CANYONING

As tendências das dinâmicas do lazer e desportivas verificadas nas últimas décadas, a par da crescente procura dos espaços naturais, têm levado à expansão e à diversificação do turismo na natureza e de aventura. Regiões como os Açores apresentam um forte potencial para o desenvolvimento deste produto mas é necessário garantir um modelo de desenvolvimento turístico sustentável, centrado nos recursos endógenos e na diversificação de produtos turísticos, para ir ao encontro das expectativas dos visitantes e, simultaneamente, assegurar a minimização dos impactos com a atividade turística. A aposta em produtos específicos como a observação de cetáceos ou o canyoning permite desenvolver clusters turísticos que, para além de proporcionarem a satisfação dos visitantes, contribuem para aumentar a sua permanência e para atrair segmentos de turistas cujo motivo principal de viagem seja a prática dessas atividades.
Neste artigo apresenta-se o caso da atividade de canyoning nos Açores enquadrada no âmbito do turismo na natureza e do desporto de aventura, incluindo os recursos e as potencialidades para a prática desta atividade, a sistematização do trabalho realizado para desenvolver este produto no arquipélago e uma análise da oferta turística deste segmento na região. Os aspetos essenciais do planeamento operacional da modalidade, em particular da gestão do risco e gestão ambiental, são discutidos numa perspetiva de orientação da oferta dos serviços para a qualidade, segurança e sustentabilidade.

Özet Günümüzde, modernleşme ve kentleşmeye bağlı olarak yaşam şartlarının gittikçe zorlaşması ve bunun oluşturduğu stres, insanların kendisine zaman ayırmasına ve böylece dinlenmenin bir ihtiyaç haline gelmesine yol açmıştır. İnsanlar yılın ya da haftanın getirdiği yorgunluğu atabilmek için yaşadığı şehirlerden uzaklaşmakta ve şehirlerin yakın çevrelerindeki ya da bölgelerindeki rekreatif alanlara yönelmektedir. Böylece gün geçtikçe insanların doğaya olan özleminin artmasına bağlı olarak rekreasyonel aktiviteler doğal alanlarda yoğunlaşmaktadır. Ülkemizin ekoturizm açısından bozulmamış doğal alanların birisi de Kastamonu ilinin Küre ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ayrıca Küre doğal dokusu içerisinde jeomorfolojik peyzaj açısından görmeye değer muhteşem kanyonları ile ülkemizin turizm potansiyeli içerisinde değerlendirilmesi gereken nadir yörelerinden birisidir. Ülkemizde karstik topografya üzerinde gelişen flüvyal aşındırmanın derin izlerini Kastamonu ili Küre ilçesi çevresinde yaygın olarak görmek mümkündür. Küre Çayı'nın vadisini oluşturan Ersizlerdere ve Karacehennemboğazı kanyonları bu açıdan en güzel örneklerdendir. Bunlarla birlikte Küre İlçesi; zengin bitki örtüsü, doğal soğuk su kaynakları, akarsu turizmine ve çeşitli doğa sporlarına uygun arazi koşulları, manzara güzelliği ve zengin madencilik kültürü mirasıyla Türkiye'nin ekoturizm merkezi olabilecek ender yörelerinden birisidir. Bu bağlamda alandaki turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi için, tanıtımının yapılması ve yatırımlarla desteklenmesi gerekmektedir. Abstract Life conditions which are becoming more difficult day by day due to urbanisation and the stress they create have led people to wish to spend some of their time resting; thus, the demand for recreation areas around cities has increased and led them to vary. This situation caused recreation activities to focus on natural areas. One of these natural areas are in Küre, a town in Kastamonu. With its unspoiled natural texture and its worth-seeing geomorphological landscape, it is one of the places which can be benefited from for tourism purposes. According to our detections, both Ersizlerdere Canyon and Karacehnnemboğazı Canyon are good examples that reflect the fluvial corruption caused by severe tectonism of the area. With its water sources, Küre Stream-which enables white water tourism-, site conditions which are suitable for various outdoor sports, natural views and rich cultural heritage, this area is one of the rare places that can be an alternative tourism center of Turkey. From this aspect, in order to improve tourism activities in the area, it needs promotion and to be supported by investments.

Il progetto di studio "Canyon Monte Erice, vallone delle femmine" nasce dall'idea dello "Speleo Team Trapani" di esplorare, per la prima volta, il Vallone delle Femmine, luogo impervio per le sue caratteristiche orografiche, ma affascinante dal punto di vista paesaggistico, trovandosi sul versante ovest di Monte Erice e scendendo quasi verticalmente fino alla piana di C/da Pizzolungo, prospiciente al Mar Tirreno, con degli scorci panoramici unici.

Este año, otro más, decidimos hacer un nuevo viaje al extranjero con la idea de practicar cayoning. La primera opción fue ir a Madeira, perola desechamos.  Después de asesorarnos y recopilar información, nos enteramos, gracias a un foro, que este año se celebraba el IV Encuentro Internacional de Cayoning en Creta, y, como nos daba igual una isla que otra, nos fuimos a Creta. Las fechas del evento se centran en las vacaciones de Semana Santa y optamos por salir el viernes 7 de abril y regresamos el domingo 15.
Pudimos hacer un total de 8 descensos entre acuáticos y menos acuáticos.

The Valla Canyon has a karstic structure and is located in northern Turkey in the Pınarbaşı District of the historical Kastamonu city. It is one of the biggest canyons in Turkey and was composed by merging the Devrekani and Kanli Streams. The length of the canyon is 12 km and the depth is 1000-1200 m. Access to the canyon is located in Kure Mountains National Park (The only PAN Park in Turkey) and it is possible to access it via paths. Few people know and visit the canyon because of the lack of advertisement. The aim of this research is to determine geomorphological features of the canyon and to reveal tourism potential. Geological , topographical, and tectonic features were mapped and tourism potential was determined by analyzing SWOT as a method. Flora diversity, magnitude of the canyon, climate , humidity level of the mountains, its being close to water production sources, its huge karstic features, and its numbers of caves and waterfalls are strengths of the canyon. As a result, Valla Canyon has a huge tourism potential with natural beauties, attractions and it is proper for nature sports like rock climbing, canyoneering and trekking. Because of the high difficulty level, it will be a unique example for international climbers and canyoneers.

ÖZET
Valla kanyonu, aşınıma bağlı olarak temelin birçok yerde yüzeye çıkması nedeniyle karstik bir vadi yapısı özelliği göstermektedir. Tarihi Kastamonu şehrinin Pınarbaşı ilçesinde 26 km. uzaklığında bulunan kanyon Devrekani Çayı ve Kanlıçayı’nın birleşmesiyle oluşmuş Türkiye’nin en büyük kanyonudur. Kanyon, Pınarbaşı ilçesinin Muratbaşı Köyü, Varla (Valla) Mahallesi sınırları içinde başlayıp Cide’in Hamitli köyünde son bulmakta, kanyonun uzunluğu 12 km ve derinliği yer yer 1000- 1200 m’yi bulmaktadır. Küre Dağları Milli Parkı sınırları içinde bulunan kanyonun ulaşımı bazı patika yollarla sağlanabilmekte ve kanyonun tanıtım yetersizliği nedeniyle pek az insan bilmektedir. Çalışmanın amacı kanyonun jeomorfolojik özelliklerini belirleyip turizm potansiyelini ortaya çıkarmaktır. Jeolojik, tektonik ve topografik özellikler haritalanmış turizm potansiyelini ortaya çıkarmak için de SWOT analizi uygulanmıştır. Doğal güzellikleri ve çekici özellikleri ile bölge turizmine katkı sağlayacak olan bu kanyon yüksek zorluk derecesi ile de uluslararası boyutta dağcı, kaya tırmanışçıları ve yürüyüş sporu ile ilgilenenler için uygun bir özellik göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Valla, Kanyon, Turizm, Kastamonu

Inventory and evaluation of geomorphological conditions from Bistrița Ardeleană Gorge for practicing recreational sport activities. Bistrița Ardeleană Gorge is a geomorphological subunit located in the eastern part of Bistrița-Năsăud County, in the Bistrita Bârgăului commune and on the Bistrița Ardeleană River, at the border between Călimani Volcanic Plateau (Dealul Negru-Poiana Cofii) and Bârgău Mountains (Bridirei Ridge-Dealul Pietrei-Ariniş). Normal and periglacial modeling exerted on volcanic agglomerates from here has generated spectacular landforms represented by residual slopes, residual ridges and rock formations (walls, towers, poles, apostles). By their configuration and geomorphometry parameters (height, width, slope, energy, fragmentation) these landforms has a great potential for engaging in recreational activities like hiking, scrambling, ghyll scrambling, gorge walking, rock hopping, rock climbing, rappelling, via ferrata, tyrolean traverse, canyoning and mountain bik...