Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Golan Tepeleri Işında İhtilaflı Bölgeler Tarih boyunca dünya üzerinde uzlaşma sağlanamayan bölgeler olmuştur.Taraflar kimi zaman siyasi bir arayış , kimi zaman ise güç kullanarak amaçlarını elde etme yoluna gitmişlerdir.Belli başlı dönemlerde dünya hegemonyasını elinde bulunduran topluluklar , çıkarları doğrultusunda hareket ederken , ortaya çıkmasına önayak olduğu kuralları ihlal edebilmektedir.Nitekim bunun en somut örneklerinden birini ABD Başkanı Trump’ın attığı ‘’ABD için İsrail’in Golan tepeleri üzerindeki egemenliğini tanımanın zamanı gelmiştir. ‘’ tweet’i ile görmüş olduk.Son dönemde ABD’nin Uluslararası Hukuk’u ihlal ettiği tek politikası bu değil , İran ile P5+1 ülkeleri arasında imzalanmış olan nükleer anlaşmadan çekilmesi , Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve şimdi de Golan Tepelerini İsrail’e vermesi. Trump’ın Uluslararası Hukuk’u ihlal eden bu kararı , dünyanın geri kalan bölgelerinde ki ihtilaflı yerler üzerinde nasıl bir etki yaratacaktır? Yazımız bu sorunun cevaplanması üzerinde durmaktadır. Keşmir Bölgesi : Keşmir , Hindistan ve Pakistan’ı 1947 yılından beri üç kez savaşa sürüklemiş ciddi bir sorundur.İngiliz sömürgeciliğinden kurtulup 1947 yılında bağımsızlığını kazanan Keşmir bölgesi , seçimlere gittiğinde Pakistan’a bağlanması yönünde karar çıkmıştı.Lakin Keşmir yöneticisi Mihrace Hari Singh , bölgeyi para karşılığı Hindistan’a verip , İngiltere’ye kaçtı.Ortaya çıkan bu kriz , soğuk savaş döneminde Sovyetlerin , Bağdat Paktına ( Eylül,1955 ) katılan Pakistan’a karşı ,Hindistanı desteklemesi ile çözülemez bir hale doğru sürüklenmişti.Yalnız Sovyetler değil , 1956-1962 yılları arasında Keşmir’in doğusunu işgal eden Çin de bu soruna dahil olmuştu.Pakistan bölge civarında ki bir yeri ,Çin’e vererek aralarında bugüne kadar gelecek olan stratejik dostluğu başlatmış oldu.Çin kendisine verilen bölge ile Hindistan’ı baskılama konumuna erişmişti.Burada şu noktaya dikkat çekmek istiyorum.Soğuk savaşın iki geçinemeyen ama aynı tarafta bulunmak durumunda kalan ülkeleri ; Çin ve Sovyetler, Keşmir hadisesi üzerinde farklı düşünüyorlardı.Buna sebep olan şey , Pakistan’ın Sovyetlere göre , ABD yanlısı bir dış politika takip etmesi.Ve Çin’in ise, Asya’da Hindistan’ı dengeleme ve baskı altında tutma arzusu.Ülkeler ittifak grupları içerisinde bulunsa bile , çıkarları örtüşmediği sürece birlikte hareket etmezler. Günümüzde bile sıcak çatışmaların ara ara devam ettiği Keşmir bölgesi için , yakın zamanda bir oldu bitti olayının gerçekleşmesini beklemek hayalci bir yaklaşım olacaktır.Ek olarak Nükleer kapasiteye sahip Hindistan ve Pakistan’ın , adımlarını daha yapıcı bir şekilde atmasının bölge güvenliği için önem arz ettiğini belirtmek isterim. Kuril Adaları Sorunu : 2.Dünya savaşının üzerinden yıllar geçmesine rağmen Japonlar ve Ruslar arasında halen bir barış antlaşması imzalanmamıştır.Bunun temek sebebi Kuril Adaları üzerinde ki egemenlik tartışmalarıdır. 1949 yılında Sovyetlerin adaları işgal etmesi ile günümüze kadar ulaşacak olan Kuril adaları sorunu başlamış oldu.Bu adalar bölgenin Balıkçılık ekonomisi açısından önemlidir.Aynı zamanda adaların açıklarında petrol ve gaz rezervleri olduğu düşünülmektedir. Japonya 1951 tarihli San Francisco barış antlaşması ile bahsi geçen adalar üzerinde ki haklarından vazgeçmişti.Lakin bu antlaşma Rusların adalar üzerinde ki hakimiyetini de tanımamaktadır.Japonya tarafı, adaların siyasi müzakereler vasıtası ile egemenliği altına alınmasını talep etme niyetinde olsa da , bu pek gerçekçi olmayacaktır. Ruslar, toprak vermeyi değil almayı seven bir millettir.Bunun en somut örneği 2014 Kırım ilhakıdır.Her ne kadar Rusların adalar üzerinde ki egemenliği meşru bir zemine dayanmış olmasa da , bu dönemde Rusları bölgeden zorla çıkarmak,hiçbir ülkenin dış politikası, en azından şu dönem için, olmayacaktır. Kırım : Rus yanlısı Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yakunoviç Avrupa Birliği ortaklık antlaşmasını imzalamayacağını duyurunca , batı destekçileri sokaklarda eylemlere başlamıştı.Ve bu eylemler hükümetin devrilmesi ile neticelenmişti.Hükümetin devrilmesinin ardından , aidiyeti belli olmayan eli silahlı ve kendilerine ‘ Yeşil Adamlar ’ diyen grup kamu binalarını işgal etmeye başlamıştı.İşgal edilen yerlerden biride parlamentoydu.Rus yanlısı işgalciler tarafından ele geçirilen parlamentoda ‘Kırım ,Ukrayna’nın bir parçası olarak mı kalsın yoksa Rusya’ya mı bağlansın ’ sorusunun yöneltileceği bir referandum yapılması kararlaştırıldı ve Rusya’ya bağlanma kararı çıktı. Günümüzde bir çok ülke Rusya’nın bu ilhakını Uluslararası Hukuk’a aykırı olduğunu ve ilhakı tanımadıklarını dile getirmektedirler.Lakin Rusya bu ilhakı ile , Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkeler içerisinde ki stratejik konumunun önemini arttırmış bulunmaktadır.Azak Denizinden karadenize açılmak isteyen Ukrayna , Kerç boğazından geçmek için artık Rusya’nın iznine muhtaçdır. ABD’nin Golan tepeleri ile ilgili kararı ne kadar Uluslararası Hukuk’a aykırı ise Kırımın ilhakıda aykırıdır.Peki bu durumda Rusya nasıl bir tavır takınacaktır ? Trump’ın kararını destekler ise , Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklediğini söylediği açıklamalarını, boşa çıkarmış olacaktır.İsrail’in Golan üzerindeki egemenliğini tanımaz ise , önüne bu seferde kırım ilhakı getirilecektir.Ve bu durum Rusya’yı Uluslararası arenada zor bir ikileme düşürecek gibi duruyor. Cebelitarık Bölgesi : 1704 yılında İngiliz ve Hollandalı askerler tarafından İspanya’dan alınan bölge 1713 Utrecht Antlaşması ile resmen Birleşik Krallığa geçti.2006 yılından bu yana özerk olan Cebelitarık savunma , iç güvenlik ve dış işlerinde hala Birleşik Krallığa bağlıdır. Dünya ticaretinin yarısının bu boğazdan geçmesi sebebiyle İngiltere bu bölge üzerindeki haklarından vazgeçme niyetinde değildir.Bunun yanı sıra İspanya ise , tarihi ve ekonomik gerekçeler ile yarımadanın kendisine geçmesini istemektedir.İspanya bunu bir devlet politikası haline getirmiştir. İngilterenin , Cebelitarık üzerinde ki egemenliği meşru bir zemine dayanmaktadır.İspanya’nın bölgeye yönelik saldırgan politikası bunu değiştirmeyecektir. Değerlendirme : İsrail 1981 yılında tek taraflı olarak Golan’ı kendi topraklarına kattığını ilan etmişti.Bu karardan hemen sonra toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ,İsrail’in bu kararının hukuksuz olduğunu belirtip , karara karşı çıkmıştı.O zaman İsrail’in Golan üzerindeki işgaline karşı çıkan Güvenlik konseyi üyesi ABD , şimdi bu işgali tanıyacağını söylemektedir.Yani açık bir şekilde hukuksuzluğunu sergilemektedir. Peki İsrail ve bölge ülkeleri için Golan tepelerinin önemi nedir ? Coğrafi yapısı sebebi ile bölge ülkeleri için dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı bir tampon bölge görevi görmektedir.Ayrıca tepe bölgenin en zengin su kaynaklarına sahiptir.Petrol ve Doğalgaz kaynakları tükendiği vakit , su kaynaklarının devam edeceğinin herkesçe bilinmesi , bu bölgeyi daha da değerli kılmaktadır.Su kaynaklarının yanı sıra bölgede petrol yataklarının bulunması yeni güç savaşlarının ve değişecek olan düzenin habercisidir. Dünya üzerindeki ihtilaflı bölgeler üzerinden olaya bakacak olur isek , acaba Trump’ın bu kararı emsal bir nitelik taşır mı ? Kuril adaları ve Kırım meselelerinde Rusya’nın elini kuvvetlendirecek bir örnek teşkil edebilir.Çünkü Rusya’da o bölgelerde hukuksuz bir şekilde varlığını sürdürmektedir tıpkı İsrail’in yaptığı gibi.Keşmir ve Cebelitarık meseleleri üzerinden olaya bakacak olursak ; Cebelitarık’da İngiltere’nin egemenliği meşru bir zemine dayanmaktadır, Keşmir hadisesi ise dışarıdan müdahale kabul etmeyecek kadar hassas bir konudur. Son olarak şu konuya değinmek istiyorum , Golan hadisesi bölgede ki İsrail yayılmacılığının adımlarından yalnızca bir tanesidir.İsrail’in yayılmacılık faaliyetleri , tehdit ile var olma stratejisine dayanmaktadır.Kontrol altında tutulabilen bir tehdit olduğu müddetçe bu tehdit İsrail’e bölgeye müdahale etmesi için gereken sebebi verecektir.Ve Trump’ın bu Golan kararı , Filistinden Mezopotamya’ya kadar uzanacak olan; bölgede ki İran etkisini kırmayı ve su , petrol kaynaklarının kontrolünü sağlamayı amaçlayan Davud Koridoru’nun ilk adımıdır. Filistin’i Mezopotamya’ya bağlayan Davud Koridorunu göstermektedir.www.manaz.net adresinden alınmıştır. KAYNAKÇA : (2019, Mart 30 ).Dünya:İhtilaflı Bölgeler. https://online.seterra.com/tr/vgp/3247 adresinden alınmıştır. ( 2019, Şubat 27 ).Bitmeyen Trajedi :Keşmir Sorunu. https://www.dunyabulteni.net/olaylar/bitmeyen-trajedi-kesmir-sorunu-h171008.html adresinden alınmıştır. ( 2019, Ocak 14 ).Rusya İle Japonya Arasında Kuril Adaları Anlaşmazlığı. https://www.ntv.com.tr/dunya/rusya-ile-japonya-arasinda-kuril-adalari-anlasmazligi,Iz6lvjVSMkaSAKShIDf9Gw adresinden alınmıştır. Doğukan BİNİCİ