Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Coğrafi Bilimler Dergisi, 2017
The pressure of exhaustion over fossil-based energy sources, growing public concerns in parallel with environmental issues created by these sources, the relations of energy dependence created by monopolies related to the geographical condensation of those sources have rendered renewable energy sources as a popular subject of the new energy culture among countries, industries, environmental groups and public as a whole. Meanwhile, wind energy is one step ahead of other accepted renewable energy sources with its attained size, its efficiency parameters and its acclaim as a commercial product. However, it has been realized that widespread positive impressions based on negativities produced by fossil resources have not been similarly continuous especially in localities where farms were established since the end of 1970s, when the first commercial wind power system was installed. The opposing attitudes towards wind power systems within the local scope slowed down the development of this particular energy type in many countries and complicated the issue further. This situation as well as increasing awareness resulted in the entry of studies targeting the comprehension of the dynamics behind the social acceptance of wind energy systems into academic literature, above all in developed countries. On the other hand, Turkey is lacking any study concerning the dynamics of social acceptance of rapidly spreading wind energy systems since the year of 2005. It is hereby aimed that this article will contribute to the studies to be done by touching upon the general tendencies in the literature. Keywords: Social Acceptance, Wind Energy, Renewable Energy, Energy Geography, NIMBY.
2017
Enerji kaynaklari ile ilgili calismalar agirlikli olarak enerji teknolojileri ve politikalari ile ilgili olurken, son yillarda enerji ve toplum iliskisi ile ilgili calismalarda da bir artis olmustur. Bu calismalar, cogunlukla enerji yatirimlarinin, ozellikle de nukleer enerjinin sosyal kabulu ve toplumsal algisi ile iliskilidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarina yapilan yatirimlar temiz enerji kaynagi olarak gorulup desteklenmekle birlikte, bu yatirimlara yonelik toplumsal tepkiler de soz konusudur. Yenilenebilir enerji yatirimlari ile ilgili sosyal kabulun sosyo - politik, yerel ve piyasa kabulu olarak uc yonu vardir. Bu calisma, literatur taramasi kapsaminda surdurulebilirligin saglanmasinda; kalkinmanin sosyal boyutunu, sosyal kabulun boyutlarini ve yenilenebilir enerji yatirimlarinin artirilmasinda toplumsal kabulun onemini incelemeyi amaclamaktadir. Boylece, mevcut yatirim paradigmalarinin toplumsal kabulun de goz onune alinarak degistirilmesi gerektigi ortaya cikartilmaktadir....
Strategic Public Management Journal, 2019
2018
Kalkinma surecinde kritik bir sorun olan enerji guvenligi icin nukleer enerji, politik alanda ciddi bicimde onemsenmektedir. Ote yandan, Turkiye’de nukleer enerji politikalarinin surdurulebilirligini saglamak icin kamuoyunun bu yaklasimlari ne olcude destekledigi de onemlidir. Daha once yapilmis calismalar, Turkiye kamuoyu ekseninde nukleer politikalari kabullenmede etkili olan faktorlerin hangileri oldugu sorusuna yeterince odaklanmamistir. Bu calismanin amaci; halkin bireysel ve cevreci degerlerinin, nukleer risk algisinin ve nukleer farkindaliginin nukleerin toplumsal kabul duzeyi uzerinde etkili olup olmadigini arastirmaktir. Bu baglamda nukleer guc santrallerinin insa edilmekte oldugu Sinop ve Mersin illerinde 650 kisiye anket uygulanmistir. Toplanan verilerin analizi yapisal esitlik modeliyle gerceklestirilmistir. Analizler sonucunda altruizmin, cevre duyarliliginin ve algilanan nukleer riskin bolge halkinin nukleer kabul duzeyini azaltirken; hedonizmin ve daha yuksek nukleer ...
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Herhangi bir bölgede yapılan veya planlanan bir enerji tesisinin maksimum kapasitede çalışabilmesi, onun teknolojik özelliklerinin yanında, yapıldığı bölgedeki yerel halkın kabul düzeyine de bağlıdır. Yerel halkın bulunduğu alanlarda yapılan tesislere yönelik bu kabul düzeyi literatürde sosyal kabul olarak tanımlanmaktadır. Sosyal kabul ile ilgili yapılan çalışmalarda temel amaç, toplumun yapılan yatırımlara yönelik sosyal kabul düzeylerini belirlemek ve halkın ilgili politikaların belirlenmesindeki sürece dâhil edilmesini sağlamaktır. Enerji ihtiyacını büyük oranda ithal ettiği kaynaklar ile karşılayan Türkiye, bu açıdan bakıldığında dışa bağımlı bir görünüm arz eder. Enerjide yurt dışına olan bağımlılığı azaltmak, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve enerji üretiminde kendi öz kaynaklarını değerlendirebilmek amacıyla ülke çapında birçok enerji tesisi inşa edilmiş veya planlanmıştır. Planlanan ve yapımına başlanan bu tesislerden birisi de Balıkesir–Altıeylül sınırları içerisinde b...
2017
Öz Enerji kaynakları ile ilgili çalışmalar ağırlıklı olarak enerji teknolojileri ve politikaları ile ilgili olurken, son yıllarda enerji ve toplum ilişkisi ile ilgili çalışmalarda da bir artış olmuştur. Bu çalışmalar, çoğunlukla enerji yatırımlarının, özellikle de nükleer enerjinin sosyal kabulü ve toplumsal algısı ile ilişkilidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar temiz enerji kaynağı olarak görülüp desteklenmekle birlikte, bu yatırımlara yönelik toplumsal tepkiler de söz konusudur. Yenilenebilir enerji yatırımları ile ilgili sosyal kabulün sosyo-politik, yerel ve piyasa kabulü olarak üç yönü vardır. Bu çalışma, literatür taraması kapsamında sürdürülebilirliğin sağlanmasında; kalkınmanın sosyal boyutunu, sosyal kabulün boyutlarını ve yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılmasında toplumsal kabulün önemini incelemeyi amaçlamaktadır. Böylece, mevcut yatırım paradigmalarının toplumsal kabulün de göz önüne alınarak değiştirilmesi gerektiği ortaya çıkartılmaktadır...
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Kalkınma sürecinde kritik bir sorun olan enerji güvenliği için nükleer enerji, politik alanda ciddi biçimde önemsenmektedir. Öte yandan, Türkiye'de nükleer enerji politikalarının sürdürülebilirliğini sağlamak için kamuoyunun bu yaklaşımları ne ölçüde desteklediği de önemlidir. Daha önce yapılmış çalışmalar, Türkiye kamuoyu ekseninde nükleer politikaları kabullenmede etkili olan faktörlerin hangileri olduğu sorusuna yeterince odaklanmamıştır. Bu çalışmanın amacı; halkın bireysel ve çevreci değerlerinin, nükleer risk algısının ve nükleer farkındalığının nükleerin toplumsal kabul düzeyi üzerinde etkili olup olmadığını araştırmaktır. Bu bağlamda nükleer güç santrallerinin inşa edilmekte olduğu Sinop ve Mer-sin illerinde 650 kişiye anket uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizi yapısal eşitlik modellemesiyle gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda altruizmin, çevre duyarlılığının ve algılanan nükleer riskin bölge halkının nükleer kabul düzeyini azalttığı; hedonizmin ve daha yüksek nükleer farkındalığın ise bu dü-zeyi arttırdığı belirlenmiştir. Ayrıca bulgular, nükleer karşıtı bakışın açıkçası daha çok nükleer farkında-lığın düşüklüğü ve nükleer risk algısının yüksekliğinden kaynaklandığını da göstermektedir. Buna bağlı olarak, bu araştırmada, nükleer farkındalığın arttırılması gerekliliğinin dışında, nükleer politikaların sür-dürülebilir olması amacıyla kamuoyu için çevresel hassasiyet ve risk endişeleri hususlarında ikna edici mekanizmaların oluşturulması önerilmektedir.
2017
Amac; Bu calismanin amaci, Acil Yardim ve Afet Yonetimi Bolumu ogrencilerinin nukleer risk algisi ve sosyal kabul oranlarini arastirmak ve bu iki faktor arasindaki iliskiyi incelemektir. Gerec ve Yontemler; Calisma kapsaminda Turkiye'deki 5 devlet universitesinin ilgili bolumunde okuyan 238 ogrenciye online anket uygulanmistir. Elde edilen bulgular, SPSS 20.0 nicel veri istatistik programi ile analiz edilmistir. Verilerin degerlendirilmesinde sayi, yuzde, ortalama ve standart sapma degerleri hesaplanmistir. Nukleer risk algisi ve sosyal kabul arasinda iliski olup olmadigini ortaya koymak icin Spearman Korelasyon Analizi yapilmistir. Nukleer risk algisinin sosyal kabul duzeyini nasil yordadigini incelemek icin Basit Dogrusal Regresyon Analizi yapilmistir. Bulgular; Arastirmaya katilanlarin nukleer santralleri destekleme orani %34.9'dur. Katilimcilarin sadece %10.9’u Turkiye’de nukleer kaza olma riskini yuksek olarak degerlendirmektedir. Korelasyon analizi sonuclarina gore, ...
Balıkesir University The Journal of Social Sciences Institute, 2018
ÖZ: Herhangi bir bölgede yapılan veya planlanan bir enerji tesisinin maksimum kapasite-de çalışabilmesi, onun teknolojik özelliklerinin yanında, yapıldığı bölgedeki yerel halkın kabul düzeyine de bağlıdır. Yerel halkın bulunduğu alanlarda yapılan tesislere yönelik bu kabul düzeyi literatürde sosyal kabul olarak tanımlanmaktadır. Sosyal kabul ile ilgili yapılan çalışmalarda temel amaç, toplumun yapılan yatırımlara yönelik sosyal kabul düzeylerini belirlemek ve halkın ilgili politikaların belirlenmesindeki sürece dâhil edilmesini sağlamak-tır. Enerji ihtiyacını büyük oranda ithal ettiği kaynaklar ile karşılayan Türkiye, bu açıdan bakıldığında dışa bağımlı bir görünüm arz eder. Enerjide yurt dışına olan bağımlılığı azalt-mak, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve enerji üretiminde kendi öz kaynaklarını değerlendirebilmek amacıyla ülke çapında birçok enerji tesisi inşa edilmiş veya planlanmıştır. Planlanan ve yapımına başlanan bu tesislerden birisi de Balıkesir-Altıeylül sınırları içeri-sinde bulunan Paşaköy Termik Santrali'dir. Bu çalışmanın temel amacı, Paşaköy Termik Santrali örneğinde; (i) yerel halkın termik santrallere yönelik sosyal kabul düzeylerini, (ii) yerel halkın termik santrallere yönelik algı ve tutumlarını etkileyen etmenleri ve (iii) termik santrallerin sosyal kabul düzeyinde mesafenin bozucu etkisinin varlığını belirlemektir. Çalışmada ayrıca çevre ile ilgili genel tutumları da incelemek için bir anket formu geliştirilmiştir. Çalışmada alan araştırması yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda, söz konusu termik santralin etki alanı içerisinde yakınlık düzeyine göre zonlar belirlenmiş ve bu zonlarda tesa-düfi örnekleme yoluyla seçilen katılımcılara anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçları böl-ge halkının çevresel tutumları ve termik santrale yönelik sosyal kabul düzeyleri açısından yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Araştırma, termik santrale olan mesafenin yerel halkın santrale olan tutum ve davranışlarında ve sosyal kabul düzeyinde belirleyici bir etkisi olduğunu göstermiştir. Termik santrale yakınlık arttıkça; santralin ekonomik ve çevresel açıdan olumsuz etkisi olacağı düşüncesi nedeniyle santrale olan sosyal kabul düzeyi azalmaktadır. Enerji santrali projelerinin kabul edilebilirliği ve sürdürülebilirliği açısından sosyal kabul kapsamında yerel halk mutlaka dikkate alınmalıdır. Proje hakkındaki bilgilendirme sınırlı olduğu durumlarda yöre halkı projeye karşı durmakta ve çevresinde yapılacak olandan habersiz olma hususunda kaygılanmaktadır. Yaşadığı bölgede yapılan faaliyetlere ve yatırımlara yerel halkın tepkisini ifade eden NIMBY davranışının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak adına bölge insanının proje sürecine dâhil edilmesi gerekmektedir. Projeden, süreçten, projenin olası etkilerinden haberdar olan yerel halkın sosyal kabul düzeyinin pozitif yönde artacağı düşünülmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Venezia Giulia Fiume Dalmazia. Le foibe, l'esodo, la memoria, 2015
Toplum ve Bilim 138-Özel Sayıya Giriş, 2016
Textual Practice 32: 9 'The Prime of Muriel Spark: A Centenary' (ed. Vassiliki Kolocotroni and Willy Maley), 2018
Proceedings of the Proceedings of the 1st International Conference on Economics, Management, Accounting and Business, ICEMAB 2018, 8-9 October 2018, Medan, North Sumatra, Indonesia, 2019
MATEC web of conferences, 2018
36th Structures, Structural Dynamics and Materials Conference, 1995
Revista Da Associacao Medica Brasileira, 2012
2017 International Conference on Applied Electronics (AE), 2017
INFLUENCE OF RELIGIOUS BELIEFS ON FINANCIAL DECISION MAKING AND ECONOMIC ATTITUDES, 2022
INTERNATIONAL JOURNAL OF PROCESSING AND POST HARVEST TECHNOLOGY, 2016
Reproductive BioMedicine Online
Nature Genetics, 2014
Journal of Veterinary Internal Medicine, 2022