Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
Elinizdeki kitapta Panoptikon’u çağdaş bir sorunsal olarak ele alan 6 makale yer alıyor. EEMKON 2015 Kongresi’nin “Kent ve Elektrik Sempozyumu” kapsamında yer alan “Gözetim Toplumu: Panoptikon” oturumunun ilgiyle karşılanması, bizlere bu... more
Elinizdeki kitapta Panoptikon’u çağdaş bir sorunsal olarak ele alan 6 makale yer alıyor. EEMKON 2015 Kongresi’nin “Kent ve Elektrik Sempozyumu” kapsamında
yer alan “Gözetim Toplumu: Panoptikon” oturumunun ilgiyle karşılanması, bizlere bu konunun ayrı bir yayın olarak ele alınması gerektiğini gösterdi.
.................................................
Panoptikon: Gözetim Toplumu

Finans Kapitalizminin İçselleştirilmiş Mantığı Olarak Gözetim
Ali Ergur

Gözetimin Toplumsal Meşruiyeti
Sevgi Kesim Güven

Alternatif Medya ve Anti-Gözetim
Bora Ataman - Barış Çoban

Panoptisizm ve Sanat
Görkem Kutluer

Dijital Gözetime Karşı Savunma Rehberleri:
Neden İhtiyacımız Var ? Nasıl Daha İyi Kullanılabilirler?
Ahmet A. Sabancı

“Karakutu”- http://karakutuprojesi.org: Bir Bilgi Sızdırma
Platformu
Yasin Özel - Şevket Uyanık
Research Interests:
Sociology, Political Sociology, Media Studies, New Media, Media and Cultural Studies, and 28 more
Bu makalenin amacı Türkiye'deki yerel yönetimlerin heykel sanatı ile ilişkisini ele almak ve konuyla ilgili yanlış uygulamalara dikkat çekmektir. Son yıllarda hemen tüm kentlerimize belediyeler tarafından yerleştirilen yöresel ürünlerin... more
Bu makalenin amacı Türkiye'deki yerel yönetimlerin heykel sanatı ile ilişkisini ele almak ve konuyla ilgili yanlış uygulamalara dikkat çekmektir. Son yıllarda hemen tüm kentlerimize belediyeler tarafından yerleştirilen yöresel ürünlerin devasa sembolleri görüntü kirliliği yaratmasının yanı sıra, kadim kentlerimizin doğal ve mimari dokusuna da ters düşmektedir. Bu aşamaya gelinirken geçilen tarihsel süreci göstermek adına makaleye, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında heykel sanatına verilen önem konusuyla başlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren heykel eğitimine ve uygulamalarına ayrılan devlet olanakları Giriş bölümünde kısaca anlatılmış, ardından 1950'lerde zedelenen kültür-sanat politikalarına değinilmiştir. Belediyeler tarafından düzenlenen taş heykel sempozyumlarının zayıf yönlerinin de belirtildiği bu çalışmada, kent ve kasaba meydanlarına yerleştirilen kitsch temsiliyet nesneleri sorunu tartışılmıştır. Cumhuriyetin 100. yılında kentlerimizdeki heykel uygulamalarının yarattığı kimliksizlik probleminin çözümü için alınabilecek önlemler ve tartışılabilecek bazı konu başlıkları, son bölümde öneriler halinde sunulmuştur.
Bu çalışma Erwin Panofsky'nin sanat eseri incelemesi için önerdiği üç aşamalı sentez modelini açıkladıktan sonra modelin çağdaş sanat yapıtları üzerindeki etkinliği hakkında tartışmayı hedeflemektedir. Tartışma klasik ikonografi ve çağdaş... more
Bu çalışma Erwin Panofsky'nin sanat eseri incelemesi için önerdiği üç aşamalı sentez modelini açıkladıktan sonra modelin çağdaş sanat yapıtları üzerindeki etkinliği hakkında tartışmayı hedeflemektedir. Tartışma klasik ikonografi ve çağdaş sanatın kesiştiği noktayı Richard Hamilton'ın "The Annunciation ('Müjde' veya 'Meryem'e Müjde')" adlı yapıtı üzerinden irdelemeyi amaçlamaktadır. Aynı konunun farklı yüzyıllarda ve birbirinden çok farklı üsluplarla ele alındığı durumları Panofksy'nin modeli üzerinden karşılaştırabilmek için; bir Erken Rönesans sanatçısının elinden çıkan Müjde sahnesiyle, 2000'li yıllarda üretim yapan bir sanatçının aynı konuyu işleyen yapıtı amaçlı olarak seçilmiştir. Çalışmanın temel sorusu çağdaş sanat yapıtları karşısında nitelikli bir okuma yapabilmek için ön-ikonografik betimleme, ikonografik analiz ve ikonografik sentez aşamalarını işletmenin yeterli olup olmadığıdır.
Çocuk resimleriyle ilgili kuramları oluşturan araştırmalar incelendiğinde, çalışmaların genel olarak aile ortamında yetişen veya bir şekilde toplumun bir parçası olan çocuklar üzerinden yapıldığı görülmüştür. Bu çocukların resimleri... more
Çocuk resimleriyle ilgili kuramları oluşturan araştırmalar incelendiğinde, çalışmaların genel olarak aile ortamında yetişen veya bir şekilde toplumun bir parçası olan çocuklar üzerinden yapıldığı görülmüştür. Bu çocukların resimleri analiz edilmiş, çıkan sonuçlar da sanatsal gelişim evreleri gibi teorilerin oluşturulmasında kullanılmıştır. Çocukların resimlerinde sıkça kullandıkları simgeler, bu çalışmalardan hareketle sınıflandırılmıştır. Bu nitel araştırma, cezaevinde yaşayan altı çocukla yapılmıştır. Araştırmanın amacı, hükümlü-tutuklu annelerin yanında barınan çocukların resimlerindeki simgeler üzerinde inceleme yapmak; resimlerde görülen imgelerin neyin/kimin simgesi olduğunu açıklamaya çalışmaktır. Bu bağlamda Ankara Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, anneleriyle birlikte yaşayan çocuklarla (4-6 yaş grubu) yapılan resimsel aktivitelerin sonuçları incelenmiştir. Kurumdan alınan çalışma iznine göre, tez sonucunun hiçbir biçimde yayınlanmaması gerekmektedir. Bu sebepl...
A significant portion of today's artists focuse on such issues as archeology, museum, archive and memory.Some of the artists refer to the methods of these disciplines, thereby questioned the reliability of historiography; some of them... more
A significant portion of today's artists focuse on such issues as archeology, museum, archive and memory.Some of the artists refer to the methods of these disciplines, thereby questioned the reliability of historiography; some of them address the issue of "public space and privacy"; some of them criticize the functioning of the art environment from the contex of these topics. According to them, there is a qualitative parallel between the contemporary art galleries and ethnographic or archaeological museums: western world exhibits the cultural assets of its colonies and classifies them according to its own perceptions; this situation is similar with the subjective attitudes of contemporary art curators and passivity of the encounters of contemporary art. These artists have no interest in the functional and contextual dimensions of archaeology, ethnography or anthropology disciplines; they even discharge these elements intentionally. They handle archeology as a form. Thi...
Sanatın ereği yalnız kendine dönüktür ve kendi ontolojik katmanlarını aşan herhangi bir fonksiyona sahip bir ürüne sanat yapıtı diyebilmek kolay değildir. Estetik alanın dışına taşan bir fayda sağlayan görsel kültür ürünlerinin sanat... more
Sanatın ereği yalnız kendine dönüktür ve kendi ontolojik katmanlarını aşan herhangi bir fonksiyona sahip bir ürüne sanat yapıtı diyebilmek kolay değildir. Estetik alanın dışına taşan bir fayda sağlayan görsel kültür ürünlerinin sanat sınıfına konulabilmesi için, konudan bağımsız olan plastik unsurların zaman içinde biçimsel bir devinim yaratması gerekir. Bu devinimin altını en güçlü biçimde çizen; sanatsal "form"un canlı bir organizma gibi mutasyonlar geçirebilen doğasını en iyi anlatan da, birbirine taban tabana zıt inançların ürettiği imajların biçim-akrabalıklarının kökenini anlamaya yönelik tutulan projeksiyonlardır. Yaşamak için birbirine ihtiyaç duyan ve bunun için de karşılıklı olarak fayda/hizmet sağlayan canlı türleri gibi 'din ile sanat' da uzun yüzyıllar boyu kaynak/servis ilişkisi içinde yaşamış; bu yolla birbirini geliştirmiştir. Bu makalede, din kurumunun kendi öğretilerini yaygınlaştırmak adına, sanatı bir propaganda enstrümanı olarak kullandığı dönemlerden hareketle, din ile sanatın mutual ilişkisi Antikite Sanatı ve Erken Hristiyan Sanatı üzerinden anlatılmaya çalışılacaktır. Çoğu, dini ritüellerin bir parçası olan Antik Dönem sanat ürünleri ile, sanatın büyüsel fonksiyonlardan tamamen temizlenmesi gerektiğini savunan ilk Hristiyanların himayesinde gelişen Erken Hristiyan Sanatının ürettiği bazı formlar karşılaştırılmalı olarak incelenecek, ortak semboller üzerinde durulacaktır.
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests:
Research Interests: