KERKÜK VAKFI
Irak Türkmenlerinden Bir Dilci:
İhsan S. Vasfi
Önder SAATÇİ
kerkuklu7@hotmail.com
Irak Türkmenleri Osmanlı Devletinin Irak’taki hâkimiyet asırlarında gayet müreffeh bir hayat
sürmüşken Osmanlı’nın tarih
sahnesinden
çekilmesinden
sonra sıkıntılı süreçlerle karşı
karşıya kalmışlardır. Bu safhada Irak Türkmenlerinin en
fazla karşılaştıkları sorun kendi
dillerini muhafaza edebilme ve
kimliklerini, içinde bulundukları
topluma kabul ettirme çabası olmuştur. Nitekim, önceleri
“Irak Türkleri” şeklinde anılan
bu kitle 1958’deki kanlı devrimden sonra, resmî belgelerde
“Türk” yerine “Türkmen” kimliğiyle anılmaya başlanmıştır.1
Irak Türkmenlerinin Irak’taki
diğer kavmiyetlerle birlikte ana
dillerinde eğitim almaları, zaman zaman Irak Anayasası ve
ilgili kanunlarınca kabul edilmiş
olsa da bu haklarını ancak kısa
zaman aralıklarında kullanabilmişlerdir.2 Bilhassa, 1968-2003
arasındaki Ba’s rejimi döneminde Irak Türkmenleri insanlık
suçu sayılabilecek muamelelere
tabi tutularak ağır bir baskı ve
zulüm altında yaşamak zorunda kalmışlardır. İşte bütün bu
devirler boyunca Irak Türkmen1
2
24
Suphi Saatçi, Tarihî Gelişim İçinde
Irak’ta Türk Varlığı, Tarihî Araştırmalar
ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma
ve Geliştirme Vakfı yayınları, İstanbul
1996, s. 17-18.
1991’den sonra Irak’ın kuzeyinde
ve 2003 yılından sonra Irak’ın
tamamındaki Türkmen bölgelerinde Latin harfleriyle Türkçe eğitime
geçilmiştir.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ
lerinin yegâne sığınakları ana
dilleri olmuştur. Irak Türkmenlerinin en büyük dil yadigârı olan
atasözleri, deyimleri, horyatları,
masalları ve diğer folklor ürünleri bu zorlu var olma savaşının
verildiği yıllarda derlenmiş ve
kayıt altına alınmıştır. Bu uğurda canla başla çalışan Irak Türkmen araştırmacıları(Ata Terzibaşı, Şakir Sabir Zabit, Mevlüt
Taha Kayacı, Mehmet Hurşit
Dakuklu, Suphi Saatçi, Ziyat Akkoyunlu, vb.) çok sayıda eser
vermiş ve Irak Türkmenlerinin
millî varlığını devam ettirmesinde önemli rol oynamışlardır.
Irak Türkmenleri arasında araştırmacılığıyla ünlenmiş isimlerden biri de İhsan Sıddık Vasfi’dir.
Vasfi’nin en önemli eseri Irak
Türk’lerinde
Deyimler
ve
Atasözleri’dir. Bunun yanında
Vasfi, Irak Türkmenlerinin en
önemli yayın organı olan ve
1961 yılından bugüne kesintilerle de olsa yayınlanmaya devam eden Kardaşlık dergisinde
yazdığı yazılarla Türk dilinin Irak
coğrafyasındaki varlığının yarınlara taşınmasında üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiş bir
Türkmen aydınıdır. Bu yazımızda onun bu yolda verdiği eserlerini ve Türk kültürüne katkılarını anlatmaya çalışacağız. Fakat
ondan önce yazarı kısa hayat
hikâyesiyle tanıtmaya çalışalım.
Hayatı:
İhsan Sıddık Vasfi, 1923 yılında
Yıl/Year 17 ﺍﻟسنة
Sayı/Issue 66 ﺍﻟعﺪد
Kerkük’te doğmuştur. İlk ce
orta öğrenimini Kerkük’te yüksek tahsilini ise Bağdat Mustansıriyye
Üniversitesinde,
İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamlamıştır. İş hayatına Kerkük Petrol Şirketinde
başlamış, sonraları müfettişlik
göreviyle Irak Petrol Bakanlığında görevlendirilmişti. Bakanlıktaki görevinden dolayı
Bağdat’ta bulunmuş, bu sırada
Türkmen Kardeşlik Ocağının ve
aynı kurumun yayınladığı Kardaşlık dergisinin idare heyetlerinde görev almıştır. Kardaşlık
dergisinde dil, kültür ve edebiyat konularında çeşitli yazılar yayınlamış; ancak 1977’de
dergiye Ba’s Partisince el konulmasından dolayı bu çalışmalarına ara vermiştir. Vasfi
sonraki yıllarda Ba’as rejiminin
ağır baskısından dolayı Suudi
Arabistan’a göç etmiş, uzun
yıllar bu ülkede yaşadıktan
sonra 2007 yılında Ankara’da
son nefesini vererek Hakk’ın
rahmetine kavuşmuştur.
Eserleri:
Bu yazıda İhsan S. Vasfi’nin daha
çok dil çalışmaları üzerinde
duracağız. Onun Kardaşlık
dergisinde eski yazıdaki imla
meseleleri hakkındaki görüşlerini anlatan bir yazısı3, Irak
Arapçasındaki bazı Türkçe ke3
İhsan S. Vasfi, “ مشاكل الكتابة القديمة في
“ ( اللغة التركمانيةTürkmencede Eski Yazının Problemleri), Kardaşlık ()االخاﺀ,
Yıl: 2-1. S:1 (Mayıs 1962), s. 14-16.
Nisan-Haziran/April-June 2015 حزيرﺍن- نيسﺎن
KERKÜK VAKFI
Dakuklu eski yazının imlasının
güçlüklerinden bahsederken
ve bazı değişiklik teklifleri ileri
sürerken, Ata Terzibaşı ve İhsan Vasfi eski yazının sorunlarının birtakım geçici tedbirlerle
değil, Latin harfleriyle kökten
çözülebileceği kanaatindedirler.6 Kardaşlık dergisindeki bu
tartışmalarda Vasfi; İbrahim
Dakuklu’nun, geniz n’sinin
atılması ve yerine doğrudan n
harfinin kullanılması; o,ö,u,ü
gibi ünlüleri birden karşılayan
Arap alfabesindeki “vav” harfinin üzerine çeşitli işaretler
konması ve hareke yerine ünlü
harflarin(elif, vav, ye) kullanılması7 teklifine karşılık geniz
n’sinin eski yazıda bir imla geleneğinin ürünü ve Türkçenin
bir ses zenginliği olduğunu,
eski yazının imla kurallarına
uyulduğu takdirde geniz n’sinin
sorun teşkil etmeyeceğini ve
buna benzer durumların her
dilde bulunduğunu belirterek
İngilizceden örnekler verir. İngilizcede yazılıp okunmayan
harfler
bulunduğunu(knife,
knee, know), dolayosıyla, söz
konusu harfin yazıda rahatlıkla kullanılabileceğini belirtir.
Dakuklu’nun, Vav harfinin birçok ünlüyü karşılaması ve “gölgül, kol-kul” gibi kelimelerin
yazımında güçlüklere yol açtığı
tezine ise bu sıkıntının cümlenin bağlamına dikkat edilerek
aşılacağını ifade eder.
limelerle ilgili seri makaleleri4
ve en önemli eseri Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri 5
hakkında bazı bilgiler sunmaya
çalışacağız. Vasfi’nin bu çalışmalarından bir kısmının Arapçayla kaleme alınmış olması
bunların daha geniş kitlelere
yayılmasının önünde bir engel
gibi durmaktadır. Bu yüzden
onun makalelerinin, tercüme
yoluyla değilse bile, içeriğine
dair vereceğimiz bilgilerle, anlaşılmasına gayret edeceğiz.
Yukarıda da ifade edildiği gibi Irak
Türklerinin 20. asır boyunca
en önemli sorunu dil ve onun
yazıya geçirilmesidir. Irak
Türkmenleri Türkiye’de Harf
İnkılabı gerçekleştikten sonra yeni harfleri öğrenmek için
büyük bir gayret göstermişlerdir. Ancak ana dilleriyle eğitim
imkânına kavuşamadıkları gibi
yeni harflerin de kabulü ve
kullanılması oldukça gecikmiştir. Şunu hatırlatmakta fayda
görüyoruz ki Irak Türkleri için
Latin harflerine geçme iradesinin ardında daha ziyade
Türkiye’yle olan kültürel bağların korunması kaygısı yatmaktadır. Ancak, Latin harfleri
yerine Arap harfleriyle yazmaya devam edilmesi Türkmen
aydınları arasında bazı sorunların tartışılmasını da engellememiştir. Kardaşlık dergisinde
imlayla ilgili, bir taraftan İzeddin Abdi Bayatlı ve İbrahim
4
5
İhsan S. Vasfi, “المﻔرداﺖ التركية ﻔي اللﻬﺠة
( “الﻌامية الﻌراﻗيةIrak Halk Lehçesinde
Türkçe Kökenli Kelimeler), Kardaşlık
()االخاﺀ, Yıl: 13, S: 10-11(Şubat-Mart
1974), s.2-3; İhsan S. Vasfi,“المﻔرداﺖ
( “التركية ﻔي اللﻬﺠة الﻌامية الﻌراﻗيةIrak Halk
Lehçesinde Türkçe Kökenli Kelimeler - 2. bölüm), Kardaşlık ()االخاﺀ, Yıl:
13, S: 10-11(Şubat-Mart 1974), s.7-8;
İhsan S. Vasfi, “المﻔرداﺖ التركية ﻔي اللﻬﺠة
( “الﻌامية الﻌراﻗيةIrak Halk Lehçesinde
Türkçe Kökenli Kelimeler-Son bölüm), Kardaşlık ()االخاﺀ, Yıl: 14, S: 8-9
(Aralık 1974-Ocak 1975), s. 10-11.
İhsan S. Vasfi, Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Fuzulî yayınları,
İstanbul 1985.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ
Kardaşlık dergisindeki bu tartışmalar bize Irak Türkmenlerinin
kültürel seviyesini ortaya koyarken, yazarların tartışmalarda takındıkları objektif ve ağırbaşlı üslup Irak Türkmenlerinin
medenî seviyelerinin göstergesidir. İmla tartışmalarında
6
7
Bkz. Habib Hürmüzlü, “Irak Türkmen
Ağzı ve Yazılı Metinlerde İmla Sorununa Toplu Bir Bakış”, Kardaşlık, EkimAralık 2008, 40. sayı, s. 26-33.
İbrahim Dakuklu, “-اللغة التركمانية ) مشاكلﻬا
(“ اسبابﻬا – عالجﻬا, Kardaşlık()االخاﺀ, Yıl:
1 Sayı: 11 (Mart 1962), s. 10-12.
Yıl/Year 17 ﺍﻟسنة
Sayı/Issue 66 ﺍﻟعﺪد
diğer yazarların (Ata Terzibaşı,
İbrahim Dakuklu, İzeddin Abdi
Bayatlı) da yazdıklarını dikkate
aldığımızda ise İhsan Vasfi’nin
imla meselesinde diğer yazarlara göre daha başka yaklaşımları bulunduğu ve meseleye
daha geniş bir pencereden
baktığı gözlenir. Ona göre, her
şeye rağmen eski Türk imlasında, kelimelerin yazımında doğru kabul edilen bir şekil vardır
(klasik imla) bunu sözlüklere
bakarak anlamak mümkündür.
Diğer yazım biçimleri yazanların şahsî tasarruflarıdır. Eski
Türk imlasının zorluklarının asıl
kaynağı harfler değil, kişilerin
yazıyla telaffuz arasındaki farkı
kavrayamamasıdır. Bunun da
ardında okuma eksikliği, dinleme azlığı ve gramer kaidelerinin bilinmemesi yatmaktadır. Yine ona göre, eski yazıda
değişiklikler yapmak sorunları
çözmez, artırır. Eski yazıyla
yazmayı benimsediysek onun
kurallarına da uymalıyız. Ancak bütün bu imla sorunlarının
asıl çözümü Latin harflerinin
kabulünden geçer.
İhsan Vasfi’nin Kardaşlık dergisinde kaleme aldığı diğer makaleler ise Irak Arap lehçesindeki Türkçe kelimelerle ilgilidir.
Yukarıda da sözünü ettiğimiz
gibi yazar bu hususta üç Arapça makale kaleme almış ve
Arapçanın Irak lehçesinde
(konuşma dilinde) gözlenen
onlarca Türkçe kelimeye dikkat
çekmiştir. Makalelerin ağırlığı
kelimelerin dökümü ve bunların anlam ayrıntıları üzerinedir. Bu makalelerde Vasfi Irak
lehçesindeki çeşitli Türkçe kelimelere dikkat çeker. Bunları
şu başlıklar altında toplamak
mümkündür:8
8
Bu bölümde sunulan örneklerden,
ses yapısı fazlaca değişenler Arapçadaki telaffuzlarıyla verilmiş ve aslı
belirtilmiştir. Diğerleri ise Türkçedeki
telaffuza uygun yazılmıştır.
Nisan-Haziran/April-June 2015 حزيرﺍن- نيسﺎن
25
KERKÜK VAKFI
Kelimeler:
Alet-edevat: çamurluk, burgu,
dişli,…
Mutfak eşyaları: ocak, tava, şiş,
maşa,…
Çeşitli eşya adları: tütün, kapak,
came(cam), gözlük, boru, kaytan, şuval< çuval, kayiş, düğme, basma”kurşun kalem”,
aski, cınta< çanta, çadır, zincir, kamçi, kırbaç, balta, uti,
kutıyye, kürek, soba, çingal,
tıfke, tekne”leğen”, top(askeri
top), saçm< saçma(tüfek için),
dinge”direk”,…
Giyecekler: kat, boyuınbağ(kravat
anlamında), yelek, şal, cizme,
etek, boyama, yaşmak, başboziğ “resmi kimliği olmayan, sıradan kişi”< başı bozuk,…
Mobilya-döşeme: yatak, perde,
koltuk, iskemle, karyola, koşe
“dayanma yastığı” < köşe,…
Yiyecekler: dolma, börek, tatlı,
dondurma, kızatma, külbastı, tas kebabi, tepsi, bastırma,
kavurma, kuzi< kuzu, kiyme<
kıyma, şekerleme, keymer<
kaymak, yoğırt, çörek, burġil,
şorba< çorba, yengi dunye
“malta eriği”, hurma, turşi<
turşu, mihleme< mıhlama, çerez, bırnoti < burun otu “enfiye”…
Sıfatlar: hoş, boş, kaba, zengin, çürük, keskin, tenguz<
domuz “kötü kimse”, toḫ
“koyu”(renkler ve çay için),
açıh < açık(renkler ve çay için),
cenbede< cumbıt “tomurcuk”
Kültür ve muaşeret kelimeleri: çelebi, ḳolliġ < kolluk
“karakol”, buyrin< buyurun,
efendim, aġati, ki gozim< iki
gözüm, çalġi, ḫanım, ḫatun,
hemmeyne< hem yine, kizzelkurt< kızıl kurt, nişan(yüzük
takma), bitmiş(tavla, domino
gibi oyunun bitmesi), ...
Mimari: seray, koşk< köşk, dam,...
Soyut kavramlar: yedek, yazuh<
26
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ
yazık, ḳaçaḫ< kaçak, kaçaḫçi
< kaçakçı, suç, barabar “eşit”,
oyun, haşarı, saġlam, saġ selim, sıra, nazik, nezake< nezaket, yaġniş < yanlış, hiç, …
Çeşitli Türkçe eklerle yapılan Arapça kelimeler:
-çi ekiyle yapılanlar: döşemeci,
aşçi, kuşunçi, pençerçi, fiterçi,…
-siz ekiyle yapılanlar: akılsız,
damaġsız “aptal”, bİiçimsiz,…
Türkçe fiillerin Arapçaya göre
çekimlenmesi: yidaniş “danışıyor”, yıkariş “karışlayarak
ölçüyor”, yiçalış “çalışıyor”,
kappat(kapadı), çevir(emir),
Cümle ve deyimlerde Türkçe kelimeler:
La tedus taḫta çuruk: Çürük tahtaya basma.
Male gevil: gönlü yok.
Zarıp dalġa: dalga vurmak “düşüncelere dalmak”
Ma yissevi pare: bir para etmez.
La tudrup kayiş: hile yapma!
İnde ḳursaġ kebir: sabırlı, yumuşak huylu.
İhsan Vasfi bu makaleler vasıtasıyla ayrıca, Türk ve Arap toplumları arasındaki sosyal ve tarihî
bağlara dikkat çekerek kelime
alışverişinin bunun tabii bir
sonucu olduğunu, bu alışverişte Türkçenin, bilhassa İslam
kültürünün etkisiyle, Arapçadan daha fazla kelime aldığını;
ancak Arapçaya birçok kelime
de verdiğini göstermiş olur.
Vasfi’nin verdiği örneklere bakıldığında, Arapçanın Irak lehçesindeki Türkçe kelimelerin
konuşma dili bünyesine iyice
yerleşmiş olduğunu hatta,
bazı Türkçe eklerin kullanımıyla yeni kelimeler yapıldığını,
hatta, bazı Türkçe kelimelerin
Arapça dil bilgisi kaidelerine
göre çekimlendiğini gösterir.
Yazar, bu tür kelimelerin bunlarla sınırlı olmadığını, daha
Yıl/Year 17 ﺍﻟسنة
Sayı/Issue 66 ﺍﻟعﺪد
geniş akademik araştırmalara
ihtiyaç olduğunu ve Irak Arapçasındaki Türkçe kelimelerin
bir sözlüğünün yapılması gerektiğini de kaydeder.
İhsan Vasfi, bu makalelerde verdiği örneklerle dil bilimi dalında
çalışanlara sağlam veriler sunmuş olur. Zira, onun verdiği
örneklere bakıldığında (bazı
Türkçe eklerle yapılan yeni kelimeler, bazı Türkçe kelimelerin
Arapça kurallara göre çekime
girmesi vb.) Irak Arap lehçesindeki Türkçe etkisinin basit
kelime alışverişlerinden ibaret
olmadığı görülür. Makalelerde
sunulan bu tür örnekler dil ilişkileri bakımından incelenmeye
değer niteliktedir.
İhsan Vasfi’nin araştırmacı kimliğinin en önemli verimi ve Irak
Türkmen Türkçesine en büyük
katkısı ise Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri adlı eseridir.9 Bu eser; Şakir Sabir Zabit’in
Irak Türkmenleri Ağzında Atalar Sözü, Ata Terzibaşı’nın Kerkük Eskiler Sözü ve Abdullatif
Benderoğlu’nun Atasözlerimiz
eserleriyle birlikte Irak Türkmenlerinin atasözleri ve deyim külliyatını oluşturan dört
büyük eserden biridir.
Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri bugüne kadar iki kez
basılmıştır. İlki 1985’te Fuzuli
yayınlarından, ikincisi ise genişletilmiş hâliyle 2001 yılında
Kerkük Vakfı tarafından. Eser
başlıca iki bölümden oluşur:
Deyimler ve atasözleri. Eserin
girişinde, deyim ve atasözleri
terimlerinin ele alındığı ve Irak
Türkmenlerinde bu türlere ait
çalışmaların konu edildiği de
görülür. Irak Türkmen deyimlerinin ayrı bir başlık altında
9
F. Sibel Bayraktar , “İhsan S. Vasfi,
Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri, Kerkük Vakfı, 20x13, 264 Sayfa,
İstanbul 2001”, Türkoloji Dergisi, Cilt:
16, Sayı:1, Ankara 2002, s. 299-303.
Nisan-Haziran/April-June 2015 حزيرﺍن- نيسﺎن
KERKÜK VAKFI
toplandığı yegâne sözlük budur.
Söz konusu sözlükte deyimler
ayrı bir bölümde toplanmakla
yetinilmeyip anlamları da açıklanmıştır. Eserin Latin harfleriyle basılmış olması araştırıcılar
için iyi bir imkân sağlamakla birlikte madde başları akademik
çevrelerde benimsenmiş transkripsiyon harfleriyle kaydedilmemiştir. Eserde maddeler
alfabetik sırayla düzenlenmiştir. Eseri zengin kılan bir diğer
husus bazı deyimlerin doğuş
hikâyelerine veya çıkış kaynaklarına de yer verilmesidir. Eserde hikâyesi veya kaynak bilgisi
verilen atasözü ve deyimlerden
bazıları şunlardır: dili didişmek,
Hamav’ın kör beygiri tekin âhir
getirmek; kaçanı tut, kalan
malımızdır; kefin soyan gider,
kazık koyan gelir,…
Vasfi’nin bu eseri, bilhassa deyim
bölümünde bazı kusurlardan
bütünüyle arındırılmış değildir. Mesela, “avrat-kişi, bakkal
çakkal” gibi tekrar grupları,
“Allah versin, Allah saklasın”
gibi kalıp sözler veya “aslan
ağzı”10 (çiçek) gibi birleşik kelimeler de madde başı yapılarak
10 Sözlükte ayrı yazılmıştır.
KARDAŞLIK/QARDASHLIQ / ﻗﺎﺭﺪﺍﺸﻟﻖ
Irak Türkmen deyimleri varlığı içinde değerlendirilmiştir.
Buna karşılık, Kerkük ağzında
sıkça kullanılan ve kalıplaşmış birleşik fiil yapısında olan
arvad almak “erkeğin evlenmesi”, ağaç yemek “sopa
yemek”, dilin almak “ağzını
aramak”, dombalakuç olmak
“tepetaklak düşmek” gibi pek
çok deyim sözlüğe alınmamıştır. Atasözleri bölümünde de
deyim niteliği taşıyan bazı ifadeler yer almaktadır: karınça
kadarıyca; kozı veri dişsize,
pilavı veri iştahsıza; yığdı kırpa kırpa, sora(sonra) verdi
‘ecci(acı) turpa; kurt karnınnan çıktı, çakal karnına girdi,…
Vasfi, eserinin giriş bölümünde Irak
Türkmenleri arasında geçen
bazı deyimlerin Türkiye Türkçesinde farklı anlamlara geldiğini
belirtir. Bu gibi örnekler aslında son yıllarda Türkoloji araştırmalarında sıklıkla üzerinde
durulan yalancı eş değerlere
örnektir. Giriş bölümünde bu
açıdan örneklenen deyimler
şunlardır: ayağını çek-, yağlı müşteri, ağzından çıkanı
kulağı duymak. Yine giriş bölümünde yazar, bazı atasöz-
Yıl/Year 17 ﺍﻟسنة
Sayı/Issue 66 ﺍﻟعﺪد
lerindeki arkaik(kullanımdan
düşmüş) kelimelere dikkat çekerek Irak Türkmen atasözleri
ve deyimlerinin bu açıdan da
ele alınmaya değer olduğunun
ipuçlarını vermiş olur. Zaten
atasözleri ve deyimlerimiz,
gerek arkaik kelimeleri barındırması gerek yerli telaffuzları muhafaza etmesi ve birçok
folklor unsurunu bünyesinde
taşımasından dolayı Türkoloji çalışmaları açısından çok
önemli malzemelerdir. İhsan
Vasfi’nin Irak Türklerinde Deyimler ve Atasözleri eseri de
2786 maddelik deyim bölümü
ve 671 maddelik atasözü bölümüyle bu açıdan çok verimli bir
kaynaktır.
Bir dilin canlılığını koruyabilmesi
sağlıklı ve titiz araştırmalarla mümkündür. Bu da uzman
araştırmacıların yetiştirilmesine bağlıdır. Irak Türkmenlerinin dil zenginliğinin ortaya
çıkarılmasında diğer birçok
araştırıcı gibi İhsan Vasfi’nin de
değerli katkıları olmuştur. Yeni
araştırmalar yapıldıkça onun
ve eserlerinin değeri daha iyi
anlaşılacaktır.
Nisan-Haziran/April-June 2015 حزيرﺍن- نيسﺎن
27