Gelişmiş ülkelerin kalkınmalarındaki en önemli yapılanmanın, tarihsel süreç içinde devlet desteğiyle gerçekleşmiş olması, Türkiye’de de kamusal hizmetlerin artması gerekliliği yönünde önemli bir noktaya değinmektedir. Bu...
moreGelişmiş ülkelerin kalkınmalarındaki en önemli yapılanmanın, tarihsel süreç içinde devlet desteğiyle gerçekleşmiş olması, Türkiye’de de kamusal hizmetlerin artması gerekliliği yönünde önemli bir noktaya değinmektedir. Bu çerçevede Türkiye’de dış ticaret ve beraberinde sermaye hareketleri bağlamında, dünya ekonomisiyle entegrasyonunu kapsayan 1980’li yıllardan itibaren, ekonomik büyümenin düşmekte olduğu gerçeği öne çıkmaktadır (Boratav, 2007:209). Türkiye’de neoliberal ekonomi politikaları bağlamında gerçekleştirilen devlet bütçesi uygulamaları 1980 yılında başlamıştır. Çünkü, 1980 döneminde uygulamaya konulan ihracata dayalı, yabancı sermaye girişini destekleyici faaliyetler ve kapitalist dünyaya entegre olmayı sağlayacak şekilde dışa açık büyüme politikaları, hem bütçe uygulamaları üzerinde hem de sosyo-ekonomik sorunların oluşumunda etkili olmuştur (Güzelsarı, 2008:97).
Neoliberalist ekonomi ile gelen serbest piyasa yanlı dönüşümün sosyo-ekonomik etkileri, kentlerde kendi tüketim olgusunu rant alanları olarak mekansallaştırarak; kentlerin kendi öz değerlerini silmek olarak karşımıza çıkmaktadır. 1980 sonrası İstanbul kentsel dönüşüm süreci ele alındığında, kentin bütününü oluşturan daha küçük ölçekli kent parçaları kimliksizleştirilmektedir. Bu dönüşüme maruz kalan, kaynaklarda “teşrifat meraklısı beyzade takımının oturduğu bir kibar semt” (Baraz, 1994) olarak yer alan Beylerbeyi, kentsel mekan olarak keskin bir kamusal-özel ayrımıyla şekillenmiş; kıyı semti olmasına rağmen kıyı kamusallığı sermaye grupları tarafından işgal edilmiştir. Fakat kent hakkı ve müşterek pratikler, kentin yaşanabilirliğini geri kazandıracak çözümler olarak yorumlanabilir. Kamusaldan uzaklaşarak içe kapanık ve kendi içinde devinen bir konut dokusuyla vücut bulmuş olan semt, bu çalışmanın odaklandığı bölge konumundadır. Bu yazı, Beylerbeyi'nde neoliberalist ekonomiye alternatif bir model olarak armağan ekonomisini öneren bir kentsel tarım fikrini ve bunu parasız bir pazar olarak mekansallaştırmayı hedefleyen bir tasarım ve tasarım yöntemlerini sunmaktadır.
Anahtar kelimeler: ‘Neoliberalizm’, ‘Beylerbeyi’, ‘kent hakkı’, ‘mekansal müşterekler’, ‘kentsel mekan’, ‘kentsel tarım’, ‘armağan ekonomisi’, ‘mahalle’.
*2015 Güz Dönemi, İTÜ Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı Proje 1 stüdyosunda Çağdaş Kaya ve Başak Gümülcinelioğlu ile birlikte yürütülen çalışmanın metnidir.