Mezopotamya’da Ubeyd Dönemi’nden sonraki evre Uruk Dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu kültür, D... more Mezopotamya’da Ubeyd Dönemi’nden sonraki evre Uruk Dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu kültür, Doğu Anadolu’nun Kalkolitik Dönemi’ne denk gelmektedir. Uruk Dönemi’nde Mezopotamya tarımsal anlamda gelişmiştir. Ancak maden ve kereste gibi doğal kaynaklar bakımından yetersiz olması sebebiyle özellikle MÖ 4. Binyılda Doğu Anadolu merkezli bir ticaret stratejisi geliştirmişlerdir. Bu ticari sistemin en önemli kanıtlarından biri de mühürlerdir. Taş, metal, ahşap, cam, kemik, fayans ve kil gibi çeşitli malzemelerden yapılmış olan mühürler damga, silindir ve damga-silindir olmak üzere çeşitli tiplerde olabilmektedir. Süsleme, kötü güçlerden korunma, onama ve güvenlik gibi işlevleri olan mühürler; Anadolu’da en erken Neolitik Dönem’de, Çatalhöyük’te ortaya çıkarılmışlardır. Uruk Dönemi mühürlerine, yapılan arkeolojik çalışmalarla Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Elazığ-Norşuntepe ve Çınaz Höyük ile Malatya-Arslantepe gibi merkezlerde rastlanılmıştır. Elazığ-Norşuntepe ve Çınaz Höyük mühürleri damga mühürlerden oluşmaktayken Malatya-Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Norşuntepe ve Çınaz Höyük’te bulunan damga mühürlerde yuvarlak yapılı baskılar çoğunlukta olmakla birlikte kare formlu olanları da vardır. Bezeme öğesi olarak geometrik motifler ve stilize hayvan figürleri kullanılmıştır. Genellikle arka bölümlerinde yuvarlak ip delikleri bulunmaktadır. Malatya-Arslantepe’deki damga mühürler de yuvarlak yapılıdır. Bu tipteki mühürlerde geometrik motifler ile stilize tarzda insan, yılan, koç, geyik ve karışık yaratıklar gibi
tasvirlere yer verilmiştir. Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Bu tipteki mühürlerde daha çok tarımsal faaliyetler tasvir edilmiştir. Üzerlerinde saban çeken öküz ile tarla süren insanlar betimlenmiştir. Adı geçen merkezlerde ele geçen mühürler form olarak benzerlik göstermekle birlikte bezeme açısından bazı farklılıklar ortaya koymaktadırlar.
OANNES International Journal of Ancient History Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi , 2023
Urartu kalelerinden biri olan Kef Kalesi, Bitlis İli, Adilcevaz İlçe sınırları içerisinde Süphan ... more Urartu kalelerinden biri olan Kef Kalesi, Bitlis İli, Adilcevaz İlçe sınırları içerisinde Süphan Dağı’nın eteklerinde 2300 rakımıyla Van Gölü’ne hâkim volkanik bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale, Van Gölü havzasına inen önemli bir geçiş güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Urartu Kralı II. Rusa (MÖ 685-645) döneminde inşa edilen Kef Kalesi, krallığın zenginliğini ve gücünü ortaya koyması bakımından önemlidir. Kef Kalesi’nde ilk kazılar 1964-1972 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda tespit edilen mimari ve yazınsal değerdeki arkeolojik verilerle kalenin önemi ortaya çıkmıştır. Yaklaşık olarak 50 yıl aradan sonra Kef Kalesi yeni dönem kazıları 2021 yılında başlatıldı. Bu çalışmada, 2021 ve 2022 yılında Kef Kalesi’nde ulaşılan arkeolojik ve filolojik verilerin değerlendirmelerine yer verilmektedir. Arkeolojik veriler ilk dönem kazıları ve bulgularıyla bağlantılı bir şekilde yorumlanmaktadır. Kalenin büyük salonunda çalışmalar başlamış, burada yer alan fil ayakları yeniden ayağa kaldırılmıştır. Kef Kalesi ikinci dönem kazılarında çanak çömlek parçalarının yoğun bir şekilde ele geçtiği hizmet odaları tespit edilmiştir. Birbirleri ile bağlantılı olan bu odalarda öğütme aletlerinin de ele geçmesi, odaların, sarayın mutfak bölümü olabileceğini düşündürmektedir. Yüzey araştırması ve kazı sürecinde Urartu çivi yazılı iki parça bulunmuş ve bu parçaların okuması yapılmıştır. Kalede bulunan tanrısal motifli ve mitolojik sahneler içeren çivi yazılı taş bloklar, Urartu arkeolojisinin Kef Kalesine özgü önemli buluntularındandır. Bazalt taş bloklara işlenmiş yazıtlarda geçen ašiḫusi sözcüğünün ‘aş/bereket evi’ anlamıyla tarihsel dil etkileşimleri ve etimoloji çalışmalarına kaynaklık edeceği anlaşılmaktadır.
Asur Krallığı yaklaşık 1400 yıl Mezopotamya’da egemenlik sürmüştür. MÖ 1000’den sonraki yaklaşık ... more Asur Krallığı yaklaşık 1400 yıl Mezopotamya’da egemenlik sürmüştür. MÖ 1000’den sonraki yaklaşık 400 yıl krallığın en parlak dönemi yaşanmıştır. Bu dönem içerisinde ülke oldukça genişlemiş hatta Babil ve Mısır’ın da alınması ile krallık, imparatorluğa dönüşmüştür. Asur Devlet geleneğinde yazının kullanımının fazla olması sayesinde krallık ile ilgili ayrıntılı bilgiler edinilmektedir. Kralların yaptığı seferlerden, günlük
mektuplaşmalara, dini metinlerden, ticari belgelere kadar Asur ile ilgili çeşitli bilgilere ulaşılmaktadır. Esarhaddon ile ilgili de çok fazla yazılı metin bulunmuştur. Bu metinler incelendiğinde kralın yönetime gelişinden, askeri seferlerine, komşu ülkeler ile olan ilişkilerinden günlük yaşantısına kadar birçok bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler içerisinde göreceli olarak daha az araştırılmış olan kralın psikolojik ve fiziksel durumudur. Asur Kralı Sanherib’in oğulları Arda-Mullissu ve Sarezer tarafından belki de kendisini en güvenli hissedebileceği tapınakta suikasta uğramıştır. Bu suikast sırasında sürgünde olan Veliaht Kral Esarhaddon zorlu bir süreç sonucunda krallığın başına geçmiştir. Esarhaddon, kral olduktan sonra çok fazla sorun ile uğraşmıştır. Babasına hainlik yapanların tespit edilmesi için saray çalışanlarının çoğunu görevden almıştır. Kral, sarayın içinden ve dışından babasının ölümünde abilerine yardımcı olabilecek kişileri tespit etmeye çalışmıştır. Kral Esarhaddon ayrıca tahttı ele geçirmek isteyen kendi ailesi dışındaki Sasi isimli bir kişi ile de ilgilenmek zorunda kalmıştır. Ancak belki bu olayların da etkisi ile kralın uğraştığı en önemli sıkıntılar fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları olmuştur. Yıllarca geçmeyen cilt rahatsızlıkları, kulak ağrıları, kusma gibi fiziksel şikâyetler, kralı oldukça kaygılandırmıştır. Bu hastalıklarla birlikte çoğalan ölüm korkusu kralı oldukça endişelendirmiştir. Bu rahatsızlıkları giderebilmek için doktorlar birçok tedavi yöntemi uygulamıştır. Esarhaddon, bu süreçte oluşan kaygılarını yönetebilmek için de birçok farklı ritüellere ve kâhinlere başvurmuştur.
Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies, 2022
Asur kralları bayramlar, zaferler ve kent açılışları gibi önemli olayların ardından büyük ziyafet... more Asur kralları bayramlar, zaferler ve kent açılışları gibi önemli olayların ardından büyük ziyafetler vermişlerdir. Bu ziyafetlere Asur halkının dışında genellikle çevre ülkelerden elçiler de çağrılmaktaydı. Kent açılışlarında verilen ziyafetler diğerlerine nazaran daha kalabalık olabilmekteydi. II. Asurnasirpal krallığın başkentini Ninive’den, Kalhu (Nimrud) Kentine taşımak için bir imar faaliyetine başlamıştır. Bu imar faaliyetlerinin hangi aşamasında bir açılış töreni düzenlendiği tam olarak net değildir. Kralın düzenlediği bu ziyafet töreninin nasıl yapıldığını anlatan bir stel, Kuzey Batı Sarayı’nda orijinal konumunda bulunmuştur. Stel üzerinde herhangi bir ziyafet sahnesi yer almamasına rağmen üzerindeki yazıtta ziyafetten bahsedilmektedir. Stelin, üzerindeki yazıta göre kral, kentin açılışı onuruna büyük bir katılım ile döneminin en zengin ziyafet törenini düzenlemiştir. Stel sadece ziyafeti anlatmak için dikilmemiş aynı zamanda kralın o dönemki faaliyetleri ile ilgili de bilgiler vermiştir. Kalhu Kuzey Batı Sarayında ziyafet stelinin 1951 yılında bulunmasından günümüze kadar geçen sürede üzerinde yazılan metinler ile ilgili farklı görüşler yer almıştır. Ziyafetin yapılış tarihi, verilen yiyecekler ve katılımcı sayısının gerçek olup olamayacağı ile ilgili araştırmacılar tarafından bir görüş birliği bulunmamaktadır. Çalışmada bu ziyafet ile ilgili bilgiler araştırılırken batılı araştırmacıların sayısal veriler üzerinden yaptıkları bazı yanlış olabilecek çıkarımları üzerinde de durulmuştur. Bu nedenle stelde yer alan bilgilerin doğru olup olmadıkları Yakındoğu kültürü göz önüne alınarak farklı bir bakış açısı ile ele alınacaktır.
DİYALEKTOLOG ULUSAL SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ , 2020
Assyrians, one of the most powerful states of Mesopotamia, have achieved significant success in m... more Assyrians, one of the most powerful states of Mesopotamia, have achieved significant success in many areas during their lifetime. With the new Assyrian period, important developments took place in terms of military. Written sources say that during this period, the Assyrian kings followed an aggressive and expansionist policy, resulting in a significant increase in military expeditions.. With the occupation of new places, we see the palace walls and bronze reliefs, where military activities have gained an important place in Assyrian art. When the Assyrian army is organizing a place, it is planned to drop the city as soon as possible, taking into account the cost and loss of soldiers in the long sieges. Army commanders and kings used various methods to make the campaigns work best. In military activities, both the meeting and military needs of the army and the camps, where kings are at the time of expedition, have an important place. The camps that the kings made before or during the expeditions were planned according to the finest details. The camps were built in the form of round, ellipse or square according to the visual art works. It is seen that the camps on the walls and bronze reliefs are also typologically different from each other.
Uluslararası Kültür Sanat ve Toplum Sempozyumu, 2018
Bardakçı Köyü VAN'ın Tusba ilçesine bağlıdır. Van Yüzüncü Yıl yerleşkesinin hemen yanındaki köyün... more Bardakçı Köyü VAN'ın Tusba ilçesine bağlıdır. Van Yüzüncü Yıl yerleşkesinin hemen yanındaki köyün eski bir seramik üretim merkezi olduğunu ve 1970li yıllara kadar geleneksel yöntemler ile üretim yapıldığı bilinmektedir.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research , 2021
Les êtres humains sont aux prises avec des maladies ainsi que la nutrition, le logement et la pro... more Les êtres humains sont aux prises avec des maladies ainsi que la nutrition, le logement et la protection depuis le premier jour de la scène historique. Ces maladies sont parfois apparues comme une maladie infectieuse épidémique qui concerne l’individu et parfois toute la société. Surtout dans les premières périodes où la science médicale ne s'est pas encore développée, de telles maladies ont créé un gros problème pour les gens. Les maladies infectieuses sont apparues comme un problème presque à chaque période. Bien que les épidémies aient causé un grand nombre de victimes au cours de la période, elles ont également provoqué des troubles sociaux parmi la population. En plus des décès, il a également été efficace pour affaiblir les communautés, les royaumes ou les empires. Avec ces effets négatifs, les épidémies ont sans aucun doute contribué au développement de la science médicale en raison de la nécessité de rechercher un traitement. Nos informations sur les épidémies proviennent de dessins et de peintures sur des vestiges archéologiques, des textes écrits ou divers matériauxLes données susmentionnées indiquent que les épidémies sont causées par des situations telles que les migrations, les guerres, les prisonniers de guerre, le commerce, les animaux, les mauvais esprits entrant dans le corps humain et la colère des dieux envers les humains. Il est à noter que les symptômes qui surviennent chez les personnes touchées par l'épidémie sont similaires à ceux d'aujourd'hui. Selon cela, les personnes atteintes de la maladie présentent généralement des symptômes tels qu'une forte fièvre, des nausées et des vomissements, des douleurs douloureuses, des frissons et de la diarrhée. Parmi les épidémies qui ont commencé à partir de données archéologiques dans les temps anciens sont la peste, le choléra, les fleurs, les malarya et les maladies appelées seulement « maladies » sans aucune maladie. Les premières personnes ont essayé de trouver divers types de solutions face aux décès. Surtout face aux décès liés à la maladie, il est entendu que les gens font d'abord des efforts pour trouver des solutions psychologiques/religieuses. Lorsque des épidémies se produisent parmi les humains, elles sont basées sur des êtres abstraits spirituels et malveillants. En outre, face au mauvais comportement des gens, les pensées ont également montré l'existence, car les dieux se punissent. Face à cette situation, les gens ont choisi de trouver un remède en offrant des sacrifices aux dieux. Cependant, avec les périodes qui avancent, des méthodes de traitement plus alternatives sont apparues. Il y a eu un processus dans lequel les traitements médicaux se produisent avec des émotions internes. En conséquence, en plus des opérations qui peuvent être considérées comme primitives, les traitements primaires consistaient en des mélanges à base de plantes (thym, moutarde, sapin, pin), d'animaux (laine et lait) et de minéraux (sel et huile non raffinée). En plus de tous ces traitements, des mesures telles que la mise en quarantaine de personnes ou de personnes ayant contracté la maladie et le respect des règles d'hygiène de la communauté ont également été prises
Human beings have preferred the tent a lot in order to be protected from external factors as wel... more Human beings have preferred the tent a lot in order to be protected from external factors as well as its easy installation and comfortable transportation. Early examples of tents made with mammoth bones, wood and animal skins were found in 44,000 BC. It is also known that tents with many different designs also serve multiple purposes. Among these purposes there are also military expedition. Designed according to the needs of armies, these tents also differ within themselves. The tents designed for the king, high-ranking and un-rank soldiers participating in the expedition differ from in terms of their features. In this study, information about the development of the tent was given before the Assyrian Kingdom period. The main theme of our position is the tents of the New Assyrian Kingdom used in military expedition. The tents examined by taking into account written texts and visual works of art; it is seen that they are handled under two headings as "Simple Tents" and "King Tents" with their skeletal structure, comfort, meeting daily needs and functional features. These tents were redrawn in the light of visual works of art and tried to be described. In the light of the above mentioned features, it is thought that tents were built within the framework of a specific plan to facilitate the daily lives of kings and soldiers and to minimize the negative effects of the season. In our study, tents from the New Assyrian Kingdom period will be discussed from a new perspective
Mezopotamya’da Ubeyd Dönemi’nden sonraki evre Uruk Dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu kültür, D... more Mezopotamya’da Ubeyd Dönemi’nden sonraki evre Uruk Dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu kültür, Doğu Anadolu’nun Kalkolitik Dönemi’ne denk gelmektedir. Uruk Dönemi’nde Mezopotamya tarımsal anlamda gelişmiştir. Ancak maden ve kereste gibi doğal kaynaklar bakımından yetersiz olması sebebiyle özellikle MÖ 4. Binyılda Doğu Anadolu merkezli bir ticaret stratejisi geliştirmişlerdir. Bu ticari sistemin en önemli kanıtlarından biri de mühürlerdir. Taş, metal, ahşap, cam, kemik, fayans ve kil gibi çeşitli malzemelerden yapılmış olan mühürler damga, silindir ve damga-silindir olmak üzere çeşitli tiplerde olabilmektedir. Süsleme, kötü güçlerden korunma, onama ve güvenlik gibi işlevleri olan mühürler; Anadolu’da en erken Neolitik Dönem’de, Çatalhöyük’te ortaya çıkarılmışlardır. Uruk Dönemi mühürlerine, yapılan arkeolojik çalışmalarla Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Elazığ-Norşuntepe ve Çınaz Höyük ile Malatya-Arslantepe gibi merkezlerde rastlanılmıştır. Elazığ-Norşuntepe ve Çınaz Höyük mühürleri damga mühürlerden oluşmaktayken Malatya-Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Norşuntepe ve Çınaz Höyük’te bulunan damga mühürlerde yuvarlak yapılı baskılar çoğunlukta olmakla birlikte kare formlu olanları da vardır. Bezeme öğesi olarak geometrik motifler ve stilize hayvan figürleri kullanılmıştır. Genellikle arka bölümlerinde yuvarlak ip delikleri bulunmaktadır. Malatya-Arslantepe’deki damga mühürler de yuvarlak yapılıdır. Bu tipteki mühürlerde geometrik motifler ile stilize tarzda insan, yılan, koç, geyik ve karışık yaratıklar gibi
tasvirlere yer verilmiştir. Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Bu tipteki mühürlerde daha çok tarımsal faaliyetler tasvir edilmiştir. Üzerlerinde saban çeken öküz ile tarla süren insanlar betimlenmiştir. Adı geçen merkezlerde ele geçen mühürler form olarak benzerlik göstermekle birlikte bezeme açısından bazı farklılıklar ortaya koymaktadırlar.
OANNES International Journal of Ancient History Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi , 2023
Urartu kalelerinden biri olan Kef Kalesi, Bitlis İli, Adilcevaz İlçe sınırları içerisinde Süphan ... more Urartu kalelerinden biri olan Kef Kalesi, Bitlis İli, Adilcevaz İlçe sınırları içerisinde Süphan Dağı’nın eteklerinde 2300 rakımıyla Van Gölü’ne hâkim volkanik bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale, Van Gölü havzasına inen önemli bir geçiş güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Urartu Kralı II. Rusa (MÖ 685-645) döneminde inşa edilen Kef Kalesi, krallığın zenginliğini ve gücünü ortaya koyması bakımından önemlidir. Kef Kalesi’nde ilk kazılar 1964-1972 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda tespit edilen mimari ve yazınsal değerdeki arkeolojik verilerle kalenin önemi ortaya çıkmıştır. Yaklaşık olarak 50 yıl aradan sonra Kef Kalesi yeni dönem kazıları 2021 yılında başlatıldı. Bu çalışmada, 2021 ve 2022 yılında Kef Kalesi’nde ulaşılan arkeolojik ve filolojik verilerin değerlendirmelerine yer verilmektedir. Arkeolojik veriler ilk dönem kazıları ve bulgularıyla bağlantılı bir şekilde yorumlanmaktadır. Kalenin büyük salonunda çalışmalar başlamış, burada yer alan fil ayakları yeniden ayağa kaldırılmıştır. Kef Kalesi ikinci dönem kazılarında çanak çömlek parçalarının yoğun bir şekilde ele geçtiği hizmet odaları tespit edilmiştir. Birbirleri ile bağlantılı olan bu odalarda öğütme aletlerinin de ele geçmesi, odaların, sarayın mutfak bölümü olabileceğini düşündürmektedir. Yüzey araştırması ve kazı sürecinde Urartu çivi yazılı iki parça bulunmuş ve bu parçaların okuması yapılmıştır. Kalede bulunan tanrısal motifli ve mitolojik sahneler içeren çivi yazılı taş bloklar, Urartu arkeolojisinin Kef Kalesine özgü önemli buluntularındandır. Bazalt taş bloklara işlenmiş yazıtlarda geçen ašiḫusi sözcüğünün ‘aş/bereket evi’ anlamıyla tarihsel dil etkileşimleri ve etimoloji çalışmalarına kaynaklık edeceği anlaşılmaktadır.
Asur Krallığı yaklaşık 1400 yıl Mezopotamya’da egemenlik sürmüştür. MÖ 1000’den sonraki yaklaşık ... more Asur Krallığı yaklaşık 1400 yıl Mezopotamya’da egemenlik sürmüştür. MÖ 1000’den sonraki yaklaşık 400 yıl krallığın en parlak dönemi yaşanmıştır. Bu dönem içerisinde ülke oldukça genişlemiş hatta Babil ve Mısır’ın da alınması ile krallık, imparatorluğa dönüşmüştür. Asur Devlet geleneğinde yazının kullanımının fazla olması sayesinde krallık ile ilgili ayrıntılı bilgiler edinilmektedir. Kralların yaptığı seferlerden, günlük
mektuplaşmalara, dini metinlerden, ticari belgelere kadar Asur ile ilgili çeşitli bilgilere ulaşılmaktadır. Esarhaddon ile ilgili de çok fazla yazılı metin bulunmuştur. Bu metinler incelendiğinde kralın yönetime gelişinden, askeri seferlerine, komşu ülkeler ile olan ilişkilerinden günlük yaşantısına kadar birçok bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler içerisinde göreceli olarak daha az araştırılmış olan kralın psikolojik ve fiziksel durumudur. Asur Kralı Sanherib’in oğulları Arda-Mullissu ve Sarezer tarafından belki de kendisini en güvenli hissedebileceği tapınakta suikasta uğramıştır. Bu suikast sırasında sürgünde olan Veliaht Kral Esarhaddon zorlu bir süreç sonucunda krallığın başına geçmiştir. Esarhaddon, kral olduktan sonra çok fazla sorun ile uğraşmıştır. Babasına hainlik yapanların tespit edilmesi için saray çalışanlarının çoğunu görevden almıştır. Kral, sarayın içinden ve dışından babasının ölümünde abilerine yardımcı olabilecek kişileri tespit etmeye çalışmıştır. Kral Esarhaddon ayrıca tahttı ele geçirmek isteyen kendi ailesi dışındaki Sasi isimli bir kişi ile de ilgilenmek zorunda kalmıştır. Ancak belki bu olayların da etkisi ile kralın uğraştığı en önemli sıkıntılar fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları olmuştur. Yıllarca geçmeyen cilt rahatsızlıkları, kulak ağrıları, kusma gibi fiziksel şikâyetler, kralı oldukça kaygılandırmıştır. Bu hastalıklarla birlikte çoğalan ölüm korkusu kralı oldukça endişelendirmiştir. Bu rahatsızlıkları giderebilmek için doktorlar birçok tedavi yöntemi uygulamıştır. Esarhaddon, bu süreçte oluşan kaygılarını yönetebilmek için de birçok farklı ritüellere ve kâhinlere başvurmuştur.
Socrates Journal of Interdisciplinary Social Studies, 2022
Asur kralları bayramlar, zaferler ve kent açılışları gibi önemli olayların ardından büyük ziyafet... more Asur kralları bayramlar, zaferler ve kent açılışları gibi önemli olayların ardından büyük ziyafetler vermişlerdir. Bu ziyafetlere Asur halkının dışında genellikle çevre ülkelerden elçiler de çağrılmaktaydı. Kent açılışlarında verilen ziyafetler diğerlerine nazaran daha kalabalık olabilmekteydi. II. Asurnasirpal krallığın başkentini Ninive’den, Kalhu (Nimrud) Kentine taşımak için bir imar faaliyetine başlamıştır. Bu imar faaliyetlerinin hangi aşamasında bir açılış töreni düzenlendiği tam olarak net değildir. Kralın düzenlediği bu ziyafet töreninin nasıl yapıldığını anlatan bir stel, Kuzey Batı Sarayı’nda orijinal konumunda bulunmuştur. Stel üzerinde herhangi bir ziyafet sahnesi yer almamasına rağmen üzerindeki yazıtta ziyafetten bahsedilmektedir. Stelin, üzerindeki yazıta göre kral, kentin açılışı onuruna büyük bir katılım ile döneminin en zengin ziyafet törenini düzenlemiştir. Stel sadece ziyafeti anlatmak için dikilmemiş aynı zamanda kralın o dönemki faaliyetleri ile ilgili de bilgiler vermiştir. Kalhu Kuzey Batı Sarayında ziyafet stelinin 1951 yılında bulunmasından günümüze kadar geçen sürede üzerinde yazılan metinler ile ilgili farklı görüşler yer almıştır. Ziyafetin yapılış tarihi, verilen yiyecekler ve katılımcı sayısının gerçek olup olamayacağı ile ilgili araştırmacılar tarafından bir görüş birliği bulunmamaktadır. Çalışmada bu ziyafet ile ilgili bilgiler araştırılırken batılı araştırmacıların sayısal veriler üzerinden yaptıkları bazı yanlış olabilecek çıkarımları üzerinde de durulmuştur. Bu nedenle stelde yer alan bilgilerin doğru olup olmadıkları Yakındoğu kültürü göz önüne alınarak farklı bir bakış açısı ile ele alınacaktır.
DİYALEKTOLOG ULUSAL SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ , 2020
Assyrians, one of the most powerful states of Mesopotamia, have achieved significant success in m... more Assyrians, one of the most powerful states of Mesopotamia, have achieved significant success in many areas during their lifetime. With the new Assyrian period, important developments took place in terms of military. Written sources say that during this period, the Assyrian kings followed an aggressive and expansionist policy, resulting in a significant increase in military expeditions.. With the occupation of new places, we see the palace walls and bronze reliefs, where military activities have gained an important place in Assyrian art. When the Assyrian army is organizing a place, it is planned to drop the city as soon as possible, taking into account the cost and loss of soldiers in the long sieges. Army commanders and kings used various methods to make the campaigns work best. In military activities, both the meeting and military needs of the army and the camps, where kings are at the time of expedition, have an important place. The camps that the kings made before or during the expeditions were planned according to the finest details. The camps were built in the form of round, ellipse or square according to the visual art works. It is seen that the camps on the walls and bronze reliefs are also typologically different from each other.
Uluslararası Kültür Sanat ve Toplum Sempozyumu, 2018
Bardakçı Köyü VAN'ın Tusba ilçesine bağlıdır. Van Yüzüncü Yıl yerleşkesinin hemen yanındaki köyün... more Bardakçı Köyü VAN'ın Tusba ilçesine bağlıdır. Van Yüzüncü Yıl yerleşkesinin hemen yanındaki köyün eski bir seramik üretim merkezi olduğunu ve 1970li yıllara kadar geleneksel yöntemler ile üretim yapıldığı bilinmektedir.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research , 2021
Les êtres humains sont aux prises avec des maladies ainsi que la nutrition, le logement et la pro... more Les êtres humains sont aux prises avec des maladies ainsi que la nutrition, le logement et la protection depuis le premier jour de la scène historique. Ces maladies sont parfois apparues comme une maladie infectieuse épidémique qui concerne l’individu et parfois toute la société. Surtout dans les premières périodes où la science médicale ne s'est pas encore développée, de telles maladies ont créé un gros problème pour les gens. Les maladies infectieuses sont apparues comme un problème presque à chaque période. Bien que les épidémies aient causé un grand nombre de victimes au cours de la période, elles ont également provoqué des troubles sociaux parmi la population. En plus des décès, il a également été efficace pour affaiblir les communautés, les royaumes ou les empires. Avec ces effets négatifs, les épidémies ont sans aucun doute contribué au développement de la science médicale en raison de la nécessité de rechercher un traitement. Nos informations sur les épidémies proviennent de dessins et de peintures sur des vestiges archéologiques, des textes écrits ou divers matériauxLes données susmentionnées indiquent que les épidémies sont causées par des situations telles que les migrations, les guerres, les prisonniers de guerre, le commerce, les animaux, les mauvais esprits entrant dans le corps humain et la colère des dieux envers les humains. Il est à noter que les symptômes qui surviennent chez les personnes touchées par l'épidémie sont similaires à ceux d'aujourd'hui. Selon cela, les personnes atteintes de la maladie présentent généralement des symptômes tels qu'une forte fièvre, des nausées et des vomissements, des douleurs douloureuses, des frissons et de la diarrhée. Parmi les épidémies qui ont commencé à partir de données archéologiques dans les temps anciens sont la peste, le choléra, les fleurs, les malarya et les maladies appelées seulement « maladies » sans aucune maladie. Les premières personnes ont essayé de trouver divers types de solutions face aux décès. Surtout face aux décès liés à la maladie, il est entendu que les gens font d'abord des efforts pour trouver des solutions psychologiques/religieuses. Lorsque des épidémies se produisent parmi les humains, elles sont basées sur des êtres abstraits spirituels et malveillants. En outre, face au mauvais comportement des gens, les pensées ont également montré l'existence, car les dieux se punissent. Face à cette situation, les gens ont choisi de trouver un remède en offrant des sacrifices aux dieux. Cependant, avec les périodes qui avancent, des méthodes de traitement plus alternatives sont apparues. Il y a eu un processus dans lequel les traitements médicaux se produisent avec des émotions internes. En conséquence, en plus des opérations qui peuvent être considérées comme primitives, les traitements primaires consistaient en des mélanges à base de plantes (thym, moutarde, sapin, pin), d'animaux (laine et lait) et de minéraux (sel et huile non raffinée). En plus de tous ces traitements, des mesures telles que la mise en quarantaine de personnes ou de personnes ayant contracté la maladie et le respect des règles d'hygiène de la communauté ont également été prises
Human beings have preferred the tent a lot in order to be protected from external factors as wel... more Human beings have preferred the tent a lot in order to be protected from external factors as well as its easy installation and comfortable transportation. Early examples of tents made with mammoth bones, wood and animal skins were found in 44,000 BC. It is also known that tents with many different designs also serve multiple purposes. Among these purposes there are also military expedition. Designed according to the needs of armies, these tents also differ within themselves. The tents designed for the king, high-ranking and un-rank soldiers participating in the expedition differ from in terms of their features. In this study, information about the development of the tent was given before the Assyrian Kingdom period. The main theme of our position is the tents of the New Assyrian Kingdom used in military expedition. The tents examined by taking into account written texts and visual works of art; it is seen that they are handled under two headings as "Simple Tents" and "King Tents" with their skeletal structure, comfort, meeting daily needs and functional features. These tents were redrawn in the light of visual works of art and tried to be described. In the light of the above mentioned features, it is thought that tents were built within the framework of a specific plan to facilitate the daily lives of kings and soldiers and to minimize the negative effects of the season. In our study, tents from the New Assyrian Kingdom period will be discussed from a new perspective
Uploads
tasvirlere yer verilmiştir. Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Bu tipteki mühürlerde daha çok tarımsal faaliyetler tasvir edilmiştir. Üzerlerinde saban çeken öküz ile tarla süren insanlar betimlenmiştir. Adı geçen merkezlerde ele geçen mühürler form olarak benzerlik göstermekle birlikte bezeme açısından bazı farklılıklar ortaya koymaktadırlar.
mektuplaşmalara, dini metinlerden, ticari belgelere kadar Asur ile ilgili çeşitli bilgilere ulaşılmaktadır. Esarhaddon ile ilgili de çok fazla yazılı metin bulunmuştur. Bu metinler incelendiğinde kralın yönetime gelişinden, askeri seferlerine, komşu ülkeler ile olan ilişkilerinden günlük yaşantısına kadar birçok bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler içerisinde göreceli olarak daha az araştırılmış olan kralın psikolojik ve fiziksel durumudur. Asur Kralı Sanherib’in oğulları Arda-Mullissu ve Sarezer tarafından belki de kendisini en güvenli hissedebileceği tapınakta suikasta uğramıştır. Bu suikast sırasında sürgünde olan Veliaht Kral Esarhaddon zorlu bir süreç sonucunda krallığın başına geçmiştir. Esarhaddon, kral olduktan sonra çok fazla sorun ile uğraşmıştır. Babasına hainlik yapanların tespit edilmesi için saray çalışanlarının çoğunu görevden almıştır. Kral, sarayın içinden ve dışından babasının ölümünde abilerine yardımcı olabilecek kişileri tespit etmeye çalışmıştır. Kral Esarhaddon ayrıca tahttı ele geçirmek isteyen kendi ailesi dışındaki Sasi isimli bir kişi ile de ilgilenmek zorunda kalmıştır. Ancak belki bu olayların da etkisi ile kralın uğraştığı en önemli sıkıntılar fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları olmuştur. Yıllarca geçmeyen cilt rahatsızlıkları, kulak ağrıları, kusma gibi fiziksel şikâyetler, kralı oldukça kaygılandırmıştır. Bu hastalıklarla birlikte çoğalan ölüm korkusu kralı oldukça endişelendirmiştir. Bu rahatsızlıkları giderebilmek için doktorlar birçok tedavi yöntemi uygulamıştır. Esarhaddon, bu süreçte oluşan kaygılarını yönetebilmek için de birçok farklı ritüellere ve kâhinlere başvurmuştur.
In this study, information about the development of the tent was given before the Assyrian Kingdom period. The main theme of our position is the tents of the New Assyrian Kingdom used in military expedition. The tents examined by taking into account written texts and visual works of art; it is seen that they are handled under two headings as "Simple Tents" and "King Tents" with their skeletal structure, comfort, meeting daily needs and functional features. These tents were redrawn in the light of visual works of art and tried to be described. In the light of the above mentioned features, it is thought that tents were built within the framework of a specific plan to facilitate the daily lives of kings and soldiers and to minimize the negative effects of the season. In our study, tents from the New Assyrian Kingdom period will be discussed from a new perspective
tasvirlere yer verilmiştir. Arslantepe’de damga mühürlerin yanı sıra silindir mühürler de söz konusudur. Bu tipteki mühürlerde daha çok tarımsal faaliyetler tasvir edilmiştir. Üzerlerinde saban çeken öküz ile tarla süren insanlar betimlenmiştir. Adı geçen merkezlerde ele geçen mühürler form olarak benzerlik göstermekle birlikte bezeme açısından bazı farklılıklar ortaya koymaktadırlar.
mektuplaşmalara, dini metinlerden, ticari belgelere kadar Asur ile ilgili çeşitli bilgilere ulaşılmaktadır. Esarhaddon ile ilgili de çok fazla yazılı metin bulunmuştur. Bu metinler incelendiğinde kralın yönetime gelişinden, askeri seferlerine, komşu ülkeler ile olan ilişkilerinden günlük yaşantısına kadar birçok bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler içerisinde göreceli olarak daha az araştırılmış olan kralın psikolojik ve fiziksel durumudur. Asur Kralı Sanherib’in oğulları Arda-Mullissu ve Sarezer tarafından belki de kendisini en güvenli hissedebileceği tapınakta suikasta uğramıştır. Bu suikast sırasında sürgünde olan Veliaht Kral Esarhaddon zorlu bir süreç sonucunda krallığın başına geçmiştir. Esarhaddon, kral olduktan sonra çok fazla sorun ile uğraşmıştır. Babasına hainlik yapanların tespit edilmesi için saray çalışanlarının çoğunu görevden almıştır. Kral, sarayın içinden ve dışından babasının ölümünde abilerine yardımcı olabilecek kişileri tespit etmeye çalışmıştır. Kral Esarhaddon ayrıca tahttı ele geçirmek isteyen kendi ailesi dışındaki Sasi isimli bir kişi ile de ilgilenmek zorunda kalmıştır. Ancak belki bu olayların da etkisi ile kralın uğraştığı en önemli sıkıntılar fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkları olmuştur. Yıllarca geçmeyen cilt rahatsızlıkları, kulak ağrıları, kusma gibi fiziksel şikâyetler, kralı oldukça kaygılandırmıştır. Bu hastalıklarla birlikte çoğalan ölüm korkusu kralı oldukça endişelendirmiştir. Bu rahatsızlıkları giderebilmek için doktorlar birçok tedavi yöntemi uygulamıştır. Esarhaddon, bu süreçte oluşan kaygılarını yönetebilmek için de birçok farklı ritüellere ve kâhinlere başvurmuştur.
In this study, information about the development of the tent was given before the Assyrian Kingdom period. The main theme of our position is the tents of the New Assyrian Kingdom used in military expedition. The tents examined by taking into account written texts and visual works of art; it is seen that they are handled under two headings as "Simple Tents" and "King Tents" with their skeletal structure, comfort, meeting daily needs and functional features. These tents were redrawn in the light of visual works of art and tried to be described. In the light of the above mentioned features, it is thought that tents were built within the framework of a specific plan to facilitate the daily lives of kings and soldiers and to minimize the negative effects of the season. In our study, tents from the New Assyrian Kingdom period will be discussed from a new perspective