TÜRKOLOGİYA
№4
2018
RESENZİYALAR
РЕЦЕНЗИИ
REVIEWS
GÖKÇE YÜKSELEN PELER. DERBENDNĀME
Derbendnāme, İstanbul: Kesit Yayınları, 342 s., ISBN: 978-605-9408-46-2
Kuzey Kafkasya, geçmişten günümüze birçok Türk uruğunun vatanı olmuştur.
Bölge kimi zaman bütünüyle kimi zaman
bölgenin bir bölümü Türk hâkimiyetinde
kalmıştır. Kafkasya’da hüküm süren Türk
urukları arasında bilhassa Sakalar (MÖ.
VIII-MÖ. III. yy.), Batı Hunları (374-469),
Avarlar (567-736), Hazarlar (568-1016),
Tuna Bulgarları (681-1018), Volga (İdil)
Bulgarları (921-1237), Peçenekler (6801197), Uzlar (860-1054), Kıpçaklar (XIXV. yy), Altın Ordu (1241-1502),
Osmanlılar (1241-1877), Akkoyunlular
(1340-1514), Karakoyunlular (1380-1469),
Safevîler (1501-1736) ve Selçuklular
(1040-1157) ile günümüz Azerbaycan
Türklüğü ön plana çıkmaktadır. Bölgenin
Kuzeyi çağlar boyunca Türk idaresinde olmasına karşılık bölgede tam bir Türkleşme
görülmez. Türkleşme daha ziyade Güney
Kafkasya için söz konusudur. Kuzey Kafkasya’dan farklı olarak Güney Kafkasya
esasen Selçuklular döneminde Türkleşme
sürecine girmiştir. Bölgede devlet kuran bu
urukların günümüzde çoklukla Kıpçak ve
Oğuz boylarının içerisinde eridikleri görülmektedir. Hâlihazırda Kuzey Kafkasya’da
Türk dil ve lehçelerinin tasnifinde Oğuz
veya Kıpçak bölüğü içerisinde yer verilen
birçok Türk boyu bulunmaktadır.
Gökçe Yükselen PELER’in eserine
konu olan Derbent ise günümüzde Rusya
Federasyonuna bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nin en büyük şehirleri arasında yer
almaktadır. Derbent, Farsçadan geçmiş bir
kelimedir.
F. Steingass bu kelimeyi şöyle açıklamaktadır: د ر بندdar-band, The bar of a
door; a barrier; a narrow and difficult pass
through mountains; a road dengerous on
account of banditti; nae of a fortress on the
Caspian Sea at the foot of Mount Caucasus;
İlhan, S. (1999). Kafkasya’nın Gelişen Jeopolitiği,
Ankara: TKAE.
Peler, G. Y. A. (2013). Kafkasya’da Türk
Lehçelerinin Fonksiyonları, Karadeniz Araştırmaları,
Sayı 36, 163-188.
RESENZİYALAR
an arm of the sea; a place where there is
good wine; a ferryman; bound, fettered; a
captive; - dar band kardan To bind, make
prisoner; to shut the door.
Kelimenin Osmanlı Türkçesindeki anlamları için Mertol Tulum şu açıklamaları
yapar: 1 sınır boylarındaki küçük savunma
yeri, küçük kale. 2 dağın yüksek yerindeki
dar geçit, boğaz. 3 geçitlerde gözcülük etmek üzere bulunan küçük birlik.
Bölge her iki bilim adamının açıkladığı gibi gerçekten de Kafkasya'nın kuzeyini
güneyine birbirine bağlayan en önemli geçit
yollarından birisidir.
Derbendnāme, Dağıstan’ın Derbent
vilayetinde 16. yüzyılda kaleme alındığı düşünülen ve elan Azerbaycan’ın başkenti
Bakü’de bulunan Azərbaycan Milli Elmlər
Akademiyasının Məhəmməd Füzuli adına
Əlyazmalar İnstitutu’sünde muhafaza edilmektedir. Eserin üç yazma nüshası bulunmaktadır.
Derbendnāme’nin bilhassa bölge üzerine çalışan ülkemiz tarihçiler tarafından bilindiği, Türkiye’deki bazı tarihçiler tarafından söz konusu esere atıfta bulunulmasından anlaşılmaktadır. Ancak Türk Latin harfleriyle yayımı ilk defa yapılmaktadır.
Derbendnāme yurt dışında da ilgi çeken bir eserdir. Baktığımızda eser üzerine
Türkiye dışında yapılan şu çalışmaları görmekteyiz:
Klaptroth, M. (1829). “Exrait du
Derbend-nameh ou de 1’Histoire de Derbend”, Nouveau Journal Asiatique, ou
Requell de Memoire, d’Extrairs et de
Notites, Cilt 3, Haziran 1829, s. 439-467.
Kazem-Beg, A. (1851). Derbendnâmeh, or The History of Derbend;
Translated. From A Select Turkish
Versio
n and Published with the Tests
and with the Notes, IIIustrative of The
History, Geography and Antiquities,
Imperial Academy of Sciences, St.
Petersburg.
Ramazanov, Arif ve Aynur
Hajıqədirli
(2010).
Dərbəndnamələr,
Nurlan, Bakü.
Alihanov-Avarskiy, M. (2011).
Tarixi Dərbənd-namə, Naqıl Evi, Bakü.
Derbendnāme tam metin olarak ülkemizde ilk defa Dr. Öğr. Üyesi. Gökçe Yükselen Peler tarafından yayımlanmıştır. Peler, söz konusu eseri hazırlarken, içerik olarak aynı olan üç yazma nüshadan dil özelikleri bakımından farklı ve karışık dilli olan
A-613 Nu.’lu nüshayı esas almıştır.
Derbendnāme’nin önemi, özellikle
başta Hazar devri Türk tarihi olmak üzere
gayri Türk Kafkasya halkları için temel
kaynaklardan biri olma niteliği taşımasından kaynaklanmaktadır. Türk dilciliği açısından önemi ise Kafkasya sahasına ait karışık dilli bir metin olmasıdır. Eser, yukarıda da belirttiğimiz üzere bölgede yaşayan
Oğuz ve Kıpçakların dilleri bir başka deyişle Azerbaycan ve Kumuk Türkçesi olarak
nitelenebilecek karışık dilli olma vasfını
göstermektedir. Bu metin yalnızca dil araştırmaları için değil, yukarıda da belirtildiği
gibi beraberinde Türk tarihi bakımından da
önem arz etmektedir. Hazar Devleti hakkındaki bilgilerin azlığı dikkate alındığında
Derbendnāme’nin değeri daha iyi anlaşılacaktır. Eserde Hazarların sosyal ve politik
hayatı hakkında bilgiler verilmekte; mesela,
Hazar devlet yönetiminde kullanılan terimler de eserde geçmektedir. Mesela, metinde
geçen Hakan (kagan, han, hükümdar) ve
Tarkan (komutan, Kağan naibi) unvanları
bilindiği gibi Göktürk döneminden beri görülmektedir.
Bu çalışmada, Derbendnāme yeniden
okunmuş, anlamlandırılmış ve dillik özel
Steingass, F. (2005). A Comphrehensive Persian –
English Dictionary. İstanbul: Çağrı.
Tulum, M. (2013). Osmanlı Büyük El Sözlüğü
Türkçesi. İstanbul: Kapı.
109
Yılmaz, S. (2018). Eski Türk Runik Harfli
Metinlerdeki Askerî ve Siyasî Terimler ile Unvan
Niteleyicilerin
Özbek
Türkçesindeki
İzleri,
International Journal of Humanities and Education,
Cilt: 4/7. 260-290.
110
RESENZİYALAR
likleri açısından incelenmiştir. Araştırmacının kaynaklar üzerinden verdiği bilgilere
göre Derbendnāme, Kırım Hanı Giray’ın
emriyle Endireyli Muhammed Avabî Aktaşî’ye bölge tarihini anlatan Türkçe bir eser
yazması emri üzerine kaleme alınmış; müellif de Arapça ve Farsça kaynaklardan yararlanarak söz konusu kitabını meydana
getirmiştir.
Bu çerçevede eser; Giriş Bölümü, İnceleme Bölümü, Çeviri Yazı Metin Bölümü,
Günümüz Türkiye Türkçesi Metin Bölümü,
Dizinler Bölümü, Kaynakça Bölümü ve Tıpkıbasım Bölümü olmak üzere toplam yedi
bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın 17-32. sayfaları arasında
yer alan Giriş kısmında Derbendnāme hakkında bilgi verildikten sonra daha önce yapılmış olan çalışmalar, yazarlar, nüshalar ve
dili gibi konular üzerinde durulmuştur. Bu
bölümde Derbendnāme ile ilgili çalışmaların sayısının oldukça sınırlı olduğu vurgulanmaktadır.
Çalışmanın 33-131. sayfaları arasında
yer alan gramer incelenmesi bölümü bulunmaktadır. Bu bölümde İmla, Ses ve Şekil
Bilgisi gibi konular ele alınmaktadır:
Çalışmanın 33-42 sayfaları arasında
II.1 İmla bölümü bulunmaktadır. Bu bölümde araştırmanın noktalama, harekelendirme,
Türkçe kelimelerde ünlülerin ve ünsüzlerin
yazımı, eklerin ayrı yazılması, de/da bağlacının yazılışı ve bazı kelimelerin bitişik yazılması gibi konular üzerinde durmaktadır.
Çalışmanın 43- 62 sayfaları arasında
II.2. Ses Bilgisi bölümü bulunmaktadır. Bu
bölümde yazmada yer alan karışık dilli
(Azerbaycan ve Kumuk Türkçesi) ses özelliklerini özellikleri ayrıntılı şekilde verilmektedir. Mesela, Azerbaycan Türkçesinin
belirgin ses olaylarından olan kelime başında –düzenli olmasa da - /y/ düşmesi olayı,
yazmanın dilinde de görülmektedir: igirmi
“yirmi” (4a/2), (7a/8), (14b/4); yigit > igit
“yiğit” (6a/6), (9b/8). Kıpçak Türkçesinin
belirgin özelliklerinden /-g-/.>/-v-/ değişmesi, yazmada Türkçe ve yabancı kökenli
birkaç kelimede tespit edilmiştir: yaġı > yav
“düşman” (9a/7); ḳaraġul > ḳaravul
“gözcü” (2a/9).
Çalışmanın 63-131. sayfalar arasında
II. 3. Şekil Bilgisi bölümü bulunmaktadır.
Bu bölümde yazmamın şekil özellikleri
üzerinde kanıtlar sunularak durulmaktadır.
Mesela yönelme hâli için yazmada +(y/n)A,
+ġA ekleri yanında +da ekinin de kullanıldığı görülmektedir (Peler, 2017: 80). Yönelme hâli için eserde hâkim ölçüde Batı
Türkçesinde kullanılan +(y/n)A eki, metinde ünsüz ile biten kelimelerden sonra +A
şeklinde, ünlü ile biten kelimelerden sonra
+yA şeklinde ve iyelik eklerinde sonra +nA
şeklinde kullanılmıştır: Aderbicān’a ‘Azerbaycan’a’ (2a/5); berke ‘sağlam bir yere’
(8b/1); arasına ‘arasına’ (7b/1). Ancak Kıpçak ve Çağatay Türkçelerindeki +Ga yönelme hâli ekine de nadiren rastlanmaktadır:
Belḫu’ġa ve Ḳızılyar’ġa ve kiçi Maçar’ġa
ve Cumlu’ġa cümlesine dedi ‘Belh’e ve Kızılyar’a ve Kiçi Macar’a ve Cumlu’ya hepsine dedi’ (13a/6-7).
Çalışmanın 133-147. sayfaları arasında III. Çeviri Yazı Metin bölümü bulunmaktadır. Arap harfli yazma yeniden okunmuş,
anlamlandırılmış ve gerekli görülen yerlere
dipnotlar düşülmüştür: Ubeydi (11a/11)
Arapça aslı ‘Ubeyd’ olan ismin sonunda ‘yd’ ünsüz çiftinin Türkçenin ses hususiyetlerine aykırı olmasından dolayı ismin sonunda bir ‘-i’ ünlüsü türetilmiştir; Yazmada
başġa (15a/4) kelimesinin gayn harfi ile yazılmasının sebebi Kumuk Türkçesinin bir
etkisi olduğu, günümüzde ise kelime Kumuk Türkçesinde “başğa” şeklinde varlığı
sürdürdüğü görülmektedir.
Çalışmanın 147-155. sayfaları arasında IV. Günümüz Türkiye Türkçesi Metin bölümü bulunmaktadır. Bu bölümde yazmanın
günümüz Türkiye Türkçesine kelime kelime aktarılmaktadır. Ancak bunun mümkün
olmadığı yerlerde ise anlam aktarması yapılmaktadır.
Çalışmanın 155-320. sayfaları arasında V. Dizinler bölümü bulunmaktadır. Bu
bölümdedizin, Umumi Sözcükler Dizini ve
Özel Adlar Dizini olmak üzere iki ana kıs-
RESENZİYALAR
ma ayrılmaktadır. Özel Adlar Dizini ise 3
alt başlık altında verilmektedir.
1. Şahıs ve Unvan Adları Dizini
2. Etnik Adlar ve Mekân Adları
Dizini
3. Diğer Özel Adlar Dizini
Çalışmanın 325- 329. sayfaları arasında Kaynakça bölümü bulunmaktadır.
Çalışmanın son bölümünde 331-342.
sayfaları arasında Tıpkıbasım kısmı yer almaktadır.
111
Dr. Öğr. Üyesi. Gökçe Yükselen Peler’in incelemesini yaptığı Derbendnāme,
Kafkasya bölgesine ait tarihî bir yazma olmakla birlikte karışık dilli bir eserdir. Bu
yönüyle içerdiği malzemelerden dolayı öncü ve önemli bir çalışmadır. Peler, çalışmasında Derbendnāme’nin diğer nüshalarını
incelemekte olduğu müjdesini vermektedir.
Bu eseri bilim dünyasına kazandıran hocamıza teşekkür eder, başarılı çalışmalarının
devamını dileriz.
Saffet Yılmaz*
_______________
*
Türkiye, Türk Dili Bilim Uzmanı. E-posta: saffetalp@gmail.com.