Türkiye tarihinde eğlence mekânlarının ve anlayışının yaşadığı dönüşümler, bir bakıma “yeraltı” yahut “illegal” alt kültürlerin yaşadığı değişimleri anlamak ve sınırlarını tespit edebilmek açısından önem taşımaktadır. Kabadayılık alt... more
Türkiye tarihinde eğlence mekânlarının ve anlayışının yaşadığı dönüşümler, bir bakıma “yeraltı” yahut “illegal” alt kültürlerin yaşadığı değişimleri anlamak ve sınırlarını tespit edebilmek açısından önem taşımaktadır. Kabadayılık alt kültürünü incelerken, kabullerini, anlayışlarını ve yaşayışlarını görebilmek için onların eğlenmek, haraç toplamak vb. suretlerde temasta bulundukları mekânlardan olan meyhaneler, bu çalışmada kabadayılık alt kültürüyle ilişkisi bağlamında adi suç vakalarının kayıtları ve hatıratlar ışığında incelenmektedir. Suç tarihi içerisinde yer almakla birlikte daha çok bir alt kültürün davranış kodları ve yaşayışları mercek altına alınmış, Osmanlı döneminden günümüze yaşanan dönüşümler ve sokak alt kültürleriyle bağlantısını ortaya koymaya gayret edilmiştir.
1995 senesinde Türkiye’de popülerleşmeye başlayan Türkçe sözlü rap müzik, 2000’lerle birlikte bir alttüre daha sahip olmuştur. Arabesk rap olarak adlandırılan bu yeni alttür, yeni medya ile birlikte gittikçe daha da popülerleşmiş fakat... more
1995 senesinde Türkiye’de popülerleşmeye başlayan Türkçe sözlü rap müzik, 2000’lerle birlikte bir alttüre daha sahip olmuştur. Arabesk rap olarak adlandırılan bu yeni alttür, yeni medya ile birlikte gittikçe daha da popülerleşmiş fakat uzun yıllar pek çok farklı platformdan dışlanmıştır. Arabesk’in yaşadığına benzer bir dışlanmayı gençlik kültürleri arasında yaşayan arabesk rap gene de yaygın bir hayran kitlesine sahip olmuştur. Esasında müzikal motif olarak her an arabesk ile temas halinde olan Türkçe rap genel olarak pek çok yerel ögeyi kullanmıştır. Örneğin 1995’te ortaya çıkan ilk Türkçe rap örneklerinden Cartel’in şarkılarında arabesk ögeler duymak mümkündür. Günümüzde de benzer duruma rastlamak mümkündür, pek çok Türkçe rap şarkısında arabesk sample duymak çok olasıdır. Var olan bu müzikal kolaj Türkçe rap’in kendi altkültürü içerisinde kabul görmektedir. Ancak 2000’lerde yükselen yeni bir alttür olan arabesk-rap, Türkçe rap’ten farklı olarak “daha arabesktir”, “varoştur” ve Türkçe rap yapan kişilerle arabesk rap yapan ya da dinleyen kişiler arasında hem sınıfsal hem de kültürel bir çatışma söz konusudur. Türkçe rap yapan gençlerle arabesk-rap yapan gençlerin gerek ekonomik gerekse kültürel sermayeleri birbirinden çok farklıdır. Rapçiler, arabesk rapçilerin ürettikleri her şeyi yoz ve çağdışı bulurlar. Arabesk rapçiler ise, rapçilerin ürettiği müziği geleneksel olandan kopuk bularak kendi kültürlerine uzak bir yerde değerlendirirler. Rapçiler için arabesk rap geri kalmışlıktır; arabesk rapçiler için rap kendi kökenlerinden uzaktır, yabancıdır. Ancak iki müzik türünün de ortaklaştığı tek bir duygu vardır: Sınıfsal hınç. Bu bildirinin amacı, pek çok müzik ortamında kabul gören rap müzik ile bu ortamlardan dışlanan arabesk rap’in arasındaki gerilimi modernizm, geleneksellik ve sınıfsal öfke kavramları ile tartışmaya açmaktır. Rapçilerin temsil ettiği modernliğe karşın arabesk rapçilerin geleneksel olana tutunması; her iki altkültürün de sınıfsal olarak üst tabakalara nefret beslerken, birbirlerinin sınıfsal davranışlarına öfke duyması üzerinde durulacaktır. Bu çerçevede 2015-18 yılları arasında her iki müziğin üreticileri ve dinleyicileri ile gerçekleştirilmiş derinlemesine görüşmelerden faydalanacaktır.
ÖZ Modern çağda kapitalist iktisadi sistemin bir sonucu olarak kültür endüstrisi doğmuş, kültür endüstrisinin önemli bir kolu olan moda endüstrisi altkültürel üretimleri kendisine ilham kay-nağı kabul etmiştir. Araştırmada moda... more
ÖZ Modern çağda kapitalist iktisadi sistemin bir sonucu olarak kültür endüstrisi doğmuş, kültür endüstrisinin önemli bir kolu olan moda endüstrisi altkültürel üretimleri kendisine ilham kay-nağı kabul etmiştir. Araştırmada moda tasarımcılarının ele alınan gençlik altkültürlerinden yola çıkarak hazırlamış oldukları koleksiyonlar, ilgili gençlik altkültürlerinin görselleri ile karşılaştır-malı olarak incelenmiştir. Sonuç olarak moda endüstrisinin bu altkültürel değerleri kullanırken radikal anlamlarından kopardığı görülmüştür. Gençlik altkültürleri birer anti-modacı iken, moda endüstrisinin elinde birer ana akım moda trendine dönüşmüştür.