Journal of Cyprus Studies / Kıbrıs Araştırmaları Dergisi
Volume / Cilt 20
Fall / Güz 2019
Number / Sayı 44
Eastern Mediterranean University / Doğu Akdeniz Üniversitesi
© 2019 Eastern Mediterranean University Publications
©2019 Doğu Akdeniz Üniversitesi Yayınları
Printed in North Cyprus by the Eastern Mediterranean University Printing House
ISSN: 1303-2925
EASTERN MEDITERRANEAN UNIVERSITY
CENTER FOR CYPRUS STUDIES / KIBRIS ARAŞTIRMALARI MERKEZİ
JCS, Journal of Cyprus Studies
Publisher
Prof. Dr. Necdet Osam (Rector) (on behalf of )
Eastern Mediterranean University (EMU)
Turkish Republic of Northern Cyprus
Editor-in-chief
Ayşe Işık Gürşimşek, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Editorial Board
Hasan Amca, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Aysu Arsoy, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Fatih Bayraktar, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Ceren Boğaç, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Bezar Eylem Ekinci, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Süheyla Üçışık Erbilen, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Emre Hamurtekin, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Deniz İşçioğlu, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Language Editors
Yeşim Betül Oktay, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Emel Kaya, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Journal Secretary & Technical Support
Seyed Mohammad Haghighi Fard, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Language
English / Turkish
Page Layout & Cover Design
Kamiar Yazdani, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Seyed Mohammad Haghighi Fard, Eastern Mediterranean University- North Cyprus
Correspondence Address
JCS, Journal of Cyprus Studies
Center for Cyprus Studies,
Galileo Galilei Street, Administrative Building, YB 308,
Eastern Mediterranean University,
99628 Famagusta / North Cyprus (Via Mersin 10, Turkey)
E-mail: jcs@emu.edu.tr
Webpage: http://jcs.emu.edu.tr
ISSN 1303-2925 © 2019 emupress.
JCS iii
Contents / İçindekiler
Volume / Cilt 20, Fall / Güz 2019, Issue / Sayı 44
Articles / Makaleler
Reuse of Heritage Buildings: The Case of St. Peter & Paul Cathedral,
Famagusta- North Cyprus
Kültürel Miras Yapilarinin Yeniden Kullanimi: Buğday Camii (Aziz Peter & Paul Katedrali),
Gazimağusa, Kuzey Kibris
Original Research Article
Olgica Grcheva ........................................................................................................................... 1
The Discursive Construction of War and Peace in the Books of Three
Turkish Commanders on the “1974 Cyprus Peace Operation”
Üç Türk Komutanın “1974 Kıbrıs Barış Harekâtı” üzerine Yazdıkları Kitaplarda Savaş
ve Barışın Söylemsel İnşası
Original Research Article
D. Beybin Kejanlıoğlu & Nico Carpentier .................................................................... 19
Famagusta Movement Pattern and Land Use
Gazimağusa Hareket Deseni Ve Arazi Kullanimi
Original Research Article
Pooya Lotfabadi ...................................................................................................................... 47
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Cinsiyet Oranının Yaş Gruplarına
Dağılımı
Distribution of Gender According to the Age Groups in Turkish Republic of Northern
Cyprus
Özgün Araştırma Makalesi
Ahmet Süha Kocakuşak ...................................................................................................... 67
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia
esculenta)
A Special Species in Tuber Plants: Golevez / Colocas (Colocasia esculenta)
Özgün Araştırma Makalesi
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen ......................................................................... 83
Brief Note / Kısa Not
Firari Bedenler
Firari Bedenler
Evren İnançoğlu ................................................................................................................... 105
JCS vii
Kıbrıs Araştırmaları Dergisi, Güz 2019, 20 (44), 83-104
YUMRU BİTKİLER İÇERİSİNDE ÖZEL BİR TÜR: KOLOKAS / GÖLEVEZ
(Colocasia esculenta)
Güven Şahin*
İstanbul Üniversitesi
Süheyla Üçışık Erbilen**
Doğu Akdeniz Üniversitesi
Özet
Küreselleşme ile birlikte birçok konuda olduğu gibi beslenme alışkanlıklarında
ve buna bağlı olarak ziraat faaliyetlerinde “tek tip”e doğru bir seyir
izlenmektedir. Oysa uluslararası ticarette çok yer tutmasa da ülke ve bölge
ölçeğinde özgün besin kaynakları hâlâ önemini korumaktadır. Yerel ürünlerin
varlığının devamı, geleneksel mutfak kültürünün gelecek nesillere aktarılması
ve yapılacak Ar-Ge çalışmaları ile farklı kullanım alanlarının değerlendirilmesi
açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda da Türkiye’de “Gölevez”, Kıbrıs’ta
ise “Kolokas” adıyla bilinen yumru bitkiler grubundan sebze, araştırmamızın
öznesini oluşturmaktadır. Araştırmamız kapsamında bitki; botanik özellikleri,
üretim miktarı, sanayide işlenebilirliği, ticari yönü ve dünya genelinden sonra
Türkiye ve Kıbrıs özelinde ele alınmıştır. Bilhassa ada ülkelerinde geleneksel
değerlerin korunmasına yönelik hassasiyet ve kırsal kalkınmada özkaynakların
kullanımında özel bir yeri bulunan bitkinin, üretim ve tüketiminin yıldan yıla
azalması dolayısıyla ayrıca ele alınan kolokasa dikkat çekilerek bu alanda
yapılabilecekler üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler
Kolokas; Gölevez; Colocasia esculenta; Sebzecilik; Ziraat Coğrafyası; Coğrafi
İşaret
* Dr. Güven Şahin, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul Üniversitesi. İstanbul- Türkiye. E-posta:
guven.sahin@ogr.iu.edu.tr [ORCID ID: 0000-0002-5054-3711]
** Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen, Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü,
Doğu Akdeniz Üniversitesi. Gazimağusa- Kuzey Kıbrıs, Mersin 10, Türkiye. E-posta: suheyla.ucisik@
emu.edu.tr, [ORCID ID: 0000-0002-2713-8232]
Original Research Article
Article submission date: 01 August 2019
Article acceptance date: 20 December 2019
1302-9916©2019 emupress
Özgün Araştırma Makalesi
Makale gönderim tarihi: 01 Ağustos 2019
Makale kabul tarihi: 20 Aralık 2019
JCS 83
Journal of Cyprus Studies, Fall 2019, 20 (44), 83-104
A SPECIAL SPECIES IN TUBER PLANTS: GOLEVEZ / COLOCAS
(Colocasia esculenta)
Güven Şahin*
Istanbul University
Süheyla Üçışık Erbilen**
Eastern Mediterranean University
Abstract
Along with globalization, as in many other subjects, a trend towards
“standardization” is observed in the nutritional habits and consequently in
agricultural activities. However, although it does not occupy much place in
international trade, the original food sources are still important at the national
and regional scale. The continuity of the local products will be effective in
terms of transferring the traditional cuisine culture to the next generations as
well as evaluating them in different fields of use through R & D studies. In this
context, a plant which is a tuberous plant species and known as “Gölevez” in
Turkey and “Colocas” in Cyprus is the subject of our research. In this study the
plant’s botanical characteristics, amount of production, processability in the
industry, and commercial aspects are dealt with worldwide and then within the
context of Turkey and Cyprus in private. This plant, which is one of the promising
elements of sustainable rural development, especially in island countries, has
been shown to be an important nutritional and commercial instrument for
Cyprus due to its increasing production and consumption day by day.
Keywords
Colocas; Golevez; Colocasia esculenta; Vegetable Farming; Agricultural
Geography; Geographical Indication
84
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
Giriş
Dünya nüfusunun hızla artması, buna bağlı olarak kaynaklarımızın özellikle de
temiz su kaynaklarımızın hızla tükenmesi ve nüfusun beslenme problemi tarım
alanındaki baskıları günden güne artırmaktadır. Tüm bu sorunların yanında son
yıllarda etkisini iyice artıran küresel iklim değişikliğine bağlı şiddetli kuraklıklarla
birlikte tarımsal problemlere yenileri eklenmiştir. Bu açıdan düşünüldüğünde
geleceğe yönelik yatırımlarda su kaynaklarımızın korunması ve zirai üretimde
sürdürülebilirliğin sağlanması devlet politikalarında göz önünde bulundurulması
gereken temel konuları oluşturmaktadır.
Hız çağını yaşamakta olduğumuz şu günlerde süratli gelişime bağlı olarak
süratli bir yok oluş ve küreselleşmenin getirdiği sorunlar ziraat alanında da
kendi göstermektedir. Örneğin; turizm sektörünün olumsuz yönlerinden birisi
olarak uzmanlarca eleştirilen “Aynılaştırma” meselesi ne yazık ki ziraat alanında
da karşımıza çıkmaktadır. Temel gıda ürünlerinin yanı sıra tarihsel süreçte belirli
dönemlerde popülaritesi artan tarım ürünleri, ne yazık ki az tanınmış olmanın
getirdiği olumsuzlukla adeta bütünüyle yok olmaktadır. Bazı ürünler ve elde edilen
yeni çeşitlerin ise tanınırlığı buna bağlı talebi de hızla artırmaktadır. Popülaritesi
zaman içinde artan bazı tarım ürünlerine ülkemizden ve dünyadan birkaç örnek
verecek olursak; coğrafi keşiflerle ananas, domates, vanilya, yerfıstığı, balkabağı gibi
ürünlerin Yeni Dünya’dan Eski Dünya’ya taşınması, muzun seralar vasıtasıyla Avrupa
başta olmak üzere daha kuzeydeki yerlere taşınması, çayın, avokado ve kivinin
Türkiye’de de yetiştirilmeye başlanması gibi. Bunun yanı sıra yüksek verimli ve pek
çok hastalık ve zararlıya karşı daha dayanıklı çeşitlerin, yerli çeşitleri baskılaması,
hatta zirai hayattan silmesi (Kamuoyunda “Yerli tohum”algısı son yıllarda çok sık
dile getirilmektedir) de konunun bir diğer yönü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yeni yerlerde yetişme alanı bulan ve çoğu zaman doğal yetişme alanından
oldukça uzak sahalarda gerçekleştirilen zirai üretimde çoğunlukla sonradan gelen
bu ürünlerin daha yüksek gelir sağlamasından ötürü yerel zirai ürünler yok olmakta
veya büyük ölçüde zirai yaşamdan silinmektedir. Bu durumu nesli tehlike altında
olan bitki ve hayvan türlerinin durumuna benzetebiliriz. Ekoloji ve ziraat açısından
büyük önem taşıyan Svalbard takımadalarında (Norveç) tesis edilen Svalbard
Küresel Tohum Deposu’nda (Svalbard Global Seed Vault) dünyadaki tüm ziraî
ürünlerin tohumları belirli oranlarda stoklanarak koruma altına alınmış, bu aşamada
ise uzmanlar pek çok alt türün tohumunu bulmakta zorlandıklarını, bir kısmına da
ulaşamadıklarını belirtmişlerdir. Yine bu konuyla alakalı olarak son yıllarda sıkça
gündeme gelen, bu alanda ileri bazı ülkelerin gerçekleştirdikleri tohum ihracatıyla
yerel türlerde hızlı bir gerilemeye sebep oldukları yönündedir. Oysaki tohumculukta
esas olarak üzerinde durulması gereken nokta yerel türler üzerinde çalışmaları
yoğunlaştırıp bunların zenginleştirilmesidir. Ancak bu şekilde bazı genetik değerler
korunabilecek olup tek tipliliğin ve uzun vadede gerçekleşebilecek verimsizliğin
önüne geçilebilecektir.
Çalışma öznemizi oluşturan ve Türkiye’de yaygın olarak gölevez adıyla da
bilinen kolokas, esasında insanlık tarafından çok uzun zamandır tüketilen bir
bitkidir. Bitkinin ekseri yumrularından istifade edilmekte olup pişirilerek tüketimi
yanı sıra işlenmek suretiyle değişik şekillerde istifadesi de mümkün olan önemli
JCS 85
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
bir tarım ürünüdür. Sınırlı zirai kaynaklara sahip Okyanusya’daki ada ülkelerinde,
sürdürülebilir kırsal kalkınma hedefleri gereği üzerinde çok fazla durulan gölevez,
son yıllarda besin içeriğiyle dikkat çektiğinden, gelişmiş ülkelerdeki işlenmiş ürünler
kategorisinde de kendine yer bulmaya başlamıştır. Bu çalışmada uluslararası
piyasalarda pek bilinmeyen fakat yetiştirildiği yerlerde yoğun bir ticareti bulunan,
yumrulu bitkiler grubunda yer alan “Kolokas/Gölevez” bitkisi Ziraat Coğrafyası
kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışmada bitkinin botanik özellikleri, üretim,
tüketim ve ticaretinin yanı sıra dünya genelindeki dağılımı ve çalışmamızın
örneklemini oluşturan Kıbrıs adasındaki boyutu ve yerel önemi ele alınmıştır.
Kolokas (Colocasia esculenta) / Gölevezin Botanik Özellikleri ve Yetişme
Şartları
Türkiye’de ekseri “Gölevez” adıyla da bilinen “Kolokas” (Colocasia esculenta L.
Schott) dünya genelinde Taro, Colocasia, Kolacassy, Cocoyam, Bullez, Pastales,
Torao ve Kulkas gibi isimlerle de anılmaktadır. Bununla birlikte bitkinin tanındığı
pek çok ülkede yerel ismi olup bu anlamda bitki için zengin bir isimlendirme söz
konusudur. Ayrıca yetiştirildiği yerlerde farklı büyüklükteki yumrular ayrı ayrı da
isimlendirilmektedir. Gölevez, Araceae / Yılanyastığıgiller familyasından tek yıllık
bir bitkidir. Tropikal ve subtropikal bölgelerde, suya doygun topraklarda kolaylıkla
yetişmektedir. Bitkinin her bölümü tüketime uygun olmakla beraber en fazla
ekonomik değeri haiz olan kısmı yumrularıdır. Bu açıdan yumru bitkiler arasında
sayılan gölevez, yumruların yüksek oranda nişasta içermesinden ötürü nişasta
bitkileri arasında da sayılmaktadır. Dünyada yetiştiriciliği yapılan iki çeşit gölevez
/ kolokas söz konusu olup bunlar (Onwueme, 1999; Şen ve ark., 2001: 427; Lebot,
2009: 286);
a. Colocasia esculenta (L.) Schott var. esculenta; Akdeniz havzası da dahil olmak
üzere dünyada yetiştiriciliği en yaygın olan çeşittir. Bu çeşidin asıl karakteristiği bir
büyük yumru etrafında küçük yumruların bulunmasıdır. Yumrular silindirik formda
olup “Dasheen Tipi” olarak da bilinmektedir.
b. Colocasia esculenta (L.) Schott var. antiquorum; Tropikal bölgelerde daha
yaygın olan bu çeşidin diğerinden farkı ise merkezdeki yumrunun etrafında
nispeten daha büyük yumruların bulunuyor oluşudur. Bu çeşidin yumruları ekseri
küre biçimindedir ve bu çeşidin yumruları da “Eddoe Tipi” olarak adlandırılır.
Çeşit özelliğine bağlı olarak yumrular küre biçiminde veya silindirik yapıdadır.
Ana (Korm) ve yavru yumrular (Kormel) ise yetiştiriciliği yapılan ülkelerde farklı
isimlerle anılmaktadır. Örneğin; Kuzey Kıbrıs’ta kormlar “Kolokas” kormeller ise
“Bullez” olarak adlandırılır. Türkiye’de yetiştiriciliğin yapıldığı sınırlı alanda ise
kormel yani yavru yumrular “Fili” olarak adlandırılmaktadır. Yumruların dış kısmında
sapların çıkış hatlarının izlerini taşıyan ve yumruları paralel bir şekilde çevreleyen
hareler bulunmaktadır. Kabuk rengi kahverengi ve tonlarında olup etli kısım ise
beyaz renktedir.
86
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
Fotoğraf 1. Dünyada Yaygın Olarak Kültürü Yapılan Küre ve Silindirik Yumrulu Kolokas Çeşitleri1
Fotoğraf 2. Kolokasın Korm (Ana Yumru) ve Kormeli (Yavru Yumru)
Yetiştiriliş şekli açısından incelediğimizde aslında çoğu yumru bitkiyle benzer
özelliktedir. Ekim, bakım ve hasadı diğer yumru bitkilerle benzer olmakla beraber su
isteği ve toprak şartları bakımından hepsinden ayrılmaktadır. Bu özelliği açısından
da çeltik yetiştiriciliğini andırır bir zirai faaliyet söz konusudur. Türkiye koşullarında
Mart sonu – Nisan başı gibi ekim yapılır, Eylül ve Ekim ayları gibi de hasat başlar.
Gölevez ekimini takiben 3. ayda kök gelişimi belirginleşmeye başlar (Şekil 1).
Ekimden hasada kadar geçen 5 ila 12 aylık süre zarfından 4. – 5. aylarda bitki en
yüksek boya erişir ve bazı ülkelerde 2 m’yi bulabilmektedir. Bitkinin en gösterişli
ve de dikkat çekici kısmı olan yaprakları ise 1 – 1.5 m’ye ulaşabiliyor olmakla
beraber ekseri 50 – 80 cm arasındadır. Kadifemsi dokudaki gölevez yaprakları,
yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerde türlü şekillerde tüketilebilmektedir. Yapraklar
açık yeşilden koyu mora doğru değişik renklerde olabilmektedir. Yetiştiriciliğinin
temelini teşkil eden yumrular ise çeşide bağlı olarak daha önce de bahsedildiği
gibi değişik boy, ağırlık ve şekilde olabilmektedir. Hatta tek bir yumrunun 3 – 4 kg’ı
ulabilen örnekleri bulunmaktadır. Gölevez hasadı da çoğu yumru bitki hasadına
benzer özellik göstermekte olup elle veya makineyle yapılan sökümlerde yumrular
iriliklerine göre sınıflandırılarak pazara sürülürler.
1) Küre yumrular için bkz. http://www.latiendagreece.com/product/taroeddoesmalanga/ (Son erişim:
02.06.2019).
JCS 87
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Şekil 1. Ekiminden Hasadına Değin Gölevezin Gelişim Aşamaları2
Gölevezin ideal gelişimi için sıcaklığın 0°C’nin altına düşmediği, gelişme
döneminde ise ortalama 21°C sıcaklığın olduğu yerler uygundur (Onwueme, 1999).
Gerek sıcaklık gerekse yağış isteği bakımından ideal şartları bulduğu Pasifik ada
ülkeleri ile güneydoğu Asya’da fazla bir girdi gerekmeden bu anlamda yetiştiriciliği
yapılabilmektedir.
Su isteği çok yüksek olduğundan, hatta çoğu ülkede çeltiktekine benzer
şekilde yetiştirildiğinden bitkinin bu özelliği, üzerinde en fazla durulması gereken
konudur. Buna göre gölevez yetiştiriciliğinde sulu ve kuru yetiştiricilik olmak
üzere iki zirai usulden bahsedilmektedir. Sulu koşullarda suya tamamen doygun,
toprak örtüsünü sığ bir şekilde kaplamış su katmanı bulunan usulde yetiştiricilik
yapılmaktadır. Deniz seviyesine yakın tropikal koşullarda, yağışın da yeterli olduğu
alanlarda bu usul yaygındır.Kuru usulde ise vejetasyon süresince 1500 – 2000 mm
yağış isteği bulunan gölevez için ekseri subtropikal koşullarda özellikle Akdeniz
havzasında taban suyu seviyesi oldukça yüksek kıyı kesimlerde sulamalı şekilde
yetiştiricilik yapılmaktadır.
Fotoğraf 3. Gölevezin Enine Kesiti ve Beyaz Renkli Etli Kısmın Görünümü
2) Görsel web kaynağından düzenlenmiştir. Bkz. http://www.uq.edu.au/_School_Science_Lessons/TaroProj.html#TaroProjHEADING (Son erişim: 04.06.2019).
88
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
Gölevezin yetiştiriciliğinin yapıldığı topraklar pek çok bitkinin ticari manada
yetiştiriciliğinin yapılamayacağı özellikte olması nedeniyle bu durum bitkiye ayrıca
bir avantaj sağlamaktadır. Suya doygun nemli, yarı nemli, hidromorfik topraklarda
ideal bir gelişim gösteren gölevez, taban suyu seviyesi yüksek olup aynı zamanda
da tuza olan yüksek toleransından ötürü de topraktaki % 25 – 50 civarındaki
tuzlu su / deniz suyunda yetiştirilebilmektedir (Onwueme, 1999). Kumlu, alüvyal
topraklar gölevez yetiştiriciliği için çok idealdir. Akdeniz havzasında ise ekseriyetle
nehir yataklarının çevresinde ve düşük rakımlı sahalarda yetiştirilmektedir. Kıbrıs
adasında ise üreticilerin “Kırmızı toprak olarak adlandırdıkları, özellikle de gölevezin
yaygın olarak yetiştirildiği Yeşilköy’de rastlanan alüvyal depozitler üzerinde gelişmiş
inseptisol toprak grubunda faaliyet sürdürülmektedir (Karabacak ve Özçağlar,
2013: 131). Gölevez için toprak pH değeri ise 5.5 – 7.8 civarında olmalıdır (Manner
ve Taylor, 2011: 6).
Gölevezin ekiminden sonra uzun bir süre devam eden hasadında patatese
kıyasla bazı dezavantajlar söz konusudur. Yüksek nem içeriği olan gölevez en iyi
şartlarda 1 ay depolanabilmektedir. Yapılan bir çalışmaya göre 6 aylık depolamanın
sonunda gölevezde % 90 gibi ciddi bir oranda kayıp yaşandığı tespit edilmiştir
(Şimşek, 2011: 31). Tarlayı patatese kıyasla daha uzun süre işgal etmesi de bitkinin
bir diğer dezavantajıdır.
Kolokas Yetiştiriciliğinin Dünya Genelindeki Durumu
Kolokas / Gölevez binlerce yıldır insanlar tarafından tüketilen bir bitki olup anavatanı
olarak güney – güneybatı Asya’nın tropik sahaları işaret edilmektedir. Daha spesifik
olarak ise Hindistan ve Malay Yarımadası da gösterilmektedir (Onwueme, 1999).
Yapılan arkeobotanik çalışmalar bitkinin Asya’nın tropik kesiminde günümüzden
10.000 yıl önce de yetiştiriciliğinin yapıldığını göstermiştir (Lebot, 2009: 279). Bu
açıdan kolokas için medeniyet tarihinde çok önemli bir yeri olduğu söylenebilir.
Öyle ki Lebot’un (2009: 279) Cable (1984) ve Plucknett (1984)’ten aktardığı hipoteze
göre; kolokasın çeltik yetiştiriciliğine benzer şekilde yapılan kültürü (Çeltik tavalarına
benzer usulde), zamanla çeltik yetiştiriciliğinin ortaya çıkmasın sağlamıştır. Buna
göre kolokas yetiştirilen yerlerde yabancı ot olarak ortaya çıkan çeltik tesadüfen
keşfedilmiştir. Okyanusya’daki ülkelerin ise (Fiji, Solomon Adaları başta olmak
üzere) temel besin maddeleri arasında yer alan gölevezin buralarda da binlerce
yıllık mazisi olduğu bilinmektedir. Bitkinin Hindistan üzerinden Arap Yarımadası ve
oradan da Afrika’ya yayıldığı düşünülmektedir. Nitekim Madagaskar ve Afrika’nın
doğu kıyılarında 2000 yıl öncesinde yetiştiriciliğine başlandığı tespit edilmiştir
(Onwueme, 1999). Gölevez Türkiye, Kıbrıs adası ve Lübnan için de en eski kültür
bitkileri arasında gösterilmektedir. Kolokasın Amerika’ya taşınması ise çok daha
yakın denebilecek bir zamanda gerçekleşmiş ve 18. yy.’da Afrika’dan Amerika’ya
köle ticaretiyle taşınmıştır (Lebot, 2009: 281). Sonuç itibariyle günümüzde Avrupa
hariç tüm kıtalarda yetiştiriciliği yapılır hale gelmiştir.
Kısaca gölevez üretiminin dünya genelindeki payına bakacak olursak Tablo
1’de de görüldüğü üzere yumru bitkiler içerisinde patatesin tek başına hâlâ önemli
bir üstünlüğü bulunmaktadır. 2017’de dünya genelinde üretilen yumru bitkilerin %
43.7 gibi önemli bir kısmını patates oluşturmaktadır. Ekim alanı yıldan yıla önemli
JCS 89
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
ölçüde genişleyen tatlı patates de % 12.7’lik payıyla bu grup içerisinde 2. sırada
yer almıştır. Gölevezin de ekim alanındaki genişlemeye bağlı olarak 2017’de her ne
kadar payı % 1.1 gibi sınırlı olsa da bu oran genişleme eğilimindedir. Buna karşılık
bugünkü şartlar dahilinde gölevezin yumru bitkiler içerisinde önem sırasına göre
alt sıralarda olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
Tablo 1. 2017 Yılında Dünya Genelinde Üretilen Yumru Bitkiler ile Başlıcalarının Ekim Alanı ve Üretim
Değerleri
Birim
Yumru Bitkiler
Patates
Tatlı Patates
Alan (ha.)
66.966.168
19.302.642
9.202.777
1.724.182
36.736.567
Üretim (Ton)
887.348.497
388.190.674
112.895.316
10.221.960
376.040.547
100.0
43.7
12.7
1.1
42.4
Üretimdeki
(%)
Payı
Gölevez
Diğerleri
Kaynak: FAO, 2019.
Gölevez üretiminin kıtalara göre dağılımına baktığımızda üretimin yarısından
fazlasının Afrika’da gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 2). 1990’da dünya gölevez
üretiminin % 60 kadarının gerçekleştiği Afrika’yı, % 32.9’luk payıyla Asya takip
etmekte, Amerika ve Okyanusya’nın ise toplam % 6.5 kadar payları bulunmaktadır.
2017’ye gelindiğinde ise esasında tüm kıtalarda üretim kayda değer oranda artmış
ve sıralamada bir değişim gerçekleşmemişken Afrika’nın payının çok önemli ölçüde
genişlediği dikkati çekmektedir. 1990’da 3.042.945 ton gölevez üretimi gerçekleşen
Afrika’da 2017’ye gelindiğinde rakam 7.466.469 tona çıkmış ve payı da % 73
olmuştur. Her ne kadar Asya’da da üretim artmış ve 2017’de 2.273.616 ton olmuşsa
da toplam içindeki payı % 22.2 ile sınırlı kalmıştır. Okyanusya’da da üretim artışına
karşılık payında bir daralma gerçekleşmiş, sınırlı üretimi olan Amerika’nın payında
ise bir değişim olmamıştır.
Kaynak: FAO, 2019.
Şekil 2. 1990 – 2017 Yıllarında Gölevez / Kolokas Üretiminin Kıtalara Göre Oranları
Ülkeler özelindeki dağılıma baktığımızda Afrika’da Ekvator çevresinde
yoğunlaştığı görülmektedir (Şekil 3). Özellikle Gine Körfezi’nin kuzeyindeki
90
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
ülkelerde Nijerya başta olmak üzere çok yaygın yetiştirilen gölevez, yetiştirildiği
yerlerdeki önemli yumru bitkiler arasındadır. İronik bir şekilde anavatanı olan
sahada ticari manada yetiştiriciliği çok sınırlı olan bitki, Okyanusya ülkelerinde,
sınırlı ekim alanlarında önemli ölçüde yetiştirilmektedir. Amerika’da ise ekseriyetle
Orta Amerika’da ada ülkelerinde, Hawaii’de (ABD) ve Nikaragua’da ekilmektedir.
Yetiştirildiği yerler içerisinde en modern koşullarda üretilip işlenmesi ise Japonya’da
gerçekleşmektedir. Ekiminden hasadına, işlenmesinden paketlenmesine değin
hemen hemen tüm aşamalarında makineli uygulamaların söz konusu olduğu
Japonya zirai hayatında söz konusu bitki önemli bir yere sahiptir.
Şekil 3. Gölevez / Kolokasın Ekim Alanlarının Ülkelere Göre Dağılımı (2017)
Türkiye’de fazla tanınmayan gölevez, yetiştirildiği yerlerdeki bilinirliğiyle sınırlı
kalmıştır. Mersin’in Anamur ve Bozyazı ilçesi ile Antalya’nın Alanya ve Gazipaşa
ilçelerinde özellikle akarsu yataklarının çevrelerinde, deniz seviyesine yakın yerlerde
yetiştirilmektedir. Anamur’da ekseri az sayıdaki üreticinin kendi arazilerinin küçük
bir kısmında çoğunlukla kendi ihtiyaçlarına yönelik, bir kısmını da köy pazarlarında
sattıkları ürün olan gölevez, Bozyazı’da ticari boyutta yetiştirilmektedir. İlçede
2018’de 7 – 8 kadar üretici tarafından toplam 200 dekar alanda, 600 ton yetiştirilen
gölevez (Küçük yumrular yörede “Fili” olarak adlandırılmaktadır), çoğunlukla yemeği
yapılarak tüketilmektedir. Cips yapımına yönelik girişimler olduysa da hammadde
sıkıntısından ötürü endüstriyel manada altyapısal girişimler ekonomik olmamıştır.
Ticari manada en önemli nokta ise KKTC’ye ihraç edilen gölevez tohumlarıdır.
Gölevezin dünya genelindeki ekim alanı değişimine baktığımızda zaman
zaman yaşanan kısmi gerilemeler göz ardı edilecek olursa genel manada bir
genişleme eğiliminden bahsetmek mümkündür. Şekil 4’te de görüldüğü üzere
1975’ten sonra ekim alanlarında daralma gerçekleşmiş olsa da 1980’deki 778.690
ha.’lık gölevez ekim alanı 2005’e değin sürekli genişlemiştir. 2005’teki 1.548.583
ha.’lık alan 2010’da yine bir miktar daralma göstermiş ve 1.355.238 ha. olmuştur.
Son yıllarda alanını tekrar genişleten gölevez, 2017’de 1.724.182 ha. alanda ekilmiş
ve ziraat tarihi boyunca en geniş sınırına ulaşmıştır.
JCS 91
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Fotoğraf 4. Bozyazı’daki Gölevez Yetiştiriciliğine Yönelik Proje Sahasındaki Tanıtım İlanı
Şekil 4. Seçilmiş Yıllar İtibariyle Dünya Genelinde Gölevez Ekim Alanı Değişimi (FAO:2019)
Gölevez üretimi de yıldan yıla ekim alanındaki genişlemeye bağlı olarak
artış göstermektedir. 2017’ye gelindiğinde dünya genelinde toplam 48
ülkede yetiştiriciliği yapılmış olan gölevez, geçmişten beri en fazla Nijerya’da
yetiştirilmektedir. Dünya genelinde 2017’de toplam 10.221.960 ton gölevez
üretilmiş olup bunun % 31.8 gibi önemli bir kısmını tek başına Nijerya sağlamıştır.
Burayı 2 milyon tona yakın üretimiyle Çin takip etmekte olup sırasıyla 1.8 milyon
92
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
tonluk üretimiyle Kamerun ve 1.2 milyon tonluk üretimiyle de Gana izlemektedir
(Tablo 2). Bahis konusu bu 4 ülke, dünya gölevez üretiminin % 80.3 gibi önemli
bir bölümünü sağlamışlardır. Papua Yeni Gine, Madagaskar, Ruanda, Japonya, Gine,
Orta Afrika Cumhuriyeti, Filipinler ve Tayland’da üretimi 100 bin tonun üzerinde
olan ülkelerdir. Afrika ülkeleri dışında en fazla yetiştirildiği yerlerin başında Çin
(1.908.271 ton) ve Japonya (150.050 ton) gelmektedir. Yetiştiriciliğin çoğu gerek
Asya, gerek Amerika gerekse de Okyanusya’da küçük ada ülkelerinde yapılmaktadır.
Söz konusu ülkelerin çoğunda ya patatesten daha fazla yetiştirilmekte ya da en
fazla yetiştirilen yumru bitkiler arasında yer almaktadır. Dikkat çekici olan önemli
bir husus ise Kıbrıs adası haricinde hiçbir Avrupa ülkesinde ticari manada gölevez
yetiştiriciliğinin yapılmıyor olmasıdır. Resmî istatistiklere dahil olmasa da gölevez
yetiştiriciliğinin yapıldığı ülkeler de vardır. Örneğin; Avustralya’nın kuzey toprakları
ve Queensland eyaletlerinde yetiştiricilik söz konusudur. Benzer şekilde, resmî
veriler bulunmuyorsa da Hindistan’da da gölevez yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Tablo 2. 2017 Yılı Kolokas Üretiminin Ülkelere Göre Dağılımı
Ülke
Üretim (Ton)
Ülke
Üretim (Ton)
Ülke
Nijerya
3.250.862
Burundi
45.668
Kiribati
2.065
Çin
1.908.271
Fiji
42.985
Kıbrıs
1.766
Kamerun
1.847.115
Nikaragua
42.566
ABD
1.670
Gana
1.200.244
Çad
28.652
Benin
1.656
Papua Yeni Gine
274.389
Liberya
28.216
Wallis ve Futuna
Ad.
1.622
Madagaskar
243.388
Samoa
24.594
Türkiye
1.031
Ruanda
215.015
Togo
14.746
Lübnan
702
Japonya
150.050
Dominika
12.293
Mauritius
627
Gine
142.534
Amerikan Samoası
10.966
Saint Lucia
503
Orta Afrika Cum.
130.267
Komorlar
10.934
Yeni Kaledonya
441
Filipinler
109.374
Guyana
8.613
Barbados
97
Tayland
102.369
Sao
Tome
Principe
6.500
Antigua ve
Barbuda
42
Fildişi Sahili
83.000
Fransız Guyanası
4.050
Filistin
41
Mısır
76.631
Tonga Krallığı
3.266
Maldivler
10
Dem. Kongo Cum.
69.705
Niue
3.045
Afrika Toplam
7.466.469
Gabon
67.995
Trinidad ve Tobago
2.766
Asya Toplam
2.273.616
Solomon Adaları
45.901
Sierra Leone
2.714
TOPLAM
10.221.960
ve
Üretim (Ton)
Kaynak: FAO, 2019.
Gölevezin en fazla yetiştirildiği ülkelerdeki durumunu ortaya koymak
adına hazırlanan Tablo 3’e bakıldığında çok farklı durumlar dikkati çekmektedir.
Örneği,dünyada en fazla gölevez yetiştirilen ülke olan Nijerya’da, tüm yumru
bitkiler içerisinde bitkinin payı sadece % 2.8 ile sınırlıdır. Çin gibi çok büyük ve çok
çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirildiği ülkede ise gölevezin payı % 1.1 gibi önemsiz
bir değerdedir. Öte yandan 2017’de 10 milyon tona yakın gölevez üretiminin
gerçekleştiği Kamerun’da tüm yumru bitkilerin 1/5’ini oluşturmasıyla dikkat
JCS 93
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
çekmektedir. Papua Yeni Gine’de de gölevezin % 15’e yakın büyük bir payı söz
konusudur. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde ise bitkinin payı % 10’a yaklaşmıştır.
Tablo 3. 2017’de En Fazla Gölevez Üretilen Ülkelerde Bitkinin Yumru Bitkilere Oranı
Ülke
Yumru Bitkiler (Ton)
Gölevez (Ton)
Oranı (%)
Nijerya
115.977.675
3.250.862
2.8
Çin
178.058.070
1.908.271
1.1
Kamerun
9.119.716
1.847.115
20.2
Gana
27.769.820
1.200.244
4.3
Papua Yeni Gine
1.858.674
274.389
14.7
Madagaskar
4.119.741
243.388
5.9
Ruanda
3.232.159
215.015
6.6
Japonya
3.309.821
150.050
4.5
Gine
1.910.307
142.534
7.4
Orta Afrika Cum.
1.333.360
130.267
9.7
Kaynak: FAO, 2019.
Fotoğraf 5. Dağınık Gölevez Yetiştiriciliği Yapılan Bir Sahada Olgunlaşma Evresindeki Bitkinin Görünümü
(Yeşilköy / KKTC)
Gölevez üretimiyle ilgili ülkelerdeki gelişim seyrini inceleyecek olursak,
1990’dan 2017’ye değin toplam 27 yıllık süreçte dünya genelinde % 100’ün
üzerinde bir artış yaşandığı görülmektedir (Tablo 4). Aynı durum ise patateste %
45.5 oranında gerçekleşmiştir. Ülkeler ölçeğindeki değişime bakacak olursak en
fazla gölevez yetiştirilen Nijerya’da değişim % 344.7 civarında olmuştur. Üretimdeki
94
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
en dikkat çekici değişim ise Amerikan Samoası (% 448.3), Fiji (% 389.6) ve Gine’de
(% 319.2) yaşanmıştır. Bu ülkeler haricinde üretimde iki katından fazla artışların
yaşandığı Kamerun, Madagaskar, Ruanda, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sao Tome
ve Principe’te de önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yine Tablo 4’te de görüldüğü
üzere Japonya’da 1990’a kıyasla gölevez üretiminde % 50’den fazla bir gerileme
gerçekleşmiştir. Bu anlamda en önemli gerileme ise Fransız Guyanası (% 68.1)
ile Burundi’de (% 64.4) gerçekleşmiştir. Mısır’da da % 22.6 oranında gerileme
yaşanmıştır. Filipinler, Fildişi Sahili, Çad ve Samoa’da ise gölevez yetiştiriciliğinde
kayda değer bir değişim yaşanmamıştır.
Tablo 4. 1990 – 2017 Yıllarında En Fazla Kolokas Üreten Ülkelerdeki Değişim Değerleri
Ülke
1990
2017
Değişim (%)
Nijerya
731.000
3.250.862
344.7
Çin
1.100.000
1.908.271
73.5
Kamerun
747.000
1.847.115
147.3
Gana
815.000
1.200.244
47.2
Papua Yeni Gine
215.000
274.389
27.6
Madagaskar
110.000
243.388
121.2
Ruanda
81.613
215.015
163.4
Japonya
315.300
150.050
-52.4
Gine
34.000
142.534
319.2
Orta Afrika Cum.
50.000
130.267
160.5
Filipinler
100.000
109.374
9.3
Tayland
56.000
102.369
82.8
Fildişi Sahili
80.661
83.000
2.9
Mısır
99.000
76.631
-22.6
Dem. Kongo Cum.
38.780
69.705
79.7
Gabon
54.000
67.995
25.9
Solomon Adaları
27.500
45.901
66.9
Burundi
128.300
45.668
-64.4
Fiji
8.780
42.985
389.6
Nikaragua
-
42.566
-
Çad
28.000
28.652
2.3
Liberya
15.000
28.216
88.1
Samoa
25.000
24.594
-1.6
Togo
13.697
14.746
7.6
Dominika
18.408
12.293
-33.2
Amerikan Samoası
2.000
10.966
448.3
Komorlar
7.360
10.934
48.5
Guyana
-
8.613
-
Sao Tome ve Principe
2.430
6.500
167.5
Fransız Guyanası
12.688
4.050
-68.1
DÜNYA TOPLAM
5.029.866
10.221.960
103.2
NOT: Sıralama 2017 yılına göre yapılmıştır.
JCS 95
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Üretimin çok sınırlı olduğu Türkiye’de ise 1990’daki 1.000 tonluk üretim, 2017’ye
gelindiğinde çok sınırlı bir artışla sadece 1.031 tona çıkmıştır. Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi’nde ise 27 yıllık süreçte üretimde % 34.6 oranında gerileme yaşanmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise söz konusu yıllar aralığında üretim iki katından
biraz fazla (% 107) artış göstererek 337 tondan 700 tona çıkmıştır. Bununla birlikte
gerek Rum gerekse Türk kesiminde kolokas üretiminin kayda değer bir kısmı ticari
olmaktan öte, halkın kendi ihtiyacına yönelik dağınık bir şekilde ve küçük ölçekli
gerçekleştirdiği üretimle sınırlıdır.
Şekil 5. 2017 Yılında Kolokas Yetiştirilen Seçilmiş Ülkelerdeki Verim Durumu (FAO:2019)
Verim açısından bakıldığında gübreleme yapıldığı takdire dekardan 7 tona
kadar gölevez elde edilmesi mümkündür (Şimşek, 2011: 29). Benzer koşullarda
patateste ise 2 – 2.5 ton verim elde edilmektedir. 2017 yılında dünya ortalaması
olarak yumru bitkilerin verim durumuna baktığımızda patates 20.111 kg/ha., tatlı
patates 12.261 kg/ha., manyok 11.084 kg/ha. iken gölevez verimi 5.928 kg/ha. ile
sınırlı kalmıştır (FAO, 2019). Gölevez veriminin çoğu yumru bitkiye kıyasla düşük
kalmasında bitkinin yetiştirildiği birçok ülkede gübreleme başta olmak üzere bitki
besleme ve bakımının iyi yapılmaması etkili olmuştur. Oysaki iyi bir bakımla patatesin
3 katı kadar verim alınabilecek bir bitkidir. 2017’de ülkeler ölçeğinde gölevez verim
durumuna baktığımızda ise bu defa üretimin nispeten sınırlı yapıldığı ülkelerin ilk
sıralara çıktığı görülmektedir (Şekil 5). Guyana hektara alınan 61.522 kg gölevezle
ilk sırada yer almış, burayı 50.000 kg ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti takip etmiştir.
Dikkat çekici bir şekilde son derece sınırlı gölevez üretimi olan Filistin’de (41 ton)
verim çok yüksek olup aynı yıl hektar başına 39.295 kg ürün elde edilmiştir. Mısır,
GKRY ve Fiji’de de verim 20.000 kg/ha.’nın üzerinde gerçekleşmiş, dünya genelinde
verim açısından 7. sırada yer alan Türkiye’de ise hektardan 19.827 kg ürün alınmıştır.
96
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
Gölevez yetiştiriciliğinin en modern tekniklerle yapıldığı Japonya’da ise verim
12.565 kg/ha. olarak gerçekleşmiş, en büyük üretici olan Nijerya’da ise verim 3.910
kg/ha. ile sınırlı kalmıştır.
Gölevezin Kullanım Alanları
Yumru bitkiler kapsamında değerlendirilen gölevez / kolokas, içeriğindeki
yoğun nişastadan ötürü nişasta bitkileri arasında da sayılmaktadır. Gölevez
dünya genelinde oldukça geniş ve bununla birlikte pek çok farklı kültürden
halklar tarafından yetiştirildiğinden kullanım alanı da buna bağlı olarak çeşitlilik
göstermektedir. Bitki, dünyadaki çok az tarım ürününde görülen bir özellik olarak
kök, gövde / sap ve yaprakları ile tümüyle tüketilebilir özelliktedir. Ticari manada en
önemli özelliği elbette yumrularıdır. Çiğ tüketiminin içeriğindeki kalsiyum oksalata
bağlı olarak (Hem tat hem de sağlık açısından uygun olmayan) önerilmeyen
yumrular, usulüne uygun şekilde pişirilmek kaydıyla yöre mutfaklarında türlü
şekillerde tüketilmektedir. Haşlanarak, yahni şeklinde, kızartması yapılarak,
başka bir ifadeyle patatesin yemek olarak tüketimine benzer her türlü şekilde
kullanılmaktadır. Gölevezin yaygın olarak yetiştirildiği bazı ülkelerde patatesten
çok daha fazla tüketimi söz konusudur.
Bitkinin yumruları haricinde sap ve yaprakları da yetiştirildiği yerlerde yaygın bir
şekilde tüketilmektedir. Sapların ve yaprakların ince bir şekilde kıyılıp kavrulmasıyla
hazırlanan türlü yemekler / salatalar bulunmaktadır. Yine bitkinin yaprakları sarma
yapımında kullanılmaktadır.
Yumruların işlenmesiyle de türlü ürünler elde edilmektedir. Elbette bunların
başında yumru bünyesinde bol miktarda bulunan nişasta gelmektedir. Bitkide %
77.9 oranında nişasta bulunmaktadır ki bu oran pek çok nişasta elde edilen tarım
ürününden oldukça fazladır (Lebot, 2009: 353). Gölevez nişastasının çok geniş
bir kullanım alanı bulunmaktadır. Gölevez, glisemik indeksi düşürücü etkisi ile
diyabetik ürünlerde de kullanılmaktadır (Akgül ve ark., 2017: 55). Bu özelliği ve
içeriğindeki nişasta dondurma, şekerleme ve sütlü içeceklerde de kullanılmaktadır.
Gölevez kalsiyum ve potasyum açısından da zengin bir bitkidir. Gölevezin lif
oranının yüksekliği ve de en önemlisi müsilaj özelliği ile kalınbağırsak kanserine
karşı vücut direncini artırdığı belirtilmektedir (Ferguson ve ark. 1992’den aktaran;
Şen ve Certel, 2014: 77). Bitkiyle ilgili bilimsel çalışmaların yoğunlaşmasıyla insan
sağlığına olan etkileri hakkında ilerleyen zamanlarda daha da kesin bilgiler elde
edileceği muhakkaktır. Bu özelliği ile gölevezin ilerleyen süreçte tıbbi bitkiler
kapsamında değerlendirilerek paramedikal yönü de öne çıkartılabilir.
Bitkinin en popüler kullanımı ise yumrulardan elde edilen cipstir. Hawaii
başta olmak üzere son yıllarda Pasifik ülkelerinde de yaygınlaşan gölevez cipsi,
patates cipsine bir alternatif olarak yetiştiriciliğin yapıldığı ülkelerde dikkat
çekmeye başlamıştır. Türkiye’de de gölevez cipsi üretimine yönelik girişimler söz
konusu olduysa da hammadde sıkıntısından ötürü devamlılık sağlanamamıştır.
Bitkinin ekstrem kullanım alanları da bulunmaktadır. Uzak Doğu’da gölevezden
alkollü içki yapımında da (Bir çeşit likör) yararlanılmaktadır. Yumruların kabukları
ise ideal bir hayvan yem malzemesi olup besicilikte yem dolgu malzemesi olarak
kullanılmaktadır.
JCS 97
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Tüm bunlar dışında bitkinin çeşitli renklerdeki ve estetik görünümü kadar
dikkat çekici özellikte olan yaprakları nedeniyle bazı gölevez çeşitleri peyzajda süs
bitkisi olarak kullanılmaktadır. Bunlar arasında ise en popüleri siyaha çalan koyu
mor renkli “Black magic / Fil kulağı” adlarıyla bilinen gölevez çeşididir. Bitkinin
yaprakları genellikle 60 – 80 cm olup 1 m’yi de aşabilmektedir.
Fotoğraf 6. Süs Bitkisi Olarak Ticari Manada Üretimi Yapılan Black Magic (Sağda) ve Son Yıllarda Kolokas
Tüketiminde En Popüler Ürün Olan Kolokas Cipsi3
Kıbrıs Adasında Gölevez / Kolokas Yetiştiriciliği ve Folklordaki Yeri
Akdeniz havzasında Kıbrıs adası üzerinde kurulu bir ada devleti olan KKTC’de son
yıllarda etkisini artıran şiddetli kuraklıklar, buna bağlı olarak yaşanan su sorunu
ve insanların ziraat dışı faaliyetlere yönelmesiyle ülke tarımı son birkaç yılda ciddi
anlamda gerilemiş durumdadır. Bu gerileme aşağı yukarı tüm tarımsal üretimde
gözlenmekle birlikte,özellikle sebzecilikte etkisini daha fazla hissettirmektedir.
Başta yaprağı yenen sebzelerin ziraatında olmak üzere, suya fazlaca ihtiyaç duyulan
yetiştiricilik faaliyetlerinde yaşanan gerilemenin ardından ülke bu alandaki açığı
ithalat yoluyla kapatmaya çalışmakta ve her yıl yüz binlerce dolarlık döviz kaybı
yaşamaktadır.
Kıbrıs’ta da uzun yıllardır yetiştiriciliği yapılan kolokas ada üzerindeki iki
devlette farklı bir gelişim seyri içerisindedir. KKTC’de 1980’deki 1.400 tonluk
üretimin ardından sert bir düşüş yaşanmış ve takip eden yıllarda 650 – 700 ton
aralığındaki üretim seyri istikrarlı bir şekilde devam etmiştir (Şekil 6). Ülkedeki
yegane kolokas yetiştirilen merkez Lefke olup geçmişte daha geniş alanlarda
yetiştiriciliği söz konusuydu. Örneğin; 2004’te Yeni Erenköy’de 9 ha. alanda 425
tonluk kolokas üretimi yanı sıra aynı yıl Lefke’de 8.8 ha. alandan 382 tonluk üretim
gerçekleşmiştir. Sınırlı bir alanda (1.2 ha.) 40 tonluk kolokas üretimi de Güzelyurt’ta
gerçekleşmiştir (KKTC Tarım ve Orman Bakanlığı, 2019). Fakat ilerleyen yıllarda
ülkedeki su problemine bağlı olarak gölevez yetiştiriciliğine yönelik bazı kısıtlamalar
gündeme gelmiş ve ekim alanı daraltılmıştır. 2009’a gelindiğinde Lefke’de 13.9 ha.
alandan 576 ton ürüne karşılık, Yeni Erenköy’de sadece 0.3 ha. alandan 11 tonluk
3) Görseller için bkz. https://www.easytogrowbulbs.com/ ve https://littleferrarokitchen.com/homemade-taro-chips/ (Son erişim tarihleri: 04.06.2019).
98
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
ürün elde edilebilmiştir. 2017’de ise sadece Lefke’de 14 ha.’lık alanda 700 tonluk
üretim gerçekleşmiştir. Bununla birlikte KKTC’de resmi istatistiklere konu olmayan,
halkın kendi ihtiyacına yönelik sınırlı üretimlerinin ülkenin değişik yerlerinde
yapıldığı da bilinmektedir. Örneğin; Yeşilköy’de 2010’da 50 kişi kolokas yetiştirmiş,
2017’ye gelindiğinde ise sadece 3 üretici tarafından yaklaşık 30 tonluk üretim
gerçekleşmiştir. GKRY’deki duruma baktığımızda ise bu anlamda dikkat çekici bir
gerileme söz konusudur. Ülkede 1975’te 4.572 ton olan kolokas üretimi, 1980’de
hızlı bir şekilde gerilemiş ve 2.693 ton olmuştur. Son 3 yıla kadar 2.000 tonun altında
kalmayan kolokas üretimi 2015’te 1.925 tona, 2017’de de 64 ha. alanda 1.766 tonluk
üretim gerçekleşmiştir (Şekil 6).
Şekil 6. Yıllar İtibariyle KKTC ve GKRY’de Kolokas Üretim Miktarları ( FAO, 2019; KKTC Tarım ve Orman
Bakanlığı, 2019)
Kıbrıs’taki köklü kolokas kültürüne bağlı olarak ada ülkelerinin geleneksel
mutfağında da kolokas yemeklerinin özel ve nemli bir yeri bulunmaktadır. Son
yıllarda özellikle GKRY’de söz konusu sebze ve bu sebzeden elde edilen yemeklere
yoğun bir kamuoyu ilgisi oluşturulmaya çalışılmaktadır. Sonuç olarak da Şubat
2015’te coğrafi işaret kapsamında AB’ye başvuruda bulunan GKRY’nin dosyası
03.08.2016’da kabul edilmiş ve tarım ürünleri sınıfında “Kolokasi Sotiras / KolokasiPoulles Sotiras4 (Κολοκάσι Σωτήρας / Κολοκάσι-Πούλλες Σωτήρας)” olarak ülkenin
ilk ve tek Menşe İşaretli (PDO) coğrafi işareti olmuştur. Bu sayede hem bir tarım
ürünü olarak kolokasa dikkat çekilerek üreticisine daha fazla kazanç sağlamak,
hem Kıbrıs mutfağına daha fazla dikkat çekebilmek hem de ürünün ziraatından
işlenmesine kadar olan süreçte belli bir kalite aralığını korumak hedeflenmiştir.
Kıbrıs mutfağında kolokas yumruları patates kızartması gibi kızartılarak (Bullez adı
verilen küçük yumrulardan yapılır),etle birlikte haşlanarak veya fırınlanarak patates
oturtma benzeri çeşitli yemeklerin yapımında kullanılmaktadır.
4) Kıbrıs’ta Rum halk yavru / bebek yumruya “Poulles”, iri olan yumruya ise “Mappes” adını vermektedir.
JCS 99
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Fotoğraf 7. KKTC’de Yoğun Kolokas Yetiştiriciliği Yapılan Yeşilköy’deki Bahçelerden Bir Görünüm (İskele)
Bir ürünün coğrafi işaret kapsamına alınmasında en önemli kriterlerden
birisi de coğrafi sınırlarının çok net bir şekilde tespitidir. Coğrafi sınırlar özellikle
menşe işaretli ürünlerde çok daha sıkı bir şekilde belirlenip denetimler de buna
göre yapılmaktadır5. Kıbrıs adasındaki mevcut idari yapı ve uzun yıllardır devam
edegelen siyasi / hukuki çözümsüzlük doğrudan ve dolaylı coğrafi işaretleri de
etkilemektedir. Günümüzde “Kolokasi Sotiras / Kolokasi-Poulles Sotiras” adıyla
AB genelinde de coğrafi işaret kabul edilen tarım ürününün sınırları Avgorou,
Frenaros, Liopetri (Famagusta) olarak belirlenmiştir. Daha önce de bahsedildiği
üzere KKTC’de de kayda değer ölçüde kolokas yetiştiriciliği söz konusudur. Esasında
geçmişten beri Kıbrıs adasında en önemli kolokas yetiştiricilik sahası Famagusta
/ Gazimağusa olarak bilinen saha olup adanın diğer bazı kesimlerinde ise lokal
ölçekte yetiştiricilik yapılmıştır. Fakat adada iki ülkenin tesisiyle birlikte iki ülke
arasındaki Yeşil Hat, GKRY’ye göre Famagusta olarak adlandırılan sahayı ikiye
bölmüştür. KKTC tarafında kalan Gazimağusa kesiminde ise günümüzde kolokas
yetiştiriciliği yapılmamaktadır.
Şekil 7’de görüldüğü üzere günümüz itibariyle Kıbrıs adasında sınırlı alanlarda
kolokas yetiştiriciliği yapılmakta olup GKRY kesiminde, coğrafi işaret dosyasında da
belirtilen sahalar Dikelya İngiliz Üssü ve KKTC (Gazimağusa) ile çevrili olan sahadır.
KKTC’de ise yoğun olarak Güzelyurt ilçesinde yetiştiricilik yapılmakta olup sınırlı
5) Coğrafi işaret uygulamasıyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Şahin, G., (2019). “Türkiye’nin Coğrafi İşaretleri ve Bunların Türkiye Ekonomisinde Etkin Kullanımları”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Basılmamış Doktora Tezi, s. 2621, İstanbul.
100
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
ve dağınık olarak İskele ilçesine bağlı Yeşilköy’de yetiştiriciliği yapılmaktadır. Buna
göre kolokas için, genel olarak adanın kuzey yarısında yaygınlık kazanmış olduğu
ifade edilebilir.
Şekil 7. Kıbrıs Adasında Kolokas Yetiştirilen Alanların Dağılımı
Sonuç
Artan dünya nüfusu ve bu nüfusun yeterli bir şekilde beslenebilmesi konusu tarım
üzerindeki baskıları yıldan yıla artırmaktadır. Bu baskıların ise çok çeşitli sonuçları
söz konusu olup bir kısmı telafisi mümkün olmayan durumlar yaratmaktadır.
Özellikle de ticari çeşitlerin yaygınlık kazanıp yerel çeşitlerin ekiminin terkedilmesi,
zamanla çok sayıda gen kaynağının yitirilmesi sonucunu doğurmuştur. Bu noktada
geleceğe yönelik tarımsal faaliyetlerin, özellikle de kaynakları sınırlı ada ülkelerinin,
kendi öz kaynaklarıyla kalkınabilmesi adına potansiyellerinin daha akılcı kullanım
stratejileri geliştirilerek sürdürülebilir kırsal kalkınmanın temel hedef haline
getirilmesi çok önemlidir.
Çalışma öznemizi oluşturan gölevez / kolokas, yumru bitkiler içerisinde
yoğun nişasta barındırması, müsilaj içeriği ile insan sağlığına olan etkisi ve yapılan
çalışmalara göre pek çok hastalığa karşı vücut direncini artırması gibi özellikleriyle
dikkat çeken bir tarım ürünüdür. Medeniyet tarihi içerisinde binlerce yıllık geçmişi
bulunan bitkinin çeltiği andıran yetişme şartlarına bağlı olarak yoğun su isteği ise
yetiştiriciliğinin yapıldığı bazı ülkelerde önemli bir dezavantaj olarak karşımıza
çıkmaktadır. Dünya genelinde tropikal ve subtropikal kesimde yaygın olarak
yetiştirilen, ekseri ada ülkelerinin patatesi olarak adlandırılabilecek bu ürün Kıbrıs
için ayrı bir önem taşımaktadır. GKRY tarafından AB bünyesinde yapılan başvuru
sonrasında coğrafi işaret kapsamına alınan kolokasın, KKTC için de sembol
JCS 101
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
denebilecek bir tarım ürünü ve Kıbrıs mutfağı için de karakteristik yemeklerin
ortaya konduğu özel bir malzeme olduğunun altının çizilmesi gerekmektedir.
Kolokasın coğrafi işaret misyonu yüklenmesiyle özellikle adada yetiştirilen kolokasa
yönelik belli standartların gözetilerek kontrollü üretim ve pazarlama yapılması,
uygulamanın bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda ada üzerindeki
iki ülkeden yetkililerin kolokas yetiştiriciliği, ticareti ve ilgili mevzuatlar hususunda
müşterek hareket etmeleri, kaynakları sınırlı Kıbrıs adası halkları için kendi
özkaynakları ile daha yüksek gelir elde edebilme imkanları ortaya koyacağından
üzerinde durulması gereken bir konudur. Nitekim kolokasın coğrafi işaret olmasıyla
ada için stratejik ürünler arasında sayılması gerektiğini de belirtmek gerekmektedir.
Katkı ve Teşekkür
Bozyazı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Ziraat Mühendisi R. Erkan
Erdoğan’a; KKTC’deki saha çalışmalarımız ve veri tedariki noktasında da
yardımlarını esirgemeyen DAÜ Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Erbilen’e
teşekkür ederiz.
102
JCS
Yumru Bitkiler İçerisinde Özel Bir Tür: Kolokas / Gölevez (Colocasia esculenta)
Kaynakça
Akgül, C., Ünver Alçay, A., Can, N. (2017). “Gölevezin Beslenmede Kullanımı ve Sağlık
Üzerine Etkisi”, Aydın Gastronomy, Cilt: 1, Sayı: 2, s. 51 – 56, İstanbul.
Braide, W., Nwaoguikpe, R.N. (2011).“Production of Ethanol from Cocoyam (Colocasia
esculenta)”, International Journal of Plant Physiology and Biochemistry, Vol. 3(3),
pp. 64 – 66.
Cable, W.J. (1984). “The Spread of Taro (Colocasia sp.) in the Pacific”, Chandra, S. (ed.)
Edible Aroids, Clarendon Press, Oxford, UK, pp. 28 – 33.
FAO, (2019). Bitkisel üretim istatistikleri, http://www.fao.org/faostat/en/#data (Son
erişim: 10.06.2019).
İpek, İ. (2016). “Farklı Dikim Sıklığı ve Azot Dozlarının Gölevez (Colocasia esculenta
var. esculenta)’in Verim ve Kalite Özellikleri Üzerine Etkileri”, Gaziosmanpaşa
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, s. 38, Tokat.
Karabacak, K., Özçağlar, A. (2013). “Karpaz Yarımadasında Tarımsal Arazi Kullanımı
ve Planlama Önerileri”, Coğrafi Bilimler Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 2, s. 121 – 148,
Ankara.
KKTC Tarım ve Orman Bakanlığı, (2019). “Muhtelif Yıllara Ait Tarım Yıllıkları ve Tarım
Sayımları Sonuçları”, http://tarim.gov.ct.tr/tr-tr/ (Son erişim: 10.06.2019).
Lebot, V. (2009). “Tropical Root and Tuber Crops: Cassava, Sweet Potato, Yams,
Aroids”, Crop Production Science in Horticulture: 17, pp. 413, UK.
Manner, H.I., Taylor, M. (2011). “Farm and Forestry Production and Marketing Profile
for Taro (Colocasia esculenta)”, Specialty Crops For Pacific Island Agroforestry (Ed.
Craig R. Elevitch), pp. 34, Permanent Agriculture Resources.
Onwueme, I. (1999). “Taro Cultivation in Asia and the Pacific”, Food And Agriculture
Organization of The United Nations, RAP Publication: 1999/16, Thailand.
Plucknett, D.L. (1984). “Edible Aroids”, Simmonds, N.W. (ed.) Evolution of Crop Plants,
Longman, London and New York, pp. 10–12.
Şen, M., Akgül, A., Özcan, M. (2001). “Gölevez [Colocasia esculenta (L.) Schott]
Yumrusunun Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri ile Kızartma ve Püreye İşlenmesi”,
Turkish Journal of Agriculture And Forestry, Vol. 25, No: 6, s. 427 – 432.
Şen, M., Certel, M. (2014). “Gölevez (Colocasia esculenta, Taro, Kolokaz) Bitki
Yumrusunun Önemi, Ürünlere ve Cipse İşlenmesi”, 4. Geleneksel Gıdalar
Sempozyumu 17-19 Nisan 2014, s. 77 – 81, Adana.
Şimşek, Ş. (2011). “Gölevez (Colocasia esculenta L. Schott) Yumrusundan Dirençli
Nişasta Elde Edilmesi ve Sağlık Üzerine Etkilerinin in vitro Yöntemlerle Saptanması”,
Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, s. 89, İzmir.
Tandoğdu, Y., Erbilen, M. (2018). “Inputing Missing Values Using Support Variables
with Application to Barley Grain Yield”, Journal of Agricultural Science and
Technology, Vol. 20, Issue: 4, p. 829 – 839.
Tarkan, M. T. (1978). “Kıbrıs Adasında Tabii-Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Bakımından
Bir Araştırma”, Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 131, Erzurum.
TÜİK, (2019). Bitkisel üretim istatistikleri, https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=92
&locale=tr (Son erişim: 10.06.2019).
JCS 103
Güven Şahin & Süheyla Üçışık Erbilen
Yararlanılan Web Kaynakları:
http://www.uq.edu.au/_School_Science_Lessons/TaroProj.html#10.
https://www.golevez-bitkisi.gen.tr/
104
JCS