Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Ümmet ERKAN

Ümmet ERKAN

Klinik sosyoloji 1900’lerin başından itibaren Amerika’da gelişme gösteren, uygulama ve teoriyi bütünleştiren sosyoloji disiplinlerinden biridir. Bireyi içinde yaşadığı sosyal sistem ve kültür çevresi içinde inceleyen klinik sosyoloji,... more
Klinik sosyoloji 1900’lerin başından itibaren Amerika’da gelişme gösteren, uygulama ve teoriyi bütünleştiren sosyoloji disiplinlerinden biridir. Bireyi içinde yaşadığı sosyal sistem ve kültür çevresi içinde inceleyen klinik sosyoloji, görüşme, anket, vaka incelemesi, biyografı, odak grup görüşmeleri gibi çeşitli nitel ve nicel yöntemleri birlikte kullanır. Birey, küçük gruplar, iş ve meslek örgütleri, kültürel sistem gibi alanlarda mikro, mezzo ve makro düzeyde çalışan, çeşitli sosyolojik yaklaşımlardan eklektik olarak yararlanan klinik sosyoloji, sorun çözme ve rehabilitasyona odaklanmıştır. 1980 sonrasında Amerika dışında da klinik sosyolojiye olan ilgi artmıştır. Özellikle pandemi süreci sağlık, rehabilitasyon ve klinik süreçlerin sosyal bilimlerle birlikte yürütülmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Türkiye’de klinik sosyoloji henüz emekleme aşamasındadır. Multidisipliner, hümanist ve değer odaklı bir yaklaşıma sahip klinik sosyoloji, klinik psikoloji, psikiyatri, sosyal hizmet ...
Tarihsel olgulari sebep-sonuc iliskisi icerisinde, ampirik verilere dayanarak aciklamaya calisan Ibn Haldun onemli bir tarih felsefecisi ve toplumbilimcidir. Ibn Haldun Mukaddime isimli kitabinda toplumlarin yukselme ve cokusunde etkili... more
Tarihsel olgulari sebep-sonuc iliskisi icerisinde, ampirik verilere dayanarak aciklamaya calisan Ibn Haldun onemli bir tarih felsefecisi ve toplumbilimcidir. Ibn Haldun Mukaddime isimli kitabinda toplumlarin yukselme ve cokusunde etkili olan unsurlari incelemistir. 14. Asrin Islam cografyasinda cesitli karisikliklar icinde oldugu bir donemde, tasavvuf ve selefilik arasindaki gerilimlere sahit olan Ibn Haldun, bir toplumbilimci ve din bilgini olarak kendi goruslerini dile getirmistir. Bu makalede Ibn Haldun’un Mukaddime ve Şifau’s-Sail isimli eserlerinde tasavvuf ilmine bakis acilari analiz edilmeye calisilacaktir. Bu iki eserde ortaya konan ortak ve farkli bakis acilari incelenerek bugun Islam Âlemi’nde temel tartisma konularindan biri olan tasavvufun hem dini ilimler icindeki hem de tarihsel ve toplumsal konumu tartisma konusu yapilacaktir. Zahir ve batin diyalektiginde tasavvuf ilminin dayandigi temel referans noktalari, birey ve toplum diyalektiginde toplumsal kurumlara ve degerl...
Edebiyat, ozellikle de roman topluma tutulmus bir ayna gibidir. Roman, oyku, siir gibi edebi eserler bireysel bir yaratim oldugu kadar donemin toplumsal, ekonomik, siyasi sorunlarini da yansitir. Bu nedenle edebi eserler ayni zamanda... more
Edebiyat, ozellikle de roman topluma tutulmus bir ayna gibidir. Roman, oyku, siir gibi edebi eserler bireysel bir yaratim oldugu kadar donemin toplumsal, ekonomik, siyasi sorunlarini da yansitir. Bu nedenle edebi eserler ayni zamanda sosyolojik bir veri olarak kabul edilebilir. 19. yuzyil Rus edebiyati, dunya capinda une kavusmus buyuk Rus yazarlarin asridir. Bu asirda Puskin, Gogol, Dostoyevski, Turgenyev, Cernisevski, Tolstoy gibi buyuk Rus yazarlar yasamistir. 19. Yuzyil Rus edebiyatinin zirveleri sayilan bu isimler toplumsal sorunlara da duyarsiz kalmamis, eserlerinde Rus toplumun yasamis oldugu modernlesme surecini de yorumlamistir. Bu calismada Rus modernlesmesinin neden oldugu toplumsal, siyasal bolunmeler, 19. Yuzyil Rus edebiyatcilarinin eserlerinden yola cikilarak analiz edilmeye calisilacaktir. Bu edebi eserlerde yazarlarin secmis oldugu karakterler, konular ve bu konularin anlatim bicimleri analiz edilerek, Rusya’da 19. Yuzyildaki dusunce hareketleri ve modernlesme lehin...
Turkiye’nin kuzey komsusu olan Rusya ile iliskileri yaklasik 6 asirlik bir gecmise dayanmaktadir. Ozellikle 18. Yuzyilda Petro reform programi ile birlikte Avrasya bolgesinde onemli bir guc haline gelen Rusya ile Osmanli Devleti;... more
Turkiye’nin kuzey komsusu olan Rusya ile iliskileri yaklasik 6 asirlik bir gecmise dayanmaktadir. Ozellikle 18. Yuzyilda Petro reform programi ile birlikte Avrasya bolgesinde onemli bir guc haline gelen Rusya ile Osmanli Devleti; Balkanlar, Kafkasya, Turkistan bolgeleri basta olmak uzere surekli rekabet halinde olmustur. Geleneksel olarak sicak denizlere inme siyasetini, bugun Akdeniz uzerinde elde ettigi askeri uslerle guclendiren Rusya, Turkiye’nin kuzey komsusu oldugu kadar bugun guneyde de hesap edilmesi gereken bir stratejik guc konumuna gelmistir. Rusya’nin modernlesme deneyimi, Osmanli-Turk modernlesme deneyimi ile oldukca benzer bir surec izlemistir. Her iki ulke de modernlesme yoluyla bolgede guclu bir stratejik pozisyon elde etmek, varligini garanti altina almak istemistir. Avrupa’da dogal ve kendi ic dinamikleri ile gelisen modernlesme, Rusya’da aydin burokrat bir elit tarafindan tepeden inme bir bicimde gerceklestirilmistir. Modernlesmenin halk katinda yeterli destegi bu...
1838 yilinda Ingiltere ile imzalanan ‘Baltalimani Ticaret Sozlesmesi’, Osmanli Devleti’nin Bati sermayesinin  acik pazari haline gelmesine neden olmustur. Imparatorluk, artan savas maliyetleri karsilamak icin borc alma  yoluna gitmis... more
1838 yilinda Ingiltere ile imzalanan ‘Baltalimani Ticaret Sozlesmesi’, Osmanli Devleti’nin Bati sermayesinin  acik pazari haline gelmesine neden olmustur. Imparatorluk, artan savas maliyetleri karsilamak icin borc alma  yoluna gitmis fakat bu borclar, devlet icin gerekli alt yapi yatirimlarinda kullanilamamistir. Sonucta Osmanli  Devleti, 20. yuzyilin baslarinda iktisadi acidan istiklalini yitirmis, Bati finans kapitalinin insafina terk edilmistir.  Turk Yurdu dergisi 1911 yilinda yayin hayatina baslamistir. Amaci; “Turklugun her alanda yukselmesi” olan  dergide sosyoloji, iktisat, egitim, tarih, dis Turkler gibi alanlarda yazilar yer almistir. Dergi, Turklugun karsi  karsiya kaldigi sorunlara yonelik bir cikis yolu arayisinda olmustur.  Turk Yurdu dergisinde donemin iktisadi sorunlari da ele alinmistir. Osmanli Devleti’nin iktisadi esaretten  kurtarilmasi icin, donemin uzmanlarina basvurulmustur. Parvus, Osmanli maliyesi ve iktisadinin bir analizini  yapmis ve cozum onerilerinde bu...
Tarihsel olgulari sebep-sonuc iliskisi icerisinde, ampirik verilere dayanarak aciklamaya calisan Ibn Haldun onemli bir tarih felsefecisi ve toplumbilimcidir. Ibn Haldun Mukaddime isimli kitabinda toplumlarin yukselme ve cokusunde etkili... more
Tarihsel olgulari sebep-sonuc iliskisi icerisinde, ampirik verilere dayanarak aciklamaya calisan Ibn Haldun onemli bir tarih felsefecisi ve toplumbilimcidir. Ibn Haldun Mukaddime isimli kitabinda toplumlarin yukselme ve cokusunde etkili olan unsurlari incelemistir. 14. Asrin Islam cografyasinda cesitli karisikliklar icinde oldugu bir donemde, tasavvuf ve selefilik arasindaki gerilimlere sahit olan Ibn Haldun, bir toplumbilimci ve din bilgini olarak kendi goruslerini dile getirmistir. Bu makalede Ibn Haldun’un Mukaddime ve Şifau’s-Sail isimli eserlerinde tasavvuf ilmine bakis acilari analiz edilmeye calisilacaktir. Bu iki eserde ortaya konan ortak ve farkli bakis acilari incelenerek bugun Islam Âlemi’nde temel tartisma konularindan biri olan tasavvufun hem dini ilimler icindeki hem de tarihsel ve toplumsal konumu tartisma konusu yapilacaktir. Zahir ve batin diyalektiginde tasavvuf ilminin dayandigi temel referans noktalari, birey ve toplum diyalektiginde toplumsal kurumlara ve degerl...
IV. Ivan doneminde siyasi birligini tamamlayan Rus Carligi I. Petro doneminde yonunu Bati’ya cevirerek modernlesme hamlelerine baslamistir. Petro reformlari, Carice II. Katherine tarafindan surdurulmus, Rus Carligi bolgesindeki daginik... more
IV. Ivan doneminde siyasi birligini tamamlayan Rus Carligi I. Petro doneminde yonunu Bati’ya cevirerek modernlesme hamlelerine baslamistir. Petro reformlari, Carice II. Katherine tarafindan surdurulmus, Rus Carligi bolgesindeki daginik Musluman kavimleri kontrol altina almaya baslamistir. Rus Carligi isgal ettigi topraklarda Musluman nufusa siyasi, ekonomik ve kulturel baski uygulamistir. Turkistan ve Kafkasya bolgesi basta olmak uzere Rusya’ya karsi direnis 19. Yuzyilin sonlarina kadar surmustur. Rusya Muslumanlarinin yerel ve kavmi bagliliklari asamamasi, milli bir bilincin olusmamasi birlesmelerine engel olmustur. Ayrica bolgedeki siyasi istikrarsizlik, kotu yonetim, yoksulluk, Rusya ve Cin arasinda sikismis olmanin meydana getirdigi sorunlar bolgede Muslumanlarin direncini zayiflatmistir. Rus isgallerine karsi geleneksel direnis bicimleri yetersiz kalmistir. Rus yayilmaciligina karsi mucadele eden Tatarlar, Rusya ile Turkistan arasindaki ticarete aracilik ederek onemli kazanclar...
Bu makalede Şarkiyatciligin tarihsel olarak nasil insa edildigini ve felsefi temellerini, sarkiyatciliga alternatif olarak ortaya cikan Garbiyatciligin temel dusuncelerini ele alacagiz. Makalede savundugumuz temel dusunce; sarkiyatciligin... more
Bu makalede Şarkiyatciligin tarihsel olarak nasil insa edildigini ve felsefi temellerini, sarkiyatciliga alternatif olarak ortaya cikan Garbiyatciligin temel dusuncelerini ele alacagiz. Makalede savundugumuz temel dusunce; sarkiyatciligin tarihsel surecte, Bati ve Dogu arasindaki guc iliskilerine gore insa edildigi, Bati felsefesinde ozellikle Descartes, Kant ve Hegel cizgisinin ontolojik bir dualizme yol actigi ve bunun Bati ve Dogu arasindaki bolunmeyi destekledigidir. Garbiyatcilik ise bir tur tersinden sarkiyatcilik yaparak ayni okuma bicimini, ayni ozcu yaklasimi devam ettirmistir. Biz sarkiyatcilik ve Garbiyatciliga alternatif olarak Bati ve Dogu’nun birbirini tanimlamadan, esit bir statude diyalojik bir iliskiye girmeleri gerektigini savunuyoruz.
Kendini bir Freud takipçisi olarak tanımlayan J. Lacan, psikanaliz çalışmalarının en önemli isimlerinden biridir. Ayna evresi başlığını taşıyan sunumu ile dikkat çeken Lacan, kültürel çalışmalar, kimlik ve dil alanında zengin bir çalışma... more
Kendini bir Freud takipçisi olarak tanımlayan J. Lacan, psikanaliz çalışmalarının en önemli isimlerinden biridir. Ayna evresi başlığını taşıyan sunumu ile dikkat çeken Lacan, kültürel çalışmalar, kimlik ve dil alanında zengin bir çalışma alanı yaratmıştır. Lacan, çalışmalarında bilinçdışına odaklanmış ve bilinçdışının bir dil gibi yapılandığını belirtmiştir. Bilinçdışı ile dil ve kültür arasında kurmuş olduğu ilişki psikanaliz çalışmalarına kültürel ve sosyolojik bir derinlik kazandırmıştır. Lacan’ın güçlü metaforik dili, kavramlara zengin bir repertuar kazandırması onun çalışmalarının farklı biçimlerde yorumlanabilmesine imkân sağlamıştır. Lacan, psikanaliz teorisini F. Saussure’ün yapısalcı dilbilim, L. Strauss’un yapısalcı antropoloji ve A. Kojeve’nin Hegel okumalarına dayandırmıştır. Dille bilinçdışı arasında kurmuş olduğu ilişki ile yapısalcı psikanalizin en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Lacan’ın çalışmaları kimlik, siyaset, yabancılaşma gibi başlıklar altında oryantal...
Bu kitapta oryantalizm, oksidentalizm ve Osmanlı sefaretnameleri arasındaki ilişki ele alımıştır.