOĞLU . . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. 35 Yazarın Hayatına Bakış 35 Antik Yunan’da Savaş Kültürü 37 Peloponez Savaşları 40 Emperyal Düzeyde Savaşa Bakış 42 Yıpratma Savaşı 45 Strateji Tartışmaları 47 Güç Kavramı ve Güç Politikaları 49 Tukidides’in Mirası 50 Kaynakça 52 3. 54 AQUNİNOLU THOmAs Cem KARADELİ. .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. 55 Lider Olmak 14 Hayatı ve Düşüncesinin Zeminleri 55 İstihbarat ve Düşmanı Aldatmak 15 20 Yüzyılda Vatikan 57 Halk ve İnsan Faktörü 16 Başyapıtı: Summa Theologiae 58 Konfüçyusçuluk ve Sun Tzu 18 Barış ve Savaş Kavramları 62 Antik Çin’in Askeri Klasikleri ve Sun Tzu 21 Haklı Savaş 67 Sonuç Değerlendirmesi: Sun Tzu’nun Uluslararası İlişkiler Disiplininde Tartışılması 25 Asal Erdemler ve Savaş 70 Aquinolu Thomas’ın Düşünsel Mirası 73 Kaynakça Sonuç Yerine 74 kaynakça 75 28 EK OLARAK: JAPONLARDA SAVAŞ SANATI.. 30 I EK OLARAK: ORTAÇAĞ DÖNEMİNDE İSLAM’DA SAVAŞA BAKIŞ VE HAKLI SAVAŞ KAVRAMI 77 İslam’da Savaş Kavramı 77 Kuran-ı Kerim ve Haklı Savaş 77 Ortaçağ İslam Düşünürleri ve Savaş 80 4. NİCCOLÒ mACHİAVELLİ 152 Kaynakça 155 EK OLARAK.: PRUSYA’DAN ALMANYA’YA ORDU GELENEĞİ . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .159 6. ANTOINE HENRI DE JOmINI 164 82 Pelin mUsABAY BAKİ. .. . .. . .. . .. . .. . ..165 Aslıhan TURAN . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. 83 Düşünürün Yaşamı ve Yaşadığı Dönemin Etkileri 165 Hayatı ve Siyasal Kariyeri 83 Machiavelli ve Savaş: Genel Bakış 85 Machiavelli’de Virtù Kavramı ve İnsan Doğası 91 Askerlik (Savaşma) Sanatı 94 Yapıtlarına Genel Bakış 170 Savaş Sanatının Ana Hatları 172 Karşılaştırmalı Bakış ve Değerlendirme 179 Kaynakça 182 Machiavelli Düşüncesinde Roma’nın Emperyal Etkisi 99 EK OLARAK: FRANSIZ STRATEJİ DÜŞÜNÜRLERİNE GENEL BİR BAKIŞ . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .184 Kaynakça Jacques-AntoIne-HIppolyte de GuIbert (1743-1790) 184 5. II Almak 101 CARL VON CLAUsEWITZ 104 Louıs-Nıcolas D’avout (1770-1823) 185 Thomas Robert Bugeaud (1784-1849) 185 Kıcılvım ROmYA BİLGİN - Gülayşe ÜLGEN TÜREDİ .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 105 Charles J Joseph Ardant Du Picq (18211870) 186 Clausewitz’i Okumak ve Anlamak 105 Joseph Simon Gallieni (1849-1916) 187 Clausewitz’in Yaşamı ve Kariyeri 106 Ferdinand Foch (1851-1929) 187 clausewitz’in Yaşadığı Dönemin Çalışmalarına Etkileri 109 Louis Hubert G Lyautey (1854-1934) 188 Aydınlanmadan Romantizme Geçişte Clausewitz’i Yorumlamak 111 7. Dönemin Savaşları 119 Gülayşe ÜLGEN TÜREDİ . .. . .. . .. . .. . ..191 Clausewitz’in Savaş Kuramı: Savaş Üzerine 128 Savaş Kuramının Esasları 131 Savaşın Ustaları: Klasik Strateji Düşünürlerine Bakış 193 Clausewitz’in Savaş Kuramında Üçlemenin Yeri 139 Çatışma ve Savaşa Giden Yolda İstihbaratin Önemi 203 Çağdaş Tartışmalarda Clausewitz’i Ele Savaşta Aldatma Yöntemleri mICHAEL I. HANDEL 190 Düşünürün Kariyeri ve Önemli Yapıtları 191 206 Sonuç Olarak 208 Hegemonya Tartışmaları Kaynakça 209 Sovyetler Birliği’nin Dağılmasından Sonraki Emperyalizm Çalışmaları 275 8. 210 Sonuç Yerine 281 Kaynakça 283 JOHN KEEGAN 271 Yener Kutsal YENİLmEZ . .. . .. . .. . .. . .. 211 Düşünürün Hayatı ve Kariyeri 211 Deneyim Olarak Savaş ve Liderler 212 Clausewitz’e Eleştiriler 217 Sonuç Yerine: Tarih ve Savaş Realitesi 224 Kaynakça 225 EK OLARAK - 1: MOĞOLLARDA SAVAŞ KÜLTÜRÜ VE SİYASET . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 226 Kaynakça II. KIsIm GELENEKSELCİLİKTEN DAVRANIŞSALCILIĞA GEÇİŞ TARTIŞMALARI: SİSTEM, DEVLET VE SAVAŞ 286 229 EK OLARAK - 2: TÜRKLERDE SAVAŞ KÜLTÜRÜ VE SİYASET İLİŞKİSİ 230 10. QUINCY WRIGHT Türk Destanlarında Savaş Kavramı ve Sembolik Öğeler 230 Özgün Erler BAYIR - Özden selcen sARI 289 Selçuklu ve Osmanlı Dönemi Felsei Temeller 233 Wrıght’ın Düşüncesinde Farklı Paradigmaların Konumu 290 Selçuklularda Askeri Kültür ve Savaş Başyapıt Olarak A Study of War Çalışması 295 235 Osmanlı İmparatorluğu’nda Ordu ve Savaş Kültürüne Genel Bakış 239 Kaynakça 9. 242 Düşünürün Hayatı ve Kariyeri 288 289 Savaşı Tanımlamak ve Anlamak 297 Savaş Döngüleri 300 Wrıght’ın Mirası: Kuramsal ve Örgütsel Açılımlar 303 VLADImIR I. LENIN 244 Ali murat ÖZDEmİR - Özden selcen sARI 245 Düşünürün Hayatı ve Siyasal Kariyeri 245 Emperyalizme bakışlar ve Lenin’in Vurgulamaları 250 Hobson’dan Emperyalizm Tartışmalarına Bakış 262 II Dünya Savaşı Sonrasında Emperyalizm Çalışmaları 264 Savaş Kavramından Çatışma Etütlerine Geçiş 306 Sonuç Değerlendirmeleri 310 Kaynakça 311 11. B. H. LIDDELL HART 316 Hasan Deniz PEKŞEN . .. . .. . .. . .. . .. . ..317 Düşünürün Hayatı ve Kariyeri 317 III Sun Tzu’nun İzinde ve Clausewitz’in Karşısında Hart ve Savaş 319 Hart ve Strateji: Dolaylı Tutum 322 I Dünya Savaşından Soğuk Savaşa: Hart’ın Pratiğe Yönelik Değerlendirmeleri 325 378 Savaşta İnsan Doğasını Tartışmak: Birinci İmge 381 İkinci İmge: Devlet 384 Hart’ın Mirası 329 Savaşları Önlemenin Aracı Olarak Uluslararası Sistem 387 Kaynakça 330 İnsan, Devlet ve Savaş Üzerine Eleştiriler 392 12. RAYmOND ARON 332 İsmail Cem sAVAŞ. .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 333 Akademik Kariyer ve Temel Eserler 333 Aron’un Siyasal Düşüncesinin Gelişimi ve Önemli Eserleri 334 Soğuk Savaşın Aron’un Eserine Etkileri 339 Aron’un Uluslararası İlişkiler Anlayışı 343 Aron ve Uluslar Arasında Barış ve Savaş 346 Uluslar Arasında Barış ve Savaş’ı Anlamak 349 Aron ve Uluslararası İlişkilerin Sosyolojisi 352 İnsan, Devlet ve Savaşın Ötesinde… 394 Sonuç Yerine 397 Kaynakça 399 14. ROBERT GILPIN 400 Neyran AKYILDIZ. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 401 Hayatı, Akademik Kariyeri ve Disipline Katkıları 401 Disiplinde Yeni Açılımlar: Gilpin ve Uluslararası Politik İktisat 404 Hegemonik İstikrar Kuramı 410 354 Gilpin ve Hegemonik Savaş Kavramına Bakış 415 Savaşların Tarihselliği ya da Bukalemun Benzetmesiyle Savaş 356 Savaş ve Dünya Politikasında Değişim: Gilpin’in Savaşa Bakış Açıları 419 Savaş-Siyaset İlişkisi 362 Sonuç Yerine 421 Aron ve Nükleer Çağda Savaş 366 Kaynakça 422 Aron’un Gözüyle Clausewitz Aron’un Eserlerine Yönelik Değerlendirmeler ve Eleştiriler 369 Sonuç yerine: Raymond Aron ve 21 Yüzyılda Savaş 371 Kaynakça 13. KENNETH N. WALTZ IV Savaşa Bakış: İnsan, Devlet ve Savaş 372 376 15. sAmUEL P. HUNTINGTON 424 Bilgehan EmEKLİER.. . .. . .. . .. . .. . .. . . 425 Düşünürün Yaşamı ve Akademik Kariyeri425 Konjonktürün Huntington’ın Dünya Görüşü ve Eserleri Üzerindeki Etkisi 426 menent savaş CAZALA . .. . .. . .. . .. . ..377 Medeniyetler Çatışması ve Savaşın Yeniden İnşası 433 Akademik Kariyeri ve Temel Eserleri Mikro/Yerel Ölçekli Medeniyetler Çatışması: 377 Fay Hattı Savaşları 436 K J Holsti’nin Savaş Kuramlarına Katkısı 506 Makro/Küresel Ölçekli Medeniyetler Çatışması: Çekirdek Devlet Savaşları 444 Kaynakça Sonuç Yerine 451 Kaynakça 456 III. KIsIm 16. EDWARD N. LUTTWAK 458 Hasan Deniz PEKŞEN . .. . .. . .. . .. . .. . . 459 Yazarın Hayatı ve Akademik Kariyeri 459 Modern Savaşın Mantığı: Clausewitz’e Referanslar 460 Luttwak ve Strateji 464 Emperyal Düzlemde Savaş 467 Sonuç Yerine 470 Kaynakça 472 17. KALEVI J. HOLsTI 474 murat GÜNEYLİOĞLU . .. . .. . .. . .. . .. . . 475 SAVAŞIN BİLİMSEL ETÜDÜ: NEDENLER VE KORELASYONLAR 18. J. DAVID sINGER 509 510 512 Erhan BÜYÜKAKINCI . .. . .. . .. . .. . .. . ..513 Düşünürün Hayatı ve Akademik Kariyeri 513 Sınger ve Davranışsalcı Yöntem 517 Nüfuz Etme Yaklaşımından Çatışmacılığın Analizine 521 Cow Projesi: Savaşın Kantitatif Verilerle Okunması 522 Savaşı Tanımlamak 526 Akademik Kariyer 475 Savaşı Kategorilendirmek: Klasik ve Yeni Düzenlemeler 527 Savaş Çalışmalarına İlişkin Holsti’nin Temel Yaklaşımları 478 Savaşın Temel Değişkenlerine Bakış Vestfalya’dan Viyana Kongresine: Büyük Barış Düzenlemeleri Arasında Savaşın Evrimi 480 532 İç Savaşlar ve Uluslarasılaşma Durumu 538 İnsan Kaybı Kriterinin Tartışılması 543 Sonuç Yerine 549 Ulusçuluk Hareketleri ve Sanayileşme: Savaşa Giden Yollar 486 Kaynakça 552 Savaşlarda Yeni Dönem ve Yeni Sorunlar: 1945-1989 489 EK OLARAK: SAVAŞ VE SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAİR ARAŞTIRMALAR YAPAN VERİTABANLARINA BAKIŞ . . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . 556 Savaş Durumu: Devlet ve Savaş İlişkisi 493 Üçüncü Nesil Savaşlar, Dış Müdahaleler ve Bm’nin Rolü 497 Ucdp/Prıo Silahlı Çatışma Veritabanlarına Göre Graikler ve Değerlendirmeler 557 Üçüncü Nesil Savaşlar ve Çözüm Arayışları 501 İnsan Kayıplarının Graik Değerlendirmeleri 560 Savaş Bir Kurum Mudur? Tarih Boyu Savaşlara Dair Graikler 502 562 V Csp Veritabanının Siyasal Şiddet Değerlendirmelerine Kısa Bir Bakış 567 Csp Veritabanının Terörizm Olaylarına Kısa Bir Bakış 571 19. JOHN A. VAsQUEZ Kavramı ve Süregelen Rekabetler Yaklaşımı 626 Süregelen Rekabetler Literatürü 630 Birinci Nesil Çalışmalar 631 Operasyonel Tanımlamalar 637 574 Rekabet Analizinde Davranışsalcı Yaklaşım 640 Erhan BÜYÜKAKINCI . .. . .. . .. . .. . .. . . 575 Rekabetin Nedenleri ve Gelişimine Dair 643 Düşünürün Hayatı, Akademik Kariyeri ve Başlıca Eserleri 575 Süregelen Rekabetler Tipolojisi ve dinamikleri 648 Savaşı Tanımlamak: Karşılaştırmalı Sorgulamalar 576 Rekabetin Gelişimine Dair Teknik Tartışma: Temel Rekabet ve Evrimci Rekabet Yaklaşımları 650 Savaşı Okumak ve Anlamak İçin Hipotezler 580 Savaş Tipolojisi 582 Savaşın Nedenselliğini Sorgulamak: Rekabet Olgusu ve Güç Politikası 592 Savaşların Çıkış Nedenleri ve Topraksallığın Önemi 600 Topraksal Yakınlık ve Sınırdaşlık: Etkileşim Modelleri 604 Sonuç Yerine: Süregelen Rekabetler, Topraksallık ve Savaş 654 Kaynakça 21. A. F. K. ORGANsKI 660 murat GÜNEYLİOĞLU . .. . .. . .. . .. . .. . ..661 Yazarın Akademik Kariyeri 661 Neden Komşular Çatışırlar? Topraksallık, Coğrai Yakınlık ve Etkileşimler 605 Dünya Siyasetinden Güç Geçişleri Kuramına 662 Toprak Dışında Savaşın Diğer Nedenlerinin Tartışılması 606 Kuramın Test Edilmesi: Tarihsel Veriler Işığında Güç Geçişleri ve Savaşlar 671 Barış Düzenlemeleri ve Sınırların Çizimi: Topraksallığın Yeni Konumu 611 Güç Geçişleri ve Güç Dengesi Kuramları: Organski’den Realizme Bakışlar 680 Toprağa Dayalı Anlaşmazlıklar ve Savaşa Eğilim: Savaşa Giden Adımlar Yaklaşımı 613 Organski’den Sonra: Bölgesel Uygulamalar ve Çoklu Hiyerarşiler Modeli 682 Barışı Anlamak 619 Kaynakça 620 Güç geçişleri Perspektiinden 21 Yüzyıl ve Öngörüler 685 Kaynakça 20. PAUL F. DIEHL 624 Osman ERGÜL . . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 625 Düşünürün Hayatı ve Akademik Kariyeri 625 Savaş ve Barış Çalışmalarında Rekabet VI 656 22. THOmAs C. sCHELLING 688 690 selcan sERDAROĞLU . .. . .. . .. . .. . .. . ..691 Akademik Kariyer 691 Stratejik Düşüncesinin Gelişmesine Etki eden Gelişmeler 693 Çatışma Stratejisi 697 25. BRUCE RUssETT 774 Arzu TURGUT.. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . ..775 Sınırlı Savaş ve Karşılıklı Caydırıcılık için Silahların Kontrolü 701 Yazarın Hayatı ve Akademik Kariyeri 775 Eserlere Genel Bakış ve Metodoloji 776 Sonuç yerine 711 Kaynakça 712 Kant ve SONSUZ Barış Yaklaşımı: Demokratik Barış Çalışmalarının Temelleri 778 23. GEORGE mODELsKI 714 Russett’a Göre Kant tartışmaları 784 Demokratik Barış Kuramı 790 Yener Kutsal YENİLmEZ . .. . .. . .. . .. . ..715 Demokratik Barış ve Hegemonik İstikrar / Barış Tartışmaları: Müdahalecilik 794 Akademik Yaşam ve Disipline Katkıları 715 Demokrasi Tarihinden Referanslar Uzun Döngüler Kuramı 716 Küresel Liderlik ve Tarihten Örnekler 722 Demokraside Amerikan Modelinin Öncüllüğü 800 Küresel Savaşa Dair Düşünceler 728 Deniz Gücünün Önemini Tartışmak 734 Demokratik Barışı modellendirmek için Yöntem Arayışları: Kantitatif değerlendirmeler 805 Sonuç Değerlendirmesi 741 Örnek Olay Etüdleri Kaynakça 742 Russett ve Eserlerine Yönelik Tematik ve Metodolojik Yorumlar 812 24. CHARLEs F. DORAN 744 798 807 Sonuç yerine 814 Kaynakça 816 Nihal ERGÜL EmEKLİER . .. . .. . .. . .. . ..745 Akademik Kariyer ve Temel Çalışmalar 745 Doran’ın Savaş Kuramlarına Katkısı: Güç Döngüsü Kuramı 747 26. mANUs I. mIDLARsKY 822 Özden selcen sARI .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 823 Güç Döngüsü Kuramında Savaş 749 Yazarın yaşamı ve yöntemsel gelişimi 823 Güç Döngüsü ve Büyük Güçler 751 Mıdlarsky’den Savaşa Bakış 825 Uluslararası Sistemdeki Dönüm Noktaları 752 Savaşa Sistemden Bakmak 825 Tarihten Okumalar 755 Güç Döngüsünde ABD’yi Tartışmak 763 Eşitsizlik ve Devlet Varlığının Evriminin Demokrasi ile İlişkilendirilmesi 829 Ekonomik Faktörler ve Küresellik 767 Sonuç yerine: Değerlendirmeler ve Eleştiriler 769 Kaynakça Savaş Kuramlarında Kimlik Faktörünün Önem Kazanması 832 İç Politikada Savaş Sorunsalı: Soykırıma Karşılaştırmalı Bir Bakış 834 772 VII İç Savaşlar ve Dinamikleri 840 Politikada Aşırılığın Katliamlara Dönüşmesini Anlamak 844 İsrail’den Savaşa Bakmak 900 Sonuç yerine 848 Yazarın Savaş Kuramlarına Katkısı 903 Kaynakça 849 Kaynakça 905 27. mICHAEL BRECHER 852 29. JACK LEVY 908 Aslıhan TURAN . .. . .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 853 Yeliz KULALI - TUĞÇE KAFDAĞLI. .. . . 909 Akademik Kariyer ve Siyasal Yaklaşımlar 853 Akademik Kariyeri ve Temel Eserleri 909 ICBP – Uluslararası Kriz Davranışı Projesİ 855 Levy’e Göre Savaşı Tanımlamak 910 Büyük Güçler ve Savaş Eğilimleri 913 Uluslararası Krizler Yaklaşımı 855 Uluslararası krizler ve bağımsız değişkenler 861 Uluslararası Kriz Modeli Tartışması 866 Başlangıç 866 Tırmanma 867 Gerginliğin Azalması 868 Etki 869 Krizlere dair Birleşik Model 871 Brecher’dan İsrail Dış Politikasına Bakış 875 Sonuç Değerlendirmeleri 877 Kaynakça 878 28. ZEEV mAOZ 880 Bilgehan ALAGÖZ . .. . .. . .. . .. . .. . .. . . 881 Yazarın Akademik Kariyeri ve Yaşadığı Dönem 881 Kurama Giriş: Savaşı Süreç Olarak Ele Almak 882 Savaş Kararı Almak 887 Uluslararası Değişimleri İzlemek: Devletlerin Yapılanması ve Çatışmalar 892 VIII Savaşın Değişen Yapısını İzlemek: Uluslararası Sistem içinde Ağlar Yaklaşımı 894 Analiz Düzeylerinden Savaşa Bakış - Birinci Düzey 917 Sisteme Dayalı Kuramların Tartışılması: Güçler Dengesi ve Güç Geçişleri 921 İkinci Düzeyden Savaşa Bakış: İkili İlişkiler923 Diğer Düzey Tartışmaları: Toplum ve Birey 925 Beklenti Kuramı 927 Sonuç Yerine 930 Kaynakça 931 İNDEKs 937 SUNUŞ S avaş, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Tarih, önceleri çeşitli şekillerde bir araya gelen insan kümeleri, kavimler, sonraları imparatorluklar, ulusal devletler, çeşitli itifaklar yoluyla salaşan insan topluluklarının savaşlar yoluyla gerçekleştirdikleri mücadeleler ile doludur. Toplumların hayatında, savaşın simetriği olan barış dönemleri genellikle çok daha uzun olmakla beraber, daha çok sözü edilen savaş ve savaş dönemleri olmaktadır. Çünkü genellikle, dünyadaki önemli düzenlemelerin, gelişmelerin büyük bir bölümü ne yazık ki savaşlar aracılığıyla belirlenmiştir, belirlenmektedir. En basit anlamıyla savaş, dünyada varolan toplumların kendileri için önemli olduğu düşünülen bazı değerleri elde etmek ve/veya korumak için giriştikleri mücadeleler olarak ifade edilebilir. Bu değerler; şan/ şeref, hükümdar kaprisi gibi öğelerden dini anlaşmazlıklara, toprak sorunlarına, ekonomik çıkarlara kadar uzanan geniş bir yelpaze üzerinde konumlandırılabilir. Bir başka deyişle “Savaşlar neden çıkar?” ya da “devletler neden savaşır?” sorularının cevapları bu yelpaze üzerinde aranmalıdır. İşte sosyal bilim tarihi boyunca, siyasi tarih, siyaset bilimi, uluslararası politika gibi alanlar çerçevesindeki birçok çalışmada bu sorulara uygun cevaplar bulunmaya çalışılmıştır. Uluslararası politika disiplininde klasik anlamıyla savaş, devletlerin bazı amaçlarına ulaşmak için kullandıkları diplomasi/propaganda, ekonomik yöntemler gibi dış politika araçlarından birisi, diplomasi ile birlikte en eskisidir. Tarih boyunca düşünürler, bu doğrudan insan ve toplum hayatını tahrip eden aracın kullanılmasını genellikle meşruiyet açısından ele almışlar, kullanımını tamamen sona erdirmekten çok doğru / haklı bir amaca yönelik olarak kullanımının gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgilenmişlerdir. Daha yakın dönemlerde ise savaş aracına ilişkin olarak üzerinde en fazla durulan konu, kullanımı tamamen önlenemeyen bu aracın daha insancıllaştırılması, daha az tahripkâr olmasının sağlanması olmuştur. Günümüzde devletlerin dış politikalarında bir araç olarak kullanımı çok özel durumlar dışında meşru görülmese de, savaş hâlâ dış politika araçları açısından [en azından] bir ultima ratio olarak önem taşımaktadır. Bunun böyle olduğu, bu alana ilişkin olarak seferber edilen kaynaklardan, yapılan harcamalardan anlaşılabilmektedir. Günümüzün küreselleşen dünyasında ortaya çıkan bazı gelişmeler, savaş olgusunun farklı bir görünüm kazanmasını da beraberinde getirmiştir. Öncelikle, Soğuk Savaş sonrası dünyada giderek öne çıkan etno-dinsel kimliklere dayalı politikalar nedeniyle, klasik savaş olgusuna farklı bir görünüm kazandıran iç savaşlar yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Ayrıca, ülkelerin iç ve dış politika ortamlarını ayıran siyasi sınırların geçirgenliğinin eski dönemlere göre hissedilir bir oranda artmış olması, klasik savaşlar ile iç savaşlar arasındaki ayrımın giderek belirsizleşmesine neden olmaktadır. Bütün bu gelişmeler ise savaş olgusunun gerek akademik nitelikli çalışmalar zemininde gerekse doğrudan uygulamalı uluslararası politika ortamında yeni değerlendirme çabalarına konu olmasını beraberinde getirmiştir. XI Değerli meslektaşım Prof. Dr. Erhan Büyükakıncı, oldukça zorlu bir çabaya girişerek, tanımından tipolojik kategorizasyonuna kadar oldukça karmaşık bir görünüm sergileyen bu olguyu, farklı dönemlerin ve bakış açılarının önde gelen temsilcilerinin görüşlerinin irdelenmesi üzerinden bizlere sunan bir çalışmalar dizisini başarıyla bir araya getirmiştir. Bunu özellikle de genç akademisyenler ve akademisyen adayları aracılığıyla gerçekleştirebilmiş olması ise ayrı bir takdire değerdir. Kendisini ve yazarlar kadrosunu bu zorlu görevi başarıyla gerçekleştirmiş olmaları dolayısıyla kutluyor, çalışmanın konuya ilişkin olarak Türkçe literatürde bir boşluğu dolduracağına olan inancımı belirtmek istiyorum. Nice benzerinin gelmesi dileğiyle… PROF. DR. FARUK SÖNMEZOĞLU XII GİRİŞ “Savaş, öyle mızraklı, trampetli bir bayram değildir. Onun manzarası kandır, acıdır, ölümdür.” L. Tolstoy (Sivastopol Hatıraları, 1955) Ü nlü yazar John Steinbeck, savaş muhabirliği yaptığı II. Dünya Savaşı dönemindeki hatıralarından derlediği Bir Savaş Vardı başlıklı kitabının giriş yazısına şu satırlarla başlar: “Bir zamanlar bir savaş vardı, ama öyle uzun zaman önceydi, başka savaşlar ve başka türlü savaşlar yüzünden öyle gerilere itelendi ki orada bizzat bulunan insanlar bile bu savaşı unutmaya meyleti. […] Belki kazaları unutmak doğru ve hata gereklidir. Savaşların da türümüzün teşne olduğu bir kaza çeşidi olduğu kesin. Eğer kazalarımızdan ders alabilseydik anıları canlı tutmak iyi bir fikir olabilirdi. Ama ders almıyoruz. Antik Yunan’da en azından yirmi yılda bir savaş olması gerektiği söylenirdi, çünkü her nesil savaşın nasıl bir şey olduğunu bilmeliydi onlara göre. Bize gelince ise, bizler savaşı unutmaya eğilimliyiz, yoksa bu kanlı saçmalığa bir daha hiç bulaşmazdık. Amerikan İç Savaşı’na “centilmen savaşların sonuncusu” deniliyordu; İkinci Dünya Savaşı’nın da uzun küresel savaşların sonuncusu olduğu su götürmez. Bir sonraki savaş, eğer bu savaşın olmasına izin verecek kadar aptalsak, her türlü savaşın sonuncusu olacaktır. Geride savaşı hatırlayacak kimse kalmayacak. Ve eğer gerçekten bu kadar aptalsak, evrimsel açıdan türümüzü devam etirmeyi hak etmiyoruz demektir. Şimdiye dek diğer pek çok tür uyum sağlama çabalarındaki hataları nedeniyle yeryüzünden silindi. Aşırı silahlanmanın, aşırı süslenmenin ve çoğu örnekte olduğu gibi, aşırı bütünleşmenin türün yakın zamanda neslinin tükeneceğinin semptomları olduğunu söyleyen değişmez doğa yasasından bağışık değiliz hiç birimiz. […] […] Arkadaşım Jack Wagner Birinci Dünya Savaşı’na katılmıştı; kardeşi Max de İkinci Dünya Savaşı’na. Jack kendi bildiği savaşı sahiplenip savunarak ondan “Büyük Savaş” diye bahsedip kardeşini deli ediyordu. Oysa “Büyük Savaş” her zaman kendi yaşadığınız ve bildiğiniz savaştır. Ama gerçekten biliyor musunuz o büyük savaşı? Sebeplerini, olaylarını, dehşeti ve sevinçleri hatırlıyor musunuz? Orada olan insanlarının kaçının bunları hatırladığını merak ediyorum. […] Uzunca bir zamandır korkudan ve yalnızca korkudan beslendik ve korkudan iyi bir şey doğmaz. Korkunun çocukları karanlığımızda üreyen zulüm, aldatmaca ve şüphedir. Atom bombası denemeleriyle havayı zehirlediğimiz gibi, ruhlarımızı da korkuyla, yüzü olmayan, aptal, tümörleşmiş dehşetimizle zehirledik.” Savaş teması, uluslararası ilişkiler çalışmalarında en temel konuların başında gelmektedir, çünkü disiplinimizin inceleme konuları çoğunlukla güç mücadeleleri, çatışmalar, güvenlik sorunları ve diplomasi tarihi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Uluslararası ilişkiler kuramlarının temel paradigmaları savaşı doğrudan 1 incelemek yerine sistemi düzenleyen bir araç olarak görme eğiliminde olmuşlardır. Batı merkezli düşünce dünyası savaşı yüceleştirmek, devlet, toprak, din ve ideoloji uğruna bir gaza davası gibi görmek, hata insan doğasına uygun bir ihtiyaç olarak sunmak adına kullanmıştır. Tukidides’ten Clausewitz’e kadar birçok düşünürün ve Jül Sezar’dan Napolyon’a dek birçok liderin savaşı haklı gösterme çabaları, tarihsel hikayelerden taktik stratejilere değin birçok farklı metin biçimiyle karşımıza çıkmıştır. Batı kültürlerinde savaş daha çok öznel bir kurgu olarak aktarılırken, Doğu toplumlarında ise daha kolektif, daha spiritüel bir anlayışla sunulmaktadır. Hata toplumdan topluma savaşı algılama biçimleri farklıdır. Bazı savaşlar liderlerle anılmıştır, bazıları asırlar kapatıp çığırlar açmıştır, bazıları insanların yaşamında kapanmayacak derin izler bırakmıştır, bazıları da hiç bitmemek üzere sürer gider. Uluslararası ilişkiler disiplinin ortaya çıkışının temel nedenlerinden biri toplumlar arası ilişkilerin neden çatışmacı olduğunu sorgulamaktır. İşte bu noktadaki temel sorgulamaların başlıcası, savaşı çözümlemek ve insanoğlunun yüzyıllar boyu çektiği acıları niceliksel ve niteliksel yöntemlerle irdeleyerek barışa giden yolu aramaya çalışmaktır. Nitekim savaşa son vermek adına barış düzenlemelerinden yola çıkarak idealist-realist paradigma tartışmalarıyla başlayan Wilson-Carr çekişmesi bile Uluslararası ilişkiler disiplininin Siyaset biliminden ayrışmasını kolaylaştırmıştır. Sosyal bir olgu olarak savaşın insan doğasıyla anlatılması hümanist ve bireyselci Batılı düşünce kaynaklarında sıklıkla karşımıza çıkan bir durum iken, daha kolektivist mantığa sahip Doğu düşüncesi ahlak, etik, estetik ve doğal uyum içerisinde değerlendirmeyi tercih etmektedir. Barış ne yazık ki hiçbir zaman uluslararası ilişkiler kuramcılarının çoğunda öncelikli araştırma teması olamamıştır, çünkü uluslararası sistemdeki değişim arayışı, çoğu zaman devamlılık mantığına ters düşmüş ve etkisiz kalmıştır. Savaştan yola çıkarak barışı tanımlamak, tartışmak ve inşa etmek, ister istemez değişen uluslararası sistem şartlarında savaşın ve ona bağlı olarak barışın dönüşümünü ele almayı gerektiriyor. İşte bu araştırma çalışmamızla, Türkçemizde önemli bir eksikliği gidermeyi istiyoruz. Planlaması ve yazılmasıyla iki buçuk senelik bir çalışmanın ürünü olarak sizlere sunduğumuz Savaş Kuramları – Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar başlıklı kitabımız kıdemli ve genç akademisyenlerimizi ve araştırmacılarımızı bir araya getiren bir proje oldu. Kimimiz İstanbul’dan, Ankara’dan bu çalışmaya katıldık, kimimiz bu proje sürecinde doktor olduk, kimimizin ailesi genişledi ve hepsinden de önemlisi çalışkan, sabırlı, dayanışmacı ve dinamik bir ekiple sizlere bu çalışmayı sunmak istedik. Savaş Kuramları – Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar çalışmamız savaşa dair bir tarih kitabı formatında hazırlanmamıştır; tam aksine savaşı farklı açılardan anlamak için düşünürlerin yaklaşımını bir araya getiren bir kılavuz kitap olarak tasarlanmıştır. Dolayısıyla farklı düşünürlerden ve kültürlerden yola çıkarak savaşa olan bakış açılarının bir harmanlamasını yapmak istiyoruz. Bunu yaparken de uluslararası ilişkiler disiplinine Türkçe literatür açısından katkısında bulunmak arzusundayız. Akademik literatürde uzmanlık alanına bağlı olarak Türkçemizi geliştirmek için uluslararası akademik teamüllere uygun olarak diğer sosyal bilimler branşlarından terminolojik destek almak (ekonomi, siyaset bilimi, iletişim, sosyoloji, vs.) çabasına girdik. Savaş gibi karmaşık bir konuyu tek bir teknik dille anlatmak yeterli değildir. Bu çabamızı ortaya koyarken özellikle İngilizce terminolojiyi de aktarmaya özen gösterdik, çünkü Türkçemizde yer alan birçok kuramsal çalışmada farklı terminolojik girişimlerle bir anlaşılmazlık sorunu karşımıza çıkıyor. Bu sorunu aşmak için uluslararası teknik literatürü de aktarmanın böylesi kapsamlı bir çalışmada zorunluluk olduğunu düşündük. 2 Türkçemize akademik katkının ötesinde bu çalışmamızla sizlere geniş bir kaynakça olanağını da sunmayı amaçladık. Gerek ilgili düşünürlerden yola çıkarak gerekse ele aldıkları temaların ve tartışmaların çerçevesini aktararak bu konularda uzman olanları ve olmak isteyenleri yönlendirmek istedik. Kitabımız, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler doktora programında yer alan Savaş Kuramları dersinden ilham alarak başlamış bir çabanın ürünüdür. Konuya ilişkin Türkçe kuramsal literatürün sınırlı olması bizlere böyle bir ihtiyacı hissetirmiştir. Dolayısıyla davranışsalcı bir çalışma metoduyla, sadece güvenliğe ya da realist eksenlere odaklanmadan, çoğulcu görüşlere açık, dinamik ve genç akademisyenlerle yola çıkarak savaşı tanımlama ve tartışma adına eserleri ve görüşleriyle destek vermiş, çığır açmış ve entelektüel bir miras bırakmış düşünürler ve kuramcıları bu kitabımızda ele almak istedik. Bu çerçevede kitabımız üç kısımdan oluşmaktadır. Öncelikle birinci kısımda Antik çağlardan yakın çağlara kadar uzanan tarih dilimine damgasını vurmuş, savaş ve strateji konusunu ele almış temel düşünürleri Klasik tartışmalar: Mutlak Savaş ve Stratejik Düşünce başlığı altında yer vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda bu düşünürleri detaylı olarak inceleyen ve tartışan akademisyenler ile araştırmacıları da ele almak istiyoruz. İkinci kısım çerçevesinde modern düşüncelere odaklanarak, Gelenekselcilikten Davranışsalcılığa; Sistem, Devlet ve Savaş başlığıyla, 20. yüzyılın ikinci yarısında, özellikle de Soğuk Savaş yıllarında realizm ve davranışsalcılığın ağır bastığı, gelenekselci görüşlere odaklanan ve tartışan düşünürleri incelemekteyiz. Üçüncü kısım tamamen farklı bir açıyı ele almaktadır: Savaşın Bilimsel Etüdü: Nedenler ve Korelasyonlar başlığı altında J.D. Singer ile başlayan salt davranışsalcı bakış açısıyla savaşın nedenselliğinden yola çıkarak süreci analiz eden ve kantitatif modellendirmelere yer veren düşünürleri ve araştırmacıları kapsamaktayız. Bu çerçevede Oyun teorisinden rekabete, Demokratik barıştan uluslararası krizlere kadar uzanan farklı kuramsal yaklaşımlarla günümüz akademik dünyasının tartışmalarını ve araştırmalarını sizlere aktarmak çabasındayız. Düşünürlerden yola çıkarak savaşı ele alırken, şu konuyu da özellikle sizlere sunmaya özen gösterdik. Savaş tek bir halkın ya da ulusun yaşadığı bir olgu ya da olay değildir. Kültürlerarası geçişkenlik dünya politikasının önemli bir realitesidir. Bu noktadan hareketle, düşünürlerimize dair araştırma metinlerine ek olarak farklı kültürlerin savaşa bakışını da incelemeye çalıştık. Bunu yaparken de özellikle Türkiye gerçeğini ve tarihini de vurgulamak istedik. Kendimize de ayna tutmadan bilimsel evrenselliği yakalamamız mümkün değil. Uluslararası ilişkiler disiplininde baskın olan kültürlerin dışında da bir dünya söz konusu; olabildiğince onları da ek metinler ve kutucuklarla kapsamaya çalıştık. Eksikliklerimiz muhakkak olmuştur ve değerlendirmelerinize her zaman açığız. Bu uzun soluklu derleme çalışması hiç kuşkusuz tek başına yapılabilecek bir girişim değildi. Bu uzun yolda bana fikirleriyle, sabrıyla, eleştiriler ve değerlendirmeleriyle, grafik tasarımlarıyla, hazırladığı kutucuklarla, hepsinden de önemlisi hiç eksilmeyen gülümseyen desteğiyle, editör yardımcısı olan değerli asistanım Özden Selcen Sarı’ya teşekkürlerimi aktarmayı borç bilirim. Kahveli çaylı düzeltme çalışmalarının anısına böyle uzun soluklu bir çalışmayı beraber hazırladığımız için çok mutluyum. Öte yandan projenin hazırlanması, metin kontrolleri ve ek metinlerin yazılması aşamalarındaki desteği nedeniyle eski doktora öğrencim Dr. Bilgehan Emeklier’e de şükranlarımı dile getirmek istiyorum. Teknik açılardan farklı bir görsellik çizgisine girdiğimiz bu çalışmada bana teknik bilgileriyle yön veren eğitim alanındaki meslektaşım Serkan Solmaz’ı da burada anmadan geçemeyeceğim ve kitabın son aşaması onsuz olamazdı. Son olarak da Liberte Yayınları bağlamında teknik ve düşünsel açılardan bana her türlü çalışma kolaylığını sağlayan ve destek veren değerli meslektaşım Doç. Dr. Hasan Yücel Başdemir’e, dizgi aşamasında yaratığı harika3 larla ve istemlerime karşı sabrıyla Yeter Baysal’a ve konumuzu en güzel şekilde yansıtan kapak tasarımıyla Muhsin Doğan’a çok müteşekkirim. Sizler olmadan bu çalışmayı Türk bilim hayatına adayamazdık. Önsöz yazımızı yine John Steinbeck’in yukarıda sözünü etiğim kitabındaki şu sözleriyle bitirmek istiyorum: “Bir varmış bir yokmuş, eskiden bir savaş varmış.” Erhan Büyükakıncı 1 Eylül 2015 / Dünya Barış Günü - Tekirdağ 4 I. KISIM KLASİK DÜŞÜNÜRLER VE TARTIŞMALAR: MUTLAK SAVAŞ VE STRATEJİK DÜŞÜNCE Savaş Kuramları – Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar başlıklı kitabımızın birinci kısmı tamamen klasik yazarlara ve onları tartışanlara ayrılmıştır. Savaş konusundaki yapıtları ve düşünceleriyle Antik çağlardan günümüze değin damgasını vurmuş, farklı uygarlıklardan gelen bu düşünürler aynı zamanda dünya liderlerini de yönlendirmişler ve yaşadıkları dönemin gerçeklerini yansıtarak çatışmacı kültüre evrensel tanımlar getirmişlerdir. Günümüzde bile hâlâ aşılamayan bakış açılarıyla bu düşünürleri (Sun Tzu, Tukidides, Aquinolu homas, Machiavelli, Clausewitz, Jomini ve Lenin) ele alırken, onlara doğrudan destek veren ve eleştiren araştırmacıları (Handel ve Keegan) da bu kapsamda değerlendirmek istiyoruz. SUN TZU 1. BÖLÜM ZEHRA GÜRSOY “Yüz savaşın yüzünü de kazanmak maharet değildir. Düşmanı savaşmadan alt etmek en büyük maharetir.” DÜŞÜNÜRÜN HAYATI, YAŞADIĞI DÖNEM VE DÜŞÜNSEL ZEMİNLERİ Görsel 1.1: Sun Tzu Uluslararası ilişkilerin önemli bir düşünürü ve stratejisti olan Sun Tzu, Kadim Çin Uygarlığı tarihinde Bahar ve Sonbahar olarak adlandırılan M.Ö. 703-481 arası dönemin sonlarında yaşamıştır; bugün Sun Tzu’nun hayatı hakkında kesin verilere sahip değiliz. Onun hakkında yazılmış tek kaynak, M.Ö. 2. yüzyılda Sima Qian’ın yazmış olduğu biyografik çalışmadır (Hoyt; Çimen, 2007: 5-7). Bu kaynakta Sun Tzu’dan Wu krallığı döneminde yaşamış bir paralı asker olarak söz edilmektedir; kendisi Çin tarihinde Shi olarak adlandırılan toprak ağalığı unvanını kaybetmiş, topraksız bir bürokrat sınıfına aitir. Bu sınıtakiler genelde gezgin akademisyenler olarak çalışırken, kendisi ise askeri danışmanlık yaparak düşünceleri ve yazılarıyla dikkatleri çekmiştir. Görevi sırasında, Wu krallığı Chou hanedanını devirerek egemen bir güç haline gelmiş, dolayısıyla 9 Görsel 1.2: M.Ö. 5 yüzyılda Çin 10 SUN TZU barıştan uzak bir dönem başlamış ve Sun Tzu’nun bu dönemde nerede olduğuna dair kesin bir bilgiye erişmek mümkün olmamıştır. Yaklaşık olarak M.Ö. 544-496 yılları arasında yaşadığı düşünülen Sun Tzu, birçok yazara göre modern Konfüçyus olarak değerlendirilmektedir. Sun Tzu, kendisinden önceki dönemde yaşamış olan Çinli düşünür Konfüçyus’tan oldukça etkilenmiştir; nitekim Savaş Sanatı başlıklı eserinde bu etkiyi belirgin bir şekilde görmek mümkündür. Çincesi Bing Fa olan Savaş Sanatı başlıklı kitabı, şehir devletlerinin birbirleriyle savaştığı, Çin medeniyetinin ve felsefesinin savaş kültürü üzerine yoğunlaştığı ve Savaşan Eyaletler olarak da bilinen M.Ö. 403- 221 arasındaki döneme dayanmaktadır. Bu zaman dilimi Chou (Zhou) hanedanlığının dağılma sürecini içermektedir. Eski Çin’de Yedi Askeri Klasik arasında en önemli kitap olarak kabul edilen Savaş Sanatı’nın Avrupa’da tanınması, Çin’de yaşayan bir Fransız Cizvit keşişinin 1782’de bu metni Fransızcaya çevirmesiyle mümkün olmuştur. Sun Tzu’nun diyaloglar şeklindeki on üç bölümden oluşan ve felsefi anlamda eğitici olan eseri, kopuk cümleleri nedeniyle edebi değeri tartışılmaya açık olmakla birlikte daha çok felsefi ve askeri alanda pratik öğütleri içermektedir. SAVAŞ SANATI: STRATEJİK DÜŞÜNCE VE SAVAŞI KAZANMAK Chou (Zhou) hanedanının dağılması sonrasında eski düzen yıkılmış ve yenisinin oluşumu kapsamında değişen itifaklar ve çatışma şekilleri içinde güç mücadeleleri ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla yaşadığı döneme istikrarsızlık hakim olduğu için Sun Tzu’nun savaş olgusuna yönelmesindeki en önemli nedenin dönemin koşulları olduğunu söylemek mümkündür. Sun Tzu bu eseri aynı zamanda Çin hümanizminin yükselişe geçtiği bir zamanda kaleme almıştır. Bu dönemde strateji literatüründe birçok askeri çalışma ve felsefi yapıt ortaya konulmuştur. Sun Tzu’nun kitabı hem savaş ve barış hem de çatışma ve uzlaşma olgularını bir arada anlatan önemki bir kaynaktır. Ayrıca dünya tarihine baktığımızda, Sun Tzu’nun düşünceleri çok önemli bir uygulama alanı bulmuştur. Birçok analizciye göre, Japon komutanlar Pearl Harbor saldırısı taktiklerinde Sun Tzu’nun fikirlerinden yararlanırken, Napolyon’un da askeri planlarında onun felsefesini kullandığı iddia edilmektedir. Nitekim bu eser Çin, Japon ve Kore ordularının taktik girişimlerinde de kullanılmıştır (Sawyer, 2010: 207). Mao Zedong’un gerilla savaşları konusundaki askeri düşüncesinde Sun Tzu önemli bir etki sahibidir; hata Mao da Savaş Sanatı isimli bir çalışma yazmıştır (Grifith, 1989: 37). Aynı şekilde Che Guevara için de Sun Tzu’nun gerilla savaşları üzerinden taktiklerde bulunduğu söylenmektedir (Rothstein, 2013: 149). Ayrıca Fransız başbakanı Georges Clemenceau’nun I. Dünya Savaşı sonunda savaşın tamamen askerlere bırakılacak kadar ciddi bir iş olduğunu belirterek Sun Tzu’dan etkilendiğini göstermesi bakımından önemlidir (McNeilly, 2003: 14). Üstelik bu kitap günümüzde yalnızca uluslararası ilişkilerde değil, aynı zamanda ekonomiden hukuka, tıptan spor ve kişisel gelişime kadar birçok alanda temel bir referans olarak kullanılmaktadır. mAO ZEDONG VE sTRATEJİK DÜŞÜNCE Mao Zedong (1893-1976), 20. yüzyılın Çin ve dünya tarihinin en önemli isimlerinden biridir. Mao’nun yaşadığı dönemde Çin birçok ekonomik ve toplumsal problemle karşı karşıyaydı; Çin’in Batı sömürgeciliğinden demokratik yollarla özgürleşmesi ve ideolojik tabanlı devletini kurması sürecine değin Mao’nun liderliği tartışılmaz. Eski düzenin artan nüfus ve Batı’nın ekonomik sömürüsüyle mücadele sıkıntısı söz konusuydu. Dolayısıyla Mao’nun felsei eserlerinde yaşadığı dönemin mücadeleci izlerini görmek mümkündür. Nitekim yaşamı süresince Japonya’nın Çin üzerindeki emperyalist amaçlarını önlemek için uluslararası arenada kendi kendine yeten bir Çin; sorumluluk sahibi, etkili ve güçlü bir hükümet yaratma çabasında olmuştur. Mao, Batılı de- GÜRSOY 11 KAYNAKÇA ESERLER Sun Tzu (1994). The Art of War, Çev. Lionel Giles, Project Gutenberg. Sun Tzu (2009). Sun Tzu’s Art of War, Pax Librorum Publishing. Coker, C (2002). Waging War Without Warriors: The Changing Culture of Military Conlict, London: Lynne Rienner Publishers. Confucious (2006). The Analects, Filiquarian Publishing, LLC. Çimen, A. (2007). Tarihi Değiştiren Askerler, Timaş yayınları. Ames, R.T. (2010). Sun-Tzu: The Art of Warfare, Random House LLC. Creel, H. G. (1953). Chinese Thought From Confucius To Mao Tse-Tung, University Of Chicago Press, London. Balasevicius, T. (2009). “Mao Zedong and People’s War”, Derl. Emily Spencer, The Diicult War, Ottowa: The Dundurn Group and Canadian Defence Academy Press. Boorman, H.L. (1966). “Mao Tse-tung as Historian”, The China Quarterly, No. 28, ss. 82-105. Boylan, E.S. (1982). “The Chinese Cultural Style of Warfare,” Comparative Strategy 3, no. 4: 345. Bueno de Mesquita, B. (2002). “Domestic Politics and International Relations”, International Studies Quarterly, Vol. 46, No. 1, ss. 1-9. Chan, W.-T. (1973). A source book in Chinese philosophy, Princeton: Princeton University Press. Cheng, Ch.-Y. (2007). “Justice and peace in Kant and Confucius”, Journal of Chinese Philosophy, C. 34/3, 345– 357. Ching, J. (2004). “Confucianism and weapons of mass destruction” Derl. S. H. Hashimi & S. P. Lee, Ethics and weapons of mass destruction: Religious and secular perspectives. Cambridge: Cambridge University Press, ss. 246–269 SUN TZU Coker, C. (2003). “What would Sun Tzu say about the war on terrorism?”, The RUSI Journal, C. 148/I, ss.16-20. DİĞER ESERLER Ames, R. ve Hall, D.L. (1987). Thinking Through Confucius, Suny Press. 28 the Inner Teachings of Chuang-Tzu, HarperSanFrancisco. Creel, H.G. (1956). “What is Taoism?”, Jounal of the American Oriental Society, C. 76/3, ss.139-152. Geeraerts, G. ve Men Jing (1999). “Comprehensive Security and the European Security Space: Sun Tzu meets Kant”, C. 5/1, Pole Paper Series. Griith, S.B. (1971). Sun Tzu: The Art Of War, Oxford: Oxford University Press. Griith, S.B. (1989). Mao Tse-tung on Guerilla Warfare, US Marine Corps. Handel, M. (2004). Savaşın Ustaları, Doruk Yayınları, İstanbul. Hoyt, T. “Sun Tzu and The Art of War”, Diplomacy World, No. 76. http://www. diplomacy-archive.com/resources/ strategy/articles/sun_tzu_ and_the_art_of_war.htm (eriş. 20.07.2014). Huang, S. (1999). Essentials of Neo-Confucianism: Eight Major Philosophers of the Song and Ming Periods, Greenwood Publishing Group. Ivanhoe, P.J. (2009). Readings from the Lu-Wang School of Neo-Confucianism, Hackett Publishing. Katzenbach, E.L. & Hanrahan, G. (1955).”The Revolutionary Strategy of Mao TseTung”, Political Science Quarterly, C.70, No. 3, ss. 321-340. Clearly, T. (1994). Japon Savaş Sanatı, (Çev. Şen Süer Kaya), İstanbul, Anahtar Yayınları. Lai, D. (2004). Learning from the Stones: A Go Approach to Mastering China’s Strategic Concept, Shi Strategic Studies Institute. Clearly, T. (1993). The Essential Tao:An Initiation into the Heart of Taoism Through the Authentic Tao Te Ching and Le Gloannec, A.-M. (2001). “Is There Strategic Thinking in The Post-Cold War Era?”, Derl. M.C. Smouts, The New International Relations: Theory and Practice, C. Hurst & Co. Publishers, ss.199-212. Rainey, L.D. (2010). Confucius and Confucianism: The Essentials, Wiley-Blackwell. Liang, Z. ve Ji, L. (1993). Savaş Sanatında Ustalaşmak, (Çev. Sibel Özbudun). İstanbul, Anahtar Kitaplar. Rothstein, H. ve Whaley, B. (2013). The Art and Science of Military Deception, Artech House. Mao, Z.(1954). Selected Works of Mao Tsetung, London: Lawrence & Wishart. Sawyer, R.D. (2010). Kadim Çin’in Askeri Klasikleri (2 cilt), İstanbul, Kırmızı Kedi Yay. Mao, Z. (1968). The wisdom of the Mao Tse Tung, New York: Philosophical Library Mao, Z. (1992). Mao’s Road to Power: The pre-Marxist period, 1912-1920, John King Fairbank Center For East Asian Reserch. McNeilly, M. (2003). Sun Tzu and the Art of Modern Warfare, Oxford University Press, 2003. Niou, E.M.S. Ve Ordeshook P.C. (1994). “A Game-Theoretic Interpretation of Sun Tzu’s The Art of War”, Journal of Peace Research, C. 31, No. 2, ss. 161-174. Nitobe, I. (2004). Bushido: Samurai Ethics and the Soul of Japan, Courier Dover Publications. Perez, L. G. (2013). Japan at War: An Encyclopedia, ABC-CLIO. Roennfeldt, C.F. (2011). “Productive War: A Re-Conceptualisation of War”, Journal of Strategic Studies, C. 34/1, ss. 39-62. Sawyer, R.D. (2004). The Essence of War: Leadership and Strategy from the Chinese Military Classics, Basic Books. Sawyer, R.D. (1998). One Hundred Unorthodox Strategies: Battle and Tactics of Chinese Warfare, Westview Press. Shigeki, K. (2002). Confucius: His Life and Thougt, Courier Dover Publications. Singh, P.K. (2013). “Re-reading Mao’s Military Thinking”, Strategic Analysis, 37/5, ss. 558-580. Spear, J. (2008). “Counterinsurgency” in Williams, P. D. (ed.). Security Studies: An Introduction (Abingdon, OX: Routledge). Sun Bin, Yitik Savaş Sanatı, (Çev. Sibel Özbudun), Anahtar Yayınları, 2009. Yu, K. (2010). “Confucian Views on War as Seen in the Gongyang Commentary on the Spring and Autumn Annals”, Dao, Springer Science+Business Media B.V., C. 9/1, ss. 97-111. GÜRSOY 29 EK OLARAK… JAPONLARDA SAVAŞ SANATI Görsel 1.6: Japon Savaş Sanatı (Minyatür) 30 SUN TZU Tarım toplumu geleneğinden gelmeyen Japonlarda savaşçı klanlara dayanan feodal sistem, samuray sınıfının güçlenmesini ve yönetime ortak olmasını sağlamıştır. M.Ö. 660’larda savaşçı klanları birleştirerek kendini imparator ilan eden ve mitolojik karakter olarak da sunulan Jimmu Tenno ile başlayan Japon devlet kültüründe askeri komutanlık / diktatörlük (şogunluk - shogun) düzeninin temellerini atılması ve samuraylık geleneğinin başlaması, 8.-10. yüzyıllar arası dönemde söz konusu olmuştur. Saha/çadır komutanlığı anlamına gelen bakufu yönetimiyle şogunlar belirli bir askeri özerkliğe de sahip iken imparatorlar da şogunluk yetkisini taşımaktaydı. 12. yüzyıldan itibaren toprak sahiplerinin (daimyo) silahlı korumaları olarak görev alan samuraylar ( Japonca saburai – soyluya hizmet eden), bu dönemde Minamoto Yoşitsune’nin 1192 yılında Kamakura diktatörlüğünü kurmasıyla askeri bir aristokrat sınıfı halini almaya başlamıştır. Bu aşamadan sonra yönetici hanedanlar ile şogunlar iç içe geçmiş durumdadır; bir çeşit askeri oligarşik düzen söz konusu idi ve Çin’den ülkeye gelmiş olan Zen Budizmi samuray sınıfı içinde önemli bir inanç olarak kabul görmeye başlamıştı. Kılıç ustalığına dayanan nefsi terbiye kültürüyle beraber savaşma (dövüş) sanatı Zen düşüncesiyle şekillenmeye başlamış ve usta-çırak ilişkisiyle nesilden nesle aktarılmıştır. Tokugava hanedanının iktidarı ele geçirmesiyle beraber Zen inancının daha tasavvufi nitelikteki açılarını gölgeleyen ve onun yerini almaya başlayan Konfüsyusçuluk gerek devlet gerekse ordu içerisinde sadakat ve itaat anlayışlarını devreye sokunca buşido (bushido) kültürü daha kolektivist bir yapı almaya başladı. TUKIDIDES 2. BÖLÜM HASAN DENİZ PEKŞEN MURAT GÜNEYLİOĞLU “Tarih boyunca güçlülerin kendilerinden güçsüz olanları yönetmeleri söz konusu olmuştur. […] Böyle bir durum insan doğasına uygundur.” Görsel 2.1: Tukidides YAZARIN HAYATINA BAKIŞ M.Ö. 460-395 yılları arasında yaşamış, Atinalı strategos ve tarih yazarı olan Tukidides, uluslararası ilişkiler disiplini açısından savaşa dair çalışmaların babası, bilimsel ve nesnel tarihyazımının öncüsü sayılır. Trakya’da madenleri olan zengin bir aileden gelen babası Olorus’un, döneminin önemli komutanlarından ve devlet adamlarından Atinalı Kimon’un baş rakiplerinden biri olduğu düşünülmektedir (Tunçay, 2012: 31). M.Ö. 431 yılında savaş çıktığı sırada genç yaşta görev alan ve M.Ö. 424 yılında strategos’luğa yükselen Tukidides’e küçük bir ilo ile Atina için stratejik önemi olan Amphipolis kolonisini koruma görevi verilmiş, ancak Spartalı Brasidas’a karşı aldığı yenilgi sonrasında gönüllü sürgüne gönderilmiştir (Tunçay, 2012: 31). Bu yirmi yıllık sürgün döneminde, Peloponez savaşlarının son yedi yılı hariç olmak üzere bu savaşlara dair anılarını ve görüşlerini tamamı sekiz kitaptan oluşan Peloponez Savaşları başlıklı eserinde aktarmış ve Atina’ya geri döndükten dört yıl sonra ölmüştür. Bu nedenle bu eser tam olarak bitirilememiştir. Bu bitmeyen eser başka bir antik Yunanlı tarihçi Ksenofon’un Hellenika isimli kitabıyla tamamlanmaya çalışılmıştır. Tukidides’in bu eseri, gerek nesnelliği ve efsanelerden arınmış bir yazım tekniği, gerekse de incelediği alanların siyasi arka planını da içeren derinliğiyle döneminin tarih anlatım yöntem35 lerinin çok daha ötesine geçmiş; günümüzde dahi tarih ve uluslararası ilişkiler gibi disiplininin başyapıtlarından biri haline gelmiştir. Diğer bir deyişle, Tukidides’in bu belgesel anlatım tekniği, yalnızca Antik dönem tarihyazımı geleneklerinden sapmakla kalmamış, aynı zamanda neden-sonuç ilişkisini dünyevi (maddi) dinamiklere bağlayarak modern bilimin oluşumuna kendi döneminden ışık tutmuştur. Kendisi de bu farklı yaklaşımının farkındadır ve söz konusu metodolojik farklılığını çalışmasında vurgulamaktadır. ANTİK YUNAN’DA STRATEGOS KAVRAMI VE ÖNEMİ Yunan şehir devletleri, kabile dönemlerinden kalan ilişki biçimlerini aşarak kurumsal yapıya ulaşmaları sonrasında, güvenlik ve savaşlarda başarı sağlamak için yerleşik askeri kurumlar oluşturdular. Ordu üzerinden örgütlenen bu yapı zamanla kabilelerce seçilen 10 komutan tarafından yönetilmeye başlandı. Strategos olarak adlandırılan bu kişiler sadece orduya komutanlık etmekle kalmıyorlar, aynı zamanda güvenlikten sorumlu valilik görevlerini de üstlenmekteydiler. Önce Pers, sonra Peloponez Savaşları ile strategosların önemi oldukça arttı. Ayrıca farklı şehir devletlerin bir araya gelmeleriyle bir genel komutanlık kurumu ortaya çıktı: Strategos autokrator (Başkomutanlık). Zamanla strategos autokrator halk tarafından seçilmeye başlandı ve güvenlik endişeleri ile siyasal yaşamda etkin konuma geldiler. Nitekim Perikles’in başını çektiği birçok devlet adamı strategos autokrator makamından iktidara yükselmiştir (Ağaoğulları, 2006: 41-43). ANTİK YUNAN’DA TARİH YAZIMI VE HERODOT-TUKİDİDES KARŞILAŞTIRMASI Antik Yunan’da tarihyazımı, şehir devlet yurttaşlarına vatandaşlık bilincini aşılamak amacıyla kullanılan geleneksel aktarım araçlardan biriydi; zira tarih anlatımı ile vatandaşların toplumsal olay ve olguları neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde sorgulamaları sağlanıyordu. Nitekim Batı uygarlığı çerçevesinde bakıldığında tarih yazımı geleneklerinin kökeni Antik Yunan uygarlığında bulunur. Geçmişten duyduğu hikâyeler, yaptığı geziler, kendi öznel (şahsi) değerlendirmeler ve abartılardan yola çıkarak tarihi 36 TUKIDIDES kurgulama arayışındaki (Çiçero’ya göre Tarihin Babası, kimilerine göre ise Yalanların Babası olarak adlandırılan) Herodot’un tarih yazım anlayışı karşısında, Tukidides daha deneysel yöntemlerle Antik Yunan’daki tarih geleneğinden önemli noktalarda ayrışarak onu bir adım ileri götürmüştür. Bu bağlamda tarihsel monograiyi oluşturması (tek bir konuya odaklanarak açıklamalar yapmak), kronolojiye önem vererek olayları neden-sonuç ilişkisine oturtması ve doğa-dışı güçlerin etkilerini kayda almaması Tukidides’in önemli yenilikleri arasındadır. Öte yandan savaşa katılanların savaştan önce ve savaş sırasında söyledikleri sözlerin doğru bir şekilde aktarılması zordur. Bu durum hem kendi dinlediklerim hem de başkalarından öğrendiklerim için de geçerli. Bu nedenle ben de, bu konuşmaları yapan insanların en doğru şeyleri söylemeleri gerektiği düşüncesinden hareketle sizlere bu şekilde bir aktarım yapmaktayım. Aynı şekilde savaşla ilgili konularda da sadece kendi gördüklerimi ya da başkalarından duyduklarımı aktarmakla yetinmeyeceğim. Aynı zamanda bu bilgilerin en doğru olanlarını belirteceğim. Ancak böyle bir araştırmayı yapmak kolay değil. Çünkü herkes olayları kendi bakış açışına göre aktarmaktadır. Bu olaylarda mucizelere rastlamayacaksınız. Belki de bu durum pek hoşunuza gitmeyecek. Fakat sadece geçmişte olup bitenleri öğrenmek isteyenler için bu kaynak yeterli olacaktır. Çalışmam, okumalarında sadece bir an için keyif almak isteyenler için değil, gerçekleri öğrenmek isteyenler için yazılmıştır (Tukidides, 2010: 16). Tukidides’in etkilediği bir diğer alan da savaş çalışmaları olmuştur; Peloponez Savaşları sırasında görülen emperyal düzlemde savaş, yıpratma savaşı gibi olgular, güç politikalarını ve farklı stratejileri de içerecek bir şekilde incelenmiştir. Bu bağlamda, Tukidides’in savaş kuramlarına kavramsal katkılarını bu çalışma çerçevesinde ele alacağız. ANTİK YUNAN’DA SAVAŞ KÜLTÜRÜ Antik Çağ’da sanatın, kültürün ve felsefenin merkezi sayılan Atina merkezli Yunan Uygarlığı, aynı zamanda savaşların ve savaşçıların da merkezi olmuştur. Nitekim birçok Antik Yunan sanat ve kültür eserinde savaş temasının yansımalarını görmek mümkündür. Bununla birlikte Antik Yunan’da savaş kavramı, günümüz uluslararası ilişkilerinin bir mikrokozmosu gibi yorumlanabilir; savaşın arka planında güç ve siyaset vardır. Ayrıca Yunanlıların barbarlara (yabancı güçler ya da düşmanlar) karşı giriştikleri mücadelelerde kimlik unsuru (ulus olma bilinci) da önemli yer tutar. Antik Yunan kültüründe savaş konusunda belirtilmesi gereken en önemli husus özgürlük idealidir. Barbarlara karşı tüm polislerin itifak yapmasında da, tek bir şehir devletinin güçlenmesine karşı bir güç dengesi oluşturulmasında da aynı kaygı yer almaktadır: Özgürlüğü koruma endişesi. Bu çerçevede özgürlüğün yitirilmesi ihtimali – yaşam tarzına verilen önem de düşünüldüğünde - yeterli ve meşru bir savaş nedeni olmaktadır. Diğer bir deyişle, özgürlük için savaşmak, şehir devleti kültürünün tam merkezinde yer alır; hata bir kimlik yapıcısı olarak da işlev görür (Wees, 2006: 66-72). Bununla birlikte Antik Yunan kültüründe savaş olgusu genellikle olumsuz bir şekilde ele alınmaktadır. Bu konudaki en eski Grek destanı olan Homeros’un İlyada isimli eserinde, savaşa, iğrenç, zalim, gaddar, yıkıcı, korkunç, haşin, üzücü gibi sıfatlarla yaklaşılırken, aynı zamanda savaşın şan ve onur veren bir olgu olduğu da vurgulanmaktadır (Wees, 2006: 75). Herodot’un Historia başlıklı eserinde şan ve onur kavramları öne çıkarken, Ksenofon’un Anabasis isimli eserinde savaştaki liderlik olgusu öncelikli olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmalar, Antik Yunan’da savaş PEKŞEN - GÜNEYLIOĞLU 37 temelli bir kurumsal kültürün varlığını bize gösterirken, Büyük İskender gibi askeri komutanların stratejik düşünme şekillerini iyi anlamamıza da yardımcı olmaktadır. Tukidides’in Peloponez Savaşları adlı eseri, bu kültürel arka plan çerçevesinde düşünüldüğünde daha anlamlı olmaktadır. ANTİK YUNAN’DA SAVAŞA DAİR TEMEL ESERLER HOMEROS (M.Ö. 8. YY) VE İLYADA Eski Yunan halklarından olan Akhaların (Mikenler), bugünkü Truva’ya (Ilion-Troya) yapmış oldukları seferi anlatan İlyada destanı (M.Ö.1260-1240), Eski Yunanlıların kahramanlık çağı adını verdikleri dönemin sözlü bir anlatımıdır. En eski destanlardan biri olmasının yanı sıra, onu anlamlı kılan bir diğer özellik ise savaşı temel alan en eski edebi yapıt olmasıdır. On yılı aşkın süren Truva savaşının sadece birkaç haftasını anlatan bu eser, Truvalılarla Akhalar arasındaki savaştan bahsederken, onların savaş kahramanlarından, tanrılarından, siyasal kişiliklerinden söz etmekte ve onların savaştaki tutumlarına yer vermektedir. Akhalar, Akhilleus’un kahramanlığı ve Odysseus’un kurnazlığıyla Truvalıları yenerken, Miken uygarlığı Karadeniz ve Marmara Denizi civarlarında koloniler oluşturup deniz ticaretini yaygınlaştırmış ve Batı Anadolu’da gelişip serpilmiştir (Erhat, 2007). HERODOT VE HİSTORİA: ANTİK YUNAN’DA SAVAŞLAR TARİHİ Halikarnaslı Herodot’un (M.Ö. 484-425) Historia adlı eseri (M.Ö.450-420), Antik Yunan uygarlığında savaşlardan bahseden bir diğer eserdir. Aynı zamanda tarihin babası olarak bilinen Herodot, yaşadığı döneminin tüm halkları hakkında bilgiler sunmuştur. Herodot, Persler ve Yunanlılar arasında M.Ö. VI.-V. yüzyıllarda geçen bir dizi savaştan bahsetmektedir. İlk olarak İyon şehir devletlerinin Perslere karşı isyan etmesiyle başlayan bu savaşlar, bir süre sonra Perslerin Yunanistan’ı istila etmesiyle devam eder. Marathon ovasında Atinalılarla karşılaşan Persler, bir dönem Pers ordusunda subay olarak görev yapan Miltiades komutasındaki Atinalılar karşısında ağır bir yenilgiye uğrar. Bu savaşta hoplit adı verilen zırhlı, ağır piyadelerin ilk defa falanks isimli bir savaş düzeniyle çatışmaları, Atinalıların kendilerinden sayıca fazla olan Persleri yenilgiye uğratmalarında etkili olmuştur. Yunanistan’a yapılan bu ilk Pers seferinden on yıl sonra ikincisi başlamıştır; M.Ö. 480’de Thermopylae’de bu kez Spartalılarla karşılaşan Persler, Antik Çağ tarihinin en büyük savunma savaşlarından biri olarak kabul edilen bu muharebede kalabalık ordularına karşın güçlükle galip ayrılmışlardır. Fakat bu bozgundan kısa bir süre sonra, Yunanlılar Salamis Deniz Savaşında Persleri yenilgiye uğratarak ülkeleri üzerindeki Pers tehdidinden kurtulmuşlardır. Bundan sonra Yunan-Pers savaşlarının seyri değişecektir. Perslerle olan savaşlar, Yunan şehir devletlerini Atina’nın liderliğinde bir birlik oluşturmaya yöneltmiştir. Delos Deniz Birliği olarak adlandırılan bu ittifak, bir süre sonra Atina’nın kendi mütteikleri üzerinde kurduğu baskıyla beraber, başta Sparta olmak üzere tepki çekmeye başlamıştır. KSENOFON VE ANABASİS: ON BİNLERİN DÖNÜŞÜ Eski Yunan’da savaş konulu bir diğer önemli eser de Ksenophon’un (M.Ö.430-354) Anabasis adlı yapıtıdır (M.Ö.401). On binlerin dönüşü olarak da adlandırılan bu çalışma, Pers tahtında hak iddia eden Kyros’un Likya’dan yola çıkarak Yunan askerleriyle birlikte Pers ülkesine doğru geçişini anlatır. Babil yakınlarında yapılan savaşta Kyros ve komutanlarının ölmeleri üzerine 38 TUKIDIDES başıboş kalan Yunanlı askerlerinin (savaş muhabirliğinden komutanlığa geçen) Ksenophon liderliğinde Yunanistan’a geri dönüşü bu eserde ele alınmaktadır. Aynı zamanda liderlik üzerine yoğunlaşan bu eser, Makedonyalı Büyük İskender’in doğu seferi için de önemli bir rehber olacaktır. KAYNAKÇA ESERLER Tukidides (2010). Peloponnessos Savaşları, (Çev. F. Akdemir), İstanbul, Belge Yayınları. Thucydides (2009). The Peloponessian War, New York, Oxford University Press. DİĞER ÇALIŞMALAR Ağaoğulları, M.A. (2006). Kent Devletinden İmparatorluğa, Cilt 1, İstanbul, İmge Yay. Aristoteles (2000). Politika, İstanbul, Remzi Kitabevi. Anderson, J. (1970). Military Theory and Practice in the Age of Xenophon, Berkeley: University of California Press. Bagnall, N. (2006). The Peloponnesian War: Athens, Sparta, And The Struggle For Greece, New York, Thomas Dunne Books. Carr, E.H. (2010). Yirmi Yıl Krizi, İstanbul, Bilgi Üniversitesi Yayınları. Cawkwell, G. (1997). Thucydides and the Peloponnesian War, New York, Routledge. Connor, W. R. (1984). Thucydides, Princeton, Princeton University Press. Crane, G. (1998). Thucydides and the Ancient Simplicity: the Limits of Political Realism. Berkeley, University of California Press. Dedeoğlu, B. (2003). Uluslararası Güvenlik ve Strateji, İstanbul, Derin Yayınları. Erhat, A. (2007). Mitoloji Sözlüğü, İstanbul, Remzi Kitabevi. Hammond, N. G. L. (1967). A History of Greece to 322 B.C., New York, Oxford University Press. Hanson, V.D. (2005). A War Like No Other: How the Athenians and Spartans Fought the Peloponnesian War, New York, Random House. Hart, L. (2003). Strateji - Dolaylı Tutum, İstanbul, Doruk Yayınları. Hartman, A. ve Heuser B. (2006). Avrupa’da Savaş ve Barış, İstanbul, Etkileşim Yayınları. 52 TUKIDIDES Herodotos (2009). Tarih, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları. Herodotos (1991). Herodot Tarihi, (Çev. Müntekim ÖKMEN), Ankara, Remzi Kitabevi. Hornblower, S. (1987). Thucydides, London, Duckworth Publishing. Homeros (2012). İlyada, İstanbul, Can Yayınları. Kabaağaçlı, C.Ş. (2008). Anadolu’nun Sesi, Ankara, Bilgi Yayınevi. Kabaağaçlı, C.Ş. (2008). Anadolu Efsaneleri, Ankara, Bilgi Yayınevi. Kagan, D. (2003). The Peloponnesian War, New York, Viking Publishing. Kagan, D. (1989). The Outbreak of the Peloponnesian War, New York, Cornell University Press. Kallet, L. (2001). Money and the Corrosion of Power in Thucydides: The Sicilian Expedition and its Aftermath, Berkeley, University of California Press. Krentz, P. (1982). The Thirty at Athens, New York, Cornell University Press. Ksenophon. (2011). Anabasis - Onbinlerin Dönüşü, İstanbul, Kabalcı Yayınları. Lazenby, J.F. (2004). The Peloponnesian War: A Military Study, New York, Routledge. Lendering, J. (2010). Büyük İskender, İstanbul, Kitap Yayınevi. Manfredi, V.M. (2009). Büyük İskender, Makedonya’dan Anadolu’ya, İstanbul, Can Yayınları. Martin, T.R. (2012). Eski Yunan, Tarihöncesinden Helenistik Çağ’a, İstanbul, Say Yayınları. Morgenthau, H. (1970). Uluslararası Politika, İstanbul, Siyasi İlimler Türk Derneği Yayınları. Orwin, C. (1994). The Humanity of Thucydides, Princeton, Princeton University Press. Platon (2006). Devlet, İstanbul, İş Bankası Yayınları. Powell, A. (1988). Athens and Sparta: Constructing Greek Political and Social History from 478 B.C., London, Routledge. Price, J. (2004). Thucydides and Internal War, Cambridge, Cambridge University Press. Roberts, J.M. (2009). Avrupa Tarihi, İstanbul, İnkılap Yayınevi. Romilly, J. (1963). Thucydides and Athenian Imperialism, Oxford, Basil Blackwell. Rood, T. (1998). Thucydides: Narrative and Explanation, Oxford, Oxford University Press. Strassler, R.B. (1996). The Landmark Thucydides: A Comprehensive Guide to the Peloponnesian War, New York, Free Press. Tekin, O. (2008). Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İstanbul, İletişim Yayınları. Tritle, L. (2004). The Peloponnesian War, Connecticut, Greenwood Press. Strassler, R.B. (1996). The Landmark Thucydides: A Comprehensive Guide to the Peloponnesian War, New York,: The Free Press. Waltz, K. (1979). Theory of International Politics, New York, McGraw-Hill Publishing. MAKALELER Bagby, J. (1994). “The Use and Abuse of Thucydides in International Relations”, International Organization, Cilt 48 Sayı 1, ss 131-153. Bosworth, B. (1992). “Athens’ First Intervention to Sicily: Thucydides and the Sicilian Tradition”, The Classical Quarterly, Cilt 42 Sayı 1, ss 46-55. Bruell,C. (1974). “Thucydides’ View of Athenian Imperialism”, The American Political Science Review, Cilt 68 Sayı 1, ss. 11-17. Hayward R. & Alker, Jr. (1988). “The Dialectical Logic of Thucydides’ Melian Dialogue”, The American Political Science Review, Cilt 82 Sayı 3, ss 805-820. Jansson, P. (1997). “Identity-deining Practices in Thucydides’ History of the Peloponnesian War,” European Journal of International Relations, Cilt 3 Sayı 2, ss 147-165. Knight, D. (1970). “Thucydides and the War Strategy of Perikles”, Mnemosyne, Cilt 23 Sayı 2, ss 150-161. Kokaz, N. (2001). “Moderating Power: A Thuycdidean Perspective”, Review of International Studies, Cilt 27 Sayı 1, ss 27-49. Mackie, C.J. (1996). “Homer and Thucydides: Corcyra and Sicily”, The Classical Quarterly, Cilt 46 Sayı 1, ss 103-113. Meiggs, R. (1949). “A Note On Athenian Imperialism”, The Classical Review, Cilt 63 Sayı 1, ss. 9-12. Monten, J. (2006). “Thucydides and Modern Realism”, International Studies Quarterly, Cilt 50 Sayı 1, ss 3-25. Rhodes P. J. (1987). “Thucydides on the Causes of the Peloponnesian War,” Hermes, Sayı 115, ss 154-165. Modelski, G. (1978). “The Long Cycle of Global Politics and Nation State”, Comperative Studies in History and Society, Cilt 20 Sayı 2, ss 214-235. Clark, M. (1993). “Realism Ancient and Modern: Thucydides and International Relations”, Political Science and Politics, Cilt 26 Sayı 3, ss 491-494. Wallace, W.P. (1964). “Thucydides”, Phoenix, Cilt 18 Sayı 4, ss 251-261. Forde, S. (1986). “Thucydides on the Causes of Athenian Imperialism”, The American Political Science Review, Cilt 80 Sayı 2, ss. 433-448. Walker, R.B.J. (1987). “Realism, Change and International Political Theory”, International Studies Quarterly, Cilt 31 Sayı 1, ss 65-86. Forde, S. (1992). “Varieties of Realism: Thucydides and Machiavelli”, The Journal of Politics, Cilt 54 Sayı 2, ss. 372-393. Wees, H.V. (2006). “Bizans’ın Savaş ve Barış Kavramı”, Derl. A. Hartman ve B. Heuser, Avrupa’da Savaş ve Barış, İstanbul, Etkileşim Yayınları. French, A. (1980). “Thucydides and Power Syndrome”, Greece&Rome, Cilt 27 Sayı 1, ss 22-30. Garst, D. (1989). “Thucydides and Neorealism”, International Studies Quarterly, Cilt 33 Sayı 1, ss 3-27. Welch, D. (2003). “Why International Relations Theorists Should Stop Reading Thucydides”, Review of International Studies, Cilt 29 Sayı 3, ss 301-319. PEKŞEN - GÜNEYLIOĞLU 53 AQUINOLU THOMAS 3. BÖLÜM CEM KARADELİ “Savaşlar, düşkünleri ve toplum düzenini düşmanların açacağı yaralardan korudukları durumda meşrudurlar.” HAYATI VE DÜŞÜNCESİNİN ZEMİNLERİ Görsel 3.1: Aquinolu Thomas homas Aquinas, Tommaso d’Aquino ya da Türkçede tanıdığımız adı ile Aquinolu homas, bir Hıristiyan Azizi, düşünce insanı ve felsefecisidir. 1225-1274 yılları arasında yaşamış olan Aquinolu homas, Ortaçağ’ın en önemli Hıristiyan teolog-felsefecisi olarak kabul edilir. Aquinolu homas, günümüz İtalya’sında Napoli Krallığı’na bağlı Rosaccera bölgesinde, soylu bir ailenin mensubu olarak doğmuştur. Ailesinin Aquino’da toprakları vardı. Beş yaşındayken Monte Cassino Manastırı’na gönderilmiştir. 1239’da homas’ın eğitimi, Kutsal Roma Germen İmparatoru II. Frederick’in toprakları olan Napoli Krallığı ile Papalık Devleti’nin sınırındaki bu manastırın Papa ve İmparator arasındaki savaş yüzünden işgal edilmesiyle sekteye uğramıştır. Aquinolu homas, ergenlik döneminde Napoli Üniversitesi’nde öğrenim görerek 1244’te ailesinin tepkisine rağmen 19 yaşında Dominiken mezhebinin Vaizler Sınıfı’na katılmış, bundan sonra da hayatını hem vaazlar vermeye hem de araştırma yapmaya adamıştır. Ailesinin tepkisinin nedeni din adamlığını seçmesi değil, o dönemin daha gözde, daha toplumda revaçta olan Benediktin mezhebi yerine Dominikan mezhebini seçmesidir. 31 yaşındayken, Paris Üniversitesi’nden öğretme yetkisi almış, bundan dört yıl sonra görevini bırakarak İtalya’da zaman geçirmiştir. Papalık Orvieto’ya taşınınca o da buraya yerleşmiş ve Orvieto’nun yanı sıra Roma ve Napoli’de ders vermeye başlamıştır. Nitekim Aristo’nun Latinceye en önemli çevirmenlerinden Moerbekeli William ile Orvieto’da tanışmış ve bu sayede Aristo’nun eserlerine en iyi yoldan ulaş55 ma olanağına kavuşmuştur (Kenny, 2005: 63). Aquinolu homas’ın bu dönemde tanıştığı en önemli kişilerden biri de Aziz Büyük Albert’tir. Albert hayatını Aristo’nun eserlerinin, Müslüman tercümanların metinlerindeki aktarım ile Hippolu Aziz Augustinus gibi Kilise Öğreticileri’nin ortaya koydukları felsefe temeli bağdaştıracak, düzgün bir açıklamasını yapmaya adamıştı. Bu amacına ancak en önemli öğrencisi Aquinolu homas aracılığıyla ulaşacaktı, çünkü Aziz homas Albert’in istediği uyumu eserlerinde sağlayabilmişti (Martin, 1996, 42). Tüm bu öğrenim ve öğretim süreci içerisinde Aquinolu homas son derece detaylı ve güçlü bir entelektüel sistem oluşturmaya kendini adadı. Bu sayede Aquinolu homas’ın oluşturduğu entelektüel sistem, Katolik Kilisesi bünyesinde başka hiç kimse tarafından dengi oluşturulamayacak bir sistem olarak ortaya çıktı. Oluşturduğu sistem, ölümünün ardından Oxford ve Paris’teki birtakım kilise önderleri tarafından kınanmış olsa da, 1323 yılında, ölümünün üzerinden daha 50 yıl bile geçmeden, adı azizlik mertebesine yükseltildi. Bu durumun en önemli sebeplerinden biri homas’ın Katolik inancına yaptığı eşsiz katkıdır. Eserleri, 50 yaşını bitirmeden ölmesine karşın, 8 milyon kelimeden HIRİSTİYANLIĞIN MERKEZİ OLARAK PAPALIK DEVLETİ Papalık ve onun yerleşkesi olan Vatikan Devleti günümüzde daha çok Katolik inancının kutsal merkezi ve dolayısıyla din bürokrasisinin işlediği mecra olarak savaş ile ilintisi olmayan bir örgütlenme olarak görülmekteyken, tarihsel gelişime baktığımızda bu algının aslında bir hayli hatalı olduğunu ve Papalık Devleti’nin II. Dünya Savaşı’nın bitimine kadar son derece aktif olarak uluslararası siyasetin içinde yer aldığını ve savaşları yönlendirdiğini, desteklediğini, hatta çıkarttığını görebiliriz. Papalık Devletleri (Papal states), Katolik Kilisesi’nin hakimiyetinde olan, zaman içinde genişleyip daralan ve 1870 yılında da tamamen Birleşik İtalya Krallığı’na devredilen topraklardır. Bu topraklarda Papa hükümdar olarak yer almakta, kimsenin boyunduruğunda olmadan, siyasi bir hürriyet içinde ruhani işleriyle uğraşabilmekte ve Hıristiyanlığa liderlik edebilmekteydi. Batı Roma İmparatorluğu çöktükten sonra zaman içinde Papalık (Kilise) kurumu büyük bir muhafazakâr ve yaratıcı güce dönüştü. Papa Aziz Büyük Gregorius (590-604), üretken bir biçimde diplomatik yazışmalara girişerek Batı Avrupa’nın önemli bir liderine dönüşmüştür. Nitekim Papalığın geniş anlamda Batı Hıristiyanlığının merkezi haline gelerek ruhani ve siyasal bir rol oynaması sayesinde Lombardiya Krallığı Papalığı tehdit edince önce Frank Kralı III. (Kısa) Pépin, 56 AQUINOLU THOMAS ardından da oğlu Büyük Karl (Charlemagne, Karolus Magnus veya Şarlman) ordularını göndererek Papalık devleti denilen toprakları hem Papalık adına ele geçirmiş hem de bu toprakları Papalığa bağışlamışlardır (O’Reilly, 1894; 217-218). Frank Kralı Pépin’in dönemin papası II. Stephanus’a yönetmesi için yirmi İtalyan kentini verdiğinde Papalık devleti resmen 754 yılında kurulmuştur (Woods, 1921; 44-45). NICCOLÒ MACHIAVELLI 4. BÖLÜM ASLIHAN TURAN Samnit ordusu generali Claudius Pontius demiş ki: “Bir savaş, zorunlu olanlar için adildir; silahlar, silahlardan başka ümidi olmayanlar için kutsaldır.” “Iustum est bellum quibus necessarium, est pia arma quibus nisi in armis spes est.” Görsel 4.1: Machiavelli HAYATI VE SİYASAL KARİYERİ 1469-1527 yılları arasında yaşamış ünlü Floransalı düşünür ve strateji uzmanı Niccolò Machiavelli, siyaset ve ahlâkı birbirinden ayırarak olması gerekenin yerine var olana öncelik vermeyi mantık olarak ön plana çıkarmış ve böylelikle uluslararası ilişkiler literatüründe realist paradigmanın temellerini atmış düşünürlerden biri haline gelmiştir. 1498 yılında Floransa’yı yöneten Özgürlük ve Barış Ordusu Onlar Heyeti’nin kadrosunda yer alan Machiavelli, diplomatik bir görev için Fransa’ya gönderildiği sırada bu ülkenin tek bir kral tarafından yönetilmesinin etkilerini yakından inceleme fırsatı bulmuştur. Bu dönemde üniter bir yapıya sahip olmayan İtalyan şehir devletleri hem kendi aralarında sürekli çatışmalar yaşamakta, hem de dönem dönem Fransa gibi dış güçlerin işgâline uğramaktaydı. Bu durumdan yakınan Machiavelli, edindiği devlet yönetimi ve diplomatik deneyimler sonucunda yabancı devletlerin etkisinden kurtulabilecek ve ulusal birliğini sağlayabilecek kuvvetli bir İtalya’nın nasıl kurulacağı üzerine düşünceler üretmiştir. Hayatı boyunca hiçbir askeri görev üstlenmemiş olmasına rağmen, tüm siyasal kariyeri boyunca askeri ve savunma konularıyla yakından ilgilenmiş ve Medici ailesinin kontrolündeki Floransa’nın sorunlarına diplomasi ve istihbarat araçlarıyla çözümler aramıştır. 83 MEDİCİ AİLESİ İtalya tarihinde Medici ailesi Floransa’da 13.-17. yüzyıllar arasında Rönesans dönemine damgasını vuran, papalık ve hükümdarlık yapmış olan bir ailedir. Sanata, özellikle de tiyatroya büyük destek veren Mediciler, 16. yüzyıla gelindiğinde, yerel dil olan İtalyancanın Latin- cenin önüne geçmesine hizmet etmiştir. Bankacılık ve ticaretle de uğraşan aile, dört yüzyıl boyunca önce Floransa’da, sonra İtalya genelinde ve nihayetinde tüm Avrupa’da önemli bir siyasal güce kavuşmuştur. Şansölye’nin kendisini Floransa Cumhuriyeti dışişleri sekreterliğine ataması onun eserlerini yazmasına büyük katkı sağlamıştır. 1498’de Pisa Savaşı sırasındaki görevinin ardından Pisa ile Savaş Konusunda Söylevler adlı eseri yazan Machiavelli, savaş stratejileri ile ilgili raporlar tutmuş, milis kuvvetler ve ordunun yapısı gibi konuların tartışıldığı ortamlarda yer alarak düşüncelerini tecrübeleriyle harmanlama fırsatı bulmuştur. Ona göre Antik Çağ’daki askeri yapılanmanın mantığına bakıldığında, Yunan şehir devletleri ve Roma’da, vatandaşlardan oluşan bir ordunun kurulması fikri doğru bir tercihti; dolayısıyla Floransa’da da kırsal bölgelerden gelen vatandaşlardan oluşabilecek milis kuvvetlerine dayanan bir ordu kurulmalıydı. Bu kuvvetlerin kurulmasında bizzat görev alan Machiavelli, gerek kampların ve teçhizatların organizasyonu ve denetiminde bulunarak, gerekse askerleri gözlemleyerek bu alandaki deneyimlerini geliştirmiştir. Ancak 1512’de İspanya ile girişilen savaşta milis kuvvetlerin profesyonel ordular karşısında yeterli olmadığı açığa çıkmıştır. Bunun üzerine Machiavelli Medici ailesine komplo kurmakla suçlanarak mahkûm edilmiş ve işkence görmüştür. X. Leon’un Papa olması ile beraber özgürlüğünü kazanmışsa da artık gözden düşmüştür. Floransa yakınlarında bulunan mütevazı evinde inzivaya çekilerek belirli eserlerini bu dönemde kaleme almıştır. 1526 yılında milis kuvvetler üzerine hazırladığı ve Papa’ya gönderdiği raporlar neticesinde ordunun yenilenmesi kapsamında tekrar diplomatlıkla görevlendirilmiş ve Floransa’nın tarih yazarı olarak atanmıştır. Medicilerin iktidardan düşmesiyle talihi dönmüş, ancak galip gelen taraf olan cumhuriyetçilerin kendisine kuşkuyla bakması nedeniyle görevden alınmıştır. Hayatının son dönemini unutulmuşluk ve sefalet içinde geçirmiştir. Orta Çağ’ın son döneminde, Rönesans ve Hümanizmanın geliştiği bir zaman diliminde yaşamış olan Machiavelli’nin yapıtlarında Hıristiyan teolojisine bağlı kalmaması önemli bir çabadır. Birçok siyaset bilimci tarafından hümanist olarak nitelendirilen Machiavelli metodolojisini tarihsel olayların analizine dayandırarak var olan ile var olması gereken arasındaki tartışmaları bir iktidarın bekası üzerinden yapmaya çalışmıştır. Temel eserleri Luccalı Castruccio Castracani (1520), Orta Elçilikler, Kaprisler, Mektuplar, Savaş Sanatı (1521), La Mandragola (1524), Floransa Tarihi (1525), Titus Livus’un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler (1531), Prens (1532) olarak sıralanabilir. 84 NICCOLÒ MACHIAVELLI CARL VON CLAUSEWITZ 5. BÖLÜM KIVILCIM ROMYA BİLGİN GÜLAYŞE ÜLGEN TÜREDİ “Savaş siyasetin başka araçlarla devamıdır.” CLAUSEWİTZ’İ OKUMAK VE ANLAMAK Görsel 5.1: Clausewitz 1780-1831 yılları arasında yaşamış Prusyalı Carl Philipp Gotlieb von Clausewitz, Avrupa ve dünya tarihinde önemli yeri olan savaşlardaki muharebe tecrübelerinin yanı sıra karargâhlarda edindiği tecrübeyi Savaş Üzerine (Vom Kriege) adlı çalışmasında aktarmıştır. Bu çalışmanın sadece Batı literatüründe değil, dünya literatüründe de önemli bir etkisi olduğu yadsınamaz. Savaş çalışmalarında tarihten felsefeye, stratejiden taktiğe kadar savaşa dair konuların ilk defa bu kadar kapsamlı olarak bir arada ele alınmasının yanı sıra, Clausewitz’in görüşleri üzerinde yaşanan entelektüel tartışmalar derin fikir ayrılıklarını da doğurmuştur. İlk bakışta savaş alanındaki askeri operasyonlar üzerine yazılmış görünmesine karşın, çalışmanın derinliği, savaş ile siyaset ilişkisi, devlet ve insan doğası bağlantısı veya savaşın gerçekliği gibi konulardaki tartışmalarda kendine sürekli yer bulmasına işaret eder. Clausewitz’in bu çalışmasında yazdıkları üzerindeki motivasyonların neler olduğu, ele aldığı argümanların içeriği, anlamları ve etkileri, kullandığı metodolojinin geçerliliği, görüşlerinin diğer düşünürler ve eylem adamları üzerindeki etkileri, askerlik, siyaset, tarih ve eğitime dair görüş105 ANTOINE HENRI DE JOMINI 6. BÖLÜM PELİN MUSABAY BAKİ “Zafer iradededir. İyi bir asker her zaman en kötü ihtimalleri düşünmelidir.” Napolyon Bonapart DÜŞÜNÜRÜN YAŞAMI VE YAŞADIĞI DÖNEMİN ETKİLERİ Görsel 6.1: Jomini 1779-1869 yılları arasında yaşamış olan Baron Antoine Henri de Jomini, önce Fransız, sonra da Rus ordularında görev yapmış İsviçre kökenli bir komutandır. Jomini, Napolyon‘un savaş yönetimi dehasından etkilenmiş ve onun taktik yöntemlerini kitaplarında ele almıştır. Babasının vali olarak görev yaptığı İsviçre‘nin Vaud kantonunda İtalyan kökenli ve Fransa sempatizanı bir ailede doğan Jomini, askerlere ve savaş sanatına ilgisine rağmen ailesinin yönlendirmesiyle önce Paris’te bankacılık sektöründe çalışmış, ancak sonra Fransız Ordusu’nda gayrı-resmi görevler almayı başarmış ve ardından da ordunun ikmal hizmetleri birimine girmiştir. 1798 yılında Fransız Devrimi ordularının dayatmasıyla kabul edilen anayasa çerçevesinde kurulan Helvet Cumhuriyeti‘nde yüzbaşı rütbesiyle Savaş bakanının sekreteri olarak çalışmıştır. 165 MICHAEL I. HANDEL 7. BÖLÜM GÜLAYŞE ÜLGEN TÜREDİ “Savaşın temeli, geliştirilmiş bir kuramdan çok, sezgiye, deneyime, hareketin yöntem ve kurallarının anlaşılmasına dayanmaktadır.” DÜŞÜNÜRÜN KARİYERİ VE ÖNEMLİ YAPITLARI Görsel 7.1: Michael I. Handel Michael Handel, 1942 yılında Britanya’nın idaresi altındaki Filistin’in Hayfa kentinde, Hitler’in işgâl etiği Avusturya’dan kaçan mülteci bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Lisans derecesini 1960’larda Kudüs İbrani Üniversitesi’nden (Hebrew University of Jerusalem) alan strateji yazarı Handel, doktorasını 1974 yılında Harvard Üniversitesi Hükümet Çalışmaları Bölümü’nde (Government Department of Harvard University) tamamlamıştır. Doktora çalışması ilk olarak Weak States in International System adıyla 1981 yılında yayınlanmıştır. Doktorasını tamamladıktan sonra Harvard ve Massachusets Üniversiteleri’nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. ABD’de başlayan akademik kariyerini daha sonra İsrail’de İbrani Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde sürdürmüştür. 1970’lerde Ford Vakfı’nın bursuyla kısa süreli bir araştırma yaptığı Massachusets 191 JOHN KEEGAN 8. BÖLÜM YENER KUTSAL YENİLMEZ “Savaş, politikanın farklı araçlarla devam etirilmesi değildir. Eğer Clausewitz’in ulaştığı sonuç doğru olsaydı, dünyayı anlamak çok kolaylaşırdı.” DÜŞÜNÜRÜN HAYATI VE KARİYERİ Askeri tarihçiliğin önde gelen isimlerinden olan John Keegan, savaş tarihi ve kuramlarıyla ilgili çok sayıda esere imza atmıştır. 1934 yılında Londra’da İrlanda kökenli Katolik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Keegan, çocukluğunda geçirdiği tüberküloz hastalığı nedeniyle hayatının büyük bir kısmını kültürüne ve tarihine adadığı askerlik mesleğini fiilen yapmaktan mahrum kalmıştır. Balliol Koleji’ndeki eğitiminden sonra, Keegan üç yıl Londra’daki Amerikan Büyükelçiliği’nde çalışmış ve 1960 yılında askeri tarih okutmanı olarak Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisine girerek Britanya Ordusu subaylarına eğitim vermeye başlamıştır. Akademide çalıştığı 26 sene boyunca okulun önde gelen akademisyeni olarak askeri tarih alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Sandhurst’ün yanı sıra Princeton Üniversitesi ve Vassar Koleji’nde de akademik faaliyetlerde bulunmuştur. 1986 yılında akademiden ayrılan Keegan, Daily Telegraph gazetesinde savaş yorumcusu ve savaş yayınları Görsel 8.1: Keegan 211 9. BÖLÜM ALİ MURAT ÖZDEMİR ÖZDEN SELCEN SARI “Kapitalistler dünyayı paylaşıyorlarsa, bunu, kendilerinde bulunan hain duygulardan ötürü değil, ulaştıkları yoğunlaşma düzeyi, kâr sağlamak için kendilerini bu yola başvurma zorunda bıraktığından yapıyorlar.” Görsel 9.1: Lenin DÜŞÜNÜRÜN HAYATI VE SİYASAL KARİYERİ Vladimir İllyiç Ulyanov, 22 Nisan 1870’de Çarlık Rusya yönetimi altındaki Simbirsk’de (ölümünden sonra buraya Ulyanovsk adı verilmiştir) doğmuştur. Etnik olarak karışık bir kimliğe sahip olan ve daha çok Çuvaş ve Sibirya kökenli Lenin, rejim karşıtı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasını erken yaşta kaybeden Lenin’in ağabeyi Aleksandr Rus Çarı III. Aleksandr’a yönelik suikaste katıldığı gerekçesiyle 1887’de asılmıştır; kız kardeşi Anna da aynı sebepten sürgüne gönderilmiştir. Ulyanov ailesinin bu şekilde parçalanması Lenin’in ilerideki hayatını çok etkilemiştir. 1887’de Kazan Üniversitesi’nde hukuk eğitimine başlayan Lenin kısa süre sonra Rusya’da devrim sürecini destekleyen bir öğrenci örgütüne 245 II. KISIM GELENEKSELCİLİKTEN DAVRANIŞSALCILIĞA GEÇİŞ TARTIŞMALARI: SİSTEM, DEVLET VE SAVAŞ Kitabımızın ikinci kısmı, özellikle II. Dünya Savaşı ve sonrasındaki Soğuk Savaş dönemlerine damgasını vuran düşünürleri içermektedir. Bunlar aynı zamanda Uluslararası ilişkiler kuramlarında modern düşüncenin babaları olarak sayılabilir. 1940’lardan 1990’ların sonlarına değin realist ve liberal paradigmaları şekillendiren, sistem ve devlet eksenli olarak savaş tanımlamaları getirmeye çalışan hem geçmişten kopmadan hem de nedensellik bağını sorgulayarak yaptıkları araştırmalar ve tartışmalarla uluslararası çatışma yaklaşımlarına katkıda bulunmuşlardır. Savaş kavramının modern dönemdeki en önemli düşünürü Q. Wright’tan uluslararası politika düşüncesinin realist öncülerinden R. Aron’a, realizmin yeni boyutlarını yapısal anlamda tartışan K. Waltz, R. Gilpin ve S. Huntington’den ünlü İngiliz stratejist L. Hart’a, Amerikan stratejik düşüncesinin önemli araştırmacılarından E. Lutwak’tan realizm ile davranışsalcılığı harmanlayarak savaş kuramlarının en çok satan araştırma kitaplarını yayımlayan K.J. Holsti’ye değin geniş bir perspektile uluslararası çatışmacılığı tarihsel ve kantitatif verilerle tartışmaya çalışacağız. B. H. LIDDELL HART 11. BÖLÜM HASAN DENİZ PEKŞEN “Stratejide en karışık yol, çoğu kez hedefe ulaşmada en kısa yoldur. Görsel 11.1: L. Hart DÜŞÜNÜRÜN HAYATI VE KARİYERİ Liddell Hart’ın generallere savaşı öğreten yüzbaşı olarak anılmasını (Danchev, 1999: 30) sağlayan, modern savaş ve stratejiye yönelik teorik ve pratik alandaki saptamalarının olağanüstü başarısı olmuştur. Nitekim Hart’ın teorik alandaki öngörüleri yalnızca Britanyalı generallerce değil, aynı zamanda o dönemde kıtanın diğer bir başat gücü konumundaki III. Reich’ın generalleri tarafından da dikkate alınmış ve Almanya’nın II. Dünya Savaşı’ndaki en büyük kozu olan Yıldırım Savaşı (Blitzkrieg) doktrinini şekillendirecek kadar etkili olmuştur. Pratik alanda ise benzer bir şekilde işgal altındaki Avrupa’ya nasıl bir harekâtın yapılması gerektiğine dair bir yazısındaki saptamaları o kadar başarılıydı ki, Britanya Gizli Servisi MI5 Normandiya Çıkarması’nın gizli bilgilerinin Hart tarafından sızdırıldığını düşünerek kendisini takip altına almıştır. Hart’ın savaş dönemindeki etkisi onun “Yirminci yüzyılın neredeyse ilk yarısınca İngilizce konuşulan dünyanın en önde gelen strateji ve askeri konular yazarı” olarak adlan317 KENNETH N. WALTZ 13. BÖLÜM MENENT SAVAŞ CAZALA “Uluslararası politikada devletin nasıl sadece savaşçı veya barışçı olacağını öngören basit bir kural yoktur […] herhangi bir devletin barış stratejisi, mutlaka diğer devletlerin barış ve savaş stratejilerine dayanmalıdır.” Görsel 13.1: K. Waltz AKADEMİK KARİYERİ VE TEMEL ESERLERİ 1924 yılında ABD’nin Michigan eyaletindeki Ann Arbor şehrinde dünyaya gelen Kenneth Neal Waltz, Oberlin College’in ardından yüksek öğrenimine Columbia Üniversitesi’nde devam etmiş ve akademik kariyeri boyunca sırasıyla Columbia Üniversitesi (1953–57), Swarthmore College (1957–66), Brandeis Üniversitesi (1966–71) ve California (Berkeley) Üniversitesi’nde (1971–94) görev yapmıştır. İlk çalışmalarını yaptığı Columbia Üniversitesi’ne bağlı Savaş ve Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne 1997 yılında geri dönen Waltz, Mayıs 2013’teki ölümüne kadar bu kurumda çalışmıştır. Yapısal realizm olarak da bilinen neorealizmin kurucusu Waltz, 377 ROBERT GILPIN 14. BÖLÜM NEYRAN AKYILDIZ “Hegemonik savaş dünya politikasında sistemsel değişim aracı olmayı sürdürecektir, ta ki insanlık kendini yok edene ya da barışçı bir değişim mekanizması geliştirmeyi öğrenene kadar...” HAYATI, AKADEMİK KARİYERİ VE DİSİPLİNE KATKILARI 1930 yılında doğan Robert Gilpin, Vermont Üniversitesi’nde lisans ve Cornell Üniversitesi’nde yüksek lisans çalışmalarını bitirdi. Bir süre ABD Donanması’nda görev yaptı. Doktorasını 1960 yılında Berkeley’de tamamladı. Kariyerinin ilerleyen döneminde politik iktisada ilgi duymaya başladı. 1962’de Princeton Üniversitesi’ne girişini takip eden yıllarda, meraklı ve gözlemci yapısıyla, dünya ekonomisinin 60’lı ve 70’li yıllarda içinden geçtiği büyük değişime kayıtsız kalamamıştır. Avrupa ve Japonya’nın dikkat çekici büyümesi, Amerikan hegemonyasının gözle görülür biçimde rekabete maruz kalması, Breton Woods’da kabul edilmiş olan Amerikan dolarına bağlı sabit kur sisteminin sona ermesi (1973), küresel enerji krizi ve gelişmekte olan ülkelerin Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen yönünde baskıları bu dönemde yaşanan önemli değişim süreçleridir. Richard Cooper, Susan Strange, Raymond Vernon gibi yazarların eserlerini incelemiş, karşılıklı bağımlılığın sonuçlarını daha iyi anlayabilmek için kendi kendine low politics olarak ekonomi öğrenmeye başlamıştır. Görsel 14.1: R. Gilpin 401 SAMUEL P. HUNTINGTON 15. BÖLÜM BİLGEHAN EMEKLİER “Eğer olursa bundan sonraki dünya savaşı, medeniyetler arası bir savaş olacaktır.” DÜŞÜNÜRÜN YAŞAMI VE AKADEMİK KARİYERİ Görsel 15.1: S. Huntington Özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra uluslararası ilişkiler alanında birçok çalışmanın temel referans noktalarından biri haline gelen Medeniyetler Çatışması teziyle gündemden düşmeyen Samuel Phillips Huntington, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak 18 Nisan 1927 yılında New York’ta dünyaya gelmiştir. Ataları 1633 yılında New England bölgesine yerleşmiş Huntington, beyaz, Anglosakson asıllı ve Protestan mezhebine bağlıydı (WASP: White Anglo-Saxon Protestant). Babası Richard homas Huntington gazeteci, editör ve yayıncı, Annesi Dorothy Sanborn Phillips yazar, dedesi John Sanborn Phillips de ünlü bir yayıncıydı. Lise diplomasını Stuyvesant High School’dan alan Huntington 16 yaşında girdiği Yale Üniversitesi’ni iki buçuk yılda bitirerek üniversiteden 1946’da üstün başarıyla mezun olmuştur. Kısa süreli askerlik görevini tamamladıktan sonra yüksek lisans derecesini 1948 yılında Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden, doktorasını ise 1951 yılında Harvard Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden almıştır. Akademisyenliğe henüz 23 yaşınday425 EDWARD N. LUTTWAK 16. BÖLÜM HASAN DENİZ PEKŞEN “Barış, tek başına bir şey ifade etmeyen bir olgudur; paradoksal bir şekilde savaşın yokluğu anlamına geldiğinde özel bir içeriği vardır.” Görsel 16.1: Luttwak YAZARIN HAYATI VE AKADEMİK KARİYERİ New York Times’ın önde gelen yazarlarından William Safire, günümüzde Lutwaksal (Lutwakian) kelimesi stratejik sıfatının eş anlamlısı haline gelmiştir” şeklinde bir ifadede bulunurken (Cockburn, 1987: 165), Edward N. Lutwak’ın Amerikan güvenlik elitleri ve kültürü üzerindeki etkisini kendi üslubu ile vurgulamaktaydı. Nitekim Lutwak, güvenlik, strateji ve savaşa olan farklı bakış açısı ile yalnızca ABD’deki güvenlik eğitim ve kültürüne değil, aynı zamanda savaş kuramlarına da etki etme başarısında bulunmuştur. 1942 yılında Alman işgâli altındaki Romanya’da doğan Yahudi kökenli Lutwak, kendisiyle benzer bir geçmişe sahip olan ve ABD’ye göç ederek realist kuram ve politikalara önderlik 459 KALEVI J. HOLSTI 17. BÖLÜM MURAT GÜNEYLİOĞLU “Savaşlar zamanla öğrenilen deneyimlerdir ve savaş sonrası düzen kurma çabalarının çoğu önceki savaşın ve diğer savaş biçimlerinin bir daha tekrar etmesini önleme düşüncesi üzerine kuruludur. Ancak sorunları çözme çabaları bazen bu süreci daha da kötü hale getirebilmektedir.” Görsel 17.1: K.J. Holsti AKADEMİK KARİYER 1935 yılında Helsinki’de doğmuş Kalevi (Kal) Jaakko Holsti, Finlandiya adına önemli diplomatik görevlerde bulunmuş siyaset adamı Rudolf Holsti’nin oğlu ve ünlü siyaset bilimci ve uluslararası ilişkiler profesörü Ole R. Holsti’nin kardeşidir. Babası Rudolf Holsti, 1919-1922 ve 1936-1938 yılları arasında iki dönem Finlandiya Dışişleri bakanlığı görevinde bulunmuştur; bunun yanı sıra 1919 Versailles Barış Konferansı’na Fin delegasyonunun başkanı olarak katılmış, 1922-1935 yılları arasında ve 1939’da Milletler Cemiyeti Genel Kurul toplantılarında ülkesini temsil etmiştir. Sovyetler Birliği’nin 1939 yılında Finlandiya’ya saldırısına karşılık gerekli adımların atılması için ülkesi adına Cemiyet’e 475 III. KISIM SAVAŞIN BİLİMSEL ETÜDÜ: NEDENLER VE KORELASYONLAR Kitabımızın üçüncü kısmı tamamen davranışsalcı eğilimli düşünürlere ve araştırmacılara ayrılmıştır. Türkçe akademik literatüre önemli bir katkı ve farklılık katacağını düşündüğümüz bu düşünürler kısmında öncelikle savaşın nedenselliği ön planda yer almaktadır. Nedenlere bağlı olarak korelasyonlar kurabilmek için araştırma projelerine ve veritabanlarına gereksinim vardır. Q. Wright’tan ilham alarak Savaşın Bilimsel Etüdü ekolünü başlatan, uluslararası ilişkiler disiplinin önde gelen kuramcılarından J.D. Singer’dan yola çıkarak, savaşı topraksallığa bağlayan J. Vasquez’i, rekabetleri sorgulayan P. Diehl’ı, Güç geçişkenlikleri’nin fikir babası A.F.K. Organski’yi, Oyun teorisiyle savaşı ve gücü ele alan T. Schelling’i gücün döngüselliğini uluslararası sistem içinde araştıran C. Doran ile G. Modelski’yi, günümüzde çok tartışılan Demokratik barış kuramıyla savaş-demokrasi ilişkisini ele alan B. Russet’ı bu kısımda inceliyoruz. Krizlerin savaşa yol açma aşamalarını M. Brecher’la, iç savaşları ve soykırımları M. Midlarsky ile tartışmaya çalışacağız. Son olarak Savaşın Bilimsel Etüdü’nün harmanlamasını yapan ve son dönemin en önemli iki düşünürü ve araştırmacısı olan Z. Maoz ve J.S. Levy, savaşa getirdikleri eklektik düşünceleriyle bu kısma katkı sağlamaktadır. Muhakkak ki bu bölümde yer alması gereken değerli katkılarıyla ve kantitatif araştırmalarıyla onlarca isim mevcutur, ancak teknik literatüre giriş yapabilmek amacıyla düşünürlerimizin sayısını sınırlı tutmak zorunda kaldık. J. DAVID SINGER 18. BÖLÜM ERHAN BÜYÜKAKINCI “Savaş dünya politikasında nadir bir olaydır, ama her zaman bizimledir.” Görsel 18.1: J.D. Singer DÜŞÜNÜRÜN HAYATI VE AKADEMİK KARİYERİ 1925 yılında New York – Brooklyn’de doğan Joel David Singer, II. Dünya Savaşı ve sonrasında Kore Savaşı’na denk gelen gençlik yıllarında Amerikan Deniz Kuvvetleri’nde askeri görevler üstlendikten sonra 1946 yılında Duke Üniversitesi’nde lisans eğitimini, 1956 yılında ise New York Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını tamamlamış, ancak Başkan D. Eisenhower dönemi siyasal tasfiyelerden etkilenerek Demokrat Partili eğilimlerinden dolayı belirli bir akademik göreve atanamamıştır. Farklı üniversitelerin ve harp akademilerinin çatıları altında birçok araştırma fonlarından yararlanarak, eğitim ve araştırmacılık kariyerini geliştirmeye çalışmış ve bu dönemlerde başta Karl W. Deutsch’ün öncülüğünde olmak üzere döneminin en parlak genç akademisyenleriyle (Z. Brzesinski, H. Kissinger, S. Hofmann, 513 S. Huntington, vs.) birlikte çalışma olanağını bulmuştur. 1958 yılında mesleki kariyerine kısmen de olsa başladığı Michigan Üniversitesi’nde (Ann Arbor) 1965-2007 yılları arasında kesintisiz olarak çalışmıştır. 1961 yılında akademik çevrelerde kendisini ünlü kılacak olan ve uluslararası ilişkiler disiplininde çığır açan “he Level-of-Analysis Problem” ve 1963 yılı basımlı “Inter-Nation Inluence” makaleleriyle dikkatleri üzerine çeken Singer 1963-64 yıllarında Oslo’ya giderek PRIO’nun (Peace Research Institute at Oslo – Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü) kuruluşuna ve gelişimine destek vermiş ve burada kantitatif araştırmaların önemini daha da kavramıştır. PRIO’nun yanı sıra, dönemin önemli uluslararası ilişkiler uzmanlarından Quincy Wright’ın savaşa dair çalışmalarından da derin etkilenmiş ve bunu da her çalışmasında beyan etmiştir. Savaş ve uluslararası çatışma kavramlarının bilimsel etüdüne önemli bir katkı olarak COW (Correlates of War – Savaş Korelasyonları) Projesi’nin kuruluşunda 1963 yılında henüz daha Tarih bölümünde genç bir asistan olan Melvin Small’u yanına alarak öncülük üstlenmiş ve bunun için Carnegie Foundation’dan mali destek almıştır. Hata bir makalesinde henüz on altıncı yaş gününde savaşa dair bir araştırma ku- COW (CORRELATES OF WAR) - sAVAŞ KORELASYONLARI PROJESİ COW Projesi 1963 yılında J.D. Singer’ın girişimleriyle savaşa dair bilimsel verilerin sistematik bir biçimde toplanması, sınılandırılması ve değerlendirilmesine ilişkin bir çabanın ürünü olarak oluşturulmuştur. Tarihçi akademisyen Melvin Small’in de destek vermesiyle birlikte, COW Projesi çerçevesinde Singer, Napolyon sonrasından günümüze değin devletlerarası (inter-state) ve sistem-dışı (extra-systemic) savaşların verilerinin en uygun yöntemler ve en nesnel içeriklerle toplanmasını sağlamaya çalışmıştır. Pitirim Sorokin, Lewis F. Richardson ve Quincy Wright’in çalışmalarından esinlenerek, Singer ve Small, 1972 tarihli The Wages of War başlıklı ortak çalışmalarında savaş teması ile devlet aktörü arasındaki kuramsal bağlantıları kurgulamaya çalışmışlardır. Carnegie Corporation’dan maddi destek alan COW Projesi’nin ilk aşamalarında Napolyon sonrası (1816) dönemden itibaren savaş kavramıyla bağlantılı olarak ulusal aktörlerin kapasiteleri, ittifaklar, coğrafya (toprak), kutupluluk gibi faktörlerden hareketle veritabanları oluşturulmuş ve ilerleyen aşamalarda savaşa ve çatışmalara dair ampirik çalışmalar üretilmeye başlanmıştır. COW Projesi, Singer’ın 514 J. DAVID SINGER akademik kadrosunun bulunduğu Ann Arbor’daki Michigan Devlet Üniversitesi’nde yürütülmekte ve lisansüstü araştırmalarla desteklenmekteydi. Bunlara paralel olarak Russell Leng’in öncülüğünde BCOW (Behavioral Correlates of War / Savaşa dair Davranışsal Korelasyonlar) Projesi de geliştirilmiştir. 2002 yılında Singer’ın emekliliğe ayrılmasıyla birlikte proje Stuart A. Bremer’in yönetimine geçirilerek veritabanları arşivlerinin Penn Devlet Üniversitesi’ne aktarımı gerçekleştirilmiştir; Bremer’in yanı sıra Scott Bennett ve Glenn Palmer, 2002-2005 yılları arasında akademik koordinatörlüğü üstlenmişlerdir. 2005-2012 yılları arasında proje yöneticiliği görevini Paul Diehl üstlenmiş ve 2012’den itibaren ise, S. Bennett’in yardımlarıyla Zeev Maoz COW Projesi’nin direktörlüğünü yürütmektedir. COW Projesi günümüzde savaş ve uluslararası çatışmalara dair veritabanları ve kantitatif araştırma (ve modellendirme) yöntemleriyle hem akademik dergileri ve çalışmaları desteklemekte, hem de yeni kuramsal tartışmalara öncülük etmektedir. JOHN A. VASQUEZ 19. BÖLÜM ERHAN BÜYÜKAKINCI Toprak konusu sadece savaş için değil, barış için de öneme sahiptir. (Savaşın sonunda) barış kendiliğinden oluşmaz; inşa edilmelidir. İşte toprak faktörü bize uzun süreli barışın ne kadar mümkün olabildiğini ve bunu inşa edilebilmek için hangi şartların gerektiğini gösterir. ” Görsel 19.1: J. Vasquez DÜŞÜNÜRÜN HAYATI, AKADEMİK KARİYERİ VE BAŞLICA ESERLERİ 1945 yılında ABD’de Connecticut eyaletinde Hartford’da İtalyan kökenli bir aile çevresinde doğan John A. Vasquez, lisans eğitimini Boston Üniversitesi’nde Siyaset bilimi alanında tamamladıktan sonra Syracuse Üniversitesi’nde 1972’de yüksek lisans ve 1974’te de doktora diplomasını almıştır. Akademik kariyerine 1971’de Syracuse Üniversitesi’nde başlayan Vasquez, 1975-1993 arası dönemde Rutgers Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra 1993-2003 yılları arasında Vanderbilt Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. 1999-2000 arasında Barış Bilimi Derneği, 2002-2003 arasında ise Uluslararası İlişkiler Derneği - ISA (International Studies Association) başkanlıklarını yürütmüştür. 2005 575 PAUL F. DIEHL 20. BÖLÜM OSMAN ERGÜL “Uluslararası çatışmaları anlayabilmemiz için geçmişin ilişkileri ile geleceğin arayışlarını tanımlamak bir anahtardır; bu hipotez savaş ve barış sürecine giden yolda rekabet yaklaşımının merkezinde yer almaktadır.” DÜŞÜNÜRÜN HAYATI VE AKADEMİK KARİYERİ Görsel 20.1: P. Diehl 1958 yılında doğmuş olan Paul Francis Diehl lisans eğitimini 1980 yılında Canisius College’de Tarih ve Uluslararası İlişkiler bölümünde almış, yüksek lisans (1982) ve doktora (1983) derecelerini ise Michigan Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi alanında tamamlamıştır. Akademik kariyerine 1984 yılında New York Eyalet Üniversitesi’nde (Albany) başlayan Diehl, 1984-1989 yılları arasında Georgia Üniversitesi’nde yardımcı doçent, 1989-1994 tarihleri arasında ise Illinois Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi doçenti olarak görev almıştır. Profesörlük unvanını 1994 yılında Illinois Üniversitesi’nden almış ve akademik hayatına halen aynı üniversitede 1998-1999 ve 2006-2007 yıllarında bölüm başkanlığını görevlerini de üstlenmiş olduğu Siyaset Bilimi Bölümü’nde sürdürmektedir. Diehl ayrıca Georgia Üniversitesi ve New York Devlet Üniversiteleri Siyaset Bilimi bölümlerinde de öğretim üyesi olarak 625 A.F.K. ORGANSKI 21. BÖLÜM MURAT GÜNEYLİOĞLU “Barış ve güç dengesi arasındaki ilişki iddia edilenin tam tersi biçimde ortaya çıkmaktadır. Güçler dengesi dönemleri aslında savaş dönemleridir, buna karşın [bir tarafın] üstün olduğunun bilindiği dönemler barış dönemleridir.” Görsel 21.1: A.F.K. Organski YAZARIN AKADEMİK KARİYERİ 1923 yılında Roma’da dünyaya gelen Abromo Fimo Kenneth Organski, yaşamını lise eğitimine kadar İtalya’da sürdürmüştür. 1939 yılında Mussolini yönetiminin Yahudi karşıtı uygulamalarından ötürü ailesiyle birlikte ülkesini terk ederek ABD’ye yerleşmiştir. II. Dünya Savaşı’nda Amerikan ordusunda görev almış ve 1943-1945 yılları arasında Pasifik cephesinde savaşmıştır. Savaşın ardından 1947 yılında New York Üniversitesi’nden mezun olmuş, 1948’de yüksek lisansını, 1951’de ise doktorasını aynı üniversitede tamamlamıştır. 1952 yılında Brooklyn Koleji’nde ders vermeye başlayan Organski, bu görevini Michigan Üniversitesi’ne geçtiği 1964 yılına kadar sürdürmüştür. Organski 1998’deki ölümüne kadar Michigan Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olarak kariyerini sürdürmüştür. Akademik kariyeri boyunca Organski’nin uzmanlaştığı temel alan uluslararası politika 661 THOMAS C. SCHELLING 22. BÖLÜM SELCAN SERDAROĞLU “Uygarlık olarak adlandıklarımızın birçoğu karşılıklı zafiyet içindedir.” AKADEMİK KARİYER 1921 yılında ABD Kaliforniya’da doğan homas Schelling, iktisat, dış politika, ulusal güvenlik, nükleer strateji ve silahların kontrolü alanlarında uzmanlaşmıştır. Babası Panama Kanalı’nda ABD donanmasında deniz subayı olarak çalışmaktaydı. Lisans ve doktora çalışmalarını California (Berkeley-UCB) ve Harvard Üniversitelerinde tamamladıktan sonra, akademik kariyerini Yale ve Harvard ( J.F. Kennedy School of Government) üniversiteleri, AND Corporation ve Maryland Üniversitesi Kamu Politikası Okulu’nda (School of Public Policy) yapmıştır. National War College – Ulusal Harp Koleji’nde dersler vermiş ve silahların kontrolü, anti-balistik füze sistemlerinin ulusal savunma stratejisine etkisi, baskın saldırı ve savaş gibi teknik konularda devlet nezdindeki çalışmalarda yer almış ve Beyaz Saray danışmanlarından biri olmuştur. Ayrıca kariyerinin başında Marshall Planı’nın müzakerelerinde de bulunduğunu belirtmemiz gerekir. Bu çerçevede homas Schelling’i bir devlet aydını (intellectual of the statecrat) olarak tanımlamak yanlış olmaz. Rand Corporation’daki görevinde, daha sonra beraber 2005 Nobel Ekonomi Ödü- Görsel 22.1: T. Schelling 691 GEORGE MODELSKI 23. BÖLÜM YENER KUTSAL YENİLMEZ “Bize göre, küresel savaş kuram, özel bir terim, spesifik bir kuramdan içeriği türetilmiş bir kavramdır. Küresel savaş, uzun döngüler kuramının bir elementidir ve modern dünya sisteminin evriminin bir yansımadır. Dolayısıyla küresel savaşlar ortaya çıkış nedenleri ve sonuçları itibariyle diğer savaşlardan ayrılmalıdır.” Görsel 23.1: G. Modelski AKADEMİK YAŞAM VE DİSİPLİNE KATKILARI Polonya kökenli profesör George Modelski, Uzun Döngüler kuramının öncülü olarak uluslararası ilişkiler kuramlarına önemli katkıda bulunmuş bir isimdir. 1926 yılında Polonya’nın Poznan kentinde Jerzy Modelski adıyla doğan Modelski, 1955 yılında Londra Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış ve Avusturalya Ulusal (National) Üniversitesi’nde uzman araştırmacı olarak çalışmalar yapmıştır. 1967 yılından sonra Seatle’deki Washington Üniversitesi’nde profesör olarak akademik faaliyetlerini sürdürmüştür. Uluslararası İlişkiler Derneği’nin (International Studies Association) 1980-1982 yılı eşbaşkanlığı görevlerinde bulunmuş ve Rusya Bilimler Akademisi’nin Kondratief Bronz Madalyası’nın da aralarında olduğu birçok akademik ödüle layık görülmüştür. 1995 yılında Washington Üniversitesi’nden emekli715 CHARLES F. DORAN 24. BÖLÜM NİHAL ERGÜL EMEKLİER “Belirsizlik, çağdaş uluslararası politikanın parolasıdır. (…)Sistem değişimleri, yeni umutları ve aynı zamanda yeni korkuları da beraberinde getirir.” AKADEMİK KARİYER VE TEMEL ÇALIŞMALAR Görsel 24.1: C. Doran 1964 yılında Harvard Üniversitesi’nde lisans öğrenimini bitiren, 1996 yılında yüksek lisans ve 1969’da doktorasını Johns Hopkins Üniversitesi’nde tamamlayan Charles F. Doran, 1979’dan bu yana Johns Hopkins Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler bölümünde görev almaktadır. Bu süreç öncesindeki dokuz yıl boyunca Rice Üniversitesi’nde uluslararası yönetim programının kurulmasında ve yönetiminde görev almıştır. Uluslararası ilişkiler disiplininde birçok alanı ve yaklaşımı birbirleriyle uyumlu kılarak çeşitli alanlarda yayınlar yapan ve idari görevler üstlenen Doran, Johns Hopkins Üniversitesi’nde Kanada Çalışmaları Merkezi ile Küresel Teori ve Tarih Programı’nın direktörlüğünü yürütmektedir. Tarihsel sistem üzerine çalışmalar gerçekleştirerek uluslararası ilişkiler yazınına katkıda bulunan Doran, Küresel Teori ve Tarih Programı’nın çalışmalarında, bölümün dünya siyasetinde karşılaşılan önemli sorunları, büyük güçlerin yükselişini ve güçler dengesine entegre oluşlarını 745 MANUS I. MIDLARSKY 26. BÖLÜM ÖZDEN SELCEN SARI “Tek bir ülkede yaşanmış iç olaylar soykırımın gerçekleşmesi için yeterli değildir. Bu ülkenin başka bir ülkeyle olan ilişki dinamikleri de bunun ortaya çıkmasında yeterli olmaz. Soykırımın bir çıktı olarak ortaya çıkması ya da önlenebilmesi için asıl önemli olan bölgesel ve uluslararası bağlamdır.” YAZARIN YAŞAMI VE YÖNTEMSEL GELİŞİMİ Görsel 26.1: M. Midlarsky 28 Ocak 1937’de New York Brooklyn’de doğan Manus I. Midlarsky lisans öğrenimini City College of New York’ta fiziksel kimya bölümünde (1959), yüksek lisansını Stevens Institute of Technology’de fizik alanında (1963) gerçekleştirdikten sonra Lake Forest Üniversitesi’nde eğitmen olarak çalışmaya başlamıştır. Siyaset Bilimi ile ilişkileri bu dönemlerde başlayan Midlarsky ilk kuramsal çalışmalarına 1967-1968 yıllarında başlamış, bir taratan Hava Kuvvetleri Departmanı’nda danışman olarak çalışırken, diğer taratan 1969’ta Northwestern Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi doktorasını tamamlamıştır. Uzun seneler çalışarak profesörlüğe kadar yükseleceği Colorado (Boulder) Üniversitesi’ndeki akademik hayatına ise 1968 yılında, Siyaset Bilimi bölümünde başlamıştır. Midlarsky, 1983-1989 yılları arasında kürsü başkanlığını yaptığı Colorado Üniversitesi’nden ayrılarak Rutgers Üniversitesi’ne 823 MICHAEL BRECHER 27. BÖLÜM ASLIHAN TURAN “İki veya daha çok devlet arasındaki yıkıcı etkileşimin gerginliğinin artması veya şekil değiştirmesi sonucunda askeri düşmanlıkların artmasıyla, uluslararası krizler hem devletlerin arasındaki ilişkileri istikrarsızlaştırır hem de uluslararası sistemin yapısına meydan okur.” Görsel 27.1: M. Brecher AKADEMİK KARİYER VE SİYASAL YAKLAŞIMLAR 1925 yılında Kanada Québec’te doğan Michael Brecher, 1953 yılında Yale Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler doktorasını tamamlamış ve 1954’ten beri McGill Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Doktora tezinde bağımsızlıklarından itibaren Keşmir bölgesi üzerinde uzlaşmazlık yaşayan Hindistan ve Pakistan örneğini incelemiştir. Söz konusu tez, batılı bir akademisyenin bu konuda yaptığı ilk çalışma olarak değerlendirilmektedir. Brecher kısa zamanda Güney Asya coğrafyası üzerinde çalışan en önemli uzmanlardan biri olmuştur. 1968’te Shastri Indo-Canadian Institute – Shastri Hint-Kanada Enstitüsü’nü kurmuş ve kurduğu bu enstitü sayesinde bugün Kanada ve Asya arasında açılan yirmi beş üniversite ve kütüphane ile birlikte oluşturulan kültürel köprünün 853 ZEEV MAOZ 28. BÖLÜM BİLGEHAN ALAGÖZ “Bazen bir savaşı kazanmak çok iyi bir durum yaratmayabilir, bazen de bir savaşı kaybetmek göründüğü kadar kötü değildir.” Görsel 28.1: Z. Maoz YAZARIN AKADEMİK KARİYERİ VE YAŞADIĞI DÖNEM 1945 yılında İsrail’de doğan ve lisans diplomasını İbrani (Hebrew) Üniversitesi’nde tamamlayan Zeev Maoz, doktorasını (1981) Michigan Üniversitesi’nde yapmış ve sonrasında akademik kariyerini İsrail ve ABD arasında gidip gelmek suretiyle geliştirmiştir. Çalıştığı yerler arasında Tel Aviv Üniversitesi, Hayfa Üniversitesi, New York Üniversitesi, Rice Üniversitesi, Michigan Üniversitesi, Carnegie Mellon Üniversitesi gibi saygın üniversiteleri yer almaktadır. Halen California (Davis) Üniversitesi’nde öğretim üyesi olup 2012’den bu yana P. Diehl’ın ardından COW Projesi’nin başkanlığını yürütmektedir. Altmışın üzerinde makalesi ve dokuz kitabı olan Maoz, özellikle kantitatif yöntem kullanarak yazdığı eserleriyle çatışma çözümü ve savaşın bilimsel etüdü alanlarında farklı bir bakış açılarıyla destek vermektedir. 881 JACK LEVY 29. BÖLÜM YELİZ KULALI TUĞÇE KAFDAĞLI “Savaş tamamen bir istisnai olgu. Clausewitz “bir savaş sisi” ile bir barış sisi var derken haklıydı. Bu sis, savaş davranışını daha da karmaşık hale getirmektedir ve savaşı, özellikle de onun nedenlerini anlamamızı zorlaştırmaktadır. Son dönemde meslektaşlarımızın kolektif çabaları bu sisi dağıtmayı amaçlıyor.” Görsel 29.1: J.S. Levy AKADEMİK KARİYERİ VE TEMEL ESERLERİ Harvey Mudd Koleji’nden 1970’te Fizik bölümünden mezun olan Jack Levy 1972’de Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünden yüksek lisans derecesi almıştır. 1976’da yine Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünde doktor unvanını almıştır. Doktora tezi olan “Military Power, Alliances, and Technology: An Analysis of Some Structural Determinants of International War among the Great Powers” çalışması ile 1977’de APSA’nın Helen Dwight Reid ödülüne layık görülmüştür. Jack Levy, halen Rutgers Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde ve Columbia Üniversitesi Saltzman Savaş ve Barış Çalışmaları Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. International Studies Association’ın 2007-20008 yıllarında ve 909 İNDEKS 11 Eylül saldırıları, 371, 425, 447, 451, 452, 453, 455, 545, 767, 784, 797, 802, 803, 804 93 Harbi, 636 1848 Devrimleri, 161 A Abdülhamit (II.), 129, 589 Abluka, 45, 47, 528 Actium Deniz Savaşı, 735, 738 Adalet kavramı, 24, 59, 60, 68, 69, 72, 825, 832, 846, 847, 848 Adil savaş, 12 Afganistan, 181, 208, 397, 428, 431, 452, 470, 534, 797, 802 Afganistan Savaşı, 437, 585 Afrika, 152, 162, 185, 186, 343, 435, 437, 444, 447, 450, 454, 494, 496, 725, 726, 735, 809, 841, 843, 857 Agincourt Savaşı, 215 Ahlak faktörü, 89, 345, 347, 349, 350, 354, 578, 580, 583, 780, 784, 796, 801 Akılcı güç (smart power), 468 Akıncılar, 239 Aldatma, 16, 176, 180, 192, 194, 195, 200, 203, 206, 207, 208 Aleksandr (I.), 167, 169, 484 Aleksandr (II.), 588 Aleksandr (III.), 245 Almanya, 166, 188, 197, 206, 214, 219, 247, 248, 249, 256, 258, 260, 262, 317, 323, 326, 335, 338, 340, 341, 343, 353, 354, 410, 413, 414, 417, 426, 440, 441, 444, 453, 487, 488, 489, 490, 491, 503, 504, 534, 535, 597, 602, 603, 633, 635, 666, 667, 669, 671, 673, 674, 675, 676, 677, 718, 724, 727, 737, 740, 751, 756, 757, 760, 761, 762, 763, 793, 807, 809, 828, 836, 837, 840, 842, 844, 847, 875, 910, 912, 913, 917, 921, 926 Altı Gün Savaşı, 366, 875 Amerika, 192, 199, 271, 272, 275, 276, 281, 285 Amerika Birleşik Devletleri, 33, 150, 151, 171, 179, 180, 181, 191, 192, 193, 196, 198, 202, 204, 205, 208, 213, 268, 270, 275, 281, 300, 305, 310, 311, 334, 338, 340, 343, 347, 349, 357, 361, 367, 368, 369, 371, 377, 395, 396, 397, 398, 401, 402, 405, 407, 409, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 418, 421, 426, 427, 428, 430, 431, 432, 435, 441, 442, 444, 445, 446, 448, 450, 452, 453, 455, 459, 461, 465, 467, 470, 471, 476, 487, 490, 491, 492, 505, 507, 516, 520, 521, 522, 534, 540, 541, 550, 552, 575, 585, 593, 595, 597, 606, 633, 635, 637, 650, 661, 664, 665, 666, 667, 668, 671, 674, 675, 677, 678, 679, 682, 684, 685, 686, 687, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 703, 704, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 716, 720, 727, 728, 731, 733, 737, 739, 740, 741, 742, 746, 750, 751, 754, 755, 756, 757, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 773, 778, 783, 794, 795, 797, 798, 800, 801, 802, 803, 804, 807, 812, 821, 824, 827, 838, 870, 874, 875, 876, 877, 881, 884, 901, 903, 921, 922, 924 Amerikan Bağımsızlık Savaşı, 169, 925 Amerikan İç Savaşı, 171, 172, 179, 181, 213, 807 Amerikan Kongresi, 171 Amin (S.), 268, 271, 283 Analiz düzeyleri, 18, 194, 195, 340, 358, 378, 379, 392, 394, 419, 434, 461, 477, 516, 518, 520, 521, 549, 825, 826, 832, 833, 871, 882, 910, 911, 913, 917, 918, 925 Anarşi, 25, 89, 93, 176, 340, 344, 345, 350, 351, 379, 380, 386, 389, 390, 392, 403, 406, 409, 418, 421, 422, 434, 480, 496, 497, 507, 577, 580, 593, 680, 681, 770, 786, 793, 875, 885, 887, 894, 904, 918, 919, 920, 922 937 Annan (K.), 784 Anti-balistik Füzeler Antlaşması, 692, 696 Antik Mısır, 830 Antik Yunan, 36, 37, 38, 43, 48, 49, 50, 62, 67, 88, 411, 417, 445, 447, 579, 593, 779, 798, 799, 815, 827 Aquinolu Thomas, 55, 56, 57, 58, 59, 62, 63, 64, 65, 67, 68, 69, 71, 72, 73, 74, 80 Arabuluculuk, 865, 875 Arafat (Y.), 884 Arap Birliği, 884 Arap-İsrail Savaşları, 360, 590, 685, 804, 855, 858, 860, 868, 903 Ardant du Picq (C.J.), 186, 187 Arendt (H.), 338, 339 Aristoteles, 43, 48, 55, 58, 59, 72, 73, 81, 348, 517, 779 Arjantin, 405, 606, 926 Armada Savaşı, 57, 68, 736, 738, 739 Arnavutluk, 890 Aron (R.), 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 394, 417 Asimetrik güç, 18, 26, 27 Askeri müdahaleler, 505, 771 Asya, 224, 720, 725, 735, 767, 768, 773, 806, 809, 841, 843, 857 Atatürk (M.K.), 448 Ateşli silahlar, 19, 179, 213, 239, 758 Atina, 38, 40, 46, 48, 413, 415, 416, 445, 918 Atom bombası, 201, 359, 367, 504, 585, 694 Attik Delos Birliği, 40, 42, 43, 46, 47, 50 Augustus, 735 Aumann (R.), 692, 697, 713 Aun (M.), 891 Avrupa, 105, 107, 109, 110, 122, 159, 162, 166, 169, 179, 180, 188, 196, 199, 214, 215, 216, 219, 221, 223, 224, 246, 247, 251, 252, 260, 264, 272, 285, 334, 339, 340, 341, 343, 347, 349, 357, 364, 369, 671, 673, 674, 675, 681, 682, 751, 752, 753, 754, 757, 758, 762, 763, 765, 779, 784, 794 Avrupa Birliği, 441, 442, 448, 449, 751, 752, 754, 784, 806, 875 Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, 806 Avrupa Uyumu, 127, 291, 357, 364, 485, 486, 537, 588, 674, 727, 741, 762 Avustralya, 361, 430, 669, 839 Avusturya, 119, 121, 186, 191, 199, 214, 338, 417, 485, 488, 635, 636, 672, 673, 676, 758, 793, 809 938 INDEKS Avusturya-Macaristan, 751, 756, 757, 760, 890, 910, 912 Axelrod (R.), 699 Aydınlanma Çağı, 109, 110, 111, 217, 221, 222, 446 Aydınlanma düşüncesi, 109, 110, 111, 112, 115, 117, 118, 122, 133, 143, 172, 184 Azerbaycan, 249, 437, 439, 440 Azgelişmişlik, 267, 271, 275 Aziz Augustinus, 56, 57, 58, 62, 63, 64, 67, 73, 215, 381, 384 B Bacon (F.), 68, 348 Bağımlılık Okulu, 260, 262, 267, 270, 271 Balfour Bildirisi, 860 Balkanlar, 152, 417, 485 Balkan Savaşları, 590, 598, 617, 643, 889, 890 Bangladeş, 857, 860, 870 Barış, 11, 14, 19, 20, 26, 44, 47, 63, 64, 68, 319, 320, 321, 322, 325, 337, 344, 347, 348, 349, 351, 358, 362, 364, 370, 377, 380, 461, 464, 468, 470, 476, 477, 478, 479, 480, 482, 483, 486, 487, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 500, 501, 502, 503, 504, 507, 508, 575, 578, 604, 606, 628, 636, 644, 645, 656, 666, 668, 679, 696, 750, 766, 777, 778, 779, 781, 782, 783, 784, 785, 788, 789, 790, 791, 794, 795, 798, 802, 805, 806, 810, 812, 813, 814, 815 Barış antlaşmaları, 113, 121, 202, 478, 479, 487, 503, 504, 533, 602, 636, 645, 728 Barış çalışmaları, 113, 310, 426, 626, 628, 629, 656, 777, 782, 895, 897, 909 Barışı koruma misyonları, 292, 305, 490, 491, 493, 499, 606, 666, 750, 789 Başat (dominant) güç, 326, 418, 666, 667, 669, 670, 675, 678, 679, 683, 684, 685, 742, 750, 755, 767, 794, 922 Batı Avrupa, 343, 494, 495, 505, 706, 725, 727, 728, 806, 916 Batı dünyası, 248, 249, 257, 266, 272, 275, 664, 667, 678, 687 Batı uygarlığı, 18, 215, 218, 220, 224 BCOW Projesi, 514, 550, 554 Beklenen fayda modeli, 402, 420, 583, 584, 587, 929 Beklenti kuramı, 836, 837, 838, 927, 929, 930, 934 Belçika, 185, 488, 535, 584, 793 Ben-Gurion (D.), 901