Teacher is the most important factor in making education/instruction activities to reach their pu... more Teacher is the most important factor in making education/instruction activities to reach their purpose and having expected changes in students? behaviors. Teacher behaviors are seen to be important in the definitions of effective teachers who try to make their students effectively and efficiently make their students reach the goals. Similar effective teacher behaviors have been determined in many researches. The common point of these researches is that their self-confidence and success mainly depend on behaviors with respect to helping their students. When effective teacher behaviors are examined, behaviors of establishing warm and sincere relationships with the students and showing close interest in students mainly gain importance. The purpose of this research is to determine effective teacher behaviors based on the opinions of the teacher candidates. A teacher should know what effective teacher behaviors are and try to apply these behaviors in the best manner. It is supposed that ...
The purpose of this research was not only to detect if there is a relationship between diversity ... more The purpose of this research was not only to detect if there is a relationship between diversity management, perceived organizational support, job satisfaction, and organizational commitment in schools but also to prove the theoretical model which included organizational support as a mediator between diversity management, job satisfaction, and organizational commitment. The population of the research was that 10,915 teachers who work in the 2017-2018 academic year at secondary schools of Istanbul's European Side. The sample was 675 teachers who were selected by multi-stage sampling. Personal information form, the scale of diversity management, perceived organizational support, organizational commitment, and job satisfaction were used to collect data. First, explorative and confirmatory factor analyses were used for analyzing data, then the theoretical model which was developed for this research was tested. The partial mediation role of perceived organizational support was confirmed in the relationship between diversity management, job satisfaction, and organizational commitment. The theoretical model was not refused. Moreover, the significant high-level positive direct relationship between variables was fastened down. According to the findings, managing diversity enforces teacher's perceived organizational support, and strengthened organizational support perception influences high-level positive direction both in their job satisfaction and organizational commitment. It is suggested that school administrators make an effort to manage diversities between teachers instead of ignoring them and utilize them to accomplish the school's objectives.
Ali ÜNAL Necmettin Erbakan Üniversitesi, aliunal@erbakan.edu.tr ÖZET: Bu araştırmanın amacı, öğre... more Ali ÜNAL Necmettin Erbakan Üniversitesi, aliunal@erbakan.edu.tr ÖZET: Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin okul müdürü olmak istememesine neden olan etkenleri belirlemektir. Araştırma, tarama modelinde durum tespiti yapmaya yönelik nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 38 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla toplanmıştır. Görüşmelerde, araştırmacılar tarafından hazırlanan görüşme soru formu kullanılmıştır. Görüşme sırasında katılımcılara: " Sizin bir okula yönetici olarak atanmak istememenize neden olan faktörler nelerdir? " sorusu sorulmuştur. Verilerin analizinde içerik analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, öğretmenlerin okul müdürü olmak istememesine neden olan temel faktörün, okul müdürünün görevlendirme biçimi olduğu tespit edilmiştir. Özellikle, okul müdürü görevlendirmesi için yapılan mülakatın objektif olmadığı, dış müdahalelere açık olduğu algısı, öğretmenlerin okul müdürü olmak için başvurmamalarına neden olmaktadır. Öğretmenlerin okul yöneticisi olmak istememelerine neden olan ikincil faktörler, okul müdürlüğü ile ilgili faktörler ve öğretmenlerin kişisel özellikleri ile ilgili faktörlerdir. Bu sonuçlara dayalı olarak; MEB'in öncelikle objektif şeffaf bir okul müdürü seçme görevlendirme sistemi oluşturması gerektiği, okul müdürlerinin özlük haklarının, maaş ve ücretlerinin öğretmenlerden anlamlı derecede farklı olmasının sağlanması ve okul müdürlüğünün daha özerk bir yapıya kavuşturulması önerileri yapılmıştır. Anahtar sözcükler: okul müdürü atama, okul müdürü, okul müdürü yeterlikleri. ABSTRACT: The aim of this study was to determine the factors that caused teachers not to want to be school principals. The research was carried out in the phenomenology design, which is one of the qualitative research methods for determining the situation in the screening model. Maximum diversity sampling method, one of the purposeful sampling methods, was used in the determination of the study group. The study group consisted of 38 teachers. The data of the study was collected through semi-structured interview. The interview questionnaire prepared by the researchers was used in the interviews. During the interview they asked the participants: What are the factors that make you not want to be appointed as school principals? Content analysis was used for data analysis. As a result of the study, it was determined that the main factor that caused the teachers not to want to be the school principal was the way of assigning the school principal. In particular, the perception that the interview for the appointment of the school principal is not objective and open to external interventions causes teachers not to apply to become a school principal. Secondary factors that make teachers unwilling to be school administrators are factors related to school principals and personal characteristics of teachers. Based on these results; It was suggested that MoNE should establish an objective transparent school principal appointment system, ensure that school principals' personal rights, salaries and wages differ significantly from teachers, and that the school principal is made more autonomous.
ÖZET: Araştırmanın amacı, örgütsel öğrenme disiplinlerinden olan kişisel ustalığın öğretmen algıl... more ÖZET: Araştırmanın amacı, örgütsel öğrenme disiplinlerinden olan kişisel ustalığın öğretmen algıları açısından incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemi ile belirlenmiştir. Toplamda 21 öğretmen çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Görüşmede katılımcılara beş soru sorulmuştur. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda katılımcı öğretmenlerin vizyonunun iyi bir öğretmen olmak olduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcı öğretmenlere göre, kişisel ustalığa ulaşmalarında; kendileleri, öğrenciler, ve eğitim sisteminden kaynaklanan engeller vardır. Öğretmenler kişisel ustalık vizyonuna ulaşmak için, ilkelerinin-değerlerinin iyi bir insan yetiştirmek, mesleği sevmek ve yeni yetenek alanı keşfetmek olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlara göre önerilerde bulunulmuştur. Anahtar sözcükler: öğrenen organizasyon, kişisel ustalık, örgütsel öğrenme. ABSTRACT: The aim of the study is to examine the personal mastery which is one of the organizational learning disciplines in terms of teacher perceptions. Phenomenology design, one of the qualitative research methods, was preferred in the study. The study group was determined with the maximum diversity sampling among purposeful sampling methods. A total of 21 teachers are working groups. Data were collected by semi-structured interview technique. Five questions were asked to the participants. The data were analyzed by content analysis. As a result of the analysis, it was revealed that the vision of the participating teachers was to be a good teacher. According to the participant teachers, in reaching personal mastery; There are barriers arising from themselves, students, and the education system. Teachers have emerged that the principles-values to achieve personal vision of mastery are to train a good person, to love the profession and to discover new talent. Suggestions were made according to the results. Key words: learning organization, personal mastery, organizational learning. GĠ RĠ ġ İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağıdır. Bilgi çağının en önemli özelliği, hızlı değişimdir. Okulların bu hızlı değişimle başa çıkabilmek için daha yaratıcı ve yenilikçi olmaya (ChanLin, Hong, Horng, Chang ve Chu, 2006) ve şu anki anlayışlarını geliştirmeye (Korkmaz, 2006) ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyacı gidermenin yolu olarak da okullarda öğrenen örgüt paradigmasına uygulanması gösterilmektedir (Korkmaz, 2006; Silins ve Mulford, 2002). Öğrenen örgüt, değişmek için öğrenen örgüttür. Öğrenme birey, takım ve kurum düzeyinde olur. Örgüt, değişimi yakalayabilmeyi, kendini yenilemeyi ve güncel olabilmeyi öğrenme sayesinde başarır (Töremen, 2001). Öğrenen örgüt kavramını ilk olarak ortaya koyan Senge (2006), öğrenen örgütlerin beş temel özelliğini; sistem düşüncesi, kişisel ustalık, zihinsel modeller, paylaşılan vizyon ve takım halinde öğrenme olarak belirlemiştir. Senge, bu beş özelliği şu şekilde açıklamıştır: Kişisel ustalık, çalışanın sürekli öğrenmesi sonrası işini en üst düzeyde yapabilir hale gelmesidir. Zihinsel modeller, davranışı yönlendiren varsayımlar, genellemeler, hatta resimler ve imgelerdir. Paylaşılan vizyon, çalışanların uyumlu bir şekilde işbirliği yapmasını sağlayan ortak hedefleridir. Takım halinde öğrenme, diyalog ile başlayan, bir takımın bireylerinin varsayımlarını askıya almasını ve gerçek bir birlikte düşünme eylemine katılmasını sağlayan kapasitedir. Sistem düşüncesi ise bu beş özelliğin ayrı ayrı değil tümümün birlikte işe koşulmasıdır.
Bu araştırmada öğretmenlerin öğrenme engellerinden olan düşman dışarıda sendromunu bireysel olara... more Bu araştırmada öğretmenlerin öğrenme engellerinden olan düşman dışarıda sendromunu bireysel olarak yaşayıp yaşamadıklarını tespit etmek amaçlanmıştır. Nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılan araştırmanın verileri, Konya il merkezinde bulunan, farklı okul türlerinde çalışan öğretmenlerden yan yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilmiştir. Veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularına göre, öğretmenler sınıflarındaki öğrenci başarısızlığının sorumluluğunu aile, çevre, diğer öğretmenler, öğrenci, okulun fiziksel şartlan, okul yönetimi, eğitim sistemine yüklemişlerdir. Öğretmenler öğrencilerinin başarısızlığını önleme sorumluluğunu benzer şekilde; aile, diğer öğretmenler, öğrenci, okul yönetimi, Milli Eğitim Bakanlığı gibi etmenlere yüklemektedirler. Bu bulgulardan yola çıkarak, öğretmenlerin öğrencilerinin başarısızlığı ile ilgili kendi sorumluluklarına dikkat çekmedikleri için, örgütsel öğrenme engellerinden biri olan düşman dışarıda sendromu yaşadıkları sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin bu sendromdan kurtulmaları için, öğretmenlere hizmet öncesinde ve hizmet içinde eğitimin niteliğini artırmada okuldaki en önemli değişkenin öğretmen olduğunun sürekli vurgulanması; öğretmenlere sürekli ve sık dönütler verilmesi önerilerinde bulunulmuştur.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2019
Öz. Çalışmanın amacı, kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın rehber öğretmen adaylarının mesleki... more Öz. Çalışmanın amacı, kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın rehber öğretmen adaylarının mesleki gelişimlerine katkısını ve kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın yararlarını incelemektir. Çalışma, eylem araştırması olarak kurum deneyimi dersini alan 12 rehber öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Veriler, tanımlama, analiz, yeni bilgi, gelecek olaylar başlıklarına göre adayların yazdıkları günlükler yoluyla elde edilmiştir. Bir ilkokulda uygulama yapan rehber öğretmen adayları, 14 hafta süresince her hafta günlüklerini yazmışlar, danışman tarafından öğrencilere yazdıklarına ilişkin dönüt verilmiştir. Dersin sonunda adaylardan bir sonuç raporu yazmaları da istenmiştir. Adayların yazdıkları günlükler ve değerlendirme raporları, doküman incelemesi kapsamında içerik analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonucunda rehber öğretmen adaylarının, kurum deneyimi dersinde günlük yazmalarının, deneyimlerini yansıtıcı olarak düşünmelerine, teorik olarak öğrendikleri konuların uygulamada karşılığının olduğunu fark etmelerine, araştırma yapmalarına, sorumluluk duygusu kazanmalarına ve yazma becerilerinin gelişimine katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler. Kurum deneyimi, rehber öğretmen adayı, günlük yazma. Abstract. This study aims to review the contribution of journal-keeping in institution experience course to the professional development of prospective school counselors. The study was used to with 12 pre-service teachers who took institution experience course as action research. The data were obtained from the journals kept by prospective school counselors according to the definition, analysis, new information and upcoming events. The prospective school counselors were requested to write a final report at the end of the course. The journals and evaluation reports kept by the prospective school counselors subjected to content analysis. In consequence of the analyses that in the institution experience course, journal-keeping of prospective school counselors contributed to the thinking of their experiences as reflective, realizing that the subjects they theoretically learned may be practically applied, conducting research, gaining a sense of responsibility and developing their writing skills.
Araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin sevdikleri ve sevmedikleri ödev türleri ile ödeve ili... more Araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin sevdikleri ve sevmedikleri ödev türleri ile ödeve ilişkin hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları öğretmen davranışlarını tespit etmektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, iki ortaokulda sekizinci sınıfta öğrenim görmekte olan 16 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrenciler merkezi sınav başarılarına ve cinsiyetlerine göre seçilmiştir. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Toplanan veriler tümevarım analizi ile çözümlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, test ödevleri, ilgi alanına giren ödevler, el becerisi gerektiren ödevler ve araştırma ödevlerini severek yapmaktadırlar. El becerisi gerektiren ödevler ve araştırma ödevleri, öğrencilerin ilgi ve özelliklerine göre aynı zamanda öğrencilerin sevmedikleri ödev türleri arasında yer almaktadır. Yazma ödevleri, kişisel ihtiyaca uygun olmayan ve kişisel özelliklerine uygun olmayan ödevler sevilmemektedir. Ödevi fark etme, destek olma ve kolay ödev verme olumlu öğretmen davranışı olarak görülürken; kontrol etmeme, yeterli zaman vermeme, öğretmenler arasında koordinasyon eksikliği ve kıyaslama olumsuz öğretmen davranışı olarak görülmektedir. Öğrenciler kendilerini merkezi sınavlara hazırlayan ödev türlerini değerli bulmakta, diğer ödev türlerini zaman kaybı olarak değerlendirmektedirler.
The timing of children's start to school is the interest of researchers, policy-makers and especi... more The timing of children's start to school is the interest of researchers, policy-makers and especially parents. Researches on this issue have recently pointed to the concept of relative age effect (RAE). The purpose of this study is to determine the impact of RAE on mathematics achievement in Turkey. In order to accomplish this purpose, the question was sought: Does RAE have an impact on TIMSS 2015 the fourth and eighth grades mathematics scores of Turkey? The research was conducted in survey model. In the present study, the data obtained from the TIMSS 2015 results of Turkey was used. Totally 6456 students were sampled for TIMSS 2015 the fourth grade in 242 schools. Also, totally 6079 students (2943 girls and 3136 boys) were sampled for TIMSS 2015 the eighth grade in 218 schools. Hierarchical multiple regression analysis was used to analyze the data. In conclusion, it has been reached that RAE has an impact on TIMSS 2015 the fourth and eighth grades mathematics scores of Turkey and the youngest children born just before the cutoff date has the worst performance. The recommendations based on the results have been submitted as making the enrollment dates more flexible, especially for children in rural areas, not applying honors classes in schools, raising awareness about RAE in pre-service and in-service training programs for teachers, no pressure on children at home and at school for their lagging in competition.
HOMEWORKS ACCEPTED AS EFFECTIVE BY THE STUDENTS OF THE FACULTY OF EDUCATION, 2018
Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has ... more Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has been aimed to determine the assignments that are accepted as effective by the students in the faculty of education. The study has been designed as a phenomenological study of qualitative research methods. The data of the study were collected from 310 students, who are studying in the 4th grade in different departments, in Necmettin Erbakan University Ahmet Kelesoglu Faculty of Education. An open-ended questionnaire was used to collect the data. The participants were asked to answer freely the following questions: Describe the homework that has motivated you during your university education, from which you have learned the most and has made you say "Aha, that's what I call homework"? "Why did you find that homework motivating?" The findings were obtained by performing data deduction and induction analysis together. As a result; it has been determined that education faculty students prefer a little challenging homework, which enables the gain of the knowledge skills that they can use in their professional life; which allows them to demonstrate what they have learned in the class; about which they can get feedback after the application; which they can do as a team -the students with high motivation do individually- ; in which they enjoy a sense of accomplishment and which is regarded as the examination grade. Based on these results a recommendation was made to the faculty members to give their students challenging and group homework for developing the kind of knowledge skills students can use in the future and absolutely give feedback about their homework
Günümüzde öğretmenlik kadınların yoğun olarak çalıştıkları mesleklerden birisini oluşturmaktadır.... more Günümüzde öğretmenlik kadınların yoğun olarak çalıştıkları mesleklerden birisini oluşturmaktadır. Bunun sonucu olarak, karı-koca öğretmenlik mesleğini yapanların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Karıkoca öğretmen olanların bir bölümü kimi kez zorunluluktan kimi kez de gönüllü olarak aynı okulda öğretmenlik yapmaktadırlar. Öğretmen eşlerin aynı okulda çalışmaları doğal olarak iş yaşamları ve özel yaşamlarını etkilemektedir. Buradan hareketle araştırmanın amacı, aynı okulda karı-koca öğretmen olarak çalışmanın mesleki ve günlük hayata etkisini ortaya koymak olarak belirlenmiştir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler aynı okulda halen birlikte çalışan öğretmen eşlerden açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Katılımcılar amaçlı örneklem çeşitlerinden maksimum çeşitlilik ve ölçüt örnekleme yöntemleri kullanılarak belirlenmiştir. Sonuçta açık uçlu ankete 12 eş (karı-koca ikisi birden), 4 erkek, 2 kadın ve 1 çift eş birlikte olmak üzere toplamda 31 öğretmen yanıt vermiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, aynı okulda karı-koca öğretmen olarak çalışmanın günlük hayata ve iş hayatını, olumlu ya da olumuz etkileyen yönleri olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında, eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı ilişkilerin olmasının, aynı okulda öğretmen olarak çalışmanın hem iş ortamına hem de ev ortamına olumlu etkisini artırdığını söylemek mümkündür. Araştırma sonucunda aynı okulda eş olarak çalışan öğretmenlere ve okul yöneticilerine öneriler getirilmiştir.
Üniversitelerde eğitime yeni başlayan öğrencilere, eğitimleri ile ilgili konularda yardımcı
olmak... more Üniversitelerde eğitime yeni başlayan öğrencilere, eğitimleri ile ilgili konularda yardımcı olmak amacı ile bir öğretim elemanı danışman olarak atanır. Danışmanlar, öğrencilerin üniversiteye kayıt olduğu ilk günden, öğrencilik süresinin bitimine kadar, başta eğitim olmak üzere öğrencilere, gereksinim duydukları konularda danışmanlık hizmeti sunarlar; özellikle de ders seçme ve kayıt yenileme süreçlerinde yardımcı olurlar. Bu araştırmada üniversitede akademik danışmanlardan beklentilerin ve sorunların neler olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Bu desen kullanılarak üniversite öğrencilerinin akademik danışmandan beklentileri ve karşılaştıkları sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın verileri Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sekizinci dönemde öğrenim gören öğrencilerden toplanılmıştır. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Ankette, öğrencilerden akademik danışmandan beklentilerinin neler olduğu ve olmuşsa yaşadıkları sorunları yazmaları istenmiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz süreci sonucu beklentiler teması alt temaları; yol gösterme, yönlendirme, öğrencilerle daha ilgili olma, kolay ulaşılabilir olma, alanla ilgili bilgilendirici faaliyetler yapma, daha hoşgörülü, sabırlı, samimi, iletişime açık olma, ders kayıt onayları ve beklentim yoktur. Danışman ile ilgili karşılaşılan sorunlara ilişkin alt temalar ise; sorun yok, iletişimsizlik, ilgilenmeme ve duyarsızlık, yeterince yol gösterici olmama ve seçmeli derslerde seçilen derslerin onaylanmamasıdır. Danışman öğretim elemanlarının, öğrencilerin bireysel gereksinimlerine uygun danışmanlık yapmaları, özellikle 1. sınıf öğrencilerine sene başında ve her dönem düzenli toplantılar yaparak öğrenci sorunlarını dinlemeli ve çözüm yollarını bulmalarında yardımcı olmaları önerilmektedir.
Öğretmen adaylarının öğrencilik yıllarından itibaren sınıf yönetimine ilişkin geliştirecekleri öz... more Öğretmen adaylarının öğrencilik yıllarından itibaren sınıf yönetimine ilişkin geliştirecekleri öz yeterlik algıları, öğretmenlik mesleğini icra etmelerinde büyük önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının sınıf yönetimi öz yeterlik inançlarını incelemektir. Araştırma, tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 öğretim yılında NEÜ AKEF pedagojik formasyon programında öğrenim gören ve öğretmenlik uygulaması yapmış olan 256 kadın, 74 erkek olmak üzere 330 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma verileri, Çetin (2013) tarafından geliştirilen “Sınıf Yönetimi Öz Yeterlik İnançları Ölçeği (SYÖİÖ)” kullanılarak elde edilmiştir. Veriler SPSS programından yararlanılarak bağımsız t testi ve ANOVA testi ile analiz edilmiştir. Araştırma verilerinin analizi sonucunda öğretmen adaylarının, Sınıf Yönetimi Öz-yeterlik İnançları Ölçeği Sınıf Yönetimi Yeterlik İnancı ve Sonuç Beklentisi alt boyutları puanlarının cinsiyete ve uygulama yapılan okula göre farklılaşma göstermediği belirlenmiştir. Bununla birlikte Sınıf Yönetimi Yeterlik İnancı ve Sonuç Beklentisi alt boyutları puan ortalamalarının oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye’de öğretmenlerin büyük çoğunluğu, teneffüs aralarında öğretmenler odasında bir araya gelm... more Türkiye’de öğretmenlerin büyük çoğunluğu, teneffüs aralarında öğretmenler odasında bir araya gelmekte ve birbirleriyle etkileşim kurmaktadırlar. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının gözünden öğretmenler odasını betimlemektir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın verileri Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 2017-2018 bahar yarıyılında sekizinci dönemde öğrenim gören okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması dersini alan 283 öğretmen adayından toplanmıştır. Verilerin analizinde, içerik analizi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının görüşleri, öğretmenler odasının nötr bir ortam olduğu ve olumsuz bir ortam olduğu şeklinde iki temada bütünleştirilmiştir. Nötr ortam temasında bütünleştirilen görüşlere göre, öğretmenler odası, öğrenci değerlendirme mekânı, sohbet mekânı, yemek salonu, yabancıların (öğrenci, veli, öğretmen adayı) istenmediği mekân, informal mekan ve konforlu mekan olarak görülmektedir. Olumsuz ortam temasında bütünleştirilen görüşlere göre, öğretmenler odası, öğrenci dedikodu mekânı, dedikodu mekânı, cinsiyete göre ayrışılan mekan, kıdemli öğretmenlerin hâkim olduğu mekan, yüksek sesle konuşulan mekan, gruplaşma mekanı, diyalogsuz mekandır. Elde edilen bulgulara göre önerilerde bulunulmuştur.
ÖZET: Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin lisedeki rehber öğretmenleri ile ilgili al... more ÖZET: Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin lisedeki rehber öğretmenleri ile ilgili algılarını, metaforlar aracılığıyla tespit etmektir. Nitel araştırma desenindeki bu araştırmanın çalışma grubunu; 2017-2018 öğretim yılında bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi birinci sınıflarında öğrenim gören toplam 408 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri açık uçlu anket kullanılarak toplanmıştır. Ankette katılımcılardan lisedeki rehber öğretmenlerini düşünerek “Rehber öğretmen .….. gibidir/benzer; çünkü …….” ifadesini serbestçe tamamlamaları istenmiştir. Veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde NVIVO 12 Plus programından yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda metaforlar olumlu, olumsuz ve nötr olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıştır. Olumlu kategorisi altında toplanan veriler “güvenilir, koşulsuz kabul, rahatlatıcı, sorun çözücü, yansıtıcı, yararlı ve yol gösterici” olmak üzere 7 temada bütünleştirilmiştir. Olumsuz kategorisi altında toplanan veriler ise “güvenilmez, standart, tutarsız, ulaşılmaz ve yararsız” olmak üzere 5 tema altında bütünleştirilmiştir. Ne olumlu ne de olumsuz olan ifadeler de nötr kategorisi altında birleştirilmiştir.
Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has ... more Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has been aimed to determine the assignments that are accepted as effective by the students in the faculty of education. The study has been designed as a phenomenological study of qualitative research methods. The data of the study were collected from 310 students, who are studying in the 4th grade in different departments, in Necmettin Erbakan University Ahmet Kelesoglu Faculty of Education. An open-ended questionnaire was used to collect the data. The participants were asked to answer freely the following questions: Describe the homework that has motivated you during your university education, from which you have learned the most and has made you say "Aha, that's what I call homework"? "Why did you find that homework motivating?" The findings were obtained by performing data deduction and induction analysis together. As a result; it has been determined that education faculty students prefer a little challenging homework, which enables the gain of the knowledge skills that they can use in their professional life; which allows them to demonstrate what they have learned in the class; about which they can get feedback after the application; which they can do as a team -the students with high motivation do individually- ; in which they enjoy a sense of accomplishment and which is regarded as the examination grade. Based on these results a recommendation was made to the faculty members to give their students challenging and group homework for developing the kind of knowledge skills students can use in the future and absolutely give feedback about their homework
Teacher is the most important factor in making education/instruction activities to reach their pu... more Teacher is the most important factor in making education/instruction activities to reach their purpose and having expected changes in students? behaviors. Teacher behaviors are seen to be important in the definitions of effective teachers who try to make their students effectively and efficiently make their students reach the goals. Similar effective teacher behaviors have been determined in many researches. The common point of these researches is that their self-confidence and success mainly depend on behaviors with respect to helping their students. When effective teacher behaviors are examined, behaviors of establishing warm and sincere relationships with the students and showing close interest in students mainly gain importance. The purpose of this research is to determine effective teacher behaviors based on the opinions of the teacher candidates. A teacher should know what effective teacher behaviors are and try to apply these behaviors in the best manner. It is supposed that ...
The purpose of this research was not only to detect if there is a relationship between diversity ... more The purpose of this research was not only to detect if there is a relationship between diversity management, perceived organizational support, job satisfaction, and organizational commitment in schools but also to prove the theoretical model which included organizational support as a mediator between diversity management, job satisfaction, and organizational commitment. The population of the research was that 10,915 teachers who work in the 2017-2018 academic year at secondary schools of Istanbul's European Side. The sample was 675 teachers who were selected by multi-stage sampling. Personal information form, the scale of diversity management, perceived organizational support, organizational commitment, and job satisfaction were used to collect data. First, explorative and confirmatory factor analyses were used for analyzing data, then the theoretical model which was developed for this research was tested. The partial mediation role of perceived organizational support was confirmed in the relationship between diversity management, job satisfaction, and organizational commitment. The theoretical model was not refused. Moreover, the significant high-level positive direct relationship between variables was fastened down. According to the findings, managing diversity enforces teacher's perceived organizational support, and strengthened organizational support perception influences high-level positive direction both in their job satisfaction and organizational commitment. It is suggested that school administrators make an effort to manage diversities between teachers instead of ignoring them and utilize them to accomplish the school's objectives.
Ali ÜNAL Necmettin Erbakan Üniversitesi, aliunal@erbakan.edu.tr ÖZET: Bu araştırmanın amacı, öğre... more Ali ÜNAL Necmettin Erbakan Üniversitesi, aliunal@erbakan.edu.tr ÖZET: Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin okul müdürü olmak istememesine neden olan etkenleri belirlemektir. Araştırma, tarama modelinde durum tespiti yapmaya yönelik nitel araştırma yöntemlerinden biri olan fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 38 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla toplanmıştır. Görüşmelerde, araştırmacılar tarafından hazırlanan görüşme soru formu kullanılmıştır. Görüşme sırasında katılımcılara: " Sizin bir okula yönetici olarak atanmak istememenize neden olan faktörler nelerdir? " sorusu sorulmuştur. Verilerin analizinde içerik analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, öğretmenlerin okul müdürü olmak istememesine neden olan temel faktörün, okul müdürünün görevlendirme biçimi olduğu tespit edilmiştir. Özellikle, okul müdürü görevlendirmesi için yapılan mülakatın objektif olmadığı, dış müdahalelere açık olduğu algısı, öğretmenlerin okul müdürü olmak için başvurmamalarına neden olmaktadır. Öğretmenlerin okul yöneticisi olmak istememelerine neden olan ikincil faktörler, okul müdürlüğü ile ilgili faktörler ve öğretmenlerin kişisel özellikleri ile ilgili faktörlerdir. Bu sonuçlara dayalı olarak; MEB'in öncelikle objektif şeffaf bir okul müdürü seçme görevlendirme sistemi oluşturması gerektiği, okul müdürlerinin özlük haklarının, maaş ve ücretlerinin öğretmenlerden anlamlı derecede farklı olmasının sağlanması ve okul müdürlüğünün daha özerk bir yapıya kavuşturulması önerileri yapılmıştır. Anahtar sözcükler: okul müdürü atama, okul müdürü, okul müdürü yeterlikleri. ABSTRACT: The aim of this study was to determine the factors that caused teachers not to want to be school principals. The research was carried out in the phenomenology design, which is one of the qualitative research methods for determining the situation in the screening model. Maximum diversity sampling method, one of the purposeful sampling methods, was used in the determination of the study group. The study group consisted of 38 teachers. The data of the study was collected through semi-structured interview. The interview questionnaire prepared by the researchers was used in the interviews. During the interview they asked the participants: What are the factors that make you not want to be appointed as school principals? Content analysis was used for data analysis. As a result of the study, it was determined that the main factor that caused the teachers not to want to be the school principal was the way of assigning the school principal. In particular, the perception that the interview for the appointment of the school principal is not objective and open to external interventions causes teachers not to apply to become a school principal. Secondary factors that make teachers unwilling to be school administrators are factors related to school principals and personal characteristics of teachers. Based on these results; It was suggested that MoNE should establish an objective transparent school principal appointment system, ensure that school principals' personal rights, salaries and wages differ significantly from teachers, and that the school principal is made more autonomous.
ÖZET: Araştırmanın amacı, örgütsel öğrenme disiplinlerinden olan kişisel ustalığın öğretmen algıl... more ÖZET: Araştırmanın amacı, örgütsel öğrenme disiplinlerinden olan kişisel ustalığın öğretmen algıları açısından incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemi ile belirlenmiştir. Toplamda 21 öğretmen çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Görüşmede katılımcılara beş soru sorulmuştur. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda katılımcı öğretmenlerin vizyonunun iyi bir öğretmen olmak olduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcı öğretmenlere göre, kişisel ustalığa ulaşmalarında; kendileleri, öğrenciler, ve eğitim sisteminden kaynaklanan engeller vardır. Öğretmenler kişisel ustalık vizyonuna ulaşmak için, ilkelerinin-değerlerinin iyi bir insan yetiştirmek, mesleği sevmek ve yeni yetenek alanı keşfetmek olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlara göre önerilerde bulunulmuştur. Anahtar sözcükler: öğrenen organizasyon, kişisel ustalık, örgütsel öğrenme. ABSTRACT: The aim of the study is to examine the personal mastery which is one of the organizational learning disciplines in terms of teacher perceptions. Phenomenology design, one of the qualitative research methods, was preferred in the study. The study group was determined with the maximum diversity sampling among purposeful sampling methods. A total of 21 teachers are working groups. Data were collected by semi-structured interview technique. Five questions were asked to the participants. The data were analyzed by content analysis. As a result of the analysis, it was revealed that the vision of the participating teachers was to be a good teacher. According to the participant teachers, in reaching personal mastery; There are barriers arising from themselves, students, and the education system. Teachers have emerged that the principles-values to achieve personal vision of mastery are to train a good person, to love the profession and to discover new talent. Suggestions were made according to the results. Key words: learning organization, personal mastery, organizational learning. GĠ RĠ ġ İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağıdır. Bilgi çağının en önemli özelliği, hızlı değişimdir. Okulların bu hızlı değişimle başa çıkabilmek için daha yaratıcı ve yenilikçi olmaya (ChanLin, Hong, Horng, Chang ve Chu, 2006) ve şu anki anlayışlarını geliştirmeye (Korkmaz, 2006) ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyacı gidermenin yolu olarak da okullarda öğrenen örgüt paradigmasına uygulanması gösterilmektedir (Korkmaz, 2006; Silins ve Mulford, 2002). Öğrenen örgüt, değişmek için öğrenen örgüttür. Öğrenme birey, takım ve kurum düzeyinde olur. Örgüt, değişimi yakalayabilmeyi, kendini yenilemeyi ve güncel olabilmeyi öğrenme sayesinde başarır (Töremen, 2001). Öğrenen örgüt kavramını ilk olarak ortaya koyan Senge (2006), öğrenen örgütlerin beş temel özelliğini; sistem düşüncesi, kişisel ustalık, zihinsel modeller, paylaşılan vizyon ve takım halinde öğrenme olarak belirlemiştir. Senge, bu beş özelliği şu şekilde açıklamıştır: Kişisel ustalık, çalışanın sürekli öğrenmesi sonrası işini en üst düzeyde yapabilir hale gelmesidir. Zihinsel modeller, davranışı yönlendiren varsayımlar, genellemeler, hatta resimler ve imgelerdir. Paylaşılan vizyon, çalışanların uyumlu bir şekilde işbirliği yapmasını sağlayan ortak hedefleridir. Takım halinde öğrenme, diyalog ile başlayan, bir takımın bireylerinin varsayımlarını askıya almasını ve gerçek bir birlikte düşünme eylemine katılmasını sağlayan kapasitedir. Sistem düşüncesi ise bu beş özelliğin ayrı ayrı değil tümümün birlikte işe koşulmasıdır.
Bu araştırmada öğretmenlerin öğrenme engellerinden olan düşman dışarıda sendromunu bireysel olara... more Bu araştırmada öğretmenlerin öğrenme engellerinden olan düşman dışarıda sendromunu bireysel olarak yaşayıp yaşamadıklarını tespit etmek amaçlanmıştır. Nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni kullanılan araştırmanın verileri, Konya il merkezinde bulunan, farklı okul türlerinde çalışan öğretmenlerden yan yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilmiştir. Veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularına göre, öğretmenler sınıflarındaki öğrenci başarısızlığının sorumluluğunu aile, çevre, diğer öğretmenler, öğrenci, okulun fiziksel şartlan, okul yönetimi, eğitim sistemine yüklemişlerdir. Öğretmenler öğrencilerinin başarısızlığını önleme sorumluluğunu benzer şekilde; aile, diğer öğretmenler, öğrenci, okul yönetimi, Milli Eğitim Bakanlığı gibi etmenlere yüklemektedirler. Bu bulgulardan yola çıkarak, öğretmenlerin öğrencilerinin başarısızlığı ile ilgili kendi sorumluluklarına dikkat çekmedikleri için, örgütsel öğrenme engellerinden biri olan düşman dışarıda sendromu yaşadıkları sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin bu sendromdan kurtulmaları için, öğretmenlere hizmet öncesinde ve hizmet içinde eğitimin niteliğini artırmada okuldaki en önemli değişkenin öğretmen olduğunun sürekli vurgulanması; öğretmenlere sürekli ve sık dönütler verilmesi önerilerinde bulunulmuştur.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2019
Öz. Çalışmanın amacı, kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın rehber öğretmen adaylarının mesleki... more Öz. Çalışmanın amacı, kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın rehber öğretmen adaylarının mesleki gelişimlerine katkısını ve kurum deneyimi dersinde günlük yazmanın yararlarını incelemektir. Çalışma, eylem araştırması olarak kurum deneyimi dersini alan 12 rehber öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Veriler, tanımlama, analiz, yeni bilgi, gelecek olaylar başlıklarına göre adayların yazdıkları günlükler yoluyla elde edilmiştir. Bir ilkokulda uygulama yapan rehber öğretmen adayları, 14 hafta süresince her hafta günlüklerini yazmışlar, danışman tarafından öğrencilere yazdıklarına ilişkin dönüt verilmiştir. Dersin sonunda adaylardan bir sonuç raporu yazmaları da istenmiştir. Adayların yazdıkları günlükler ve değerlendirme raporları, doküman incelemesi kapsamında içerik analizine tabi tutulmuştur. Yapılan analiz sonucunda rehber öğretmen adaylarının, kurum deneyimi dersinde günlük yazmalarının, deneyimlerini yansıtıcı olarak düşünmelerine, teorik olarak öğrendikleri konuların uygulamada karşılığının olduğunu fark etmelerine, araştırma yapmalarına, sorumluluk duygusu kazanmalarına ve yazma becerilerinin gelişimine katkı sağladığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler. Kurum deneyimi, rehber öğretmen adayı, günlük yazma. Abstract. This study aims to review the contribution of journal-keeping in institution experience course to the professional development of prospective school counselors. The study was used to with 12 pre-service teachers who took institution experience course as action research. The data were obtained from the journals kept by prospective school counselors according to the definition, analysis, new information and upcoming events. The prospective school counselors were requested to write a final report at the end of the course. The journals and evaluation reports kept by the prospective school counselors subjected to content analysis. In consequence of the analyses that in the institution experience course, journal-keeping of prospective school counselors contributed to the thinking of their experiences as reflective, realizing that the subjects they theoretically learned may be practically applied, conducting research, gaining a sense of responsibility and developing their writing skills.
Araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin sevdikleri ve sevmedikleri ödev türleri ile ödeve ili... more Araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin sevdikleri ve sevmedikleri ödev türleri ile ödeve ilişkin hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları öğretmen davranışlarını tespit etmektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, iki ortaokulda sekizinci sınıfta öğrenim görmekte olan 16 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrenciler merkezi sınav başarılarına ve cinsiyetlerine göre seçilmiştir. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Toplanan veriler tümevarım analizi ile çözümlenmiştir. Analiz sonuçlarına göre, test ödevleri, ilgi alanına giren ödevler, el becerisi gerektiren ödevler ve araştırma ödevlerini severek yapmaktadırlar. El becerisi gerektiren ödevler ve araştırma ödevleri, öğrencilerin ilgi ve özelliklerine göre aynı zamanda öğrencilerin sevmedikleri ödev türleri arasında yer almaktadır. Yazma ödevleri, kişisel ihtiyaca uygun olmayan ve kişisel özelliklerine uygun olmayan ödevler sevilmemektedir. Ödevi fark etme, destek olma ve kolay ödev verme olumlu öğretmen davranışı olarak görülürken; kontrol etmeme, yeterli zaman vermeme, öğretmenler arasında koordinasyon eksikliği ve kıyaslama olumsuz öğretmen davranışı olarak görülmektedir. Öğrenciler kendilerini merkezi sınavlara hazırlayan ödev türlerini değerli bulmakta, diğer ödev türlerini zaman kaybı olarak değerlendirmektedirler.
The timing of children's start to school is the interest of researchers, policy-makers and especi... more The timing of children's start to school is the interest of researchers, policy-makers and especially parents. Researches on this issue have recently pointed to the concept of relative age effect (RAE). The purpose of this study is to determine the impact of RAE on mathematics achievement in Turkey. In order to accomplish this purpose, the question was sought: Does RAE have an impact on TIMSS 2015 the fourth and eighth grades mathematics scores of Turkey? The research was conducted in survey model. In the present study, the data obtained from the TIMSS 2015 results of Turkey was used. Totally 6456 students were sampled for TIMSS 2015 the fourth grade in 242 schools. Also, totally 6079 students (2943 girls and 3136 boys) were sampled for TIMSS 2015 the eighth grade in 218 schools. Hierarchical multiple regression analysis was used to analyze the data. In conclusion, it has been reached that RAE has an impact on TIMSS 2015 the fourth and eighth grades mathematics scores of Turkey and the youngest children born just before the cutoff date has the worst performance. The recommendations based on the results have been submitted as making the enrollment dates more flexible, especially for children in rural areas, not applying honors classes in schools, raising awareness about RAE in pre-service and in-service training programs for teachers, no pressure on children at home and at school for their lagging in competition.
HOMEWORKS ACCEPTED AS EFFECTIVE BY THE STUDENTS OF THE FACULTY OF EDUCATION, 2018
Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has ... more Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has been aimed to determine the assignments that are accepted as effective by the students in the faculty of education. The study has been designed as a phenomenological study of qualitative research methods. The data of the study were collected from 310 students, who are studying in the 4th grade in different departments, in Necmettin Erbakan University Ahmet Kelesoglu Faculty of Education. An open-ended questionnaire was used to collect the data. The participants were asked to answer freely the following questions: Describe the homework that has motivated you during your university education, from which you have learned the most and has made you say "Aha, that's what I call homework"? "Why did you find that homework motivating?" The findings were obtained by performing data deduction and induction analysis together. As a result; it has been determined that education faculty students prefer a little challenging homework, which enables the gain of the knowledge skills that they can use in their professional life; which allows them to demonstrate what they have learned in the class; about which they can get feedback after the application; which they can do as a team -the students with high motivation do individually- ; in which they enjoy a sense of accomplishment and which is regarded as the examination grade. Based on these results a recommendation was made to the faculty members to give their students challenging and group homework for developing the kind of knowledge skills students can use in the future and absolutely give feedback about their homework
Günümüzde öğretmenlik kadınların yoğun olarak çalıştıkları mesleklerden birisini oluşturmaktadır.... more Günümüzde öğretmenlik kadınların yoğun olarak çalıştıkları mesleklerden birisini oluşturmaktadır. Bunun sonucu olarak, karı-koca öğretmenlik mesleğini yapanların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Karıkoca öğretmen olanların bir bölümü kimi kez zorunluluktan kimi kez de gönüllü olarak aynı okulda öğretmenlik yapmaktadırlar. Öğretmen eşlerin aynı okulda çalışmaları doğal olarak iş yaşamları ve özel yaşamlarını etkilemektedir. Buradan hareketle araştırmanın amacı, aynı okulda karı-koca öğretmen olarak çalışmanın mesleki ve günlük hayata etkisini ortaya koymak olarak belirlenmiştir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler aynı okulda halen birlikte çalışan öğretmen eşlerden açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Katılımcılar amaçlı örneklem çeşitlerinden maksimum çeşitlilik ve ölçüt örnekleme yöntemleri kullanılarak belirlenmiştir. Sonuçta açık uçlu ankete 12 eş (karı-koca ikisi birden), 4 erkek, 2 kadın ve 1 çift eş birlikte olmak üzere toplamda 31 öğretmen yanıt vermiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, aynı okulda karı-koca öğretmen olarak çalışmanın günlük hayata ve iş hayatını, olumlu ya da olumuz etkileyen yönleri olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında, eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı ilişkilerin olmasının, aynı okulda öğretmen olarak çalışmanın hem iş ortamına hem de ev ortamına olumlu etkisini artırdığını söylemek mümkündür. Araştırma sonucunda aynı okulda eş olarak çalışan öğretmenlere ve okul yöneticilerine öneriler getirilmiştir.
Üniversitelerde eğitime yeni başlayan öğrencilere, eğitimleri ile ilgili konularda yardımcı
olmak... more Üniversitelerde eğitime yeni başlayan öğrencilere, eğitimleri ile ilgili konularda yardımcı olmak amacı ile bir öğretim elemanı danışman olarak atanır. Danışmanlar, öğrencilerin üniversiteye kayıt olduğu ilk günden, öğrencilik süresinin bitimine kadar, başta eğitim olmak üzere öğrencilere, gereksinim duydukları konularda danışmanlık hizmeti sunarlar; özellikle de ders seçme ve kayıt yenileme süreçlerinde yardımcı olurlar. Bu araştırmada üniversitede akademik danışmanlardan beklentilerin ve sorunların neler olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Bu desen kullanılarak üniversite öğrencilerinin akademik danışmandan beklentileri ve karşılaştıkları sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın verileri Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sekizinci dönemde öğrenim gören öğrencilerden toplanılmıştır. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Ankette, öğrencilerden akademik danışmandan beklentilerinin neler olduğu ve olmuşsa yaşadıkları sorunları yazmaları istenmiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz süreci sonucu beklentiler teması alt temaları; yol gösterme, yönlendirme, öğrencilerle daha ilgili olma, kolay ulaşılabilir olma, alanla ilgili bilgilendirici faaliyetler yapma, daha hoşgörülü, sabırlı, samimi, iletişime açık olma, ders kayıt onayları ve beklentim yoktur. Danışman ile ilgili karşılaşılan sorunlara ilişkin alt temalar ise; sorun yok, iletişimsizlik, ilgilenmeme ve duyarsızlık, yeterince yol gösterici olmama ve seçmeli derslerde seçilen derslerin onaylanmamasıdır. Danışman öğretim elemanlarının, öğrencilerin bireysel gereksinimlerine uygun danışmanlık yapmaları, özellikle 1. sınıf öğrencilerine sene başında ve her dönem düzenli toplantılar yaparak öğrenci sorunlarını dinlemeli ve çözüm yollarını bulmalarında yardımcı olmaları önerilmektedir.
Öğretmen adaylarının öğrencilik yıllarından itibaren sınıf yönetimine ilişkin geliştirecekleri öz... more Öğretmen adaylarının öğrencilik yıllarından itibaren sınıf yönetimine ilişkin geliştirecekleri öz yeterlik algıları, öğretmenlik mesleğini icra etmelerinde büyük önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının sınıf yönetimi öz yeterlik inançlarını incelemektir. Araştırma, tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 öğretim yılında NEÜ AKEF pedagojik formasyon programında öğrenim gören ve öğretmenlik uygulaması yapmış olan 256 kadın, 74 erkek olmak üzere 330 öğretmen adayından oluşmaktadır. Araştırma verileri, Çetin (2013) tarafından geliştirilen “Sınıf Yönetimi Öz Yeterlik İnançları Ölçeği (SYÖİÖ)” kullanılarak elde edilmiştir. Veriler SPSS programından yararlanılarak bağımsız t testi ve ANOVA testi ile analiz edilmiştir. Araştırma verilerinin analizi sonucunda öğretmen adaylarının, Sınıf Yönetimi Öz-yeterlik İnançları Ölçeği Sınıf Yönetimi Yeterlik İnancı ve Sonuç Beklentisi alt boyutları puanlarının cinsiyete ve uygulama yapılan okula göre farklılaşma göstermediği belirlenmiştir. Bununla birlikte Sınıf Yönetimi Yeterlik İnancı ve Sonuç Beklentisi alt boyutları puan ortalamalarının oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye’de öğretmenlerin büyük çoğunluğu, teneffüs aralarında öğretmenler odasında bir araya gelm... more Türkiye’de öğretmenlerin büyük çoğunluğu, teneffüs aralarında öğretmenler odasında bir araya gelmekte ve birbirleriyle etkileşim kurmaktadırlar. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının gözünden öğretmenler odasını betimlemektir. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde yürütülmüştür. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın verileri Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 2017-2018 bahar yarıyılında sekizinci dönemde öğrenim gören okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması dersini alan 283 öğretmen adayından toplanmıştır. Verilerin analizinde, içerik analizi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının görüşleri, öğretmenler odasının nötr bir ortam olduğu ve olumsuz bir ortam olduğu şeklinde iki temada bütünleştirilmiştir. Nötr ortam temasında bütünleştirilen görüşlere göre, öğretmenler odası, öğrenci değerlendirme mekânı, sohbet mekânı, yemek salonu, yabancıların (öğrenci, veli, öğretmen adayı) istenmediği mekân, informal mekan ve konforlu mekan olarak görülmektedir. Olumsuz ortam temasında bütünleştirilen görüşlere göre, öğretmenler odası, öğrenci dedikodu mekânı, dedikodu mekânı, cinsiyete göre ayrışılan mekan, kıdemli öğretmenlerin hâkim olduğu mekan, yüksek sesle konuşulan mekan, gruplaşma mekanı, diyalogsuz mekandır. Elde edilen bulgulara göre önerilerde bulunulmuştur.
ÖZET: Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin lisedeki rehber öğretmenleri ile ilgili al... more ÖZET: Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin lisedeki rehber öğretmenleri ile ilgili algılarını, metaforlar aracılığıyla tespit etmektir. Nitel araştırma desenindeki bu araştırmanın çalışma grubunu; 2017-2018 öğretim yılında bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi birinci sınıflarında öğrenim gören toplam 408 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri açık uçlu anket kullanılarak toplanmıştır. Ankette katılımcılardan lisedeki rehber öğretmenlerini düşünerek “Rehber öğretmen .….. gibidir/benzer; çünkü …….” ifadesini serbestçe tamamlamaları istenmiştir. Veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde NVIVO 12 Plus programından yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda metaforlar olumlu, olumsuz ve nötr olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıştır. Olumlu kategorisi altında toplanan veriler “güvenilir, koşulsuz kabul, rahatlatıcı, sorun çözücü, yansıtıcı, yararlı ve yol gösterici” olmak üzere 7 temada bütünleştirilmiştir. Olumsuz kategorisi altında toplanan veriler ise “güvenilmez, standart, tutarsız, ulaşılmaz ve yararsız” olmak üzere 5 tema altında bütünleştirilmiştir. Ne olumlu ne de olumsuz olan ifadeler de nötr kategorisi altında birleştirilmiştir.
Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has ... more Homework is the student tasks that should be done outside of school hours. In this study, it has been aimed to determine the assignments that are accepted as effective by the students in the faculty of education. The study has been designed as a phenomenological study of qualitative research methods. The data of the study were collected from 310 students, who are studying in the 4th grade in different departments, in Necmettin Erbakan University Ahmet Kelesoglu Faculty of Education. An open-ended questionnaire was used to collect the data. The participants were asked to answer freely the following questions: Describe the homework that has motivated you during your university education, from which you have learned the most and has made you say "Aha, that's what I call homework"? "Why did you find that homework motivating?" The findings were obtained by performing data deduction and induction analysis together. As a result; it has been determined that education faculty students prefer a little challenging homework, which enables the gain of the knowledge skills that they can use in their professional life; which allows them to demonstrate what they have learned in the class; about which they can get feedback after the application; which they can do as a team -the students with high motivation do individually- ; in which they enjoy a sense of accomplishment and which is regarded as the examination grade. Based on these results a recommendation was made to the faculty members to give their students challenging and group homework for developing the kind of knowledge skills students can use in the future and absolutely give feedback about their homework
: The purpose of this work is to detect whether the school principal to show leadership attitude ... more : The purpose of this work is to detect whether the school principal to show leadership attitude or not and the obstacles that prevent the school principal to show leadership attitude are checked towards the teachers vision. The research has done while using qualitative research approach with the pattern of holistic one sittuation pattern. The case which is underresearched is the leadership behaviours of a principal of a secondary school in Istanbul. The research sample constitues the principal who is searched in 2016-2017 academic year with 16 teachers who work with that principal. “Semi-structed interview form” is used as the data collecting tool. During the period of choosing the sample “convenience sampling method” is used. Datas are analyzed with the “content analysis”. At the end of the research, it is appeared that teachers thoguht their school principal couldn’t show leadership attitude. Among the reasons why teachers think that the school principal can’t show leadership behaviour there isn’t detected school vision and mission, the prevention of the improvement of school staff, not creating a positive school climate and culture, not regulating the realtionships of the school with the community, not creating the quality standards for the children are the problems. Teachers think that the main obstacle preventing the school principal to act like a leader is the personality of him. Despite that, the principals administration understanding, the supervision structure of the system, speacial problems and MEB organization structure are regarded as the other obstacles in front of the principal to act like a leader.
Okulların başarısı temelde okul liderlerine bağlıdır. Okul liderleri, temelde yüksek nitelikli eğ... more Okulların başarısı temelde okul liderlerine bağlıdır. Okul liderleri, temelde yüksek nitelikli eğitimden olmak üzere, öğretmenlerin öğretiminden ve öğrencinin öğrenmesinden ve sorumludurlar. Bununla birlikte, okul yöneticileri rollerini daha çok idari işlemlerle ilgilenmek olarak algılamakta, öğrenme-öğretmen etkinliklerine çok az; personel işleri, bina tamiratı, kriz yönetimi, bütçe yönetimi, kaynak sağlama gibi işlere çok fazla zaman ayırmaktadırlar. Okul yöneticisinin ajandasında, kendisi ve öğretmenlerinin gelişmesi için okulda öğrenme zamanı ve fırsatları yaratmak çoğu kez yoktur: Senge'ye göre dünyayı değiştirmek için okulların yenilenmesine ihtiyaç vardır. Onlara göre bu yenilenme kanun çıkarmak ya da emirle değil, öğrenme ile olacaktır. Okulda öğrenmeyi sağlayacak anahtar kişi de okul müdürüdür. Bu nedenle okul müdürleri, öğrenen organizasyon düşüncesini hayata geçirme ve okullarını öğrenen okula dönüştürme yeterliklerine sahip olmalıdır.
Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının öğretme motivasyonlarının kişilik özellikleri ile ili... more Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının öğretme motivasyonlarının kişilik özellikleri ile ilişkili olup olmadığının çeşitli değişkenler açısından incelenmektir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda 256 kadın, 130 erkek olmak üzere toplam 386 öğrenci bulunmaktadır. Veriler Öğretme Motivasyonu Ölçeği ve Beş Faktör Kişilik Ölçeği ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizlerinde aritmetik ortalama, t-testi, korelasyon (Pearson) analizi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının ÖMÖ alt boyutları olan içsel ve dışsal motivasyon puanları cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Kadın öğretmen adaylarının hem içsel hem de dışsal öğretme motivasyon düzeyleri erkeklere göre daha yüksek bulunmuştur. Öğretmen adaylarının BFKÖ alt boyutlarından yumuşak başlılık puanlarının cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Kadın öğretmen adaylarının erkeklere göre daha fazla yumuşak başlılık kişilik özelliğine sahip oldukları görülmüştür. Öğretmen adaylarının BFKÖ alt boyutları puanları ile ÖMÖ alt boyutları puanları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki bulunamamıştır.
The relative age effect means the differentiation of success on the part of students of the same ... more The relative age effect means the differentiation of success on the part of students of the same class because of the difference in their birth months, or the differentiation of success on the part of children of the same group because of maturity but not skills. Students who are identified as gifted are specially educated at centers called Science and Art Center (BILSEM) in addition to education they receive with their peers. This study aims to determine whether the relative age has a role in selection of students for BILSEM's. The data were collected from Konya Science and Art Center in Turkey. In the center, 534 selections were conducted until 2015-2016 academic year. Comparisons were made based on the frequency of birth dates of the registered students, Chi-square Goodness of Fit Test, and monthly and quarterly periods. The test results show that the relative age plays a significant role in selection of students at BILSEM's both on monthly (χ² = 57,96, p< .00) and quarterly (χ² = 22,16, p < .00) basis. Those born in the second quarter of the year (April, May, June) have been selected most while those born in the last quarter (October, November, December) have been selected least. The probability of being selected for BILSEM increases, compared to those born in the last quarter of the year, by 1,26 times for those born in the first quarter, by 2,15 times for the second quarter, and by 1,66 times for the third quarter.
Uploads
olmak amacı ile bir öğretim elemanı danışman olarak atanır. Danışmanlar, öğrencilerin
üniversiteye kayıt olduğu ilk günden, öğrencilik süresinin bitimine kadar, başta eğitim olmak
üzere öğrencilere, gereksinim duydukları konularda danışmanlık hizmeti sunarlar; özellikle de
ders seçme ve kayıt yenileme süreçlerinde yardımcı olurlar. Bu araştırmada üniversitede
akademik danışmanlardan beklentilerin ve sorunların neler olduğunun tespit edilmesi
amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde
yürütülmüştür. Bu desen kullanılarak üniversite öğrencilerinin akademik danışmandan
beklentileri ve karşılaştıkları sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın verileri
Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sekizinci dönemde öğrenim gören
öğrencilerden toplanılmıştır. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Ankette,
öğrencilerden akademik danışmandan beklentilerinin neler olduğu ve olmuşsa yaşadıkları
sorunları yazmaları istenmiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz süreci
sonucu beklentiler teması alt temaları; yol gösterme, yönlendirme, öğrencilerle daha ilgili
olma, kolay ulaşılabilir olma, alanla ilgili bilgilendirici faaliyetler yapma, daha hoşgörülü,
sabırlı, samimi, iletişime açık olma, ders kayıt onayları ve beklentim yoktur. Danışman ile
ilgili karşılaşılan sorunlara ilişkin alt temalar ise; sorun yok, iletişimsizlik, ilgilenmeme ve
duyarsızlık, yeterince yol gösterici olmama ve seçmeli derslerde seçilen derslerin
onaylanmamasıdır. Danışman öğretim elemanlarının, öğrencilerin bireysel gereksinimlerine
uygun danışmanlık yapmaları, özellikle 1. sınıf öğrencilerine sene başında ve her dönem
düzenli toplantılar yaparak öğrenci sorunlarını dinlemeli ve çözüm yollarını bulmalarında
yardımcı olmaları önerilmektedir.
olmak amacı ile bir öğretim elemanı danışman olarak atanır. Danışmanlar, öğrencilerin
üniversiteye kayıt olduğu ilk günden, öğrencilik süresinin bitimine kadar, başta eğitim olmak
üzere öğrencilere, gereksinim duydukları konularda danışmanlık hizmeti sunarlar; özellikle de
ders seçme ve kayıt yenileme süreçlerinde yardımcı olurlar. Bu araştırmada üniversitede
akademik danışmanlardan beklentilerin ve sorunların neler olduğunun tespit edilmesi
amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseninde
yürütülmüştür. Bu desen kullanılarak üniversite öğrencilerinin akademik danışmandan
beklentileri ve karşılaştıkları sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın verileri
Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde sekizinci dönemde öğrenim gören
öğrencilerden toplanılmıştır. Veriler açık uçlu anket yoluyla toplanmıştır. Ankette,
öğrencilerden akademik danışmandan beklentilerinin neler olduğu ve olmuşsa yaşadıkları
sorunları yazmaları istenmiştir. Veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Analiz süreci
sonucu beklentiler teması alt temaları; yol gösterme, yönlendirme, öğrencilerle daha ilgili
olma, kolay ulaşılabilir olma, alanla ilgili bilgilendirici faaliyetler yapma, daha hoşgörülü,
sabırlı, samimi, iletişime açık olma, ders kayıt onayları ve beklentim yoktur. Danışman ile
ilgili karşılaşılan sorunlara ilişkin alt temalar ise; sorun yok, iletişimsizlik, ilgilenmeme ve
duyarsızlık, yeterince yol gösterici olmama ve seçmeli derslerde seçilen derslerin
onaylanmamasıdır. Danışman öğretim elemanlarının, öğrencilerin bireysel gereksinimlerine
uygun danışmanlık yapmaları, özellikle 1. sınıf öğrencilerine sene başında ve her dönem
düzenli toplantılar yaparak öğrenci sorunlarını dinlemeli ve çözüm yollarını bulmalarında
yardımcı olmaları önerilmektedir.
öğretmenlerinin gelişmesi için okulda öğrenme zamanı ve fırsatları yaratmak çoğu kez yoktur: Senge'ye göre dünyayı değiştirmek için
okulların yenilenmesine ihtiyaç vardır. Onlara göre bu yenilenme kanun çıkarmak ya da emirle değil, öğrenme ile olacaktır. Okulda öğrenmeyi sağlayacak anahtar kişi de okul müdürüdür. Bu nedenle okul müdürleri, öğrenen organizasyon düşüncesini hayata geçirme ve okullarını öğrenen okula dönüştürme yeterliklerine sahip olmalıdır.