Osmanlı minyatürlerinde
at tasvirleri
A L I N I H AT K U N D A K
450
Z3
IV. Murad’ın atlı portresi, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi.
İ
SLÂM sanatında
minyatüre tasvir,
minyatür yapan
sanatçılara da musavvir
veya nakkaş denilmiştir.
Nakkaşların birlikte çalıştıkları atölyeye
de nakkaşhâne adı verilmiştir. Nakkaşın
görevi, minyatür aracılığıyla metinde
anlatılanları açıklayıcı veya destekleyici
bir şekilde görselleştirmektir. Minyatür
süsleme özelliğinin yanı sıra kuvvetli
bir anlatım gücüne ve kendisine has bir
estetik yapıya sâhiptir.
Erken Osmanlı minyatür üslûbunu
temsil eden ilk minyatürlü yazmalar
Edirne’de XV. yüzyılın ikinci yarısında
hazırlanmıştır. Minyatür tekniğinde
yapılmış günümüze ulaşan en erken
târihli Osmanlı at tasvirlerinden biri
Külliyât-ı Kâtibî adlı eserin “Eyüp ve
Salman, genç bir hükümdârın huzûrunda”
konulu çift sayfa minyatürlerinde
(TSMK, R.989, y.230a) yer alır. Timurlu
Şiraz minyatür üslûbunun etkilerini
taşıyan resim ön sol ayağını kaldırmış
profilden yarım at figürüyle atın önünde
diz çökmüş seyisini gösterir. Ketebesine
göre 1445-46 yılında Herat’ta
hazırlanan Hamse-i Nizâmî’ye sonradan
eklenen XVI. yüzyılın başlarına
târihlenen iki minyatürde (TSMK,
H.781, 160a, 279b), Osmanlı karakteri
taşıyan süvârilerin ve atların farklı
pozisyonlarda ve açılarda betimlenmesi
dikkat çekicidir.
Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520)
Tebriz’e ve Mısır’a yapmış olduğu
seferlerin akabinde, İstanbul sarayına
getirilen nakkaşların ve minyatürlü
kitapların yarattığı etkiyle Osmanlı
resmi, Timurlu Herat nakkaşhânesinin
süslemeci üslûbuyla kaynaşmış;
minyatür sanatında yeni bir tarz
oluşmuştur. Bu üslûbu temsil eden
XVI. yüzyılın ilk yarısına âit minyatürlü
eserlerden Ârifî’nin Gûy u Çevgân’ında,
sürek avına çıkan atlılar (TSMK, H.845,
At ve seyis, Külliyât-ı Kâtibî, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
Z3
451
İskender’in karanlık diyarda hayat suyunu araması,
Hamse-i Nizâmî, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
y.34b-35a) ve Dîvân-ı Selîmî’nin târihsiz
ciltlik Târîh-i Âl-i Osman’ın 5. cildi
nüshasında betimlenen ava giden at
olan Süleymannâme (TSMK, H.1517) beş
sırtındaki sultan (İÜK, FY.1330, y.27b)
ayrı nakkaşın minyatürlerini yaptığı,
tasvirleri, Osmanlı av sahnelerinde
kompozisyon özellikleriyle sonraki
görülen at figürlerinin erken dönem
dönemlerin eserlerine öncülük eden
örnekleridir.
minyatürlü el yazmalardan biridir.
Kânûnî Sultan Süleyman (15201566) dönemi, Osmanlı minyatür
sanatında pek çok yeniliğin uygulandığı
bir dönemdir. Bu yenilikler arasında
Z3
betimleyen çift sayfa minyatürde
(y.18a) bâb-ı hümâyun önünde ve
Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusunda
târihî olayları saptama anlayışının
atlı figürler tasvir edilmiştir. Eserde,
“şehnâmecilik” adıyla resmî bir görev
Sultan Süleyman’ın ordusuyla berâber
hâlini alması da vardır. Bu anlayış
çıktığı seferleri ve meydan savaşlarını
içinde târihî olaylar yazma olarak
betimleyen sahnelerde atın Osmanlı
kayda geçirilirken bir yandan da
ordusundaki önemi ve kullanım alanı
metinle ilişkili resimler belgeleyici
ortaya çıkmaktadır. Eserin Mohaç
bir nitelik kazanmıştır. Özellikle
Meydan Savaşı’nı (29 Ağustos 1526)
Osmanlı ordusunun fetih ve seferlerini
tasvir eden çift sayfa minyatürlerinde
görselleştiren, târihî olayların yalın
(y.219b-220a) meydan savaşında etkin
ve gerçekçi bir tarzda betimlendiği
bir rol oynayan atlı Osmanlı sipâhîleri
minyatürlü yazmalarda at figürleri
betimlenmiştir. Aynı eserin 588a
çokça tasvir edilmiştir. Şehnâmeci
yaprağındaki minyatürde ise ön planda
Ârif Fethullah Çelebi’nin yazdığı beş
at sırtındaki zırhlı dört sipâhî
Sürek avına çıkan atlılar, Gûy u Çevgân, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
452
Sultan Süleyman’ın cülûs törenini
Temeşvar kalesinin fethi, Futûhât-ı Cemîle,
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
Z3
453
II. Bayezid’in avlanması, Hünernâme,
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
II. Murad’ın kabak oyunu, Hünernâme,
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
betimlenmiştir. Eserde sultân ve
Şehnâme-i Murad (İÜK, FY.1404), genel
anı gösterilmektedir. II. Bayezid’in
maiyetinin at üstünde yaptıkları sürek
İslâm târihi türündeki Zübdetü’t-tevârih
Filibe civârındaki Uzunova’da avlanma
avını tasvir eden hareketli sahnelere de
(TİEM, 1973) ve surnâme türündeki
sahnesinde (182b) ise sultan dört nala
(y.177a, 403a, 462b) yer verilmektedir.
Surnâme-i Hümâyun (TSMK, H.1344)
at koştururken hareketli, dinamik bir
adlı eserlerde yer alan minyatürlerinde
kompozisyonda tasvir edilmiştir. Aynı
Osmanlı’nın hayat kültürünün
eserde bu sefer okçuluk mahâreti ile
vazgeçilmez unsuru olan atlara bolca
ilgili bir minyatürde (y.138a), ön planda
yer vermiştir.
ve kompozisyonun ortasında II. Murad
Târihî konulu minyatürlerle
zenginleştirilmiş Osmanlı yazmalarında
at figürünün kullanıldığı en çarpıcı
ve dramatik sahnelerden biri, 1557
yılında kopyalanan Futûhât-ı Cemîle
Osmanlı minyatür sanatında,
Ferruh’un vahşi bir atı yakalaması, Destân-ı Ferrûh u Hümâ,
İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi.
vardır ve yabancı elçilerin önünde
sergilenen kabak oyunu esnâsında
(TSMK, H.1592, y.19a) adlı eserde
at sırtında yapılan av sahnelerini
bulunmaktadır. Kânûnî Süleyman
içeren pek çok minyatürlü el yazması
döneminde 1551 yılında Erdel vilâyetine
bulunmaktadır. Bunlar arasında
(Transilvanya) yapılan seferin
özellikle III. Murad döneminde (1574-
anlatıldığı eserde, Temeşvar kalesinden
1595) şehnâmeci Seyyid Lokman
Muhammed’in hayâtını konu edinen
atılan top atışının sonucunda, Kara
tarafından Türkçe kaleme alınan ve
Siyer-i Nebî adlı eserin XVI. yüzyılın
Ahmed Paşa’nın atının başının kopması
başta Nakkaş Osman olmak üzere
sonlarına doğru, Nakkaş Hasan ve ekibi
ve paşaya yeni bir at getirilmesi
bir grup saray nakkaşı tarafından
tarafından resimlendirilen altı ciltlik
sahnesi, Osmanlı resim sanatının
resmedilmiş iki ciltlik Hünernâme
minyatürlü yazmasında, Hz. Ali’nin atı
belgeleyici niteliğine karakteristik bir
dikkati çeker (TSMK, H.1523-H.1524).
Düldül ve seyisi Kanber (TSMK, H.1223,
örnektir.
Bu eserdeki pek çok minyatürde
y.70a) betimlenmiştir.
XVI. yüzyılın ikinci yarısında oluşan
pâdişahların at sırtında avlanma
at sırtında dört nala gider hâlde
resmedilmiştir.
Dînî eserlerden biri olan ve Hz.
XVII. yüzyılın başlarına târihlenen
klasik tasvir üslûbunun yaratıcısı
sahneleri betimlenmiştir. Bâzı
Nakkaş Osman’dır. Bu üslûpta, yüzey
minyatürler (H.1523, y.105a, 116a, 182b)
de Düldül ve Kanber’i konu edinen
süslemeciliğinin yerine sâde zeminlerin
at sırtında yapılan sürek avının Osmanlı
bir minyatür vardır. Edebî konulu
tercih edilerek betimlenen olayların
saray teşkîlâtı tarafından nasıl bir
eserlerde de kahramanların atlarını
yalın bir anlatımla ve belgesel bir
düzen çerçevesinde gerçekleştirildiğini,
betimleyen pek çok minyatür vardır:
gerçekçilikle tasvir edildiği görülür.
gözleme dayanan hikâyeci bir üslûpla
Firdevsî’nin Türkçeye çevrilmiş
Nakkaş Osman gözlemlediği olayları
görselleştirmektedir. Minyatürlerde
Şehnâme adlı eserinde geçen Rüstem’in
kurgusal açıdan yeni ve yaratıcı
atlar, eyerler ve koşum takımları
yıldırım hızındaki atı Rahş, Siyavuş’un
sahneler hâlinde, yalın bir anlatımla
ayrıntılı bir şekilde çizilmiştir.
gece renkli atı Behzat gibi. Dîvan
görselleştirmiştir. Şehnâme türündeki
Hünernâme’nin I. cildinde yer alan
edebiyâtında atlar için yazılmış
Nüzhetü’lesrâri’l-ahbâr der Sefer-i
minyatürlerden Çelebi Sultan
kasîdelere, Rüstem’in atına ithâfen
Sigetvar (TSMK, H.1339), Zafernâme
Mehmed’in Kızılırmak kenarında
“rahşiye” denilmiştir. Ayrıca İslâm
(Dublin, Chester Beatty Library, T.413)
avlanma sahnesinde (116a), at sırtındaki
minyatür sanatında at tasvîri için de
Şehnâme-i Selim Han (TSMK, A.3595),
sultânın havada uçan turnayı vurma
“rahşiye” adı kullanılmıştır. XVII.
454
Z3
Falnâme (TSMK, H.1703) adlı eserde
Hz. Ali’nin atı Düldül ve seyisi Kanber, Siyer-i Nebî
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
Atlar, Tuhfetü’l-mülûk ve’s-selâtîn,
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi.
yüzyılın başında resimlenen Destân-ı
çizilmiş at sırtında Kânûnî Sultan
postları, kalkan ve topuzlarla daha
Ferrûh u Hümâ adlı eserde, Ferruh’un
Süleyman tasvîridir; Nakkaş Osman’ın
da ihtişamlı tasvir edilmiştir. XVIII.
vahşî bir kır atı yakalama sahnesi (İÜK,
kişisel üslûbunu yansıtır. Bir diğeri ise
T.1975, y.183b) hareketli bir kurguda
XVII. yüzyılın ikinci yarısına âit, Bağdat
yüzyılın ilk yarısında hazırlanmış başka
gösterilmektedir.
seferine çıkan IV. Murad’ın (1623–1640)
XVII. yüzyılın başlarında I.
Ahmed’in (1603-1617) emriyle Emir
betimlendiği atlı portredir.
Üsküdar ve Fatih’teki at
bir albümde yer alan bir minyatürde
(TSMK, H.2148, y.8a) ise seyisin
atını nehir kenarında bir konaklama
sırasında tımar etmesi doğal bir üslûpta
Hacib Âşık Timur’un Umdetü’l-mülûk
pazarlarının önemini yansıtan bir
adlı eseri Tuhfetü’l-mülûk ve’s-selâtîn
minyatür Venedik Correr Müzesi’nde
adıyla Arapçadan Türkçeye çevrilmiştir.
XVII. yüzyılın ikinci yarısına âit bir
Eserin 164 minyatürlü bir nüshası
albüm yaprağında yer almaktadır (VMC,
atlar gerek tekil hâlde gerekse
(TSMK, H.415) bulunmaktadır. Üç ana
Cicogna 1971). Müşterilerin denemek
bölüme ayrılmış eser; baytarlık, at
için atlara binmesi, satıcılarla pazarlık
binicileriyle birlikte; târihî, dînî, edebî
bakımı ve eğitimi ile av ve avcılıktan
yapması gibi anların gösterildiği
oluşmaktadır. Minyatürlerde; ufuk
resimde bütün bir pazar sahnesi yalın
çizgisinin yüksek tutulduğu fonda yer
bir dille betimlenmiştir.
alan tepelerin ve ardındaki ağaçların
önünde alacalı ve farklı renklerde atlar,
“unicorn” ve “pegasus” karışımı tek
boynuzlu, kanatlı efsânevî bir at, at
üzerinde ayakta duran veya ok atan
biniciler, zırhlı atlara binmiş kargı
tutan ve çarpışan sipâhîler, iblis
maskeli süvârilerin bindiği fil ve arslan
maskeli atlar figüratif bir zenginlikle
yansıtılmıştır.
XVII. yüzyıl başında I. Ahmed
XVIII. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı
minyatür sanatına damgasını vuran
Levnî mahlaslı nakkaş Abdülcelil
yansıtılmıştır.
Osmanlı minyatür sanatında
ve bilimsel konulu yazmalar başta
gelmek üzere birçok yerde kendine
yer bulmuştur. Doğal veya destansı
yönleriyle portrelerde, av ve savaş
sahnelerinde, gündelik hayâtın içinde
arzıendam etmekte, âit oldukları
Çelebi, III. Ahmed’in (1703-1730)
dönemin sosyal ve kültürel durumunu
oğullarının sünnet düğünü şenliklerini
belgelemektedirler.
konu alan Surnâme-i Vehbî (TSMK,
A.3593) adlı eserinde sultâna ve
şehzâdelere hediye edilen, şenlik
alaylarında binilen ve diğer şenlik
gösterilerinde kullanılan atları en güzel
şekilde görselleştirerek mahâretini
döneminde tek yaprak resim ve
sergilemiştir. Sünnet alayında
minyatürlerin belirli bir düzene
mîrâhurların refâkatindeki saf kan
göre içine yerleştirildiği el yazması
atlar eserin çift sayfa minyatürlerinde
formatındaki murakka (albüm) işçiliği
betimlenmiştir (y.167b-168a). Saray
önem kazanmıştır. Osmanlı minyatür
atları; süslü eyerleri, işlemeli eyer
sanatında pâdişah portreciliği içinde
örtüleri, mücevher kakmalı koşum
atlı pâdişah resimleri de dikkat
takımları ve sorguçlarıyla birlikte,
çekicidir. Bunlardan biri tek yaprağa
taşıdıkları güç sembolü leopar ve kaplan
KAYNAKÇA
¶ Anafarta, N., Hünernâme Minyatürleri ve Sanatçıları,
İstanbul, 1969.
¶ Atıl, E., Levni ve Surname – Bir Osmanlı Şenliğinin Öyküsü,
İstanbul, 1999.
¶ Bağcı, S., Çağman, F., Renda, G., Tanındı, Z., Osmanlı
Resim Sanatı, Ankara, 2006.
¶ Çağman, F., Tanındı, Z., Topkapı Müzesi İslâm
Minyatürleri, İstanbul, 1979.
¶ İnal, G., Türk Minyatür Sanatı, Ankara, 1995.
¶ Kundak, A. N., “Türk Okçuluğunun ve Yayının Osmanlı
Minyatürlerine Yansımaları”, Uluslararası Türkiye-Belçika İlişkileri
ve Türk Kültürü Sempozyumu Bildiri Kitabı, Ankara, 2013, s.
245-253.
¶ Mahir, B., Osmanlı Minyatür Sanatı, İstanbul, 2012.
Z3
455