Ali Umut Türkcan
received his B.A degree from Department of Archaeology . (Bilkent University, Ankara, Turkey, 1995). He holds a M.A. degree from Faculty of Humanities, Department of Protohistory and Near Eastern Archaeology. (Hacettepe University, Ankara, Turkey, 1999) with Pottery Neolithic Period Çatalhöyük Stamp Seals. He holds his Ph.d in Department of Protohistory and Near Eastern Archaeology. (Hacettepe University, Ankara, Turkey, 2006) as well as being a joint Ph.d study in the Institute of Archaeology, UCL (University College of London, ) with TÜBA grant (Türk Bilimler Akademisi/ Turkish Academy of Sciences) during 2003-2004 as Affiliate student under the supervision of Roger Mathews .He completed his dostoral thesis as Pre-Pottery Neolithic Period Monumental Cult Buildings of Upper Mesopotamia in 2006. He has been working permanently in Department of Archaeology, Anadolu University since 1998 as a lecturer and associate professor since 2011. He had research grants from Cambridge University in 1998 (joint with Çatal Höyük Research Project) and in Training Program of TEMPER, Training, Education, Management and prehistory in the Mediterrenean of the Euro Med Heritage II Programme, Oxford,GB. 2003).
He conducted some Archaeological Survey Researches such as in Eskişehir Area; Balkayası (Sivrihisar) and Kanlıtaş Mound and its environ around İnönü Valley (İnönü/ Eskişehir 2008, 2009, 2012). He was the director of Kanlıtaş Höyük (İnönü/Eskişehir) excavation and research project (see www.kanlitas.com ) between 2013 and 2019.
He has been currently director of Konya Çatalhöyük Excavation and Research Project since 2019.
He worked in many international archaeological research projects since 1992. He had research grants from Cambridge University in 1998 (joint with Çatal Höyük Research Project) and in Training Program of TEMPER, Training, Education, Management and prehistory in the Mediterrenean of the Euro Med Heritage II Programme, Oxford,GB. 2003).
He worked in many International and National Archaeological Research projects since 1992; Sagalassos (Burdur) Excavation Research (Katholik Unıversity of Leuven, Belgium), 1993 Kyme (İzmir) Excavation Research (Universita di Catania, Italia ), 2001- Lower Meander Area ( İzmir ) Survey Project ( University of Hacettepe, Ankara). He worked mainly in Çatal Höyük (Konya) Excavation and Research Project (University of Cambridge ,U.K and Stanford University, U.S.A) since 1993 to 2010 as archaeologist and specialist on the figurines and Stamp seals.
Supervisors: Prof.Dr. Armağan ERKANAL, Prof.Dr. Ayşe Tuba ÖKSE, Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN, Prof. Dr. Roger MATTHEWS, and Prof.Dr. Ian HODDER
Phone: 90 222 3350580/4085
Address: Anadolu Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Yunus Emre Kampusü, Room C115, ESKİŞEHİR 26470
He conducted some Archaeological Survey Researches such as in Eskişehir Area; Balkayası (Sivrihisar) and Kanlıtaş Mound and its environ around İnönü Valley (İnönü/ Eskişehir 2008, 2009, 2012). He was the director of Kanlıtaş Höyük (İnönü/Eskişehir) excavation and research project (see www.kanlitas.com ) between 2013 and 2019.
He has been currently director of Konya Çatalhöyük Excavation and Research Project since 2019.
He worked in many international archaeological research projects since 1992. He had research grants from Cambridge University in 1998 (joint with Çatal Höyük Research Project) and in Training Program of TEMPER, Training, Education, Management and prehistory in the Mediterrenean of the Euro Med Heritage II Programme, Oxford,GB. 2003).
He worked in many International and National Archaeological Research projects since 1992; Sagalassos (Burdur) Excavation Research (Katholik Unıversity of Leuven, Belgium), 1993 Kyme (İzmir) Excavation Research (Universita di Catania, Italia ), 2001- Lower Meander Area ( İzmir ) Survey Project ( University of Hacettepe, Ankara). He worked mainly in Çatal Höyük (Konya) Excavation and Research Project (University of Cambridge ,U.K and Stanford University, U.S.A) since 1993 to 2010 as archaeologist and specialist on the figurines and Stamp seals.
Supervisors: Prof.Dr. Armağan ERKANAL, Prof.Dr. Ayşe Tuba ÖKSE, Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN, Prof. Dr. Roger MATTHEWS, and Prof.Dr. Ian HODDER
Phone: 90 222 3350580/4085
Address: Anadolu Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Yunus Emre Kampusü, Room C115, ESKİŞEHİR 26470
less
InterestsView All (30)
Uploads
Papers by Ali Umut Türkcan
The study on ceramics from 2013 and 2014 seasons have already been finished. The details of Kanlıtaş calcolithic period ceramics which has shared mostly the same features with the ceramics of sister site Orman Fidanlığı such as ware and form groups, are given in details. The study on lithics since 2014 has continued also in 2015. The material and new context from new trenches have been studied as well as the stone raw material that has been added in 2015.
Porsuk Kültürünün tespit edilen en iyi korunmuş höyüğü olan Kanlıtaş Höyük (Eskişehir/İnönü), KB Anadolu’da dağlık ve ormanlık alanın sınırındadır. Jeofizik çalışmaları sonucunda, höyüğün batı eteğinde yer alan tarla kesiminde 3 ile 3,5 m. derinlikte yan yana dörtgen duvar örgü yapı unsurları tespit edilmiştir. Höyükte bulunan arkeolojik malzemenin genel değerlendirmesinde, höyüğün en erken MÖ 6. bin sonu Erken Kalkolitik Dönemden başlayarak kesintisiz Orta Kalkolitik,
Geç Kalkolitik, İlk Tunç Çağın sonuna kadar yaklaşık 3 bin seneyi aşan bir yerleşimin varlığı öngörülmektedir. Gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, Höyüğün tepe kesiminde belirlenen 11 plan karede yaklaşık 325 m2 alan yatay şekilde ortaya çıkarılmıştır. Yerleşmenin tepe kesiminin
en son evresinde küllü dolgunun yerleşmenin bir yangın ile terkedildiği izlenimi vermektedir. Mimari üst evrede kaya oygu ve taştan dörtgen yapılar, bunların önünde veya içinde ocaklardan oluşmaktadır.
2015 yılında geçmiş dönemlerde tespit edilen taş ve kerpiç kalıp mimarinin devamını görebilmek
adına 10x5 olarak açılan M-16/17 ve NO/ 18 açmalarında yoğun şekilde çalışılmıştır. Bu
açmalarda büyük boyutlu fırınlar ve özellikle M-16/17 açmasında çöp çukurları tespit edilmiştir. Ayrıca bu senenin en önemli yapı ve yerleşim unsuru olarak, üç açma boyunca (M-16/17, NO-
18, M-18) doğudan kuzeye dönen masif bir teras duvarı ortaya çıkarılmıştır. M-16/17 açmasının güney-doğu köşesinde ve hemen çaprazında, NO18 kuzeyinde tepe kesiminin anakayaya kadar
olan tabakalanmasının anlaşılması için derinleşme yapılarak höyüğün tabakalanması hakkında veriler elde edilmiştir.
2013 ve 2014 yılı çalışmalarında ele geçen seramiklerin çalışmaları bitmiştir. Bu raporda
ayrıntıları verilmiştir. Yapılan değerlendirmelerde ele geçen seramik buluntuların nitelikleri
hakkında detaylı bilgiler olarak verilmiştir. Kanlıtaş Höyük seramik malzemelerinin mal grubu, Kanlıtaş Höyük (Eskişehir/İnönü) 2015 Yılı Kazı Çalışması Sonuçları
form ve bezeme karakteri olarak Porsuk kültürü yerleşmelerinden biri olan Orman Fidanlığı ile ortak paydaya sahip olduğu görülmektedir. Bunun yanında 2014 yılında başlayan yontmataş çalışmaları 2015 yılında da devam ettirilmiştir. Yeni plan karelerden gelen malzeme ve kontekstler 2015 yılında da çalışılmış ayrıca taş hammadde kaynakları üzerindeki çalışmalar eklenmiştir. Buluntu grupları arasında en dikkati çeken, tıpkı geçen senelerde olduğu gibi mermer ve manyezit
gibi malzemelerden yapılan halka biçimli bilezikler ve aletlerin devam ettiği görülmüştür.
Noteworthy are rich repertoire of ceramic traditions and lithics that has affinites with Vinca culture (similar features found in other contemporary sett. in the same area Orman Fidanlığı) and abundance of marble bracelets with their dosens of tools made of magnesite along with ochre production in- situ .
"Frigya'da İlk İnsanın İzleri : Kuzfındık Vadisi Paleolitik Dönem Bulguları/Eskişehir", Arkeoloji ve Sanat 137: 45-52.
Talks by Ali Umut Türkcan
Kuzfındık Valley in northwestern Anatolia was subject to systematical archaeolgical surveys and 8 Paleolithic open-air sites were revealed. Due to its location on the southeast-northwest oriented natural land-routes within Anatolia, the Paleolithic sites in Kuzfındık Valley may help understanding the early hominin dispersals.
EDITED BOOKS by Ali Umut Türkcan
Höyüktepe 2015 yılı mühür buluntuları tarafımızca motif, form ve malzemeleri yönünden incelenmiştir.
Tespit edilen 5 adet pişmiş toprak damga mühürler kendi içinde baskı yüzeyi ve tutamak formları ele alınarak tipolojik bir sınıflandırma yapılmıştır. Erken Tunç Çağı II’ye tarihlenen diğer Orta ve Batı Anadolu’da kazılmış merkezlerde ele geçen damga mühürler, başta motifler ve formlar üzere karşılaştırılmış ve sınıflandırılmanın içinde belirtilmiştir. İncelenen yerleşmelerde dikkati çeken, Höyüktepe mühürlerinin, en çok Göller Bölgesi’ndeki Bademağacı ile benzerliği söz konusudur. Buna ek olarak, çalışılan örneklerin Tarsus’tan Ankara civarı, Kızılırmak Havzası’na kadar Anadolu’daki ETÇ örnekleri ile benzerlikleri dikkat çekicidir. Bazıları kazıma, bazıları çizi şeklinde işlenmiş motifler oldukça özenli şekilde yapılmıştır. İşlevleri üzerine bugüne kadar fazla anlaşılamayan mühürlerin niteliklerinin yanı sıra, ele geçtiği kontekslerde diğer buluntular ile olan ilişkileri anlaşılmaya çalışılmıştır. Mühürlerin bulundukları plankarelerde ve seviyelerde oldukça yoğun şekilde tekstil üretimi ile ilişkili buluntu gelmesi (tezgâh ağırlıkları, ağırşaklar), bu mühürlerin de tekstil üretiminde kullanıldığını düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: İç Batı Anadolu, Höyüktepe, Erken Tunç Çağı, Damga Mühürler, Tekstil Üretimi
Abstract
Höyüktepe stamp seals which have been recovered in 2015, have been studied according to their form, motifs and material. Terracotta 5 stamp seals form of the stamps and seal faces have been classified into typological order. They have similarirties with many Central and Western Anatolian stamp seal examples. The close examples are mainly from Lake Side Region (Bademağacı). Besides, similarities of studied Höyüktepe examples are noteworthy along with Anatolian EBA stamp seals from Tarsus to Ankara Region, Halysriver territorium. All of theseals have been either carved or incised. The seals which of their function have never been understood, will be discussed with its contexts. These also that have been found with spindle whorls and loom weights can be likely related with textile production on the site.
Keywords: Inner Western Anatolia, Höyüktepe, Early Bronze Age, Stamp Seals, Textile Production
yapısını içeren temel özellikleri içermektedir. Kanlıtaş Höyük sakinleri yerel kaynaklardan elde
ettikleri hammaddeleri kullanmışlardır. Temelde çakmaktaşından yararlanılmıştır, fakat ayrıca opal,
kalsedon, radyolarit ve obsidiyende de yontmataş alet yapımında kullanılmıştır. Kanlıtaş Höyük’teki kazılar sırasında toplam 531 adet opal buluntu ele geçmiştir. Anadolu’da yontmataş alet yapımında opal çok fazla kullanılmadığı için Kanlıtaş Höyük’te az da olsa belirli bir ağırlığı ile (% 8) opal üretimi ve aletlerine rastlanılması ilgi çekicidir. Yerleşimde opal topluluğu sınırlı sayıda çekirdek, bol miktarda üretim artığı, taşımalık ve çok daha az miktarda aletten meydana gelmektedir. Kanlıtaş Höyük opal alet topluluğu düzeltisiz ok uçları, delgiler, düzeltili yongalar, taş kalem ve düzeltili dilgiden oluşmaktadır. Prehistorik dönemlerde yontmataş alet yapımında opal kullanımına İçbatı Anadolu dışında en çok Balkan ülkelerinde rastlanılmasından dolayı bu geleneğin İçbatı Anadolu’yu da
kapsayacak şekilde Anadolu’dan daha çok Balkanlar’a özgü olduğu söylenebilir.
Anahtar Sözcükler: İç Batı Anadolu, Kanlıtaş Höyük, Erken Kalkolitik Dönem, Yontmataş, Opal.
Abstract
This article presents the preliminary observations of 2013-2017 excavation seasons opal assemblage from Kanlıtaş Höyük in inland northwest Anatolia. Total 6391 lithic artefacts were recovered
at Kanlıtaş Höyük Early Chalcolithic Period layers (cal. 5825-5530 BC). Preliminary analysis of
the chipped stone assemblage reveals some basic features concerning description of raw materials, technological traits and typological structure of the assemblage. Inhabitants of Kanlıtaş Höyük
settlement supplied raw materials from local resources. Mainly flint was used, but also opal, chalcedony, radiolarite and obsidian were also used in producing chipped stone tools. Total 531 opal artefacts were recovered during the excavations at Kanlıtaş Höyük. It is interesting to see that opal
finds were found and are therefore noteworthy in proportion of % 8 percent in Kanlıtaş Höyük due to the fact that opal has not been used much in chipped stone tool production in Anatolia. Opal assemblage in the settlement is consisted of limited numbers of cores, large amount of debris, blanks and in a very lesser degree of tools. Kanlıtaş Höyük opal tool assemblage is consisted of unretouched arrowheads, borers, retouched flakes, burin and retouched blade. It can be said that this tradition is more specific to the Balkans than Anatolia due to the presence of opal use in chipped stone tools in Balkan territory during Neolithic period.
Keywords: Inner Western Anatolia, Kanlıtaş Höyük, Early Chalcolithic Period, Chipped Stone, Opal
The study on ceramics from 2013 and 2014 seasons have already been finished. The details of Kanlıtaş calcolithic period ceramics which has shared mostly the same features with the ceramics of sister site Orman Fidanlığı such as ware and form groups, are given in details. The study on lithics since 2014 has continued also in 2015. The material and new context from new trenches have been studied as well as the stone raw material that has been added in 2015.
Porsuk Kültürünün tespit edilen en iyi korunmuş höyüğü olan Kanlıtaş Höyük (Eskişehir/İnönü), KB Anadolu’da dağlık ve ormanlık alanın sınırındadır. Jeofizik çalışmaları sonucunda, höyüğün batı eteğinde yer alan tarla kesiminde 3 ile 3,5 m. derinlikte yan yana dörtgen duvar örgü yapı unsurları tespit edilmiştir. Höyükte bulunan arkeolojik malzemenin genel değerlendirmesinde, höyüğün en erken MÖ 6. bin sonu Erken Kalkolitik Dönemden başlayarak kesintisiz Orta Kalkolitik,
Geç Kalkolitik, İlk Tunç Çağın sonuna kadar yaklaşık 3 bin seneyi aşan bir yerleşimin varlığı öngörülmektedir. Gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, Höyüğün tepe kesiminde belirlenen 11 plan karede yaklaşık 325 m2 alan yatay şekilde ortaya çıkarılmıştır. Yerleşmenin tepe kesiminin
en son evresinde küllü dolgunun yerleşmenin bir yangın ile terkedildiği izlenimi vermektedir. Mimari üst evrede kaya oygu ve taştan dörtgen yapılar, bunların önünde veya içinde ocaklardan oluşmaktadır.
2015 yılında geçmiş dönemlerde tespit edilen taş ve kerpiç kalıp mimarinin devamını görebilmek
adına 10x5 olarak açılan M-16/17 ve NO/ 18 açmalarında yoğun şekilde çalışılmıştır. Bu
açmalarda büyük boyutlu fırınlar ve özellikle M-16/17 açmasında çöp çukurları tespit edilmiştir. Ayrıca bu senenin en önemli yapı ve yerleşim unsuru olarak, üç açma boyunca (M-16/17, NO-
18, M-18) doğudan kuzeye dönen masif bir teras duvarı ortaya çıkarılmıştır. M-16/17 açmasının güney-doğu köşesinde ve hemen çaprazında, NO18 kuzeyinde tepe kesiminin anakayaya kadar
olan tabakalanmasının anlaşılması için derinleşme yapılarak höyüğün tabakalanması hakkında veriler elde edilmiştir.
2013 ve 2014 yılı çalışmalarında ele geçen seramiklerin çalışmaları bitmiştir. Bu raporda
ayrıntıları verilmiştir. Yapılan değerlendirmelerde ele geçen seramik buluntuların nitelikleri
hakkında detaylı bilgiler olarak verilmiştir. Kanlıtaş Höyük seramik malzemelerinin mal grubu, Kanlıtaş Höyük (Eskişehir/İnönü) 2015 Yılı Kazı Çalışması Sonuçları
form ve bezeme karakteri olarak Porsuk kültürü yerleşmelerinden biri olan Orman Fidanlığı ile ortak paydaya sahip olduğu görülmektedir. Bunun yanında 2014 yılında başlayan yontmataş çalışmaları 2015 yılında da devam ettirilmiştir. Yeni plan karelerden gelen malzeme ve kontekstler 2015 yılında da çalışılmış ayrıca taş hammadde kaynakları üzerindeki çalışmalar eklenmiştir. Buluntu grupları arasında en dikkati çeken, tıpkı geçen senelerde olduğu gibi mermer ve manyezit
gibi malzemelerden yapılan halka biçimli bilezikler ve aletlerin devam ettiği görülmüştür.
Noteworthy are rich repertoire of ceramic traditions and lithics that has affinites with Vinca culture (similar features found in other contemporary sett. in the same area Orman Fidanlığı) and abundance of marble bracelets with their dosens of tools made of magnesite along with ochre production in- situ .
"Frigya'da İlk İnsanın İzleri : Kuzfındık Vadisi Paleolitik Dönem Bulguları/Eskişehir", Arkeoloji ve Sanat 137: 45-52.
Kuzfındık Valley in northwestern Anatolia was subject to systematical archaeolgical surveys and 8 Paleolithic open-air sites were revealed. Due to its location on the southeast-northwest oriented natural land-routes within Anatolia, the Paleolithic sites in Kuzfındık Valley may help understanding the early hominin dispersals.
Höyüktepe 2015 yılı mühür buluntuları tarafımızca motif, form ve malzemeleri yönünden incelenmiştir.
Tespit edilen 5 adet pişmiş toprak damga mühürler kendi içinde baskı yüzeyi ve tutamak formları ele alınarak tipolojik bir sınıflandırma yapılmıştır. Erken Tunç Çağı II’ye tarihlenen diğer Orta ve Batı Anadolu’da kazılmış merkezlerde ele geçen damga mühürler, başta motifler ve formlar üzere karşılaştırılmış ve sınıflandırılmanın içinde belirtilmiştir. İncelenen yerleşmelerde dikkati çeken, Höyüktepe mühürlerinin, en çok Göller Bölgesi’ndeki Bademağacı ile benzerliği söz konusudur. Buna ek olarak, çalışılan örneklerin Tarsus’tan Ankara civarı, Kızılırmak Havzası’na kadar Anadolu’daki ETÇ örnekleri ile benzerlikleri dikkat çekicidir. Bazıları kazıma, bazıları çizi şeklinde işlenmiş motifler oldukça özenli şekilde yapılmıştır. İşlevleri üzerine bugüne kadar fazla anlaşılamayan mühürlerin niteliklerinin yanı sıra, ele geçtiği kontekslerde diğer buluntular ile olan ilişkileri anlaşılmaya çalışılmıştır. Mühürlerin bulundukları plankarelerde ve seviyelerde oldukça yoğun şekilde tekstil üretimi ile ilişkili buluntu gelmesi (tezgâh ağırlıkları, ağırşaklar), bu mühürlerin de tekstil üretiminde kullanıldığını düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: İç Batı Anadolu, Höyüktepe, Erken Tunç Çağı, Damga Mühürler, Tekstil Üretimi
Abstract
Höyüktepe stamp seals which have been recovered in 2015, have been studied according to their form, motifs and material. Terracotta 5 stamp seals form of the stamps and seal faces have been classified into typological order. They have similarirties with many Central and Western Anatolian stamp seal examples. The close examples are mainly from Lake Side Region (Bademağacı). Besides, similarities of studied Höyüktepe examples are noteworthy along with Anatolian EBA stamp seals from Tarsus to Ankara Region, Halysriver territorium. All of theseals have been either carved or incised. The seals which of their function have never been understood, will be discussed with its contexts. These also that have been found with spindle whorls and loom weights can be likely related with textile production on the site.
Keywords: Inner Western Anatolia, Höyüktepe, Early Bronze Age, Stamp Seals, Textile Production
yapısını içeren temel özellikleri içermektedir. Kanlıtaş Höyük sakinleri yerel kaynaklardan elde
ettikleri hammaddeleri kullanmışlardır. Temelde çakmaktaşından yararlanılmıştır, fakat ayrıca opal,
kalsedon, radyolarit ve obsidiyende de yontmataş alet yapımında kullanılmıştır. Kanlıtaş Höyük’teki kazılar sırasında toplam 531 adet opal buluntu ele geçmiştir. Anadolu’da yontmataş alet yapımında opal çok fazla kullanılmadığı için Kanlıtaş Höyük’te az da olsa belirli bir ağırlığı ile (% 8) opal üretimi ve aletlerine rastlanılması ilgi çekicidir. Yerleşimde opal topluluğu sınırlı sayıda çekirdek, bol miktarda üretim artığı, taşımalık ve çok daha az miktarda aletten meydana gelmektedir. Kanlıtaş Höyük opal alet topluluğu düzeltisiz ok uçları, delgiler, düzeltili yongalar, taş kalem ve düzeltili dilgiden oluşmaktadır. Prehistorik dönemlerde yontmataş alet yapımında opal kullanımına İçbatı Anadolu dışında en çok Balkan ülkelerinde rastlanılmasından dolayı bu geleneğin İçbatı Anadolu’yu da
kapsayacak şekilde Anadolu’dan daha çok Balkanlar’a özgü olduğu söylenebilir.
Anahtar Sözcükler: İç Batı Anadolu, Kanlıtaş Höyük, Erken Kalkolitik Dönem, Yontmataş, Opal.
Abstract
This article presents the preliminary observations of 2013-2017 excavation seasons opal assemblage from Kanlıtaş Höyük in inland northwest Anatolia. Total 6391 lithic artefacts were recovered
at Kanlıtaş Höyük Early Chalcolithic Period layers (cal. 5825-5530 BC). Preliminary analysis of
the chipped stone assemblage reveals some basic features concerning description of raw materials, technological traits and typological structure of the assemblage. Inhabitants of Kanlıtaş Höyük
settlement supplied raw materials from local resources. Mainly flint was used, but also opal, chalcedony, radiolarite and obsidian were also used in producing chipped stone tools. Total 531 opal artefacts were recovered during the excavations at Kanlıtaş Höyük. It is interesting to see that opal
finds were found and are therefore noteworthy in proportion of % 8 percent in Kanlıtaş Höyük due to the fact that opal has not been used much in chipped stone tool production in Anatolia. Opal assemblage in the settlement is consisted of limited numbers of cores, large amount of debris, blanks and in a very lesser degree of tools. Kanlıtaş Höyük opal tool assemblage is consisted of unretouched arrowheads, borers, retouched flakes, burin and retouched blade. It can be said that this tradition is more specific to the Balkans than Anatolia due to the presence of opal use in chipped stone tools in Balkan territory during Neolithic period.
Keywords: Inner Western Anatolia, Kanlıtaş Höyük, Early Chalcolithic Period, Chipped Stone, Opal
(Fig. 4-1) (Türkcan 2018). The topography of the upper Porsuk area comprises wide valleys cut by sometimes high hill reliefs, with many tributaries, especially in the western region, which encompasses Eskişehir. This complex topography provided opportunities for many types of habitation, including both farming and herding as well as hunting during the 6th millennium BCE (Türkcan 2018: 564–565). Three Chalcolithic sites in the Upper Porsuk region, Kanlıtaş, Orman Fidanlığı, and Keskaya, are noteworthy as hilltop settlements. Kanlıtaş Höyük, as the best preserved Early Chalcolithic settlement in the Porsuk River basin, provides valuable information for the period and the region.
The Chalcolithic period mound called Kanlıtaş is located in Eskişehir/İnönü Province at the edge of a mo-untainous region at NW Region of Anatolia. The Mound is almost the biggest and seems to be best preser-ved of Chalcolithic Porsuk settlements showing similar material with Orman Fidanlığı from Early, Middle and Late Chalcolithic habitation plus EBA remains on eastern slopes. The excavation work since 2013 focused again on the hill part of the settlement which rests on a huge basalt rock block inside the valley. 2016 year excavation was conducted in 3 trenches of 10x5 m. within 150 m2 area horizontaly and one sondage that is 2 m. deep displaying stratification. Thus, this complex habitation at NW section of summit area within this sondage gave the earliest layer (III. Layer) and the relations of the basal layers, A large collection of marble bracelet and bead pieces have been found along with manufacturing tools are always noteworthy finds of the settlement. Discarded broken marble bracelet (or ring) pieces, noteworthy for their numbers reaching over dozens, also known from Orman Fidanlığı. They show almost all various stages of manufacture ranging from blanks to nearly complete products, with some associated production tools. Mo-reover, this year report also tried to give the more clear results on Flora, Lithics, Ground Stones, Marble Bracelet and bead production since 2014 as well as Fauna study for the first time within 2016 finds.
Keywords: Kanlıtaş Mound, Excavation, Flora, Fauna, Lithics, Ground Stones, Marble Bracelets
Özet
Porsuk Kültürü’nün tespit edilen en iyi korunmuş höyüğü olan Kanlıtaş Höyük (Eskişehir/İnönü), kuzey-batı Anadolu’da dağlık ve ormanlık alanın sınırındadır. Höyükte bulunan arkeolojik malzemenin genel değerlendirmesinde, höyüğün en erken MÖ 6. Bin sonu Erken Kalkolitik Dönem’den başlayarak kesintisiz Orta Kalkolitik, Geç Kalkolitik, İlk Tunç Çağı sonuna kadar yaklaşık üç bin seneyi aşan bir yerleşimin varlığı öngörülmektedir. 2016 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, höyüğün tepe kesiminde belirle-nen üç 10.00 x 5.00m açmalarda yatayda 150m2 bir alan ve dikeyde 2.00m’ye ulaşan sondajda yeni bir tabakalanma ortaya çıkarılmıştır. Bu sene, 2015 yılında M16 açmasının güney cephesinde istinat duvarının iç kısmında başlayan derinleşme sondajına devam edilmiştir. Bu sayede, tepe kesiminin kuzeybatısında, sondajdaki bu kompleks yerleşim dolgularının altında yerleşmenin en erken tabakası ve anakaya ile olan ilişkileri ortaya koymuştur. Buluntu grupları arasında en dikkati çeken, mermer malzemeden yapılan halka biçimli bilezikler ve genelinde manyezitten yapılan üretim aletleridir. Bu aletler Kanlıtaş’ın bir mermer bilezik üretim merkezi olduğunu her sene daha açık ortaya koymaktadır Mermer bileziklerin yapım tekno-lojilerini bütün aşamalarının bugüne kadar örneklerine az rastlanır alet tipleri ile beraber gelmesi ile Ana-dolu’da aletleri ve hammadde ürünleri ile bütün üretim zincirini gösteren bir yerleşmedir. Bu seneki rapor ayrıca 2014 yıllarından beri sürdürülen flora, yontmataş, öğütme taşları, mermer bilezik ve boncuk endüst-risi kadar ilk defa 2016 yılı üzerinde kısa bir dönem çalışılan fauna ile çalışmanın özetlerini vermeye ça-lışmıştır.
Anahtar Sözcükler: Kanlıtaş Höyük, Flora, Fauna, Yontmataş, Öğütme Taşları, Mermer Bilezikler