Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Kuresellesme olgusuyla birlikte organizasyon yapilarindan, is modellerinden, liderlik anlayisina kadar her yerde bir degisim ve donusum sureci yasanmaktadir. Yakin gelecekte is yasamini neredeyse tamaminda yer alacak olan Y kusagidir.... more
Kuresellesme olgusuyla birlikte organizasyon yapilarindan, is modellerinden, liderlik anlayisina kadar her yerde bir degisim ve donusum sureci yasanmaktadir. Yakin gelecekte is yasamini neredeyse tamaminda yer alacak olan Y kusagidir. Gerek beyaz yaka gerekse mavi yaka calisanlarinin liderlik algilamalari; kendi is tatmin duzeyleri ve motivasyonlari ile kendilerine uygulanmasini bekledikleri liderlik modeli acisindan onem tasimaktadir. Bu cercevede liderin degisime ayak uyduran bir etkin aktor rolunu ustlenmesi ve bundan da ote liderligini ustlendigi gruba yardim etme yonunde bir liderlik modeli sergilemesi onem kazanmaktadir. Calismada Y kusagi mavi yaka calisanlarinin is tatmini ve liderlik algilamalari arastirilmistir. Arastirmada Mavi Yaka Y kusagi calisanlarinin grup icin ve baskalari icin bir seyler yapma ve sonucta takdir edilme yonundeki arzularinin hizmetkâr liderlik yaklasimina daha yakin ozellikler ortaya koydugu sonucuna ulasilmistir
Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre,... more
Bu araştırmada evli kadınların duygusal zekâ düzeyleri ile evlilik uyumları arasındaki ilişkilerin araştırılması ve evlilik uyumu üzerinde etkili olan duygusal zekâ düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, evlilik uyumu ile iyi oluş ve öz kontrol düzeyleri arasında pozitif yönde orta düzeyde; duygusallık ve sosyallik düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf düzeyde istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler tespit edilmiş (p
Gunumuzde, rekabet kavramý daha cok firma duzeyinde bir kavram olmakla beraber, artýk ulusal duzeyde de ele alýnmaya baþlanmýþtýr. Rekabet þartlarýnýn deðiþken bir yapý icerisinde olmasý ve yaþanan kureselleþme, bir ulusun rekabet... more
Gunumuzde, rekabet kavramý daha cok firma duzeyinde bir kavram olmakla beraber, artýk ulusal duzeyde de ele alýnmaya baþlanmýþtýr. Rekabet þartlarýnýn deðiþken bir yapý icerisinde olmasý ve yaþanan kureselleþme, bir ulusun rekabet ustunluðunun analiz edilebilmesi acýsýndan yeni yontemlerin uygulanmasý gerekliliðini ortaya koymuþtur. Bu kapsamda Michael E. Porter, kapsamlý bir araþtýrma niteliði taþýma kta olan, Elmas Modeli (Diamond Model)’ni ortaya koymuþtur. “Bazý uluslarýn neden diðerlerine gore belirli sektorlerde daha rekabetci olduðu” sorusuna yanýt vermeye calýþýlan model, belirli bir sektorde ulusal rekabet gucunu belirleyen bazý unsurlarýn birbirleriyle iliþkili olarak incelenmesini ongormektedir. Bu calýþmanýn amacý, uluslarýn rekabet ustunluðu saðlamasýnda Porter’ýn literature kazandýrdýðý “Elmas Modeli” yaklaþýmýnýn deðerlendirilmesi ve modele yonelik eleþtirilerin ortaya konulmasýdýr.
Bu calisma, literatur taramasi ve teori temelli kaynaklara dayanarak teknoloji ve yenilik yonetimi ile sosyal sorumluluk arasindaki iliskiyi arastirmayi hedeflemektedir. Gunumuzde, isletmelerin ortaya cikisi teknoloji ve uygulamalari ile... more
Bu calisma, literatur taramasi ve teori temelli kaynaklara dayanarak teknoloji ve yenilik yonetimi ile sosyal sorumluluk arasindaki iliskiyi arastirmayi hedeflemektedir. Gunumuzde, isletmelerin ortaya cikisi teknoloji ve uygulamalari ile direkt olarak sekillenmekte ve yonlendirilmektedir. Gunumuzun surekli degisen is dunyasinda, degisiklik yapmak riskli bir surectir ve yenilik, kuruluslarin rekabet edebilmeleri icin itici bir guctur. Sosyal (acidan) sorumlu olabilmek ve rekabet avantaji elde etmek icin, isletmelerin degisime acik ve teknolojiyi yonetebiliyor olmalari gerekir. Referanslarin buyuk bir bolumu yenilik, teknoloji ve bunlarin yonetimi, sosyal ve kurumsal sorumluluk (CSR) ile bunlarin yararlariyla ilgili konulari ele alan literatur olmustur
This article investigates the effects of Georgia’s current geopolitical situation on the country’s economic development. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia, right after the collapse of... more
This article investigates the effects of Georgia’s current geopolitical situation on the country’s economic development. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia, right after the collapse of the Soviet Union, it maintained its geopolitical importance in the South Caucasus. In this context, the definition of geographical space was clarified in the article, and the recent situation in the South Caucasus, the changes in the region after the collapse of the Soviet Union, and the results of these changes were evaluated. In addition, the advantages of Georgia’s geopolitical position and other additional issues affecting the economic development of this country were taken into account, the reflections on the problems between Azerbaijan and Armenia on Georgia were examined, and finally, comments on the future of the South Caucasus were made.
Bu çalışmanın amacı yaş, medeni durum, eğitim durumu, çalışma süresi, unvan ve gelir gibi demografik faktörler açısından pozitif psikolojik sermayenin farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Luthans, Avolio, Avey... more
Bu çalışmanın amacı yaş, medeni durum, eğitim durumu, çalışma süresi, unvan ve gelir gibi demografik faktörler açısından pozitif psikolojik sermayenin farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Luthans, Avolio, Avey ve Norman (2007) tarafından geliştirilen "Pozitif Psikolojik Sermaye Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2018-2019 yıllarında Mersin iline bağlı özel hastanelerde istihdam edilen 2249 kadın çalışan oluşturmaktadır. Araştırma evreninden kolayda örnekleme yoluyla seçilen örneklem grubundan toplanan 412 anket analiz edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde SPSS 23 istatistik paket programı ve Lisrel programı kullanılmıştır. Çalışma kapsamında verilerin analiz edilmesinde doğrulayıcı faktör analizi, tanımlayıcı istatistikler (ortalama, standart sapma, frekans değeri, yüzde, varyans), T testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) analizlerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda kadın çalışanların pozitif psikolojik sermayelerinin unvana göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı tespit edilmiştir. Diğer yandan kadın çalışanların yaşlarına, medeni durumlarına, eğitim durumlarına, çalışma sürelerine ve aylık gelirlerine göre pozitif psikolojik sermaye düzeylerinde anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Küreselleşme bölgeler, ülkeler, sosyal gruplar ve mesleklere karşı çalışma şartlarında eşitsizliği artırmıştır. Sanayinin bütününde esas ilgi odağı istihdam olmuştur. İstihdam kazanma ihtiyacı olan halk tarafından talep edilen ve... more
Küreselleşme bölgeler, ülkeler, sosyal gruplar ve mesleklere karşı çalışma şartlarında
eşitsizliği artırmıştır. Sanayinin bütününde esas ilgi odağı istihdam olmuştur.
İstihdam kazanma ihtiyacı olan halk tarafından talep edilen ve firmalar
tarafından sağlanılan bazı şeyler olarak adlandırılmaktadır. İşsizlik, eşitsizlik ve
fakirliği indirebilecek iş imkanı saglanabilirse böyle politikalar problemlere davetiye
çıkarmayacak gelir dağılımında aşırı bir adaletsizlik oluşturmayacaktır. Bunun
yanısıra, işsizlik etkin olmayan effektif talebin ve daha çok istihdam oluşturmayan
iş sahalarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ek bir istihdam imkanı oluşturmak
üretim için daha yüksek bir talebe ihtiyaç duyacaktır.İşsizlik düzeyini mümkün
olan en düşük düzeyde tutmak önemlidir. Yüksek işsizlik vergi ödeyenler için
ve hükümet için pahallı bir durumdur. Her bir işsiz şahısın hükümet için iki maliyeti
söz konusudur. Birincisi işsiz olanın işgücünden genç ya da yaşlı olsun uzun
dönem istifade edilemeyecek ve işe koyulduğunda yeniden egitime tabi tutulacak.
Ikinci olarak da işde ödeyebileceği gelir vergisinden açıkça mahrum kalabilmek
gibi bir maliyeti söz konusudur. Benzer şekilde işsizliğin diğer maliyetleri de vardır.
Bu maliyetler kaynakların kullanılamaması ve israfından değerlendirilememesinden
kaynaklanabilir. İşsiz kalan özellikle de gençler dışsal bir maliyet örneğin suç
gibi olumsuzlukları ekonomiye yükleyebilir. Sonuç olarak değerlendirilemeyen işe
koyulamayan her bir işgücü ve şahsın işçi maliyeti vardır. Son zamanlarda hükümetler
iş organizasyonlarında üretim oranlarında artış yapabilecek ve işsizliği
azaltabilecek işleri zorunlu tutmaktadır. Işlerin btirilmesinin zaman alması işgücü
etkinliğinin henüz etkilememiştir. İşe koyulan işgücünün etkinliğinde üretimin
bileşenleri de hayati derecede önemlidir. Türkiye’deki Yatırım Teşvik Sistemi; yeni
yatırım teşvik sistemi, ülkenin stratejik sektörleri için önem arz eden ara mallara
olan ithalat bağımlılığını azaltma potansiyeli taşıyan yatırımları teşvik etmek
amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. Cari açığın kapatılması, en az gelişmiş bölgelere
sağlanan yatırım desteklerinin genişletilmesi, destek unsuru miktarlarının artırılması, kümelenme faaliyetlerinin teşvik edilmesi, teknoloji dönüşümü sağlayacak
yatırımların desteklenmesi yeni yatırım teşvik sisteminin temel amaçları
arasında yer almaktadır.
The purpose of this study is to scrutiny the impact of knowledge inertia on entrepreneurial behaviors of university students. Two dimensions of knowledge inertia –learning inertia; to acquire knowledge insistently on the same source and... more
The purpose of this study is to scrutiny the impact of knowledge inertia on entrepreneurial behaviors of university students. Two dimensions of knowledge inertia –learning inertia; to acquire knowledge insistently on the same source and experience inertia; to use the former methodology and past experience persistently while encountering the difficulties-and entrepreneurial behaviors are investigated through the questionnaire. In this regard, the relationship of the two dimensions of knowledge inertia with entrepreneurial behavior was investigated. After collecting and analyzing the data, the results indicate that there is a meaningful relation between knowledge inertia and entrepreneurial behavior. There is also meaningful negative relation between learning inertia and entrepreneurial behavior. On the other hand, there is a positive relationship between experience inertia and entrepreneurial behavior.
Makalenin amaci, gunumuzde Taylorizm prensiplerinin gecerliligini, bilimsellik ve evrensellik prensiplerini stratejik yonetim acisindan incelemektir. Bu calismada Taylorizm hakkinda nitel alanyazin incelemesi olarak dokuman icerik analizi... more
Makalenin amaci, gunumuzde Taylorizm prensiplerinin gecerliligini, bilimsellik ve evrensellik prensiplerini stratejik yonetim acisindan incelemektir. Bu calismada Taylorizm hakkinda nitel alanyazin incelemesi olarak dokuman icerik analizi yontemi kullanilmistir. Makalede Frederic Winslow Taylor’un hayati, ile “Bilimsel Yonetim Dusunceleri ve Uygulamalari” irdelenmistir. Bunlara ilaveten Taylor’un bilimsel dusunceleri ve evrensellik konulari gozden gecirilmistir. Taylorizmin bilimsel yonetimi hakkinda diger bazi bilim adamlarinin ve uygulayicilarin zamanimizda insan yonetimi, ekonomi ve isletme yonetimi alanlarinda gecerliligini surdurmektedir. Ayni sekilde gelecekteki bilimsel calismalarda ve gelistirmelerde de Taylorizmin bilimsel ve uygulamali yontemleri ile evrenselligi yol gosterici olacaktir. Taylor’un gunumuze boylesi bilimsel calismalarinin ve dusuncelerinin yansimalarinda, diyebilirim ki stratejik bilimsel yonetim, ekonomi ve isletme yonetimi alanlarinda onun gecerliliginin ...
Bu çalışmanın amacı; orta yetişkinlik dönemindeki kadın yöneticilerde iş tatmin düzeylerini tespit ederek diğer değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Mersin ilinde çalışan kadın yöneticilerin iş tatmin düzeyleri JSS İş... more
Bu çalışmanın amacı; orta yetişkinlik dönemindeki kadın yöneticilerde iş tatmin düzeylerini
tespit ederek diğer değişkenlerle ilişkisini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Mersin ilinde
çalışan kadın yöneticilerin iş tatmin düzeyleri JSS İş Doyum Ölçeği (Spector,1997) ile
ölçülmüş, elde edilen veriler; yaş, kıdem, medeni durum, öğrenim düzeyi ve çocuk sayısı gibi
demografik değişkenlerle karşılaştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi Mersin ilinde çalışan 100
kadın yöneticiden oluşmaktadır. Ölçme aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Araştırmadan
elde edilen sonuçlara göre, yaş, çocuk sayılarına ve kıdem değişkenine göre kadın yöneticilerin
iş tatmin düzeyleri ile aralarında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı, ancak medeni
durumu, eğitim durum ve çocuk durumları ile aralarında anlamlı farklılık olduğu tespit
edilmiştir.
VUCA (Volatility Uncertainty Complexity Ambiguity), bizi bugünlere getiren doğruların yarına götürmeyeceğini ifade eden bir akronim terim olmakla birlikte, VUCA ortamı iş hayatında birçok paradigma değişikliğini getirecek bir geleceğe... more
VUCA (Volatility Uncertainty Complexity Ambiguity), bizi bugünlere getiren doğruların yarına
götürmeyeceğini ifade eden bir akronim terim olmakla birlikte, VUCA ortamı iş hayatında birçok paradigma
değişikliğini getirecek bir geleceğe gebe görünmektedir. VUCA ortamından organizasyonun çıkarlarını
maksimum faydaya dönüştürerek çıkmak için yönetim ve iş yapma biçimlerinin “çevik” bir yaklaşıma
evrilmesi gerekliliği düşünülmektedir. Çevik yaklaşım dış ortamdaki her türlü değişikliğe adapte olabilecek
yetkinliği içinde barındıran proaktif eylemler bütünüdür. Çevik olabilmek; dış ortamdaki her türlü belirsizliği
her an okuyabilme, anlamlandırabilme gayreti ile reaksiyon hızını sıfıra indirecek refleks yeteneğimizi
artırabilme çabası içinde olmak demektir. Her sene özveri ile yayınlanan “Yıllık Çevik Durum Raporu
(Annual State of Agile Report)” çevik yönetim ile alakalı birçok konuyu ele alarak doğrudan uygulayıcıların
tecrübelerini anlama fırsatı sunan, geçmişe dayalı bilgi birikimli çalışmalar ve raporlar silsilesidir. Bu
çalışmada, çevik dönüşüm tecrübesi yaşamış katılımcıların yıllar içerisinde verdiği yanıtlar incelenmiş,
gelecek dönemin iş ve ticaret anlayışının değer kavramları ile yeniden yorumlanarak “müşteri deneyimi”
merkezli bir çevik dönüşüm süreci modeli oluşturulmuştur. Çalışmadaki model önerisi çevik yaklaşım ve
dönüşüm sürecini benimsemek isteyen işletmelerin karşılaşabilecekleri majör noktalara dikkat çekmek ve
sürecin etkin bir şekilde sonuçlanması için gerekli koşulların tesis edilmesini tavsiye eden bir rehber
niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Bu çalışmanın amacı iş görenlerin (cinsiyet, medeni durum, çalışma süresi) demografik faktörlerinin inovasyon yetenekleri farklılıklarını tespit etmektir. Çalışmada veri toplamak amacıyla Vila ve Kuster (2007) tarafından geliştirilen... more
Bu çalışmanın amacı iş görenlerin (cinsiyet, medeni durum,
çalışma süresi) demografik faktörlerinin inovasyon yetenekleri
farklılıklarını tespit etmektir.
Çalışmada veri toplamak amacıyla Vila ve Kuster (2007)
tarafından geliştirilen ‘İnovasyon Yeteneği Ölçeği’
kullanılmıştır. Veriler, firmalarında çalışanlardan toplanmıştır.
Araştırmanının evrenini Adana ilinde faaliyet gösteren ve ArGe bölümü bulunan 1150 imalat firması oluşturmaktadır.
Çalışmanın niteliği göz önüne alınarak, örneklem sayısı %95
güvenirlik ve %5,5 duyarlılık ile tespit edilmiştir. Bu durumda
gerekli örneklem sayısının yaklaşık 257 olduğu tespit edilmiştir.
Çalışma kapsamında verilerin analiz edilmesinde IBM SPSS
Statistics 20,00 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Ölçekler ile Demografik değişkenler arasındaki ilişkilerin
belirlenebilmesi için verilerin analizinde T testi ve tek yönlü
Varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır.
Araştırma sonucunda kadın veya erkek çalışanların inovasyon
yeteneği algıları yaklaşık olarak birbirine benzer düzeylerde
ortaya çıkmıştır. Diğer yandan inovasyon yeteneği ile alt
boyutlarının medeni duruma göre istatiksel olarak anlamlı bir
farklılık görülmemiştir. Yapılan ANOVA testine göre ise
inovasyon yeteneği ve alt boyutlarının çalışma süresi değişkeni
bakımından incelenmesi sonucunda istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunamamıştır
Research Interests:
Yapılan çalışmalar günümüz iş yaşamında ve günlük yaşamda anksiyeteye neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu araştırmalarda da görüldüğü üzere son yıllarda bireylerde anksiyete bozukluğu görülme oranı giderek artmaktadır. İş... more
Yapılan çalışmalar günümüz iş yaşamında ve günlük yaşamda anksiyeteye neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu araştırmalarda da görüldüğü üzere son yıllarda bireylerde anksiyete bozukluğu görülme oranı giderek artmaktadır. İş yaşamı birçok stres kaynağını barındıran bir ortamdır, bu bağlamda çalışanların iş yaşamında olumsuz yönde etkilendiğinden dolayı, kaygı seviyelerinin arttığı ve yaşanılan bu durumun da çalışma işleyişini ve iş barışını olumsuz yönde etkilediği düşünülmektedir. Özellikle anskiyete bozukluğuna sahip yöneticiler destek almazlarsa zamanla kurum için olumsuz işleyişin nedenlerinden biri haline gelebilmektedirler. Bireye yüklenen görev ve sorumluluklar, aynı zamanda bireylerin sosyal hayatlarında yaşadığı problemlerin, kaygıya neden olarak iş ve sosyal yaşam kalitelerinde bozulmalara sebep olduğu söylenebilmektedir. Bu bozulmalar sonucunda kişinin yaşam kalitesinde düşüşler meydana gelmektedir. Farklı düzeydeki yöneticilerin anksiyete bozukluğu düzeyinin demografik özelliklere bağlı olarak da değişmekte olduğu düşünülmektedir. ANKSİYETE
Purpose- The purpose of the study is to identify the impact of age factor on different political skills of woman executives’ (networking, interpersonal influence, social intelligence and sincere appearance) that use in the power struggle... more
Purpose- The purpose of the study is to identify the impact of age factor on different political skills of woman executives’ (networking, interpersonal influence, social intelligence and sincere appearance) that use in the power struggle in organizations.
Methodology- Data were collected from 125 woman executives’ in the banking sector by the “purposive sampling method“. To measure political skills of woman executives’, Political Skill Inventory (PSI) were used. One way ANOVA method was used for examining the effect of age factor on political abilities.
Findings- As per results of the study the age is an important factor that affects the political skills of woman executives’. The relationships of woman executives’ with interpersonal influence differ significantly by age factor.
Conclusion- Effects of the age factor of sub dimensions of woman executives’ political skills are explained through the experience that woman achieved throughout the work period and the perceptive change which develops positively as the age progresses. The research is significant as it emphasizes age factor – as it is not frequently mentioned in the literature- which affects sub dimensions of woman executives’ political skills.
Keywords: Organization, woman executives, political skills, age factor.
JEL Codes: J50, J53, M54
Amaç- Bu çalışmanın amacı kadın yöneticilerin örgütlerdeki güç mücadelesinde kullandıkları farklı politik becerilerinin (ilişki ağı kurma, kişiler arası etki, sosyal zeka, samimi görünme) yaş faktörüne bağlı olarak farklılık gösterip göstermediğini tespit etmektir.
Yöntem- Bu çalışma amaçlı örneklem yöntemiyle belirlenen Çukurova Bölgesinde bankacılık sektöründe çalışan 125 kadın yönetici ile yapılmıştır. Kadın yöneticilerinin politik becerilerinin belirlenmesi amacıyla katılımcılara “Politik Beceri Envanteri” uygulanmıştır. Kadın yöneticilerin farklı politik becerilerinin yaş faktörüne bağlı olarak farklılığının incelenmesinde Tek Yönlü ANOVA analizi uygulanmıştır.
Bulgular- Yapılan analizler sonucunda yaş faktörünün kadın yöneticilerin politik becerilerine etki eden önemli bir faktör olduğu tespit edilmiş, kadın yöneticilerin kişilerarası etki becerisinin yaşa göre anlamlı farklılık gösterdiği bulgusuna ulaşılmıştır. Sonuç- Yaşın kadın yöneticilerin politik yeteneklerinin alt boyutları üzerindeki etkisi, kadınların çalışma dönemi boyunca elde ettikleri tecrübe ve yaşları ilerledikçe pozitif yönde gelişen algısal değişimle açıklanmıştır. Çalışma, literatürde sıklıkla yer almayan, ancak kadın yöneticilerin politik yeteneklerinin alt boyutlarını etkilediği değerlendirilen yaş faktörünün vurgulanması açısından önemlidir.
Anahtar kelimeler: Örgüt, kadın yönetici, politik beceri, yaş.
JEL Kodları: J50, J53, M54
Özet: Yetişkinlerle yapılan yaşam tatmini araştırmaları, yaşam tatmininin birçok mesleki, sağlık ve kişisel alanlardaki yaşam sonuçlarının önemli bir belirleyicisi olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bireylerin yaşamlarındaki tatmin... more
Özet: Yetişkinlerle yapılan yaşam tatmini araştırmaları, yaşam tatmininin birçok mesleki, sağlık ve kişisel alanlardaki yaşam sonuçlarının önemli bir belirleyicisi olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bireylerin yaşamlarındaki tatmin veya tatminsizliklerinin mesleki ya da diğer bir ifadeyle iş alanlarına yansımasının kaçınılmaz olduğunu söylemek mümkündür. Bu kapsamda özellikle işgören bireylerin yaşam tatminlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı işgörenlerin yaşam tatminlerine etki eden demografik faktörlerin belirlenmesi ve baskın faktörün ortaya konulmasıdır. Bu bağlamda, bağımsız bir denetim firmasında çalışan 166 işgörenden toplanan anket formu SPSS 25.0 aracılığıyla analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, işgörenlerin yaşam tatminlerinin aylık gelir düzeyi, çalışma süresi, medeni durum ve departman değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: yaşam tatmini, demografik faktörler, iş alanı, denetim firması. Abstract: Researches of life satisfaction with adults put forward that life satisfaction is an important determinant of life outcomes in many occupational, health and personal areas. Therefore, it is possible to say that the reflection of life satisfaction or dissatisfaction of the individuals in their lifes is inevitable on their work areas. In this context, determining the factors that have an effect on life satisfaction of employees is important. The purpose of this study is to both investigate the factors of life satisfaction of the employees and determine the dominant factor. Datas collected from 166 employees working in an independent audit firm were analyzed by using SPSS 25.0 programm. Results indicates that factors (income level, working hours, maritial status and department) are effective on the life satisfaction of emloyees.
Özet: İşletmelerin belirlenen hedeflerine ulaşabilmesinde, stratejik liderler, çalışanlarının duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyebilme gücüne sahip olması bakımından oldukça önemlidirler. Bir işletmenin yaşamında daha çok... more
Özet: İşletmelerin belirlenen hedeflerine ulaşabilmesinde, stratejik liderler, çalışanlarının duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyebilme gücüne sahip olması bakımından oldukça önemlidirler. Bir işletmenin yaşamında daha çok sürdürülebilir rekabet üstünlüğüne önem veren stratejik liderler astlarıyla olan ilişkileri doğrultusunda çeşitli davranışlar göstermektedir. Stratejik liderlik ile ilgili yapılan çalışmalar çoğunlukla iş dünyası çerçevesinde tasarlanmış; çeşitli sektörlere nitelikli insan kaynağını hazırlayan kurumlarda stratejik liderlik üzerine az sayıda araştırmaya rastlanmıştır. Bu çalışmada okul yöneticilerinin stratejik liderlik davranışları (yönetsel, etik, politik, dönüşümcü ve ilişkisel), Kamu liselerinde görev yapan öğretmenlerin ankete verdikleri cevaplar doğrultusunda belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin okul yöneticilerinin stratejik liderlik davranışlarını değerlendirmesinde demografik özelliklerinin etkisinin olup olmadığına bakılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, okul yöneticilerinin en fazla yönetsel liderlik davranışını sergiledikleri tespit edilmiş; öğretmenlerin yaşlarının okul yöneticilerinin dönüşümcü, politik ve ilişkisel davranışlarını değerlendirmelerinde, çalışma sürelerinin ise sadece yönetsel liderlik davranışlarını değerlendirmelerinde etkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Öğretmenlerin okul yöneticilerinin liderlik davranışlarını değerlendirmesinde cinsiyet, yaşadığı yer ve eğitim düzeylerinin etkisinin olmadığı görülmüştür. Abstract: Strategic leaders have an important role for reaching goals of organizations because of the power effect on emotions, thoughts and behaviors of employees. In the life of an organizations, strategic leaders who attach more importance to sustainable competitive advantage show different behaviors in relation to their subordinates. Studies on strategic leadership are mostly designed within the framework of business world, few studies on strategic leadership were found in institutions preparing qualified human resources for various sectors. In this study, school administrators' behaviors of strategic leadership were determined in line with the answers of the teachers working in public high schools. In addition, the effects of demographic characteristics of teachers on school administrators' behaviors are examined according to teachers' evaluations. Results indicates that school administrators show the managerial leadership mostly; age (transformative, political and relational leadership); and working hours (managerial leadership) are effective for evaluating behaviors of their school administrators.
İşgören bireylerin iş yaşam dengesinin sağlanması örgütler için oldukça önemlidir. İş yaşam dengesi kişinin işinden ve yaşamından tatmin olma düzeyleri olarak da ifade edilebileceğinden, işletmeler verimli bir işgücü için işgörenlerinin... more
İşgören bireylerin iş yaşam dengesinin sağlanması örgütler için oldukça önemlidir. İş yaşam dengesi kişinin işinden ve yaşamından tatmin olma düzeyleri olarak da ifade edilebileceğinden, işletmeler verimli bir işgücü için işgörenlerinin tatminlerini sağlamak durumundadırlar. İş ve yaşam birbirinden bağımsız alanlar olarak düşünülemediğinden bireylerin birinde yaşadığı tatmin veya tatminsizliğin diğerini etkilemesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda bireylerin iş ve yaşam tatminine etki eden unsurların belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu araştırma yaşam kalitesi envanteri kapsamında bulunan iş alanındaki tatminle, bilişsel bir yargılama süreci olarak tanımlanan “yaşam kalitesinin” bizzat kendisine etki eden demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediği ve aynı envanterde yer alan iki tatmin çeşidi arasında ilişki olup olmadığını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. İstanbul ilinde ulusal ve uluslararası olarak faaliyet gösteren bağımsız bir denetim şirketinde 5 farklı departmanda çalışan 194 işgörenle gerçekleştirilen araştırmada, rassal örneklem yöntemi kullanılmış; 3 bölüm ve 34 sorudan oluşan 2 ölçekli bir anket uygulanmıştır. Kayıp veri analizi sonucu, kullanılabilir olan 166 işgörenin sonuçlarının analize tabi tutulduğu çalışmada, IBM SPSS Statistics 20.00 ile demografik değişkenler için frekans ve yüzde dağılımı, ölçek puanlarının demografik özelliklere göre farklılıklarının testinde t-testi ve tek yönlü Anova testi, varyansların değerlendirilmesinde Tukey ve Tamhane testleri, iki ölçek arasındaki ilişkinin tespit edilmesinde Pearson momentler çarpımı korelasyondan faydalanılmıştır. Veri analizleri ölçeklerden elde edilen toplam puanlar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmanın analizleri sonucunda, işgörenlerin iş tatminlerinin aylık gelir düzeyi, kurum içi çalışma süresi, işyerindeki pozisyon, medeni durum, yaş ve departman değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilirken; cinsiyet, eğitim durumu ve çocuk sayısı değişkenlerine göre farklılaşma bulunmamıştır. Bu araştırmanın bir diğer sonucunda, işgörenlerin yaşam tatminleri ile aylık gelir düzeyi, kurum içi çalışma süresi, medeni durum, işyerindeki pozisyon ve departman değişkenleri arasında anlamlı farklılıklar bulunurken; yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve çocuk sayısı değişkenleriyle anlamlı farklılık gözlemlenmemiştir. Ayrıca her iki tatmin çeşidinde farklılık oluşturan değişkenler ise gelir düzeyi, medeni durum, kurum içi çalışma süresi diğer bir deyişle kıdem, pozisyon ve departman olarak saptanmıştır. Değişkenler arası korelasyon sonucunda ise iş tatmini ile yaşam tatmini arasında pozitif yönlü ve orta derecede bir ilişki tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İş Tatmini, Yaşam Tatmini, Demografik Özellikler
Abstract: Ensuring the work-life balance of employees is too important for organizations. Work-life balance which is the same meaning the level of job and life satisfaction of individiuals has to be provided by organizations to get productive workforce. Work and life can not be thought as independent fields; thus, satisfaction or dissatisfaction in one from these two fields affects the other. That’s why this research was conducted to determine satisfaction in the work context, whether the quality of life, defined as a cognitive process, varies according to demographic characteristics and whether there is relationship between two types of satisfaction in the quality-of-life inventory. The study was 194 employees who are working in five different departments in Istanbul. A 2-scales questionnaire consisting of 3 sections and 34 items was administered. Because of mising values, 166 employees’ datas were used to be analyzed. Frequency and percentage distribution was used for demographic variables; moreover, t-test and one-way Anova test was used for testing hypotheses with IBM SPSS Statistics 20.00. Tukey and Tamhane test was used to evaluate variances; besides, Pearson correlation was made use for determining the relationship between two variables. Datas were analyzed through total scores obtained from the scales. As a result of the analyzes, there was statistically significant difference between income level, house working time, work position, maritial status, age, departmant variables and job satisfaction. However, there was no statistically significant difference between gender, educational level, number of the child and job satisfaction. As another results, there was statistically significant difference between income level, house working time, maritial status, departmant variables and life satisfaction. Whereas, no significantly difference between work position, educational level, gender, age variables and life satisfaction. In addition, there was statistically significant difference between income level, house work, maritial status, department both life and jobb satisfaction. Finally, there was a positively mid level of relationship between both job satisafaction life satisfaction.
Keywords: Job Satisfaction, Life Satisfaction, Demographic Variables
Today, businesses are increasing the importance of competition in terms of advertising. Businesses are admitted advertising market share increases. Advertising is one of the most significant elements of the competitive factors, which most... more
Today, businesses are increasing the importance of competition in terms of advertising. Businesses are admitted advertising market share increases. Advertising is one of the most significant elements of the competitive factors, which most effective way to reach consumers. Businesses come in contact with advertising agencies to advertise, directly or indirectly. Giving ad should be considered as a process. After the selection of the agency carefully planned and programmed process monitoring, it is important for advertisers. Thus, the choice of the appropriate agencies be approached by reducing the failure condition in the selection of advertising agencies. Some of the critical success factors are also important for advertisers appointed in and found successful advertising agencies. On the other hand, many sectors are mobilizing along with many actors playing a role, which is at the forefront of creativity in the advertising industry. This study was aimed to determine the critical success factors in terms of advertising agencies, to reveal the advertising industry value chain analysis in Turkey.
Günümüzde, rekabet kavramı daha çok firma düzeyinde bir kavram olmakla beraber, artık ulusal düzeyde de ele alınmaya başlanmıştır. Rekabet şartlarının değişken bir yapı içerisinde olması ve yaşanan küreselleşme, bir ulusun rekabet... more
Günümüzde, rekabet kavramı daha çok firma düzeyinde bir kavram olmakla beraber, artık ulusal düzeyde de ele alınmaya başlanmıştır. Rekabet şartlarının değişken bir yapı içerisinde olması ve yaşanan küreselleşme, bir ulusun rekabet üstünlüğünün analiz edilebilmesi açısından yeni yöntemlerin uygulanması gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu kapsamda Michael E. Porter, kapsamlı bir araştırma niteliği taşımakta olan, Elmas Modeli (Diamond Model)'ni ortaya koymuştur. "Bazı ulusların neden diğerlerine göre belirli sektörlerde daha rekabetçi olduğu" sorusuna yanıt vermeye çalışılan model, belirli bir sektörde ulusal rekabet gücünü belirleyen bazı unsurların birbirleriyle ilişkili olarak incelenmesini öngörmektedir. Bu çalışmanın amacı, ulusların rekabet üstünlüğü sağlamasında Porter'ın literatüre kazandırdığı "Elmas Modeli" yaklaşımının değerlendirilmesi ve modele yönelik eleştirilerin ortaya konulmasıdır. Anahtar Kelimeler: Firma; Rekabet; Ulusal Rekabet; Rekabet Üstünlüğü; Elmas Modeli. JEL Kodu: F10; L19 Competitive Advantage of Nations and Evaluation on Diamond Model ABSTRACT: Nowadays, the concept of competition is more a concept at the firm level but now has begun to be addressed at national level. Competitive conditions within a variable structure and the globalization have revealed the necessity of the implementation of new methods in terms of analyzing the competitive advantage for a nation. In this context, Michael E. Porter, constitutes a comprehensive survey of the work and Diamond Model that are being demonstrated. The Model is trying to answer "why some nations are more competitive than others in certain sectors" and foresees to examine the strength of the national competition in a particular sector and some elements in relation to each other. The purpose of this study is the evaluation of "Diamond Model" approach which was imparted to the literature by Porter on competitive advantage of nations and criticism of the model.
Research Interests:
In this article, the effects of Georgia's current geopolitical situation on the country's economic development are being investigated. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia right after the... more
In this article, the effects of Georgia's current geopolitical situation on the country's economic development are being investigated. Although Georgia lost control of the two strategic regions such as Abkhazia and Ossetia right after the collapse of the Soviet Union, it maintained its geopolitical importance in the South Caucasus. In this context, the definition of geographical space was clarified in the article, and the recent situation in the South Caucasus, the changes in the region after the collapse of the Soviet Union and the results of these changes were evaluated. In addition, the advantages of Georgia's geopolitical position and other additional issues affecting the economic development of this country were taken into account, and the reflections of the problems between Azerbaijan and Armenia on Georgia were examined, and finally, comments on the future of the South Caucasus were made.