ÖZET Osmanlı Devleti, Üçüncü Sultan Selim’e gelinceye kadar, yani 1793 yılına dek yabancı ülkelere daimî elçi göndermemişler, padişahların cülûslarını (tahta çıkışlarını) bildirmek ve antlaşmaların içeriğini görüşmek için gönderdikleri... more
ÖZET
Osmanlı Devleti, Üçüncü Sultan Selim’e gelinceye kadar, yani 1793 yılına dek yabancı ülkelere daimî elçi göndermemişler, padişahların cülûslarını (tahta çıkışlarını) bildirmek ve antlaşmaların içeriğini görüşmek için gönderdikleri elçileri hep geçici olarak yollamışlardır. Bu geçici elçilerin kaleme aldıkları Sefaretnameler, Osmanlı diplomasi tarihinin en önemli ve birinci dereceden kaynakları arasında yer almaktadır. Son derece zengin tarihi kaynak olmalarının dışında, döneminin sosyo-kültürel tarihini, coğrafi ve uluslararası ilişkilerini daha açık bir şekilde ortaya koyması açısından önem taşırlar. Yirmisekiz Çelebi Mehmed’in Fransa Sefaretnamesi başta olmak üzere diğer sefaretnamelerde sefirlerin gördüğü yerlerin gündelik hayat, idari yönetim birimleri, iktisadi ve mali konularda önemli bilgilerden istifade edilme yönünde önem taşımaktadırlar. Bu bilgiler, Osmanlı İmparatorluğunun yenileşme tarihi açısından teşvik edici ve yol gösterici olmuştur.
Öz Osmanlı padişahları; cülus, tebrik, barış, doğum, savaş, dostluk teklifleri gibi meseleler için yabancı hükümdarlara geçici elçiler (ad hoc) gönderirdi. Bu elçiler, siyasi ve diplomatik görüşmeleri, sefaretname adı verdikleri... more
Öz Osmanlı padişahları; cülus, tebrik, barış, doğum, savaş, dostluk teklifleri gibi meseleler için yabancı hükümdarlara geçici elçiler (ad hoc) gönderirdi. Bu elçiler, siyasi ve diplomatik görüşmeleri, sefaretname adı verdikleri raporlarla yetkili mercilere takdim ederdi. Osmanlı Devleti, çeşitli amaçlar için İsveç'e diplomatik heyetler göndermişti. İsveç'e giden elçilerden biri de Mehmed Said Efendi'ydi. İsveç'e gönderilmesinin resmi amacı XII. Charles'a verilmiş olan borcu tahsil etmekti. Ancak Mehmed Said Efendi'nin arka plandaki amacı ise İsveç ile Rusya arasında bir ittifakın yapılıp yapılmadığının araştırılmasıydı. Bu çalışmanın amacı: ad hoc diplomasisi çerçevesinde Osmanlı-İsveç ilişkilerini ele alarak bir Osmanlı Elçisinin, İsveç algısını değerlendirmektir.
Özet III. Selim dönemi Babıali'nin önemli devlet adamlarından olan Mustafa Rasih Paşa Yaş Anlaşması sonrası Rusya'ya sefir olarak gönderildi. Rasih Paşa'nın sefareti ile alakalı sefâretnâme ve arîza bulunmaktadır. Yabancı devletlere elçi... more
Özet III. Selim dönemi Babıali'nin önemli devlet adamlarından olan Mustafa Rasih Paşa Yaş Anlaşması sonrası Rusya'ya sefir olarak gönderildi. Rasih Paşa'nın sefareti ile alakalı sefâretnâme ve arîza bulunmaktadır. Yabancı devletlere elçi olarak giden kişinin sefaretinden sonra sadrazamı ve padişahı bilgilendirmek maksatlı faaliyetleriyle alakalı olarak tuttuğu raporlara sefâretnâme denilmektedir. Rasih Paşa'nın Rusya sefareti ile alakalı yazılan sefâretnâmede elçilik heyetinin sefaret yolculuğu ve Rusya izlenimleri aktarılmıştır. Rasih Paşa arîzasında ise sefâretnâmede kaleme alınmayan Rusya'nın sosyal, ekonomik, askeri, idari ve iktisadi yönlerini detaylı olarak anlatmıştır. Rasih Paşa'nın Rusya sefareti sonrası oluşan bu eserler XVIII. yüzyıl sonu Rus İmparatorluğu hakkında önemli bilgiler ihtiva ermektedir. Rusların I. Petro ile başlayan ilerlemelerinin XVIII. yüzyıl sonu II. Katerina döneminde zirveye çıktığı görülmüştür. III. Selim oluşturmak istediği ıslahat programı olan Nizam-ı Cedit hareketini oluşturmada Rusya arîzasından faydalanmıştır. Abstract Mustafa Rasih Pasha who was one of the important figures of Babıali at the time of III. Selim was sent to the Russia as an ambassador after treaty of Jassy. There are sefâretnâme and arîza about Rasih Pasha's embassy. The works written by Ottoman ambassadors or their assistances about their journeys are called sefâretnâme. The embassy travel and Russian impressions have been transferred into sefâretnâme related to Rasih Pasha's Russian embassy. Rasih Pasha described the social, economic, military, administrative and economic aspects of Russia in detail which are not explained in sefâretnâme in his arîza. These works composed after Rasih Pasha's embassy to Russia have involved very important informations about Russian Empire at the end of XVIII. Century. It is seen that the development of Russia during I. Petro reached to the top towards the end of XVIII. Century time of the II. Catherine. III. Selim as an Ottoman King made use of the arîza written on Russian during his reconstruction movement known as Nizam-ı Cedit movement.
Özet Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin Fransa Sefaretname'si, Osmanl elçilerinin yazdklar ve sefaretleri hakkndaki raporlarnn bulunduu eserlerin en güzel örnei ve üzerinde en fazla durulanlarndandr. Mehmed Efendi'nin söz konusu sefaretnamesi... more
Özet Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin Fransa Sefaretname'si, Osmanl elçilerinin yazdklar ve sefaretleri hakkndaki raporlarnn bulunduu eserlerin en güzel örnei ve üzerinde en fazla durulanlarndandr. Mehmed Efendi'nin söz konusu sefaretnamesi edebi ve tarihi kymet bakmndan oldukça önemlidir. Osmanl'nn Batllama sürecine önemli katklar bulunduu kabul edilen sefaretname, bu özelliinden dolay XIX. yüzylda geliecek seyahat anlatmlarna da üslûp açsndan oldukça etki etmitir. Abstract France Embassy Mission of Yirmisekiz Mehmed Celebi is one of the best and the most studied pieces of embassy missions containing embassy reports written by Ottoman Ambassadors. The named embassy mission of Mehmed Celebi is considered to be of great importance for literary and historical value. The Embassy Mission considered to have a major influence on the Westernization of Ottoman Empire is affected the style of the XIX century travel writings substantially as a reflection of the said feature.
Toplumların birbirini algılayışları, farklılıkları yorumlayış biçimleri, gündelik yaşamdan politikaya, kültürel ilişkilerden diplomasiye kadar geniş alanda sonuçlar doğurabilmektedir. XVIII. Yüzyılda Osmanlı devletinin Avrupa karşısındaki... more
Toplumların birbirini algılayışları, farklılıkları yorumlayış biçimleri, gündelik yaşamdan politikaya, kültürel ilişkilerden diplomasiye kadar geniş alanda sonuçlar doğurabilmektedir. XVIII. Yüzyılda Osmanlı devletinin Avrupa karşısındaki durumu Osmanlının sahip olduğu geleneksel Avrupa algısının değişmesine sebep olmuştur. Bunun sonucunda Avrupa’da meydana gelen gelişmeleri izlemek maksadıyla birçok elçi Avrupa ülkelerine gönderilmiştir. Elçiler Avrupa’da elde ettikleri izlenimlerini sefaretname adı verilen raporlarına aktarmışlardır. Osmanlı devletinin Avrupa’ya göndermiş olduğu elçilerin Avrupa’ya dair tutmuş oldukları raporlar, Osmanlı toplumunun Avrupa’ya bakışını yansıtması açısından çok önemli kaynaklardır. Avrupa’daki gelişmeleri ve yaşam biçimlerini Osmanlı başkentine bildiren bu belgeler Osmanlının Avrupa algısını tespit açısından son derece önemlidir. Bu makalede XVIII. Yüzyılda Osmanlı sefirlerinin sahip oldukları Avrupa algısı üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Avrupa, Büyükelçi, Sefaratname
Abstract The Europe Perception of Ottoman Ambassadors in Eighteenth Century (The Heaven of Infidels) The perception of the nations to each other and the interpretation of the differences between them reveal many consequences concerning wide areas, including from daily life to politics and from culture to diplomacy. In the eighteenth century the perception Europe of Ottoman had changed because of Ottoman position against the Europe. As a result of this a lot Ambassadors were sent to European Countries to make some observations about developments that occurred in Europe. The Ottoman Ambassadors wrote their impression of Europe in their reports that are called sefaretname. The reports which the Ottoman ambassadors regularly reported are important sources reflecting the Ottoman society’s Europe perception. Sefaretnames reported the developments and life style in the Europe to the Ottoman State. Finally, this article examines the Europe perception of Ottoman Ambassadors in the eighteenth century. Key Words: Ottoman, Europe, Ambassador, Sefaratname
Dieser Aufsatz fragt am Beispiel des Yirmisekiz Efendi, des Rifāʿa aṭ-Ṭahṭāwī und anderer offizieller Reisender aus literaturwissenschaftlicher Perspektive nach dem Funktionswandel des Gesandtschaftsberichts. Hierbei stelle ich den... more
Dieser Aufsatz fragt am Beispiel des Yirmisekiz Efendi, des Rifāʿa aṭ-Ṭahṭāwī
und anderer offizieller Reisender aus literaturwissenschaftlicher Perspektive
nach dem Funktionswandel des Gesandtschaftsberichts. Hierbei stelle ich
den Autor in seiner Individualität in den Vordergrund und pointiere
die stark fiktiven und konstruierten Aspekte der Erzählungen, die den individuellen
Intentionen des offiziellen Gesandten geschuldet sind. Hierbei spielt das
anvisierte Zielpublikum eine entscheidende Rolle.
Mehmet Namık Paşa (1804-1892) XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti bürokrasisinde siyasi, idari ve askeri alanlarda mühim görevler icra eden önemli devlet adamlarından biridir. Enderûn mektebinde tahsile başlayan Mehmet Namık 1821’de oluşturulan... more
Mehmet Namık Paşa (1804-1892) XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti bürokrasisinde siyasi, idari ve askeri alanlarda mühim görevler icra eden önemli devlet adamlarından biridir. Enderûn mektebinde tahsile başlayan Mehmet Namık 1821’de oluşturulan Tercüme Odası’nda aldığı yabancı lisan eğitimleriyle öne çıkmıştır. Namık Efendi, askeri ıslahatları için Fransızca ve İngilizceden Türkçeye yapmış olduğu başarılı çevirileri ile ilmiyeden askeriyeye II. Mahmut’un emriyle Alay Emini olarak geçiş yapmıştır. Uzun hayatı boyunca sadakatle birçok idari ve askeri görev yapan Namık Paşa Devlet-i Aliyye’nin tüm coğrafyasında sefirlikler, valilikler, nâzırlıklar ve ordu müşirlikleri olmak üzere çeşitli görevler yapmıştır. Namık Paşa, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın isyanı sebebiyle Osmanlı lehine destek sağlamak amacıyla 1832-1834 yılları arasında Londra’ya ilki ‘muvakkat’ ikincisi ‘mukim’ olmak üzere iki kez elçilik görevine tayin edilmiştir. İlk elçiliği sonrası “Londra Takrirleri” adıyla bilinen sefâretnâmesi ikinci elçiliği sonrası ise “seyahatnamesi” mevcuttur. Namık Paşa’nın bu iki eseri zamanla birbirinin yerine geçmiş ve karıştırılmıştır. İncelemelerimiz sonucunda Londra sefâretnâmesinin İstanbul Atatürk Kitaplığı’nda Londra seyahatnamesinin ise İstanbul Nadir Eserleri Kütüphanesi’nde olduğu tespit edilmiştir. Londra sefâretnâmesi yaklaşık bir buçuk yıl süren görevi boyunca Paşa'nın diğer ülkelerin kralları ve devlet adamları ile görüşmelerini ayrıca bu görüşmeler neticesinde kaydettiği siyasi raporlarını ihtiva etmektedir. Bu çalışmanın konusu Namık Paşa’nın Londra elçiliği sonrası oluşturulan ve yazma halinde bulunan Londra takrirleri adlı eserinin dönemin siyasi olayları ışığında detaylı incelenmesidir. Paşa hakkında şimdiye kadar biyografik çalışmalar yapılsa da Londra sefâretnâmesi tahlil edilerek tam anlamıyla gün yüzüne çıkarılmamıştır. Sefâretnâmede yer alan otuz civarı raporun değerlendirilmesi ve birincil kaynak olarak önemi haiz bu sefâretnâmenin tanıtılması çalışmanın hedefleri arasındadır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Mehmet Namık Paşa, Londra, Takrir, Sefâretnâme, Seyahatname.