Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

Osmanlı Minyatürlerinde At Tasvirleri

2018, Z: Kültür-Sanat-Şehir, Mevsimlik Tematik Dergi, Zeytinburnu Belediyesi Yayını, ISSN 1307-1815

Osmanlı minyatürlerinde at tasvirleri A L I N I H AT K U N D A K 450 Z3 IV. Murad’ın atlı portresi, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi. İ SLÂM sanatında minyatüre tasvir, minyatür yapan sanatçılara da musavvir veya nakkaş denilmiştir. Nakkaşların birlikte çalıştıkları atölyeye de nakkaşhâne adı verilmiştir. Nakkaşın görevi, minyatür aracılığıyla metinde anlatılanları açıklayıcı veya destekleyici bir şekilde görselleştirmektir. Minyatür süsleme özelliğinin yanı sıra kuvvetli bir anlatım gücüne ve kendisine has bir estetik yapıya sâhiptir. Erken Osmanlı minyatür üslûbunu temsil eden ilk minyatürlü yazmalar Edirne’de XV. yüzyılın ikinci yarısında hazırlanmıştır. Minyatür tekniğinde yapılmış günümüze ulaşan en erken târihli Osmanlı at tasvirlerinden biri Külliyât-ı Kâtibî adlı eserin “Eyüp ve Salman, genç bir hükümdârın huzûrunda” konulu çift sayfa minyatürlerinde (TSMK, R.989, y.230a) yer alır. Timurlu Şiraz minyatür üslûbunun etkilerini taşıyan resim ön sol ayağını kaldırmış profilden yarım at figürüyle atın önünde diz çökmüş seyisini gösterir. Ketebesine göre 1445-46 yılında Herat’ta hazırlanan Hamse-i Nizâmî’ye sonradan eklenen XVI. yüzyılın başlarına târihlenen iki minyatürde (TSMK, H.781, 160a, 279b), Osmanlı karakteri taşıyan süvârilerin ve atların farklı pozisyonlarda ve açılarda betimlenmesi dikkat çekicidir. Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) Tebriz’e ve Mısır’a yapmış olduğu seferlerin akabinde, İstanbul sarayına getirilen nakkaşların ve minyatürlü kitapların yarattığı etkiyle Osmanlı resmi, Timurlu Herat nakkaşhânesinin süslemeci üslûbuyla kaynaşmış; minyatür sanatında yeni bir tarz oluşmuştur. Bu üslûbu temsil eden XVI. yüzyılın ilk yarısına âit minyatürlü eserlerden Ârifî’nin Gûy u Çevgân’ında, sürek avına çıkan atlılar (TSMK, H.845, At ve seyis, Külliyât-ı Kâtibî, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. Z3 451 İskender’in karanlık diyarda hayat suyunu araması, Hamse-i Nizâmî, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. y.34b-35a) ve Dîvân-ı Selîmî’nin târihsiz ciltlik Târîh-i Âl-i Osman’ın 5. cildi nüshasında betimlenen ava giden at olan Süleymannâme (TSMK, H.1517) beş sırtındaki sultan (İÜK, FY.1330, y.27b) ayrı nakkaşın minyatürlerini yaptığı, tasvirleri, Osmanlı av sahnelerinde kompozisyon özellikleriyle sonraki görülen at figürlerinin erken dönem dönemlerin eserlerine öncülük eden örnekleridir. minyatürlü el yazmalardan biridir. Kânûnî Sultan Süleyman (15201566) dönemi, Osmanlı minyatür sanatında pek çok yeniliğin uygulandığı bir dönemdir. Bu yenilikler arasında Z3 betimleyen çift sayfa minyatürde (y.18a) bâb-ı hümâyun önünde ve Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusunda târihî olayları saptama anlayışının atlı figürler tasvir edilmiştir. Eserde, “şehnâmecilik” adıyla resmî bir görev Sultan Süleyman’ın ordusuyla berâber hâlini alması da vardır. Bu anlayış çıktığı seferleri ve meydan savaşlarını içinde târihî olaylar yazma olarak betimleyen sahnelerde atın Osmanlı kayda geçirilirken bir yandan da ordusundaki önemi ve kullanım alanı metinle ilişkili resimler belgeleyici ortaya çıkmaktadır. Eserin Mohaç bir nitelik kazanmıştır. Özellikle Meydan Savaşı’nı (29 Ağustos 1526) Osmanlı ordusunun fetih ve seferlerini tasvir eden çift sayfa minyatürlerinde görselleştiren, târihî olayların yalın (y.219b-220a) meydan savaşında etkin ve gerçekçi bir tarzda betimlendiği bir rol oynayan atlı Osmanlı sipâhîleri minyatürlü yazmalarda at figürleri betimlenmiştir. Aynı eserin 588a çokça tasvir edilmiştir. Şehnâmeci yaprağındaki minyatürde ise ön planda Ârif Fethullah Çelebi’nin yazdığı beş at sırtındaki zırhlı dört sipâhî Sürek avına çıkan atlılar, Gûy u Çevgân, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. 452 Sultan Süleyman’ın cülûs törenini Temeşvar kalesinin fethi, Futûhât-ı Cemîle, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. Z3 453 II. Bayezid’in avlanması, Hünernâme, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. II. Murad’ın kabak oyunu, Hünernâme, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. betimlenmiştir. Eserde sultân ve Şehnâme-i Murad (İÜK, FY.1404), genel anı gösterilmektedir. II. Bayezid’in maiyetinin at üstünde yaptıkları sürek İslâm târihi türündeki Zübdetü’t-tevârih Filibe civârındaki Uzunova’da avlanma avını tasvir eden hareketli sahnelere de (TİEM, 1973) ve surnâme türündeki sahnesinde (182b) ise sultan dört nala (y.177a, 403a, 462b) yer verilmektedir. Surnâme-i Hümâyun (TSMK, H.1344) at koştururken hareketli, dinamik bir adlı eserlerde yer alan minyatürlerinde kompozisyonda tasvir edilmiştir. Aynı Osmanlı’nın hayat kültürünün eserde bu sefer okçuluk mahâreti ile vazgeçilmez unsuru olan atlara bolca ilgili bir minyatürde (y.138a), ön planda yer vermiştir. ve kompozisyonun ortasında II. Murad Târihî konulu minyatürlerle zenginleştirilmiş Osmanlı yazmalarında at figürünün kullanıldığı en çarpıcı ve dramatik sahnelerden biri, 1557 yılında kopyalanan Futûhât-ı Cemîle Osmanlı minyatür sanatında, Ferruh’un vahşi bir atı yakalaması, Destân-ı Ferrûh u Hümâ, İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi. vardır ve yabancı elçilerin önünde sergilenen kabak oyunu esnâsında (TSMK, H.1592, y.19a) adlı eserde at sırtında yapılan av sahnelerini bulunmaktadır. Kânûnî Süleyman içeren pek çok minyatürlü el yazması döneminde 1551 yılında Erdel vilâyetine bulunmaktadır. Bunlar arasında (Transilvanya) yapılan seferin özellikle III. Murad döneminde (1574- anlatıldığı eserde, Temeşvar kalesinden 1595) şehnâmeci Seyyid Lokman Muhammed’in hayâtını konu edinen atılan top atışının sonucunda, Kara tarafından Türkçe kaleme alınan ve Siyer-i Nebî adlı eserin XVI. yüzyılın Ahmed Paşa’nın atının başının kopması başta Nakkaş Osman olmak üzere sonlarına doğru, Nakkaş Hasan ve ekibi ve paşaya yeni bir at getirilmesi bir grup saray nakkaşı tarafından tarafından resimlendirilen altı ciltlik sahnesi, Osmanlı resim sanatının resmedilmiş iki ciltlik Hünernâme minyatürlü yazmasında, Hz. Ali’nin atı belgeleyici niteliğine karakteristik bir dikkati çeker (TSMK, H.1523-H.1524). Düldül ve seyisi Kanber (TSMK, H.1223, örnektir. Bu eserdeki pek çok minyatürde y.70a) betimlenmiştir. XVI. yüzyılın ikinci yarısında oluşan pâdişahların at sırtında avlanma at sırtında dört nala gider hâlde resmedilmiştir. Dînî eserlerden biri olan ve Hz. XVII. yüzyılın başlarına târihlenen klasik tasvir üslûbunun yaratıcısı sahneleri betimlenmiştir. Bâzı Nakkaş Osman’dır. Bu üslûpta, yüzey minyatürler (H.1523, y.105a, 116a, 182b) de Düldül ve Kanber’i konu edinen süslemeciliğinin yerine sâde zeminlerin at sırtında yapılan sürek avının Osmanlı bir minyatür vardır. Edebî konulu tercih edilerek betimlenen olayların saray teşkîlâtı tarafından nasıl bir eserlerde de kahramanların atlarını yalın bir anlatımla ve belgesel bir düzen çerçevesinde gerçekleştirildiğini, betimleyen pek çok minyatür vardır: gerçekçilikle tasvir edildiği görülür. gözleme dayanan hikâyeci bir üslûpla Firdevsî’nin Türkçeye çevrilmiş Nakkaş Osman gözlemlediği olayları görselleştirmektedir. Minyatürlerde Şehnâme adlı eserinde geçen Rüstem’in kurgusal açıdan yeni ve yaratıcı atlar, eyerler ve koşum takımları yıldırım hızındaki atı Rahş, Siyavuş’un sahneler hâlinde, yalın bir anlatımla ayrıntılı bir şekilde çizilmiştir. gece renkli atı Behzat gibi. Dîvan görselleştirmiştir. Şehnâme türündeki Hünernâme’nin I. cildinde yer alan edebiyâtında atlar için yazılmış Nüzhetü’lesrâri’l-ahbâr der Sefer-i minyatürlerden Çelebi Sultan kasîdelere, Rüstem’in atına ithâfen Sigetvar (TSMK, H.1339), Zafernâme Mehmed’in Kızılırmak kenarında “rahşiye” denilmiştir. Ayrıca İslâm (Dublin, Chester Beatty Library, T.413) avlanma sahnesinde (116a), at sırtındaki minyatür sanatında at tasvîri için de Şehnâme-i Selim Han (TSMK, A.3595), sultânın havada uçan turnayı vurma “rahşiye” adı kullanılmıştır. XVII. 454 Z3 Falnâme (TSMK, H.1703) adlı eserde Hz. Ali’nin atı Düldül ve seyisi Kanber, Siyer-i Nebî Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. Atlar, Tuhfetü’l-mülûk ve’s-selâtîn, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi. yüzyılın başında resimlenen Destân-ı çizilmiş at sırtında Kânûnî Sultan postları, kalkan ve topuzlarla daha Ferrûh u Hümâ adlı eserde, Ferruh’un Süleyman tasvîridir; Nakkaş Osman’ın da ihtişamlı tasvir edilmiştir. XVIII. vahşî bir kır atı yakalama sahnesi (İÜK, kişisel üslûbunu yansıtır. Bir diğeri ise T.1975, y.183b) hareketli bir kurguda XVII. yüzyılın ikinci yarısına âit, Bağdat yüzyılın ilk yarısında hazırlanmış başka gösterilmektedir. seferine çıkan IV. Murad’ın (1623–1640) XVII. yüzyılın başlarında I. Ahmed’in (1603-1617) emriyle Emir betimlendiği atlı portredir. Üsküdar ve Fatih’teki at bir albümde yer alan bir minyatürde (TSMK, H.2148, y.8a) ise seyisin atını nehir kenarında bir konaklama sırasında tımar etmesi doğal bir üslûpta Hacib Âşık Timur’un Umdetü’l-mülûk pazarlarının önemini yansıtan bir adlı eseri Tuhfetü’l-mülûk ve’s-selâtîn minyatür Venedik Correr Müzesi’nde adıyla Arapçadan Türkçeye çevrilmiştir. XVII. yüzyılın ikinci yarısına âit bir Eserin 164 minyatürlü bir nüshası albüm yaprağında yer almaktadır (VMC, atlar gerek tekil hâlde gerekse (TSMK, H.415) bulunmaktadır. Üç ana Cicogna 1971). Müşterilerin denemek bölüme ayrılmış eser; baytarlık, at için atlara binmesi, satıcılarla pazarlık binicileriyle birlikte; târihî, dînî, edebî bakımı ve eğitimi ile av ve avcılıktan yapması gibi anların gösterildiği oluşmaktadır. Minyatürlerde; ufuk resimde bütün bir pazar sahnesi yalın çizgisinin yüksek tutulduğu fonda yer bir dille betimlenmiştir. alan tepelerin ve ardındaki ağaçların önünde alacalı ve farklı renklerde atlar, “unicorn” ve “pegasus” karışımı tek boynuzlu, kanatlı efsânevî bir at, at üzerinde ayakta duran veya ok atan biniciler, zırhlı atlara binmiş kargı tutan ve çarpışan sipâhîler, iblis maskeli süvârilerin bindiği fil ve arslan maskeli atlar figüratif bir zenginlikle yansıtılmıştır. XVII. yüzyıl başında I. Ahmed XVIII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı minyatür sanatına damgasını vuran Levnî mahlaslı nakkaş Abdülcelil yansıtılmıştır. Osmanlı minyatür sanatında ve bilimsel konulu yazmalar başta gelmek üzere birçok yerde kendine yer bulmuştur. Doğal veya destansı yönleriyle portrelerde, av ve savaş sahnelerinde, gündelik hayâtın içinde arzıendam etmekte, âit oldukları Çelebi, III. Ahmed’in (1703-1730) dönemin sosyal ve kültürel durumunu oğullarının sünnet düğünü şenliklerini belgelemektedirler. konu alan Surnâme-i Vehbî (TSMK, A.3593) adlı eserinde sultâna ve şehzâdelere hediye edilen, şenlik alaylarında binilen ve diğer şenlik gösterilerinde kullanılan atları en güzel şekilde görselleştirerek mahâretini döneminde tek yaprak resim ve sergilemiştir. Sünnet alayında minyatürlerin belirli bir düzene mîrâhurların refâkatindeki saf kan göre içine yerleştirildiği el yazması atlar eserin çift sayfa minyatürlerinde formatındaki murakka (albüm) işçiliği betimlenmiştir (y.167b-168a). Saray önem kazanmıştır. Osmanlı minyatür atları; süslü eyerleri, işlemeli eyer sanatında pâdişah portreciliği içinde örtüleri, mücevher kakmalı koşum atlı pâdişah resimleri de dikkat takımları ve sorguçlarıyla birlikte, çekicidir. Bunlardan biri tek yaprağa taşıdıkları güç sembolü leopar ve kaplan KAYNAKÇA ¶ Anafarta, N., Hünernâme Minyatürleri ve Sanatçıları, İstanbul, 1969. ¶ Atıl, E., Levni ve Surname – Bir Osmanlı Şenliğinin Öyküsü, İstanbul, 1999. ¶ Bağcı, S., Çağman, F., Renda, G., Tanındı, Z., Osmanlı Resim Sanatı, Ankara, 2006. ¶ Çağman, F., Tanındı, Z., Topkapı Müzesi İslâm Minyatürleri, İstanbul, 1979. ¶ İnal, G., Türk Minyatür Sanatı, Ankara, 1995. ¶ Kundak, A. N., “Türk Okçuluğunun ve Yayının Osmanlı Minyatürlerine Yansımaları”, Uluslararası Türkiye-Belçika İlişkileri ve Türk Kültürü Sempozyumu Bildiri Kitabı, Ankara, 2013, s. 245-253. ¶ Mahir, B., Osmanlı Minyatür Sanatı, İstanbul, 2012. Z3 455