Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

BOTANİK TERİMLERİ.pdf

Sunuş Bu çalışmada, XIV ve XV. yüzyıl Anadolu Türkçesinde kullanılan bitki adlarının bir araya getirilmesi ve kökenlerinin, bir ölçüde açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu aynı zamanda dönemin Türkçesinin botanik terimleri açısından durumu hakkında da fikir verecektir. Bu amaçla söz konusu dönemde yazılmış beş tıp yazması kaynak olarak alınmış ve bunlardaki bitki adlarının tümü taranmıştır. Bitkilerin eski tıpta ya doğrudan doğruya ya da çeşitli işlemlerden sonra ilaç olarak kullanılmış olması tıp yazmalarını bu açıdan en önemli kaynak durumuna getirmiştir. Çalışmamıza esas olarak tıp yazmalarını alışımız bu nedenledir. Taradığımız terimlerden oluşan sözlük şu şekilde düzenlenmiştir: İlkin terimin karşılığı verilmiş, bu anlamı kesinleştirmek için Latince karşılığı parantezde belirtilmiştir. Daha sonra kelimenin hangi eserlerde yer aldıkları, o eserde kullanıldıkları bir ya da birkaç yerin sayfa numaraları verilerek belirtilmiştir. Türkçe olanların Eski Türkçede kullanılıp kullanılmadıkları, Clauson sözlüğü esas alınarak o dönemdeki biçimleri verilmiştir. Ayrıca Tarama Sözlüğü ile Derleme Sözlüğü'nde yer alanlar gösterilmiştir. Yabancı kökenli olanlarının, Kâmûs Tercümesi, Steingass, Redhouse gibi sözlüklerden yararlanılarak, bu terimlerin Arapça ve Farsçadaki biçim, varsa anlam farklılıkları verilmiştir. Çalışmanın sonuna Latince dizin eklenmiştir. Bu çalışmada yer alan terimlerin, dönemin Türkçesinde kullanılan bitki adlarının tümünü kapsadığını söyleyebiliriz. Ancak burada yer almamış olanlar varsa bile bunların sayısı fazla olmasa gerektir. Bitki adları gibi karmaşık bir konuda yapılmış olan bu çalışmada rastlanılabilecek birtakım hata ve eksikliklerin hoşgörüleceğini umuyor ve bu yolda yapılabilecek düzeltmeleri, bu çalışmayı tamamlayıcı bir katkı olarak görüyoruz. Giriş Türkçedeki bitki adlarının gereğince araştırıldığı söylenemez. Günümüz Türkçesinde yazı diline girmemiş çok fazla sayıda bitki adı bulunmaktadır. Bu alandaki terimlerin çokluğu, hemen her yörede aynı bitkinin farklı kelimelerle adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Bunların gerek derlenmesi gerekse karşılıklarının doğru bir biçimde belirtilmesi bu alandaki çalışmaların en önemli güçlüğüdür. Çoğu ağızlarda yaşayan bu kelimelerin çok azı Derleme Sözlüğüne girmiş, girenlerin de, verilen tanımlamalardan hangi bitki olduğu çok kez açıklığa kavuşmamıştır. Dolayısıyla da bu alanda yapılan çalışmalara Derleme Sözlüğü önemli bir kolaylık getirmemektedir. Bitkilerin genellikle birden çok terimle adlandırılması olgusuna tıp yazmalarında da rastlıyoruz. Taradığımız eserlerin beşinde de aynı bitkinin bazen Türkçe, bazen de Arapça, Farsça ya da Rumca adıyla geçtiği olağan bir şeydir. Hatta aynı bitkinin aynı eserde birden fazla Türkçe karşılığıyla geçtiği görülüyor.

Journal of Turkish Studies (Fahir İz Armağanı I.) Volume 14, Harvard University (1990): s. 357-392. XIV. ve XV. YÜZYIL ANADOLU TÜRKÇESİ BOTANİK TERİMLERİ (Edviye-I M“frede, Hazâin“’s-Saâdât, M“cerrebnâme, Yâdigâr-ı İbn-i Şerîf  Sunuş Bu çalışmada, XIV ve XV. y“zyıl Anadolu T“rkçesinde kullanılan bitki adlarının bir araya getirilmesi ve kökenlerinin, bir ölç“de açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu aynı zamanda dönemin T“rkçesinin botanik terimleri açısından durumu hakkında da fikir verecektir. Bu amaçla söz konusu dönemde yazılmış beş tıp yazması kaynak olarak alınmış ve bunlardaki bitki adlarının t“m“ taranmıştır. Bitkilerin eski tıpta ya doğrudan doğruya ya da çeşitli işlemlerden sonra ilaç olarak kullanılmış olması tıp yazmalarını bu açıdan en önemli kaynak durumuna getirmiştir. Çalışmamıza esas olarak tıp yazmalarını alışımız bu nedenledir. Taradığımız terimlerden oluşan sözl“k şu şekilde d“zenlenmiştir: İlkin terimin karşılığı verilmiş, bu anlamı kesinleştirmek için Latince karşılığı parantezde belirtilmiştir. Daha sonra kelimenin hangi eserlerde yer aldıkları, o eserde kullanıldıkları bir ya da birkaç yerin sayfa numaraları verilerek belirtilmiştir. T“rkçe olanların Eski T“rkçede kullanılıp kullanılmadıkları, Clauson sözl“ğ“ esas alınarak o dönemdeki biçimleri verilmiştir. Ayrıca Tarama Sözl“ğ“ ile Derleme Sözl“ğ“’nde yer alanlar gösterilmiştir. Yabancı kökenli olanlarının, Kâmûs Terc“mesi, Steingass, Redhouse gibi sözl“klerden yararlanılarak, bu terimlerin Arapça ve Farsçadaki biçim, varsa anlam farklılıkları verilmiştir. Çalışmanın sonuna Latince dizin eklenmiştir. Bu çalışmada yer alan terimlerin, dönemin T“rkçesinde kullanılan bitki adlarının t“m“n“ kapsadığını söyleyebiliriz. Ancak burada yer almamış olanlar varsa bile bunların sayısı fazla olmasa gerektir. Bitki adları gibi karmaşık bir konuda yapılmış olan bu çalışmada rastlanılabilecek birtakım hata ve eksikliklerin hoşgör“leceğini umuyor ve bu yolda yapılabilecek d“zeltmeleri, bu çalışmayı tamamlayıcı bir katkı olarak gör“yoruz. Giriş T“rkçedeki bitki adlarının gereğince araştırıldığı söylenemez. G“n“m“z T“rkçesinde yazı diline girmemiş çok fazla sayıda bitki adı bulunmaktadır. Bu alandaki terimlerin çokluğu, hemen her yörede aynı bitkinin farklı kelimelerle adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Bunların gerek derlenmesi gerekse karşılıklarının doğru bir biçimde belirtilmesi bu alandaki çalışmaların en önemli g“çl“ğ“d“r. Çoğu ağızlarda yaşayan bu kelimelerin çok azı Derleme Sözl“ğ“ne girmiş, girenlerin de, verilen tanımlamalardan hangi bitki olduğu çok kez açıklığa kavuşmamıştır. Dolayısıyla da bu alanda yapılan çalışmalara Derleme Sözl“ğ“ önemli bir kolaylık getirmemektedir. Bitkilerin genellikle birden çok terimle adlandırılması olgusuna tıp yazmalarında da rastlıyoruz. Taradığımız eserlerin beşinde de aynı bitkinin bazen T“rkçe, bazen de Arapça, Farsça ya da Rumca adıyla geçtiği olağan bir şeydir. Hatta aynı bitkinin aynı eserde birden fazla T“rkçe karşılığıyla geçtiği gör“l“yor. Journal of Turkish Studies, Fahir İz Armağanı I , Volume , Harvard , s. -392. 1 Bu dönem eserlerinde, bitkinin T“rkçe karşılığının bulunmasına rağmen, Arapça, Farsça adlarıyla kullanılmış olmalarını olağan karşılamak gerekiyor. Ç“nk“ İslam d“nyasında bilim dilinin Arapça oluşu, T“rk hekimlerinin de çoğunlukla eserlerini Arapça yazmalarına yol açmış, halkın doğrudan yararlanabilmesi amacıyla T“rkçe yazmak ihtiyacını duyan hekimler de bu terimlerin bazen T“rkçe bazen de yabancı kökenli karşılıklarını kullanmışlardır. Bu metinlerde sık sık, bir bitkinin adı verildiğinde, onun doğru bir biçimde tanınmasını sağlamak amacıyla ya aynı dilden ya da başka dilden karşılıkları verilmiş ara sıra tanımlamalar yapılmıştır: …ʿ”dıés-salíb Y”nān dilince favāniyā derler T“rkí dilinde baladı otı derler MŞ a/ , k“nd“s ki T“rkçe çogan derler MŞ a/ benzeri açıklamalar, bitkinin doğru olarak belirlenmesinde b“y“k kolaylıklar sağlamaktadır. Bu yazıda verdiğimiz bitki adlarına kaynaklık eden eserler şunlardır: 1) Edviye-i M“frede İshak bin Murad tarafından, yılında Gerede yöresinde yazılmıştır. Anadolu’da, T“rkçe yazılmış, bilinen ilk telif tıp kitabıdır. Eserden Otto Spies bir yazısında söz etmiş, birkaç sayfanın Almanca çevirisini vermiştir. 1 Daha sonra Mustafa Canpolat, eseri çeşitli yönleriyle tanıtarak, bazı böl“mlerini yayımlamıştır.2 Bizim taradığımız n“sha, Malatya İl Halk K“t“phanesi / numarada kayıtlı n“shadır. Hicri tarihinde, Muhammed el-Zencerî tarafından istinsah edilen bu n“sha, Hacı Paşa’nın M“ntahab-ı Şifâ adlı eseriyle aynı cilt içindedir ve aynı kalemden çıkmışlardır. İlk varakta Edviye, daha sonraki varakta M“ntahab-ı Şifâ yer alır. İshak bin Murad’ın başka eserlerinin olup olmadığı bilinmediği gibi hayatı hakkında da bilgi yoktur. 2) Hazâin“’s-Saâdât Eşref bin Muhammed adlı bir tabip tarafından yazılmıştır. Yazılış tarihi bilinmiyor. Bilinen tek n“shası Topkapı M“zesi K“t“phanesi, III. Ahmet böl“m“, H. numarada kayıtlıdır. Her sayfada satır olmak “zere yapraktan oluşan bu yazma H. tarihinde istinsah edilmiştir. Eser, muhtemelen XIV. y“zyıl sonu ya da XV. y“zyılın başlarında yazılmış olmalıdır. Yazarın hayatı konusunda bir bilgi yok. Başka bir eseri de bilinmiyor. Bu eseri Bedi N. Şehsuvaroğlu yayımlamıştır.3 Kısa bir giriş, transkripsiyonlu metin, l“gatçe ve eserin tıpkıbasımından oluşan bu yayın ne yazık ki bilimsel araştırmalarda kullanılabilecek durumda değildir. Metinde okuma ve anlama yanlışları hemen her satırda vardır. Metin, transkripsiyonlu metin olarak da kabul edilemez. L“gatçe ise eserin sözl“ğ“ olmaktan uzak, çok az veriyi kapsamaktadır. Bu yayının en yararlı yön“ eserin tıpkıbasımını vermiş olmasıdır. Biz çalışmamızda bu tıpkıbasımdan yararlandık. Yoksa ustuhudus karabaşotu kelimesini istakoz bk. b/ olarak almak tehlikesi vardı. 3) M“cerrebnâme Bu eser XV. y“zyılın önde gelen hekimlerinden, Amasya dar“’ş-şifâ’sı başhekimi Sabuncuoğlu Şerefeddin tarafından H. yılında yazılmıştır. Çok sayıda yazma n“shası bulunmaktadır. Bizim yararlandığımız n“sha, S“leymaniye K“t“phanesi, Ayasofya böl“m“, numarada kayıtlıdır. Kopya Otto Spies, Das T“rkische Drogen und Medizinbuch des Ishaq ibn Murad , Studia Orientalia in memoriam Carl Brockelmann (Halle, 1968): 185-192. Mustafa Canpolat, XIV. Y“zyılda Yazılmış Değerli Bir Tıp Eseri Edviye-i M“frede , T“rkoloji Dergisi, s. 1, c.V (1973): 21-49. 3 Bedi N. Şehsuvaroğlu, Eşref bin Muhammed, Hazâin“’s-Saâdât, T“rk Tarih Kurumu . 2 tarihi belli olmayan bu n“sha, her sayfada satır olmak “zere yapraktan 4 5 oluşmaktadır. Sabuncuoğlu, daha çok Cerrahiye-i İlhaniye adlı eseri ile tanınır. Fakat gerçek anlamda telif niteliğindeki eseri M“cerrebnâme’dir. Yalnızca çeşitli ilaçlar konusunda bilgi veren böl“ml“k bu k“ç“k eserini yaşında yazmıştır. Yazar, hekimliği s“resince kullandığı ilaçların, kendi gözlem ve deneyimlerinden de yararlanarak, özellikleri, nasıl hazırlanacakları, hangi hastalıklara karşı kullanılacakları konusunda bilgiler verir. 4) M“ntahab-ı Şifâ XIV. y“zyılın önde gelen hekimlerinden Celâl“ddin Hızır Hacı Paşa tarafından yazılmış bir eserdir. M“ntahab-ı Şifâ, Hacı Paşa’nın daha önce Arapça yazmış olduğu Kitâb“’s-saâde adlı eserinden kendisinin yaptığı çeviridir. Mısır’da öğrenim görm“ş, Kalavun hastanesinin baştabipliğini yapmış olan Hacı Paşa, eserlerini daha çok Arapça yazmıştır. Bunların içinde Şifâ“’l-eskâm adlı eseri daha çok bilinir. T“rkçe eserlerinden Teshil , M“ntahab-ı Şifâ’nın biraz daha kısaltılmışıdır. M“ntahab-ı Şifâ, tarafımdan doktora tezi olarak hazırlanmış, daha sonra yeniden d“zenlenerek, iki cilt halinde T“rk Dil Kurumu’nca yayımlanmaya başlanmıştır.6 Çalışmamda Malatya İl Halk K“t“phanesi’ndeki n“sha (No: 1196/2) ile Paris, Bibliothʿque Nationale’deki No: A. F. n“shalar esas alınmıştır. Malatya n“shası Edviye-i M“frede ile aynı tarihte ve aynı m“stensihçe kopya edilmiş, varaktan oluşmaktadır. Paris n“shası, gene Edviye ile bir arada bulunmaktadır. yapraktan oluşan bu n“sha H. tarihinde istinsah edilmiştir. 5) Yâdigâr-ı İbni Şerîf XIV. y“zyıl hekimlerinden Ali Çelebi bin Şerîf tarafından, Timurtaşpaşa oğlu Umur Bey adına yazılmıştır. İbni Şerîf’in hayatı hakkında bilgi bulunmadığı gibi başka eserlerinin olup olmadığı da bilinmiyor. Oldukça hacimli olan bu eserin yurt içinde ve yurt dışında birçok n“shası bulunmaktadır. Hangi tarihte yazıldığı bilinmiyor. Taradığımız n“sha, Topkapı M“zesi K“t“phanesi, Y. numarada kayıtlıdır. H. tarihinde, İsa el-Vardarî tarafından kopya edilen bu n“sha, her sayfada satır olmak “zere yapraktan oluşmaktadır. Yukarıda beş eserden taradığımız terimlerin sayısı, madde başı olarak, adettir. Bazı bitkilerin alt t“rleri ile birlikte bu sayı biraz daha y“kselir: ak g“nl“k, saru yavşan, kızıl sandal gibi. Yabancı kökenliler içerisinde Arapça birinci sırada yer alıyor. Arapçanın ardında Farsça kökenli olanlar ile daha az sayıda batı dillerinden kaynaklananlar gelir. Bir böl“m“ ise T“rkçe ve yabancı olmak “zere iki öğeden oluşan birleşik kelime niteliğindedir. T“rkçe terimlerin yaklaşık yarısı tek bir öğeden oluşan kelimelerdir; geri kalanı birden fazla öğeden oluşan birleşik kelime niteliğindedirler. Birden fazla öğeli olanları şu şekilde sınıflandırmak m“mk“nd“r: Herhangi bir hayvanın organına benzetilerek yapılmış olanlar: deve tabanı, it burnu, katır kuyruğu, kaz ayağı, keçi boynuzu, teke sakalı, serçe dili, yund dişi vb. kelimeler bu gruba örnektir. Zafer Önler, XV. Y“zyıl Hekimlerinden Sabuncuoğlu Şerefeddin’in M“cerrebnâme Adlı Eseri , Fırat Üniviversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, c. I (1987): 169-190. 5 Vecihe Kılıçoğlu Hatiboğlu , Cerrahiye-i İlhaniye, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fak“ltesi 4 (1956). 6 Zafer Önler, Celal“ddin Hızır Hacı Paşa , M“ntahab-ı Şifâ, I-Metin-, T“rk Dil Kurumu . Herhangi bir hayvan adının başka bir kelime ya da ot kelimesiyle kurduğu isim tamlamalarından oluşanlar: çet“k otı, çayan otı, kene otı, kuzgun otı, karga d“glegi, karga sabunı, kuzı butrağı, it “z“mi, kuş etmegi, tonuz ağırşağı, yılan yasduğı örnekleri bu gruba girerler. 3) Başka bir adın ot kelimesini ya da başka bir bitki adını belirtmesiyle kurulmuş olanlar: çiriş otı, torak otı, g“yeg“ otı, tag “z“mi, su yarpuzı, dem“r dikeni gibi. ot kelimesi ya da başka bir bitki adının bir sıfatça nitelendirilmesi yoluyla sıfat tamlaması biçiminde kurulanlar: akça ot, sinirl“ce ot, s“dl“ce ot, kara çaltı, kızıl boya, kara ağac, kara aslanı vb. T“rkçe-yabancı öğelerden oluşanlarda ise genellikle yabancı kökenli bir bitki adının T“rkçe bir sıfat ya da ad tarafından belirtilmesi yoluyla kurulmuşlardır: agır kesdane, acı bakla, gök susen, kızıl sandal, eşek turpı terimleri bu niteliktedir. Yabancı-T“rkçe öğelerden kurulmuş olanların sayısı daha azdır: çadır çiçeği, mekke ayruğı, peygamber çiçeği, serv ağacı, yaban sarımsağı bu gruba örnek verilebilir. Yabancı kökenli terimler içerisinde Arapça olanlar birinci sırada yer almaktadır. Bunların b“y“k bir böl“m“, dönemin eserlerinde kalmış, dile yerleşmemişlerdir. Bunlara, bellut, caède, cedvar, dıfli, hasek, hulbe, hummaz, husyet“’s-saleb, lihyet“’t-teys, luf, luffah, maş, necil, rasen, tuffah, zufa gibi örnekler verilebilir. İkinci sırada yer alan Farsça terimler içerisinde de bu şekilde, dile yerleşmemiş, dolayısıyla g“n“m“z T“rkçesinde kullanılmayanların sayısı da oldukça fazladır: badyan, bazuruk, bidencir, buzeydan, dehmş“t, enc“zan, gavzuban, gezmazu, harnub, hir, hurperest, kelem, merzenguş, mevizeg, nanhuvah, tohmekan, vahşizek, zerunec kelimeleri gibi. Rumca kelimelerin çoğunun Arapça aracılığıyla, hatta kısmen Arapçalaşarak T“rkçeye girdikleri anlaşılıyor. Bu kelimeler ilkçağ tıbbının birer terimi olarak Arapçaya girmiş, buradan da T“rkçe tıp metinlerine aynı şekilde terim olarak geçmişlerdir. Nitekim bir böl“m“ terim olarak kalmış, T“rkçede yaygınlaşmamışlardır: kemaderyus, kemafaytus, uskurdiyun, kıstındus, farasiyun, fatrasaliyun, bantafilyun, eskulufinderyun vb. Bu yazıda verdiğimiz terimler içerisinde dikkati çeken bir diğer özellik ise, aynı bitkiyi karşılayan farklı dillerdeki bazı kelimelerin aynı semantik yapıya sahip oluşudur. Örneğin, T“rkçe sıgır dili, Farsça gâvzubân, Arapça lisan“’s-sevr; T“rkçe teke sakalı, Arapça lihyet“’t-teys; dilk“ “z“mi, ınebu’s-sa’leb; iki kardaş kanı, dem“’l-ahaveyn; dilk“ taşağı, husyet“’s-sa’leb gibi. Bu t“r semantik aynılıklar, bu metinlerdeki terimler dışında kalan, g“n“m“zde kullanılan birçok bitki adında da gör“lmektedir. Bu benzerlikler konusunda şu gör“şler ileri s“r“lebilir: Benzetme yoluyla kurulan bu t“r kelimelerde, farklı dili konuşan insanlar, bitki adlarında aynı t“r benzetmelerle adlandırma yoluna gitmiş olabilirler. Bu ihtimal pek geçerli gör“nm“yor. Böyle olsa ses taklidi kelimelerin b“t“n dillerde aynı olması gerekirdi. İkinci ihtimal ise bu t“r kelimelerin bir dilden kaynaklandıkları, daha sonra başka dillere terc“me edilmiş olmalarıdır. Bu ihtimal daha akla uygundur. Arapça yazan m“sl“man tabipler kendi dillerindeki bazı adları Arapçaya terc“me etmiş olabilirler. Bilindiği gibi İslam tıbbının ileri bir d“zeye ulaşması, onun klâsiklerinin Batı dillerine çevirilmesine yol açmış, İbni Sina gibi bilginlerin eserleri uzun s“re ders kitabı olarak okutulmuşlardır. Bu yolla da bazı terimler Batı dillerine terc“me edilmiş olabilir. T“rkçe teke sakalı, İngilizce goasbeard, Almanca Ziegenbart ; T“rkçe sığır dili, İngilizce ox-tongue, Almanca Rinderzunge terimlerindeki semantik aynılıklar tesad“f olmasa gerektir. Bu çalışmada anlamını bulamadığımız, hangi bitkiyi karşıladığını belirleyemediğimiz kelimelerse şunlardır: akça ot, bantı, barkalmayun, çölmekçi otı, deniz soğanı, dimlid, ekran, faru’l-ma, fuluniya, g“lbemhur, han, kara aslanı, kara çaltı, kencihur, keşinim, marmahun, nete, su sıçanı otı, şahik“mren, tırtabus, yılan sarımsagı, zude, zudeverd. Bunların transkripsiyonlu biçimleri listede yer almaktadır. A acı baúla: Yabanî bakla Lupinus ter mis ; krş. termiye; turmuş. - MŞ b . -acı: < açığ 'bitter, sur' EDPT . - bakla: bk. bakla. acı marul: Yaban marulu, karahindiba, arslandişi Taraxacum officinale . - (Ydg. 177b). - acı: bk. acı bakla. - marul: bk. marul. acı tere: Aşktere Cardonine amara . - HS b, a; MŞ a, a . - acı: bk. acı bakla. - tere: bk. tere. afsentìn: Pelin otu, yavşan otu, Anadolu'da yirmi kadar t“r“ bilinen ve veronika olarak da adlandırılan bir ot. Artemisia absinthum ; krş. ıpar yavşan; şió; yavşan. - HS b; Mcr. a; MŞ b, a; Ydg. b, a, a , a.-i rÿmì MŞ 41b, 87b; Ydg. 216b). - < Far. afsent ìn < Gr. ..... "Wormwood" (Stein. 8). aġaç kavunı: Ağaçkavunu, turunç Citrus medica ; krş. turunç. - (Edv. 6b, 44b; MŞ 63b, 79a; Ydg. 135b 176b, 202b). - ~ ağaç kavunı: "Turunç" TSz . - ağaç: < ığaç, ığa: ç 'tree' EDPT . - kavun: bk. kavun. aġır kesdâne: Acıçiğdem Colchicum autumnale ; krş. sÿrıncÀn. MŞ a . -aġır: < ağır 'heavy' EDPT . - kesdâne: bk. kesdâne. aġu aġacı: Zakkum Nerium oleander ; krş. dıflì. - Edv. a, b; MŞ a, b, 177b; Ydg. 295a, 298a). - ~ ağı ağacı ağı çalısı, ağı dalı : "Zakkum" DS . - ~ ağu ağacı: "Zakkum ağacı" TSz . - ağu; < ağu: 'poison' EDPT ). ağaç: bk. ağaç kavunı. aġu úunduzı: Aksırıkotu, k“nd“s Gypsophila struthium . - krş. k“nd“s. - MŞ a, 131b). - ~ ağu kunduz: "Aksırdıcı bir ot" TSz . - ağu: bk. ağu ağacı. kunduz: bk. k“nd“s. aúÀúıya: Akasya ağacı Acacia . - (Edv. 54a; HS b; Mcr. a, b; MŞ a, 101a; Ydg. 36a, 121a). - < Far. aúÀúıya < Gr. ἀкαкἰα: "the acacia" (Stein. 85). aúça ot: ? - ... bu ota T“rkçe aúça ot dĆrler ve baèøılar óalime dĆrler ve baèøılar sulùÀn otı dĆrler, aú aú uzun kökleri olur [...] ve ebe gömeci gibi kiçirek çiçegi olur úızılca, bayırlarda ve d“z yĆrlerde daòı biter..., Ydg. a . - aúça: < a: k 'white' (EDPT 75). - ot: < ot 'grass, vegetation' (EDPT 34). èÀúırúaróa: Pireotu, nezleotu (Anacyclus pyrethrum). - (Edv. 28b, 51a; HS 55b; Mcr. b, a; MŞ a, a, a; Ydg. b, a, a . - < Ar. èÀúırúaróa (Stein. 831). alma: Elma Pirus malus ; krş. tuffÀó. - Adv. a, b; HS a, b, b; MŞ b, a, b, a; Ydg. a, b . < ?alma: 'apple'; cf. alımla EDPT . aluç: Alıç Crataegus . - Edv. a, a, b, b; MŞ a, b; Ydg. b . - < aluç: 'the fruit of the crataegus azarolus' (EDPT 128). èanber: Amber, bir t“r mimoza Geum urbanum . - Edv. a; HS a, a; MŞ 11b, 34b). èa.-i eşheb MŞ b . - < Ar. èanber Kâmûs I. . anduz: Andız otu İnula helenium ; krş. rÀsen. - MŞ a, a; Ydg. b . <anduz 'elecampane, Inula helenium' (EDPT 178). anìsōn: Anason Pimpinella anisum . -(Edv. 2b, 43b; HS 13b, 35b, 60a; Mcr. 12b; MŞ İla, a, b; Ydg. b, 42a, 252b). - < Far. anisÿ, anìsÿn < Gr. avıoov "anise, aniseed" (Stein. 116). anzurÿt / anzurût: Gözotu Astragalus sarcocolla . - (Hs 9b, 54a; Mcr. 35b, 38a; MŞ b, a, b; Ydg. b, a, b ; ak a. Mcr. b; MŞ b, b, 143a; Ydg. 170a, 222a). - < Ar. Ànzerÿt < Far. enzerÿt: "a Persian gum or balsam; flesh-glue" (Stein. 870). arèar: Selvi ağacı Cupressus sempervirens ; krş. serv. - (...úavaú ki aŋa èarabca èarèar dĆrler..., MŞ . - < Ar. èarèar: "the juniper; the cypress" (Stein. 844). arduc: Ardıç ağacı ve yemişi Junperus . - Edv. a, b; MŞ b, a, b, 150a; Ydg. 176a). - < artuç EDPT . armud: Armut (Pirus communis); bk. emrÿd. - Mcr. a; MŞ b, a, a . arpa: Arpa (Hordeum). - (Edv. 5b, 59b; HS 13a, 26a; Mcr. b, b; MŞ a, a, 17a, 77b; Ydg. 41a, 50b, 260a). - < arpa: (EDPT 198). Às: Mersin ağacı ve yemişi Myrtica communis ; krş. mersìn. - MŞ b, a, b, 178a). - < Ar. âs Stein. . asÀrÿn: Kediotu (Asarum europaeum). - Mcr. b; MŞ b, a; Ydg. b, 122a, 256b). - < Far. asarûn < Gr. ἂ αρο "Wildspikenard, asanım" Stein. 46). èaãfÿr: Yalancı safran, uspur Carthamus tinctorium . - (Edv. 29a, 44a; Mcr. 18a, b; MŞ b, a, b; Ydg. 42b). < Ar. èaãfÿr: "Bir nebat adıdur ki lahm-ı galizi m“herra eder ve tohmına aspur tohmı dediklerid“r Kâmûs II. > Far. usf“r Stein. . ayıt: Ayıt otu, hayıt Vitex agnus-castus). - Edv. a, a; MŞ a, a; Ydg. b . - ~ hayıt, hayit: "Sıcak bölgelerde yetişen, kırmızı çiçekli yaprağı zeytin yaprağına benzeyen, dallarından sepet yapılan bir çeşit ağaç" DS .-~ T. ayıd: "the agnus castus" Rdh. . ayruú: Ayrıkotu Cynodon dactylon ; krş. necil MŞ b, a . - ~ ayrıh ayrıh otu, ayruk, ayrık DS . - < adrık EDPT . ayva: Ayva Cydonia ablonga ; krş. sefercel. - Edv. a, b; HS b, a, a; MŞ 4b, 12b, 74a, 186a; Ydg. 18b, 147a, 321a). - < ayva: (EDPT 268). Àøaba: Yosun - MŞ b . <Ar. Àøaba Kâmûs I. . azòır: Mekke ayrığı Andropogon nardus ; krş. mekke ayruğı MŞ a, a, b; Ydg. 129b, 131b, 234b). - < Ar. azòır: "T“rkîde mekke ayrığı ve mekke samanı dediklerid“r" Kâmûs II. . B bÀbÿnec: Papatya Matricaria chamomilla ; krş. pÀpadya. - (HS 13a; Mcr. 27a, 36b; MŞ b, b, a; Ydg. b . - < Far. bÀbÿne: "camomile flowers" (Stein. 136) > Ar. bÀbÿnec Kâmûs I. . À bÀdÀm: Badem (Amygladus communis). -(Edv. 9b, 51b; HS 24a, 35b; Mcr. 13a, 18a; MŞ İla, a, a; Ydg. a, a, b, a . acı b. Mcr. b; MŞ b; Ydg. 6a, 168a, 176a). - < Far. bÀdÀm (Stein. 137). - ~ bayam (baayem, badam, bayamçıl, bayan, bayem, bıyam " -Badem, 2-Yabani badem, 3-Çağla, -Bir cins yabani armut, 5-Çıbanların deşilmesinde kullanılan geniş yapraklı bir ot" (DS 577-578). bÀdever: Kirpidikeni, şeytan değirmeni Echinops sphaeroce phalus . - MŞ b . bÀdilcÀn : Patlıcan; bk. bÀdıncÀn. - MŞ a . bÀdincÀn: Patlıcan Solanum melongena ; krş. bÀdilcÀn. MŞ b, a, a; Ydg. 249a, 312a). - ~ baldırcan badılcan, badıncan, balcan, baldıcan, batlıcan, bayıncan DS . - < Far. bÀdincÀn: "the eggplant or brinjal" (Stein. 140). bÀdrencbÿya: Oğulotu, kovan otu Melissa officinalis ; krş. bÀdrenbÿya; dÀdrcnbÿd, dÀdrenbÿya, oġlan otı; oġul otı; tatranbu. - (Edv. 55a; HS b; Mcr. b; MŞ 4a, 44a, 45a, 81b, 93a; Ydg. 142a, 149a, 177a). < Far. bÀdrengb“ya (bÀdrengbÿ, bÀdrenbÿya, bÀdrencbÿ: "Mountain-balm" (Stein. 139). bÀdrıú: Yabanî reyhan; bk. bÀzerÿc. - Edv. b, a; Mcr. b, b; MŞ b, a . bÀdrÿc: bk. bÀzerÿc. (Ydg. 193a). bÀdyÀn: Yıldız anasonu, çin anasonu İllicium verum . MŞ a, a . < Far. bÀdyÀn, bÀdyÀne: "fennel, anise" (Stein. 140). baġanÿs: Sedefotu Ruta graveolens ; krş. sedef; seõÀb. - ...yaş seõÀb ki Rumca aŋa baġanÿs dĆrler, Ydg. 42b). (Edv. 56b; MŞ a, b . baġa yapraġı: Sinirotu Plantago ; úrş. óayyu'l-èÀlem; siŋirl“ yaprak; lisÀn“'l-óamel. MŞ b, b, a, a . ~ bağa yaprağı boğa yaprağı, bağa, bağ yaprağı, boğ yaprağı : "Su kenarlarında biten ve geniş yaprağı iltihaplı yaraların tedavisinde kullanılan bir bitki." - DS . bağa: < baka 'frog' EDPT .yaprak: yapurğa: k 'a leaf EDPT . baúam: Bakam ağacı Caesalpinia echinata . - Edv. b, a, a; MŞ a . <Ar. baúúam: "Boya ağacı ded“klerid“r ki şeceri azim olur ... Bakam boyası marufdur" Kâmûs IV. , > Far. baúam, baúúam (Stein. 194). baúla: Bakla (Vicia faba). - HS b; MŞ b, a, b, b; Ydg. b, b . < Ar. baúlì, baúla Kâmûs III. . baladı otı: Ayıg“l“, şakayık Paoenia officinalis ; krş. favânya; “dı's-salib. MŞ 162a) - baladı: ? baldıran: Baldıran otu Conium maculatum ; krş. şevkerÀn. - ...şevkerÀn gibi kim t“rkce baldıran dĆrler, Ydg. 124a). - baldırgan baldırgan, baldırkan : "Baldıran." - (DS 502). - ~ baltırgan: "Barenkraut, heracleum" (EW 61). baldırı úara: Baldırıkara Aspelinum adianthum ; krş. persiyÀvşÀn. - (Edv. 12a, a; MŞ b, b, b, a; Ydg. a, b, baldır: ~ baldır, baldur: "Bitki gödeşi, sak" TSz . - < baltır 'the calf of the leg' EDPT . - kara < kara: 'black' (EDPT 643). ballıú: Sarı s“tleğen, balıkotu Euphorbia helioscopia . - MŞ a, a, b . - < ba: l 'honey' (EDPT 330). bÀn: Sepetçi söğ“d“, Sultanisöğ“t Salix viminalis ; krş. sorkun. MŞ a, b .< Ar. bÀn: "T“rkîde sorkun ağacı ve ban ağacı derler." Kâmûs IV. . baŋ: Ban otu (Hyosciamus niger) - HS b; Mcr. b; MŞ a, b, b, b; Ydg. 179b, 297a, 321b). ~ T. ban: "henbane, Hyosciamus niger" (Rdh. 333). banbal otı: Bambulotu, ayg“n çiçeği, siğilotu Heliotropium europaeum). - MŞ 108a; Ydg. 303a, 313a). - <Far. banbal: "a sour apple; acrab; anything acid" (Stein, 201). banùÀfìlyÿn: Beşparmak otu Potentilla reptans ; krş. beş barmak. Ydg. a .< Far. bendÀfilÿn < Gr. ɸ (Stein, 202). bantı: ? - (Mcr. 14b, 28b). bÀrúalmayÿn: ?- (...bÀrúalmayÿn bir ġacluca otdur, úalabaú gibi aú çiçeği vardur..., MŞ b ; MŞ b, b .' baãal-ı èunãul: Adasoğanı Urginea maritima . - Mcr. b; MŞ b, a, a; Ydg. 319a). - başal: < Ar. başal: "Soğana den“r" Kâmûs İli. . èunãul: < Ar. èunãul: "Baãaluél-fÀr ismid“r ki adas oğanıdur" Kâmûs III. . bÀzerÿc: Bir t“r reyhan Ocimum ; krş. bÀdrık; bÀdrÿc; bÀzur“k. HS b; MŞ 41a, 52a, 71b). - < Ar. bÀzerÿc: "Bakla-i maruf ismid“r ki tere-i horasanı ded“kleri nebatdur. Fesleğen enva'mdadur ve badruk muarrebid“r" Kâmûs I. 702). bÀzurÿk: bk. bÀzerÿc - MŞ a . beg börki: Kadifeçiçiği, horozibiği Fumaria officinalis ; krş. şahtere. - (Edv. 11b, ; MŞ , a, a . beg: < be: g 'the head of elan, or tribe, asubordinate chief (EDPT 632). - börk: < börk 'a cap' EDPT - ~ beg börk“: "Bostang“zeli, kadife, horozibiği de denilen çiçek" TSz . behmen: Kuduzotu, kırmızı t“r“ne Statice limonium , kızıl behmen, beyaz t“r“ne de Centaura behen ak behmen adı verilir. - MŞ a - b.-i ahmar "kızıl behmen" Mcr. a; MŞ a . - b.-i ebyaz "ak behmen" (Mcr. 15a; Ydg. 115a, 253a). -b.-i sefìd "ak behmen" (Ydg. 136b, 195a). -b.-i surò "kızıl behmen" (Ydg. 149b, 209a). -úızıl b. Edv. b; Mcr. b; MŞ a, a; Ydg. 136b, 193b). - < Ar. behmen Kâmûs IV. , > Far. behmen Stein, . belÀdır: Beladır ağacı Semecarpus anacardium . - Edv. a; MŞ a, a; Ydg. 134a, 134b, 153b). - < Far. belâd“r Stein. . belesÀn: Pelesenk ağacı ve bundan elde edilen yağ Commiphora opobalsamum . Edv. a; Mcr. a; MŞ a, a, b; Ydg. a . - < Ar. belesân: "Hmna ağacına şebih bir nev şecer-i sağir ismid“r ki heman zahir kahiri Mısır'da vaki ayni'1-şems nam mevzi'de nabit olur. Andan hasıl olan duhnı be-gayet merğub ve mu'teberd“r. Amme peleseng yağı tabir ederler" Kâmûs II. , > Far. belesÀn, balsÀn (Stein. 197). belìle / belìlec: Belile otu (Bellerica myrobalan). - Mcr. b; MŞ a, b, ab, 170a; Ydg. 141a, 142b, 218b). - < Far. belìle, > Ar. belìlec (Stein. 200). bellÿù: Meşe, pelit Quercus . - HS a; Mcr. b, b; MŞ b, a, a; Ydg. 285a). < Ar. bellÿù: "T“rkîde tahrifile pelid dediklerid“r, kesdane dahi bu nev'dend“r, arabîde ana bellutu' -m“lk ve farsîde şah-bellut derler" Kâmûs III. 28), > Far. bellÿù (Stein. 199). benc: Bengilikotu, kırmızı tatula Datura fastuoza . Mcr. a, a, b; MŞ b, 101b, 167b). - < Ar. bene Kâmûs I. , > Far. bene Stein. . benefsec / benefşe: Menekşe Viola tricolor . - (Edv. 12b, 77b; Hs 6b, 13a, 50b; M9a, 10a, 14a, 48a, 135a; Ydg. 6b, 28b, 41b, 178b). - < Far. bunefşe, binefşe, benefşe Stein. , > Ar. benefsec Kâmûs I. . berpehen: Semizotu Portulace oleracea ; krş. sem“z otı; tohmekân. - MŞ b . - < Far. berpehen (Stein. 170). besbÀse: K“ç“k hindistan cevizi Myristica fragrans ; krş. cevz-i bevvâ. - Edv. İla, b; Mcr. a, b; MŞ a; Ydg. a, b, b . - < Ar. besbÀse Kâmûs II. , < Far. bazbâz Stein. . besfÀyic: Bespaye (Polypodium vulgare). - Edv. İla, b; Mcr. b, a; MŞ a; Ydg. 11b, 42b). - < Ar. besfÀtec, besfÀyec, < Far. bes-pÀye (Stein. 187). beş barmaú: Beşparmak otu Potentilla reptans ; krş. banùÀfìlÿn. ~ (...bĆş barmaú dĆd“kleri ot kim banùâfìlyÿn dĆrler, Ydg. 118a). - beşparmak: "Ayıt adı verilen k“ç“k bir ağaç" DS . - beş; < be: ş 'five' EDPT . - barmak: < barmak 'finger' (EW 63). bınduú: Fındık Corylus avellana ; krş. fınduú. - MŞ a . - < Ar. bınduú: "T“fek ve kemangere makulesiyle atılacak hırda, yuvarlak danelere den“r ... Ve fınduk tabir edilen yemişe den“r" Kâmûs III. , ~ Far. bunduú (Stein. 202). bıtıò-ı hindì: Karpuz Citrullus vulgaris ; krş. úarpuz. - MŞ a, a . < Ar. bıtıò: "Kavun tabir olunan fakiheye den“r ... Ve karpuza dahi şamil olup fark iç“n karpuzab11 h-ı şamî ve bıtıh-ı hindî ıtlak ederler" Kâmûs I. . bìdencìr: Keneotu Ricinus communis ; krş. kene otı. MŞ a, b . < Far. bìdencìr: "the shrub Palma christi" (Stein. 218). birinc Pirinç Oryza sativa . Edv. b, b; Hs a; MŞ a, a, b, b, b; Ydg. İla, b . < Far. birine Stein. . boġa dikeni: Develması, gözdikeni Eryngium campestre . Ydg. b . ~buğa dikeni buğa tikeni : " Yılan sokmasında ilaç olarak kullanılan bir bitki, Etli, lezzetli, tatlı, kabuğu soyularak yenir dikenli bir bitki, Su kenarlarında biten, 1, 5- metreye kadar uzayan bir çeşit diken" DS . - boğa: < buka: 'bull' (EDPT 312). - diken: < tiken 'thorn' (EDPT 483). boy: Çemen otu Trigonella foenum-graecum ; krş. çemen; óulbe. - (Edv. 45b; HS b; Mcr. a, b; MŞ b, b, b; Ydg. b, b, a . - ~ boy (1): "Yem olarak kullanılan, çemen yapılan burçağa benzer bir tahıl çeşidi" DS 744). - ~ boy : "Tohumu pastırma çemeninin yapımanda kullanılan bir bitki" (TSz 643). -< bo: y (EDPT 384). bögr“lce: Bör“lce Vigna sinensis . - Edv. b; MŞ b, a, a; Ydg. b .-~ böğ“lce bog“lce, bödek, böğce, böğ“rce, bolce, bölcen, börçe, börg“ce, bör“ce, bör“cek, bör“g“ç, bör“lce, böv“lce, böyr“lçe : " Kuru fasulye. Fasulye" (DS 765). bög“rtlen: Böğ“rtlen Rubus caesus . - Edv. a; MŞ a, a, b, Ydg, b, 316b). - böğ“rtlen böğ“rtlen, bortlen, böğörtlen, böğ“rtleğen, böğ“rtlem, börtleğen, börtlen, börtlenge, börtliyem, börtliyen, börtl“yen, böv“rtlen, buğurtlen, b“g“rtlen, b“ğ“rtlen, b“y“rtlen : "Böğ“rtlen" DS . ~böğ“rtlen EW . buġday: Buğday Triticum aestivum . - Edv. İla, a; Mcr. a, a; MŞ a, b; Ydg. 8b, 30a, 138a). - < buğda: y EDPT . buòÿ-r-ı meryem: Devetabanı Cyclamen coum ; krş. deve tabanı. - HS b; MŞ 39b, 87b). - < Ar. buòÿr-ı meryem: "Bu ismile marufdur, kök“ne tonuz ağırşağı tabir olunur" Kâmûs II. . burçaú: Burçak Vicia ervilia . Edv. b, b; MŞ b, b, a; Ydg. b .< burçak EDPT . bureng: Helile otu ve meyvesi (Terminalia). - b.-i kâbilî HS b; Mcr. b; MŞ 174a; Ydg. 44a, 322b). - < Far. biring: "a kind of the myrobalan" (Stein. 180); < birinc-i kÀbulì: "a medicinal seed imported from Kabul" (Stein. 179). butraú: Pıtırak Tribulus terrestris ; krş. dem“r dikeni; óasek. - MŞ b .-~ buturak butrak, buturak dikeni : "Ekinler içinde biten, yapışkan dikenli bir ot" (DS 806). - pıtırak pıtırah, pıtırgan, pıtrak, pıtraklı otu : " Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların t“ylerine yapışan bir ot. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen k“ç“k budaklar" DS . - ~ butrak: "1) Üç köşeli diken, Bu diken gibi olan eski bir savaş aracı" TSz . buùm: Sakız ağacı yemişi Pistacia terebinthus ; krş. meng“ş. - (Edv. 71a). ~bitim: "Fıstık cinsinden bir meyve" DS ; butum: "Yabani fındık"; butum: "Yabani antep fıstığı" DS . <Ar. buùm: "Habbet“'l-hazra ismid“r ki sakız ağacınun yemişid“r, çitlenbik ve meneviş tabir olunur" Kâmûs IV. . buyÀn: Meyan, meyan kök“ Glycyrrhiza glabra ; krş. sÿs. - (Edv. 56b; HS 13a, 31a, a; MŞ a, a, b, b; Ydg. a, a, b .~bıyam bıyan, bilan, biyam biyan, boyam, boyan : "Meyan kök“" DS . -~ buyan dibi (TSz 722). buzeydân: İtkasarı, tilkitaşağı Orchis hircina ; krş. husyet“'s-saleb; it keseri. Edv. b, a; MŞ a; Ydg. b, a . <Far. buzîdân: "name of fattening drug" (Stein. 206). b“ber: Biber Piper ; krş. fulful. - Edv. b; HS b; MŞ a, a, a . - úara b. MŞ a . - ~ T. biber (Rdh. 338). - < Grek. ι ι <skr. pippala (EW 75). C caède: Ven“s saçı, karabacak Adiantum capillus-veneris). - (Mcr. 13a; Ydg. 118b, 131b). - < Ar. caède: "the maiden-hair fern, adiantum capillus veneris" (Rdh. 664). cÀvşìr: Çavşir otu ve bundan elde edilen tibbi bir zamk Ferula elaeochyrtis ; krş. çagşur; çaşur; kunduz taşağı; oğlan aşı. - Mcr. b; MŞ a, b, a; Ydg. 39b, 42b, 200a). - < Ar. câvşîr from P. gâw-şîr : "the opoponax-tree" (Stein. 354). cedvÀr: Kâfur kokulu, zencefil t“r“nden bir bitki ve kök“ Curcuma zedoaria . Ydg. b . < Ar. cedvâr for P. zedvâr q.f. : "Zedoary" Stein. . cevz: Ceviz Juglans regia ; krş. köz. - MŞ a, b . < Ar. cevz Kâmûs II. . cevz-i bevvÀ: - K“ç“k hindistancevizi Myristica fragrans ; krş. besbâse. < Ar. cevz, cevz-i buwâ Stein. . cevz-i hindì: Hindistancevizi Cocos nuvifera ; krş. hindustÀn kōzı. - (Mcr. 16a). <Ar. cevz, cevz-i hindî Stein. . cırcır: Su teresi Nasturtium officinale ; krş. su teresi. - MŞ a; Ydg. a, a, a . < Ar. cırcır: "Maruf sebzed“r ki su teresi ve su kerdemesi tabir olunur" Kâmûs I. . c“nd-i bìdester: Çavşir otu ve bundan elde edilen zamk Ferula elaeochytris ; krş. cÀvşìr; úunduz ùaşaġı. - MŞ b, b, a; Ydg. a . < Far. c“ndibîdest, c“ndbîdester: "the testide ofabeaver" Stein. . - c“nd: < Far. gund: "a testide" (Stein. 1099). - bîdester: < Far. bî-dester: "the beaver" (Stein. 218). Ç çÀdır çiçegi: Kuzusarmaşığı, bir t“r sarmaşık Convolvulus arvensis . - (Ydg. 257b). ~ çadır çiçeği: "Çadır şeklinde açan bir çiçek, paşa çadırı" TSz . - çÀdır: < Far. çÀdır: "a tent, pavilion; amantle, scarf' Stein. . çaġşur: Çaşır otu, çavşir otu Ferula elaeochytris ; bk. cÀvşìr. - MŞ a . - çağşır çakşır, cakşir, cakşur, çahşır, çarşır, çaşgır, çaşır : " Kırlarda yetişen susuzluğa dayanan bir çeşit ot. Dereotuna benzeyen yemeği yapılan bir çeşit ot" DS . çaúır dikeni: Çakırdikeni Eringium campestre . - (Edv. a, b; MŞ a, a; Ydg. b . ~çakır tiken: "Bir çeşit dikenli g“l" DS . - çaúır: < çakır 'blue, blue-grey' (EDPT 409). çam: Çam ağacı Pinus . - MŞ b, b; Ydg. b, a . çaşur: Çavşir otu; bk. çaġşur. - MŞ b; Ydg. a . çayan otı: Çayanotu Polygonum bistorta ; krş. çıyan otı; zer“nec. - MŞ a .cayan: <ça: dan 'scorpion' EDPT . çeşm-i zen: Karaçalı Paliurus spina- ehristi). - (Ydg. 158a, 158b, 246b). - < Far. çeşm-zen: "a small black grain good for sore eyes" (Stein. 394). çet“k otı: Kediotu Hordeum murinum ; krş. nardin; s“nb“l-i r“mî. - (...nÀrdin kim s“nb“l-i rÿmìd“r, t“rkçe çet“k otı dĆrler... Ydg. 128b), (Ydg. 120b, 193b, 316b). ~çet“k otu: "Kedinin çok sevdiği kokusu s“nb“le benzer bir ot" TSz 873). - çet“k: < çet“k 'female, cat' EDPT . çınÀr: Çınar ağacı Platunus orientalis . - Edv. b, a; MŞ b, a, a . <Far. çenâr Stein. . çınùıyÀne: Çentiyana otu Gentiana lutea . - Mcr. b, b; MŞ b, Ydg. b, 131b, 255b). < L. centiyÀna: "bitter-wort" (Stein. 373). çiyan otı: Çayanotu; bk. çayan otı. - MŞ a, a, a . çigdem: Çiğdem Crocus cancellatus ; krş. hezye. ...çigdem ki FÀrsìce hezye dĆrler... MŞ a . Edv. a, b, a; Mcr. b, b; MŞ b, a; Ydg. 243a). çiriş otı: Çiriş otu Asphodelus : krş. drişlik. - MŞ a, b, a; Mcr. b; Ydg. 304b). - ~ çiriş otu DS . çivit: Çivit otu İndigofera tinctoria ; krş. nìl. - Hs b; Ydg. a . ~ çivit: "indigo" (EW 112). çogan: Çöven Gypsophila struthium ; krş. aġu úunduzı; k“nd“s. - Edv. b; MŞ 52a, 128a; Ydg. 220a, 279b, 308a). - ~ çoğan çöven, çöğen, çovan, çuvan : "Kök“ ve dalları sabun gibi köp“ren hem helvacılıkta hem de temizlik işlerinde kullanılan bir bitki, çöven" DS . - ~ çoğan TSz . çölmekçi otı: ?-(Ydg. 292a). çörek otı: Çöreotu Nigella damascena . - (Edv. 15a, 44b; HS 19b, 30b; Mcr. 16a, b; MŞ b, a, b, a, a; Ydg. b, a, a . çörek: < çörek: 'a round loaf of bread'; çörek otı: 'coriander seed' (EDPT 429). ç“g“nd“r: Pancer Beta vulgaris- folliora). - Edv. b, b; MŞ a, a, a; Ydg. a, b . < Far. çukundur: "beet- root" (Stein. 397). D dÀdrenbÿd: Oğulotu, melisa Melissa officinalis ; krş. bÀdrencbÿya; dÀdrenbÿya; oğlan otı; oğul otı; tatranbu. - (Ydg. 142a). dÀdrenbÿya: bk. dÀdrenbÿd. - (Ydg. 177a). dÀne çÀdur: Çadıruşağı Dorema ammoniacum . - HS a; MŞ a . ~dÀne çadırı (Rdh. 701). - dÀne: < Far. dâne: "grain, aberry, stone of fruit, seed of grain or fruit" (Stein. 501). dÀrçìnì: Tarçın Cinnamomum . - (Edv. 17a, 44b, 59a; HS 24a; Mcr. 8b, 10b, 12a; MŞ b, a, a, b; Ydg. b, a, a . < Far. dârçînî Stein. . dÀr-ı fulful: Başbiberi, uzun biber Piper longum . - (Edv. 11b; HS 55b, 68a; Mcr. 8b, b, a; MŞ b, a, a, b; Ydg. b, a, a . dÀr-ı şÀşìèÀn: Hint s“mb“l“ Nardus dastachis jatamansi . - MŞ b; Ydg. b . < Far. dÀr-şÀşaèÀn, dÀr-şìèÀn: "the aromatic bark ofaprickly tree, Spikenard" (Stein. 496). daş kerfesi: Yabani kereviz (Petroselinum oreoselinum). - (Ydg. 118a, 240b). - daş: <ta: ş 'stone' EDPT . -kerfes: bk. kerfes. defnì: Defne Laurus nobilis ; krş. dehmş“t; şeceret“' -ġÀr. - MŞ b, a, b, 165b; Ydg. 125b, 131b, 201a). - < Far. defne < Gr. άφ η (Rdh. 907). dehmş“t : Defne Laurus nobilis ; krş. defnî; şeceret“' -ğâr. ...dehmş“t ki ana èarabca şeceret“' -ġÀr dĆrler, t“rkìce defnì aġacıdur... MŞ a . < Far. dehmest, dehemest, dehemeşt Stein. . del“ce baúla: Yabanî bakla Lupinus albus ; krş. acı baúla. - MŞ a, b; Ydg. 88b, 124b). dem“'l-aòaveyn: İkikardaşkanı ağacı Calamus draco ; krş. iki úardaş úanı. -(Mcr. a; MŞ b; Ydg. b, b . - < Ar. dem“'l-aòaveyn (Rdh. 913). dem“r dikeni: Demirdikeni Tribulus terrestris ; krş. butraú; óasek. ...dem“r dikeni ki aŋa arabca óasek dĆrler... MŞ b . Edv. b, b; MŞ b, a; Ydg. b, b, b . ~demir dikeni Demirbıtrağı, demirleyen : "Çobankalkıdan da denen, dikenli, battığı zaman dikeni çok acıtan bir ot" DS 1417). deniz soġanı: ? - (Ydg. 319a). derdÀr: Karaağaç Ulmus . - MŞ a . - < Ar. derdÀr: "Bir şecer adıdur ki t“rkîde kara ağaç dediklerid“r" Kâmûs II. . destenbÿy: Şamama Cucumis dudaim . Edv. b; HS a . < Far. destenboy, dest-enbûya: "Anything odoriferous (Particularlyaspecies of small melon or apple which is carried in the hand on account of its delightful perfume)" (Stein. 522). deve ùabanı: Devetabanı Cyclamen coum ; krş. buòÿr-ı meryem. - MŞ b, b . dıflì: Zakkum (Nerium oleander); krş. aġu aġacı. - Edv. a; MŞ b, b . < Ar. dıfl, diflì: "T“rkîde ağu ağacı dediklerid“r ki zakkum ağacı derler" Kâmûs III. 1297). dımlìd: Bir “z“m t“r“ ? . MŞ b . dırfıl: Kırmızı yonca, çayır tirfili Trifolium pratense . MŞ b < Ar. tirfil < Gr. dırifli "trifoil, clover" Rdh. . dilk“ taşaġı: İtkasarı Orchis hircina ; krş. òuãyet“'å-åÀcleb; it keseri. (Edv. 17b, b; MŞ a, a . dilk“ “z“mi: İt“z“m“ Solanum nigrum ; krş. èınebu'å-åèaleb. dìvdÀr: Cinden ağacı, çalı ardıcı Cedrus deodara . MŞ a . < Far. dîvdâr: "a juniper" (Stein. 555). dopalaú: Topalak; bk. ùopalaú. - (Edv. 17a). duraú otı: bk. ùoraú otı. - (Edv. 17a). dÿt: Dut; bk. tÿt. - MŞ b . d“lcek dibi: Eşekhıyarı Ecballium elaterium ; krş. kısâu'l-himâr. - d“lcek: ? - dib: < t“: b d-) 'the root ofatree or platn' (EDPT 434). E ebem gömeci: Ebeg“meci Malva sylvestris ; krş. òubÀzì. (Edv. 2a, 44a; Mcr. 37a; MŞ , b, a, b; Ydg. a, a, a . - ~ ebegömeci ebeg“meç, ebekömeci, ebekömci, ebemkömesi, ebomeç, ebuğmeci, elig“meç, emenkömenci, evenköveci : "Kendi kendine yetişen yemeği yapılan bir çeşit ot, ebeg“meci" DS . -~ ebemgömeci TSz . - ebe: < ebe 'mother' (EDPT 5). - gömec: < kömeç 'bread baked in the ashes, Osm. gömeç; honey comb' (EDPT 722). ebh“l: Kara ardıcı Juniperus sabina . MŞ b . < Far. ubhul Stein. . ebucehil úarpuzı: Acıelma, ebucehil karpuzu Citrullus colocynthis ; krş. òanôal. (Ydg. 39b, 42b, 168a). eftìmÿn: Serent, bağboğan Cuscuta epythimum ; krş. k“sÿş; “kşÿs. - (Edv. 7a, b; Mcr. b, b; MŞ b, b, a; Ydg. b, b . < Far. aftîm“n < Gr. Ε : "dodder of thyme" (Stein. 80). egir: Kasıkotu, azakeğeri, hazambel Acorus calamus . - Edv. b, a; MŞ b, 49a, 72b, 90a; Ydg. 132a, 150a, 179b). - ~ eğir: "Karın ağrısını iyi etmek için kullanılan bir kök, andız" TSz . - < eğir < Gr. akaron 'acorus calamus; galingale' (EDPT 112). egren: Eğren, erkek kızılcık; Cornus mas ve dişi kızılcık Cornus sanguinea olmak “zere iki t“r“ bilinen bir bitki. (Edv. 7b). emberbÀrìs: Diken“z“m“, kadıntuzluğu Berberis vulgaris ; krş. òatun ùuzluġı; úadın ùuzluġı. - MŞ b, b, a, a, b . - < Ar. enberbârîs, emberbârîs, berbaris Kâmûs II. ; ambarbârîs <Gr: Stein. 98). emle: Amlac otu (Phyllanthus emblica); bk. emlec. - MŞ a, b, b, a . emlec: Amlacotu Phyllanthus emblica ; krş. emle. - Mcr. b, b; MŞ b, b, 165a; Ydg. 134b, 141a, 149b, 322b). - < Far. amûlâ S. amalaka : "name of an excellent eye-medicine; the myrobalan tree" (Stein. 100); > Ar. emlec: "Bir devÀ adıdur ki emle muarrebid“r ki Farsîd“r" Kâmûs I. . emrÿd: Armut Pirus communis ; krş. armud. Edv. a, b, a; HS b; MŞ b, b, a, a, b . < Far. emrût, emrûd Stein. . enÀr: Nar ağacı ve meyvesi Punica granatum ; krş nÀr. - (Edv. 59b; Hs 14b, 53a; MŞ a, b, b, a, a; Ydg. b, a, b . - < Far. enâr Stein. . encìr: İncir ağacı ve meyvesi Ficus carica . Edv. b, a; HS a; Mcr. b; MŞ a, b, b, a; Ydg. a, b, b . <Far. encîr Stein. . enc“bÀr: Beşpamak otu Potentilla erecta ; krş. banùÀfìlyÿn; bĆş barmaú. MŞ b, 96a, 103b, 106a; Ydg. a, b, a . < Ar. enc“bâr Kâmûs II. ; >Far. enc“bâr, incibâr Stein. . enc“õÀn: Kadıağacı, hıltit, şeytanboku Ferula assa-foetida ; krş. óıltìt. MŞ a, 113b). e.-ı esved 'kara hıltit' MŞ a . <Ar. enc“õân Kâmûs II. ; <Far. eng“dân Stein. . engÿr: Üz“m Vitis vinifera ; krş. “z“m. Ydg. b . < Far. eng“r Stein. . eng“jed: Kadıağacı ve bundan elde edilen zamk Ferula assa-foetida ; krş. enc“õÀn; hıltit; kasm. MŞ b . <Far. eng“jde: "assafoetida, gum in general" (Stein. 114). erguvÀn: Erguvan Cercis siliquastrum . Ydg. b . <Far. ergevân Stein. . er“k: Erik Prunus domestica krş. ıccÀã. Edv. b, a; HS b; Mcr. a; MŞ b, b, b, a; Ydg. İla, a, b . <er“k 'a generic term for stone fruit' (EDPT 222). esúìl: Adasoğanı Scilla maritima ; krş. unãul. - MŞ a . - < Ar. isúìl, isúÀl: "Unsul ismid“r ki baãalu'1-fÀr ded“kleri nebÀtdur, T“rkîde ada ãoğanı tabir ederler" Kâmûs III. ; < Gr. iskil (Stein. 58). esúulÿb: Geyikdili otu. (Scolopendrium officinale); bk. eskÿlÿfînderyÿn. MŞ a . eskÿlÿfinderyÿn: Geyikdili otu Scolopendrium officinale ; krş. esúul“b. MŞ a . <Far. isk“l“fenderiy“n < Gr. "Scolopendrium, hart's tongue" (Stein. 58). eşek turpı: Bayırturpu, yabani kaşık otu Armoracia rustica . - Edv. b, a; MŞ a, a, b, a; Ydg. ra . ~ eşekturpu: "Hardal denilen ot" DS . farâsiyûn: Yabani prasa Allium porrum ; krş. gendenâ; it siki; kavkaz. ...farâsiy“n kim t“rkce yaban gendenesi derler... MŞ b; ... farâsiy“n kim t“rkce kavkaz derler... Ydg. a ; Mcr. b, a; MŞ a, b; Ydg. a . < Ar. farâsiy“n: "K“rras-ı cebeli ismid“r ki yaban pırasasıdur, t“rkcede it siki tabir ederler" Kâmûs IV. . fâru'l-mâ’: ? ... fâru'l-mâ’ derler su “stinde biter, kök olmaz, uşacuk olur, biri birine yapışur... MŞ a, b . fatrâsâliyûn: Yabanî kereviz Petroselinum oreoselinum ; krş. taş kerfes. ...fatrâsâliy“n kim taş kerfes derler... Ydg. a . - Mcr. b, b; MŞ a; Ydg. 76b, 129b, 214a). - < Far. batrâsâliy“n, futrâsâliy“n; < Gr. α (Stein. 191, 933). fâvâniyÀ: Ayıg“l“, şakayık Paoenia officinalis ; krş. baladı otı; èÿdı'ã-ãalìb. -(... èÿdı'ã-ãalìbe yunan dilince fâvâniyâ derler, t“rkî dilince baladı otı derler ... MŞ a . < Ar. favaniya: "Udı's-salib ismid“r ki şakayık kökid“r" Kâmûs IV. 719). felenc-i m“şk: Miskotu; bk. ferenc-i m“şk. Ydg. b, b . ferenc-i m“şk: Miskotu Mimulus moschatus ; krş. felenc-i m“şk. Ydg. b . <Far. ferenc-m“şk: "the musk-plant, mimulus; or the pennyroyal, mentha pulegium" (Rdh. 1379); < Far. ferenc-muşk: "a sweet basil" Stein. . ferfiyÿn: S“tleğen otu ve bundan elde edilen tıbbî zamk Euphorbia officinarum ; krş. s“dl“ce ot; s“dl“gen. Edv. b; Mcr. a, b; MŞ b, b, b, a; Ydg. b, a < Ar. ferfry“n Stein. . fesligen: Fesleğen Ocimum basilicum ; krş. reyóÀn. - MŞ İla, b, a . - < Far. fesliyun < Gr. Ψ : "the herb flea-bane" (Stein. 929). fınduú: Fındık Corylus maxima ; krş. bınduú. Edv. a; Mcr. a; MŞ a, b, b; Ydg. a . < Far. fınduú, funduúa (Stein. 939). fÿ: Girit s“mb“l“, b“y“k kediotu Valeriana dioscoridis . MŞ b; Ydg. a, 128b, 256b). < Ar. fÿ (Stein. 940). fustuú: Fıstık Pistacia vera . Edv. b, a; HS a; MŞ a, b, a, b, . - f.-ı şÀmì (Ydg. 253a). - şÀm f.-ı Ydg. a, a, b . fulÿniyÀ ?: - (Edv. 48b). - f.-yı rÿmì (Ydg. 202b, 213a; Mcr. 14a). f“lf“l: Biber Piper ; krş. b“ber. - Edv. b, b; Mcr. b, a; MŞ a, a, 75a; Ydg. 11b, 39a, 150b). aú f. MŞ b, b; Ydg. b, a . úara f. MŞ 138a, 166b; Ydg. 179b). f.-i ebyaø Mcr. a; MŞ b; Ydg. b . f.-i esved (Mcr. 10a). f.-i siyÀh Ydg. b . <Ar. fulful Kâmûs IV. . G ġÀfet/ ġÀfiå: Koyunotu, kasıkotu Agrimonia eupatoria ; krş. úuzı butraġı, - (...ve ġÀfet dĆd“kleri ot kim t“rkce úuzı butraġı dĆrler... Ydg. b ; MŞ a; Ydg. 131b, 184a, 227a). - < Ar. ġâfet, ġâfiş: "swallow-wort eupatory, agrimoniy" (Stein. 878). ġÀr: Defne ağacı Laurus nobilis ; krş. defnì. - óabbu'1-ġÀr Mcr. b, b; MŞ 165b). <Ar. ġÀr: "Asma yaprağına den“r ve defne ağacına den“r ki andan yağ çıkarurlar" Kâmûs II. . gÀvzubÀn: Sığırdili Anchusa officinalis ; lisÀn“'å-åevr; sıġır dili. Mcr. b; MŞ b, İla, b, b; Ydg. a, a, a, b . <Far. gâv-zebân Stein. 1073). gelinc“k: Gelincik çiçeği Papaver rhoeas ; krş. şaúÀyıúu'n-nuèmÀn. - MŞ b, a, 127b). < kelin (g-) 'bride' (EDPT 719). gendenÀ / gendene: Yabanî pırasa Allium porrum ; krş. farÀsiyÿn. - (Edv. 36a, 44b; Mcr. b; MŞ a, a, b, a; Ydg. b, b, a, b . < Far. gendenâ: "a leek; chives, barley inserted in onions and sown" Stein. . geven: Geven dikeni (Astragalus); keåìre. MŞ a . ~keven: "Sakız, kitre zamkı çıkarılan, yakacak olarak da kullanılan dikenli bir bitki" DS . ~ geven: "Baklagillerden bir çalı ki bazı çeşitlerinden kitre denilen zamk çıkarılır" TSz 1676). gezmÀzÿ: Ilgın ağacı Tamarix tetrandra ; krş. ılġun; kej; ùarfa; yılġun. MŞ 6b, a; Ydg. a, a . < Far. gezmâzek, gezmâz“ Stein. . gögem: Gövemeriği, çakaleriği Prunus spinosa . MŞ a; Ydg. b . - ~ göğem: "Bir çeşit yabani ekşi erik" DS . ~ göğem, g“ğem: "Bir çeşit dağ eriği" TSz . < kö: k g-) 'the sky; sky-coloured, blue, blue-grey' (EDPT 708). gök sÿsen: Mavi zambak (Lilium candidum). - Mcr. b, b; MŞ b, a, b; Ydg. 227a, 280b). - gök: < kö: k g-) 'the sky; sky-coloured, blue, blue-grey' (EDPT 708). -sÿsen: bk. sÿsen. göyinek: bk. g“neyik. MŞ b . g“lbemhÿr: ? Edv. a; MŞ a, b . g“l: G“l Rosa canina . Edv. b; HS b, b; MŞ b, b, b, a . g“l-i surò "kırmızı g“l" MŞ a . úızıl g. Rosa gallica Mcr. İla . < Far. gul: "A rose; aflower; embers; ared colour" (Stein. 1092). g“lgÿz: Kulkas otu (Morrubium vulgare); bk. úulúas. MŞ a . g“lnÀr: Yabani nar ağacı Punica granatum . MŞ a, a, a . g.-ı mıãrì MŞ a . < Far. gulnâr for gul-i enâr : "pomegranate-flowers; sour cherry" (Stein. 1095); <gulnâr: "the wild pomegranate, punica granatum" Rdh. 1566). g“neyik: Hindiba Cichorium endiva ; krş. göyinek; hindubÀ; kÀsnì. (Ydg. 108a, a, b, b . ~ g“neyik g“nek, g“nevik, g“neyk, g“neylik : "Hindiba" DS . ~ g“neyik: "Hindiba" TSz 1869). g“nl“k: G“nl“k ağacı ve bundan elde edilen zamk. ak g“nl“k Boswelia ve kara g“nl“k Cortex styracis olmak “zere iki t“r“ bilinmektedir. Edv. b; Mcr. a, a; MŞ a, a, b, b; Ydg. b . -ak g. HS a, MŞ a . úara g. (Ydg. 187b, 294b). g“yeg“ otı: G“veğiotu Origanum vulgare ; krş. sacter. Edv. b, a; MŞ a, 8ab, 71b). - ~ g“yeg“ otı: "Kekikotu, zater" TSz . < k“de: g“ 'son-inlaw' (EDPT 703). H óabbet“'l-hazrâ: Çitlembik yemişi, sakızlık ağacı yemişi Pistaciae terebinthus . MŞ b, b, b, a; Ydg. b . < Ar. óabbet“'l-òaørÀ: "Sakızlık ağacınun yemişid“r ki butm dahi derler, çitlenbik tabir olunur" Kâmûs I.190). óamÀma: Hamama otu (Amomum granum paradisi). - Edv. a; Mcr. a; MŞ 167a). < Ar. óamÀm: "Harbak-ı bostanî ismid“r ki arizu'l-varak olur. Harbak-ı nabtî dahi derler, m“fredi hamamed“r, T“rkîde fırengî fesleğen ve lâle-i hatayî dedikleri nebatdur" Kâmûs IV. 253). hÀn: ? - MŞ a, a . òanôal: Ebucehil karpuzu Citrullus colocynthis ; krş. ebucehil úarpuzı. - MŞ b, 57b, 63a, 94a, 107a, 110a, 167b; Ydg. 170a, 179b). - < Ar hanzal Kâmûs III. 1254). òarbaú: Ak çöpleme Helleborus alb“m . - h.-ı ebyaø (MŞ a . - h.-ı esved "kara çöpleme Helleborus orientalis Mcr. a . - h.-ı hindì MŞ a . - aú òarbaú (Mcr. 44a). úara ò. Mcr. b; MŞ b; Ydg. b . <Ar òarbaú: "Bir nebatdur ki yaprağı lisan“'l-hamel yani sinirli yaprak varakma şebih olur ve iki nev olur biri ebyaz ve biri esvedd“r. Bu nebat T“rkîde çöpleme dedikleri ebyaz nev'ine 'ak çöpleme' ve nebatına 'marulcuk' ve 'kar çiçeği' derler. Ve esved nev'ine 'kara çöpleme' ve 'karaca ot' derler" Kâmûs III. . òardal: Hardal otu, ak hardal (Snapis alba), yabani hardal (Snapis arvensis) olmak “zere iki t“r“ vardır. aú òardal Mcr. a; MŞ a; Ydg. b . - kara hardal (Mcr. 15b). - yaban hardalı MŞ. a . < Ar. òardal Kâmûs III. . òarmel: Y“zerlik tohumu Peganum harmala ; krş. y“zerlik (Edv. 6a). < Ar. òarmel: "Üzerlik tohmma den“r, Farside sıpend derler" Kâmûs III. . òarnÿb: Keçiboynuzu Ceratonia siliqua ; krş. keçi boynuzı. Mcr. b; MŞ a, a; Ydg. a, b . < Far. harn“b, hurn“b: "beanpods, carobs" Stein. 457). óasek: Demirdikeni, pıtırak Tribulus terrestris ; krş. butraú; dem“r dikeni. - MŞ 68b, 101b, 103b; Ydg. 111b, 112a). < Ar. óasek: "Dem“r tikeni dedikleri nebata den“r ki çoban kalkıdan dahi derler, temresi koyunlarun y“nlerine iliş“p ayırtlanmaz, T“rkîde ana butrak derler" Kâmûs III. . òaşòÀş: Haşhaş Papaver somniferum . Edv. a; Mcr. a; MŞ b, b, a, 72a, 180b; Ydg. 43b, 128a, 136b). < Ar. òaşòÀş Kâmûs II. . òaùmì: Hatmi (Athaea officinalis). - (Edv. 16a; HS 1 a, b; Mcr. a; MŞ a, a, 153b, 184a; Ydg. 41b, 42b, 211a). - < Ar. òatmì, òıùmì Kâmûs IV. . òatun ùuzluġı: Hatun tuzluğu, diken “z“m“, karamuk dikeni Berberis Crataegina ; krş. emberbÀrìs; úadın ùuzluġı - HS b; MŞ a, a . òavlincÀn: Havlican Galanga officinalis . Edv. b; Mcr. a; MŞ a, b; Ydg. b . < Far. h“lencân Stein. . óayy“'l-èÀlem: Sinirotu, sinirli yaprak Plantago majör; Plantago media ; krş. bağa yaprağı, kaya koruğı, sinirl“ yaprak. -(...óayyu'1-èÀlem dĆrler lisan“'l-óamel yaèni baġa yapraġı, siŋirl“ce ot iki d“rl“d“r, ulu kiçilid“r, ulusı yĆgrekd“r, MŞ a . MŞ b, b, a, a; Ydg. b, b . < Ar. hayyu' -èÀlem: "a perennial plant, house-leek" (Stein. 434). helìle: Helile otu, çeşitli t“rleri bulunur Terminalia . Mcr. b; MŞ a; Ydg. 142b, 180a, 218a. h.-i esved "kara helile" MŞ a . h.-i kÀblì Edv. b; MŞ 43a; Ydg. 151b, 219a, 322b). h.-i siyah (Ydg. 219a). - h.-i zerd "Sarı helile" (Mcr. 33a). kÀbli helìle MŞ İla, a; Ydg. 142a). úara helìle (Edv. 47a; Mcr. a; MŞ b, a, b, Ydg. b, a, b . ãaru helìle (Terminalia citrina ; Edv. b; MŞ a, , b; Ydg. a . h.-i kÀblì Mcr. b, MŞ. b . < Far. helîle: "the myrobalan or citron-tree, 'helile-i zerd': yellovv myrobalans; 'helîle-i siyah: ' black myrobalans; 'helîle-i kâbulî': Chebulic myrobalans'" (Stein. 1507). helyÿn: Kuşkonmaz Asparagus officinalis . Edv. b; Mcr. b, b, a, b; Ydg. a, a, b . < Ar. helyûn: "Bir nebat-ı malum ismid“r, T“rkide kuşkonmaz ded“kleri nebatdur" Kâmûs IV. . hevìc: Havuç Daucus carota ; krş. keş“r. - HS a; MŞ b, b; Ydg. b, a . < Far. hevîc, hevîci: "pot-herbs seasonings; sweets, dainthis" (Stein. 434). heyl: Kakula, hil otu Eletteria cardamomum ; krş. kÀkule-i ãıġar. - MŞ b; Ydg. 249b, 324a). - < Far. hîl: "the lesser cardamum" Stein. . heyÿfÀriúÿn: Kılıç otu, yara otu, koyun kıran Hypericum perforatum . Mcr. a; Ydg. a . < Ar. hey“fârik“n: "RummÀn-ı nehÀr, heyÿfÀriúÿn dĆd“kleri dÀrunÿŋ nevè-i kebìrine dĆn“r, T“rkìde kılıç otu ve yara otu ve úoyunúıran ded“kleri nebatdur" Kâmûs IV. . hezÀr sıfend: Üzerlik otu Peganum harmala ; krş. y“zerlik. - (hezÀr sıfendile yaènì y“zerlikd“r - MŞ a . < Far. hezar-isfende: "wild rue: akind of medicine" (Stein. 1498). hezye: Çiğdem Colchicum . - Çiğdem ki fÀrsìce hezye dĆrler, MŞ a . òılÀf: Salkımsöğ“t Salix babylonica . - HS b, a . < Ar. hılâf Kâmûs III. . òılÀl: Hilal otu (Tribulus terrestris ; krş. dem“r dikeni MŞ a, P b; Ydg. b, 324b). < Ar. òilâl Rdh. . óıltìt: Kadıağacı, şeytanboku Ferula assa-foetida ; krş. enc“zân. MŞ b, b . < Ar. óıltît: "Enc“dân yani baldırgan ve hıltit ağacı ded“klerî nebatın samgına den“r" Kâmûs I. . óınnÀ: Kına ağacı Lawsonia inermis ; krş. úına. - Edv. b, b; MŞ b, b, 141b; Ydg. 235b). - < Ar. óınnâ: "Kınaya den“r ki nisvan ellerine yakarlar" Kâmûs I. . òırãım: Koruk, olgunlaşmamış “z“m; krş. úoruú. - MŞ b, b, b). < Ar. òıãrım: "Ham ve nâ-puhte hurmaya den“r ki koruk tabir olunur ... Kezalik “z“m“n ibtida kertesine den“r, hen“z yeşil oldukça ana dahi koruk tabir olunur" Kâmûs IV. . òıyÀr: Hıyar Cucumis sativus . - Edv. b; HS a, b; MŞ b, b, b; Ydg. 10a, 51a, 274b). - < Ar. òıyâr Kâmûs II. . òıyÀrçenber: Hıyarşenber; bk. òıyÀrşenber. - (Mcr. 18a). òıyÀrşenber: Hıyârçenber, acur Cassia fistula ; krş. òıyÀrçenber. Edv. b, a; MŞ a, a, b, a; Ydg. b, a, a, b . hindubÀ: Yaban marulu, acı marul Cichorium endiva , krş. g“neyik, kÀsnì. -(Edv. b; MŞ a, b, a, b; Ydg. b . h.-yı berrì MŞ b . < Ar. hindeb, hindebâ: "Bu nebata Farsîde kâsnî ve T“rkide acı marul ve göyinek derler" Kâmûs I. . hindÿstÀn úōzı: Hindistancevizi Cocus nucifera . Edv. a; HS b; Mcr. a; MŞ 93b; Ydg. 253a). òìr: Ök“zgöz“, sığırgöz“ Cheirantus cheiri ; krş. mısır benefşesi; şebboy. ...hìri meşhÿrdur ki T“rkler mıãır benefşesi dĆrler ve pÀrsìce şebboy dĆrler, Ydg. 168b . HS a, b; MŞ P a, Ydg. b, b . < Far. òîr: "the herb oxeye" (Stein. 491). òìrcuk: bk. òìr. òìr-i mekkì: Mekke ayrığı Andropogon nardus ; krş. mekke ayruġı. - (òìr-i mekkì kim mekke ayruġı dĆrler, Ydg. 171b). òìrÿ: Hatmî Athaea officinalis ; krş. òatmì. MŞ b . < Far. òîrû: "ox-eye, mallow-flower" (Stein. 491). òubÀzì: Ebeg“meci Malva sylvestris ; krş. ebem gömeci. Edv. a . < Ar. òubâzî (Stein. 446). hÿlÀn: Kırkboğum, topalak Cyperus rotundus ; krş. suèd; ùopalaú. - h.-ı hindì. (Ydg. 174b, 304a, 329b). < Far. havalan: "buckthorn" (Stein. 488). óulbe: Çemen otu Trigonella foenum-graecum ; krş. boy. - Mcr. a, b; MŞ 65b). < Ar. óulbet: "T“rkîde boy ve tohmına boy tohmı ıtlak olunan g“lle ismid“r" Kâmûs I. . òumÀdra: Kısamahmut otu, bk. kemÀderyÿs. (Ydg. 129b). óummÀø: Kuzukulağı Rumex acetosella ; krş. úuzı úulaġı. Edv. a, a; HS b, a; MŞ b, ' b, a, b, b . < Ar. hummâz Kâmîs II. . óurf: tere tohumu Lepidium sativum ; krş. reşÀd; kerdeme; tere (Edv. 55b; HS 16a). < Ar. óurf: "Habb“'r-reşâd ismid“r ki tere tohmı ded“kleri dâned“r" Kâmûs III. . òurmÀ: Hurma (Phoenix dactylifera). - Edv. a, b; Mcr. a; MŞ a, b; Ydg. 248a, 288a). < Far. òurmâ Stein. . òÿrperest: Ebeg“meci Malva sylvestris ; krş. ebem gömeci; òubÀzì. Ebem gömeci dĆd“kleri ot kim fÀrsìce adı òÿrperestd“r, ve penìrekd“r ve èarabca aŋa òubÀzì dĆrler, Edv. 2a). < Far. òûr-perest: "a sun-worshipper; sunflower" (Stein. 483). òuåyet“'å-åèaleb: İtkasarı, tilki taşağı Orchis hircina . Edv. b; Mcr. b; MŞ 38a, 164a; Ydg. 133a). òuåyet: < Ar. òuãyet: "A'za-yı tenas“ldend“r ki haya ve taşak tabir olunur" Kâmûs IV. . åaèleb: < Ar. åaèleb: "Tilkiye den“r" Kâmûs I. . óuøaø: Topalak, kırkboğum Cyperus rotundus bitkisinden elde edilen bir t“r ilaç; krş. hulan. ve óuøaø kim òulÀn-ı hindìye dĆrler, Ydg. aj. Mcr. a; MŞ 102a). <Ar. óuøaø: "Edviyeden bir daru ismid“r ki iki nevi olur, birine huzazı arabî ve birine huzaz-ı hindî derler. Huzaz-ı arabî hulan nam nebatun usaresid“r ve huzaz-ı hindî filiz-i here dedikleri nebatun usaresid“r" Kâmûs II. 1249). I ıccÀã: Erik Prunus domestica ; krş. er“k. - Edv. b; MŞ b, b . - < Ar. ıccÀã: "Semr-i maruf ismid“r ki T“rkîde erik tabir olunan meyved“r ... Ve ehl-i Şam lugatında zerdaluya ve emruda ıccas ıtlak ohnur" Kâmûs II. . ılġun: Ilgın ağacı ve yemişi Tamarix tetrandra ; krş. gezmÀzÿ; kej; ùarfa; yıġun. Edv. a, a; MŞ a, b, a; Ydg. b . ~ ılgun, ılgın, ilgin DS . - ~ yılğun TSz . < yılğu: n 'Tamarix' EDPT . èıneb: Üz“m Vitis vinifera ; krş. “z“m. - MŞ b . < Ar. èıneb Kâmûs I. . èıneb“'å-åaèleb: İt“z“m“ tilki “z“m“ Solanum nigrum ; krş. it “z“mi. - (èineb“'ååaèleb kim t“rkçe it “z“mi dĆrler, Ydg. b . MŞ a, a, b, b, 133a; Ydg. 159b). - < Ar. èıneb“'å-åaèleb: "Maruf nebatdur ki T“rkîde it “z“mi derler" Kâmûs I, . ıpar yavşan: Pelin otu Artemisia absinthium ; krş. afsentìn, şìó-i ermenì. (... afsentìn ki ıpar yavşan dĆrler, MŞ a . - MŞ b, a, a; Ydg. a . ~ ıpar, ıpar yavşan, ıpar yavşanı: "Yavşan denilen g“zel kokulu bir ot" TSz .ıpar: < yıpa: r 'scent, fragrance' EDPT . - yavşan: bk. yavşan. ısfanÀò: Ispanak (Spinacia oleracea). - Edv. a, b; HS b; MŞ b, b, a; Ydg. b, b . < Ar. ısfânâh Kâmûs I. ; isfÀnÀc, isfanÀò (< Gr.: Stein. 58). ısırġan dikeni: Isırgan otu Urtica . - Edv. a, a; MŞ a, a; Ydg. a, 186b). - ısırġan: < ısır- 'to bite' (EDPT 251). İ igde: İğde Elaeagnus angustifolia . Edv. b, a; HS b; MŞ a, b; Ydg. 205b, 211a, 241a). - úızıl igde Edv. a; Ydg. a . < yigde EDPT .' iki úardaş úanı: Kardeşkanı ağacı Calamus draco ; krş. dem“'l-aòaveyn. (HS 9b; MŞ b, a, b; Ydg. b, b . iklil“'l-melik: Koçboynuzu Melilotus officinalis . - (Edv. 8b, 43a; HS 13a; Mcr. b; MŞ a, a, b; Ydg. b, a, a, b . - < Ar. iklil“'l-melik: "Padişah tacı demekd“r. İki g“ne nebata den“r ki birinin yaprağı hulbe yani boy yaprağına ve rayihası encir rayihasına şebih ve çiçeği sarı ve her dalının nısf yani hılal-ı felek şeklinde ekeli yani gulafı olup içinde boy tohmına şebih hırda m“devver ve sarı tohumlan olur. Ve birinin yaprağı nohut yaprağına şebih ve zemin “zere m“nbasit çok dallan olup ve çiçeği san ve bazı beyaz ve her dalında hırda ve m“devver ekalil yanı gulafları olur ... Bu iki nebat bir nebat olmak “zere mersumdur. Birkaç nev'i dahi tasvir ederler. Ve bu T“rkîde koç boynuzı dedikleri nebat olacakdur" Kâmûs IV. . ìrsÀ: S“sen, mavi zambak kök“ İris lurida . - (...ìrsâ yacnî gök s“sen dibi, MŞ a . HS a, a; MŞcr. ; MŞ a; Ydg. b, a . < Far. îrsâ: "the rainbovv, the root of the iris, " < Gr. ϊ ι (Stein. 130). isbeten: Y“zerlik tonumu Peganum harmala ; krş. y“zerlik MŞ a, b, .< Far. isbetân: "seed of wild rue" Stein. . ispiġula: Karnıyarık otu tohumu Plantago psyllium ; krş. úatÿnÀ. MŞ a . < Far. ispeġol, espeġol, ispeğön Stein. . it burnı: Yabani g“l, kuş burnu Rosa canina . MŞ a, b, a . ~ it burnu: "Yabani g“l ve meyvesi" DS . ~ itburnı: "Yabani g“l" TSz . it keseri: İtkasarı Bunium bulbocastanum . - MŞ b . it keseri: "the earth-nut, pignut, bunium bulbocastanum" (Rdh. 1547). - keser: < kes- 'to cut, cut off (EDPT 748). it siki: Beyaz köpek ayası Marrubium vulgare . - (...mezÀsiyÿn, t“rkce it siki dĆrler, urumca kÀl“Àzerfÿs dĆrler, Ydg. 77a). (Ydg. 217a). - ~ it siki (Rdh. 1102). it “z“mi: İt“z“m“ Solanum nigrum ; krş. èınebu'å-åaèleb. Edv. a; HS a; MŞ b, b, b, b; Ydg. a, a, a . ~ it “z“m“: " - Böğ“rtlen, Çekirdeği çok iri ve suyu az bir çeşit “z“m, - Şırası bol bir çeşit “z“m, Ahududu, 5- Bahçe kenarlarında biten tırtıllı, baharat şeklinde meyve veren bir bitki" (DS 2570). K úabaú: Kabak Cucurbita . Edv. a, a; HS a, a, a; Mcr. a; MŞ b, b, 71a, 74a, 116a; Ydg. 10a, 23b, 226b). - ~ kabak (TMENIII. 1419). úadun ùuzluġı: Diken“z“m“ Berberis crataegina ; emberbÀris; òatun ùuzluġı. Edv. b, a; MŞ a, lllb^b; Ydg. a, a, b . - ~ kadın tuzluğu: "Oğlan aşı da denilen zamk" TSz . - kadın: < hatun TMEN III. .tuzluk: < tu: z 'salt' (EDPT 602). kÀfÿr: Kafur otu (Camphorosma monspeliaca). - (Edv. 51a; HS 15a, 29b, 35b; Mcr. a; MŞ b; Ydg. b, a, a . <Ar. kâfûr Kâmûs II. . úÀúula: Kakula otu, hil Elettaria cardomomum ; krş. heyl. Mcr. b, a; MŞ 179a; Ydg. 116a). - k.-i kibar (Mcr. b, MŞ a . - k.-ı ãaġìr "k“ç“k kakula" (Ydg. 79b). - k.-i ãıġÀr MŞ a, b; Ydg. b, b . < Ar. kâkulet Kâmûs IV. . kÀk“ne / kÀk“nec: Kanbil otu, g“veyi feneri Phisalis alkekengi ; krş. úanbil. Mcr. b; MŞ a; Ydg. a, a . - < Ar. kâk“nec: "Horasan şehri olan Herat nam belde cibalinde nabit bir şecer samgıdur ... Cemi m“fredat da it “z“mi nevinden kanbil otu dedikleri nebatla m“fessir ve m“stamel olan danelerinin kırmızı kışrıdur dey“ muharrerd“r. Bostanî ve cebeli nev'i olur" Kâmûs I. . úaluġan: Bir t“r deve dikeni, kalgan Cardaus acarna . - MŞ a . ~kalugan: "the Spanish thistle" (Rdh. 1423). ~ galgan: "Deve dikeni" (DS 1901); kangal kaluğan, kangaldikeni, kangal, kongol : "Devedikeni" DS . úamış: Kamış, saz Pharagmites australis ; krş. úaãab. - (Edv. 31b, 46a; HS 15a; Mcr. a; MŞ b, b, b; Ydg. b, b . < kamış 'reed, cane, rush' (EDPT 628). úanbil: G“veyi feneri, kanbil otu Physalis alkekengi ; krş. kÀk“nec. - (Edv. 31b, a; Mcr. a; MŞ a, b; Ydg. a, a . < Ar. úanbil Kâmûs IV. . úanùaryÿn: Kantaron çiçeği Erythraea centaurium . Mcr. b; MŞ a, b, a; Ydg. a, b, a . < Far. kant“riyun < Gr. ταύ ιο : "Centaury" (Stein. 991). úara aġac: Karaağaç Ulmus . - MŞ a . úara başlu: Karabaş otu, keşişotu Lavandula stoechas ; krş. uãùuòudÿs (Ydg. 73a). úaraca otı: Çörek otu Nigella damascena ; krş. çörek otu. - MŞ a, a; Ydg. 82a, 225b). ~karacaot (karacot): "1- Çörekotu, - Kök“ hayvanların v“cutlarındaki ağrı ve sızıyı gidermekte kullanılan bir ot" DS . - ~ karaca ot: Çörek otu" TSz . úara çaltı k : Böğ“rtlen ? . - (Ydg. 111b, 243b, 244b, 246b). - ~ kara çaltı: "Bağ kenarlarına çit olarak dikilen, koyu kırımızı nohut b“y“kl“ğ“nde meyveleri olan dikenli bir ağaç" DS . - çaltı: ~ çaltı caltı, cilbirti, çaltı dikeni vb. : 1- Diken, çalı, - Nazarlık için “çgen şeklinde kesilmiş ağaç parçası, - Maki, 4- Akasyaağacı, - Ormanlık, k“ç“k orman, 6- Ağaç dalı" DS . úara er“k: Kara erik Rhamnus frangula . - (Ydg. 272a). úara óarìf: Çörek otu . Nigella damascena ; krş. karaca otu ... ve úara óarìf t“rkìce úaraca otı dĆrler, Ydg. 82a). - harîf: ? úaranful: Karanfil Eugenia caryophyllata . Edv. b; HS b; MŞ b, b, b, 48b, 74b; Ydg. 11b, 19a, 75b). < Ar. úaranful: "bir cins şecer“n yemişidir ki Hind “lkesimin aşağı taraflarında, bılad-ı Çine m“cavir olan sevahilde nabit olur" Kâmûs IV. 5). < Far. úaranful, < Gr. α (Stein. 996). úarġa d“glegi: Karga döleği, ebucehil karpuzu Ecballium elaterium ; krş. zirÀvend-i ùavìl, eb“ cehil úarpuzı. MŞ b . ~ karga döleği karga d“gelegi, karga d“ğlegi, karga d“veği, karga d“velgi, karga d“legi, karga d“ğleği DS 2831). - karga d“vlegi, karga d“glegi: "Ebucehil karpuzu, acı hıyar, eşek hıyarı" TSz . - karga < karrga 'crow' EDPT 653). - d“gleg: ~ d“ğlek d“vlek, divlek : "ham kavun, kelek" TSz . úarġa ãÀbÿnı: Sabunotu Saponaria officinalis ; krş. köp“rtgen. - (Ydg. 269b). kargasabunu: "Su kenarlarında çıkan, iri yaprakları su ile ele s“r“l“nce köp“ren bir ot" DS . - karga: bk. úarġa d“glegi. -ãÀbÿn: < Ar. ãâbûn Kâmûs IV. . úarlanúuç: Kırlangıç otu Chelidonium majus . Ydg. b . ~ kırlangıç: "Portakal b“y“kl“ğ“nde ve kavun biçiminde kokulu, sarı ya da yeşil kabuklu meyvesi olan bir bitki" DS . ~ karlaguç, karlugaç, karlanguç, kırlanguç: "Kırlangıç" TSz . úarpuz: Karpuz Citrullus vulgaris ; krş. bıùıò-ı hindì. - (Edv. 30b, 45b; Mcr. 19b; MŞ b, b, b, b; Ydg. b, a . - < Far. karpuz (Stein. 946). - < Far. òarbÿz (TMEN III. 1382). úaãab: Kamış Pharagmites australis ; krş. úamış. - MŞ P b . <Ar. kaşab Kâmûs I. . úaãab“'z-zerìre: Kazayağı otu Chenopodium alb“m ; úaz ayaġı. MŞ b, a .< Ar. kaşab“'z-zerîre: "worm- seed plant, chiretta-root" (Stein. 972). - kaşab: bk. kasab. zerìre: < Ar. zurûr, zerîre: "Göz otına den“r, daru-yı çeşm manâsına. Tutya ve s“rme ve sair gibi. ve zurur bir nev ıtır adıdur ki Hind'den gel“r" Kâmûs II. . úaãnı: Kadıağacı, şeytanboku bitkisinden çıkarılan bir t“r tıbbi zamk Ferula assafoetida ; bk. enc“õÀıı, krş. eng“jed. - (Edv. 31a; HS 68a; M49b, 63a, 85b, 126b). - ~ kasnı: "B“y“k yapraklı, gövdesi soyularak yenen, kokulu bir bitki" (DS 2676). - ~ kasnı: "Baldırgan zamkı" TSz . <òaãnı: "Çocukları semirtmek için bir kese içine konularak ağızlarına verilen bir deva, Hindistan'dan gelir" (DLT I. 435). kÀsnì: Yaban marulu, hindiba Cichorium endiva ; krş. g“neyik; hindubÀ. (Edv. a, b, a; HS a; MŞ a, b, a, b, a; Ydg. b, b, a . <Far. kâsnî: "endive, vvhite succary; the sun- flower" (Stein. 1004). kÀşum: Horozgöz“ Seseli tortuosum . Edv. a; MŞ a . < Ar. kâşim: "Enc“dan-ı rûmî ismid“r ki horos gözi tabir olman nebat d“r" Kâmûs IV. 469). úatır úuyruġı: Katırkuyruğu bitkisi Anaygyris foetida . Edv. a, b; MŞ a, a . ~katırkuyruğu " - Erguvan, 2-İpekböceğinin “zerinde kozasını sardığı bir bitki" (DS 2683). - katır: < katır 'mule' EDPT . kuyruk: <kuĢruk 'the tail of an animal' (EDPT 604). úaùraşiè: Yarpuz t“r“nden bir bitki Mentha . - (...úatraşiè kim yarpuzun nev'indend“r, T“rkçe felsgÿn dĆrler, Ydg. 118a). úaùÿnÀ: Pireotu, karnıyarık otu Plantago psyllium . - bezr-i ú. (Edv. 47a; HS 14b, b; MŞ a, a, b, b; Ydg. a, b, b . - bezr: < Ar. bezr "Tohum" Kâmûs II. . -úaùÿnÀ: < Ar. kaùÿnÀ: "flea-wort" (Stein. 978)'. úavaú: Kavak ağacı Populus nigra . - Edv. a; MŞ b, b; Ydg. a . ~ kabak (EW 215). ~ kavah (TMEN III. 1544). úavúÀz: Kavkas otu, boz otu (Marrubium vulgare). (...farÀsiyÿn kim T“rkçe úavúÀz dĆrler, Ydg. 118a). ~ kavkÀs: "common white horehound" (Rdh. 1491). úavun: Kavun (Citrullus melo). - Edv. b, b; HS b; MŞ b, b, a, a, 124a; Ydg. 10b, 30a, 285b). - < ka: ğu: n EDPT . úaya úoruġı: Kayakoruğu Cedum acre . - Ydg. b, b, b . ~ kaya koruğu: "Ekşi, kara “z“m gibi meyveleri olan, kayalık yerlerde biten bir yaban bitkisi" (DS 2696). - kaya: < kaya: 'a rock, asharp upstanding rock or rocky cliff (EDPT 674). úaysı: Kayısı Prunus armeniaca . - (HS 66b). - ~ kaysı EW . úaysÿm: Ayvadane (Achillea millefolium). - MŞ b . - <Ar. úaysÿm: "Bir nebat adıdur ki erkek ve dişi nev'leri olur, T“rkîde ayva tane derler" Kâmûs IV. 450). - > Far. úaysÿm: "southernwood (a plant)" (Stein. 998). úaz ayaġı: Kazayağı otu, ak pazı Chenopodium alb“m ; krş. úazyaġı. - (Ydg. 137a). - ~ kaz ayağı kazağ, kazayak, kazıyak : "Su kıyılarında biten ve yenen bir çeşit ot" DS . - úaz: < ka: z 'goose' (EDPT 679). kÀõì: Kokulu bir t“r ot ve bundan elde edilen tıbbi bir yağ. - MŞ a . - < Ar. kÀõì: "Bir nev duhn adıdur. Ve bir cins hoş-bûy nebat adıdur. M“fredatda bu g“ne mersumdur ki kazi, bilâd-ı Yemende nabit bir cins şecerd“r. Hurma ağacına şebih ve keçiboynuzı çek“rdegine m“nasib gulaf içre semri olur. Ve çiçeği hurma çiçeği tarzında be-gayet hoş-rayiha olur. Mukattar suyı olur ki Mekke'den hacac suyını get“r“rler. Kazi suyı maruftur. Ve yağını çıkarurlar ki duhm'1-kazi derler. Kırmızı nesneye den“r" Kâmûs IV. . - >Far. kÀõì: "a şort of unguent; name ofafragrant flower; red" Stein. . úaz yaġı : Kazayağı otu; bk. úaz ayaġı. - (Edv. 57a). kebÀbe: Kebabe, kuyruklu biber (Piper cubeba). - (Edv. 33a, 44a; Mcr. 10b, 12a; MŞ b, a; Ydg. b, b . < Ar. kebâbet: Bir daru-yı sinî adıdur yani Çin diyarından gel“r bir daru ismid“r. Lisanımızda dahi kebabe ve kebabiye ile m“tearifd“r. Kuyruklu biber dahi derler ve Arabîde habb“' -arus dahi den“r" Kâmûs I. . kebere: Gebreotu, keditırnağı Capparis spinosa . Edv. a; Mcr. İla, b; MŞ 75a, 81a, 86a, 112b, 138b; Ydg. 10a, 142a, 176a). < Ar. keber: "Keber tabir olman nebata den“r" Kâmûs II. 651). keçi boynuzı: Keçiboynuzu Ceratonia siliqua ; krş. òarnÿb. (Edv. 74a; Mcr. 42b; MŞ a, b, b; Ydg. b, a, b . - keçi: <eçk“: 'goat' EDPT .boynuz: <b“ŋ“z > m“ŋ“z > m“y“z > boynuz 'horn' EDPT . kej: Ilgın, ılgın ağacı Tamarix tetrandra ; krş. ılġun, yılġun; ùarfa. MŞ a, b . <Far. kej (Stein. 1027). kelem: Lahana Brassica oleracea ; krş. laòana. Edv. b; MŞ a, b; Ydg. 181a, 260a). < Far. kelem (Stein. 1043). kemÀderyÿs: Kısamahmut otu Teucrium chamaedrys ; krş. òumÀdrÀ. (Mcr. 20b; Ydg. b, b, b . < Far. kemâdery“s < Gr. α αί : "the herb germander" (Stein. 1046). kemÀfaytōs: Kurluca, meşecik Ajuga chamaepitys . - (Ydg. 102b). < Far. kemÀfìtÿs < Gr. α α ί : "the herb ground-pine, astrong diuretic, which opens obstructions and powerfully promotes the menstrual discharge" (Stein. 1047). kencihûr: ? - MŞ b . kene aġacı: Keneotu Ricinus communis ; krş. bìdencìr. Edv. b; MŞ b . kene otı Edv. a, b; MŞ a; Ydg. a . ~kene ağacı, kene otu: "S“tleğengillerden hint yağı çıkarılan bir bitki" DS . kene: < Far. keneh: "a tick" (Stein. 1056). kenev“r: Kenevir Cannabis sativa . Edv. a, b; MŞ b; Ydg. b, b . ~kenevir (EW 252). kenger: Kenger (Gundelia tournefortii). - (Ydg. 218b, 326b). - < Far. kenger: "a kind of artichoke" (Stein. 1056). kerdeme: Tere otu Lepidium sativum . Edv. a; MŞ a, a, b, a . ãu kerdemesi: (Nasturtium officinale) (Edv. 25a, 46a). kerdeme, kerdime: "Tere" (DS 2752). ~ kerdime: "Tere otu" (TSz 2440). < Gr. (Rdh. 640). kerefes: Kereviz Apium graveolens ; krş. kerev“s. Edv. b; HS b, b; Mcr. a, a, b; MŞ a, a, a, a; Ydg. b, b . < Ar. kerefs: "Sebze-i maruf ismid“r ki T“rkîde tahrifile kereviz derler" Kâmûs II. . kervyÀ: Karaman kimyonu Carum carvi ; krş. úurdumÀne (Edv. 12a, 33b; Mcr. b, b; MŞ b, b, a; Ydg. b, b, a . < Ar. kerevyâ: "Tohm-ı maruf ismid“r ki Farsîde zire-i rumi ve T“rkîde karaman kemmunı dediklerid“r" Kâmûs IV. . kerev“z: Kereviz, bk. kerefes. - (Edv. 45a). kesdÀne: Kestane ağacı ve meyvesi Castanea sativa . -- MŞ a, b; Ydg. b, 221b). < Yun. kastanon. kestevir: Kestere otu (Betonica officinalis). - "kestevire dĆrler bir ot vardur, bu ot Yunan dilinced“r" MŞ a . keşinim: Tıbbi bir bitki ? . - "k“bzen dĆrler yaènì keşinim, çıban ya sivilci ya baş olan kişiye anuŋ yapraġın dög“p" MŞ a . keşÿr: Havuç Daucus carota . Edv. b, b; HS b; MŞ b, a, a, a, b; Ydg. 112b, a . ~ kesir, kesir otu, keşşir, keş“r, kişir: "Havuç" DS . < geş“r 'carrot' EDPT . kettÀn: Keten bitkisi (Linum usitissimum). - Edv. b; Mcr. a; HS b; MŞ b, 71a, 75b, 114a; Ydg. 42b, 199a, 323b). < Ar. kettÀn Kâmûs IV. . úınna: Kına bitkisi Lawsonia inermis . Mcr. a; MŞ a, a, a; Ydg. b .< Ar. úınnat Stein. . úırfa: Amber kabuğu, tarçın ağacına benzer bir ağacın kabuğu Croton eluteria . MŞ a, b; Ydg. a, a, b . < Ar. úırf: "Her nesnen“n kabuğuna, ala kavi mukl dedikleri yemişin ve narın kabuğuna den“r" Kâmûs III. . úıåa’“'l-óimÀr: Eşek hıyarı Ecballium elaterium ; krş. d“lcek dibi. - kıåÀ'“'l-óimÀr köki ki T“rkçe d“lcek dibi derler, Ydg. b . - Edv. b; Mcr. b; MŞ b, 114a; Ydg. 44a, 180b). - < Ar. kıåÀé: Maruf sebzed“r ki acur tabir olunur, Arabistanda kesird“r, ınde'l-ba'z hıyara den“r" Kâmûs I. . < Ar. óımÀr: "Eşeğe den“r" Kâmûs II. . < Ar.úıåÀéü’-óımÀr: "wild cucumber" (Stein. 955). úıstındÿs: Tekesakalı Tragopogon porrifolius krş. Lihyet“’-t-teys; teke sakalı; úostundÿs. - (Teke saúalı úurudur, úarın geçmesine ve baġarsuklarda baş olmasına fÀyide eder. Rÿmca aŋa úıstındÿs dĆrler, MŞ b MŞ a . úızıl aġaç: Kızıl ağaç Alnus . MŞ b . ~ kızıl ağaç: "Kızıl söğ“t" TSz . úızıl boya: Boya kök“, kızıl boya kök“ Rubia tinctorum . Mcr. b, a; MŞ a, b, a; Ydg. a, b . boya: < boduğ 'dye' EDPT . kimnÿn: Kimyon Cuminum cyminum ; krş. zìre. (Edv. 36a; HS 15b; Mcr. 7b, 10a, 40b; MS 6a, 55b, 79b, 150b; Ydg. 78a, 125a, 198b, 210b). < Ar. kemnÿn: "Maruf dane ismid“r ki tahrifile kimyon tabir etd“klerid“r....Ve kemmun-ı hulv anison ded“kleri daned“r. Ve kemmun-ı habaşi çörek otına şebih daned“rki T“rkîde Kefe kimyonı ded“klerid“r. Ve kemmun-ı ermeni kerevyadur ki Karaman kimyonı ded“klerid“r. Ve kemnun-ı berri kemnun-ı esvedd“r ki kemnun-ı kirmani ded“klerid“r" Kâmûs IV. . kirÀs: Kiraz Cerasus avium, Syn. Prunus avium . Edv. a; MŞ a, a . < Yun. kerasi. kişnic / kişniş / kişniz: Kişniş otu Coriandrum sativum . Edv. a, a; HS a; Mcr. a, b; MŞ a, b, a, a, b, b; Ydg. b, b . ~ kişniş II , kişnic, kişnit: "Yaban maydanozu" DS . < Far. kişnic: "coriander; name ofablue flower" (Stein. 1034). úoruú: Olgunlaşmamış ham “z“m. Edv. b, b; HS a, b; Mcr. b; MŞ a, b, b, a, a; Ydg. b, a, b . ~ goruh: "Olgunlaşmamış “z“m, koruk" (DS 2106). úostundÿs: Teke sakalı; bk. úıstındÿs. (Edv. 14a). úovan otı: Kovanotu Melissa officinalis ; krş. bÀdrencbÿyÀ; oġlan otı. Ydg. a, b . ~ kovan otu: "Bir çeşit ince s“p“rge otu" DS . kovan: < kovan: "ein zylinderförmiger Kasten" EW. . úōz: Ceviz Juglans regia ; krş. cevz. -(Edv. 32a; HS a, b, a; MŞ a, a, b, 66a, 73b; Ydg. 222a, 253a, 320a). köknÀr: Köknar ağacı ve yemişi Abies cilicica . Edv. a, a; Mcr. b; MŞ a, b, a, b, a; Ydg. b . < Far. köknar Stein. . köp“rtgen: Çöven otu, şam çöveni Saponaria officinalis ; krş. karġa ãÀbÿnı ...köp“rtgen dĆd“kleri ot kim ãular kenÀrında biter, úarġa sÀbÿnı daòı dĆrler, ãÀbÿn gibi köp“r“r, Ydg. b Ydg. b, a . ~ köp“rtgen: "Çöven, şam çöveni" TSz . < köp“r- 'to froth, foam, ' > köp“rt- (EDPT 691). úulınc otı: Havlincan Galanga officinalis ; krş. òavlincÀn. (Ydg. 215a). ~ kulunc otu (TSz 2729). úulınc: < Ar. úuvlenc, úÿlınc: "Bağırsaklarda meydana bir t“r sancı." Kâmûs I. . úulkÀs: Kulkas otu ve bu otun ilaç olarak kullanılan kök“ Colocasia esculenta). MŞ a, b . < Ar. úulúÀs Kâmûs II. . úunduz ùaşaġı: Cavşir otu ve bundan elde edilen bir t“r zamk, macun Ferula elaochytris ; krş. şìr-òışt; c“nd-i bìdester. Edv. b, b; MŞ b, b, 162a; Ydg. 169b, 170a, 178a). úunduz: < kunduz 'beaver' (EDPT 635). ùaşaú: < taşak d-) 'little stone, testide' (EDPT 562). úurd baġrı: Kurtbağrı Ligustrum vulgare . - (Ydg. 174b). - baġır: < bağır 'the liver' (EDPT 317). úurdumÀne: Karaman kimyonu Carum carvi ; krş. kerevyÀ. (Mcr. a; MŞ a; Ydg. 183b, 186b, 204a). < Ar. úardamÀnì: "Kerevya ismid“r ki anisona şebih olur, karaman kimyonı ve tatluca ot tabir olunur. Lugat-ı mezbure R“mîyed“r" Kâmûs IV. . úurma: Hurma; bk. òurma - MŞ b . úurùum-ı hindì: Mavi su zambağı ve tohumu indicofera tinetorium ; krş. nìl. -(Ve óabb“'l-nìl ki úurùum-ı hindìd“r, MŞ b . <Ar. úurùum: "Uspur tohmına den“r" Kâmûs IV. . úuş burnı: Kuşburnu, yaban g“l“ Rosa canina . Ydg. a . ~ kuşbunlu: "Yabang“l“, kuşburnu" DS . úuş etmeġi: Kuşekmeği Ploygonum bistorta . - Ydg. a . ~ kuşekmeği kuşeppeği, kuşeymeği, kuşkuekmeği: -Ebeg“meci, - Bir ilkbahar bitkisi, madımak" DS . ~ kuşetmeği: "Tere yaprağına benzer yaprağı olan yenilir bir ot" (TSz 2753). - etmek: < etmek / ötmek 'bread' EDPT . úusù: Kist otu ve kök“nden elde edilen ilaç Costus arabicus . Edv. b; HS b; Mcr. a, b; MŞ a, a; Ydg. b, a . < Ar. úusù: "Bu ismile maruf kökd“r, iki nev'i olur, birine kust-ı hindî ve birine kust-ı arabî derler. Kust-ı hindî siyaha mail hafif ve galiz ve rayihası kalil ve ta'mı acı olur. Kust-ı arabî leziz ve ak ve hafif ve ıtrıyatlu olur. Ve mutlak zikr olundukta murad kust-ı hulvdur ki arabî kısmıdur" Kâmûs III. . úuzġun otı: Eğrelti otu Driopteris filix-mas). - Edv. a, a; MŞ b . ~ kuzgun: < kuzğu: n 'raven' EDPT . úuzı butraġı: Koyun otu, kasıkotu Agrimonia eupatoria ; krş. ġÀfet. (Ydg. 198b, 234b, 282b). úuzı úulaġı: kuzukulağı Rumex acetosella . Edv. b; HS b; MŞ a, 28a, 82a, a, a . ~ kurtkulağı kuzubaşı, kuzukemirdi, kuzukişnişi, kuzukulağı : "Geniş yapraklı, kalın kökl“ yenilen bir bitki." - (DS 3010). k“nd“r: G“nl“k, buhur Boswellia thurifera . Edv. b; Mcr. a; MŞ b; Ydg. 200b, 206a). < Far. kundur, < Gr. (Stein. 1053). k“ndǖs: Aksırık otu, kunduz otu Gypsophila struthium ; krş. aġu úunduzı, çoġan. Edv. a; MŞ b, a, a, a, a; Ydg. a . < Ar. k“ndǖs: "T“rkîde kunduz tabir olunan nebata den“r" Kâmûs II. ; Stein. 4). k“şÿå: Bağboğan, k“sk“t Cuscuta epythimun ; bk. “kşÿå; eftimÿn. MŞ b, a . L lÀden: Laden otu ve bundan elde edilen zamk (Citrus creticus). (Edv. 45a; Mcr. a; MŞ b, b, a; Ydg. a, a, a . - < Far. lÀden: "the gum-herb ladanum" (Stein. IHI). laòana: Lahana Brassica oleracea . MŞ b, a . < Yun, lahanon. lebede: Labada otu, çeşitli t“rleri bulunur Rumex petientia . - MŞ b, b, b; Ydg. 205b, 255b, 296a). < Yun. lapothon. lióyet“'t-teys: Tekesakalı Tragopogon porrifolius ; krş. úıstındÿs; teke sakalı. Edv. a; MŞ b; Ydg. a, b, b, b . < Ar. lióyet“'t-teys: "Teke sakalı dedikleri nebatdur" Kâmûs IV. . lióye: < Ar. lióyet: "Sakala den“r" Kâmûs IV. . teys: < Ar. teys: "Ahunun ve keçinin ve dağ keçisinin erkeğine denir ki teke tabir olunur" Kâmûs II. . lìmÿn: Limon Citrus limonum . Edv. b, a; HS a; MŞ b, a; Ydg. İla, 306b, 323b). - < Yun. lemoni ~ Ar. leym“n: "Farsîden yahud Yunanîden muarrebd“r" Kâmûs IV. . lisÀn“'l-èaãÀfìr: Biberiye, kuşdili Rosmarinus officinalis . - Edv. a; MŞ b, 179a; Ydg. 136a, 253a). - < Ar. lisÀn“'l-èaãÀfìr: "Derdar ağacının yani kara ağaç dedikleri seçerin semrid“r, T“rkîde kuş dili derler" Kâmûs IV. .lisÀn: < Ar. lisÀn: "Dile den“r" Kâmûs IV. . -èaãÀfìr: < Ar. èaşfÿr "Serçe, " çoğul. èaãÀfìr Kâmûs II. . lisÀn“'l-óamel: Sinirotu, bağa yaprağı Plantago majör ; krş. baġ yapraġı, siŋirl“ce ot, óayyu'l-èÀlem. Mcr. b; MŞ b, b . lisÀn: bk. lisÀn“'l-èaãÀfìr. óamel: < Ar. óamel: "Kuzu" Kâmûs III. . lisÀn“'å-åevr: Sığırdili Anchusa officinalis ; krş. gÀvzubÀn; ãıġır dili. Edv. b; HS b, a, a; Mcr. a, b; MŞ b, a, a, b; Ydg. a, a, b . < Ar. lisān“'å-åevr: "Bu ismile maruf nebatdur" Kâmûs IV. . - lisÀn: <Ar. lisān, bk. lisān“'l-èaãÀfìr. - åevr: < Ar. åevr: "Ök“z" Kāmûs II. . lÿf: Danaayağı Arum maculatum ; krş. yılan boncuğı. - (Edv. 8b). < Ar. lÿf: "Bir nebat ismid“r ki ata soğanı gibi köki soganlu olur" Kâmûs II. . < Ar. lÿf: "the wake-robin, Arum maculatum" (Rdh. 1644). luffāḥ: Kaynaklarda bu adla “ç bitki bulunmaktadır: Adamotu, kankusturan Mandragora officinalis ; Patlıcan Solanum melongena ; Şamama (Edv. 74a, 45a; HS a; MŞ b, a; Ydg. İla, b, b . - < Ar. luffÀó: "Bir nebat-ı maruf adıdur. Yebruhu'l-sanem dedikleri nebatın semrine den“r. M“fredat-ı tıbbiyede ikisi bir olmak “zere mersumdur ki Farsîde şâbizek den“r....Ancak bazı m“fredatda luffah farside destenbu ile m“fesser olduğu reside-i nazardur ki şamama dedikleri olacakdur" Kâmûs I. . < Ar. luffāó: "a well-known plant resembling the brinjal or egg-plant; fruit of the yebr“h q.v." Stein. . < Ar. luffÀó: "the fruit of the mandrake, mandragor officinalis; 2) the fruit of the purple egg-plant, solanum melongena; 3)avariety of small melon carried in the hand for its fragrance" (Rdh. 1636). l“k: Lak ağacı ve bu ağaçtan çıkarılan zamk Rhus Oxycantha . MŞ b . < Ar. l“k: "Bir nebat adıdur ki anunla nesne boyanur Şarih'un tarifine göre Farsîde lak dedikleri nebatdur ki lûk tabir olunan kırmızı boya anun samgıdur. Ve m“h“r mumu d“z“l“r ve anunla yalnuz ipek ve y“n boyanur. Ve sıflını kuyumcılar istimal ederler" Kâmûs III. . M maġÀå: Yabani nar ağacı kök“ Punica granatum . - MŞ b . - < Ar. muġÀå: "Bir şecer adıdur ki kök“nden iki kıratı mukyi ve m“shild“r. İnde' -ba'z mugas yaban narı kök“d“r" Kāmûs I. . maġdenÿs: Maydanoz (Petroselinum crispum). - HS b; MŞ a . - ~ magdānōs < Gr. (Rdh. 1921). māh-ı pervìn: Kāfur kokulu, zencefil t“r“ bir kök Curcuma zedoaria ; krş. cedvār. Ydg. b . < Far. māh-ı pervār, pervìn (Stein. 1146). māh-î zehre: Sığırkuyruğu Verbascum sinicatum ; krş. sığır kuyruğı. - MŞ a; Ydg. 254a). - < Far, māhî-zehre (Stein. 1147). maómÿde: Mahmudiye otu Convolvulus scammonia ; krş. sakm“nîyā. Edv. a; Mcr. b, b; MŞ a, b, a, a; Ydg. b, b, b . < Ar. mahm“det Stein. . mālåara: Rezene Foenicuhim vulgare ; krş. rāziyāne. MŞ b, b, a, a . māmìrān: Kırlangıçotu Chelidonium majus ; krş. úarlanúuç. Mcr. a; MŞ b; Ydg. b, b, b, b . < Far. māmìrān: "swallow-wort" (Stein. 1144). māmiåā: Kırmızı çiçekli kırlangıç otu Glacium cornicilatum HS 15a; Mcr. 21a; MŞ a; Ydg. b, b . - < Far. māmìåā: "name ofaplant" Stein. . mantar: Mantar. - Edv. a, a; MŞ a, b . - ~ mantar < Gr. α ι ρι (EW. 326). mārmāóÿn: ? - mārmÀóÿn, bu ot Maġnissâda ve Tıròalada biter, MŞ a . marãama: Barsama otu Mentha aquatica ; krş. siyenber; varãama. - MŞ b; Ydg. a, b, a . ~ merseme: "Kuzukulağına benzeyen kokulu bir ot" DS . marşama varsama : "Yaprakları nane gibi g“zel kokulu olup bazı yemeklere konan bir bitki, barsama" (TSz 2797). marÿl: Marul Lactuca sativa . Edv. a, a; HS b, b; Mcr. b; MŞ a, 27b, 55a, 74a; Ydg. 10a, 51a, 149b, 192b). ~ marul < Gr. α ού ι (EW. 329). maãùakì: Sakız ağacından elde edilen reçine, sakız Pistacia lentiscus . HS b, a; MŞ a, b, b, a . < Ar. maãùkì, maãùakÀh: "Alek-i rumî ismid“r ki T“rkîde sakız tabir olunur, beyazı ve siyahı olur" Kâmûs III. . mÀş: M“rd“m“k Lathyrus sativus ; krş. m“rd“m“k. Edv. b, b; MŞ b, 142a, 145a; Ydg. 203a, 318b). < Ar. mÀş: "Bu ismile maruf gulled“r ki T“rkîde m“rd“m“k derler" Kâmûs II. . mazdekì: Sakız; bk. maãùakì. (HS 19a). mÀzeryÿn: Mezeryon (Daphne mezereum). (Mcr. 20a; 32a; Ydg. 179b). < Far. mÀzeryÿn (Stein. 1140). mÀzÿ: Mazı Thuya . Edv. a, b, a; HS b; Mcr. b, a; MŞ a, b, b; Ydg. b, b, a . ~ mazı II , mazu II : "Meşe ağacı ve meyvesi" (DS 3143). < Far. mÀzÿ (Stein. 1140). mekke: Ayrık otu Andropogon nardus ; krş. aõòır. - MŞ a . m. ayruġı MŞ 102b; Ydg. 171b, 177a, 203b, 210b). meng“ş: Çitlembik Pistacia lentiscus ; krş. buùm; maãùakì. - (Y 133b, 136a, 248a). -~ melengiç, melengiş, melenk“ş, mellengeç, mellengiç: "Çitlembik" DS 3155). mercimek: Mercimek (Lens culinaris). - (Edv. 39a; HS 8b, 46b; Mcr. b, a; MŞ b, a, a, a, b; Ydg. İla, b, a . < Far. mercumek Stein. 1211). mersìn: Mersin ağacı ve yemişi Myrtus communis ; krş. Às. - (Edv. 37b, 46b; Mcr. b, a; MŞ b, b, b, b; Ydg. b, a, b, a, b . < Yun, myrsine. merzencÿş: Mercanköşk Origanum majorana ; bk. merzengÿş. Edv. b; HS b, 54a; Ydg. 170a). merzengÿş: Mercan köşk, fare kulağı Origanum majorana ; krş. merzencÿş; mercanköşke. - MŞ a, a; Ydg. a, b, b . < Far. merzengōş: "mouse-ear (an odoriferous plant); awhite rose; purslain; the ringlets ofamistress" (Stein. 1424). merzenköşke: Mercanköşk; bk. merzengÿş. Ydg. b . mevìzeg / mevìzec: Yaban“z“m“ Delphinum staphisagria ; krş. ùaġ “z“mi. Mcr. b; MŞ b, a, b; Ydg. a, b . < Far. mevîzek: "a certain black grain" (Stein. 1350). mevz: Muz Musa sapientum . MŞ a, a, a . < Ar. mevz: "Semer-i maruf ismid“r....Ağacının her şahından “çden beş y“ze kadar meyvesi hasıl olur. Semer-i maruf Mısır ve Hicaz tarafına mahsusdur. M“fredi mevzed“r" Kâmûs II. . mıóleb: Mahlebotu, tavşancıl tırnağı Cerasus mahaleb . MŞ a . mıãır: Mısır Zea mays . Ydg. b . < Ar. mıãır Rdh. . mıãır benefşesi: Şebboy Cheiranthus eheiri ; krş. şeb-bÿy. - Ydg. b . benefşe: bk. benefşe. misk: Misk otu Artemisia abrotanum . MŞ a, b, b . < Ar. misk: "Tîb-i marufdur....Şarih'un beyanına göre misk, Farsî muarrebid“r. Arablar ana meşmum ıtlak ederler. Mik“' -berr, T“rkîde misk otu ded“kleri hoş-bu nebatdur" Kâmûs III. . misvÀk: Misvak ağacı Salvadora persica . MŞ b; Ydg. b . < Ar. sevk: "Bir nesneyi s“rt“p oğmak manasınadur. misvÀk, ağıza s“recek ma'hud ağaçdur" Kâmûs III. . muúl: Ak g“nl“k Boswellia carteri ; krş. g“nl“k, k“nd“r. HS a; Mcr. b; MŞ 101a, 107a; Ydg. 219a, 213a). - m.-ı azrak Mcr. b, b, b; Ydg. b, b, 211a, 218a). m.-ı'l-yehÿd (Ydg. 121a). < Ar. muúl: "K“nd“r ismid“r ki ak g“nl“k dedikleri darudur, Yehud taifesi tebahhur ederler. Ve bir samg ismid“r ki bir seçerden hasıl olur, Hindî ve Arabî ve sikli kısmı olur....İş bu dârû bilad-ı arabda hususa Yemen'de nabit bir şecer“n samgıdur, mukl-ı azrak demegile maruf dur. T“rkîde k“ren derler. Ve safrata mail olana muklı'l-yehud derler. Pes m“ellifin k“nd“r ile beyan eylediği bu olmak gerekd“r. Ve gubret ve sevada mail olana sıklî derler....Ve nevahi-i yemende zuhur eden bedincanî olur ana mukl-ı arabî derler. Saf ve hamrata mail olana hindî derler" Kâmûs IV -94). mÿm: Mum çiçeği Cerinthe minör . HS a; MŞ a, a, a, b, b . < Ar. mÿm: "T“rkîde dahi mum derler, şem' mânâsına, Nehaî'nin beyanına göre Farsîden muarrebd“r" Kâmûs IV. . m“rd“m“k: M“rd“m“k Lathyrus sativus ; krş. mÀş. MŞ b, b, a . < Far. merd“mek Stein. . m“rr: Mirra, m“rrisafi Comiphora myrrha . Edv. a, HS b, b; Mcr. b, b; MŞ a, b, b, a, b, a; Ydg. b, b, b . < Ar. murr: "Acı nesneye den“r....Bir dârû-yı maruf adıdur ki m“rr-i safî tabir olunur, mugaylan ağacına şebih ve dikenl“ bir şecer“n samgıdur" Kâmûs II. . N nabú: Sedir ağacı Cedrus . MŞ a, a . < Ar. nabú Kâmûs III. . naòl: Hurma Phoenbc dactylifera ; krş. òurma. MŞ a . < Ar. nahl Kâmûs IV. 108). naènÀè: Nane (Mentha piperita . Edv. b, a; HS b; Mcr. a, a; MŞ a, 23a, 8b, 187a; Ydg. 10a, 52b). < Ar. naènÀè Kâmûs III. . nÀnòuvÀh: Anason Pinpinella anisum ; krş. anìsÿn. Edv. b; HS b; MŞ a, 100a; Ydg. 198a, 20ab, 207, 256a). < Far. nÀn-òvÀh (Stein. 1381). nÀr: Nar Punica grantum ; krş. enÀr; rummÀn. (Edv. 40b, 44b, 45b; Mcr. 35a, b; MŞ a, a; Ydg. b, b, a . <Far. nÀr (Stein. 1370). nÀrdin: Hinds“mb“l“ Nardostachys jatamansi ; krş. çet“k otı; s“nb“l-i rÿmì. (Ydg. 128b). < Far. nÀrdin (Stein. 1370). nÀr-m“şk: Nar-ı mısri ve nar-ı hindi adlarıyla da bilinen beyaz ve hoş kokulu çiçekleri olan bir ağaç. Edv. b; MŞ a; Ydg. b, a, b . < Far. nÀr-muşk Stein. . nÀrınc: Turunç Citrus aurantium amara ; krş. turunc. (Edv. 39b, 45b; HS 4b, 25a, 80b; Ydg. 176b). < Far. nÀrenc (P. nÀreng): "an orange" (Stein. 1371). > Ar. nÀrenc: "Enarun farsî mucarrebid“r ki semr-i maruf turunç tabir olunan meyved“r, portakala da ıtlak olunur. Farsîde turunca ve portakala 'baleng' ve ağaç kavununa 'turunç' den“r. Ve arabîde ağaç kavununa ötr“c den“r" Kâmûs I. . necìl: Ayrıkotu Cynodon dactylon ; krş. ayruú. MŞ b, b; Ydg. a . < Ar. necìl Kâmûs IV. . nerkes: Nergis (Narcissus). - Edv. b; HS b; MŞ 11b, 78b, 176a, 137a; Ydg. 30a, 319b). < Far. nergis (Stein. 1395). nesrìn: Nesrin, yabani g“l. Edv. a . <Far. nesrìn (Stein. 1400). ney: Kamış Pharagmites australis ; krş. úamış; úaãab. MŞ P b . < Far. ney (Stein. 1440). nete: ? - MŞ b . nìl: Mavi su zambağı, çivit tohumu Indigofera tinetoria ; krş. çivit. – óabbu’n- nìl çivit tohumu Mcr. b, a; MŞ b; Ydg. b . < Ar. óabbu’n-nìl: "seed of blue water-lily" (Stein. 410). < Far. nìl: "the indigo plant; a blue colour, indigo; afumigation of wild rue" (Stein. 1444). noòÿd: Nohut Cicer arietinum . Edv. a, b, a; HS b; Mcr. b, b; MŞ b, 9a, 14a, 79b; Ydg. 30a, 34b, 176b). < Far. noòÿd (Stein. 1392). O oġlan aşı: Cavşir ağacı ve bu ağaçtan çıkarılan zamk Ferula elaeochytris ; krş. cÀvşìr; c“nd-i bîdester; kunduz taşagı; şìr-òışt. ... oġlan aşı ki aŋa úunduz ùaşaġı dĆrler, pÀrsìce cÀvşìrd“r, Edv. a HS b, a; MŞ b, b, a, 163a). - ~ oğlanaşı: "Bir çeşit zamk" DS. . oġlan otı: Oğulotu, melisa Melissa officinalis); bÀdrencbÿyÀâ; oġul otı. - MŞ a, 78b). - ~ oğlanotu: "Ağız ve karın ağrılarını geçirmek için kullanılan bir çeşit yabanıl ot" DS. . oġul otı: Oğulotu, melisa Melissa officinalis ; krş. bÀdrencbÿyÀ; oġlan otı. MŞ 43a, 78b; Ydg. 70a, 177a). Ö ötr“c: Turunç Citrus aurantium amara ; krş. nÀrinc. MŞ b; Ydg. b . ötr“c: bk. nÀrınc P pÀpÀdya: Papatya Matricaria chamomilla ; krş. bÀbunec. MŞ a, b, a; Ydg. 70a, 177a). < Far. pÀpÀdya, < Gr. (Rdh. 429). pazu: Pazı, yabani pancar Beta vulgaris krş. ç“g“nd“r. HS b; MŞ , b, a, b; Ydg. a, a . ~ pazı III : " -Meşe ağacının meyvesi palamut, - Kısa boylu ardıç ağacı, pazık, pazuk: 'pancar'" DS. . - ~ pazı: "Die weisse Zukkerrube, beta vulgaris" (EW 381). pelin: Pelin otu Artemisia absinthum ; krş. afsentìn. - (Ydg.76a). pelit: Pelit Ouercus ; krş. bellÿù. - MŞ a, a . ~ palıt pallıt, palut, pelik, pelin, pelit, pilemit, pilit, pöl“t : "Çmar, meşe vb. ağaçların meyvesi, pelit." (DS. 3386). - ~ pelit: "Palamut" (TSz 3185). pelit: < Ar. bellÿù, bk. bellÿù. penìrek: Ebeg“meci Malva sylvestris ; krş. ebem gömeci. Ebem gömeci ded“kleri ot ki fârsice adı hörperestd“r ve penîrekd“r, carabca ana hubâzî derler... Edv. 2a). < Far. penìrek: "sun-flower; nenuphar; chameleon" (Stein. 358). persiyÀvşÀn: Baldırıkara Asplenium adianthum ; krş. baldırı úara. (Edv. 12a, 63b; Mcr. a; MŞ a, b, a, b; Ydg. b, b, b . ~ peryavşanı: "Öbek biçiminde biten, yapraklı t“yl“, yeme isteği uyandıran bir çeşit ot" DS. 3433). < Far. persiyÀvÿşÀn: "Maiden's hair; persiyavuş Stein. . peyġamber çiçeġi: Peygamberçiçeği Centaura eyanus Ydg. a, b, b, 210b). R rÀsen: Andız otu Juniperus drupacea ; krş. anduz. HS b; Mcr. b; MŞ a, b, a; Ydg. a . < Far. râsen Stein. . rÀzyÀne: Rezene Foenicolum vulgare ; krş. mÀlåara. (Edv. 2b, 18b; HS 11b, 13a; Mcr. b; MŞ b, a, a; Ydg. b, a, a, a . < Far. rÀzyÀm, rÀzyÀnec, rÀziyÀne: "fenel; 'razyane-i rumi'; anise" (Stein. 562). ~ rezdene: "Maydanozgillerden baharlı bir bitki, rezene" DS. . reşÀd: Su teresi (Nasturtium officinale). - MŞ a . óabb“'r-reşÀd MŞ a . < Ar. óabb“'r-reşÀd: "Tere tohmıdur" Kâmûs I. . reyóÀn: Reyhan Ocimum basilicum . Edv. b; HS a, b; Mcr. b; MŞ a, 38b, 78b, 183a; Ydg. 26a, 128a, 253a). < Ar. reyóan: "Fesleğen tabir olunan hoş-bu nabatdur" Kâmûs I. . ribÀs: Işgın otu Rheum ribes . Edv. a, b; MŞ b, a; Ydg. b . < Ar. ribÀs: "Bu ismile maruf nebatdur, Farsîde uşhun derler, andan şerbet yaparlar" Kâmûs II. . rìvÀc: Kuzukulağı Rumex acetosella ; krş. úuzı úulaġı. MŞ a, a, b . < Far. rìvÀc (Stein. 604). rummÀn: Nar Punica granatum ; krş. enÀr; nÀr. (HS b; MŞ b, a, b, b, b . < Ar. rummân Kâmûs IV. . S ãabr: Sabırlık otu, bu otdan elde edilen tıbbî zamk Agave americana . Edv. b; HS a; Mcr. a, b; MŞ a, b, a, b; Ydg. a, a, a . < Ar. ãabr: "Bir nev acı şecer“n usaresin“n ismid“r ki edviyedend“r. Beyne'n-nas bu ismile m“tearifd“r. T“rkî-yi kadimde azvay tabir olunur" Kâmûs II. . sÀdec: Hint S“mb“l“ Nardostachys jatamansi . Ydg. b . s.-i hindì (HS 60a, a; MŞ b; Ydg. b, b . < Far. sÀdec: "Indian spkenard" (Stein. 639). saúmÿniyÀ: Bingözotu, mahmudiye otu Convolvulus scammonia ; krş. maómude. Edv. a, b; Mcr. b, b; MŞ b, a, a, a, a; Ydg. b, 151a, 213a). < Ar. sakmÿniyÀ: "Bir nebat adıdur ki içinden s“d gibi yilmişik rutubet istihraç ve teefif olunur. Ol rutubete dahi sakm“niyâ den“r. T“rkîde mahmude otu, rutubetine mahmude tabir olunur ... M“tercim der ki m“fredatda sakm“niyâ Yunanı olup Arabîsi mahmude olmak “zere mersumdur" Kâmûs IV. ; < Gr. α (Stein. 687). ãanavber: Köknar ağacı ve yemişi Pinus pinea . - HS b; MŞ a . < Ar. ãanavbar: "Şecer-i erz ala kavi semrin“n ismid“r ki çam ağacı olacakdur. Enva-ı adidesi olur. Erz andan bir nev'd“r, semrine fıstık ve köknar içi tabir ederler" Kâmûs II. . ãandal: Sandal ağacı Santalum , çeşitli t“rleri bilinen bir ağaç. Edv. b, b, a; HS b, b, a; Mcr. a; MŞ a, b, b, a; Ydg. a, a, b . - ş.-ı sipìd: "Aksandal ağacı, cinden ağacı Santalum alb“m Ydg. b . - ş.-ı surò: "Kırmızı sandal Pterocarpus santalinus Ydg. b . - ãaru ã. (Fringilla spinus) - (Mcr. 33b). úızıl ş. Pterocarpus santalinus Edv. b, b; Mcr. 29a). - sandal, sandalağacı: "Yaban çileği ağacı, kocayemiş" DS . < Ar. ãandal Kâmûs III. 1399). sarımsaú: Sarmısak Allium sativum . Edv. a; HS a, b; Mcr. b; MŞ a, 20a, 29b; Ydg. 10a, 51b, 216b). <sarumsak (EDPT 853). ãarmaşuú: Sarmaşık Hedera helbe . Edv. a; MŞ b, b, a, a; Ydg. a, a, b < şarmaşuk: 'intertwined' (EDPT 853). ãaru boya: Sarıboya otu Serratula tinetoria . Edv. a, b; MŞ a, b . saèter: G“veğiotu Origanum vulgare ; krş. g“yeg“ otı. Edv. b, b; HS b, b; MŞ a, a, b, a; Ydg. b, b, a, a, b . ...g“yeg“ otı ki saèter dĆrler, MŞ a . < Ar. sacter: "Kekik tabir olunan nebât-ı marufa den“r. Berrîsine kekik ve bostanîsine Arabî olarak sacter tabir olunur. Arnavud biberi dahi ol nev'idend“r" Kâmûs II. . ãedef: Sedefotu Ruta graveolens ; krş. seõÀb. Edv. a, b; MŞ a, b, a, b . < Ar. sedef: "İnc“ kabına den“r" Kâmûs III. . ~sedefotu: "Bir çeşit bitki, ruta graveolens, rutaceae" DS . sefercel: Ayva Cydonia vulgaris ; krş. ayva. Edv. b; MŞ b, a, a, b; Ydg. b . < Ar. sefercel Kâmûs III. . sekbìnec: Kasnı denilen ağaçtan Ferula persica elde edilen bir t“r tıbbî zamk. MŞ a . <Ar. sekbìnec: "Bir dârû-yı maruf adıdur, bu sekbine Farsî mucarrebid“r. At kazisi tabir olunan samgdur ki edviyedend“r" Kâmûs I. 774). <Far. sekbìne: "Sagapenon, amedicinal herb; also gum arabic" (Stein. 688). sem“z otı: Semizotu Portulaca oleraceae . MŞ a, a, b; Ydg. a, a . sem“z: < semiz 'fat' EDPT . sem“zlik: Semiz otu Portulaca oleraceae ; krş. sem“z otı. MŞ a, a, b . ~ semizlik: "Semizotu" (DS 3580). <semizlik otu 'purslane' (EDPT 830). serçe dili: Kuşotu Stellaria media . Edv. b . serçe: <seçe: 'a sparrovv' EDPT 795). serg“le: Seylan kurşun kök“ Plumbago zeylanica ; krş. şayùarac. MŞ b; Ydg. a, a, a, a . ~ serkile: "Mavi çiçeklerinden kara boya çıkarılan ot" (DS 3590). ~ serkele: "Plumbago zeylanica" (Rdh. 1054). seròes: Defne ağacı Laurus nobilis ; krş. defnì. Mcr. b; MŞ b . <Far. seròes: "Laurel" (Stein. 673). serv ağacı: Selvi ağacı Cupressus sempervirens . - HS b; MŞ b, b; Ydg. 6a, 176a, 180a). - serv: < Far. serv: "the cypress-tree" (Stein. 679). seõÀb: Sedefotu Ruta graveolens ; krş. ãedef. HS a, b; Mcr. a, a; MŞ a, b, b, a, a, b; Ydg. b, a, a . <Ar. sezâb: "sedef tabir olunan çiçeğe den“r" Kâmûs I. . ãıġır dili : Sığır dili Anchusa officinalis ; krş. gÀvzubÀn, lisÀn“'å-åevr. (Edv. 27b, a, b, a; HS a; MŞ b, b, a, a, 55b; Ydg. 106a, 174b, 282b). ~sığırdili I Sığırkuyruğu " Yemeği de yapılan dikenli bir çeşit yabanpancar Eğreltiotu" DS . ãıġır göz“: Sarı papatya Anthemis nobilis ; krş. èuúóuvÀn. (Ydg. 122b). ~sığırgöz“: "Sarı papatya" TSz . ãıġır kuyruğu: Sığırkuyruğu Verbascum ; krş. mÀhizehre. Edv. b, a; MŞ a, a, b, b; Ydg. a, b, a, b . ~ sığırkuyruğu Sığırgöz“, sığırsiydiği : " Boyu bir metre uzayan, sarı çiçek açan, geniş yapraklı bir çeşit bitki. Ekinler arasında açan mor renk bir çiçek" DS . simsim: Susam Sesamum indicum ; krş. sÿsen. HS b, b; Mcr. a; MŞ b, a, b, a; Ydg. b . <Ar. şemsem: "Şırlağan yagmun danesine den“r ki tahrifile susam tabir olunur" Kâmûs IV. . sinÀmekì: Sinameki Cassia officinalis . Edv. a; MŞ a, b, a, a, a, 183b; Ydg. 42a). <Ar. senÀ-mekkì (Stein. 699). siŋirl“ce ot: Sinirotu Plantago majör ; krş. baġa yapraġı; lisÀn“'l-óamel; siŋirl“ yapraú. Edv. a, b; MŞ a, b, b, e; Ydg. b ~siğilotu siğirotu, sinilotu, sinirliot, sinirli yaprak, sinirotu, sinirsek, siyilliot, siyilyaprağı, sinirsek yaprağı, sinsekyaprağı : "Kalınca yaprağı çıban ve yarayı işletip iyileştirmekte kullanılan, labadaya benzer bir çeşit ot" DS 3631). - siŋir: <siŋir "muscle, sinew" (EDPT 841). siŋirl“ce yapraú: Sinirotu; bk. siŋirl“ce ot. Edv. a; Ydg. b . siŋirl“ ot: Sinirotu; bk. siŋirl“ce ot; siŋirl“ce yapraú. MŞ b, a, b, b, 126b, 138a). siŋirl“ yapraú: Sinirotu; bk. siŋirl“ce ot. Ydg. a . sipistan: Sibistan ağacı ve meyvesi Cordia myxa . Edv. b, a; MŞ b, a, a; Ydg. a, a, a . <Far. sipistân: "Sebestens" Stein. a . sìr: Sarmısak Allium sativum ; krş. sarımsak. MŞ b . < Far. sìr (Stein.). sìsÀliyÿn: Rezeneye benzer yeşil yapraklı bir bitki Ferula assa-foetida . MŞ b, 171a). <Gr. sìsÀliyÿs; "assafoetida" (Stein. 716). sìsÀliyÿs: bk. sìsÀliyÿn. MŞ a . sìsenber: Varsama otu Mentha aquatica ; krş. marãama. MŞ b . <Gr. sisenber, sisenberun: "water-mint; mother of thyme" (Stein. 716); >Ar. sìsenberlì: "Hoş- b“ bir çiçek adıdur ki arabîde ana nemmam den“r, sisenber acemîd“r, T“rkî'de marsama dediklerid“r" Kâmûs II. . ãoġan: Soğan Allium cepa . Edv. a, b; Mcr. b; Hs b, a, a; MŞ b, b, a; Ydg. a, b, a . <so: ğun so: ğon "onion" EDPT . ãorúun: Sepetçi söğ“d“ Salix viminalis ; krş ban. MŞ b . ~sorhun (solhum, solhun, sorgun, sorgun, sorgun söğ“t, sorkun ; "Çalıya benzer bir çeşit söğ“t" (DS 3665). - ~sorkun sorgun, sorhun : "Sultani söğ“t" TSz . sög“t: Söğ“t ağacı, Salix . Edv. b; MŞ b, b, b, a; Ydg. a, b . <söğ“t sögöd "tree, the willow-tree, Salix" (EDPT 796). suèd: Topalak otu Cyperus rotundus krş. ùopalaú. HS b; Mcr. a, a; MŞ 58b, 107b; Ydg. 176b, 178a). <Ar. suèd: "Tîb-i maruf ismid“r ki T“rkîde topalak ded“kleri kökd“r" Kâmûs I. . suúÿrdiyÿn: Yaban sarmısağı Teucrium scordium ; bk. usúÿrdiyÿn. (Ydg. 118a). sumaú: Sumak ağacı ve tohumu Rhus coriafia . Edv. a, a; HS b; Mcr. a, b; MŞ a, b, a, b; Ydg. b, b, a . ~ sumak II : "Ekşi yemiş veren bir bodur ağaç ve yemişi" TSz . <Ar. sumak: "Turkîde dahi sumak dedikleri ekşi danelere den“r" Kâmûs III. . sÿrıncÀn: Sorıncan Colchicum autumnale ; krş. aġır kesdÀne. (Edv. 42b; Mcr. b; MŞ a, a, a; Ydg. b, b . <Far. s“nncân: "wild saffron, dogsbane, hermodactyl" (Stein. 708). sÿs: Meyan (Glycyrrhiza glabra ; krş. buyan. - ırkı's-sÿs "meyan kök“" Mcr. a, a; MŞ b, b . < Ar. sÿs Kâmûs II. . sÿsam: Susam (Sesamum indicum); bk. sÿsen. MŞ b, b; Ydg. a . sÿsen: Susam Sesamum indicum ; krş. sÿsam. (Edv. 51b; HS 14a, 68a; MŞ b, a, b, b; Ydg. b, b . <Ar. sevsen: "Maruf çiçek adıdur. Biri bostânî olur, bostanı nev'i iki kısımdur. Biri ebyazdur ki azad ıtlak ederler, diğeri asmangu yani gök olur ana irsa derler. Ve sevsen kelimesin“n m“fredi sevsened“r. T“rkîde tahrifile susam tabir ederler. Zanbak bunun ak nev'id“r. M“fredatda irsa gök susen“n kök“yle m“fesserd“r ki halk ana menekşe kök“ tabir ederler" Kâmûs IV. . ãu ãıçanı otı: ? - (...ãu sıçanı otı ãu “zerinde olur, kök olmaz, uşacuú bir birine yapışur... MŞ b . ãu teresi: Su teresi Nasturtium officinale . MŞ a; Ydg. a . ~suteresi: "Yabanıl tere" DS . tere: bk. tere. ãu yarpuzı: Su nanesi, varsama otu Mentha aquatica ; krş. marãama, sìsenber. ~suyarpuzu: "Sunanesi" (DS 3703). s“dl“ce ot: S“tleğen Euphorbia peplis ; krş. s“dl“gen. Ydg. b . s“dl“gen: S“tleğen Euphorbia peplis ; krş. s“dl“ce ot. Edv. b; MŞ b, a; Ydg. a . s“tlen s“dd“gen, s“dl“ven, s“dl“gen, s“tgen, s“tlengeç, s“tligen, s“tliyen, s“tl“ğan, s“tl“ğen, s“tl“ ot, s“tl“van : "S“tleğen" DS . s“g: Tilkitaşağı, itkasarı Orchis hircina ; krş. òuãyet“'å-åaèIeb. MŞ a, a; Ydg. 201b, 202b, 203a). s“nb“l: S“mb“l Hyacinthus orientalis . Edv. b, b; Mcr. b, b; MŞ a, 75a, 76a; Ydg. 176b, 196b, 200b). s.-i hindì (Nardostachys jatamansi) (Mcr. a; MŞ a, Ydg. b, b, b, a, b . s.-i rÿmì (Nardostachys jatamansi Ydg. b, b, b . <Ar. sunbul: "Bu ismile maruf hoş-bu ş“kûfe ismid“r, s“nb“l-i asafir dahi derler. Enva-ı adidesi olur ... Ve s“nb“l-i rûmî dedikleri nardind“r ki sarı olur" Kâmûs III. . s“nnetl“ce ot: Yoğurtotu, çobans“zeği, s“nnetliceot Galium aparina . Ydg. b . Ş şÀh bellÿù: Kestane Castanea dentate . Edv. a . <Far. şÀh-bellÿù: "(royal oak)achestnut" (Stein. 726). şÀhì k“mren g“mren ? : ? ŞÀhì k“mren ki g“relerde olur, suyın alalar... MŞ b . şÀhsiperum: Fesleğen Ocimum basilicum . Edv. a . - < Far. şÀhesberem, şÀhsiperğem, şÀh-siperem, şÀh-siperhem: "sweet basil, basil-royal" (Stein. 727). şÀhtere / şÀhterec: Şahtere otu Fumaria officinalis ; krş. beg börki. Edv. b, b; MŞ a, b, a, b, b; Ydg. b, b . <Far. şÀhterre (Stein. , >Ar. şÀhterec: "Farsî muarrebid“r ki T“rkîde şahtere dedikleri nebatd“r" Kâmûs I. 783). şaúaúul: Yabanî havuç, karakök Pastinaca sativa . Edv. b, b; MŞ a; Ydg. a . <Ar. şakâkul, eşkâkul: "Bir cins şecer-i hindî kök“n“n ismid“r" Kâmûs III. ; >Far. şaúÀúul (Stein. 750). şaúÀyiúu'n-nuèmÀn: Gelincik çiçeği Papaver rhoeas). - MŞ b, b . <Ar. şaúÀyıúu'n-nuèmÀn: "Maruf çiçekd“r, Farsî de lâle-i kûhî ve T“rkîde gelincik çiçeği dedikleri kırmızı ve hoş-manzar ş“kûfed“r" Kâmûs III. . şalġam: Şalgam Brassica rapa ; krş. ùoŋuz aġırşaġı. Edv. a, a; Mcr. b, 16a; MŞ a, a, b; Ydg. a, b . <Far. şalġam (Stein. 757). şayùara / şayùarac: Serkile otu ve kök“nde elde edilen bir t“r ilaç Plumbago zeylanica ; krş. serg“le. Mcr. b, a; MŞ b, b, a; Ydg. a, a, a, a . <Ar. şìterec: "Bir dârû-yı maruf ismid“r ve buçterek Hindî muarrebid“r. Dârû-yı mezbura T“rkîde serkile derler bir nebatun kökid“r" Kâmûs I. . şebbÿy: Cheiranthus cheiri ; krş. òìrì Ydg. 168b). <Far. şeb-boy: "the yellow violet; a fragrant forest-flower resembling camomile" (Stein. 730). şeceret“'l- ġÀr: Defne ağacı ve yemişi Laurus nobilis ; krş. defnì; dehmş“t. Edv. a; MŞ a . şecer: <Ar. şecer "ağaç" Kâmûs II. . ġÀr: <Ar. ġÀr: "Mağara, oyuk; defne ağacı" Kâmûs II. . şeftÀlÿ: Şeftali Persica vulgaris . Edv. b, b; MŞ a, b, b; Ydg. b, b, a; HS b; Mcr. a, a . <Far. şeftÀlÿ (Stein. 748). şehdÀne / şehdânec: Kenevir tohumu Cannabis sativa ; krş. kenev“r. Edv. a; Mcr. a; MŞ a . <Far. şehdâne Stein. ; >Ar. şehdânec Kâmûs I. 7S3). şenòıyÀr / şınòıyÀr: Acur Cucumis anguria . Edv. a, b; Mcr. a; MŞ b, b, a, a . <Far. şìn-òıyÀr (Stein. 777). şevkerÀn: Baldıran Conium maculatum . MŞ a; Ydg. a . <Ar. şeykerÀn, şevkerÀn Kâmûs II. . şìó: Yavşan otu Artemisia ; krş. yavşan. - MŞ b . - ş.-i ermeni "sarı yavşan" MŞ b, b; Ydg. a, a . <Ar. şìó: "Bir nebat adıdur ... ve T“rkîde yavşan dedikleri otdur" Kâmûs I. . şìr-òışt: Cavşir otu ve ondan elde edilen bir t“r tıbbî zamk Ferula elaeochytris ; krş. cÀvşìr; c“nd-i bìdester; úunduz ùaşaġı; oġlan aşı. MŞ a, a, a, a, a, b; Ydg. a, a, a . <Far. şìr-òışt: "manna of Atraphaxis spinosa); akind of bread" (Stein. 773). T ùaġ “z“mi: Mevzek Delphinum straphisagra ; krş. mevizeg. MŞ b . ~dağ “z“m“: "Pekmezi yapılan siyah bir çeşit “z“m" DS . ùarfÀ: Ilgın ağacı Tamarix tetrandra ; ılġun; kej, yılġun. - < Ar. ùarfâ' Kâmûs III. 657). ùarhÿn: Tarhun Artemisia dracunculus . Edv. b, a; MŞ b, b, a, b . <Ar. ùaròÿn: "Terhun muarrebid“r ki köki akırkarha dedikleri sebzed“r ve akırkarha anun yabanî nev'in“n kökid“r" Kâmûs I. . ùaru: Darı Panicum uiliaceum . Edv. a, b, a; HS b; MŞ b, b, a; Ydg. b, a, b . <tarığ EDPT . tatranbÿ: Oğulotu, turuncan Melissa officinalis ; krş. oġlan otı; bÀdrencbÿyÀ. Edv. a, b; MŞ a, b, a . tÀùÿra: Tatula, şeytanelması Datura stramonium). - MŞ a . <Far. tÀtÿra, dÀtÿra, tatula (Stein. 272). teke saúalı: Tekesakalı Tragopogon porrifolius ; lióye“’t-teys; úıstındÿs. (Edv. a, a; MŞ b, b, b, b . ~ tekesakalı tekersakalı, tekesakalı, tekkesakalı, teksakalı : "Kırlarda yetişen, ince uzun p“sk“l yapraklı yenilebilir bir çeşit ot" DS. . tem“rhindì: Demirhindi (Tamarindus indica). (Edv. 14a, 45b; HS 16a; Mcr. 18a; MŞ a, b, b, a, a; Ydg. b, a . <Far. temr-i hindi (Stein. 324). temr: < Ar. temr: "hurmaya den“r" Kâmûs II. . tere: Tere Lepidium sativum ; krş. cırcır; kerdeme. Edv. a; Mcr. a; MŞ b, 8a, 112b; Ydg. 8b, 26a, 213b). - t.-i òorasÀnì (Ydg. 172a). <Far. tere: "wards ofakey; beards of corn; 'tere, terre' garden herbs in general, especially beets, spinach, cresses, peek, or parsley..." (Stein. 298). termiye: Acıbakla Lupinus termis ; krş. turmus. MŞ b . tetre: Tetri, tatari (Rhus coriaria). - MŞ a . <Far. tetrı, tutrî: "sumach used asacondiment; the poppy" (Stein. 281). tirfil: Tirfil, “çg“l Trifolium ; krş. dırfıl Edv. a, a . tirtabus: ?- MŞ a . toòmekÀn: Semizotu Portulaca oleracea ; krş. sem“z otı. Edv. b, b, a; HS a, b, b; MŞ b, b, a, a, b; Ydg. a, a, b, b . <Far. tuhmegÀn (Stein. 289). ùomalan : Domalan, arapmantan, keme Tumer aestivum . Edv. a, a; MŞ a, 49b, 149a). ~domalan (tornalan): "Arapmantan, keme" (TSz 1208). ~domalan domalak, dombalan, donblan : "Yerelması" DS ; ~dolaman (dolman, doluman, domalak, domalan, dombala, dombalak, dombalan, dölemen, duluman "Patatese benzeyen ve yenilebilen bir çeşit mantar" (DS 1543). ùoŋuz aġırşaġı: Şalgam Brassica rapa ; krş. şalġam. (Ydg. 39a). ~donuz ağırşağı tonuz ağırşağı : "Şalgam, yer elması" TSz . aġırşaú: <ağırşaú ağışah, ağısak : " - Y“n, iplik eğrilen iğin altına takılan yuvarlak ağaç parçası, ağırşak. - İp b“kmeye yarayan iğ, ağırşak" DS . <ağırşak: "İplik eğrilecek iğe takılan tahta yuvarlak. Diz kapağı, aşık kemiği" TSz . ùopalaú: Kırkboğum, suut kök“ Cyperus rotundus ; krş. suèd. (Edv. 44a; Mcr. a; MŞ b, b, a, a, b, b; Ydg. b, b, a, b . ~topalak III : " Kök“ ufak ve salkım biçiminde yumrulardan oluşan, yazın darı ve bostan tarlalarında biten, çiğdeme benzer bir çeşit bitki. Kök“ kokulu, ak çiçekli bir çeşit kır bitkisi. Ucu p“sk“ll“, bataklıkta yetişen bir çeşit saz. Ceviz b“y“kl“ğ“ndeki yumuşak kök“ yenilen bir çeşit bitki" DS 3962). - ~ topalak (tobalak): "Yermiski, havlican denilen kök" TSz .< tupulğa: k EDPT . ùoraú otı: Dereotu, rezene Anethum graveolens ; krş. razyane. Edv. a; HS b, a; Mcr. a; MŞ İla, a, a, a, a, b, a; Ydg. b, b, b . ~dorakotu darağotu, darahotu, darakdah, donakotu, dorağotu, dorak, doroğotu, dorotu, doruotu, durak : "Derotu" DS . - ~ durak otu (turak otu): "Derotu, razyane" (TSz 1259). - ùoraú: ~ torak: "Yağı alınmış s“t ya da yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen katı, çökelek" DS 3967). ~ dorak torak : "S“z“lm“ş şoğurt, çökelek" TSz . tuffÀó: Elma; bk. alma. - MŞ a, b, İla . <Ar. tuffÀó Kâmûs I. . turmus: Acıbakla Lupinus termis ; krs. termiye. - HS b; MŞcr. b, a; MŞ 88b, 93b, 128a, 129a; Ydg. 124b, 2 b . <Ar. turmus Kâmûs II. . turp: Turp (Raphanus sativus). - Edv. b, b; HS b, a; Mcr. a, a; MŞ 28b, 29a, 93a, 125b, 131b; Ydg. 10a, 30a, 136a). <Far. turb, turub (Stein. 292). turunc: Turunç Citrus aurantium ; krş. aġaç úavunı. (Edv. 40a; HS 10a, 50a; Mcr. a, b; MŞ b, b, b, b, b; Ydg. b, b . <Ar. turunç: "Malumdur ki T“rkîde ağaç kavunı tabir olunan meyveye den“r ... T“rkîde turunç ve portakal ded“ğ“m“z Farsîde nareng ve Arabîde narenc derler" Kâmûs I. 710). tÿt: Dut Morus . Edv. a, a; HS a; MŞ b, a, b, a, a . <Far. tÿt (Stein. 333). tÿtiyÀ: Tutya çiçeği Primula veriş . Edv. b, a; Mcr. a; MŞ a, b, a . <Ar. tÿtyÀé: "Hecer-i maruf ismid“r ki sahk ed“p göze çekerler. Şarih'un beyanına göre Farsîden muarrebd“r" Kâmûs I. . tÿõerì: Tuderiç, çalgıcıotu Sisymbrium officinale , kızıl ve ak olmak “zere iki t“r“ bulunur. (aú tÿõeri, MŞ a; úızıltÿõ, Edv. a; MŞ a, Ydg. a . ùuzla otı : Çoğan Saponaria officinalis ; krş. çoġan; uşnÀn. ...uşnÀn dĆd“kleri kim t“rkce çoġan derler, envÀèı olur. Burusada deŋiz kenÀrında ùuzlada biter, úanda gerekse ùuzlu şÿre yĆrlerde biter ùuzla otı dĆrler t“rkler... Ydg. b tuzla: ~tuzla II , tuzlalık : "Otları tuzlu olan ya da hiç ot bitmeyen çorak, verimsiz yerler" DS . ~duzlak: "Tuz hasıl olan yerler, tuzla" TSz 1299). t“rb“d: T“rbitotu Convolvulus turpethum . Edv. b; Mcr. b, a; MŞ b, 70a; Ydg. 9b, 28b, 141a). <Far. tirbid, turbid, turbud: "a purgative Indian root, Convolvulus turpethum; a hallovv pipe, 'turbid-i zerd'; seeds of the thorny plant" (Stein. 292). U èÿd: Öd ağacı Aquilaria agallocha , çeşitli t“rleri bulunan bir t“r ağaç. - (Edv. 66a; HS a, a; Mcr. b; MŞ a, b, a, b; Ydg. 6a, 197b, 199b). - c“d-ı belesân MŞ b; Ydg. b . - c“d-ı ham MŞ p a . -èÿd-ı hindì (Edv. 22b; Mcr. b; MŞ a; Ydg. b . èÿd-ı úamÀrì MŞ a . <Ar. èÿd Kâmûs I.1224). èÿdı'å-åalìb: Ayıg“l“, şakayık Paoenia officinalis ; krş. baladı otı; favÀniyÀ. (...èÿdı'å-åalìb, Y“nân dilince favÀniyÀ dĆrler ve T“rkì dilince baladı otı... MŞ . MŞ b; Ydg. b, a . <Ar.èÿdı'r-rìó (èÿdı'å-åalìb) (Stein. 872). èuúóuvÀn: Papatya, sığırgöz“ Anthemis nobiİis . Ydg. b . <Ar. èaúóavÀn, èuúóuvÀn: "Camomile" (Stein. 86). èunnÀb: Kızıliğde, h“nnap, “vez ağacı Sorbus aucuparia . Edv. b, a; Mcr. a; MŞ b, b, b, a; Ydg. a, a, a . <Ar. èunnÀb Kâmûs I. . èunãul: Adasoğanı Scilla maritima . MŞ b, b; Ydg. a . <Ar. èunãul Kâmûs III. . èuruú sÿfÀ: Zerdeçöp Cucurma longa ; krş. zerdeç“b. - zerdeç“b ki carabca adıcuruk s“fâ derler... MŞ a . <Ar. èuruú: "Farsîde zerdeçûpa ve T“rkîde sarı ağaç ve tahrifile zerdeçav dedikleri kök“n ismid“r" Kâmûs III. . uruz otı: Sinirotu, bağ yaprağı Plantago majör ; krş. óayy“’l-èÀlem; baġa yapraġı. ...uruz otı ki pÀrsìce adı bÿstÀn efrÿzdur, óayy“’l-èÀlem daòı dĆrler... Edv. 5a); MŞ b, a . usúÿrdiyÿn: Yaban sarımsağı Teucrium scordium ; yaban sarmısağı. (...usúÿrdiyÿn, T“rkce yaban sarmısaġı derler... Ydg. a . <Far. < Gr. usqÿrdiyÿn: "Germander" (Stein. 58). usùuòÿdÿs: Karabaşotu, keşişotu Lavandula stoechas ; krş. úara başlu. Edv. b; HS b; Mcr. b, a; MŞ a, b, a; Ydg. a, a, a, a . <Far. < Gr. ustuòÿdÿs: "French lavender" (Stein. 57). uşaú: Uşak ağacı ve bundan çıkarılan zamk Dorema ammoniacum ; krş. çadır uşaġı. - MŞ a, a, a, a; Mcr. b, b; Ydg. 227b, 236a). <Ar. aşak: "Hıyar şeklinde bir nebatın samgıdur, çadır uşağı tabir ederler" Kâmûs III. 773). uşnÀ: Ağaç yosunu, ketencik Mescus aboreus . Mcr. a; MŞ b, P a; Ydg. b, a . <Ar. uşnÀ: "Bir nesned“r ki pelid ve çam ağaçlarında tekevv“n ed“p anlara sarmaşur. Ağaç kök“nden kavlamış yufka kabuğa şebih ve beyaz ve hoş-buy olur. T“rkîde ağaç yosunu tabir olunur" Kâmûs IV. . uşnÀn: Çöven otu, Şam çöveni denen bir t“r çöven Salicornia herbacea . Edv. b, b; MŞ a; Ydg. a, b, b . <Ar. uşnÀn, işnÀn: "Çoğan dedikleri nebata den“r" Kâmûs IV. . uşturġÀr / uşturġÀz: Devedikeni Alhagi maurorum . Edv. a; MŞ b, a, 144a). - ~ usturòÀr, uşturġÀr: "camel's-thorn" Rdh. . <Far. uşturġÀz: "root of the assafoetida" (Stein. 63). Ü “kşÿå: Bağboğan, k“sk“t Cuscuta epythimum ; krş. k“şus. MŞ a . <Ar. keş“ş, k“sÿå, “kşÿå Kâmûs I. . “z“m: Üz“m Vitis vinifera . Edv. a, a, a; MŞcr. a; HS a, a, b; M a, 4b, 23a, 54b, 107a, 124a; Ydg. 9a, b, a . <“z“m EDPT . V varãama: Keklikotu Mentha aquatica ; krş. marãama; sìsenber. (45a, 98b, 104b). vaóşìrek: Horasani adıyla da bilinen, yavşan t“r“nden bir bitki Artemisia cina . MŞ b . - < Far. vahşìrek: "Khursan worm-wood" (Stein, 1459). venbel otı: Cehri, boyacı dikeni, çeşitli t“rleri bulunur Rhamnus petiolaris . ...venbel otı ki hòaããu’l- óimÀr dĆrler, èarabca... Edv. 41b). (Edv. 44b). verd: G“l Rosa . MŞ b, a, b . <Ar. verd: "Her secer“n çiçeğine den“r. Badehu Farsî ve T“rkîde g“l tabir olunan çiçekde alem-i galib olmuştur" Kâmûs II. . Y yabÀn baúlası: Yabanî bakla, acı bakla Lupinus termis ; krş. turmuş. MŞ a, 71a). - yaban: < Far. yabân: "a desert; a place far from cities" Stein. . baúla: bk. baúla. yabÀn kÀsnìsi: Yaban marulu (Lactuca serriola). - MŞ a . kÀsnì: bk. kÀsnì. yabÀn kendenesi: Yabanî prasa Allium porrum ; krş. farÀsiyÿn. MŞ b . kendene: bk. kendene. yabÀn keşÿrı: Yabani havuç Pastinaca sativa . MŞ b, b; Ydg. b, b). keşÿr: bk. keşÿr. yabÀn sarımsaġı: Yabani sarmısak Teucrium scordium ; krş. usúÿrdiyÿn. (Mcr. 20b; Ydg. 82a, 118a). yabÀn ãoġanı: Adasoğanı Urginea maritima ; krş. èunãul. - MŞ b, b; Ydg. 121b). yantaú: Yandak, devdikeni (Ononis sinosa). Edv. a, a, b; MŞ b . ~yandah yandak, yandık : "Dikenli bir ot" DS . ~ yanduk yandık : "Devedikeni, yabani enginar" (TSz 4280). <yandak: "camel-thorn" (EDPT 947). yarpuz: Yarpuz Mentha pulegium . Mcr. a; MŞ b, a, a, a; Ydg. 32a, 52b, 148b). ãu yarpuzı MŞ a, a, a; Ydg. a, a, a . ùaġ yarpuzı Mentha pulegium MŞ a . yarpuz: "Bir cins nane" TSz . <yarpuz (EDPT 957). yÀsemìn: Yasemin Jasminium officinale . Edv. b; MŞ b, b, b, b, a; Ydg. a . <Far. yâsim, yâsem, yâsemen Stein. . yavşan: Yavşan, değişik t“rleri olan bir bitki Artemisia . MŞ b . acı y. MŞ 51b). ãaru y. MŞ b, b . ~ yavşan yavuşan, yayşa : " Özel kokulu, acı, kaynatılıp suyu em olarak içilen bir ot. Yakacak olarak kullanılan bir ot. S“p“rge yapmaya yarayan bir ot" DS . ~ yavşan: "Eskiden mide hastalıklarında ilaç olarak kullanılmış acı bir ot, veronika" TSz . <yabça: n "wormwood, Artemisia" EDPT . yekbìnì: Fesleğen Ocimum basilicum ; krş. fesligen. - (M 161a). <Far. yek-bÿn (single-rooted); "sweet basil" (Stein. 1533). yılan bıçaġı: Yılanbıçağıotu Dracunculus vulgaris . Edv. b; MŞ a, a . ~yılanbıçağı: "Genellikle mezarlıklarda, kayalık yerlerde biten, enli, uzun parlak yapraklı, ortasında mor çiçeği bulunan bir bitki" DS . yılan boncuġı: Danaayağı, yılanboncuğu Arum maculatum ; krş. lÿf. Edv. b; MŞ 128a, 131b, 141a). yılan ãarımsaġı : Yabani sarmısak. ? Mcr. b; MŞ a, a . yılan yaãduğı: Danaayağı Arum maculatum ; krş. l“f, yılan boncuğı. Ydg. a . ~yılanyastığı I : " Sulak yerlerde yetişen, parlak geniş yapraklı, çam kozalağı biçiminde kırmızı tohumlan olan zehirli bir bitki; Ekin arasında biten fiğe benzer bir ot çeşidi; Labada çeşidinden geniş yapraklı bir bitki" (DS 4266). yılġun: Ilgın ağacı ve yemişi Tamarix tetrandra ; krş. ılġun; kej; ùarfa. (Ydg. 6a, 176a, 180a). yonca: Yonca Trifolium . Edv. a; Ydg. a . <yorınçga EDPT . yund dişi: Ağır kestane Colchicum autumnale ; krş. aġır kesdÀne; sÿrıncÀn. (Edv. b . yund: ~yund: "At" DS ; yunt: "Damızlık eşek" DS ; yont: "Başıboş hayvan" DS ; ~ yunt "Kısrak" TSz ; <yunt yund "horse" (EDPT 946). y“zerlik: Y“zerlik otu Peganum harmala . Mcr. a; MŞ a, b, b; Ydg. a, a, b; Edv. a . ~“zerlik “zellik, “zerik : " T“ts“s“ nazara iyi geldiğine inanılan kokulu bir ot; Mavi boncuk, at kestanesi, muska gibi çocuk “st“ne takılan nazarlık" DS ; y“zellik y“zeli, , y“zerlik ; "Halk inancına göre nazara karşı kullanılan bir ot" DS . ~ y“zerlik: "Ateşe atıldığı zaman çıtır çıtır ses çıkararak yanıp g“zel bir koku neşreden tohum, “zerlik" TSz . <y“zerlik "the plant rue, peganon harmala" EDPT 988). zaèfirÀn: Safran Crocus sativus . Edv. a, b; Mcr. b, b; MŞ b, b, b, 152a; Ydg. 79b, 135b, 146b, 221b). <Ar. zaèferÀn Kâmûs II. . zanbaú: Zambak Lilium candidum . HS a, b; MŞ b, b, ; Ydg. b . <Ar. zanbaú Kâmûs III. . øaymÿrÀn: Yabani fesleğen Ocimum basilicum ; krş. şÀhsiperum. (Edv. 27b, 45a, MŞ a . <Ar. øaymÿrÀn, øÿmerÀn: "Reyhan-ı berri nev'indend“r ki yabanî fesleğeni olacakdur" Kâmûs II. . ôayyÀn: Yasemin Jasminum officinale ; krş. yÀsemin. - (Edv. 28b). <Ar. ôayyÀn: "wild jessamine; also a plant with which leather is tanned; honey" (Stein. 828). õefnì: Defni ağacı ve yemişi; bk. defnì (Edv. 18a). zencebìl: Zencefil, (Zingiber officinale). (Edv. 20a, 45b; HS 55b; Mcr. 9b, 11b, 15a; MŞ a, a, a, b; Ydg. b, b, a, a . <Ar. zencebîl Kâmûs III. 1347). zerÀvend: Zeravent Aristolochia . Mcr. b; MŞ a, b, b; Ydg. b, b, 326b). z.-i m“daòrec MŞ a, b; Ydg. b, b . <Ar. zerÀvend: "Deva-yı maruf adıdur, iki nev'i olur, erkek nev'ine zeravend-i tavil ve dişi nev'ine zeravend-i m“dahrec derler" Kâmûs I. . zerÀvend-i ùavìl: Kargadöleği Ecballium elaterium ; bk. zerÀvend. (Mcr. 11a, 21b; MŞ a, b, a; Ydg. b, b, a . zerdÀlÿ: Zerdali Armeniaca vulgaris . Edv. b; Mcr. a; MŞ a, b, b; Ydg. 10b, 12b, 71b, 326b). <Far. zerd-Àlÿ (Stein. 614). zerdeçÿb: Zerdeçal Cucurma longa ; krş. èuruúsÿfÀ. HS b; Mcr. a; MŞ b, 140a; Ydg. 132a, 294a). <Far. zerde- çÿb: "yellow wood; turmeric" (Stein. 614). õerÿne / zerÿnec: Çıyanotu Polygonum bistorta ; krş. cayan otı. Mcr. b, a; MŞ 70a, 107a, 160a, 183b; Ydg. 131a, 32ab). <Far. õirinc: "gum of a tree" (Stein. 616). zeytÿn: Zeytin ağacı ve yemişi Olea europea . Edv. b; Mcr. b; MŞ a, a, a, a, b; Ydg. b, a . del“ce z. Ydg. b . <Ar. zeyt“n Kâmûs I. 572). zìre: Kimyon Cuminum cyminum ; krş. kimn“n. Edv. b; HS b, b, a; Mcr. b; MŞ İlla . <Far. zîre Stein. . zirişk: Kadıntuzluğu Berbers crataegina ; krş. òatun ùuzluğı. Mcr. a, a; MŞ b, a, b, b . <Far. zirişk: "Barberris; a certain fragrant flower" (Stein. 615). zÿfÀ: Çörd“k otu, zufa otu Hyssopus officinalis . Edv. a; Mcr., a; MŞ a, 6 a, a, b . <Ar. z“fî: "Bir t“r nebatdur ki Kud“s dağlarında nabit olur ... T“rkîde tahrifile tuza tabir ederler" Kâmûs III. >Far. zÿfÀ: "hyssop" (Stein. 629). zûfû: Yaban havucu tohumu Pastinaca sativa ; krş. yaban keşÿrı. - (zÿfÿ kim yaban keşÿrı toòmıdur, Ydg. b Ydg. b . zurunbÀ / zurunbÀd: Zidvar, cedvar Curcuma zedoaria ; krş. cedvar. Mcr. b, a; MŞ a; Ydg. a, a, b . <Far. zurumbÀ, zurumbÀd, zurumbahÀ: "Zedoary, a Chinese root" (Stein. 616). KAYNAKÇA VE KISALTMALAR Aiajıl, etii: Büyüi Biriijep Kıjatszs, I. c., Aliapa, 1932, 628 q. Ap. = Apança Bayrmn, Tsphal: Tüpiiyede Biriijep ije Tedati (Geçki re te bsgül) İqralbsj Ülitepqireqi Eczacıjıi Faiüjreqi, İqralbsj 1984, VIII + 520 q. DS = Depjeke Sözjüğü, TDK, I-XI. c., Ek I c., 1963-1982. EDPT = Sir Gerard Clauson: An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford 1972. Edv. = Edviye-i Müfpede, Majarya İj Haji Kürünhaleqi, Nm: 1196/1, 77 yanpai. EW = Maprri Räqälel: Vepqsch eileq erykmjmgiqchel Wöprepbschq dep Tüpiqnpachel, Helsinki 1969. Fap. = Fapqça. Gp. = Gpeiçe. Haselqchijd, Ilgebmpg: Tüpiqnpachige Vmjiqlakel füp Kpäsrep sld Srasdel kir del deutschen, englischen und russischen Bezeichnungen, Wiesbaden 1989, 370 s. HS = Hazâilü’q-Saâdâr, Bedi N. ehqstapmğjs, Tüpi Tapih Kspsks, Aliapa 1961. Kâkûq = Kâkûq Tepcükeqi, Mürepcik Aqık, IV c., İqralbsj 1315. Le Cmo, A, t.: “Eile Liqre Oqrrüpiiqchep Pfjalzellakel”, Baeqqjep-Archiv, 6, 1922, s. 118-129. Mcp. = Müceppeblâke: Süjeykaliye Kürünhalesi, Ayasofya No: 3729, 43 yaprak. M = Mülrahab-ı ifâ: Zafep Öljep, Cejajüddil Hızıp (Hacı Pa a), Mülrahab-ı ifâ, I. c., Meril, TDK 1990. Rdh. = Sip Jakeq W. Redhmsqe, Tüpiiqh ald Elgjiqh Lexicml, İqralbsj 1890. Schapka, U. – Vmji, O. H.: “Eil Vepzeichliq tml il Afghaliqral gebpäschjichel Pfjalzellakel,” Afghaliqral Jmsplaj, Jg. 5, Hefr, 1, 1979, q.3-15. Stein. = F. Steingass: Persian-English Dictionary, London 1930. TMEN = Gephapd Dmepfep: Tüpiiqche sld Mmlgmjiqche Ejekelre ik Nesnepqiqchel, 4 cijr, Wiesbaden, 1963-1975. TS = Tapaka Sözjüğü, I-VIII. c. TDK, Ankara, 1963-1977. Ydg. = Yâdigâp-ı İbli epif, Tmnianı Sapayı Müzeqi Kürünhaleqi, Nm: Y. 102, 330 yanpai.