Papers by H. Yaprak Civelek
Ortadoğu Jeopolitiği, 2023
Kitap bölümü olarak yayınlanan çalışma, Türk vatandaşlarının bakış açıları ve anlamlandırmaları k... more Kitap bölümü olarak yayınlanan çalışma, Türk vatandaşlarının bakış açıları ve anlamlandırmaları karşısında Suriyeli göçmenlerin denize ve yaşama bakış açıları değerlendirilmektedir.
International Journal of …, 2011
Özet Bu çalışmada, Kürt toplumu ile Türkiye geneli arasında önemli demografik ve antropolojik far... more Özet Bu çalışmada, Kürt toplumu ile Türkiye geneli arasında önemli demografik ve antropolojik farklılıkların bulunduğuna dikkat çekilmiş, Kürt sorunu'na dair iktisadî ve siyasî yaklaşımlara eleştirel bir yaklaşım getirilmiştir. 1945 Nüfus Sayımı sonuçlarından Türkiye'deki bütün dil ...
Within this study, demographic and anthropological differences between the Kurdish group and the ... more Within this study, demographic and anthropological differences between the Kurdish group and the rest of the Turkish population are presented while existing approaches on the Kurdish question based on economic and political factors are critically evaluated. Using results of the 1945 Census an inventory of all language groups in Turkey is given together with their respective ‘literacy rates’ and ‘prevalence of knowledge of Turkish’, which reveal temporal differences in terms of entrance into the demographic transition and give hints as to why some ethnic groups have adopted the Turkish identity while some other groups have remained outside the ‘Turkish core’. Recent data from the TDHS, on the other hand, is used to analyze ‘fertility’ and ‘prevalence of consanguineous marriages’ among the Kurdish population. While Kurds who use Turkish as either main or second language converge to the rest of the population in terms of both fertility decline and the matrilateral swing among consangui...
SALGIN HALLERİ, COVID-19 VE TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKLER, 2021
ULUSLARARASI GÜVENLİK, YENİ POLİTİKALAR VE YAKLAŞIMLAR, 2016
Turkey's Syrians, Today and Tomorrow, 2017
Sosyolojik Araştırmalar, 2007
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 2003 Türkiye Nüfus ve... more Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerinin kullanıldığı çalışmanın temel amacı, Türkiye’deki nikah biçimlerinin
dağılımını ve nikah biçimlerindeki değişimi “imam nikahı” ile yapılan evliliklere ağırlık vererek analiz etmektir. Çalışma, ayrıca, nikah biçimleri arasındaki geçişleri, özellikle de imam nikahından resmi nikaha olan geçişleri, hayat tablosu yöntemi ile incelemektedir. Çalışmanın sonuçları imam nikahı ile başlayan evliliklerin oranının son 35 yılda önemli oranda azaldığını göstermektedir. Evlilik biçimleri arasındaki geçişlerin analizine ilişkin sonuçlara göre, 1974 öncesinde gerçekleştirilen evliliklerin
yaklaşık yüzde 35’i imam nikahı ile başlarken, 1999-2003 döneminde gerçekleştirilen evliliklerin sadece yüzde 13’ü imam nikahı ile başlamaktadır. Ayrıca, sonuçlar imam nikahından resmi nikaha
geçişin, resmi nikahtan imam nikahına geçişe göre daha dirençli olduğunu göstermektedir.
Journal of Human Sciences/Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 2016
Economics and Sociology, 2016
This study explores language shift and interregional migration among Turkey's Kurdish-origin popu... more This study explores language shift and interregional migration among Turkey's Kurdish-origin population using census data as well as TDHS data. First, the geographical retraction of the Kurdish language between 1945 and 1965 is depicted using respective censuses as data sources. Second, patterns of intergenerational language shift and the effects of migration and education on this shift are elaborated utilising 2003 TDHS data and the 2000 Census data. Interregional mobility by birth regions and language concentration across Turkey has also been mapped. The Kurdish population in Turkey appears to be on the verge of near-universal bilingualism prompting concerns about its future.
ULUSLARARASI POLİTİKADA SURİYE KRİZİ, 2016
Sosyal Bilimler Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015
Bu çalışma Türkiye'deki resmi sayım ve araştırmalarda anadilin etnik kimliğin belirleyicisi olara... more Bu çalışma Türkiye'deki resmi sayım ve araştırmalarda anadilin etnik kimliğin belirleyicisi olarak kullanılasına eleştirel bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlamıştır.
Öz Güvenli annelik normalde güvenli doğurganlığı kapsayan bir konudur. Ancak bu çalışma sırasında... more Öz Güvenli annelik normalde güvenli doğurganlığı kapsayan bir konudur. Ancak bu çalışma sırasında, üreme çağlarındaki Suriyeli kadınların (15-49) doğurganlıkları, çeşitli sosyal ve demografik bileşenleri ve teorik yaklaşımları gözetmek açısından ayrı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın argümanını destekleyici ana göstergeler, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2018'de gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Suriyeli Göçmen Örneklemi'nden (TNSA-2018-SGÖ) gelmektedir. Veri, kamplarda veya kamp dışında yerleşmiş 1.826 hanehalkından gelen, toplamda 2.216 evli kadınla yüz yüze görüşmelere dayanmaktadır. Bu çalışma, Suriyeli evli kadınların doğurganlık deneyimlerine, aile planlaması yöntemleri (gebeliği önleyici yöntemler) kullanımına, bu yöntemlerin ulaşılabilirliğine, kadın sağlığına yönelik bakımın sağlanmasındaki kaliteye dayanan deskriptif göstergeleri sunarken, ilgili teorik ve yazınsal kaynakları, göçmen olmanın, kadın olmanın ve anne olmanın oluşturduğu liminal statünün sosyolojik, antropolojik ve psikolojik belirleyicilerini kavramak için bir araya getirmektedir. Çabamızın sonucu ile ilgili olarak, belirtmeliyiz ki, Suriyeli evli kadınların üreme sağlıkları ve davranışları çoğunlukla dil bariyerleri, iletişim problemleri ve küçümsenme kaygısından etkilenmektedir ve bunlar tarafından belirlenmektedir. Anahtar kelimeler: Suriyeli göçmenler; güvenli annelik; üreme sağlığı; doğurganlık; aile planlaması. ABSTRACT IN ENGLISH Safe Motherhood and Safe Fertility among Turkey's Syrian Women Safe motherhood is normally a subject that covers safe fertility. However, over the course of this study, fertility of Syrian women in their reproductive ages (15-49) has been examined separately for supervising various social and demographic components and theoretical approaches. The supportive indicators for the argument of this study are provided by Turkey Demographic and Health Survey-Syrian Migrant Sample (TDHS-2018-SMS) held by Hacettepe University Institute of Population Studies in 2018. The data is based on face to face interviews with 2.216 married women who are between 15-49 in total, coming from 1.826 Syrian households established in the camps or out of the camps. This study, while presenting the descriptive indicators particularly referring to Syrian birth cases, fertility preferences, use of family planning (contraception) methods, reachability of these methods, quality of delivery of woman's health care, gathers up related theoretical and literary sources to comprehend the sociological, anthropological and psychological determinants of the liminal status formed by being a migrant, being a woman
GÖÇ DERGİSİ, 2020
Öz: Güvenli annelik normalde güvenli doğurganlığı kapsayan bir konudur. Ancak bu çalışma sırasınd... more Öz: Güvenli annelik normalde güvenli doğurganlığı kapsayan bir konudur. Ancak bu çalışma sırasında, üreme çağlarındaki Suriyeli kadınların (15-49) doğurganlıkları, çeşitli sosyal ve demografik bileşenleri ve teorik yaklaşımları gözetmek açısından ayrı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın argümanını destekleyici ana göstergeler, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2018'de gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Suriyeli Göçmen Örneklemi'nden (TNSA-2018-SGÖ) gelmektedir. Veri, kamplarda veya kamp dışında yerleşmiş 1.826 hanehalkından gelen, toplamda 2.216 evli kadınla yüz yüze görüşmelere dayanmaktadır. Bu çalışma, Suriyeli evli kadınların doğurganlık deneyimlerine, aile planlaması yöntemleri (gebeliği önleyici yöntemler) kullanımına, bu yöntemlerin ulaşılabilirliğine, kadın sağlığına yönelik bakımın sağlanmasındaki kaliteye dayanan deskriptif göstergeleri sunarken, ilgili teorik ve yazınsal kaynakları, göçmen olmanın, kadın olmanın ve anne olmanın oluşturduğu liminal statünün sosyolojik, antropolojik ve psikolojik belirleyicilerini kavramak için bir araya getirmektedir. Çabamızın sonucu ile ilgili olarak, belirtmeliyiz ki, Suriyeli evli kadınların üreme sağlıkları ve davranışları çoğunlukla dil bariyerleri, iletişim problemleri ve küçümsenme kaygısından etkilenmektedir ve bunlar tarafından belirlenmektedir. Anahtar kelimeler: Suriyeli göçmenler; güvenli annelik; üreme sağlığı; doğurganlık; aile planlaması. ABSTRACT IN ENGLISH Safe Motherhood and Safe Fertility among Turkey's Syrian Women Safe motherhood is normally a subject that covers safe fertility. However, over the course of this study, fertility of Syrian women in their reproductive ages (15-49) has been examined separately for supervising various social and demographic components and theoretical approaches. The supportive indicators for the argument of this study are provided by Turkey Demographic and Health Survey-Syrian Migrant Sample (TDHS-2018-SMS) held by Hacettepe University Institute of Population Studies in 2018. The data is based on face to face interviews with 2.216 married women who are between 15-49 in total, coming from 1.826 Syrian households established in the camps or out of the camps. This study, while presenting the descriptive indicators particularly referring to Syrian birth cases, fertility preferences, use of family planning (contraception) methods, reachability of these methods, quality of delivery of woman's health care, gathers up related theoretical and literary sources to comprehend the sociological, anthropological and psychological determinants of the liminal status formed by being a migrant, being a woman
Journal of Economy Culture and Society, 2019
This study is mainly based on chats with secondary and high school students. The implicit points ... more This study is mainly based on chats with secondary and high school students. The implicit points in their daily complaints about their Syrian peers in neighborhoods were turned into a problematic for a qualitative survey. The students living in the regions in which generally Syrian immigrants are located account for the research group. The results were based on the analysis of the students' letters they wrote to their Syrian peers in the spring of 2018: 150 letters saluting the young Syrians with "Dear my Syrian Friend" are exposed to a discourse analysis. The theoretical structure drawing classical and contemporary Marxist approaches together argues that the relationship between nation-state ideology and education creates a kind of political socialization in response to the ideal value of "fully-democratic education". The salutations and nationalist statements that the students wrote reveal that not any mechanism of acceptance works. The students accuse the Syrians, particularly young men, of being unfaithful to their own country foremost, and of weakening the economy of the country where they took refuge by being a cheap labor force, behaving inappropriately towards the traditional and moral values, becoming a threat to Turkish language, having high fertility, taking over common spaces and behaving loosely.
Istanbul Journal of Sociological Studies, 2016
Journal of Mental Health Research in Intellectual Disabilities, 2018
ABSTRACT
Introduction: Mothers of intellectually disabled children face
several psychological pro... more ABSTRACT
Introduction: Mothers of intellectually disabled children face
several psychological problems. Qualitative studies use a process
that can reveal truthful perceptions and help mothers
express their emotions about their unique and personal experiences.
Method: This study used a qualitative research method
design with a hermeneutic approach to examine the life
experiences of mothers of children with intellectual disabilities
in light of their caregiving experiences. Results: A phenomenological,
hermeneutical analysis with an inductive approach
was used. The categories of interest were determined to be
“impact,” “care management,” “stigma,” “uncertainty,” “relations,”
and “search for meaning.” Conclusions: Not all mothers
perceive having an intellectually disabled child negatively.
Some mothers may not experience any problems providing
care to their children. Almost all mothers, however, have concerns
for the future and experience significant changes in their
family and social relationships.
This study focuses on my field experiences conducting the Turkey Demographic and Health Surveys, ... more This study focuses on my field experiences conducting the Turkey Demographic and Health Surveys, Turkey
Maternal Mortality Survey, and extensive use of qualitative research on family planning and induced abortion in
Turkey since 1993. During the surveys, I had the opportunity to gather substantial information about women’s
everyday experiences in relation to traditional practices, approaches to health and health care, as well as
women’s attitudes and emotional contexts. The women’s narratives included heartbreaking and tragic
experiences related to traditional gender norms within the families. In this paper, I examine the effect of
patriarchal/gender hierarchies on the experiences of brides in relation to infant mortality data through a
qualitative approach based on observations, field notes, and in-depth interviews with women. This research
questions the impact of the culturally determined gender and age hierarchies within these extended families on
the liminal life of infants and their mothers in Anatolia. How do these relationships determine the life courses of
infants during their initial years? The concepts of “liminality” and development of “personhood” frame the
theoretical grounds to further articulate bride/mother/infant visibility and invisibility within these families and
the experiences of infant mortality.
Keywords: gender, infant mortality, liminality, patriarchy, personhood, qualitative research
Talks by H. Yaprak Civelek
Arel Üniversitesi İletişim Çalışmaları Dergisi , 2019
Books by H. Yaprak Civelek
SALGIN HALLERİ: COVID-19 VE TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKLER, 2021
COVID-19, hızlı bulaş riski, yayılma kapasitesi ve dirençli varyantları sebebiyle tüm dünyayı kıs... more COVID-19, hızlı bulaş riski, yayılma kapasitesi ve dirençli varyantları sebebiyle tüm dünyayı kısa sürede etkisi altına aldı. Bu beklenmedik ve endişe verici gelişme, küresel ticaret ve ulaşım ağlarındaki yoğunluk, siyasal öngörüsüzlük, sağlık hizmetleri ve altyapısındaki yetersizlikler gibi faktörlerin eklenmesiyle toplumsal hayatın her alanında giderek derinleşen bir krize dönüştü. Sadece dünyanın her köşesinden milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine yol açmadı. Küresel ölçekte yaşanan istihdam kaybı, olağanüstü hâl kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağı, seyahat engeli gibi kısıtlamalar ve aksayan eğitim faaliyetleri milyarlarca insanın hayatına ket vurdu. Hal böyleyken, salgını kontrol altına alabilmenin yollarını araştırmak kamu sağlığı açısından ne kadar önemliyse, salgının sosyo-politik ve ekonomik alandaki tezahürlerini sorgulamak da bu süreçte ortaya çıkan ve pekişen toplumsal eşitsizlikleri anlamak açısından o kadar önemli. Salgın Halleri: COVID-19 ve Toplumsal Eşitsizlikler, salgının bir anda ve tüm çıplaklığıyla ortaya saçtığı bu çok katmanlı eşitsizlikleri mercek altına alıyor.
Uploads
Papers by H. Yaprak Civelek
dağılımını ve nikah biçimlerindeki değişimi “imam nikahı” ile yapılan evliliklere ağırlık vererek analiz etmektir. Çalışma, ayrıca, nikah biçimleri arasındaki geçişleri, özellikle de imam nikahından resmi nikaha olan geçişleri, hayat tablosu yöntemi ile incelemektedir. Çalışmanın sonuçları imam nikahı ile başlayan evliliklerin oranının son 35 yılda önemli oranda azaldığını göstermektedir. Evlilik biçimleri arasındaki geçişlerin analizine ilişkin sonuçlara göre, 1974 öncesinde gerçekleştirilen evliliklerin
yaklaşık yüzde 35’i imam nikahı ile başlarken, 1999-2003 döneminde gerçekleştirilen evliliklerin sadece yüzde 13’ü imam nikahı ile başlamaktadır. Ayrıca, sonuçlar imam nikahından resmi nikaha
geçişin, resmi nikahtan imam nikahına geçişe göre daha dirençli olduğunu göstermektedir.
Introduction: Mothers of intellectually disabled children face
several psychological problems. Qualitative studies use a process
that can reveal truthful perceptions and help mothers
express their emotions about their unique and personal experiences.
Method: This study used a qualitative research method
design with a hermeneutic approach to examine the life
experiences of mothers of children with intellectual disabilities
in light of their caregiving experiences. Results: A phenomenological,
hermeneutical analysis with an inductive approach
was used. The categories of interest were determined to be
“impact,” “care management,” “stigma,” “uncertainty,” “relations,”
and “search for meaning.” Conclusions: Not all mothers
perceive having an intellectually disabled child negatively.
Some mothers may not experience any problems providing
care to their children. Almost all mothers, however, have concerns
for the future and experience significant changes in their
family and social relationships.
Maternal Mortality Survey, and extensive use of qualitative research on family planning and induced abortion in
Turkey since 1993. During the surveys, I had the opportunity to gather substantial information about women’s
everyday experiences in relation to traditional practices, approaches to health and health care, as well as
women’s attitudes and emotional contexts. The women’s narratives included heartbreaking and tragic
experiences related to traditional gender norms within the families. In this paper, I examine the effect of
patriarchal/gender hierarchies on the experiences of brides in relation to infant mortality data through a
qualitative approach based on observations, field notes, and in-depth interviews with women. This research
questions the impact of the culturally determined gender and age hierarchies within these extended families on
the liminal life of infants and their mothers in Anatolia. How do these relationships determine the life courses of
infants during their initial years? The concepts of “liminality” and development of “personhood” frame the
theoretical grounds to further articulate bride/mother/infant visibility and invisibility within these families and
the experiences of infant mortality.
Keywords: gender, infant mortality, liminality, patriarchy, personhood, qualitative research
Talks by H. Yaprak Civelek
Books by H. Yaprak Civelek
dağılımını ve nikah biçimlerindeki değişimi “imam nikahı” ile yapılan evliliklere ağırlık vererek analiz etmektir. Çalışma, ayrıca, nikah biçimleri arasındaki geçişleri, özellikle de imam nikahından resmi nikaha olan geçişleri, hayat tablosu yöntemi ile incelemektedir. Çalışmanın sonuçları imam nikahı ile başlayan evliliklerin oranının son 35 yılda önemli oranda azaldığını göstermektedir. Evlilik biçimleri arasındaki geçişlerin analizine ilişkin sonuçlara göre, 1974 öncesinde gerçekleştirilen evliliklerin
yaklaşık yüzde 35’i imam nikahı ile başlarken, 1999-2003 döneminde gerçekleştirilen evliliklerin sadece yüzde 13’ü imam nikahı ile başlamaktadır. Ayrıca, sonuçlar imam nikahından resmi nikaha
geçişin, resmi nikahtan imam nikahına geçişe göre daha dirençli olduğunu göstermektedir.
Introduction: Mothers of intellectually disabled children face
several psychological problems. Qualitative studies use a process
that can reveal truthful perceptions and help mothers
express their emotions about their unique and personal experiences.
Method: This study used a qualitative research method
design with a hermeneutic approach to examine the life
experiences of mothers of children with intellectual disabilities
in light of their caregiving experiences. Results: A phenomenological,
hermeneutical analysis with an inductive approach
was used. The categories of interest were determined to be
“impact,” “care management,” “stigma,” “uncertainty,” “relations,”
and “search for meaning.” Conclusions: Not all mothers
perceive having an intellectually disabled child negatively.
Some mothers may not experience any problems providing
care to their children. Almost all mothers, however, have concerns
for the future and experience significant changes in their
family and social relationships.
Maternal Mortality Survey, and extensive use of qualitative research on family planning and induced abortion in
Turkey since 1993. During the surveys, I had the opportunity to gather substantial information about women’s
everyday experiences in relation to traditional practices, approaches to health and health care, as well as
women’s attitudes and emotional contexts. The women’s narratives included heartbreaking and tragic
experiences related to traditional gender norms within the families. In this paper, I examine the effect of
patriarchal/gender hierarchies on the experiences of brides in relation to infant mortality data through a
qualitative approach based on observations, field notes, and in-depth interviews with women. This research
questions the impact of the culturally determined gender and age hierarchies within these extended families on
the liminal life of infants and their mothers in Anatolia. How do these relationships determine the life courses of
infants during their initial years? The concepts of “liminality” and development of “personhood” frame the
theoretical grounds to further articulate bride/mother/infant visibility and invisibility within these families and
the experiences of infant mortality.
Keywords: gender, infant mortality, liminality, patriarchy, personhood, qualitative research