Çoklu Doğrusal Regresyon
0 Followers
Recent papers in Çoklu Doğrusal Regresyon
Makine Öğrenmesini Python dili ve proje ile öğrenilmesini sağlamak için hazırlamış olduğum bu çalışmayı sizlerle paylaşıyorum. Sorularınız ve tavsiyeleriniz için berkantaslan@hotmail.com.tr olan mail adresime mail atabilirsiniz. Bu... more
Makine Öğrenmesini Python dili ve proje ile öğrenilmesini sağlamak için hazırlamış olduğum bu çalışmayı sizlerle paylaşıyorum. Sorularınız ve tavsiyeleriniz için berkantaslan@hotmail.com.tr olan mail adresime mail atabilirsiniz. Bu kitap üzerinde zamanla bazı güncellemeler olabilecek ve güncellemeler oldukça paylaşacağım. Haberdar olabilmek için beni takip edebilirsiniz.
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisi için vergi gelirleri ile Türkiye'de 2002-2016 dönemine ait yıllık verilerle belirlenmiş değişkenler arasındaki ilişkiler çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılarak araştırılmıştır. İlk olarak modelde... more
Bu çalışmada, Türkiye ekonomisi için vergi gelirleri ile Türkiye'de 2002-2016 dönemine ait yıllık verilerle belirlenmiş değişkenler arasındaki ilişkiler çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılarak araştırılmıştır. İlk olarak modelde kullanılacak olan serilerin birim kök testleri yapılmış ve bu serilerin durağan olup olmadığı incelenmiştir. Değişkenlerin seviyelerine uygulanan birim kök test sonuçlarına göre seriler durağan değildir ve birim kök problemi içermektedirler. Bu nedenle serilerin ikincil farkları alınmış ve ikincil farklarının durağan olduğu belirlenmiştir. Daha sonra Breusch-Godfrey serial correlation LM test, heteroskedasite testi, model hata terimlerinin normal dağılım testi ve çoklu doğrusal bağlantı testleri gerçekleştirilmiştir. Bağımlı değişken olarak vergi gelirleri, bağımsız değişkenler olarak gayrisafi yurtiçi hasıla, döviz kuru, yapılan iadeler, toplam mükellef sayısı, enflasyon oranı, ihracat miktarı ve incelenen mükellef sayısı ele alınmıştır. Çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; vergi gelirleri ile gayrisafi yurtiçi hasıla, döviz kuru, ihracat miktarı değişkenleri arasında anlamlı ilişkiler elde edilirken; toplam mükellef sayısı, enflasyon oranı, yapılan iadeler ve incelenen mükellef sayısı arasında anlamlı ilişkiler bulunamamıştır. Vergi gelirleri üzerinde en etkili değişkenin gayrisafi yurtiçi hasıla olduğu söylenebilir.
This study was investigated by multiple linear regression analysis using tax revenues to Turkey in the period 2002-2016 annual relations between variables that are determined by the data analysis of data for Turkey's economy. Firstly, series to be used in the model were applied unit root tests and examined whether they are stationary or not. According to the unit root test results applied to the levels of series, the series is not stationary and contains a unit root problem. For this reason, the secondary differences of the series were taken and it was examined that the secondary differences are stationary. Then Breusch-Godfrey serial correlation LM test, heteroskedasticity test, normal distribution test of model error terms and multiple linear connectivity tests were applied. Tax revenues as dependent variable; gross domestic product ,exchange rate, refunds , total number of taxpayers, inflation rate, export amount and number of taxpayers as independent variables, examined are considered. According to the results of multiple linear regression analysis; While it was obtained significant relationship between tax revenue and gross domestic product, exchange rate, export amount variables, not found significant relationship with total number of taxpayers, inflation rate, refunds back, number of taxpayers examined variables. It can said that the most effective variable on the tax revenue is gross domestic product.
This study was investigated by multiple linear regression analysis using tax revenues to Turkey in the period 2002-2016 annual relations between variables that are determined by the data analysis of data for Turkey's economy. Firstly, series to be used in the model were applied unit root tests and examined whether they are stationary or not. According to the unit root test results applied to the levels of series, the series is not stationary and contains a unit root problem. For this reason, the secondary differences of the series were taken and it was examined that the secondary differences are stationary. Then Breusch-Godfrey serial correlation LM test, heteroskedasticity test, normal distribution test of model error terms and multiple linear connectivity tests were applied. Tax revenues as dependent variable; gross domestic product ,exchange rate, refunds , total number of taxpayers, inflation rate, export amount and number of taxpayers as independent variables, examined are considered. According to the results of multiple linear regression analysis; While it was obtained significant relationship between tax revenue and gross domestic product, exchange rate, export amount variables, not found significant relationship with total number of taxpayers, inflation rate, refunds back, number of taxpayers examined variables. It can said that the most effective variable on the tax revenue is gross domestic product.
Bu araştırmada kamu ilkokullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin görüşlerine göre, öğretmenlerin sergiledikleri üretkenlik karşıtı iş davranışlarının düzeyini ve bu tür davranışların örgütsel vatandaşlık davranışları ve örgütsel... more
Bu araştırmada kamu ilkokullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin görüşlerine göre, öğretmenlerin sergiledikleri üretkenlik karşıtı iş davranışlarının düzeyini ve bu tür davranışların örgütsel vatandaşlık davranışları ve örgütsel adalet algıları ile ilişkisini belirlemek amaçlanmıştır. Nicel araştırma yaklaşımlarından olan “ilişkisel tarama modeli” ile yürütülen araştırmanın hedef evrenini Ankara ili kamu ilkokullarında görev yapmakta olan tüm yönetici ve öğretmenler; örneklemini ise oranlı tabakalı yöntemle seçkisiz olarak belirlenen 360 yönetici ve 430 öğretmen oluşturmuştur.
Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen Üretkenlik Karşıtı İş Davranışı Ölçeği (ÜKİDÖ), Basım ve Şeşen (2006) tarafından geliştirilen Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği (ÖVDÖ) ve Yaylacı (2004) tarafından geliştirilen Örgütsel Adalet Ölçeği (ÖAÖ) ile toplanmıştır. ÜKİDÖ’nin geliştirilmesi için ön uygulama yapılmıştır. Ön uygulama verileri Ankara ilinde resmi ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 331’i öğretmen ve 82’si yönetici olmak üzere toplam 413 katılımcıdan toplanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğinin kontrolü için açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. ÖVDÖ’nin ve ÖAÖ’nin yapısını eğitim kurumlarında çalışan öğretmen ve yöneticilerde de koruyup korumadığını test etmek amacıyla birinci düzey doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve uyum indekslerinin yeterli düzeyde olduğu görülmüştür. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, t-testi, tek yönlü ANOVA ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin okulda sergiledikleri ÜKİD; başkalarına zarar verme, yönetsel işleyişe zarar verme, kundaklama, çalma, geri çekilme, okulun imajına zarar verme ve eğitim-öğretime zarar verme olmak üzere yedi alt boyuta ayrılmaktadır. Bu türden davranışların okullarda çok yaygın olmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte, öğretmenler okulda mesai dışında zaman geçirmeme, dedikodu, yok sayma gibi yüz yüze etkileşimi gerektirmeyen pasif davranışları, aktif olanlara kıyasla daha fazla sergilemektedir. Okullarda çalma, baskı uygulama, alay etme gibi somut ve birebir etkileşimi gerektiren davranışlarla ise pek karşılaşılmamaktadır.
Öğretmenler örgütsel vatandaşlık davranışlarını ise okullarda oldukça yaygın olarak sergilemektedir. Başkalarının haklarına saygı duyma, sorun çıkarmama gibi nezaket davranışları okullarda en yaygın örgütsel vatandaşlık davranışlarıdır. Yine yaygın olarak yaşanmakla birlikte okul için ekstra zaman harcama, başkalarının işlerine yardım etme gibi vicdanlılık davranışları görece seyrek sergilenmektedir.
Okullarda dağıtımcı, düzeltici, süreçsel ve etkileşimsel adalete ilişkin uygulamalar genellikle adaletli şekilde gerçekleşmektedir. Okul yöneticilerinin öğretmenlerle iletişimi ve kararlarla ilgili öğretmenlerin bilgilendirilmesi süreçleri diğer süreçlere kıyasla daha adildir. Fazla çabanın ödüllendirilmesi ve yanlış ödüllendirmelerin iptal edilmesi ise okullarda gerçekleşen görece en adaletsiz uygulamalardır.
Örgütsel vatandaşlık davranışının nezaket alt boyutunun ÜKİD alt boyutlarının tamamını anlamlı şekilde yordadığı saptanmıştır. Vicdanlılık alt boyutu ÜKİD’in geri çekilme, okulun imajına zarar verme ve eğitim-öğretime zarar verme alt boyutlarını; sivil erdem alt boyutu ise ÜKİD’in yönetsel işleyişe zarar verme ve geri çekilme alt boyutları anlamlı düzeyde yordamaktadır. Bu nedenle okullarda sergilenen nezaket, vicdanlılık ve sivil erdem davranışlarının ÜKİD üzerinde önleyici veya azaltıcı etki yarattığından söz edilebilir. Aynı durum okulun maddi ve manevi kaynaklarının dağıtımının adil şekilde gerçekleştiği okullarda da geçerlidir. Nitekim araştırma sonuçlarına göre örgütsel adaletin dağıtımcı adalet alt boyutu, ÜKİD’in çalma hariç diğer tüm alt boyutlarını anlamlı düzeyde yordamaktadır. Örgütsel adaletin diğer alt boyutlarını teşkil eden düzeltici, süreçsel ve etkileşimsel adaletin ise ÜKİD alt boyutlarını yordama düzeyleri anlamlı değildir.
The purpose of this research is to determine the level of counterproductive work behaviors exhibited by teachers based on public primary school administrators’ and teachers' opinions and to explore the relationship between such behaviors and organizational citizenship behaviors and organizational justice perceptions. This study employed a qualitative research approach and used the correlational survey model. The target population of the study consisted of public primary school administrators and teachers who worked in public primary schools located in Ankara. The study sample included 360 administrators and 430 teachers who were selected using the stratified sampling method.
Data for this study were collected using the Counterproductive Work Behavior Scale (CWBS) developed by the researcher, Organizational Citizenship Behavior Scale (OCBS) developed by Basım and Sesen (2006) and Organizational Justice Scale (OJS) developed by Yaylacı (2004). A pre-implementation was performed to improve the CWBS. Pre-implementation data were collected from 413 participants including 331 teachers and 82 administrators who worked in official primary and secondary schools located in Ankara province. The exploratory factor analysis method was used to control the construct validity of the scale. A first-level confirmatory factor analysis was performed to control whether structures of OCBS and OJS were maintained for teachers and administrators who work in educational institutions and the fit indices were found at an adequate level. In the data analysis, arithmetic mean, standard deviation and multilinear regression analysis were used.
According to the study results, CWBs exhibited by teachers in schools were analyzed under seven dimensions: abuse toward others, abuse toward administrative functioning, sabotage, theft, withdrawal, abuse toward school image and abuse toward schooling. The study findings revealed that such behaviors were not common in schools. Furthermore, passive behaviors exhibited by teachers such as spending extra time in school, gossiping and ignoring were more common in comparison to active behaviors. On the other hand, behaviors that require one-to-one interaction such as theft, putting pressure on others and mocking were not common.
In contrast, organizational citizenship behaviors were frequently exhibited in schools. Courtesy behaviors such as showing respect to others and avoiding problems are among the most common organizational citizenship behaviors. Similarly, while organizational citizenship behaviors were frequently exhibited in schools, conscientiousness behaviors such as spending extra time and helping others were relatively rare.
In schools, practices related to distributive, corrective, processual and interactional justice were generally actualized in a just manner. The processes ‘communication between school administrators and teachers’ and ‘informing teachers about decisions’ were found more just in comparison to the other processes. ‘Rewarding extra efforts’ and ‘canceling false rewards’ were relatively the most unjust practices actualized in schools.
The study findings have shown that the courtesy sub-dimension of the organizational citizenship behavior significantly predicted the sub-dimensions of CWBs. The conscientiousness sub-dimension significantly predicted the withdrawal, abuse toward school image abuse toward schooling sub-dimensions of CWBs; and the civic courtesy sub-dimension significantly predicted the abuse toward administrative functioning and withdrawal sub-dimensions of CWBs. Therefore, it could be argued that courtesy, conscientiousness and civic courtesy behaviors exhibited in schools make a preventative or mitigating impact on CWBs. The same situation is also relevant for schools where pecuniary and non-pecuniary sources are distributed justly. Thus, the research findings demonstrated that the distributive justice sub-dimension of organizational justice significantly predicted all of the sub-dimensions of CWBs except the ‘theft’ sub-dimension. On the other hand, corrective, processual and interactional justice that represented the sub-dimensions of organizational justice did not significantly predict the sub-dimensions of CWBs.
Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen Üretkenlik Karşıtı İş Davranışı Ölçeği (ÜKİDÖ), Basım ve Şeşen (2006) tarafından geliştirilen Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği (ÖVDÖ) ve Yaylacı (2004) tarafından geliştirilen Örgütsel Adalet Ölçeği (ÖAÖ) ile toplanmıştır. ÜKİDÖ’nin geliştirilmesi için ön uygulama yapılmıştır. Ön uygulama verileri Ankara ilinde resmi ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 331’i öğretmen ve 82’si yönetici olmak üzere toplam 413 katılımcıdan toplanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğinin kontrolü için açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. ÖVDÖ’nin ve ÖAÖ’nin yapısını eğitim kurumlarında çalışan öğretmen ve yöneticilerde de koruyup korumadığını test etmek amacıyla birinci düzey doğrulayıcı faktör analizi yapılmış ve uyum indekslerinin yeterli düzeyde olduğu görülmüştür. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, t-testi, tek yönlü ANOVA ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin okulda sergiledikleri ÜKİD; başkalarına zarar verme, yönetsel işleyişe zarar verme, kundaklama, çalma, geri çekilme, okulun imajına zarar verme ve eğitim-öğretime zarar verme olmak üzere yedi alt boyuta ayrılmaktadır. Bu türden davranışların okullarda çok yaygın olmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte, öğretmenler okulda mesai dışında zaman geçirmeme, dedikodu, yok sayma gibi yüz yüze etkileşimi gerektirmeyen pasif davranışları, aktif olanlara kıyasla daha fazla sergilemektedir. Okullarda çalma, baskı uygulama, alay etme gibi somut ve birebir etkileşimi gerektiren davranışlarla ise pek karşılaşılmamaktadır.
Öğretmenler örgütsel vatandaşlık davranışlarını ise okullarda oldukça yaygın olarak sergilemektedir. Başkalarının haklarına saygı duyma, sorun çıkarmama gibi nezaket davranışları okullarda en yaygın örgütsel vatandaşlık davranışlarıdır. Yine yaygın olarak yaşanmakla birlikte okul için ekstra zaman harcama, başkalarının işlerine yardım etme gibi vicdanlılık davranışları görece seyrek sergilenmektedir.
Okullarda dağıtımcı, düzeltici, süreçsel ve etkileşimsel adalete ilişkin uygulamalar genellikle adaletli şekilde gerçekleşmektedir. Okul yöneticilerinin öğretmenlerle iletişimi ve kararlarla ilgili öğretmenlerin bilgilendirilmesi süreçleri diğer süreçlere kıyasla daha adildir. Fazla çabanın ödüllendirilmesi ve yanlış ödüllendirmelerin iptal edilmesi ise okullarda gerçekleşen görece en adaletsiz uygulamalardır.
Örgütsel vatandaşlık davranışının nezaket alt boyutunun ÜKİD alt boyutlarının tamamını anlamlı şekilde yordadığı saptanmıştır. Vicdanlılık alt boyutu ÜKİD’in geri çekilme, okulun imajına zarar verme ve eğitim-öğretime zarar verme alt boyutlarını; sivil erdem alt boyutu ise ÜKİD’in yönetsel işleyişe zarar verme ve geri çekilme alt boyutları anlamlı düzeyde yordamaktadır. Bu nedenle okullarda sergilenen nezaket, vicdanlılık ve sivil erdem davranışlarının ÜKİD üzerinde önleyici veya azaltıcı etki yarattığından söz edilebilir. Aynı durum okulun maddi ve manevi kaynaklarının dağıtımının adil şekilde gerçekleştiği okullarda da geçerlidir. Nitekim araştırma sonuçlarına göre örgütsel adaletin dağıtımcı adalet alt boyutu, ÜKİD’in çalma hariç diğer tüm alt boyutlarını anlamlı düzeyde yordamaktadır. Örgütsel adaletin diğer alt boyutlarını teşkil eden düzeltici, süreçsel ve etkileşimsel adaletin ise ÜKİD alt boyutlarını yordama düzeyleri anlamlı değildir.
The purpose of this research is to determine the level of counterproductive work behaviors exhibited by teachers based on public primary school administrators’ and teachers' opinions and to explore the relationship between such behaviors and organizational citizenship behaviors and organizational justice perceptions. This study employed a qualitative research approach and used the correlational survey model. The target population of the study consisted of public primary school administrators and teachers who worked in public primary schools located in Ankara. The study sample included 360 administrators and 430 teachers who were selected using the stratified sampling method.
Data for this study were collected using the Counterproductive Work Behavior Scale (CWBS) developed by the researcher, Organizational Citizenship Behavior Scale (OCBS) developed by Basım and Sesen (2006) and Organizational Justice Scale (OJS) developed by Yaylacı (2004). A pre-implementation was performed to improve the CWBS. Pre-implementation data were collected from 413 participants including 331 teachers and 82 administrators who worked in official primary and secondary schools located in Ankara province. The exploratory factor analysis method was used to control the construct validity of the scale. A first-level confirmatory factor analysis was performed to control whether structures of OCBS and OJS were maintained for teachers and administrators who work in educational institutions and the fit indices were found at an adequate level. In the data analysis, arithmetic mean, standard deviation and multilinear regression analysis were used.
According to the study results, CWBs exhibited by teachers in schools were analyzed under seven dimensions: abuse toward others, abuse toward administrative functioning, sabotage, theft, withdrawal, abuse toward school image and abuse toward schooling. The study findings revealed that such behaviors were not common in schools. Furthermore, passive behaviors exhibited by teachers such as spending extra time in school, gossiping and ignoring were more common in comparison to active behaviors. On the other hand, behaviors that require one-to-one interaction such as theft, putting pressure on others and mocking were not common.
In contrast, organizational citizenship behaviors were frequently exhibited in schools. Courtesy behaviors such as showing respect to others and avoiding problems are among the most common organizational citizenship behaviors. Similarly, while organizational citizenship behaviors were frequently exhibited in schools, conscientiousness behaviors such as spending extra time and helping others were relatively rare.
In schools, practices related to distributive, corrective, processual and interactional justice were generally actualized in a just manner. The processes ‘communication between school administrators and teachers’ and ‘informing teachers about decisions’ were found more just in comparison to the other processes. ‘Rewarding extra efforts’ and ‘canceling false rewards’ were relatively the most unjust practices actualized in schools.
The study findings have shown that the courtesy sub-dimension of the organizational citizenship behavior significantly predicted the sub-dimensions of CWBs. The conscientiousness sub-dimension significantly predicted the withdrawal, abuse toward school image abuse toward schooling sub-dimensions of CWBs; and the civic courtesy sub-dimension significantly predicted the abuse toward administrative functioning and withdrawal sub-dimensions of CWBs. Therefore, it could be argued that courtesy, conscientiousness and civic courtesy behaviors exhibited in schools make a preventative or mitigating impact on CWBs. The same situation is also relevant for schools where pecuniary and non-pecuniary sources are distributed justly. Thus, the research findings demonstrated that the distributive justice sub-dimension of organizational justice significantly predicted all of the sub-dimensions of CWBs except the ‘theft’ sub-dimension. On the other hand, corrective, processual and interactional justice that represented the sub-dimensions of organizational justice did not significantly predict the sub-dimensions of CWBs.
ÖZET Bağımsız denetim kuruluşları, kaliteli denetim faaliyetleri ve kamuoyu güvenini sağlamak için iş ve işlemlerini önceden saptanmış standartlar ve ilkelere uygun olarak yerine getirir. Kalite güvence sistemi, kalitenin sağlanmasında ve... more
ÖZET Bağımsız denetim kuruluşları, kaliteli denetim faaliyetleri ve kamuoyu güvenini sağlamak için iş ve işlemlerini önceden saptanmış standartlar ve ilkelere uygun olarak yerine getirir. Kalite güvence sistemi, kalitenin sağlanmasında ve sürekli daha iyiye gidilmesinde önemli bir unsurdur. Bu çalışmada bağımsız denetim kuruluşlarında kalite güvence sistemi uygulamalarının gelirler üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmada, bağımsız denetim kuruluşlarının yayımladıkları 2018 yılı şeffaflık raporlarında yer verdiği bilgiler içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu kapsamda şeffaflık raporları ile bağımsız denetim kuruluşlarının özellikleri hakkında sunduğu bilgilerin ne kadar açık ve yeterli olduğunu araştırmak için ilgili bilgilerin bağımsız denetim gelirleri üzerindeki belirleyici etkisi SPSS 16.0 paket programında çoklu doğrusal regresyon modeli ve stepwise yöntemiyle çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda; denetim hizmeti verilen KAYİK sayısı, bağımsız denetim kuruluşlarının uluslararası denetim ağına üyelik durumu, kilit denetçi sayısı ve kalite güvence sisteminin etkinliği bağımsız değişkenleri bir bütün olarak ele alındığında denetim geliri üzerinde anlamlı ve pozitif yönde etkisinin olduğu gözlemlenmiştir. Bu değişkenlerin bağımsız denetim geliri üzerinde %57'lik belirleyici etkileri bulunmuştur. Kalite Güvence Sistemi kurulması bağımsız denetim gelirindeki değişkenliğin yaklaşık %15' ini açıklayabilmektedir. Bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılan kalite güvence sistemi iyileştirmelerinin gelirlerini artırıcı yönde etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT Independent audit firms carry out their business and transactions in accordance with predetermined standards and principles to ensure quality audit activities and public trust. The quality assurance system is an important factor in ensuring quality and constantly improving. In this study, the effect of quality assurance system applications on independent revenues was investigated. In the study, the information included in the 2018 transparency reports published by the independent audit firms were analyzed with the content analysis method. In this context, the determinative effect of the relevant information on the independent audit revenues was analyzed in the SPSS 16.0 package program with the multiple linear regression model and stepwise method to investigate the transparency reports and the information about the characteristics of independent audit firms. In the results of working; When the independent variables of the number of PIEs that provide audit services, the membership status of the international audit network, the number of key auditors and the effectiveness of the quality assurance system were taken as a whole, it was observed that they had a significant and positive effect on the audit income. These variables have 57% determinative effects on independent audit income. The establishment of a Quality Assurance System can explain approximately 15% of the variability in independent audit
1 USEK, 4. Uluslararası Sosyoloji ve Ekonomi Kongresi, Ankara, 21-22 Aralık 2019'da sözel bildiri olarak sunulmuştur.
1 USEK, 4. Uluslararası Sosyoloji ve Ekonomi Kongresi, Ankara, 21-22 Aralık 2019'da sözel bildiri olarak sunulmuştur.