Büşra Ayaz

Günümüzde teknoloji her alanı etkilemektedir. Bu etki alanlarından birisi de eğitim sektörüdür. Geleceğe yö- nelik eğitim eğilimlerinin ortaya konması hızlı değişimler yaşayan sektörde önemli bir ihtiyaç doğurmaktadır. Ça- lışmanın amacı, çocukların sanat eğitimine eğilimlerinin ortaya konmasında bir oyun yazılımının kullanılmasıdır. Çalışmada önerilen oyun yazılımında gömülü değerlendirme sistemi kullanılarak çocukların doğrudan bir değer- lendirmeye tabi tutulduklarının anlaşılmaması sağlanacaktır. Geleneksel değerlendirme sürecinde elde edileme- yecek veriler oyun içerisine gömülü süreçlerle elde edilebilmektedir. Gömülü değerlendirmede, çocuğun aktivite sürecinin esas alması nedeniyle tercih edilmektedir. Çalışma sırasında gömülü değerlendirme sistemleri uygula- narak kişiye özgün bir değerlendirme yapılabilecektir. Bu çerçevede hazırlanan oyun senaryosu ile sanat eğitimi- ne doğru bir yönlendirmeye alternatif bir yolda sunulabilecektir. Sanat eğitimi, kişiye özgü, doğru ve zamanında yapılacak bir değerlendirme sonucundaki yönlendirmelerle mümkündür. Bu nedenle, çocukların bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla geliştiği ve günlük hayatlarında kullandıklan araçlarla değerlendirilmesi uygun bir yöntem olacaktır. Buyurgan ve Buyurgan (2012) sanat eğitimini, çocukların veya gençlerin görmeye, aramaya, sormaya, deneme yapmaya ve sonuçlandırmaya yönelik amaçlarının olduğu şeklinde ifade etmişlerdir. Bu ifadeden yola çıkarak bir sanat eğitimi eğiliminin ortaya çıkarılmasında oyun içine gömülecek ana kriterler de belirlenecektir. Teknolojik verilerle elde edilecek değerlendirme verileri oyun sırasında arka planda uygun kodlar kullanılarak bir haritalama sistemi ön planda tutulacaktır. Oyun sırasında hazırlanacak görsellerin, görsel okuryazarlık ilkelerine uygun olmasına dikkat edilecektir. Hazırlanan oyunda Kristian Kiili (2005) tarafından ortaya konan Deneyimsel Oyun Modeli kullanılacaktır. Aynı zamanda modelinde esas aldığı akış deneyimi oyunda oluşturulmaya çalışıla- caktır. Sanat eğitimine yönelik eğilimlerin belirlenmesine bir alternatif oluşturmayı hedefleyen çalışmada, bilgi ve iletişim teknolojileri ile sanat eğitimi alanlarının doğrudan bir etkileşime girmesi hedeflenmektedir.

This review uses an interdisciplinary perspective to examine the eating habits of the Ottomans through the information conveyed in the works of western travelers who came to the Ottoman territory. Travel books, which are the primary sources for Ottoman history, were used to analyze the food consumption habits in Ottoman culinary culture. The impressions of western travelers were taken directly and displayed in quotation marks. Then, within the knowledge of the literature, the Ottoman food culture was interpreted in the context of nutrition and dietetics. During the period of the Ottoman Empire we can see that honey was used as a sweetener in desserts, that barley and rye were preferred in bread making, and half-baked bread, which was traditionally consumed in the Ottoman food culture, was enjoyed. According to the travels books, vegetables, grains, meat, dairy products, and olive oil were among the most consumed foods. The Ottoman Empire incorporated different factors and brought together a unique new culture. As seen, The Ottoman cuisine, which incorporated food from different cultures, owes its wealth to the innovations it developed within its social dynamics. According to travel books, healthy food and nutrition were at the forefront in the Ottoman period.

Bu araştırmada oryantalist tablolarda yer alan mimari yapılarda ressamların kullandıkları imge, işaret ve semboller göstergebilim yöntemiyle çözümleme çalışması yapılmıştır. Sanatçıların eserlerinde yer verdiği oryantalist motiflerin anlamları kapalı bir şekilde kullanılmakta ve ressamın alt metinde vermeye çalıştığı anlamlar açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Oryantalist tablolarda sanatçının inşa ettiği Doğu imajı ile
aslı karşılaştırılıp tablolar vasıtasıyla bu farklar arasında bağlantı kurulmuştur.
Çalışmanın birinci bölümünde ‘oryantalizm’ ve ‘oryantalist resim’ kavramları detaylı incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde Göstergebilim ve Görüngübilim terimleri ve temel kavramları ele alınmıştır. Sonuç bölümüne kadar olan kısımda ise oryantalist
tablolarda yer alan mimari elemanlar ve resmin ana çerçevesi göstergebilim yöntemi ile çözümlenmiştir.
Araştırmada 18. ve 19. yy. Batı düşüncesinde Doğu üzerine söylemleri ortaya koyarak oryantalist resimlerdeki Doğu imajına yönelik göstergelerle karşılaştırmak ve oryantalizm ekseninde incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda oryantalist resimlerde Doğu imajına yönelik hangi kodların kullanıldığı ve bu resimlerde kullanılan kodlar ile 18. ve 19. yy. oryantalist ressamların Doğu imajı üzerine yaptığı kodlar arasında ilişki araştırılacaktır. Bu araştırma 18. ve 19. yy. oryantalist tablolar ve oryantalizm düşünce doğrultusunda Doğu’ya gelen seyyahların seyahatnameleri üzerinden gerçekleşmiştir. Bu araştırmanın amacı, Oryantalizmin başlangıcı olan 18. yy.dan itibaren oryantalist resim sanatındaki tabloları dört grupta (harabe, sokak, dikey unsur, cami) göstergebilim çerçevesinde inceleyerek Batı toplumunun ve Doğu toplumunu tanımlama şeklini ortaya çıkarmaktır.

Bu çalışma teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan kuluçka merkezlerinin, girişimcilik ve şirketleşme çalışmalarının işlerliğini sağlamaya yönelik araştırmayı kapsar. Kuluçka merkezleri,
teknoloji geliştirme bölgelerindeki dinamik yapısı ve yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesinde, teknopark yönetici şirketi bünyesindeki teknoloji transfer ofislerinin girişimcilik ve kuluçka ofisleri ile iş geliştirme birimleri tarafından desteklenmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 29797 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan TGB Uygulama Yönetmeliği Madde 15 “Kuluçka firması, kuluçka merkezi ve kuluçka programı” içerisinde Kuluçka Merkezlerinin yapısı ve önemi detaylı olarak ele
alınmıştır. Bu çalışmada, mevzuattaki tanımın, pratiğe dökülerek bir örnek üzerindeki işleyişi ve karşılaşılan sorunlara ilişkin alternatif çözüm önerileri üzerine hazırlanmıştır.
Çalışmada, teknopark kuluçka merkezleri üzerinde durulmuş olup, teknoparkların kanunen desteklemek zorunda oldukları kuluçka yapılarını, TTO girişimcilik ofisleri ile iş geliştirme birimleri
aracılığıyla işlevsellik anlamında ne derecede katkı sağladıkları tespit edilmiştir. Edinilen sonuçlar doğrultusunda kuluçka şirketleri ve girişimcileri tarafından TTO yapılarının hangi çalışma yöntemlerini
kullanarak daha fazla başarılı olacakları konusunda öneri olarak hazırlanmıştır.