Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
a TARİ İ İ Sİ İ l SÜ REÇTE l ıı j­ l ?:J ­,i" Ja { l I ] Edıtör: GÜı{ ı,ER GÜı{ Eş |­ T.c. AYDıN BELEDiyrsi rülrün yAyıNıDıR. içiN»nrir,ER Aydın Şehrinin Kuruluşu ve Gelişme Evreleri 1 AbdullüUğur Aydın'rn Tarihi Coğrafyasında Üç Önemli Dönüm Noktası, .......... 33 Stüa Giiney Geteneksel Tiirk Şehir Sistemi İ çinde Mehmet Bayartan Ayün'ın Yeri, ....................... 43 Tialleis, Ttaldeis, Şiil«tiTül 59 (Anük Dönemde Aydın ve Çewesindeki Kentler' Üzerine, Addenda Et Corrigenda I ,7,7 MuratAydaş 9l Aydınldın Erken Fotoğrafik Kayıtlar, Şill< rüTüt Arşiv Belgelerine Göre Aydın Giizelhisarı, A. MunisAımağan 1ll Tarihi Eserlerin Kenüeşme Sürecine Katkılan­Aydın Örneği, Miikerrem kiirifuıı 12| Aydın Oğullan ve Osmanlr Klasik Döneminde Aydın, Bülent Çelik­Tanju Demir 147 XVI I I . YYlda Oşmanh Sarayrnda Damat Olmuş BirAydınlı; Abdullah Paşa, Tanju Demir­ Bülent Çelik Modernleşme Sürecinde Aydın'da Yönetim Olgusu, Aysun Sanbey­ Mehmet Başaran l59 169 19.Yt''ın İ kinci Yarısında Aydın Kenti Haklırnda Bazı Göz| em| er, | 77 Olcay Pullukcuoğlu Yapucu 19.YY ın ortasında Aydın Şehrinin Sosyal ve İ ktisadi Durumu, AızıTeızi IX ..... l 97 r­ l ı9. yü ZyI Lnş iriNci yanrsrıv»ı. AyDI N r< BNri I I AKKI I \ DA g,AZ| cözr,nıu,nn Olcay P.YAPUCU* Araştırmamızda BatıAnadolu'nun günümüzde de önemli bir yerleşim merkezi olan Aydın'da kentsel gelişim üzerine bazı gözlemlerin paylaşılrnası hedeflenmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısının seçilınesindeki amaç, bu dönemin Osmanlı ülkesinde yaşanan değşim ve dönüşiirniin etkilerinin gözlenmesi için uygun olmasıdır. Ancak bunun, Osmanlr çok, Batı Anadolu ve Balkanlarda net gözlemlenebilecek bir dönüşiim olduğu unutulmamalıdır. Çiinkii bu coğraffası genelinden bölgeler değşen diinyanın yeni sistemlerinin etkilerinin yoğun yaşandığı yerlerdir. Bah Anadolu'daki gelişmenin merkezinde İ zmir Limanı vardır. Özellikle | 1 . yüzyılda İ zınir Limanı deniz aşın ticarette büyiik önem kazandı'. Değişen dünyarun gereklerine göre şekillenen yeni kuruniar ve kurallar bölgenin iiretim ilişkileri başta olmak iizere; demografik yapr, kent kirıliği ve kiiltiirii, mekansal dağlım, ulaşımve haberleşme sistemi ve yerel yönetim anlayışında da değişimi getirdi. Ancak biitiin bu bilgilere bakarak özellikle Batı Anadolu'daki kentleşmenin tamamıyla dış kaynaklı bir müdahaleden kaynaklandığını düşiiıımek son derece yanlıştır. Osmanlı şehirciliği 19. yiizyılda devlet tarafinden, titiz kurallara bağlanmak isteniyordu, bunun önemli nedenlerinden biri güvenlikle ilgili bazı sorunlardır. Aynca eski kent yönetiminde etkinliğini yitiren eski kurumlar yerine kente özgü bir yönetimin gerekliliği ortaya çıkmıştı. Bu yiizden bir siiredir, Avnıpa kentlerini görme firsah bulan Osmanlı devlet adamlan, diplomatlar, selyahlar bu kentleri Osmaü kentlerine model olarak sunuyorlardı'. Ama Osmanh kentlerini değiştirecek olan asıl refonnlar, l9. yüzyılın başından itibaren bizzat dev| et tarafından yapılınaya başlandı. Böylelikle Osmanlı kenti gerçek anlamda modemleşme siirecine girdi. Değişen ve Batı modelinde farklılaşan toplum, ekonomi ve kiiltiiriin yanında aynı dönüşümü yaşayan bir kent ,olgusunun bu yiizyıl boyunca varlığından söz etmek mümkiiııdilr. Büyüyen, kalabalftlaşan ve heterojen yaplsm1 yeniden üreten, "modern dünya"nın gereklerine göre yeniden t ' ' Arş. Gör., Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Böliimü. Bu konuda aynntılı bilgi için Bkz. N. Ülker 1 974 ve D. Goftııın L995. S. Yerasimos 1996, 1­18. 17,7 şekillenen kentler, | 9. yi@l Bah Aıadolu'sunda tipik bir özelliktir. Kapitalist sistemin uzantılannıı1 kentlerin adeta kalbinden geçen, hem kapitaliaııin hem de modernleşmenin somut ömeklerinden biri olan demiryolunun kentlerin diieeninde değşikliğ de zorunlu kıldığına şüphe yokfiır. Giizelhisar'dan Aydın'a Oşmanlı, yerleşimlerin kent­köy aynmfu yaparken kenti "Cııma kılmır, pazar durur" ifadesiyle tanımlar. Bunun anlamı, köyden farklı yerleşimlerde bir pazann kurulması ve bu pazaryerinde çevre biı Cuma camisi olmasr gerektiğidir. Aydın Güzelhisarr'na bu açıdan bakılırsa, 15. ytizyıldaki tahrirlere göre yedi müalleli kiiçfü bir kasaba ile karşılEılır. Ticari mübadele söz konusu olduğunda Aydın­Giizelhisar çewesindeki alanın, bu yiizyılda hiçbir şekilde öncü bir rolü yokfu. Aydn ve Köşk'te yalnızca iki pazar vardı ve bu yerleşmeler ancak "köy" saylabilecek cinstendi, bölgedeki önemli pazaryerleri Tire, Nazilli ve yerleşimlerden gelenlerin Cuma namazı krlabilecekleri Ayasuluğ (Selçuk) çevresindeydi'. Bu yiizden Giizelhisar'ın yakın çevresi bu gibi ticari merkezlerin gölgesinde kaldı. 16. yiğılda Giizelhisarln mahalle sayısı altıya indi. Aydın, l7. ynzyı| da kırsal alanda giderek artan güvenlik sorunu yiiziinden köyden göç alıyordu. Aynı zamanda da yine bu sorunu çözmek için Anadolu'nun biı çok kentinin yaphğı gibi iç kalesinin etrafinr duvarla çeviıerekn kendi fiziksel gelişimini bir bakıma hsıtlayan bir kentti'. Gilnilmiizde bu duvara ait bir iz buLıak miimkiin olmadığı için yerini beliılenemez, fakat bu duvar ve fi ziksel losıtlama kentin büyiimesine engel olmayacaktı. 17. yüzyıhn ikinci yarısında kentin nüfusu artarak 1000'i geçti | 677 avdnz tahririıde 22 mahallesinde 5000'i aşan bir nüfus bulunur'. Yani Cllzelhisar 17. yiiaylakadar sınırlı bageüşme gösterdi ama, bu yüzyılda özellikle İ zrnir Limarunın öneminin arbnasl bölgede yeni ekonomik ilişkileri de getirdi. GtizelhisarıAydınbu limanın hinterlandında buluıunasının etkisiyle büyümeye başladı ve ça§l, pazaryeri gibi özellikleriyle köyden farklılaştı ve gelişme gösterdi. Alnı dönemde bölgeye gelen Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Güzelhisar'rn canlr bir ticaret merkezi olduğıınu haftada bir giin kurulan pazarlnı, hanlannı, bedestenini ve özellikle de çarşıdaki helvacı diikkanlannı wun uzun anlatır, pamuk ipliğinin ve bu iplikle dokunan kumaşlardan, özellikle kumaşlann boyandığı boyacı çarşılanndan söz eder. Güzelhisaur 17. yizyı| ı| a birlikte tamamen diizlüğe yayılmaya başlayan fiziksel yapısıyla da göze çarpar. 'S.Faroqhi1978,61. ' Evliya Çelebi, Celali Karayazıcı ve Saki Aıap adlı eşkıyadan korkan hallon, padişahın izniyle bu duvan ve kaleyi yaptırdığın belirtirbkz. Seyahatrıame l985,8, 556. ' M. Aİ dağ 1 999, 494; S. Faroqhi l 994, 335; B. Daıkot l 96 1, 6 l. ' F. Emecen TDVİ A, 150, 159,235. l78 Bütiin bunlar Güzelhisar'a çewesi için çekim merkezi olan bir özelliğini sağhyor muydu? Bk yerleşim merkezinin çevresi için çekim alanı olabilmesi ve dolayısıyla kentleşme siiıecinde yol kat edebilmesi bazı koşullann sağlanmasıyla mümkiindür. Bu koşullar yerleşik nüfus ve çewenin yararlanabileceği belli hizmetleri ve bu hizmetleri sağlayacak kurumları gerektirir. Bu koşullar sağlandığında kentleşme de ivme kazanacaktır. Aydın Giizelhisan çevresi için merkez özelliğini l9. yüzyılın başında kazandı. 1826'da Aydın, Hamit, Teke, Saruhan ve Sığla sancaklarrn biıleştirilmesiyle Aydm Eyaleti oluşturuldu, Güzelhisar bu eyaletin merkeziydi'. Bir eyalet merkezi olınanrn kentsel gelişime önemli katkrları olabilecelıJ< en, Giizelhisar,bu özelliğini çok fazla koruyamadl l843'te Said Paşa nın valiliği sfasmda paşzınrn İ zrııir'Oe ofurmak istemesi iizerine, " eyaletin hüsn­i idare­i umur­u zaptiye ve maliyesine bir güne sekte gelmeyeceği ve ahar suretli uygunsuzluk melhuz olmadığı" takdirde kendisine izin verildi ve merkez İ zmir'e taşındı. Yakup Paşa'nın valiliği sırasında 1843 yılında yeniden Giizelhisar'rn merkez olduğu görüliir. Bu dıırum l 850'ye kadar devam etti, Damad Halil Paşa, Aydın valisi olduğunda buranın "havasınm ve suyunrrn bünyesine yaramadığı" gerekçesiyle merkezi İ zmir'e taşlmayl teklif etti ve bu teklif kabul gördil'. l867'ye kadar da durumıın bu şekilde devam ettiği söylenebilir, bu tarihte yapılan son düzenlemede de merkez değişmedi, sadece eyalet sınırlannda bazı değişikliklere gidildi. Ancak bu yıllarda vilayetin merkez kazasının belirsizliği Güzelhisar'ın kentsel gelişiminde olumsuzluklara neden olrıuş olmalr'. Osmanh yöneticileri bu dönemde bazı başka konularda olduğu gibi, birazda "deneyerek"'en doğru karan vermeye eğilimli gibi göriinmektedir. Aynca bu yüzyıl bolunca siirekli büyüyen ve birçok bakımdan Osmanh I mparatorluğu'nun en önemli kentlerinden biri haline gelen İ zmir'in konumu, Aydın ( Güzelhisar)'ın bu kadar yakınrnda olması ve tarihsel sti,reç içerisinde, dönemin koşullannrn etkisiyle sosyal ve ekonomik bakımdan onıın öniine geçerek, dönemin bir metropolü haline gelmesi §dın Giieelhisar'ın bu konudaki şanssızlığı o] .ınalıdır. Aynca İ zmir bir liman kentidir ve bu tiir kentlerin imparatorluğun genellikle iç kesimlerinde yer i' ' F. Emecen,TDViA, 235­236. T. Baykara, 1966,5. Aydın Giizethisar vilayet merkezi iken valilere mahsus bir konak bulunmaktadır ancak merkezin I zmirle taşınrnasrndan sonra boş kalan binada tamirat gereklidir. Burada valiler ofurmayacağı için kaymakaıı ikametine verilecek olan binanın masrafi hayli yuksektir. Aıcak ileride yine valilerin burada otıırabileceği di§ünülerek vali ve meciis ­soruimaktadır. odasrnın tamir edilip edilmemesi konusunda fıkiı Başbakanlık _da. OsmanlıAışivi bundan böyle (BOA)A. MKT. MHM 3 2/ 6 (1267) l851. l79 alan idari merkezlerini kolonial ilişkilerin etkisiyle gölgede buakarak bölgelerinin en büyiik şehirleri haline gelınesi" olağan biı durumduı. Giizelhisar, vilayet merkezi olma özelliğini yitirse de kentsel gelişimi l 9. yiizyılda da devam etti. Aydın Giizelhisan'nın kentsel gelişimi için gerekli konuma eskiçağlardan itibaren süip olduğu söylenebilir. İ ç bölgeleri önce Kuşadası, 17. yğnldan itibaren İ zmir llmanına bağlayan kervan yolu, Aydın'ın da bulunduğu hat tieerinde, Menderes'in hızeyinden geçiyordu. Bu yolun 19. yüzyılın ikinci yarısında coğafi koşulların yerleşim sistemini şekillendirmede ve dolayısıyla kentleşmedeki etkisi gelişen teknoloji sayesinde azaldı. Özelikle Menderes nebrinin kuzeyinde kalan bölgede bu dönemde önemli gelişmeler yaşandı. 1866 ylıda işletrneye açılan İ znir­ Aydın Demiryolu hattı, geçtiği yerlerde ticari kapasite, nüfus ve kentsel gelişmede değişikliklere neden oldu. Eski dönemlerin örneğin Tire gibi merkezleri önemini kaybederken, demiryolu hattı üzerindeki istasyonlar önemkazanü. Köyler kasabalara döni\ tii, nüfus ve sosyal hareketlilik arttı. Aydın ve çevresi bu gelişmeden olumlu anlamda etkilendi. Yerleşim merkezlerinin kent­ku aynmı yapılırken bir başka ölçüt, iiretim faaliyetinin tanm dışı faaliyete yönelmesidir. Yüzyıl ortasına gelindiğinde Giizelhisar'da kentleşmenin bir göstergesi olarak, iiretimin tanm dışı faaliyetlere yönelmeoraıı% o11.2'tiı.Yanibu ölçüt sağlanır, ancak tanm halen önemini korur. Kentleşme ve kent ihtiyacına yönelik mesleklerin varlrğı yanında toprak süibi olmak da öneırılidir. Giizelhisar, hem kendine yeten, hem de merkez ve lgrsalındaki tarım üşı iiretimle çewesinin ihtiyaçlanna cevap verebilecek bir durumdadır. Kentsel gelişmede, çevre için çekim alaru olmaözellikleri açısındaıı değerlendirme yapılacak olursa; Giizelhisar'ın belli özellikleri gösteıdiği söylenebilir. Öncelikle ticari toplanma merkezi olma özelliği belirgindir. Çarşr ve hanlar bu konuda fikir verebilir. Öze[ ikle han kavıamı ticari hayatın bölgedeki gelişiminin izlenmesi için iyi bir ölçütttir. Çiinkii hanlar, ticari toplanma merkezlerine dışandan gelenlerin konakladığı ve ellerindeki malı pazarladıkları yerler olarak tarifedilebilir. Han sayısının çokluğu dışandan gelen mal ve insan sayısıyla doğru orantılıdır. §dın'da 17. yüzyıldan itibaren varhğını siirdiiren Giirnriikönü, Cihanoğlu gibi hanlara yenileri eklendi. l898'deAydın'da (buyıllaıda artıksadecebu adla anılır) han sayısı 40'tır" ve bu sayı l 908'e gelindiğinde 45'e ulaşr". lo Ç.Keyder,2003,51. Aydm vilayeti Salnamesi 13l6 (l898). " AydınVilayeti Salnamesi 1326 (1908). " 180 l­ Bir yerleşimi çevresi için çekim merkezi ve dolayısıyla "büyiik kent" yapan bir başka özellik, eğitim kurumlannın varlığıdır. Aydın'daki medreseler, çevreden öğrenci toplayan özelliğe sahiptir. Örneğin Nazilli'den okumak için Aydın'a gelen varl* h iki kardeş eğitimleri stiresince buraya yerleşir, mal mülk edinir ama Nazilli ile bağlanııı da koparmazlar". Bunun gibi başka örnekleı de olmalı. Aynca dini kurumlar da çekim merkezlerinin özelliğidir. Aydın nüfusrında barındırdığı farklı etnik kimlikler ve dinler için de merkezdir. Aydın'da l25 cami ve mescid,4 Hıristiyan kilisesi, 2 Musevi hawası, 1 Mevlevihane ve çewede 5 manastrr vardır'n. Bu özellikler çewehall< ı için çekimyaratlr. Aydın sancak merkezi olduğu için idari kurumlara da sahipti. Aynca İ ıgiltere, Fransa, İ tayla ve İ ian Aydın ve çevresindeki vatandaşlan için konsolosluklar açtı. Konsolosluk binalan da kentin ticaretinin kalbinin attığı itibarlı semtlerinde olmalıdır. Avnıpa'da kentleşme sanayileşme ile doğru orantılr bir gelişmedir. Aıcak bunun Osmanlı kentleri için geçerli olduğunu söylenemez. Çiinkti sanayileşme bütiin Osmanlt coğaffası genelinde bu dönemde net gözlenen bir gelişme değildiı. Bu konuda devlet desteğiyle hatın sayılır çabalar da olsa sanayileşme belli bir aşamayı Eeçemez. Aydın da da sanayi yatınmlannın çok fazla olduğu söylenemez. Varolan ktiçiik çaplı fabrikalar yerel hammaddeyi işlemekiieere kurulmuştur. G. Boyacıoğlu, Cemal Bey, T. Georgiadis, Hacı Dimos, E. Hadkinson, S. Magnissalis, M. Mercurian'ın zeytin yağı fabrikalan; ÖmerAlagiç, Bosnalı HasanArnovudoviç, Dimo ve Sfezoğlu'nun sabun; Apostolo, Dimo, M. Mercurian'ın çrçır fabrikalan ve büyiik bir şirket olan Mc Aıdros and Forbes'in de meyan kökti fabrikalan vardı". MekansalDağılrm Ekonomik ve sosyal hayatın yeni ihtiyaçlan doğrulfusunda ortaya çftan dönüşiim stirecinin etkisine giren kentlerde mekanrn farklılaşması ve kurumsallaşması mahalle düzeyinde ortaya çıkar. Bu nedenle müalle ölçeğindeki gözlem ve çöziimlemelerin önemi büyüktiir. Çiinkü kentin mekansal hareketliliği nüfusun artışıyl4 birebir bağlantılı değildir. Nüfusun yüzyıllar içinde neredeyse sabit kaldığ dıırumlarda bile kentin durağan yapısından söz edilemez. Bu yi.izden mahalle ölçeğindeki çöziirnlemeler de hesaba katılmalıdır'u. Osmanlı mahalleyi, aynı mescitte ibadet eden l " BoAA. I \ ,tr(T. UM 2861 13 (1 z7 3) " Aydın Vilayeti Salnamesi 1326. " Annuarie Oriental Commerce " S. Aktiire 1994, 46, 4,7, 48, | 856. ve A. MKT. 1905 ve l91 3. 49. 181 UM 266 l 89 (I 27 3) |8 5 6 cemaatin aileleriyle birlikte oturduğu kesim olarak tanımlar. Başka bir deyişle mahalle, biıbirini tanıyan ve bir ölçüde birbirinin dawanrşlarından sorumlu, sosyal dayanrşma içindeki kişilerden oluşmuş bir toplulu.ktur". Bu bilginin ışığnda sancak merkezi Aydın'a baktığmızda yüzyıllar içinde oldukça büyüyen ve gelişen bir kentle karşılaşınz. Antikçağlarda dönemin özelliğini yansrtan, sırbnı dağlara yaslamış, oldukça büyiik bir yerleşim olan Aydın, 13­17. yüzyıllar arasında görece dnha srnırlr biı gelişme gösterir. 17. yüzyılla birlikte tamamen diizlüğe yayılııayabaşlayan fiziksel yapısıyla göze çaıpar. Göçler ve aşiretlerin merkez otorite tarafindan yerleştirilme eğilimi kentin hem nüfus hem de flıziksel açıdan büyiirıesinin siirekliliğini sağladı. Giizelhisarı Aydın'da mahalle ölçeğinde büyiimenin, Anadolu kentlerinin büyiimesinde görülen temel bazı nitelikleri gösterdiğini söylenebilir. Kentlerin büyiimesine koşut olarak genellikle önceden kurulan içinde cami, mescit, zaviye veya tekkenin bulunduğu bir çekirdek, mahallenin nüvesi oluyordu". Tabakhane Derestniı batısında bulırnan Selçuklu dönemi yapısı Alihan Baba Sultan Camii ve Medresesi'nden adınr a| an Alibabe Sultanmaha| | esi" Türk döneminin en eski yerleşimlerinden biri olınalıdır. Alihan Medresesi de buradadır'o, bu mahalle kentin kuzeybatısındadır. Bu mahallenin hemen altında olduğunu tahmin edebileceğmiz Köprülü mahallesini de 1530 tahririnde buluyoruz. Aynı tahrirde, Hisaryakası ve Cemal (Cemaleddırı), Cami mahalleleriyle, Kilise Mesciİ 'adlı bil başka müalleyi de buluruz ki bu da Kubbeli Mescid mahallesi olabilir. Bu mahallenin oldukça yakınında Kozdibi maha| lesi, her ikisinin giirıeyinde de Balcılar Aşiretinin yerleştirilmesiyle oluşan aynı adlr mahalle daha sonradan ortaya çıkmış olmalı. Bu mekanlar şehrin planında düşiinüldüğtinde, XVI . yüzyıl başlannda GiDelhisar'ın bugünkii Aydın tren istasyonu yakrnlanna oldukça yaklaştığı görüliir. Kubbeli Mescid ve Köprulü müalleleri arasrnda kalwı Sarayiçi ve Cami­i lrrr de büyilk olasılıkla bu yıllarda vardı. Giizelhisar'da fetihten itibaren Cami adlıbi; mahalle vardır, belki de bu mahallenin adı başka yeni camilerin inşasından sonra değiştirilmiştir". Aydın Müşiri Yakup Paşa, | 844­45 temettuahnda Sarayiçi mahallesinde kayıtlıdır, 19. ynzyılda valilerin oturduğu bu " Ö.Ergençl981,127l. " i. Tekeıi ı 980,44. " A. Gökbeı_H. Şölen 1936, l] 'n BOAA. } vfl(T. 98, 116. NzD7 6/ 39 (1269) 1853. " BoA ı66Numaralı MuhAsebe­yiViliyeri " A. Tozduman 1992,35. Anadolu Defteri (937ll530) 437,438,439 l82 mahallede, paşailn komşuları da varhklı­hatırlı kişiler miydi acaba? Görecekiiçiik olan (57 hane) bumahallehatta çewesi kentin elittabakasmm oturduğu yer olmalıdır. Kentin en kuzeydoğu ucunda gayn Müslim müalleleri bulunur. Bunlardan, temettuat sayımrnda 345 hane olarak gösteri\ enu Rumiyan (Kepasi) mahallesi oldukça kalabalıkhr ve burada bir manastrr bulunufo. l74 hanelik Yüudi müallesi de buradadır. Ermeni mahallesinin Yarbaşı mahallesine diğerlerinden daha yakın olduğunu tahmin edilebilir. Çiinkii defterlerde, bu müallede ofuran 4 Ermeni hane reisinden büsedilmektedir. Kuzeydoğuda da l 595'te inşa edl| en Ramazanpaşa Carıısi etrafında gelişen aynı adlı müalle bulrınur. Evliya Çelebi, Ramazanpaşa mahallesinin çarşı içinde olduğunu belirtir". Oldukça büytik olduğu tahmin edilen Cuma mahallesinde bir Cuma (çarşı) camisi de olınalıdır, Orla mahalleniı ise 16. yiizyıl sonlan ve 17. yü4nl başlarında şekillendiği düştinülebilir, çtinkti buraya adınr veren Ortahan'ı inşa ettiıen Yavlılı Şemsi Paşa adına, oğlunun yaptırdığı caminin inşa tarihi l659'dur'u. Debbağların irili ufaklı işletmelerinin ve herhalde evlerinin sıralandığr yer doğal olarak kentin ortasından geçen Tabakhane deresidir", oldukça kalabalık olan Debbağlı mahallesi bu deıenin çewesindedir, Evliya Çelebi, Tabakhane çarşısınln "şehrin doğusunda akan derenin iki tarafinda, başka bir kasaba gibi olduğunu ve burada yaklaşık 200 işletrneninbulrınduğunu" belirtir'. Yani demiryolu istasyonundan önce kentin merkezi şimdiki merkezin yakınındadır. Aydın Güzelhisan, yüzyıllar içinde Tabakhane Deresini ortalayarak doğu­batı­giirıey ekseninde büyüdü. Tabakhane Deresinin doğusu ve batısı arasında yerleşim yoğunluğu bakımından farklıl* göze çarpw. Derenin batısında müalle sayısr düa fazladır. Büyük olasil* la kentin canlı mekanlan daha çok buradadır, kentin batısı daha merkezi bir konumdadır. Ancak aksi yöndeki Rum mahallesinin de kendi bölgesinde hem nüfus yoğunluğuna hem de çarşı­pazar, üretim­fiiketim ilişkilerine etkisi oldugu söylenebilir. Temetfuatlardan anlaşıldığına göre yoksul sayılabilecek Torbacr, Karacaahmet ve Alihan baba Sultan müallelerinin kent içindeki mekan dağılımı anlamlı bir sonuç veımez. Ama bu defterlerin yiizyılın ' ' Burada verilen mahallelerin hane sayılanA. Tozduman 1992'den alınmıştu. Bu Manashı'ın yerinin şimdiki Denizli yolu üzerinde İ mariköy yakınlannda olduğı zannediliyor. 6 EvliyaÇelebi 1985, C: 8, 556. I " " " Tugıacı , 37. Tabakhane deresi Aydın'ın dağ köylerinin ve kent civanndaki su değirmenlerinin de kaynağıdır BOAA: MKT MW 96/ 3 6 (127 4) | 857 . P. EvliyaÇelebi l985, C: 8,558. 183 ortasındaki durumu değerlendirdiğini, yüzyıl sonundaki durumu anlahadığını unubnamalıyız, bu yi.izden net yorurılardan kaçınmalç gerekebiliı. Diikkanlann temettı:atlara göre daha çok, kalabalık ve görece varlıklı mahallelere dağıldığını söyleyebiliriz. Kentin uzak diyarlarla ticaretinin şekillıeıdiği G ünrükön ü merkezdedir. Zarrıanzaman çıkan yangmlar ahşap mekanlan yok ettiği için kentin yenilenmesinde etkili olduklan ve hatta yangınlann kentsel dönüşümü hızlandırdığ söylenebilir. Afuap yapıların bulunduğu mahallelerde büyiik yangınlar eski ve görece çarpık dokuyu yok ederek yeni dokuya geçişi sağlar. Yeni yapılaııın kErgir o| ması özendiriliı ve böylelikle düa kalıcı bir kent dokusu ortaya çıkar. Örneğin; l834'de Giizelhisar çarşısında çıkan yangın' yakınlardaki Mevlevihane'yi de yok etti. Mevlevihane oldukça önemliydi, MüşirYakup Paşa masraflan yiiklenerek yeniden yaptıracağını söylediyse de geçen yıllarda bunun gerçekleşmemesi iizerine ahali inşaatın hiikümet tarafiıdan yapılıııasınr rica etti'o. Kentiı yangınla yok olan böliimlerinin yeniden inşası işinin yaklaşık 20 yıl sonra devlet tarafindan gerçekten ciddiye alındığı anlaşılıyor bu işi yapmak içiı Mühendishane­yi Berri­i Hümayun Mülazımlanndan Tevfrk Efendi görevlendirildi". yiizyıl, yerleşme sistemi ve kentlerin işlevlerine de farklılık getiımişti bu değişim kentin mekanlanna da yansıü. 19. ve Ulaşım ve haberleşmede yenilikler ve teknolojinin kullanım yeni ilişki kanallan açtı. Bu, yeni istasyon binalan ve postaneler demekti". Aydın­Nazilli­Denizli giizergüında telgraf hattı döşenmesi ve gerekli masrafin zenginler tarafindan karşılanmasına demiryolunun açıI _ııasından yıl sonra karar verilınişti', ama Aydın'da ve Aliağa Çiftliği @aşaran)'nde posta merkezlerinin açrlması oldukça geç bir tarihte ancak 19l5'de gerçekleşti'Aydın, ­yüzyıl ortalarından itibaren arhk sadece bu şekilde adlandınlır­ gelişen bir kentti, demiryolunun buraya ulaşması kentin ticari ve idari merkezlerini şekillendirdi. Bu gelişmelerle başka bir alt yapı tiirü de ortaya ç* tı. Yeni ve hızlı ulaşım sistemi, malların naklinde antrepolann kurulrnasrnı, yolculann konaklaması için otellerin açılnasmı gerektirdi, 16. yiizyılın kervansaray ve hanlan farklılaşarak, istasyon, antrepo ve otellere dönüştii". Aydın'da 20. yüzyılın başlarında Th6odorou'nun De l'Epire, Mamai'nin ?a/ / es'u, Ali Efen d\ 'dn Smyrne'sive birkaç " BoA.HAT.687 ' l33357 (1750)1834. BoA. tlAT 553 / 2,7 356/ A(I 254) 1838. BoA.A. MKT. Mw 1 l 8/ 35 (1277) 1860 i. Tekeıi 1980, 57. " " " BOAA.MKT.üVtrİ { 42ü157 (| z85). ' BoADH. EUM.KLU * Aııuaiıe Oriental Commerce " i. 6/ 2,7 (| 333) | 91 5. Tekeıi 1980, 57. 1905, 1578 | 84 Kitchaıos'un otelleri vardr". Osmanlı ekonomisinin dış ticarete açılması yabancı serrıayenin fınansman kurum] arını da getirdi. Bankalar bu dönemin önemli kuruluşlandır. Önce Memleket Sandıklan ardııdaı Ziraat Bankası ve İ mpörial Ottoman (Osmanlı Bankası) gibi bankalar ve laedi veren geleneksel sarraflefecilerin yarunda bankerleıi de ekonomik ilişkilerde yerini aldı. Tanzimat'tan sonra biirokrasinin yiikselınesiyle birlikte, askeri sınıfin kendi konaklarından yiirüttiiğü idari işler, konuttan farklılaşmrş devlet dairelerinde görülııeye başladı. Kent merkezlerinde artık valilere müsus saray değil, hübijmet konaklan vardı, Aydın ve kazalannda bu devlet dairelerini görmek mümkiindiir. Bir siire sonra l87O'lerde" belediyelerin kurulmasıyla bklıikte B elediyebinalan da bu tabloya eklendi. Kent merkezlerindeki önemli bir başka yenilik de yeni ekonomik ilişkiier içinde batı ktiltiiriine yönelınenin getildiği yaşam biçiminin tfüetim kalıplan lül< s tüketim dül:kanları, tiyatrolaı; eğlence yerleri ğbi yeni kuruluşlardır". Aydın'da sarraf dükkantan, taıaJ?irleıi hazır ğyim mağazalan, restoranlaıi alukıt yazıhaneleri, eczaneleıi Gureba dışında hastaneleıi mobilyacılar, yeni gelişen eğlence arılayşının bir yansıması olarak tiyatrolar, geleneksel kahvehanelerden farklr olduğunu tahmin ettiğimiz caf6ler,İ n} l| iztarzıbir eğlence olanAt koşusu'batılr tarz hayatın Aydın kenti hayatrna yansmasrdrr. Batrnın ekonomik etkisinin kent hayatmdaki yansımalarından biri de un, susam ve zeytin yağı alıp satarı simsarlar, daha büyük çapta ticaret, ithalat ve ihrac at da y apan tüccar grup| arı, iili­ufaklı pamuk, z eytinyafu ve hemen hepsi Mc Andrews and Farbes şirketine aitmeyan kökü işletmeleri, sigorta şirketleri ve komisyonculardrr. Bunlar, Aydm'dan başka iki büytik kaza olan Nazilli ve Söke'de dikkat çekecek kadar arttı ve yenilenen kent kiiltiiriiniin parçası haline geldin'. Bu yıllarda özellikle başkentte şehir içi ulaşımda atlı arabalann kullanıldığını biliyoruz taşranrn daha kiiçiik kentlerinde konut alanlanyla, ticari alanlar arasmdaki uzaklık çok fazla değildir. Sabahlan işlerine gitmek için yola çıkan kent sakinleri, bu uzaklıklara göre, yiiriimeyi de tercih edebilir. Ama toplumsal statiisü yiiksek, oldukça varlıklı tiiccarlar, güniiı modası olan atlı arabalan kullanıyor olmalıdr. Aynca 1910'1ara l " Aınuaiıe " (H­1296) " ' " Oriental Edition l 91 3, 1390. 1878 yılına aitAydın Vilayeti Salnamesinde Aydın ve bütün kazalannda reis ve azalardan oluşanbelediye dairelerininbulunduğunu görüyoruz. i. Tekeıi l980,58. Arırıuaire Oriental Commerce 1908, l578­83. Arınuaiıe Oriental Commerce 1908, l578­83. 1e< gelindiğinde düa uzak mesafelerde ulaşım, için şose yollann çoğalm3şlyln birlikte yolcu ve eşya taşmmasrnda otomobillerh de kullanıldığ anlaşılıyor. Ömeğin Raşit Ağazade Mustafa ve Şürekası'nın Aydın ve çevresinde yiik ve yolcu taşımacılığı yapması için Nafia ve Ticaret Nezareti ruhsatvermişti'ı, Yukarıda işaret ettiğımiz gibi eski ve yeni yapılanmalar bu geçiş siirecinde bir arada bulundular. Bunun kent merkezindeki yansıması ikili bir merkez yapının doğması oldu. Yeni merkez işlevleıi eski merkezden başlayarak, yeni dış ticaret işlevlerini denetleyen yabancıların ve farklı "millet"lerin konut alanlarına uzanan yol i.izerinde yer aldı'. Yani kentlerin ticari merkezleri istasyonlara yöneldi ve "itibarlı semtler" de buralara doğru gelişmeye devam etti. Aydın'daki "itibarlı semtler" demiryolu istasyonu yakınlannda olmalıdır. Bu olgu yüzyıl ortalanndan itibaren de korunmuştur. Aydın'da demiryolu istasyonu kentin orta noktasında ve gayn Müslim mahalleleri kentin kuzeydoğusundadır, arada kalan bölgede Müslijınan mahalleleri ve çıırş1 vardu. Bu durumda kenti bir uçtan bir uca geçen bir ticari hattan söz edilebilir. Bu alanda önceden de belli bir ticari kapasitenin varhğını Temetfuatlar'daki diikkan kayrtlanna bakarak görebiliriz. Sarayiçi mahallesi ve çelresi yiizyıl sonunda da hem çarşılan, hem idari hem de ticari alanları kapsayan bir özelliktedir.. Aydın ve çevresindeki kentlerin giiniirniizde ayakta kalan eski dokulannın izleri diizgiin bir plan çerçevesinde gerçekleşmiş alan'larrn varlığınr düşiindtimıekten uzaktır. Yollar diiz ve dik açıh planlanmaktan çok, koşullann elverdiği biçimde şekillenir. Sokaklar genellikle dardır, yollar Arnavut kaldınmı döşeli ve yağnur sulannur geçebilmesi için fü yana doğru yiilaelen biçimdedir. Genellikle dağlara sırtrnr verrniş kentlerde genişleme ovaya doğru olduğu için yeni yerleşimler buralardadır. Ama mahallelerin daha eski böliirnlerinde sıkışıkl* , dar ve çıkmaz sokaklar daha çokhır. Sokaklar, caddeler ve çıkmaz sokaklar içinde yaşayanların veya orada çok sayıda evi olanlann adınr alu. Mahalle aralannda doldırrulmamış alanlar göze çarpar bunlar, çocukların oynadığı bazen çöplük olarak kullanılabilen "boş arsa"lardır. Tabii ki zamanla dolacaklardır. Kentlerin eski dokusunun ayakia kaldığı böliimlerde evlerin içleri gündelik hayat hakkında bilgi verir. l9. yiizyılda zengin bir tiitiin tiiccann konak benzeri ihtişamlı eviyle, bir terzinin aşı boyah evini, hatta yoksul bir .4 | demirci çırağının kerpiç* evini aynı mahallede bulmak hal6 miirnkiindiir. " " ' Ahenk 28 Kanunewel 19 i 0. i. Tekeıi 1980, 58. Kerpiç malzeme kentiı içinde çok alışıldık olmamasına rağmen 197O'li bu tip evler hali bulunabiliyordu. 186 Evler genellikle kargir inşa edilir. Düa yoksul mahalle sakinlerinin evleri tek kathdır. Evlerde depolama ve başka gereksinmeler için bodrum mutlak bulunur. Dışarıya pencereleri olan bodrum, binanın rufubet almaması için de önemlidir. Bazı evler tek katlr olmasrna rağmen giriş kapısında bulunan dış merdivenler, neredeyse ikinci bir kata ulaşabilecek kadar yiiksek olabilir. Uzun ve geniş bir koridora açılan, geniş, yüksek tavanlı ve büyiik pencereli odalar, kışın geçirildiği odalarda ocaklar, dıha zengin ev sahiplerinin yaptırdığı şömineler hane halkını kışın ısıhr, her ikisinin de bulunmadığı evlerde sakinler, mangalda ısınıyor olmalı". Zengin evlerinde 4­6 arasında değişen sayda oda bulunur, konaklarda bu sayı daha da artar. Mutfak gereklerinin dizildiği raflar ve ocak mutfak bölümünün demirbaşıdır. Buradan merdivenlerle genellikle iç bahçeye ve büyiik evlerde kalabalık evhalkınnhizmetini görenlerinkaldığ böliimlere geçilir. Bahçede su kuyusu ve ocağyla birliliie çamaşırhane bazeı de yaz mutfağı bulunur. Mutlak biı bahçe kapısı da bulunan bu evlerde komşu bahçelere geçmek için bir ara kapı da bulunabilir, bahçe duvarlan hane halkının mabremiyeti için oldukça yiiksek planlanır, bu da evlerin içe döniik yapl§mın göstergesidir. Zeng;ı evlerde alçı süslemeler, kapı girişlerinde alınlıklar geçmişin görkemini yansıtır gibidir. kentteHizmet l9. yiizyılın ikinci yarısında yerel yönetim fikri Osmanh biirokasisine girmeden önce, kent içi hizmetler, eskinin bazı gelenelael yöntemleriyle üretilirdi. Genel olarak giiııümiDdeki beledi hizrıetleri İ slam Diinyasında olduğu gibi Osmanlr'da da vakrflar aracılığıyla ytirütiiliirdü. Osmanlı kentinin en ktiçiik idari birimi olan mahallede, din adamlanhem dinsel görevini yapar hem de müallenin lideri olurdu. Müalle sakinleri, ihtiyaçlarını beliıleyerek, odaklaşa kurduklan "ayarız akçası vaffi" sayesinde, yaşadıklan çewenin sorunlanyla krsmen de olsa, ilgilenmeye çalşn. Özelikle mahalle ölçeğinde ahalinin kendi ihtiyaçlarınr karşılama konusunda oldukça başanlı olduklan söylenebilir. Din adamlannm ve muallimlerin maaşlannrn ödenmesi, mahalle mekteplerinin uzun yıllar "sorunsuz" çalışması, su getirilmesi okul ve ibadethanelerin, kiitiiphanelerin varhğının siirekliliğin sağlarıması vb. işler yüzyıllar boyunca pek de sorun çıkarmadan halledilü. Aynca geleneksel Osmanlı kentinin gayn resmi yöneticilerinden sayılabilecekou olan ayan­eşraf varlıkh güçlü kişilerin çeşmeler, camiler, medreseler yaptrarak toplumun " ou Bu ısınmayöntemi 20. yüzyıl başnda dabölgede kulianılmaktadır. Klasik dönem kentlerinde, kadı, sancakbeyi, beylerbeyi ve diğer zaimlere yardımcı olan bdlgenin yerlisi ve hatın saylır kişileri olan ayan­eşraftr. Bu konuda geniş bilgi için Bkz. Y.Oğuzoğlu l987, 1­10;Ö.Ergenç 1980, | 265­12'74. l87 takdirini kazanması da sıklıkla görtiliir. Ayan ve eşrafiı bu gibi hi,metler için yer seçiminde kendi oturdukları müalleyi mi, yoksa gerçekien kentin dahayoksul ve yardıma ihtiyacı olanbölgelerini mi tercih ettiklerini bilmek ilginç oluıdu. * öneticiler açısından hizmet, bu yllarda geleneksel olarak ölçeğinde diişiinülen bir kawam gibi göriinüyor. Hizmeti kentsel 'a"niıı" açıdan ele almak 19. yüzyılın ikinci yarısı yöneticileri için geçerli olnalıdır. Dıırum bğle olunca da kent içi hizmetler belli biı diieen ve kurallar çerçevesinde sonııısrız işleyemedi. Özellikle maddi sorunlar, en büyiik etkiyi yarattı. Bu yüzden hizmetlerin eı az harcamayla nasıl gerçekleştirilebileceği temel konulardan biri oldu. Böylelikle giinümiiziin baloş açısıyla oldukça "carip" uygulamaların varlığ göriiliir. Omeğin, masraflarr miimktin olduğunca azaltınak için işgücü olarak mahkumların kullanıtmasr" sık rastlanan bir dıırumdur. Ya da bir himetin gelınesinden çüar sağlayacak kişilerin belirlenerek hi­anetin neden olacağ masraflann bunların vergilerine eklenmesine de rastlanır* . Bu gibi uygulamaların ömekleriboldw, Giizelhisar'dayoksullar içinyapılanhastanenin inşası için gere'kli masraflan yine ashab­ı servel karşrlamış, aynca kuıban derilerinin sahşrndan elde edilen gelir de kullanılmıştı", yeni kurulacak olan altı nüiyenin hiikiitnet daireleri üalinin yardımryla inşa edildi', hatta devletin büyii.k masraflan ytiklenerek getirdiği telgraf foa6lnın Nazilli ve Denizli'ye uzatrlmasr için de aynr yöntem kullanıldı. Krş bastırmadan tellerin çekilebitnesi için çevredeki es hab­ı s ervef iıgerekli ma§rafl an üstlenmesi kararlaştırıldı. Ancak Maliye Nezareti telgraf hizmetinden yararlanmayacak kişilerden para alınmamasr konusunda Aydın Vilayetini kesin olarak uyardı". Yani, devlet biryandan hizmet götiirme iddiasındaydı, biı yandan da bu hizmetin maddi bedelinden miimkiin olduğunca sıynlınaya çahşıyordu. Kentli ya da kasabalı servet sahiplerinin bu durumdan şikayetçi olmadıkları bunun geleneksel biı yöntem olarak görüldüğü anlaşılıyor. Varlıklı kişilerin yaşaüklan yerde "hayır işlerine" girişmeleri; yoksul, hasta ve çocuklara servetlerinin bi ttır "zeknt'ı olarak yardım etmeleri hem dinsel, hem de eski feodal di.irtiilerin bir sonucudur. Bu tip işler geleneksel olarak "bey"liğin göstergelerinden biridir. Hatta sadece beylerin değil, bey eşlerinin de bu konularda cidü çabalan vardır. Tıpkr hanım sultanlar gibi bey eşleri de kentleriyle ilgili sorunlann çöziimünde söz sahibidir. Özetle kent ve kasaba toplumları ihtiyaçlarının karşılanmasıyla doğrudan ilgilidir ve bölgede hatır sayılan kişiler bu işlere hem önderlik edeı, hem de işlerin maddi yöniinü karşılamaya çalışırlar. Ya i " BoA.A.AI ,D " BoA. A. MKT, " BoA. A. lvtr(T. 84 l 39 (| 2,7 4) 1857. l,ürvL96/ 39 (| 274) | 85,1 . I ,I NL ı28l | 4 l 127 7) | 860. 'o BoA. DH. TMI K.S 20172 (13 l6) 1 898. " BoA. A. MKT. I vI knvI 429 l 57 v eY.EE 40/ 202 l88 ( l 28 5) i 868 da devlet, doğrudan ilgilenmelerini sağlar, yeni hizmetten yararlanacaklardan paıasal destek ister, yaraılanmayacak olanlardan kesinlikle para alınmaması konusunda yerel idareyi uyanr. Özellikle kırsal bölgenin yoksul topluluklan n en son tel< nolojlİ gelişmeleri kendi hayatlannda kullanmak gibi bir kaygılan olııasa gerek. Bu ytizden devletin yoksullan bir şekilde korumak için bu aynmı koyması belki anlaşılabilir. Ancak, ömeğin telgrafı kullanacağm belirterek çalışmalara parasal destek verenler, sonrasında bu teknolojiyi kendi mallan gibi görmüş ve gerçekten de başkalarının kullaıımasma izin vermemiş olabilir mi? Bu, kınldığı düşiirıülen yerel aristokrasinin güctiniin bir tiir yansm651 dgğil midir, acaba bir yoksul köylü bir giin telgraf çekmek istediğinde nasıl bir tepkiyle karşılaştı? Örgütlil yardımlaşma, sadece konut alanlannda görülebilecek bir uygulama değildir. Kentte üretime katılanlann tamaml çahşhklan sanat dalında ekonomik, mali, idari ve sosyal işlevi olan esnaf örgütlerinn üyesidir. Bedesten ve çarşı içinde de ortaklaşa yapılan işler söz konusudur. Orneğin, çarşııın güvenliğini sağlayacak olan bekçiler esnafın el birliğyle yetki vererek onayladığ ve maaşa bağladığı kişilerdir. kent yönetiminde resmi görevlilere yardrmcı olan gerek ayan­eşraf, gerekse esnaf örgütii temsilcilerinin seçilnıiş kişiler olmasr, kentli toplumun zannedildiği kadar politik bilinçsizlik içinde olmadığının da göstergesidir. Ayru zamanda geniş Osmanlr coğaffasında her zaman merkezi idare miimkiin olamadığ için yerel yönetim kurumlarının etkin olması da doğaldır". Aynca esnaf örgütlerinin eski gücünün kalınadığ dönemde de çaşı esnafmın kendi zuar| arına olabilecek uygulamalar için örgiitlendikleri ve Müslim, gayn­ Müslim çarşı esnafının dilekçeler yaz,arak altına birlikte imza ataraf'bir dayanışma örneği verdiklerini söyleyebiliriz. yiizyllda Osmanlı kentleri, özellikle de liman kentleri, yenilenen ve yeniden üretilen bir takım ilişkiler sonucunda yapısal değişiklikler geçiriyordu. Bu siireçte geleneksel kent yönetimi kişi ve kurumlan yetersiz kalmaya başladı, yenilenen yaprlanma içinde eskinin baa kururrılannın kaldınlması ve bu durumun kent yönetiminde yarattığı boşluğun doldurulamaması çapl daha büyfü bir yenilenmenin öniiııü açtı. Çiiıkii kentlerin yenilenen ilişkiler doğrultusunda artan ticari faaliyete ve nüfusa göre biı ulaşım ve hizmetler büttiniine sahip olması gerekliydi. Yoğun faaliyeti yaşayan kentlerde tiiccar gemileri için karantina ve konak] ama 19. tesisleri, uygun sağlık şartlan ve düzenli bir şehiı ulaşımı yaratmak başlıca sorunlardr* . Tanzimat dönemindenberi kentlerde temizlik ve düzenin Batıh l " * Ö. Ergenç 1980, 1274. BoA. oH. in + 0­2/ 43 (1332) 19ı4. " i.ortay| ı2o0o,122. 189 ömeklere uygrın biçimde yenilenmesi fllainin varlığı da bilinir, almı zamaıda yenilenme güvenliğin sağlanmasında da etkili olabilirdi. Aynca batılılar için yeni bir kazanç ve hayat alanr haline gelen Batı Anadolu kentlerinde yeni bir dtieenin ve belediye gibi kun mların talebi, İ mıir ömeğinde olduğu gibi bizzat batılılardan da geliyordu. Aslında belediye örgütiiniin ortaya çil< lşında, gerçekten de kentlerin artan çeşitli ihtiyaçlannı karşılamak gibi bir hedef vardu. Ama bu iş için uğaşan yöneticilerin, kentin ihtiyaçlan arasuıda, müalli demolaasinin geliştirilınesi ve özerk komün bir yönetimin örgütlenmesini düşiiıımedikleri de bir gerçektir. Dewin hulcukçuları da yerel yönetim kuruluşlarının başında gelen belediyeyi; adem­i merkeziyet, siyasal katılma gibi kawamlar açısrndan ve mahalli önderlerin politik eğitim göreceği kurumlar olarak görmediler". Kentin artan ihtiyaçlan ve modernleşme siirecinin etkisiyle Osmanlı yöneticileri, başkentten başlayarak yerel yönetim örgütleri kurmaya başladılar. 16 Ağustos l854'te İ stanbul'da şehremaneti kuruldu. Aıdından daher k)yü bir belediye dairesi sayan l864 Wlayet Nizamnamesi çkarı| dı. Bu nizamnamede şehiı ve kasabalardaki belediye idareleri için hiikiim yokhı. Ancak bazı yerlerde belediye dairesi kurulmaya kallolınca vilayet belediye meclislerinin kuruluş ve görevleri hakkında talimatnameler hazulandı. Böylelikle İ zrnir, Selanil< , Tuna ve Bağdafta belediyeler için statii geliştirilmiş oluyordu. I 87l Nizamnamesfy| e de şehir ve kasaba belediye daireleriniı kunıluşu, yetkileri ve çahşma esaslan belirlenditr. Bundan krsa bir siire sorıra 1878 (H. 1296) tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi'nde Aydın Sancağr'na bağlı kazalarda belediye dairelerinin varlığını tespit edilir. İ mparatorluk genelinde farklı bölgelerdeki başka kazalara göre oldukça erken saylabilecek bir tarihtir bu, başka bir deyişle Aydın Sancağı, belediye örgütiiniin kamuoyuna karşı ilk sınavlarından birini verdiği yerlerdendir . Belediye örgütiikentte hizmeti yiikleniyordu. Cadde, sokak, meydan tanzim| kaldınm, suyolu, kanalizasyon yaplm ve onanm işleri, yoksullara yardım etrnek, kentin ayünlatılması, pazarkurma, yangın önleyici tedbiller alma gibi hizmetler belediyelere bırakrldı. Aynca belediyenin denetleme yetkisi de vardı. Emrindeki, çeşitli dini gruplann teftiş memurları ve zaptiyenin piyade talımı marifetiyle" belediye hem toplumsal hayat, hem de suç dünyası için belli bir denetim sağlayabilecekti. Belediye teftiş kurullarınm; esnafin hileli tartı kullanmasını, bozuk ve pahalı mal i " " " İ . Ortaylı 2O0O, 131. Betediyelerin kuıuluşu için bkz: O. N. Ergin l922; E. Serçe l998. M. Çadırcı l99l,Z7 5. l90 satmaslnl, sokaklarda başıboş hayvan brakılmasını, evlerde büytik baş hayvan besleııınesini önlemek ve yollann açık tutulmasını sağlamak gibi görevleri vardıo. Bu hizıııetler ise kentin hem fiziksel görtintimiintin diizenlenmesi, hem de kent sakinlerinin tiiketici olarak korunması için alınantedbirlerdir. Aydın ve çewesinde kentsel açıdan bu yllarda büyiik sorunlar vardır. En öncelikli sorun yangınlardır. Ahşap binalar nedeniyle kiiçiik yangınlar birer felakete dönüşerek ev, diikkan ve mabedleri yok ediyordu. l 908­ l 9 l 3 yllan arasındaAhenk gazetesindeAydın, Söke ve Nazilli'de büyiik zararlar veren bir çok yangın haberleri bulunur. Yangrnlann çok kolaylıkla büyümesinde ahşap binalann etkisi yadsınamaz ama belediyenin yangınlan önleyici tedbir alrna ve söndiirme görevinde çok başanlı olamadığ anlaşılıyor. l908'de Aydın'da çıkan büytik bir yangında belediyenin acizliğinin görüldüğü, ellerinde bulunan hılıımbanın eski ve kiiçi,ik olduğu, bu yiieden felaketin büyüdüğü ve yeni mutasamf Mehmet Ali Paşa'nın girişimiyle halktan 79 Osmanlı lirası toplanarak son sistem bir tulumba bulunarak satın alrnması kararlaştınldığı haberi verilir, bağışta bulunan muteberanrn adlan da haberde yer alt''. Bu fulumba satur alınmış m_ıür bilemiyoruz ama alrnsa bile çok etkili olamamış olmalı çiiııkii l9l0'da Aydın'da Köprübaşı mevkiinde çıkan büyiik yangında yine belediyenin elinde eski ve kiiçiit bir tulumba vardrr'. Sancak merkezi Aydın'la ga önemli sorunlarından bir başkası da kentin içinden geçen Tabakhane Deresi'dir, bu derenin bir çok kez ıslah edilrneye çalrşıldığınr, kenanna set inşa edildiğinio' gazete haberlerinde sıklıkla görülür. Yine de çok başanlı olunamaz çiinkii kentin en saygın yeri olan Aydın Hiikiimet Caddesi siirekli çamur içindediru'. Aydın kentinde özellikle Müslüman mahallelerindeki su yollanruı yağmurlu havalarda yarattığı sel tehlikesi 1910'1u yllarda gazetelere en çok haber olan sorunlardan biridir. Bu yollann da onanlınaya sık sık çalışıldığını hatta Belçika'dan borular getirtilmesi girişimi' gazetelerdeki haberler arasındadır. Bölge kentlerindeki en önemli sorunlardan biri de pisli\ harap durumdaki eski mahalleler ve çöplerdir. Özellikle koleranın salgın olduğu * M. Çadırcı 1991,276. Haziran 19C8. "* Ahenk 9 Teşrinewel 1910. DH. MB.HPs 3/ 47 (133l) 1913. BoA. " " Aienk 24 K anunsani 1908. u' Ahenk 3 1 Temmuz 1 909 . Ahenk 25 l 191 bu yllarda konunun ciddi olarak ele alrnmaya çalışıldığ göriiılüyor. Ama kentlerin temizlenmesinin çok mi.iınkiin olama6lgr, özellikle l91l yılının Temmuz ve Ağustos aylarında bütiin çabalara rağmen koleranın büyiik boyutlara ulaştığı, sancak genelinde çok sayda öliim olduğu anlaşılıyor. Yerel yöneticiler halkı bilinçlendirmek için çabalaülar, koleranın pislikten kaynaklandığını anlafuak ve halkr temizliğe davet için, kaymakam ve belediye tabipleri tarafından uyarlılar yapıldı* . Aynı yıllarda temizliğe dikkat edilmemesi ve kent merkezlerinde kurulan hayvan pazaılannın Ağustos'tan etkisiyle vebanrn da yayıldığ görüliiyor. 1909 yılında itibaren Aydın, Yenipazar ve Nazilli hayvan pazarlanna gelen hayvanatın eshabı yeddinde mahrec şehadetnamesi bulunması ve hayvanların Kuyucak'a kadar trenle gönderilııesine karar verildiu'. l Aydın'ı bir kent olarak geliştirme fftri Büyiik Savaş arifesinde oldüça ciddi ele alındı ve modern bir kente fiziksel olarak da benzemesi yani, son sistem şehirlere hyasen irya ve tanzıııı i için çalışmalara başlandı. Ama ne gariptir ki bunca zamandrr, kentin bir haritası bile çıkanlmamrştı. Bunun için belediye, gazete ilaoyla bu işi başarabilecek maharet ve ihtisası olanların Aydın Belediye Riyasetine müracaat eylemelerf ni istedi. Meşrutiyet Döneminde yerel yöneticiler, kentlerin altyapısı ve diizenlenmesiyle gerçekten ilgilendiler. Yerleşim alanlann­ın içinde kalan mezarlıkların kaldınlıp, park ve bahçelere dönüşfaiihesi, istasyonlara giden yollar iizerinde yeni yeni binaların yapılmasr kent merkezlerinde uygun arsalara yeni hükümet binaları yapılması bu dönemin faaliyetleridiı". Osmanlı kentlerinin yeni kurumlanndan biri olan beleüyenin iizerine düşen hizmetleri yapabilrnesi için ticari hayatın bazr getirileri hazine tarafından bu kurumlara bırakrldı. Böylelikle belediyelerin vergi toplamak gibi bir yetkileri de oldu. Kent içi ulaşımda kullanrlan y'ıih binek ve kira hayvanlarından, hatta Aydın'da develerden deo alınan vergi, kasaplardan kestikleri hayvan için alınaı zebhiyye risıımı, tiiccann zahire ve eşyasml tarttırdığı belediye kantanna ödedıği kantar ve izle rüsumu", İ car ve isticar " Ahenİ 18Agustos l911. ' ' Ahenk l Mayıs 1914. E. K. Ertur 1 994, 3 . BoA. DH.I I İ vI VM l 08/ 2 ( l 32 1 ) l 904 ve DH.UMVM BoA.DH.I I MVM l08/ 21(1331) l913. '6 ıhenk l " ı9Abstos 1909. 192 1 1 | lM (L3l3) 19 | 5 mukavelenarrrelerinden % l'llt pay'belediyelerin gelirleridir. Bu gelirlerle oluşturulan Belediye SandıHaı"ı çalışanlann maaşlannı bir siire ödedi, hatta maaşlardan yapılan % S'lik kesinti ile çalışanlara emeklilik fonu oluşhıruldıı". Ancak mali sıkıntılar içinde bulunan devlet hazinesinin l880'1erin sonunda kantar ve zebhiyye vergileri gibi belediyelerin başhca gelirlerine el koyduğu anlaşılıyor". Kurum, en önemli gelirlerini kaybederek, memurlannrn ve katiplerinin maaşlarınr ödeyemeyeceği ve sokaklarda temizlik, aydınlatma gibi hizrnetleri yapamayacağını hiikiimete bildirdi, gerçekten de Aydın Belediyesi şıhhiye memurlan ve tabiplerin maaşlannı ödeyemedi ve hazine tarafindan ödenmesini talep etti, ancak gelen cevapta bunun yapılamayacağr ve maaşların yine belediye tarafından ödenmesi gerektiği bildirildİ '. l Maddi sıkıntısı siirekli olan belediyeler de bu durumda başlannın çaresine bakabilınek için gelir kaynakları bulrnaya çalıştılar, en kolay yol yeni vergiler bulmak olabilirdi. Aydın'da belediye şehre giren her türlü ticari emtiadan şimeııdüfer nakliye ücretinin bir veya iki mbli bir resm (okturuva vergisi) almaya başladı. Ancak kentin esnafi bu vergiye büyfü tepki gösterdi. uygulamanın ertelenmesi için eşraf ve muteberan manifaturacı Avram Karako ve iki yiiz kadar tüccar ve esnaf namına Bosnalı Hacı Hasan Ağa, Tabak Ali Molla, manifaturacı İ strati, manifaturacı Cambazzade imzalanyla başkmte bir dilelqe gönderdi. Dİ lekçede "hiçbir meclis­i dli'nin tasdikine iktiran etmeyen bu gayn lanuni resm, Aydın'da heni} z inhişaf ve inbisata yüz tutan sanayiyi tahrib ve mahvedecektir" diyerek, belediyenin ticari hayatı geliştirmek için çalışmak şöyle dursun daha fazla gelir elde etmek için Aydın'da ticari hayatı mahvetmeye çalışhğu belirttiler. Üstelik §dın'a sınrr olan Denizli ve Muğla'da böyle bir vergi yoktu, buralarda da uygulanmasını istedilef. Verginin sürekli olup olmadığını bilemiyoruz, ama parasrzlrğın yerel yönetimle kentteki ticari hayat arasında ciddi anlaşmazlığa neden olduğu ortadadır. 19. yiizyll Osmanlı kentlerinde kentin gelişimine biraz da Batılı tarzda bir diizen vermeyi amaçlayan ve kentte hizmeti yüklenen belediye kurumu, Aydın Sancağ'na bağlı kaza| arda yukanda da söylediğimiz gibi 'o ] " " " " BCADH. Mui 48/ 25 (1327) | 909. BoA. DH. lvKT 1 545/ 7s (l306) l 888. BoA. DH. Nü(T 1538/ 78 (ı3o5) ı 887. BoA. DH. MKT 1515156ve| 56614(1306) l888. BoA. DH. I D 40­2143 (l33z) | 914. 193 daha bir dönemde ihtiyaç oldu. 1879 yılına gelindiğinde kazalann her birinde belediye dairelerinin yasaya uygun biçimde kurulmaya çalışıldığını görüliiı. Ancak l876'dan sonra gittikçe görece a yaygıılaşarak önemli görevler iistlenmeye başlayan belediyenin bir kurum olarak imparatorluk genelinde çok da başarılı olamadığını,,özellikle maddi olanaksulıkların ve yetişmiş personel eksikliğnin bu konuda büyfü engel olduğunu söyleyebiliriz. Ancak belediye örgütii, görece erken dönemde kurulınuş olınası dolayısıyla yerel yönetim anlayışının kamuya karşı ik sınavlanndan birini Aydın ve çevresinde vermiştir. Çok başanlı faaliyetleri olrnasa da belediyelerin yeni bir yönetim anlayışının yerleşmesinde öncmli rolüolınuşfur. i ç ı | 94 KAYNAKÇA Annuaire Oriental Commerce De l'I ndustrie l'administration et de la magistrature | 905, de Constantinopol. Annuaire Oriental Commerce De l'I ndustrie de lamağstrature 19| 3, Constantinopol. l'administration et de AhenkGazetesi. Salname­iW l ay et­i Aydın 13 | 6,1326. Başbakanlık Osmanlı A§ivi Belgeleri (kullanrldığı yerlerde gösterilmiştir). AKDAĞ, Mustafa. | 995. Türkiye'nin İ lctisadi ve İ çtimai Taihi, | , I l, I stanbul. AKTÜRE, Sevgi. 1994.,4 nadolu'daBronz Çağı Kentleri, İ stanbul. BAYKARA, Tunceı | 966. nX. Yüzyılda Aydın Eyaleti, ru Edebiyat Fakiiltesi Tarih Böliimii Basılmamrş Mezuniyet Tezi, istanbul ÇADI RCI , Musa. ve Eko n 199 l . Tbnzimat Döneminde Anadolu o mik D urumu, Aakar a. DARKOI Besim. Kentlerinin Sosyal 196l . "Ay dın" İ slamAnsiklopedisi,2,İ stanbıı| . EMECEN, Feridun. "Aydın" Türkiye Diyanet Yaffi İ stam Ansiklopedi, C, ry. ERGENÇ, .Özer. 198l. "Osmanlı Şehirlerinde Yönetim Kurumlannrn Niteliği Uzerinde Bazı Düşünce| et'' WI . Türk Taih Kongresi (Tebliğler) | 266­| 273,Ankara. ERGİ N, Osman Nui. | 922. Mecelle­i (Jmur­ı Belediye,| ,İ starıbıl. ERTUR, Esat K. | 994. Tamu Yelleri, Ankara EvliyaÇelebi. 1985. Seyahatnaıze, İ stanbul. FAROQHİ , Swaiya. 1995. Osmanlı'da Kentlerve Kentliler,İ staıbıı| . FAROQHİ , Suraiya, 1979. "Sixteenth­CenfuryPeriodic Markets in various Aıatoliİ n §uncakr,­ İ çel, Hamit, Karahisarı Süip, Kütahya. Aydı9__11d Menteşe", Joı rnal of İ he Economic and Social History of the Oient XXI I , 32­80Leiden. GOFFMAN, D arue| . | 995 . İ zmir ve Levanten Dünya,İ staıbıI , GÖKBEL, Asaf­ şÖLEN, Hil«n et. | 93 6 Ay dın İ li Tarihi,| , Aydın, iNALC[ i Halil. 1964. ,,Tanzimafrn Uygulanması ve Sosyal Tepkiler", ­ B e l l e t en §Y | I , 624 ­69 0. 1998. "Osmanlı'da Biiyük.ÖJçekti Ticari Tanm Var U* al: Ör* o'"lı'da Toprak Mülkiyeti ve Tıcari Tanm (Ed, Ç,Keyder, F, Tabak; İ stanbul. Döneminde OGUZOĞLU, Yusuf. 1987. "Anadolu Şehirlerinde Osmanlı Tbplantısı, 5, Araştırma Sonuçları KEYDE& Çağlar. .J a Ş;;;"Y"pİ ruİ ­».ğlşlaİ U.i', (Tebliğler) 1 ­ 1 0, Ankara. 195 ORTAYLI , İ lber. 2000a. Taıızimat Darinde Osmanlı Mahalli İ dareleri, Ankara. SERÇE, Erkan. 1998. Tanzimat'tan Cumhuiye{ e İ zmir'de Belediye 1868­ I 945,I zıı1I . TEKELİ , İ lnan. l ggO. "Anadolu'daki Kentsel Yaşamıl örgütlenmesinde DeğişikAşamal af' Toplum ve BiJim,Bahar­Yaz l 980, s. 36­65. TOZDUMAN, AraI . 1992. Aydın Gijzelhisar'ının Sosyal ve İ ldisadi Durumu,I | J.,SBE, Basılrnamrş Yiiksek Lisans Tezi, I stanbul. rUĞleCl, Pars. (tarihsiz). Osmanlı Şehirlen, İ stanbul. Ül­rEn" Nemci. | 974. I he Rice af lzmir 1688­1740, (Yayınlanmamış Doktora Tezi, The Univerciğ ofMichigan). YERASI MOS, Stephan. | 99 6. Modernleşme Sürecinde Osmanlı I stanbul. l96 Kentleri,