Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

SURİYE: TARİH, SİYASET, DIŞ POLİTİKA

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI VIII. Dizi-Sayı: 25 SURİYE: TARİH, SİYASET, DIŞ POLİTİKA Editör Prof. Dr. H. Mustafa ERAVCI ANKARA, 2018 Suriye : tarih, siyaset, dış politika / editör H. Mustafa Eravcı. — Ankara : Türk Tarih Kurumu, 2018. x, 277 s. : harita, tıpkıbasım, tablo ; 24 cm. — (AKDTYK Türk Tarih Kurumu yayınları ; VIII. Dizi-Sayı: 25) Bibliyografya var. Dizin (s.271-274) ISBN 978 - 975 - 16 - 3561 - 7 1. Suriye _ Tarih. 2. Suriye _ Yönetim ve politika. I. E.a. II. E.a. Tarih, siyaset dış politika. III. Eravcı, H. Mustafa, editör. IV. Dizi. 956.91 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu’nun 10.04.2018 tarih ve 755/4 sayılı kararı gereği 1000 adet basılmıştır. ISBN :978-975-16-3561-7 İnceleyiciler : Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK Prof. Dr. Mehmet ŞEKER Eser, Türk Tarih Kurumu ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi işbirliği ile 24-26 Nisan 2015 tarihinde düzenlenen Uluslararası Suriye Sempozyumu’nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Baskı Sarıyıldız Ofset Ltd. Şti. İvogsan Ağaç İşleri Sanayi Sit. 1358. Sokak No: 31 Ostim/ANKARA Tel: (0312) 395 99 94 -95 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ .........................................................................................................VII YAKIN DÖNEM SURİYE TARİHİ H. Mustafa ERAVCI Osmanlı’dan Bağımsızlığa Suriye Nusayriliği .................................................... 3 Mustafa GÜLER XVIII. Yüzyıl Suriye Hac Yolunda Urban Kaynaklı Güvenlik Problemleri ve Çözüm Yolları ........................................................................... 17 Yasin ATLIOĞLU Fransız Manda Yönetimi Altında Suriye .......................................................... 45 MODERN DÖNEM SURİYE SİYASETİ Eyal ZİSSER Suriye – Baas Partisi ve Ulusal İlerici Cephe – Sahte Bir Demokratik Tecrübe ......69 Leon T. GOLDSMİTH Bütünleşme ve Parçalanma Arasında: Suriye’de ‘Heterodoks’ ve ‘Ortodoks’ İslami Kimlikleri Uzlaştırmak ..................................................... 85 Maşallah NAR Islah ve Cihad Arasında Suriye Selefiliği.......................................................... 99 Nuri SALIK Baas Rejiminin Patikası: Suriye Krizine Tarihsel Sosyolojik Bir Yaklaşım...... 125 Harun ÖZTÜRKLER Suriye’nin Politik Ekonomisi .......................................................................... 147 VI İÇİNDEKİLER DIŞ POLİTİKADA SURİYE Mustafa Sıtkı BİLGİN Türkiye Suriye İlişkilerinin Tarihsel Arka Planı (1918-2002)......................... 161 Bayram SİNKAYA Suriye-İran İlişkileri ....................................................................................... 173 Orhan GAFARLI Rusya - Suriye İlişkileri ve Ortadoğuda Arap Baharı .................................... 185 SURİYE KRİZİ Fred H. LAWSON Suriye Krizi ve Ortadoğu Bölgesel Sisteminin Dönüşümü ............................. 197 Alan GEORGE Dereceli Gaddarlık: Suriye Rejiminden Muhalefete Nüanslı Tepkiler ........... 211 Oytun ORHAN Suriye İç Savaşı ve Türkmenler ....................................................................... 227 David W. LESCH* Ayaklanmanın Başında Karar Verici Bir Söylev.............................................. 249 James L. GELVİN Suriye’nin Geleceği: Kriz Nasıl Çözülür ......................................................... 271 ÖN SÖZ 2010 yılı sonunda Tunus’ta başlayan Arap Baharı süreci, Osmanlı Devleti’nin tarihsel mirası olan topraklar üzerinde hızla yayılarak sistemik bir değişim dalgası başlatmıştır. Mısır ve Libya’da eski kuşak yönetici elitlerin yönetimindeki askeri diktatörlüklere karşı gelişen halk ayaklanmalarının başarılı olması bölgede demokrasi umutlarını yeşertmiştir. Fakat gerek küresel aktörlerin, gerek devrik rejimlerin devlet içindeki kalıntılarının eski yapıyı muhafaza etmeye yönelik çabaları Arap Baharı sürecinin başta umut edilen neticeleri vermesinin önüne geçmiştir. Arap Baharı’nın domino etkisinin daha geniş bir coğrafyada hissedilmesi beklenirken, belki de 21. Yüzyılın en kanlı tecrübesi olan Suriye Krizi sürecin Ortadoğu’da duraksamasına ve tersine dönmesine yol açmıştır. Bu durum, Suriye’de yaşanan sürecin tarihsel süreklilik içerisinde yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Suriye jeo-stratejik açıdan bölgenin kilit ülkesi olup, Ortadoğu’daki dengeleri belirleyen bir ülkedir. Öyle ki beşinci yılına giren Suriye krizi, Ortadoğu’da tarihsel temelleri olan mezhepsel, etnik ve dini fay hatlarını yeniden harekete geçirerek bölgesel denklemleri derinden etkilemiştir. Hatta Suriye Krizinin bölgesel ve küresel düzeydeki etkileri yeni güç hesaplaşmalarının yaşanmasına neden olmuştur. Suriye ve Türkiye halkları arasında bulunan kadim tarihsel ve kültürel bağlar yaşanan krizin ülkemizde derinden hissedilmesine yol açmıştır. Siyasi ve insani boyutlarıyla derin sorunlar üreten Suriye Krizi üzerine bugüne kadar müstakil bir sempozyum yapılmamış olması kanaatimizce önemli bir eksikliktir. Düzenlediğimiz Uluslararası Suriye Sempozyumunda, tarihsel süreklilik içerisinde, Suriye’de yaşanan mevcut sürecin ve Suriye’nin geleceğinin interdisipliner bir perspektifle ele alınması sağlanmıştır. Suriye’de Mart 2011’de Ürdün sınırındaki Dera’da “özgürlük ve demokrasi” sloganları ile başlayan ve daha sonra ülke sathına yayılan gösterilere, Esed rejiminin güvenlik sorunu olarak yaklaşması silahlı mücadelenin de olduğu bir safhaya doğru evrilmesine neden olmuştur. Esed rejiminin siyasi müzakere kanallarını tıkamasıyla birlikte ise çatışmalar tırmanmış, yaklaşık beş yıldır devam eden bu savaşta ülkenin büyük bir kısmı çatışmalardan ötürü büyük zarar görmüştür. Sü- VIII ÖN SÖZ reç içeresin de Suriye küresel ve bölgesel güçlerin vekâlet savaşlarının bir zemini haline gelirken, bu durum sahadaki aktörlerin yapısını da çeşitlendirip ilişkiler ağının daha da karışık bir hale gelmesine neden olmuştur. Bu gün Suriye iç savaşı sonucunda yüzbinlerce insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca Suriyeli ise mülteci durumuna düşmüştür. Her gün çoğu zaman karşılaştığımız yürek burkan, iç sızlatan manzaralar, gözyaşları dinî, vicdanî, ilmî ve insanî sorumluluk bağlamında bu konuda bizleri bir şeyler yapma arayışına itmiştir. İşte bu sempozyum düzenleme öyküsü bu gerekçelere dayalı olarak gündemden düşen, sıradanlaşan Suriye problemini uluslararası alanda sahanın uzmanları üzerinden canlı tutmak ve ilgili örgüt ve devletler bağlamında konuya çok yönlü çözüm üretecek fikri ve eylemi sağlamak motivasyonundan beslenmiştir. Bu sempozyum, tarihsel süreçle beraber Suriye krizinin askeri, siyasi ve insani boyutunu ve bunlarla ilişkili olarak Suriye krizine yönelik uluslararası pozisyonları analiz etmeyi amaçlamaktadır. Sorunun siyasi bir çözüme ulaşılabilmesi için hayati öneme sahip olan sahadaki askeri durum, gün be gün değişmekte, alan hâkimiyetlerinde kaymalar olmakta ve yeni ittifaklar kurulmaktadır. Krizin Suriye’yi aşan boyutlarının olması hasebiyle krize yönelik uluslararası pozisyonlar ve uluslararası aktörlerin içerisinde yer aldığı eksenler de son derece önemlidir. Nihayetinde Suriye meselesi sadece Suriyeli taraflar eliyle çözülebilecek bir mesele olmaktan çok uzun süre önce çıkmıştır. Bu sebepten uluslararası aktörlerin pozisyonları, bu aktörlerin oluşturduğu eksenler ve birbiriyle çarpışan bu eksenlerin Suriye’deki yansımaları, Suriye krizinin etraflıca anlaşılması için hayati öneme haizdir. Suriye iç savaşı veya trajedisi diye adlandıracağımız bu hadisenin dikkat çektiğimiz güncel öneminden başka Suriye halkıyla Anadolu halkının bin yıllık bir ortak tarihi vardır. Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah ve Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş bu halkların ortak değeridir. Mevlana’yı, Şemsi ve İbni Arabi’yi bir birinden nasıl ayırabiliriz. Bunlar Konya’nın da Şam’ın da ortak değerleridir. Bu çerçevede 20. Yüzyıl başlarında Sykes-Picot anlaşması ile çizilen yapay sınırlar ve dayatılan diktatörlükler maalesef bölgeye huzur getirmemiştir. Yüz yıllık bu suni süreçteki darbeler, iç çatışmalar, azınlığın çoğunluk üzerinde kurduğu tahakküm Ortadoğu’da halkların sürekli ağlamasını sağlamıştır. Bu duygu ve düşüncelerle bu sempozyumun tarihsel süreçte ilmik ilmik ortaya çıkan kadim ve çağdaş insani değerler çerçevesinde bölge halklarının süreci tekrar değerlendirip yeni bir bakış ÖN SÖZ IX açısıyla geleceği inşa etmesine yol açmasına, Suriye halkının gözyaşlarının dinmesine vesile olacaktır. İlmi bağlamda da bereketli ve verimli olan bu sempozyuma Ortadoğu, ABD ve Avrupa ile Türkiye’den sahanın önemli uzmanları katılmıştır. Suriye tarihi, siyaseti ve dış politikası konusunda saha uzmanları 24-26 Nisan 2015 tarihinde derinlemesine konuyu tartışarak sonuç bildirisini dünya kamuoyuna duyurmuşlardır. Kuşkusuz çok dilli böyle bir sempozyumun bildirilerinin daha etkin kalıcılığı bunların yayınlanması ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda yayınlanması noktasında da teknik olarak nasıl yayınlanması meselesi önümüze geldi. Özellikle böyle saha uzmanların bir araya getirilerek düzenlenen sempozyum bildirilerin daha fazla okuyucu kitlesine ulaşması adına ve bu konunun daha geniş kitlede akis bulması adına bildirilerin kitap formatı haline sokularak yayınlanmasın daha faydalı olacağını düşündük. Bu noktada bildiri gönderileri teknik bir kritizasyondan geçirilerek bildirilerin dört bölüm altında toplanmasının kitap olarak okuyucu nezdinde daha olumlu sonuç oluşturacağını düşündük. Teknik olarak sempozyum bildirileri konular bağlamında dört bölümden oluşmaktadır. Bunlardan ilki “Tarihsel Süreçte Suriye” olup bu bölümde; Osmanlı Suriyesi’nin Sosyo-Ekonomik ve İdari Yapısı, Osmanlı Mirasının Suriye’de Yansımaları,Arap Milliyetçiliğinin Beşiği Olarak Suriye,Fransız Manda Yönetimi Altında Suriye,Suriye’nin Etnik ve Mezhepsel Dinamikler gibi konular işlenmiştir. “Moderen Dönem Suriye Siyaseti” bölümünde ise, Suriye Dış Politikası, Suriye’de Siyasal Partiler, Suriye Baas Partisi ve İdeolojisi, Beşşar Esed Dönemi Reform Hareketleri, Suriye’de Toplumsal Muhalefetin Tarihi gibi konular ele alınmıştır. Üçüncü bölüm “Uluslararası Politikada Suriye” başlığında ise, Ortadoğu Siyasetinde Suriye, Geçmişten Günümüze Suriye-Türkiye İlişkileri, Suriye İran ve Suriye Rusya ilişkileri ele alınmıştır. Son bölüm “Suriye Krizi” nde ise Arap Baharı Sürecinde Suriye, Suriye Krizi ve Küresel Aktörler, Suriye Krizi ve Bölgesel Aktörler, Arap Baharı Sürecinde Suriye Muhalefeti, Suriye Krizinin Bölgesel ve Küresel Etkileri gibi başlıklar alanın uzmanları tarafından ele alınmıştır. X ÖN SÖZ Son söz olarak sempozyumun düzenlemesinde maddi katkılarda bulunan başta, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’a teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca sempozyumun düzenlenmesinde ve bildirilerin kitap formatına dönüştürülmesinde büyük gayret gösteren yakın çalışma arkadaşlarım Dr. Öğr. Üyesi Nuri Salık ve Araş. Gör. Maşallah Nar’a teşekkür ederim. Tevfik Allah’tandır. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı Uluslararası Suriye Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı