www.mahalliidarelerdergisi.org
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
Dr. Selman ÖZDEMİR
Şanlıurfa İdare Mahkemesi Başkanı
1. GİRİŞ
Köylerde ayrı bir yerleşme plânı yapılmasına neden ihtiyaç duyulduğu, kanun koyucunun köylerde yerleşme plânı yapılması
ile hangi sosyal ve iktisadî amaçları güttüğü,
Köy Yerleşme Plânının hukukî niteliği ve
mahiyeti gibi konulara, Derginin 59 uncu
sayısında kısmen değinilmiştir1.
Bu sayıda ise, Köy Yerleşme Plânları ile
arsa ihdâsı (arsa oluşturulması) konusu üzerinde durulacak; bu çerçevede Köy Yerleşme
Plânı ile nasıl arsa ihdâs edildiği ele alınacak;
bu arsaların tapu siciline tescili hususuna değinilecektir.
İhdâs ()احداث, Arapça kökenli bir kelimedir2. Arapça hadasa (“ )حدثoldu, vuku buldu”
sözcüğünün, if ’âl vezninin mastarıdır3.
Türkçe manâsı bakımından “ihdâs”; “kurma,
oluşturma, meydana getirme” anlamlarına
gelmektedir4. “İhdâs etmek” kelimesi ise,
“kurmak, oluşturmak, meydana getirmek”
manâlarını taşımaktadır5. Bu açıdan “arsa ihdâsı”, bir arazi parçasından arsa oluşturulması anlamında kullanılmaktadır.
İmar hukuku bakımından arsanın, kamulaştırma hukuku bakımından arsanın,
vergi hukuku bakımından arsanın farklı tanımları ve türleri bulunmakla birlikte; bu
1
2
3
4
5
Özdemir, s.115-124.
“İhdâs Kelime Kökeni”, (28.11.2017).
“İhdâs Kelime Kökeni”, (28.11.2017).
Kanar, s.210.
Kanar, s.210.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
hususlar çalışma konumuz kapsamı dışında
kaldığından, arsa tanımlarına ve türlerine bu
çalışmada değinilmeyecektir.
2. KÖY YERLEŞME PLÂNI YAPIMINDA GÖREV ALACAK KİŞİLER
Bir köyde, Köy Yerleşme Plânı yapılabilmesi için evvelâ valilikçe re’sen karar alınması yahut köy muhtarlığının talebinin valilikçe
uygun görülmesi gereklidir.
Valilikçe re’sen karar alındıktan sonra
veyahut köy muhtarlığının talebi valilikçe
uygun görüldükten sonra; evvelâ köy yerleşme alanının belirlenmesi, ardından Köy
Yerleşme Plânı çalışmalarına başlanması gerekmektedir.
Bu açıdan köy yerleşme alanının belirlenmesi ayrı bir işlem, Köy Yerleşme Plânının yapılması ayrı bir işlemdir.
Çalışma konumuzun Köy Yerleşme Plânı
kapsamında arsa ihdâsı ve bu arsaların tescil
işlemlerini ihtiva etmesi nedeniyle, köy yerleşme alanının belirlenmesine dair esaslara
ve usûllere, bu çalışma kapsamında değinilmeyecektir.
Daha evvelden değinildiği üzere, Köy
Yerleşme Plânının hem imar plânı (planlama
işlemi) niteliği, hem de imar uygulaması işlemi niteliği bulunmaktadır6.
Köy Yerleşme Plânının hem bir plânlama
işlemi hem de bir uygulama işlemi olması;
6 Özdemir, s.116 vd.
110
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
diğer bir deyişle plânlamanın ve uygulamanın Köy Yerleşme Plânında birlikte ele alınması nedeniyle, Köy Yerleşme Plânının yapımında sadece şehir plâncılarının değil, aynı
zamanda harita-kadastro mühendislerinin
de görev alması gerekmektedir. Ayrıca, köyün tarım, hayvancılık, balıkçılık gibi geçim
kaynaklarının ve tarımsal arazi niteliğinin de
plânlama kapsamında değerlendirilebilmesi
için, Köy Yerleşme Plânının hazırlanması sürecinde şehir plâncılarına ve harita-kadastro
mühendislerine ilâveten ziraat mühendisi,
veteriner gibi uzmanlık alanlarından personelin de görev yapmasında fayda bulunmaktadır.
3. KÖY ADINA ARSA OLARAK TESCİL EDİLECEK YERLER
Köy Kanununun Ek 12 nci maddesinde,
Köy Yerleşme Plânı ile köy adına arsa olarak tescil edilecek olan taşınmazlar “genel
olarak” sayılmıştır. Bu genel olarak sayılan
taşınmazların durumuna bakıldığında, köy
adına tescil edilecek olan taşınmazların esas
olarak dört ana gruba ayrıldığı söylenebilir.
Ancak, Köy Yerleşme Plânının onayı ile
köy adına tapu siciline arsa vasfı ile tescil
edilecek taşınmazların neler olacağına ilişkin ek 12 nci madde öyle bir kaleme alınmıştır ki; ilk bakışta bu nitelikteki taşınmazların
kapsamına hangi vasılı taşınmazların gireceği hususunda teknik bakımından tereddütler yaşanabilmektedir. Uygulamada ise
daha çok Hazine taşınmazları ile mera vasılı
taşınmazlar üzerinden işlemler yürütülebilmektedir.
Köy Kanununun ek 12 nci maddesine
göre, köy adına arsa olarak tescil edilebilecek
taşınmazlar;
d- Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarınca incelenmesini müteakip
mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerlerdir.
Bu maddenin, Kadastro Kanununun 16
ncı maddesine bir istisna teşkil ettiği görülmektedir. Zirâ, Kadastro Kanununun 16 ncı
maddesine göre özel mülkiyete konu olmayacak olan taşınmaz mallar, Köy Yerleşme
Plânı ile vasılarını kaybederek artık özel
mülkiyete konu olan taşınmaz mal vasfına
bürünmektedirler.
4. KÖY ADINA TAŞINMAZ TESCİLİNİN ŞARTLARI VE ÖRNEK UYGULAMA
4.1. Tescilin Şartları
Köy Kanununun ek 12 nci maddesinde
yer verilen taşınmazların vasılarını kaybederek tapu siciline arsa olarak tescili için bazı
şartların tahakkuk etmesi gerekmektedir.
Köy Kanununun ek 12 nci ve ek 13 üncü
maddelerinin uygulanabilmesi için, köy yerleşme alanının belirlenmesi, ardından Köy
Yerleşme Plânının yapılması gerekmektedir.
Köy yerleşme alanının belirlenip, Köy
Yerleşme Plânının yapılabilmesi için ise, her
şeyden evvel bir köy tüzel kişisinin mevcut
olması gerekmektedir. Dolayısıyla, tescilin
ilk şartı, bir köy tüzel kişiliğinin mevcut olması hususudur.
İkinci olarak, arsa olarak tescil edilecek
olan taşınmazın, bir üst başlık altında dört
ana grupta sayılan taşınmazlar kapsamında
olması gerekmektedir. Dolayısıyla, Köy Kanununun ek 12 nci maddesinde sayılan şartları haiz olmayan taşınmazların arsa olarak
Köy Yerleşme Plânı kapsamında köy adına
tescili hukuken mümkün değildir.
b- Devletin hüküm ve tasarrufu altında
bulunan seyrangâh, yol ve panayır yerleri
gibi alanlar,
Üçüncü olarak ise, arsa olarak köy adına
tapu siciline kaydedilecek olan taşınmazlar,
Köy Yerleşme Plânında “konut” arz kullanımına tabi olan sahalarda kalan taşınmazlardır.
c- Hazinenin mülkiyetinde olup, kamu
hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlar,
Arz kullanım kararı konut haricindeki
yol, park, ibadet yeri, mezarlık gibi alanlara
a- Köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler,
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
111
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
tekâbül eden ve Köy Kanununun ek 12 nci
maddesinde sayılan yerlerin köy adına arsa
olarak tapu siciline tescil edilmesi hukuken
mümkün değildir.
4.2. Örnek Uygulama
Bir similasyon üzerinden, köy adına arsa
ihdası usûlünün incelenmesi durumunda,
taşınmaz tescilinin şartlarının daha iyi izah
edilebileceği değerlendirilmiştir.
Tescile konu edilecek yerler arasında, köy
genel ihtiyaçlarına ayrılmış olan yerler de sayılmıştır. Harman yeri, köyün genel ihtiyacına ayrılmış yere örnek gösterilebilir.
Yukarıda fotoğrafına yer verilen7 harman yerinin, kadastral harita patasındaki sınır oturumunun, aşağıda 1 numaralı patada kenarları kesikli kırmızı renkle işaretlenmiş olan alan
olduğunu kabul edelim.
7 “Harman Yeri Fotoğrafı”, (22.11.2017).
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
112
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
Söz konusu köyde, köy yerleşme plânı yapılmasının kararlaştırıldığını ve plân patasının
konut arz kullanımına tabi adalarının da, aşağıda 2 numaralı patada gösterilen 101 sayılı, 102
sayılı ve 103 sayılı adalardan oluştuğunu varsayalım.
Bu Köy Yerleşme Plânı patası ile yukarıda yer verdiğimiz kadastral harita patasını birbiri
üzerine aplike ettiğimizde ise, aşağıda 3 numaralı patada görüldüğü üzere, harman yerinin bir
kısmının 101 sayılı konut arz kullanımlı ada içerisinde, bir kısmının 102 sayılı konut arz kullanımlı ada içerisinde ve bir kısmının ise yol arz kullanımına tabi alanda kaldığı görülmektedir.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
113
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
Harman yerinin tamamının konut arz kullanımında kalmaması nedeniyle, kenarları kırmızı renkli kesikli çizgilerle gösterilen harman yerinin tamamının köy adına arsa vasfı ile tapu
siciline tescil edilebilmesi mümkün değildir. Sadece konut arz kullanımına tekâbül eden kısımlar arsa olarak tescil edilebilecektir ki; bunun için ise evvelâ söz konusu harman yerinin
ayırma çapı ile Köy Yerleşme Plânında konut arz kullanımına tekâbül eden kısımlarının ve yol
arz kullanımına tekâbül eden kısmının ayrılması gerekmektedir.
Ayırma çapı ile konut arz kullanımına tabi olan kısımlar ayrıldığında, harman yeri 4 numaralı şekildeki/patadaki gibi A, B ve C olmak üzere üç parçaya bölünmüş olacaktır.
Köy Yerleşme Plânı dâhilinde kalan harman yeri, harman yeri olma vasfını; diğer
bir deyişle harman yeri niteliği dolayısıyla
Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalma
ve kezâ köyün genel ihtiyaçlarına ayrılmış
yer olma vasfını kendiliğinden yitirmektedir. Ancak, harman yeri vasfını kaybeden
eski harman yeri alanının tamamı köy adına
arsa olarak tapu siciline tescil edilemeyecek;
bu alanın plânda konut arz kullanımına tabi
olan A ve B kısımları köy adına arsa olarak
tapuya tescil edilecektir.
Eski harman yerinin C harfi ile gösterilen
kısmı ise, Köy Yerleşme Planında arz kullanım kararı konut olan alanda değil, yol olan
alanda kalmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu
C kısmı, arsa olarak köy tüzel kişiliği adına
tescil edilmeyecek, yol olarak tesbit edilecektir. Bir nevi bu alan, imar yolu olacaktır.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
114
Zirâ, harman yeri, Kadastro Kanununun
16 ncı maddesine göre köy orta mallarındandır ve ayrıca Devletin hüküm ve tasarrufu altında olma vasfını haizdir. Kadastro Kanunu
hükümlerine göre köy orta malı tapu siciline
tescil edilmemekte, özel siciline işlenmektedir. Köy Yerleşme Plânı sınırları dâhiline
giren harman yeri ise, kural olarak köy orta
malı olma ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılma
vasfını kendiliğinden kaybetmektedir.
Dolayısıyla, örneğimizdeki harman yeri
de köy orta malı vasfı olma niteliğini kendiliğinden kaybetmiştir. Eski harman yeri
alanının A ve B kısımları özel mülkiyete tabi
olarak arsa vasfı ile tescil edilecektir. A ve B
kısımları böylelikle köy orta malı olma ve
köy genel ihtiyaçlarına ayrılma vasfını yitirdiği gibi, bu kısımlar aynı zamanda Devletin
hüküm ve tasarrufu altında olma vasfını da
yitirmişlerdir.
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
Eski harman yeri alanının C kısmı ise,
plân kararlarına göre yol arz kullanımına
tabi alanda kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanuna göre yol; insanların, hayvanların ve araçların üzerinde
hâl ve hareket edebildikleri, “kamunun yararlanmasına açık olan” “arazi şeridi”, “köprü” ve “alan”lardır8.
Yolların hukukî niteliği konusunda ise,
Karayolları Trafik Kanununda bir hükme
yer verilmemiş; sadece yolların “kamunun
yararlanmasına açık olan alanlar” olduğu belirtilmiştir.
Kamunun yararlanmasına açık olan
alanların hukukî mahiyetini tespit edebilmek için ise, kamunun yararlanmasına açık
olan alanlar kavramı ile ilişkili müesseseleri
düzenleyen kanunlar bağlamında konunun
incelenmesi gerekmektedir.
Literatürde (hukukî manâda) Devlet
malı olarak adlandırılan mallar; Devletin
kamu malları ve Devletin özel malları olmak
üzere ikiye ayrılmaktadır9.
Bu ayrım bir ihtiyaç/zorunluluk sonucunda ortaya çıkmıştır. Zirâ, toplum halinde yaşamanın sonucu olarak, mutlaka
ortak kullanılması gereken mallar ile kamu
hizmetlerinin sunulabilmesi için gereken
malların hukukî düzenlemeye olan ihtiyaçları, bu mallar haricindeki diğer malların
tabi olduğu özel hukuk rejiminden ayrı ele
alınarak özel bir şekilde sistemleştirilerek,
kamu hukuku alanı içinde, kamu malları teorisinin ortaya çıkmasına yol açmıştır10. Bu
duruma istinaden kamu malı olarak adlandırılan malların hukukî statüleri ile özel mallar
olarak adlandırılan malların hukukî statüleri
birbirinden farklı mahiyetler arz etmektedir.
Türk Medenî Kanununun 715/1 inci
maddesinde, “sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların, Devletin hüküm ve tasarrufu
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
115
altında olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
Kadastro Kanununun 16 ncı maddesinde ise, kamu malları farklı bir perspektiten
ele alınmıştır. Maddede taşınmazların tespit
ve tesciline dair esaslara yer verilmiş, kamu
malları ile ilgili bir tanım yapılmamıştır. Ancak, maddenin birinci fıkrasında “Kamunun
ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin
hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerler”den bahsedilmek sureti ile; kanun
koyucunun, “kamunun ortak kullanımına
ayrılan yerleri”, “bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerleri”, “devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerleri”
kamu malı olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Kanununda yolların
“kamunun yararlanmasına açık olan alanlar” olduğu; Türk Medenî Kanununda “yararı kamuya ait malların, Devletin hüküm ve
tasarrufu altında olduğu”; Kadastro Kanunu’nda “kamunun ortak kullanımına ayrılan
yerlerin kamu malı olduğu” hükümlerine yer
verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde
konu ele alındığında; yolların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, bu durumun sonucu olarak yolların kamu malları
arasında yer aldığı; kamu malları kategorisinde ise karayollarının ve şehir içi yolların
hizmet malı ve orta malı, diğer yolların (yayla yolları/dağ yolları gibi) orta malı niteliğinde mallar olduğu; bu nedenle yolların (kural
olarak) özel mülkiyete konu olmayacak olan
alanlar arasında yer aldığı sonucuna varılmaktadır.
Bu açıdan eski harman yeri alanının 4
numaralı şekildeki C kısmı, eski harman
yeri alanının A ve B kısımları gibi köy orta
malı olma ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılma
vasfını yitirmekle birlikte; C kısmı, Devletin
hüküm ve tasarrufu altında olma vasfını yitirmemekte; yol arz kullanımına tabi olması
nedeniyle C kısmı Devletin hüküm ve tasarMAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
rufu altında olma niteliğini harman yeri vasfı
ile değil, yol vasfı ile sürdürmektedir.
5. KÖY ADINA ARSA OLARAK TESCİL EDİLEN TAŞINMAZLARDA DÜZENLEME
nci ve ek 13 üncü maddelerinin kabul edilmesinin ana sebeplerinden birisi, konut ihtiyacını karşılayamayan köy sakinlerini ev
sahibi yapmaktır.
Düzenleme kavramı ile yapı yapmaya
müsait parsel oluşturma hususu kastedilmektedir. Nitekim, Köy Kanununun ek 12
Bu açıdan, köy tüzel kişiliği adına arsa
olarak tapu siciline tescil edilen yerlerin konut yapımına müsait arsalar olması gerekmektedir.
4 numaralı şekilde de görülebileceği gibi,
köy adına arsa olarak tescil edilecek A ve B
ile gösterilen parsel kısımları, konut yapmaya müsait parseller değillerdir.
Her şeyden evvel bu parsel kısımları şekil olarak bozuk oldukları gibi, alan olarak
da konut yapmaya yetecek nitelikte çekme
mesafesi, parsel derinliği, parsel genişliği ve
parsel büyüklüğü ihtiva etmemektedirler.
Ayrıca, 5 numaralı şekilin/patanın sol kısmında da görüldüğü gibi, tescile konu kadastral parseller, tam bir karmaşıklık ihtiva
etmektedir.
Kimi zaman ise, tescile konu olan bazı
alanlar (örneğin meralar yahut Hazine taşınmazları) onbinlerce metrekare genişlikte
alanlara sahip olabilmektedirler.
Hâlbuki Köy Kanununun ek 13 üncü
maddesine göre “en çok 2000 metrekare olarak tescil edilen parseller” köy sakinlerine
satılabilecektir. Derginin 59 uncu sayısında
açıklandığı üzere11, köy sakinlerine satılmak
maksadı ile Köy Kanununun ek 12 nci maddesine göre arsa oluşturulduğuna göre, köy
sakinlerine satma haricinde başka bir amaçla
bu mevzuat çerçevesinde arsa tescili mümkün değildir.
Köy sakinlerine satılmak maksadı ile
oluşturulan arsanın, köy sakinlerine satılma
amacının gerçekleştirilebilmesi için ise, Köy
Kanununun ek 13 üncü maddesi gereği arsa
boyutunun en fazla 2000 metrekare alanlı olması gerekmektedir.
İşte bu şekilde gerek şekil olarak bozuk
olan; gerek konut yapmaya yetecek nitelikte
çekme mesafesi, parsel derinliği, parsel genişliği ve parsel büyüklüğü ihtiva etmeyen
ve ulaşım ve diğer hususlar bakımından bozukluk içeren, gerekse satışa konu olacak genişlikten daha geniş miktarlardaki kadastral
parsellerin; aşağıda 5 numaralı pata kısımlarında görüldüğü gibi12, Köy Yerleşme Plânı
kullanım kararlarına uygun şekilde konut
yapmaya müsait, düzgün ve düzenli hale getirilmesi gerekmektedir.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
116
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
Bu düzgün ve düzenli hale getirme işlemine ise imar hukukunda “düzenleme” adı
verilmektedir13.
Peki, şekil olarak bozuk olan; konut
yapmaya yetecek nitelikte çekme mesafesi, parsel derinliği, parsel genişliği ve parsel
büyüklüğü ihtiva etmeyen, Köy Kanununun
13 üncü maddesinde yazan satışa konu olacak genişlikten daha geniş miktarlarda alan
ihtiva eden kadastral parsellerin konut yapmaya müsait olacak şekilde derinlik, genişlik
ve çekme mesafesi ihtiva etmesi için nasıl
düzenleme yapılacaktır? Hangi düzenleme
araçları uygulanacaktır?
Esas olarak düzenleme denince ilk etapta
akla İmar Kanununun 18 inci maddesi uyarınca gerçekleştirilen “arazi ve arsa düzenlemesi” gelmektedir.
Ancak, İmar Kanununun 18 inci maddesinin, çalışmaya konu Köy Yerleşme Plânları ile arsa ihdâsında uygulanması hukuken
mümkün değildir. Zirâ, İmar Kanununun
18 inci maddesine göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılabilmesi için, her şeyden evvel
düzenlemeye konu sahada yine İmar Kanunu ve imar yönetmelikleri hükümlerine göre
yapılmış olan bir Uygulama İmar Plânının
mevcut olması gerekmektedir. Dolayısıyla, arazi ve arsa düzenlemesi, İmar Kanunu
ve imar yönetmeliklerine göre hazırlanan
1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plânı hükümleri esas alınarak gerçekleştirilmektedir.
İncelemeye konu yerlerde, İmar Kanunu
ve imar yönetmelikleri hükümlerine göre
yapılmış olan bir Uygulama İmar Plânı bulunmamaktadır. Uygulama İmar Plânı bulunmayan yerlerde ise İmar Kanununun 18
inci maddesi hükümlerine göre arazi ve arsa
düzenlemesi yapılması hukuken mümkün
değildir. Köy Yerleşme Plânı yapıldıktan sonraki yıllarda, sahada İmar Kanunu ve imar
yönetmelikleri hükümlerine göre Uygulama İmar Plânı yapılması ve ardından arazi
ve arsa düzenlemesinin gerçekleştirilmesi
mümkündür. Ancak, bu durum, çalışma konumuz dışında kalmaktadır.
Şekil olarak bozuk olan; konut yapmaya
yetecek nitelikte çekme mesafesi, parsel derinliği, parsel genişliği ve parsel büyüklüğü
ihtiva etmeyen, Köy Kanununun 13 üncü
maddesinde yazan satışa konu olacak genişlikten daha geniş miktarlarda alan ihtiva
eden kadastral parsellerin konut yapmaya
müsait olacak şekilde derinlik, genişlik ve
çekme mesafesi ihtiva etmesi için iki şekilde
düzenleme yapmak mümkündür.
İlk olarak, kadastral arsaların nasıl düzgün ve düzenli hale getirileceğine ilişkin ola-
13 Bu işlem halk arasında “şuyulandırma” veya “parselasyon” olarak anılmaktadır; Yıldız, s.157.
Ancak halk arasında kullanılan “parselasyon” kavramının önce yargı kararlarına girdiği, ardından da kimi mevzuatlarda yer almaya
başladığı görülmektedir.
Şuyulandrma ise esas olarak Köy Yerleşme Plânlarına dair düzenlemelerde uygulanan bir işlem değildir.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
117
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
rak Köy Yerleşme Plânına hüküm konulması
mümkündür. Şayet bu konuya ilişkin olarak
Köy Yerleşme Plânına hüküm konulmuş ise,
kadastral parsellerin düzgün ve düzenli hale
getirilmesinde Köy Yerleşme Plânındaki hükümlerin esas alınması gerekmektedir.
İkinci olarak, şayet Köy Yerleşme Plânında konuya ilişkin bir hüküm mevcut değil ise
bu durumda, Plânsız Alanlar İmar Yönetmeliğinde yer alan koşullara göre konut adasına
tekâbül eden parsellerin tevhidinin ve bilahare ifrazının yapılması gerekmektedir.
Ancak, burada Plânsız Alanlar İmar Yönetmeliğinin uygulanacak hükümleri çekme
mesafesine, parsel derinliğine, parsel genişliğine, parsel büyüklüğüne ilişkin hükümleri
olacaktır. Tevhid ve ifrazın onayına, kontrolüne ve tesciline ilişkin Plânsız Alanlar İmar
Yönetmeliği ile İmar Kanunu hükümleri,
Köy Yerleşme Plânı kapsamında köy tüzel
kişilikleri adına arsa olarak tescil edilen taşınmazlar bakımından uygulanmayacaktır.
Zirâ, onay, kontrol ve tescil konularına ilişkin olarak hem Köy Kanununda hem de Köy
Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinde
özel hükümler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, Köy Kanununun 12 nci
maddesinde sayılan yerlerden, Köy Yerleşme
Plânında konut arz kullanım kararına tabi
olan adalara tekâbül etmesi nedeniyle köy
adına tescile konu olan taşınmazların; konut
adaları içerisinde evvelâ tevhid edilmesi, ardından konut yapmaya müsait olacak şekilde
ifraz haritalarının hazırlanması ve bilahare
kontrol, onay ve tescil işlemlerinin yapılması
gerekmektedir.
Kezâ kimi zaman 7/a numaralı şekilde/
patada görüldüğü gibi, geniş alanlarının
tamamı bir adaya tekâbül edebilmektedir.
Böyle durumlarda ise, 7/b numaralı şekildeki/patadaki gibi bütün bir adadan müteşekkil parselin, her birisi 2000 metrekareden az
olacak şekilde birden fazla parsele ifraz edilmesi, bilahare onay, kontrol ve tescil işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
6. KÖY YERLEŞME ALANINDA KALAN ÖZEL MÜLKİYETE TABİ TAŞINMAZLARIN DURUMU
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
118
Köy Yerleşme Plânı yapılmadan evvel,
köy yerleşme alanının belirlenmesi gerekmektedir. Zirâ, köy yerleşme alanı, Köy Yerleşme Plânının bir nevi altlığını oluşturmaktadır.
Mevzuat koyucu köy yerleşme alanının
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
öyle bir şekilde belirlenmesini öngörmüştür
ki; bu yerleşme alanı kapsamına mümkün
olduğunca, Köy Kanununun ek 12 nci maddesinde sayılan yerlerin dâhil olması gerekmektedir. Dolayısıyla, köy yerleşme alanının,
Köy Kanununun ek 12 nci maddesinde sayılan alanları kapsayacak şekilde belirlenmesine dikkât edilmesi elzemdir.
Fakat kimi zaman alan ve Plân bütünlüğü
bakımından, köy yerleşme alanının ve Köy
Yerleşme Plânının tamamının Köy Kanununun ek 12 nci maddesinde sayılan yerleri
tam olarak kapsaması mümkün olamamaktadır. Bazı durumlarda bir veya birkaç adet
özel mülkiyete tabi olan parselin de, köy yerleşme alanı ve Köy Yerleşme Plânı kapsamında kalması hali ile karşılaşılabilmektedir.
Özel mülkiyete tabi bir parselin, örneğin
köyde yaşayan Mehmet Amcanın bağının/
bostanının bulunduğu bir dönümlük tarlanın da köy yerleşme alanı sınırları kapsamında, dolayısıyla Köy Yerleşme Plânı sınırları
kapsamında kalacak olması durumunda, ne
tür bir tasarruta bulunulacaktır?
Harita veya ölçekli kroki üzerinde belirlenen alan içinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mer’a, yaylak, seyrangâh, yol, harman ve panayır yerleri gibi
alanlar ile Hazinenin mülkiyetinde olup bir
kamu hizmetine tahsis edilmemiş yerlerden
başka, özel mülkiyete konu olmuş veya olabilecek taşınmaz mal varsa; bu taşınmazlar,
- Ya köy tüzel kişiliği tarafından kamulaştırılacaktır;
- Veya bu taşınmazlar uygulama dışında
bırakılacaktır.
Görüldüğü üzere, köy yerleşme alanı sınırları dâhiline özel mülkiyete tabi bir taşınmazın girmesi durumunda, idarenin iki adet
seçimlik yetkisi bulunmaktadır. İdare, bu
seçimlik yetkilerden birisini tercih edecektir.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
119
Fakat idare bu seçimlik yetkilerden hangisini tercih edecektir? Diğer bir deyişle idare, keyfe keder iki durumdan birisini seçebilecek midir?
Elbette idare söz konusu iki yetkiden birisini keyfe keder belirleyemeyecektir. İdare
Köy Yerleşme Plânının amaçları ile plânlama
ilkeleri bağlamında, kamu yararına daha çok
uygun olan tercihi yapmak zorundadır.
- Köy yerleşme alanı ve Köy Yerleşme
Plânının büyük bir bölümü özel mülkiyete
tabi taşınmazların kâin olduğu alana tekâbül
etmekte ise, bu halde alanın/plânın kaydırılması ve özel mülkiyete tabi taşınmazların
köy yerleşme alanı ve Köy Yerleşme Plânı sınırları dışına alınması uygun olacaktır.
- Köy yerleşme alanının büyük bir bölümü değil de, küçük birkaç özel mülkiyete
tabi parsel köy yerleşme alanı kapsamında
kalmakta ise, bu halde köy yerleşme alanının
ve Köy Yerleşme Plânının kaydırılması ve
özel mülkiyete tabi taşınmazların köy yerleşme alanı ve Köy Yerleşme Plânı sınırları
dışına alınması yolu tercih edilebileceği gibi;
kaydırma yapılması durumunda plân bütünlüğünün bozulacak olması halinde, bütçe
durumu da göz önünde bulundurularak parsellerin kamulaştırılması yoluna da başvurulabilir. Ayrıca, Plânın kapsamı göz önünde
bulundurularak, şartların izin vermesi durumunda köy yerleşme alanında ve Köy Yerleşme Plânında alansal küçültme de yapılabilir.
Ancak, son tahlilde, köy yerleşme alanı belirlemesinin mümkün olduğunca özel
mülkiyete tabi parsellerin bulunmadığı sahalarda tesbit edilmesinde fayda bulunmaktadır.
7. PLÂNIN VE İHDÂS EDİLEN ARSALARIN ONAYI
Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 8/1 inci maddesinde, “Hazırlanan
Köy Yerleşme Plânı, köy hizmetleri il müMAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
dürlüğü tarafından valinin onayına sunulur.”
kuralına yer verilmiştir.
5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile,
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilâtı
ilga edilmiştir14.
5286 sayılı Kanunun 2/4 üncü maddesinde ise, “mevzuatta Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğüne yapılan atılar, devir durumuna göre Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, il özel
idaresi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi veya
İzmit Büyükşehir Belediyesine yapılmış sayılır” hükmü yer almıştır.
6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı
Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun15 ile de, büyükşehir belediyelerindeki il özel idareleri kaldırılmıştır.
müştür. Dolayısıyla, büyükşehir belediyesi
statüsünde olan illerde, 6360 sayılı Kanunun ilgili hükmünün yürürlüğe girdiği tarih
olan 30.03.2014 tarihinden itibaren “köy”
tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Bu nedenle,
30.03.2014 tarihinden sonra, büyükşehir belediyesi olan illerde Köy Yerleşme Plânı yapılması, bu kapsamda köy tüzel kişiliği adına
arsa tescil edilmesi ve tescil edilen arsaların
satılması hukuken mümkün değildir.
Bu açıdan, Köy Kanununun ek 12 nci ve
ek 13 üncü maddeleri ile Köy Yerleşme Alanı
Uygulama Yönetmeliğinin köy yerleşme alanı belirlenmesi, Köy Yerleşme Plânı yapılması, Köy Yerleşme Plânı kapsamında taşınmaz
vasıf değişikliği ile bu taşınmazların arsa olarak köy tüzel kişiliği adına tapu siciline tescil
edilip köylüye satılmasına dair hükümleri,
30.03.2014 tarihinden itibaren büyükşehir
belediyesi statüsünde olan iller bakımından artık uygulanamayacaktır.
Dolayısıyla, ilga edilen Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğünün görevleri ve yetkileri;
büyükşehir belediyesi statüsü dışındaki illerde il özel idarelerine, iskân konularına ilişkin
hizmetler ise Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na16 devredilmiştir17.
Netice itibariyle Köy Yerleşme Plânı artık büyükşehir belediyesi statüsünde olmayan illerde yapılabilecek ve vali tarafından
onaylandıktan sonra, onaylanan plan köy
muhtarlığına tebliğ edilecektir.
Anılan kanun hükümleri ile Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliğinin 8/1 inci
maddesi hükmü mukayeseli olarak incelendiğinde; hazırlanan Köy Yerleşme Plânının,
il özel idaresi (il özel idaresinin imar ve şehircilik birimi) tarafından valinin onayına
sunulması gerekmektedir.
Tebliğ edilen plânın tamamına veya plan
içeriğindeki muhtelif hükümlere, köy ihtiyar
meclisi tarafından itiraz edilmesi yönünde
karar alınır ise, köy muhtarı tarafından köy
ihtiyar meclisinin kararında yer verilen hususlar bakımından valiliğe itiraz edilebilecektir.
Öte yandan; 6360 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyesi statüsünde olan illerde köy
tüzel kişilikleri kaldırılıp mahalleye dönüş-
Ancak bu itirazın, plânın köy muhtarlığına tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yapılması gerekmektedir.
Plâna tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde itiraz edilmez ise, plân idarî açıdan
kesinleşmiş olacaktır. Plâna itiraz edilmiş olmakla birlikte itiraz, valilik tarafından itirazdan itibaren 15 gün içerisinde reddedilirse,
plân idarî açıdan yine kesinleşmiş olacaktır.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
120
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
Dr. Selman ÖZDEMİR
8. İHDÂS EDİLEN
KONTROLÜ VE TESCİLİ
ARSALARIN
İdarî açıdan Köy Yerleşme Plânı kesinleştikten sonra, Plân valilikçe ilgili kadastro
müdürlüğüne (tescil bildirimi/talebi ile ve
ayrıca kontrol maksadı ile) gönderilmektedir.
alanında kalan taşınmazlar bakımından köy
adına arsa ihdâsı ve tescili söz konusu olmayacağından, kadastro müdürlüğü tarafından
tescile konu olmayan bu kısımların kontrolü ve tapu sicil müdürlüğünce bu kısımların
tescili yapılmayacaktır.
9. SONUÇ
Köy Yerleşme Plânı kadastro müdürlüğüne geldikten sonra, kadastro müdürlüğü
tarafından teknik belgeler, plân örnekleri,
aplikasyon krokileri incelenerek; yer kontrol noktaları ve hesaplar kontrol edilecektir.
Kadastro müdürlüğünce büro ve arazi kontrolleri yapıldıktan sonra, hatalı durumların
tespiti halinde bu hataların ilgili birimler tarafından düzeltilmesi maksadı ile dosya iade
edilecektir.
Derginin 59 uncu sayısında, köylerde ayrı
bir yerleşme plânı yapılmasına neden ihtiyaç
duyulduğu, kanun koyucunun köylerde yerleşme plânı yapılması ile hangi sosyal ve iktisadî amaçları güttüğü, Köy Yerleşme Plânının hukukî niteliği ve mahiyeti gibi konular
ele alınarak; Köy Yerleşme Plânı vasıtasıyla
köy adına tescil edilen taşınmazların satışı ve
satılan taşınmazların geri alınması konusuna
bir altlık oluşturulmaya çalışılmıştır.
Hatalar düzeltildikten sonra yahut kontrol neticesinde hata bulunmaz ise, kadastro
müdürlüğü tarafından tescil bildirimleri
(dosya) tapu sicil müdürlüğüne gönderilecektir.
Bu sayıda ise, Köy Yerleşme Plânı vasıtasıyla köy adına tescil edilen taşınmazların
satışı ve satılan taşınmazların geri alınması
konusuna altlık oluşturma bâbında, kısmen
teknik uygulamaya yönelik hususlar üzerinde durulmaya çalışılmıştır.
Tapu sicil müdürlüğü tarafından parseller köy tüzel kişiliği adına tapu siciline tescil
edildikten sonra, köy tüzel kişiliği adına her
bir parsel/arsa için ayrı ayrı tapu senetleri
tanzim olunacaktır.
Ancak, burada dikkat çekmek isteriz ki;
kadastro müdürlüğünce kontrole tabi tutulan hususlar, köy yerleşme alanı haritası ile
tevhid ve ifraza ilişkin teknik hususlardır.
Tescile tabi hususlar ise arsalardır. Dolayısıyla, kontrole ve tescile tabi olan hususlar Köy
Yerleşme Plânının tamamı değil; alan haritası, tevhid/ifraz işlemleri ve köy adına arsa
tescilidir.
Zirâ, Köy Yerleşme Plânında köy adına
arsa olarak tescil edilmeyen, konut arz kullanımı dışında kalan resmî tesis alanları,
rekreasyon alanları gibi arz kullanım kararları da mevcuttur. Konut arz kullanım kararı
haricindeki plân/pata arz kullanım kararları
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
121
Bu kapsamda; Köy Yerleşme Plânının
yapımında görev alacak kişilerin uzmanlık
alanlarına değinilmiş; plânlamanın ve uygulamanın Köy Yerleşme Plânında birlikte ele
alınması nedeniyle, Köy Yerleşme Plânının
yapımında sadece şehir plâncıların değil, aynı
zamanda harita-kadastro mühendislerinin,
köyün tarım, hayvancılık, balıkçılık gibi geçim
kaynaklarının ve tarımsal arazi niteliğinin de
plânlama kapsamında değerlendirilebilmesi için şehir plâncılarına ve harita-kadastro
mühendislerine ilâveten ziraat mühendisi,
veteriner gibi uzmanlık alanlarından personelin de Köy Yerleşme Plânı yapımında görev
yapmasında fayda bulunduğu açıklanmaya
çalışılmıştır.
Ardından bu çalışmada, köy adına arsa
olarak tescil edilebilecek olan yerlerin ne tür
taşınmazlar olduğu hususu incelenmiş; köy
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ
KÖY YERLEŞME PLÂNI İLE
ARSA İHDÂSI
adına taşınmaz tescilinin şartlarına değinilmiş; tescile konu taşınmazların düzenlenmesi
üzerinde durulmuştur.
Taşınmazların düzenlenmesi sonrasında
ise, Köy Yerleşme Plânının onayı, tescile konu
kısımları bakımından ihdâs edilen arsaların
kontrolü ve tescili hususları incelenmiştir.
Bir sonraki çalışmamızda ise, Köy Yerleşme Plânı vasıtasıyla oluşturulan arsaların
köylüye satışı konusu incelenecektir.
KAYNAKÇA
ALTINTAŞ, Yusuf, İmar Plânlarında Yetki Kuralları ve Danıştay Kararları Örneğinde
Plânlamada Karşılaşılan Yetki Sorunları ile
Çözüm Yolları, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara,
2007.
DÖRTGÖZ, Gürsel Öcal, “Tahsis Sûretiyle Tapuya Tescil”, Mülkiyet Dergisi, Sayı
38.
GÜLAN, Aydın, “Kamu Malları”,‘in İl
Han Özay; Gün Işığında Yönetim, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2004.
“Harman Yeri Fotoğrafı”, http://
www.fotografturk.com/upload/fotograf/2010/3/20/909-ierdogan-harman-yeri-7662-950px.jpg, (22.11.2017).
“İhdâs Kelime Kökeni”, https://www.
etimolojiturkce.com/kelime/ihdâs,
(28.11.2017).
KANAR, Mehmet, Osmanlıca Türkçesi
Sözlüğü, Say Yayınları, İstanbul, 2009, http://
www.sevde.de/OsmanliTurkcesiSozlugu.
pdf, (15.02.2014).
MEŞHUR, Mehmet Çağlar, “Arazi ve
Arsa Düzenlemesi (18. Madde Uygulaması) Sürecinin Kentsel Mekân Oluşumu Açısından İrdelenmesi”, Middle East Technical
University Journal of the Faculty of Architecture, V.25, No:2, 2008.
Yıl: 5 (22) • Sayı:60 (220) • Aralık‘ 17
122
ÖZDEMİR, Selman, “İmar Kanunu Bağlamında İmar Uygulamalarında Kapanan
Kadastral Yollar”, Türk İdare Dergisi, Sayı
479, Aralık 2014.
ÖZDEMİR, Selman, “Köylerde Ayrı Bir
Yerleşme Plânına İhtiyaç Duyulmasının Sebepleri”, Mahallî İdareler Dergisi, Sayı 59,
Kasım - 2017.
SÖYLER, İlhami, Devlet Mallarının
Kamu Finansmanı Açısından Değerlendirilmesi, Maliye Bakanlığı Araştırma, Planlama
ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2005.
YILDIZ, Ferruh, İmar Bilgisi, Nobel Yayınları, Ankara, 2012.
442 sayılı Köy Kanunu
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
3194 sayılı İmar Kanunu
3367 sayılı 442 sayılı Köy Kanununa 7 Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun
3402 sayılı Kadastro Kanunu
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu
5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı
Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun
644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında KHK
Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği
www.resmigazete.gov.tr
www.mevzuat.gov.tr
MAHALLİ İDARELER DERGİSİ