Murat Koç
Çağ University, Business Administration, Department Member
- Professoredit
Kuresellesme olgusuyla birlikte organizasyon yapilarindan, is modellerinden, liderlik anlayisina kadar her yerde bir degisim ve donusum sureci yasanmaktadir. Yakin gelecekte is yasamini neredeyse tamaminda yer alacak olan Y kusagidir.... more
Kuresellesme olgusuyla birlikte organizasyon yapilarindan, is modellerinden, liderlik anlayisina kadar her yerde bir degisim ve donusum sureci yasanmaktadir. Yakin gelecekte is yasamini neredeyse tamaminda yer alacak olan Y kusagidir. Gerek beyaz yaka gerekse mavi yaka calisanlarinin liderlik algilamalari; kendi is tatmin duzeyleri ve motivasyonlari ile kendilerine uygulanmasini bekledikleri liderlik modeli acisindan onem tasimaktadir. Bu cercevede liderin degisime ayak uyduran bir etkin aktor rolunu ustlenmesi ve bundan da ote liderligini ustlendigi gruba yardim etme yonunde bir liderlik modeli sergilemesi onem kazanmaktadir. Calismada Y kusagi mavi yaka calisanlarinin is tatmini ve liderlik algilamalari arastirilmistir. Arastirmada Mavi Yaka Y kusagi calisanlarinin grup icin ve baskalari icin bir seyler yapma ve sonucta takdir edilme yonundeki arzularinin hizmetkâr liderlik yaklasimina daha yakin ozellikler ortaya koydugu sonucuna ulasilmistir
Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre,... more
Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, evlilik uyumu ile iyi oluş ve öz kontrol düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde; duygusallık ve sosyallik düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf düzeyde istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler tespit edilmiş (p
Research Interests: Diamond and Diamond Model
Gunumuzde, rekabet kavramý daha cok firma duzeyinde bir kavram olmakla beraber, artýk ulusal duzeyde de ele alýnmaya baþlanmýþtýr. Rekabet þartlarýnýn deðiþken bir yapý icerisinde olmasý ve yaþanan kureselleþme, bir ulusun rekabet... more
Gunumuzde, rekabet kavramý daha cok firma duzeyinde bir kavram olmakla beraber, artýk ulusal duzeyde de ele alýnmaya baþlanmýþtýr. Rekabet þartlarýnýn deðiþken bir yapý icerisinde olmasý ve yaþanan kureselleþme, bir ulusun rekabet ustunluðunun analiz edilebilmesi acýsýndan yeni yontemlerin uygulanmasý gerekliliðini ortaya koymuþtur. Bu kapsamda Michael E. Porter, kapsamlý bir araþtýrma niteliði taþýma kta olan, Elmas Modeli (Diamond Model)’ni ortaya koymuþtur. “Bazý uluslarýn neden diðerlerine gore belirli sektorlerde daha rekabetci olduðu” sorusuna yanýt vermeye calýþýlan model, belirli bir sektorde ulusal rekabet gucunu belirleyen bazý unsurlarýn birbirleriyle iliþkili olarak incelenmesini ongormektedir. Bu calýþmanýn amacý, uluslarýn rekabet ustunluðu saðlamasýnda Porter’ýn literature kazandýrdýðý “Elmas Modeli” yaklaþýmýnýn deðerlendirilmesi ve modele yonelik eleþtirilerin ortaya konulmasýdýr.
Research Interests:
Bu calisma, literatur taramasi ve teori temelli kaynaklara dayanarak teknoloji ve yenilik yonetimi ile sosyal sorumluluk arasindaki iliskiyi arastirmayi hedeflemektedir. Gunumuzde, isletmelerin ortaya cikisi teknoloji ve uygulamalari ile... more
Bu calisma, literatur taramasi ve teori temelli kaynaklara dayanarak teknoloji ve yenilik yonetimi ile sosyal sorumluluk arasindaki iliskiyi arastirmayi hedeflemektedir. Gunumuzde, isletmelerin ortaya cikisi teknoloji ve uygulamalari ile direkt olarak sekillenmekte ve yonlendirilmektedir. Gunumuzun surekli degisen is dunyasinda, degisiklik yapmak riskli bir surectir ve yenilik, kuruluslarin rekabet edebilmeleri icin itici bir guctur. Sosyal (acidan) sorumlu olabilmek ve rekabet avantaji elde etmek icin, isletmelerin degisime acik ve teknolojiyi yonetebiliyor olmalari gerekir. Referanslarin buyuk bir bolumu yenilik, teknoloji ve bunlarin yonetimi, sosyal ve kurumsal sorumluluk (CSR) ile bunlarin yararlariyla ilgili konulari ele alan literatur olmustur
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
This article investigates the effects of Georgia’s current geopolitical situation on the country’s economic development. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia, right after the collapse of... more
This article investigates the effects of Georgia’s current geopolitical situation on the country’s economic development. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia, right after the collapse of the Soviet Union, it maintained its geopolitical importance in the South Caucasus. In this context, the definition of geographical space was clarified in the article, and the recent situation in the South Caucasus, the changes in the region after the collapse of the Soviet Union, and the results of these changes were evaluated. In addition, the advantages of Georgia’s geopolitical position and other additional issues affecting the economic development of this country were taken into account, the reflections on the problems between Azerbaijan and Armenia on Georgia were examined, and finally, comments on the future of the South Caucasus were made.
Research Interests:
Bu çalışmanın amacı yaş, medeni durum, eğitim durumu, çalışma süresi, unvan ve gelir gibi demografik faktörler açısından pozitif psikolojik sermayenin farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Luthans, Avolio, Avey... more
Bu çalışmanın amacı yaş, medeni durum, eğitim durumu, çalışma süresi, unvan ve gelir gibi demografik faktörler açısından pozitif psikolojik sermayenin farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Luthans, Avolio, Avey ve Norman (2007) tarafından geliştirilen "Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2018-2019 yıllarında Mersin iline bağlı özel hastanelerde istihdam edilen 2249 kadın çalışan oluşturmaktadır. Araştırma evreninden kolayda örnekleme yoluyla seçilen örneklem grubundan toplanan 412 anket analiz edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde SPSS 23 istatistik paket programı ve Lisrel programı kullanılmıştır. Çalışma kapsamında verilerin analiz edilmesinde doğrulayıcı faktör analizi, tanımlayıcı istatistikler (ortalama, standart sapma, frekans değeri, yüzde, varyans), T testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda kadın çalışanların pozitif psikolojik sermayelerinin unvana göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı tespit edilmiştir. Diğer yandan kadın çalışanların yaşlarına, medeni durumlarına, eğitim durumlarına, çalışma sürelerine ve aylık gelirlerine göre pozitif psikolojik sermaye düzeylerinde anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Research Interests:
Küreselleşme bölgeler, ülkeler, sosyal gruplar ve mesleklere karşı çalışma şartlarında eşitsizliği artırmıştır. Sanayinin bütününde esas ilgi odağı istihdam olmuştur. İstihdam kazanma ihtiyacı olan halk tarafından talep edilen ve... more
Küreselleşme bölgeler, ülkeler, sosyal gruplar ve mesleklere karşı çalışma şartlarında
eşitsizliği artırmıştır. Sanayinin bütününde esas ilgi odağı istihdam olmuştur.
İstihdam kazanma ihtiyacı olan halk tarafından talep edilen ve firmalar
tarafından sağlanılan bazı şeyler olarak adlandırılmaktadır. İşsizlik, eşitsizlik ve
fakirliği indirebilecek iş imkanı saglanabilirse böyle politikalar problemlere davetiye
çıkarmayacak gelir dağılımında aşırı bir adaletsizlik oluşturmayacaktır. Bunun
yanısıra, işsizlik etkin olmayan effektif talebin ve daha çok istihdam oluşturmayan
iş sahalarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ek bir istihdam imkanı oluşturmak
üretim için daha yüksek bir talebe ihtiyaç duyacaktır.İşsizlik düzeyini mümkün
olan en düşük düzeyde tutmak önemlidir. Yüksek işsizlik vergi ödeyenler için
ve hükümet için pahallı bir durumdur. Her bir işsiz şahısın hükümet için iki maliyeti
söz konusudur. Birincisi işsiz olanın işgücünden genç ya da yaşlı olsun uzun
dönem istifade edilemeyecek ve işe koyulduğunda yeniden egitime tabi tutulacak.
Ikinci olarak da işde ödeyebileceği gelir vergisinden açıkça mahrum kalabilmek
gibi bir maliyeti söz konusudur. Benzer şekilde işsizliğin diğer maliyetleri de vardır.
Bu maliyetler kaynakların kullanılamaması ve israfından değerlendirilememesinden
kaynaklanabilir. İşsiz kalan özellikle de gençler dışsal bir maliyet örneğin suç
gibi olumsuzlukları ekonomiye yükleyebilir. Sonuç olarak değerlendirilemeyen işe
koyulamayan her bir işgücü ve şahsın işçi maliyeti vardır. Son zamanlarda hükümetler
iş organizasyonlarında üretim oranlarında artış yapabilecek ve işsizliği
azaltabilecek işleri zorunlu tutmaktadır. Işlerin btirilmesinin zaman alması işgücü
etkinliğinin henüz etkilememiştir. İşe koyulan işgücünün etkinliğinde üretimin
bileşenleri de hayati derecede önemlidir. Türkiye’deki Yatırım Teşvik Sistemi; yeni
yatırım teşvik sistemi, ülkenin stratejik sektörleri için önem arz eden ara mallara
olan ithalat bağımlılığını azaltma potansiyeli taşıyan yatırımları teşvik etmek
amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. Cari açığın kapatılması, en az gelişmiş bölgelere
sağlanan yatırım desteklerinin genişletilmesi, destek unsuru miktarlarının artırılması, kümelenme faaliyetlerinin teşvik edilmesi, teknoloji dönüşümü sağlayacak
yatırımların desteklenmesi yeni yatırım teşvik sisteminin temel amaçları
arasında yer almaktadır.
eşitsizliği artırmıştır. Sanayinin bütününde esas ilgi odağı istihdam olmuştur.
İstihdam kazanma ihtiyacı olan halk tarafından talep edilen ve firmalar
tarafından sağlanılan bazı şeyler olarak adlandırılmaktadır. İşsizlik, eşitsizlik ve
fakirliği indirebilecek iş imkanı saglanabilirse böyle politikalar problemlere davetiye
çıkarmayacak gelir dağılımında aşırı bir adaletsizlik oluşturmayacaktır. Bunun
yanısıra, işsizlik etkin olmayan effektif talebin ve daha çok istihdam oluşturmayan
iş sahalarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ek bir istihdam imkanı oluşturmak
üretim için daha yüksek bir talebe ihtiyaç duyacaktır.İşsizlik düzeyini mümkün
olan en düşük düzeyde tutmak önemlidir. Yüksek işsizlik vergi ödeyenler için
ve hükümet için pahallı bir durumdur. Her bir işsiz şahısın hükümet için iki maliyeti
söz konusudur. Birincisi işsiz olanın işgücünden genç ya da yaşlı olsun uzun
dönem istifade edilemeyecek ve işe koyulduğunda yeniden egitime tabi tutulacak.
Ikinci olarak da işde ödeyebileceği gelir vergisinden açıkça mahrum kalabilmek
gibi bir maliyeti söz konusudur. Benzer şekilde işsizliğin diğer maliyetleri de vardır.
Bu maliyetler kaynakların kullanılamaması ve israfından değerlendirilememesinden
kaynaklanabilir. İşsiz kalan özellikle de gençler dışsal bir maliyet örneğin suç
gibi olumsuzlukları ekonomiye yükleyebilir. Sonuç olarak değerlendirilemeyen işe
koyulamayan her bir işgücü ve şahsın işçi maliyeti vardır. Son zamanlarda hükümetler
iş organizasyonlarında üretim oranlarında artış yapabilecek ve işsizliği
azaltabilecek işleri zorunlu tutmaktadır. Işlerin btirilmesinin zaman alması işgücü
etkinliğinin henüz etkilememiştir. İşe koyulan işgücünün etkinliğinde üretimin
bileşenleri de hayati derecede önemlidir. Türkiye’deki Yatırım Teşvik Sistemi; yeni
yatırım teşvik sistemi, ülkenin stratejik sektörleri için önem arz eden ara mallara
olan ithalat bağımlılığını azaltma potansiyeli taşıyan yatırımları teşvik etmek
amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. Cari açığın kapatılması, en az gelişmiş bölgelere
sağlanan yatırım desteklerinin genişletilmesi, destek unsuru miktarlarının artırılması, kümelenme faaliyetlerinin teşvik edilmesi, teknoloji dönüşümü sağlayacak
yatırımların desteklenmesi yeni yatırım teşvik sisteminin temel amaçları
arasında yer almaktadır.
Research Interests:
The purpose of this study is to scrutiny the impact of knowledge inertia on entrepreneurial behaviors of university students. Two dimensions of knowledge inertia –learning inertia; to acquire knowledge insistently on the same source and... more
The purpose of this study is to scrutiny the impact of knowledge inertia on entrepreneurial behaviors of university students. Two dimensions of knowledge inertia –learning inertia; to acquire knowledge insistently on the same source and experience inertia; to use the former methodology and past experience persistently while encountering the difficulties-and entrepreneurial behaviors are investigated through the questionnaire. In this regard, the relationship of the two dimensions of knowledge inertia with entrepreneurial behavior was investigated. After collecting and analyzing the data, the results indicate that there is a meaningful relation between knowledge inertia and entrepreneurial behavior. There is also meaningful negative relation between learning inertia and entrepreneurial behavior. On the other hand, there is a positive relationship between experience inertia and entrepreneurial behavior.
Research Interests:
Makalenin amaci, gunumuzde Taylorizm prensiplerinin gecerliligini, bilimsellik ve evrensellik prensiplerini stratejik yonetim acisindan incelemektir. Bu calismada Taylorizm hakkinda nitel alanyazin incelemesi olarak dokuman icerik analizi... more
Makalenin amaci, gunumuzde Taylorizm prensiplerinin gecerliligini, bilimsellik ve evrensellik prensiplerini stratejik yonetim acisindan incelemektir. Bu calismada Taylorizm hakkinda nitel alanyazin incelemesi olarak dokuman icerik analizi yontemi kullanilmistir. Makalede Frederic Winslow Taylor’un hayati, ile “Bilimsel Yonetim Dusunceleri ve Uygulamalari” irdelenmistir. Bunlara ilaveten Taylor’un bilimsel dusunceleri ve evrensellik konulari gozden gecirilmistir. Taylorizmin bilimsel yonetimi hakkinda diger bazi bilim adamlarinin ve uygulayicilarin zamanimizda insan yonetimi, ekonomi ve isletme yonetimi alanlarinda gecerliligini surdurmektedir. Ayni sekilde gelecekteki bilimsel calismalarda ve gelistirmelerde de Taylorizmin bilimsel ve uygulamali yontemleri ile evrenselligi yol gosterici olacaktir. Taylor’un gunumuze boylesi bilimsel calismalarinin ve dusuncelerinin yansimalarinda, diyebilirim ki stratejik bilimsel yonetim, ekonomi ve isletme yonetimi alanlarinda onun gecerliliginin ...
Research Interests:
Bu çalışmanın amacı; orta yetişkinlik dönemindeki kadın yöneticilerde iş tatmin düzeylerini tespit ederek diğer değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Mersin ilinde çalışan kadın yöneticilerin iş tatmin düzeyleri JSS İş... more
Bu çalışmanın amacı; orta yetişkinlik dönemindeki kadın yöneticilerde iş tatmin düzeylerini
tespit ederek diğer değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Mersin ilinde
çalışan kadın yöneticilerin iş tatmin düzeyleri JSS İş Doyum Ölçeği (Spector,1997) ile
ölçülmüş, elde edilen veriler; yaş, kıdem, medeni durum, öğrenim düzeyi ve çocuk sayısı gibi
demografik değişkenlerle karşılaştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi Mersin ilinde çalışan 100
kadın yöneticiden oluşmaktadır. Ölçme aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Araştırmadan
elde edilen sonuçlara göre, yaş, çocuk sayılarına ve kıdem değişkenine göre kadın yöneticilerin
iş tatmin düzeyleri ile aralarında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı, ancak medeni
durumu, eğitim durum ve çocuk durumları ile aralarında anlamlı farklılık olduğu tespit
edilmiştir.
tespit ederek diğer değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Mersin ilinde
çalışan kadın yöneticilerin iş tatmin düzeyleri JSS İş Doyum Ölçeği (Spector,1997) ile
ölçülmüş, elde edilen veriler; yaş, kıdem, medeni durum, öğrenim düzeyi ve çocuk sayısı gibi
demografik değişkenlerle karşılaştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi Mersin ilinde çalışan 100
kadın yöneticiden oluşmaktadır. Ölçme aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Araştırmadan
elde edilen sonuçlara göre, yaş, çocuk sayılarına ve kıdem değişkenine göre kadın yöneticilerin
iş tatmin düzeyleri ile aralarında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı, ancak medeni
durumu, eğitim durum ve çocuk durumları ile aralarında anlamlı farklılık olduğu tespit
edilmiştir.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
VUCA (Volatility Uncertainty Complexity Ambiguity), bizi bugünlere getiren doğruların yarına götürmeyeceğini ifade eden bir akronim terim olmakla birlikte, VUCA ortamı iş hayatında birçok paradigma değişikliğini getirecek bir geleceğe... more
VUCA (Volatility Uncertainty Complexity Ambiguity), bizi bugünlere getiren doğruların yarına
götürmeyeceğini ifade eden bir akronim terim olmakla birlikte, VUCA ortamı iş hayatında birçok paradigma
değişikliğini getirecek bir geleceğe gebe görünmektedir. VUCA ortamından organizasyonun çıkarlarını
maksimum faydaya dönüştürerek çıkmak için yönetim ve iş yapma biçimlerinin “çevik” bir yaklaşıma
evrilmesi gerekliliği düşünülmektedir. Çevik yaklaşım dış ortamdaki her türlü değişikliğe adapte olabilecek
yetkinliği içinde barındıran proaktif eylemler bütünüdür. Çevik olabilmek; dış ortamdaki her türlü belirsizliği
her an okuyabilme, anlamlandırabilme gayreti ile reaksiyon hızını sıfıra indirecek refleks yeteneğimizi
artırabilme çabası içinde olmak demektir. Her sene özveri ile yayınlanan “Yıllık Çevik Durum Raporu
(Annual State of Agile Report)” çevik yönetim ile alakalı birçok konuyu ele alarak doğrudan uygulayıcıların
tecrübelerini anlama fırsatı sunan, geçmişe dayalı bilgi birikimli çalışmalar ve raporlar silsilesidir. Bu
çalışmada, çevik dönüşüm tecrübesi yaşamış katılımcıların yıllar içerisinde verdiği yanıtlar incelenmiş,
gelecek dönemin iş ve ticaret anlayışının değer kavramları ile yeniden yorumlanarak “müşteri deneyimi”
merkezli bir çevik dönüşüm süreci modeli oluşturulmuştur. Çalışmadaki model önerisi çevik yaklaşım ve
dönüşüm sürecini benimsemek isteyen işletmelerin karşılaşabilecekleri majör noktalara dikkat çekmek ve
sürecin etkin bir şekilde sonuçlanması için gerekli koşulların tesis edilmesini tavsiye eden bir rehber
niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
götürmeyeceğini ifade eden bir akronim terim olmakla birlikte, VUCA ortamı iş hayatında birçok paradigma
değişikliğini getirecek bir geleceğe gebe görünmektedir. VUCA ortamından organizasyonun çıkarlarını
maksimum faydaya dönüştürerek çıkmak için yönetim ve iş yapma biçimlerinin “çevik” bir yaklaşıma
evrilmesi gerekliliği düşünülmektedir. Çevik yaklaşım dış ortamdaki her türlü değişikliğe adapte olabilecek
yetkinliği içinde barındıran proaktif eylemler bütünüdür. Çevik olabilmek; dış ortamdaki her türlü belirsizliği
her an okuyabilme, anlamlandırabilme gayreti ile reaksiyon hızını sıfıra indirecek refleks yeteneğimizi
artırabilme çabası içinde olmak demektir. Her sene özveri ile yayınlanan “Yıllık Çevik Durum Raporu
(Annual State of Agile Report)” çevik yönetim ile alakalı birçok konuyu ele alarak doğrudan uygulayıcıların
tecrübelerini anlama fırsatı sunan, geçmişe dayalı bilgi birikimli çalışmalar ve raporlar silsilesidir. Bu
çalışmada, çevik dönüşüm tecrübesi yaşamış katılımcıların yıllar içerisinde verdiği yanıtlar incelenmiş,
gelecek dönemin iş ve ticaret anlayışının değer kavramları ile yeniden yorumlanarak “müşteri deneyimi”
merkezli bir çevik dönüşüm süreci modeli oluşturulmuştur. Çalışmadaki model önerisi çevik yaklaşım ve
dönüşüm sürecini benimsemek isteyen işletmelerin karşılaşabilecekleri majör noktalara dikkat çekmek ve
sürecin etkin bir şekilde sonuçlanması için gerekli koşulların tesis edilmesini tavsiye eden bir rehber
niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Bu çalışmanın amacı iş görenlerin (cinsiyet, medeni durum, çalışma süresi) demografik faktörlerinin inovasyon yetenekleri farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Vila ve Kuster (2007) tarafından geliştirilen... more
Bu çalışmanın amacı iş görenlerin (cinsiyet, medeni durum,
çalışma süresi) demografik faktörlerinin inovasyon yetenekleri
farklılıklarını tespit etmektir.
Çalışmada veri toplamak amacıyla Vila ve Kuster (2007)
tarafından geliştirilen ‘İnovasyon Yeteneği Ölçeği’
kullanılmıştır. Veriler, firmalarında çalışanlardan toplanmıştır.
Araştırmanının evrenini Adana ilinde faaliyet gösteren ve ArGe bölümü bulunan 1150 imalat firması oluşturmaktadır.
Çalışmanın niteliği göz önüne alınarak, örneklem sayısı %95
güvenirlik ve %5,5 duyarlılık ile tespit edilmiştir. Bu durumda
gerekli örneklem sayısının yaklaşık 257 olduğu tespit edilmiştir.
Çalışma kapsamında verilerin analiz edilmesinde IBM SPSS
Statistics 20,00 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Ölçekler ile Demografik değişkenler arasındaki ilişkilerin
belirlenebilmesi için verilerin analizinde T testi ve tek yönlü
Varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır.
Araştırma sonucunda kadın veya erkek çalışanların inovasyon
yeteneği algıları yaklaşık olarak birbirine benzer düzeylerde
ortaya çıkmıştır. Diğer yandan inovasyon yeteneği ile alt
boyutlarının medeni duruma göre istatiksel olarak anlamlı bir
farklılık görülmemiştir. Yapılan ANOVA testine göre ise
inovasyon yeteneği ve alt boyutlarının çalışma süresi değişkeni
bakımından incelenmesi sonucunda istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunamamıştır
çalışma süresi) demografik faktörlerinin inovasyon yetenekleri
farklılıklarını tespit etmektir.
Çalışmada veri toplamak amacıyla Vila ve Kuster (2007)
tarafından geliştirilen ‘İnovasyon Yeteneği Ölçeği’
kullanılmıştır. Veriler, firmalarında çalışanlardan toplanmıştır.
Araştırmanının evrenini Adana ilinde faaliyet gösteren ve ArGe bölümü bulunan 1150 imalat firması oluşturmaktadır.
Çalışmanın niteliği göz önüne alınarak, örneklem sayısı %95
güvenirlik ve %5,5 duyarlılık ile tespit edilmiştir. Bu durumda
gerekli örneklem sayısının yaklaşık 257 olduğu tespit edilmiştir.
Çalışma kapsamında verilerin analiz edilmesinde IBM SPSS
Statistics 20,00 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Ölçekler ile Demografik değişkenler arasındaki ilişkilerin
belirlenebilmesi için verilerin analizinde T testi ve tek yönlü
Varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır.
Araştırma sonucunda kadın veya erkek çalışanların inovasyon
yeteneği algıları yaklaşık olarak birbirine benzer düzeylerde
ortaya çıkmıştır. Diğer yandan inovasyon yeteneği ile alt
boyutlarının medeni duruma göre istatiksel olarak anlamlı bir
farklılık görülmemiştir. Yapılan ANOVA testine göre ise
inovasyon yeteneği ve alt boyutlarının çalışma süresi değişkeni
bakımından incelenmesi sonucunda istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunamamıştır