Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
The visuals of some manuscripts in Kastamonu Manuscript Library, which is famous with its rich collection of manuscripts like most of the libraries in Turkey, are now available on the net for researchers. The process of transferring the visuals of the manuscripts to internet for the use of researchers is still going on and all the manuscripts are aimed to be transferred to internet environment. The research topic of this study is nine manuscript gildings, belong to different time periods, with no information about the date of copyright or copy and found with internet archive search made after the date of 1 March 2016. The analysis of the manuscripts’ ornaments in terms of motifs and colour, and outlining the composition schemas and serving this information to science and art world is quite important in forming Turkish art both now and in the future. Furthermore, it also serves for revealing the unknowns in Turkish art history. So in determining the date of the works with no clear date for copyright, the gildings were investigated and ideas were generated. Following this idea, the composition schemas, colours and motifs of the ornaments were examined and the drawings were made by analysing the data gathered in an order. By doing this, the details that were not clear on the photos are able to be seen and at the same time, the steps of the designs were revealed. In this sense, by analysing the examples of gildings chosen for this study, it was aimed to make them available for art and science world; furthermore, it was also aimed to provide resource for researchers and artists studying on Turkish arts, and determining an approximate date for the manuscripts that have no data about their exact time period.
calismailiskileridergisi.org
KADIN YAZILARI , 2020
ÖZ İnfaz ve koruma memurlarının mesleki tükenmişlik düzeyi çok yüksek olmasına rağmen literatürde bu mesleğin tükenmişlik düzeyi ile ilgili yapılan çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu çalışma infaz ve koruma memurlarının mesleki tükenmişlik düzeylerini incelemek ve sebeplerini araştırmak ve bu mesleğin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın örneklemini Kocaeli ilinin Kandıra ilçesinde bulunan açık ceza infaz kurumunda çalışan 99 infaz ve koruma memuru oluşturmuştur. Çalışmada demografik ve tükenmişlik olmak üzere iki bölümden oluşan anket formu kullanılmış, anketler yüz yüze yapılmıştır. IBM SPSS Statistics 20.0 paket programı ile analizler yapılmış, değişkenlerin frekans dağılımları gösterilmiş, t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, cezaevi, infaz ve koruma memuru. ABSTRACT Despite the high burnout level of correctional officers so very little to almost there are no studies in the literature on burnout in this profession. This study has done for he purpose of analyzing of the professional burnout degrees of the correctional officers and investigating the causes and drawing attention to the problems of the profession. The study sample are the 99 corectional officers who work in open prisons in Kandıra-Kocaeli. In this study a questionnaire was used which was formed from two parts including demographic and burnout. Analyzes were made with IBM SPSS Statistics package program, the frequency distribution of variables were shown, t test and one-way analysis of variance (ANOVA) was used.
Bu çalışmanın amacı, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde bulunan Açık Öğretim Ortaokulu öğrencisi hükümlü ve tutukluların kitap okuma alışkanlığına ilişkin tutumlarını belirlemek ve öğrencilerin tutumları arasında yaş, doğum yeri, suç türü ve medeni durum değişkenine göre farklılık olup olmadığını incelemektir. Çalışmaya Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde yer alan 8 cezaevinden 224 öğrenci katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Gömleksiz (2004) tarafından geliştirilen ve 21’i olumlu, 9’u olumsuz 30 maddeden oluşan “Kitap Okuma Alışkanlığına İlişkin Tutum Ölçeği (a=0.88)” kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucu sevgi alt boyutunda evli Ceza İnfaz Kurumları Açık Öğretim Ortaokulu öğrencilerinin sevgi puanları (x=25,878) ile alışkanlık puanları (x=15,102), bekâr Ceza İnfaz Kurumları Açık Öğretim Ortaokulu öğrencilerinin sevgi puanlarından (x=24,230) ve alışkanlık puanlarından (x=14,135) yüksek bulunmuştur. Araştırmaya katılan öğrencilerin okuma tutum düzeyleri arasındaki ilişkinin korelasyon analizi ile incelenmesi sonucunda alışkanlık ile sevgi; istek ile sevgi; etki ile sevgi; yarar ile sevgi; istek ile alışkanlık; etki ile alışkanlık; yarar ile alışkanlık; istek ile gereklilik; etki ile gereklilik; yarar ile gereklilik; etki ile istek; yarar ile istek; yarar ile etki ve okuma alışkanlığına ilişkin tutum genel puanı ile sevgi-alışkanlıkgereklilik-istek-etki-yarar arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur.
HALKA AÇIK ANONİM ORTAKLIKLARIN ÖNEMLİ NİTELİKTEKİ İŞLEMLERİ NEDENİYLE DOĞAN AYRILMA HAKKI VE PAY ALIM TEKLİFİ ZORUNLULUĞU, 2015
Tam hâli Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü 60. Yıl Armağanında yayımlanan bu hakemli makalede; önemli nitelikteki işlemler neticesinde doğan ayrılma hakkı ile yine önemli nitelikteki işlemler neticesinde doğan pay alım teklifi zorunluluğunun şartları ve pay sahibinin ortaklıktan ayrılma süreci incelenmiştir. Bu kapsamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ile başta II-23.1 no.lu Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği olmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenlemeleri ele alınmıştır.
Öz Ceza infaz kurumları, hükümlü ve tutukluların cezalarını infaz ettikleri sürece sadece barındırıldıkları mekânlar değil aynı zamanda tüm eğitim basamaklarında eğitim imkânı bulabildikleri yerlerdir. 2014 yılı başından itibaren Adalet Bakanlığı tarafından ülke genelinde hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak bir program doğrultusunda değerler eğitimi projesi uygulamaya konulmuştur. Bu proje kapsamında tüm hükümlü ve tutuklulara her ay için belirlenen değer doğrultusunda hazırlanan " Değer " dergisi ulaştırılmaktadır. Bu çalışmada, bu kurumlarda görev yapan öğretmenlerle odak grup görüşmesi yapılmış ve değerler eğitimi konusundaki görüşleri alınmıştır. Aynı konu hakkında 120 hükümlü ve tutukluya da 4 sorudan oluşan açık uçlu anket soruları yöneltilmiş ve veriler nitel analiz yöntemleri ile analiz edilmiştir. Öğretmenler ve hükümlü tutuklular, değerler eğitimin genel olarak faydalı ve gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Yapılan çalışma sonucunda öğretmenlerin yaşadığı en büyük problemin kurum çalışanları ve idarecileri tarafından desteklenmemeleri ve sivil toplum kuruluşları, üniversiteler vb. uzman kişilerden yeterli işbirliği desteği alamamaları olarak belirlenmiştir. Hükümlü ve tutukluların değerler eğitimine ilişkin olarak gördükleri en dikkate değer problem, kurum mevcutlarının fazla oluşu ve koğuşlarına sıra gelmemesi vb. sebeplerle etkinliklerden yeterince faydalanamadıkları olarak tespit edilmiştir. " Değer " dergisi içerik ve baskı olarak genellikle öğretmenler ile hükümlü ve tutuklular tarafından iyi olarak değerlendirilmiş ancak içeriğin hedef kitleye yönelik özel olarak hazırlanması gerektiği yönünde görüşler ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Değerler Eğitim, Hükümlü ve Tutuklu, Ceza Ġnfaz Kurumu Doktora Öğrencisi, Ġnönü Üniversitesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı, hatice4473@ hotmail.com Abstract The correctional institutions are not only the places, where the convicts and incarcerated person(s) are accommodated during their time served, they are also facilities where such population may find a chance to receive education and training at all steps of the education. In line of a program, initiated as of the beginning of 2014 by the Ministry of Justice across the nation towards the convicts and incarcerated person(s); the education of values project has been put into implementation. Within the scope of this project, the Journal titled "Değer" (Value) which is prepared monthly, according to a value, determined at that month, is delivered. In this study, focus interviews were conducted with the teachers, work in such institutions and their opinions regarding the values education were received. Regarding the same subject, the questions of an open ended survey that is comprised of 4 questions, were directed to 120 convicts and incarcerated person(s) and the data was analyzed by utilizing qualitative analysis methods. The teachers as well as the convicts and incarcerated person(s) indicated that the education of values is generally beneficial and necessary. As the result of the work, the most significant problem was determined to be the fact that they are not supported by the employees and the managers of the institutions and the lack of sufficient cooperation from experts such as NGO's and Universities. The most significant problem that the convicts and incarcerated person(s) consider regarding the education of values is that they cannot benefit the activities sufficiently due to the over population of the institution and thus not be able get a turn. The Journal "Değer" was generally evaluated as fine by the teachers and convicts and incarcerated person(s) in terms of content and print quality however, opinions came forward; pointing out that the content should be prepared with the aim towards the target audience.
A-CEZA HUKUKUNUN İŞLEVİ Suç adı verilen davranışlara uygulanacak olan yaptırımları belirleyen kurallar bütününe ceza hukuku adı verilmektedir. Ceza hukuku toplumsal yaşamda meydana gelen ihlallerde en son uygulanacak olan hukuk dalıdır. Toplumsal yaşamda ortaya çıkan her türlü hukuka aykırılık hallerinde ceza yaptırımı uygulanmaz. Örneğin kabahat teşkil eden eylemler hukuka aykırı olmasına rağmen bu tür hukuka aykırılık hallerinde ceza değil idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Ceza hukuku günümüzde insancıl temellere dayandırılmaktadır. Nitekim, suçlanan her kim olursa olsun, suçluluğu bir mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu sayılamaz (Masumiyet Karinesi). Bu sebeple Ceza Muhakemesi hukukunda soruşturma aşaması (İddianamenin kabulünden önceki aşama) sırasında suç isnadı altında bulunan kimseye ŞÜPHELİ; İddianamenin kabulünden karırın kesinleşmesine kadar olan süreçte suç şüphesi altında olan kimseye ise SANIK denmektedir. Karar kesinleştikten sonra ancak HÜKÜMLÜ denilmektedir. Ceza hukukunun önleyici ve bastırıcı fonksiyonu vardır. Ceza kanunlarında belirlenen suç adı verilen normlar ve cezalar kişilerin bu hükümleri ihlal etmeleri durumunda karşılaşacakları yaptırımı önceden bilmeleri ve suç işlemek fikrinden vazgeçmelerini sağlar. Bu etki önleyici (caydırıcı) etkidir. İkinci etki ise suç işleyerek kamu düzeni ve toplumsal yaşayışın kurallarını bozan kimselerin eylemlerinin karşılığı olarak kanunda yazılı olan cezalara çarptırılması sebebiyle ortaya çıkan bastırıcı, ödetici etkidir. B-CEZA HUKUKUNUN KAYNAKLARI Ceza hukukunun temel kaynağı Anayasadır. Anayasa da ceza hukukuna ilişkin bir çok hüküm vardır. Ancak en temel ve en önemli hüküm 38. Maddededir. Suç ve cezalara ilişkin esaslar başlığı altında:-Suçta ve cezada kanunilik ilkesi,-Masumiyet Karinesi,-Kişinin kendisini veya yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunma ve bu yolda kanıt gösterme yasağı,-Kanuna aykırı delilerin kullanılamayacağı,-Ceza sorumluluğunun şahsiliği,-Sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi sebebiyle kişinin özgürlüğünden mahrum bırakılamayacağı,-Ölüm Cezası ve müsadere cezasının verilemeyeceği,-İdarenin kişi hürriyetini kısıtlayıcı yaptırımlarda bulunamayacağı,-Uluslar arası ceza divanına taraf olmanın getirdiği yükümlülüklerden başka bir sebeple hiçbir surette vatandaşın yabancı ülkeye verilemeyeceği hususları düzenlenmiştir. İkinci kaynak da: 1 Haziran 2005 te yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunudur. İlk 76 Madde genel hükümler ve sonraki maddeleri ise özel hükümler içermektedir. Anayasanın 90/son cümle (2004 değişikliği) uyarınca temel hak ve hürriyetlere ilişkin uluslar arası sözleşmeler kanunlardan öngelen, öncelikli bir uygulama alanına sahiptir. Bu sebeple ceza kanunu hükümleri yorumlanırken aynı konuda kanun ile uluslar arası sözleşme çatıştığı durumlarda uluslar arası sözleşme hükümleri uygulanabilecektir. Nitekim Yargıtay ifade özgürlüğü konusunda ve eleştiri hakkı ile ilgili durumlarda sıkça A.İ.H.S in 10. Maddesinde yer alan ifade özgürlüğüne atıf yapmaktadır. Ceza Kanunu ile Özel Ceza Yasaları Arasındaki İlişki Genel yasa niteliğinde olan 5237 Sayılı Kanunun genel hükümleri özel ceza yasaları ve ceza içeren yasalardaki suçlar hakkında da uygulanacaktır. (5237 S.K. m. 5) Özel ceza yasaları ve ceza içeren yasalardaki suç ve cezalara ilişkin hükümler aynen uygulanmaya devam edilecek fakat TEŞEBBÜS, İŞTİRAK, TEKERRÜR, ERTELEME, ÇEVİRME, MÜSADERE vs. genel hükümler alanına giren konularda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu uygulanmak zorundadır. 5252 Sayılı Yürürlük kanunu bu durum için 31 Aralık 2006 ya kadar ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağını ancak bu tarihten sonra ceza içeren yasalar ve özel ceza yasalarında yer alan suçlara 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanacağını düzenlemiştir. Nitekim 5728 Sayılı Yasa ile özel ceza yasaları ve ceza içeren yasalarda toplu değişiklikler yapılmış ve T.C.K. ile uyum sağlanmıştır.
Değerli akademisyen Prof.Dr.Adem Sözüer hocamızın "CEZA HUKUKU UYGULAMA REHBERİNE GİRİŞ VE PRATİK ÇALIŞMA NOTU" adlı eserinden çıkarmış olduğum notu sizlerle paylaşıyorum. Prof.Dr.Adem Sözüer hocamızın Youtube platformu üzerinde yayınlamış olduğu ceza hukuku genel hükümler derslerinden de faydalanabilirsiniz. Başarılar dilerim...
turkish studies, 2018
ÖZET Günümüzde kitleleri peşinden sürükleyen iki farklı branş olan futbol ve basketbol evrensel bir spor dalı haline gelmiştir. Müsabakaları yöneten hakemin verdiği kararlar bir karşılaşmanın sonucunu direkt etkilediği için futbol ve basketbolda hakem kararları büyük önem arz etmektedir. Çalışmamızda, futbol ve basketbol hakemlerinin karar verme stillerinin branş, yaş ve hakemlik yılı değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu; Elazığ'da il hakemi olarak görev yapan 89 futbol ve 51 basketbol hakemi olmak üzere toplam 140 hakem oluşturmaktadır. Araştırmada demografik bilgiler ile Karar Verme Stilleri; Mann ve Ark. (1998), tarafından geliştirilen "Melbourne Karar Verme Ölçeği"elde edilmiştir. Elde edilen verilerin normallik testi yapılmış bunun sonucunda normal dağılım gösteren verilerde parametrik testler kullanılmıştır.İkili grupların analizinde Independent Samples t testi, çoklu grupların analizinde ise One Way Anova testi uygulanmıştır. Veriler SPSS 22.0 istatistik paket programı ile değerlendirilmiş ve anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Elde edilen bulgularda hakemlerin branş ve yaş değişkeni ile karar verme stilleri alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşmaya rastlanılmamıştır değişkeni ile karar verme stilleri karşılaştırıldığı zaman istatistiksel olarak aralarında anlamlı bir farklılaşma olmadığı (p>0,05) hakemlik yılı ile karar verme stilleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu görülmüştür(p<0,05). Sonuç olarak; Futbol ve basketbol hakemlerinin branş ve yaş değişkenine bağlı olarak karar verme stillerinin anlamlı bir farklılaşma göstermediği, daha az tecrübeye sahip hakemlerin, karar verme
Academia Letters, 2022
Fundamentals of the Finite Element Method for Heat and Fluid Flow, 2004
Archivos Analíticos de Políticas Educativas, 2024
COLOMBIA. INSTITUTO GEOGRÁFICO AGUSTÍN CODAZZI (IGAC) y CORPORACIÓN AUTÓNOMA REGIONAL DEL VALLE DEL CAUCA (CVC). Levantamiento de suelos y zonificación de tierras del departamento de Valle del Cauca. Bogotá: El Instituto, 2004.
Malaria: Genetic and Evolutionary Aspects
Journal of International Education Research (JIER), 2013
Ius comitiãlis, 2022
Bio web of conferences/BIO web of conferences, 2024
Journal de Physique IV (Proceedings), 2006
Pakistan Journal of Social Research, 2021