Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
DOI: 10.33076/2021.BDD.1366
DERLEME ▪ REVIEW
Oral Kontraseptif Kullanımının Sağlık ve Serum Mikro Besin Ögesi Seviyeleri Üzerine
Etkisi
Effect of Oral Contraceptive Use on Health and Serum Micronutrient Levels
Merve Esra Çıtar Dazıroğlu1, Yasemin Akdevelioğlu2
Geliş tarihi/Received: 30.06.2020 • Kabul tarihi/Accepted: 29.06.2021
ÖZET
Dünya genelinde, doğurganlık çağındaki kadınlar tarafından yaygın bir şekilde kullanılan oral kontraseptifler (OK), doğum
kontrolünün yanı sıra birtakım hastalıkların tedavisi amacı ile de tercih edilebilmektedir. Piyasada ilk tanıtıldığı 1960
yılından bu yana OK’lerin içeriğinde, başta östrojen dozunun azaltılması olmak üzere pek çok değişiklik yapılmış ve bu
şekilde olası yan etkilerin azaltılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, günümüz OK’lerinin kullanımında da çeşitli sağlık
ve beslenme sorunları devam etmektedir. Sağlık sorunlarının başında tromboembolizm ve bazı kanser türlerinin artışı
gelmektedir. Beslenme konusunda, OK kullanan kadınlarda besin ögesi gereksinimlerinde değişiklik olup olmadığı kesin
olarak bilinmediği için beslenmelerinde yapılacak değişiklikler konusu da net değildir. Bununla birlikte, OK kullanımının,
başta B6 vitamini, B12 vitamini, C vitamini, folik asit ve çinko olmak üzere birçok mikro besin ögesi yetersizlikleri ile
ilişkili olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle, OK kullanan kadınlarda da optimum sağlık için temel rol oynayan optimum
beslenmenin sağlanması, bu bireylerde erken dönemde alınacak önlemler ile mümkündür. OK kullanımına bağlı olası
mikro besin ögesi yetersizliklerini önlemek için, beslenmenin değerlendirilmesi sonrasında, yeterli ve dengeli beslenmenin
sağlanması veya gerekli olduğu takdirde hekim tavsiyesi ile besin takviyesi kullanımı, birinci basamakta çözüm önerisi
olarak düşünülmelidir.
Anahtar kelimeler: Oral kontraseptif, sağlık, beslenme, mikro besin ögeleri
ABSTRACT
Oral contraceptives (OC), which are widely used by women of reproductive age worldwide, can be preferred for the purpose
of treating certain diseases as well as birth control. Since the first time it was introduced in the market, many changes have
been made in the content of OCs, especially in reducing the dosage of estrogen, and in this way, it is aimed to reduce the
possible side effects; however, various health and nutrition problems continue in the use of OCs today. The most important
of health problems are the increase in thromboembolism, some types of cancer. When nutritional problems are examined, it
is not clear whether there is a change in nutritional requirements in women using OC, so it is not clear whether there will be
changes in their diet. However, it is stated that the use of OC is associated with deficiencies of many micronutrients, especially
vitamin B6, vitamin B12, vitamin C, folic acid and zinc. Therefore, providing optimum nutrition, which plays a fundamental
role for optimum health, is possible with early precautions in these individuals. In order to prevent possible micronutrient
deficiencies, providing adequate and balanced nutrition after evaluation of nutrition or the use of food supplements with
the recommendation of a physician should be considered as a first-line solution recommendation.
Keywords: Oral contraceptive, health, nutrition, micronutrients
1. İletişim/Correspondence: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve
Diyetetik Bölümü, Ankara, Türkiye
E-posta: esracitar@gmail.com ▪ https://orcid.org/0000-0002-7060-6265
2. Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara,
Türkiye ▪ https://orcid.org/0000-0002-2213-4419
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
91
GİRİŞ
Oral
kontraseptifler
(OK)
genel
olarak
doğum
hazırlanan 2015-2017 raporuna göre Amerika’da
kontrolü amacı ile kullanılmakla birlikte menstrüel
15-49
ağrı, düzensiz menstrüasyon ve uterus miyomları
kullanmaktadır (13). Ülkemizde 2018 Türkiye Nüfus
başta olmak üzere çeşitli hastalıklarda tedavi amacı
ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre ise, 15-
ile de tercih edilebilmektedir (1). OK’lerin yan etkileri,
49 yaş arasındaki kadınların %4.8’i OK kullandığını
içerdikleri östrojen dozu ile ilişkilidir (2). Bu nedenle,
belirtmekte ve geçmişten günümüze olan değişim
ilk OK’ler de 1960 yılında piyasaya sürülmelerinden
incelendiğinde (1988 yılında OK kullanımı %6.2) OK
bu yana, etki gücünü yitirmeden, yan etkilerin en aza
kullanımında bir azalma olduğu dikkat çekmektedir
indirilmesi ve iyileştirilmeleri doğrultusunda, başta
(14).
östrojen dozunu azaltmak üzere pek çok gelişme
yaşanmıştır. Geçmişten bugüne yaşanan ilerlemelere
rağmen,
OK’lerin
kullanımından
kaynaklanan
sorunlar hala devam etmektedir (3).
yaş
arasındaki
kadınların
OK
OK’ler östrojen ve progestini birlikte içeren kombine
oral kontraseptifler ve minipill de denilen yalnızca
progestin içeren haplar olmak üzere iki kategoride
incelenmekledir. En sık kullanılan ise kombine oral
OK’ler tromboembolizm, miyokart enfarktüsü ve inme
gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açmanın (4,5) yanı sıra,
kontraseptiflerdir (11). Kombine oral kontraseptifler
içerisinde
bulunan
progesteronun
B6 vitamini, B12 vitamini (6), C vitamini (7), folik asit
mekanizması
riskini de taşımaktadır (5). OK kullanan kadınlarda,
kanamayı kontrol etmektedir (1).
(8) ve çinko (9) gibi birçok besin ögesinin yetersizliği
kullanmayanlara göre daha düşük kan mikro besin
ögesi seviyelerinin olması, söz konusu vitamin ve
mineraller için daha yüksek miktarda gereksinim
ile ilişkilendirilmektedir (10). Bu besin ögelerinin
doku seviyelerinde veya biyoyararlanımlarındaki
değişiklikler ise çeşitli sağlık risklerini beraberinde
getirmektedir (9). Dolayısı ile OK kullanımının
olası etkilerinin bilinmesinin, bu bireylerde erken
dönemde önlem alma açısından faydalı olacağı
açıktır. Bu derlemede OK’lerin sağlık üzerindeki
potansiyel etkilerinin yanı sıra, OK kullanımı sonucu
mikro besin ögelerinde görülen değişim, nedenleri ile
birlikte sunulmaktadır.
ovülasyonu
foliküler
önlemektir.
gelişimi
Östrojen
temel
etki
engelleyerek
ise
menstrüel
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (Food
and Drug Administration-FDA) tarafından 1960’ta
onaylanmış olan ve Enovid adı verilen ilk kombine oral
kontraseptif, mestranol ve noretynodrel içermektedir.
Bir östrojen olan mestranolün bu ilk haptaki dozu 150
μg, bir progestin olan noretynodrelin ise başlangıç
dozu hap başına 9.85 mg’dir. 50 μg mestranolün,
35 μg etinil estradiole (EE) farmakokinetik olarak
biyoeşdeğer
olmasından
dolayı
hapta
bulunan
başlangıç östrojen dozu çok yüksek düzeydedir (12).
Bununla birlikte, ilk tanıtılan diğer OK’ler de 500 μg’a
kadar mestranol veya 150 μg’a kadar EE içermektedir
(2). İlk klinik çalışmalarda, Enovid’in kontraseptif
etkinliği mükemmel olsa da bu ilaç birçok yan etkiye
Oral Kontraseptifler
Talimatlara
%12.6’sı
de neden olmuş ve 1961’de bu ilacı kullanan bir
uygun
kullandığında
kadının trombozdan öldüğü bildirilmiştir (12). Bunun
fazla
olduğu
ardından kombine oral kontraseptiflerin içerdiği
düşünülen OK’ler (11), günümüzde dünya çapında
östrojen dozu yıllar içerisinde giderek azaltılmış (3)
doğurganlık çağındaki kadınlar tarafından yaygın
ve günümüzdeki 20 μg’den daha az düzeyde östrojen
bir şekilde kullanılmakta ve en etkili farmakolojik
bulunduran OK’ler piyasaya sürülmüştür (15). Aynı
ajanlardan biri olarak kabul edilmektedir (12).
zamanda östrojen ve progestin türleri de zamanla
Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (Centers
değişmiş ve önceden OK’ler mestranol içerse de
for Disease Control and Prevention-CDC) tarafından
zamanla onun yerini EE’ler almıştır (2).
koruyuculuklarının
olarak
%99’dan
daha
92
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
Oral Kontraseptiflerin Sağlık ile İlişkisi
biyokimyasal seviyelerinde değişimler görüldüğü
OK’ler
için OK’ler uzun zamandır daha düşük biyokimyasal
dismenore,
polikistik
over
endometriozise
sendrom,
bazı
menoraji,
sendromu,
bağlı
hiperandrojenizm,
akne,
pelvik
kanser
ağrı,
türleri
endometriozis,
premenstrüel
(endometrium,
mikro besin ögesi seviyeleri ile ilişkilendirilmektedir
(21). Bu nedenle, OK kullanıcılarında C vitamini ve
folik asit gibi yetersizlik riski bulunan birtakım mikro
gibi
besin ögelerinin alımını artırmaya yönelik çabaların
çoğunlukla jinekolojik sorunlarda tedavi amaçlı
dikkate alınması gerekliliği vurgulanmaktadır (10).
kullanılabilmektedir (15,16). OK’ler tedavi amaçlı
Ancak bu genellemenin bütün OK kullanıcılarında
kullanılmalarının yanı sıra over ve uterus kanseri
geçerli olup olmayacağının belirlenebilmesi için
gibi bazı kanser türlerinin görülme riskini azaltarak
yapılacak olan daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç
over
kanseri
gibi),
menstrüel
migren
sağlığa olumlu yönde katkıda bulunmaktadırlar.
OK’lerin aynı zamanda, romatoid artrit riskinde
azalma ve dış gebeliğin önlenmesi üzerinde de faydalı
etkiye sahip oldukları belirtilmektedir (17).
vardır. Çünkü bu durum, OK kullanan kadınların
diyetlerinin yeterli ve dengeli olup olmadığı ile
yakından ilişkilidir. Diyetleri yeterli ve dengeli
olmayan
Bununla birlikte, yeni nesil OK kullanımına bağlı
olarak bazı sağlık risklerinin olduğu da bilinmektedir
(18). OK’ler depresyon, migren baş ağrısı gibi çeşitli
yan etkilerinin yanı sıra meme ve serviks kanseri
(18), felç (17), kardiyovasküler hastalıklar (19),
inflamatuvar bağırsak hastalığı (20), iyi huylu veya
kötü huylu karaciğer tümörü ve tanı konulmamış
anormal vajinal kanama (17) gibi ciddi birtakım sağlık
sorunlarının görülmesinde artışa yol açabilmektedir.
kadınların
OK
kullanımı
ile
birlikte
beslenme sorunlarının daha da artabileceği açıktır.
Özellikle de OK kullanımını bıraktıktan hemen sonra
gebe kalan kadınlar için beslenmedeki bu problemler,
daha ciddi sonuçlar doğuracaktır. Bundan dolayı, OK
kullanımı ile birlikte biyokimyasal mikro besin ögesi
düzeylerinde görülmesi olası değişikliklerin bilinmesi
ve bu doğrultuda kadınların beslenmelerine erken
müdahalede bulunulması büyük önem taşımaktadır
(8). OK kullanımı ile bazı mikro besin ögelerinde,
Bütün bunların yanında, OK kullanımının obezite
biyokimyasal
seviyede
görülmesi
riskini arttırdığı da bilinmektedir. Obezite ile OK
değişiklikler, Şekil 1’de gösterilmektedir.
beklenen
arasındaki ilişkinin altında yatan mekanizmada
ise
leptin
veya
konsantrasyonlarındaki
inflamatuvar
yanıttaki
değişiklikler
artışlar
olduğu
düşünülmektedir (10).
Bütün
bunlardan
dolayı,
OK’lerin
kullanımı
konusunda, klinisyenler tarafından fayda ve zararlar
ayrıntılı olarak düşünülmeli ve kullanımına titizlikle
karar verilmelidir (11).
Oral Kontraseptiflerin Mikro Besin Ögeleri ile
İlişkisi
OK’lerin
besin
ögesi
gereksinimlerini
değiştirip
değiştirmediğine dair kesin bir kanıt mevcut olmadığı
için
OK
kullanıcılarının
diyetlerinde
yapılması
gereken değişikliklere ilişkin de bir netlik söz konusu
değildir. Bununla birlikte, OK kullanan kadınlarda,
kullanmayanlara kıyasla bazı mikro besin ögelerinin
Şekil 1. OK kullanımı ile bazı mikro besin ögelerinin kan
seviyelerinde görülen değişimler
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
93
B6 vitamini: Son zamanlarda Morris ve ark. (22)
olduğu
tarafından 2008 yılında yapılmış büyük ölçekli
de OK kullanımının serum (28) ve kırmızı kan
popülasyon tabanlı bir çalışmada, plazma piridoksal
hücresi folat düzeylerini olumsuz etkileyebileceği
fosfat
(PLP)
konsantrasyonunun,
OK
kullanıcısı
olan bireylerin büyük çoğunluğunda düşük olduğu
görülmüştür.
B6
vitamini
alımının
yeterliliğini
de değerlendiren bu araştırmadan elde edilen
bulgular, OK kullanıcılarında yeterli B6 vitamini
seviyelerini korumak için mevcut gereksinim (1.3
mg/gün) önerilerinden daha yüksek alımların (3
mg/gün)
gerekli
olabileceğini
düşündürmektedir
(22). OK kullanan ve kullanmayan kadınların serum
B6 vitamini düzeylerinin kıyaslanması amacı ile
yapılmış başka bir çalışmada da OK kullananların
kullanmayanlara kıyasla daha düşük serum B6 düzeyi
gösterilmiştir. Aynı çalışmada, OK kullanıcılarındaki
düşük B6 vitamini plazma seviyeleri; artan triptofan
oksijenaz aktivitesi ve östrojen metabolitlerinin B6
koenzimlerinin B6’ya bağımlı enzimlere bağlanmasına
müdahale etmesi sonucu artan vitamin gereksinimine
atfedilebilmektedir (6).
vurgulanmıştır
(8).
Erken
dönemlerde
hipotezi ortaya konmuştur (29). OK kullanımı ile
folik asit yetersizliği arasındaki bağlantı için çeşitli
mekanizmalar önerilmiştir. İlk olarak, poliglutamil
folat formunun emilimi, OK kullanan bireylerde,
kullanmayanlara kıyasla yaklaşık %50 daha düşüktür;
çünkü OK, poliglütamil folatın bağırsaktan emilimini
bozabilmektedir. İkincisi ise OK, folatın böbreklerden
geri emiliminde rol oynayan karaciğer enzimlerinde
veya renal folat bağlama proteinlerinde birtakım
değişikliklere neden olarak, kandaki folatın klirensini
artırabilmektedir. Son olarak da, OK kullanımı folat
gerektiren mikrozomal enzimlerin artan aktivitesi
ile birlikte folat metabolizmasının bozulmasına yol
açabilmektedir (25).
C vitamini: OK kullanan kadınların serum askorbik
asit konsantrasyonlarının OK kullanmayanlara kıyasla
önemli düzeyde daha düşük olduğu gösterilmiştir (7).
B12 vitamini: Çeşitli çalışmalar (6,23,24) ve sistematik
Zal ve ark. (2012) tarafından yapılan bir çalışmada,
B12
OK kullanımının artan oksidatif stres ile ilişkili olması
koymuştur. OK kullananların idrar B12 atımları
etkiyi azaltıp azaltamayacağı incelenmiştir. Çalışma
seviyelerinde
sonucunda düşük doz OK kullanan kadınlarda
görülen bu düşüklük, toplam B12 vitamini bağlama
kontrol grubuna kıyasla azalmış glutatyon peroksidaz
kapasitesi ve transkobalamin I düzeylerinin düşük
(GPx) ve glutatyon redüktaz (GR) aktivitelerinin yanı
olması ile açıklanabilmektedir (26). Buna ek olarak,
sıra plazma malondialdehit seviyelerinde önemli
B12 seviyesinin serum konsantrasyonlarındaki azalma
artışlar bildirilirken, düşük doz OK kullanan ve C ve E
bir
derleme
(25),
OK
kullanımının
serum
düzeyinde bir düşüş ile ilişkili olduğunu ortaya
normal
olmasına
rağmen
serum
gerçek bir kobalamin eksikliğini de göstermeyebilir.
Bu durum, metilmalonik asit (MMA) konsantrasyonları
gibi fonksiyonel kobalamin göstergelerinde değişiklik
olmaması ile desteklenmektedir (25). Çünkü idrar
MMA konsantrasyonları (27) ile plazma MMA (23)
konsantrasyonlarının OK kullananların kullanmayan
kontrollere kıyasla aralarında hiçbir fark olmadığı
saptanmıştır.
Folik
asit:
nedeni ile E ve C vitamini takviyelerinin bu olumsuz
vitaminleri ile takviye edilen gruptaki kadınlarda ise
GPx ve GR aktivitesini önemli ölçüde arttığı ve plazma
malondialdehit seviyelerinin azaldığı gözlenmiştir
(30). OK kullanımı ile C vitamini arasındaki bu
bağlantı için, östrojenin C vitamini metabolizmasını
artırabileceği
ve
OK’lerin
kullanımının
bu
vitaminin lökositlerde ve trombositlerde doku alım
örüntülerinde ve dağılımdaki değişikliklerle ilişkili
Yakın
zamanda
yapılan
bir
meta
analizden elde edilen veriler, OK kullanımının
olarak bu vitaminin seviyelerinin azalmasına neden
olabileceği düşünülmektedir (5). Buradan hareketle
kan folat konsantrasyonunun düşmesi ile ilişkili
bu vitaminlerle takviyenin kontraseptif ilaçların
olduğunu göstermiş ve kadınların OK kullanımı
neden olduğu potansiyel birtakım risklere karşı
sırasında, folat takviyesine devam etmesinin zorunlu
koruyucu olabileceği düşünülmektedir (30).
94
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
Kalsiyum: OK kullanımı hem premenopozal hem
seviyelerinin nedeninin, OK’nin anabolik etkisi için
de postmenopozal kadınlarda artmış kortikal ve
gereken karaciğer çinko alımının artması ile ilişkili
trabeküler kemik kütlesi ve daha yüksek kemik
olabileceği ifade edilmektedir (21).
mineral
yoğunluğu
ile
ilişkilendirilmiştir
(31).
Uzunlamasına yapılmış olan bir çalışmada da OK’lerin
genç yetişkinlik dönemindeki kadınlar tarafından
perimenopoza kadar kullanılmasının kemik-mineral
yoğunluğu üzerinde yararlı bir etkisinin olabileceği
bildirilmiştir (32). Premenopoz öncesi oligomenoresi
olan kadınlarda OK kullanımının iki yıllık süreç
sonrasında, osteokalsin plazma düzeyleri ile idrarla
hidroksiprolin atılımının önemli ölçüde azaldığı ve
sonuçta femoral kemik yoğunluğunda önemli bir artışa
neden olduğu görülmüştür (33). OK kullanımının,
üriner kalsiyum kaybını azalttığı ve genç kadınlarda
kemik turnover’ını yavaşlattığı saptanmıştır (34).
Demir: Daha kısa kanama süresi (35) ve daha az
kan kaybı (36) ile ilişkili olan OK kullanımının, bu
özelliklerinden dolayı demir seviyelerini olumlu
yönde etkileyebileceği ifade edilmektedir. Bununla
birlikte, östrojenin transferrin ve ferritin gibi akut
faz proteinlerinin hepatik sentezini indüklediği
bilinmektedir
(10).
Bunların
da
OK
kullanan
kadınlarda kullanmayanlara kıyasla serum demir
düzeylerinin daha yüksek olması ile ilişkili olabilecek
mekanizmalar olduğu düşünülmektedir (9,21).
konsantrasyonlarının azaltılması ve toplam vücut
depolarının etkilenmesine neden olabilmektedir (37).
Aynı zamanda, OK’lerin hemodilüsyon yoluyla serum
çinko konsantrasyonunu baskıladığı bilinmektedir.
Bunlardan dolayı da OK kullanan kadınlarda serum
(9,38,39) ve idrar (21) çinko düzeylerinin azaldığı
çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. OK kullanımının
çinko
alımını
artırması,
doku
çinko
salınımını azaltması ve doku çinko turnover’ında
azalmaya
neden
olması
sonucunda,
OK’lerin kullanımında tromboembolizm ve bazı
kanser türleri başta olmak üzere ciddi hastalık
riskleri ile de ilişkili olan bazı sorunların olabileceği
uzun
zamandır
bilinmektedir.
Bu
hastalıkların
etiyolojisinde beslenmenin yeri olduğu kadar, OK’lerin
aynı zamanda çeşitli besin ögesi yetersizliklerinin
riskini arttırdıkları da açıkça görülmektedir. OK
kullanımının bir yan etkisi olarak, bazı besin ögelerinin
düşük
kan
seviyeleri,
OK
kullanan
kadınların
daha yüksek miktarda vitamin ve minerallere
ihtiyaç
duyabileceklerini
düşündürmektedir.
Dolayısı ile OK’lerin neden olduğu besin ögesi
yetersizliklerinin
olumsuz
sonuçlarını
ortadan
kaldırabilmek adına bireylerin rutin kontrollerini
aksatmamaları önemlidir. Bir yetersizlik olması
durumunda, diyetisyen kontrolünde B6 vitamini için
et, kurubaklagil, tam tahıl ürünleri; B12 vitamini için
et ve süt ürünleri; folik asit için kurubaklagil, yağlı
tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler; çinko için
et, yağlı tohum ve C vitamini için de meyve-sebze
tüketiminde dengeli artışlar sağlanmalıdır. Diyetle
Çinko: OK kullanımı, metabolizmada çinkonun plazma
doku
SONUÇ VE ÖNERİLER
kadınların
çinko seviyelerinde azalmaya neden olabileceği
belirtilmiştir (21,38). Bununla birlikte, östrojenlerin
karaciğerdeki proteinlerin biyosentezini uyardığı
bilinmektedir (21). Protein sentezi ile bu sürece dahil
mikro besin ögelerinin alımında artışın yapılmasının
yeterli olmadığı durumlarda ise hekim tavsiyesi
doğrultusunda besin takviyesinden yaralanmaları
gerekmektedir. Sonuç olarak, bu ilaçların olası sağlık
ve beslenme sorunlarının önüne geçebilmek adına,
risklerin bilinmesi ve bu doğrultuda erken tedbir
alınması oldukça büyük önem taşımaktadır.
Çıkar çatışması ▪ Conflict of interest: Yazarlar çıkar
çatışması olmadığını beyan ederler. ▪ The authors declare
that they have no conflict of interest.
Yazarlık katkısı ▪ Author contributions: Çalışmanın
tasarımı: MEÇD, YA; İlgili literatürün taranması: MEÇD;
Makale taslağının oluşturulması: MEÇD; İçerik için eleştirel
gözden geçirme: YA; Yayınlanacak versiyonun son onayı:
MEÇD, YA ▪ Study design: MEÇD, YA; Literature review:
olan birçok enzim için de çinko gerektiğinden (40),
MEÇD; Draft preparation: MEÇD; Critical review for content:
OK kullanıcılarındaki düşük serum ve idrar çinko
YA; Final approval of the version to be published: MEÇD, YA.
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
95
KAYNAKLAR
1.
Cooper DB, Mahdy H. Oral contraceptive pills [Internet].
Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2019, 8 p.
Available from: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/
NBK430882/.
2.
Golobof A, Kiley J. The current status of oral
contraceptives: progress and recent innovations. Semin
Reprod Med. 2016;34(3):145-51.
3.
Bitzer J, Simon JA. Current issues and available options
in combined hormonal contraception. Contraception.
2011;84(4):342-56.
4.
Burkman RT, Collins JA, Shulman LP, Williams JK.
Current perspectives on oral contraceptive use. Am J
Obstet Gynecol. 2001;185(2):S4-S12.
5.
Wakeman MP. A Review of the Effects of Oral
Contraceptives on nutrient status, with especial
consideration to folate in UK. J Adv Med Med Res.
2019:1-17.
6.
Lussana F, Zighetti ML, Bucciarelli P, Cugno M, Cattaneo
M. Blood levels of homocysteine, folate, vitamin B6 and
B12 in women using oral contraceptives compared to
non-users. TThromb. Res. 2003;112(1-2):37-41.
7.
Cahill L, Corey PN, El-Sohemy A. Vitamin C deficiency in
a population of young Canadian adults. Am. J. Epidemiol.
2009;170(4):464-71.
8.
Shere M, Bapat P, Nickel C, Kapur B, Koren G. Association
between use of oral contraceptives and folate status: a
systematic review and meta-analysis. J Obstet Gynaecol
Can. 2015;37(5):430-8.
9.
Akinloye O, Adebayo T, Oguntibeju OO, Oparinde D,
Ogunyemi E. Effects of contraceptives on serum trace
elements, calcium and phosphorus levels. W Indian
Med J. 2011;60(3):308-15.
10. Park B, Kim J. Oral contraceptive use, micronutrient
deficiency, and obesity among premenopausal females
in Korea: The necessity of dietary supplements and food
intake improvement. PloS One. 2016;11(6):e0158177.
11. Colquitt CW, Martin TS. Contraceptive methods: A
review of nonbarrier and barrier products. J. Pharm.
Pract. 2017;30(1):130-5.
12. Christin-Maitre S. History of oral contraceptive drugs
and their use worldwide. Best Pract Res Clin Endocrinol
Metab. 2013;27(1):3-12.
13. Daniels K, Abma JC. Centers for Disease Control and
Prevention (CDC). Current Contraceptive Status among
Women Aged 15-49: United States, 2015-2017. NCHS
Data Brief. 2018; 327.
14. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA), T.C.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 1132,
Ankara, 2019.
15. Committee
on
Practice
Bulletins—Gynecology.
Noncontraceptive uses of hormonal contraceptives,
ACOG Practice Bulletin No. 110. Obstetrics & Gynecology.
2010;115(1):206-18.
16. Caserta D, Ralli E, Matteucci E, Bordi G, Mallozzi M,
Moscarini M. Combined oral contraceptives: health
benefits beyond contraception. Panminerva Med.
2014;56(3):233-44.
17. Sherif K. Benefits and risks of oral contraceptives. Am J
Obstet Gynecol. 1999;180(6):S343-S8.
18. Peck R, Norris C. Significant risks of oral contraceptives
(OCPs): Why this drug class should not be included in
a preventive care mandate. Linacre Q. 2012;79(1):41-56.
19. Shufelt CL, Merz CNB. Contraceptive hormone use and
cardiovascular disease. J Am Coll Cardiol. 2009;53(3):22131.
20. Cornish JA, Tan E, Simillis C, Clark SK, Teare J, Tekkis
PP. The risk of oral contraceptives in the etiology of
inflammatory bowel disease: a meta-analysis. Am J
Gastroenterol. 2008;103(9):2394-400.
21. Kamp F, Rodrigues TSL, Donangelo CM. Effect of oral
contraceptive use and zinc supplementation on zinc,
iron and copper biochemical indices in young women.
E Spen Eur E J Clin Nutr Metab. 2011;6(6):e253-e8.
22. Morris MS, Picciano MF, Jacques PF, Selhub J. Plasma
pyridoxal 5′-phosphate in the US population: the
National Health and Nutrition Examination Survey,
2003–2004. Am J Clin Nutr. 2008;87(5):1446-54.
23. Shojania AM, Wylie B. The effect of oral contraceptives
on vitamin B12 metabolism. Am J Obstet Gynecol.
1979;135(1):129-34.
24. Wilson SM, Bivins BN, Russell KA, Bailey LB. Oral
contraceptive use: impact on folate, vitamin B6, and
vitamin B12 status. Nutr. Rev. 2011;69(10):572-83.
25. Dante G, Vaiarelli A, Facchinetti F. Vitamin and
mineral needs during the oral contraceptive therapy:
A systematic review. Int J Reprod Contracept Obstet
Gynecol. 2014;3(1):1-10.
26. Shojania AM. Oral contraceptives: effect of folate
and vitamin B12 metabolism. Can. Med. Assoc. J.
1982;126(3):244.
27. Gardyn J, Mittelman M, Zlotnik J, Sela B, Cohen A. Oral
contraceptives can cause falsely low vitamin B12 levels.
Acta Haematol. 2000;104(1):22-4.
28. Streiff RR. Folate deficiency and oral contraceptives.
JAMA. 1970;214(1):105-8.
96
29. Smith J, Goldsmith G, Lawrence J. Effects of oral
contraceptive steroids on vitamin and lipid levels in
serum. Am J Clin Nutr. 1975;28(4):371-6.
30. Zal F, Mostafavi-Pour Z, Amini F, Heidari A. Effect of
vitamin E and C supplements on lipid peroxidation
and GSH-dependent antioxidant enzyme status in
the blood of women consuming oral contraceptives.
Contraception. 2012;86(1):62-6.
31. Kuohung W, Borgatta L, Stubblefield P. Low-dose oral
contraceptives and bone mineral density: an evidencebased analysis. Contraception. 2000;61(2):77-82.
32. Gambacciani M, Cappagli B, Lazzarini V, Ciaponi M,
Fruzzetti F, Genazzani AR. Longitudinal evaluation
of perimenopausal bone loss: effects of different low
dose oral contraceptive preparations on bone mineral
density. Maturitas. 2006;54(2):176-80.
33. Gambacciani M, Ciaponi M, Cappagli B, Benussi
C, Genazzani A. Longitudinal evaluation of
perimenopausal femoral bone loss: effects of a low-dose
oral contraceptive preparation on bone mineral density
and metabolism. Osteoporosis Int. 2000;11(6):544-8.
34. Zittermann A. Decreased urinary calcium loss and
lower bone turnover in young oral contraceptive users.
Metab. Clin. Exp. 2000;49(8):1078-82.
Bes Diy Derg 2021;49(2):90-96
35. Milman N, Clausen J, Byg KE. Iron status in 268 Danish
women aged 18–30 years: influence of menstruation,
contraceptive method, and iron supplementation. Ann
Hematol. 1998;77(1-2):13-9.
36. Fraser IS, Jensen J, Schaefers M, Mellinger U, Parke
S, Serrani M. Normalization of blood loss in women
with heavy menstrual bleeding treated with an oral
contraceptive containing estradiol valerate/dienogest.
Contraception. 2012;86(2):96-101.
37. Corbo MD, Lam J. Zinc deficiency and its management
in the pediatric population: A literature review and
proposed etiologic classification. J Am Acad Dermatol.
2013;69(4):616-24. e1.
38. Fallah S, Sani FV, Firoozrai M. Effect of contraceptive
pill on the selenium and zinc status of healthy subjects.
Contraception. 2009;80(1):40-3.
39. Mishu FA, Mia MAR, Ferdous N, Sarkar S. Study of
serum zinc status in Bangladeshi women taking oral
contraceptives. Birdem Med. J. 2020;10(1):12-5.
40. McCall KA, Huang C, Fierke CA. Function and mechanism
of zinc metalloenzymes. Nutr. J. 2000;130(5):1437S-46S.