Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Kadınların erkeklerle paylaştıkları bu sayısal eşitlik ne yazık ki birçok alanda beklentileri karşılamamaktadır. Başka bir deyişle, eğitim, işgücü piyasasına dâhil olma,...
moreDünya nüfusunun yaklaşık yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Kadınların erkeklerle paylaştıkları bu sayısal eşitlik ne yazık ki birçok alanda beklentileri karşılamamaktadır. Başka bir deyişle, eğitim, işgücü piyasasına dâhil olma, sosyalleşme, prestijli meslekleri edinme, kariyer basamaklarında ilerleme ve üst düzey yönetsel pozisyonlarda görev alma gibi alanlarda ne yazık ki kadınlar nüfusları oranında temsil edilememektedir. Beklentileri karşılamayan bu temsil oranları birçok araştırmacının ilgisini çekmiş ve nedenleri birçok çalışmaya (Akdöl, 2009; Bhasin, 2014; Cooper Jackson, 2001; Hu ve Yun, 2008; Kara, 2015; Karaca, 2007; Palmer ve Hyman, 1993) konu edilmiştir.
Araştırmalar kadınların erkeklere oranla geride kalmalarının altında yatan birçok etken olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet rolleri (Bhasin, 2014), toplumsal/kültürel yapı, stereotipler ve cinsiyet ayrımcılığı (Catalyst, 2007), aile yaşamı ve kadının ailede üstlenmek zorunda olduğu roller (Palmer ve Hyman, 1993) literatürde sık karşılaşılan etkenlerdendir. Genellikle dış etkenlere atıfta bulunan çalışmaların aksine bu etkenleri kabul etmekle beraber yine bu etkenlerin kadınlar tarafından içselleştirilmesiyle ortaya çıkan psikolojik durumu ifade etmek amacıyla da birçok psikolojik sendromdan yardım alınmıştır. Cam Tavan Sendromu, Görünmez Kadın Sendromu, Kraliçe Arı Sendromu, Süper Anne Sendromu, Sindirella/Andromeda Kompleksi bu psikolojik sendromlara örnek olarak gösterilebilir. Bu sendromların isimlendirilmesinde ve tanımlanmasında daha açıklayıcı olması amacıyla metaforik anlatımlardan yararlanılmıştır. Bu metaforlar kimi zaman cansız nesnelere, kimi zaman masal kahramanlarına, kimi zaman da mitolojik figürlere yapılan benzeşimlerle ortaya çıkmıştır. Örneğin, görülemeyen ve geçilemeyen engeller cama benzetilmiş ve cam nesnesi cam tavan sendromunun, Sindirella isimli masal kahramanı da bu araştırmaya konu edilen Sindirella kompleksinin isimlendirilmesi ve tanımlanmasında kullanılmıştır.
Sindirella diğer ismiyle Andromeda kompleksi bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Yapılan literatür taramasında konuyla ilgili yeterli sayıda araştırma olmadığı, Sindirella kompleksi kavramının görece daha yaygın kullanıldığı ve mitolojik Andromeda masalının ihmal edildiği görülmüştür. Bu araştırma literatürdeki bu boşlukları doldurmak adına yapılmıştır. Bu amaçla aşağıda öncelikle mitoloji-psikoloji ilişkisi tartışılmış, sendrom ve psikomitolojik sendrom kavramları açıklanmış, Sindirella kompleksi ve kompleksin geliştirilme süreci ile ilgili bilgilere yer verilmiş, ardından kompleksin ilgili olduğu bazı kavramlar ve son olarak da kompleksin aile, örgüt ve yönetimdeki olası yansımaları açıklanmıştır.